YARGITAY İLGİLİ CEZA DAİRESİ NE GÖNDERİLMEK ÜZERE.. NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ VASITASIYLA İSTANBUL 14. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA



Benzer belgeler
5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi:

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU

SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57

ÜSKÜDAR... İŞ MAHKEMESİ NE. : Av. Aytekin TETİK Av. Ahmet AYDIN Adres Antette

ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları. BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU

Daire üyesi H. A.; şekli unsurun her koşulda yerine getirilebilmesi imkanı bulunamayacağından bahisle> karşı oy kullanmıştır.

SPKn İDARİ PARA CEZALARI

T.C. YARGITAY Ceza Genel Kurulu. Karar Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

CEZANIN TEŞDİDEN VERİLMİŞ OLMASI SANIK LEHİNE OLAN KANUNU UYGULAMA YENİ YÜRÜRLÜĞE KONULAN KANUNDA CEZANIN ALT VE ÜST SINIRLARININ ARTTIRILMASI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233)

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

1.GRUP TARAFINDAN TESPİT EDİLEN SORUN VE SORULAR

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR TUNCAY YAZICI BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/735)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

MÜKERRİR HÜKÜMLÜLERİN İNFAZINDA MÜDDETNAME HESAPLAMALARI:

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU 2016 / 2017 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI OLAY ÇÖZÜMÜ

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

MURAT EĞİTİM KURUMLARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 31/10/ /11/2013 SAMSUN

CEZA MUHAKEMESİNDE İSTİNAF. Doç.Dr. Hakan KARAKEHYA Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi

Esas Sayısı : 2009/1 (Değişik İşler) Karar Sayısı : 2009/1 Karar Günü : KARAR

Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

KPSS KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

DAVACI : Nesrin Orhan Şahin vekilleri Av.Serap Yerlikaya ve Av.İlter Yılmaz

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

İlgili Kanun / Madde 4688 S. KGSK. / S. STSK/9

Beraat Eden Sanıklar Müdafiinin Vek âlet Ücreti

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

Đstanbul 3üncü Asliye Ceza Mahkemesi Esas No.: 1998/1637 Karar No.: 2000/484 (21 Nisan 2000 tarihli karar)

İŞ GÜVENCESİNİN KAPSAMI OTUZ İŞÇİ ÖLÇÜTÜNÜN HESABINDA DİKKATE ALINACAK ÇALIŞANLAR

MADDE 2 : Bu Yönetmelik, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince müdafi veya vekil görevlendirilmesi ile bu kişilere yapılacak ödemeleri kapsar.

ADLİ PARA CEZASI KISA SÜRELİ HAPİS CEZASINA SEÇENEK YAPTIRIMLAR KİŞİLERİN HUZUR VE SÜKUNUNU BOZMA

CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA

ĠSTĠNAF KANUN YOLU GENEL ESASLAR

CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU

HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ PROF. ONUR HAMZAOĞLU NA

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

EK-1 ŞÜPHELİ - SANIK KARAR TAKİP FORMU... nın...tarihli ve...sayılı yazısı.

SANIĞIN TEMYİZ AŞAMASINDAKİ TUTUKLULUK HALİNİN AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI IŞIĞINDA İFADE ETTİĞİ ANLAM VE BUNUN İÇ HUKUKUMUZDAKİ YANSIMASI:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/62

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK /125 İŞ KAZASI ZAMAN AŞIMININ BAŞLANGICININ MALULİYET ORANIN KESİN OLARAK TESPİT EDİLDİĞİ TARİH OLDUĞU

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

HUKUSAL ÇALIŞMALARI. Durum : Kayıt defterine yazılma tarihinin gecikmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verildi.

