Yazıların formatı ve sunumu uluslararası kılavuzlara uygun olmalıdır.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Yazıların formatı ve sunumu uluslararası kılavuzlara uygun olmalıdır."

Transkript

1

2

3 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ Dergi; Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Ortopedi ve Travmatoloji, Spor Hekimliği, Romatoloji, Nöroloji, Geriatri, Anesteziyoloji ve Reanimasyon, Algoloji, Endokrinoloji, Plastik Cerrahi, Psikiyatri, Acil Tıp uzman hekimleri ve Aile Hekimleri ile; Fizyoterapist, Fizik Tedavi Teknikeri, Rehabilitasyon Hemşiresi, Diyetisyen, Psikolog, Sosyal Hizmet Uzmanı ve diğer sağlık personeli olarak görev yapan sağlık çalışanlarının ve alanda yaşanan sorunlara duyarlı Sağlık Yönetimi, Tıp Hukuku, Etik konularında akademisyenlerin integratif, alternatif ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ile ilgili Orijinal Makale, Olgu sunumu, Editöre Mektup, Bilimsel Mektup, Derleme, Eğitim yazıları türünde yayınları kabul eder. İntegratif Tıp Dergisi nin yayın dili Türkçe ve İngilizce dir. Yazılar hazırlanırken Türk Dil Kurumu nun Türkçe Sözlüğü ve Yazım Kılavuzu temel alınmalıdır. Türkiye dışındaki ülkelerden yazı gönderen yazarlar için Başlık, Özet, Anahtar kelimeler ve yazıyla ilgili diğer bazı temel bölümlerin Türkçe olarak gönderilmesi zorunlu değildir. Bu bölümler için Türkçe çeviri hizmetleri, yazarlar tarafından gönderilen özgün İngilizce metinler dikkate alınarak dergi editörlüğü tarafından sağlanacaktır. Yazı derlenmesi ve kabulü etkinliklerdeki yuvarlak masa toplantılarında veya elektronik ortamda yapılmaktadır. Gönderilen yazıların daha önce başka bir elektronik ya da basılı mecrada sunulmamış ya da yayınlanmamış olması gerekir. Toplantılarda sunulan yazılar için, organizasyonun tam adı, tarihi, şehri ve ülkesi belirtilmelidir. Yazıların yayınlanmak üzere kabul edilmesi için öncelikli koşullar; özgün olması, bilimsel düzeyinin yüksek olması ve atıf alma olasılığının bulunmasıdır. Yayınlanan yazılardaki kullanılan kaynakların, görüşlerin, bulguların ve sonuçların sorumluluğu yazar veya yazarlarına aittir. Dergi kurulları ve yayıncı yazıların içeriği ile ilgili herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir. Yazıların formatı ve sunumu uluslararası kılavuzlara uygun olmalıdır.

4 Destekleyenler İntegratif Tıp Derneği ( ) Manuel Akademi Yayınevi ( Sertifika no: 27361)

5 ĠNTEGRATĠF TIP DERGĠSĠ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE REVIEW / DERLEME Sedat Yıldız 1, Ümmü Gül Yıldız 2, Salih Ürper 3, Burcu Bahar Kurt 4, Yücel Kurt 5, Selçuk Güzel 6 1 Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları Tedavi Ve Rehabilitasyon Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon, Isparta 2 Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları Ve Doğum Anabilim Dalı, Isparta 3 Özel İstanbul Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon, Van 4 Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Isparta 5 Isparta Devlet Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları, Isparta 6 Özel Diafiz Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Merkezi, Ankara ÇOCUKLUK ÇAĞI VE HĠPNOZ Özet Çocuklarla hipnoz benzeri tekniklerin kullanımı antik çağlara kadar gider. Eski dini metinler, telkin ve inanca dayalı yöntemler ile şifa bulan çocukların bilgilerini içerir. İlkel kültürlerde çocuklar ayinler ve diğer törenlerde trans fenomeni kullanılmıştır. Bu derleme çocuklarda hipnozun tarihsel gelişimi kısaca özetlenmesi amaçlanmıştır. Integr Tıp Derg. 2013;1(2):1-5. Anahtar kelimeler: Bebek, çocuk, tarihçe, hipnoz CHILDHOOD AND HYPNOSIS Abstract The use of hypnotic-like techniques with children goes back to ancient times. Old religious texts contain accounts of ill children responding to healing methods based on suggestions and faith. Children in primitive cultures have employed trance phenomena in initiations rites and other ceremonies. This review aims to summarize historical evaluation of childhood hypnosis. Turk J Integr Med. 2013;1(2):1-5. Keywords: Baby, children, history, hypnosis Yıldız S, Yıldız UG, Ürper S, Kurt BB, Kurt Y, Güzel S. Çocukluk çağı ve hipnoz. Integr Tıp Derg. 2013;1(2):1-5. Yazışma Adresi: Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, Isparta Türkiye E posta: dr_sedatyildiz@yahoo.com Kabul/Yayın Tarihi: 28 Haziran 2013

6 Çocukluk Çağı ve Hipnoz Yıldız S, Yıldız UG, Ürper S, Kurt BB, Kurt Y, Güzel S. Integr Tıp Derg 2013;1(2):1-5. Çocuklarla hipnoz benzeri tekniklerin kullanımı antik çağlara kadar gider. Eski dini metinler, telkin ve inanca dayalı yöntemler ile şifa bulan çocukların bilgilerini içerir. İlkel kültürlerde çocuklar ayinler ve diğer törenlerde trans fenomeni kullanılmıştır. Modern hipnozun tarihi, manyetik etkilerin iyileştirici etkisi ile ilgilenen Avusturya`lı bir hekim olan Mesmer ile başlar. Mesmer`in manyetik etkilere olan ilgisi o dönemin astronomi ve fizik uzmanlarının manyetik kuvvetlere olan ilgisinin bilimsel bir uzantısıydı. Mesmer`in 18 yaşındaki bir hastasının tüberküloz, melankoli, öfke, kusma, kan tükürme bayılma sorunları vardı. Hayvan manyetizması ile bu hasta tedavi olmuştu. Aynı dönemde 18 yaşındaki Maria Theresia Paradis adında ve 4 yaşından o güne kör olarak bilinen bir kızın görmeye başlaması ve tedavi kesildikten sonra tekrar görme duyusunu kaybetmesi tıp çevrelerinde tartışmaya yol açtı. Bu dönemde Mesmer bir başka vakası olan 9 yaşında kornea tümörlü bir hastasını tanımladı. Bu vakada manyetizma ile tümörün kısmi olarak küçüldüğü ve çocuğun tümör olan taraftaki ve daha önce hiç görememekte olan gözünün kısmi olarak görmeye başladığını iddia etmiştir (1). Mesmerizm iddialarını araştırmak üzere kurulan Franklin Komisyonu deneysel çalışmalarını bilgi ve beklentilerinin sınırlı olması nedeniyle çocuklar üzerinde sürdürmüştür. Altı yaşında Claude Renand adında tüberkülozlu bir çocuk ve 9 yaşında konvülsiyon ve koresi olan Genevieve Leroux tedaviye alınmış, tedavi sırasında konvülsif kriz olasılığını arttırmak için bir asistan tarafından hızlı piyano müziği çalınmıştı. John Elliotson 1843 yılında konvülsiyon ile birlikte deliryumu ve romatizması olan 18 yaşında bir hastasında kanatma, opium, purgatifler, losyonların uygulanması, kinin, arsenik ve demir gibi medikal tedaviler ile iyileşme izlenememesi üzerine devam eden mesmerik tedaviler ile kısmi iyileşme bildirmiştir. Semptomların iyileşmeye başladığı dönemde doktor hastanın kendisine bağlandığını vurgulamıştır. Bu durum litertürde hipnoterapötik ilişkinin aktarım yönüyle ilgili ilk referanstır. John Elliotson 9-17 yaşları arasında koresi olan ve tedavi süresi 1 gün ile 2 ay arasında değişen 8 vaka daha bildirmiştir (1). Hipnoz çocukluk çağı hastalıklarının tedavisinde son derece etkili olabilir. Yetişkinlerin aksine, çocuklar daha telkin edilebilir oldukları için genellikle hipnoza daha yatkındırlar. Çocukların hayal gücü canlıdır ve bu durum bilinçsizliğe ulaşma ve istenilen değişimi meydana getirmeyi daha kolay kılar. Sonuç olarak, çocuklarla hipnoz istenilen etkili sonuçları çok hızlı meydana getirebilir. Hipnoterapist çocuklarla görselleştirme, hikayeler, kuklalar ve rol yapma oyununu içeren çeşitli teknikleri kullanabilir. Hipnoz çocuklarda ki hastalıkların, bozuklukların ve sorunlarının büyük çoğunluğu için etkili bir tedavi olabilir. Yaygın olanları öğrenme sorunları, akademik performans, anksiyete, yatak ıslatma, benlik saygısı bozuklukları, ödev mücadeleleri, parmak emme ve karanlık korkusunu içerir. Ayrıca boşanma ya da ebeveynin ölümü gibi travmatik olaylarla başa çıkma da hipnoz ile yardımcı olunabilen zorluklardır. Sık kabuslarla mücadele eden çocuklar da hipnozdan yarar görebilir. Hipnoz 2

7 Çocukluk Çağı ve Hipnoz Yıldız S, Yıldız UG, Ürper S, Kurt BB, Kurt Y, Güzel S. Integr Tıp Derg 2013;1(2):1-5. cerrahi gibi ciddi bir tıbbi müdahale ile karşılaşıldığında çocukların daha az anksiyete duymasına da yardımcı olabilir (2). Günümüzde uygulanan hipnoterapi en sık, fiziksel semptomlar ve diğer koşullarda kötü alışkanlıkları kontrol etmek için, bir çocuğa nasıl kendi kendini hipnotize edeceğinin öğretilmesini kapsar. Çocuk hipnotize olmak için zihinsel görüntüleri ve gevşeme tekniklerini kullanmayı öğrenir. Hipnoterapi yüzlerce davranış bozukluğunun, kronik hastalıkların ve ağrı ve huzursuzluğun tedavisinde kullanılmaktadır. Lorenz ve arkadaşları tarafından hipnozun kullanıldığı başlıklar şu şekilde özetlenmiştir (3-7). Davranış sorunları: - Parmak emme, saç koparma, Tourette sendromunu içeren alışkanlık/tik bozuklukları - Gece idrar kaçırma (yatak ıslatma) - Uyku terörü, kabuslar ve diğer uyku bozuklukları - Yutma problemleri, gıdadan kaçınma ve boğulma (anatomik problem ya da hastalıkla ilgili olmayan) - Anksiyete ve stres Kronik sorunlar: - Astım Vaka raporları, hipnoterapinin nefes darlığı ve hırıltılı solunum ataklarını azaltabildiğini ve astım ilaçlarına olan bağımlılığı azaltabildiğini destekler. - Kistik fibrozis Kistik fibrozisli çocukları ve yetişkinleri içeren bir çalışma, hipnoterapinin, öksürük semptomları, nefes darlığı, anksiyete ve bu hastaların yaygın görülen diğer sorunlarını azaltabildiğini destekler. - Migren baş ağrısı - Kanser Ağrı kontrolü, tedavi ve tıbbi uygulamalardaki diğer semptomlar: - Kanser hastalarında kronik ağrı 3

8 Çocukluk Çağı ve Hipnoz Yıldız S, Yıldız UG, Ürper S, Kurt BB, Kurt Y, Güzel S. Integr Tıp Derg 2013;1(2):1-5. Küçük çalışmaların ilk sonuçları kanserli çocuklarda kronik ağrı yönetiminde hipnoterapinin kullanılabildiğini göstermektedir. - Kemoterapi bulantı ve kusması Antiemetik ilaçlar ve basit rahatlama teknikleri ile hipnoterapiyi karşılaştıran birkaç çalışma, bulantı ve kusmanın azaltılmasında hipnoterapi ve ilaç tedavisinin sadece ilaç tedavisinden daha etkili olduğunu göstermiştir. Hipnoterapi ile tedavi edilen çocuklarda kemoterapi öncesi ve sonrasında daha az bulantı ve kusma izlenmiştir. Tedaviler (ilaç yutma, enjeksiyonlar ve tıbbi uygulamalar): - Çekim, intravenöz uygulamalar, spinal sıvı alma ve kemik iliği işlemleri gibi ağrılı prosedürlerde hipnozun etkili olduğu gösterilmiştir. Amerika Birleşik Devletlerinde Çocuk Hipnozunun Başlangıcı Çocuk hipnozu ile ilgili bilinen ilk bilimsel yayın Science Dergisi`nde Suggestions in Infancy başlığı ile yayınlanmıştır (8). Klinik psikoloji kavramını üreten ve 1896 yılında ilk psikoloji kliniğini açan Lightner Witmer, Pediatrics Dergisinde çocukluk çağında hipnozun her derde deva olarak kullanılması ile ilgili eleştiri yazısını yazmıştır (9). R.Osgood Mason, birçok pediatrik sorunda hipnozun destekleyici etkisini bildirmiş, bu uygulamanın her derde deva olduğu veya hastanın bağımsız karar verme kapasitesini zayıflattığı yönündeki iddiaları reddetmiştir. Mason vaka serilerinde; konsantrasyon eksikliği ve okulda hafıza zayıflığı sorunu yaşayan 15 yaşında bir kız çocuğu, gerekli medikal tedavisine uyum sorunu yaşayan 7 yaşında bir erkek çocuğu, sıklıkla gece terörü yaşayan 5 yaşında kız çocuğu ve bağımlılıkları olan 16 yaşında bir erkek çocuğu bildirmiştir. 1900`lerden sonra hem ABD`de hem de Avrupa`da çocuk hipnozuna ilgi azalmış ve 50 yıl boyunca canlanmamıştır. İki dünya savaşında savaştan yaralanarak dönen askerler nedeniyle erişkin hipnozuna olan ilgi artış göstermiştir. 1960`larda birkaç yayın ile gündeme gelen çocukluk çağı hipnozu 1970`lerde yeniden pediatristlerin, çocuk psikiyatristlerinin ve çocuk psikologlarının araştırma alanına girmiştir. Sadece çocuk hipnozuna ayrılmış ilk workshop 1976`da düzenlenmiş; Amerikan Klinik Hipnoz Derneği ve Klinik ve Deneysel Hipnoz Derneği çocuklarda hipnoz ile ilgili çalışmaları desteklemiştir. 1986`da Gelişimsel ve Davranışsal Pediatri Derneği 3 günlük bir eğitimi desteklemiştir ve bu eğitim 23 yıl devam etmiştir yılında bu program Ulusal Pediatrik Hipnoz Eğitim Enstitüsü, Minnesota Üniversitesi ve Minnesota Klinik Hipnoz Derneği tarafından geliştirilmiştir (1). 4

9 Çocukluk Çağı ve Hipnoz Yıldız S, Yıldız UG, Ürper S, Kurt BB, Kurt Y, Güzel S. Integr Tıp Derg 2013;1(2):1-5. Sonuç Çocuklarla hipnoterapi ile ilgili ilk bilgiler, insan davranışının çeşitli yönleri hakkındaki spekülasyonlar ve mevcut teorilerin çürütülmesi ya da desteklenmesi yönünde anektodlardır. Hipnoza yatkınlığın en fazla olduğu dönemin çocukluk döneminin ortaları olduğu ve bu hipnotik tekniklerin çok çeşitli çocukluk çağı tıbbi ve psikolojik problemleri için uygulanabildiği 19. yy`ın sonunda, bu alanda çalışanlar tarafından bilinmekteydi. 20 yy`ın sonunda pediatrik hipnoterapi; seçilmiş koşullarda hipnozun geleneksel ve ilaç tedavilerine olan üstünlüğünü içeren birçok pediatrik hastalıkta hipnozun önemli etkinliğini destekleyen çok sayıda araştırma ve klinik raporlar ile kanıta dayalı olmaya başladı. 21.yy`ın ilk on yılında, çocuklardaki hipnotik deneyimin fizyolojik uyumunun artan araştırma laboratuvar bulguları ve çeşitli çocuk hastalıklarında giderek artan kontrollü araştırmaların dökümante edildiği çalışmalar da hipnozun etkinliğini desteklemiştir. Kaynaklar 1. Kohen DP, Olness K. Hypnosis and Hypnotherapy with Children, 4th Edition. p:7, Taylor and Francis, Banerjee S, Srivastav A, and Bhupendra MP. Hypnosis and Self-Hypnosis in the Management of Nocturnal Enuresis: A Comparative Study with Imipramine. American Journal of Clinical Hypnosis 1993;36(2): Kohen DP, Mahowald MW, and Rosen GM. Sleep-Terror Disorder in Children: The Role of Self-Hypnosis in Management. American Journal of Clinical Hypnosis 1992;34(4): Kohen DP. Hypnotherapeutic Management of Pediatric and Adolescent Trichotillomania. Developmental and Behavioral Pediatrics 1996;17(5): Kohen DP and Botts P. Relaxation-Imagery (Self-Hypnosis) in Tourette Syndrome: Experience with Four Children. American Journal of Clinical Hypnosis 1987;29(4): Baldwin JM. Suggestions in Infancy. Science 1891;1: Witmer, L. Practical work in psychology. Pediatrics 1896;2:

10 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE REVIEW / DERLEME Yücel Kurt 1, Nuray Yücel Polat 2, Salih Ürper 3, Sedat Yıldız 4, Ümmü Gül Yıldız 5, Sevilay Eriş 6 1 Isparta Devlet Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları, Isparta 2 Aktif Yaşam Fizik Tedavi Ve Rehabiltasyon Merkezi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon, Mersin 3 Özel İstanbul Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon, Van 4 Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları Tedavi Ve Rehabilitasyon Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon, Isparta 5 Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları Ve Doğum Anabilim Dalı, Isparta 6 Tarsus Medical Park Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon, Mersin BİFOSFONATLARLA İLİŞKİLİ ÇENE KEMİĞİ OSTEONEKROZUNDA OZON TERAPİ Özet Bifosfonatlar multiple myelom, solid tümörlerin kemik metastazı, malign hiperkalsemi ve osteoporozda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu derleme bifosfonatlarla ilişkili çene kemiği osteonekrozu vakalarında ozon tedavisinin yeri paylaşılmıştır. Integr Tıp Derg. 2013;1(2):6-10. Anahtar kelimeler: Bifosfonat, çene, osteonekroz, ozon terapi BISPHOSPHONATE-RELATED OSTEONECROSIS OF THE JAW AND OZONE THERAPY Abstract Bisphosphonates are widely used for treatment of multiple myeloma, bone metastasis of solid tumors, malignant hypercalcaemia and osteoporosis. In this review possible effects of ozone therapy in bisphosphonate-related osteonecrosis of the jaw are shared. Turk J Integr Med. 2013;1(2):6-10. Keywords: Bisphosphonate, jaw, osteonecrosis, ozone therapy Kurt Y, Polat NY, Ürper S, Yıldız S, Yıldız UG, Eriş S. Bifosfonatlarla ilişkili çene kemiği osteonekrozunda ozon terapi. Integr Tıp Derg. 2013;1(2):6-10. Yazışma Adresi: Isparta Devlet Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Servisi, Isparta Türkiye E posta: yucelkurt00@gmail.com Kabul/Yayın Tarihi: 28 Haziran 2013

11 Çene Kemiği Osteonekrozunda Ozon Kurt Y, Polat NY, Ürper S, Yıldız S, Yıldız UG, Eriş S. Integr Tıp Derg 2013;1(2):6-10. Çene kemiği osteonekrozu nedenleri sıklıkla radyoterapi, kronik osteomiyelit ve herpes zoster enfeksiyonları ile ilişkili olarak oluşur (1). Literatürde metastatik meme kanseri tedavisinde kemoterapi sırasında bifosfonat kullanımına bağlı olarak gelişen ilk vakalar Wang ve arkadaşlarının 2003 yılında yayınladığı 3 vakalık seride bildirilmiştir (2). Bifosfonatların kullanıldığı durumlar Tablo 1`de özetlenmiştir. Tablo 1. Bifosfonatların kullanıldığı durumlar Hastalıklar Multiple myelom Prostat kanseri kemik metastazı Meme kanseri kemik metastazı Paget hastalığı Fibröz displazi Osteogenezis imperfekta Ankilozan spondilit Bifosfonatlar nitrojen içeriklerine göre alkilbifosfonatlar ve aminobifosfonatlar olmak üzere başlıca iki gruptan oluşmaktadır. En sık kullanılan bifosfonat grubu moleküller alendronat, risedronat, zoledronat, ibandronat, pamidronat, tiludronat ve etidronatdır. Aminobifosfonatların kemik rezorpsiyonunu engelleyici etkinlikteki rolü saptandıktan sonra kullanım yaygınlaşmış, fakat yüksek kemik döngüsü nedeniyle özellikle çene osteonekroz oluşturduğu bildirilmiştir. Bifosfonat kullanımına bağlı gelişen kemik nekrozu Bifosfonat kullanımına bağlı gelişen kemik nekrozu baş boyun bölgesinden radyoterapi görmemiş, bifosfonat kullanmış veya kullanmakta olan, normalde mukozayla örtülü olması gerektiği halde en az 6-8 hafta açıkta kalmış kemik lezyonları olarak tanımlanır (3). Amerikan Oral ve Maksillofasiyal Cerrahi Derneği`nin bifosfonat kullanımına bağlı gelişen kemik nekrozu evrelerine göre risk kategori önerileri ve bifosfonat kullanımına bağlı gelişen kemik nekrozu sınıflamasına göre tedavi stratejileri sırasıyla Tablo 2 ve 3`de özetlenmiştir (3,4). 2

12 Çene Kemiği Osteonekrozunda Ozon Kurt Y, Polat NY, Ürper S, Yıldız S, Yıldız UG, Eriş S. Integr Tıp Derg 2013;1(2):6-10. Tablo 2. Amerikan Oral ve Maksillofasiyal Cerrahi Derneği`nin bifosfonat kullanımına bağlı gelişen kemik nekrozu evrelerine göre risk kategori önerileri Evre Evre 0 Evre 1 Evre 2 Evre 3 Bulgu Klinik olarak nekrotik kemik yok, nonspesifik klinik bulgular ve semptomlar var Klinik olarak enfeksiyon bulgusu olmadan, asemptomatik hastalarda ekspoze ve nekrotik kemik var Pürülan drenaj olmadan, ekspoze kemik bölgesinde eritem ve ağrı bulguları ile seyreden enfekte ekspoze nekrotik kemik var Ağrı olan hastalarda nekrotik ve açığa çıkmış kemik, aşağıdaki klinik bulgulardan birinin veya daha fazlasının varlığı; alveolar kemik alanının dışında ekspoze ve nekrotik kemiğin genişlemesi (mandibulanın alt sınırı, ramus, maksillar sinüs ve maksillanın zigomatik çıkıntısı) sonucu patolojik fraktür oluşması; ekstra-oral fistül; oroantral ve/veya oronazal bağlantı; veya mandibulanın alt sınırı veya sinüs tabanında osteolizisin genişlemesi Tablo 3. Bifosfonat kullanımına bağlı gelişen kemik nekrozu sınıflamasına göre tedavi stratejileri Evre Evre 0 Evre 1 Evre 2 Evre 3 Tedavi Stratejisi Tedavi endikasyonu bulunmamaktadır. Ağız hijyeni eğitimi gerekmektedir Antibakteriyel ağız gargarası, klinik takip, ağız hijyeni eğitimi ve devam eden bifosfonat tedavi endikasyonlarının gözden geçirilmesi Geniş spektrumlu antibiyotiklerle semptomatik tedavi, antibakteriyal gargara, ağrı kesiciler ve yumuşak doku travmasını engellemek için yüzeyel debridman Antibakteriyal ağız gargarası, antibiyotik tedavisi ve ağrı kesici, enfeksiyon ve ağrının giderilmesi için cerrahi debriman veya rezeksiyon Kılavuzlarda belirtilen bu tedavi yaklaşımlarından nekrotik alanın cerrahi olarak çıkarılması bifosfonat kullanımına bağlı gelişen kemik nekrozu vakalarında en sık kullanılan yöntem olarak görülmekle birlikte bazı yayınlarda ozon terapi uygulamaları da tanımlanmıştır (5-. Agrillo ve arkadaşları cerrahi tedaviye ilave olarak lokal minör küretaj, pre, intra ve postoperatif ozon uygulamasını içeren ozon terapi seanslarını uygulamışlardır. Bu çalışmanın sonunda bifosfonat kullanımına bağlı gelişen kemik nekrozu tedavisinde ozon kullanımının endojen antioksidan sistemi koruyabileceği veya uyarabileceği, dolaşımı arttırabileceği, hemoglobin oranını ve kırmızı kan hücresi konasntrasyonunu arttırabileceği ve retikülohisteosit sistemini stimüle edebileceği bildirilmiştir. Çene damarları gibi küçük çaplı 3

13 Çene Kemiği Osteonekrozunda Ozon Kurt Y, Polat NY, Ürper S, Yıldız S, Yıldız UG, Eriş S. Integr Tıp Derg 2013;1(2):6-10. damarların ve kapillerlerin üzerinde bu etkilerin daha belirgin olacağı ve ozon uygulaması ile vasküler ağın zenginleşeceği vurgulanmıştır (5). Multiple myelomlu hastalarda bifosfonat kullanımına bağlı gelişen kemik nekrozu tedavisinde mevcut uygulamaların yeterli olmadığını belirten araştırmacılar 12 multiple myelom hastasında 15 gün antibiyotik tedavisi, cerrahi ve ozon terapi kombinasyonunun etkilerini raporlayarak ozonun biyolojik etkilerinin bifosfonat kullanımına bağlı gelişen kemik nekrozu için bir tedavi seçeneği olabileceğini bildirmişlerdir (6). Bifosfonat kullanımına bağlı gelişen kemik nekrozu vakalarının büyük çoğunluğu oral kavitedaki bir cerrrahi sonrası gecikmiş veya başarısız olmuş iyileşme sürecinin sonunda gelişir. Pirofosfat analoğu kullananlarda oral cerrahilerin çene avasküler nekrozunda önemli bir tetikleyici olduğu bilinmektedir (7). Agrillo ve arkadaşları 33 hastalık bir seride antibiyotik ve antifungal tedavilere ilave olarak 8 seans pre ve post-operatif ozon terapi sonuçlarını bildirmişler ve ozon terapinin cerrahi ve farmakolojik tedavinin etkinliğini arttırdığı, semptomların tamamen yok olduğu ve tam iyileşmenin sağlandığı sonucuna ulaşmışlardır (8). Bu etkilerin hücre proliferasyonunun uyarılması ve yumuşak doku iyileşmesinin artması yoluyla olduğu düşünülmektedir (9). Bevacizumab, bifosfonat ve denosumab içeren kanser tedavisi alan hastalarda gelişen çene kemik nekrozu vakalarında 10 kez medikal ozondan elde edilmiş yağ süspansiyonlarının 10 dakika uygulanması durumunda mukuzal lezyonların düzeldiği, hiçbir hastanın cerrahiye ihtiyaç duymadığı ve hiçbir yan etkinin gözlenmediği bildirilmiştir (10). Son olarak bifosfonat kullanımına bağlı gelişen kemik nekrozu olan 131 vakanın ozon terapi ile tedavi edildiği ve 5 yıllık deneyimlerin paylaşıldığı bir çalışmada olumlu sonuçlar özetlenerek mevcut tedavi kılavuzlarında minimal invaziv cerrahi, antibiyotikler ve antimikotik tedavilere ek olarak ozon terapinin de bir rejenerasyon faktörü olarak dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır (11). Kaynaklar 1. Agrillo A, Filiaci F, Ramieri V, Riccardi E, Quarato D, Rinna C, Gennaro P, Cascino F, Mitro V, Ungari C. Bisphosphonate-related osteonecrosis of the jaw (BRONJ): 5 year experience in the treatment of 131 cases with ozone therapy. Eur Rev Med Pharmacol Sci. 2012;16(12): Wang J, Goodger NM, Pogrel MA. Osteonecrosis of the jaws associated with cancer chemotherapy. J Oral Maxillofac Surg. 2003;61(9):

14 Çene Kemiği Osteonekrozunda Ozon Kurt Y, Polat NY, Ürper S, Yıldız S, Yıldız UG, Eriş S. Integr Tıp Derg 2013;1(2): Doğan Onur Ö, Sofuyev N. Çenelerde Bifosfonat kullanımına bağlı gelişen osteonekrozdan korunma ve tedavi yöntemleri. İstanbul Diş Hekimleri Odası Dergisi Migliorati CA, Woo SB, Hewson I, Barasch A, Elting LS, Spijkervet FK, Brennan MT; Bisphosphonate Osteonecrosis Section, Oral Care Study Group, Multinational Association of Supportive Care in Cancer (MASCC)/International Society of Oral Oncology (ISOO). A systematic review of bisphosphonate osteonecrosis (BON) in cancer. Support Care Cancer. 2010;18(8): Agrillo A, Petrucci MT, Tedaldi M, Mustazza MC, Marino SM, Gallucci C, Iannetti G. New therapeutic protocol in the treatment of avascular necrosis of the jaws. J Craniofac Surg. 2006;17(6): Petrucci MT, Gallucci C, Agrillo A, Mustazza MC, Foà R. Role of ozone therapy in the treatment of osteonecrosis of the jaws in multiple myeloma patients. Haematologica. 2007;92(9): Agrillo A, Sassano P, Rinna C, Priore P, Iannetti G. Ozone therapy in extractive surgery on patients treated with bisphosphonates. J Craniofac Surg. 2007;18(5): Agrillo A, Ungari C, Filiaci F, Priore P, Iannetti G. Ozone therapy in the treatment of avascular bisphosphonate-related jaw osteonecrosis. J Craniofac Surg. 2007;18(5): Vescovi P, Nammour S. Bisphosphonate-Related Osteonecrosis of the Jaw (BRONJ) therapy. A critical review. Minerva Stomatol. 2010;59(4): , Ripamonti CI, Cislaghi E, Mariani L, Maniezzo M. Efficacy and safety of medical ozone (O(3)) delivered in oil suspension applications for the treatment of osteonecrosis of the jaw in patients with bone metastases treated with bisphosphonates: Preliminary results of a phase I-II study. Oral Oncol. 2011;47(3): Agrillo A, Filiaci F, Ramieri V, Riccardi E, Quarato D, Rinna C, Gennaro P, Cascino F, Mitro V, Ungari C. Bisphosphonate-related osteonecrosis of the jaw (BRONJ): 5 year experience in the treatment of 131 cases with ozone therapy. Eur Rev Med Pharmacol Sci. 2012;16(12):

15 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE REVIEW / DERLEME Sedat Yıldız 1, Gülsemin Ertürk Çelik 2, Serhat Duruhan 3, Zarife Koç 4, Selçuk Güzel 5, Mehmet Sıddık Tuncay 6 1 Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları Tedavi Ve Rehabilitasyon Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon, Isparta 2 Lokman Hekim Sincan Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon, Ankara 3 Muayenehane, Beyin Ve Sinir Cerrahisi, Denizli 4 Özel Kuantum Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Merkezi, Ankara 5 Özel Diafiz Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Merkezi, Ankara 6 Cumhuriyet Üniversitesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon, Sivas Abstract A METHOD OF HEALING IN TRADITIONAL CHINESE MEDICINE COMPLICATIONS AND SIDE EFFECTS FOR CUPPING THERAPY: REVIEW Cupping is a Traditional Chinese Medicine therapy dating back at least 2,000 years and widely used in complementary medicine practice. Types of cupping include retained cupping, flash cupping, moving cupping, wet cupping, medicinal cupping and needling cupping. Cupping therapy is considered relatively safe. Even so, practitioner should be careful for side effects and complications. In this review; complications and side effects for cupping therapy are summarized. Turk J Integr Med. 2013;1(2): Keywords: Complications, cupping therapy, side effects, Traditional Chinese Medicine GELENEKSEL ÇİN TIBBINDA BİR ŞİFA YÖNTEMİ KUPA TERAPİSİ UYGULAMASI İLE İLİŞKİLİ YAN ETKİ VE KOMPLİKASYONLAR: DERLEME Özet Geleneksel Çin Tıbbının kupa terapisi en az 2,000 yıllık geçmişi ile yaygın olarak kullanılan bir tamamlayıcı tıp uygulamasıdır. Sabit, ateş ile, hareketli, yaş, tıbbi ve iğne ile uygulama benzeri farklı şekilleri vardır. Kupa terapisi genel olarak güvenli bir uygulamadır. Buna rağmen uygulayıcılar yan etki ve komplikasyonlar konusunda dikkatli olmalıdır. Bu derlemede, kupa terapisi ile temel yan etki ve komplikasyonlar özetlenmiştir. Integr Tıp Derg. 2013;1(2): Anahtar kelimeler: Komplikasyonlar, kupa terapisi, yan etkiler, Geleneksel Çin Tıbbı Yildiz S, Celik GE, Duruhan S, Koc Z, Güzel S, Tuncay MS. A method of healing in traditional Chinese medicine complications and side effects for cupping therapy: Review. Turk J Integr Med. 2013;1(2): Yazışma Adresi: Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, Isparta Türkiye E posta: dr_sedatyildiz@yahoo.com Kabul/Yayın Tarihi: 28 Haziran 2013

