ANTALYA DA TÜKETĠME SUNULAN KARĠDES VE KALAMARLARDA HAREKETLĠ AEROMONAS TÜRLERĠNĠN VARLIĞI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANTALYA DA TÜKETĠME SUNULAN KARĠDES VE KALAMARLARDA HAREKETLĠ AEROMONAS TÜRLERĠNĠN VARLIĞI"

Transkript

1 T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ ANTALYA DA TÜKETĠME SUNULAN KARĠDES VE KALAMARLARDA HAREKETLĠ AEROMONAS TÜRLERĠNĠN VARLIĞI Uğur KOÇ YÜKSEK LĠSANS TEZĠ BESĠN HĠJYENĠ VE TEKNOLOJĠSĠ ANABĠLĠM DALI DanıĢman Prof. Dr. Yusuf DOĞRUER KONYA 2011

2 T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ ANTALYA DA TÜKETĠME SUNULAN KARĠDES VE KALAMARLARDA HAREKETLĠ AEROMONAS TÜRLERĠNĠN VARLIĞI Uğur KOÇ YÜKSEK LĠSANS TEZĠ BESĠN HĠJYENĠ VE TEKNOLOJĠSĠ ANABĠLĠM DALI Bu araģtırma Selçuk Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından proje numarası ile desteklenmiģtir. DanıĢman Prof. Dr. Yusuf DOĞRUER KONYA 2011

3

4 ONAY SAYFASI S.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü ne Uğur KOÇ tarafından savunulan bu çalıģma, jürimiz tarafından Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak oy birliği / oy çokluğu ile kabul edilmiģtir. ONAY: Bu tez, Selçuk Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim Yönetmenliği nin ilgili maddeleri uyarınca yukarıdaki jüri üyeleri tarafından uygun görülmüģ ve Enstitü Yönetim Kurulu tarih ve sayılı kararıyla kabul edilmiģtir. Prof. Dr.Tevfik TEKELĠ Enstitü Müdürü ii

5 ÖNSÖZ Çevrede ve özellikle taze su kaynaklarında yaygın olarak bulunan hareketli aeromonaslar; et ve et ürünleri, balık ve diğer su ürünleri, süt ve süt ürünleri ile sebzelerde bulunmaları durumunda halk sağlığı açısından ciddi problemlere yol açmaktadırlar. Aeromonas cinsi bakteriler, özellikle az geliģmiģ ülkelerde yaygın olarak bulunan enterik patojenlerden biri olup çocuklarda akut ishale, yetiģkinlerde seyahat ishaline ve özellikle bağıģıklık sistemi baskılanmıģ kiģilerde ekstraintestinal enfeksiyonlara neden olmaktadırlar Özellikle Aeromonas hydrophila sitotoksik ve hemolitik ekzoenzimleri ile insanlarda baģta gastroenteritis, kusma, ateģ ve epigastrik ağrılar olmak üzere, septisemi, artrit, menenjit, peritonit gibi enfeksiyonlara neden olmaktadır. Hareketli Aeromonas türlerinin bilhassa balıklarda varlığının saptanmasına yönelik çok sayıda çalıģma yapılmıģtır. Buna karģın diğer su ürünlerinde hareketli Aeromanas spp. mevcudiyetine yönelik az sayıda çalıģmaya rastlanılmıģtır. Türkiye de de diğer su ürünlerinde hareketli Aeromanas spp. mevcudiyetine yönelik çalıģma sayısı oldukça sınırlıdır. Bu nedenle bu çalıģmada kalamar ve karideslerde hareketli Aeromonas türlerinin varlığının saptanması amaçlanmıģtır. ÇalıĢmalarım süresince değerli yardım ve katkılarıyla beni yönlendiren, her türlü bilgi, destek ve yardımlarını esirgemeyen saygı değer hocam Prof. Dr. Yusuf DOĞRUER e, tez çalıģmam sırasında yardımlarını esirgemeyen Antalya Gıda Kontrol Laboratuar Müdürlüğü Mikrobiyoloji Laboratuar ġefi Serdar SERDAROĞLU na ve hayatımın her alanında beni destekleyen çok değerli eģime sonsuz teģekkür ederim. iii

6 ĠÇĠNDEKĠLER ÇĠZELGE LĠSTESĠ ġekġl VE RESĠM LĠSTESĠ SĠMGELER ve KISALTMALAR... 1.GĠRĠġ Karides Kalamar Aeromonas spp Aeromonas Türlerinin Tarihçesi ve Taksonomisi Aeromonas Genel Özellikleri Aeromonas Türlerinin GeliĢimini Etkileyen Faktörler 13 Sıcaklık ph NaCl ve a w.. 15 Klor bileģikleri 15 Atmosfer Radyasyon 16 Rekabetçi flora Patojenite ve Virulans Faktörler Aeromonas Türlerinde BulaĢma Yolları Aeromonas Türlerinden Kaynaklanan Enfeksiyonlar 21 Gastroenteritis 22 Deri ve yumuģak doku enfeksiyonları 24 Septisemi 24 Diğer enfeksiyonlar Tanı Tedavi Hareketli Aeromonas Türlerinin Ġzolasyonu ve Ġdentifikasyonu Aeromonas Türleri Ġle Kontaminasyonu Önlemek Ġçin Alınabilecek Önlemler Su Ürünlerinde Aeromonas Türlerinin Varlığı GEREÇ VE YÖNTEM Gereç 42 vi vii viii iv

7 2.1.1.Hareketli Aeromonas Türlerinin Ġzolasyon ve Ġdentifikasyonunda Kullanılan Besiyerleri ve Kimyasal Maddeler Yöntem Hareketli Aeromonas Türlerinin Ġzolasyonu ZenginleĢtirme 43 Katı besi yerine ekim ve Ģüpheli kolonilerin değerlendirilmesi Gram boyama ve mikroskobik bakı 44 Oksidaz testi 45 Katalaz testi 45 Hareketlilik testi.. 45 Vibriostatik ajan O/129 a dirençlilik testi 45 NaCl içermeyen ve %6 NaCl içeren nutrient broth da üreme... DNase testi Hareketli Aeromonas Türlerinin Ġdentifikasyonu Eskulin hidrolizasyonu KCN Broth da üreme 48 Karbonhidrat fermentasyon testleri 49 Sisteinden H 2 S oluģumu testi.. 49 Voges Proskauer testi 50 Metil red testi. 50 Ġndol testi Ġstatistiksel Değerlendirme BULGULAR TARTIġMA ve SONUÇ SONUÇ VE ÖNERĠLER ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR ÖZGEÇMĠġ v

8 ÇĠZELGE LĠSTESĠ Çizelge 1.1. Karides etinin bazı kimyasal özellikleri 4 Çizelge 1.2. Aeromonas cinsi bakterilerin isimlendirilmesi 10 Çizelge 1.3. Çizelge 1.4. Çizelge 1.5. Çizelge 1.6. Çizelge 1.7. Çizelge 1.8. Çizelge 1.9. Çizelge 1.10 Aeromonas cinsinde yer alan türlere klinik ve taksonomik açıdan genel bakıģ 11 ÇeĢitli çevresel kaynaklarda bulunan Aeromonas türlerinin dağılımları 19 Ġnsanlarda gözlenen hastalıklarla iliģkilendirilen Aeromonas türleri 22 Aeromonas enfeksiyonları ile iliģkili gastrointestinal sendromlar ve komplikasyonlar 23 Aeromonas türlerinin izolasyonunda kullanılan ön zenginleģtirme ortamları 26 Gıdalarda ve sularda bulunan Aeromonas türlerinin izolasyon ve identifikasyonunda kullanılan besi yerleri 28 Aeromonas türlerinin Vibrio ve Plesimonas cinsi bakterilerden ayrımında kullanılan testler 30 Aeromonas türlerini birbirinden ayırt etmek için kullanılan biyokimyasal testler 31 Çizelge Kompleks düzeyinde Aeromonas türlerinin gruplandırılması 34 Çizelge Kompleks düzeyinde Aeromonas türlerinin biyokimyasal identifikasyonu 34 Çizelge Klinik ve referans laborutuvarlarında Aeromonas türlerinin tanımlanmasına yönelik önerilen testler 35 Çizelge 2.1. Hareketli Aeromonas türlerinin izolasyon ve identifikasyonunda kullanılan besiyerleri ve kimyasal maddeler 42 Çizelge 2.2. Aeromonas türlerinin izolasyonu için yapılan iģlemler 43 Çizelge 2.3. Hareketli Aeromonas türlerinin identifikasyon testleri 47 Çizelge 3.1. Antalya da market ve balık pazarlarında satılan karides ve kalamarların hareketli Aeromonas spp. ile kontaminasyon düzeyi. 52 vi

9 ġekġl VE RESĠM LĠSTESĠ ġekil 1.1. Bir karides gövdesinin bölümleri (Artüz 2005) 2 ġekil 3.1. Antalya da market ve balık pazarlarında satılan karides ve kalamarların hareketli Aeromonas spp. ile kontaminasyon düzeyi. 52 Resim 1.1. Adi kalamar (Loligo vulgaris) 6 Resim 1.2. Mızraklı kalamar (Todarodes sagittatus) 7 Resim 1.3. Kırmızı kalamar (Illex coindetti) 8 Resim 2.1. Aeromonas spp. nin Aeromonas Agar daki görünümü 44 Resim 2.2. Aeromonas spp. nin Tryptone Soy Agar daki görünümü 44 Resim 2.3. Aeromonas spp. için hareketlilik testi 45 Resim.2.4. Vibriostatik Ajan a dirençlilik testi 46 Resim 2.5. Aeromonas türlerinin Toludine blue içeren DNase Test Agar 47 Resim 2.6. Eskulin hidrolizasyonu 48 Resim 2.7. KCN Broth da üreme 48 Resim 2.8. Karbonhidrat fermantasyonu 49 Resim 2.9. Glikozdan gaz oluģumu 49 Resim Sisteinden H 2 S oluģumu 50 Resim Voges Proskauer testi 50 Resim Metil red testi 51 Resim Ġndol testi 51 vii

10 SĠMGELER VE KISALTMALAR a w DNA DNase EMS-MPN g H 2 S l KCN KOB-CFU LPS mg ml MR μ μg μm NaCl SIM spp VP : Su aktivitesi (water activity veya water availability) : Deoksiribonükleikasit : Deoksiribonükleaz : En muhtemel sayı-most Probably Number : Gram : Hidrojen Sülfür : Litre : Potasyum Siyanür : Koloni oluģturan birim - Colony Forming Unit : Lipopolisakkarit : Miligram : Mililitre : Metil Red : Mikron : Mikrogram : Mikrometre :Sodyum Klorür : Sulphate Indol Motility : Species : Voges Proskauer viii

11 1.GĠRĠġ Dünya nüfusunun hızla arttığı günümüzde yeterli gıda temin etmenin yanı sıra kaliteli ve güvenli gıda tüketimi de büyük önem taģımaktadır. Avcılık yoluyla besinlerin elde edildiği en eski dönemlerden bu yana en kolay avlanan ve bu yüzden en çok tüketilen besin grubu olan su ürünlerinin yararları günümüzde daha çok bilinmektedir. Su ürünleri, protein ihtiva eden gıdaların önemli bir grubunu oluģturur. Ayrıca, su ürünleri önemli miktarda vitamin ve mineral madde kaynağı olması yönüyle de besin değeri yüksek gıdalardır. Kırmızı etlerde olduğu gibi balık ve diğer su ürünlerinde de otolitik, oksidatif ve bakteriyel aktivite sonucu çeģitli bozulmalar meydana gelir. Taze balık etlerinde otolitik aktivite ve ph kırmızı etlere göre daha yüksek olduğundan, bu ürünlerde otolitik ve bakteriyel bozulma daha fazladır (Frazier ve Westhoff 1988). Su ürünlerinin florası içinde yaģadığı suyun mikrobiyal içeriğine bağlı olarak değiģir. Bu durum yakalandığı ortamın kirlilik durumuna, sıcaklığına, yakalama Ģekline ve avlanmadan sonra yapılan iģlemlere bağlıdır (Frazier ve Westhoff 1988). Su ürünleri suda bulunan mikroorganizmalar ile taģıma ve iģleme sırasında bulaģabilecek birçok mikroorganizmayı da içerir. Çevrede ve özellikle taze su kaynaklarında yaygın olarak bulunan hareketli Aeromanas türleri et ve et ürünleri, balık ve diğer su ürünleri, süt ve süt ürünleri ile sebzelerde yaptıkları kontaminasyonlarla halk sağlığı açısından ciddi problemlere neden olur. Aeromonas cinsi bakteriler, özellikle az geliģmiģ ülkelerde yaygın olarak bulunan enterik patojenlerden biri olup çocuklarda akut ishale, yetiģkinlerde seyahat ishaline ve özellikle bağıģıklık sistemi baskılanmıģ kiģilerde ekstraintestinal enfeksiyonlara neden olmaktadırlar (Baylan ve Yılmaz 2004). Genel anlamda hijyen standartlarının düģük olduğu ülkelerde kirli sulardan çıkarılan deniz ürünleriyle çeģitli mikroorganizmalar insanlara bulaģabilmektedir. Deniz ürünlerinin yiyecek olarak tüketildiği veya ticari amaçla üretildiği bölgelerde bu ürünlerde bulunan özellikle Aeromonas cinsi bakteriler sıklıkla gastroenteritislere neden olmaktadır. 1

