T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GRAFİK VE FOTOĞRAF PİNHOLE (İĞNE DELİĞİ) KAMERA

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GRAFİK VE FOTOĞRAF PİNHOLE (İĞNE DELİĞİ) KAMERA"

Transkript

1 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GRAFİK VE FOTOĞRAF PİNHOLE (İĞNE DELİĞİ) KAMERA ANKARA 2007

2 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen modüller; Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının tarih ve 269 sayılı Kararı ile onaylanan, Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarında kademeli olarak yaygınlaştırılan 42 alan ve 192 dala ait çerçeve öğretim programlarında amaçlanan mesleki yeterlikleri kazandırmaya yönelik geliştirilmiş öğretim materyalleridir (Ders Notlarıdır). Modüller, bireylere mesleki yeterlik kazandırmak ve bireysel öğrenmeye rehberlik etmek amacıyla öğrenme materyali olarak hazırlanmış, denenmek ve geliştirilmek üzere Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarında uygulanmaya başlanmıştır. Modüller teknolojik gelişmelere paralel olarak, amaçlanan yeterliği kazandırmak koşulu ile eğitim öğretim sırasında geliştirilebilir ve yapılması önerilen değişiklikler Bakanlıkta ilgili birime bildirilir. Örgün ve yaygın eğitim kurumları, işletmeler ve kendi kendine mesleki yeterlik kazanmak isteyen bireyler modüllere internet üzerinden ulaşılabilirler. Basılmış modüller, eğitim kurumlarında öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılır. Modüller hiçbir şekilde ticari amaçla kullanılamaz ve ücret karşılığında satılamaz.

3 İÇİNDEKİLER AÇIKLAMALAR...ii GİRİŞ...1 ÖĞRENME FAALİYETİ FOTOĞRAFIN BULUNUŞU Tanımı ve Önemi Fotoğrafı Bulan Kişiler ve İlk Fotoğrafçılar İlk Fotoğraf Örnekleri Fotoğrafın Evrim Süreci Karanlık Kutu-Kamera Obscura Fotoğrafın Optik Evrimi Fotoğrafın Kimyasal Evrimi Fotoğraf Makine Teknolojisinin Gelişim Süreci Fotoğrafın İlk Kullanım Alanları Fotoğrafın Yaygınlaşması Dünyada fotoğrafın gelişimi Türkiye de Fotoğrafın Gelişimi...49 UYGULAMA FAALİYETİ...61 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME...62 ÖĞRENME FAALİYETİ PİNHOLE KAMERA Karanlık Kutu (Kamera Obscura) Görüntü Oluşumu Karanlık Kutunun Yapısı İlk Karanlık Kutu Örnekleri Karanlık Kutunun Gelişimi İlk Fotoğraf Makineleri Tanımı Amacı Başlıca özellikleri Mekanik yapısı Dijital Yapısı Çalışma Prensipleri Kullanımı...98 UYGULAMA FAALİYETİ ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÖĞRENME FAALİYETİ PİNHOLE KAMERAYLA ÇEKİM YAPMAK Diyafram Enstantane Objektif UYGULAMA FAALİYETİ ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME MODÜL DEĞERLENDİRME CEVAP ANAHTARLARI KAYNAKLAR i

4 AÇIKLAMALAR AÇIKLAMALAR MODÜLÜN KODU ALAN DAL/MESLEK 213GIM012 Grafik ve Fotoğraf Alan Ortak MODÜLÜN ADI MODÜLÜN TANIMI SÜRE 40/32 Pinhole (İğne Deliği) Kamera Bu modül, fotoğrafın gelişimini,tarihini ve pinhole (karanlık kutunu) ün nasıl yapıldığını anlatan bir öğrenme materyalidir. ÖNKOŞUL YETERLİK MODÜLÜN AMACI Bu modülün ön koşulu yoktur. Pinhole (iğne deliği) kamerayı ve tarihini öğrenebilmek. Genel amaç Uygun çekim ortamı sağlandığında, Pinhole kamera ile tekniğine uygun çekim yapabileceksiniz. Amaçlar 1. Fotoğrafın günümüze kadar olan tarihsel gelişim sürecini doğru analiz edebileceksiniz. 2. Pinhole kamerayı tekniğine uygun olarak hazırlayabilecek siniz. 3. Hazırladığı Pinhole kamerayla tekniğine uygun olarak çekim yapabileceksiniz. EĞİTİM ÖĞRETİM ORTAMLARI VE DONANIMLARI ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME Donanımİğne, karton mukavva, zımpara, folyo, siyah sprey boya, siyah bir kapak (örtücü) Ortam Çekim ortamı, karanlık oda Modülün içinde yer alan her faaliyetten sonra, verilen ölçme araçlarıyla kazandığınız bilgileri ölçerek kendi kendinizi değerlendireceksiniz. Öğretmen, modül sonunda size ölçme aracı ( test, çoktan seçmeli, doğru yanlış vb.) uygulayarak modül uygulamaları ile kazandığınız bilgileri ölçerek değerlendireceksiniz. ii

5 GİRİŞ GİRİŞ Sevgili Öğrenci, İnsanoğlunun yeryüzü serüveni hep "yaparak öğrenme" şeklinde gelişmiştir. Buna "sınama yanılma" yöntemi de denir. Herhangi bir gereksinimi için bir yol dener, olmayınca bir başkasını uygulamaya başlar, başarınca da bunu bilgi hazinesine kaydedip kullanır. Ressamlarda gerçeğe daha yakın resimler çizmek için araştırmalar yapmış ve bir karanlık odanın duvarına açtıkları delikten içeri aldıkları ışık ışınları yardımıyla, dışarıdaki görüntüyü içeride bir düzlem üzerine taşımışlardır. İşte bu buluştan sonra yepyeni ve olağanüstü bir tarihi de başlatmış oldular. Bu modülde, resim ile başlayıp fotoğraf ile devam eden yepyeni görüntüler tarihi olan pinhole (iğne deliği) kameranın 15 yy.dan başlayıp 1839 yılında yepyeni bir boyut kazanan ilginç serüvenin bugüne kadarki tarihsel sürecini öğreneceksiniz. Ayrıca pinhole KAMERA yapımını ve yaptığınız bu karanlık kutu yardımıyla çekim yapmayı öğreneceksiniz. 1

6 2

7 AMAÇ ÖĞRENME FAALİYETİ 1 ÖĞRENME FAALİYETİ 1 Fotoğrafın bulunuşunun tarihsel sürecini, ilk fotoğraf çekimlerinin gelişim sürecini ve ilk fotoğraf örneklerini öğrenebileceksiniz. ARAŞTIRMA Fotoğrafın Fotoğraf makinesinin bulunuşundan günümüze kadar fotoğraf makinelerinin geçirdiği evreleri ve ilk fotoğraf örneklerini ansiklopedilerde, ilgili kitaplarda, fotoğraf dergilerinde internette araştırınız; bulduğunuz dokümanları düzenleyerek sınıf arkadaşlarınızla paylaşınız Tanımı ve Önemi 1. FOTOĞRAFIN BULUNUŞU İnsanoğlu ilk günlerinden başlayarak düşüncelerini, duygularını bir yüzey üzerine aktarmaya çalışmıştır. Mağara duvarına bizon resmini çizen insandan başlayarak, tarih içinde çeşitli yüzeyleri; çizerek, boyayarak ve baskı tekniklerini kullanarak gördüklerini ve duygularını sabit bir yüzey üzerine kaydetme eğilimleri göstermiştir.tüm bu çaba ve arayışları 1800 lü yılların ortalarında, ışığı ve ışığa karşı duyarlı bir yüzeyi kullanarak nesnelerin görüntülerini yüzey üzerine kaydederek sabitleştirme tekniğini bulmayla sonuçlanmıştır. Yüzeyi, pozlayarak kullanılan bu yöntemin adı fotoğraftır. İnsanın ilk olarak suretini su üzerindeki yansımalarından görebildiği göz önünde bulundurulursa bu buluş muazzam bir ilerlemedir. İngiliz dilinde iğne deliği (pinhole), fotoğraf literatüründe ise karanlık oda ya da karanlık kutu (KAMERA obscura) adıyla anılan fotoğraf tekniği oldukça basit bir ilkeye dayanır. Latince'de "kamera" "oda", "obscura" da "karanlık" anlamlarını taşır. Resim.1.1:KAMERA obscura 3

8 Güneşli bir günde, üzerinde minicik bir deliği olan bir odadan girdiğinizde, deliğin karşısındaki duvar yüzeyinde bir görüntünün oluştuğuna tanıklık edebilirsiniz. Bir sihir gibi görünmekle birlikte bu oluşum, eskiden beri bilinen basit bir fizik kuralına dayanır. Doğru boyunca yol alan ışık yansıtıcı bir objeye çarptığında, bazı ışık ışınları geri yansır. Yansıyan ışık ışınları çok ince bir malzemeden yapılmış çok küçük bir delikten saçılmaksızın geçebilirler Fotoğrafı Bulan Kişiler ve İlk Fotoğrafçılar Thomas Wedwood Karanlık kutunun sağladığı görüntüyü, yüzey üzerinde sabitleştirebilmek için ışığa karşı duyarlı olan ve ışıktan etkilenerek tonu değişen bazı kimyasal maddelerle özelliklede gümüş nitrat ve gümüş klorür üzerinde daha detaylı çalışmalar gerekmiştir. Thomas Wedgwood ( ) ilk kez ışığı kullanarak yanı pozlama yoluyla bir nesnenin görüntüsünü yüzey üzerine kayıt etmeyi başardı. Resim.1.2: Thomas Wedgwood ( ) 4

9 Wedgwood şöyle diyordu: Beyaz bir kağıt ya da beyaz bir deri, gümüş nitrat alaşımıyla ıslatıldıktan sonra tamamen karanlık bir ortamda tutulduğunda, herhangi bir değişiklik sözkonusu olmaz, ancak gün ışığına çıkarıldığında kağıt ya da derinin tonu hızla değişir, zaman ilerledikçe kahverengi ve grinin ton değerleri görülür. Uzun süre sonra kararır. Kâğıt ya da derinin üzerine herhangi bir nesne konulduğunda, nesnenin kapladığı yer beyaz kalır, diğer yerler aşamalı olarak kararır Wedgwood un gerçekleştirdiği basit deney şöyleydi: Gümüş nitrat alaşımı sürülmüş olan kağıt ya da parşömen üzerine, düz bir nesne örneğin madeni para, anahtar yada bir yaprak koydu, yüzey üzerine düşen güneş ışığı gümüş nitrat sürülmüş yüzeyi karartarak nesneyi siluet yanı beyaz olarak ortaya çıkarttı. Wedgwood siluetin yanı nesnenin görüntüsünün gidererek kararmasını engelleyemedi. Siluet sabitleştirilmediği için güçlü bir ışığa tutulduğunda karararak yok oluyordu. Wedgwood un uyguladığı yöntem; güneşe tutularak kâğıt üzerine oyulmuş şekillerin elma üzerinde oluşturulmasına benzemektedir. Niepce Bu çalışmalar, yeni araştırmalara yol açtı, özelliklede görüntülerin kimyasal yoldan çoğaltılması düşüncesini geliştirdi. Aynı dönemde, litografgi (taşbaskı) adı verilen yeni bir yöntemle görüntüler kopya edilerek çoğaltılmaya başlandı. Kireç taşının kimyasal özelliklerinden yararlanılarak geliştirilen taş baskı tekniği 19. yüzyılın ilkyarısında Avrupa da yayılmaya başladı. Bu yöntem, fotoğrafın öncülerinden Joseph Nicephore Niepce in ( ) dikkatini çekti. Resim.1.3: Joseph Nicephore Niepce in ( ) 5

10 Niepce, taşbaskı tekniği ile çeşitli denemeler yaptı. Mürekkep ve çeşitli vernikleri kimyasal yollarla karıştırdı ve gümüş tuzlarıyla duyarlı hale getirilmiş bir vernik alaşımını kullanarak gravür kopyalamayı başardı. Niepce in bu tekniği aslında Wedgwood nun tekniğinden farklı değildir. Niepce, kardeşi ve oğlu Isdore Niepce le( ) birlikte, taş baskı ve gravür kopyalama işine yöneldi. Niepce, ışığa karşı duyarlı malzemeyi geliştirdi ve bu malzemeyi bir levha üzerine sürerek duyarlı yüzey elde etti. Gravür kopyalama işinden bu yöntemi kullandı. Ancak, görüntünün bu yüzey üzerine pozlanmasını gerçekleştiremedi te duyarlı yüzeyi karanlık odada pozlandırma düşüncesini geliştirdi da Niepce ilk sonuçlarını aldı; konunun koyu bölümlerini açık, açık bölümlerini de koyu olarak yüzey üzerine kayıt etmeyi başardı. Böylece Niepce, Wedgwood tan habersiz karanlık kutuyu kullanarak görüntü kayıt etmeyi başardı. Niepce nin elde ettiği bu görüntü daha sonraki yıllarda fotoğrafçılıkta çok sık kullanılacak olan negatif görüntüydü. Gün ışığında bakıldığı zaman hemen yok olan negatifte, baskı yoluyla gerçek fotoğrafı elde etmeyi düşünemedi. O, karanlık kutuyu kullanarak bir seferde pozitif fotoğrafı elde etmeye çalıştı. Niepce bir taraftan, karanlık kutuya giren ışığı kontrol edebilmek için diyafram sistemini kulandı. Öte yandan ise ışıktan etkilenerek ton değeri değişen yeni maddelerin peşine düştü. Niepce, bütün bu yorucu çalış (1824). Resim.1.4: Joseph Nicéphore Niépce. Kurulmuş Masa. Heliyografi Lavanta yağı ile karıştırılan yahuda bitümü maddesi karanlıkta tutulduktan sonra, ışıkla pozlandığında kimyasal olarak bozulmayan bir yapıya sahiptir. Niepce, kurşun ve kalay alaşımından oluşun bir levha üzerine bu maddeyi kaplayarak, ışığa karşı duyarlı bir yüzey elde etti. Işık etkisinde kalan duyarlı yüzey, ışıktan etkilenerek değişiyordu. Işıktan çok etkilenen yerler yani konunun aydınlık ve beyaz alanları levha üzerinde beyazlaşıyor ve o şekilde sabit kalıyordu. Konunun daha koyu alanları ise levha üzerinde daha az değişiyor ve karanlık kalıyordu. Levha ışıkta yeterli süre kaldıktan (yeterli pozlamadan ) sonra duyarlı yüzeyi karanlık yerleri yani ışık almamış alanları levha üzerinden güçlü bir çözücü ile temizleniyordu. Sonuç olarak, ışıktan etkilenen alanlar beyazlaşmış olarak ışıktan etkilenmeyen alanlar ise duyarkatın eritilmesiyle (temizlenmesiyle) çıplaklaşan levha olarak ortaya çıkıyordu. Niepce, helyografiyi gravür kopyalamak için kullandı yılında ise fotoğraf makinesini kullanarak tarihin bilinen ilk fotoğrafını çekti. 6

11 Dagerryotip Yahuda bitümü, ışığa karşı çok duyarlı bir madde olmadığı için pozlama süresi çok uzundu, güneş altında tam sekiz saat pozlamak gerekiyordu. Pozlama süresini kısaltmak için Niepce başka maddelerin arayışına girdi. Bu arada, Paris te optikçi Charles Louis Chevaliaer in ( ) evinde Louis Jacgues Mande Daguerre le( ) tanıştığı (1827). ResimF.1.5: Louis-Jacques-Mandé Daguerre 1844 Daguerre, o dönemde ressam ve sahne gösterileri yapan bir kişiydi. Parisin çeşitli tiyatrolarında Diyorama (Diorama) gösterileri yapıyordu. Diyorama fotoğrafın ortaya çıkış sürecinde önemeli bir yere sahiptir. Daguerre,bu gösteri şöyle gerçekleştiriyordu: Küçük boyutlarda yapılan çizim resimleri karanlık kutu aracılığıyla 14x22 m. Boyutlarındaki yarı şeffaf tül perdeye büyütülerek her iki yüzüne resmediliyordu. Tül perde özel olarak hazırlanmış salonlarda yukarıdan aşağıya doğru asılıyordu. Önden ve arkadan aydınlatılan bu resim, ayrıca üzerindeki konuyu belirtmek ve ortam yaratabilmek için özel efektlerle destekleniyordu. Karartılmış bir ortamda gerçekleştirilen bu gösteri, izleyicileri kuşkusuz çok etkiliyordu. Resim.1. 6 Louis Jacques Mandé Daguerre Resim.1. 7: Bir Diorama bileti resimli diorama. Bry-sur-Marne Kilisesi 7

12 Niepce, karanlık kutuyu ( KAMERA obscura) kullanarak diyorama gösterileri yapan genç Daguerre den etkilendi. Bu ilk tanışmanın (1827) ardından iki yıl sonra, yaşının da çok ilerlemiş olması nedeni ile Daguerre le bir ortaklık anlaşması imzalamaya karar verdi(1829). Niepce, bütün araştırmaları ve elde ettiği sonuçlarla ilgili bilgileri en ince detayına kadar Daguerre e iletti. Resim.1. 8: Bu litograf, Place du Château d'eau nun sol tarafını göstermektedir. Arkada görünen yapı ise Daguerre in Diorama sıdır. Arka duvarda yer alan uzun pencereler, ışığın geçirilmesini sağlamaktadır Niepcenin sağladığı bilgiler ışığında Daguerre çalışmalarını sürdürürken Nipce öldü (1833). Daguerre çalışmalarını yeni kimyasal maddeleri denemeye yöneltti. Daguerre,1835 cıva buharından geliştirdiği yöntemi ile, doğrudan doğruya pozitif görüntüyü elde etti de kendi yöntemi ile stüdyoda sabit nesnelerin, detaylı görüntülerini yüzey üzerine kaydetti ve daha da önemlisi kaydettiği görüntüyü sabitleştirmeyi başardı. Daguerre elde ettiği sonuç şaşılacak derecede iyi idi. Görüntünün aydınlık ve karanlık alanlarında her türlü detay vardı ve konu kusursuz bir şekilde görülüyordu, pozlama süresi sekiz saatten birkaç dakikaya düşmüştü,ayrıca uygulanan yöntem çok kolaydı. Daguerre, buluşuna Dagerreyotip (Daguerreotype). Niepcenin mirasçısı olan oğlu İsidore, Daguerre ile isteksiz olarak yeni bir anlaşma imzaladı. Daguerre bu anlaşmada, yeni yöntemin sadece kendi adıyla anılmasını şart koşarken, bu buluşunun ilk aşamasında Nicephore Niepcenin anılacağını belirti. Dagerreyotip in parasal ödülünü de Daguerre, Niepcenin oğlu İsidore ye verdi (1839). 8

13 Daguerre yeni buluşunu François Arago ya ( ) açıkladı. Arago, yöntemi uyguladı ve sonuç karşısında şaşırdı, 7 ocak 1839 da Fransız Bilimler Akademisinde dagerreyotipi heyecanlı bir konuşma ile tanıttı. Işığı kullanarak yüzey üzerine bir nesnenin görüntüsünü resmetme yöntemi çok ilgi uyandırdı. İnsanlar Daghuerre in peşine düştüler. Aynı günlerde bir yangın sonucu Dagueerre nin atölyesi yandı. Yangın sonucunda her şeyini kaybeden Dagueerre daha çok ilgi odağı haline geldi. Louis-Philippe in hazırladığı bir yasayla devlet belli bir ücret karşılığında Dagueerre İsidore Niepceden Dagerreyotipi satın aldı. Dagueerre, çalışmalarını yeniden sürdürdü. 19 Ağustos 1939 Fransız Bilimler Akademisi tarafından Dagerreyotip buluşu onaylandı. Dagueerre aynı yıl içinde yöntemini anlatan bir broşür yayınladı: Daguerretip ve Diyaroma Yönteminin Tarihçesi ve Tarifi. Broşür İngilizce, Almanca, İtalyanca, İspanyolca ve İsveççe ye çevrildi. Dagerreyotipin yöntemi şöyleydi: Üzerine gümüş sürülmüş ve yüzeyi düzleştirilerek parlatılmış bakır levha, içinde iyot partikülleri bulunan bir kabin üstüne kapatılır, kabın içinde buharlaşan iyot, bakır levha yüzeyindeki gümüşle birleşerek ışığa karşı duyarlı gümüş iyodu meydana getirir. Bu levha, fotoğraf makinesiyle 20 dakika pozlanır. Pozlama sırasında, gümüş iyot üzerinde gelen ışıklar ışık alan yerlerdeki gümüş yoğunluğunu azaltır. Daguerre daha sonra pozlanmış levhayı altından ocakla ısıtılan cıva dolu bir kabın üstüne yanı cıva buharına tutar. Cıva buharı, ışık alan yerlerdeki gümüşü, ışıktan etkilenme oranına göre yavaşça azaltır ve pozitif görüntü ortaya çıkar. Daha sonra levha sodyum hipo sülfüte konularak görüntü sabitlenir. Ve pozlanmamış (değişmemiş) gümüş tuzları levha üzerinden temizlenir. Böylece konunun az ışık alan yerleri karanlık gözükür. Bu banyodan sonra levha yıkanır ve kurutulur. Görüntünün ortaya çıktığı levha yüzeyi en küçük sürtünmeyle bozulacak derecede hassas olduğu için önüne bir cam konularak korunur. Resim.1. 8: (Dagerotip Yönteminin ve Dioramanın Tarihçesi ve Tarifi) adlı Kitabın, nadir bulunan ilk basımın Alphonse Giraux imzalı (yayımlayan) ön (başlık) sayfası. Ön sayfada bulunan el yazısı, Bry belediye başkanı, Daguerre in oğlunun yakın arkadaşı M.Mentienne in imzası yer almaktadır. 9

14 Dagerryotip yöntemi ile çekilen fotoğraf tektir. Aynı fotoğraftan birden fazla elde etmek için sürecin aynen tekrarlanması gerekir. Ayrıca dagerryotipi görmek güçtür. Gümüş kaplı bakır levha parlatıldığı için üzerindeki görüntü bir ayna etkisi oluşturur. Ayrıca fotoğrafın önündeki cam nedeni ile görülebilmesi kolay değildir. Ancak belli bir açıda tutulduğunda fotoğraf görülebilir. Diğer bir olumsuz yanı da pozlamanın uzun olmasıdır. Pozlama için ortalama yarım saat gerekir. Doğayı renkli yerine tek renkli göstermesi en büyük eleştiri nedeni olmuştur. Levhaların hareketlenmesi kullanılan aygıtların ağır ve karmaşık olması da dagerryotip çalışmalarını güçleştirmiştir. Bütün bu olumsuzlukların yanında detayı inanılmaz bir keskinlikte kaydetmesi dagerryotipin en önemli özelliğidir. Dagerreyotipin bir endüstriye dönüşerek yayılması yanında, fotoğraf tarihi açısından önemli gelişmeler oluyordu. Daguerre e karşı eleştiriler hatta ağır tepkiler gelmeye başlamıştı. Niepce in dagerreyotip buluşundaki yeri ve önemi konusunda Niepce in dostları ağır eleştirilerde bulundular. Özellikle de Daguerre i, Niepce le tanıştıran optikçi Chevalier bu eleştirileri yapanların başında yer aldı. Chevalier e göre Niepce 1829 yıllında bir anlaşmayla helyografiyle ilgili bütün bilgileri Daguerre e aktarmıştı. Bu nedenle bu buluşu Niepce den başkası yapamazdı. Niepce 1825 te gümüş klorürlü kağıt üzerinde elde ettiği ve sabitleştirilmiş olan negatif görüntüleriyle ilgili çalışmasını 1827 de Londra Kraliyet Bilim Akademisi sekreteri olan Dr. Bauer e iletmişti ve konunun Bilim Akademisi ne sunulmasını istedi. Niepce, 1816 da başladığı çalışmalarını resmileştirmek istedi. Ancak süreç tanımlandı ancak Bilim Akademisi nin kurallarına göre yayın yapmak yasaktı. Bu nedenle, Niepce in çalışması yayınlanamadı. Dr.Bauer, konuyla ilgili şöyle demektedir: Dagueere ve Niepce in,birbirlerinden ayrı olarak, dageereyotipin geliştirilerek ortaya çıkmasındaki farklı aşamalardaki rolleri, asla her yönüyle doğru olarak bilinemeyecekti. Niepce ve Dagueere den önce hiç kimse, karanlık odada hazırlanan duyarlı malzemeyi fotoğraf makinesiyle pozlayarak görüntü elde etmemiştir. Bu ikiliye eklenecek tek bir isim Wedgwood olabilir. Bu nedenle, şöyle demek daha doğrudur. Fotoğrafçılık, Wedgwood un araştırmalarıyla başlamış, Niepce ve Dagueere in araştırma ve elde ettikleri sonuçlarla gelişmiş, resmi olarak da Daguere tarafından sonuçlandırılmıştır. Kalotip Talbot Niepce ve Dagueere nin çalışmaları sonucunda ortaya çıkan fotoğraf, metal levhalar üzerinde gerçekleştiriliyordu. Metal levhaların yüzey olarak kullanılması önemli bir engel oluşturuyordu. Ayrıca metal levhaların maliyeti de çok yüksek idi. Çekim işlemi sırasında kullanılan karanlık kutular yani fotoğraf makinesi de çok ağır ve hantaldı. Bu anlamda, fotoğrafçılığa yön vererek fotoğrafın daha geniş kitlelere yayılmasını sağlayan kişi İngiliz bilim adamı William Henry Fox Talbot dur ( ). 10

15 Resim.1. 9:William Henry Fox Talbot ) Çok yönlü bir bilim adamı olan Talbot, 1833 de KAMERA lucida (aydınlık kutu) kullanarak, kuzey İtalya daki Como Gölü nde çizimler yaptı. Bu çalışmalar, aydınlık kutu yoluyla doğadan kopya resimler yapmanın ötesinde çalışmalar değildi. Ancak Talbot un amacı bu değildi, o karanlık kutunun sağladığı doğal görüntüyü kağıt üzerinde sabitlemeyi düşündü ve kağıt üzerinde çalışmaya yöneldi. Yani karanlık kutunun verdiği görüntüyü ilk kez kâğıt üzerine sabitlemeye çalıştı. Resim.1. 10:KAMERA lucidanın optik yapısı 11

16 Wedgwood, Niepce ve Daguerre in yolunda giderek 1835 de ilk sonucu elde etti. Niepce in negatifine benzemeyen ton değerleri olan negatifi kâğıt üzerinde elde etti. Talbot un iki büyük başarısı vardır: Birincisi kâğıt üzerinde negatif görüntü elde etmektir. İkincisi ise negatif görüntüyü kullanarak sayısız pozitif elde etmektir. Talbot un geliştirdiği bu yöntemle birlikte artık bir çoğaltma aracı olmuştur. Dageereyotip yöntemiyle çekilen fotoğraflar, bir tane idi ve çoğaltılamıyordu, bu nedenle de resim gibi biricikti oysa Talbot un yöntemiyle birlikte tek negatiften onlarca pozitif çoğaltılmaya başlandı. Talbot kaliteli yazı kâğıdının, seyreltilmiş bilinen tuz (sodyum klorür) eriğine sokup kurumasını bekledi, daha sonra kâğıdı güçlü gümüş nitrat eriyiğine soktu. Bu işlemi, her kâğıt için defalarca tekrarladı. Kimyasal maddeler, reaksiyon sonucunda gümüş klorüre dönüşüyor ve ışığa duyarlı olan bu madde kâğıt yüzeyinde ortaya çıkıyordu. Bu madde, suyun içinde kâğıdın dokusunda çözülmüyordu. Bu şekilde hazırlanmış kâğıtların üstüne Talbot; yaprak, tül,dantel gibi nesne koyarak güneş ışığında kağıdı pozladı. Kağıdın, güneş ışığını alan yerleri aşamalı olarak karardı. Ve nesneler siluet olarak ortaya çıktı. Böylece Talbot, kağıt üzerine kodlanmış olan gizli görüntüyü ortaya çıkarmayı başardı. Daha sonra görüntüyü sabitleştirmek için önceleri sıcak tuzlu suyu,daha sonra arkadaşı olan bilim adamı Sir John F.W.Herschel in ( ) önerisiyle sodyum hiposülfitten oluşan sabitleme banyosunu kullandı (1839), sodyum hiposülfit, o günden beri hâlâ sabitleme banyosu olarak kullanılmaktadır. Talbot un elde ettiği sonuç; siyah zemin üstünde beyaz siluet şeklinde nesnedir. Bu sonuç günümüzün negatif görüntüsüdür. Talbot, bu negatif siluet görüntülere fotojenik çizim ( photogenic drawing) ve gölge çizim ( sciagraphic;yunanca, skia gölge demektir) adını verdi. Resim W.H.F:Talbot. Bitkilerden elde ettiği bir negatif Görüntü. 12

