ÖSİDER SOMA KAZASI RAPORU 1.GİRİŞ 2.SOMA İÇİN NELER YAPTIK? 3.MADEN KAZALARI VE SOMA NIN ANLAMI 4.KAZANIN TEKNİK ANALİZİ 5.KAZANIN SEBEPLERİ 6.FACİANIN SORUMLULARI 7.ÖNERİLER
1.GİRİŞ 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa nın Soma İlçesi ndeki yeraltı kömür ocağında meydana gelen faciada, aralarında 5 maden mühendisinin de bulunduğu 301 maden emekçisi yaşamını yitirmiştir. Özgür Siyaset Derneği (ÖSİDER) olarak ulusumuza başsağlığı ve ailelerine sabır diliyoruz. Soma faciası bir kez daha gösterdi ki bilimin önderliğine her zamankinden çok ihtiyacımız var. ÖSİDER in kuruluş tarihi ile Soma faciasının aynı güne denk gelmiş olması bizim için ayrı bir hüzün kaynağı oldu. Bu çerçevede, ilk günden itibaren ÖSİDER olarak Soma faciasına ciddi bir duyarlılık gösterdik. Bu raporda, Soma faciasının gerçek nedenleri üzerinde durularak, bir daha böyle olayın yaşanmaması için neler yapılması gerektiğine ilişkin somut öneriler yer almaktadır. Raporun, iş kazalarını önlemeye yönelik mütevazı bir katkı sunacağını umud ediyoruz.
2.SOMA İÇİN NELER YAPTIK? Kazanın nedenlerini ve böyle bir acının bir daha yaşanmaması için neler yapılması gerektiğini ortaya koyacak Soma ve Siyasi Sorumluluk Paneli düzenledik. 15 Haziran da İstanbul Dedeman Otel de gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Özlem Gürses yaparken, CHP İzmir milletvekili Erdal Aksünger, akademisyen Doç.Dr Fuat Bayram, sendikacı Mehmet Uygur, gazeteci yazar Mehveş Evin, ÖSİDER başkanı Dr.Mehmet Özkaya ve Soma daki kazadan yaralı kurtulan maden emekçisi Orhan Turan ile kurtarma ekibinde görevli olarak çalışan Serdal Turan çok değerli katkıda bulundular. SOMA YI UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ Özgür Siyaset Derneği Başkanı Dr. Mehmet Özkaya, Soma yı unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını söyledi. Soma da yaşanan facianın büyüklüğünün, kömür madenciliğinin fıtratından değil; işletme sahipleri ile iktidar sahiplerinin ortak hırslarının sebep olduğu ihmaller zinciri, denetimsizlik ve daha fazla kazanma hırsından kaynaklandığını gözler önüne serdiğini kaydeden Dr. Özkaya panelle ilgili şunları söyledi: Sivil Toplum Kuruluşları olarak bizlerin en önemli sorumluluklarından biri de; iktidar sahiplerine bu tür felaketlerde üzerine düşen görevleri ısrarla hatırlatmak, siyasi sorumluluklarının gereğini yerine getirmeleri için konunun gündemden düşürülmesine izin vermemek ve bu tür acıların bir daha tekrarlanmaması için her türlü önlemin alınmasını sağlamaktır.
Panel e konunun uzmanları farklı bakış açılarıyla önemli katkılar sundular. Panele halkımızın ve Ulusal basının ilgisi büyüktü. Panelde dile getirilen görüşleri, raporun ilerleyen bölümlerinde bulabilirsiniz.
Yazarları arasında derneğimiz üyeleri de olan www.ozgurgaste.com internet sitesinin aracılığı ile sesimizi geniş kitlelere ulaştırma şansını yakaladık. Şili deki maden kazasından sağ kurtulan madencileri ülkemize davet edip ağırladık. TBMM de grubu bulunan partileri ziyaret ederek gündem oluşturmasını sağladık.
