İşlevsel Üroloji & Kadın Ürolojisi BÜLTENİ. ARALIK 2017 SAYI: 3 ISSN

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İşlevsel Üroloji & Kadın Ürolojisi BÜLTENİ. ARALIK 2017 SAYI: 3 ISSN"

Transkript

1 İşlevsel Üroloji & Kadın Ürolojisi BÜLTENİ ISSN SAYI: 3

2 Editörden... İmtiyaz Sahibi / Association Owner Dr. Oktay Demirkesen Editör / Editor Dr. Aydın Yenilmez Yardımcı Editörler / Associate Editors Dr. Naşide Mangır Dr. Lokman İrkilata Yayın Kurulu / Editorial Board Dr. Oktay Demirkesen Dr. Zafer Aybek Dr. Tufan Tarcan Dr. Ceyhun Özyurt Dr. Adnan Şimşir Dr. Mesut Gürdal Dr. Levent Emir Dr. Aydın Yenilmez Dr. Sinharib Çitgez Yayın İdare Adresi Adres: Tunus cad, 8/23, Bakanlıklar - Ankara Tel: Faks: E-Posta: kontinansdernegi@gmail.com Yayın Türü Yılda 3 kez yayımlanan Yerel Süreli Yayın Değerli Meslektaşlarım, Bültenimizin 3. sayısını 5-8 Ekim tarihleri arasında Antalya da gerçekleştirdiğimiz 5. İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Kongresi ne ve bültenimizin editör yardımcısı Dr. Naşide Mangır ın ICS Başkanı, Dr. Sherif Mourad ile yapmış olduğu röportaja ayırdık. Kongremiz başlamadan artık geleneksel hale gelen, teorik bilgilerin yanında pratik eğitimi de içeren Ürodinami Sertifikasyon Kursu ve ilk gününde ICS Add-On Kursu gerçekleştirilmiştir. Uluslararası ve ulusal düzeyde işlevsel üroloji ve kadın ürolojisi alanında deneyimli otörlerin güncel ve doyurucu bilgilerle katkı sağladığı kongremiz bilimsel bir şölen halinde geçmesinin yanı sıra sosyal programlara da yer verilmiştir. Diğer editör yardımcımız Dr. Lokman İrkılata nın kaleminden de kongrenin genel değerlendirmesini okuyacağız. Bültenimizde son olarak Dr. Esat Korgalı tarafından ICS 2017 İzlenimleri anlatılmakta. ICS 2017 de yeniliklerden birisi de Türk Ürolojisi için önemli bir gurur kaynağı olan Türk Kontinans Derneği Toplantısı nın yapılmış olmasıdır. Umarız bu toplantılar devam eder. Sevgi ve Saygılarımla, Prof. Dr. Aydın Yenilmez Grafik Tasarım ve Uygulama Molla Gürani Mah. Kaçamak Sk. No: Fındıkzade-İstanbul Tel: Faks: E-posta: info@galenos.com.tr Baskı Creative Basım Ltd. Şti. Litros Yolu Cad. 2. Matbaacılar Sitesi ZD1 Topkapı-İstanbul Tel: İÇİNDEKİLER 3 5. Ulusal İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Kongresi Ekim Ayında Antalya da Yapıldı Yazıların içeriğinden ve kaynakların doğruluğundan yazarlar sorumludur. Kontinans Derneği nin, yılda üç kez yayımlanan süreli yayın organlarıdır. Editör, Yardımcı Editörler, Dergi Sahibi, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü, Yönetim Kurulu ve Yayımcı dergideki hatalardan veya bilgilerin kullanımından doğacak olan sonuçlardan sorumluluk kabul etmez. Kontinans Derneği nin izni olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz. 15 Prof. Dr. Sherif Mourad ile Röportaj 12 International Continence Society (ICS) 2017 izlenimleri İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Bülteni

3 5. Ulusal İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Kongresi Ekim Ayında Antalya da Yapıldı Kontinans Derneği olarak beşincisini düzenlediğimiz Ulusal İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Kongresini 5-8 Ekim tarihleri arasında Antalya Rixos Premium Belek Hotel de gerçekleştirdik. Kontinans Derneği olarak beşincisini düzenlediğimiz Ulusal İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Kongresini 5-8 Ekim tarihleri arasında Antalya Rixos Premium Belek Hotel de gerçekleştirdik. Bir gün öncesinde düzenlenen Uluslararası Kontinans Cemiyeti (ICS) Onaylı Ürodinami Sertifikasyon Kursu kongrenin ahengini daha da arttırdı. 4-5 Ekim günlerinde düzenlenen resmi olarak 16 kişinin katıldığı ICS Onaylı Ürodinami Sertifikasyon Kursu 11 eğitmen ile gerçekleştirildi. Kursun pratik uygulaması ise 9 Ekim 2017 günü ev sahibi olan kliniklerde gerçekleştirildi. 5 Ekim 2017 tarihinde uyguladığımız bir diğer kurs olan ICS Prostatektomi İnkontinans Üzerine Add-on Kursu ile kongrenin bilimsel içeriği daha da zenginleşti. Açılış konuşması dernek başkanımız Dr. Oktay Demirkesen ve ICS başkanı Dr. Sherif Mourad tarafından yapılan kursta yerli ve yabancı 13 eğitmen görev aldı. ICS Add-On Kursu toplam 95 katılımcı ile gerçekleştirildi. 6 Ekim Cuma günü sabah kadın üretral ve periüretral hastalıkları konulu kursu takiben sabah 08:00 da dernek başkanımız Dr. Oktay Demirkesen in açılış konuşması ile kongremizin ana oturumları başladı. Üç yüz on beş katılımcı, 5 i yabancı 34 konuşmacının yer aldığı kongremizde, ana oturumlar dışında 3 kurs ve 5 İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Bülteni 3

4 uydu sempozyumu düzenlendi. Kongre boyunca 14 poster, 30 sözel bildiri, 30 video bildirisi sunuldu. Sunulan sözel bildiriler ve video bildirileri arasında en iyi iki bildiri seçildi. Sözel bildirilerden Özcan ve ark. çok merkezli olarak gerçekleştirmiş oldukları Türkiye de Yaş Kadınlarda İdrar Kaçırma Prevalansı başlıklı çalışma ödüle layık görülürken, video bildirilerinde ise Akpınar ve ark. tarafından sunulan Tekrarlayan Kadın Üretra Darlığı Tedavisinde Ventral Vajinal Greft ile Üretroplasti Cerrahi başlıklı bildiri ödüle layık görüldü. Zengin bilimsel içeriğinin yanı sıra kongremiz sosyal programı ile son yılların en çok ilgi çeken kongresi oldu. Dr Cihangir Çetinel liderliğinde yapılan tavla turnuvasının şampiyonu Dr. Emre Bülbül oldu. Dr. Çağlan Kuruner tarafından Bir İnsan Neden Yelken Sporu Yapmalı? konu başlığına sahip sunum akşam saatlerinde günün tüm yorgunluğunu unutturdu. Bir diğer ilgi çeken sunum ise Dr. Deniz Sezgin tarafından yapılan Etkili Sunum Yapmak konu başlıklı oturum oldu. Kongremizin bilimsel içeriğinin yanı sıra, sosyal medyada son yılların tartışmasız en çok konuşulan kongre haline gelmesinde katılımcılar arasında düzenlenen Haydi Sidik Yarıştıralım başlığı ile duyurulan Üroflowmetri yarışması etkili oldu. Oldukça yoğun ilgi gören bu yarışmada derecelendirme dört farklı yaş gurubu dikkate alınarak yapıldı Son olarak 7 Ekim gecesi düzenlenen gala gecesinde yabancı konuklarımızla beraber oldukça sıcak ve neşeli bir gece geçirdik. Gecede en iyi sözlü ve video bildirileri birincilerine ödülleri verildi. Takiben tavla turnuvası ve Üroflowmetri yarışması birincileri de ödüllerini aldı. Oldukça eğlenceli geçen gala gecesi hep bir ağızdan söylenen Onuncu Yıl Marşı ile noktalandı. Kongremizde bilimsel açıdan önemli mesajlar verildi. Kongremizin son oturumunda bu önemli mesajlar katılımcılara Dr. Naşide Mangır, Dr. Ömer Acar, Dr. Sinharip Çitgez ve Dr. Tarık Yonguç tarafından sunuldu. Dr. Ömer Acar ın gözünden stres tip idrar kaçırma ve pelvik organ prolapsusu tedavisi ICS Add-on course, Postprostatektomi inkontinans (PPİ) Dr. Mourad, PPİ insidansının %1-87 arasında değiştiğini ve bu geniş aralığın altında yatan temel sebeplerin; tanımlamadaki değişkenlikler, değerlendirmenin hangi postoperatif zaman diliminde yapıldığı ve kullanılan cerrahi teknikteki farklılıklar ile açıklanabileceğini belirtti. PPİ de altta yatan temel sebebin intrensik sfinkter yetersizliği olduğunu ve buna alt üriner sistem disfonksiyonunun (detrusor aşırı aktivitesi ve azalmış kompliyans başta olmak üzere) katkıda bulunabileceğini vurguladı. Dr. Kural, 2012 senesine ait meta-analizlerde robotik radikal prostatektomi sonrasında kaydedilen inkontinans düzelme hızının açık radikal prostatektomiye göre daha yüksek olduğunu, ancak 12. ayda açık ve robotik radikal prostatektomi arasında kuru kalma oranları açısından anlamlı farklılık olmadığını belirtti. PPİ görülme sıklığını azaltabilecek teknik modifikasyonların başında, kendilerinin de tercih ettiği, üretranın pelvis içerisinde daha uzun bırakılmasına olanak tanıyan süspansiyon tekniğinin geldiğini açıkladı. PPİ için belirleyici olanın ameliyatın hangi yaklaşımla (açık/ robotik/laparoskopik) yapıldığından 4 İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Bülteni

5 ziyade ameliyat esnasında uygulanan teknik prosedüral detaylar olduğunu vurguladı. PPİ için değerlendirme yaparken mesane günlüğü kullanmanın; farkındalık uyarmak ve tedavi yanıtını monitorize edebilmek gibi avantajlar sunduğu öne çıkartıldı. PPİ nin cerrahi dışı tedavisini; pelvik taban kas egzersizleri (PTKE) ve duloxetine in oluşturduğu ancak her iki yöntemin de küratif olmadığı ve sadece iyileşme sürecini hızlandırıcı etkiye sahip olduğu belirtildi. PTKE için sondayı çekmeden önce hastanın bilgilendirilmesi gereği ve bunun pelvik rehabilitasyon sürecine sağladığı olumlu katkı dile getirildi. Dr. Kocjancic, üroonkolojik hastalıklar için uygulanan cerrahi tedavilerden sonra ortaya çıkan işlevsel sorunların (PPİ başta olmak üzere) ilgili uzmanlar tarafından beraberce (üroonkolog ve fonksiyonel ürolog) değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi konseptinin yaygınlaşması gerektiğini belirtti. Kendisi ayrıca PPİ ile ilgili konservatif yaklaşımlara değindi ve mesane pedinin hasta altı bezine göre, hastayı PTKE sürecine motive etmek açısından, daha etkin bir yöntem olduğunu vurguladı. Şiddetli PPİ de mesanenin rezervuar özelliğini yitirebileceği ve böyle olgularda konservatif kalınan sürenin uzatılmaması ve daha erken bir dönemde tedavi amaçlı girişimlerin uygulanması gerektiği konuşuldu. PPİ için uygulanacak cerrahi tedavi öncesinde ürodinamik incelemenin, tedavi başarısını öngörme açısından yetersiz kaldığı belirtildi. Ancak, PPİ ile beraber üretra darlığı ve/ veya mesane boynu kontraktürü gibi obstrüktif patolojilerden şüphe edilen olgularda; PPİ cerrahisi öncesinde mutlaka endoskopik değerlendirme yapılması gerektiğine ve darlık/ kontraktür tedavi edildikten en az 6 ay sonra inkontinansa yönelik girişimin gerçekleştirilmesinin daha uygun olacağına kanaat getirildi. Dr. Kocjancic, male slinglerin üretral elevasyon ve parsiyel üretral kompresyon sağlayarak inkontinansı düzeltici etki gösterdiklerini belirtti. PPİ için sling uygularken; kemiğe fiksasyon yapılmasının önemli olduğunu, ancak bu fiksasyonun perineal/pelvik ağrı ve hatta osteitis pubis sebebi olabileceğini vurguladı. Slingdeki gerginliğin postoperatif dönemde ayarlanabildiği adjustable versiyonların, sabit kompresif etkiye sahip slinglere göre uzun vadede daha başarılı olabileceğini açıkladı. Ancak, male slinglerdeki genel başarı oranının, sling tipinden bağımsız olarak, zaman ile azaldığının altını çizdi. Male sling cerrahisinde başarılı sonuçlar elde edebilmek için; hafif-orta şiddette inkontinans ve radyoterapiye maruz kalmamış olguları seçmek, kalıcı greft materyali kullanmak, kemik tespitlerini uygun şekilde gerçekleştirmek ve slingdeki gerginliği hastanın ihtiyacına uygun şekilde adapte etmek gerektiğini vurguladı. Dr. Pablodar, pelvik radyoterapiye maruz kalmış olan PPİ olgularında artifisyel üriner sfinkter (AÜS) implante ederken, postoperatif dönemde daha fazla komplikasyon gelişebileceğinin unutulmaması gerektiğini belirtti. PPİ için implante edilen AÜS lerin erken postoperatif İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Bülteni 5

