2014 Yılı Bütçe Sunuş Konuşması. (TBMM Genel Kurulu)



Benzer belgeler
2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

BAKANLAR KURULU SUNUMU

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

24 Haziran 2016 Ankara

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

EKONOMİK GÖRÜNÜM Bursa Ticaret ve Sanayi Odası

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

AVRUPA BİRLİĞİNE ÜYE VE ADAY ÜLKELERDE TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER. (Kasım 2011) Ankara

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI OCAK- HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

HAFTALIK RAPOR 17 Eylül 2018

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2006

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

Ekonomide Değişim. 15. ÇözümOrtaklığı Platformu. 15 Aralık

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

DÜNYA DA BU HAFTA ARALIK 2015

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

Temel Ekonomik Gelişmeler

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

T.C. MALİYE BAKANLIĞI

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ekim 2014

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 14 Temmuz 2017

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018

Plan ve Bütçe Komisyonu Sunumu

%7.26 Aralık

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mart Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Ekonomi Bülteni. 6 Şubat 2017, Sayı: 6. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

Türkiye de Bankacılık Sektörü Aralık

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

Cumhuriyet Halk Partisi

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

T.C MALİYE BAKANLIĞI EKONOMİ SUNUMU

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

Pazar AVRUPA TOPLAM OTOMOTİV SEKTÖR ANALİZİ. Ekim 2018

Bu sunum, borç stoku ve borçlanma ile ilgili güncel bilgileri. kamuoyuna kapsamlı olarak sunmak amacıyla hazırlanmıştır.

Ekonomi Bülteni. 19 Aralık 2016, Sayı: 49. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

Temel Ekonomik Gelişmeler

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi. Dünya Ekonomisi. FED varlık alımlarını durdururken, Avrupa Merkez Bankası negatif faiz uygulamaya. başlamıştır.

TÜRKİYE BANKALAR BİRLİĞİ SUNUMU

T.C. MALİYE BAKANLIĞI

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

Türkiye de Bankacılık Sektörü

Türkiye de Bankacılık Sektörü

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Para Politikaları ve Finansal İstikrar

Temel Ekonomik Gelişmeler

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI

Türkiye de Bankacılık Sektörünün Son Beş Yıllık Görünümü 2011

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Temel Ekonomik Gelişmeler

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mayıs Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016

HAFTALIK BÜLTEN 15 HAZİRAN HAZİRAN 2015

2010 OCAK HAZİRAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Transkript:

2014 Yılı Bütçe Sunuş Konuşması (TBMM Genel Kurulu) 10 Aralık 2013

T.C. MALİYE BAKANLIĞI 2014 YILI BÜTÇE SUNUŞ KONUŞMASI (TBMM Genel Kurulu) Mehmet ŞİMŞEK Maliye Bakanı 10 Aralık 2013 i 0

OKUNAN METİN GEÇERLİDİR ii 1

İçindekiler I. EKONOMİK GÖRÜNÜM... 2 A. Küresel Ekonomi... 2 Küresel ekonomide ılımlı toparlanma... 2 Küresel belirsizlikler devam ediyor... 8 B. Türkiye Ekonomisi... 8 Dengeli ve ılımlı büyüme dönemi... 8 İstihdam ve işgücüne katılım artıyor... 11 Enflasyon azalış trendinde... 17 Mali dengeler en güçlü yanımız... 18 Cari açık yüksek ama yönetilebilir seviyede... 21 o Bankacılık sektörü sağlam yapısını koruyor... 25 o Hanehalkı borcu nispeten düşük seviyelerde... 26 o Reel sektör borcu makul bir düzeyde... 27 o Makro ihtiyati politika uygulamalarına devam... 28 Cari açığa yapısal çözümler... 28 o Tasarruf oranlarının artırılması... 28 o Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması... 31 o Katma değer zincirinde yukarı çıkılması... 33 II. 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUN TASARISI... 38 III. 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ YIL SONU GERÇEKLEŞME TAHMİNİ... 42 IV. 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ... 46 A. 2014 Yılı Bütçesinin Temel Özellikleri... 52 2014 Yılı Bütçesi faiz değil hizmet bütçesidir... 52 Birinci önceliğimiz eğitim... 53 En sağlık lı bütçe... 56 Kamu altyapı yatırımları ile büyüme potansiyelimizi artırıyoruz... 57 Yatırım ve istihdamı destekliyoruz... 60 Çiftçimizi destekliyoruz... 60 Çalışan ve emeklimizi gözetiyoruz... 62 Sosyal güvenlik sistemini desteklemeyi sürdürüyoruz... 65 Yerel yönetimlere daha çok kaynak aktarıyoruz... 65 Sosyal yardımları artırıyoruz... 66 iii i

Bireysel tasarrufları teşvik ediyoruz... 67 Bölgesel kalkınmaya daha çok kaynak ayırıyoruz... 68 Ar-Ge desteklerimiz sürüyor... 69 Çevrenin korunmasına önem veriyoruz... 69 V. GELİR POLİTİKALARINDA TEMEL AMAÇ VE HEDEFLER... 70 A. Vergi Sisteminde Etkinlik ve Adaletin Sağlanması... 70 B. Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele... 71 C. Makroekonomik İstikrarın Sürdürülmesi ve Yurt İçi Tasarrufların Artırılması... 76 D. İstihdam, Yatırım ve Rekabet Gücünün Artırılması... 77 E. Bölgesel ve Sosyal Gelişmişlik Farklılıklarının Azaltılması... 85 F. Çevresel ve Sosyal Politikaların Desteklenmesi... 86 SONUÇ... 86 Grafikler Grafik 1: Küresel Büyüme Tahminlerinde Revizyon... 3 Grafik 2: Gelişmiş Ülkelerde Büyüme (2013-14)... 4 Grafik 3: Gelişmekte Olan Ülkelerde Büyüme (2013-14)... 5 Grafik 4: Gelişmekte Olan Ülkelerde Büyüme (1980-2015)... 6 Grafik 5: Gelişmiş Ülkelerde İşsizlik... 7 Grafik 6: Küresel Kriz Sonrası Büyüme... 9 Grafik 7: Küresel Büyüme Tahminlerinde Revizyon... 10 Grafik 8: Büyüme Görünümü (2013-16)... 11 Grafik 9: İstihdam... 12 Grafik 10: İşgücü Göstergeleri... 13 Grafik 11: Avrupa Birliği nde Genç İşsizlik... 14 Grafik 12: Haftalık Ortalama Çalışma Süresi... 15 Grafik 13: Ortalama Eğitim Süresi... 16 Grafik 14: Aktif İşgücü Programları... 17 Grafik 15: Enflasyon... 18 Grafik 16: Genel Devlet Bütçe Açığı ve Borç Stoku... 19 Grafik 17: Kamu Net Dış Borç Stoku... 20 Grafik 18: Reel Faiz ve Faiz Giderleri... 21 Grafik 19: Cari İşlemler Dengesi... 22 Grafik 20: İhracatta Ürün ve Pazar Çeşitlendirmesi... 24 Grafik 21: Esnek Döviz Kuru... 25 Grafik 22: Bankacılık Sektörü... 26 Grafik 23: Hanehalkı Yükümlülükleri... 27 Grafik 24: Yatırım-Tasarruf Dengesi... 29 Grafik 25: Kamu Tasarruf Oranları... 30 Grafik 26: Enerji İthalatı... 31 ii iv

Grafik 27: Üretim ve İhracatın Teknoloji Yoğunluğu... 34 Grafik 28: Kişi Başı Gelir Artışı... 35 Grafik 29: Gelişmiş Ülkelerle Olan Gelir Makası... 35 Grafik 30: Kurumsal Altyapı... 36 Grafik 31: Doğrudan Yatırım Girişleri... 37 Grafik 32: 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Gerçekleşme Tahmini... 42 Grafik 33: Merkezi Yönetim Bütçe Açığı... 43 Grafik 34: Bütçe Açığının Gelişimi (1985-2013)... 45 Grafik 35: 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Tasarısı... 48 Grafik 36: 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Gelirleri... 49 Grafik 37: 2014 Yılı Vergi Gelirleri... 50 Grafik 38: 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Giderleri... 51 Grafik 39: Faiz Giderleri... 53 Grafik 40: Brüt Okullaşma Oranları... 54 Grafik 41: Çok Şeritli Kara Yolu Ağımız... 58 Grafik 42: Demir Yolu Ağımız... 59 Grafik 43: Personel Giderlerinin Bütçe İçindeki Payı... 65 Grafik 44: Bireysel Emeklilik Sistemi... 68 Grafik 45: Kayıt Dışı İstihdam... 75 Grafik 46: Kayıt Dışı Ekonomi... 76 Grafik 47: Gelir Vergisi En Üst Dilim Oranları... 79 Grafik 48: Gelir Vergisi En Düşük Dilim Oranları... 79 Grafik 49: Kurum Kazançları Üzerindeki Vergi Yükü... 80 Grafik 50: Ortalama Ücret Üzerindeki Yükler... 80 Grafik 51: KDV Oranları... 82 Grafik 52: Vergi Yükü... 83 Grafik 53: Dolaylı Vergiler... 84 Grafik 54: Dolaysız Vergiler... 85 Tablolar Tablo 1: Elektrik Enerjisi Kurulu Gücü... 32 Tablo 2: Makroekonomik Göstergeler... 47 Tablo 3: En Düşük Memur Maaşıyla Satın Alınabilen Bazı Ürün Miktarları... 62 Tablo 4: Net Asgari Ücret ile Satın Alınabilen Bazı Ürün Miktarları... 63 Tablo 5: Asgari Ücret Üzerindeki Vergi Yükleri (%)... 81 iii v