16 Complications and Side Effects For Cupping Therapy Yildiz S, Celik GE, Duruhan S, Koc Z, Güzel S, Tuncay MS. Turk J Integr Med 2013;1(2): Cupping is a Traditional Chinese Medicine therapy dating back at least 2,000 years and widely used in complementary medicine practice. Types of cupping include retained cupping, flash cupping, moving cupping, wet cupping, medicinal cupping and needling cupping (1). Cupping therapy is considered relatively safe (2). Even so, practitioner should be careful for side effects and complications. Skin Lesions Circular areas of erythema, ecchymosis or blood blisters symmetrically distributed on the shoulders, back, thorax or lumbar area should suggest the use of this cupping therapy (3). Franco et al, reported clinical blue-red, circular erythematous spots, sometimes covered with crusts, consistent with recent cupping. Particularly in older lesions, they observed atrophiccicatricial lesions and irregular, normal-color, slate gray or hypochromic skin surface. Lesions were observed on the back, on the presternal region and in case of pathologies causing abdominal swelling on the abdomen. It has been reported that the clinical pictures initially diagnosed as dermatophytoses or lesions caused by traumas or violence were later proved to be cupping-related outcomes or complications (4). During wet cupping sessions, instrument assisted mechanical stimulation of the body surface that intentionally creates therapeutic petechiae and ecchymosis representing extravasation of blood in the subcutis (5). Kim et al, reported of skin pigmentation resulting from persistently repeated cupping therapies performed by an unqualified practitioner in South Korea (6). Cupping therapy may lead to dermatoses that may be mistaken for abuse by people unfamiliar with the practices (7). Lin et al reported a case of cupping-related blisters as a result of changes in atmospheric pressure related to the unexpected descent of an airplane (8). Suction bullae and keloids can unusually be observed in prolonged cupping sessions (9,10). As a summary, vacuum effect during cupping therapy should break superficial papillary capillaries and may result in circular erythema, oedema, ecchymoses, purpura, burns, keloids and factitial panniculitis. Anemia and Other Hematologic Diseases After almost 30 sessions of excessive cupping therapies with blood loss over two months can trigger cupping associated anemia (6). A potential risk for anemia is also defined in dry cupping (11). Cupping therapy may induce iron deficiency anemia in healthy people (12). Wet cupping is considered as both cause and cure of iron-deficiency anemia and there is no consensus in current literature (13). The history of prior blood-letting cupping therapy that 12

17 Complications and Side Effects For Cupping Therapy Yildiz S, Celik GE, Duruhan S, Koc Z, Güzel S, Tuncay MS. Turk J Integr Med 2013;1(2): probably had caused iron deficiency anemia were reported in 5.3% patients in Korea (14). Acquired hemophilia A was also reported associated with therapeutic cupping as complicated by severe bleeding (15). Burns Despite widespread use of cupping massage, a few burn cases have been reported in the literature (16-19). Kose et al reported a case with 10% superficial and deep partial thickness burns on his right shoulder and back as a complication of fire cupping (16). Kulahci et al, reported a case of a 32-year-old man who suffered burns on his back and shoulders as the result of fire cupping (18). Infections Wet cupping is considered to be a risk factor for hepatitis A, D and E infections in developing countries (20,21). History of wet cupping were also significantly associated with being positive for HBsAg among blood donors (22). Wet cupping is reported as a risk factor of hepatitis B antigen-positivity in the general population (23). Traditional cupping should be a minor risk factor for human T cell lymphotropic virus type I (HTLV-I) infection in endemic areas (24). Jung et al reported a 56-year-old woman with herpes simplex virus infection secondary to acupuncture and cupping (25). Cardiac Hypertrophy Sohn et al reported a case with reversible cardiac hypertrophy in severe chronic anaemia from long-term (more than 10 years) bloodletting with cupping. This was the unique report of bloodletting-induced cardiomyopathy in current literatüre (26). Neurological Complications Blunt et al reported a patient who developed haemorrhagic stroke after cupping therapy to the cervical area. Their hypothesis was about various manners in which cupping might induce haemorrhagic or ischemic stroke with particular reference to the relevant pathologies of the major cervical arteries (27). 13

18 Complications and Side Effects For Cupping Therapy Yildiz S, Celik GE, Duruhan S, Koc Z, Güzel S, Tuncay MS. Turk J Integr Med 2013;1(2): Development of Lipoma Schumann et al reported one patient showed a formation of a lipoma in the cupping area after the first treatment session (28). Development of Epidural Abscess Only a few cases of epidural abscess after acupuncture have been reported. Although a rare complication, epidural abscess is a possibility when applying cupping therapy. Therapists need to be aware of human anatomy and must give continuous attention to hygiene throughout the procedure (29 Development of Panniculitis Masses associated with panniculitis induced by cupping are extremely rare (30,31). Moon et al, reported a 56-year-old woman presented with a 10-month history of multiple masses in the posterior neck and right shoulder areas. It has been recorded that the patient repeatedly attempted cupping therapy. After she has been diagnosed as panniculitis the lesion spontaneously resolved unless they are repeatedly stimulated (31). Elevated D-dimer Zhang et al reported a 46-year old non-smoking Chinese man who was found accidently elevated D-dimer during his annual health checkup. They hypothesized that the negative pressure of cupping vacuum ruptured cutaneous capillaries leading to large area of ecchymosis and bruise. The subcutaneous hemorrhage activated clotting factors which caused minute blood clots formation. Following fibrinolysis of clots led to excess production of D- dimer (2). As a result, cupping therapy is an alternative medical procedure that has been widely performed in Asia, Africa and Islamic countries to relieve pain and other diseases. It is known that so many non-health care professionals have performed this procedure. However, there have been few reports on complications, such as skin lesions, anemia and other hematologic diseases, burns, infections, cardiac hypertrophy, neurological complications, vasovagal syncope and foreign body reactions. All complications and side effects caused with cupping 14

19 Complications and Side Effects For Cupping Therapy Yildiz S, Celik GE, Duruhan S, Koc Z, Güzel S, Tuncay MS. Turk J Integr Med 2013;1(2): therapy seems preventable, and therefore the first step is increasing the awareness of the public and health care professionals of the risk of these injuries. In Turkey, patients have an increasing interest for traditional and complementary medicine. Our country needs a report system for complications and side effects of traditional and complementary medicine practices as a priority. Such complications can be saved in a central system and this results should provide valuable contributions to international literature. Kaynaklar 1. Cao H, Li X, Liu J. An updated review of the efficacy of cupping therapy. PLoS One. 2012;7(2):e Zhang WH, Wang JH, Yu BX. Cupping therapy-induced elevated D-dimer. Chin Med J (Engl). 2012;125(19): Mataix J, Belinchón I, Bañuls J, Pastor N, Betlloch I. Skin lesions from the application of suction cups for therapeutic purposes. Actas Dermosifiliogr. 2006;97(3): Franco G, Calcaterra R, Valenzano M, Padovese V, Fazio R, Morrone A. Cupping-related skin lesions. Skinmed. 2012;10(5): Nielsen A, Kligler B, Koll BS. Safety protocols for gua sha (press-stroking) and baguan (cupping). Complement Ther Med. 2012;20(5): Kim KH, Kim TH, Hwangbo M, Yang GY. Anaemia and skin pigmentation after excessive cupping therapy by an unqualified therapist in Korea: a case report. Acupunct Med. 2012;30(3): Lilly E, Kundu RV. Dermatoses secondary to Asian cultural practices. Int J Dermatol. 2012;51(4):372-9; quiz Lin CW, Wang JT, Choy CS, Tung HH. Iatrogenic bullae following cupping therapy. J Altern Complement Med. 2009;15(11): Tuncez F, Bagci Y, Kurtipek GS, Erkek E. Suction bullae as a complication of prolonged cupping. Clin Exp Dermatol. 2006;31(2): Birol A, Erkek E, Kurtipek GS, Kocak M. Keloid secondary to therapeutic cupping: an unusual complication. J Eur Acad Dermatol Venereol. 2005;19(4): Nielsen A, Kligler B, Michalsen A, Dobos G. Did dry cupping cause anaemia? Acupunct Med. 2013;31(2): Lee HJ, Park NH, Yun HJ, Kim S, Jo DY. Cupping therapy-induced iron deficiency anemia in a healthy man. Am J Med. 2008;121(8):e Kim TH, Kim KH, Kang JW, Lee MS. Does wet-cupping (blood-letting cupping) cause iron deficiency anemia? Comments about "a prospective evaluation of adult men with irondeficiency anemia in Korea" published in Internal Medicine. J Acupunct Meridian Stud. 2012;5(3):

20 Complications and Side Effects For Cupping Therapy Yildiz S, Celik GE, Duruhan S, Koc Z, Güzel S, Tuncay MS. Turk J Integr Med 2013;1(2): Yun GW, Yang YJ, Song IC, Park KU, Baek SW, Yun HJ, Kim S, Jo DY, Lee HJ. A prospective evaluation of adult men with iron-deficiency anemia in Korea. Intern Med. 2011;50(13): Weng YM, Hsiao CT. Acquired hemophilia A associated with therapeutic cupping. Am J Emerg Med. 2008;26(8):970.e Kose AA, Karabağli Y, Cetin C. An unusual cause of burns due to cupping: complication of a folk medicine remedy. Burns. 2006;32(1): Iblher N, Stark B. Cupping treatment and associated burn risk: a plastic surgeon's perspective. J Burn Care Res. 2007;28(2): Kulahci Y, Sever C, Sahin C, Evinc R. Burn caused by cupping therapy. J Burn Care Res. 2011;32(2):e Sagi A, Ben-Meir P, Bibi C. Burn hazard from cupping--an ancient universal medication still in practice. Burns Incl Therm Inj. 1988;14(4): Al-Naaimi AS, Turky AM, Khaleel HA, Jalil RW, Mekhlef OA, Kareem SA, Hasan NY, Dhadain AA. Predicting acute viral hepatitis serum markers (A and E) in patients with suspected acute viral hepatitis attending primary health care centers in Baghdad: a one year cross-sectional study. Glob J Health Sci. 2012;4(5): Ghadir MR, Belbasi M, Heidari A, Sarkeshikian SS, Kabiri A, Ghanooni AH, Iranikhah A, Vaez-Javadi M, Alavian SM. Prevalence of hepatitis d virus infection among hepatitis B virus infected patients in qom province, center of iran. Hepat Mon. 2012;12(3): Al-Waleedi AA, Khader YS. Prevalence of hepatitis B and C infections and associated factors among blood donors in Aden City, Yemen. East Mediterr Health J. 2012;18(6): Fathimoghaddam F, Hedayati-Moghaddam MR, Bidkhori HR, Ahmadi S, Sima HR. The prevalence of hepatitis B antigen-positivity in the general population of Mashhad, Iran. Hepat Mon. 2011;11(5): Rafatpanah H, Hedayati-Moghaddam MR, Fathimoghadam F, Bidkhori HR, Shamsian SK, Ahmadi S, Sohgandi L, Azarpazhooh MR, Rezaee SA,Farid R, Bazarbachi A. High prevalence of HTLV-I infection in Mashhad, Northeast Iran: a population-based seroepidemiology survey. J Clin Virol. 2011;52(3): Jung YJ, Kim JH, Lee HJ, Bak H, Hong SP, Jeon SY, Ahn SK. A herpes simplex virus infection secondary to acupuncture and cupping. Ann Dermatol. 2011;23(1): Sohn IS, Jin ES, Cho JM, Kim CJ, Bae JH, Moon JY, Lee SH, Kim MJ. Bloodletting-induced cardiomyopathy: reversible cardiac hypertrophy in severe chronic anaemia from long-term bloodletting with cupping. Eur J Echocardiogr. 2008;9(5): Blunt SB, Lee HP. Can traditional "cupping" treatment cause a stroke? Med Hypotheses. 2010;74(5): Schumann S, Lauche R, Hohmann C, Zirbes T, Dobos G, Saha FJ. Development of lipoma following a single cupping massage - a case report. Forsch Komplementmed. 2012;19(4): Lee JH, Cho JH, Jo DJ. Cervical epidural abscess after cupping and acupuncture. Complement Ther Med. 2012;20(4):

21 Complications and Side Effects For Cupping Therapy Yildiz S, Celik GE, Duruhan S, Koc Z, Güzel S, Tuncay MS. Turk J Integr Med 2013;1(2): Lee JS, Ahn SK, Lee SH. Factitial panniculitis induced by cupping and acupuncture. Cutis. 1995;55(4): Moon SH, Han HH, Rhie JW. Factitious panniculitis induced by cupping therapy. J Craniofac Surg. 2011;22(6):

22 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE CASE REPORT / VAKA SUNUMU BOZUCU ALAN KAYNAKLI METATARSALJİ ve KULAK AĞRISI Aynur Başaran, Neslihan Soran, Seher Küçüksaraç, Ali Yavuz Karahan, Levent Tekin Beyhekim Devlet Hastanesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kliniği, Konya Integr Tıp Derg. 2013;1(2): yaşında, kadın, öğretmen Şikayeti: Boyun ağrısı, ön ayak ağrısı. Hikayesi: 2,5 yıldır ön ayakta ağrısı olan hasta metatarsalji tanısıyla başvurduğu Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanı tarafından fizik tedavi programına alınmış, ayakkabı modifikasyonu yapılmış. Daha sonra başvurduğu üniversite hastanesinde ikinci kez fizik tedavi programı uygulanmış, ancak ağrıları gerilememiş. 4 yıldır kulak ağrısı ve boyun ağrısı olan hasta kulak ağrısı yönünden birkaç kez Kulak Burun Boğaz ve Nöroloji uzmanına müracaat etmiş, neden bulunamamış ve verilen ilaçlardan fayda görmemiş. Özgeçmiş: Diş problemi, gastroözofageal reflü, majör depresyon hikayesi. Fizik Muayene: Adler Langer C2-3 hassas, Kipler kaydırma testi pozitif bulundu. Servikal ve torakal bölgede miyofasial bantlar ve tetik noktalar ve metatarsal hassasiyet mevcuttu. Tanı: Bozucu alan kaynaklı metatarsalji ve kulak ağrısı. Tedavi: CTLS Quaddel enjeksiyonu, tetik nokta enjeksiyonu, diş enjeksiyonu ve Belt lenfatik drenaj enjeksiyonu yapıldı. Panoramik diş grafisi istendi. 3. molar dişin bastığı gözlendi. Bu molar dişin bozucu alan olduğu düşünüldü ve diş çekimi ve mevcut diğer problemlerin tedavisi için hasta diş hekimine konsülte edildi. Diş çekiminden sonra hastanın metatarsaljiyle birlikte boyun ağrısı ve kulak ağrısı da geriledi. Sonuç: Dişler bozucu odak veya alan olarak sık karşımıza çıkmaktadır. Oluşan sorun bu bölgedeki vejetatif sinir sistemi üzerinden üst merkezlere iletilir. Bu da vücut regülasyonunda bozulma ve normal vücut fonksiyonunda sapma oluşturur. Bozucu alan tedavisinden sonra regülasyon normale döner. Bu vakada bozucu alan tedavisi ile regülasyon sağlandı.

23 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE CASE REPORT / VAKA SUNUMU Serkan Tunay Gata, Anesteziyoloji Ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Ankara NON-SPESİFİK NÖROPATİK AĞRI ŞİKAYETİNDE NÖRALTERAPİ 70 yaşında bayan hasta Şikayeti: Ayak tabanı ve çevresinde yanma. Hikayesi: Yaklaşık 5 yıldır olan her iki ayak altında yanma semptomunun ön planda olduğu nöropatik ağrı şikayeti ile başvuran hasta daha önce almış olduğu medikal tedavilerden fayda görmemişti. Öyküde ağrı ve yanma şikayeti etyopatolojisine yönelik özellik arz eden bir duruma rastlanmadı. Özgeçmiş: Bilinen dahili veya nörofizyolojik bulgusu yok. Fizik Muayene: Anlamlı bozucu alan tespit edilemedi. Tanı: Etyolojisi bilinmeyen hafif nöropatik şikayetler Tedavi: Hastaya ilk olarak her iki fibula başının çevresindeki akupunktur noktalarına Quaddel enjeksiyonu yapıldı. Aynı noktalara insülin ucu ile dik olarak girilerek toplamda 1cc %2 lidokain ve 4cc %0,9 NaCl karışımı uygulandı. Birinci seans sonunda hastanın şikayetlerinde belirgin bir değişiklik olmadı. İkinci seans tedavi intravenöz uygulama olarak planlandı. Antekübital bölgeden yapılan girişimle 2cc solüsyon intravenöz olarak verilerek 0,5cc solüsyon da vasküler cidara uygulanarak işlem sonlandırıldı. İşlem sonunda hasta ayaklarındaki yanma şikayetinin tamamen ortadan kalktığını ifade etti. Hasta tedaviye devam etmedi ve 2 ay sonra yapılan takibinde hastanın genel olarak rahat olduğunu, ancak son günlerde bacaklarda yanma hissinin başladığı dönemdekine benzer bir hisse kapıldığı tespit edildi. Sonuç: Alt ekstremitede görülen non-spesifik nöropatik şikayetlerde nöralterapi etkili olabilir. Hastanın şikayeti azaldıktan sonraki süreçte takip edilmesi de önem arz etmektedir.

