HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI SONUÇ RAPORU TOPLANTI YERİ : İstanbul Green Park Hotel TOPLANTI TARİHİ :15.09.2012 GRUP ADI KONU GRUP BAŞKANI GRUP SÖZCÜSÜ KATİP : İdare 3. Grup : Danıştay 8. Daire konuları : Mehmet Ali DURAN, Danıştay, 8.Daire Üyesi : İsmail TAZEGÜL, Sakarya, İdare Mahkemesi Üyesi : Serkan KÖROĞLU MÜZAKERE KAPSAMINA ALINAN KONU BAŞLIKLARI Toplantı kapsamında Danıştay 8. Dairesi nin görev alanına giren konu başlıklarından katılımcıların talepleri doğrultusunda öncelikli olarak tartışılması önerilen konular gündeme alınmış, bu yöntemle belirlenen konu başlıklarının tartışmaya açılmasıyla müzakereye başlanılmıştır. Bu kapsamda sırasıyla; a-) Sınır, iskan, toprak edinme mevzuatından doğan uyuşmazlıklar, b-) Maden, taşocakları ve orman mevzuatından özellikle de kanun yapma tekniği ve anayasaya aykırı hükümler içerdiği gerekçesiyle 5686 sayılı Jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili kanun hükümleri ve bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlık örnekleri, c-) Yükseköğretim mevzuatından doğan uyuşmazlıklar (Öğretim elemanları disiplin ve özlük işleri dahil), d-) Karayolları trafik mevzuatından doğan uyuşmazlıklar, e-)3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun uyarınca tesis edilen işyeri açma ve çalışma ruhsatlarına Sayfa 1 / 5
ait işlemler ile bu işyerlerinin geçici ya da süresiz olarak kapatılmasına ilişkin işlemlerden doğan uyuşmazlıklar, müzakere edilmiş, daire temsilcileri tarafından Danıştay 8.Dairesinin güncel uyuşmazlıklara ilişkin görüşleri katılımcılarla paylaşılarak, katılımcı Mahkeme Başkanları ve hakimlerin görüşleriyle konular tartışılmıştır. MÜZAKEREYE AÇILAN KONU BAŞLIKLARI KAPSAMINDA ÖZET SONUÇLAR 1- İşyeri açma ve çalışma ruhsatları hususunda mevzuatta yer alan yeni hükümler nedeniyle ortaya çıkan yeni uyuşmazlıklar tartışılmış, sonuçta Eczaneler ve Noterlerin bu ruhsatlardan istisna işyerleri olduğu, ancak bankaların işyeri açma ve çalışma ruhsatına tabi işyerlerinden olduğu belirtilmiştir. 2-2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu ndan kaynaklanan uyuşmazlıkları tartışmak üzere müzakere açılmış, bu bağlamda Doçentlik ve Yardımcı Doçentlik için getirilen kriterler,kadro ilanlarında rektöre tanınan yetkiler, öğretim üyelerinin atamalarındaki idarenin takdir yetkisi, akademik unvanların sürekliliği dikkate alınarak idarenin öngörülebilir kadro ihdası ve muvafakat verme konularında görüşler geliştirilmiş, dairenin bu konudaki görüşleri paylaşılmıştır. 3- Doçentlik unvanı alan akademisyenlerin kadro bulunmadığı gerekçesiyle Yardımcı Doçentlik kadrosunda tutularak, maaş ve özlük hakları nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıklar tartışılmış ve akademik kadroların planlanması ve zamanında bu kadroların ihdası hususunda idarenin yargı kararı ile zorlanıp zorlanamayacağı değerlendirilmiştir. Bu konu hakkındaki daire görüşleri aktarılmış, buna göre Doçentlik unvanı almış ancak kadro bulunmaması nedeniyle henüz Doçentlik kadrosuna ataması yapılmamış Yardımcı Doçentlere sadece Doçentlik kadrosunda bulunanlara ödenebilecek kadroya bağlı mali hakların ödenemeyeceği, ancak üçüncü dereceye yükselen Yardımcı Doçente derece yükselmesinden kaynaklı mali hakların ödenmesi gerektiği ifade edilmiştir. 4-2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu nun 35. maddesi kapsamında farklı üniversitelerde görevlendirilen akademisyenlerce imzalanan kefalet senetlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli yargı yeri tartışılmış, bu konudaki Uyuşmazlık Mahkemesi Kararı (bu konuda adli yargının görevli olduğuna ilişkin karar) müzakere edildikten sonra dairenin güncel görüşü aktarılmıştır: Danıştay 8. Dairesinin son kararlarına göre; 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu nun 35. maddesi kapsamında farklı üniversitelerde görevlendirilen akademisyenlerce imzalanan kefalet senetlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda idari yargı görevlidir. 5- Üniversitelerde yatay ve dikey geçiş haklarından kaynaklanan uyuşmazlıklar gündeme alınmış, bu konudaki üniversite senatolarının yetkileri tartışılmıştır. Dairenin görüşüne göre bu konudaki uyuşmazlıklarda 2011 yılında çıkartılan yeni Yönetmelik hükümleri sonrasında senatoların yeni kriterler belirleme yetkilerinin Sayfa 2 / 5
