T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TANITMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Benzer belgeler
DTO TURİZM VE ÇEVRE DERS NOTLARI ÖĞR.GÖR. ŞULE KIYCI

TÜRKİYE TURİZMİ Değerlendirme Raporu

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

İçindekiler. İçindekiler

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM TURİZM BÖLÜMÜ

İÇİNDEKİLER. Sayfa ÖNSÖZ..

TURİZMİ ÇEŞİTLENDİRMEK. Turizmde ilkeli ve planlı bir gelişme için Türkiye nin turizmini planlı ve sürdürülebilir biçimde çeşitlendirmesi şart.

Turistik Ürün, Turistik Ürün Çeşitlendirmesi ve Alternatif Turizm 1.Hafta Öğr. Gör. Özer Yılmaz

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

TUROB - Selanik Philoxenia 2014 Turizm Fuarı Sonuç Raporu. 2. Istanbul CD 3. İstanbul Haritası 4. Katılımcı otellerin sağladığı promosyonlar

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

TUROB Vakantiebeurs / Utrecht - HOLLANDA 2013 Turizm Fuarı Sonuç Raporu

BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $)

KRUVAZİYER TURİZMİ ve DESTİNASYONA KATKISI. Erkunt Öner 2012

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

BÖLÜM EKONOMİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR...

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı Anadolu Üniversitesi

BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK KALKINMA AJANSI TR41 BÖLGE PLANI BURSA TURİZM ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU TOPLANTISI BİLGİ NOTU

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜ VE BEKLENTİLERİMİZ

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

TURİZM İSTATİSTİKLERİ RAPORU OCAK-ARALIK DÖNEMİ

TURİZM İSTATİSTİKLERİ / 2014 YIL 2014 TURİZM GELİRİ (Milyar $) 2014 TURİZM GİDERLERİ (Milyar $) 2014 ORTALAMA KİŞİ BAŞI HARCAMA

İçindekiler. Birinci Bölüm. Turizm, Turist Kavramları, Genel Anlamda Eğilim ve Beklentileri

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

TÜRKİYE DIŞ TİCARETİNDEN İZMİR İN ALDIĞI PAYIN ANALİZİ

SAĞLIK TURİZMİNİN YENİ YILDIZI; TÜRKİYE. Dünyada sağlık turizminin gelişmesine sebep olan faktörler şu şekilde sıralanabilir;

İSTANBUL 2018 YILI İLK 12 AY TÜRKİYE İSTANBUL 2017 ye Göre

Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

Herhangi bir yerin ya da ülkenin turist çekebilme potansiyelinin bağlı olduğu unsurlar

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Hizmet Sektörü Olarak Sağlık Turizminin Ülke Ekonomisindeki Rolü. Dr. Seyit KARACA TOBB Türkiye Sağlık Kurumları Meclis Başkanı

Bu sayıda: 2017 Aralık ayı İşgücü, İstihdam ve Sigortalı İstatistikleri ile Birleşmiş Milletler in 2018 Dünya Mutluluk Raporu sonuçları

Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

SANAYİDE GELİŞMELER VE İSTİHDAM EĞİLİMLERİ. Esra DOĞAN, Misafir Araştırmacı. Damla OR, Yardımcı Araştırmacı. Yönetici Özeti

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

Turizm sektörü, Türkiye için önemli bir gelir kaynağı oluşturmaktadır.

TUROB - Selanik Philoxenia 2013 Turizm Fuarı Sonuç Raporu

EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ

11. -9, KENTLEŞME HIZLANIRKEN EĞITIMLI, GENÇ NÜFUS GÖÇ EDIYOR ORTA KARADENIZ DE KIRSAL KALKINMANIN ROLÜ VE TARIM TOPRAKLARININ KORUNMASI

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Sunuş... iv İçindekiler...v Tablolar Listesi...xi Şekiller Listesi... xii Kısaltmalar Listesi... xiii GİRİŞ...

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

ALAN ARAŞTIRMASI II. Oda Raporu

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm TURİZME GENEL YAKLAŞIMLAR

DIŞ TİCARET AÇIĞI VE TURİZM

Yaklaşık 150 ülkeden katılımcıyla bu yıl 16. sı gerçekleştirilen IMEX Frankfurt Fuarı na TÜRSAB ilk kez bir stand ile katıldı.

İSTATİSTİKLERİ MEHMET ÖZÇELİK

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Giriş. Turizmde Mevsimsellik

2023 E DOĞRU TÜRKİYE TURİZMİNDE YATIRIM HAMLESİ RAPORU

Turizm Ekim Özge YALÇIN - Mali Analiz. TSKB Araştırma

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER...V TABLOLAR ve ŞEKİLLER LİSTESİ...XIII GİRİŞ...XV

SPORUN SOSYAL VE EKONOMİK FAYDALARI. Prof. Dr. Gazanfer DOĞU Abant İzzet Baysal Üniversitesi Spor Yönetim Bilimleri

T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Düzce Yatırım Destek Ofisi Yatırıma Uygun Turizm Alanları Raporu Sektörel Raporlar Serisi IX

15 yıl aradan sonra 1-3 Kasım da Turizm şurasını toplayacağız. Hükümet olarak 3.Turizm Şurası ile stratejik bir sektör olan turizmde üçüncü evreye

TARSUS TİCARET BORSASI

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

FIT Buenos Aires / ARJANTİN TURİZM FUARI TÜROB FUAR SONUÇ RAPORU

Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

İstanbul Ticaret Üniversitesi Sanayi Politikaları ve Kalkınma Merkezi

ORMAN KAYNAKLARININ TURİZM AMAÇLI TAHSİSİNE İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ ODC: 906

GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ

YATIRIM TEŞVİKLERİNDEN İZMİR YETERİNCE PAY ALAMIYOR

Turizm Talebi. Turistler niçin seyahat ederler?

TR41 Bursa Eskişehir Bilecik Bölge Planı Hazırlık Çalışmaları. Bilecik Turizm Sektörü Bilgi Notu

TÜRSAB AITF BAKÜ 2017 ULUSLARARASI TURİZM FUAR RAPORU

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran 2012

İÇİNDEKİLER. Önsöz... v İçindekiler... ix Tablolar Listesi... xv Şekiller Listesi... xv BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİ VE TURİZM SOSYOLOJİSİ

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

Serbest zaman etkinlikleri. Alternatif serbest zaman etkinlikleri. Alternatif Sporlar. Alternatif Turizm... Ekstrem sporlar Yaşam tarzı sporları

ERZURUM KONAKLI BÖLGESİ KIŞ TURİZM MERKEZİ RAPORU

Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

Girişimciliğin Fonksiyonları

TÜRKİYE TURİZM PİYASALARI 2010-(Balıkesir)

5.1. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri [2011/101]

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Transkript:

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TANITMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE'NİN GELİŞTİRİLEBİLİR BÖLGESEL KIŞ TURİZMİ POTANSİYELİ: AVRUPA'NIN BÖLGESEL KIŞ TURİZMİ MERKEZLERİ İLE TÜRKİYE'NİN BÖLGESEL KIŞ TURİZMİ POTANSİYELİNİN KARŞILAŞTIRILMASI UZMANLIK TEZİ Emre TÜRKDOĞDU MART-2010 ANKARA 1

2

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TANITMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE'NİN GELİŞTİRİLEBİLİR BÖLGESEL KIŞ TURİZMİ POTANSİYELİ: AVRUPA'NIN BÖLGESEL KIŞ TURİZMİ MERKEZLERİ İLE TÜRKİYE'NİN BÖLGESEL KIŞ TURİZMİ POTANSİYELİNİN KARŞILAŞTIRILMASI UZMANLIK TEZİ Emre TÜRKDOĞDU Tez Danışmanı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı İbrahim YAZAR MART-2010 ANKARA 3

KABUL VE ONAY Emre TÜRKDOĞDU tarafından hazırlanan TÜRKİYE'NİN GELİŞTİRİLEBİLİR BÖLGESEL KIŞ TURİZMİ POTANSİYELİ: AVRUPA'NIN BÖLGESEL KIŞ TURİZMİ MERKEZLERİ İLE TÜRKİYE'NİN BÖLGESEL KIŞ TURİZMİ POTANSİYELİNİN KARŞILAŞTIRILMASI adlı bu tezin Uzmanlık Tezi olarak uygun olduğunu onaylarım. İbrahim YAZAR (Danışman) Bu çalışma, jürimiz tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Kültür ve Turizm Uzmanı Tezi olarak kabul edilmiştir. Adı ve Soyadı İmzası Başkan :... Üye :... Üye :... Üye :... Üye :... Tarih :.../.../2010 Bu tez, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Turizm Uzman Yardımcılarının Uzmanlık Tezlerini Hazırlarken Uyacakları Yazım Kuralları Yönergesiyle belirlenen tez yazım kurallarına uygundur. 4