6 dönemde deaktive halde kalması ve ancak 4-6 hafta geçtikten sonra aktive edilmesi gerektiğini hatırlattı. Dr. Kocjancic, AÜS ye bağlı komplikasyonların başında; erozyon, infeksiyon, üretral atrofi ve malfonksiyonun geldiğini belirtti. Özellikle radyoterapi almış olgularda, malfonksiyonun AÜS revizyonuna sebep olan temel gerekçe olduğunu vurguladı. Enfekte AÜS lerin, bütün komponentleri ile beraber, tamamen çıkartılması gerektiğinin önemini hatırlattı. Dr. Sievert, hipogonadizm ile AÜS başarısızlığı ve komplikasyonları arasında bir ilişki olabileceğine işaret etti. Tek parçalı ve adjustable implantların gelecekte sıklıkla kullanılmaya başlayacağını açıkladı. PPİ ile ilgili kök hücre tedavisini, bugüne kadar elde edilen veriler dikkate alındığında, kanıt düzeyi yetersiz olarak yorumladı. Endoskopik enjeksiyon, davetli konuşmacılar tarafından, düşük başarı oranı ve ilave cerrahi tedaviyi zorlaştırıcı etkisi göz önüne alındığında PPİ nin cerrahi tedavisinde tercih edilmemesi gereken bir yöntem olarak değerlendirildi. Dr. Kocjancic, penis protezi implantasyonunun, hafif şiddette inkontinansı olan PPİ olgularında, inkontinansın şiddetini azaltabileceğini belirtti. Ortak görüş olarak; PPİ ye yönelik her türlü cerrahi müdahalenin tecrübeli eller ve merkezler tarafından gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulandı. Ana oturumlar Yüksek dereceli pelvik organ prolapsusu (POP) olan olgularda redüksiyon sonrasında stres testi negatif ise ürodinamik incelemenin çok gerekli olmadığı belirtildi. Geçirilmiş pelvik cerrahiler, sistemik komorbiditeler ve nörolojik patoloji varlığında ürodinaminin daha ön planda tutulması gerektiği konuşuldu. Dr. Tarcan, yüksek dereceli üterin vault prolapsusu olan, cinsellik beklentisi bulunmayan ve jinekolojik malignite riski dışlanmış yaşlı hastalarda, kolpoklezis ile yüksek başarı ve düşük komplikasyon oranları elde edilebileceğini hatırlattı. Dr. Pablodar, zorlu olgularda AÜS implante ederken tenotomi makası ile üretranın posterioruna doğru daha etkin bir diseksiyon yapılabileceğini söyledi. AÜS cerrahisi sırasında üretranın yaralanması durumunda; ameliyatın derhal durdurulması ve en az 6 ay sonra reoperasyon planlanması gerektiğini önemle vurguladı. Radyoterapiye maruz kalmış, daha önce uygulanmış olan sling ve/veya AÜS lerin başarısız kaldığı olgulara AÜS implante ederken trans-corporal yaklaşımın tercih edilebileceğini belirtti. Bu yaklaşımda, daha kısıtlı bir diseksiyon ile implantasyonun mümkün olduğunu ve tunika albugineanın dorsal üretrayı desteklemesi sayesinde nispeten daha yüksek başarı/daha düşük komplikasyon oranları elde edilebileceğini vurguladı. Cuff boyutunu 3,5 cm ye indirgemenin üretral atrofi riskini azaltabileceği ancak yine de özellikle radyoterapi öyküsü olan olgularda erozyon riskinin süregeldiği tartışıldı. Dr. Sievert, askı cerrahisinde kullanılan meshler ile prolaps cerrahisinde kullanılan meshlerin olası komplikasyonlar açısından değerlendirme yaparken aynı kategoriye sokulmaması gerektiğini belirtti. Avrupa Ürolojisi nde yayınlanmış olan konsensüs metninin POP ve (STİK) stres tipi idrar kaçırma cerrahisinde mesh kullanımı ile ilgili en geçerli ve en kapsamlı bilgileri içerdiği önemle hatırlatıldı. Prolaps cerrahisinde trans vajinal mesh kullanımının riskli olduğu ancak hala bazı geçerli endikasyonlar varlığında uygulanabilecek bir yöntem olduğu belirtildi. Böyle bir uygulama söz konusu olduğunda; hastanın preoperatif dönemde detaylı bir şekilde bilgilendirilmesi gerektiği, aydınlatılmış onamın önemi ve böyle olgularda olası komplikasyonlar/yan 6 İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Bülteni

7 5. Ulusal İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Kongresi etkiler açısından uzun dönem (>2 yıl) takip gerekliliği vurgulandı. Orta üretra askı ameliyatları sonrasında gelişen alt üriner sistem disfonksiyonunun tartışıldığı panelde; cerrah tecrübesinin (ve dolayısıyla askıdaki gerginliğin nasıl ayarlandığının) çok belirleyici olduğu, üriner retansiyon için belirli bir postmiksiyonel rezidüel idrar miktarı eşik değeri olmadığı ve böyle bir sorunla karşılaşıldığında öncelikle bir süre sonda ile takip etmek ve eğer sondasızlık mümkün olamıyorsa tape-cut işleminin yapılması gerektiği belirtildi. Tape i gevşetmek ya da kesmek için ideal zamanlama konusunda konsensus sağlanamamış olsa da, genellikle 1. ayda bu işlemin gerçekleştirilebileceği öne sürüldü. Orta üretra askı ameliyatı sonrasında yüksek miktarda post-miksiyonel rezidü ile seyreden alt üriner sistem disfonksiyonu geliştiğinde; basınçakım çalışması, sistoüretrografi ve sistoüretroskopi ile değerlendirme yapmanın tedavi yaklaşımını belirlemek açısından kıymetli bilgiler sağlayabileceği vurgulandı. Orta üretra askı ameliyatlarında başarısızlığı (ameliyata rağmen tekrarlayan ya da devam eden STİK) öngörebilecek faktörlerin başında; mixed-tip idrar kaçırma varlığı ve intrensik sfinkter yetersizliğinin geldiği dile getirildi. İleri yaş, ırk, beden kitle endeksinin 25 ten fazla olması ve geçirilmiş STİK cerrahilerinin varlığı gibi faktörlerin arkasında ise nispeten daha zayıf literatür desteği olduğu belirtildi. Başarısız orta üretra askı ameliyatından sonra öncelikle konservatif yaklaşımların (PTKE, duloxetine, pezer) gündeme alınması gerektiği ve ancak cerrahi dışı tedaviler başarısızlıkla sonuçlanır ise yeniden sling yerleştirilmesi (+/eski bandın insizyonu ya da eksizyonu) gerektiği dile getirildi. Re-sling ameliyatlarındaki başarı oranının (%60-79) primer olgulara göre daha düşük olduğunun altı çizildi. ay süre ile uygulanması gerektiğini, biofeedback/vajinal koni/elektrik stimülasyon gibi ilave yaklaşımlar ile entegre kullanılabileceğini, hastaların yüz yüze görüşme ya da internet/posta yoluyla PTKE hakkında bilgilendirilebileceğini ve PTKE uygulamalarının bireysel ya da grup ortamında gerçekleştirilebileceğini dile getirdi. Tedaviye uyum oranının %40-50 arasında değiştiğini, Oxford skalası vb. ölçekler ile tedavi yanıtının değerlendirilebileceğini ve genel olarak her 2 hastadan birinin PTKE lerinden fayda gördüğünü söylemenin doğru olacağını sözlerine ekledi. Dr. Kocjancic, apikal POP cerrahisinde vajinal yaklaşımın; vajinal uzunluk ve şeklin korunması ve pelvik desteğin bütün bileşenlerine erişim sağlaması açısından daha avantajlı olduğunu savundu. Transvajinal mesh tercih edilen apikal prolapsus cerrahilerinde; kanama ve mesh erozyonu komplikasyonlarının akılda tutulması gerektiğini hatırlattı. Abdominal sakrokolpopeksinin (mesh ile) apikal POP cerrahisinde hala geçerli bir yöntem olduğu, açık/ laparoskopik/robotik yaklaşımlar ile gerçekleştirilebileceği ve nadir de olsa erozyon, sakral osteomiyelit gibi komplikasyonlara neden olabileceği belirtildi. Dr. Korgalı, orta üretra askı cerrahisine (+/- transvajinal mesh kullanımı) bağlı komplikasyonlar ve süregelen STİK durumunda pubovajinal sling (PVS) opsiyonunun kullanılabileceğini hatırlattı. PVS için endikasyonların çeşitli olduğunu ancak sentetik mesh kullanmanın mümkün olmadığı hasta grupları (üretral divertikül, vezikovajinal fistül, radyoterapi öyküsü, meshe bağlı komplikasyonlar) ve rekürren STİK varlığının en geçerli PVS endikasyonları olduğunu vurguladı. Dr. Yonguç, STİK tedavisininde PTKE nin rolünü anlattığı konuşmasında; PTKE nin en az 3 Bildiriler Özcan ve ark.; yaş arasındaki kadınları kapsayan ve 16 ilde yaşayan 1170 hastayı dahil ettikleri ulusal prevalans çalışmasında; STİK sıklığını %41, sıkışma tipi inkontinans İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Bülteni 7

8 sıklığını ise %26 olarak hesapladılar. Sunumlarında; bölgeler arasındaki dağılım dikkate alındığında doğu illerindeki inkontinans sıklığının batı illerindeki sıklığa göre daha fazla olduğu detayını paylaştılar. Yenilmez ve ark.; ortalama yaşı 53 olan 138 kadın hastanın dahil edildiği retrospektif trans obturator tape serilerinde; olguların %34 ünde karışık tip inkontinans ve %15 inde ise daha önceden geçirilmiş başarısız STİK cerrahisi olduğunu vurguladılar. Ortalama 23 aylık takip süresi sonunda kuru kalma oranının %77 olduğunu, ağrı (%15), enfeksiyon (%6) ve retansiyonun (n=2) başı çeken komplikasyonlar olarak raporlandığını belirttiler. Uydu sempozyumları Dr. Çetinel ve Dr. Mertoğlu nun ülkemizde STİK ye genel bakışı ele aldıkları sempozyumda; hastaların önemli bir kısmının hak ettikleri değerlendirmeden/tedaviden mahrum kaldığına, bunun altında yatan temel sebeplerin ise; bu soruna özel poliklinik/zaman dilimi oluşturmadaki eksiklikler ve konuya hakim yardımcı personel sayısındaki/kalitesindeki yetersizlikler olduğuna değinildi. Dr. Gülpınar, ileri gebe yaşı (>40 yaş), iri bebek varlığı (>4000 gr), forseps, vakum ve epizyotomi gibi normal doğum sürecini komplike edebilecek unsurların gebelerde gelişen STİK ve POP etiyopatogenezinde rol aldığını belirtti. Gebelerde karşılaşılan STİK nin tedavisinde PTKE nin önemli bir rol oynadığını, bu yaklaşımın profilaktik olarak doğumdan önceki süreçte gebeye aktarılabileceğini, sigarayı bırakmak ve kilo vermenin STİK gelişim riskini azaltan koruyucu unsurlar olduğunu, sezaryen ile doğumun ise sanılanın aksine STİK açısından koruyucu özellik taşımadığını vurguladı. Dr. Tarık Yonguç un gözünden erkekte nörojenik olmayan alt üriner sistem işlev bozukluğu Kongrenin 2. günü Dr. Ervin Kocjancic, yaptığı konuşmada önemli tespitlerde bulundu: 1. Düşük akım her zaman mesane çıkım tıkanıklığını (MÇT) göstermez. 2. Basınç akım çalışması (BAÇ) invaziv bir girişimdir. 3. BAÇ nin klinik avantajları, maliyet ve invazivlik dezavantajlarının önüne geçmez (iyi huylu prostat büyümesi ile ilgili Amerikan Üroloji Birliği kuralları) 4. BAÇ nin yerine geçebilecek diğer invaziv olmayan yöntemler mesane duvar kalınlığı ve intravazikal prostat protrüzyonu ölçümüdür. Dr. Kocjancic, alt üriner sistem semptomunun (AÜSS) tedavisinde; erkekte anti-muskarinik tedavinin tek başına veya alfa-blokör tedavi ile kombine kullanılabileceğinden bahsetti da Avrupa Ürolojisi nde yayınlanmış olan Roehrborn ve ark. AÜSS olan erkeklerde prostat hacmine göre tolterodinin tek başına ya da tamsulosin ile kombinasyonunun etkilerini karşılaştıran çalışmasından alıntı yaptı. Bu çalışmaya göre, bütün gruplarda, prostat hacminden bağımsız olarak akut idrar retansiyonunun seyrek olduğunu, gruplar arasında tedavi sonucunda post voiding rezidü (PVR) ve Q max açısından da fark olmadığını söyledi. Dr. Kocjancic, AÜSS nin tedavisinde de tedavinin non-invazivden invazive doğru olması gerektiğini vurguladı. Aynı gün yapılan aşırı aktif mesane (AAM) tedavisinde güç bizde mi artık? konulu uydu sempozyumunda; Dr. Oktay Demirkesen, ilaç tedavilerinin sıkışma tipi idrar kaçırması (STİK) olanlarda ortalama 6-12 hastada ancak 1 hastada kür sağlayabildiğini belirtti. Tedaviyi bırakma oranlarının oldukça yüksek olduğunu söyledi ve nedenlerini sıraladı; yetersiz etkinlik (%41), yan etkiler (%22,4) ve maliyet (%18,7). İlaç bırakma oranlarının seneler içinde çok arttığını, 1., 2. ve 3. yıl için sırasıyla % 74,8, % 77,6 ve %87 olduğunu söyledi. Dr. Gökhan Temeltaş aynı sempozyumda antikolinerjiklerin uzamış salınımlı 8 İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Bülteni