Kısaltmalar Türk Lirası $ Amerikan Doları AB Avrupa Birliği ABD Amerika Birleşik Devletleri Ar-Ge Araştırma Geliştirme BDDK Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu BELDES Belediyelerin Altyapısının Desteklenmesi Projesi BOTAŞ Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi DAP Doğu Anadolu Projesi DOKAP Doğu Karadeniz Projesi ECB Avrupa Merkez Bankası Eurostat Avrupa Topluluğu İstatistik Ofisi FATİH Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi Fed Amerikan Merkez Bankası FDD Faiz Dışı Denge GAP Güneydoğu Anadolu Projesi GSYH Gayri Safi Yurtiçi Hasıla İŞKUR Türkiye İş Kurumu ILO Uluslararası Çalışma Örgütü GOÜ Gelişmekte Olan Ülkeler GT Gerçekleşme Tahmini HES Hidroelektrik Santral IMF Uluslararası Para Fonu KDV Katma Değer Vergisi kg Kilogram km Kilometre KOBİ Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler KOP Konya Ovası Projesi KÖİ Kamu Özel İşbirliği KÖYDES Köy Altyapısını Destekleme Projesi m.a. Mevsimsellikten Arındırılmış MTV Motorlu Taşıtlar Vergisi MW Megavat iv vi

OECD OVP OVMP ÖTV PBK PMI SAGP SODES SUKAP TAKBİS TBMM TCMB TCDD TL TÜBİTAK TÜFE TÜİK UNDP VİMER YP Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü Orta Vadeli Program Orta Vadeli Mali Plan Özel Tüketim Vergisi Plan ve Bütçe Komisyonu Satın Alma Yöneticileri Endeksi Satınalma Gücü Paritesi Sosyal Destek Programı Su, Kanalizasyon ve Altyapı Projesi Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi Türkiye Büyük Millet Meclisi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Türk Lirası Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Tüketici Fiyat Endeksi Türkiye İstatistik Kurumu Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Vergi İletişim Merkezi Yabancı Para v vii

viii

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Yüce heyetinizi ve bizi izleyen değerli vatandaşlarımızı saygı ve sevgi ile selamlıyorum. 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısının Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerini yoğun ve özverili çalışmalar sonucunda tamamladık. Bu Tasarıların son şeklini alarak Genel Kurula getirilmesinde emeği geçen Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli başkan ve üyelerine, Bakan arkadaşlarıma ve kamu idarelerinin temsilcilerine teşekkür ediyorum. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Bildiğiniz gibi bütçeler hükümetlerin uygulayacağı maliye politikalarının önceliklerini belirleyen siyasi metinlerdir. Diğer bir ifadeyle bütçeler hükümet programlarında belirlenen hedef ve vizyonlara ulaşmada en önemli araçtır. Hükümetlerimiz döneminde bütçelerimizi bu anlayış çerçevesinde hazırladık. İktidara geldiğimiz ilk dönemde Türkiye ağır bir krizin etkisi altındaydı. Özellikle kamu maliyesi ağır bir borç yükü altında ezilmekteydi. Bu durum özel kesimin önünde önemli bir engel oluşturmaktaydı. Maliye politikası önceliklerini borç yükünü azaltmak, ekonomide güven ortamını sağlayarak yüksek istihdam ve sürdürülebilir büyüme ortamına geçmek olarak belirledik. Böylece kamu borç yükü hızla düşerken ekonomide yüksek büyüme ortamı sağlanmış, enflasyon ve faiz oranları hızla düşmüştür. Diğer taraftan sağlanan güven ortamı uluslararası yatırımcıların ülkemize olan ilgisini artırmış ve doğrudan yatırımlar Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerine ulaşmıştır. 1 1

Türkiye 2002 yılından beri uyguladığı sağlıklı ekonomi politikalarıyla dünya ülkeleri arasında orta gelir grubunun üst sıralarında yer almaktadır. Hedefimiz 2014-16 Orta Vadeli Program dönemi sonunda yüksek gelir grubu ülkeler arasında yer almaktır. 2014 yılı bütçemiz de bu anlayışla hazırlanmıştır. Hükümetimiz bu hedefler çerçevesinde başta enerji ve ulaştırma olmak üzere fiziki altyapının güçlendirilmesi, ekonomide verimliliğin ve katma değerin artırılması amacıyla başta eğitim olmak üzere Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesine ve iş ortamının geliştirilmesine öncelik vermektedir. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Bugün yapacağım bütçe sunuşunda; Dünya ve Türkiye ekonomisinin görünümü 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Gelir politikası ve uygulamalarımız hakkında sizleri bilgilendireceğim. I. EKONOMİK GÖRÜNÜM A. Küresel Ekonomi Küresel ekonomide ılımlı toparlanma Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Küresel ekonomide ılımlı toparlanma devam etmekte ancak aşağı yönlü riskler önemini korumaktadır. Başta ABD de olmak üzere gelişmiş ülkelerde ekonomik büyüme ivme kazanırken mali ve yapısal 2 2

kırılganlıklar büyümeyi sınırlamaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde ise büyüme yavaşlamaktadır. Nitekim IMF ve OECD 2013 yılı küresel büyüme tahminlerini 0,7 puan aşağı yönlü revize etmiştir. 1 IMF nin son tahminlerine göre 2012 yılında yüzde 3,2 büyüyen küresel ekonomi, 2013 yılında yüzde 2,9, 2014 yılında ise yüzde 3,6 oranında büyüyecektir. Bu oranlar kriz öncesi dönemde ortalama yüzde 5 civarında olan küresel büyüme hızının oldukça altındadır. Grafik 1: Küresel Büyüme Tahminlerinde Revizyon 4,0 4,1 Büyüme Oranları (%) 3,5 3,0 3,3 3,2 3,6 3,6 2,9 2,5 2012 2013 2014 Kaynak: IMF Ekim 12 Ekim 13 Bu kapsamda gelişmiş ülkelerin 2013 yılında yüzde 1,2, 2014 yılında ise yüzde 2 ile potansiyelin altında büyüyeceği öngörülmektedir. 1 IMF nin 2013 yılı için Ekim 2012 ve Ekim 2013 tahminleri arasındaki farkı yansıtmaktadır. OECD revizesi ise 2013 yılı için Kasım 2012 ve Kasım 2013 tahminleri arasındaki farkı yansıtmaktadır. 3 3

Grafik 2: Gelişmiş Ülkelerde Büyüme (2013-14) 3 2,6 Büyüme Oranları (%) 2 1 1,2 2,0 1,6 1,0 2,0 1,2 0-1 Gelişmiş Ülkeler ABD Avro Bölgesi Japonya -0,4 2013 2014 Kaynak: IMF ABD ekonomisi konut ve istihdam piyasalarındaki toparlanmaya bağlı olarak yakaladığı ılımlı büyümeyi 2013 yılında da sürdürmektedir. 2013 yılının ilk üç çeyreğinde ortalama yüzde 2,4 oranında büyüyen ABD nin, bütçe ve borç tavanı konusunda yaşadığı sorunlar nedeniyle yılın tamamında yüzde 1,6 büyümesi beklenmektedir. Önümüzdeki yıl ise büyümenin yüzde 2,6 ya ulaşması öngörülmektedir. Avro Bölgesi 2013 yılının ikinci çeyreği itibarıyla teknik anlamda resesyondan çıkmış olsa da henüz güçlü ve kalıcı bir toparlanmadan bahsetmek için erken. Yüksek borçluluk ve işsizlik oranları büyümeyi sınırlamaktadır. Bu çerçevede bölgenin 2013 yılında yüzde 0,4 oranında daralması önümüzdeki yıl ise yüzde 1 gibi düşük bir oranda büyümesi beklenmektedir. 4 4