KÜLTÜR VE TURİZM UZMANLIK TEZİNİN ÇOĞALTILMASI VE YAYIMI İÇİN İZİN BELGESİ Tezi Hazırlayanın Adı Soyadı :Emre TÜRKDOĞDU Tez Konusu :Türkiye'nin Geliştirilebilir Bölgesel Kış Turizmi Potansiyeli: Avrupa'nın Bölgesel Kış Turizmi Merkezleri İle Türkiye'nin Bölgesel Kış Turizmi Potansiyelinin Karşılaştırılması Tez Danışmanı :İbrahim YAZAR Kültür ve Turizm Uzmanlık Tez çalışmamın, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanarak Milli Kütüphane ve İhtisas Kütüphanesinde her türlü elektronik formatta arşivlenmesini ve kullanıma sunulmasını kabul ediyorum. / /2010 5

SINAV YETERLİK KOMİSYONUNA BEYAN Bu belge ile bu uzmanlık tezindeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplayıp sunduğumu; ayrıca, bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi beyan ederim..../.../2010 Emre TÜRKDOĞDU Kültür ve Turizm Uzman Yardımcısı 6

ÖNSÖZ Son yıllarda dünya genelinde hızla gelişen sektörlerden biri olan turizm, döviz girdisi sağlaması, istihdama ve bölgesel kalkınmaya katkısı dolayısıyla özellikle gelişmekte olan ülkeler için cazip bir endüstri haline gelmiştir. Buna bağlı olarak dünya turizm hareketlerinden daha fazla pay almak isteyen ülkeler, geleneksel yöntemlerden uzaklaşarak alternatif turizm türlerine yönelmiş; bu da, arz kaynaklarının yeniden gözden geçirilmesine yol açmıştır. Bu noktada akla gelen örnekler içerisinde kış turizmi özellikle dikkat çeker. Fiziki ve iklimsel özellikleri bakımından kış turizmine elverişli ülke ve bölgeler bu konuda gerekli alt yapıyı oluşturmuş ve belirli bir gelir düzeyine ulaşmıştır. Alp-Himalaya kuşağı üzerindeki konumu, topraklarının yaklaşık % 60'ının 1500-3000 m yükseklikte bulunması ve uygun iklim koşulları, Türkiye'ye sektörde her geçen gün artan rekabette öne çıkma fırsatı sunmaktadır. Özellikle dağlık yapısıyla dikkat çeken Doğu Anadolu, kış turizmi açısından değerlendirilebilecek bölgelerin başında gelmektedir. Ülke geneli için düşünüldüğünde mevsimsellik ve bölgesellik sorunlarının ortadan kalkmasında, Doğu Anadolu Bölgesi açısından bakıldığında ise görece geri kalmışlığa son verilebilmesinde kış turizmi önemli bir yere sahiptir. Bu düşünceden yola çıkılarak hazırlanmış bu çalışmada, kış turizmi alanında birer marka olmuş Avrupa ülkelerinin katettiği yol ve süreçler incelenerek, ülkemizin kış turizmi potansiyeliyle karşılaştırılmış ve Türkiye'de kış turizminin geliştirilmesi yönündeki çalışmalara katkı sağlamak amaçlanmıştır. Araştırma süresince desteğini esirgemeyen tez danışmanım Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Sayın İbrahim YAZAR'a ve yardımlarıyla çalışmama büyük katkı sağlayan Kültür ve Turizm Uzman Yardımcısı Abdullah Kasım SONKAYA'ya içtenlikle teşekkür ederim. I

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... I İÇİNDEKİLER... II KISALTMALAR... V TABLOLAR ve ŞEKİLLER CETVELİ... VI GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM TURİZM VE BÖLGESEL KALKINMA 1. TURİZM VE BÖLGESEL KALKINMA... 4 1.1. Turizm Kavramı... 4 1.2. Turizm ile İlgili Ekonomik Veriler... 5 1.3. Turizm ve Bölgesel Kalkınma İlişkisi... 8 İKİNCİ BÖLÜM KIŞ TURİZMİ ve KIŞ SPORLARI 2. KIŞ TURİZMİ ve KIŞ SPORLARI... 12 2.1. Kış Turizmi... 12 2.1.1. Kış Turizminin Ekonomik Etkileri... 14 2.1.2. Kış Turizminin Sosyo-Kültürel Etkileri... 15 2.1.3. Kış Turizmiyle İlişkili Turizm Türleri... 16 2.2. Kış Sporları... 17 2.2.1. Temel Kavramlar... 17 2.2.2. Mekanik Tesisler... 19 2.2.3. Kayak Teknikleri... 20 2.2.4. Kış Sporlarında Uygulama Türleri... 22 2.2.4.1. Kar Sporları (Kayak Sporları)... 22 II

2.2.4.1.1. Alp Disiplini Uygulamaları... 23 2.2.4.1.2. Kuzey Disiplini Uygulamaları... 24 2.2.4.2. Buz Sporları... 25 2.2.4.3. Diğer Kayak Uygulamaları... 28 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM AVRUPA TURİZM HAREKETLERİ İÇİNDE KIŞ TURİZMİ 3. AVRUPA TURİZM HAREKETLERİ İÇİNDE KIŞ TURİZMİ... 30 3.1. Avrupa'da Kış Turizmine Genel Bakış... 30 3.2. Avrupa'nın Kış Turizmine Elverişli Dağ Kütleleri... 31 3.2.1. Alp Dağları... 31 3.2.2. Karpat Dağları... 33 3.2.3. Balkan Dağları... 34 3.2.4. Krkonose Dağları (Giant Mountains)... 35 3.2.5. İsviçre Alpleri... 35 3.3. Avrupa'nın Kış Turizmi Açısından Gelişmiş Bölgeleri... 36 3.3.1. Fransa... 36 3.3.1.1. Alpler... 41 3.3.1.2. Pireneler... 45 3.3.1.3. Massif Central (Ana Merkez)... 46 3.3.1.4. Jura Dağları... 48 3.3.1.5. Voges Dağları... 49 3.3.1.6. Korsika Dağları... 50 3.3.2. Avusturya... 52 3.3.3. Bölgesel Kalkınma Örneği : Tirol (Avusturya)... 60 3.3.4. İsviçre... 66 III

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TÜRKİYE'DE KIŞ TURİZMİ 4. TÜRKİYE'DE KIŞ TURİZMİ... 73 4.1. Türkiye Kış Turizmine Genel Bir Bakış... 73 4.2. Kış Turizminin Türkiye'deki Gelişimi... 75 4.3. Türkiye'nin Önemli Kış Turizmi Merkezleri ve Özellikleri... 77 4.3.1. Bursa-Uludağ... 77 4.3.2. Bolu-Kartalkaya... 78 4.3.3. Isparta-Davraz... 79 4.3.4. Erzurum-Palandöken... 80 4.3.5. Kayseri-Erciyes... 84 4.4. Türkiye'de Kış Turizmine Yönelik Talep ve Özellikleri... 85 BEŞİNCİ BÖLÜM SONUÇ VE ÖNERİLER 5. SONUÇ VE ÖNERİLER... 87 KAYNAKÇA... 90 ÖZET... 94 ABSTRACT... 95 ÖZGEÇMİŞ... 96 IV

SİMGE ve KISALTMALAR DİZİNİ Akt. Ar-Ge Bkz. Çev. DPT FIS GSMH KDV NHL TÜİK TÜRSAB Aktaran Araştırma-Geliştirme Bakınız Çeviren Devlet Planlama Teşkilatı Federation International de Ski Gayri Safi Milli Hasıla Katma Değer Vergisi National Hokey League Türkiye İstatistik Kurumu Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği V

TABLOLAR, RESİMLER ve ŞEKİLLER CETVELİ Üçüncü Bölümün Tablo, Resim ve Şekilleri Şekil 3.1. Alp Dağları Uydu Fotoğrafı... 32 Şekil 3.2. Karpat Dağları Uydu Fotoğrafı... 33 Şekil 3.3. Balkan Dağları Fiziki Haritası... 34 Şekil 3.4. Fransa Alplerindeki Önemli Kayak Bölgeleri... 44 Şekil 3.5. Prenelerdeki Önemli Kayak Bölgeleri... 45 Şekil 3.6. Massif Central Fiziki Haritası... 47 Şekil 3.7. Korsika Dağları Fiziki Haritası... 51 Şekil 3.8. Avrupa Alpleri Fiziki Haritası... 52 Tablo 3.1. Fransa'da Bölgelere Göre Yıllık Turizm Ciro Rakamları... 38 Tablo 3.2. Fransa'nın Önde Gelen Kayak Merkezleri, Yatak ve Mekanik Tesis Sayıları... 40 Tablo 3.3. Preneler'deki Önemli Merkezlerin Lift ve Koşu Yolu Verileri... 46 Tablo 3.4. Massif Central'deki Önemli Kayak Merkezlerinin Lift ve Pist Verileri... 48 Tablo 3.5. Voges Dağları'ndaki Önemli Kayak Merkezlerinin Lift ve Pist Verileri... 50 Tablo 3.6. Avusturya'nın Eyaletleri, Yüzölçümü ve Nüfus Verileri... 53 Tablo 3.7. 2008-2009 Kış Sezonunda Gelen Turistler ve Geceleme Sayılarının Bölgelere Göre Dağılımı... 58 Tablo 3.8. Avusturya'daki Eyaletlere Göre Tesislerin Ortalama Büyüklükleri... 59 Tablo 3.9. 2008-2009 Kış Sezonu Konaklama Tesisi ve Yatak Sayısı... 59 Tablo 3.10. İsviçre'deki Bölgelere Göre Otel ve Yatak Sayısı İstatistikleri... 68 Dördüncü Bölümün Tablo, Resim ve Şekilleri Şekil 4.1. Davraz Kış Turizm Merkezi Pist Haritası... 79 VI