9 (ER) formüllerinden bahsetti. ER formülasyonun, günlük kolay kullanım yanında, farmokokinetik ek fayda sağladığını söyledi. En iyi sonuçları elde etmek için, tedavinin mutlaka hasta odaklı olması gerektiğini söyledi ve yayınlanan kanıtlara göre uyumu arttırma stratejilerini sıraladı: -İlaç verilmesinin sıklığını azaltmak, -Sabit doz kombinasyonlu ürünleri teşvik etmek, -Blister ambalajlama, -Hasta destek programları, Dr. Bedreddin Seçkin de aynı sempozyumda alternatif uygulama yollarını anlattı. Transdermal uygulamaların yan etkilerinin az olması nedeniyle iyi bir alternatif olduğunu söyledi. İspanya dan bildirilen bir çalışmada transdermal oksibütinin uygulamasının yaşlılarda kısa dönemde kognitif fonksiyonları bozmadığını anlattı. Dr. Seçkin çocuklarda oksibütinin ve propiverin kullanımının güvenli ve etkin olduğunu, yan etkinin ise minimal olduğunu bildirdi. Kongrenin 3. günü açılış konuşmasını Dr. Ceyhun Özyurt un yaptığı Astellas satellite sempozyumunda konu Farklı bir AAM tedavisinin artık vakti geldi idi. Dr. Ceyhun Özyurt AÜSS nin tedavisinde, B3 agonistinin etkili ve güvenilir bir tedavi olduğunu belirtti. Avrupa Üroloji Derneği 2017 kılavuzunda mirabegronun kontrolsüz hipertansiyon olmadıkça konservatif tedavilerden yanıt alınamamış SıTİK si olan hastalara önerilebileceğini yazdığını ve öneri düzeyinin de A olduğunu söyledi. Aynı sempozyumda Dr. Ömer Gülpınar; mirabegronun AÜSS nin tedavisinde oldukça etkili olduğunu ve mesanedeki B3 reseptörlerine afinitesinin B2 reseptörlerinden 33 kat, B1 reseptörlerinden ise 150 kat fazla olduğunu söyledi. Anti-muskariniklerin ağız kuruluğu ve konstipasyon gibi en sık görülen yan etkilerinin, mirabegronda çok daha az görüldüğünü bidirdi. Ciddi kardiyovasküler yan etki görülmemesine rağmen mirabegronun, şiddetli kontrol edilemeyen hipertansiyonu (sistolik kan basıncı >180 mm Hg ve/veya diyastolik kan basıncı >110 mm Hg) olan hastalarda önerilmediğini söyledi. Yapılan çalışmalarda merkezi sinir sistemi yan etkilerinin minimal olduğunu ve kognitif fonksiyonları bozmasının beklenmeyeceğini söyledi. Sempozyumun son konuşmacısı Dr. Karl Dietrich Sievert; mirabegronun etki mekanizmasını anlattı, Scorpio ve Taurus çalışmalarından bahsetti. Bu çalışmalarda üç gruba ayrılan hastalara mirabegron 50, Tolterodin ER 4 mg veya plasebo verilmiş. Her iki çalışmada, mirabegron sıkışma seanslarını azaltmada hem Tolterodin den hem de plasebodan daha etkili bulunmuş. Dr. Sievert yine bu iki çalışmada mirabegronun yan etkilerinin oldukça sınırlı olduğunu, ağız kuruluğu ve konstipasyon oranlarının plaseboyla aynı, hipertansiyon ve kalp atım hızı üzerine etkilerinin ise Tolterodin le aynı olduğunu söyledi. Aynı gün yapılan Tanıdan tedaviye erkek alt üriner sistem semptomlarına yaklaşımda yenilikler konulu Panelde ilk konuşmacı Dr. Aydın Yenilmez; erkek AÜSS de çoğunlukla BPH nin akla geldiğini oysa ki BPH li erkeklerin %25-50 sinde AÜSS i olduğunu ve AÜSS li erkeklerin de sadece %50 sinde ürodinamik kanıtlanmış MÇT olduğunu söyledi. Dr. Yenilmez ayrıca MÇT tanısı için AÜSS nin düşük spesifiteye sahip olduğunu ve transüretral prostat rezeksiyonu (TUR-P) sonrası semptomların bazı hastalarda düzelmeyebileceğini, MÇT li hastaların %50-75 inde AAM semptomları olduğunu, AÜSS birden fazla etiyolojiye bağlı olabileceğni belirtmiştir. Dr. Yenimez geliştirilmekte olan non-invaziv basınçakım testinden bahsetti. İzovolümetrik mesane basıncını tahmin etmek için akımın kesildiği penil-kaf yönteminin umut verici olduğunu söyledi. Sonuç olarak ise erkek MÇT tanısı için noninvaziv testlerden hiçbirisinin BAÇ ye alternatif olarak önerilemeyeceğini vurguladı. Sonraki konuşmacı Dr. Tahir Turan erektil disfonksiyon (ED) olmayan erkekler ile karşılaştırıldığında, orta veya ciddi ED tanımlayan erkeklerde AÜSS insidansının anlamlı olarak çok daha yüksek olduğunu ve fosfodiesteraz tip 5 (PDE-5) inhibitörlerinin BPH/ AÜSS tedavisinde tek başına yeterli etkinliğe sahip olduğunu söyledi. PDE- 5 inhibitörlerinin etki mekanizmasını anlattı. Dr. Turan, Tadalafil in, monoterapide, BPH/AÜSS olgularında ED dan bağımsız olarak yaşam kalitesi ve AÜSS ni anlamlı olarak iyileştirdiğini söyledi. Daha sonra kombinasyon tedavilerinden bahseden Dr. Turan, PDE-5 + alfa bloker kombinasyonunun prostat ve mesane boynu seviyesinde daha fazla relaksasyon sağladığını belirtti. Uluslararası prostat semptom skorundaki (IPSS) düzelmenin, başlangıç IPSS, yaş ve vücut kitle oranı ile ilişkili olduğunu ve bunun sonucu olarakta ileri yaş ve obezitenin kombinasyon tedavisinin etkinliğini azalttığını vurguladı. BPH/AÜSS tedavisinde PDE-5İ + alfa bloker kombinasyonunun IPSS, Q max ve uluslararası erektil fonksiyon indeksi iyileşmesinde, tek başına alfa bloker veya PDE-5 inhibitör kullanımına oranla istatistiksel olarak daha etkin olduğunu belirtti. Seksüel fonksiyonun muhafaza edilmesi istenen ve 5 alfa redüktaz inhibitörlerinin kullanılma endikasyonu olan BPH olgularında ise PDE-5 inhibitörlerinin kombine tedavide düşünülebileceğini söyledi. Sonraki konuşmacı Dr. Adullah Gedik, Nitti nin Mirabegro nun MÇT Bağlı Olarak Ortaya Çıkan AÜSS lerinde Ürodinamik Parametreler Üzerine Etkileri başlıklı çalışmasından bahsetti. Çalışmanın sonucunda 50 ve 100 mg mirabegron alan gruplarda Q max ve Pdet@Q max taki değişikliklerin kontrol grubundan istatistiksel olarak farklı olmadığını söyledi. Yine Dr. Gedik Ichihara nın 2015 yılında Jurol da İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Bülteni 9

10 yayınlanan çalışmasından bahsetti. Bu çalışmada, 8 haftadan daha uzun süre tamsulosin alan ve AAM semptomları devam eden hastalarda tedaviye 50 mg mirabegron eklenmiş ve kombinasyon tedavisinden 8 hafta sonra; total AAM semptomları, noktüri ve aciliyet açısından bulunan fark istatistiksel olarak anlamlıymış. Paneldeki son konuşmacı olan Dr. Sinharib Çitgez, iyi huylu prostat obstrüksiyonunun minimal invaziv tedavilerinden bahsetti ve 1980 lerde başlayan TUR-P nin hala altın standart tedavi olduğunu vurguladı. Yeni yeni uygulamaya giren; tedavi yöntemlerinden bahsetti. Bunlar: -Prostatik üretral lift (PUL): Ürolift. -Prostatik arter embolizasyonu. -Minimal invaziv simple prostatektomi (MİSP) (Laparoskopik simple prostatektomi, Robot yardımlı simple prostatektomi). Ürolift ile TUR-P karşılaştırıldığında, genel memnuniyette her iki hasta grubunda da benzer oranda anlamlı düzelme olduğunu, PUL da TUR-P ye göre ilk 3-6 ayda genel toparlanmanın daha hızlı, 12 ay sonunda iyileşmenin ise TUR-P de daha yüksek olduğunu söyledi. Q max için her iki yöntem karşılaştırıldığında ise TUR-P ve PUL sırasıyla 13,7 ml/s ve 4,0 ml/s iyileşme sağladıklarını belirtti. Dr. Çitgez, daha sonra prostat arter embolizasyonundan bahsetti. Tedavi öncesi mutlaka BT eşliğinde yapılacak bir anjiyografi ile pelvik ve prostatik arteriyel anatominin incelenmesi gerektiğini, işlem sonrası da mutlaka anjiyografi ile prostatik arteriyel sistemin kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı. Uzun dönem sonuçlarının sınırlı olduğunu bu nedenle prostatektomiye uygun olmayan hastalarda akla getirmenin daha mantıklı olacağını vurguladı. Dr. Çitgez, MİSP nin büyük prostat hacmi olanların tedavisinde etkin ve güvenilir olduğunu, Q max, IPSS teki düzelmenin açık prostatektomi ile benzer olduğunu, açık prostatektomiye göre daha az kan kaybına ve daha az hastanede kalış sürelerine sahip olduğunu belirtti. Dezavantajlarının ise, operasyon sürelerinin uzun, uzun dönem ve karşılaştırmalı sonuçlarının olmadığını belirtti. Dr. Çitgez sonuç olarak açık prostatektomi, lazer enükleasyon ve MİSP tekniklerini karşılaştıran prospektif randomize çalışmalara gereksinim olduğunu vurguladı. Dr. Naşide Mangır ın gözünden aşırı aktif mesane eve dönüş mesajları AAM ile ilgili konular kongremizde toplam 3 ana oturum, 3 uydu sempozyumu ve 1 kurs içinde işlendi. Toplam 14 sözlü ve poster bildiri sunuldu. Bu yazıda 5. Ulusal İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi kongresinde AAM ile ilgili neler konuşulduğunu özetlemeye çalışacağım. Aşırı aktif mesane patofizyolojisi AAM sıkışma tipi idrar kaçırmaya ya da tek başına ani sıkışma hissine eşlik eden sık idrar çıkma ve gece idrara çıkma olarak tanımlanmaktadır. Toplumdaki görülme sıklığı yaklaşık %20 ve bu sıklık yaşla birlikte giderek artar. Kongremizdeki ana oturumlardan birinde Karl Dietrich Sievert bizlere AAM nin en tipik belirtisinin ani sıkışma hissi olduğunu bunun altında yatan patofizyolojik süreçlerin neler olabileceğini hatırlattı. Ani sıkışma hissi, detrusor kasının artmış aktivitesine bağlı olabileceği gibi ürotelyumdaki afferent sinirlerdeki artmış aktivite ya da artmış duyarlılığa vaya santral sinir sisteminin afferent uyarıya verdiği anormal yanıta bağlı olarak oluşuyor olabilir. Bunların akılda tutulması AAM tedavisinde kısıtlı kaldığımız noktaları daha iyi anlamamıza yol açacaktır. Aşırı aktif mesane tedavi AAM tedavisinde birinci basamakta yaşam tarzı değişiklikleri, mesane eğitimi ve pelvik taban rehabilitasyonu yer alıyor. Bu müdahaleler hastanın belirtilerini kontrol etmede yetersiz kalırsa, ilaç tedavisine geçebiliriz. Kongremizde farklı oturumlarda antikolinerjik ilaçlarla ilgili bilgilerimizi güncelledik. Yine Karl Dietrich Sievert bize hatırlattı ki antikolinerjiklere başlamadan önce hastayla yapacağımız bir bilgilendirme konuşması hastanın sonraki dönemde tedaviden memnuniyetini ve tedavilere uyumunu arttırabilir. Bu bilgilendirmede antikolinerjik ilaçların etkinliğinin 4 haftaya kadar ortaya çıkmayabileceğini, yan etkilerin ne olabileceğini söylemenin yanı sıra, ilaç tedavisini niçin kullandığımızı, bundan fayda görme olasılığının ne olduğunu ve hastaların tedaviye devam etme oranlarının genelde düşük olduğunu söylememiz gerekli. Antikolinerjikler AAM nin patofizyolojisini tam olarak anlayamadığımızın belki de en önemli göstergesi, yıllar içinde birçok çalışmaya rağmen ideal AAM ilacını henüz bulamamış olmamız. Haliyle hastalarımızın da %90 ı tedaviye başladıktan sonraki 2 yıl içinde tedaviyi bırakmış oluyor. Kongremize davet edilen yabancı konuşmacılardan bir diğeri olan Ervin Kocjancic konuşmasında bu noktalara değindi ve hastaların tedaviye devam etmemelerinin en önemli nedeninin yetersiz etkinlik en önemli ikinci nedeninin de yan etki olduğunu anlattı. Sonuç olarak piyasada çok sayıda antikolinerjik mevcut. Etkinlik açısından bir antikolinerjiğin diğerlerine üstünlüğü yok. Yan etki profilleri farklılık gösterebiliyor. Yüksek dozların etkinliğinin daha fazla olduğunu ancak etkinlik artışı ile birlikte yan etkilerin de arttığını biliyoruz. Bir de uzun salınımlılar, kısa salınımlılara göre daha az yan etki ile ilişkili. Antikolinerjik ilaçlar mesane düz kasında bulunan ve 5 ayrı alt tipi olan muskarinik reseptörleri bloke ederek çalışıyor. Bunlar M3 reseptörüne olan affinitelerine göre selektif ve selektif olmayanlar olarak ayrılabiliyor. Bununla ilgili Cerrahpaşa grubundan 10 İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Bülteni