17 Talbot, gümüş klorürlü kâğıtları sıradan karanlık kutularda ( fotoğraf makinesi) kullandı. Yüksek ışık ortamında bir saat pozladı. Küçük fotoğraf makineleriyle çok kaliteli ancak boyut olarak çok çok küçük fotoğraf elde etti. Talbot, negatif görüntüdeki aydınlık ve karanlığın yeniden bir fotojenik çizimini yaparak negatiften birçok pozitif baskı yapmaya yöneldi. Talbot aslında bu konuyla çok daha önce ilgilenmeye başlamıştı, Şubat 1835 deki bir notunda şöyle demektedir: Fotojenik çizim (photogenic drawing) ya da gölge çizim (sciagraphic) yönteminde; kâğıt eğer şeffaf olursa, ilk çizimdeki nesne bir sonraki çizimi sağlar, sonuç olarak, aydınlık ve karanlık ters döner. Talbot, 1840 da yöntemini temelden değiştirdi. Talbot ilk denemelerinde ışığa duyarlı kimyasal kâğıdı güneş ışığına tutarak görüntü elde ediyordu. Görüntü, pozlama sırasında ortaya çıkıyordu. Oysa yeni yönteminde, fotoğraf makinesi içinde pozlanan kağıt karanlıkta duracak ve kağıdın pozlanan gizli görüntüsü ( latent image) kimyasal süreç sonunda görülebilir olacaktı. Talbot bu yönteme, Yunanca kahos güzel ve typos izlenim sözcüklerinden oluşan Kalotip ( Calotype) adını verdi. Bu yeni yöntem kendi adıyla talbottype olarak adlandırıldı. Talbot un arkadaşı olan Sir John Herschel, arkadaşının bulduğu bu yeni yönteme, Yunanca photos (ışık) ve graphos (çizmek) sözcüklerinden oluşan photography adını verdi. Ayrıca Sir John, Talbot un yöntemini tanımlarken ilk kez negatif ve pozitif sözcüklerini kullandı (1840). Talbot, Şubat 1841 de kalotipin patentini aldı. F.1.12 W.H.F:Talbot.Kafesli Pencere Negatif görüntü Talbot daha sonraki yıllarda kalotip yöntemine çeşitli eklemeler yaptı. Duyarlı maddelerin niteliğini artırarak,pozlama süresini çok azalttı. Ancak dönemin fotoğrafçıları kalotip yerine dagerreyotipi tercih etmeyi sürdürdüler. Dagerreyotipin detayı keskin, yüzeyi parlak ve ton değerleri zengindi. Dagerreyotipin negatifi yoktu, tek bir fotoğraf olması, şıklık ve zariflik simgesi olarak süslü çerçevelerde saklanmasını sağlıyordu. Kalotipin dateyı daha yumuşaktı ve görüntü kağıdın yapısı nedeniyle benekliydi. Talbot un kendisi de kalotipin yayılmasını engelledi. Kendisinden izinsiz yani yüksek lisans ücreti ödemeden kullananların hakkında davalar açtı. Aynı dönemde, Talbot kalotipin kitlesel üretimi için küçük bir de imalathane açtı (1843) ve kalotip yöntemiyle üretilmiş fotoğrafların yer aldığı bir kitap Doğanın Kalemi ( The Pencil of Nature; 1844) yayınladı. Bu, içinde fotoğrafında yer aldığı ilk kitaptır. Kitapta, Paris in ve Oxford un çeşitli fotoğrafları yanında, Talbot un yöntemiyle ilgili bilgiler yer almıştır. Talbot, çalışmalarına ara vermedi, yöntemini geliştirmeye çalıştı ve yaşamının kalan döneminde de 600 fotoğraf çekti. 13

18 Saint-Victor ( ) Talbot un yöntemiyle elde edilen negatif görüntünün kâğıt üzerinde olmasının iki temel sakıncası vardı: Birincisi; kâğıt yapısı gereği ikinci bir kopyanın yapılabilmesi için yeteri kadar şeffaf değildi. Bu da pozitifin detayını ve keskinliğini azaltıyordu. İkincisi ise kâğıt tabanın yıpranma sorunuydu. Fotoğrafçılar için dagerreyotip ve kalotip yeterli değildi ve arayışlar devam etti. Niepce nin kuzeni olan Clade Fêlix Abel Niepce de Saint- Victor( ) gümüş bileşimini yumurta akıyla (albümin) cam levha üzerine sürerek çok nitelikli negatifler elde etmeyi başardı (1874). Cam yüzey, kâğıt yüzeye göre birçok yarar sağladı. Camın doku sorunu yoktu, kendisi şeffaf bir yüzeydi ve kimyasal malzeme pürüzsüz olarak sürülebiliyordu. Niepce de Jaint-Victor un yöntemi şöyleydi: Yumurta akına çok potasyum iyot katılarak, bu bileşim sertleşene kadar çırpılıyor ve ortaya çıkan köpük, camın üzerine sürülerek kuruyana kadar bekletiliyor. Daha sonra üzerine yumurta akı sürülmüş olan cam, duyarlı hale getirilmek için gümüş nitrat banyosuna daldırılıyor. Bu yöntem, yumurta akı albümin kullanılarak yapıldığı için albüminli duyarkat (albümin yöntemi) olarak adlandırılır lerin başına kadar albümin yöntemi çeşitli yüzeylere özellikle de kağıt yüzeylerin duyarkatla kaplanması için kullanılmıştır. Archer Kollodyum Yöntemi Bu yeni gelişme de fotoğrafçıları pek tatmin etmedi. Görüntünün detayı çok iyi ve duyarkat yüzeyi çok düzgün olmasına rağmen albüminle hazırlanan levhalar kolayca hasar görüyordu ve pozlama süresikalotipten az değildi. Daha iyi duyarkatlı malzemeler birkaç yıl içinde ortaya çıktı. İngiliz heykeltıraş Frederick Scoot Archer ( ) albüminle yapılan duyarkat yerine, alkol ve eter karışımı içinde pamuk-barut çözeltisi olan kollodyum maddesini keşfetti (1851). F.1.13:Frederick Scoot Archer ( ) 14

19 Archer in duyarlı yüzeyi hazırlaması şöyleydi: Kollodyum iyotla karıştırılarak cam bir levha üzerine düzgün bir şekilde sıvanır. Camın yüzeyindeki alışımın bir süre pıhtılaşmasını bekledikten sonra gümüş nitrat banyosuna daldırılarak yüzeyde gümüş iyodür oluşturulur ve yüzey duyarlı hale getirilir. Böylece elde edilen duyarlı cam levha henüz yaşken; fotoğraf makinesinde pozlanır ve aradan fazla zaman geçmeden üzerine pirogallik asit dökülerek banyo edilir. Daha sonra ise sodyum tirosülfat ( sonraları potasyum siyanür) çözeltisi ile görüntü sabitleştirilir. Bu yöntemde, banyo işleminin hemen yapılması gerekiyordu, çünkü kollodyum katmanı sertleştikten sonra işleme tabi tutulamıyordu. Archer in buluşu olan bu yeni yöntem, yaş kollodyum yöntemi, dagerreyotip ve kalotipin yerini alarak1880 e kadar çok yaygın olarak kullanılmıştır. Bu yeni yöntem, yeni bir yöntemin ötesinde fotoğrafçılığa yeni bir anlayış getirmiştir. Artık cam levhaların duyarlılığı çok artmıştı. Pozlama süresi beş saniyeye düşmüştü. Negatiften alınan pozitif kopyalar çok başarılıydı, ton farklılığı çok ayrıntılıydı, ton değerleri net ve kesindi;ancak süreç çok uzundu ve hala çok malzeme kullanılıyordu. Gaspard Fêlix Taurnachon (Nadar) Resim.1. 14: G.F.T. Nadar ( ) Archer in yönteminin yaygınlaşmaya başladığı1850 li yıllarda, fotoğrafla ilgili olarak bir kişi daha ortaya çıktı. Gaspard Fêlix Taurnachon ( ) kısa adıyla Nadar. Nadar, yazarlık ve karikatüristik yaptıktan sonra1849 yılında dikkatini fotoğraf çekmeye verdi. David Octavius Hill gibi Nadar da bir sanatçı olarak fotoğrafla ilgilendi ve ilk fotoğrafını 1850 de çekti. Nadar kollodyum yöntemini kullanarak çok başarılı fotoğraflar çekti de Paris te bir fotoğraf stüdyosu açtı. Paris te yaşayan bir çok ünlü dostunun portrelerini çekti. Delacroix, Daumier gibi ünlü ressamların; Rossini, meyerbeer ve Richard Wagner gibi ünlü bestecilerin; Baudelaire, Champleury, Gautier, Sainte-Beuve, Bakunin gibi filozof ve politikacıların portrelerini çekti. Ayrıca Nadar, bir balona yerleştirdiği fotoğraf makinesiyle ilk hava fotoğrafını çekerken, fotoğrafı bilimsel amaçla kullanılan ilk kişi oldu. 15

20 F.1. 15:Eugene Pelletan F.1. 16:Gioacchino Rossini1856 Richard Leach Maddox Archer in kollodyum yönteminin en önemli özelliği levhaların yaş olarak yani kollodyumun kurumadan pozlandırılmasıydı. İngiliz Richard Leach Maddox ( ) tarafından 1871 de kollodyumun kuruyarak duyarlılığını kaybetmesi önlendi. Resim.1. 17: Richard Leach Maddox( ) Maddox un buluşu devrim niteliğindeydi, çünkü gümüş bromürden oluşan jelatin kıvamında bir duyarkatla kaplanan kuru levhalar artık aylarca, hatta yıllarca pozlandırılmadan saklanabiliyordu. Hatta levhalar, pozlandırıldıktan sonra da aynı şekilde saklanabiliyordu. Maddox un bu yeni buluşuyla fotoğrafçılıkta kollodyumun yerini jelatin maddesi almıştır. Jelatin bromürle kaplı bu yeni levhalar, yaş kollodyum levhalara göre çok daha duyarlıdır. Pozlama süresi artık saniyenin dilimleriyle ölçülmeye başlanmıştır. Böylece fotoğrafçılar ilk kez, fotoğraf makinesini taşıyan sehpalardan kurtularak, makinelerini ellerinde taşımaya başladılar. Yine bu dönemde ilk kez an fotoğrafı çekilmeye başlandı ve fotoğrafçılık hızla yayıldı. 16

21 George Eastman Kuru levha yöntemiyle fotoğrafçılığı endüstri haline dönüştürme çalışmalarına George Eastman ( ) başlamıştır. F George Eastman( ) Eastman,1880 de kurduğu bir işletmeyle, pozlanmaya hazır cam yüzey üzerinde jelatin bromürlü levhalar satmaya başlamıştır. Eastman, özel bir ortam içinde korunarak, seri halde satılabilecek duyarlı malzemeler üretmeye başlamıştır. İlk denemeleri, kağıt kullanarak kalotip yöntemine benzer çalışmalardı, ancak kağıdın şeffaf olmaması nedeniyle negatiflerde detay sağlayamadı da gümüş bromür duyarkatıyla kaplanmış selüloit filmi geliştirdi. Eastman, esnek bir taban malzemesi düşüncesinden ortaya çıkarak bu malzemeyi geliştirdi. Bundan sonra artık cam levhaların yerine selüloit rulolar kullanıldı. Bu duyarlı malzeme hem makaralara sarılmış olarak hem de tek tek yaprak halinde piyasaya sürüldü İlk Fotoğraf Örnekleri Işık yalnızca hayatin değil, sanatın da kaynağı. Varoluşun bu ele avuca sığmaz çocuğu, karanlık çağlardan bu yana ele geçirilmek isteniyor. Kimi zaman elmaslarda yada kristallerde aranan bu hakimiyeti, karanlıkta aramayı düşünebilen ilk kişi Aristo'dur. Bir iğne deliğinden geçecek kadar sihirli ışık demetinin, geçtiği yerdeki nesneleri hafızasında barındırarak sırlarını karanlık bir odanın duvarına açacağını da ondan başka kim düşünebilirdi ki? Bu antik çağ bilgesinin açtığı iğne deliğinden sızan ışık, yüzyıllar sonra bir Rönesans çılgınının yüzüne düştü. Leonardo usta, ışık ile karanlık arasındaki antik bağıntıyı yeniçağa taşıdı. 17

22 Hiç kuskusuz, tarih ve Her şey bir kulübenin çatısındaki güvercin evinin bulanık görüntüsüyle başladı. Dünyada var olan en eski fotoğraf Nicéphore Niépce (emekli ordu subayı) tarafından 1827 yılının bir yaz günü çekildi. Fotoğrafına haliograph (güneş çizimi) adını vermişti. Fotoğrafın yaşı, bu fotoğraftan 12 yıl sonra başlamıştı. Ocak 1839'da Fransız Bilim Akademisi Louis Jacgues Mande Doguerre'un metal bir plakaya kalıcı bir baskı yöntemi keşfettiğini duyurdu. Daguerre (Niépce'nin son yıllarda birlikte çalıştığı) sekiz saatten fazla olan pozlama süresini 30 dakikanın altına indirdi. Sanatının sergilenmesiyle esrarengiz bir şekilde yürüttüğü çalışmalarını insanlara sundu. Basitten karmaşığa bütün fotoğraf makineleri,iğne deliği fotoğraf makinesinin sistemine göre çalışır. Resim.1. 18: Nicéphore Niépce Her şey bir kulübenin çatısındaki güvercin evinin bulanık görüntüsüyle başladı. Dünyada var olan en eski fotoğraf Nicéphore Niépce (emekli ordu subayı) tarafından 1827 yılının bir yaz günü çekildi. Fotoğrafına haliograph (güneş çizimi) adını vermişti. Fotoğrafın yaşı, bu fotoğraftan 12 yıl sonra başlamıştı. 18

23 Resim.1. 19:W.H.F Talbot.Kafesli Pencere Negatif görüntü : Raporların yayılması ile, İngiliz William Henry Fox Talbot hızlı bir şekilde Kraliyet topluluğuna kendine özgü yöntemini ilan etti. Dört yıl önce Talbot'un laboratuvarlarının penceresine doğru çektiği görüntü, şu an bilinen en eski kağıt negatiftir (posta pulu). Resim :Joseph Saxon

24 1839: Cephanelik ve cupola Philadelphia'nın (Central High) yaşayan en eski Amerikan fotoğrafının konusunu oluşturuyordu. Ve bu fotoğrafta, darphane memuru Joseph Saxon tarafından çekilmiştir. Resim.1. 21: L.J. M.Daguerre. Dagerotip Resim.1. 22: Louis Jacques Mande DAGUERRE, Boulevard du Temple, Paris,

25 Ocak 1839'da Fransız Bilim Akademisi Louis Jacgues Mande Doguerre'un metal bir plakaya kalıcı bir baskı yöntemi keşfettiğini duyurdu. Daguerre (Niépce'nin son yıllarda birlikte çalıştığı) sekiz saatten fazla olan pozlama süresini 30 dakikanın altına indirdi. Sanatının sergilenmesiyle esrarengiz bir şekilde yürüttüğü çalışmalarını insanlara sundu. Sağ tarafta (daguere'nin) Paris stüdyosundaki fotoğrafladığı, durgun hayat ilk örneğidir. Resim yıl : Dagerotip Yönteminin ve Dioramanın Tarihçesi ve Tarifi adlı Kitabın, nadir bulunan ilk basımın Alphonse Giraux imzalı (yayımlayan) ön (başlık) sayfası. Ön sayfada bulunan el yazısı, Bry belediye başkanı, Daguerre in oğlunun yakın arkadaşı M.Mentienne in imzası yer almaktadır. Daguerre, Fransız hükümetini daguerreotype tekniğinin detaylarını açığa vurmasından hemen sonra yöntemini yaygınlaştırmıştır. Bu 79 sayfalık kılavuz anında ilgi görmüştü. 21

26 Resim.1. 24:Hippolyte Bayard. Alçı dökümlerle hazırlanmış natürmort. Kağıt üzerine pozitif görüntü Paris Resim.1. 25: Robert Cornelius. Kendi Portresi Dagerotip. Özel Koleksiyon. Philadelphia 22

27 Resim.1. 26: yıl : Kanadalı P.G.J. Lotbiniére tarafından resmedilen Atina'da bulunan Propylaea erken Daguerreotype'ın tipik bir örneğidir. Binalar en fazla ilgi çeken konulardı. Başka ne poz vermek için 15 dakika bekleyebilirdi ki? F : L.J.M.Daguerre Notlarına göre çabuk solan fotoğraf, ilk olarak baklava şekilli camları açığa vuracak kadar yeterince belirgindi. Daguerreotype'ın netliğinde olmamasına rağmen, Talbot'un negatif-pozitif yöntemi modern fotoğrafçılığın temelini oluşturmaktadır. 19 Ağustosta Daguerre tekniğini heyecanlı Paris halkına anlattı. Birkaç saat içinde optik dükkânları kendisini fotoğrafçı sanan insanların akınına uğradı. Üç gün sonra bir görgü tanığının yazdıklarına göre "Paris'in bütün meydanlarında bulunan kiliselerin ve sarayların ününe üçayaklı siyah kutular dikilmişti". 23

28 Resim.1. 28: L.J. M.Daguerre 1840: Hippolyte Bayard tarafından fotoğraflanan boğulmuş adam portresi. İlk kağıt üzerine basılan direk pozitif bir fotoğraftı. Ve bu fotoğrafın başarısızlığı Daguerre tarafından hicvedilmiştir. F.1. 29: John William Draper

29 1840: Belki de en eski ay fotoğrafı. New York'lu bir kimya profesörü olan John William Draper tarafından çekilmişti Greenwich Kitapevinde gün ışığına çıkarılmıştı. F.1. 30: W.H. Fox Talbot 1841: Calotype yöntemini patenti (Yunanca da güzel resim anlamına gelen) W.H. Fox Talbot tarafından alınmıştır yılında D.O. Hill ve R. Adamson tarafından çekilen McCandlish'in çocuklarıydı. Resim.1. 31:W.H.F.Talbot. Açık Kapı Open Door. Kalotip negatifi Doğanın Kalemi kitabından, Fox Talbot Müzesi. 25

30 Resim.1. 32: 1843 W.H.F.Talbot Resim.1. 33: W.H.F.Talbot 1844: Talbot, The Pencil of Nature (fotoğrafik tabakalar kitabı) isimli yayınını basmaya başlamıştı. Ve Kraliçe Victoria bunun bir kopyasını satın almıştı. 26

31 Resim.1. 34: Daguerreotype 1845: İlk photomicrographslar (daguerreotype makinenin mikroskopla birleştirilerek ) yayımlandı. Bu kurbağa kan hücresinin büyütülmüş bir fotoğrafıydı. Resim.1. 35: 1845 Gustav Oehme üç genç kızın portresi 27

32 Resim.1. 36: John Pumbe Washington 1845 Resim.1. 37: Friderich Von Martens. Paris Panoraması Louvre dan Görünüm. Dagerotip George Eastman Koleksiyonu: Paris'te yaşayan, baskı işiyle uğraşan Alman Friedrich von Martens (lensi 150º 'den fazla bir eğride hareket eden) eğri bir düzleme aktaran bir makine keşfetti. Bu fotoğraf, Left Bank'ın Loure müzesinin çatısından Marterns'in bakış açısıyla görünüşüdür. Tüm daguerreotype görüntülerde olduğu gibi, bu görüntü de terstir. Plakayı kavisleten bir kamerayla çekilmiştir. 28

33 Resim.1. 38: W.T.G. Morton : İlk tıbbi fotoğrafın örneği, Bostonlu W.T.G. Morton tarafından çekilen, ilk acısız ameliyattan sonra dinlenme anının fotoğrafıydı. Bu ameliyatta ilk defa sülfürik eter anestetik olarak kullanılmıştı. Resim : Meksika savaşı sırasında Saltillo'dan gelen bir birleşik devletler tümgenerali ve askerleri ( ). Fotoğraf kullanarak belgelenen ilk savaştır. 29

34 Resim.1. 40: Daguerreotype'tan daha ucuz olan ambratype (örnek olarak avcı fotoğrafı), koyu fon kullanılarak görüntüyü pozitif yapan bir cam fotoğrafıdır.1854 Resim.1: 41 30

35 1856 İlk defa ferrotype kullanılmaya başlandı. Daha sonra bu işlem tintype olarak adlandırılmıştı. Çok ucuz, hafif, sağlam albüm yapmak için uygun olduğundan ambrotypeden daha yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Resim.1. 42: Thomas Skaife İlk hareket donduran fotoğraf, Thomas Skaife tarafından kendi tasarladığı pistolgraph (tabanca şeklinde) kamerayla çekilmiştir. Bu, Londra'da bir top tarafından fırlatılan merminin fotoğrafıydı.1858 Resim.1. 43: Henry Peac Robinson, beş negatifi bir kağıdın üzerine basarak ilk kompozit fotoğrafı yapmıştır (Shelly'nin şiirinin görsel ifadesidir)

36 Resim.1: 44.James Wallace Black 1860: Boston'un üzerinde 1200 feet yükseklikte bir balondan, James Wallace Black tarafından çekilmiş, ilk Amerikan hava fotoğrafı. Nadar, iki yıl önce Paris in fotoğraflarını çekmişti. Resim.1: 45. Savaş fotoğrafı 1861: Sivil savaşın hasarları, birtakım fotoğrafçılar tarafından belgelendi. Ve bunlardan birisi, muharebe alanlarındaki nemli plakalarla ağırlıklı olarak uğraşan grup, Alexander Grander tarafından yönlendirildi. 32

37 1.4. Fotoğrafın Evrim Süreci Karanlık Kutu-Kamera Obscura Photos + graphus = ışık + çizim M.Ö. 4.Yüzyılda Aristo mağara deliğinden içeri giren ışığın, karşı duvarda ters görüntüsünü yansıttığını bulur.1490 yılında Leonardo Da Vinci nin yayınlanan notlarında resimde perspektif için karanlık odadan yararlanma fikrini ortaya attığı bilinmektedir lerde Kamera Obscura bulunur. Bu düzeneğe Daniello Barbero' nun 1568 yılında bir diyafram düzeneği ve Gıralamo Cardano nun ince kenarlı bir mercek ilave etmesiyle, optik ve mekanik açıdan çalışmalar hemen hemen tamamlanmış olur Yüzyılda KAMERA Obscura boyutları taşınabilir hale geldi. Alman bilim adamı Johann Zahn 1776 'da özellikle portre resimleri çizebilmek için, elde taşınabilecek kadar küçük KAMERA Obscurayı imal etti. Bu sistemde tüp içine yerleştirilmiş ileri geri hareket edebilen netlik ayarı yapabilen bir mercek sistemi, ayrıca giren ışığın şiddetini denetleyici bir delik ve görüntüyü yansıtan bir ayna bulunuyordu. Delikten geçen görüntüler, kutunun yukarısında bulunan opal cam üzerine yerleştirilmiş yağ kâğıdından, yarı saydam yüzeye düşüyordu. Bu sistem tek mercekli refleks makinelerin işlevine sahipti Fotoğrafın Optik Evrimi Kayıtlara göre en eski optik firması 1756 'da Viyana 'da Johanh Crisroph Voightlander tarafından kuruldu. Voighlande 1849 'da Brunswıch de bir fabrika kurdu ve bunu Viyana ' ya taşidı. Lenslerden başka geniş açılı objektifli fotoğraf makineleri üretmeye başladı. Ancak başarı, Z- İkontarafından 1965 de ele geçirildi. Fotoğrafın keşfedildiğı yıllarda Paris'te çok iyi bir optik firması vardı.bunlar Derogy, Hermagis'tir. Fakat en önemlisi Daguerre'in arkadaşı olan Chevaller 'dir Daguerre makinelerine uygun lens imal etmesiniistedi. Fakat başarılı olmadı. Bu lens Petzval'ın Portrait Lens ile yarışacak bir lensti. Petzval 1839 'da meslektaşı Andeos Freicerr Von Ettinghaussen' in zorlaması ile portre çekimine uygun yüksek diyafram tasarımı üstlendi. Formülü Voighlande 'de devretti ve en çok aranan Portrait Lensleri üretmeye başladı.fransa 'da bir diğer lens üreticisi 1822 'de fabrika kuran Jean Theodore Jamin 'dir. Daha sonra Fransa 'da binlerce objektif yapacak olan asistanı Alphonse Darlot işi devraldı.almanya 'da ilk lens fabrikası Agust Steinhell ( ) tarafından 1852 yılında kuruldu. İngiltere' de mikroskop objektiflerinin mucidi Andresross'tur. 1844' de Parisli Fredrerich Von Marters 150 derecelik bir alanın fotoğrafını çekebilen bir kamera yapmıştır. Panoramik kamera olarak adlandırılan bu araç, üzerindeki bir çevirme kolu ile, içerideki bir dişliyi çevirmekte, dişli de bir eksene bağlı olarak merceği döndürmektedir. Bu dönme hareketi ile duyar kat yavaş yavaş pozlanıyordu. O zamanlar panoramik, kent ve doğa fotoğrafları, bu tipkameralarla çekilmişti.1854'de Parisli fotoğrafçı Adolph Eugene Disderi, portre çekimini kolaylaştırmak için, 6,5 X 8,5 inç boyutlarında, her biri ayrı ayrı ayarlanabilen, çok mercekli bir kamera geliştirmiştir. Bu kamera ile bir fotoğrafik levha, üzerine bir düzine fotoğraf çekilebiliyordu. Fotoğraf bilinçli olarak ilk kez yıllarında Kırım Savaşında iletişim niteliğinde kullanılmıştır. İngiliz Reoger Fenton, 360 savaş fotoğrafı çekmiş ve medya niteliğinde kullanmıştı. Basın tarihinde ilk kez bu fotoğraflarla sansür uygulanmıştır. Nedeni ise İngiliz halkının rencide olmasıdır. 33

38 Renkli Filmlere Geçiş (Autochrome) 1907 yılında Fransız Lumiere Kardeşler ilk pratik renkli fotoğraf cam tabaka süreci olan Auotchrome'u tanıştırdı. Autochrome büyük bir hızla Avrupa 'da tanınmaya başlandı ve birkaç yıl içinde de ABD de tanıttı. Bugün National Geographic Society kütüphanesinde Yaklaşık cam tabaka vardır Fotoğrafın Kimyasal Evrimi Işığa duyarlı kimyasal maddeler üzerinde ilk çalışmayı Cristoph Adlof Boldwın gerçekleştirdi (1674). Buluşu, Latince ışık taşıyıcısı anlamına gelen "Fosfor "du. 17 yy. da Angelo Sala (İtalyan bilim adamı): "Toz halinde Gümüş Nitrat güneşte bırakıldığında kömür gibi kararır " 1727 yılında Jojann Heinrich Schulze (Alman Tıp Profesörü) Baldwin' in deneylerini izledi. Schpophors adlı eriyiği keşfeder. Bu bir kireç nitrat karışı mı? Kağıda veya rafine edilmiş derilere oyulmuş desenlerle Gümüş Nitrat doldurulmuş şişeleri, güneşe bıraktığında bunların duyarlı yüzey üzerine iz bıraktığı gördü. Bunlar ömürsüz ilk fotoğraflardı yılında İngiliz Thomas Wedgwood Gümüş Nitrat emdirilmiş beyaz kağıt ve deri parçaları ile deneyler yaptı. KAMERA Obscura ile çok silik görüntüler alabildi. Foto gramlara yöneldi. Ancak görüntüleri saptayamıyordu. Saptama banyosu olmadığından saydam desenler karanlıkta mum ışığı ile görülmekteydi. Joseph nıcephore nıepce ( ): holıogravure ( helio + gravür = güneş resim.) 1816 da vernikle saydamlaştırdığı bir kağıtta oluşan görüntüleri, kalay levha üzerine geçirmeyi başarmış ve kullandığı çeşitli kimyasal maddelerle deneylerini sürdürmüştür. Niepce, oğlu Isıdore ile taş baskı üzerine desenler gerçekleştirmekteydiler. Oğlu kalıpları hazırlar, kendisi de desenleri yapardı. Isidore, askere gidince, desen çizimi sorun olur. O yıllarda ışık görünce sertleşen bir tür asfalt kullanılmakta idi (İngiliz asfaltı). Taş baskı kalıbını Yahuda Bitümü özü ile kaplar, üzerine desen çizilmiş kağıdı örter güneşte bırakır. Bu işte metalik aynalar kullanır. Lavanta yağı ile yıkar. Yumuşak kısımlar akar, taş ortaya çıkar. Asit Banyosu ile bu kısımlar çukurlaştırılır. Asfalt tabakası kaldırılınca geriye kalıp kalır Klasik resimlerin Helio gravurelerini yapar; aklına KAMERA Obscura kullanmak gelir. Charon sur Saune' daki evinin odasını KAMERA Obscura' ya çevirerek, bütün bir gün, sekiz saatlik bir pozlandırma ile penceresinden görünen avlunun görüntüsünü kaydeder bu duvar bugün New York Kodak müzesinde bulunmaktadır. Buluşu tüm Fransa 'da duyulur. 34