Sevgi mağazası ile beraber bizzat Soma ya giderek ihtiyaç içinde olan 80 aileye kırtasiye ve oyuncak yardımında bulunduk. Taksim de basın açıklaması yaparak Ulusal basının dikkatini çekmeyi başardık. 3. MADEN KAZALARI VE SOMA NIN ANLAMI 2014 yılında ülkemizde bu elim olayın yaşanmış olması sadece bir kaza ve işin fıtratının gereği normal bir durum denilerek geçiştirilemez. Ülkemizde her gün 172 iş kazası meydana gelmekte, iş kazaları nedeniyle her gün 4 işçi hayatını kaybetmekte ve 6 işçi sürekli iş göremez hale gelmektedir. Maden kazaları bağlamında dünya ortalamalarına baktığımızda durum hiç iç açıcı değildir. ABD ve Çin gibi ülkelerde 2008 yılında üretilen milyon ton kömür başına ölüm sayısı Çin de 1,27 ve ABD de 0.02 iken, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) nda 4,41, Türkiye deki özel sektörde ise 11,50 olmasının altında yatan sebepler kaza ile açıklanamaz.
Elektriğin bir süre kesilmesinin de ocakta aktif olan çok sayıda tali vantilatörün çalışamaz duruma gelmesine yol açtığı ve bu nedenle oluşan termodinamik dengesizliğin, kızışma ve yangın sürecinde, muhtemelen ocakta kızışmaların sürdüğü tüm imalat Milyon ton üretim başına düşen ölüm sayısının özel işletmelerde daha fazla olduğu görülmektedir. Madencilik sektörü tek başına diğer tüm iş kollarına göre 6-7 kat daha fazla kazanın görüldüğü bir iş koludur. Büyük kazaların (Kastamonu Küre de olanı hariç) tümü kömür ocaklarında olmuştur. Son 30 yılda olan kazalarda 647 adet can kaybı meydana gelmiştir. Toplam kayıpların %47 si tek başına 13 Mayıs 2014 te Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. ye ait Eynez Ocağı nda meydana gelmiştir. 4. KAZANIN TEKNİK ANALİZİ Eldeki mevcut veriler, facianın, kömürün kızışması (oksidasyonu) sonucu meydana geldiğini göstermektedir. Ocağın ana giriş noktasından yaklaşık 1.350 metre mesafede ve ana hava giriş yolunun kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayrıldığı kavşak noktasının yakınındaki galeride başladığı tahmin edilen kömür kızışmasının bilahare açık aleve dönüşerek lastik nakliye bandını, elektrik kablolarını, ağaç tahkimatı ve plastik olduğu iddia edilen basınçlı hava borularını tutuşturmuş olabileceği düşünülmektedir.
Saat 14.30-15.00 civarlarında fark edilen olaya müdahale edilmeye çalışılmış, sorunun ciddiyetinin arttığı anlaşıldığında komşu işletmelerden destek talep edilmiştir. Saat 17.00 civarında, hava giriş tarafındaki işçilerin ocaktan çıkışının sağlanmasının ardından, hava yönü tersine çevrilmiş, bu arada ulusal düzeyde kurtarma ekipleri de ilçeye yönlendirilmiştir. Kurtarma çalışmaları sonucunda, çoğunluğu S panosunda olmak üzere tüm ocakta 301 madenciye cansız olarak ulaşılmıştır. 5. KAZANIN SEBEPLERİ Soma da ton başına kömür maliyetinin 134 dolardan 23,8 dolara indirilmesi kazanın önemli bir nedenine işaret ediyor. Düşürülen bu maliyet işçinin sömürülen emeğinin karşılığıdır. Üretim maliyetleri; ya işçilerin ücretleri ve sosyal hakları kısıtlanarak ya da işçiyi iş kazaları ve meslek hastalıklarından koruyacak önlemlere para harcanmayarak düşürülecektir. İki uygulama da aslında bugün yaşadığımız trajedinin en temel sebeplerindendir.