Grafik 3: Gelişmekte Olan Ülkelerde Büyüme (2013-14) 6 5,1 Büyüme Oranları (%) 4 4,5 3,2 4,1 2,7 2,3 2 Gelişmekte Olan Ülkeler Çin Hariç Gelişmekte Olan Ülkeler Gelişmekte Olan Avrupa 2013 2014 Kaynak: IMF Kriz sonrası dönemde küresel ekonominin itici gücü olan gelişmekte olan ekonomilerde ise büyüme ivme kaybetmiştir. Bu doğrultuda gelişmekte olan ülkelerin 2013 büyüme tahmini 1,1 puan aşağı yönlü revize edilmiştir. Gelişmekte olan ülkelerin 2013 yılında yüzde 4,5, 2014 te ise yüzde 5,1 oranında büyüyeceği tahmin edilmektedir. Çin hariç gelişmekte olan ülkelerin ise 2013 yılında yüzde 3,2, 2014 yılında yüzde 4,1 ile daha mütevazı oranlarda büyüyeceği öngörülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerdeki bu yavaşlama konjonktürel etkilerin yanısıra yapısal bazı nedenlere dayanmaktadır. 5 5

Grafik 4: Gelişmekte Olan Ülkelerde Büyüme (1980-2015) 10 9 8 7 6 5 4 3 2 1 1980 1985 1990 1995 2000 Büyüme Oranları (%) 2005 2010 2015 Kaynak: IMF Toparlanmanın sınırlı kalmasının etkisiyle özellikle gelişmiş ülkelerde işsizlik oranı hala kriz öncesi seviyenin altına inememiştir. ABD de işsizlik 2013 yılı başından bu yana 0,8 puan azalarak Kasım ayı itibarıyla yüzde 7,0 seviyesine gerilemiştir. Avro Bölgesi nde ise işsizlik yüzde 12 ile son 20 yılın en yüksek seviyesindedir. 6 6

Grafik 5: Gelişmiş Ülkelerde İşsizlik 220 200 180 160 140 120 100 80 Ocak 08 Nisan 08 Temmuz 08 Ekim 08 (Ocak 2008=100) Ocak 09 Nisan 09 Temmuz 09 Ekim 09 Ocak 10 Nisan 10 Temmuz 10 Ekim 10 Ocak 11 Nisan 11 Temmuz 11 Ekim 11 Ocak 12 Nisan 12 Temmuz 12 Ekim 12 Ocak 13 Nisan 13 Temmuz 13 Ekim 13 ABD Avro Bölgesi Kaynak: Eurostat Küresel ekonomide ılımlı toparlanmayla birlikte küresel ticaretin de kademeli olarak artması beklenmektedir. 2012 yılında yüzde 2,7 artan dünya ticaret hacminin 2013 yılında yüzde 2,9, 2014 yılında ise yüzde 4,9 artacağı tahmin edilmektedir. Gelişmiş ülkelerde uygulanan genişletici para politikalarına rağmen düşük ekonomik aktivite ve zayıf küresel talep nedeniyle enflasyon düşük seyretmektedir. Öte yandan bazı gelişmekte olan ülkelerde yapısal faktörler ve para birimlerindeki değer kaybı sebebiyle enflasyon hedeflenenin üzerine çıkmıştır. Bu çerçevede 2012 yılında küresel düzeyde yüzde 3,9 olarak gerçekleşen enflasyon oranının 2013 ve 2014 yıllarında sırasıyla yüzde 3,7 ve yüzde 3,8 olması beklenmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde ise enflasyonun 2013 ve 2014 yıllarında sırasıyla yüzde 6,0 ve yüzde 5,5 olacağı tahmin edilmektedir. 7 7

Küresel belirsizlikler devam ediyor Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Önümüzdeki dönem küresel ekonomik görünümü olumsuz etkileyebilecek dört temel risk bulunmaktadır. Bunlar; Genişletici para politikalarından çıkışın iyi yönetilememesi Gelişmiş ülkelerde mali sorunlar ve zayıf iç talebin büyümeyi sınırlaması Gelişmekte olan ülkelerde büyümenin daha da zayıflaması Jeopolitik gerginliklerin tırmanmasıdır. Bu risklerden en önemlisi genişletici para politikalarından çıkış kaynaklıdır. Bu sürecin doğuracağı olumsuz etkiler ise muhtemelen en çok gelişmekte olan ekonomilerde hissedilecektir. Ancak gelişmekte olan ülkeler makro finansal dengeler açısından 1990 lı yıllara göre daha sağlam ve dış şoklara karşı daha dirençlidirler. Bu ülkeler 2000 li yıllarda kamu mali dengelerini sağlıklı bir yapıya kavuşturdular. Bankacılık sektörlerini yeniden yapılandırdılar. Önemli ölçüde döviz rezervi biriktirdiler. B. Türkiye Ekonomisi Dengeli ve ılımlı büyüme dönemi Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Türkiye ekonomisi 2013 yılında dengeli ve ılımlı büyümesini sürdürmüştür. Ekonomimiz yılın ilk yarısında iç talebin katkısıyla yüzde 3,7 gibi azımsanamayacak bir oranda büyümüştür. Böylece küresel kriz öncesi seviyeye göre reel anlamda yüzde 18,4 lük bir büyüme 8 8

kaydettik. Oysa aynı dönemde gelişmekte olan Avrupa ülkelerinde büyüme yüzde 6,9 ile sınırlı kalmış, Avro Bölgesi ise yüzde 2,4 daralmıştır. Grafik 6: Küresel Kriz Sonrası Büyüme 120 Türkiye 118,4 115 Gelişmekte Olan Avrupa* Reel GSYH (2007 Ç4=100, m.a.) 110 105 100 95 90 Avro Bölgesi 106,9 100,0 97,6 85 2008-Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 2009-Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 2010-Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 2011-Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 2012-Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 2013-Ç1 Ç2 Ç3 Kaynak: TÜİK, Eurostat *Polonya, Romanya, Macaristan, Bulgaristan, Hırvatistan, Litvanya, Letonya Türkiye ekonomisinin 2013 yılında yüzde 3,6 civarında büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Bu oran 2013-15 OVP sinde öngördüğümüz yüzde 4 ün bir miktar altında; ancak Çin hariç gelişmekte olan ülkeler için öngörülen yüzde 3,2 nin üzerindedir. Olumsuz dış konjonktür ve sıkılaşan finansal koşullar göz önünde bulundurulduğunda bu iyi bir performanstır. Ayrıca aşağı yönlü revizyon sadece Türkiye ye özgü değildir. 2013 yılında birçok ülkede büyüme tahminleri aşağı yönlü revize edilmiştir. OECD, Kasım ayında açıkladığı Ekonomik Görünüm Raporu nda 34 üye ülkesinin 25 i için büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmiştir. 9 9

Grafik 7: Küresel Büyüme Tahminlerinde Revizyon (Kasım 2012-Kasım 2013, Yüzde Puan) Macaristan Japonya Yunanistan İsviçre İsrail Lüksemburg İngiltere İspanya Portekiz Almanya Yeni Zelanda Kanada Polonya Fransa Slovenya OECD Ortalama ABD Kore Avro Bölgesi (15) Avusturya Şili Belçika TÜRKİYE (OVP) TÜRKİYE (OECD) Avustralya Çin İtalya İzlanda Endonezya Danimarka Slovakya İsveç Güney Afrika İrlanda Hollanda Norveç Brezilya Meksika Finlandiya Rusya Çek Cumhuriyeti Estonya Hindistan Aşağı yönlü revize -3,0-2,5-2,0-1,5-1,0-0,5 0,0 0,5 1,0 1,5 Kaynak: OECD, OVP -0,4-0,5 Yukarı yönlü revize Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Orta vadede cari açığı kontrol altında tutarak sürdürülebilir ve sağlıklı bir büyüme politikası izleyeceğiz. Bu çerçevede büyümenin önümüzdeki yıl yüzde 4, 2015 ve 2016 da ise yüzde 5 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. Önümüzdeki süreçte, Yüksek istihdam oluşturma kapasitemiz İhtiyatlı ve esnek para politikamız Sağlam kamu mali dengelerimiz Güçlü bankacılık sektörümüz Sağlıklı hanehalkı bilançoları Kapsamlı makro ihtiyati tedbirlerimiz 10 10

sürdürülebilir büyümeyi destekleyici ve şoklara karşı Türkiye'yi dirençli kılan faktörler olacaktır. Grafik 8: Büyüme Görünümü (2013-16), Sayfa 11 Grafik 8: Büyüme Görünümü (2013-16) 5,5 5,0 5,0 5,0 4,5 4,6 4,6 (%) 4,0 3,5 3,6 4,1 4,0 3,2 3,0 2013 2014 2015 2016 Türkiye (OVP) Çin Hariç GOÜ Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, IMF İstihdam ve işgücüne katılım artıyor Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Küresel kriz sonrası dönemde oluşturduğumuz güçlü istihdam, iç talebi ve dolayısıyla büyümeyi desteklemektedir. Birçok ülke istihdam oluşturmakta zorlanırken Türkiye de Mart 2009 dan bu yana 4,7 milyon kişiye ilave istihdam sağladık. Oysa aynı dönemde Avro Bölgesi nde 2,2 milyon istihdam kaybı yaşanmıştır. 11 11

Grafik 9: İstihdam (Mart 2009-2013*, milyon kişi) TÜRKİYE ABD Almanya Rusya Brezilya Macaristan Belçika Fransa Çek Cumhuriyeti Slovenya Slovakya Danimarka İrlanda Polonya Portekiz Japonya İtalya Yunanistan Avro Bölgesi İspanya -3-2 -1 0 1 2 3 4 5 4,7 Kaynak: Eurostat, OECD, TÜİK * Ülkelerin son açıklanan verileri kullanılmıştır. Türkiye 2009-13 döneminde ortalama yıllık yüzde 4,8 olan istihdam artış oranıyla IMF de istihdam verisi açıklanan 35 ülke arasında birinci sırada yer almaktadır. Ayrıca bu yıl ve gelecek yıl OECD'de en fazla istihdam artışı görülecek 3 üncü ülke olacaktır. 2 Güçlü istihdam artışına rağmen mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı 2012 yıl sonuna göre 0,9 puan yükselerek Ağustos 2013 te yüzde 10,1 olarak gerçekleşmiştir. İşsizlik oranındaki tedrici artışın temel nedeni işgücüne katılımın yükselmesidir. Nitekim işgücüne katılım oranı yüzde 50,9 ile serinin başladığı 2005 yılından bu yana gözlemlenen en yüksek seviyelere ulaşmıştır. Bu çerçevede yıl sonunda işsizlik oranının yüzde 9,5 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. 2 OECD, İstihdam Raporu, Temmuz 2013. 12 12

Grafik 10: İşgücü Göstergeleri 16 52 15 51 (m.a., %) 14 13 12 11 10 50 49 48 47 (m.a., %) 9 46 8 45 Ocak 08 Mayıs 08 Eylül 08 Ocak 09 Mayıs 09 Eylül 09 Ocak 10 Mayıs 10 Eylül 10 Ocak 11 Mayıs 11 Eylül 11 Ocak 12 Mayıs 12 Eylül 12 Ocak 13 Mayıs 13 Kaynak: TÜİK İşsizlik Oranı (Sol Eksen) İşgücüne Katılım Oranı (Sağ Eksen) Diğer yandan Türkiye Avrupa nın en büyük sorunu olan genç işsizlikle mücadelede etkin sonuçlar almaktadır. Avro Bölgesi nde yüzde 24,4 ile rekor seviyelere çıkan genç işsizlik oranı, Türkiye de Ağustos 2013 te yüzde 19,2 olarak gerçekleşmiştir. Ülkemiz Avro Bölgesi ndeki en genç nüfusa sahip olmasına rağmen bu oranı 2009 yılından bu yana 6,1 puan indirmeyi başarmıştır. Bu başarıda aktif işgücü politikaları ve sigorta prim desteği gibi uygulamaların yanısıra eğitim yatırımları da etkili olmuştur. 13 13

Grafik 11: Avrupa Birliği nde Genç İşsizlik Genç İşsizlik Oranı (15-24 yaş, 2013, %, m.a.) Almanya Norveç Avusturya İsviçre Hollanda İzlanda Danimarka Malta Estonya Çek Cumhuriyeti Lüksemburg TÜRKİYE Finlandiya İngiltere İsveç Litvanya Romanya Belçika Slovenya Avro Bölgesi Letonya TÜRKİYE 2009 Fransa İrlanda Macaristan Polonya Bulgaristan Slovakya Portekiz İtalya G. Kıbrıs Hırvatistan İspanya Yunanistan 19,2 24,4 25,3 0 10 20 30 40 50 60 Kaynak: Eurostat, TÜİK Ancak uzun vadede işsizlik oranlarını düşük tek hanelere indirmek ve işgücüne katılımı gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmak için işgücü piyasasında esnekliğin ve işgücünün niteliğinin artması şarttır. Türkiye işgücü piyasası esneklik göstergeleri açısından OECD ülkeleri arasında en son sıradadır. Türkiye de haftalık 48,9 saat olan ortalama çalışma süresi diğer OECD ülkeleri ortalamasının yaklaşık 11 saat üzerindedir. Ülkemizde çalışma süresi OECD ortalamasına denk olsaydı milyonlarca ilave istihdamın önü açılırdı. 14 14

Grafik 12: Haftalık Ortalama Çalışma Süresi 50 48,9 48 46 44 42 (2011, saat) 40 38 36 Türkiye hariç OECD Ort.: 38,1 34 32 30 Kaynak: OECD TÜRKİYE Kore Meksika Yunanistan Çek Cumhuriyeti İsrail Slovakya Polonya İzlanda Slovenya Macaristan Portekiz Şili Kanada Estonya İspanya Fransa Avusturya İtalya Yeni Zelanda Finlandiya Lüksemburg Belçika İsveç İngiltere Avustralya Almanya İsviçre İrlanda Norveç Danimarka Hollanda Ülkemizde vasıflı işgücünün kısıtlı olması işgücü piyasalarında arztalep uyumsuzluğuna ve işsizlik oranının yapısal olarak yüksek seyretmesine sebep olmaktadır. Türkiye de 25 yaş üstü nüfusun yani işgücünün yüzde 84 ünün ortalama eğitim süresi 6,5 yıldır. Bu bakımdan Türkiye en az nitelikli işgücüne sahip OECD ülkesidir. Zorunlu eğitim süresini 8 yıldan 12 yıla çıkardık. Böylece Türkiye hariç OECD ülkelerinde ortalama 11,3 yıl olan eğitim süresini uzun vadede yakalayacağız. 15 15

Grafik 13: Ortalama Eğitim Süresi 14 13 12 Türkiye hariç OECD Ort.: 11,3 11 (2012, yıl) 10 9 8 7 6,5 6 Kaynak: UNDP ABD Norveç Yeni Zelanda Kanada Çek Cumh. Almanya Avustralya Estonya İsrail Macaristan Slovenya İsveç İrlanda Japonya Kore Hollanda Slovakya Danimarka İsviçre Belçika Avusturya Fransa İzlanda İspanya Finlandiya Yunanistan İtalya Lüksemburg Polonya Şili İngiltere Meksika Portekiz TÜRKİYE Ayrıca ülkemizde kadınların işgücüne katılım oranı da düşüktür. Her ne kadar kadının işgücüne katılımı 2004 ten bu yana 8 puan yükselerek Ağustos 2013 te yüzde 31,3 e çıkmış olsa da bu oran OECD ortalamasının neredeyse yarısı kadardır. Uzun vadede eğitim ve esnek çalışma modellerinin yardımıyla kadınların işgücüne katılımını gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. İşsizliğin azaltılması amacıyla aktif işgücü politikalarını artırarak uygulamaya devam ediyoruz. 2007 yılında bu programlardan yararlanan kişi sayısı yaklaşık 23 bin iken 2012 yılında yaklaşık 465 bine yükselmiştir. 16 16

Grafik 14: Aktif İşgücü Programları 500 450 465 400 Yararlanan Kişi Sayısı (Bin Kişi) 350 300 250 200 150 100 214 212 250 50 0 23 32 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Kaynak: İŞKUR Önümüzdeki dönemde aktif işgücü politikalarını daha da etkin bir şekilde kullanacağız. İşgücü piyasasındaki yapısal sorunların çözülmesine yönelik Ulusal İstihdam Stratejisi ni taraflarla uzlaşma sağlayarak uygulamaya koymayı ümit ediyoruz. Enflasyon azalış trendinde Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Hükümetlerimiz döneminde enflasyonda kalıcı iyileşmeler elde ettik. On yıllarca yüksek çift hanelerde, zaman zaman üçlü hanelerde seyreden enflasyon oranını tek haneli rakamlara indirdik. 2012 yılında enflasyon yüzde 6,2 ile son 44 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti. İşlenmemiş gıda ve tütün ürünleri fiyatlarındaki artış ile Türk Lirasındaki değer kaybı nedeniyle yüksek seyreden enflasyon Temmuz ayından itibaren düşüş eğilimine girerek 2013 yılı 17 17