24 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE CASE REPORT / VAKA SUNUMU Serkan Tunay Gata, Anesteziyoloji Ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Ankara 58 yaşında bayan hasta Şikayeti: Başdönmesi. VERTİGO VE NÖRALTERAPİ Hikayesi: Yaklaşık 2 aydır olan ve yattığında ortaya çıkan baş dönmesi şikayeti tarifliyordu. Öyküde başdönmesi şikayeti etyopatolojisine yönelik özellik arz eden bir duruma rastlanmadı. Özgeçmiş: Altı ay önce karpal tünel sendromu tanısı nedeniyle operasyon geçirmiş. Fizik Muayene:. Sol el bileği iç kısmında yaklaşık 7cm uzunluğunda bir insizyon skarı mevcuttu. Tanı: Vertigo Tedavi: Hastanın semptomlarını gözlemek amacıyla ve işlem sonrası bir değişiklik olup olmadığını kıyaslayabilmek için hasta düz bir zeminde yatırıldı ve şikayetinin o an olup olmadığı sorgulandı. Mevcut şikayetler yatmakla ortaya çıkmıştı ve hastaya yaptırılan aktif hareketlerle şikayeti daha da artmıştı. Hastadaki insizyon skarının bir bozucu alan olacağını düşünerek ilk müdahalenin bu bölgeden yapılması planlandı. 1cc %2''lik lidokain ve 4cc %0,9 NaCl solüsyonu karıştırılarak elde edilen 5cc karışımı skar dokusunun içine uygulandı..işlem sonunda hasta tekrar düz zemine yatırılarak şikayetlerinde bir değişiklik olup olmadığı sorgulandı. Hasta şikayetlerinin tamamen ortadan kalktığını ifade etti. Yaptırılan hızlı ve aktif hareketlerle de şikayetleri ortaya çıkmamıştı. 3 gün sonra ve 2 ay sonra yapılan takiplerinde hasta şikayetlerinin tamamen iyileştiğini, hatta operasyon geçirdiği kolda mevcut olan ağrı şikayetinin de tamamen geçtiğini ifade etti. Sonuç: Biz bu insizyon hattındaki hücrelerin normal istirahat membran potansiyellerini kaybederek vücuda anormal impulslar gönderen bir bozucu alana dönüştüğünü düşündük. Yaptığımız enjeksiyonla hücreleri tekrar normal istirahat membran potansiyeline ulaştırdığımızı ve bu şekilde hastayı tedavi ettiğimizi düşünüyoruz.

25 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE CASE REPORT / VAKA SUNUMU Münevver Fatma Şaşmaz Bio-Fiz Tıp Merkezi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Ankara AĞRI VE ÖYKÜDE ZAMANSAL İLİŞKİ 84 yaşında, erkek hasta Şikayeti: Bel ağrısı Hikayesi: Kronik bel ağrısı şikayetiyle başvurdu. Özgeçmiş: Bypass ameliyatı Fizik Muayene: Bel hareketleri kısıtlı olduğu, Dorsal kifozun eşlik ettiği, nörolojik muayenesinin normal olduğu tespit edildi. Lomber bölgede bilateral paravertebral spazmı vardı. Grafide lomber spondiloz bulguları mevcuttu. Kemik mineral yoğunluğu değerleri düşüktü. Tanı: Kronik mekanik bel ağrısı Tedavi: Bel bölgesine fizik tedavi ile beraber nöralterapi başlandı. Haftada bir seans olacak şekilde lomber tetik noktalara ve segmentine uygulamalar yapıldı. Osteoporoz için medikal tedavi düzenlendi. Üçüncü hafta sonunda ağrılarında %60 azalma olmuştu ancak hareket kısıtlılığı devam ediyordu. Bunun üzerine tekrar sorgulandığında şikayetlerinin bypass operasyonu sonrasında başladığını bildirmesi üzerine 4. seansta göğüs ön duvarındaki yaygın operasyon skarına enjeksiyon uygulandı. Dakikalar içinde gelişen bir rahatlama ile bel hareket açıklığında gelişme sağlandı. Bir ay sonra yapılan takibinde ağrısında rahatlamanın devam ettiği ve yıllardır ilk defa dik pozisyonda yürüyebildiğini ifade etti. Sonuç: Bu vakada segmental tedavi ile yarar gören bir hastanın anamnezinde belirttiği şikayetlerindeki zamansal ilişkinin doğru saptanması ile tedaviden faydalanma oranının çok daha fazla artabileceği görülmektedir.

26 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE CASE REPORT / VAKA SUNUMU Neslihan Soran, Seher Küçüksaraç, Aynur Başaran, Ali Yavuz Karahan, Levent Tekin Beyhekim Devlet Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon Kliniği, Konya BOZUCU ALAN KAYNAKLI SERVİKAL AĞRI 40 yaşında kadın Şikayeti: Boyun ağrısı Hikayesi: 20 gün önce başlayan mekanik boyun ağrısı olan hasta konvansiyonel tedavilere yanıt vermemiş. Özgeçmişi: 3 NSVY doğum. Fizik muayene: Adler Langer C4-7 hassas, kipler kaydırma testi normal. Boyun EHA açık ve ağrılı idi. Spurling testi negatifti. Her iki üst ekstremite kas gücü 5/5 DTR normoaktif, duyu muayenesi normaldi. Labaratuvar: Patoloji tespit edilmedi. Radyografi: Servikal grafide dejeneratif spondiloartritle uyumlu bulgular izlendi. Tanı: Bozucu alan kaynaklı boyun ağrısı. Tedavi: CT segmental Quaddel enjeksiyonu ve aşı skar enjeksiyonu yapılan hastada reaksiyon fenomeni gelişti. Kinezyolojik muayenede uterus bozucu alan olarak değerlendi. Ürogenital pleksus enjeksiyonu yapılan hastanın ağrısı dramatik olarak geriledi. Tartışma: Bozucu alan, yakın çevreleri dışında değişik uzak bölgelerde çeşitli etkiler yaratır. Oluşması ve yerleşmesi çeşitli biyokimyasal, biyomekanik ve nörojenik mekanizmalarla olmaktadır. Bozucu alana müdahale hastalığın etyopatogenezi üzerine etkili olduğundan tedavide etkin olmuştur.

27 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE CASE REPORT / VAKA SUNUMU Neslihan Soran, Seher Küçüksaraç, Aynur Başaran, Ali Yavuz Karahan, Levent Tekin Beyhekim Devlet Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon Kliniği, Konya BOZUCU ALAN KAYNAKLI BEL AĞRISI 50 yaşında, erkek, emekli polis memuru Şikâyeti: Sol bacak ağrısı. Hikâyesi: Hasta yaklaşık 2 haftadır, NSAİİ ye kısmen cevap veren sol kalçadan ayak bileğine kadar yayılan sürekli, batıcı, yanıcı ağrı ve elektriklenme şikayetleri ile başvurdu. Özgeçmiş: 4 yıl önce sağ kruris ön yüzünde yumuşak doku yaralanması olmuş. Fizik muayene: Bel eklem hareket aralığı açık ve ağrısızdı. DBK, ÇBK, FGT negatifti. Kas gücü 5/5, duyu normaldi. DTR bilateral normaktifti. Adler langer hassasiyeti yoktu. Kipler kaydırma testi normaldi. Sağ kruris ön yüzeyinde skar mevcuttu. Laboratuvar: Patoloji tespit edilmedi. Radyografi: Dejeneratif spondiloartrit ile uyumlu bulgular tespit edildi. Tanı: Bozucu alan kaynaklı nöropatik ağrı. Tedavi: Skar enjeksiyonu yapıldı. Hastanın şikâyetleri tamamen geçti. Kontrolde hastanın şikayeti olmadığı için enjeksiyon yapılmadı. Sonuç: Bozucu alan vücudun herhangi bir yerinde bulunabilen ve uzak etkiler yaratan sorunlu vücut bölgeleridir. Bedenin kendi yöntemleri ile düzeltilemezler. Bu alan kaldırılmadığı sürece problemler devam eder.

28 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE CASE REPORT / VAKA SUNUMU Neslihan Soran, Seher Küçüksaraç, Aynur Başaran, Ali Yavuz Karahan, Levent Tekin Beyhekim Devlet Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon Kliniği, Konya BOZUCU ALAN KAYNAKLI EL BİLEK AĞRISI 27 yaşında erkek hasta. Şikayet: Sağ el bileğinde ağrı. Hikaye: 3 yıldır sağ el bileğinde ağrı şikayeti olan hastaya bir kez elektroterapi programı uygulanmış. 1 yıl önce kalsifik tendon ön tanısıyla opere edilmiş, ancak ağrısı gerilememiş. Öz geçmiş: 7 yıl önce sol dizinde kesi. Fizik muayene: Sağ el bileğinde skar ve 20 derece fleksiyon kısıtlılığı, sol dizinde skar mevcuttu. Adler langer C2-C3 hassasiyeti vardı. Laboratuvar: Patoloji tespit edilmedi. Tanı: Bozucu alan kaynaklı el bilek ağrısı. Tedavi: CTL Quaddel enjeksiyonu ve sol diz skar enjeksiyonu yapılan hastada reaksiyon fenomeni gelişti. Bozucu alan araştırması amacıyla istenen panoramik diş grafisinde 38 numaralı dişin bastığı gözlendi, diş enjeksiyonu ile ağrısında rahatlama oldu. Diş hekimine konsülte edilen hastanın diş çekimi sonrası ağrısının gerilediği gözlendi, el bileği fleksiyon kısıtlılığı nedeniyle rehabilitasyon programına alındı. Sonuç: Bütünsel yaklaşım çerçevesinde regülasyonu bozan alanın veya odağın tespiti ve tedavisi sonrasında regülasyon sağlanır. Bu vakada bozucu alan tedavisi ile hastanın regülasyonu sağlanmıştır.

29 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE CASE REPORT / VAKA SUNUMU Neslihan Soran, Aynur Başaran, Seher Küçüksaraç, Ali Yavuz Karahan, Levent Tekin Beyhekim Devlet Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon Kliniği, Konya BOZUCU ALAN KAYNAKLI KASIK AĞRISI Şikayeti: Bel ve sağ bacak ağrısı, Hikayesi: 6 aydır bel, kasık ve bacak ön yüzünde ağrı ve uyuşma şikayetleri olan hastanın ayağa kalktığında şikayetleri artıyormuş. Nöroşirurji polikliniğine başvuran hastanın lomber MR ında L4-5 ve L5-S1 seviyesinde protrüze disk ve sağ kök basısı tespit edilmiş. 15 gün farmakolojik tedavi ve istirahat sonrasında operasyon önerilmiş. Özgeçmiş: 7 ay önce sağ inguinal herni operasyonu, 1 yıl önce sol inguinal herni operasyonu. Fizik Muayene: Kipler kaydırma testi pozitif bulundu. Lomber muayenede sağda düz bacak kaldırma testi 60 o de pozitif. ÇBK negatif, FGT sağda pozitif tespit edildi. Kas gücü ağrı nedeniyle değerlendirilemedi, düşük ayak gözlenmedi. DTR normoaktif, duyu normaldi. Tanı: Bozucu alan kaynaklı kasık ağrısı ve siyatalji şiddetlenmesi. Tedavi: Hastanın ağrısı TL segmental Quaddel enjeksiyonuna cevap vermedi, inguinal herni insizyon skarı enjeksiyonu sonrası %40 azaldı, ancak bir gün sonra tekrarladı. Bu alanın bozucu alan olduğu düşünülerek Genel Cerrahi bölümüne konsülte edilen hastanın batın tomografisinde insizyonel herni tespit edildi. Tekrar operasyona alınan hasta 1 hafta sonra polikliniğimizde değerlendirildiğinde ağrısının ve uyuşmasının olmadığı gözlendi. Sonuç: Bedende oluşan uyarı değişimi nörovegetatif sistemde enerjinin üretimini, dağılımını yani regülasyonu bozar. Bunun sonucunda vücudun normal yanıtında sapma oluşur. Bizim hastamızda tespit ettiğimiz bozucu alanın tedavisinden sonra lomber MRI da tespit edilen disk hernileri opere edilmemesine rağmen hasta normal yaşantısına dönmüştür.

30 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE CASE REPORT / VAKA SUNUMU Münevver Fatma Şaşmaz Bio-Fiz Tıp Merkezi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Ankara 24 yaşında, kadın hasta Şikayeti: Bel ağrısı BİR BOZUCU ALAN OLARAK DÖVMELER Hikayesi: Bel ve sırt ağrıları, dizlerde ağrı, yorgunluk şikayetleri ile daha önce bir başka FTR polikliniğine başvurmuş ve bel bölgesine fizik tedavi uygulanmış. Sonrasında bel ağrıları azalmış ancak birkaç ay sonra tekrarlamış. Uzun zamandır olan şikayetleri istirahat sırasında da devam ediyordu. Sabah tutukluğu yoktu ama gün boyu devam eden yorgunluk hissi mevcuttu. Özgeçmiş: Operasyon öyküsü yok, minör depresyon ve konstipasyon nedeniyle medikal tedavi kullanıyordu. Fizik Muayene: Fizik muayenede bel hareket aralığı açık, alt ekstremitede nörolojik muayenesi doğal, DBK her iki bacakta negatifti. Dizlerde ROM açıktı, ballotman -/-, krepitasyon -/-, bağ muayeneleri doğaldı. Servikal Adler-Langer noktalarında ciddi bir hassasiyet saptanmadı. Kibler cilt kaydırma testi özellikle dövme olan boyun, sırt bölgelerinde pozitifti. Hastanın kolllarında ve ayak bileklerinde çok sayıda dövmesi mevcuttu. Tanı: Kronik bel ağrısı, konstipasyon, minör depresyon Tedavi: Diz grafisi ve lomber MRI'ın, enflamatuar ve romatizmal kan tahlillerinin normal olması nedeniyle şikayetlerinin bozucu alan kaynaklı olabileceği düşünülerek Kibler cilt kaydırma ile bloke saptanan alanlardaki dövmeler ile kol ve ayak bileklerindeki dövmelere de lokal enjeksiyon uygulamaları yapıldı. Konstipasyona yönelik barsak segmenti, mide çukuru, batın hopfer enjeksiyonları uygulandı. Üç seanstan sonra ağrı ve konstipasyon şikayetleri %80 azalmıştı. Depresyon için medikal tedavisini bırakmayı düşünüyordu. Bu şekilde tedavisinin ilk seansları sonlandırılarak takibe alındı. Sonuç: Bu vakada yaygın ağrı şikayeti olan hastalarda gastrointestinal sistemin de değerlendirilmesinin ve tedaviye alınmasının önemi ile dövmelerin bozucu alan olarak önemi vurgulanmaktadır.

31 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE CASE REPORT / VAKA SUNUMU Levent Demiralp Ordu Romer Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Ordu BAŞAĞRISI TEDAVİSİNDE NÖRALTERAPİ VE AKUPUNKTURUN BİRLİKTE UYGULANDIĞI BİR OLGU SUNUMU 73 yaşında bayan hasta Şikayeti: Özellikle başın sol tarafında şiddetli ağrı. Hikayesi: Beş yıldır devam eden başağrısı kızını kaybettikten sonra ortaya çıkmış. varmış. Medikal tedavi kullanıyor (Essitalopram, karbamazepin 400mg) ancak belirgin fayda görmüyordu. Özellikle çiğnerken, yemek yerken ağrısını daha fazla hissediyordu. Fizik muayenesinde astenik yapısı dikkat çekiyordu.. Tedavi programı: Nöralterapi ve akupunktur birlikte kullanılmıştır : 1. Seans, sol trigeminus çıkışları, juglar ven ve yintang : Ağrıda ilk başta artma olmuş, son iki gün hafiflemeye başlamış tedavide: C1-T4 tek sıra quadel/servikal belt/sternum : 3. Seans, çiğnerken ve yutkunurken sol frontopariatal bölgede ağrısı oluyordu. Tedavide C1-T4 tek sıra quadel / mastoid / juglerven / yintang / sternum : 4. Seans, tedaviden sonra iki gün rahat geçmiş, sonra hafif ağrıları başlamış. C1- T4 3 sıra quadel / juglerven / yintang / sternum / başta ağrılı lokal noktalar : Son iki gün hafif ağrısı olmuş. Tedavide lokal ağrılı noktalar. C2-4 T1-T4 quadel / juglerven / supraklavikularven / ren 17 / lokal noktalara akupunktur / sol brakial ven çevresine 1 cc prokain : Çiğnerken ve esnerken frontopariental bölgede öncesine göre azalmakta birlikte ağrıları oluyor. KArbamazepinu dozunu azaltmış. Tedavide lokal ağrılı noktalara akupunktur LI4 noktasına akupunktur. Nöralterapide C2-4, T1-T4 quadel / juglerven / supraklavikularven / ren 17 / yintang başta lokal noktalar, vena kubitalise 1 cc procain : Şikayetinde hafiflemesi var, zaman zaman kısa süreli baş ağrısı oluyor, tedavide sadece kulak akupunkturu yapıldı : Zaman zaman hafif geçen baş ağrıları oluyor, yutkunmasında ağrı yok. Tedavide C1-4 T1-T4 quadel / juglerven / ren 17 ve vücut akupunkturu yapıldı. Kontrolde şikayetleri çok azalmıştı. Hasta klinik takibe alındı.

32 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE CASE REPORT / VAKA SUNUMU Merve Sarıgül Ankara Fizik Tedavi Eğitim Araştırma Hastanesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Ankara TRİGEMİNAL SİNİR VE BÜYÜK OKSİPİTAL SİNİR Trigeminal sinir Duyusal ve motor liflerden oluşan en büyük kranial sinirdir. Duysal lifleri saçlı deri, yüz, ağız, dişler, burun boşluğu ve paranazal sinüsleri; motor lifleri çiğneme kaslarını, m.tensor veli palatini ve m.tensor timpaniyi inerve eder. N.trigeminus, ponsun ön yüzünden büyük bir duysal ve küçük bir motor kök ile doğar. Motor kök duysal kökün iç yanındadır. Fossa crani posteriorun dışında, sinüs petrosus superiorun altında öne doğru ilerler ve dura materin meningeal tabakasının bir kısmını da bir kese şeklinde birlikte taşır. Duyusal kök, fossa crani mediada apex partis petrosadaki çukurcuğa ulaştığında ganglion trigeminaleyi oluşturmak üzere genişler. Ganglion trigeminale yarımay şeklindedir ve duramaterin oluşturduğu bir oyuğun içinde bulunur. Ganglionun ön kenarından n.ophthalmicus, n.maxillaris, n.mandibularis çıkar. N.ophthalmicus (v1), n.trigeminusun en küçük dalıdır ve tamamen duyusaldır. Sinüs cavernosusun dış yan duvarında, n. oculamatorius ve n.trochlearisin altında öne doğru ilerler. Fissura orbitalis superiordan orbitaya giren n.lacrimalis, n.frontalis, n nazociliaris adlı 3 dal verir. N.maxillaris (v2), tamamıyla duyusaldır. Sinus cavernosusun dış yan duvarının lateral bölümünde öne doğru ilerler. Kraniumu foramen rotundumdan terk eder ve fossa pterigopaltinaya girer. N.mandibularisin (v3) motor ve duyusal lifleri vardır. N.trigeminusun en kalın dalıdır. Kalın duysual kökü ganglion trigeminalenin lateral kısmından ayrılır ve foramen ovaleden geçer. Küçük motor kök foramen ovaleden geçerek duysal köke katılır. Trigeminal siniren nöralterapide enjeksiyon noktaları: 1. Orbitada gözbebeği üstü çentik 2. Ağızda 2. ve 3.diş arasından ve yukardan 3: Çene altı çentik Şeklinde hatırlatılabilir. Bu sinirin N.Vagus ile ilişkisi de unutulmamalıdır. Büyük oksipital sinir 2.servikal sinirin ramus posteriorunun bir dalıdır. Scalpın arka kısmı üzerinde yükselir ve öne doğru giderek vertekse kadar olan deriyi inerve eder. Nöral terapide büyük oksipital sinir enjeksiyonu; protuberentia oksipitalis externanın lateralinden quaddle ve derin enjeksiyon şeklinde yapılır.

33 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE CASE REPORT / VAKA SUNUMU Duygu Demirok Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Adıyaman GANGLİON KİSTİ TEDAVİSİNDE NÖRALTERAPİ Ganglion kistleri, eklem ve tendon kılıflarının sinovyasının fıtıklaşmasıyla oluşan, lokal şişlik ve ele gelen kitle ile karekterize kistik oluşumlar olup, el ve el bileğinin en yaygın yumuşak doku tümörleridir. Nadiren tendon fibrilleri arasından da kaynaklanabilir. Herhangi bir yaşta, çocuklar da dahil ortaya çıkabilmekle birlikte ganglion kistlerine en sık yaşları arasında rastlanır. Sıklıkla kadınlarda görülür. Etyolojisi tartışmalıdır ama mikro travmaların ve altta yatan eklem patolojilerinin etyolojide rol oynadığı düşünülmektedir. Ganglion kistleri bağ dokusu kılıfının içerisinde mukopolisakkarit matriks ile dolu kistik yapıdadırlar. Kistler parosteal, mukoid dejenerasyon ve konjenital kökenli olabilmektedirler. Çoğu zaman asemptomatiktirler. Klinik olarak görüldüğü bölgeye göre farklılık göstermesine rağmen sıklıkla ağrı, hareket kısıtlılığı, uyuşma, şişlik ve ele gelen kitle ile karakterizedirler. Ayrıca geliştikleri lokalizasyonlarda oluşturdukları kitle ile çevrelerindeki damar, sinir gibi yapılara bası yapabilmektedirler. Genelde 2 cm çapını geçmezler. Kötü huylu değildirler ve vücudun herhangi bir yerine yayılmazlar. Ganglion kistleri en sık el ve el bileğinde görülmesine rağmen, daha az sıklıkta proksimal tibiofibular eklem yakınında, ayak bileğinde ve omuz ekleminde de görülebilmektedirler. Ganglion kistlerinin ayırıcı tanısı tüberküloz, romatoid tenosinovit, lipom, fibrom, osteom, sarkom ve anevrizmayı içermelidir. Manyetik rezonans görüntüleme, yumuşak doku tümörlerinin anatomisini belirlemede ve sinyal karakteristiklerine göre kesin tanıda son derece yararlı bilgiler vermektedir. T2 ağırlıklı ve gradient-echo incelemelerde, tüm lezyonu kaplayan lobüler, multiseptalı, hiperintens sinyal artışı ile karekterize kolleksiyonlar ganglion kistine spesifiktir. Birçok araştırmacı ganglion kistlerinin diğer yumusak doku kitlelerinden ayrımında USG ve MRI tetkiklerinin son derece faydalı olduğu görüşündedirler. Tedavi cerrahi ve konservatif yöntemleri içerir. Ağrı, uyuşma hissi, estetik olarak görünüm bozukluğu gibi semptomatik olan olgularda cerrahi eksizyon tedavisi tercih edilebilmektedir. Ganglion kistinin yerleşiminin atipik olması, iğne aspirasyonu ile ulaşım zorluğu ve tekrarlama riski nedeni ile cerrahi eksizyon önerilmektedir. Bazı olgularda kistin kendiliğinden iyileştiği veya gerilediği bildirilmiştir ve bundan dolayı da sadece semptomatik olan ve konservatif tedaviye direnç gösteren olgulara cerrahi tedaviyi öneren görüşler de mevcuttur.

34 Olgu sunumu 38 yaşında erkek hasta 2013 haziran ayında, sağ ayak bileğinde ağrı ve lokalize şişlik yakınması ile polikliniğimize başvurdu.hastanın bu yakınması 3 gün önce futbol maçı esnasında ayak bileğine kramponla aldığı darbe sonrası oluşmuş ve hem o bölgedeki hem de yayılan ağrı nedeniyle hastanın yürümesi ve ayağının üzerine basması kısıtlanmıştı.yapılan fizik muayenede sağ ayak medial kompartmanda, medial tarsal vaginae tendinum içinde yani tibialis posterior, fleksör digitorum longus ve felksör hallucis longusun kirişlerinin geçtiği ve sarıldığı retinaculum musculorum fleksorumun içinde 1x1 cm boyutunda hareketli ve palpasyonla minimal ağrılı kist saptandı. Palpasyonla hafif ağrılıydı ve ayak bileği ROM u ağrılı açıktı. Yapılan USG ile kistin sıvı içerikte olduğu tespit edildi. Hasta özellikle yürüyüş yaptığında kistin olduğu bölgede ağrı meydana geldiğini ve bu ağrının istirahatte de bir süre devam ettiğini belirtti. Hasta medikal ve fizik tedaviye dirençli bir hastaydı. Hastanın ayak bileğindeki kist dokusuna,dış malleol etrafına, ayak bileğine ve alt lomber segmentlere bir seans nöralterapi uygulandı. Aynı anda hasta ayak bileğinde ağrını azaldığını ve ayak bileği hareketlerinin rahatladığını ifade etti. Üç gün sonra kontrole çağrıldı ve bu süre zarfında hastaya istirahat etmesi önerildi. Hasta mesleki olarak bedensel aktif ve hareketli bir yaşam sürmekle beraber haftanın beş günü düzenli spor yapmaktaydı. Kontrolde hasta nöralterapi uygulandıktan sonra hiç istirahat etmediğini ve bu bedensel aktif hayatına aynı şekilde devam ettiğini bununla beraber kistin küçüldüğünü belirtti. Hasta ikinci seansı kabul etmedi ve bir ay sonra tekrar kontrole çağrıldı. Kontrolde hastanın ayak bileğindeki kistin tamamen geçtiği saptandı, hastanın kendisi de aynı şekilde ifade etti. Sonuç Nöralterapi uzun zamandır dünyada uygulanmakla beraber ülkemizde yeni yeni popüler olmaya başlamıştır. Bu geç kalmış duruma rağmen nöralterapinin tedavideki etkin ve hızlı sonuçları ile her geçen gün fizik tedavi polikliniklerini dolduran; akut ve kronik ağrılı çoğu zaman da medikal ve fizik tedaviye cevapsız hastalarda oldukça başarılı sonuçlara imza atmaktadır. Klinik pratikte uygulamalar arttıkça mesleki tecrübenin de artacağı görülmektedir. Poliklinik şartlarında her ne kadar zor ve zaman gerektiren bir tedavi gibi görünse de ağrı kontrolü ve hasta memnuniyeti açısından nöralterapinin rutin işlemler arasında yerini alması gerekmektedir. 30

35 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE CASE REPORT / VAKA SUNUMU Sedat Yıldız 1, Turgay Altınbilek 2 1 Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları Tedavi Ve Rehabilitasyon Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon Kliniği, Isparta 2 Fizyocenter Tedavi Merkezi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon, İstanbul BİR BOZUCU ALAN OLARAK ISLAK KUPA TERAPİSİ (HACAMAT) ALANLARI Islak kupa tedavisi (Hacamat, medikal kanatma), bazı toplumlarda kullanılmakta olan bir geleneksel tamamlayıcı sağlık uygulamasıdır. Bel ve boyun ağrıları başta olmak üzere kasiskelet sistemi kaynaklı ağrılarda, hipertansiyonda, psikiyatrik hastalık durumlarında, kardiyovasküler hastalıklarda ve bazı nörolojik durumlarda asıl tedaviye ilave edilerek destek tedavisi olarak kullanımı ile ilgili veriler mevcuttur. Islak kupa tedavisi öncesinde ilgili alana genellikle bir süre kuru kupa tedavisi uygulanır. Bu alanın dolaşımında artış sağlandıktan sonra cilde uygulanan yüzeysel insizyonlar ile kanama sağlanır ve kupa ile boşalan kanın dokudan emilmesi ve toplanması sağlanır. Doğru teknikler kullanıldığında bu insizyonlar uygulama alanında skar bırakmaz. Ancak pratikte birçok hastada ıslak kupa terapisi sonrası oluşan skar dokuları gözlenmektedir. Bu skar dokuları vejetatif sinirin sağlıklı işleyişine engel olarak genel sağlığın etkilenmesine neden olabilir. Hacamat uygulamalarının enfeksiyon, kardiyovasküler sorunlar gibi yan etkileri sıklıkla tartışılırken, uygulanan insizyonların uzun dönemde bozucu alanlara dönüşerek yaygın semptomlara sebep olabileceği gözardı edilmektedir. Nöralterapi bakış açısıyla, Hacamat öncesinde ilgili alana quaddel uygulanması veya uygulama sonrası insizyon alanlarına %0,4- %1`lik prokain veya lidokain solüsyonu uygulanması bozucu alan oluşumunu azaltabilir.

36 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE REVIEW / DERLEME Sedat Yıldız 1, Salih Ürper 2, Sevilay Eriş 3 1 Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları Tedavi Ve Rehabilitasyon Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon, Isparta 2 Özel İstanbul Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon, Van 3 Özel Tarsus Medıcal Park Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon, Mersin HOMEOPATİ VE İMMÜNOLOJİ Özet Homeopati uygulamalarının temeli, sağlıklı insanlarda ortaya çıkan farmakolojik etkilerin hasta olanlarla kıyaslandığı Benzerlik Prensibi `dir. Homeopatik uygulamaların yüksek dilüsyonlu preperatlarının, inflamasyon ve immünite üzerine etkileri gösterilmiştir. Bu derlemede, homeopatik ilaçların immünolojik hastalıklarda etkinliği ile ilgili bazı çalışmalar özetlenmiştir. Integr Tıp Derg. 2013;1(2): Anahtar kelimeler: Alerji, homeopati, immünoloji HOMEOPATHY AND IMMUNOLOGY Abstract The foundation of homeopathic medicine is the 'Principle of Similarity', which reflects the inversion of pharmacological effects in healthy subjects as compared with sick ones. Effects of high dilutions of substances of homeopathic medicines has been showed on inflammation and immunity. In this review; the evidence-based research of the effectiveness of homeopathic medicines in immunologic disorders is summarized. Turk J Integr Med. 2013;1(2): Keywords: Allergy, homeopathy, immunology Yıldız S, Ürper S, Eriş S. Homeopati ve immünoloji. Integr Tıp Derg. 2013;1(2): Yazışma Adresi: Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, Isparta Türkiye E posta: dr_sedatyildiz@yahoo.com Kabul/Yayın Tarihi: 28 Haziran 2013

37 Homeopati ve İmmünoloji Yıldız S, Ürper S, Eriş S. Integr Tıp Derg 2013;1(2): GİRİŞ Homeopati uygulamalarının temeli, sağlıklı insanlarda ortaya çıkan farmakolojik etkilerin hasta olanlarla kıyaslandığı benzerlik prensibidir. Bu yaygın tıbbi fenomenin dozcevap ilişkisinin doğrusal olmaması, organizmanın farklı başlangıç patofizyolojik durumları ve ilaca cevabın farmakodinamikleri üzerinden tanımlanmış mekanizmaları mevcuttur. Homeopatik ilaçlar, doğal hastalık sürecini tetikleyen bilgiler yoluyla regülasyon sistemleri ile etkileşime girebilir. Regülasyon sistemlerinin düzenlenmesi hücre, doku ve nöroimmünoendokrin homeodinamikler üzerine iyileşme etkilerini tetikler. Literatürde tanımlanan bazı bulgular ile ilaçların ultra-düşük dozlarının veya yüksek dilüsyonlarının regülasyon sistemi üzerinde değişiklere neden olduğu gösterilmiştir (1). Bu derlemede homeopatik ilaçların immün sistem üzerindeki etkileri ile ilgili mevcut literatür tartışılmıştır. HOMEOPATİ VE İMMÜNOLOJİ Naidoo ve Pellow`un randomize, plasebo kontrollü bir pilot çalışmasında cilt testi ile tespit edilmiş kedi alerjisi olan 30 yetişkinde Cat saliva 9cH and Histaminum 9cH formları 4 hafta ve günde 2 tablet olacak şekilde birlikte uygulamış; yapılan homeopatik uygulamanın kedi kaynaklı alerjenlere duyarlılığı azalttığı gösterilmiştir (2). Beş homeopatik kompleks preperatın ilerlemiş kanser hastalarında natural killer hücrelerin (NKC) fonksiyonel aktivitesi üzerine etkisinin değerlendirildiği bir çalışmada beş ilacın da NKC`lerin sitotoksik aktivitesini anlamlı olarak arttırdıkları; aktivitenin sırasıyla Ubichinon Compositum > Glyoxal Compositum > Katalysatoren > Traumeel > Coenzyme Compositum şeklinde olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuçlara göre ilerlemiş kanser hastalarında test edilen preperatların adjuvan immünoterapi olarak uygulanabileceği sonucuna ulaşılmıştır (3). Hahnemann`ın yöntemleri ile üretilmiş Brezilya kaynaklı bir homeopatik preperat olan Canova`nın insan immün yetmezlik virüsü (HIV) ve edinilmiş immün yetmezlik sendromu (AIDS) olan hastalarda platelet morfolojisini stabilize ettiği bildirilmiştir. Aynı ilacın kanser türleri, kemik iliği, hematopoez, makrofaj ve monosit aktivasyonu üzerine etkileri gösterilmiştir (4). Gripp-Heel, influenza ve common-cold başta olmak üzere solunum yollarının viral hastalıklarında yaygın olarak kullanılan bir homeopatik preperattır. Bu preperatın antiviral aktivitesi in vitro RNA ve DNA virüslerinde araştırılmıştır. İnsan herpes virüsü 1, insan adenovirüsü C serotip 5, influenza A virüsü, insan rhinovirüs B serotip 14 ve insan koksakivirüsü serotip A9 üzerinde doza bağlı antiviral aktivitesi gösterilmiştir. Aniviral 33