39 1827 yılında Jacoues Louis Daguerre' ( ) den mektup gelir. Benzer çalışmalar yaptığını, iletişim içinde olmak istediğini belirtmektedir. Niepce: 64 yaşında, aristokrat, Deguerre: 42 yaşında, orta sınıf, hayat adamı (Mimarlık bürosunda çizerlik, ressamlık, Paris Operasında dekorculuk, Diorama görüntü tiyatrosu, dans, akrobasi, ip cambazlığı yapmaktadır. ) 1829 yılında ortak olurlar. 4 yıl ayrı çalışıp birbirlerine bilgi verirler. Gümüş iyodür üzerinde çalışırlar yılında Niepce ölür yılında gümüş iyodür kapı levhanın cıva buharından etkilendiğini gözler. 1837'de gümüş iyodürü deniz tuzu içerisinde eriterek çalışmalarını sürdürür, poz süresini azaltmayı başarır. 7 Ocak 1839 yılında Jacoues Daguerre buluşunu Fransız bilim akademisine açıkladı. Bilimsel eğitimi olmadığından buluşunu kendisi yerine bir arkadaşı sundu. " Daguerreyotp "ler çok etkileyiciydiler. Yöntemin özellikle de ayrıntı kaydetme yeteneği müthişti. Yöntem: Bakır levha gümüş ile kaplanıyor. Gümüşlü tarafı iyot buharına tutuluyor. Gümüş iyodür meydana geliyor. KAMERA Obscura içinde ışığa duyarlı hale getiriliyor. Çekimden sonra karanlık odada cıva (Hg) buharına tutuluyor. Parlak birleşik meydana geliyor. Hipo' ya tutuluyor. Gümüşler atılıyor ve bakır levha üzerinde görüntü ortaya çıkıyor. Daguerreotype yöntemi ile çekilen görüntülerden bir ikinci suret meydana getirebilmek imkansızdır. Ayrıca cıva insan sağlığına zararlı olduğundan pek makbul değildi Fotoğraf 19 Ağustos 1839'da Fransız Bilimler Akademisinden Arago tarafından resmen tüm dünyaya duyuruldu. Daguerre buluşuna yardımcı olduğu fotoğrafı tanıtırken ondan, zenginlerin eğlenebileceği bir oyuncak olarak söz etmişti. Onu tanıtan afişte "Yüksek sınıf" diye yazıyordu, "Daguerreotype" de çok çekici bir boş zaman değerlendiricisi bulacaktır. Herkes herhangi bir resim çizme becerisine sahip olmadan bile, konağının yada köşkünün resmini çekebilecekti. Parisli tarih konuları ressamı Paul Delaroche, Akademinin tarihsel oturumunda, "resim sanatı ölmüştür" diye bağırmıştır. İngiliz meslektaşı William Turner de, optik çağın açılışına sert tepki gösteriyor, "Bu sanatın sonudur" diyordu. 25 Ocak 1839 tarihinde William Henry Fox Talbot Kraliyet Enstitüsü'ne Talbotype yöntemi sundu. Talbot Cambridge mezunu, çokiyi Asurca biliyor, matematikten anlıyordu 'ten beri fotoğraf kimyası ile ilgilenmekte idi. Talbot, Gümüş nitrat kâğıtları üzerine emdirilmiş kağıtlar yönteminden yola çıkarak, Hipo yu buluyor. Deniz suyu eriyiğine, sonra gümüş nitrata batırılarak ışığa duyarlı hale getirdiği kâğıt yüzeyi pozlandırarak, dünyanın ilk pozitif görüntüsünü elde eder. Fotogramme (izdüşüm görüntüsü) yöntemi ile kuştüyü, dantel yaprak kullanarak, gizil görüntü yöntemine gerek kalmadan kararmayı bekliyor. Tespit banyosuna sokarak görüntüyü elde ediyordu. Kısa odaklı camlar yardımı ile küçük boy kameralar yapmıştır yılında ilk ticari amaçlı laboratuvarını kurmuştur. Talbot 'un çalışmalarına yardımcı olan Sır John Herschel bugün saptama banyosu olarak kullanılan Sodyum hipo Sülfit i bulur (Tiyosülfat). 35

40 1840' ta Sır John Herschel, Gizil Görüntü + Geliştirme = Calotype poz süresi insan fotoğrafları çekebilecek kadar kısaldı. Talbot 'un buluşuna Herschel'in adını verdiği bu yöntemin adı Calotype (Yunanca kökenli, KALOS + TYPOS = Güzel + İzlenim), her şeyi görünür kılan bir buluştu.1847 Ekiminde Joseph Niepce'nin yeğeni, Abel Niepce De Saint Victor, yumurta akını iyotla birleştirip albüminli bir Cam Negatif elde etmeyi başardı. Ancak fazla duyarlı değildi.1850 yılında İngiliz Frederıck Scott Archer, Wet- Collodion yönetimini keşfeder Ana maddesi selüloz nitrat ve alkol olan yapışkan madde ile kaplanan cam plaklar pozlanmaya hazır hale gelmektedir. Fakat bu cam plakların kurudukça duyarlılıkları azalmaktaydı.1850 Ocağında Robert Bingham: (ingiliz Kimyager) Collodion kullanarak Wet Plate'i yaptı. Kuruyunca duyarsızlaşıyordu. Poz süresi çok kısaldı. Collodion savaşta yararlılar için kullanılan bir maddedir. İçeriğinde selüloz nitratı, eter, alkol vardır. Bu karışım, hava ile temas ettiğinde hemen sertleşir. Bu maddeye gümüş nitrat ve Pirogallik asit ilave ediliyordu. 1860'larda cololdion yerine, jelatin kullanılmaya başlandı 'de Richard Madox ilk kez kuru negatif cam elde etti. Bu zamana kadar fotoğrafçılar yanlarında balmumu kavanozları taşıyordu. Plaklar makineye kuru yerleştiriliyordu. Poz süresi saniyenin 25 te birine kadar düşmüştü 'te Johnston ve Bolton jelatin bromürlü negatif duyarlı bir kart elde ettiler 'de bir banka memuru olan George Eastman bir İngiliz fotoğraf dergisinde gümüş bromürü görüyor. Bankadaki görevinden ayrılarak, annesinin kiracısı olan kişi ile 1881 'de bir ortaklık kuruyor. (1.000 $ lık bir sermaye ile) G. Eastman gümüş bromürü, jelatin üzerine tatbik ederek Dry Plate (kuru tabaka)yı buluyor yılında Eastman Dry Plate Company 'i kuruyor. Levhadan kurtulup kıvrılabilir film arayışlarındadır. 1885'te American film C.o. yu kuruyor. Bu şirket kağıt üzerine film yapıyordu 'te ilk amatör makineyi bularak 100 filmlik bir depozit sistemini kurmuştur. "Siz düğmeye basınız, gerisini biz hallederiz" sloganı ile fotoğraf makinesini tüm katmanlara yaymıştır.1888 yılında Kodak firmasını kurmuştur.1887 yılında Hannıbal Goodwın : Saydamroll film için patent istedi.collodıon + kafuru = selüloid 1889 da Kodak aynı malzeme için patent aldı Goodwin patent aldı. (Ansco firmasını kurar) 1900 yılında patent davası açıldı. (Kodak 5 milyon $ tazminat ödedi.) Renkli filmlere geçiş (autochrome) 1907 yılında Fransız Lumıere Kardeşler ilk pratik renkli fotoğraf cam tabaka süreci olan Autochrome 'u tanıştırdı. Autochrome büyük bir hızla Avrupa 'da tanınmaya başlandı., ve birkaç yıl içinde de ABD de tanıttı. Bugün National Geographic Society kütüphanesinde yaklaşık cam tabaka vardır. 36

41 Fotoğraf Makine Teknolojisinin Gelişim Süreci Resim.1. 45:İlk kameralar Daguerrotype Kameralar J.N.Niépce, J.M.Daguerre, W.F.H. Talbot Giroux, Paris ilk kameralar bu seriden üretildi, 50 kg ağırlığındaki kameralar 400 Frank karşılığında satıldı. 24 Haziran 1839, Hippolyte Bayard dünyadaki ilk uluslararası fotoğraf sergisini gerçekleştirdi. Resim Yıl Daguerrotype Kaymalı-kutu kameralara Spencer, Glasgow 5x5 inç, maun gövde, üç aşamalı kaymalı-kutu ıslak kamera 1840 Joseph Petzval ( ) 1:3,6 diyafram değerli objektife ilişkin hesaplar yaptı. Petzval şirketinin objektifleri porteler için kullanıldı. 37

42 Resim:1. 47:Yıl Metal Kameralar P.W.F.Voigtländer, Wien Voigtländer 4 elemanlı metal-portre kamera Petzval objektif 1:3, Wien İlk portre lensi (bunun için tasarlanmış konik kameranın içinde bulunan) Viyanalı matematikçi Joseph Max Petzaval tarafından bulunmuştur. Yuvarlak fotoğraflar çekilebiliyordu. Resim.1. 48:Yıl Körüklü kameralar (Voigtländer Reise kamera Tip A (1900'lerde) Stereo kameralar Jules Dubosq, Londra(Zeus Hüttig ve Sohn, Dresden (1895)

43 Resim.1: 49.Yıl Single reflex (tek yansımalı) kamera Thomas Sutton, İngiltere (Monocular Duplex Calvin Smith, ABD Flaş pudrası bulundu. John Trail Taylor, İngiltere1899, flaş lambası (Eastman Co. USA) 1907'lerde, flaş ampülleri (Cenei, Almanya) 1928'lerde, Blitzkolben 1935, eşlendirilmiş kameralar (Ihagee, Almanya) 1938 ilk eşlendirilmiş yaprak örtücü (Gauthier, Almanya) 1873 Renkli fotoğraf için kameralar L.Ducos du Hauron Miethe Kamera Bermpohl, Berlin, Almanya Dedektif kameralar Detective Thomas Bolas, İngiltere 1880 El kameraları (Magazin kameraları olarak da bilinir) Simplex Kamera Dr.Krügener Almanya Örtücüler Bazı Örtücüler Rotationsverschluss 1885 Yaprak örtücü 1882 Minyatür kameralar Adolphe Bertsch, Paris Kombi Alfred Kemper, Şikago, ABD Casus Kameralar R.D.Gray, New York Ben Akiba E.Kronke/A.Lehmann Almanya

44 1885 Destekli kamera J.Shew "Eclipse" J.Shew "Eclipse" Ango C.P.Goerz, Berlin Kıvrımlı Kameralar(büyük serilerde üretildi) The Instantograph Lancaster & Son Birmingham, İngiltere ~ Kitap kamerası George Lowdon Vega Vega SA, Genf Schweiz Rulofilm kameralar The Kodak Eastman, Rochester USA Anastiğmat Objektifler "Protar", Paul Rudolph Diğer Objektifler Cooke 1893 Aldis Anastigmat 1901 Heliar 1902 Tessar 1902 Dagor 1904 Xpres 1914 Aviar Panorama Kameralar No.1 Panorama Kodak Eastman Kodak Rochester, USA ~ Opera kameralar Jules Carpentier, Fransa Photo Jumelle Jules Charpentier Frankreich ~ Kıvrımlı rulofilm kameralar Folding Pocket Kodak Eastman Kodak Rochester USA 1897 Rulafilm de çekebilen birleşik kameralar No.4 Cartridge Kodak Eastman Kodak Rochester USA J.Poljakow hızını otomatik denetleyebilen bir kamera üretti. 40

45 1900 Şipşak kameralar Brownie Eastman Kodak Rochester USA 1900 Pul Kamera Briefmarkenkamera ICA Dresden Almanya Basın Kameraları Tropenkamera Ernemann Dresden Deutschland 'lerde otomatik selftimer üretildi (otomatik pozlama) Yelek cebi kamerası Block notes Gaumont & Cie Paris Frankreich mm Kameralar Ur-Leica Oscar Barnack Wetzlar, Deutschland Twin lens reflex (çift objektif yansımalı) kamera Rolleiflex Franke&Heidecke Braunschweig Almanya mm reflex (yansımalı) kamera Almanya Yay motorlu kamera Robot Berning Düesseldorf Almanya 1936 Minyatür kamera, 8x11mm Minox Valsts Electro Techniska Riga Rusya 1948 Hızlı görüntü kameraları 1956 Film değiştirilebilir arkalıklı kameralar Adox 300 Adox Wiesbaden Deutschland 41

46 1959 Zoom (zum) objektif 1959 Otomatik pozlamaya programlanmış ilk kamera üretildi (Agfa Optima) 1960 Elektrik motorlu sürücüsü bulunan ilk foto-kamera 1963 Çift film kartuşlu ve otomatik film hızı okuyabilen kamera Kodak Usa 1964 Elektronik flaşlı Kamera 1967 Otomatik pozlamalı single lens reflex kamera Zenith D Krasnogorsk Mechanical Factory "KMZ" SSCB Otomatik odaklamalı (autofocus) kompakt kamera Konica C35AF Konishiroku Tokyo Japan 1981 Sayısal kamera Mavica Sony Tokyo Japan 1.5. Fotoğrafın İlk Kullanım Alanları Her gün sayısız kez karşılaştığımız, fotoğraf adını verdiğimiz görüntüler yalnızca görüntü sanatlarının değil, bilimsel araştırmaların ve bu çalışmalarda kanıt olarak kullanılan, vazgeçilmez araçlardandır. Her yeni buluş gibi hangi konularda yararlı olacağı kesin sınırlarla belirlenememiş bir buluş olan fotoğraf, bulunuşundan bu yana bilimlerin de emrinde olmuştur. Daha nitelikli görüntü elde edebilmek için yapılan fizik ve kimya alanındaki araştırmalar fotoğrafın tüm araştırma dalları için öneminin 200 yıldan beri giderek arttığının göstergesidir. Anahtar Sözcükler: Karanlık Kutu. Gümüş Tuzu, Stroboskabik Işık, Fotoğraf ve Bilim. Kuşkusuz Teknolojik yeniliklerin hiçbiri tek bir insan emeğinin karşılığı değildir. Örneğin bir binanın yapımı için nasıl beton, demir, elektrik, sıhhi tesisat dallarında mühendis ve uzmanlar vb. birlikte çalışıp bir yapı ortaya çıkarıyorlarsa, bir buluşun kamuoyuna sunulmasına kadar geçen evrede de birden fazla bilim insanı ve araştırmacının emeği söz konusudur. 42

47 Hangi buluşun, bulunuşundan sonra kullanılacağı alanlar önceden kestirilebilir? Fotoğrafın da onlarca araştırma alanının vazgeçilmez bir aracı olabileceği düşünülemezdi. IX. yüzyılın önemli buluşlarından olan fotoğraf, günümüzde amatör ve sanatsal uğraşların dışında, artık uzay araştırmalarından tıbba, askeri amaçlardan sualtı araştırmalarına kadar her alanda yararlanılan sektör durumundadır. Bugünkü anlamda fotoğrafın, adının dahi henüz konulmadığı tarihe kadar geçen zaman içinde, ışığın etkisiyle neler yapılabileceğini, fotoğrafçılıkla uzaktan yakından ilgisi olmayan araştırmacılar keşfettiler. Fotoğrafın buluşçusu olarak kabul edilen Joseph Nicephore Niepce e kadar bu buluş üzerinde çalışan onlarca insanın adını biliyoruz. Işığın nesneler üzerindeki etkisini araştıranları ise Aristo ya kadar gönderiyoruz lü yıllarda Karanlık Kutu (KAMERA Obscura) önündeki deliğin büyüklüğünün önemini açıklayan Arap Matematikçi Hassan İbn Hassan ve bu kutuyu daha kolay ve perspektifi daha düzgün çizimler yapmak için kullanan Leonard da Vinci gibi öncülerin ilkel kamera öngörülerindeki fiziksel çalışmalarının yanında, simyacıların aydınlıkta bırakılan gümüş tuzlarının ışığın etkisiyle karardığını gözlemlemeleri ve diğer kimyasal deneyleri, birçok buluşun olduğu gibi fotoğrafçılığın da öncü çalışmalarını oluşturmuştur. Görüntünün bir yüzey üzerinde kalıcı hale getirilmesi aşaması artık yeni uygulamaların da yolunu açmış oldu. Ayrıca pozlama süresinin azaltılması ve görüntülerin daha nitelikli elde edilmesi, farklı alanlarda araştırma yapanların fotoğraftan yararlanma umutlarını güçlendirdi. Her fotoğraf tutkunu ve araştırmacı değişik türde fotoğraf çekim teknikleri geliştirmeye yöneldiler. Bu çekim tekniklerini, fotoğrafın bulunuşundan yıl sonra görmeye başlıyoruz. Eadweard Muybridge ve Etienne Julius Marey le ilk örneklerini gördüğümüz hareketlerin çözümünü kolaylaştıran kaydedilmiş görüntüler, Harold Eugene Edgerton ın çok daha hızlı cisimleri kaydedebilme araştırmalarına kadar hızlı bir süreç izliyor. Resim.1. 50: E.Muybridge, Dört Nala Giden At,

48 Edward Muybridge 1870 li yıllarda bir atın koşma süresinden daha uzun süren hareketler görüntüledi. Atın bir tek uzun adımının poz fotoğrafını çekti. Bu görüntülerle bir bakıma, ressamların atın dört ayağını yerden kesen görüntüsünün atın düşüyormuş izlenimi verir görüşü bu fotoğraflarla çürütülmüş oldu. Atların fotoğraflanmasında kullanılan makineler ise, atların koşarken kopardıkları iplerin yardımı ile çalışan elektrikli tetik (deklanşör) sistemli makinelerdi. Eadward Muybridge Californiya da at yarışlarıyla ilgili bir iddiayı çözümlemek için başladığı koşan atların fotoğraflarını çekme işini yaparken geliştirdiği teknolojiyi sonraları yaygın biçimde birçok yerde kullandı ve sinemanın ilk adımları atılmış oldu (1874). Onun özellikle insan hareketlerinin sayısız türlerini parçalara bölerek fotoğraflaması sonucunda elde ettiği binlerce kare, hem zamanının bilim insanları hem de ressamları için zengin kaynak oluşturdu. Resim.1: 51.E.Muybridge 1881 Muybridge, kas hareketlerini çözümleme amaçlı çalışmaları için daha sonra, yürüyen, emekleyen, giyinen yıkanan, atlayan, top oynayan vb. durumlarda, çıplak ve giysili bebek, kadın ve erkek fotoğrafları çekti. Yaklaşık 1/1000 ( bazı kaynaklara göre 1/2000) saniye örtücü hızında, diyaframı otomatik ayarlı 24 ayrı yere yerleştirilmiş fotoğraf makinesi kullandı. Bu makineler aynı anda çekim yapmaya ayarlanmışlardı Günümüzde bu tür fotoğraflar çok daha gelişmiş fotoğraf makineleriyle çekilmektedir. Hatta dijital kayıt yapan video kameralarının ötesinde dijital fotoğraf makineleri de yaygın olarak kullanılmaktadır. Hareketleri ayrı karelerde görüntüleyen Muybridge in faklı bir çalışmasını aynı dönemde Marey de görüyoruz. Asıl mesleği tıp doktorluğu olan Fransız Etienne Julius Marey hareketleri tek bir kare üzerinde dondurmayı başardı. Hareketlerin her aşamasını aynı kare üzerine kaydetti. Diğer bir deyişle, Muybridge hareketi dilimlere bölüp, bunları tek tek kaydederek bize görüntüsel bir analiz sunarken, Marey hareketi daha soyutta incelemeyi ve onu kendi başına bir kavram olarak gösterebilmeyi amaçlıyordu. 44

49 Muybridge in fotoğrafları film kareleri gibiydi. Hareket adım adım kaydediliyordu. Marey ise hareketin her aşamasını tek kare üzerine grafiksel bir görüntü olarak kaydediyordu. Muybridge ve Marey elde ettikleri görüntüler için pozlama süresi 1/1000 1/2000 saniye dolayındaydı. Ancak daha hızlı hareketler için, örneğin tabancadan çıkan satte km hızla giden bir mermi çekirdeğinin ya da bir hareketin çok kısa aralıklı anlarını tesbit için daha özel araçlara ihtiyaç vardır. Çok kısa süreli pozlama yapmak için o kadar fazla ışığa gerek duyulur. Bazı durumlarda gün ışığı, film duyarlığı ve diyafram açıklığı bu ihtiyacı karşılayamaz. Resim : Yürüyen Adam, E.Jules Marey, 1886 Bu ihtiyacı karşılamak için yapılan çalışmalarda olumlu sonuca ulaşmak Amerikalı fizik mühendisi ve fotoğrafçısı Harold Eugene Edgerton a nasip oldu. Edgerton ın, Massachusette İnstitute of Technology de sürdürdüğü çalışmalar, 1937 de Fransız Laport un ksenonlu tüpüyle donanmış düşük gerilimde çok güçlü kondansatörlerle beslenen bir flaş yapımıyla sonuçlandı. Edgerton, Stroboskop adını verdiği bu çok güçlü ışık kaynağı sayesinde, son derece hızlı hareketleri filme kaydedebildi. Balonları patlatan merminin hareketini izleyebilmek için saniyenin de biri kadar kısa sürelerle çekim yaptı. Atom bombasının patlama anı görüntülerini kaydetmek için Edgerton ın geliştirdiği manyetooptik kapak sayesinde saniyenin milyonda biri süreyle çekim yapıldı. Bilimsel araştırmalarında fotoğraftan yararlanan bilim insanlarından bir diğeri de İspanyol tıp doktoru Cajal dır. Fotoğraf tutkunu, 1901 yılı Nobel Tıp Ödülü sahibi Santiago Ramony Cajal, binlerce fotoğraf çekmenin ötesinde, autochrome plakaların ve XIX. yüzyılın sonlarında Lippman ın bulduğu sistemin geliştirilmesi konusunda titiz çalışmalar yaptı yılında yayınladığı Renklerin Fotoğrafı adlı kitabında, renk konusundaki bütün sorunları çözmeye yönelik araştırmalarını açıkladı. Cajal mesleki araştırmalarında renklendirmelerden çok yararlandı. Sinirleri görünür hale getirebilmek ve birbirinden ayırt etmek için renkli baskıları kullandı. Görüntü kaydetme yöntemlerindeki bu gelişmeler birçok uğraşı alanlarının da yararlandığı bir alan oldu. Örneğin ressamlar insan ve hayvan resimleri yaparken fotoğraflarını çektikleri görüntülere bakarak anatomik yapıları daha orantılı olarak çizmeye başladılar. Hatta hareketli görüntülerin kaydedildiği fotoğraflardan esinlenerek yeni ekol yarattılar. 45

50 Resim : E.J.Marey, Balyoz Darbesi,1895 Resim.1: 54. Merdivenden İnen Çıplak, Marcel Duchamp,1912 Bu tür resim örneklerini Marcel Duchamp ın resimlerinde görüyoruz. Tıp dünyası da kasların ve vücut hareketlerinin daha ayrıntılı incelenmesine fotoğraf sayesinde olanak buldu. Fotoğraf uygun protezler yapımına kolaylık sağladı. Sporcuların başarılarında, fotoğrafla başlayan hareketli görüntülerin değerlendirilmesinin önemi vardır. Uzaydan gelen ilk görüntüler yine fotoğrafik olarak incelendi. Sonuç olarak, gerek anılarımızı süsleyen bir araç gerekse savaşta veya barışta yararlanılan bir buluş olsun, fotoğrafın vazgeçilmezliği yadsınamaz. Fotoğraf bulunuşundan itibaren yaşamımızda giderek daha çok yer almaktadır. Yararlanma alanlarının gün geçtikçe artması, teknolojilerin birbirinden yararlanma ve geliştirme çabalarını da beraberinde getirmektedir. Özetle, fotoğraf, yalnızca anıların kaydedilmesini sağlayan bir araç değildir. Fotoğraf, sanatçıların kendilerini ifade aracıdır. Fotoğraf kültürlerarası ilişkileri kolaylaştıran bir iletişim aracıdır. Fotoğraf, bilim insanlarının araştırmalarını kolaylaştıran temel bilgi ve kanıt aracıdır. Fotoğraf, keşfinden bugüne önemini artırarak ve kullanım alanları giderek artan bir buluştur. Bu nedenledir ki görüntü kaydetme alanında fiziksel ve kimyasal araştırmalar sürdürülmekte ve her geçen gün daha gelişmiş teknolojiler insanların hizmetine sunulmaktadır Fotoğrafın Yaygınlaşması Dünyada fotoğrafın gelişimi Wedgwood, yüzey üzerine kimyasal yoldan görüntü kayıt etmeyi başarmıştır ancak kalıcı olmasını sağlayamamıştır. 46

51 1827 yılında ise fotoğraf makinesini kullanarak tarihin bilinen ilk fotoğrafı olarak evinin ahırını resmeden Niepce, bu fotoğrafı sekiz saat gibi çok uzun bir süre pozlayarak çekti. Bu pozlama süresinde güneş, binanın etrafında hareket ettiği için gölgeler birbirine karıştı ve sonuç olarak netsiz bir fotoğraf ortaya çıktı. Niepce helyografi tekniğini kağıt ve cam üzerine uyguladı, ancak tonlar arasındaki ayırımı hala net olarak çıkaramıyordu ve konunun bütünü siluet olarak görülüyordu. Resim.1. 55:Nicéphore Niépce tarafından 1827 de çekilen ilk fotoğraf. Helyografi. Dagerryotip daha nitelikli objektiflerin ve yeni fotoğraf makinelerinin üretilmesi ile gelişti ve yaygınlaştı. Işığa duyarlı objektiflerle 1840 yıllında dagerreyotip pozlaması yarım dakikaya düştü. Bu gelişmelerle birlikte dagerreyotip özellikle porte çekimlerinde çok yaygınlaştı. Önce çok hızlı bir şekilde Avrupa da yayıldı ve ardından Amerika da bir endüstriye dönüştü. Dagerreyotip ilk önce pozlama süresi nedeniyle mimari çalışmalarında kullanıldı yılları arasında Paris şehrinin 114 dagerreyotipi çekildi. Paris ten Atina ya, Mısır, Moskova ya mimari yapıları resmetmek için yayıldı. Ünlü Amerikalı mücit ve ressam Samuel F.B.Morse( ) Amerika da ilk dagerreyotipi (1839) kullanan kişidir. Morse, güneş ışığını kullanarak dakika pozlamayla, karısı ve kızının dagerreyotipini çekti sonunda ortaya çıkan üç önemli teknik gelişme daguerretipin yayılmasını sağladı. Birincisi, Daguerre in kullandığı objektiflerden, parlaklık açısından 22 kez daha güçlü objektifler geliştirildi. İkincisi, levhaların ışığa karşı duyarlılığı geliştirildi. Üçüncüsü ise levhaların yaldızlandırılması ve yaldızlandırılmış fotoğrafların elde edilmesidir. Bu teknik gelişmeler sonucunda, porte stüdyoları batı dünyasında hızla gelişti. 47

