Irena Maryniak POLONYALI TESİSATÇI VE İMGE OYUNU
|
|
- Meryem Erol
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Irena Maryniak POLONYALI TESİSATÇI VE İMGE OYUNU Sanırım, Batı Avrupa'da, statik imgelerden çok akışkan imgeler çerçevesinde düşünmekten hoşlanmamız, varsayımsal gelişkinliğimizin bir göstergesi olabilir. Hareketi durağanlığa yeğliyor gibiyiz ve fazla bildik imgelere, kemikleşmiş, zamanın etkisiyle yıpranmış ya da aşırı basit temsillere karşı epey küçümseyici bir tutum takınıyoruz. Önyargılı fikri fark ettiğimizi, basmakalıp olanı aştığımızı, bu temsillerin yapıbozumuna uğratabileceğimiz ya da içyüzünü açığa çıkarabileceğimiz şeyler olduğunu hissetmekten hoşlanıyoruz. Gene de, Polonyalı tesisatçılar, Türk taksiciler ya da Roman yolcular hakkındaki söyleme bakınca, yanılıyor olabilir miyiz acaba, diye düşünmekten kendini alamıyor insan. Belki de, özgüvenimiz, modern şehir yaşamının, toplumsal ve kültürel karışımının, onun hızlı akan ve parçalı üslubunun, dünyalar arasındaki uzaklık ve bağlantının sunabildiği dil ve anlatımdaki deneysellik yetisiyle ilgili bir şeydir. Ama imgeleri hâlâ mutlak, değişmez ve değiştirilemez bir şeylere açılan pencereler olarak görüp, onları yücelten kültürlerde, bu tam olarak böyle değildir. Sözgelimi, Ortodoks Hıristiyan geleneğinde, insanlar ikonaları kutsal olana giden bir yol olarak görür ve onlara taparlar. Doğu Avrupa'nın Katolik kesimlerinde, görsel temsiller şifa verici kabul edilir ve çok sık olarak gerçekmiş gibi algılanmaları beklenir. Macaristan, Slovakya ya da Polonya'da, siyaset adamlarının ya da kültür kahramanlarının tasvirleri hâlâ okullarda, resmi dairelerde ve kamusal alanlarda sergilenir. Bu tasvirlerin, idealleri, kimliği ve yeri anımsatan şeyler işlevini gördükleri varsayılır; ne var ki, göstermeyi umduğum üzere, uluslararası ticaret üslubunun yerleşiklik kazanmasıyla bu değişiyor olabilir. Günümüzde temsil, ideolojiyle ya da kimlikle ilgili olmaktan çok, pazarlamayla ve "piyasa"yla ilgilidir. Elbette, Orta ve Doğu Avrupa kültürleri hâlâ geniş ölçüde köylüdür. Polonya nüfusunun üçte birinden fazlası, yaklaşık 15 milyon kişi, yolları tozlu patikalardan ibaret olan ve at arabalarıyla sabanların yaygın olarak kullanıldığı kırsal kesimde yaşar. Yaşam, tahmin edilebileceği gibi, tekdüzedir ve davranışlar tutucu olma eğilimi gösterir; katı Katolik bir anlayış, farklılık ya da yeniliğe karşı kuşku hüküm sürer. Gene de, kırsal kesim çağlar boyunca Polonya'ya ana kültürel kimliğini vermiştir ve vermeye devam etmektedir. Köy halkı, 1990'ların başlarına kadar, köyleri ve kilise bölgeleriyle sınırlı bir yaşam sürüyor ve kamu yaşamında sesini doğrudan çok az duyurabiliyordu. Ama artık amacı onları temsil etmek olan önemli bir medya mevcudiyeti var. Kötü bir ünü olan Katolik radyo istasyonu Radio Maryja, birçok açıdan hem Polonya'nın bugüne kadar dışlanan köylü nüfusunun sesi, hem birçok insanı yaşam mücadelesiyle karşı karşıya bırakan komünizm sonrası ekonomik harekete bir tepkidir. 1991'den bu yana, insanlar Torun'dan yayın yapan An article from 1/9
2 radyoya telefonla bağlanarak uzun uzun görüşlerini dile getirmekte; radyoda her gün yayınlanan tefekkürleri, duaları, evle ilgili öğütleri ve köktendinci bir Katolikliğin, yer yer de yabancı düşmanlığının, eşcinsellik düşmanlığının ve Yahudi düşmanlığının varlığını duyurduğu görüşleri dinlemektedirler. Radio Maryja'nın değişik değerlendirmelere göre 1 ile 4 milyon arasında dinleyicisi olduğu tahmin edilmektedir. Oldukça yakın bir tarihe kadar genç Meryem'in eski usul bir imgesiyle Polonya çapında tanıtımı yapılıyor; sözgelimi, bu imge, yol kenarlarındaki göz alıcı büyük posterlerde sergileniyordu. Bugün, radyonun Web sitesinde, Meryem imgesi çok daha az dikkat çekicidir ve bayrak sallayan çok büyük bir inançlı kalabalığın önündeki küçük bir madalyon biçimini almıştır. Radio Maryja'yı destekleyenler, radyonun yayınlarında başka türlü bastırılmış olarak kalacak olan hayati toplumsal meselelere ve yaklaşımlara yer verdiğini; radyonun çığırından çıkmış, başarı odaklı, maddeci kapitalizmin ahlaksızlığına karşı bir haykırış olduğunu belirtiyorlar. Radyoyu eleştirenler ise, radyonun düşük eğitim düzeyini istismar ettiğini, bölücü ve tehlikeli toplumsal ve siyasal tutumların gelişimini teşvik ettiğini öne sürüyorlar. Sözgelimi, terörizm konusu, "bir bakıma, bütün düşmanlarını Amerika'nın desteğiyle yok eden İsrail, terörizmden çıkar sağlayanların başında geliyor" gibi bir görüşün ileri sürülmesine yol açmış; eşcinsel haklarının "eşcinsel azınlığın dayattığı yükselen terör"ü yansıttığı belirtilmişti. Siyasal açıdan bakıldığında, Radio Maryja halen iktidarda bulunan milliyetçi hükümet için son derece yararlı bir araç olmuştur. Radyo, bu hükümetin 2005 güzünde iktidara gelmesinde önemli bir işlev üstlenmişti. Hukuk ve Adalet Partisi, köylü nüfusun oylarının ve komünizmden sonra iktidara gelen yönetimlerin yolsuzluklarına karşı yaygın öfkenin desteğiyle beklenmedik biçimde seçimi kazanmıştı. Şimdi, resmi hükümet duyurularını yayınlama hakkı yalnızca Radio Maryja'nın kurucusu Peder Tadeusz Rydzyk'in kurduğu medya kuruluşlarının (bunlar arasında bir televizyon istasyonu ile bir gazete de vardır) elindedir. Başbakan ve kabinesinin bakanları canlı yayınlarda düzenli olarak boy göstermektedir. Ama uluslararası halkla ilişkiler ve küresel pazar açısından bakıldığında, Radio Maryja Polonya için tam bir felaket olmuştur; bu da önemlidir, çünkü Polonya sonuçta Avrupa Birliği içindeki bir serbest piyasa demokrasisidir. Polonya televizyonundaki alaycı bir betimleme gençler arasındaki ahlak düşkünlüğüne karşı, birlik olup silahlarını kuşanan orta yaşlı kadınlar Polonya'nın yurtiçindeki ve yurtdışındaki kamusal imgesini yansıtır olmuştur. Radio Maryja'nın destekçileri ve dinleyicileri bu imgeyi sarsmayı hiçbir zaman başaramamış; o zamandan beri "tiftik bereliler" olarak bilinmeye başlamışlardır: İnançlı ve kızgın kesimin simgesi olan bu söz, Polonya'da üretilmiş ve uluslararası düzeyde kalıplaşmış bir örneğe dönüşmüştür. An article from 2/9
3 Bunun gibi imgeler ve Radio Maryja'nın yer yer saldırgan yayıncılığı hakkındaki haberler, Polonya'nın çağdışı olarak damgalanmasında büyük bir rol oynamış, Yahudi düşmanı olarak kabul edilmesine yol açmıştır; aynı zamanda, öfkeye ya da kızgınlığa neden olmakta, bir ölçüde de ülkeyi alay konusu haline getirmektedir. Ama bu imgelerle haberler, ülkedeki ırkçılığın derecesi hakkında sorulara da yol açmış ve bu ırkçılığı eleştirilere açık hale getirmiştir. Irkçılık yargısı ete kemiğe bürünmüştür ve "gözler önünde"dir: Yurtiçinde ve yurtdışında kamunun dikkatine sunulmuştur. Bunun uzantıları oldukça karmaşıktır. Söylemeye gerek yok: Orta Avrupa'da entelektüel birikime kapalı, baskıcı bir ırkçı devletin var olması olasılığı, son derece tedirgin edicidir. Henüz tam o noktada değiliz, ama Nisan 2005'te, 87 yaşındaki Marek Edelman 1943'teki Varşova Gettosu ayaklanmasının hayatta kalan son lideri Gazeta Wyborcza'da yayımlanan açık bir mektup yazarak, Yahudi grupların Holokaust'tan kazanç sağladıklarını öne süren Radio Maryja'yı protesto etti. Mektup, Polonya'da ve yurtdışında hatırı sayılır bir ilgi uyandırdı ve Edelman'ın "kovuşturma sözlerle başlar, bu da insanı doğrudan eylemlere götürebilir" şeklindeki uyarısı birçok yerde alıntılandı. Gerçekten de, Papa XVI. Benedikt'in ilk ziyareti için Polonya'ya gelmesinden bir gün önce, Yahudi hahamı Michael Schudrich, Varşova'nın merkezinde bir sprey kutusuyla saldırıya uğradı. Yahudi Öğrenciler Birliği'nin üyeleri de tehdit telefonları aldılar. Bundan kısa bir süre sonra, Polityka dergisindeki ayrıntılı bir araştırma raporu, Polonya'da Yeni Nazi hareketinin siyasal ortamdan destek alarak tırmanışa geçtiğini ve Avrupalı Yeni Nazi gruplarının yandaşlarını burada eğittiklerini ortaya koyuyordu. Burada Yeni Nazi hareketine katılanların sayısının '68alen yaklaşık olduğu düşünülüyor. Devlet televizyonu başkan yardımcısı Piotr Farfal'ın, Yahudilerin Polonya'dan atılmasını talep eden bir Yeni Nazi dergisi yayımladığına dair kaygılandırıcı haberler de söz konusuydu. Radio Maryja'yı çevreleyen genel ilgi ve bunun bir uzantısı olarak Polonya aşırı sağının faaliyetleri, başka türlü halının altına süpürülebilecek bir şey hakkında kaygılara ve sorulara yol açtı. "Polonya'nın yurtdışındaki itibarına ne oluyor?" diye soruyordu insanlar (çünkü başarının kuşkulu olduğu yerde, imge önemli bir kaygı konusudur). Liberal Polonya yayınlarında bile, büyük bir olasılıkla, Yahudi meselelerinden çok, yurtdışındaki Yahudi düşmanlığı iddiaları hakkında; cinsel azınlıklardan çok, zihinlerde oluşan eşcinsellik düşmanlığı sorunları hakkında; etnik azınlıklardan çok, Polonyalıların bürokratik bir göç sistemiyle mücadele eden göçmenlere karşı kibarlığı hakkında; dinsel inanç sorunlarından çok, Katolik Kilisesi'nin ahlaki önemi ve siyasette oynaması gereken rol hakkında haberler okursunuz. An article from 3/9
4 Batı'nın Yahudi düşmanlığı, eşcinsellik düşmanlığı, ırkçılık ya da dinsel önyargı konusundaki her iddiası, insanları daha fazla kızdırmaktadır. Bu, Polonyalıların gözünde, hiç kimsenin tarihsel trajedileri, onyıllarca süren ekonomik mücadeleyi, Polonya'nın coğrafi konumunun kırılganlığını anlamadığını teyit etmekte ve sağa Polonya'nın yurtdışından haksız yere hedef alındığını iddia etme hakkı için ek bir mazeret sağlamaktadır. Geçmiş iki yüz yıl boyunca Polonya'nın dışarıdan tehdit edilmediği bir dönem var mıydı, diye soracaktır insanlar, ya da kukla hükümetlerce yönetilmediği veya yabancı akınlarına uğramadığı? Bugün Polonya devletine yönelik tehditler, gerçekten de geçmişte olduğundan daha mı az gerçektir? Ama vatana bağlılığı ve vatanseverlik coşkusunu körükleme amacını taşıyan bu tür konuşmalar, bu devletin ve onun kuruluşunun gerçekten önemli olduğu fikrine yönelik şaşırtıcı bir güvensizlik oyuyla karşılanıyor. İstedikleri yaşamları yakın bir geçmişte kavuştukları anayurtlarında değil, başka bir yerde bulmaya kararlı insanların ülkeden ayrılmalarıyla büyük bir göç yaşandı. Bu insanlar, belirttiklerine göre, daha az baskıcı ve daha hoşgörülü bir ortamda olmaktan hoşlandıkları için ülkeden uzaklaştılar. Vatanseverlik konusundaki duyarlıklar çok güçlü olmalarına karşın, belli ki piyasa duyarlıkları karşısında oldukça çaresiz durumda Polonya'da bile. Şimdi sunulmakta olan ulusal ideolojiyle bağlantılı yaşam tarzı, insanların seçmek isteyecekleri tarz değil. Bu da beni Polonyalı tesisatçı ve 2005 yılında Fransa'daki olaylar konusuna getiriyor. "Polonyalı tesisatçı" sloganı, ilk kez AB anayasası referandumu öncesinde Fransa'da Fransa İçin Hareket Partisi'nin ve "hayır" kampının lideri Philippe de Villiers tarafından kullanıldı. Tesisatçı, buradaki herkesin bileceği gibi, Orta Avrupa'dan gelen ucuz iş gücünün bir simgesidir. "Tesisatçı," bir göçmen dolayısıyla, medeniyetsiz, aşağı ve ulusal yaşam tarzına bir tehdit olduğu için ve AB pazarının liberalleşmesinden çıkar sağladığı, para kazandığı ve geldiği ülkedeki kişilerin işlerini elinden aldığı için, Batı toplumlarına bir meydan okumayı simgeliyordu. Slogan, Avrupa'nın dört bir yanındaki politikacılar ve gazeteciler tarafından alındı ve siyasal tartışmanın her iki yanında da kullanıldı. İsviçre Sosyalist Partisi, Avrupa'da insanların serbest dolaşımı lehine yürüttüğü kampanyada "Bütün ülkelerin tesisatçıları, birleşin" 1 1 sloganını kullandı; söylenenlere göre, Dünya Ticaret Örgütü'nün Fransız Başkanı Pascal Lamy, "tesisatçı fobi"sini Avrupa'nın geleceği tartışmasını çarpıtmakla suçlamıştı; hatta Fransız sosyalist cephesinde, Polonyalı tesisatçı onuruna bir heykel yaptırılması bile An article from 4/9
5 konuşuluyordu. Ama işin ilginç yönü şu ki, konu bununla kapanmadı. Haziran 2005'te, Polonya Turist Kurulu bütün bu söyleme kendi imgesiyle karşılık verdi: İki yanında Tatra dağlarının görüntüleri uzanan, şişkin pazılarıyla rahatı yerinde, genç bir Kaliforniya sahil çocuğu olarak Polonyalı tesisatçı. Resme eşlik eden yazıda şöyle deniyordu: "Ben Polonya'da kalıyorum, herkes gelsin." Bu, Polonya'nın tarihindeki en başarılı tanıtım buluşu olmuş, dünya çapında çok büyük '62ir medya tepkisine ve buna bağlı olarak, Polonya'nın şiddetle ihtiyaç duyduğu bir üne yabancı ziyaretçilerin sayısı arttıkça, Polonya'nın genç ve hareketli kimseler için iyi vakit geçirilebilecek bir yer olarak görülmesi kavuşabileceği umutlarına yol açmıştır. Ve bu tanıtım, sosisi, votkası, Papa II. Jean Paul'ü ve elbette tiftik bereleriyle tanınan bir Sovyetler Birliği sonrası devletinin iç karartıcı, sıkıcı, suça batmış, keyif kaçırıcı bir yer şeklindeki imgesinin sorgulanmasını sağlamıştır. Burada, tam tersine, buram buram cinsellik kokan, insanlara sunacak birçok şeyi olan ve herkesi gelip bunları görmeye davet eden yeni bir Polonya imgesi sunuluyordu. Bu tür piyasaya yönelik sunumlar, insanlara her zaman istediklerini sunarlar; elbette, tanıtım kampanyalarını tanıtım kampanyaları yapan şeydir bu. Öte yandan, basın, daha