GÜNDOĞMUŞ (KİSE ve NAĞLU NAHİYELERİ)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "GÜNDOĞMUŞ (KİSE ve NAĞLU NAHİYELERİ)"

Transkript

1

2 Osmanlı dan Cumhuriyet e GÜNDOĞMUŞ (KİSE ve NAĞLU NAHİYELERİ) Yrd. Doç. Dr. Selim Hilmi ÖZKAN Alanya-2010

3 ISBN Grafik-Tasarım Kapak Tasarım Baskı&Cilt

4 Osmanlı dan Cumhuriyet e GÜNDOĞMUŞ (KİSE ve NAĞLU NAHİYELERİ) Yrd. Doç. Dr. Selim Hilmi ÖZKAN Alanya-2010

5 Bu toprakları vatan yapan ecdadımızın aziz hatırasına<

6 TAKDİM Milletlere yaģama sevinci veren ve geliģme imkânı sağlayan unsurların baģında, geçmiģteki medeniyetleri ve tarihî zenginlikleri gelir. Sürekli olma, daha geliģmiģ medeniyetler kurma ve yeryüzünde daima itibarlı yer tutma azmindeki milletler, kendilerine intikal eden tarihi zenginlikleri temel dayanak almaktadırlar. Milletlere asırlarca canlılık ve süreklilik veren bu tarihi kaynak, milletlerin üzerinde yaģadıkları ve vatan yapmak için sahiplendikleri toprak parçalarına vurduğu damga ile ortaya çıkar. Oğuzlar, IX. yüzyıldan itibaren Müslüman olduktan sonra Anadolu ya akın etmeye baģlayarak Anadolu ya kesin ve kalıcı bir Ģekilde ilk Türk damgasını vurmuģlardır. Anadolu topraklarına vurulan bu damga bu toprakların kimlere ait olduğunun kesin bir delili niteliğindedir Anadolu nun en azından bin yıllık bir Türk yurdu olduğunu gösteren bu belgelerden pek çoğunun son senelerde bilgisizlik ve cehalet yüzünden yok olmakla karģı karģıya kaldıklarını özellikle yer isimlerinin değiģtirildiğini üzülerek öğreniyoruz. Her biri paha biçilmez birer hazine olan, binlerce yıl öncesinden bugüne aynen intikal eden tarihi değerlerin, bizden sonraki nesillere yeni ilâvelerle zenginleģtirilerek intikal ettirilmesi milli görevimizdir. Ancak bu suretle millî hafıza uyanık tutulmuģ, geçmiģ tarihimiz hatırlanarak gelecek için ondan ibret ve güç alınmıģ olunur. Tarihi değerler ancak yaģandığı ve yaģatıldığı müddetçe baki kalacaktır. Bugün Türk kültürünü aynen hissedebiliyorsak atalarımızın Orta Asya dan getirmiģ oldukları değerleri ve isimleri bu topraklarda yaģatmalarına borçluyuz. Oğuz Türkleri ana yurtlarından birlikte getirdikleri kültürlerini ve geleneklerini Anadolu nun her yerinde olduğu gibi Alanya ve GündoğmuĢ çevresinde de aynen devam ettirmiģlerdir. II

7 Dr. Selim Hilmi Özkan, bu çalıģma ile birlikte GündoğmuĢ ile birlikte Alanya ve çevresinin de tarihini aydınlatarak yerel tarihçiliğimize bir katkı sağlamıģtır. Çünkü Osmanlı döneminde Alanya sancağının bir parçası olan GündoğmuĢ ilçesi, doğal güzelliği kadar tarihi zenginlikleri ile de ön plan çıkmaktadır. Bunun yanı sıra Alanya halkı bugün dahi GündoğmuĢ sınırlarındaki yaylalara çıkarak bu tarihi ve kültürel etkileģimi devam ettirmektedir. GündoğmuĢ ve çevresi Alanya tarihinin ayrılmaz bir parçasıdır. Alanya tarihini aydınlatabilmek için tarihi süreçteki idari yapılanmasını da iyi bilmek gerekmektedir. Bu vesile ile Dr. Selim Hilmi ÖZKAN a bu çalıģmasından dolayı Ģahsım ve odam adına teģekkür ederim. F. Kerim AYDOĞAN Alanya Ticaret ve Sanayi Odası BaĢkanı III

8 Selim Hilmi ÖZKAN 13 Şubat 1974 tarihinde Antalya ili Gündoğmuş ilçesine bağlı Ortaköy beldesinde dünyaya geldi. İlköğrenimini Isparta Şarkikarağaç ta, ortaöğrenimini Şarkîkaraağaç Lisesi Orta kısmında, Lise öğrenimini ise Isparta Gazi lisesinde tamamladı. Selim Hilmi Özkan, yüksek öğrenimine 1993 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi tarih bölümünde başladı. Buradan 1997 yılında mezun oldu. Aynı yıl Süleyman Demirel Üniversitesinde yüksek lisans eğitimine başladı yılında Afyon ili Sadıkbey İlköğretim okuluna Milli Tarih öğretmeni olarak atandı. Burada 1,5 yıl çalıştıktan sonra 1999 yılında Isparta ili Şarkîkaraağaç Lisesi Tarih öğretmenliği görevine tayin oldu. Bu arada, El-Melik El-Mansur Seyfeddin Kalavun el-elfi Hayatı ve Faaliyetleri ( ) isimli tezi ile 2000 yılında yüksek lisans eğitimini tamamladı yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde başladığı doktora eğitimini Amcazâde Hüseyin Paşa Hayatı ve Faaliyetleri ( ) isimli tezi ile 2006 yılında bitirdi yılında Isparta Gazi Lisesi ne tayin oldu. Burada bir yıl öğretmenlik yaptıktan sonra Şanlıurfa Esentepe İMKB lisesinde yedek subay öğretmen olarak askerlik hizmetini tamamladı yılında da Giresun Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı nda öğretim üyesi olarak göreve başladı. Halen burada Yardımcı Doçent olarak görevine devam etmektedir. Alanı ile ilgili çeşitli dergilerde yayınlanmış yazıları ve sempozyumlarda sunulmuş bildirileri vardır. Daha çok çalışmaları Osmanlı siyasi tarihi ve dış politikası üzerine yoğunlaşmaktadır. Selim Hilmi Özkan evli olup iki çocuk sahibidir. IV

9 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... XI KISALTMALAR... XIII GİRİŞ... XIV KAYNAKLAR ÜZERİNE... XIV BİRİNCİ BÖLÜM... 1 GÜNDOĞMUŞ UN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ VE BÖLGENİN TARİHÇESİ Coğrafi Mekân ve İklim Bölgedeki Yerleşim Yerleri ve İsimler Üzeri Bir Değerlendirme Bölgedeki İlk Yerleşmeler Selçuklular Döneminde Gündoğmuş ve Alanya nın Fethi Beylikler Döneminde Gündoğmuş Gündoğmuş un Osmanlı Hâkimiyetine Girişi İKİNCİ BÖLÜM İDARİ DURUM VE KIR YERLEŞMESİ Köyler Kise Nâhiyesi ve Tabi Köyler Omalas (Ümütlü) Panbukluk (Penbelik) Senir Maru[n]as-Ernas(Kalecik) Sünbüle (Çiçekoluk) Karain Ek*ğ+sere (Gündoğmuş) Kozağacı(Merkez) Serhenk (Serinyaka) V

10 Sarıcı Nefs-i Kise N*L+amaras (Çamlıtepe) Karaisa[lar] Karadere (Kızılbağ) Karabul Narağacı Sindirfe (Çayırözü) Güneycik (Papahud) Güneyyaka Nağlu Nâhiyesi ve Tabi Köyler Kerliye (Bayır ma Çaltucak) Bayırkozağacı Kızılağaç (Güzelbağ) İshak Fakıhlar Nebiler Güney (Güneyköy) Orhanköy Burçaklar Bedan Elikesik Şarapsa Belistir (Çamlıalan) Karaköy Şimadiye Çündüre -Beladan(Kayabükü) Depeyakası (Bağ Deresi) Semed (Balkaya) Eskibağ Kızılca Ekizce Ginareş (Köprülü) [Tur]Alişalar VI

11 Turbalinas (Turbannas) Sirge(Gümüşgöze) Urumtaş (Türktaş) Balavirsun(Mandıras) Beranyalu (Hamzalar) Tavşanalanı-Akyarı-Balur Çaltı Malan (Ortaköy) Yeniköy(İzikara) Gözübüyük Aydolin Saburlar Karamanlar Ortakonuş Mezralar Karain Ağılı Osmandere Karadere Yakası Ginareş Bükü Ayva Ağacı Sava Fakih ve Alışalar Yaylalar Nüfus ve Yerleşme Köy Nüfusu Mezra Nüfusu Konar-Göçer Nüfus(Yörükler) Hıristiyan Nüfus Kaleler ve Kale Görevlileri ÜÇÜNCÜ BÖLÜM EKONOMİK VE SOSYAL DURUM Toprak Çift ve Çiftlik Gündoğmuş ta Çift ve Çiftlikler VII

12 2. Ziraî Üretim ve Alınan Vergiler Gallât Üretimi(Arpa-Buğday-Çavdar-Burçakvb)ve Öşrü Susam(simsim)Üretimi ve Öşrü Keten Tohumu ve Öşrü Çeltik ve Öşrü Pamuk (Penbe)Üretimi ve Öşrü Bağcılık ve Öşrü Meyve, Sebze Üretimi ve Alınan Vergiler Sebze(Bostan), Meyve Üretimi ve Öşrü Ceviz ve Badem Üretimi ve Öşrü İncir Üretimi ve Öşrü Keçi Boynuzu(Harnup) Üretimi ve Öşrü Kuru Soğan (Piyaz) Göğez, Kulkaz, Sebzevat ve Öşrü Hayvancılık ve Alınan Vergiler Büyükbaş Hayvancılık Küçükbaş Hayvancılık Koyun Keçi Binek Hayvanı Arıcılık Maktu Vergiler ve Tesisler Değirmenler (Resm-i Âsiyâb) Resm-i Tahînhâne Şahsa Bağlı Vergiler Çift Resmi Bennâk Resmi Mücerred Resmi Cizye Resmi Arızi Vergiler Bâd-ı Heva ve Resm-i Arûsâne Resm-i Tapu ve Deştbâni Gündoğmuş ta Yaşanan Asayiş ve Polisiye Olaylar Celali İsyanları ve Suhte Ayaklanmasında Gündoğmuş VIII

13 Celali İsyanı Sırasında Gündoğmuş Suhte İsyanı Sırasında Gündoğmuş Kişiler Arası Anlaşmazlıklar Alacak Verecek Anlaşmazlıkları Arazi Anlaşmazlıkları Devlet Görevlilerinden Şikâyet ve Genel Asayiş Olayları Bölgede Yapılan İskân, Sürgün Çalışmaları ve Asayiş DÖRDÜNCÜ BÖLÜM GÜNDOĞMUŞTA DİRLİKLER VE TOPRAK DAĞILIMI Haslar Padişah Hasları (Hasshâ-i padişah-ı alempenah) Alâiye Sancakbeyi (Mir-liva)Hasları Zeâmetler Tımarlar Gündoğmuş ta (Nağlu-Kise) Tımarların Durumu Tımarlı Sipahilerin Görev ve sorumlulukları Cemâatler ve Ayrıcalıklı Sınıf Gündoğmuş ta Doğancılar, Avcılar ve Sayyâdlar Madenciler ve Ziftçiler Gündoğmuş ta Yollar, Yolcular ve Derbentler Üzerine Bir Değerlendirme BEŞİNCİ BÖLÜM KÜLTÜR, EĞİTİM ve İNANÇ Kültürel ve Doğal Değerler Eğitim Sıbyan Mektebi (İbtidâi Okul) Medrese Dini Hayat ve Vakıflar Vakıflar Zâviyeler ve Zâviye Vakıfları Saru Şeyh Zâviyesi Şeyh Karan-i Zâviyesi Demirtaş Zâviyesi IX

14 Camiler ve Cami Vakıfları Efsaneler Alageyik Efsanesi Giği Sultan Efsanesi Cin Görme Efsanesi SONUÇ BİBLİYOĞRAFYA Arşiv Belgeleri Kaynak Eserler Telif Eserler Makale ve Tezler Web&Diğer DİZİN EKLER Belgeler Haritalar Tablolar X

15 ÖNSÖZ Her ne kadar bilimsel anlamda tarih, yazının icadı ile başlamış bile olsa bu ilim insanlık tarihi kadar eskidir. Bundandır ki -insanlık ve medeniyet ile yaşıt olan bu bilim- insanoğlunun her dönemde ilgisini çekmeyi başarmıştır. Tarih ilmi bu kadar eski olmakla birlikte güncelliğinden ve tazeliğinden hiçbir şey kaybetmemiştir. Yazının icadı ise tarih ilmine ayrı bir değer ve önem katmıştır. Diğer ilim dallarında olduğu gibi tarih ilminde de birçok yeni anlayış ve yenilikler kendini göstermektedir. Bu gelişmelerin biriside yerel tarih anlayışının her geçen gün biraz daha gelişme kaydetmesidir. Yerel tarihçilik geliştikçe ve ilerledikçe, insanların kafasındaki kendi bölgeleri ile anlatılan efsanevimsi, hamasi ve kulaktan dolma bilgiler yerini daha gerçekçi ve doğru bilgilere bırakacaktır. Bu çalışmamızda Torosların iç kesiminde kurulmuş bulunan Gündoğmuş ilçesinin tarihi gelişimini bilhassa Osmanlı idaresindeki durumunu derinlemesine incelemeyi hedeflemekteyiz. Çalışmamızda bugünkü idarî sınırlar dikkate alınmakla birlikte zaman içerisinde değişikliğe uğrayarak değişen sınırlar hakkında da detaylı bilgi verilecektir. Bugün Gündoğmuş sınırlarını içerisine alan bölge, XV ve XVI. yüzyıllarda iki nâhiyenin birleşmesi ile oluşmuşdu. Gündoğmuş ilçe merkezi ise o dönem içerisinde karye(köy) statüsündeydi. Çalışma konumuz, Gündoğmuş sınırlarının büyük bir kısmını kaplayan Alâiye sancağına bağlı Kise ve Nağlu nâhiyelerini içine almaktadır. Bu nâhiyelere ait karyeler, bugün Gündoğmuş idarî taksimatının çok büyük bir kısmını meydana getirmektedir. Osmanlı Devletini bütün olarak anlayabilmek için sancakların, kazaların ve nâhiyelerin sosyo-ekonomik durumunu iyi bir şekilde ortaya koymak gerekmektedir. Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunan bilhassa XV. yüzyıl sonrası için Tapu Tahrir Defterlerinde, XIX. yüzyıl için ise Temettüât Defterlerinde detaylı bilgiler bulunmaktadır. Bu yerel çalışmalar, imparatorluğun geneli için çalışma yapacak araştırmacılara yardımcı olacağı gibi taşradaki ve kırsaldaki yerleşim ile birlikte yaşam hakkında da bilgi verecektir. XI

16 Bu çalışmayı seçmemizdeki ana gayelerden birisi, bölge tarihi ile ilgili hiçbir bilimsel çalışmanın yapılmamış olmasıdır. Bölgede yaşayan insanlar yaşamış oldukları yerlerin tarihini ve geçmişlerini elbette merak etmektedirler. Bu meraklarını ise daha çok kulaktan dolma nesilden nesile aktarılan bilgilerden öğrenme ihtiyacı duymaktadırlar. Biz de bu bilgileri arşiv belgeleri ışığında yeniden tasnife tabi tutarak daha gerçekçi ve doğru bilgiler olmasını arzu ederek böyle bir çalışmaya başladık. Çalışmamız daha çok arşiv kaynaklı olarak ele alındı. Güncel ve yeni bilgilerden daha ziyade tarihi süreç içerisinde bölge tarihi değerlendirilmeye çalışıldı. Arşivden elde edebildiğimiz bilgiler ışığında, bölgenin idarî taksimatının yanı sıra ekonomik, siyasi, fiziki, sosyal ve demografik durumu üzerinde de durulmaya çalışıldı. Özel olarak ise, dedelerimin ve babamın doğup büyüdüğü, fakat kendimin ise yılda, belki birkaç senede ancak bir defa gidebildiğim ve her zaman özlemini çektiğim ata topraklarına olan özlemin etkisi etkili oldu. Çalışmamızda Gündoğmuş ilçesi sınırlarındaki her yerleşim yeri ayrı ayrı incelenerek hem daha ayrıntılı bilgi verilmeye çalışılmış hem de her yerleşim yerinin tarihi süreç içerisindeki değişimi daha net ortaya konmaya çalışılmıştır. Tarihi belgelerde ulaşamadığımız yerleşim yerleri için bölge insanının görüşlerine başvurulmuş ve alan araştırması da yapılmıştır. Arşiv kaynaklı çalışmanın yanı sıra azda olsa bölge ile ilgili güncel bilgilerde verilerek okuyucuya karşılaştırma yapma imkânı sunulmuştur. Gündoğmuş ile ilgili arşiv belgeleri incelenir iken bölge ile ilgili yapılmış çalışmalara da başvurarak bazı karşılaştırmalar ve değerlendirmeler de yapılmıştır. Bu çalışmam sırasında yardımını gördüğüm herkese teşekkürlerimi sunarım. Özellikle kitabından ve bilgisinde istifade ettiğim değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Behset Karaca ya, teşekkür ederim. Ayrıca çalışmalarım sırasında bana katlanan eşim Lütfiye ve Oğullarım Ramazan Fatih ve Kerim Alp i sevgiyle anarım. Yrd. Doç. Dr. Selim Hilmi ÖZKAN Giresun-2010 XII

17 KISALTMALAR A. {DVNS.MHM.d : Dîvân-ı Hümâyûn Sicilleri Mühimme Defterleri a.g.e. : Adı Geçen Eser a.g.m. : Adı Geçen Makale a.g.t. : Adı Geçen Tez BOA : Başbakanlık Osmanlı Arşivi çev. : Çeviren DH.MKT : Dâhiliye Mektûbî Kalemi Belgeleri DİA : Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi DTCFD : Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi DVY : Diyanet Vakfı Yayınları İA. : Milli Eğitim Bakanlığı İslam Ansiklopedisi KVS : Konya Vilayet Salnamesi ML.VRD.TMT.d. : Maliye Varidat Temettüât Defteri MEB : Milli Eğitim Bakanlığı TT : Tapu Tahrir Defteri TTKY : Türk Tarih Kurumu Yayınları vd. : ve devamı XIII

18 GİRİŞ KAYNAKLAR ÜZERİNE Osmanlı tarihi üzerine yapılan çalışmalarda Başbakanlık Osmanlı Arşivi, vazgeçilmez bir kaynak olmanın ötesinde sınırsız belge ve bilgi hazinesini de bizlere sunmaktadır. Bu çalışmada, Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunan belgeler temel alınarak Gündoğmuş un Türk hâkimiyetine girişinden Cumhuriyet dönemine kadar olan dönem içerisindeki sosyal, ekonomik, siyasi, kültürel ve demografik durumu incelenmeye çalışıldı. İnceleme konumuz olan bölgenin sınırları, arşiv belgeleri ışığında bugünkü siyasi sınırlar ile karşılaştırma yapılarak sınır tespiti de yapıldı. Aynı zamanda bugünkü köy ve yer isimleri ile arşiv kayıtlarında bulunan isimler yeniden gözden geçirilerek mevcut durumun analizi ortaya kondu. Tabii ki, bölgenin Selçuklu ve Osmanlı hâkimiyetine girişinden günümüze kadar geçen yaklaşık 750 yıllık süre göz önüne alındığı zaman bazı zorluklar karşımıza çıkmıştır. Bu zorluklar ve bu süre zarfında meydana gelen değişmeler, ilk tahrirden başlayarak sonraki tahrirler ile karşılaştırma yapılarak aşılmaya çalışıldı. XIX. yüzyıldaki idarî sınırların değişmesi ve bu yüzyıldaki sayım ve temettü kayıtları da dikkate alınarak bölge tarihi yeniden gün yüzüne çıkarılmıştır. Çalışma konumuz olan Gündoğmuş, XVI. yüzyılda Nağlu ve Kise nâhiyeleri ismi ile Alâiye Sancağı na bağlıdır. Bu iki nâhiyenin dâhil olduğu köyler daha sonraki yıllarda, Kerliye, Ginareş (Köprülü), Malan(Ortaköy), Mahmud Seydi ve Oba gibi nâhiyeler ile Senir ma Düşenbe kazasının bir kısım köylerini de kapsamıştır. Fakat çalışmamızda bugünkü idarî sınırlar ile Nağlu ve Kise nâhiyeleri XIV

19 temel alınarak diğer yerler ile ilgili bazı tespit ve değerlendirmeler yapıldı. Bu çalışmanın şehir ve bölge tarihçiliğine önemli bir katkı sağlayacağı kanısındayım. Gündoğmuş bölgesi ile ilgili çalışma, yok denecek kadar azdır. Gündoğmuş un Osmanlı döneminde Alâiye sancağına bağlı olması dikkate alınarak Gündoğmuş ve çevresini Alâiye den ayırmak mümkün değildir. Bu açıdan Alâiye sancağı veya Alanya ilçesi ile ilgili çalışmalar da Gündoğmuş ve çevresini de doğrudan ilgilendirmektedir. Alanya ile ilgili çalışmalara baktığımız zaman bu çalışmalar da yetersiz denecek kadar azdır. İsmail Hakkı Konyalı tarafından hazırlanan Alâiye isimli eserde sınırlı bilgi vardır. Bunun dışında bilimsel anlamda Alâiye ile ilgili Mehtap Akgül tarafından 1989 yılında hazırlanan XVI. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiye nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Taksimatı 1 isimli doktora tezi üç defterin transkribi niteliğindedir. Dönemin şartları ve arşiv imkânlarını göz önüne alarak sadece TT 172, 363 ve 990 nolu defterlerden başka bir belge kullanılmadığını söyleyebiliriz. Bunun dışında Ali Rıza Gönüllü tarafından hazırlanan ve Atatürk Araştırma Merkezi tarafından 2008 yılında basılan Meşrutiyetten Cumhuriyete Alanya isimli eser 1908 ve 1938 dönemini kapsamaktadır ve sınırlı sayıda arşiv belgesinden yararlanılmıştır. Nazım Karagedik tarafından hazırlanan yüksek lisans tezinde, temettüât kayıtlarına göre XIX. yüzyıl Alâiye merkez kazasının ekonomik ve demografik yapısı incelenmiştir. Bu çalışmada Alâiye kazasına sınır, Gündoğmuş un bazı köyleri ile ilgili bilgiler mevcuttur. Bu çalışmadan yararlanılmakla birlikte Gündoğmuş köyleri ile ilgili temettüât kayıtları yeniden incelenmiş ve tamamen yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Alanya Belediyesi ve bazı sivil toplum kuruluşları tarafından periyodik olarak düzenlenen Alanya Kültür Seminerleri adı altındaki çalışmalarda ise bugünkü Alanya 1 Mehtap Akgül, 16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiye nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Taksimatı, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Fakültesi Türk İktisat Tarihi Anabilim Dalı (Yayınlanmamış Doktora Tezi), İstanbul, XV

20 ilçesi sınırları daha çok dikkate alındığı için iç kesimler ile ilgili değerler ve çalışmalar yetersiz kalmıştır. Alâiye sancağının Batı kısmını oluşturan Manavgat kazası da Yrd. Doç. Dr. Behset Karaca tarafından arşiv kayıtları temel alınarak XV. ve XVI. Yüzyıllarda Manavgat Kazası ismi ile 2009 yılı içerisinde kitap olarak basılmıştır. Bu çalışma da XV ve XVI. yüzyıl Manavgat kazası ile birlikte bölge hakkında da önemli bilgiler mevcuttur. Alâiye sancağını ilgilendiren arşiv kaynaklarının değerlendirilmesi bu kitabın giriş kısmında geniş şekilde yapılmıştır. Biz de buradaki bilgilerden istifade ederek Gündoğmuş ve çevresi hakkındaki arşiv vesikaları hakkında şu bilgileri verebiliriz 2 : Osmanlı Devleti, her yeni fethin sonucunda, topraklarına kattığı yerlerde il yazıcıları vasıtasıyla, tahrir adı verilen bir kayıt sistemi uygulamıştır. Ortalama beş yılda bir yapılan bu tahrir ile bir bölgedeki bütün şehir, köy ve mezralarla, konar-göçerler kayıt altına alınırdı. Bugün bütün dünyadan Osmanlı tarihini araştırmak için gelen bilim adamlarının merakla inceledikleri ve en güvenli Osmanlı tarih kaynağı olarak kabul ettikleri Tahrir Defterleri, bütün Anadolu ve Rumeli topraklarında uygulanmıştır. Bu defterler İstanbul daki Osmanlı arşivinden başka, Ankara da Tapu-Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivi nde de bulunmaktadır. İstanbul dakiler, Tahrir Defterleri fonu dışında Kâmil Kepeci ve Maliyeden Müdevver Defterler tasnifi içinde de mevcuttur. Tahrir Defterlerinin en önemli özelliği, siyakat adı verilen özel bir yazı ile tutulmuş olmasıdır. Defterdeki bilgilerin önemi dolayısıyla sarayda defterhânede muhafaza edilmiştir. Defterlerdeki bilgiler, günümüzde bile insanları hayrette bırakacak şekilde istatistikî bilgileri ihtiva etmektedir. Genelde her sancak için yapılan tahrirlerin başına, genel kanunların dışında, bir de bölgenin özelliklerine göre mahallî kanunlar konmuştur. Bu kanunnâmelerde o bölgede yaşayan müslim veya 2 Behset Karaca, XV. ve XVI. Yüzyıllarda Manavgat Kazası, Fakülte Kitabevi, Isparta, XVI

21 gayr-ı müslimlerin iktisadî durumlarının yanı sıra, devletin uygulamaları ve bazı cezaî uygulamalar da yer almıştır 3. MAD-16029: 1475/880 tarihli bu defter 51 sayfadır. Tamamı Alâiye sancağına aittir. Bu tahrir, tahrir emini Karamanoğlu Mehmed b. İbrahim Bey tarafından başlanmış ve 1481 tarihinde tamamlanmıştır. Kise ve Nağlu nâhiyesi ile ilgili bilgiler bu defterde bulunmaktadır. Defter daha sonraki dönemlerde de kullanılmış ve bazı notlar düşülmüştür. TT-990: Tarihsiz olan bu defter tahminen 1500 yılları başına aittir. Bu defter ile ilgili bilgileri kitap içerisinde verirken 1500 olarak kabul edeceğiz. Defter 1475 yılından sonra tutulduğu kesindir. Çünkü 1475 yılına ait MAD numaralı icmal defter ile bu defteri kıyasladığımız zaman, MAD numaralı defterdeki fi l-asl, kesr ve ez-ziyade rakamların toplamı 1475 yılındaki hâsılları ortaya çıkarmaktadır. TT-107: Bu defter tahminen yıllarında tutulmuştur sayfaları arası Alâiye sancağına aittir. Bu defteri metin içerisinde kullanır iken 1520 yılı olarak kabul edeceğiz. Defter tımar tevcîhleri hakkında geniş bilgileri ihtiva etmektedir. TT-166: 1530 tarihli 166 numaralı icmal defteri Başbakanlık Osmanlı Arşivindedir. Alâiye sancağı bu defterin 613 ile 628 sayfaları arasındadır. Defterin 613 ile 621 sayfaları arası Gündoğmuş ve köylerini kapsamaktadır. MAD-152: Defter 170 varaktır. 148 ile 151 sayfaları Alâiye sancağına aittir. Defterin tarihi belli olmamakla birlikte 1520 ile 1530 yılları arasını kapsamaktadır. TT-172: Tabu Kadastro Genel Müdürlüğü, Kuyud-ı Kadime Arşivindedir yılına ait olan bu defter 150 varaktır. Gündoğmuş sınırlarını kapsayan Nağlu ve Kise nâhiyelerine ait köyler sırası ile 3 Yusuf Halaçoğlu, Anadolu da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar, ( ), TTKY, Ankara, 2009, s. XXIV. XVII

22 verilmiştir. Çalışma konumuzu buradaki köyleri temel alarak sınırlamaya çalıştık. TT-363: 1555 tarihli olan bu defter, Tabu Kadastro Genel Müdürlüğü, Kuyud-ı Kadime Arşivindedir. Defter 40 varak olup 172 numaralı defterin icmalidir. MAD 15286: yıllarına ait tımar tevcîh defteridir. Bu defterin sayfalara Alâiye sancağı ile alakalıdır. Burada da Gündoğmuş ile ilgili bilgiler vardır. MAD 17666: 1585 tarihli tımar tevcîhlerini kaplayan bu defterin 154 ile 170 sayfaları Alâiye ile ilgilidir. TT 696: tarihli tımar tevcîh defteridir. 162 ile 173 sayfaları arası Alâiye sancağı ile ilgilidir. Defter sancaktaki bazı tımar tevcîhlerini ihtiva etmektedir. TT 765: /1046 yıllarına ait tımar icmal defteridir. 88 ile 110 sayfaları arası Alâiye sancağına aittir. Defter yazılır iken 1555 yılındaki defterden istifade edilmiştir. 765 nolu defterin hâsılları 1555 yılı hâsılları ile aynıdır. TT 778: yıllarına ait tımar icmal defteridir. Defterin 2 ile 11 sayfaları arası Alâiye sancağı ile ilgili olup 2 ile 5 i sayfaları Gündoğmuş ve köyleri ile ilgilidir. TT 844: yıllarını kapsamaktadır. 32 ile 35 sayfaları arası Alâiye sancağına aittir. 34 ve 35 sayfalarında Gündoğmuş ile ilgili bilgiler vardır. TT 840: 1693 yılına ait olan bu defter sayfaları arası Alâiye sancağına aittir. Sancaktaki tımarların yoklamasına ait defterdir. MAD 22011: Tarihi tam olarak belli olmayan fakat tahminen 1831 ile 1844 yılları arasında tutulduğunu zannettiğimiz nüfus yoklama defteridir. Defter Alâiye, Manavgat, İbradı, Senir ma Düşenbe kazalarında yaşayan yerli halk ve bu kazalar bölgesinde haymenişin bulunan Yörüklerle Alâiye, Manavgat ve İbradı XVIII

23 kazalarında sakin ve ticaretle meşgul reayanın sınıflarına göre ayrı ayrı gösteren ve sonuna kazalar üzerine icmalle bağlayan nüfus yoklama defteridir. Tarihi tam belli olmadığı için 1831 ile 1844 yılları arası diye metin içerisinde zikredeceğiz. Fakat hâne sayıları genel olarak 1844 yılında tutulan temettüât defterindeki hâne sayılarından biraz yüksek olduğu için defterin 1844 yılından sonra tutulma ihtimalini de güçlendirmektedir. ML.VRD.TMT.d., 9631, 9648, 9653: Temettuât Defterleri, klasik dönem tahrir defterleri kadar zengin bilgileri içermektedir. Bu açıdan bu defterlerden bölgenin sosyo-ekonomik yapısı başta olmak üzere birçok alanı hakkında bilgi elde edebilmekteyiz. Temettüât defterleri sayesinde bölgelerin ekonomik durumunu öğrenebildiğimiz gibi ülke genelinde yetiştirilen tarım ürünleri hakkında da detaylı bilgi sahibi olabilmekteyiz. Temettüât kayıtlarının en önemli diğer bir özelliği, bize tahrir defterleri ile kıyaslama imkânı sunmasıdır. Temettüât defterlerine kaydedilen hane reisleri, uğraşmış oldukları meslekler ile kaydedilmişlerdir. Bu sayede hem bölgelerin nüfus yapısı hem de meslek grupları hakkında bilgi elde etmiş oluyoruz. Temettüât defterlerine yazılan hane reisleri, baba adları, sülale isimleri ve lakapları ile birlikte kaydedilmişlerdir. Bu sayede, Gündoğmuş ve çevresinde kullanılan isimleri, sülale ve aile durumlarını bunların devam edip etmediklerini öğrenebilmekteyiz. Kişi isimlerinden uğraşı alanları ve sosyal statüleri hakkında da bilgi sahibi olmak mümkündür. Defterlerde kişilerin gelirleri ve bu gelirleri neden elde ettikleri kaydedildiği için hanelerin veya hane reislerinin ekonomik durumu hakkında da bilgi sahibi olmak mümkündür. Bu defterlerin dışında Mühimme Defterleri başta olmak üzere çeşitli fonlarda Gündoğmuş ve çevresi ile ilgili diğer arşiv vesikalarında birçok bilgi bulunmaktadır. Araştırmamız sırasında bunların tamamı taranmaya çalışılmıştır. XIX

24 BİRİNCİ BÖLÜM GÜNDOĞMUŞ UN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ VE BÖLGENİN TARİHÇESİ 1. Coğrafi Mekân ve İklim Alâiye sancağına bağlı Kise ve Nağlu nâhiyeleri yani bugünkü Gündoğmuş ilçesi, Akdeniz Bölgesinin bir parçası olarak bölgenin fiziki ve klimatolojik özelliklerini taşımaktadır. Gündoğmuş, kıyı kenarları dışında, tümüyle Alara Çayı havzasını içine alır. Alara Çayı havzası, çok çetin ve derin vadilerden meydana gelir. Havza Güney Anadolu nun en sert ve engebeli yerleri arasındadır. Bu engebeli kısım zaman zaman 300 metreyi bulan sarp ve yalçın kayalıklar halindedir. Yalçın kayalıklar sahile doğru inildikçe alçalsa da her taraf engebeli ve taşlık alanlar halindedir 4. Gündoğmuş arazisi içerisinde, tahrir kayıtları ile temettüât kayıtlarında da kendini gösterdiği şekli ile 2 ve 3 dönümden daha fazla düzlük araziye rastlamak imkânsız gibidir. Araziler tamamen dağ yamaçlarında ve ormanlık alanların arasındadır. Gündoğmuş ilçesini içerisine alan Kise ile Nağlu nâhiyeleri ve köyleri doğa ile iç içe düz arazinin hemen hemen hiç olmadığı oldukça dağlık bir arazi içerisinde kurulmuştur. İlçe Batı Toroslarda yer alan yüksekliği 2877 metreyi bulan Geyik Dağı eteklerindedir. İlçenin yüz ölçümü 1323 km 2 olup denizden yüksekliği ortalama 900 m'dir. Dağlık alanları ormanlarla kaplıdır. Alara Çayı ilçeyi doğu- batı yönünde ikiye böler. Kızılağaç tan(güzelbağ) 4 Hüseyin Saraçoğlu, Akdeniz Bölgesi, Milli Eğitim Yayınevi, İstanbul, 1989, s. 420.

25 Alanya ya doğru gidildiğinde Alara Çayı ve etrafında meydana getirmiş olduğu küçük çapta alüvyal ovalara rastlanır. Bu ovalar Alara Çayı ile sulanmaktadır. Hafif engebeli bir araziden sonra daha doğuda Kargı Çayı vadisi ve Şarapsa Ovası bulunmaktadır. Ova Kargı Çayı nın Alanya tarafındadır. Şarapsa Ovası nın doğusundan başlamak üzere Alanya ya kadar önemli sayılabilecek bir ovaya rastlanmaz 5. XV ve XVI. yüzyıllarda ilçe sınırlarını belirleyen Kise Nâhiyesi, Gündoğmuş ilçe merkezinin Kuzeydoğu kesimlerini içerisine almaktadır. Yerleşim yerlerinin bittiği yerde 2877 rakımlı Geyik(Giyi) Dağı bulunmaktadır. Geyik Dağı iç kesimler ile bağlantıyı keser. Nağlu Nâhiyesi ise Gündoğmuş ilçe merkezinin Güneybatı kısımlarını içerisine alır. Bugünkü Gündoğmuş-Alanya sınırları nâhiyenin doğal sınırlarını oluşturur. Fakat nâhiye XVI. yüzyılda Şarapsa(Konaklı) ya kadar iner. Malan Goyağı denilen ve XIX. yüzyılda Malan nâhiyesi sınırlarını belirleyen kısım, Alara Çayının yukarı havzasını kapsamaktadır. Alara Çayı, dik ve derin vadilerden geçtiği için etrafındaki arazilere sulama imkânı pek vermez. Malan nâhiyesinin etrafı dağlık ve engebeli arazi yapısına sahip olduğu için bu kısımda tarım alanlarının oldukça sınırlı kalmasına neden olmuştur. Bu sebepten ahali mevcut arazilerden en fazla verim elde etmeye çalışmaktadır. Malan bilhassa meyvecilik bakımından önemli bir merkez durumundadır. Buranın inciri meşhurdur. Alara Çayının Alanya ya bakan Güney yamaçları yüksek dağlarla çevrilidir. Daha Güneyde Kargı Çayı vadisi uzanmaktadır. Bu vadi ekilebilir tarlalar açısından son derece fakirdir. Kargı Çayını besleyen Derince(Delice) ile Taşatan ın kavşak noktası Türbelinas (Turbannas) olup, günümüzde Alanyalılar buraya yazlık konutlar yapmışlardır. Kargı Çayı nın güneyini kaplayan dağlar daha küçük ve dağınıktır. Bu dağlar Akdağ dan başlar. Çukur, Ahmed öldüğü ve Üç Damır dağına kadar uzanır. Bu küçük dağlara aşağı köyler yaylaya çıkmaktadır. Çakallıca tepesinin güneyinde üç ırmak denilen çayın baş tarafları ve vadinin biraz uzağındaki etekler daha az engebelidir. Burada kurulan köylerden Mahmud Seyyid (Mahmudseydi) ve Bademağacı çevresi meyveciliğin gelişmiş olduğu 5 Saraçoğlu, a.g.e., s

26 alanlardır 6. Mahmudseydi ve Bademağacı Nağlu nâhiyesinin sınırlarını oluşturmaktadır. Yukarıda bahsedilen alanların kuzeyinde yüksekliği 3000 metreyi aşan Toros dağ sıraları bulunmaktadır. Bu dağlar arasında Avsallar, Gökbel, Söğüt, Gevne, Söbüçimen, Gedevet, yaylaları bulunmaktadır. Alâiye sınırları içindeki köylerden bazıları yaz mevsiminde bu yaylalara çıkmaktadır. Yaylaya olan göç yolları dar geçit ve derin vadilerden geçen zor yollardan geçmektedir 7. Gündoğmuş ta Akdeniz iklimi hâkim olmasına karşın kışın biraz daha karasal iklim özellikleri gösterir. Denize paralel uzanan yüksek dağ sıraları, deniz ikliminin etkisinin iç kesimlere geçişini engeller. Akdeniz e bakan yamaçlar ılımandır fakat iç kesimlere gidildikçe iklim şartları sertleşir 8. İlçe merkezi Antalya'ya 150 km uzaklıktadır. Gündoğmuş ilçesi, Akseki-Manavgat Karayoluna da 36 km'lik asfalt bir yolla bağlanır. Resim 1: Gündoğmuş ta Alara üzerinde bulunan uçan şelale 6 Saraçoğlu, a.g.e., s Nazım Karagedik, XIX. Yüzyılda Alanya Kazası, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Denizli, 2005, s Süha Kocakuşak, Alanya da Kentleşmeyi Etkileyen Coğrafi Faktörler, I. Alanya Tarih ve Kültür Seminerleri, Alanya, 1992, s ; Saraçoğlu, a.g.e., s

27 2. Bölgedeki Yerleşim Yerleri ve İsimler Üzeri Bir Değerlendirme Gündoğmuş ile birlikte Alâiye ve çevresi de her Anadolu şehri gibi Bizans a bağlı iken 1071 de Türklerin Anadolu ya girmesi sonrası Selçukluların eline geçen şehirlerden birisidir Malazgirt meydan muharebesinin kazanılmasından sonrası Anadolu ya giren Türkmenler, hızla Anadolu nun batısına doğru ilerlemişlerdir. Batı Anadolu da uç bölgelerine yerleşen Türkmenler, bu bölgelerin Türkleşmesinin yanı sıra Batıya doğru fetihlerde de önemli rol oynamışladır 9. Uç bölgeleri göçmen Türklerin gelmiş olduğu geçici bir yer olmanın ötesinde, bizzat yurt edinmek amacı ile geldikleri yerler olmuştur. Daha sonraki dönemlerde artan Moğol istilası ile uç bölgelerinde yığılmalar artmıştır. Kısaca uçlara gelen Türkmenler gelmiş oldukları bölgeleri şenlendirmişlerdir 10. Anadolu Türk birliğini tam anlamı ile sağlayan Anadolu Selçuklu Devleti, giderek hâkimiyet alanını genişletti tarihinde devletin başına geçen I. Alaeddin Keykubad ülkeyi çok güçlü bir duruma getirdi. Ülkenin bayındırlık işleriyle uğraşarak sürekli gelmekte olan Oğuz boylarını ülkesine düzenli bir şekilde iskân etmeyi başardı. Aşağıda daha geniş anlatılacağı üzre Alâiye birlikte Gündoğmuş ve çevresi de I. Alaeddin Keykubad tarafından Anadolu Selçuklu sınırlarına katıldı ve Türklerin yerleşmesine açılmış oldu Uç Beyliği, Sinop ve Kastamonu dan Antalya ya kadar uzanan uzun bir sınır hattından Türk hudut vilayetlerinden olan kısımdır. Uçlarda olan şehir ve kasabalar tamamen Türk halkı tarafından doldurulmuştur. Uç beyliği, müessesesini idarî değil, sadece siyasi ve askeri bir fonksiyon olarak kabul etmek lazımdır ki, bu da bilhassa, yeni araziler fethinden ve sınırların Hıristiyan hücümlarına karşı muhafazasından ibarettir 9. Beylikler devri uç Beyliği olmanın ötesinde, Osman oğullarının siyasi birliği kurmalarına kadar geçen dönem içerisinde, Anadolu'nun Türkleşmesi ve îslamlaşmasında önemli rol oynamışlardır. Anadolu beylikleri daha çok uç bölgelerinde hizmet etmişlerdir. Uç bölgeleri devamlı mücadelelere sahne olmasından dolayı fazla gelişme gösterememiştir. Bu konuda, Mustafa Akdağ genel olarak uç şehirleri zengin şehir topluluklarından mahrum oldukları için önemli tesislere kavuşamamışlardır der.(mustafa Akdağ, Türkiye nin İktisadi ve İçtimai Tarihi, C. I, Ankara 1992, s. 82, 85.) 10 Şenlendirme kavramı, Osmanlılar döneminde ve daha önceki dönemlerde bir yerin iskâna açılarak yeniden yaşanır bir hale getirilmesi için kullanılan tabirdir. 11 Mehmed Şeker, Fetihlerle Anadolu nun Türkleşmesi ve İslamlaşması, TDVY, Ankara, 1991, s. 30 vd. 4

28 Anadolu ya gelen Türkler arasında, Orta Asya da çok eski zamanlardan beri köy hayatına hatta şehir hayatına geçmiş olanlar mevcut idi. Bunlar yeni geldikleri yerlerde aynı hayat şartlarını devam ettiriyorlardı. Göçebeler, göçebeliklerine devam ediyor, köylüler ise derhal köy kurarak zirâat faaliyetlerine başlıyorlardı. Şehirliler ise şehirlere yerleşme yoluna gidiyorlardı. Türk köylüleri anayurtlarında olduğu gibi Anadolu ya da eski zirâat kültüründen bir takım şeyler getirmişlerdir. Anadolu ya gelen Türklerin yanlarında getirmiş oldukları şeylerden en önemlisi oralarda kullanmış oldukları bir takım köy ve kasaba adlarının yanı sıra dağ ve nehir adlarıdır 12. Selçuklu Türklerinin bölgeyi feth etmesi ile birlikte iç bölgelere doğru yaşanan yoğun Türk göç dalgası ile birlikte, bölge bir taraftan İslamlaşır iken bir taraftan da Türkleşmiş oldu. Bölgeye gelen Türkmenler yerleşmiş oldukları yerlere yeni Türkçe isimler verir iken mevcut isimleri de kendi lisanlarına göre Türkçeleştirdiler 13. Bunun en önemli kanıtlarından birisi yerleşim yerlerinin isminin Türkçe veya Türkçeleşmiş olmasıdır. Bunlara birkaç örnek verecek olursak; Senir eski Türkçede dağ yamacı anlamına gelir. Anadolu nun birçok yerinde olduğu gibi Gündoğmuş un da Senir isimli bir kasabası vardır. Malan orta Asya isimli bir kelimedir. Nağlu nâhiyesinin sınırları içerisinde bulunan Ortaköy, Kayabükü, Semed, Köprülü, Bedan, Karaköy, Çaltı, Çamlıalan köylerinin bulunduğu alana Malan Goyağı denir. Malan Goyağı köylerinden Ortaköy ün iki tane yaylası eski Türkçe yer isimlerindendir. Bu yaylalar Uğuz(Oğuz) yaylası ve Barçın yaylasıdır. Bu isimlerden Oğuz kelimesini açıklamaya gerek yoktur. Fakat Barçın kelimesi üzerinde biraz duralım. Barçın ın, Türkistan'da, Oğuz Türklerinin arasında yaşamış Barçın Hatun adı ile ünlü bir hatununun adı olduğu söylenmektedir. Uygur Türkçesinde bir kumaş türüne ve kadifeye de "Barçın" denilmektedir 14. Kaşgarlı Mahmud da, Dîvânü Lûgati t-türk adlı eserinde Barçın ın ipekli kumaş anlamına 12 Fuad Köprülü, Osmanlı Devleti nin Kuruluşu, Ötüken Yayınları, Ankara, 1994, s Tuncer Baykara, Türk Kültür Araştırmaları, İzmir, 1997, s Ahmed Caferoğlu, Eski Uygur Türkçesi Sözlüğü, İstanbul, 1968, s

29 geldiğini söylemektedir 15. Yine Gündoğmuş u Malan Goyağı köylerine bağlayan yol Akıncı Bel i ile bu Goyağa bağlanmaktadır. Bu isimleri ve örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Bölgede yaygın olarak kullanılan kara ismi de en eski Türkçe kelimelerdendir. Kara ismi Orhun Abidelerinden beri kullanıla gelmektedir 16. Bu kelime güçlü kudretli anlamına geldiği gibi kuzey yönü anlamına da gelmektedir. Tarihte birçok kara ismini içerisine alan devlet, oymak, aşiret vardır. Mesela Karakoyunlu, Karaevli, Karakeçili, Karakalpak gibi. Gündoğmuş un bazı köyleri de kara ile başlamaktadır. Karadere, Karabul, Karaisa, Karaköy, Karain bunlardandır. Bük kelimesi de üzerinde durulmaya değerdir. Dere kenarlarında bulunan kıvrımlı çalılık alana verilen isimdir. Bölgede birçok bük ismi ile yer ve isim mevcuttur. Bunlardan bazıları, Uğuzbükü, Girenesbüküdür. İlçede üretilen ürünlerin ismi ile de köyler kurulmuştur. Panbukluk, Narağacı, Ayvaağacı, Burçaklar, Eskibağ bu köylerdendir. Dini motiflerde köy isimleri üzerinde etkilidir. Mesela İshak Fakihler, Sava Fakih, Nebiler bu tip köylerdendir. Köy isimlerinin belirlenmesinde doğa yapısı da etkili olmuştur. Buna örnek vermek gerekirse Karadere, Karain, Bayır, Depeyakası, Senir, Urumtaş gibi köyler de bu şekilde isimlendirilmiş köylerdendir. Sonuç olarak 1071 Malazgirt meydan savaşı sonrasında Anadolu içlerine doğru hızla ilerleyen Türkler, Akdeniz kıyıları ile birlikte Torosların iç kesimlerine doğru ilerleyerek bu bölgeleri feth etmişlerdir. Bu fetihlerin bir sonucu olarak bugün Gündoğmuş ilçesi sınırlarında olan Torosların iç kesimleri Orta Asya dan gelen birçok Türk boyu ve oymağı tarafından yerleşim merkezi olmuştur. Bilhassa I. Alaeddin Keykubad zamanında Alâiye nin fethi ile birlikte bu fetih hareketi de hızlanmıştır. Saymış olduğumuz yerleşik hayata geçen Türk oymaklarının yanı sıra, göçebeler ise ayrı ayrı yaylak ve kışlaklarda oturanlarla tam ve yarı göçebelerden oluşuyordu. Yarı göçebeler kendilerine ait az miktardaki arazilerini ekmelerinin yanı sıra hayvan sürmeleri ile uğraşıyorlardı. 15 Tahsin Tapur, Barcın Yaylası(Karaman/Sarıveliler), Türk Coğrafya Dergisi, S. 51, İstanbul, 2008, s Nesrin Bayraktar, Kara ve Siyah Renk Adlarının Türkçedeki Anlam ve Kavram Boyutu Üzerine, TÖMER Dil Dergisi, S. 126, Ekim-Kasım-Aralık 2004, s