GİRİŞ Dünya turizm endüstrisi, İkinci Dünya Savaşı ndan sonraki dönemde ekonomik ve teknolojik gelişmelerle birlikte büyük bir ilerleme göstererek hızla büyüyen endüstrilerden biri haline gelmiştir. Bu ilerleme özellikle yarattığı ekonomik değer açısından ve turizm faaliyetine katılan kişi sayısı bakımından önemlidir. Bugün Dünya Turizm Örgütü'nün verilerine göre dünyada yaklaşık 880 milyon kişi uluslararası turizm faaliyetlerine katılarak 946 milyar dolar harcama yapmaktadır. Turizm endüstrisi, 1980 lere kadar kitle turizmi şeklinde gelişmiş ve denizgüneş-kum turizmi ön plana çıkmıştır. İlerleyen dönemde kitle turizminin getirdiği sorunlar ve tüketicilerin farklı ürünler talep etme eğilimlerinin artmasıyla birlikte alternatif turizm türlerine ilgi artmaya başlamış ve özellikle 1990 lı yıllardan itibaren alternatif turizm hızla gelişmiştir. Türkiye turizmi, 1980 lerin ikinci yarısıyla birlikte yapılan yasal düzenlemeler ve çalışmalarla dünyada ön plana çıkmaya başlamıştır. Turizmin çeşitlendirilmesi ve tüm yıla yayılması yönündeki çalışmalar ise, 1990 lı yıllardan itibaren artış göstermiştir. Turizm, ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel etkilerinin yanında birçok sektörle doğrudan ve dolaylı olarak ilişkili olması nedeniyle gelişmekte olan ülkeler için önemli bir endüstri konumundadır. Başarılı bir turizm politikasıyla turizmin daha fazla geliştirilmesi, olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi, ekonomik büyümeye ve dolayısıyla ülkelerin refah seviyelerinin arttırılmasına katkı sağlayacaktır. Son yıllarda artan rekabet nedeniyle, birçok ülke büyüyen dünya turizm piyasasındaki pazar payını arttırmak, turizm gelirlerini yükseltmek amacıyla ürün çeşitlendirmesi uygulamalarına önem vermektedir. 1

Turistik ürün çeşitlendirmesi kapsamında birçok ülke sahip olduğu kış turizmi imkanlarından yararlanma yoluna gitmiştir. Bu sayede ülkeler, deniz, kum, güneş ve kültürel kaynaklara dayalı turizm hareketlerine ek olarak turizm çeşitliliğini artırmış, turizm mevsimini bütün bir yıla yaymış ve vasıflı turizm personeli istihdamını sürekli kılmış olmaktadır. Ayrıca insanların turizm alışkanlıkları da son yıllarda değişmeye başlamış, tatillerini çoğunlukla yaz mevsiminde geçiren insanlar, yeni kış turizmi ürünleri sayesinde bu alışkanlıklarını kış mevsiminde de sürdürmeye başlamış ve sonuç olarak da kış turizmi hareketlerinin hızlanmasına neden olmuşlardır. Dolayısıyla, bu yönde giderek büyüyen talebi karşılayabilmek üzere, bu potansiyele sahip ülkeler, kış turizminin yapılabildiği yörelerde yoğun çalışmalar yürütmeye başlamışlardır. Kış turizmi ürünlerine sahip ülkeler turizm faaliyetlerini bütün yıla yayma çalışmalarında büyük bir avantaj elde etmektedir. Bunun nedeni, kış turizm merkezlerinin geliştirildiği dağlık bölgelerin her mevsim çekiciliklerini sürdürebilmeleridir. Dağlık bölgeler, yaz aylarında da hayranlık uyandıran doğal güzellikleri ve nispeten düşük sıcaklıkları ile turistleri çekmektedir. Kış turizm merkezi olarak kullanılan bu dağlık bölgeler yaz aylarında doğa ve dağ turizmi, gençlik turizmi, yayla turizmi, kongre turizmi etkinlikleri kapsamında da kullanılabilmektedir. Bu açıdan bakıldığında, Türkiye coğrafyası, kış turizminin bir turizm ürünü olarak ortaya konulabilmesi için gereken potansiyele sahiptir. TÜİK verilerine göre ülkemizde 1000 metreden yüksek 435 adet dağ mevcuttur. Türkiye nin bütün bölgelerinde ve özellikle Doğu Anadolu bölgesinde büyük bir kış turizmi potansiyeli mevcuttur. Doğu Anadolu Bölgesi Türkiye nin en yüksek ve engebeli bölgesidir. Ortalama yükseklik 2000 metreyi geçer. Tekdağlar, sıradağlar, sönmüş volkanlar ve yüksek ovalar bölgenin yer şekillerini oluşturmaktadır. Munzur Dağları, Palandöken ve Bingöl Dağları, Allahüekber Dağları, Erzurum-Kars Platosu bölgeyi kaplamaktadır. Türkiye nin en yüksek dağı Ağrı ve Küçük Ağrı da bu bölgede bulunmaktadır. 2

Ayrıca kış turizminin geliştirilmesi için gerekli iklim özellikleri de Doğu Anadolu Bölgesinde fazlasıyla mevcuttur. Burada kar örtüsü yılın büyük bir bölümünde bütün bölgeyi kaplamaktadır. Kış turizminin bu bölgede gelişmesi, hem bölgenin görece olarak geri kalmışlığını ortadan kaldırabilecek hem de ülkemiz için büyük bir gelir kaynağı sağlayabilecektir. Bu çalışma toplam 5 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde turizm ile ilgili temel kavramlar ve bölgesel kalkınma konularına değinilmiştir. İkinci bölümde kış turizmine ilişkin temel kavram ve bilgiler, önemi ve yararları ile ilgili konular ele alınmış; üçüncü bölümde Avrupa kıtasında kış turizminin geliştirilmesi ve sürdürülmesi konusunda önemli bir yere sahip olan Fransa, Avusturya (Tirol) ve İsviçre örnekleri irdelenmiştir. Dördüncü bölümde Türkiye nin turizm sektöründeki genel durumuna, kış turizmi bağlamında gelişimine ve fiziki coğrafyasına değinildikten sonra ülkenin önde gelen kış turizm merkezleri incelenmiştir. Bu merkezler arasında özellikle Uludağ, Palandöken, Davraz, Kartalkaya ve Erciyes dikkat çekmektedir. Gerekli görülen hallerde kış turizmi potansiyeli barındıran diğer bazı merkezlere de yer verilmiştir. Beşinci ve son bölüm olan sonuç ve öneriler kısmında ise çalışmada bahsi geçen tüm veriler ışığında kış turizmine daha bütüncül bir perspektifle yaklaşılmış ve Türkiye'de kış turizminin Avrupa'daki gelişmiş örneklerle karşılaştırılmasına dayalı olarak çeşitli öneriler geliştirilmeye çalışılmıştır. 3

BİRİNCİ BÖLÜM TURİZM VE BÖLGESEL KALKINMA 1. TURİZM VE BÖLGESEL KALKINMA Günümüzde turizm ülke ekonomilerine yapmış olduğu önemli katkılar nedeniyle ön plana çıkmış, dinamik yapısıyla özellikle gelişmekte olan ülkeler için vazgeçilmez bir sektör haline gelmiştir. Bu bölümde turizm kavramı ele alınacak ve turizm bölgesel kalkınma ilişkisi üzerinde durulacaktır. 1.1. Turizm Kavramı Yüzyıllardır insanlar gezip görmek, dinlenmek, eğlenmek gibi çeşitli amaçlarla, sürekli olarak yaşadıkları yerleri geçici olarak terk ederek başka yerlere gitmektedirler. Genel olarak bu geçici yer değiştirmeler turizm kavramıyla açıklanmaktadır. Turizm kavramı ile ilgili ilk tanım Guyer-Feuler tarafından 1905 yılında yapılmıştır. Buna göre; Turizm, gittikçe artan hava değişimi ve dinlenme gereksinmeleri, doğa ve sanatla beslenen göz alıcı güzellikleri tanıma isteğine; doğanın insanlara mutluluk verdiği inancına dayanan ve özellikle ticaret ve sanayinin gelişmesi ve ulaşım araçlarının kusursuz hale gelmelerinin bir sonucu olarak ulusların ve toplulukların birbirlerine daha çok yaklaşmasına olanak veren modern çağa özgü bir olaydır (Guyer-Feuler; akt. Kozak vd. 2008, 1). Hunziker ve Krapf'ın tanımına göre ise turizm; sürekli kalışa dönüşmemek ve gelir sağlayıcı hiçbir uğraşıda bulunmamak koşulu ile yabancıların geçici süre 4

