İSLAM TARİHİ I Prof. Dr. İsrafil BALCI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İSLAM TARİHİ I Prof. Dr. İsrafil BALCI"

Transkript

1 Emevi Devleti nin Kuruluş Ve Yükseliş Dönemi Ünite 3 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı İSLAM TARİHİ I Prof. Dr. İsrafil BALCI 1

2 Ünite 3 EMEVİ DEVLETİ KURULUŞ VE YÜKSELİŞ DÖNEMİ Prof. Dr. İsrafil BALCI İçindekiler 2.1. KURULUŞ VE YÜKSELIŞ Muaviye Dönemi ( ) Yezîd b. Muaviye (680-83) Mervaniler Dönemi I. Velîd b. Abdülmelik ( )

3 Emevi Devleti nin Kuruluş Ve Yükseliş Dönemi Ünite KURULUŞ VE YÜKSELIŞ Muaviye Dönemi ( ) Kuruluş: Dört halife döneminden sonra İslâm Tarihinin ilk hanedan devleti olan Emevîler, adını kurucusu Muaviye b. Ebî Süfyân ın mensup olduğu Ümeyye oğullar kabilesinden almıştır. Yaklaşık 90 yıl hüküm sürmüş olan Emevi devleti ( ) kısa sayılabilecek bir ömür sürmüş olmakla birlikte, oldukça derin iz bırakmış ve bu yüzden İslâm tarihinde müstesna bir yere sahip olmuştur. Devletin kurucusu Muaviye ve ondan sonra gelen oğlu Yezid b. Muaviye ile torunu II. Muaviye b. Yezid, Ebû Süfyan ın soyundan geldikleri için onların dönemi ( ) Süfyanîler olarak isimlendirilmiştir. II. Muaviye nin vefatından sonra iktidarı Mervan b. Hakem devralmış ve devlet yıkılana kadar bu koldan gelen idarecilerle yönetildiği için Mervaniler olarak isimlendirilmiştir. Ümeyye oğulları Cahiliye döneminden beri Kureyş in en nüfuzlu kabilelerinden birisiydi ve Mekke de söz sahibi olan bir kabileydi. Şehrin ve Kabe nin idaresinde söz sahibi oldukları gibi aynı zamanda savaş ve komutanlık vazifesi onların uhdesindeydi. Buna mukabil Kabe yi ziyarete gelen hacı adaylarına su ve yiyecek temini işi ise Hz. Peygamber in soyu olan Haşimilere aitti. İki kabile arasında geçmişe yönelik sıkı bir rekabet yaşanıyordu. Haşimilerin bu görevleri uhdesinde bulundurmaları onlara Arap toplumu üzerinde önemli bir prestij ve nüfuz kazandırmıştı. Ümeyye oğulları ise daha çok siyasi ve askeri gücü temsil ediyorlardı ve bu nedenle aralarında geçmişe yönelik sıkı bir rekabet bulunuyordu. Hz. Peygamber in Haşimilere mensup olması nedeniyle İslâm ın gelişiyle birlikte Haşim oğulları Benû Ümeyye ye karşı önemli bir üstünlük elde etmişlerdi. Ümeye oğulları başlangıçtan itibaren Rasûl-i Ekrem in İslâm a davetine olumsuz karşılık verdikleri gibi aynı zamanda diğer insanların müslüman olmalarını da engellemeye çalışmışlardır. Hz. Osman ve Halid b. Said gibi bir kaç kişinin haricinde bu kabileden pek az kişi İslâm ı kabul etmişti. Hz. Peygamber in Medine ye hicretinden sonra şehrin yönetimini tamamen ellerine geçiren Ümeyye oğulları Müslümanlara karşı yürüttükleri savaşları idare etmişlerdir. Örneğin Bedir Gazvesini Utbe b. Rebia, Uhud ve Hendek savaşını ise Ebû Süfyan idare etmiştir. Ümeyye oğulları Mekke nin fethinden sonra (630) bir bakıma başka seçenekleri kalmadığı için zorunlu olarak İslâm a girmişlerdir. Hatta Rasûl-i Ekrem Ebû Süfyân ın prestijini de dikkate alarak fetih günü Kim Ebû Süfyan ın evinde (yanında) toplanırsa emniyette olur sözleriyle nezaket örneği göstermiş ve bu şekilde Emevi ileri gelenlerini affetmişti. Bu kabilenin İslâm a geç girmesi ve Rasûl-i Ekrem tarafından bağışlanmaları nedeniyle daha sonraki dönemlerde Emevi soyundan gelenlere tulekâ (serbest bırakılmışlar) anlamında gelen küçültücü ve aşağılayıcı bir sıfat kullanılmıştır. Neticede Ümeyye oğulları Hz. Osman ın hilafete gelmesiyle kaybetmiş oldukları nüfuzlarını yeniden kazanma şansını yakaladılar ve bir çoğu önemli mevkilerde idareci olarak görev yaptı. Ardından 661 yılında Şam valisi olan Muaviye b. Ebî Süfyan iktidarı ele geçirerek Emevi devletini kurmuş oldu. Muaviye, Hz. Ebû Bekir zamanında Şam bölgesine ordular gönderildiği zaman abisi Yezid b. Ebî Süfyan a yardımcı olarak gönderilmişti. Hz. Ömer hilafeti döneminde Ebû Ubeyde b. el-cerrâh Şam bölgesi valisiydi ancak o, 638 yılında vebadan ölünce, halife yerine Yezid b. Ebî Süfyan ı atadı, ancak kısa süre içerisinde on da aynı hastalıktan vefat edince Hz. Ömer Yezid in kardeşi 3

4 İslam Tarihi I Muaviye yi Şam bölgesi valiliğine getirdi. Muaviye bu görevini Hz. Ömer döneminin yanı sıra Hz. Osman döneminde de sürdürdü. Hz. Osman ın şehid edilmesinden sonra halife olan Hz. Ali ile girdiği iktidar mücadelesinden başarıyla çıkan Muaviye hilafet makamına oturdu ve yaklaşık 19 yıl ( ) devleti idare etti. Uzun yıllar Şam bölgesinde kalan ve bu dönemin önemli bir bölümündü bölgenin valisi olarak geçiren Muaviye burada önemli bir güç ve nüfuz elde etmişti. Hz. Ömer döneminde fazla ön plana çıkmayan ve halifenin yönetim anlayışına uygun olarak hareket eden Muaviye Hz. Osman ın hilafete gelmesiyle daha serbest hareket etme imkanı bulmuştur. Örneğin Hz. Ömer zamanında Kıbrıs adasını fethetmek istemiş, ancak halifeden izin alamadığı için bu isteğini gerçekleştirememişti. Ancak Hz. Osman halife olduğu zaman Muaviye bu amacına ulaşmıştır. Bilindiği üzere Hz. Osman Mısır, Kûfe ve Basra dan gelen asiler tarafından 656 yılında Medine de şehid edilmiş ve ardından Hz. Ali halife seçilmiştir. Hz. Ali iktidara geldiği zaman ilk iş olarak tıpkı Hz. Osman gibi kendi akrabalarını önemli mevkilere getirmek için harekete geçti ve Hz<. Osman ın valilerini bir bir görevden aldı. Aynı politika gereği Şam valisi olan Muaviye yi de görevden almıştı. Ancak Muaviye halifenin bu kararını tanımadığı gibi aynı zamanda gönderilen valiyi de öldürtmüştü. Muaviye mevcut halife ile iktidar mücadelesi başlatarak, Hz. Osman ın akrabası olduğu için öncelikli olarak şehid edilen halifenin kanı üzerinden siyasetini sürdürdü. Bu nedenle akrabası olan Hz. Osman ı öldürenlerin cezalandırılması isteğini dile getirerek bu konuda Hz. Ali yi ilgisiz kalmakla suçladı. Hatta Hz. Osman a karşı ayaklananları ve onu öldürenleri ordusunda barındırmakla suçladı. Böylece Hz. Osman ın yakın akrabası olduğunu vurgulayarak hukuken onun kanını dava etme hakkının kendisine ait olduğu fikrini işledi ve bunu kabul ettirmeye çalıştı. Bu tür söylemlerle Hz. Ali yi suçlayan Muaviye suçsuz yere öldürülen halifenin katilerini cezalandırmak üzere Şam halkından biat aldı. Hz. Ali, Hz. Osman a karşı darbe yapıp onu iktidardan uzaklaştıran asilerin ortaya çıkardığı kargaşa ortamının ardından iktidara gelmişti. Bu nedenle güvendiği insanları iktidara geçtirip hakimiyetini kuvvetlendirmeye çalışırken, Muaviye nin kendisine biat etmemesiyle karşı karşıya kalmıştı. Yine aynı süreçte tıpkı Muaviye gibi kendisini suçlayan Rasûl-i Ekrem in eşi Hz. Aişe, Talha ve Zübeyr in muhalefetiyle karşı karşıya kaldı. Dolayısıyla henüz hilafetinin başlangıcında iki ayrı muhalif cepheyle uğraşmak zorunda kalan Hz. Ali tam olarak iktidarda hakimiyet sağlayacak fırsat bulamamıştı. Dolayısıyla Hz. Ali, kendisine biat etmeyen Muaviye üzerine yürüme fırsatı bulamadan Mekke ye giden ve burada muhalefet başlatan Hz. Aişe ve taraftarlarının muhalefetiyle uğraşmak zorunda kaldı. O sırada gelişmeleri takip eden Muaviye sessiz kalmayı tercih etti ve Hz. Ali nin Hz. Aişe ve taraftarlarına karşı başlattığı mücadelenin neticesini bekledi. Neticede Aişe ve taraftarlarına karşı Cemel savaşını kazanan Hz. Ali tekrar Muaviye yi itaate çağırdı. Ancak Muaviye biat etmeyi reddettiği gibi, aynı zamanda katillerin kendisine teslim edilmesini ve Hz. Ali nin hilafetten çekilerek yeni halifenin seçilmesi için şûraya bırakılmasını istedi. Bunun üzerine iki taraf Sıffîn de karşı karşıya geldi. Sıffînde yapılan savaşın kendi aleyhine neticeleneceğini fark eden Muaviye, Amr b. As ın teklifiyle mızrakların ucuna Kur ân sayfalarını geçirerek bir hileye başvurdu. Böylece aralarındaki sorunun çözümü için Kur ân a müracaat edilmesini ve bunun için hakeme tayin edilmesini istedi. Onun bu hilesi Hz. Ali ordusunun parçalanmasına neden oldu. Örneğin kişi hakem kabul ederek davalarını ifsat ettiği gerekçesiyle Allah tan başka kimse hüküm veremez sloganıyla ondan ayrıldılar. Daha sonradan Hâriciler olarak adlandırılan 4

5 Emevi Devleti nin Kuruluş Ve Yükseliş Dönemi Ünite 3 bu gurubun ayrılmasıyla Hz. Ali önemli bir güç kaybına uğradı. Böylece hakem teklifi meseleyi çözmek yerine daha da karmaşıklaştırdı, ancak bu durum hedefine ulaşması için Muaviye ye iyi bir imkân sağladı. Hakem tayini yüzünden çatışmalara ara verildi. Her ne kadar Hz. Ali Sıffîn de yapılanın bir oyun olduğunu söylediyse de, taraftarlarına bunu anlatamadı. Neticede iki taraf arasındaki meselenin çözümü için hakemler tayin edilen zamanda toplandılar. Ancak Muaviye nin hakemi olan Amr b. Âs hileli bir şekilde Muaviye nin halifeliğini ilan edince, Hz Ali bu kararı tanımadı ve böylece iki taraf arasında yeni bir mücadele süreci başladı. ancak Hz. Ali Haricilerin ayrılmaları nedeniyle önemli bir güç kaybına uğradığı gibi, aynı zamanda bir süre onlarla savaşmak zorunda kaldı ve taraftarları iyice savaştan yıprandı. Bu arada Mısır gibi önemli bir merkezi yine Muaviye nin oyununa gelerek kaybetti. Gelişmeler giderek Hz. Ali nin aleyhine dönmeye başladı. Özellikle ordusunun sadakatsizliği ve sürekli mücadeleler taraftarlarını hayli yıpratmıştı. Yaşanan olumsuzlukları Hz. Ali ve Muaviye yi suçlayan Hariciler her ikisini suikastla öldürmeyi planladılar. Ancak Hariciler Hz. Ali yi bir sabah namazı sırasında şehid edilirken planlarını Muaviye ye karşı uygulayamadılar. Böylece 661 yılında Hz. Ali nin öldürülmesiyle rakipsiz kalan Muaviye Şam halkından biat aldığı gibi aynı zamanda Mısır da da kontrolü sağlamıştı. Böylece diğer yerlerden de biat alarak emîrul-mü minîn sıfatıyla hilafet makamına oturdu. Hilafete geldiği 661 yılını birlik yılı ilan ederek İslâm dünyasının tamamına hakim oldu Yönetim Anlayışı Muaviye nin hilafeti ele geçirmesiyle birlikte hem yönetim anlamında hem de hilafetin statüsü bakımından İslâm dünyasında köklü değişiklikler meydana gelmiştir. En önemli değişikliklerin başında Muaviye nin hilafeti saltanata dönüştürmesidir. Oysa kendisinden önceki dört halifenin hilafete geliş şekilleri kısmen seçim veya şûra özellikleri taşıyarak bir bakıma halkın iradesiyle gerçekleşmişti. Ancak Muaviye, paranın hallettiği yerde parayla, zor kullanılması gerektiği yerde cebren de olsa sağlığında oğlu Yezid i veliaht olarak Müslümanlara kabul ettirdi ve böylece hilafeti saltanata dönüştürdü. Ondan sonra gelen Emevi halifeleri bu sistemi devam ettirdiler. Bu sistem Emevileri yıkarak iktidara gelen Abbâsîler tarafından da sürdürmüşlerdir. Öte yandan dört halife dönemindeki dinî hassasiyetlerin yerini siyasi hesaplar veya saltanat çıkarlarının şekillendirdiği bir yönetim anlayışı iyiden iyiye kendisini hissettirmeye başladı. Dolayısıyla dinî hassasiyetlerin yerini kuvvet veya gerektiğinde şiddete dayalı idare anlayışı almaya başladı. bununla birlikte Emevi halifeleri namazlarda imamlık yapıp dindar bir görüntü sergilemişlerse de bazı istisnalar dışında sefih bir hayat yaşamadan geri durmamışlardır. Giderek dünyevileşen iktidar anlayışı, halifelerin Kisra veya Kayserler gibi saltanat sürmelerini beraberinde getirmiştir. Halifelerin dini hassasiyetlerden uzak bir yaşam sürmeleri başlangıçtan itibaren onların meşruiyetlerinin tartışılmasına neden olmuştur. Dolayısıyla Emevi yönetimine karşı oluşan Şii, Harici veya Zübeyri isyanlarının arka planında bu propagandanın önemli etkisi olmuştur. Bu meşruiyet problemi başlangıçtan itibaren Emevi halifelerinin başını hayli ağrıtmış, hatta Emevi hanedanının yıkılmasında önemli bir rol oynamıştır. Zira halk yönetimi devirmek için birtakım isyanlar çıkarırken, özellikle ulema da el altından bu isyanları desteklemiştir. Örneğin hilafeti saltanata çevirmesi nedeniyle Muaviye yi eleştiren ulema, Emevilerle birlikte hilafetin sona erdiğine inanmıştır. Bununla merkez Şam dışındaki ulemanın ekseriyeti, ümmetin parçalanmasına rıza göstermediğinden otoriteye boyun eğmekle birlikte, yönetimin meşruluğu 5