12 Bu araģtırmada, Antalya ilinde tüketime sunulan karides (Penaeus semisulcatus De Haan 1844 ve P. japonicus Bate 1888) ve kalamarlarda (Loligo vulgaris Lamarck 1798 ) hareketli Aeromonas spp. nın belirlenmesi amaçlanmıģtır. 1.1.Karides Karides Crustacea sınıfının Decapoda takımında yer alan, yüksek ekonomik değere sahip kabuklu su ürünüdür. Karides vücudu, birleģik bir baģ-göğüs (sefalotoraks) ve halka Ģeklinde segmentlerden yapılmıģ karın (abdomen) bölgesi olmak üzere iki bölümden oluģur. Abdomeni saran kabuk halkalar halindedir ve birbirinden kolayca ayrılabilir. Vücutları toraks ve abdomen üzerinde uzamıģ Ģekildedir (Artüz 2005). ġekil 1.1 de bir karides gövdesinin bölümleri gösterilmektedir. ġekil 1.1. Bir karides gövdesinin bölümleri (Artüz 2005). Karideslerin baģında iki çift anten bulunur. Abdomen kısmı sefalotorakstan daha uzun ve daha kuvvetli yapılmıģtır. Bu bölüm karidesin yenebilen bölümünü oluģturur. Abdomenin arka ucunda yelpaze Ģeklinde, beģ adet loptan oluģan kuyruk (telson) yer alır. Göğüs kısmındaki ayaklar (pereiopod), avı tutmaya ve yürümeye yarayacak Ģekilde, buna karģın karın kısmındaki ayaklar (pleopod) ise kürek Ģeklinde, hayvanın yüzmesini sağlayan yüzme ayaklarıdır. Bu yüzme ayakları 2

13 diģilerde yumurtaların saklanmasına ve yavru bakımına yarayacak biçimde ĢekillenmiĢlerdir. Bazı karides türleri yumurtalarını bu ayaklar aracılığı ile abdomenlerinin altında saklar, diğer bazı türlerde ise, yumurtalar serbestçe suya bırakılırlar (Artüz 2005). Karidesler iyi yüzebildikleri halde, genellikle deniz dibi zemininde yaģarlar. Avlanmak ve üreme nedenleri ile zaman zaman zemin üzerinden kalkarak, daha yukarılardaki su kütlesine yükselirler. Metapenaeus stebbingi, M. monoceros, Penaeus kerathurus, P. japonicus, P. semisulcatus, Parapenaeus longirostris ve Trachypenaeus curvirostria Türkiye de bulunan ve avcılığı yapılan baģlıca karides türleridir (Kumlu ve ark 1999). Avlanan karidesler bakteriyel ve enzimatik aktiviteden dolayı son derece hızlı bozulmaktadır. Yakalandıktan sonra kısa bir süre içinde ölen karideslerin çevre koģullarına dayanıksız olmaları, et renginin kısa bir sürede değiģmesi ve alkali özellik göstermesi nedeniyle besinsel ve fiziksel kaliteyi korumak amacıyla hemen iģlenmeleri ya da dondurularak muhafaza edilmeleri gerekmektedir (Diler ve AtaĢ 2003). Karidesler yakalandıktan sonra gemilerde ya da iģletmelerde haģlanmaktadır. Böylece kabuk içindeki et gevģeyerek kabuğun soyulması kolaylaģmakta ve tüketim için hazır hale gelmektedir. Daha sonra hızlı bir Ģekilde dondurulan karidesler çeģitli Ģekillerde değerlendirilmektedir(akpınar Bayizit ve ark 2003). Karides etinin kimyasal bileģimin tespit etmeye yönelik birçok araģtırma (Palomares ve ark 1985, Wheaton ve Lawsont 1985, Tan ve Tek 1987, Erüstün ve ġentürk 1988, Sena ve Bello 1988, GöğüĢ ve Kolsarıcı 1992, Akpınar Bayizit ve ark 2003, Diler ve AtaĢ 2003, Ġnanlı ve Öksüztepe 2007) yapılmıģtır. Bu çalıģmalar sonucunda karides etinin rutubeti %67,50-81,08; protein oranı %8,90-23,50; yağ içeriği %0,30-4,06; kül miktarı %1,45-5,20 arasında değiģirken ph değeri 7,00-8,14 arasında tespit edilmiģtir. Ġnanlı ve Öksüztepe (2007) karides etinin, a w değerini 0,91 olarak belirlemiģlerdir. Çizelge 1.1 de karides etinin bazı kimyasal özellikleri gösterilmektedir. 3

14 Çizelge 1.1.Karides etinin bazı kimyasal özellikleri. Rutubet (%) Yağ (%) Protein (%) Kül (%) ph Kaynak 75,60 0,80 19,60 1,50 - Palomares ve ark (1985) 67,50-80,60 0,30-3,10 8,90-23,20 1,60-5,20 - Wheaton ve Lawsont (1985) 76,34 1,60 17,10 1,80 7,30 Tan ve Tek (1987) 77,64 1,50 18,10 1,80 7,50 Erüstün ve ġentürk (1988) 81,08 0,33 16,85 1,00 - Sena and Bello (1988) 68,00-69,80 0,90 10,50-23,50-7,00-7,20 GöğüĢ ve Kolsarıcı(1992) 76,23-76,38 1,35-1, ,28 1,48-1,64 7-7,3 Akpınar Bayizit ve ark (2003) 73,01 4,06 18,54 1,45 - Diler ve AtaĢ (2003) 77,16 1,04 19,57 1,59 8,14 Ġnanlı ve Öksüztepe (2007) Karides eti, proteince zengin değerli bir besindir. Bağ doku yönünden fakir olması kolay sindirilebilmesini sağlar. Ancak bu özelliği karides etinin aynı zamanda kolay bozulabilmesine neden olur. Depolama Ģartlarına bağlı olarak karides etinde diğer su ürünlerinde olduğu gibi duyusal, fiziksel ve kimyasal değiģimler meydana gelir. Depolama Ģartlarına bağlı olarak 2-3 gün içinde karideslerde koku ve aroma değiģimleri ortaya çıkmaktadır. Bozulmaya paralel olarak karidese özgü koku, yerini amonyak kokusuna bırakır (Varlık ve ark 2000). International Commission on Microbiological Specification for Foods (ICMSF) (1986) tarafından karideslerin bakteriyel florasının balıklarınkine benzerlik gösterdiği belirtilmiģtir. BaĢlıca floranın Micrococcus, Coryneformlar, Moraxella, Acinetobacter ve Pseudomonas tan oluģtuğu daha ender olarak da Flavobacterium, Cytophaga ve Bacillus türlerinin mevcut olduğunu ifade edilmiģtir. Nitekim, Okokonko ve ark (2008) Nijerya da dondurulmuģ karideslerde yapmıģ oldukları çalıģmalarında toplam 120 numuneden Bacillus spp., Salmonella spp., Shigella spp., Enterobacter spp,. Micrococcus spp., Escherichia coli, Flavobacterium spp., Staphylococcus auerus, Pseudomonas spp., Rhizopus spp., Aspergillus flavis, Aspergillus formigatus, Mucor mucido ve Sacchromyces spp. izole etmiģlerdir. Buna karģın Vibrio spp. karides numunelerinde tespit edilememiģtir. Rhizopus spp, A. flavis, ve M. mucido sadece iģlenmemiģ karideslerde Sacchromyces spp. ve A. formigatus sadece iģlenmiģ karideslerde bulunmuģtur. 4

15 Su Ürünleri Yönetmeliği (Resmi Gazete 1995) ne göre soğutulmuģ taze karideste kabuklar arası sıvıda ve ette fekal koliform grubu bakteri sayısı 300 EMS/g, E. coli sayısı 230 EMS/g olmalı, Salmonella ve Vibrio parahaemolyticus ette (25 g) hiç bulunmamalıdır. DondurulmuĢ iģlenmiģ karideste Staphylococcus aureus sayısı en fazla 1,0x10 2 ile 1,0x10 3 KOB/g arasında, koliform gurubu bakteri sayısı en fazla 10 ile 100 EMS /g arasında, E. coli, 10 ile 100 EMS /g arasında olmalı, Salmonella hiç olamamalıdır. Diler ve AtaĢ (2003), Antalya Bölgesi karideslerinin (Penaeus semisulcatus) mikrobiyolojik ve kimyasal kalitesi ile et verimlerini araģtırmıģlardır. Mikrobiyolojik analiz bulgularına göre numunelerin toplam aerob mezofil bakteri, koliformlar, stafilokok-mikrokok ve V. parahaemolyticus sayısı sırasıyla 5.8x10 4 KOB/g; 1.9x10 2 KOB/g; 9.2x10 2 KOB/g ve 7.5x10 1 KOB/g düzeyinde bulunmuģtur. Numunelerde Salmonella varlığına rastlanılmamıģtır. P. semisulcatus etinin kimyasal kompozisyonu; rutubet % 73,01; protein % 18,54; yağ % 4,06 ve kül % 1,45 olarak belirlenmiģtir. Ayrıca numunelerin ortalama et verimi % 51,36 düzeyinde tespit edilmiģtir. Sonuç olarak Antalya Bölgesindeki karideslerin (P. semisulcatus) mikrobiyolojik ve kimyasal kalitesi ile et verimi yönünden tüketime uygun olduğu ve insan sağlığı açısından risk oluģturmadığı ifade edilmiģtir. Çolakoğlu ve ark (2006b) yaptıkları çalıģmada frische-star (sodyum asetat (E262), sitrik asit (E330), askorbik asit tuzu (E301) ve taģıyıcı (tuz,dekstroz)) katkı maddesi ile muamele edilerek +7 o C ± 1 de depolanan taze karideslerin, bakteri miktarındaki değiģim (toplam bakteri, Pseudomonas, Enterobactericeae), ph ve duyusal değiģimleri gözlenerek, raf ömrü süreleri tespit edilmiģtir. Sonuçta, frische-star uygulamasının taze karideslerin depolanması sırasında özellikle fiziksel kaliteyi korumada güvenle kullanılabilecek iyi bir katkı maddesi olabileceği kanaatine varılmıģtır. Karideslerde Aeromonas türlerinin varlığının tespitine yönelik birçok araģtırma (Tsai ve ark 1996, Hänninen ve ark 1997, Areerat ve ark 1999, Neyts ve ark 2000, Çolakoğlu ve ark 2006a, El-S ve Farag 2006, Papadopoulou ve ark 2007, Illanchezian ve ark 2010) yapılmıģtır. Bazı araģtırmacılar da (Areerat ve ark 1999, Jakšić ve ark 2002, Diler ve AtaĢ 2003, Çolakoğlu ve ark 2006a) su ürünleri 5

16 kaynaklı bir patojen olan Vibrio türlerinin karideslerdeki varlığı üzerine çalıģmıģlardır. 1.2.Kalamar Kalamarlar, Cephalopoda sınıfından olup Teuthoidea takımında yer alan Türkiye sularında önemli bir potansiyele, ihracatta önemli bir yere sahip yumuģakçalardır. Beslenme değerleri bakımından diğer deniz ürünlerine eģdeğer olan kalamar, hazmı kolay lezzetli bir besin kaynağı olmakla birlikte yine diğer su ürünlerinde olduğu gibi çeģitli faktörlerin etkisi ile kolay bozulabilmektedir (Gökçe ve ark 2005). Türkiye denizlerinde adi kalamar (Loligo vulgaris), mızraklı kalamar (Todarodes sagittatus) ve kırmızı kalamar (Illex coindetti ) olmak üzere üç kalamar türü bilinmektedir (Artüz ve Artüz 1989, Artüz 1994). Adi kalamar (Loligo vulgaris) boyu cm olabilirse de, genellikle cm arasındadır (Resim 1.1). Kolların çevresinde yer alan baģ bölümü, gövdeden kolaylıkla ayırt edilebilir. Burada yer alan iri gözler saydam bir kornea tabakası ile kaplıdırlar. Gövde uzundur ve uç tarafa doğru sivrilir. Sırt taraf karın tarafına oranla biraz yuvarlakçadır. Gövdenin üçte ikisi uzunluğundaki yüzgeçler orta kısımlarında geniģ ve yuvarlak, uçlara doğru ince ve sivridirler. Vücut rengi pembemsi veya kırmızımsı olabilir. Adi kalamarın etinin çok lezzetli ve yumuģak olması, ekonomik değerinin yüksek olmasının baģlıca nedenidir (Artüz ve Artüz 1989, Artüz 1994). Resim 1.1. Adi kalamar (Loligo vulgaris) Mızraklı kalamarın (Todarodes sagittatus) gövdesi mızrak Ģeklinde, kaslar çok iyi geliģmiģ durumdadır. Türün diğerlerinden ayrılmasında rol oynayan 6

17 yüzgeçler gövdenin ucunda her iki yanda üçgenler Ģeklinde olup, gövde uzunluğunun 1/3'üne kadar uzanırlar ve üçgen Ģeklinde son bulurlar. Kafanın çevresinde yer alan kollardan kısa 8 adedinin vantuzları ikiģer sıralıdır. T. sagittatus'un, uçları el Ģeklinde yassılaģmıģ uzun kolları da kontraktil değildirler. Ġç iskelet tıpkı bir mürekkep kalemini andırır Ģekilde, boynuzumsu bir maddeden yapılmıģ, ince bir çubuk halindedir. Vücut rengi genellikle kırmızımsıdır. L. vulgaris'den farklı olarak, gözlerde kornea tabakası bulunmaz. Boyları 100 cm ye kadar ulaģabilirse de Türkiye sularındaki ortalama boyları cm arasında değiģir (Resim1. 2) (Artüz ve Artüz 1989, Artüz 1994). Resim 1.2. Mızraklı kalamar (Todarodes sagittatus) Kırmızı kalamarda (Illex coindetti ) vücudun geri ucunda yer alan yüzgeci, sırt yüzeyine yapıģık ve gövdenin bu bölümünü örter durumda ve kalp Ģeklindedir. Kontraktil olmayan uzun kollarda el ayasındaki vantuzlar dörder sıralı, olup ortada yer alanlar iridir. Elin parmak Ģeklinde incelen ucundakiler ise, sekizer sıralıdırlar. Ġç iskelet ince bir kalem gibi ve boynuzsu maddeden yapılmıģtır. Rengi kırmızımsıdır, gözlerde kornea tabakası bulunmaz. Boyu 35-40cm kadar olabilirse de ortalama 30cm kadardır (Resim 1. 3). Ekonomik değeri yüksektir (Artüz ve Artüz 1989, Artüz 1994). 7