Kasım ayında yüzde 7,3 olarak gerçekleşti. Sıkı para politikası ve makro ihtiyati tedbirlerin etkisiyle enflasyonun yıl sonunda yüzde 6,8 e, önümüzdeki yıl ise yüzde 5,3 e gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Amacımız orta ve uzun vadede ürün ve hizmet piyasalarında rekabet ortamını daha da iyileştirerek enflasyonu düşük tek hanelerde istikrara kavuşturmaktır. Bu çerçevede maliye politikaları ile para politikasının uyumlu olmasına ve koordinasyonuna önem vermeye devam edeceğiz Grafik 15: Enflasyon 140 125,5 120 107,2 100 99,1 80 TÜFE (Yıllık, %) 60 40 20 6,2 6,8 5,3 5,0 5,0 0 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 Kaynak: TÜİK, OVP (2014-16) Mali dengeler en güçlü yanımız Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Hükümetlerimiz döneminde uyguladığımız ihtiyatlı maliye politikaları sayesinde genel devlet bütçe açığının GSYH ye oranını son 11 yılda yaklaşık 10 puan azaltarak 2013 yılında yüzde 1 e indirmiş 18 18

olacağız. Böylelikle 2013 yılında ülkemizde bütçe açığının GSYH ye oranı OECD ülkeleri için öngörülen yüzde 4,8 lik açığın yaklaşık beşte biri, Maastricht Kriterinin ise üçte biri kadar olacaktır. Genel devlet bütçe açığının GSYH ye oranını 2016 yılında yüzde 0,5 e indirmeyi hedefliyoruz. AB tanımlı borç stokunun GSYH ye oranını ise son 11 yılda yaklaşık 40 puan düşürdük. 2013 yılı için yüzde 35 olarak öngördüğümüz bu oran, OECD ortalamasının üçte birinden az, Maastricht Kriterinin ise neredeyse yarısı kadardır. Bu oranı 2016 yılında yüzde 30 a indirmeyi hedefliyoruz. Grafik 16: Genel Devlet Bütçe Açığı ve Borç Stoku 75 70 65 60 10,8 74,0 12 10 8 (%) 55 50 45 40 35 30 25 OVP (2014-16) 1,0 35,0 0,5 30,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 6 4 2 0-2 (%) Borç Stoku/GSYH (Sol eksen) Bütçe Açığı/GSYH (Sağ Eksen) Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı Benzer şekilde kamu net borç stokunun GSYH ye oranını da son 11 yılda 47 puan azaltarak 2013 yılında yüzde 15 e düşürmüş olacağız. 2002 yılında yüzde 25,2 olan kamu net dış borç stokunun GSYH ye oranı ise 2013 yılının ikinci çeyreğinde eksi yüzde 3,9 olmuştur. Böylece 19 19

Türkiye Cumhuriyeti uluslararası piyasalardan alacaklı konuma gelmiştir. Grafik 1: 17: Kamu Net Net Dış Dış Borç Stoku 100 80 60 40 25,2 30 25 20 15 20 0-20 10 5 0 (%) -40-3,9-5 -60-10 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Ç2 (Milyar ) ) Kamu Net Dış Borç Stoku (Sol Eksen Eksen) Kamu Net Dış Borç Stoku/GSYH (Sağ Eksen) Kaynak: Hazine Müsteşarlığı AK Parti Hükümetleri öncesinde hem borcun faizi hem de faiz giderlerinin vergi gelirleri içindeki payı çok yüksekti. 2002 yılında reel faiz oranları yüzde 25,4, faiz giderlerinin vergi gelirlerine oranı ise yüzde 85,7 seviyesindeydi. Siyasi istikrar, mali disiplin, yapısal reformlar ve fiyat istikrarı sayesinde reel faiz son beş yıldır düşük tek hanelerde seyretmektedir. 20 20

Grafik 18: Reel Faiz ve Faiz Giderleri 50 45 85,7 95 85 (%) 40 35 30 25 20 15 10 5 0-5 75 65 25,4 55 45 35 25 15,5 15 0,7 5 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013-5 İç Borç Stokunun Reel Faizi (Sol Eksen) Faiz Giderleri/Vergi Gelirleri (Sağ Eksen) (%) Kaynak: Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı * İç borç stokunun reel faizinin 2013 yılı Ekim ayı verisidir. Mali disiplin sayesinde elde ettiğimiz kazanımlar ülkemize dış şoklara karşı önemli bir manevra alanı sağlamaktadır. Diğer yandan bu kazanımlar kamu tasarruflarını artırarak cari açığın azaltılmasına katkı yapmakta ve para politikasının elini güçlendirmektedir. Cari açık yüksek ama yönetilebilir seviyede Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Türkiye ekonomisinin en önemli sorunlarından biri cari açıktır. Makro finansal istikrarı korumak için cari açığı kontrol edilebilir seviyelerde tutmamız şarttır. Cari açık Eylül 2013 te 12 aylık bazda 59,1 milyar dolar, net altın ihracatı hariç ise 51,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Cari açık 2012 yıl sonuna göre 10,6 milyar dolar artarken aynı dönemde net altın ihracatı hariç 2,4 milyar dolar azalmıştır. Yani iç talep eksenli 21 21

büyümeye rağmen bu yıl cari açıkta kayda değer bir bozulma olmamıştır. Grafik 19: Cari İşlemler Dengesi 40 20 (12 Aylık Kümülatif, Milyar $) 0-20 -40-60 -80 Ocak 02 Mayıs 02 Eylül 02 Ocak 03 Mayıs 03 Eylül 03 Ocak 04 Mayıs 04 Eylül 04 Ocak 05 Mayıs 05 Eylül 05 Ocak 06 Mayıs 06 Eylül 06 Ocak 07 Mayıs 07 Eylül 07 Ocak 08 Mayıs 08 Eylül 08 Ocak 09 Mayıs 09 Eylül 09 Ocak 10 Mayıs 10 Eylül 10 Ocak 11 Mayıs 11 Eylül 11 Ocak 12 Mayıs 12 Eylül 12 Ocak 13 Mayıs 13 Eylül 13 Cari Denge Enerji İthalatı Hariç Cari Denge Altın Hariç Cari Denge Kaynak: TCMB, TÜİK Ayrıca; Küresel ekonomideki zayıf büyüme En büyük ticaret ortağımız olan AB deki resesyon Ortadoğu da yaşanan jeopolitik gerginlikler Yüksek seyreden petrol fiyatları cari açığı olması gerekenden daha yüksek bir seviyeye çıkarmıştır. Orta vadede küresel ekonominin daha hızlı büyümesi ve komşu ülkelerin siyasi istikrara kavuşması dış ticaret dengelerimizi olumlu yönde etkileyecektir. 22 22

Bu çerçevede 2012 yılında yüzde 6,1 olan cari açığın GSYH ye oranının bu yıl yüzde 7,1 e yükseleceğini, 2014 yılında ise yüzde 6,4 e ineceğini tahmin ediyoruz. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Küresel kriz sonrası dönemde en büyük ticaret ortağımız olan AB deki zayıf iç talep ihracatı olumsuz yönde etkilemiştir. Ancak bu etki, ürün ve pazar çeşitlendirmesi çalışmalarımız sayesinde sınırlı olmuştur. 2002 yılında toplam ihracatımızın yüzde 56,7 si AB ye yapılırken 2013 ün ilk on ayında bu oran yüzde 41,4 olarak gerçekleşmiştir. Buna karşılık Ortadoğu ve Afrika ya yaptığımız ihracatın payı yüzde 12,1 den yüzde 27,4 e yükselmiştir. 2002 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ülke sayısı 8 iken bu rakam 2012 yılında 34 e yükselmiştir. Benzer şekilde, 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ürün sayısı da aynı dönemde 9 dan 30 a yükselmiştir. 23 23

Grafik 20: İhracatta Ürün ve Pazar Çeşitlendirmesi 40 35 34 30 30 25 20 15 10 9 8 5 0 2002 2012 Kaynak: TÜİK 1 Milyar $ üzerinde ihracat yapılan ürün sayısı 1 Milyar $ üzerinde ihracat yapılan ülke sayısı Pazar ve ürün çeşitlendirmesinin yanısıra uygulamakta olduğumuz dalgalı döviz kuru rejimi de ekonomimizi dış şoklara karşı dayanıklı kılmaktadır. Yüksek cari açığa rağmen Türk Lirasındaki oynaklığın gelişmekte olan ülkelere kıyasla düşük seyretmesi bunu teyit etmektedir. Döviz rezervlerimiz ise son 11 yılda 107 milyar dolarlık birikimle 29 Kasım 2013 tarihi itibarıyla 134,6 milyar dolara yükselmiştir. 24 24