6 İslam Tarihi I her fırsatta sorgulamaktan çekinmemiştir. Hicaz, Irak, Mısır gibi merkezlerdeki alimler, Harici isyanları dışındaki diğer isyanları desteklemişlerdir. Özellikle hilafetin Hz. Ali evladının hakkı olduğuna inanan ulema, Ali evladı adına çıkarılan isyanları haklı gördükleri için onları desteklemekten kaçınmamıştır. Muaviye, Hz. Ali nin oğlu Hasan ı da saf dışı bıraktıktan sonra ülkenin tamamına hakim olmuşsa da, Ümeyye aleyhtarı muhalefeti tamamen kontrol edemedi. Genel olarak bakıldığında yönetim aleyhtarı isyanlar iki ana guruba ayrılmaktadır. Bunlardan birisi hilafetin, Ali evladının hakkı olduğunu savunanlar, diğer kolu ise kendileri gibi düşünmeyenleri din dışı kabul eden ve daha çok şiddet yanlısı eylemleriyle ön plana çıkan harici isyanlarıdır. Bunun yanı sıra özelikle Muaviye nin vefatıyla birlikte ortaya çıkan Abdullah b. Zübeyr in başlatmış olduğu muhalefettir. Her ne kadar onun başlattığı muhalefet Zübeyri isyanı olarak isimlendirilse de, aslında İbn Zübeyr in yaklaşık 9-10 yıl kadar hilafet makamında bulunmuştur. Hatta Hicaz ın tamamının yanı sıra, Mısır, Irak ve Filistin bölgesi olmak üzere Şam bölgesinin de bir bölümüne kadar hakimiyetini genişletmiştir. Dolayısıyla onun hareketini isyandan ziyade, hilafeti iki başlı yönetimi olarak nitelemek belki daha doğru bir tanımlama olacaktır. İbn Zübeyr meselesi Muaviye nin vefatından sonra gündeme geldiğinden Muaviye yi en çok uğraştıran iki temel mesele Harici ve Hz. Ali evladı yanlısı isyanları kontrol altına almak olmuştur. Irak bölgesinde şekillenen bu isyanları bastırabilmek için Muaviye Ziyad b. Ebih ve Muğire b. Şu be gibi yetenekli valileri işbaşına getirerek onlar vasıtasıyla bölgeyi kontrol altında tutmaya çalışmıştır. Özellikle Ziayd b. Ebîh in sergilemiş olduğu şiddet yanlısı yönetim anlayışı geçici olarak isyanların önüne geçmişse de, hiçbir zaman bu isyanların önünü alamamış ve ilerleyen süreçte de özelikle harici isyanları devleti en çok uğraştıran mesele olarak varlığı sürdürmüştür. Muaviye hilafetin dinî bağlayıcılığından yararlanmaktan çekinmemiştir. Örneğin emîru lmü minîn yerine Halifetullah (Allah ın Halifesi) unvanını kullanmıştır. Dikkat edilirse bu sıfat ilk önce Hz. Ebû Bekir için kullanılmak istenmiş, ancak kendisi bunu kabul etmemiştir. Oysa Muaviye bu ünvanı kullanarak bir taraftan hilafetini dinî bir temele dayandırmaya çalışmış ve bu görüntüden yararlanmayı hedeflemişken bir taraftan da iktidarı elde etmek veya gücünü sürdürebilmek için Müslümanların alışık olmadıkları siyasi manevralar yapmaktan geri durmamıştır. Halife dinî kisve altında görünmekle birlikte aslında bir hükümdar gibi davranmıştır. Bir taraftan halka imamlık yapıp dindar bir görüntü sergilerlerken bir taraftan da dünyevi saltanatlarını sürdürmeleri için bütün gayretlerini ortaya koymuşlardır. İleride değinileceği üzere Ömer b. Abdülaziz dönemi hariç tutulursa hemen hemen bütün Emevi halifeleri aynı anlayışı sürdürerek iktidarlarını muhafaza etmeye çalışmışlardır. Dikkat edilirse Muaviye Hz. Osman ın kanını dava ederek iktidar mücadelesi başlatmış ve rakibi Hz. Ali yi katilleri ordusunda barındırmakla suçlamıştır. Oysa İslâm dünyasının tamamına hakim olduğu halde, veya kendisi iktidarı ele geçirdiği zaman sözünü ettiği katilleri cezalandırmak için herhangi bir hamlede bulunmamıştır. Bu itibarla onun hilafeti ele geçirmesi ve Emevi devletini kurmasıyla birlikte Emevi halifelerinin dini hassasiyetlerden uzak tutumu İslâm dünyası içinde sürekli tenkide tabi tutulmuş ve birçok isyanın tetikleyici unsurlarından birisi olmuştur. Bu itibarla meşruiyetleri sürekli tartışma konusu olmuştur. Muaviye genç yaşta Hicaz dışına çıkıp uzun yıllar Şam da yöneticilik yaparak önemli bir tecrü- 6

7 Emevi Devleti nin Kuruluş Ve Yükseliş Dönemi Ünite 3 be edinmişti. Maharetli bir idareci olarak siyasetin gereğini yerine getirmekten çekinmemiştir. Dikkat edilirse Hz. Ali, Muaviye ile mücadeleye giriştiği zamana kadar Hicaz dışına çıkmamış ve gelişmelerin gerisinde kalmıştı. Oysa İslâm toplumu ciddi bir gelişme ve değişme geçirmişti. Bu nedenle Hz. Ali siyasetin gereğini yerine getirmekte zaman zaman yetersiz kaldı. Buna mukabil Muaviye zaman zaman dini hassasiyetlerden uzak bir yönetim anlayışı sergileyerek gerektiğinde güç ve şiddete başvurmaktan çekinmemiştir. Öte yandan siyasetini hilm (incelik) üzerine oturtmuştu. Çok mecbur kalmadıkça kuvvete başvurmasa da, yeri geldiği zaman askeri güce başvurmaktan çekinmemiştir. Örneğin uzun süre Irak ı demir yumrukla yöneten Ziyad b. Ebih in baskıcı politikalarına ses çıkarmamıştır. Ya da oğlunu veliaht olarak kabul etmeyen Mekke ve Medinelileri tehdit etmekten çekinmemiş ve zorla biat almıştır. Önemli merkezlere idareci atamalarında ilginç bir şekilde kendi kabilesi dışındaki insanları tercih etmiştir. Bu yolla Hz. Osman ın düştüğü hataya düşmemek için kabilesinin güdümüne girmeye izin vermemiş ve farklı kabilelerden yetenekli valileri görevlendirerek yönetimde tek yetkili olmayı başarmıştır. Örneğin Şam ın nüfuzlu kabilelerinden olan Kelblerden evlilik yaparak bu kabileyle akrabalık bağı kurarak onları kontrol altında tutarak onların desteğini peşinen sağlamıştır. Muaviye kabileler arası dengenin yanı sıra Gayr-i Müslim tebaya karşı da son derece ılımlı bir politika izledi ve oların gönüllerini kazanmaya çalıştı. Hatta yetenekli Gayr-i Müslimleri sarayına almaktan çekinmemiştir. Danışmanları arasında ulunan Sercûn b. Mansur bir Hıristiyan idi. Siyasetteki ustalığı, yetenekli idarecileri yanına çekmedeki başarısı, yöneticilik mahareti, bilgisi, fesahati ve heybetli görüntüsü ve köklü bir aileden geliyor olması gibi vasıflarıyla elde etmiş olduğu şahsi nüfuzu ona büyük imkânlar sağlamıştır. Yöneticiliği sırasında yapmış olduğu kimi icraatlarıyla eleştirilirken kimi icraatlarıyla da övülmüştür. Onun en çok tenkide uğradığı konuların başında oğlu Yezid i velihat tayin etmesi ve Ali evladına karşı sergilemiş olduğu olumsuz tutumudur. Rivayetlere göre Muaviye, Muğire b. Şu be nin önerisi üzereine oğlu Yezid i veliaht tayin etmeye karar vermiş ve bunun için önce uygun bir zemin oluşturmaya çalışmıştır. Örneğin prestij kazanması için hac mevsiminde Yezid i Hicaz a göndermiş ve halka bol bol ihsanlarda bulunmasını öğütlemiştir. Bunun yanında onu İstanbul kuşatması için sefere göndererek halifeliğe layık olduğunu göstermeye çalışmıştır. Henüz halka yaymadan önce bu oğlunu veliaht tayin etme fikrini önce valilerine açan Muaviye, özellikle Ziyad b. Ebîh in olumsuz yaklaşması nedeniyle bir süre bu konuyu dondurmuş ve nihayet Ziyad ın ölümü üzerine açıktan açığa oğlu Yezid i halife adayı olarak belirleyeceği dillendirmiştir. Bu niyetini dile getirirken en önemli gerekçe olarak kendisinden sonra ümmetin ihtilafa düşüp parçalanmaması ve yeni bir iç savaşa sürüklenmemesini öne sürmüştür. Muaviye, Hicaz dışındaki merkezlerde fazla bir dirençle karşılaşmadan oğlu Yezid için biat almıştır. Ancak Hz. Hüseyin, Abdullah b. Zübeyr, Hz. Ebû Bekir in oğlu Abdurrahman ile Hz. Ömer in oğlu Abdullah gibi ileri gelen sahabîler bu fikre şiddetle karşı çıktılar. Bu maksatla Hicaz a giden Muaviye Medine ve Mekke halkının biatini almayı başarmıştır. Rivayete göre Abdullah b. Zübeyr, Hz. Hüseyin ve Abdurrahman b. Ebî Bekir biat etmemek için Medine den Mekke ye kaçtılar. Ancak Muaviye tehdit ve baskıyla Hicaz halkından biat almayı başardı. Böylece vefatından son- 7

8 İslam Tarihi I ra oğlu Yezid in halifeliğini garantileyerek hilafeti saltanata çevirmiş oldu. Bu uygulama Ömer b. Abdülaziz hariç daha sonraki Emevi idarecileri tarafından aynen benimsendi. Hatırlanacağı üzere Ömer b. Abdülaziz istişareye dayalı olarak halife belirlemeyi amaçlamış, ancak hanedan üyelerinin engellemesi yüzünden bu hedefini gerçekleştirecek imkân bulamamıştır Fetihler Muaviye iktidarı ele geçirdikten sonra büyük oranda iç sorunları halledince, Müslümanların tekrar bir ayrışma yaşamalarına fırsat vermemek için hiç vakit kaybetmeden yeni bir fetih dalgası başlattı. Böylece kabileleri cepheye sevk ederek siyasi hesaplarla uğraşmalarına imkân bulamayacakları bir alan açmış oldu. Yönetimi ele geçirmesinden sonra Muaviye nin harekete geçirdiği Şam orduları Anadolu ve İrminiyye üzerine doğru ilerlemeye devam etti. Irak orduları ise Horasan, Sind ve Maveraünnehr üzerine doğru ilerledi. Mısır orduları ise Kuzey Afrika ya doğru büyük seferler başlattı. Muaviye Şam valiliği sıranda Anadolu içlerine doğru bir dizi akınlar başlatmıştı. Bu akınlar yaz ve kış aylarında periyodik olarak devam ediyordu. Bir başka ifadeyle mevsimlik akınlar şeklinde sürdürüldü. Bazen kış ayında sefere çıkılarak kış mevsimi Anadolu içerisinde geçirilmiş, bazen de yaz aylarında akın yapılarak yüklü ganimetlerle geri dönülmüştür. Halifeliğinden sonra yeniden başlayan fetihler özellikle Akdeniz de kurulan donanmayla denizlerde de başlatılmış oldu. Muaviye 649 yılında Kıbrıs adasına sefer düzenlemişti. Hilafeti zamanında ise 673 yılında Rodos adasına donanma gönderdi ve yavaş yavaş İstanbul u hedefledi. Onun Anadolu ya yönelik olarak başlatmış olduğu seferlerin ana hedefi İstanbul idi. Nitekim yılları arasında İstanbul a kara ve denizden kuşatma girişimleri başlatmış, ancak bu girişimi başarısızlıkla neticelenmiştir. Bu seferler sırasında Kapıdağ yarımadasını alarak buraya yapılacak seferler için bir üs olarak kullanmayı hedefledi. Birinci kuşatmadan (649) yaklaşık dört yıl sonra yedi yıl sürecek olan ikinci kuşatmayı başlatarak İstanbul u almak için hayli çaba sarf etti. Bu sırada Rodos başata olmak üzere bazı adalar fethedildi. Muaviye özellikle Bizans a kaşı mücadeleyi önceki halifelere oranla daha ısrarcı bir şekilde sürdürdü. İslâm toplumundaki ayrışmaları halledip birliği sağladıktan sonra ara vermeden Araplar ı askerî seferlere yönlendirdi. Onun bu politikası tıpkı Hz. Ebû Bekir in ridde savaşları akabinde yeniden denetim altına alınan, ancak potansiyel olarak tekrar merkezî otoriteye karşı isyan edebilecek veya İslâm toplumunda kargaşa çıkarabilecek kabileleri ordu çatısı altında bir arada tutup askerî seferlere ve sınır güvenliğine kaydırması gibi muhtemele bir ayrılığa fırsat vermemek ve toplumu bir arada tutabilmek için onları seferlere yönlendirmiştir. Kendisine de öncelikli hedef olarak Bizans ı seçmiştir. Zîra Müslümanlar daha önceden Sâsânîler gibi güçlü bir imparatorluğu yıkmışlardı. Dolayısıyla Bizans ın hedef seçilmesinde muhtemelen yaşanan bu tecrübenin payı söz konusudur. Böyle bir hedefe karşı elde edilecek başarı siyasî açıdan önemli olduğu gibi, psikolojik açıdan da onu motive etmiş olabilir. Muaviye henüz Hz. Ömer zamanındayken Bizans a karşı askerî seferler düzenlemeyi istemiş, ancak Hz. Ömer in izin vermemesi üzerine bu politikayı hayata geçirememişti. Hz. Osman ın hilafetiyle birlikte bir bakıma istediği ortamı buldu ve hiç ara vermeden Bizans a karşı seferlere başladı. Onun karadan ve denizden yoğun bir şekilde başlattığı seferleri 661 yılında hilafet makamını ele 8