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

DANIŞTAY 12. Daire 2008/6979 E.N, 2009/854 K.N.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no /00) KARAR STRAZBURG

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

GEREKÇELİ KARAR T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A. : Görevi Kötüye Kullanma (Her iki sanık yönünden) SUÇ TARİHİ : 2014

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/22, S. STSK/36

Transkript:

YARGITAY İLGİLİ CEZA DAİRESİ NE GÖNDERİLMEK ÜZERE.. NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ VASITASIYLA İSTANBUL 14. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA 200 / E., / K. SANIK VEKİLİ SUÇ SUÇ TARİHİ SUÇ YERİ KARAR TARİHİ KONU :.. : AV. AYTEKİN TETİK AV. AHMET AYDIN Adres Antette : Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, korku, kaygı ve panik oluşturabilecek tarzda silahla ateş etme :...2005 öncesi : Kocaeli :.. : Yerel Mahkeme kararının bozulması hakkında temyiz dilekçemizin sunulmasıdır. AÇIKLAMALAR : Müvekkil Sanık. hakkında, Kocaeli ve civarındaki bar ve klüp gibi eğlence mekanları sahip ve işleticilerini tehdit ederek bu işyerlerine güvenlikçi olarak kendi adamlarını yerleştirmek, bu eğlence yerlerine gelen müşterilerden alınan kapı parası olarak tabir edilen paralara sahip olmak, ayrıca çek ve senet tahsilatı yapmak, hukuki ihtilaf içinde bulunan şahıslar arasındaki ilişkileri cebir, tehdit kullanmak suretiyle taraflardan biri lehine çözmek amacıyla bir örgütün kurulduğu ve bu örgüte üye olduğu, yine.. tarihinde müştekilerden... a ait 41. plakalı park halinde bulunan aracın kurşunlanması eylemi ile irtibatını gösteren telefon konuşmalarının bulunduğu, eylemin planlanması ve eylem sonrası müşteki ile yapılacak görüşmeler konusunda diğer sanıklarla işbirliğinde olduğu gerekçesi ile açılan kamu davasında Yerel Mahkeme mahkumiyet kararı vermiştir. Olayın gerçeklerine, yasaya aykırı şeklinde toplanan telefon görüşmeleri ( tek delil ) verilen işbu kararın bozularak merciine iadesi gerekmektedir. Çünkü;

1 Müvekkil Sanık ın konumu : Müvekkilim.., olay tarihinden önce Kocaeli bulunan adlı eğlence mekanının işleticisi olarak çalışmaktaydı. Ayrıca aynı şehirde.. toptan satıcılık işi ile de meşgul olan müvekkilim bir çok kişi tarafından tanınmakta, sosyal bir kişiliğe sahip olmasından dolayı kendisi ile görüşmek isteyen herkesle görüşen bir kişiliğe sahiptir. Hem müştekilerle hem de kendisi ile beraber yargılanan diğer sanıklarla bire bir insani ilişkisi olan tek kişidir. Zaten hem bar işleticisi hem de.. toptancılığı yapan Müvekkilimin, iyi giden işini bırakıp çek senet tahsildarclığını yapmasını beklemek, kendi eğlence mekanı olduğu halde başka eğlence mekanlarının kapı görevlilerini değiştirmeye kalkışmak, buradan bir rant elde etme düşüncesinde olmak şeklindeki iddiaların Müvekkilim hakkında verilen kararın ne kadar subjektif değerlendirmelerle yapıldığı daha iyi anlaşılacaktır. 2 - Müvekkil Sanık. ın diğer Sanıklarla olan ilişkisi ; Sanıklardan.,,. ile ilişkilerinden dolayı müvekkilim hakkında suç işlemek için kurulan örgüte üye olunduğu mahkemece kanaat gösterilmiştir. Ancak Müvekkilim, belirtilen şahıslarla hiçbir şekilde bir örgüt kurma, kurulan bir örgüte üye olma şeklinde bir bağı olmamıştır. Bu şahıslarla olan yakınlığı Kocaeli. bulunan.. ın işleticisi olarak, bu bara gelen kişilerle ilgilenmesi, bu şahısların dostane ilişkilerinden dolayı kendisine sorulan sorulara bir bilen olarak cevap vermesinden ibarettir. Ayrıca özellikle şunu da belirtmek gerekir ki ; kendi etrafında olan bitene bir şekilde müvekkilimin kulak kabartması, olayları öğrenmek için sanıklarla diyalog halinde bulunması, hatta sanıklar dışında kendi işlettiği barın komşuları olan diğer müştekilerle de bu ilişkisini sürdürmesi müvekkilimi herkeste olabilecek merakın kurbanı olmuştur. 3 - Müvekkil Sanık. ın diğer Müştekilerle olan ilişkisi ; Müştekilerden da Kocaeli....da müvekkilim gibi bir barın işleticisi olarak çalışmaktadır. Bu sebeple kendi komşusu olan, müşteki.. tarafından mahkemede veya kovuşturmada hiçbir şekilde kendisi hakkında ithamda bulunulmayan müvekkilimin bu şahısla husumet içinde olduğunu düşünmek iddianamenin ne kadar zormalama bir iddianame olduğu, mahkeme kararının gerekli araştırmadan uzak bir kanaatle hasıl olduğu görülecektir. Müvekkil Sanık bar işleticisi olduğu için etrafında gelişen olayları bilmesi, bilmek istemesi kadar doğal bir istek olamaz. Kocaeli ve civarındaki bar ve klüp gibi eğlence mekanları sahip ve işleticilerini tehdit ederek bu işyerlerine güvenlikçi olarak kendi adamlarını yerleştirmek, bu eğlence yerlerine gelen müşterilerden alınan kapı parası olarak tabir edilen paralara sahip olmak şeklindeki bir olayın varlığı düşünüldüğü takdirde Müvekkilimin kendisine ait barı olduğu için bu şekilde ön önlem almak istemesi, olup bitenden haberdar olmak istemesi, bunu diğer müştekilerle paylaşması kadar doğal bir durumun olmaması gerekmektedir.

4 - Müvekkil Sanık. ın telefonunun dinlenmesi hakkında herhangi bir Mahkeme Kararı bulunmamaktadır. Müvekkilim hakkında yapılan suçlamaların hepsi ama hepsi, diğer sanıklar tarafından müvekkilime yapılan telefonlardaki görüşmelerin dinlenmesinden çıkan bir kanaatle oluşmuştur. Müvekkilimin telefonu hiçbir şekilde bir mahkeme kararı ile dinlenmemiştir. Yapılan tespit sadece ve sadece diğer sanıkların kendi telefon görüşmelerinden yola çıkılarak yapılan değerlendirmeden ibarettir. Müvekkilim hakkında toplanan deliller herhangi bir mahkeme kararına dayanmadan, sadece sanıkların müvekkilime telefon etmeleri ile toplanan deliller olduğu için hukuk dışı delillerdir. 5 - Müvekkil Sanık ın telefonunun dinlenmesinde elde edilen bilgiler maddi kanıtlarla desteklenmemektedir Telefon dinlemeleri konusunda Türk Hukuk sistemi belli bir usul ve kaideyi bugün itibari ile tam olarak oturtmuş değildir. Bununla ilgili olarak Yargıtay ın vermiş olduğu emsal kararlarla bu açık giderilmeye çalışılmaktadır. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 11 sanık hakkında ''suç işlemek için örgüt kurma, örgüte üye olma, yardımda bulunma, parada sahtecilik, kıymetli damgada sahtecilik, mühürde sahtecilik, belgede sahtecilik'' suçlarından verilen hapis cezaları hakkında yapılan temyiz neticesinde telefon dinleme kayıtlarının hangi durumlarda delil olarak kullanılacağına ilişkin aşağıda belirtilen kararı vermiştir. Daire, 3 sanık hakkındaki temyiz incelemesini yaparken, dosya içeriğine göre bu sanıklar hakkında mahkeme kararıyla dinlemeye elverişli suçlardan dinleme yapıldığına işaret etmiştir. Verilen kararda şunlar belirtilmiştir. ''Bu sanıkların yaptıkları telefon görüşmelerinden elde edilen bilgilere ilişkin maddi kanıtlarla desteklenmeyen belirti kanıtların cezalandırılmalarına yeterli kesin ve inandırıcı olmaması, sanıkların üzerlerinde ve evlerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmaması karşısında, sanıklar hakkında beraat yerine mahkumiyet kararı verilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir.'' Yargıtay 8. Ceza Dairesi, daha önce de ''içeriği maddi bulgularla desteklenemeyen telefon görüşmelerine dayalı iletişim kayıtlarını'' delil olarak kabul etmemiştir. Bilindiği üzere; Haberleşme özgürlüğü; ulusal ve uluslararası mevzuatta açık ve korunaklı biçimde düzenlenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8.maddesinde ve Anayasamızın 22.maddesinde yer alan haberleşme özgürlüğü ve bu özgürlüğe saygı gösterilmesi hakkının, kesintiye uğramadan ve başkaları ile sansür edilmeden, gizliliğinin ihlal edilmeden iletişim kurma hakkı olduğu konusunda şüphe ve tartışma yoktur. Aksi davranışlarda Türk Ceza Kanunun 132. maddesi ve devamı hükümlerinde, her mağdur birey ve her eylem için ayrı ayrı yaptırıma bağlanmıştır. Avrupa İnsan

Hakları Sözleşmesi, haberleşme özgürlüğünün sınırlandırılması konusunda bazı ölçütler getirerek, bu özgürlüğün sınırlandırılmasına ilişkin hükümlerin dar yorumlanması gerektiği sıkça vurgulanmaktadır. Telefon dinleme kayıtları tek başlarına kesin delil niteliğinde olmadıkları, suçun telefonda ikrar edilmesi halinin dahi Kayseri 2.Ağır Ceza Mahkemesinin kesinleşen kararında da belirtildiği üzere mahkeme dışı ikrar niteliğinde bulunduğu, ikrarında mahkeme huzurunda dahi yapılmış olmasının Yargıtay Ceza Genel Kuruluna göre mahkumiyet için tek başına yeterli olmadığı dikkate alındığında, sadece telefon dinleme kaydına dayanılarak ceza verilemeyeceği sonucuna ulaşmak doğru bir mantıktır. Kayseri 2.Ağır Ceza mahkemesinin 16.03.2007 tarih ve 206/290 esas, 2007/85 sayılı kesinleşmiş kararında, CMK 135.madde de belirtilen (katalog suçlar) koşulların varlığı halinde sanıkların telekomünikasyon yolu ile iletişiminin tespit edilebileceği bilinmektedir. Bu sebeple yasal yolla elde edilen bu görüşme tutanaklarının Mahkeme Dışı İkrar olarak değerlendirilmesi gerekecektir. Hâkimin huzurunda olmayan bu ikrar çeşidi, bütün deliler gibi takdir olunur. Mahkeme dışında ikrarın ne muteber, ne de böyle bir ikrarın kesin delil olduğu söylenebilir, takdire tabidir bir ikrarın sanık aleyhine delil olabilmesi için, CMK maddesi gereğince hakim veya C.savcısı huzurunda veya müdafiinin hazır bulunduğu kollukta yapılması, sonrasında kovuşturma aşamasında geri alınmaması ve yan delillerde de doğrulanması gerekir. şeklinde tespit ve değerlendirme yapılmış, kararda, CMK nın 213.maddesine de yer verilmiştir. Kaldı ki tek başına ikrar yani suç işlediğini kabul etmenin, mahkumiyet için yeterli olmadığı Yargıtay Ceza Genel kurulunun 10.12.1990 tarih ve 1990/6-257 esas, 1990/335 sayılı kararında çok net olarak belirtilmiştir. Kararda Usul Yasamıza göre, sanığı hakim sorguya çekebilir. Meşhut suçlarda ve gecikmede tehlike olan hallerde bile, savcı veya kolluk sanığı sorguya çekemez. Hazırlık soruşturması sırasında henüz sanık sıfatını alamamışken, kuşkulunun dinlenmesi "sorgu" olmayıp "ifade almadır. Sorgu gerekiyorsa, C. Savcısı sulh hakimine başvurur ve sanık isnadı bu sorgu sırasında öğrenir. (CMK nın 135/1. maddesi). Sorgu savunma vasıtası olup, kanıt elde edilmek üzere kabul edilmiş bir kurum değildir. Ancak maddi gerçeğin hakim tarafından öğrenilmesinde değerlendirilebilir...cmk nın 247. maddesine göre, duruşma dışındaki ikrarı içeren tutanağın, kanıt olabilmesi için ikrarın hakim önünde yapılması zorunludur. Savcılık veya kolluktaki ikrarı içeren tutanaklar duruşmada kanıt olarak okunamaz. Dolayısıyla kanıt olarak hükme esas alınamazlar. Kaldı ki duruşma sırasındaki ikrarın bile tek başına kesin kanıt olduğu kabul edilemez. Zira bir insanın kendisini suçlu kabul etmesi veya bir başkasının suçunu kabullenmesi olanaklıdır. Bu itibarla duruşmadaki ikrarın da başkaca yan kanıtlarla desteklenmesi gerekir. Yani, bırakın telefondaki mahkeme dışı ve hâkimin huzurunda olmayan ikrarı, mahkemenin huzurunda yapılan ikrarın dahi maddi ve yan deliler ile desteklenmesi gerektiği Yargıtay Ceza Genel kurulu tarafından belirtilmektedir.