11 antikolinerjiklerin kardiyovasküler yan etkilerine dikkatimizi çeken güzel bir sözlü bildiri sunuldu (S-11, Bülent Çetinel ve ark.). Bu prospektif, 3 merkezli, randomize çalışmada toplam 341 hasta selektif ya da selektif olmayan antikolinerjikleri kullanmak üzere iki gruba randomize edilmişler ve tedavi sonrası 1. hafta ve 1. aylarda kalp tepe atımları, kan basınçları ve yan etkiler bakımından karşılaştırılmış. Sonuçta selektif antikolinerjiklerin kalp tepe atımını selektif olmayanlara göre daha az arttırdığı gösterilmiş. İstirahat halinde ölçülen nabız sayısının, hem tüm sebeplere hem de kardiyovasküler olaylara bağlı ölümün bir öngörücüsü olduğu düşünüldüğünde 1 bu çalışmada dikkat çekilmeye çalışılan nokta daha fazla önem kazanıyor. Antikolinerjiklerle ilgili kongremizde en çok vurgulanan noktalardan biri de antikolinerjik yük kavramı oldu. Antikolinerjiklerin uzun dönem kullanımının demans riskini arttırdığı ve bu etkinin kümülatif olarak ortaya çıktığı vurgulandı 2. Antikolinerjik yüke özellikle yaşlı hastalarda dikkat edilmesi gerekiyor. Kongrenin bence en güzel oturumlarından biri Geriatrik Hastanın İşlevsel Ürolojik Sorunları oturumuydu. Kongre eve dönüş mesajlarını derleyen ekip olarak, kongre sırasında not edip sosyal medyadan paylaştığımız en çarpıcı mesajlardan bazıları bu oturumdan çıktı. Hocalarımız sanki özellikle vurgulamak için hazırlamışlar gibi. Mirabegron Kongremizde β3 adrenoseptör agonisti olan mirabegronun da tanıtımı yapıldı. Bildiğimiz gibi mesane düz kasında ve ürotelyumda üç tip beta adrenoseptörü tanımlanmış, β1, 2 ve 3. Bunlardan β3 adrenoseptörlerine ait mesajcı RNA miktarı, tüm beta adrenoseptörlerin %97 sini oluşturuyor 3. Buradan hareketle β3 adrenoseptörlerinin mesane düz kasında en fazla eksprese edilen adrenoseptör olduğu ve mesane kasının adrenoseptör bağımlı gevşemesini tetikleyerek AAM belirtilerini azaltabileceği düşünülüyor. Ancak bilindiği gibi beta adrenoseptörler tüm organ sistemlerinde bulunuyor ve β3 reseptör blokajı yapan ajanlar β1 ve β2 reseptörleri de etkileyebilir. β3 adrenoseptörlerin kardiyovasküler güvenliği ile ilgili çok sayıda çalışma yapılmış. Öyle görünüyor ki mirabegron terapötik dozlarda kardiyovasküler açıdan güvenli. Oturum sırasında bir meslektaşımız çok haklı olarak, mirabegronu beta blokerlerle kullanıp kullanamayacağımızı sormuştu. Bu önemli sorunun kısa cevabı mirabegron β3 selektif olduğu ve diğer beta agonistleri (örneğin β2 agonisti salbutamol) ya da blokerleri (misoprolol, atenolol, esmolol, metoprolol gibi selektif beta blokerler) ile birlikte kullanılmaması gerektiğini gösteren hiçbir veri olmadığı 4-6. Mirabegron kullanımının tek kontraendikasyonu kontrolsüz hipertansiyon (Sistolik kan basıncı 180; diyastolik kan basıncı 110 mmhg). Daha önce piyasaya sürüldüğü ülkelerde de bu şekilde kullanılmakta olduğunu biliyoruz. mirabegron antikolinerjiklerden fayda görmeyen, üriner retansiyon riski olan ya da antikolinerjik yan etkileri tolere edemeyen/demansı olan hastalarda tercih edilebilir. Reçete ederken ve tedaviye başladıktan 1 hafta sonra mutlaka tansiyon ölçülmeli. İleri derecede hepatik yetmezliği ya da böbrek işlev bozuklukları olan (GFR ml/dakika/1,73 m 2 ) hastalarda dozu 25 mg/güne düşürülerek kullanılabilir. Mirabegron ayrıca antikolinerjiklere yeterli yanıtın alınamadığı AAM hastalarında antikolinerjiklerle kombine olarak kullanılabilir. Şu ana kadar bununla ilgili yapılmış çalışmalarda solifenasin 5 mg ve mirabegron 50 mg kombine edilmiş. Kombinasyon tedavisinin ayrıca ülkemizde geri ödemesinin henüz olmadığını da kongrede öğrenmiş olduk. Dirençli aşırı aktif mesaneye yaklaşım Birinci ve ikinci basamak tedavilere yanıt vermeyen dirençli AAM tedavisinde iki seçeneğimiz mevcut: mesaneye botulinum toksini enjeksiyonu ya da sakral nöromodülasyon (SNM). Kongremizde multiple skleroz hastası olan bir kadın hastada mesane kasına botox enjeksiyonunu nasıl yapacığımızı gösteren canlı bir ameliyat izledik. SNM ile ilgili bence en önemli mesaj nöromodülasyonla daha fazla ilgilenmemiz gerektiği. Nöromodülasyonun hastaların önemli bir bölümünde yüz güldürücü sonuçlar verdiğini biliyoruz. Mevcut nöromodulasyon tekniklerinin maliyetini azaltmaya ve cihazlarla ilgili kısıtlılıkları ortadan kaldırmaya çalışan, yeni ve daha az invaziv nöromodülasyon cihazları geliştirilmekte olduğunu Karl Dietrich Sievert bizlere anlattı. Özellikle dışarıdan şarj edilebilen ve pili 15 yıla kadar dayanabilecek cihazlar umut vaad ediyor gibi görünüyor. Bundan başka tibial sinire paralel olarak implante edilebilen ve dışarıdan giyilebilir bir bandaj ile şarj olabilen yeni nöromülasyon cihazları da geliştirilmiş (örneğin, RENOVA istimtm). Bu yeni cihazların klinik çalışma aşamalarını yakın zamanda tamamlayıp sonuçlarını yayınlayacaklarını umuyoruz. Nokturi Kongremizde kapsamlı bir şekilde işlenen konulardan bir tanesi de nokturiydi. Nokturi toplumda en sık görülen depolama fazı semptomu. Yetişkin kadınların ve erkeklerin sırasıyla %24 ve %20,9 u gece 2 veya daha fazla kez idrara kalkıyor ve bu sıklık yaşla birlikte artıyor (>70 yaşta sıklığı %40) 7. Kongremizde en iyi bildiri ödülünü sonuna kadar hak ederek alan çalışmada (S1, Fatih Özcan ve ark.) ülkemizdeki yetişkin kadınlarda nokturi sıklığı %62,2 İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Bülteni 11

12 olarak bildirilmiş. Nokturi halk sağlığı açısından da önemli bir problem. Yalnızca uykuyu ve hayat kalitesini bozmakla kalmıyor, tüm sebeplere bağlı mortaliteyi de arttırıyor. Özellikle 65 yaşın üzerindeki hastalarda artan gece idrara kalkma sayısı ile artış gösteren bir mortalite bildirilmiş 8. Nokturi AAM ya da mesane çıkım tıkanıklığı gibi alt üriner sistem işlev bozukluklarına bağlı olabildiği gibi, diğer sistemik hastalıkların (uyku bozuklukları, davranışsal ve metabolik bozukluklar gibi) sonucu olarak da ortaya çıkabiliyor. Kongremizde bir kez daha nokturisi olan hastaların sistemik olarak sorgulanması gerektiği vurgulandı. Bununla ilgili sunulan bir bildiride obstrüktif uyku apne sendromu (OUAS) olan hastalarda nokturi ve AAM semptomlarının sıklığı araştırılmış ve OUAS olanlarda AAM belirtileri, nokturi ve PVR artmış olarak bulunmuş (S7, Yeşim Öner ve ark.). OUAS olan hastalarda, gece apne epizotları sırasında zorlu nefes alma ile oluşan negatif intratorasik basıncın, kalbin kulakçıklarından atrial natriüretik peptit salınımını arttırarak su ve sodyum diürezisine neden olduğu ve bunun gece sürekli pozitif havayolu basıncı tedavisi ile düzeldiğini biliyorduk. Bu çalışmada bildirilen artmış PVR ve AAM belirtilerini başka bir mekanizma ile açıklamak gerekecek. Sonuçta bu kongrede AAM ile ilgili bilgilerimizi güncelledik. Mevcut AAM tedavi seçeneklerimizin kısıtlılıklarını gözden geçirdik ve yeni bir tedavi ajanı olan mirabegron ile tanıştık. Dirençli AAM hastalarında yeni geliştirilmekte olan nöromodulasyon seçeneklerini hakkında fikir edindik. Dr. Sinharip Çitgez in gözünden nörojenik alt üriner sistem işlev bozukluğu Kongre süresince nörojenik alt üriner sistem İşlev bozukluğu hakkında 2 oturum geçekleşti. 7 Ekim Cumartesi günü Adnan Şimşir tarafından Nörojenik Alt Üriner Sistem İşlev Bozukluğunda, Ürodinamik incelemeler Üst Üriner Sistem Bozulmasını Öngörebilir mi? başlıklı bir sunu gerçekleşti. Sunumunun başında üst üriner sistem (ÜÜS) bozulmasında yüksek riskli hastaları; spinal kord yaralanması olanlar (erkekler, lumbosakral yaralanması olanlar, komplet yaralanması olanlar) ve ileri yaş grubu olarak sıraladı. Nörojen hasta grubunda ürodinami yapılmasında dikkat edilmesi gereken durumları; pozisyonun mümkünse ayakta uygulama ile ve abdominal basınç problemlerinden (rektal prolapsusu veya impakte gayta, anal kanal problemleri) olarak belirtti. Detrusor kaçırma anı basıncının (DLPP) hala nörojenik hastalarda ÜÜS hasar riskini predikte etmemizi sağlayan en önemli ürodinamik veri olduğu vurgulandı. Yapılan çalışmalarda 40 cm H2O den büyük değerler ÜÜS için risk faktörü olduğu tespit edilmiştir. Artmış DLPP nin ÜÜS dilatasyonu ile korele olduğu bulunmuşur. Nörojenik detrusör aşırı aktivite - kaçırma anı basıncının 70 cm H2O nin üzerinde hidronefroz ve ÜÜS riskini arttırdığı tespit edilmiştir. 8 Ekim Pazar günü Dr. Bedreddin Seçkin moderatörlüğünde ve panelistler Dr. Lokman İrkılata, Dr. Esat Korgalı ve Dr. Fatih Tarhan tarafından nörojenik alt üriner sistem işlev bozukluğuna yaklaşım hakkında bir güncelleme yapıldı. Dr. İrkılata anatomiyi ve AÜS işlevini özetledi. Ardından nörojenik AÜS işlev bozukluğunu anlattı. Nörolojik etiyolojik nedenleri sıraladı. Özellikle multiple skleroz hastalığında ilk başvurunun ürolojik yakınmalar ile olabileceğini vurguladı. Dr. Seçkin nörojenik AÜS işlev bozukluğu olan hastalarda multidisipliner yaklaşımın gerekliliğini vurguladı. Dr. Tarhan; temiz aralıklı kateterizasyonun takip ve tedavide önemine dikkat çekti. Klinik değerlendirme ve tanı koyma aşamalarını özetledi. Sorgulama formlarının önemine dikkat çekti. Özellikle yaşam kalitesi sorgulamasının çok önem arz ettiğini belirtti. Nörojenik hasta grubunda video ürodinaminin altın standart olduğunu hatırlattı. Dr. Korgalı da tedaviyi özetledi. Myelodisplazi ve SCI lı hastalarda daha proaktif tedavi yapmamız gerektiği vurgulandı. Örneğin botoks ile erken müdahele yapıldığında augmentasyon gereksinimini ortadan kaldırabilme veya erteleyebilmenin mümkün olacağı anlatıldı. Güncelleme salondan büyük beğeni aldı ve oturum sonlandı. Kongrede nörojenik alt üriner sistem işlev bozukluğu ile ilgili oturumlar özetle bu şekilde gerçekleşti. Dr. Lokman İRKILATA 12 İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Bülteni