9 Emevi Devleti nin Kuruluş Ve Yükseliş Dönemi Ünite 3 geçirmesinden sonra da aynı hızla devam etti. Bu politika muhtemelen Bizans a toparlanma ve karşı taarruza geçme fırsatı tanımaması bakımından oldukça dikkate şayandır. Onun hilafeti döneminde Müslümanları Bizans a yönelik hakimiyetleri daha da genişledi. Bizans ın Anadolu da savunmada kalması aynı zamanda karşı taarruzda bulunacak toparlamayı gerçekleştiremediği gibi, Müslümanların Afrika içlerinde doğru ilerlemelerine de dolaylı katkı sağladı. Arap akınlarıyla meşguliyet doğal olarak bu bölgelerden ilgiyi payitahta yönlendirdi. Ortaya çıkan bu boşluk ise Müslümanları işline yaradı ve Afrika içlerine doğru hızlı ilerleme devam ederek zengin Akdeniz sahilleri ele geçirilerek Müslümanlar kısa sürede İspanya sahillerine ulaştılar. Her ne kadar Muaviye Bizans a karşı askeri seferlerde ısrarcı olduysa da istediği neticeyi elde edemediği de bir gerçektir. Anadolu ve Bizans payitahtına yönelik bu politika Afrika içlerine doğru ilerleme olanağı sağlaması bakımından dikkate değerdir. Muhtemelen bu nedenle Afrika üzerindeki seferler de daha kolay başarı kazanıldı ve buraya olan ilgi daha da arttı. Hz. Osman zamanındaki Sicilya adasına düzenlenen seferden sonra 668 yılında Muaviye, Abdullah b. Kays komutasında buraya bir sefer düzenleyerek önemli ganimetlerle döndü. Ukbe b. Nâfî 670 yılında Berka yı zapt etti. Bu yılda Kayravan da askerî garnizon kuruldu ve bu bölgedeki fetihler büyük oranda bu üsten idare edildi. Doğuda ilerleyen ordular ise Kabil e kadar ilerleyip Hidistan ın bir bölümüne hakim oldular. Yine bu bölgedeki orduları bir kısmı Tahoristan ve Kuhistan ı geçiren Ceyhun nehrine kadar ilerleyip Buhara ve Semrkand gibi Türk illerini ele geçirdiler. Muaviye döneminde izlenen savaş ve barış politikası ilk dönem fetih hareketlerine göre daha farklı zeminde seyretmeye başladı. Her şeyden önce ilk fetihleri harekete geçiren sahabe neslinin yerini ikinci kuşak almaya başladı. İslâm toplumunda yaşanan fikir ayrılıkları ve iç savaşlar birtakım gurupları ve bölgesel güç dengelerini ortaya çıkardı. Güç dengelerine göre safları belirleyen kabileler ya iktidar mücadelesinin içerisinde, iktidarın lehinde veya aleyhinde bir noktada tercihle karşı karşıya kaldılar. İslâm toplumunda yaşanan fikri ayrışmalar, mezhepsel farklılıklar ve kabilelerin bölgesel güç dengeleri haline gelmeleri fetihlerin büyük oranda gidişatını etkiledi. Birtakım dini hassasiyetlerin yerini siyasal mücadeleler ve bazı aşırı uygulamalar aldı. Fethedilen bölge halkına ve İslâm ı seçenlere reva görülen muameleler sık sık isyanların çıkmasına neden oldu. İsyan olaylarını bastırmada güce başvurulurken zaman zaman aşırı uygulamalar ortaya çıktı Yezîd b. Muaviye (680-83) Muaviye Nisan 680 yılında vefat edince, oğlu Yezid yerine geçti (680-83). Her ne kadar daha önceden Yezid için babası tarafından biat alınmış olsa da, bazı yerlerde problemler yaşandı. Özellikle Medine de bulunan Hz. Hüseyin ve Abdullah b. Zübeyr ona biat etmediler. Yezid, onların biatini almak için üzerlerine adam gönderdi, ancak her ikisi Mekke ye kaçarak biat etmediler. Böylece Yezid henüz başlangıçtan itibaren muhalif bir odakla karşı karşıya kaldı ve babası zamanında suskun kalan muhalefet Yezid dönemiyle birlikte giderek alevlendi. Halifeliğe gelmesinden sonra iç çekişmeler yeniden alevlendi. Yezid bir taraftan bu çekişmelerle uğraşırken bir taraftan da babasının politikalarını sürdürmeye çalıştı. Ancak babası kadar maharetli olmamasının yanı sıra, fetihleri o derece arzulu bir şekilde devam ettirme eğiliminde de değildi. Nitekim Bizans a karşı yapılan uzun soluklu savaş ve akınlara son vermiştir. Üstelik o, babası tarafından İstanbul kuşatmasına gönderilmişti, ancak Bizans ı kendisine ciddi bir hedef olarak görmemiştir. Onun döneminde İran ın ulaşılamayan bazı bölgelerinde ilerlemeler devam etti. Ancak yaşanan iç çekişmeler bunun devamını engelledi. Bizans a karşı ise zorunlu olarak 9

10 İslam Tarihi I savunmada kaldı. Örneğin Muaviye nin vefatından hemen önce dört yıl kadar süren İstanbul kuşatması büyük kayıplarla yarıda bırakıldı. Hatta Şam daki kimi yerlere Bizans destekli akınlar yapılmıştır. Bu akınlar nedeniyle savunmada kalarak daha çok Bizans sınırını kontrol altında tutmak için gayret göstermiştir. Yezid bir taraftan sınır güvenliğini kontrol altına almaya çalışırken öte yandan iç muhalefet ve yeniden başlayan çekişmelerle karşı karşıya kaldı. Özellikle Medine deki çekirdek kadro ondan memnun değildi ve Yezid e karşı direniş giderek tırmanmaya başladı. Hicaz ın yanı sıra Hz. Hüseyin i destekleyen Kufeliler onu şehirlerine davet ederek kendisine biat etmek istediklerini bildirdiler. Şayet bu taleplerini gerçekleştirirse kendisi etrafında toplanarak Yezid e karşı mücadele edeceklerini vaat ettiler. Hz. Hüseyin durumu öğrenmek üzere Kûfe ye amcasının oğlu Müslim Akil i gönderdi. Burada müsait bir ortam bulan Müslim, özellikle vali Nu mân b. Beşir in müsamahakâr ve barışsever tutumundan da faydalanarak Hz. Hüseyin adına biat almaya başladı ve Hz. Hüseyin i Kufe ye davet etti. Burada olanları öğrenen Yezid, Kûfe valisini görevden alıp Basra valisi Ubeydullah b. Ziyad ı Kûfe valiliğine getirdi. Yeni vali buradaki isyanı bastırmak için hemen harekete geçti ve Müslim b. akil i öldürdü. Duruma hakim olduğu sırada gelişmelerden henüz haberi olmayan Hz. Hüseyin Kûfe ye doğru yola çıkmıştı. Ubeydullah b. Ziyad onu yakalamak için Sad b. Ebî Vakkâs ın oğlu Ömer b. Sa d komutasında bir ordu gönderdi. Bu ordu 10 Muharrem 61 (10 Ekim 680) yılında Hz. Hüseyin ve yakınlarını Kerbela da feci şekilce katlettiler. Bu olay İslâm tarihinde iz bırakan en acı hadiselerde birisi olarak tarihe geçmiştir. Hz. Peygamber in torunu olan Hz. Hüseyin in başı kesilerek Şam a gönderilmiştir. Ali evladına karşı yapılan bu zulüm hafızalarda derin izler bıraktı. Hatta Kerbela faciasının izleri günümüze kadar devam ettiği gibi aynı zamanda İslâm toplumundaki ayrışmanın da temel unsurlarından birisi olmuştur. Hz. Hüseyin in Kerbelâ da hunharca öldürülmesi İslâm toplumunda ciddi huzursuzluklara neden oldu. Mekke de yalnız kalan Abdullah b. Zübeyr ayaklandı ve birçok Müslüman ın desteğini sağlayarak halifeliğini ilan etti. Bir süreliğine merkezî otoritenin kaybolması ve iki başlı yönetim ve iç huzursuzluklar fetihlerin durmasını, hatta alınan yerlerin çoğunun isyan ve muhalefet nedeniyle elden çıkmasını beraberinde getirdi. Bu durumdan yararlanan Bizanslılar Filistin bölgesine asker gönderip Askalan ve Kaysâriyye şehirlerini tahrip ettiler ve Müslüman halkı buradan çıkardılar. Bu şehirler Abdülmelik b. Mervan zamanında yeniden onarılarak müstahkem garnizon şehir haline getirildi. Hz. Hüseyin in öldürülmesinden sonra Abdullah b. Zübeyr halifeliğini ilan edince Kerbela faciası nedeniyle oldukça duyarlı olan Hicaz halkı Emevi idaresine karşı kin ve nefret duyguları beslemeye başladı ve bu nedenle İbn Zübeyr etrafında toplandılar. Mekke de gizlice biat almaya başlayan ve buradaki Emevi valisinin imamlık yapmasına engel olan İbn Zübeyr, Medine halkının da desteğini sağladı. Hicaz halkı Kerbela faciasının yanı sıra Yezid in sefih bir hayat sürmesinden dolayı da son derece rahatsızdı. Bu nedenle ona biatten ayrılıp İbn Zübeyr e biat ettiler. Bu gelişme üzerine Yezid yaklaşık 12 bin kişiden oluşan Şamlı askerleri Medine üzerine gönderdi. Bu ordu şehre girerek üç gün boyunca yağma yaptı. Tarihe Hare vakası olarak geçen bu hadise Kerbelâ dan sonra Yezid döneminin Müslümanların hafızalarında derin iz bırakan olaylardan bir başkasıdır. Rivayetlere göre Yezid Medine üzerine ordu göndereceği zaman Kûfe valiliğine 10

11 Emevi Devleti nin Kuruluş Ve Yükseliş Dönemi Ünite 3 getirdiği Ubeydullah b. Ziyad ı komutan tayin etmek istemiş, ancak Ubeydullah bu görevi kabul etmemiştir. Ardından Amr b. Said el-eşdâk ı düşünmüş, ancak o da kabul etmeyince Müslim b. Ukbe yi ordunun başına geçirip göndermiştir ve Müslim in ordusu Medine ye girip şehri yağmalamıştır. Medine yi kontrol altına aldıktan sonra Mekke üzerine yürüyen Müslim b. Ukbe muhasara yı sürdürdüğü sırada Yezid in vefat haberi gelmesi üzerine kuşatmayı kaldırmış ve Dımeşk e dönmüştür. Ancak Mekke muhasara altındayken atılan mancınıklarla Kabe harabeye dönmüş ve ahşap kısmı yanmıştır. Muhasaranın kaldırılmasından sonra İbn Zübeyr temeline kadar Kabe yi yıkarak yeniden inşa etmiştir. Kerbela faciası, Ali evladına yapılan zulümler, Hare olayı sırasında Medine nin yağmalanması, Mekke nin muhasara altına alınıp Kabe nin mancınıklarla tahrip edilmesi gibi hadiseler, Yezid e karşı Müslümanlar arasında var olan kin ve öfkeyi daha da artırmıştır. Bu olaylar uzun yıllar müslümanlaın hafızalarından silinmemiş ve derin izler bırakmıştır. Eğlence ve sefih bir hayat sürmeye düşkün olan Yezid, devlet işleriyle uğraşmak veya problemleri çözmek yerine daha da derinleştirmiş ve babasından devraldığı mirası iyi değerlendirmeyerek otoritenin sarsılmasının baş aktörü olmuştur. 683 yılında öldüğü zaman oğlu Muaviye hilafet makamına oturmuştur. Muaviye b. Yezid (683): II. Muaviye hilafet makamına getirilmekle birlikte yaklaşık üç ay sonra kendi isteğiyle bu makamdan ayrılmıştır. Hilafeti zamanında önemli bir icraatı bulunmayan II. Muaviye, kısa süre sonra vefat edince Emevi hanedanının geleceği açısından ciddi bir belirsizlik yaşanmıştır. Bu örneğin bu boşluğu iyi değerlendiren İbn Zübeyr otoritesini daha da artırdığı gibi, Emevi hanedanından daha güçlü halife olarak ortaya çıkmıştır. Yaşanan belirsizlik özellikle Yezid zamanındaki icraatların da etkisiyle muhalifleri daha da cesaretlendirmiş ve yönetim aleyhine isyan sesleri giderek yükselmiştir. Özellikle İbn Zübeyr Ehl-i Beyt in de desteğini alarak Hicaz bölgesinin yanı sıra Basra ve Kufe gibi önemli merkezler olan Irak, Filistin ve Mısır a kadar hakimiyet alanını genişletmiştir. Hatta Şam bölgesinin nüfuzlu kabilelerinden olan Kayssîlerin bile desteğini sağlamış ve İbnü l-esîr in ifadesiyle söylemek gerekirse, Emevi halifesi Abdülmelik zamanında Şam bölgesinin yarısına hakim olmuş ve buranın idaresini yarı yarıya Emevilerle paylaşmıştır Mervaniler Dönemi Mervan b. Hakem ( ) Muaviye b. Yezid in vefatından sonra hanedan içerisinden kimin halife olacağının belirsiz olması ve İbn Zübeyr in her geçen gün nüfuzunu artırması, hanedanın geleceğini ciddi bir şekilde tehlikeye sokmuştu. Hatta hanedanın ileri gelenleri umtlarını kestikleri için İbn Zübeyr e biat etmeyi bile düşünmüşlerdir. Hatta bu amaçla daha sonra halife seçilecek olan Mervan b. Hakem Emeviler adına biat etmek üzere İbn Zübeyr e gitmeyi planlamıştır. Ancak o sırada Basra dan Dımeşk e gelen Ubeydullah b. Ziyad onu fikrinden caydırıp kendinsin halife olarak ortaya çıkmaısnı önerdi. Bu teklifi cazip bulan Mervan, Ümeyye ailesinin ileri gelenleriyle Cabiye de (22 Haziran 5684) bir toplantı yapıp durumu değerlendirdi ve neticede bu toplantıdan halife seçilerek çıkmayı başardı. Ayrıca bu toplantıda Mervan dan sonra Emevileri destekleyen Kelb kabilesinin etkisiyle Halid b. Zeyd birinci, yine hanedanın saygın üyelerinden olan eski Kufe valisi Said in oğlu Amr b. Said ise ikinci veliaht olarak belirlenmişti. Ancak Mervan hilafette giderek güçlenince bu karara uymayarak oğlu Abdülmelik i veliaht atamıştır. Neticede Cabiye deki toplantıdan sonra bir 11