çok kaygıyı temel alan sunumları, daha çok insanların aykırı ve ürkütücü bulduğu şeyleri yeğliyor gibidir. Faaliyeti ve hareketi teşvik etmeye, harekete geçirmeye çalışan uluslararası bir iş piyasasının imgeleri ile hareketi kısıtlayıp statükoyu korumaya çalışan bir ulusal söylemin sunumları arasında belirgin bir ikilik ya da gerilim vardır. İngiliz gazetesi Daily Mail'in 17 Ağustos 2006 tarihli şu haberine bir bakalım: "Doğu Avrupa'dan binlerce işçi geldiği için (ayda ortalama kişi), işsizlik altı yıldır en yüksek seviyesine ulaştı. Nisan ve Temmuz aylarında Polonya'dan ve öteki yedi AB ülkesinden ziyaretçi geldi." Ya da 29 Temmuz 2006 tarihli The Guardian'dan şu alıntıya: "İngilizlerin yaşamları ofislerde tükenip gidiyor, her gün özgür diyebileceğimiz birkaç saat kalıyor elimize; ne var ki, o birkaç saat de, işe gidip gelirken, çoğu zaman burnumuz Lehçe konuşan birisinin ter kokan koltukaltına dayalı olarak, yollarda harcanıyor." Bu üslup karşısında sormadan edemiyorum: Irkçı olduğunu söyleyebilir miyim? Polonyalı yerine Türk ya da Somali sözcüğünü geçirin ve sonucu bir düşünün... Ama göçmen piyasasının da, medya saldırısına büyük bir özgüvenle karşı koyacak kadar güçlü bir sesi var. AB'de dolaşımın serbest hale gelmesi, son derece aktif bir göç sektörü yarattı: Bu sektör, medyadan ve onun yanı sıra, avukatlar, seyahat acentası işleticileri, tamirciler, lokantacılar ve anayurt ile gidilen ülke arasında bağlantılar kuran iş simsarlarından oluşuyor. İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana Londra'da yayımlanmakta olan Lehçe bir gazeteye ek olarak, İngiltere'de artık Lehçe basılan çeşitli haftalık dergiler var; bunlardan her birinin tirajı yaklaşık , bazen daha fazla. Bunlardan biri, COOLTURA 2 adlı ücretsiz bir dergi. Lehçe ve İngilizce yayımlanan, kuşe kâğıda basılan ve ederi 1 sterlin olan bir başka yeni dergi, adı HEY NOW 3 ile benzeri biçimde kültürel bellekten yararlanıyor. Bu dergilerden birçoğu, Micha? Garapich'in belirttiğine göre, göç danışma ofislerinin bir uzantısı olarak yayımlanmaya başlamış; 2004'te, söz konusu ofisler iş danışma merkezlerine dönüşünce, gazeteyi işin bir parçası olarak ya An article from 5/9
6 da ana tanıtım ortağı olarak korumayı sürdürmüşler. Bu gazeteler, daha önce ziyaretçilerin yerleşmelerine yardım etmek üzere yalnızca resmi olmayan ağlar aracılığıyla ulaşılabilen bütün bilgileri sunuyorlar okurlarına: İş bulmanın yolu yordamı nedir, yardım parası için nereye başvurulur, sendika üyeliğinden nasıl yararlanılır, yerel politikacınız için nasıl lobi yaparsınız, İngiliz halkının hakkınızda neler düşündüğü hakkında nasıl fikir edinebilirsiniz gibi soruların yanıtlarını bulabiliyorsunuz. Ayrıca, yurdunuzda neler olup bittiğine ilişkin hızlı ve pratik bir değerlendirme alıyorsunuz Polonya'da alabileceğinizden daha canlı ve daha liberal bir bakış açısından. Bu gazetelerin tarzı, belirgin bir biçimde piyasa yönelimli: İnsanları tuttuklarını koparmaya teşvik ediyor, bir yandan da bariz tuzaklar ve tehlikeler konusunda uyarıyorlar; açıkça, göç ticaretinin bir parçasını oluşturuyorlar. Sözünü ettiğimiz göç ticareti, kapsamı genişleyip ulusötesi topluluklara dönüşen zincirler ve toplumsal ağlar kuruyor, göçü daha düşük maliyetli ve daha az riskli hale getiriyor ve harekete yön veriyor. İşte ticaretin, güvenlik ve istikrar arzusuyla bağlantılı duyarlıklarla doğrudan çatışma içine girdiği yer de burası. İngiltere'de, Oxford Üniversitesi'ne bağlı Göç Yönetimi ve Toplumu Merkezi'ndeki bir araştırma, göç hakkındaki olumsuz duyguların yükselişe geçtiğini gösteriyor. 4 Çoğunluğun ortak görüşü, içeriye hareketin denetimsiz olduğu, yeni gelenlerin sayısının çok fazla olduğu ve bu kişilerin çok fazla yardım aldığı şeklinde. Halkın göç hakkındaki bilgisi çok sınırlı olmasına karşın, göç insanların zihinlerinde ilk sırayı işgal eden meselelerden biri. 5 Farklı göçmen grupları ve bu kişilerin neden burada olmak isteyebilecekleri hakkında da zihin karışıklığı var; bu da gösteriyor ki, halktaki kaygı, siyasetçilerin, siyasete biçim verenlerin ve özellikle kamusal tartışmanın çerçevesini belirleyen gazetecilerin yaygınlık kazandırdığı kamusal söylemin niteliğinden kaynaklanıyor olabilir. Olumsuz tutumlar, toplumsal etkilerden çok, algılamaya dayalı etkilere bağlanabilir. Sözgelimi, Oxford araştırması, göçe yönelik tutumların üniversite düzeyinde eğitim görmüş kişiler yani, okuryazarlar arasında daha olumsuz bir niteliğe büründüğüne ilişkin veriler olduğunu ortaya koyuyor. Son zamanlarda BBC'de, Göç Bürosu'nun, halihazırdaki göç oranları sürerse "İngiliz toplumunda, özellikle en yoksul bölgelerde derin değişimlerin olması kaçınılmazdır" şeklindeki ya da Slough İlçe Meclisi'nin "toplumsal bütünlük risk altında" şeklindeki uyarılarının dikkati çekmemesi neredeyse olanaksızdı. Nitekim çekti de. Bu hafta başında, Bulgaristan ile Romanya Ocak 2007'de AB'ye katıldıklarında, Bulgarlarla Rumenlerin İngiltere'ye girişlerine kısıtlamalar getirileceği bildirildi. Ama bundan önce, benzeri uyarılar aylarca medyada yer aldı: 1 Ocak 2007'de otuz milyon insanın buraya gelme ve burada çalışma hakkına kavuşacağı, evsizlerin İngiltere sokaklarını altüst edeceği, İngiltere'de zaten bir milyondan fazla Doğu Avrupalı işçinin bulunduğu ve bir milyon Moldovalının İngiltere'de serbestçe dolaşabilmek için şimdiden Rumen ya da Bulgar pasaportu almış olduğu. İlkesiz iş bulma acentelerinin insanları kandırarak İngiltere'ye çektikleri ve düşük ücretli işlerle ve aşırı kalabalık yerlerde barınmayla baş başa bıraktıkları söyleniyordu. "İki karpuz bir koltuğa sığmaz." Yalın gerçek şuydu: Kamu hizmetleri bununla başa çıkamayacaktı ya da çıkmayacaktı. Tartışma, büyük ölçüde, İngiltere'nin yalnızca "boğaz tokluğuna" (Göç Bürosu'ndan Andrew Green'in sözü) çalışmaya hazır "yeni bir altsınıf "la uğraştığını ima eden bir çerçevede ve farklı grupların iç içe geçtiği, istatistiklerin son derece gelişigüzel kullanıldığı bir dille yürütüldü. Geçenlerde BBC'nin Romanya üzerine bir haberinin basılı kopyasını okudum; haber boyunca Romanlardan söz ediliyor, ama bir kez bile Rumenlere An article from 6/9