13 Prof. Dr. Sherif Mourad ile Röportaj Röportaj Kontinans Derneği nin düzenlediği 5. İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi kongresine Uluslararası Kontinans Cemiyeti (ICS) genel sekteri Prof Dr. Sherif Mourad da konuşmacı olarak davet edildi. Sherif Mourad Mısır, Kahire deki Ain Shams Üniversitesi nde üroloji profesörü. Uzun yıllardır ICS de inkontinans ile mücadelede uluslararası düzeyde çalışmalar yaptı. Bunlardan en çok dikkat çekenlerinden biri Afrika da vezikovajinal fistüllerin (VVF) tedavisi ile ilgili düzenlediği cerrahi kamplar ve eğitim kursları. Ayrıca Bristol Üroloji Enstitüsü ile birlikte düzenledikleri Orta Doğu Ürodinami kursları ile bölgedeki sağlık çalışanlarının eğitimine önemli katkılar sağladı. Sherif Mourad aynı zamanda Pan-Arap Kontinans Cemiyeti ve Afrika Fistül ve Kontinans Cemiyetlerinin kurucu başkanı. Bana kongre sırasında kendisiyle bir röportaj yapma görevi verilmişti. Bu röportajı İngilizce olarak yaptıktan ve transkriptini Sherif Mourad a onaylattıktan sonra Türkçe ye çevirerek yayınlıyoruz. Bu görevi bana veren organizasyon komitesine ve dergimizin editörü Aydın Yenilmez hocama çok teşekkür ediyorum. Siz Uluslararası Kontinans Cemiyeti nin genel sekreterisiniz. Öncelikle ICS nin misyonu hakkında konuşmak isterim. ICS nin temel amaçları ve teşebbüsleri nelerdir? ICS idrar ve gaita inkontinansı ve pelvik taban işlev bozuklukları olan hastaların yaşam kalitesini arttırmayı amaçlayan bir yardım derneğidir. ICS nin nihai hedefi kontinansa multi-disipliner olarak yaklaşan en güçlü uluslararası dernek olmaktır. ICS 1971 yılında kurulmuştur ve o zamandan bu yana tüm dünya genelinde kontinans üzerine çalışan bir numaralı dernek olmak için çalışmalarını yürütmektedir. ICS bu amacına ulaşabilmek için bir takvim yılı içinde birçok eğitim faaliyetleri ve bilimsel toplantılar düzenlemektedir. Bu aktivitelerden en önemlisi her yıl gerçekleştirdiğimiz uluslararası kongremizdir. ICS kongresi her yıl farklı bir ülkenin farklı bir şehrinde gerçekleşmektedir. ICS kongresini diğer uluslararası bilimsel kongrelerden ayıran en önemli özelliği kontinans konularına multi-disipliner bir yaklaşımla bakmasıdır. Her yıl dünyanın farklı yerlerinden gelen 3000 in üzerinde ürolog, jinekolog, ürojinekolog, hemşire, fizyoterapist ve araştırmacı ICS yıllık kongresine katılır. Yıllık kongreden başka, bu yıl düzenlemeye başlayacağımız bölgesel toplantılar olacak. Bu toplantılardan ilki bu yıl aralık ayında Phoenix, Arizona ABD de gerçekleşecek. ICS bölgesel toplantıları, kariyerlerinin görece olarak erken döneminde olan klinisyenler, pratisyen hemşireler ve diğer yardımcı sağlık personelinden oluşan daha geniş bir katılımcı kitlesine ulaşmayı hedeflemektedir, bunların ICS üyesi olma zorunlulukları yoktur. Bölgesel toplantılarda, araştırma çalışmalarından ziyade, ağırlıklı olarak klinik pratiğe odaklı konular, 2 gün içinde ICS uzmanlarından oluşan bir konuşmacı grubu tarafından anlatılır. İlerleyen zamanlarda yıllık kongre ile bölgesel toplantıları dönüşümlü olarak gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Bölgesel toplantıların ikincisinin de Avrupa da bir şehirde gerçekleştirileceğini söyleyebilirim. Yakın zamanda ICS nin yeni bir dizi okul oluşturma çalışması olduğundan bahsetmiştiniz. Biraz bununla ilgili bilgi verebilir misiniz? Evet, çok yakın zamanda ICS Enstitüsü adı altında bir dizi yeni eğitim faaliyeti başlatıyoruz. ICS Enstitüsü nün dünyanın her yerindeki klinisyenler ve araştırmacılar için yeni bir elektronik öğrenme merkezi olmasını planlıyoruz. Bu merkezde toplam 10 tane okul olacak: Erkek alt üriner sistem semptomu ve üretra, pelvik ağrı, kadın pelvik hastalıkları ve rekonstrüktif cerrahi, ürodinami, nöroüroloji, pediatrik üroloji, hemşirelik, fizyoterapi, translasyonel tıp ve anorektal işlev bozuklukları (daha fazla bilgi için adresine bakılabilir). Tüm elektronik öğrenme malzemeleri ICS web sitesine yüklenecek. Bu yalnızca bir elektronik öğrenme ortamı mı olacak? Elektronik öğrenme ana unsur olabilir ancak yalnızca elektronik ortamda bir öğrenme süreci planlamıyoruz. Her bir okul dünyanın bir ya da birkaç yerinde eğitim merkezleri oluşturacak. Her bir eğitim merkezi kurslar, atölyeler ve uygulamalı eğitimler düzenleyecek. Söylediğim gibi bu okulların temel amacı da bilgi, tecrübe ve eğitimin yaygınlaştırılması olacak. Bu söyledikleriniz dünyanın her yerindeki genç meslektaşlarımız için çok güzel haberler. Örneğin Türkiye de çalışmakta olan bir ürolog bu saydığınız konulardan biri hakkındaki bilgi ve becerilerini arttırmak isterse, bu okullardan nasıl faydalanabilir? Bunlara katılabilmek için bazı kriterler var mı? İsteyen herkes bu okullar tarafından düzenlenen online ya da uygulamalı eğitimlere katılmak için başvuruda bulunabilir. Tek yapmanız gereken ICS web sitesindeki güncellemeleri takip etmek ve duyurular yapıldığı zaman ilgili okullara olan ilginizi belirtmek. Tüm bilgiler web sitesinde bulunabilir ve ayrıca kursu düzenleyen kişilerle de doğrudan temasa geçilebilir. Çalışma gruplarından birine katılmak için ICS üyesi olmanız gerekse de kursiyer olarak katılanların ICS üyesi olma zorunlulukları yok. Ürologlar, jinekologlar, kolorektal cerrahlar katılabileceği gibi hemşireler ve fizyoterapistler de bu kurslara katılabilirler. Benim 2012 yılında Luxor, Mısır da ICS tarafından düzenlenen bir kurs/ atölye çalışmasına katılma şansım olmuştu, hatta sizin düzenlediğiniz ICS vezikovajinal fistül kursu bu. O zaman asistanlığımı yeni bitirmiştim ve Glasgow daki ICS kongresinde katıldığım bir oturumda duymuştum bu kursun varlığını. Konuyla ilgilenen tüm genç meslektaşlarıma, ICS nin vezikovajinal fistül kursuna katılmalarını şiddetle tavsiye etmek isterim. Tek yaptığım ICS web sitesinden verilen bilgileri takip ederek kursa başvurmak olmuştu. Sonrasında kurs kısmen de ICS tarafından finanse edilmişti, ben yalnızca konaklama ücretini ödemiştim. Siz bu vezikovajinal fistül atölyelerini İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Bülteni 13

14 Röportaj uzun zamandır düzenliyorsunuz, biraz da bundan bahsedebilir misiniz? VVF ler gelişmekte olan ülkelerde daha çok doğumsal travmalara bağlı olarak gelişiyor ve maalesef bu ülkelerde idrar kaçırmanın önemli bir nedenini oluşturuyor. VVF atölye çalışmaları ICS in VVF komitesi tarafından organize edilmektedir. Biz bu kursu Afrika ve Asya daki birçok ülkede gerçekleştirdik. Bu kursları iki nedenle gerçekleştiriyoruz: VVF hastalarına yardım etmek ve dünyanın birçok yerindeki doktorları eğitmek. Uluslararası doktorları ve yerel doktorları eğitmeliyiz ki bu misyonu bizim bıraktığımız yerden devam ettirebilsinler. Bu kursları düzenlemeye devam edeceğiz ve bununla ilgili daha fazla bilgiye yine ICS web sitesinden ulaşılabilir. Siz ayrıca meşhur Bristol Üroloji Enstitüsü ile birlikte Orta Doğu Ürodinami Kursları nı düzenliyorsunuz. Evet bu kursları düzenlemeye 2004 yılında başladık. Bristol ekibi kendi düzenledikleri Bristol Ürodinami Kurslarını daha da yaygınlaştırmak, özellikle de Orta Doğu da yaygınlaştırmak istediler ve bana da bölgesel direktör olmayı teklif ettiler. Ben de bunun bölgedeki yerel doktorların ve diğer sağlık çalışanlarının ürodinami konusundaki eğitimlerine katkıda bulunmak için çok iyi bir fırsat olacağını düşünerek kabul ettim. Bu kurslar sayesinde katılımcılar İngiltere ye seyahat etmek zorunda kalmadan tamamen aynı ekipten kurs alıp sonunda da tamamen aynı sertifikaya sahip olabiliyorlar. Yani aslında kursiyerler yerine eğitimciler bölgeye seyahat etmiş oluyor ve tüm kurs malzemeleri, kitaplar, dersler hepsi İngiltere dekinin bire bir aynısı. Bölgede çalışmakta olan sağlık çalışanları açısından bakıldığında bu çok önemli bir kazanım bence. Bu kursları toplam 25 kez düzenledik. Birçoğu Orta Doğu ülkelerinde oldu ama ayrıca Yunanistan ve Hindistan da da gerçekleştirdik. Ben bu kursların başarısından çok memnun oldum. Özellikle de Orta Doğu da düzenlenenlere her zaman çok yoğun ilgi oldu. Bu hafta sizi 5. Ulusal İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Kongresi nden misafir etmekten çok büyük bir mutluluk ve onur duyuyoruz. Umarım Antalya da güzel zaman geçiriyorsunuzdur. Biliyorum ki siz daha önce de birkaç kez Türkiye ye geldiniz, çok da fazla seyahat ediyorsunuz. Şunu sormak istiyorum, Türkiye deki üroloji pratiğinin düzeyini nasıl buluyorsunuz? ICS organizasyonunun Türk meslektaşlarından beklentileri nelerdir? Aradaki işbirliğini arttırmak ve daha da güçlendirmek için neler yapabiliriz? Evet, misafirperverliğiniz için teşekkür ederim. Ben Türkiye deki ve bu kongredeki bilimsel düzeyi oldukça iyi buluyorum. Şunu söylemeliyim ki özellikle bu toplantı çok iyi organize edilmiş. Benim gördüğüm kadarıyla Türk meslektaşlarımızın ICS ye katılımı giderek artıyor. Özellikle son beş yılda Kontinans Derneği nin kaydettiği ilerlemeleri gözlemlemek de beni çok mutlu ediyor. Gördüğüm kadarıyla giderek daha modern, bilimsel ve teknolojik düzeyi daha yüksek ve olgunlaşmış bir hale geliyor. Ayrıca katılım da etkileyici düzeyde. Türk meslektaşlarıma şunu önerebilirim, uluslar arası tıbbi ve bilimsel topluluklarla daha fazla etkileşim içinde olsunlar. Çünkü tek başına yerel bilimsel ya da klinik ortamlarla yetinemezsiniz, uluslararası topluluklarla bilgi ve tecrübe alış verişi yapmak zorundasınız. Özellikle de daha genç yaşlarda, yurtdışında fellowship yapmak çok çok önemli. Ben tüm genç meslektaşlarımı yurt dışı tecrübesi edinmeleri ve değişim programlarına katılmaları konusunda teşvik etmek istiyorum. Bu onların bakış açılarını, zihinsel yapılarını kesinlikle değiştirecek ve onlara yeni ufuklar açacaktır. Bu kongrede prostatektomi sonrası idrar kaçırma ile ilgili bir ICS Add-on kursu gerçekleştirdik ve buna yoğun bir katılım oldu. Evet ICS add-on Kursları bizim yıl boyunca gerçekleştirdiğimiz bir çok eğitimsel aktividen biri. Bu Add-on kurslarını birçok ülkede, Amerika da, Avrupa da ve Orta Doğu da gerçekleştiriyoruz. ICS uzmanlarımız bilgi ve tecrübeyi yaygınlaştırmak için çeşitli bölgelere seyahat ediyorlar. En son ICS kongresi Floransa da gerçekleştirildi. Ben ona katılamadım ama eminim ki her zamanki gibi başarılı bir toplantı olmuştur. Evet en son ICS kongremiz devasa bir başarıydı. Bu yıl 2800 katılımcı ile şimdiye kadar olan en yüksek katılımcı sayısına ulaştık ve ayrıca 3300 üye ile tüm zamanların en yüksek üye sayısına ulaştık. Floransa daki toplantıda Kontinans Derneği de ulusal bir oturum düzenledi. Bizim için tarihsel ve çok gurur verici bir olaydı. Siz Kontinans Derneği tarafından düzenlenen oturumu nasıl buldunuz? Bundan sonra daha da iyileştirebileceğimiz noktalar neler olabilir? Evet, Türk meslektaşlarımızı ICS toplantılarında görmekten her zaman mutluluk duyuyoruz. Bu yıl ICS bilimsel komitesi ile yaptığımız bir toplantıda ulusal derneklerin ulusal oturumlar düzenlemelerini önermiştim. Daha sonra ulusal derneklere davetler gönderdik ve Kontinans Derneği de bir oturum düzenlemek üzere bu davetimizi kabul etti. Kontinans Derneği nin düzenlediği oturum güzeldi ve oturumda birçok A sınıfı konuşmacı vardı. Biliyorum ki bu oturuma katılım oldukça yoğundu. Biz Türk meslektaşlarımızın gösterdiği performanstan memnun kaldık. Umarım ki gelecek yıl da böyle bir oturum düzenlerler. Türk meslektaşlarımız ICS de önemli bir grubu oluşturuyorlar. Ben umarım ki giderek daha fazla sayıda Türk meslektaşımız ICS e katılır çünkü Türkiye deki biimsel ve klinik düzey oldukça yüksek. Ben tüm ürologları, jinekologları ve işeme ve dışkılama işlev bozukluklarıyla ilgilenen tüm diğer uzmanları ICS ye üye olmaya davet ediyorum. İnanıyorum ki Türklerin ICS de artan temsiliyet gücü ile birlikte Kontinans Derneği sonunda ICS yıllık kongresini birgün Türkiye de düzenleyebilecektir. Evet, biz buna 2012 yılında baya yaklaşmıştık. Istanbul ICS 2016 için finale kalan iki şehirden birisiydi ancak üyelerin oylaması sonucu Tokyo kazanmıştı. Evet, çalışmaya devam. Bizlere zaman ayırdığınız çok teşekkür ederim. Dr. Naşide MANGIR 14 İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Bülteni

15 (ICS) 2017 İzlenimleri International Continence Society (ICS) 2017 izlenimleri International Continence Society (ICS) 2017 toplantısı bu yıl Floransa da Eylül 2017 tarihleri arasında gerçekleştirildi 2700 den fazla delege katılımı ile gerçekleştirildi. Bilimsel programı oldukça yoğun olduğu bu kongrede 30 un üstünde workshop, 4 state of art lecture, 9 yuvarlak masa toplantısı, ICS komite toplantıları ve de 39 oturumda da bir çok konuda tüm dünyadan katılımcıların bilimsel verilerini sunarak tartıştıkları sözlü sunu ve video sunumu oturumları gerçekleştirildi. Bu ICS birçok ilke ev sahipliği yaptı bu ilklerden biri canlı cerrahi oturumu idi bu oturumda Andrea Minervini tarafından canlı robotik sakrokolpopeksi operasyonu yapıldı. Türk Kontinans Derneği olarak bizim için ve Türk Ürolojisi için önemli bir gurur kaynağı olacak olan Türk Kontinans Derneği Toplantısı da ilk kez bu ICS kongresinde yapıldı. Tufan Tarcan, Oktay Demirkesen, Francisco Cruz, Ali Ergen, Cüneyd Özkürkçügil, İlker Şen, Adnan Şimşir, Bedreddin Seçkin, Sender Hershchorn, Bülent Çetinel, Gökhan Temeltaş, Ömer Gülpınar, Mehmet Ceyhun Özyurt, Mustafa Levent Emir, Dırk De Ridder in görev aldığı ve Stress Tipte İdrar Kaçırma ve Pelvik Organ Prolapsusunda Güncelleme ile Aşırı Aktif Mesane ve Nöroüroloji Konusunda Güncelleme adlı 2 oturumdan oluşan bu toplantı oldukça ilgi topladı. Floransa nın tarihi atmosferinde çeşitli İtalyan lezzetlerini de tatma imkanı bulan katılımcılar gerek bilimsel gerek sosyal açıdan oldukça doyurucu bir kongre geçirdiler. Dr. Esat KORGALI İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi Bülteni 15

16

İDRAR KAÇIRMA Dr. Bülent Çetinel. idrar kaçırma(üriner inkontinans) idrar tutamama hali

İDRAR KAÇIRMA Dr. Bülent Çetinel. idrar kaçırma(üriner inkontinans) idrar tutamama hali İDRAR KAÇIRMA Dr. Bülent Çetinel idrar kaçırma(üriner inkontinans) idrar tutamama hali Görülme Sıklığı kadında % 4.5-53 erkekde %1.6-24 Üroloji ve Jinekoloji Polikliniklerine İdrar Kaçırma Yakınması Dışında

Detaylı

DİRENÇLİ AAM TEDAVİSİNDE BOTULİNUM TOKSİNİ. Dr. Abdullah Demirtaş Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Kayseri