bulunduğu, ancak 2011 öncesi uygulamalar için senatoların bu konuda bir yetkiye sahip olmadıkları ifade edilmiştir. 6-5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu ve bu kanundan doğan uyuşmazlıklar müzakere edilmiş, 5686 sayılı Kanunun kanun yapma tekniği bakımından eksik kalan ve hatalı olduğu tespit edilen yönleri ifade edilmiş, Kanunda Anayasaya ve kazanılmış haklar ilkesine aykırılıkların bulunduğu tespit edilmiş, bu bağlamda ülkemizde son yıllarda kanun yapma tekniğinin zayıflığına örnek teşkil eden diğer kanunlardan örnekler verilmiştir. 5686 sayılı Kanundan doğan uyuşmazlıklarda kazanılmış hakların korunmasına ilişkin (buluculuk hakkı, takaddüm, intibak müessesesi) uyuşmazlıklar ile teknik bir bilgiyi gerektiren kaynakların etkileşimini ilgilendiren uyuşmazlıklarda bilirkişi incelemelerinde yaşanan sorunlar ifade edilmiştir. 7- Maden mevzuatında yer alan kavramlar incelenmiş, özellikle arama ve işletme ruhsat süreci, bloke alan kaydı gibi konular tartışılmış, dairenin bu konulardan doğan uyuşmazlıklardaki görüşleri açıklanmıştır. 8- Danıştay 8. Dairesinin çevre hukukuna ilişkin sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri kapsamındaki genel kabul görmüş görüşleri katılımcılarla paylaşılmış, bu bağlamda maden mevzuatından kaynaklı uyuşmazlıklar örnekler bazında değerlendirilmiştir. 9- Mera mevzuatından kaynaklı uyuşmazlıklardan örnekler verilmiş ve mera alanlarında maden arama ruhsatının talep edilmesi durumunda, mera vasfının değiştirilmeksizin maden ruhsatı verilemeyeceği görüşülmüştür. 10- İl Özel İdarelerince yapılan su tahsislerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar nedeniyle açılan davalar hakkında bilgi alış verişinde bulunulmuş, konuya ilişkin genel değerlendirmeler yapılmış ve özellikle bu tür uyuşmazlıklarda keşif zamanlarının seçimine ilişkin önerilerde bulunulmuştur. 11- Ülkemizde özellikle de birinci sınıf tarım arazilerinin yoğunlukla yer aldığı Trakya Bölgesinde Toprak Koruma Kanunu ndan kaynaklı uyuşmazlıklar gündeme getirilmiş, birinci sınıf tarım arazilerinin tarım dışı kullanıma açılabilmesi için gerekli olan kamu yararı kavramının amacı ve sınırları tartışılarak, uygulamaya yansıyan boyutları görüşülmüştür. 12- Anayasa Mahkemesinin kararları bağlamında mülki idare amirlerinin yerel idareler üzerindeki vesayet yetkilerinin sınırları müzakere edilerek, özellikle dava açma ehliyetine ilişkin değerlendirmelerde bulunulmuştur. Sayfa 3 / 5
13- Doğal afetler sonucunda zarar gören ve yapı ruhsatı alınmadan inşa edilen, işyeri açma ve çalışma ruhsatı olmadan işletmeye alınan yapılarda oluşan zararların tazminine ilişkin olarak yerel idarelerin sorumlulukları gündeme alınmış, dairenin bu tür uyuşmazlıklardaki görüşleri katılımcılara açıklanmıştır. Bu tür uyuşmazlıklarda örneğin; yapı ruhsatı alınmadan inşa edilmiş bir yapıya yerel idare tarafından elektrik, su gibi bir kamusal hizmet verilmiş ise doğal afetler sonucunda bu tür yapılarda oluşacak zararların yerel idare ile malik arasında pay edilmesi gerektiği, denetim ve kontrol görevini gereği gibi yerine getirmeyen idare ile mevzuatlara aykırı yapı yaparak riske sebebiyet veren malik arasında bu zararın tanzim edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. 