52 Pozlama süresinin kısalması ile birlikte fotoğraf makinesi önündeki düzenlemeler önem kazandı. Çoğu kere oturan kişiler açık ya da koyu renkli fon önünde fotoğraf makinesine göre dikey olarak konumlandırıldı. Portreler genellikle cepheden değil objektife hafif dönerek bakan açılar olarak yaygınlaştı. Giderek nesne aydınlatması başladı, bunun için stüdyoya giren doğal ışıktan yararlanıldı. Amerika daki dönemin ünlü dagerreyotip ustaları Josiah Johnson Hawes ve Albert Sands Southworth bu iş için, içinde çeşitli dekorların olduğu stüdyo kurdular. Portreye konu olan kişiyi düzenlenmiş bir ortama yerleştirdiler ve bu ortam içinde hem konuyu hem de fonu aydınlatmak için ışık kullandılar. Hawes ve Southworth un 1850 yıllındaki fiyatları, büyük boy dagerreyotip için Dolar, ¼ boy için 8.00 Dolar ve küçük boy için 2.50 Dolar idi. Rekabet nedeni ile 50 Cent, 25 Cent ve 12.5 Cent e kadar düştü. Bu yıllarda günde ortalama 1000 çekim yapılıyordu lı yıllarda Hawes in dagerreyotipleri 1000 Dolara alıcı buluyordu. Dagerreyotip in bulunuşunun 150.Yılı nedeni ile yayınlanan bir çalışmada Daguerre için Darwin den daha köktenci olarak insanın dünyaya bakışını,marx tan daha fazla dünyayı değiştirdi, denilmektedir. Daguerre in sağladığı bilgiler insanlığın tarihi içinde pozlama tekniği ile değişik yüzeyler kullanabilmesine olanak sağlamıştır. Film, elektronik görüntü (video),bilgisayar görüntüsü gibi. Talbot, Şubat 1841 de kalotipin patentini aldı.kağıt üzerine baskı yapmayı Niepce düşündü ancak Talbot bunu gerçekleştirdi. Kağıt üzerinde negatif görüntü bir kez sabitleştikten sonra ışıktan hiç etkilenmiyor ve sonsuz sayıda pozitif kopya yapmaya olanak sağlıyordu. Talbot un kalotip yöntemini dönemin ünlü fotoğrafçıları David Octavius Hill ( ) ve Robert Adamson ( ) Edinburg ve İskoçya da kalotipi kullanarak çok nitelikli portreler elde ettiler. Hill ve Adamson portreleri, dış mekanda güçlü güneş ışığında çektiler. Pozlama süresi en az iki dakikaydı ve fotoğrafı çekilen kişinin kıpırdamadan durması gerekiyordu. Bu ikili, fotoğraf estetiği açısından önemli olan; ışık kullanımı, ifadenin ortaya çıkması, modelin konumlanması gibi konularda başarılı olan yüzlerce portre çekmişlerdir. Bu portreler, dagerreyotip kadar keskin detay vermemesine rağmen geniş kitlelere yayılmıştır. Bunun yanında kalotip mimari ve gezi amaçlı fotoğraf çekimlerinde kullanıldı. Çünkü kalotip yönteminin aygıtlarını ve duyarlı kağıtları taşımak dagerreyotipin aygıtlarına göre çok kolaydı. Ayrıca kalotip kitap basımında da kullanılabiliyordu. Fransız devleti, birçok Fransız katedralinin Talbot un yöntemiyle fotoğraflanmasını sağladı de kalotipin eksiklerini gidermek için Fransız ve İngiliz bilim adamları birçok yeniliği bu yönteme eklediler. Kalotip fotoğrafın kitap baskı işinde kullanılması sağlandı ve 1851 de ilk fotoğraf albümü yayınlandı. Yaş kollodyum yönteminde duyarlı levhaların, kollodyum henüz yaş iken, kurumadan pozlandırılması gerekiyordu. Bu nedenle özellikle dış mekânlarda, uzak yerlerde fotoğraf çekenler, özel donatılmış araçlarla birlikte fotoğraf çekmeye gidiyorlardı. Bu amaca yönelik olarak özel donatılmış at arabaları üretildi. Bu araçlar ilk kez ortaya çıkın gezici fotoğraf laboratuarlarıdır. Bu dönemde, Archer in yöntemini kullanarak günlük yaşamda, savaşlarda ve Alp dağlarının çok başarılı fotoğrafları çekildi. Yine bu dönemde, taşıması kolay olan, katlanabilen, sırt çantasında taşınabilen fotoğraf makineleri ve sehpalar üretildi. Çekim için kullanılan fotoğraf makinesi ve diğer yardımcı malzemenin ağırlığı toplam kilogramdır. 48

53 1871 li yıllarda Maddox un devrim niteliğindeki buluşundan sonra fotoğrafçılık hızla yayıldı ve fotoğraf hayatın içine girdi. Avrupa daki başkentlerde fotoğraf sergileri açıldı fotoğraf dernekleri kuruldu. Fotoğraf makineleri günlük yaşamı, dünyanın farklı köşelerindeki yaşamı, savaşları görüntülemek için kullanıldı. Fotoğraf artık portre ve aile fotoğrafçılığı ötesinde belgeleme aracı olarak kullanılmaya başladı. Bu dönem, dünyanın hem teknolojik hem de ekonomik olarak geliştiği bir dönemdir de elektrik,1876 da telefon,1879 da ampulü bulunarak günlük hayata girdi. Diğer önemli bir gelişme de demir yolunun hızla yayılarak, her türlü taşımacılığı yaygınlaştırılmasıdır. Şehirlerin nüfusları artmış, Avrupa nın toplam nüfusu 1780 de 110 milyon iken 1880 de 315 milyon olmuştur. Aynı dönemde ABD de nüfus yaklaşık 4 milyondan 50milyona yükselmiştir. Bireysel üretim biçimi yerini kitle üretimine bırakmış ve ticari açıdan bakıldığında, her mal için büyük pazarlar ortaya çıkmıştır. Her alanda pazara yönelik olarak mal üretimi yapılırken rekabet ortaya çıkmıştır. Bu genel ekonomik gelişme içinde fotoğraf da yerini almıştır. Fotoğrafın ucuz ve seri üretilmesinin gerekliliği ortaya çıkmıştır. Maddox un kuru jelatin bromürlü cam levhaları seri olarak üretilmeye başlamıştır. Bu yeni yöntemle birlikte, fotoğraf çeken artık kendi negatifine sahip olmaya başlamıştır (1854) lü yılların sonunda dünyada birçok alanda, ortaya çıkan buluşlar ve gelişmeler yirminci yüzyıla yön verecek gelişmeler olmuştur. Selüloit duyarkat, fotoğrafçılıkta gerçek anlamda bir devrimdir. Fotoğrafçılık bu gelişmeyle birlikte herkesin kullanımına sunulmuştur. Gümüş bromür duyarkatla kaplanmış selüloit filmler ve daha sonra ateşe dayanıklı olanlar üretildi ve 1960 larda ise günümüzde kullanılan polyester tabanlı filmler üretildi ve sonuç olarak cam levhalar tamamen kullanılmaz oldu Türkiye de Fotoğrafın Gelişimi Ülkemizde Cumhuriyet sonrası bir araştırma yapıldığında yazılı belgenin yeteri kadar bulunamadığı, bulunanların da gerçekliği ve değeri konusunda inandırıcılığının kesin olmadığını görüyoruz. Belgelere baktığımızda ise, kronolojik saptamalar yapılırken kişilerin kendi inançlarına göre, yorumlar da getirdiğini görüyoruz. Halbuki, kişiler geçmişi hiçbir zaman kendi görüşlerini doğrulamak için alet etmemelidirler. Fotoğrafın tarihini yazarken sadece kronolojik olarak değil, içinde bulunduğumuz yüzyılın etkisini, olumlu veya olumsuz olarak yorumunun da yapılması gereklidir. Çünkü her yüzyılda toplumları etkileyen değişim ve gelişme gösteren teknoloji, kişilerin kendine özgü düşünü biçimleri, yaşadığı anı yansıtan anlatım dilidir. Diğer bir açıdan baktığımızda ise her toplum kendine ait olan yaşam biçimi ve çağını yansıtan anlatım dilini belirler. Her toplumda, teknolojideki yenilik, kültürel içeriği etkiler ve yeni araştırmaları ortaya çıkartır. Örneğin, fotoğrafın 19. yüzyıla optik çağ dedirtmesi gibi. 49

54 Avrupa ile Türk fotoğrafını karşılaştırdığımızda ise, Avrupa da 1900 lerden sonraki dönemde, Strand ın fotoğrafları sanatsal birikimlerini içeren ve görsel bir iletişim aracı olarak kullanılıyordu. Ülkemizde ise fotoğrafın günah olduğu inancı ve teknolojik araç gerecin yokluğu, fotoğrafın gelişmesini engellemiştir. Bu dönemde fotoğraf sadece belge olarak kullanılmıştır. Fotoğrafın estetiği üzerinde durulmamıştır. Doğa çalışmalarında ise insan figürü fotoğrafın leke değerlerindeki dengeleme unsuru olarak kullanılır. Yüzlerdeki ifade belirli değildir. Halbuki belirli olmayan bu yüzler, izleyenlere evrensel bir iletişim dili olan insan yüzüne ilişkin bir bilgi vermezler. İzleyen kişi arka plandaki doğadan, kişinin giysisinden insanların, toplumsal ve ekonomik durumları ile ilgili bilgileri alabilir. Cumhuriyet in ilanı ile başlayan ulusallaşma anlayışı ile kültür ve sanat bütünleştiğinden fotoğraf, bağımsız olarak yerini almıştır. Cumhuriyet döneminden önce, söz üzerine kurulan iletişim, cumhuriyetten sonra görsel iletişim olarak ön plana çıkmıştır. Aynı zamanda sinema da kendini bu dönemde kanıtlamıştır. Ülkemizde fotoğraf 1900 lere kadar azınlıkların elindeydi. Cumhuriyet döneminde ise fotoğraf günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Şimdi bu gelişmelere bir göz atalım: Osmanlıda Fotoğraf Sanatı 18. Yüzyılda, önce İngiltere'de daha sonra da tüm Avrupa'da dönen fabrika çarkları, yeni bir dönemi haber veriyordu. İnsanlık tarıma dayalı kültürden endüstri çağına geçmeye başladı. Toplum yaşamının her alanını etkisi altına alan endüstri çağı, kendine hizmet edecek buluşları da beraberinde getirdi. Bu asır Avrupa'sında, en görkemli yıllarını yaşayan endüstri devrimi, Osmanlı İmparatorluğu'nu politik, kültür ve sanat, askeri ve ticari yönlerde de etkilemeye başladı ve Batı'ya dönük bir politikanın esas alınmasına neden oldu. Toplumun beğenileri değişti. Resim, mimari ve müzikte gelenekselin yanı sıra, Osmanlı toplumunda elit zümreyi oluşturan entelektüel, bürokrat ve saray çevrelerine Batı zevki girmeye başladı. Batılı hükümdarların bir gelenek haline getirdiği, kendi portrelerinin devlet dairelerine astırılması ve hediye edilmesi alışkanlığı, Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk kez Sultan II. Mahmud (Saltanatı ) döneminde uygulandı. Yeniçeri olayından (1826) sonraki günlerde, 6.5X7.5 cm. boyutunda, kabartma sarı ve pembe güllerin, üzerlerinde elmas bulunan mavi çiçeklerin çevrelediği bir alanın ortasına, askeri üniforma giymiş olan Sultanın bir resmi hazırlandı. Tasvir-i Hümayun adı verilen bu nişanlar zincir ile boyuna takılır veya resmi dairelerin duvarlarına asılırdı. 50

55 Bir kısım tutucu çevreler Sultanın bu davranışından rahatsız oldukları için bunu yıkmak isteyen Sultan, 1832 yılında Cuma Selamlığından sonra, Küçüksu'da ikamet eden Şeyhülislam Abdülvahab Efendi'yi huzuruna kabul ederek kendisini Tasvir-i Hümayun ile ödüllendirdi. 1835'de Harbiye Mektebi'ne ve 1836'da, Rami ve Selimiye Kışlalarına büyük bir törenle Sultanın resimleri asıldı. Ve II. Mahmud, Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa kuvvetlerine karşı çarpışacak olan Osmanlı ordusunun kumandanı Merkez Hafız Mehmed Paşa'ya, 1838 yılında, moral vermesi için bir resmini gönderdi. 3 Ekim 1839'da Gülhane Hatt-ı Hümayunu'nun Reşid Paşa tarafından okunmasından bir iki hafta sonra, fotoğrafın bulunuşu ilk kez, İstanbul'da yayınını Türkçe, Arapça, Fransızca sürdüren Takvim-i Vekayi gazetesinin 28 Ekim 1839 (19 Şaban 1255) Pazartesi günü 186. sayısında duyuruldu yılında Yenicami avlusunda ilk Postane-i Amire kuruldu. Aynı yıl İngiliz William Churchill'in yabancı basından aktardığı yazılarla yayınına başlayan Ceride-i Havadis Gazetesi'nin 25 Ağustos 1840 (26 Cemazıyelahır 1256) Salı günü 47. sayısında, Daguerre'in ticari amaçla çoğalttığı makinasından söz edilmekteydi yılının Ekim ayında, Fransız ressam Horace Vernet ( ), yeğeni Charles Marie Bouton ve Daguerreotypist Goupil Fesquet ( ), Marsilya limanından yola çıkarak dünyadaki ilk fotoğrafik geziye başladılar. Suriye, İskenderiye, Kahire, Sina, Filistin, Tyre, Saidon, Deir El Kamar, Şam, Kudüs, Nazareth, Beyrut ve Baalbeck'den sonra, 4 Şubat 1840'da İzmir'e vardılar. Fesquet tarafından hazırlanmış olan anı defterinde, 13 Şubat 1840'da Iena gemisinin bordasından çekilen İzmir'in Daguerreotype'larından söz edilmektedir. Bu yıllarda matbaa ve baskı tekniği gelişmediğinden, çekilen fotoğrafları yayın organlarında ve kitaplarda göstermek olanaksızdı. Bu çekimler, fotoğraflara ara tonlar verilerek yeniden ressamlar tarafından çizildi. Fotoğraftan tekrar çizim yolu ile hazırlanmış ilk kitap Excursions Daguerriennes: Vues et Monuments Les Plus Remarquables du Globe ( ) adı ile Paris'te N.P. Lerebours tarafından yayımlandı. Bunlar Avrupa ve Ortadoğu'nun çeşitli yerlerinden saptanmış görüntülerdi. İslam mimarisi üzerine araştırmalar yapan Joseph Philbert Girault de Prangey ( ), Ortadoğu'da yılları arasında 1000'in üzerinde Daguerreotype çekti. Bunlardan yapılan illüstrasyonlar 1846'da Paris'te Monuments Arabes d'egypte de Syrie, et d'asie-mineure Dessines et Mesures de 1842 a 1845 adı ile basıldı. Fransız asıllı Kompa'nın 1842 yılında İstanbul'a geldiği ve Beyoğlu Belvü'de çalıştığı, Ceride-i Havadis gazetesinin 16 Temmuz 1842 (8 Cemazıyelahır 1258) Cumartesi günü 95. sayısında duyuruldu. Fransız yazar Maxime du Camp ( ), 1843'de İzmir, Efes ve İstanbul'da çektiği fotoğraflarını, 1848'de Paris'te, Souvenirs et Paysages d'orient: Smyrne, Ephese, Magnesie, Constantinople, Scio adlı kitabında yayımladı. 51

56 Jacob August Lorent ( ), 1842 yılında İstanbul'dan başlayarak, İzmir, Mısır, Kudüs, Karadeniz'e yaptığı seyahatini, 1845 yılında Wanderungen im Morgenlande adlı kitabında yayımladı. Ernest de Caranza, 1852'de İstanbul'a geldi ve Anadolu yarımadasını gezerek pekçok Calotype çekti. Bunlardan 55 adedi ile hazırladığı albümü Sultan Abdülmecid'e ( Saltanatı: ) takdim ederek, "Sultan Fotoğrafçısı" ünvanını almayı başardı. Yine aynı yıl Alfred Nicolas Normand ( ), İstanbul'un 16 X 21 cm boyutunda Calotype'larını çekti. İrlanda'lı John Shaw Smith'in ( ), 1852 yılında çektiği Pera fotoğrafı, iki negatiften oluşmuş, bilinen en eski çiftli baskıdır. Francis Frith ( ), İzmir'i 1860'lı yıllarda gezdi ve yörenin fotoğraflarını çekti. 37 fotoğraflık albümün ilk sayfasına, Türk kostümleri içinde kendi portresi de basıldı. Francis Bedford ( ), Galler Prensi VII. Edward'ın Türkiye ve Ortadoğu'ya 1862'de yaptığı geziye katılarak, Wet Collodion'lar çekti. Bu gezinin fotoğrafları, Londra'da Day&Son tarafından basıldı. Arkeologlar için bulunmaz bir hazine olan Küçük Asya toprakları, Fotoğrafla uğraşan ve eski eserlerle ilgilenen gezginlere fotoğrafın bulunuşu ile birlikte yeni bir çalışma olanağı sunmuş oldu. 1861'de George Perrot, mimar Edmond Guillaume ile Anadolu yarımadasına arkeolojik bir gezi düzenledi. 1862'de Paris'te Exploration Archeologique de la Galatie et de Bithynie adında bir kitap yayımladılar. Jules Delbet'nin fotoğraflarıyla yayımlanan bu kitapta verilen bilgiler, arkeologlara yol gösterici oldu. Fransa'nın Osmanlı İmparatorluğu'ndaki elçisi Marquis de Moustier'in akrabası olan A. de Moustier, 1862 yılında İstanbul'dan başlayarak, Marmara bölgesi ve Kuzey Ege'nin çeşitli görüntülerini çekti. Bu fotoğraflar, gravür tekniği ile hazırlanarak, 1864'de Le Tour de Monde adlı 15 ciltlik kitabın içinde yayımlandı. Felix Bonfils ( ) ve oğlu Adrien Bonfils'in ( ) Beyrut'ta fotoğraf stüdyoları vardı. Baba-oğul, İstanbul ve Anadolu yarımadasının fotoğraflarını da çektiler. 52

57 Resim.1:56FelixBonfils Askeri öğrenimde üç boyutlu eşyanın doğru görüntüsünü yakalayabilmek amacı ile,batı tarzında ilk resim dersleri Mühendishane-i Berri-i Hümayun'un 18. yüzyılda programına alınmıştı. 19. Yüzyılda fotoğraf derslerinin eklendiği bu okulda öğretmenliği, ressam sınıfından mezun olan öğrenciler yaptılar. Mühendishane-i Berri-i Hümayun'un ressam sınıfından mezun olan Yüzbaşı Hüsnü Bey, Servili Ahmed Emin, Üsküdarlı Ali Rıza Bey, Ali Sami Aközer, Harbiye Mektebi mezunu Kolaağası Mehmet Hüsnü, Fahreddin Bey, Üsküdarlı Hasan Rıza, Kenan Bey, Mekteb-i Bahriye-i Şahane ve Leylî Tüccar Kaptan Mektebi'nin İnşaiye sınıfından mezun olan Bahriyeli Ali Sami, II. Abdülhamid'in olayları izlemek için görev verdiği asker fotoğrafçılardandı. Anıtlar, tarihi çevre, çarşılar, sokaklar, seyyar satıcılar, törenler, dönemin tanınmış kişilerinin portreleri, İmparatorluğu ziyarete gelen yabancı hanedan mensupları, Osmanlı Donanmasının amiralleri, yabancı donanmalar, açılan hastaneler ve okullar, resmi törenler, Péra'nın ünlü fotoğrafçılarının çalışmalarında yeniden hayat buldu. Bu yıllarda (1840) Osmanlı Darphanesi'nde çalışan hakkak ve modelci İngiliz James Robertson ( ), İstanbul'da fotoğraflar çekmekteydi. Gazete fotoğrafçılığı anlayışının öncülüğünü yapan ve desinatör olarak çalışmaya başlayan Robertson Kırım Savaşı sonlarını, 1855 yılında çektiği fotoğrafları ile görüntüledi. İmparatorlukta yerleşik stüdyolarda açılmaya başladı. Bu stüdyoların sahipleri, çevre görüntülerinin yanısıra, portre çekimlerine de yer verdiler. Bu ilk portreler, o güne kadar görüntülemek için kullanılan resim sanatındaki genel eğilimleri yansıtıyor gibiydiler. çevre görüntüleriyse, gravürlerdeki ana konuları içermekteydi. Carlo Naya ( ), İtalya'dan Pera'ya gelip yerleşen ilk fotoğrafçılardan oldu yılında İstanbul'da başlayan çalışmalarını günün gazetelerine verdiği ilanlarla da duyurdu. Stüdyosu, Grande rue de Pera'da, Rus elçiliğinin karşısındaydı. Çalışmalarını 1857 yılına kadar burada sürdürdü. 53

58 Osmanlı halkından Basile Kargopoulo, fotoğraf stüdyosunu 1850'de Pera'da açtı. Özellikle İstanbul şehir panoraması ve şehir belgelemeciliğinde etkin bir rol oynayan Basile Kargopoulo'nun fotoğrafhanesinde, süslenme heveslisi ayak takımı gençlerin kıyafet değiştirerek, fotoğraf çektirmeleri için, geniş bir gardırobu vardı. F.1: 57.Basile Kargopoulo 1848'de Osmanlı İmparatorluğu'na sığınan Macar mültecilerinden Raif Efendi, 1854 yıllarında İstanbul'da çemberlitaş'ta fotoğrafla uğraşmaya başladı. Alman kimyager Rabach, 1856'da Beyazıt'ta bir stüdyo açtı. Pascal Sebah, 1857'de El Chark adı ile açtığı stüdyosunda, yerel giysileri içinde dönemin Osmanlı tiplerini çekti. 1888'de Policarpe Joaillier'nin de katılması ile stüdyonun adı Sebah&Joaillier olarak değiştirildi. Resim.1: 58.J. Pascal Sébah (Turkish, ) 54

59 1867 yılında Beyazıt'ta bir stüdyo açan Nikolai Andreomenos ( ), otuz yıla yakın burada çalıştıktan sonra, Pera'da da bir şube açtı. Andreomenos'un Sultan II. Abdülhamid'den iki madalyası vardı. İsveçli Guillaume Berggren ( ), bir gemi yolculuğu sırasında uğradığı İstanbul limanında karaya çıkınca, yolculuğunun devamından vazgeçti. Doğu'nun bu gizemli şehrini gördüğü anda burada kalmaya karar vermişti. 1870'li yılların başında Pera'da bir stüdyo açan Berggren, İstanbul'un en güzel görüntülerini usta tekniği ve kompozisyon anlayışı ile belgeledi. Pera'lı fotoğrafçılardan Gülmez Kardeşler, özellikle portreler ve İstanbul'un kırsal görüntülerinin fotoğrafçılarıydılar. Ünlü Pera fotoğrafçıları içinde Bogos Tarkulyan (?-1940), fotoğrafçılığının yanısıra portre ressamlığı konusunda da çalışmalar yapmaktaydı. Foto Phebus'ün sahibi olan Tarkulyan, daha sonra fotoğrafhanesinin adı ile kendi adı birleştirilerek "Febüs Efendi" diye çağırılmaya başlandı. Tüm bu fotoğrafçılara teknik donanımı sağlayan, fotoğrafın ticareti ile uğraşan, fotoğraf malzemeleri ithal eden en büyük firmalar; Onnik Diraduryan, Caracache Biraderler ve Nadir Fotoğrafhanesi'nin sahibi G. Paboudjian'dı. Cumhuriyet Dönemi Cumhuriyet döneminde, Osmanlı Devletinden arta kalan bir çok fotoğrafhane yeni isimlerle çalışmalarına devam etmiştir. Birinci Dünya Savaşı sırasındaki uygulamada olduğu gibi, Kurtuluş Savaşı nda da çoğunluğu orduda görevli subay ve askerlerden oluşan film fotoğraf ekipleri ile savaşın yapıldığı cepheler, kent ve kasabalar belgelenmiştir. İstanbul dan başlayarak, Anadolu nun çeşitli kentlerinde açılmaya başlayan fotoğraf stüdyoları kısa sürede ülke geneline yayılmıştır. Cumhuriyetin ilanı ile gelen nüfus kağıdı, pasaport ve resmi evraklara fotoğraf konması zorunluluğu resim çektirmek istemeyen bir kısım halkın da, bu stüdyolarla sürekli bir bağlantı kurmasını gerektirmiştir. 55

60 Resim.1: 59. Resim.1: 60. Fahreddin Türkan portresi Cumhuriyetin ilanı ile başlayan ulusallaşma çabaları, stüdyo fotoğrafçılığından bağımsız, başta gazete olmak üzere çeşitli yayınlar için gerekli malzemeyi oluşturacak fotoğrafçıları ortaya çıkarmaya başlamıştır. Cumhuriyet dönemi söz üzerine kurulu bir toplumdan yazı ve fotoğraf toplumuna geçiş, görselliğin kökleşmesi sürecini içermektedir. Osmanlı döneminde azınlık stüdyolarının tekelinde olan fotoğrafçılık Cumhuriyet döneminde hızla günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası durumuna gelmiş, sanatçılarımız insanlara ışığın anlatım ve yorum gücünü tattırmayı amaçlamışlardır te İstanbul da Vakit ve Cumhuriyet gazetelerinde fotomuhabirliği yapan Cemal Işıksel, 1929 da Atatürk ün emriyle Ankara Ulus gazetesinde bu görevini sürdürmüştür. Atatürk ün içinde bulunduğu çevreyi sürekli izleyen Işıksel, günümüze kadar ulaşan Atatürk fotoğraflarından oluşan çok zengin bir kolleksiyon meydana getirmiştir. Atatürk, hayatta bulunduğu onbeş yıllık kısacık Cumhuriyet döneminde Türk toplumunu biçimlendirirken içinde bulunulan toplumsal koşulları hiçe sayan bazı hedefler koymuş, morali yüksek tutmuş, halkı sınırlarının ötesinde bulunan bir yaşamı yakalamaya zorlamıştır. Demokrasi, sanat, bilim, dil bilinci, adalet, halkçılık, devrimcilik, laiklik, bağımsızlık bazı kimselere hemen olurmuş gibi gelmeye başlamıştır. Atatürk, bu bağlamda efsanevi bir kavrayışla sanatçıyı Alnında ışığı ilk hisseden insan olarak halkımıza tanıtmıştır yılında, genç Cumhuriyetin kültür atılımlarından biri olarak kurulan Halkevleri eğitim düzeyinin yükseltilmesi için pek çok alanda yaptığı çalışmaların yanında 1932 yılından başlayarak düzenlediği fotoğraf kurslarıyla genç heveslilerin ve amatörlerin bu alanda çalışmalarına olanaklar hazırlanmıştır. 56

61 Resim.1: 61. Beyazıd Yangın Kulesi ve Seraskerlik Binası Basın Yayın Genel Müdürlüğü yıllarının başında Vedat Nedim Tör ile fotoğraf faaliyetlerini sürdürür ve yine bu dönemde ilk defa sistemli olarak Türkiye fotoğraflanır yılında Türkiye ye yerleşen Avusturya asıllı Othmar Pfershy, Basın Yayın Genel Müdürlüğü adına Anadolu yu gezerek binlerce fotoğraf çeker. Tarihi yapıları, kent peyzajlarını ve insan yaşamını ele alan bu fotoğraflar, Fotoğraflarla Türkiye adı altında Almanya da baskısı yapılan bir kitapta toplanır yılında Münif Fehim, Hüsnü Cantürk, Suat Fenik, İlhan Arakon ve İhsan Erkılıç, Eminönü Halkevinde açtıkları fotoğraf sergisiyle fotoğrafın da sergilenebileceğinin ilk örneğini oluşturdular. Görsel tarih oluşturma tutkusu olanların, olayları gerçekçi bir biçimde yansıttıkları savından kaynaklanan bir doğruluk saplantısı vardır. Oysa fotoğraf yansız değildir. Ülkemizde Cumhuriyetin ilk yıllarında propoganda servisleri tarafından yayınlanan tanıtıma yönelik fotoğraf albümleri ya da dergiler egemen siyasal kadronun görüşlerine uygun bir biçimde hazırlanmıştır. Bunlara bir tür resmi görsel tarih yapıtı da diyebiliriz. Yazılı tarih sonradan değiştirilebilir. Görsel tarihi değiştirmek olanaksızdır. Fotoğrafçının, yanlışı düzeltilmez türden bir sorumluluğu vardır. Fotoğrafçının sorumluluklarından biri de literatürü iyi bilmesidir. Kısır döngüye girmemesi, taş üstüne taş koyması buna bağlıdır. Resim : Behice KOCAGÖZ ün özel arşivi Çanakkale 57

62 Bu arada 1936 da Basın Genel Direktörlüğü nün açtığı Türkiye, Güzellik, Tarih ve İş Memleketi adlı sergi geniş bir çalışmayla yapılan ilk belgesel örneklerinden sayılabilir. Türkiye yi içerde ve dışarda tanıtmayı amaçlayan bu sergi 652 fotoğraftan oluşuyordu. Bunların 500 ü Matbuat Umum Müdürlüğü nde görevli fotoğrafçıların çektiği fotoğraf arasından seçilmişti. Diğerleri ise amatör ve profesyonel 22 fotoğrafçının gönderdiği fotoğraflardı... Resim.1. 65: Atatürk fotoğrafları Cumhuriyet Döneminde fotoğrafçılar arasında (Atatürk ün dediği gibi.) Alnında ışığı ilk hisseden lerden biri Şinasi Barutçu hoca olmuştur. Barutçu nun hocalığı bir yakıştırma değildir.tam anlamıyla canıyla, kanıyla bir hocalıktır. O yılların egemen toplum ruhu Barutçu nun fotoğrafına sinmiştir. Bu fotoğraf ince duygular içeren, herkesin dikkatini çekmeyen ayrıntılar aracılığıyla bütünü yansıtan, yaşamın doruklarını yakalamayı amaçlayan bir fotoğraftır. Bin dokuz yüz ellili yıllar fotoğrafçıların Anadolu nun tozuna toprağına karıştığı, kırsal temalara ağırlık verdiği, aynı paralelde köyünden, toprağından koparak kent kıyılarına vurmuş insanların görüntülenmesine özen gösterdikleri yıllardır sonrası, fotoğraf sanatına eğilim duyanların toprağa bağlı haslık rüzgarının etkisinden bir ölçüde kurtularak Dünya İnsanı açılımını yakalama uğraşı içinde olduğu görülmektedir. Resim.1: 66. Şinasi Barutçu İlk adımda, günlük yaşantıya ilişkin gerçekleri fotoğraf diliyle yorumlama çabası fotoğrafçılarımızda özgün üslup yaratma kaygısının doğmasına neden olmuştur. O yıllarda çekilen fotoğraflara egemen olan konu çeşitlemesi içindeki izlenimci tavır, siyah-beyazın dramatik gücünden alabildiğine yararlanırken eline geçirdiği bu yeni anlatım olanağının sınırlarını araştırıyor gibidir. 58