DİRENÇLİ AAM TEDAVİSİNDE BOTULİNUM TOKSİNİ. Dr. Abdullah Demirtaş Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Kayseri DİRENÇLİ AAM TEDAVİSİNDE BOTULİNUM TOKSİNİ Dr. Abdullah Demirtaş Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Kayseri Aşırı Aktif Mesane Tanım: idrar yolu enfeksiyonu veya başka herhangi bir

Detaylı

2. PEDİATRİK İNKONTİNANS VE PEDİATRİK PELVİK TABAN REHABİLİTASYONU EĞİTİMİ

2. PEDİATRİK İNKONTİNANS VE PEDİATRİK PELVİK TABAN REHABİLİTASYONU EĞİTİMİ 2. PEDİATRİK İNKONTİNANS VE PEDİATRİK PELVİK TABAN REHABİLİTASYONU EĞİTİMİ Cerebral Palsy Türkiye (Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı) Seminer Salonu Prof. Dr. Murat DAYANÇ Kurs Başkanı Üroloji ve Çocuk Ürolojisi

Detaylı

4. İŞLEVSEL ÜROLOJİ VE KADIN ÜROLOJİSİ KONGRESİ

4. İŞLEVSEL ÜROLOJİ VE KADIN ÜROLOJİSİ KONGRESİ ICS KURSU ICS ADD ON COURSE ON THE MANAGEMENT OF URETHRAL STRICTURE DISEASE CORNELIA DIAMOND HOTEL, ANTALYA 22 October, 2015, Thursday 10:00-10:10 Opening Remarks Zafer Aybek 10:10-10:20 Opening Remarks

Detaylı

Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Bülteni

Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Bülteni Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Bülteni Değerli Meslektaşlarımız, İki yılda bir düzenlediğimiz 8. Ulusal Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireliği Kongresi, 21-24 Kasım 2013 tarihlerinde Kuşadası

Detaylı

BPH OLGU SUNUMLARI. Dr. Ferruh Zorlu

BPH OLGU SUNUMLARI. Dr. Ferruh Zorlu BPH OLGU SUNUMLARI Dr. Ferruh Zorlu Olgu -1 Olgu -1 H.A., 50 Y İdrara sık çıkma ve idrar kalma hissi ( Bir yıldır) IPSS : 29 Depolama : 12, Boşaltım : 17 QoL : 5 FM: Glob yok PRM: Prostat gr 1 Benin, sfinkter

Detaylı

Çocuklarda kontinans cerrahisi. Dr.Orhan Ziylan İTF Üroloji Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı

Çocuklarda kontinans cerrahisi. Dr.Orhan Ziylan İTF Üroloji Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Çocuklarda kontinans cerrahisi Dr.Orhan Ziylan İTF Üroloji Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Çocuklarda inkontinans Mesane ve üreter Üretra Travma İatrojenik Nörojenik Ekstrofi vezikaepispadias

Detaylı

OLGU TARTIŞMALARI. Moderatör: Dr. Asıf Yıldırım. Panelistler: Dr. Hakan Koyuncu, Dr. Cenk Gürbüz, Dr. Bilal Eryıldırım, Dr.

OLGU TARTIŞMALARI. Moderatör: Dr. Asıf Yıldırım. Panelistler: Dr. Hakan Koyuncu, Dr. Cenk Gürbüz, Dr. Bilal Eryıldırım, Dr. OLGU TARTIŞMALARI Moderatör: Dr. Asıf Yıldırım Panelistler: Dr. Hakan Koyuncu, Dr. Cenk Gürbüz, Dr. Bilal Eryıldırım, Dr. Gökhan Atış Olgu - 1 76 yaş, Erkek KAH (+), by-pass (+), Coraspin 100 mg alıyor,

Detaylı

Uzun Salınımlı İlaç formları Aşırı Aktif Mesane Tedavisinde Fayda Sağlıyor mu?

Uzun Salınımlı İlaç formları Aşırı Aktif Mesane Tedavisinde Fayda Sağlıyor mu? Uzun Salınımlı İlaç formları Aşırı Aktif Mesane Tedavisinde Fayda Sağlıyor mu? Prof. Dr. Rahmi ONUR Marmara Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı İstanbul AAM ANTİMUSKARİNİK AJANLAR KANIT Antikolinerjik ilaçları

Detaylı

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR?

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? Tuvalet eğitimi döneminde, nörolojik olarak normal bazı çocuklarda yanlış edinilmiş işeme alışkanlıkları neticesinde ortaya çıkan işeme fazındaki

Detaylı

Video-ürodinamik çalışmalar

Video-ürodinamik çalışmalar Video-ürodinamik çalışmalar Dr. Tufan Tarcan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Tanım Ürodinamik parametreler ile alt üriner sistemin eşzamanlı görüntülenmesidir Alt üriner sistem

Detaylı

TÜRK ÜROLOJİ AKADEMİSİ

TÜRK ÜROLOJİ AKADEMİSİ TÜRK ÜROLOJİ AKADEMİSİ 27-28 Nisan 2018 / İstanbul Marriot - Courtyard Hotel & İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Deneysel Arastırma Geliştirme ve Eğitim Merkezi Eğitmenler Prof.

Detaylı

2103 yılı faaliyet raporu

2103 yılı faaliyet raporu Türk Nöroşirürji Derneği Spinal ve Periferik Sinir Cerrahisi Eğitim ve Öğretim Grubu 2103 yılı faaliyet raporu Grubumuz son olarak 23.11.2013 tarihinde yapılan yönetim kurulu toplantısında üyeliğe kabul

Detaylı

2103 yılı faaliyet raporu

2103 yılı faaliyet raporu Türk Nöroşirürji Derneği Spinal ve Periferik Sinir Cerrahisi Eğitim ve Öğretim Grubu 2103 yılı faaliyet raporu Grubumuz son olarak 23.11.2013 tarihinde yapılan yönetim kurulu toplantısında üyeliğe kabul

Detaylı

Başarısız MÜS Cerrahisi Ne Yapılmalı? M.Levent Emir

Başarısız MÜS Cerrahisi Ne Yapılmalı? M.Levent Emir Başarısız MÜS Cerrahisi Ne Yapılmalı? M.Levent Emir İzzet Koçak-Adnan Menderes Üniv (Aydın) Fuat Demirel-Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Oğuz Mertoğlu- Tepecik EAH Dirençli stres üriner inkontinans Postoperatif

Detaylı

ROBOTİK BÖBREK AMELİYATI

ROBOTİK BÖBREK AMELİYATI ROBOTİK BÖBREK AMELİYATI Robotik böbrek ameliyatları hakkında merak edilen soruları Prof. Dr. Haluk Akpınar yanıtlıyor. GİRİŞ Her yıl Dünya da 190.000 kişide böbrek kanseri saptanmaktadır. Erkeklerde biraz

Detaylı

KADINLARDA İDRAR KAÇIRMA NEDİR VE NASIL TEDAVİ EDİLİR? İdrar kaçırma nedir- nasıl tanımlanır? Bu bir hastalık mıdır?

KADINLARDA İDRAR KAÇIRMA NEDİR VE NASIL TEDAVİ EDİLİR? İdrar kaçırma nedir- nasıl tanımlanır? Bu bir hastalık mıdır? KADINLARDA İDRAR KAÇIRMA NEDİR VE NASIL TEDAVİ EDİLİR? İdrar kaçırma nedir- nasıl tanımlanır? Bu bir hastalık mıdır? İdrar kaçırma her türlü istem dışı idrarın tutulamaması yani kaçırma halidir. Bu durum,

Detaylı

Aşırı aktif mesanede tedavi. Dr. Hakan Vuruşkan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Aşırı aktif mesanede tedavi. Dr. Hakan Vuruşkan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Aşırı aktif mesanede tedavi Dr. Hakan Vuruşkan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı AŞIRI AKTİF MESANEDE TEDAVİ AAM Stres İnk. Miks Urge İnk. Ani sıkışma Sık idrar yapma Noktüri Tedavi

Detaylı

ÇOCUKLARDA MESANE BARSAK DİSFONKSİYONU ÇOCUK ÜROLOJİSİ BAKIŞI. Dr. Selami Sözübir Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İstanbul

ÇOCUKLARDA MESANE BARSAK DİSFONKSİYONU ÇOCUK ÜROLOJİSİ BAKIŞI. Dr. Selami Sözübir Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İstanbul ÇOCUKLARDA MESANE BARSAK DİSFONKSİYONU ÇOCUK ÜROLOJİSİ BAKIŞI Dr. Selami Sözübir Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İstanbul MBD Herhangi bir alt üriner sistem semptomu ile birlikte barsak ile ilgili

Detaylı

SPİNAL CERRAHİ HEMŞİRELİĞİ SEMPOZYUMU

SPİNAL CERRAHİ HEMŞİRELİĞİ SEMPOZYUMU Çeşme Sheraton Kongre Merkezi 25-28 Eylül 2014 www.spinetr.com Değerli Meslektaşlarım, Türk Nöroşirürji Derneği, Spinal ve Periferik Sinir Cerrahisi Grubu tarafından yaklaşık 18 yıldır yürütülen Bilimsel

Detaylı

ICS ADD ON COURSE ON THE MANAGEMENT OF URETHRAL STRICTURE DISEASE 22 October, 2015, Thursday. 10:00-10:10 Opening Remarks Zafer Aybek

ICS ADD ON COURSE ON THE MANAGEMENT OF URETHRAL STRICTURE DISEASE 22 October, 2015, Thursday. 10:00-10:10 Opening Remarks Zafer Aybek ICS KURSU esut Gürdal, İlker Şen aban Sarıkaya dnan Şimşir onrası ne yapmalı? event Emir zzet Koçak uat Demirel ğuz Mertoğlu aner Koçak aluk Kulaksızoğlu sat Korgalı arık Yonguç eyhun Özyurt, Bülent Çetinel

Detaylı

2104 yılı faaliyet raporu

2104 yılı faaliyet raporu Türk Nöroşirürji Derneği Spinal ve Periferik Sinir Cerrahisi Eğitim ve Öğretim Grubu 2104 yılı faaliyet raporu 11. Dönem Yönetim Kurulumuz, 27.09.2013 tarihinde 111 üyenin katılımı ile yapılan genel kurulda

Detaylı

Değerlendirme. Seksüel Anamnez Detaylı bir medikal ve psikolojik anamnez Partnerle görüşme Medikal anamnez Seksüel anamnez

Değerlendirme. Seksüel Anamnez Detaylı bir medikal ve psikolojik anamnez Partnerle görüşme Medikal anamnez Seksüel anamnez Dr. MANSUR DAĞGÜLLİ Epidemiyoloji Memnun edici seksüel performansa izin verecek yeterli ereksiyonu sağlamak ve devam ettirmedeki kalıcı yetersizlik Hem etkilenen kişiler hem de onların partner ve ailelerinin

Detaylı

GÜNEYDOĞU ÜROONKOLOJİ GÜNLERİ 19-20 Eylül 2014

GÜNEYDOĞU ÜROONKOLOJİ GÜNLERİ 19-20 Eylül 2014 GÜNEYDOĞU ÜROONKOLOJİ GÜNLERİ 19-20 Eylül 2014 Teymur Continental Hotel Gaziantep/ Türkiye İletişim: Prof.Dr.Sakıp ERTURHAN Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D. Tlf: (342) 360 6060 (Dah.76224)

Detaylı

VEZİKOÜRETERAL REFLÜ KİME ÜRODİNAMİ YAPIYORUM? Dr.A.Rüknettin ASLAN Haydarpaşa Numune EAH 1.Üroloji Kliniği

VEZİKOÜRETERAL REFLÜ KİME ÜRODİNAMİ YAPIYORUM? Dr.A.Rüknettin ASLAN Haydarpaşa Numune EAH 1.Üroloji Kliniği VEZİKOÜRETERAL REFLÜ KİME ÜRODİNAMİ YAPIYORUM? Dr.A.Rüknettin ASLAN Haydarpaşa Numune EAH 1.Üroloji Kliniği Nereden geliyoruz? Biz kimiz? Nereye gidiyoruz? Reflü kronolojisi Üreterovezikal bileşke/tünel

Detaylı

SAKRAL NÖROMODÜLASYON

SAKRAL NÖROMODÜLASYON SAKRAL NÖROMODÜLASYON Dr. Ali Ergen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Refrakter Aşırı Aktif Mesane Alternatif tedavilerin uygun zamanda kullanılması için RAAM nin daha spesifik

Detaylı

Aşırı Aktif Mesane ve BPH. Bedreddin Seçkin Selçuk Üni. Selçuklu Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

Aşırı Aktif Mesane ve BPH. Bedreddin Seçkin Selçuk Üni. Selçuklu Tıp Fakültesi Üroloji A.D. Aşırı Aktif Mesane ve BPH Bedreddin Seçkin Selçuk Üni. Selçuklu Tıp Fakültesi Üroloji A.D. BPH lı hastayı nasıl değerlendirelim? Kılavuzlar eşliğinde yaklaşım nedir? Tanısal değerlendirmede önerilen tetkikler

Detaylı

NONİNVAZİV ÜRODİNAMİK DEĞERLENDİRME Üroflovmetri, rezidiv idrar, işeme günlüğü

NONİNVAZİV ÜRODİNAMİK DEĞERLENDİRME Üroflovmetri, rezidiv idrar, işeme günlüğü NONİNVAZİV ÜRODİNAMİK DEĞERLENDİRME Üroflovmetri, rezidiv idrar, işeme günlüğü Dr.Gökhan TEMELTAŞ Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD IV. ULUSAL İŞLEVSEL ÜROLOJİ ve KADIN ÜROLOJİSİ KONGRESİ

Detaylı

NONİNVAZİV ÜRODİNAMİK DEĞERLENDİRME Üroflovmetri, rezidiv idrar, işeme günlüğü

NONİNVAZİV ÜRODİNAMİK DEĞERLENDİRME Üroflovmetri, rezidiv idrar, işeme günlüğü NONİNVAZİV ÜRODİNAMİK DEĞERLENDİRME Üroflovmetri, rezidiv idrar, işeme günlüğü Dr.Gökhan TEMELTAŞ Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD IV. ULUSAL İŞLEVSEL ÜROLOJİ ve KADIN ÜROLOJİSİ KONGRESİ

