T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI"

Transkript

1 T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI YARIK DAMAK-DUDAK TANILI ERGENLERDE PSİKİYATRİK KOMORBİDİTE, PSİKOLOJİK PROFİLİN BELİRLENMESİ İLE PROBLEMLİ İNTERNET KULLANIMI VE GELENEKSEL-SİBER ZORBALIK-MAĞDURİYET İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ Dr. Emel ÖZEN UZMANLIK TEZİ DANIŞMANLAR Doç. Dr. Evrim AKTEPE Prof. Dr. Mustafa Asım AYDIN ISPARTA 2018

2 ÖNSÖZ Asistanlığa başladığım ilk günden beri yakın ilgi ve desteğini hiç esirgemeyen; her türlü fedakarlığı, kolaylığı ve anlayışı gösteren, bilgisinden, deneyimlerinden çok şey öğrendiğim, çalışmaktan keyif aldığım, tez sürecimde de her zaman desteğini hissettiğim anabilim dalı başkanımız ve tez danışmanım Doç. Dr. Evrim AKTEPE ye, Tez çalışmamın istatiksel analizine katkıda bulunan, özverisi ve güler yüzüyle her ihtiyacım olduğunda ulaşabildiğim Prof. Dr. Mustafa Asım AYDIN a, Asistanlığım boyunca birçok anıyı paylaştığım ve beraber çalışmaktan hem büyük keyif aldığım hem de çok şey öğrendiğim asistan arkadaşlarım Adem IŞIK, Funda ÖZYAY EROĞLU, Orhan KOCAMAN, Büşra BAĞCI, Abdülbaki AKYILDIZ, Yakup ERDOĞAN, Pınar AYDOĞAN AVŞAR, Fulya ŞİMŞEK e, Psikiyatri rotasyonum sürecinde tecrübelerinden yararlandığım Prof. Dr. Duru KUZUGÜDENLİOĞLU ve Doç. Dr. İnci Meltem ATAY olmak üzere diğer değerli hocalarıma, Psikiyatri rotasyonum boyunca desteklerini esirgemeyen ve her zaman yanıma olan olan asistan arkadaşlarım ve hemşirelere, Tez çalışmamın her alanında yardımcı olan Dudu Dilek YAVUZ a, Hayatım boyunca desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen, her türlü fedakarlığı yapan, bana inanan, sevgi ve sabırlarıyla güç veren ve tüm tez sürecim boyunca beni neşelendirmek, rahatlatmak için gayret gösteren anneme, babama ve kız kardeşime, En derin duygularla ve en içten teşekkürlerimi sunarım Emel ÖZEN Isparta 2018 ii

3 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... ii İÇİNDEKİLER... iii SİMGELER VE KISALTMALAR... vi TABLOLAR DİZİNİ... vii 1. GİRİŞ VE AMAÇ GENEL BİLGİLER Dudak-Damak Yarığı Tanımı Dudak-Damak Yarığı Epidemiyolojisi Dudak Damak Yarığı Etyolojisi Genetik Faktörler Çevresel Faktörler Dudak Damak Yarığı Sınıflaması Yarik Deformitesi Patogenezi Yüz Gelişimi Patolojik Embriyoloji Dudak Damak Yarığı Tedavi Protokolü Benlik Saygısı Yarık Damak Dudaklı Ergenlerde Benlik Saygısı Sosyal Görünüş Kaygısı Sosyal Görünüş Kaygısı ve Yarık Damak Dudak Ilişkisi Yalnızlık Yalnızlık ve Yarık Dudak-Damak Ilişkisi Problemli İnternet Kullanımı Problemli İnternet Kullanımı ile İlişkili Psikolojik Değişkenler Problemli İnternet Kullanımı ile Siber Zorbalık-Mağduriyet İlişkisi Siber Zorbalık- Mağduriyet Akran Zorbalığı ve Mağduriyeti Yarık Dudak-Damaklı Ergenlerde Akran Zorbalığı ve Mağduriyeti Ilişkisi Yaşam Kalitesi Yaşam Kalitesi ve Yarık Deformitesi İlişkisi Yarık Dudak ve Damaklı Ergenlerde Psikiyatrik Komorbidite iii

4 3. YÖNTEM ve GEREÇLER Araştırmanın Yeri ve Şekli Metod Veri Toplama Araçları Sosyodemografik Veri Formu Yarık Deformitesi Olan Olguların Sınıflandırılması Piers-Harris Benlik Saygısı Ölçeği Sosyal Görünüş Kaygısı Ölçeği-Ergen Formu UCLA Yalnızlık Ölçeği-Kısa Formu (UCLA-KF) Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği-Ergen Siber Mağdur ve Zorbalık Ölçeği Akran Zorbalığını Belirleme Ölçeği (AZBÖ) CLEFT-Q Yaşam Kalitesi Ölçeği Çocuk ve Gençler için Duygulanım Bozukluğu ve Şizofreni Ölçeği-Şimdi ve Yaşam Boyu Şekli İstatistiksel Değerlendirme BULGULAR Sosyodemografik Bulgular Olgu Grubundaki Ergenlerin Klinik Özellikleri Olgu Grubundaki Ergenlerin Cerrahi Müdahale İhtiyacının Hekim ve Olgunun Kendisi Tarafından Değerlendirilmesi ile İlgili Bulgular Çocuk ve Gençler İçin Duygulanım Bozukluğu ve Şizofreni Ölçeği- Şimdi ve Yaşam Boyu Şeklinden Elde Edilen Bulgular Piers-Harris Benlik Saygısı Ölçeğinden Elde Edilen Bulgular Piers-Harris Benlik Saygısı Ölçeği Düzeyini Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi Sonucunda Elde Edilen Bulgular Sosyal Görünüş Kaygısı Ölçeğinden Elde Edilen Bulgular Sosyal Görünüş Kaygısı Ölçeği Düzeyini Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi Sonucunda Elde Edilen Bulgular UCLA Yalnızlık Ölçeğinden Elde Edilen Bulgular Median Üstü UCLA Yalnızlık Ölçeği Değeri ile Yarık Deformitesi ve Diğer Faktörlerin İlişkisinin İncelenmesi Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği-Ergen Formundan Elde Edilen Bulgular Problemli İnternet Kullanımı Ölçeğini Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi Sonucu Elde Edilen Bulgular iv

5 4.8. Siber Zorbalık ve Mağduriyet Ölçeğinden Elde Edilen Bulgular En Az Bir Kez Siber Zorbalığa Maruz Kalma İle Birlikte Olan Faktörlerin İncelenmesi Sonucu Elde Edilen Bulgular En Az Bir Kez Siber Zorbalık Yapmayı Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi Sonucu Elde Edilen Bulgular Akran Zorbalığını Belirleme Ölçeğinden Elde Edilen Bulgular En Az Bir Kez Akran Zorbalığına Maruz Kalmayı Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi Sonucu Elde Edilen Bulgular En Az Bir Kez Akran Zorbalığı Yapmayı Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi Sonucu Elde Edilen Bulgular Olgu Grubundaki Ergenlerin CLEFT-Q Yaşam Kalitesi Ölçeğinden Aldıkları Puanlara Ait Bulgular Olguların Yarık Tipine Göre CLEFT-Q Yaşam Kalitesi Ölçeği Puanının Değerlendirilmesi Olguların CLEFT-Q Yaşam Kalitesi Alt Ölçek Puanlarının Normatif Değerlerle Karşılaştırılması Olgu Grubundaki Ergenlerde SGKÖ, PHBSÖ, UCLA Yalnızlık Ölçeği, PİKÖ, SZMÖ, AZBÖ ve CLEFT-Q Yaşam Kalitesi Ölçekleri Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi Sonucu Elde Edilen Bulgular PHBSÖ ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi SGKÖ ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi UCLA Yalnızlık Ölçeği ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi PİKÖ ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi SZMÖ-SM ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi SZMÖ-SZ ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi AZBÖ-Akran Mağduriyeti ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi AZBÖ-Akran Zorbalığı ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi CLEFT-Q Yaşam Kalitesi Ölçeği ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi Olgu Grubunda SGKÖ ile CLEFT-Q Alt Ölçekleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi Sonucu Elde Edilen Bulgular TARTIŞMA ÖZET ABSTRACT KAYNAKLAR v

6 SİMGELER VE KISALTMALAR Ark. PHBSÖ SGKÖ AZBÖ SZMÖ PİKÖ UCLA SPSS TGFA TGFB3 EEC OFD : Arkadaşları : Piers-Harris Benlik Saygısı Ölçeği : Sosyal Görünüş Kaygısı Ölçeği : Akran Zorbalığını Belirleme Ölçeği : Siber Zorbalık ve Mağduriyet Ölçeği : Problemli İnternet Kullanım Ölçeği : University of California Los Angeles Loneliness Scale : Statistical Package fort he Social Sciences : Transforming Growth Factor Alpha : Transforming Growth Factor Beta : Ektrodaktili ektodermal displazi clefting : Oral fasial digital sendrom vi

7 TABLOLAR DİZİNİ Tablo 1. Olgu ve Kontrol Grubunun Sosyodemografik Özelliklerinin Karşılaştırılması Tablo 2. Boş zaman etkinlikleri açısından olgu-kontrol grubunun karşılaştırılması 35 Tablo 3. Teknolojik İmkanlara Sahip Olma ve İnternet Kullanım Özellikleri ile İlgili Olgu ve Kontrol Grubunun Karşılaştırılması Tablo 4. Olgu ve Kontrol Grubunun İnternet Cafe Alışkanlıkları Açısından Karşılaştırılması Tablo 5. Olgu ve Kontrol Grubunun Riskli İnternet Davranışları Açısından Karşılaştırılması Tablo 6. İnternet Kullanım Yılı ve Günlük İnternet Kullanım Süresi Açısından Olgu ve Kontrol Grubunun Karşılaştırılması Tablo 7. İnternet Kullanım Amacı ve İnternette Girilen Sitelere Göre Olgu ve Kontrol Grubunun Karşılaştırılması Tablo 8. Olgu Grubundaki Ergenlerin Yarık Tipi ve Cinsiyete Göre Karşılaştırılması Tablo 9. Olgu Grubundaki Ergenlerin Hekime ve Olguya Göre Gelecekte Cerrahi Operasyon İhtiyacı Açısından Karşılaştırılması Tablo 10. Olguların Cerrahi Müdahale İhtiyacının Hekim ve Olgu Değerlendirmesinin Farklı Alanlarda İncelenmesi Tablo 11. Olgu ve Kontrol Gruplarının Psikiyatrik Tanı Varlığı Açısından Karşılaştırılması Tablo 12. Olgu ve Kontrol Gruplarında Görülen Psikiyatrik Hastalıkların Incelenmesi Tablo 13. Olgu ve Kontrol Grubunda Psikiyatrik Tanı Saptanan Ergenlerde Uygulanan Ölçeklerin Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Tablo 14. Sosyal Fobi Tanı Saptanan Ergenlerde Olgu ve Kontrol Grubuna Göre SGKÖ, PHBSÖ ve UCLA Yalnızlık Ölçeklarinin Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Tablo 15. Psikiyatrik Tanısı Olan Olgu Grubundaki Ergenlerin Cinsiyetlere Göre Karşılaştırılması Tablo 16. Olgu ve Kontrol Grubunun PHBSÖ Toplam ve Alt Ölçek Puan Ortalamaları Açısından Karşılaştırılması Tablo 17. Olgu Grubunda Cinsiyetlere Göre PHBSÖ Toplam Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Tablo 18. Olgu Grubunun Yarık Tipi Değişkenine Göre PHBSÖ Toplam ve Alt Ölçekleri Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Tablo 19. Benlik Saygısı Düzeyini Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi (Tek Değişkenli) vii

