Prof. Dr. Erdal M. Ünsal. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi İKTİSADİ BÜYÜME. Genişletilmiş 2.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Prof. Dr. Erdal M. Ünsal. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi İKTİSADİ BÜYÜME. Genişletilmiş 2."

Transkript

1 Prof. Dr. Erdal M. Ünsal Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi İKTİSADİ BÜYÜME Genişletilmiş 2. Baskı Ankara, 2016

2 Erdal M. Ünsal İktisadi Büyüme BB101 Yayınları: Baskı: Ocak 2016; 1. Baskı: Ekim 2007 (İmaj Yayınları) ISBN 13: Copyright 2015, BB101 Yayınları Tüm hakları saklıdır. Hiçbir şekilde tamamı veya herhangi bir parçası yayınevinin yazılı izni olmaksızın fotokopiyle veya başka yöntemlerle çoğaltılamaz ve dağıtılamaz. Bunu yapanlar veya buna teşebbüs edenler hakkında kanunî takibat yaptırma hakkı saklıdır. Kapak Tasarımı: Muhsin Doğan Baskı: Tarcan Matbaası Adres: Zübeyde Hanım Mah.Samyeli Sok. No: 15, İskitler, Ankara Telefon: (312) Faks: (312) Sertifika No: Adres: Dr. Mediha Eldem Sok. No: 68/9, Kızılay, Ankara Telefon/Faks: (312) Web: Sertifika No: BB101 Yayınları, bir Ekşi Kitaplar markasıdır.

3 ÖZET İÇİNDEKİLER 1 GİRİŞ 2 ÖNCÜ BÜYÜME MODELLERİ 3 HARROD-DOMAR MODELİ: MODERN BÜYÜME TEORİSİNİN BİRİNCİ DALGASI 4 TEMEL SOLOW MODELİ: SERMAYE BİRİKİMİ VE BÜYÜME 5 TEMEL SOLOW MODELİNİN BAZI UZANTILARI 6 GENEL SOLOW MODELİ: TEKNOLOJİK İLERLEME VE BÜYÜME 7 İÇSEL BÜYÜME MODELLERİ: BÜYÜME TEORİSİNDE ÜÇÜNCÜ DALGA 8 TEKNOLOJİNİN YAYILMASI VE BÜYÜMENİN TEMEL BELİRLEYİCİLERİ iii

4 İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 GİRİŞ NOMİNAL HASILA ve REEL HASILA NOMİNAL HASILA REEL HASILA FERT (KİŞİ) BAŞINA REEL HASILA İKTİSADİ BÜYÜME BÜYÜME VERİLERİ DÜNYA BÜYÜME VERİLERİ ÜLKELERİN BÜYÜME VERİLERİ BÜYÜMENİN STİLİZE GERÇEKLERİ BÜYÜME TEORİSİNİN GELİŞİMİ KİTABIN PLANI ÖZET TEMEL KAVRAMLAR ÇALIŞMA SORULARI PROBLEMLER BÖLÜM 2 ÖNCÜ BÜYÜME MODELLERİ ADAM SMITH: İŞBÖLÜMÜ ve BÜYÜME İŞBÖLÜMÜ İŞBÖLÜMÜ ve BÜYÜME KURUMSAL UNSURLAR ve BÜYÜME MALTHUS UN BÜYÜME MODELİ: NÜFUS ve BÜYÜME TOPLAM ÜRETİM FONKSİYONU NÜFUS BÜYÜME FONKSİYONU DENGE NÜFUS BÜYÜKLÜĞÜ ve YAŞAM STANDARDI MODELİN POLİTİKA ÖNERMELERİ DAVID RICARDO: AZALAN VERİMLER-BÖLÜŞÜM ve BÜYÜME....60

5 2.3.1 ÜCRET TEORİSİ RANT TEORİSİ BÖLÜŞÜM ve BÜYÜME MODELİN POLİTİKA ÖNERMELERİ MARX-FELDMAN BÜYÜME MODELİ İ MODELİN VARSAYIMLARI MODELİN ÇÖZÜMÜ MODELİN ÜNSAL VERSİYONU JOSEPH SCHUMPETER: YENİLİKLER ve BÜYÜME YENİLİKLER ve YARATICI YIKIM GİRİŞİMCİLER İKTİSADİ BÜYÜME ÖZET TEMEL KAVRAMLAR ÇALIŞMA SORULARI BÖLÜM 3 HARROD-DOMAR MODELİ: MODERN BÜYÜME TEORİSİNİN BİRİNCİ DALGASI MODELİN TARİHSEL GELİŞİMİ MODELİN VARSAYIMLARI GEREKLİ BÜYÜME HIZI DOĞAL BÜYÜME HIZI GEREKLİ ve DOĞAL BÜYÜME HIZLARI ARASINDAKİ UYUMSUZLUK MODELİN İKTİSADİ KALKINMA AÇISINDAN SONUÇLARI SERMAYE BİRİKİMİNİN İKTİSADİ KALKINMADAKİ ROLÜ İKİ AÇIK MODELİ MODELİN BÜYÜME TEORİSİNDE YOL AÇTIĞI GELİŞMELER ÖZET TEMEL KAVRAMLAR ÇALIŞMA SORULARI EK: GEREKLİ VE DOĞAL BÜYÜME HIZLARI ARASINDAKİ UYUMSUZLUK: FORMEL BİR ANALİZ BÖLÜM 4 TEMEL SOLOW MODELİ: SERMAYE BİRİKİMİ VE BÜYÜME 109 v

6 4.1 MODELİN YAPISI MAL ARZI MAL TALEBİ SERMAYE BİRİKİMİ SOLOW DİYAGRAMI DEĞİŞTİRİLMİŞ SOLOW DİYAGRAMI MODELİN COBB-DOUGLAS ÇÖZÜMÜ MUKAYESELİ STATİK TASARRUF HADDİNİN DEĞİŞMESİ NÜFUS ARTIŞ HADDİNİN DEĞİŞMESİ YIPRANMA HADDİNİN DEĞİŞMESİ SERMAYE STOKUNUN DEĞİŞMESİ GEREKLİ ve DOĞAL BÜYÜME HIZLARI ARASINDAKİ UYUM TEMEL SOLOW MODELİ ve BÜYÜME ÖZET TEMEL KAVRAMLAR ÇALIŞMA SORULARI PROBLEMLER BÖLÜM 5 TEMEL SOLOW MODELİNİN BAZI UZANTILARI YAKINSAMA YAKINSAMA DİNAMİĞİ KOŞULSUZ YAKINSAMA KOŞULLU YAKINSAMA ALTIN KURAL HÜKÜMET ve BÜYÜME AÇIK EKONOMİDE BÜYÜME FAKİRLİK TUZAKLARI ÖZET TEMEL KAVRAMLAR ÇALIŞMA SORULARI PROBLEMLER BÖLÜM 6 GENEL SOLOW MODELİ: TEKNOLOJİK İLERLEME VE BÜYÜME TEKNOLOJİK İLERLEMENİN TÜRLERİ vi

7 6.2 GENEL SOLOW MODELİ MUKAYESELİ STATİK ANALİZ TASARRUF HADDİNİN DEĞİŞMESİ ETKİNLİĞİN ARTMASI: BÜYÜME PRİMİ TEKNOLOJİK İLERLEMENİN HIZLANMASI DÜZELTİLMİŞ ALTIN KURAL BÜYÜME MUHASEBESİ BEŞERİ SERMAYE ve BÜYÜME DOĞAL KAYNAKLAR ve BÜYÜME ARAZİ ve BÜYÜME YENİLENEMEZ KAYNAKLAR ve BÜYÜME ARAZİ, YENİLENEMEZ KAYNAKLAR ve BÜYÜME GENEL MODEL ve İKTİSADİ BÜYÜME ÖZET TEMEL KAVRAMLAR ÇALIŞMA SORULARI PROBLEMLER BÖLÜM 7 İÇSEL BÜYÜME MODELLERİ: BÜYÜME TEORİSİNDE ÜÇÜNCÜ DALGA AK MODELİ ARROW-ROMER MODELİ: YAPARAK ÖĞRENME ve BİLGİ YAYILMA HİPOTEZİ LUCAS MODELİ: BEŞERİ SERMAYE ve BÜYÜME ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME ve BÜYÜME ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME MODELLERİNİN REKABETÇİ OLMAMASI ROMER İN ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ MODELİ AGHİON-HOWİTT İN ÜRÜN NİTELİĞİ MODELİ ÖZET TEMEL KAVRAMLAR ÇALIŞMA SORULARI PROBLEMLER BÖLÜM 8 TEKNOLOJİNİN YAYILMASI VE BÜYÜMENİN TEMEL BELİRLEYİCİLERİ 265 vii

8 8.1 TEKNOLOJİNİN YAYILMASI MODEL DURAĞAN DURUM MUKAYESELİ STATİK ANALİZ BÜYÜMENİN TEMEL BELİRLEYİCİLERİ COĞRAFYA KÜLTÜR TİCARET-ENTEGRASYON KURUMLAR ÖZET TEMEL KAVRAMLAR ÇALIŞMA SORULARI TEMEL SONUÇLAR 287 PROBLEMLER ve CEVAPLARI 289 KAYNAKÇA 317 KAVRAM DİZİNİ 323 viii

9 ÖNSÖZ Bu kitap, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi nde ve diğer üniversitelerin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinde okutulan İktisadi Büyüme dersine yönelik yardımcı bir ders kitabı olarak hazırlanmıştır. Okuyucuya iktisadi büyüme teorisinin temel çerçevesini sunmayı amaçlayan bu kitaptan, KPS sınavına ve iş sınavlarına hazırlanan öğrenciler de yararlanabilirler. İktisadi büyüme teorisi, iktisat teorisinin insan refahını en fazla etkileyen bir bölümüdür yılı sonrasında geliştirilen içsel büyüme yaklaşımının mimarlarından biri olan ve 1995 yılı Nobel İktisat Ödülü nü kazanan Robert Lucas, bu hususu aşağıdaki sözlerle vurgulamıştır: Hindistan hükümetinin, Hint ekonomisinin Mısır ya da Endonezya ekonomileri gibi büyümesine yol açmak için yapabileceği bir şeyler var mıdır? Varsa, bunlar tam olarak nedir? Yoksa, Hindistan ın bu duruma neden olan doğası hakkında ne biliyoruz? Bu gibi soruların içerisindeki insan refahı ile ilgili sonuçlar, kelimenin tam anlamıyla olağanüstüdür: İnsan bu soruları bir kez düşünmeye başlayınca başka bir şey düşünmesi çok zordur (Lucas, 1988). Bu yönüyle bakıldığında bu kitap, iktisadi büyümenin belirleyicileri konusunda bilgi sahibi olmak isteyen alan dışı kişiler için de bir anlam ifade edebilir. Bu kitabı okumak-anlamak için, ilk bakışta göründüğünün tersine mate-matik bilmeye gerek yoktur. Kitabın bu özelliği şüphesiz bir tesadüf değildir: Büyüme teorisi iktisatta matematiğin en yoğun kullanıldığı alanlardan biri olmakla beraber, bu kitap yazılırken matematiksel çözüm tekniklerinin kısa yolları kullanılmıştır. Bu açıdan bakıldığında, bu kitaptan yararlanmak için dört işlemi bilmek (hemen hemen) yeterlidir. Sekiz bölümden ibaret olan bu kitabın Giriş başlıklı birinci bölümünde, temel kavramlar ve veriler üzerinde durulmaktadır. Kitabın Öncü Büyüme Modelleri başlıklı ikinci bölümünde, iktisat biliminin kurucusu Adam Smith ten (1776) Joseph Schumpeter e (1942) kadar büyüme konusunda geliştirilen analizler incelenmektedir. Kitabın üçüncü bölümünde, John Maynard Keynes in Genel Teori de (1936) geliştirdiği piyasa mekanizması kendiliğinden tam istihdamı sağlayamaz tezinin büyüyen bir ekonomideki geçerliliğini araştıran Harrod-Domar büyüme modeli-modern büyüme teorisinin birinci dalgası açıklanmaktadır. ix

10 Kitabın Temel Solow Modeli (Bölüm 4), Temel Solow Modelinin Bazı Uzantıları (Bölüm 5) ve Genel Solow Modeli (Bölüm 6) başlıklı bölümlerinde, okuyucuya Solow büyüme modeli-modern büyüme teorisinin ikinci dalgası tanıtılmaktadır. Kitabın İçsel Büyüme Modelleri: Modern Büyüme Teorisinin Üçüncü Dalgası başlıklı yedinci bölümünde, 1985 yılı sonrasında gündeme gelen içsel büyüme teorisi incelenmektedir. Kitabın Teknolojinin Yayılması ve Büyümenin Temel Belirleyicileri baş-lıklı sekizinci bölümünde, önce gelişmiş ülkelerde üretilen teknolojilerin gelişmekte olan ülkelere yayılması hususu basit bir içsel büyüme modeli itibariyle açıklanmaktadır. Bunu iktisadi büyümenin temel belirleyicilerine-modern büyüme teorisinin dördüncü dalgasına ilişkin açıklamalar izlemektedir. Kitap önceki sekiz bölümde yapılan açıklamalardan çıkan temel sonuçların ele alındığı Temel Sonuçlar başlıklı kısa bir değerlendirme ile sona ermektedir. Kitabın bazı bölümlerinin sonunda, Özet-Temel Kavramlar-Çalışma Soruları üçlüsünün yanı sıra problemlere de verilmiştir. Bu problemlerin cevapları ise, kitabın sonunda yer almaktadır. Kitabın bu ikinci baskısında, kitabın daha fazla okuyucu dostu olmasını amaçlayan çok sayıda değişiklik yapılmıştır. Bu bağlamda üç husus vurgulanabilir. Bunlardan ilk ikisi, altıncı ve yedinci bölümdeki beşeri sermaye ve Romer in ürün çeşitliliği modeli analizlerinin basitleştirilmiş olmasıdır. Ayrıca dördüncü ve yedinci bölümlerde yeni problemlere yer verilmiştir. Bu kitaba yönelik çalışmalarımı ilgi ve sabırla destekleyen sevgili eşim İnci ye, her zaman olduğu gibi yine teşekkür borçluyum. Erdal M. Ünsal Ankara, Aralık 2015 x