Detaylı

ERKEK AÜSS OLGU SUNUMLARI DR.CÜNEYD ÖZKÜRKCÜGİL DR.EMRE AKKUŞ DR.ABDULLAH GEDİK DR.FATİH TARHAN

ERKEK AÜSS OLGU SUNUMLARI DR.CÜNEYD ÖZKÜRKCÜGİL DR.EMRE AKKUŞ DR.ABDULLAH GEDİK DR.FATİH TARHAN ERKEK AÜSS OLGU SUNUMLARI DR.CÜNEYD ÖZKÜRKCÜGİL DR.EMRE AKKUŞ DR.ABDULLAH GEDİK DR.FATİH TARHAN ANTALYA, EKİM 2015 GEÇMİŞTEN BUGÜNE AÜSS TE KONUŞULANLAR BPH ETYOPATOGENEZ: hormonal faktörler, büyüme faktörleri/

Detaylı

2104 yılı faaliyet raporu

2104 yılı faaliyet raporu 2104 yılı faaliyet raporu Yönetim Kurulumuz, 27.09.2013 tarihinde 111 üyenin katılımı ile yapılan genel kurulda yönetim kurulu seçimi ile göreve başladı. Eğitim ve öğretim grubu olarak faaliyetlerimizde,

Detaylı

AAM de ikinci düzey tedavi

AAM de ikinci düzey tedavi Hasta Bilgilendirme Formu Türkçe 35 AAM de ikinci düzey tedavi Altı çizili terimler sözlükte listelenmiştir. Bazen reçete edilen ilaçlar semptomlarınızı gidermez. Bu vakalarda diğer tedavi opsiyonları

Detaylı

Cerrahi ne zaman gerekli. Mini-slingler Periuretral enjeksiyonlar. Mini-slingler. Mid-slingler. MiniArc MUS yerleştirme. MiniArc MUS yerleştirme

Cerrahi ne zaman gerekli. Mini-slingler Periuretral enjeksiyonlar. Mini-slingler. Mid-slingler. MiniArc MUS yerleştirme. MiniArc MUS yerleştirme Cerrahi ne zaman gerekli Mini-slingler Periuretral enjeksiyonlar Dr Tevfik Yoldemir Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. Konservatif veya medikal tedavi faydalı olmazsa Urodinamik

Detaylı

Önsöz. Değerli Meslektaşlarım,

Önsöz. Değerli Meslektaşlarım, Önsöz Değerli Meslektaşlarım, Laparoskopik cerrahinin yaygınlığı dünyada giderek artmaktadır. Özellikle son dekatta Jinekoloji alanında hemen hemen tüm operasyonlar ağırlıklı olarak laparoskopik olarak

Detaylı

ÇOCUK ACİL TIP DERNEĞİ Faaliyet Raporu 2009-2012 YÖNETİM KURULU

ÇOCUK ACİL TIP DERNEĞİ Faaliyet Raporu 2009-2012 YÖNETİM KURULU ÇOCUK ACİL TIP DERNEĞİ Faaliyet Raporu 2009-2012 YÖNETİM KURULU KURSLAR APLS: The Pediatric Emergency Medicine Course APLS kursunun gerçekleştiği iller; 1. İzmir (Mayıs 2009) 2. İstanbul (Ekim 2009) 3.

Detaylı

İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin.

İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin. İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin. Hayatınızı kısıtlamayın! Bazı hastalıklar var ki günlük yaşantımızı büyük oranda etkileyip yaşam kalitemizi düşürüyor. Bu hastalıkların başında da enkotinans ya

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUĞU: BULGULAR VE TEDAVİ ALGORİTMASI

ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUĞU: BULGULAR VE TEDAVİ ALGORİTMASI ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUĞU: BULGULAR VE TEDAVİ ALGORİTMASI Doç. Dr. Selçuk Yücel Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Antalya referanslar The standartization

Detaylı

2012 YILI AKTİVİTE PLANI

2012 YILI AKTİVİTE PLANI 2012 YILI AKTİVİTE PLANI 2012 YILI AKTİVİTE PLANI Değerli Meslektaşlarımız, Üroonkoloji Derneği kuruluşundan bu yana mesleki eğitim, hizmet ve etik standartlarının en üst düzeye çıkarılması hedefini ön

Detaylı

İşeme disfonksiyonu external üretral sfinkter veya pelvik taban kaslarının istemli işeme sırasında aktivitelerindeki artış olarak tanımlanabilir.

İşeme disfonksiyonu external üretral sfinkter veya pelvik taban kaslarının istemli işeme sırasında aktivitelerindeki artış olarak tanımlanabilir. Dr. Abdullah Gedik İşeme disfonksiyonu external üretral sfinkter veya pelvik taban kaslarının istemli işeme sırasında aktivitelerindeki artış olarak tanımlanabilir. Rahatsızlık hissi, duraksama semptomları

Detaylı

Prof. Dr. M. İhsan Karaman. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Üroloji Kliniği

Prof. Dr. M. İhsan Karaman. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Üroloji Kliniği Prof. Dr. M. İhsan Karaman Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Üroloji Kliniği İşeme Bozukluğu-Tanım Sağlıklı çocuklarda yanlış tuvalet eğitimi yada psikolojik yada ailesel nedenlerle gelişen

Detaylı

Aşırı Aktif Mesane (AAM) semptomları hakkında temel bilgiler

Aşırı Aktif Mesane (AAM) semptomları hakkında temel bilgiler Hasta Bilgilendirme Formu Türkçe Aşırı Aktif Mesane (AAM) semptomları hakkında temel bilgiler Altı çizili terimler sözlükte listelenmiştir. Mesane nedir? pubik kemik mesane seminal veziküller prostat rektum

Detaylı

Üriner Diversiyonlar ve Seçim Kriterleri. Dr. Gökhan Toktaş İstanbul Eğt. ve Arş. Hastanesi Üroloji Kl.

Üriner Diversiyonlar ve Seçim Kriterleri. Dr. Gökhan Toktaş İstanbul Eğt. ve Arş. Hastanesi Üroloji Kl. Üriner Diversiyonlar ve Seçim Kriterleri Dr. Gökhan Toktaş İstanbul Eğt. ve Arş. Hastanesi Üroloji Kl. Sözlük Anlamları Diversiyon : saptırma, yoldan çevirme Heterotopik, : olmaması gereken bir yerde oluşmuş

Detaylı

Önsöz. Değerli Meslektaşlarım,

Önsöz. Değerli Meslektaşlarım, Önsöz Değerli Meslektaşlarım, Günümüz Jinekolojik cerrahisinde Laparoskopinin hastalarımıza sağladığı avantajlar tartışılmaz şekilde kabul edilmiştir. Bu nedenle ülkemiz vatandaşlarına sağlık hizmeti sunan

Detaylı

ROBOT YARDIMI İLE PROSTAT KANSERİ AMELİYATINDA HASTA EĞİTİMİ

ROBOT YARDIMI İLE PROSTAT KANSERİ AMELİYATINDA HASTA EĞİTİMİ ROBOT YARDIMI İLE PROSTAT KANSERİ AMELİYATINDA HASTA EĞİTİMİ Prostat kanserinin tedavisinde sık olarak uygulanan robotik radikal prostatektomi ameliyatında, cerrah tarafından yönetilen bir robot aracılığıyla

Detaylı

ALMAN UZMANLARDAN TÜRK DOKTORLARA BESLENME TIBBI EGITIMI

ALMAN UZMANLARDAN TÜRK DOKTORLARA BESLENME TIBBI EGITIMI Portal Adres ALMAN UZMANLARDAN TÜRK DOKTORLARA BESLENME TIBBI EGITIMI : www.bafravip.com İçeriği : Haber Tarih : 12.03.2014 : http://www.bafravip.com/alman-uzmanlardan-turk-doktorlara-beslenme-tibbi-egitimi-265477h.htm1/3

Detaylı

Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı

Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı 2018 2019 Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM 5 ÜROLOJİ STAJI EĞİTİM PROGRAMI Stajın adı Stajın süresi Öğretim yeri Anabilim dalı başkanı Staj sorumluları Eğiticiler

Detaylı

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102 BR.HLİ.102 Serebral Felç (İnme) ve Spastisitede Botoks Spastisite Nedir? Spastisite belirli kasların aşırı aktif hale gelerek, adale katılığına, sertliğine ya da spazmlarına neden olmasıyla ortaya çıkan

Detaylı

Önsöz. Değerli Meslektaşlarım,

Önsöz. Değerli Meslektaşlarım, Önsöz Değerli Meslektaşlarım, Laparoskopik cerrahinin yaygınlığı dünyada giderek artmaktadır. Özellikle son dekatta Jinekoloji alanında hemen hemen tüm operasyonlar ağırlıklı olarak laparoskopik olarak

Detaylı

Aşırı Aktif Mesanede Nöromodülasyon

Aşırı Aktif Mesanede Nöromodülasyon Aşırı Aktif Mesanede Nöromodülasyon Yrd. Doç.Dr. Kadir ÖNEM Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Samsun 14 Mayıs 2016 TÜAK Kayseri Toplantısı 1 Sunu Planı : Nöromodülasyon Uygulanması Üroloji Pratigi

Detaylı

Önsöz. Değerli Meslektaşlarım,

Önsöz. Değerli Meslektaşlarım, Önsöz Değerli Meslektaşlarım, Laparoskopik cerrahinin yaygınlığı dünyada giderek artmaktadır. Özellikle son dekatta Jinekoloji alanında hemen hemen tüm operasyonlar ağırlıklı olarak laparoskopik olarak

Detaylı

PRİMER NOKTURNAL ENUREZİS TEDAVİSİ

PRİMER NOKTURNAL ENUREZİS TEDAVİSİ PRİMER NOKTURNAL ENUREZİS TEDAVİSİ Doç. Dr. Selçuk Yücel Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Plan 1. Ne Zaman Tedavi? 2. Konzervatif Tedavi 3. Birincil Basamak

Detaylı

Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Bülteni

Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Bülteni Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Bülteni Yardımcısı Değerli Meslektaşlarımız Derneğimizin olağan genel kurul toplantısı..tarihinde yapıldı. Yönetim Kurulu (2012-2014) () Filiz ÖĞCE ( Yardımcısı)

Detaylı

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI Bariatrik ameliyatlar sadece kilo kaybı sağlayarak fiziksel değişim sağlamazlar, asıl önemli olan kilo kaybı sonrası vücudumuz için bu 7 önemli

Detaylı

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI DİYABETİMİ YÖNETİYORUM PROJESİ DİYABET YÖNETİMİ KURSU RAPORU

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI DİYABETİMİ YÖNETİYORUM PROJESİ DİYABET YÖNETİMİ KURSU RAPORU TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI DİYABETİMİ YÖNETİYORUM PROJESİ DİYABET YÖNETİMİ KURSU RAPORU (AİLE HEKİMİ, AİLE SAĞLIĞI ELEMANI, TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZİ HEKİMİ, TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZİ SAĞLIK PERSONELİ) Prof.

Detaylı

OLGU SUNUMU. Doç.Dr. Egemen Eroğlu Çocuk Cerrahisi ABD

OLGU SUNUMU. Doç.Dr. Egemen Eroğlu Çocuk Cerrahisi ABD OLGU SUNUMU Doç.Dr. Egemen Eroğlu Çocuk Cerrahisi ABD 2017 F. K., 8y 11a, kız Başvuru Şikayeti İdrar yolu enfeksiyonu İdrar kaçırma Hikayesi Beş yaşından beri; Sık İYE idrar kaçırma Sık idrara çıkma (+)

Detaylı

MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK ONKOLOJİ DERNEĞİ EĞİTİM PROGRAMLARI 2015-2016

MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK ONKOLOJİ DERNEĞİ EĞİTİM PROGRAMLARI 2015-2016 www.gynoncomis.org www.gynoncomis.org Değerli Meslektaşlarım, Endoskopik cerrahinin, açık cerrahiye olan üstünlüğü bilinen bir gerçektir. Hem doktor hem de hastalar için çok sayıda avantajlar sağlamaktadır.

Detaylı

MEZUNİYET SONRASI EĞİTİM PROGRAMI

MEZUNİYET SONRASI EĞİTİM PROGRAMI İstanbul Tıp Fakültesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalları 26-27 Şubat 2016 26 Şubat 2016 - Benign Prostat Hastalıkları / 27 Şubat 2016 - Prostat ve Mesane Kanserleri İstanbul Tıp Fakültesi

Detaylı

Önsöz. Değerli Meslektaşlarım,

Önsöz. Değerli Meslektaşlarım, Önsöz Değerli Meslektaşlarım, Günümüz Jinekolojik cerrahisinde Laparoskopinin hastalarımıza sağladığı avantajlar tartışılmaz şekilde kabul edilmiştir. Bu nedenle ülkemiz vatandaşlarına sağlık hizmeti sunan

Detaylı

Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Bülteni

Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Bülteni Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Bülteni Yardımcısı 6. EORNA Kongresi (European Operating Room Nurses Association (www.eorna.eu)- Avrupa Ameliyathane Hemşireleri Derneği), 20. kuruluş yılında

Detaylı

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan

Detaylı

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi Dr. Öztuğ Adsan Radikal Sistektomi Radikal sistektomi pelvik lenfadenektomi ile birlikte kasa invaze ve

Detaylı

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi

Detaylı

ERKEN TEK DOZ İNTRAVEZİKAL İNSTİLASYON

ERKEN TEK DOZ İNTRAVEZİKAL İNSTİLASYON ERKEN TEK DOZ İNTRAVEZİKAL İNSTİLASYON TAM DEĞERİNİ BİLİYOR MUYUZ? Doç. Dr. Mustafa KAPLAN Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı-Edirne m 2 Erken tek doz intravezikal instilasyonun amacı

Detaylı

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU TÜRKİYE YÜKSEK İHTİSAS HASTANESİ GASTROENTEROLOJİ CERRAHİSİ KLİNİĞİ DR.TAHSİN DALGIÇ GİRİŞ Laparoskopik kolorektal cerrahi son

Detaylı

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ HAZIRLAYAN:FZT.MELTEM ERASLAN DANIŞMAN:PROF.DR.İSMET MELEK Obezite (şişmanlık),vücutta aşırı ölçüde

Detaylı

TFD Nörolojik Fizyoterapi Grubu Bülteni Cilt/Vol.:1 Sayı/Issue:6 Aralık/December2015 www.norofzt.org