63 1948 yılında gelişmiş bir teknikle yayın hayatına başlayan Yeni İstanbul gazetesi geniş bir fotomuhabir kadrosu oluşturmuştur. Zeki Bükey, Mehmet Biber, Limasollu Naci ve Ara Güler ilk fotomuhabirleri arasında bulunmaktadır. Yine aynı yıl Hürriyet Gazetesi, gazete fotoğrafçılığına önem veren ikinci büyük gazete olarak basına katıldığında, yazıların yerini büyük ölçüde görüntüler almaya başlamıştır. Olayları izleyip fotoğraflarla haber olarak verme ilkesi bütün gazeteleri etkileyen bir tutum olarak basınımız içinde hızla yayılmıştır. Gazetelerin fotoğrafçı kadrolarını oluşturdukları 1950 yılları, ilk fotoğraf ajanslarının kurulduğu gelişmeleri de içermektedir. Life dergisini örnek alan Hayat Mecmuası haber, aktualite, magazin konularını işleyen aylık bir dergi olarak 1954 yılında yayınlanmaya başlamıştır. Aynı dönemde yayınlanan Artist, Haftanın Sesi gibi magazinlerden farklı olarak dünyadan ve yurttan olaylara temiz baskılı ve seçkin fotoğraflara yer veren dergi, kısa süre içinde büyük ilgi görerek haftalık bir dergi haline gelmiştir da İstanbul da kurulan İFSAK (İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği) amatörler arasında dayanışma oluşturmayı, bilgi ve becerileri birleştirerek kültür ve sanat ortamına fotoğraf la katılmayı amaçlamaktadır. Yine buna benzer bir amaçla 1977 de Ankara da kurulan AFSAD (Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği) fotoğraf sanatının ürün ve uğraş olarak geniş yığınlara ulaşmasını hedeflemektedir. Resim.1:67.Ara Güler yıkım sonrası Eminönü meydanı Resim.1:68.Ara Güler sirkecidebir kış günü 1959

64 Türk fotoğrafında yaşayan ünlü ve öncü ustaların yanında 1970 li yıllardan başlayarak, bu alanda belirli teknik düzeyin üzerinde amatörce, ciddi çalışmalara tanık olunmaktadır. Çeşitli fotoğraf dernekleri veya grupların yaptığı toplu çalışmalar yoluyla bu alanda yerli ve yabancı ustaların yapıtlarını değerlendirip, onlar gibi çekim yapmayı, zaman zaman ise onları aşmayı başaran Genç Kuşak Fotoğrafçıları ise gençler oluşturmaktadır yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi nin aldığı bir kararla bağımsız bir fotoğraf okulu kurulmuştur. Her biri bu alanda değerli çalışmalar yapmış Mehmet Bayhan, Sabit Kalfagil, Güler Ertan, Cafer Türkmen ve Yılmaz Kaini öncülüğünde oluşturulan ve günümüzde Mimar Sinan Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren enstitü, İstanbul daki fotoğraf ustalarından ve onların atölyelerinden de yararlanarak çalışmalarını yürütmektedir. İkinci Dünya Savaşından sonra sosyal ve ekonomik alanda liberalleşme düşüncelerinin belli bir ivme kazanması, fotoğrafçılar arasında sorunların üzerine gitme, özdeğerlerimizi çarpıcı bir biçimde vurgulama: Anadolu insanımızı tüm yanlarıyla tanıtma, kültürel ve doğal zenginliklerimizi betimleme çığırı açmıştır. Bu başka bir anlamda tarih boyunca içinde yaşadığımız, birlikte yoğrulduğumuz değerlere karşı duyulan borcun ödenmesi demektir. Artık, fotoğraf sanatına çağdaş bir anlayışla yaklaşanların sayısı ülkemizde gün geçtikçe artmaktadır. Düşüncelerin fotoğraf yoluyla aktarılması disiplini yer etmeye, anlatım esnekliği kazanılmaya başlanmıştır. Günümüz Türk fotoğrafında an fotoğrafı, deneysel fotoğraf bölünmesi kendi içlerinde değişik yönlerden birbirini tamamlayacak anlatım zenginliği ne erişme sancısı çekmektedir Fotoğraf seksenli yıllarla birlikte Türkiye de büyük bir ivme kazanmıştır. Türk fotoğrafındaki kimlik değiştirmeye başladığı, değişik eğilimlerin ortaya çıktığı dönem olmasıyla da Cumhuriyet sonrası Türk fotoğrafında önemli bir yer tutar.ilk üniversite düzeyinde eğitimin başladığı bu dönem, fotoğraf kadrolarının da değişime uğradığı dönem olmuştur. Fotoğrafın akademik düzeye taşınması, fotoğrafta bilgi ve görgü düzeyinin, teknik ve estetik boyutu giderek yükseldi. Bu dönemde fotoğrafın değişik yönlerine yönelen fotoğrafçılar, yarışma performansları ve açtıkları sergilerle yepyeni tartışma ortamı yarattılar. Fotoğrafın sanat ve ulusal boyutu, ilk defa sorgulanmaya başladı. Bu dönemde peşpeşe fotoğraf albümleri yayınlandı. Fotoğrafik eğilimlerini net olarak ortaya koyan genç ve akademili kadrolar, bu dönemin itici gücü olmuşlardır. Türk fotoğrafında seksenli yıllar deneysel eğilimlerin yoğun kabul gördüğü bir dönemdir. 60

65 UYGULAMA FAALİYETİ UYGULAMA FAALİYETİ Aşağıdaki işlemleri tamamladığınızda Fotoğrafın tarihçesini inceleyerek (Avrupa) ilk fotoğraf örneklerinden oluşan bir dosya hazırlamış olacaksınız. İşlem Basamakları Öneriler Aristo döneminde fotoğrafla ilgili ne gibi İnternet ortamında veya kütüphanede gelişmeler olmuş? Bu konuyla ilgili araştırma yapabilirsiniz. yeterli bilgi toplayabildiniz mi? Da Vinci nin fotoğraf ile ilgili çalışmaları hakkında araştırma yapabildiniz mi? Niepce nin elde etmiş olduğu ilk fotoğraf örneğini incelediniz mi? Kronolojik olarak elde ettiğiniz doküman ve fotoğrafları değerlendirdiniz mi? Bütün inceleme ve araştırmalarınızı dosyaladınız mı? 61

66 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME Bu faaliyet sonunda kazandığınız bilgi ve becerileri aşağıdaki soruları cevaplandırarak ölçünüz. ÖLÇME SORULARI Öğrenme faaliyetleri kapsamında iki tip test sorusu vardır. Doğru-yanlış ve doldurmalı cümleler. Her cümleyi dikkatle okuyunuz. İfadede belirtilen fikir doğru ise cevap kağıdınız da ilgili maddenin önüne (D ), yanlış ise (Y ) harfini yazınız. Ayrıca aşağıdaki cümlelerde bazı önemli sözcüklerin arası boş bırakılmıştır. Aşağıda verilen cümlelerin boşluklarına uygun kelimeleri yazarak cümleyi tamamlayınız. 1. ( ) İlk kez ışığı kullanarak pozlama yoluyla bir nesnenin görüntüsünü kayıt etmeyi başaran Thomas Wedwood dur. 2. ( ) Karanlık kutuyu kullanarak ilk defa görüntüyü kaydetmeyi başaran Daguerre olmuştur. 3. ( ) 1837 yılında kaydettiği görüntüyü sabitleştirmeyi ilk kez Niepce başarmıştır. 4. ( ) 19 Ağustos 1939 yılında Fransız Bilimler Akademisi Daguerre nin bulduğu Dagerreyotip in buluşunu onayladı. 5. ( ) Dagerreyotip yöntemi ile çekilen fotoğraf tektir çoğaltılamaz. 6. ( ) Günümüzde kullanılan polyester tabanlı filmler li yıllarda üretildi. 7. ( ) Batı tarzında resim derslerinin verildiği Mühendishane-i Berri-i Hümayun da ilk fotoğraf dersleri yurt dışından gelen öğretmenler tarafından verildi. 8. ( )Fotoğrafçılık, Wedgwood un araştırmalarıyla başlamış, Niepce ve Dagueere in araştırma ve elde ettikleri sonuçlarla gelişmiş, resmi olarak da tarafından sonuçlandırılmıştır. 9. ( ).... Negatif görüntüyü kullanarak pozitif görüntüyü elde eden ve bu yöntemle görüntüleri çoğaltmayı başaran ilk fotoğfçıdır. 10. ( )Yunanca kahos güzel ve typos izlenim sözcüklerinden oluşan tekniğe yöntemi denir. 11. ( )Yunanca photos ışık ve graphos çizmek sözcüklerinden oluşan yönteme....denir. 62

67 12. ( ) Albüminle yapılan duyarkat yerine, alkol ve eter karışımını içinde pamuk-barut çözeltisi olan koladyum yöntemini bulan ve kullanan fotoğrafçı...dır. 13. ( ) Bir balona yerleştirdiği fotoğraf makinesiyle ilk defa hava fotoğrafını çekerek, fotoğrafı bilimsel amaçlı kullanan ilk fotoğrafçı dır. 14. ( ) Gümüş Bromür den oluşan jelatin kıvamında bir duyarkatla kaplanan kuru levhaları pozlandırmadan ve pozlandırdıktan sonra bile çok uzun süre koruyarak saklayabilen yöntemi bulmuştur. 15. ( ) Kuru levha yöntemiyle fotoğrafçılığı endüstri haline dönüştürme çalışmalarına.. başlamıştır. Not: Cevap anahtarı modülün sonundadır. DEĞERLENDİRME Cevaplarınızı cevap anahtarı ile karşılaştırınız. Doğru cevap sayınızı belirleyerek kendinizi değerlendiriniz. Yanlış cevapladığınız sorularla ilgili öğrenme faaliyetlerini tekrarlayınız. 63

68 DEĞERLENDİRME ÖLÇEĞİ UYGULAMALI TEST Aşağıdaki işlemleri tamamladığınızda Türkiye de fotoğrafın tarihçesini inceleyerek fotoğraf sanatçıları ve sanatçıların fotoğraf örneklerinden oluşan bir dosyası hazırlayınız. Bu çalışmanızı aşağıdaki değerlendirme ölçeğine göre değerlendiriniz. Aşağıda listelenen davranışları, davranışlarınızın her birinde uyguladıysanız EVET, uygulayamadıysanız HAYIR kutucuklarını işaretleyiniz. Bu faaliyet kapsamında aşağıda listelenen davranışlardan kazandığınız becerileri EVET ve HAYIR kutucuklarına (X) işareti koyarak kontrol ediniz. GÖZLENECEK DAVRANIŞLAR Türkiye de fotoğrafın tarihçesini araştırdınız mı? Evet Hayır İlk fotoğraf örneklerini incelediniz mi? Yapılan araştırmayı ve örnek fotoğrafları dosyaladınız mı? Fotoğrafın evrim sürecini araştırdınız mı? Fotoğrafın ilk kullanım alanları ile ilgili bilgi araştırdınız mı? Fotoğrafın dünyadaki ve ülkemizdeki gelişimini araştırdınız mı? DEĞERLENDİRME Uygulama faaliyetinde kazandığınız davranışlarda işaretlediğiniz EVET ler kazandığınız becerileri ortaya koyuyor. HAYIR larınız için ilgili faaliyetleri tekrarlayınız. Cevaplarınızın hepsi EVET ise bir sonraki öğrenme faaliyetine geçiniz. 64

69 ÖĞRENME FAALİYETİ- 2 ÖĞRENME FAALİYETİ 2 AMAÇ Bu faaliyette verilen bilgiler doğrultusunda karanlık kutuyu, görüntü oluşumunu, yapısını, gelişimini ve ilk fotoğraf makinelerini tanıyabileceksiniz ve çalışma prensipleri hakkında fikir sahibi olabileceksiniz. ARAŞTIRMA Bir gurup arkadaşınızla birlikte değişik obje veya materyallerden (kare, dikdörtgen, silindir) pinhole kamera yapınız ve bu denemeleri sınıfla paylaşınız. 2. PİNHOLE KAMERA 2.1. Karanlık Kutu (Kamera Obscura) Görüntü Oluşumu Dört tarafı kapalı, içine ışık sızdırmayan bir kutunun bir yüzüne açılan iğne deliğinden giren ışığın yardımıyla görüntü elde etmek ve insanın derisinin güneş ışığından etkilenerek kararması sonucunda kol saatinin bileğe gölgesinin çıkması gibi iki basit doğa olayından yola çıkarak fotoğrafçılığın teknik süreci kolaylıkla anlaşılabilir. Resim. 2: İğne deliğinden görüntü oluşumu 65

70 Bu ışık ışınları deliğe paralel tutulan bir yüzey üzerine düşürüldüklerinde yansıtıcı cismin ters bir görüntüsü elde edilir.çinli filozof Mo Ti, objelerin ışığı her yönde yansıttığının farkında olarak, çok küçük bir delikten geçen ışığın yarattığı ters görüntüyü, yazılarına M.Ö. 5. yüzyılda kaydeden ilk kişi. Yine bir Çinli, Yu Chao-Lung, 10. yüzyılda, bir tür tapınak olan pagodaların mimari modelini, bir perde üzerinde görüntüler oluşturmakta kullanır. Ancak, bu gözlem ve deneyler görüntünün oluşumuna ilişkin geometrik bir teori oluşturulmasına yetmez. MÖ 4. yüzyılda, Aristoteles "Problem" adlı çalışmasında iğne deliği de denilen küçük bir delikten elde edilen görüntünün oluşumunu yorumlamaya çalışarak; güneş tutulmasıyla ilgili sorularına yanıt arar ama doyurucu bir açıklama getiremez. Resim. 2. 2:Aristo nun kamera obscurası 10. yüzyılda yaşamış, Alhazen adıyla da bilinen Arap fizikçi ve matematikçi İbn AlHaitam birbirinden farklı üç mumu belirli bir biçimle düzenleyerek, üzerinde küçük bir delik bulunan bir perdeyi duvarla mumlar arasına yerleştirir. Işıkla düzenek arasındaki etkileşmeyi incelediği deneyin sonunda Alhazen, görüntünün sadece küçük delikten geçen ışık yoluyla biçimlendiğini ve sağdaki mumun, duvarın sol tarafında bir görüntü oluşturduğunu notları arasına kaydeder, diğer yandan da ışığın doğrusallığını algılar. Alhazen'in bu çalışmaları 13. yüzyılda Avrupa'da değer bulur. Aristoteles'ten yaklaşık 1000 yıl sonra, İngiliz filozof ve eğitim reformisti Roger Bacon, Arap yazmalarından öğrendiği "karanlık kutu"nun ayrıntılı bir tanımını yapar. Rönesans'ın büyük ustası Leonardo da Vinci, iğne deliği görüntü oluşumunu perspektifle ilgili çalışmalarında " varsayalım ki güneş, bir binayı, bir meydanı ya da doğal güzelliğe sahip bir alanı aydınlatsın. Böyle aydınlanan bir mekânın karşısında duran, gölgedeki bir evin duvarına minik bir delik açalım; işte o zaman aydınlatılan tüm nesnelerin görüntüleri ışıkla bu delikten taşınır ve evin iç duvarında ters olacak şekilde belirir " ifadesiyle tanımlar. 66

71 Resim.2. 3: Leonardo da Vinci nin obscura çalışmaları Rönesans matematikçisi ve astronomu olan Paolo Toscanelli 1475 yılında Floransa Katedrali'nin penceresine bir delik açarak, deliğin çevresine bronz bir bilezik yerleştirir. Bu delikten güneşli günlerde geçen ışınlarla, güneşin Katedral'in zeminine yaptığı izdüşümü bugün bile görmek mümkün. Öğleüstü, bu görüntü Katedral'in zeminini bir "öğle işareti" olarak iki eşit parçaya böler. Katedral zemini ve "öğle işareti", o dönemlerde, saat yerine geçen zaman göstergeledi. 1580'de Papalık astronomları, Roma'daki Vatikan Gözlemevi'nde, Katedral'dekine benzer bir öğle işaretiyle bir küçük deliği (iğne deliği), 11 Mart kabul edilen bahar ekinoksunun Papa 13. Gregorius'un öne sürdüğü üzere 21 Mart olduğu iddiasını kanıtlamakta kullanırlar. İki yıl süren dikkatli bir izleyişin ardından Papa 13. Gregorius on günlük bir farkla Jülyen takvimini düzeltir; böylece bugün de geçerliliğini sürdüren Gregoryen takvimi yaratılır. Bir iğne deliği kameranın ilk resmi gökbilimci Gemma Frisius'un "De Radio Astronomica et Geometrica"adlı kitabında çizim olarak yer alır (1545). Astronom olan Gemma Frisius 1544'teki güneş tutulmasını incelemek üzere karanlık odasında iğne deliği kullanır. Karanlık oda/kutu tekniğiyle yapılan fotoğraf çalışmaları, günümüzde de film ve kart malzemeleri dışında 19. yüzyıl sonundaki tekniğin aynisi ile yürütülmektedir. 67

72 Karanlık Kutunun Yapısı 1500 yıllarında Rönesans sanatının geliştiği dönemlerde ressamlar KAMERA obscura denilen aracın yardımı ile doğa görüntülerini çizmeye başlamışlardır. Bu sisteme 1568 yılında Daniello Barbero bir diyafram düzeneği, Giraham Gardan ise ince kenarlı bir mercek ilave etmesiyle mekanik düzenekler sisteme uygulandı yılında Alman bilim adamı Johann Zahn ressamların özellikle portre çizimleri yapabilmesi için boyutlarını küçülterek KAMERA obscura' yı taşınabilecek hale getirdi. Bu sisteme tüp içerisine yerleştirilmiş ileri geri hareket edebilen, netlik ayarı yapılabilen bir mercek ve görüntüyü yansıtan bir ayna bulunuyordu. Delikten geçen görüntüler kutunun yukarısında bulunan opal cam üzerine yerleştirilmiş yağlı kağıttan, yarı saydam yüzeye düşüyordu. Bu sistem günümüzde halen kullanılmakta olan refleks fotoğraf makinesinin işlevlerine sahipti. Gerek teknik, gerekse tanım çok basittir: Karanlık oda/kutu fotoğrafı, objektifsiz fotoğraftır. Bilinen fotoğraf makinelerindeki objektiflerin yerini, 0,25-1 mm çapındaki bir delik alır. Işık bu delikten geçer ve karanlık ortam sağlayan kameranın içinde bulunan ışığa duyarlı yüzey üzerinde bir görüntü oluşturur. Resim.2. 4: Taşınabilir kamera obscura Bu teknik için kullanılan kameralar küçük ya da büyük olabilir. Deniz kabuklarından, şekerleme, kola hatta kibrit kutularından ya da eski buzdolabı, karavan gibi iri hacimli nesnelerden ya da ışık geçirmezliği sağlanmış bir odadan kamera olarak yararlanmak mümkündür. Basit bir ilke olarak, ışık geçirmeyen her kapalı ortam, bir iğne deliğinden sızan ışıkla KAMERA obscura'ya dönüşebilir. 68

73 İlk Karanlık Kutu Örnekleri Mekanik olarak çizim yapmak için geliştirilen diğer bir aygıta İngiliz bilim adamı Willam Hyde Wollaston ( ) tarafından 1807 de tasarlanan KAMERA lucida dır (aydınlık kutu). Bu aygıt, üzerine kâğıt konulan bir sehpa ve sehpaya takılan prizma sisteminden oluşur. Gözünü prizmaya dayayan kişi, prizmanın önünde duran nesnenin yansıyan görüntüsünü kâğıt üzerinde görür. Bu görüntü, kalemle çizildiğinde nesnenin resmi ortaya çıkar. Aygıtı kullanan kişi hem kâğıt üzerindeki yansıyan görüntüyü hem de nesnenin kendisini görür. Mekanik bir teknik olarak Physionotrace ve KAMERA Lucida hızla yaygınlaştı, ancak bu çalışmalar kopya yapmaktan öteye geçmiyordu. Ayrıca bu aygıtlar, optik aracılığıyla yüzey üzerine yansıtılan görüntünün kalem kullanılarak çizilmesini sağlıyordu. Resim.2. 5: Yaklaşık 1830'da kullanımdaki kamera lucidanın gravürü Kağıt ve kalem kullanmadan, görüntüyü ortaya çıkaran ışığı kullanarak,görüntünün sabitleştirilmesi nasıl sağlanabilirdi? İnsanoğlu düşüncelerini bu yönden sürdürdü ve sonunda fotoğrafa ulaştı. Resim.2: 6. 69

74 Resim.2. 7: portatif karanlık çadır Resim.2. 8: portatif karanlık çadır (katlanan) Resim.2. 9: Avrupa stili taşınabilir karanlık oda çadırı 1877 Resim.2. 10:Avrupa stili taşınabilir fotoğraf makinesi

75 Resim.2. 11: Kamera obscura KAMERA obscura tekniği günümüzde hem fotoğraf makinelerinde modern biçimleriyle kullanılmakta hem de en ilkel ve basit biçimiyle halen birçok alanda kullanılmaktadır. Arkeoloji bölümü öğrencilerine ders olarak cihazın kullanılması öğretilmektedir. Değerine paha biçilemez tarihi eserler bu sayede çizimlere geçirilmekte, çizimlerden yararlanılarak parçalar bulunmakta ve birleştirilmektedir. Karanlık oda/kutu tekniğiyle yapılan fotoğraf çalışmaları, günümüzde de film ve kart malzemeleri dışında 19. yüzyıl sonundaki tekniğin aynısı ile yürütülmektedir. Resim.2. 12: Kamera obscura Resim.2. 13:Jobez Hogg portre çekerken 71

76 Resim.2: 14. Yıl.1841 Resim.2:15. carte-de-viste kamera 1860 Resim.2:16. Yıl Resim.2: 17. Yıl Resim.2: 18. pohoto Binocular 1861 Resim.2:19. Yıl

77 Resim.2: 20. Yıl 1887 Resim.2: 21. Yıl Resim.2. 22: Yıl Resim.2: Karanlık Kutunun Gelişimi KAMERA obscura adı, yılları arasında yaşamış, modern bilimin öncülerinden Johannes Kepler'in bulduğu bir isim. Onun zamanında bu ad ressamların manzara resmi yapmakta yararlandıkları mercekli bir deliği olan karanlık bir kutu, çadır ya da oda anlamına gelir. Mercek kullanımı görüntüyü daha parlak hale getirerek, görüntünün belli bir uzaklıkta odaklanmasına aracılık eder. Böylece kameranın bu türü Frisius'un 1544'te kullandığı araçtan farklı hale gelir. 1620'lerde Johannes Kepler taşınabilir bir KAMERA obscura yapar. Çizimlerin de yardımıyla kısa sürede farklı biçim ve şekillerde çok sayıda KAMERA obscura üretilir. Bunlar o dönemlerin sanatçı ya da amatör ressamlarınca pek çok alanda yardımcı araç olarak kullanılır.18. yüzyıla gelindiğinde, KAMERA Obscura' lar yerlerini içinde ayna, önünde objektif bulunan fotoğraf makinelerine bırakmaya hazır haldedirler. Söz konusu ilke, bugünkü bilgilerimize göre yaklaşık olarak milattan önce besinci yüzyıldan beri bilinmektedir. Çinli düşünür Mo Ti, deneysel gözlemleri sonucunda, karanlık bir ortama açılan küçük bir delikten giren ışığın dışarıda bulunan ışıklı nesnenin tümüyle baş aşağı bir yansımasını meydana getirdiğini yazmıştı. 73

78 Işık ısınları ile araştırmacı insanın zeka pırıltısının çakışması, kuşkusuz, Mo Ti ile sınırlı kalmadı. MÖ 4. yüzyılda Aristo; 10. yüzyılda ise ışık ışınlarının doğrusal yayılımı ilkesini bulan Ibn Al-Haytam; 15. yüzyılda Leonardo da Vinci ve Paolo Toscanelli; 16. yüzyılda Gemma Frisius ve 19. yüzyılda Sir David Brewster karanlık bir ortama açılan iğne deliğinden sızan ışığın giziyle ilgilendiler Karanlık Kutuyu (KAMERA Obscura) ilk kullanan, ortaçağda güneş tutulması sırasında güneş ışınlarını incelemek isteyen zamanının ünlü optik bilgini Basralı elhasan'dır. Roger Bacon, 13.yüzyıl Arap yazmalarından öğrendiği "Karanlık Kutunun" ayrıntılı bir tanımını yapmış döneminde Leon Battista Alberti ve Leonardo da Vinci de Karanlık Kutu dan yararlanarak cisimlerin görüntülerini yansıtmayı başarmışlardır Giovanni Battista Della Porta "Magiea Naturalis Libri IV" adlı eserinde Karanlık Kutuyu etraflıca anlatmıştır.(bu yüzden Karanlık Kutunun ilk mucidi sayılır) 1568'de Danillo Barbaro, karanlık kutunun ışık gören deliğine bir mercek yerleştirmiş ve görüntü kalitesini belirgin bir biçimde artırmıştır. Birçok değişiklikler sonrasında; Gerekli yerlere yerleştirilen ayna ve mercek sistemiyle Karanlık Kutuya bir resim masası niteliği kazandırılmış ve saydam yüzeyinde meydana gelen görüntülerin çizilmesinde kullanılmıştır. Daha sonraları görüntülerin kağıt üzerine elle çizilmesi yerine bu tür zorlukları ortadan kaldıracak tespitler aranmaya başlanmıştır. 1727'de Johann Heinrich Schulze gümüş tuzlarının ışığa tutulunca değişikliğe uğramasının nedeninin ışık olduğunu açıkladı. 1777'lerde Scheele, mavi ve mor ışınların kırmızı ışınlardan daha etkin oldukların kanıtladı. Bu geçen sürede ışığın etkisiyle, duyarlı maddeler üzerinde görüntüleri tespit etmek konusunda birçok denemeler yapıldı. 17. yüzyılda İtalyan bilim adamı Angelo Sala, toz halindeki gümüş nitratı güneşe bıraktığında kömür gibi karardığını notlarına düşmüştü yılında İngiliz Thomas Wedgewood, gümüş nitrat emdirilmiş beyaz kağıt ve deri parçaları üzerinde deneyler yaptı ve KAMERA Obscura ile çok silik görüntüler elde etti. 1813'de Joseph Nicepore Niepce ışığa duyarlı bir levha üzerinde, kalıcı görüntüler elde etmeyi başardı. 1826'da Joseph Nicephore Niepce aynı işlemi Karanlık Kutuya da uyguladı. 1829'da kendisi gibi Karanlık Kutuda meydana gelen görüntüleri tespit etme yolları üzerinde çalışan Louis-Jacques-Mande Daguerre ile birleşerek bir ortaklık kurdu. 74

79 1837'de fizik bilgini Francois Arago tarafından Daguerre'in metodunun (Daguerrotype) esası, bir gümüş levhayı, iyot buharına tutarak, üzerinde bir gümüş iyodür tabakası elde etmek ve bu levhayı karanlık kutuda uzun süre ışığa tuttuktan sonra, cıva buharıyla tutarak banyo yaptırmaktan ibaret olduğunu açıkladı. Daguerrotype metodunda kopyası elde edilen tek kopya görüntü aynadaki görüntünün tersiydi ve 1840'larda William Hanry Fox-Talbot gümüş tuzlarına batırılmış bir kağıt kullanarak elde edilen negatif görüntülerden, yine aynı usulle hazırlanmış kağıtlara istenilen sayıda pozitif fotoğraf basmayı başarmıştır Albümin, 1851 Kollodyum ve 1873 Jelatin usulleri duyar tabakayı bir cam levha üzerine dayandırdılar ve kağıt yerine de saydam ince bir film kullandılar. 1888'de John Curbult gerçek anlamda (selüloit levha üzerine ışığa duyarlı madde kaplanmış) ilk fotoğraf filmini hayata geçirdi. Bunu takip eden yıllarda George Eastman roll film kullanan yeni bir kamera tasarladı Lumiere kardeşler saniyede 16 kare gösterim kapasitesine sahip sinema makinesini tanıttılar. Daha sonraki yıllarda makineler o kadar hızlı gelişim göstermiştir ki, 35 mm film kullanan makineler dahi günümüzde eskimekte olan bir teknoloji olmuştur 1.2. İlk Fotoğraf Makineleri Tanımı KAMERA Obscura, yani iğne deliği kamera yalnızca karanlık bir kutudan ibarettir. Bu kutunun bir tarafında iğne ucu büyüklüğünde bir delik vardır. Konudan gelen ışık ışınları bu delikten geçerek karşı taraftaki ekran üzerine düşer ve o konunun ters bir görüntüsünü oluşturur. ResimŞekil

