(AA)(AP)(EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESİ)

HABER BÜLTENİ 20 Eylül 2007 Haber Özetleri Irak Irak'ın eski başbakanı İyad Allavi'nin lideri olduğu bloktan önde gelen 2 milletvekili, liderlerini ''diktatörlükle'' suçlayarak partiden ayrıldıklarını açıkladılar. Hacim El Hasani ile Safiye El Süheyil, düzenledikleri basın toplantısında, İyad Allavi'ni son zamanlarda Irak Listesi Bloğu üyelerine danışmadan kararlar aldığını söylediler. Süheyil, ''Bloktaki karar alma mekanizması demokratik değil. Bize danışılmıyor'' diyerek kararların, Allavi'nin zamanının büyük bölümünü geçirdiği Amman'dan geldiğini savundu. 2004 yılı haziran ayından itibaren yaklaşık 1 yıl başbakanlık yapan Allavi, geçenlerde yaptığı açıklamada, Saddam'ın yardımcılarından İzzeddin El Duri'ye bağlı Baasçılar ile görüşmeler yaptığını söylemişti. Süheyil, bardağı taşıran son damlanın, Allavi'nin ''El Duri kanadından Baasçılar'ı siyasal sürece geri döndürmek için çalıştığını'' açıklaması olduğunu belirterek, ''Böylesine tehlikeli bir şeyi nasıl kabul edebilirim?'', dedi. Öte yandan Irak Komünist Partisi Başkanı Hamit Mecit Musa yaptığı açıklamada, partisinin Irak Ulusal Listesinden çekilebileceğini ifade etti. (AA)(AP)(EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESİ) Türkmen Tuzhurmatu ya bağlı olan Emirli köyüne Temmuz ayında düzenlenen ve yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği patlamadan sonra halk arasında burun ve kulak kanamaları ile alerjik hastalıkların arttığı bildirildi. Emirli halkı Irak hükümeti ve sivil örgütlere yardım talebinde bulunarak bu hastalıkların tedavi edilmesi konusunda çağrıda bulunuldu. Patlamadan sonra bu hastalıkların ortaya çıkması, patlamada bir takım zehirli maddelerin kullanılmış olabileceği şüphesini beraberinde getirdi. (www.radiosawa.com) Irak Başbakanı Nuri El Maliki, dağılma sürecine giren ulusal birlik hükümetinin yerine teknokratlar hükümeti kurulmasını önerdi. El Maliki, düzenlediği basın toplantısında, kabinedeki mevcut bakan sayısının azaltılarak teknokratlardan oluşan daha küçük bir kabine kurulabileceğini belirtti. Irak Başbakanı, böyle bir hükümetin kurulması ve seçtiği bakanı atayabilmesi için başbakana tam yetki verilmesi gerektiğini de ifade etti. Karşı görüşlerdeki siyasetçilerin birleşmesi çağrısında bulunan El Maliki, iktidarın "paylaşılacak bir pasta olmadığını" söyledi. Kısa vadede hala boş bakanlıklara yeni atamalar yapmayı planladığını, ilk fırsatta bunu milletvekillerinin oyuna sunacağını belirten El Maliki, bazı bakanların listesinin hazır olduğunu, ancak milletvekillerinin onayını beklediğini kaydetti. (AA)(REUTERS)(www.aswataliraq.info) 1

Dava Partisi Irak Teşkilatı Başkanı Abdülkerim El-İnizi dün yaptığı açıklamada, partisinin Birleşik Irak İttifakından çekilmeyeceğini belirterek İttifak içinde yaşanan sorunları çözmeye çalışacaklarını açıkladı. (www.nahrain.com) Irak ve Afganistan'daki ABD askerlerinin bu ülkeden ayrıldıktan sonra geri dönüş sürelerini uzatmayı amaçlayan tasarı, ABD Senatosu'nda Cumhuriyetçilerin engellemesiyle karşılaştı. Demokratların hazırladığı ve kabul edilmesi için 60 oy gereken tasarıya destek 54'te kaldı. 44 oy da tasarı aleyhine kullanıldı. ABD Savunma Bakanı Robert Gates, tasarının, askerleri cepheden uzaklaştırmayı amaçladığını söyledi. Irak ve Afganistan'daki askerlerin büyük bölümü, bu ülkelerde 15 ay görev yapmalarının ardından en az 12 ay, birliklerinin bu ülkelerin dışındaki karargâhlarında kalıyorlar. Tasarı, bu 12 aylık süreyi uzatmayı amaçlıyordu. (AA)(AP)(REUTERS) Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Rus şirketlerinin enerji santrallerini yeniden inşa etmesini istediklerini bildirdi, ancak Rus petrol şirketlerinin ülkedeki faaliyetlerine yeniden başlamaları konusunda bir taahhütte bulunmadı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un daveti üzerine 3 günlük ziyaret için önceki gün Moskova'ya giden Zebari, dün Lavrov ile görüşmesinden sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Zebari, Rus şirketlerinin Irak'taki faaliyetlerini değerlendirmek üzere yakın gelecekte hükümetler arası bir komisyon oluşturulacağını belirterek, komisyonun Rus Lukoil petrol şirketinin Batı Kurna'daki araştırmaları konusuna da değineceklerini söyledi. Irak piyasasının dünyanın her ülkesindeki şirketlerin rekabetine açık olduğunu vurgulayan Zebari, ''Rus şirketlerine karşı lehte veya aleyhte özel