TFD Nörolojik Fizyoterapi Grubu Bülteni Cilt/Vol.:1 Sayı/Issue:6 Aralık/December2015 www.norofzt.org TFD Nörolojik Fizyoterapi Grubu Bülteni Cilt/Vol.:1 Sayı/Issue:6 Aralık/December2015 www.norofzt.org 31. Avrupa Multipl Sklerozda Tedavi ve Araştırma Komitesi Kongresi İzlenimleri Prof.Dr. Arzu Razak Özdinçler,

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

DR. NUMAN BAYDİLLİ. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı

DR. NUMAN BAYDİLLİ. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı DR. NUMAN BAYDİLLİ Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı 1 Aşırı aktif mesane (AAM) Altta yatan bir enfeksiyon veya patoloji olmaksızın Sık idrara çıkma (frequency) Ani sıkışma hissi

Detaylı

İşlevsel Üroloji & Kadın Ürolojisi BÜLTENİ. SAYI:1 MART 2017

İşlevsel Üroloji & Kadın Ürolojisi BÜLTENİ.  SAYI:1 MART 2017 İşlevsel Üroloji & Kadın Ürolojisi www.kiuderg.org BÜLTENİ SAYI:1 MART 2017 İmtiyaz Sahibi / Association Owner Dr. Oktay Demirkesen Editör / Editor Dr. Aydın Yenilmez Yardımcı Editörler / Associate Editors

Detaylı

GATA Üroloji AD. Başkanlığı Eğitim-Öğretim Yılı Uzmanlık Öğrencileri için Eğitim-Öğretim Programı

GATA Üroloji AD. Başkanlığı Eğitim-Öğretim Yılı Uzmanlık Öğrencileri için Eğitim-Öğretim Programı GATA Üroloji AD. Başkanlığı 2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılı Uzmanlık Öğrencileri için Eğitim-Öğretim Programı EKİM 2015 1 WCE 2 WCE 3 WCE 4 WCE 5 6 ICS 7 ICS 12 13 14 ESPU 19 20 Türk Üroloji K. 26 27 28

Detaylı

DAVET MEKTUBU. Sayın Meslektaşlarım,

DAVET MEKTUBU. Sayın Meslektaşlarım, DAVET MEKTUBU Sayın Meslektaşlarım, Türk Nöroloji Derneği bünyesinde yer alan Nöropatik Ağrı Çalışma Grubu tarafından düzenlenen Nöropatik Ağrı Sempozyumu nun ondördüncüsü 3 5 Mart 2017 tarihleri arasında

Detaylı

İNDİKATÖR (GÖSTERGE) İZLEM SORUMLU LİSTESİ

İNDİKATÖR (GÖSTERGE) İZLEM SORUMLU LİSTESİ Sayfa No 5/1 Hazırlayan İnceleyen Onaylayan Kalite Yönetim Direktörü Kalite Yönetim Direktörü Başhekim BÖLÜM BAZLI Kalite Yönetimi Düzeltici/Önleyici Faaliyet (DÖF) Sonuçlandırma Eksiksiz Doldurulan Mavi

Detaylı

JİNEKOLOJİK KANSERİ OLAN KADINLARIN BİLGİ GEREKSİNİMLERİ: LİTERATÜR İNCELEMESİ

JİNEKOLOJİK KANSERİ OLAN KADINLARIN BİLGİ GEREKSİNİMLERİ: LİTERATÜR İNCELEMESİ JİNEKOLOJİK KANSERİ OLAN KADINLARIN BİLGİ GEREKSİNİMLERİ: LİTERATÜR İNCELEMESİ Teskereci G*., Arslan İ*. & Akman G** *Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Antalya ** Ondokuz Mayıs Üniversitesi Samsun

Detaylı

ÜRODĠNAMĠK DEĞERLENDĠRME

ÜRODĠNAMĠK DEĞERLENDĠRME ÜRODĠNAMĠK DEĞERLENDĠRME Prof. Dr. Niyazi Aşkar EÜTF Kadın Hast. ve Doğum Anabilim Dalı Ürodinamik inceleme Amaç: Alt üriner sistem dolum ve boşaltım fonksiyon bozukluklarını saptamaktır Ürodinamik tetkiklerin

Detaylı

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya... UYKU Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya... Sırça tastan sihirli su içilir, Keskin Sırat koç üstünde geçilir, Açılmayan

Detaylı

Davet. Değerli Meslektaşlarım,

Davet. Değerli Meslektaşlarım, Davet Değerli Meslektaşlarım, 6-8 Şubat 2015 tarihleri arasında, %100 pratik kongremizin dördüncüsü Kıbrıs ta gerçekleşecektir. Günlük pratik uygulamaların ele alınacağı kongremizde kardiyovasküler hastalıkların

Detaylı

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI SAĞLIK BAKIM HİZMETLERİ MÜDÜRLÜKLERİ TOPLANTISI

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI SAĞLIK BAKIM HİZMETLERİ MÜDÜRLÜKLERİ TOPLANTISI TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI SAĞLIK BAKIM HİZMETLERİ MÜDÜRLÜKLERİ TOPLANTISI DR. BEHÇET UZ ÇOCUK HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ 22 Şubat 2013 Prof. Dr. Behzat ÖZKAN İzmir Güney Bölgesi

Detaylı

Değerli Meslektaşlarımız, Üroonkoloji Derneği kuruluşundan bu yana mesleki eğitim, hizmet ve etik standartlarının en üst düzeye çıkarılması hedefini

Değerli Meslektaşlarımız, Üroonkoloji Derneği kuruluşundan bu yana mesleki eğitim, hizmet ve etik standartlarının en üst düzeye çıkarılması hedefini Değerli Meslektaşlarımız, Üroonkoloji Derneği kuruluşundan bu yana mesleki eğitim, hizmet ve etik standartlarının en üst düzeye çıkarılması hedefini ön planda tutmuş, bu amaca yönelik çalışmalarını da

Detaylı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi Dr. Aslı KANTAR GİRİŞ GENEL BİLGİLER Akut böbrek hasarı (ABH) yenidoğan yoğun bakım

Detaylı

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

Vaka Çalışması Prostat Kanseri. Kılavuzu

Vaka Çalışması Prostat Kanseri. Kılavuzu Vaka Çalışması Prostat Kanseri Şubat 2008 te basılmıştır Kılavuzu Teşhis ve tedaviyi kapsar Kılavuzu geliştirenler, yeni maliyet etkinlik analizi için hangi başlıkların uygun olduğunu göz önünde bulundurmak

Detaylı

5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Bilimsel Program - 20 Mart 2014, Perşembe UĞUR DERMAN SALONU SEÇİLMİŞ VAKA SUNUMLARI - Peritoneal Kanserlerde HIPEC in Yeri HIPEC Nasıl Yapılır? Kolon Kanseri Mezotelyoma KONFERANS - Onkolojide Nereden

Detaylı

E. Ulusal bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitaplarında basılan bildiriler:

E. Ulusal bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitaplarında basılan bildiriler: E. Ulusal bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitaplarında basılan bildiriler: E1. H. Karadağ, N. Sarıgüzel, O. Tanrıverdi, M. Ekinci, G. Başaran, E. Gümüş, L. Saporta, C. Miroğlu, Akut üretritli

Detaylı

Sayın Hocalarım, Sevgili Meslektaşlarım ve Değerli Kongre Katılımcıları, Türk Nefroloji Derneği olarak Antalya nın Belek beldesindeki Kaya Palazzo

Sayın Hocalarım, Sevgili Meslektaşlarım ve Değerli Kongre Katılımcıları, Türk Nefroloji Derneği olarak Antalya nın Belek beldesindeki Kaya Palazzo Sayın Hocalarım, Sevgili Meslektaşlarım ve Değerli Kongre Katılımcıları, Türk Nefroloji Derneği olarak Antalya nın Belek beldesindeki Kaya Palazzo Otel Kongre Merkezinde gerçekleştirdiğimiz 34. Ulusal

Detaylı

Bariatrik Metabolik Cerrahi Derneği nden BASIN AÇIKLAMASI

Bariatrik Metabolik Cerrahi Derneği nden BASIN AÇIKLAMASI Bariatrik Metabolik Cerrahi Derneği nden BASIN AÇIKLAMASI Son dönemlerde gerek görsel gerek yazılı basında; özel ve tüzel kişi ve kurumların obezite cerrahisi ile ilgili spekülatif açıklamalarının yayınlanması

Detaylı

TÜRKİYE BÖLGESEL HEMOFİLİ SEMPOZYUMU 28 SUBAT 2016 PAZAR - RİZE

TÜRKİYE BÖLGESEL HEMOFİLİ SEMPOZYUMU 28 SUBAT 2016 PAZAR - RİZE 28 SUBAT 2016 PAZAR - RİZE Türkiye Hemofili Derneği (TRHD) nin düzenlediği 3.Türkiye Bölgesel Hemofili Sempozyumu 28 Şubat 2016 Pazar günü 10:00-17:30 saatleri arasında Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Hemşirelik Yüksek Okulu Koç Üniversitesi

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Hemşirelik Yüksek Okulu Koç Üniversitesi ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Betül Güven 2. Doğum Tarihi: 25 Ağustos 1981 3. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Hemşirelik Yüksek Okulu Koç Üniversitesi 1999-2003 Hemşirelik Programı

Detaylı

Üriner inkontinans terimleri sözlüğü

Üriner inkontinans terimleri sözlüğü Hasta Bilgilendirme Formu Türkçe Üriner inkontinans terimleri sözlüğü Açık cerrahi Organlara doğrudan ulaşabilmek için cerrahın cildi ve dokuları kestiği bir cerrahi işlemdir. Anestezi (genel, spinal veya

Detaylı

DİRENÇLİ AAM CERRAHİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ. Doç. Dr. Ali Ersin Zümrütbaş Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı

DİRENÇLİ AAM CERRAHİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ. Doç. Dr. Ali Ersin Zümrütbaş Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı DİRENÇLİ AAM CERRAHİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ Doç. Dr. Ali Ersin Zümrütbaş Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı TARİHÇE Anestezi altında hidrodistansiyon Sistolizis Parsiyel rizotomi Vajinal

Detaylı

II. GERİATRİK FİZYOTERAPİ KONGRESİ (ULUSLARARASI KATILIMLI)

II. GERİATRİK FİZYOTERAPİ KONGRESİ (ULUSLARARASI KATILIMLI) 1. DUYURU II. GERİATRİK FİZYOTERAPİ KONGRESİ (ULUSLARARASI KATILIMLI) Değerli Meslektaşlarımız, Yaşlanma, II. Dünya Savaşı nın sonundan itibaren gözlenen yaşam beklentisindeki çarpıcı artış yüzünden önemli

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUKLARI. Prof. Dr. Şaban SARIKAYA

ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUKLARI. Prof. Dr. Şaban SARIKAYA ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUKLARI Prof. Dr. Şaban SARIKAYA Sunum planı: İdrar kontrolünün gelişimi Çocuklarda işeme bozukluğu tanımı Terminoloji ve standardizasyon çalışmaları Tanı ve tedavi algoritmaları

Detaylı

Değerli Meslektaşlarımız,

Değerli Meslektaşlarımız, Değerli Meslektaşlarımız, Türk Göğüs Cerrahisi Derneği Travma ve Yoğun Bakım Çalışma Grubu tarafından düzenlenen Göğüs Cerrahisinde Yoğun Bakım Prensipleri ve Her Yönüyle Vücut Dışı Yaşam Destek Cihazları

Detaylı

MEZUNİYET SONRASI EĞİTİM PROGRAMI

MEZUNİYET SONRASI EĞİTİM PROGRAMI İstanbul Tıp Fakültesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalları 26-27 Şubat 2016 26 Şubat 2016 - Benign Prostat Hastalıkları / 27 Şubat 2016 - Prostat ve Mesane Kanserleri İstanbul Tıp Fakültesi

Detaylı

Amaç: Egzersiz programına katılmak üzere gelen bireylerin başlangıçta var olan hastalıklarını ve hastalık risk sınıflamasını öğrenmek

Amaç: Egzersiz programına katılmak üzere gelen bireylerin başlangıçta var olan hastalıklarını ve hastalık risk sınıflamasını öğrenmek Amaç: Egzersiz programına katılmak üzere gelen bireylerin başlangıçta var olan hastalıklarını ve hastalık risk sınıflamasını öğrenmek 2 Egzersiz programına başlamadan önce bireyin aşağıdaki değerlendirmesinin

Detaylı

Basın bülteni sanofi-aventis

Basın bülteni sanofi-aventis Basın bülteni sanofi-aventis 7 Kasım 2007 ULUSLARARASI DİYABET TEDAVİ PRATİKLERİ KAYIT ÇALIŞMASI NIN (IDMPS) TÜRKİYE SONUÇLARI HEDEF TEDAVİ KALİTESİNİ ARTIRMAK ÇALIŞMANIN AMACI ve YÖNTEMİ Uluslararası

Detaylı

TÜRKİYE BÖLGESEL HEMOFİLİ SEMPOZYUMU

TÜRKİYE BÖLGESEL HEMOFİLİ SEMPOZYUMU TÜRKİYE BÖLGESEL HEMOFİLİ SEMPOZYUMU 23 OCAK 2017 - ANTALYA T ürkiye Hemofili Derneğinin (TRHD) düzenlediği Türkiye Bölgesel Hemofili Sempozyumlarının dördüncüsü; Antalya İl Sağlık Müdürlüğü ve Akdeniz

Detaylı

ROBOTİK PROSTAT AMELİYATI

ROBOTİK PROSTAT AMELİYATI ROBOTİK PROSTAT AMELİYATI Robotik prostat ameliyatları hakkında merak edilen soruları Prof. Dr. Haluk Akpınar yanıtlıyor. GİRİŞ Organa sınırlı prostat kanserini farklı yöntemler ile tedavi etmek olasıdır.

Detaylı

Radikal Prostatektomi. Üroonkoloji Derneği. Prof.Dr.Bülent Soyupak. 2005 Diyarbakır

Radikal Prostatektomi. Üroonkoloji Derneği. Prof.Dr.Bülent Soyupak. 2005 Diyarbakır Radikal Prostatektomi Prof.Dr.Bülent Soyupak 2005 Diyarbakır Tarihçe İlk perineal radikal prostatektomi: 1867, Theodore Billroth Standardize perineal yaklaşım: 1900-1904, Hugh Hampton Young Retropubik

Detaylı