8 Tablo 20. Benlik Saygısını Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi (Çok Değişkenli) Tablo 21. Olgu ve kontrol grubunun Sosyal Görünüş Kaygısı Ölçeği puan ortalamalarının karşılaştırılması Tablo 22. Olgu grubunda cinsiyetlere göre SGKÖ puan ortalamalarının karşılaştırılması Tablo 23. Olgu Grubunda Yarık Tipi Değişkenine Göre SGKÖ Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Tablo 24. Olgu Grubunun Sosyal Fobi Tanısının Olup Olmamasına Göre SGKÖ Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Tablo 25. Sosyal Görünüş Kaygısı Düzeyini Etkileyen Faktörler (Tek Değişkenli) 50 Tablo 26. Sosyal Görünüş Kaygısı Düzeyini Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi (Çok Değişkenli)-Sosyal Fobi ile Yapılan Analiz Tablo 27. Sosyal Görünüş Kaygısı Düzeyini Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi (Çok Değişkenli)-Komorbidite ile Yapılan Analiz Tablo 28. Olgu ve Kontrol Grubunun UCLA Yalnızlık Ölçeği Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Tablo 29. Olgu Grubunun Cinsiyetlere Göre UCLA Yalnızlık Ölçeği Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Tablo 30. Olgu Grubunun Yarık Tipi Değişkenine Göre UCLA Yalnızlık Ölçeği Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Tablo 31. Median Üstü UCLA Yalnızlık Ölçeğini Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi (Tek Değişkenli) Tablo 32. Yalnızlık Düzeyini Etkileyen Faktörlerin Çok Değişkenli Logistik Regresyon Analizinde İncelenmesi Tablo 33. Olgu ve Kontrol Grubunun Problemli İnternet Kullanım Ölçeği Toplam Puan ve Alt Ölçekleri Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Tablo 34. Olgu Grubunun Cinsiyetlere göre Problemli İnternet Kullanım Ölçeği Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Tablo 35. Yarık Deformitesi Olan Ergenlerin Günlük İnternet Kullanım Süresi Değişkeni İle Uygulanan Ölçek Puanlarının Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları 55 Tablo 36. Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği Düzeyini Etkileyen Faktörler (Tek Değişkenli) Tablo 37. Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği Düzeyini Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi (Çok Değişkenli) Tablo 38. Olgu ve Kontrol Grubunun Siber Zorbalık ve Mağduriyet Ölçekleri Puan Ortalamaları Açısından Karşılaştırılması Tablo 39. Olgu Grubundaki Ergenlerin Cinsiyetlere göre Siber Zorbalık ve Mağduriyet Ölçeği Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması viii

9 Tablo 40. Olgu ve Kontrol Grubunun Siber Zorbalık ve Mağduriyet Alt Ölçekleri Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Tablo 41. En Az Bir Kez Siber Zorbalığa Maruz Kalma İle Birlikte Olan Faktörlerin İncelenmesi (Tek Değişkenli) Tablo 42. En Az Bir Kez Siber Zorbalığa Maruz Kalma İle Birlikte Olan Faktörlerin İncelenmesi (Çok Değişkenli) Tablo 43. En Az Bir Kez Siber Zorbalık Yapmayı Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi (Tek Değişkenli) Tablo 44. En Az Bir Kez Siber Zorbalık Yapmayı Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi (Çok Değişkenli) Tablo 45. Olgu ve Kontrol Grubunda Akran Zorbalığını Belirleme Ölçeği Toplam ve Alt Ölçekleri Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Tablo 46. Olgu Grubunun Cinsiyetlere Göre Akran Zorbalığını Belirleme Ölçeği Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Tablo 47. Zorbalık Yapan Akranlarının Cinsiyetlere Göre Olgu ve Kontrol Grubunda Karşılaştırılması Tablo 48. Olgu ve Kontrol Grubunda Akran Zorbalığı Yapanların Zorbalık Yaptıkları Cinsiyetlere Göre Karşılaştırılması Tablo 49. En Az Bir Kez Akran Zorbalığına Maruz Kalmayı Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi (Tek Değişkenli) Tablo 50. En Az Bir Kez Akran Zorbalığı Yapmayı Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi (Tek Değişkenli) Tablo 51. Yarık Deformiteli Ergenlerin Cinsiyete Göre CLEFT-Q Alt Ölçek Puanlarının Karşılaştırılması Tablo 52. Olguların Yarık Tipine Göre CLEFT-Q Alt Ölçek Puanlarının Karşılaştırılması Tablo 53. Olguların CLEFT-Q Yaşam Kalitesi Alt Ölçek Puanlarının Normatif Değerlerle Karşılaştırılması Tablo 54. Olgu Grubunda PHBSÖ ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Tek Değişkenli) Tablo 55. Olgu Grubunda PHBSÖ ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Çok Değişkenli) Tablo 56. Olgu Grubunda SGKÖ ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Tek Değişkenli) Tablo 57. Olgu Grubunda SGKÖ ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Çok Değişkenli) Tablo 58. Olgu Grubunda UCLA Yalnızlık Ölçeği ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Tek Değişkenli) Tablo 59. Olgu Grubunda UCLA Yalnızlık Ölçeği ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Çok Değişkenli) ix

10 Tablo 60. Olgu Grubunda PİKÖ ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Tek Değişkenli) Tablo 61. Olgu Grubunda PİKÖ ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Çok Değişkenli) Tablo 62. Olgu Grubunda SZMÖ-SM ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Tek Değişkenli) Tablo 63. Olgu Grubunda SZMÖ-SM ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Çok Değişkenli) Tablo 64. Olgu Grubunda SZMÖ-SZ ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Tek Değişkenli) Tablo 65. Olgu Grubunda SZMÖ-SZ ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Çok Değişkenli) Tablo 66. Olgu Grubunda AZBÖ-Akran Mağduriyeti ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Tek Değişkenli) Tablo 67. Olgu Grubunda AZBÖ-Akran Mağduriyeti ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Çok Değişkenli) Tablo 68. Olgu Grubunda AZBÖ-Akran Zorbalığı ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Tek Değişkenli) Tablo 69. Olgu Grubunda AZBÖ-Akran Zorbalığı ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Çok Değişkenli) Tablo 70. Olgu Grubunda CLEFT-Q Yaşam Kalitesi Ölçeği ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Tek Değişkenli) Tablo 71. Olgu Grubunda CLEFT-Q Yaşam Kalitesi Ölçeği ile İlişkili Olan Ölçeklerin İncelenmesi (Çok Değişkenli) Tablo 72. Olgu Grubunda CLEFT-Q Yaşam Kalitesi Alt Ölçekleri ile SGKÖ nin İncelenmesi (Tek Değişkenli) Tablo 73. Olgu Grubunda CLEFT-Q Yaşam Kalitesi Alt Ölçekleri ile SGKÖ nin İncelenmesi (Çok Değişkenli) x

11 1. GİRİŞ VE AMAÇ Dudak-damak yarıkları en sık görülen doğumsal kraniyofasiyal anomalidir ve yüzde farklı yaygınlık ve şiddette deformite oluşturması nedeniyle önemlidir.(1) Deformiteye bağlı olarak bireyin konuşma, çiğneme, yutkunma, solunum gibi fonksiyonları olumsuz etkilenmekle birlikte estetik ve psikososyal problemlere yol açmaktadır. (1,2) Literatürde yarık deformitesi olan ergenlerin psikososyal işlevselliğinin olumsuz yönde etkilendiğini gösteren çalışmalar mevcuttur.(2) Bazı araştırmalarda, yarık deformitesine sahip bireylerin yüz görünümünden memnuniyetsizlik, davranışsal zorluklar, sosyal ve duygusal deneyimler gibi belirli psikolojik işlev alanlarında risk altında olduklarını göstermiştir.(3) Psikolojik işlevselliğin olumsuz yönde etkilenebildiği yarık deformitesi hastalarının psikiyatrik bozukluklar açısından risk altında oldukları gösterilmiştir.(4) Yapılan bazı çalışmalarda yarık deformiteli hastalarda sağlıklı gruba göre artmış psikiyatrik morbidite oranları saptanmıştır.(5) Benlik saygısı, kişinin kendini değerlendirmesi sonunda ulaştığı benlik kavramını onaylamasından doğan beğeni durumu olup yarık deformiteli bireylerde en çok araştırılan psikolojik alanlardan birisidir.(6,7) Literatürde yarık deformiteli bireylerin benlik saygısı düzeyleri sağlıklı kontrollerle karşılaştırıldığında ise oldukça değişken sonuçların ortaya çıktığı görülmektedir.(7) Yüz görümündeki farklılıklar bireyin sosyal etkileşimlerini zayıflatıp kişileri sosyalleşme ile ilgili sorunlarla karşı karşıya bırakabilmektedir.(8) Yüz deformitesi, ergenin yüz görünümünden daha az memnun ve sosyal olarak daha yetersiz olmasına, başkaları tarafından olumsuz değerlendirilme korkusuna, sosyal durumlarda yüksek anksiyete düzeyine neden olabilmektedir.(4) Yüzdeki bozukluklar nedeniyle sosyal alanlarda sorun yaşayan ergenler sosyalleşme ihtiyacını internet ortamında giderebilir ve bu durum ergenlerde problemli internet kullanımı gibi sorunlara yol açabilir.(9) İnternetin kötüye kullanımının engellenmesinde aile kontrolünün önemli olduğu bilinmektedir.(10) Ergenlik döneminde dış görünüm özelliklerin ön plana çıkması nedeniyle fiziksel özelliklerin siber zorbalık için önemli olduğu gösterilmiştir.(11) Yüz görünümü ve konuşmayla ilişkili farklılıklar, çocuk ve ergenlerin akran zorbalığı deneyimi yaşamasına neden olabilir.(12) 1

12 Sosyal görünüş kaygısı, insanların fiziksel görünüşlerinin diğer insanlar tarafından değerlendirilmesiyle yaşadıkları kaygı ve gerginlik olarak tanımlanmaktadır. Bireyin bedeni ve görünüşüyle ilgili olumsuz beden imajının bir sonucu olarak değerlendirilebilir.(13) Yapılan çalışmalarda yarık deformiteli bireylerde diğerleri tarafından olumsuz değerlendirilme korkusu ve sosyal durumlarda anksiyete varlığı bildirilmiş olup dudak, burun, diş gibi yüz görünümünü etkileyen bölgelerde var olan deformite nedeniyle beden algısının olumsuz yönde etkilenebileceği gösterilmiştir.(4,14) Literatürde ise yarık deformiteli ergenlerin sosyal görünüş kaygısı düzeyiyle ilgili çalışma bulunmamaktadır. Yarık deformitesinin kişide yeme, çiğneme, konuşma problemleri oluşturması ve fiziksel görünümü bozan bir hastalık olması nedeniyle bireylerin yaşam kalitesini etkileyebilmektedir.(15) Literatürde yarık deformitesi olan ergenlerin yaşam kalitesiyle ilgili yapılan araştırmalarda genel yaşam kalitesinin değerlendirildiği görülmekle birlikte yarık deformitesine özgü yaşam kalitesiyle ilgili veri bulunmamaktadır. Bu çalışmada yarık deformiteli ergenlerdeki psikiyatrik komorbidite, benlik saygısı, sosyal görünüş kaygısı, yalnızlık, problemli internet kullanımı, gelenekselsiber zorbalık mağduriyet, yaşam kalitesi ve ilişkili diğer psikiyatrik faktörlerin yaş ve cinsiyet açısından benzer sağlıklı ergenlerle karşılaştırılarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. 2

13 2. GENEL BİLGİLER 2.1. Dudak-Damak Yarığı Tanımı Dudak-Damak Yarıkları (yarık defomitesi), embriyolojik dönemde üst çene kemiği ve ağız tavanındaki yumuşak doku ve kemik dokuları oluşturan embriyonik uzantıların yetersiz birleşmesi sonucu ortaya çıkmaktadır.(16) Dudak- damak yarığı en sık görülen doğumsal kraniyofasiyal anomalidir.(17) Yarık deformitesi; izole yarık dudak, izole yarık damak veya dudak ve damak yarığı şeklinde görülebilmektedir.(18) Dudak yarığı; dudaktaki açıklık veya ayrık olarak tanımlanabilir, tek veya çift taraflı olabilmektedir. Dudakta ufak bir girinti/çentik şeklinde olabileceği gibi yarık burun tabanına kadar uzanmış olabilir. Damak yarığı ise damakta görülen, tek veya çift taraflı olabilen açıklığı belirtmektedir. Damağın tamamı veya bir bölümü etkilenmiş olabilmektedir. Dudak damak yarığı ise her iki anatomik oluşumda birden görülen ayrık olarak tanımlanabilir.(19) Yarık deformitesi kraniyofasiyal bölgede farklı yaygınlık ve şiddette deformiteye neden olmaktadır.(20) Yarık dudak-damak sonucu oluşan deformite atipik yüz görünümünün yanı sıra fonksiyonel sorunlara da neden olmaktadır. Oral ve nazal kaviteleri birbirinden ayıran damak yapısı normal konuşma için gerekli olan hava akımının kontrolü ve orta kulağı havalandırarak işitmenin korunması görevlerinden sorumludur.(21) Meydana gelen deformite bireyin konuşma, çiğneme, yutkunma, solunum gibi fonksiyonlarını olumsuz etkilemekte, estetik ve psikososyal problemlere yol açmaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı dudak-damak yarığı olan bireylerin tedavisi gerçek bir ekip çalışması gerektirmektedir.(20) 2.2. Dudak-Damak Yarığı Epidemiyolojisi Uluslararası literatürde yarık deformitesinin görülme sıklığı çeşitli ırklar arasında değişkenlik göstermektedir. Yarık deformitesi, Asyalılarda ve kızılderelilerde en sık, beyaz ırkta orta sıklıkta, siyahlarda ise en az sıklıkla görülmektedir. İnsidans, dudak damak yarığı için 1000 doğumda 0,2-4,3 arasında, 3

14 izole damak yarıkları için ise 1000 doğumda 0,2-0,83 arasında değişmektedir.(22) Türkiye de ise dudak damak yarığı görülme insidansı 1000 doğumda 0,95, izole damak yarığı görülme insidansı ise 1000 doğumda 0,77 olarak bildirilmiştir.(23) Ülkemizde yapılan bir çalışmada yılları arasında doğan yenidoğanın retrospektif incelemesinde tüm anomalilerin prevalansı binde 2,9 olarak saptanmış, birinci sırada merkezi sinir sistemi anomalileri (%31), ikinci olarak yarık deformitesi (%19) tespit edilmiştir.(24) Dudak damak yarığı erkeklerde daha sık görülmekle beraber, izole damak yarıkları kızlarda daha sıktır. Dudak damak yarığı bulunan bir ailede tekrar dudak damak yarığı görülme sıklığı belirgin olarak artmakta buna rağmen aynı ailede izole damak yarığı görülme sıklığı popülasyonla aynı kalmaktadır. Benzer şekilde izole damak yarığı olan bir ailede tekrar izole damak yarığı görülme sıklığı artarken aynı ailede dudak damak yarığı görülme riski popülasyonla aynı kalmaktadır.(25) Tüm yarık deformitelerinin yaklaşık %15 i sendromiktir. Oral yarıkları içine alan 300 ün üzerinde sendrom tanımlanmıştır. İzole damak yarıklarında tam olmayan damak yarığı yaklaşık %70 ile en sık görülen yarık tipidir. Hastaların yaklaşık %20 sinde tam damak yarığı, yaklaşık %10 unda submüköz damak yarığı vardır.(26) Nonsendromik yarık deformitesi tiplerinin araştırıldığı çalışmalarda vakaların %30-35 ini unilateral yarık dudak-damak, %20-25 ini izole yarık dudak ve izole yarık damak oluşturmuştur. Bilateral yarık dudak-damak, submüköz ve diğer yarık tipleri ile birlikte, %10 görülme sıklığı ile en nadir görülen tiplerdendir.(27) Yarık dudak-damakların yaklaşık %80 i unilateral ve %20 si bilateral olarak görülmektedir. Sol dudak yarıkları, sağ dudak yarıklarına göre daha sık görülmektedir. Literatürde sol tam dudak yarığı+tam damak yarığı en sık görülen yarık tipidir.(28) 2.3. Dudak Damak Yarığı Etyolojisi Dudak-damak yarıklarına sebep olan etyolojik faktörler tam olarak bilinmemekte ve yarık deformitesinin multifaktöriyel bir anomali olduğu düşünülmektedir.(29) Yapılan araştırmalarda, yarıkla ilişkili spesifik genlerin olduğu 4

15 tespit edilmekle birlikte yarıkların oluşumunda çevresel etkenlerin de önemli etyolojik faktörlerden olduğu gösterilmiştir.(30) Orofasiyal yarıklar, Mendelian genetik geçişli sendromlarla, kromozomal anomalilerin fenotip bozukluğu sonucunda veya prenatal teratojenlerin etkisi ile ortaya çıkabilmektedir. Yarık deformiteleri sendromlarla beraber görülen (sendromik) ya da sendromlarla beraber görülmeyenler (nonsendromik) olarak da ayrılabilmektedir.(31) Genetik Faktörler I) GENLER Dudak-damak yarıklı olgularda yapılan çalışmalar, yarık gelişiminden hem genetik hem de çevresel faktörlerin içine bulunduğu multifaktöriyel kalıtımın sorumlu olduğunu göstermektedir.(32) Multifaktöriyel etyolojiyi açıklamak için, 1960 larda, multifaktöriyel/eşik modeli ileri sürülmüştür. Bu modele göre herhangi bir karakteristik özelliğe olan genetik yatkınlık, çeşitli genlerce kontrol edilmekte ve malformasyon oluşum eşiği, hem genetik hem de çevresel faktörlerden etkilenmektedir. Eşiği aşan kişilerde fenotipik olarak hastalık ortaya çıkmakta, eşiği aşamayanlar ise fenotipik olarak normal olmaktadırlar.(32) Sendromik yarık deformiteli olgularda yapılan gen araştırmalarında, otozomal resesif (%50), otozomal dominant (%40) ve X e bağlı (%10) geçiş bulunmuştur. Fogh- Andersen, yaptığı araştırmalarda 2p, 4q, 6p, 17q ve 19q kromozomlarda dublikasyon hatalarının olduğunu saptamıştır.(33) Transforming Growth Factor Alpha (TGFA) ve TGFB3 dudak-damak yarıklarıyla ilişkili modifiye edici faktör olarak bildirilmiştir.(34) II) SENDROMLAR Yarık deformiteleri heterojen bir malformasyon grubudur. Çoğunluğu multifaktöriyel olmakla beraber Mendel kalıtımı gösteren şekilleri olabileceği gibi (Van der Woude sendromu) birçok tek gen hastalığının (EEC sendromu) veya kromozomal hastalığın da (Trizomi 13) semptomlarından biri olabilmektedir.(35) 5

16 Yarık deformitelerinin büyük çoğunluğu herhangi görülmemektedir.(36) bir sendromla beraber Semptomları dudak damak yarığı olan sendromlar: 1. Trizomi Trizomi Van Der Woude Sendromu 4. EEC Sendromu 5. OFD (oral fasial digital sendrom) 6. Popliteal Pterijium Sendromu 7. Fryns Sendromu 8. Roberts Sendromu 9. Waardenburg Sendromu 10. Treacher Collins Sendromu 11. Pierre Robin Sendromu 12. Klippel Feil sendromu 13. Apert Sendromu 14. Meckel Gruber Sendromu 15. Down Sendromu (trizomi 21) (35) Çevresel Faktörler I. Etil alkol Yüksek oranda etil alkol tüketimi, yarık gelişiminden sorumlu olan çevresel faktörlerden biridir. Gebe kalmadan 1 ay önce ya da 3 hafta sonra annelerin haftada 5 alkollü içecekten fazla tüketiminin bebeğin yarık deformiteli doğma riskini arttırdığı belirtilmiştir.(37) Etanolün hücre membran akışkanlığını veya süperoksit dismutaz gibi spesifik enzimlerin aktivitesini düşürerek yarık damak dudak etyopatogenezinde etkili olduğu hayvan deneylerinde gösterilmiştir.(38) Shi ve arkadaşlarının

17 yılında yaptıkları 19 literatür derlemesi çalışmasında annenin gebelik döneminde alkol alımı ile oral yarıkların oluşması arasında kuvvetli bir ilişkinin olduğu gösterilmiştir.(39) Bu araştırmaların yanı sıra, çok küçük miktarlarda etil alkol tüketiminin yarık deformitesi oluşumunda etyolojik bir faktör olmadığını rapor eden çalışmalar da mevcuttur.(40) II. Sigara Literatürde, annenin sigara içmesinin yarık deformitesi riskini önemli ölçüde artırdığı gösterilmiştir. Yapılan pek çok araştırma sonucuna göre; sigara TGFA aktivasyonunu azaltmakta ve dudak damak yarığı gelişimini indüklemektedir.(41) Bazı araştırmacılar ise, hamilelik sırasında sigara kullanımının dudak damak yarığı gelişiminde orta risk faktörlerinden biri olduğunu ve özellikle, diabetes mellitus ya da hipertansiyon gibi diğer eşlik eden hastalıkların varlığında etkisinin ortaya çıkacağını söylemişlerdir.(42) Ayrıca uluslararası toplum temelli yapılan çalışmada pasif sigara içiciliğinin oral yarıklar ile ilişkili olduğu bulunmuştur.(43) III. Virütik hastalıklar Yarık deformitesinde Rubella, influenza, hepatitis B, cytomegalovirus ve Epstein-Barr virüs gibi bazı virüsler de tanımlanmış önemli etyolojik faktörlerdir. Virüslerin neden olduğu prenatal enfeksiyonlar yarık oluşumundan sorumlu olabilmekteyken, yapılan diğer çalışmalarda parotitis ve hepatitis B virus yarık deformitesinden sorumlu bulunmamıştır.(44) IV. İlaç kullanımı Yarık deformitesi gelişimiyle ilişkili bir diğer faktör hamilelik sırasında ilaç kullanımıdır.(45) Fenitoin, valproat, topiramat gibi antiepileptik ilaçlar ve folik asit antagonisti olan metotreksat yarık damak dudak gelişimine neden olmaktadır.(46, 47) Fenobarbital, difenilhidantoin, salisilik preparatlar, benzodiazepinler, kortizon, aminofteron, talidomid, 13 cis retinoik asit kullanımının yarık deformitesi oluşumunda rol oynadığı gösterilmiştir.(48) Fetal morfogenezisi sırasında retinoik asit kullanımı damak yarığı gibi deformitelere neden olabilmektedir.(49) Klinik ve deneysel çalışmalarda A 7

18 vitamininin fazlalığının veya eksikliğinin sinir sistemi ve yüz embriyogenezisi üzerinde güçlü bir teratojenik etkisi olduğu gösterilmiştir.(50) V. Radyasyon Yapılan hayvan deneyi çalışmalarında radyasyona maruz kalınmasının yarık deformitesi görülme riskini arttırdığı belirtilmiştir. Ancak bu konuyla alakalı insan üzerinde yapılan bir araştırma mevcut olmadığından radyasyon etkisi tam olarak rapor edilememiştir.(51) VI. Folik asit Folik asit; eksikliğinde bazı konjenital malformasyonlara yol açan DNA metilasyon sürecinin önemli bir komponentidir. Folik asit eksikliği en çok nöral tüp defektleri ve kardiyak malformasyonlarla ilişkilendirilirken yakın dönemde yarık deformitesi gelişimi için de olası bağlantısının olabileceği gösterilmiştir.(52) VII. Diabet Yapılan son epidemiyolojik çalışmalara göre, diabetik kadınlarda nondiabetik kadınlara göre yarık deformiteli bebek doğurma riski 1,4 kat artmaktadır.(53) Ancak, hamileliğin başında normal glikoz seviyesinin korunması, yarık gelişim riskini önemli ölçüde azaltır.(54) VIII. Maternal ve paternal yaş Maternal yaşın 15 altı ile 30 üzeri olduğu durumlarda, oositin mayoz bölünme sırasında kromozom sayısının eşit dağılmaması riski nedeniyle trizomi görülme prevelansı ve dudak damak yarığı görülme riski artmaktadır. Danimarka da yılları arasında 602 dudak damak yarıklı bebeğin ailesi üzerinde yapılan çalışmalarda; maternal yaşın 28,1, paternal yaşın 30,2 den fazla olduğu bireylerde dudak damak yarığı oluşma riskinin ilerleyen her 3 yaş için %2,3 arttığı rapor edilmiştir.(55) IX. Obezite Yapılan çalışmalar göstermektedir ki maternal obezite oral yarık gelişiminde biyolojik mekanizması henüz net olarak anlaşılamamış önemli bir etyolojik 8

19 faktördür.(56) Bu görüşü destekleyen çalışmalar(57) olduğu gibi; obezite ile yarık gelişimi arasında bağlantı olmadığını söyleyen çalışmalar da vardır.(58) 2.4. Dudak Damak Yarığı Sınıflaması Dudak damak yarıklarının sınıflandırılmasında birçok farklı yöntem geliştirilmiş ve kullanılmıştır. Günümüzde yaygın olarak kullanılan ve embriyonel oluşum teorisine dayanan sınıflama ise Kernehan a aittir. Temeli embriyolojik gelişmeye bağlı olan bu sınıflandırmada insisiv foramen referans noktası olarak kabul edilmiştir. Bunun önündeki yapılar (prolabium, premaksilla ve burun septumu) primer damak, arkasında kalan yapılar (sert ve yumuşak damak) sekonder damak olarak adlandırılır.(59) Buna göre yarık dudak ve damak Kernahan tarafından üç ana gruba ayrılmıştır: 1- Sadece primer damak (dudak ve premaksilla) yarıkları Unilateral (total-subtotal) Median - total (premaksilla yok) - subtotal (premaksilla rudimenter) Bilateral (total-subtotal) 2- Sadece sekonder damak yarıkları Total Subtotal Submuköz 3- Primer ve sekonder damağın birlikte yarıkları Unilateral (total-subtotal) Median (total-subtotal) Bilateral (total-subtotal) 9

20 2.5. Yarik Deformitesi Patogenezi Yarık deformitesinin gelişim mekanizmasını anlamak için öncelikle normal yüz ve damak formasyonunu bilmek gerekmektedir. Eldeki bilgiler, yarık deformitesi embriyolojik gelişiminin ilk 8 haftası içerisinde ortaya çıktığını göstermektedir. Yarık deformitesindeki embriyolojik olayları incelemeden önce kısaca baş boyun embriyolojisinin temelleri bilinmelidir.(60) Yüz Gelişimi Yüz, boyun, burun, burun boşlukları, ağız, larinks ve farinksin oluşumundan büyük oranda brankiyal arklar sorumludur.(61) Gebeliğin 4-8. haftaları arasında yüz gelişiminin büyük bölümü gerçekleşir ve 10. hafta sonunda anlaşılır bir yüz görünümü ortaya çıkmaktadır. Birinci brankiyal arkın gelişimiyle ortaya çıkan maksilla ve mandibuler çıkıntı çitleri ilkel ağzın lateral ve kaudal sınırını oluşturur. Ön beynin ventralindeki mezenkimin ileri gelmesiyle oluşan frontonazal çıkıntı ilkel ağzın kraniyal sınırını oluşturur.(62) Brankial arkların proksimalindeki yüz taslağında, yüzey ektodermin her iki yanında kabartılar belirir. Bu kabartılara nazal plakot (kabarma) adı verilir ve nazal plakotların daha da yükselmesiyle medial ve lateral nazal çıkıntılar oluşur.(63) Nazal plakotların hemen altında, mandibuler arkın proksimalinde maksiller çıkıntı belirir. Daha sonra nazal plakotların orta kısmının rezorbsiyonu ile nazal pitler ve burun boşlukları gelişir. Yüz gelişimi süresince medial nazal çıkıntı, lateral nazal çıkıntı ve maksiller çıkıntı birleşerek normal burun, üst dudak ve damak anatomisini oluştururlar. Maksiller çıkıntı ile medial nazal çıkıntının birleşmesi sonucu oral ve nazal kaviteler birbirlerinden ayrılırlar.(64) Medial burun kabartılarının mediale hareketi, kaynaşması ve ortadan kaybolması ile filtrum, eros yayı, burun ucu, premaksilla ve nazal septum oluşur. Erişkin yüz şekli büyük oranda beş faysal çıkıntının gelişiminin bir sonucudur.(65) Mandibula çıkıntılarının birbiriyle kaynaşması yüzün alt çene, alt dudak, alt yanak ve çene ucu bölgelerinin oluşmasını sağlar. Maksilla çıkıntısı; üst dudak (filtrum hariç), üst yanak bölgesinin büyük bölümünü oluşturur. Frontonazal çıkıntı, alın ve burun kökünü, medial ve lateral burun çıkıntılarının köken verdiği oluşumları oluşturur.(66) Yüz gelişiminde medial 10

21 nazal çıkıntı, lateral nazal çıkıntı ve maksiler çıkıntıların birleşimi ile normal bir dudak-damak-burun gelişimi sağlanmış olur. Nazal kavitelerin yan duvarındaki divertiküllerden hava sinüsleri gelişir.(67) Patolojik Embriyoloji Yüz çıkıntılarının birleşme yerleri zayıf yerlerdir ve herhangi bir aşamadaki duraklamadan çok çabuk etkilenirler. Bu çıkıntılardaki gelişme veya birleşme yetersizlikleri dudak-damak yarıkları ile sonuçlanır. Dudak yarıkları hamileliğin günleri arasında, maksiller ve lateral burun çıkıntıların medial burun çıkıntı ile olması gereken birleşmesindeki duraklama ile oluşmaktadır. Bu çıkıntıların iki tarafta da birleşmemesi durumunda bilateral dudak yarığı gelişir. Embriyolojik etkilenmenin zamanlamasına ve birleşme oranına bağlı olarak komplet veya inkomplet yarıklar meydana gelir. Medial nazal çıkıntılar arasında orta hatta birleşme olmaz ise median dudak yarığı oluşur. Maksiller çıkıntı ile mandibuler çıkıntının lateralde birleşmemesi sonucu makrostomi veya lateral yüz yarığı gelişir. Komplet dudak yarıklarında primer damağı oluşturan tüm yapılarda tek veya çift taraflı olarak yarık gelişebilir. Lateral burun ve maksiler çıkıntıların birleşememesi oblik yüz yarıklarına neden olur. Mandibuler ve maksiler çıkıntıların lateralde birleşme eksikliğinde lateral komisür yarığı oluşur. Medial burun çıkıntıların orta hatta birleşememesiyle burun yarığı oluşur. Mandibuler çıkıntının orta hatta birleşememesi sonucu alt çene ve alt dudak orta hatta yarık oluşur. Medial nazal çıkıntılar ile frontonazal çıkıntının birleşmesi sonucu median damak çıkıntısı oluşur. Bu çıkıntı her iki lateralde maksiler çıkıntının uzantısı olan lateral damak çıkıntıları ile birleşerek premaksillayı oluşturur. Bu birleşme meydana gelmez ise, primer damağın premaksilla bölümünde tek veya iki taraflı yarık oluşur.(68) Sekizinci haftada lateral damak çıkıntıları vertikal durumdan horizontal duruma doğru hareketlenirler. Lateral damak çıkıntıları bu yukarı ve mediale doğru hareket esnasında dil ile karşılaşırlar ve onunla eş zamanlı hareket ederek yön değiştirirler. Yer değişiminin tamamlanması ile lateral damak çıkıntıları da gelişimini tamamlar ve orta çizgide birleşerek sert damağın insisiv foramen posteriorundaki kısmını ve yumuşak damağın tamamını oluştururlar. Her iki lateral damak çıkıntısının orta çizgideki birleşme yeri ileride palatin rafe olarak karşımıza çıkar. Lateral damak çıkıntılarının yukarıya doğru 11

22 hareketi, gelişmesi ve birleşmesindeki kusurlar damak yarığı oluşumuna yol açabilir. Sonuç olarak, damak yarığı palatal rafların orta hatta ve yatay düzlemde olması gereken füzyonunun duraklaması ile gelişmektedir.(61, 63, 64, 65, 66) 2.6. Dudak Damak Yarığı Tedavi Protokolü Yarık dudak damak tedavisi uzun yıllardan beri bilinmekte ve yeni yöntemler geliştirilmeye çalışılmaktadır. Dudak damak yarığı olguları kesinlikle ekip çalışmasını gerektiren olgulardır. Dudak damak yarığı düzeltilmesi için yapılan cerrahi operasyondan önce çocuğun sağlığının optimum düzeyde olması gerekir. Yapılan operasyonun amaçları: Konuşma mekanizmasının düzeltilmesi Dudak ve burnun estetik restorasyonu Nasal ve oral kavitelerin anormal bağlantısının eliminasyonu Yüz iskeletinin yeterli gelişiminin sağlanması. Primer dudak, alveol ve burun operasyonları genelde tek taraflı olgularda bebekler haftalıkken, çift taraflı olgularda haftalıkken yapılmaktadır. Sert damak operasyonu ise konuşma fonksiyonu başlamadan, fonasyon problemleri ortaya çıkmadan, bebekler aylıkken gerçekleştirilmelidir.(69) 2.7. Benlik Saygısı Benlik saygısı, kendini yargılama ve değerlendirme sonucu ortaya çıkan kişinin kendini gururlu, değerli, gayretli, etkin ve başarılı hissetmesidir. Bireyin kendini değerlendirme sonucunda farkla karşılaşması kaçınılmazdır ve bu değerlendirmede beklenen, farkın az olmasıdır. İdeal ve gerçek benlik arasındaki fark, benlik saygısının düzeyini gösterir. Farkın fazla olduğu durumda bireyin benlik imgesinden hoşnut olmayacağı ve bu durumun benlik saygısını düşürerek içsel gerginliğe ve çatışmaya neden olacağı söylenebilir. Yüksek benlik saygısı olan bireyler, kendilerini saygıya ve kabul edilmeye değer, önemli ve yararlı kişiler olarak algılama eğilimindedirler.(70) Benlik saygısı düşük olan bireyler ise, reddedilmekten 12

23 korkarlar, kendilerini sergiledikleri ve dikkat çekecek işler yapmaktan kaçınırlar ve sahip olduğu kapasitenin altında başarılar hedefleme eğilimindedir.(71) Benlik saygısının duygusal, zihinsel, toplumsal ve dolaylı olarak da bedensel öğeleri vardır. Benlik saygısının oluşması ve gelişmesinde önemli olan etkenler; kendini değerli hissetme, yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ortaya koyabilme, başarma, başarıları ile öğünme, toplum içinde kabul görme, beğenilme, sevilme ve kendi bedensel özelliklerini kabul etme ve benimsemedir.(6,72,73) Ergenlik dönemi, sadece gelişimsel açıdan birçok değişikliğin meydana geldiği bir dönem değil ayrıca bu değişimlere uyum sağlanması gereken bir dönemdir.(74) Ergenlik döneminde fiziksel görünüşün değişmesi, bilişsel yeteneklerin ve iç gözlem kapasitesinin artması kendisinin ve bedeninin başkaları tarafından nasıl algılandığı ile ilgili olarak ergenin zihnini olumsuz şekilde ve fazlasıyla meşgul eder.(75) Bu dönem bireyin nasıl göründüğü ve nasıl bir kişi olduğu ile yoğun olarak ilgilendiği, sorular sorduğu ve bu sorulara cevap aradığı bir dönemdir.(74) Benlikle ilgili tanımlamaların ergenliğe geçiş yıllarında yoğun biçimde fiziksel görünümle ilgili olduğu görülmektedir. Bireyin fiziksel görünümüne ilişkin tanımlama ve değerlendirme biçimi, diğer özelliklerinden daha önce oluşmaktadır. Ergenliğe geçiş yıllarında benlikle ilgili tanımlamaların çoğunlukla fiziksel görünümle ilgili olması döneme özgü olarak dikkatin bedene yönelmiş olmasına bağlanmaktadır. Ergenlik döneminde oluşan önemli değişikliklerle birlikte ergenin kendi bedenini kabul etmesi, ergenin başarması gereken bir gelişim görevidir.(76) Ergenlik dönemindeki beden yapı, deneyim ve duyumlarındaki değişiklikler o güne kadar algılanan beden imajını bozar ve ergende dış görüntü ile içsel benlik imajı karmaşası yaratır. Kendi bedeninin kabulü ile beden biçimi ne olursa olsun bireyin kendi bedenine karşı gerçekçi bir bakış açısı geliştirmesi ve bununla mutlu olması sağlanır. Kendi bedenini kabullenen ergenin olumlu bir beden imajına sahip olması beklenir. Beden imajı; karşı cins tarafından çekici bulunma, kendine güven duyma ve cinsiyet rolü olışumunda etkiledir. Bireyin görünümü akran grubu tarafından fiziksel güç, fiziksel cinsel olgunluk ve çekicilik açısından değerlendirme aracıdır.(74) 13

24 Çuhadaroğlu (1986), benlik saygısı ve ergenlik dönemi arasında çift yönlü ilişki olduğunu belirtmektedir. Bu dönemde, içsel ve çevresel faktörlerin etkisi ile gelişen benlik imgeleri, ergenin kendine yaklaşım biçimini de etkilemektedir. Ergenin kendisi hakkında olumlu ya da olumsuz bakış açısına sahip olması, kendini değerli ya da değersiz görmesi benlik saygısını belirlemektedir. Benlik saygısı ergenin ileriki yaşamında düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını belirleyen kimliğinin çekirdeğini oluşturur.(77) Yarık Damak Dudaklı Ergenlerde Benlik Saygısı Ergenlik, fiziksel görünüş ile ilgili kaygılarının zirveye ulaştığı bir gelişme dönemi olduğundan, bu dönemde özellikle yüz farklılıkları olan gençler zorluk çekebilir ve görünüşlerine bağlı olarak, akranlarından farklı olduklarını hissedebilirler. Güzelliğin idealleştirildiği ve çekici olmayanın negatif değerlendirilebildiği bir toplumda, konjenital kraniofasiyal anomali gibi normalden farklı görünüme sahip olmanın olumsuz etkileri olabilmektedir.(78) Dudak ve damak yarıkları olan çocuklar, YDD olmayan akranları ile karşılaştırıldığında daha düşük benlik saygısı ve fiziksel görünümünden memnun olmama, daha fazla kaygı ve davranış sorunları gösterebildiği saptanmıştır.(3) Yapılan diğer çalışmalarda, YDD'ın düşük benlik saygısı, kötü sosyal ilişkiler ve zayıf uyum için bir risk faktörü olduğu gösterilmiştir.(79) Hunt ve ark. yaptığı çalışmada ise dudak-damak yarığı olan çocuk ve ergenlerde benlik saygısında yaşıtlarından anlamlı farklılık saptanmadığı bildirilmiştir.(80) 2.8. Sosyal Görünüş Kaygısı Bireyin fiziksel kendiliğinin zihinsel bir resmi, kendiliğin gözle görülen kısmı olan beden imajı ve beden algısı, özellikle ergenlikte kendiliğin simgesi olarak açıklanmaktadır. Beden imajı, bireyin fiziksel görünüşü ile ilgili algılamalarını, tutum ve davranışlarını ve geçmişten bugüne uzanan deneyimlerini kapsayan bir kavramdır.(74) 14

25 Beden imajının olumlu ya da olumsuz olması, bireyin benlik saygısıyla birlikte yeme davranışlarını, sosyal fobi düzeylerini, sosyal ilişkilerini ve duygusal yaşantısını da etkileyen bir değişkendir.(77, 81) Harter a göre kişinin görünüşü hakkındaki duygularının nasıl olduğu, yani fiziksel saygısı bütün benlik saygısını etkileyen en önemli etkendir. Görünüşe verilen anlam ve görünüşle ilgili değerlendirmeler, içinde bulunulan zamana ve toplumun kültürüne göre değişebilmektedir.(82) Bireyler diğer insanlar üzerinde daha etkili bir izlenim bırakmak ve çekici görünmek için çaba gösterirler. İnsanların çoğu çekici bireylerle daha fazla iletişim kurmak istemektedir.(83) Diğer insanlar üzerinde iyi bir izlenim bırakamayacağını düşünen birey ise kaygı yaşamaktadır.(84) Sosyal anksiyetenin bir çeşidi olarak belirtilen sosyal görünüş kaygısı, insanların fiziksel görünüşlerinin diğer insanlar tarafından değerlendirilmesiyle yaşadıkları kaygı ve gerginlik olarak tanımlanmaktadır.(85) Ergenlik döneminde ortaya çıkan hızlı fiziksel, sosyal ve duygusal değişiklikler, ergenlerde sağlıklı bir beden algısı oluşumunu olumsuz etkileyebilmektedir. Sağlıklı bir beden algısı geliştirmede yetersiz kalan ergenler düşük benlik saygısı, depresyon, yeme bozuklukları, vücut dismorfik bozukluğu ve sosyal fobi gibi psikolojik rahatsızlıklar için risk altındadır. (86) Sosyal Görünüş Kaygısı ve Yarık Damak Dudak Ilişkisi Görünüşe fazlaca önem verilen ergenlik döneminde olumsuz beden algısı; depresyon, anksiyete ve olumsuz değerlendirilme korkusuyla ilişkili olabilmektedir. Günümüzde özellikle medyanın bu konudaki etkisi de göz önünde bulundurulduğunda, ergenlik dönemindeki bir birey için görünüşündeki herhangi bir kusur kabul edilemez olarak değerlendirilmektedir.(74) Önyargılarla ve olumsuz tepkilerle baş etmek, yüzünde şekil bozukluğu olan kişiler için güç olabilmektedir.(86) Yapılmış araştırmalar, bu popülasyonda temel kaygının sosyal etkileşim ile ilgili sorunlar olduğunu göstermiştir. Yarık dudak ve damaklı bireylerin yüzlerindeki 15

26 şekil bozukluğu nedeniyle olumsuz beden imajına sahip oldukları ve sosyal kaygı düzeylerinin yüksek olduğu bilinmekle beraber literatürde sosyal görünüş kaygı düzeyi ile ilgili bilgi bulunmamaktadır.(14) 2.9. Yalnızlık Yalnızlıkla ilgili farklı tanımlar ve yorumlar bulunmakla birlikte hepsinin ortak yönü yalnızlık duygusunun insana acı verdiği gerçeğidir.(75) Rook(1984), yalnızlığı; Bireyin başkaları tarafından anlaşılmadığını düşündüğü, başkalarına yabancı kaldığı veya onlar tarafından reddedildiği ya da sosyal bütünleşme duygusu ve duygusal yakınlık kurmak için uygun sosyal arkadaşların yokluğu durumunda yaşanılan, süreğen duygusal zorlanma olarak tanımlamıştır.(87) Yalnızlık duygusu ergenlikte önem kazanmaktadır. Ergenlik dönemini insan hayatının en önemli dönemi olarak gören Erikson a göre; ergenlerde yalnızlık; kimlik arayışı esnasında yaşanan ilişkiler ve duygulardan kaynaklanmaktadır. Bu dönemde arzu edilen yakın ilişkilerin yaşanmaması halinde yalnızlık ve izolasyon duyguları oluşmaktadır.(88) Sullivan a göre, ergenlik döneminde, birey diğer insanlarla yakın ilişkilere başlamakta, yeni arkadaşlıklar edinmekte ve topluma ait bir birey olmanın görev ve sorumluluklarını üstlenmektedir. Ergen bu dönemlerde yakın ilişkiler kuramazsa, büyük bir umutsuzluğa, yalnızlığa düşmektedir.(88) Literatürde yalnızlık ile depresyon, anksiyete, içe dönüklük, umutsuzluk, olumsuz değerlendirilme korkusu, sosyal iletişim güçlüğü, fiziksel çekiciliğin eksikliği, utangaçlık, saldırganlık, düşük benlik saygısı ve stres gibi çeşitli ruhsal problemler arasında anlamlı ilişki olduğu bildirilmektedir.(89) Yalnızlık ve Yarık Dudak-Damak Ilişkisi Dudak-damak yarığı; düşük benlik saygısı, fiziksel görünümünden memnun olmama, kötü sosyal ilişki gibi bireyin psikososyal işlevselliğinde çeşitli sonuçlar oluşturabilmektedir.(14) Kişinin kendi algıladığı yüz görünümü, topluma uyum sağlayabilmesi için önemlidir. Çünkü algılanan yüz görünümü benlik saygısı ve 16

27 sosyal kabul ile pozitif yönde korelasyon gösterirken yalnızlık ile negatif yönde korelasyon göstermektedir.(2) YDD lı bireylerde yapılan çalışmalarda birçok sosyal alanda sorun yaşandığı saptanmıştır. Kontrol grubuna göre YDD lı kişilerin okulu daha erken bıraktıkları, kulüp ve topluluklara daha az üye oldukları gösterilmiştir. Yapılan çalışmalarda yarık deformiteli çocukların ve genç erişkinlerin kontrollerden daha az arkadaşa sahip olduklarını belirtilmiş iken, Broder (1994) ise YDD li çocukların sağlıklı kontrol grubuna göre daha fazla arkadaşı olduğunu ileri sürmüştür.(14) Kraniyofasiyal anomalisi olan preadölesanların sosyal yeterliliğinin değerlendirildiği bir çalışmada sosyal anksiyete ve yalnızlık seviyelerinin yüksekliği, sosyal yeterliliğin düşüklüğü ile ilişkilendirilmiştir.(90) Problemli İnternet Kullanımı İnternet, insanların bilgiye çok kısa zamanda ulaşmasını ve diğer insanlarla çok hızlı bir şekilde iletişim kurabilmesini sağlayarak, insan yaşamına önemli katkılar sunan bir iletişim aracıdır.teknoloji gelişmişliğin ve çağdaşlaşmanın bir ölçütü olarak insan hayatını kolaylaştırıp toplumsal gelişime olumlu katkı sağlarken aynı zamanda internetin bilinçsiz kullanımından kaynaklanan bazı sorunları ve tehlikeleri beraberinde getirmektedir.(91) Araştırmacılar, internet kullanımı ile ilişkili problemli davranış şekillerini ifade etmek için çeşitli kavramlar tercih edebilmektedir. İnternet bağımlılığı, problemli internet kullanımı, patolojik internet kullanımı, internet davranış bağımlılığı literatürde kullanılan kavramlardır.(92) Problemli internet kullanımı kavramı; bireylerin internet kullanımından dolayı yaşamlarının aile ve iş gibi önemli boyutlarında yaşanılan bozulmalar, sürekli olarak kullanımı kontrol etmede yaşanılan başarısızlık ve kompülsif kullanım ile tanımlanmaktadır.(93) Ergenlerin içinde bulunduğu dönem özelliklerine bağlı olarak ergenlerde internet kullanımının, sağlıksız veya problemli internet kullanımına dönüşme tehlikesi oldukça yüksektir. Ergenler, ergenlik döneminde gelişimsel olarak görülen 17

28 değişik kimlik denemeleri yapma, farklı heyecanlar arama, riskli davranışlar sergileme ve ait olma, güç, özgürlük, eğlence gibi psikolojik ihtiyaçlarına doyum bulma çabalarını gerçek yaşam ortamında olduğu kadar internet yoluyla sanal ortamda da sürdürebilmektedirler. İnternetin sağladığı anonimlik, ulaşılabilirlik, çeşitlilik, özgürlük gibi olanaklar bazı ergenlerin gerçek yaşamlarını ihmal etmelerine ve psikolojik ihtiyaçlarına doyum bulma davranışlarını sanal ortama taşıyarak sağlıksız kullanıma yol açabilmektedir.(92) Ergenlik döneminde yakın çevre ve sosyal ilişkiler önemli olduğu için bu ihtiyaçlarının karşılanmasında internet önemli bir kaynak olmaktadır. Ergenler internette eğlenmek, bilgi edinmekle birlikte aynı zamanda arkadaşlarıyla iletişim kurmakta, sanal topluluklara katılmaktadır. Ergenlerin çevre ile olan ilişki biçiminde sanal ortamın gerçek ortamın yerini almaması gerekmektedir. İnternetin kimliklerini gizleme, istedikleri kimlikte görünme olanağı sağlaması nedeniyle ergenlerin sürekli sahte kimlik kullanması, onların gerçekçi bir kimlik geliştirmelerine engel olabilmektedir. Ergenler interneti gerçek yaşam sorumluluklarından ve gerçek kimliklerinden kaçmaya yardımcı olarak görmeye başlayabilmekte ve sanal dünyaya daha çok teslim olabilmektedirler.(92) İnternetin sunduğu kolaylıklar yanında çok sık kullanımından kaynaklanan birçok problemi de beraberinde getirmektedir. Başlıca yararlarından biri sosyal etkileşimlerde iletişim kuran kişilere güvenli bir ortam oluşturarak sosyal kaygılardan uzak, rahat bir iletişim fırsatı sağlamaktır. Fakat iletişim ihtiyacının sürekli olarak internet aracılığıyla doyurulmaya çalışılması da toplumsal iletişimin azalmasına ve sosyal sapmalara neden olabilmektedir.(94) İnternetin aşırı kullanımı sonucunda ailenin ve arkadaşlarının yerini alması, ergenlerin gelecek yaşamlarını olumsuz yönde etkilemekle birlikte gerçek dünyayı yanlış kaynaklardan öğrenmesine sebep olabilir. Ailelerin, ergenlerin internet kullanımında bir kontrol ve takip sistemi gerçekleştirememesi, ergenin internetten olumsuz yönde etkilenip bağımlı olma riskini daha da arttırabilir.(95) 18

[BİROL BAYTAN] BEYANI

[BİROL BAYTAN] BEYANI Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı 10. Ulusal Pediatrik Hematoloji Kongresi 3 6 Haziran 2015, Ankara [BİROL BAYTAN] BEYANI Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam yoktur. Çalıştığı Firma (lar) Danışman Olduğu

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM 9.11.2015 ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Konular Doğum öncesi gelişim aşamaları Zigot Doğum öncesi çevresel etkiler Teratojenler Doğum Öncesi G elişim Anneyle ilgili diğer faktörler Öğr. Gör. C an ÜNVERDİ Zigot

Detaylı

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK Bağımlılık, bireyin kendi ruhsal ve bedensel sağlığına

Detaylı

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta Giriş DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu), çocukluk çağının en sık görülen

Detaylı

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI Bilgisayar ve internet kullanımı teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde, artık hayatın önemli gereçleri haline gelmiştir. Bilgiye kolay, hızlı, ucuz ve güvenli

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ A u ok na lu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 ANAOKULLARI BÜLTENİ ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ Okul öncesi dönem, gelişimin hızlı olması ve

Detaylı

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Dr. Gülcan Güleç, DR. Hikmet Hassa, Dr. Elif Güneş Yalçın, Dr.Çınar Yenilmez, Dr. Didem

Detaylı

Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi

Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi Eylemin psikolojisi Kadının psikolojik olarak eyleme ve doğuma uyumu ile ilgilidir. Bu da doğrudan doğum sürecinin seyrini etkiler. Bu faktörlerden herhangi birinin

Detaylı

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86 içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 Tarihsel Bakış Açısı 3 Erken Tarih 3 Yirminci ve Yirmi Birinci Yüzyıllar 3 Ergenliğe İlişkin Kalıpyargılar 6 Ergenliğe Pozitif Bir Bakış Açısı 7 Amerika Birleşik Devletleri

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Yrd. Doç. Dr. Esengül Kayan Beykent Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 04.10.2017 Çalışmanın Amacı 1.Üniversite öğrencilerinde

Detaylı

Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi. Ebe Huriye Güven

Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi. Ebe Huriye Güven Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi Ebe Huriye Güven Gebelik dönemi fizyolojik, psikolojik ve sosyal değişimlerin yaşandığı ve bu değişimlere

Detaylı

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kaliteli yaşam; kişinin temel ihtiyaçlarını karşıladığı,

Detaylı

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme BİREY GELİŞİMİ O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimidir. O Gelişim; organizmanın

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri Ergenin yaşına, gelişim düzeyine uygun Bireysel, kültürel ve sosyoekonomik farklılıklara

Detaylı

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR? Yaşlılık YAŞ NEDİR? Yaş;Kronolojik ve Biyolojik yaş olarak iki biçimde açıklanmaktadır. İnsan yaşamının, doğumdan içinde bulunulan ana kadar olan bütün dönemlerini kapsayan süreci kronolojik yaş ; içinde

Detaylı

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ Egemen Ünal*, Reşat Aydın*, Gülnur Tekgöl Uzuner**, Oğuz Osman Erdinç**, Selma Metintaş* *Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

Detaylı

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK Hayatın erken döneminde ebeveyn kaybı veya ihmali gibi

Detaylı

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç Aile Krizleri 1. Normal gelişimsel krizler (Yaşam döngüsü aşamaları) 2. Aileye özgü krizler (Ailede hastalıklar, ölümler, boşanmalar, göç,

Detaylı

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Gebe Ergenlerin Kendilik Algıları Gebe ergenlerin puan ortalaması, diğer ergenlere göre daha yüksek tespit edilmiş!

Detaylı

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER PSH 501 - Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Temelleri

Detaylı

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel yetersizlik üç ölçütte ele alınmaktadır 1. Zihinsel işlevlerde önemli derecede normalin altında olma 2. Uyumsal davranışlarda yetersizlik gösterme 3. Gelişim

Detaylı

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü Dr. Fatma Fariha Cengiz, Dr. Gülhan Cengiz, Dr. Sermin Kesebir Erenköy RSHEAH, İstanbul 29 Mayıs Hastanesi,

Detaylı

POSTPARTUM DEPRESYON VE ALGILANAN SOSYAL DESTEĞİN MATERNAL BAĞLANMAYA ETKİSİ

POSTPARTUM DEPRESYON VE ALGILANAN SOSYAL DESTEĞİN MATERNAL BAĞLANMAYA ETKİSİ POSTPARTUM DEPRESYON VE ALGILANAN SOSYAL DESTEĞİN MATERNAL BAĞLANMAYA ETKİSİ Sevil Şahin 1, İlknur Demirhan 1, Sibel Peksoy 1, Sena Kaplan 1, Gülay Dinç 2 1 Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Sağlık Bilimleri

Detaylı

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır: Genetik danışma, genetik düzensizliklerin temelini ve kalıtımını inceleyerek hasta ve/veya riskli bireylerin hastalığı anlayabilmesine yardımcı olmak ve bu hastalıklar açısından evliliklerinde ve aile

Detaylı

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD İÇERİK ALT TİPLENDİRMEDEKİ SORUNLAR KLİNİĞE YANSIMASI ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN ETKİSİ Tanısal bakı Sosyal fobi DSM-I de "Fobik

Detaylı

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kronik Böbrek Hastalığı (KBH); popülasyonun

Detaylı

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ Ahmet Zihni SOYATA Selin AKIŞIK Damla İNHANLI Alp ÜÇOK İ.T.F. Psikiyatri

Detaylı

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI Alzheimer hastalığı (AH) ilk kez, yaklaşık 100 yıl önce tanımlanmıştır. İlerleyici zihinsel işlev bozukluğu ve davranış değişikliği yakınmaları ile hastaneye yatırılıp beş yıl

Detaylı

TARIMDA ÇALIŞANLAR AÇISINDAN TERATOJENLER

TARIMDA ÇALIŞANLAR AÇISINDAN TERATOJENLER TARIMDA ÇALIŞANLAR AÇISINDAN TERATOJENLER Vaka Ayşe Hanım 39 yaşında, evli ve 2 çocuk annesi, adetleri normal ve 34 günde 1 adet görüyor. Son adet tarihinden 2 hafta sırtındaki sivilceler için komşusunun

Detaylı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe

Detaylı

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri 1 Öğrenim Hedefleri Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının, yaşam dönemlerine göre kadın sağlığına olan etkilerini açıklar, Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile kadına

Detaylı

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI BİLDİRİ AKIŞI Bildiri ekibinden bir araştırmacının aşağıda belirtilen bilimsel program gününde posterini belirtilen poster numarası için ayrılmış panoya asması, gün sonunda teslim alması zorunludur. Belirlenen

Detaylı

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenin kötüye kullanımını üç ana başlıkta ele

Detaylı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Dahili Servisler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHP) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), her 10 çocuktan birinde görülmesi, ruhsal, sosyal

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikoloji RPD 101 Not III Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Kişilik Gelişimi Kişilik Nedir? *Kişilik, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici,

Detaylı

Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ

Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ Sosyal fobi, bireyin sosyal ortamlarda herhangi bir eylem yaparken utanç duyacağı duruma düşeceğini düşünerek nedensiz kızarma,

Detaylı

PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr.Murat Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu

PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr.Murat Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu PRENATAL TARAMA TESTLERİ Dr.Murat Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu Riskler Down sendromu 1/800 Spina bifida 1/1800 Anensefali 1/1800 Trizomi 18 1/3800 Omfalosel 1/6000 Gastroşizis 1/10000 Türkiye de her

Detaylı

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ* İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri 25 TÜRKİYE DE SIK KARŞILAŞILAN PSİKİYATRİK HASTALIKLAR Sempozyum Dizisi No:62 Mart 2008 S:25-30 PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Detaylı

DOĞUMSAL BÖBREK VE ÜRİNER SİSTEM ANOMALİLERİNDE PRENATAL RİSK FAKTÖRLERİ

DOĞUMSAL BÖBREK VE ÜRİNER SİSTEM ANOMALİLERİNDE PRENATAL RİSK FAKTÖRLERİ DOĞUMSAL BÖBREK VE ÜRİNER SİSTEM ANOMALİLERİNDE PRENATAL RİSK FAKTÖRLERİ Alper Soylu, Hatice Eroğlu, Seçil Arslansoyu Çamlar, Mehmet Türkmen, Salih Kavukçu Dokuz Eylül Üniversitesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Detaylı

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU Yaşam boyu ruh sağlığı ile ilgili riskler Ruhsal hastalıklara yatkınlık ve dayanıklılık Prognoz Olumsuz etkenler Koruyucu etkenler Bireysel

Detaylı

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ Doç. Dr. Okan Çalıyurt Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD, Edirne Temel Kavramlar Madde kötüye kullanımı Madde bağımlılığı Yoksunluk Tolerans

Detaylı

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) BİYOLOJİK ETMENLER KALITIM İÇ SALGI BEZLERİ B) ÇEVRE A) BİYOLOJİK ETMENLER 1. KALITIM Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir.

Detaylı

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doç. Dr. Fatih Öncü Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolojik taciz Bedensel Ruhsal Bedensel ve ruhsal Çalışma hayatında mobbing veya psikolojik

Detaylı

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Huriye Tak Uzman Klinik Psikolog Türk Kızılayı Bağcılar Toplum Merkezi Sağlık ve Psikososyal Destek Programı Asistanı İÇERİK

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI YAZAR HAKKINDA 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE

İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI YAZAR HAKKINDA 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR... v KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI... vii YAZAR HAKKINDA... ix 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE 1.1. ÜSTÜN YETENEKLİLİĞE TARİHSEL BAKIŞ...

Detaylı

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozuklukları Kavrama Zihinsel bozukluklar hakkında daha fazla bilgi edinin Daha önce zihinsel gerilik olarak bilinen zihinsel bozukluk (ID), bireyin

Detaylı

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Gençlerde DEHB nin Öğrenim Hayatı Üzerine Etkileri Dr Aytül Karabekiroğlu Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Gelişimin Biyolojik Temelleri Öğr. Gör. Can ÜNVERDİ Konular kod kalıtım örüntüleri Down sendromu Fragile x sendromu Turner sendromu Klinefelter sendromu Prader willi sendromu danışma

Detaylı

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

Gelişim Psikolojisi Ders Notları Gelişim Psikolojisi Ders Notları Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL www.gunescocuk.com Tanımlar Büyüme: Organizmada meydana gelen sayısal (hacimsel) değişiklikler Olgunlaşma: Potansiyel olarak var olan işlevin

Detaylı

Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi

Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Ezgi Özserezli O Evlilik ilişkisi, kişilerin psikolojik sağlığını temelden etkilemektedir.

Detaylı

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Meslekte Ruh Sağlığı A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Çalışan Sağlığı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlık, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal bakımdan tam

Detaylı

DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ

DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ Müşerref KASAP, Özge ALTUN KÖROĞLU, Fırat ERGİN, Demet Terek, Mehmet YALAZ, Reşit Ertürk LEVENT, Yüksel ATAY, Nilgün KÜLTÜRSAY Ege Üniversitesi

Detaylı

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME Psi. Özge Kutay Sos.Yelda ġimģir Ġzmir,2014 HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI

Detaylı

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji www.gunescocuk.com Çocuk ve ergen psikiyatrisinde

Detaylı

OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK

OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK YAŞAM KALİTESİ VE OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK Sağlıkla ilgili yaşam kalitesi Kişinin kendi sağlığını değerlendirmesi için geliştirilmiş bir ölçme metodudur. Sağlıkla ilgili yaşam kalitesi ölçümü

Detaylı

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler 1 1. Gelişim ve Değişim Gelişim, organizmanın doğum öncesi dönemden başlayarak (döllenme) bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal yönden

Detaylı

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Sedat Batmaz 1, Emrah Songur 1, Mesut Yıldız 2, Zekiye Çelikbaş 1, Nurgül Yeşilyaprak 1, Hanife

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem V Psikiyatri Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Oğuz GÜÇLÜ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler. 0212 542 80 29 Uz. Psk. SEMRA EVRİM 0533 552 94 82 DUYGUSAL ZEKA Son yıllarda yapılan pek çok çalışma zeka tanımının genişletilmesi ve klasik olarak kabul edilen IQ yani entelektüel zekanın yanı sıra EQ

Detaylı

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! Lenfödem, lenf sıvısının dolaşımındaki yetersizlik yüzünden dokular arasında proteinden zengin sıvı birikimine bağlı olarak şişlik ve ilerleyen

Detaylı

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal

Detaylı

İnsanda genetik düzensizlik sonucu, fazladan bir 21. kromozomun bulunmasına Down Sendromu denir.

İnsanda genetik düzensizlik sonucu, fazladan bir 21. kromozomun bulunmasına Down Sendromu denir. Bu dostlarımız hakkında biraz daha bilgi alalım; İnsanda genetik düzensizlik sonucu, fazladan bir 21. kromozomun bulunmasına Down Sendromu denir. Down Sendromu genetik bir farklılıktır, bir hastalık değildir.

Detaylı

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin Psikopatolojisi Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin psikopatolojisi içerik: Sınıflandırma sistemleri Duygudurum bozuklukları Anksiyete bozuklukları

Detaylı

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Atak ve Sınav Kaygısı ndan Kısa Sürede Kurtulmanın

Detaylı

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Hasan Kalyoncu Üniversitesi 2016 www.gunescocuk.com NÖROGELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR

Detaylı

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU A R A Ş. G Ö R. Z E Y N E P K I R I K K A L E L İ Gebelik dönemi fizyolojik olduğu kadar kalıcı psikolojik değişikliklere de neden olmaktadır. Anne karnında gelişen

Detaylı

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ Dersin Kodu HEM 00352 Dersin Adı AFETLERDE HEMŞİRELİK BAKIMI VE İLK YARDIM Yıl III Yarı Yıl Bahar 1- Afetlerde hemşirelik bakımı ve ilk yardıma giriş 2- Hasta ve yaralının muayenesi ve değerlendirilmesi

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Öğr. Gör. Gülbin KIYICI Arş.Gör.Dr. Nurcan KAHRAMAN Prof.

Detaylı

GENETİK HASTALIKLAR. Dr.Taner DURAK. Tıbbi Genetik Uzmanı. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü Fikir Bahçesi Konferansı 06.03.2014

GENETİK HASTALIKLAR. Dr.Taner DURAK. Tıbbi Genetik Uzmanı. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü Fikir Bahçesi Konferansı 06.03.2014 GENETİK HASTALIKLAR Dr.Taner DURAK Tıbbi Genetik Uzmanı Bursa Orman Bölge Müdürlüğü Fikir Bahçesi Konferansı 06.03.2014 Dr. Taner DURAK özgeçmişi 1966 Artvin Şavşat doğumlu 1983-1989, Bursa, Uludağ Üniv,Tıp

Detaylı

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI BİLDİRİ AKIŞI Bildiri ekibinden bir araştırmacının aşağıda belirtilen bilimsel program gününde posterini belirtilen poster numarası için ayrılmış panoya asması, gün sonunda teslim alması zorunludur. Belirlenen

Detaylı

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD 58. Türkiye Milli Pediatri Kongresi 25 Ekim 2014 TANIM Otizm Spektrum

Detaylı

OLAĞANDIŞI KOŞULLARDA PSİKOSOSYAL YAKLAŞIMLAR ve TERAPİ İLKELERİ. 21. TPD Yıllık Toplantısı ve Klinik Eğitim Sempozyumu Antalya, 2017

OLAĞANDIŞI KOŞULLARDA PSİKOSOSYAL YAKLAŞIMLAR ve TERAPİ İLKELERİ. 21. TPD Yıllık Toplantısı ve Klinik Eğitim Sempozyumu Antalya, 2017 OLAĞANDIŞI KOŞULLARDA PSİKOSOSYAL YAKLAŞIMLAR ve TERAPİ İLKELERİ 21. TPD Yıllık Toplantısı ve Klinik Eğitim Sempozyumu Antalya, 2017 Tanım Yaşamı ya da yaşama dair bütünlüğü tehdit eden olayların bütünüdür.

Detaylı

Fetal Spina Bifida: Tanı ve Yaklaşım. Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD. Ankara- 2018

Fetal Spina Bifida: Tanı ve Yaklaşım. Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD. Ankara- 2018 Fetal Spina Bifida: Tanı ve Yaklaşım Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD. Ankara- 2018 Dünya çapında her ~ 0.5-1/ 1000 doğumda meydana gelen myelomeningosel; En sık

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ 22.10.2016 Gülay Turgay 1, Emre Tutal 2, Siren Sezer 3 1 Başkent Üniversitesi Sağlık

Detaylı

İNFERTİL ÇİFTLERDE, İNFERTİLİTE TEDAVİSİ ESNASINDA ERKEKLERDEKİ PSİKOSOSYAL DURUMUN İNCELENMESİ

İNFERTİL ÇİFTLERDE, İNFERTİLİTE TEDAVİSİ ESNASINDA ERKEKLERDEKİ PSİKOSOSYAL DURUMUN İNCELENMESİ T.C AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İNFERTİL ÇİFTLERDE, İNFERTİLİTE TEDAVİSİ ESNASINDA ERKEKLERDEKİ PSİKOSOSYAL DURUMUN İNCELENMESİ Nilüfer TOK KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM HEMŞİRELİĞİ

Detaylı

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,

Detaylı

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse Perinatal Depresyon gebelik süresince veya gebeliği takip eden ilk 12 ay boyunca

Detaylı

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 Lösemiye bağlı Psikososyal Geç Etkiler Fiziksel Görünüm (Saç

Detaylı

Ergenlikte Kimlik Gelişimi. Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi

Ergenlikte Kimlik Gelişimi. Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi Ergenlikte Kimlik Gelişimi Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi Ergenlik ruhsal bir süreç olmasına karşın, bu süreci başlatan olgu bedensel, başka bir deyişle fizikseldir. Hipotalamustan

Detaylı

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ AKRAN İLİŞKİLERİ VE AKRAN ZORBALIĞI AKRAN İLİŞKİLERİ Akran etkileşimi doğum itibariyle başlamaktadır. Ancak yaş ilerledikçe akranlarla geçirilen

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) SAĞLIK TANILAMASI (HEM 601 TEORİK 2, 2

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

Ergenin Psikososyal Uyumu, Arkadaşlıklarının Niteliği İle Annenin Arkadaşlıklarla İlgili İnançları ve Akran Yönetimi Davranışları Arasındaki İlişkiler

Ergenin Psikososyal Uyumu, Arkadaşlıklarının Niteliği İle Annenin Arkadaşlıklarla İlgili İnançları ve Akran Yönetimi Davranışları Arasındaki İlişkiler Ergenin Psikososyal Uyumu, Arkadaşlıklarının Niteliği İle Annenin Arkadaşlıklarla İlgili İnançları ve Akran Yönetimi Davranışları Arasındaki İlişkiler Uzm. Ahu ÖZTÜRK Doç. Dr. Melike SAYIL, Doç. Dr. Asiye

Detaylı

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VERİ ANALİZİ, İZLEME VE DEĞERLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ

Detaylı

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Psikoloji Lisans www.gunescocuk.com Tanım Kişinin genel duygu durumundaki bir bozulma, dış şartlara ve durumlara göre uygunsuz bir

Detaylı

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) Şermin Yalın Sapmaz Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı

Detaylı

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın X kromozomu üzerindeki genler için; Erkekler X e bağlı karakterler için hemizigottur Dişiler iki X kromozomuna sahip oldukları için mutant

Detaylı

İçindekiler Teşekkür 7 Tablolar ve Grafikler Listesi 15 GİRİŞ 19 BİRİNCİ BÖLÜM SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ KAVRAMLARI I. SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ

İçindekiler Teşekkür 7 Tablolar ve Grafikler Listesi 15 GİRİŞ 19 BİRİNCİ BÖLÜM SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ KAVRAMLARI I. SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ İçindekiler Teşekkür 7 Tablolar ve Grafikler Listesi 15 GİRİŞ 19 BİRİNCİ BÖLÜM SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ KAVRAMLARI I. SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ KAVRAMLARI 21 A. Sapma (Deviance) 21 B. Suç (Crime) 23 C.

Detaylı

VENTRAL İNDÜKSİYON ANOMALİLERİ

VENTRAL İNDÜKSİYON ANOMALİLERİ VENTRAL İNDÜKSİYON ANOMALİLERİ Dr. Selim BÜYÜKKURT selimbuyukkurt@gmail.com Konular Prozensefalik yarıklanma bozuklukları Holoprozensefali Prozensefalik orta hat gelişim bozuklukları Korpus kallozum agenezisi

Detaylı

HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI NA GİRİŞ KOŞULLARI : Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık veya Hemşirelik Yüksekokulları, Hemşirelik, Sağlık Memurluğu ve Ebelik Programları mezunu

Detaylı

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI VE PASİF ETKİLENİM TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ Başlıca tütün ürünleri nelerdir? SİGARA ELEKTRONİK SİGARA PİPO PURO NARGİLE ESRAR

Detaylı

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI I. YARIYIL PSI 501 İleri İstatistik Zorunlu 3 0 3 8 Seçmeli Seçmeli 3 0 3 8 II. YARIYIL Seçmeli Seçmeli 3 0 3 8 Seçmeli Seçmeli 3 0 3 8 III. YARIYIL

Detaylı