kalışlarından doğan olay ilişkilerin tümü olarak açıklanmaktadır (Hunziker ve Krapf; akt. Kozak vd. 2008, 3). Turizm kavramı üzerinde bugüne kadar bu ve benzeri bir çok tanım yapılmasına rağmen bütün özelliklerini kapsayan genel bir tanım yapılamamıştır. Bunun nedeni turizmin bir çok yönü olan, geniş bir kavram olmasıdır. Yapılan tanımların bir çoğu her seferinde turizmin bir yönüne vurgu yapabilmiş, tam olarak kapsayıcı bir tanım yapılamamıştır. 1.2. Turizm ile İlgili Ekonomik Veriler Turizm alanındaki gelişmelere bakıldığında turizm sektörünün İkinci Dünya Savaşının hemen ardından hızlı bir yükselişe geçtiği görülmektedir. İkinci Dünya Savaşı insanlık için büyük bir yıkım meydana getirmiştir. Savaşın ardından savaş sırasında geliştirilen teknolojiler sivil alanda kullanılmaya başlanmış ve sonucunda da dünyada ekonomik ve sosyal alanda büyük gelişmeler ortaya çıkmıştır. Bu gelişmeler insanların beklentilerini ve alışkanlıklarını değiştirmiş, ülkelerin ve insanların refah düzeyleri hızla artmaya başlamıştır. Refah seviyesinin artmasıyla birlikte uluslararası düzeyde yaygın bir turizm hareketi oluşmuştur. Turizm, son 50 yılda ulaştığı devasa boyutla, yatırımları ve ülkelerarası ticaret hacmini arttıran, döviz kazandıran, istihdamı geliştiren, sosyal ve kültürel hayatı etkileyen, özellikle gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasına büyük katkılar sağlayan bir sektör haline gelmiştir. 1950 yılında turizm hareketine katılan kişi sayısı 25 milyon iken, 1970 te 165 milyon, 1980 de 278 milyon 2007 yılında 897 milyon kişiye ulaşmıştır. Dünya Turizm ve Seyahat Konseyinin verilerine göre, dünya ticaret hacminin üçüncü büyük kısmını oluşturan uluslararası turizm endüstrisi, 2007 yılı itibariyle toplam dünya GSMH nın yaklaşık % 3,6 sı ve dünya toplam ihracatının % 8 lik kısmını oluşturmaktadır. Halen toplam istihdam hacminin % 11,8 lik kısmını 5

oluşturan uluslararası turizmin, 2016 yılına kadar her yıl 11,5 milyon kişilik ek istihdam alanı yaratması beklenmektedir. Avrupa Birliği ülkeleri incelendiğinde, toplam turizm gelirinin bu ülkelerde GSMH ya oranının %10,9 ve ihracat gelirlerinin oranının ise, % 6,9 olduğu görülmektedir. Avrupa Birliği içinde istihdam edilen toplam işgücünün % 11,8 lik kısmı turizm endüstrisinde yer almaktadır (Kozak, 2008). Dünya Turizm Örgütü tarafından açıklanan dünyada en çok turizm harcaması yapan ülkeler sıralamasında 2004 yılında 71 Milyar ABD Doları ile Almanya ilk sırayı almaktadır. Almanya yı 65,6 Milyar ABD Doları ile ABD, 56,5 Milyar ABD Doları ile İngiltere takip etmektedir. Sıralamanın ilk 5 inde yer alan ülkelerin yapmış olduğu turizm harcaması toplam harcamanın % 30 unu oluşturmaktadır. Dünya genelinde kişi başına düşen turizm harcaması 2004 yılında 99 ABD Doları olmuştur. 1.299 milyon nüfuslu Çin de kişi başı turizm harcaması 15 ABD Doları, 1.065 milyon nüfuslu Hindistan da kişi başı turizm harcamasının sadece 5 ABD Doları olduğu görülmektedir. En çok harcama yapan ülke olan Almanya da ise kişi başı turizm harcaması 2004 yılında 861 ABD Doları olmuştur. Turizm, bir hizmet sektörü olmasından dolayı ağırlıklı olarak işgücüne ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle özellikle kaynak sıkıntısı çeken ülkelerdeki işsizlik sorununun çözülmesinde, doğal ve tarihi kaynaklardan yararlanarak gelir yaratılmasında vazgeçilmez bir potansiyel oluşturmaktadır. Türkiye'de genel olarak turizmin gelişim sürecine bakıldığında; ilk turizm faaliyetlerinin deniz, kum, güneş temelli kitle turizmine yönelik olduğu, hukuki düzenlemeler ve teşviklerin bu turizm türüne ilişkin olarak oluşturulduğu görülmektedir. 1990 lı yıllardan itibaren ülkemizde kitle turizmine ek olarak, alternatif turizm çeşitleriyle ilgili çalışmalar da artmıştır. 1990-1994 yıllarını kapsayan Altıncı Kalkınma Planında, eğitilmiş personel açığının kapatılmasını, doğal güzelliklerin ve 6

kültürel mirasın korunmasını sağlayıcı, kongre, kış, sağlık turizmi gibi alternatif turizm çeşitlerini ve seyahat acentelerini teşvik edici kararlar alınmıştır (Önen, 2008). 1990'lı yıllardan itibaren turizm verileri incelendiğinde; 1990 yılında turizm belgeli tesis sayısının 3.181 ve yatak sayısının 498.742 iken, 2006 yılında 3.344 tesis ve 783.319 yatak sayısına ulaşıldığı görülmektedir. 2007 yılına gelindiğinde ise, tesis sayısı 3.290 ve yatak kapasitesi 786.453 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı 1990 yılında 5,4 milyon olurken, 1995 yılında 7,7 milyon, 2000 yılında 10,5 milyon ve 2007 yılında ise 23,3 milyon olmuştur. 2009 yılı sonu itibariyle bu rakam 27 milyonu aşmıştır. Dış turizm geliri incelendiğinde, 1990 yılında 3,2 milyar Dolar olan gelirin, 1995 yılında 4,9 milyar Dolar, 2000 yılında 7,6 milyar Dolar, 2007 yılında ise 18,5 milyar Dolar olduğu görülmektedir. 2009 yılı sonunda turizm geliri 21 milyar Dolara ulaşmıştır. Dünya Turizm Örgütü verilerine göre; Türkiye, 2004 yılında dünyanın en fazla turizm geliri elde eden 8. ülkesi olmuştur. 2005 yılında turist sayısında ilk 10 ülke arasına girerek 9. sıraya yerleşmiştir. 2007 yılında turist sayısı bakımından 9., turizm gelirinde ise 10. olmuştur. 2000 li yıllarda dünya turizminde eğilimler değişmeye başlamıştır. Denizkum-güneş turizminin yanında kış, kongre, sağlık gibi alternatif turizm türleri de ağırlık kazanmaya başlamıştır. Seyahat kararlarının verilmesinde ve organize edilmesinde internet ön plana çıkmıştır. Türk turizmini bu yeni eğilimlere uygun hale getirmek için yeniden yapılanmaya gidilmesi, Anadolu nun potansiyelini kullanarak turizmin çeşitlendirilmesi ve tüm yıla yayılmasına yönelik yatırımların ve diğer faaliyetlerin sürdürülmesi konularında çalışmalar başlatılmıştır (Gülbahar, 2009). 7

1.3. Turizm ve Bölgesel Kalkınma İlişkisi Günümüzde turizm, dünya çapındaki devasa büyüklüğü ile, ülkelerin ekonomilerine önemli katkılar sağlayabilecek bir sektör haline gelmiştir. Bir ülkede turizmin gelişmesi toplumsal ve ekonomik bir çok değişimi beraberinde getirmektedir. Aşağıda turizmin ekonomik ve sosyo-kültürel katkıları ele alındıktan sonra bölgesel dengesizlikleri ortadan kaldırmada ve kalkınmayı sağlamada ne gibi etkileri olduğu incelenecektir. Bölgesel kalkınma farklılıkları, son yıllarda, gelişmiş ve gelişmekte olan bir çok ülkenin önemli bir sorunu olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkeler bu sorunu aşabilmek için bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılmasına yönelik kalkınma politikaları üretme çabası içine girmektedir. Günümüzde, turistik potansiyeli olan ülke içinde geri kalmış bölgelerin kalkınmasına turizm sektörünün yaptığı katkılar göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür. Geri kalmış bölgelerde turizmin geliştirilmesi, ülkenin bir tarafta kazanılan zenginliğinin diğer tarafta harcanması yoluyla zenginliğin bu yörelere aktarılmasına ve buralarda refah düzeyinin yükselmesine yardımcı olmaktadır (Dinçer, 1993). Geri kalmış bölgelerde, ekonomik gelişme ve çağdaşlaşma için geleneksel tarım ekonomisinden endüstriyel ekonomiye geçiş bir zorunluluktur. Ancak bu şekilde bir değişim büyük miktarda; sermaye, yabancı döviz kazancı ya da dış borçlanmayla mümkün olmaktadır. Uzun yıllar az gelişmişlikten gelişmişliğe ulaşmada, büyüme ve gelişmeye en müsait sektör olarak sanayi sektörü kabul edilmiş, bu durum ise iktisadi kalkınma ile sanayileşmenin eşanlamda kullanılmasına sebep olmuştur. Ancak, son yıllarda bu fikir değişiklik göstermiş ve bir ülkede sanayileşmenin önemini ve sanayileşmenin getirdiği dinamizmi inkâr etmeden bölgesel potansiyeller dikkate alınarak hizmetler 8