38 Homeopati ve İmmünoloji Yıldız S, Ürper S, Eriş S. Integr Tıp Derg 2013;1(2): aktivitenin mekanizması belirsizliğini korumakla birlikte tip 1 interferon indüksiyonu olası açıklamalardan biridir (5). Homeopatik prensiplere göre hazırlanan Saussurea lappa köklerinin lökosit fagositik aktivitesi, lenfosit transformasyonu ve mitojen ile indüklenen gamma interferon üzerine etkileri gösterilmiştir. Saussurea lappa`nın tüm test dilüsyonlarında (D4, D6, D8) doza bağlı olarak lökosit fagositoz aktivitesinin uyarıldığı, lenfosit proliferasyonunu inhibe ettiği bildirilmiştir. Artmış lökosit fagositik aktivite, kronik inflamatuvar doku yaralanmasında kendi antijenlerine karşı ortaya çıkan immün yanıt esnasında oluşan çözülebilir immün komplekslerin temizlenmesinde yardımcı olabilir. Diğer yandan, lenfosit proliferasyonu ve gamma interferonun inhibisyonu, muhtemel hücre aracılı sitokin yolağı ile immün aracılı inflamatuvar reaksiyonların baskılanmasına katkı sağlayabilir. Tanımlana yolaklar ile homaopatik preperatlar otoimmün ve kronik inflamatuvar hastalıkların tedavi desteğinde bir aday olarak değerlendirilebilir (6). Sepia, Tellurium, Sulphur ve Lycopodium olmak üzere dört homeopatik ilacın üç farklı potensinden Lycopodium 1M, Sulphur 1M ve Sepia 30`un Aspergillus niger için maksimum inhibisyon zonunu oluşturduğu gösterilmiştir (7). Guggisberg ve arkadaşları, yüksek oranda dilüe edilen histaminin insan basofil degranülasyonu üzerinde kendilerinden önceki araştırmacılar tarafından öne sürülmüş olan anlamlı etkisinin kendi bulguları ile uyumlu olmadığını bildirmişlerdir (8). İnflamatuvar periodontal hastalığı olanlarda Traumeel S uygulamasının immün sistemi ve gingival kandaki granülositlerin fonksiyonel durumunu uyarıcı etkisi olduğu gösterilmiştir (9). Kim ve arkadaşları, yaygın alerjenler (ağaç, çimen ve yabani otlar) ile hazırlanmış bir homeopatik ilacın etkisini araştırdıkları bir çalışmada 40 katılımcı ile 4 haftalık çift-kör klinik model oluşturmuşlar, alerjinin yaygın olarak görüldüğü Şubat-Mayıs ayları arasında homeopatik preperat ile plaseboyu karşılaştırmışlardır. Dört hafta sonunda homeopatik preperat grubunda alerjiye özgü semptomların azaldığı, yaşam kalitesinin arttığı ve herhangi bir yan etki gözlenmediği bildirilmiştir. Bu ön sonuçlar, alerjik rinit semptomlarının azaltılmasında homeopatik preperatların etkili olduğu şeklinde yorumlanmıştır (10). Polen alerjisi olanlarda Betula 30c preperatı literatürde tanımlanmış diğer homeopatik ilaçlardır (11). Atropa belladonna ve Echinacea angustifolia inflamatuvar sürecin modülasyonu için kullanılmaktadır. Bu preperatların lökosit migrasyonu ve makrofaj aktivitesi üzerine etkilerinin incelendiği bir deneysel peritonit çalışmasında A. belladonna ve E. Angustifolia`nın peritoneal inflamatuvar reaksiyonları modüle ettiği ve lökositler üzerinde sitoprotektif etki ettiği gösterilmiştir (12). 34

39 Homeopati ve İmmünoloji Yıldız S, Ürper S, Eriş S. Integr Tıp Derg 2013;1(2): Bireysel olarak planlanmış homeopatik ilaçların HIV enfeksiyonunda immün modülasyon etkisinin araştırıldığı bir çalışmada persistant generalize lenfadenopati hastalarında CD+ T lenfosit sayısında değişiklik olduğu ve homeopatik ilaçların özellikle semptomatik fazda bağışıklık durumunu olumlu etkilediği gösterilmiştir (13). Hayvan çalışmalarında Calendula officinalis`in farklı virüs türleri üzerine immün modülasyon etkisi olduğu (14), bitkiler üzerinde yapılan çalışmalarda ise homeopatik arsenik trioksid`in virüs türlerine karşı direnci arttırdığı gösterilmiştir (15). Homeopatik ilaçların hayvan çalışmaları Bellavite ve arkadaşları tarafından özetlenmiştir (Tablo 1) (16). Tablo 1. Homeopatik ilaçların hayvan çalışmaları (Bellavite et al. 2006) (16) Hayvan Model Tedavi Bulgu Fare İso-endopati Düşük doz timik hormon ve interferon İmmün stimülasyon Fare İsopati Antijenlerin yüksek dilüsyonu Spesifik sensitizasyon Tavuk İso-endopati Peptit hormonların yüksek dilüsyonu İmmün stimülasyon ve nöroendokrin regülasyon Fare İsopati Silikanın yüksek dilüsyonu Makrofaj stimülasyonu Fare İsopati Silikanın yüksek dilüsyonu Yara iyileşmesinin hızlanması Fare İsopati (nosode) Enfeksiyon ajanının düşük doz ve yüksek dilüsyonu Spesifik enfeksiyondan korunma Fare Benzerlik A.belladonna ve E.angustifolia`nın farklı Fagosit stimülasyonu dilüsyonları Fare Benzerlik Podophyllum Cina 30 ve Santoninum 30`un yüksek Enfeksiyon ajanlarından dilüsyonları Fare Benzerlik Thuya, Bryonia, Aconitum, Arsenicum ve Lachesis`in yüksek dilüsyonlu kompleks formülleri korunma İmmün stimülasyon ve tümörlerden korunma Homeopati hekimleri yüzyıllardır seri olarak dilüe edilen enfeksiyon ajanlarının (nosodlar) bu enfeksiyonlardan korunmada etkili olduğunu kabul etmişlerdir. Tularemi nosodunun koruyucu etkisi olduğu ancak standart aşı kadar koruyucu olmadığı bildirilmiştir (17). Homeopatik ilaçların temel immünolojik etkisinin dilüsyondan kaynaklandığı düşünülmektedir. Örneğin, primer kültürde reaktif izlenen lenfositler tetanoz toksoidi gibi optimal doz antijen ile sekonder kültürde aynı antijene reaktif olmaması ile sonuçlanmıştır (18). Tetanoz toksoid antijeni, primer kültürde sadece daha düşük ve suboptimal stimüle edici 35

40 Homeopati ve İmmünoloji Yıldız S, Ürper S, Eriş S. Integr Tıp Derg 2013;1(2): dozlarda kullanıldığında bu lenfositlerde sekonder kültürde sekonder cevap uyarılabilmiştir (19). Mevcut verilere karşın homeopati, alerji ve immünolojide kanıtlanmamış ve tartışmalı metot ve teoriler arasında gösterilmektedir (20). Başta alerji uzmanları olmak üzere bütün disiplinlerden hekimler, hastalarının yaygın olarak tamamlayıcı ve alternatif tıp sistemlerini kullandıklarını gözlemler. Alerjiler ve diğer bağışıklık sistemi hastalıklarının yüksek prevelansı dikkate alınarak homeopatik ilaçlar ile ilgili daha fazla kanıt düzeyi için çalışmalar yürütülmelidir (21). Kaynaklar 1. Bellavite P, Ortolani R, Pontarollo F, Pitari G, Conforti A. Immunology and homeopathy. 5. The rationale of the 'Simile'. Evid Based Complement Alternat Med. 2007;4(2): Naidoo P, Pellow J. A randomized placebo-controlled pilot study of Cat saliva 9cH and Histaminum 9cH in cat allergic adults. Homeopathy. 2013;102(2): Toliopoulos IK, Simos Y, Bougiouklis D, Oikonomidis S. Stimulation of natural killer cells by homoeopathic complexes: an in vitro and in vivo pilot study in advanced cancer patients. Cell Biochem Funct. 2013;31(8): Smit E, Oberholzer HM, Pretorius E. A review of immunomodulators with reference to Canova. Homeopathy. 2009;98(3): Glatthaar-Saalmüller B. In vitro evaluation of the antiviral effects of the homeopathic preparation Gripp-Heel on selected respiratory viruses. Can J Physiol Pharmacol. 2007;85(11): Sarwar A, Enbergs H. Effects of Saussurea lappa roots extract in ethanol on leukocyte phagocytic activity, lymphocyte proliferation and interferon-gamma (IFN-gamma). Pak J Pharm Sci. 2007;20(3): Shrivastava JN, Kumar A, Bhatnagar VP. Aspergillus niger as a new allergic agent associated with bindis and its efficacy against homeopathic drugs. J Environ Biol. 2006;27(4): Guggisberg AG, Baumgartner SM, Tschopp CM, Heusser P. Replication study concerning the effects of homeopathic dilutions of histamine on human basophil degranulation in vitro. Complement Ther Med. 2005;13(2): Grudianov A, Bezrukova IV, Serebriakova LE, Aleksandrovskaia IIu. Study of local immunostimulating effect of the use of different pharmaceutical forms of the remedy Traumeel S in treatment of inflammatory parodontal diseases. Stomatologiia (Mosk). 2006;85(2): Kim LS, Riedlinger JE, Baldwin CM, Hilli L, Khalsa SV, Messer SA, Waters RF. Treatment of seasonal allergic rhinitis using homeopathic preparation of common allergens in the southwest region of the US: a randomized, controlled clinical trial. Ann Pharmacother. 2005;39(4):

41 Homeopati ve İmmünoloji Yıldız S, Ürper S, Eriş S. Integr Tıp Derg 2013;1(2): Aabel S, Laerum E, Dølvik S, Djupesland P. Is homeopathic 'immunotherapy' effective? A double-blind, placebo-controlled trial with the isopathic remedy Betula 30c for patients with birch pollen allergy. Br Homeopath J. 2000;89(4): Pedalino CM, Perazzo FF, Carvalho JC, Martinho KS, Massoco Cde O, Bonamin LV. Effect of Atropa belladonna and Echinacea angustifolia in homeopathic dilution on experimental peritonitis. Homeopathy. 2004;93(4): Rastogi DP, Singh VP, Singh V, Dey SK, Rao K. Homeopathy in HIV infection: a trial report of double-blind placebo controlled study. Br Homeopath J. 1999;88(2): Barbour EK, Sagherian V, Talhouk S, Talhouk R, Farran MT, Sleiman FT, Harakeh S. Evaluation of homeopathy in broiler chickens exposed to live viral vaccines and administered Calendula officinalis extract. Med Sci Monit. 2004;10(8):BR Betti L, Lazzarato L, Trebbi G, Brizzi M, Calzoni GL, Borghini F, Nani D. Effects of homeopathic arsenic on tobacco plant resistance to tobacco mosaic virus. Theoretical suggestions about system variability, based on a large experimental data set. Homeopathy. 2003;92(4): Bellavite P, Ortolani R, Conforti A. Immunology and homeopathy. 3. Experimental studies on animal models. Evid Based Complement Alternat Med. 2006;3(2): Jonas WB. Do homeopathic nosodes protect against infection? An experimental test. Altern Ther Health Med. 1999;5(5): Dermatologic Drugs Advisory Committee. Open public hearing on NDA Accutane (isotretinoin capsules). Rockville, Md: FDA Center for Drug Evaluation and Research; Transcript. 19. Dattner AM. Immunologic studies support homeopathic medicine. Arch Dermatol. 1997;133(2): Shah R, Greenberger PA. Chapter 29: Unproved and controversial methods and theories in allergy-immunology. Allergy Asthma Proc. 2012;33 Suppl 1:S Resnick ES, Bielory BP, Bielory L. Complementary therapy in allergic rhinitis. Curr Allergy Asthma Rep. 2008;8(2):

42 İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE REVIEW / DERLEME Sedat Yıldız 1 1 Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları Tedavi Ve Rehabilitasyon Hastanesi, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon, Isparta HOMEOPATİ VE KANSER TEDAVİSİ Özet Homeopati fonksiyonel ve hafif rahatsızlıklar için günümüzde yaygın olarak kullanılan ve etkisi halen tartışmalı olan bir sağlık yaklaşımıdır. Homeopatik ilaçların bir bölümünün kanser dahil birçok hastalığı ultra-dilüe solüsyonlar kullanarak tedavi ettiği öne sürülmektedir. Araştırmalarda homeopatik ilaçların tümör hücreleri üzerine sitotoksik etki gösterdikleri ve hayvan tümörlerini azalttıkları gösterilmekle birlikte homeopatik ilaçların hücre düzeyinde etkileri ve kesin etki mekanizmaları henüz bilinmemektedir. Bu derlemede homeopati ve kanser ile ilgili çalışmalar özetlenmiştir. Integr Tıp Derg. 2013;1(2): Anahtar kelimeler: Alternatif tıp, homeopati, kanser HOMEOPATHY AND CANCER CARE Abstract Homeopathy is a controversial system of health care that is practiced extensively primarily for functional and minor ailments. Some of the homeopathic medicines claim treat diseases, including cancer, using ultra diluted preparations. Earlier studies indicated that homeopathic medicines are cytotoxic to tumor cells and reduced animal tumors. However, the mechanism of homeopathic medicines at the cellular level and the exact mechanism of action is not known. In this review, studies on homeopathy and cancer were summarized. Turk J Integr Med. 2013;1(2): Keywords: Alternative medicine, homeopathy, cancer Yıldız S. Homeopati ve kanser tedavisi. Integr Tıp Derg. 2013;1(2): Yazışma Adresi: Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, Isparta Türkiye E posta: dr_sedatyildiz@yahoo.com Kabul/Yayın Tarihi: 28 Haziran 2013

43 Homeopati ve Kanser Yıldız S. Integr Tıp Derg 2013;1(2): Giriş Homeopati fonksiyonel ve hafif rahatsızlıklar için günümüzde yaygın olarak kullanılan ve etkisi halen tartışmalı olan bir sağlık yaklaşımıdır (1). Homeopatik ilaçların bir bölümünün kanser dahil birçok hastalığı ultra-dilüe solüsyonlar kullanarak tedavi ettiği öne sürülmektedir. Araştırmalarda homeopatik ilaçların tümör hücreleri üzerine sitotoksik etki gösterdikleri ve hayvan tümörlerini azalttıkları gösterilmekle birlikte homeopatik ilaçların hücre düzeyinde etkileri ve kesin etki mekanizmaları henüz bilinmemektedir (2) yılı başında homeopati anahtar kelimesi ile bir PubMed taraması 4.700`in; homeopathy cancer anahtar kelimeleri ile yapılan bir tarama ise 225`nin üzerinde sonuç vermektedir (Şekil 1) (3). Şekil yılı Mart ayı arası homeopathy anahtar kelimesi ile yapılan araştırmalarda yayın sayısı Kullanım Sıklığı İlerlemiş kanser hastalığı olan çocuklarda beslenme tedavileri ve homeopati yaygın olarak kullanılmaktadır (4). Almanya`da pediatrik onkolojide tamamlayıcı ve alternatif tıp (TAT) uygulamalarının kullanımı ile ilgili bir araştırmada, TAT kullanan hastaların %45.2`sinin homeopati kullandığı, ortalama tedavi kullanım süresinin 601 gün olduğu bildirilmiştir. Homeopati kullanan hastaların %56`sına bu tedavinin sağlık çalışanı olmayanlar tarafından önerildiği ve homeopatinin Almanya`da pediatrik onkolojide en çok kullanılan TAT uygulaması olduğu vurgulanmıştır. Aynı çalışmada çocukluk çağı kanserlerine tanı konulduğunda ailelerin homeopati uygulamasını dikkate aldığı ve bu uygulamada hasta memnuniyetinin yüksek olduğu bildirilmiştir (5). 39

İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE

İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE REVIEW / DERLEME Yücel Kurt 1, Nuray Yücel Polat 2, Salih Ürper 3, Sedat Yıldız 4, Ümmü Gül Yıldız 5, Sevilay Eriş 6 1 Isparta Devlet Hastanesi,

Detaylı

ĠNTEGRATĠF TIP DERGĠSĠ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE ÇOCUKLUK ÇAĞI VE HĠPNOZ

ĠNTEGRATĠF TIP DERGĠSĠ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE ÇOCUKLUK ÇAĞI VE HĠPNOZ ĠNTEGRATĠF TIP DERGĠSĠ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE REVIEW / DERLEME Sedat Yıldız 1, Ümmü Gül Yıldız 2, Salih Ürper 3, Burcu Bahar Kurt 4, Yücel Kurt 5, Selçuk Güzel 6 1 Eğirdir Kemik Eklem

