DÜNDEN BUGÜNE KULELİ ASKERÎ LİSESİ



Benzer belgeler
OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

Sultan II. Mahmut ve Sultan Abdülmecid Döneminde Kuleli Süvari Kışlası

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

SELANİK AYASOFYA CAMİSİ

ĐSTANBUL DOLMABAHÇE SARAYI, SAAT KULESĐ VE CAMĐĐ TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

II. MAHMUT ( ) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ANABİLİM DALI

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

Kuzguncuk. Madam Agavni Muratyan Yalısı, 1993 Madam Agavni Muratyan Yalısı, Madam Agavni Muratyan Yalısı, Çiğdem PAKER, Mimarlık Fakültesi

II. BÖLÜM LK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLER

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

TIP BAYRAMI DR. YAHYA R. LALELİ

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Edirne Hanları - Kervansarayları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

Edirne Köprüleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 8

FOSSATİ'NİN "AYASOFYA" ALBÜMÜ

SELANİK HAMZA BEY CAMİSİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

SELANİK ALACA İMARET CAMİSİ

Murat Dursun Tosun ŞEBİNKARAHİSAR TARİHİNDEN GÜNÜMÜZE YANSIYAN BİRKAÇ OLAY

7. Yayınlar 7.1 Uluslar arası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

Şekil 2.22: Doğu Akdeniz, Ege Denizi, Balkan Yarımadası. Ölçek ~ 1: [2]

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

ÖZGEÇMİŞ KİMLİK BİLGİLERİ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

Ülkemizde Tıp Fakültelerinin tarihi

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi Kaynaklar-Tetkikler... 2

Abd-i Kethüda (Cücük) Camisi

III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE SERGİSİ. 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ.

Osmanlı nın ilk hastanesi:

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ

Yard. Doç. Dr. Ali AHMETBEYOĞLU

ÖRNEKLER. Nazife KURTMAN

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Mahmûd Paşa Kütüphanesinin Yeniden Açılışı *

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

SELANİK HORTACI CAMİSİ

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

Merkez Turgutreis İlköğretim Okulunun Tarihi Gelişimi

mekan Kasımpaşa Deniz Hastanesi İLKBAHAR 2014 SAYI: 302

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

KANDİLLİ SARAY I. Dr. Suat Kesili

Doç. Dr. Tolga BOZKURT SAN CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK MİMARİSİ BATILILAŞMA DÖNEMİ OSMANLI MİMARİSİ

ÖZGEÇMİŞ Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

EDİRNE ROTARY KULÜBÜ DÖNEM BÜLTENİ

DENİZ HARP OKULU KOMUTANLIĞI

Koca Mustafa Reşid Paşa

Etkinlikler T.C. İstanbul Aydın Üniversitesi. Adına Sahibi Dr. Mustafa AYDIN. (Mütevelli Heyet Başkanı) YAYIN KURULU YAYINA HAZIRLAYANALAR

Gazi Ahmet Muhtar Paşa

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

RESTORASYON ÇALIŞMALARI

SAYFA BELGELER NUMARASI

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU I BİLDİRİLER CİLT 1. Editörler. Prof. Dr. Zekeriya Kurşun Doç. Dr. Ahmet Emre Bilgili Dr. Kemal Kahraman Celil Güngör B E L E D

İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI. restorasy n

angın sonunda harabeye dönen bir saraydan topluma ışık veren bir eğitim ve kültür merkezine

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ

3. AHMET ÇEŞMESİ (İSTANBUL - SULTANAHMET MEYDANI)

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

EVLİYA ÇELEBİYE GÖRE YANYA CAMİLERİ

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı.

ATATÜRK ün Balmumu Heykelleri

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tarih Bölümü Ankara Üniversitesi 1997 Yüksek Lisans Tarih (Yakınçağ Tarihi) Ankara Üniversitesi 2000

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013)

A- askeri Alanda : B- Hükümet ve Yönetim Alanında : II.MAHMUT DÖNEMİ ( )

Bâlî Paþa Camii. Âbideler Þehri Ýstanbul

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖRGÜN ve YAYGIN EĞİTİM KURUMLARI ÇALIŞMA TAKVİMİ

Y. Lisans Kurmaylık Kara Harp Akademisi Doktora İnkılâp Tarihi Ankara Üniversitesi Unvan Alan Üniversite Yıl Doçent Profesör

1896 Askeri Rüştüye'de Mustafa adlı ğretmeninin kendisine Kemal adını verdiği Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi (Lisesi)'ne geçti.

Yaşam. Kandilli si. Hayalinizdeki. Yatırımın. Yaşamın ve

Transkript:

DÜNDEN BUGÜNE KULELİ ASKERÎ LİSESİ KULELİ ASKERÎ LİSESİ MATBAASI İSTANBUL, 2007

T.C. KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI KULELİ ASKERÎ LİSESİ KOMUTANLIĞI ÇENGELKÖY/İSTANBUL DÜNDEN BUGÜNE KULELİ ASKERÎ LİSESİ KULELİ ASKERÎ LİSESİ MATBAASI İSTANBUL, 2007

BEN MANEVİ MİRAS OLARAK HİÇBİR AYET, HİÇBİR DOGMA, HİÇBİR DONMUŞ VE KALIPLAŞMIŞ KURAL BIRAKMIYORUM; BENİM MANEVİ MİRASIM İLİM VE AKILDIR. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... SAYFA III BİRİNCİ BÖLÜM KIŞLA OLARAK KULELİ 1. Giriş... 1 2. İstanbul un Fethinden Sonra Kuleli Kışlası nın Bulunduğu Bölge... 2 3. Kuleli Kışlası nın Tarihi... 5 4. Kışlanın Mimarî Tarihinin Kronolojisi... 19 İKİNCİ BÖLÜM KULELİ ASKERÎ LİSESİ NİN EĞİTİM TARİHİ 1. Osmanlı Devleti nde Ordu ve Askerî Okulların Açılması, Subay Yetiştirme Kaynaklarına Kısa Bir Bakış... 21 1.1. Enderun Mektebi... 21 1.2. Yenileşme Arayışları ve Batılı Anlamda Askerî Okulların Açılması... 22 1.2.1. Mühendishane-i Bahr-i Hümâyûn (Deniz Mühendishânesi)... 23 1.2.2. Mühendishane-i Berr-i Hümâyûn (Kara Mühendishânesi)... 25 1.2.3. Mekteb-i Tıbbiye... 26 1.2.4. Mekteb-i Fünûn-ı Harbiye-i Şâhâne (Harp Okulu)... 27 2. Askerî Lise Açma İhtiyacı ve Harbiye İdadîsi nin Açılması... 31 2.1. Askerî Rüşdiyeler... 52 2.2. Birinci Meşrutiyet Döneminden Sonra Askerî İdadîler ve Kuleli Askerî İdadîsi... 59 2.3. 1876 1909 Döneminde Kuleli Askerî İdadîsi nde Suç ve Cezalar... 64 2.4. İkinci Meşrutiyet Dönemi ve Birinci Dünya Savaşı Yıllarında Kuleli Askerî İdadîsi (1908-1918)... 65 3. Kurtuluş Savaşı Döneminde Kuleli Askerî İdadîsi... 73 3.1. İstanbul un İşgali... 73 3.2. Kurtuluş Savaşı Yıllarında Kuleli de Eğitim ve Öğretim (1917-1922). 83 3.2.1. Kuleli de Öğrenci Kayıtları... 84 3.2.2. 1917-1919 Yıllarındaki Çalışma Takvimi... 87 3.2.3. Kuleli de Askerî Öğrenciler ve Üniformaları... 88 3.2.4. Kuleli de Öğrenci Mevcudu... 89 3.2.5. Kuleli de Görülen Dersler... 92 3.2.6. Kuleli de Öğrencilere Yönelik Disiplin Cezaları (1918-1920)... 97 3.2.7. Kuleli de Ödüllendirme Sistemi (1919-1920)... 99 3.2.8. 1920-1923 Yılları Arasında Görev Yapan Okul Komutanları... 100 4. Cumhuriyet Döneminde Kuleli... 101 4.1. Atatürk ün Eğitim ve Öğretimle İlgili Görüşleri... 101 4.2. Kuleli Askerî Lisesinin Sivil Liseye Dönüştürülmesi (1924)... 102 4.3. 1924 Yılından 1975 Yılına Kadar Kuleli Askerî Lisesi... 103 4.4. 1975 Yılından 2005 Yılına Kadar Kuleli Askerî Lisesi... 119 4.5. 2005 Yılından Günümüze Kuleli Askerî Lisesi... 128 Sonuç... 131 Kuleli Askerî Lisesi İle İlgili Genel Kronoloji... 132 * İlginç Olaylar ve Anekdotlarla Kuleli Askerî Lisesi... 134 I