30 Son olarak Gündoğmuş ismine üzerinde de birkaç kelime söylemek gerekir ise; Gündoğmuş 1936 yılında ilçe olmuştur. Gündoğmuş ismini de bu tarihten sonra almıştır. Gündoğmuş un ismi ise daha önce Eğ[k]sere dir. İlçe merkezi XVI. yüzyılda Kise nâhiyesinin sınırları içerisindedir. Bugün Gündoğmuş sınırlarını içerisini alan bölge, Osmanlı yönetiminde Kise, Nağlu, Kerliye, Ginareş nâhiyeleri ile Senir ma Düşenbe kazası sınırlarını belirlemiştir. Bunun dışında sınır bölgelerinde bulunan köyler Mahmud Seydi, Oba, Çöngere nâhiyeleri ile Alâiye merkez kazaya bağlı olarak gösterilmişlerdir. Fakat 1555 yılında yapılan 172 numaralı tahrir defterine göre ise zikredilen bölgelerin tamamı Kise ve Nağlu nâhiyeleri içerisindedir. 3. Bölgedeki İlk Yerleşmeler Gündoğmuş ve çevresinin tarihini iyi anlayabilmek için Alanya tarihi ile birlikte zikretmek gerekir. Çünkü XVI-XVIII. yüzyıllardaki siyasi sınırları belirleyen Nağlu ve Kise nâhiyeleri ile XIX. yüzyıllardaki sınırları belirleyen Malan, Kerliye, Senir ma Düşenbe 17 ve Mahmud Seydi nâhiyeleri Alanya sancağına bağlıdır. Bu açıdan bölgenin tarihini ve fethini Alanya kazası ile birlikte incelemek daha yerinde olacaktır. Alanya, antik çağda Coracesium adıyla Perge, Side ve Aspendos gibi önemli şehirleri ile birlikte Pamphylia bölgesinde yer almaktaydı. Günümüzdeki Antalya körfezinin doğu ucunda Bergama kralı II. Attolus (M.Ö ) zamanında kurulan Coracesium (Alanya) şehri, III. Attolus un varis bırakmadan ölmesiyle, vasiyeti üzerine Romalılara geçti ise de MÖ. II. yüzyılda korsanların istilâsına uğradı ve bir korsan limanı ve üssü hâline geldi. Şehir, MÖ. I. yüzyılda Büyük Antiochus a başarı ile direnmişse de sonunda Roma komutanı Pompeius tarafından Roma hâkimiyetine alındı ve Coracesium adıyla bilinen kalesi tahrip edildi. Romalılar zamanında şehir, surları genişletilmek ve yeni binalar ilave edilmek suretiyle büyütüldü. Şehir, Bizans döneminde ise Akdeniz in en işlek limanlarından biri oldu 18. Alanya ile birlikte iç 17 Senir ma Düşenbe XVII. yüzyılın başlarından itibaren kazadır. 18 İsmail Hakkı Konyalı, Alâiye, İstanbul, 1946, s. 25; Giray Ercenk, Pamphylia Bölgesi ve Çevresi Eski Yol Sistemi, Belleten, LVI/216, (1992), s. 363; Haşim Yetkin, Dünden Bugüne Alanya, Alanya, 1997, s. 26vd; Nazif Demir, Alanya nın Sosyo-Politik Analizi, Alanya Tarih ve Kültür Seminerleri, Alsav Yayınları, Alanya, 1996, s

31 bölgelerde bu dönemde Roma ve Bizans hâkimiyetine girdi. Çünkü Gündoğmuş ve çevresinde Romalılar ve Bizans dönemine ait kalıntılar vardır. 4. Selçuklular Döneminde Gündoğmuş ve Alanya nın Fethi İslam ordularının Anadolu da genişlemesi sırasında, Anadolu nun diğer bazı şehirleri gibi Alanya da, 860 lı yıllarda Abbasiler tarafından bir süre zaptedildi 19. Fakat Alanya ve çevresinin Türkler ve İslam orduları tarafından tam anlamı ile fethi Anadolu Selçukluları dönemine rastlamaktadır. Anadolu Selçuklu sultanı Alaeddin Keykubad, tahta geçmesinden iki sene sonra iklimi, suyu ve yaylaları çok güzel olan Coracesium(Alanya-Alâiye) u feth etmeye karar verir. Burayı feth etmek istemesindeki diğer bir sebep, Akdeniz sahillerini tamamen Selçuklu kontrolüne almaktır. Çünkü bu dönemde Antalya ve çevresi ile birlikte Batı Anadolu, uluslar arası pazarların merkezi durumuna gelmişdi. Alâiye nin fethi ise bu pazarlara güç katacak nitelikteydi. Bu durumun farkında olan Alaeddin Keykubad, gerekli hazırlıkları tamamladıktan sonra karadan ve denizden Coracesium(Alâiye) u kuşatır. Şehrin fetih şekli ve tarihi tartışmalı da olsa Coracesium(Alâiye) iki aylık bir kuşatmadan sonra Selçuklu hâkimiyetine girer. Şehrin Selçuklu hâkimiyetine girmesi ile birlikte Alâiye, uluslar arası ticarette Selçuklu devletine yeni bir güç katar 20. Alîye nin fethi sırasında, Selçuklu ordularının nereden ve nasıl geldiği de son derece önemli bir konudur. Çünkü Alâiye nin fethi için, Sultan ve ordusunun izlediği sefer yolunun güzergâhı bugüne kadar çok fazla araştırılmamıştır. Bu konuda, Sultanın Konya'dan hareket ettiği bilinmekte, hatta Antalya Subaşısı Mübarizeddin Ertokuş'un da donanmasıyla kendisine denizden refakat ettiği iddia edilmektedir. Oysa Selçuklu donanmasının denizden Alanya'nın fethine giriştiği kesinlikle doğrulanmamaktadır. Nitekim kuşatma sırasında da saldırıların sadece kara tarafından yapıldığı bilinmektedir. Selçuklu kara ordusu ile donanmasının kıyıdan ve denizden birbirini takip ettiği 19 Adnan Gürbüz, XVI-XVII Yüzyıllarda Alâiye Kalesi, X. Alanya Tarih ve Kültür Semineri, Mayıs, 2001, s Halil İnalcık, Devlet-i Aliyye, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2009, s. 3. 8

32 iddiası abartılı olduğu gibi, bu her iki ordunun Antalya'dan hareket ettiği anlamına geldiği için de kabul edilemez. Nitekim Alanya'nın fethi, eğer Antalya üzerinden gerçek olsaydı, Antalya ile Alanya arasındaki yol üzerinde bulunan ve stratejik öneme sahip Alara Kalesi'nin de bu esnada fethedilmesi gerekirdi. Oysa bilindiği gibi Alara Kalesi, Alanya'nın fethinden sonra, Sultanın Antalya dönüşü sırasında fethedilmiştir. Bu durumda, Alanya'nın fethi için Selçuklu kara ordusunun izlediği sefer yolunun doğal olarak, Alara Kalesi ile Alanya arasındaki bir yerden geçmesi, başka bir deyişle, Alara Kalesi ni görmeyecek bir şekilde ve onu batıda bırakması gerekir. O zaman Sultan Alaeddin Keykubad ve ordusu, Konya'dan hareketle, muhtemelen Karahöyük üzerinden Bozkır'a ve oradan devamla Geyik ve Karaçal Dağlarını aşarak Susam Beli'ne ulaşmış; devamla Başhan mevkiinden güneye dönerek Gelesandra yaylası üzerinden şimdiki Pembelik köyü sınırlarından Narağacı civarına gelmiş olmalıdır. Burada, bugün "Kırk Dönmeler" adı verilen ve büyük bir ihtimalle Roma devrine ait eski bir yolu kullanan ordunun, Gündoğmuş civarındaki "Kemer Köprü" İle Alara Çayı'nı geçip bugünkü Güzelbağ ve nihayet buradan da sahilde şimdiki "Fığla Burnu" civarında "Kanlı Dere" adıyla bilinen suyolunu aşarak, doğuya, Kalonoros Kalesi 'ne yöneldiği söylenebilir 21. Sonuç itibari ile Konya-Bozkır, Narağacı ve Ortaköy ile Güzelbağ yolunu takip eden Selçuklu ordusu iki aylık bir kuşatma sonrası kaleyi 1221 yılında teslim alır. Şehir Türk hâkimiyetine girdikten sonra yeniden imâr edilir ve şehri feth eden Alaaddin Keykubad ın anısına da şehre Alâiye adı verilir. Alâiye nin fethi ile birlikte Akdeniz sahilleri tamamen Selçuklu hâkimiyetine girer. En önemlisi Alâiye nin fethi sırasında, Gündoğmuş ve çevresininde önemli bir rol oynamasıdır. Çünkü bu fetih sırasında Selçuklu ordusu bugünkü Gelesendra yaylası üzerinden Narağacı ve Ortaköy sınırları ile birlikte Alara vadisini takip ederek Güzelbağ üzerinden Alâiye önlerine gelmiştir. Bu fetih ile birlikte 21 Z. Kenan Bilici Alanya nın Fethi Meselesi: Bir Tesbit, Adalya, No. IV/ , s. 287,

33 Gündoğmuş üzerinden iç bölgelerin Alâiye limanları ile bağlantısı sağlanmış oldu Beylikler Döneminde Gündoğmuş Selçuklu Devleti nin 1243 Kösedağ savaşı sonrası zayıflayıp Anadolu nun İlhanlı nüfuzuna girmeye başlaması ile Anadolu da yer yer beylikler ortaya çıkmaya başladı. Antalya ile birlikte Alanya ve çevresinde, Hamidoğulları, Tekeoğulları, Karamanoğulları ve Alâiye Beyliği önemli rol oynadı. Antalya ve çevresine hâkim olan Hamid Oğullarının hâkimiyeti zamanla Alanya ya kadar uzandı. Fakat bu hâkimiyetin kalıcı olduğunu söylemek zordur. Alanya ile birlikte Gündoğmuş ve çevresinde 1276 senesinden sonra Karamanoğullarının hâkimiyeti söz konusudur. XIV. Yüzyıl ortalarında ise karşımıza bağımsız bir Alâiye Beyliği ortaya çıkmaktadır. Bu beylik Ortaçağ da, Anadolu'nun Akdeniz kıyılarında önemli liman kentlerinden birisi olan Alâiye'de Karamanoğulları'na bağlı olarak kurulan bir beyliktir. Alâiye, Türkiye Selçuklu Devleti'nin son yıllarında Karamanoğulları'ndan Mecdüddin Mahmud Bey tarafından ele geçirildi (1293). Bu tarihten sonra Alâiye ve çevresinde Karamanoğulları'na bağlı beyler hüküm sürdü. Mecdüddin Mahmud Bey, Alâiye'nin fethinde büyük yardımlarını gördüğü Memlûk Sultanı Melikü'l-Eşref Selahattin Halil'e tabiiyetini arz etmiş ve hutbeyi onun adına okutmuştur. Kıbrıs Kralı II. Henri, Alâiye'nin Karamanoğulları'nın eline geçmesinden faydalanarak aynı yıl içerisinde Alâiye üzerine yürüdü. Ancak Kıbrıs şövalyelerinin bu saldırısı şiddetli bir savunma sonucunda neticesiz kaldı. Alâiye beyleri burada önce Karamanoğulları nın bir kolu olarak, daha sonra da Memlûklu Devleti'nin hâkimiyeti altına girerek hüküm sürdüler. Alâiye Beyliği ni kuran Mecdüddin Mahmud Bey'in hangi tarihte vefat ettiği ve yerine kimin geçtiği bilinmemektedir. Ancak yılları arasında beyliğin başında Yusuf Bey'in bulunduğu anlaşılmaktadır yılında Alâiye'ye gelen Seyyah İbn Battuta, 22 Yazıcızâde Ali, Tevârih-i Âl-i Selçuk, (Haz. Abdullah Bakır), Çamlıca Yayınevi, İstanbul, 2009, s ; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, Boğaziçi Yayınları, İstanbul, 1998, s

34 burasının Türkmenler ile meskûn olduğunu, ayrıca Mısır ve Suriyeli tüccarların bulunduğunu belirtmektedir. İbn Battuta bu kentin Karamanoğulları'ndan Yusuf Bey tarafından yönetildiğini de söylemiştir. Alâiye Beyliği Yusuf Bey'den sonra Mecdüddin Mahmud Bey-zâde Bedreddin Bey'in oğlu Şemseddin Mehmed Bey'in idaresine geçti. Şemseddin Bey'in 1352 yılında ölümünden sonra ise Alâiye Beyliği nin basına Yusuf Bey'in oğlu Alaeddin Bey getirildi. Alaeddin Bey 12 yıl kadar beylik yaptıktan sonra 1364 yılında vefat etti. Alaeddin Bey'in ölümünden sonra yerine Hüsameddin Mahmud Bey geçti. Hüsameddin Mahmud Bey hakkında fazla bilgimiz yoktur. Ancak onun, Alâiye'nin en eski hükümet merkezi olan Oba nın Gülefşan mahallesinde bir cami yaptırdığı bilinmektedir. Cami harap bir halde olmasına rağmen kitabeleri günümüze kadar sağlam kalmıştır. Bu kitabeden Mahmud Bey'in 1373 yılında hayatta ve Alâiye beyliğinin başında bulunduğu anlaşılmaktadır. Alâiye ve çevresinde Karamanoğulları hâkimiyeti XIV. yüzyılın ikinci yarısında da devam etti. Nitekim 1366 yılında Kıbrıs Kralı Pierre, Alâiye'yi zabta teşebbüs etti ise de, Karamanoğulları'nın yardıma gelmesi üzerine geri çekildi. Hüsameddin Mahmud Bey'in ölüm tarihi kesin olarak belli değildir. Oba'da babasının türbesinde gömülü olduğu bilinmektedir. Onun ölümünden sonra Alâiye Beyliği nin başına oğlu Savcı Bey geçti. Savcı Bey döneminde Saruhan, Aydın, Menteşe, Germiyan ve Karaman beylikleri Osmanlı Sultani Bayezid tarafından birer birer ele geçirildikleri halde Alâiye Beyliği müstakil olarak idare ediliyordu. Savcı Bey tahminen 1423 yılı civarında vefat etti. Savcı Bey'in vefatından sonra yerine oğlu Karaman Bey tahta geçti. Karaman b. Savcı, Alâiye beyi olur olmaz Osmanlı tehlikesine karşı kaleyi sağlam bir şekilde tamir ve tahkim ettirdi. Bunun yanında Osmanlı tehlikesinin şehirde hissedilmeye başlamasından sonra Mısır Memlûklu Devleti ile de sıkı bir işbirliğine girdi. Hatta Karaman Bey, Alâiye'yi 5000 dinar karşılığında Memlûklulara sattı (1426). Böylece bu tarihten sonra Alâiye Beyliği Memlûklu devletinin nüfûzu altına girmiş oldu. Ancak şehir, yine bu devlete tabi olarak Karaman beyi ve oğulları tarafından bir valilik seklinde idare olunmaya devam edildi. 11

35 Memlûklu sultanının 1440 yılında Rodos'a karşı yaptığı seferde Mısır donanması Alâiye limanına gelerek Alâiye emirinden iki kadırga almıştır. Fakat bu seferden harhangi bir başarı elde edilememiştir. Karaman Bey, Alâiye'yi Mısır'a sattığı için eski hamileri Karamanlılar tarafından devamlı olarak baskı altında tutuluyordu. Karamanoğlu İbrahim Bey'in bu tehditlerine karşı Memlûklulardan gerekli yardımı alamayan Savcı b. Karaman, Osmanlı Sultani II. Murad'la anlaşarak Karamanoğlu İbrahim Bey'e karşı kendisine güçlü bir müttefik buldu. Ancak bu sırada Karaman Bey, Karamanoğlu İbrahim Bey'in teşvik ve hilesi ile kardeşi Lütfi Bey tarafından öldürüldü. Daha önce de belirttiğimiz gibi Karamanoğulları'nın teşviki ile ağabeyini öldüren Lütfi (veya Latif) Bey bu suretle Alâiyye beyliğini sürdürdü. Ancak Karaman Bey devrinde olduğu gibi, Lütfi Bey döneminde de beylik üzerindeki Karaman baskısı devam ediyordu. İste bu sebeple Lütfi Bey de Osmanlılara yaklaşmak zorunda kalmış, hatta bu amaçla kız kardeşini de vezir-i azam Rum Mehmed Paşa ya vermiştir. Karamanoğlu İbrahim Bey, II. Muradın vefatından sonra, genç padişah II. Mehmed'in gençliğinden cesaret alarak Osmanlılar aleyhine diğer beyliklerle ittifak etmeye başladı. Bu sırada Osmanlılar'ın müttefiki olan Alâiye Beyliği üzerine de yürüdü. Ancak Sultan II. Mehmed'in derhal Anadolu'ya girmesi üzerine Karamanoğlu İbrahim Bey barış yapmak ve Alâiye'den çekilmek zorunda kaldı. Lütfi Bey'in beyliği çok kısa sürdü. O, 1455 tarihinde vefat etti. Yerine oğlu Kılıç Arslan geçti. Lütfi Bey'in yerine geçen Kılıç Arslan'ın Lütfi Bey'in kardeşi Ali Bey'in oğlu olduğu da söylenmektedir. Kılıç Arslan beyliğini devam ettirebilmek için komşuları ile birçok antlaşmalar yaptı. O, tehlikenin geldiği yöne göre siyasetini değiştiriyordu. Kıbrıs Kralı ile karşılıklı bir saldırmazlık ve emniyet antlaşması imzalamıştı. Kılıç Arslan, Osmanlıların Karamanlı ülkesini ele geçirmesiyle Karaman tehlikesinden kurtuldu ise de bu kez de Osmanlılar ile karşı karşıya geldi İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Anadolu Beylikleri, TTKY, Ankara, 1988, s

36 6. Gündoğmuş un Osmanlı Hâkimiyetine Girişi Osmanlı Devleti, kuruluşundan sonra Anadolu ve Balkanlarda fetih sürecine girdi. Bu fetihler devam ederken Yıldırım Bayezid Anadolu Türk birliğini sağlama yolunda ciddi adımlar attı. Bu adımlardan birisi de 1391 yılında Antalya nın fethidir. Fakat Yıldırm Bayezid tarafından Osmanlı hâkimiyetine alınan bu bölgenin bir kısmı Ankara savaşı sonrası Osmanlı hâkimiyetinden çıktı. Bölge yeniden II. Murad döneminde Osmanlı hâkimiyetine girdi. Alâiye ve çevresinin ise Osmanlı hâkimiyetine girmesi 1471 yılındadır 24. Nitekim Osmanlı Devleti Anadolu da tamamen hâkimiyeti sağlamak istiyordu. Bu amaçla Fatih Sultan Mehmed çok geçmeden Rum Mehmed Paşa yı Alâiye'nin fethi için görevlendirdi. Ancak Rum Mehmed Paşa nın, Alâiye beyinin kız kardeşi ile evli olması dolayısı ile bu kalenin fethine pek önem vermediği ifade edilmektedir. Bu durum üzerine Fatih, Gedik Ahmed Paşa yı Alâiye nin fethi ile görevlendirdi. Denizden ve karadan kuşatılan Alâiye fazla direnmeden teslim oldu. Bu fetih ile birlikte Alâiye ve çevresi yani Gündoğmuş ve Toroslar da 1471 tarihinde Osmanlı hâkimiyeti altına girmiş oldu. Alâiye'nin fethedilmesinden sonra Alâiye beyi Kılıç Arslan Fatihin huzuruna çıkartıldı. Fatih, Kılıç Arslan Bey e Gümülcine ve çevresini tîmâr olarak verdi. Fakat Kılıç Arslan, beyliğini ele geçirmek düşüncesiyle buradan Mısır'a kaçmış, daha sonra da Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın yanına giderken yolda vefat etmiştir 25. Alanya nın fethi ile birlikte Akdeniz in tamamı Osmanlı hâkimiyetine girmiş oldu. 24 Alanya nın Osmanlı hâkimiyetine girişi ile ilgili çeşitli tarihler verilmektedir. Kesin olan bir şey vardır ki, 1475 yılında Alâiye Sancağı olarak bölgenin tahririnin yapılmış olması buraların bu tarihten önce Osmanlı egemenliğine girmiş olmasıdır. 25 Mehmed Neşri, Kitâb-ı Cihan-nümâ(Neşri Tarihi), C. II, TTKY, (Yay. Haz. Faik Reşit Unat-Mehmed A. Köymen), Ankara, 1995, s

37 İKİNCİ BÖLÜM İDARİ DURUM VE KIR YERLEŞMESİ Osmanlı Devleti nin toprakları idarî bakımdan eyaletlere, eyaletler de temel idarî birim olan sancaklara ayrılmışdı. Sancakların ise bir alt birim olarak kazalara ve nâhiyelere ayrıldığını görmekteyiz 26. Temel idarî birim olan sancakların yapısı ve statüsü bölgelere göre değişiklik göstermektedir. Alâiye Sancağı da Akdeniz in fizikî şartlarından dolayı bu yapıya uymaktadır. Bugün Gündoğmuş ilçe sınırlarını kapsayan alan, Osmanlı idarî birimi içerisinde Alaîye sancağına bağlı iki nâhiye olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarihi belgelerde Eğ[k]sere 27 olarak geçen Gündoğmuş, XVI. yüzyılda Nağlu ve Kise nâhiyelerinden meydan gelmekteydi. Burada kısaca da olsa nâhiye kavramı ve sınırları üzerinde duralım. Nâhiye, Osmanlı idarî sitemi içerisinde çok değişik manalarda 26 Mehmed Ali Ünal, XVI. Yüzyılda Harput Sancağı ( ), TTKY, Ankara, 1989, s Bir rivayete göre; Karaman ın İksile Köyünden çeşitli sebeplerle ayrılan bir ailenin bu bölgeye yerleştiği ve sonraları da buraya "Eksere-Eğsere" denildiği söylenmektedir. 14

38 kullanılmıştır. Cihet, yön, taraf, bölge ve vilayet anlamlarında kullanıldığı gibi en küçük idarî ünite anlamında da gelmektedir 28. Klasik dönemde nâhiye, bir büyük köy veya birden fazla köyün bir mâlî / idarî ünite olarak kaydedilmesiyle oluşturulmuştur. Ancak zaman içinde değişimler olmuştur. Nâhiyelerin niteliği, özellikle XIX. yüzyılda idarî ve adlî bakımdan önemli ölçüde değiştirilmiştir. Nâhiye kavramı Alâiye sancağında ise en küçük idarî birim olarak kullanıldığı gibi belirli bir bölgeyi de ifade etmek için kullanıldığı olmuştur. Örnek vermek gerekir ise, bugün Gündoğmuş sınırlarını kapsayan bölge, XVI. yüzyılda Alâiye sancağına bağlı Kise ve Nağlu adı ile iki nâhiye merkezi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu alan ise Alara Irmağının her iki tarafını içerisine almaktadır. Bu nâhiyelerden birisi olan Nağlu nâhiyesi, muayyen bir sınır ve köyleri içerisine almıştır. Yani burada bir merkez nefs yoktur. Fakat Kise ise nefs-i kise adı altında Kise nâhiyesinin de merkezi konumundadır. Nâhiyelerde en önemli görevli, kâdının vekili olarak, kâdının fonksiyonlarını yerine getiren naiplerdir. Naip olan kişi kâdı tarafından genellikle o yörenin uleması arasından seçilirdi 29. Naipler nâhiyenin divanbaşı veya bölükbaşı konumundaki kişileri ile nefs veya köylerden birinde otururdu 30. XVI. yüzyılda Kise ve Nağlu nâhiyelerine bağlı olan köyler çok fazla değişmemekle birlikte daha sonraki yıllarda bir kısmı Senir ma Düşenbe 31 kazası içerisinde yer almıştır 32. Yine köylerin bir kısmı Kerliye, Ginareş, Malan ve Mahmud Seydi nâhiyeleri içerisinde 28 Suraiya Faruqhi, XVI. Asırda Batı ve Güney Sancaklarında Belirli Aralıklarla Kurulan Pazarlar: İçil, Hamid, Karahisar-ı Sahip, Kütahya, Aydın, Menteşe, ODTÜ Gelişim Dergisi-I, Ankara, 1978, s. 42; Mehmed Ali Ünal, a.g.e., s. 34; M. Tayyib Gökbilgin, Nâhiye, İ.A, C. IX, MEBY, İstanbul, 1964, s Yücel Özkaya, XVI. Yüzyılda Osmanlı Kurumları, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1985, s İlber Ortaylı, Tanzimat Devrinde Osmanlı Mahalli İdareleri ( ), Ankara, 2000, s Senir ma Düşenbe kazasına dâhil olan köyler: Kızılağaç, Maranas, Sünbüle, Karaisa, Senir, Kise, Penbelik, Kozağacı, Eğ(k)sere, Karain, Omalas, Karadere, Ortaköy, Kıravcabucağı, Karabul 32 Başbakanlık Osmanlı Arşvi (BOA), Maliyeden Müdevver Defterler (MAD.d.), 15531,

39 geçmektedir. Yani Osmanlı Devleti nin Anadolu daki fetih ve genişleme sürecine bağlı olarak, sancakların sayısı değişirken kaza ve nâhiyelerin sınırları ile isimleri de bir takım değişikliğe uğramıştır 33. Alâiye, Kıbrıs ın fethine kadar Anadolu Eyaletinin sancakları arasındadır. Fakat Kıbrıs ın fethine müteakip, Lefkoşe merkez olmak üzere Kıbrıs idarî yönden beylerbeylik statüsüne alınınca, Avlonya sancakbeyi Muzaffer Paşa Beylerbeyi tayin edildi. Baf, Magosa ve Girne nin sancak haline getirildiği adada, beylerbeyiliğin gelişmesi ve savunmasının güçlendirilmesi amacı ile de Alâiye, Tarsus, İç-il, Zülkadriye ve Sis sancakları da Kıbrıs a bağlandı 34. Adada Kıbrıs Kanunnamesi hazırlanıncaya kadar Karaman Vilayeti Kanunnamesi uygulanmasına karar verildi. Alâiye nin buraya bağlanması ile birlikte doğal olarak Alâiye Sancağına bağlı Kise ve Nağlu nâhiyeleri de Kıbrıs a bağlanmış oldu. Fakat Kıbrıs beylerbeyliğine ilhak olunan Alâiye sancağı beyi Kıbrıs'a geçip hizmette bulunması emredildiği halde oraya gitmediği tespit edilip emre uymadığı için ikaz edilmiştir yılı sonlarında Kıbrıs beylerbeyine yazılan bu hüküm ile Alâiye beyi eğer adaya geçmez ise sancağının elinden alınıp başka bir gönüllü kimseye verilmesi emredilmiştir 35. Alâiye Sancağı ve ona tabi Gündoğmuş ve köyleri 1717 yılında Adana Eyaletine bağlandı yılları arasını ihtiva eden sancak tevcîh defterinde Alâiye Adana nın sancakları arasındadır 36. Fakat bu durum uzun sürmedi. Çünkü Alâiye ile birlikte Gündoğmuş ve çevresi tekrar Kıbrıs Beylerbeyliğine bağlandı. Adana Beglerbegisine hüküm ki; Bundan akdem Kıbrıs Cezîresine tâbi iken sonradan Adana eyâletine ilhâk olunan Tarsus ve İç-il ve Alâiye ve Sis sancakları yine cezîre-i Kıbrıs'a ilhâk olunmak ehemm-i mühimmâtdandur diyü bundan akdem telhîs olundukda zikr olunan sancaklarun defterlerin Kıbrıs Cezîresine nakl olunmak içün mîr-i mîrân-ı sâbık zamânında hatt-ı şerîfüm virilüp henûz yine Adana'da oldugı i lâm olunmagın mukaddemâ virilen emr-i 33 M. Çetin Varlık, XVI. Yüzyıl Osmanlı İdari Teşkilatında Kütahya, Marmara Üniversitesi Türklük Araştırmaları Dergisi, S. 2, İstanbul, 1987, s BOA, MAD.d., 15286, s. 171 vd. 35 BOA, Dîvân-ı Hümâyûn Sicilleri Mühimme Defterleri (A.DVN.MHM.d.,), 10, s Fehameddin Başar, Osmanlı Eyalet Tevcîhatı , TTKY, Ankara,

40 serîfüm mûcebince dört sancagun defterlerin Adana kal asından kaldurup Kıbrıs cezîresinde emîrü'l-ümerâi'l-kirâm Kıbrıs Beglerbegisi İbrâhîm dâme ikbâluhûya teslîm olunmak bâbında fermân-ı âlîşânum sâdır olmuşdur. Buyurdum ki; Vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrüm mûcebince amel idüp dahi zikr olunan Tarsus ve İçil ve Alâiye ve Sis sancakların defterlerin mukaddemâ hatt-ı serîfümle virilen emr-i serîfüm mûcebince Adana kal asından kaldurup mîr-i mîrân-ı mûmâ ileyhün varan âdemîsine teslîm idüp ve yanına âdemler kosup cezîre-i Kıbrıs'a gönderüp mîr-i mîrân-ı mûmâ ileyhe teslîm itdürüp ihmâl ü müsâheleden ve yolda ve izde defterlere iyâzen bi llâhi te âlâ zarar isâbetinden ziyâde hazer idüp emr-i âhar irsâline muhtâc eylemeyesin 37. Gündoğmuş ilçesine gelecek olursak; incelemiş olduğumuz defter ve arşiv kayıtlarında Gündoğmuş ve çevresini içerisine alan Kise ve Nağlu nâhiyelerine bağlı köylerin tamamının bugün mevcut olduğunu söyleyebiliriz yılında yapılan tahrirde, Gündoğmuş köyleri dört nâhiye içerisine dağılmış durumdadır. Bu nâhiyeler Kise, Ginareş, Çöngere ve Mahmudlardır. Tablo 1: 1500 yılı tahririne göre Gündoğmuş köyleri (TT 990) Nâhiye İsmi Bağlı Köyler 38 Kise Panbuklu, Omalas, Karain, Karabul, Senir, Ernas, Sünbüle, Serhenk, Lamaras, Sarıcı, Papahut(Güneycik) Ginareş Malan(Ortaköy), Semed, Rundaş(Türktaş), Turbalinas, Balavirsun, Alişalar, Aydolin, Bedan, Beranyalu, Şarapsa, Karaköy, Ekizce, Şimadiye, Belistir Çöngere Karadere Mahmudlar Elikesik, Karaisa, Depeyakası 1520 tarihli icmal tımar defterine göre Gündoğmuş köyleri beş nâhiye içerisinde dağılmış durumdadır. 37 BOA, A. DVN.MHM.d., 88, h BOA, TT 990, s. 1, 132; Gündoğmuş a bağlı köyler dikkate alınmıştır. 17

41 Tablo 2: 1520 tahririne göre Gündoğmuş köyleri (TT 107) Nâhiye İsmi Bağlı Köyler 39 Alâiye Kerliye, Bedan, Malan, Beranyalu Nağlu Şarabsa, Depeyakası, Kızılca, Marunas, Karabul, Karadere Kise Ginareş Çöngere Karadere Ginareş Aydolin, Alişalar, Turbalinas, Urumtaş, Balavirsun Manavgat Çayı nın doğu kesimlerinden başlayarak bugün Gündoğmuş un bir beldesi olan Senir e kadar olan kısım XVII. yüzyılın başlarından itibaren Senir ma Düşenbe Kazası olarak geçmektedir. Senir ma Düşenbe kazasının Senir nâhiyesine bağlı 39 köyünden 17 tanesi bugün Gündoğmuş sınırları içerisindedir. Senir ma Düşenbe kazası XX. yüzyıl başlarında birbirinden ayrılarak Manavgat ve Düşenbe nâhiyeleri birleştirilmiş ve eski Antalya denilen yerde yeni bir kaza teşkili ve İbradı nâhiyesinin Kaza haline getirilmesi kararlaştırılarak Düşenbe nâhiyesine dâhil olan köyler coğrafi durumları dikkate alınarak Manavgat ve İbradı arasında dağıtılmıştır 40. Tablo 3: Senir ma Düşenbe Kazasına dâhil köylerden Senir Nâhiyesi Kısmı Senir Ma Düşenbe Kazası (Senir Nâhiyesi) 41 Bugün Gündoğmuş Sınırlarında Olan Köyler Gündoğmuş Sınırları Dışında Olan Köyler Senir, Karaisa, Sindirfe, Eksere, Penbelik, Karabul, Serhenk, Marunas, Karadere, Narağacı, Omalas, Kozağacı, Sünbüle, Ortaköy, Kızılağaç, Kise, Karain Çakallar 42, Kelaliler, Kakaçlar, Karabuynuzlar, Arablar, Boztepe, Karakaya, Çavuş, Çenger, İkisuarası, Yahyalar, Köleler, Sarıağalar, Hacıahmedler, Odaönü, Şamağacı, Uzunlar, Melliağacı, Maadis, İkicular, İncirkırı, Namaras 39 BOA, TT 107, s. 235, 258; Gündoğmuş a bağlı Köyler dikkate alınmıştır. 40 BOA, Dahiliye Mektûbî Kalemi Belgeleri (DH.MKT), 2217/71; BOA, DH.TMIK.S, 28/46; 32/44; 30/20; 49/ BOA, MAD.d., 15531, yılında merkez kazaya bağlanmak için istekte bulunmuşlardır. (BOA, DH. TMIK. S, 65/66; 62/3). 18

42 tarihli icmal tımar defterine göre köylerin büyük bir çoğunluğu Kise ve Nağlu nâhiyelerinde gözükmektedir. Sadece Semed köyü Mahmudlar nâhiyesine dâhil edilerek kaydı yapılmıştır. Tablo 4: 1636 yılı kaydına göre Gündoğmuş köyleri (TT 765) Nâhiye İsmi Bağlı Köyler 43 Nağlu Aydolin, Turalişalar, Turbannas, Urumtaş, Balavirsun, Şarabsa, Balur, Kerliye, Kızılağaç, İshakfakih, Cemâati Kuli, Cemâati Orhan, Cemâati Sıvış, Nebiler, Karalar, Bedan, Beranyalu, Tavşanalanı, Sarıcı, Belistir, Karaköy, Malan, Elikesik, Depeyakası, Kızılca, Ginareş, Kızılcı, Çündüre Kise Omalas, Şarabsa ve Alişalar Serhenk, Panbuklu, Omalas, Senir, Marunas, Sünbüle, Lamaras, Şarabsa, Alişalar, Karaisa Mahmudlar Semed 1642 tarihli bazı tımarlar hakkında bilgi veren tımar kaydına göre ise Nağlu, Kise ve Çöngere nahiyeleri ile Alâiye merkez kaza içerisinde gösterilmiş olan Gündoğmuş un bazı köylerinin kaydı aşağıdaki gibidir. Tablo 5: 1642 kaydına göre Gündoğmuş köyleri (TT 778) Nâhiye İsmi Bağlı Köyler 44 Alâiye Karain, Malan Nağlu Omalas, Semed Kise Penbelik, Senir, Omalas, Kise, Lamaras, Karaisa, Serhenk Çöngere Karadere Ginareş BOA, TT 765, s. 88, 110; Gündoğmuş a bağlı köyler dikkate alınmıştır. 44 BOA, TT 778, s. 2, 5; Gündoğmuş a bağlı köyler dikkate alınmıştır. 19

43 Tablo 6: MAD e Göre Gündoğmuş Köylerinin Durumu (XIX. yüzyıl) Nâhiye veya K. İsmi Kerliye Nâhiyesi Mahmud Seydi Nâhiyesi Malan Nâhiyesi Senir ma Düşenbe Kazası Çöngere Köyler Aydolin, Burçaklar, Bayır, Gözübüyük, Güney, Kozağacı(Bayır), Kızılağaç, Karamanlar, Orhan, Saburlar Bedan, Karaköy, Belistir Balur, Çaltı, Çündüre, Eskibağ, Ginareş, Ortaköy, Narağacı, Semet Eksere, Karabul, Karadere, Karaisa, Kozağacı, Marunas, Omalas, Panbukluk, Sindirfe, Senir, Serhenk, Sünbüle Güneycik Nağlu Nâhiyesi: Alâiye sancağının nâhiyelerinden birisi olan Nağlu, bugünkü Gündoğmuş ilçe merkezinin doğu kesimlerini içerisine almaktadır. Nâhiyenin sınırları bugün Alanya nın bir beldesi olan Konaklı(Şarapsa) nın olduğu yerlerden başlayarak Gündoğmuş un Konya Bozkır sınırlarına kadar olan alanı içerisine alır. Nağlu nâhiyesi XVI. yüzyılda 24 köy ve 4 mezradan meydana gelmekte idi 45. Kise Nâhiyesi: Nâhiye bugünkü Gündoğmuş ilçe merkezinin olduğu yer ile birlikte ilçenin Kuzeybatı sınırlarını içerisine almaktadır. XVI. yüzyılda 16 yerleşim yerinden meydana gelmekte idi. Senir ma Düşenbe Kazası: Yukarıda da bahsedildiği gibi Manavgat Çayı nın doğu kesimlerinden başlayarak bugün Gündoğmuş un bir beldesi olan Senir e kadar olan kısım XVII. yüzyılın başlarından itibaren Senir ma Düşenbe kazası olarak geçmektedir. Senir ma Düşenbe kazasının Senir nâhiyesine bağlı 39 köyünden 17 tanesi 45 XVI. yüzyılda mezra olan yererin bir kısmı bugün köy haline gelmiştir. O dönem mamur ve büyük bir köy yerleşim yeri olan bazı yerler ise bugün yok olmuştur. 20

44 bugün Gündoğmuş sınırları içerisindedir. Senir ma Düşenbe kazası XX. yüzyıl başlarında birbirinden ayrılmıştır 46. Kerliye Nâhiyesi: XIX. yüzyılın ortalarına doğru oluşturulan bu Nâhiye Alanya nın batı kısmında bulunan Afsallar, Aksaz, Alara, Bayır, Burçaklar, Gözübüyük, Güney, Karamanlar, Kızılağaç(Güzelbağ), Kozağacı, Orhanlar, Saburlar, Sirge (Gümüşgöze), Ulucak köylerini içerisine almaktadır. Bu köylerden, Bayır, Güney, Kızılağaç, Kozağacı, Orhanlar, XVI. Yüzyılda Nağlu nâhiyesine bağlı yerleşim yerleridir. Bu köylerin durumu Nağlu Nâhiyesi içerisinde işlenecektir. Ginareş Nâhiyesi: Ginareş Nâhiyesi daha çok Nağlu nâhiyesinin sınırlarını kapsayan alan için kullanılmıştır. Bu köylere baktığımız zaman: Malan(Ortaköy), Semed, Rundaş, Turbalinas, Balavirsun, Alişalar, Aydolin, Bedan, Beranyalu, Şarapsa, Karaköy, Ekizce, Şimadiye ve Belistirdir. Malan Nâhiyesi: XIX. Yüzyılda ortaya çıkan diğer bir nâhiye ise Malandır. Malan nâhiyesine dâhil olan köyler şunlardır. Çündüre (Kayabükü-Beladan), Çaltı, Eskibağ, Ginareş (Köprülü), Narağacı, Ortaköy, Senir, Tavşanalanı. Bu köylerin tamamı bugün Gündoğmuş ilçesine bağlıdır. Aynı zamanda XVI. yüzyılda Nağlu nâhiyesi içerisindedir. Bu köyler XVI. yüzyıldaki isimlerini ve bugünkü durumlarını korumaktadırlar. Bu nâhiyelerin dışında, XIX. yüzyılda Oba Nâhiyesine bağlı Turbalinas ile Seyyid Mahmud Nâhiyesine bağlı Bedan, Belistir (Çamlıalan) ve Karaköy XVI. yüzyılda Nağlu nâhiyesine bağlı idi. Bunlardan, Bedan, Belistir ve Karaköy bugün Gündoğmuş un idarî sınırları içerisindedir. Karadere köyünün bağlı olduğu Çöngere nâhiyesi ise bugün Akseki sınırları içerisinde Sülles beldesi ve etrafını içerisine almaktadır. XIX. yüzyılın ortalarına doğru Osmanlı yönetim ve idarî mekanizmasında köklü değişmelerin olduğunu görmekteyiz. Bu değişiklik ile birlikte Gündoğmuş ve çevresi de yeniden yapılandırıldı. Bu yapılanma ile birlikte Alâiye ve Gündoğmuş 1847 yılında Karaman 46 BOA, DH.MKT, 2217/71; BOA, DH.TMIK.S, 32/44; 30/20; 49/76. 21

45 (Konya) eyaletine bağlandı de Konya, Hamid, Teke, Alâiye, İç-il ve Nevşehir den meydana gelmekte idi. Alâiye ve çevresi 1854 yılında Konya dan ayrıldı. Vilayet sâlnâmelerine göre Alâiye 1855 yılında Teke ve Burdur ile birlikte Antalya içerisinde Karaman eyaletine bağlı hale geldi yılında Konya Eyaletinde yeni bir yapılanmaya gidildi. Bu yapılanma ile birlikte kaza olan yerleşim yerleri liva oldu. Bu livalardan biriside Alâiye livasıdır. Alâiye livasına bağlı, Alâiye, Akseki, İbradı, Senir ma Düşenbe ve Manavgat ile birlikte 5 kazası mevcuttur 48. Alâiye livasının 1866 tarihinden sonra kaza sayısında bir değişiklik olduğunu görmekteyiz. Akseki kazası 1866 sâlnâmesinde Alâiye livasında gözükmemektedir 49. Konya, 1867 düzenlememesinde İç-il, Niğde, Isparta ve Teke, livalarından meydana gelmişti yapılanmasında Alâiye nin Konya nın sancakları arasında görememekteyiz. Karaman Eyaletinde 1868 yılında yeni bir düzenlemeye gidildi. Bu düzenleme ile birlikte Alâiye ve Gündoğmuş çevresinde idarî taksimatta bir hayli yeni değişikliklerin olduğunu görmekteyiz. Bu değişiklik ile birlikte, Konya eyaleti 1868 yılında vilayet merkezi haline dönüştürüldü. Livası ise 7 den 5 düşürüldü. Alâiye ise Sancak olan Antalya ya bağlandı. Akseki ayrı bir kaza merkezi oldu. Daha önceki belge ve kayıtlarda Senir ma Düşenbe olarak geçen Senir bölgesi nâhiye olarak Akseki ye bağlandı 50. Alâiye 1869 yılında Teke Sancağı nın 4 kazasından biridir ve sonraki yılların kayıtlarına baktığımız zaman da Teke sancağının kazaları arasında Alâiye zikredilmektedir. Düşenbe de ayrı bir nâhiye olarak karşımıza çıkmaktadır yılından itibaren sâlnâmelerde köy sayıları da verilmeye başlandı. Bu bilgiler ışığında Düşenbe nâhiyesinin 51 köyü karşımıza 47 Konya Vilayet Sâlnâmesi(KVS), 1272, s KVS, 1273, s KVS, 1283, s KVS, 1285, s KVS, 1286, s KVS, 1298, s

46 çıkmaktadır 53. Bu köylerden 17 tanesi Gündoğmuş sınırları içerisindedir yılı sâlnâmesinde Alâiye Kazası I. Sınıf kaza olarak kayıtlıdır. Akseki ise 3. sınıf kaza olarak kayıtlıdır 54. Alâiye sancağı 1908 yılında II. Sınıf kaza olarak zikredilmektedir 55. Çünkü Alâiye 1900 yılı başlarında II. Sınıf nâhiyeye tenzil edilmiştir 56. Bu yılın sonlarına doğru Alâiye ve Akseki nin karye sayılarında çok az bir değişiklik olduğunu görmekteyiz. Sınırlarda yer alan karyeler için kolaylık açısında idarî değişikliklere gidilmiştir. Mesela bu değişikliklerden birisi 1907 yılı içerisine gerçekleşmiştir. Çakallar ve Karabuynuzlar köyü dâhiliye nezâretine göndermiş oldukları dilekçelerinde Alâiye ye daha yakın olduklarını beyan ile resmi işlemlerinde kolaylık sağlanması açısından Alâiye ye bağlanma isteklerini iletmişlerdir. Yerinde görülen bu istek doğrultusunda Karabuynuzlar ve Çakallar Alâiye ye bağlanmıştır 57. Gündoğmuş köylerinden bazı köyler ise coğrafi konumları itibari ile Aksekiye bağlanmışlardır. Fakat bu bağlanmadan dolayı halk şikayetci olmaktadır. Bu durum karşısında Akseki ye bağlanan Karabul, Düşenbe, Karaisa, Sındırga, Penbelik, Karadere, Kozağacı, Eksere, Serhenk, Senir, Omalas, Sünbüle, Narağacı ve Namars ın dâhil olduğu 14 köyün imamı ve muhtarı, 21 Temmuz 1914 tarihinde Teke mutasarrıflığı aracılığı ile dâhiliye nezâretine çekmiş oldukları telgrafda, üç yüz seneden beri Alâiye ye bağlı olduklarını, bütün irtibatlarının Alâiye ile olduğunu Akseki ile hiçbir alakalarının olmadığını herhangibir araştırma ve inceleme yapılmadan Alâiye ye bağlandıklarını ifade etmektedirler 58. Bu telgrafdan sonra yeniden bir telgraf daha çekilmiştir. Bu telgrafda da 53 KVS, 1306, s KVS, 1314, s. 671 vd. 55 KVS, 1326, s BOA, DH.MKT, 2217/71; BOA, DH.TMIK.S, 32/44; 30/20; 49/ BOA, Yıldız Sedaret Resmi Maruzat Evrakı, 143/ Telgrafın altında imzası bulunan imam ve muhtarlar şunlardır. Karabul imamı Hasan, Karabul muhtarı Abdülkadir, Düşenbe muhtarı Mehmed, Düşenbe Karaisalı karyesi muhtarı Ahmedi, Karaisa imamı Mustafa, Sındırga (Sindirfe) muhtarı Hasan, Sındırga (Sindirfe) imamı Ali, Penbeklik imamı Mehmed, Penbelik muhtarı Mehmed, Karadere imamı Hüseyin, Karadere muhtarı Mustafa, Kozağacı muhtarı Hasan, Kozağacı muhtarı Abdullah, Eksere imamı Yunus, Beksere 58 muhtarı İbrahim, Serhenk imamı Hüseyin, Serhenk muhtarı Ali, Senir imamı Mustafa, Senir karyesi muhtarı Mustafa, Omalas imamı Ali, Sünbüle karyesi muhtarı Mustafa, Narağacı muhtarı Mehmed, Namaras karyesi muhtarı Osman. 23

