Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download ""

Transkript

1 TEMMUZ sayý Tasavvuf Kültürü Dergisi Ken ân Rifâî hz.

2 EDÝTÖRDEN... Sevgili Her Nefes dostlarý, Bu çok özel ve güzel sayýmýzda konumuz da bir o kadar özel ve güzel. Bu sayýmýzý Temmuz ayýnda Hakk a yürüyüþünün 64. senesini idrak etmeye çalýþacaðýmýz, gönüller sultanýna, büyük ve gerçek bir öðretmene, bir insan-ý kâmil e ayýrdýk. Bu sayýmýzda yazýlý eserleri, hayatý, hâdiseleri karþýlayýþý ve elbette yetiþtirdiði eþsiz öðrencileri ile hepimizin gönüllerinde en önemli ve en kýymetli yere sahip muhteþem bir Allah sevgilisini, Hazreti Ken ân Rifâî yi anlatmaya çalýþacaðýz. Bu kadar özel sultanlarý anlatmaya çalýþtýðýmýzda kelimeler yetersiz kalýyor. Kalemlerimiz tutuluyor. Bu nedenle eksik olsa da, kendi kýsýtlý kabýmýz ölçüsünde, elimizden geldiðince, dilimizin döndüðünce O nu hatýrlamaya ve kendimizce anlatmaya çalýþacaðýz. Anlatýmlarýmýzýn yetersizliði için bizleri hoþ görmenizi diliyoruz. Mâlûm-u âliniz, söz konusu bu kadar büyük ve kýymetli bir Hazreti Peygamber âþýðý olunca, kelimelerimizin kýsýtlý ve yetersiz kalmasýna þaþýrmayýn lütfen. Bu durum karþýsýnda biz yine o muhteþem sultanýn hoþgörüsüne sýðýnarak, karýnca misâli Ýnþaallah yolundayýz diyeceðiz. Bizi yolundan, izinden, öðrencilerinden, sözünden ve özünden ayýrmamasý için duâ edeceðiz. Hoþgeldiniz, sefâlar getirdiniz. Yosun Mater

3

4 SOHBETLER Namazýn Hakk'a yöneliþ olduðundan, huzur ve gönül zevki ile kýlýnmasý gerektiðinden konuþulurken Hocamýz þu vak'ayý anlattý: - "Bir gün Harem-i Þerif te namaz kýlýyorduk. Yanýmda, Ali Efendi isminde ulemâdan bir zat vardý. Onun yanýnda da gayet acayip hareketler yaparak rükûa ve secdeye varan bir kimse namaz kýlýyordu. Selâmdan sonra Ali Efendi, bu ne biçim adam, namazým fâsid oldu, dedi. Kendisine, onun hareketlerinden sana ne? Namaz kýlarken etrafýmýzý görmeyecek kadar huzur içinde olmamýz lâzým deðil mi? dedim." (Ken'an Rifâî, Sohbetler, Kubbealtý Neþriyâtý, Ýstanbul, 2000, s. 8) *** - Efendim, insanýn bazen gönlünden iki türlü ses geliyor. Biri, yalnýz sevmekle iktifâ et... yeter, diyor. Diðeri de yalnýz sevmek kâfi midir, sevilmek de lâzým! diye sesleniyor. Acaba ikinci ses, nefsin sesi midir? - "Nefisle ruh arasýnda bir perdenin, yâni ruhtan ziyâde nefse yakýþan bir mânânýn sesidir." -Þu halde bu ikinci sedâya verilecek cevap nedir Efendim? - "Çok!.. Bir kere, Sen sevdiðinden gayrý mýsýn ki ayrýca sevilmeye talip oluyorsun? dersin. Bana þirkten bahsetme, sus! dersin. Sevmeyi, yâni aþký sana veren kim, a budala? dersin, dersin, dersin!" (Ken'an Rifâî, Sohbetler, Kubbealtý Neþriyâtý, Ýstanbul, 2000, s. 9) ****

5 Deniliyor ki: Âlem bir aynadýr. Mânevî arzular orada görünür. Sen de kendi arzularýný o âlem aynasýnda seyret ve vuslat þarabýný þu görünen dudaklarýnla deðil, his dudaklarýnla içmeye alýþ! Burada ayna ve his dudaklarýndan maksat nedir? -"Kesreti, yâni çokluðu vahdette gördüðün gibi, vahdeti, yâni birliði de kesrette gör. Hiç bu iki tecellî birbirinden ayrýlýr mý? His dudaklarýndan maksat da tecellîyi sýrf mürþidinin varlýðýnda deðil, bütün cihanda seyret, demektir." (Ken'an Rifâî, Sohbetler, Kubbealtý Neþriyâtý, Ýstanbul, 2000, s. 10) ****** - "Nasýl küçük bir edep Hakk'a hoþ gelirse, küçük bir edepsizlik de bütün iyilikleri yýkýp alt üst etmek için kâfidir. Burada edepsizlikten maksat, vefâ ve sadâkati zedeleyen, yâni esâsa dokunan harekettir." (Ken'an Rifâî, Sohbetler, Kubbealtý Neþriyâtý, Ýstanbul, 2000, s. 6)

6 Ken an Rifâî Hazretleri nde, Hakîkat-i Muhammedî yi Tamamiyle Seyretmek Mümkündür cemâlnur sargut ile söyleþi Cemâlnur Sargut ile Açýk Deniz e Yolculuk, çok yakýnda okurlarla buluþacak olan bir kitap Cemâlnur Sargut Hocamýzýn Sâdýk Yalsýzuçanlar ile birlikte yaptýklarý televizyon programýndan yola çýkýlarak hazýrlanan bu kitaptan, hocamýzýn Ken an Rifâî Hazretleri ne dair sohbetlerinin bulunduðu bazý kýsýmlarý sizinle paylaþýyoruz. Efendim Ken an Rifâî Hazretleri, Batý eðitimi almýþlar. Galatasaray Sultanîsi ni bitiriyorlar. Daha hukuk fakültesine devam ederlerken yurt içinde çeþitli þehirlerde Milli Eðitim müdürlüðü görevine atanýyorlar. Yani yaþýnda Milli Eðitim Müdürü oluyorlar. Görülüyor ki üst seviyede bir zekâya sahip. ( ) Galatasaray Lisesi ndeki eðitimi süresince, anneciði kendisini Hz. Edhem in ellerine sevk edene kadar dinle çok alâkalý olmadýðýný, maddî bir hayat yaþadýðýný anlatýyorlar. Din adýna gördüðüm en güzel þey, anacýðýmýn hafta sonlarý eve geldiðimde seccadedeki mübârek baþýydý buyuruyorlar. Sonra ( ) Hatice Cenân Sultan onu þeyhinin ellerine teslim ediyor ve Hz. Edhem ile tanýþtýðý anda hayatý deðiþiyor. ( ) Bu bilgi ezelî bir bilgidir. Sonradan eklenmez. Hz. Mýsrî Niyâzi, velî ve nebîlerde bu bilginin iki þekilde ortaya çýktýðýný, bu ortaya çýkýþýn iki hadisle açýklandýðýný anlatýyorlar. Birincisi Eðer bildiðinle amel edersen bilmediðini Allah gönlüne aksettirir. Ýkincisi, Kýrk sabah fisebilullah ibâdet edersen o zaman gönlünden diline hikmet pýnarlarý fýþkýrýr. Allah ýn sözlerinden bahsediyor Peygamber Efendimiz. Bu iki özelliði insân-ý kâmilde çok net yaþýyorsunuz. Onlara dokunulduðu anda ezelî bilgileri âþikâr oluyor. Hz. Edhem dokunmuþ. Dokunurken de edebi öðretmiþ. Çünkü insân-ý kâmillerin en büyük özellikleri baþtan aþaðý edep oluþlarýdýr. Bu edebin en belirgin hâli, Hz. Peygamber de tecellî eden, mîraca yaklaþýrken en yakýn noktada edebi muhafaza etmek. Yani Allah a en yakýn olduðu anda þýmarmamasý, onun gözünün aþmayýp þaþmayýþý, sadece

7

8 cemâlnur sargut ile söyleþi sevdiði ile meþgul oluþu. Ýþte bu özellik onlarýn edepte ne kadar üst seviyede olduklarýný gösteriyor. ( ) Beni seviyorsan benim sevdiðim her þeyi seveceksin Hz. Edhem in, Efendim de, Hocam da o edebi ortaya çýkarttýðýný görüyorsunuz. O muazzam edepte, her yaratýlmýþa hürmet var. Burada Hocam ýn çok önemli bir özelliðinden bahsedeyim. Türkiye nin ilk kadýn felsefecilerinden Semiha Cemâl Hanýmefendi, Hocam ýn öðrencisidir. Hocam a, Sizi çok seviyorum. diyorlar. Hocam ýn cevabý muazzam... Diyorlar ki: Beni seviyorsan benim sevdiðim her þeyi seveceksin; benim de sevmediðim yok. Demek ki insân-ý kâmili anlamanýn ve sevmenin yolu, yaratýlmýþý sevmekten ve ona hürmet etmekten geçiyor. ( ) Tasavvufun hakîkatini anlatmýþlar ve yaþamýþlar. Hiçbir þekle baðlý olmadýðýný, tekkeler kapatýlsa da tasavvuf yaþantýsýnýn daima devam edeceðini, gönlün tekke olduðunu, semânýn gönül etrafýnda yapýldýðýný anlatmýþlar. Bu çok ümit verici bir þey. Yani Allah ile iliþki mekân ve zamana baðlý deðil. Bu çok önemli. O zaman takýlýp kalmýyorsunuz. Ýslâm ýn en güzel özelliði bence -âcizâne edepsizliðimi hoþ görsünler- her an her yerde ibâdet edebilme zevki. ( ) Hocam ýn bir resmi þerifleri var, topraðýn üzerinde namaz kýlýyorlar. Zannederim barajlarda çekilmiþ. Ayrýca felç olduklarý zaman da yattýklarý yerde namaz kýlarlarmýþ. Anneme gözlerini kýrparak baktýklarýnda annem yastýðý getirip alnýna dayar ve bu þekilde daim secdede olurlarmýþ. Hiç kimseyi kendi ahlâk anlayýþýma göre yargýlamam Hocam ýn en büyük özelliði insan yetiþtirmeleri... Yetiþtirdiði insanlarý kendi gibi yetiþtiriyor. Meselâ þöyle buyuruyorlar: Hiç kimseyi kendi ahlâk anlayýþýma göre yargýlamam. Aman Yarabbi! Yargýlamayý kaldýrmýþlar. Herkese olduðu yerden hitap edip olduðu yerden hürmet etmeyi, tam merkezî hareketi öðretiyorlar. Ýkincisi hiçbir sebebe dayalý olmayan Allah aþkýný ve yaratýlmýþa sevgiyi öðretiyorlar. Demin buyurdunuz çok etkileyiciydi, Yegâne silah, Allah aþký. diyor. Her yerde aþký ön plana almýþ. Çünkü mîrâca götüren tek kuvveti kudret aþk. ( ) Son derece mütevâzi ama o hiçliðin içinde tam tecellî var. Onun için heybeti de çok muazzam. Annem hep anlatýr: Ýçeri girdikleri zaman tanýyan tanýmayan herkes birden ayaða kalkardý der. Öyle bir heybet Ama bir taraftan þiirlerine bakýyorsunuz, Ben bu kapkara yüzle huzuruna nasýl çýkacaðým? diye þiir yazýyorlar. Ýnanýlýr gibi deðil. Bu birleþtirmeyi, bu muazzam bütünlüðü gösteriyorlar. Ken an Rifâî Hazretleri nde, hakikaten Hakîkat-i Muhammedî yi seyretmek

9 mümkün. Yani Peygamber in hakîkatinin onda zuhur ettiðini âþikâr görüyorsunuz. Çünkü Peygamber ahlâkýný bütünüyle yaþadýðýný görüyorsunuz. Bu, insaný çok etkiliyor. Bir de kutup makamýndaki bazý sultanlarda bekâ, fenâdan önce geliyor. Yani onlar, Allah ýn mânâsý içinde yok olmadan önce Allah la hizmet etmenin zevkini yaþýyorlar. Týpký cuma namazý gibi; cuma namazý bu tür sultanlarý anlatýr. Böylesine bir hoca görüyoruz ki daha ilk günden beri halka hizmeti, Hakk a hizmet saymýþ. Burada onu yetiþtiren mürþidi, annesi Hatice Cenân Sultan ýn çok büyük rolü vardýr. Zîra ilk öðrettiði þeyler, Halký o kadar seveceksin ki, ölümleriyle eksilip, doðumlarýyla çoðalacak kadar çok seveceksin. Onlarla bir ve beraber olacaksýn diye öðüt veren bir anne. Onlarla birleþmenin yolu yalnýzca aþktýr. Aþk yolunu gösteren bir anne ve ezelî nasipli bir öðrenci Efendimiz. Dolayýsýyla, alýcý ve verici muazzam çalýþýnca, aslýnda ortada alýcý ve verici de kalmýyor galiba. Âþýk-mâþuk da kalmýyor; her þey aþk kesiliyor. Hocamýz da bunu âþikâr görebiliyoruz. ** Ken an Rifâî Hazretleri yle ilgili beni en etkileyen þey; Ýbn-i Arabî Hazretleri ni uzun uzun çalýþtýktan sonra, Hocam ýn sohbetlerini bir daha okurken, Ýbn-i Arabî nin özetini Hocam da bulmuþ olmam. Abdülkerîm Cîlî Hazretleri ni çalýþtým uzun süre. Hocam ý tekrar okurken, ayný özeti buldum. Üç sayfada anlatýlan konuyu, bir cümlede veriyorlar. Çünkü Allah ýn hakîkati olan Kur ân ýn iç mânâsýný her öðretmen kendi devrine

10 cemâlnur sargut ile söyleþi göre açýklar ama bir öncekini tekrarlamaz. Mânâ aynýdýr fakat yorum yeni asrýn ilminin yorumudur. Hocam da sanki bu büyük mutasavvýflarýn aynadaki akisleri gibiydi. Fakat bu ayna da çok kaliteli bir aynaydý. Dolayýsýyla siz, bütün mutasavvýflarý hocanýzýn aynasýndan seyrettiðiniz zaman anlayýp idrak etmeye baþlýyorsunuz ve görüyorsunuz ki hepsi hakîkat-i Muhammedî nin farklý aynalardaki tecellîsi. Ýþte bunu anladýðýnýz zaman Mevlânâ yý, Þems i, Mýsrî Niyâzî yi, Cîlî yi, Ýbnü l-arabî yi, Ahmed er-rifâî yi, Abdülkâdir Geylânî yi bir bilip bir görüyorsunuz. Ken an Rifâî benim aþkýmdýr Hocam, vahdet-i vücûdu her yerde yaþýyorlar. Yani kâtilde, cânide, kedide, köpekte bile, eser halinde tecellî eden Allah ýn gücü ve kuvveti. O halde yaratýlmýþýn hepsinde o mânâ var. Ben hayatýmda Ýbn-i Arabî kadar Allah ý teþbih etmekten korkan bir sultan görmedim. Tam tersi iddia edildiði halde o, -þu sözü beni çok etkiler- Mesela sonsuz kelimesini Allah için kullanmayýn, o bile kýsýtlamaktýr buyuruyorlar. Bu kadar tenzih eden bir sultan, bir yandan da, yaratýlmýþta seyretmenin zevkini yaþayan bir sultan o. Bunu Hocamýz da çok net görüyorsunuz. Kýzmak yok, sinirlenmek yok. Bir gün üst kattakiler çok gürültü yapmýþlar. Hocam a þikâyet edince de, Niye kýzýyorsunuz? Ne güzel zevk alýyorlar, her zevkte Allah a gidiþ vardýr. Ben de onlarýn zevkleriyle zevkleniyorum. buyuruyorlar. Benim aþkýmdý Ken an Rifâî. Sâmiha Anne nin Batmayan Gün adlý kitabýyla, ben Efendim i iyice tanýdým. Oradaki, Kerim Bey di. O kadar âþýk oldum ki Kerim Bey e, oðlumun adýný Kerim koydum çok þükür. Sâmiha Anne de gördüðüm her güzelliðin, Kerim Bey e, Ken an Rifâî ye ait olduðunu görmenin zevkini yaþadým; o bakýmdan çok þanslýyým. Bir de bizler, ayný ipte iki cambaz gördük. Sâmiha Anne yle, Nazlý Anne ayný devirde yaþadýlar. Ýkisi de mürþitlik vasfý taþýyordu. Nazlý Anne mürþitliðini arkaya atmýþ, aþkýyla ve hiçliðiyle yaþayan bir sultandý. Sâmiha Anne nin mürþitliði ise her haliyle ortadaydý. Biz onlar arasýnda zevkle büyüdük. Ýkisi de Efendi nin farklý tecellîleri diye, onlarý seyretmenin zevkiyle yaþadýk. Aþk çok baþka bir þey Aþk çok baþka bir þey, çünkü Allah a lâyýk oluncaya kadar çeþitli þeylere âþýk oluyorsunuz. Týpký Hz. Ýbrâhim gibi. Hani önce yýldýzlara tapmýþ; biz de önce arkadaþlarýmýza âþýk oluyoruz. Sonra Ay a tapmýþ; biz de evlatlarýmýza âþýk oluyoruz. En son Güneþ e tapmýþ; bizim kendimize âþýk olduðumuz gibi. Fakat bakýyoruz ki bunlarýn hepsi yok olmaya mahkûm. Ýþte o zaman, hayýr, hiçbiri deðilmiþ diyoruz.

11 Burada Hocam ýn söylediði bir söz aklýma geldi. Ken an Rifâî Hazretleri, Safiye Erol a, Ben, sadece beni tanýdýðýn devrede senin hocan olmadým; doðduðun günden, öleceðin güne kadar ve öbür âlemde de hocan olmaya devam edeceðim. demiþ. Safiye Erol, Bu laf, bütün ömrümce vefâsýz sevgililerin vefâsýzlýðýna karþý bir diyet gibi gönlümün içine yerleþti. diyor. Ýþte mürþitte bunu yaþýyorsunuz.

12 asuman sargut kulaksýz

13 þükürler olsun Hamd olsun Ken an ilinde doðmuþum, Bunca yýldýr O'nun nuru ile dolmuþum, Sevgisiyle, bilgisiyle, irþâdýyla yoðrulmuþum, Baþka ne istenir ki, þükür elhamdülillah. Þimdi artýk âþýk gibi sevebilsem, Her vücutta artýk seni bulabilsem, Her olandaki hayrý görebilsem, Baþka ne istenir ki, þükür elhamdülillah. Ah! Edep edip de insan olunca, Üftâde olup yükselmeye fýrsat bulunca, Ýrâdeyi o Sultan'a tam baðlayýnca, Baþka ne istenir ki, þükür elhamdülillah. Efendim! Sende gördüm bütün doðrularý, Sende buldum diðer bütün evliyalarý, Senle sevdim Allah'ýmý, Habibullah'ý, Ayýrmazsan beni senden, þükür elhamdülillah. Efendim! Kalbimin sahibi sensin, Sen iste ki ruh nefsi yensin, Himmet et, Asuman yakîne gelsin, Vuslata erince, þükür elhamdülillah.

14 elif hilâl doðan bir aþk mektubu: HASRET-i KEN ÂN Her þey aslýna dönecek. Aslým, burhâným, cân ým Biri, biriyle ilk kez buluþacaktý. O buluþma vaktini beklerken, çok heyecanlýlardý. Onlarýn heyecânýný paylaþabilmek için kendimi yerlerine koymaya çalýþtým, bizi düþündüm Ya ben Seninle ilk kez yüz yüze, göz göze buluþacak olsaydým? Ýçim titredi Sâhi, bir gün karþýlayacaksýn beni deðil mi? Âh, sanki þimdi ayrý mýyýz? Ama iþte bu vücut perdesi ortadan kalkmadýkça, bütün yakýnlýklar ancak hasretin þiddetini arttýrýyormuþ. Ayrý olup olmamaktansa, ayný olup olmamak deðil midir ki derdin büyüðü? Tam da yeri geldi sanýrým. Hani o sevgilinin hikâyesini anlatmýþtý ya, Mesnevî de þöyle diyordu Hz. Pîr: Ben onun gönlünü istedim. O, nazlandý ve yukarýdan baktý. Benim iki cihanda dileðim ve hedefim sensin diye söyleyecek oldum, buna da inanmadý, git bana böyle masal okuma, dedi. Çâresizlik içinde bunalma yolundaydým. Ben senin ne düþündüðünü, hele ne yanlýþ düþündüðünü bilmez miyim, diye seslendi, sen hâlâ onun gönlünü istedim, hedefim sensin dedim gibi sözler ve düþünüþlerle sen ve ben diye iki ayrý varlýk düþünüyor, bu ikilikten kurtulamýyorsun, hâlâ kendi vücûdunu varlýk vehmedenlerdensin, böyle vahim bir ikilikten kurtulmadan, nasýl benim gönlümü ister, nasýl benim dîdârýmý görmek diler, nasýl kendinden geçip bende yok olma netîcesine erersin? Ey kaba ruhlu. Sen aþk yolunda can ve baþ fedâ etmekten uzaksýn. Bu, sevgilini çok ucuza aldýðýný sanmaktandýr. Bir þeyi çok ucuza alan, onun kadrini bilmez. (*) Bilemedim, kýymetini hiç anlayamadým. Yine bir gün, bendeki seni hiç tanýmadan, uzaklarda aranýrken, nihâyet dersimi alacaktým. Bu sefer, öðrencisine ayný problemi defâlarca çözüp gösteren; fakat idrâki kýt, görüþü bulanýk, aklý bin yerde daðýnýk o tembel öðrencinin, artýk bir an evvel dikkatini toplayýp söyleneni anlamasý için sesinin þiddetini yükselten öðretmen gibi azarladý Allâh ým beni. O azarlayýþ, hasreti getiren bir hâdiseden ibâretti. Bunu çoktan hak etmiþtim. Yoksa senin kýymetini, ne lûtfun içinde olduðumu nasýl anlayacaktým? O nasýl bir hikmet, nasýl bir azarlamaydý ki, þiddetinde daha bir þefkat sardý yüzümü, gözlerimi. Daha büyük dalgalarla vurdu nûrun gönlüme. Ama yetmedi, iyice terbiyeye gelmem için hasret faslý eriþti. Mümkün olmayan þekilde, gizleniverdin benden. Sandým ki yollarýmýz ayrýldý, -sanki önceden görebiliyormuþum gibi- artýk seni göremeyecek olmanýn hüznü yüklendi.

15 O hasret müddetince, inanamadýðým bir hâlde kendimi senden sökülüp baþka ellere atýlmýþ, uzakta býrakýlmýþ zannedip mânîsi elde olmayan sitemlerle boyun bükerken, belki de ilk defâ kýymetini anlamaya yaklaþýyordum. Kimi gece yarýlarýnda, Vardýr yine gönlümde benim hasret-i Ken ân mýsralarýyla içim sýzým sýzým sýzlarken hissediyordum iþte. Ben sendendim, senin bir parçandým. Sen bendeydin, sâfî lûtuftun, lûtfun hakîkatiydin. Bulmuþtum seni. Sen mümkün olmayan þekilde gizlenince tamâmen âþikâr oldu ki, senmiþsin iþte her þeyim. Kime baksam, neyi görsem, gözümde bir tek senin gözlüðün var. Gönlümün semâsýný senin dolunaylarýnýn ýþýðý doldurmuþ. Seninle görüyorum, seninle duyuyorum, seninle anlýyorum, seninle seviyorum. Sensizlik diye bir þey yokmuþ elhamdülillah. Allâh ým gösterdi ki; Muhammedî hakîkatinden baþkasý, senden baþkasý da yokmuþ. Âh, hepsi de senmiþsin zâten, ne varsa Sen Teslîm oluyorum, kabûl Gaflette, vehimlere dolanmýþ olsam da, ben de Sen im o zaman!.. Aslým, Burhâným, Cân ým Her þey aslýna dönecek müjdem Lûtfun hakîkati, Hakîkat in lûtfu, Câným Efendim Bu þehâdet âleminde ne kadar birlikteysem, dâima misliyle size hasretim Her an, doymadan, mâsivâdan arýndýran tenezzülünüzü, himmet-i aþkýnýzý dilenir; benlik vehminden tamamen kurtulup, aslýma dönmeyi gözlerim. Meded yâ Rifâî, meded Hazret-i Pîr im!.. *Þerhli Mesnevî-i Þerif, Ken an Rifâî, Kubbealtý, 2010, s ,

16 bir nokta idim Bir nokta idim kýldý benî kaamet-i Tûbâ Giydirdi eliften beni tâ yâ'ye o Mevlâ Âyanda iken gizlice bir gevher-i yektâ Rabbim beni kýldý ulu bir Kâ'be-i Ulyâ Ýdrâk-i me'ânî ile rûh ufkunu geçtim Ol sikke-i kevneynin özü cevheri bendim Cismim görerek sen beni gördün mü sanýrsýn Gölgem bu benim yoksa sen aslým mý sanýrsýn Eylerse eðer kendin ayân sen yok olursun Bu perde-i sûretle beni ben mi sanýrsýn Yârab seni hiç bilmeye kaadir mi olur ben Bilse bilir ancak seni sen, bensiz olan ben Ben kendimi kaybettiðim anda seni buldum Devr eylediðim âlemleri yok vâr olarak ben Yâ Rab þükr etmeðe insanda ne vardýr Eltâfýna, ihsânýna itaat mý, ne vardýr

17 Kulluk mu sanýrsýn a sefil gaflet-ü cürmü Yokla hele gör kendini kim sende ne vardýr Yâ Rab Senin eltâfýný ta'dâda mecal yok Ýfâ-yý þükür eyleyecek kimsede kaal yok Her ne var ise bende benim cümle senindir Vermezsen eðer þükrü de þükr etmeðe hâl yok Geldim geleli âleme ettin bana ihsan Her arzumu verdin burada kalmadý noksan Ben pâk olarak saf nice geldimse vatandan Öyle dilerim avredi verme bana hicran Firkat oduna dûzaha Allah beni atma Sevdiklerinin bâþý için cânýmý yakma Ken'an kulunun çoksa da isyân ü günâhý Dûr etme cemâlinden onu cehline bakma Hz. Ken an Rifâî

18 irfan seviyesi ve dünyaya bakýþ Ken an Rifâî Hazretleri, erkegin irfan ve kemâli arttýgý ölçüde, kadýna verdigi degerin ve muhabbetinin de arttýgýný ifâde eder; ona göre erkegin kadýna bu muhabbeti, onlarýn vücutlarý aynasýnda Hakk ý müþâhede edebildikleri içindir ve bu olgun görüþ Ýslâmiyet ile kemâlini bulmuþtur. Kadýnlýk eski ihtiþam ve kudretini kaybetmedi mi Efendim? diye soran bir talebesine, Kadýnlýk deme kadýnlar de!... Kadýnlýk ne büyük bir mazhariyete nâil olmuþtur...aþka mazhar olmuþtur dedikten sonra dünya ile kadýnýn benzerligine deginerek þöyle devam eder: Kadýn dünya gibidir. Nasýl ki dünyada bir cihet gündüz oldugu vakit bir cihet mutlak gecedir. Kadýnlýgýn da bir tarafý nur bir tarafý zulmettir. dilek güldütuna Kur ân-ý Kerim de bu karanlýk ve aydýnlýk olmak üzere iki tarafý olan dünyayý, ilk bakýþta birbirine zýt gibi görünen ifâdelerle anlatmaktadýr; pek çok âyette dünya bir taraftan bir aldanýþ ve dünya hayatý sadece bir oyun ve oyalanmadan ibâret iken, diðer yandan Allah göklerde, yerde ve bu ikisi arasýnda bulunan her þeyi ancak hak ile yarattýgýný söyleyerek, Habîb ine hitâben Bak, hilkatimde abes birþey görebilir misin? d iye seslenmektedir. Ken an Rifâî Hazretleri, sohbetlerinde bazen dünyayý iþvebaz, gönül kapýcý, kimseye karýlýk-kocalýk hakkýný îfâ etmemiþ fettan bir kadýn olarak teþbih eder: O, kiminle alýþveriþ etmiþ de sonunda silkip atmamýþtýr? Hangi sevinci

19 vermiþ de sonunu âh ü feryat takip etmemiþtir? Dünya seni de aldatýyor. O kavs gibi olan kaþlarýný, ok gibi olan gamzelerini sana da saplýyor, kendine râmediyor. Halbuki ümit gösterir, ama ümidini vermez. Zira dünya, varlýk gösterici bir yokluktur... menfaat, yalan ve kýskançlýk üstüne bina edilmiþtir diye seslenir. Baþka bir vesile ile de dünya hayatýnýn en büyük nimet oluþundan bahseder. Bir talebesinin sýkýntýlý bir hâl ile "Hayat bir iþkence" diyerek þikâyet etmesi üzerine, "Ne için? Bilâkis hayat pek güzel þeydir, insanlara verilmiþ en büyük nimettir" der. Bunun üzerine fikrinde ýsrar eden talebe, "Fakat herkes hayâtýndan müþteki (þikayetçi)" deyince ise þöyle cevap verir: "Allah'la olmayanlar için bu doðrudur. Fakat kalbinde o zevki taþýyanlar için hayattan güzel hiçbir þey yoktur. Dünyaya iliþkin bu farklý görüþlerin/ hallerin sebebi nedir diye sorarsak insanýn kendi nefsidir, kendi varlýgýdýr diye cevap vermektedir: Hýrsýn tepelenince saadet yüz gösterir ve hýrs kalkarsa, dünya didiþmeleri nihayet bulur. Derviþlerin bir hýrka, bir lokma dedikleri, rýzâ ve teslimiyettir. Yoksa aç kalmak, çýplak gezmek demek deðildir. ve edep tahsili oldugunu, ne kazanýrsak, bir irfan mektebi olan bu dünyada kazanacaðýmýzý söyleyerek söyle buyurmaktadýr:...bu dünya, hikmetle ve mânâ ile dolu bir kitaptýr. Bir kitab-ý mukaddestir. Bunun mânâ ve hikmetini burada görenler için bu dünya cennettir, fakat bunu görmekten mahrum olan kimselerin kalpleri için bir belâ zindaný ve mihnet-i gam mahallidir. Dünyânýn geçici zevklerine, servet, debdebe ve câhýna aldananlar için bu dünya bir mihnet diyarýdýr. Fakat bunlardan -zâhiren mecbûrî olarak geçilmese bile- kalben geçenler için bir nimet âlemidir. Her yerde Allah'ýn azamet ve heybetini görüp emrin, kudret ve kuvvetin O nun olduðunu ve insanýn ancak bir âcizden ibaret olduðunu bilip O na rabt-ý kalp edenler için bir saadet diyarýdýr. Her yerde olan ve biteni ibret ve bilgi nazarýyla görenler için de bir hikmet diyarýdýr. Ne mutlu o göze ki, bu mütezat (zýt) olan eþyanýn mânâsýna nüfuz etmiþ ve bu suretle birliðin azamet ve þânýný hayretle temâþaya dalmýþtýr..." Ken an Rifâî Hazretleri bütün kâinatý "Ben gizli bir hazîne idim, istedim ki bilineyim" arzusunun bir neticesi olarak Allah ýn zuhûra geliþi olarak gördüðünü ve dünyâya gelmekten maksadýn insanlýk

20 alivefa büyükaksoy HÝÇ

21 Sevgiyle baþlýyor her þey; ilk olarak anne ve baba, âile ve sýnýf arkadaþlarý... Zamanla içeride büyüyor ve okuldaki karþý cinslerine karþý aþk patlamalarýyla çoðul aþklara yöneliyor. Zamanla aþkýn beþer üzerinde nefrete ne kadar yakýn olduðunu anlýyorsun. Tâ ki hepsinin birer zuhûrat olduðunu idrak edene kadar! Sonrasýnda o perdenin üstündeki gölgeler, perdenin kaldýrýlmasý ile birlikte kayboluyor. O an tam bir gül bahçesinin içine dalmýþ oluyorsun; aynen pervânenin ateþe dalmasý gibi, cemâl ve celâlin ortasýndaki o ince ipten köprünün üzerinden çýplak ayaklarla yavaþ yavaþ ilerliyorsun. O güzel kokular karýþýyor burnuna gelen korkunun kokusuna. Aðýzýnda garip bir kuruluk ve haykýrýyorsun muazzam bir coþku ile Allah diye! O an bütün düþünceler bitiyor ve teslim oluyorsun, teslim olduðun için de teslim alýnýyorsun! Teslim alýndýktan sonra ortada ne sen kalýyor ne de ben! O güzel rabbinin tekliðinden veya o güzel vahdetten baþka. Artýk bedenine bakmana da gerek kalmýyor, çünkü ortada ne beden kalýyor ne de can Sadece kalbinin nûrundaki canan. Ýþte þimdi o önceki aþk patlamalarýnýn zerrecikler olduðunu, hatta aþkýn yanýndan bile geçemediðini anlýyorsun. Tek korkun, o vahdetten uzak kalmak. O yüzden o aþk ve korku, bir bütünün içinde bütünleþiyor. Bu haz inanýn, dünya hazlarýyla mukayese edilemeyecek bir keyif tepesi ki, Everest yanýnda kum tanesi kalýr. Sonunda o haz da birikiyor ve zamanla birlikte etkisini durgunluða býrakýyor. Bu öyle bir huþû ki âhenklerin içinde büyük dalgalarda coþarken kendini dinginliðe yani huzura býrakýyor. Unutma ki huzur sadece Allah ýn huzurunda olmaktýr. O dingin okyanusun içine yatýyorsun ve o okyanustaki bir damla iken bir anda hem okyanus hem de HÝÇ oluyorsun.

22 YOLUMUN EFENDÝSÝ banu büyükçýngýl Mürþit ile dünya hayatýnda karþýlaþmak bir lûtufdur derler büyüklerimiz. Herkesin mürþidi kendine göre en güzeli, en büyüðüdür. Âcizâne bizim mürþidimiz Ken an Rifâî Hazretleri de bizim güzelimiz, bizim kutbumuz ve bizim Allah a giden aþk yolculuðunda yol göstericimizdir. Ben kim, o büyük sultan hakkýnda yazmak kim... Efendim in izniyle küçücük aklýmýn algýladýðý kadar yazabilirim ancak. Doðduðumdan beri hayat yolunda düþe kalka yürüyordum. Sýnavlar, mücâdeleler, yenilgiler ve zaferlerle karmakarýþýk bir yolda, nefsimin liderliðinde ilerliyordum. Artýk içimde bir kuraklýk baþlamýþtý. Tatminsiz ve mutsuzdum. Hayatýn rutin gidiþine uyuþmuþ gözlerle bakýyordum. Bir çýkýþ yolu olmalý diye düþünüyordum. Bir þey eksik hayatýmda, ama ne? Aþktý kuþkusuz, ama kime meyletsem tokat yemiþtim. Artýk o kibirli bakýþlarým inmiþ, boynum bükülmüþ, bir yardým umarak yolumda yürüyordum. Bu uyuþturulmuþ hâlim ya hep sürsün ya da artýk bitsin diye söylenirken birinin karþýmda durduðunu hissettim. Kafamý hafifçe kaldýrmýþtým ki gözyaþlarým sel olup akmaya baþladý. Aðladýkça ruhumun üzerindeki katranlaþmýþ tortu temizleniyordu sanki. Ruhum koþup O na sarýldý. Ezeldendi tanýþýklýklarý. Ben hâlâ aðlýyordum, ama sevinçliydim. Annesini bulmuþ bir çocuk gibi mutluydum. Efendim Ken an Rifâî Hazretleri ile seferime kaldýðým yerden devam etmeye baþladým. Seferimin amacý da deðiþmiþti artýk. Yolculuk, ilâhî aþka yolculuða dönüþtü. Bu yolda þartlar deðiþmemiþti; fýrtýna, kar, sýcak, kurak ya da sel, ne varsa oluyordu yine. Ama artýk benim tutunacak koca bir Efendim vardý. Þartlar ne olursa olsun, ben ne kadar savrulursam savrulayým, O hep yanýmdaydý. Meðer O zaten hep yanýmdaymýþ, dünyaya yollandýðýmdan beri. Fakat bu farkýndalýk, kurumuþ dünyama can suyu etkisi yarattý. Meðer ben hep mürþidime muhtaçmýþým. Bu kocaman dertli dünyada, Allah yolunu tek baþýma nasýl bulabilirdim? Efendim, sana teþekkür ederim, beni yalnýz býrakmadýðýn için... Her düþtüðümde kaldýrdýðýn için. Gözyaþlarýmý silip yola devam etmek için beni cesaretlendirdiðin için teþekkür ederim. Aþamayacaðým engellerde sýrtýna aldýðýn ve yoldan çýktýðýmda güzellikle tekrar yanýna çektiðin için sana minnettarým. Senin hakkýný nasýl öderim, bunca hatâ ve bunca günahla. Öðrettiðin ahlâký, edebi ve aþký hayatýma geçirme gayretindeyim. Çabalýyorum Anlattýklarýnýn kýrýntýsýný hâl edeyim inþaallah. Beni senden ayýrma. Âmin.

23

24 CÂBÝR ÝBN HAYYAN Câbir Ýbn Hayyan (MS ): Kimya ilminin kurucusu, kâmil bir bilim adamý Bir kimya mühendisi olmama raðmen ne yazýk ki ismini ilk kez geçenlerde Fuat Sezgin in Bilim Tarihi Üzerine Sohbetler kitabýnda duydum. Fuat Hoca nýn görüþüne göre dünyanýn gördüðü en önemli bilim adamlarýndan biri Metodolojisi ve yaklaþýmýyla hem yeni çýðýrlar açmýþ, hem de þu an uygulamada olan modern bilimsel metodun temellerini atmýþ. Ýbn Hayyan bir müslüman. Bu ayrýntýyý söylemiþ olmak için söylemiyorum. Hem bilim insanlarýnýn, hem müslümanlarýn, hem de genel anlamda tüm insanlarýn derin derin tefekkür etmesi gereken bir yönü onun müslümanlýðý Sebebini açýklamaya çalýþayým. hüseyin gökhan Bilim insanlarý bunun üzerinde durmalý. Bilindiði gibi özellikle batý âleminde din ve bilim pek ayný cümlede anýlacak kavramlar deðillerdir. Bu düþünceye göre din mâneviyatý, bilim ise maddiyatý temsil eder ve bu ikisini ayrý ayrý baðlamlarda düþünmek gerekir. Bilim yapýlýrken mâneviyat, laboratuvarýn kapýsýnda bekler, Tanrý ile münasebetlerde de akýl kilisenin kapýsýnda býrakýlýr. Bunun sonucu olarak da bilim ancak ve ancak hayatý kolaylaþtýrmak, doða üzerinde tahakküm kurabilmek, ya da daha ucuza daha çok üretebilmek gibi pragmatik amaçlara hizmet eden bir müessese olur. Ayný düþünceyle din de dünya hayatýnýn dýþýnda, gündelik hayatla ancak dolaylý baðlarý olan bir pratiktir.

25 Ýbn Hayyan a göre ise eðer Allah yarattýysa, her þeyin O nun ilmi dâhilinde olmasý þarttýr. Hislerin dahî bir hesaba dayanmasý gerekir. Eðer yapabiliyorsa insan, canlý bir hayvaný dahi teþekkül ettirebilir. Bu Allah ýn yaratmasý ile ayný deðildir ve Ýslâm a muhalefet etmez. Yine Fuat Sezgin in kitabýnda bunun en çarpýcý ifadesini, yahudi bir bilim tarihçisi olan Franz Rosenthal dan öðreniyoruz. Diyor ki, Eðer Ýslâm, bilimi bilim olarak teþvik etmeyip de, bilimin insan hayatýna menfaati bakýmýndan veya baþka bakýmlardan teþvik etmiþ olsaydý bu, bilimlerin Ýslâm dünyasýnda bu kadar geliþmiþ olmasýna kâfi gelmezdi. Bilimin altýn çaðýndaki müslüman âlimlerin en büyük özelliði, ilmi bir tefekkür, bir zikir, bir hizmet vâsýtasý telâkki etmeleri. Bunun üzerinde tüm insanlar da durmalý. Sadettin Ökten in farklý medeniyet tasavvurlarýný tartýþtýðý yeni kitabýnda Ýslâm ýn en önemli özelliði böyle anlatýlýyor. Ýslâm, hayatýn bir kenarýnda, bir köþesinde kendisine zaman zaman rücû edilen bir eylem deðil, hayatýn içinde mündemiç, hayatýn ta kendisi olan bir dindir. Ýslâm her yerde Allah ý zikretmek, O nunla beraber olmaktýr. Sadettin Hoca ya göre bu, dünyadaki tüm pragmatik tezlerin anti-tezidir. Ýnsanýn ne için ürettiðinin, ne için çalýþtýðýnýn, ne için yaþadýðýnýn ve yaþattýðýnýn doðrudan cevabýdýr. Câbir Ýbn Hayyan gibi kimyasal bir fenomeni gözlemleyip orada gördüðü cemâlullah ile mânen tatmin olmak, sonra da oradan öðrendiðini maddî dünyada hizmet için vesile kýlmaktýr Ýslâm. Bunun üzerinde özellikle müslümanlar durmalý. Müslüman olmak için belki Ýbn Hayyan kadar büyük hizmetlere vâsýta olmuþ olmak gerekmiyor. Fakat her müslümanýn hayat istikâmetinin en az bu büyük âlim kadar Allah a odaklanmýþ olmasý þart. Elhamdülillah müslümaným diyebildikten sonra derin derin düþünmek lâzým gelir. Bizim istikâmetimiz nereye? Sabah kalktýktan sonra akþam yatana dek ne için çabalýyoruz? 1924 kanunu çýktýðýnda Ýstanbul da en mûteber tekkelerden birinin þeyhi olan, bu itibarla bu kanundan en kötü þekilde etkilenmesi beklenilecek zat olan Efendimiz Ken an Rifâî Hazretleri, bu hâli tefekkürü arttýrmak için bir vesile olarak görmüþtür. Belki o zamanlar câmiyi ya da tekkeleri Ýslâm ýn pratik sahasý olarak görmeye baþlayan insanlara buyurun! demiþtir bir anlamda, Yapan, yaptýran Allah deðil midir? Öyleyse buyurun bu hâli zikrinizi hayatýn tüm zamanýna, tüm mekânlarýna yaymak için bir vesile edinin! Onun doksan yýl önce söyledikleri, bugün hâlâ zamanýmýzýn çok ilerisinde bir tasavvurdur. Bu tasavvur, Hicret in ilk asrýnda ve sonrasýnda Câbir Ýbn Hayyan ve onun gibi binlerce müslüman tarafýndan yaþanmýþ olmakla beraber, bugünümüzün hâlâ çok ilerisindedir.

26

27 Bir þâh-ý felek-mertebedir Hazret-i Ken'ân Dünyâyý tutar velvele-i devlet-i Ken'ân Bâlâsýna "Hayy" ismi celî hatla yazýlmýþ Hak burcuna merkûz ezelen râyet-i Ken'ân Mehdî dese az, mürþid-i kâmil dese nâkýs Ta'rîfine sýðmaz kalemin hâlet-i Ken'ân Hayru'l-halef-i emced-i sultân-ý Rifâî Itlâký olur lâyýk-ý kutbiyyet-i Ken'ân Bilsin bunu burhan arayan yerde semâda Münkirleri ilzâma yeter hüccet-i Ken'ân Altýnda safâ tahtý, vefâ tâcý baþýnda Bir saltanat-ý bahîredir kudret-i Ken'ân Bî-hadd ü tenâhî kerem-i mahz-i ilâhî A'yânda kemâhî görünür satvet-i Ken'ân Bin kerre yener Sâm'ý da bir abd-i zaîfi Te'yîd edecek olsa eðer kuvvet-i Ken'ân Ýsbât-ý kemâlâtýna þâhid þu ki bi'l-fevr Ýhvâný muhabbetle bürür heybet-i Ken'ân Tefsîr-i hakîmânesidir sûre-i Nûr'un Aþk u nazar erbâbý için sîret-i Ken'ân Pür-þevk ilâhîleri var cana safâ-bahþ Hepsinde ayandýr nükte-i hikmet-i Ken'ân Kemâl Edîb Kürkçüoðlu

28 BABAM Zaman yine gerilere doðru akýyor. Beþ altý yaþlarýnda bir kýz çocuðu var sahnede. Gökyüzünde vaatkâr ama aldatýcý bir güneþ, dallarda erguvanlar. Bahar geliyor besbelli. O cumartesi gününü hiç unutmaz kýz çocuðu. O gün -aslýnda evlerine çok da uzak olmayan- Göztepe Parký na gitme telâþýnda. Göztepe Parký o zamanlar baharý boðazýna kadar taþan lâlelerle karþýlamaktan henüz çok uzak. Ýki tel salýncak ve azýcýk güneþ görse iyice kora dönen parlak demiri ile kayarken bacaklarýnýzý yakmaya meyyal bir yüksek kaydýraktan daha fazlasý deðil. Gerisi kocaman arazi. emine ebru Kýz çocuðu o gün kaydýraktan daha fazlasýna tâlip. Park istisnâî dönemlerinden birini yaþýyor; bir sirki aðýrlýyor. Babasý söz vermiþ, sirke götürecek bu kýzý. Sabýrsýz meþrebiyle annesine günü dar etmiþ; akþama kadar dakikalarý bir bir sayarak babasýnýn dönüþünü beklemiþ. Sonunda vakit geliyor; kendisine o yaþýnda bir devden bile daha büyük gelen baba elini tutarak sirk çadýrýnýn içine süzülüyor. Heyecaný çabuk geçiyor küçüðün. Sirk tam bir hayal kýrýklýðý oluyor ona. Bir çeliþkiler yumaðý Komik olmaya çalýþtýklarý ölçüde kendisine hüzünlü ve ürkütücü gelen palyaçolarý görüyor. Zorla tutulduðu belli olan hayvanlarýn çilesine ortak oluyor. Aslýnda havada sallanan genç kýz ve erkeklerin cesaretini seviyor ama onlar da parlak ve vücuda yapýþýk kýyafetleri ile en az uzaylýlar kadar

29 yabancý ve uzak geliyorlar ona. Çadýr büyük bir dünya ve içindekiler yabancý. Ürküyor. Evinin güvenini arýyor. Neyse ki babasý yanýnda. Bir þey olursa kurtarýr onu. Ayrýlmaz yanýndan. Öyle de oluyor. O geceden en çok sirke gitmeden önceki heyecaný ve eve döndükten sonraki mutluluðu hatýrlýyor. O küçük kýz büyüdü artýk. Çocukluðunun en akýlda kalan hâtýralarýndaki sirkten çok geniþ ama daha yabancý bir dünyanýn içine daldý. Bu dünyanýn da aslýnda sirke benzediðini farkedeli çok oldu. Renkli ve dýþarýdan câzibeli olduðu ölçüde güvenilmez ve tehlikeli. Babasýndan dürüst olmayý, gayretlli olmayý, karþýlýksýz hizmet etmenin zevkini, helâl lokma yemeyi öðrendi. Babasý helâl lokma ile besledi onu. Bunun için hep müteþekkir ona. Ömrünce de olacak. uyaran, bazen terbiyesi için cezâlandýran ama vazgeçmeyen, sevmeyi býrakmayan. Güven duygusunun kaynaðý. Babasýnýn da babasý. Güzel efendim Ken an Rifâî... Bu sayfalar isminize ayrýldýðýnda merak ediyorumdiðer arkadaþlarým da yazýlarýný yazarken benim kadar zorlanýyorlar mý? Aslýnda temasý ne olursa olsun bu sayfalarda yazdýðýmýz her satýr sizi anlatma çabamýzýn bir parçasý deðil mi zaten? Yaþarken sizin ruhunuzun bir ismi sýfatýyla baþaramasak da- rýzanýza uymaya çalýþma gayretimiz de hayatýmýzýn satýrlarý deðil mi? Siz sultaným ve sultaným da siz deðil misiniz? Ve benim en büyük korkum sizin muhabbetinizi yitirmek olduðu ölçüde en büyük ümidim de bir kere tuttuðunuz eli býrakmayan yâr-i vefâdar oluþunuzun verdiði güven deðil mi? Kýz bir gün bir babasý daha olduðunu öðrendi. Bezm-i elestte kendisini sahiplenmiþ, yaþam sirkinde aradýðý güveni gönlüne zerk eden mânevî babasýný buldu. Ya da daha doðru tâbirle ezeldeki babasý zamaný gelince kendini âþikâr etti. O ki nûr-u Muhammedî nin bu devirde yanan kandili, devrin sahibi. Evlâtlarýnýn acýsýný toptan ve peþinen çekmiþ baba. O ki, ne kadar âlem varsa evlâdýnýn elini bir lâhza býrakmayacak olan Henüz ilk adýmlarýný atmaya çalýþýrken, parmak uçlarýnda acemice koþan ve düz yolda sürekli sapan bebeðini þefkatle yola döndüren... Hatâ yaptýðýnda bildiren,

30 Ken an Rifâî Hazretleri nin þerhi ile Mesnevî-i Þerif in III. Cildinden bir kýsým... Suyu görmüyor musun? Evvelâ su nereden geliyor? Bâlâdan alçaða gidiyor. Sonra alçaktan yine yukarý gidiyor. Buðday da öyle deðil mi? Buðday da evvelâ ekicinin elinden veyâhud anbardan aþaðý atýlýyor. Ne güzel baþaklar þeklinde yükseliyor. Ve insana gýdâ oluyor. Ýnsana karýþýp insan sýfatýný kazanýyor. Yaðmur da evvelâ buluttan alçaða tenezzül ediyor, sonra terslikten bulut olup yine semâya gidiyor. Bunlardan da anlaþýlýyor ki, her kim ki tevâzu eylerse, Cenâb-ý Hak onun mertebesini refi ve menzilesini þerîf eder. Tekebbür edeni alçaltýr. Tevâzu ediniz ki, Allah Zülcelâl sizi yüceltsin.

31

32 aðlamakla tayyedersin Bismillahirrahmanirrahim De ki: Rabbimin kelimelerini anlatmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar daha ilâve edilse Rabbimin kelimeleri tükenmeden önce denizler tükenirdi. (Kehf,109) "Dilerim ki kalem, aczini bilsin, öðrendiklerini yanlýþ aksettirmekten,yolunda, izinde sürçüp düþmekten, verilen emeklerin nankörü olmaktan korksun. Bu kalem, hiç deðilse, onun yonttuðu gibi kalsýn, "Belî" denen ezel ahdi sadâkati üzre durup edebi taþýrmasýn. O kadar ki, Dost'a hoþnutsuzluk verecek bir çift söz dahi edecekse, râzýdýr, þimdiden kýrýlýp bir köþeye atýlsýn." Kalem, bu edebin umutsuzluða kapýlmayý nasýl yasakladýðýný da þöyle anlatýyordu: sezin özdemir Kur'ân-ý Kerîm'in hakîkati olan, varlýðý ve yokluðuyla her nefes O mânâyý nakþ eden Ýnsân-ý Kâmil ummânlarýný idrâk etmek, küçücük aklý ve gönlüyle bir katreye düþmemiþti. "O" kelimeyi anlatacak olan O'nun kelimelerinden baþkasý olamazdý. Katreye düþen ise, katreliðini hatýrlayýp, ummâna karýþmaya çalýþmak ve sonra ummânýn muazzam aþký ve güzelliði ile ona tenezzülünü niyâz etmekti... Tû megû mârâ bedân þeh bâr nîst Bâ kerîman kârha düþvâr nîst "Benim o yüksekliklere çýkmaya gücüm yok deme, Kerîm olanýn eteðine yapýþ, seni çýkaracaktýr." Saçýnýn her teli Dost kesildiði halde, aczini kendine hatýrlatan Kalem'le baþladý yol; "Küçük kýz! Mektebe baþladýðýn gün hocan ilk iþ sana harfleri öðretmiþti. Az sonra bu öðrendiðin harfleri birbirine çatma temrinleri yaptýn ve böylece kelimeler meydana çýktý. Sonra bunlarý sýraladýn ibâre oldu. Böylece de okumayý söktün. Artýk büyüdün; mektep bitti. Þimdi yeni bir dershâneden içeri giriyorsun. Ben de sana ilk iþ, bu kitapsýz kalemsiz kazanýlan ilmin baþ harflerini öðreteyim: Gülümseme ve utanma. Ýþte yavrum bunlar aþk kitabýnýn ilk harfleridir. Ammâ harflerin kelime, kelimelerin ibâre, ibârelerin sâhife olmasý için, daha birçoklarýný bilmen gerektir. Sana burada onlarý teker teker öðretmeye kalkarsam dâvâ uzun düþer. Yalnýz, ýztýrap denen bir harf vardýr ki bunu hepsinden evvel öðrenmeye çalýþ; zîra onu ihtivâ etmeden mânâ kazanmýþ hiçbir kelime, hiçbir cümle yoktur. Eðer ýzdýrâba yer vermemiþ bir ibâreye rastlarsan korkma: "Bunun aþk kitabýnda yeri yok" diye haykýr.

33 Neydi bu ýzdýrap? Acaba Ney in dinle dediði yakýcý sýrla, bahsettiði kanlý yolla bir ilgisi olabilir miydi? "Ýþit neyden nasýl hikâye ediyor, ayrýlýklardan þikâyet ediyor. Nâyistan'dan beni kestiler, benim nefîrimden kadýn ve erkek inlerler Ben öyle bir sîne isterim ki firâktan þerha þerha olmuþ olsun, tâ ki derd-i iþtiyâkýn þevkini ona söyleyeyim." "Allah aþkýyla dökülen gözyaþý ve yürek yanýðý þehidin kaný gibidir," diyen Dost ise ayný mânâyý þöyle anlatýyordu: Aðlamakla tayyedersin menzil-i maksûdunu, Göz yaþýndan abdest al da gözle gör mâbûdunu! Benliðin dâvâsýný terkeyle, gafletten çekil, Âþýk ol Ken'ân dilersen görmeðe mâþûkunu! Aþk bir nevi acý çekmekten zevk alma sanatýydý belki de... Ýþte Mesnevî de bunu söylüyordu: "Bahçeler nasýl güneþ ve yaðmurla, yâni ateþ ve su ile þenleniyorsa, sen de gönül bahçeni, aþk güneþi ile ve istiðfar yaþlarýnýn yaðmurlariyle þenlendir. Böyle candan aðlamaktaki derin zevki tat! Zîra gözlerden akan yaþýn zevkini ekmek ve dünya âþýklarý bilmez, Hak âþýðý bilir. " "Ne mutlu o göze ki onun için aðlayýcýdýr, o ne mübârek gönüldür ki, onun ateþiyle yanýcýdýr. Her gözyaþýnýn sonu tebessümdür, âkýbet görücü kimse ne mübârek bir kuldur. Nerede ki bir akar su ola, orada yeþillik vardýr, nerede ki bir gözyaþý aka, orada rahmet peydâ olur. Bostan dolabý gibi gözü yaþlý ve inleyici ol, tâ ki canýn baðrýnda yeþillikler bitsin. Gözyaþý istiyorsan, gözü yaþlý olanlara merhamet et, zayýflara rahmeyle ki rahmet bulasýn." Ruhunun doðurduðu evlât ise þöyle anlattý: Bir gün Konak'ta, salonda bir levhada yazýlý olan yazýlarýn mânâsýný sordum. Salon ihvanla doluydu. Kendileri anlatmaya baþladýlar: "Hazreti Ahmed er-rifâî, hacca gittiklerinde Medine'ye varýp Peygamber Efendimiz'e þöyle hitapta bulunuyor: 'Her zaman ruhumla gelir sizi tavaf ederdim. Bu kez nöbet vücûdumda, uzatýn mübârek elinizi de o eli öpmekle dudaklarým þerefyâb olsun.' Bunun üzerine bütün hacýlarýn gözü önünde Türbe-yi Saadet'ten el uzanýyor ve Hazreti Ahmed er- Rifâî o mübârek eli öpüyor ve sonra sonsuz tevâzu ile "Allah'ýný seven bana bassýn da geçsin" diyor. Fakir bunlarý duyunca öyle aðladým ki sanki gözlerimden seller aktý. Sultâným yerlerinden kalktýlar, fakirin önüne geldiler, "Al bu mendili, o gözyaþlarýný sil; çünkü Allah için dökülen gözyaþlarýnýn kýymetini ancak biz biliriz" buyurdular.

34 Nasýl bir sýrdý bu? Farklý duygularla dökülen gözyaþlarýnýn, mikroskop altýnda incelendiðinde farklý þekil ve formlar aldýklarýný okumuþtu katre... "Belki de," dedi. Onlarý anlatmakla insan þifâ buluyordu muhakkak ama sözü kýsa kesmek lazýmdý vesselâm.. Ve yolun sonu da yine Kalem'in sözleri oldu: Cennet neresi? dediler. Senin olduðun yerdir... dedim. Cehennem neresi dediler. Senin olmadýðýn yerdir... diyecektim, ama diyemedim. Senin olmadýðýn yer yok ki... Âh, vallah da yok, billâh da yok Allah'ým... Katre, tüm hatalarýn kendine ait olduðunu itiraf etti, tüm güzellikler ise onu ummânýna kavuþturan Nûr'a aitti.. sezin özdemir Ýzinden, gözünden, sözünden özünden Allah ayýrmasýn. Ey Hakk'ý bildiren, ona götüren, perdeyi kaldýrýp onu gösteren... Hakk'ýn var olduðunu, varlýðýn Hak olduðunu, görünenin gösteren, gösterenin görülen olduðunu bildiren! Bu dünyâda, o dünyâda, Allah senden ayýrmasýn...

35

36 umut alihan dikel GÖNÜLLERARASI

37 "O bana misafirdir. Ben onu evime gelen bir misafir gibi hoþlarým." Ken an Rifâî Hazretleri Eve misafir gelecek. Yaþarken uyunan, üstünde çatýsý olan dört duvarlý bir ev var. Bu duvarlardan dýþarý þikâyetin naðmesi çýkmaz çünkü içeride þikâyetin kendisinden eser yoktur. Memnuniyetten ve þükürden baþka birþey bulunmaz. Nihâle, mutfak sehpasýnýn üstünde memnuniyetle durur. Tencereler, yýkanýp rafýna konulmuþ bir hâlde yemek piþirilmesine bulunduklarý katký için þükretmekte. Masa, üstüne yerleþtirilmiþ lâmbanýn loþ ýþýðýndan çok memnun. Piþmiþ yemeklerin güzel kokusu da tertemiz koridorlarda oda oda gezip selâm etmekte. Aþk ile örülmüþ duvarlar arasýnda bir temizlik rüzgârý her dâim esmelidir ki güzel kokular evi kuþatsýn. Burada belirtilmeli ki temizlik, imandandýr. Ýmanýn da kanýmca yaþý yoktur. Her nefesimizde içinde olduðumuz evi nasýl daha temiz hâle getiririz ve bu temizliði koruruz diye gayret edilse ne hoþ olur Eve misafir gelecek. Heyecanla harekete geçeriz. Onu tertemiz etmek isteriz ki ev gözlere güzel görünsün. Gözlerin güzel gördüðü ev de güzelleþir. Evin güzelliði, gönlün güzelliði olur. Gönlü güzel olanlarýn evlerinin de güzel olacaðý kanaatine varmak bu hâlde çok kolay... Eve gelen, sonsuz görünüþlerle her yönden gelir ve adýna da misafir derler. Aslýnda O sahiptir de bize misafirliðe gelmektedir. Bize emânet edilmiþ bu evlere sahip çýkýyor muyuz? Gayretimizi bu evi güzelleþtirmek için gösteriyor muyuz? Bir kere yapýp durmaktansa bunu dâimî hale getiriyor muyuz? Evimizin her köþesini O'nun için tertipliyor muyuz? Evin varlýk sebebi, misafire açýlacak kapý ihtiyacýndan fazlasý deðil, çünkü misafir için var. Evin barýnaný da hizmet etmek ister. Sevgisinden yerinde duramaz. Aþkýndan bir saniye bile boþ vakit geçirmek istemez. Devamlý ya temizliktedir ya da piþirmekte. Yeter ki geleni ve gideni olsun. Gelen gitsin. Giden de gelsin. Takýlýp kalmaz. Gözü her dâim misafir görür. Bilir ki her gelen gidecektir. Giden olursa gelen de olacaktýr. Geleni edeple aðýrlamak gideni rýzâyla uðurlamak ister. Gönüller her dâim misafirliðe hazýr olur inþaallah.

38 sesil pir aþk, edep ve irfan

39 Bir küçük kýz, ayaklarý çýplak Ayakkabýlarýný evde unutmuþ, Hiddetten kor olmuþ gözleri, çakmak çakmak Koca bir tel kapýya yaslanmakta, topacýk elleri ürkek Kapýnýn kenarýna iliþiyor sessizce, huzurla uykuya dalýyor.. Aradan tam tamýna on altý sene geçiyor. Ýnsanlar göçüyor, kýtalar deðiþiyor, okullar bitiyor. Genç kýz, bir anne ile tanýþýyor. Aþk buluyor, kendini görmeye, hakikati yaþamaya baþlýyor. Bir gün o anne hadi yarýn sen de gel Fatih e diyor. Genç kýz o sabah kendini bir zamanlar kapýsýnda uyuyakaldýðý konaðýn önünde buluyor. Ürperiyor, korkuyor önce, bu nasýl iþtir? diye düþünüyor, anlayamýyor. Sonra dinlediði hikâyeyi anýmsýyor: Getiren ve götürenin bir olduðunu. Her yanýmýzýn ilim, her anýmýzýn ipuçlarýyla, iþaretlerle dolu olduðuna imân ediyor.. Bugünlerde soruyorlar kadýna tanýdýklarý, "Kimdir Ken an Rifâî Hazretleri" diye? O an kalemin ucu kýrýlýyor. Biz aþk, edep ve irfan ikliminde buluþtuk diyebiliyor kadýn. Öyle de deðil mi zaten? O kâmil insan bize mârifetin mânâ âlemine yükselebilmek olduðunu anlatmýyor mu? Ve bu âleme yükselebilmek için maddî âleme baðlayan baðlardan kurtulmasý gerektiðini O vakit söylenecek söz yoktur dilde. Zira bize düþen görev, kendisinin mirâsýna sahip çýkýp yollarýndan tevhide ulaþmaktýr, nasipse Allah bizleri o hikmetli yola revân etsin inþaallah

40 yavuz celep RAMAZAN FARKINDALIKLARI

41 Ýftar anýnda orucu suyla açarken bardaðýn doluluk oranýna dikkat ederim. Yarýsýna kadar doldurulmuþsa tamamýný doldurup sonra içerim suyu. Yarýsý dolu bir bardaðýn boþ kýsmýna takýlmayýp dolu kýsmýyla meþgul olmak bana hep zor gelmiþtir. Bardaðýn dolu tarafýyla yetinmeye çalýþmaktansa tamamýný etkin hale getirmek için çaba sarfetmeyi tercih ederim. Mücadele etmeyi sevdiðimden sanýrým... Ya da buna açgözlülük de diyebiliriz. Ama açgözlülük biraz kolaycý bir taným olabilir. Zira pasif bir hal yaratmanýn en güçlü yöntemidir suçlamak. Ve suçlamak en kolayýdýr. Bunu sýkça yaparým aslýnda. Ne zaman bir þeyi yapabilecek gücü kendimde bulamasam, o noktada kendimi yetersiz ve eksik ifade eden suçlayýcý bir tanýmýn arkasýna saklayýp durumdan kurtulmaya çalýþýrým. Böylece içinden çýkamadýðý bir durumdan kaçmaya çalýþan korkak bir yürek deðil de, kendi eksiðinin farkýna varabilen ve eksiklerini çekinmeden kabul edebilen erdemli bir ruh taþýdýðým hissiyle, ulvî bir varlýk olarak, bulunduðum makamdan bir üst makama yükselmiþ olmanýn gizli gururu ile tatlý bir zevk içine düþerim. Mütevâzi olmak, mevcut olan her þeyin Hakk a ait olduðunu idrak etmek ile yokluðun ve fakirliðin kutsallaþtýrýldýðý pasif ve âciz bir hayat yaþamak arasýnda ciddi bir uçurum var. Hiç olmaya çalýþma gayreti büyük bir kibri de beraberinde getirebiliyor. Okuyup öðrendikçe daha mânevileþmiþ, mânevileþtikçe daha hiç olmuþ ve hiçleþtikçe mübârekleþmiþ bir algýnýn esiri olmak Tabiî, silsile aynen böyle ilerler. Sonra etrafýmýzda, mânevî bilgiden yoksun olduðuna ve bu sebeple de hayat boyu problemler yumaðý içinde yaþayacaðýna inandýðýmýz bir sürü zavallý oluþur. Zavallýdýrlar çünkü bizim bakýþ açýmýza sahip deðildirler ve bizim yaþadýðýmýz zevkten mahrumdurlar! Ramazan ayýnýn, tefekkürü ve farkýndalýðý körükleyen yönüne hayranlýðým her sene artar... Sonuç? Ýki yüzlü soðuk bir buzdaðý; görünen yüzü tevâzu ve sükûnet karýþýmý erdemli bir hâl, görünmeyen yüzü korkak ve þiþkin bir ego... Sanýrým tevâzu ve hiçlik konularýndaki fikirlerim radikal bir deðiþim içinde.

42 dekorasyon EVDE HUZUR deniz havasýný evinize getirin! Evinizde denizin ferahlýðýný ve serinliðini hissetmek için küçük dekorasyonlar hazýrlayabilirsiniz. Bir tepsi içerisine deniz temalý aksesuarlar ve mumlar yerleþtirerek eviniz için þýk bir dekorasyon yapabilirsiniz. duygu tükek aydýn Kavanozlarýn içerisine biraz deniz kumu ve topladýðýnýz deniz kabuklarýndan yerleþtirerek eviniz için sevimli aksesuarlar hazýrlayabilirsiniz.

43 Deniz kabuklarýný içiçe yapýþtýrarak þýk bir mumluk yapabilirsiniz. Deniz kabuklarýnýn kenarlarýný evinizin dekorasyonuna uygun reklerde boyayabilirsiniz. Bu ayný zamanda çocuklarýnýzla da yapabileceðiniz eðlenceli bir aktivite de olabilir. Eski sandalyelerinize doðal renklerde kýlýflar hazýrlayabilir, kýlýflarýn üzerine deniz yýldýzý, deniz kabuðu gibi motifler çizebilirsiniz.

44 nefes alan tarifler SELÂMÝÇEÞMELÝYÂKUBÝ BABA hurmalý kek

45 Hurmalý Kek Malzemeler: 380 gr. kýyýlmýþ hurma 1/4 tatlý kaþýðý karbonat 90 gr. yumuþamýþ tereyaðý 1 çay fincaný kahverengi þeker 3 yumurta 225 gr. un 1/4 tatlý kaþýðý tarçýn 1/2 çay kaþýðý dövülmüþ karanfil 1/2 çay kaþýðý toz zencefil Servis için krema veya dondurma Hazýrlanýþý: Fýrýný önceden 180 derecede ýsýtýn. 24 cm lik kek kalýbýnýzý yaðlayýn. Küçük bir sos tavasýnýn içinde hurmalarý 300 ml su ile kaynatýn. Kaynar kaynamaz hemen ateþten indirin ve karbonatla karýþtýrýn. Daha sonra 5 dakika dinlenmeye býrakýn. Daha sonra mikser ile karýþýmý akýcý bir kývama gelinceye kadar karýþtýrýn. Daha sonra yumuþamýþ tereyaðýný, þekeri ve yumurtalarý ekleyerek mikserle çýrpýn. Un ve baharatlarýn üzerine yavaþca tereyaðý ve hurma karýþýmýný ekleyerek ayný kapta birleþtirdikten sonra karýþtýrýn ve önceden hazýrladýðýnýz kek kalýbýna boþatýp 50 dakika fýrýnda piþirin. Piþen kekinizi fýrýndan çýkartýp 10 dakika dinlendirdikten sonra ters çevirip kalýbýndan çýkartýn. Dondurma veya krema ile servis yapabilirsiniz. Âfiyet olsun.

46 görüþmek üzere... görüþmek üzere... w w w. n e f e s y a y i n e v i. c o m h e r n e f e s d e r g i s n e f e s y a y i n e v i. c o m facebook.com/hernefesdergisi twitter.com/hernefesdergisi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan, Yücel Terkanlýoðlu Onaylayan Administrator Cumartesi, 23 Þubat 2008 Son Güncelleme Pazartesi, 27 Ekim 2008 Besteciler.org HTML clipboard Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp. Sezen Aksu 2 Onaylayan Administrator Pazar, 20 Mayýs 2007 Son Güncelleme Perþembe, 14 Haziran 2007 Besteciler.org Çok Ayýp Söz - Müzik: Sezen Aksu Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam. Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar

Detaylı

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar Yýldýz Tilbe 1 Onaylayan Administrator Pazar, 06 Mayýs 2007 Son Güncelleme Perþembe, 14 Haziran 2007 Besteciler.org ADAM OLSAYDIN Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar Kendini arattý, beni bulmadý yar Düþtüm

Detaylı

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam SÖZCÜKTE ANLAM 1 Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam BADEM AÐACI Ýlkbahar gelmiþti. Hava bazen çok güzel oluyordu. Güneþ

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25 ÝÇÝNDEKÝLER A. BÝRÝNCÝ TEMA: BÝREY VE TOPLUM Küçük Cemil...11 Bilgi Hazinemiz (Hikâye Yazmaya Ýlk Adým)...14 Güzel Dilimiz (Çaðrýþtýran Kelimeler - Karþýlaþtýrma - Þekil, Sembol ve Ýþaretler - Eþ Anlamlý

Detaylı

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55 Ramazan Manileri // Ahmet ağa uyursun uyursun Uykularda ne bulursun Kalk al abdest, kıl namaz Sabahleyin cenneti bulursun Akşamdan pilavı pişirdim Gene karnımı şişirdim Çok mani diyecektim ama Defteri

Detaylı

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. C i h a n D e m i r c i Damdaki Mizahçý 90 Yaþýnda Eskimeyen Bir Usta: Haldun Taner Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. 1986'da yitirdiðimiz Haldun Taner

Detaylı

Ýçindekiler Kayseri Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi Adýna Sahibi, Dernek Baþkaný Yayýn Yönetmeni Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü M. Orhan CEBECÝ Dergi Komisyonu Gamze POSTAAÐASI Rýfat DEDEMAN Danýþma Kurulu

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 Düzenleyen Administrator Salý, 15 Haziran 2010 Mersin Gazetesi KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 YAZIK Abidin GÜNEYLÝ-Mersin Küfürün adýný günah koymuþlar Etsem bana yazýk etmesem

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): - Yavrum ne oldu, niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Çocuk da: - Efendim, namaza gidiyorum.

Detaylı

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Aðaçlar gördüm yeryüzü yaþýnda; Gölgesinde yaz uyur, kýþ uðuldar baþýnda.

Detaylı

Şeytan Der ki Ey İnsan!..

Şeytan Der ki Ey İnsan!.. Şeytan Der ki Ey İnsan!.. Dengenin engelidir, şeytanların çengeli, Eûzu besmeledir, çengellerin engeli. KUR ÂN DİYOR Kİ! (Hesapları görülüp) iş bitirilince, şeytan diyecek ki: Şüphesiz Allah size gerçek

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar

Detaylı

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller yayın no: 117 PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN HİKMETLİ ÖYKÜLER Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi

Detaylı

A t t i l â Þ e n k o n

A t t i l â Þ e n k o n Atölyesi A t t i l â Þ e n k o n Ýmge Öyküler Atölyesi'ne gönderilen öyküleri bu sayýdan itibaren ben deðerlendireceðim. Ayný denizlerde, ayný beklentilerle seyretmiþ biri olarak, öykünün sularýna yelken

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

ÞUBAT 2011 16.sayý Tasavvuf Kültürü Dergisi osmanlý ve peygamber sevgisi editörden Merhaba Sevgili Dostlar, Bu sayýmýz, Hz. Peygamberimizin âlemlere rahmet olan mübârek doðumlarýna, Mevlîd Kandiline ve

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

Siz, Kimi Seviyorsunuz? Perşembe, 07 Ekim 2010 07:38

Siz, Kimi Seviyorsunuz? Perşembe, 07 Ekim 2010 07:38 Bütün mesele tam bir sevgi meselesidir. Sevgi kalpte başlar kalpte biter. Sevgi gönlün, kalbin eylemidir. Allah ın bir ismi de Vedud dur. Allah yarattıklarını sever ve bu dünya sevgi ile ayakta durur.

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri http://yenidunyadergisi.com// 2015 HAZİRAN sayısında yayınlanmıştır Ebû Hüreyre (ra) den Rasûlullâh In (sav) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: Kim inanarak

Detaylı

ali hikmet ÞEYTAN UÇURTMASI

ali hikmet ÞEYTAN UÇURTMASI 1 2 ali hikmet ÞEYTAN UÇURTMASI 3 ÞÝÝR DÝZÝSÝ Dizi Editörü HÝLMÝ YAVUZ Yayýn Yönetmeni : Ýlknur Özdemir Dizgi : Serap Kýlýç Düzelti : Fulya Tükel Montaj : Mine Sarýkaya Kapak Düzeni : Semih Özcan Ýç Baský

Detaylı

Bettina Knab Tel: 08204 / 29 89 95. Þu anda çocuðunuzla tedavi için hastanede bulunuyorsunuz. Bu elbette sizin ve aileniz için kolay bir durum deðil.

Bettina Knab Tel: 08204 / 29 89 95. Þu anda çocuðunuzla tedavi için hastanede bulunuyorsunuz. Bu elbette sizin ve aileniz için kolay bir durum deðil. Bettina Knab Tel: 08204 / 29 89 95 Marktstraße 13 e-mail: bettina.knab@gmx.de 86866 Mickhausen - Münster Sayýn annebaba, Þu anda çocuðunuzla tedavi için hastanede bulunuyorsunuz. Bu elbette sizin ve aileniz

Detaylı

============================================================================

============================================================================ SATILIK 56 CHEVY Gönderen : Turgay - 16/01/2008 02:15 Arkadaþlar satýlýk bir 56 chevy resmi buldum ama çeþitli nedenlerden dolayý burada yayýnlamak istemiyorum. Ýlgilenen arkadaþlar buraya cevap olarak

Detaylı

Ramazan ve Bayram Ramazan Ramazan Allah a yakınlaşmak için yegane bir zaman. Allah dünyada kendisi ve insanlar arasına perdeler koymuş. Bu perdeleri açmak ve aşmak, Allah a yakınlaşmak, onu hissetmek için

Detaylı

Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý

Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý Ö m e r A y h a n Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý Tanzimat edebiyatýnýn düzyazý yazarlarý, öyküden çok romana eðilmiþ, öykü türündeki verimleri, neredeyse romana yaklaþan oylumlarýyla

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma KURAN'I KERİM TÜRKÇE MEALİ (DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI) 50-KAF SURESİ Mekke'de inmiştir. 45 (kırkbeş) âyettir. "Kaf" harfi ile başladığı için bu adı almıştır. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla. 1.

Detaylı

EYLÜL 2010 12.sayý Tasavvuf Kültürü Dergisi m ý s r î n i y â z i editörden Bu sayýmýzý ünlü mutasavvýf Niyâzi Mýsrî Hazretlerine ayýrdýk. Turkkad Ýstanbul Þubesi tarafýndan bu ay içinde gerçekleþtirilen

Detaylı

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23) Dedikodu (Gıybet) Gıybet Dedikodu (gıybet), birisinin yüzüne söylenmesinden hoşlanmadığı şeyleri arkasından söylemektir. O kimse söylenen şeyi gerçekten yapmış ise bu gıybet, yapmamış ise iftira olur (Hadis,

Detaylı

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE Ekim 2013 Sayı 1 Yazar; HARUN ŞEN 1 İçindekiler KALDIRIMLAR 1... 3 DİYET... 4 ÇOCUKLARINIZA ZAMAN AYIRIN... 5 2 KALDIRIMLAR I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama

Detaylı

TEMMUZ 2010 10.sayý Tasavvuf Kültürü Dergisi t ö v b e editörden Tövbe ye Dair... Af günaha aþýkmýþ derler... Bu sözü ne zaman duysam günah, piþmanlýk, sabýr, tövbe ve af mevhumlarý beraber gelir aklýma...

Detaylı

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108 Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4 Fakrnâme Vîrânî Abdal Yayına Hazırlayan Fatih Usluer ISBN: 978-605-64527-9-6 1. Baskı:

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN

GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN 1 ÝMTÝYAZ SAHÝBÝ MUSTAFA KOÇ GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN BASKI YERÝ ÇAÐLAYAN A.Þ. TS EN ISO 9001:2008 SER NO: 300-01 SARNIÇ YOLU ÜZERÝ NO:7 GAZÝEMÝR / ÝZMÝR TEL: 0

Detaylı

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak   dersek h 6. olarak sadaka verme. M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ Her yönüyle edip (edebiyatçý) ve öðretmen Ýbrahim Zeki Burdurlu nun ölümsüz bir yapýtý elinizi öpüyor. Burdurlu bu çalýþmasýnda, cennet Anadolu nun deðiþik yörelerinden

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,

Detaylı

Fatih Baþtürk DÖNEMEM SANA. sevdim yürekten anlamadýn sen. dur gitme dedim dinlemedin sen. yalvara yalvara geriye dönsen

Fatih Baþtürk DÖNEMEM SANA. sevdim yürekten anlamadýn sen. dur gitme dedim dinlemedin sen. yalvara yalvara geriye dönsen Fatih Baþtürk Onaylayan Administrator Çarþamba, 20 Haziran 2007 Son Güncelleme Salý, 03 Haziran 2008 Besteciler.org DÖNEMEM SANA sevdim yürekten anlamadýn sen dur gitme dedim dinlemedin sen yalvara yalvara

Detaylı

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? Kişisel gelişim, insanın gelişimi merak etmesi, yeni insanlar tanıması, gazetede güzel yazı yazan veya kitap yazmış insanları merak ederek onları tanımak, sadece yazılarından

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15 ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1 Anlam Bilgisi SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15 CÜMLE ANLAMI...16 Öznel ve Nesnel Anlatým...16 Neden - Sonuç Ýliþkisi...16 Amaç - Sonuç Ýliþkisi...16 Koþula

Detaylı

============================================================================

============================================================================ 1973 Caprice Gönderen : alparslanbirinci - 14/11/2010 21:19 Yeni aldýðým 1973 Caprice'in fotolarýný sizinle paylaþmaktan mutluluk duyuyorum http://img602.imageshack.us/img602/720/21854026.jpg http://img202.imageshack.us/img202/3420/dsc02025rx.jpg

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye

Detaylı

Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı. Kek yapıyoruz.

Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı. Kek yapıyoruz. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı Mutfak Etkinliği Sohbetler Yaşayan değerlerimizden Görevlerimizi Bilmek ile ilgili sohbet ediyorum. Görevlerimizi yerine getirme konulu sohbet ediyorum.

Detaylı

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam)

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam) ve referanslar ve elbette tarihsel ve entelektüel ardalan ileri derecede önemlidir. Çünkü genelde Batýlý kavramlar, kendilerinde ne olduklarý na bakýlmaksýzýn (aslýnda akademik ve entelektüel bir soruþturmanýn

Detaylı

Yayınevi Sertifika No: 14452. Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

Yayınevi Sertifika No: 14452. Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS Yayınevi Sertifika No: 14452 Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu İç Düzen ve Kapak: Cemile Kocaer ISBN: 978-605-9723-51-0 1. Baskı:

Detaylı

Cümlede Anlam İlişkileri

Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede anlam ilişkileri kpss Türkçe konuları arasında önemli bir yer kaplamaktadır. Cümlede anlam ilişkilerine geçmeden önce cümlenin tanımını yapalım. Cümle, yargı bildiren,

Detaylı

AYLIK BÜLTEN-MAYIS 2013 OKUL ÖNCESİ EĞİTİM SINIFI

AYLIK BÜLTEN-MAYIS 2013 OKUL ÖNCESİ EĞİTİM SINIFI AYLIK BÜLTEN-MAYIS 2013 OKUL ÖNCESİ EĞİTİM SINIFI OKUL KURUCUMUZ : ASİYE ÖZTÜRK OKUL MÜDÜRÜMÜZ : F.BİLGE ÖZALP ANAOKULU BİRİMİ ANAOKULU ÖĞRETMENLERİMİZ : TÜLAY DÖNMEZ : NURCAN SAYIN : FATMA ŞAHAP BRANŞ

Detaylı

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar ÖÐRENME Öðrenme, bireyin çevresi ile etkileþimi sonucu kalýcý olan davranýþ kazanmasýdýr. Öðrenme planlý ve düzenli etkileþim sonucu olur. Eðitimde hedef, toplumun geliþimine katký saðlayacak bireyi geliþtirmektir.

Detaylı

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Hz. Ali (kv) bildiriyor: Resulullah (sav) bir gün beni huzuruna çağırdı: "Ya Ali! Senin bana yakınlığın, Harun Peygamberin Musa Aleyhisselama olan yakınlığı gibidir.

Detaylı

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır. Ciddi olarak Allah a isyan etmekten kaçın. O nun rahmet kapısına devam et. Bütün gücünü ve kuvvetini Allah için harca. Taatında sarfet. Yalvar, ihtiyaçlarını O na arz et. Başını önüne eğ, kork, Hak kın

Detaylı

A y þ e S a r ý s a y ý n Kuþlarla Giden

A y þ e S a r ý s a y ý n Kuþlarla Giden A y þ e S a r ý s a y ý n Kuþlarla Giden Kutlar yeni evlileri nikâh törenlerinde Ýhtiyar kýzlar, genç dullar. Solmuþ resimler içinde kurutulmuþ menekþe Kokar koparýldýðý günkü kadar taze Gerilerde bir

Detaylı

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü Selman DEVECİOĞLU Gönül Gözü SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER BİRİMİ YAYINLARI Yayın No: 4 Editör Prof. Dr. Recep Toparlı Baskı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Matbaası Kapak ve İç Düzen Sivas Cumhuriyet

Detaylı

Herkes bir arayış içinde

Herkes bir arayış içinde Euzubillahimineşşeytananirracim Bismillahirrahmanirrahim Herkes bir arayış içinde Ayberk Efendi Berlin 2oo8 La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil Azim. Meded ya Sultanul Evliya, meded ya Şeyh Nazım

Detaylı

Yenişimdir Sözü Girişimdir Yönü İnsandır Özü:

Yenişimdir Sözü Girişimdir Yönü İnsandır Özü: Yenişimdir Sözü Girişimdir Yönü İnsandır Özü: Hoşgörü ile Yenişim ve Girişim Yaklaşımları Halil Kulluk Yönetim Kurulu Başkanı İntekno Şirketler Topluluğu Selçuk Üniversitesi - 16 Aralık 2013 Yeniliğe Doğru

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

İSHAK FASSI. İshakî Kelime deki Hakkıyye Hikmetinin Açıklanması

İSHAK FASSI. İshakî Kelime deki Hakkıyye Hikmetinin Açıklanması İSHAK FASSI İshakî Kelime deki Hakkıyye Hikmetinin Açıklanması İshak kelimesi Hakk a ve hakkî hikmete dayanır. Hz. İbn Arabî Kur an daki âyetlere dayanarak İshak ı hak kelimesiyle, yani hakîkatle ilişkilendirir.

Detaylı

HAZİRAN 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ. Haziran 2015 Bülten

HAZİRAN 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ. Haziran 2015 Bülten HAZİRAN 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ * YAZ MEVSİMİ Yaz mevsimi aylarını öğrenme. Yaz mevsimi panosu hazırlama. Yaz mevsiminde meydana gelen değişiklikleri söyleme. Yaz mevsiminin meyve ve sebzelerini tanıma.

Detaylı

============================================================================

============================================================================ Ailem de Ýlk Ve Son ANADOL Gönderen : papatya54-31/03/2008 11:15 http://img241.imageshack.us/img241/6535/aaaaaaaqgz2.jpg http://img139.imageshack.us/img139/1395/sddddddddcq9.jpg Arabalarla olan iliþkilerimiz

Detaylı

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER İnsana eliyle kazandığından başkası yoktur. Simyacılık gafil işidir HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER BU BÖLÜMDE: Kim vardı diyâr-ı kîmyâya (Ayrıca bakınız: Gaflet içinde yaşamak) Allah bes, baki

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER ANLAM BÝLGÝSÝ...13 YAZIM BÝLGÝSÝ...23 DÝL BÝLGÝSÝ...25 ANLAM BÝLGÝSÝ...27 YAZIM BÝLGÝSÝ...37 DÝL BÝLGÝSÝ...39 ANLAM BÝLGÝSÝ...

ÝÇÝNDEKÝLER ANLAM BÝLGÝSÝ...13 YAZIM BÝLGÝSÝ...23 DÝL BÝLGÝSÝ...25 ANLAM BÝLGÝSÝ...27 YAZIM BÝLGÝSÝ...37 DÝL BÝLGÝSÝ...39 ANLAM BÝLGÝSÝ... ÝÇÝNDEKÝLER TÜRKÇE 1. TEMA ANLAM BÝLGÝSÝ...................................................................................13 YAZIM BÝLGÝSÝ....................................................................................23

Detaylı

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu Question Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu belirtir misiniz? Kur an ın lafızdan soyut olduğu bir merhale var mıdır? Answer: Her şeyin lâfzî

Detaylı

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar Yayınevi Sertifika No: 14452 Yayın No: 238 HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu İç Düzen: Nurullah Bilekli Kapak Tasarımı: Cemile Kocaer

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Pavlus un. Seyahatleri

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Pavlus un. Seyahatleri Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Pavlus un Şaşõrtan Seyahatleri Yazarõ: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

Ali Hadi ORHUN (1949 mezunu)

Ali Hadi ORHUN (1949 mezunu) Ali Hadi ORHUN (1949 mezunu) 10 Ağustos 1932'de Çorum doğumevinde dünyaya gözlerini açtı. Mecitözü'nde ilkokula başladı İskilip'te ilkokulu ve Ortaokulu bitirdi. Üç yıl Ortaokulu iftiharla bitirmesi onun

Detaylı

Betül Erdoğan.

Betül Erdoğan. Betül Erdoğan www.gencgelisim.com Anne babaların en çok istedikleri, çocuklarını mutlu ve başarılı bireyler olarak yetiştirmektir. Bu hedef noktasında sosyal faaliyetler, kurslar, kitaplar gibi birtakım

Detaylı

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın Irmak Tank Tank 1 Vedat Yazıcı TURK 101-40 21302283 AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA Yalnız, huzurlu bir akşamda; şiire susadığınızda huzurunuzu zorlayacak bir derleme Üstü Kalsın. Mutsuz etmeye

Detaylı

FOTOÐRAFLAR VE TAZÝYE DEFTERÝ

FOTOÐRAFLAR VE TAZÝYE DEFTERÝ FOTOÐRAFLAR VE TAZÝYE DEFTERÝ Elde edilebilen ilk fotoðrafý. Yazý, kendi el yazýsýdýr. (1950 li yýllar) TAZÝYE DEFTERÝ Baþkaldýrýnýn ve haksýzlýða direniþin, yobazlýða karþý çýkýþýn kalesinin bir burcunu

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu

Detaylı

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül 2013 06:14

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül 2013 06:14 Hiçbir ihtiyacı olmadığı halde sürekli arkadaşlarının kalem ve silgilerini çalan çocukla yaptığım görüşmede, çocuğun anlattıkları hem çok ilginç hem de Kleptomani Hastalığına çok iyi bir örnektir. Çocuk

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ Türk pop ve rock müziğinin sevilen ismi Aydilge,mini konseri ve imza günü etkinliği ile Kahramanmaraş Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi nde hayranlarıyla buluştu.

Detaylı

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. Sorular her ay panolara asılacak ve hafta sonuna kadar panolarda kalacak. Öğrenciler çizgisiz A5 kâğıdına önce

Detaylı

============================================================================

============================================================================ Classiccar-6.Sayýda ki Maviþ Gönderen : papatya54-12/01/2008 19:14 Classiccar'dan Bülent Aydýn ve Ruhi Köktürk geçtiðimiz pazar Ýzmit/Kocaeli'n de 63 /4 Kapý Hardtop'un dergi çekimleri için misafirimizdi.o

Detaylı

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013 Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013 2002 yılından beri Koç Üniversitesi nde lisans ve lisansüstü toplam 16 farklı dersi, 35 farklı şubede anlattım. 8-10 kişilik küçük sınıflara

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

Bir gün insan virgülü kaybetti. O zaman zor cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı. Cümleleri basitleşince düşünceleri de basitleşti. Bir başka gün ise ünlem işaretini kaybetti. Alçak

Detaylı

Aşağıda sayın Kurdaş için dikilen çınarın kampüste bulunduğu yerdeki pano:

Aşağıda sayın Kurdaş için dikilen çınarın kampüste bulunduğu yerdeki pano: Bugün Boğaziçi Üniversitesinden kıymetli gönüllümüz sevgili Sıdıka nın izlenimini yayınlıyoruz... ODTÜ'yü ODTÜ yapan cumhuriyetimize güzel bir kurum hediye eden ve geçenlerde vefat eden Rektörümüz Sayın

Detaylı

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Soruları cevaplayınız. OKULUMUZ Her yerden daha güzel, Bizim için burası. Okul, sevgili okul, Neşe, bilgi yuvası. Güzel kitaplar burda, Birçok arkadaş burda, İnsan nasıl sevinmez,

Detaylı

2-Mayýs-Ýkod Mehmet Arsay Klasik Otomobil Müzesi Sucuk Partisi Gönderen : papatya54-28/04/2010 13:46

2-Mayýs-Ýkod Mehmet Arsay Klasik Otomobil Müzesi Sucuk Partisi Gönderen : papatya54-28/04/2010 13:46 2-Mayýs-Ýkod Mehmet Arsay Klasik Otomobil Müzesi Sucuk Partisi Gönderen : papatya54-28/04/2010 13:46 02 Mayýs Pazar yer Ýkitelli Mehmet Arsay Otomobil müzesinde (ÝETT otobüs garajý yaný) Cengiz Arsay'ýn

Detaylı

Ferit Edgü YARALI ZAMAN BÝR DOÐU YOLCULUÐUNDAN NOTLAR

Ferit Edgü YARALI ZAMAN BÝR DOÐU YOLCULUÐUNDAN NOTLAR 1 2 Ferit Edgü YARALI ZAMAN BÝR DOÐU YOLCULUÐUNDAN NOTLAR 3 Can Yayýnlarý: 1658 Türk Edebiyatý: 475 Ferit Edgü, 2007 Can Sanat Yayýnlarý Ltd. Þti., 2007 1. basým: Eylül 2007 2. basým: Kasým 2007 Kapak

Detaylı

Ali Çolak. Bir Bahçe Düþü

Ali Çolak. Bir Bahçe Düþü Ali Çolak Bir Bahçe Düþü Deneme ALÝ ÇOLAK; 1965 yýlýnda Nazilli de doðdu. Gazi Üniversitesi Teknik Eðitim Fakültesi nde baþladýðý yüksek öðrenimini, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eðitim Fakültesi Türk

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

Serkan Andiç 01 AFFET. Bilmem bu kaçýncý. Çekip, gidiþin. Sayamadým kaçýncý. Ölüp, diriliþim. Uðrunda harcadýðým kaçýncý.

Serkan Andiç 01 AFFET. Bilmem bu kaçýncý. Çekip, gidiþin. Sayamadým kaçýncý. Ölüp, diriliþim. Uðrunda harcadýðým kaçýncý. Serkan Andiç 01 Onaylayan Administrator Perþembe, 10 Nisan 2008 Son Güncelleme Salý, 24 Haziran 2008 Besteciler.org AFFET Bilmem bu kaçýncý Çekip, gidiþin Sayamadým kaçýncý Ölüp, diriliþim Uðrunda harcadýðým

Detaylı