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM EKLER 1. Kuleli Mezunu Şehitlerimiz... 136 * Balkan Savaşlarında Şehit Olan Kuleli Mezunu Subaylar... 136 * Birinci Dünya Savaşı nda Şehit Olan Kuleli Mezunu Subaylar... 137 * Çanakkale Savaşı nda Şehit Olan Kuleli Mezunu Subaylar... 138 * İnönü Muharebelerinde Şehit Olan Kuleli Mezunu Subaylar... 139 * Kütahya-Eskişehir Muharebelerinde Şehit Olan Kuleli Mezunu Subaylar... 139 * Sakarya Muharebelerinde Şehit Olan Kuleli Mezunu Subaylar... 139 * Dumlupınar Savaşı nda Şehit Olan Kuleli Mezunu Subaylar... 139 * Kurtuluş Savaşı nda Şehit Olan Kuleli Mezunu Subaylar... 140 * Kore Savaşı nda Şehit Olan Kuleli Mezunu Subaylar... 140 * Kıbrıs Savaşı nda Şehit Olan Kuleli Mezunu Subaylar... 140 * 1919-1920 Yıllarında Kuleli den Firarla Ankara ya Giden Öğrenciler... 141 * 1920 Tarihinde Kurtuluş Savaşı nda Şehit Düşen Kuleli Öğrencileri... 146 * İç Güvenlik Harekâtı ve Diğer Nedenlerle Şehit Olan Kuleli Mezunu Subaylar... 147 2. Kuleli Askerî Lisesi Mezunu Cumhurbaşkanlarımız... 151 3. Kuleli Askerî Lisesi Mezunu Genelkurmay Başkanlarımız... 151 4. Kuleli Askerî Lisesi Mezunu Kuvvet Komutanları... 152 5. Kuleli Askerî Lisesi Mezunu Ordu Komutanları ve Orgeneraller... 153 6. Kuleli Askerî Lisesi Okul Komutanları... 154 7. Fotoğrafları Elde Edilebilen Kuleli Askerî Lisesi Okul Komutanları... 156 8. Kuleli Askerî Lisesi Öğretim Başkanları... 157 9. Kuleli Askerî Lisesi Marşı... 158 BELGELER 1. Kuleli Kışlası nın 1842 Yılında Tamiri ve Kışlada Bulunan Tahaffuzhane nin Terk Edilmesi ile İlgili Belge... 159 2. Sultan Abdülmecid in Mekteb-i Harbiye nin Pangaltı'da Tophane Hastahanesi Olarak Yapılan Binaya Taşınması ve İdâdinin Maçka Kışlası'nda Mekteb-i Harbiye nin Boşalttığı Yerde Kalması ile İlgili 20 Mayıs 1845 (13 Cemaziyelevvel 1261) Tarihli İrade-i Seniyye... 160 3. Mekteb-i Fünun-ı İdâdi nin 10 Ekim 1846 (19 Şevval 1262 Cumartesi) Günü Saat 4.00 te (19.00-19.30 arası) Maçka daki Yeni Binasında İkinci Öğretim Yılında Sultan Abdülmecid Tarafından Açılışı ile İlgili Belge... 161 4. Kuleli Su Yollarının Yapılması ile İlgili 3 Aralık 1846 (13 Zilkâde 1262) Tarihli Belge... 162 5. Kuleli Kışlası nın Tamir Masrafıyla İlgili 16 Ağustos 1848 (15 R. 1264) Tarihli Belge... 164 6. İdadîlerde Öğrenim Süresinin Dört Yıla Çıkarılması, Öğrenci Mevcudu, Okutulacak Dersler ve Öğretmenlerle İlgili Mekâtib-i Askeriye Nezareti nin 1869 (1286) Tarihli Tezkeresi 165 7. Harbiye de Okutulan Bazı Derslerin İdadîlere Aktarılması ve Taşra İdadîsi Dördüncü Sınıf Öğrencilerinin Dersaadet İdadî sine Nakledilmesi ile İlgili 16 Eylül 1874 (4 Şubat 1291) Tarihli Daru ş-şûray-ı Askeriye Kararı... 166 8. Askerî İdadîleri Bitirenlerin Meclis-i Maarif Tarafından Yapılacak Sınavla Mekteb-i Harbiye ye Girmeleri, Sınıf Geçme ve Sınav Sistemi ile İdadîlere Alınacak Rüşdiye Öğrencilerinin Kayıt Kabul Esasları Hakkındaki Belge... 167 9. 4 Eylül 1893 (21 Safer 1311) Tarihli Kuleli Tamir Giderleri ile İlgili Belge... 168 10. 12 Aralık 1916 (29 Eylül 332) Tarihinde Kuleli Öğrencisi Konstantin e Yazılan Mektup.. 168 11. Yunanlılara Hizmet Ettiği İçin Divan-ı Harb e Sevkedilen Kuleli Öğrencisi Konstantin ile İlgili 12 Aralık 1916 (29 Eylül 1332) Tarihli Belge... 169 12. Birinci Dünya Savaşı Yıllarında Kuleli Askerî İdadîsi nde Görev Yapan İki Alman Subayı ile İlgili Belge... 170 13. Kuleli nin Ermeni Eytam Okulu ndan Geri Alınması ile İlgili 25 Nisan 1922 (25 Nisan 1338) Tarihli Talep Yazısı... 171 KAYNAKÇA... 172 II

ÖN SÖZ Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır. Mustafa Kemal ATATÜRK Yaklaşık yedi bin yıllık geçmişinde oluşturduğu zengin kültür miraslarını üç kıtaya taşımış olan Türk milletinin tarihinde, yetiştirdiği komutan ve devlet adamlarıyla son 162 yıla damgasını vurmuş olan KULELİ Askerî Lisesi, önemli bir yer tutmaktadır. XVIII ve XIX. yüzyıllarda birbirini takip eden yenilgilerle sarsılan Osmanlı Devleti ni eski ihtişamına kavuşturmak düşüncesiyle kurulan Mekteb-i Harbiye ye öğrenci yetiştirmek için, temeli Nisan 1845 te atılan ve on iki vilâyet merkezinde faaliyet gösteren Mekteb-i Fünûn-ı İdadî lerin ilkidir KULELİ. Zaman zaman baraka veya çadırlarda olsa da yüklendiği tarihî misyonunu savaşta ve barışta 162 yıldır kesintisiz devam ettirme onuruna sahip en köklü okuldur KULELİ. Vatanın bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden, kanlarıyla tarih yazan, Millî Mücadele nin ağzı süt kokan ilk muvazzaf takım komutanlarının mekanıdır KULELİ. Ve... Atatürkçü düşünce sisteminin yılmaz savunucusu, karakteri yüksek, şeref ve onur timsali Genç Mustafa Kemallerin yurdudur KULELİ. Bu eser, Türkiye nin son 162 yıllık tarihinde iki Cumhurbaşkanı, sekiz Genelkurmay Başkanı, yirmi dört Kuvvet Komutanı, yirmi dört Ordu Komutanı... yetiştirmiş olan Kuleli Askerî Lisesi nin belgelere dayalı olarak hazırlanmış mimarî ve eğitim tarihini içermektedir. Türkiye Cumhuriyetinin temeli olan Atatürk ilke ve inkılâplarını sonsuza kadar yaşatacak binlerce gencimizin yetiştirildiği Şanlı Yuva Kuleli Askerî Lisesi nin köklü geçmişini tanıtmak amacıyla bugüne kadar, Kuleli Askerî Lisesi Tarihi adı altında iki eser yayınlanmıştır: Bunlardan ilki 1985 yılında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sayın Yaşar BÜYÜKANIT ın Kuleli Askerî Lisesi Komutanlığı döneminde, Öğ. Tğm. İsrafil KURTCEPHE ve Öğ. Tğm. Feridun YILDIZ tarafından; diğeri ise 1994 yılında, Kurmay Albay Ünal ÖNSİPAHİOĞLU nun Okul Komutanlığı döneminde, Öğ. Ütğm. Zekeriya TÜRKMEN tarafından kaleme alınmıştır. Ayrıca 2004 yılında, Kurmay Albay Fahri ERENEL in Okul Komutanlığı döneminde de Yrd. Doç. Dr. Topçu Atğm. Mehmet Yavuz ERLER tarafından Kuleli nin Kurtuluş Savaşı yıllarına ışık tutan Kuleli ve Kurtuluş Savaşı (1915-1923) adlı bir eser III

yayınlanmıştır. Bu doğrultuda, yaklaşık on yılda bir Kuleli tarihinin yenilendiğini ve bunun gelenekselleştiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bu çalışmamızda, Kuleli tarihi yeniden ele alınmış, eğitim ve mimarî tarihine ilişkin yeni yayınlanan veya araştırmalarımız sonucunda tespit edilen bilgi ve belgeler de eklenerek genişletilmiştir. Ayrıca fotoğraf, resim, harita, tablo, krokilerle zenginleştirilen eserde, 1994 yılından günümüze kadar yapılan onarımlar ile eğitim ve öğretim sürecinde yaşanılan yenilikler de dikkate alınmıştır. Eserin yeniden ele alınmasında ve hazırlanmasında emeği geçen Öğ. Alb. Mustafa ÖZKAT ve Öğ. Yb. İzzet AKÇA ya teşekkür ederim. İlhan BÖLÜK Kurmay Albay Okul Komutanı IV

BİRİNCİ BÖLÜM KIŞLA OLARAK KULELİ 1. Giriş Günümüzde askerî lise olarak kullanılmakta olan Kuleli Kışlası, Boğaziçi nin Anadolu kıyılarında Çengelköy ile Vaniköy arasında Klasik Osmanlı Kışla Üslubu nda inşa edilmiş, taş bir binadır. XIX. yüzyılda inşa edilen kışlanın tarihine geçmeden önce, okulun bulunduğu bölgenin tarihine bir göz gezdirmek yararlı olacaktır. Çengelköy koyunun, Bizans zamanındaki Sophianai limanı olduğu zannedilir. Bu liman, İmparator II. Iustinianos (565-578) tarafından karısı Sophia için bu bölgede 568 de yaptırılmasına başlanan bir saraydan dolayı bu adı almıştır. Iustinianos, 569 da burada ikinci bir saray daha yaptırmış ve I. Herakleios us oğlu (genç) Herakleios, 612 yılında bunların birinde doğmuştur. 1 Çengelköy adı ile ilgili değişik görüşler ileri sürülmektedir: Birinci görüş, Evliya Çelebi ye aittir. Evliya Çelebi nin Seyahat-nâme sine göre, Üsküdar a bağlı, bağlık-bahçelik bir subaşılık olan Çengelköy, Fatih Sultan Mehmet in İstanbul u fethinden sonra bölgede bulunan, Kral Madyan oğlu Yanko zamanından kalma çengel ler nedeniyle bu adı almıştır. Bu nedenle Çengelliköy adıyla anılmaktadır. 2 Ernest Manbory de Evliya Çelebi nin görüşleri doğrultusunda bölgeye Çengelköy denilmesini Fatih Mehmed-i Sânî tarafından bu sahilde bulunmuş bir gemi demiri ne bağlamaktadır. 3 Diğer bir görüş, Ahmet Mithat Efendi ye ait olup, Çengel denmesinin sebebi, burada gemi çapalarının yapılmasındandır. Bunlardan bazıları dört dişli olduğu için adına çengel çapa derlerdi. Bunların sürümü pek çok idi. Zamanla adının çapası atılarak, yalnız Çengelköyü kalmıştır. 4 1 Semavi Eyice, Bizans Devrinde Boğaziçi, İstanbul Ü. Ed. Fak. Yay., İstanbul, 1976, s.55. Aynı kaynakta Çengelköy ile ilgili şu bilgilere de yer verilmektedir: Çengelköyü nde Bizans devrinde zengin malzeme ile yapılmış bir yapının bulunduğuna dair deliller vardır. Daha XVI. yüzyılda Süleymaniye Camii yapılırken çeşitli yerlerden toplanan değerli işlenmiş taşları sayan listede, Çenger (yani Çengel) köyünde bir bostan içinde bulunan aklı-siyahlı serçe gözü bir direk in de bahsi geçmektedir. [Semavi Eyice, a.g.e., s.56 dan naklen Ömer Lütfü Barkan, Süleymaniye Camii ve İmareti İnşaatı (1550 1557), TTK Yayını, Ankara, 1972, s. 350.] 2 Sebeb-i tesmiyesi oldur kim kaçan Ebü l-feth Sultân Muhammed Hân İslâmbol ı feth itdükde bu şehirde Yanko bin Madyan Kıral zamânından çengeller kalmış bulunduğından Çengelliköy dirler. Üsküdâr mevleviyyeti hükminde (---) tarafından subaşılıkdır. Gayrı hâkimleri cümle Üsküdâr dadırlar. Şehri leb-i deryâda ensesi dağlı ve bağ ve bâğçeli hıyâbân-ı acem misâl bâğ-ı iremlerdir kim ta rif ve tavsîfden ârîdir. Cümle (---) mahalledir ammâ ahâlîsinin çoğı Rûm kefereleridir. Müslimleri gâyet azdır ammâ gâyet mükellef ve mükemmel sarâyları ve pâdişâh vüzerâ sarâyları vardır. Cümleden Ma ânoğlı bağçesi ve Beğlerbeği bâğçesi bunun civarında İstavroz bâğçesi pâdişâhlara mahsûs bir sarây-ı (---) merâm urdı heşt-behişt çâr-yağı Acem dir kim vasfında lisânlar kâsır ve kalemler kâsırdır. Bunda olan nüzhet-âbâd kasr-ı tâk-ı revâk-ı tumturâklı bir bâğçeyi hasda yokdur. Ammâ Allâhü-a lem bu bâğın tâli imâreti Merih burcında binâ olunmış ola. Zîrâ elbetde Sultân Murâd efendimiz bu bâğçeye göç itdükde niçe âdemleri katl iderdi. Hattâ Anatolı da ısyân idüp Bergama kal asında kapanan İlyas Paşa yı Küçük Ahmed Paşa huzûr-ı şehriyârîye getirdükde bu bâğçede elli paşa katl olundı ve niçe bunun emsâlî kimesneler bu bâğçede katl olunurlardı. Hattâ şehrinin halkı mâbeynlerinde şeb [u] rûz gavgâ ve cidâl eksik değildir. Hakkâki ceng-i Âl-i Çengelköyi dür ammâ gâyet ma mûr ve müzeyyen ve şîrîn bir rabta-i mahbûddur. Cümle tahtanî ve fevkânî kârgir binâlı üç bîn altmış aded evlerdir. (---) câmi i vardır... Evliyâ Çelebi, Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, (Haz., O. Şaik Gökyay), 1. Kitap, Yapı Kredi Yay., İstanbul, Şubat 1996, s.200. 3 Bkz. İstanbul Rehber-i Seyyâhin, Ritso ve Mahdumı Neş. İstanbul, 1925, s.198. 4 Ahmet İhsan ve Şürekâsı, Şirket-i Hayriye ve Boğaziçi, İstanbul, 1330, s.127. 1

Sâmiha Ayverdi ise yukarıda açıklanan görüşlerin yanı sıra Bizans döneminde Protostikos adıyla anılan bölgenin, XIX. yüzyılda Kaptan-ı Derya ve Sadrazam Çengeloğlu Tâhir Paşa tarafından bu semte yaptırılan bir cami nedeniyle halk arasında Tâhir Paşa nın lakabıyla anılmış olabileceğini belirtmektedir. 5 Bu görüşlerden hangisinin doğru olduğunu bilmiyoruz. Ancak, Çengelköy ün, Bizans devrinde fazla işlek olmayan Sophianai limanı olduğu, burada gemilerin bağlanması için çengeller bulunduğu ve İstanbul un fethinden sonra buraya gelen Türklerin, burada bulunan çengellere dayanarak, bölgeye Çengelliköy veya Çengelköy adını verdikleri doğruya en yakın görüş olarak ileri sürülebilir. Yerleşim biriminin çengel i andıran bir koyda kurulmuş olmasının da bu adın verilmesinde etkili olabileceğini göz ardı etmemek gerekir. 2. İstanbul un Fethinden Sonra Kuleli Kışlası nın Bulunduğu Bölge Fatih Sultan Mehmet (1453-1481) İstanbul u fethettiği zaman, Kuleli Askerî Lisesinin bulunduğu yer ve yamaçlar koruluktu. Papas Korusu veya Papaz Koruluğu adı verilen koruluğun içinde, kuleleri olan bir manastır ile papazlara ait binalar bulunmaktaydı. 6 Şimdiki rasathanenin bulunduğu yerde bulunan bu kuleli manastır, İstanbul un fethinden sonra Yeniçeri ordusunca kışla olarak kullanılmıştır. 7 II. Bâyezid (1481-1512) ve Yavuz Sultan Selim (1512-1520) zamanlarında koruluğun vadi kısmında ve ekilmeye müsait olan yerlerinde saray için çeşitli bostanlar, sebzeler ve çiçekler yetiştirilmeye başlanmış; hatta Yavuz Sultan Selim zamanında bostancılar ve bostancıbaşılar için bazı binalar yapılmıştır. Buralara Bostancıbaşı Odaları deniyordu. 8 Bostancıbaşının emrinde olan bu bahçenin içinde bulunan kulede görev yapanlar da vardı. Bu kuleden dolayı bahçe, Kule Bahçesi veya Kuleli Bahçe adını almıştır. Evliya Çelebi, Kule Bahçesi ile ilgili olarak, doğruluğu pek kesin olmayan, şu rivayeti aktarır: Ve bu Papas korusıyla meşâ olan Kulle bâğçesidir kim bâğçe-i Selîm Hân-ı Evvel dir, Selîm Hân Şehzâde Süleymân a gazâb idüp katl olunmak içün bostâncıbaşıya teslîm idüp (bostâncıbaşı dahı sem ân ve tâ aten diyüp Şehzâde Süleymân) yerine bir gayrı oğlan katl ider. Ba dehü hayr-hâh-ı devlet bostâncıbaşı Şehzâde Süleymân ı tebdîl-i câme bu Kulle bâğçesine koyup üç sene mürûrında Selîm-i Evvel Mısır dan gelüp âhıret râyıhalarından haberdâr olunca Âh bostâncıbaşı mazlûm Süleymân içün azîm hatâ itdük işte bilâ-veled fevt olursak bu devlet-i Âl-i Osmân kime nakl ider deyince bostâncıbaşı zemîn bûs idüp Kulle bâğçesinden Süleymân ı getirüp Selîm Hân ın pâye-i serîrine yüz sürüp Selîm Süleymân ı bağrına basup âhır hilâfet Süleymân a değince bostâncıbaşıya Mısır ı ihsân idüp neşv [ü] nümâ bulup çapaldığı Kulle bâğçesinde Süleymân Hân evci ayyûka ser-çekmiş bir kal a kullesi misâl tokuz kat bir kulle-i kasr-ı âlî itmişdir kim cihân-nümâdır. 9 5 Sâmiha Ayverdi, Boğaziçinde Tarih, İstanbul Fetih Cemiyeti İstanbul Enstitüsü Neşriyatı, Baha Matbaası, İstanbul 1976, s.350. Sâmiha Ayverdi bu görüşlerini, Kolağası Mehmed Râ if, Mir ât-ı İstanbul, (Haz. Günay Kut, Hatice Aynur), Çelik Gülersoy Vakfı Yay., İstanbul, 1996, s.261 de yer alan şu bilgilere dayandırmış olabilir: Sebeb-i tesmiyesi karye-i mezkûrede ilk defa olarak Çengeloğlu Tâhir Paşa nın bir mescid-i şerif bina eylemesinden ileri gelmiştir. 6 Tahsin Ünal, 122 Yıllık Bir İrfan Yuvası Kuleli, Hayat Tarih Mec., İstanbul, Ağustos 1968, Sy.:7, s.12-13. 7 Aylık Ansiklopedi, Sayı:15, s.467. 8 Tahsin Ünal, a.g.m., s.12. 9 Evliyâ Çelebi, a.g.e., s.200. (Papaz Korusu ile bitişik olan Kule Bahçesi, I. Sultan Selim Han ın bahçesidir. Selim Han, Şehzadesi Süleyman Han a gazap ederek, öldürülmesi için Bostancıbaşı ya teslim etmiştir. Bostancıbaşı, baş üstüne deyip, Şehzade Süleyman ın yerine bir başka çocuğu öldürmüştür. Ondan sonra devletini 2