Soma da meydana gelen kazanın temel sebeplerini 8 madde de toplayabiliriz. 1-Aşırı üretim talebi TKİ ile yüklenici firma arasında yapılan sözleşmede; ocaktan yapılacak üretimin, projesine uygun şekilde 1,5 milyon ton olacağı, ancak yüklenicinin isterse bundan daha büyük miktarlarda üretim yapabileceği belirtilmiştir. Sahayı ilk alan firma; 2006 yılında 50 bin ton, 2007 yılında 270 bin ton, 2008 yılında 230 bin ton ve 2009 yılında 300 bin ton kömür üretimi gerçekleştirmiştir. Ancak, devir işleminden sonra yeni yüklenici Soma Kömür AŞ üretimi hızla arttırmış ve 2009 yılında 230 bin ton olan üretim 10 kattan fazla arttırılarak 2010 yılında 2,6 milyon tona 2012 yılında 3,8 milyon ton düzeyine kadar ulaşmıştır. 2-Sendikasız ucuz iş gücü arayışı, taşeronlaşma. 2002 yılı sonrasında meydana gelen büyük maden kazalarının hemen tümü taşeron veya rödövans uygulamasının olduğu ocaklarda meydana gelmiştir. Taşeronlukların büyük bir kısmı sendikal örgütlenmelere karşı işin alt işverene verilmesi amacıyla uygulanmakta olup yasaya aykırı uygulamalardır. Sendikasız çalışan işçilerin güvenliğini savunacak bir makam kalmamıştır. 3-Yanlış ve eksik havalandırma sistemi Havalandırma planı incelendiğinde; Ocakta, panoların birbirinden bağımsız havalandırılması ilkesinden ödün verildiği anlaşılmaktadır. Ana havalandırmanın yetersizliğinin yardımcı vantilatörlerle giderilmeye çalışıldığı düşünülmektedir. 4-Ayaklar arasında bırakılan kömür etkisi Ocakta uygulanan işletme yöntemi, ayak arkasında ve bacalarda önemli oranda kömür bırakılmasına neden olmaktadır.
Kendiliğinden yanmaya müsait linyit damarlarında, ayak arkasında kalan kömürler yangın riskini arttırıcı unsur olarak değerlendirilmektedir. Üretim yapılan kömür damarı kendiliğinden yanma özelliğine sahiptir. Bu tür damarlarda özel üretim yöntemleri uygulanmalıdır, fakat Soma da uygulanmamıştır. 5-Kişisel koruyucu donanımın yetersizliği Metan içeren ve yangına elverişli kömür damarlarının bulunduğu ocaklarda çalışanların, çalışma süresince yanlarında karbonmonoksit maskeleri taşımaları zorunludur. Ülkemiz genelinde, bu nitelikteki ocaklarda yoğun olarak Filtreli Tip Ferdi CO Maskeleri (FFK) kullanılmakta olup, facianın yaşandığı ocakta çalışanlara da bu maskelerden verilmiştir. Bu tip maskelerin filtresinde bulunan aktif karbon ortamdaki gazı absorbe etmektedir. Bu maskelerin koruyucu özelliği ortam havasına bağlı olup sınırlıdır. Geçmiş maden kazalarından elde edilen deneyimler; özellikle grizulu ve yangına elverişli kömür damarlarında bu tip maskeler yerine Oksijenli Tip Ferdi Kurtarıcıların (OFK) kullanılmasının daha doğru olacağı gerçeğini göstermiştir. OFK lar, dış ortamdan etkilenmeyen ve kapalı devre çalışan solunum cihazlarıdır. 6- Ocak içindeki tehlikeli gazlar Olay yeri inceleme keşif tutanağı ve bilirkişi ön inceleme raporlarından, ocak içerisinde farklı yerlerde; 19 adet karbonmonoksit (CO), 1 adet karbondioksit (CO2), 19 adet metan (CH4) ve 9 adet oksijen (O2) olmak üzere toplam 48 adet sensör bulunduğu anlaşılmıştır.