80 Tüm fotoğraf makinelerinin temel prensibi bu kameradır. Ancak bir takım sorunları vardır. Örneğin deliğin çok küçük olması nedeni ile oldukça karanlık bir görüntü elde edilebilir. Görüntünün daha aydınlık olabilmesi için delik çapının büyütülmesi gerekmektedir. Buda görüntünün bulanıklaşmasına sebep olur. Bu kamerayı geliştirmek için yapılacak şey, ona kullanım kolaylığı sağlayabilmesi için bir takım ilaveler yapmaktır. Bunlar, daha net ve aydınlık bir görüntü için bir mercek ve bu mercekten geçen ışınların şiddetini denetleyebilmek için bir diyafram (iris), ışığın istediğimiz zaman geçebilmesi için açılır kapanır bir kapak ya da örtücü (obtüratör), bu örtücü sistemin hareketini başlatabilmek için bir deklanşör, örtücünün istediğimiz süre kadar ışığın geçmesini sağlayabilecek hızı ayarlayabilen bir başka kontrol düzeneği (enstantane ayarları), nereyi fotoğrafladığımızı görebilmemiz için bir bakaç (vizör), film koyma haznesi, filmi sarma kolu, biten filmi geriye sarma kolu, bulunduğumuz ortama göre ışığın şiddetini ölçebilecek bir ışık ölçer (pozometre) gibi bir takım düzenekler olabilir. Resim.2. 25: Küçük bir delikten görüntü oluşumu Resim.2. 26: Büyük bir delikten görüntü oluşumu Resim :Basit bir mercek ile görüntü oluşumu 76

81 Amacı Fotoğraf, doğada mevcut gözle görülebilen maddi varlık ve şekilleri, ışık ve bazı kimyasal maddeler yardımıyla ışığa karşı duyarlı hale getirilmiş film, kağıt veya herhangi bir madde üzerine saptayan fiziksel ve kimyasal bir işlemdir. Kelime Yunanca ışık anlamına gelen "photos" ve yazı anlamına gelen "graphes" kelimelerinden oluşmaktadır. Yani ışıkla yazmak anlamına gelmektedir. Fotoğrafçılık uluslararası bir dildir ve modern hayatta üçüncü bir göz vazifesi görür. Fotoğrafçılık bakmakla görmenin ayrı ayrı şeyler olduğunu kanıtlar. Fotoğraf bugünkü gelişme devrinde bir bilim ve diğer bilim kollarının da hiç şüphesiz ki en büyük yardımcısıdır. Fotoğraf makineleri genelde aynı amaca, yani bir şeyleri görüntülemeye hizmet ederler. Resim, tüm tarihi boyunca hiçbir zaman gerçeklikle fotoğrafın kurduğu türden bir ilişki kurmamış, tüm benzetme çabalarına karşın nesnenin bir yorumu olmuş, ilkel mağara resimlerinden Leonardo da Vinci lere kadar bu açıdan değişen bir şey olmamıştır. Ertesi gün çıkacağı avın verimli olması için, av hayvanının öldürülüşünü mağaraya resmetmeye çalışan ilkel insanın elinde bir fotoğraf makinesi olsaydı muhtemeldir ki sanat tarihi bambaşka bir yol izlerdi. Belki de, resim tarihi diye bir şey olmazdı. Fotoğraf, her şeyden önce teknolojidir. Bu nedenledir ki dönemin ressamı ile fotoğrafçısı arasında temel bir farklılık vardır. Bu, teknolojinin vaadidir. Fotoğrafçının amacı ressamınkinden farklıdır. Mümkün olan en çok konuyu yakalamaktır onun amacı. Gözler, insanın dünyaya açılan pencereleridir. Yaşama tanıktır. Fotoğraf ise bu tanıklığı kişisel deneyim ile sınırlamayıp onu anonimleştirmiştir Başlıca özellikleri TLR Bu makinelerde, makinenin gövdesine bağlanmış iki objektiften biri, konuyu fotoğraflamakta, diğeri ise film ile objektif arasına yerleştirilmiş 45 derece eğimle duran aynadan yansıyan görüntünün, gövdenin üst kısmındaki pentaprizma aracılıyla göze iletilmesine yaramaktadır. Böylelikle vizörden izlenen görüntünün objektif odak uzunluğundan bağımsız olması sağlanır ve paralaks hatası en aza indirilir. 77

82 Bunlar, tek objektifli refleks fotoğraf makinelerinden daha önce kullanılmaya başlanmış ve 2. Dünya Savaşı sırasında yaygın hale gelmiştir. Bugün de yapımı süren bu tür makineler genellikle 120 formatında film kullanarak, 6x6 cm. boyutlarında görüntüler kaydetmektedirler. Makine gövdesi iki ayrı bölüme ayrılabilir. Gövdenin üst bölümünde 45 açıyla sabit duran bir ayna vardır. Makine üzerinde aynı odak uzaklığına sahip iki objektif bulunur. Bunlardan üstteki ayna yardımıyla bakaca görüntü sağlarken, alttaki de, film üzerine görüntü düşürür. Bu yüzden yalnızca alttaki objektifin üzerinde diyafram ve örtücü mekanizmaları bulunur. Bazılarının objektifleri de değişmektedir. Bakaca görüntü sağlayan ayna da sabit olduğundan ve pozlama sırasında da hareket etmediğinden bakaçtaki görüntü pozlama sırasında kesintiye uğramaz. Refleks Olmayan Fotoğraf Makineleri Objektiften film düzlemine düşen görüntü fotoğrafçı tarafından vizörden izlenebilir. Vizör ile objektiften giren görüntü arasında açı farkı yoktur. Objektiften giren ışık önce bir ayna sisteminden yansıyarak vizöre ulaşır. Bu sırada film düzleminde görüntü oluşmasını hem ayna hem de perde engeller. Deklanşöre basıldığında ayna ve perde açılarak ışık film düzlemine ulaşır ve görüntü oluşur, kaydedilir. Bu sırada ayna açıldığı için vizörde görüntü oluşamaz. Bu tür makinelerin bakacı, objektifleri gibi ancak daha basit mercekler dizgesine sahiptir. Bakacın ilettiği ve objektifin film üzerine düşürdüğü görüntüler kabaca eş olmalarına karşın farklılık gösterirler. Bu tür makinelerle yapılan yakın veya ayrıntı çekimler paralaks hatası bakımından istenmedik sonuçlar doğurabilirler. Bu tür makinelerin bakaç dizgesi yapılarından ötürü bir ayna içermediğinden "refleks" olma niteliğinden de yoksundurlar. Küçük, hafif ve sessizdirler (ayna sesi yoktur). Bakaçtaki görüntü diğer sistemlere oranla daha parlak ve nettir. Kimilerinin objektifi değişebilirken, kimileri sabit odaklı objektiflere sahiptirler. Daha çok spor ve belgesel fotoğrafçılık alanlarında kullanılan bu tür makineler, alan derinliğinin görsel denetim sorunu ve paralaks hatası yüzünden çoğunlukla seçim dışı bırakılırlar. Bu makineler aynı zamanda format açısından da farklılık göstermektedir. Resim.2. 28:Çift Objektifli Refleks Fotoğraf Makineleri Resim :Tek Objektifl Refleks Fotoğraf makineleri 78

83 Resim.2. 30: Refleks olmayan fotoğraf makineleri Büyük Boy Makineler Large Format Profesyonel makine sınıfına girerler. Daha çok profesyonel amaçlarla ve atölyelerde kullanılırlar. 9x12, 10x15, 13x18, 18x24cm ve daha büyük boydaki plaka filmleri kullanırlar. Kullandıkları film boyutuna göre isimlendirilirler. Makinelerin arkalarında bir buzlu cam bulunur ve bu buzlu cama bakarak ayarlar yapılır. Makine ayarlandıktan sonra buzlu cam çıkarılır, yerine çerçeve içindeki film takılır ve resim çekilir. Doğrudan fotoğraf kâğıdı üzerine görüntü kaydeden Alaminüt makineleri bu gruba sokabiliriz. Genelde 9x12 veya 13x18 formatta fotoğraf kâğıdı kullanırlar. Arka bölümünde bir karanlık odası bulunur. Fotoğrafçı görüntü kaydederken karanlık odada çalışır. İlk çekilen fotoğraf negatiftir. Negatifin fotoğrafını çekerek bir pozitif görüntü oluşturur. İstediği büyüklükte kâğıda görüntüyü düşürerek daha büyük formatta baskılar yapabilir. Gandolfi ( Field KAMERAs ), Horseman, Linhof, Toyo, Walker, Wisner, Wista ve ( View KAMERAs ) Arca-Swiss, Horseman, Linhof, Sinar, Cambo, Gulobika bu sınıfın en tanınmış makine üreticileridir. Büyük boy makineler genelde stüdyo çalışmalarında kullanılır. Genelde film kullanmayan, direk karta pozlayan makinelerdir. Filmin üzerine görüntünün pozlanması, filmin banyosu ve tekrar karta basımı sırasındaki kayıplar olmadığından profesyonel işlerde kullanılırlar. Film tekniğinin gelişmediği dönemlerde direk karta baskı yöntemi daha çok kullanılmaktaydı. Günümüzün plaka film kullanan fotoğraf makinelerinin 19 yüzyılın başlarında yaygın olan körüklü fotoğraf makinelerinden hemen hemen hiçbir farkı yoktur. Ancak çoğunlukla tahta yerine artık metalden üretilmektedirler. 79

84 Plaka film kullanan bir fotoğraf makinesi başlıca şu bölümlerden oluşur: o İçinde diyafram ve örtücü mekanizmaları bulunan bir objektif, o Karanlık kutu niyetine ancak aynı zamanda seçiklik ayarını da üstlenmiş bir körük sistemi, o Görüntünün üzerinde yukarıdan aşağıya ve sağlı sollu ters oluştuğu bir buzlucam. Burası çekim aşamasında yaprak filmleri tutan film muhafazaları ile yer değiştirmemektedir. Resim.2. 31: Century marka makine körük objektifli makine Resim.F.2. 32: Century Petite Century marka makine körük objektifli ve ahşap çanta şeklinde bir gövde olarak üretilmiştir. Century Petite 1902 üretimi klasik kamera kadınların rahat kullanması nedeniyle ve bayanların küçük çantalarına şık deri kutusuyla rahat sığdığından " Kadın kamerası " olarak tanındı. Piyasaya çıktığında 200 Dolara satılmıştı. 3 1/4 x 4 1/4 ölçülerinde kağıt tabakası kullanıyordu. Resim.2. 33: Antony Tailboard Resim.2. 34:Vaterbury marka ahşap gövdeli klasik makine Antony Tailboard 1902 üretimi klasik 300 doların altında satılmak için üretildi. Sağlam ağaç kasası çok şıktı. Netliği körük yardımı ile gövdesinin ileri geri gidip gelmesiyle sağlıyordu. Pozlama için kapak kullanılıp fotoğrafcının tercihi ile belirleniyordu. 6 1/2 x 8 1/2 ölçülerinde kağıt tabakası formatını belirliyordu. 80

85 Orta Boy Makineler Hasselbland, Rolleiflex, Kiew, Bronica, Mamia, Lubitel, ER-67, Nikkormat, Bronica, Pentax, Holga, Beattie, Contax, Fuji, firmaları bu formatı kullanan makineler üretmektedirler. Fotoğraf literatüründe rolleiflex makineler olarak tanınır. Orta boy makineler, 4.5x6, 6x6, 6x9 cm boyutunda film üzerine görüntü kaydeden makinelerdir. Çok kaliteli pozitifler verirler ve her zaman agrandismana gerek göstermez. Genelde 50 milimetreden, 135 milimetreye kadar değişen odak uzaklığı objektiflere sahip olduklarından uzak mesafelerden görüntü almada başarılı olur. Bu tip makinelerde birçok markada objektif değiştirme olanağı yoktur. Birçok modeli reflekstir ve vizör telemetre vardır. Genelde iris diyaframlıdır. Ortaboy makineler Kutu Makineler Tek Objektifli Refleks Makineler Çift Objektifli Refleks Makineler Katlanabilen Makineler olarak sınıflandırılır. Kullandıkları 4.5x6, 6x6 veya 6x9cm film roll ( rulo ) şeklindedir. Profesyonel makine sınıfına girer. Genelde mm arası sabit objektifleri bulunur ve uzak mesafe çalışmalarında kaliteli çekim yapar. Çok azında objektif değiştirme özelliği bulunur. Genelde iris diyaframlı ve refleks bir vizör telemetreleri vardır. Özellikle fotoğrafçılık dünyasında rolleiflex tipi makineler olarak ta bilinir. Genelde ilk üretilen makineler refleks tipindedir. Günümüzde refleks olmayan modelleri de üretilmektedir. Resim.2. 35:Katlanabilir model bir klasik. 127 roll film kullanan bir Kodak fotoğraf makinesi yılında üretilmiş. Vest Pocket Kodak olarak piyasaya sürülmüş. Makine kutusu ile birlikte satılmış. 81

86 Resim.2. 36:Kutu tipi bir makine. 127 roll film kullanan bir Kodak fotoğraf makinesi yılında üretilmiş, 20 Dolara The No. 0 Brownie ismi ile satılmış Resim2. 37: Katlanabilir model klasik bir makine. The Vest Pocket Kodak Model B ismiyle, 1926 yılında üretilmiş. 127 roll film kullanan makine 40 dolara satılmış. Resim 2. 38:Çift objektifli refleks model bir klasik. Yashica 44LM ve 44A modelleri 1959 yılında üretilmiş. 127 roll film kullanan makineler 100 dolara satılmış. 82

87 Resim.2..39: Tek objektifli refleks makine. Üstten bakmalı kepenk katlamalı bir vizör sistemi. Exacta B modeli fotoğraf makinesi 1934 yılında üretilmiş. 127 roll filmler için dizayn edilmiş 300 dolara satılmış. Resim.2. 40:Katlanabilir makine türüne iyi bir örnek. Kodak Flash Bantam modeli 1948 yılında üretilmiş. 828 roll film ve 35mm kullanan iki ayrı modeli piyasaya sürülmüş. 35 dolara satılmış. Resim.2. 41:Çift objektifli reflex model bir klasik. Sawyer's Mark IV modeli, Tokyo Kogaku firması tarafından üretilmiş ancak Amerika'da satışa sunulmuş yılında üretilen bu model 127 roll film kullanıyormuş ve 120 dolara satılmış. 83

88 Resim.2. 42: Katlanabilir makinelerin en eskilerinden yapımı bir kodak. No 4 screen focus kodak markasıyla üretilmiş. 400 dolara satılmış Çanta şeklindeki gövdesi metal ve deri kaplı. Resim.2. 43: Folding Pocket Kodak, 1914 yılında üretildi. Metal gövdesi katlanarak küçük bir paket oluyordu ve 40 dolara satılıyordu Resim.2. 44: Argus A2 tipi makine 1940 yıllarında kullanıldı. Alternatif metre ayarı sayesinde kısa zamanda popüler bir makine oldu. 25 dolara satılmıştı 84

89 Resim.2. 45: Fotron 1960 yıllarında spor karşılaşmalarında kullanılan ve o dönemlerin en modern modeliydi. 40 dolara satılmıştı Resim : Century Petite 1902 yılında üretilen klasik model. Bu makine özellikle bayanlar ve gençler arasında çok kullanılan bir modeldi. 200 dolara satılmıştı Resim : 1954 yılında üretilen Retina IIc ( tip 020 ) modeli objektifi koruyan bir kapakla piyasaya çıkmış. 160 dolara satılmış 85

90 Resim.2. 48: Retina Automatic III ( tip 039 ) modeli 1960 yılında üretilmiş. combined automatic exposure control and a coupled rangefinder with sleek styling. 75 dolara satılmış Resim.2. 49: Retina marka 126 roll film formatında bir makine 200 dolara satılmış yılında üretilmiş Instamatic Reflex modelinde bir makinedir. Küçük Boy Makineler Standart sinema filmi üzerine 24 x 36 mm boyutunda görüntü kaydeden ve fotoğraf literatüründe Leica tipi olarak bilinen makinelerdir. Kolay taşınır olmaları, hafif gövdeleri, filminin taşıma boyutu ve ucuzluğu nedeniyle zamanla bütün dünyada yaygın hale gelmiştir. Bugün hem amatör hem de profesyoneller tarafından kullanılan modelleri üretilmektedir. Genelde üretilen filmleri 24 veya 36 pozdur. Elde film sarıldığında bu sayı azaltılıp arttırılabilir. Bu filmlerin negatiflerinden baskı yapılarak yararlanılır. Refleks ve olmayan modelleri halen üretilmektedir. 86

91 Leica makineler olarak tanınırlar. Günümüzde çok daha değişik modelleri üretilmektedir. Reflex modellerden, kendinden flaşlı ve zumlu modellere, her türlü ayarını kendi yapan ve bir körün bile hatasız fotoğraf çekebileceği makinesi modelleri mevcuttur. Bu tür fotoğraf makineleri her iki kenarı da perforeli sinema filmi üzerine çoğunlukla 24x36mm. Boyutunda görüntüler kaydederler. 2. Dünya Savaşı sırasında yaygınlaşmaya başlayan bu tür makineler, geniş yardımcı gereçler dizgesine sahiptir. Birçok fotoğrafçılık alanında yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Bazılarının değişebilir objektifleri, buzlucamları ve prizmaları bulunmaktadır. Yeni üretilen modellerin içindeki küçük bilgisayarlar pozlama ve netlik gibi işlemlerle ilgili tüm kontrolleri devralmışlardır. Çoğunun bünyesinde bulunan ışık ölçer sistemi, diyafram ve örtücü ayarlarını da kontrol ederek "otomatik pozlandırma (AE)" sistemlerini oluşturmuştur. Resim.2:50. Petri marka fotoğraf makinesi. Artık klasikleşmiş bir model ve üretilmiyor. Metal gövde sonsuza kadar çekerim diyor sanki. Metal objektif gövdesi ve metal halkalar. Fotoğraf makinesini elinize alınca ağırlığı insana güven veriyor Resim 2: 51..Samoca marka makine 87

92 Minyatür Makineler Avuç içine sığabilecek şekilde üretilen, kibrit kutusu büyüklüğünde veya yüzük, saat, düğme, çakmak, kalem şeklinde olanları üretilmiştir. 8mm, 16mm sarma film kullanılacak şekilde dizayn edilmişlerdir. Kaset tipi filmler genelde 30 pozdur. Kaset tipi olmayan makinelerde film karanlık odada el ile makineye takılır ve makaraya sarılmalıdır. Seri üretimleri olmayan deneysel amaçlar için üretilen değişik modellerine rastlanılabilir. 8mm veya 16 mm film kullanırlar. Bu deneysel modeller özellikle soğuk savaş sırasında ortaya çıkan gizli fotoğraf çekme ihtiyacından kaynaklanmıştır. Casusluk amacıyla da kullanılmışlardır. Bu amaca özel üretilen sessiz modelleri de üretilmiştir. Kol düğmesi, düğme, saat, çakmak, kalem tiplerinde minyatür fotoğraf makineleri üretilmiştir. Maket uçaklara takılarak uzaktan kumanda ile kullanılan gelişmiş modelleri de vardır. Genelde casusluk amacı için kullanılmışlardır. Objektifleri sabit açılı ve genelde 3.5 diyaframda üretilirler. Görüntüleri çok küçük olduğundan en büyük ve iyi sonuç 6x6 boyutunda büyütmeyle elde edilebilir. Minyatür makinelerin en tanınmış olanı Minox marka fotoğraf makineleridir. Minox firması halen günümüzde üretilen en kaliteli minyatür makineleri de üretmektedir. 110 Formatında Fotoğraf Makineleri Plastik kartuş içindeki filme kaydedilen görüntü boyutları genellikle 11x17 milimetredir. Makineler kullanım açısından basittirler. Görüntü boyutları küçük olduğundan baskı sırasında da seçiklik elde etmek zordur. Yardımcı parçalar açısından yetersizdirler. Amatör işler için banyo tanklarının ve agrandizör şaselerinin bulunması da güçtür. Bunların yanı sıra kullanımları basit ve hızlıdır. Fiyatları ise, diğer sistemlere oranla daha ucuzdur. Minyatür makineler sınıfına giren ancak çok özel amaçlarla üretilen ve mikro film kullanan modeller de bulunmaktadır. Fotoğraf makinesi birkaç milimetre büyüklüğünde film kullanan özel bir tasarımdır. Büyüteç altında görülebilecek negatifler çeker. En fazla 4.5x6 boyutuna büyütülebilir ve baskıda kalite aranmaz. Tıp alanında insan vücudunun içinde fotoğraf çekmek amacıyla kullanılan modelleri de vardır. Panoramik Makineler Balıkgözüne yakın çok geniş açılı bir objektif yardımıyla enine geniş bir alanı tarayacak şekilde dizayn edilmişlerdir. Bu sayede uzun bir film şeridine görüntü kaydı mümkün olmuş ve panoramik format ortaya çıkmıştır. Objektifi dar açılı olan modellerinde objektif 180º kadar dönerek tarama yapar. Filmin mekanik veya motor yardımıyla dönerek görüntüyü kaydettiği modelleri de vardır. 88

93 Oluşturdukları görüntüler açısından çok geniş açılı fotoğraf makinelerine benzetilebilirler. Bu makinelerin kiminin objektifleri sabitken, bazılarınınki pozlama sırasında kendi ekseni etrafında çevrinerek yatay düzlemde daha geniş bir mekanın kaydedilmesini olanaklı kılar. Film de bu çevrinmeye koşut olarak makineye yerleştirilir. Çevrinmenin temel amacı perspektif bozukluğu yaratmadan görüş açısını arttırmaktır. Bu makinelerin kullanımı çoğunlukla dış çekimlerle sınırlıdır. En çok mimari, endüstri ve doğa fotoğrafçılığında kullanılmaktadırlar. Bu tür makinelerin üzerinde bulunan objektiflerin yatay görüş açısı çok fazladır. Örneğin, normal görüş açısının yatay olarak 45 olduğu düşünülürse, bu makinelerin sahip olduğu derecelik açılara sahip objektifler, kapalı ve kısıtlı mekanların rahat görüntülenebilmesinde veya manzara çekimlerinde yararlı olurlar. Genellikle objektifler makine gövdesine sabittir. Resim 2: 52. WIDELUX Panoramik model 1500 Görüş açısı 150 Panoramik makineler genelde refleks tipte üretilmişlerdir. Bunun nedeni de vizörden kaydedilecek bütün görüntünün görülememesidir. Görüntünün tamamını görmek için aynı açı ile gören başka bir vizör kullanılmak zorundadır. Teknik olarak objektifin önceden belirlenen enstantane hızında dönerek görüntüyü film tabakasına düşürmesi ile görüntü kaydedilir. Tabii ki bu işlem sırasında makinenin servo motoru yardımıyla film de ilerlemektedir. Bu mekanik düzenin uyumlu çalışması normal makinelerden daha çok parça ve teknik gerektirdiği için panoramik makineler daha pahalıdır. Resim.2:53. WIDELUX Panoramik model F-8 35mm Görüş açısı

94 Panoramik makineler manzara çalışmalarında bölmek istemediğimiz görüntüleri alırken kullanılır. Genelde enine düşünülse de dik olarak da kullanılabilir. Bu sayede yüksek bir gökdeleni kaydetmek mümkün olabilir Mekanik yapısı Resim.2. 54: Fotoğraf makinesinde bazı düzenekleri Her fotoğraf makinesi çeşitli ayar ve düzenekleri ve elektronik devreleri çıkarıldığı takdirde temel olarak ışık geçirmez bir kutudur. Bir fotoğraf makinesinin ön kısımında, resmi çekilen konudan yansıyan ışığın içeri girmesine olanak sağlayan ve genellikle açıklığı değişebilir bir diyaframı olan objektif; arkasında ise, görüntünün kalıcı bir kaydını yapabilen, ışığa duyarlı bir film vardır. En basitinden en gelişmişine dek bütün fotoğraf makinelerinin dört temel ortak parçası vardır: objektif, diyafram, obtüratör ve vizör. Konudan (süjeden) gelen ışık önce objektifte toplanır ve odaklanır. Sonra, diyaframdan, yani objektifin içindeki bir diskin ortasından geçerek obtüratöre ulaşır. Fotoğraf makinelerinin çoğunda obtüratör filmin tam önüne yerleştirilmiştir. Obtüratör fotoğraf çekerken belli bir süre açık kalarak objektiften gelen ışığın film üzerine düşmesini sağlar. Vizör makineyi konuya odaklamaya yönelik bir düzenektir. Netleme Sistemi A. Helikoid Sistem: Netlemeyi gerçekleştiren vidalı iki tüpten ibaret bir aparattır. Bir şişe kapağının açılıp kapanırken yukarı-aşağı hareketi gibi merceklerin film düzleminden uzaklaşıp yakınlaşması ile netleme yapılır. Netleme ayarı, manuel (M) yapılabildiği gibi son zamanlarda geliştirilmiş modellerde otomatik olarak da (autofocus-af) netleme yapılabilir. B. Körüklü Sistemler: Büyük ve orta boy kameralarda bulunur. Objektif ile film düzlemi arasında bir körük vardır ve objektif yada film düzlemi ileri geri hareket ettirilerek netleme yapılır. Görüntünün kadraj ve netlik kontrolü bir buzlu cam üzerinden izlenebilir. 90

95 Dijital Yapısı Pozlandırmayı üç etken belirler: Filmin ışığı olan duyarlılığı ya da "hızı" (Uluslararası Standartlar Organizasyonu [ISO] tarafından verilen sayılarla belirlenir) objektif diyaframının açıklığı (f sayısı ile ayarlıdır); ve obtüratörün açık kalma süresi ya da "enstantane" (saniyenin kesirleri olarak ölçülür: 1/1000 sn vb.). Doğru pozlandırmanın elde edilmesi, özellikler fotoğrafçılığa yeni başlayanlar için oldukça zordur. Bu konuda, zaman zaman deneyimli profesyoneller bile hata yapabilir. Öte yandan günümüzün yarı ya da tam otomatik pozlandırma programlı fotoğraf makineleri diyafram ve enstantaneyi otomatik olarak ayarlar ve genellikle iyi verirler. Buna karşın belirli bir konuyu çekerken etkin bir görüntü elde edebilmek için tek bir enstantane ve diyafram açıklığı birleşimine bağlı kalmak gerekmez. Bu yüzden fotoğraf makinesi seçerken, pozlandırması elle (manuel olarak) ayaralanabilen, hiç değilse bir diyafram ya da enstantane öncelikli pozlandırma programı olan bir makine tercih edilmelidir. Gerekli ışığın film düzlemi üzerine düşürülmesi işlemidir. Doğru poz değerini sizin hesaplamanız gerekir. Çünkü çekeceğiniz fotoğrafın duygusunu hangi poz değerlerinin daha iyi vereceğini sizden daha iyi kimse bilemez. Çektiğiniz fotoğrafın en önemli bölümü görülmesini istediğinizden daha açık görünüyorsa fazla pozlandırdınız daha koyu görünüyorsa az pozlandırdınız demektir. Yeni Tip Pinhole Makineler Resim.2. 55: Volblad marka fotoğraf makinesi. Pinhole makinelerin modern yorumlarından biri 91

96 Resim.2. 56: Volblad marka fotoğraf makinesi. Pinhole tekniğine meraklı alternatif fotoğrafcılar için bulunmaz bir nimet sayılabilir. Objektiflerinin değiştirilebilmesi ise büyük avantaj. Resim.2. 57: Volblad marka fotoğraf makinesi Çalışma Prensipleri Resim : İğne deliği kamera çalışma prensibi ve özellikleri 92

97 Bu kamerayı geliştirmek için yapılacak şey, ona kullanım kolaylığı sağlayabilmesi için bir takım ilaveler yapmaktır. Bunlar, daha net ve aydınlık bir görüntü için bir mercek ve bu mercekten geçen ışınların şiddetini denetleyebilmek için bir diyafram (iris), ışığın istediğimiz zaman geçebilmesi için açılır kapanır bir kapak yada örtücü (obtüratör), bu örtücü sistemin hareketini başlatabilmek için bir deklanşör, örtücünün istediğimiz süre kadar ışığın geçmesini sağlayabilecek hızı ayarlayabilen bir başka kontrol düzeneği (enstantane ayarları), nereyi fotoğrafladığımızı görebilmemiz için bir bakaç (vizör), film koyma haznesi, filmi sarma kolu, biten filmi geriye sarma kolu, bulunduğumuz ortama göre ışığın şiddetini ölçebilecek bir ışık ölçer (pozometre) gibi bir takım düzenekler olabilir Diyafram Fotoğraf makinelerinde, film düzlemine düşecek ışık miktarını ayarlayan en önemli parçalardan birisi diyaframdır. İnsan gözünde, göz bebeğinin işlevi ne ise fotoğraf makinelerinde de diyaframın işlevi aynısıdır. Normal olarak ortamdaki ışıklılık durumu yoğun ise, başka bir ifadeyle ortam çok ışıklı ise kapalı (kısık), ortam az ışıklı ise açık durumda bulunur. Diyaframın işlevi açısından bir musluğa benzetmek mümkündür. Musluk çok açıldığında suyun çok akması gibi, diyafram açık olduğu zaman da filme düşen ışık miktarı artacaktır. Objektifin mercek grupları arasına yerleştirilmiş ve merkezden istenildiği kadar genişleyip daralan bir deliği bulunan çelik yapraklardan oluşan perdeye diyafram denir. Diyafram açıklığı ve enstantane hızı, uygun değerlerde seçilerek filme, görüntü oluşumu için gereken miktarda ışık düşürülür. Bir görüntünün film üzerine tespit edilmesi için gerekli olan ışık miktarını tayin edici bir özelliğe sahip olan, diyafram göz bebeği gibi çalışır. Işığın çok olduğu zamanlarda kapatılarak az olduğu zamanlarda açarak film üzerine her zaman istenen miktarda (film üzerinde görüntünün oluşabilmesi için gerekli miktar) ışığın düşmesini sağlar. Tıpkı gözümüzü kısmak ve açmak gibi! Diyafram açıldıkça giren ışık çoğalır, kısıldıkça da azalır. 93

98 Ana amacı görüntüyü keskin netlikte elde etmek olan çeşitli cins objektiflerin yapıları incelendiğinde karşımıza mekanik ve elektronik bir sistemin çıktığı görülür. Objektiflerde, netleme mekanizması ve optik elemanların yanı sıra değişken boyutlu, yuvarlak bir delik olan ve filme gelen ışık miktarını kontrol eden diyafram yaprakçıkları da bulunur. Diyafram yaprakları, altı ila sekiz metal yapraktan oluşur. Bu yaprakçıkların açılıp kapanma kumandası objektif borusu üzerindeki diyafram halkası ile olur. Elektronik makinelerde ekrandan ya da diyafram düğmesinden de kontrol edilebilir. Objektiflerinin çoğununda bulunan diyafram halkası objektif içerisindeki yaylı bir mekanizmaya bağlıdır. Diyafram yaprakçıklarının açılıp kapanması bu mekanizmayla kontrol edilir. Metal yapraklardan meydana gelen diyaframa iris diyafram adı verilir. En çok kullanılan diyafram türü olan iris diyaframlar, karartılmış ince madeni levhalardan oluşmuştur. Döner bir halka, istenilen açıklığı sağlamak gayesiyle üzerinde yazılan rakamlara ayarlanır. Objektif gövdeye bağlandığında gövdede ve objektifteki manivalar karşılıklı olarak çalışır ve diyafram yaylarının gerilmesini sağlarlar. Böylece diyafram en açık haline gelerek fotoğrafçının rahat netleme yapmasına imkân tanır. Fotoğrafın çekim esnasında yani deklânşöre basıldığında manivelâ önceden ayarlanan diyafram açıklığına göre diyafram açılmasını sağlar ve film üzerine istenilen miktardaki ışık düşer. Bir başka ifadeyle tek objektifli bütün makinelerde özel ve mekanik bir sistem fotoğraf çekmek için deklanşöre basana diyaframı açık tutmaya yarar (diyaframın açık tutulmasındaki amaç yetersiz ışık koşullarında netlemenin kolay yapılması içindir.); deklanşöre basıldığı zaman diyafram otomatik olarak tayin edilmiş açıklığa dek kapanır. Diyaframın görevi, objektiften giren ışığın miktarını ayarlamak ve netlik derinliğini azaltıp çoğaltmaktır. Diyaframın objektiften geçip film üzerine düşen ışığı kontrol görevi poz ayarı için önemlidir. Diyafram çemberinin üzerindeki rakamlar içeriye ne kadar ışık girdiğini gösterir. Rakamlar küçüldükçe içeriye daha fazla ışık girerken rakamların büyümesi içeriye giren ışığın azalması anlamına gelir. Diyaframın ne kadar açılacağı kadranındaki numaralara göre ayarlanır. Genel olarak kullanılmakta olan diyafram açıklık değerleri şunlardır: 1,4-1,7-1,8-2, , Bir diyafram rakamları grubunda en küçük rakam, yani diyaframın en açık hali; objektifin aydınlık veya parlaklık değerine eşittir. Her iki diyafram rakamı arası bir misli açılma veya kısalmayı ifade eder. Bir başka ifadeyle diyafram değeri f/4 iken f/5,6 ya göre iki misli fazla ve f/2,8 e göre iki misli az ışık film üzerine düşer. Film üzerine düşürülen ışık miktarını, ayarlayan diyafram, ışık çok olduğu zaman büyük numaralara doğru (azaltmak için) az olduğu zaman ise küçük numaralara doğru (içeriye giren ışık miktarını artırmak için) ayarlanır. Diyafram kadranındaki en küçük rakam en büyük diyafram açıklığına en büyük rakam ise en küçük diyafram açıklığına karşılıktır. Resim :Bazı diyaframa aralıkları 94

99 Resim.2. 59: Bazı diyafram Enstantane (Obtüratör) Işığın film üzerine düşme süresini belirleyen mekanik bir sistemdir. Bu süreler çoğunlukla saniyelerin birimleri kadardır. Sistemi vardır. Enstantanenin iki fonksiyonu vardır; Işık miktarını saptamak Hareketi saptamak. Resim 2. 60: Obtüratör skalası 95

100 İyi bir görüntü elde edebilmek için (film üzerinde görüntünün oluşabilmesi) yeterli miktarda ışığın (diyafram ile) yeterli sürede (obtüratör ile ) objektiften geçmesi gerekir. Işığın çok olduğu durumlarda süreyi saniyenin kesirleri olarak ayarlarken yetersiz ışık şartlarında saniyenin katları olarak ayarlarız. Diyaframdan geçtikten sonra miktarı ayarlanmış olan ışığın, film düzlemini ne kadar süreyle etkileyeceğini belirleyen mekanizmaya obtüratör denir. Obtüratörün açılıp kapanma hızına enstantane denir. Enstantane değerleri belirli standart seride toplanmıştır. Bunlar; T, B, 1, 2, 4, 8, 15, 30, 60, 125, 250, 500, 1000, 2000, 4000 ve 8000 gibi ederlerdir. Enstantane değerleri aslında tam bir saniyeden başlamak üzere (bazı makinelerde 2, 3, 4, 8, gibi saniyeleri de belirten değerler vardır.) saniyenin kesirleri olarak devam eder. Bir başka ifade ile 4 saniyenin 4 de 1 olarak 1000 saniyenin 1000 de biri olarak değerlendirilir. Yani enstantaneyi 4 enstantane aldığımızda perde saniyenin 4 de biri kadar 1000 enstantane aldığımızda saniyenin 1000 de biri kadar süre açık kalıp tekrar kapanır. Enstantane değerleri dizisinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, ardarda gelen iki hızdan birinin süresinin, diğerinin süresinin iki katı (ters yönde yarası) kadar olduğudur. Örneğin 1/60 saniye 1/30 saniyeye göre iki kat daha fazla film üzerine ışık düşmesini sağlarken 1/125 değerindeki enstantane 1/60 saniyenin yarısı kadar ışık geçirir. Enstantaneyi (B) ayarına getirdiğimiz zaman elimizi deklanşörde basılı tutuğumuz sürece perde açılacaktır. (T) ayarında ise deklanşöre basıldığında perde açılır ve ikinci kez basıldığında perde kapanır. Özellikle gece fotoğrafçılığında ve zayıf ışık koşulları altında fotoğraf çekerken bu işleme başvurmak gerekmektedir. Enstantane (Obtüratör) Çeşitleri 1.Yaprak (Merkezi) Obtüratörler Yaprak obtüratörler, fotoğraf makinelerinde objektifin içinde mercek elamanlarının arasında bulunur. Yaprak obtüratörler birbiri üzerine kayabilen çelik yapraklara yaptırılan dairesel dönme hareketi sonucu gözdeki irisin çalışmasına benzer bir biçimde açılıp kapanır. Genellikle bu obtüratörler aynı zamanda diyafram görevini de yerine getirirler ve 1 saniye ile 1/500 saniye arası hızlarda çalışır. Yaprak obtüratörle çekilen bir filmde orta kısım kenarlara göre daha fazla pozlanır. Bu tüm filimin farklı oranlarda pozlanması anlamına gelir. Bunun nedeni ise perde içten dışa doğru açılıp tekrar içe doru kapanırken orta kısımlara kenarlara göre daha fazla ışık geçmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durum düşük enstantane hızlarında fazla önemli değildir. Bu sakıncalarına rağmen çok sessiz ve titreşimsiz çalıştıklarından sessiz çalışmanın gerektiği durumlarda tercih edilir. Resim 2. 61: Merkezi obtüratör sistem 96

101 2.Perdeli Obtüratörler Bady üzerinde karanlık odanın girişinde filmin hemen önünde yer alan yatay hareketli bez veya dikey hareketli çelik perdelerden oluşur. Perde, makineye takılan filmin büyüklüğüne eşit boyutlarda siyah özel dokunmuş bez veya metal plakalardan yapılmıştır. Perdeli obtüratörler iki perde halindedirler. Kurucu bir yay ile hareket ederler. Deklanşöre basıldığı zaman ilk perde hareket ederek filmin önünü açar. Süre bitiminde ise ikinci perde birincinin üzerine kapanarak ışığın geçişimini engeller. Film üzerinde hareket eden bantlar halinde film üzerinde gerektiği kadar ışığın girmesini sağlar. Bez perdeler sağa sola hareket ederken, çelik perdeler alttan üste veya üsten alta doğru hareket eder. 1/250 saniye ve daha yüksek hızlarda iki perde aralarında bir yarık bırakacak şekilde aynı anda hareket eder. Bu durum, hareketli objelerin fotoğraflarının çekilmesi esnasında perde obstüratörün hareket yönüyle fotoğrafı çekilen objenin hareket yönü aynı olursa objenin görüntüsünde uzama gibi bozulmalar meydana gelir. (Bu durum bilinçli kullanıldığı zaman fotoğrafa bazı estetik değerler kazandırabilir.) Resim : Perdeli Obtüratör Objektif Objektif, görüntüyü film üzerine net olarak düşüren ince ve kalın kenarlı merceklerden oluşan optik bir sistemdir. Objektifler aynı zamanda, üzerinde netleme yapılan, fotoğrafı çekilmek istenen konudan gelen ışık ışınlarını film düzlemine aktarmaya aracılık eden optik elamanlardır. Objektif konudan gelen ışıkları toplayarak film üzerine düşmesini sağlar. Objektifler çok sayıda içbükey ve dışbükey merceklerin bir araya gelmesiyle oluşurlar. Objektifler, mercekler ile aynı prensip ile çalışmalarına rağmen, çok daha karmaşık bir yapıya sahiptirler. En ilkel objektif bir tek dışbükey mercekten oluşmuştur. Yalnız dışbükey mercekten oluşan objektifler, ışığı düzgün bir şekilde film üzerine düşüremediklerinden dışbükey mercekle birlikte bir de içbükey merceğe ihtiyaç duyulmuştur. Bir içbükey ve bir de dışbükey merceğin birbirine yapıştırılmasından oluşan merceklere akromatik mercek adı verilmektedir. 97

102 Resim : Objektif Resim.2. 64: Objektif Objektiflerin formülleri, yapıları ve kaliteleri ne olursa olsun bazı değişmez optik kurallara uygun olarak tek yada birkaç mercek topluluğundan meydana gelmişlerdir. Fotoğrafı çekilecek konunun bütün noktalarından yansıyarak gelen ışınları odak noktasında (asal eksene dik odak düzlemi) toplayarak konunun küçük bir görüntüsünün oluşmasını objektif sağlar. Objektif mercekler sistemi olduğuna göre, asal eksene paralel gelen ışınlar, her mercekten ayrı bir kırılış yönü ile yoluna devam eder. Bu ışınlar son mercekten geçtikten sonra yine mercekler asal eksenine doğru kırılarak devam eder ve asal ekseni bir noktada keserler ki işte bu nokta odak noktasıdır. Objektiften geçen görüntü ters olarak filmin emülsiyonlu kısmına düşer. Bir canlı için göz ne ise bir makine içinde objektif aynı şeydir. Göz evreni görmemizi, objektif ise evrendeki objelerin film ya da kart üzerine düşmesini sağlar. Bir fotoğraf makinesinin en önemli parçası olan objektif üç ana kısımdan meydana gelir Kullanımı Karanlık kutu gerek teknik, gerekse tanım uygulamanın aksine oldukça basittir. Karanlık oda/kutu fotoğrafı, objektifsiz fotoğraftır. Bilinen fotoğraf makinelerindeki objektiflerin yerini mm çapındaki bir iğne deliği alır. Işık bu delikten geçer ve karanlık ortam sağlayan kutunun içinde bulunan ışığa duyarlı yüzey ( film ya da kart) üzerinde bir görüntü oluşturur. Bu teknik için kullanılan kameralar küçük ya da büyük olabilir. Deniz kabuklarından, şekerleme, kola hatta kibrit kutularından ya da eski buzdolabı, karavan gibi iri hacimli nesnelerden ya da ışık geçirmezliği sağlanmış bir odadan kamera olarak yararlanmak mümkündür. Karanlık oda/kutu fotoğrafı. Yapılan her tür KAMERA obscura gerçek dünya ile düş dünyamız arasındaki sınırları zorlar ve normal fotografik görüntülerin ötesinde ürünler sunar. Yabancı literatürde her sanatçı tarafından üretilen KAMERA obscura sanatçının kendi adıyla anılır. 98

AgCl = GümüĢ Klorür AgBr = GümüĢ Bromür

AgCl = GümüĢ Klorür AgBr = GümüĢ Bromür TARĠHSEL GĠRĠġ PHOTO + GRAPHUS = IġIK + ÇĠZĠM TEMEL MADDESĠ: Agl = GümüĢ Ġyodür AgCl = GümüĢ Klorür AgBr = GümüĢ Bromür M.Ö. 4. yüzyılda Aristo mağara deliğinden içeri giren ıģığın, karģı duvarda ters

Detaylı

DİKKAT BU ÖZET 8 ÜNİTE

DİKKAT BU ÖZET 8 ÜNİTE DİKKAT BU ÖZET 8 ÜNİTE OLUP,BURADA YALNIZ İLK ÜNİTE GÖSTERİLMEKTEDİR TEMEL RAFÇILIK KISA ÖZET www.kolayaof.com 2 1. Ünite - Fotoğraf, Işıkla Resmetmek ve Fotoğraf Makinesi FOTOĞRAF NEDİR? Fotoğraf denildiğinde,

Detaylı

1.Fotoğraf, Işıkla Resmetmek ve Fotoğraf Makinesi. 2.Pozlama ve Kontrol Sistemleri. 3.Objektifler ve Görüntü Estetiği. 4.

1.Fotoğraf, Işıkla Resmetmek ve Fotoğraf Makinesi. 2.Pozlama ve Kontrol Sistemleri. 3.Objektifler ve Görüntü Estetiği. 4. 1.Fotoğraf, Işıkla Resmetmek ve Fotoğraf Makinesi 2.Pozlama ve Kontrol Sistemleri 3.Objektifler ve Görüntü Estetiği 4.Fotoğraf Filmleri 1 5.Siyah-Beyaz Fotoğrafçılıkta Karanlık Oda Çalışmaları 6.Filtreler,

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME SOĞUK SU HAZIRLAMA (CHİLLER) GRUBU MONTAJI ANKARA 2008 Milli Eğitim

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GEMİ YAPIMI BAŞ BLOK RESMİ ANKARA, 2009 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen modüller; Talim ve

Detaylı

1. FOTOĞRAFIN KEŞFİ. Şekil 1. Alhazen in üç mum deneyinin tasviri

1. FOTOĞRAFIN KEŞFİ. Şekil 1. Alhazen in üç mum deneyinin tasviri 1. FOTOĞRAFIN KEŞFİ Teknik anlamda fotoğraf nesnelerden yansıyan ışık ışınlarının, ışığa duyarlı bir yüzeye düşürülmesi ve bu yüzeyde kalıcı olarak tespit edilmesi olarak tanımlanabilir. Bu tanımlamadan

Detaylı

20.03.2011. Fotoğraf Nedir? Fotoğraf Tarihine Genel Bir Bakış. Fotoğraf Makineleri. M. Kemal GÜLLÜ. İlk fotoğraflar

20.03.2011. Fotoğraf Nedir? Fotoğraf Tarihine Genel Bir Bakış. Fotoğraf Makineleri. M. Kemal GÜLLÜ. İlk fotoğraflar M. Kemal GÜLLÜ Fotoğraf Nedir? Fotoğraf Tarihine Genel Bir Bakış İlk fotoğraflar Fotoğraf Makineleri İğne deliği kamera Makinelerin başlıca öğeleri Fotoğraf makinesi çeşitleri 1 Fotoğraf Fotoğraf, Yunanca

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ KOMBİNEZON-JÜPON KALIBI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ KOMBİNEZON-JÜPON KALIBI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ KOMBİNEZON-JÜPON KALIBI ANKARA 2008 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen

Detaylı

5. Bölüm Diyafram ve Örtücünün Fotoğrafa Etkileri

5. Bölüm Diyafram ve Örtücünün Fotoğrafa Etkileri 5. Bölüm Diyafram ve Örtücünün Fotoğrafa Etkileri Alan Derinliği Alan derinliği, fotoğraflanan nesnenin, odaklandığı noktanın ön ve arkasında yer alan ve kabul edilir netliği olan alandır. Alan derinliğine

Detaylı

Bitkisel Araştırmalarda Görüntü İşleme Teknikleri. Cengiz Sancak

Bitkisel Araştırmalarda Görüntü İşleme Teknikleri. Cengiz Sancak Bitkisel Araştırmalarda Görüntü İşleme Teknikleri Cengiz Sancak Temel Fotografi Fotograf nedir? Fotograf makinesi (kamera) çeşitleri SLR (Single Lens Reflex) Basçek (Compact) Görüntü alma çeşitlerine göre:

Detaylı

Yoğunlaştırılmış Güneş enerjisi santralinin yansıtıcıları aynaların kullanım alanlarından yalnızca biridir.

Yoğunlaştırılmış Güneş enerjisi santralinin yansıtıcıları aynaların kullanım alanlarından yalnızca biridir. Aynalar aakakakak Günlük yaşamımızda sıklıkla kullandığımız eşyalardan biri ayna. Peki ilk aynalar nasıl yapılmış? Çeşitleri neler? Hangi amaçlarla kullanılıyor? Hiç merak ettiniz mi? Haydi gelin aynanın

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) MATBAA TİFDRUK SİLİNDİR TEMİZLİĞİ

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) MATBAA TİFDRUK SİLİNDİR TEMİZLİĞİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) MATBAA TİFDRUK SİLİNDİR TEMİZLİĞİ ANKARA 2008 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen modüller; Talim

Detaylı

FOTOĞRAF ve GÖRÜNTÜ OLUŞUMU.

FOTOĞRAF ve GÖRÜNTÜ OLUŞUMU. FOTOĞRAF ve GÖRÜNTÜ OLUŞUMU FOTOĞRAF nedir? 18 ve 19. yüzyılın resme rakip ürünü olan fotoğraf, 20. yüzyılın belgesi; savaş yılları ve devrimlerin poli8ka malzemesi; 21. yüzyılın ise vazgeçilmezleri arasındadır.

Detaylı

FİLMLER FİLM VE FİLM ÖZELLİKLERİ

FİLMLER FİLM VE FİLM ÖZELLİKLERİ FİLMLER FİLM VE FİLM ÖZELLİKLERİ Filmin Tanımı Fotoğraf makinesinde, pozlandırılacak olan konunun görüntüsünü saptamak için ışığa duyarlı madde ile kaplanmış saydam taşıyıcıya film denir. Film üzerinde

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKÎ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ KADIN SPOR PANTOLON KALIBI ANKARA 2006 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) SERAMİK VE CAM TEKNOLOJİSİ TIRNAKLI YAPRAK -2 ANKARA 2007 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen

Detaylı

Caner Enver ÖZYURT. Perde Hızı

Caner Enver ÖZYURT. Perde Hızı Perde Hızı Perde hızı, pozlamada (duyarkat üzerine ne kadar ışık düşeceğini) kontrol ettiğimiz diğer bir parametredir. Deklanşöre basmadığımız sürece diyaframdan geçen ışık duyarkat üzerine düşmez yani

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI GRAFİK VE FOTOĞRAF PİNHOLE (İĞNE DELİĞİ) KAMERA 213GIM039

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI GRAFİK VE FOTOĞRAF PİNHOLE (İĞNE DELİĞİ) KAMERA 213GIM039 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI GRAFİK VE FOTOĞRAF PİNHOLE (İĞNE DELİĞİ) KAMERA 213GIM039 Ankara, 2012 Bu modül, mesleki ve teknik eğitim okul/kurumlarında uygulanan Çerçeve Öğretim Programlarında yer alan

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKÎ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) KONAKLAMA VE SEYAHAT HİZMETLERI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKÎ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) KONAKLAMA VE SEYAHAT HİZMETLERI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKÎ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) KONAKLAMA VE SEYAHAT HİZMETLERI BİLGİSAYARDA DÖKÜMAN HAZIRLAMA ANKARA 2006 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından

Detaylı

Mühendisler için Estetik ve Temel Fotoğraf Bilgisi

Mühendisler için Estetik ve Temel Fotoğraf Bilgisi Mühendisler için Estetik ve Temel Fotoğraf Bilgisi Mustafa Eyriboyun Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü estetik ve fotoğraf İçindekiler: Giriş - Bir Anlatım Aracı Olarak Fotoğraf

Detaylı

Sinemaya Giriş-1. mehmetarslantepe.net

Sinemaya Giriş-1. mehmetarslantepe.net Sinemaya Giriş-1 mehmetarslantepe.net Moving Pictures - Hareketli Resimler Lascaux Mağrası Altamira Mağrası Mısır Piramitleri Antik Yunan Antik Yunan Sophocles: "karanlık odada ışığa hassas madde Aristo:

Detaylı

FOTOĞRAF TARİHİNE GİRİŞ

FOTOĞRAF TARİHİNE GİRİŞ FOTOĞRAF TARİHİNE GİRİŞ PHOTO + GRAPHUS = IŞIK + ÇİZİM M.Ö. 4.Yüzyılda ARİSTO mağara deliğinden içeri giren ışığın, karşı duvarda ters görüntüsünü yansıttığını bulur. 1490 yılında LEONARDO DA VİNCİ nin

Detaylı

Işık Nasıl Yayılır? Bir kaynaktan çıkan ışık, herhangi bir engelle karşılaşmıyorsa her yönde ve doğrultuda doğrusal olarak yayılır.

Işık Nasıl Yayılır? Bir kaynaktan çıkan ışık, herhangi bir engelle karşılaşmıyorsa her yönde ve doğrultuda doğrusal olarak yayılır. Bir kaynaktan çıkan ışık, herhangi bir engelle karşılaşmıyorsa her yönde ve doğrultuda doğrusal olarak yayılır. Bir ışık kaynağından çıkan ve ışığın yolunu belirten doğrulara ışık ışını ya da kısaca ışın

Detaylı

2 Ders Kodu: GSR2104 3 Ders Türü: Seçmeli 4 Ders Seviyesi Lisans

2 Ders Kodu: GSR2104 3 Ders Türü: Seçmeli 4 Ders Seviyesi Lisans FOTOĞRAF 1 Ders Adi: FOTOĞRAF 2 Ders Kodu: GSR2104 3 Ders Türü: Seçmeli 4 Ders Seviyesi Lisans 5 Dersin Verildiği Yıl: 2 6 Dersin Verildiği Yarıyıl 4 7 Dersin AKTS Kredisi: 7.00 8 Teorik Ders Saati (saat/hafta)

Detaylı

HAYALİMO EKİBİ 5.ÜNİTE IŞIĞIN YAYILMASI

HAYALİMO EKİBİ 5.ÜNİTE IŞIĞIN YAYILMASI Işık bir enerjidir ve başka enerjilere dönüşebilir. Örneğin güneşimiz mız olup, güneşten dünyamıza gelen aynı zamanda ısı enerjisine dönüşmektedir. >> Kendisi Işık olmayan varlıkları, ışığın onların üzerinden

Detaylı

FOTOĞRAF MAKİNELERİ (MAKİNE TİPLERİ)

FOTOĞRAF MAKİNELERİ (MAKİNE TİPLERİ) FOTOĞRAF MAKİNELERİ (MAKİNE TİPLERİ) Fotoğraf Makinesinin Bölümleri Günümüzde çağdaş fotoğraf makineleri 5 ana bölümden oluşmaktadır. Bunlar: 1)Vizör (Bakaç) 2)Gövde 3)Objektif 4)Diyafram 5)Enstantane

Detaylı

Astrofotoğrafçılık: Nasıl Başlarım?

Astrofotoğrafçılık: Nasıl Başlarım? Astrofotoğrafçılık: Nasıl Başlarım? Astrofotoğrafçılık (gökyüzü fotoğrafçılığı), her ne kadar fotoğrafçılığın bir alt dalıymış gibi görünse de fotoğrafçılıktan birçok yönüyle ayrılır. Astrofotoğrafçılık

Detaylı

Fotoğrafçılıkta mimari fotoğraf çekim teknikleri 1. Mimari fotoğrafçılık

Fotoğrafçılıkta mimari fotoğraf çekim teknikleri 1. Mimari fotoğrafçılık Fotoğrafçılıkta mimari fotoğraf çekim teknikleri 1 Mimari fotoğrafçılık Mimarlık, gökdelenlerden kulübelere kadar her şeyi kapsayan geniş bir konudur. Gittiğiniz neredeyse her yerde, günlük hayatta bir

Detaylı

OPTİK Işık Nedir? Işık Kaynakları Işık Nasıl Yayılır? Tam Gölge - Yarı Gölge güneş tutulması

OPTİK Işık Nedir? Işık Kaynakları Işık Nasıl Yayılır? Tam Gölge - Yarı Gölge güneş tutulması OPTİK Işık Nedir? Işığı yaptığı davranışlarla tanırız. Işık saydam ortamlarda yayılır. Işık foton denilen taneciklerden oluşur. Fotonların belirli bir dalga boyu vardır. Bazı fiziksel olaylarda tanecik,

Detaylı

1.Kameranın Toplumsal Tarihi. 2.Film ve Video Kameraları. 3.Video Sinyalinin Yapılandırılması. 4.Objektif. 5.Kamera Kulanım Özellikleri. 6.

1.Kameranın Toplumsal Tarihi. 2.Film ve Video Kameraları. 3.Video Sinyalinin Yapılandırılması. 4.Objektif. 5.Kamera Kulanım Özellikleri. 6. 1.Kameranın Toplumsal Tarihi 2.Film ve Video Kameraları 3.Video Sinyalinin Yapılandırılması 4.Objektif 5.Kamera Kulanım Özellikleri 6.Aydınlatma 1 7.Ses 8.Kurgu 0888 228 22 22 WWW.22KASİMYAYİNLARİ.COM

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ KADIN GÖMLEK KALIBI ANKARA 2007 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen

Detaylı

BAKIŞ PORTRE FOTOĞRAFININ DEĞİŞEN YÜZÜ BANK OF AMERICA KOLEKSİYONUNDAN 3 EKİM 2012-20 OCAK 2013 SORULAR:

BAKIŞ PORTRE FOTOĞRAFININ DEĞİŞEN YÜZÜ BANK OF AMERICA KOLEKSİYONUNDAN 3 EKİM 2012-20 OCAK 2013 SORULAR: PORTRE FOTOĞRAFININ DEĞİŞEN YÜZÜ 3 EKİM 2012-20 OCAK 2013 6 5 9 4 2 7 3 1 8 SORULAR: 1- Fotoğrafta kaç çocuk var? 2- Çocuklardan kaç tanesi sana doğru bakıyor? 3- Kız çocuğu elinde ne tutuyor? 4- Fotoğrafçı

Detaylı

Diyafram ve Enstantane

Diyafram ve Enstantane Diyafram ve Enstantane Diyafram Diyafram mercekler dizisi içinde film üzerine düşecek ışık miktarını denetlemeye yarayan bir araçtır. Fotoğraf çekerken kullanılan filmin yeteri kadar pozlanması için belli

Detaylı

2.1. Fotoğraf Makinelerinin Film Boyutuna Göre Sınıflandırılması

2.1. Fotoğraf Makinelerinin Film Boyutuna Göre Sınıflandırılması 2. Fotoğraf Makinelerinin Sınıflandırılması Fotoğrafın icadından bu yana oldukça farklı yapı ve özelliklerde fotoğraf makineleri geliştirilmiştir. Bu nedenle de fotoğraf makinelerinin tümünü kapsayacak

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKÎ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ ERKEK BERMUDA KALIBI ANKARA 2006 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKÎ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ YASTIK DİKİMİ ANKARA 2007 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen modüller;

Detaylı

Fotoğrafın Ortaya Çıkışı ve Gelişmesi Giriş analog İlk Çağ dan 1800 lerin İlk Yarısında Kadar Olan Çalışmaların Kısa Bir Özeti

Fotoğrafın Ortaya Çıkışı ve Gelişmesi Giriş analog İlk Çağ dan 1800 lerin İlk Yarısında Kadar Olan Çalışmaların Kısa Bir Özeti Fotoğrafın Ortaya Çıkışı ve Gelişmesi Giriş Ġnsanoğlu binlerce yıldan beri çevresinde gördüklerini bir biçimde çizmek, görüntülemek gereğini duydu. Ġnsanoğlu binlerce yıldan beri çiziyor. Resim, insanların

Detaylı

Ders İzlencesi 2014 2015 Eğitim Yılı bahar Dönemi Program adı : Fotoğrafçılık ve Kameramanlık. Zorunlu Türkçe 2 Sınav 1 Ödev

Ders İzlencesi 2014 2015 Eğitim Yılı bahar Dönemi Program adı : Fotoğrafçılık ve Kameramanlık. Zorunlu Türkçe 2 Sınav 1 Ödev Ders İzlencesi 2014 2015 Eğitim Yılı bahar Dönemi Program adı : Fotoğrafçılık ve Kameramanlık Dersin adı: Fotoğraf ve Hareketli Görüntü Tarihi Dersin veriliş şekli: Teorik Dersin genel içeriği: Fotoğraf

Detaylı

VARAK YALDIZ. Güzel bir görüntü elde etmek amacıyla, sıcaklık ve basınç etkisiyle başka. folyonun üzerinde bulunan son derece

VARAK YALDIZ. Güzel bir görüntü elde etmek amacıyla, sıcaklık ve basınç etkisiyle başka. folyonun üzerinde bulunan son derece YALDIZ BASKI VARAK YALDIZ Güzel bir görüntü elde etmek amacıyla, sıcaklık ve basınç etkisiyle başka yüzeylere transfer edilebilen, taşıyıcı bir folyonun üzerinde bulunan son derece parlak metalik tabakalardır.

Detaylı

POZLAMA VE TEMEL ELAMANLARI

POZLAMA VE TEMEL ELAMANLARI POZLAMA VE TEMEL ELAMANLARI Pozlama; film ya da dijital sensör üzerinde görüntünün oluşması için, ışığın fotoğraf makinesi içerisine girmesi ve ışığa duyarlı yüzeye aktarılması süreci olarak tanımlanabilir.

Detaylı

FOTOĞRAF ÇEKĐMLERĐNDE IŞIK DEĞERLERĐNĐN POZOMETRE KULLANARAK ÇEŞĐTLĐ YÖNTEMLERLE ÖLÇÜLMESĐ

FOTOĞRAF ÇEKĐMLERĐNDE IŞIK DEĞERLERĐNĐN POZOMETRE KULLANARAK ÇEŞĐTLĐ YÖNTEMLERLE ÖLÇÜLMESĐ FOTOĞRAF ÇEKĐMLERĐNDE IŞIK DEĞERLERĐNĐN POZOMETRE KULLANARAK ÇEŞĐTLĐ YÖNTEMLERLE ÖLÇÜLMESĐ Doç. Dr. Özer Kanburoğlu Kocaeli Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Fotoğraf ve Grafik Sanatları Bölümü,

Detaylı

Işık. F. mak. Yansıyan ışık Nesne (3-Boyutlu) İmge Uzayı (2-Boyutlu)

Işık. F. mak. Yansıyan ışık Nesne (3-Boyutlu) İmge Uzayı (2-Boyutlu) I Ş I K Maddenin fiziksel yapısındaki atomik etkileşim sonucu oluşan elektromanyetik saçılımdır. Herhangi bir dalganın iki temel özelliği, dalga boyu frekans Dalga boyu ile frekansın çarpımı ışığın yayılma

Detaylı

OPTİK. Işık Nedir? Işık Kaynakları

OPTİK. Işık Nedir? Işık Kaynakları OPTİK Işık Nedir? Işığı yaptığı davranışlarla tanırız. Işık saydam ortamlarda yayılır. Işık foton denilen taneciklerden oluşur. Fotonların belirli bir dalga boyu vardır. Bazı fiziksel olaylarda tanecik,

Detaylı

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKÎ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ TEMEL MESLEKİ HESAPLAMA ANKARA 2007 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen

Detaylı

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) TEKSTİL TEKNOLOJİSİ DÜZ ÖRME PELERİN VE BERE KALIPLARI ANKARA 2008 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen

Detaylı

EL SANATLARI TEKNOLOJİSİ

EL SANATLARI TEKNOLOJİSİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI EL SANATLARI TEKNOLOJİSİ KİLİM DOKUMA-2 Ankara, 2012 Bu modül, mesleki ve teknik eğitim okul/kurumlarında uygulanan Çerçeve Öğretim Programlarında yer alan yeterlikleri kazandırmaya

Detaylı

UV Mürekkep, 5 Renk + Lak UV Yazıcı için mükemmel

UV Mürekkep, 5 Renk + Lak UV Yazıcı için mükemmel UV Mürekkep, 5 Renk + Lak UV Yazıcı için mükemmel * Zararsız, düşük içerikli arom-hidrokarbon zararlı metal elementlerden arınmış; * Yüksek hızda kuruma, yüksek baskı hızına uygun; * Yapışmayı önleyici

Detaylı

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ KADIN İŞÇİ TULUMU KALIBI ANKARA 2006 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen

Detaylı

MİKROYAPISAL GÖRÜNTÜLEME & TANI

MİKROYAPISAL GÖRÜNTÜLEME & TANI MİKROYAPISAL GÖRÜNTÜLEME & TANI III-Hafta KOÜ METALURJİ & MALZEME MÜHENDİSLİĞİ Fotografik Emulsiyon & Renk Duyarlılığı Şekil 1.9. Göz eğrisi ile değişik film malzemelerinin karşılaştırılması. Fotografik

Detaylı

Teleskop bilim ve astronomide devrim yaratmıştır.

Teleskop bilim ve astronomide devrim yaratmıştır. Teleskop bilim ve astronomide devrim yaratmıştır. Gökyüzüne çevrildiği andan itibaren teleskop bize köklerimizi ve kaderimizi gösteren bir araç olmuştur. Teleskop bilim ve astronomide devrim yaratmıştır.

Detaylı

MİKROYAPISAL GÖRÜNTÜLEME & TANI

MİKROYAPISAL GÖRÜNTÜLEME & TANI MİKROYAPISAL GÖRÜNTÜLEME & TANI IV. Hafta KOÜ METALURJİ & MALZEME MÜHENDİSLİĞİ Sensitometri Sensitometri olarak adlandırılan bilim dalı, fotografik katmanlar üzerine ışığın fiziksel ve kimyasal etkilerinin

Detaylı

Yer yüzündeki en küçük, en hafif Handycam

Yer yüzündeki en küçük, en hafif Handycam Yer yüzündeki en küçük, en hafif Handycam Sayı: 20 Bu Ay... Dünya nın en küçük ve hafifi çok havalı Taşınabilir High Definition İhtişamı BRAVIA D3000 Serisi ile Tanışın Cyber-shot ile su altı keyfi Anılarınızı

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI GEMİ YAPIMI BAŞ BLOK RESMİ 521MMI400

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI GEMİ YAPIMI BAŞ BLOK RESMİ 521MMI400 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI GEMİ YAPIMI BAŞ BLOK RESMİ 521MMI400 Ankara, 2011 Bu modül, mesleki ve teknik eğitim okul/kurumlarında uygulanan Çerçeve Öğretim Programlarında yer alan yeterlikleri kazandırmaya

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKÎ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) İNŞAAT TEKNOLOJİSİ PVC ORTA KAYIT ANKARA 2006 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen modüller; Talim

Detaylı

DERS PLANI. : Öğrencinin renkli resim tekniklerini ayırt edebilmesi, kullanılan

DERS PLANI. : Öğrencinin renkli resim tekniklerini ayırt edebilmesi, kullanılan DERS PLANI Ders Sınıf Ders Süresi Konu Öğrenci Tanımı Amaçlar malzemeleri tanıması. : Görsel Sanatlar Dersi : 9.sınıf : 40+40 dakika : Renkli Resim Çalışmaları : 5 kız- 8 erkek öğrenci / Gelir Durumları

Detaylı

2. BASKI. 2.a. Ofset Baskı 2.b. Tipo Baskı 2.c. Flekso Baskı 2.d. Tifdruk Baskı 2.e. Serigrafi Baskı

2. BASKI. 2.a. Ofset Baskı 2.b. Tipo Baskı 2.c. Flekso Baskı 2.d. Tifdruk Baskı 2.e. Serigrafi Baskı MATBAACILIK Basılması istenen bir materyale ilişkin yazılı ve görsel materyallerin belirli sanatsal özellikler gözetilerek bir araya getirilip düzenlenmesi, baskıya hazırlanması ve çoğaltılması işlemlerinin

Detaylı

TEMEL GRAFİK TASARIM AÇIK-KOYU, IŞIK-GÖLGE

TEMEL GRAFİK TASARIM AÇIK-KOYU, IŞIK-GÖLGE TEMEL GRAFİK TASARIM AÇIK-KOYU, IŞIK-GÖLGE Öğr. Gör. Ruhsar KAVASOĞLU 23.10.2014 1 Işık-Gölge Işığın nesneler, objeler ve cisimler üzerinde yayılırken oluşturduğu açık orta-koyu ton (degrade) değerlerine

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKÎ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) İNŞAAT TEKNOLOJİSİ CAM VE CAM ÇITASI ANKARA 2006 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen modüller;

Detaylı

ÖĞRENME FAALİYETİ 16

ÖĞRENME FAALİYETİ 16 ÖĞRENME FAALİYETİ 16 AMAÇ FOTOĞRAFÇILIK ALANI Bu faaliyet sonucunda fotoğrafçılık alanındaki meslekleri tanıyabileceksiniz. A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ Reklâm ve tanıtım sektörü ile bilgisayar

Detaylı

TEKNİK FOTOĞRAFÇILIK. V. Hafta KOÜ METALURJİ & MALZEME MÜHENDİSLİĞİ

TEKNİK FOTOĞRAFÇILIK. V. Hafta KOÜ METALURJİ & MALZEME MÜHENDİSLİĞİ TEKNİK FOTOĞRAFÇILIK V. Hafta KOÜ METALURJİ & MALZEME MÜHENDİSLİĞİ Işıklandırmada gümüşhalojenür kristalinde elektron transportuyla fotolitik gümüş oluşur; bu da kristal içi developman çekirdeğini oluşturur.

Detaylı

PROJE ADI: PARALEL AYNALARDA GÖRÜNTÜLER ARASI UZAKLIKLARININ PRATİK HESAPLANMASI

PROJE ADI: PARALEL AYNALARDA GÖRÜNTÜLER ARASI UZAKLIKLARININ PRATİK HESAPLANMASI 03.01.2014 PROJE ADI: PARALEL AYNALARDA GÖRÜNTÜLER ARASI UZAKLIKLARININ PRATİK HESAPLANMASI PROJE AMACI: Paralel aynaların arasına konulan bir cismin sonsuz tane görüntüsü vardır. Bu proje burada oluşan

Detaylı

GRAFİK VE FOTOĞRAF FOTOĞRAF BASKI OPERATÖRÜ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

GRAFİK VE FOTOĞRAF FOTOĞRAF BASKI OPERATÖRÜ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü GRAFİK VE FOTOĞRAF FOTOĞRAF BASKI OPERATÖRÜ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2008 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde mesleklerin değişim ile

Detaylı

EŞ POTANSİYEL VE ELEKTRİK ALAN ÇİZGİLERİ. 1. Zıt yükle yüklenmiş iki iletkenin oluşturduğu eş potansiyel çizgileri araştırıp bulmak.

EŞ POTANSİYEL VE ELEKTRİK ALAN ÇİZGİLERİ. 1. Zıt yükle yüklenmiş iki iletkenin oluşturduğu eş potansiyel çizgileri araştırıp bulmak. EŞ POTANSİYEL VE ELEKTRİK ALAN ÇİZGİLERİ AMAÇ: 1. Zıt yükle yüklenmiş iki iletkenin oluşturduğu eş potansiyel çizgileri araştırıp bulmak. 2. Bu eş potansiyel çizgileri kullanarak elektrik alan çizgilerinin

Detaylı

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN 4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (20 Ekim 2014 05 Aralık 2014 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temaları ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca

Detaylı

Merge To Hdr. Merge To Hdr. Merge to hdr. HDR resimleri. www.dersmax.com Merge To Hdr 1

Merge To Hdr. Merge To Hdr. Merge to hdr. HDR resimleri. www.dersmax.com Merge To Hdr 1 Merge To Hdr Merge to hdr HDR resimleri. www.dersmax.com Merge To Hdr 1 www.dersmax.com Merge To Hdr 2 HDR nedir? Yüksek kontrastlı ya da ters ışıklı ortamlar için yapılan çekimlerde kullanılan bir teknik

Detaylı

FİZ209A OPTİK LABORATUVARI DENEY KILAVUZU

FİZ209A OPTİK LABORATUVARI DENEY KILAVUZU T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ ORTAÖĞRETİM FEN VE MATEMATİK ALANLARI EĞİTİMİ BÖLÜMÜ FİZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALI FİZ209A OPTİK LABORATUVARI DENEY KILAVUZU TÇ 2007 & ҰǓ 2012 Öğrencinin Adı

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ BEÜ ZONGULDAK MYO MİMARLIK VE ŞEHİR PL. BÖL. HARİTA VE KADASTRO PROGRAMI ZHK 209/217/219 FOTOGRAMETRİ DERSİ NOTLARI

Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ BEÜ ZONGULDAK MYO MİMARLIK VE ŞEHİR PL. BÖL. HARİTA VE KADASTRO PROGRAMI ZHK 209/217/219 FOTOGRAMETRİ DERSİ NOTLARI FOTOGRAMETRİ FOTOĞRAFİK TEMELLER Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ BEÜ ZONGULDAK MYO MİMARLIK VE ŞEHİR PL. BÖL. HARİTA VE KADASTRO PROGRAMI ZHK 209/217/219 FOTOGRAMETRİ DERSİ NOTLARI http://geomatik.beun.edu.tr/marangoz/

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKÎ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ 12 16 YAŞ BLUZ KALIBI ANKARA 2006 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen

Detaylı

MT - FP UV Dijital UV Flatbed Yazıcı

MT - FP UV Dijital UV Flatbed Yazıcı MT - FP4060 - UV Dijital UV Flatbed Yazıcı En çok baskılama alanı 60x40cm Herhangi bir materyal üzerine direk baskı Yüksek baskı hızı ile toplu üretim için ideal Bitmiş ürünler su geçirmez,uv korumalı

Detaylı

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞĐMĐ 7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri Çalışma Yaprağı Konu Anlatımı-Değerlendirme çalışma Yaprağı- Çözümlü

Detaylı

IŞIK MİKROSKOBUNU TANIMA VE KULLANMA İLKELERİ

IŞIK MİKROSKOBUNU TANIMA VE KULLANMA İLKELERİ A.Ü. Tıp Fakültesi, Dönem 1, Uygulama-3 IŞIK MİKROSKOBUNU TANIMA VE KULLANMA İLKELERİ Prof. Dr. Alp Can AÜTF Histoloji-Embriyoloji ABD Doğadaki cisimler yapılarındaki ince ayrıntılar nedeniyle bizlere

Detaylı

FOTOĞRAFÇILIK. Cumhuriyet Ortaokulu Cumhuriyet İmam Hatip Ortaokulu

FOTOĞRAFÇILIK. Cumhuriyet Ortaokulu Cumhuriyet İmam Hatip Ortaokulu FOTOĞRAFÇILIK Cumhuriyet Ortaokulu Cumhuriyet İmam Hatip Ortaokulu 1 Vizör (bakac) : Fotograf makinalarında konuyu kadrajlamaya yarayan ünite. Zoom: Fotoğraf terimleri sayfasında alfabetik olarak fotoğrafçılıkta

Detaylı

SERİGRAFİ BASKI TEK RENKLİ SERİGRAFİ BASKI TEKNİĞİNİ

SERİGRAFİ BASKI TEK RENKLİ SERİGRAFİ BASKI TEKNİĞİNİ SERİGRAFİ BASKI TEK RENKLİ SERİGRAFİ BASKI TEKNİĞİNİ SERİGRAFİ BASKI TEKNİĞİ Serigrafi genel olarak boya ve sırların çeşitli işlemlerden sonra çok ince metal, özel dokulu naylon veya ipek elek bezi üzerinde

Detaylı

FOTOĞRAF ÇEKİM TEKNİKLERİ. Hakan Evircan

FOTOĞRAF ÇEKİM TEKNİKLERİ. Hakan Evircan FOTOĞRAF ÇEKİM TEKNİKLERİ Hakan Evircan Fotoğrafçılıktaki tek kural, aslında hiçbir kural olmamasıdır. 1/3 kuralı (4 altın nokta kuralı) Fotoğraftaki ana objeyi, kadrajın tam ortasına yerleştirmek ilgiyi

Detaylı

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 1. Dünya mızın şekli neye benzer? Dünyamızın şekli küreye benzer. 2. Dünya mızın şekli ile ilgili örnekler veriniz.

Detaylı

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ BİLGİ İŞLEM DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Autodesk Çözümleri Eğitimin Hizmetinde. Öğrenci ve Öğretmenler İçin: Autodesk Eğitim Topluluğu

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ BİLGİ İŞLEM DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Autodesk Çözümleri Eğitimin Hizmetinde. Öğrenci ve Öğretmenler İçin: Autodesk Eğitim Topluluğu ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ BİLGİ İŞLEM DAİRESİ BAŞKANLIĞI Autodesk Çözümleri Eğitimin Hizmetinde Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığımız ile Autodesk firması arasında yapmış olduğumuz ortak çalışmalar neticesinde

Detaylı

Çıktı ve Çıkış Aygıtları

Çıktı ve Çıkış Aygıtları Çıktı ve Çıkış Aygıtları 1 Çıktı nedir? Çıktı, kullanıma uygun hale getirilecek şekilde işlenmiş veridir. 2 Çıktı nedir? Çıkış aygıtı, bilgiyi bir veya daha fazla insana aktaran donanım bileşeni tipidir.

Detaylı

X IŞINLARININ TARİHÇESİ

X IŞINLARININ TARİHÇESİ X IŞINLARININ TARİHÇESİ X ışınları 1895 yılında Alman fizik profesörü Wilhelm Conrad Röntgen tarafından keşfedilmiştir Röntgen, bir Crookes tüpünü indüksiyon bobinine bağlayarak, tüpten yüksek gerilimli

Detaylı

T.C. BEYKENT ÜNİVERSİTESİ. Kontrol Sistemleri

T.C. BEYKENT ÜNİVERSİTESİ. Kontrol Sistemleri T.C. BEYKENT ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK MİMARLIK FAKÜLTESİ ELEKTRONİK VE HABERLEŞME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ Kontrol Sistemleri Ödev-1 Ödevin Konusu Otomatik Kontrol Sistemlerinin Tarihi Gelişimi Dersi Veren

Detaylı

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TC MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKÎ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ SPOR ETEK KALIBI ANKARA 2006 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen modüller;

Detaylı

7. BÖLÜM Pozlama F: 1-1.2-1.4-2-2.8-4-5.6-8-11-16-22-32-45-64-90-128...gibi 2-4- 8-15- 30-60- 125-250- 500-1000- 2000-...gibi.

7. BÖLÜM Pozlama F: 1-1.2-1.4-2-2.8-4-5.6-8-11-16-22-32-45-64-90-128...gibi 2-4- 8-15- 30-60- 125-250- 500-1000- 2000-...gibi. 7. BÖLÜM Pozlama Pozlama, fotoğrafta kullanılan ışığa duyarlı malzemenin (film veya sensor) ışık almasıdır. Doğru renkleri ve renk tonların elde etmek ve doğru baskılar yapabilmek için "doğru pozlama"

Detaylı

TEKNOLOJİ TASARIM DERSİ TANITIM VE PAZARLAMA

TEKNOLOJİ TASARIM DERSİ TANITIM VE PAZARLAMA TEKNOLOJİ TASARIM DERSİ TANITIM VE PAZARLAMA Yapılacak Çalışmalar Proje Çalışması Tamamlandıktan Sonra Marka Amblem ve Logo Ambalaj Slogan ve Reklam Çalışmaları yapılacaktır. MARKA, AMBLEM ve LOGO Marka

Detaylı

Kimyasal film - Negatif filmler. 1990 larda video filmler, 35mm e aktarılıp gösterildi. Sinemada 24 kare, videoda 25 kare

Kimyasal film - Negatif filmler. 1990 larda video filmler, 35mm e aktarılıp gösterildi. Sinemada 24 kare, videoda 25 kare Kimyasal film - Negatif filmler 1990 larda video filmler, 35mm e aktarılıp gösterildi Sinemada 24 kare, videoda 25 kare Sinemada format olarak 16mm ve 35mm en çok kullanıldı Film Formatları 8 mm super

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) TEKSTİL TEKNOLOJİSİ DÜZ ÖRME SÜVETER KALIPLARI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) TEKSTİL TEKNOLOJİSİ DÜZ ÖRME SÜVETER KALIPLARI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) TEKSTİL TEKNOLOJİSİ DÜZ ÖRME SÜVETER KALIPLARI ANKARA 2008 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKÎ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ MANTO - KABAN KALIBI II ANKARA 2006 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen

Detaylı

SANATSAL DÜZENLEME ÖĞE VE İLKELERİ

SANATSAL DÜZENLEME ÖĞE VE İLKELERİ SANATSAL DÜZENLEME ÖĞE VE İLKELERİ 1.Sanatsal düzenleme öğeleri Çizgi: Çizgi, noktaların aynı veya değişik yönlerde sınırlı veya sınırsız olarak ardı arda dizilmesinden elde edilen şekildir. Kalemimizle

Detaylı

BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIM AUTOCAD DERSİ. 1. HAFTA 27.09.2012 Öğr. Gör. Serkan ÖREN

BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIM AUTOCAD DERSİ. 1. HAFTA 27.09.2012 Öğr. Gör. Serkan ÖREN BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIM AUTOCAD DERSİ 1. HAFTA 1 AutoCAD, tüm dünyada başta mühendisler ve mimarlar tarafından kullanılan, dünyaca tanınan yazılım firması Autodesktarafından hazırlanan, bilgisayar

Detaylı

Mikroskop ayağı Genellikle ağır ve iyi denge sağlayacak nal şeklinde olup, mikroskobun bütün ağırlığını taşıyan kısmıdır.

Mikroskop ayağı Genellikle ağır ve iyi denge sağlayacak nal şeklinde olup, mikroskobun bütün ağırlığını taşıyan kısmıdır. MİKROSKOP KULLANIM FÖYÜ Bugünkü mikroskobun temellerini 17. asırda Hollandalı Anton Van Leeuwenhoek ve İngiliz Robert Hooke atmışlardır. Oküler Gövde Kolu Hareketli Revolver Kaba Ayar İnce Ayar Alt Kaide

Detaylı

Fotoğraf (GTM 023) Ders Detayları

Fotoğraf (GTM 023) Ders Detayları Fotoğraf (GTM 023) Ders Detayları Ders AdıDers Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Fotoğraf GTM 023 Seçmeli 1 2 0 2 3 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü Dersin Seviyesi

Detaylı

Işık ve Aynalar 1- Yansıma SORU 2- Yansıma Kanunları Yansıma kanunları; NOT: 3- Yansıma Çeşitleri a) Düzgün Yansıma

Işık ve Aynalar 1- Yansıma SORU 2- Yansıma Kanunları Yansıma kanunları; NOT: 3- Yansıma Çeşitleri a) Düzgün Yansıma Işık ve Aynalar 1- Yansıma Işığın yayılması sırasında ışık kaynağından çıkan ve ışığın yolunu belirleyen en ince ışık demetine ışık ışını denir. Işık kaynağından çıkan veya parlak bir yüzeyden yansıyan

Detaylı

ÖĞRENME ALANI : FĐZĐKSEL OLAYLAR ÜNĐTE 5 : IŞIK (MEB)

ÖĞRENME ALANI : FĐZĐKSEL OLAYLAR ÜNĐTE 5 : IŞIK (MEB) ÖĞRENME ALANI : ĐZĐKSEL OLAYLAR ÜNĐTE 5 : IŞIK (MEB) D- MERCEKLER VE KULLANIM ALANLARI (4 SAAT) 1- ler ve Özellikleri 2- Çeşitleri 3- lerin Kullanım Alanları 4- Görme Olayı ve Göz Kusurlarının 5- Yansıma

Detaylı

Isı yalıtımı iki farklı ortam arasında ısı alış-verişinin engellenmesine denir. Bu genelde özel malzemelerle yapılır örneğin iki duvar arasına

Isı yalıtımı iki farklı ortam arasında ısı alış-verişinin engellenmesine denir. Bu genelde özel malzemelerle yapılır örneğin iki duvar arasına Isı yalıtımı iki farklı ortam arasında ısı alış-verişinin engellenmesine denir. Bu genelde özel malzemelerle yapılır örneğin iki duvar arasına yerleştirilen yalıtım malzemeleri ses, ısı vb. yalıtımı yapabilir.

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Bölüm/Program Dersi DERS TANIM BİLGİLERİ Dersin Adı Mimaride Fotoğraf Dersin Kodu Teori Uygulama Laboratuvar AKTS Kredisi MIM

Detaylı

Varak, çok geniş kullanım alanı olan bir baskı malzemesidir.

Varak, çok geniş kullanım alanı olan bir baskı malzemesidir. Varak Varak, çok geniş kullanım alanı olan bir baskı malzemesidir. Tekstilde, deri, suni deri, ahşap malzemelerde, matbaacılıkta ve çeşitli ürün ambalajlarının yüzeylerinde kullanılabilmektedir. Tekstil,

Detaylı

Mehmet Ömür le Paris iphone Fotoğraf Gezisi

Mehmet Ömür le Paris iphone Fotoğraf Gezisi Mehmet Ömür le Paris iphone Fotoğraf Gezisi 15 Eylül 2017 Cuma -16 Eylül 2017 Cumartesi MEHMET ÖMÜR LE PARİS FOTOĞRAF GEZİSİ - 1 Mehmet Ömür Kimdir? Esas mesleği tıp doktorluğu olan Mehmet Ömür gençlik

Detaylı

Bitkilerle Alan Oluşturma -1

Bitkilerle Alan Oluşturma -1 Bitkilerle Alan Oluşturma -1 Peyzaj Mekanlarının 3 Temel Elemanı Yüzey Zemin Düzlemi: Mekanın tabanını oluşturur. Mekanın diğer elemanları bu tabanın üzerinde yer alır.örneğin üstünde hiçbir bitki veya

Detaylı

YANSITILAN GÖRSEL MATERYALLER (Modern Öğretim Araç-Gereçleri)

YANSITILAN GÖRSEL MATERYALLER (Modern Öğretim Araç-Gereçleri) YANSITILAN GÖRSEL MATERYALLER (Modern Öğretim Araç-Gereçleri) Yansıtılan görsel materyaller, durağan resimlerin bir ekranda büyütülerek gösteriminden oluşan medya biçimleridir. 1 2 Modern Öğretim Araç-Gereçleri

Detaylı

DUPONT CYREL PERFORMANS PLAKALARI

DUPONT CYREL PERFORMANS PLAKALARI DUPONT CYREL PERFORMANS PLAKALARI Yüksek hızda, en iyi kalite baskı için tasarlanmış dijital plakalar DuPont Packaging Graphics www.cyrel.com.tr Daha Fazla Bilgi DuPont Cyrel Üzerine DSP Tasarım DuPont

Detaylı

Işık Nasıl Yayılır? Bir kaynaktan çıkan ışık, herhangi bir engelle karşılaşmıyorsa her yönde ve doğrultuda doğrusal olarak yayılır.

Işık Nasıl Yayılır? Bir kaynaktan çıkan ışık, herhangi bir engelle karşılaşmıyorsa her yönde ve doğrultuda doğrusal olarak yayılır. Bir kaynaktan çıkan ışık, herhangi bir engelle karşılaşmıyorsa her yönde ve doğrultuda doğrusal olarak yayılır. Bir ışık kaynağından çıkan ve ışığın yolunu belirten doğrulara ışık ışını ya da kısaca ışın

Detaylı

1. IŞIK BİLGİSİ ve YANSIMA

1. IŞIK BİLGİSİ ve YANSIMA 1. IŞIK BİLGİSİ ve YANSIMA Işığın Yayılması Bir ışık kaynağından çıkarak doğrular boyunca yayılan ince ışık demetine ışık ışını denir. Işık ışınları doğrusal çizgilerle ifade edilir. Bir ışık kaynağından

Detaylı