sektörünün ön plana çıkarılmasıyla da kalkınmanın sağlanabileceği düşüncesi yerleşmiştir (Yeşiltaş ve Öztürk, 2008). Bir ülkenin görece olarak az gelişmiş bir bölgesinde turizmin gelişmesi, ülkenin bölgeleri arasındaki ekonomik dengesizliklerin azalması anlamına gelmektedir. Turizmin gelişmesiyle birlikte bölge ekonomisi için yeni kaynaklar ortaya çıkmakta, yeni istihdam alanları oluşmakta ve gelir artmaktadır. Bölgesel dengesizliklerin ortadan kaldırılmasına ve bölge insanının yaşam düzeyinin geliştirilmesine yönelik politikaların başarıya ulaşabilmesi için halkın sürece dahil edilip, insan potansiyelinin verimli bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Bunu sağlayabilmek için de halkın bilinçlendirilmesi ve eğitim seviyesinin arttırılması gerekmektedir. Bu nedenle halkı eğitim-öğretim ve diğer şekillerde bilgi sahibi yapmak, insanları bölgesel katma değeri yükseltecek projelere, işlere yöneltmek temel öncelik olarak ortaya çıkmaktadır (İncekara, 2001: 28). Konu ekonomik açıdan değerlendirildiğinde turizmin bölgesel kalkınmaya etkileri aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir: (Çeken, 2008: 12). - Bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin yapmış oldukları turistik tüketim harcamaları ile artan turizm talebini karşılamak amacıyla yapılan turistik yatırımlar gerek turizm sektöründe gerekse sektörü belirleyen diğer sektörlerdeki üretim faktörlerinin gelirlerini arttırır. - Turizmin bölge ekonomisine katkısı katma değer yoluyla olmaktadır. Turistik mal ve hizmet üretiminin milli gelir üzerinde yarattığı katma değer etkisi, diğer sektörel üretimden yüksek olduğundan kalkınma için büyük bir önem arz etmektedir. - Turizm sektörü her ne kadar hizmet sektörü içinde yer alsa da taşıdığı özellikler nedeniyle 33 tane sektörle yakın bir ilişki içindedir. Yani bir ülkede veya bölgede turizmin gelişmesi aynı zamanda 33 farklı sektörün de gelişmesi demektir. 9

- Turizm sektörüne paralel olarak turizmin gelir etkisinin artması, tarım sektöründe üretim kalitesinin artmasına, standardizasyonun sağlanmasına ve kaliteli ürünün gerçek değerini bulmasına neden olur. Bunun sonucunda o bölgede tarımla geçinen kesimin gelirinde bir artış olacaktır. Tarım ekonomisinin yaygın olduğu bölgelerde turizmin gelişmesi demek tarımla geçinen halkın gelir ve refah seviyesinin artması demektir. Tarım sektöründeki gizli işsizlik sorunu da turizmin gelişmesine paralel olarak ortadan kalkmaktadır. Dolayısıyla işsiz kesimin sanayileşmiş bölgelere göç etmesinin önüne geçilmekte ve bölgelerarası dengesizlik de en aza indirilmiş olmaktadır. - Turizm, ülkede yeni iş imkanları yaratılması suretiyle bölgelerarası gelir dağılımında olumlu etki yaparak bölgelerde dengeli kalkınmaya olanak sağlamaktadır. Turizm yatırımları bir ülkenin daha az kalkınmış bölgelerinde hız kazandığında bu yatırımların bölgede yarattığı yeni iş imkanları çalışan kesimin gelirlerini arttırmakla birlikte bölgenin gelir dağılımında da olumlu etkiler yaratmaktadır. - Turizm sektörünün gelişmesi sonucunda, bölgede ikamet edenler, evlerini pansiyon olarak turistlere kiraya verme yoluyla bir gelir elde etmektedirler. Bununla birlikte, aile ve turistlerin aynı çatı altında birlikte yaşamaları sosyo-ekonomik kalkınmaya olumlu yönden katkı sağlamaktadır. Turizm yoluyla kısa sürede oluşan sosyo-ekonomik içerikli yapı değişimi, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma savaşı veren toplumlar için son derece önemlidir. - Bir bölgedeki turizmin doğaya dayalı olarak ortaya çıkışı büyük kent ve sanayi merkezinde kazanılmış gelirlerin kırsal yörelere aktarılmasına yol açarak hem ülke düzeyinde hem de uluslararası düzeyde gelirin yeniden dağılımında etkili olabilmektedir. Bu süreç bölgelerarası dengesizliği giderici bir rol ifade edeceği gibi sosyal adalet ilkesinin de uygulama alanına aktarılmasını sağlayacaktır. - Turizmin gelişmesi aynı zamanda bölgede bir çevre bilincinin gelişmesine de yol açmaktadır. Temiz bir çevre turizmin temel sermayesidir. Turizm çevreyi 10

koruyacak, hava ve su kirlenmesini önleyecektir. Yörede sürdürülebilir bir çevre modeli gelişecek ve kalkınma sürecinin gelişmesine neden olacaktır. - Turizmin gelişmesi sonucunda bölgede, kalkınma hızı ile nüfus artış hızı arasındaki dengesizliğin sebep olduğu iç göçler, turizm nedeniyle yer yer azalacak veya duracaktır. Bu süreç kentlerin gecekondulaşmasını veya çarpık kentleşme hızını yavaşlatacaktır. Turizmin, çözümü güç ve aşılması zor olan bu toplumsal sorunların çıkmasını önleyici ve azaltıcı bu fonksiyonu, ülkenin kalkınmasına bir katkı olarak değerlendirilmektedir. - Turizm arz potansiyeline sahip çekim bölgelerinde oturanların, sosyokültürel değerleri yıpranmayacak hatta değer kazanacaktır. Çünkü yörenin sahip olduğu gelenekler ve görenekler bölge için birer çekim unsuru olacaktır. Bu çekim unsurlarının zenginliği aynı zamanda bölgenin de gelişim sürecini hızlandıracaktır. - Turizm sektörünün gelişmesine bağlı olarak bölgede fiziksel alt yapı sorunları da ortadan kalkmakta yol, su, elektrik, kanalizasyon, otopark ve haberleşme gibi fiziksel alt yapı gelişmektedir. Böylelikle bölge sahip olduğu turistik arz potansiyeli nedeniyle alt yapısı hazır olan diğer endüstri alanlarıyla aradaki dengesizliği en aza indirmiş olmaktadır. Ülke geneli olarak bakıldığında ise, turizm sektöründe, turistik mal ve hizmetlerin fiyatları, geleneksel ihraç ürünlerine kıyasla, ürünleri sunan ülkenin daha fazla kontrolü altındadır. Ayrıca turizm, ihraç ürünlerinde bir çeşitlendirme imkanı sunarak döviz gelirlerindeki konjonktürel dalgalanmaların azalmasını sağlamaktadır. Yukarıda belirtilen kalkınma unsurlarının gerçekleşme hızı ülkenin veya bölgenin sahip olduğu turizm arz verilerinin etkin bir şekilde kullanılmasına ve turizm sektörünün ülkenin kalkınması için öncelikli sektör haline getirilmesine bağlıdır (Çeken, 2008: 12). 11

İKİNCİ BÖLÜM KIŞ TURİZMİ VE KIŞ SPORLARI 2. KIŞ TURİZMİ VE KIŞ SPORLARI Bu bölümde kış turizmi ele alınarak, ekonomik ve sosyo-kültürel etkileri üzerinde durulacaktır. Ayrıca kış sporları ve mekanik tesisler hakkında bilgiler verilecektir. 2.1. Kış Turizmi Önceleri tatil denildiğinde yaz mevsimi akla gelirken, daha sonraki yıllarda yaşam standartlarının yükselmesi ile birlikte insanlar tatillerini diğer mevsimlere de yayma ihtiyacı duymuş böylece diğer alternatif turizm türlerine olduğu gibi kış tatili ve turizmine de ilgi artmıştır. İnsanlar, şehirlerin getirdiği kirli ortamdan, trafik sıkışıklığından ve günlük hayatın sıkıntılarından kurtulmak, dinlenmek, doğa ile yakınlaşmak, temiz dağ havasından yararlanmak, sportif faaliyetlere katılmak için dağlık ve ormanlık bölgeleri tercih etmeye başlamışlardır. Bu tercihler zamanla, doğa yürüyüşü, tırmanma ve kış sporları gibi sportif amaçlı hareketlerinde gelişmesiyle, yaygın olarak yapılan ve birbirine bağımlı olarak gelişen kış turizmi ve kış sporlarına olan talebi arttırmıştır. Kış turizmi, genellikle odağında kayak ve kış sporlarının bulunduğu ve buna uygun karlı ve eğimli alanlara yapılan seyahatleri, konaklama ve diğer hizmetlerden yararlanmayı kapsayan faaliyet ve ilişkilerin bütünü olarak tanımlanmaktadır (İncekara, 1998: 3). 12