Sensör kayıtlarının, kendiliğinden yanmanın en açık belirtisi olan CO konsantrasyonu pek çok defa sınır değerin çok üzerindedir. Ölçülen yüksek CO değerleri; ocak içerisinde yangınla ilgili yaygın bir sorunun olduğunu göstermektedir. 7- Denetim eksikliği ve ciddiyetsizliği Facianın yaşandığı yeraltı ocağında iş güvenliği denetim sorumluluğu; asıl işveren TKİ, alt işveren Soma Kömür AŞ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı/Maden İşleri Genel Müdürlüğü (ETKB-MİGEM) ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı/İş Teftiş Kurulu Başkanlığı nda (ÇSGB- İTK) olup, denetimlerin bu kuruluşlar adına TKİ kontrol teşkilatı, İş Güvenliği Uzmanları, Teknik Nezaretçiler, MİGEM personeli ve İş Müfettişleri tarafından yerine getirilmesi gerekir. Teknik nezaretçi ve iş güvenliği uzmanlarının ücretlerini denetledikleri işverenden almakta oluşlarını gözden uzak tutulmamalıdır. 8- Kaza müdahele ekibinin yetersizliği Daha önceki kazalarda ve son olarak Soma faciasında da görüldüğü üzere; yeraltı maden kazaları (patlama, yangın, göçük) bir yerüstü vakası olarak algılanmakta ve kaza olduğunda, bu konuda yeterliliği bulunmayan sivil arama-kurtarma ya da itfaiye ekipleri olay yerine sevk edilmektedir. Soma olayı sırasında da, uzman olmayan bu tür ekip üyelerinin kendi hayatlarını riske etmelerine, karmaşaya ve kaynak kayıplarına neden olmuştur.
6.FACİANIN SORUMLULARI 1- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı- Maden İşleri Genel Müdürlüğü Ülkemiz madencilik sektörünün tamamından sorumlu olan kuruluş Maden İşleri Genel Müdürlüğü dür. Facianın yaşandığı ocakta yıllık üretimin 1,5 milyon tondan 3,8 milyon tona çıkarılması, sorumlu İdare olan MİGEM in onayladığı bir işletme projesini gerektirmektedir. Revize projenin MİGEM e verilip verilmediği, verildiyse İdarenin projeyi onaylayıp onaylamadığı bilinmemektedir. 2- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 3146 sayılı kanuna göre iş sağlığı ve güvenliğini düzenlemek, denetlemek ve sosyal güvenlik imkânını sağlamak, bu imkânı yaygınlaştırmak ve geliştirmek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kurulmasını sağlamak, teşkilât ve görevlerine ilişkin esasları düzenlemektir şeklinde yazılmıştır. Soma faciasının net olarak ortaya koyduğu gerçek şudur ki, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işçi sağlığı ve güvenliğini koruma konusunda görevini tam manası yapmamıştır. 3-İşveren 6331 sayılı yasaya göre işçi sağlığı ve iş güvenliği sorumluluğu işverendedir ve söz konusu kanun, işverene, işyerinde en deneyimsiz ve bilgisiz işçinin dahi kaza yapamayacağı ve kazaya neden olamayacağı iş ortamının yaratılması sorumluluğunu vermektedir.