11 BÖLÜM 1 GİRİŞ 1.1 NOMİNAL HASILA ve REEL HASILA NOMİNAL HASILA REEL HASILA FERT BAŞINA REEL HASILA İKTİSADİ BÜYÜME BÜYÜME VERİLERİ DÜNYA BÜYÜME VERİLERİ ÜLKELERİN BÜYÜME VERİLERİ BÜYÜMENİN STİLİZE GERÇEKLERİ BÜYÜME TEORİSİNİN GELİŞİMİ KİTABIN PLANI ÖZET TEMEL KAVRAMLAR ÇALIŞMA SORULARI PROBLEMLER

12

13 Bu bölümde önce nominal hasıla, reel hasıla, fert başına hasıla ve iktisadi büyüme kavramları açıklanacaktır. Daha sonra büyüme verileri değerlendirilecektir. Bunu stilize büyüme gerçeklerine ve iktisadi büyüme teorisinin gelişimine ilişkin açıklamalar izleyecektir. Bu bölümde son olarak kitabın planı üzerinde durulacaktır. 1.1 NOMİNAL HASILA ve REEL HASILA NOMİNAL HASILA Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların, üretildikleri yılın piyasa fiyatları üzerinden değerine nominal gayri safi yurtiçi hasıla (nominal gross domestic product, nominal GDP) denir. Örneğin sadece ekmek ve elma üretilen hayali Serengeti ülkesinin sınırları içinde 2015 yılında adet ekmek ve kilo elma üretildiği, 2015 yılında ekmeğin ve elmanın piyasa fiyatlarının da sırasıyla 0,6 TL ve 2 TL olduğu kabul edilirse, Serengeti ülkesinde 2015 yılı nominal gayri safi yurtiçi hasıla veya kısaca nominal hasıla TL dir. Nominal Hasıla = (ekmeğin piyasa değeri) + (elmanın piyasa değeri) = (üretilen ekmek miktarı x ekmeğin piyasa fiyatı) + (üretilen elma miktarı x elmanın piyasa fiyatı) = ( x 0,6 TL) + (1.000 x 2 TL) = 8000 TL Bir ülkenin sınırları içinde bir yılda üretilen nihai malların miktarları ve cari yıl piyasa fiyatları sırasıyla Qi ve Pi ile gösterilirse, nominal hasıla aşağıdaki gibi ifade edilebilir: Nominal GDP = QiPi, i = 1...n (1.1) 3

14 1.1.2 REEL HASILA Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların temel bir yılın piyasa fiyatları üzerinden değerine, reel gayri safi yurtiçi hasıla (real gross domestic product, reel GDP) veya kısaca reel hasıla denir. Bir ülkenin sınırları içinde bir yılda üretilen nihai malların miktarları Qi, temel yıl fiyatları PBi ile gösterilirse, reel hasıla aşağıdaki gibi ifade edilebilir: Reel GDP = Qi PBi, i = 1...n (1.2) Reel GDP kavramı, sadece ekmeğin ve elmanın üretildiği Serengeti ülkesi itibariyle Tablo 1.1 de örneklendirilmiştir. Tablonun incelenmesinden anlaşılacağı gibi, 2013 yılında adet ekmek ve 500 kilo elmanın üretildiği ve bu malların cari yıl piyasa fiyatlarının 0,4 TL ve 1 TL olduğu temsili ülkede, 2013 yılında nominal GDP TL dir: (8.000 x 0,4 TL) + (500 x 1 TL) = TL yılına kıyasla hem üretilen ekmek ve elma miktarının hem bu malların piyasa fiyatlarının artmış olduğu 2014 yılında ise, nominal GDP 5700 TL ye yükselmiştir: (9.000 x 0,5 TL) + (800 x 1,5 TL) = TL. Aynı nedenlerle nominal GDP 2015 yılında TL düzeyine ulaşmıştır: ( x 0,66 TL) + (1.000 x 2 TL) = TL. Buna karşılık, 2013 yılı temel yıl alınarak hesaplanan (her yıl üretilen malların piyasa değerini 2013 yılı piyasa fiyatları ile ifade eden) reel GDP, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla TL ve TL düzeyinde gerçekleşmiştir: (9.000 x 0,4 TL) + (800 x 1 TL) = TL. ( x 0,4 TL) + (1.000 x 1 TL) = TL.

15 Tablo 1.1 Reel GDP Miktar Fiyat Miktar Fiyat Miktar Fiyat Ekmek ,4 TL ,5 TL ,6 TL Elma TL 800 1,5 TL TL Nominal GDP TL TL TL Reel GDP TL TL TL Mal ve hizmetlerin değerini üretimin yapıldığı yılın-cari yılın fiyatları yerine, temel bir yılın fiyatları üzerinden ifade eden reel hasıla, nominal hasılanın tersine, piyasa fiyatlarında zaman içinde meydana gelen değişmelerin üretilen malların ve hizmetlerin piyasa değeri üzerindeki etkisini bertaraf eden bir kavramdır. Dolayısıyla nominal hasılanın tersine reel hasıla, bir ülkenin sınırları içinde bir yılda üretilen malların miktarında zaman içinde meydana gelen değişmeleri yansıtan bir büyüklüktür. 1.2 FERT (KİŞİ) BAŞINA REEL HASILA Reel hasılanın nüfusa oranına fert (kişi) başına reel hasıla (per capita real product) denir. Örneğin Tablo 1.1 deki hayali Serengeti ülkesinde 2013 yılında nüfusun 100 kişi olduğu varsayılırsa, 2013 yılında fert başına reel hasıla 3.700/100 = 37 TL dir. Benzer biçimde 2014 ve 2015 yıllarında nüfusun 102 ve 104 kişi olduğu kabul edilirse, fert başına reel hasıla sırasıyla 4.400/102 = 43 TL ve 5.000/104 = 48 TL olarak hesaplanır. Kişi başına reel hasıla diye de nitelendirilen fert başına reel hasıla, kişilerin yaşam standartlarını etkileyen unsurlardan sadece birisidir. Ancak kişilerin yaşam standartlarını etkileyen yaşam süresi-gelir dağılımı-suç oranı-çevre kirliliği-tatil süresi ve özgürlük gibi diğer unsurları ölçmek ve/veya ağırlıklandırmak çok zordur. Bu yüzden iktisatçılar bir ülkedeki yaşam standartını fert başına reel hasıla kriteri bazında değerlendirirler.