Telefon konuşmalarında geçen ikrarların, CMK 213.madde kapsamında yer alan ikrar nitelik ve gücüne sahip olmadığı gerek uygulama gerekse akademi çevreleri tarafından tek başına mahkûmiyete esas alınamayacağı, ikrarın mutlaka maddi ve yan deliller ile desteklenmesi gerektiği de belirmiştir. Telefon konuşmalarının ve burada geçen suç kabullerinin tek başına ispata yeterli olmayacağı, mutlak şekilde maddi ve destekleyici yan deliller ile kuvvetlendirilmesi gerekmektedir. Müvekkilimin gerek iş yerinde gerekse evinde yapılan aramalar suç unsuruna dair herhangi bir kanıtın bulunmaması, olaydan sonra müştekiler tarafından yapılan şikayetlerde müvekkilimin adının hiç zikredilmemesi, sanıkların hazırlık soruşturması esnasında müvekkilime suç isnat edebilecek beyanda bulunmaması, suç örgütü ile fiili bağlantısının hiçbir şekilde saptanmaması, mahkeme kararında belirtilenin aksine bu dava ile ilgili müvekkilimin tutuklu bile yargılanmaması maddi hiçbir yan delilin bulunmadığı, varsayımlar üzerinden kararın verilmek istendiği sonucuna ulaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle ve suçun mevcut delil durumu ile sanık beyanları göz önüne alındığında; yüklenen suçun her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delillerle ispatlanması, elde edilen maddi bulguların olaya uygun bulunması gerekmektedir. Bu nedenle suçun müvekkil tarafından işlendiğine dair somut bir delil dosya kapsamında yer almamaktadır. Telefon konuşmalarının ve burada geçen suç kabullerinin tek başına ispata yeterli olmayacağı, mutlak şekilde maddi ve destekleyici yan deliller ile kuvvetlendirilmesi gerektiği konusunda Yargıtay 8. Ceza Dairesinin vermiş olduğu kararın Müvekkilimle bire bir örtüştüğü ve müvekkilimin tek yanlı olarak dinlenen sanık telefonlarından elde edilen delilin yetersiz olduğu, iddia edilen suçları destekleyecek maddi başka delilin bulunmadığı göz önüne alınarak şüpheden sanık yararlanır ilkesinin müvekkilim hakkında uygulanması, yani şüpheden uzak ve kesin kanıt bulunmamaktadır. Dolayısı ile ceza hukukunun temel prensiplerinden olan ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR İLKESİ gereği müvekkilin şüpheden yararlandırılması gerekmektedir. Tüm bu nedenlerden dolayı Sayın Mahkemenin vermiş olduğu aleyhe kararın temyizi zorunluluğu ortaya çıktığından, İlk Derece Mahkemesinin vermiş olduğu kararın bozulmasına karar verilmesini Saygılarımla vekaleten ister ve dileriz. Sanık Müdafiileri Av. Aytekin TETİK - Av. Ahmet AYDIN