bir tavrımız yok. Irak hükümeti, enerji santrallerinin yeniden inşası veya onarımına Rus şirketlerinin de katılmasını istiyor'', dedi. Lavrov da açıklamasında, Rus şirketlerinin Irak'taki istikrarsızlıktan kaygı duyduğunu ve Iraklı yetkililerden güvenliği sağlamada yardımcı olmalarını beklediklerini belirterek, ''Irak hükümetinin ulusal rehabilitasyonunda ilerleme ve güvenlik durumunu geliştirme çabalarının ekonomik ve ticari alanda daha geniş işbirliği için uygun ortamı oluşturacağına eminim'', şeklinde konuştu. Lavrov, bağımsız ve güçlü bir Irak istediklerini belirterek, "Biz, kendi çıkarlarını koruyabilen bağımsız bir Irak'tan yanayız. Irak'ın bağımsızlığının tüm aşamalarında Rusya, bu amaca ulaşmak için kendi yatırımını yapma girişiminde bulundu", diye konuştu. Bir gazetecinin sorusu üzerine Lavrov, Lukoil'in batı Kurna'ya ConocoPhillips ile oluşturulan konsorsiyumun bir parçası olarak girmek istediğini söyledi. Analistler, Amerikan petrol devi ConocoPhillips'in Lukoil'de yüzde 20'lik hissesi bulunduğunu belirterek, bunun Lukoil'in Irak'taki petrol faaliyetlerine yeniden başlayabilmesine yardımcı olabileceğine dikkat çekiyor. Lukoil, 1997 yılında Saddam yönetimiyle 4 milyar varil petrol rezervi bulunduğu tahmin edilen batı Kurna'da sondaj yapma konusunda anlaşmaya varmıştı. Irak hükümetinin, Saddam döneminde yapılmış petrol anlaşmalarının yeniden gözden geçirilmesini öngören bir anlaşmayı yakın zamanda parlamentodan geçirmesi bekleniyor. iki bakan bir anlaşma imzaladığı ve Rusya nın, Erbil ve Basra da, Irak ın da Saint Petersburg ta bir konsolosluk açmasına konusunda anlaştıkları bildirildi. (AA)(EL-ŞARK EL-AVSAT GAZTESİ) 2

Irak, 2003'deki ABD işgalinin ardından 4 yıllık aradan sonra Ürdün'e petrol ihracatına başladı. Irak Hükümet Sözcüsü Ali El Dabbağ, Irak'ın Ürdün'e pazar fiyatından daha ucuza günde 10 bin varil petrol ihraç etmeyi planladığını söyledi. Dabbağ, petrolü daha ucuza satmalarının nedeninin petrolü taşıyan tankerlerin güvenliğini sağlama sorumluluğunu Ürdün'ün alması olduğunu bildirdi. Savaşın başlamasından önce Irak, Ürdün'ün petrol ihtiyacının tümünü karşılıyordu. Ürdün Enerji Bakanı da geçen ayki açıklamasında, ileride Irak'ın ülkesine günlük ihracat miktarının günde 100 bin varile çıkacağını söylemişti. (AA)(AP) Irak Başbakanı Nuri El Maliki, Amerikalıları, pazar günü başkent Bağdat'ta 11 sivilin ölümünden sorumlu tutulan Amerikan özel güvenlik şirketi Blackwater'ın yerine başka bir şirketle çalışmaya çağırdı. Maliki, Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında, "Bu olay, hükümet ve halk nezdinde Blackwater'a karşı bir tutuma neden olmuştur. Amerikalılar, güvenliklerini sağlamak ve Irak içinde rahatça bir yerden bir yere gidebilmek için Blackwater yerine başka bir şirketle çalışırsa bu kendi yararlarına olur" ifadesini kullandı. Daha önce Blackwater'ın karıştığı buna benzer altı olay daha yaşandığını belirten Maliki, "Vatandaşlarımızın soğukkanlılıkla öldürülmesini tolare edemeyiz", diye konuştu. (AA)(AP)(AFP) BM nin Irak Özel Temsilcisi Eşref Gazi Irak ta görevi bitmesi münasebetiyle sözde Kürt Bölgesini ziyaret etti. Ziyarette sözde Kürt Parlamentosu Başkanı Adnan Müftü ile bir araya geldi. Gazi görüşmede yaptığı açıklamada, ''140.maddemim anayasal bir madde olduğunu ve BM nin bu anayasaya saygı duyduğunu söyledi. 140. maddenin uygulanmasının Irak halkına bağlı olduğunu savunan Gazi, eğer Iraklılar istemezse, BM bu maddenin uygulanması meselesine karışmaz'', dedi. Gazi açıklamasının devamında, BM den talep edildiği zaman bu maddenin uygulamasına teknik açıdan yardım edileceğini belirterek, 140 madde ile ilgili kararların 140. maddenin Yüksek Uygulama Komisyon tarafından alındığını ve Irak Parlamentosuna sunulacağını belirtti.( www.akhbaar.org) Amerikan Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Tuğamiral William J. Fallon Arap ülkeleri, İran a karşı bir cephe oluşturması amacıyla körfez ülkelerine 10 günlük ziyaret başlattı. Fallon, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Kuveyt, Oman, Irak ve Afganistan ı ziyaret edeceği bildirildi. (www.akhbaar.org) Musul da bulunan Irak ordusuna ait 2. tugayın enformasyon sorumlusu Ahmet El-Zebari dün yaptığı açıklamada, Musul un El-Ahaa semtinde bulunan Irak ordusu alayına saldırı düzenlendiğini bildirdi. Zebari, saldırıda 14 direnişçinin öldüğünü ve 3 direnişçinin de yaralandığını belirtti. Ayrıca Musul da polis devriyesine saldırı düzenlendi. Yere döşenen mayının patlaması sonucunda 1 polis öldü ve 3 polis de yaralandı. (www.aswataliraq.info) ABD ordusu, El Kaide örgütünün Irak'taki önde gelen sorumlularından birinin öldürüldüğünü açıkladı. ABD ordusunun açıklamasında, 31 Ağustos'ta başkent Bağdat'ın kuzeyindeki Tarmiye'de düzenlenen bir operasyonda, Ebu Yakub El Masri'nin öldürüldüğü bildirildi. Açıklamada, ''Zekeriya ya da doktor adlarıyla da bilinen El Masri'nin, El Kaide'nin bombalı araçlarla düzenlediği saldırıların 3