12 İslam Tarihi I bakıma vazgeçilmesi düşünülen hilafet iddiası tekrar canlanmış ve Mervan halife olarak Şam da halkından biat almıştır. Ancak Kelb kabilesi ona biat ederken diğer nüfuzlu kabile olan Kaysîler bir süre beklemişler ve ardından liderleri Dahhâk b. Kasy, Kınnesrin valisi Züfer b. Hâris ve Filistin valisi Natil b. Kays ve Humus valisi Numan b. Beşir gibi idareciler onu halife olarak tanımamışlardır. Daha sonradan Kaysîler İbn Zübeyr e biat etmişlerdir. Abdülmelik Şam da kısmen kontrolü eline geçirince ilk iş olarak Kaysîler üzerine gitmiş ve Mercurahît Savaşı nda (64/684) yapılan kanlı mücadeleden sonra Dahhâk b. Kays ve taraftarlarını bozguna uğratarak durumu kendi lehine çevirmiştir. Bu yenilgiyle birlikte İbn Zübeyr önemli bir destekten yoksun kalmıştır. Bu başarı Emevi hanedanının yeniden iktidarda güçlenmesinin kapılarını araladı. Ancak Keysilerin yenilgisi ileriki zamanlarda Kelb ve Kays kabilelerinin birbirlerine karşı düşmanlıklarına dönüşmüştür. Hatta iki nüfuzlu kabile arasındaki mücadeleler hanedanın yıpranmasını ve iktidarı kaybetmelerindeki nedenlerden birisi olmuştur. dolayısıyla Mercürâhit savaşı iki kabile arasındaki mücadelelerin ilki olmuştur. Mercurâhit deki başarısından sonra Mervan, İbn Zübeyr in kontrolündeki Filistin ve Mısır üzerine yürüyerek bu bölgeleri denetim altına aldı. Mısır ı ele geçirince buraya oğlu Abdülaziz i vali tayin etti. Bu başarılardan sonra iyice nüfuzunu artırınca halife seçildiği zamanda veliaht olarak belirlenen Yezid ve Halid in veliahtlıklarını tanımayarak iki oğlu Abdülmelik ve Abdülaziz i veliaht tayin etmiştir. Şam a döndükten kıs süre sonra vefat etmiştir (65/685). Hatırlanacağı üzere Mervan ın babası Hakem b. Ebî l-âs, Hz. Peygamber zamanında İslâm ı kabul etmiş, ancak ardından irtidat etmiştir. Hem Müslüman olmadan önce hem de irtidat etikten sonra, Hz. Peygamber e düşmanca tavrını sürdürmüş ve Müslümanların sırlarını ifşa etmiştir. Bu nedenle Mekke fethinden sonra Hz. Peygamber onu Taif e sürmüştür. Babasıyla birlikte sürgün hayatı yaşayan Mervan, Hz. Osman zamanına kadar burada sürgün hayatı yaşamıştır. Bilindiği üzere Hz. Osman onun affedilmesi için aracılık yapmış, ancak Hz. Peygamber buna izin vermemiştir. Ardından Hz. Osman aynı talebi z. Ebû Bekir ve Hz. Ömer e de yapmış, fakat onlar da Rasûlüllah ın yapmadığı bir işi kendilerinin yapmayacaklarını söylemişlerdir. Nihayte Hz. Osman halifeliğe getirilince Meravan ı affetmiş ve kendisine hazineden bol bol ihsanlarda bulunmuştur. Hatta onu devlet kâtipliğine getirmiş ve böylece o yönetimde oldukça etkili bir konuma yükseltmiştir. Nitekim zaman zaman halife adına kararlar alacak kadar etkin bir rol üstlenmiştir. Mevan ın Şam bölgesindeki kontrolü sağlaması ve Filistin ile Mısır a hakim olması üzerine, İbn Zübeyr kardeşi Mus ab ı Şam bölgesine bir orduyla gönderdi. Onun kuvvetleri Emevi ordusu karşısında tutunamadı. Bu başarıyla birlikte daha da güçlenen Mervan, Hubeyş b. Dülce komutasındaki bir orduyu Medine ye gönderdi ve burayı da kontrolüne aldı. Ancak Basra dan gelen İbn Zübeyr birlikleri Şamlıları buradan uzaklaştırdılar. Cabiye de hilafeti ele geçirmesi ve ardından elde ettiği başarılardan sonra Mervan adeta Emevi hanedanını çöküşten kurtardı ve almış olduğu veliaht değişikliği kararıyla birlikte hilafetin Mervaniler kanalıyla devamını sağladı. Mervan ın ölümünün ardından oğlu Abdülmelik kolayca hilafete oturdu. Ancak yaşanan iç huzursuzluklar nedeniyle bir taraftan Hariciler, Muhtar es-sakafî ve Abdullah b. Zübeyr meselesi gibi iç isyanlarla bir taraftan da kaybolan dengeleri tesis etmek için daha önceden alınıp yönetimden kopan ve kendi halifeliğini tanımayan şehirlerde tekrar denetimi sağlamak için hayli mücadele etti. 12

13 Emevi Devleti nin Kuruluş Ve Yükseliş Dönemi Ünite Abdülmelik b. Mervan ( ) Mervan b. Hakem den sonra halife olan oğlu Abdülmelik uzun süre iç politikadaki kargaşa ve isyan hadiseleriyle uğraşmak zorunda kaldı. Bir taraftan Hariciler, bir taraftan Muhtar es-sakâfî ve bir taraftan da İbn Zübeyr meselesi uzun süre Mervan ı uğraştıran problemlerin başındaydı. Bu isyanlara ayrıca daha önce Emeviler e bağlı olarak başarılı bir komutan olan İbn Eş âs isyanı eklenince yönetim uzun süre enerjisini bu sorunları ortadan kaldırmak için harcadı. Özelikle Irak da yoğunlaşan muhalefet ve isyan hadiseleri, başarılı ve aynı zamanda tarihe zalim olarak geçen valisi Haccâc ın özel gayretleri vasıtasıyla bastırıldı. Abdülmelik hilafete geldiği zaman ilk iş olarak İbn Zübeyr in kontrolünde bulunan Irak ve Hicaz bölgelerini kontrol altına almayı hedeflemiştir. Ancak o sırada Irak ta birbirlerine karşı mücadele eden Muhtar es-sakâfî ve İbn Zübeyr arasındaki iktidar kavgasını izledi ve bu mücadelenin sonucunu bekledi. Nihayet İbn Zübeyr Muhtar a galip gelince harekete geçen Abdülmelik, İbn Zübeyr in Irak bölgesindeki hakimiyetine son verdi (71/691). Şam ve Irak orduları Deyrü l-cesâlik mevkiinde karşılaştı ve Mus b b. Zübeyr in ordusu büyük bir bozgun yaşadı. Bu başarıdan sonra Abdülmelik Kufe ye giderek halktan biat aldı. Bu gelişme üzerine Irak daki önemli merkez olan Basra da ona boyun eğdi. Irak, Şam, Filistin ve Mısır ı kontrol altına alan Abdülmelik ardından İbn Zübeyr in işini halletmesi için kudretli valisi Haccac ı Hicaz a gönderdi. Haccâc uzun süre İbn Zübeyr i Kabe de muhasara altında tuttuktan sonra son bir hamleyle ortadan kaldırdı ve böylece Abdülmelik i tehdit eden en önemli güç ortadan kalkmış oldu. Bu hadise aynı zamanda Yezid döneminden sonra ikinci kez Mekke nin muhasara altına alınması ve dolayısıyla da Kabe nin mancınıklanması anlamına gelmektedir. Haccâc ın Kabe muhasarası hac ayına denk geldiği için İbn Ömer araya girerek bari hac ibadeti sona erene kadar Kâbe nin mancınıklanmasının durdurulmasını istedi ve onun sayesinde hac ibadeti süresince mücadeleler durdurulmuş, ardından tekrar muhasara başlatılarak Emevi orduları Mekke yi teslim almışlardır (72/692). Böylece Hicaz dahil tüm İslâm şehirleri yeniden Emevilerin kontrolüne geçmiştir. Abdülmelik Haccac ı Hicaz valisi olarak görevlendirmiştir. Ancak Abdülmelik her ne kadar devlet içerisinde hakimiyetini kuvvetlendirmişse de, özellikle Haricilerin başlatmış olduğu isyanların önünü alamamıştır. Hariciler özelikle İran içlerinde iyiden iyiye güçlenmişlerdi. Bu nedenle Abdülmelik in çözmesi gereken en önemli sorunlardan birisi, özellikle İran içlerinde önemli bir güç haline gelen Ezarika Haricileri nin başlattıkları isyanlar idi. Abdülmelik onlarla mücadelesini Müheleb. Ebî Sufra ile sürdürmeye çalıştı. Aslında Mühelleb daha önce İbn Zübeyr adına Haricilerle mücadele ediyordu. Mühelleb Haricilerle mücadeleye giriştiyse de kayda değer bir sonuç elde edemedi, hatta ordusu bozguna uğradı. Bu başarılardan sonra Bahreyn bölgesini ele geçiren Hariciler, üzerlerine gönderilen Emevi ordularını peş peşe altı kez mağlup ettiler ve büyük oranda Irak bölgesine hakim oldular. Emevi ordularının Haricilere üstünlük sağlayamaması üzerine Abdülmelik Hicaz valisi olan Haccâc ı yeniden Irak ın umumi valiliğine getirdi. Haccac Irak a geldikten sonra bölgeden zorla adam toplayarak cepheye sürdür ve Mühelleb e yardımcı kuvvet gönderdi. Ancak bu yardımcı kuvvetlerde kesin sonuç elde edemediler. Özellikle Haccâc ın aşırı sertlik yanlısı politikası Harici isyanlarını daha da keskinleştirdi ve nitekim üzerlerine gönderilen Emevi ordularını bir bir mağlup ettiler. 13

14 İslam Tarihi I Birçok mağlubiyetin ardından Abdülmelik Şam dan gönderdiği düzenli ordularla son bir hamle olarak Hariciler üzerine gitti. Şam dan gönderilen altı bin kişilik ordu ilk önce Hariciler karşısında tutunamadı. Bu başarı üzerine Hariciler Kufe ye saldırdılar. Ancak pes etmeyen Şamlı askerler sonunda Şebîb b. Yezid önderliğindeki Hariciler e üstünlük sağlayabildi. Ancak bu başarı Harici isyanlarının tamamen kontrol altına alındığı anlamına gelmiyordu. Nitekim kısa süre sonra Kirman bölgesinde yeniden organize olan Hariciler yönetimin başını ağrıtmaya devam etti. Haccac ın gönderdiği takviye kuvvetler de Haricilere karşı kesin çözüm elde edemediler. Bu arada Haccac ın aşırı sertlik yanlısı politikaları halkın yönetim aleyhine giderek olumsuz bir tutum takınmasını hızlandırdı. Haccâc, Haricilere karşı geçici başarılar elde edilmesinden sonra hem Horasan bölgesindeki fetihleri başlatmak hem de İran içlerine doğru dağılmış olan Harici isyancıları kontrol altında tutmak amacıyla Kinde kabilesinin soylularından olan Eş âs b. Kays ın torunu Abdurrahman b. Muhammed b. Eş âs ı güçlü bir orduyla 700 yılın başında Sicistan bölgesine gönderdi. İbn Eş âs kararlı ve planlı bir şekilde bölgedeki fetihlerine devam ederken önemli başarılar kazandı. Ancak Haccâc ondan daha hızlı ve kalıcı çözümler bekliyordu. Sürekli İbn Eş âs a talimatlar gönderip onu rahatsız etmesi üzerine bunalan İbn Eş âs sonunda isyan bayrağını çekti. Hareketine de dini bir mahiyet kazandırarak kısa sürede Emevi karşıtı Haricileri ve mevlinin de desteğini alarak güçlü bir ordu oluşturdu. Başlattığı isyan kısa sürede yayıldı ve İbn Eş âs Irak a doğru ilerleyerek Basra ve Kufe şehirlerini ele geçirdi. İbn Eş âs Irak bölgesindeki Emevi hakimiyetini sonlandırmak üzereyken son bir hamle olarak toparlanan Haccâc, Deyrulcemâcim savaşında (Temmuz 701) onu mağlup ederek üstünlük sağladı. Yenilginin ardından İbn Eş âs daha önce anlaşma yaptığı Afganistan kralı Rutbil e sığındı. Ordusunun dağıtılmasından sonra Irak ve Horasan bölgesi yeniden Emevilerin kontrolüne geçti. Ancak Kufe ve Bsaralıların tutarsızlıklarına güvenemeyen Haccâc, Irak bölgesinde güvenebileceği bir üs oluşturup buradan bölgeyi kontrol etmek amacıyla Vâsıt şehrini kurdu ve buraya güvendiği kabileleri yerleştirerek yönetim merkezini bu şehre taşıdı. Harici isyanları ile mücadele sırasında Bizans tan gelebilecek muhtemel bir saldırı karşısında zor duruma düşeceğini bilen Abdülmelik bu ülkeye ağrı vergiler ödeyerek kuzey sınırını güvenceye almıştı. Ancak Haricilere karşı üstünlük sağladıktan sonra, belli bir güç elde edince Bizans a ödediği vergileri kestiği gibi aynı zamanda Anadolu içlerine seferler başlattı. Öte yandan iç problemleri kontrol edince yeni bir fetih dalgası başlatan Abdülmelik özellikle Kuzey Afrika ile ilgilenmeye başladı. Yezid b. Muaviye döneminde bu bölgede görevlendirilen Ukbe b. Nafi burada Bizans nüfuzunu kırmış ve Kuzey Afrika yı denetim altına almıştı. Ancak bu başarılardan sonra Ukeb ninn Berberilere karşı dışlayıcı politika izlemesi ve biraz da işi gevşekten alması sonucu, bu fırsatı değerlendiren Berberiler Bizans ın desteğiyle isyan ettiler. Bu isyan neticesinde Küseyle, Ukbe nin inşa ettiği Kuzey Afrika daki en önemli üs olan Kayravan ın kontrol altına aldı. Abdülmelik Berberi isyanlarını önlemek için Züheyr b. Kays el-belevî komutasında bir orduyu Berberiler üzerine gönderdi. Züheyr, Küseyle nin ordularını dağıttı (688-89) ve Kayravan ı yeniden ele geçirdi. Müslümanların ilerlemelerini durdurmak için Bizans İmparator u II. Justinianos büyük bir donanma hazırlayıp Kuzey Afrika ya gönderdi. Bu kuvvetler Berberliler le birleşerek Müslümanları mağlup etti (688-89). Bu yenilgi üzerine Berberiler yeniden isyan ettiler. Abdül- 14