7 değinilmiyordu. Mayıs 2005'ten bu yana [İngiltere'ye] gelen ve genellikle "Doğu Avrupalı, çoğunlukla Polonyalı" olarak betimlenen göçmenler üzerine gördüğüm rakamlar, ile arasında değişiyor. Daha önce buraya gelmiş olan Polonyalılar üzerinde bu tür bir basın sunumunun hiç etkisi olmadığını söyleyemeyiz, ama piyasa gene de sözlerden daha yüksek sesle konuşuyor. Birçoğu ocak ayından itibaren, iş konusunda korktukları kadar çok başka Doğu Avrupalıyla rekabet etmeyecekleri için memnun olabilirler. Ama Polonyalı tesisatçılar, doktorlar, çevirmenler, biyokimyacılar ve müteahhitler için çatışma, İngiliz toplumsal ya da ulusal korumacılığının güçleri ile çalışma özgürlüğü arasında değil yalnızca. Göçmen Polonyalılar, kendi milliyetçiliklerinin ve öz imgelerinin psikolojik baskısıyla da başaçıkmak zorundalar; çünkü çalışmak üzere yola çıktıkları ülkeleri, yakın zamanlara kadar, kişinin ülke dışından birisi olup, gene de saygınlığını korumak için kendini siyasal göçmen olarak adlandırmak zorunda kaldığı bir yer niteliğini taşıyor. Polonya ulusal mitolojisinde göçmen, hem siyasal bir sığınmacı, hem direniş savaşçısıdır; ya da bir İngiltere Çarpışması pilotu; ya da Dayanışma ayrılıkçısı. Bu noktada, Polonya edebiyat kültürünün temel olarak sürgünde yazılmış 19. yüzyıl klasiklerine dayandığını unutmamamız gerekir: Adam Mickiewicz'in anlatısal şiiri Pan Tadeusz, büyük bir olasılıkla en iyi bilinen örnektir, ama böyle başka birçok eser vardı. Polonyalıların etnik kimlik duygusu, yurtdışında yaşayıp ölmüş kişilerin yaşamöyküleri çevresinde kurulmuştur büyük ölçüde. Daha yakın bir geçmişte, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Nazi işgalinden ve daha sonra Sovyet komünizminden kaçan Polonyalı sığınmacılar, onlara bir özlem yükünü ve ahlaki bir yükümlülüğü kendini feda etme dayatan bir mit kalıntısıyla başaçıkmak zorundaydılar. Ve bunun yanı sıra, başarıya ulaşan herhangi bir kimse hakkında gizli bir kuşku vardı, çünkü başarıya ulaşmış kişiler, vatanseverlik görevlerini bir yana bırakmış olmalıydılar. İşin en ilginç yönü, 19. ve 20. yüzyıllarda yaklaşık 12 milyon insanın öncelikle ekonomik nedenlerle Polonya'yı terk etmiş olmasıdır. Bu kişiler çiftçi, madenci ve duvarcıydılar ve her yere gittiler her ne kadar büyük bir bölümü Amerika Birleşik Devletleri'ne göç ettiyse de. Ama Polonya tarih söyleminde bu kişiler çoğunlukla göz ardı edilir. Polonyalı Tesisatçı'nın başardığı bir şey (büründüğü iki kılığın her biriyle: mazlum göçmen olarak ve medya starı olarak), artık bunun böyle olmamasını sağlamaktır. Polonyalı ekonomik göçmen, resmin dışında değil artık. Öyleyse, bir nokta şaşırtıcı olmayabilir: Zaman zaman, İngiltere'ye yeni göçmenlerin gelişi konusunda en yüksek sesle yakınan kişiler, eski göçmenler, siyasal göçmenler, 1989'dan önce Londra'da sürgünde birbiri ardına hükümetler kuranlar ya da İngiliz Hava Kuvvetleri'yle birlikte uçan İkinci Dünya Savaşı pilotlarıdır. Öyleyse, geçen yıl Londra'daki 7 Temmuz facialarından sonra, İngiltere'deki Polonya Turist Ofisi'nin seçtiği poster ilginçtir: Bu posterde bir İkinci Dünya Savaşı pilotu ve "Londralılar, gene sizinle birlikteyiz" sözü yer alıyordu. O sırada bu daha çok Londra'daki Polonyalıların çatlak boruları tamir edenler şeklindeki imgesine karşı koyma ve insanlara tarihsel bir bağı anımsatma girişimini andırıyordu. Ama işin gülünç yanı, posterdeki pilotun Polonya'yla özel hiçbir bağlantısı olmayan bir İngiliz olduğunun ortaya çıkmasıydı. Bu bir kez açığa çıkınca, kampanyaya hemen son verildi. An article from 7/9
8 Haklı olanın cesur savunucusu şeklindeki sevimli Polonyalı imgesini İngiltere'ye taşımaya yönelik bu bir ölçüde düşüncesiz çaba, Polonya hükümetinin ülkedeki yurttaşlarıyla yurtdışındaki Polonyalılar arasında daha etkili bir ağ yaratmaya yönelik halihazırdaki girişimleriyle uyum içindedir. Dışişleri Bakanlığı'na göre, Polonya nüfusunun üçte birinden fazlası yurtdışında yaşamaktadır. AB'nin Mayıs 2004'teki genişlemesinden bu yana, yaklaşık 2 milyon kişi yurt dışında çalışmak üzere Polonya'dan ayrılmıştır. Yüzde 18'lik bir işsizlik oranıyla (bu oranın gençler arasında % 40'a ulaştığı bildirilmektedir), ülkeden ayrılanların büyük bölümünün 35 yaşın altında olması pek de şaşırtıcı değildir. Aşağı Silezya'da doktorların % 10'u ile anestezi uzmanlarının % 25'i yurt dışına gitmiştir ve tehlike çanları çalmaktadır. Aşağı Silezya'daki Wroclaw şehri, Londra'daki Polonya kulüp ve barlarında, insanları geri dönmeye çağıran bir poster kampanyası başlatmıştır. Benzeri kampanyalar Polonya'da da başlatılmış olup, şirketler gençleri işe almaya teşvik edilmektedir; ayrıca, yakınlarda çıkan bir habere göre, 100 bilim adamı ve araştırmacı, onları ülkede kalmaya ikna etmek için bir dizi 5000 sterlinlik (10 aylık maaş karşılığı) ödemeyle ödüllendirilmiştir. Açık olarak, Polonya hükümetinin bir "uygarlık sıçraması"na yönelik vaatleri ve Avrupa'ya ahlaki önderlik sunma yönündeki konuşmaları, nüfusun büyük bir kesiminde herhangi bir heyecan yaratmamıştır. Ama ihanet, Katoliklik karşıtlığı, Yahudilik, liberalizm, sermaye birikimi ve komünizm kavramları arasında bağlantı kuran tuhaf fikirler gündemi oluşturuyor ve Avrupa'nın başka yerlerinde olduğu gibi, ırkçılığın yükselişe geçtiği görülüyor. Varşova'daki antifaşist gözlem örgütü Nigdy Wiecej (Bir Daha Asla), 2005'in sonları ile 2006'nın başlarında 247 ırkçı olay olduğunu rapor etti. Belirtildiğine göre, bu olayların büyük bir bölümü şiddet içeriyordu. Ne var ki, Polonya'nın da bildiği gibi, yabancı düşmanlığı, yabancı korkusu, konuk korkusu, ülkenin ruhuna aykırıdır. Polonya'nın ziyaretçilere karşı, yeni gelenlerin şaşırtıcı ve abartılı bulabileceği bir konukseverlik ve cömertlik geleneği vardır. Ve bir serbest emek piyasasında, konuklar vazgeçilmez olmakla kalmazlar, gereklidirler de. Medya starı olarak Polonyalı Tesisatçı bunu bilmekte ve insanlara açık bir çağrıda bulunmaktadır. Artık bu kadar çok Polonyalı ülkeyi terk ettikten sonra, daha doğudaki, mücadele içindeki ekonomilerden sözgelimi, Ukrayna'dan insanlar, Polonyalıların Londra'da yaptıkları işleri üstlen mek üzere Wroclaw gibi şehirlere geliyorlar. Ama sürekli olarak bölünmenin anısından kurtulamayan bir devlette, bu konukların, ister altkesimden işçiler olsunlar, ister büyük iş yatırımcıları, bir biçimde, var olan pek az şeyi ele geçirecekleri, düşsel dünyada var olan, ama somut dünyada henüz tam olarak biçim kazanmamış bir kimliği, bir imgeyi ve kişiliği ağır ağır yok edecekleri kaygısı hâkim. Sözlerime Andrzej Stasiuk'un yakınlarda yazdığı ve Katolik dergisi Tygodnik Powszechny'de yayımlanan bir yazısından bir paragrafı alıntılayarak son vermek istiyorum. Polonyalı'nın ve belki daha genel olarak Doğu Avrupalı'nın, yaşam tarzlarını ve var olan devlet desteklerini (ileri ekonomilerin ayrıcalığıdır bu) korumayla ilgili değil; yok olma korkusuyla ilgili kaygısını aslında, sonuçta, temsil edilmeme ve var olmama'yla ilgili derin bir kaygıyı yansıtan bir alıntı bu: Avrupa kıtasının bu kesiminde, halkların büyük hareketi sürüyor... Burada hiçbirimiz sağlam bir zemin üzerinde An article from 8/9