Ortadoğu başında olduğu, bu saldırıların hazırlanma ve uygulama sürecine müdahalede bulunduğu'' belirtildi. Açıklamada, El Masri'nin, geçen yıl kasım ayında Bağdat'ta Sadr mahallesinde düzenlenen ve yaklaşık 200 kişinin öldüğü bombalı araçla düzenlenen saldırıların baş sorumlularından olduğu kaydedildi. Öte yandan, dün Irak'taki çatışmalarda 2 ABD askerinin daha öldüğü bildirildi. (AA)AFP) ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, İran'ın nükleer programını durdurmaya yönelik çabalar çerçevesinde diplomatik çabaların işe yarayabileceğini belirterek, "ancak, bu çabaların bir yaptırımı olmalı", dedi. Kasım ayında yapılması beklenen Ortadoğu barış zirvesi öncesinde, tarafların nabzını bir kez daha yoklamak için İsrail'e gelen Rice, Kudüs'te ilk olarak İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ile görüştü. Rice, görüşmeden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın "İsrail'in haritalardan silinmesi" yönündeki çağrılarının, "İran'la artık eskisi gibi bir ilişki kurulamayacağı anlamına geldiğini" belirtti. Rice, İsrail güvenlik kabinesinin, Hamas'ın denetimi altındaki Gazze Şeridi'ni "düşman" olarak ilan etmesi konusundaysa ülkesinin, Hamas'ın bölgeyi kontrolüyle ilgili endişelerini dile getirdi ve Gazze'nin kendileri için de "düşman bölge" olduğunu kaydetti. Rice, "ABD, Gazze'deki masum Filistinlileri terk etmeyecek", diye konuştu. İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ise Hamas'ın bir terör örgütü olduğunu yineleyerek, Filistinlilerden, İsrail'in güvenliği konusunun, kendi çıkarlarına da olduğunu anlamasını beklediklerini söyledi. Livni, Filistinlilerin, Hamas'a desteğin kendilerine yardımcı olmayacağını anlamalarını da istedi. ABD Dışişleri Bakanı Rice, bugün sabah İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres tarafından kabul edilecek, sonra Ramallah'a geçerek, burada Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Başbakan Selam Feyyad ile görüştükten sonra, yeniden Kudüs'e dönerek, İsrail Başbakanı ile tekrar bir araya gelecek. Rice, bu görüşme sonrası bugün İsrail'den ayrılacak. Üst düzey bir İsrailli yetkili, Rice ile yapılacak toplantılarda temel amacın, her üç taraf için beklentilerin koordinasyonu olduğunu söyledi. (AA) ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, ülkesinin İsrail ile Suriye arasındaki olası barış müzakerelerine engel olmayacağını açıkladı. Ortadoğu ziyareti kapsamında İsrail'e giden Rice, uçakta gazetecilere verdiği mülakatta, İsrail ile Suriye arasında olası müzakerelerle ilgili olarak, "Engel olmayacağız", ifadesini kullandı. Rice, "İsrail ile Suriye bir anlaşmaya varabileceklerini düşünüyor, bunu yapmalılar. Bununla birlikte bu aşamada Suriye'nin Ortadoğu'da yıkıcı biçimde davranmaya devam edeceğini düşünüyorum. Ama biliyorsunuz ki ABD barış yapmak isteyen ülkelerin yoluna çıkmaz", dedi. (AA)(AFP) İsrail güvenlik kabinesi, devam eden Kassam saldırıları karşısında, Gazze Şeridi'ni "düşman varlık" olarak ilan etti. Gazze Şeridi'ne bir kara harekâtına karşı çıkan kabine, elektrik ve fuel oilin temininin azaltılması başta olmak üzere, Gazze Şeridi'ne ekonomik yaptırımlar uygulanmasını benimsedi. Ma'ariv gazetesi, hükümetin, Suriye ile mevcut gerginliklerin ışığında, Gazze'ye bir kara harekâtından yana olmadığını duyurmuştu. Güvenlik 4

kabinesinde de Başbakan Ehud Olmert ve tüm üyelerin, bu tür bir harekete karşı olduklarını dile getirdikleri belirtildi. Açıklamada, kararların oy birliğiyle alındığı vurgulandı. Güvenlik kabinesinin toplantısında, bölgede yaşayan 1,5 milyon dolayındaki Filistinli'nin yaşamını zora sokmayacak şekilde, uluslararası yasalar karşısında uygunluğu da gözden geçirilerek, elektrik arzının ve fuel oil temininin azaltılması kararı alınırken, İsrail'in Gazze'deki hastanelerin jeneratörlerinin çalışmasına yetecek kadar bir enerjiyi sağlaması da desteklendi. Ancak, elektrik kesintisinin ne zaman başlayacağı konusunda bir tarih verilmedi. Gazze'deki Filistinlilere İsrail tarafından verilen suyun kesilmesiyse benimsenmedi. Gazze Şeridi'nde Hamas'ın kontrolünü ele geçirdiği günden bu yana kapalı tutulan ve ancak insani yardımlar için açılan sınır geçişlerinde, uygulama iyice daraltıldı. Sınır geçişleri, ancak gerekli miktarda gıda ve tıbbı yardımların geçişi için açık kalacak, roket yapımında kullanıldığı da belirtilen su boruları gibi malzemenin Gazze'ye girişineyse izin verilmeyecek. İsrail güvenlik kabinesinin Gazze Şeridi'ni "düşman" ilan etmesi ve yaptırımları benimsemesinden sonra Gazze'deki Hamas hareketi sözcülerinden Fevzi Barhum, kararı "savaş ilanı" olarak değerlendirdi. Barhum, Gazze'de yaptığı açıklamada, (Gazze'deki) Filistin halkı için insani bir felaket yaratacağını söylediği kararın, "tehlikeli bir tırmanışa" götüreceğini de ifade etti. Barhum, "Ramallah'taki adam" diye nitelediği, Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın, "düşmanla işbirliğini ve bu durumda sessiz kalmasını da çok garipsediğini dile getirdi. Gazze Şeridi'ndeki Filistinliler ise karara tepki gösterdi. Bir Gazzeli, "bunlar Hamas'tan çok bizi etkileyecek. Hamas bunlara aldırıyor mu ki, olan Gazze Şeridi'nde yaşayanlara oluyor", dedi. Alınan önlemlerin Hamas'ı zayıflatmayı amaçladığını söyleyen İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın, toplantıda şimdilik Gazze Şeridi'ne kapsamlı bir kara harekâtından yana olmamasına karşın, "geniş ölçekli bir kara harekâtının zamanı olmadığını" dile getirdiği, bütün çabaları gösterdikten sonra bu konuda tavır alacaklarını belirttiği kaydedildi. Toplantıya katılan bir yetkili, Barak'ın "Geçen her gün bir kara harekâtına daha fazla yaklaşıyoruz" dediğini bildirdi. Kararı Ordu Radyosuna değerlendiren İsrail Parlamentosu (Knesset) Dış İlişkiler ve Savunma Komisyonu Başkanı Tzahi Hanegbi, Gazze'ye bir kara harekâtının "önlenemeyeceğini" söyledi. Hanegbi, "Onları (Gazzelileri) fuel oil ve elektrikle şımartmanın gereği yok" diye konuştu. (AA) İsrail'in Gazze Şeridi'ni "düşman" ilan etmesinden sonra, bölgeye elektrik ve fueloil temininin durdurulması konusunda benimsenen karar, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas tarafından "ezici" olarak nitelendirilerek kınandı. Abbas'ın Ramallah'taki bürosundan yapılan açıklamada, kararın, Gazze Şeridi'nde yaşayan 1,5 milyon Filistinlinin içinde bulunduğu trajediyi ve acıları artıracağını belirtti. İslami Cihad örgütü de kararı kınadı ve kararın İsrail'in Filistinlileri açlığa terk etme ve öldürme politikasının açıkça ilanı olduğunu söyledi. İslami Cihad, uluslararası toplumu da İsrail'in kararını eleştirmediği için kınadı ve Mahmud Abbas'a İsrail'le tüm görüşmeleri kesmesi çağrısında bulundu. (AA) BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, İsrail'e, Gazze Şeridi'ni ''düşman varlık'' ilan etme kararını yeniden düşünmesi çağrısında bulundu ve bölgeye uygulayacağı yaptırımların uluslararası hukukun ihlali olacağı uyarısında bulundu. Ban Ki-moon, BM sözcüsü tarafından duyurulan açıklamasında, 5

İsrail'in Gazze'ye elektrik ve yakıt kesintisi başta olmak üzere ekonomik yaptırım uygulama kararının bölgede zaten sıkıntı içindeki sivil halkı cezalandırma olacağını kaydetti. Ban, İsrail'in bu yöndeki bir adımının, uluslararası insani kural ve insan hakları yasalarıyla ilgili yükümlülüklerine aykırı olacağını belirterek, ''İsrail'e bu kararını yeniden düşünmesi çağrısında bulunuyorum'', dedi. Gazze'deki sivil halkın militanların ve radikallerin kabul edilemez eylemleri yüzünden cezalandırılmaması gerektiğini vurgulayan Ban, Gazze'den İsrail'e düzenlenen roket saldırılarının sürmesinin de kabul edilemez olduğunu ve İsrail'in güvenlik kaygılarını anladığını dile getirdi. (AA)(AFP) Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Filistin topraklarında olası bir insani krizi önlemek amacıyla ilaç ve tıbbi malzeme yardımında bulunulması çağrısı yaptı. DSÖ'nün Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki temsilcisi Ambrogio Manenti ve Filistin Sağlık Bakanı Fethi Mughli, Kudüs'te düzenledikleri ortak basın toplantısında, DSÖ ile Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan durum değerlendirmesinde Mart 2008'den itibaren karamsar tablolarla karşılaşılacağı öngörüsünde bulundular. Ortak açıklamada, bağışçıların taahhüt ettikleri paraları vermekte gecikmesi halinde dramatik sonuçlarla karşılaşılabileceği uyarısı yer aldı. Sağlık Bakanı Mughli de Bakanlığının 42 milyon dolara ihtiyacı olduğunu, bunu Filistin Yönetimi olarak karşılamalarının mümkün olmadığını belirterek, yardım çağrısı yaptı. (AA)(AFP) Lübnan'ın başkenti Beyrut'un doğusunda Hıristiyanların yaşadığı bir bölgede düzenlenen bombalı saldırıda, Suriye karşıtı koalisyon hükümetinin üyelerinden Hıristiyan bir milletvekilinin aralarında bulunduğu 8 kişi öldü. Lübnan'da meclisin devlet başkanlığı seçiminden yaklaşık 1 hafta önce Beyrut'taki kalabalık ticaret ve yerleşim bölgesi Sin El Fil'de düzenlenen saldırıda, güvenlik kaynaklarının açıklamalarına göre, Hıristiyan milletvekili Antoine Ganib'in (64) aralarında bulunduğu 8 kişi öldü, 22 kişi yaralandı. Can kaybı konusunda resmi bir açıklama yapılmazken, LBC Televizyonu, akşam saatlerinde meydana gelen saldırının, Hıristiyan Ketayeb Partisi Milletvekili Ganib'in konvoyuna düzenlendiğini duyurdu. Bombalı saldırıda, bölgede bulunan çok sayıda bina ve araçta hasar meydana geldiği haber verildi. Ganib'in partisinin sahibi olduğu Lübnan'ın Sesi Radyosu, milletvekilinin öldüğünü doğrularken, diğer ölenlerin kimlikleri konusunda bir açıklama yapılmadı. Dünkü saldırıda ölen Ganib'in müttefikleri saldırıyla ilgili Şam'ı suçlarken, Suriye yönetimi saldırıyı kınadı. Hükümet yandaşları, Suriye'nin, hükümet koalisyonundaki milletvekillerini öldürerek, Sinyora'nın parlamentodaki az farkla çoğunluğunu sona erdirmeye çalıştığını ileri sürüyor. Kabinedeki bakanlardan Ahmed Fatfat, saldırıyla ilgili Suriye'yi suçlayarak, Şam'ın, ''Lübnan'da devlet başkanlığı seçimi yapılmasını istemeyen tek yönetim olduğunu'' ileri sürdü. Öte yandan Suriye, Lübnan halkının anlaşmaya varma çabalarını baltalama amacında olduğunu ifade ettiği saldırıyı kınadı. Şam'ın saldırıyı kınadığı, Suriye Resmi Haber Ajansı SANA tarafından duyuruldu. Beyrut'taki saldırı ABD tarafından da şiddetle kınandı. Beyaz Saray sözcüsü Dana Perino, Beyrut'ta son yıllardaki, ''Suriye'nin, Lübnan'ın içişlerine karışmasını sona erdirmeye çalışan kişilerin'' öldürülmesinin bir örneğinin daha yaşandığını söyledi. (AA)(AP)(REUTERS) 6

Fransa Savunma Bakanı Herve Morin, ''ülkesinin, İran'a yönelik askeri bir plan hazırlığı içinde olmadığını'' belirtti ve ''bu yönde yapılmış spekülasyonları hayal olarak'' değerlendirdi. ''Canal Plus'' televizyon kanalının sorularını yanıtlayan Fransız bakan, ''İran'a yönelik askeri bir plan hazırlığı içinde olduğumuzu kimse bir an bile düşünemez'', dedi. Spekülasyonların ''hayal'' olduğunu yineleyen Morin, kimsenin bu yönde bir düşünce içinde olmadığını kaydetti. (AA) İran Hava Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Muhammed Alevi, bütün İsrail topraklarını vurabilecek uzun menzilli füzelere sahip olduklarını söyledi. Tuğgeneral Alevi, yarı resmi Fars ajansına yaptığı açıklamada, İran'ın Cruise füzelerine karşı durmasının mümkün olmadığı yönündeki iddialar üzerine, bu füzelere karşı çok gelişmiş savunma sistemine sahip olduklarını, muhtemel bir saldırı durumunda ellerindeki füzelerle "çok sert" yanıt vereceklerini kaydetti. İranlı General, İsrail'in İran'a saldırma ihtimaline ilişkin de "Bunlar siyonist rejimin psikolojik savaş teknikleri. Bu rejimin İran'a saldıracak gücü yok. Çünkü onlar gerçek güçten yoksunlar. Bize saldırmaları çok uzak bir ihtimal. Ama biz bütün ihtimallere karşı önlemlerimizi aldık, ülkemizi savunmaya hazırız", diye konuştu. "Bütün İsrail topraklarını vurabilecek uzun menzilli füzelere sahibiz, ayrıca savaş uçaklarımızla da İsrail'i vurabiliriz" ifadesini de kullanan Tuğgeneral Alevi, "İsrail'in, İran füzeleri ve savaş uçaklarından nasıl bir darbe yiyeceğini iyi bildiğini" de söyledi. İran-Irak Savaşının başlangıç yıldönümünde kutlanan Kutsal Savunma Haftası dolayısıyla ayrı ayrı birer bildiri yayımlayan Devrim Muhafızları ve Silahlı Kuvvetler de "düşmanın olası her türlü saldırısına hazır olduklarını" belirtti. (AA) ABD'nin Ortadoğu'daki en önemli müttefiklerinden Mısır, İran'a askeri harekâta karşı olduğunu bildirdi. Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebul Geyt, üst düzey İranlı yetkililerin Mısır'da dün görüşmelerde bulunmasının ardından yaptığı açıklamada, 28 yıl aradan sonra İran'la ilişkileri normalleştirmeye çalıştıklarını söyledi. BM ile ilgili görüşmeler yapmak üzere cuma günü New York'a gidecek olan Ebul Geyt, BM Genel Kurul toplantısı için aynı şehirde bulunacak İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki ile bir araya gelebileceğini de kaydetti. Ebul Geyt, İran nükleer sorununu güç kullanarak ya da herhangi bir askeri harekâtla çözmeye kesinlikle karşı olduklarını belirterek, ülkesinin, İran'ın barışçı nükleer programa sahip olma hakkını saklı tutacağı barışçı çözümü desteklediğini ifade etti. (AA)(AP) İsrail eski başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail savaş uçaklarının Suriye hava sahasını ihlal etmeleri olayına ilişkin açıklamalar yaparak, kendisinin de ''başından beri olayın içinde olduğunu ve tam destek verdiğini'' söyledi. Muhalefet lideri olan Binyamin Netanyahu, İsrail TV'sine verdiği demeçte, ''Başbakan, İsrail'in güvenliği için önemli şeyler yaparken, ben de onu desteklerim. Bu olayda da öyle oldu. Söylemek zorundayım ki ben de en başından beri içindeydim ve desteğimi verdim'', dedi. Netanyahu, olayın ayrıntılarına ilişkin konuşmak için ise erken olduğunu bildirdi. Kimi haberlerde, İsrail savaş uçaklarının 6 Eylül'de, Suriye'nin kuzeyindeki bir hedefe saldırdıkları iddia edilmişti. Cumhurbaşkanı Şimon Peres de önceki gün, ''Suriye ile gerginlik bitti'' açıklaması yapmıştı. (AA)(REUTERS) 7

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, Ortadoğu'daki barış sürecine taraf olanların ciddi olması gerektiğini söyledi. Suriye'nin resmi ajansı Sana'daki habere göre, İngiliz Muhafazakâr Parti heyetini kabul eden Esad, Suriye'nin, barışla hiçbir alakası olmayan, çıkar sağlamaya yönelik barış inisiyatiflerini değerlendirmesinin olanaksız olduğunu söyledi. İngiliz heyetinden Crispin Blunt da bu ziyarette Suriye'yi daha iyi anlamak ve Batı ile Suriye arasındaki yanlış anlamaları ele almak istediklerini söyledi. Suriye'de yayımlanan Teşrin gazetesindeki başyazıda ise İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in Suriye ile diyaloğa hazır oldukları yönündeki sözlerinin bir "aldatmaca" olduğu yorumuna yer verildi. (AA)(AFP) Kafkasya ve Orta Asya Gürcistan'dan bağımsızlığını ilan eden Güney Osetya'da yapılan halk toplantısından bağımsızlık kararı çıktığı bildirildi. Güney Osetya'nın başkenti Tshinvali'de yapılan halk toplantılarının sonuç bildirisinde, Güney Osetya'nın bağımsızlığının benimsendiği kaydedildi. Bildiride, Rusya'dan bölgenin bağımsız kalması konusunda ciddi katkı sağlaması istendi. Gürcistan'ın, Güney Osetya'da yaşayan Osetleri tarih boyu baskı altında tuttuğu ve zulüm ettiği ileri sürülen bildiride, Oset halkı üzerindeki bu baskıların bugün de devam ettiği görüşlerine yer verildi. Güney Osetya'daki halk toplantılarına, Rusya Federasyonu'na bağlı Kuzey Osetya Özerk Cumhuriyeti Başkanı Temuraz Mansurov'un da katıldığı ifade edildi. Oset halk toplantısının, bölgedeki ayrılıkçı rejimin desteğiyle yapıldığı bildirildi. (AA) Avrupa Birliği AB ortak dış politika ve güvenlik yüksek temsilcisi Javier Solana, AB Konseyi sekreterliği polis ve yargı işbirliği direktörü Belçikalı Gilles de Kerchove'yi yeni AB Terörizmle Mücadele Koordinatörü olarak atadı. AB'nin Madrid'deki tren saldırılarının ardından ilk kez 2004 yılında terörle mücadele koordinatörü olarak atadığı Hollandalı Gijs de Vries, ''kişisel nedenlerle'' birkaç ay önce istifasını açıklamıştı. De Kerchove, üye ülkelerin terörle mücadele çalışmalarının koordinasyonundan ve AB terörle mücadele ortak stratejisinin yürütülmesinden sorumlu olacak. (AA) Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'yi ikna etmeye çalıştığını söyledi. Fransa'da bir radyo kanalına konuşan Kouchner, AB ülkelerinin şu andaki önceliğinin, anayasa yerine geçecek basitleştirilmiş AB sözleşmesinin hazırlığı olduğunu hatırlatarak, Sarkozy'nin bu yüzden Türkiye konusunu geri plana attığını ifade etti. Sarkzoy'nin Türkiye konusundaki fikrini değiştirmesi, kendisinin bir rol oynaması gerektiğine inandığını ifade eden Fransız bakan, "Sarkozy'nin Türkiye konusundaki tavrı şu anda temelde değişmedi, o da benim fikrimin değişmediğini biliyor", dedi. Gelecek ay başında Türkiye'yi ziyaret edeceğini belirten Fransız bakan, Sarkozy ile Türkiye konusunda "tartışmadıklarını", bu konuyu "diyalog" yoluyla ele aldıklarını ifade etti. (AA) Diğer Haberler 8

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Dışişleri Bakanlığının siyasi işlerden sorumlu müsteşarı Nicholas Burns'ü kabul etti. İstanbul'daki temaslarından sonra Ankara'ya gelen Burns'ün Erdoğan ile görüşmesi yaklaşık 1 saat sürdü. Burns, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, Erdoğan ile çok iyi bir toplantı yaptıklarını ifade ederek, Başbakan Erdoğan'a ABD Başkanı George W. Bush'tan dostluk ve saygı mesajı getirdiğini söyledi. Amerikalı yetkili, görüşmede ilerideki dönemde ikili ilişkilerin daha da güçlenmesi yönündeki ABD yönetiminin güçlü arzularını ilettiklerini kaydetti. Bu çerçevede, ABD'nin Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine tam destek vermeye devam edeceğini yinelediklerini belirten Burns, ABD'nin, 1915 olaylarına yönelik bir kararın kongrede alınmasına karşı olduğuna ve karşı olmaya devam edeceğine dair Erdoğan'a teminat verdiklerini kaydetti. Burns, ABD'nin Türkiye ile olan ticaret ve yatırım ilişkilerini artırmaya niyetli olduğunu da belirtirken, İsrail-Filistin anlaşmazlığının çözüme ulaşması için de Türkiye ile iş birliği yapma konusunda karalı olduklarını ifade etti. ABD'nin Türkiye ile iyi ilişkileri olduğunu yineleyen Burns, Türkiye'yi dost ve müttefik olarak gördüklerini ve iyi ilişkileri daha da geliştirmeyi istediklerini söyledi. Burns, bu çerçevede gelecek dönemde üst düzeyli pek çok temasın ve toplantının olacağını belirtti. Burns, ABD'nin, Türkiye'nin terör örgütü PKK ile olan mücadelesine güçlü destek vermeyi sürdüreceklerini söyledi. Tükiye'yi hedef alan terör örgütü PKK saldırılarının sona ermesi gerektiğine dair Ankara ile aynı fikirde olduklarını belirten Burns, masum Türk insanlarının hayatına mal olan son saldırıyı da kınadı. Terör örgütü PKK ile ilgili bir soru üzerine de Burns, gerek Başbakan Erdoğan, gerekse diğer Türk yetkililerine bu konuda teminat verdiklerini ifade ederek, "Terörle mücadelesinde tamamen Türkiye'nin yanındayız ve destekliyoruz. PKK'ya tamamen karşıyız, silah ve destek vermiyoruz. PKK acımasız bir terör örgütü ve ABD'den asla destek bulamaz", dedi. Burns, terör örgütünün zalim saldırılarına son verilebilmesi için Türkiye, Irak ve ABD yönetimlerinin yapacağı iş birliği ile başarılı olmayı umduklarını kaydetti. Burns, Türkiye ile İran arasında yapılan doğal gaz anlaşmasına yönelik soru üzerine, ABD'nin, Erdoğan'a görüşmede de söylediği üzere, İran konusunda diplomatik ve barışçıl bir strateji izlemekte olduğunu belirtti. ABD'nin İran'ın nükleer çalışmalarını durdurma ve müzakerelere katılma konusunda tüm dünya ülkeleriyle birlikte çalışmayı umduğunu ifade eden Burns, İran'ın bugüne kadar bu konularda işbirliği yapmayı reddettiğini kaydetti. ABD için bu konuda Türkiye ile çalışmanın iyi olacağını ifade eden Burns, hedeflerinin Türkiye dâhil Avrupa ülkeleri, Rusya ve Çin ile de işbirliği yaparak İran'ı bu konularda ikna etmeye çalışmak olduğunu belirtti. Burns, bu konuda adım atma sorumluluğunun İran'da olduğunu bildirerek, "Bu konuda diplomatik yolların etkili olabilmesi için de, İran'a uygulanan yaptırımlara katkı sağlamak için Asya, Ortadoğu ve Avrupa'daki tüm ülkelerin desteğine ihtiyacımız var", dedi. ABD ile Hindistan arasındaki sivil alanda nükleer iş birliği anlaşmasıyla ilgili soru üzerine Burns, bu anlaşmanın başarılı olacağını söyleyerek, önümüzdeki yıllarda daha ileri adımlar atılmaya devam edileceğini bildirdi. ABD Dışişleri Bakanı Condelezza Rice'ın ekim ayı sonunda İstanbul'da düzenlenecek Irak'a komşu ülkeler genişletilmiş toplantısına katılacağını söyleyen Burns, Rice'ın Türk yetkililerle de görüşeceğini bildirdi. Burns, "Biz Türkiye'yi Orta Doğu'da barış sağlanması çabalarında merkezi, vazgeçilmez bir aktör olarak görmek istiyoruz", diye konuştu. Burns, Başbakan Erdoğan'ın 9

ABD Başkanı George Bush ile ne zaman görüşeceğinin sorulmasına karşılık, bu konudaki açıklamaları Beyaz Saray'ın yapmasının daha uygun olacağını ama iki ülke arasında ileri dönemde üst düzey görüşmeler olacağını belirtti. ABD'li yetkilinin, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Ertuğrul Apakan'la da bir araya geldi. (AA) NATO birliklerinin, yeni bir operasyon başlattığı Afganistan'da bugünkü çatışmalarda 20 kişinin öldüğü bildirildi. Amerikalı askeri sözcü, yaptığı açıklamada, güneydeki Uruzban bölgesinde koalisyon güçlerinin düzenlediği hava saldırısında, devriye gezen koalisyon askerlerine saldırı düzenledikten sonra kaçmaya çalışan 15 militan öldürüldü. Resmi kaynaklara göre, güneydeki Zabul bölgesinde militanların, bir inşaat şirketi için çalışan Afgan güvenlik güçlerine düzenlediği saldırıda 2 güvenlik görevlisi hayatını kaybetti. Polis yetkilileri, kuzeybatıdaki Herat'ta polis karakoluna düzenlenen saldırıda 2 Taliban militanının, merkezdeki Vardak'taki çatışmada da bir Afgan askerinin öldürüldüğünü söylediler. Afganistan'da bu yılki çatışmalarda 4 bini militan, 5 binden fazla kişinin öldürüldüğü sanılıyor. (AA)(AFP) BM, Afganistan'da NATO öncülüğündeki çokuluslu güçlerin görev süresini bir yıl uzattı. BM Güvenlik Konseyi'nde yapılan, Rusya'nın çekimser kaldığı oylamada, Afganistan'daki Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF)'nün görev süresi Konseyin diğer 14 üyesinin oyuyla uzatıldı. Karar tasarısında, artan şiddet, Taliban, El Kaide, yasa dışı silahlı örgütler ve uyuşturucu ticaretinde yer alanların terörist eylemlerine vurgu yapıldı. Yeni kararda NATO ve ISAF'a katkı yapan pek çok ülkeden minnettarlıkla söz edildi. İntihar saldırıları, adam kaçırmalar ve sivillere karşı diğer şiddet eylemlerinin sert bir dille kınandığı kararda ayrıca ISAF'ın daha da güçlendirilmesi gereğine vurgu yapılırken, ülkelerden personel, teçhizat ve diğer kaynak katkıları yapmaları istendi. Afganistan'da ISAF bünyesinde 40 bin dolayında asker görev yapıyor. (AA)(REUTERS) Pakistan'da devlet başkanlığı seçiminin 6 Ekimde yapılacağı açıklandı. Seçim Komisyonu sözcüsü Kanver Muhammed Dilşad, ulusal meclis ve il meclislerindeki vekillerin, 5 yıllığına yeni devlet başkanını seçmek için 6 Ekimde oy kullanacağını söyledi. Devlet başkanlığına adaylık başvurusunun 27 Eylüle kadar tamamlanması gerektiği de belirtildi. (AA)(AP)(REUTERS) Dünya Basını İngiltere basınında bu sabah İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mervyn King'in ülkedeki bankacılık krizi ile ilgili yaklaşımının, daha önceki açıklamalarına göre bir U dönüşü olup olmadığı ile ilgili tartışmalar geniş şekilde işleniyor. Financial Times haberi manşetten işleyen gazetelerden biri. Gazete 12 Eylül'de yaptığı açıklamada riskli kredi işlemleri yapan finans kuruluşlarına güvence vermeyi reddeden Merkez Bankası Başkanı Mervyn King'in, 13 Eylül'de mudilerin paralarını çekmek için şubelerin önünde kuyruklar oluşturduğu Northern Rock kredi kuruluşuna acilen fon transfer ettiğini hatırlatıyor. Ardından hükümetin Northern Rock'a tam mevduat güvencesi verdiğini yazan gazete, son olarak da dün İngiltere Merkez Bankası'nın 10

sektöre yönelik daha geniş bir destek paketi açıkladığını vurguluyor. Buna göre bankalar artık daha fazla türde varlıklarını teminat göstererek üç aylığına borçlanabilecekler. Financial Times gazetesi "tavizsiz" bir görünüm çizen Mervyn King'i bu kararı almaya iten nedenleri sorgularken, başkanın siyasi etki altında kalmış olabileceğini belirtiyor. Gazeteye göre Merkez Bankası Başkanı Mervyn King'e duyulan öfkenin asıl nedeni ise piyasaya yapılan son müdahalenin gecikmiş bir adım olduğunun düşünülmesi. Bu yorumu yapanlara göre bu önlemler daha önce alınsaydı, Northern Rock krizi hiç yaşanmayabilirdi. İngiltere Merkez Bankası'nın dün finans piyasasına yönelik olarak açıkladığı 10 milyar sterlinlik yardım planının gerçek bir U dönüşü olduğunu belirten gazetelerden biri de Independent. Gazete King'in daha düne kadar piyasaya müdahale edilmemesi gerektiğini ve bunun sektörde daha da riskli işlemler yapılmasına yol açabileceğini söylediğini hatırlatıyor. Financial Times ise İngiltere Merkez Bankası Başkanı'nın kararının eleştirildiği bir makalede şöyle yazıyor: "Northern Rock'u unutun. Çünkü kredi krizinden en fazla zarar gören banka İngiltere Merkez Bankası olabilir. Dünkü kararından sonra bankanın yaptıkları sadece ve sadece teslimiyetle sonuçlanan bir tavizler dizisi olarak tanımlanabilir." İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mervyn King'in bugün bir parlamento komisyonunda, bankacılık krizindeki yönetim tarzıyla ilgili olarak savunma yapacağını da ekleyelim. Independent gazetesi bu sabah, Northern Rock krizine rağmen kamuoyu yoklamalarında popülaritesi ve partisinin oy oranı rakiplerine göre daha yüksek çıkan İşçi Partisi lideri ve Başbakan Gordon Brown'ın bu durumu erken seçim fırsatı olarak değerlendirebileceğini yazıyor. Gazete kendi yaptırdığı anketin sonuçlarının yanı sıra Times gazetesi için yapılan bir diğer anketin sonuçlarının da seçim söylentilerini körüklediğini söylüyor. Bu ankette de halkın büyük çoğunluğunun bankacılık krizinden başbakanı sorumlu tutmadığı sonucu çıkmıştı. Independent'a göre seçim için sonbahar ayları telaffuz ediliyor. 11