Detaylı

İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE SHAM KUPA TERAPİSİ CİHAZI HAKKINDA BİR ELEŞTİRİ

İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE SHAM KUPA TERAPİSİ CİHAZI HAKKINDA BİR ELEŞTİRİ İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE ORIGINAL ARTICLE / ORJİNAL MAKALE Sedat Yıldız 1, Serhat Duruhan 2, Nezir Çelik 3, Mehmet Sıddık Tuncay 4, Mehmet Uyar 5, Batu Bayar 6 1 Özel

Detaylı

MEZOTERAPİ NEDİR? Dr.Sedat YILDIZ. Dr.Sedat Yıldız Tamamlayıcı ve İntegratif Sağlık Akademisi

MEZOTERAPİ NEDİR? Dr.Sedat YILDIZ. Dr.Sedat Yıldız Tamamlayıcı ve İntegratif Sağlık Akademisi MEZOTERAPİ NEDİR? Dr.Sedat YILDIZ Mezoterapi, mezoderm kaynaklı organ patolojilerinin iyileşmesini amaçlayan bitkisel ve farmakolojik ilaçların bölgesel, küçük dozlarda, özel iğneler ve özel tekniklerle

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Rabia SAĞLAM 2. Doğum Tarihi : 17. 10. 1984 3. Unvanı : Dr. Öğr. Üyesi 4. Öğrenim Durumu : Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Hemşirelik Atatürk Üniversitesi 2003-2007 Toplum

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

OSTEONEKROZ ÖNLEM VE YÖNETİM

OSTEONEKROZ ÖNLEM VE YÖNETİM OSTEONEKROZ ÖNLEM VE YÖNETİM Dr.İlkay AYDOĞDU E.Ü Diş Hekimliği Fakültesi Ağız,Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Diş Sağlığı????? 1. Ağrı 2. Sıcak-Soğuk Hassasiyeti 3. Koku 4. Kötü

Detaylı

Ağrı Tedavisinde Akupunkturun Yeri

Ağrı Tedavisinde Akupunkturun Yeri Ağrı Tedavisinde Akupunkturun Yeri Zekeriya AKTÜRK Şifa Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği AD 22 Mart 2016 zekeriya.akturk@sifa.edu.tr, http:aile.sifa.edu.tr 1 Sunum planı Akupunktur nedir? Akupunkturun

Detaylı

İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE

İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE REVIEW / DERLEME Sedat Yıldız 1, Serhat Duruhan 2, Zarife Koç 3, Gülsemin Ertürk Çelik 4, Mehmet Sıddık Tuncay 5, Mehmet Uyar 6 1 İntegratif

Detaylı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Omurga-Omurilik Cerrahisi Omurga-Omurilik Cerrahisi BR.HLİ.017 Omurga cerrahisi, omurilik ve sinir kökleri ile bu hassas sinir dokusunu saran/koruyan omurga üzerinde yapılan ameliyatları ve çeşitli girişimleri içerir. Omurga ve

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı : Suzan BAYER. : Adnan Menderes Bulvarı (Vatan Cad.) P.K.: 34093 Fatih / İstanbul : (212) 523 22 88 - Dahili 1139 :

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı : Suzan BAYER. : Adnan Menderes Bulvarı (Vatan Cad.) P.K.: 34093 Fatih / İstanbul : (212) 523 22 88 - Dahili 1139 : ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Suzan BAYER İletişim Bilgileri Adres Telefon Mail : Adnan Menderes Bulvarı (Vatan Cad.) P.K.: 34093 Fatih / İstanbul : (212) 523 22 88 - Dahili 1139 : : : 2. Doğum Tarihi : 3.

Detaylı

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! Lenfödem, lenf sıvısının dolaşımındaki yetersizlik yüzünden dokular arasında proteinden zengin sıvı birikimine bağlı olarak şişlik ve ilerleyen

Detaylı

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak Zeliha Korkmaz Dişli 1, Necla Tokgöz 2, Fatma Ceyda Akın Öçalan 3, Mehmet Fa>h Korkmaz 4, Ramazan Bıyıklıoğlu 2 1 Anesteziyoloji Bölümü, Malatya Devlet Hastanesi 2

Detaylı

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ Doç.Dr. Cemil ÇELİK Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Sunumun Hedefleri Genel Bilgiler mtbi

Detaylı

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013 KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013 OLGULAR EŞLİĞİNDE GÜNDEMDEKİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI Dr. A. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Olgu E.A 57 yaşında,

Detaylı

Acil Tıp Uzmanlığı Akdeniz Acil Tıp AD. Dr. Yıldıray ÇETE Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

Acil Tıp Uzmanlığı Akdeniz Acil Tıp AD. Dr. Yıldıray ÇETE Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Acil Tıp Uzmanlığı Akdeniz Acil Tıp AD Dr. Yıldıray ÇETE Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Sunum Planı Acil Tıp Uzmanlığı Türkiye Acil Tıp Derneği Akdeniz Acil Tıp Anabilim Dalı

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Dokuz Eylül Üniversitesi 1998

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Dokuz Eylül Üniversitesi 1998 1. Adı Soyadı : Feyzan CANKURTARAN 2. Doğum Tarihi : 26.07.1977 3. Unvanı : Yardımcı Doçent 4.Öğrenim Durumu : Doktora 5.Çalıştığı Kurum : Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

Detaylı

Kayropraktik. WHO Klavuzu ve Literatürler

Kayropraktik. WHO Klavuzu ve Literatürler Kayropraktik WHO Klavuzu ve Literatürler Kayropraktik; Sinir kas iskelet sistemleri bozukluklarının teşhisi, tedavisi ve önlenmesi ve bu bozuklukların genel sağlık üzerindeki etkileri ile ilgili sağlık

Detaylı

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Bir vertebra cisminin alttaki üzerinde öne doğru yer değiştirmesidir. Spondilolizis Pars interartikülaristeki lizise verilen isimdir. Spondilolistezis

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Yetişkinde Gergin Omurilik Sendromu ve Eşlik Eden Toraks Deformitesi Gergin omurilik, klinik bir durumdur ve zemininde sebep olarak omuriliğin gerilmesi sonucu

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. RAHŞAN ÇAM

Yrd.Doç.Dr. RAHŞAN ÇAM Yrd.Doç.Dr. RAHŞAN ÇAM Hemşirelik Fakültesi Cerrahi Hastalıklar Hemşireliği Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Hemşirelik 1994-1998 Lisans İstanbul Üniversitesi Bölümü

Detaylı

Değerli Meslektaşlarım,

Değerli Meslektaşlarım, NÖRALTERAPİ EĞİTİM PROGRAMI VE STANDARTLARI Değerli Meslektaşlarım, Ekli dosyanın devamında İntegratif Tıp Derneği Nöralterapi Çalışma Kolu & Manuel Akademi işbirliği ile düzenlenmekte olan Klinik Nöralterapi

Detaylı

5. SINIF 1.KURUL 3.Döngü

5. SINIF 1.KURUL 3.Döngü 5. SINIF 1.KURUL 3.Döngü DERS PROGRAMI H A R E K E T S İ S T E M İ H A S T A L I K L A R I 1 5. S I N I F - 1. D E R S K U R U L U - 3. D Ö N G Ü H A R E K E T S İ S T E M İ H A S T A L I K L A R I ( 0

Detaylı

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi- İstanbul

Detaylı

Access Medicine - McGraw Hill

Access Medicine - McGraw Hill Access Medicine - McGraw Hill KAPSAM McGraw-Hill tarafından geliştirilmiş, 90 dan fazla tıbbi konu başlığıyla, öğrencilere, uzman hekim adaylarına, klinisyenlere, araştırmacılara ve tüm sağlık çalışanlarına,

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Pedodonti Anabilim Dalı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Pedodonti Anabilim Dalı ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: SİNEM YILDIRIM İletişim Bilgileri: Adres: İstanbul Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 34959 Akfırat- Tuzla / İSTANBUL Telefon: 0 (216) 6771630-3856 Mail: sinem.yildirim@okan.edu.tr

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı BİRİNCİ BASAMAKTA GÜNCEL DURUM > 6330 Aile Sağlığı Merkezi

Detaylı

AĞRI YÖNETİMİ PROSEDÜRÜ

AĞRI YÖNETİMİ PROSEDÜRÜ REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No 08.04.2013 Madde 4.6 daki Algoloji Konseyi tanımlaması çıkarıldı. 01 Madde 5.6.4 teki Algoloji Konseyi konsültasyonu yerine Anesteziyoloji uzman hekimi

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: CANSU BÜYÜK. İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: CANSU BÜYÜK. İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: CANSU BÜYÜK İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 34959 Akfırat-Tuzla / İSTANBUL Telefon: 0 (216) 677 16 30-3856 Mail: cansu.buyuk@okan.edu.tr 2.

Detaylı

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK Açıklama 2008 2009 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK SİLAHLI ÇATIŞMA İLE İLİŞKİLİ TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞUNDA DİĞER BİYOLOJİK TEDAVİ SEÇENEKLERİ Dr. Cemil ÇELİK Sunumun hedefleri Silahlı

Detaylı

SEVGİ ŞİMŞEK , I. Uluslararası, XVI. Ulusal Jinekolojik Onkoloji Kongresi, Antalya

SEVGİ ŞİMŞEK , I. Uluslararası, XVI. Ulusal Jinekolojik Onkoloji Kongresi, Antalya SEVGİ ŞİMŞEK ÖĞRENİM DURUMU 2017-2018 Yüksek Lisans- Hemşirelik- Hemşirelikte Yönetim Anabilim Dalı 1987-1991 Lisans- Hemşirelik- Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu 1990-1991 Hemşirelik Hizmetleri

Detaylı

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR SPONDİLODİSKİTLER Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR Vertebra Bir dizi omurdan oluşur Vücudun eksenini oluşturur Spinal kordu korur Kaslar, bağlar ve iç organların yapışacağı sabit bir yapı sağlar. SPONDİLODİSKİT

Detaylı

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Özgün Araştırma / Original Investigation Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Effect of Body Mass Index on the Determination of Bone Mineral Density in Postmenopausal

Detaylı

Klinik Nöral Terapi 2. Basamak + 6 ay Sınırsız* Eğitim Desteği 20-21 Nisan 2013 Ankara. Değerli Meslektaşlarım,

Klinik Nöral Terapi 2. Basamak + 6 ay Sınırsız* Eğitim Desteği 20-21 Nisan 2013 Ankara. Değerli Meslektaşlarım, Klinik Nöral Terapi 2. Basamak + 6 ay Sınırsız* Eğitim Desteği 20-21 Nisan 2013 Ankara Değerli Meslektaşlarım, Nöral terapi çoğunlukla belirli özelliklerde lokal anestezik enjeksiyonu ile otonom sinir

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: BELDE ARSAN. İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: BELDE ARSAN. İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: BELDE ARSAN İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 34959 Akfırat-Tuzla / İSTANBUL Telefon: 0 (216) 677 16 30-3856 Mail: belde.arsan@okan.edu.tr 2.

Detaylı

ÖĞRENİM HEDEFLERİ Öğrenciler 3. sınıfın sonunda;

ÖĞRENİM HEDEFLERİ Öğrenciler 3. sınıfın sonunda; 3. SINIF VE Bu sınıfta öğrencilere, yaşamın evreleri içinde ve organ sistemleri temelinde hastalık oluşumunun genel özellikleri, nedenleri, temel mekanizmaları, patolojik bulguları, laboratuvar ve görüntüleme

Detaylı

Klinik Nöral Terapi Temel Eğitimi + 1 yıl sınırsız* eğitim 27-28 Nisan 2013 İstanbul. Değerli Meslektaşlarım,

Klinik Nöral Terapi Temel Eğitimi + 1 yıl sınırsız* eğitim 27-28 Nisan 2013 İstanbul. Değerli Meslektaşlarım, Klinik Nöral Terapi Temel Eğitimi + 1 yıl sınırsız* eğitim 27-28 Nisan 2013 İstanbul Değerli Meslektaşlarım, Nöral terapi çoğunlukla belirli özelliklerde lokal anestezik enjeksiyonu ile otonom sinir sistemi

Detaylı

TIPTA UZMANLIK KURULU. 23/06/2010 tarih ve 82 sayılı Karar Sayfa 1 / 20

TIPTA UZMANLIK KURULU. 23/06/2010 tarih ve 82 sayılı Karar Sayfa 1 / 20 3/06/00 tarih ve 8 sayılı Karar Sayfa / 0 a Gönderen Alanı Yılı Acil Tıp Anesteziyoloji ve Reanimasyon Genel Cerrahi Göğüs Hastalıkları İç Hastalıkları Kardiyoloji 3 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları 3 Kadın

Detaylı

Nadir Hastalıklar-Yetim ilaçlar. bir sağlık sorunu. Uğur Özbek İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETAE) Orphanet-Türkiye

Nadir Hastalıklar-Yetim ilaçlar. bir sağlık sorunu. Uğur Özbek İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETAE) Orphanet-Türkiye Nadir Hastalıklar-Yetim ilaçlar bir sağlık sorunu Uğur Özbek İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETAE) Orphanet-Türkiye NADİR HASTALIK Prevalansı 1/2000 den az olan hastalıklar NADİR

Detaylı

İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI

İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI RAPOR BÜLTENİ İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI Tarih: 10/09/2015 Sayı : 8 Dünya Lenfoma Farkındalık Günü 15 Eylül 2015 Hazırlayan Neşet SAKARYA Birkaç dakikanızı ayırarak ülkemizde 2011

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: BELDE ARSAN. İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: BELDE ARSAN. İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: BELDE ARSAN İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 34959 Akfırat-Tuzla / İSTANBUL Telefon: 0 (216) 677 16 30-3856 Mail: belde.arsan@okan.edu.tr 2.

Detaylı

Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı

Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı 2018 2019 Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM 5 ÜROLOJİ STAJI EĞİTİM PROGRAMI Stajın adı Stajın süresi Öğretim yeri Anabilim dalı başkanı Staj sorumluları Eğiticiler

Detaylı

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI EĞİTİM SORUMLUSU:PROF.DR.SEFA KELEKÇİ SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR

Detaylı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3 24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte

Detaylı

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU Op.Dr.Hakan YETİMALAR Doç.Dr.İncim BEZİRCİOĞLU Dr. Gonca Gül GÜLBAŞ TANRISEVER İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştıma Hastanesi GİRİŞ

Detaylı

Klinik Nöral Terapi 1. Basamak Eylül 2012 Van. Değerli Meslektaşlarım,

Klinik Nöral Terapi 1. Basamak Eylül 2012 Van. Değerli Meslektaşlarım, Klinik Nöral Terapi 1. Basamak 29-30 Eylül 2012 Van Değerli Meslektaşlarım, Nöral terapi çoğunlukla belirli özelliklerde lokal anestezik enjeksiyonu ile otonom sinir sistemi üzerine etki ederek birçok

Detaylı

Enjeksiyona Bağlı Siyatik Sinir Hasarında Mentamove Uygulaması Sonuçları. Olgu Sunumu Op. Dr. Mustafa AKGÜN Nöroşirürji Uzmanı ve Mentamove Eğitmeni

Enjeksiyona Bağlı Siyatik Sinir Hasarında Mentamove Uygulaması Sonuçları. Olgu Sunumu Op. Dr. Mustafa AKGÜN Nöroşirürji Uzmanı ve Mentamove Eğitmeni Enjeksiyona Bağlı Siyatik Sinir Hasarında Mentamove Uygulaması Sonuçları Olgu Sunumu Op. Dr. Mustafa AKGÜN Nöroşirürji Uzmanı ve Mentamove Eğitmeni 44 yaş Erkek (İşçi) Şikayeti: Sağ Bacağında Şiddetli

Detaylı

Bel ağrısı tüm dünyada yaygın olarak gözlenen bir şikayettir. Sanayileşmiş ülkelerde sıklığı giderek artış göstermektedir

Bel ağrısı tüm dünyada yaygın olarak gözlenen bir şikayettir. Sanayileşmiş ülkelerde sıklığı giderek artış göstermektedir Bel Boyun Fıtıkları Dr. Hülya Pekar Sağlık ve Güzellik Kliniği Lazer Epilasyon botox, yüz gençleştirm Bel ağrısı tüm dünyada yaygın olarak gözlenen bir şikayettir. Sanayileşmiş ülkelerde sıklığı giderek

Detaylı

Lisans Programı. 1.sınıf

Lisans Programı. 1.sınıf Ek.1 FAKÜLTESİ : Sağlık Bilimleri Fakültesi BÖLÜMÜ : Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü PROGRAMI : Lisans Programı SINIFI : 1.sınıf DÖNEMİ : 1.dönem Dersin Kredi Dağılımı Kodu Türü (Z/S) Türkçe Adı İngilizce

Detaylı

30.10.2013 BOYUN AĞRILARI

30.10.2013 BOYUN AĞRILARI BOYUN AĞRILARI BOYUN ANOTOMISI 7 vertebra, 5 intervertebral disk, 12 luschka eklemi, 14 faset eklem, Çok sayıda kas ve tendondan oluşur. BOYNUN FONKSIYONU Başı desteklemek Başın tüm hareket

Detaylı

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS NEDİR? Omurga, omur adı

Detaylı

Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014

Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014 Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014 Sedasyon Uygulamaları Günübirlik Anestezi Sonrası Derlenme Safhaları Modifiye Aldrete Skoru Nedir ve Nerede Kullanılır? Modifiye

Detaylı

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ 24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ 23 Eylül - 27 Eylül 1997 Antalya TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ DERNEĞİ Editör Prof. Dr. Asım KAYTAZ 24. ULUSAL OTORİNOLARENGOLOJİ

Detaylı

2009-2010 Öğretim Yılı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Derslerinin Kredileri ve ECTS Kredileri

2009-2010 Öğretim Yılı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Derslerinin Kredileri ve ECTS Kredileri 1. Sınıf / 1st Year Ders kodu Ders adı (TR) Ders adı (İng) Ders tipi Sömestir Kredi ECTS kredisi 101 Türk Dili 1 Turkish Language 1 Zorunlu / Obligatory 1 2 2 102 Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 1 Ataturk's

Detaylı

İLAN NO BİRİMİ BÖLÜMÜ ANABİLİM DALI UNVANI DERECE AÇIKLAMA

İLAN NO BİRİMİ BÖLÜMÜ ANABİLİM DALI UNVANI DERECE AÇIKLAMA Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğünden: ÖĞRETİM ÜYESİ ALIMI İLANI Üniversitemizin aşağıda belirtilen birimlerine 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve

Detaylı

BASIN AÇIKLAMASI SAĞLIKTA ŞİDDET SONA ERSİN Şanlıurfa Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi nde görevli olan Dr.