Evliya Çelebi, gözüyle gördüğü bu kasrı şöyle anlatır: Her katında fıskıyye ve havz-ı fevvâre ve müte âddid hücreler ile mebnî bir kasr-ı âlî olmağıla Kulle bâğçesi dirler ve Süleymân Hân bizzât mübârek eliyle dikdiği bir servi var kim anı gören sun -ı Hudâ ne idüğin fehm ider. Böyle bir servi sebz-gûndur kim nihâli hâriç değildir. Sübhâne l-hallak. Bu bâğçenin günâ-gûn meyve-i âbdârlarından inciri gâyet memdûh-ı âlemdir. 10 Evliya Çelebi nin verdiği bu bilgilere ek olarak, 1544-1548 ve 1550-1551 yılları arasında İstanbul da bulunan Fransız zoolog Pierre Gylli, burasını VI. yüzyılda bir sarayın değiştirilmesi suretiyle, fahişeler için yaptırılan Metanoia (tövbe) adlı manastırın bulunduğu bölge olarak kabul etmektedir. 11 Profesör Ernest Manbory de bu manastırın Bizans devrinde Jüstinyen (I. Iustinianos) ile Theodora tarafından genç tövbekâr kızlar için yaptırıldığını belirtmektedir. 12 XVII-XVIII. yüzyıllarda Kuleli Bahçe 1650 senesinin Boğaziçi sinden bahseden Jean de Thévenot, dünyanın en güzel yerlerinden biri olarak kabul ettiği boğaz ile sahil boyunca sıralanmış bina ve bahçelerden söz ederken, bu mevkide gayet güzel bir kule olduğunu da söyler. 13 III. Ahmet (1703-1730) devrinde Kuleli Bahçe ve civarı, padişaha has olarak verildi. Sadrazam Damat İbrahim Paşa, o sırada yıkılmış bir durumda olan eski kulenin taşlarını Kâğıthane deki Sâdâbâd Köşkü ve bahçesinin yapımında kullandı. 14 Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa nın damadı olan Kaymak Mustafa Paşa, 15 Kuleli Bahçe içerisine sahil kenarında bir cami yaptırdı. 16 Kaymak Mustafa Paşa, kayınpederinin arzusu üzerine bu cami düşünen Bostancıbaşı Şehzade Süleyman ı üç sene kıyafet değiştirerek bu Kule Bahçesi nde saklamıştır. Sultan Selim Han, Mısır fethinden gelip de yavaş yavaş ahiret korkularını duymaya başlayınca: - Ah Bostancıbaşı! Mazlum Süleyman için büyük hata işledim. İşte şimdi erkek çocuksuz ölürsem, bu Osmanlı tahtı kime intikâl edecektir? deyince; Bostancıbaşı yeri öpüp ayrılmış, gidip Kule Bahçesi nden Süleyman Han ı getirerek, babasının tahtına yüzünü sürdürmüştür. Sultan Selim de Süleyman ı bağrına basıp kucaklamıştır. Kanunî Sultan Süleyman, Osmanlı tahtına geçtikten sonra, hayatını borçlu olduğu Bostancıbaşı ya, Mısır ı bağışlamış; ve üç sene kalıp çapaladığı Kule Bahçesini, setlerle kule gibi dokuz katlı hale getirmiştir.) 10 Evliya Çelebi, a.g.e., s.200. [Her katı fıskiye, havuz ve odalarla donatılmış olup, yüce bir kasır (veya kasrı andıran taraçalı) olmakla bu bahçe, Kule bahçesi adıyla anılmıştır. Süleyman Han ın kendi eliyle diktiği bir servi vardır ki gören şaşırır. Ağaçlık bu bahçenin inciri çok tanınmıştır.] 11 Semavi Eyice, a.g.e., s.59. 12 Ernest Manbory, a.g.e., s.198. Ernest Manbory ve Gylli gibi bazı yazarlar, Kuleli Kışlası nın olduğu bölgede XIX. yüzyıla kadar duran oldukça büyük bazı yapı kalıntıları nedeniyle böyle bir yargıya varırlarsa da bu konuda belgeye bağlı bir dayanak yoktur. 13 Sâmiha Ayverdi, a.g.e., s.351. 14 Es ad, Mir at-ı Mekteb-i Harbiye, İstanbul, 1873, s.171-172. 15 Boşnak kökenli Kaptan-ı deryâ olan Kaymak Mustafa Paşa (öl. İstanbul 1730), Merzifonlu Kara Mustafa Paşa nın kızından torunudur. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa nın kızıyla evlendikten sonra kısa sürede vezirliğe yükselmiştir. Yakışıklılığından dolayı kendisine önce Kaymak, sonradan da Atlamacı lakabı verilmiş, 1730 yılında Patrona Halil Ayaklanması nda parçalanarak öldürülmüştür. (Bkz. Büyük Larousse, C.:14, s.8408.) 16 Yapımına Hicrî 1133 (M.1720) yılında başlanan ve Kaymak Mustafa Paşa Mescidi ya da Kuleli Bahçe Camii denilen bu cami, II. Mahmud devrinde, 1837 yılında yeniden yaptırılmıştır. II. Mahmud, daha büyük bir şekilde yaptırdığı camiye bir de hünkâr mahfili ekletmiştir. Hicrî 1253 (M.1837) yılında yeniden inşa edilen caminin kapısına, şair Pertev Paşa (1786-1837) rübai vezniyle şu kitabeyi yazmıştır: 3

yanına bir de çeşme yaptırdı. Hicrî 1137 (M.1724) yılında yaptırılan bu çeşmenin kitabesi 17 Şeyhülislâm Çelebi-zâde İsmail Âsım Efendi (1685-1760) tarafından yazılmıştır: Şehen-şâh-ı zamân Sultân Ahmed Hân-ı Gâzî nin Hatâlardan emîn itsün vücûd-ı pâkini Mevlâ Nizâmü l-mülk-i âsâf-rütbe İbrahîm Pâşâ kim Anun sîr-âb-ı ebr-i lutfıdur hep gülşen-i dünyâ O sadr-ı Bermekî-tıynet idüp dâmâd-ı mümtâzı Kapudan Mustafâ Pâşâ yı bir gün kendüye hempâ Gezerken sû-be-sû fülk-i hümâ-peykerle deryâda Sa âdetle bu nüzhetgâh-ı hûbı eyledi me vâ Biraz ârâm idüp esnâ-yı sohbetde ta accüble Buyurdı çünki o sadr-ı cihân-ârâ niçün âyâ Suyın bulmuş iken her yer zamân-ı pâdişâhîde Bu seyrângâhda (bir) âb-ı sâf(î) niçün olunmamış icrâ Heman-dem Mustafâ Pâşâ bu hayra eyleyüp niyyet O nutk-ı rûh-bahşı eyledi sad şevk-ile ihyâ Bu dil-cû çeşmeyi izn-i şerîfiyle idüp bünyâd Nice leb-teşneyi âb-ı hayâta idicek ervâ Du a-gûy-ı kemîne bende Âsım didi târîhin 18 Bu vâlâ çeşmeyi yapdı Kapudan Mustafâ Pâşâ 1137 (b b¼ óðá ß æa ì½ó ô ¼bí óíéà üaë ìi QQSW) Kuleli Askeri Lisesi nin güneyinde yer alan Hüseyin Paşa Seddi Sokağı ndaki Kuleli Namazgâhı nın önünde bulunan Kuleli Baba Türbesi de muhtemelen bu yıllara aittir. Ancak, bu yatırın kime ait olduğunu gösteren bir kitabesi bulunmamaktadır. Bu bölgedeki yapılar, Hicri 1217 (M.1802) tarihine ait olan Bostancıbaşı Defteri nde; Kuleli Bahçesi ve tatlı su çeşmesi Kuleli Cami-i Şerifi ve Bostancı Ocağı ve Kasr-ı Cedîd. 19 şeklinde sıralanmaktadır. Sultân-ı cihân kutb-ı zamân Mahmûd Hân Bir misli ne geldi ne gelür devrâne İhyâsı berây-ı şeref ü devlet ü dîn Sad kışla hezârân ibâdethâne Yapdırdı bu nev-ma bedi çün kasr-ı behişt Döndi bu fezâ sâhire-i Rıdvâne Bir beyt ile yazdum iki târîh-i güzîn Pertev iderek hamd ü senâ Yezdâne Kıldı Kuleli semtini cây-ı firdevs Sene:252 Nev-câmi-i zîbâ eser-i şâhâne Sene:252 ( ë ŠÏ ôbu óänàç óûéüó ô ÜÓ éä QRUS ) ( éãbçb Šqa bjí Éßbu ìã éä QRUS ) Pertev Paşa Divanı nda Târîh-i Berây-ı Câmi -i Şerîf Der Kuleli başlıklı bu tarih manzumesi beş beyit iken, caminin üzerindeki kitabede küçük farklılıklarla dört beyit (ikinci beyit eksik) olarak yer almaktadır. (Bkz. Dîvân-ı Pertev Paşa, Matbaa-yı Bâb-ı Hazret-i Seraskerîyye ve Merci ü Me âb Sunûf-ı Leşkeriyye, 1256, s.58-59.) 17 Çeşme ve kitabesi, yapılan tadilatlar sırasında kaldırılmıştır. Kitabenin nerede olduğu bilinmemektedir. Çeşme elyevm mevcut olmayıp onun yerine şimdiki hâlde ihtiyaca kâfi tulumba ve musluklar konulmuştur. (Kolağası Mehmet Ra if, Mir ât-ı İstanbul (Asya Yakası), (Haz. Günay Kut, Hatice Aynur), C.:I, Çelik Gülersoy VakfıYayınları, İstanbul 1996, s.273.) 18 Hafız Hüseyin Ayvansarayî, Hadikatü l-cevami, C.:II, Matbaa-i Amire, İstanbul, 1281 (1864/65), s.170; Affan Egemen, İstanbul Çeşmeleri, Arıtan Yay., İstanbul, 1993, s.647.; Hakan Karateke, Hatice Aynur, III. Ahmet Devri İstanbul Çeşmeleri (1703-1730), İBB Yayınları, İstanbul, 1995, s.163. 19 Şevket Rado, Hicrî 1217 Tarihine Ait Bostancı Başı Defteri, Hayat Tarih Mecmuası İlavesi, Temmuz 1972, Sayı:6, s.41. 4

Bostancıbaşı Defteri nden de anlaşılacağı üzere III. Selim (1789-1807) döneminde, Yavuz Sultan Selim zamanından kalan bostancıbaşı odaları halen kullanılmakta olup, bölgede bir de yeni kasır yaptırılmıştır. 20 Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere Kuleli adı, Çengelköy e bağlı bir semtin adı olup, burada kurulmuş olan kışla, semtin adından dolayı Kuleli sıfatıyla anılmıştır. Ancak, Thomas Allom un 1837 yılında çizdiği gravürün yaygın bir şöhret kazanmasıyla Kuleli Süvari Kışlası, semtin adına kaynaklık eden bir yapı olarak algılanmıştır. 3. Kuleli Kışlası nın Tarihi II. Mahmut (1808-1839), 1826 yılında Yeniçeri ocağını kaldırarak yerine, 7 Temmuz 1826 tarihinde yayımladığı bir kanunnâme ile Avrupa usullerine göre eğitim yapacak modern bir teşkilâta sahip Asâkir-i Mansure-i Muhammediye adlı yeni bir ordu kurmuştu. Bu teşebbüs, yeni kışlaların kurulması ihtiyacını ortaya çıkarmış, ordunun eğitim ve barınma mekanı olarak da -çoğunlukla- Anadolu yakası seçilmiştir. Bu seçimde, askerî birliği mümkün mertebe saraya müdahale edebilecek bir konumun ötesinde tutmak düşüncesi etkin olabilir. II. Mahmut döneminde piyadenin yanında süvari sınıfına da gerekli önem verilmiş ve ordunun hareket kabiliyetini artıran bu sınıf için yeni kışlalar açılmaya başlanmıştır. Davut Paşa Kışlası, süvari eğitim merkezi olarak kullanılırken, buna ilave olarak Çengelköy ün Kuleli semtinde de bir kışla yapımına karar verilmiştir. Bizans döneminde kulesi olan bir manastırın, günümüzde ise Kandilli Rasathanesi nin bulunduğu yer, Kenan Efendi Çiftliği adıyla anılan ünlü bir çiftlik olup, sahibi tarafından içerisine bir köşk 21 yaptırılarak, arazisiyle birlikte II. Mahmud(1808-1839) a hediye edilmiştir. 22 20 İsrafil Kurtcephe, Feridun Yıldız, Kuleli Askeri Lisesi Tarihi, İstanbul, 1985, s.2-4. 21 II. Mahmud, köşkün yerine bir kasır yaptırmış ve bu kasır, yeni baştan yapıldığı için, adına Îcâdiye Kasrı denilmiştir. Şair Pertev Paşa (1786-1837), bu kasrın yapılışı ile ilgili yazdığı tarih manzumesinde, kasrın özelliklerini övdükten sonra, yapılış tarihini de ebced hesabıyla Hicrî 1249 (M.1833) olarak vermiştir. Târîh-i Berây-ı Kasr-ı Vâlâ-yı İcâdîye Şehen-şâh-ı cihân Sultân Mahmûd Hândır hâlâ Cihân-dâr u cihân-ârâ cihân-bân u cihân-âbâd Bu kasr-ı nev-esâs îcâd-ı tab -ı mu ciz-âsârı Anunçün ismen Îcâdîye kendi dil-güşâ bünyâd Bu kûh-ı ser-bülende Kâf-ı kudret dinse şâyândır Bu âlî kasra nisbet lâne-i ankâ kurı bir ad Hak itsün kalbini mesrûr dâ im mülkini ma mûr Budur Pertev lisân u hâl u kâle nuhbe-i evrâd Sezâ tarh u fügen bâlâ-yı bâbı olsa bu târîh Yapıldı şâh-ı devrâna ne â lâ kasr-ı nev-îcâd (Sene 249) ( bvía ìã Š Ó ýça éã éãa ë êb ô ܼbí éä RTY ) R. Weiss in 1870-1880 yılları arasında çizdiği sulu boya Çengelköy Kenan Efendi Kasrı. (Pertev Paşa, Dîvân-ı Pertev Paşa, s.35.) 1853 yılına kadar Osmanlı hanedanının mülkleri arasında sayılan (emlâk-ı seniye) İcâdiye Kasrı na Hekim Girmez Kasrı da denilmiştir. (M. Celalettin Atasoy, Kandilli Tarihi, İstanbul, 1982, s.49.) Bu kasır, Kırım Savaşı nın başlamasıyla İstanbul a gelen müttefik devletlerin subaylarına karargah olarak verilmiştir. Kırım Harbi nin sona ermesiyle İstanbul'u terk eden müttefik subaylar, giderken çıkardıkları kasıtlı bir yangınla Selimiye ve Kuleli kışlaları ile birlikte Îcâdiye Kasrı nı da yakmışlardır. 22 İsviçreli ressam R. Weiss tarafından 1870-1880 yılları arasında çizildiği iddia edilen Kenan Efendi Kasrı nın suluboya tablosu, 1946 yılında kartpostal olarak bastırılmıştır (Verlag A.W.R., Zürich). (Mehmet Rebiî Hâtemî Baraz, Zeynep Demircan, Çengelköy de Tarih, Kitabevi Yay., İstanbul, Temmuz 2004, s.283.) Resimde tasvir 5

Sultan II. Mahmut tarafından yeni kurulacak süvari birliklerinin kışla ihtiyacını gidermek amacıyla Hicrî 1244 (M.1828) de, Nikola ve Atanaş adlı iki Rum bahçıvana ait arsalar da satın alınarak, Kenan Efendi Çiftliği ile komşu olan Kule Bahçesi nin sınırları genişletilmiştir. Aynı yıl, Kule Bahçesi ne, II. Mahmud un emriyle, Krikor Balyan 23 (Kirkor Balian, 1764-1831) tarafından tek katlı, ahşap bir kışla yapılmıştır. 24 Thomas Allom un 1838 yılında yayımlanan Kuleli Süvari Kışlası gravürü Kuleli Süvari Kışlası nın tarihini konu alan bütün kaynaklar, kışlanın 1828 yılında tek katlı ve ahşap olarak inşa edildiğinde birleşmektedir. 25 Thomas Allom(1804-1872) un İstanbul ve Ege bölgelerine 1837 yılında 10 ay süreyle yaptığı seyahatinde çizdiği ve 1838 yılında Londra da basılan gravürüne 26 göre Kuleli Süvari Kışlası nın denize bakan kısmı üç katlıdır. 1854 yılında çizilmiş iki gravürde 27 de kışla, iki katlı ve kulesiz olarak görülmektedir. 28 Bu duruma göre kışlanın kaç katlı olduğu ve kulelerinin olup olmadığı konusu tartışmalıdır. edilen mekanın, bugün Vahdettin Koruluğu içerisinde yer alan ve Ermeni banker Köçeoğlu tarafından Sultan Abdülaziz e armağan edilen köşk olduğu tahmin edilmektedir. Bu nedenle suluboya tablonun Kenan Efendi Kasrı na ait olduğu şüphelidir. 23 Zuhal Çetiner Doğdu, Kışla Mimarisi, Türkler Ansiklopedisi, C.:12, Yeni Türkiye Yay., Ankara, 2002, s.184. 24 Yeniçerilerin lağvıyla nizâmât-ı askerîyenin vaz ı esnasında devletçe kışlaların teksirine lüzum görüldüğünden Sultân Mahmûd Hân-ı Sânî Hazretleri zamânında ve 1244 (1828) tarihinde süvariye mahsûs ahşab ve bir katlı olarak şimdiki Kuleli Kışlası binâ olunmuşdur. Mehmed Es ad, Mir ât-ı Mekâtib-i Harbiyye, İstanbul 1310 (1893), s.172., İşbu kışlanın mevkii bidayette Bostancıbaşı Odaları namı ile yâd olunurken cennet-mekân Sultân Mahmûd Hân-ı Sânî hazretleri ahşap olarak 1244 te (1828/29) süvarilere mahsus olmak üzere bir kışla yaptırdığı gibi kurbunda ve sahil-i bahrde Kaymak Mustafa Paşa nın bina-kerdesi olan mescidi yeniden tamir ederek bir minare ile mahfil-i hümâyûn dahi zam ve ilâve buyurmuşlardır. Kolağası Mehmed Râ if, a.g.e., s.269. Cennet-mekân bazen Cuma namazını orada (Kaymak Mustafa Paşa Camii nde) eda ettikten sonra Kışla-i Hümâyûn da kendilerine mahsus olan dairede biraz ikâmet ve zabitân ve neferâtın talim ve ta allümlerinden bizzat istifsâra rağbet buyururlar imiş. Bazı kere de kışlaya yarım saat mesafesi olan Talimhâne mevkiine azîmetle oradaki köşkte celîse buyurarak asâkir-i mansûrelerinin talimlerine nezâret ve ekseriya bizzat kumanda vererek terakiyât-ı askerîyeye ehemmiyet verirlermiş. Badehu Îcâdiye de bulunan köşkte o gece beytûtet buyururlar imiş. (Mehmet Ra if, a.g.e., s.269.) Bu kışlada eğitim gören askerler daha çok Anadolu, Arabistan ve Kuzey Afrika da bulunan Osmanlı topraklarına sevk edilmekteydiler. 25 Aslında bütün kaynakların dayanak noktasını, Kolağası Mehmed Es ad ın 1893 yılında yazdığı Mir ât-ı Mekâtib-i Harbiyye (İstanbul 1310) adlı eseri oluşturmaktadır. 26 Robert Walsh, Constantinople and the Scenery of Seven Churches of Asia Minor, (İstanbul ve Küçük Asya nın Yedi Kilisesinden Manzaralar), Londra, 1838, C.:2, Iv., s.76. Eserin ikinci bir baskısı da 1840 yılında Paris te yapılmış olup, gravür ve ilgili açıklamalar, bu baskının (Fisher, 1840) 65-67. sayfaları arasında yer almaktadır. 27 İngiliz Kışlası, I Illustration Joyrnal Universal (dergi), Paris 1854, C.:23 ve Prof. Sedat Hakkı Eldem, İstanbul Anıları (1980) adlı eserinden naklen Illustrated London News (dergi), 1854. 28 Thomas Allom un gravürü hariç, 1968 yılındaki kapsamlı onarıma kadar olan dönem içerisinde çizilmiş gravür ya da çekilmiş fotoğraflarda kışlaya ait herhangi bir kule görülmemektedir. 6

Kuleli Kışlası, 1828-1837 tarihleri arasında süvariler için kışla olarak kullanılmıştır. 1831-1833 yılları arasında Hindistan'da ortaya çıkıp Osmanlı topraklarına sıçramış olan veba (veya kolera) salgınının Avrupa ya yayılmasını önlemek amacıyla Darü'l-Etibba nın (Karantina Müdürlüğü) kurulması 29 üzerine kışla, 1837 yılında, Süvari Asâkir-i Hassa-i Şâhâne alaylarına Tahaffuzhane 30 (Karantina binası) olarak verilmiştir. 1837-1842 yılları arasında Tahaffuzhane olarak kullanılan kışla, 1842'de tekrar 1. Süvari Alayı na terk edilmiştir. 31 Kışla, vaktiyle ahşap olarak yapıldığı için, dayanıklı değildi. Padişah Abdülmecid'in (1839-1861) 11 Nisan 1842 tarihli fermanı ile kışla tamir için boşaltılarak, içindeki F. Helmuth von Moltke, 1835-1839 erlerin Fenerbahçe'de yapılacak yeni kışlaya taşınması emri verilmiştir. 32 Kışlanın boşaltılması işlemi, 28 Temmuz 1842 Pazartesi günü tamamlanmıştır. 33 Boşaltılan kışla, peşin iki yüz kese, haftada ellişer kese verilmek üzere toplam 1790 kese akça harcanarak tamir edilmiştir. 34 Hasan Fehmi Öz, bu tamirat esnasında (1843) kışlaya su getirildiğini de bildirmektedir. 35 Kolağası Mehmed Râif, Mir ât-ı İstanbul adlı eserinde, Mezkûr kışla, devr-i Abdülmecîd Hânî de (1839-1861) muhterik olmuş (yanmış) ve tekrar nısfı kârgir ve nısf-ı diğeri ahşap olarak yeniden yapılmış (1845-1847) ve düvel-i müttefika muharebesinde (Kırım Harbi nde) yine muhterik olmuştur (yanmıştır). 36 bilgilerini aktarırken; Hasan Fehmi Öz, 29 1835-1839 yılları arasında Türkiye de askerî danışman olarak bulunmuş Feldmareşal Helmuth von Moltke, Türkiye deki Durum ve Olaylar Üzerine Mektuplar adlı kitabının (TTK Basımevi, Ankara 1960), 22 Şubat 1837 tarihli mektubunda, Serasker kapısında görebildiğim hastahane raporlarına nazaran bana İstanbul ve civarında son vebada ölenlerin sayısı yirmi binden aşağı, otuz binden yukarı görünmüyor. Vebanın en büyük şiddeti dört beş ay sürmüştür. Şehrin nüfusu 500.000 olarak kabul edilirse bunun yirmide biri vebadan ölmüş demektir. diyor. (s.91) 27 Şubat 1837 tarihli bir başka mektubunda da karantina uygulamalarını dile getirmiş ve Böyle bir sıhhat zabıtası İstanbul da tam faaliyete geçerse ihtimal ki vebanın ana kaynaklarından biri tıkanmış olacaktır. (s.95) demektedir. Moltke nin bu uyarıları dikkate alınmış olacak ki Kuleli Süvari Kışlası, Tahaffuzhane ye dönüştürülmüştür. 30 1831 de ve 1835 te Çanakkale de kurulan geçici tahaffuzhaneler istisna edilirse 1839 da Meclis-i Tahaffuz emrine verilen Kuleli Kışlası, ilk tahaffuzhanemiz sayılır. 1842 sonlarına kadar tahaffuzhâne olarak kullanılan Kuleli Kışlası nda Karadeniz ve Akdeniz den gelen gemiler karantinaya tabi tutulurdu. Nuran Yıldırım, Tanzimat tan Cumhuriyet e Koruyucu Sağlık Uygulamaları, Tanzimat tan Cumhuriyet e Türkiye Ansiklopedisi, İletişim Yayınları, V/1324. 31 Sırrı Üçer, Kuleli Askerî Lisesi Tarihçesi, Türk Kültürü, Yıl:6, Sayı:70, s.764-774. 32 İsrafil Kurtcephe-Feridun Yıldız, a.g.e., s.4-5. (Osmanlı Arşiv Dairesi, Meclis-i Vâlâ, 465 Numaralı Belge.) 33 İsrafil Kurtcephe-Feridun Yıldız, a.g.e., s.5. (Osmanlı Arşiv Dairesi, Umur-ı Hariciye, 878 Numaralı Belge.) 34 İsrafil Kurtcephe-Feridun Yıldız, Feridun, a.g.e., s.5 te, Başbakanlık Osmanlı Arşivi ndeki bir belgede bu konuda şöyle bir açıklama olduğu ifade edilmektedir: Kuleli Kışla-i Hümâyûnün Asâkir-i Hassa Müşiri marifetiyle tamir ve inşa olunmak ve mesârifine mahsuben bervech-i peşin elli dokuz senesi muharreminden iki yüz kese ile mukassaten dahi beher hafta ellişer kese verilmek üzere icabının icrasına dair. Tahrir." Yine aynı belgede, Kuleli Kışlası'nda bulunan Tahaffuzhanenin terk edilmesine dair şu bilgiler yer almaktadır: "Kuleli Tahaffuzhanesi nin terkine mebni cisir derbendinde bir tevkifhanenin inşası icab itmiş idüğinden Kartal Postanesi'nin mübayaa ve mahv-ı isabat ile karantina mahalli tahsisi ve tamirat memuru marifetiyle inşaasına mübaşeret içün suretinin ve postahane-i mezkurın bi'l-mübayaa muaccele ve icareti başkaca ba-tahrir tesviye olunmak üzere ilm ü haberinin takririyle tesviyesine dair. Tahrir". 35 Hasan Fehmi Öz, Üsküdar da Bir Askerî Okul Kuleli Askerî Lisesi, 12-14 Mart 2004 İkinci Üsküdar Sempozyumu Bildirileri, C.:1, Üsküdar Belediye Başkanlığı, İstanbul, Mart 2005, s.248 vd. 36 Kolağası Mehmet Ra if, Mir ât-ı İstanbul, Çelik Gülersoy VakfıYayınları, İstanbul 1996, s.270. 7

Mehmed Râif in verdiği bu bilgilere Başbakanlık Osmanlı Arşivi ndeki bir belgeye 37 dayanarak, yeni yapılan bu kışlanın ön cephesine iki kule konulduğunu 38 ve bir hastahane ile tek kubbeli bir hamam yaptırıldığını da eklemektedir. Tamirattan 7-9 yıl sonra çizilmiş olan 1854 tarihli iki gravürde, hastahane ve iki (veya üç) katlı ana bina görülmesine rağmen, kuleler yer almamaktadır. 39 Serasker Rıza Paşa 40 tarafından Sultan Abdülmecid in emriyle, Boğaz'dan geçen gemilere kolaylık olması için yapılan bir fener kulesinin temelleri genişletilerek yaptırılan hastahanenin inşaatına 1843 yılında başlanmış 41 ve Hicrî 1261 (M.1845) yılında tamamlanmıştır. 42 Yarı taş, yarı ahşap olarak inşa edilen bu hastahanenin bir bölümü 1960-1965 yılları arasında tamamen yıkılarak, yerine modern bir bina yapılmış, 43 bir bölümü de günümüzde Maltepe Binası adıyla anılmaktadır. Hastahanenin kitabesi, Maltepe binasının Korg. Şefik Erensu Sitesi ne bakan duvarında muhafaza edilmektedir. 44 Ortasında Sultan Abdülmecid'in çiçekli bir tuğrası bulunan ve şair Safvet Efendi (1794-1866) tarafından kaleme alınan kitabede şu bilgiler yer almaktadır: 1 Tabîb-i çâre-sâz-ı himmeti Abdülmecîd Hân'un Vücûd-ı mülk ü ecnâda virir her demde istihkâm 2 Eğer görseydi Ser-asker Rızâ Pâşâ senün re'yin Hekîmoğlı olurdı illet-i hayret ile ser-sâm 3 Bu hastehâneyi ol şehsüvâr-ı lutf idüp bünyâd Süvârî kulların ihyâ buyurdı eyledi in'âm 4 Binânun rif atinden yâ havânun hâssasındandur Derûnı çâresiz itmez kabûl-i illet ü eskâm 5 Olup yıldız kadar atlı piyâde askere mâlik Ola hurşîd-veş meşhûr-ı âfâk ol şeh-i İslâm 6 Biri mühmel biri mu'cem iki târîh-i nev buldı Bu terkîb-i müferrihle idüp Hak Safvet'e ilhâm 7 Bu bâlâ hastehâne askere kasr-ı sürûr oldı 1261 Süvârî ceyşine Abdülmecîd Hân kıldı çok ikrâm 1261 ( ô Ûëa ëš Š Ó êšø Ç éãb én übi ìi QRVQ ) ( âaš a Öì ô ÜîÓ æb îvàûa jç éä îu ô aì QRVQ ) 37 Hasan Fehmi Öz, a.g.m., s.249. [B.O.A. Meclis-i Vükelâ Mazbataları (MV), nr.:645; Sırrı Üçer, Kuleli Askeri Lisesi Tarihçesi, Türk Kültürü, VI/70, Ağustos 1968, s.766.] 38 Ancak, Thomas Allom un gravürü hariç, 1968 yılındaki kapsamlı onarıma kadar olan dönem içerisinde çizilmiş gravür ya da çekilmiş fotoğraflarda kışlaya ait herhangi bir kule görülmemektedir. 39 İngiliz Kışlası, L Illustration Joyrnal Universal (dergi), Paris 1854, C.:23 te yayımlanan gravür ile Prof. Sedat Hakkı Eldem in İstanbul Anıları (1980) adlı eserinden alınan ve 1854 yılında Illustrated London News adlı dergide yayımlanan gravürde bu kuleler görülmemektedir. 40 Ser-asker ve Kaptan-ı deryâ Hasan Rıza Paşa (İstanbul, 1809-1877), Mısır Çarşısı esnafından Attar Memiş Ağa nın oğludur. II. Mahmut döneminde saraya alınarak başkatipliğe getirildi. Abdülmecid döneminde Mâbeyn ve Hassa ordusu müşiri oldu. 1853 te Kaptan-ı deryâ olarak görev yaptı. Ticaret ve Bahriye Nazırlıklarında bulundu. Selânik, İzmir, Konya ve Halep valiliklerinde bulundu. (Bkz. Büyük Larousse, XVI/9816.) 41 Kuleli Kışla-yı Hümâyûnu ile civârında kain karagol-hânelerde bulunan süvari ve piyâde asâkir-i hassa-i şâhâne hastaları içün kışla-yı mezkûr cânib-i yemeninde vâki mahalle inşası tasavvur kılınan hasta-hânenin bin sekiz yüz elli dört kese bu kadar kuruş masrafla vücûda geleceği... nim kârgir (yarı taş yarı ahşap) olmak üzere bir bab hasta-hâne inşası. [B.O.A. İrade-i Dâhiliye, nr.: 4141, H.1259 (M.1843)] 42 İşbu hastahanenin mevkii bidayetde Boğaziçi sefaininin mürûr ve uburunu teshile mahsus olmak üzere inşa olunmuş bir fener kulesi iken zaman-ı Abdulmecid Hanî de eski temeli tevsi kılınarak cesim bir hasta-hâne inşa kılınmıştır. Mehmet Ra if, Mir ât-ı İstanbul, s.271. 43 Günümüzde Korg. Şefik Erensu Sitesi olarak adlandırılmaktadır. 44 İsrafil Kurtcephe-Feridun Yıldız, a.g.e., s.5. (B.O.A., Umur-ı Hariciye, 28 Zilhicce 1258 (1842) Tarihli Belge.) 8

Hastahane Kitabesi Sultan Abdülmecid adına Serasker Hasan Rıza Paşa tarafından H.1261/M.1845 tarihinde yaptırılan hastahanenin kitabesinin açıklaması da şu şekildedir: 1. Abdülmecid Han'ın çâre bulan doktor (gibi) çabaları, asker ve milletin bedenine her zaman güç verir. 2. Eğer Serasker (Hasan) Rıza Paşa, senin (padişahın) geleceği seziş gücünü görseydi, hayretler içinde kalıp sersemleşerek Hekimoğlu olurdu. 3. O lütuf padişahı, bu hastahaneyi yaptırarak, süvari askerlerini iyilikleriyle ödüllendirdi. 4. Binanın yüksekliğinden mi yoksa havasının özelliğinden midir (bilinmez), her hastalık ve derdi çaresiz bırakmayarak, iyileştirir. 5. Yıldız kadar atlı piyadeye (süvariye) sahip olup, İslam ın şahı olan (Padişah), ufukların meşhuru güneş gibi olsun. 6. Allah, Safvet'e geniş düşünebilme ilhamını verdi. (O da) (ebceb hesabı ile) biri noktalı biri noktasız tarih düşürdü. 7. Bu yüce hastahane, askerlere sevinç kasrı oldu. Abdülmecid Han, süvari askerlerine çok bağışlarda bulundu. 45 Sultan Abdülmecid yine 1845 yılında, Kuleli Kışlası'na bir de süvari askerlerinin eğitimi için manej binası yaptırmıştır. Manej binası, bugün Atatürk Spor Salonu olarak kullanılmaktadır. Kitabesi, halen spor salonunun duvarında bulunmaktadır. Hastahane kitabesi gibi ta'lik yazı ile yazılmış ve Abdülmecid'in tuğrası çekilmiştir. Maneji yaptıran kişi de Serasker Hasan Rıza Paşa dır. Yine şair Safvet Efendi (1794-1866) tarafından kaleme alınan kitabe şu şekildedir: 1 Şeh-süvâr-ı dâd Hân Abdülmecîd-i âdilün Rü yet itse adlini Kisrâ olurdı çâkeri 2 Reşk ile Pervîz atardı kendini Şebdîz den Görse ta lîme binerken muntazam gâzîleri 3 Sağ olup seyr eylese ol Fâris-i cûdı eğer Âlemün râcil kalurdı Sencer i İskender i 4 At sürüp ferzâne yapdı bir güzel ta lîmgâh Ol şehen-şâhun rızâ-cûyı olan Ser-askerî 5 Ömrini ikbâlini ecnâdını mevfûr idüp Ol mücâhid dâverün Yezdânum olsun yâveri 6 İtdi reftâr esb-i tab um vâdi-yi tahsîne dek Bu iki târîhün oldı kilk-i Safvet rehberi 7 Pâdişeh Abdülmecîd atlıya yaptırdı manej 1261 Hak ide makbûl ol sultân-ı asker-perveri 1261 ( ºöbß ô Ší ¼bí éíóüma îvàûa jç é b¼ QRVQ ) ( ô ëš¼ ŠØ Ç æbáü Þëa ÞìjÔß ê ía Õy QRVQ ) Manej Binası Kitabesi 45 Yedinci beyitte, birinci dizede noktasız harflerin toplamı (mühmel tarih), ikinci dizede noktalı harflerin toplamı (mücevher, mu cem tarih) hastanenin yapıldığı Hicrî 1261 (M.1845) tarihini vermektedir. 9

Yukarıdaki kitabenin günümüz Türkçesiyle ifadesi şu şekildedir: 1. Kisrâ, 46 adalet atının usta binicisi âdil Abdülmecid Han ın adaletini görseydi, (ona) kul köle olurdu. 2. Perviz, 47 eğitim gören (ata binen) muntazam gazileri görse, kıskançlıktan kendini Şebdîz adlı (meşhur) atından yere atardı. 3. Cömertliği Basra gibi olan Padişahı (Abdülmecid i), eğer sağ olup, âlemin Sencer i ve İskender i görseydi yaya kalırlardı. 4. O Padişah ın hoşnutluk ırmağı olan Seraskerî (Hasan Rıza Paşa), at sürüp, benzerlerinden farklı güzel bir talimgâh yaptı. 5. Allah'ım, o mücahid hükümdarın ömrünü, geleceğini ve askerlerini çoğaltıp, ona dost olsun. 6. (Safvet in) yaradılış atı 48, alkışlanma vadisine kadar gitti. Safvet in kalemi, (yazdığı) iki tarihe kılavuzluk etti. 7. Padişah Abdülmecid, atlılar (süvariler) için manej yaptırdı. Allah, o asker yetiştiren sultanı makbul eylesin. 49 1845 yılında eğitim alanı (manej) ve hastahane ile kompleks bir yapıya dönüştürülen kışla, 1853 yılına kadar süvari askerlerine hizmet vermiştir. Serasker Hasan Rıza Paşa tarafından Kuleli Kışlası nda hummalı bir şekilde inşaat faaliyetleri sürdürülürken, Mekteb-i Harbiye Nazırı olan Emin Paşa nın, Mekteb-i Harbiye öğrencilerinin bilgilerini yeterli görmemesi ve bu sebeple Mekteb-i Harbiye ye öğrenci yetiştirecek bir okulun kurulmasını istemesi üzerine, kendisinin başkanı olduğu Meclis-i Muvakkat ta alınan bir kararla Nisan 1845 te (Rebiülâhir 1261 de) idadîlerin de temeli atılır. 50 Açılan idadîlerin bu tarihte Kuleli Süvari Kışlası ile herhangi bir bağlantıları yoksa da bu bağlantı, ancak 27 yıl sonra kurulacaktı. Başka bir ifadeyle Kuleli Süvari Kışlası, 21 Eylül 1845 Pazar (18 Ramazan 1261) 51 günü Mekteb-i Fünun-ı İdadîye adıyla Dolmabahçe Sarayı ndaki Çinili Köşk te öğrenime başlayan 204 öğrencinin devamını barındırmak için 1872 yılını bekleyecekti. Sultan Abdülmecid, Kuleli Süvari Kışlası nda inşaat faaliyetlerini sürdürmüş, Nisan 1847'de su yollarını tamir ettirerek 52 arka cephedeki ahırlar üzerine subaylar için çalışma ve yatma odaları ile kendisi için bir Daire-yi Hümâyûn (has oda) ilâve ettirmiştir. Rusya'nın yayılmacı istekleri yüzünden 30 Kasım 1853'te Kırım Harbi başlamış, İngiltere ve Fransa, stratejik Osmanlı topraklarını Rusya ya bırakmamak için Osmanlı devletinin yanında savaşa girmiştir. Kuleli Kışlası, 1854-1856 yılları arasında, Fransa'nın 46 Mitolojik İran hükümdarlarına verilen lakab. 47 Mitolojik İran hükümdarı Hüsrev in lakabı. 48 Yaradılış atı ifadesi şairlik gücünü ifade etmektedir. 49 Yedinci beyitteki iki dizenin herbirinde, ebced hesabı ile harflerin toplamı Hicrî 1261(M.1845) tarihini vermektedir. 50 Bu karar gereğince Mekteb-i Harbiye öğrencileri 1 ay süren sıkı bir imtihandan geçirilmişler, bunlardan orta derece alan 204 öğrenci, 21 Eylül 1845 te (18 Ramazan 1261 Pazar) Mekteb-i Fünun-ı İdadîye adıyla açılan askerî liseye ayrılmışlardır. Dolmabahçe Sarayı yanındaki Çinili Köşk te açılan Mekteb-i Fünun-ı İdadîye, 1845-1846 öğretim yılını Mekteb-i Harbiye ile burada tamamlamıştır. İdadî, ilk açıldığı zamanlarda bugünkü ortaokullar seviyesinde bir okuldu ve öğrenim süresi 5 yıldı. 1846-1847 öğretim yılında Dersaadet Askerî İdadîsi adını alan okul, Maçka Kışlası na taşınmıştır. Kenan Sayacı, Kuleli Askeri Lisesi, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, İstanbul 1994, V/115-116. 51 Kenan Sayacı, a.g.m., s.116. Bu tarih, bazı kaynaklarda (H. Fehmi Öz, a.g.m., s.249) 13 Şevval 1261 Çarşamba (15 Ekim 1845), bazı kaynaklarda da (İ. Hakkı Konyalı, a.g.e., s.325.) 19 Şevval 1262 Pazar (11 Ekim 1846) olarak geçmektedir. 52 Zekeriya Türkmen, Kuleli Askeri Lisesi Tarihi, Kuleli Askeri Lisesi Matbaası, İstanbul, 1994, s.10 dan naklen Osmanlı Arşiv Dairesi, Meclis-i Ahkam-ı Adliye, 19 Rebiü l-âhir 1263 Tarihli Belge. 10

İstanbul Maslahatgüzarı Monsieur Cheferre'in teklifiyle Kırım Harbi dolayısıyla cephede yaralanan müttefik askerleri için hastahane olarak kullanılmıştır. Îcâdiye Kasrı, müttefik subaylara karargâh olarak verilirken, Kuleli, Haydarpaşa ve Selimiye kışlaları da müttefik askerleri için hastahane yapılmıştır. İngilizler, kışlanın doğusundaki yamaç üzerinde mezarlık yaparak, ölen askerlerini buraya defnetmişlerdir. 53 Kuleli Kışlası gravürleri Illustrated London News, 1854. İngiliz Kışlası, I Illustration Joyrnal Universal, Paris 1854, C.:23 Osmanlı devleti, İngilizlerin kışlayı boşaltacağı günlerde, yani 8 Muharrem 1273 (9 Eylül 1856) tarihinde binayı tamir etmeye başlamış; bu tamiratta Kuleli Kışlası ndaki koğuşlar, ahırlar, su yolları vs. mahaller onarılmıştır. 54 Yılın sonlarına doğru, binayı kullanan İngilizlerin sebep olduğu bir yangında kışla ve kumanda merkezi olan Îcâdiye Kasrı yanmıştır. Bu yangın sonucunda kışlanın yarıya yakın kısmı yandığı gibi denize bakan cephesi de büyük zarar görmüştür. Yangının hemen ardından yanan kısımlar tekrar inşa edilmiştir [5 Zilhicce 1273 (27 Temmuz 1857 Pazartesi)]. 55 Eylül 1859'da Sultan Abdülmecid'i tahttan indirmek maksadıyla Hüseyin Paşa tarafından hazırlanan ihtilâl girişiminin (Kuleli Vak ası) duruşmaları da Kuleli Kışlası'nda görülmüştür. 56 53 Zekeriya Türkmen, a.g.e., s.10. (Bu mezarlık daha sonra kaldırılmış, cesetler de Haydarpaşa Garı yanındaki İngiliz mezarlığına nakledilmiştir.) 54 Hasan Fehmi Öz, a.g.m., s.249. [B.O.A. Sadaret Mektubî Nezâret-Devâir (A-MKT.NZD), nr.: 193/63.] 55 Hasan Fehmi Öz, a.g.m., s.249., Mecelle-i Umur-ı Belediye, Cilt:1, s.1208., B.O.A. A-MKT.NZD, nr.:230/72., Osmanlı Arşiv Dairesi, Umur-ı Dahiliye 27 Şevval 1273 (20 Haziran 1857) Tarihli Belge. 56 Osmanlı Tarihi nde Kuleli Vak ası diye anılan olay, XIX ncu yüzyılın ikinci yarısında ve Abdülmecid saltanatının son yıllarında vukua gelmiş, fakat kuvveden fiile çıkamamış, küçük bir isyana ve suikasta teşebbüs olayıdır. Olay hakkında Başbakanlık Arşivindeki belgelere dayanarak bir kitap yazan Uluğ İğdemir Kuleli Vak ası hakkında şu bilgileri verir: Olay, ilk defa 24 Safer 1276 (22 Eylül 1859) tarihli Ceride-i Havadis te çıkan bir hükümet bildirisi ile kamuoyuna duyurulmuştur. Bu bildiride; Düzeni bozmak amacıyla bazı akılsızların bir dernek kurdukları haberi alınarak, kırk kadarının tutuklandığı ve Kuleli Kışlası na konulduğu, devlet büyüklerinden bir komisyonun ilk soruşturmayı yapmakta olduğu, yargılanma sonucunun ayrıca bildirileceği yazılmaktadır. ( Kuleli Vak ası maddesi, Türk Ansiklopedisi, C.22, s.340.) Aslında, Tanzimatla birlikte başlayan Batı devletlerine borçlanma, ticaret anlaşmalarında büyük ödünler verilmesi ve yerli sanayinin çökmesi, imparatorluğu kısa zamanda bir yarı sömürge haline getirecekti. Ülkede öteden beri en zorunlu yeniliklere bile karşı çıkan tutucular vardı. İşte Kuleli Vak ası adı verilen komployu hazırlayanlar, Abdülmecid ve çevresinin israf ve kötü yönetimine son vermek isteyen tutuculardı. (Meydan Larousse, Kuleli Vak ası maddesi, İstanbul, 1992, C. 12, s.32.) Yargılanma sonucu, 21 Rebiülahır 1276 (18 Kasım 1859) tarihli Ceride-i Havadis ile 2 Cemaziülevvel 11

Boğaziçi ve Kuleli 1870 Abdülaziz tarafından yaptırılmış olan binadır. Sultan Abdülaziz (1861-1876), kışlayı, 1862/1863 yılında yeniden yaptırmıştır. 57 Kışla, Abdülaziz in görevlendirdiği Garabet Amira Balyan (1800-1866) 58 tarafından, ana duvarları kârgir; iç bölümleri ile tavan ve tabanları ahşap olarak inşa edilmiştir. 59 "Rokoko" tarzında inşa edilen kışlanın Boğaziçi'ne bakan kısmı üç, arka tarafı ise iki kattır. Kışla, bu tamirle bir ölçüde, kulesiz olarak bugünkü görünümüne kavuşmuştur. 60 Bu durumda, bugünkü Kuleli Askerî Lisesi tarihî binası, 1276 (28 Kasım 1859) tarihli Takvim-i Vekayi de resmi bir bildiri ile kamuoyuna açıklanmıştır. Gerek adı geçen bildirilere ve gerekse Başbakanlık Arşivi nde bulunan mahkeme kararlarına göre, olayı şöyle açıklamak mümkündür: Sultan Abdülmecid i ortadan kaldırmak ve şeriat ilkelerine göre bir ülke meydana getirmek amacı ile kurulan derneğin başı, İstanbul da Bayezıd Medresesi nde oturan ve rüya çözmek, şuna buna ders vermekle geçinen kırkaltı yaşlarında Süleymaniyeli Şeyh Ahmed tir. Derneğin öteki nüfuslu üyeleri: Ferik Hüseyin Dacin Paşa, Türkçe yi doğru dürüst bilmeyen Arnavut Caferdem Paşa, Tophane Kâtiplerinden Arif Bey, Binbaşı Rasim, Hezargradlı Şeyh Feyzullah ve Kütahyalı Şeyh İsmail dir. Kırkbeş elli kişiden oluştuğu anlaşılan derneğin öteki üyeleri de bazı şeyh ve hocalarla medrese öğrencileri ve halktan kişilerdir. Ancak yargılama sırasında Şeyh Feyzullah ın bin, Şeyh İsmail in altıbin müridi ile yardımda bulunacaklarını Şeyh Ahmed e vaaz etmiş olduğu anlaşıldığına göre eyleme geçilince, oldukça önemli bir kalabalığın toplanacağını kabul etmek gerekir. Derneğin kuruluşunu ve amacını, hükümete Mirliva (Tuğgeneral) Hasan Paşa haber vermişti. Dernek üyelerinden Tophane Mızıka Başçavuşu Erzurumlu Mehmet, Kolağası Hasan Ağa ya bundan bahsetmiş, o da Hasan Paşa ya haber vermiştir. Derneğin sözü geçen üyelerinden ve bir çeşit genel sekreter olan Arif Bey in de derneğe sokmak amacı ile Hasan Paşa ya açıldığı, Hasan Paşa nın olumlu görünerek kendisinden bilgi aldığı da yargılama sırasında meydana çıkmıştır. Dernek üyelerinden önemli bir çoğunluk, 17 Safer 1276 (15 Eylül 1859) Perşembe günü Tophane deki Kılıç Ali Camii nde toplandıkları bir sırada yakalanmıştır. Bu toplantıyı Hasan Paşa nın düzenlediği, yine yargılama sonucu ortaya çıkmıştır. Tutuklular, Çengelköy deki Kuleli Kışlası na götürülerek burada sorgu ve yargılamaları yapılmıştır. Tutuklular kışlaya götürülürken, Caferdem Paşa, kendini denize atarak intihar etmiştir. Mahkemenin kâtipliğini Mithat Paşa yapmıştır. Dernek üyelerinden beşi, birinci dereceden suçlu görülerek idama mahkûm edilmişlerse de Abdülmecid, bunlardan Arif Bey ile Rasim Bey in cezalarını müebbed küreğe çevirmiştir. Ötekileri onaylamıştır. 57 İstanbul un görünümünün köklü değişiminde büyük askerî kışla inşaatlarının rolü ağırlık taşır. Projeler ve tipolojiler yabancı kaynaklı olduğundan kıyıların görünümü değişmiş ve büyüklükleri, farklı ölçekleri ve üsluplarıyla bu kışlalar reformcu sultanların getirdiği yeni düzenin âdeta simgeleri olmuştur. [Doğan Kuban, İstanbul Bir Kent Tarihi (Bizantion, Kostantinopolis, İstanbul), (Çev, Zeynep Rona), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, Ekim 2004, s.327.] 58 Krikor un oğlu Garabet Amira Balyan (1800-1866) Dolmabahçe Sarayı nın yapımından sorumluydu. Ayrıca eski Çırağan Sarayı ve başka sultan saraylarıyla Gümüşsuyu Kışlası nı, Dolmabahçe deki Bezm-i âlem Sultân Camisi ni, Çengelköy deki Süvari Kışlası nı, Mekteb-i Harbiye yi ve birçok yapıyı gerçekleştirmiştir. [Doğan Kuban, a.g.e., s.373.] 59 Kaynaklarda binanın 1862/63 yılında tamamen kârgir olarak yapıldığına dair bilgiler de yer almaktadır. Badehu cennet-mekân Sultan Abdülazîz Han hazretlerinin zaman-ı saltanatlarında kârgir olarak bir tarz-ı dilnişinde bina ve inşa edilmiş... (Kolağası Mehmet Ra if, a.g.e. s.270.) Kışla, Sultan Abdülaziz zamanında tamamen kârgir ve iki katlı olarak yeniden inşa edilerek bugünkü görünümüne kavuştu (1862). (H. Fehmi Öz, a.g.m., s.249.) Ancak, 1862 den sonra çekilmiş fotoğraflara bakınca, dış duvarlar kârgir olsa da iç kısımların ahşap yapıldığı görülmektedir. 60 İ. Hakkı Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Üsküdar Tarihi, C.:II, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Yay., Ahmet Sait Mat., İstanbul 1977, s.324 te... Sultan Abdülaziz in kalfası Balyan tarafından yenilenirken iki kule yapılmıştır. Kuleler yine yıkılmıştır denilmekteyse de kulelerle ilgili bu bilginin doğruyu yansıtmadığı değerlendirilmektedir. 12