15 Emevi Devleti nin Kuruluş Ve Yükseliş Dönemi Ünite 3 melik, Hassan b. Numan el-gassânî yi güçlü bir orduyla bölgeye gönderdi. Hassan Bizans ın hakimiyetine geçmiş olan Kartaca başta olmak üzere bir çok yeri denetim altına aldı. Bu arada Berberiler büyük oranda Bizans ı desteklediler. Bu desteğin karşılığı olarak Kuzye Afrika nın iç bölgelerinde büyücülük yapan ve asıl adı Dıhye bnt. Matıyye olan Kâhine adındaki kadının eline geçti. Müslümanlar karşı büyük bir üstünlük sağlayan Kâhine nin orduları bölgede bir süre hakimiyetini devam ettirdi. Ardından Hassân b. Numan ikinci kez Kuzey Afrika seferine çıkarıldı ve yıllarında Kâhine öldürülerek ordusu dağıtıldı ve bölge yeniden Emevilerin denetimine girdi. Hssan b. Numan Berberilere iyi davranınca bu bölgedeki ihtida hareketleri beklenmedik bir hızla arttı ve bölgenin İslamlaşması hızlandı. Abdülmelik tıpkı Muaviye gibi rakiplerinin işini halleder etmez hemen Bizans a yönelik seferlere ağırlık verdi. Kardeşi ve aynı zamanda el-cezîre ve İrminiyye valisi Muhammed b. Mervan, II. Justinien i 73/692 yılı mayıs ayında Sebastopolis de bozguna uğrattı. O, aynı zamanda Anadolu içleri ile İrminiyye deki akınları idare etmekle de görevlendirildi. Onun zamanında periyodik olarak her yıl Bizans a karşı akınlar tertip edildi. Seferler her ne kadar ciddi başarılar getirmediyse de, bir bakıma ordu sürekli belli bir yöne kanalize edilmişti. Abdülmelik hilafet makamına geldiği zaman iç politika ile uğraşırken özellikle Afrika daki pek çok yer denetimden çıkmıştı. Başta Berberîler olmak çeşitli vilayetler üzere hilafet makamıyla yollarını ayırmıştı. O, Hicaz ve Irak taki belirsizliklerle uğraştığı sırada Mısır a kadar olan bölge denetimden çıkmıştı. Abdülmelik özellikle 692 yılında İbn Zübeyr in halifelik iddiasını sonlandırınca İslâm toplumundaki birliği yeniden tesis etti. Ardından Afrika da elden çıkan yerleri denetim altına almak için harekete geçerek Ukbe b. Nafî nin önemli komutanlarından birisi olan Züheyr b. Kays ı komutan atadı. Züheyr Berberîleri ve onlara destek veren Bizanslıları mağlup ederek önemli başarılar kazandı. Ancak Bizanslıların karşı saldırısı üzerine Berka da ağır kayıplar verdi. Afrika daki yerleri denetiminde kararlı olan Abdülmelik Hassân b. Nu mân komutasında yeni bir ordu topladı. Bu ordu Berberî ve Bizanslıları yenilgiye uğratarak Kayrav ın geri aldı. Bu başarıyla birlikte Araplar tekrar Atlas Okyanusu na kadar ilerlediler. Abdülmelik in ordularının önünden kaçan muhalife unsurlar Kâhien adlı bir kadın etrafında toplanarak ciddi direniş başlattılar. Bu direniş karşısında ordu Berka ya büyük kayıplar vererek Berka ya çekildi 697). Ardından Hasan b. Nu mân a yardımcı kuvvetler gönderilerek Kâhine öldürüldü ve taraftarları Berberîler süvari vermek koşuluyla anlaşmak zorunda kaldılar. Abdülmelik zamanında Orta Asya da da önemli mücadeleler yaşanmıştır. Özellikle Horasan valiliğine getirdiği Haccâc b. Yusuf un girişimleriyle Maveraünnehr bölgesinde Türk boylarıyla önemli mücadeleler yaşanmıştır. Haccâc, Kuteybe b. Müslim i komutan tayin ederek Türk illerinde fetih yapmak üzere görevlendirdi. Kuteybe Tahoristan ın önemli şehirlerinin yanı sıra 705 yılında Beykent i aldı. Türk illerinde savaşlara devam eden Kuteybe, ele geçirdiği pek çok yeri yağmalattı. Hatta eli silah tutanlar öldürülürken kadın ve çocuklar esir olarak alındı. Örneğin Beykent in alınması sırasında bu tür uygulamalardan söz edilmektedir. O, esir edilenlerin Horasan a gönderdi. Haccâc, Sicistan üzerine de ordular gönderdi. O aslen Sakîfli olan Ubeydullah b. Ebî Bekre yi 15

16 İslam Tarihi I bu bölgeye gönderdi. Ancak onun kuvvetleri başarılı olamadı ve büyük kayıplarla geri döndü. Ardından Haccâc, Kûfeli Abdurrahman b. Muhammed b. Eş âs komutasında bir ordu daha bu bölgeye gönderdi. Abdurrahman bu bölgede başarılı mücadeleler yaparak Sicistan ın önemli şehirlerinden olan Bust ve Zerenç olmak üzere önemli yerler ele geçirildi ve buralara garnizon şehir haline getirildi. Suriye bölgesinden Anadoluya yapılan akınlar yeniden başlatıldı. Ancak herhangi bir yerde kalıcı bir fetih hareketi gerçekleşmdi. Bu arada başarısız bir İstanbul kuşatması gerçekleştirildi. Doğuda ise İndus vadisi ve Sind de karadan ve denizden kuşatmalar sürdürülerek fetihler devam ettirildi. Kuteybe b. Müslim el-bahilî Maveraünnehr de ilerlerken Muhammed b. Kasım da İndus bölgesinde başarılı fetihlerde bulunuyordu. Haccâc ın girişimleriyle devam eden seferler neticesinde ilerleyen ordunun Hindistan a kadar ulaştığı ve yüklü geanimetler elde ettiği belirtilmektedir. Bu bölgedeki fetihlerde en dikkat çekken husulardan birisi, Budistlerin hakim Hindu sınıfa rağmen, Müslümanları tercih etmeleridir. Muhtemelen bu nedenle bu bölgelerde çok ciddi direnişlerle karşılaşılmamaktadır. Taberî nin verdiği bilgilere göre Türk illerinde ilerlemesini sürdüren Kuteybe, Beykent ten sonra Talkan kentini harabeye çevirdi. Halkı kılıçtan geçirerek pek çoğunu ağaçlarda satırdı. Yaklaşık 12 yıl kadar Türk illerinde savaşlar yapan Kuteybe ele geçirdiği şehirleri harabeye çevirerek büyük tahribatlar yaptı. Onun tahribatlarına direnen halk, onunla anlaşmak zorunda kalan ve ona vergi vermeyi kabul eden idarecilerini bile tahttan indirerek mücadelesini sürdürdü. Örneğin Semerkand idarecisi Tarhun un, Kuteybe ye vergi vermeyi kabul etmesini kabullenemeyen halk onu tahttan indirip yerine Gurak han ın getirdi (709). Yaklaşık 6 yıllık kuşatmadan sonra Semerkand şehri ele geçirildi (711). Emevi idaresini Muaviye den sonra tekrar canlandıran Abdülmelik, elde ettiği başarılar ve kurmuş olduğu güçlü merkezi yapı ile Emevilerin en kudretli halifelerinden birisi olmuştur. Yirmi yıl kadar süren iktidarı döneminde adeta Emevi devletini yeniden kuran isim oldu. Bu nedenle Wellhausen onu Ümeyye oğullarının en büyük hükümdarı olarak niteler. Abdülmelik bir taraftan düşmanlarıyla mücadele edip iktidarını güçlendirirken bir taraftan da devletin kurumsallaşmasında veya var olan kurumların İslâmîleşmesinde de önemli adımlar atmıştır. İlk İslâm parasını bastırmıştır. Böylece Müslümanlar arasında kullanılan Bizans ve Acem pararları tedavülden kaldırılarak tek tip para kullanımına geçilmiştir. Kendi dönemine kadar Farsça ve Rumca tutulan divanların Arapça tutulması kararını almış ve Arapçayı resmi dil olarak kabul etmiştir. Ayrıca daha önce Arapça dışından tutulan divanları da Arapça ya tercüme ettirmiştir. Böylece divanlarda çalışan memurlar Araplar arasından seçilmiştir. Öte yandan Arapça ya büyük önem verilmiştir. Yine onun döneminde Kur ân-ı Kerim e noktalama ve harekeleme işaretleri konmuştur. Abdülmelik zamanında ( ) bir taraftan İslâmî kurallar ve kurumların İslâmileştirilmesine önem verilirken bir taraftan da yeri geldiği zaman şiddet ve kuvvete dayalı idari anlayış devam ettirilmiştir. Özellikle iç politikada yaşanan kargaşa, isyan ve belirsizliklerin de etkisiyle daha çok kuvvete veya güce dayalı bir idare anlayışı benimsenerek kontrol sağlanmaya çalışıldı. Ancak bunun yanından idarî ve malî yönden pek çok düzenlemeler yapıldı. Bu düzenlemeler- 16

17 Emevi Devleti nin Kuruluş Ve Yükseliş Dönemi Ünite 3 de Kur ân temel referans olarak kabul edilmiştir. Bir bakıma kurumlar bu anlayış çerçevesinde İslâmileştirilmiştir. Buna ilaveten yaşanan anlaşmazlıkların İslâmî kurallara göre çözülmesi amacıyla garnizon şehirlere kadılar tayin edilmiştir. Abdülmelik zamanına kadar yaşanan iç çekime ve kargaşalar nedeniyle fetihler büyük oranda sekteya uğratmıştı. Onun dönemiyle birlikte birtakım idarî ve askerî düzenlemeler yapılarak yeniden fetihlere ivme kazandırıldı. Kuzey Afrika daki Berberîler denetim altına alındı ve Batı Akdeniz de ana merkezden nispeten bağımsız bir yapıdaki Kayravan şehir bu bölgedeki fetihlerin hareket merkezi olarak tesis edildi. 710 yılından sonra İslâm ı yeni yeni benimsemiş olan Berberî birlikleriyle İspanya ya akınlar düzenlendi ve buradaki krallık kesin biçimde fethedildi. Abdülmelik güçlü bir idari yapı kurmasının yanı sıra anı zamanda kültürel anlamda da önemli adımlar atmıştır. Örneğin günümüzde de hala varlığını koruyan görkemli Kubbetüssahre onun zamanında yapılmıştır. Bu mabedin yapılış nedeniyle ilgili kimi farklı yorumlardan bahsedilmişse de, halifenin asıl amacının Kudüs te bulunan görkemli Hıristiyan mabetleri karışsında Müslümanlar ın duymuş olduğu ezikliği gidermeye yönelik bir amacın güdülmüş olmasıdır. Böylece o, görkemli bir mabed inşa ederek Müslümanların siyasi alanda olduğu gibi dinî ve kültürel alanlarda da üstün olduklarını ortaya koymak istemiştir. Yine onun döneminde berîd (posta teşkilatı) geliştirilerek iç ve dış haberleşmeye büyük önem verilmiştir. Döneminde devlet hızla gelişip büyürken Abdülmelik bu gelişme ve değişmelerin gerisinde kalmayarak her geçen yeni tedbirler ve yeni açılımlar sağlayarak iktidarını daha da güçlendirmiştir. Uzun yıllardan beri develin başına bela olan Harici isyanları önemli ölçüde kontrol altına alınmıştır. Bunun yanı sıra Şii karakterli isyanlar siyasi alanda tutunamayınca yeraltına çekilmiştir. Kuşkusuz onun başarılarında gerektiğinde şiddet ve zulümden geri durmayan bir idareci Haccac gibi bir valinin bulunmasının da payı büyüktür. Onun desteğiyle devlet daha bir merkeziyetçi yapı kazanmış ve güçlü bir idari yapı tesis edilmiştir. Örneğin vefat ettiği zaman oğlu I. Velid e sınırları Atlas Okyanus undan Ceyhun nehrine kadar uzanan geniş bir coğrafyaya yayılmış bir devlet bırakmıştır. Aynı zamanda bu devlet askeri, idari ve siyasî bakımdan sorunsuz bir merkezi yapı arz ediyordu. Vefatına yakın zamanda tıpkı babası gibi oğulları veliaht tayin etmek istiyordu. Bu amaçla kendisinden sonra veliaht olarak tayin edilmiş olan Mısır da vali olarak görev yapan kardeşi Abdülaziz i bu hakkından feragat ettirmeye zorladı. Ancak kardeşi buna yanaşmayınca iki kardeş arasında bir içi kargaşa yaşanacakken, Abdülaziz vefat edince Abdülmelik aradığı ortamı buldu ve kendisinden sonra oğulları Velid ve daha sonra da Süleyman ın veliaht olarak tayin etti I. Velîd b. Abdülmelik ( ) Abdülmelik ten sonra en yaşlı oğlu Velîd hilafet makamına oturdu. Devraldığı iktidar her bakımdan güçlü bir konumdaydı. Dolayısıyla sorunsuz iktidar devralmıştır. Babasının yolundan giden I. Velid, onun dönemindeki başarılarda pay sahibi olan başta Irak valisi Haccac gibi kudretli idarecileri görevlerinde bıraktı. Bir taraftan sorunsuz bir devlet aldığı için, öte yandan mevcut idarecilerin tecrübelerinden de yararlanarak büyük fetih dalgası başlattı. Özellikle babası zamanında içeride sağlanan sulh ve sükun onun hilafette serbest hareket etmesini sağladı. I. Velid zamanında ( ) Maveraünnehr ve İspanya itaat altına alındı. İstanbul üzerine ordu gönderilerek şehir kuşatıldı. Maveraünnehr bölgesinde ilerlemesini sürdüren Kuteybe, Buhara, 17