9 durmuyoruz; bu yüzden de, tarih ve efsaneyle iç içe geçen karmaşık mülkiyet yasaları oluşturuyoruz. Ufka doğru bakıyor, yaşam boyunca bir araya getirdiğimiz her şeyi elimizden alacak bir saldırıyı bekliyoruz. Bilincinde olmaksızın, süvariler, toynak sesleri, çığlıklar ve alevler öngörüyoruz. Oysa, bugün daha küresel, daha zengin, daha yoksul, daha uygar, daha az uygar bir şeyin, her durumda "farklı" ve "yabancı" bir şeyin tehdidi altındayız. Bu şey korkumuzu besliyor; sürekli olarak varoluşumuza ilişkin bir kanıta gereksinme duyuyoruz. Kendimizi başkalarının gözüyle inceliyoruz. Görünmez olabileceğimizden korkuyoruz. This article is based on a contribution to the panel discussion "Mirror writing. Reflections of cultural reality", which took place at the 19th European Meeting of Cultural Journals in London from October Bilindiği gibi, Marx ile Engels'in Komünist Manifesto'sunun son sözü "Bütün ülkelerin proleterleri, birleşin"dir. (ç.n.) Kultura, Soğuk Savaş sırasında Paris'te yayımlanan son derece elitist bir Polonya dergisinin adıydı. Lehçe'de Hejna?, Krakow'daki Eski Çarşı Meydanı'ndaki Azize Meryem Bazilikası'ndan saat başı çalınan boruya gönderme yapar. Bkz. Heaven Crawley, "Evidence on Attitudes to Asylum and Migration: What We Know, Don't Know and Need to Know" (Sığınma ve Göçe Yönelik Tutumlar Üzerine Veriler: Bildiklerimiz, Bilmediklerimiz ve Bilmemiz Gerekenler), COMPAS Bildirileri, No 23, Oxford Üniversitesi, Sözgelimi, bir MORI kamuoyu araştırması, halkın İngiltere'nin dünyadaki sığınmacıların % 23'ünü barındırdığını tahmin ettiğini gösteriyordu. Aslında rakam % 2'nin altındadır. Published Original in English Translation by Kemal Atakay Contribution by Varlik First published in Varlik 12/2006 (Turkish version) (c) Irena Maryniak (c) Eurozine An article from 9/9
POLONYALI TESİSATÇI VE İMGE OYUNU
Irena Maryniak POLONYALI TESİSATÇI VE İMGE OYUNU Published 18 December 2006 Original in English Translation by Kemal Atakay First published in Varlik 12/2006 (Turkish version) Downloaded from eurozine.com
DetaylıAvrupa Birliği Türkiye ye karşı (mı?) 1. AB ne değildir? 2. AB Türkiye ye karşı farklı mı davranıyor? 3. ve Gerçekler 1.AB ne değildir AB bir ulus devlet değildir! AB 27 ulus devletten oluşan devletler
DetaylıHaziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir.
Haziran 25 Medya ve Güven 2013 Tüm hakları gizlidir. Gündem 1. Yöntem Bu araştırma Xsights Araştırma ve Danışmanlık, bu konu hakkında online araştırma yöntemiyle, toplamda 741 kişi ile bir araştırma gerçekleştirmiştir.
DetaylıTürkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de
DetaylıDünya Mültecileri Hakkında Anahtar İstatistikler
Dünya Mültecileri Hakkında Anahtar İstatistikler Avrupa ve ABD'ye göç eden mülteciler nüfusu nasıl etkiledi? Avrupalıların, AB politikalarına bakışı nasıl? ABD halkının mültecilere bakışı nasıl? 29.06.2016
DetaylıTÜRKİYE DE AVRUPA-ŞÜPHECİLİĞİ Türk Halkının AB Konusundaki Şüpheleri, Kaygıları ve Korkuları
TÜRKİYE DE AVRUPA-ŞÜPHECİLİĞİ Türk Halkının AB Konusundaki Şüpheleri, Kaygıları ve Korkuları Açık Toplum Enstitüsü Boğaziçi Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Boğaziçi Üniversitesi Avrupa
DetaylıFall 2010. SAYFA 1 S1: Gittiğiniz üniversite: Katholieke Universiteit Leuven. S2: Gittiğim üniversite beklentilerimi karşıladı.
Fall 2010 Toplayıcı: New Link (Web Bağlantısı) Başlangıç: 23 Mart 2011 Çarşamba 16:12:18 Son Değiştirme: 23 Mart 2011 Çarşamba 16:13:29 Geçen Süre: 00:01:10 Katholieke Universiteit Leuven S3: Gittiğim
DetaylıTÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ
TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ 1 AB İLETİŞİM STRATEJİSİ (ABİS) NEDİR? Türkiye - AB müzakere sürecinin üç ayağı: 1- Siyasi reformlar 2- AB yasal düzenlemelerinin kabul edilmesi ve uygulanması
DetaylıMEDYADA NEFRET SÖYLEMİNİN İZLENMESİ
MEDYADA NEFRET SÖYLEMİNİN İZLENMESİ Amaçlar Türkiye de ırkçılık, ayrımcılık ve hoşgörüsüzlükle mücadeleye katkı sağlamak Yazılı basındaki etnik ve dini kimliklere karşı ayrımcı, cinsiyetçi ve homofobik
DetaylıTürkiye, Avrupa nın en girişimci ülkesi
Amway Avrupa nın Dünya Girişimcilik Haftası na özel 12 Avrupa ülkesinde yaptırdığı Girişimcilik Anketi sonuçları açıklandı! Türkiye, Avrupa nın en girişimci ülkesi Amway Avrupa tarafından yaptırılan 2011
DetaylıTÜRKİYE DE AVRUPA- ŞÜPHECİLİĞİ KARŞILAŞTIRMALI BULGULAR
TÜRKİYE DE AVRUPA- ŞÜPHECİLİĞİ KARŞILAŞTIRMALI BULGULAR 2003-2012 Proje Yöneticisi: Prof. Dr. Hakan Yılmaz Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Avrupa Çalışmaları Merkezi
Detaylı16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI
16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI Değerli Arkadaşlar, Türkiye zor günlerden geçiyor. Ajan filmlerini aratmayan olaylar gün geçmiyor ki gündeme
DetaylıKuzey Irak'a harekat
Kuzey Irak'a harekat Asker terörü engellemek için yeniden Irak'a girdi. Irak'ın kuzeyinde istihbarat uçuçu yapan insansız uçaklar bugün hareketli PKK gruplarını tespit etti. Türk Silahlı Kuvvetleri Zap
DetaylıAvrupa da Yerelleşen İslam
Avrupa da Yerelleşen İslam Doç. Dr. Ahmet Yükleyen Uluslararası İlişkiler Bölümü Ticari Bilimler Fakültesi İstanbul Ticaret Üniversitesi İçerik Medeniyetler Sorunsalı: İslam ve Avrupa uyumsuz mu? Özcü
Detaylı21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi
21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi Doğu Akdeniz de Son Gelişmeler ve Kıbrıs, İKÇÜ de Ele Alındı İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çelebi Avrupa Birliği Merkezi nin
DetaylıAvrupalıların Müstakbel Bir AB Üyesi Olarak Türkiye ye Bakışları ve Türkiye nin Avrupalılaşma Sorunları
Avrupalıların Müstakbel Bir AB Üyesi Olarak Türkiye ye Bakışları ve Türkiye nin Avrupalılaşma Sorunları Merkezi Finans ve İhale Birimi AB ve Türkiye Arasında Sivil Toplum Diyaloğunun Geliştirilmesi Üniversiteler
Detaylı10SORUDA AİLE SİGORTASI
10 SORUDA AİLE SİGORTASI T.C. ANAYASASI MADDE 60: Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. 1. AİLE SİGORTASI Nedir? Aile Sigortası,
DetaylıAç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k
Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan
DetaylıTürkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!
Amway Avrupa nın Dünya Girişimcilik Haftası na özel 16 Avrupa ülkesinde yaptırdığı Girişimcilik Anketi sonuçları açıklandı! Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor! Amway Avrupa tarafından yaptırılan
DetaylıBaşlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul
Mustafa ŞAHİN 29 Eylül 2015 Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul Geçtiğimiz hafta İngiltere de Londra nın güneydoğusunda şirin bir kasaba ve üniversite şehri olan Greenwich teydik. Kasabadan adını
Detaylıwww.maviperde.com Elektronik ticaret e-ticaret
www.maviperde.com 1995 li yıllardan sonra Dünyada ve Türkiye'de elektronik ticaretin ön plana çıkmasıyla ve gelecek yıllarda mekanik perde sistemi pazarının çoğunu elektronik ticaretle olacağı varsayımı
DetaylıBunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.
Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.de www.wahreliebewartet.de Avrupa ülkelerindeki gençlik denilince
DetaylıMurat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi
Murat Çokgezen Prof. Dr. Marmara Üniversitesi 183 SORULAR 1. Ne zaman, nasıl, hangi olayların, okumaların, faktörlerin veya kişilerin tesiriyle ve nasıl bir süreçle liberal oldunuz? 2. Liberalleşmeniz
DetaylıBu Hafta Piyasalarda
06 Nisan 2015 Bu Hafta Piyasalarda Geçtiğimiz hafta yurtiçinde beklenen 2014 büyüme rakamı %2,9 dördüncü çeyrek için ise %2,6 olarak açıklandı. Piyasa beklentisinin üzerinde gelen rakamlar Türkiye gibi
DetaylıTürkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015
Türkiye Cezasızlık Araştırması Mart 2015 İçerik Araştırma Planı Amaç Yöntem Görüşmecilerin Dağılımı Araştırma Sonuçları Basın ve ifade özgürlüğünü koruyan yasalar Türkiye medyasında sansür / oto-sansür
DetaylıKADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ
KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADINLARA DESTEK MEKANİZMALARI ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz Projesi 3. Projenin
DetaylıÇalışanların yüzde 94 ü yurtdışında yaşamak istiyor!
Çalışanların yüzde 94 ü yurtdışında yaşamak istiyor! Türkiye'nin mavi yaka ve ara kademede lider insan kaynakları sitesi Eleman.net göç konulu bir anket çalışması gerçekleştirdi. Eleman.net üyesi 12 bin
DetaylıBÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi
2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI
DetaylıDemokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)
T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) 12. Hafta Ders Notları - 03/05/2017 Arş. Gör. Dr. Görkem
DetaylıSayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 24 Şubat 2014 tarihli Kırkaltıncı Birleşiminde Oybirliğiyle kabul olunan Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası Anayasanın 94 üncü
DetaylıNecla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz
İstanbul YDK: 1 Mayıs itibariyle başlamış olan Eme(K)adın kampanyamız kapsamında güvencesiz, görünmeyen ve yok sayılan kadın emeği üzerine araştırmalar yapmaya devam ediyoruz. Bu kez bu konuda sendikal
Detaylı1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim AKP
1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim AKP VERİ ARAŞTIRMA A.Ş. Bu çalışma, Radikal Gazetesinin isteği üzerine seçim istatistiklerinden yararlanılarak VERİ ARAŞTIRMA A.Ş. tarafından RADİKAL Gazetesi
DetaylıTürkiye ve Avrupa Birliği
Türkiye ve Avrupa Birliği Türkiye ve Avrupa Birliği İlişkisi Avrupa Birliği 25 Mart 1957 tarihinde imzalanan Roma Antlaşması'yla Avrupa Ekonomik Topluluğu adı altında doğdu. Türkiye 1959 yılında bu topluluğun
DetaylıSİVİL TOPLUM VE SU. Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği. skantarli@ttkder.org.tr
SİVİL TOPLUM VE SU Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği skantarli@ttkder.org.tr SİVİL TOPLUM Prof.Dr.Fuat KEYMAN a göre 21.yüzyıla damgasını vuracak en önemli kavramlardan biri "Dostluk, arkadaşlık
DetaylıMilli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi
Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi tarafından tam algılanmadığı, diğer bir deyişle aynı duyarlılıkla değerlendirilmediği zaman mücadele etmek güçleşecek ve mücadeleye toplum desteği sağlanamayacaktır.
DetaylıCHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı
CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma
DetaylıCumhuriyet Halk Partisi
1 SÖZCÜ / AKP de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler! Tarih : 06.01.2012 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem AKP deki tek adamlığı hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın üslubunu ve liderliğini
DetaylıKADIN DAYANIŞMA VAKFI 2014 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2014
KADIN DAYANIŞMA VAKFI 2014 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2014 2014 yılında Kadın Dayanışma Vakfı Danışma Merkezi ne 354 kadın başvurdu. 101 kadın yüz yüze başvuru yaparken,
DetaylıTBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu
v TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ÖNSÖZ Yirmi birinci yüzyılı bilgi teknolojisi çağı olarak adlandırmak ne kadar yerindeyse insan hakları çağı olarak adlandırmak da o kadar doğru olacaktır. İnsan
DetaylıAvrupalı liderler baskıcı, Türk liderler ise dostane
Avrupalı liderler baskıcı, Türk liderler ise dostane Dünyada yaşanan ekonomik kriz liderlik stillerinde de değişikliğe yol açtı. Hay Group'un liderlik stilleri üzerine yaptığı araştırmaya göre, özellikle
DetaylıDİYARBAKIR GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE GENÇLİĞİN SİYASAL, SOSYAL VE GELECEK BEKLENTİLERİNİN TESPİTİNE YÖNELİK SAHA ARAŞTIRMASI.
DİYARBAKIR GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE GENÇLİĞİN SİYASAL, SOSYAL VE GELECEK BEKLENTİLERİNİN TESPİTİNE YÖNELİK SAHA ARAŞTIRMASI İletişim: www.yorsam.org Prof. Dr. Selahattin Yazıcıoğlu Cd. Karakoç Plaza
DetaylıFilistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)
Kamuoyu Yoklaması Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi 2017 1 Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara
DetaylıEĞİTİM İŞ ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ 14.06.
2009 EĞİTİM İŞ EĞİTİM VE BİLİM İŞGÖRENLERİ SENDİKASI ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ 14.06.2009 ARAŞTIRMANIN AMACI Araştırmanın
DetaylıUlusal Entegrasyon Plani: Ulusal Entegrasyon Entegrasyon siyasetinin motoru Plani: Entegrasyon siyasetinin motoru Ulusal Entegrasyon Plani:
Ulusal Entegrasyon Plani: Entegrasyon Ulusal Entegrasyoun siyasetinin Plani motoru Ulusal Entegrasyon Entegrasyon siyasetinin motoru Plani: Entegrasyon siyasetinin motoru Ulusal Entegrasyon Plani: Stand
Detaylıİşsiz Kapıcılara AB Parasıyla Boya Badana Kursu Verilecek 26 Ocak 2005 Büyükşehirlerde doğalgazın yaygınlaşmasıyla apartmanların ısınma sorununun ortadan kalkması sonucu işinden olan kapıcı sayısı hızla
DetaylıA: Algılama gücü ve mantık yürütme kabiliyeti yüksek kişiliği temsil eder.
Karşınızdaki kişinin ismine bakarak onun hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Bunun için söz konusu isimdeki fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal enerji sembollerinin açıklamalarına bakmak gerek. İsimdeki
DetaylıErbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014
Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye ile Kürdistan arasındaki ekonomik ilişkiler son yılların en önemli rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bugünlerde petrol anlaşmaları ön plana
DetaylıKapitalistler Halka İstemediği Bir Şeyi Satabilir mi?
Kapitalistler Halka İstemediği Bir Şeyi Satabilir mi? Aslam Effendi Tota 1, kapitalistlerin reklamların gücüyle, gerçekten ihtiyaçları olmasa bile her çeşit malı insanlara satabileceklerine inanır mısın?
DetaylıÖğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2
Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan
DetaylıTürkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015
Türkiye Cezasızlık Araştırması Mart 2015 İçerik Araştırma Planı Amaç Yöntem Görüşmecilerin Dağılımı Araştırma Sonuçları Basın ve ifade özgürlüğünü koruyan yasalar Türkiye medyasında sansür / oto-sansür
DetaylıAraştırma Notu 15/179
Araştırma Notu 15/179 27.03.2015 2014 ihracatını AB kurtardı Barış Soybilgen* Yönetici Özeti 2014 yılında Türkiye'nin ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 3,8 artarak 152 milyar dolardan 158 milyar dolara
Detaylı10 soruda İngiltere'nin AB referandumu
On5yirmi5.com 10 soruda İngiltere'nin AB referandumu İngiltere, 23 Haziran'da gerçekleştireceği referandumla AB'de kalıp kalmamayı oylayacak. Referandumun neden gündeme geldiğinden olası sonuçlarının ne
DetaylıKiliseler ile yap lan Resmi Sözleflmeler ve her iki ülkede ibadet yerlerininin yap m
Kiliseler ile yap lan Resmi Sözleflmeler ve her iki ülkede ibadet yerlerininin yap m Rainer Korten 6 yıldan beri Türkiye de yaşama memnuniyetini tadiyorum ve sayıları yaklaşık 12-14000 i bulan, ana dili
DetaylıALİ ÇAVUŞ: KİMİN IRKÇI OLDUĞUNU HEPBİRLİKTE GÖRDÜK Salı, 13 Aralık :23
DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Bizler ırkçı bir parti değiliz. Yapılan bu saldırıyla birlikte bizlere Irkçı Parti diyenlerin ve hangi partinin ırkçı bir parti olduğunu hepimiz birlikte görmüş
DetaylıKILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA
KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini
DetaylıYazılı Basında Çocuk Haberleri Üzerine Bir Analiz
Yazılı Basında Çocuk Haberleri Üzerine Bir Analiz Aslı TUNÇ Çocuk haberlerinin sunumu ve çerçevelenmesi bağlamında 31 adet ulusal gazete üzerinden üç günlük içerik analizi yapılmıştır. 16 Nisan, 20 Nisan
DetaylıDenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Özel Bankacılık Araştırma İngiltere, Haziran 2017 Seçim Sunumu
DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Özel Bankacılık Araştırma İngiltere, Haziran 2017 Seçim Sunumu Orkun GÖDEK, Grup Araştırma Yönetmeni Banu GÜLTEKİN, Grup Araştırma Uzmanı 31.05.2017 1 DenizBank Yatırım
DetaylıHEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.
HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. Sorular her ay panolara asılacak ve hafta sonuna kadar panolarda kalacak. Öğrenciler çizgisiz A5 kâğıdına önce
DetaylıAvrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T
Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T 2016 Brexit, yani İngiltere nin Avrupa Birliği nden (AB) ayrılması olarak ifade edilen kavram, İngilizcede Britain (Britanya ve Exit (çıkış) kelimelerinin birleştirilmesiyle
DetaylıAK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te
AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te Mart 25, 2008-12:00:00 AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bölücü terör örgütüne yönelik
DetaylıDÜŞÜN (Düşünce Özgürlüğü Derneği) Nacak Sok. 21/11 TR- 34674 ISTANBUL
DÜŞÜN (Düşünce Özgürlüğü Derneği) Nacak Sok. 21/11 TR- 34674 ISTANBUL Tel: 0216 492 0504, 0216 532 7545 Faks: 0216 532 7545 freex@superonline.com www.antenna-tr.org "Düşünce Özgürlüğü için 5. İstanbul
DetaylıDevrim Öncesinde Yemen
Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün
Detaylıİşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012
15 Mart 2012 Perşembe günü işlerinden atılan Asilçelik işçileri Bursa nın Orhangazi ilçesi cumhuriyet meydanında basın açıklamasıyla İşimizi İstiyoruz talebini dile getirdikleri ve işlerine geri dönene
Detaylıİkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz
İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz Mescidi Aksa hatibi Şeyh İkrime Sabri, Filistinlilerin Mescidi Aksa daki haklarına bağlı olduklarını, bunun bir karışından bile taviz vermeyeceklerini
DetaylıLions un Evrensel Hedefleri nin dayandığı en temel kavramlardan birisi Lions un Evrensel Vizyonu dur.
Uluslararası Lions Kulüpleri Birliği Hizmet Kavramı 1 Dayanak Lions un Evrensel Hedefleri nin dayandığı en temel kavramlardan birisi Lions un Evrensel Vizyonu dur. İşte bu vizyon Lions un hizmetlerinin
Detaylı4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (22 Ekim-14 Aralık 2012)
4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (22 Ekim-14 Aralık 2012) Sayın Velimiz, 22 Ekim 2012-14 Aralık 2012 tarihleri arasındaki ikinci temamıza ait bilgiler bu bültende yer almaktadır. Böylece temalara bağlı düzenlediğimiz
Detaylı2010 2012 ETKİNLİK RAPORU. 29.1.2010 tarihli olağan Genel Kurulda bizlere bu derneği adımıza yaraşır bir biçimde yönetmek üzere görevlendirdiniz.
ÇOCUK İSTİSMARINI VE İHMALİNİ ÖNLEME DERNEĞİ 2010 2012 ETKİNLİK RAPORU 29.1.2010 tarihli olağan Genel Kurulda bizlere bu derneği adımıza yaraşır bir biçimde yönetmek üzere görevlendirdiniz. Bu nedenle
DetaylıNÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI - SONUÇ RAPORU RAŞTIRMASI - S
NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI RAŞTIRMASI - S V.01A - 18 HAZİRANH 2004 - SONUÇ RAPORU Nükleer Silahlar Araştırması - Sonuç Raporu v.01a - 18 Haziran 2004 Proje Ekibi Güçlü Atılgan Proje Sorumlusu Infakto
DetaylıAvrupa nın en cesur ülkesi Türkiye
Amway Avrupa nın 11 Avrupa ülkesinde yaptırdığı Girişimcilik Anketi sonuçları açıklandı: Avrupa nın en cesur ülkesi Türkiye Amway Avrupa tarafından yaptırılan Girişimcilik Anketi sonuçlarına göre Girişimcilik
Detaylı3 Kasım 2002 Seçimlerine Doğru: Senaryolar ve Alternatifler...
3 Kasım 2002 Seçimlerine Doğru: Senaryolar ve Alternatifler... Seçime Doğru Giderken Kamuoyu: 3 Kasım 2002 seçimlerine bir haftadan az süre kalmışken, seçimin sonucu açısından bir çok spekülasyon bulunmaktadır.
DetaylıBANDIRMA AB YOLUNDA PROJESİ ANKET SONUÇLARI DEĞERLENDİRMESİ
BANDIRMA AB YOLUNDA PROJESİ ANKET SONUÇLARI DEĞERLENDİRMESİ İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) ile Bandırma Ticaret Odası (BTO) tarafından Bandırma da faaliyet gösteren işletmelerin AB uyum sürecinde müktesebata
DetaylıTrends in International Migration: SOPEMI - 2004 Edition GENEL GİRİŞ
Trends in International Migration: SOPEMI - 2004 Edition Summary in Turkish Uluslararası Göç Eğilimleri: SOPEMI - 2004 Raporu Türkçe Özet GENEL GİRİŞ John P. Martin Çalışma, İşgücü ve Sosyal İşler Direktörü
DetaylıSayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,
Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları, Ankara Forumunun beşinci toplantısını yaptığımız için çok mutluyum. Toplantıya ev sahipliği
Detaylı2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları
2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları Virpi Einola-Pekkinen 11.1.2011 1 Strateji Nedir? bir kağıt bir belge bir çalışma planı bir yol bir süreç bir ortak yorumlama ufku? 2 Stratejik Düşünme Nedir?
DetaylıStandart Eurobarometer 76. AVRUPA BİRLİĞİ NDE KAMUOYU Sonbahar 2011 ULUSAL RAPOR TÜRKİYE
Standart Eurobarometer 76 AVRUPA BİRLİĞİ NDE KAMUOYU Sonbahar 2011 ULUSAL RAPOR TÜRKİYE Bu araştırma Avrupa Komisyonu Basın ve İletişim Genel Müdürlüğü tarafından talep ve koordine edilmiştir. Bu rapor
DetaylıDr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı. Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü
Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii İÇİNDEKİLER...xi KISALTMALAR... xvii GİRİŞ...1 Birinci
DetaylıBu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda!
SUNUMUMUZA HOŞGELDİNİZ Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda! Haber ve bilgi verme amacı başta olmak
DetaylıÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız
Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,
DetaylıMilli geliri yükselterek, döviz rezervlerini artırarak, her yıl ortalama yüzde 5 büyüyerek bir ülkeyi değiştirmek mümkün olmuyormuş!
Yaprak Özer İndeks İçerik İletişim Danışmanlık CEO Her şey para değil Milli geliri yükselterek, döviz rezervlerini artırarak, her yıl ortalama yüzde 5 büyüyerek bir ülkeyi değiştirmek mümkün olmuyormuş!
DetaylıFransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü.
Alişan HAYIRLI Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü. Şimdi Müslümanlar ikiye bölünecek... 1-Bu baskını tasvip edenler,
DetaylıYak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - srail örne inde
Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - Dr. Gil Yaron Dostumun dostu, benim en iyi dostumdur - veya İsrail gözüyle Türkiye AB Geçenlerde Tel Aviv kentinin en merkezi yeri olan Rabin Meydanı
DetaylıCumhuriyet Halk Partisi
1 İstanbul Milletvekili Oran dan LYS ye girenlere doğru tercih uyarısı Tarih : İstanbul Milletvekili Umut Oran, Ağustos a kadar tercih yaparak üniversiteye girmeye çalışan yaklaşık milyon öğrenciye ileride
DetaylıLÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2013
OECD 2013 EĞİTİM GÖSTERGELERİ RAPORU: NE EKERSEN ONU BİÇERSİN (4) Prof. Dr. Hasan Şimşek İstanbul Kültür Üniversitesi (www.hasansimsek.net) 5 Ocak 2014 Geçtiğimiz üç hafta boyunca 2013 OECD Eğitim Göstergeleri
DetaylıTÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?
Haziran 2010 SOSYAL MEDYA ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Proje Koordinatörleri: İndeks Araştırma Ekibi Simge Şahin, İstanbul Bilgi Üniversitesi Giriş:
DetaylıAVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ Haklarımız, Özgürlüklerimiz 15 temel maddeyi içeren T-şörtler Haklarımız, Özgürlüklerimiz Madde 2 Yaşama hakkı İnsan hakları herkese aittir: her erkeğe, kadına ve çocuğa
DetaylıÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2
ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013 Başkent Pekin Yönetim Şekli Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 Nüfus 1,35 milyar GSYH 8,2 trilyon $ Kişi Başına Milli Gelir 9.300 $ Resmi
DetaylıŞef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu
Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin
DetaylıDünyanın en büyük sosyal dil öğrenme ağı busuu şimdi Türkiye de!
BASIN BÜLTENİ 18 Mart 2014 Türkiye busuu'da en hızlı büyüyen ülkelerden birisi... Dünyanın en büyük sosyal dil öğrenme ağı busuu şimdi Türkiye de! 40 milyonun üzerinde kullanıcıyla dünyanın en büyük sosyal
Detaylı14.30-16.00: II. OTURUM GÖÇ KONULARINDA KAMU GÜVENİ İNŞA EDİLMESİ OTURUMU GENEL KONUŞMA NOTU
14.30-16.00: II. OTURUM GÖÇ KONULARINDA KAMU GÜVENİ İNŞA EDİLMESİ OTURUMU GENEL KONUŞMA NOTU 1 SAYIN BAKANLAR, KIYMETLİ TEMSİLCİLER; ÖNCELİKLE BURADA BULUNMAKTAN DUYDUĞUM MEMNUNİYETİ İFADE ETMEK İSTİYORUM.
DetaylıBöylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.
Sayın Kaymakam, Sayın Belediye Başkanı, Sayın Milli Eğitim Müdürü, Darüşşafaka Cemiyeti nin Sayın Başkanı ve Yöneticileri, Saygıdeğer Öğretmenlerimiz, Darüşşafaka daki temel öğrenimlerini başarıyla tamamlayıp,
DetaylıMARS DA HAYAT VAR MI??????
Cilt 1, Sayı 1 Bülten Tarihi MARS DA HAYAT VAR MI?????? M A R S İçindekiler: 1-Mars da Hayat var mı?? 2-Mars da ilginç bilimler!! 3-Bulmacalar 4-Bilgiler 5-Ödülü Sorular 6-Bilim Adamları nın Gizemli Hayatı
DetaylıTrans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü
Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti SPoD un ve Uzman Psikiyatrist Dr. Seven Kaptan ın gönüllü işbirliğiyle düzenlenen Trans Terapi Toplantısı nın yedincisi 4 Eylül Çarşamba
DetaylıKatılabileceğiniz 4 Gizli Örgüt : Nasıl İlluminati Üyesi Olabilirsiniz?
Katılabileceğiniz 4 Gizli Örgüt : Nasıl İlluminati Üyesi Olabilirsiniz? İlluminati'yi hepiniz duymuşsunuzdur. İlluminati'yi hepiniz duymuşsunuzdur. Peki İlluminati ya da ona benzer örgütlerin tarihçesini
DetaylıUyum Araştırması 2015
Uyum Araştırması 2015 Araştırmamıza katıldığınız ve değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederiz. Çeşitli üniversitelerin desteğiyle başka ülkelerden Türkiye ye göç etmiş kişilerin toplumsal, ekonomik
Detaylıİletişim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü
ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: NEJLA POLAT 2. Ünvanı: Yrd.Doç.Dr. 3. Doğum Tarihi: 01.03.1954 İletişim Bilgileri: Tel. 0216 4002222 / 2976 E-mail : nejla.polat@uskudar.edu.tr 4. Öğrenim Durumu: Derece Lisans
DetaylıAVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET
AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET Avrupa Konseyi üyesi olmayan devlet (Belarus) ÜYE ÜLKELER KURULUŞUN MERKEZİ VE BÜROLARI BÜTÇE Almanya, Arnavutluk, Andorra, Avusturya, Azerbaycan, Belçika,
DetaylıYeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar
Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar Recep Kapar Muğla Üniversitesi recepkapar@sosyalkoruma.net www.sosyalkoruma.net Sosyal Güvenlik Harcamaları Yüksek Değildir Ülke İsveç Fransa Danimarka Belçika
DetaylıTürkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte. 1950 yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece
SİLİVRİ 2014 DÜNYA VE AVRUPA KENTİ Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte rekabetçi bir sanayi ekonomisi haline gelmiştir. 1950 yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin
Detaylı"AVUSTURYA'DAKİ BOSNALI VE TÜRK GÖÇMENLER" 1
TÜRK DÜNYASI SENDİKALAR ZİRVESİ "AVUSTURYA'DAKİ BOSNALI VE TÜRK GÖÇMENLER" 1 ZZI - Zentrum der zeitgemäßen Initiativen (Modern girişimler merkezi) / Avusturya 1 Bu makale, 11-13 Mayıs 2014 tarihinde Eskişehir
DetaylıMedyada Riskler. Öğr. Gör. Dr. Deniz Sezgin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi dsezgin@media.ankara.edu.tr
Medyada Riskler Öğr. Gör. Dr. Deniz Sezgin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi dsezgin@media.ankara.edu.tr Plan Tarihsel arka plan: Çocukların medya kullanımı Günümüzde medya ve çocuk Medyada çocukları
Detaylı