18 Resim 1.3. Kırmızı kalamar (Illex coindetti) Diğer kafadan bacaklılarda olduğu gibi, kalamarların da manto ve kolları yenmektedir. Kalamarların bu yenilebilir et bölümü, gövde ağırlığının %46-50 sini oluģturur. PiĢirmeden önce, gövdenin yüzeyinin saran ince derinin alınması gerekir. Boru halindeki manto enine, halkalar Ģeklinde kesilir ve kollarla birlikte isteğe bağlı olarak değiģik biçimlerde (örn., kızartılmıģ, haģlanmıģ) tüketilir (Ġnanlı ve Öksüztepe 2007). Ġnanlı ve Öksüztepe (2007) nin yaptıkları bir çalıģmaya göre, kalamar %81,31 rutubet; %1,45 mineral madde; %13,23 ham protein ve %2,9 ham yağ içerir. Kalamar etinin ph değeri 6,77; a w değeri 0.95 dir. Bazı çalıģmalarda (Gökoğlu ark 1999, Çelik ve ark 2002) kalamarların yenebilir et bölümünün,% protein, % yağ ve % su ihtiva ettiği bildirilmiģtir Vaz-Pires ve ark (2008) buzda muhafaza edilen kalamarların raf ömrünün yumuģakçalar dıģında kalan diğer su ürünlerine göre daha kısa süreli olduğunu ifade etmiģlerdir. Papadopoulou ve ark (2007), Yunanistan da tatlı su ve deniz balıklarının yanı sıra karides, kalamar, ahtapot ve midyelerde A. hydrophila oranını %38-93 arasında tespit etmiģlerdir. Su Ürünleri Yönetmeliği (Resmi Gazete 1995) ne göre soğutulmuģ taze kalamarda fekal koliform grubu bakteri sayısı 300 EMS/g, E. coli sayısı 230 EMS/g olmalı, Salmonella ve V. parahaemolyticus ette (25 g) hiç bulunmamalıdır. DondurulmuĢ iģlenmiģ kalamarda S. aureus sayısı en fazla 1,0x10 2-1,0x10 3 KOB/g, koliform gurubu bakteri sayısı en fazla EMS /g, E. coli, EMS /g arasında olmalı, Salmonella hiç olmamalıdır. 8

19 1.3. Aeromonas spp. Aeromonas çeģitli akvatik ortamda yaģayan insan ve hayvanlarda baģta sindirm sistemi olmak üzere birçok hastalığa neden olan bir bakteridir Aeromonas Türlerinin Tarihçesi ve Taksonomisi Aeromonas türlerinin ilk izolasyonundan günümüze kadar olan taksonomik olarak tarihsel geliģimi Farmer ve ark (2006) tarafından ayrıntılı bir Ģekilde ele alınmıģtır. Buna göre; Aeromonas olduğu düģünülen ilk bakteri 1890 yılında Zimmermann tarafından musluk suyundan izole edilmiģ ve Bacillus punctatus adı verilmiģtir. Bir yıl sonra Sanarelli, kurbağalardan benzer bir suģ izole etmiģ ve Bacillus hydrophilus olarak isimlendirmiģtir. Bergey s Manual of Systematic Bacteriology nin birinci baskısında bu bakteri, Achromobacter punctatum olarak yayınlanmıģtır. Gıda kaynaklı ilk Aeromonas suģu Hammer tarafından bozulmuģ sütten izole edilmiģ ve Bacillus ichtyosmixus olarak isimlendirilmiģtir. Miles ve Halman, 1937 yılında bu bakteriyi Proteus melanovogenes olarak adlandırmıģ, Aeromonas hydrophila ismi ise ilk olarak 1943 yılında Stainer tarafından kullanılmıģtır. Caselits, 1955 yılında bu bakteriyi Vibrio jaunaicensis olarak isimlendirmiģtir. Bergey s Manual of Systematic Bacteriology nin yedinci baskısında hareketli aeromonaslar, A. hydrophila ve A. punctata grubu olarak sınıflandırılmıģtır. Bu tanımlama Popoff ve Vero tarafından yetersiz bulunmuģtur. Bu araģtırıcılar, A. hydrophila ve A. punctata nın aynı tür olduğunu, A.sobria nın yeni bir tür olarak tanımlanması gerektiğini belirtmiģlerdir. A.caviae ilk kez Scherago tarafından Pseudomonas caviae olarak tanımlanmıģ, Eddy tarafından A.caviae olarak adlandırılmıģtır. Aitken, Miles ve Halnan ise insandan ilk kez 1936 yılında Aeromonas cinsi bir bakteri izole etmiģler, Proteus melanogenes olarak isimlendirmiģlerdir. Hill ve ark insan orijinli Aeromonas cinsi bakteriyi 1954 yılında septisemili bir olgudan izole etmiģlerdir. Aeromonas türlerinin akut ishalli olgulardan ilk izolasyonu 1978 yılında Davis ve arktarafından yapılmıģ, 1980 li yıllardan sonra ishalle iliģkileri birçok araģtırıcı tarafından daha yoğun araģtırılmıģtır. Aeromonas cinsi bakterilerin isimlendirilmesi Çizelge 1.2 de verilmiģtir (Farmer ve ark 2006). 9

20 Çizelge 1.2. Aeromonas cinsi bakterilerin isimlendirilmesi Tür Ġsimlendirme Litararür A. hydrophila Bacillus hydrophilus fuscus B.ranicida Ernst Aerobacter liquefaciens B.hydrophilus sanarelli B.ichtyosmius Proteus hydrophilus Chester Escherichia ichtyosmius Hummer Bacterium hydrophilum Pseudomonas fermentans Escherichia ictereoides Proteus ichtyosmia Hummer Flovobacterium fermentans Aeromonas liquefaciens Proteus melanovogenes Aeromonas hydrophila Vibrio jameicensis A. caviae Bacillus punctatus Bacterium punctatum Achromobacter punctatum Pseudomonas caviae Pseudomona punctata Pseudomona formicans Aeromonas formicans Crawford Aeromonas punctata Sanarell 1891 Lehmann ve Neumann 1896 Beijerinck 1900 Chester 1901 Hummer 1917 Bergay ve ark 1923 Bergay ve ark 1923 Weldin ve Levine 1923 Wohizogen-Kühr 1932 Pribham 1933 Bergay ve ark 1934 Bergay ve ark 1934 Kluyver ve Van Niel1936 Miles ve Halnan1937 Stainer 1943 Cazelitz 1955 Zimmerman 1890 Lehmann ve Neumann 1896 Bergay ve ark 1934 Scherago 1936 Breed ve ark 1948 Crawford 1954 Pivnick ve Sabina 1957 Schubert 1967 A sobria A.sobria Popoff ve Veron 1976 A. salmonicida Bacillus of troutbpestilence Bacterium salmonicida Proteus salmonicida Necromonas achromonogenes Necromonas salmonicida Emmerichve Weibebel 1894 Lehmann ve Neumann 1896 Pribham 1933 Smith 1963 Smith 1963 A. media A.media Allen ve ark 1983 A. veronii Enteric grup 77 DNA hibridizasyon grubu 8 ve 10 A. schubertii Enteric grup 501 DNA hibridizasyon grubu 12 Hickman-Brennerve ark 1987 Hickman-Brennerve ark 1987 Hickman-Brennerve ark 1988 Hickman-Brennerve ark 1988 A. eucrenophila A.punctata Schuber ve Hegazi

21 Aeromonas cinsi bakterilerin taksonomileri ve isimlendirilmeleri konusunda sürekli değiģiklikler yapılmaktadır. Bergy s Manual of Systematic Bacteriology nin 1957 deki baskısında Aeromonas cinsine ait bakteriler Pseudomonaceae familyasında yer almıģtır. Ancak yapılan taksonomik incelemeler neticesinde Aeromonas cinsinin Vibrionaceae familyasında yer alması gerektiği bildirilmiģtir (Popoff 1984, Joseph ve Carnahan 1994). Colwel ve ark (1986) DNA hibridizasyon gruplarının faklılığı ve %6 NaCl ihtiva eden ortamlarda üreyememelerinden Aeromonadaceae familyasının oluģturulmasının ve Aeromonas cinsine ait türlerin de bu familyada yer almasını önermiģlerdir. Günümüzde Aeromonas cinsine ait bakteriler Gammaproteobacteria sınıfına ait Aeromonadaceae familyasında yer almaktadır (Carnahan and Joseph 2005, Janda ve Abbott 2010, Euzéby 2011, Parker ve Shaw 2011). Aynı familyada Aeromonas dıģında Oceanimonas, Oceanisphera, Tolumonas ve Zobella olmak üzere dört faklı cins daha bulunmaktadır. Janda ve Abbott (2010) 2008 yılına kadar Aeromonas cinsi içerisinde yer alan 21 türü taksonomik ve klinik önem açısından değerlendirilmiģtir (Çizelge 1.3). Çizelge 1.3. Aeromonas cinsinde yer alan türlere klinik ve taksonomik açıdan genel bakıģ Tür Klinik Önem Genetik Tür Farkı Biyokimyasal Kaynak A.hydrophila Evet Evet Evet Chester 1901, Stanier 1943 A.salmonicida Evet Evet Evet Lehmann ve Neumann 1896, Griffin ve ark 1953 A.sobria Hayır Evet Hayır Popoff ve Véron 1981 A.media Evet Evet Evet Allen ve ark 1983 A.caviae Evet Evet Evet Popoff 1984 A.eucrenophila Hayır Evet Hayır Schubert ve Hegazi 1988 A.veronii Evet Evet Evet Hickman-Brenner ve ark 1988 A.schubertii Evet Evet Evet Hickman-Brenner ve ark1989 A.jandaei Evet Evet Evet Carnahan ve ark 1992 A. trota Evet Evet Evet Carnahan ve ark 1992 A.encheleia Hayır Evet Hayır Esteve ve ark 1995 A.bestiarum Evet Evet Evet Ali ve ark 1996 A.popoffii Evet Evet Hayır Huys ve ark1997 A.molluscorum Hayır Evet Evet Miñana-Galbis ve ark 2004 A.simiae Hayır Evet Hayır Harf-Monteil ve ark 2004 A.bivalvium Hayır Evet Evet Miñana-Galbis ve ark 2007 A. aquariorum Hayır Evet Evet Martínez-Murcia ve ark 2008 A. tecta Evet Evet Evet Demarta ve ark 2008 A.allosaccharophila Hayır Hayır Hayır Martinez-Murcia ve ark 1992 A.culicicola Hayır Hayır Hayır Pidiyar ve ark 2002 A.sharmana Hayır Evet Hayır Saha ve Chakrabarti

22 Bu tarihten sonra A. diversa, A. fluvialis, A. piscicola, A. sanarellii, A. rivuli ve A. taiwanensis Aeromonas cinsi içerisinde yer almıģtır (Euzéby 2011) Aeromonas Genel Özellikleri Aeromas cinsi içerisinde yer alan türler Gram negatif, sporsuz, kapsülsüz, 0,3-1,0μm geniģliğinde, 1,0-3,5μm uzunluğunda kıvrık ya da düz, gram negatif çomak Ģeklinde bakterilerdir. Bazen kokobasil ya da uzun filamantli basiller Ģeklinde de görülebilirler. Mikroskop altında tek tek, ikili veya kısa zincirler Ģeklinde görülürler. Hareketsiz A. salmonicida dıģında kalan Aeromonas türleri genellikle bir polar flagella yardımıyla hareket ederler (Stelma 1989, Popoff 1994, Abbott ve ark 2003, Carnahan ve Joseph 2005). DNA daki % Guanin+Sitozin (G+C) oranı mol dur (Popoff 1984, Carnahan ve Joseph 2005). Aeromonas soyuna ait bakteriler glukozu hem oksidatif hem de fermentatif olarak kullanabilirler. Karbonhidratları asit veya hem asit hem de gaz oluģturarak yıkımlarlar. Ayrıca bütün Aeromonas türleri glukoz ve maltozdan asit üretirler. Buna karģın ksiloz, dulsitol, inositol, adonitol, malonat ve mukat dan asit oluģturmazlar. Aeromonas türlerinin tüm suģları jelatinaz, deoksiribonükleaz, ribonükleaz ve tween- 80 esteraz enzimlerine sahiptirler. Tiyosülfattan hidrojen sülfid (H 2 S) üretmezler. Nitratı nitrite indirgerler. (Popoff 1984, Abbott ve ark 2003, Carnahan ve Joseph 2005 ). Aeromonas türleri %6 NaCl de üreyememeleri ve Vibriostatik ajan O/129 un (2,4-diamino-6,7-diisopropylpteridine) 150 μg ına dayanıklılığı ile Vibrio türlerinden ayırt edilebilirler (Stelma 1989, Cahill ve MacRae 1992). Hareketli Aeromonas türleri katı besi yerlerinde yuvarlak, konveks ve düzgün kenarlı gri-beyaz görünüme sahip pigmentsiz koloniler oluģtururlar. Anaerobik ortamda pigment oluģumu meydana gelir. Kuvvetliden kokusuza kadar değiģen bir koku mevcuttur. Kanlı agarda hemoliz yaparlar ve koloniler yedi gün sonra yeģilimsi bir görünüm kazanır. Kapsül yoktur ve sıvı ortamda tek polar flagellalıdırlar. Sıvı besi yerinde genelde homojen bulanık bir görünüm oluģtururlar (Popoff 1984, Isonhood ve Drake 2002, Carnahan ve Joseph 2005). 12

23 Aeromonas Türlerinin GeliĢimini Etkileyen Faktörler Aeromonas türlerinin doğada yaygın olarak bulunması dolayısıyla geliģimini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Aeromonas türlerinin üremeleri üzerine sıcaklık, ph, NaCl, a w, klor bileģikleri, atmosfer, radyasyon ve rekabetçi flora gibi faktörler etki etmektedir (Palumbo ve ark 1985b, Merino ve ark 1995). Sıcaklık Aeromonas türlerinin üreyebildikleri sıcaklık değeri 0-45 C arasında değiģmektedir (Carnahan ve Joseph 2005). Aeromonas cinsinsinde yer alan türler üreyebildikleri sıcaklık değerine göre pisikrofil ve mezofilik olmak üzere iki grupta toplanmaktadır. A. salmonicida psikrofil grupta yer alan tek türüdür. Esas olarak balık patojenidir. Hareketsiz olup 37 C de yeterince üreyemez. En iyi 23 C de üreyebildiğinden klinik olarak önemi yoktur. A. salmonicida nı baģlıca alt türleri A. salmonicida spp. salmonicida, A. salmonicida spp. maoucida, A.salmonicida spp. achromogenes, A. salmonicida spp. smitha dır (McCovan ve Steinberg 1995, Koneman ve ark 1997). Mezofilik grupta baģlıca A. hydrophila, A. caviae ve A. sobria türleri bulunmaktadır. A. media hariç bu grubun üyeleri hareketli olup en iyi 37 C de (1-45 C aralığında) üreyebilmektedirler (McCovan ve Steinberg 1995, Koneman ve ark 1997). Bu gruba ait olan suģlar, potansiyel insan patojenidir (Baylan ve Yılmaz 2004). Bazı araģtırmacılar (Popoff 1984, Palumbo ve ark 1985b, Carnahan ve Joseph 2005) mezofil olan hareketli Aeromonas türlerinin optimum üreme sıcaklığının 28 C olduğunu birçok türün 37 C de iyi ürediğini ifade etmiģlerdir. Popoff (1984) bazı türlerin 35 C ve daha üst sıcaklıklarda geliģemediğini belirtmiģtir. Nitekim, Carnahan ve Joseph (2005) balıklar için patojen olan ve psikrofilik özelliğe sahip A. salmonicida alt türlerinin 2-30 C arasında geliģebildiklerini bildirmiģtir. Besin kaynaklı enfeksiyon etkenleri içerisinde buzdolabı sıcaklığında geliģebilme özeliği aeromonasların önemini ortaya koymaktadır (Beuchat 1991). Besinlerde Aeromonas türlerinin geliģiminin kontrol altına alınmasında buzdolabında 13

24 muhafazanın tek baģına yeterli olamayacağı çok sayıda araģtırmacı (Palumbo ve ark 1985b, Callister ve Agger 1987, Berrang ve ark 1989, Kirov ve ark 1993) tarafından da ifade edilmiģtir. Kirov (2001), Aeromonas türlerinin -20 C de muhafaza edilen besinlerden izole edildiğini ve -70 C de uzun yıllar mevcudiyetini koruduğunu ileri sürmüģtür. Besinlerden izole edilen Aeromonas türlerinin çoğunun mezofilik karakterde olduğu, bununla birlikte tamamının 4-5 C de üreyebildiği bazı araģtırmacılar (Palumbo ve ark 1985b, Knochel 1990) tarafından vurgulanmıģtır. Aeromonas türleri ısı iģlemine oldukça duyarlıdır ve pastörizasyon sıcaklıklarında yıkımlandıkları birçok araģtırmacı (Palumbo ve ark 1987, Nishikawa ve ark 1993, Radomyski ve ark 1994) tarafından bildirilmiģtir. Wang ve Gu (2005), Aeromonas türlerinin 60 C de 20 dakikada, 65 C de 10 dakikada inaktive olduğunu ifade etmiģlerdir. Bununla birlikte aynı araģtırmacılar ısıya dayanıklı bazı suģların da mevcudiyetini koruduklarını, Aeromonas türlerince üretilen ekstrasellüler ve hemolitik ürünlerin tahrip olduğu ileri sürmüģlerdir. ph Hareketli Aeromonas türlerinin geliģebildikleri optimum ph değeri 7.2 dir (Palumbo ve Buchanan 1988). ZenginleĢtirme yöntemlerinde ph değeri olan alkali peptonlu suyun kullanılması Aeromonas türlerinin yüksek ph değerlerinde canlılıklarını koruyabildiklerini göstermektedir (Palumbo ve Buchanan 1988, Kirov 1993). Carnahan ve Joseph (2005) de benzer ifadeler kullanmıģtır. Palumbo ve Buchanan (1988) ph 5.5 ve altındaki değerlerde Aeromonas türlerinin geliģiminin yavaģladığını bildirmiģtir. Bazı araģtırmacılar (Popoff 1984, Palumbo ve ark 1985b, Palumbo ve Buchanan 1988) ortamın ph değerindeki küçük değiģikliklerin Aeromonas türlerinin tuzu tolere etme yeteneklerini etkilediğini belirtmiģlerdir. Aeromonas türlerinin tamamı ph 5.9 değerinde %2 NaCl ihtiva eden ortamda yıkımlanırken, ph nın 6.1 e yükseldiği durumda bakterinin yıkımlandığı NaCl oranı %3 e yükselmiģtir (Palumbo ve ark 1985b, Palumbo ve Buchanan 1988). 14

25 NaCl ve a w Aeromonas türleri optimum %1-2 NaCl ihtiva eden ürerler (Popoff 1984). Sautour ve ark (2003) sıcaklığın azalmasıyla birlikte Aeromonas türlerinin tuzu tolere etme yeteneklerinin azaldığını ileri sürmüģtür. Palumbo ve ark(1985b), A. hydrophilia nın %0.5, 1.5 ve 2.5 ihtiva eden Brain Heart Infusion Broth da 28 C de geliģebileceğini belirtmiģlerdir. Aynı araģtırmacılar söz konusu bakterinin %4 NaCl içeren ortamda 5 C de, %6 NaCl ihtiva eden ortamda da 28 C de inaktive olduğunu ifade etmiģlerdir. Mikroorganizmaların geliģmesine etki eden diğer bir faktör de su aktivitesidir. Santos ve ark (1996) Aeromonas türlerinin arasında değiģen a w değerlerinde geliģebildikleri bildirmiģlerdir. Klor bileģikleri Aeromonas türlerinin en yaygın geliģebildikleri ortamlar su kaynaklarıdır. Birçok araģtırma (Le Chevallier ve ark 1982, Gürsoy 1993, Holmes ve Sartory 1993) Aeromonas türlerinin klora koliform grubu bakterilerden daha dirençli olduğunu göstermiģtir. Gürsoy (1993) Aeromonas türleri ile kontamine suların neden olabileceği suların neden olabileceği enfeksiyonları önlemek amacıyla son kullanma noktasında sularda bulunması gereken serbest klor seviyesinin 0.4 mg/l den az olmaması gerektiğini ileri sürmüģtür. Atmosfer Aeromonas türleri fakültatif anaerobik bakterilerdir (Stelma 1989, Popoff 1984, Carnahan ve Joseph 2005). Aeromonas türlerinin değiģik atmosferik Ģartlara sahip ortamlarda geliģmelerinin tespitine yönelik birçok araģtırma (Berrang ve ark 1989, Gill ve Reichel 1989, Golden 1989, Beuchat 1991, Jacxens ve ark 1999) yapılmıģtır. Besinlerin raf ömrünü uzatmak amacıyla uygulanan vakum ve modifiye atmosfer ile paketlemede oramdaki oksijen ortamının azaltılmasının Aeromonas türlerinin üremesini önlemeye çok az etkisinin olduğu bazı araģtırmacılar (Berrang ve ark 1989, Beuchat 1991, Jacxens ve ark 1999) tarafından vurgulanmıģtır. Berrang ve ark (1989), sebzelere uygulanan modifiye atmosfer uygulamalarının 4 C de bile A. hydrophilia nın üremesini engellemediğini saptamıģlardır. 15

26 Golden (1989), CO 2 nin düģük düzeylerinin Aeromonas türlerinin üremesi üzerine sınırlayıcı etkisinin az olmasına karģın yüksek konsantrasyon düzeylerinin etkenin üremesini ve canlılığını muhafaza etmesini olumsuz yönde çak fazla etkilediğini ifade etmiģtir. Gill ve Reichel (1989) vakum paketlenmiģ ve CO 2 içeren ambalaj tekniğinin uygulandığı sığır eti örneklerinde A. hydrophilia nın 2 C ve daha düģük sıcaklıklarda canlı kalmadığını tespit etmiģtir. Bazı araģtırmacılar (Palumbo ve Buchanan 1988, Allende ve ark 2002) modifiye atmosfer uygulamaları ile paketlenmiģ besinlerde A. hydrophilia nın üremesinin önlenmesi amacıyla söz konusu ambalajlama uygulamalarının etkenin geliģimine engel olacak diğer unsurlarla (örn., yüksek tuz, düģük ph, düģük sıcaklık, kimyasal koruyucuların ilavesi) desteklenmesinin gerektiğini bildirmiģlerdir. Radyasyon Hareketli Aeromonas türleri ultraviyole ve röntgen ıģınları ile kolayca inaktive olmaktadır (Palumbo ve Buchanan 1988). Nitekim aynı araģtırmacılar gıdalardaki Aeromonas türlerinin yıkımlanması için kilorad dozlarının yeterli olacağı belirtilmiģtir. Rekabetçi flora Rekabetçi floranın gıda maddelerinde ya da sulardaki varlığı Aeromonas türlerinin hızlı bir Ģekilde inaktive olmasına sebep olur. Etkeni izole etmek için geliģtirilen selektif besi yerlerine farklı antibiyotikler katılarak rekabetçi floranın baskılanması sağlanır (Palumbo ve Buchanan 1988) Patojenite ve Virulans Faktörler Ġnsanlarda sağlık problemlerine yol açan baģlıca hareketli Aeromonas türleri, A. hydrophila, A. caviae ve A. veronii biovar. sobria dır. Fakat A. jandaei, A. veronii biovar. veronii ve A. schuberti gibi türlerde patojenite yönünden önemlidir (Janda ve Abbot 2010). Aeromonas türlerinin patojenitesi oldukça karıģıktır. Bu durum etkenin virulans faktörlerinin belirlenmesine yönelik bazı dezavantajlardan kaynaklanmaktadır. Aeromonas türlerinin virulans faktörlerinin belirlenmesine yönelik çalıģmalardaki en önemli dezavantaj enfeksiyonla ilgili uygun organ veya 16

27 hayvan modellerinin kullanılmaması olmuģtur. Bu durum özellikle Aeromonas kaynaklı akut gastroenteritis vakalarında gözlenmiģtir (Janda 1991). Aeromonas türlerinden kaynaklanan intestinal ve ekstraintestinal enfeksiyonlarda yapısal ve ekstrasellüler özellikler ile invazyon ve adhezyon patojenitede önemli olan faktörlerdir (Janda 1991). Fimbria, S-layer, hücre duvarını oluģturan lipopolisakkaritler, flagella ve dıģ memran proteinleri (Outside Membran Proteins, OMPs) yapısal faktörlerdir. Hemolizinler, enterotoksinler, proteazlar ve sideroforlar ekstrasellüler faktörleri oluģturmaktadır. Aeromonas türlerinin farklı yüzeylere tutunmasında düz ve esnek yapıda iki farklı tipte fimbria rol oynamaktadır. Düz fimbria 0,6-2,0 μm kda moleküler ağırlığındadır. Mini fimbria olarak da isimlendirilen esnek yapıdaki fimbria 4 kda moleküler ağılığındadır (Janda 1991). S-layer Gram negatif ve Gram pozitif bakterilerin patojenitesinde rol oynayan hücre duvarının dıģ tabakasını oluģturan protein yapısındaki oluģumlardır (Murray ve ark 1988). Bakterilerin bağırsak epiteline yapıģma ve koloni oluģturma yeteneklerini artırırlar. Ġnsan ve çeģitli hayvanlarda özellikle ekstraintestinal enfeksiyonlardan sorumlu A. hydrophila, ve A. veronii bv. sobria S-layer pozitif türlerdir (Janda 1991). Balıklar için patojen bir tür olan A. salmonocida da S-layer pozitif bir bakteridir (Janda 1991, Merino ve ark 1995, Isonhood ve Drake 2002). Bir yüzey yapı unsuru olan kapsüler polisakkarit virulant suģlarda önemli bir patojenite göstergesidir. Martinez ve ark (1995) etki mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte kapsüler polisakkaritin Aeromonas türlerinin farklı yüzeylere yapıģmasını geliģtirdiğini ve patojeniteyi artırdığını ifade etmiģtir. Aeromoas türleri çok sayıda ektrasellüler enzim salgılamaktadır. Bu enzimler çeģitli kompleks yapıların yıkımlanmasında aktif olarak rol oynarlar. Bakterilerin patojenitesinde ki rolleri onların multifonksiyonel yapısıyla ilgilidir (Janda 1991). Aeromonas türleri iki tip hemolizin üretmektedir (Stelma 1989). Bunlardan ilki aerolizinler (Aerolysin, Cytollisin, Asaotoksin, Cytolitik enterotoksin) olarak isimlendirilen β- hemolitik aktiviteye sahip hemolizinlerdir. Aerolizinler ısıya duyarlı (56 C 5 d), kda moleküler ağırlığa sahip proteinlerdir. Aeromonas türleri 17

28 tarafından en az iki farklı β-hemolizin üretildiği bildirilmiģtir (Janda 1991). Ġkinci tip hemolizin α-hemolizin olarak isimlendirilir ve moleküler ağırlığı 65 kda dur. β- hemolizinlere nazaran eritrositler üzerine daha zayıf bir etkiye sahiptir (Stelma 1989). α- ve β-hemolizinler hücre kültürlerinde farklı etkiye sahiptir. Janda (1991), β-hemolizinlerin etkisinin irreversibl olduğunu bildirmiģtir. Sitotoksik etkiye sahip β- hemolizinlerin enterotoksik etkileri de söz konusudur (Aso ve ark 1986, Notermans ve ark 1986, Janda 1991). β-hemolizinler enterotoksik etkileri dolayısıyla gastrointestinal hastalıklarda potansiyel olarak önemli rol oynarlar (Aso ve ark 1986, Notermans ve ark 1986). Aeromonas türleri tarafından kolera benzeri, sitotonik ve sitotoksik olmak üzere üç farklı enterotoksin üretilmektedir (Notermans ve ark 1986). Aeromonas türlerinde kolera benzeri toksin üretimi Shimada ve ark (1984) tarfından tespit edilmiģtir. Sitotonik enterotoksin kolera antitoksini tarafından nötralize edilmez, 56 C de stabildir. Sitotoksik enterotoksin hemolitik aktiviteye sahiptir ve 56 C de stabil değildir (Notermans ve ark 1986). Proteazlar peptid bağlarını yıkılmayan enzimlerdir. Gram negatif bakteriler tarafından üretilen çok sayıda ekstrasellüler proteaz salgılanmaktadır. Hareketli Aeromonas türlerinde ısıya duyarlı ve dirençli olmak üzere baģlıca iki tip proteaz mevcuttur (Paniagua ve ark 1990, Rivero ve ark 1990, Janda 1991). Isıya dayanıklı proteazlar thermo stabile metalloproteazlar (TSMP) olarak isimlendirilirler. Isıya duyarlı proteaz thermolabele serin proteaz (TLSP) olarak adlandırılırlar ve 56 C de 30 dakikada yıkımlanırlar (Janda 1991). Proteazlar doğrudan doku hasarı oluģturarak ve invaze olmayı artırarak patojenitede rol oynarlar (Rivero ve ark 1990). Sideroforlar organik ve inorganik demir bileģiklerini bağlama yeteneği olan düģük molekül ağırlıklı bileģiklerdir. Bu bileģikler birçok durumda enfeksiyon oluģumunda rol oynarlar. Birçok Aeromonas türünde en az bir ya da iki adet siderofor mevcuttur (Janda 1991). A. salmonicida demir elde etmek için en az iki farklı mekanizmaya sahiptir. Barghouthi ve ark (1989) birçok A. hydrophilia ve A. caviae türü ile bazı A. sobria suģlarının amanobactin olarak adlandırılan siderofor ürettiklerini ifade etmiģtir. 18

29 Primatlar Diğerleri YumuĢakçalar Artropodlar Diğerleri Taze (Tuzsusz) Tuzlu Aeromonas Türlerinde BulaĢma Yolları Aeromonas türleri büyük ve küçük doğal su kaynakları, balık ve diğer su ürünleri, hayvansal ve bitkisel besinler, evcil hayvanlar, keneler, kuģlar, insektler ve toprak olmak üzere hemen hemen her türlü çevresel ortamda geliģebilen ve izole edilebilen bakterilerdir. Çizelge 1.4 de çeģitli çevresel kaynaklarda tespit edilen Aeromonas türlerinin dağılımları gösterilmektedir (Janda ve Abbott 2010). Çizelge 1.4. ÇeĢitli çevresel kaynaklarda bulunan Aeromonas türlerinin dağılımları (Janda ve Abbott 2010) Omurgalılar Omurgasızlar Su Gıdalar* A. allosaccharophila ± ± A. aquariorum 0 ± ± 0 0 A. bestiarum + ± ± A. bivalvium 0 0 ± A. caviae A. encheleia 0 ++ ± A. eucrenophila ± A. hydrophila ± ± A. jandaei + ++ ± 0 + ± 0 0 A. media A. molluscorum 0 0 ± A. popoffii ± A. salmonicida A. schubertii + ± ± A. simiae ± A. sobria ± 0 0 A. tecta ± ± A. trota ± A. veronii ± ++ ± Rapor edilmemiģ ++ Yaygın ± Ender +++ Predominant türler + Yaygın değil * Balık ve diğer su ürünleri dıģında 19

30 Janda ve Abbott (2010) insanlarda gözlenen hastalıkların önemli bir kısmından A. hydrophilia, A. caviae ve A. veroni bv. sorbria nın sorumlu olduğunu ifade etmiģlerdir. Benzer bir durum diğer çevresel kaynak için de söz konusudur. Ayrıca su ve balıklardaki A. salmonicidia daha baskın tür olarak ortaya çıkmaktadır. McMahon ve Wilson (2001) organik sebzelerde A. schubertii nin diğer Aeromonas türlerine nazaran daha yaygın tür olarak izole edildiğini bildirmiģlerdir. Gıdaların Aeromonas türleri ile kontamine olmasında enfekte sular, hasta hayvanların dıģkıları veya gıdalarla temas eden portör insanlar gibi değiģik kaynaklar rol oynamaktadır. Hareketli Aeromonas türleri deniz suyu, içme suyu, tatlı su, lağım suyu gibi kaynaklarda bol miktarda bulunurlar ve bunlarla direk temas eden insanlarda ve hayvanlarda ya da bu sularla kontamine olan gıdaları tüketen insanlarda hastalığa sebep olurlar. Aeromonaslar aynı zamanda herhangi bir hastalığa sebep olmaksızın insan ve hayvanların sindirim sisteminde bulunabilmekte, buradan da direk veya gıdalar vasıtasıyla insanlara geçerek uygun ısı, ph, NaCI ve rutubet gibi Ģartlarda üreyip toksin oluģturarak değiģik hastalıklara sebep olmaktadırlar (Biscardi ve ark 2002). Ġnsan ve hayvanlarda Aeromonas türlerinin en önemli bulaģma kaynağı sudur. Özellikle durgun sular, atık ve kirli sular, akarsular, denizler ve okyanuslar dahil olmak üzere birçok su kaynağında yaygın olarak bulunurlar (Janda ve Abbott 2010). Stelma (1989), A. hydrophilia nın hareketli sularda durgun sulara göre, tuzlu sularda tuzsuz sulara göre daha fazla bulunduğunu ileri sürmüģtür. Aeromas türleri suyun sıcaklığına, organik madde içeriğine ve serbest klor miktarına bağlı olarak uzun süre canlı kalabildikleri bildirilmiģtir (Palumbo ve ark 2000) Yaz aylarına su sistemlerinde Aeromonas sayısının arttığı buna paralel olarak bu bakteri iliģkili gastroenterit vakalarının arttığı belirtilmiģtir (Burke ve ark 1984, Picard ve Goullet 1987). Besin iģletmelerinde temiz su kullanılmamasına bağlı olarak gıdalar değiģik düzeylerde bu mikroorganizmayla kontamine olurlar. Daha sonraki aģamalarda ekipman ve personel gibi kaynaklardan meydana gelen sekonder bulaģmalar ve çapraz kontaminasyonlara bağlı olarak üretilen gıdalar değiģik düzeylerde hareketli aeromonaslarla kontamine olurlar (Gill ve ark 1999, Yu ve Palumbo 2000). Diare ile iliģkili izolatlar ile çoğu su kaynaklı olan Aeromonas suģları arasında bir benzerlik olduğunu tiplendirme yöntemleri ortaya çıkarmıģtır (Picard ve Goullet 1987). 20

31 Ġnsanlardaki Aeromonas türlerinin diğer bir bulaģma kaynağı su ürünleridir (Daskalov 2006). Birçok Aeromonas türü aynı zamanda balıklar baģta olmak üzere diğer su ürünleri için de patojendir. Su ürünleri yetiģtiriciliğinde önemli ekonomik kayıplara neden olurlar (Altwegg ve Geiss 1989, Gurcel ve ark 2006). Balıklarda, bulaģma kontamine suların yanı sıra hasta balıklardan temas yoluyla da meydana gelebilmektedir (Roberts ve Shepherd 1986, Wang ve Silva 1999). Aeromonas türlerinden kaynaklanan gıda enfeksiyonları olgularının pek çoğunda istiridye ve diğer deniz ürünleri, yenilebilir yer salyangozu, gibi gıdalar da yer alırlar (Kirov ve ark 1993). Aeromonaslar çiğ ve pastörize sütlerle süt ürünlerinde de bulunabilir ve bu gıdalara genellikle toprak ve su gibi çevresel ortamlardan bulaģırlar. Pastörize sütlerde ise genellikle sekonder kontaminasyon söz konusudur (Sarımehmetoğlu ve ark 1998, Melas ve ark 1999). Aeromonas türleri birçok çiğ ya da tüketime hazır besinlerde de bulunabilirler. Hayvansal kökenli birçok besinde tespit edilmiģlerdir (Majeed ve ark 1989a, Majeed ve ark 1989b, Kelley ve ark 1998, Villari ve ark 2000, Daskalov 2006, Gurcel ve ark 2006, Parker ve Shaw 2011). Ayrıca bazı araģtırmacılar (Villari ve ark 2000, McMahon ve Wilson 2001) sebzelerde de Aeromonas türlerini izole etmiģlerdir. Nishikawa ve Kishi (1988) tarafından Japonya da yapılan bir çalıģma sonucunda, insan dıģkısından Aeromonas spp. izolasyonunun artması; sığır, domuz ve tavuk eti gibi gıdalarda Aeromonas spp. sayısının fazla olmasıyla iliģkilendirilmiģtir Aeromonas Türlerinden Kaynaklanan Enfeksiyonlar Günümüzde çok sayıda Aeromonas türü tespit edilmesine rağmen bunlardan çok azı klinik yönden önem arz etmektedir. Bu türler içerisinde A. hydrophilia, A. caviae, A. veronii bv. sobria, A. veronii bv. veronii, A. jandaei ve A. schubertii insanlarda klinik yönden önem arz etmektedir (Janda ve Abbott 1998, Gurcel ve ark 2006, von Graevenitz 2007, Parker ve Shaw 2011). Çizelge 1.5 de insanlarda gözlenen hastalıklarla iliģkilendirilen Aeromonas türleri gösterilmektedir (Janda ve Abbott 1998). 21

32 Çizelge 1.5. Ġnsanlarda gözlenen hastalıklarla iliģkilendirilen Aeromonas türleri Birinci Derecede Önem Arz Eden A.hydrophilia A.caviae A.veronii bv. sobria Ġkinci Derecede Önem Arz Eden A. veronii bv. veronii A. jandaei A. schubertii Aeromonas kaynaklı hastalıklar gastrointestinal sistem sendromları, deri ve yumuģak doku sendromları, kan kaynaklı diskraziler ve diğer sistem hastalıkları olmak üzere dört ana grupta ele alınmaktadır (Janda ve Abbott 2010). Gastroenteritis Aeromonaslar insan ve hayvanların sindirim sistemi florasında bulunan oportünist (fırsatçı) patojenik mikroorganizmalar arasında yer alırlar ve bu bakteriler özellikle 5 yaģın altındaki çocuklarda, yaģlılarda ve immun sistemi zayıf olan insanlarda gastroenteritis ile seyreden enfeksiyona neden olurlar (Abeyta ve ark 1986, Altweg ve ark 1990). Burke ve ark (1984), yaptıkları çalıģmada hareketli Aeromonas türlerinin, insanların önemli bakteriyel ishal etkenlerinden birisi olduğunu ortaya çıkarmıģtır. Aeromonas türlerinden kaynaklanan en yaygın gözlenen hastalık tablosu gastroenteritistir. Aeromonas kaynaklı gastroenterit vakalarının %85 inden A. hydrophilia, A.caviae ve A.veronii biovar. sobria sorumludur. A. caviae ve A. veronii bv. sobria daha çok sulu diare ile karakterize seyahat ishalleri ile iliģkilidir. Buna karģın A. hydrophilia ve A. jandaei kaynaklı gastroenteritislerde bol ve sık dıģkılama söz konusudur. A. caviae çoğunlukla pediatrik vakalarda gözlenmektedir (Parker ve Shaw 2011). Parker ve Shaw (2011) Aeromonas kaynaklı gastroenteritislerin mukuslu, kanlı ve kronik diareler olmak üzere üç farklı Ģekilde gözlendiğini ileri sürmüģlerdir. Buna karģın Janda ve Abbott (2010) Aeromonas kaynaklı gastroenteritisleri klinik olarak; sıradan enteritisler, daha Ģiddetli formda seyreden kanlı diare ile karakterize enteritisler, subakut ve kronik seyirli intestinal sendrom, oldukça ender gözlenen kolera benzeri hastalık tablosu ve yolcu ishali olmak üzere beģ farklı formda gözlendiğini ifade etmiģlerdir. 22

Antalya da Tüketime Sunulan Karides ve Kalamarlarda Hareketli Aeromonas Türlerinin Varlığı

Antalya da Tüketime Sunulan Karides ve Kalamarlarda Hareketli Aeromonas Türlerinin Varlığı Antalya da Tüketime Sunulan Karides ve Kalamarlarda Hareketli Aeromonas Türlerinin Varlığı Yusuf DOĞRUER 1 Uğur KOÇ 1 1 Selçuk Üniversitesi. Veteriner Fakültesi, Besin Hijyeni ve Teknolojisi AD, Konya

Detaylı

HİNDİ ETLERİNDEN HAREKETLİ AEROMONAS TÜRLERİNİN. İZOLASYON ve İDENTİFİKASYONU. Çetin KOCA

HİNDİ ETLERİNDEN HAREKETLİ AEROMONAS TÜRLERİNİN. İZOLASYON ve İDENTİFİKASYONU. Çetin KOCA TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HİNDİ ETLERİNDEN HAREKETLİ AEROMONAS TÜRLERİNİN İZOLASYON ve İDENTİFİKASYONU Çetin KOCA BESİN HİJYENİ VE TEKNOLOJİSİ ANABİLİM DALI YÜKSEK

Detaylı

Enterobakteriler. Dr. Kaya Süer. YDÜ Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Enterobakteriler. Dr. Kaya Süer. YDÜ Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Enterobakteriler Dr. Kaya Süer YDÜ Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Enterobakteriler Nerelerde bulunur? Toprak, Su, Sebze-meyve İnsan ve Hayvan bağırsak florası Enterobaktriler

Detaylı

T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI

T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI KAHRAMANMARAŞ İLİNDE TÜKETİME SUNULAN KIYMALARDA HAREKETLİ AEROMONAS TÜRLERİNİN İZOLASYON VE İDENTİFİKASYONU YÜKSEK

Detaylı

Mikrobiyal Gelişim. Jenerasyon süresi. Bakterilerde üreme eğrisi. Örneğin; (optimum koşullar altında) 10/5/2015

Mikrobiyal Gelişim. Jenerasyon süresi. Bakterilerde üreme eğrisi. Örneğin; (optimum koşullar altında) 10/5/2015 Mikrobiyal Gelişim Tek hücreli organizmalarda sayı artışı Bakterilerde en çok görülen üreme şekli ikiye bölünmedir (mikroorganizma sayısı) Çok hücreli organizmalarda kütle artışı Genelde funguslarda görülen

Detaylı

GIDALARDA ÖNEMLİ MİKRO ORGANİZMALAR: Gıdalarda önem taşıyan mikroorganizmalar; bakteriler, funguslar (maya-küf) ve virüslerdir.

GIDALARDA ÖNEMLİ MİKRO ORGANİZMALAR: Gıdalarda önem taşıyan mikroorganizmalar; bakteriler, funguslar (maya-küf) ve virüslerdir. GIDALARDA ÖNEMLİ MİKRO ORGANİZMALAR: Gıdalarda önem taşıyan mikroorganizmalar; bakteriler, funguslar (maya-küf) ve virüslerdir. Bu mikroorganizmalardan; bakteriler ve funguslar gıdalarda çoğalarak gıdaların

Detaylı

Pastırmada Enterokoklar

Pastırmada Enterokoklar Pastırmada Enterokoklar Özlem ERTEKİN 1 Güzin KABAN 2 Mükerrem KAYA 2 1 Munzur Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü, TUNCELİ 2 Atatürk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü, ERZURUM Laktik asit bakterileri

Detaylı

KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR.

KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR. KIRMIZI ETLER KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR. ETTEKİ ENZİMLER VE MİKROBİYEL AKTİVİTE BOZULMANIN BAŞLANGICIDIR.

Detaylı

7. BÖLÜM MİKROBİYAL GELİŞİM

7. BÖLÜM MİKROBİYAL GELİŞİM 7. BÖLÜM MİKROBİYAL GELİŞİM 1 Gelişim Tek hücreli organizmalarda sayı artışı Bakterilerde en çok görülen üreme şekli ikiye bölünmedir (mikroorganizma sayısı) Çok hücreli organizmalarda kütle artışı Genelde

Detaylı

HAYVANSAL GIDALARDA LISTERIA TÜRLERİNİN VARLIĞININ KONVANSİYONEL VE İMMUNOLOJİK YÖNTEMLERLE ARAŞTIRILMASI

HAYVANSAL GIDALARDA LISTERIA TÜRLERİNİN VARLIĞININ KONVANSİYONEL VE İMMUNOLOJİK YÖNTEMLERLE ARAŞTIRILMASI TÜRKİYE 12. GIDA KONGRESİ 05-07 EKİM 2016; EDİRNE HAYVANSAL GIDALARDA LISTERIA TÜRLERİNİN VARLIĞININ KONVANSİYONEL VE İMMUNOLOJİK YÖNTEMLERLE ARAŞTIRILMASI Ayla EYİ GENCAN *, İlker Turan AKOĞLU, İbrahim

Detaylı

İlk «sarı renkli koliform» olarak 1929 da rapor edildi

İlk «sarı renkli koliform» olarak 1929 da rapor edildi Tarihçe İlk «sarı renkli koliform» olarak 1929 da rapor edildi Bebekte septisimiyaya neden olmuştur 1958 ve 1961 de İngiltere de yine iki ölümcül menenjit vakasına neden olmuştur Enterobacter sakazakii

Detaylı

SU ÜRÜNLERİİŞLEME TESİSİNDEKİ MİKROBİYAL FLORANIN DEĞİŞİMİNDE TİCARİ DEZENFEKTANLARIN ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI. Aysu BESLER

SU ÜRÜNLERİİŞLEME TESİSİNDEKİ MİKROBİYAL FLORANIN DEĞİŞİMİNDE TİCARİ DEZENFEKTANLARIN ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI. Aysu BESLER SU ÜRÜNLERİİŞLEME TESİSİNDEKİ MİKROBİYAL FLORANIN DEĞİŞİMİNDE TİCARİ DEZENFEKTANLARIN ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI Aysu BESLER SUNUM PLANI Konu ve kapsam Amaç Yöntem Bulgular Sonuç ve Öneriler http://kaymurgida.com.tr/murat_fab/isleme.html

Detaylı

Staphylococcus Gram pozitif koklardır.

Staphylococcus Gram pozitif koklardır. Staphylococcus Gram pozitif koklardır. 0.8-1µm çapında küçük, yuvarlak veya oval bakterilerdir. Hareketsizdirler. Spor oluşturmazlar ve katalaz enzimi üretirler. Gram boyama Koagülaz, alfatoksin, lökosidin,

Detaylı

ENTERİK BAKTERİLER. Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir

ENTERİK BAKTERİLER. Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir 12.Hafta:Enterik Bakteriler ENTERİK BAKTERİLER Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir Barsakta yaşayan enterik bakterilerin en klasiği E- coli dir ve non-patojendir.yine barsakta yaşayan

Detaylı

Pektin, metil grupları içeren galakturonik asit polimeridir. Mikrobiyal yıkım ile, pektik asit, metanol, d- galakturonik asit e çevrilir.

Pektin, metil grupları içeren galakturonik asit polimeridir. Mikrobiyal yıkım ile, pektik asit, metanol, d- galakturonik asit e çevrilir. 2.Homofermentatif laktik asit bakterileri ile laktik asit, 3.Heterofermentatif laktik asit bakterileri ile laktik asit, asetik asit, diğer organik asitler, etil alkol, gliserol, CO 2, 4.Koliform bakterileri

Detaylı

VİBRİONACEAE FAMİLYASI. Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ D.Ü TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ A.D

VİBRİONACEAE FAMİLYASI. Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ D.Ü TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ A.D VİBRİONACEAE FAMİLYASI Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ D.Ü TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ A.D Genel Özellikleri Gram negatif basiller Polar flajellası ile hareketli Sporsuz, kapsülsüz Fakültatif anaerop Fermentatif

Detaylı

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Gıda orijinli hastalıklar gıda zehirlenmesi gıda enfeksiyonu olarak 2 ana gruba ayrılır.

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Gıda orijinli hastalıklar gıda zehirlenmesi gıda enfeksiyonu olarak 2 ana gruba ayrılır. GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR Gıda orijinli hastalıklar gıda zehirlenmesi gıda enfeksiyonu olarak 2 ana gruba ayrılır. Gıda Enfeksiyonu: Patojen bir m.o ile kontamine olmuş bir gıdanın yenmesi sonucu oluşan

Detaylı

SALMONELLA ARANMASI. a. GENEL ÖZELLİKLERİ

SALMONELLA ARANMASI. a. GENEL ÖZELLİKLERİ SALMONELLA ARANMASI a. GENEL ÖZELLİKLERİ Enterobacteriaceae familyasına ait, Gram negatif, spor oluşturmayan, fakültatif anaerob, çubuk formunda olup, çoğu (S.pullorum, S.gallinarum ve S.arizonea türleri

Detaylı

ÇOKLU TÜP FERMANTASYON YÖNTEMİ İLE TOPLAM KOLİFORM TAYİNİ. Koliform Bakteri Grubunun Tanımı

ÇOKLU TÜP FERMANTASYON YÖNTEMİ İLE TOPLAM KOLİFORM TAYİNİ. Koliform Bakteri Grubunun Tanımı ÇOKLU TÜP FERMANTASYON YÖNTEMİ İLE TOPLAM KOLİFORM TAYİNİ Koliform Bakteri Grubunun Tanımı Koliform grubunu oluşturan bakteriler; tamamı aerobik veya fakültatif anaerobik olan, gram negatif, spor oluşturmayan,

Detaylı

İzolasyon ve İdentifikasyon

İzolasyon ve İdentifikasyon İzolasyon ve İdentifikasyon (9. Hafta) 1 İzolasyon : Ayırmak İzolasyon Mikrobiyolojide izolasyon? Hangi amaçlarla izolasyon yapılır? Endüstriyel mikroorganizmalar Bozulma ve/veya hastalık etmeni mikroorganizmalar

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/12) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/12) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/12) Deney Laboratuvarı Adresi : Yokuşbaşı Mah. Emin Anter Bulvarı No:43/B BODRUM 48400 MUĞLA / TÜRKİYE Tel : 0252 313 20 06 Faks : 0252 313 20 07 E-Posta : info@akademi-lab.com

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

Eschericia coli ile Kontamine Su

Eschericia coli ile Kontamine Su T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Eschericia coli ile Kontamine Su Kaynaklı Akut Gastroenterit Vaka Artışı Görülen Bir Otel (Antalya, Ekim 2014) Uzm. Dr. Meltem AKIN Türkiye Halk Sağlığı

Detaylı

GIDALARDAKİ M.O LARIN KONTROLÜNDE 4 TEMEL İLKE UYGULANIR

GIDALARDAKİ M.O LARIN KONTROLÜNDE 4 TEMEL İLKE UYGULANIR GIDALARDAKİ M.O LARIN KONTROLÜNDE 4 TEMEL İLKE UYGULANIR 1. Kontaminasyonun önlenmesi 2. Mikroorganizmaların uzaklaştırılması a) Yıkama b) Kesme ve ayıklama c) Santrifüje etme d) Filtrasyon 3. Mikrobiyal

Detaylı

YENĠ NESĠL ORTAM ve YÜZEY DEZENFEKSĠYONU (akacid plus )

YENĠ NESĠL ORTAM ve YÜZEY DEZENFEKSĠYONU (akacid plus ) YENĠ NESĠL ORTAM ve YÜZEY DEZENFEKSĠYONU (akacid plus ) MANTAR, VĠRÜS, KÜF VE BAKTERĠLERĠ YOK EDER, SAĞLIKLI YAġAM ALANLARI OLUġTURUR. % 100 EKOLOJĠK DEZENFEKSĠYONU SAĞLIYOR ve KÖTÜ KOKUKULARA SON VERĠYORUZ

Detaylı

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları B) RADYASYON UYGULAMALARI Radyasyon = enerji yayılması 1)Elektromanyetik radyasyon. UV, X ve γ ışınları 2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları İyonizan ışınların canlı hücreler üzerine

Detaylı

Madde 2- Bu Tebliğ krema ve kaymağı kapsar. Bitkisel yağ esaslı köpük kremayı kapsamaz.

Madde 2- Bu Tebliğ krema ve kaymağı kapsar. Bitkisel yağ esaslı köpük kremayı kapsamaz. Krema ve Kaymak Tebliği R.G. Tarihi:27.09.2003 R.G. Sayısı:25242 Amaç Madde 1- Bu Tebliğin amacı, krema ve kaymağın, tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretilmesi, hazırlaması, işlemesi, muhafazası, depolanması,

Detaylı

Bacillus anthracis. Hayvanlarda şarbon etkenidir. Bacillus anthracis. Gram boyama. Bacillus anthracis. Bacillus anthracis

Bacillus anthracis. Hayvanlarda şarbon etkenidir. Bacillus anthracis. Gram boyama. Bacillus anthracis. Bacillus anthracis Bacillus anthracis Gram pozitif, obligat aerop sporlu, çomak şeklinde bakterilerdir. 1µm eninde, 2-4 µm uzunluğunda, konkav sonlanan, kirpiksiz bakterilerdir. Bacillus anthracis in doğal yaşam ortamı topraktır.

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

HİJYEN VE SANİTASYON

HİJYEN VE SANİTASYON HİJYEN VE SANİTASYON TEMİZLİK+ HİJYEN= SANİTASYON Bulunduğumuz ortamda hastalık yapan mikroorganizmaların hastalık yapamayacak seviyede bulunma durumuna hijyen denir. Sağlıklı (temiz ve hijyenik) bir ortamın

Detaylı

Enterohemorajik Escherichia coli nin Gıda Güvenliği Yönünden Önemi

Enterohemorajik Escherichia coli nin Gıda Güvenliği Yönünden Önemi Enterohemorajik Escherichia coli nin Gıda Güvenliği Yönünden Önemi Escherichia coli Enterobacteriaceae familyasında Gram negatif Mezofil E. coli Min.-Maks. Opt. Sıcaklık( o C) 7-45 37 ph değeri 4.4-9.0

Detaylı

Biyofilm nedir? Biyofilmler, mikroorganizmaların canlı/cansız yüzeye yapışmaları sonucu oluşan uzaklaştırılması güç tabakalardır.

Biyofilm nedir? Biyofilmler, mikroorganizmaların canlı/cansız yüzeye yapışmaları sonucu oluşan uzaklaştırılması güç tabakalardır. Biyofilm nedir? Biyofilmler, mikroorganizmaların canlı/cansız yüzeye yapışmaları sonucu oluşan uzaklaştırılması güç tabakalardır. Birbirine bağlı bu hücreler genellikle kendilerince üretilen hücre dışı

Detaylı

Takım: Bacillales Familya: Staphylococcaceae Genus: Staphylococcus

Takım: Bacillales Familya: Staphylococcaceae Genus: Staphylococcus Staphylococcus Takım: Bacillales Familya: Staphylococcaceae Genus: Staphylococcus Gram pozi:f kok Düzensiz yığınlar oluşturmaya eğilimli Kokların çapı yaklaşık 1 µm Fakülta:f anaerob (fermenta:f) Katalaz

Detaylı

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ Sudan Sofraya Balık Güvenliği Ülkeler, insan yaşamı ve sağlığı için yüksek düzeyde bir koruma güvencesi sağlamak zorundadırlar. Bu yaklaşım çerçevesinde güvenli ve sağlıklı

Detaylı

Gıda Zehirlenmeleri. 10,Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri

Gıda Zehirlenmeleri. 10,Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri 10,Sınıf Enfeksiyondan Korunma 17. Hafta ( 05 09 / 01 / 2015 ) BAKTERİLERİN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR GIDA ZEHİRLENMELERİ Slayt No : 37 Etken ve Bulaşma Yolları Stafilokoklarla oluşan gıda zehirlenmelerinde

Detaylı

Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması

Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması Aycan Gundogdu, Ph.D. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Tuba ŞANLI

Yrd. Doç. Dr. Tuba ŞANLI Yrd. Doç. Dr. Tuba ŞANLI Genel olarak gözle net olarak görülemeyecek kadar küçük canlıları inceleyen ve onları konu olarak ele alan bilim dalıdır. Gözle ayırt edilemeyen canlılar; Virüsler, bakteriler,

Detaylı

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık ÖZEL FORMÜLASYON DAHA İYİ Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALİYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA İÇİN AGRALYX

Detaylı

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR Süt ve süt ürünleri mikrobiyolojisinde yararlı mikroorganizmalar temel olarak süt ürünlerinin üretilmesinde kullanılan çeşitli mikroorganizmaları tanımlamaktadır.

Detaylı

KOD TANIM 2018 BİRİM FİYAT AÇIKLAMA CEV.MBL.0001 Mikrobiyolojik Numune Alınması, Taşınması ve Muhafazası

KOD TANIM 2018 BİRİM FİYAT AÇIKLAMA CEV.MBL.0001 Mikrobiyolojik Numune Alınması, Taşınması ve Muhafazası CEV.MBL.0001 Mikrobiyolojik Numune Alınması, Taşınması ve Muhafazası 270.00 TL SM 9060 A-B CEV.MBL.0002 Toplam Koliform Sayımı (MF Tekniği) 180.00 TL SM 9222 B - SM 9225 D CEV.MBL.0003 Total Koliform Sayımı

Detaylı

Mikroorganizmalar gözle görülmezler, bu yüzden mikroskopla incelenirler.

Mikroorganizmalar gözle görülmezler, bu yüzden mikroskopla incelenirler. 10. Sınıf Enfeksiyondan Korunma 2.Hafta ( 22-26 / 09 / 2014 ) ENFEKSİYON ETKENLERİNİN SINIFLANDIRILMASI 1.) BAKTERİLER 2.) VİRÜSLER Slayt No : 2 Mikroorganizmaların Sınıflandırılması ; a.) Sayısal Yöntem,

Detaylı

GIDA PATOJENLERİNİN BİYOKONTROLÜNDE YENİ YAKLAŞIM: BAKTERİYOFAJ UYGULAMALARI

GIDA PATOJENLERİNİN BİYOKONTROLÜNDE YENİ YAKLAŞIM: BAKTERİYOFAJ UYGULAMALARI GIDA PATOJENLERİNİN BİYOKONTROLÜNDE YENİ YAKLAŞIM: BAKTERİYOFAJ UYGULAMALARI Doç. Dr. Pınar ŞANLIBABA Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Doğal veya az işlem görmüş ve katkı

Detaylı

BESİN HİJYENİ VE TEKNOLOJİSİ ANABİLİM DALI ANALİZ FİYAT LİSTELERİ

BESİN HİJYENİ VE TEKNOLOJİSİ ANABİLİM DALI ANALİZ FİYAT LİSTELERİ BESİN HİJYENİ VE TEKNOLOJİSİ ANABİLİM DALI ANALİZ FİYAT LİSTELERİ I- İÇME SUYU ANALİZİ A- Kimyasal Analiz FİYAT 1 ph 20.00 TL 2 Klorür (klorid) 30.00 TL 3 Serbest Klor 35.00 TL 4 Total Sertlik 40.00 TL

Detaylı

Su Mikrobiyolojisi 02

Su Mikrobiyolojisi 02 İNSANİ TÜKETİM M AMAÇLI SULARDA MEMBRAN FİLTRASYON F YÖNTEMY NTEMİ İLE MİKROBM KROBİYOLOJİK K ANALİZLER Prof. Dr. Kadir HALKMAN Ankara Üniversitesi, Gıda Mühendisliği Bölümü Su Mikrobiyolojisi 02 Su Mikrobiyolojisi

Detaylı

-Kloroplast ve mitokondri bulunmaz fakat bu organellerde bulunan aynı bulunur.

-Kloroplast ve mitokondri bulunmaz fakat bu organellerde bulunan aynı bulunur. BAKTERİLER GENEL ÖZELLİKLERİ: -Prokaryot hücre yapılı, tek hücreli canlılardır. -Halkasal DNA ya sahiptirler. Bazı bakterilerde plazmit bulunur. Plazmit: Küçük ve halka şeklinde DNA parçacıklarıdır. Bakterilerin

Detaylı

BAL ÜRETİM SÜRECİNDE KRİTİK KONTROL NOKTALARININ BELİRLENMESİ, SEKONDER KONTAMİNASYON KAYNAKLARININ

BAL ÜRETİM SÜRECİNDE KRİTİK KONTROL NOKTALARININ BELİRLENMESİ, SEKONDER KONTAMİNASYON KAYNAKLARININ BAL ÜRETİM SÜRECİNDE KRİTİK KONTROL NOKTALARININ BELİRLENMESİ, SEKONDER KONTAMİNASYON KAYNAKLARININ ve TEHLİKELERİN TANIMLANMASI, RİSK FAKTÖRLERİNİN VE KORELASYON İLİŞKİLERİNİN ORTAYA KONMASI Hayrettin

Detaylı

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR www.teknolojikarastirmalar.com ISSN: 1306-7648 Gıda Teknolojileri Elektronik Dergisi 2008 (1) 1-6 TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR Makale Türk Lokumuna Uygulanan Farklı Ambalajlama Tekniklerinin Mikrobiyolojik

Detaylı

Salmonella. XLT Agar'da Salmonella (hidrojen sülfür oluşumuna bağlı olarak siyah) ve Citrobacter (sarı) kolonileri

Salmonella. XLT Agar'da Salmonella (hidrojen sülfür oluşumuna bağlı olarak siyah) ve Citrobacter (sarı) kolonileri Enterobacteriaceae İnsan sağlığı açısından en önemli bakteri ailesidir. Doğal ortamları insan ve hayvan bağırsaklarıdır. Tipik klinik semptomlarla seyreden hastalığın (tifo, basilli dizanteri, veba) etkeni

Detaylı

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Gıda ve Yemlerde Salmonella Gelişimi imi ve Analiz Metotları Şebnem Ö Budak 08-09 09 Ekim 2008, İzmir Salmonella spp. Salmonella spp., enterobacteriaceae familyası üyesi, fakültatif anaerob, gram negatif,

Detaylı

Ek-1 MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DEKANLIĞI HİZMET ENVANTERİ DİĞER(ÖZEL SEKTÖR İSTENEN BELGELER TAŞRA BİRİMLERİ MAHALLİ İDARE

Ek-1 MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DEKANLIĞI HİZMET ENVANTERİ DİĞER(ÖZEL SEKTÖR İSTENEN BELGELER TAŞRA BİRİMLERİ MAHALLİ İDARE Ek1 MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ HİZMET ENVANTERİ SIRA NO 1 2 KURUM KODU. STANDART DOSYA PLANI KODU HİZMETİN ADI Klinik Muayene Klinik Bilimler nün Hasta muayenesini Radyografik Muayene Röntgen çekimini

Detaylı

Gıda Zehirlenmesi ve Önlenmesi

Gıda Zehirlenmesi ve Önlenmesi (16.12.2001) İçindekiler... 1 Gıda Zehirlenmesi Nasıl Oluşur?... 1 Gıdalara Nasıl Bulaşma Olur?... 2 Gıda Zehirlenmesi Nasıl Önlenir?... 3 Bazı Yaygın Gıda Zehirleyen Bakteriler... 3 Salmonella... 3 Bacillus...

Detaylı

Termofilik kampilobakterler

Termofilik kampilobakterler Kampilobakteriyoz Termofilik kampilobakterler C.jejuni C.coli C.lari (insan) C.upsaliensis (köpek) 42 0 C de üreme % 3 lük süksinik asit % 0.5 lik guluteraldehid Su tankları ve daldırma kazanlarında klor

Detaylı

Riketsia, Bedsonia, Klamidya ve virüsler canlı ortamlarda ürerler. Canlı ortamlar üç kısma ayrılır.

Riketsia, Bedsonia, Klamidya ve virüsler canlı ortamlarda ürerler. Canlı ortamlar üç kısma ayrılır. MİKRO ORGANİZMALARIN ÜRETİLMESİ İÇİN BESİYERLERİ Mikroorganizmaları izole etmek ve saf kültür olarak üretebilmek için birçok ortamlar geliştirilmiştir (Besiyerleri, vasatlar). Besi yerleri başlıca iki

Detaylı

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10 İçindekiler 1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10 1. BÖLÜM: BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI ve BİYOLOJİ... 12 A. BİLİMSEL ÇALIŞMA YÖNTEMİ... 12 1. Bilim İnsanı ve Bilim... 12 B. BİLİMSEL YÖNTEMİN AŞAMALARI...

Detaylı

GIDALARDA BİYOJEN AMİNLER VE ÖNEMİ

GIDALARDA BİYOJEN AMİNLER VE ÖNEMİ GIDALARDA BİYOJEN AMİNLER VE ÖNEMİ BİYOJEN AMİNLER Gıdalarda bazı spesifik amino asitlerin dekarboksilasyonuna veya aldehit ve ketonların transaminasyonuna bağlı olarak oluşan temel azotlu bileşiklerdir.

Detaylı

Et Ve Et Ürünlerİnde Mİkrobİyolojİk Bozulmalar

Et Ve Et Ürünlerİnde Mİkrobİyolojİk Bozulmalar Et Ve Et Ürünlerİnde Mİkrobİyolojİk Bozulmalar Etler taze, tütsülenmiş, kurutulmuş ve işlenmiş olabilirler. Her ne kadar lenf sistemi ve kemik iliğinde ve taze ette mikroorganizma bulunmuş olsa da, sağlıklı

Detaylı

Tüketime Sunulan Çeşitli Gıda Gruplarının Bacillus cereus ile Kontaminasyonu, Korelasyonu ve Halk Sağlığı Üzerine Etkilerinin Araştırılması 1

Tüketime Sunulan Çeşitli Gıda Gruplarının Bacillus cereus ile Kontaminasyonu, Korelasyonu ve Halk Sağlığı Üzerine Etkilerinin Araştırılması 1 MSc. Fatih ÇAKMAK Aybak Natura Gıda Analiz Laboratuarı, İzmir Tüketime Sunulan Çeşitli Gıda Gruplarının Bacillus cereus ile Kontaminasyonu, Korelasyonu ve Halk Sağlığı Üzerine Etkilerinin Araştırılması

Detaylı

GIDA AMBALAJLAMA TEKNOLOJİSİNDE NDE SON GELİŞMELER

GIDA AMBALAJLAMA TEKNOLOJİSİNDE NDE SON GELİŞMELER GIDA AMBALAJLAMA TEKNOLOJİSİNDE NDE SON GELİŞMELER YRD. DOÇ.DR.FİLİZ AKSU İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ GIDA TEKNOLOJİSİ PROGRAMI İÇERİK AMBALAJ TANIMLAMASI VE FONKSİYONLARI AMBALAJIN DEĞİŞİM SÜRECİNDEKİ

Detaylı

TEBLİĞ VE STANDARTLARDA MİKROBİYOLOJİK KRİTERLER

TEBLİĞ VE STANDARTLARDA MİKROBİYOLOJİK KRİTERLER TEBLİĞ VE STANDARTLARDA MİKROBİYOLOJİK KRİTERLER P R O F. D R. M Ü K E R R E M K AYA A T A T Ü R K Ü N İ V E R S İ T E S İ Z İ R A A T F A K Ü L T E S İ G I D A M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ B Ö L Ü M Ü E R

Detaylı

YÜKSEK BASINÇ TEKNOLOJİSİ VE SU ÜRÜNLERİNDE KULLANIMI. Fatma ÖZTÜRK, Hatice GÜNDÜZ

YÜKSEK BASINÇ TEKNOLOJİSİ VE SU ÜRÜNLERİNDE KULLANIMI. Fatma ÖZTÜRK, Hatice GÜNDÜZ YÜKSEK BASINÇ TEKNOLOJİSİ VE SU ÜRÜNLERİNDE KULLANIMI Fatma ÖZTÜRK, Hatice GÜNDÜZ İzmir Katip Çelebi Üniversitesi 2016 YÜKSEK BASINÇ TEKNOLOJİSİ NEDİR? Yüksek basınç; ısıl işlem olmaksızın sıvı veya katı

Detaylı

SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI DERSLERİ

SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI DERSLERİ SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI DERSLERİ DERS KODU SM6002 SM6003 SM6006 SM6007 SM6008 SM6010 SM6011 SM6012 SM6013 SM6014 SM6015 SM6016 SM6017 SM6018 SM6019 SM6021 SM6023 SM6024 SM6025 SM6026

Detaylı

Biyofilmler; mikroorganizmaların, biyotik veya abiyotik yüzeylere adhezyonu sonrasında oluşturdukları glikokaliks olarak da adlandırılan

Biyofilmler; mikroorganizmaların, biyotik veya abiyotik yüzeylere adhezyonu sonrasında oluşturdukları glikokaliks olarak da adlandırılan Biyofilmler; mikroorganizmaların, biyotik veya abiyotik yüzeylere adhezyonu sonrasında oluşturdukları glikokaliks olarak da adlandırılan ekstraselluler matriks içinde, birbirlerine yapışarak meydana getirdikleri

Detaylı

Gram (+)Bakterilerde Duvar Yapısı Gram (-) Bakterilerde Duvar Yapısı Lipopolisakkaritin Önemi

Gram (+)Bakterilerde Duvar Yapısı Gram (-) Bakterilerde Duvar Yapısı Lipopolisakkaritin Önemi Gram (+)Bakterilerde Duvar Yapısı Çoğunluğu peptidoglikan yapıdır. Bunun yanında teikoik asitte içerirler. Bu yapı gliserol veya Ribitolün PO4 gruplarına bağlanmasıyla oluşur. Teikoik asitler peptidoglikan

Detaylı

AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI UZAKTAN EĞİTİM ÖNLİSANS PROGRAMLARI DERS PLANI GIDA KALİTE KONTROLÜ VE ANALİZİ ÖNLİSANS PROGRAMI

AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI UZAKTAN EĞİTİM ÖNLİSANS PROGRAMLARI DERS PLANI GIDA KALİTE KONTROLÜ VE ANALİZİ ÖNLİSANS PROGRAMI GIDA KALİTE KONTROLÜ VE ANALİZİ ÖNLİSANS PROGRAMI Uygulama Dersinin Adı SINAV TARİHLERİ SINAV TÜRÜ VE YÜZDELİK BİLGİLERİ Gıda Laboratuvarı Dersi Programı (GKA220U) (2 Hafta) ARA SINAV 09.06.2017 DÖNEM

Detaylı

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU 9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

Bilimsel Projeler. Projenin amacı: Öğrencileri okul tuvaletlerinde mikroorganizmaların bulaşarak hasta olmalarını engellemek,

Bilimsel Projeler. Projenin amacı: Öğrencileri okul tuvaletlerinde mikroorganizmaların bulaşarak hasta olmalarını engellemek, Bilimsel Projeler PROJENİN ADI: Mikroorganizmaları Işınlayalım Öğrenciler: Rumeysa ŞAHİN Okul: Amasya Bilim ve Sanat Merkezi - 2012 Danışman: Hidayet TERECİ www.fencebilim.com Projenin amacı: Öğrencileri

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ Halkalı solucanlar çift cinsiyetli olmalarına rağmen döllenme kendi kendine değil, iki ayrı

Detaylı

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Hazırladığımız bu yazıda; organik bileşikler ve organik bileşiklerin yapısını, canlılarda bulunan organik bileşikleri ve bunların görevlerini, kullanım alanlarını, canlılar

Detaylı

Paketlenmiş tavuk etlerinden hareketli Aeromonas türlerinin saptanması*

Paketlenmiş tavuk etlerinden hareketli Aeromonas türlerinin saptanması* Paketlenmiş tavuk etlerinden hareketli Aeromonas türlerinin saptanması* Seher AYTAN**, Belgin SARIMEHMETOĞLU** Öz: Bu çalışmada Ankara nın değişik semtlerindeki marketlerden alınan paketlenmiş 30 tavuk

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu 1 DIġKI ÖRNEKLERĠNDE SHIGA TOKSĠN OLUġTURAN E. COLI LERĠN SEROTĠP, VĠRÜLANS GENLERĠ VE ANTĠBĠYOTĠKLERE DĠRENÇLERĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Dr. Revasiye GÜLEŞEN Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Daire

Detaylı

ET TEKNOLOJİSİNDE DÜŞÜK SICAKLIK UYGULAMALARI. K.Candoğan-ET

ET TEKNOLOJİSİNDE DÜŞÜK SICAKLIK UYGULAMALARI. K.Candoğan-ET ET TEKNOLOJİSİNDE DÜŞÜK SICAKLIK UYGULAMALARI Teknolojik Temel İşlemler Hamburger, köfte Küçük parça et ürünleri Sucuk Salam, sosis Jambon Büyük parça et ürünleri Pastırma Pişirme Soğutma Dondurma Kurutma

Detaylı

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Mikroorganizmaların gıdalarla gelişmesi; Gıdanın karekteristik özelliğine, Gıdada bulunan m.o lara ve bunlar arası etkileşime, Çevre koşullarına bağlı

Detaylı

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ SU KALİTE ÖZELLİKLERİ Su kirliliği Su kaynağının kimyasal, fiziksel, bakteriyolojik, radyoaktif ve ekolojik özelliklerinin olumsuz yönde değişmesi şeklinde gözlenen ve doğrudan veya dolaylı yoldan biyolojik

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

Bimes Biyomedikal Sistemler ve Sağlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti Çetin Emeç Bulvarı 6. Cad. 64/4 06460 A.Öveçler ANKARA Tel: (0 312) 473 17 83 Fax: (0

Bimes Biyomedikal Sistemler ve Sağlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti Çetin Emeç Bulvarı 6. Cad. 64/4 06460 A.Öveçler ANKARA Tel: (0 312) 473 17 83 Fax: (0 3M PETRİFİLM ENTEROBAKTER SAYIM PLAKALARI Birçok gıda ve içecek işletmecilerinin, patojen bakterileri öldürmek için uyguladıkları en az bir basamak vardır. Yalnız ambalajlama öncesinde tekrar kontaminasyon

Detaylı

NORMAL ÖĞRETİM DERS PROGRAMI

NORMAL ÖĞRETİM DERS PROGRAMI NORMAL ÖĞRETİM DERS PROGRAMI 1. Yarıyıl 1. Hafta ( 19.09.2011-23.09.2011 ) Gıda maddelerinin kalite kriterleri Beslenmeyle ilgili genel bilgilerin verilmesi Gıda güvenliği Halk Sağlığı Zoonoz enfeksiyonlarla

Detaylı

AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI UZAKTAN EĞİTİM ÖNLİSANS PROGRAMLARI DERS PLANI GIDA KALİTE KONTROLÜ VE ANALİZİ ÖNLİSANS PROGRAMI

AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI UZAKTAN EĞİTİM ÖNLİSANS PROGRAMLARI DERS PLANI GIDA KALİTE KONTROLÜ VE ANALİZİ ÖNLİSANS PROGRAMI Uygulama Dersinin Adı SINAV TARİHLERİ SINAV TÜRÜ VE YÜZDELİK BİLGİLERİ Gıda Laboratuvarı Dersi Programı (GKA220U) (3 Hafta) ARA SINAV 09.06.2017 (%15); 16.06.2017 (%15) DÖNEM SONU SINAVI 23.06.2017 ARA

Detaylı

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? İMMUNİZASYON Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? Canlıya antijen verdikten belli bir süre sonra, o canlıda

Detaylı

Asidik suyun özellikleri. Alkali suyun özellikleri. ph > 11 ORP < -800mV Cl içermez. ph < 2,7 ORP < 1100mV Cl derişimi: 10-80 ppm

Asidik suyun özellikleri. Alkali suyun özellikleri. ph > 11 ORP < -800mV Cl içermez. ph < 2,7 ORP < 1100mV Cl derişimi: 10-80 ppm Et Endüstrisinde Elektrolize Yükseltgen Su Uygulaması Cem Okan ÖZER, Birol KILIÇ SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ GIDA MÜHENDİSLİĞİ Elektrolize yükseltgen su Kontaminasyon=problem Bakteriler otostopçudur.

Detaylı

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI Hacı SAVAŞ-SÜMAE, Su Ürünleri Sağlığı Bölüm Başkanı Su Ürünleri Sağlığı Bölüm Başkanlığı enstitümüz bünyesinde faaliyet gösteren bölümlerden birisidir. 2000 yılı başından

Detaylı

KARİDESLER. Prof. Dr. Hasan Hüseyin ATAR HHA 1

KARİDESLER. Prof. Dr. Hasan Hüseyin ATAR HHA 1 KARİDESLER Prof. Dr. Hasan Hüseyin ATAR HHA 1 KARİDESLER VE ÜRETİM TEKNİKLERİ Karidesler Crustacea sınıfının on ayaklılar (Decapoda) takımında toplanan, ekonomik değeri yüksek kabuklu su ürünüdürler. Sularımızda

Detaylı

MEME LOBU YANGISI. süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp. süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek.

MEME LOBU YANGISI. süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp. süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek. MASTİT 1 MEME LOBU YANGISI süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek. giderleri süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp fonksiyonel meme lobunun kaybı hayvanın ölümü

Detaylı

TEMEL ECZACILIK BİLİMLERİ ANABİLİM DALI Temel Eczacılık Bilimleri Programı

TEMEL ECZACILIK BİLİMLERİ ANABİLİM DALI Temel Eczacılık Bilimleri Programı Programa Kabul Koşulları: TEMEL ECZACILIK BİLİMLERİ ANABİLİM DALI Temel Eczacılık Bilimleri Programı Yüksek Lisans: Eczacılık Fakültesi, Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, Kimya Bölümü, Mühendislik Fakültesi

Detaylı

- Çok genel olmayan sağ taraf abomasum yer değiştirmelerinde gözlenen semptomlar biraz daha farklıdır.

- Çok genel olmayan sağ taraf abomasum yer değiştirmelerinde gözlenen semptomlar biraz daha farklıdır. semptomları ketozisin belirtilerine benzer. yem tüketiminin durması veya kesilmesi, sınırlı bağırsak hareketi, normal vücut ısısı, süt veriminin azalması, halsizlik ve rahatsızlık ortaya çıkar. - Çok genel

Detaylı

(Değişik:RG-15/12/ ) Ek 1. Kimyasal Özellikler Parametre Analiz Aralığı Birim

(Değişik:RG-15/12/ ) Ek 1. Kimyasal Özellikler Parametre Analiz Aralığı Birim Siyanürik asit Ek 1 Kimyasal Özellikler Parametre Analiz Aralığı Birim Sınır Değerler En az En çok - 100 Biguanid 2 2 30 Hidrojen Peroksid 40 80 ph 6,5 7,8 Amonyum 0,5 Nitrit 0,5 Nitrat 50 Bakır mg/l 1

Detaylı

Toplam alkalinite (CaCO3)

Toplam alkalinite (CaCO3) Kimyasal özellikler Ek-1 ph Parametre Analiz Aralığı Birim Sınır Değerler En az En çok 6,5 7,8 Amonyum 0,5 Nitrit 0,5 Nitrat 50 Siyanürik asit 1 100 Bakır 1 Alüminyum 0,2 Toplam alkalinite (CaCO3) Ayda

Detaylı

Gıda Kaynaklı İnfeksiyon Hastalıkları

Gıda Kaynaklı İnfeksiyon Hastalıkları Gıda Kaynaklı İnfeksiyon Hastalıkları Dr. Serap Şimşek-Yavuz İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Gıda Kaynaklı İnfeksiyon Hastalıkları

Detaylı

Asist. Dr. Ayşe N. Varışlı

Asist. Dr. Ayşe N. Varışlı Asist. Dr. Ayşe N. Varışlı 1 GİRİŞ: İshal tüm dünyada, özellikle de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkmaktadır Akut ishal, özellikle çocuk ve yaşlı hastalarda önemli

Detaylı

Kan Kültürlerini Nasıl Değerlendirelim? Rehber Eşliğinde. Dr. Banu Sancak

Kan Kültürlerini Nasıl Değerlendirelim? Rehber Eşliğinde. Dr. Banu Sancak Kan Kültürlerini Nasıl Değerlendirelim? Rehber Eşliğinde Dr. Banu Sancak KAN KÜLTÜRÜ Mikrobiyoloji laboratuvarının en değerli örneklerinden biridir. Kültür sonuçları hastanın sağ kalımı açısından kritik

Detaylı

SÜT NÖTRAL PH SI, İÇERDİĞİ LAKTOZ, SİTRİK ASİT, SÜT YAĞI, AZOT KAYNAĞI, MİNERAL MADDELER VE YÜKSEK SU ORANI SEBEBİYLE BİRÇOK MİKROORGANİZMANIN

SÜT NÖTRAL PH SI, İÇERDİĞİ LAKTOZ, SİTRİK ASİT, SÜT YAĞI, AZOT KAYNAĞI, MİNERAL MADDELER VE YÜKSEK SU ORANI SEBEBİYLE BİRÇOK MİKROORGANİZMANIN SÜT NÖTRAL PH SI, İÇERDİĞİ LAKTOZ, SİTRİK ASİT, SÜT YAĞI, AZOT KAYNAĞI, MİNERAL MADDELER VE YÜKSEK SU ORANI SEBEBİYLE BİRÇOK MİKROORGANİZMANIN GELİŞEBİLMESİ İÇİN MÜKEMMEL BİR BESİN KAYNAĞIDIR. YENİ SAĞILMIŞ

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Nural KARAGÖZLÜ. Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Yrd. Doç. Dr. Nural KARAGÖZLÜ. Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Yrd. Doç. Dr. Nural KARAGÖZLÜ Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Mikrobiyal kaynaklı Kimyasal kaynaklı Alerjik Diğerleri Zayıf hijyenik koşullar Gıda üretiminin büyük

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 23 BİTKİLERDE BESLENME BİTKİLERDE TAŞIMA

12. SINIF KONU ANLATIMI 23 BİTKİLERDE BESLENME BİTKİLERDE TAŞIMA 12. SINIF KONU ANLATIMI 23 BİTKİLERDE BESLENME BİTKİLERDE TAŞIMA BİTKİLERDE BESLENME Bitkiler inorganik ve organik maddelere ihtiyaç duyarlar. İnorganik maddeleri hazır almalarına rağmen organik maddeleri

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Canlının en küçük birimi Hücre 1665 yılında ilk olarak İngiliz bilim adamı Robert Hooke şişe mantarından kesit alıp mikroskopta

Detaylı

DÜZ SADE YAĞLARI SADEYAĞ ÜRÜN TANIMI DÖK. NO ÜT-01 TARİH 01.01.2015 REVİZYON 00 SAYFA 1/2 ÜRÜN İŞLETME ONAY BELGESİ NUMARASI TANIM REFERANS FİZİKSEL ÖZELLİKLER KİMYASAL ÖZELLİKLER BİYOLOJİK ÖZELLİKLER

Detaylı

Işın Akyar 1,2, Meltem Kaya 2, Onur Karatuna 1,2, Yeşim Beşli 2. Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji AD, İstanbul 2

Işın Akyar 1,2, Meltem Kaya 2, Onur Karatuna 1,2, Yeşim Beşli 2. Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji AD, İstanbul 2 Anaerop Bakterilerin Üretilmelerinde Askorbik Asit Katkılı Besiyeri ve Mineral Yağ ile Kaplanmış Besiyeri Kullanılmasının Araştırılması ve Sonuçların Standart Anaerop Kültür Yöntemi ile Kıyaslanması Işın

Detaylı

ŞEBEKE SULARINDA CL. PERFRİNGENS İN BİR İNDİKATÖR OLARAK ARAŞTIRILMASI. Yazarlar: Özlem Terzi, Yıldız Pekşen

ŞEBEKE SULARINDA CL. PERFRİNGENS İN BİR İNDİKATÖR OLARAK ARAŞTIRILMASI. Yazarlar: Özlem Terzi, Yıldız Pekşen ŞEBEKE SULARINDA CL. PERFRİNGENS İN BİR İNDİKATÖR OLARAK ARAŞTIRILMASI Yazarlar: Özlem Terzi, Yıldız Pekşen Giriş Sağlıklı ve temiz su; İçinde hastalık yapıcı mikroorganizmaları ve vücutta toksik etkiler

Detaylı

YÜKSEK LİSANS TEZİ BİYOLOJİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ BİYOLOJİ ANKARA İLİ VE ÇEVRESİNDEKİ AKARSULARDA BULUNAN BAZI TATLI SU BALIKLARINDAN İZOLE EDİLEN GR ( - ) BAKTERİLERİN İZOLASYONU VE ANTİBİYOTİK DİRENÇLİLİKLERİNİN İNCELENMESİ NEBAHAT AYTUNA ÇERÇİ YÜKSEK LİSANS

Detaylı

MİKROBİYAL BULAŞMA KAYNAKLARI

MİKROBİYAL BULAŞMA KAYNAKLARI MİKROBİYAL BULAŞMA KAYNAKLARI Gıdaların mikrobiyal floralarını gıda üzerinde doğal olarak bulunan m.o larla; depolama, taşıma ve işleme faaliyetleri sırasında dışarıdan / çevreden bulaşan m.o lar oluşturur.

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki. (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki. (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki. (Sayfa 1/7) Deney Laboratuvarı Adresi : Şenol sok. Feride iş merk. D:1-2-3-4 No:3 Gayrettepe şişli 34394 İSTANBUL/TÜRKİYE Tel : 0 212 347 74 70 Faks : 0 212 347 74 73 E-Posta

Detaylı