Kış turizmi, büyük ölçüde karlı ortamlara bağlı bir turizm türü olduğu için orta yükseklik ve eğime sahip, kayak ve diğer yürüyüş, tırmanış gibi alışkanlıkların yapılabilmesine imkan sağlayan fiziki çevrelere sahip bölgelerde gelişebilmektedir. Bir bölgede kış turizminin gelişebilmesi, bu turizm türünün en önemli etkinliklerinden biri olan kayak sporuna uygun kaliteli kar varlığına da bağlıdır. Ayrıca karın yerde uzun süre kalması, belli yükseklikteki yerlere, turistleri taşıyacak telesiyej ve teleski gibi temel bazı mekanik tesislerin bulunması da gerekmektedir. Konaklama ve ulaşım, diğer turizm türlerine göre kış turizminin gelişmesi için daha önemli bir yere sahiptir. Çünkü kış turizminin doğası gereği konaklama tesislerinin belli bir yükseklikteki yerlere kurulması gerekir. Ayrıca bu yüksek yerlerde ulaşım imkanlarının oluşturulması ve kesintisiz olarak sürdürülebilmesi önemlidir. Yukarıda sayılan zorluklarından ve yapılması zorunlu yatırımlarından dolayı kış turizminin sadece dış taleple gelişmesi mümkün değildir, aynı zamanda ülke içinde de cazip hale getirilip iç talebin sağlanması gerekmektedir. Kayak sporu, kış turizmi faaliyetlerinin en önemli ürünlerinden biridir. Bu spor çoğu insanda bir bağımlılık haline gelmekte ve tatil alışkanlıklarını kış turizmi ürünlerine doğru kaydırmalarına neden olmaktadır. Kış turizmi, ulaşım, konaklama, iletişim gibi alt yapı imkanlarının geliştirilmesini ve kayak pistleri, telesiyej, teleferik gibi fiziki olanakların yüksek standartlarda sağlanmasını ve bunların da eğlence ve diğer turizm aktiviteleri ile desteklenmesini gerektirmektedir. Turizmin geliştiği bir çok ülkenin sorunu olan turizm faaliyetlerini dört mevsime yayma gereksiniminin karşılanmasında, kış turizmi turistik ürünleri pazarlayan ülkeler büyük bir avantaj elde etmektedir. Bunun nedeni kış turizm merkezlerinin bulunduğu bölgelerin her mevsim çekiciliklerini sürdürmeleridir. Dağlık bölgeler yaz aylarında da doğa güzellikleri ve serin hava koşulları ile de turistleri çekmektedir. Kış aylarında kış turizm merkezi olarak kullanılan bu yerler yaz aylarında doğa turizmi, yayla turizmi, gençlik kampları, kongre turizmi, dağ turizmi gibi diğer etkinlikler için de kullanılabilmektedir. 13

2.1.1. Kış Turizminin Ekonomik Etkileri Günümüzde turizm sektöründe, mevsimsellik özelliğinden kurtulma çabaları kapsamında ürün çeşitlendirmesi yoluna gidilmektedir. Belli aylarda elde edilen gelirler ülke ekonomisine katkı yapmakta fakat yıl içinde süreklilik sağlanamamaktadır. Kış turizmi, mevsimsellik sorununun aşılmasında, dönemsel olarak atıl kalan kapasite ve iş gücünün ekonomiye kazandırılmasında, turizmin 12 aya yayılmasında önemli bir rol üstlenmektedir. Kış turizmi faaliyetleri, doğası gereği dağlık ve iklim şartları ağır olan bölgelerde yürütülmektedir. Coğrafi koşullar nedeniyle sanayileşmenin tam anlamıyla mümkün olmadığı bu bölgelerin kalkınmasında kış turizmi önemli bir etkiye sahip olabilmektedir. Gıda, ulaşım, konaklama gibi sektörlerin ürünlerinden önemli derecede faydalanan turizm faaliyetleri, istihdam açısından da bölgesel talep yaratarak göçü önlemektedir. Kış turizminin ekonomiye sağladığı yararları maddeler halinde aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz: - Sosyal ve ekonomik açıdan yeterince kalkınmamış olan dağlık ve ormanlık yörelerin kalkınmasına katkıda bulunur ve gelişmesini hızlandırır. - Turizm mevsimini yazdan kışa aktararak uzatır ve turizm çeşitliliğini sağlar. - Yaz aylarında çalışan, fakat kışın işsiz kalan vasıflı turizm personelinin yıl boyu istihdamını sağlar. Kış turizmi yatırım ve işletme faaliyetleri, kuruluş yeri etrafında bulunan diğer sektörlerden girdi sağlayarak, kaynak yaratmaya yardımcı olur. Turizm harcamalarının yaklaşık %50 sini bölge halkı gelir olarak kazanabilmektedir. Bu harcamaların ve yaratılan katma değerin bir kısmı bölge halkı ve işletmelerin tali kazancı durumundadır. Turizm sektörü, turistik ihtiyaçların 14

karşılanmasında ekonominin bütün sektörlerinden yararlandığı gibi, bazı sanayi kollarını içine almakta, bazılarına kendi ihtiyacına göre şekil vermekte, bir kısmını da yeniden meydana getirmektedir (Koşan, 1994: 33). Sonuç olarak, kış turizm merkezlerinin geliştirilmesi bölge halkına yeni istihdam olanaklarını sunmakta ve göç veren bölgeler göç almaya başlamaktadır. Ayrıca ülke genelinde turizm faaliyetleri ve gelirlerinin tüm yıla yayılmasını ve istihdamın süreklilik kazanmasını sağlamakta, diğer sektörlere de etki ederek bölge ekonomisini canlandırmaktadır. Kış turizmine katılan turist yaz turizmine oranla daha fazla harcama yapmakta dolayısıyla ekonomiye katkısı yüksek olmaktadır. 2.1.2. Kış Turizminin Sosyo-Kültürel Etkileri Kış turizmi, dağlık ve yüksek bölgelerde gerçekleştirildiği için bu turizm türüne katılan insanların sağlıklı iklim koşullarında, kir ve dumandan uzak kalmalarına yardımcı olmakta ve yapıldığı yörelerin çekiciliğini arttırmaktadır. Sağlıklı iklimde bulunma amacı güdülerek yapılan dağ turizmi ve dağ sporları hareketleri bakımından önemli olan, bu hareketlerin sürdürüldüğü ortamlarda; havanın temiz oluşu, deniz seviyesinden yükseklik, güneşlilik, normal sıcaklık değerleri ve havadaki bağıl nem oranının insan bünyesine ve sağlığına yaptığı olumlu etkilerdir (Ülker, 2006: 3). Genellikle kış turizmine elverişli bölgeler ulaşılması güç ve sapa bölgeler olduğu için burada yaşayan insanların diğer insanlarla etkileşimleri son derece kısıtlı olmaktadır. Kış turizmi ile bölgeye gelen turistler sayesinde bölge halkı yeni kültürlerle tanışmış olmakta, yeni dostluklar ve arkadaşlıklar doğmaktadır. Kış turizmi ekonomik imkanların kısıtlı olduğu dağlık bölgelerde gelişmektedir. Bu tür bölgelerde işsizlik nedeniyle göç fazla görülen bir olgudur. Turizmle birlikte yeni iş imkanları ve gelir arttığı için bölge insanı göçten vazgeçmektedir. Bu da bölgesel kültürlerin göçler nedeniyle yok olmasını 15

önlemektedir. Ayrıca yerel kültür, turistik bir ürün olarak pazarlanabildiği için korunmasına ve sürdürülmesine daha çok önem verilmeye başlanmaktadır. 2.1.3. Kış Turizmiyle İlişkili Turizm Türleri Sağlık turizmi, av turizmi, kültür turizmi, doğa turizmi gibi tamamlayıcı ve destekleyici turizm türleri, kış turizmi arzını zenginleştiren ve çekiciliği arttıran faktörlerdir. Diğer taraftan, kış turizminin mevsimlik karakterini, diğer mevsimlerde yoğun olarak talep edilen, özellikle yaz aylarına ilişkin klasik turizm türleri de, işletmecilik açısından tamamlamaktadır. Kış turizminde faaliyet gösteren turizm işletmeleri, yaz aylarında diğer yörelerde farklı turizm faaliyetleri yürütebilmektedir. Personel ve diğer bir takım teçhizat açısından, kullanım kolaylıkları getirmesi, istihdamın sürekli kılınabilmesi; faaliyetlerde devamlılığı ve dolayısıyla maliyet avantajlarını ortaya çıkarmaktadır. Kış turizmi tesislerinin, kış mevsimi dışındaki süre zarfında; kongre fuar toplantı, spor veya gençlik turizmi için kamplar, dağ-doğa ve yayla turizmi faaliyetlerine tahsis edilebilmesi mümkündür (Mursalov, 2009: 21). Genellikle kış turizmi merkezleri dağlık yörelerde bulunmakta ve kış sporlarının en önemlisi olan kayak sporu için gereken kayak pistini dağların eğimli ve düzgün zeminli yamaçları oluşturmaktadır. Kış turizmi için kullanılan dağlar aynı zamanda dağ turizminin de kullanım alanlarını oluşturmaktadır. Birçok dağlık bölge önemli turizm destinasyonları olmaktadır. Sıcak, nemli, ekvatoral ve tropikal iklimlerde dağlar serinlikleriyle bir çekicilik oluşturmaktadır. Dağlardaki manzaralar, uygun olmayan hava koşullarında bile, turistlere çekici gelmektedir. Alplerdeki birçok turizm merkezinde yaz ziyaretçilerinin sayısı, dağlar en nemli dönemlerinde oldukları halde, kış ziyaretçilerinkini aşmaktadır. Kayak sporu özel iklim koşulları; iyi bir kar kalitesi (kuru ve gevşek), bol güneş ışığı, az rüzgar, yeterli uzunlukta bir kış mevsimi (en az 16

120 gün) ve kayakla ilgili temel yatırımları ekonomik kılacak bir kar örtüsü gerektirir (Özgüç, 1998: 61). Spor turizmi; spor aktivitelerine katılmak veya spor aktivitelerini izlemek için ikamet ettiği yerden başka bir yere ticari olmayan nedenlerle yapılan seyahattir. Uluslararası spor organizasyonlarına izleyici, katılımcı, gazeteci, sporcu aileleri gibi grupların katılımı, çok sayıda insanın seyahat etmesini, konaklamasını ve alışveriş yapmasını sağlamaktadır. Doğal olarak bu da organizasyonu yapan ev sahibi ülkenin turizminde bir ürün çeşitlenmesini sağladığı gibi ülkenin tanıtımını yaparak da ülke turizmine katkı sağlamaktadır. Kış turizm merkezlerinin temelini oluşturan kış sporları bu merkezlerin en büyük çekici unsurudur. Turistler kış turizm merkezlerine heyecan verici bir spor olarak algılanan kış sporları ile uğraşmak veya seyirci olarak katılmak için gelmektedirler. Spor ve turizmin ortak yönü uluslararası ilişkileri geliştirmek, kültür aktarımı ve dostluk köprüleri kurmaktır. Bu nedenle birbirine paralel olarak gelişmektedirler (Demirhan, 1992: 26). 2.2. Kış Sporları Kış turizmi, karlı ortamları ve kış sporları uygulamalarının ağırlıklı olarak yapıldığı bölgeleri kapsadığı için merkezinde kış sporları vardır. Bu bölümde kış turizminin ana unsurlarından olan kış sporları hakkındaki temel kavramlar üzerinde durulacak ve kış sporlarına ilişkin bilgiler verilecektir. 2.2.1. Temel Kavramlar Kayak Merkezleri: Kayak uygulamalarına olanak veren, özel olarak düzenlenmiş karlı alanlar ile konaklama, günübirlik ve bunların yan tesislerini içeren farklı büyüklükte ve özellikte spor amaçlı yerleşimler veya düzenlemelerdir. Bu merkezler Kış Sporları Merkezi olarak da adlandırılır. Ancak kış sporları 17

merkezlerinde kayaklı uygulamaların yanı sıra yürüyüş ve tırmanma faaliyetleri ile diğer spor uygulamaları da yer alabilmektedir (Ülker, 2006: 12). Kış Sporu: Belirli araç ve gereçler kullanılarak, belirli kurallara uyularak, belirli özelliklere sahip karlı ve buzlu ortamlar üzerinde bireysel veya toplu olarak yapılan serbest ve yarışma amaçlı spor uygulamalarıdır. Kayak Sporu: Farklı yükseklik, uzunluk ve eğimlere sahip karlı yamaçlara veya yüzeylere sahip ortamlarda, farklı özellikte kayaklar, kayak araç ve gereçleri kullanılarak yapılan bir spor dalıdır. Spor olarak yapılmaya başlandıktan sonra gelişen ve bir turizm çeşidi haline gelen kayak, birçok kişinin ilgisini çekmiş ve bu sporlarla ilgili tesisler yapılmaya başlanmıştır. İsviçre'de 1914 yılında 215.000 in üzerinde yatak kapasitesine sahip iyi konaklama imkânları sunan oteller bulunmaktaydı. Daha sonraki yıllarda daha da gelişme gösteren kayak potansiyel bir seyahat pazarı haline gelmiştir (Hudson, 2003: 90). Kayak Alanı: Kayak sporu uygulamalarına olanak sağlayan karlı ortamlardır. Bu alanlar kayak uygulamalarının türlerine ve yapılış kurallarına uygun olarak seçilir ve düzenlenir. Bu alanlar üzerinde, öğretimin, serbest kayak ve yarışmaların yapıldığı kayak pistleri ve kayakçıları taşıyan kayak mekanik tesisleri bulunur. Kayak Pisti: Kayak öğrenimi ve öğrenimin geliştirilmesi, serbest kayma veya kayak yarışmaları için kullanılan, her uygulama türüne göre genişlik, uzunluk, eğim, yükseklik farkları gösteren, özel olarak düzenlenmiş karlı zeminlerdir. Kayak pistleri eğitim pistleri, orta pist, iyi pist ve zor pist gibi gruplara ayrılmaktadır. Eğitim pistleri, kısa mesafeli genellikle 500-600m olan ve eğimi fazla 18

olmayan, yeni kayakçılara hizmet eden pistlerdir. Orta pistler, nispeten daha uzun 5-6 km'yi bulan ve eğimi de fazla olmayan daha çok amatör kayakçılar tarafından kullanılan pistlerdir. Zor pistler ise, eğimi %40 olan, beceri kazanmış kayakçılar tarafından kullanılan pistlerdir (Ülker, 2006: 13). 2.2.2. Mekanik Tesisler Teleski Askılı Taşıyıcı : Motor gücü ile direkler üzerinde dönen bir halata bağlı, makaraya sarılı, tek veya çift askılı kayakçı taşıyıcı tesisleridir. Karlı yüzeylerde genellikle kısa mesafelerden başlayarak, 1200-1500 m ye kadar olan düzgün eğimli ve arızalı olmayan yamaçlarda kullanılır. Yalnız kayaklı insan taşıyan (kayaklı insanı yamaç yukarı çeken) ve kış mevsimi kullanılan bu tesislerin hızları 0-4 m/sn, askı araları ise 10-15 m arasında değişir. Telesiyej Sandalyeli Taşıyıcı : Motor gücü ile direkler üzerinde dönen bir halata bağlı, tek veya çift, 3 veya 4 kişilik sandalyeli tesislerdir. Kayaklı veya kayaksız insan taşıyabilen bu mekanik tesisler genellikle arızalı, yükseklik farkı fazla olan yamaçlarda kurulur ve işletilirler. Motor gücüne ve mekanik donanımına bağlı olarak genellikle 1500 m ye kadar olan uzunluklar ile 500 m dolayındaki yükseklikleri katederler. Tesis hızları 0-3 m/san, sandalye araları 10-20 m arasında değişebilir. Sporcu sağlığı bakımından, bu tesislerin taşıma süresi 20 dakikanın altında tutulur (Ülker, 2006: 14). Telekabin Gondol Lift : İki veya dört kişilik kapalı kabin taşıyıcılarıdır. Genellikle engebeli arazilerde ve 3000 m den uzun mesafelerde kullanılır. Hızı ve taşıma kapasitesi telesiyeje göre daha yüksektir. Yaz ve kış kullanıma olanak sağlayan bir mekanik tesis türüdür. Azami sürati 5-6 m/sn dir. Teleferik: Genellikle 10 kişi ile 200 kişi arasında taşıma kapasitesine sahip, kitle taşıma amacına dönük araçlardır. Kara ulaşımı çok sınırlı ya da mümkün 19

olmayan arazilerde ve uzun mesafeler için yaz kış, hızlı ve yüksek kapasitede taşıma olanağı veren mekanik tesislerdir. Azami sürati 10-12 m/sn dir. Baby Lift: Yeni kayağa başlayanlar ile küçükler için kayak eğitimi sağlamak amacıyla karlı zemin üzerinde, kayakçıları yukarıya doğru taşıyan mekanik tesislerdir. Bu tesislerin uzunluğu 300-350 m yi geçmez. Genellikle çok az eğimli olan zeminlerde kullanılır. Azami sürati 2,2 m/sn dir. Dağ Treni: Eğimi olmayan arazilerde öngörülen, ray üzerinde hareket eden, kitle taşıma amacı ile kullanılan mekanik tesislerdir. Çok büyük yatırım harcamasını gerektirdiğinden kış turizminin çok geliştiği ülkelerde kullanılır. Snowtrack: Kar ezme makinesidir. Kış turizm merkezlerinde karların veya pistlerin ezilmesi için kullanılmaktadır. Günümüzde önde gelen birçok kayak merkezinde kullanılmaktadır. Geceleri karlar ezilerek, sabahları kayakçılara yepyeni bir pistte kayma imkanını sunmaktadır (www.kayak.org.tr Erişim: 08.10.2009). 2.2.3. Kayak Teknikleri Telemark: İyi bir kayma tekniği gerektirmektedir. Ayaklar kayağa önden tutturulup topuklar serbest bırakılmaktadır. Böylece kayakçı viraj alırken dizleri neredeyse kara değer. Pistlerde olduğu gibi toz karlı zeminlerde, zor zeminlerde kaymayı mümkün kılmaktadır. Monoski: Standart kayaklardan daha geniş bir kayak üzerine iki ayağın sabitleştirilmesiyle yapılmaktadır. Monoski, özellikle sert pistlerde ve engebeli zeminlerde kaymak içindir. Skwal: Bir tür monoskidir. Fakat kayak daha uzun ve incedir. Bir ayak ötekinin önünde tek bir kayak üzerinde pistte kayarak yapılmaktadır. 20