16 Bir ülkedeki yaşam standardını fert başına reel hasıla kriteri bazında iki farklı biçimde değerlendirmek mümkündür. Bunlardan birincisi ülkede fert başına reel hasılanın zaman içinde nasıl değiştiğine bakmaktır. İkincisi ise, ülkenin fert başına hasılasını diğer ülkelerin fert başına hasılaları ile karşılaştırmaktır. Böyle bir karşılaştırma yapmak için, ülkelerin ulusal para birimi cinsinden hesaplanan fert başına hasıla değerlerini, bir ülkenin para birimi (örneğin ABD doları) cinsinden ifade etmek gerekir. Bu bağlamda 2015 yılında fert başına hasılanın A ülkesinde ve B ülkesinde sırasıyla dolar ve dolar düzeyinde olması, 2015 yılında A ülkesindeki bir kişinin B ülkesindeki bir kişiden ortalama olarak 6 kat daha iyi yaşadığı anlamına gelir, $/5.000$ = 6. Fert başına hasıla kriterine dayalı ülkeler arası refah kıyaslamalarının anlamlı olabilmesi için, 1 doların farklı ülkelerdeki satın alma gücünün aynı olması gerekir. Örneğin yukarıdaki temsili örnekte 1 doların A ülkesindeki ve B ülkesindeki satın alma gücünün aynı olması gerekir. Bunu sağlamanın yolu ise, ulusal para cinsinden fert başına hasılayı dolara dönüştürme işleminde piyasa döviz kuru-cari döviz kuru yerine satın alma gücü paritesi döviz kurunu kullanmaktır. Zira belirli bir sepetin her iki ülkedeki fiyatını dolar bazında eşitleyen döviz kuru demek olan satın alma gücü döviz kuru paritesi (purchasing power parity exchange rate) üzerinden yapılan bir dönüştürme işlemi, 1 doların her iki ülkedeki satın alma gücünü tanım gereği eşitler. Örneğin eğer bir fincan Starbucks kahvenin fiyatı ABD de ve Türkiye de 3 dolar ve 6 TL ise, 1 fincan Starbucks kahveden oluşan bir sepetin her iki ülkedeki fiyatını eşitleyen döviz kuru-satın alma gücü döviz kuru paritesi 1 dolar = 2 TL dir. Bu döviz kuru üzerinden 1 doların ABD deki ve Türkiye deki satın alma gücü bir fincan Starbucks kahvedir ve dolayısıyla da aynıdır. Bazı ülkelerin satın alma gücü paritesi döviz kuru üzerinden hesaplanan 2005 yılı fert başına hasıla verileri Tablo 1.2 de gösterilmiştir dolarlık fert başına hasıla düzeyi ile dünyanın en zengin ülkesi konumunda olan Lüksemburg un yer almadığı Tablo 1.2 de dikkati çeken ilk husus, en zengin ülkelerle en fakir ülkeler arasındaki farktır: Somali-Tanzanya- Etiyopya-Nijer-Nijerya-Çad-Bengladeş-Pakistan ve Gana gibi fert başına hasıla düzeyi 600$-2.600$ olan ülkeler, en zengin ülkelerden ABD nin sahip olduğu fert başına hasılanın (41.399$) sadece % 1,5 ila % 6,2 si kadar bir hasılaya sahiptirler. Bir başka deyişle ABD. deki bir kişi en fakir ülkelerdeki bir kişiden ortalama olarak 67 ila 16 kat daha yüksek bir yaşam standardına sahiptir, 100/1,5 = 67 ve 100/6,2 = 16.

17 Tablo Yılı Fert (Kişi) Başına Hasıla Verileri (Satın Alma Gücü Paritesi Döviz Kuru, ABD Doları) Norveç Tunus ABD Türkmenistan Kanada Türkiye Hong Kong Makedonya İsviçre Kolombiya Japonya Çin Singapur Cezayir Tayvan Ukrayna Avrupa Birliği Dominik Danimarka Peru Avusturya Filipinler Hollanda Endonezya Almanya Hindistan Fransa Gana İspanya Kamerun Portekiz Bangladeş Yeni Zelanda Kenya İsrail Ruanda Güney Kore Afganistan Arjantin Nijerya Güney Afrika Zambiya 931 Şili Nijer 872 Rusya Etiyopya 823 Meksika Yemen 751 Brezilya Tanzanya 720 Tayland Somali 600 Kaynak IMF, World Economic Outlook, April 2006.

18

19 BÖLÜM 2 ÖNCÜ BÜYÜME MODELLERİ 2.1 ADAM SMITH: İŞBÖLÜMÜ ve BÜYÜME İŞBÖLÜMÜ İŞBÖLÜMÜ ve BÜYÜME KURUMSAL UNSURLAR ve BÜYÜME MALTHUS UN BÜYÜME MODELİ: NÜFUS ve BÜYÜME TOPLAM ÜRETİM FONKSİYONU NÜFUS BÜYÜME FONKSİYONU DENGE NÜFUS BÜYÜKLÜĞÜ ve YAŞAM STANDARDI MODELİN POLİTİKA ÖNERMELERİ DAVID RICARDO: AZALAN VERİMLER-BÖLÜŞÜM ve BÜYÜME ÜCRET TEORİSİ RANT TEORİSİ BÖLÜŞÜM ve BÜYÜME MODELİN POLİTİKA ÖNERMELERİ MARX-FELDMAN BÜYÜME MODELİ MODELİN VARSAYIMLARI MODELİN ÇÖZÜMÜ MODELİN ÜNSAL VERSİYONU JOSEPH SCHUMPETER: YENİLİKLER ve BÜYÜME YENİLİKLER ve YARATICI YIKIM GİRİŞİMCİLER İKTİSADİ BÜYÜME ÖZET...76 TEMEL KAVRAMLAR ÇALIŞMA SORULARI

20

21 Bu bölümde iktisadi büyüme konusundaki öncü analizler incelenecektir. Bu bağlamda önce iktisat biliminin kurucusu İngiliz iktisatçı Adam Smith in ( ) işbölümünün iktisadi büyümedeki rolünü vurgulayan görüşleri açıklanacaktır. Bunu Thomas R. Malthus un ( ) nüfus unsuruna ve David Ricardo nun ( ) azalan verimler kanununa ve bölüşüme dayalı görüşleri izleyecektir. Bu bölümde daha sonra Rus mühendis Alexandrovich Feldman ın ( ) sermaye birikiminin iktisadi büyümedeki rolünü değerlendiren analizi açıklanacaktır. Bu bölümde son olarak Avusturyalı iktisatçı Joseph Schumpeter in ( ) iktisadi büyümeyi yenilikler ve eksik rekabet unsurları üzerinden açıklayan görüşlerine yer verilecektir. 2.1 ADAM SMITH: İŞBÖLÜMÜ ve BÜYÜME İktisadi büyüme olgusunu inceleyen ilk iktisatçı, iktisat biliminin babası sayılan Adam Smith dir. Adam Smith in 1776 yılında yayınlanan Milletlerin Zenginliğinin Doğası ve Nedenleri Üzerine Bir Deneme başlıklı eserinde geliştirdiği büyüme modeli, (18. yüzyılın ortalarında kendi ülkesi İngiltere de ortaya çıkan ve 19. yüzyılda diğer Avrupa ülkelerine ve ABD ye yayılan) sanayi devriminin sanayi büyüme hızının-yeniliklerin ve işbölümünün belirgin biçimde artması gibi özellikleri üzerine inşa edilmiştir. Bu yönüyle Adam Smith in sanayi devriminin tam başlarında geliştirdiği büyüme modeli, aslında sanayi devriminin bir ürünüdürmodelin arka planında sanayi devrimi vardır İŞBÖLÜMÜ Adam Smith in yirmi beş yılda tamamlanan Milletlerin Zenginliği nde geliştirdiği büyüme modeli, işbölümü (division of labor) kavramı üzerine inşa edilmiştir. Adam Smith Milletlerin Zenginliği nde işbölümünü hem farklı firmaların farklı mallar üretmeleri, hem aynı firmada çalışan 39