18 İslam Tarihi I Semerkant, Fergana ve Kaşgar gibi önemli yerleri ele geçirdi. Bu başarılarıyla birlikte Maveraünnehr fatih olarak ün saldı. Türk boylarına karşı büyük savaşlar yaptı. Türk boyları Çin den de destek alarak onun önderliğindeki orduya karşı büyük direniş gösterdiler. Örneğin Buhara idarecisi Verdânhudâh üzerine yürüdü (707), ancak tutunamayarak geri çekildi. Ancak bir yıl sonra tekrar onun üzerine bir sefer daha yaptı. Buhara idarecisi Soğd ve diğer Türk boylarından yardım alıp direndi ancak Kuteybe önünde tutunamadı. 711 yılında Kuteybe, zengin ve mamur bir Türk şehirlerinden olan Harizm üzerine yürüyerek burada büyük tahribatlar yaptı. Şehri yağmaladı ve yaklaşık esiri öldürttü. Şehir halkı onunla on bin köle vermek karşılığında teslim oldu. Kaynaklara yansıyan bu tür bilgiler artık Emevîler dönemiyle birlikte İslâm fetihlerinin çehresinin de değiştiğini göstermektedir. Bir taraftan ihtiras, bir taraftan idareye yaranma ve ganimet hırsı görüldüğü kadarıyla fetihleri artık fetih ruhundan çıkarıp bir bakıma istilaya çevirmiştir. Oysa ilk dönem fetihlerinde bu tür yağma, talan ve taşkınlıklardan söz edilmemektedir. Artık adı İslâm olarak nitelenen fetihler, pek çok İslâm dışı uygulamayla kimi zaman istilaya dönüşecek kadar mahiyet kazanmıştır. Kuteybe nin Türk illerindeki tahribat ve istilası 717 yılına kadar sürdü. Bu tarihte kendi askerlerinin suikastıyla öldürülen Kuteybe den sonra Maveraünnehr bölgesinde toparlanan Türkler Arapları yurtlarından uzaklaştırdılar. Ancak Buhara ve Semerkand gibi şehirler Araplar ın yanı sıra İslâm ı seçen Türk idarecilerinin ortak yönetiminde İslâm otoritesi altında kaldılar. Türk illerinde savaşlara devam eden Kuteybe Fergana, Şaş gibi yerlerin fethinin yanı sıra Kabil e kadar ilerleyerek burayı fethetti. I. Velid döneminde Türklere karşı önemli politika değişikliğine gidilmiştir. Horasan valisi olan Eşres muhtemelen Türk boylarının direnişini kırmak ve Buhara, Semerkand gibi şehirlerde tutunabilmek için cizye alınmamasını ve Türkler ile Araplar ın eşit kabul edilebileceğini söyledi. Bu politika nedeniyle pek çok Türk boyunun İslâm ı benimsediklerinden söz edilmektedir. Ancak bu politika vergi gelirlerinin azalmasına neden olunca, bu karardan vazgeçildi ve Türklerden yeniden cizye alınmasına kara verildi. Belâzurî ye göre gayri Müslimlerden alınan vergilerden indirime gidilmesinin vergi gerlilerini azalttığı gerekçesiyle Haccâc ın bu uygulamayı kaldırdığını söylemektedir. Örneğin Mesene bölgesindeki halka yeniden vergi konulmuştur. Hatta o, vergi gelirlerini artırmak için Müslümanlar tarafından ödenmesi gereken haraç vergisini de koymuştur. Bunu sasece Mesene halkı için değil bütün ülke için yapmıştır. Onun bu kararı II. Ömer tarfından kaldırılmıştır. Bu kararın alınması bölgede birtakım isyanların patlak vermesine neden oldu. Karar tepkili olan Türkler Seyhun nehri yakınlarında yeni kurulmuş olan Türgiş Han ı Suluhan dan yardım istediler. Suluhan ın desteğiyle birlikte Araplar Maveraünnehr den sürüldüler. Ancak kısa süre sonra Türgişler ikiye bölününce Araplar yeniden eskiden ele geçirdikleri yerleri geri aldılar. I. Velid zamanında Azerbaycan üzerinde de birtakım fetihler devam etmiştir. Halife el-cezîre, İrminiyye ve Azerbaycan valiliğine kardeşi Mesleme b. Abdülmelik i getirdi. Yeni vali Türkler üzerine yürüyerek Bâb şehrine kadar ilerledi ve bu bölgede önemli yerler ele geçirdi. 714 yılında ise Mesleme b. Abdulmelik Bâb şehrini alarak burayı tahrip etti. Ancak dokuz yıl sonra şehir yeniden imar edildi. Mesleme aynı zamanda Anadolu içlerine doğru devam eden fetihleri yürütüyordu. 18

19 Emevi Devleti nin Kuruluş Ve Yükseliş Dönemi Ünite 3 Güney Asya ya doğru fetihleri devam ettiren Muhammed b. Kasım Sind ile Belûcistan arasındaki yerlerşim birimlerini denetim altına aldı. Kendisi Sind bölgesi fâtihi olarak nitelenmiştir. Bu başarılarla birlikte Mutlan ve Pencap İslâm devletinin sınırlarına dahil edildi (715). I. Velîd döneminde Afrika ve İspanya da fetihlere devam edildi. Daha önce Afrika ordularının komutanı olan Hassân b. Nu man ın azledilip yerine Musa b. Nusayr ın getirilmesini fırsat gören Berberîler isyan ettiler. Ancak yeni komutan onları kısa sürede denetim altına aldı. I. Velid zamanında Rumlar Afrika dan sürüldü. Tanca fethedilerek buraya Arap nüfus yerleştirildi. Ayrıca etrafa ordular gönderilerek pek çok yer fethedildi. Musâ, azadlısı Tarık b. Ziyâd ı Tanca da bırakıp kendisi Kayravan a döndü. Afrika bütünüyle kontrol altına alınarak yeni komutan Musa nın denetimine girdi. Bölgede ortaya çıkan kargaşaların son bulması aynı zamanda Berberîlerin İslâm ı giderek benimsemelerini sağladı. Akdeniz deki Bizans denetimindeki bazı adalara seferelr düzenlendi. Mayorka ve Minorka gibi yerler fethedildi. Musa b. Nusayr komutasında Atlas Okyanusundan Mısır a kadar olan bütün Afrika nın yanı sıra İspanya da büyük fetihler gerçekleştirildi. Özellikle İspanya daki iç huzursuzluk ve idarecilerin keyfi yönetimi bu bölgedeki fetihlerin hızlı bir şekilde gerçekleşmesini sağladı. Musa b. Nusayr halifenin izniyle İspanya bölgesine doğru keşifçi birlik gönderdi. Ortamın el verişli olduğunun görülmesi üzerine Tarık b. Ziyâd komutasında buraya ordu gönderilerek İspanya nın fethi gerçekleştirildi (711). Tarık b. Ziyâd komutasındaki ordu İspanya ya girdiği zaman Got valisi karadan onun birliklerini kuşattı. Ünlü komutan herhangi bir çözülme ve geri çekilmeyi önlemek için limandaki gemilerini yaktı. Tarık kuşatmayı yararak kaçanları Kadis bölgesinde kıstırdı ve yaklaşık bir hafta kadar mücadeleden sonra İspanya Kralı Rodrik dahil askerleri kılıçtan geçirdi. Böylece Kadis savaşıyla birlikte Got devleti yıkıldı ve İspanya Müslümanların eline geçmiş oldu. Bu başarının ardından Musa b. Nusayr kalabalık bir orduyla İspanya ya geldi. Böylece İspanya içlerindeki fetihler başladı. İspanya içlerindeki fetihler devam ederken I. Velid öldü ve yerine Süleyman b. Abdülmelik halife seçildi. İspanya daki iki komutan Musa b. Nusayr ve Tarık b. Ziyâd arasında yaşanan ihtilafı çözmek üzere her ikisini Şam a çağrıldı. Babasının çağrılması üzerine Musa nın oğlu Abdullah Mağrib ve Endülüs e vali tayin edildi. Ancak bir süre sonra sarayda suikastle öldürülmesi üzerine, halifenin bölgeye vali tayin etmesine kadar Eyyûb. Habîb ordaki ielri gelenler tarafından emîr tayin edildi. O yönetim merkezini Kurtuba ya taşıdı. Eyyûb dan sonra İspanya bazen Şam halifesi tarafından bazen de gönderilen valiler tarından idare edild. Bu valilerden olan Abdurrahman el-ğâfikî, 729 yılında Fransa ya doğru sefere çıktı. Pireneler i geçip Bordo (Bordeux), Garonne, Chrente ve Loire ırmaklarını geçerek Politiers (Puatye) ve Tours (Tur) şehrilerni aldı. Müslüman askerler Lyon şehrine kadar ilerlediler. Giderek düzensiz bir şekilde hareket eden ve yağmaya dalan askerlerin deüzensizlikleri beraberinde birtakım başıbozuklukları getirdi. 732 yılında yapılan Poitiers (Puvatya) savaşıyla İslâm ordularının ilerlemesi durduruldu. I. Velîd dönemindeki bu geniş fetih organizasyonuyla İslâm dini oldukça geniş bir coğrafyaya yayıldı. Wellhausen, onun İslâm ı devlet dini olarak yükselttiğini söylemektedir. Bir taraftan içerideki dindar kesimin arzu ve eğilimlerine göre politikalar geliştirip valiler atarken bir taraftan da önemli imar faaliyetlerinde bulundu. 19

20 İslam Tarihi I I. Velid dönemi büyük oranda fetihlerle geçmiştir. Başarılı bir şekilde devam eden fetihlerle birlikte Emevi devleti zirve noktasına ulaşmıştır. Bu başarılarda Maveraünnehr fatihi Kuteybe b. Müslim, Sind bölgesi fatihi Muhammed b. Kasım, Anadolu içlerine akınlar yapan ve Kafkaslara kadar ulaşan kardeşi Mesleme b. Abdülmelik, İspanya fatihleri Tarık b. Ziyad ve Musa b. Nusayr gibi meşhur komutanların rolü oldukça fazlaydı. Başarılır komutanlar sayesinde İslâm fetihleri en uç noktaya ulaştı. Ülke sınırları Anadolu topraklarının bir bölümünden Kafkaslara ve Hindistan a kadar ulaşırken, aynı zamanda sınırların diğer ucu ise Türkistan dan İspanya sahillerine, hatta Avrupa içlerine kadar genişledi. Özelikle Türk illerinde yapılan fetihler ve bir çok Türk boylarının İslâm la tanışmaya başlamaları, bir bakıma daha sonradan İslâm önderliğini yapacak olan Türkler in ilk kez yakından İslâm la tanışmalarının zeminini hazırladı. Bürün bu ilerlemelerle birlikte I. Velid döneminde dinî, idarî ve kültürel alanda da önemli gelişmeler olmuştur. Dini mimariye ait birçok eser veya cami inşa edilmiştir. Bunların en meşhurlarının başında günümüzde de bütün ihtişamıyla ayakta duran Kudüs teki el-mescidü l-aksâ ve Şam Emeviyye Camiidir. Yine bu dönemde ülkenin değişik yerlerinde yol, köprü, hastane gibi kamu hizmetleri gören kurumlar veya hizmet alanları ihdas edilmiştir. Özellikle cüzam hastaları, acizler, kötürüm olanlar ve amalar devlet korumasına alınmıştır. Alimler üzerindeki baskı büyük oranda serbest bırakılmıştır. Örneğin Medine deki alim veya dindar insanlara karşı baskı uygulayan valisi Hişam b. İsmail i görevden almıştır. Dini hizmetler alanında daha serbest bir ortam sağlamış ve bir bakıma İslâm ın bir devlet din olarak gelişmesini ve ilerlemesinin önünü açtı. Onun dini konuladaki en önemli hizmetlerinden birisi, sürekli eleştiriye konu olan ve farklı dinî akımların gelişmesi için müsait ortam bulan din adamları üzerindeki baskıyı kaldırıp Sünni İslâm anlayışının gelişmesi ve yayılmasına sunduğu katkıdır. Onun açılımları sayesinde farklı dinî akımlar kendileri için eleştiri konusu olacak fazla bir ortam bulamadılar. On yıl kadar iktidarda kalan I. Velid, Emevileri dönemin en güçlü devleti halife getirdi. O da dedesi ve babası gibi tahtını çocuklarına bırakmak arzusundaydı. Bunun için babası tarafından kendisinden sonra veliaht tayin edilen kardeşi Süleyman ın bir şekilde devre dışı bırakmak istiyordu. Ancak kardeşi onun isteğin kabul etmediği gibi, bu uğurda hedeflerine ulaşmak için mücadele ederken vefat etti bu hedefi yarım kaldı. Böylece kardeşi Süleyman hilafet makamına oturdu. Ancak Velid in oğlunu veliaht atamasına destek veren başarılı idareciler, Süleyman ın halife olmasıyla birlikte tek tek görevlerinden alındılar ve böylece yeni sorunlar ortaya çıkmıştır. 20

21 Emevi Devleti nin Kuruluş Ve Yükseliş Dönemi Ünite 3 21

22 İslam Tarihi I 22

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN Konular * Emeviler * Ömer b. Abdülaziz ve Sonrası * Yıkılış Kaynaklar *İsmail Yiğit, A. Engin Beksaç, Emeviler, DİA, XI, 87-108. * İrfan Aycan-İbrahim Sarıçam, Emevîler,

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1 İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1 A. GENEL BİLGİLER...1 1. Tarihin Faydası ve Önemi...3 2. Kur an ve Tarih...4 3. Hadis ve Tarih...5 4. Siyer ve Meğâzî...6 5. İslâm Tarihçiliğinin Doğuşu ve Gelişmesi...6 B. İSLÂM

Detaylı

TARİH DERSİ PERFORMANS GÖREVİ

TARİH DERSİ PERFORMANS GÖREVİ TARİH DERSİ PERFORMANS GÖREVİ KONU:DÖRT HALİFE DÖNEMİ HAZIRLAYANLAR URAL DOĞUKAN ÇAĞIRKAN FATİH OĞRAŞ GÖKAY BOLATCAN ERDEM USLU KAYNAKÇA:www.eba.gov.tr/video/izle/video4f55bd30030fd DÖRT HALİFE DÖNEMİ

Detaylı

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken Kerbela Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken ve dış tehlike belirtileri de baş gösterince

Detaylı

Editörler Prof.Dr. Nurettin Gemici - Doç.Dr. Cahid Kara İSLAM TARİHİ I

Editörler Prof.Dr. Nurettin Gemici - Doç.Dr. Cahid Kara İSLAM TARİHİ I Editörler Prof.Dr. Nurettin Gemici - Doç.Dr. Cahid Kara İSLAM TARİHİ I Yazarlar Doç.Dr. Bilal Gök Doç.Dr. Cahid Kara Doç.Dr. İsmail Pırlanta Doç.Dr. Mehmet Dalkılıç Dr.Öğr.Üyesi Ali Hatalmış Dr.Öğr.Üyesi

Detaylı

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ DERS NOTLARI VE ŞİFRE TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ EMEVİLER Muaviye tarafından Şam da kurulan ve yaklaşık

Detaylı

PROF. DR. İRFAN AYCAN ÖZGEÇMİŞ

PROF. DR. İRFAN AYCAN ÖZGEÇMİŞ PROF. DR. İRFAN AYCAN ÖZGEÇMİŞ Doğum Yeri ve Tarihi : Bolu/Gerede 1961 Lisans : 1982 Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yüksek Lisans : 1985 Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora :

Detaylı

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations www.libridergi.org Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations SAYI IV (2018) M. S. TAKKÛŞ, Emevî Devleti Tarihi. İstanbul 2016. Hikmetevi Yayınları, 253