14- İmar yolları üzerinde belediyelerce parkomat tarzı işletmeler kurularak yolun bir kısmının otopark olarak sürücülere kiralanmasının yasal boyutu tartışılmış, dairenin görüşünün bu tür uygulamalarda belediyelerin yetkilerinin bulunduğu yönünde olduğu ifade edilmiştir. İDARİ YARGIDA YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN ÖNERİLER 1- İdari yargı makamları tarafından etkin bir yargılama enstrümanı olarak sıklıkla kullanılan ve iptal kararlarının anlam kazanmasında hayati bir role sahip yürütmenin durdurulması müessesesinin son zamanlarda yayımlanan bazı kanunlarda (kentsel dönüşüm kanunu vb.) kaldırılması, bu kanunların uygulanmasından doğacak uyuşmazlıklarda yürütmenin durdurulması kararı verilemeyeceğine ilişkin hükümlerin ihdas edilmesi idarenin etkin ve anlamlı bir yargısal denetiminin yapılmasını anlamsız kılacak, sonuçsuz bırakacak bir yaklaşım olduğu, bu tür tasarrufların yargılamaya yansıyacak olumsuz yanlarının kanun yapıcılara etkili bir şekilde anlatılması gerektiği vurgulanmıştır. 2- Seri şekilde açılan ya da emsal niteliği taşıyan davalarda pilot dosya uygulaması kabul edilerek, bir örnek dosyanın önceden Danıştay a gönderilmesi suretiyle, Danıştay ilgili dairesince öncelikle görüşülerek karara bağlanacak bu uyuşmazlıklarda mahkemeler arasında uygulama ve karar birliğinin sağlanması tercih edilmelidir. 3- Yargısal görüş ve yargısal emir gibi müesseselerin hukuk sistemimize kazandırılmasının yargısal denetime katkısı olacağı hakkında görüş birliği oluşmuştur. 4- Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gibi İdari Yargıyı da ilgilendiren mevzuat çalışmalarında ve metin yazımında İdari Yargıya özgü kavram, müessese ve uygulamaların dikkate alınmaksızın çalışma yapılması, kanun hazırlanmasının uygulamada sorunların yaşanmasına sebebiyet verdiği müzakere edilerek, İdari Yargıya özgü usul kanunu çalışmalarının başlatılması, ortak kullanılan kanunlarda İdari Yargıya özgü kavram ve müesseselere de yer verilmesinin faydalı olacağı müzakere edilmiştir. Sayfa 4 / 5
5- Kanunların hazırlanması sürecinde uygulayıcılara yeteri miktarda yer verilmesi ve hakim ve savcıların da yer aldığı karma komisyonların oluşturulmasının sorunsuz uygulanabilir yasa yapımında faydalı olacağı ve kanun hazırlama komisyonlarında oluşturulan kanun metinlerinin yasama meclisinde belli bir sistematik gözetilmeden değiştirilmesinin uygulamada sorunlara neden olduğu müzakere edilmiştir. 6- İlk incelemenin mahkemelerde daha iyi yapılmasının tekemmülden sonra ortaya çıkabilecek usule ilişkin sorunların giderilmesinde faydalı olacağı, zaman ve emek kaybını azaltacağı vurgulanmış, temyiz ilk incelemesi sürecinde Danıştay da tespit edilen eksikliklerin mahkemelere tamamlattırılması yerine bu hususların Danıştayca giderilerek uyuşmazlıkların daha kısa sürede çözüme kavuşturulmasında önemli rol oynayacağı ifade edilmiştir. 7- Danıştay web sitesinden güncel kararların yayımlanmasının ve UYAP üzerinden adli ve idari yargı yerlerinin kararlarının metin içeriğinin de görülebileceği şekilde yeni düzenlemeler yapılmasının faydalı olacağı, davaların sadece dosya gömleğinin görülmesi ancak karar içeriğinin görülmemesi halinde uygulamaya faydasının azalacağı müzakere edilmiştir. 8- UYAP sisteminde onaylara ve işlemlere ilişkin fazla geri dönüşlerin olması, tamam, kaydet, kaydedildi, aktarıldı gibi geri dönüşlerin çalışma hızını yavaşlattığı müzakere edilerek, UYAP sisteminin sadeleştirilmesinin faydalı olacağı değerlendirilmiştir. 9- Karar düzeltme aşamasında usule ilişkin yürütmenin durdurulması talebi gibi hususların değiştirilmesinin faydalı olacağı müzakere edilmiştir. 10- İmar, maden ve çevre mevzuatından doğan ve çözümü teknik bilgi birikimini gerektiren uyuşmazlıklarda hakimlerin uyuşmazlık konusu olaya daha fazla ve doğru nüfuz edebilmesi için bu konulardaki kavramsal boyutun tartışıldığı, teknik bilginin uygulamalı olarak verilebildiği, örneğin imar planı okuma yöntemleri, parselasyon evraklarının incelenmesi usulleri ve benzeri konuların ilgili uzmanlar eşliğinde incelendiği hizmet içi eğitimlerin yapılmasının faydalı olacağı müzakere edilmiştir. Sayfa 5 / 5