47 bu köylerin dört yüz seneyi aşkındır Alâiye ile irtibatlı olduğu Aksekiye bağlandıkları takdirde birçok zorluk ile karşılacakları ifade edilmektedir. Bu telgrafın altına da Eksere imamı Yunus, Eksere muhtarı İbrahim ve on dört köy ihtiyar heyeti adına Karaisa muhtarı Ahmed imza koymuştur. Köylülerin şikayeti dikkate alınrak Teke Meclis-i Umumisi'nde görüşülmesine karar verilmiştir 59. Gündoğmuş ilçe merkezi ise Senir nâhiyesine bağlı iken coğrafi konumu dikkate alınarak 1936 yılında ilçe merkezi yapıldı. Alanya ilçesine bağlı köylerden bir kısmı da Gündoğmuş a bağlandı 60. Daha önceleri Gündoğmuş a bağlı olan Çakallar, Karabuynuzlu, Kızılağaç(Güzelbağ), Kozağacı (Bayır), Güney, Orhanlar, Gözübüyük, Karamanlar, Burçaklar ve Sabırlar cumhuriyet döneminde idarî durumları dikkate alınarak Alanya ya bağlanmıştır. Bu köyler tahrir ve temettü kayıtlarında Gündoğmuş ve çevresini içerisine alan nâhiyelerde yazıldığı için Gündoğmuş ile birlikte değerlendirilecektir. 1. Köyler Osmanlı Devlet yapısı içerisinde şehir halkından ayrı olarak diğer bir üretici sınıf da köylüler yani çiftçilerdir. İmparatorluğun ekonomik yapısı zirâate dayandığından, bu işle meşgul köylülerin devlet açısından ne kadar önemli olduğu aşikârdır. Osmanlı Devleti'nin kuruluş dönemindeki genel yapısı, Osmanlı toplumunun diğer bir unsuru olan konar-göçerleri zirâat sahalarında (mezra ) küçük çapta tarımla uğraşmaya zorlarken, bir yandan da onların köyler kurarak yerleşik vaziyete geçmelerine zemin hazırlamıştır 61. Bu durumun doğal bir sonucu Anadolu ve Rumeli de şehir iskânından farklı olarak sadece tarım ile uğraşanların ve geçimlerini buradan temin edenlerin oluşturdukları küçük iskân birimleri olarak köyler kurulmuştur. Bazı köylerde değirmen ve tahînhâne gibi küçük işletmelerde 59 BOA, DH.İD, 183/-2/ BCA, / /12326; BCA, / / Yusuf Halaçoğlu, Anadolu da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar, ( ), TTKY, Ankara, 2009, s. XV. 24

48 bulunmaktadır. Bu durum bize köylerin kendi ihtiyaçlarını karşılayacak kadar da olsa sanayi tesirsilerine de sahip olduğunu göstermektedir 62. Şehir hayatının pek yaygın olmadığı klasik dönemde, köylerde çiftçiliğin dışında halkın hayatını idâme ettirebilmek için bazı ek işlere yönelmiş olduğu da sıkça görülen bir konudur. Köylüler arasında imam, şeyh, bakırcı, demirci, semerci, hallaç gibi meslek sahibi çiftçiler olduğu gibi; vergiden tamamen veya kısmen muaf olan kale mülâzımları, sayyâdân denilen kuşçular, küreci denilen madenciler, devlet adına pirinç eken çeltükçüler, önemli yollar üzerinde geçitlerin güvenliğini sağlayan derbentçiler, cami mülâzımları ve zâviyedârlar bulunmaktadır 63. Vergi defterlerinde bazen bir köyün tamamı veya önemli bir kısmı cemaat-ı ulemâ veya zâviyedar olarak yazılmış, vergilerden de muaf tutulmuşlardır. Osmanlı Devleti köy ünitesini önemsediği için, köylerde sağlam bir teşkilatlanma söz konusu olmuştur. Ülke topraklarını özel mülkiyete vermeksizin, kamu adına elinde tutan ve devlet indinde tarımsal üretimin temel unsuru olan köylü/çiftçinin, vergi ödeyen ve ödediği bu vergi ile de, kapıkulu ocakları hariç bütün devlet bürokrasisini besleyen bir konumu vardır. Bu bakımdan, devlet-toplum ilişkileri bağlamında köylünün konumu vazgeçilmez bir nitelik taşır Kise Nâhiyesi ve Tabi Köyler XVI. yüzyılda Kise nâhiyesinin sınırları bugünkü Gündoğmuş ilçe merkezinin olduğu yer ile birlikte ilçenin kuzeybatı sınırlarını içerisine almaktadır. XVI. yüzyılda 16 karye ve bir mezradan meydana gelen nâhiyenin merkezi Senir köyüne 2-3 km mesafede Gündoğmuş ile Senir arasında bir yerdir. Kise nâhiye sınırlarında olan Narağacı köyü XVI. yüzyılda tahrir kayıtlarında yoktur. Yine Kise sınırlarında olan 62 Alaaddin Aköz, XVI. Asırda Lârende Kazâsı Hakkında, I.Uluslararası Osmanlı Tahrir Defterleri Kongresi, Konya, Ekim 1992, (Yayın: Osmanlı Araştırmaları/ The Journal Of Ottoman Studies XIII, 106, İstanbul, 1993). 63 Bahaddin Yediyıldız, Osmanlı Toplumu, Osmanlı Devleti Tarihi, IRCICA, C.2, s Mehmed Fatsa, XV ve XVI. Asırda Giresun Kırsalın İdari ve Sosyal Tarihi, Giresun, 2008, s

49 Papahud(Güneycik) ise Akseki kazasına bağlı olan Çöngere nâhiyesi sınırlarında yer almaktadır Omalas (Ümütlü) Bugünkü Ümütlü olarak adlandırılan köydür. Köy ilçeye 5 km uzaklıktadır yılı kayıtlarına göre 40 hâne, 5 mücerred; 1500 yılında 3 çift, 35 nim, 19 bennâk, 14 mücerred, 1 imam, 5 kara; 1530 yılında 46 hâne, 5 mücerred, 3 kara, 1 lal; 1555 yılında da 112 nefer kayıtlıdır. Bu bilgile ışığında XVI. yüzyılda nüfusunun arasında olduğunu söyleyebiliriz. Omalas karyesi o gün olduğu gibi bu günde ilçenin en kalabalık köyü durumundadır. Köydeki 1500 yılı tasarruf sahiplerine baktığımız üç kişi çift, diğer tasarruf sahiplerinin hepsi nim yarım çift kaydedilmiştir 65. XVI. yüzyılda omalas köyünde arpa, buğday, pamuk, keçiboynuzu, ceviz, badem üretimi yapılmaktadır. Bağcılık, arıcılık ve hayvancılıkta köyün geçim kaynakları arasındadır. Omalas ın 1500 yılında 2473 akça, 1530 yılında 3456 akça, 1555 yılında 5076 akçalık geliri tımar olarak kayıtlıdır : hâne 40 / mücerred : çift 3 / nim 35 / bennâk 19 / mücerred 14 / kara 5 / imam : hâne 46 / mücerred 5 / kara 3 / lal : nefer : 45 hâne Panbukluk (Penbelik) Köy Gündoğmuş un kuzey doğusuna düşmektedir. Bugünkü ismi Penbeliktir. Penbelik köyü 1555 yılında dört mahalleden meydana gelmektedir. Köy 1475 yılında 43 hâne, 3 mücerred; 1500 yılında 8 çift, 35 nim, 11 bennâk, 12 mücerred, 3 kara; 1530 yılında 29 hâne, 4 mücerred, 1 kara, 4 âşiyânedâr; 1555 yılında 161 nefer kayıtlıdır. Köyün XVI. yüzyılda nüfusu arasındadır. XVI. yüzyılın ikinci yarısında ise nüfus 400 ün üzerine çıkmıştır. Panbukluk köyü, 8 çift ile en çok çifte 65 BOA, MAD.d., 16029, s. 11; BOA, TT 990, 26; BOA, TT 166, s. 617; TKA, TT 172, 47; TKA, TT 363, s. 2, BOA, TT 990, 26; BOA, TT 166, s. 617; TKA, TT 172,

50 sahip köydür. Çünkü 1500 yılındaki yazımda hemen hemen bütün köylerde çift sayısı 1 ile 3 arasındadır 67. Panbukluk köyünde XVI. yüzyılda arpa, buğday, pamuk, keçiboynuzu üretimi yapılmakta olup bağcılık, arıcılık ve hayvancılıkta önemli geçim kaynakları arasındadır. Köyde elde edilen ürünler ve yapılan işler sonucu 1500 yılın geliri 2834 akça, 1530 yılı geliri 3506 akça, 1555 yılı geliri ise 6472 akçadır. Köyde bulunan 3 göz değirmen 1500 yılında harap durumda iken 1555 yılında üçü de çalışır durumdadır. Köyün gelirleri tımar olarak kayıtlıdır 68. Tablo 7: Panbukluk Karyesi nin Mahalleleri S.N Mahalle Adı (1555) Nefer 1. Mahalle-i Söğüd Seğer Mahalle-i Enbiyalar Mahalle-i Ede Mahalle-i Togancı 37 Toplam : hâne 43 / mücerred : çift 8 / nim 35 / bennâk 11 / mücerred 12 / kara : hâne 29 / mücerred 4 / kara 1 / âşiyânedâr : nefer : 12 hâne Senir Senir eski Türkçede dağ yamacı anlamına gelmektedir 69. Bugün Türkistan da bir yerleşim yerinin adı olduğu gibi, Türkiye nin birçok yerinde bu isim ile kurulmuş yerleşim yerleri vardır. Mesela Isparta yakınlarında Senir köyü ve yine Isparta nın bir ilçesi Senirkent bu cümledendir. 67 BOA, MAD.d., 16029, s. 11; BOA, TT 990, 25; TKA, TT 172, 47; TKA, TT 363, s. 7, BOA, TT 990, 25, 26; BOA, TT 166, s. 617; TKA, TT 172, 47; TKA, TT 363, s. 7, 8 69 Sır Gerard Clauson, An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth Century Turkish, The Clarendon Press, Oxford, 1972, s

51 Senir köyü ve çevresine Türklerin yerleşmesi Alanya ve çevresinin Selçuklu Türkleri tarafından fethi ile başlar. Senir, Senir ma Düşenbe kazası ismi ile XVII. yüzyıl başlarından itibaren Senir ma Düşende kazasının sınırlarının bir kısmını belirlemiştir. Gündoğmuş un on yedi köyü XVII. yüzyıldan başlamak üzere XIX. yüzyıla kadar Senir ma Düşenbe kazası içerisinde zikredilmiştir (Bkz. Tablo 8) 70. Tablo 8: Senir ma Düşenbe Kazasına Dâhil Köyler Senir ma Düşenbe Kazası (Senir Nâhiyesi) Bugün Gündoğmuş Sınırlarında Olan Köyler Gündoğmuş Sınırları Dışında Olan Köyler Senir, Karaisa, Sindirfe, Çakallar 71, Kelaliler, Kakaçlar, Eksere, Penbelik, Karabul, Karabuynuzlar, Arablar, Boztepe, Serhenk, Marunas, Karadere, Karakaya, Çavuş, Çenger, İkisuarası, Yahyalar, Köleler, Sarıağalar, Narağacı, Omalas, Kozağacı, Hacıahmedler, Odaönü, Şamağacı, Sünbüle, Ortaköy, Kızılağaç, Uzunlar, Melliağacı, Maadis, İkicular, Kise, Karain İncirkırı, Namaras Senir, XVI. yüzyılda Kise nâhiyesine bağlıdır. Köy 1475 tahririnde yoktur. Çünkü Senir in olduğu yere yerleşme Kise bölgesinden ayrılanlar tarafından yapılmıştır yılı kayıtlarında 1 çift, 29 nim, 19 bennâk, 19 mücerred, 1 muhassıl, 1 imam, 1 kara; 1530 yılında 70 hâne, 6 mücerred, 3 kara; 1555 yılında 160 nefer kaydedilmiştir. XVI. yüzyılda Senir in nüfusunun arası oluğunu söyleyebiliriz yılındaki nüfus sayımında Senir nâhiye geneli 3492 kişidir yılı 23 Marttan 23 Temmuza kadar tutulan bir defterde Senir köyünde doğan ölen ve dışarıya göçenlerle ilgili bilgileri bulabiliriz BOA, MAD.d., 15531, yılında merkez kazaya bağlanmak için istekte bulunmuşlardır. (BOA, DH.TMIK.S, 65/66; 62/3) 72 BOA, TT 990, s. 32; BOA, TT 166; s. 618; TKA, TT 172, Kemal H. Karpat, Osmanlı Nüfusu ( ), Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul, BOA, MAD.d., 21546, s

52 XVI. yüzyılda köyde arpa, buğday, pamuk ve üzüm üretiminin yanı sıra arıcılık ve hayvancılık da yapılmaktadır. Köyün geliri 1500 yılında 2045 akça, 1530 yılında 3625 akça iken 1555 yılında 3902 akçaya yükselmiştir. Köyde bir değirmen ve bir tahînhâne vardır. Köyün geliri tımar kaydedilmiştir 75. Gündoğmuş yani Eğ[k]sere ilçe merkezi olmadan önce Senir in ilçe olması düşünülmüş fakat coğrafi konumu dikkate alınarak Eğ[k]sere ilçe merkezi olmuştur. 1500: çift 1 / nim 29 / bennâk 19 / mücerred 19 / kara 1 / muhassıl 1 / imam : hâne 70 / mücerred 6 / kara : nefer : 162 hâne Maru[n]as-Ernas(Kalecik) Köy ilçeye 25 km uzaklıktadır. Marunas bugünkü Kalecik köyünün olduğu yerlerdir yılında 40 hâne, 5 mücerred; 1500 yılında 23 hâne, 16 nim, 3 bennâk, 3 mücerred, 1 imam; 1530 yılında, 40 hâne, 1 mücerred, 1 kara, 1 mecnun; 1555 yılında 49 nefer kayıtlıdır. Bu bilgilere göre köyün XVI. yüzyıldaki nüfusu 150 kişi civarındadır 76. XVI. yüzyılda köyde arpa, buğday, pamuk ve soğan üretimi yapılmaktadır. Arıcılık ve hayvancılıkta köyün geçim kaynakları arasındadır yılında köyün geliri 1241 akça, 1530 yılında 1510 akça, 1555 yılında ise 2470 akçadır. Köyde harap durumda 3 göz değirmen vardır. Köyün geliri tımar kaydedilmiştir. Köyde bulunan Saru Şeyh zâviyesinin vakıf geliri 300 akçadır : hâne 40 / mücerred : hâne 22 / nim 16 / bennâk 2 / mücerred 3 / imam : hâne 40 / mücerred 1 / kara 1 / mecnun : nefer : hâne BOA, TT 990, s. 32; TKA, TT 172, 48; BOA, MAD.d., 17666, s BOA, MAD.d., 16029, s. 14; BOA, TT 166, s. 617; BOA, TT 990, s. 33; BOA, TT 172, s. 49; TKA, TT 363, BOA, TT 990, s. 33; BOA, TT 166, s. 617; BOA, TT 172, s. 49; TKA, TT 363, 8. 29

53 Sünbüle (Çiçekoluk) Köy Gündoğmuş un 20 km batısında, Antalya il merkezine 130 km. mesafede Akseki sınırındadır. Rivayetlere göre köyün bir kısmı Akseki ye bağlı Çaltılıçukurdan gelip yerleşmedir yılı tahririnde köy gözükmemektedir yılında 15 nim, 2 bennâk, 3 mücerred; 1530 yılında 36 hâne, 1 kara; 1555 yılında da 45 nefer kayıtlıdır. Bu bilgilere göre köyün nüfusu arasındadır 78. XVI. yüzyılda Kise nâhiyesine bağlı olan köyde arpa, buğday, pamuk ve ceviz üretimi yapılmaktadır. Arıcılık ve hayvancılıkta köyün geçim kaynakları arasındadır. Ceviz üretimi 1555 yılında az miktardadır. XVI. yüzyıl için söylemek gerekir ise Gündoğmuş köylerinde ceviz üretimi birkaç köyde yapılmaktadır. O köylerden birisi de Sünbüle köyüdür. Köyün geliri 1500 yılında 955 akça, 1530 yılında 1631 akça, 1555 yılında 2344 akçadır. Bu gelirler tımar olarak kayıtlıdır : nim 15 / bennâk 2 / mücerred : hâne 36 / kara : nefer : 23 hâne Karain Karain Gündoğmuş a 5-6 km mesafede kurulmuş bir köydür. Bugün böyle bir yerleşim yeri olmamakla birlikte tahrir kayıtlarında geçmektedir. Karain köyü 1500 yılında 1 çift, 40 nim, 15 bennâk, 15 mücerred, 1 kara; 1530 yılında 76 hâne, 6 mücerred, 3 kara, 1 kötürüm; 1555 yılında da 32 nefer kayıtlıdır. Köyün nüfusunun 1530 yılına kadar 350 civarında olduğunu görmekteyiz. Fakat köyün nüfusu 1555 yılında civarındadır. Karain in geliri 1500 yılında 955 akça kayıtlıdır : hâne 72 / çift 1 / nim 40 / bennâk 15 / mücerred 15 / kara : hâne 76 / mücerred 6 / kara 3 / kötürüm : nefer BOA, TT 990, s. 34; BOA, TT 166, s. 618; TKA, TT 172, s. 49; TKA, TT 363, s BOA, TT 990, s. 34; BOA, TT 166, s. 618; TKA, TT 172, s. 49; TKA, TT 363, s BOA, TT 990, s. 28; BOA, TT 166, s. 617; BOA, TT 172, s

54 Erkek Dişi Merkep Ester Yekûn Erkek Dişi Yekûn Deve Yekûn Ağnam K. Keçisi Yekûn Ek[ğ]sere (Gündoğmuş) Gündoğmuş ilçe merkezinin olduğu yerlerdir. Bölgedeki ilk yerleşme ile ilgili olarak bir rivayete göre Karaman ın İksile köyünden gelen birkaç aile tarafından kurulduğu iddiasıdır. Eğ[k]sere 1936 yılında ilçe olduktan sonra ismi Gündoğmuş olarak değiştirilmiştir. Fakat Gündoğmuş ismi bölgede daha eskilerden kullanılmaktadır. Çünkü 1900 yılında Erkân-ı Harbiye tarafından hazırlanan haritada Alara Çayının kolları üzerindeki köprülerden birisi Gündoğmuş Köprüsü olarak isimlendirilmiştir yılında 51 nefer kayıtlı olan köyün geliri tımar olarak kayıtlıdır. Eğsere 1475 yılında yapılan tahrir defterinde kayıtlı değildir. Daha sonradan burası şenlenmiş ve yerleşim olmuştur. Çünkü ilk defa 1555 yılında ismi geçmektedir. XIX. yüzyılda tutulan nüfus yoklama defterinde 149 hâne kayıtlıdır. Bu duruma göre Gündoğmuş ilçe merkezi XIX. yüzyılda bine yaklaşan nüfusu ile büyük bir yerleşim merkezi haline gelmiştir yılı Konya vilayet sâlnâmesinde Eğ[k]sere imi ile geçen köyün hayvan durumu tespit edilmiştir. Buna göre bölgede yetiştirilen hayvan mevcutlarının aşağıdaki tabloda görebiliriz. Tablo 9: 1914 yılı sâlnâmesine göre Gündoğmuş un durumu Feres Binek Hayvanı Büyük Baş Küçük Baş Kara Sığır yılı: 51 nefer : 149 hâne Kozağacı(Merkez) Köy Gündoğmuş un Kuzey Doğusunda yer alır ve ilçeye 4 km mesafededir. Daha önce Gündoğmuş a bağlı iken daha sonra Alanya ya bağlanan Bayır Kozağacı ile karıştırılmaması için merkez Kozağacı veya Eksere Kozağacı olarak adlandırılır. XVI. yüzyılda Kise nâhiyesi sınırları içerisindedir. 81 BOA, MAD.d., 22011, s. 14; BOA, TT 363, s

55 XVI. yüzyılda köyde arpa, buğday, keçiboynuzu, ceviz üretimi yapılmaktadır. Arıcılık ve hayvancılıkta geçim kaynakları arasındadır yılında köyde iki göz değirmen var iken 1555 yılında bir göz değirmen kayıtlıdır yılı geliri 3139 akça iken 1555 yılında 4686 akçaya yükselmiştir. Köyün geliri tımar kaydedilmiştir : hâne Serhenk (Serinyaka) Serinyaka köyüne yerleşme, Anadolu Selçuklu Devleti nin bölgeyi feth etmesi ile birlikte olmuştur. Köyün ilk ismi olan Serhenk, Selçuklular döneminde muhafız anlamına gelen askeri bir terimdir 83. Köyde kullanılan Horasan yapı şekilleri de buraya ilk yerleşmenin Selçuklular dönemi ile olduğunu desteklemektedir. İlçeye 25, Antalya ya 125 km uzaklıkta olan köy, Gündoğmuş ile Akseki sınırındadır. Serhenk, XVI. yüzyılda Kise nâhiyesine bağlıdır yılında 40 hâne, 1 mücerred; 1500 yılında 19 nim, 12 bennâk, 5 mücerred, 1 muhassıl, 1 imam, 5 kara; 1530 yılında 89 hâne, 9 mücerred, 6 kara; 1555 yılında 155 nefer kayıtlıdır. Serhenk köyü XVI. yüzyılda arası nüfus ile bölgenin en büyük köylerinden birisidir 84. XVI. yüzyılda Serhenk köyünde arpa, buğday, pamuk, soğan üretimi yapılmaktadır. Arıcılık ve hayvancılıkta köyün geçim kaynakları arasındadır. Köyde bir göz değirmen vardır. Köyün 1500 yılında geliri 1814 akça, 1530 yılında 3848 akça iken 1555 yılında oldukça yükselerek 6810 akçaya yükselmiştir yılı gelirinde Mezra-i Orhan ın 600 akçalık öşür ve salari geliri de ilave edilmiştir. Serhenk köyünün geliri tımar olarak kayıtlıdır BOA, TT 990, 15; TKA, TT 172, 50; TKA, TT 363, Ali Ekber Dehhuda, Lügatnâme-i Dehhudâ, C. IX, İntişârât-ı Dânişgâh-ı Tahran, Tahran, 1377(1999), s BOA, MAD.d., 16029, s. 14; BOA, TT 990, 34, 35; BOA, TT 166, s. 617, 618; TKA, TT 172, 50; TKA, TT 363, BOA, MAD.d., 16029, s. 14; BOA, TT 990, 34, 35; BOA, TT 166, s. 617, 618; TKA, TT 172, 50; TKA, TT 363, 8. 32

56 1475: hâne 40 / mücerred : nim 19 / bennâk 12 / mücerred 5 / imam 1 / muhassıl 1 / kara : hâne 89 / mücerred 9 / kara : nefer : hâne Sarıcı Sarıcı köyü karşımıza 1500 yılı kayıtlarında çıkmaktadır. Bu kayıtlarda köyde 28 nim, 15 bennâk, 7 mücerred, 1 muhassıl, 1 imam, 3 kara; 1530 yılında 84 hâne, 5 mücerred; 1555 yılında ise 152 nefer kayıtlıdır. XVI. yüzyılın ortalarında köyün nüfusu 400 e yakındır. XVI. yüzyılda köyde arpa, buğday, pamuk, keçiboynuzu üretimi yapılmaktadır. Arıcılık ve hayvancılık ta köyün geçim kaynakları arasındadır yılında üç göz olan değirmen sayısı 1555 yılında dörde çıkmıştır yılında iki adet de tahînhâne vardır yılında geliri 1950 akça, 1530 yılında 4000 akça iken 1555 yılında 6602 akçaya yükselmiştir. Köyün geliri tımar olarak kayıtlıdır : nim 28 / bennâk 15 / mücerred 7 / kara 3 / muhassıl 1 / imam : hâne 84 / mücerred : nefer Nefs-i Kise Kise, 1500 tahririnde nâhiye merkezidir. Yeri tam olarak belli olmamakla birlikte Gündoğmuş ile Senir arasında, Senir beldesine 2-3 km arasında bir yerdir. Nefs-i Kise 1800 lü yılların ortalarına kadar meskûn iken 1800 li yılların ortalarına doğru dağılmıştır. Buradan ayrılanlar Senir in olduğu yere gelerek Senir köyüne yerleşmişlerdir yılında 38 nim, 22 bennâk, 15 mücerred, 1 kara; 1555 yılında da 39 nefer kayıtlıdır yılı geliri 5015; 1555 yılı geliri 6752 akçadır. Köydeki Hıristiyan nüfusun ödediği cizye miktarı 1140 akçadır. Köyde arpa, buğday, pamuk ve badem üretimi yapılmaktadır. Arıcılık ve hayvancılık ta köyün geçim kaynakları arasındadır. Köyde 1500 yılında 1,5 kıta, BOA, TT 990, 36; TKA, TT 172, 51; TKA, TT 363, BOA, TT 990, s. 30, 31; TKA, TT 172, 50; TKA, TT 363, 8. 33

57 yılında bir göz değirmen geliri vardır. Köyün gelir tımar olarak kayıtlıdır (Gebran): hâne 76 / nim 38 / bennâk 22 / mücerred 15 / kara : 39 nefer N[L]amaras (Çamlıtepe) Bu köy, bugün Manavgat a bağlı olan Çamlıtepe(Namaras) köyüdür. Çünkü bu dönemde Kise nâhiye sınırları Çamlıtepe köyüne kadar uzanmaktadır. Aynı zamanda tahrir defterlerindeki yazım sıralaması da köyün yeri hakkında bize bu konuda bazı ipuçları vermektedir yılında 22 hânede 10 nim, 7 bennâk, 4 mücerred, 1 kara; 1530 yılında 29 hâne, 10 mücerred, 1 mecnun; 1555 yılında da 117 nefer kayıtlıdır. XVI. yüzyılda arpa, buğday, pamuk, keçiboynuzu üretilmektedir. Arıcılık ve hayvancılık ta geçim kaynakları arasındadır. Köyde 1500 yılında 3 tahînhâne var iken, tahînhâbe sayısı 1555 yılında 1 e düşmüştür. Tımar olarak kayıtlı olan köyün geliri 1500 yılında 1353 akça, 1530 yılında 5079 akça ve 1555 yılında 4344 akçadır : hâne 22/ nim 10 / bennâk 7 / mücerred 4 / kara : hâne 29 / mücerred 10 / mecnun : nefer Karaisa[lar] Köyün ilçeye uzaklığı 15 km dir yılında yapılan tahrirde 22 hâne, 2 mücerred; 1500 yılında 31 hâne, 14 nim, 7 bennâk, 7 mücerred, 3 kara; 1530 yılında 43 hâne, 6 kara; 1555 yılında 63 nefer kayıtlıdır. Bu bilgiler ışığında Karaisalar köyünün nüfusunun arasında olduğunu söyleyebiliriz 91. XVI. yüzyılda Karaisa köyünde yetiştirilen ürünler arpa, buğday, pamuk ve susamdır. Bunların yanı sıra bağcılık, arıcılık ve hayvancılıkta 88 BOA, TT 990, s. 30, 31; TKA, TT 172, 50; TKA, TT 363, Defterdeki toplamlar ile hane sayısı arasında bir çelişki vardır. Toplamlar, 22 iken yazılı reaya sayısı 24 çıkmaktadır. 90 BOA, TT 990, s. 35, 36; TKA, TT 172, 52; TKA, TT 363, BOA, MAD.d., 16029, s. 26; BOA, TT 990, s. 84; TKA, TT 172,

58 köyün geçim kaynakları arasındadır. Karaisa köyünün geliri 1500 yılında 1200 akça, 1530 yılında 1618 akça iken 1555 yılında 3412 akçaya yükselmiştir yılında 1,5 kıta değirmen var iken, 1555 yılında bir değirmen, 1 tahînhâne vardır : hâne 22 / mücerred : hâne 31 / nim 14 / bennâk 7 / mücerred 7 / kara : hâne 43 / kara : nefer : hâne Karadere (Kızılbağ) Köy Karpuz Çayı nın iki kenarına kurulmuştur. Türklerin buraya gelmesinden önce yerleşim yeri olduğu Casae Antik Kent kalıntılardan anlaşılmaktadır. Kent alanı I. derece sit alanı ilan edilmiştir. Antik Kent, Akseki yolundan Gündoğmuş a giderken Taşahır dan yaklaşık 5 km sonra batıya dönen stabilize yoldan sonra Karadere köyünün yaklaşık 3 km. kuzeyindeki sarp bir tepe üzerinde yer almaktadır. Kent e yaklaşık 1 saatlik bir tırmanıştan sonra ulaşılabilmektedir. Antik kentte sadece bir yapı ayakta kalabilmiştir 93. Karadere köyü, XVI. yüzyılda Kise nâhiyesine bağlıdır. XVI. Yüzyılın başlarında köyün nüfusu 780 kişi civarındadır. Daha sonraki yıllarda ise Senir ma Düşenbe kazası sınırları içerisinde gözükmektedir yılında 90 hâne, 4 mücerred; 1500 yılında 1 çift, 50 nim, 17 bennâk, 3 mücerred, 4 kara; 1530 yılında 154 hâne, 9 mücerred, 1 kara; 1555 yılında 151 nefer kayıtlıdır. XVI. yüzyılda köyün nüfusu arasındadır 94. XVI. yüzyılda köyde arpa, buğday, pamuk, ceviz üretimi yapılmaktadır. Arıcılık, bağcılık ve hayvancılık ta köyün geçim kaynakları arasındadır. Köyde 3 göz değirmen vardır. Karadere 92 BOA, TT 990, s. 84; TKA, TT 172, Antalya Kültür Envanteri, (Akseki-İbradı-Gündoğmuş-Gazipaşa), T.C. Antalya Valiliği, Antalya, 2005, s BOA, MAD.d., 16029, s. 22; BOA, TT 990, 75; TKA, TT 172,

59 köyünün geliri 1500 yılında 5200 akça, 1530 yılında 6410 akça, 1555 yılında ise 6368 akçadır yılında 250 akçalık bir cizye geliri vardır tarihli Düşenbe kadısı tarafından tutulan cizye defterinde de 33 hâne yazılmıştır. Cizye defterine göre XVII. yüzyılın başlarında Karadere köyünde 165 kişilik bir Hıristiyan nüfus yaşadığını söyleyebiliriz 97. Yer isimleri de iki adet kilisenin varlığını ortaya koymaktadır. Bunlardan biri Karpuz Çayı nın kenarında Asar kalesi önündeki kirse önü olarak adlandırılan yerdir. Diğeri ise İnnas yöresindeki Ala kilisedir. Köydeki bulunan Hacı Ahmed camisinin yapılış tarihi oldukça eskidir. Cami imamlığı için yapılan atamalar baktığımız zaman caminin Türklerin buraya gelmesinden hemen sonra yapıldığını göstermektedir. Mesela Hacı Ahmed camiinin imamı Hüseyin in vefat etmesi üzerine yerine 6 Kasım 1706 tarihinde Mustafa halife Alâiye gümrüğünden 4 akça ile zikredilen cami imamlığına atanmıştır yılında da aynı cami imamlığına Şeyh Mustafa halife Alâiye iskele mukataasından dört akça ile atanmıştır 99. Bu cami belgelerde Ahmed cami olarak geçse de 1530 yılı tahririnde Yusuf Cami adı ile anılmaktadır. Bu tahrirde köyün 160 akçalık geliri cami giderleri için ayrılmıştır : hâne 90 / mücerred : hâne 75 / çift 1 / nim 50 / bennâk 16 / mücerred 3 / kara 4 / imam : hâne 154 / mücerred 9 / kara : nefer : hâne Karabul Köyün ilçeye uzaklığı 15 km mesafededir. Köy sınırlarında Romalılar döneminden kalma Taşahır mevki antik yerleşim yeri vardır. Antik kentin Side ile yakın bağlantıları olduğu tespit edilmiştir. Bu 95 BOA, MAD.d., 16029, s. 22; BOA, TT 990, 75; BOA, TT 166, s. 617,618; TKA, TT 172, BOA, TT 990, s BOA, MAD.d, 15531, s. 1, BOA, Cevdet Evkaf (C. EV), 247/ BOA, C. EV, 347/ BOA, TT 166, s

60 kente, Akseki yolundan Gündoğmuş a giden yol ile ulaşılır. Antik kenti ikiye bölen yolun güneyindeki tepe şehrin Akropolü görünümündedir. Akropole ise doğal kayalardan oluşturulmuş basamaklı yol ile çıkılır. Kentin olduğu yer I. derece Arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir 101. Karabul köyü, XVI. yüzyılda Kise nâhiyesine bağlıdır yılında 26 nim, 3 bennâk, 8 mücerred; 1530 yılında 43 hâne, 1 mücerred, 3 kara; 1555 yılında 57 nefer kayıtlıdır. Köyün nüfusu XVI. yüzyılda 100 kişi civarındadır. Köyde XVI. yüzyılda arpa, buğday ve soğan üretimi yapılmaktadır. Arıcılık, bağcılık ve hayvancılıkta köyün geçim kaynakları arasındadır. Karabul un geliri 1500 yılında 1118 akça, 1530 yılında 1300 akça iken 1555 yılında 2504 akçadır. Bu köyün 760 akçalık gelir Alanya Hacı İbrahim cami için ayrılmıştır : hâne 27 / nim 16 / bennâk 3 / mücerred : hâne 43 / mücerred 1 / kara : nefer : hâne Narağacı Narağacı Gündoğmuş ilçe merkezine 18 km uzaklıkta olup ilçenin Doğusuna düşmektedir. Doğusunda Ortaköy ve Kayabükü, Batısında ise Çamdağı ve bu dağın doğu eteklerinden kurulan Çayırözü, Pembelik ve Kozağacı bulunmaktadır. Narağacı köyü, XVI. yüzyıldaki tahrir defterlerinde olmamakla birlikte daha sonraki dönemlerde bu köyün ortaya çıktığını görmekteyiz. Tahrir defterlerinde geçen Malan sınırındaki mezralardan birisi Narağacı köyü olarak kurulma ihtimali çok yüksektir. Çünkü 1844 yılındaki temettüât kaydında Narağacı köyü Ortaköy(Malan) e tabi olarak zikredilmektedir tarihinden önce tutulan bir belgede de Narağacı ismi geçmektedir. Bu belgeye göre, Şaban oğlu Mustafa tarafından yaptırılan caminin imamı Mustafa nın vefat etmesi üzerine yerine oğlu Mehmed Halifenin gündeliği 4 akça ile 101 Antalya Kültür Envanteri, (Akseki-İbradı-Gündoğmuş-Gazipaşa), T.C. Antalya Valiliği, Antalya, 2005, s BOA, TT 990, s. 29; BOA, TT 166, s. 617; BOA, TT 172, BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s

61 atanması için Nisan 1837 tarihinde tevcîhât yapılmıştır 104. Bu konuda başka bir belgeye bakacak olursak, Narağacı köyü sakinlerinden Abdülbaki Efendi sahip olmuş olduğu arazisinin bir kısmını Penbelik köyü sakinlerinden Hüseyin Ağa nın bağ diyerek yirmi sene kullandığını ifade ile şikâyette bulunmaktadır. Burada da Narağacı ismi ile köy karşımıza çıkmaktadır yılında tutulan temettüât defterinde de Malan nâhiyesinde Ortaköy e tabi Narağacı karyesi şeklinde geçmektedir 106. Narağacı nın Ortaköy e (Malan) çok yakın olduğunu göz önüne alarak tahrir kayıtlarındaki sınır-ı Malan olarak kayıtlı mezralardan birisi Narağacı olması gerekmektedir. Narağacı nda 1844 yılında 23 hâne, 1871 ve 1873 sayımlarında 22 hâne kayıtlıdır. XIX. yüzyılın sonlarına doğru nüfusunun 100 ile 150 arasında olduğunu söyleyebiliriz. Köyün tamamı çiftçilik ve hayvancılık ile uğraşmaktadır. Narağacı köyünün XV ve XVI. yüzyılları hakkında kesin bilgiler elimizde olmamakla birlikte XIX. yüzyıl hakkında detaylı bilgeler elimizdedir. Buna göre 30 dönüm ekilebilir tarlası, 24 dönüm bağı ve 189 adet yemiş ağacı bulunmaktadır. Köyde bal üretimi de önemli bir yer tutmaktadır. Bu verilere göre Gündoğmuş köyleri ile kıyasladığımız zaman gerek mezru tarla durumu ile gerekse bağ durumu ile ortalamanın üzerinde bir arazi dağılımı vardır. Çünkü kişi başına 1 dönümden daha fazla bir arazi düşmektedir (Bkz. Ekler Tablo). Köyde 99 adet keçi, 15 adet öküz ve taşımacılıkta kullanılan 20 adet merkep vardır. Elde edilen ürünler, 1760 kg buğday, 480 kg arpa, 1650 kg pekmez, 1640 kg yemiş, 780 kg üzüm ve 315 kg pamuktur. Bu duruma göre tahminen kişi başına 15 kg buğday, 4 kg arpa, 14 kg pekmez ve yemiş, 6 kg üzüm, 3 kg pamuk düşmektedir. Bunu hâne üzerinden düşünecek olursak; hâne başına 77 kg buğday, 21 kg arpa, 72 kg pekmez ve yemiş 34 kg üzüm ve 14 kg pamuk düşmektedir BOA, C. EV, 216/ BOA, A.MKT.DV, 43/ BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s

62 M. Tarla B. Dön. Y. Ağacı Keçi Kovan Öküz Merkep Buğday Arpa Pekmez Yemiş Üzüm Pamuk Tablo 10: Narağacı nın 1844 Temettüât Defterine Göre Durumu Arazi Dağılımı Hayvan Varlığı Üretim (Kg) Temettüât kaydından Narağacı köyünün aile durumu ve sülalelerin dağılımı hakkında da bilgi sahibi olabiliriz. Tabloyu incelediğimiz zaman bazı sülalelerin bugün aynen devam ettiğini görmekteyiz. Yirmiüç hânenin sülaleler bazında dağılımı şu şekildedir. Bedeloğlu, Emrullahoğlu, Kara Ali Oğlu, Kocaoğlu, Kolsuzoğlu bu sülalelerin belli başlıcalarıdır. XIX. yüzyılda Ali, Mustafa, Mehmed gibi isimler köyde kullanılan belli başlı isimlerdendir. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında Bedel, İbiş, Kır, Köse, Topal gibi isim veya lakap dikkat çekmektedir 108. Tablo 11: Narağacı Köyündeki Sülale veya Aile Adları No Sülale veya Aile Adı No Sülale veya Aile Adı 1. Ali Süleyman Oğlu Ahmed 13. Kara Ali Oğlu Yusuf 2. Arap Oğlu Ali 14. Karasın Oğlu Mustafa 3. Bedel Oğlu 15. Kır Ali Oğlu Ali 4. Bedel Oğlu Mustafa 16. Koca Mustafa Oğlu 5. Bedel Oğlu(Muhtar) 17. Koca Mustafa Oğlu Mehmed 6. Çekiç Oğlu Ahmed 18. Koca Mustafa Oğlu Mehmed 7. Emrullah Oğlu Ali 19. Kolsuz Oğlu Ali 8. Emrullah Oğlu Ali 20. Kolsuz Oğlu Süleyman 9. Emrullah Oğlu Veli 21. Köse Oğlu Ahmed 10. Hatip Oğlu Mustafa 22. Şaban Oğlu Mustafa 11. İbiş Oğlu Ali 23. Topal Oğlu Mehmed 12. Kara Ali Oğlu Mustafa : hâne : hâne : hâne BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s

63 Sindirfe 109 (Çayırözü) İlçeye 10 km uzaklıkta olan köy ile ilgili tapu tahrir kayıtlarında herhangi bir bilgi yoktur. Bu durum köyün 1800 yılların başında Konya dan gelip yerleşen bir oba veya birkaç aile tarafından kurulması söylentilerini güçlendirmektedir. Köy Narağacı ve Ortaköy yolu ile yaylalara göç güzergâhı üzerinde kurulmuştur. XIX. yüzyılda tutulan fakat tarihi konusunda kesin bir şey söyleyemeyeceğimiz nüfus yoklama defterinde 30 hâne kayıtlıdır. Bu duruma göre XIX. yüzyılın ortalarında köyün nüfusu arasındadır 110. Sindirfe köyü, köy muhtarı Hasan ile köy imamı Ali nin de imzasını taşıyan ve 21 Temmuz 1914 tarihinde Teke mutasarrıflığı aracılığı ile dâhiliye nezaretine çekilen bir telgrafda, Sındırga olarak kayıtlara geçmiştir : 30 hâne Güneycik (Papahud) Güneycik köyünün olduğu yerler çok eski bir yerleşim yeridir. Köyün 3 km batısında Romalılar döneminden kalma Tol Öreni vardır. Ören yerine ulaşım tepenin kuzey yamacındaki yaklaşık 1 km. uzunluğundaki patika yol ile mümkündür. Kent yapıları tepenin kuzeyinde yoğunlaşmıştır. Kentin batısı Nekropol alanıdır. Bu alanda doğal kayalarla oluşmuş lahit kapağı şeklinde sanduka mezarlar bulunmaktadır. Ören yeri I. derece Arkeolojik sit alanıdır 112. Güneycik köyü XVI. yüzyıl kayıtlarında Akseki nâhiyesi sınırlarındadır. Bu durum XIX. yüzyılın sonlarına kadar devam etmiştir. Fakat 1500 yılında Kise nâhiyesi sınırları içerisinde kaydedilmiştir yılında 29 nim, 6 bennâk, 10 mücerred, 5 kara kayıtlıdır yılında 56 hâne, 4 mücerred, 3 kara kaydedilmiştir. XVI. yüzyılda köyde arpa, yılında Teke mutasarrıflığı tarafından dâhiliye nezaretine çekilen bir telgrafda bu köy Sındırga ismi ile geçmektedir (BOA, DH. İD, 183/-2/46). Sındırga, Sindirfe yerleşim yeri ile Narağacı arasında bir yerdir. Bugün böyle bir yerleşim yeri mevcut değildir. 110 BOA, MAD.d., BOA, DH.İD, 183/-2/ Antalya Kültür Envanteri, (Akseki-İbradı-Gündoğmuş-Gazipaşa), T.C. Antalya Valiliği, Antalya, 2005, s

64 buğday üretimi yapılmaktadır. Arıcılık, bağcılık ve hayvancılık köyün diğer geçim kaynakları arasındadır. Köyün 1500 yılı hâsılı 2074 akça, 1530 yılı hâsılı 2639 akça iken 1555 yılında 2410 akça kaydedilmiştir. Köyün XVI. yüzyıl nüfusu arasındadır : nim 29/ bennâk 6 / mücerred 10 / kara : hâne 56 / mücerrred 4 / kara : nefer : hâne Güneyyaka Akseki sınırlarında bulunan Güneyyaka nın bulunduğu yerler XV ve XVI. yüzyıllarda Kise nahiyesi sınırları içerisindedir. Bu köy hakkında tahrir defterlerinde ve temettüât kayıtlarında bir bilgi yoktur. Fakat Karadere köyünün bir mahallesi veya buraya bağlı olma ihtimali çok yüksektir Nağlu Nâhiyesi ve Tabi Köyler Nağlu nâhiyesi Gündoğmuş un Güneydoğusundan başlayarak Alara vadisi boyunca uzanarak bugünkü Konaklı ve Payallar çevresi ile birlikte geniş bir alanı içerisine almaktadır. Nağlu ismi ile bir yerleşim yeri yoktur. Yani Nağlu için bir Nefs-i Nağlu ibaresi tahrir defterlerinde ve temettüât kayıtlarında karşımıza çıkmamaktadır. Bunun için Nağlu nâhiyesi, belli bir sınırı içerisine alan idarî bir birimdir. Nağlu adı ile bir yerleşim yeri olmamakla birlikte Anağlu ismi ile bir kale tahrir kayıtlarında geçmektedir. Kale kalıntıları mevcut olmakla birlikte tamamen yok olmuş durumdadır kayıtlarını dikkate alarak, nâhiye içerisinde 27 köyün kayıtlı olduğunu görmekteyiz. Bu köylerden Bedan, Belistir, Karaköy, Çündüre (Beladan), Semed, Kînâres (Köprülü), Malan (Ortaköy), Akyar (Tavşanalanı-Balur), Çaltı, Eskibağ olmak üzere 10 tanesi bugün Gündoğmuş sınırları içerisinde yer almaktadır. Kızılağaç (Güzelbağ), Bayır Kozağacı, Güney, Orhan, Burçaklar, Karamanlar, Saburlar, 113 BOA, TT 990, s. 38; TKA, TT 172, 79; BOA, TT 166, s BOA, MAD.d., 16029, s

65 Gözübüyük, Sirge (Gümüşgöze) 115 olmak üzere 9 köy Gündoğmuş a bağlı iken buradan ayrılarak Alanya ya bağlanmıştır. İshak Fakihler, Nebiler, Kerliye, Beranyalu, Balavirsun, Şimadiye, Kızılca, Ekizce, Depeyakası, Aydolin 116 ve Alişalar köyleri ise yer ve bölgesel olarak bilinmekle birlikte bu isim ile herhangi bir yerleşim yeri bugün için yoktur. Elikesik, Şarapsa, Turbannas, Urumtaş köyleri cumhuriyet döneminde Alanya sınırlarına dâhil edilmiştir. Eskibağ ve Yeniköy tahrir kayıtlarında köy olarak geçmemekle birlikte her iki köyün kuruluşu da oldukça eskidir. Çünkü Eskibağ, 1555 yılında Malan karyesinin mahallelerinden birisidir. Fakat XIX. Yüzyıl kayıtlarında her iki köy de bu isimler ile karşımıza çıkmaktadır. XVI. yüzyıldaki nâhiyenin bütünlüğünü bozmamak için bu köylerin hepsi burada değerlendirilecektir. Köyün idarî gelişimi ile ilgili bilgiler yeri geldiği zaman açıklanacaktır Kerliye (Bayır ma Çaltucak) Kerliye köyünün tam olarak neresi olduğunu tespit edemedik. Fakat XIX. yüzyıl içerisinde Kerliye Nâhiyesi ismi ile yeni bir birim karşımıza çıkmaktadır. Bu köy büyük bir ihtimal ile Gündoğmuş ile Güzelbağ arasında bir yerdir. 1475, 1500 ve 1530 kayıtlarında Kızılağaç diye bir karyenin olmaması Kerliye karyesinin Kızılağaç karyesi ile birleşme ihtimalini güçlendirmektedir. Aynı zamanda daha sonraki dönemlerde de Kerliye karyesi yoktur arası bir nüfusa sahip olan karyenin daha sonraki dönemlerde olmaması düşünülemez. Kerliye ile zikredilen Bayır Cemâati ise bugün Bayır köyü olarak Alanya ya bağlıdır. Bu köy daha önceleri Gündoğmuş a bağlı iken coğrafi konumu dikkate alınarak Alanya ya bağlanmıştır. Kerliye 1475 yılında 384 hâne, 7 mücerred; 1500 yılında 325 hâne, 182 resm, 87 bennâk, 37 mücerred, 11 imam, 11 muhassıl, 1 pir-i fâni, aynı yıl Gebran olarak 9 resm(nim), 2 bennâk, 1 mücerred kayıtlıdır yılında 398 hâne, 67 mücerred, 3 şeyh, 3 kara, 1 sahibi zâviye; 1555 yılında da 123 nefer kayıtlıdır. XVI. yüzyılda köyün tahmini nüfusu binbeşyüz kişinin 115 Sirge 1555 yılında Turbalinas karyesinin mahallelerinden birisidir. Bu mahallede 34 nefer kayıtlıdır. 116 Birkaç hâneden oluşan yerleşim vardır. 42

66 üzerindedir yılında Kerliye ile birlikte zikredilen Bayır, Orhan, Sıvış, Gebran ve Güney cemâatinden Sıvış Kızılağaç içerisinde Güney ve Orhan ayrı bir köy olarak değerlendirilecektir. Bunlardan Bayır cemâatinin 150 hâne, 9 mücerred; Cemâati Güney in 103 hâne, 9 mücerred, 2 kara, 1 sahibi zâviye; Cemâati Gebran olarak ta 10 hâne 2 mücerred kayıtlıdır yılında Güney köyünde 78 hâne kayıtlıdır 117. XV ve XVI. yüzyılda köyde arpa, buğday, pamuk üretimi yapılmaktadır. Bu üretimlerin yanı sıra bağcılık, arıcılık ve hayvancılıkta köyün geçim kaynakları arasındadır yılı köyün geliri ; 1530 yılı geliri akça, 1555 yılında sadece Bayır ve Çaltucağın geliri kayıtlıdır bunların gelir toplamı da 5706 akçadır. Köyün gelirleri has ve zeâmet geliri olarak kaydedilmiştir. Köyde 3 göz değirmen hizmet vermektedir. Köyde Seyyid Harun Dede(Muzaffer Dede) türbesi vardır. Köyün 23 hânesi 1475 yılında 8 hânesi de 1530 yılında küreci olarak kayıtlıdır yılında Bayır köyünde 78 hâne kayıtlıdır. Bu hanelerin kullanmış olduğu 135 dönüm ekilebilir alan, 75 dönüm bağ arazisi ve 4 dönümde pamuk tarlası vardır. Köyde 658 adet yemiş ağacı, 224 adet keçi, 11 inek, 37 öküz, 21 merkep, 13 katır ve 25 adet kovan vardır. Köyün tarım üretimi Gündoğmuş un diğer köyleri ile paralellik göstermektedir. Köyde 8420 kg buğday, 5770 kg arpa, 9970 kg pekmez, 5660 kg yemiş, 2380 kg üzüm, 2070 kg pamuk ve 2270 kg soğan üretimi vardır. Hâne başına 108 kg buğday, 74 kg arpa, 128 kg pekmez, 73 kg yemiş, 31 kg üzüm, 27 kg pamuk ve 29 kg soğan üretimi düşmektedir 119. XIX. yüzyılda bir muhtar, bir hatip, bir çoban kaydedilmiştir. Bir hânede fakir kaydedilerek hiçbir mal varlığı ve üretim durumu yoktur. Köy halkından Sarı Ahmed Oğlu Demürcü, demircilik ile iştigal etmektedir. Diğerlerinin hepsi çiftçilik ve hayvancılık ile uğraşmaktadır. Köy sakinlerinden Durali Oğlu Mehmed işletmekte olduğu arazinin 0,5 dönümünü, Hamid Oğlu da işletmekte olduğu arazinin tamamında 117 BOA, MAD.d., 16029, s.9; BOA, TT 990, s. 11, 12, 13, 14; BOA, TT 166, s. 615; TKA, TT 172, BOA, MAD.d., 16029, s.9; BOA, TT 990, s. 11, 12, 13, 14; TKA, TT 172, 30; BOA, TT 166, s BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s

67 Erkek Dişi Merkep Katır Yekûn Erkek Dişi Yekûn Deve Yekûn K. Keçisi Yekûn kiracı konumundadır. XIX. yüzyıl köyün hâsılatı kuruştur. Hâne başına 389 kuruş gelir düşmektedir 120. Tablo 12: 1844 yılı Bayır Köyü nün Arazi Dağılımı ve Hayvanat Durumu Arazi Dağılımı Hayvan Varlığı M. Tarla B. Dönüm Pamuk T. Y. Ağacı Keçi Kovan İnek Öküz Merkep Katır Tablo 13: 1844 Yılı Bayır Köyü nün Üretim Durumu Üretim Buğday Arpa Pekmez Yemiş Üzüm Pamuk Soğan Tablo 14: 1914 Yılı Bayır Köyü Feres Kara Sığır XIX. yüzyıl Bayır köyünün aile yapısı ve köyde bulunan sülalelerin dağılımı hakkında da şu bilgileri verebiliriz. Abdioğlu, Akçaoğlu, Boşnakoğlu, Çalıkoğlu, Doğanoğlu, Hamidoğlu, Hayraoğlu, Karaoğlu Sarıoğlu, Turtaoğlu, Velioğlu gibi sülaler belli başlı ailelerdendir. XIX. yüzyıl için Bayır köyünde Mehmed, Ahmed, Sadık, Mustafa, Abdurrahman, Hamid, Hamza, Veli gibi isimleri en yaygın kullanılan isimler arasındadır. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında Artıbaş, Beril, Boşnak, Çavuş, Sarı, Tarakcı, Taç gibi isim veya lakap dikkat çekmektedir. En dikkat çekici olanı ise Boşnak lakabıdır. 120 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s

68 Tablo 15: Bayır Köyü nün Aile veya Sülale İsimleri No Sülale veya Aile Adı No Sülale veya Aile Adı No Sülale veya Aile Adı 1. Bayezid Oğlu Mehmed 27. Doğan Oğlu 53. Molla Ali O. Molla Ahmed 2.? Oğlu Abdülkerim 28. Doğan O. Alaeddin O. Mehmed 54. Mustil Oğlu Mustafa 3. Abdi Oğlu 29. Doğan Oğlu Musa 55. Nefi Oğlu Keriz Mehmed 4. Abdi Oğlu Mehmed 30. Durali Oğlu Mehmed 56. Nefi Oğlu Musa 5. Abdi Oğlu Mustafa 31. Fakir Oğlu Gök Mustafa 57. Osman O. Molla Ahmed 6. Abdullah O. Mehmed 32. Gazi Oğlu 58. Sarı Ahmed O. Temürcü 7. Ağa Gazi oğlu Mehmed 33. Hacı Oğlusunun Oğlu 59. Sarı Kerim Oğlu Mustafa 8. Ahmed Efendi Oğlu Abdullah Efendi 34. Halil Ahmed Oğlu Mustafa 60. Sarı Mehmed Oğlu Mustafa 9. Akça Oğlu 35. Hamid Oğlu 61. Sarı Yusuf Oğlu Yusuf 10. Akça Oğlu Ali 36. Hamid O. Abdülkerim 62. Satan Oğlu Kör Ali 11. Akça Oğlu Mustafa 37. Hamid Oğlu Ahmed 63. Sonralı Oğlu Abdülkerim 12. Akça Oğlu Sadık 38. Hamza O. Abdülkerim 64. Sucu Ahmed Oğlu Ahmed 13. Arap Oğlu Ahmed 39. Mustafa Efendi (Hatip) 65. Süleyman Oğlu 14. Artıbaş Oğlu 40. Hatip Oğlu Abdülkerim 66. Taç Oğlu Mehmed 15. Bay Oğlu Ahmed 41. Hayra Oğlan Oğlu 67. Tarak Oğlu Ahmed Efendi 16. Bayezid Oğlu Mustafa 42. Hayra Oğlan O. Mehmed 68. Turta Osman O. Mehmed 17. Beril Oğlu Mehmed 43. İmam Oğlu Mustafa 69. Turta Osman O. Mustafa 18. Boşnak Oğlu 44. Kadir Oğlu 70. Veli Oğlu Abdullah 19. Boşnak O. Abdurrahman 45. Kara Ahmed O. Ahmed 71. Veli Oğlu Ahmed 20. Boşnak O. Sarı Mustafa 46. Kara Kerim Oğlu 72. Veli Otlu Oğlu Mustafa 21. Bulazar Oğlu Mehmed 47. Karasar Oğlu 73. Veli Otlu Oğlu Mehmed 22. Cent Oğlu Mehmed 48. Koca Mustil Oğlu Veli 74. Veli Otlu Oğlu Mustafa 23. Çalık O. Abdurrahman 49. Koru Oğlu Mehmed 75. Yedinci Abdi Oğlusunu O. Mehmed 24. Çalık Oğlu Ahmed 50. Gök Mustafa Oğlu Ali 76. Yeni O. Abdülkerim Efendi 25. Çavuş Oğlu Mehmed 51. Köse Deve Oğlu Abdullah 77. Zakzalve Müderrisinden Abdurrahman Efendi 26. Çökreli O. Kara Mustafa 52. Kurdlin Oğlu Ali 78. Zelil Oğlu Çolak Zelil 1475: hâne 384 / mücerred : hâne 325/nim 180/bennâk 88/ mücerred 33 / imam / muhassıl 5/pir-i fâni / kara (Gebran): nim 9 / bennâk 2 / mücerred : hâne 398 / mücerred 67 / şeyh 3/ kara 3 / sahibi zâviye : nefer : 79 hâne (Bayır) 1844: hâne 78 (Bayır) 121 İmamlardan bir kısmı bennâk olarak kayıtlıdır. 122 BOA, TT 990, s

69 Bayırkozağacı Bayırkozağacı köyü Gündoğmuş a bağlı iken coğrafi konumu ve ulaşım imkânları göz önüne alınarak Alanya ya bağlanan köylerdendir. Gündoğmuş yakınlarındaki Kozağacı köyü ile karışmaması için Bayırkozağacı adı ile anılmaktadır. Köyün yakınlarında bulunan Colybrassos Antik kenti Roma ve Bizans izlerini taşımaktadır. Antik kentin etrafı surlarla çevrili olup, önemli kalıntıları arasında iki tapınak, kayaya oyularak yapılmış önü merdivenli mezar, evler, kent yapısı, odeon ve nekropol alanı içerisinde birçok lahiti sayabiliriz. Kentin etrafında küçük bir kale kalıntısı da vardır 123. Tahrir defterlerinde bu isim ile bir yerleşim yeri yoktur. Fakat XIX. yüzyılda Kozağacı köyüne 28 hâne kayıtlı olması köye Türklerin yerleşmesinin daha eski olduğunu ortaya koymaktadır. O zaman tahrir defterinde kaydı olan fakat günümüzde yerini tespit edemediğimiz Nağlu nâhiyesi sınırlarındaki yerleşim yeri veya mezralardan birisi daha sonraki dönemlerde Kozağacı olarak adlandırılmaya başlanmıştır. Yine başka bir ihtimal Kerliye karyesinin dağılması sonrası buradaki Bayır cemâatine mensup kişiler Kozağacı köyüne gelerek burayı kurmuşlardır. Çünkü XV ve XVI. yüzyıl tapu kaydında Kerliye 2000 kişiye yaklaşan nüfusu ile bölgenin en büyük yerleşim yeridir 124. Bayırkozağacı köyünde XIX. yüzyıl kayıtlarına göre 44 dönüm ekilebilir tarım alanı, 32,5 dönüm bağ alanı ve 1,5 dönüm pamuk tarlası kayıtlıdır. Köyde 18 adet keçiboynuzu ağacı ve 129 adet yemiş ağacı vardır. Köyün hâne sayısına göre hayvan varlığı da bölge şartlarına göre iyi durumdadır. 113 adet keçi, 33 adet öküz, taşımacılıkta kullanılan 8 merkep ile 16 katır vardır. Üretim durumuna baktığımız zaman 4210 kg buğday, 400 kg arpa, 3830 kg üzüm, 450 kg pamuk, 920 kg soğan, 960 kg yemiş ile 80 kg keçiboynuzu üretimi gerçekleşmiştir. Hâne başına 150 kg buğday, 14 kg arpa, 137 kg üzüm, 16 kg pamuk, 33 kg soğan, 34 kg yemiş ve 3 kg keçiboynuzu üretimi düşmektedir Antalya Kültür Envanteri(Alanya), T.C. Antalya Valiliği, Antalya, 2005, s BOA, MAD.d., 16029, s.9; BOA, TT 990, s. 11, 12, 13, 14; TKA, TT 172, 30; BOA, TT 166, s BOA, ML.VRD.TMT.d., 9631, s

70 Köyün tamamı tarım ve hayvancılık ile uğraşmakla beraber 28 hâne içerisinden iki hâne tahtacı esnafı, bir hâne demirci esnafı, bir hâne de çıkıkçı olarak kayda geçmiştir. Köyün XIX. yüzyıl için hâsılatı kuruştur. Hâne başına düşen gelir 410 kuruştur 126. Tablo 16: 1844 Yılı Bayırkozağacı Köyünün Arazi Dağılımı ve Hayvan Durumu Arazi Dağılımı Hayvan Durumu M. Tarla Bağ Pamuk T. Harnup A. Y. Ağacı Keçi Öküz Merkep Katır 44 32,5 1, Tablo 17: 1844 Yılı Bayırkozağacı Köyünün Üretim Durumu Üretim Buğday Arpa Pekmez Üzüm Pamuk Soğan Yemiş Harnup Tablo 18: 1914 Sâlnâmesine Göre Bayırkozağacı Binek Hayvanı Büyük Baş (Kara Sığır) Merkep Ester Yekûn Erkek Dişi Yekûn XIX. yüzyılda, Bayırkozağacı köyünün aile yapısı ve köyde bulunan sülalelerin dağılımı hakkında şu bilgileri verebiliriz. Arapoğlu, İkizoğlu, Taçoğlu, Tıraşoğlu gibi sülaleler köydeki ailelerin belli başlıcalarıdır. XIX. yüzyılda Abdülkerim, Davud, Ahmed, İsmail, Kerim, Hüseyin, Ali gibi isimler köyde kullanılan isimler arasındadır. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında İkiz, Köse, Topaç, Usta gibi isim veya lakap dikkat çekmektedir. En dikkat çekici olanı ise Resulün Oğlu lakabıdır. 126 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9631, s

71 Tablo 19: Kozağacı Köyünün Aile veya Sülale isimleri (1844) 1.? Oğlusunun Oğlu 15. Kırlı Oğlu Yakup 2. Abdi Oğlu Mustafa 16. Gök Ali O. Mehmed O. Temürcü Hacı Mehmed 3. Abdülfettah Oğlu Ahmed Oğlu Mustafa 17. Köse Mehmed Oğlu Mustafa 4. Ali Oğlu Abdülkerim (İhtiyari Karye) 18. Mehmed Ali Oğlu Mehmed Oğlu Musa 5. Arap Mehmed Oğlu Said Efendi (Hatip) 19. Resulün Oğlu Molla 6. Arap Oğlu Mehmed Oğlu Ali 20. Sarı Hüseyin Oğlu Ali 7. Arap Oğlu Mustafa 21. Seyyid Ahmed Oğlu Mehmed 8. Boz Ali Oğlu Mehmed 22. Taç Oğlu Mehmed Oğlu Mustafa 9. Ça'ak Oğlu Mehmed 23. Taç Oğlusunun Oğlu Ahmed 10. Davud Oğlu Ali Oğlu Mustafa 24. Tıraş Oğlu Ahmed Oğlu Mustafa 11. İkiz Oğlu Ahmed Oğlu 25. Tıraş Oğlu Tıraş Ali 12. İkiz Oğlu Ahmed Oğlu 26. Topaç Oğlu Mehmed Oğlu Abdülkerim 13. İsmail Oğlu İsmail 27. Usta Ali Oğlu Ahmed 14. Kerim Oğlu Ömer 28. Veli Kerim Oğlu Molla Veli : hâne : hâne : hâne Kızılağaç (Güzelbağ) Güzelbağ(Kızılağaç) köyü ve çevresinde Türk yerleşmesi Selçuklular dönemine kadar gitmektedir. Kızılağaç XVI. yüzyılda Nağlu nâhiyesi, XIX. yüzyılda ise Kerliye nâhiyesi sınırları içerisindedir. Tapu tahrir ve temettüât kayıtlarında Kızılağaç olarak geçen köy, 1955 yılında Güzelbağ ismini aldı 127. Bölgenin önemli yerleşim yerlerinden olan köyde 1972 yılında belediye teşkilatı kuruldu. Güzelbağ beldesinin coğrafi durumu ve ulaşım imkânları göz önüne alınarak 2001 yılında Alanya ya bağlandı yılında 62 nefer kayıtlı olan köyde hububat, pamuk, keçiboynuzu üretimi ile birlikte bağcılık ve meyvecilik, arıcılık ve hayvancılık yapılmaktadır yılında köyün geliri 6004 akçadır. Köy gelirleri has olarak kayıtlıdır. XVI. yüzyıl kayıtlarına göre köyde iki göz değirmen hizmet vermekte idi sayımında Kızılağaç köyünde 134 hâne kayıtlıdır. Bu tarihte köyün nüfusu kişi arasındadır BCA, / / TKA, TT 172,

72 Kızılağaç karyesine bağlı Cemâati Sıvış 1530 yılında Kerliye karyesine bağlı köy olarak gözükmektedir. Burada 78 hâne, 1 mücerred, 1 şeyh, 1 kara kayıtlıdır. Cemâatin vergi hâsılı 2932 akça ve 64 nefer kaydedilmiştir. Geliri ise has olarak kayıtlıdır 129. Kızılağaç ın XIX. yüzyıldaki durumu hakkında temettüât ve nüfus yoklama defterinden bilgi elde etmekteyiz yılında tutulan temettüât kaydına göre köyde 407 dönüm ekilebilir tarım alanı mevcuttur. Kişi başına 3 dönüm arazi düşmektedir. 188 dönüm bağ tarım alanı ile 12 adet keçiboynuzu ağacı vardır. Kızılağaç, hayvan sayısı bakımından zengin bir köydür. 900 keçi, 82 öküz, 11 inek, 37 deve, 32 katır ve 33 merkep vardır. Üretilen ürünlere baktığımız zaman kg, buğday, 160 kg arpa, 400 kg burçak, kg pekmez, 90 kg yemiş, 1450 kg pamuk ile 310 kg keçiboynuzudur. Kızılağaç köyünde hâne başına 277 kg buğday, 1 kg arpa, 3 kg burçak, 121 kg pekmez, 11 kg pamuk ile 2 kg keçiboynuzu üretimi düşmektedir. Köy halkı tarım ve hayvancılık ile uğraşmaktadır. Köyde bir muhtar, bir imam, iki hatip, iki müderris, dört çoban, dört amele ve bir kürkçülük ile uğraşan kişi vardır 130. Tablo 20: Kızılağaç Köyünün Arazi Dağılımı ve Hayvan Varlığı Arazi Dağılımı Hayvan Varlığı M. T. Bağ Y. Ağ. KB. A. Keçi Kovan Öküz İnek E. Deve D. Deve Katır Merkep Tablo 21: Kızılağaç Köyü nün Tahmini Üretim Durumu Üretim Durumu Buğday Arpa Burçak Pekmez Yemiş Pamuk Keçi Boynuzu XIX. yüzyılda, Güzelbağ köyünün aile yapısı ve köyde bulunan sülalelerin dağılımı şu şekildedir. Abdioğlu, Başaloğlu, Bedeloğlu, Beyoğlu, Deve Alioğlu, Hacıoğlu, Haliloğlu, Hatipoğlu, Hüseyinoğlu, İdrisoğlu, Osmanoğlu, Taşlıcaoğlu Öksüzoğlu köyde bulunan sülalelerin belli başlıcalarıdır. Temettüât verilerine göre Abdi, Alaaddin, İsmail, Kerim, Mehmed, Ahmed, Salim, Mustafa, Hamid, Veli gibi 129 BOA, TT 166, s BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s

73 isimler köyde kullanılan isimler arasındadır. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında Sarı, Öksüz, Kara, Çalı, Bitir, Ecir, Emir gibi isim veya lakap dikkat çekmektedir. En dikkat çekici olanı ise Yezidoğlu, Tekeemirioğlu lakabıdır 131. Tablo 22:Kızılağaç(Güzelbağ) Köyünde Bulunan Aile veya Sülaleler (1844) No Aile veya Sülale İsmi No Aile veya Sülale İsmi No Aile veya Sülale İsmi Osman O. Osman ın O. 1.? Oğlu Hızır O. Mehmed 46. Hüseyin Oğlu Mehmed 91. Yusuf 2.? Ali oğlu Abdi O. Ahmed O Mehmed Abdi O. Kerim O. Mehmed Hüseyin O. Mehmed O. Mustafa 92. Osman O. Yusuf O. Mustafa 48. İdris Oğlu Mehmed 93. Osman O. Yusuf O. Osman 49. İdris O. Mustafa O. Ahmed 94. Öksüz Oğlu Ahmed Oğlu 5. Abdi Oğlu Veli Oğlu 50. İdris Oğlu Yusuf Oğlu 95. Öksüz O. Ali O. Mehmed Abdülkadir Oğlu Ali Efendi Abdülkadir O. Mehmed O. Ali İmam Temür O. Sadık O. Ali Efendi İsmail O. Mustafa O. Mehmed 8. Alaaddin Oğlu Ali Oğlu 53. İsmail O. Abdurrahman Alaeddin O. Ali'nin Hamza 96. Öksüz Oğlu Ali Oğlu Mustafa 97. Öksüz Oğlu Ali nin Oğlu Öksüz O. Kerim O. Mehmed 54. İsmail Veysi Oğlu İsmail 99. Recep O. Ali O. Mehmed 10. Ali Oğlu Ahmed Oğlu Ali 55. Kadri Oğlu Hızır Oğlu Başal Oğlu Mehmed Oğlu Ali Başal Oğlusunun O. Mehmed Başal Oğlusunun O. Mustafa Kahveci O. Mehmed O. Mustafa Kara Ahmed Oğlu Ahmed in O. Kara Hamid O. Hızır O. Ahmed Sabatat O. Abdülkerim O. Ali 101. Salim Oğlu Yusuf Oğlu Bedel O. Ali Oğlu Yusuf 59. Kara Hamza Oğlu Ali Bedel O. Mustafa O. Mustafa 16. Betiz Ali O. Ali nin Oğlu Bey Oğlu Ali Oğlu Bey Oğlu Ali Oğlu Mehmed Sarı Ahmed Oğlu Ahmed O. Ali 103. Sarı Oğlu Ali Oğlu Mustafa Sarı O. Mehmed O. Mehmed 60. Kara Halil Oğlu Yusuf 105. Sarı Veli Oğlu Mustafa 63. Karasabır O. Abdülkerim Karaş O. İbrahim O. Mustafa Kazamboraz O. Ali O. Mustafa 106. Saz Efendi Oğlu Ali Oğlu 107. Saz Efendi O. Mustafa O Bey Oğlu Ali O. Mustafa 64. Gedik <. Oğ. Oğlu Ali 109. Sucu O. Abdülkerim O. Abdullah Suhte O. Mehmed O. Mustafa Keleş O. Mustafa O. 20. Bitir Oğlu Yusuf O. Yusuf Suhte O. Mehmed O. Veli Mustafa 21. Çalı O. Ahmed O. Ahmed 66. Kerimbaş Oğlu Ahmed 111. Şeyh Oğlu Ali Oğlu 131 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s

74 22. Çarıkcı Oğlu Mustafa Çod Oğlu Mehmed Oğlu Ali Çokdar Oğlu Mustafa Oğlu Ahmed Deve Ali Oğlusunun Oğlu Ali Koca Baş O. Ali O. Mustafa Koca Mehmed O. Mehmed O. Yakup Gök Mehmed O. Mustafa O. Mehmed Gök Mehmed O. Ahcı Ahmed O Şeyh Oğlu Ali O. Mustafa 113. Talaş O. Ali nin Zevcesi Aişe Nam Hatun 114. Talaş Oğlu Yusuf Oğlu 115. Talaş Oğlusunun Oğlu Mustafa 26. Deve Ali Oğl. O. Mustafa 71. Göksar Oğl. O. Kerim 116. Talaş Oğl. O.Mustafa 27. Ecir O. Mehmed O. Mehmed Emir Oğlusunun Oğlu Emiş Ağa Oğlu Mehmed 74. Göksun O. Mehmed O. Ali Köse Hatip O. Mustafa O. Mehmed Köse Hatip O. Ali O. Mehmed 117. Taraf O. Abdullah Oğlu Ali Taraf Oğlu Mehmed Oğlu Ahmed Taraf O. Molla O. Molla Mustafa 30. Hacı Oğlu Ali Oğlu Ali 75. Köse Mehmed O.Hızır 120. Taşlıca O. Ahmed O. Veli Kuduz O. Yusuf O. 31. Hacı Oğlu Mustafa O. Ali Taşlıca Oğlusunun O. Veli Mehmed 32. Halil Oğlu Halil Oğlu Mehmed Halil Oğlu Mustafa Hasan Efendi O. Mustafa O. Ahmed Hatip O. İsmail O. Abdullah Hatip Ali O. Ahmed O. Mustafa Hatip Ali O. Ali nin O. Mustafa Hatip Oğlu İsmail Oğlu Ahmed Hatip Oğlu Mustafa Oğlu İsmail Kurs Ali Oğlu Ali'nin O. Hızır Kurs Ali O. Ali'nin O. Ali Memil O. Mustafa O. Ahmed Molla Ali Oğlu Mehmed Abdülkerim Efendizâde Sadık Efendi Hızır Ali O. Mustafa O. Mehmed Hızır O. Abdülkerim O. Hızır Hoca Oğlu Mustafa O. Ali Hatip O. Mehmed O. Mustafa Molla O. Mehmed O. Ahmed Molla Oğlu Mehmed in Oğlu Mustafa Bas Oğlu Mustafa Müderrisani Kiramdan Müftizâde Ahmed Efendi Müderrisani Kiramdan Müftizâde Emir Efendi O. Müezzin Ahmed Oğlu Yusuf Müezzin O. Mustafa nın O. Müfti Emir Efendi O. Emir Efendi Osman Oğlu Ali Oğlusunun 90. Osman Oğlu Mustafa Teke Emiri O. Mehmed O. Ahmed 123. Telaş O. Mehmed (Muhtar) 124. Telaş O. Mehmed O. Halil Temürcü Ali Oğlu Mehmed Topal O. Mehmed O. İbrahim Tüfenkli O. Andülkerim O. Mustafa Tüfenkli Oğlu Kerim Oğlu Ali 129. Vasal Oğlu Hızır Vasal Oğlu Mehmed Oğlu Yusuf Yanbacı Oğlu Ali Oğlu Mehmed 132. Yanbaç Oğlu Ali Oğlu Yezid O. Mehmed O. Mustafa Zayi O. Mehmed Oğlu Mehmed 51

75 1555: nefer : 154 hâne 1844: hâne hâne İshak Fakıhlar Köy Güzelbağ yakınlarında bir yerdir. Fakat bugün yerinin neresi olduğu tam olarak belli değildir yılında Bertarbucağı ismi ile bir mahallesi kayıtlıdır yılında 56 nefer kayıtlı olan köyde hububat üretimi, keçiboynuzu, bağcılık ve meyvecilik yapılmaktadır. Arıcılık ve hayvancılıkta köyün geçim kaynakları arasındadır. Köyün 1555 yılı hâsılı 1309 akça ve has olarak kayıtlıdır. İshak Fakihlerin Mahallesi olan Bertarbucağı nda arpa, buğday, pamuk, susam, keçiboynuzu yetiştirilmektedir. Hayvancılık ve arıcılıkta önemli bir gelir kaynağıdır. Köyde iki adet değirmen vardır. Bu değirmenlerden birisi usta Şükrullah tarafından işletilmektedir. Mahallenin 1555 yılına ait geliri 2402 akçadır : nefer 56 (Bertarbucağı 29) Nebiler Bu köyün yeri tam belli olmamakla birlikte bugünkü Güney köyü yakınlarında bir yerdir. XVI. yüzyılda köyde hububat üretimi ve bağcılık yapılmaktaydı. Bunun dışında hayvancılık ve arıcılıkta köyün geçim kaynakları arasındadır yılında 17 nefer kayıtlı olan köyün vergi hâsılı 610 akça ve has olarak kayıtlıdır. Bölgenin en küçük köylerinden birisidir yılında kaydı olan bu köy daha önceki ve sonraki dönemlerde yoktur : 17 nefer Güney (Güneyköy) Güney köyü Gündoğmuş a bağlı iken coğrafi konumu ve yol imkânları göz önüne alınarak Alanya ya bağlanmıştır. Köy sınırlarında Roma ve Bizans dönemi izlerini taşıyan I. derece arkeolojik sit alanı ilan 132 BOA, TT 172, 32, BOA, TT 172,

76 edilen Cibyra Minor antik kent yerleşim alanı vardır. Antik kente ulaşım Alanya-Güzelbağ yolu ile mümkündür. Antik kent iki tepe üzerinde kurulmuştur yılında Kerliye ye tabi olarak kaydedilen Güney Cemâatine 9 hâne, 2 bennâk, 1 mücerred kayıtlıdır yılında 103 hâne, 9 mücerred, 2 kara, 1 sahibi zâviye kayıtlıdır yılında 9 nefer Gebran kayıtlıdır. Güney köyünün 1844 yılındaki temettüât kayıtlarında da 28 hâne kayıtlıdır. Güney Köyü nün 1500 yılı vergi hâsılı, Kerliye ile birlikte zikredilmiştir yılında arpa, buğday, susam, keten üretimi yapılmaktadır. Hayvancılık ve arıcılıkta önemli bir gelir kaynağıdır yılında vergi hâsılı 1249 akça olup geliri has olarak kaydedilmiştir yılı 270 akçalık gelir cizye geliri olarak elde edilmiştir yılında köyde 10 hâne yani 50 kişiye yakın Hıristiyan nüfus yaşamaktadır yılında da Hıristiyan halkın burada yaşadığını söyleyebiliriz. Fakat 1844 yılında tutulan temettüât defterine bütün isimlerim Müslüman ve Türk ismi olması burada yaşayan Hıristiyanların zamanla buradan göç ettiklerini veya Müslümanlığı kabul ederek islamlaştıklarını göstermektedir 135. Güney köyünün XIX. yüzyıl içerisindeki durumu hakkında şu bilgileri verebiliriz. Köyde 70 dönüm ekilebilir tarım arazisi, 23,75 dönüm bağ arazisi, 1 dönüm pamuk arazisi vardır. Köyde 126 adet yemiş ağacı, 15 adet keçi, 13 kovan, 22 öküz, 9 inek ile taşımacılıkta kullanılan 13 deve vardır. Güney köyünde XIX. yüzyılda, 5290 kg buğday, 160 kg arpa, 1960 kg pekmez, 1130 kg yemiş, 1120 kg susam, 1790 kg keçiboynuzu ile 300 kg pamuk üretimi gerçekleşmiştir. Köyde yapılan tahmini üretime göre hâne başına 189 kg buğday, 6 kg arpa, 70 kg pekmez, 40 kg yemiş ve susam, 64 kg keçiboynuzu ile 11 kg pamuk üretimi düşmektedir Antalya Kültür Envanteri, (Akseki-İbradı-Gündoğmuş-Gazipaşa), T.C. Antalya Valiliği, Antalya, 2005, s BOA, TT 990, s. 15; BOA, TT 172, BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s

77 Köy halkının tamamı çiftçilik ve hayvancılık ile iştigal etmektedir. Köyüm XIX. yüzyıl hâsılatı 7581 kuruştur. Kişi başına 271,75 kuruş gelir düşmektedir. Tablo 23: 1844 Yılı Güney Köyünün Arazi Dağılımı ve Hayvan Varlığı Arazi Durumu Hayvan Dağılımı M. Tarla Bağ P. T. Y. Ağ. KB. A. Keçi Kovan Öküz İnek E. Dev. D. Dev. Dev , Tablo 24: 1844 Yılı Güney Köyü nün Tahmini Üretimi Üretim Buğday Arpa Pekmez Yemiş Susam Keçi Boynuzu Pamuk XIX. yüzyılda Seyyid Alioğlu, Mahmud Beşeoğlu ve Surk? Oğlu köyde yaşayan sülalelerden belli başlıcalarıdır. Köyde Ali, Mehmed, Mahmud, Süleyman gibi isimler en çok kullanılan isimler arasındadır. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında Gani, İkiz, Kara, Koca, Seyyid, Şeyh gibi isim veya lakaplar dikkat çekmektedir 137. Tablo 25: Güney Köyünde Bulunan Aile veya Sülale Adları(1844) No Aile veya Sülale Adı No Aile veya Sülale Adı 1.? Oğlu Ahmed (Muhtar) 15. Gök Mustafa nın Oğlu Mehmed 2.? Oğlu Mustafa 16. Kurubaş Oğlu Mehmed 3. Ali Efendi O. Mehmed O. Mehmed 17. Mahmud Beşenin Oğlu 4. Ali Oğlu 18. Mahmud Beşenin Oğlu 5. Arabın Oğlu? 19. Mu Oğlu Mehmed 6. Bodur Oğlu Ali 20. Narağaçlı Oğlu Mehmed 7. Gani Yusuf Oğlu Mustafa 21. Pir Ahmed Oğlu Mehmed 8. Hatip Oğlu Mehmed 22. Seyyid Ali Oğlu 9. İbrahim Oğlu 23. Seyyid Ali O. Mahmud O. Mehmed 10. İkiz Oğlu İmam Molla 24. Seyyid Ali Oğlu Mehmed 11. Kabaklı O. Mustafa O. Mahmud 25. Surk? Oğlu Alaaddin 12. Kara Mustafa Oğlu Abdülkerim 26. Surk? O. Mehmed O. Mehmed 13. Kara Süleyman Oğlu 27. Şeyh? Oğlu Hacı 14. Koca? Oğlu Mehmed Oğlu Ali 28. Tekeli Oğlu Abdülkerim 137 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s

78 1500 (Gebran) : hâne 10 / bennâk 2 / mücerred : hâne 103 / mücerred 9 / kara 2 / sahibi zâviye : 9 nefer : 35 hâne 1844: hâne Orhanköy Orhanköy, XVI. yüzyılda Kerliye karyesi içerisindedir yılında 49 hâne, 7 mücerred ve 1 şeyh olmak üzere Kerliye karyesi içerisinde Cemâati Orhan olarak kayıtlıdır. Orhan Cemâati, 1555 yılında Kızılağaç karyesi içerisinde gösterilmiştir. Bu cemâat zamanla köy statüsüne dönüşmüştür. Bugün ise Orhanköy olarak Alanya ya bağlıdır ve merkeze uzaklığı 31 km dir yılında geliri 1773 akça has olarak kaydedilmiş ve 70 nefer kayıtlıdır. Orhanköy de 1844 yıl sayımında 43 hâne kayıtlıdır. Köyde hayvancılığın yanı sıra keçiboynuzu üretimi yapılmaktadır. Bağcılık ve meyveciliğinde yapıldığını tahrir kayıtlarından anlamaktayız 138. Orhanköy de, XIX. yüzyılda 100 dönüm tarım yapılan arazisi ile 74 dönüm bağ ve 130 adet yemiş ağaç kaydı vardır. Köyde 238 adet keçi, 17 öküz, 1 inek, 25 deve, 7 merkep ve 14 kovan vardır. Orhanköy de 8740 kg buğday, 260 kg burçak, 5690 kg pekmez, 1530 kg yemiş ile 50 kg pamuk üretimi gerçekleşmiştir. Köyde üretilen tahmini üretim durumuna göre hâne başına 200 kg buğday, 6 kg burçak, 135 kg pekmez, 35 kg yemiş ile 1 kg pamuk düşmektedir. Köy halkının tamamı çiftçilik ile meşguldür. Köy muhtarı Hoca Oğlu Mustafa Oğlu Ali kullanmakta olduğu üç dönüm arazisini kiralık olarak işletmektedir. Köydeki hânelerden iki kişi geçimini amelelik yaparak, bir hâne neccarlık ile bir hâne de hademelikten sağlamaktadır. Köyün 1844 yılı hâsılatı kuruştur. Kişi başına 284 kuruş gelir düşmektedir BOA, TT 172, s BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s

79 Mezru Tarla Bağ Dönüm Yemiş Ağacı Keçi Kovan Öküz İnek Erkek Deve Dişi Deve Merkep Buğday Burçak Pekmez Yemiş Pamuk Tablo 26: 1844 Yılı Orhan Köyün Arazi, Hayvan ve Üretim Durumu Arazi Hayvan Dağılımı Üretim Temettüât kaydından Orhanköy köyünün aile yapısı ve köyde bulunan sülalelerin dağılımı hakkında da bilgi sahibi olabilmekteyiz. Buna göre Baloğlu, Beni Ahmedoğlu, Beni Alioğlu, Hıyanetoğlu, Hocaoğlu, Köseoğlu, Yusufoğlu belli başlı sülale veya ailelerdir. Temettüât kayıtlarına göre Mustafa, Ali, Mehmed, Hamza, Veli, Yusuf, gibi isimler köyde kullanılan en yaygın isimler arasındadır. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında Bal, Hıyanet, Kara, Tabaş, Topuklu, Molla, Korcu gibi isim veya lakaplar dikkat çekmektedir 140. Tablo 27: Orhanköy ün Aile veya Sülale Durumu 1.? Ali Oğlu Mustafa nın Oğlu Mehmed 23. Köse Ali Oğlu Mehmed Oğlu Ali 2.? Oğlu Mehmed Oğlu Mehmed 24. Köse Ali Oğlu Mehmed Oğlu Mehmed 3.? Oğlu Mehmed Oğlu Mehmed 25. Köse Mehmed Oğlu Abdullah 4. Bal Oğlu Mehmed Oğlu Abdullah 26. Kul Oğlu İbrahim Oğlu İbrahim 5. Bal Oğlu Mehmed Oğlu Mehmed 27. Kulaklı Oğlu Mehmed Oğlu Mustafa 6. Bal Oğlu Mehmed Oğlu Mehmed 28. Mahşi Oğlu Mehmed Oğlu Mehmed 7. Bal Oğlu Mustafa 29. Mahşi O. Mustafa Oğlu Molla Abdullah 8. Beni Ahmed Oğlu Ahmed Oğlu Mehmed 30. Memiş Oğlu Mehmed Oğlu Ali 9. Beni Ahmed Oğlu Mehmed Oğlu Ali 31. Molla Mustafa Oğlu Ali 10. Beni Ahmed Oğlu sunun Oğlu Mehmed 32. Musa Ali Oğlu Ali nin Oğlu Mustafa 11. Beni Ali Oğlu Ali nin Oğlu Mehmed 33. Subal Oğlu Mehmed Oğlu Mustafa 12. Beni Ali Oğlu Mehmed Oğlu Mehmed 34. Tabaklı Oğlu Mehmed Oğlu Mustafa 13. Hamza Oğlu Abdullah Oğlu Mehmed 35. Tabaş Oğlu Ali'nin Oğlu Mehmed 14. Hıyanet Oğlu Mehmed Oğlu Mehmed 36. Tatış Oğlu Mehmed Oğlu Ahmed 15. Hıyanet Oğlu Mehmed Oğlu Mustafa 37. Temürcü Mehmed Oğlu Abdullah 16. Hoca Oğlu Mustafa Oğlu Ali(Muhtar) 38. Topbaş Oğlu Mehmed Oğlu Mustafa 17. Hoca Oğlu Mustafa Oğlu Mehmed 39. Topuklu Oğlu Abdullah Oğlu Mehmed 18. İbrahim Oğlu Mehmed Oğlu Mehmed 40. Veli Ali Oğlu Ali'nin Oğlu Mustafa 19. Kara Ahmed O. Mehmed O. Mehmed 41. Yusuf Oğlu Mehmed Oğlu 20. Korcu Ali O. Halil Efendi (Hatibi Karye) 42. Yusuf Oğlu Mehmed Oğlu Mehmed 21. Gök Ali Oğlusunun Oğlu Mehmed 43. Yusuf Oğlu Mustafa Oğlu 22. Gökçe Oğlu Ali Oğlu Mustafa 140 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s

80 Mezru Tarla Bağ Dönüm Yemiş Ağacı Keçi B. Ağacı Keçi Kovan Öküz İnek Erkek Deve Dişi Deve Deve Kısrak Merkep 1530: hâne 49 / mücerred 7 / şeyh : nefer : hâne : hâne : hâne Burçaklar Burçaklar köyü Gündoğmuş a bağlı iken coğrafi konumu ve ulaşım imkânları göz önüne alınarak Alanya ya bağlanmıştır. Burçaklar köyünün bulunduğu yer, XVI. yüzyılda Nağlu sınırları içerisindedir. Tahrir kayıtlarında Burçaklar ismi geçmemekle birlikte 1844 yılı temettüât kayıtlarında 51 hâne ile büyük bir köy görünümündedir. Bu tarihte tahmini nüfusu arasındadır. XIX. yüzyılda Burçaklar köyünde 98 dönüm ekilebilir arazi ile 37 dönüm bağ arazisi vardır. Köyde 126 adet yemiş ağacı ve 127 adet keçiboynuzu ağacı kaydedilmiştir. Köy hayvan sayısı bakımında diğer köylerden daha iyi durumdadır. Köyde 394 adet keçi, 19 adet öküz, 44 adet inek, 35 adet deve ve 106 kovan vardır. Üretim durumuna bakacak olursak kg buğday, 520 kg arpa, 3180 kg pekmez, 1220 kg yemiş, 530 kg pamuk, 2650 kg keçiboynuzu, 440 kg üzüm ve 1080 kg susam üretimi gerçekleşmiştir. Bu duruma göre hâne başına 419 kg buğday, 13 kg arpa, 78 kg pekmez, 30 kg yemiş, 13 kg pamuk, 6 kg keçiboynuzu, 11 kg üzüm ve 26 kg susam üretimi düşmektedir. Köyün toplam hâsılatı kuruştur. Hâne başına 295 kuruş gelir düşmektedir 141. Tablo 28: 1844 Yılı Burçaklar Köyünün Arazi Dağılımı ve Hayvan Varlığı Arazi Dağılımı Hayvan Varlığı BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s

81 Tablo 29: 1844 Yılı Burçaklar Köyü nün Üretim Durumu Üretim Buğday Arpa Pekmez Yemiş Pamuk Harnup Üzüm Susam Temettüât kaydından Burçaklar köyünün aile yapısı ve köyde bulunan sülalelerin dağılımı hakkında da bilgi sahibi olabilmekteyiz. Tabloyu incelediğimiz zaman 51 hâne içerisinde Cobalioğlu, Çopuroğlu, Deveci Alioğlu, Konyalıoğlu, Velioğlu gibi sülalelerin, belli başlı aileler olduğunu anlamaktayız. XIX. yüzyılda Ali, Mustafa, Mehmed, Süleyman, Recep, Osman, gibi isimlerin köyde kullanılan yaygın isimler arasındadır. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında Sarıcı, Semedli, Konyalı, Çop, gibi isim veya lakaplar dikkat çekmektedir 142. Tablo 30: Burçaklar Köyünde Bulunan Aile veya Sülale İsimleri No Aile veya Sülalel İsimleri No Aile veya Sülalel İsimleri 1. Konyalızâde Yusuf Ağa 27. Kara Yusuf Oğlu Mustafa nın Oğlu 2. Ali Koca Oğlu 28. Katırcı Oğlu Ali Oğlu Mehmed 3. Bayalı Ahmed Oğlu Yusuf 29. Koca Oğlu Ahmed 4. Bayırlı Oğlu Kör Ali Oğlu 30. Konyalı Abdülkerim Ağa O. Numan 5. Bekir Oğlu Arap Oğlu Mehmed 31. Konyalı Ali Ağa O. Şeyh Ali Ağa 6. Bey Oğlu Mustafa 32. Konyalı Nuh Ağa Oğlu İsmail 7. Büyük Oğlu Mehmed 33. Konyalı Sami Ağa O. Veli Mahmud 8. Cob Ali Oğlu Ali Oğlu Ali 34. Konyalızâde Mustafa Ağa 9. Cob Ali Oğlu Mustafa 35. Gök Oğlusunun Oğlu 10. Cob Ali Oğlusunun O. Abdülkerim 36. Narağaçlı O. Ahmed O. Mehmed 11. Cop Ali O. Kara Kerim O. Mustafa 37. Orhanlı Oğlu Koca Mustafa 12. Çaltıya Oğlu Deveci Mehmed 38. Osman Oğlu Mehmed 13. Çopur Oğlu Mehmed Oğlu Ali 39. Recep Oğlu Mustafa Oğlu Kara 14. Çopur Oğlu Mehmed O. Mehmed 40. Sarıcı Oğlusunun Oğlu Ali 15. Çopur Oğlu Mustafa Oğlu Ahmed 41. Semedli Oğlu Ali 16. Çündüreli Sebil Mehmed 42. Topbaş Oğlusunun Oğlu 17. Deli Kerim Oğlu Sağır Mustafa 43. Tosmurlu O. Kara Mustafa O. Süleyman 18. Deveci Ali Oğlu 44. Traş Oğlu Mustafa nın Oğlu 19. Deveci Ali Oğlu Mustafa (Fakir) 45. Traş Oğlu? Oğlu Ali 20. Hamza Oğlusunun O.Mehmed 46. Tuşan Oğlu Abdülkerim 21. Hoca Oğlu Mehmed Oğlu Mustafa 47. Veli Ağa Oğlu 22. İmam Oğlu Ahmed 48. Veli Ağa Oğlu Süleyman 23. İsmail Oğlu Kara Ahmed 49. Veli Süleyman Oğlu 24. İyibaş Ağa Oğlu Hacı Süleyman 50. Yar Oğlu Mehmed Oğlu (Çoban) 25. Kamış Oğlu İbrahim Oğlu Ali 51. Zalim Oğlu Mehmed O. Ahmed 26. Kara Yusuf O. Mehmed O. Mehmed 142 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s

82 : hâne : hâne Bedan Bedan köyü Gündoğmuş un en uzak köylerden birisidir. İlçe merkezine uzaklığı 60 km dir. Alanya ya ise 100 km uzaklıktadır. Köy Torosların zirvesinde, Konya sınırında yer almaktadır yılında Ginareş nâhiyesine bağlı olan köy 1555 yılında Nağlu nâhiyesine bağlıdır. XIX. yüzyılda Seyyid Mahmud nâhiyesi sınırları içerisindedir. Bedan köyü 1475 yılı kayıtlarında 33 hâne, 4 mücerred, 3 bive; 1500 yılında 1 çift, 22 nim, 3 bennâk, 7 mücered, 1 imam, 1 pir-i fâni; 1530 yılında 23 hâne, 1 mücerred, 2 kara, 1 a ma; 1555 yılında da 53 nefer kaydedilmiştir. Bu bilgiler ışığında XVI. yüzyılda Bedan köyü nüfusunun arasında olduğunu söyleyebiliriz. XIX. yüzyılın sonlarına doğru Bedan köyünün nüfusunda önemli bir değişikliğin olmadığını görmekteyiz. Bu yüzyıldaki kayıtlarda 1844 yılında 34 hâne; 1871 ve 1873 yılında 40 hâne kayıtlıdır. XIX. yüzyıl içerisinde köyün nüfusu arasındadır 143. XVI. yüzyılda Bedan köyünde hububat üretiminin yanı sıra ceviz ve göçek, üretimi de yapılmakta idi. Ceviz ve göçek kaydı 1555 yılında karşımıza çıkmaktadır. Daha önceki tahrirde bu kayıtları göremiyoruz. Bağcılık, arıcılık ve hayvancılık köyün diğer geçim kaynakları arasındadır yılı vergi hâsılı 1736 akça, 1520 yılı hâsılı 2572 akça, 1530 yılı hâsılı 2572 akça, 1555 yılın hâsılı ise 3265 akçadır yılında köyde 3 göz değirmen bulunup bunlardan 1 i harap durumdadır yılında değirmen sayısı 4 göze çıkmıştır. Bu değirmenlerden ikisi çalışır vaziyette 2 si ise harap durumdadır. Köyün geliri 1555 yılında has olarak kayıtlıdır 144. Bedan köyünde XIX. yüzyıl üretim durumuna baktığımız zaman XV ve XVI. yüzyıl ile paralellik göstermektedir. Bedan köyü, 137 dönüm ekilebilir alanı ve hâne başına düşen 4 dönüm arazisi ile Gündoğmuş un en iyi köylerinden birisidir. Bağ arazisi de kişi başına 0,75 dönüm arazi 143 BOA, MAD.d., 16029; s. 32; BOA, TT 990, 109; TKA, TT 172, 33; BOA, TT 166, s. 614; BOA, MAD. d., 22011, s BOA, TT 990, 109; BOA, MAD.d., 152, s. 149; BOA, TT 166, s. 614; TKA, TT 172,

83 Erkek Dişi Merkep Ester Yekûn Erkek Dişi Yekûn Deve Yekûn Ağnam K. Keçisi Yekûn Mezru Tarla Bağ Dönüm Sağmal Keçi Keçi Koyun Yoz Davar İnek Kısrak Deve Öküz Erkek Merkep Buğday Arpa Pekmez Soğan Melaz ile standartların üzerindedir. Köyde 105 adet keçi, 93 adet koyun, 65 adet yoz davar, 4 inek, 1 kısrak, 3 deve, 31 öküz ve taşıma amaçlı kullanılan 19 merkep vardır. Üretim durumu ise 9760 kg buğday, 7530 kg arpa, 1990 kg pekmez, 2460 kg soğan ve 3980 kg melazdır. Bu üretim durumuna göre tahminen hâne başına 287 kg buğday, 222 kg arpa, 59 kg pekmez, 72 kg soğan ve 117 kg melaz üretimi düşmektedir. Köyün 1844 yılı hâsılatı kuruştur. Hâne başına 364 kuruş gelir düşmektedir. Bedan köyü XIX. yüzyıl için Gündoğmuş un zengin köyleri arasındadır 145. Tablo 31: 1844 Yılı Bedan Köyünün Arazi Dağılımı, Hayvan Sayısı ve Üretim Arazi Hayvan Varlığı Üretim Tablo 32:1914 Yılı Konya Vilayet Sâlnâmesine Göre Bedan Köyü Binek Hayvanı Büyük Baş Küçük Baş Feres Kara Sığır Temettüât kaydından Bedan köyünün aile durumu ve sülalelerin dağılımı hakkında da bilgi sahibi olmaktayız. Buna göre 34 hânenin sülaleler bazında dağılımı şu şekildedir. Buturoğlu, Kalaoğlu, Köleoğlu, Tarıcıoğlu sülalelerin belli başlıcalarıdır. XIX. yüzyılda Ali, Mehmed, Süleyman, Hasan gibi isimler köyde kullanılan belli başlı isimler arasındadır. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında Darıcı, Kara, Kala, Köle gibi isim veya lakaplar da dikkat çekicidir. 145 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9631, s

84 Tablo 33: Bedan Köyünde Bulunan Aile veya Sülale Adları (1844) No Aile veya Sülale İsmi No Aile veya Sülale İsmi 1.? Oğlu Deve Ahmed 18. Kekelci Oğlu Mehmed Ali 2. Abdülkerim O. Süleyman O. Kerim 19. Gödenin O. Mehmed O. İbrahim 3. Ali Efendi Oğlu 20. Gök Hasan Oğlu Deve 4. Atcı Oğlu Ali 21. Göksar O. Arab Mehmed 5. Bacakaz Oğlu Abdülkerim 22. Köle Salih Oğlu Gök 6. Butur Oğlu Ali Oğlu 23. Köleş Oğlu Mustafa Oğlu 7. Butur Oğlu Kara Ali 24. Köse Oğlu 8. Butur Oğlu Mehmed 25. Mat O. Mehmed Oğlu Ali 9. Darıcı O. Mehmed O. Abdüllatif 26. Musa Oğlu Mustafa 10. Dikbaş Oğlu Ali 27. Ovalı Oğlu Ahmed 11. Diriş Oğlu Mehmed 28. Öksüz Ali Oğlu İbrahim 12. Elmacı O. Kerim O. Süleyman 29. Sarı O. Mustafa Oğlu Ali 13. Kabadayı Oğlu 30. Sarı Sakal O. Mustafa O. Meh. 14. Kala Oğlu Koca Ali 31. Tarıcı Oğlu Ahmed 15. Kala Oğlu Mehmed 32. Tarıcı O. Mehmed O. Mehmed 16. Kara Ahmed O. Süleyman 33. Tırtır Oğlu Süleyman 17. Kara Kırca Ahmed 34. Veli Ağa Oğlu 1475: hâne 33 / mücerred 4 / bive : çift 1 / nim 22 / bennâk 3 / mücerred 7 / imam 1 / pîr-i fani : hâne 23 / mücerred 1 / kara 2 / ama : nefer : hâne : hâne : hâne Elikesik XVI. yüzyıl kayıtlarına göre Nağlu nâhiyesine bağlı olan Elikesik bugün Alanya ya bağlıdır. Nâhiye bütünlüğünü bozmamak için Elikesik Köyünü de burada incelemeyi uygun bulduk. Elikesik köyü yakınlarında bulunan etrafı surlarla çevrili Hamaksıa Antik Kenti burada yerleşimin çok eski olduğunu göstermektedir. Antik kent 61

85 içerisinde kilise, tapınak, agora, çeşme binası, eksedra ve kuleler mevcuttur 146. Elikesik köyü 1500 yılında Onas nâhiyesine bağlı olarak gözükmektedir yılında Nağlu nâhiyesine bağlı olan köy Sığırlık ve Arapoğlu mahallelerinden meydana gelmektedir. XIX. yüzyılda da Oba nâhiyesi sınırları içerisindedir. Alanya ya uzaklığı 11 km olup nüfusu 1465 dir yılında 40 nim, 16 bennâk, 8 mücerred, 3 imam, 1 kötürüm; 1530 yılında 91 hâne, 3 mücerred, 3 kara; 1555 yılında 109 nefer kayıtlıdır. XVI. yüzyılda köyün nüfusu 500 kişi civarındadır 147. XVI. yüzyılda arpa, buğday, pamuk, susam, keçiboynuzu, göğez ve kulkaz üretimi yapılmaktadır. Bağcılık ve hayvancılık da köyün geçim kaynakları arasındadır. Köyde 1500 yılında 2,5 göz değirmen kayıtlıdır yılında ise 1,5 göz kaydedilmiştir. Tımar olarak kayıtlı olan köyün geliri, 1500 yılında 3120 akça, 1530 yılında 3220 akça, 1555 yılında 5236 akçadır : nim 40 / bennâk 16 / mücerred 8 / imam 3 / kötürüm : hâne 91 / mücerred 3 / kara : nefer 109 (Sığırlık 32 / Arapoğlu 15) Şarapsa 149 Bugün Alanya ya çok yakın olan Konaklı beldesinin bulunduğu yerlerdir. Şarapsa 1500 yılında Ginareş 1555 yılında ise Nağlu nâhiyesinin içerisinde zikredilmektedir. XIX. yüzyılda da Kerliye nâhiyesi sınırları içerisindedir. Şarapsa da nâhiye bütünlüğünü bozmamak için burada incelenmiştir. Şarapsa olarak adlandırılan Konaklı ve çevresinde gerek Roma ve Bizans gerekse Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait birçok tarihi kalıntı mevcuttur. Bunlardan en önemlisi II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında yapılan Şarapsa Han dır 150. Şarapsa da 1475 yılında 93 hâne, 5 mücerred; 1500 yılında Antalya Kültür Envanteri(Alanya), T.C. Antalya Valiliği, Antalya, 2005, s BOA, TT 990, s. 83; BOA, TT 166, s. 615; BOA, TT 172, BOA, TT 990, s. 83; BOA, TT 166, s. 615; BOA, TT 172, TKA, TT 172, 35; BOA, TT 990, Antalya-Alanya Devlet Karayolunun hemen Kuzeyinde Alanya İlçesinin 15 kilometre Batısında Serapsu deresi kıyısında küçük bir tepe üzerinde bulunmaktadır. İnşaat tarzı 62

86 nim, 24 bennâk, 14 mücerred, 1 imam; 1530 yılında 78 hâne, 9 mücerred, 6 kara, 1 mecnun, 1 da i; 1555 yılında 178 nefer kayıtlıdır. Köyün nüfusu XVI. yüzyıl içerisinde arasındadır 151. Şarapsa nın 1500 yılı hâsılatı 4536 akça, 1530 yılında 6300 akçadır yılındaki hâsılatı ise 7476 akçadır. Şarapsa köyünün gelirleri has ve ile diğer hanlardan ayrılmıştır. Erken dönem han örneklerinden olan bir Selçuklu eseridir. Kitabesine göre Sultan Alaeddin Keykubat'ın oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in saltanat zamanında ( ) yapılmıştır. Boyuna uzanan 10 bölümden meydana gelmiş olan Şarapsa Han, alışılagelmiş olan han plânlarından ayrı bir özellik gösterir. Dıştan uzun cephelerde 11'er, dar cephelerde 3'er payanda ile takviye edilmiş olan hanın beden duvarları giriş cephesinde kesme taştan yapılmış olmasına mukabil diğer cephelerde yontma taştandır. Tonoz kenarları üzerinde kale burçlarında olduğu gibi dendanlarla nihayetlenen duvarların köşeleri kare payandalı, dar kenarlar ortasında ise üçgen payandalı olup diğer iki kenardakilerin hepsi dikdörtgen payandalarla takviye edilmiştir. Doğu uçtaki birinci bölüm hanın diğer bölümlerinden ayrılmış, han zemininden daha yüksek olarak yapılmıştır. İki payanda arasında 3 basamak merdivenle çıkılan giriş kapısı, tamamen kesme taştan 3 dilimli bir kemerin teşkil ettiği niş içine alınmış olup yay kemerlidir. Kapı kemeri üzerindeki geçmeli bir silmeyi takiben niş kemerinin üst dilimi içinde küçük bir kitabe yerleştirilmiştir. Mescit veya bey odası olarak ayrılmış olan bu bölümün üst örtüsü hanın diğer bölümlerinde olduğu gibi beşik tonozdur. Doğu duvarındaki üçgen payandaların iki yanında iki mazgal penceresinden ışık alan mekânın Güney duvarında bir de küçük mihrabı bulunmaktadır. Han olarak ayrılmış olan esas büyük kısmın Kuzeyindeki girişinin iki yananda beşer payanda bulunmakta ve tam ortada hanın büyük kapısı yer almaktadır. Beden duvarlarından iki yanındaki takviye payandaları hizasınca ileri doğru çıkıntı yapan kenarları pahlı profiller ve hafif sivri kemer büyük protal nişini meydana getirmektedir. Basık yay kemerli giriş kapısı üzerinde önce iki köşede yapılmış radyal kemerle daraltılmış daha sonra merkezden kenara doğru genişleyen meyilli ve radyal şeklindeki niş kemeri içine konik bir şekil verilmiştir. Bu kısımda köşelerdeki iki küçük radyal vari nişin arasında dört satır halinde yazılmış bir kitabesi konulmuştur. Giriş kısmından itibaren solda ve sağda içten 4 sivri kemerle takviye yapılmış olan üst örtüyü boydan boya uzanan küçük bir tonoz teşkil etmektedir. Her bölümün gerek Kuzey gerek Güney duvarlarında bulunan, tonoz altında açılmış birer mazgal pencere ile hanın içi aydınlatılmaktadır. Kale burçlarında bulunan türden dışardan girilmesi mümkün olmayacak şekilde mazgallar bulunan hanın gerektiğinde kale gibi kullanılmak üzere yapıldığını göstermektedir. İçi boydan boya bir dehliz şeklinde bulunan hanın doğu yönünde bir de mescit bulunmaktadır. Gece konaklayanlar için hayvanlar ile insanlar arasında küçük bir yükselti vardır. Günümüzde Vakıflar Genel Müdürlüğünce kiraya verilmiş olup restoran ve eğlence yeri olarak kullanılmaktadır. ( erişim: ). 151 BOA. MAD.d., 16029, s. 32; BOA, TT 990, 111, TKA, TT 172,

87 zeâmet olarak kayıtlıdır. Köyde XVI. yüzyılda yetiştirilen ürünler, arpa, buğday, pamuk, susam, keçiboynuzudur. Arıcılık, bağcılık ve hayvancılıkta köyün geçim kaynakları arasındadır. Köyde 1 göz tahînhâne ve değirmen bulunmaktadır : hâne 93 / mücerred : nim 55/ bennâk 24 / mücerred 14 / imam : hâne 78 / mücerred 9 / kara 6 / mecnun 1 / da i : nefer Belistir (Çamlıalan) Belistir köyü Alanya ve Konya sınırında Gündoğmuş un en uç köylerinden birisidir yılında Ginareş nâhiyesine kayıtlı olan köy 1555 yılında Nağlu nâhiyesi sınırlarındadır. Belistir XIX. yüzyılda Seyyid Mahmud nâhiyesi sınırları içerisindedir yılında 55 hâne, 2 mücerred; 1500 yılında 18 nim, 11 bennâk, 2 mücerred, 1 imam, 1 pir-i fâni kayıtlıdır. Belistir köyünün XVI. yüzyılda nüfusunun 100 ile 200 arasında olduğunu söyleyebiliriz kayıtlarında nüfus fazla gözükmektedir. Fakat daha sonraki kayıtları incelediğimiz zaman bu rakamın biraz düştüğünü görmekteyiz. Belistir köyün de 1844 yılında 20, 1871 ve 1873 yıllarında 45 hâne kayıtlıdır 153. XVI. yüzyılda Belistir köyünde yetiştirilen ürünler arasında arpa, buğday, keçiboynuzu, ceviz, badem ve kuru soğan vardır. Bu ürünlerin dışında arıcılık ve hayvancılıkta köyün geçim kaynakları arasınadır yılı hâsılatı 1078 akça, 1530 yılı hâsılatı 1212 akça, 1555 yılı hâsılatı 1616 akçadır. Köyün geliri tımar ve zeâmet olarak kaydedilmiştir. Köyde 1500 yılında 1 göz değirmen var iken 1555 yılında 6 göz değirmen hizmet vermiştir 154. Belistir köyünün XIX. yüzyıl üretim durumuna baktığımız zaman XV ve XVI. yüzyıl ile çok yakın benzerlik göstermektedir. Çünkü XIX. yüzyılda hiçbir yerde ceviz kaydı yok iken Belistir köyünde cevz kaydı dikkatimizi çekmektedir. Belistir köyünde XV ve XVI. yüzyıllarda da ceviz üretimi vardır. Köyde 70 dönüm ekilebilir arazi, 12,75 dönüm 152 BOA, TT 990, 111, BOA, TT 166, s. 615; TKA, TT 172, BOA, MAD.d., 16029; s. 33; BOA, TT 990, 116; TKA, TT 172, 36; TKA, TT 363, BOA, TT 990, 116; BOA, TT 166, s. 617; TKA, TT 172,

88 Mezru.Tarla Bağ Dönüm Ceviz Bostan Tarlası Sağmal Keçi Keçi Koyun Kısrak Erkek Deve Öküz Erkek Merkep Buğday Arpa Pekmez Melaz Soğan bağ arazisi, 0,5 dönüm bostanlık arazi ile 50 adet ceviz ağacı vardır. Hayvan durumuna bakacak olursak 82 adet sağmal keçi, 92 adet keçi, 20 koyun, 2 kısrak, 1 deve, 11 öküz ve 8 merkep kayıtlıdır. Köyde 5110 kg buğday, 3310 arpa, 1240 kg pekmez, 1160 kg melaz ve 2100 kg soğan üretimi gerçekleşmiştir. Bu duruma göre hâne başına 2546 kg buğday, 166 kg arpa, 62 kg pekmez, 58 kg melaz ile 105 kg soğan üretimi düşmektedir. Köyün XIX. yüzyıl hâsılatı 6216 kuruş, kişi başına düşen hâsılat ise 310 kuruştur. Köy halkının tamamı çiftçilik ile uğraşmaktadır. Yirmi hâne içerisinde on hâne kullanmakta olduğu arazisini kiracı olarak işletmektedirler. Köy halkından Ayrancı oğlu geçimini çiftçiliğin yanı sıra amelelik yaparak da sağlamıştır. Köy imamı Molla Oğlu Molla İbrahim aynı zamanda köyün muhtarıdır 155. Tablo 34: Belistir Köyünün 1844 Yılı Arazi Dağılımı, Hayvan Sayısı ve Üretim Arazi Dağılımı Hayvan Varlığı Üretim(kg) 70 12,8 50 0, Temettüât kaydından Belistir köyünün aile durumu ve sülalelerin dağılımı hakkında da bilgi sahibi olabilmekteyiz. Buna göre beş hâne ile Abdülvehhab oğlu en büyük sülale durumundadır. Bu sülalenin dışında Delihacıoğlu, Kabacaoğlu ve Hacıoğlu diğer büyük sülaler durumundadır. Tabloyu incelediğimiz zaman Mehmed, Ali, İbrahim, Ahmed, Yusuf köyde kullanılan belli başlı isimler arasındadır. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında Ayrancı, Dağlı, Deli, Hacı gibi isim veya lakap dikkat çekmektedir. Tablo 35: Belistir Köyünün Sülale veya Aile Adları(1844) No Sülale veya Aile Adı No Sülale veya Aile Adı 1. Molla O. Molla İbrahim 11. Dağlı Oğlu Ahmed Oğlu Mehmed 2. Abdülmümin Oğlu Mehmed 12. Deli Hacı Oğlu Ali 3. Abdülvehhab Oğlu İbrahim 13. Deli Hacı Oğlu Mümin 4. Abdülvehhab O. İbrahim O. Mehmed 14. Eski Oğlu Ahmed Oğlu Mehmed 155 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9631, s

89 5. Abdülvehhab Oğlu Mehmed 15. Hacı Oğlu İbrahim 6. Abdülvehhab Oğlu Sarı Mehmed 16. Hacı Oğlu Mustafa 7. Abdülvehhab Oğlu Torun Mehmed 17. Kabaca Oğlu 8. Ayrancı Oğlu 18. Kabaca Oğlu Mehmed 9. Baki Oğlu Ali 19. Numan Oğlu Abdülmümin 10. Baş Ağa Oğlu Abdülmümin 20. Yusuf Oğlu Yusuf Oğlu Ali 1475: hâne 55 / mücerred : nim 18 / bennâk 11 / mücerred 2 / imam 1 / pir-i fâni : hâne 33 / mücerred 3 / kara : nefer : 25 hâne 1844: hâne : hâne Karaköy Karaköy, Belistir e 3 Bedan a 2 km mesafede iki köyün arasındadır. Köy Gündoğmuş un en uzak ve sınır köylerinden birisidir. İlçeye uzaklığı 48 km dir. Köy sınırları içerisinde köyün yaklaşık 3 km güneyinde Karaköy kalesi bulunmaktadır. Kale içerisinde kral hamamları, antik yol, çeşme, akropol ve çeşitli tarihi yapılar mevcuttur. Kale Roma, Bizans ve Selçuklu izlerini taşımaktadır. Köydeki tarihi mekânlar I. derece arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir 156. Karaköy, XVI. yüzyılda Nağlu nâhiyesine, 1500 yılında Ginareş nâhiyesine bağlıdır. Karaköy de 1475 yılında 17 hâne, 3 mücerred; 1500 yılında 8 nim, 3 bennâk, 3 mücerred, 1 imam, 1 kara; 1530 yılında 108 hâne 157, 2 mücerred, 3 kara; 1555 yılında 29 nefer kayıtlıdır. Bu bilgilere göre XVI. yüzyılda köyün nüfusu 100 civarındadır nüfus 156 Antalya Kültür Envanteri, (Akseki-İbradı-Gündoğmuş-Gazipaşa), T.C. Antalya Valiliği, Antalya, 2005, s yılında köyde 108 hânenin kayıtlı olması 1475, 1500 ve 1555 hatta 1844 yılı ile kıyaslandığı zaman bir çelişki gibi durmaktadır. Hatta köyün 1530 yılında gelirinin 708 akçe kaydedildiğini düşünür isek hâne durumu ile de çelişmektedir. Fakat defterde 108 hâne olarak kayıtlıdır. (Bkz. BOA, TT 166, s. 615). 66

90 Mezru Tarla Bağ Dönüm Soğan Tarlası Sağmal Keçi Keçi Koyun İnek Kısrak Öküz Erkek Merkep Buğday Arpa Melaz Pekmez Soğan sayımında 14 hâne; 1871 ve 1873 sayımlarında 34 hâne kayıt edilmiştir. XIX. yüzyıl nüfusu da 100 kişi civarındadır 158. XVI. yüzyıl kayıtlarına göre köyde arpa, buğday, pamuk, ceviz, badem ve üzüm yetiştirilmektedir. Arıcılık ve hayvancılık da köyün önemli geçim kaynaklarındandır yılında köyün hâsılatı 418, 1530 yılı hâsılatı 708 akçadır yılında ise 1680 akçadır. Köyde bir göz değirmen mevcuttur 159. XIX. yüzyılda Karaköy de 101 dönüm ekilebilir tarım alanı ile 17,5 dönüm bağ arazisi ve 1,5 dönüm soğan arazisi kaydedilmiştir. Köyde 110 adet sağmal keçi, 90 adet keçi, 50 adet koyun, 1 inek, 9 öküz ile taşımacılıkta kullanılan 1 kısrak ve 2 merkep kayıtlıdır. Köydeki tarım alanlarından 4370 kg buğday, 3020 kg arpa, 930 kg melaz, 1100 kg soğan ve 1220 kg pekmez elde edilmiştir. Kişi başına düşen tarım arazisi 7 dönümdür. Bu oran bölge ortalamasının çok çok üzerindedir. Bağ arazisi de kişi başına 1 dönümden biraz fazla düşmektedir. Köyde üretilen ürün durumuna köre hâne başına 312 kg buğday, 216 kg arpa, 67 kg melaz, 79 kg soğan ile 87 kg pekmez üretimi düşmektedir. Köyün XIX. yüzyıl geliri 5408 kuruştur. Kişi başına 386 kuruş gelir düşmektedir 160. Tablo 36: Karaköy ün 1844 Yılı Arazi Dağılımı, Hayvan Varlığı ve Üretim Durumu Arazi Dağılımı Hayvan Varlığı Üretim(kg) ,5 1, Temettüât kaydından Karaköy ün aile durumu ve sülalelerin dağılımı hakkında da bilgi sahibi olabilmekteyiz. Tabloyu incelediğimiz 158 BOA. MAD.d., 16029, s. 33; BOA, TT 990, 114; TKA, TT 172, 36; BOA, MAD.d., 22011, s BOA, TT 990, 114; BOA, TT 166, s. 616; TKA, TT 172, BOA, ML.VRD.TMT.d., 9631, s

91 14 hânenin aile isimleri farklıdır. Sadece Hocaoğlu ve İsmailoğlu ismi ile iki hâne kayıtlıdır. Kullanılan isimler diğer köyler ile benzerlik göstermektedir. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında deve, gök gibi isim veya lakap dikkat çekmektedir. Tüfenkli Ahmed ismindeki tüfenk ismi bu kişinin veya sülalenin mesleği veya uğraşı alanı hakkında da bilgi vermek için yeterlidir 161. Tablo 37: Karaköy ün Aile ve Sülale Durumu (1844) 1. Hoca Oğlu Ahmed Oğlu İsmail 8. Hoca Oğlu Mehmed 2. Deve Ahmed? Oğlu Ahmed 9. İsmail Oğlu Kır Ali 3. Düve Oğlan Oğlu Hacı İsa 10. İsmail Oğlu Mehmed 4. Evi Güzel Oğlu Ahmed Oğlu 11. Kerim Oğlu Kara O. Mehmed 5. Gök O. Mehmed O. Abdülkerim 12. Mustan Köse O. Deve Mehmed 6. Hamza Mehmed Oğlu Hamza 13. Ömer Oğlu Ömer O. Mehmed 7. Hoca Oğlu Koca Veli 14. Tüfenkli Ahmed Oğlu İsmail 1475: hâne 17 / mücerred : nim 8 / bennâk 3 / mücerred 3 / kara 1 / 1 imam 1530: hâne 108 / mücerred 2 / kara : nefer : hâne : hâne : hâne Şimadiye XVI. yüzyılda Nağlu, 1500 yılında Ginareş nâhiyesine bağlı olan köyün neresi olduğunu bilemiyoruz. Fakat Köyün Köprülü, Bedan, Karaköy ve Çamlıalan yakınlarında bir yer olduğunu tahmin etmekteyiz. Köyde 1475 yılında 40 hâne, 4 mücerred; 1500 yılında 13 nim, 7 bennâk, 3 mücerred, 1 imam; 1530 yılında 22 hâne, 2 mücerred, 3 kara, 1 ma lul; 1555 yılında 5 nefer kayıtlıdır. Köy büyük ihtimal ile 1555 yılından sonra dağılmıştır. Çünkü 1555 yılında tahmini nüfusu BOA, ML.VRD.TMT.d., 9631, s

92 civarındadır. Fakat aynı yıl 4 göz değirmenin olması buranın işlek bir yer ve yol güzergâhında olması ihtimalini güçlendirmektedir 162. Şimadiye köyünde XVI. yüzyılda arpa, buğday ve üzüm üretimi yapılmaktadır. Köyün 1500 yılı geliri 723 akça, 1530 yılı geliri 1510 akça, 1555 yılı geliri 2444 akçadır. Köyün geliri tımar olarak kayıtlıdır. Köyde 1500 yılında bir göz değirmen varken 1555 yılında bu sayı 4 e çıkmıştır : hâne 40 / mücerred : nim 13 / bennâk 7 / mücerred 3, imam : hâne 22 / mücerred 2 / kara 3 / ma lul : 5 nefer Çündüre -Beladan(Kayabükü) Köyün ilçe merkezine uzaklığı 27 km dir. Köy Alara Irmağının vadisinde kurulmuştur. Bugünkü nüfus durumu 110 hâne ve 340 kişidir yılında 83 hâne, 3 mücerred; 1500 yılında 2 çift, 90 nim, 14 bennâk, 12 mücerred, 1 imam, 3 kara; 1530 yılında 135 hâne, 17 mücerred, 5 kara; 1555 yılında 239 nefer kayıtlıdır. Bu bilgilere göre bölgenin en büyük köyü durumundadır. Nüfusu XV ve XVI. yüzyılda 500 üzerindedir yılında 70 hâne 1871 ve 1873 yılında ise 86 hâne kayıtlı gözükmektedir. XIX. yüzyıl nüfus durumu da arasındadır 164. Çündüre de XVI. yüzyılda arpa, buğday, pamuk üretimi yapılmaktadır. Bunların yanı sıra arıcılık, bağcılık ve hayvancılık köyün geçim kaynakları arasındadır. Köyde 4 göz değirmen hizmet vermekte olup bunlardan birisi harap durumdadır. Köyün 1500 yılı geliri 4090 akça, 1555 yılı geliri ise 7412 akça kayıtlıdır. Köyün gelirleri tımar olarak kaydedilmiştir BOA. MAD.d., 16029, s. 33; BOA, TT 990, 116, 117; BOA, TT 166, s. 617; TKA, TT 172, 37, BOA, TT 990, 116; BOA, TT 166, s. 617; TKA, TT BOA. MAD.d., 16029, s. 9; BOA, TT 990, 9; BOA, TT 166, s. 616; TKA, TT 172, 36; BOA, MAD.d., 22011, s BOA, TT 990, 9; TKA, TT 172,

93 Mezru Tarla Bağ Dönüm Yemiş Ağacı Keçi Kovan Öküz Merkep Buğday (Kg) Arpa (Kg) Melaz (Kg) Pekmez (Kg) Yemiş (Kg) Üzüm (Kg) Pamuk (Kg) Çündüre köyünün XIX. yüzyıl durumuna bakacak olursak 68,5 dönüm ekilebilir tarla ile 23,75 dönüm bağ arazisi mevcuttur. Köyde 137 adet yemiş ağacı, 220 adet keçi, 34 kovan, 58 öküz ile 1 merkep kayıtlı gözükmektedir. Köyün üretim durumu 8490 kg buğday, 8410 kg arpa, 1280 kg melaz, 1780 kg pekmez, 1640 kg yemiş, 1510 kg üzüm ile 660 kg pamuktur. Hâne başına 121 kg buğday, 120 kg arpa, 18 kg melaz, 26 kg pekmez, 23 kg yemiş, 22 kg üzüm ve 10 kg pamuk üretimi düşmektedir. Köyde önemli miktarda bal üretimi gerçekleşmektedir. Bal üretiminin XV ve XVI. yüzyılda da köyün önemli gelirleri arasında olduğunu görmekteyiz. Pekmez, üzüm ve yemişte köyde üretilen diğer ürünler arasındadır. Temettüât defletirinde köydeki hâneler yazılır iken hangi meslek grubuna ait oldukları yazılmamakla birlikte bölgenin geneli çiftçi olarak kayda geçirildiği için bu köyünde çiftçilik ve hayvancılık ile uğraştığını söyleyebiliriz. XIX. yüzyıl köyün hâsılı kuruştur. Hâne başına 209 kuruş gelir düşmektedir 166. Tablo 38: 1844 Yılı Çündüre Köyünün Arazi Dağılımı ve Üretim Durumu Arazi Dağılımı Hayvan Varlığı Üretim 68,5 23, Temettüât kaydından Çündüre köyünün nüfus yapısı ile birlikte aile ve sülaleler hakkında da bilgi sahibi olabilmekteyiz. Buna göre 70 hâne içerisinde sülaleler şu şekilde dağılmaktadır. Abdi Seyyidoğlu, Bıyıkoğlu, Bozkırlıoğlu, Hacıoğlu, Hatipzâde, İdicioğlu, Karamanoğlu, Gökoğlu, Gökçeoğlu, Martıoğlu, Süleymanoğlu, Yörükoğlu belli başlı sülalelerdir. Köyde kullanılan isimler Ahmed, Mehmed, Ali, Mustafa gibi geleneksel ve İslamî kurallarla göre konan isimlerdir. İsimlerin önünde Kara, Martı, Mercan, Hacı, gibi lakap veya isimler bulunmaktadır. Bunu yanı sıra isimlerde bulunan Koyuncu gibi lakaplar iş ve iştigaller hakkında da bilgi vermektedir BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s

94 Tablo 39: Çündüre Köyünde Bulunan Sülale veya Aile Adları (1844) No Sülale veya Aile Adı No Sülale veya Aile Adı No Sülale veya Aile Adı 1. Molla Ahmed Oğlu Mustafa 25. İhtiyarın Oğlu Ali 49. Martı O. Yusuf'un Oğlu Dilsiz Oğlu Mehmed in Avratı Martı Oğlusunun Oğlu 26. İmam Oğlu Mehmed Esmahan Hatun Abdilkerim 3. Abdi Seyyid Oğlu Ali 27. İmam Yusuf Oğlu Yusuf 51. Martlı Oğlu Ali 4. Abdi Seyyid Oğlu Abdullah 28. Kara Oğlu Mustafa 52. Masın Oğlu Karaca Halinin Avratı Abdi Seyyid Oğlu Ali Emine Hatun 53. Mehmed O. Mehmed 6. Abdi Seyyid O. Mustafa 30. Karaman Oğlu 54. Mehmed O. Mehmed 7. Aliş Oğlu Ali 31. Karaman Oğlu Ahmed 55. Mercan Ali O. Mehmed 8. Almakoz Oğlu Ali 32. Karaman Oğlu Mehmed 56. Mercan Ali O. Mustafa Koyuncu O. Değirmenci Arap Ali Oğlu Mehmed Mustafa 57. Molla Ali Oğlu Ali Molla Ali O. Hacı Bin Başı Oğlu Mehmed 34. Koyuncu O. Ahmed Mustafa 11. Bin[başı] Oğlu Ali 35. Gök Ali Oğlu Mehmed 59. Osman Oğlu Ali 12. Bozkırlı Oğlu 36. Gök Halil Oğlu Ali 60. Saz Oğlu Çoban Ali 13. Bozkırlı Oğlu Mehmed 37. Gök Halil O. Mehmed 61. Süleyman Oğlu Ali 14. Büyük Müminin O. Mehmed 38. Gök Oğlu Kara 62. Süleyman O. Mehmed Top Mahmud O. Hacı Ağanın Oğlu Ahmed 39. Gökçe Oğlu Mehmed Hacı Ali Oğlu Ali 40. Hacı Ali O. Mehmed O. Mustafa Hacı Halim O. Mehmed Ali 42. Gökçe Oğlu Çolak Ahmed Gökçe Oğlu Mustafa 65. Macar O. Mehmed O. Mehmed Macar O. Mustafa O. Mehmed 66. Torun Ali nin O. Mehmed Türkmen Oğlu Mehmed Yağır Mustafa O. Mustafa 19. Hatipzâde Mehmed Efendi Yörük Oğlu Kara 20. Hatibin Mustafa nın Oğlu Ali 44. Mahşi Oğlu Mehmed 68. Yörük Oğlu Mehmed 21. Hatip Oğlu Küçük Musa 45. Martı Oğlu Ahmed Hatipzâde Mustafa Efendi 46. Martı Oğlu Mehmed İdici Oğlu Abdullah 47. Martı Oğlu Mehmed Martı O. Yusuf O. İdici Oğlu Mehmed Mustafa Yusuf O. Koca O. Mustafa Yusuf O. Said Ali O. Mustafa 1475: hâne 83 / mücerred : çift 2 / nim 90 / bennâk 14 / mücerred 12 / imam 1 / kara : hâne 135 / mücerred 17 / kara : nefer : hâne : hâne : hâne : hâne 13 (Beladan) 71

95 Depeyakası (Bağ Deresi) Bugün bu isimle anılan bir köy olmamakla birlikte bu köyün, Ortaköy e çok yakın bir yerde Alara Irmağı kenarında kurulma ihtimali çok yüksektir tahririnde yedi mahallesi olan bu köyün daha sonraki yıllarda dağılarak yakın yerleşim yerleri ile birleşmesi de çok büyük bir ihtimal dâhilindedir. Çünkü köy daha sonraki yazımlarda bu isim ile yoktur. Bununla birlikte Ortaköy yakınlarında olan B[e][u]ladan mevki ile Depecik olarak adlandırılan yerler Depeyekası köyünün mahallerinden birisidir. Yine Depeyakası köyünün mahallelerinden olan Yakupoğlu Mahallesi Ortaköy e yakın Goyukballık mevkiine yakın bir yerdir. Yani Depeyakası köyünün mahalleleri yukarıda da izah edildiği gibi bölge isimleri ile örtüşmektedir. Depeyakası köyüne 1475 yılında 62 hâne, 4 mücerred; 1500 yılında 2 çift, 56 nim, 9 bennâk, 2 mücerred; 1530 yılında 85 hâne, 6 mücerred, 8 kara, 1 a ma; 1555 yılında 193 nefer kayıtlıdır 168. Tablo 40 : Depeyakası Köyünün Mahalleleri (1555 Yılı) S.N Mahalle Adı Nefer 1. Mahalle-i Bağ Deresi Mahalle-i Güreniz Arası Mahalle-i Seküler Deresi Mahalle-i Şemseddünler Mahalle-i Delüler (Yakupoğlu) Mahalle-i Kaba Beladan Mahalle-i Küçük Depe(Depecik) 53 Toplam 193 XVI. yüzyılda köyde arpa, buğday, susam, kuru soğan üretilmektedir. Köyün geçim kaynakları arasında bağcılık ve hayvancılıkta vardır yılı köyün haâsılı 4260 akça, 1530 yılı 4665 akça, 1555 yılında 7170 akça kaydedilmiştir. Oldukça büyük bir köy olan Depeyakası köyünde 13 göz değirmen vardır. Bu değirmenlerden BOA. MAD.d., 16029, s. 26; TKA, TT 172, 38; BOA, TT 166, s yılı kaydında Karye-i Beladan Kaba olarak 18 hâne kayıtlıdır. (BOA, TT 166, s. 615) 72

96 gözü çalışır vaziyette 2 tanesi harap durumdadır. Köyün geliri üç ayrı kişiye tımar olarak verilmiştir : hâne 62 / mücerred 4 / bennâk : çift 2 / nim 56 / bennâk 9 / mücerred : hâne 85 / mücerred 6 / kara 8 / a ma : nefer Semed (Balkaya) Semed Köyü Gündoğmuş a 25 km uzaklıktadır. Ortaköy beldesi ile karşılıklı iki tepede kurulmuşlardır. Köyün bugünkü nüfusu 460 civarındadır. Semed, 1500 yılı sayımında Ginareş, 1555 sayımında Nağlu nâhiyesine bağlıdır. XIX. yüzyıl içerisinde ise Malan nâhiyesi sınırlarındadır. XIX. yüzyıldaki nüfus yoklama defterinde Eskibağ karyesine tabi olarak kaydedilmiştir yılında 31 hâne, 2 bennâk, 2 mücerred; 1530 yılında 51 hâne, 12 mücerred, 1 kötürüm; 1555 yılında 74 nefer kayıtlıdır yılında 45 hâne, 1873 yılında ise 63 hâne kayıtlıdır. Semed karyesi defteri köhnede sayyâdan (avcı) kaydedilmiştir 171. XVI. yüzyılda köyde arpa, buğday, pamuk, kuru soğan üretimi yapılmaktadır. Arıcık ve hayvancılıkta köy halkının geçim kaynakları arasındadır yılı geliri 1000 akça, 1530 yılı geliri 2228 akça, 1555 yılı geliri 3322 akçadır 172. Semed köyünün XIX. yüzyıl içerisindeki durumuna baktığımız zaman 35 dönüm ekilebilir arazi, 26,75 dönüm tarım arazisi ile 131 adet yemiş ağacı kayıtlıdır. Köyde 328 adet keçi, 5 inek, 21 öküz ve 7 merkep kayıtlıdır. Semed köyünde 257 kg ile çok az buğday üretimi vardır. Bunun dışında 8430 kg arpa, 2780 kg pekmez, 2740 kg yemiş, 2890 kg üzüm ile 350 kg pamuk üretimi gerçekleşmiştir. Köyde üzüm üretimi önemli bir yer tutmaktadır. Çünkü 2890 kg üzüm ile üzümden elde edilen 2780 kg pekmez üretimi gerçekleşmiştir. Hâne başına kg üzüm ve pekmez düşmektedir. Bunların dışında 2740 kg yemiş, çok azda pamuk üretimi vardır. Bunun toplamı ise 350 kg dır. XV ve XVI. 170 BOA. MAD.d., 16029, s. 26; BOA, TT 990, s. 85; BOA, TT 166, s. 616; TKA, TT 172, BOA, TT 990, s. 93; BOA, TT 166, s. 616; TKA, TT 172, 39; BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s BOA, TT 990, s. 93; BOA, TT 166, s. 616; TKA, TT 172,

97 Mezru Tarla Bağ Dönüm Yemiş Ağacı Keçi İnek Öküz Merkep Buğday(kg) Arpa (Kg) Pekmez (Kg) Yemiş (Kg) Üzüm (Kg) Pamuk(Kg) yüzyıl üretimi ile XIX. yüzyıl üretimini karşılaştırdığımız zaman benzerlikler karşımıza çıkmaktadır 173. XIX. yüzyılda köyde 1 muhtar, 1 imam, 1 hatip ve 1 bıçkıcı vardır. Bunların dışında kalanların hepsi çiftçi olarak kayda geçirilmiştir. Köyde bulunan hânelerden sekiz tanesi işletmiş oldukları arazinin bir kısmı veya tamamını kiracı olarak işletmektedirler. Köyün XIX. yüzyıl toplam hâsılatı ise 12159,5 kuruştur. Hâne başına 276 kuruş gelir düşmektedir. Tablo 41: Semed Köyü nün 1844 Yılı Arazi, Hayvan Dağılımı ve Üretimi Arazi Dağılımı Hayvan Sayısı Üretim 35 26, Temettüât kaydından Semed köyünün nüfus ve ekonomik durumunun yanı sıra sülale isimleri ve aile yapısı hakkında da bilgi sahibi olmaktayız. Buna göre köyde bulunan 46 hâne içerisinde belli başlı sülaleler Alakerimoğlu, Bademlioğlu, Bekiroğlu, Emiroğlu, Emrullahoğlu, Haliloğlu, Kazımoğlu, Kethüdaoğlu, Köçekoğlu, Ömeroğludur. XIX. yüzyılda Ahmed, Bekir, Emir, Halil, Mustafa, Ömer gibi isimleri köyde kullanılan belli başlı isimler arasındadır. Köydeki isimlerden Macar lakabı dikkat çekicidir 174. Tablo 42: Semed Köyü Sülale veya Aile Adları (1844) No Sülale veya Aile Adı No Sülale veya Aile Adı 1.? Veli oğlu Veli 24. Kara Halil Oğlu Ahmed 2. Abdil Oğlu Akca Ahmed 25. Kazım Bey Oğlu 3. Ahmed Efendinin Mehmed Efendi 26. Kazım Oğlu Kara Mehmed 173 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s

98 4. Akbaş Oğlu Mehmed 27. Kazım Oğlu Sarı Ali 5. Akça Ahmed Oğlu Ahmed 28. Kerim Oğlu Mehmed 6. Ala Kerim Oğlu Bekir 29. Kethüda O. Süleyman Kethüda 7. Ala Kerim Oğlu Köse Mehmed O. 30. Kethüda Oğlu Mustafa Oğlu Ali 8. Bademli Oğlu Arap? 31. Köçek Oğlu Ahmed 9. Bademli Oğlu Kara Ahmed 32. Köçek Oğlu Mehmed 10. Bağcı Kerim Oğlu Musa 33. Köçek Oğlu Sarı Veli 11. Bekir Oğlu Ak Mehmed 34. Macar Oğlu Mehmed 12. Bekir Oğlu Kara Ahmed 35. Omalaslı Oğlu Ahmed 13. Bekir Oğlu Köse Ahmed 36. Ömer Oğlu Ahmed 14. Bekir Oğlu Veli 37. Ömer Oğlu Kara Ali 15. Beti Oğlu Kara Yusuf 38. Ömer Oğlu Kara Mehmed 16. Emir Ahmed Oğlu Ahmed 39. Sacank Oğlu Abdülkerim 17. Emir Efen Oğlu Otat 40. Sacank O. Kır Ali O. İbrahim 18. Emrullah Oğlu Ahmed 41. Sağ Gazi Oğlu Mehmed 19. Halil Oğlu 42. Salak Oğlu Mustafa 20. Halil Oğlu Ahmed 43. Sarı Ahmed Oğlu Mehmed 21. Hatip Oğlu Hatip Ali Efendi 44. Topal Mehmed Oğlu Ali 22. İmam O. Hacı Sami Efendi O. Ali 45. Veli Kethüda Oğlu 23. Kara Ahmed Oğlu Çolak? Ali 46. Veli Kethüda Oğlu Osman 1500: nim 31 / bennâk 2 / mücerred : hâne 51 / mücerred 12 / kötürüm : nefer : hâne : hâne : hâne Eskibağ Eskibağ köyü ilçeye 30 km, Antalya ya 180 km uzaklıktadır. Bugün nüfusu 315 dir yılı kayıtlarında Malan karyesinin mahallesi olarak kayıtlıdır yılı hâne sayısı 37 dir yılında 79 hâne; yılında 72 hâne kayıtlıdır 175. Eskibağ halkı tarım ve hayvancılık ile uğraşmaktadır. XIX. yüzyıl temettüât kaydına göre köyde 1 muhtar, 1 imam, 2 bıçkıcı, 1 hizmetkâr vardır. Bunların dışında kalanların hepsi çiftçi kaydedilmiştir. İki hânede bağcı yazılmıştır. Köy halkı tarım ve hayvancılık ile uğraşmakla 175 BOA, MAD.d., 22011, s

99 Erkek Dişi Merkep Katır Yekûn Erkek Dişi Yekûn Deve Yekûn K. Keçisi Yekûn birlikte tarım arazisi oldukça azdır. XIX. yüzyıl temettüât kayıtlarına göre 39,75 dönüm ekilebilir tarla ile 43,75 dönüm bağ arazisi mevcuttur. Yemiş ağacı kaydına baktığımız zaman 393 adet ile önemli bir yer tutmaktadır. Köyde 270 adet keçi, 20 inek, 28 öküz, 4 merkep ve 3 kovan kaydı bulunmaktadır. Üretim durumuna baktığımız zaman köyde 4145 kg buğday, 2320 kg arpa, 5320 kg pekmez, 6780 kg yemiş, 1130 kg pamuk, 5440 kg üzüm üretimi gerçekleşmiştir. Köyde 3 adet kovanın bulunması bir miktar bal üretimi olduğunu da göstermektedir. Hâne başına 52 kg buğday, 29 kg arpa, 67 kg pekmez, 85 kg yemiş, 14 kg pamuk ile 68 kg üzüm üretimi düşmektedir 176. Tablo 43: 1844 Yılı Eskibağ Köyü nün Arazi Dağılımı ve Hayvan Durumu Arazi Dağılımı Hayvan Varlığı Mezru Tarla Bağ Dönüm Yemiş Ağacı Keçi İnek Öküz Kovan Merkep 39,8 43, Tablo 44: 1844 Yılı Eskibağ Köyü nün Üretim Durumu Üretim Durumu (kg) Buğday Arpa Pekmez Yemiş Pamuk Üzüm Tablo 45: 1914 Yılında Eskibağ da Bulunan Hayvanların Durumu 1914 Yılı Eskibağ Feres Kara Sığır Temettüât kaydından Eskibağ köyünde 79 hâne kayıtlıdır. Bu hâneleri incelediğimiz zaman bunlardan bazılarının sülale ismi olduğunu söyleyebiliriz. Köyde bulunan belli başlı sülaleler şunlardır: Bubaoğlu, Cuyanoğlu, Çönkaraoğlu, Duralioğlu, Dülgeroğlu, Hacıoğlu, Hamzaoğlu, Hatipoğlu, İmamoğlu, Kadrioğlu, Karabaşoğlu, Kıralioğlu, 176 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s

100 Koruoğlu, Köroğlu, Köseoğlu, Mahmudoğlu, Recepoğlu, Tutaoğlu, Uzun Alioğlu dur. Tabloyu incelersek köyde kullanılan isimler hakkında şunları söyleyebiliriz. Ali, Dur Ali, Hasan, Mustafa, Hamza, Mahmud, Hüseyin, Süleyman gibi isimler köyde kullanılan belli başlı isimler arasındadır. Köyde kullanılan isim veya lakaplara bakarak yapılan meslek veya uğraşılar ile ilgili de bilge elde edebiliriz. Mesela dülgerlik ve üzümcülük bu cümledendir. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında Kır, Karabaş, Kara, Solak, Kör gibi ilginç lakaplarda dikkat çekmektedir 177. Tablo 46: Eskibağ Köyü nün Aile ve Sülale İsimleri (1844) No Aile veya Sülale İsmi No Aile veya Sülale İsmi No Aile veya Sülale İsmi Mehmed Ali O. 1. Abdil Oğlu Abdil 28. İkiz Oğlu Mehmed 55. Mustafa 2. Abdullah Oğlu Mehmed 29. İmam Oğlu Hasan 56. Mustafa Oğlu Mehmed 3. Ahmed Hocanın Oğlu Ali 30. İmam Oğlu Mehmed 57. Panbuk Ahmed O. Ahmed 4. Ahmed Hocanın O. Mehmed 31. Kadri Oğlu Kethüda 58. Penbenin Oğlu 5. Ahmed Efendizâde Ali Efendi 32. Kadri Oğlu Mehmed 59. Rafi Oğlu Mehmed 6. Aliş Oğlu Aliş 33. Kara Ali Oğlu Mustafa 60. Recep Oğlu Ahmed 7. Balar Oğlu Mehmed 34. Karabaş Oğlu Köse Ali 61. Recep Oğlu Hasan 8. Buba Oğlu Mehmed 35. Karabaş Oğlu Mehmed 62. Recep Oğlu Mustafa 9. Buba Oğlu Mustafa 36. Kır Ali Oğlu Ahmed 63. Sarı Kethüda Oğlu Ali 10. Cerit Oğlu Mustafa 37. Kır Ali Oğlu Ali 64. Sarı Mehmed O. Dur Ali 11. Cuyan Ahmed Oğlu Durali 38. Kırbaş Oğlu Durali 65. Sofi Oğlu Mehmed 12. Cuyan Ahmed O. Mustafa 39. Kiçen Oğlu Ali 66. Solağın Oğlu Ali 13. Çerağ Oğlu Mehmed 40. Koca Ali Oğlu Mehmed 67. Solak Oğlu Ali 14. Çönkara Oğlu 41. Koroz Oğlu Mehmed 68. Sulak Oğlu Ahmed 15. Çönkara Oğlu Ali 42. Koru Oğlu Mehmed 69. Susta Oğlu Mehmed 16. Dur Ali Oğlu Ahmed 43. Koru Oğlu Süleyman 70. Tavsız Oğlu Ali 17. Dur Ali Oğlu Hamza 44. Gödük Oğlu 71. Telaş Oğlu Mustafa 18. Dülger Oğlu Ahmed 45. Kör Oğlu Ahmed 72. Temürcü Oğlu Emir Ali 19. Dülger Oğlu Mustafa 46. Kör Oğlu Hasan 73. Topca Oğlu Mehmed 20. Hacı Mahmud Oğlu Ali 47. Kör Oğlu Mehmed 74. Tuta O. Çolak Ahmed 21. Hacı Oğlu Mehmed 48. Kör Oğlu Mehmed 75. Tuta Oğlu Mehmed 22. Hamza'nın Oğlu Mehmed 49. Köse Ali Oğlu Mehmed 76. Tutakos Oğlu 23. Hamza nın Oğlu Süleyman 50. Köse Hasan O. Ahmed 77. Uzun Ali Oğlu Ahmed 24. Hatip Oğlu 51. Küpeli Oğlu Mehmed 78. Uzun Ali O. Mehmed 25. Hatip Oğlu Mehmed 52. Mahmud O. Molla Mahmud 79. Üzümcü Ahmed 26. Hoca Oğlu Mehmed 53. Mahmud O. Süleyman 27. Hoşcanın Süleyman 54. Mahmud Kethüda O. Hasan 177 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s

101 1555: hâne : hâne : hâne : hâne Kızılca Bu köyün Gündoğmuş ta hangi köy olduğunu bilemiyoruz. Alâiye sancağına bağlı Kızılca ve Kızılcaşehir köyleri ise yer ve mevki bakımından burası ile bir bağlantısı yoktur yılında 45 hâne, 3 mücered, 1 bive; 1500 yılında 8 nim, 23 bennâk, 5 mücerred, 1 imam, 1 muhassıl, 5 kara; 1530 yılında 34 hâne, 2 mücerred, 1 kara; 1555 yılında 41 nefer; 1844 yılında 34 hâne kayıtlıdır 178. XVI. Yüzyıl kayıtlarına göre köyde arpa, buğday, pamuk, susam, keten, keçiboynuzu üretimi yapılmaktadır. Hayvancılık ve arıcılıkta geçim kaynakları arasındadır yılında köyün geliri 1126 akça 1530 yılı akça iken 1555 yılında 2268 akçadır. Köyün geliri tımar olarak kayıtlıdır 180. Köyün 500 akçalık geliri Ala Fakih cami, 400 akçalık geliri de İsmail cami vakfı için ayrılmıştır : hâne 45 / mücerred 3 / bive : nim 8 / bennâk 23 / mücerred 5 / imam 1 / muhassıl 1 / kara : hâne 34 / mücerred 2 / kara : nefer : hâne Ekizce İkizce köyü bugün olmamakla birlikte Köprülü beldesine 10 km mesafede bir yerdir yılında Ginareş, 1555 yılında Nağlu nâhiyesine bağlıdır. Oldukça küçük bir yerleşim yeridir yılında 8 hâne; 1500 yılında 3 nim, 4 bennâk, 2 mücerred; 1530 yılında 6 hâne, 1 mücerred; 178 BOA. MAD.d., 16029, s. 32; BOA, TT 990, s. 113; BOA, TT 166, s. 615; TKA, TT 172, Gelirlerinin bir kısmı Sancak beyi hassı olarak birkaç köy ile birlikte yazılmıştır. 180 BOA, TT 990, s. 113; BOA, TT 166, s. 615; TKA, TT BOA, TT 166, s

102 1555 yılında 9 nefer kayıtlıdır. Bu bilgilere göre nüfusu XVI. yüzyıl için arasındadır. Köy daha sonraki yıllarda da dağılmış olmalıdır 182. XVI. yüzyıl kayıtlarına göre köyde arpa, buğday üretiminin yanı sıra arıcılık, bağcılık ve hayvancılık ta yapılmaktadır. Köyün geliri 1500 yılında 226 akça, 1530 yılı 493 akça, 1555 yılında 493 akçadır. Köyde 1 göz değirmen vardır. Köyün geliri tımar olarak kayıtlıdır : hâne : nim 3 / bennâk 4 / mücerred : hâne 6 / mücerred : 9 nefer Ginareş (Köprülü) Köprülü, Gündoğmuş un belediye teşkilatının olduğu kasabalarından birisidir. Köprülü beldesinin yöresel olarak bilenen bir diğer adı da Malan Goyağı dır. Fakat arşiv kayıtlarından elde ettiğimiz bilgiler doğrultusunda, Malan olarak adlandırılan yer bugünkü Ortaköy beldesinin olduğu yerdir. XVI. yüzyılda Nağlu nâhiyesine bağlı olan Köprülü, bu yüzyılın başlarında Ginareş nâhiyesi olarak geçmektedir. XIX. yüzyılda ise Malan nâhiyesi sınırları içerisindedir yılında 21 hâne; 1500 yılında 8 nim, 12 bennâk, 7 mücerred, 1 muhassıl, 1 imam; 1530 yılında 36 hâne, 3 mücerred, 1 kara; 1555 yılında 35 nefer; 1844 yılında 82 hâne; 1871 ve 1873 yıllarında 61 hâne kayıtlıdır. Bu bilgilere göre XVI. yüzyılda nüfusu ; XIX. yüzyılda arasında olduğunu söyleyebiliriz 184. XVI. yüzyılda köyde yetiştirilen ürünler arpa, buğday, pamuk ve kuru soğandır. Köyün geçim kaynakları arasında bağcılık, arıcılık ve hayvancılıkta vardır yılı geliri 576 akça, 1530 yılı geliri 1258 akça iken 1555 yılında geliri 2040 akçaya yükselmiştir. Köprülü köyünde, 1555 yılında bir göz değirmen vardır 185. Köyde halk tarafından kutsal 182 BOA, TT 990, s. 115; BOA, TT 166, s. 616; TKA, TT 172, 40; TKA, TT 363, BOA, TT 990, s. 115; BOA, TT 166, s. 616; TKA, TT 172, BOA. MAD.d., 16029, s. 28; BOA, TT 990, 94; BOA, TT 166, s. 615; TKA, TT 172, BOA, TT 990, 48; TT 172,

103 kabul edilen Çalış dede türbesi ziyaret yerleri arasındadır. Köyün 685 akçalık geliri mimli cami vakfı için ayrılmıştır 186. Köprülü halkının tamamı çiftçilik ve havyacılık ile uğraşmaktadır. XIX. yüzyıl için köyde 69,75 dönüm ekilebilir tarla, 37,75 dönüm bağ alanı vardır. Bu bilgilere göre hâne başına 1 dönümün altında tarım alanı düşerken 0,25 dönüm bağ alanı düşmektedir. Köyde 125 adet yemiş ağacı kaydı vardır. Bu duruma göre yemiş üretimi önemli bir yer tutmaktadır. Köprülü de 136 adet keçi, 19 inek, 37 öküz ve 5 merkep vardır. Köprülü köyünde kg buğday, kg arpa, 680 kg pamuk, 6360 kg pekmez, 4790 kg yemiş üretimi gerçekleşmiştir. XVI. yüzyılda az miktarda bal üretimi olmasına rağmen XIX. yüzyılda bal üretimi gözükmemektedir. Köprülü beldesinde hâne başına 178 kg buğday, 216 kg arpa, 8 kg pamuk, 78 kg pekmez ile 58 kg yemiş üretimi düşmektedir. XIX. yüzyıl temettüât kayıtlarına göre köyün geliri kuruştur 187. Tablo 47: 1844 Yılı Köprülünün Arazi Dağılımı ve Hayvan Varlığı Arazi Dağılımı Hayvan Durumu Mezru Tarla Bağ Dönüm Yemiş Ağacı Keçi İnek Öküz Merkep 69,75 37, Tablo 48: 1844 Yılı Köprülünün Üretim Durumu Üretim Durumu Buğday (kg) Arpa)kg) Pamuk (kg) Pekmez (kg) Yemiş (kg) Temettüât kaydından Ginareş (Köprülü) köyünde 81 hâne kayıtlıdır. Bu hâneleri incelediğimiz zaman bunlardan bazılarının sülale ismi olduğunu söyleyebiliriz. Abdioğlu, Alaeddinoğlu, Bölükbaşoğlu, Çalıkoğlu, Emiroğlu, Gorkaoğlu, Kocaoğulları, Peynircioğlu, Tiryakioğlu, Ustaoğulları, Yahyaoğlu ve Yörükoğlu köyde yaşayan belli başlı sülalelerdendir. XIX. yüzyıl içerisinde Ahmed, Hasan, Mehmed, 186 BOA, TT 166, s BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s

104 Ali, Hüseyin, Süleyman, gibi isimleri köyde kullanılan belli başlı isimler arasındadır. Kavas, Kılınç, Baki gibi farklı isimler de vardır. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında Arap, Deve, Çalık, Boz, Hayırsız gibi isim veya lakaplar dikkat çekmektedir 188. Tablo 49: Köprülü Köyünde Bulunan Sülale veya Aile Adları (1844) No Sülale veya Aile Adı No Sülale veya Aile Adı No Sülale veya Aile Adı 1. Hamza 28. Gorka Abdullah O. Hasan 55. Satan Oğlu Seyyid Ahmed 2.? Oğlu Deve Mehmed 29. Gorka Oğlu Koca Ahmed 56. Sefiye Oğlu Mustafa 3.? Ahmed 30. Hamza Kethüda O. Ahmed 57. Şasir Ali Oğlu 4. Abdi Oğlu Abdi 31. Hamza Kethüda O. Ömer 58. Tahvas Oğlu Hamza <? 5. Abdi Oğlu Ahmed 32. Hamza Oğlu Mahmud 59. Tekelinin Oğlu Mehmed 6. Abdi Oğlu Mehmed 33. Hatip Oğlu Mehmed 60. Tiryaki O. Hatip Mehmed 7. Abdi Oğlu Mustafa 34. Hayırsız Oğlu Ali 61. Tiryaki Oğlu Mustafa 8. Abdi Oğlu Süleyman 35. Hoca Oğlu Ali 62. Tiryaki Oğlu Mustafa 9. Alaeddin Oğlu Hasan <.? 36. İmam Oğlu Hamza 63. Tiryaki Oğlu Mustafa 10. Alaeddin Oğlu Mustafa..? 37. İsmail Oğlu Mehmed 64. Topyaşar Aydın 11. Arap Oğlu Seyyid Mehmed 38. İsmail Oğlu Ömer 65. Usta Ahmed Oğlu Usta Ali 12. Baki Oğlu Mahmud 39. Kılınç Oğlu Mahmud 66 Usta Ali nin Alaaddin 13. Boz Ahmed Oğlu Mehmed 40. Kılınç Oğlu Mustafa 67. Usta Ali nin Oğlu Ali 14. Bölükbaş Oğlu Abdi 41. Kılınç O. Seyyid Ahmed 68. Usta Mehmed O. Kara Ali 15 Bölükbaş Oğlu Hasan 42. Koca Arabın Oğlu Ali 69. Usta Mehmed Oğlu Ömer 16. Bölükbaş Oğlu Mustafa 43. Koca Mehmed O.Hüseyin 70. Veli Hamza nın Mustafa 17. Bölükbaş Oğlu Süleyman 44. Koca Mehmed O. Mehmed 71. Veli Hamza nın <.? 18. Çalık Ahmed Oğlu Ali 45. Koca Mustafa O. Mehmed 72. Veli Sülo Oğlu Ahmed 19. Çalık Oğlu Ahmed 46. Koca Mustafa O. Mustafa 73. Yahya Ali Oğlu Süleyman 20. Çalık Oğlu Ali 47. Mehmed Beşe Oğlu Ali 74. Yahya Ali Oğlu Süleyman 21. Çalık Oğlu Hüseyin 48. Mele Mustafa O. Sefiye 75. Yahya Oğlu Yahya 22. Çalık Oğlu Süleyman 49. Mustak O. Kavas Mehmed 76. Yoldaki Şah O. Mehmed? 23. Çavuş Hasan Oğlu Mehmed 50. Ömer Oğlu Ali 77. Yörük Oğlu Ali 24. Değirmenci Oğlu Veli 51. Ömer Oğlu Mehmed 78. Yörük Oğlu Mustafa 25. Emir Ali Oğlu Ali 52. Peynirci Oğlu Ahmed 79. Yusuf Oğlu Yusuf 26. Emir Ali Oğlu Mehmed 53. Peynirci Oğlu Mehmed 80. Yusuf Oğlu Yusuf 27. Emir Ali nin Abbas 54. Sarı Oğlu Mehmed 81. Zobun Oğlu Mustafa 1475: hâne : nim 8 / bennâk 12 / mücerred 7 / muhassıl 1 / imam : hâne 36 / mücerred 3 / kara : 35 nefer : hâne : hâne : hâne BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s

105 [Tur]Alişalar Bugün böyle bir köy ve yerleşim yeri yoktur. Fakat bu köyün Güzelbağ beldesi yakınlarında bir yer olma ihtimali çok güçlüdür. Çünkü Alişalar XVI. yüzyılda Kerliye ve Ginareş nâhiyeleri içerisinde gösterilmiştir yılında 50 hâne ve 10 mücerred; 1500 yılında 30 nim, 20 bennâk, 12 mücerred ve 4 imam; 1530 yılında 94 hâne, 7 mücerred, 6 kara, 1 lal; 1555 yılında da 93 nefer kayıtlıdır. Bu bilgiler ışığında [Tur]Alişalar köyünün tahmini nüfusu 250 ile 300 arasındadır. Köyün üretimi ve vergi durumuna baktığımız zaman köyde hububat üretiminin yanı sıra, pamuk, susam, bostan, keçiboynuzu ve çeltik yetiştirilmektedir. Bağcılık, hayvancılık ve arıcılıkta köyün geçim kaynakları arasındadır yılı geliri 4069 akça, 1530 yılı geliri 7648 akça, 1555 yılı geliri 7328 akçadır. Köyde bir değirmen ve 3 tahînhâne vardır. Tahînhânelerden 2 si harap durumdadır. Alişalar köyü 1555 yılında beş mahalleden meydana gelmektedir. Köyün ve mahallelerin nüfus ve nefer dağılımı aşağıdaki tablodaki gibidir 189. Tablo 50: Alişalar Köyünün Mahalleleri ve Nefer Sayısı S.N Mahalle Nefer 1. Mahalle-i Ulucak Mahalle-i Karataş Mahalle-i Hammalu Mahalle-i Alişalar Mahalle-i Kara Cevizlü 32 Toplam : hâne 50 / mücerred : nim 30/ bennâk 20 / mücerred 12 / imam : hâne 94 / mücerred 7 / kara 6 / lal : nefer BOA. MAD.d., 16029, s. 29; BOA, TT 990, 100; TKA, TT 172,

106 Turbalinas (Turbannas) 1500 yılında Ginareş, 1555 yılında Nağlu nâhiyesi içerisinde gözüken Türbelinas (Turbannas), 1844 yılında Oba Nâhiyesine dâhil olmuştur. Bugün ise önemli bir yayla olan bu yer Alanya ya bağlıdır. XVI. yüzyılda 4 mahalleden meydana gelen köyün gelirinin bir kısmı has bir kısmı tımar olarak kayıtlıdır yılında 17 hâne; 1500 yılında 35 nim, 18 bennâk, 6 mücerred; 1530 yılında 150 hâne, 5 mücerred, 3 kara kayıtlıdır yılında 144 nefer; 1844 yılında 60 hâne kayıtlıdır yılında 29 hâne, 1530 yılında da 52 hâne, 1 mücerred, 1 kara küreci olarak kayıtlıdır. Köyün 660 akçalık geliri 1530 yılında Mevlana Latif ve Kasım Cami vakfı olarak ayrılmıştır 190. Tablo 51: Turbalinas Köyünün Mahalleleri S.N Mahalle Adı Nefer 1. Mahalle-i Turbalinas Mahalle-i Müslümanlar Mahalle-i Güneyliyan Mahalle-i Sirge Toplam 144 Köyün geliri Balavirsun ve Urumtaş ile birlikte kaydedilmiştir yılı geliri 7991, 1530 yılında geliri 9770 akçadır : hâne : hâne 59 / nim 35 / bennâk 18 / mücerred : hâne 150 / mücerred 5 / kara : nefer : hâne : hâne 20 (Dere Turbalinas) 190 BOA. MAD.d., 16029, s. 4; BOA, TT 990, s. 95; BOA, TT 166, s. 615, 616, 621; TKA, TT 172, Daha önce Gündoğmuş a bağlı iken şimdi Alanya ya bağlı olan Gümüşgöze köyüdür. 192 BOA. MAD.d., 16029, s. 4; BOA, TT 166, s

107 Sirge(Gümüşgöze) Sirge köyü, 1555 yılında tutulan 172 numaralı tahrir defterine göre Turbalinas Köyü nün mahallerinden birisidir. Sirge (Gümüşgöze) de 193 Gündoğmuş a bağlı iken coğrafi konumu ve ulaşım imkânları göz önüne alınarak Alanya ya bağlanan köylerden birisidir yılında mahalleye 34 nefer kayıtlıdır : nefer Urumtaş (Türktaş) 1500 yılında Ginareş, 1555 yılında Nağlu nâhiyesine bağlı olan Urumtaş, Alanya Türktaş köyünün olduğu yerlerdir. Bugün Alanya ilçesine bağlıdır. Köyün 590 akçalık geliri Ali Veledi Karani cami vakfı olarak ayrılmıştır : hâneler Turbalinas ile birlikte yazılmıştır 1500: çift 1 / nim 11 / bennâk 2 / mücerred : hâne : nefer Balavirsun(Mandıras) XVI. yüzyılda Nağlu nâhiyesi içerisinde gözüken Balavirsun, 1500 yılında Ginareş nâhiyesine bağlı gözükmektedir. Bu köyün şimdi neresi olduğu net olarak bilinmemekle birlikte, tahminimize göre Turbannas ile Türktaş yakınlarında bir yerdir. Tahrir kayıtlarında Mahalle-i Mandıras olarak da geçmektedir. O zaman Balavirsun bugünkü Türktaş yakınlarında bir köy olma ihtimali daha güçlüdür kayıtlarında gözükmeyen köy, 1500 yılında 12 nim, 3 bennâk, 2 bive; 1530 yılında 12 hâne, 1 mücerred; 1555 yılında 188 nefer kayıtlıdır yılında ki 12 nim, 3 bennâk, 2 bive Hıristiyan nüfus olara kayıtlıdır Köy sınırlarında Bizans döneminden kalma herhangi bir harç izi olmayan duvar kalıntıları ve seramik parçaları mevcuttur. (Antalya Kültür Envanteri, (Akseki-İbradı- Gündoğmuş-Gazipaşa), T.C. Antalya Valiliği, Antalya, 2005, 111, 112). 194 BOA, TKK 172, s BOA, TT 990, s. 95; BOA, TT 166, s BOA. MAD.d., 16029, s. 28; BOA, TT 990, s. 96; TKA, TT 172,

108 XVI. yüzyılda köyde hububat, pamuk, keçiboynuzu, keten ve ceviz üretimi yapılmaktadır. Arıcılık, hayvancılık ve bağcılıkta köyün geçim kaynakları arasındadır. Köyde bulunan Hıristiyan halkın ödedikleri cizye vergisi 1500 yılında 375 akça iken 1555 yılında 630 akçaya yükselmiştir. Köyün toplam geliri 1500 yılında 6157 akça iken 1555 yılında akça olmuştur. Köyde 10 değirmen olup bunlardan 5 i 1500 yılında, 3 ü 1555 yılında çalışır durumdadır : hâne Turbalinas ile birlikte yazılmıştır 1500: nim 12 / bennâk 3 / bive : hâne 12 / mücerred : 188 nefer Beranyalu (Hamzalar) Beranyalu köyü bugünkü Tavşanalanı köyünün mahallelerinden olan Akyarı Köyünün olduğu yerlerdir. Her ne kadar Beranyalu için tarihli bir evkaf belgesinde Tavşanalanı karyesine tabi iken sonradan müstakil karye olmuştur dese de, Beranyalu 1475 tahrir kaydından itibaren bütün tahrir kayıtlarında müstakil bir karye olarak yazılmıştır. Fakat Beranyalu köyü XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Beranyalu ismi ile geçmemektedir. Köy 1500 yılında Ginareş nâhiyesine XVI. yüzyıl içerisinde de Nağlu nâhiyesine kayıtlıdır. Beranyalu köyünde 1475 yılında 31 hâne, 4 mücerred, 1 bive; 1500 yılında 2 çift, 37 nim, 4 bennâk, 15 mücerred 1 imam; 1530 yılında 55 hâne, 3 kara; 1555 yılında da 74 nefer kayıtlıdır. Bu bilgiler ışığında köyün 250 ile 300 arası nüfusu vardır 199. XVI. yüzyılda arpa, buğday, pamuk, incir, göğez ve piyaz üretimi yapılan köyde, arıcılık ve hayvancılık da köyün önemli geçim kaynakları arasındadır yılında köyün geliri 1933 akça, 1530 yılında 2164 akça, 1555 yılında ise 6293 akçadır. Köyün gelirleri zeâmet olarak kayıtlıdır. Köyde 1,5 göz değirmen vardır BOA, TT 990, s. 96; TKA, TT 172, BOA, C.EV, 631/ BOA, TT 990, 110; BOA, TT 166, s. 616; TKA, TT 172, BOA, TT 990, 110; BOA, TT 166, s. 616; TKA, TT 172,

109 1475: hâne 31 / mücerred 4 / bive : çift 2 / nim çift 37 / bennâk 4 / mücerred 15 / imam : hâne 55 / kara : nefer Tavşanalanı-Akyarı-Balur Akyarı köyü Gündoğmuş a 30 km uzaklıktadır. Üç mahalleden meydana gelen köy arşiv kayıtlarında Balur ve Tavşanalanı olarak geçmektedir yılı Temettüât kayıtlarında da Balur ma Tavşanalanı adı ile kayıtlıdır. Köy sınırlarında Roma ve Bizans izlerini taşıyan Asartepe Öreni vardır. Ören yeri Tavşanalanı mahallesinin 6 km. kuzeyinde yer alan Asartepe ve eteklerinde bulunmaktadır. Kentin Akropol ve Nekropol alanı tespit edilmiştir yılında Tavşanalanı 28, Balur 39 nefer kayıtlıdır yılında Balur ma Tavşanalanı 79 hâne kayıtlıdır. Temettüât defterinde 80 hâne gözükmesine rağmen 42 numaradan 44 e geçerek bir numara atlanmıştır ve 1873 yılında ise 76 hâne kayıtlıdır. Akyar köyünün XV. ve XVI. yüzyıl tahrir kayıtlarında geçen ama sonraki dönemlerde ismi geçmeyen Beranyalu köyü ile birleşme ihtimali yüksektir. Tahrir ve temettüât kayıtlarına göre köyde en kapsamlı uğraşı alanı çiftçilik ve hayvancılıktır. XIX. yüzyıl kayıtlarına göre Balur ma Tavşanalanı köyünde beş hâne müstecar (kiracı) kayıtlıdır. Gerek tahrir defterleri gerekse temettüât defterlerine baktığımız zaman bölgenin dağlık olmasından dolayı arazi dağılımı oldukça küçüktür. Fakat diğer köyler ile karşılaştırdığımız zaman bir dönüm ve üzeri ekilebilir tarlası olan hâne sayısı fazladır. Buna rağmen 74 dönüm ekilebilir arazi, hâne sayısına eşit olarak dağıtıldığı zaman hâne başına 1 dönüm arazi bile düşmemektedir. Ekilebilir bağ arazi ise daha az düşmektedir. Hemen hemen tüm hânelerin bağ büyüklüğü 0,25 dönümdür 202. XIX. yüzyıl için temettüât kayıtlarına göre 79 hâne içerisinde Yahya Oğlu Süleyman için herhangi bir üretim ve vergi kaydı yok iken iki hâne de fakir olarak kayıtlıdır. Temettüât kayıtlarında köyün arazi 201 Antalya Kültür Envanteri, (Akseki-İbradı-Gündoğmuş-Gazipaşa), T.C. Antalya Valiliği, Antalya, 2005, s TKA, TT 172, 33; BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s

110 Erkek Dişi Merkep Yekûn Erkek Dişi Yekûn Manda Yekûn Koyun K. Keçisi Yekûn durumu ve hayvan mevcudu da verilmiştir. Buna göre 74,5 dönüm ekilebilen arazi; 24,5 dönüm bağ arazi kaydı vardır. Köyde bulunan hayvan sayısına baktığımız zaman 359 adet keçi, 22 adet inek, 5 arı kovanı, 35 öküz, 16 kısrak ve 24 merkep kayıtlıdır. Köyün toplam geliri 11198,5 akçadır. XIX. yüzyıl içerisinde üretilen ürünlere baktığımız zaman kg buğday, 7730 kg arpa, 400 kg burçak, 2640 kg pekmez, 1060 kg pamuk ve 650 kg yemiş üretimi gerçekleşmiştir. Bu duruma göre hâne başına 268 kg buğday, 98 kg arpa, 5 kg burçak, 26 kg pekmez, 13 kg pamuk ile 8 kg yemiş üretimi düşmektedir 203. Tablo 52: Balur ma Tavşanalanı Köyünün 1844 Yılı Durumu 1844 Yılı Balur Ma Tavşanalanı Arazi Dağılımı Hayvan Durumu Mezru Tarla Bağ Dönüm Keçi İnek Öküz Kısrak Merkep 74,5 24, Tablo 53: 1844 Yılı Balur ma Tavşanalanı Köyünün Üretim Durumu Üretim Durumu (Kg) Buğday Arpa Burçak Pekmez Pamuk Yemiş Tablo 54: 1914 Yılı Tavşanalanı Köyünün Durumu At Kara Sığır Temettüât kaydından Balur ma Tavşanalanı köyünde 79 hâne kayıtlıdır. Bu hâneleri incelediğimiz zaman bunlardan bazılarının sülale ismi olduğunu söyleyebiliriz. Köyde bulunan belli başlı sülaleler Çakaloğlu, Gacaralıoğlu, Hacıoğlu, Hatipoğlu, Karaoğulları, Kara Süleyman, Karamanoğlu, Kocaoğlu, Kök(Gök)oğlu, Kölemeoğlu, Mahşioğlu, Tabakoğlu ve Vertlioğludur. XIX. yüzyılda Ali, Hasan, 203 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s

111 Mustafa, Mahmud, Hüseyin, Süleyman gibi isimler, köyde kullanılan belli başlı isimler arasındadır. Bu isimlerin dışında İvaz, Nail, Mümin, Emin gibi az kullanılan isimler de vardır. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında Kara ismi veya lakabı dikkat çekmektedir. Tablo 55: Balur ma Tavşanalanı Köyünde Bulunan Sülale veya Aile Adları (1844) No Sülale veya Aile Adı No Sülale veya Aile Adı No Sülale veya Aile Adı 1. Kara Süleyman O. Ali 28. Kara Ahmed O. Osman 55. Memiş O. Oğlu Mehmed 2.? Oğlu Gök Mustafa 29. Kara Çocuk Oğlu Ali 56. Nail Oğlu Mustafa 3.? Veli Oğlu 30. Kara Süleyman O. Süleyman 57. Nazif Oğlu Ali 4. Ahmed Oğlu Mustafa 31. Kara Süleyman O.Ali 58. Sakallının Oğlu Ali 5. Ala Bacak Oğlu 32. Kara Süleyman O. Mehmed 59. Süleyman Oğlu Süleyman 6. Büyütoz Oğlu Veli 33. Kara Süleyman Oğlu 60. Şamkürün Oğlu Mustafa 7. Çakal Oğlu 34. Karaçal O. Mehmed 61. Tabak Oğlu Hüseyin 8. Çakal Oğlu Ali 35. Karadon O. Mustafa 62. Tabak Oğlu Mehmed 9. Çakal Oğlu Dur Ali 36. Karaman O. Zevcesi Teslime 63. Tabak Oğlu Mustafa 10. Çakal Oğlu Mahmud 37. Karaman O. Mustafa 64. Tabak O. Oğlu Mustafa 11. Çakal Oğlu Mustafa 38. Kele Oğlu 65. Tatar Kör Hamid 12. Çatan Oğlu Mehmed 39. Kele Oğlu Emin 66. Tekelinin Oğlu Çolak 13. Emektar O.Mustafa 40. Koca Ali Oğlu Ali 67. Topal Ali oğlu 14. Emken O. Oğlu Mehmed 41. Koca Mehmed Oğlu 68. Topal Ali oğlu Köse Yusuf 15. Gacaralı Mustafa 42. Kopar Oğlu Mahmud 69. Tuta Oğlu Veli 16. Gacaralı Oğlu Mahmud 43. Gök O. Mustafa 70. Veli Hacı Oğlu 17. Hacı Oğlu Kör Ali 44. Köle Oğlu İbrahim 71. Vertli O. Mustafa O. Mümin 18. Hacı Oğlu Mahmud 45. Köle Oğlu Mustafa 72. Vertli Oğlu Mehmed 19. Hasan Faik O. Mustafa 46. Köleme Oğlu 73. Vertli Oğlu Mustafa 20. Hatibin O. Ahmed 47. Köleme Oğlu 74. Vertli Oğlu Mustafa 21. Hatibin O. Mehmed 48. Köse Oğlu 75. Yağırın Oğlu Musa 22. Hatibin O. Mustafa 49. Köse Oğlu Veli 76. Yahya Oğlu Süleyman 23. Hatibin Oğlu Ali 50. Mahşi O.Mehmed 77. Yusuf Kızı Aişe 24. Hatip O. Abdullah 51. Mahşi Oğlu Yusuf 78. Yusuf Oğlu Hüseyin 25. Iraz Hasan O. Abdurrahman 52. Mazi Gazi Oğlu 79. Yusuf Oğlu Mehmed 26. İkiz O. Ali 53. Mazi Oğlu 27. İvaz Oğlu Ali 54. Mazi O. Kara Mustafa 1555: nefer : hâne : hâne : hâne 76 88

112 Çaltı Çaltı köyü ilçeye 35 km mesafededir yılında Beranyalu karyesinin mahallesi olarak kayıtlıdır. Daha sonraki dönemlerde kayıtlarda olmayan Beranyalu köyünün Çaltı köyü olarak karşımıza çıkma ihtimali oldukça yüksektir. Köyün 1555 yılında nefer sayısı 37 dir. Çaltı köyünün 1844 yılı hâne sayısı 25; 1871 ve 1873 yılında 39 dur 204. Çaltı köyünün XIX. yüzyıldaki arazi dağılımına baktığımız zaman hâne başına 0,5 dönüm arazi düşmektedir. Çiftçilik ile uğraşanların hemen hemen hepsi bulundukları arazinin tamamı veya bir kısmında kiracı olarak üretim yapmaktadırlar. Çaltı köyünde, 16,75 dönüm ekilebilir alan ve 24 dönüm bağ alanı mevcuttur. Köyde 5 adet yemiş ağacı, 127 adet keçi, 8 inek ve 11 öküz mevcuttur. Köyün üretim durumuna baktığımız zaman 2000 kg buğday, 4120 kg arpa, 120 kg pamuk, 2600 kg pekmez, 1410 kg üzüm ve 2525 kg yemiş üretimi gerçekleşmiştir. Yemiş üretimi oldukça yüksek olmasına karşılık ağaç sayısı az gözükmektedir. Buda bize şunu göstermektedir ki ağaçlar deftere kaydedilir iken hepsi kayda geçirilmemiştir. Köydeki üretim durumuna göre hâne başına 80 kg buğday, 165 kg arpa, 24 kg pamuk 104 kg pekmez, 57 kg üzüm, 101 kg yemiş üretimi düşmektedir 205. Tablo 56: 1844 Yılı Çaltı Köyünün Arazi Dağılımı ve Hayvan Varlığı Arazi Dağılımı Hayvan Durumu Mezru Tarla Bağ Dönüm Yemiş Ağacı Keçi İnek Öküz 16, Tablo 57: 1844 Yılı Çaltı Köyü nün Üretim Durumu Üretim durumu (kg) Buğday Arpa Pamuk Pekmez Üzüm Yemiş TKA, TT 172, BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s

113 Çaltı köyünün çok küçük bir köy olduğunu söylemiştik. Temettüât kaydından bu köyde 25 hâne kayıtlıdır. Bu hâneleri incelediğimiz zaman bunlardan bazılarının sülale ismi olduğunu söyleyebiliriz. Bülüçoğlu, Hatipoğlu, İyibaşoğlu, Karahasanoğlu, Karamanoğlu, Kayabaşoğlu bu sülalelerdendir. XIX. yüzyılda Mehmed, Mustafa, Ahmed, Süleyman, Hasan, Hüseyin, Osman, Ali köyde kullanılan belli başlı isimlerdendir. Bu isimlerin dışında farklı bir isim kullanılmamıştır. İsimlerin önünde bulunan Kara, Kaya, Derviş gibi lakaplarda köyde kullanılmaktadır 206. Tablo 58: Çaltı Köyü Sülale veya Aile Adları (1844) No Sülale veya Aile Adı No Sülale veya Aile Adı 1. Aba Kasım O. Mehmed 14. Hatip Oğlu Süleyman 2. Bülüç Oğlu Ahmed 15. İsmail Oğlu 3. Bülüç Oğlu Çod Mehmed 16. İyibaş Oğlu Ali 4. Bülüç Oğlu Mehmed 17. İyibaş Oğlu Mustafa 5. Çolak Oğlu Mehmed 18. Kara Hasan Oğlu Abdi Ali 6. Davud Oğlu Ahmed 19. Kara Hasan Oğlu Ali 7. Derkoy Oğlu Karaca Mehmed 20. Karaman O. Mehmed O. Süleyman 8. Derviş Oğlu Mustafa 21. Karaman Oğlu Süleyman 9. Emir Hasan Oğlu Süleyman 22. Kaya Oğlan Oğlu Süleyman 10. Gavli Kaya Oğlu Hasan 23. Kayabaş Kızı Fatma 11. Hatip O. Hatip Hüseyin 24. Kayabaş Oğlu Mehmed 12. Hatip Oğlu 25. Mir Oğlu Ali 13. Hatip Oğlu Osman 1555: nefer : hâne : hâne : hâne Malan (Ortaköy) Ortaköy ve çevresine yerleşmeler Selçuklu ve beylikler dönemine kadar gitmektedir. Ortaköy sınırları içerisinde bulunan ve bugün kullanılmakta olan Oğuz(Uğuz) ve Barçın 207 yaylalarının ismi de Orta Asya kökenli isimlerdendir. Bunun yanında bölgede kullanılan birçok 206 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s Barçın, Uygurcada bir kumaş türü ve kadifeye verilen isimdir. 90

114 yer ismi eski Türkçenin izlerini taşımaktadır. Mesela bük kelimesi bunlardan birisidir. Bük, dere kenarlarında çalılık alanları ifade etmektedir. Ortaköy ve çevresinde Uğuz bükü gibi birçok bük ismi ile anılan yer vardır. Bugün belde teşkilatı bulunan Ortaköy, ilçenin doğusunda ve ilçe merkezine 20 km uzaklıktadır. Beldenin hudutları; Doğuda Kayabükü, Güneyde Balkaya ve Alara Irmağı, Batıda Narağacı köyü ile çevrilidir. Ortaköy beldesinin Kuzeyinde ise 2425 rakımlı Geyik Dağı vardır. Köprülü beldesi ile birlikte Ortaköy ün bulunduğu yerlere Malan Goyağı denilmektedir yılındaki tahrir kaydında Malan adı ile anılan karye bugünkü Ortaköy beldesinin olduğu yerdir. Hernekadar Ortaköy ün diğer bir isminin Malan olduğu hakkında ihtilaf olsada, tahrir kayıtlarında Malan ismi ile geçen köy, Ortaköy ün olduğu kesindir. Çünkü tarihli şeyh Mehmed zâviyesine yapılan müdahelenin önlenmesi için yazılan belgede geçen Seyyid Ahmed el- Hadimi Efendi nin torunları 1844 tarihindeki temettüât kaydında Seyyid Oğlu diye geçmektedir. Hatta bu aileden gelen bir kimse aynı kayıtta Seyyid Oğlu Seyyid Ahmed şeklinde kaydedilmiştir 208. Bu belge Malan karyesinin Ortaköy olmasının en güçlü delili niteliğindedir. Bir rivayete göre Malan ismi Çündüre veya Akyar ın olduğu yerlere de dense her iki yerler tahrir kayıtlarında Çündüre ve Tavşanalanı ismi ile geçmektedir. Bundan dolayı, ilk tahrir ile daha sonraki yapılan tahrirlerde Malan olarak geçen yerleşim yeri bugünkü Ortaköy dür. Yukarıda da zikredildiği gibi Şeyh Karani türbesi olarak bilinen ve Şeyh Mehmed zâviyesi adı ile kayıtlarda geçen zâviye Malan köyü sınırlarında zikredilmektedir. Bugün Şeyh Mehmed türbesi Ortaköyde Şıh Mehmed adı ile ziyaret edilen yerler arasındadır. Bu türbe, senelik 25 kuruş mal ve 50 kuruş muaccelesi mirliva tarafından verilmek üzere Seyyid Ahmed Hadimi Efendi nin uhdesindedir 209. Malan, XVI. yüzyılda Ginareş (Köprülü) nâhiyesine bağlıdır. XIX. yüzyıldan itibaren ise Malan nâhiyesi adı altında bir nâhiye mevcuttur. XIX. yüzyıldaki idarî taksimatta Malan nâhiyesine dâhil olan köyler, 208 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s BOA, C.EV, 631/

115 Çündüre (Kayabükü-Beladan), Çaltı, Eskibağ, Ginareş (Köprülü), Narağacı, Ortaköy, Senir, Tavşanalanıdır. Bu köylerin tamamı bugün Gündoğmuş ilçesine bağlıdır. Aynı zamanda bu köyler XVI. yüzyılda da Nağlu nâhiyesi içerisindedir. Bu köyler XVI. yüzyıldaki isimlerini ve bugünkü durumlarını korumaktadırlar. Malan karyesinde 1475 yılında 97 hâne, 6 mücerred, 1 bennâk; 1500 yılında 32 nim, 35 bennâk, 15 mücerred; 1530 yılında 77 hâne, 6 mücerred, 4 kara, 1 kötürüm, 1 a ma; 1555 yılında 88 nefer; 1844 yılında 138 hâne kayıtlıdır. XV ve XVI. yüzyılda tahmini nüfusu 500, XIX. yüzyılda ise kişi civarındadır 210. XVI. yüzyılda köyde arpa, buğday, keçiboynuzu, göğez yetiştirilmektedir. Arıcılık ve hayvancılıkta köyün geçim kaynakları arasındandır. Köyde 4 göz tahînhâne bulunmaktadır. Malan köyünün 1475 yılı geliri 3618, 1520 yılı geliri 5762, 1530 yılı geliri 5720, 1555 yılı geliri 6293 akçadır. Ayrıca 1555 yılında nehri kıravca adı altında 800 akçalık bir gelir kaydedilmiştir. Ortaköy deki halk arasında Fırki Dede olarak bilinen, Şeyh Mehmed Türbesi ve Zâviyesi belgelerde Şeyh Karani zâviyesi olarak geçmektedir. Köyün gelirinin 100 akçalık kısmı bu vakıf için ayrılmıştır 211. Malan karyesi 1475 yılında cemâat-ı sayyâdan kaydedilerek saraya doğancı veya avcı kuşu yetiştirmiştir 212. Ortaköy ün XIX. yüzyıl durumunu temettüât kayıtlarından öğrenmekteyiz. Bu kayıtlara göre XIX. yüzyıldaki ekilebilen tarım alanı 144 dönüm, üretim yapılan bağ alanı ise 59,75 dönümdür. Köyde 477 adet yemiş ağacı vardır. Ortaköy halkının önemli bir geçim kaynağı da hayvancılık ve arıcılıktır. Köyde 455 adet keçi, 82 adet öküz ve 87 kovan vardır. Arazinin yapısından dolayı taşımacıkta kullanılan merkep sayısı da 64 adet ile önemli bir yer tutmaktadır. Köyde 9920 kg buğday, 3680 kg arpa, 1610 kg pamuk ve 400 kg melaz üretimi vardır. Ortaköy de geçim kaynakları arasında meyvecilik ve bağcılıkta önemli bir yer tutmaktadır. XIX. yüzyılda 3740 kg üzüm ile 4430 kg yemiş üretimi 210 BOA. MAD.d., 16029, s. 28; BOA, TT 990, s. 91; BOA, TT 166, s. 617; TKA, TT 172, BOA, TT 166, s BOA. MAD.d., 16029, s. 28; BOA, TT 990, s. 91; BOA, MAD.d, 152, s. 149; BOA, TT 166, s. 617; TKA, TT

116 Erkek Dişi Merkep Ester Yekûn Erkek Dişi Yekûn Deve Yekûn Koyun K. Keçisi Yekûn Mezru Tarla Bağ Dönüm Yemiş Ağacı Keçi Kovan Öküz Merkep Buğday(Kg) Arpa (Kg) Pekmez (Kg) Yemiş (Kg) Üzüm (Kg) Pamuk (Kg) Melaz (Kg) gerçekleşmiştir. Hâne başına 75 kg buğday, 28 kg arpa, 12 kg pamuk, 28 kg üzüm ile 34 kg yemiş üretimi düşmektedir 213. XIX. yüzyıl verilerine göre köy halkının hepsi çiftçilik ile meşguldür. Fakat Koruk Oğlu Mustafa Oğlu Temürcü Mehmed, demircilik ile iştigal etmektedir. Satan Oğlu Mehmed ile Kara Mehmed Oğlu Mehmed de fakir kaydedilmiştir. Köyde 2 muhtar ve 1 de imam kayıtlıdır. 69 hâne aşağı mahallede 69 hânede Bademli mahallesinde kayıtlıdır. Fakat defterde 85 ten 91 e geçilerek arada altı hâne atlanmıştır. Eğer bu hâneler atlanmış ise hâne sayısı 138, aradaki sayfa yırtılmış ise 133 dir. Hâne sayısını 133 kabul edersek Bademli mahallesinde 64 hâne vardır 214. Tablo 59: Ortaköy ün 1814 Yılı Arazi ve Hayvan Varlığı İle Arazi Dağılımı Arazi Dağılımı Hayvan Varlığı Üretim Tablo 60: 1914 Yılı Ortaköy 1914 Yılı Hayvan Varlığı At Kara Sığır Temettüât kaydından Ortaköy ün aile yapısı ve köyde bulunan sülalelerin dağılımı hakkında da bilgi sahibi olabilmekteyiz. 134 hânenin sülaleler bazında dağılımı şu şekildedir. Bıyıklıoğlu, Boladoğlu, Çakaloğlu, Ganioğlu, Gedikoğlu, Katuoğlu, Karaoğulları, Karasazoğlu, 213 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s

117 Korukoğlu, Gökoğlu, Mollasaroğlu, Musaoğlu, Sabuncuoğlu, Seyyidoğlu, Topaloğlu, Topkaraoğludur. Ali, Hasan, Mustafa, Mahmud, Hüseyin, Süleyman, Mahmud, Yakup, Abdullah, Şaban gibi isimleri köyde kullanılan önemli isimler arasındadır. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında Kara, Sabuncu, Temürcü, Bıyıklı, Çakal, Hacı, Karagöz gibi ismi veya lakabı dikkat çekmektedir 215. Tablo 61: Ortaköy de Bulunan Aile ve Sülaleler (1844) No Sülale veya Aile Adı No Sülale veya Aile Adı No Sülale veya Aile Adı 1.? Oğlu Mehmed 46. Hoca O. Numan O. Mehmed 91. Mahmud O. Mustafa O. Mustafa Abdülkerim O. 2. Abdullah 47. İbrahim Oğlu 92. Mollasar Oğlu Ahmed 3. Abdülkerim Oğlu Ali 48. İbrahim Oğlu İbrahim 93. Mollasar Oğlu Ali 4. Ahmed Oğlu Ahmed 49. İbrahim Oğlu Mehmed 94. Mollasar Oğlu Mehmed 5. Ahmedin Oğlu Mehmed 50. İkiz Oğlu Mehmed 95. Muhtar Oğlu Ali 6. Aknaz O. Molla Meh. O. Muslihiddin 51. İnci Ali Oğlu Süleyman 96. Musa Oğlu Musa 7. Ali Kala Oğlu 52. Kabar Oğlu 97. Musa Oğlu Mustafa 8. Ali Naif Oğlu Abdullah 53. Kaf Oğlu Ali 98. Musa Oğlu Mustafa Musa Oğlus. O. 9. Ali Naif Oğlu Mehmed 54. Kaptu Oğlu 99. Süleyman Kaptu O. Kara 10. Artil Oğlu Mehmed 55. Mehmed 100. Mustafa Baş Oğlu Ali 11. Balyemez Oğlu Ali 56. Kaptu Oğlu Mehmed 101. Öküz Oğlu Mehmed Ramazan O. Mustafa 12. Bayram Ali Oğlu Ali 57. Kara Boyun O. Mustafa 102. Efendi 13. Bıyıklı Oğlu Ali 58. Kara Mehmed O. Mehmed 103. Sabuncu Oğlu 14. Bıyıklı Oğlu Mustafa 59. Karaca Oğlunun Oğlu? 104. Sabuncu Oğlu Ahmed 15. Bolad Oğlu Ahmed 60. Karakabak Oğlu Musa 105. Sabuncu Oğlu Ali 16. Bolad Oğlu Mehmed 61. Karagöz O. Abdulgani 106. Sağır Oğlu Mustafa 17. Bozoklu Oğlu Mehmed 62. Karagöz Oğlu Mustafa 107. Saraydar Oğlu Ali 18. Bulgurcu Oğlu 63. Karasabır Oğlu 108. Satan Oğlu Mehmed 19. Bulgurcu Oğlu Mustafa 64. Karasaz O. Kara Mustafa 109. Saz Oğlu Ahmed Seyyid Ahmed O. 20. Çakal Oğlu 65. Karasaz Oğlu Molla Ali 110. Mustafa 21. Çakal Oğlu Kara 66. Karasaz Oğlu Mustafa 111. Seyyid Oğlu Mehmed 22. Çakal Oğlu Mehmed 67. Karasaz Oğlu Mustafa 112. Seyyid Oğlu Mustafa 23. Çarlı Oğlu Mehmed 68. Karasın Oğlu Mehmed 113. Seyyid O. Seyyid 215 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, s

118 Ahmed Kerim Hoca O. 24. Çengel Oğlu Mustafa 69. Mehmed 114. Seyyid Oğlu Süleyman 25. Çıkıkcı Oğlu Abdullah 70. Kethüda O. Mehmed O. Ali 115. Sütcü Oğlu Süleyman Kici Mehmed O. 26. Dertli Oğlu Süleyman 71. Ahmed 116. Şaban Oğlu 27. Emirin Kara Ahmed 72. Kiravca O. Abdülkerim 117. Şaban Oğlu Mehmed 28. Gani Oğlu Deve? Oğlu 73. Kobuş Oğlu Ali 118. Şaban Oğlu Veli Gani O. Kösenin O. 29. Mehmed 74. Korsan Oğlu Mehmed Gani Oğlu Mehmed 75. Koruk O. Mustafa O. Temürcü Mehmed Gani O. Molla Mustafa O. Mustafa Tabtu O. Mehmed Kethüda Tat Hüseyin Oğlu Mustafa 76. Koruk Oğlu 121. Topkara Oğlu Mehmed 32. Gani Oğlu Şaban 77. Koruk Oğlu Ali 122. Top Hacı Oğlu Gani O. Şaban O. 33. Mehmed 78. Koruk Oğlu Mustafa 123. Topal Oğlu Topal 34. Gedik Oğlu Ali 79. Gök Mustafa Oğlu 124. Abdurrahman Gedik Oğlu Kara Mehmed 80. Gedik O. Kara Mehmed O. Mustaf 81. Gedik Oğlu Küçük Mehmed Gedik Oğlu Mehmed 83. Gök Mustafa O. Abdullah Gök Mustafa O. Mehmed Gök Mustafa O. Molla Mehmed Kör Hüseyin O. Mehmed Oğlu 125. Topkara Oğlu Ahmed 126. Topkara Oğlu Ali 127. Topkara Süleyman Oğlu 128. Topkara O. Süleyman 39. Gedik Oğlu Yusuf 84. Köse Oğlu 129. Yakup Oğlu Mehmed 40. Hacı Mehmed Oğlu 85. Köse Oğlu Abdullah 130. Yakup Oğlu Mustafa 41. Hacı Mehmed Oğlu 86. Köse Oğlu Mehmed 131. Yenişar Oğlu Mehmed 42. Hacı Oğlu Abdullah 87. Mahmud O. Hacı Mehmed O. Mustafa 132. Zabun Oğlu Mehmed 43. Hacı Oğlu Mustafa 88. Mahmud O. Ali O. Mehmed 133. Zabun Oğlu Mustafa 44. Hoca Oğlu Mehmed 89. Mahmud Oğlu Kara Mahmud O. Mehmed O. 45. Hoca Oğlu Mustafa 90. Mah. 95

119 Resim 2: Ortaköy Beldesinden bir görünüm 1475: hâne 97 / mücerred 6 / bennâk : nim 32 / bennâk 35 / mücerred : hâne 77 / mücerred 6 / kara 4 / kötürüm 1 / a ma : nefer : hâne : hâne 138(134) Yeniköy(İzikara) Yeniköy köyünün Tavşanalanından ayrılan birkaç aile tarafından kurulduğu söylenmektedir. Arşiv belgeleri ve tahrir kayıtlarında Yeniköy veya İzikara ismi ile bir kayıtın olmaması buranın daha sonra ortaya çıktığını veya mezralardan birisinin daha sonraki yıllarda bu köyün adı ile anılmış olabileceğini güçlendirmektedir. Köyün kaydına ilk defa 1914 yılı Konya vilayet sâlnâmesinde rastlamaktayız. Fakat 216 Toplam 138 hâne kaydedilmekle birlikte 85. numaradan 91. numaraya geçilerek arada 5 hâne atlanmıştır. 96

120 tarihi bir caminin bulunması yerleşim daha eski olduğu konusunda ipuçları vermektedir. Tablo 62: 1914 Yılı Yeniköy ün Durumu Kara Sığır Merkep Ester Yekûn Yekûn Erkek Dişi Gözübüyük Gözübüyük köyü Gündoğmuş a bağlı iken coğrafi konumu ve ulaşım imkânları dikkate alınarak Alanya ya bağlanan köylerdendir. Köy tahrir defterlerinde geçmemektedir. Fakat 1844 yılında tutulan temettüât defterinde Gözübüyük ismi ile yer almıştır. Köyde 1844 yılında 24 hâne yaşamaktadır. XIX. yüzyılda ortalama nüfus 120 ile 150 arasındadır. Bu tarihte köyün tamamı çiftçilik ile meşguldür. Bu hânelerden üç hâne amele, 1 hânede imam kaydedilmiştir 217. Gözübüyük köyünde 99 dönüm ekilebilir tarım alanı, 43,5 dönüm bağ tarım alanı, 4 dönüm pamuk arazi, 51 adet yemiş ağacı kaydı vardır. Köyde 20 öküz, 11 inek ve taşımacılıkta kullanılan 16 deve ile 4 merkep vardır. Köyde 7160 kg arpa, 2850 kg pekmez, 680 kg yemiş, 320 kg pamuk ile 430 kg burçak üretimi gerçekleşmiştir. Köyün XIX. yüzyıl hâsılatı 8290 kuruştur. Hâne başına düşen gelir 345 kuruştur. Köyde hâne başına 298 kg arpa, 119 kg pekmez, 28 kg yemiş, 13 kg pamuk, 18 kg burçak üretimi gerçekleşmiştir 218. Köy muhtarı Bacoğlu Kara Mehmed, üretim yaptığı 10 dönüm arazisi ile 2 dönüm pamuk tarlasını kiracı olarak işletmektedir. Tarım yapılan arazi hâne başına 4 dönüm düşmektedir. Bölge şartları ve Gündoğmuş geneli düşünüldüğü zaman ortalamanın üzerindedir. Bağ arazi alanı da hâne başına 2 dönüme yakın olarak diğer bölgelerden daha fazladır. 217 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s. 86, 87,

121 Mezru Tarla Bağ Dönüm Pamuk Tarlası Yemiş Ağacı Öküz İnek Erkek Deve Dişi Deve Deve Merkep Buğday Pekmez Yemiş Pamuk Burçak Tablo 63: Gözübüyük Köyünün 1844 Yılı Durumu (Hayvan Sayısı ve Üretimi) Arazi Dağılımı Hayvan Durumu Üretim(kg) 99 43, Temettüât kaydından Gözübüyük köyünde 24 hâne kayıtlıdır. Bu hâneleri incelediğimiz zaman bunlardan bazılarının sülale ismi olduğunu söyleyebiliriz. Köyde bulunan belli başlı sülaleler arasında Alioğlu, Bacoğlu ve Boduroğlu vardır. Mustafa, Mehmed, Ali, İbrahim gibi isimler köyde kullanılan belli başlı isimlerdir. Köyde kullanılan isim veya lakaplara bakarak yapılan meslek veya uğraşılar ile ilgili de bilge elde edebiliriz. Mesela Yapar, ve Kılcı bu cümledendir. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında Bodur, Ayrancı, Bursa, Taç, Kılcı gibi lakaplarda vardır 219. Tablo 64: Gözübüyük de Bulunan Aile ve Sülaleler (1844) No Aile veya Sülale Adı No Aile veya Sülale Adı 1.? Efendi Oğlu Molla Ahmed (İmam) 13. Çokdar Oğlu Ahmed Oğlu Ali 2. Abdullah Oğlu Mustafa 14. Deve Ali O. İbrahim Oğlu Ali 3. Ali Baş O. Mustafa O. Mehmed 15. Hatip O. İbrahim O. Mehmed 4. Ali Oğlu Ali'nin Oğlu Ali 16. İsmail Oğlu Mehmed 5. Ali Oğlu Ali'nin Oğlu Mehmed 17. Kılcı Oğlusunun Oğlu Ali 6. Ayrancı Oğlu Ayrancı 18. Gök İbrahim O. İbrahim Oğlu 7. Bac Oğlu Kara Mehmed(Muhtar) 19. Köse Efendi Oğlu Molla Ali 8. Bac Oğlu Mehmed Oğlu Mehmed 20. Sarı Ahmed O. Mehmed O. Mehmed 9. Bacakaz O. Ahmed Oğlu Mustafa 21. Taç O. Mustafa Oğlu Mustafa 10. Bodur Oğlu Mustafa Oğlu Ali 22. Tat Ali O. Mehmed O. Mehmed 11. Bodur Oğlu Mustafa Oğlu Mustafa 23. Yapar O. Mehmed O. Mustafa 12. Bursa Oğlu Mehmed Oğlu Mustafa 24. Yörük Ahmed Oğlu Mustafa : hâne : hâne BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s

122 Aydolin Köy Alara vadisi ile Güzelbağ arasındadır yılında Ginareş nâhiyesi içerisinde gözüken Aydolin köyü 1555 yılında Nağlu nâhiyesi sınırları içerisindedir. Tarihsiz olan fakat XIX. yüzyıl içerisinde tutulduğunu tahmin ettiğimiz nüfus yoklama defterinde Kerliye nâhiyesi sınırlarındadır. Aynı defterde Aydolin Saburlar karyesine bağlı olarak kaydedilmiştir kayıtlarına göre 60 hâne, 7 mücerred 1 bive kayıtlıdır yılında 45 nim, 19 bennâk, 15 mücerred kayıtlıdır yılında hâne sayısı 93, mücerred 4, kara 4, lal 1, da i 1 olarak kayıtlıdır yılında ise 116 nefer kayıtlıdır. XIX. yüzyılda 12 hâne kayıtlıdır. Köyün XVI. yüzyılın ortalarına doğru nüfusunun e yükseldiğini söyleyebiliriz 221. XVI. yüzyılda Aydolin köyünde hububat, pamuk, keçiboynuzu ve susam üretilmektedir. Ayrıca arıcılık, bağcılık ve hayvancılıkta köyün geçim kaynakları arasındadır. Köyün 1500 yılı geliri 2817 akça, 1530 yılı geliri 4405 iken 1555 yılında köyün geliri 7108 akçaya yükselmiştir. Köyün gelirleri has ve zeâmet olarak kayıtlıdır. XVI. yüzyılda köyde bir göz değirmen hizmet vermektedir : hâne 6 / mücerred 7/ bive : nim 45 / bennâk 19 / mücerred : hâne 93 / mücerred 4 / kara 4 / lal 1 / da i : nefer : 12 hâne Saburlar Saburlar köyü de Gündoğmuş a bağlı köylerden iken coğrafi konumu ve ulaşım imkânları göz önüne alınarak Alanya ya bağlanan köylerdendir. Saburlar ismi ile tahrir kayıtlarında herhangi bir köy olmamakla birlikte tahrir kayıtlarında geçen Aydolin köyü ve çevresinden ayrılanlar, Saburlar köyünü kurmuşlardır. XIX. yüzyılın ortalarında tutulan nüfus yoklama defterinde Aydolin köyü için 220 BOA, MAD.d., 22011, s BOA. MAD.d., 16029, s. 29; BOA, TT 990, s. 102; BOA, TT 166, s. 614; TKA, TT 172, BOA, TT 990, s. 102; BOA, TT 166, s. 614; TKA, TT

123 Saburlar karyesine bağlı denilmektedir 223. İzmir valisi Mustafa Paşa nın damadı Hüseyin Paşa nın, 1854 yılına ait Alâiye ve çevresindeki yerlerden iaşar bedelinin tahsili ile ilgili belgede de, Saburlar ma Aydolin şeklinde geçmektedir yılında temettüât defterinde Saburlar karyesine 31 hâne kayıtlıdır. Köy halkından Molla Mustafa Oğlu Molla İsmail Efendi ve Merhum Pederi İsmail, Galem Oğlu Mehmed, Nebil Oğlu Molla Ahmed, Kasım Ahmed Oğlu Kasım, Ali Oğlu Molla Mehmed, Köse Oğlu Müteveffa Mustafa nın Oğlu, Köse Mehmed Oğlu Mustafa Şeyh Ahmed Muiddin Faki(h) torunlarından oldukları için vergiden muaf tutulmuşlardır. Köyde bir neccar, bir hizmetkâr, iki hatip, dört rençper, iki ortakçı vardır. Bunların dışında bir kişi felçli, bir kişi yetim ve bir kişi de a ma olarak kaydedilmiştir. Köyün toplam hâsılatı kuruştur. Kişi başına 381 kuruş hâsılat düşmektedir 225. Saburlar köyünün arazi dağılımına bakacak olursak 242 dönüm ekilebilir arazi vardır. Hâne başına sekiz dönüm arazi düşmektedir. Bu miktar diğer köyler ile kıyaslandığı zaman çok yüksek bir miktardır. Köyde 25 adet incir ağacı, 146 kök asma ve 21 adet keçiboynuzu ağacı vardır. Köyün hayvan varlığı da diğer köylere oranla daha iyi durumdadır. Köyde 153 adet gayri sağmal keçi, 193 adet sağmal keçi, 187 adet oğlak, 21 adet inek, 2 deve, 8 kısrak ve 20 merkep vardır. XIX. yüzyılda saburlar köyünde, 6880 kg buğday, 3340 kg arpa, 1950 kg pekmez, 800 kg incir, 500 kg harnup, 30 kg yemiş, 3600 kg pamuk, 2000 kg burçak üretimi gerçekleşmiştir. Bu duruma göre hâne başına 221 kg buğday, 159 kg arpa, 63 kg pekmez, 26 kg incir, 16 kg keçiboynuzu, 116 kg pamuk, 65 kg burçak üretimi düşmektedir BOA, MAD.d., 22011, s BOA, A.MKT.DV., 130/ BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s

124 Mezru Tarla İncir Ağacı Üzüm Ağacı Harnup Ağacı Gayri S. Keçi Sağmal Keçi Oğlak Kovan Öküz Dişi Buzağı Sağmal İnek Deve Kısrak Merkep Tablo 65: Saburlar Köyü nün 1844 Yılı Arazi Dağılımı ve Hayvan Varlığı Arazi Dağılımı Hayvan Varlığı Tablo 66: Saburlar Köyü nün 1844 Yılı Üretim Durumu Üretim Buğday Arpa Pekmez Kovan İncir Harnup Yemiş Susam Pamuk Burçak Temettüât kaydında Saburlar köyünde 31 hâne kayıtlıdır. Bu hâneleri incelediğimiz zaman bunlardan bazılarının sülale ismi olduğunu söyleyebiliriz. Alioğlu, Davudoğlu, Dertlioğlu, Saraçoğlu, Sarıoğlu köyde bulunan belli başlı sülalelerdir. Bu sülalelrin dışında Molla Mustafa Oğlu Molla İsmail Efendi ve Merhum Pederi İsmail, Galem Oğlu Mehmed, Nebil Oğlu Molla Ahmed, Kasım Ahmed Oğlu Kasım, Ali Oğlu Molla Mehmed, Köse Oğlu Müteveffa Mustafa nın Oğlu, Köse Mehmed Oğlu Mustafa Şeyh Ahmed Muiddin Faki(h) torunlarındandırlar. Ali, Mehmed, Yusuf, İbrahim, Hüseyin, Hasan gibi isimler ise köyde kullanılan isimler arasındadır. Köyde kullanılan isim veya lakaplara bakarak yapılan meslek veya uğraşılar ile ilgili de bilgi elde edebiliriz. Mesela Soğancı bu cümledendir. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında Çakır, Erkek, Sarı, Dertli, Bacaksız gibi lakaplar da vardır 227. Tablo 67: Saburlar Köyünde Bulunan Sülale veya Aileler (1844) No Aile veya Sülale Adları No Aile veya sülale Adları 1. Ak Mehmed Oğlu Ali ve Ahmed 17. Kara Ahmed Oğlu Mustafa 2. Ali Oğlu Mehmed Oğlu Abdullah 18. Kara Mustafa Oğlu Mehmed 3. Ali Oğlu Molla Mehmed 19. Kasım Ahmed Oğlu Kasım 4. Bacaksız Oğlu Yusuf 20. Kel Oğlunun Oğlu Mehmed Ali 5. Bakar Oğlu Mehmed 21. Köse Mehmed Oğlu Mustafa 227 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s

125 6. Çakır Oğlu İbrahim 22. Köse O. Müteveffa Mustafa nın O. 7. Davud Oğlu İbrahim 23. Memiş Oğlu Mehmed 8. Davud Oğlu Mehmed 24. Molla Mustafa O. Molla İsmail Efendi ve Merhum Pederi İsmail 9. Davud O. Mehmed Birâder-i O. Molla Mehmed 25. Nebil Oğlu Molla Ahmed 10. Dertli Oğlu Hüseyin 26. Saraç Oğlu Molla 11. Dertli Oğlu İbrahim 27. Saraç Oğlu Molla Mehmed 12. Erkek Ali Oğlu Mehmed 28. Sarı Ahmed O. Ali nin O. Hüseyin 13. Galem Oğlu Mehmed 29. Sarı Mehmed Oğlu Hasan 14. Hamza Oğlunun Eytamları Ali ve Mehmed 30. Soğancı Oğlu Hüseyin 15. Kaldır Oğlu Mustafa 31. Şeytan Ali 16. Kara Ahmed Oğlu Mısırlı Mehmed : 23 hâne 1844: 31 hâne Karamanlar Karamanlar köyü de Gündoğmuş a bağlı iken Alanya ya bağlanan köylerdendir. Köy tahrir defterlerinde olmamakla birlikte, 1844 temettüât kaydında Karamanlarda 28 hâne kayıtlıdır. XIX. yüzyılda Karamanların nüfusu 150 kişi civarındadır. Köy halkı çiftçilik ve hayvancılık ile geçimlerini sağlamaktadır. Köyde iki hâne çoban mesleği ile uğraşır iken bir kişi de sıbyan mektebi muallimidir. XIX. yüzyılda 76 dönüm ekilebilir tarla, 22 dönüm bağ arazisi, 16 adet incir ağacı ve 23 adet keçiboynuzu ağacı vardır. Köyde 25 adet gayri sağmal keçi, 235 sağmal keçi, 157 oğlak, 27 öküz, 2 tosun, 19 inek vardır. Taşıma işlemlerinde kullanılan 13 adet deve, 2 adet tay, 1 adet katır ve kısrak, 13 adette merkep vardır. Köyde 8220 kg buğday, 4370 kg arpa, 5420 kg pekmez, 330 kg incir, 20 kg pamuk, 160 kg susam, 150 kg kuru üzüm ile 1200 kg keçiboynuzu üretimi gerçekleşmiştir. Köyün toplam hâsılatı 8070 kuruştur. Kişi başına düşen hâsılat ise 288 kuruştur. Köydeki üretim durumuna göre hâne başına 294 kg buğday, 156 kg arpa, 194 kg pekmez, 12 kg incir, 6 kg susam, 5 kg kuru üzüm, 43 kg keçiboynuzu üretimi düşmektedir BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s

126 Mezru Tarla Bağ Dönüm İncir Ağacı K. Boynuzu Ağacı G. S. Keçi Sağmal keçi Oğlak Kovan Öküz Tosun Sağmal İnek Dişi Deve Erkek Tay Katır (Dölsüz) Kısrak Merkep Tablo 68: Karamanlar Köyü nün 1844 Yılı Arazi Dağılımı ve Hayvan Varlığı Arazi Dağılımı Hayvan Varlığı (Adet) , , Tablo 69: Karamanlar Köyü nün 1844 Yılı Üretim Durumu Üretim (kg) Buğday Arpa Pekmez İncir Pamuk Kovan Susam K. Üzüm K. Boynuzu Temettüât kaydında Karamanlar köyünde 28 hâne kayıtlıdır. Bu hâneleri incelediğimiz zaman bunlardan bazılarının sülale ismi olduğunu söyleyebiliriz. Köyde bulunan belli başlı sülaleler şunlardır: Başoğlu, Çorakoğlu, Öksüzoğlu, Temürcüoğludur. Temettüât kaydından köyde kullanılan isimler hakkında şunları söyleyebiliriz. Hüseyin, Mustafa, Mehmed, Halil, Abdullah, Ali, Kerim gibi isimler köyde kullanılan belli başlı isimler arasındadır. Köyde kullanılan isim veya lakaplara bakarak yapılan meslek veya uğraşılar ile ilgili de bilge elde edebiliriz. Mesela temürcü bu cümledendir. Köyde kullanılan isimlerden bazılarında Baş, Bekâr, Kara, Şeyh, Köse gibi lakaplar da vardır 229. Tablo 70: Karamanlar Köyünde Bulunan Aile veya Sülaleler No Aile veya Sülale Adları No Aile veya Sülale Adları 1. Abdullah Oğlu Mustafa 15. Kerim Ali nin Oğlu Molla Ali 2. Bal Oğlu Kır Musdil 16. Kerim Hüseyin Oğlu Topal Ali 3. Baş Oğlu Hüseyin 17. Kerim Oğlu Topal Mehmed 4. Baş Oğlu Kara 18. Kırsar Oğlu Adıgüzel Abdullah 5. Baş Oğlu Mehmed Kerimin Aişe 19. Kızılağaçlı Oğlu Ahmed 229 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s

127 Avratı 6. Bekâr Oğlu Mustafa 20. Köse Oğlan Oğlu Köse Mehmed 7. Bölükbaş Oğlu Hacı Kerim 21. Merkumun Pederi Yarık Ahmed 8. Çorak Oğlu Molla Hüseyin 22. Öksüz Oğlu Ali 9. Çorak Oğlu Mustafa 23. Öksüz Oğlu Kara Mustafa 10. Çoru Mustafa nın Oğlu İbrahim 24. Öksüz Oğlu Nuri Mehmed 11. Dağdır Oğlu Ali 25. Şeyh Ali Efendi O. Mustafa Efendi 12. Hacı Hatip Oğlu Hatip Ali 26. Temürcü Oğlu Mehmed Temürcü O. Müteveffa Hüseyin Oğlu Mehmed Mustafa'nın Avradı Aişe 14. Kara Halil Oğlu 28. Uzun Oğlu İbrahim : hâne : hâne Ortakonuş Köy Gündoğmuş ilçe merkezine 10 km uzaklıktadır. Tahrir ve temettüât kayıtlarında Ortakonuş ismi geçmemektedir. Fakat köy Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat ın Konya dan Alanya ya gider iken ulaşımı sağladığı yol üzerinde kurulmuştur. Tarihi Kemer köprü de Ortakonuş Köyü sınırlarında bulunmaktadır. Tahrir defterlerinde olup da sonradan olmayan köylerden birisi Ortakonuş köyü ismi ile anılmış olabilir. Fakat bu konuda şu an için net bir şey söylemek zordur. 2. Mezralar Mezra, meskûn olmayan daha çok yerleşim yerlerinin yakınlarındaki zirâat alanlarıdır. Bunun dışında daha önce yerleşim yeri iken sonradan dağılan köyler için de kullanılmıştır. Mezralar hakkında tahrir defterlerinde genellikle evvelden köy olup, şimdi nüfusu dağılmış ve tarlaları boz bırakılmıştır şeklinde kayıtlar düşülmüştür 230. XVI. yüzyılda Nağlu ve Kise nâhiyesinde 6 mezra vardır. Bu mezralardan bazıları daha sonra köy statüsüne dönüşmüştür. Mezraların gelirleri 20 akça ile 1000 akça arasında değişmektedir akça geliri geçen mezra yoktur. Sadece Ginareş Bükü mezrasının geliri 1000 akçadır. Diğer mezraların hepsinin geliri 1000 akçanın altındadır yılına doğru mezra sayısında bir artış gözlemlenmektedir. 230 Karaca, a.g.e., s

128 Tablo 71: Mezra ve Yaylaklar No Mezra ve Yaylak İsmi Hâsıl M. Osmandere (Sınır-ı Şimadiye) M. Karadere Yakası (Sınır-ı Karadere) M. Girenes Bükü (Sınır-ı Malan) M. Ayva Ağacı (Sınır-ı Malan) M. Karain Ağılı Nehri Kıravca M. Sava Fakih ve Alışalar Z. Karakoca Der Yaylak-ı Karagöllügazi Balcı 350 TOPLAM Karain Ağılı Karain Ağılı mezrası Eskibağ köyünün mahallelerinden birisidir. Mezra Turali Kethüda, Hoca Şahabeddin, Mehmed Fakih ve Hamza bin Mehmed Ağa nın üzerine tapuludur. Mezranın hâsılı 1500 yılı için öşr-i galat ve salariye olarak 200 akçadır Osmandere Bu mezra Şimadiye karyesinin yakınlarındadır. Bademağacı 233 karyesi tarafından ekilip biçilmektedir kayıtlarına göre varidatı 760 akçadır. Bu gelirler öşr-i salari 600, resm-i tapu ve deştbâni 100, resm-i kovan 60 akçadır BOA, MAD.d., 17666, s TKA, TT 172, Alanya ya bağlı Nağlu nâhiye sınırlarına yakın bir köydür. 234 TKA, TT 172,

129 2.3. Karadere Yakası Karadere yakınlarındaki bu mezra Alâiye kalası muhafızlarından Hacı Seydi tarafından tasarruf edilmektedir. Mezra nın hâsılı öşür ve salari olarak 25 akçadır Ginareş Bükü Malan karyesi sınırlarındadır. Mezra Çündüre (Kayabükü) halkı tarafından ekilip biçilmektedir. Arpa, buğday ve pamuk üretimi yapılan mezranın 1555 yılı geliri 1000 akçadır Ayva Ağacı Malan sınırlarındadır. Bu mezrada Çündüre halkı tarafından kullanılmaktadır. Mezranın 1555 yılı geliri 350 akçadır Sava Fakih ve Alışalar Sava Fakih ve Alışalar mezrasının geliri 1530 yılında 420 akça kayıtlıdır Yaylalar Selçuklu ve Osmanlı döneminde kırsal yaşamın en belirgin özelliklerinden birisi de yayla kültürüdür. Anadolu da bilhassa Toroslar da yaşayan Türkmenlerin birçoğu yaylak ve kışlak yaşam tarzını benimsemişlerdir. Gündoğmuş ve çevresindeki köylerde oturan halk, baharın gelmesi ile birlikte hayvanlarını otlatmak amacı ile Torosların eteğinde bulunan yaylalara çıkmışlardır. Toros dağ silsilesinin bir parçası olan ve Gündoğmuş sınırlarında bulunan Geyik Dağı eteklerinde birçok yayla bulunmaktadır. Bu yaylalardan birçoğu bugün dahi kullanılmaktadır. Tahrir kayıtlarında bu yaylalar ile ilgili de bilgiler vardır. Uğuz (Oğuz) Yaylası: Ortaköy (Malan) köyü halkı tarafından kullanılan bir yayladır. Köylüler Mayıs ayı içerinde ilk önce bu yaylaya 235 TKA, TT 172, TKA, TT 172, TKA, TT 172, BOA, TT 166, s

130 çıkarlar. Köylüler Temmuz a kadar bu yaylada yayladıktan sonra, biraz daha yüksek olan Barcın yaylasına göçerler. Resim 3: Uğuz Yaylasında bir yayla evi Barcın Yaylası: Barcın yaylası Ortaköy e 5 km mesafede bir yayladır. Ortaköy halkı, Oğuz yaylasında bir miktar yayladıktan sonra Barcın yaylasına gelerek burada güz başlangıcına kadar yaylarlar. İç Anadolu ve Toroslar da bu isim ile anılan birkaç yayla daha vardır. Hatta Karacaoğlan ın Barçın yaylası ile ilgili bir de şiiri vardır. Karacaoğlan bu şiiri büyük bir ihtimal ile Hadim, Taşkent, Sarıveliler, Gazipaşa ve Anamur Yörükleri tarafından kullanılan Barcın yaylası için söylemiştir. 107

131 BARÇIN YAYLASI Barçın Yaylası'nda üç güzel gördüm, Birbirinden üstün şivga fidandır. Aklım şaştı, garip belim büküldü, Kaşlar hilâl, gözler ahu cerandır. Bellerinde gördüm Lâhur şalını, Yanakları gülden almış alını. Al sıktırma kavuşturmuş belini, Bildim güzelleri, bunlar sultandır. Üç kumrudur, subaşında ötüşür, Yol üstünde bana seyran yetişir. Yatışır mı deli gönül yatışır, Ben avcıyım, onlar benden şahandır. Karac'oğlan der ki: Bu yer neresi? Altınoluk, Pınarbaşı süresi, İnce belde saçlarının turası, Böyle selvi endam akla ziyandır. Karacaoğlan Resim 4: Barcın Yaylası ot biçme zamanı 108

132 Kurugöllügazi: Bu yayla 1555 yılında zemin-i kara koca olarak kayıtlıdır. Hoca Şahabeddin in tasarrufunda olup, otlak resmi olarak 20 akça hâsılatı vardır 239. Kayabükü köyü tarafından kullanılmaktadır. Alay Beğ Yaylası: Çakallar köylüleri tarafından kullanılan yayladır. Avsallar Yaylası: Bu yayla isminden de anlaşılacağı üzre Avsallar halkı tarafından kullanılmaktadır. Çaltı Yaylası: Gündoğmuş un yaklaşık 35 km doğusundadır. Çaltı köyü tarafından kullanılmaktadır. Eğrigöl Yaylası: Yayla içerisindeki gölden ismini alan bu yayla, bölgenin en güzel yaylalarındandır. Güzelbağ halkı tarafından kullanılır. Gören Yaylası: Bu yayla Gündoğmuş a 40 km mesafededir. Alanyalılar tarafından kullanılmaktadır. Gelesandra Yaylası: Panbukluk köyü tarafından kullanılan bir yayladır. Kızılot Yaylası: Yayla Manavgat a ait bazı köylüler tarafından kullanılmaktadır. Mecat Alanı Yaylası: Saburlar başta olmak üzere, önce Gündoğmuş a bağlı iken sonradan Alanya ya bağlanan birkaç köy tarafından kullanılır. Payallar Yaylası: Yayla Hadim hududundadır. İsminden anlaşılacağı üzre Payallar halkı tarafından kullanılır. Seyricek Yaylası: Bu yayla, Gündoğmuş un en uzak ve en yüksek yaylalarından biridir. Akdağ ile Geyik Dağı arasındaki bir vadide yer alır. Karamanlar, Güney, Sirge ve Orhanlar köyü tarafından kullanılmaktadır. Söbüçimen Yaylası: XVI. yüzyılda Gündoğmuş sınırlarına dâhil olan bugün Alanya ilçesi sınırlarına bulunan Türkler tarafından kullanılan bir yayladır. 239 TKA, TT 172,

133 Resim 5: Söbüçimen yaylası Yenicepazar Yaylası: Bu yaylada çok güzel bir göl vardır. Baş Yayla: Bu yayla Gündoğmuş a 35 km mesafededir. Başmuar Yaylası: Çündüre halkı tarafından kullanılmaktadır. Kurugöl yaylasından sonra bu yaylaya göç edilir. Hanönü Yaylası: Balur halkı tarafından kullanılmaktadır. Harmancık Yaylası: Bedan halkı tarafından kullanılmaktadır. Çayboğazı Yaylası: Gözübüyük halkı tarafından kullanılmaktadır 4. Nüfus ve Yerleşme Tahrirlerin bizi ilgilendiren en dikkat çekici tarafı, Osmanlı toplumunu şehirli, köylü, konar-göçer ve diğer tüm kesimlerini kayıt altına almış olmasıdır. Bu kayıtlara dayanarak Osmanlı nüfus yapısını da belli ölçüde tespit etmek mümkün olmaktadır. Gerçekten de yerleşik halde bulunan Müslümanlar veya Müslüman olmayanlar, şehirlerde oturanlar oturdukları mahalleler ile birlikte, köyde yaşayanlar köyleri ile birlikte kendi isimleri ve baba isimleriyle birlikte yazılmıştır. Bunun yanı 110

134 sıra mücerred adı altında bekâr erkek nüfus, bennâk adı altında yeni evlenmiş kimseleri defterlerden tespit etmek mümkündür. Tapu defterlerinde yukarıda zikredilen çift, nim çift, bennâk, mücerred gibi vergi verenlerin yanı sıra; bîve adı altında dul hanımlar, pir-i fânî adı altında çok yaşlılar, ama adı altında körler, kötürüm adı altında sakatlar, lal adı altında konuşma güçlüğü çekeneler ile ma lul adı altında iş göremezler gibi muaf zümreler de kaydedilmiştir. Bunların dışında imam, hatip, sahib-i zaviye gibi vergi muafiyeti bulunan devlet görevlileri de bu defterler de yerini almıştır. Vergi verenler, vergiden muaf kimseler ve ödedikleri vergiler gibi pek çok bilgiyi bu defterlerde görmek mümkündür. Köylerde ise yine baba adlarıyla yazılan halkın, ne kadar araziye sahip oldukları, arpa, buğday, yulaf gibi hangi tür ziraî ürün elde ettikleri, üretim miktarları ve verdikleri vergi, hatta kaç tavuğu veya kovanı olduğu ve ne kadar bal ürettiği, bu defterlere kaydedilmiştir 240. Yerleşim veya iskân, kır ve şehir yerleşmesi olarak ikiye ayrılır. Biz bu çalışmamızda daha çok kır yerleşmesi üzerinde duracağız. Fakat her iki yerleşme özelliklerinden kısaca bahsetmek yerinde olacaktır. Şehir yerleşmesi kırsal yerleşim yerlerine göre nüfus bakımından daha fazla, üretim bakından tarım dışı etkinliklerin de olduğu ve pazarlandığı yeri ifade etmektedir. Kır yerleşmesi ise şehre göre daha az nüfusa sahip ve tarım üretiminin yoğunluk kazandığı yerlerdir 241. Gündoğmuş ve çevresi Selçukluların bölgeyi fethi ile birlikte Türklerin iskânına sahne oldu. Bilhassa Alâiye nin fethi ile birlikte iç bölgeler Türkler tarafından tercih edildi 242. Buna Moğolların önünden kaçan Türk boyları da eklenince, Toroslar ve Gündoğmuş yaylaları Türkler için engin bir yaşam yeri haline geldi. Bu bölgeler Orta Asya nın imkânlarını Türklerin önüne sermekte idi. Toroslara ve iç bölgelere yapılan bu akınlar sonucu Gündoğmuş ve çevresinde birçok yeni yerleşim yerinin kurulduğunu tahmin etmekteyiz. İlk tahririn yapıldığı 240 Halaçoğlu, Anadolu da Aşiretler, s. XXIV. 241 Karaca, a.g.e., s Osman Turan, Selçuklular Tarihi ve Türk İslam Medeniyeti, İstanbul, 1980, s

135 1475 ve daha sonra yapılan 1500 tarihli yazımda Gündoğmuş ve çevresinin tamamının Müslüman ve Türk olmak üzere 40 a yakın köy kaydı bulunması bunun en önemli kanıtıdır. Bu köylerin çok büyük bir kısmı bugün Gündoğmuş ilçe sınırları içerisinde bulunmakta ve tarihin izlerini üzerlerinde taşıyarak varlıklarını devam ettirmektedir. Bölgenin ve köylerin nüfus durumu üzerinde durmadan önce birkaç konu üzerinde durmak faydalı olacaktır. Köylerin yazımı sırasında bazı kayıtlarda hâne bazı kayıtlarda nefer geçmektedir. Tahrir defterlerinde bu konuda bir standart yoktur. Kayıtları incelediğimiz zaman nefer ve hânenin aynı anlamda kullanıldığı görülmektedir. Mesela 1500 tarihli defterde toplamların hepsi hâne olarak kaydedilmiştir. Yani bennâk, mücerred, kara ve diğerleri de hânelerin toplamına dâhil edilerek kaydedilmiştir. Köylerin nüfusunu tespit ederken nefer ve hâneleri, birçok araştırmacının kullandığı ve kabul ettiği 5 kat sayısı ile çarparak tahmini nüfus durumunu elde etmeye çalışacağız Köy Nüfusu Gündoğmuş ve çevresi Osmanlı döneminde tam anlamıyla bir kır yerleşmesidir. Çünkü XV. yüzyılın sonlarından başlayarak Cumhuriyetin ilanına kadar bölgede herhangi bir şehir ve kent yerleşmesinin özelliklerini taşıyan bir yapı ortada yoktur. Sadece şehir yerleşmesi sayabileceğimiz XVII. yüzyılın başlarında Senir ma Düşenbe Kazasının bir kısmı bugünkü Gündoğmuş sınırlarını içerisine almaktadır. Bunun dışında 1475 yılında ismi geçen Anağlu kalesi de şehir yerleşmesin ilk izleri olarak anılabilir yılı verilerine göre 1420 hâne, 82 mücerred, 6 bive, 2 bennâk kayıtlı olan bölgede tahminen 7500 ile 8000 arası kişi yaşadığını söyleyebiliriz. Buradaki bilgilerin biraz daha yüksek olma ihtimali vardır. Çünkü 1500 yılında tutulan tahrir defterinde ismi geçen Balavirsun, Elikesik, Güney, Karabul, Karain, Kise, Urumtaş, Sarıcı, Semed, Senir, Sünbüle köylerinin 1500 yılı tahmini nüfusu 2500 civarındadır (Bkz. Tablo 73). O zaman 1475 yılı Gündoğmuş sınırlarındaki köylerin nüfusunun civarında olduğu söylenebilir. 243 BOA, MAD.d., 16029, s. 1 vd. 112

136 Mesela 1555 yılındaki tahrirde Semed karyesi için defteri köhnede sayyâdan kaydedilmiş ifadesi vardır. Bu durum da Semed karyesi 1475 yılındaki defterde kayıtlı olması gereklidir. Fakat Semed dâhil bazı köylerin bu defterde isimleri geçmemektedir yılında Kerliye 2000 yaklaşan nüfusu ile bölgenin en büyük yerleşim yeri konumundadır. Fakat burada dikkatimizi çeken bir konu Kerliye kendi başına bir köy değil de buradaki yerleşmelerin veya konar-göçerlerin toplamının yazılması ile elde edilen bir nüfus durumundadır 245. Çünkü 1555 yılına geldiğimiz zaman Kerliye nin nüfusu kişi civarında gözükmektedir 246. Yine XIX. yüzyılda ortaya çıkan Kerliye nâhiyesi Afsallar, Aksaz, Alara, Bayır, Burçaklar, Gözübüyük, Güney, Karamanlar, Kızılağaç(Güzelbağ), Kozağacı, Orhanlar, Saburlar, Sirge (Gümüşgöze) köylerini içerisine almıştır 247. Kerliye dışında Çündüre ve Beladan, Karadere, Malan(Ortaköy), Şarapsa ve Turbalinas, 500 e yaklaşan ve aşan nüfusu ile bölgenin önemli yerleşim yerlerindendir yılında en az nüfusa sahip köyü 38 kişi ile Aydolindir. Aydolin ismi ile bugün bir köy olmamakla birlikte Saburlar köyüne 5-6 km mesafede birkaç hâneden oluşan bir yerleşim yeridir. Fakat Aydolin köyünün 1500 ve 1555 yılındaki nüfusu 400 e yaklaşmıştır. Bu durum bize bu köyün yeni yeni yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. Bölgenin diğer az nüfuslu köyleri ise İkizce ve Karaköy dür. Bu iki köyün nüfusu da 1500 ve 1555 yılındaki yazımlarda da aynı kalmıştır 248. Tablo 72: 1475 Yılında Gündoğmuş Köylerinin Nüfus Durumu (MAD 16029) Köy Hâne Mücerred Bive Bennâk T. Nüfus 1. Alişalar Aydolin Bedan Belistir (Çamalanı) BOA, MAD.d., 16029, s. 1-51; BOA, TT 990, s BOA, MAD.d., 16029, s. 11, 12, TKA, TT 172, BOA, ML.VRD.TMT.d., 9653, s BOA, TT 990, s

137 5. Beranyalu Çündüre ve B. (Kayabükü) Depeyakası (Bağderesi) İkizce Karadere 249 (Kızılbağ) Karaisa(lar) Karaköy Ginareş (Köprülü) Kerliye Kızılca N[L]amaras (Çamlıtepe) Malan (Ortaköy) Marunas (Kalecik) Omalas (Ümütlü) Panbukluk(Penbelik) Serhenk (Serinyaka) Şarapsa Şimadiye Turbalinas (Durbannas) TOPLAM yılında yapılan tahrirde kaydedilen köylerden, 35 tanesi Gündoğmuş sınırlarındaki köylerdir. Bu köylerde 22 çift, 1139 nim çift, 478 bennâk, 292 mücerred, 2 bive, 10 muhassıl, 32 imam, 1 kötürüm, 42 kara ve 3 pir-i fâni kayıtlıdır. Toplam nüfus içerisinde muaf zümre 85 kişi kaydedilmiştir. Tahmini nüfus ile arasındadır. Bu yılda Alişalar, Aydolin, Çündüre, Depeyakası, Elikesik, Karadere, Karain, Kerliye, Kise, Malan, Omalas, Panbukluk ve Şarapsa köyleri arası nüfus ile bölgenin en kalabalık ve önemli yerleşim yerleri arasındadır. 249 Hâsılı minval ile birliktedir. 250 Cemâat ve diğer gruplar dâhil 251 Bu köy bugün Manavgat a bağlıdır. 114

138 Hâne Çift Nim Çift Bennâk Mücerred Bive Muhassıl İmam Kötürüm Kara Pîr-i Fânî T. Nüfus Tablo 73: 1500 yılı Gündoğmuş ve Köylerinin Nüfus Durumu (BOA, TT 990, s ) Köy 1. Alişalar Aydolin Balavirsun (G) Bedan Belistir Beranyalu Çündüre Depeyakası Elikesik Güney (köy) E İkizce Karabul Karadere Karain Karaisa(lar) Karaköy Ginareş Kerliye Kızılca Kise (C. Gebran) [N]Lamaras Malan Maru[n]as Omalas Papahud Panbukluk Urumtaş Sarıcı Semed Senir Serhenk Sünbüle Şarapsa Şimadiye Turbalinas TOPLAM

139 Hâne Mücerred Kara Lal Aşiyanedar Mecnun Kötürüm Ma lul A ma Şeyh Duacı Sahibi Zâviye T. Nüfus 1530 yılı kayıtlarına baktığımız zaman, 1500 yılındaki köyler ile aynı köylerden meydana gelmektedir. Yani 1530 yılında da 35 köy vardır. Bölgenin nüfus durumu hakkında bu iki defterdeki bilgiler bize daha sıhhatli bilgi vermektedir. Aynı zamanda bu iki defter bugünkü köyler ile de çok benzerlik göstermektedir yılında Kise ve Nağlu nâhiyelerini içerisine alan bölgede kurulu 35 köyde 2545 hâne, 230 mücerred, 88 kara, 3 lal, 1 aşiyanedar, 3 mecnun, 3 kötürüm, 1 ma lul, 3 a ma, 4 şeyh, 2 da i ve 2 sahibi zâviye kayıtlıdır. Muaf zümre sayısı 22 kişidir. Gündoğmuş ve çevresinin 1530 yılı tahmini nüfusu kişi civarındadır yılı ile 1530 yılı arasında tahminen %30 civarında bir nüfus artışı meydana gelmiştir 252. Tablo 74: 166 Numaralı Deftere Göre Gündoğmuş (1530 Kanuni Dönemi) Köy 1. Alışalar Aydolin Balavirsun Bedan Belistir Beranyalu Çündüre Depeyakası Elikesik Güney (köy) Ekizce Karabul Karadere Karain Karaisa(lar) Karaköy Ginareş Kerliye BOA, TT 166, s

140 19. Kızılca (N)Lamaras Malan Maru[n]as Orhanköy Omalas Papahud Panbukluk Urumtaş Sarıcı Semed Senir Serhenk Sünbüle Şarapsa Şimadiye Turbalinas TOPLAM yılına geldiğimiz zaman Gündoğmuş un sınırlarını kapsayan Kise ve Nağlu nâhiyelerinin köy sayısı 44 e tahmini nüfusu da 18 ile civarına çıkmıştır. Daha önceki kayıtlarda olmayan Balur ve Tavşanalanı birbirine çok yakın iki yerleşim yeridir. Balur ve Tavşanalanı ise bugün tek bir köy olarak karşımıza çıkmaktadır. Beğsere ise Gündoğmuş ilçe merkezinin olduğu yerdir. Çaltı ve Eskibağ birbirine çok yakın iki köydür. Kızılağaç ise Güzelbağ beldesidir ki o günde bugün de oldukça kalabalık bir nüfusu barındırmaktadır. Kise ise Nâhiye merkezidir. Nebiler ve İshak Fakihler ismi ile bugün bir yerleşim yeri yoktur. Papahud(Güneycik) ise o dönemde Akseki kazası sınırları içerisindedir BOA, TKA 172, s

141 Tablo 75: 1555 yılı Gündoğmuş Köylerinin Nüfus Durumu No Köy Nefer Tahmini Nüfus 1. Alışalar Aydolin Balavirsuns Balur Bedan Beğsere Belistir Beranyalu Çaltı Çündüre Depeyakası Eskibağ Elikesik Güney (köy) İshak Fakihler Ekizce Karabul Karadere Karain Karaisa(lar) Karaköy Ginareş Kerliye Kızılağaç Kızılca Kise Nebiler (N)Lamaras Malan Maru[n]as Omalas Orhanköy Papahud(Güneycik) Panbukluk Mahalle-i Bertar Bucağı ile birlikte 118

142 35. Urumtaş Sarıcı Semed Senir Serhenk Sünbüle Şarapsa Şimadiye Tavşanalanı Turbalinas TOPLAM Tahriri defterlerinden, Gündoğmuş sınırlarında bulunan köylerdeki vergi muafiyetinden yararlanan nüfus hakkında da bilgi elde etmekteyiz. Muaf zümreler genel nüfus içerisinde çok küçük bir dilimi oluşturmaktadır. Toplamda 1475 yılı ile 1530 yılı içerisindeki muaf zümre 76 kişidir yılı ile 1530 yılı arasındaki ortalama nüfusu kişi kabul edersek muaf zümre % 1 in altındadır. Tablo 73 e bakacak olursak hemen hemen her köyde bir imamın bulunduğunu görmekteyiz. Çünkü imamlar XVI. yüzyıl sonlarına doğru önem kazanarak mahalle ve köylerde kadının temsilcisi gibi görev yapmışlardır. Bunun yanı sıra mahalledeki birlik ve beraberliğin sağlanmasında ve merkezi idarenin mahalle ve köylere kadar inmesinde temsilcilik görevi yapmışlardır 255. Köylerde a ma, kötürüm, lal, mecnun gibi iş göremeyen sınıflarda dikkat çekmektedir. Bunların genel nüfusa oranı çok azdır. Buda bize bölgenin sağlıklı bir nüfus yapısına sahip olduğunu göstermektedir yılında 4 şeyh ve 2 zâviye sahibi de muaf zümredendir. Bunlar halkın eğitimi gibi konularda yardımcı olmuşlardır Ziya Kazıcı, Osmanlıda Mahalle İmamlarının Bazı Görevleri, İslam Medeniyeti Dergisi, Mart, 1982, s. 29 vd. 256 BOA, MAD.d., 16029, 1,51; BOA, TT 990, s. 1-59; BOA, TT 166, s

143 Tablo 76: Gündoğmuş ta Vergiden Muaf Olanların Yıllara Göre Dağılımı Muaf Zümreler 1475 (Fatih) 1500 (II. Bayezid) 1530(Kanuni) Bive Muhassıl İmam Kötürüm Pîr-i fâni Lal Aşiyanedar Mecnun Ma lul A ma Şeyh Duacı Sahibi Zâviye TOPLAM Grafik 1: Muaf Zümrelerin Birbirine Oranı (Toplamda ) 120

144 Gündoğmuş ve köylerinin XIX. yüzyıla ait nüfus bilgiler tablo de gözükmektedir. Bu tablolarda bütün köyler olmadığı için genel nüfus hakkında sıhhatli bir bilgi elde edememekteyiz. Fakat tablo 77 deki bilgiler bize daha sıhhatli bilgiler vermektedir. Çünkü burada Alâiye kazası genelinde yerleşik halk ile Yörüklerin bilgisi bulunmaktadır. Beş nâhiye içerisine dağılmış bulunan Gündoğmuş ve köylerinin hemen hemen tamamına yakını burada mevcuttur. Bu açıdan bu defter XIX. yüzyıl için bize daha doğru bir değerlendirme imkânı vermektedir. XIX. yüzyıl için MAD e göre 34 köy genelinde 1767 hânede tahminen 8955 ile 9500 arası nüfus yaşamaktadır yılında ise 22 köy kayıtlı olup bu köylerde 1144 hâne de tahminen 6000 ile 7000 arasında bir nüfus olduğunu söyleyebiliriz. Buradaki tablodaki bilgiler toplam nüfus hakkında değil ama köylerin XIX. yüzyıl içerisindeki nüfusu hakkında bize bilgi vermektedir. Bu tabloları incelediğimiz zaman 500 nüfus un üzerinde olan yerler Ortaköy, Kızılağaç, Senir ve Eksere köyleridir. Bu köylerden Eksere bugün Gündoğmuş adı ile ilçe merkezidir. XV ve XVI. yüzyılda fazla bir yerleşme olmayan köyde XIX. yüzyıl içerisinde nüfus fazlalaşmıştır. Tablo 77: MAD e Göre Gündoğmuş un Nüfus Durumu (XIX. yüzyıl) No Köy Hâne Tahmini Nüfus Bağlı Olduğu N. veya K. 1. Aydolin Burçaklar Bayır Gözübüyük Güney (köy) Kozağacı(Bayır) Kerliye Nâhiyesi 7. Kızılağaç Karamanlar Orhan Saburlar Bedan Karaköy Belistir Balur Çaltı Çündüre Mahmud Seydi Nâhiyesi Malan Nâhiyesi 121

145 17. Eskibağ Ginareş Ortaköy Narağacı Semed Eksere Karabul Karadere Karaisa Kozağacı(Merkez) Marunas Omalas Panbukluk Sindirfe Senir Serhenk Sünbüle Senir ma Düşenbe Kazası 34. Güneycik Çöngere TOPLAM Tablo 78: 1844 Temettuât Kaydına Göre Nüfus Durumu N Köyler O Hâne Nüfus 1. Bayır Bedan Belistir (Çamlıalan) Burçaklar Çaltı Çündüre (Kayabükü) Eskibağ Gözübüyük Güney Karaköy Karamanlar Kızılağaç Kızılca Kozağacı (Merkez) Köprülü (Ginareş)

146 16. Narağacı Orhanlar Ortaköy Saburlar Semed (Balkaya) Tavşanalanı-Balur Turbalinas TOPLAM Mezra Nüfusu Gündoğmuş sınırlarında bulunan mezraların nüfus durumu hakkında tahrir defterlerinden bir bilgi elde edememekteyiz. Tahrir defterlerinde mezralarla ilgili herhangi bir hâne veya nefer kaydı yoktur. Bu duruma göre Kise ve Nağlu sınırlarında bulunan mezralar daha çok yakın köyler tarafından kullanılan birer ekinlik mahiyetinde yerlerdir. Eğer bu mezralarda nüfus varsa da bunlar 2 ile 5 hâne civarında olmalıdır. Çünkü sancak genelindeki bulunan diğer az sayıdaki mezralardaki nüfus durumu bu şekildedir Konar-Göçer Nüfus(Yörükler) Moğol baskısından kaçarak Anadolu yu yurt edinmek amacı ile gelen Türklerin önemli bir kısmını, Oğuz veya Türkmen olarak adlandırılan Orta Asya dan gelen kimseler oluşturmaktaydı. Bunlardan hayvancılık ile uğraşan ve yaylak-kışlak hayatına alışkın olanlara ise Yörük denilmektedir. Tahrir defterlerine kaydedilir iken bu grup konargöçer, göçer-evli ve yörük şeklinde yazılmışlardır 257. Alâiye sancağı konar-göçerler açısından zengin bir yerdir. Arazi şartları ve yaylaların bol olması Yörük grupların yaşam alanlarını zenginleştirmiştir. Konar-göçerler yaşayış tarzlarının bir gereği olarak yaylak-kışlak hareketine bağlı idiler. Onların bu hayat tarzı biraz da hayvanlarına otlak bulmak düşüncesinden doğmuştur. Bununla beraber kısmî de olsa küçük çapta zirâatle meşgul oldukları da görülmektedir 258. Nitekim bu yüzden raiyyet oldukları halde yerleşik olanlarla, aralarında 257 Halil İnalcık, Devlet-i Aliyye, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2009, s Yusuf Halaçoğlu XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu nun İskân Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi, TTKY, Ankara, 1988, s

147 bazı hukukî ve iktisadî farkların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Konargöçerler hayvancılıktan elde ettikleri ürünleri, şehir ve kasaba kenarlarındaki pazar yerlerinde ihtiyaç duydukları yiyecek, giyecek gibi mallarla değiştirmişler ve böylece yerleşik halkla iktisadî yönden bir bütünlük oluşturmuşlardır 259. Fakat Gündoğmuş ve çevresinde yaşayan Yörüklerin tamamen yerleşik hayata geçtiklerini ve hayvancılıkla beraber ziraî faaliyet ile uğraştıklarını görmekteyiz. Çünkü ödemiş oldukları vergiler tamamen ziraî vergilerden oluşmaktadır. Gündoğmuş ve çevresi daha çok Bozkır, Alâiye ve Manavgat gibi çevredeki yaşayan Yörüklerin yerleşim alanını oluşturmuştur. XIX. yüzyıl içerisinde tutulan nüfus yoklama defterinde de Gündoğmuş ve çevresinde ve köylerinde kayda değer bir konar-göçer Yörük kaydedilmemiştir Hıristiyan Nüfus Alâiye ile birlikte Gündoğmuş ve çevresinde de az da olsa Hıristiyan nüfusun yaşadığını görmekteyiz. Bunların oranı oldukça azdır. XV. ve XVI. yüzyıldaki Hıristiyanların nüfusları hakkında tahrir defterlerinde az bilgi vardır. Fakat 1602 yılında Düşenbe kadısı tarafından tutulan cizye defterine göre Senir ma Düşenbe kazasına dâhil köylerden 12 köyde 270 hâne kaydedilmiştir. Bunların tahmini nüfusu 1200 ile 1500 arasındadır. En fazla Hıristiyan nüfus olan yerler Karaisa, Senir, Eksere, Omalas ve Karadere dir 261. Tablo 79: 1602 Yılında Gündoğmuş Köylerinde Bulunan Hıristiyan Nüfus S.N Köy Hâne Tahmini Nüfus 1. Kızılağaç(Güzelbağ) Marunas(Kalecik) Sünbüle(Çiçekoluk) Karaisa Senir Kise Penbelik Kozağacı(Merkez) Halaçoğlu, Anadolu da Aşiretler, s. XX. 260 BOA, MAD.d., 22011, s BOA, MAD.d., 15531, s

148 9. Eksere(Gündoğmuş) Karain Omalas Karadere Serhenk(Serinyaka) Toplam Kaleler ve Kale Görevlileri Alâiye sancağında birçok kale ve kale görevlisi vardır. Bu kale görevlilerine sancağın diğer yerlerinde olduğu gibi yapmış oldukları görev karşılığında tımarlar verilmiştir. Tahrir kayıtlarından Nağlu nâhiye sınırlarında Anağlu ismi ile bir kalenin varlığını öğrenmekteyiz. Diğer kalelerde olduğu gibi bu kalede de dizdar başta olmak üzere topçu, imam, kale eri ve diğer görevliler bulunmaktadır yılında kale dizdarı Doğan Beydir. Doğan Bey in 1670 akçalık geliri Bedan ve Beranyalu köylerinden elde edilmektedir. Mahmud ve İlyas ile Yusuf da kale muhafızı olarak görev yapmaktadırlar. Bunlara da Şarapsa, Kızılca, Karaköy, İkizce ve Şimadiye den tımarlar verilmiştir. Gündoğmuş ve köylerindeki tımarlardan bir kısmı da, Alâiye kalesindeki muhafız ve diğer görevliler için ayrılmıştır(bkz. Tablo ) 262. Tablo 80: 1475 yılı Anağlu Kalesi Görevlileri N Tımar Verilen Tımar Sahibi Kaledeki Görevi o Köyler Hâsıl 1. Doğan Dizdar-ı Kala-i Anağlu Bedan, Beranyalu Mahmud ve Mustahfızan-ı Kala-i Şarapsa, Kızılca, İlyas Anağlu (Müşterek) Karaköy, İkizce Mustahfızan-ı Kala-i Yusuf Anağlu Şimadiye 1754 TOPLAM HÂSIL BOA, MAD.d., 16029, s. 1-50; TKA, TT 363; BOA, TT 765; Behset Karaca, XV-XVI. Asırlarda Teke ve Alâiye Sancaklarında Bulunan Kaleler, Kale Muhafızları ve Bu Sancakların Muhafazası Meselesi, SDU Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, S. 4, Isparta, 1999, s

149 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM EKONOMİK VE SOSYAL DURUM Osmanlı Devleti nin ekonomik yapısını daha çok tarıma dayalı üretim ekonomisi oluşturmaktaydı. Bunun sonucu da sancakların bulunduğu bölgelerin coğrafi yapısı, iklimi, ulaşım imkânları gibi unsurlar ekonomi üzerinde etkili olmuştur. Gündoğmuş un bugünkü sınırları XVI. yüzyılda iki nâhiyeye ayrılmıştır. Bu nâhiyelerin coğrafi sınırları ve isimleri daha sonraki dönemde değişmekle birlikte bugünkü idarî sınırların olduğu alanı içerisine almaktadır. Bu nâhiyelere bağlı olan köylerde üretilen ürünler ve bunlardan alınan vergiler bölgenin ekonomik durumunu ortaya koymak için yeterlidir. Gündoğmuş un XV ve XVI. yüzyıllardaki iktisadî durumunu ortaya çıkarmamızda tahrir defterleri bize gerekli bilgileri sunmaktadır ve 1530 yıllarında tutulan defterlerden daha çok nüfus durumu, dirlik ve sanayi durumu hakkında bilgileri elde ederken 1500 ve 1555 yıllarında tutulan defterlerden ise nüfus, üretim, sanayi gibi birçok alanda yararlanma imkânını elde ettik. XIX. yüzyılda tutulan nüfus ve temettüât defterlerinden de bölgenin ziraî, hayvancılık ve ekonomik durumu hakkında gerekli bilgileri elde ettik. 126

150 1. Toprak Tarih boyunca toprak ve topraktan elde edilen gelirler devletlerin hayatında önemli bir yer tutmuştur. Osmanlı Devletindeki toprakları genel olarak miri, mülk ve vakıf topraklar olarak üç ana gruba ayırabiliriz. Miri arazi, rakabesi yani mülkiyeti devlete ait olan topraklardır. Bu topraklar belli şartlar karşılığında köylülere bırakılmıştır. Burayı işleten köylüler devletin sipahisine şer i ve kanuni ölçüler çerçevesinde 1/10 dan az olmamak şartı ile vergi ödemek ile mükellef tutulmuşlardır. Mülk arazi ise tasarruf hakkı tamamen kişinin elinde olan arazilerdir. Vakıf arazi ise mülk toprakların hayır kurumları için ayrılmasıdır 263. Gündoğmuş ve köylerinin bulunduğu arazi dağlık ve engebeli olmakla birlikte tarım ve hayvancılık yapmaya elverişlidir. Gerek XVI. yüzyıl kayıtlarını gerekse XIX. yüzyıl kayıtlarını incelendiğimiz zaman en büyük gelir kaynağının tarım ve hayvancılıktan elde edildiğini görmekteyiz. Mesela XIX. yüzyıl kayıtlarına baktığımız zaman, bugün bütün köyleri Gündoğmuş sınırlarında bulanan Malan nâhiyesinin, XIX. yüzyılda gelirlerinin %92 tarımdan elde edilmektedir. Büyük bir bölümü bugün Gündoğmuş sınırlarında bulunan Kerliye nâhiyesi de %87 oranında tarımcılık faaliyeti ile dikkat çekmektedir Çift ve Çiftlik Osmanlı Devleti sınırları içerisindeki araziler, mirî arazi veya arz-ı memleket diye adlandırılan bir çeşit hukuki statü ile yönetilmekteydi. Bu araziler işletilmesi, şartlarını yerine getirdiği müddetçe köylüye verilmiştir 265. Bu nedenle çiftlik raiyetin belli bir bedel mukabilinde ve tasarrufu bazı şartlar, bağlı olarak işlettiği, arazinin verimlilik derecesi ve yerine göre büyüklüğü değişen ziraî bir işletme birimidir 266. Bu sistem içinde toprak, çift-hânesi denilen köylü 263 Karaca, a.g.e., s BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, Ömer Lütfi Barkan, Çiftlik, İ.A, MEB, C, III, s Mehtap Akgül, 16 Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alaiyye nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı, Nüfus ve İdare Taksimatı, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 1989, s. XXVII. 127

151 hâne reisinin tasarrufuna sunulmuştur. Bir çift öküzü ve onunla işleyebileceği kadar toprağı, tımar sistemine uygun olarak tasarrufunda bulunduran köylü ailesi, çift-hânesi adıyla ziraî toprak sisteminin temelini oluşturmuştur 267. Osmanlı idarî sisteminin en küçük ünitesi olan köy içinde çift-hânesi, imparatorluk bürokrasisi için, aynı zamanda bir vergi kaynağıdır ve bu küçük ziraî işletme çift resmi denilen vergi sistemine bağlıdır. Vergi öküz miktarına göre belirlendiği için, bir çift öküzün sürebileceği miktardaki arazi de çiftlik olarak isimlendirilmiştir. Osmanlı kanunnamelerinde çiftliklerin büyüklükleri â la yerden 60-80, evsat yerden , ednâ yerden dönüm olarak değişen ziraî işletme şeklindedir 268. Arazinin bu şekilde ayrılması kanunnamelerde ayrıntılı olarak tarif edilmiştir. Çiftlik ölçüsü olarak ise eni ve boyu 40 adım bir dönüm kullanılmıştır. Bu zirâat alanları tahrir defterlerinde çift (çiftlik), nim çift ve zemin gibi adlarla belirtilmiştir. Re âyâ kendisine bir nevi kiracılık sözleşmesi ile bırakılan çiftlik için her yıl resm-i çift adı altında vergi ödemektedir. Bunun dışında arazisinden elde ettiği üründen de öşür vermek zorundadır. Bir arazinin çiftlik kabul edilmesi için o arazinin muhakkak ovalık veya düzlük yerde olması şarttı. Çiftlik arazisinin dağlık, taşlık veya yamaç yerde olması çiftlik kabul edilmesine manidir. Bu şekildeki araziler dönüm hesabı ile tespit edilmektedir 269. Re âyâ arazisini satıp vakfedemediği gibi boş da bırakamazdı. Raiyyet, üzerine kayıtlı ve zirâat yapılabilir arazisini, yaşlılık, hastalık veya fakirlik gibi bir sebep olmadan, zirâat yapmaya gücü olduğu halde üç yıl üst üste boş bırakır ise bunun karşılığında çift bozan akçası adı altında bir vergi vermek zorundaydı. Eğer köylü bu vergiyi ödemeden arazisini terk ederse sipahi re âyâyı zor yolu ile geri getirebilmekteydi. Fakat raiyyetin boş bırakmış olduğu arazi başka bir kimseye verildiği zaman çift bozan resmini ödeyen kişi bunu ödemekten vazgeçerdi 270. Sonuç olarak devlete ait araziler üzerinde tesis edilen çiftlik büyüklüğünde veya daha küçük ziraî topraklar üzerinde, kiracı tarzında 267 Halil İnalcık, Osmanlılarda Raiyyet Rüsûmu, Belleten, C. XXIII, S. 92, Ekim-1959, s Barkan, a.g.m., s Hüseyin Özdeğer, XVI. Yüzyılda Ayıntâp Livası, İstanbul, 1988, s H. Özdeğer, a.g.e., s. 28; Karaca, a.g.e., s

152 yerleştirilmiş olan köylünün herhangi bir mülkiyet hakkı mevcut değildi. Böyle bir çiftliği veya tarlayı satamaz, bir yere veya şahsa bağışlayamaz, vakfedemez, kendi adına bir başka şahsa da kiralayamadığı gibi toprağını ekmemek gibi bir serbestliğe de müsaade edilmemekteydi. Ancak, devletin yaptığı ve kanun maddelerinde her konuyla ilgili ayrı ayrı ifade edilen, hükümlerin bütünlüğü bir ziraî organizasyonu ortaya koymaktadır ki aynı zamanda böyle bir ziraî isletmeciliğin prensipleri de ifade edilmektedir. Reâyâ için çiftliğinde devamlı ve eksiksiz tarım faaliyetlerini yürütmek mecburi ve zaruri bir hayat olarak devam etmektedir. Neticede elde ettiği bol mahsulle mükellefiyetlerini yerine getirdiği gibi sahip olduğu yüksek bir payla da geçimini temin etmektedir Gündoğmuş ta Çift ve Çiftlikler Gündoğmuş ve çevresinin daha çok dağlık arazi olmasından dolayı üretime elverişli arazi az miktardadır. Bundan dolayı çift veya nim çift oluşturulmasında bir takım zorluklar meydana gelmiştir 272. Gündoğmuş ve köylerindeki çiftlerin Anadolu nun diğer yerlerindeki gibi çok büyük araziler olduklarını da söyleyemeyiz. Çünkü Gündoğmuş ta bulunan bir köyün tamamının sahip olduğu arazinin miktarı, İç Anadolu ve diğer yerlerdeki bir veya iki kişinin sahip olduğu çiftlik büyüklüğündedir. Yani çift veya nim çiftlerin büyüklüğü 2-3 dönüm araziyi geçmemektedir. Bu konuda XIX. yüzyıldaki tutulan temettüât defterlerinden ayrıntılı bilgi elde etmekteyiz(bkz. ekler kısmı tabloları). Gündoğmuş u içerisine alan Kise ve Nağlu nâhiyelerinde 1500 yılında toplam 1132 çiftlik kayıtlıdır. Bu çiftlikler genellikle yarım(nim) çiftlik şeklindedir yılında 34 köyde toplan 22 çift var iken 1110 nim (yarım) çift kayıtlıdır. Bu dağılıma bakacak olursak Bedan, Karadere, Karain ve Senir de 1 çift, Berenyalu Çündüre ve Depeyakası nda 2 çift, Omalas ta 3 çift kayıtlıdır. En fazla çift ise 8 çift ile Panbukluk 271 Mehtap Özdeğer, Osmanlı İmparatorluğu nda Mîrî Arazi Rejimi ve Tahrir Geleneği, yordam.manas.kg/ekitap/pdf/manasdergi/sbd/sbd5/sbd-5-01.pdf, Erişim: Akgül, a.g.t., s. XXIX. 129

153 karyesindedir. Diğer geri kalan köylerin hepsindeki çiftler nim çift olarak karşımıza çıkmaktadır 273. Grafik 2: Zirâatla Uğraşanların Sayıları ve Toprak Durumu (1500) Tahrir kayıtlarının yanı sıra temettüât kayıtlarında da arazi dağılımı hakkında bilgiler mevcuttur. Gündoğmuş ve çevresinin arazi dağlımı hakkında temettüât kayıtlarında geçen ve XVI. yüzyıl Nağlu nâhiyesi sınırlarını içerisine alan köyleri vererek bir bilgi sahibi olmaya çalışacağız. Bu köyler Balur ma Tavşanalanı, Ginareş (Köprülü), Çaltı, Eskibağ, Semed, Çündüre, Ortaköy, Narağacı, Bedan, Bayır, Kozağacı, Güney, Kızılağaç(Güzelbağ), Gözübüyük, Orhan, Saburlar, Karamanlar, Belistir(Çamlıalan), Karaköy ve Burçaklardır. Diğer köylerin temettüât kayıtları bulunmamaktadır. Temettüât kaydı bulunan 20 köyün toplam tarım yapılan arazi alanı 2905,5 dönümdür. Ortalama köy başına 145,25 dönüm arazi düşmektedir. Hâne başına ise 2,2 dönüm arazi düşmektedir. Bu durum bölgenin ne derece dağlık ve tarım yapmaya elverişsiz olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Çünkü İç Anadolu da bulunan bazı köylerde, 145 dönüm arazi 3 veya 4 hânenin tasarrufundaki arazi büyüklüğündedir. Gündoğmuş coğrafyasında bulunan arazilerin dağılımı aşağıdaki tablodaki gibidir. 273 BOA, TT 990, s

154 Grafik 3: Gündoğmuş un Arazi Dağılımı 1844 Yılı (20 köy) Resim 6: Gündoğmuş ta bir çift öküz ve bir çiftçi 2. Ziraî Üretim ve Alınan Vergiler İnsanoğlu varoluşundan günümüze kadar ziraî üretim ile iç içe olmuştur. Osmanlı toplumunun büyük bir kesimi de zirâat ile geçimini sağlamaktaydı. Bu bağlamda XV ve XVI. yüzyılda Kise ve Nağlu nâhiyelerini inceleyerek, XIX. yüzyılda da daha önceki dönemlerde Kise ve Nağlu nâhiyelerine bağlı olan köyleri temel alarak, Gündoğmuş coğrafyasında yapılan ziraî üretim ve bölgenin ekonomik yapısını 131

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TARİH BOYUNCA ANADOLU TARİH BOYUNCA ANADOLU Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle

Detaylı

Bu kitap KONAKlı BELEDiVESi'nin bir kültür hizmetidir. Editör Faruk Nafiz KOÇAK. Fotoğraflar Haşim YETKiN

Bu kitap KONAKlı BELEDiVESi'nin bir kültür hizmetidir. Editör Faruk Nafiz KOÇAK. Fotoğraflar Haşim YETKiN ALANVA xu TARiH VE KÜLTÜR SEMPOZVUMU Bu kitap KONAKlı BELEDiVESi'nin bir kültür hizmetidir. Editör Faruk Nafiz KOÇAK Fotoğraflar Haşim YETKiN Kapak Tasarım - Mizampaj Trend Tanıtım www.trendtanitim.com

Detaylı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ŞANLIURFA YI GEZELİM ŞANLIURFA YI GEZELİM 3. Gün: URFA NIN KALBİNDEN GÜNEŞİN BATIŞINA GEZİ TÜRKİYE NİN GURURU ATATÜRK BARAJI Türkiye de ki elektrik üretimini artırmak ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki 9 ili kapsayan tarım

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS Tezli yüksek lisans programında eğitim dili Türkçedir. Programın öngörülen süresi 4

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014 ÖZGEÇMİŞ 1.Adı Soyadı : MUZAFFER TEPEKAYA 2.Doğum Tarihi : 20.10.1962 3.Unvanı : Prof. Dr. / Tarih Bölümü 4. e-mail : muzaffer.tepekaya@cbu.edu.tr Öğrenim Hayatı: Derece Alan Üniversite Lisans Tarih Selçuk

Detaylı

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları KURTALAN İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 163 3.5. KURTALAN İLÇESİ 3.5.1. ERZEN ŞEHRİ VE KALESİ Son yapılan araştırmalara kadar tam olarak yeri tespit edilemeyen Erzen şehri, Siirt İli Kurtalan İlçesi

Detaylı

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir.

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara Batı Menteşe Dağları denir. Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir. yukarıda adı geçen dağlardan oluşan "Doğu Menteşe Dağları" arasında arasında Çine Çayı Vadisi uzanır. Aydın iline

Detaylı

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ 1. Adı Soyadı : Muharrem KESİK İletişim Bilgileri Adres : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 Mail : muharremkesik@gmail.com 2. Doğum -

Detaylı

TC. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI'NDA TAMAMLANAN TEZLER

TC. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI'NDA TAMAMLANAN TEZLER TC. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI'NDA TAMAMLANAN TEZLER 2006 SARIBEY, Aysun, XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Aydın'da Yönetim, (Danış. Prof. Dr. Serap YILMAZ), Adnan

Detaylı

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.01.0.02 ÇİMENYENİCE KÖYÜ, KÖROĞLU TEPELERİ, I39-a4 MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI İL SİVAS İLÇE HAFİK MAH.-KÖY VE MEVKİİ Çimenyenice Köyü GENEL

Detaylı

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI Konya da Osmanlı ordusunun kenti fethettikten sonra yıktırdığı kabul edilen Gevale Kalesi nin kalıntıları bulundu. Buluntular kentin bilinen tarihini değiģtirecek nitelikte.

Detaylı

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

ETKİNLİKLER/KONFERSANS ETKİNLİKLER/KONFERSANS Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü Züriye Oruç 1 Prof. Dr. Salim Koca'nın konuk olduğu Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü konulu Şehir Konferansı gerçekleştirildi.

Detaylı

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845)

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845) AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845) C. Yunus Özkurt Osmanlı döneminde ilk genel nüfus sayımı, II. Mahmud döneminde 1831 (Hicri: 1246) yılında alınan bir karar ile uygulanmaya başlamıştır (bundan

Detaylı

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ Erzurum, 2015 Proje adı Şenkaya ilçe merkezinin mekan olarak değiştirilmesi

Detaylı

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir. Çaldıran Tarihçesi: İlçe birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medler, Bizanslılar, Urartular, İranlılar ve son olarak Osmanlı devleti bu ilçede hâkimiyet sürmüşlerdir. İlçenin tarih içerisindeki

Detaylı

XIX. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA ALÂİYE SANCAĞININ İDARÎ YAPISI VE NÜFUS DURUMU

XIX. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA ALÂİYE SANCAĞININ İDARÎ YAPISI VE NÜFUS DURUMU XIX. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA ALÂİYE SANCAĞININ İDARÎ YAPISI VE NÜFUS DURUMU Yrd. Doç. Dr. Selim Hilmi ÖZKAN ÖZ: Osmanlı Devleti, XIX. yüzyıl içerisinde idarî, malî ve ekonomik anlamda birçok yenilik

Detaylı

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ 1 SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ Gürbüz MIZRAK Süleyman Şah Türbesi ve bulunduğu alan Suriye'nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisindeydi. Burası Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak

Detaylı

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi 78 ağaçları bulunan yer, Ermenek'e bağlı Görme! Köyü'nde 32 Paşaçukuru olarak bilinen yer, Ermenek'te Emir Ahmed mülkü civarındaki yer, Ermenek'e bağlı Gargara Köyü'nde 33 yer, Mut Medresesi yakınındaki

Detaylı

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ ARMAĞANI 305 Mevlüt ESER Prof. Dr. Yusuf KÜÇÜKDAĞ NEÜ A. Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi Mevlevilik, Mevlâna

Detaylı

KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir.

KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir. Araştırmanın Yapıldığı Kayacık Köyü Hakkında Genel Bilgiler KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER KAYACIK İSMİNİN KAYNAĞI Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle

Detaylı

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 0. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. OSMANLI DEVLETİ NİN KURULUŞU (00-5). XIV. yüzyıl başlarında Anadolu, Avrupa ve Yakın

Detaylı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı SURUÇ İLÇEMİZ Suruç Meydanı Şanlıurfa merkez ilçesine 43 km uzaklıkta olan ilçenin 2011 nüfus sayımına göre toplam nüfusu 100.912 kişidir. İlçe batısında Birecik, doğusunda Akçakale, kuzeyinde Bozova İlçesi,

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 BİRİNCİ BÖLÜM İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EĞİTİM 1.1. HUNLARDA EĞİTİM...19 1.2. GÖKTÜRKLERDE EĞİTİM...23 1.2.1. Eğitim Amaçlı Göktürk Belgeleri: Anıtlar...24 1.3. UYGURLARDA

Detaylı

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü/Tarih Anabilim Dalı/Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü/Tarih Anabilim Dalı/Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı AYŞE DEĞERLİ YARDIMCI DOÇENT E-Posta Adresi : aysedegerli@artvin.edu.tr Telefon (İş) : 4662151043-2342 Adres : AÇÜ Şehir Yerleşkesi, Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi ABD, Oda no: 108, Merkez/ARTVİN

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : OSMANLI TARİHİ II Ders No : 0310440158 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti HALFETİ İLÇEMİZ Halfeti Şanlıurfa merkez ilçesine 112 km mesafede olan ilçenin yüzölçümü 646 km² dir. İlçe; 3 belediye, 1 bucak, 36 köy ve 23 mezradan oluşmaktadır. Batısında Gaziantep iline bağlı Araban,

Detaylı

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin ne zaman ve kimler tarafından hangi tarihte kurulduğu kesin bilinmemekle beraber, bölgedeki yerleşimin Van Bölgesinde olduğu gibi tarih öncesi dönemlere uzandığı

Detaylı

İktisat Tarihi I

İktisat Tarihi I İktisat Tarihi I 11.10.2017 12. asrın ikinci yarısından itibaren Anadolu Selçuklu Devleti siyasi ve idari bakımdan pekişmişti. XII. yüzyıl sonlarından itibaren şehirlerin gelişmesi ile Selçuklu ekonomik

Detaylı

-İÇİNDEKİLER- 1.1.ANTALYA... 2. Tarihi... 2. Nüfus... 3 4.PLANLAMA ALAN TANIMI... 6 5.PLAN KARARLARI... 7

-İÇİNDEKİLER- 1.1.ANTALYA... 2. Tarihi... 2. Nüfus... 3 4.PLANLAMA ALAN TANIMI... 6 5.PLAN KARARLARI... 7 -İÇİNDEKİLER- 1.KENTİN GENEL TANIMI... 2 1.1.ANTALYA... 2 Tarihi... 2 Coğrafi Yapı... 2 İklim ve Bitki Örtüsü... 3 Nüfus... 3 Ulaşım... 3 2.JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU... 4 3.ÇED BELGESİ... 5 4.PLANLAMA

Detaylı

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ 1-) PLANLAMA ALANININ TANIMI a.) COĞRAFİ KONUM, NÜFUS ve İDARİ YAPI Kırkağaç, Manisa nın kuzey batısında, İzmir-Bandırma demiryolu üzerindedir. Manisa ya uzaklığı 79 km. dir. Denizden yüksekliği 100 m

Detaylı

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ Prof. Dr. Mustafa KESKİN - Prof. Dr. M. Metin HÜLAGÜ İÇİNDEKİLER Sunuş Önsöz Giriş I. Tarihi Seyri İçerisinde Kayseri II. Şehrin Kronolojisi III. Kültürel Miras A. Köşkler

Detaylı

ALÂİYELİ M E M U R L A R ( )

ALÂİYELİ M E M U R L A R ( ) Sicill-i Ahvâl Defterlerine Göre Osmanlı Bürokrasisinde ALÂİYELİ M E M U R L A R (1879-1909) Doç. Dr. Selim Hilmi ÖZKAN Alanya-2014 Bu toprakları vatan yapan ecdadımızın aziz hatırasına OSMANLI BÜROKRASİSİNDE

Detaylı

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 18 Ekim 2017 Kuruluş döneminin muhafazakar-milliyetçi bir yorumuna göre, İslam ı yaymak Osmanlı toplumunun en önemli esin kaynağını oluşturuyordu. Anadolu'ya göçler İran daki Büyük Selçuklu

Detaylı

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri Türkiye de Sıcaklık Türkiye de Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı Türkiye haritası incelendiğinde Yükseltiye bağlı olarak

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Coğrafya Öğretmenliği. Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Coğrafya Öğretmenliği. Sosyal Bilimler Enstitüsü ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Eren ŞENOL Adres: Giresun Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü. Telefon: 0 (454) 3105769 E- Posta: eren.senol@giresun.edu.tr Yüksek lisans eğitimimi "Boraboy'da

Detaylı

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA III.BÖLÜM Bu bölümde ağırlıklı olarak Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik'in doğusuna kadar uzanan ve Kastamonu yu içine alan Batı Karadeniz Bölümü, Kastamonu ili, Araç

Detaylı

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı Konya'nın 90 km kuzeybatısında yer alan ve 349 km2 yüzölçüme sahip olan Ilgın, günümüzden 3500 yıl önce şimdiki iskan yerinin 25 km kuzeydoğusunda Hititler tarafından "Yalburt"

Detaylı

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi KİMLİK KARTI Başkent: Roma Yüz Ölçümü: 301.225 km 2 Nüfusu: 60.300.000 (2010) Resmi Dili: İtalyanca Dini: Hristiyanlık Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 29.500 $ Şehir Nüfus Oranı: %79 Ekonomik Faal Nüfus

Detaylı

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ ŞAİREŞREF MAHALLESİ ADA NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ ŞAİREŞREF MAHALLESİ ADA NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ 1-) PLANLAMA ALANININ TANIMI a.) COĞRAFİ KONUM, NÜFUS ve İDARİ YAPI Kırkağaç, Manisa nın kuzey batısında, İzmir-Bandırma demiryolu üzerindedir. Manisa ya uzaklığı 79 km. dir. Denizden yüksekliği 100 m

Detaylı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 017-018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1. 1. XIV. yüzyıl başlarında

Detaylı

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI 5 te 7 de AZİZ BABUŞCU AK PARTİ İL BAŞKANI AK 4 te YIL: 2012 SAYI : 167 17-24 ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 3 te 6 da Sultan

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 2. Doğum Tarihi : Unvanı :Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu :Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

ÖZGEÇMİŞ. 2. Doğum Tarihi : Unvanı :Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu :Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı :Hasan KARAKÖSE İletişim Bilgileri :Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Adres Tarih Bölümü Bağbaşı Yerleşkesi KIRŞEHİR Telefon Mail : O.386.2804573 :hkarakose@ahievran.edu.tr

Detaylı

KARAMAN ERMENEK BALKUSAN KÖYÜ

KARAMAN ERMENEK BALKUSAN KÖYÜ KARAMAN ERMENEK BALKUSAN KÖYÜ MEHMET BİLDİRİCİ Balkusan köyü Ermenek- Karaman yolu üzerinde Ermenek ten yaklaşık 25 km uzaklıkta ormanlar içinde bir köy. 25 Ağustos 2011 günü benim ricam üzerine Ali Aktürk

Detaylı

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI Fen Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine yönelik olarak Arazi Uygulamaları VII dersi kapsamında Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ KİTAP - Osmanlı Kuruluş Dönemi Bursa Vakfiyeleri, Yayına Hazırlayanlar, Yrd. Doç. Dr. Sezai Sevim- Dr. Hasan Basri Öcalan, Osmangazi Belediyesi Yayınları, İstanbul

Detaylı

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 Türkiye de Arazi Kullanımı Türkiye yüzey şekilleri bakımından çok farklı özelliklere sahiptir. Ülkemizde oluşum özellikleri birbirinden farklı

Detaylı

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Çekerek ırmağı üzerinde Roma dönemine ait köprüde şehrin bu adı ile ilgili kitabe bulunmaktadır. Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Antik Sebastopolis

Detaylı

BATI İÇEL KIYI KESİMİ - MERSİN MELLEÇ TURİZM MERKEZİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

BATI İÇEL KIYI KESİMİ - MERSİN MELLEÇ TURİZM MERKEZİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU 1 BATI İÇEL KIYI KESİMİ - MERSİN MELLEÇ TURİZM MERKEZİ 1/25.000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU Mersin ili 321 km sahil şeridi ile Türkiye'nin önemli bir sahil kentleri arasında

Detaylı

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri

Detaylı

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine Menteşe Yöresi denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi MENTEŞE YÖRESİ MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi Bizanslıların elinde bulunuyordu. Bizanslıların

Detaylı

ULAŞTIRMA. Yrd. Doç. Dr. Sercan SERİN

ULAŞTIRMA. Yrd. Doç. Dr. Sercan SERİN ULAŞTIRMA Yrd. Doç. Dr. Sercan SERİN 2 1-GİRİŞ Ulaştırma 3 Yol Nedir? Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre Yol: 1. Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık 2. Karada insanların ve

Detaylı

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ 1-) PLANLAMA ALANININ TANIMI a.) COĞRAFİ KONUM, NÜFUS ve İDARİ YAPI Kırkağaç, Manisa nın kuzey batısında, İzmir-Bandırma demiryolu üzerindedir. Manisa ya uzaklığı 79 km. dir. Denizden yüksekliği 100 m

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında

Detaylı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Hadrianopolis ten Edrine ye : Bizans Dönemi.......... 4 0.2 Hadrianopolis Önce Edrine

Detaylı

YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ. Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY

YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ. Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY AKSARAY ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü TMMOB Harita

Detaylı

(1983). 1980 Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; 12-10-1980, 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay..

(1983). 1980 Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; 12-10-1980, 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay.. İktisat Tarihi (1983). 1980 Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; 12-10-1980, 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay.. (1962). "Yükseliş Devri'nde Osmanlı Ekonomisine Umumi

Detaylı

İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S )

İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S ) İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S. 226-652) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- Yazar: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altungök Yayınevi Editörü:

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : OSMANLI TARİHİ I Ders No : 0310440122 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri İstanbul un fethinden sonra Osm. İmp nun çeşitli kurumları üzerinde Bizans ın etkileri olduğu kabul edilmektedir. Rambaud, Osm. Dev.

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ ANADOLU SELÇUKLU CAMİİLERİ Konya Alâeddin Camii - 1155-1219 Niğde Alâeddin Camii 1223 Malatya Ulu Camii 1224

Detaylı

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN EDİRNE UZUNKÖPRÜ MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI Yunanistan sınırına 6 kilometre uzaklıkta yer alan Edirne nin Uzunköprü ilçesi, Osmanlı İmparatorluğu nun Trakya daki ilk yerleşimlerinden biri. Ergene

Detaylı

AKÇAY ÜZERİNDEKİ KEMER BARAJI

AKÇAY ÜZERİNDEKİ KEMER BARAJI AKÇAY ÜZERİNDEKİ KEMER BARAJI BOZDOĞAN Madranbaba Dağı nın doğu eteğinde Akçay vadisinin batı yamacında yer alan 10.078 nüfuslu Bozdoğan da sebze olarak domates, biber, patates, patlıcan, fasulye, sussam,

Detaylı

Yard. Doç. Dr. Ali AHMETBEYOĞLU

Yard. Doç. Dr. Ali AHMETBEYOĞLU Yard. Doç. Dr. Ali AHMETBEYOĞLU 1964 yılında Kayseri de dünyaya gelen Ali Ahmetbeyoğlu, 1976 yılında Kayseri Namık Kemal İlkokulu ndaki, 1979 yılında Kayseri 50. Dedeman Ortaokulu ndaki, 1982 yılında ise

Detaylı

Tarih Öğretmenliği Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Tarih Öğretmenliği Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : MUZAFFER TEPEKAYA 2. Doğum Tarihi : 20.10.1962. Unvanı : Prof. Dr. / Tarih Bölümü 4. E-mail : muzaffer.tepekaya@cbu.edu.tr Öğrenim Hayatı: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tarih

Detaylı

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk A) Göçler Göçler ikiye ayrýlýr. a. Ýç göçler: Bir ülke içinde bir bölgeden bir baþka bölgeye ya da bir kentten bir baþka kente yapýlan göçtür. Kýsaca ayný ülke içinde yapýlan göçlerdir. Ýç göçler ülkenin

Detaylı

Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Doğum Tarihi: 1967 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl

Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Doğum Tarihi: 1967 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Doğum Tarihi: 1967 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Y. Lisans Doktora Tarih Öğretmenliği /Buca Eğitim Fakültesi

Detaylı

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik Muradiye Tarihi: Muradiye, cumhuriyet ilanına kadar Kandahar ve Bargıri adıyla iki yerleşim birimi olarak anılırken cumhuriyet sonrası birleşerek Muradiye ismini almıştır. Tarihi ile ilgili fazla bilgi

Detaylı

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası AHMETLER İLKOKULU Ahmetler Köyü İlkokulu 1947 yılında köylüler tarafından imece yöntemiyle yapıldı. Bundan önce köy odasının alt katında hazırlanan yer, "Mektep" olarak kullanılıyordu. Mektep'te ilkokul

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

İnce Burun Fener Fener İnce Burun BATI KARADENİZ BÖLGESİ KIYI GERİSİ DAĞLARI ÇAM DAĞI Batıdan Sakarya Irmağı, doğudan ise Melen Suyu tarafından sınırlanan ÇAM DAĞI, kuzeyde Kocaali; güneyde

Detaylı

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan 2012 17:25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs 2012 14:22

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan 2012 17:25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs 2012 14:22 Batman'ın tarihi hakkında en eski bilgiler halk hikayeleri, mitler ve Heredot tarihinde verilmektedir. Ortak verilere göre MED kralı Abtyagestin'in torunu Kyros karsıtı Erpagazso M.Ö. 550 yilinda yenilince

Detaylı

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ 2 www.mirasimiz.org.tr KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ Kudüs, Müslümanlarca kutsal sayılan bir şehirdir. Yeryüzündeki ikinci mescid, Müslümanların ilk

Detaylı

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik OSMANLI YAPILARINDA İZNİK ÇİNİLERİ Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik Çinileri, KültK ltür r Bakanlığı Osmanlı Eserleri, Ankara 1999 Adana Ramazanoğlu Camii Caminin kitabelerinden yapımına 16. yy da Ramazanoğlu

Detaylı

Kastamonu - Merkez İlçe

Kastamonu - Merkez İlçe Kastamonu - Merkez İlçe YATIRIM YERİ KATALOĞU Kastamonu - Merkez İlçesi uygun yatırım yerleri www.kuzka.org.tr Kastamonu OSB, şehre ve bölgeye ciddi ekonomik girdiler sağlamaktadır. OSB'de değişik sanayi

Detaylı

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ   Youtube Kanalı: tariheglencesi YÜKSELME DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Youtube Kanalı: tariheglencesi 02.03.2018 Youtube kanalıma abone olarak destek verebilirsiniz. ARİF ÖZBEYLİ Tahta Geçme Yaşı: 33.3 Saltanat

Detaylı

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Ülkemizin güney doğusunda yer alan bölge nüfus ve yüzölçümü en küçük bölgemizdir. Akdeniz, Doğu Anadolu Bölgeleriyle, Suriye ve Irak Devletleriyle

Detaylı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı

Detaylı

Arş. Gör. İlker YİĞİT

Arş. Gör. İlker YİĞİT CV Arş. Gör. İlker YİĞİT Çankırı Karatekin Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Araştırma Görevlisi Mail: iyigithg@gmail.com Tel: 0-376-218 11 23/5111 Faks: 0-376-218 10 31 WEB: http://websitem.karatekin.edu.tr/iyigit/sayfa/314

Detaylı

Silivri Nüfus Bilgileri Yıl Toplam Kadın Erkek

Silivri Nüfus Bilgileri Yıl Toplam Kadın Erkek SİLİVRİ Coğrafi Durum: Silivri 41 derece 03 kuzey paraleli ve 28 derece 20 doğu meridyenlerinin birleştiği noktada,istanbul iline bağlı ve il merkezinin 67 km batısında, Marmara Denizi sahilindedir. İlçe

Detaylı

Resmi Gazete Tarihi: 07.09.2001 Resmi Gazete Sayısı: 24516

Resmi Gazete Tarihi: 07.09.2001 Resmi Gazete Sayısı: 24516 Resmi Gazete Tarihi: 07.09.2001 Resmi Gazete Sayısı: 24516 KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI VE TOPLU SÖZLEŞME KANUNU KAPSAMINA GİREN KURUM VE KURULUŞLARIN GİRDİKLERİ HİZMET KOLLARININ BELİRLENMESİNE İLİŞKİN

Detaylı

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür.

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür. Akarsularla boşaltılmış ovalar daha çok Kütahya'nın güneyinde ve güneybatısında, başka bir tarifle Murat Dağı'nın kuzey ve kuzeydoğusunda yer almaktadırlar. Bunlar: Adırnaz Çayı ve Kocaçay'ın yukarı çığırlarındaki

Detaylı

PROF. DR. HÜLYA SAVRAN. hsavran@balikesir.edu.tr. 4. ÖĞRENİM DURUMU Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

PROF. DR. HÜLYA SAVRAN. hsavran@balikesir.edu.tr. 4. ÖĞRENİM DURUMU Derece Alan Üniversite Yıl Lisans PROF. DR. HÜLYA SAVRAN ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı Hülya SAVRAN İletişim Bilgileri Adres Telefon Mail Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Bölümü 10145 Çağış Yerleşkesi / BALIKESİR 0 266 612 10 00

Detaylı

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş Özalp Tarihçesi: Özalp ilçesi 1869 yılında Mahmudiye adıyla bu günkü Saray ilçe merkezinde kurulmuştur. 1948 yılında bu günkü Özalp merkezine taşınmış ve burası ilçe merkezi haline dönüştürülmüştür. Bölgede

Detaylı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tarih Bölümü Ankara Üniversitesi 1997 Yüksek Lisans Tarih (Yakınçağ Tarihi) Ankara Üniversitesi 2000

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tarih Bölümü Ankara Üniversitesi 1997 Yüksek Lisans Tarih (Yakınçağ Tarihi) Ankara Üniversitesi 2000 ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : Sezai BALCI Doğum Tarihi : 15 Temmuz 1976 Öğrenim Durumu : Doktora Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tarih Bölümü Ankara Üniversitesi 1997 Yüksek Lisans Tarih (Yakınçağ Tarihi)

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43

İÇİNDEKİLER. Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43 İÇİNDEKİLER Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar...11 I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43 II. EYALET İDARESİ...53 Cizye...55 Çiftlik...65 Eyalet...69 İspence...77 Kırım Hanlığı...79

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı Üniversite/Kurum Temel Alan ALPAY BİZBİRLİK MANİSA CELÂL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL, BEŞERI VE İDARI BILIMLER TEMEL ALANI Öğrenim Bilgisi Doktora 1992 1/Ocak/1996

Detaylı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi DURAKLAMA DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU XVII.YÜZYILDA OSMANLI- AVUSTRYA VE OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ a-avusturya ile İlişkiler

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak

Detaylı

Öğrenim Bilgileri. İlk ve Orta Öğrenim

Öğrenim Bilgileri. İlk ve Orta Öğrenim ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Selim Hilmi ÖZKAN 2. Doğum Tarihi / Yeri : 1974 / Gündoğmuş-ANTALYA 3. Unvanı : Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu : Doktora Öğrenim Bilgileri İlk ve Orta Öğrenim Derece Okul Adı

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim

İktisat Tarihi I Ekim İktisat Tarihi I 20-21 Ekim Osmanlı nın Kökenleri Olarak Selçuklular And. Selçuklu devleti II. Süleyman Şah tan itibaren (1192-1205) merkezi ve üniter bir devlet haline gelmiştir. 1262 1277 arasındaki

Detaylı

c-1086 da Süleyman Şah ile Tutuş arasında yapılan savaşta Süleyman Şah yenildi ve intihar etti, oğulları esir alındı.

c-1086 da Süleyman Şah ile Tutuş arasında yapılan savaşta Süleyman Şah yenildi ve intihar etti, oğulları esir alındı. Anadolu Selçuklu Devleti Hakkında Bilgi (1075-1308) Süleyman Şah Dönemi: (1075-1086) a-1075'te İznik'i aldı ve devleti kurdu. b-büyük Selçuklu tahtını ele geçirmek amacıyla doğuya yöneldi. c-1086 da Süleyman

Detaylı

İstanbul u Fethinin Dahi Stratejisi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

İstanbul u Fethinin Dahi Stratejisi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Fetih 1453 gösterime girdi. Yönetmenliğini ve yapımcılığını Faruk Aksoy'un yaptığı, başrollerinde Devrim Evin, İbrahim Çelikkol ve Dilek Serbest'in yer aldığı İstanbul'un Fethi ni konu alan Türk film 17

Detaylı