22 işçilerin bir malın farklı kısımlarını üretmeleri biçiminde tanımlamıştır: Adam Smith e göre işbölümü, hem firmalar arası işbölümünü hem firma içi işbölümünü kapsar. Smith e göre işbölümü emeğin verimliliğini belirler, işbölümü arttıkça emeğin verimliliği de-işçi başına üretim miktarı da artar. Adam Smith bu hususu, toplu iğne üretimindeki firma içi işbölümünün emeğin verimliliği üzerindeki etkilerine ilişkin aşağıdaki meşhur gözlemiyle vurgulamıştır: Ne bu işte (işbölümünün bağımsız bir iş koluna dönüştürdüğü bu toplu iğne üretim işinde) bir eğitimi olan ne de toplu iğne yapımında kullanılan aletlerle (ki bu aletlerin bulunması da büyük olasılıkla aynı işbölümü sonucunda gerçekleştirilmiştir) daha önce karşılaşmış olan bir işçi, tüm gücüyle çalışarak belki ancak günde bir iğne yapabilir; kesinlikle yirmi iğne yapamaz. Ancak bu işin şimdiki yürütülüş biçimi, toplu iğne yapımının çok sayıda alt dala bölünmesini sağlamıştır. Bir işçi teli gerer, bir başkası düzeltir, bir üçüncüsü keser, dördüncüsü ucunu sivriltir, beşincisi toplu ucun takılabilmesi için tepesini keser; toplu iğne başının yapımı iki veya üç ayrı işlem gerektirir; bunu iğneye takmak ayrı bir işlemdir, toplu iğneleri beyazlatmak yine ayrı bir iştir; iğneleri paketlemek bile ayrı bir iştir; böylece toplu iğne yapımı işi, bazı imalathanelerde her birinin ayrı işçi tarafından yapıldığı, bazılarında ise bir işçinin ik-üç işlemi birden yaptığı, yaklaşık on sekiz ayrı işleme bölünmüştür. Sadece on işçinin çalıştığı, dolayısıyla da bazı işçilerin bu işlemlerden ikisini üçünü birden yaptığı küçük imalathaneler, sıkı çalıştıklarında günde on pound toplu iğne yapabiliyorlardı. Demek ki bir adam günde dört bin sekiz yüz iğne yapıyor sayılabilir. Oysa ayrı ayrı ve birbirlerinden bağımsız çalışsalar, her biri tek başına günde kuşkusuz yirmi iğne yapamayacaktı; yani uygun işbölümü sonucunda, şu an başarabildiklerinin iki yüz kırkta birini bile yapamayacaklardı (MZ, 10-11). Adam Smith e göre, işbölümünün aynı sayıda işçinin çok daha fazla mal üretmesine yol açmasının-işbölümünün emeğin verimliliğini arttırmasının üç nedeni vardır. İşbölümü her şeyden önce her işçinin işini tek bir basit işleme indirgemek ve bu işlemi işçinin tek uğraşı haline getirmek suretiyle, işçinin becerisinin ve böylece yapabileceği iş miktarının artmasına yol açar. Adam Smith bu hususu, çivi üretimine ilişkin aşağıdaki gözlemiyle vurgulamıştır:

23 Çekiç kullanmaya alışmış, ancak hiçbir zaman çivi yapmamış sıradan bir demirci, çivi yapmak durumunda kalsa, eminim günde ancak iki yüz ya da üç yüz kadar üstelik çok kötü çivi yapabilir. Çivi yapmaya alışık olan ancak belli başlı ya da biricik işi çivicilik olmayan bir demirci, vargücüyle çalıştığında bir günde sekiz yüz ya da bin çividen daha fazlasını yapamaz. Oysa çivi yapımından başka hiçbir işte çalışmamış olan benim gördüğüm, yaşı yirmiye varmamış delikanlılar, sıkı çalıştıklarında herbiri günde iki bin üç yüzden çok çivi yapmaktaydılar (MZ, 14-15). Her işçinin işini tek bir basit işleme indirgeyen işbölümünün aynı sayıda işçinin çok daha fazla mal üretmesine yol açmasının ikinci nedeni, bir işten diğerine geçerken yitirilen zamanının tasarruf edilerek üretim sürecinde kullanılmasını sağlamasıdır. Adam Smith e göre bir işten diğerine geçerken genellikle yitirilen zamanın tasarrufuyla elde edilen yarar, ilk bakışta düşünülebileceğinden çok daha büyüktür: Bir işten değişik bir yerde oldukça farklı aletlerle yapılan bir başkasına çabucak geçmek mümkün değildir. Küçük bir çiftliği ekip biçen bir kır dokumacısı tezgahından tarlasına, tarlasından tezgahına gidip gelirken epey zaman yitiriyor olsa gerekir. İki ayrı iş aynı işlikte yürütülebilse, yitirilen zaman çok daha az olacaktır. Ancak böyle olduğunda bile, yitirilen zaman gene de önemli ölçüdedir. Kişi bir işten diğerine geçerken genellikle ağırdan alır. Yeni bir işe başlarken insanın istekli ve gayretli olduğu çok enderdir, alışılmış deyimle kendini işe vermez ve bir süre verimli çalışma yerine, neredeyse boş boş oyalanır. Böylece beceri açısından geriliğini bir tarafa bırakırsak, sadece bu neden bile, bir kır işçisinin yapabileceği iş miktarını her zaman için önemli ölçüde azaltmak durumundadır (MZ, 15-16). İşbölümünün emeğin verimliliğini arttırmasının üçüncü ve son nedeni, işbölümünün işi kolaylaştırıp kısaltan ve tek kişiye bir çok kişinin yerini tutma olanağını sağlayan makinelerin geliştirilmesine yol açmasıdır: Bir başka deyişle işbölümünün emeğin verimliliğini arttırmasının üçüncü nedeni, işbölümünün teknolojik ilerlemeye yol açmasıdır. Adam Smith e göre işbölümünün yol açtığı (emeğin verimliliğini arttıran) teknolojik ilerleme, her şeyden önce imalathanelerde çalışan işçilerin yaratıcılıkları sonucunda ortaya çıkar:

24 İnsanlar tüm dikkatlerini tek bir amaca yönelttikleri zaman, herhangi bir amaca ulaşmak için daha kolay ve kestirme yollar bulmaya, çok sayıda değişik şey arasında dikkatleri dağıldığı zamandan çok daha yatkındırlar. İşbölümü sonucunda, her kişinin olanca dikkati, doğal olarak bir tek çok basit amaca yönelir. Bu nedenle, işin her bir ayrı parçasını yapan şu ya da bu kişinin kendine ait olan o özel işi yapmak için, eğer işin niteliği böyle bir gelişmeye izin veriyorsa, kuşkusuz daha kolay ve kestirme yöntemler bulmasının beklenmesi doğaldır. İşbölümünün çok ileri olduğu manüfaktürlerde yararlanılan makinelerin çoğu aslında, çok basit bir işlemi yapmak için tutulan ve dolayısıyla da doğal olarak düşüncelerini bunu yapmanın daha kolay ve kestirme yollarını bulmaya yönelten sıradan işçilerin buluşlarıdır. Buralarda çalışan işçilerin kendilerine düşen işi kolaylaştırmak ve kısaltmak amacıyla icat etmiş oldukları çok yararlı makineler sık sık gösterilmektedir (MZ, 16-17). Ancak işbölümünün uyardığı teknolojik ilerleme, makine yapımcılarının yaratıcılıkları sonucunda veya yaratıcılık faaliyetinde uzmanlaşmış olan kişilerin çabaları sonucunda da ortaya çıkabilir: Makinelerdeki tüm gelişmeler kuşkusuz hep onların kullananların buluşu olmamıştır. Bir çok yenilik, makine yapım işinin başlıbaşına bir işkolu haline gelmesiyle, makine yapımcılarının yaratıcılığı sonucunda ortaya çıkmıştır. Bazı yenilikler ise işleri her şeyi gözlemlemekten başka bir şey yapmamak olan ve bunun sonucunda birbirine çok uzak ve benzemez nesnelerdeki gücü bir araya getirebilme kapasitesine sahip filozof ya da düşünür diye adlandırılan insanların ürünüdür. Toplumun gelişmesine paralel olarak diğer meslekler gibi felsefe ya da düşünce alanı da, belirli bir yurttaş sınıfının başlıca ya da biricik uğraşı ve işi olur. Diğer meslekler gibi bu iş kolu da, her biriyle özel bir filozof grubunun ya da sınıfının uğraştığı çok sayıda farklı farklı alt dallara ayrılır. Diğer işlerde olduğu gibi felsefede de bu işbölümü, beceriyi artırmakta, zamandan tasarruf sağlamaktadır. Her birey kendi özel dalında uzmanlaşır, daha çok iş yapılır ve bilimin miktarı önemli ölçüde artar (MZ, 17-18). Adam Smith e göre işbölümünün düzeyi sanayiye kıyasla tarımda çok daha sınırlıdır: İplikçi hemen her zaman dokumacıdan ayrı bir kişidir. Ancak çift süren, tırmık kullanan, tohum atan ve ekin biçen genellikle aynı kişidir. Bu

25 değişik işlerin sıralanması yılın çeşitli mevsimlerine denk düştüğünden, bunların herhangi birini sürekli olarak tek bir insanın yapması mümkün değildir. Tarımın değişik dallarındaki işleri öyle tümüyle ayrıştırmanın olanaksızlığı, belki de tarımda emeğin üretim gücündeki gelişmenin imalattaki gelişmeye ayak uyduramamasının nedenidir (MZ, 12-13). Adam Smith e göre (işçinin becerisini arttıran-bir işten diğerine geçerken yitirilen zamanının tasarruf edilerek üretimde kullanılmasını mümkün kılan-işi kolaylaştırıp kısaltan ve tek kişiye çok kişinin yerini tutma olanağını sağlayan makinelerin bulunmasına yol açan ve bu etkiler üzerinden emeğin verimliğini arttıran) işbölümü, yol açtığı genel zenginliği öngören ve amaçlayan herhangi bir bilinçli düşüncenin ürünü değildir. İşbölümü mübadele etme eğiliminin bir sonucudur: İşbölümü insan doğasındaki belirli bir eğilimin zorunlu sonucudur: Mal değişimi, takas veya bir şeyi başka bir şeyle mübadele etme eğilimi. Kendi tüketimini aşan kendi emeğinin ürün fazlasını gerek duyduğunda başkalarının emek ürünlerinin fazlasıyla mübadale edebilmesinin mümkün olması, her insanı kendini belirli bir işe vermeye, bu iş için olanca yeteneğini ve zekasını geliştirip yetkinleştirmeye teşvik eder (MZ, 22, 25) Mübadale etme eğilimine yol açan şey ise, kişisel çıkardır: Yemeğimizi kasabın, biracının ya da fırıncının yardımseverliğinden dolayı değil, onların kendi çıkarlarını gözetmeleri nedeniyle elde ederiz (MZ, 23). Diğer taraftan Adam Smith e göre işbölümünün düzeyi piyasanın büyüklüğüne bağlıdır, piyasa-pazar büyüdükçe işbölümü de artar: İşbölümüne yol açan şey mübadele etme gücü olduğu gibi, iş bölümünün boyutları da her zaman bu gücün büyüklüğü ile, ya da bir başka deyimle pazarın-piyasanın büyüklüğü ile sınırlı olmak zorundadır. Pazar çok küçük olduğunda, kendi emek ürününün kendi tüketiminden arta kalan fazlasını istediği zaman, diğer insanların emek ürünlerinin fazlasıyla mübadele edemeyeceği için hiç kimse kendisini tümüyle tek bir işe vermek istemez (MZ, 33).

26

27 BÖLÜM 3 HARROD-DOMAR MODELİ: Modern Büyüme Teorisinin Birinci Dalgası 3.1 MODELİN TARİHSEL GELİŞİMİ MODELİN VARSAYIMLARI GEREKLİ BÜYÜME HIZI DOĞAL BÜYÜME HIZI GEREKLİ ve DOĞAL BÜYÜME HIZLARI ARASINDAKİ UYUMSUZLUK MODELİN İKTİSADİ KALKINMA AÇISINDAN SONUÇLARI SERMAYE BİRİKİMİNİN İKTİSADİ KALKINMADAKİ ROLÜ İKİ AÇIK MODELİ MODELİN BÜYÜME TEORİSİNDE YOL AÇTIĞI GELİŞMELER. 98 ÖZET TEMEL KAVRAMLAR ÇALIŞMA SORULARI EK: GEREKLİ ve DOĞAL BÜYÜME HIZLARI ARASINDAKİ UYUMSUZLUK: FORMEL BİR ANALİZ

