FED in olası bir programa sebep olarak öne sürebileceği ABD makro verilerinde izlenen gidişat raporun sonunda ek olarak özetlenmiştir.

Transkript

1 FED Faiz Kararı: Olasılıklar 1 Ağustos Çarşamba akşamı TSİ 21:15 te açıklanacak olan FED faiz kararı öncesinde bankanın yeni bir parasal destek paketi açıklayacağına yönelik beklentiler fiyatlamalara etki etmekte. Sadece son bir ay içerisinde 4 farklı kurul üyesinin (Pianalto, Lockhart, Bullard, Williams) para arzının artması gerekebileceğini açık bir şekilde sinyallemesi spekülasyonları desteklemişti. FED in olası bir programa sebep olarak öne sürebileceği ABD makro verilerinde izlenen gidişat raporun sonunda ek olarak özetlenmiştir. Olası bir programın ne yönde şekillenebileceğine geçmeden önce, kurulun önceki açıklamalarda dikkat çektiği diğer risk faktörlerinin de belirleyiciliğinin arttığını hatırlatalım: Euro Bölgesi Borç Krizi: Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz kararı toplantısı FED den 1 gün sonra (Perşembe) yapılacak. Başkan Draghi nin geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalar ECB nin ikincil piyasadan bono alımlarına tekrar başlayacağını ima ettiğinden, FED in kendi içerisinde harekete geçme aciliyetini törpüleyici nitelikte algılanabilir. Küresel Bankacılık Piyasası Riskleri: AB liderler zirvesinde alınan bankacılık sektörü kararları son FED faiz kararı toplantısının sonrasına denk geldiğinden, kurulun finansal piyasa risklerine ilişkin ibareyi ne şekilde kullanacağı takip edilecek. Siyasi Görünüm: Olası bir adımın Ağustos yerine Eylül toplantısına ertelenmesi, 6 Kasım daki ABD başkanlık seçimleri öncesinde ekonomiye sunulan desteğin siyasi tercihlerden etkilendiği eleştirilerine sebep olabilir. Bu durum, fiscal cliff olarak nitelendirilen ve 2012 sonunda bitecek olan vergi indirimlerinin de tartışıldığı dönemde ek politik risk anlamına gelecektir. Enflasyon: ABD vadeli borsalarında işlem gören tahıl kontratları tarihi rekor seviyelere yükselmiş durumda. İklim koşullarına bağlı oluşan bu durum, ek para arzına karşıt görüşleri destekleyeceğinden açıklamalarda kendine yer bulabilecektir. OLASILIKLAR: FED, 20 Haziran daki son faiz kararı toplantısında makro beklentilerini geriletmiş ve bitmek üzere olan vade uzatma operasyonunu (Operation Twist) Aralık ayına kadar sürdürme kararı almıştı. Başkan Bernanke ise ABD Senatosuna 17 Temmuz da yaptığı açıklamalarda açıktan kıymet alımı dahil farklı opsiyonların değerlendirildiğini ve gerekli görüldüğü durumda devreye sokulabileceğini belirtmişti: 1. Açıktan Bono Alımı: Uzun vadeli mortgage ve/veya devlet tahvillerinde alım = Ek para arzı. 2. Kredi Teşviği: Kredi portföylerini genişletmek isteyen bankalara ucuz fonlama desteği = Ek para arzı. 3. İletişim Stratejisi: Politika faizinin %0,25 seviyesinde 2014 e kadar değil daha uzun süre kalabileceğinin beyan edilmesi. 4. Faiz İndirimi: Politika faizinin veya bankaların FED de tuttukları ek rezervlere verilen %0,25 lik oranın indirilmesi. 1. Açıktan Bono Alımı (Quantitative/Credit Easing) opsiyonu 1 Ağustos taki FOMC toplantısında açıklanmadığı takdirde Eylül ayı toplantısına kalacak, ve bu sayede Kasım ayındaki başkanlık seçimleri öncesinde politik tartışmaları da beraberinde getirecektir. Alıma konu olacak kıymetlerin konut kredisi (mortgage) bazlı bonolar olabileceği değerlendirilse de, mortgage faizlerine baz teşkil eden 10 yıllık tahvil getirileri rekor düşük seviyelerde bulunuyor. Kıymet alımına karşı enflasyon endişesini öne süren kurul üyelerinin söylem yumuşatması bu olasılığı artırsa da, gıda ve petrol fiyatlarındaki seyrin kısa vadeli öngörüleri ne şekilde etkileyebileceğine odaklanılacak. Piyasada fiyatlanan enflasyon oranlarının (breakeven inflation) belirleyici olmaya devam etmesi beklenebilir:

2 2. Kredi Teşviği (Funding-for-Lending) opsiyonu, işletme ve hanehalkı borçlanma koşullarını daha da rahatlatmak amacı ile İngiltere Merkez Bankası nın (BoE) ardından FED in de değerlendirmeye aldığı bir diğer seçenek. FED in, temel politika aracı olan ve bankaların kendi aralarındaki borçlanma işlemlerine baz teşkil eden %0,25 lik gecelik borçlanma faiz oranına ek olarak, bankalara direkt olarak fonlama sağladığı ve 50 bazpuanlık ceza ile %0,75 maliyet yaratan likidite penceresini de (discount window) kredi vermek isteyen fakat fonlama sıkıntısı bulunan bankalar için kullanması gündemde. 12 aylık Dolar LIBOR un %1,06 seviyesinde bulunması itibariyle 50 bazpuanlık cezanın 25 baz puana indirilerek fonlamanın %0,50 den yapılması, ve vadenin 12 aya uzatılması, maliyetin yarı yarıya azalması anlamına geliyor. Capital Economics tahminlerine göre, FED, plan kapsamında bankaların kredi portföylerini teminat kabul eder ve BoE ile aynı şekilde teminatın %5 i oranında fonlama sağlayacak olursa, $6 trilyonluk toplam kredi portföyü karşılığında piyasaya $300 milyar ek likidite sağlayabilir. Bu opsiyona karşı sunulabilecek argümanların başında, ABD kredi piyasasının Euro bölgesi veya İngiltere nin aksine büyümeye devam etmesi geliyor. Buna karşın, bankaların kredi koşullarını sıkı tutmaya devam etmesi, bu olasılığı artırmakta. Bu doğrultuda, kredi portföylerini genişletmek isteyen bankaların kademeli olarak daha da ucuz fonlama sağlayabilmesi de değerlendirilmekte. 3. İletişim Stratejisi opsiyonu, daha önce 2014 sonuna ertelenen sıkılaşma beklentilerinin zamana değil koşullara bağlı olarak süresiz uzatılması, veya 2015 gibi daha geç bir tarihe ertelenmesini kapsıyor. Bu durum, uzun vadeli kıymetler üzerindeki primleri daha da bastırıcı nitelikte algılanarak kısa vadeli yatırım ve harcama kararlarını etkileyebilir. 4. Faiz İndirimi opsiyonu ise, %0,25 seviyesinde bulunan bankalararası gecelik borçlanma faiz hedefinin daha da düşürülmesini, veya bankaların FED de bulundurdukları ek rezervlere ödenen %0,25 lik faizin %0 a indirilmesini

3 kapsıyor. Wall Street Journal a göre FED, rezervlere ödenen faizin kaldırılmasına kısa vadeli para piyasalarında oluşabilecek volatiliteden dolayı sıcak bakmıyor. ECB son faiz toplantısında rezerv faizini %0 a indirmişti. EK Veriler: Genel seyrin yeterli büyümeye işaret etmemesine rağmen acil müdahale gerektirecek kadar da kritik bir durum oluşmaması, FED in parasal genişlemeye gitmek için beklemesinin ana sebebiydi. FED in temel göstergeler arasında en yakından takip ettiği istihdam tarafında, eşzamanlı gösterge olan tarımdışı istihdam yılın ilk çeyreğinde aylık ortalama 225bin kişi artıştan ikinci çeyrekte 75bin kişiye geriledi. Tarımdışı istihdama öncü gösterge olan ISM istihdam kalemi ile haftalık ilk işsizlik sigortası başvuruları da işsizlikteki toparlanmanın yeterli olmadığını teyit etmekte. Yakından takip edilen diğer verilerdeki (perakende satışlar, kişisel harcamalar, Michigan güven endeksi, ISM imalat endeksi) seyir de aşağı yönlü beklentileri desteklemekte. Buna rağmen diğer önemli başlık olan konut sektörü verileri ise toparlanma trendini bozmuş değil. Öncü göstergeler endeksi son 3 ayın 2 sinde eksi açıklanarak resesyon sinyalini artırırken, enflasyon tarafında ise çekirdek TÜFE yönünü aşağı çevirmiş durumda.

4

5 Strateji - Ekonomik Araştırmalar Ekonomikarastirmalar@akbank.com Dr. Fatma Melek Baş Ekonomist Fatma.Melek@akbank.com M. Sibel Yapıcı Sibel.Yapici@akbank.com Şahin Zuluğ Sahin.Zulug@akbank.com Evren Kırıkoğlu Evren.Kirikoglu@akbank.com Hande Akmehmet Hande.Akmehmet@akbank.com Gökçe Göktepe Gokce.Goktepe@akbank.com YASAL UYARI: Bu rapor ve yorumlardaki yazılar, bilgiler ve grafikler, ulaşılabilen ilk kaynaklardan iyi niyetle ve doğruluğu, geçerliliği, etkinliği velhasıl her ne şekil, suret ve nam altında olursa olsun herhangi bir karara dayanak oluşturması hususunda herhangi bir teminat, garanti oluşturmadan, yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla derlenmiştir. İş bu raporlardaki yorumlardan; eksik bilgi ve/veya güncellenme gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Akbank TAŞ, Ak Yatırım AŞ ve çalışanları sorumlu değildir. Akbank TAŞ ve Ak Yatırım AŞ her an, hiçbir şekil ve surette ön ihbara ve/veya ihtara gerek kalmaksızın söz konusu bilgileri, tavsiyeleri değiştirebilir ve/veya ortadan kaldırabilir. Genel anlamda bilgi vermek amacıyla hazırlanmış olan iş bu rapor ve yorumlar, kapsamı bilgiler, tavsiyeler hiçbir şekil ve surette Akbank TAŞ ve Ak Yatırım AŞ nin herhangi bir taahhüdünü tazammum etmediğinden, bu bilgilere istinaden her türlü özel ve/veya tüzel kişiler tarafından alınacak kararlar, varılacak sonuçlar, gerçekleştirilecek işlemler ve oluşabilecek her türlü riskler bizatihi bu kişilere ait ve raci olacaktır. Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin, gerek doğrudan gerek dolayısı ile ve bu sebeplerle uğrayabileceği her türlü doğrudan ve/veya dolayısıyla oluşacak maddi ve manevi zarar, kar mahrumiyeti, velhasıl her ne nam altında olursa olsun uğrayabileceği zararlardan hiçbir şekil ve surette Akbank TAŞ, Ak Yatırım AŞ ve çalışanları sorumlu tutulamayacak ve hiçbir şekil ve surette her ne nam altında olursa olsun Akbank TAŞ, Ak Yatırım AŞ ve çalışanlarından talepte bulunulmayacaktır. Bu rapor, yorum ve tavsiyelerde yer alan bilgiler yatırım danışmanlığı hizmeti ve/veya faaliyeti olmayıp; yatırım danışmanlığı hizmeti almak isteyen kişi ve kurumların, iş bu hizmeti vermeye yetkili kurum ve kuruluşlarla temasa geçmesi ve bu hizmeti bir sözleşme karşılığında alması SPK mevzuatınca zorunludur. "Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir."