ORMAN ALANLARI İMAR AFFIYLA SATILIYOR

Transkript

1 ORMAN ALANLARI İMAR AFFIYLA SATILIYOR AKP İktidarı, TBMM de 15 Ocak 2009 günü kabul edilen 5831 sayılı Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 6831 sayılı Orman Yasası nda ve 3402 sayılı Kadastro Yasası nda yaptığı değişikliklerle, son dakikada büyük bir orman talanının yolunu açmış bulunmaktadır. Cumhurbaşkanının, kamuoyunun orman talanına yol açılması endişesini hiç gözetmeden, yasayı alelacele 26 Ocak 2009 günü onaylaması, ormanlarımızı büyük bir yağma ile karşı karşıya bırakmıştır. 2-B alanları, Türkiye yüzölçümünün % 26 sını ( ,96 km 2 ) oluşturan ormanların % 2,3 ü (4.374,19 km 2 ) kadardır. Bir başka deyişle, İstanbul kadar (5.400 km 2 ) bir alandır veya Hollanda veya İsveç in % 10 u büyüklüğündedir. Bu alanların gelişigüzel işgalcilerine ve yeni düzenlemede ifade edildiği üzere, son kullanıcılarına satılmasından bir önceki aşamanın ve satışının bir işlemle tamamlanması öngörülmektedir. AKP, 2-B leri Anayasa da değişikliğe gerek duymadan satmanın peşindedir. ORMANLAR, TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ELİYLE YAĞMALANIYOR Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN imzalı 06 Şubat 2008 gün ve 577 sayılı yazı ekinde TBMM ne sunulan tasarı ile TBMM tarafından kabul edilen yasa metni arasında büyük farklar vardır. Yasa tasarısı, TBMM Komisyonlarında ve Genel Kurulunda görüşülürken, 3402 sayılı Kadastro Yasasına eklenen Ek Madde 4 ile orman sınırlarında düzeltme adı altında değişikliklerin yapılması kabul edilmiştir. AKP İktidarı, TBMM ye sunduğu yasa tasarısına komisyonlarda ve genel kurulda yapılan eklemelere ses çıkarmayarak bu sürece katılmıştır. Anayasa Mahkemesi ne göre ( , E.1988/35, K.1989/13),...ne olursa olsun orman olarak sınırlandırılmış bir yer, artık ormandır... ve Anayasa nın 169. maddesinin son fıkrasının olanaklı kıldığı durumlar dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz. Oysa yapılan düzenleme ile Orman Genel Müdürlüğü devre dışı bırakılarak, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ne verilen orman sınırının düzeltilmesi yetkisi, ormanlarla gelişigüzel oynanmasının yolunu açmaktadır. Bu gelişmeler, büyük bir orman yağmasına da neden olacağı için kaygı vericidir. Ormanlarımızın yağmalanması sürecine, harita ve kadastro mühendislerini de bulaştırarak, mesleğimizin toplum içindeki saygınlığına gölge düşürülmesine Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi şiddetle karşıdır ve bu sürece yasaların olanaklı kıldığı ölçüde haklarını kullanarak karşı çıkmakta kararlıdır. TÜRKİYE DE KADASTROYA DUYULAN GÜVEN YİTİRİLECEKTİR 4721 sayılı Türk Medeni Yasası na göre, Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur (m. 1007)... Türkiye de kadastro ve tapu sicili belgeleri, devlet güvencesi altındadır ve mülkiyete ilişkin haklarla idarenin gelişigüzel oynaması veya değiştirmesi kabul edilemez sayılı Yasa ile Orman Yasası nın 7. ve 9. maddelerinde yapılan değişikliklerle, Ancak, henüz orman kadastrosuna başlanılmamış yerlerde, ve 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre kadastrosuna başlanan çalışma alanlarında, 2-B sorununu çözme adı altında, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ne hem orman hem de mülkiyet kadastrosu yapma yetkisi verilmektedir. Oysa bir yerde, mülkiyet kadastrosu bittiğinde, o yerde ikinci kez kadastro yapılamaz ve yapılan kadastro da geçerli sayılmaz. Bu durumlarda, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü eliyle ikinci kadastro adı altında çalışma yapılamaz. Türkiye nin en büyük 6 ilinde kadastro çalışmaları uzun yıllar önce bitmiştir. Mevcut kadastro müdürlükleri, çeşitli kişi ve kurumların kadastroya ilişkin belge ve bilgi istemlerini karşılamaktadırlar. İstanbul Ankara İzmir Adana Konya Bursa Kadastronun Bittiği Yıl

2 Buna göre, İstanbul da, kadastro çalışmaları 1967 yılında tamamlanmış olup, 3402 sayılı Kadastro Yasası nın 22. maddesinde sayılan istisnaları dışında bir daha kadastro adı altında çalışma yapılması olanaksızdır. Buna karşın, İstanbul da 2-B adıyla yapılacak çalışmalarla yeni bir kadastro süreci başlatılmaktadır. Yeni düzenleme ile, hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, bir başka deyişle 2-B lerin kadastrosu ve tescili, ikinci kadastro sayılmayacak ve mülkiyet ile orman sınırlarında her türlü değişiklik ve düzeltmeler yapılabilecektir. İstanbul un km 2 olan yüzölçümünün % 48,85 i ormandır. İstanbul un % 3 ü orman dışına çıkarılmış 2-B alanlarından oluşmaktadır. Yüzölçümü Orman Alanı 2-B Alanı Özel Orman İstanbul km ,51 km 2 (% 47.68) 162,67 km 2 (% 3.01) 63,19 km 2 (% 1.17) Yapılan düzenleme ile İstanbul da büyük bir ağaç kıyımı ve orman talanı yaşanacaktır. Süreç, yalnız bununla da kalmayacaktır. AKP, ormanı işgal edenleri ve yağmalayanları, tapu kütüğüne kaydederek hak sahibi yapmanın peşindedir. AKP HÜKÜMETİ YÜRÜRLÜKTEKİ YASALARA DA AYKIRI DAVRANIYOR Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, bir başka deyişle 2-B lerin kullanım kadastrosu olarak adlandırılan işler, 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun da açıklanmıştır. Bu yasa yürürlükten kaldırılmadan, aynı doğrultuda ve amaçla Kadastro Yasası nda da benzer kurallar öngörülmüştür. 2-B lerin İşgalcilerinin Tespiti 2-B lerin İfrazı 3402 sayılı Kadastro Yasasına Eklenen EK Madde 4 fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce fiili kullanım durumları dikkate alınmak suretiyle ifraz ve/veya tevhit de yapılabilir. Bu işlemler sırasında, orman ve kadastro haritalarında tespit edilen fenni hatalar, yukarıdaki üçüncü fıkrada belirtilen usul ve esaslara göre düzeltilir sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Yasanın 11. maddesi Kadastro çalışmaları sırasında, fiili kullanım durumuna göre sınırlandırması ve Hazine adına tespit yapılacak bu yerler üzerindeki muhdesat ile tasarruf edenlerin isimleri, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilir orman sınırları dışına çıkarıldıkları tarihteki fiili durumlarına göre ifraz edilerek, bu yerleri kullanan kişilere Bu madde kapsamındaki kadastro, ifraz ve tescil işlemleri, 3194 sayılı İmar Kanunu ile 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunundaki kısıtlamalara tabi olmaksızın yapılır... Anayasa Mahkemesi, ( tarihli ve E. 1966/19, K.1968/25 sayılı karar), aynı muamelelerin vasfını tayin için iki ayrı hükmün aynı zamanda bu memlekette yürürlükte olması, hukuki bir garabet teşkil eder kararı ile aynı konunun yürürlükteki iki ayrı yasa ile düzenlenemeyeceğini belirtmektedir. AKP İktidarı, Anayasaya ve Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen kural getirmekte ve yalnız uygulamada değil, aynı zamanda hukuk sisteminde de bir karmaşaya yol açmaktadır. Dolayısıyla ORKÖY Genel Müdürlüğü devre dışı bırakılarak, anayasa ve yasalara aykırı bir şekilde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ne yetki devri yapılmaktadır. 2

3 ORMANI İŞGAL EDENLERE TAPU VERİLMESİ ANAYASA'YA AYKIRIDIR Anayasa nın 169. maddesine göre, orman dışına çıkarılan yerlerin, tarihi itibariyle tespiti ve kullanım kadastrosunun yapılması gerekmektedir. Yeni düzenlemede ise, orman köylüsü olup olmadığına bakılmadan, itibariyle işgalci olup olmadığı gözetilmeden, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle tespiti esas alınmaktadır. Bir diğer deyişle, ormanı işgal ederek, ormanın orman dışına çıkarılmasına neden olanlara bu yerleri devrederek rant elde etmelerine göz yumulmakta ve bu yerlerin son kullanıcılarına satılması hedeflenmektedir. Bu durum, ormanlarda yeni bir imar affıdır! Anayasa Mahkemesi nin, tarihli ve E.1987/31, K.1988/13 sayılı; tarihli ve E.1987/32, K.1988/14 sayılı; tarihli ve E.1992/48, K.1993/14 sayılı; tarihli ve E.1995/13, K.1995/51 sayılı; tarihli ve E.2001/382, K.2002/21 sayılı olmak üzere 5 ayrı kararı ile vermiş olduğu, yasa koyucunun, bu alanların (2-B lerin) kullanıcılarına veya başkalarına, hatta orman içi köyler halkına satılmasını veya bu amaçla devredilmesini sağlayacak bir düzenleme yapması olanaklı değildir kararları halen geçerlidir. Buna rağmen, AKP nin, 2-B leri Anayasada değişiklik yapmadan satması olanaklı mıdır? Eğer, son yasal düzenleme ile 2-B arazilerinin tapuda hazine adına tescili sırasında tapu kütüğünün beyanlar hanesine, bu alanların 2-B arazisi olduğu belirtilmezse, bu yerler sayılı Yasa kurallarına göre satılabilirler. AKP, Anayasa ve Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı olup olmadığını gözetmeksizin böylesi bir uygulamaya girişebilir mi? Anayasa Mahkemesi tarafından, bir anayasa ihlali olarak görülen bir uygulama tekrar edilirse anayasaya aykırı bir işlem haline gelir ve anayasal suç oluşturur. Bu açıdan, anayasa ve yasa kuralları ile yargı kararlarına herkesin, başta AKP İktidarının uyması ve uygun davranması gerekmez mi? 2-B ALANLARI ORMAN VE İMAR MEVZUATI DEVRE DIŞI BIRAKILARAK PARSELLENİYOR Bir yerin orman olup olmadığının tespiti orman mühendislerinin, sınırları tespit edilen ormanların ölçülerek tapuya tescili ise harita ve kadastro mühendislerinin görevidir. Her iki görevin tek bir uzmanlık alanında toplanması yanlıştır yılından bu yana devam eden yanlışlığın bu kez yön değiştirdiği, Orman Genel Müdürlüğü devre dışı bırakılarak, her iki işin, bu kez, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ne verildiği görülmektedir. Bu uygulama, hiç kusurları olmadığı halde, harita ve kadastro mühendislerini de sürecin içine sokarak suçlanmalarına yol açacaktır. Odamız İstanbul Şubesi bu yanlış yaklaşımları kabul etmemektedir. Bizler, orman kadastrosu konusunda, orman, ziraat, harita ve kadastro mühendislerinin ortak çalışmalarından yanayız. Hiçbir meslek grubu bir diğerinin işini yapmamalıdır ve yapmaya da talip olmamalıdır. Türkiye deki tüm işlerin, mesleklerin görev, yetki ve sorumluluk alanları dikkate alınarak tespiti gerekmektedir. 2-B ile ilgili düzenlemelerde bu durum hiç gözetilmemiştir. Ormanlarda yıllarca işgallere karşı mücadele edenlerin emekleri ve işlemleri bir tarafa atılmış, 2-B lerin son kullanıcıları dikkate alınarak ifraz edilmeleri ve satılmaları tercih edilmiştir. Üstelik satarken, Bu madde kapsamındaki kadastro, ifraz ve tescil işlemleri, 3194 sayılı İmar Kanunu ile 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunundaki kısıtlamalara tabi olmaksızın yapılır denilerek herkese uygulanan kuralların 2-B işgalcilerinden istisna edileceği belirtilmiştir. Bu durum, eşitlik ve adalet ilkeleri ile bağdaşmamaktadır. Bilindiği üzere, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasası nın 8. maddesinde, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardan küçük olamayacağı, tarım arazilerinin bu büyüklüklerin altında ifraz edilemeyeceği, bölünemeyeceği öngörülmüştür. Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği nde, İfraz yolu ile cephesi olmayan parsel ihdası, ancak imara müsait hale getirildiği parsele şuyulandırılarak yapılır (m. 20) yanı sıra, Bir parselin bulunduğu imar adasına ait parselasyon planı yapılıp belediye encümenince kabul edilip Tapu'ya tescil edilmeden o adadaki 3

4 herhangi bir parsele yapı ruhsatı verilemez (m. 24)... denilmektedir. Öte yandan Belediye ve Mücavir Alan Sınırları İçinde ve Dışında Planı Bulunmayan Alanlarda Uygulanacak İmar Yönetmeliği nin 62. maddesine göre, İmar planı ve yerleşik alan sınırları dışında kalan alanlarda yapılacak ifrazlardan sonra elde edilecek her parsel (5.000) m 2 den küçük olamaz. Bu parsellerin tapu kadastro veya tapulama haritasında bulunan veya var olan bir yola, yapılan ifrazdan sonra en az (25,00) m. cephesi bulunması zorunludur. 2B olarak nitelenen alanların büyük bölümü de plansız alanlardır. Bu kuralların, AKP nin işine gelmediği anlaşılmaktadır. 2-B alanlarında, tarım ve imar parsellerinin oluşması ölçütleri gözetilmeden işgalcilerine gelişigüzel ve her büyüklükte parsel dağıtılmasının planlandığı anlaşılmaktadır sayılı İmar Kanunu ve yönetmelikleri gereği, belediye sınırları içinde veya dışındaki tüm araziler, yürürlükte bulunan her ölçekteki imar planı kararlarına aykırı kullanılamazlar ve tasarruf edilemezler. Orman dışına çıkarılan alanlar, Anayasa da değişiklik yapılsa bile, imar planlarında yerleşime ve konuta elverişli duruma getirilmeden satılamazlar. Dolayısıyla, imar planlarında, 2/B alanlarının, yol, park, meydan, çocuk bahçeleri, oyun alanları, bölge parkı, ilköğretim tesisleri alanı, ortaöğretim tesisleri alanı, kültür tesisleri alanı, sağlık tesisleri alanı, dini tesis alanları, kentsel hizmet alanları, mezarlıklar, yeniden orman niteliği kazandırılacak alanlar, gibi kamu hizmetlerine tahsis edilmeleri olanaklıdır ve bu tür arazi kullanışlarına ayrılan 2/B alanlarında işgalcilerin hak sahibi olmaları söz konusu değildir. Yasa koyucunun, imar planı kapsamında kalıp kalmadığına, kamu hizmetlerine tahsis edilip edilmediğine bakılmaksızın, 2/B alanlarının işgalcilerine satılmasına karar vermesi, kamu düzeni, imar planlaması ve taşınmazlar politikası açısından sakıncalıdır ve 2/B sahalarının gelişigüzel bir şekilde ormanı işgal edenlere devredilmesinin büyük bir yağmaya ve orman talanına yol açması olasıdır. ORMAN VE MÜLKİYET KADASTROSUNDA, GRAFİK KADASTRONUN YENİLENMESİ VE GÜNCELLENMESİ İÇİN YENİ YASAL DÜZENLEMELER YAPILMALIDIR Türkiye de orman kadastrosu tamamlanan ,3 km 2 lik alandan 3/4 üne ait yaklaşık 120 bin km 2 lik bir alandaki orman kadastrosu, kadastro tekniğine uygun yapılmamıştır. Bu yüzden, tapu kütüğüne tescil edilememektedirler. AKP, tapuya tescil edilemeyen ormanlar ve üzerinde yer alan 2-B lerin tescilini nasıl yapılırsa yapılsın bir an önce bitirmenin hesabı içindedir. Çünkü her ne şekilde yapılırsa yapılsın, 2-B ler bir kez tapuya tescil edildiğinde, bu arazileri bir yolunu bulup kolayca satacağını düşünmektedir. Oysa Yargıtay a göre, orman kadastrosu da bir tür kadastrodur. Böyle olunca, tescil edilemeyen orman kadastrosu ilan edilerek yürürlüğe girdiğinden bunun düzeltilmesi de ikinci kadastro konusuna takılmaktadır. Yeni düzenleme ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak orman sınır düzeltmeleri ikinci kadastro olarak kabul edilmeyecektir. Bu durumda, düzeltmenin ölçüsü ve miktarı nedir? Anayasanın 169. maddesinde ormanların daraltılamayacağı kuralı karşısında, orman aleyhine, çeşitli kişiler lehine sınır değişiklikleri ne şekilde yapılacaktır? Türkiye 1926 yılında Türk Medeni Kanunu nu İsviçre den, kadastro faaliyetlerini de Fransa dan kopya etmiştir. Belirtilen ülkelerde, kadastro ile ilgili yapılacak güncelleme ve yenilemede ayrı bir yasa ile ayrıntılı düzenlemeler yapılmadan, kişiler ve toplum ikna edilmeden uygulamaya geçilmemektedir. Buna karşın, Türkiye de torba kanunu içinde ve kap-kaç mantığı ile yapılan düzenlemelerle sorun çözülmeye çalışılmakta ve çıkan uyuşmazlıklar on yıllarca devam etmektedir. Bu açıdan, gerek mülkiyet ve gerek orman kadastrosunda, başta kamuoyu olmak üzere, bu uygulamalardan endişe duyan herkesi tatmin edecek yasal düzenlemeler, şeffaflık ve açıklık içinde yapılmalıdır. Şubemizin, daha önce yayımladığı basın açıklamasında da belirttiği üzere, 2-B de, tüm işgalcilere af getirecek şekilde bir beklenti yaratılması veya herkesin işgal ettiği yerleri onların kazanılmış hakkı gibi gören çözümler yerine, orman ve orman köylüsünü rahatlatan; makul, toplumu en azından bir daha böyle bir sorun yaşanmayacağı konusunda ikna eden ve ulusal uzlaşmaya dayalı çözümlere ihtiyaç vardır. Böylesi çözüm arayışlarını güçleştiren, 2-B lerin çözümünü olumsuz etkileyen, orman işgallerini bir rant alanı olarak gören ve cezai-mali yaptırımların etkisizliği yüzünden genel bir alışkanlığa dönüşen süreci durdurarak, bu tür olayların ve sürecin bir daha yaşanmaması konusunda önlemler almayan hiçbir girişim bizi ikna edemez. 4

5 Olasılıkla Anayasa Mahkemesi ne götürülecek ve yine olasılıkla iptal edilecek olan bu düzenleme, 29 Mart seçimlerine yönelik popülist bir düzenleme olmaktan öte bir anlam taşımamaktadır. Ancak Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye işlememesi nedeniyle, muhdesat ya da başka bir isim altında tapu kütüğüne yazımlanacak ve böylece 2981 sayılı İmar Affı Yasası nda olduğu gibi dolaylı biçimde orman tahsis kaydı almış olacaklar ve tüm kurallara karşın ifraz edilecek ve bazı işlemler görecek 2B alanları açısından yeni bir toplumsal karmaşa yaratılması içten bile olmayacaktır. Kamu düzenini koruması ve güçlendirmesi gerekenlerin, kamu düzenini sürekli kaosa sürükleyen düzenlemelerden kaçınmaları bizlerin beklentisidir. Ülkemizin doğal zenginlikleri arasında sayılan ve küresel iklim değişiklikleri nedeniyle önemi bir kat daha artan ormanlarımızın, gelecek kuşakların sosyal, ekonomik, ekolojik, kültürel ve manevi gereksinmelerini karşılamak üzere sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Bunun için ilk yapılması gereken çalışma, orman alanlarının korunması ve güvence altına alınmasıdır. Orman kadastrosunda sınırlarla gelişigüzel oynayan değil, grafik orman kadastrosunu günün gelişen teknik ve teknolojisinden yararlanarak yenileyen ve ormanları tapuya tescil ederek güvence altına alan ve sınırlarının bir daha değişmemesini sağlayan yaklaşımlara gereksinme vardır. Orman kadastrosu olarak adlandırılan bu çalışmalardaki başarı, sürdürülebilir ormancılıktaki başarının ön koşuludur. TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İstanbul Şubesine göre; Ormanlar, Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü Eliyle Yağmalanamaz Bu Yapılırsa Türkiye de Kadastroya Duyulan Güven Yitirilecektir! AKP İktidarı Aynı Konuda Yürürlükteki 2924 Sayılı Yasada Kurallar Var İken Buna Aldırmayarak Bir Başka Yasa İle Benzer Kurallar Öngörerek Yetki Karmaşası Yaratmaktadır Ormanı İşgal Edenlere Anayasayı Değiştirmeden Tapu Verilmesi Amaçlanmaktadır! 2-B lerin Orman Ve İmar Mevzuatı Devre Dışı Bırakılarak Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tarafından İfrazı Yanlıştır! Orman Ve Mülkiyet Kadastrosunda, Grafik Kadastronun Yenilenmesi Ve Güncellenmesi İçin Yeni Yasal Düzenlemelere Gereksinme Vardır Saygılarımızla, TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ YÖNETİM KURULU 5