28

29 Bu bölümde İngiliz iktisatçı Roy F. Harrod ve Amerikalı iktisatçı Evsey D. Domar tarafından bağımsız bir biçimde geliştirilen Harrod-Domar büyüme modeli incelenecektir. Bu amaçla önce modelin tarihsel gelişimi ve temel varsayımları açıklanacaktır. Daha sonra gerekli büyüme hızı ve doğal büyüme kavramları üzerinde durulacaktır. Bunu doğal büyüme hızı ile gerekli büyüme hızı arasındaki uyumsuzluğa ilişkin açıklamalar izleyecektir. Bu bölümde son olarak, Harrod-Domar büyüme modelinin iktisadi kalkınma açısından sonuçları değerlendirilecektir. 3.1 MODELİN TARİHSEL GELİŞİMİ John Maynard Keynes 1936 yılında yayınlanan Para, Faiz ve İstihdamın Genel Teorisi başlıklı kitabında, piyasa mekanizmasının otomatik olarak tam istihdamı sağlamasının mümkün olmadığını ileri sürmüştür. Keynes Genel Teoride o zamanlar Keynezyen Devrim diye nitelendirilen böyle bir tez geliştirirken, yatırımın sadece toplam talep üzerindeki etkisini hesaba katmış, yatırımın sermaye birikimi üzerindeki etkisini ise tümüyle ihmal etmiştir, kısacası kısa dönemli statik bir analiz yapmıştır. Keynes in Genel Teoride sermaye birikimini ve dolayısıyla da iktisadi büyümeyi tümüyle ihmal eden statik bir analiz geliştirmiş olması, Genel Teori nin basımından bir yıl sonra Roy F. Harrod (1937) tarafından Bay Keynes ve Geleneksel Teori başlıklı makalede eleştirilmiş ve söz konusu makale Harrod un (1939) Dinamik Teori Üzerine Bir Deneme başlıklı makalesinin hareket noktasını oluşturmuştur. Harrod Dinamik Teori de yatırımın toplam talep yanında sermaye birikimi üzerindeki etkisini de hesaba katmak suretiyle, piyasa mekanizmasının büyüyen bir ekonomide otomatik olarak tam istihdamı sağlamasının mümkün olup olmadığını, Keynes in büyümeyen-statik bir ekonomi itibariyle ileri sürdüğü tezin büyüyen-dinamik bir ekonomi için geçerli olup olmadığını araştırmıştır. 83

30 İkinci Dünya Savaşı sonrasında Amerikalı iktisatçı Evsey D. Domar (1946, 1947) tarafından Harrod modeline çok benzeyen bir analiz geliştirmiş olması, söz konusu iki modelin bu bölümde olduğu gibi Harrod- Domar modeli diye nitelendirilmesine yol açmıştır. Harrod-Domar modeli sermaye-hasıla oranının sabit olduğu varsayımı üzerine inşa edilmişitir. R. G. D. Allen in (1970) belirttiği gibi, modelin bu yapısal varsayımı iki farklı biçimde formalize edilebilir: Her şeyden önce Harrod izlenerek, hızlandıran tipi bir yatırım fonksiyonu tanımlanabilir ve bu fonksiyonda yer alan arzulanan sermaye-hasıla oranının sabit olduğu kabul edilebilir. Sermaye-hasıla oranının sabit olduğu varsayımını formalize etmenin ikinci yolu ise, analizi Leontief üretim fonksiyonu diye de nitelendirilen sabit oranlı üretim fonksiyonu üzerine inşa etmektir. Bu bölümde söz konusu alternatif yaklaşımlardan daha net ve daha kısa olan ikincisi izlenecektir. 3.2 MODELİN VARSAYIMLARI Harrod-Domar modeli, üretim fonksiyonuna, tasarruf davranışına ve emek arzına ilişkin aşağıdaki varsayımlar üzerine inşa edilmiştir. i) Üretim Fonksiyonu: Sermaye (K) ve emek (L) girdileri kullanılarak tek bir mal (örneğin buğday) üretilir ve üretilen mal hem tüketim (C) hem yatırım (I) amacıyla kullanılır. Dolayısıyla da çıktının tüketilmeyentasarruf edilen kısmı (S) zorunlu olarak yatırım (I) amacıyla kullanılırüretilen buğdayın tüketilmeyen kısmı buğdaydan oluşan sermaye stokuna otomatik olarak ilave edilir. Bu yüzden de Harrod-Domar modelinin üretim fonksiyonuna dayalı versiyonunda, tasarruf fonksiyonu yanında ayrıca bir de yatırım fonksiyonu mevcut değildir. Tek malın üretiminde kullanılan sermaye ve emek girdileri arasında ikame imkanı hiç yoktur-sermaye ve emek girdileri tamamlayıcıdırlar. Malın sermaye ve emek girdilerinin sabit bir oranda kullanılması suretiyle üretildiği anlamına gelen bu varsayım, bir birim mal üretmek için v kadar sermaye girdisi ve u kadar emek girdisi kullanmak gerektiği-sermaye ve emek girdilerini v/u oranında kullanmak gerektiği biçiminde ifade edilebilir. Bu husus Şekil 3.1 de (belirli miktarda mal üretmeyi mümkün kılan alternatif girdi bileşimlerinin geometrik yerini temsil eden) eşürün eğrileri itibariyle gösterilmiştir. Şekil 3.1 de v birim sermaye ve u birim

31 emek kullanılarak bir birim mal (Y = 1) üretilir. Benzer biçimde 2v birim sermaye ve 2u birim emek kullanılarak iki birim mal (Y = 2) üretilir. Şekil 3.1 de mal sermaye ve emek girdilerinin sabit bir oranda (v/u oranında) kullanılması suretiyle üretildiğinden, bir girdinin miktarının diğer girdinin miktarı sabit iken artması daha fazla mal üretilmesini sağlamaz. Dolayısıyla da Y = 1 ve Y = 2 eşürün eğrileri, sırasıyla A ve T noktalarında köşelidirler-l biçimindedirler. Bir başka deyişle Şekil 3.1 deki eşürün eğrileri, eğimi (v/u) ya eşit olan 0AE doğrusu boyunca köşelidirler- L biçimindedirler. Şekil 3.1 Sabit Oranlı (Leontief) Üretim Fonksiyonu K Y=1 Y=2 2v C v A R S T P E Y=2 Y=1 0 u B Q 2u L Şekil 3.1 de çıktının sabit bir v/u oranı üzerinden üretiliyor olmasının, v sermaye-hasıla oranının ve u emek-sermaye hasıla oranının sabit olduğu anlamına geldiğini asla gözden kaçırmamak gerekir. Şekil 3.1 de sermaye ve emek girdisi miktarlarının 0AE doğrusu üzerinde yer almayan P noktasındaki kadar olduğu kabul edilirse, bu durumda üretilecek maksimum mal-çıktı miktarı P noktasından geçen eşürün eğri-

32 sinin temsil ettiği kadardır. Şekil 3.1 de P noktasından geçen eşürün eğrisinin temsil ettiği çıktıyı teknik olarak P noktasındaki girdi bileşimi ile üretmek mümkün olduğu gibi, R noktasındaki girdi bileşimi ile de (RQ kadar sermaye ve 0Q kadar emek ile de) üretmek mümkündür. P noktasına kıyasla R noktasındaki girdi bileşiminin aynı miktarda sermaye girdisi (RQ) ve daha az emek girdisi (PR kadar az emek girdisi) ihtiva ettiği hesaba katılırsa, R noktasındaki girdi bileşimi daha düşük bir maliyet içerir ve bu yüzden de firmalar tarafından tercih edilir: Ekonomi P noktasındaki kadar sermaye ve emek girdisine sahip olduğunda, sermaye girdisi tam olarak kullanılırken emek girdisinin bir kısmı (PR kadarı) kullanılmaz ve böylece emek fazlası ortaya çıkar. Bu husus P noktasında emek girdisinin gerekenden fazla olduğu ve dolayısıyla da üretim düzeyinin sermaye girdisi tarafından belirlendiği biçiminde de ifade edilebilir. Buna karşılık Şekil 3.1 de sermaye ve emek girdisi miktarlarının S noktasındaki kadar olduğu kabul edilirse, bu durumda üretilecek maksimum çıktı S noktasından geçen eşürün eğrisinin temsil ettiği kadardır. Şekil 3.1 de S noktasından geçen eşürün eğrisinin temsil ettiği çıktıyı teknik olarak S noktasındaki girdi bileşimi ile üretmek mümkün olduğu gibi, R noktasındaki girdi bileşimi ile de (RQ kadar sermaye ve 0Q kadar emek ile de) üretmek mümkündür. R noktasına kıyasla S noktasındaki girdi bileşiminin aynı miktarda emek girdisi (0Q) ve daha az sermaye girdisi (RS kadar az sermaye girdisi) ihtiva ettiği hesaba katılırsa, R noktasındaki girdi bileşimi daha düşük bir maliyet içerir ve bu yüzden de firmalar tarafından tercih edilir: Ekonomi S noktasındaki kadar sermaye girdisine ve emek girdisine sahip olduğunda, emek girdisi tam olarak kullanılırken sermaye girdisinin bir kısmı (sermaye girdisinin SR kadarı) kullanılmaz ve böylece sermaye fazlası ortaya çıkar. Bu husus S noktasında sermaye girdisinin gerekenden fazla olduğu ve dolayısıyla da üretim düzeyinin emek girdisi tarafından belirlendiği biçiminde de ifade edilebilir. Yukarıdaki açıklamaları bir başka açıdan ifade etmek gerekirse, eşürün eğrisinin yatay eksene paralel kısmında yer alan P gibi noktalarda, sadece sermaye girdisi kullanılarak üretilecek olan çıktı miktarı (y = K/v) sadece emek girdisi kullanılarak üretilecek olan çıktı miktarından (y = L/u) küçüktür, K/v < L/u. Böyle bir durumda söz konusu iki değerden küçük olanın (K/v) içerdiği düzeyde çıktı üretilir ve böylece sermaye girdisi tam olarak kullanırken emek girdisinin bir kısmından yararlanılmaz-emek fazlası ortaya çıkar, üretim düzeyi sermaye girdisi tarafından belirlenir.

33 Buna karşılık eşürün eğrisinin dikey eksene paralel kısmında yer alan S gibi noktalarda, sadece emek girdisi kullanılarak üretilecek olan çıktı miktarı (y = L/u) sadece sermaye girdisi kullanılarak üretilecek olan çıktı miktarından (y = K/v) küçüktür, L/u < K/v. Böyle bir durumda söz konusu iki değerden yine küçük olanın (L/u) içerdiği düzeyde çıktı üretilir ve böylece emek girdisi tam kullanırken sermaye girdisinin bir kısmından yararlanılmaz-sermaye fazlası ortaya çıkar, üretim düzeyi emek girdisi tarafından belirlenir. Bu iki husus birlikte ele alınırsa, hem sermaye girdisinin hem emek girdisinin tam kullanımının sağlanması için K/v = L/u olmalıdır. Bu husus Şekil 3.1 de 0AE çizgisi üzerindeki A, R ve T gibi noktalarda, sadece sermaye girdisi kullanılarak üretilecek olan çıktı miktarı (y = K/v) ile sadece emek girdisi kullanılarak üretilen çıktı miktarı (y = L/u) arasında bir fark olmadığı hesaba katılarak değerlendirilirse, hem sermaye girdisinin hem emek girdisinin tam kullanımının sağlanması için ekonominin eğimi (v/u) ya eşit olan 0AE doğrusu üzerinde bulunması gerekir. Yukarıdaki açıklamalara konu olan üretim fonksiyonu, gerek K/v < L/v ve gerek L/u < K/v iken çıktının değeri daha düşük olan büyüklük tarafından belirlendiği noktasından hareketle, aşağıdaki gibi ifade edilebilir: Y = F(K, L) = min(k/v, L/u) (3.1) (3.1) no.lu üretim fonksiyonu denklemindeki min terimi, çıktının parantez içindeki iki değerden küçük olanı tarafından belirlendiği anlamına gelir. (3.1) no.lu üretim fonksiyonu, v/u oranının (sermaye-hasıla oranı/ emek-hasıla oranı katsayısının) sabit olduğu varsayımı üzerine inşa edildiği için, sabit oranlı üretim fonksiyonu (fixed-proportions production function) diye nitelendirilir. ii) Tasarruf Davranışı: Harrod-Domar modelinde planlanan tasarrufun (S) çıktının sabit bir oranı olduğu varsayılır. Marjinal ve ortalama tasarruf hadlerinin eşit olduğunu ( S/ Y = S/Y) içeren bu varsayım, tasarruf haddi s ile gösterilerek (0 < s < 1)aşağıdaki gibi ifade edilebilir: S = sy (3.2)

34

35 BÖLÜM 4 TEMEL SOLOW MODELİ: Sermaye Birikimi ve Büyüme 4.1 MODELİN YAPISI MAL ARZI MAL TALEBİ SERMAYE BİRİKİMİ SOLOW DİYAGRAMI DEĞİŞTİRİLMİŞ SOLOW DİYAGRAMI MODELİN COBB-DOUGLAS ÇÖZÜMÜ MUKAYESELİ STATİK TASARRUF HADDİNİN DEĞİŞMESİ NÜFUS ARTIŞ HADDİNİN DEĞİŞMESİ YIPRANMA HADDİNİN DEĞİŞMESİ SERMAYE STOKUNUN DEĞİŞMESİ GEREKLİ ve DOĞAL BÜYÜME HIZLARI ARASINDAKİ UYUM TEMEL SOLOW MODELİ ve BÜYÜME ÖZET TEMEL KAVRAMLAR ÇALIŞMA SORULARI PROBLEMLER

36

37 Bu bölümde büyüme konusundaki çalışmaları nedeniyle 1987 yılında Nobel iktisat ödülü alan Robert Solow un, 1956 yılında yayınlanan İktisadi Büyüme Teorisine Bir Katkı başlıklı makalede geliştirdiği model-solow büyüme modeli, teknolojinin sabit olduğu (teknolojik ilerlemenin olmadığı) varsayımı altında incelenecektir. Solow modelinin teknolojik ilerlemenin olmadığı varsayımı üzerine inşa edilen versiyonuna temel Solow modeli denildiği hesaba katılırsa, bu bölümde temel Solow modeli üzerinde durulacaktır. Temel Solow modelinin teknolojinin sabit olduğu yolundaki izleyen bölümde terk edilecek olan varsayımı, sermaye birikiminin iktisadi büyümedeki rolünün analiz edilmesine imkan verir. Temel Solow modeline ilişkin açıklamalarda önce modelin yapısı ve ana unsurları (mal arzı, mal talebi ve sermaye birikimi) açıklanacaktır. