ÖRNEKLERĐYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU



Benzer belgeler
ÖRNEKLERĐYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU

ÖRNEKLERĐYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU

ÖRNEKLERĐYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

ÖRNEKLERĐYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU

ÖRNEKLERĐYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU

Kemal Gözler ANAYASA HUKUKUNUN GENEL TEORĐSĐ CĐLT I

Bölüm 6 DEVL ET ŞEKİLL ERİ I : MONARŞİ VE CUMHURİYET

ÖRNEKLERĐYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU

Kemal Gözler TÜRK ANAYASA HUKUKU PRATĐK ÇALIŞMALARI EKĐN BASIM YAYIN DAĞITIM

TARİHSEL VE TOPLUMSAL GELENEK

Bölüm 6 DEVLET KAVRAMI I. Devlet Terimi

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

KARŞILAŞTIRMALI SİYASAL SİSTEMLER

ÖRNEKLERĐYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Sosyal Düzen Kuralları

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

BİRİNCİ KISIM İDARE HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

SAĞLIK KURUMLARI MEVZUATI

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

GYS. Ceza ve Tevkifevleri. Şeflik. Adalet Bakanlığı. Genel Müdürlüğü Personeli İçin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavlarına Hazırlık Kitabı

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (1) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Türkiye nin Anayasa Yapımı Süreci

ÖRNEKLERĐYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

Yeni anayasa neyi hedefliyor?

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ramazan Çağlayan ın Đdare Hukuku ve Đdarî Yargılama Hukuku Đsimli Kitabı Hakkında Eleştiriler

Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir.

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

T.C. ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ANTRENÖRLÜK EĞİTİMİ BÖLÜMÜ BİTİRME TEZİ YÖNERGESİ

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Sorular Cevaplar

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 21

EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ. 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

Ombudsman (Kamu Denetçisi) ve Türkiye deki Tartışmalar

KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

1: İNSAN VE TOPLUM...

BİLİŞİM EĞİTİM KÜLTÜR ve ARAŞTIRMA DERNEĞİ

Adalet Bakanlığı. Genel Müdürlüğü Personeli İçin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavlarına Hazırlık Kitabı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Komisyon. KPSS HUKUK Çek Kopar Soru Bankası ISBN Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

İDARE HUKUKU (HUK210U)

HUKUK. Soru Bankası İÇTİHAT

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 22 İST, Vergiden Müstesna Yurt Dışı Gündelikleri Yeniden Belirlendi.

YAHYA BERKOL GÜLGEÇ NORMLAR HİYERARŞİSİ TÜRK, ALMAN VE İNGİLİZ HUKUK SİSTEMLERİNDE KURAL İŞLEMLERİN VE MAHKEME KARARLARININ HİYERARŞİK GÜCÜ

ÖRNEKLERĐYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI NA

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

YAHYA BERKOL GÜLGEÇ NORMLAR HİYERARŞİSİ TÜRK, ALMAN VE İNGİLİZ HUKUK SİSTEMLERİNDE KURAL İŞLEMLERİN VE MAHKEME KARARLARININ HİYERARŞİK GÜCÜ

T.C. ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ANTRENÖRLÜK EĞİTİMİ BÖLÜMÜ BİTİRME TEZİ KILAVUZU

Adalet Bakanlığı. Ceza ve. Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Personeli İçin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavlarına Hazırlık Kitabı

2013/14 AKADEMİK YILI İÇİN KIBRIS TÜRK TOPLUMUNA YÖNELİK BURS PROGRAMI

KAMU YÖNETİMİ LİSANS PORGRAMI

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

tarih ve 06 sayılı Akademik Kurul tutanağının I nolu ekidir. İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEZ YAZIM KILAVUZU

ÖRNEKLERĐYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU

BURSA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA Bursa SAVUNMAM

GYS. Ceza ve Tevkifevleri. Saymanlık. Adalet Bakanlığı

M. Gözde ATASAYAN. Kamu Hizmetlerinin Süreklilik ve Düzenlilik İlkesi

ANAYASA HUKUKU DERSİ

T.C. FIRAT ÜNĐVERSĐTESĐ SĐVRĐCE MYO Yönlendirilmiş Çalışma Dersi Bilimsel Çalışma Yazım Kuralları

1 TEMMUZ 2018 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLMAK ÜZERE YURTİÇİ - YURTDIŞI GELİR VERGİSİNDEN İSTİSNA HARCIRAH TUTARLARI

BAŞKANLI PARLAMENTER SİSTEM

ERDOĞAN TEZİÇ. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi E. Öğretim Üyesi ANAYASA HUKUKU (GENEL ESASLAR)

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

TEMEL HUKUK. Sosyal Düzen Kuralları

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

2 Ders Kodu: KMY Ders Türü: Seçmeli 4 Ders Seviyesi Doktora

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

Kemal Gözler Bilinmeyen bağlantı

T.B.M.M. CUMHURİYET HALK PARTİSİ Grup Başkanlığı Tarih :.../..«. 8

TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ

KAMU YÖNETİMİ. 9.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

Yrd. Doç. Dr. Demet ÇELİK ULUSOY. FEDERAL SİSTEMLERDE YETKİ PAYLAŞIMI VE YETKİ UYUŞMAZLIKLARININ YARGISAL ÇÖZÜMÜ (Karşılaştırmalı)

4 Ocak 2004 Tarihli Resmi Gazete Sayı: Başbakanlık Genelgesi 2004/12 Dilekçe ve Bilgi Edinme Hakkının Kullanılması

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü TÜRK ANAYASA DÜZENĐ BAHAR DÖNEMĐ ARA SINAVI CEVAP ANAHTARI

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ

Avrupa Konseyi Üyesi Memleketler Arasında Gençlerin Kollektif Pasaport ile Seyahatlerine Dair Avrupa Sözleşmesi

TEMEL İDARE HUKUKU KISA ÖZET KOLAY AÖF

Bir ülkede yürürlükte olan yasa, tüzük, yönetmelik vb. bütünü.

DÜNYADA DİN EĞİTİMİ UYGULAMALARI

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

Transkript:

Kemal Gözler ÖRNEKLERĐYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU Adnan Küçük, Ahmet Nohutçu, Bilal Canatan, Nevzat Sönmez, Ali Rıza Çoban, (Ankara 21. Sulh Ceza Mahkemesinin 16.01.2014 tarih ve 2014/32 D. Đş sayılı Kararı uyarınca isim çıkarılmıştır), Fatih Dikici ve Diğerlerinin Kitapları Hakkında Eleştiriler PARAYLA SATILAMAZ

ISBN: 978-605-63826-2-8 2013. Kemal Gözler. Her hakkı mahfuzdur. Birinci Baskı: Kasım 2013 Dizgi ve Sayfa Düzeni: Kemal Gözler Kapak: Kemal Gözler Eleştirileriniz Đçin: kgozler@hotmail.com Baskı Star Ajans Ltd. Şti. 634. Sokak, Nilüfer Ticaret Merkezi, Ayaz Plaza no 24, Nilüfer - BURSA Tel: 0224 249 23 20 Sertifika No: 15366 Yayınlayan Yayınevi yoktur. Kitap yazarın kendi yayınıdır. Prof. Dr. Kemal Gözler Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Gemlik - BURSA Açık Erişim www.anayasa.gen.tr/usulsuz-alınti-sorunu.htm books.google.com/books?isbn=9786056382628 Dağıtım Bu kitabın genel dağıtımı yapılmayacaktır. Kitap parayla satılamaz. Bu kitap, ücretsiz olarak, hukuk fakültesi kütüphanelerine, hukuk fakültelerinin kamu hukuku bölümlerinde çalışan ve adresini bulabildiğimiz öğretim üyelerine gönderilecektir. Kitap ayrıca bölümü ne olursa olsun, kitaba ilgi göstereceğini tahmin ettiğimiz öğretim üyelerine gönderilmeye çalışılacaktır. Kitapla ilgilenen herkes kgozler@hotmail.com adresine e-posta göndererek kitabın kağıt nüshasını isteyebilir. Baskısı tükeninceye kadar, kitap isteyenlere ücretsiz olarak gönderilecektir. Kitap ayrıca Google Books ta yayınlatılmaya çalışılacaktır (books.google.com da isbn: 9786056382628 ile arama yapılabilir). Bu Kitabın Zikrediliş Usûlü Kemal Gözler, Örnekleriyle Usûlsüz Alıntı Sorunu, Bursa, Yazarın Kendi Yayını, 2013. Kütüphane Tasnif (LoC) LB2369.G69 2013 veya KKX1155.G69 2013 (Dewey) 001.42 GÖZ 2013 veya 346.0931 GÖZ 2013

Kemal Gözler ÖRNEKLERĐYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU Adnan Küçük, Ahmet Nohutçu, Bilal Canatan, Nevzat Sönmez, Ali Rıza Çoban, (Ankara 21. Sulh Ceza Mahkemesinin 16.01.2014 tarih ve 2014/32 D. Đş sayılı Kararı uyarınca isim çıkarılmıştır), Fatih Dikici ve Diğerlerinin Kitapları Hakkında Eleştiriler Yazarın Kendi Yayını Bursa - Kasım 2013

Diken battığı yerden çıkar. Türk Atasözü 1 Eğer bir memlekette erbabı namus lâakal 2 eşirra 3 kadar cesur olmazsa, o memleket behemehal batar. Đsmet Đnönü 4 1. Ömer Asım Aksoy, Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, Đstanbul, Đnkılap, 1998, c.i, s.241. 2. Laakal, en azından demektir (Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ankara, Aydın Kitabevi, 1984, s.643). 3. Eşirra, şer kelimesinden gelir ve kötülük edenler demektir (Devellioğlu, op. cit., s.283). 4. Bu sözün aslında cesur değil, sabur kelimesinin geçtiği anlaşılmaktadır. Arkadaşlar; eğer bir memlekette erbabı namus lâakal eşirra kadar sabur olmazsa, o memleket behemehal batar (Başvekil Đsmet Paşa, TBMM Zabıt Ceridesi, 5 Temmuz 1931, Đçtima 2, Celse 2, s.37) (http://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/tutanak/tbmm/d04/c003/b022/tbmm0400 30220037.pdf).

Bölüm 7 NEVZAT SÖNMEZ Burada Nevzat Sönmez in Polisler İçin Anayasa Hukuku (Ankara, Seçkin, 2011) isimli kitabı, bu kitapta benim Anayasa Hukukuna Giriş isimli kitabımdan kaynağı gösterilmeksizin yapılmış alıntılar olduğu gerekçesiyle eleştirilecektir. Ama önce yazar ve kitap hakkında bir iki genel gözlemde bulunalım: I. NEVZAT SÖNMEZ KİMDİR? Özgeçmişi.- Nevzat Sönmez in özgeçmişi konusunda bir bilgiye erişmek çok zordur. Bunca kitap yazmış bir kişi, bir kitabının arkasına veya içine kısa bir özgeçmişini neden koymaz? Veya öğretim görevlisi olduğunu belirten bu kişinin, öğretim görevlisi olduğu kurumun internet sitesinde bir özgeçmiş sayfası olması gerekmez mi? Ben Nevzat Sönmez in özgeçmişine ulaşmak için internette çok araştırma yaptım. Google da Nevzat Sönmez kitapları yazıp arama yaparsanız karşınıza 32.800 sonuç çıkıyor; ama aşağıdaki üç küçük sayfa dışında Nevzat Sönmez in özgeçmişi hakkında bir bilgi veren bir sayfaya ulaşılamıyor. Eymirli Şahsiyetler Sayfası.- Nevzat Sönmez in özgeçmişi hakkında ulaşabildiğimiz en geniş bilgi, Yozgat Eymirli internet sitesinde Eymirli Şahsiyetler sayfasında bulunmaktadır ve bu bilgi şundan ibarettir: Nevzat Sönmez 1970 yılında Eymir'de doğdu. İlk orta ve lise tahsilini Yozgat'- ta tamamladı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun oldu. Ankara Polis Akademisini bitirdi. 1992-1997 yıllarında Ankara Polis Kolejinde daha sonra Elazığ Zülfü Ağar Polis Okulunda görev yapan Nevzat halen Kayseri Polis Okulunda görev yapmakta olup, evli ve 2 çocuk babasıdır 1. Vedat Kitapçılık.- Vedat Kitapçılığın internet sitesinde Nevzat Sönmez in isminin yanında unvan olarak 3. Sınıf Emniyet Müdürü yazılıdır 2. 1. http://eymirli.com/?part=701&tur=s (Erişim Tarihi: 12 Kasım 2013). 2. Örneğin bkz.: http://www.vedatkitapcilik.com/cep-polis-mevzuati-mayis-2013--urun5326.html; (Erişim Tarihi: 12 Kasım 2013)

338 ÖRNEKLERİYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU Hapkido Federasyonu.- Yine Google da yaptığımız bir aramada Nevzat Sönmez in hapkido antrenörü olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz 3. Hapkido antrenörü olan Nevzat Sönmez in emniyet müdürü olduğu belirtildiğine göre ortada bir isim benzerliği yoktur. Bu üç siteden ve aşağıda belirteceğimiz kaynaklardan yola çıkarak Nevzat Sönmez in meslekî kariyeri ve eğitimi hakkında şu bilgilere ulaşabildik: 1. Meslekî Kariyeri Nevzat Sönmez in kitabının gerek dış kapağında gerekse iç kapağında unvanının doktor olduğu ve Polis Akademisi Öğretim Görevlisi olduğu belirtilmektedir. İlgili kısımların fotoğrafını aşağıya aynen koyuyorum: Dış Kapak İç Kapak Buna göre Nevzat Sönmez in Polis Akademisi öğretim görevlisi olduğunu anlıyoruz veya sanıyoruz. Ben Polis Akademisi resmi web sayfasına baktım. Güvenlik Bilimleri Fakültesi 4, Güvenlik Bilimleri Enstitüsü 5, Adlî Bilimler Enstitüsü öğretim elemanları sayfalarını tek tek taradım. Nevzat Sönmez isminde bir öğretim görevlisi ne rastlamadım. Polis Meslek Yüksekokullarında görevli öğretim üyelerini de araştırdım. Nevzat Sönmez ismini orada da bulamadım 6. Belki de Nevzat Sönmez kitabını yayınladığı 2011 yılında Polis Akademisinde öğretim görevlisiydi. Bilemiyorum. İnternetten yaptığım araştırmada, Talas Belediyesi internet sitesinden 2011 yılında Nevzat Sönmez in Kayseri Polis Meslek Yüksek Okulu Öğrenci İşleri Şube Müdürü olduğu 7 anlaşılmaktadır. Öğrenci işleri şube müdürlüğü bir idarî görev midir, yoksa bir akademik görev midir, yani Nevzat Sönmez bir öğretim görevlisi midir, onu bilemiyorum. Polis Meslek Yüksekokulları sitesinin akademik kadro isimli sayfasında Kayseri Polis Meslek Yüksekokulu öğretim elemanları listesi vardır. Ancak burada da Nevzat Sönmez in ismi yer almamaktadır 8. 3. https://www.facebook.com/trhapkido/posts/352566398191597; http://www.hapkido.org.tr/ (Erişim Tarihi: 12 Kasım 2013) 4. http://www.pa.edu.tr/?appcode=web_gbf (Erişim: 15 Ağustos 2013). 5. http://www.pa.edu.tr/?appcode=web_guvenlik_bilimleri_fakultesi (Erişim: 15 Ağustos 2013). 6. http://www.pa.edu.tr/?appcode=web_pmyo (Erişim: 15 Ağustos 2013). 7. http://www.talas.bel.tr/newdetail.aspx?tbimid=372#.uairjztrnvc (11 Kasım 2013). 8. http://www.pa.edu.tr/?appcode=web_pmyo (Erişim Tarihi: 11 Kasım 2013).

BÖLÜM 7: NEVZAT SÖNMEZ 339 Nevzat Sönmez in gerçekte öğretim görevlisi olup olmadığını bilemiyorum. Ama kendisinin 3. Sınıf Emniyet Müdürü rütbesinde bir emniyet mensubu 9 ve Hapkido Antrenörü 10 olduğu hususu açıktır. 2. Eğitimi Lisans: AÜSBF ve/veya Polis Akademisi.- İnternet üzerinden yaptığım araştırmada Dr. Nevzat Sönmez in kendisi tarafından hazırlanmış bir özgeçmişine ulaşamadım. Yukarıda belirttiğimi gibi Yozgat Eymirli internet sitesinde Eymirli Şahsiyetler sayfasında Nevzat Sönmez in ilk orta ve lise tahsilini Yozgat'ta tamamladı(ğı), Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun oldu(ğu) ve Ankara Polis Akademisini bitirdi(ği) yazılıdır. Polis Akademisinden, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden önce mi, sonra mı mezun olduğu belirsizdir. 1970 doğumlu olduğu ve 1992 yılında Polis Kolejinde çalışmaya başladığına göre AÜSBF ve Polis Akademisini ayrı ayrı bitirmesine zaman bakımından pek imkan yoktur. Yüksek Lisans: TODAİE.- Nevzat Sönmez in TODAİE de yüksek lisans yaptığı ve Dr. Selçuk Yalçındağ ın danışmanlığında hazırladığı Kamu Düzeni Açısından Polis Okullarındaki Eğitimin Önemi ve Etkinliği başlıklı yüksek lisans teziyle 2000 yılında mezun olduğu anlaşılmaktadır 11. Doktora: Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji Anabilimdalı.- Nevzat Sönmez in doktorasını Elazığ da bulunan Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji Anabilimdalında Doç. Dr. Mehtap Yeşilorman ın danışmanlığında yaptığı ve Polislerin Polislik Mesleğine Yönelik Tutumları Üzerine Sosyolojik Bir Araştırma başlıklı 226 sayfalık bir doktora tezi hazırlayarak 2000 yılında doktor unvanını elde ettiği görülmektedir 12. Özetle Nevzat Sönmez, SBF ve/veya Polis Akademisi mezunudur. Yüksek lisansını TODAİE de muhtemelen kamu yönetimi alanında, doktorasını ise Fırat Üniversitesinde sosyoloji alanında yapmıştır. Nevzat Sönmez, eğitimi itibarıyla bir hukukçu değildir. Hukuk alanında ne lisans, ne yüksek lisans, ne de doktora diplomasına sahiptir. Hukuk fakültesi mezunu dahi olmayan birisinin anayasa hukuku alanında kitap yazmaya teşebbüs etmesi şaşırtıcı ve ülkemizin en büyük yayınevlerinden birisi olan Seçkin Yayınevinin de bu kitabı yayınlamaya değer bir kitap olarak görmesi ise üzücüdür. Bu gözlem karşısında, gerek yazarı bu kitabı yazmaya, gerekse Yayınevini bu kitabı yayınlamaya iten motiflerin saf akademik motifler olduğu hususu şüphelidir. 9. http://www.vedatkitapcilik.com/cep-polis-mevzuati-mayis-2013--urun5326.html 10. https://www.facebook.com/trhapkido/posts/352566398191597; http://www.hapkido.org.tr/ 11. http://yayin.todaie.gov.tr/tezler.php?sayfa=24 (Erişim Tarihi: 12 Kasım 2013). 12. https://tez.yok.gov.tr/ulusaltezmerkezi/searchtez Tez No: 227496.

340 ÖRNEKLERİYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU Hukuk Fakültesi Mezunu Olmayan Bir Sosyoloji Doktoru Anayasa Hukuku Kitabı Yazabilir mi? Nevzat Sönmez in kitabı hakkında somut örnekler üzerinden eleştirilerimi aşağıda sıralayacağım. Ama her şeyden önce şunu belirtelim: Nevzat Sönmez, bu kitabın birinci bölümünde açıklanan destursuz bağa girenler olgusunun mükemmel bir örneğidir. Kendisi hukuk fakültesi mezunu değildir. Yüksek lisans veya doktorası hukuk alanında değildir. Kendisi sosyoloji doktorudur. Sosyoloji doktoru bir kişi kalkıp bir anayasa hukuku kitabı yazmakta, kitabın kapağında adının önüne Dr. unvanını koymakta ve ülkemizin en büyük yayınevlerinden biri olan Seçkin Yayınevi de bu kitabı yayınlamaktadır. Bu benim psikoloji kitabı yazmam gibi bir şeydir. Maalesef anayasa hukukçuları çıkıp, Nevzat Sönmez e sen kimsin diye sormuyorlar. Destursuz bağa gireni kovmuyorlar. Anayasa hukuku, bu alanda doktora yapmış hukukçuların bağıdır. Sosyoloji doktorlarının değil! Muhtemel Savunmalar ve Bunlara Cevaplarım.- Bir ihtimal, yukarıdaki yazdıklarımıza karşı, Nevzat Sönmez kendisini, söz konusu kitabın, başlığında da belirtildiği gibi polisler için yazılmış bir anayasa hukuku kitabı olduğunu söyleyerek savunacaktır. Keza kitabın önsözünde bu kitabın amacı şu şekilde açıklanmıştır: Demek ki bu kitap esas itibarıyla polis meslek yüksekokulunda okutulan anayasa hukuku dersi için yazılmış bir ders kitabıdır. Bir ders kitabı, hangi okulda okutulursa okutulsun, o alanın uzmanları tarafından yazılabilir. Sorun ders kitabının kimler tarafından okunacağı sorunu değil, sorun bu kitabı yazan kişinin bu kitabı yazmaya ehil olup olmaması sorunudur. Piyasada çeşitli boylarda anayasa hukuku kitapları vardır. Eğer polis meslek yüksekokullarında okutulan anayasa hukuku dersi için piyasada bulunan anayasa hukuku kitapları yetersiz ise, bu okullar, bir anayasa hukuku hocasına başvurup kendi ihtiyaçlarına uygun bir polisler için anayasa hukuku dersi kitabı yazdırabilirler. Benim burada tartıştığım sorun, bu kitabın kimin için yazıldığı sorunu değil, kimin tarafından yazıldığı sorunudur. Polisler için anayasa hukuku kitabının bir sosyoloji doktoru tarafından yazılması, en az hemşireler için parazitoloji kitabının benim tarafından yazılması kadar saçma bir şeydir.

BÖLÜM 7: NEVZAT SÖNMEZ 341 Haliyle Nevzat Sönmez, kitabını sosyoloji doktoru sıfatıyla yazmadığını söyleyebilir. Eğer Nevzat Sönmez böyle bir şey derse, o zaman kendisine niçin kitabının kapağında adının önünde Dr. unvanını kullandığını sormak gerekir. Kitabın kapağında Nevzat Sönmez in isminin başındaki Dr. unvanına bakanlar Nevzat Sönmez in hukuk doktoru değil de, sosyoloji doktoru olduğunu anlıyorlar mı? Kitabın konusuyla alakasız bir alanda elde edilen bir unvanın kitabın kapağında belirtilmesi yayın etiği ile bağdaşmaz. Tabiî bir de Nevzat Sönmez kendisinin Siyasal Bilgiler Fakültesi veya Polis Akademisi mezunu olduğunu veya kendisinin emniyet müdürü olduğunu ve bu nedenle polisler için anayasa hukuku kitabı yazma ehliyetine sahip olduğunu iddia edebilir. Bir meslek mensubunun, kendisini ilgilendirdiği durumda, uzmanı olmasa bile istediği her alanda ders kitabı yazabileceği iddiası tuhaf bir iddiadır. Bu iddia, Polis Akademisi camiasında da kabul edilmemektedir ki, bu Akademide hukuk dersleri Polis Akademisi mezunları tarafından değil, hukuk fakültesi mezunu olup, yüksek lisans ve doktorasını hukuk alanında yapmış öğretim üyeleri tarafından verilmektedir. Eğer polisler için, piyasada bulunan kitaplar dışında özel bir anayasa hukuku kitabına ihtiyaç var ise bu kitabı yazma görevi öncelikle Polis Akademisindeki hukukçu meslektaşlarımıza düşer. Polis Akademisi mezunu bir kişinin, sırf bu akademiden mezun oldu diye, polisler için anayasa hukuku kitabı yazma ehliyetini kendisinde görmesi, benim, sırf hukuk fakültesi mezunu olduğum için adlî tıp kitabı yazmam kadar saçma bir şeydir. Zira adlî tıp kitabının hukuk fakültesi öğrencileri tarafından okunacak olması, o kitabın hukuk fakültesi mezunu bir kişi tarafından yazılabileceği anlamına gelmez. Adlî tıp, hukuk bilimimin değil, tıp biliminin alanına girer ve dolayısıyla adlî tıp kitabı yazma hak ve ehliyeti tıp hocalarına aittir. Daha da uzatmadan şu soruyu sorayım: Bir anayasa hukukçusu şimdiye kadar bir olay yeri inceleme kitabını mı yazmıştır ki, Polis Akademisi mezunları anayasa hukuku kitabı yazıyorlar? Nihayet Nevzat Sönmez, bu düşüncelere itibar etmeden şunu da diyebilir: Anayasa hukuku kitabı yazmak kimsenin tekelinde değildir; ben de yazabilirim. Ancak bir yazarın bunu diyebilmesi için yazdığı kitabın içeriğinin bilimsel bir değere sahip olması gerekir. Nevzat Sönmez in kitabının içeriğinin bilimsel değeri biraz aşağıda örnekleriyle gösterilecektir. * * * Nevzat Sönmez in Polisler İçin Anayasa Hukuku isimli kitabını eleştirmeye başlamadan önce belirtelim ki, Nevzat Sönmez, sadece anayasa hukuku kitabının değil, daha pek çok kitabın yazarıdır. Seçkin Yayıncılığın internet sitesinden bakınca, burada eleştirdiğimiz Anayasa Hukuku kitabı dışında Nevzat Sönmez in, Polis Mevzuatı (2013), Emniyet Teşkilatı ve Polis Meslek

342 ÖRNEKLERİYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU Hukuku (2009), Polis Meslek Yüksek Okulları (PMYO) Sınavına Hazırlık Rehberi (2009), Polis Meslek İçi Sınavlarına Hazırlık (2007), Disiplin Hukuku ve Meslek İçi Sınavlara Hazırlık Kitabı (2002) başlıklı kitapları olduğu görülmektedir. Burada eleştirdiğimiz kitap, 13 cm x 19,5 cm boyutlarında olup içindekiler dâhil toplam 211 sayfadır. Kitap Polisler İçin Anayasa Hukuku başlığını taşımaktadır. Başlığın altına parantez içinde alt başlık olarak Vatandaşlık Hukuku kelimeleri de yazılmıştır. Kitap Ankara da 2011 yılında Seçkin Yayınevi tarafından yayınlanmıştır. Kitap, plân olarak standart bir anayasa hukuku kitabının konularını kapsamaktadır. II. USÛLSÜZ ALINTI ÖRNEKLERİ Bu başlık altında Nevzat Sönmez in Polisler İçin Anayasa Hukuku (Ankara, Seçkin Yayınevi, 2011) isimli kitabında benim kitabımdan kaynağı gösterilmeksizin yapılmış alıntılara örnekler verilmiştir. Söz konusu alıntıların benden yapılmış olduğunu göstermek için, önce Nevzat Sönmez in kitabından ilgili paragraf, cümle veya cümleler; sonra da bunların benim kitaplarımdan alındığı paragraf, cümle veya cümleler kutu içinde alt alta verilmiştir. Önce Nevzat Sönmez in cümleleri, sonra da benim cümlelerim okunursa, Nevzat Sönmez in cümlelerinin benim cümlelerimden alınma olduğu görülecektir. Burada belirtmek isterim ki, Nevzat Sönmez in kitabından örnek olarak alınan cümleleri yeniden yazmak yerine adı geçen kitaptan scan edip olduğu gibi, JPEG (fotoğraf) formatında koydum. Dolayısıyla bu kısımlar Nevzat Sönmez in kitabındaki kısımların birebir aynısıdır. O cümlelerin birebir fotoğrafıdır. Benim kitabımdan alınan cümleler ise, kitabın benim bilgisayarımda kayıtlı word belgesinden olduğu gibi alınmıştır. Satırlardaki son kelimeler, kitaba göre, bir alt satıra kaymış olabilir; ama metin olarak benim kitabımın basılı hâli ile bu cümleler kelime kelime, noktası virgülüne aynıdır. Ekteki kitaptan ilgili cümleler karşılaştırılabilir. Bu örneklere geçmeden önce bu örneklerde görülen hukuka aykırılıklar hakkında genel bilgi verip, benden yaptığı usûlsüz alıntıları iki gruba ayırmak isterim:

BÖLÜM 7: NEVZAT SÖNMEZ 343 A. KAYNAĞI GÖSTERİLMEDEN YAPILMIŞ ALINTILAR Aşağıda listelenen alıntılarda Nevzat Sönmez, alıntıyı benden yapmakta, ama bana atıf yapmamaktadır (Örneklerden her biri aşağıda ayrıca incelenecektir). Örnek 3 Örnek 4 Örnek 5 Örnek 10 Örnek 12 Örnek 14 Örnek 15 Örnek 18 Örnek 19 Örnek 23 Aşağıdaki ayrıca tek tek gösterileceği gibi bu örneklerde Nevzat Sönmez kaynağını göstermeksizin benden alıntı yapmaktadır. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 35 inci maddesinin son fıkrasına göre ilim eserlerinde, iktibas hususunda kullanılan eserin ve eser sahibinin adından başka bu kısmın alındığı yer belirtilir. Yani maddeye göre, kendisinden alıntı yapılan yazarın adı, eserin ismi ve alıntılanan cümlelerin geçtiği sayfa numarası belirtilmelidir. Haliyle yerleşik atıf usûllerinde, bunlardan başka eserin yayınlandığı şehir ve yayınlayan yayınevi, eserin yayın yılı gibi diğer künye bilgileri de belirtilir. Keza adı geçen Kanununun 71 inci maddesinin ilk fıkrasının 3 üncü bendi bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır diyerek kaynak göstermeden alıntı yapmayı müeyyideye bağlamıştır. B. ALINTININ BELLİ OLACAK ŞEKİLDE YAPILMASI ŞARTINA AYKIRI ALINTILAR Bir alıntının hukuka uygun bir alıntı hâline gelmesi için, alıntının kaynağının gösterilmesi çok önemli bir şarttır; ama yeterli bir şart değildir. Zira, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 35 inci maddesinin son fıkrasına göre iktibasın belli olacak şekilde yapılması lazımdır. Bu şu anlama gelir: Bir eserden yapılan alıntının, o eserin bir parçası olmadığının, bir başka eserden alınmış olduğunun üçüncü kişiler tarafından kolaylıkla anlaşılabilmesi gerekir 13. Yani okuyucu, bir eseri okuduğunda, o eserde alıntı olan kısımların yazarın düşüncesi değil, bir başka yazarın düşüncesi olduğunu kolayca anlayabilmelidir. Alıntı niteliğinde olan cümlelerin bir başka eserden alındığı belli değil ise, bu durum usûlsüz alıntıya yol açar 14. Aynen alıntılarda, yani kelimesi kelimesine, noktası virgülüne yapılmış alıntılarda, alıntının belli olacak şekilde yapılmasının usûlü, aynen alıntılanan cümleleri ya tırnak içinde, ya da girintili paragraf olarak verilmesinden geçer. 13. Özge Öncü, Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunda İktibas Serbestisi ve Sınırları, Ankara, Yetkin, 2010, s.347. 14. Ibid., s.348.

344 ÖRNEKLERİYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU Nevzat Sönmez in aşağıdaki örneklerde belirtilen alıntıları ise noktası virgülüne, aynen benden yapılmış olmalarına, yani birer aynen alıntı olmalarına rağmen tırnak içinde verilmemişlerdir veya girintili paragraf olarak dizilmemişlerdir. Örnek 1 Örnek 2 Örnek 6 Örnek 7 Örnek 8 Örnek 9 Örnek 11 Örnek 13 Örnek 16 Örnek 17 Örnek 20 Örnek 21 Örnek 22 * * * Kaynağı gösterilmiş olsa bile bir alıntının hukuka uygun olabilmesi için yerine getirmesi gereken daha pek çok şart vardır. Örneğin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 35 inci maddesinin ilk fıkrasının ilk bendine göre, iktibas, yani alıntı, bir eserin bazı cümle ve fıkralarının bir başka esere alınmasıyla sınırlı olmalıdır. Yine aynı maddenin ilk fıkrasının 3 üncü bendine göre, iktibas, maksadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde ve münderecatını aydınlatmak maksadıyla yapılmalıdır (m.35/1, b.3). Bu şartlar açısından da Nevzat Sönmez in alıntıları fevkalade tartışmaya açıktır. Ancak, alıntı yapmanın en basit şartı olan kaynak gösterme şartına bile uymayan Nevzat Sönmez in bu şartlara uyup uymadığını burada tartışmanın bir gereği yoktur. Böyle bir tartışma fazla lüks bir tartışma olacaktır. ÖRNEKLER Şimdi bu örneklerin her birini yakından görelim. ÖRNEK 1 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.11: Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.13: Bu anlamda bir kuralın anayasa kuralı olup olmadığına o kuralın içeriğine, neyi düzenlediğine bakılarak karar verilir. Bir kural, içerik itibarıyla devletin temel organlarının kuruluşuyla veya işleyişiyle ilgili ise, o kural anayasal niteliktedir.

BÖLÜM 7: NEVZAT SÖNMEZ 345 Nevzat Sönmez in yukarıdaki paragrafı benim kitabımdan alınmıştır. Zaten Nevzat Sönmez de 11 nolu dipnotuyla benim kitabıma atıf yaparak bunu kabul etmektedir. Ancak bu alıntı, kaynağı gösterilmiş olsa da, yine usûlsüz bir alıntıdır. Çünkü, bu alıntı, yukarıdaki iki kutunun karşılaştırılmasından anlaşılacağı üzere bir aynen alıntı dır. Yani Nevzat Sönmez in cümleleri, noktası virgülüne, kelimesi kelimesine aynen benim cümlelerimin tekrarıdır. Ortada bir aynen alıntı olduğuna göre, bu alıntının tırnak içinde verilmesi veya girintili paragraf olarak dizilmesi gerekirdi. Zira yukarıda açıkladığımız gibi, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 35 inci maddesinin son fıkrasına göre iktibasın belli olacak şekilde yapılması lazımdır. ÖRNEK 2 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.19: Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.14. Bir hukuk düzeninde mevcut olan, anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik gibi normlar, dağınık hâlde ve rasgele değil, alt-alta, üst-üste bulunur. Bu normların arasında altlık-üstlük ilişkisi vardır. Buna normlar hiyerarşisi veya hukuk düzeni piramidi denir (Bu teori Hans Kelsen in görüşlerine dayanır). Bu hiyerarşide alt basamakta yer alan norm geçerliliğini üst basamakta yer alan normdan alır ve dolayısıyla ona uygun olmak zorundadır. Görüldüğü gibi Nevzat Sönmez in paragrafındaki pek çok cümle benim paragrafımdan noktası virgülüne alınmıştır. Bunlar birer aynen alıntıdır. Dolayısıyla bunların tırnak içinde verilmeleri gerekir. Tırnak içinde verilmediklerinden dolayı FSEK, m.35/son da öngörülen iktibasın belli olacak şekilde yapılması şartına aykırılık teşkil eder.

346 ÖRNEKLERİYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU ÖRNEK 3 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.21: Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.318: Kanun hükmünde kararname (KHK), Bakanlar Kurulunun anayasadan doğrudan doğruya aldığı veya yasama organından yetki devri yoluyla aldığı sınırlı bir yetkiye dayanarak yaptığı, daha sonra yasama organının denetimine tâbi olan ve normlar hiyerarşisinde kanun düzeyinde yer alan bir düzenleyici işlemdir. Görüldüğü gibi Nevzat Sönmez in paragrafı ile benim paragrafım noktası virgülüne aynıdır. Nevzat Sönmez in paragrafı benim paragrafımdan alınmıştır. Ama bana atıf yoktur. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 35 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yapılan alıntının kaynağının gösterilmesi gerekir. Nitekim, adı geçen Kanununun 71 inci maddesinin ilk fıkrasının 3 üncü bendi bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır diyerek kaynak göstermeden alıntı yapmayı müeyyideye bağlamıştır 15 ÖRNEK 4 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.10: 15. Ünal Tekinalp, Fikrî Mülkiyet Hukuku, İstanbul, Vedat Kitapçılık, 2012, s.157.

BÖLÜM 7: NEVZAT SÖNMEZ 347 Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.328: Anayasada öngörülmüş yürütme organının düzenleyici işlemleri, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik olmak üzere üç tanedir. Ancak, uygulamada, yürütme organının, bunların dışında, kararname, karar, tebliğ, sirküler, genelge, ilke kararı esaslar, yönerge, talimat, statü, genel emir, tenbihname, genel tenbih, ilân, duyuru, plân, tarife gibi değişik isimler taşıyan işlemlerle genel, soyut, objektif hukuk kuralları koyduğu görülmektedir. Bu nedenle, bu işlemler de yürütme organının düzenleyici işlemidirler. Bu tür düzenleyici işlemlere, bunların adı, Anayasada geçmediği için, adsız düzenleyici işlemler denmektedir. Yukarıdaki iki kutu karşılaştırılırsa, Nevzat Sönmez in paragraflarının benim paragrafımdan alınma olduğu görülür. Buna rağmen bana yapılmış bir atıf yoktur. Ortada 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 71 inci maddesinin ilk fıkrasının 3 üncü bendinde öngörülmüş olan kaynak göstermeksizin iktibasta bulunma hâli vardır. ÖRNEK 5 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.23: Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.15: Yazılı anayasa, bir anayasa içinde olması düşünülebilecek kuralların yetkili bir organ tarafından belirli bir belge içinde toplanmasıdır. Görüldüğü gibi Nevzat Sönmez in cümlesi olduğu gibi benim cümlemden noktası virgülüne aynen alınmadır. Hatta ilginçtir ki, benim italikle verdiğim belirli bir belge kelimelerini Nevzat Sönmez de italikle vermiştir. Bu üç kelimenin italikle yazılması alıntının benden yapılmış olduğunun tartışmasız kanıtıdır. Alıntı benden yapılmıştır; ama bana yapılmış bir atıf yoktur. Ortada 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 71 inci maddesinin ilk fıkrasının 3 üncü bendinde öngörülmüş olan kaynak göstermeksizin iktibasta bulunma hâli vardır.

348 ÖRNEKLERİYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU ÖRNEK 6 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.23: Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.15: Yazısız anayasa (unwritten constitution, constitution non-écrite), her şeyden önce yazılı anayasanın karşıtıdır. Yazısız anayasa ya, teamülî anayasa (constitution coutumière) veya geleneksel anayasa da denir. Bu tür anayasa, toplum içinde uzunca bir süre kesintisiz olarak tekrarlanan ve bağlayıcı olduğuna inanılan uygulamalardan oluşur. Yazısız anayasanın en bilinen örneği İngiltere dir. İngiltere de devletin temel kuruluşunu düzenleyen kurallardan önemli bir kısmı teamülî niteliktedir. Bu kurallar belirli bir konuda anayasal organların uzunca bir zaman boyunca düzenli olarak tekrarlanan uygulamalarından oluşmaktadır. Bu uygulamalar konusunda anayasal organlarda ve kamuoyunda bir konsensus vardır. Örneğin Kraliçenin çoğunluk partisinin liderini başbakan olarak ataması, Başbakanın Avam Kamarası üyesi olması, Avam Kamarasının güvenini yitiren Kabinenin istifa etmesi, Avam Kamarası Başkanının (Speaker) tarafsız olması, Kraliçenin kanunları veto etme yetkisini kullanmaması birer yazısız anayasa kuralıdır 3. Hiçbir yerde yazılı olmamalarına rağmen bu kurallara çok eski zamanlardan beri uyulmaktadır. 3. Örnekler için bkz.: S. A. de Smith ve Brazier ve Rodney Brazier, Constitutional and Administrative Law, London, Penguin Books, 1989, s.28.

BÖLÜM 7: NEVZAT SÖNMEZ 349 Görüldüğü gibi Nevzat Sönmez in paragrafı benim paragrafımdan olduğu gibi alınmadır. Yani ortada bir aynen alıntı vardır. Aynen alıntının tırnak içinde yapılması gerekir. Nevzat Sönmez, alıntıyı tırnak içinde yapmamıştır. Dolayısıyla söz konusu alıntıda FSEK, m.35/son da öngörülen iktibasın belli olacak şekilde yapılması şartına aykırılık vardır. ÖRNEK 7 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.51: Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.16: Yumuşak anayasa (flexible constitution, constitution souple), normal kanunlarla aynı usûllerle ve aynı organlarca değiştirilebilen anayasa olarak tanımlanmaktadır. ( ) Katı anayasa (rigid constitution, constitution rigide) veya sert anayasa, normal kanunlardan daha farklı organlarca ve daha zor usullerle değiştirilebilen anayasa olarak tanımlanmaktadır. Yukarıdaki iki kutunun karşılaştırılmasından anlaşılacağı üzere Nevzat Sönmez in cümleleri benim cümlelerimden aynen alınmıştır. Ama alıntılanan cümleler tırnak içinde verilmemiştir. Söz konusu alıntı FSEK, m.35/son da öngörülen iktibasın belli olacak şekilde yapılması şartına aykırıdır.

350 ÖRNEKLERİYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU ÖRNEK 8 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.36: Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.33: Bir devletin kurulabilmesi için nelere ihtiyaç vardır? Devlet denen şey, bir insan topluluğu olduğuna göre, her şeyden önce bir devletin kurulabilmesi için insanlara ihtiyaç vardır. İnsan topluluğu devletin ilk unsurudur. İkinci olarak bir devlet kurmak isteyen insanlar bu devleti havada ve denizde kuramayacaklarına göre, toprağa ihtiyaçları vardır. Toprak parçası devletin ikinci unsurudur. Ancak yeryüzünde sahipsiz toprak yoktur. Bütün topraklar bir devlete aittir. O hâlde mevcut bir devlete ait bir toprak parçasını o devletten koparmaları gerekmektedir. Ancak devletler genellikle buna izin vermezler ve buna teşebbüs edenleri şiddetle cezalandırırlar. Bu nedenle bir devlet kurmak isteyen insanlar, bunu her halükârda gerçekleştirmek istiyorlarsa, mevcut devlete karşı şiddet yoluyla cevap vermeleri, mevcut devleti şiddet yoluyla yenmeleri ve o toprak parçası üzerinde egemen olmaları gerekir. İşte devletin üçüncü unsuru egemenliktir. İki kutunun karşılaştırılmasından da anlaşılacağı üzere ortada bir aynen alıntı vardır. Hatta ilginçtir, benim kalın harflerle (bold) verdiğim kelimeleri Nevzat Sönmez de kalın harflerle vermektedir. Nevzat Sönmez bu alıntının kaynağını göstermektedir; ama alıntı tırnak içinde verilmediğinden veya girintili paragraf olarak dizilmediğinden bu alıntı FSEK, m.35/son da öngörülen iktibasın belli olacak şekilde yapılması şartına aykırıdır.

ÖRNEK 9 BÖLÜM 7: NEVZAT SÖNMEZ 351 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.37: Kemal Gözler, Devletin Genel Teorisi, Bursa, Ekin, 2007, s.14: Devlet, millet, ülke ve egemenlik olmak üzere üç unsurdan oluştuğuna göre bu unsurlardan herhangi birinin kaybı, devletin varlığını sona erdirir. Bu unsurlardan ikisinin veya üçünün birden kaybı durumunda da devlet haliyle ortadan kalkar. Görüldüğü gibi ortada bir aynen alıntı var. Ama alıntılanan cümleler tırnak içinde verilmemiştir. Söz konusu alıntı FSEK, m.35/son da öngörülen iktibasın belli olacak şekilde yapılması şartına aykırıdır. ÖRNEK 10 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.37: Kemal Gözler, Devletin Genel Teorisi, Bursa, Ekin, 2007, s.49: Yukarıda da belirttiğimiz gibi, bir devletin kurulabilmesi için gerekli olan ilk şey insan topluluğu (population) dur. İnsanlar olmaksızın bir devletin kurulması mümkün değildir. İnsansız devlet olmaz. İnsan topluluğu devletin beşerî unsurudur. İnsan topluluğu unsurunu ifade etmek için, ahali, tebaa, nüfus, halk gibi değişik terimler kullanılıyorsa da biz millet terimini kullanacağız.

352 ÖRNEKLERİYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU Görüldüğü gibi Nevzat Sönmez in yukarıdaki cümleleri aynen benim cümlelerimden alınmıştır. Ama bu cümlelerin sonunda bana atıf yoktur. Bu üç cümleyi izleyen ve millet tanımının olduğu son cümlede bana bir atıf vardır (s.37, dipnot 46); ama bu atıfta da belirtilen sayfa numaraları yanlıştır. Bir ihtimal yazarın bana atıf yaptığını kabul etsek bile, bu atıf yine usûlsüz bir atıftır; çünkü ortada aynen alıntı olmasına rağmen bu alıntı tırnak içinde verilmemiş, dolayısıyla FSEK, m.35/son da öngörülen iktibasın belli olacak şekilde yapılması şartı ihlâl edilmiştir. ÖRNEK 11 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.37: Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.34: İşte biz birbirlerine birtakım bağlarla bağlanmış insanlardan oluşmuş topluluğa millet (nation) deriz. Alıntının sonunda kaynağı gösterilmiş olsa da bu alıntı yine de FSEK, m.35/son da öngörülen iktibasın belli olacak şekilde yapılması şartına aykırı olarak yapılmış bir alıntıdır. Çünkü, söz konusu tanım benden aynen alınmış olmasına rağmen tırnak içinde verilmemiştir.

ÖRNEK 12 BÖLÜM 7: NEVZAT SÖNMEZ 353 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.39: Kemal Gözler, Devletin Genel Teorisi, Bursa, Ekin, 2007, s.12: Yeni kurulan bir devletin pek çok devlet tarafından tanınması onun, uluslararası hukuk bakımından bir devlet olarak oluştuğunun güzel bir göstergesidir. Ancak iç hukuk bakımından tanınma, devletin kuruluşunu ve varlığını gösteren ayırıcı bir unsur değildir. Belirli bir grup insan, belirli bir toprak parçası üzerinde egemenliğini tartışmasız bir şekilde kurmayı başarmışlarsa ve bu durum süreklilik kazanmışsa, o devlet, başka devletler tarafından tanınmamış olsa bile artık ortada yeni bir devlet vardır. Bir devletin diğer devleti tanıyıp tanımamasının, o devletin, devlet olma statüsü (statehood, devletlik) üzerinde bir etkisi yoktur. Örneğin ABD, Çin Halk Cumhuriyetini 30 yıl boyunca tanımamıştır. Ancak Çin Halk Cumhuriyeti, bu süre içinde var olmaya devam etmiştir. Anayasa hukuku bakımından mühim olan bir devletin tanınması değil, bu devletin gerçekten kendi ülkesi üzerinde uzunca bir süre fiilen egemen olup olmadığıdır. Görüldüğü gibi Nevzat Sönmez in yukarıdaki paragrafı noktası virgülüne benim paragrafımdan alınmıştır. Hatta ilginçtir, benim italikle verdiğim uzunca bir süre fiilen egemen kelimelerini Nevzat Sönmez de italikle vermektedir. Nevzat Sönmez sadece benim cümlelerimi almamakta, stilimi dahi taklit etmektedir. Nevzat Sönmez in paragrafının benim paragrafımdan alınmış olduğu ortadadır. Ama bu paragrafın kaynağı gösterilmemiştir. Dolayısıyla ortada 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 71 inci maddesinin ilk fıkrasının 3 üncü bendinde öngörülmüş olan kaynak göstermeksizin iktibasta bulunma hâli vardır.

354 ÖRNEKLERİYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU ÖRNEK 13 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.39: Kemal Gözler, Devletin Genel Teorisi, Bursa, Ekin, 2007, s.12: KKTC nin üzerinde kurulu olduğu topraklar, 1974 yılında Türk ordusunun müdahalesi sonucunda Kıbrıs Rum Hükümetinin egemenliğinden çıkmıştır. Bu topraklar üzerinde önce Kuzey Kıbrıs Türk Federe Devleti kurulmuş daha sonra bu devlet 1983 yılında bağımsızlığını ilân ederek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine dönüşmüştür. KKTC, 1983 yılında bağımsızlığını ilân etmesine rağmen, günümüze kadar, Türkiye Cumhuriyeti dışında bir başka devlet tarafından tanınmamıştır. Bu KKTC nin tanınmamış olması vakıası, belki, uluslararası hukuk bakımından KKTC nin bir devlet niteliğini kazanmadığını ve dolayısıyla uluslararası ilişkilere giremeyeceğini gösterir. Ancak bu vakıa, anayasa hukuku bakımından KKTC nin bir devlet olmadığını kesinlikle göstermez. Zira KKTC nin toprakları üzerinde Güney Kıbrıs Rum Kesimi değil, tartışmasız olarak KKTC nin egemenliği vardır ve bu egemenlik süreklilik kazanmıştır. Dolayısıyla KKTC iç hukuk bakımından tartışmasız bir devlettir. İç hukuk bakımından bir devlet, devlet olma niteliğini sürdürdükçe, onun başka devletler tarafından tanınıp tanınmamasının bir önemi yoktur. Görüldüğü gibi Nevzat Sönmez in yukarıdaki paragrafı benim paragrafımdan alınmıştır. Paragrafın sonunda Erdoğan ile bana atıf vardır. Ancak dikkat edilirse Nevzat Sönmez in paragrafındaki cümlelerin çoğunluğunun benim cümlelerim ile noktası virgülüne aynı olduğu görülür. Bu nedenle bu cümlelerin, bir aynen alıntı olarak tırnak içinde verilmesi gerekirdi.

BÖLÜM 7: NEVZAT SÖNMEZ 355 Dolayısıyla ortada FSEK, m.35/son da öngörülen iktibasın belli olacak şekilde yapılması şartına aykırı olarak yapılmış bir alıntı vardır. Ayrıca ortada bir aynen alıntı olduğuna göre, bu alıntı mantık gereği sadece bir yazardan yapılmış olabilir. Bu yazar da benim. Nevzat Sönmez in sadece benden yapmış olduğu bir alıntı için Mustafa Erdoğan a da atıf yapması, FSEK, m.71/1, b.5 te hükme bağlanan yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösterme durumuna vücut verir. ÖRNEK 14 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.42: Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.49: TABLO 6.1: Hobbes, Locke ve Rousseau Arasında Karşılaştırma Hobbes Locke Rousseau Doğal Yaşam Kavga var. Barış ve özgürlük var. Sözleşmenin Konusu Devletin Taahhüdü Özgürlüklerin Leviathan a devri Güvenlik ve düzen sağlamak Devlet Anlayışı Otoriter Özgürlükçü Cezalandırma hakkının devlete devri Suçluları cezalandırmak, adaleti gerçekleştirmek Barış, eşitlik var. Özel mülkiyetin ortaya çıkmasıyla eşitlik bozuluyor. Güveni temin etmek için bireyler, sözleşerek, genel irade yi oluşturuyorlar. İnsanlar, özgürlüklerinden vazgeçmiş olmuyorlar; ama genel iradeye tâbiler. Azınlık hakları yok. Görüldüğü gibi Nevzat Sönmez in tablosu benim tablomdan alınmıştır. Ama bana atıf yoktur. Dolayısıyla ortada 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 71 inci maddesinin ilk fıkrasının 3 üncü bendinde öngörülmüş olan kaynak göstermeksizin iktibasta bulunma hâli vardır.

356 ÖRNEKLERİYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU ÖRNEK 15 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.42: Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.49: Bu teorilerin hepsinin eleştirilebilecek birçok yönünün olduğunu ve gerçeklerle uyuşmadığını söyleyebiliriz. Bununla birlikte bu teorilerden hepsi devletin kökeni sorununun bir yönüne ışık tutmaktadır. O nedenle, bu teorilerin bilinmesinde devlet olgusunu anlayabilmek bakımından yarar vardır. Nevzat Sönmez in yukarıdaki paragrafının benim paragrafımdan mealen alındığı ortadadır. Mealen alıntı da bir alıntıdır; bunun da kaynağının gösterilmesi gerekir. Kaldı ki, bu teorilerden hepsi devletin kökeni sorununun bir yönüne ışık tutma ifadesindeki kelimesi kelimesine ortaklık, bunun sadece bir mealen alıntı değil, bir aynen alıntı olduğunu da gösterir. Bu alıntı ister mealen, ister aynen olsun, alıntının kaynağını gösterilmesi gerekir. Oysa bu alıntının kaynağı gösterilmemiştir. Dolayısıyla ortada 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 71 inci maddesinin ilk fıkrasının 3 üncü bendinde öngörülmüş olan kaynak göstermeksizin iktibasta bulunma hâli vardır.

ÖRNEK 16 BÖLÜM 7: NEVZAT SÖNMEZ 357 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.47: Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.56: Arend Lijphart ın demokratik olarak kabul ettiği 21 ülkeden 10 u cumhuriyet, 11 i ise monarşidir. Avustralya, Belçika, Birleşik Krallık, Danimarka, Hollanda, Japonya, Kanada, Lüksemburg, Norveç, İsveç, Yeni Zelanda 36 gibi demokratikliklerinden hiçbir şekilde şüphelenilmeyen ve üstelik uzun zamandan beri demokratik rejimleri kesintiye uğramamış olan bu devletler birer cumhuriyet değil, monarşidir. Keza bir cumhuriyet de anti-demokratik olabileceği gibi, demokratik de olabilir. Örneğin, komşumuz İran ve Irak birer anti-demokratik cumhuriyettir. Fakat bir cumhuriyet demokratik de olabilir. Örneğin Arend Lijphart ın demokratik olarak kabul ettiği 21 ülkeden 10 u cumhuriyettir: Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Avusturya, Fransa, Finlandiya, İrlanda, İsviçre, İsrail, İtalya, İzlanda. 36. Lijphart, Çağdaş Demokrasiler, op. cit., s.79. Nevzat Sönmez in 66 nolu dipnotta atıf usûlü problemli de olsa, bana atıf yaptığı söylenebilir. Ama ortada benden, kelime kelime, aynen yapılmış bir alıntı vardır. Aynen alıntının tırnak içinde yapılması gerekir. Dolayısıyla bu alıntı FSEK, m.35/son da öngörülen iktibasın belli olacak şekilde yapılması şartına aykırıdır.

358 ÖRNEKLERİYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU ÖRNEK 17 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.49-50: Kemal Gözler, Üniter Devlet ve Demokratik Açılım, Türkiye Günlüğü, Sayı 99, Güz 2009, s. 82: Üniter devlette yürütme organı ve yetkisinde de esas itibarıyla bir bütünlük vardır. Üniter devletin yürütme organının tepesinde, parlâmenter hükûmet sistemlerinde başbakan, bakanlar kurulu ve bakanlar, başkanlık sistemlerinde başkan bulunur. Yürütme yetkisinin sahibi bunlardır. Ancak, büyükçe bir ülkede, bütün yürütme ve idare yetkisinin başkan, başbakan ve bakan gibi birkaç kişi tarafından kullanılması haliyle mümkün değildir. O nedenle başkan, başbakan ve bakanlar, yürütme görevi için genişçe bir teşkilata ihtiyaç duyarlar. Bu teşkilata idare denir. Yukarıdaki iki kutunun karşılaştırılmasından görüleceği üzere Nevzat Sönmez in cümleleri, noktası virgülüne aynen benim kitabımdan alınmadır. Dolayısıyla bu cümlelerin tırnak içinde verilmesi gerekirdi. Bu nedenle bu alıntı FSEK, m.35/son da öngörülen iktibasın belli olacak şekilde yapılması şartına aykırıdır.

ÖRNEK 18 BÖLÜM 7: NEVZAT SÖNMEZ 359 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.50: Devlet Sayısı Hukuk Düzeni Y.Y.Y. Organları Yetki Paylaşımı Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.66: TABLO 7.2: Federal Devlet ile Üniter Devlet Arasındaki Farklar ÜNİTER DEVLET Tek devlet var. Tek bir hukuk düzeni var. Tek yasama, yürütme ve yargı organı var. Merkezî idare ile adem-i merkezî idare arasında kanunla yapılır FEDERAL DEVLET İki tür devlet var: (1) Bir federal devlet+(2) Birden çok federe devlet var. İki tür hukuk düzeni var: (1) Bir federal hukuk düzeni+(2) Birden çok federe hukuk düzeni var İki tür organlar var: (1) Federal Yasama, Yürütme ve Yargı Organları+ (2) Federe Yas.Yür.Yar.Organları Federal devlet ile federe devletler arasındaki yetki paylaşımı anayasayla yapılmıştır. Görüldüğü gibi Nevzat Sönmez in tablosu benim tablomdan alınmıştır. Ama bana yapılan bir atıf yoktur. Dolayısıyla ortada 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 71 inci maddesinin ilk fıkrasının 3 üncü bendinde öngörülmüş olan kaynak göstermeksizin iktibasta bulunma hâli vardır.

360 ÖRNEKLERİYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU ÖRNEK 19 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.52: Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.66: TABLO 7.1: Federasyon ile Konfederasyon Arasındaki Farklar KONFEDERASYON FEDERASYON Kaynak Uluslararası andlaşmayla kurulur Anayasayla kurulur Bağın Niteliği Üye devletler arasındaki bağ akdîdir. Anayasal niteliktedir. Ayrılma Hakkı Üye devletler üyelikten çıkabilir. Ayrılma hakkı yoktur. U.arası Kişilik Üye devletlerin de var Sadece federal devletin var Dış İlişkilerde Üye devletler bağımsızdır. Federe devletler federal devlete bağlıdır Gü- Zorlama cü Vatandaşlık Konfederasyonun üye devletler üzerinde zorlama gücü yoktur. Sadece üye devletlerin vatandaşlığı var. Var İki tür vatandaşlık var (Federal Vatandaşlık+Federe Vatandaşlık) Görüldüğü gibi Nevzat Sönmez in tablosu benim tablomdan alınmıştır. Ama bana yapılan bir atıf yoktur. Dolayısıyla ortada 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 71 inci maddesinin ilk fıkrasının 3 üncü bendinde öngörülmüş olan kaynak göstermeksizin iktibasta bulunma hâli vardır.

ÖRNEK 20 BÖLÜM 7: NEVZAT SÖNMEZ 361 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.55: Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.76: Buna göre, hükûmet sistemleri ilkönce kuvvetler birliği ve kuvvetler ayrılığı sistemleri olarak ikiye ayrılır. Kuvvetler birliği sistemleri de kendi içinde kuvvetlerin yürütmede ve yasamada birleştiği sistemler olarak ikiye ayrılır. Kuvvetlerin yürütmede birleştiği sistemler diktatörlük veya mutlak monarşidir. Kuvvetlerin yasamada birleştiği sisteme meclis hükûmeti sistemi denir. Kuvvetler ayrılığı sistemleri de kendi içinde sert ve yumuşak olmak üzere ikiye ayrılır. Sert kuvvetler ayrılığı sistemine başkanlık sistemi, yumuşak kuvvetler ayrılığı sistemine ise parlâmenter sistem denir. Yukarıdaki alıntının kaynağı gösterilmiş olsa da alıntı hâlâ hukuka aykırıdır. Çünkü, ortada bir aynen alıntı vardır ve aynen alıntının tırnak içinde yapılmaması FSEK, m.35/son da öngörülen iktibasın belli olacak şekilde yapılması şartına aykırılık teşkil eder.

362 ÖRNEKLERİYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU ÖRNEK 21 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.61:

BÖLÜM 7: NEVZAT SÖNMEZ 363 Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.74-75: Kuvvetler ayrılığı teorisinin gerçek kurucusu olarak asıl adı Charles- Louis de Secondat olan Montesquieu (Monteskiyö okunur) (1689-1755) kabul edilmektedir. Montesquieu bu teoriyi Kanunların Ruhu (De l esprit des lois) (1748) isimli eserinin XI inci kitabının VI ncı bölümünde İngiliz Anayasası başlığı altında dile getirmektedir. Montesquieu ye göre, her devlette üç çeşit kuvvet vardır: Yasama kuvveti, devletler hukukuna bağlı olan şeyleri yürütme kuvveti ve medenî hukuka bağlı olan şeyleri yürütme kuvveti 7. Montesquieu ye göre bu kuvvetlerden birincisi yani yasama kuvveti (puissance législative), geçici veya sürekli kanunlar yapma; eskiden yapılmış olanları düzeltme ya da yürürlükten kaldırma işidir 8. İkinci kuvvetle ise, hükümdar veya idareci, savaş veya barış yapar; elçi gönderir ya da kabul eder; güvenliği kurar, istilaları önler 9. Montesquieu bu ikinci kuvvete devletin yürütme kuvveti (puissance exécutrice de l Etat) ismini vermektedir 10. Üçüncü kuvvet ise, suçluları cezalandırma ve özel kişiler uyuşmazlıkları yargılama kuvveti 11 dir. Montesquieu bu kuvvete yargılama kuvveti (puissance de juger) ismini vermektedir 12. Montesquieu devlette üç kuvvet bulunduğunu böylece tespit ettikten ve bunlara yasama, yürütme ve yargı kuvveti isimlerini verdikten sonra, bu üç kuvvetin birbirinden ayrılmasının gerektiğini ileri sürmektedir. Ünlü düşünüre göre, bir kere yasama ve yürütme kuvvetleri birbirinden ayrılmalıdır. Zira, yasama ve yürütme kuvvetleri aynı elde toplanmış ise hürriyet yok olur 13. Diğer yandan Montesquieu'ye göre, yargı kuvveti de, yasama ve yürütme kuvvetlerinden ayrılmış değilse gene hürriyet yoktur 14. ( ) Özetle Montesquieu'ye göre yasama kuvveti sınırlı bir kuvvettir; çünkü, kendi koyduğu kuralları uygulama yetkisi yoktur. Yürütme kuvveti de sınırlı bir kuvvettir; çünkü yasamanın koyduğu kuralları yürütmektedir. Yargı da sınırlı bir kuvvettir; çünkü hâkimler kanunların sözlerini telaffuz eden birer ağızdan başka bir şey değildirler. Bu üç kuvvet kendi görevlerinin dışına çıkarlarsa, yani yasama kendi koyduğu kuralları yürütürse, yürütme ise yürüttüğü kuralları kendi koyarsa, yargı ise kanun koyucunun ağzı olmakla yetinmeyip kendisi yorum yoluyla yeni kurallar koymaya kalkarsa, o sistemde hürriyet ortadan kalkar. 7. Montesquieu, De l esprit des lois, Livre XI, Chapitre VI. 8. Montesquieu, De l esprit des lois, Livre XI, Chapitre VI. Bu bölüm Türkçe ye Mükbil Özyörük tarafından çevrilmiştir: Montesquieu, İngiltere nin Esas Teşkilatı, Çev. Mükbil Özyörük, Siyasal Bilgiler Okulu Dergisi, Cilt II, 1947, Sayı 1-2, s.75-83. 9. Montesquieu, De l esprit des lois, Livre XI, Chapitre VI; Özyörük Çevirisi, op. cit., s.75. 10. Ibid. 11. Ibid. 12. Ibid. 14. Ibid.

364 ÖRNEKLERİYLE USÛLSÜZ ALINTI SORUNU Nevzat Sönmez, 97 nolu dipnotta benden önce KUTLU ya atıf yapmaktadır. Ancak görüleceği gibi söz konusu üç paragraf KUTLU dan değil kelimesi kelimesine benden alınmadır. Ortada bir aynen alıntı vardır. Dolayısıyla bu alıntının, tırnak içinde veya girintili paragraf olarak verilmesi gerekirdi. Bu nedenle söz konusu alıntı FSEK, m.35/son da öngörülmüş olan iktibasın belli olacak şekilde yapılması şartına aykırıdır. Ayrıca üç paragraf uzunluğunda bu alıntının Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 35 inci maddesinin ilk fıkrasının ilk bendinde öngörülmüş olan iktibasın bir eserin bazı cümle ve fıkralarının bir başka esere alınmasıyla sınırlı olması şartına ve keza aynı maddenin ilk fıkrasının 3 üncü bendinde öngörülmüş olan alıntının maksadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde ve münderecatını aydınlatmak maksadıyla yapılması şartına aykırı olduğu söylenebilir. ÖRNEK 22 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.66: Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.82: Sert kuvvetler ayrılığı sistemi (rigid separation of powers system, système de séparation rigide des pouvoirs) nde, yasama ve yürütme kuvvetleri birbirinden mutlak bir şekilde ayrılmış iki organa verilmiştir. Bu organlar karşılıklı olarak birbirinden, gerek kaynak bakımından, gerek varlıklarını sürdürme bakımından bağımsızdır. Yani, yasama ve yürütme organları ayrı ayrı seçilir ve seçildikten sonra da birbirlerinin varlıklarına son veremezler 67. Bu organların anayasal sistem içinde güçleri de birbirine eşit veya az çok

BÖLÜM 7: NEVZAT SÖNMEZ 365 dengelidir 68. Sert kuvvetler ayrılığı sistemine genellikle başkanlık sistemi (presidential system) denir. Bu sisteme başkanlık sistemi yerine, başkanlık rejimi (presidential regime), başkanlık demokrasisi (presidential democracy), başkanlık hükûmeti (presidential government) veya kısaca prezidansiyalizm (presidentialism) dendiği de olur. Başkanlık sisteminin en bilinen örneği Amerika Birleşik Devletleridir. 67. Cadart, op. cit., c.i, s.484. 68. Ibid. Nevzat Sönmez cümlelerin sonunda bana atıf yapmaktadır. Ancak bu atıf söz konusu alıntıyı hukuka uygun hâle getirmeye yetmemektedir. Çünkü yukarıdaki iki kutunun karşılaştırılmasından anlaşılacağı üzere Nevzat Sönmez in paragrafı -yabancı terimler hariç- benim paragrafım ile noktası virgülüne aynıdır. Ortada bir aynen alıntı vardır. Aynen alıntının tırnak içinde verilmesi gerekirdi. Dolayısıyla bu alıntı FSEK, m.35/son da öngörülmüş olan iktibasın belli olacak şekilde yapılması şartına aykırıdır. ÖRNEK 23 Nevzat Sönmez, Anayasa Hukuku, Ankara, Seçkin, 2011, s.68: Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin, 2010, s.89: Yarı-başkanlık sistemi (semi-presidential system), değişik şekillerde tanımlanmışsa da, kanımızca çok basit olarak şu şekilde tanımlanabilir: Cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiği bir parlâmenter sisteme yarıbaşkanlık sistemi denir. Görüldüğü gibi Nevzat Sönmez in yukarıdaki tırnak içinde verdiği tanım benim tanımımdan alınmıştır. Ama bu tanımın kaynağı gösterilmemiştir. Dolayısıyla ortada 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 71 inci maddesinin ilk fıkrasının 3 üncü bendinde öngörülmüş olan kaynak göstermeksizin iktibasta bulunma hâli vardır. İktibasın Maksadın Haklı Göstereceği Nispet Dahilinde ve Münderacatını Aydınlatmak Maksadıyla Yapılması Şartı (FSEK, m.35/1, b.3) Açısından Birkaç Söz Nevzat Sönmez in kitabındaki bu kaynaksız alıntılardan başka asıl mesele, kaynağı gösterilmiş olsa bile, kitabın bütününün orantısız ve aşırı alıntılarla yazılmış olmasıdır. FSEK, m.35/1, b.3 e göre alıntının maksadın haklı