6331 sayılı yasaya göre işveren, iş kazası riskine karşı en gelişmiş teknolojiyi kullanmak zorundadır. İşletme sermayesinin yetersizliği, teknolojinin maliyeti artırması ve benzeri nedenler işverenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. İşveren, yasanın öngördüğü önlemleri işçi sağlığı ve iş güvenliği amacını gerçekleştirecek şekilde almadığı için kusur aranmaksızın sorumludur. 4-Türkiye Kömür İşletmeleri TKİ bünyesindeki Soma-Eynez yeraltı sahalarından kömür üretme ve teslimi işi; Soma Kömür AŞ Firması na verilmiştir. Teknik şartnameye göre; Yüklenici; yıllık termin programından fazla üretim yapabilecektir. demek suretiyle bir taraftan üretimin üst limitini firmanın insafına terk ederken, diğer taraftan yapılacak üretim artışının gerektirdiği proje değişikliğini de talep etmemiştir. TKİ ile Soma Kömür AŞ arasında hizmet alım sözleşmesi adı altında yapılan alt işverenlik sözleşmesi kesinlikle problemlidir. 5-Sendika Sendikalar Yasası nın ilk maddesi, sendikaların kuruluş amacını Çalışma ilişkilerinde ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerin korunması ve geliştirilmesi olarak tanımlamaktadır. Bu bakımdan, işçilerin sağlığının korunması ve geliştirilmesi hususu da, sendikaların varoluş nedenleri arasındadır. Facianın yaşandığı işyeri, sendikalı bir işletmedir. Bu faciada sendikanın sorumluluğu gizlenemez. Sendika temsilcileri ve yöneticileri, geliyorum diyen kazaya ilişkin işvereni uyarma görevini yerine getirmiyorlar. Sendika temsilcileri, iş sağlığı ve güvenliği kurulunu olağanüstü toplantıya çağırma görevini ihmal ediyorlar.
7.ÖNERİLER 1-İlköğretimden başlanarak, tüm eğitim kurumlarında iş sağlığı ve güvenliği konusu ağırlıklı olarak yer almalıdır. 2-İş Güvenliği Mühendisleri, hiçbir şekilde (ücret yönü dâhil) işverene bağlı olmamalıdır. 3-Kamu kuruluşlarının denetlemedeki yetki ve sınırları açıkça belirlenmelidir. 4-Hizmet içi eğitim programlarına önem verilmelidir. 5-Soma da yakınları ölenlerin ailelerine psikolojik destek verilmelidir. 6-ILO nun 176 sayılı Madenlerde Sağlık ve Güvenlik Sözleşmesinin onaylanması gereklidir. 7-Maden işletmeleri için olası kazalarda kurtarma acil eylem planları hazırlanmalıdır. 8-Yakınlarını kaybedenlere yapılan ödemeler ile aileler arasında gelir dengesizlikleri oluşmuş durumdadır. Aileler arasında husumetler başlamıştır. Toplum dengesini bozacak daha ileri kırılmalar yaşanmadan önlemler alınmalıdır. 9-Maden İşleri Genel Müdürlüğü nün, kendisine verilen görevleri doğru bir şekilde yerine getirmek üzere yeniden tasarımı yapılanmalıdır. 10-Risk haritası süratle hazırlanarak denetimlerin buna göre yapılması gerekmektedir. 11-Özellikle metan içeren ve yangına elverişli kömür damarlarında Oksijenli Tip Ferdi Kurtarıcıların kullanılması zorunlu olmalıdır. 12-Kendiliğinden yanmaya yatkın damarların çalışılacağı ocaklarda havalandırma projeleri büyük bir titizlikle incelenmelidir. 13-Tüm faillerin yasa önünde hesap vermesini sağlanmalıdır. Kaynaklar: 1-Prof. Dr. H. Şebnem Düzgün, 13 MAYIS 2014 TARİHİNDE SOMA EYNEZ YERALTI KÖMÜR OCAĞINDA MEYDANA GELEN FACİA İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELER. 2-Tarkan ZENGİN, SOMA FACİASI IŞIĞINDA TÜRKİYE DE İŞ KAZALARI VE ALINACAK TEDBİRLER, SDE Raporu. 3-Selin Arslanhan, Hüseyin Ekrem Cünedioğlu. Madenlerde Yaşanan İş Kazaları ve Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme TEPAV. 4-SOMA FACİASI ÖN RAPORU, TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI ARAŞTIRMA KOMİSYONU. 5-SOMA MADEN FACİASI TMMOB RAPORU.