BASIN AÇIKLAMASI SAĞLIKTA ŞİDDET SONA ERSİN Şanlıurfa Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi nde görevli olan Dr. ! BASIN AÇIKLAMASI SAĞLIKTA ŞİDDET SONA ERSİN Şanlıurfa Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi nde görevli olan Dr. Bahattin Ahmet Yalçın, 17 Temmuz Salı günü bir hasta yakını tarafından

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

ÖZGEÇMİŞ Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities) ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Arzu BAHAR 2. Doğum Tarihi: 05.09.1979 3. Unvanı: Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu: Mezun Olduğu Üniversite Fakülte/Bölüm/Mezuniyet Tarihi Yüksek Lisans/Tarihi Doktora/Alanı/Tarihi

Detaylı

DÖNEM V - C. GRUBU Ortopedi ve Travmatoloji Stajı Ders Programı 1. Hafta 09/09/2015. ÇARŞAMBA Doğuştan çarpık ayak. Kongenital Pes Ekuinovarus

DÖNEM V - C. GRUBU Ortopedi ve Travmatoloji Stajı Ders Programı 1. Hafta 09/09/2015. ÇARŞAMBA Doğuştan çarpık ayak. Kongenital Pes Ekuinovarus DÖNEM V C. GRUBU Ortopedi ve Travmatoloji Stajı Ders Programı. Hafta 08.0 09: 09:0 0: 0.0. :0. :00 :. 6.00 6. 7.00 07/09/0 Bel ve Boyun Ağrıları Neck and Back Pain BORD(Bornova A blok. Kat Osteokondrozlar

Detaylı

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Mide Kanserinde Kemik Metastazı Klinik çalışmalarda; %0.7 - %3.4 Otopsi çalışmalarında;

Detaylı

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D. Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D. S A, 32 yaşında, Öğretmen, Trabzon Şikayeti: Karın ağrısı Hikayesi: 6 yıl

Detaylı

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Beyin Tümörleri Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Sizde mi Diş Sıkıyorsunuz? Diş sıkma ve gıcırdatma, gece ve/veya gündüz oluşabilen istemsiz bir aktivitedir.

Detaylı

Tek başına etkili olduğu gibi, istenildiği takdirde antiemetik bir ilaçla da kombine edilebilir.

Tek başına etkili olduğu gibi, istenildiği takdirde antiemetik bir ilaçla da kombine edilebilir. TÜRKİYE Bulantı Kontrolü İçin Acupressure Bilekliği: güvenli ve etkili Acupressure temel prensibine dayanan Sea-band bilekliği; hamilelik, yol tutması, migren, anestezi ve kemoterapinin neden olduğu bulantı

Detaylı

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi) Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi (Nöro-Onkolojik Cerrahi) BR.HLİ.018 Sinir sisteminin (Beyin, omurilik ve sinirlerin) tümörleri, sinir dokusunda bulunan çeşitli hücrelerden kaynaklanan ya

Detaylı

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz? Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz? Prof. Dr. Banu Bilezikçi Ankara Güven Hastanesi, Patoloji Bölümü Ankara Meme Hastalıkları Derneğinin III. Toplantısı 24 Kasım

Detaylı

Dersin I.Sınıf 2.Yarıyıl (02) I. st Year 2. nd Semester Teorik/Theory Lab./Lab. Uyg./Practice Toplam/Total Kredi/Credit ECTS

Dersin I.Sınıf 2.Yarıyıl (02) I. st Year 2. nd Semester Teorik/Theory Lab./Lab. Uyg./Practice Toplam/Total Kredi/Credit ECTS T.C. ISTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU ISTANBUL BILIM UNIVERSITY SCHOOL OF HEALTH FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON BÖLÜMÜ DEPARTMENT OF PHYSICAL THERAPY AND REHABILITATION MÜFREDAT DERS PROGRAMI

Detaylı

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ BİRİNCİL KEMİK KANSERİ KONDROSARKOM (KS) PROF. DR. LEVENT ERALP Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı İÇİNDEKİLER Kondrosarkom Nedir? KS dan kimler etkilenir? Bulgular nelerdir? KS tipleri nelerdir? Risk faktörleri

Detaylı

HEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE 0212 5294400 2182 KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE 0212 5294400 2182

HEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE 0212 5294400 2182 KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE 0212 5294400 2182 İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ 2013 YILI HASTA OKULU PLANI HASTANE ADI TARİH SAAT KONU EĞİTİM YERİ HASTA OKULU PROGRAMI İÇİN HASTA VE YAKINLARININ İLETİŞİM KURABİLECEKLERİ TELEFON NUMARASI HASEKİ 28/01/2013

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: GÖKÇE AYKOL ŞAHİN Unvanı: Yrd. Doç. Dr. Öğrenim Durumu Derece Alan Üniversite Yıl Yüksek Lisans Diş Hekimliği İstanbul Üniversitesi 2003 Doktora Periodontoloji Anabilim Dalı İstanbul

Detaylı

Ayberk Eskrim Kulübü - SEZON BAŞI YILLIK SAĞLIK ÖYKÜSÜ FORMU

Ayberk Eskrim Kulübü - SEZON BAŞI YILLIK SAĞLIK ÖYKÜSÜ FORMU Ayberk Eskrim Kulübü - SEZON BAŞI YILLIK SAĞLIK ÖYKÜSÜ FORMU AD SOYAD DOĞUM TARİHİ ADRESİ Sporcu 18 yaş altında ise ANNESİ BABASI VASİSİ DOKTORU Sporcunun tıbbi öyküsü hakkındaki soruların doğru olan yanıtlarına

Detaylı

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü 1 2 AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI İçerik Karın ağrısı olan hastanın akut apandisit olup olmadığını değerlendirmede kullandığımız testlerin değerliliği kullanımları tartışılacaktır

Detaylı

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY İbrahim Taha Dağlı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Cerrahpaşa

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) SAĞLIK TANILAMASI (HEM 601 TEORİK 2, 2

Detaylı

Klinik Nöral Terapi 1. Basamak 27-28 Nisan 2013 İstanbul. Değerli Meslektaşlarım,

Klinik Nöral Terapi 1. Basamak 27-28 Nisan 2013 İstanbul. Değerli Meslektaşlarım, Klinik Nöral Terapi 1. Basamak 27-28 Nisan 2013 İstanbul Değerli Meslektaşlarım, Nöral terapi çoğunlukla belirli özelliklerde lokal anestezik enjeksiyonu ile otonom sinir sistemi üzerine etki ederek birçok

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. : Acibadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi. : Derece Alan Üniversite Yıl

ÖZGEÇMİŞ. : Acibadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi. : Derece Alan Üniversite Yıl 1. Adı Soyadı : Elif Esma Safran İletişim Bilgileri ÖZGEÇMİŞ Adres Telefon Mail : Acibadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi : 0216 500 40 47 : Elif.Bayraktar@acibadem.edu.tr 2. Doğum Tarihi : 05.08.1990

Detaylı

Lab./Lab Teorik/Theory

Lab./Lab Teorik/Theory Dersin ISınıf IYarıyıl I st Year 1 st Teorik/Theory Lab/Lab Uyg/Practice Toplam/Total Kredi/Credit ECTS Kodu/Co (01) Semester (01) 101 Anatomi -I Anatomy-I 2 2-4 3 5 103 Fizyoloji - I Physiology-I 2 2-4

Detaylı

EVDE BAKIM HİZMET DENEYİMLERİ:KAMUDA

EVDE BAKIM HİZMET DENEYİMLERİ:KAMUDA EVDE BAKIM HİZMET DENEYİMLERİ:KAMUDA Doç. Dr. Pemra C.ÜNALAN Ast. Dr. Özge Doğan Marmara Üniversitesi Pendik EAH Evde Sağlık Birimi EVDE SAĞLIKTA HASTA TAKİBİ... Evde sağlık hizmeti alan hastaların ayaktan

Detaylı

KLİNİK NÖRALTERAPİ EĞİTİMİ PROGRAMI

KLİNİK NÖRALTERAPİ EĞİTİMİ PROGRAMI KLİNİK NÖRALTERAPİ EĞİTİMİ 2016-2017 PROGRAMI ZENGİN BİR PROGRAM İLE FARK YARATAN BİR NÖRALTERAPİ VE REGÜLASYON TIBBI DENEYİMİ NÖRALTERAPİ UYGULAMALARI EĞİTİM SORUMLUSUNUN MESAJI Değerli Meslektaşlarım,

Detaylı

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM DOKU YENİLENMESİNDE OTOLOG ÇÖZÜM TÜRKİYEDE TEK DENTAL PRP KİTİ KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM YENİLENMEK KENDİ İÇİMİZDE ONARICI DOKU YENİLENMESİNİ HIZLANDIRAN YENİLİKÇİ

Detaylı

Yapılan her öneri için bakım sürecinde önemini gösterecek açık bir sıralama verilmelidir.

Yapılan her öneri için bakım sürecinde önemini gösterecek açık bir sıralama verilmelidir. TERCİH EDİLEN YAKLAŞIM MODELİ KILAVUZLARI İÇİN ÖZET KARŞILAŞTIRMALI DEĞERLENDİRMELER Giriş Bunlar Akademinin tercih edilen yaklaşım modeli kılavuzlarının özet kriterleridir. Tercih edilen yaklaşım model

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl 1. Adı Soyadı : Elif Esma Bayraktar İletişim Bilgileri ÖZGEÇMİŞ Mail : elif.bayraktar@acibadem.edu.tr 2. Doğum Tarihi : 05.08.1990 3. Unvanı : Uzman Fizyoterapist 4. Öğrenim Durumu : Yüksek Lisans Derece

Detaylı

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102 BR.HLİ.102 Serebral Felç (İnme) ve Spastisitede Botoks Spastisite Nedir? Spastisite belirli kasların aşırı aktif hale gelerek, adale katılığına, sertliğine ya da spazmlarına neden olmasıyla ortaya çıkan

Detaylı

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta M. Bülent ERTUĞRUL, M. Özlem SAYLAK-ERSOY, Çetin TURAN, Barçın ÖZTÜRK, Serhan SAKARYA Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, İnfeksiyon

Detaylı

Gelişen en Olguda Mentamove ile Tedavi

Gelişen en Olguda Mentamove ile Tedavi Spontan Foot Drop (Düşük k Ayak) Gelişen en Olguda Mentamove ile Tedavi Dr. Mustafa Akgün, Dr. Zehra Akgün, Dr. Christoph Garner Mentamove Merkezi Bursa Türkiye Keywords: Lumbar Disc Disease, Foot Drop,

Detaylı

AYAKTAN HASTA DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

AYAKTAN HASTA DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No 24.03.2014 CureMed te tanımlanmış anamnez modüller eklendi. 01 FTR Tedavi Formu prosedüre tanımlandı. Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hasta Değerlendirme

Detaylı

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların

Detaylı

İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE

İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE İNTEGRATİF TIP DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF INTEGRATIVE MEDICINE REVIEW / DERLEME Sedat Yıldız 1, Elif Kaya 2, Turgay Altınbilek 3, Ateş Şendil 4, Esra Pınar Erdoğdu 5 1 Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları

Detaylı

Türkiye de ilk yara bakım kliniği örneği; Sorunlar, çözümler

Türkiye de ilk yara bakım kliniği örneği; Sorunlar, çözümler Türkiye de ilk yara bakım kliniği örneği; Sorunlar, çözümler Prof Dr Tuğbay Tuğ Genel Cerrahi Uzmanı Ecz.Hasan ÇELEBİ (1956-2011) Yara Bakımı ve Doku Onarımı Derneği 1996 yılında kurulmuş ve 2004 yılında

Detaylı

25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015

25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015 TOTBİD 25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015 Titanic Kongre Merkezi Belek / Antalya PROGRAM ANAHATLARI 27 Ekim 2015, Salı Saat Salon 1 Alt dal KULLANILAN RENK VE SEMBOL

Detaylı

PROF. DR. TÜLİN TANER

PROF. DR. TÜLİN TANER Uyku Apne Sendromunda Diş Hekimliği Uygulamaları PROF. DR. TÜLİN TANER Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti AnaBilim Dalı TTD Okulu Uyku Bozuklukları Merkezi Kursu Ankara 26 27 Mart

Detaylı

Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA

Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA 49 yaşında, erkek hasta Sol ayakta şişlik, kızarıklık Sol ayak altında siyah renkte yara

Detaylı

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği HEPATİT VEYA KARACİĞER TRANSPLANTASYONU SONRASI APLASTİK ANEMİ: KLİNİK ÖZELLİKLER VE TEDAVİ SONUÇLARI Özlem Tüfekçi 1, Hamiyet Hekimci Özdemir 2, Barış Malbora 3, Namık Yaşar Özbek 4, Neşe Yaralı 4, Arzu

Detaylı

İlaç ve Vaskülit. Propiltiourasil. PTU sonrası vaskülit. birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir.

İlaç ve Vaskülit. Propiltiourasil. PTU sonrası vaskülit. birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir. PTU sonrası vaskülit İlaç ve Vaskülit Propiltiourasil birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir. Propiltiourasil Daha çok P-ANCA pozitifliği PTU ile tedavi

Detaylı

Omurga Girişimleri. Nöroradyolojide Yeni Bir Ufuk. Dr. Osman KIZILKILIÇ İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji AD-Nöroradyoloji BD

Omurga Girişimleri. Nöroradyolojide Yeni Bir Ufuk. Dr. Osman KIZILKILIÇ İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji AD-Nöroradyoloji BD Omurga Girişimleri Nöroradyolojide Yeni Bir Ufuk Dr. Osman KIZILKILIÇ İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji AD-Nöroradyoloji BD ENDİKASYONLAR VERTEBRA DİSKOPATİ DEJENERATİF VERTEBROPLASTİ

Detaylı

EK-2: FİİLİ HİZMET KAPSAMINDAKİ MESLEK KODLARI

EK-2: FİİLİ HİZMET KAPSAMINDAKİ MESLEK KODLARI EK-2: FİİLİ HİZMET KAPSAMINDAKİ MESLEK KODLARI SAĞLIK MESLEK MENSUPLARININ MESLEK KODLARINA GÖRE SAYILARI S.N. MESLEK KODU MESLEK AÇIKLMA 1 2111.1 1 Radyasyon (Sağlık) Fizikçisi 2 2131.01 Biyokimyager

Detaylı

DÖNEM V EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI BAŞKOORDİNATÖR. Prof. Dr. Onur URAL DÖNEM V KOORDİNATÖRÜ. Prof. Dr.

DÖNEM V EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI BAŞKOORDİNATÖR. Prof. Dr. Onur URAL DÖNEM V KOORDİNATÖRÜ. Prof. Dr. DÖNEM V 2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI BAŞKOORDİNATÖR Prof. Dr. Onur URAL DÖNEM V KOORDİNATÖRÜ Prof. Dr. Mustafa KOPLAY KOORDİNATÖR YARDIMCILARI Doç. Dr. Murat AKAND Dr.Öğr. Üyesi Faruk

Detaylı

ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR

ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR HAREKET SİSTEMİ Üç ana yapı taşı Kemikler Kaslar Eklemler Oynamaz eklemler (Kafa tası) Yarı oynar eklemler (Omurga) Oynar eklemler

Detaylı