Grafik 21: Esnek Döviz Kuru 80 70 60 50 40 30 20 10 0 Ocak 08 Mayıs 08 Eylül 08 Ocak 09 Mayıs 09 Kur Oynaklığı (%) Eylül 09 Ocak 10 Mayıs 10 Eylül 10 Ocak 11 Mayıs 11 Eylül 11 Ocak 12 Mayıs 12 Eylül 12 Ocak 13 Mayıs 13 Eylül 13 Kaynak: Bloomberg GOÜ Türkiye Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Türkiye nin sağlam kamu mali dengeleri, sağlıklı bankacılık sektörü, güçlü hanehalkı bilançosu ile aldığımız makro ihtiyati tedbirler cari açık kaynaklı risklerin yönetilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. o Bankacılık sektörü sağlam yapısını koruyor Bankacılık sektörü aktif kalitesi, özkaynak yeterliliği ve karlılığı bakımından güçlü ve sağlıklı yapısını korumaktadır. Sermaye yeterlilik oranı yasal sınır olan yüzde 8 in neredeyse 2 katıdır. Takipteki kredilerin toplam krediler içindeki payı ise yüzde 2,8 ile oldukça düşüktür. Ayrıca banka kredileri mevduatla dengelenmekte ve bankaların büyük ölçekli açık pozisyonları bulunmamaktadır. 25 25

Grafik 22: Bankacılık Sektörü 25 20 Sermaye Yeterlilik Oranı (%) 15 10 5 Hedef oran: %12 Yasal sınır: %8 0 Ocak 08 Mayıs 08 Eylül 08 Ocak 09 Mayıs 09 Eylül 09 Ocak 10 Mayıs 10 Eylül 10 Ocak 11 Mayıs 11 Eylül 11 Ocak 12 Mayıs 12 Eylül 12 Ocak 13 Mayıs 13 Eylül 13 Kaynak: BDDK o Hanehalkı borcu nispeten düşük seviyelerde Son yıllarda düşük faiz ve krediye erişimin kolaylaşması ile birlikte hanehalkı borçluluk oranlarında hızlı bir artış yaşanmıştır. Ancak Türkiye de hanehalkı borcunun GSYH ye oranı yüzde 23 ile Avro Bölgesi ortalaması olan yüzde 65 in yaklaşık üçte biri düzeyindedir. Ayrıca hanehalkının faiz riski sınırlıdır, kur riski ise bulunmamaktadır. Son düzenlemelerle de kredi kartı kullanımı ve aşırı tüketime yönelik sınırlamalar getirdik. 26 26

Grafik 23: Hanehalkı Yükümlülükleri o Reel sektör borcu makul bir düzeyde Yatırımlardaki artışa paralel olarak reel sektörün brüt dış borcu da artmıştır. 3 Ancak bu artış ekonomik büyümeye paralel gerçekleşmiştir. 2002 yılında reel sektör dış borcunun GSYH ye oranı yüzde 13,4 iken 2013 yılının ikinci çeyreği itibarıyla yüzde 14,7 olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca reel sektörün 93 milyar dolarlık döviz varlığı dikkate alındığında bu oran yönetilebilir düzeydedir. Yurt dışından sağlanan kredilerin yaklaşık yüzde 60 ı orta ve uzun vadelidir. Kısa vadeli dış borçların yüzde 88 i ise kolaylıkla çevrilebilir ticari kredi niteliğindedir. 3 2002 den bu yana özel sektör yatırımları reel bazda yüzde 153,5 artmıştır. Oysa 1992-2002 döneminde yatırımlar yüzde 4,6 azalmış idi. 27 27

o Makro ihtiyati politika uygulamalarına devam Hükümetlerimiz döneminde kapsamlı makro ihtiyati tedbirleri uygulamaya koyduk. Bu çerçevede, bankacılık sektöründe 2004 yılından beri stres testlerini uyguluyoruz. 2006 yılından bu yana hedef sermaye yeterlilik oranını yüzde 12 de tutuyoruz. 2008 yılından bu yana bankaların kar dağıtımı BDDK tarafından takip ediliyor ve gerektiğinde sınırlanıyor. Bu sayede bilançolarda yedek akçe oluşumu ile sektörün güçlü özkaynak yapısı korunmuştur. Ayrıca bankaların tüketici kredileri için ayırdığı karşılık oranını artırdık ve konut kredilerinde kredinin gayrimenkulün değerine oranını yüzde 75 olarak belirledik. Cari açığa yapısal çözümler Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Daha önceki bütçe konuşmalarımda da ifade ettiğim gibi konjonktürel etkilerin yanı sıra cari açığın yapısal boyutu da önemlidir. Bu çerçevede Hükümetimiz cari açığın orta ve uzun vadede azaltılması için gerekli tedbirleri almaktadır. Bu bağlamda; Tasarruf oranlarının artırılması Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması Katma değer zincirinde yukarı çıkılması temel önceliklerimizdir. o Tasarruf oranlarının artırılması Ülkemizde toplam tasarrufların GSYH ye oranı yüzde 12,6 ile hem gelişmekte olan ülkelerdeki ortalama yüzde 33,5 e hem de yüzde 19,6 28 28

olan yatırımların GSYH ye oranına göre oldukça düşüktür. Bu durum kamudan çok özel sektör yatırım-tasarruf açığından kaynaklanmaktadır. Grafik 24: Yatırım-Tasarruf Dengesi 24 22 20 (%) 18 16 14 12 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Son 11 yıldır sürdürdüğümüz mali disiplin sayesinde kamu tasarruflarında önemli oranda artış sağladık. 2002 yılında eksi yüzde 4,8 olan kamu tasarruflarının GSYH içindeki payının 2013 yılında yüzde 2,9 a ulaşacağını tahmin ediyoruz. Bu da yaklaşık 8 puanlık bir iyileşmeye tekabül etmektedir. 29 29

Grafik 25: Kamu Tasarruf Oranları, Sayfa 30 Grafik 25: Kamu Tasarruf Oranları Grafik 25: Kamu Tasarruf Oranları 2002 2013 3 Kamu Tasarrufları/GSYH (%) 1-1 -3-4,8 2,9 Özel sektör tasarruflarının GSYH ye oranının ise 2002 yılında Özel sektör tasarruflarının GSYH ye oranının ise 2002 yılında yüzde 23,4 ten 2013 yılında yüzde 9,7 ye gerileyeceği tahmin yüzde 23,4 ten 2013 yılında yüzde 9,7 ye gerileyeceği tahmin edilmektedir. Bu azalışta; edilmektedir. Bu azalışta; Makroekonomik istikrar ve finansal derinleşme sayesinde krediye Makroekonomik istikrar ve finansal derinleşme sayesinde krediye erişimin kolaylaşması ve kredi faiz oranlarının azalması erişimin kolaylaşması ve kredi faiz oranlarının azalması Siyasi istikrarla birlikte öngörülebilirliğin, yatırım ve tüketimin Siyasi istikrarla birlikte öngörülebilirliğin, yatırım ve tüketimin artması artması Demografik trendlerdeki değişim ile kentleşmenin getirdiği Demografik trendlerdeki değişim ile kentleşmenin getirdiği ihtiyaçlar ihtiyaçlar etkili olmuştur. etkili olmuştur. Özel sektör tasarruflarının artması için istihdam oranının ve Özel sektör tasarruflarının artması için istihdam oranının ve işgücünün verimliliğinin artması, ülkemizin küresel katma değer işgücünün verimliliğinin artması, ülkemizin küresel katma değer zincirinde yukarılara çıkması gerekmektedir. zincirinde yukarılara çıkması gerekmektedir. 30 30-5 Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Bu amaçla aktif işgücü politikaları ile istihdamı destekliyoruz, Bu amaçla aktif işgücü politikaları ile istihdamı destekliyoruz, 30

eğitime yaptığımız yatırım ile işgücünün niteliğini yükseltiyoruz. Altyapı yatırımları ve yapısal reformlar sayesinde verimliliği artırıyoruz. Ayrıca bireysel emeklilik sistemini daha çok destekleyerek özel sektör tasarruflarının artmasına katkı sağlıyoruz. o Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Enerjide dışa bağımlılık cari açığın temel unsurlarından biridir. Türkiye birincil enerji kaynakları bakımından yüzde 72 oranında dışa bağımlıdır. Enerji ithalatı cari işlemler açığındaki en önemli kalemdir. Eylül ayında 12 aylık enerji ithalatı 56,9 milyar dolar ile cari açığın neredeyse tamamına denk gelmektedir. Grafik 26: Enerji İthalatı 70 60 50 (12 Aylık Kümülatif, Milyar $) 40 30 20 10 0-10 -20-30 Ocak 02 Mayıs 02 Eylül 02 Ocak 03 Mayıs 03 Eylül 03 Ocak 04 Mayıs 04 Eylül 04 Ocak 05 Mayıs 05 Eylül 05 Ocak 06 Mayıs 06 Eylül 06 Ocak 07 Mayıs 07 Eylül 07 Ocak 08 Mayıs 08 Eylül 08 Ocak 09 Mayıs 09 Eylül 09 Ocak 10 Mayıs 10 Eylül 10 Ocak 11 Mayıs 11 Eylül 11 Ocak 12 Mayıs 12 Eylül 12 Ocak 13 Mayıs 13 Eylül 13 Kaynak: TCMB, TÜİK Enerji ithalatı Enerji ithalatı hariç cari denge Hükümetlerimiz döneminde enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak amacıyla yerli, yenilenebilir ve aynı zamanda çevre dostu enerjiler üzerinde çalışıyor, yatırımlarımızı bu yönde geliştiriyoruz. Bu yöndeki 31 31

özel sektör yatırımlarını teşvik ediyoruz. 2012 yıl sonu itibarıyla toplam elektrik enerjisi kurulu gücümüzün yüzde 38,9 u yenilenebilir enerji kaynaklarından, özellikle HES lerden oluşmaktadır. Orta vadede inşa halindeki santrallerin devreye girmesiyle ülkemizde yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güç içindeki payının yüzde 46,4 e çıkacağı öngörülmektedir. Yenilenebilir enerji kaynakları içinde rüzgar enerjisi kurulu gücü 2002 yılında 18,9 MW ile neredeyse yok denecek bir düzeydeyken 2013 yılı Ekim ayı itibarıyla 2.689 MW a ulaşmıştır. Türkiye rüzgar enerjisi kurulu gücü bakımından Avrupa da 11 inci sırada yer almıştır. Yine bu çerçevede 2007 yılından itibaren 38 yeni jeotermal sahası keşfedilmiştir. Tablo 1: Elektrik Enerjisi Kurulu Gücü MW Kurulu Gücümüz (2012) 57.059 Kurulu Gücümüzde Yenilenebilir Enerji (2012) 22.190 İnşa Halindeki Santraller 21.323 İnşa Halindeki Santrallerdeki Yenilenebilir Enerji 14.210 Kaynak: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Öte yandan 2002 yılında 8,3 milyar ton olarak tespit edilen linyit rezervlerini 2013 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla 14 milyar tona çıkardık. Ülkemizin kömür kaynaklarını daha etkin kullanarak dışa bağımlılığı azaltıyoruz. Nitekim özel sektöre devredilen kömür sahalarına toplamda 2.844 MW kurulu gücünde termik santral kurulması planlanmaktadır. Ayrıca Afşin-Elbistan linyit havzasında 7.000 MW lık termik santral yapımına ilişkin fizibilite çalışmaları sürdürülmektedir. 32 32

Diğer taraftan nükleer santrallerin yapım süreci devam etmektedir. Bu çabalar sonucunda orta ve uzun vadede Türkiye nin enerjide dışa bağımlılığı önemli ölçüde azalacaktır. o Katma değer zincirinde yukarı çıkılması Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Türkiye yi katma değer zincirinde yukarıya taşıma yolunda önemli adımlar attık. 2002 den 2012 ye; Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payı neredeyse iki katına çıktı. Patent başvuruları 6 kat artarak 11.599 a ulaştı. Marka başvuruları üçe katlanarak 111 bini geçti. Endüstriyel tasarım başvuruları da iki katına çıkarak 41.220 ye ulaştı. Böylece ülkemizde düşük teknoloji yoğun üretim ve ihracat azalırken ortanın üstü teknoloji yoğun üretim ve ihracat arttı. 33 33

Grafik 27: Üretim ve İhracatın Teknoloji Yoğunluğu 45 40 39,1 35 30 33,2 31,4 31,5 33,5 (2012, %) 25 20 15 24,1 10 5 3,5 3,7 0 Yüksek teknoloji Ortanın üstü teknoloji Ortanın altı teknoloji Düşük teknoloji Üretim İhracat Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Ancak geldiğimiz seviyeyi yeterli bulmuyoruz. Türkiye de üretim ve ihracatın sadece üçte biri yüksek ve orta üstü teknolojiden oluşmaktadır. Bilimsel, teknolojik ve tasarım çalışmalarının ticarileşmesi Türkiye nin katma değer zincirinde yukarılara çıkmasına katkı sağlayacaktır. Nitekim 2012 yılında yaptığımız ihracatın kilogramı 1,58 dolar iken 2004 yılında Hükümetimizin uygulamaya koyduğu Turquality kapsamındaki markalarla yapılan ihracatımızın ortalama kilogramı 3,28 dolardır. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Hükümetlerimiz döneminde uygulanan yapısal reformlar ve sağlıklı makroekonomik politikalar sayesinde son 11 yılda büyük başarılara imza attık. 1923-2002 döneminde ortalama yüzde 4,5 büyüyen ekonomimiz AK Parti Hükümetleri döneminde, son 60 yılın en 34 34

büyük küresel krizine rağmen ortalama yüzde 5,1 büyüdü. İlave 0,6 puanlık büyüme azımsanacak bir rakam değildir. Zira 1923 yılından bu yana yılda ortalama yüzde 5,1 büyümüş olsaydık 2013 yılında GSYH 1,3 trilyon dolara, kişi başına GSYH ise 16.970 dolara ulaşmış olabilirdi. Hükümetlerimiz döneminde kişi başına GSYH reel bazda 1,4, satın alma gücü paritesine göre 2,1 kat, dolar bazlı nominal olarak ise 3 kat artış göstermiştir. Grafik 28: Kişi Başı Gelir Artışı Böylece Türkiye gelişmiş ülkelerle arayı hızla kapatmaya başlamıştır. 2002 yılında kişi başına GSYH AB nin yüzde 37 si, ABD nin ise yüzde 22,7 si kadar iken 2013 yılında bu oranların sırasıyla yüzde 58,6 ya ve yüzde 35,5 e yükselmesi beklenmektedir. Grafik 29: Gelişmiş Ülkelerle Olan Gelir Makası 65 60 55 Türkiye/ABD Türkiye/Avrupa Birliği 58,6 Kişi Başına GSYH (SAGP, %) 50 45 40 35 30 37,0 35,5 25 22,7 20 Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, IMF 2002 2013 35 35

Uluslararası göstergeler, uzun vadeli sürdürülebilir büyüme açısından, rekabet gücümüzün, yatırım ortamının ve kurumsal altyapının iyileştiğini göstermektedir. Dünya Ekonomik Forumunun yaptığı Küresel Rekabet Gücü Endeksinde Türkiye, 2005 yılında 117 ülke arasında 71 inci sıradaydı. 2013 yılında ise 148 ülke arasında 44 üncü sıraya yükseldi. Yani sekiz yılda tam 27 basamak atladık. Grafik 30: Kurumsal Altyapı Aynı şekilde Uluslararası Yolsuzluk Algı Endeksinde önemli bir mesafe kat ettik. 2002 yılında 102 ülke arasında 65 inci sırada yer alan Türkiye, 2013 yılında 177 ülke arasında 53 üncü sıraya yükselmiştir. Dünya Bankasının İş Yapma Kolaylığı Endeksinde ise 2006 yılında 175 ülke arasında 84 üncü sırada yer alan Türkiye, 2013 yılında 189 ülke arasında 69 uncu sıraya çıkmıştır. 36 36

1980-2002 döneminde ülkemize yönelik doğrudan yatırım girişi 14,8 milyar dolar iken sağladığımız istikrar ve güven ortamı ile bu rakam 2003 ten bu yana 132 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Grafik 31: Doğrudan Yatırım Girişleri 135 132,0 120 105 90 (Milyar, $) 75 60 45 30 15 0 Kaynak: TCMB 14,8 1980-2002 2003-2013 Eylül Bütün bu gelişmeler verimliliği ve inovasyonu artıracak, Türkiye nin uzun vadeli büyümesini olumlu etkileyecektir. 37 37

II. 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUN TASARISI Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Şimdi de sizlere 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Tasarısı hakkında bilgi vermek istiyorum. 2012 yılında; Bütçe Giderleri Bütçe Gelirleri Bütçe Açığı Faiz Dışı Fazla 361,9 milyar TL 332,5 milyar TL 29,4 milyar TL 19,0 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. GSYH ye oran olarak ise; Bütçe Giderleri yüzde 25,6 Bütçe Gelirleri yüzde 23,5 Bütçe Açığı yüzde 2,1 Faiz Dışı Fazla yüzde 1,3 olarak gerçekleşmiştir. 38 38

2012 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORLARI Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Konuşmamın bu bölümünde Sayıştay tarafından Yüce Meclise sunulan denetim raporları hakkında değerlendirmelerde bulunmak istiyorum. Öncelikle Sayıştay denetimine ve bu denetim sonucu hazırlanan raporlara büyük önem verdiğimizi belirtmek isterim. Sayıştay denetiminin kamu idarelerinin faaliyetlerine değer kattığı şüphesizdir. Kamuya ait kaynakların yönetiminde saydamlığı ve hesap verilebilirliği artırmak üzere, Hükümetlerimiz döneminde yeni kamu mali yönetim anlayışımıza paralel olarak, dış denetimin kapsamını genişleten Sayıştay Kanununu çıkardık. Sayıştay Kanununun çıkarılmasından sonra bu yıl ilk defa Sayıştay tarafından kamu idareleri nezdinde yapılan denetimlere ilişkin raporlar Meclise sunuldu. Bu kapsamda her yıl Kesin Hesap Kanun Tasarısıyla birlikte Meclise sunulan Genel Uygunluk Bildiriminin yanında Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu, Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporu ve denetime alınan her bir kamu idaresi bazında düzenlenen Denetim Raporları Meclise sunulmuştur. Hesap verme sorumluluğu çerçevesinde 2012 yılında her türlü defter, belge ve tabloları Sayıştaya sunduk. Aynı zamanda sunduğumuz tabloların dayanağı olan mali işlemlere ilişkin yaklaşık 25 milyon yevmiye kaydını da elektronik ortamda Sayıştayla paylaştık. Ayrıca, 39 39

mali işlemlere ait tüm harcama belgelerini muhasebe birimlerinde denetime hazır bulundurduk. Sayıştay da bu defter, belge, tablo ve verileri kullanarak denetim faaliyetini yürütmüş ve yukarıda saydığım raporları Yüce Meclise sunmuştur. Kamu zararına ilişkin tespitleri içeren raporları ise mevzuat çerçevesinde yargıya intikal ettirecektir. Dolayısıyla Sayıştayın denetim yapamadığı şeklindeki iddialar hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Diğer taraftan Sayıştay tarafından düzenlenen raporlarda genel bütçeyi oluşturan idareler tarafından bazı mali tabloların Sayıştaya sunulmadığı yönünde haksız bir eleştiriye de yer verilmiştir. Sayıştay genel bütçe tüzel kişiliğinin bir parçası olan her bir idareyi ayrı bir tüzel kişiliğe sahipmiş ve kendine ait geliri, varlığı, alacak ve borcu varmış gibi değerlendirerek idareler bazında mizan, bilanço ve faaliyet sonuçları tablosu gibi ilave tabloların verilmesini talep etmiştir. Devletin teşkilat yapısına, hazine birliği ilkesine ve genel kabul görmüş uluslararası standartlara aykırı olan söz konusu tablolar, genel bütçeyi oluşturan her bir idare için anlamlı sonuçlar vermese de üretilerek Sayıştaya teslim edilmiştir. Ancak Sayıştay, bu tabloların istediği formatta olmadığı gerekçesiyle denetim görüşü vermekten kaçınmıştır. 40 40

Bu soruna kalıcı bir çözüm bulmak üzere Sayıştay ile ortak bir çalışma grubu oluşturduk. Çalışma grubu, genel bütçeli idarelerin yapıları ve mali işlemlerini inceleyerek bir öneri raporu hazırlayacaktır. Raporda yer alan öneriler doğrultusunda yeni bir durum değerlendirmesi yapacağız. Bu amaçla Sayıştay, kamu idaresi hesaplarının Sayıştaya verilmesine ilişkin usul ve esaslarda değişiklik yaparak, üç yıllık bir geçiş dönemi öngörmüştür. Özetle, Sayıştay denetimine esas teşkil etmek üzere her türlü defter, belge, tablo ve verileri Sayıştaya sunduk. Sayıştay da tespitlerini bunların üzerinden yapmış ve raporlarını hazırlamıştır. Bizim açımızdan üretilmesi mümkün ve anlamlı olmayan tablolar gerekçe gösterilerek genel bütçeli idareler için Sayıştayın görüş bildirmekten kaçınması doğru olmamıştır. 41 41

III. 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ YIL SONU GERÇEKLEŞME TAHMİNİ Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Konuşmamın bu kısmında sizlere 2013 yıl sonu bütçe gerçekleşme tahminlerine ilişkin bilgi vermek istiyorum. Yıl sonunda; Bütçe Giderlerinin Bütçe Gelirlerinin Bütçe Açığının Faiz Dışı Fazlanın 406,6 milyar TL 387,2 milyar TL 19,4 milyar TL 31,1 milyar TL tutarında olmasını bekliyoruz. Grafik 32: 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Gerçekleşme Tahmini 42 42

Buna göre GSYH ye oran olarak; Bütçe Giderleri yüzde 26,1 Bütçe Gelirleri yüzde 24,8 Bütçe Açığı yüzde 1,2 Faiz Dışı Fazla yüzde 2,0 düzeyinde hesaplanmaktadır. Bu verdiğim rakamlar 2013 yılı bütçe performansının oldukça başarılı olduğunu göstermektedir. Bu çerçevede 2013 yılı bütçe açığının GSYH ye oranını 2013-15 OVP de yer alan yüzde 2,2 lik orana göre 1 puan aşağı yönlü revize ettik. OVP de 34 milyar TL tutarında öngörülen 2013 yılı merkezi yönetim bütçe açığının yaklaşık 14,5 milyar TL daha düşük gerçekleşmesini bekliyoruz. Grafik 33: Merkezi Yönetim Bütçe Açığı 43 43

Bütçe dengesindeki iyileşme esas itibarıyla bütçe gelirlerindeki artıştan kaynaklanmaktadır. Zira bütçe giderlerinin OVP de öngörülen çerçevede gerçekleşmesi beklenirken bütçe gelirlerinde yaklaşık 17 milyar TL tutarında bir artış olacağı öngörülmektedir. Merkezi yönetim bütçe gelirlerinin yaklaşık yüzde 85 ini oluşturan vergi gelirlerinin yıl sonu itibarıyla 325 milyar TL olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu tutar Bütçe Kanununda tahmin edilen 318 milyar TL nin yaklaşık yüzde 2,3 üzerindedir. Vergi gelirlerindeki olumlu performansta iç talepteki toparlanma ile 2012 yılında uygulamaya koyduğumuz tedbirler etkili olmuştur. Vergi dışı gelirlerde de bu yıl başarılı bir performans sergilenmiştir. Zira Bütçe Kanununda 52 milyar TL tutarında tahmin edilen vergi dışı gelirlerin yıl sonu itibarıyla 62 milyar TL ye ulaşması beklenmektedir. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Biraz önce de bahsettiğim üzere bütçe giderlerinin bu yıl 406,6 milyar TL ile başlangıç ödeneğine paralel gerçekleşmesini bekliyoruz. 2013 yıl sonunda Bütçe Kanununda öngörülene göre faiz hariç giderlerin yaklaşık 5 milyar TL daha fazla, faiz giderlerinin ise 2,5 milyar TL daha az gerçekleşmesini bekliyoruz. Faiz hariç giderlerdeki sapmanın büyük bir kısmı yatırım harcamalarındaki artıştan kaynaklanmaktadır. Söz konusu harcamalar, büyüme ve istihdamı artırıcı niteliktedir. 44 44

Faiz harcamalarındaki düşüş ise ortalama borçlanma maliyetlerinin beklenilenin altında gerçekleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu da Hükümetlerimiz döneminde sürdürdüğümüz mali disiplin politikasının net bir kazanımıdır. 2013 yılı için öngördüğümüz yüzde 1,2 lik bütçe açık oranı, 1985 yılından bu yana elde edilen en iyi 3 üncü bütçe gerçekleşmesi olacaktır. Diğer iki gerçekleşmenin de 2005 ve 2006 yıllarında yani AK Parti Hükümetleri döneminde elde edildiğini dikkatinize sunmak isterim. Grafik 34: Bütçe Açığının Gelişimi (1985-2013) Elde ettiğimiz bu başarılı sonuçlar ülkemize hem sağlam bir duruş hem de mali esneklik kazandırmıştır. 2014 yılında da mali disiplini kararlılıkla sürdüreceğiz. 45 45

IV. 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Görüşmekte olduğumuz 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı Maliye Bakanlığım döneminin 5 inci, AK Parti Hükümetlerinin ise 12 nci bütçesidir. 2014 Yılı Bütçesi orta vadeli maliye politikamızın temel hedefleri doğrultusunda hazırlanmıştır. Bu hedeflerimiz; Yurt içi tasarrufları artırarak, mevcut kaynakları üretken alanlara yönlendirerek ve verimlilik düzeyini yükselterek cari açığı azaltmak Kamu maliyesinde güçlü duruşu sürdürmek Büyümeyi ve istihdamı artırmaktır. 2014 Yılı Bütçesinde baz alınan temel makro ekonomik büyüklükler şu şekildedir: GSYH 1 trilyon 719 milyar TL İthalat (CIF) 262,0 milyar dolar İhracat (FOB) 166,5 milyar dolar Büyüme Oranı yüzde 4,0 Deflatör yüzde 6,0 TÜFE (Yıl Sonu) yüzde 5,3 46 46