Snowboard: Amerika da sörfçüler tarafından kış sporlarına uyarlanan bu teknik çok tutulmuştur. Zemine göre birçok kayak modeli geliştirilmiştir; toz karda, sert pistlerde ve doğal karlı ortamlarda kaymak üzere çeşitli modelleri vardır. Bütün kayak merkezlerinde yapılabilmektedir. Snowboard özellikle heyecan arayan her yaştan gencin gözdesi durumuna gelmiştir (www.kayak.org.tr Erişim: 15.12.2009). Kar Bisikleti: Henüz çok yaygınlaşamasa da, birçok kayak merkezinde bulunmaktadır. Bisikletin tekerlekleri yerine geniş bir kayak bulunmaktadır. Kızak: Modası hiç geçmeyen kızaklar zamanla geliştirilmiştir. Günümüzün kayak merkezlerinde eski ahşap kızakların yerini freni ve sert gövdesiyle ailece kaymanın tadını yaşatan hızlı araçlar almıştır. Free Style: Engeller ve çeşitli eğimlerin bulunduğu bir pistte hızla kayarak ve tümseklerin üzerinden atlayarak çeşitli akrobatik figürlerle yapılmaktadır. Bu kayak tekniği için özel kar parkları (snowparc) yapılmıştır. Boardercross: Kayakçıların hep birlikte tepeler, çukurlar ve sert virajların bulunduğu bir pistte kaymasıyla yapılmaktadır. Free Ride: Pist dışında, dağlarda, ayak basılmamış ortamlarda doğa ile baş başa kalarak kaymak isteyen usta kayakçılar ve snowboardçular içindir. Dağları başka bir açıdan yaşamak ve tanımak, zirvelerden inmek, kar dalgaları üzerinden kaymak içindir. Half Pipe: Snowboardçuların engebelerden atlayarak ve havada çeşitli figürlerle gösteri yaparak özel pistlerden kaymasıyla yapılmaktadır. Kar Raftingi: Rafting botları altına kayganlığı arttırıcı bir branda gerilerek kürek kullanmadan sadece bir görevlinin gerekli yerlerde alüminyum frenleyici çubukları kullandığı, belirli bir parkurda botun kaydığı alternatif bir kış sporudur. 21

Tur Kayağı: Usta kayakçı ve dağcılar içindir. Kayarak, yürüyerek, tırmanarak ve çadırlarda konaklanarak dağların aşılması ile yapılan bir kış sporudur (www.kayak.org.tr Erişim:17.12.2009). 2.2.4. Kış Sporlarında Uygulama Türleri Kış turizminin en önemli etkinlikleri kış sporları alanında yapılan faaliyetlerden oluşmaktadır. Kış sporları karlı ve buzlu ortamlarda yapılan uygulamalar olarak ikiye ayrılır. 2.2.4.1. Kar Sporları (Kayak Sporları) Kar üstünde yapılan sporların tamamı kayakla yapılmaktadır. Bu nedenle genelde kayak sporları olarak anılırlar. Kayak sporu kış turizminin de temel yapısında olan bir spor uygulamasıdır. Kayağın ilk çıkış şeklinin, insanların karda batmamak için çeşitli ağaçlardan çeşitli şekilde parçalar yapması olduğu düşünülmektedir. Tarihçesi 5000 yıl öncesine ait ilk kayaklar, dişbudak, betula ve çam ağaçlarından yapılmış olup, bunların kayganlığını artırmak için çam ağacından yapılanların tabanları katranla, betuladan yapılan kayaklarda deriyle kaplanmıştır. Kayağın ilk ortaya çıktığı ve kullanıldığı bölgeler; Sibirya, Moğolistan ve Altaylar dır. Daha sonra kullanım bölgeleri, Kuzey Amerika, Balkanlar, Anadolu ve Kuzeybatı yönünde İskandinavya ile İzlanda ya doğru yayılmıştır. 1921 yılında İsveç te bulunan çam ağacından yapılmış ilkel kayağın (Hoting Ski) 4500 yaşında olduğu saptanmıştır. İlk defa bir ulaşım aracı olarak Norveç, İsveç, Finlandiya ve bazı Doğu Avrupa ülkelerinde kullanılan kayak, 15. yy dan itibaren İsveç, Norveç, Polonya, ve Rusya tarafından askeri amaçlarla kullanılmaya başlanmıştır. Zaman içinde gelişerek bir spor aracı olarak benimsenmesi sonucunda, 1866 da Cristina da ilk kez kayak yarışmaları düzenlenmiş, bu karşılaşmaya 22

gösterilen büyük ilgi üzerine, 1879 da Oslo da daha büyük bir organizasyon gerçekleştirilerek kayakla atlama yarışmaları yapılmıştır. 1880 li yıllarda Norveç li Fridtjof Nansen in 6 kişilik ekibiyle Grönland ın kuzey ucunu kayakla geçip, daha sonra Grönland da Kayakla Gezi kitabını yayımlaması, kayağa gösterilen ilginin daha da artmasına neden olmuştur (www.tr.wikipedia.org Erişim: 27.01.2010). 1896'da Mathias Zdarsky, Alp Tekniği nin temellerini oluşturan yeni teknikler bularak kayakta büyük bir devrim gerçekleştirmiştir. Dünyadaki ilk kayak kulübü 1877 de, Fridtjof Nansen in girişimleriyle Norveç te Ski Club de Cristina adıyla kurulmuş, bunu 1890 da Almanya, 1894 te Avusturya, 1901 de Fransa ve 1903 te İngiltere de kurulan kayak kulüpleri izlemiştir. 1924 te merkezi Bern de olan Uluslararası Kayak Federasyonu (Federation International de Ski) FIS in kurulmasıyla birlikte kayak, aynı yıl kış olimpiyatları programına dahil edilmiştir. FIS in ilk kez 1925 te düzenlediği Kuzey Disiplini ile 1931 de düzenlediği Alp Disiplini yarışları günümüzde her dört yılda bir, ayrı yerlerde ve birbirinden bağımsız olarak yapılmaktadır (www.tr.wikipedia.org Erişim: 27.01.2010). 2.2.4.1.1. Alp Disiplini Uygulamaları Bu daldaki öğretim, serbest kayma ve yarışmalar, başlangıç ve bitiş noktaları arasında belirli yükseklik farkları, uzunluklar, eğim ve genişlikleri bulunan özel hazırlanmış pistlerde yapılır. Bu tür uygulamalar yaygın olarak Alp dağlarında yapıldığı ve geliştirildiği için Alp Disiplini olarak tanımlanır (Ülker, 2006). İniş: Tek iniş olarak düzenlenen bu yarışlarda, koruyucu başlık olarak kask giyilmesi zorunludur. Derecelendirme, tek iniş sonucu elde edilen zamana göre yapılır. İniş yarışlarında pistin belirlenmesi ve hız denetimi için yeterli sayıda, sopalar arası en az 8 m olan kapılar konur. Varış kapısı ise en az 15 m genişlikte düzenlenir. 70x100 cm ölçülerinde kırmızı renkli kapı bayrakları kullanılır. Kapı bayrakları aynı renkli iki kapı sopasına bağlanır. İniş pistleri için normal olarak 20 m genişlik aranır. 23

Slalom: Bu daldaki yarışmalar, çift iniş olarak düzenlenir. Her iki iniş sırasında yapılan zaman toplamının yarısı derecelenme için esas alınır. Slalom yarışlarında kapı araları 4-6 m, kar: uzaklığı en az 0,75 m, varış kapısı genişliği ise en az 10 m olarak düzenlenir. Küçük salınımlar S ler çizerek uzanan pistin genel olarak kullanım alanı (genişliği) 10 m dolayında bulunur. Büyük Slalom: Bu yarışlar erkekler çift iniş, bayanlar için yalnız tek iniş olarak düzenlenir. Derecelendirme zamanlamaya göre yapılır. Bayraklar, aynı renkli iki kapı sopasına bağlanır. Bu yarışlarda kullanılan kapı sopaları arası 4-8 m, kapı uzaklıkları en az 10 m varış kapısı ise en az 10 m olarak düzenlenir. Büyük salınımlar S ler çizerek uzanan pistin genişliği 10-20 m arasında değişir (Ülker, 2006). Süper Büyük Slalom: Son yıllarda FIS tarafından; dünya kupası ve şampiyonası ile olimpiyatlarda uygulanan bir yarış türüdür. Erkekler için 500-650 m, bayanlar için 350-500 m yükseklik farkı ve en az 30 kapı öngörülür. Bu yarışlar tek ayaklı olarak yapılır. Paralel Kayak Yarışları: Bu yarışma türü de, son yıllarda FIS tarafından kabul görerek, dünya ve kış olimpiyatları programına alınmıştır. Bu yarışlar; eşit uygunluk, eğim ve kapı sayısına sahip iki pist üzerinde yapılır. Kayakçılar aynı anda çıkış yaparlar ve zamana karşı yarışırlar. 2.2.4.1.2. Kuzey Disiplini Uygulamaları Bu daldaki öğretim ve yarışmaların yapıldığı alanlar ile yapılış biçimleri farklılıklar gösterirler. Bu uygulamalar daha çok Kuzey Avrupa ülkelerinde yapıldığı ve geliştirildiği için Kuzey Disiplini adı ile tanımlanır. 24