Detaylı

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN Konular: *Hz. Osman Dönemi İç Karışıklıklar *Hz. Ali Dönemi İç Karışıklıklar Dört Halifenin Hayatı ve Şahsiyetleri Kaynaklar: *Mustafa Fayda, Hulefayı Raşidin, DİA, XVIII,

Detaylı

BEDİR SAVAŞI. Nedenleri Savaş Sonuçları UHUD SAVAŞI. Nedenleri. Savaş Sonuçları HENDEK SAVAŞI. Nedenleri. Sonuçları. Kaynakça

BEDİR SAVAŞI. Nedenleri Savaş Sonuçları UHUD SAVAŞI. Nedenleri. Savaş Sonuçları HENDEK SAVAŞI. Nedenleri. Sonuçları. Kaynakça BEDİR SAVAŞI Nedenleri Savaş Sonuçları UHUD SAVAŞI Nedenleri Savaş Sonuçları HENDEK SAVAŞI Nedenleri Kaynakça Sonuçları Bedir savaşın en önemli nedeni Müslümanları hicrete zorlayan Kureyşlilerin, hicret

Detaylı

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN Konular *Abbasiler *Me mun döneminden Mu temid dönemine kadar Mu temid Döneminden İtibaren Kaynaklar: *Hakkı Dursun Yıldız, Şerare Yetkin, Abbasiler, DİA, I, 1-56. * Philip

Detaylı

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN Mali Yapı, Medeniyet ve Kültür Konular: *İdari Yapı *Mali Yapı *Askeri Yapı *Adli Yapı *Medeniyet ve Kültür Mali Yapı, Medeniyet ve Kültür Kaynaklar: *Mustafa Fayda, Hulefayı

Detaylı

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN Dönemi İdari, Mali, Sosyal ve Kültürel Durum Konular *Emeviler Dönemi İdari, Mali, Sosyal ve Kültürel Durum. Dönemi İdari, Mali, Sosyal ve Kültürel Durum Kaynaklar *İrfan

Detaylı

İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ II TAR104U

İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ II TAR104U İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ II TAR104U KISA ÖZET DİKKAT Buarada ilk 4 sahife gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 1 1. Ünite: Abbasilerin Kuruluşu ve İlk Dönem Halifeleri

Detaylı

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-4 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER NADİROĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-4 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER NADİROĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI 15.03.2010 Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-4 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER NADİROĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI Uhud savaşından dört ay sonra meydana gelen Bi r-i Maûne fâciası ndan sağ kurtulan

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 1 632-1258 HALİFELER DÖNEMİ (632-661) Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, her biri İslam ın yayılması için çalışmıştır. Hz. Muhammed in 632 deki vefatından sonra Arap

Detaylı

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ Tarihi Öğretim Yılı Dönemi Sırası 2014-2015 2 1 B GRUBU SORULARI 12.Sınıflar Öğrencinin Ad Soyad No Sınıf Soru 1: Aşağıdaki yer alan ifadelerde boşluklara

Detaylı

Dört Halife Dönemi Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer Devri Ders Notu

Dört Halife Dönemi Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer Devri Ders Notu Dört Halife Dönemi Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer Devri Dört Halife Dönemi Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer Devri Ders Notu 1. HZ. EBU BEKİR DÖNEMİ (632-634) a.yalancı peygamberlerle mücadele edildi.

Detaylı

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te 9 da AK YIL: 2012 SAYI : 164 26 KASIM 01- ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 4 te Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır

Detaylı

KİTAP TANITMA Tartışmaların Odağındaki Halife Yezid b. Muaviye Ali ERTUĞRUL*

KİTAP TANITMA Tartışmaların Odağındaki Halife Yezid b. Muaviye Ali ERTUĞRUL* KİTAP TANITMA Ünal KILIÇ ın Tartışmaların Odağındaki Halife Yezid b. Muaviye adlı Kitabının ( Kayıhan Yayınları İstanbul 2001) Tanıtımı Ali ERTUĞRUL * Yezid b. Muaviye, kendisinden önceki halifelerde olmasa

Detaylı

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI 15.03.2010 Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI Müslümanlarla yaptıkları antlaşmaya ilk ihanet eden Yahudi kabilesi Kaynukâ'oğullarıdır.

Detaylı

Kitap Tanıtımı ve Değerlendirmeler

Kitap Tanıtımı ve Değerlendirmeler Kitap Tanıtımı ve Değerlendirmeler Emevîler Döneminde İktidar-Ulemâ İlişkisi * Tanıtan: Ahmet Yasin TOMAKİN1 Ankara 2008, Ankara Okulu Yayınları, 286 sayfa Eser giriş bölümü ve ardından; Emevî iktidarı

Detaylı

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Siyer-i Nebi ne demektir? Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) doğumundan ölümüne kadar geçen hayatı içindeki yaşayışı, ahlâkı, âdet ve davranışlarını inceleyen ilimdir.

Detaylı

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi YÜKSELME DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 II.Selim (1566-1574) Tahta Geçme Yaşı: 42.3 Saltanat Süresi:8.3 Saltanat Sonundaki Yaşı:50.7

Detaylı

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ TALAS SAVAŞI (751) Diğer adı Atlık Savaşıdır. Çin ile Abbasiler arasındaki bu savaşı Karlukların yardımıyla Abbasiler kazanmıştır. Bu savaş sonunda Abbasilerin hoşgörüsünden etkilenen

Detaylı

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ   Youtube Kanalı: tariheglencesi YÜKSELME DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Youtube Kanalı: tariheglencesi 02.03.2018 Youtube kanalıma abone olarak destek verebilirsiniz. ARİF ÖZBEYLİ Tahta Geçme Yaşı: 33.3 Saltanat

Detaylı

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU e-makâlât Mezhep Araştırmaları, IV/2 (Güz 2011), ss. 179-183. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU Halil İbrahim Bulut, Araştırma Yayınları, Ankara, Nisan 2011,

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders Dr. İsmail BAYTAK İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET I. GÖKTÜRK DEVLETİ (552-630) Asya Hun Devleti nden sonra Orta Asya da kurulan ikinci büyük Türk devletidir. Bumin Kağan

Detaylı

İSLAM TARİHİ I Prof. Dr. İsrafil BALCI

İSLAM TARİHİ I Prof. Dr. İsrafil BALCI Emevi Devleti nin Gerileme Ve Çöküş Dönemi Ünite 4 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı İSLAM TARİHİ I Prof. Dr. İsrafil BALCI 1 Ünite 4 EMEVİ DEVLETİ GERİLEME VE ÇÖKÜŞ DÖNEMİ Prof. Dr. İsrafil BALCI İçindekiler

Detaylı

Tahta kılıcın sırrı. İSLÂM TARİHİNDE CEMEL VE SIFFÎN savaşlarına yol açmış hadisatın

Tahta kılıcın sırrı. İSLÂM TARİHİNDE CEMEL VE SIFFÎN savaşlarına yol açmış hadisatın Tahta kılıcın sırrı İSLÂM TARİHİNDE CEMEL VE SIFFÎN savaşlarına yol açmış hadisatın seyri içinde ortaya çıkan iki ayrı gruptan, bu meselelerle bir şekilde ilgili her mü min az-çok haberdardır. Adalet-i

Detaylı

Hz Âmine, kocası Abdullah ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları ndan.

Hz Âmine, kocası Abdullah ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları ndan. Sevgili Peygamberimiz 20 Nisan 571 Pazartesi günü Mekke de doğdu Babası Abdullah, annesi Âmine, dedesi Abdülmuttalip, büyük babası Vehb, babaannesi Fatıma, anneannesi ise Berre dir. Doğduktan sonra 4 yaşına

Detaylı

1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı

1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı 1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı 1979'da Mekke'de gerçekleşen ve günümüzde hala bazı yönleri gölgede kalan olaya ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı. 03.06.2017 / 11:26 20 Kasım 1979

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HZ.MUHAMMEDİN HAYATI DKB

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HZ.MUHAMMEDİN HAYATI DKB DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HZ.MUHAMMEDİN HAYATI DKB 05 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin

Detaylı

Kitap Tanıtımı PEYGAMBER VE DÖRT HALİFE GÜNLERİNDE ŞEHİR YÖNETİMİ VE VALİLİK. Ünal Kılıç, Yediveren Kitap, Konya 2004, 233 s.

Kitap Tanıtımı PEYGAMBER VE DÖRT HALİFE GÜNLERİNDE ŞEHİR YÖNETİMİ VE VALİLİK. Ünal Kılıç, Yediveren Kitap, Konya 2004, 233 s. Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Cilt: VIII / 2, s.245-249 ARALIK-2004, SİVAS Kitap Tanıtımı PEYGAMBER VE DÖRT HALİFE GÜNLERİNDE ŞEHİR YÖNETİMİ VE VALİLİK Ünal Kılıç, Yediveren Kitap,

Detaylı

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER SERİYYE VE GAZVELER

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER SERİYYE VE GAZVELER 15.03.2010 Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER SERİYYE VE GAZVELER Müşriklerle İlişkiler - İlk Seriyyeler ve Gazveler Gazve: Hz. Peygamber in katıldığı bütün seferlere gazve (ç.

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İslam Siyasi Tarihinde Muhalefet Hareketleri II. Ders No : 8110020027 : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 0 Ders Bilgileri Ders

Detaylı

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HUDEYBİYE İLE MEKKE NİN FETHİ ARASINDAKİ GELİŞMELER

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HUDEYBİYE İLE MEKKE NİN FETHİ ARASINDAKİ GELİŞMELER 15.03.2010 Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HUDEYBİYE İLE MEKKE NİN FETHİ ARASINDAKİ GELİŞMELER Hudeybiye Barış Antlaşması ile Mekke'nin fethi arasında geçen iki yıla yakın bir zaman zarfında Hz. Peygamber

Detaylı

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir.

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir. Peygamber Efendimiz buyurmuş ki: Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir. Hz. Hüseyin: da aile halkından 19 kişi

Detaylı

Gazi Ahmet Muhtar Paşa

Gazi Ahmet Muhtar Paşa Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren Cepheden Cepheye Koşan Komutan: Gazi Ahmet Muhtar Paşa O smanlı Devletinin son dönemlerinde, ordunun en önemli komutanlarından biri de, Gazi Ahmet Muhtar Paşa dır. Verilen

Detaylı

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Sarı Irmak ın kuzeyi idi. Daha sonra Orhun ve Selenga ırmakları

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İslam Tarihinde Ehl-i Beyt Hareketleri II. Ders No : 8110020028 : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 0 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

Kadınların Savaş ve Sağlıkla İlgili Hizmetleri

Kadınların Savaş ve Sağlıkla İlgili Hizmetleri Kadınların Savaş ve Sağlıkla İlgili Hizmetleri İslam ve Hemşirelik Savaşta Kadınların Görevleri Savaşta Yaralı Bakımı Kahraman Kadın Savaşçılar Ümmü Habibe Kahraman Havle Hastabakıçısı Rufeyde Hasta Bakım

Detaylı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Hadrianopolis ten Edrine ye : Bizans Dönemi.......... 4 0.2 Hadrianopolis Önce Edrine

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

ORTA ÇAĞ TARİHİ. Editör Doç. Dr. Selim Hilmi ÖZKAN

ORTA ÇAĞ TARİHİ. Editör Doç. Dr. Selim Hilmi ÖZKAN ORTA ÇAĞ TARİHİ Editör Doç. Dr. Selim Hilmi ÖZKAN Bölüm Yazarları Doç. Dr. Abdullah KAYA Doç. Dr. Bekir BİÇER Doç. Dr. Murat KEÇİŞ Yrd. Doç. Dr. Ahmet SAĞLAM Yrd. Doç. Dr. Emrullah KALELİ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Kadın ve Yönetim Hakkı

Kadın ve Yönetim Hakkı Kadın ve Yönetim Hakkı İslam hukukunda kadının devlet başkanı, vali, kaymakam gibi yüksek düzey yönetici olmasının serbest olup olmaması tartışılmıştır. Fıkıhçılar bu konuda genellikle olumsuz görüş sahibi

Detaylı

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri

Detaylı

İSLAM TARİHİNDE NİFAK: ALİ. Ali DURMUŞ 1

İSLAM TARİHİNDE NİFAK: ALİ. Ali DURMUŞ 1 e-makâlât Mezhep Araştırmaları, VII/1 (Bahar 2014), ss. 267-271. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com İSLAM TARİHİNDE NİFAK: ALİ Kemaleddin Şükrü ORBAY, Necm-i İstikbal Matbaası, İstanbul-1918, (176 Sayfa)

Detaylı

Ordu ve Savaş Araçları (Hz. Muhammed Döneminde)

Ordu ve Savaş Araçları (Hz. Muhammed Döneminde) Hz. Muhammed Döneminde Ordu Orduya Katılım Komutan Tayin Etme ve Görev Emri Üniforma Bayrak ve Sancaklar Hilalli Sancak Ordu ve Savaş Araçları (Hz. Muhammed Döneminde) Silah Sağlama Kullanılan Silahlar

Detaylı

Türk İslam Tarihi Konu Anlatımı. Talas Savaşı (751)

Türk İslam Tarihi Konu Anlatımı. Talas Savaşı (751) Türk İslam Tarihi, Türk İslam Tarihi konu anlatımı, Türk İslam tarihi, Türk İslam tarihi ders notları, ilk Türk İslam devletleri özet, ilk Türk İslam devletleri özet tablosu, İslamiyeti kabul eden ilk

Detaylı

EMEVÎ VALİLERİNDEN ABDÜLAZÎZ B. MERVÂN (ö.86/705)

EMEVÎ VALİLERİNDEN ABDÜLAZÎZ B. MERVÂN (ö.86/705) İstem, Yıl:4, Sayı:8, 2006, s. 43-49 EMEVÎ VALİLERİNDEN ABDÜLAZÎZ B. MERVÂN (ö.86/705) Prof.Dr. M.Ali KAPAR Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Özet Abdülazîz b. Mervân, Emevîler döneminde 20 yıl boyunca

Detaylı

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 3: 16 Ekim 2006 Konular: İslam Devleti Okuma: Ortaylı, 2000: 47-88

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 3: 16 Ekim 2006 Konular: İslam Devleti Okuma: Ortaylı, 2000: 47-88 KAY 361 Türk İdare Tarihi Ders 3: 16 Ekim 2006 Konular: İslam Devleti Okuma: Ortaylı, 2000: 47-88 İslam Devleti nin Tarihi Tarihsel gelişmeler 622 de Medine ye hicretle başlar Hz. Muhammed ve ilk halife

Detaylı

Hz. Muhammed'in torunu, Hz. Ali nin oğlu İmam Hüseyin'in 680'de Emevi halifesi Muaviye oğlu Yezid'in askerleri tarafından Kerbela'da şehit edildi.

Hz. Muhammed'in torunu, Hz. Ali nin oğlu İmam Hüseyin'in 680'de Emevi halifesi Muaviye oğlu Yezid'in askerleri tarafından Kerbela'da şehit edildi. On5yirmi5.com Kerbela olayı nedir? Hz. Muhammed'in torunu, Hz. Ali nin oğlu İmam Hüseyin'in 680'de Emevi halifesi Muaviye oğlu Yezid'in askerleri tarafından Kerbela'da şehit edildi. Yayın Tarihi : 9 Ekim

Detaylı

İslam ın Serüveni. İslam ın Klasik Çağı BİRİNCİ CİLT MARSHALL G. S. HODGSON

İslam ın Serüveni. İslam ın Klasik Çağı BİRİNCİ CİLT MARSHALL G. S. HODGSON İslam ın Serüveni BİRİNCİ CİLT İslam ın Klasik Çağı MARSHALL G. S. HODGSON 4 İçindekiler Tabloların Listesi... 6 Haritaların Listesi... 7 Önsöz... 9 Marshall Hodgson ve İslam ın Serüveni... 13 Yayıncının

Detaylı

Tahriru'ş Şam'dan Ahraru'ş Şam'a: Sizlerle tek yumruk olmayı temenni ediyorduk

Tahriru'ş Şam'dan Ahraru'ş Şam'a: Sizlerle tek yumruk olmayı temenni ediyorduk Tahriru'ş Şam'dan Ahraru'ş Şam'a: Sizlerle tek yumruk olmayı temenni ediyorduk Tahriru'ş Şam, Ahraru'ş Şam'a yönelik açıklamasında 'İdlib ve diğer fetihlerdeki gibi sizlerle tek yumruk olarak kalmayı temenni

Detaylı

Hz. Peygamber (s.a.v) in, hakkında ne güzel kul diye buyurduğu sahabî.

Hz. Peygamber (s.a.v) in, hakkında ne güzel kul diye buyurduğu sahabî. Hz. Peygamber (s.a.v) in, hakkında ne güzel kul diye buyurduğu sahabî. Nesebî, Hâlid b. Velid b.mugire b. Abdillah b. Amr b. Mahzum. Annesinin ismi Lübâbe olur. Hz Meymune nin yakın akrabasıdır. Hz. Hâlid

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla EKONOMİK DURUM

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla EKONOMİK DURUM 15.03.2010 Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla EKONOMİK DURUM 1.5 EKONOMİK DURUM 1.5. Ekonomik Durum Arabistan ın ekonomik hayatı tabiat şartlarına, kabilelerin yaşayış tarzlarına bağlı olarak genellikle;

Detaylı

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders Dr. İsmail BAYTAK HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları Hristiyanlarca kutsal sayılan Hz. İsa nın doğum yeri Kudüs ve dolayları, VII. yüzyıldan beri Müslümanlar ın elinde

Detaylı

IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu

IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı Irak ta 7 Mart 2010 seçimlerinin ardından hükümet kurma konusunda siyasi çekişmenin etkileri halen devam

Detaylı

İSLAM TARİHİ I Doç. Dr. Kenan AYAR

İSLAM TARİHİ I Doç. Dr. Kenan AYAR Hz. Osman ve Hz. Ali Dönemi Ünite 2 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı İSLAM TARİHİ I Doç. Dr. Kenan AYAR 1 Ünite 2 HZ. OSMAN VE HZ. ALİ DÖNEMİ Doç. Dr. Kenan AYAR İçindekiler 2 2.1. HZ. OSMAN DÖNEMİ...

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

Ebü l-hasen Ali bin Ebi Talip el-kureyşi

Ebü l-hasen Ali bin Ebi Talip el-kureyşi Ebü l-hasen Ali bin Ebi Talip el-kureyşi Ali yi seven beni de sever, beni seven Allah ı da sever. Hz. Muhammed (Et-Tabarani Mucem El-Kebir, XXIII, s. 380, Hadis No: 901). Benim yüzümden iki kişi yok olmuştur:

Detaylı

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ 1215 yılında Magna Carta ile Kral,halkın onayını almadan vergi toplamayacağını, hiç kimseyi kanunsuz olarak hapse veya sürgüne mahkum etmeyeceğini bildirdi. 17.yüzyıla

Detaylı

Araştırma Notu 15/179

Araştırma Notu 15/179 Araştırma Notu 15/179 27.03.2015 2014 ihracatını AB kurtardı Barış Soybilgen* Yönetici Özeti 2014 yılında Türkiye'nin ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 3,8 artarak 152 milyar dolardan 158 milyar dolara

Detaylı

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.12, ARALIK 2016 ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI 30 Kasım 2016 Çarşamba günü Ortadoğu Stratejik

Detaylı

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ İlahiyat Fakültesi, Manisa İl Müftülüğü ve İlim Yayma Cemiyeti Manisa Şubesi işbirliği ile düzenlenen; Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, Rektörümüz Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, Rektör

Detaylı

PEYGAMBERİMİZİN ARKADAŞLARI

PEYGAMBERİMİZİN ARKADAŞLARI PEYGAMBERİMİZİN ARKADAŞLARI EBÛ BEKİR ES - SIDDÎK (ra) Peygamber Efendimiz den sadece birkaç yaş küçüktü. Çocukluk yaşlarında başlayan arkadaşlıkları bir ömür boyu sürdü. Peygamberimiz e vahiy geldiğinde

Detaylı

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz Mescidi Aksa hatibi Şeyh İkrime Sabri, Filistinlilerin Mescidi Aksa daki haklarına bağlı olduklarını, bunun bir karışından bile taviz vermeyeceklerini

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI SASANİLER (226-651) Sasaniler daha sonra Emevi ve Abbasi Devletlerinin hüküm sürdüğü bölgenin doğudaki (çoğunlukla Irak) bölümüne hükmetmiştir.

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 7.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri II. KÖKTÜRK DEVLETİ

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 7.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri II. KÖKTÜRK DEVLETİ ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 7.ders Dr. İsmail BAYTAK İlk Türk Devletleri II. KÖKTÜRK DEVLETİ KÜRŞAD İSYANI Türkler I.Köktürk Devleti nin yıkılışından 50 yıl süreyle Çin esaretinde yaşamışlardır. Tekrar bağımsızlıklarını

Detaylı

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK III. HAÇLI SEFERİ

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK III. HAÇLI SEFERİ HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 9.Ders Dr. İsmail BAYTAK III. HAÇLI SEFERİ 3.HAÇLI SEFERİ (1189-1192) Sebepleri: 1187 yılında Selahattin Eyyubi nin Hıttin Savaşı nda Küdus Kralı nı yenmesi ve şehri ele geçirmesi

Detaylı

Gazneliler ( ):

Gazneliler ( ): Gazneliler (963-1187): Devlet, ismini Doğu Afganistan'da bulunan ve devlet merkezi olarak seçilen Gazne şehrinden almıştır. Samanoğulları Devleti`nin (819-1005) dağılmaya başladığı dönemde, bu devlette

Detaylı

HAÇLI SEFERLERi Orta Çağ'da Avrupalıların Müslümanların elinde bulunan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan Kudüs ve çevresini geri almak için

HAÇLI SEFERLERi Orta Çağ'da Avrupalıların Müslümanların elinde bulunan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan Kudüs ve çevresini geri almak için HAÇLI SEFERLERi Orta Çağ'da Avrupalıların Müslümanların elinde bulunan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan Kudüs ve çevresini geri almak için düzenledikleri seferlere "Haçlı Seferleri" denir. Haçlı Seferlerinin

Detaylı

ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum

ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum Kunduz'da yaşanan savaş ABD için iki seçeneği ortaya çıkardı; ya işgal güçlerini artıracak yada Taliban'ın ilerleyişine göz yummak zorunda

Detaylı

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi 1990 yılında Latin Amerika'nın ada ülkesinde bir grup Müslüman ülkedeki yönetimi ele geçirmek için silahlı darbe girişiminde bulunmuştu.

Detaylı

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi Savaşın başından bu yana yedinci hac dönemi yaklaşırken hac ibadetini yerine getirmeyi çok isteyen, farklı şehirlerde yaşayan üç Suriyelinin hikayesi.

Detaylı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi DURAKLAMA DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU XVII.YÜZYILDA OSMANLI- AVUSTRYA VE OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ a-avusturya ile İlişkiler

Detaylı

HZ. ALİ (R.A.) SOYU: İSLAM A GİRİŞİ VE FAZİLETİ: RIDVAN SOHBETLERİ. Ders : 000. Konu : Hz. Ali (r.a.) - ( ) - 1

HZ. ALİ (R.A.) SOYU: İSLAM A GİRİŞİ VE FAZİLETİ: RIDVAN SOHBETLERİ. Ders : 000. Konu : Hz. Ali (r.a.) - ( ) - 1 Ders : 000 Konu : Hz. Ali (r.a.) - (657-661) - 1 SOYU: HZ. ALİ (R.A.) Hz. Peygamber (s.a.v.) in damadı, Hulefâ-i Râşidîn in dördüncüsüdür. Hicretten yaklaşık yirmi iki yıl önce (m. 600) Mekke de doğmuştur.

Detaylı

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN Konular *Abbasiler *Mu temid Döneminden sona doğru *Yıkılış Kaynaklar: *Hakkı Dursun Yıldız, Şerare Yetkin, Abbasiler, DİA, I, 1-56. * Philip H. Hitti, (çev. Salih Tuğ),

Detaylı

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI)

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI) HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders Dr. İsmail BAYTAK (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI) İskenderin ölümünden sonra imparatorluk 4 parçaya ayrıldı. Cassander Yunanistan'a, Creatus ve Antigonos Batı Asya'ya,

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

DÖRT RAŞİT HALİFE VE İLK FETİH DALGASI *

DÖRT RAŞİT HALİFE VE İLK FETİH DALGASI * İstem, Yıl:3, Sayı:6, 2005, s. 291-295 DÖRT RAŞİT HALİFE VE İLK FETİH DALGASI * Yazan: Heribert Busse Çeviren: Doç. Dr. Cem ZORLU Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Muhammed kısa süren hastalığı sonrasında

Detaylı

İSLAM TARİHİ I Prof. Dr. İsrafil BALCI

İSLAM TARİHİ I Prof. Dr. İsrafil BALCI Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer Dönemi Ünite 1 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı İSLAM TARİHİ I Prof. Dr. İsrafil BALCI 1 Ünite 1 HZ. EBUBEKİR VE HZ. ÖMER DÖNEMİ Prof. Dr. İsrafil BALCI İçindekiler 1.1. HZ.

Detaylı

Kafiristan nasıl Nuristan oldu?

Kafiristan nasıl Nuristan oldu? Kafiristan nasıl Nuristan oldu? Afganistan'ın doğusunda Nuristan olarak anılan bölgenin Kafiristan geçmişi ve İslam diniyle tanışmasının hikayesi hayli ilginç. 10.07.2017 / 13:21 Hindikuş Dağları'nın güneydoğusunda

Detaylı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14 Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Ders Notu OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ (1300-1453) 1. OSMANLI'DA DEVLET ANLAYIŞI Türkiye Selçuklu Devleti

Detaylı

Beşinci Lejyon Sivilleri Ordulaştırma Güçsüz Orduyu Kurtarır mı?

Beşinci Lejyon Sivilleri Ordulaştırma Güçsüz Orduyu Kurtarır mı? 0 Ocak 2017 Beşinci Lejyon Sivilleri Ordulaştırma Güçsüz Orduyu Kurtarır mı? Analiz Raporu 1 2 İndex Beşinci Lejyonun Kurulması... 3 Tanıtım ve Davet... 4 Kurulma Nedenleri... 5 Lejyonun Kurulmasının Arkasında

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 9. Esarhadon ve Assurbanipal Dönemi. (Siyasi tarih, kabartma sanatı ve diğer sanat eserleri) Assurbanipal, J.Reade, 2001, şek.91 ESARHADDON / Aššur-aha-iddin ( 680-669)

Detaylı

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN Konular * Abbasiler * Kuruluş * Harun Reşid Dönemi sonuna kadar ABBASİLER KURULUŞ HARUN REŞİD DÖNEMİ Kaynaklar: * Hakkı Dursun Yıldız, Şerare Yetkin, Abbasiler, DİA, I,

Detaylı

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU e-makâlât Mezhep Araştırmaları, IX/1 (Bahar 2016), ss. 131-135. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com Başvuru: 07.06.2016 Kabul: 20.06.2016 İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM

Detaylı

stratejik saiklerle bu ülkeyi çok daha yakından tanımak durumundadır. Bu çalışmanın, söz konusu ihtiyaca hizmet etmesi umulmaktadır.

stratejik saiklerle bu ülkeyi çok daha yakından tanımak durumundadır. Bu çalışmanın, söz konusu ihtiyaca hizmet etmesi umulmaktadır. ÖNSÖZ Bu çalışma, Karadeniz Teknik Üniversitesi nin BAP06 kapsamında verdiği yurtdışı araştırma bursu ile yapılmıştır. Çalışma metni, 2013 yılı Temmuz-Eylül aylarında, misafir araştırmacı olarak gidilmiş

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

İslam Tarihi Kaynakçası

İslam Tarihi Kaynakçası İslam Tarihi Kaynakçası Taberi (1967). Tarîhu't-Taberî. Beyrut:. Azimli, M. ( 2008). Muhtasar İslâm Tarihi. Ankara: Gündüz Kitabevi. İslamoğlu, M. (2012). Alemlerin Rabbi Allah. İstanbul: Düşün Yayıncılık.

Detaylı

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk , istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sonuçları istanbul'un fethinin

Detaylı

Edirne Tarihi - Osmanlı Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Tarihi - Osmanlı Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Tarihi - Osmanlı Döneminde Edirne Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Osmanlı Dönemi Başlangıcı : Edirne nin Fethi......... 4 0.2 Padişahlar Döneminde

Detaylı

Spor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ

Spor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ Spor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ Hz. Peygamber döneminde insanların hayat tarzı, fazladan bir spor yapmayı gerektirmeyecek kadar ağırdı. Çölde ticaret kervanlarıyla birlikte yapılan seferler,

Detaylı

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ Selçuklu Devleti nin Kuruluşu Sultan Alparslan Dönemi Fetret Dönemi Tuğrul ve Çağrı Bey Dönemi Malazgirt Zaferi Anadolu ya Yapılan Akınlar Sultan Melikşah Dönemi Sultan Sancar Dönemi

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH CEVAP 1: (TOPLAM 2 PUAN) Savaş 2450-50=2400 yılının başında sona ermiştir. (İşlem 1 puan) Çünkü miladi takvimde, MÖ tarihleri milat takviminin başlangıcına yaklaştıkça

Detaylı