4.CC$ D)E E" F G 03GBBG A;3

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "4.CC$ D)E E" F G 03GBBG A;3"

Transkript

1 4.CC$ D)E E" F G 03GBBG A;3 MAKSAD YORUM Prof. Dr. Yunus Vehbi YAVUZ ÖZET Maksadî yorum aslna uygun ifadesi ile kullanlmal, maksada ulamada anlama, özellikle Kur an ve hadis metinleri ile fkh anlamak almas gereken bir problemdir. Fkh ve fkh ilmi, usul ile usul-i fkh ilmi ayni eyler deeildir. Bunun almas maksadi yorum açsndan önemlidir. slam dininde hükümler bir maksada yönelik olarak vazedilmitir. Fkh metinlerinin de bu maksada göre ele alnmas gerekir. Mecelle de yer alan Bir i-ten maksat ne ise hüküm ona göredir kural maksadî yorum düüncesinin temel bir kural nitelieindedir. Büyük çoeunluk slam âlimleri ibadetler ve mukadderat konular dnda ki hükümlerin bir maksada mebni oldueu hususunda ittifak halindedirler. 2atbî son zamanlarda slam dünyasnda slam hukuk usulünde makasd nazariyesi ile dikkati çekmi, Tûfî de maslahat prensibini dieer bütün içtihat delillerine takdim ederek slam dünyasnda yeni bir açlm saelamtr. Son zamanlarda dünyada fkhçlar çalmalarn maksadî yorum konusuna odaklam görünüyorlar. Aslnda usul-i fkh ilminde yer alan bütün içtihat usulleri slam dininin maksadn anlamaya yönelik araçlardr. Bunlarn temelinde yatan unsur ise maksattr. Maksad maslahat elde etmektir. MaksadX (Goals ) Interpretation Maksadi interpretation should be used compatible with its origin. Understanding in getting the goals/ends is important especially understanding fiqh (islamic law) by the text of Qur an and Sunnah is an important problem to be solved. Fiqh and science of Fiqh and us<l and us<l al-fiqh (juriprudence) is not same things. It is important to be solved this differentation in maksad= interpretation. The rules estanlished in Islam for goals. The text of Fiqh should be analysed to this very goal. The maxim; The rule is according to the act s goal is very basic principle of maksad= interpretation. Majority of Islamic Jurist are agree on that rules are established for realize the goals except ib>d>t and mukaddar>t. Recently Maliki jurist Ab Ish q al-sh tib has attracted attention by his mak>sid concept in jurisprudence. On the other hand al-t f puts maslaha principle on the head of all other ijtih>d evidences and provided new approach for Islamic world. Recently jurists focused on the maksad= interpretation issue. In fact all ijtih>d methods in us<l al-fiqh aims to understand the goals of Islam. The basic element is goal. Goal aims to get maslaha (benefit). Key words: Understanding, interpretation, ijtih>d, maksad, mak>sd, maslaha, us<l, ilm al-us<l, religion, T f, Sh tbî, bn al-kayym, Hayreddin Karaman. Anahtar Kelimeler: Anlama, yorum, içtihat, maksad, makasd, maslahat, usul, usul ilmi, din, Tûfî, 2atbî, bn Kayym, Karaman. I. MAKSAD-YORUM VE ANLAMA Maksad nazariyesi hakknda eski-yeni görüler açklanmaya balamasna, bu alanda kitap ve makaleler yazlmasna raemen, bu kavramla ilgili

2 !"#$!%& terim bilgisine fazla yer verilmemitir. Maksadn anlama ve yorumlama ile yakn ilgisi olmasna binaen aaedaki yan balklar altnda bu sebeple maksad, anlama ve yorum bilgisine yer vermenin yararl olacaen düündük. A. Maksad Terimi Maksad Arapçada (kasede) kökünden türemi bir kelimedir. Anlam; yönelmek, güvenmek, mutedil olmak, kolaylk, yol istikameti, hedef, niyet, adalettir. kinci baptan mimli mastar olan bu kelime ism-i meful manasnda kullanlmaktadr. Yukarda ki manalar içinde niyet, yönelme ve kolaylk manalarn ifade etmek üzere yaygn bir ekilde kullanlmaktadr. Fkhî hükümlerde maksad denilince, hüküm koyucunun niyeti ve bunda yöneldiei istikamet anlalr. Bir kimse: Benim bu sözden, bu iten maksadm udur deyince bundan, içinde saklade niyet, yöneli ve istikamet anlalr. Dini metinlerde ve fkhta kullanlnca da yönelinen ve niyet edilen ey anlalr. Makalemizin balenda neden gaî deeil de maksadî yorum adn seçtik? Gaî Yorum adn da seçebilirdik. Önce buna iaret etmekte fayda oldu- Eunu düünüyoruz. Nitekim son zamanlarda baz aratrmaclar gâî yorum adn tercih etmilerdir. Ancak, gaî yorum tabiri kanaatimizce isabetli de- Eildir. Çünkü usul-i fkh ve fkh kitaplarnda bu terim yer almamaktadr. Gaye kelimesinin baka manalar da vardr. Sözlükte bu kelime; kastedilen faide, bayrak gibi manalara gelmektedir. Oysa burada bir hukuk terimi olan maksat kelimesi söz konusudur. Dolaysyla yaygn bir terim olarak usul-i fkh ve fkh kitaplarnda yer almtr. Makasd düüncesinin babas saylan 2atbî el-muvafakat adl eserinin ikinci kitabn batan sona makasda ayrm, bu terimi de burada çok sk kullanmtr. Ebu Hanife nin içtihatlarnda ve fkh metinleri arasnda da bir hukuk terimi olarak maksat kelimesi kullanlmaktadr. Nitekim son zamanlarda bu isim altnda slam dünyasnda Arapça Doktora ve benzeri tez çalmalar da yaplmtr. Yine gaî yorum tabiri nihaî yorum anlamna da gelir ki, fkhta ki karle bu deeildir. Fkhî bir kavram aslnda nasl ortaya çkmsa ona uygun olarak kullanlmal ve ona paralel olarak gelitirilmelidir. te bu sebeple, aslna uygun olarak maksat terimini kullanmay tercih ettik. Maksad anlamada yorum önem tade için bir nebze de yorum kavramna deeinmek istiyoruz. B. Yorum ve Anlamak a. Yorum Türkçe bir kavram olup sözlükte; tefsir etmek, bir yaznn ya da bir sözün anlalmas güç olan yönlerini açklea kavuturmak, bir olay belli bir görüe göre açklamak ve deeerlendirmek, gizli ve hayali olan bir eyden anlam çkarmak demektir. Bir müzik parçasn veya bir tiyatro oyununu kendine özgü bir duyarllk ve teknikle çalmak, söylemek ya da oynamak ve icra

3 1C, etmek de yorum olarak adlandrlmaktadr. Bunlar yapan kimselere ise yorumcu denir. 1 slam fkh terminolojisinde yorumun karle; mücmel yahut mükil bir ifadenin açklamas anlamnda ki tefsir, belli bir metnin zihinde var olan bir manaya hamledilmesi anlamnda ki tevil kavramlar olabilir. 2 Bizim bu kavramdan kastmz genelde slam, özelde slam hukuk metinlerini anlamada maksada dayal olan yoruma iaret etmek; bu yorumun mahiyetini anlamak, ayr bir içtihat metodu olup olmaden irdelemek, dolaysyla Kur an, sünnet ve slam hukuku metinlerini anlamada maksadn belirlenmesinin çaeda toplumlara saelayacae faydaya iaret etmektir. Bu vesile ile maksad anlamaya k tutmas bakmndan önemli gördüeümüz anlama kavram üzerinde de birkaç söz söylemek istiyoruz. Çünkü slam kültüründe bugün anlama sorunu oldueunu ve bunun da maksad anlama ile ilgisi bulundueunu düünüyoruz. b. Anlamak Adette bir sözün delalet ettiei manalar alglamaktr. Bu manalar hakikat olacae gibi, mecaz ve kinaye eklinde kapal da olabilir. Hangi türden olursa olsun bu ifadeler sözün maksadn ortaya koyarlar. Açk olan sözü hiç düünmeden anlarz. Bunun için herhangi bir açklama ya da delile ihtiyaç olmaz. Mecazi olan sözü de adette ki kullanmndan anlarz. Mesela; bir kimse odun yaktm dediei zaman bundan kastettiei eyin, yakma özelliei bulunan bir madde aracle ile odunu ateleyip tututurmak oldueunu anlarz. Bunun gibi, sobay yaktm deyince bundan da sobada bir yakt maddesi yakten anlarz. Bu sözlerden sobann, frn veya ocaen kendisini yakten anlarsak bu sözleri anlamam oluruz. Çünkü konuann maksad bunu ifade etmek deeildir. te sözü anlamak, aslnda söyleyenin maksadn anlamaktr. Bu maksad anlamayan kiiye sobay yak denilse o da kalkp sobann kendisini yaksa maksat hâsl olmaz, toplumsal hayatta anlama olmaz. c. Kur an Anlamak Bugün Kur an anlamak denilince, tarihte yaam âlimlerin ondan ne anladklarn alglamak anlalmaktadr. Aslnda bu alglama anlamak deeil, bilmektir, eskiden âlimlerin Kur an dan neyi anladklarn öerenmektir. Bu bilgi ise gerçekte anlamak deeildir. Anlamak, Kur an ayetlerinin, bugün ya- ayan muhataplar tarafndan alglanmasdr. Bu alglama eskilerin algladklar ile bir noktada birleebileceei gibi, farkl da olabilmektedir. Çünkü kii bir âyeti anlarken 2ari in bugün ondan neyi kastettieini idrak etmelidir. d. Fkh Anlamak Fkhta anlamak iki türlüdür. Biri fkh kitaplarnda ki bilgiyi anlamak, 1 2 Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, (1-2) cilt, Yorum maddesi, Türk Tarih Kurumu Bas}mevi, Ankara, bkz. Yunus Vehbi Yavuz, Hanefi Müçtehitlerinde +ctihad Felsefesi, ]~aret Yay}nlar}, ]stanbul 1993, s.282.

4 !"#$!%& dieeri fkh anlamaktr. Ne yazk ki, fkh kitaplarnda yer alan bilgileri anlamak fkh anlamak yerine ikame edilmektedir. Bu ise fkh anlamak deeil, fkhtan bakalarnn daha önce ne anladklarn anlamaktr. Bunu bir örnekle anlatalm: Her hangi bir fkh kitabn açtemz zaman, metinler arasnda Fakihler bu konuda icma ettiler, Fakihlerin bu konuda icma vardr, Fakihlerin cumhurunun görüü budur gibi ifadelerin yer alden görürüz. Oysa bu ifadeleri aynen alp nakletmek bir anlama yanllen gösterir. Çünkü bugün böyle bir durum söz konusu deeildir. DoErusu:.bu meselenin hükmü üzerinde o zamanda yaam bulunan fakihlerin görüleri birlemekteydi eklinde olmaldr. Zira sahabe döneminden sonra gelen fakihlerin, bir bilimsel toplant düzenleyerek bir meselenin hükmü hakknda icma ettikleri bilinmemektedir. Bilinen ey, Ebû Hanife nin vefatndan sonra dünyaya gelen mam 2afiî nin bir mesele hakknda bir görü belirttiei ve bu görüün Ebû Hanife nin ve mam Malik in ya da baka bir fakihin görüü ile birletieidir. Görülerin birlemesi ise icma deeildir. Birinci nokta budur. kincisi, âlimlerin görü birliei yahut çoeunluk görüünün ortaya çkmas bugün gerçeklemediei için, anlan olay tarihte kalm bir iin bugün ki topluma hikâye edilmesinden ibarettir. Bu hikâye ise dil bakmndan kurallara uygun olmaldr. DoErusu öyle olmaldr: Tarihte yaam bulunan ve deeiik tarihlerde, deeiik belde ve ülkelerde yaayan fakihlerin açkladklar görüler birlemekteydi. Fkhta yine baz meseleler için: Bu konuda falan fakihler ihtilaf etmilerdir denilince bu ifade bugünün doerusunu göstermez. Çünkü anlan fakihler bugün böyle bir ey yapmamaktadrlar. Belki tarihte ki ihtilaftan söz edilmektedir. Ancak bu ihtilaf, yine fakihlerin bir araya gelerek bir meselenin hükmünü müzakere ettikten sonra ortaya çkma tarznda deeildir. Burada açkça fkh anlamada bir sorun oldueu görülmektedir. O halde fkh anlamak onun sadece metnini zahiri manas ile anlamak deeil, belki arka plann, ortaya çkte artlar da anlamaktr; yani maksadn anlamaktr. Osmanl Hukuk düüncesinin kanunlatrma çabalarnn birinci basamaen tekil eden Mecelle nin ikinci maddesinde isabetli bir ekilde Bir iten maksat ne ise hüküm ona göredir 3 genel kaidesine yer verilmitir. Bu kural aslnda müçtehit olmas gereken kâdlara, verecekleri hüküm veya yapacaklar içtihatlarda k tutmaya yönelik olarak son derece isabetli bir ekilde seçilmitir. II. MAKSAD-D"N "L"*K"S" Bütün semavi dinlerde gözetilen temel unsur amaçtr. Amaçsz din olmaz. Devlet yönetiminde de amaç esastr. Amaç Allah n kullarn korumak; 3 Ali Haydar Efendi, Dürerü l-hukkâm?erhu Mecelleti l-ahkâm, Matbaa-i Tevsi-i T}baat, ]stanbul 1330.

5 1C, onlara fayda getirecek eyleri temin etmek ve zarar verecek hususlardan korumak, böylece toplumu bir tür manevi bir lazer emsiyesi altna alarak mutlu klmaktr. Bu mutluluk sadece dünya hayatna ait olmayp âhiret hayatn da içinde bulundurur. Esasen slam dininin gönderili amac da budur. Kur an bu hususu öyle açklar: Biz seni bütün âlemlere sadece rahmet olarak gönderdik ; 4 Ey insanlar! Size Rabbiniz katndan bir ö3üt ve kalplere -ifa veren bir mesaj, klavuz ve inananlara rahmet gelmi-tir. 5 Bütün âlimler slam dininin gönderili amacnn maslahat oldueunu söylemilerdir. Dolaysyla maslahat ilkesi insanlar için bir rahmettir. Muhammed Ebu Zehra slam n getirdiei hükümlerin aaeda ki üç noktada odaklanden söylemektedir: 1. Nefsi ve mal temizlemek: böylece topluma hayrl bir uzuv olmak, kötülük kaynae olmamaktr. Bütün ibadetlerin hedefi nefsi süzmeyi ve saf bir kul olarak yaamay, dolaysyla hem ferdin hem de toplumunun mutlu olmasn saelamaktr. 2. Adaleti gerçekle:tirmek: Bu adalet tek tarafl olmayp çok yönlüdür. Bunlar da dosta-dümana, hatta hayvanlara ve çevreye kar adaletli davranmaktr. Kur an insanlar tam adil olmaya çaeryor. 6 lgili âyetlerin hedefinin toplumu en yüce bir amaca ulatrmak oldueu görülmektedir. Bunun yannda slam, sosyal adaleti de hedef göstermitir. Zekât, fitre, kurban, nafile sadakalar ve hayr yapma tavsiyeleri bunu ifade etmektedir. Nitekim bu kapsaml manalar ifade etmek üzere ulu Allah Kur an da biz kullara u ilkeyi göndermitir: Küphe yok ki Allah adalet yapmay, güzel davranmay, akrabaya vermeyi emreder; çirkin i-leri, kar- çklan uygunsuz i-leri ve ilahî snrlar a-may yasaklar Maslahat gerçekle:tirmek: slam n bütün hükümlerinin temelinde yatan maksat maslahattr. Bu maslahat, hevesine kaplan baz kimselerce farkl alglansa da, Kur an ve sünnet ile sabit olan hükümlerde mutlaka gerçek bir maslahat söz konusudur. 8 Muhammed Ebu Zehra Usul-i Fkh kitabnn baka bir yerinde de öyle demektedir: Gerçekten anladk ki, slam hukukunda ki hükümlerin maksatlar kullara rahmettir. Çünkü maksatlar Muhammedî risaletin en yüce hedefleridir. Nitekim ulu Allah bir âyette hasr ifadesi ile öyle buyurmutur: Biz seni bütün âlemlere sadece rahmet olarak gönderdik. 9 Bu genel rahmet slam dininin, bilinen her üç mertebesi ile maslahatlar gözetme temeli üzerine oturmu olmasn gerektirmitir. Bu mertebeler de: Zaruriyat, haciyat ve Enbiya, 21/107. Yunus, 10/57. Maide, 5/8; En-Nisa, 4/135. Nahl, 16/90. M. Ebu Zehra, Usûlü l-f&kh, s. 365, ]stanbul, ts. (Tebli Yay}nlar}). Enbiya, 21/107; Enbiya, 21/107

6 !"#$!%& tahsiniyattr. 10 Yani zaruri iler, ihtiyaçlar ve bunlar güzelletiren tamamlayc dieer hükümlerdir. Ramazan el-bûtî de dinin amacnn maslahat oldueunu ifade ederek buna Kur an ve Sünnetten deliller getirmitir. Bunlar arasnda yukarda anlan ayetlerle benzerlerini zikrettikten sonra sünnetten u delilleri kaydetmitir: 1. man yetmi küsur ubedir, en yücesi Lailahe illellah demek, en a-a3 mertebede olan insanlar rahatsz edecek -eyleri yoldan temizlemektir. 11 Burada Hz. Peygamber, dinin iki yönünü açklamtr ki, bir taraf inançla balayp kamu yararna hizmetin en basit örneeini tekil eden yollar temizlemekle son bulur. 2. %nsan vücudunda ki mafsal kemiklerinden her birinin sadakas vardr. Güne- her gün do3unca iki ki-inin arasnda adaleti icra etmek sadakadr. Bir ki-i devesine yük yüklerken yahut e-yalarnn bulundu3u yükü kaldrrken ona yardm etmek sadakadr. Ho- bir söz söylemek sadakadr. Namaza giderken att3n her bir adm sadakadr. Yoldan insanlar rahatsz edecek maddeleri kaldrmak sadakadr Zarar vermek de, zarara zararla kar-lk vermek de yoktur. 13 Bu ve benzeri hadisler, slam dininin sadece inanç ve belli ibadetlerle yetinmedieini, insanlar kamuya yararl olmaya çaerden, Allah a yaklamak ve takva sahibi bir kul olabilmek için, kullara fayda saelayp onlara zarar vermemenin esas alnden açkça göstermektedir. 14 III. MAKSAD-FIKIH "L"*K"S" Fkh terimi sözlükte; bilmek, söylenen sözü anlamak anlamlarn ifade eder. Terim olarak; ilk dönemlerde ki geni çerçeveli bir kavram olarak; slam dinini anlamak ve bilmek anlamnda kullanlmtr. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.): Allah kime hayr vermek isterse, onu din bilgisine sahip klar 15 buyurmutur. Burada ki din bilgisinden kast, slam dinini bilmek, anlamak ve öerenmektir. slamî alanda ki ilimler tedvin edilerek belli kollara ayrlnca bu terim sadece insanlarn günlük hayatlar boyunca karlatklar olaylarla ilgili hükümlerden bahseden daha dar bir alan için kullanlmaya balanmtr. Ancak, bu dar anlamda fkh hem ibadet hem hukuk, hem de iktisat ve siyaset alannda ki hükümleri anlama ve bilme anlamna tahsis edilmitir Muhammed Ebu Zehra, a.g.e., s Ebû Dâvûd, Sünnet, 14. Buharî, Cihad, 128. ]bn Mace, Ahkam, 17. Muhammed Said Ramazan el-butî, Davâbitu l-maslaha fi-erî ati l-+slamiyye, s.73-77; Ayr}ca bkz.. ]smail Köksal, Ta ayyuru l-ahkam fi -erî ati l-+slamiyye, Müessesetü r-risale ne~ri, Beyrut 2000; Mehmet Erdo an, a.g.e., s ; ]slam hukukunun genel gayesi hakk}nda bkz. M. Tahir b. Â~ûr, Makâs&dü -?erî ati l-+slamiyye (=+slam Hukuk Felsefesi trc.vecdi Akyüz-Mehmet Erdo an), ]klim Yay}nlar}, ]stanbul Buhârî, ]lim, 10.

7 1C, Yalnz burada bir noktaya iaret etmemiz gerekir. Tarihte taklit sürecinin balamasndan günümüze kadar, fkh denilince, bundan eski müçtehit âlimlerin kaynaklardan ne anladklar kastedilmekte ya da anlalmaktadr. Yani ilk Müslüman âlimlerin kendi toplumlarna k tutmak üzere içtihatla ortaya koyduklar ve sonradan gelenler tarafndan tasnif edilerek bilgi haline getirilen fkh kültürü anlalmaktadr. Fakih ya da fukaha denilince, bu bilgileri anlayan yahut ezberleyen insan ya da insanlar anlalr. Hatta bir kii ne kadar çok bilgi ezberlerse o ölçüde büyük âlim ve fakih kabul edilir. Oysa fkh, bilgi ezberlemek deeil, insanlarn hayatta karlatklar sorunlarn çözümü için sürekli olarak bilgi üretmek, hüküm ortaya çkarmak ve çae ile slam arasnda kuvvetli bir bae kurmaktr. Ne yazk ki, ilk dönemlerden sonra fkhn bu üretme yönü, zihin tembelliei hastalena maruz kalan slam dünyasnda göz ard edilerek iin kolay taraf seçilmitir. Yaplan ey sadece eskilerin yaptklarn tedvin edip tasnif etmek ve bunlar topluma fkh olarak sunmaktan ibarettir. Oysa bu bilgiler, bizim çaemzla slam arasnda bae kurmak için deeil, o âlimlerin içinde yaadklar çaela slam arasnda bae kurmak için üretilmilerdir. Fkh eski bilgileri anlamak tarznda alglande için de tarihten günümüze Müslümanlar bir türlü yaadklar toplum ile kuvvetli bir bae kuramamlardr. Oysa bu baen kurulmasnn zaman çoktan gelmitir. Gerek slam ile gerekse slam fkh ile çae arasnda kopmayan bir bae kurabilmek için fkh anlamak; onun hedefini kavramak gerekir. Fkh hüküm üretmek anlamn tar. Hüküm üretmek için özgür bir metotla yola çkmak, akln alann çok geni tutmak gerekir. lk fkh üreten fakihler bugün usul-i fkh ilminde yer alan metotlarla snrlandrlm deeillerdi. Sahabe, Tabiun ve müçtehit imamlar Kur an ve sünneti anlamada sadece lafza bael kalmyorlar, lafzlarn maksatlarna da bakyorlard. Esasen fkh denilince bundan ari in sözünü hem lafz hem de maksad ile anlamak manas anlalr, öyle anlalmaldr. Mutlak anlamda anlamaktan bahsedilince, bu anlama günlük hayatmzda, konuan bir kiinin konumasndan neyi kastettieini anlamay kapsar. Aksi takdirde insanlar bir biri ile anlaamazlar. Fkhn delilleri arasnda yer alan dini naslar ya da mahkeme konusu olan metinleri yahut ifadeleri anlamak da bunlarn hem lafzlarn hem de maksatlarn anlamay ifade eder. Usul-i fkhta yer alan elfaz bahsi maksad anlamak için konulmutur. Dolaysyla fkhta ki anlama basit bir anlama deeil, belki naslar derinlieine anlama ve ona göre hüküm çkarmadr. Bu sebeple fkhta maksadî yorum büyük bir önem kazanmaktadr. ÇaEda aratrclar fkh bilgisini anlamay biraz kulak ard ederek hükme konu olan metinlerin maksadn da anlamay ön plana almaldrlar. Günlük hayatmzda maksad anlamay daima ön planda tutarz. DeEilse hayat yürümez. Fakat i dinî metinlere gelince, bunlara hayattan soyutlanm olarak baklde için, sadece sözlerine önem verilmi, ilk muhatapla-

8 3!"#$!%& rna uygun manalar verilmeye çallmtr. Bu da haliyle slamî metinlerin hayatla baelantsnn zayflamasna sebep olmu, dolaysyla tarihte ki ilk mana öne alnmtr. Oysa insan, nasl günlük hayatta iken karlate ilerde tarihte ki manaya deeil de imdiki akletme ile toplumsal hayat içinde ki manaya itibar ediyorsa, dinî metinleri anlama ve yorumlamada da ayn hayatiyeti esas almaldr. Aksi takdirde bugün yaayan insanlarn tarihte yayor oldueunu hayal etmeleri ve ona göre hüküm vermeleri gerekir ki bu bir mantkszlktr. Bu sebeple makasd düüncesi ya da maksadî yorum Müslümanlarn çae ile baelantsn kuran önemli bir metot olarak elimizde bulunmaktadr. Müslüman aratrclar en geni çerçevede bu metottan yararlanmal ve çaeda toplumlarn önünü açmaldrlar. Fkhn temeli usul-i fkhtr. Usul-i fkh fakihlerin zat ile kaim olan ilkelerden ibaret bir olgu olmasna raemen, o bir ilim gibi alglanm ve bunun için çok sayda kitaplar yazlmtr. Usul-i fkhn anlalmasnda da büyük bir hata yaplmtr, hala da yaplmaktadr. Usul-i fkh kitaplar aslnda ilim kitaplardr. Bu kitaplar tarihte yaam bulunan fakihlerin nasl içtihat yaptklarn bize anlatrlar. Asrlarca medreselerde bir ilim dal olarak okutuldu- Eu için usul-i fkh amacna ulaamamtr. Çünkü bu ilim sadece tarihsel olguyu bize hikâye etmektedir. Usul-i fkh ilmi usul-i fkha ulamak için okutulmamtr. Yani usul-i fkhn amacna ulamak kastedilmemi, belki sadece bilgisi ile yetinilmitir. Oysa sadece bilgi insanlar amaca ulatrmaz. Bilginin bir alanda uygulanmas gerekir. Tarih boyunca bu uygulama yaplmadan yazlan ve okutulan usul-i fkh ilminden ne yazk ki gerektiei kadar istifade edilememi, belki o mübarek bir ilim olarak tahsil edildikten sonra kafalarn bir köesinde muhafaza edilmitir. Buna bir örnek vermek gerekirse; tarihte yaam dünya güre ampiyonlarnn güreme metotlar hakknda onlarca kitap yazlsa, sonra bu kitaplar okullarda yoeun bir ekilde okutularak ezberletilse, güre minderinde tatbikat yaptrlmadan bu bilgi ile dünya çapnda güreçi yetitirmek hiç mümkün olur mu? Uygulamasz içtihat usullerini okutmann ite bundan bir fark yoktur. ÇaEmzda, özellikle son zamanlarda slam dünyasnda içtihat hareketi Allah a hamdolsun ki gündeme gelmitir. Kanaatimizce bunun sebebi Batnn slam dünyas üzerinde ki ekonomik, siyasi ve kültürel basks sonucu deei- en hayat artlardr. Bu bask bilimde ve düüncede bir kprdanma meydana getirmise de ne yazk ki buna pek sahip çklmamtr. Osmanllar döneminde de ülkemizde Seyit Bey gibi, içtihadn yeniden devreye sokulmasnn zaruretini savunanlar ve bunun için feryat edenler olmusa da, bunlar fazla dikkate alnmade gibi, ileri sürdükleri düüncelere iddetle kar çklmtr. Sahabe döneminde içtihat canl idi, olaylarla birlikte yürüyordu; özellikle günlük uygulama söz konusu idi. Bilinen bir gerçektir ki Sahabe, fkh ya da usul-i fkh ilmini tahsil ederek içtihatta bulunmamtr. Belki sahip

9 olduklar siyasi yetki ve sorumluluk dolaysyla, doerudan doeruya olaylarn içinde idiler; dolaysyla karlatklar problemlerin çözümünden bizzat sorumlu idiler. Bu sorumluluk altnda, slam dan öerendikleri ilkelerle toplumun karlate problemleri çözdüler ve yaadklar asrda çözümsüz bir mesele brakmadlar; son derece de baarl oldular. Onlarn attklar bu adm sonradan gelen müçtehitlerin izlediei yolu oluturmutur. Yani bu içtihat usullerini, ferdi ve sivil de olsa, olaylar içinde uygulamal olarak çözdüler, bu sebeple onlar da baarl oldular. Fakat müçtehit imamlardan sonra fkhta duraklama ve gerileme dönemi balamtr. Bu dönemde öncekilerin içtihat usulleri sistemletirilmi, kitaplatrlm, felsefesi yaplm olmasna ve bunlar asrlarca medreselerde ders kitab olarak okutulup ezberlettirilmesine raemen, içtihat hareketinde bir gelime olmam, belki içtihat hareketi durmutur. Oysa bunun tam tersinin olmas beklenirdi. Sahabe ve Tabiun dönemi ile müçtehit imamlar döneminde sistemletirilerek ilim haline getirilmemi olan bu alan, ilim haline getirildikten sonra, öncekilere oranla yüzlerce hatta binlerce müçtehidin yetimesi gerekirdi. Bu olmad. Kanaatimizce olamazd da.. Çünkü içtihat sadece ilim tahsili ile olacak ey deeildir. çtihat bir ilim deeil, adeta bir sanattr, üstün bir yetenektir. Kii o sanat, o yeteneei kullannca ancak müçtehit olur. Bu esnada mevcut metotlardan da yararlanr, gerekirse yeni içtihat usullerini kendisi ihdas eder. çtihat ilim tahsili ile elde edilecek ey deeildir. Tpk air gibi, müzisyen gibi.. Tahsil görerek müzisyen ya da air olunamayacae gibi, müçtehit de olunamaz, belki müçtehit doeulur. Tarihte ve çaemzda içtihadn bu yönü sürekli göz ard edilmitir. Eskiden içtihadn artlar arasnda vehbî ilim maddesi saylrd. te bu o yetenektir. Kanaatimizce müçtehitlerin okulu toplumsal olaylardr, bu olaylarn içinde ki uygulamalardr. Okumakla müçtehit olunmaz, belki yapmakla olunur. te sahabe bunu yapp baarl olmutur. Bugün ve eskiden yaplan ey örnekte oldueu gibi güre bilgisinin verilmesinden ibarettir. Bu alanda yetenekli insanlar bulunsa da müçtehitler yetimez. Belki iyi fkh hafzlar yeti- ir. Tecrübe olmadan fkh bilgisi üretilemez, içtihat yaplamaz, toplumun gelimesine katk saelanamaz. Toplum çok zor artlar altnda yetien çaeda slam âlimlerinin kymetini bilmeli ve elini çabuk tutarak fkh bilgisi üretecek bir mekanizmay ortaya koymaldr. Yoksa o beyinler yakn zamanda toprak olacak, yerlerine yenilerinin ikamesi kolay olmayacaktr. Bu vesile ile önemli bir noktaya daha iaret etmek istiyoruz: Bugün fkhta ve dieer ilim dallarnda görülen canlanma, toplumsal olaylarn itici gücünün eseridir. Olaylar herkesi oldueu gibi, özellikle düünen ve sorumluluk duygusu tayan kafalar da gerçekten düünmeye sevk etmi, uyandr-

10 B!"#$!%& mtr. Tpk sahabenin karlate olaylarda oldueu gibi.. Farkl yorumlar ve çözüm araylarnda en etkili güç bu olaylarn gücüdür. Bu gücü göz ard edenler, bekleyelim de olaylar deeisin ve bizim bekledieimiz toplum olusun, ondan sonra düünürüz diyemezler. Çünkü olaylar hastalea benzerler. Bir kimse hasta olunca doktor bahane edilerek iyi doktor yetisin de ondan sonra tedavi ederiz, diyemeyeceeimiz gibi, mevcut prensipler çerçevesinde olaylarn üstesinden gelmenin yollarn aramal, içtihad kurumlatrmalyz. Yoksa bizim sorunlarmz Batllar çözmez, onlar elbette ki Müslümanlar çözecektir. çtihadn göz ard edilen baka bir yönü daha vardr. O da siyasi sorumluluktur. Âyet ve hadis metinlerinin yorumlanmasnda çok isabetli bir ekilde maksad esas alan sahabe ve tabiun müçtehitlerinin önemli bir özelliei vard. O da hem rey hem de yetki ile donatlm olmalar idi. Hz. Peygamber in ilk içtihat yetkisi verdiei büyük sahabî olan Muaz b. Cebel Yemene vali ve kâd olarak görevlendirildiei zaman içtihat yetkisi yannda siyasi yetki ile de donatlmt. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Ali, bn Mes ûd, bn Abbas, bn Ömer de böyle idiler. Her biri hem rey sahibi hem de yetki ve sorumluluk sahibi idiler. Bugün içtihadî ve fkhî meseleleri tartanlarn hiç biri sahabeye benzememektedir. Müçtehit mamlar da öyle idi. Bu fark dikkate almadan fkh alannda beklenen gelimeden söz etmek zordur. Sadece nazariye yeterli de- Eildir. Bunun yannda yetenek, yetki ve sorumluluk da olmaldr. IV. MAKSAD-KUR AN BEYANI slam Dininin, özellikle slam hukukunun amaçlarn dikkate alarak ve maksdî metodu kullanarak ilk defa slam hukukunu hayata paralel ekilde canl tutanlar, dolaysyla dinamik bir hukuk ve dinamik bir toplum oluturanlar sahabe ve tabiun müçtehitleridir. Bunlarn banda Muaz b. Cebel, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Ali, bn Mes ûd, Tabiun neslinden Ebû Hanife gelmektedir. Daha sonra bu ilk neslin ürettiklerini tüketen bir nesil gelmi ve bu nesil sadece öncekilerin bilgileri ile kullandklar metodu tedvin ederek bunlar okuyup ezberlemek ve topluma öeretmekle yetinmiler, dolaysyla bilgi üretme yerine bilgi ezberleme, düünce üretme yerine de düünceyi kalplatrma yolunu seçmilerdir. Günümüz slam düüncesinin en önemli sorununun bu oldueuna inanmaktayz. Çünkü bilgi tüketmekle bir yere varlmaz. GeleceEi garantiye almak için mutlaka üretimde bulunmak gerekir. Kur an beyan etmek onun maksadn anlatmaktr. çtihat usulleri ise insan maksada götüren klavuzlardr. Dolaysyla maksadî yorumun içtihadn temel bir unsuru oldueunu düünüyoruz. Gerek Kur an gerek sünnet naslar, gerekse usul-i fkh prensipleri insanlarn ihtiyaçlarn karlamaya yöneliktir. Nitekim ulu Allah öyle buyuruyor: nsanlara indirilen mesajlar açklaman için, biz sana Kur an indir-

11 1C, A dik. 16 nsanlarn ihtiyaçlarn karlamak ve her iki dünyann maslahatn elde etmek ise Allah n maksaddr. Dolaysyla içtihat, Hz. Peygamber den sonra Kur an ayetlerindeki evrensel mesajlarn Müslümanlar tarafndan alglanp anlalr ekilde açklanmasnn, dolaysyla Kur an anlama ve anlatmann süreklilieinin ifadesidir. Bu görevi tarihte yaam müçtehitler yerine getirmilerdir, fakat sonradan çeitli sebeplerle bu görev ihmale uerayarak beyan ii aksamtr. Bu aksama Kur an ile toplum arasnda büyük bir bolu- Eun doemasna sebep olmutur. Yukarda ki âyet-i kerime çerçevesinde, kanaatimizce en önemli kulluk görevi olan içtihadn, özellikle maksadî yorum ilkesinin, günümüzde yeniden etkili bir ekilde devreye sokulmas gerekir. V. MAKSAD" YORUM Daha önceki fkh ve usul-i fkh edebiyatnda yer almasna karn, çaeda usul-i fkh çalmalar arasnda maksadî yorum konusu ancak son zamanlarda gündeme gelmitir. Bunun sebebi, Müslümanlarn Bat karsnda ezilmesi ve yeniden bir dinamizme ihtiyaç duymasdr. ÇaEda âlimler, slam fkhnn ihyas için yaptklar aratrmalar sonunda Karafî, 2atbî, Tufi, ve bn Kayym gibi deeerli âlimlerin eserlerinde iledikleri bu konu birden bire gündeme gelmi ve makasd düüncesi son zamanlarda aratrclarn öncelikli konusu haline gelmitir. Bu sebeple fkh alannda mesai harcayanlar bu alanda kitaplar telif ve tercüme etmeye yönelerek onlarn ileri sürdükleri bu nazariyeyi anlamaya çalmaktadrlar. Bu makale de bu çalmalara mütevaz bir katk olma umudu ile kaleme alnmtr. Genel olarak, ibadetlerin uygulanmas ve dünya hayat ile ilgili düzenlemeler getiren dinî metinlerin anlalmas, yorumlanmas ve bu çerçevede Müslümanlarn karlatklar tüm sorunlar hükme baelama çabasna içtihat denilmektedir. Kanaatimizce içtihat iki ksmda ele alnarak incelenmelidir. Biri naslarn zahirini anlamak, dieeri ise amacn kavramaktr. Müçtehit kii ancak bu iki yoldan kalc ve doeru hükme ulaabilir. Dolaysyla dinî hüküm iki türlüdür denilebilir: Zahirî hüküm, maksadî hüküm. Zahirî hükme ulamak için usul kitaplarnda ki elfaz bahislerine göz atmak yeterli olup çok derin aratrmalara gerek yoktur. Maksadî hüküm ise derin düünme ve aratrmalarla, metinlerin amaçlarn anlamaya yönelerek elde edilir. Makalede ki konumuz ite bu maksadî hükme ulamann yoludur. Sahabenin içtihat usulüne baktemz zaman üç temel unsur bulundu- Eunu görürüz. Kur an, sünnet ve Rey (akl). O dönemde adlandrlmadan kullanlan kyas, icma, istihsan, maslahat, sedd-i zerayi, örf ve adet gibi deliller akl çerçevesinde mütalaa edilmitir. Maksadî yorumun maksad, yorum için yorum deeil, toplum için yorum prensibidir. Yorum için yorum zahirci ve tutucu bir yoldur. Mevcut usul ilminin okutulmasnda bu usulün uygulande görülmektedir. ÇaEda ihtiyaçlar 16 Nahl, 16/44.

12 !"#$!%& karlayacak olan içtihat metodu ise toplum için yorumdur. Bunun gibi, temel amaç bilgi için yorum deeil, maksada ulamak için yorum olmaldr. Bilgi için yorum öncekilerin yorumunun bilgi haline getirilerek sistemletirilmesi olgusudur. Böyle bir yorumun büyük çoeunlueu itibaryla bilgiden öte bir yarar olmaz. ÇaEmzda artk bilgi için yorum ilkesinden, maksad bulmak için yorum ilkesine geçilmelidir. Sahabe bilgi için yorumu deeil maksat için yorumu esas alarak hzl admlarla ve toplumla beraber yürüyerek fkh oluturmutur. ÇaEmzda bu metoda iddetle ihtiyaç bulundueunu düünüyoruz. Maksadî yorumdan maksadmz ite sahabenin yürüdüeü bu yolu izleyerek fkha yeniden dinamizm kazandrmaktr. VI. MAKSADÎ YORUM HAKKINDAK" GÖRÜ*LER Bütün müçtehitler aslnda Allah n maksatlarn anlamak için çaba harcamlar, gayretlerini bu noktaya odaklamlar, aklî melekelerini bunun için kullanmlardr. Fkhta maksadî yorumla ilgili çok sayda örnek bulmak mümkündür. Özellikle Hanefî fkh kaynaklarnda doerudan yahut dolayl olarak baz meselelerin hükmünde maksad vurgulayan birçok örnek vardr. Fakat klasik usul-i fkh ilminden bahseden kitaplarda bir asl olarak maksadî yoruma yer ayrlmade görülmektedir. Ancak, bu kitaplar dnda, bn Kayym, Karafî, Tûfî ve 2atbî gibi sonradan gelen fakihler ile çaeda baz âlimlerimizin usul çalmalarnda bu konuya yer verildieini memnuniyetle görmekteyiz. Bunun sebebi kanaatimizce sosyal ihtiyaçlarn âlimlerimizi araya sevk etmesi ve bu alanda fikir yürütmeye zorlamasdr. Bu durum furu alannda oldueu gibi, usulde de gelimenin mümkün oldueunun bir göstergesidir. Zamanla içtihadî meseleler arttkça bunlara getirilecek çözümlerde de usul bakmndan gelime olmaktadr. Bu sebeple biz eski ve yeni slam âlimlerimizin bu konu etrafnda ki düüncelerini aaeda dile getirmek istiyoruz: A-ÖNCEK" DÖNEM "SLÂM HUKUKÇULARININ KONU HAKKINDAK" DE]ERLEND"RMELER" Maksadî yorum nazariyesinin babas kabul edilen mam 2atbî el- Muvafakat adl eserinin ikinci cildini tahsis ettiei makasd konusuna giri yaparken unlar söylüyor: Dinlerin vazedilii hem dünyada hem de âhirette ki maslahatlar saelamak içindir. Razi nin, Allah n hükümlerinin asla bir gerekçeye bael olmaden düünmesine karlk, Mutezile taifesi, Allah n bütün ilerinde oldueu gibi, koydueu hükümleri de kullarn maslahatlarn saelamakla gerekçelendirdiei görüünü ittifakla benimsemitir. Nitekim sonra ki fakihlerin çoeunlueu da bu görüü benimsemilerdir. YaptEmz aratrmalardan elde ettieimiz saelam kanaat udur ki; Din istikra (Aratrma=Tüme varm) yolu ile kimsenin tartamayacae ekilde kullarn maslahat için konulmutur. Buna

13 1C, ne Razî ne de bakalar kar çkmaz. Çünkü ulu Allah Kur an da peygamberleri göndermesinin temel ilkesini öyle açlyor: (Allah) müjdeleyen ve uyaran elçiler gönderdi ki, bu elçilerden sonra insanlarn, Allah huzurunda ileri sürecekleri bir bahaneleri olmasn ; 17 Ben cinleri ve insanlar sadece bana kulluk yapsnlar diye yarattm. ; 18 O Allah ki, hanginizin daha güzel i- yapt3n snamak için ölümü de hayat da yaratt. 19 Kur an ve sünnette yer alan hükümlerin gerekçelendirilmesinin saylmayacak kadar çok örnekleri vardr. Aratrmalar buna delalet edip bu gibi konularda ilim ifade edince, biz kesin olarak u hükme varyoruz: Bu i (maksat) eriatn bütün ayrntlarnda vardr. te kyas ve içtihat da bunun için vardr. Öyle ise gereeini yerine getirelim. 20 Dinin (hukukun) teklifleri, insanlar arasnda, amaçlarn gerçekletirmeye yöneliktir. Bu maksatlar da üç ksmdr. Birincisi zaruri, ikincisi hâcî, üçüncüsü tahsinîdir. Bunlardan zaruri olanlar olmazsa olmaz olup kendileri olmakszn din ve dünya maslahat gerçeklemez. Bunlar da betir: dini korumak, can korumak, nesli korumak, mal korumak, akl korumak. 21 2atbî içtihat derecesine ulamann iki art bulundueunu söylemektedir: Birincisi dinin maksatlarn tam olarak anlamak, ikincisi anlade bu maksada binaen hüküm çkarma kabiliyetine sahip olmaktr. Din maslahatlara itibar etmek üzerine bina edilmitir. Bu itibar mükellefin idrak etmesi açsndan deeil, 2ari in maslahatlar böyle vazetmesi açsndandr. Maslahatlarn ise üç mertebesinin bulundueu tam bir istikra yolu ile sabit olmutur. nsan belli bir seviyeye ulate zaman, er î meselelerin ve hukukî konularn her birinde 2ari in kastnn ne oldueunu anlar. Böylece onda bir öyle bir özellik oluur ki, bu onu Allah n gösterdiei biçimde öeretme, fetva ve hüküm verme konusunda Hz. Peygamber in halifesi konuma getirir. Ona göre, bu ikinci art birincisine hizmet eder. Çünkü maksad anlama imkânn elde edebilmek ancak baz bilgiler vastasyla olur. 22 2atbî daha sonra müçtehidin hatadan saknmas gerektieine iaret ederek unlar söylüyor: Âlim, çoeunlukla içtihat ettiei konuyla ilgili er î maksatlar dikkate almaktan gafil oldueu zaman hata eder. 23 Kanaatimizce bu 2atbî den önce kimsenin bu derinlikte iaret etmediei çok önemli bir tespittir. 2atbî dini (er î) maksatlar ikiye ayrmaktadr. Aslî maksatlar, tâbi maksatlar Nisa, 4/165. Zariyat, 51/56. Mülk, 67/2. at}bî, el-muvâfakât, Beyrut, ts. (Dâru l-ma rife), II, 5-7. at}bî, a.g.e., II, 10. ât}bî, a.g.e., IV, ât}bî, a.g.e., IV, 170.

14 !"#$!%& 1-Aslî maksatlar Evrensel anlamda muteber olan zarurî ilerdir. Bu zarurî iler de aynî zarurî iler, kifaî zarurî iler olmak üzere iki ksma ayrlr. Aynî olanlar her bir insann bizzat yapmakla mükellef oldueu ilerdir. Bunlar da az önce ifade edilen be temel prensiptir. 2ahsn kendisini aan amme ile ilgili iler kifaî zarurî iler olarak adlandrlmaktadr. Bunlar kiinin bizzat yapamayacae ve altndan kalkamayacae bütün mükellefleri ilgilendiren kamuya ait ilerdir. Bu sebeple Allah kamuya ait zaruri ileri yürütmede halk halife klm ve bundan sorumlu tutmutur. Hatta bu sebeple yeryüzünde siyasi yönetimler kurulmutur Tâbi maksatlar Mükellefin haz almasna riayet edilen maksatlardr. Bu yönü ile baz arzular elde etmek, mubah olan ilerden yararlanmak, fesad ve zaaflar engellemek durumu ortaya çkar. Mesela; yeme-içme arzusu yaratlmtr. nsanda açlk ve susuzluk belirince, bu arzu onu bu ihtiyacn gidermeye sevk eder. Cinsel ihtiyaç onu giderecek meru sebepleri elde etmeye sevk eder. SoEuk ve scak gibi zarar veren tabiat olaylarnn zararndan korunma ihtiyac da kiiyi giysi ve mesken temin etmeye sevk eder. nsana bu ve benzeri ihtiyaçlar tek bana giderecek bir güç verilmemitir. Kii bunlar yalnz ba- na temin edemez. Belki bakalar ile yardmlama ilkesini aratrr. Dolaysyla hem kendisinin hem de bakasnn menfaati istikametinde koarak maksat hâsl olur. te bunlar tâbi maksatlar olup daha önce zikredilen aslî maksatlara hizmet ederler; onlar tamamlarlar 25 (Ticaret, sanayi, saelk, eeitim, posta, polis, ordu, internet, haber alma ve benzeri çaeda hizmetleri buna örnek verebiliriz). 2atbî nin dikkatimizi çeken u düüncesini de bu vesile ile kaydetmekte yarar vardr: leri aslî maksatlara dayandrmak, mükellefin tasarruflarn bütünü ile ibadet yapar. -ister bu iler ibadet kabilinden iler olsun, ister adet kabilinden olsun fark etmez- Çünkü mükellef Allah n dünya ilerini yürütmekten muradnn ne oldueunu anlar, anladenn gereeini de yerine getirirse o sadece, kendisinden i yapmas istenmesi dolaysyla bu ii yapmakta, terk etmesi istendiei zaman da yapmamaktadr. Bu sebeple o kii ebedi olarak halkn maslahatlarn, eli, dili ve kalbi ile yerine getirmeye çalmaktadr. te böyle temel maksatlar için çalan kii, Rabbinin emrini yerine getirmek ve Allah n peygamberine uymak için bu ilerde çalmaktadr. Dolaysyla bu yolda ki tasarruflar bütünü ile nasl ibadet olmasn ki? Ancak, kii sadece kendine haz veren eyleri elde etmek için çalrsa bu durum farkldr. Bu gibi at}bî, a.g.e., II, at}bî, a.g.e., II,

15 1C, tasarruflar mutlak anlamda ibadet deeil, belki mubah olan bir ite çalmaktr. 26 2atbî burada dünya ilerinin amacna göre ibadet saylabileceeini ifade etmekle önemli bir konuya parmak basmtr. Niyet ve maksat slam n temelinde yatan çok önemli bir unsurdur. Bu maksadn özellikle slam n yorumlanmasnda temel bir ilke olarak kabul edilmesi, Müslümanlarn dünya hayatnda daha kolay kalknmalarna ve daha çok mutlu yaamalarna katk saelaycdr. Nitekim mam Âzam Ebu Hanife de ticaretin sadece para kazanma arac olmaden, belki bir hizmet arac oldueunu; halkn ihtiyaç duydueu maddeleri bulup ayaena getirmekten ibaret dünyevi bir faaliyet olan ticaretin ayni zamanda ibadet oldueunu söylemektedir. 27 2âtbî den önce Karafî ve bn Sübkî de dinin maksatlarn bilmenin art oldueunu söylemilerdir. Karafî makasd bilgisinin hem müçtehit kii için hem de taklit derecesinde ki fakih için art oldueunu açkça belirtmektedir. ÇaEda âlimlerden Abdülhay bnu s-sddk, 2ari in nastaki maksadna ulaabilmesi için, müçtehidin nass makasdu -erî a açsndan incelemesinin art oldueunu söylemektedir. 28 Yusuf el-karadâvî de bu görüü savunmaktadr. 2atbî den yaklak bir asr önce yaam olan Necmuddin et-tûfî (v.656/716) de dinî delillerin istikra (Aratrma=Tüme varm) yolu ile 19 oldueunu ifade ettikten sonra maslahatlar gözetmenin slam hukukunun temellerinden biri oldueunu ifade etmektedir. Bu çerçevede Zarar vermek ve zarara zararla kar-lk vermek yoktur hadisinin olumlu ve olumsuz her iki yönü ile maslahata riayet etmeyi gerektirdieini kaydettikten sonra öyle devam etmektedir: Bu on dokuz delilin en kuvvetlileri nas ile icma dr. Bu iki delil ya maslahata uygun olur yahut olmaz. EEer ikisi ayn anda maslahata uygun olurlarsa ne güzel! Bir problem çkmaz. Çünkü üçü birlemektedir. Maslahata riayet delili de yukarda ki hadisten alnmtr. EEer nas ile icma ikisi maslahata aykr düerlerse, tahsis ve açklama nitelieinde olmak üzere, maslahat bu iki delile tercih edilir. Maslahatn bu tercihi onu nas ve icma n önüne geçirmek yahut bunlar iptal etmek için deeildir. Belki bu bir açklama (beyan) olmas bakmndan sünnetin Kur an dan öne geçirilmesi gibi bir eydir. Maslahatn örfte ki tarifi öyledir: Ticaretin kâr kazanmaya sebep olmas örneeinde oldueu gibi, salah ve faydaya sebep olan eydir. Dinî yönden ise maslahat: bare yönünden yahut adet yönünden 2ari in maksadna götüren sebeptir eklinde tarif edilir. Bu da ikiye ayrlr at}bî, a.g.e., II, Bkz. Yunus Vehbi Yavuz, Ebu Hanife yi Tan}mak, +slamî Arat&rmalar Dergisi, XV/1-2, Ankara 2002, s.3. Mehmet ener, Ebû Hanîfe de Makas}t Dü~üncesi Üzerine Bir Deneme, ]mam Azam Ebu Hanife ve Dü~ünce Sistemi konulu sempozyuma sunulan tebli, Kurav Yay}nlar}, Bursa, 2005, s

16 !"#$!%& Birincisi, 2ari in kendi hakk olarak kastettiei ibadetler gibi ilerdir. kincisi; kendi hakk olarak kastetmediei adet kabilinden ilerdir. 29 Tûfî, maslahat gözetmenin delilleri hakknda tafsilata girerek bunlarn Kitap, sünnet ve icma oldueunu kaydettikten sonra örnek olarak Kur an dan ksas âyeti (Bakara, 2/179) ile hrszn elinin kesilmesinden bahseden âyeti (Maide, 5/38) ve zina âyetini (Nur, 24/2) vermektedir. Sünnetten de pazarle bitmi olan bir alveri hakknda pazarlk yapmay, ehirlinin, dardan ehre giren üreticiler adna simsarlk yapmasn, yine bir kimsenin hanm ile hanmnn halas ya da teyzesini bir nikâhta birletirmesini yasaklayan hadisi ve bu hadisin gerekçesini zikretmitir. Bunun yannda, aklen icma n ve dieer hükümlerin gerekçelendirilmesine kar çkan muhaliflerin bile maslahat delil olarak kabul etmekte birletiklerine iaret etmitir. Daha sonra, kyasa aykr olan selem, komu hakk, icare akdi gibi baz muamelelerle fkh baplarnda yer alan dieer baz meselelerin maslahat deliline dayanden ifade ettikten sonra unu söylemitir: 2üphe yok ki Allah n, halknn gerek umumi gerek hususi maslahatlarn gözettiei, saelam akl sahibi olan herkes tarafndan kabul edilmitir. 30 Tûfî, maslahat gözetme delilinin nas ve icma a takdim edilmesi gerektiei görüünün delillerini ise öyle sralamaktadr: 1. cma delilinin ihtilaf konusu olmasna karn, maslahat gözetme delili icma inkâr edenlerce de kabul edilmektedir. Dolaysyla ittifakla kabul edilen bir delil ihtilaf edilen delilden öne alnr. 2. Naslar çeitli olup bunlar bir biri ile çeliebilmektedir. Dinde kötülenen ihtilafn sebebi de budur. Oysa maslahat gözetme delili hakknda ittifak vardr. Dolaysyla ittifak edilen delili ihtilaf edilene takdim etmek daha doerudur. Çünkü ulu Allah Allah n ipine sarln, sakn ayrlmayn ; 31 Dinlerini parçalayanlar ve guruplara ayrlanlarla senin herhangi bir alakan yoktur 32 buyuruyor. Hz. Peygamber de: %htilafa dü-meyin, yoksa kalpleriniz bu sebeple ihtilaf eder ; 33 Ey Allah n kullar! Karde-ler olun 34 buyuruyor. Bundan sonra sünnet naslarnn maslahatla çelimesine sahabe uygulamalarndan örnekler vererek anlan görüünü öyle ifade ediyor: Buraya kadar tespit ettieimiz hususlardan u sonuç çkmaktadr: Maslahat gözetme delili icma delilinden daha kuvvetlidir. Dolaysyla maslahat ile dieer deliller arasnda bir çatma olunca, açklama cihetiyle maslahat icma a da dieer er î delillere de takdim edilmelidir Necmuddin, Süleyman b. Abdi l-kavi b. Abdilkerim, Risale fî Riayeti l-maslaha, s Tûfî, a.g.e., s Âl-i ]mrân, 3/103. Enam, 6/109. Müslim, Salât, 122. Buharî, Nikâh, 45. Tûfî, a.g.e., s. 37.

17 1C, Tufi yukardaki düüncesini kaydettikten sonra ibadet hükümleri konusunda uyar nitelieinde u açklamay yapmay da ihmal etmiyor: Bil ki, anlan hadisten 36 çkardemz bu yol, Malikîlerin kabul ettiei maslahat-i mürsele ile hükmetmek deeil, belki ondan daha kuvvetli bir yoldur. Bu yol ibadetler ile mukadderat konularnda naslarla icma a, muamelat ile geride kalan hükümlerde maslahata itimat etmektir. Bunun takriri öyledir: 2er î hükümlerde söz ya ibadet, mukadderat ve benzeri konularda vaki olur yahut muamelat, adetler ve benzerlerinde vaki olur. EEer birinci türden konulardan söz etmek gerekirse, bunlarda nas, icma ve benzeri deliller muteber olur. 37 Tûfî, ibadet konularnda Kur an, sünnet ve icma delillerinden her birinin tek bana bulunmas yahut ayn tür delilden bir kaçnn bir arada bulunmas, birlemesi yahut çatmas veya farkl delillerin bir arada bulunup birlemesi ya da çatmas durumunda hangi usulün kullanlacae hakknda geni bilgi vermektedir. Daha sonra, muamelat ve geride kalan hükümler konusunda tespit ettiei prensip gereei uyulmas gereken delilin maslahat oldueunu ifade etmektedir. Ancak, maslahat ile dieer er î delillerin bir noktada birleme veya çatmas halinde Kitap, sünnet ve icma delillerinde ki metoduna benzer bir yolun izlenmesini önermekte ve: Muamelat konularnda eeer maslahat ile dieer deliller ittifak ederlerse ne güzel, bir problem yoktur. Dedikten sonra bunun için be zaruri kural (zarûrât-i hamse) üzerinde Kitap, sünnet ve icma n bilemesini örnek vermektedir. Fakat eeer dieer er î deliller ile maslahat farkl hükümler tayorlar da herhangi bir ekilde onlar bir noktada birletirmek mümkün olursa bu yaplr. EEer mümkün olmazsa maslahat delili dieer delillere takdim edilir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s.): Zarar vermek de zarara zararla kar-lk vermek de yoktur 38 buyurmutur. Bu hadis maslahata riayeti gerektiren zarar uzaklatrma konusunda has bir ifade olup onu dieer delillere takdim etmek vacip olur. Bunun bir gerekçesi de udur: Mükellefler hakknda hüküm ispat etme siyaseti bakmndan asl amaçlanan ey maslahattr. DiEer deliller ona birer vesile gibidir. Dolaysyla maksatlarn vesilelere takdim edilmesi vaciptir. 39 Tûfî, Maslahat ve mefsedetlerin çatmas durumunda da Kitap ve sünnette izlediei metodun benzerinin uygulanacaen ifade ettikten sonra, iki maslahat ya da iki mefsedet eit olurlar da aralarnda bir tercih yapma im Zarar vermek de zarara zarala kar~}lk vermek de yoktur hadisi. Tûfî, a.g.e., s. 47. ]bn Mace, Ahkam, 17. Tûfî, a.g.e., s. 40, 47.

18 3!"#$!%& kân olmazsa bunlardan herhangi birinin yahut kuraya bavurma yolunun tercih edileceeini söylüyor. Tûfî maslahat nazariyesini perçinleme sadedinde en son unu söylüyor: Tespit ettik ki, gerçekten maslahat er î delillerden biri, en kuvvetlisi ve en has olandr. Bu sebeple maslahatlar elde etmek için onu öne çkarmalyz. 40 GörüldüEü gibi Tûfî usul nazariyesini sunarken zarar vermeme ve zarara zararla karlk vermeme ilkesine dayal olarak maslahata aerlk veriyor; bu çerçevede maslahatn, gerektieinde dieer bütün içtihat usullerinin önüne geçebileceeini savunuyor. Bu metot gerçekten slam n doeru anlalmasnda atlm çok cesur ve gerçekçi bir adm olup kendisini bu vesile ile tebrik ediyor yüce Allah tan rahmet niyaz ediyoruz. 2atbî de ayni düünceyi savunmakla birlikte o maksad ön plana çkararak nazariyesini buna dayandryor. 2atbî Tûfî den yaklak bir asr sonra yaadena göre, maksadî düüncesinin olumasnda ondan etkilenmi olma ihtimali kuvvetlidir. Çünkü her iki âlim ibadetlerde maksat ve mana aranamayacae, bunlarla ilgili naslarn talil edilemeyeceei (gerekçelendirilemeyeceei) konusunda birletikleri gibi muamelat konularnda maslahatn öne alnacae konusunda da birlemektedirler. 2âtbî bu konuda ki görüünü u prensibi ile ifade etmektedir: badetlerde asl olan manaya yönelme deeil, taabbüddür (tapnmaktr). Âdetlerde asl olan ise manalara iltifattr. Yani ibadetlerde ki ilke kulluktur, âdetlerde (dünya ileri) ki ilke de amaçlara yönelmektir. Bu ilkesini temellendirirken de nazariyesini bina ettiei deliller unlardr: 1. Daha önce Tûfî nin, maslahat nazariyesini dayandrde mehur zarar vermek ve zarara zararla kar-lk vermek yoktur hadisi ile baz âyetleri zikrettikten sonra dieer delilleri öyle ifade etmektedir: 2. Allah âdetler alannda ki teri lerde illet ve hikmetleri beyan ederken insanlara genilik vermitir. Beyan ettiei çoeu gerekçeler münasip olup akla arz edilince, akl onlar kabul ile karlayacak durumdadr. Bundan anlyoruz ki Allah âdet kabilinden ilerde naslarn oldueu yerde durmaya deeil, maksat ve manalara uyulmasna itibar etmitir. 3. Mana ve maksatlara iltifat slam dan önceki fetret dönemlerinde de bilinen ve akll kiilerin, üzerine dayande eydi. Öyle ki insanlar ilerini buna göre yürütmülerdi. Onlar teriin kurallarn buna göre koymulard. slam ise ahlakn üstünlüklerini tamamlamak için geldi. Bu da göstermektedir ki, bu bapta teri klnan hükümler, âdetlerde ki ayrntlarn bilinen usulde ki akn tamamlamak için gelmitir. te bu sebeple bu eriat (slam) cahiliye döneminde cereyan eden diyet, kasame, Cuma günü vaaz ve öeüt 40 Bkz. Tûfî, a.g.e., s

19 için toplanma, selem alverii, Kabe yi giydirme gibi hükümlerin bir bölümünü ikrar etmitir. 41 Tûfi de ibadet konular ile mukadderat (Allah tarafndan miktar belirlenmi iler) konularnda nas, icma ve benzeri delillere itibar edileceeini, bunlar arasnda hiyerarik bir sralamann oldueunu, nassn bulundueu yerde maslahata yer verilemeyeceeini ifade etmektedir. Muamelat konularnda ise ibadetlerin tersine, maslahata uyulmas gerektieini vurgulamaktadr. 42 Konu hakknda görü belirten önceki dönem alimlerinden biri de bn Kayym el-cevziyye dir. bn Kayym siyaset-i er iyye ve makast hakknda ki görüünü açklamaya çalrken önce bn Ukayl in u sözünü nakl ederek söze balyor: Saltanatta siyaset-i er iyye ile amel etmek muhkem ve saelam bir görütür. Hiçbir devlet bakan buna hükmetmekten bo olamaz. mam 2afiî nin u sözüne de yer veriyor: 2eriata uygun olmayan siyaset geçerli olmaz. Bu sözleri nakl ettikten sonra: Hz. Peygamber (s.a.s.) ortaya koymasa ve hakknda vahiy inmese de siyaset, insanlarn kendisi sebebiyle salaha daha yakn, fesattan daha uzak olacaklar bir olgudur eklinde kendi düüncesini ilave etmekte, daha sonra mam 2afii yi muhatap alarak: EEer (2eriata uymayan) sözünden (2eriatn ifade ettiklerine muhalif olmayan) kast etmi isen bu doerudur. Fakat yok eeer (2ariatn ifade ettikleri dnda siyaset olmaz) anlamn kast etmi isen bu yanltr ve sahabeyi yanl yapmakla suçlamaktr. Çünkü Raid halifelerden, inkâr edilemeyecek bilgi ile sabittir ki, onlar siyaset gereei adam öldürmüler ve baz ikencelerde de bulunmulardr. Hz. Osman n, Mushaf birlieini saelamak amacyla tek nüsha dnda ki Mushaf nüshalarn yaktrmas, Hz. Ali nin zndklar çukurlara atarak yaktrmas, Hz. Ömer in Nasr b. Haccac sürgün cezasna çarptrmas olaylarnda oldueu gibi, bunlar ümmetin maslahatna dayal birer görüten ibaretti. Aslnda bu makam ayaklarn kayde, anlaylarn ate dar, skntl, zor bir alandr. Baz guruplar bu konuda tefrite giderek had cezalarn tatil ettiler, dolaysyla hukuku zayi ettiler; fask kimseleri fesada cüret ettirdiler ve eirat, kullarn maslahatlarna cevap vermeyecek, baka nizamlara muhtaç olacak ekilde eksik gösterdiler; böylece hem kesin olarak vakaya uygun olmaden bildikleri halde, kendileri hem de bakalarnn, gerçeei bilmenin saelam yollarn bilmenin ve uygulamasn yapmann yolunu kendilerine kapattlar, hakk tatil ettiler. Bunu eriatn kaidelerine uygun zannederek yaptlar. Allah a yemin olsun ki, o yollar Resulullah n bize getirdiei eriata aykr deeildir, belki kendi içtihatlar ile anladklar eylere aykrdr. Onlar bu düünceye sevk eden unsurlar unlardr: 2eriat bilmede bir tür eksik olmalar, vakay bilmede ki eksikleri ve bunlardan birini dieerinin mertebesine indirmeleri at}bî, a.g.e., II, Tûfî, a.g.e., s.40, 44.

20 B!"#$!%& te yöneticiler insanlarn ilerinin, ancak bu gibi insanlarn eriattan ne anladklarnn arka plannda ki ilerle saelkl bir ekilde yürüyeceeini görünce, siyasi konumlar itibaryla uzun kötülükler ve geni fesatlar ihdas ettiler. Dolaysyla i büyüdü, elde edilmesi zorlat ve dünyada yaayan insanlara eriat hakikatleri ile kendilerini bundan kurtarmak bu tehlikeli giditen kurtarmak zor oldu. Bu taifeye baka bir taife de kar çkmakta ifrata giderek Allah ve Resulünün hükmüne aykr olan böyle görülere cevaz verdi. Aslnda her iki taife de Allah n, elçisinin ve kitabnn gönderili amacn anlamada eksik kalmtr. Çünkü Allah n elçilerini göndermesinin, kitaplarn indirmesinin amac gökleri ve yeri ayakta tutan adalettir. Adaletin emareleri görünmeye balaynca hangi yolla olursa olsun yüzünde ki perde aralanmaya balaynca ite orada Allah n eriat ve dini vardr. Allah her eyi en iyi bilen ve en çok hikmet sahibidir, en adilidir; adalet yollar ile emarelerini, âlemlerini tek bir eye tahsis edip delaleti en açk emaresi en belirgin olan nefyetmekten beridir; bunlar eriattan kabul etmez, bunlarn bulunmas durumunda gereei ile hükmetmez. Belki Allah açte yollar (eriatlar) ile açklamtr ki, onun amac adaleti kullar arasnda ikame etmek, insanlarn adaleti icra etmeleridir. Adalet ve kst hangi yoldan elde edilirse edilsin, adaletli siyaset eriatn ifade ettiei hükümlere muhaliftir denilemez. Belki ona uygundur, belki eriatn bir cüzüdür de biz ona insanlarn maslahatna binaen siyaset diyoruz. Aslnda o Allah ve Resulünün adaletidir, de bu alamet ve emarelerle ortaya çkmtr. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) itham edilen kimsler hakknda emareler ortaya çkte için töhmet sebebiyle baz kimseleri hapsetmitir, yine töhmet sebebiyle ceza vermitir, bunlar arasnda, fesat çkarmas ile mehur oldueunu, çok hrszlk yapten bildiei halde yemin ettirerek serbest braktklar da olmu ve öyle buyurmutur: %ki adaletli -ahit olmadan ben bunu yakalayamam buyurmutur. Onun bu sözü er i siyasete muhaliftir. 43 Sözünü etieimiz konuyu enine boyuna deeerlendiren son dönem Osmanl bilginlerinden birisi de Seyyid Bey dir. Daru l-funun Osmanl Hukuk Mektebi Muallimi merhum Muhammed Seyyid Bey yaklak bir asr önce, Osmanlca harflerle kitap olarak yaynlanan usul notlarnda bu konulara yer vererek çaeda aratrclarn önüne geçmitir. bn Kayym n siyaset tarifini de verdikten sonra bu tarif hakknda yapte açklamalar bn Kayym n kitabndan aynen vermek istiyoruz: Cenab- Hak insanlarn adalet ve hak üzere yaamalar için peygamberler ve semavî kitaplar göndermitir. Buna binaen hak ve hukukun emare- 43 ]bn Kayy}m el-cevziyye, et-turuku l-hukmiyye fi s-siyâseti -er iyye (thk. Be~ir Muhammed Uyun tahkiki), Daru l-beyan-mektebetü l-müeyyed ne~ri, Beyrut 1401, s

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1 e-makâlât Mezhep Araştırmaları, VII/1 (Bahar 2014), ss. 261-265. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR Ali Rabbânî Gülpâyigânî, Önsöz Yayıncılık, İstanbul 2014 456 sayfa, Adem Sezgin

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen Muâz b. Cebel'in Hz. Peygamber in (s.a.v.) sorduğu

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü İMAM HATİP VE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ TEFSİR OKUMALARI DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü İMAM HATİP VE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ TEFSİR OKUMALARI DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü İMAM HATİP VE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ TEFSİR OKUMALARI DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI ANKARA, 2015 1 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

4.CC$ D)E E" F G 03GBBG @;3 GÖRE

4.CC$ D)E E F G 03GBBG @;3 GÖRE 4.CC$ D)E E" F G 03GBBG @;3 SLAM HUKUKUNA GÖRE EVLLKTE VELAYET VE KAPSAMI Muhammet Ali DANIMAN * The authority of wiljya and its scope regarding to mariage in Islamic law In this article we studied that

Detaylı

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu Question Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu belirtir misiniz? Kur an ın lafızdan soyut olduğu bir merhale var mıdır? Answer: Her şeyin lâfzî

Detaylı

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ HÜKMÜ ŞARTI ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

Detaylı

UYGULAMALARI HASAN UÇAR * Ondokuz May s Üniversitesi lahiyat Fakültesi Dergisi, 2013, say : 35, ss. 171 187. OMÜ FD 171

UYGULAMALARI HASAN UÇAR * Ondokuz May s Üniversitesi lahiyat Fakültesi Dergisi, 2013, say : 35, ss. 171 187. OMÜ FD 171 ARAPDLBELÂGATINDAELKAVLUB L MÛCBVEKUR ÂNIKERÎM DEK UYGULAMALARI HASANUÇAR * i * Yrd.Doç.Dr.,AksarayÜnv.slamilimlerFak.[hasanucar@aksaray.edu.tr] OndokuzMaysÜniversitesi lahiyatfakültesidergisi, 2013,say:35,ss.171187.

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam)

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam) ve referanslar ve elbette tarihsel ve entelektüel ardalan ileri derecede önemlidir. Çünkü genelde Batýlý kavramlar, kendilerinde ne olduklarý na bakýlmaksýzýn (aslýnda akademik ve entelektüel bir soruþturmanýn

Detaylı

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır. İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler

Detaylı

MAT223 AYRIK MATEMATİK

MAT223 AYRIK MATEMATİK MAT223 AYRIK MATEMATİK Çizgeler 7. Bölüm Emrah Akyar Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü, ESKİŞEHİR 2014 2015 Öğretim Yılı Çift ve Tek Dereceler Çizgeler Çift ve Tek Dereceler Soru 51 kişinin

Detaylı

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) KURAN YOLU- DERS 3 (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) DERSTE GEÇEN KAVRAMLAR 1) Mübin : Açık ve Açıklayan. Kur an ın sıfatlarındandır. Kur an sadece

Detaylı

Dinî Kitapların Satışı ve Telif Hakkı

Dinî Kitapların Satışı ve Telif Hakkı Dinî Kitapların Satışı ve Telif Hakkı MÜNHASIRAN DİNİ KİTAPLARIN SATIŞI TİCARETİ VE TELİF HAKKI MEVZUUNA DAİR FETVALAR: SORU 522 -Telif, tercüme ve telif hakkı ne demektir? CEVAP: Telif, herhangi bir yazarın

Detaylı

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU DİN HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TİREBOLU MÜFTÜLÜĞÜ AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU MUTLULUĞUNUZA REHBERLİK EDER Yüce Allah ın aileye bahşettiği sevgi ve rahmetin çeşitli unsurlarla beslenmesi gerekir. Bunların

Detaylı

Cümlede Anlam İlişkileri

Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede anlam ilişkileri kpss Türkçe konuları arasında önemli bir yer kaplamaktadır. Cümlede anlam ilişkilerine geçmeden önce cümlenin tanımını yapalım. Cümle, yargı bildiren,

Detaylı

3 Her çocuk Müslüman do ar.

3 Her çocuk Müslüman do ar. TAHR C * 1 Sözlerin en güzeli Allah ın kitabı, yolların en güzeli Muhammed in yoludur. Buhari, Edeb, 70; tisam, 2. z Müslim, Cuma, 43. z Nesai, Iydeyn, 22. z bn Mace, Mukaddime, 7. z Darimî, Mukaddime,

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

TORKIYE'DE MiSYONERLİK

TORKIYE'DE MiSYONERLİK TÜRKIYE DiYANET VAKFI YAYINLARI/200 ( ~--- -------- --- ------------------------- - TORKIYE'DE MiSYONERLİK FAALİYETLERİ ANKARA 1996 YEHOVA ŞAHiTLERİNİN İNANÇ SİSTEMİ NASILDIR? Prof. Dr. Günay TÜMER Yehova

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak   dersek h 6. olarak sadaka verme. M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. TEMEL DİNİ BİLGİLER KİTAPLARA İMAN 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. 2 Kutsal kitap neye denir? Allah ın emir ve yasaklarını,

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

Atatürk Anadolu Lisesinde Tablet Bilgisayar Dağıtımı Yapıldı

Atatürk Anadolu Lisesinde Tablet Bilgisayar Dağıtımı Yapıldı Atatürk Anadolu Lisesinde Tablet Bilgisayar Dağıtımı Yapıldı Fatih Projesi kapsamında Atatürk Anadolu Lisesi 9.Sınıf öğretmen ve öğrencilerine Tablet Bilgisayarları, binasında yapılan törenle dağıtıldı.

Detaylı

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri http://yenidunyadergisi.com// 2015 HAZİRAN sayısında yayınlanmıştır Ebû Hüreyre (ra) den Rasûlullâh In (sav) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: Kim inanarak

Detaylı

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI Halil YAVUZ Emekli müftü ÖNSÖZ Hamd, şânı yüce olan Allah(c.c) a, salât-ü selâm O nun kulu ve Rasûlü Muhammed

Detaylı

M.Ü. lâhiyat Fakültesi Dergisi 41 (2011/2),

M.Ü. lâhiyat Fakültesi Dergisi 41 (2011/2), M.Ü. lâhiyat Fakültesi Dergisi 41 (2011/2), 203-220 *...... " ".. : Özet Ebussuûd Efendi, Osmanlnn yetitirdii seçkin âlimlerden birisidir. Onun, hayat boyunca ortaya koyduu icraatlar ve geride brakt eserler

Detaylı

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok Question Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok kez karşılaşmaktayız, bu iki kavramdan maksat nedir? Answer: Kuran müfessirleri ayet ve rivayetlere

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

Yavuz HEKM. Egekons Prefabrike Metal Yap San. Tic. Ltd.!ti. ve. Hekim Gemi n$a A.!. Firmalarnn Kurucusu ve Yönetim Kurulu Ba$kan.

Yavuz HEKM. Egekons Prefabrike Metal Yap San. Tic. Ltd.!ti. ve. Hekim Gemi n$a A.!. Firmalarnn Kurucusu ve Yönetim Kurulu Ba$kan. Yavuz HEKM Egekons Prefabrike Metal Yap San. Tic. Ltd.!ti. ve Hekim Gemi n$a A.!. Firmalarnn Kurucusu ve Yönetim Kurulu Ba$kan. 8. Mükemmelli+i Aray$ Sempozyumu Ana Tema, Yerellikten Küresellie EGE Oturum

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH 102 2 4+0 4 5 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönergenin amacı; Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İş Sağlığı

Detaylı

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI İlgili Kanun / Madde 818 S.BK/158-161 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/17762 Karar No. 2011/19801 Tarihi: 30.06.2011 CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI ÖZETİ Cezai şart öğretide,

Detaylı

DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 TÜRK MİTOLOJİSİNDE ÖNEMLİ RENKLER DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 RENKLER Türk mitolojisinde renklerin sembolik anlamları ilk olarak batılı Türkologların dikkatini çekmiş ve çalışmalarında bu hususa işaret etmişlerdir.

Detaylı

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder.

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder. 8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder. Soru : Din nedir? Din, Allah tarafından gönderilmiştir. Peygamberler

Detaylı

2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ

2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ 1 2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ DÜZENLEYEN Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü SEMPOZYUMUN GEREKÇESİ Yüce Allah, tekamül ve gelişime

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

Özet şeklinde bilgiler

Özet şeklinde bilgiler Kurzhinweise in türkischer Sprache TR İşçi Temsilciliği seçiminin açılışı ve yapılış usulü hakkında Özet şeklinde bilgiler Bu nedenle yakında İşçi Temsilciliğinin seçimi yapılacaktır. Şu an okumakta olduğunuz

Detaylı

A View of the Allegations Regarding Changing Rulings in the Context of the Second Caliph Omar s Some Practices.

A View of the Allegations Regarding Changing Rulings in the Context of the Second Caliph Omar s Some Practices. *-,);;FA,-A8&&G5=G&EE3GD>E HZ. ÖMER MER N BAZI UYGULAMALARI BALAMINDA AH- KÂMIN DEMES TARTIMALARINA BR BAKI * Prof.Dr. Saffet KÖSE ** A View of the Allegations Regarding Changing Rulings in the Context

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

İşletme Gelişimi Atölye Soruları

İşletme Gelişimi Atölye Soruları İşletme Gelişimi Atölye Soruları Şemsettin Akçay Satış Pazarlama ve İnovasyon Mühendisi İşletmenizi Başarıya Götüren 50 Soru! Bir gün küçük kızımız Lara (o zaman 3.5 yaşındaydı): Baba deniz gölgesi nedir,

Detaylı

EUZU - BESMELE. Kovulmuş Şeytan dan Allah a Sığınırım. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla KUR AN EUZÜ - BESMELE İNSAN

EUZU - BESMELE. Kovulmuş Şeytan dan Allah a Sığınırım. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla KUR AN EUZÜ - BESMELE İNSAN EUZU - BESMEE Kovulmuş Şeytan dan llah a Sığınırım Tüm bu kirlenmeler Kur an da Şeytan a nispet edilir. Bu kirlilikler, Kur an ı anlamanın önündeki engellerdir. Kur an, karşısında böyle bir muhatap istemiyor.

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS GÜNÜMÜZ MÜSLÜMAN TOPLUMLAR İLH 340 6 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÖZGEÇMİŞ ADI SOYADI: ÖMER FARUK HABERGETİREN DOĞUM YERİ VE TARİHİ: ŞANLIURFA/03.04.1968 ÖĞRENİM DURUMU: DOKTORA DERECE ANABİLİM DALI/BİLİM DALI 1 LİSANS SELÇUK İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2 YÜKSEK LİSANS 3 DOKTORA

Detaylı

Online Bilimsel Program Yönetici K lavuzu

Online Bilimsel Program Yönetici K lavuzu Online Bilimsel Program Yönetici Klavuzu Bu belgedeki bilgiler, ekiller ve program ilevi önceden haber verilmeksizin deitirilebilir. Tersi belirtilmedikçe, burada örnek olarak ad geçen kiiler, adresler,

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH 307 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır: Sorularlarisale.com "Kur'an ın her kelamı üç kaziyeyi müştemildir. Birincisi, bu Allah ın kelamıdır. İkincisi, Allah ca murad olan mana budur. Üçüncüsü, mana-yı murad budur..." İzah eder misiniz? "Kur'an

Detaylı

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır. Yazıyı PDF Yapan : Seyhan Tekelioğlu seyhan@hotmail.com http://www.seyhan.biz Topolojiler Her bilgisayar ağı verinin sistemler arasında gelip gitmesini sağlayacak bir yola ihtiyaç duyar. Aradaki bu yol

Detaylı

VERGİ DAVALARINDA İDARE LEHİNE HÜKMEDİLEN KARŞI VEKALET ÜCRETİNİN TAHSİLİNDE ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN BELİRLENMESİ 1

VERGİ DAVALARINDA İDARE LEHİNE HÜKMEDİLEN KARŞI VEKALET ÜCRETİNİN TAHSİLİNDE ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN BELİRLENMESİ 1 VERGİ DAVALARINDA İDARE LEHİNE HÜKMEDİLEN KARŞI VEKALET ÜCRETİNİN TAHSİLİNDE ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN BELİRLENMESİ 1 Av. Hüseyin KARAKOÇ ÖZET Vergi Davaları idare lehine sonuçlandığı zaman davacı aleyhine

Detaylı

TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ

TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ İlim Dallarının Düşünce Temellerini Araştırma Enstitüsü TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ TARİHSEL EPİSTEMOLOJİYE GİRİŞ Alparslan AÇIKGENÇ Yıldız Teknik Üniversitesi 15 Ekim 2011 Ankara Gelenek, bir toplumdaki

Detaylı

Proje Döngüsünde Bilgi ve. Turkey - EuropeAid/126747/D/SV/TR_ Alina Maric, Hifab 1

Proje Döngüsünde Bilgi ve. Turkey - EuropeAid/126747/D/SV/TR_ Alina Maric, Hifab 1 Proje Döngüsünde Bilgi ve letiim Turkey - EuropeAid/126747/D/SV/TR_ Alina Maric, Hifab 1 Proje Döngüsünde Bilgi ve letiim B: Ana proje yönetimi bilgi alan B: Tüm paydalara ulamak ve iletiim kurmak için

Detaylı

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015 Anaokulu /aile yuvası anketi 2015 Araştırma sonucu Göteborg daki anaokulları ve aile yuvaları ( familjedaghem) faaliyetlerinde kalitenin geliştirilmesinde kullanılacaktır. Soruları ebeveyn veya veli olarak

Detaylı

Birinci İtiraz: Cevap:

Birinci İtiraz: Cevap: Bazı din bilginleri tutulmalarla ilgili bazı itirazlarda bulunarak bu konuda şüpheler uyandırmaya çalışmışlardır. Ulemaların itirazlarından bazıları cevaplarıyla birlikte aşağıya sıralanmıştır. Birinci

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI Sıra No ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN ADI SOYADI ÜNVANI YERİ TARİHİ GÜNÜ VAKTİ KONUSU Dr. İbrahim ÖZLER İlçe Müftüsü

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH 210 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin

Detaylı

Konu 4 Tüketici Davranışları Teorisi

Konu 4 Tüketici Davranışları Teorisi Konu 4 Tüketici Davranışları Teorisi Hadi Yektaş Zirve Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans Programı Güz 2012 1 / 93 Hadi Yektaş Tüketici Davranışları Teorisi İçerik 1 2 Kayıtsızlık Eğrisi Analizi Tüketici

Detaylı

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİNİN TANIMI Yetişkinler din eğitimi kavramını tanımlayabilmek için önce yetişkinler eğitimini tanımlayalım. En çok kullanılan ifade ile yaygın

Detaylı

İslam Hukukuna Giriş

İslam Hukukuna Giriş İslam Hukukuna Giriş DİKKAT! Bu testte 20 soru bulunmaktadır. Cevaplarınızı, cevap kâğıdınızın İslam Hukukuna Giriş testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. A 1. Fıkıh ilmi ile ilgili A) Kişinin haklarını

Detaylı

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir?

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir? Question Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir? Answer: Dört ana kaynağa yani Kur an a, sünnete, akıla ve icmaya dayanarak Masumların velayet hakkına

Detaylı

www.tukcev.org.tr www.tupadem.hacettepe.edu.tr Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

www.tukcev.org.tr www.tupadem.hacettepe.edu.tr Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý nýn katkýlarý ile Tüketici ve Çevre Eðitim Vakfý (TÜKÇEV) ve Hacettepe Üniversitesi, Tüketici - Pazar - Araþtýrma - Danýþma - Test ve Eðitim Merkezi (TÜPADEM) ortak çalýþmasý

Detaylı

Vodafone İş Ortağım Samsung Galaxy S3 Mini Kampanya Taahhütnamesi Ek Ödeme

Vodafone İş Ortağım Samsung Galaxy S3 Mini Kampanya Taahhütnamesi Ek Ödeme ye, (kısaca Vodafone) tarafından yürütülen Vodafone Samsung Galaxy S III MINI Kampanyası ndan (Kampanya) yararlanmak istemem sebebiyle.../.../... tarihli, [ ] numaralı GSM hattı için imzaladığım Vodafone

Detaylı

FIKIH KÖŞESİ YAZILARI Zekât ve Fitre Müslümanlar zekât ve fitrelerini şahıslardan ziyade kuruluşa verebilir mi? Zekât ve Fitre ibadetleri, sosyal

FIKIH KÖŞESİ YAZILARI Zekât ve Fitre Müslümanlar zekât ve fitrelerini şahıslardan ziyade kuruluşa verebilir mi? Zekât ve Fitre ibadetleri, sosyal FIKIH KÖŞESİ YAZILARI Zekât ve Fitre Müslümanlar zekât ve fitrelerini şahıslardan ziyade kuruluşa verebilir mi? Zekât ve Fitre ibadetleri, sosyal dayanışma ve İslamî değerlerin mali olarak desteklenmesi

Detaylı

UYARIYORUZ! 66 Ay Çok Erken!

UYARIYORUZ! 66 Ay Çok Erken! * BASIN B!LD!R!S! * BASIN B!LD!R!S! * BASIN B!LD!R!S! * BASIN B!LD!R!S!* BASIN B!LD!R!S! * UYARIYORUZ! 66 Ay Çok Erken! Dikkat Dikkat: Okullar Aç"l"yor!! 2012-2013!E"itim!Ö"retim!y#l#!17!Eylül!2012 de,!ilkokula!yeni!ba$layan!ö"renciler!ise!10!eylül!2012

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK DİLİ I Ders No : 00700400 : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi Ön Koşul

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* 1.Giriþ ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* Toplu olarak kullanýlmasýndan dolayý kolektif sosyal haklar arasýnda yer alan sendika hakký 1 ; bir devlete sosyal niteliðini veren

Detaylı

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ SAYI : BİR 7-11 MAYIS 2009 ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ Ben siyasi hayatım ve ülke sevdamla ilgili olarak tüm Türkiye yi memleketim bilirim ancak Çemişgezek benim doğup, büyüdüğüm yer. Elazığ Valisi Muammer

Detaylı

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ TG 6 ÖABT DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ TG 6 ÖABT DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ TG 6 ÖABT DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin

Detaylı

NSAN EMOK- RASNN BELRGNL

NSAN EMOK- RASNN BELRGNL .1 URA VE SLAM HUKUKUNDA NSAN HAKLARI DEMO EMOK- RASNN BELRGNL ELRGNL TC ' 1@ *(+B1" ((( Kâmil Muhammed el-gindi / trc. Ahmet A KILINÇ *** Giri8 3ura (stiare) slam da ve slam hukukunda (4eriat) devlet

Detaylı

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU / 15 2008 BU BİR TMMOB YAYINIDIR TMMOB, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL

Detaylı

KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR?

KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR? KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR? Müslüman olmak. Akıllı olmak. Ergenlik çağına gelmiş olmak. Hür olmak. Nisap miktarı mal yada paraya sahip olmak. Yolcu olmamak. DEVE En az 5 yaşını doldurmuş olmalı.

Detaylı

AVCILIK. İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen ve bir faaliyettir.

AVCILIK. İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen ve bir faaliyettir. AVCILIK İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen ve bir faaliyettir. Avcılık İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen Avcılık eskiden; İnsanın kendisini korumak, Karnını doyurmak, Hayvan ehlileştirmek,

Detaylı

Başlangıç ölçümleri - bir VC'ın en iyi 10

Başlangıç ölçümleri - bir VC'ın en iyi 10 Başlangıç ölçümleri - bir VC'ın en iyi 10 Burada Redpoint VC Tomasz Tunguz'ın ilk 10 ölçümleri, yeni bir için beni TSM dahil olmak üzere veya izleyen altı ay (ortalama), hangi yönetim kurulu toplantılarında

Detaylı

MER A YLETRME ve EROZYON ÖNLEME ENTEGRE PROJES (YENMEHMETL- POLATLI)

MER A YLETRME ve EROZYON ÖNLEME ENTEGRE PROJES (YENMEHMETL- POLATLI) MER A YLETRME ve EROZYON ÖNLEME ENTEGRE PROJES (YENMEHMETL- POLATLI) I- SORUN Toprak ve su kaynaklarnn canllarn yaamalar yönünden tad önem bilinmektedir. Bu önemlerine karlk hem toprak hem de su kaynaklar

Detaylı

Bakmak ve dokunmak suretiyle şehvetle gelen meniden dolayı da gusletmek gerekir.

Bakmak ve dokunmak suretiyle şehvetle gelen meniden dolayı da gusletmek gerekir. Gasl, yıkamak demektir. Gusül ve iğtisal da, yıkanma anlamını taşır. Din deyiminde gusül: Bütün bedenin yıkanmasıdır, boy abdesti alınmasıdır. Buna taharet-i kübra (büyük temizlik) denir. Böyle bir temizliği

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Tefsir II ILH 204 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Kur'an ve Anlam. Yazarlar Mürsel Ethem Yusuf Topyay Mehmet Akın. Editörler İsmet Eşmeli Mehmet Akın ISBN:

Kur'an ve Anlam. Yazarlar Mürsel Ethem Yusuf Topyay Mehmet Akın. Editörler İsmet Eşmeli Mehmet Akın ISBN: Kur'an ve Anlam Yazarlar Mürsel Ethem Yusuf Topyay Mehmet Akın Editörler İsmet Eşmeli Mehmet Akın ISBN: 978-605-2233-19-1 1. Baskı Aralık, 2018 / Ankara 2000 Adet Yayınları Yayın No: 284 Web: grafikeryayin.com

Detaylı

LÜLEBURGAZ BELEDİYESİ İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ NÜN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

LÜLEBURGAZ BELEDİYESİ İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ NÜN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK LÜLEBURGAZ BELEDİYESİ İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ NÜN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak Amaç ve kapsam Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı; Lüleburgaz

Detaylı

Anketler ne zaman kullanlr? Ünite 6 Anketlerin Kullanm. Temel Konular. Soru Tipleri. Açk-uçlu ve kapal anketler. Anketler. Anketler de0erlidir, e0er;

Anketler ne zaman kullanlr? Ünite 6 Anketlerin Kullanm. Temel Konular. Soru Tipleri. Açk-uçlu ve kapal anketler. Anketler. Anketler de0erlidir, e0er; Ünite 6 Anketlerin Kullanm Sistem Analiz ve Tasarm Sedat Telçeken Anketler ne zaman kullanlr? Anketler de0erlidir, e0er; Organizasyonun elemanlar geni/ olarak da0lm/sa Birçok eleman projede rol almaktaysa

Detaylı

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

İslam hukukuna giriş (İLH1008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İslam hukukuna giriş (İLH1008) KISA

Detaylı

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livata Haddi 71 LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livatanın cezası zina cezasından farklıdır. Her ikisinin vakıası birbirinden ayrıdır, birbirinden daha farklı durumları vardır. Livata,

Detaylı

BAŞINI BİRAZ DAHA YUKARI KALDIR

BAŞINI BİRAZ DAHA YUKARI KALDIR BAŞINI BİRAZ DAHA YUKARI KALDIR 1 Aralık 2008 de hilal şeklini almış ay ile Venüs yıldızı birbirlerine o kadar yaklaştılar ki, tam bir Türk Bayrağı görüntüsü oluştu. Ay ve Venüs ün bu hali bana hemen Üsküp

Detaylı

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders

Detaylı

K TAP TANITIMI. Döndü DÜ ÜNMEZ *

K TAP TANITIMI. Döndü DÜ ÜNMEZ * TARHNPENDE ULUSLARARASITARHveSOSYALARATIRMALARDERGS Yl:2010,Say:3 Sayfa:313317 THEPURSUITOFHISTORY INTERNATIONALPERIODICALFORHISTORYANDSOCIALRESEARCH Year:2010,Issue:3 Page:313317 KTAPTANITIMI OyaDALAR,War,EpidemicsandMedicineintheLateOttomanEmpire(19121918),

Detaylı

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23) Dedikodu (Gıybet) Gıybet Dedikodu (gıybet), birisinin yüzüne söylenmesinden hoşlanmadığı şeyleri arkasından söylemektir. O kimse söylenen şeyi gerçekten yapmış ise bu gıybet, yapmamış ise iftira olur (Hadis,

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK KÜLTÜRÜNDE HADİS (SEÇMELİ) Ders No : 0070040192 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

İbadetin Manası ve Çeşitleri

İbadetin Manası ve Çeşitleri İbadetin Manası ve Çeşitleri Muhammed ibni Abd'il Vehhab (rahimehullah) www.at-tawhid.org 1 İbadetin Aslı Allah a ibadetin aslı; Allah ın emirlerine uymak nehyettiklerinden kaçınmak suretiyle ona itaat

Detaylı

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Prof.Dr. Cevat NAL Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarl k Fakültesi Dekan Y.Doç.Dr. Esra YEL Fakülte Akreditasyon Koordinatörü

Detaylı

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL Önsöz Klasik ilimler geleneğimizin temel problemlerinden birine işaret eden tevil kavramını en geniş anlamıyla inanan insanın, kendisine hitap eden vahyin sesine kulak vermesi ve kendi idraki ile ilâhî

Detaylı

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Filistin ile yatıp, Gazze ile kalkıyoruz.

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Filistin ile yatıp, Gazze ile kalkıyoruz. - Günlük siyaset acının üstünü nasıl örter? - Gazze yi ve Filistin i içselleştirmek yerine farz olarak görenlerin destansı trajik hali - BM Genel Sekreteri, AKP Kadın Kolları ve Hrant Dink Ortak paydası

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

KAYNAĞIN UYGULAMA TEKNİK VE METOTLARI

KAYNAĞIN UYGULAMA TEKNİK VE METOTLARI KAYNAĞIN UYGULAMA TEKNİK VE METOTLARI Bu bahse geçmeden önce, buraya kadar gördüklerimizin ışığı altında bir kaynağın tarifini yeni baştan ele alalım: bir kaynak, birleşmenin unsurları arasında malzemenin

Detaylı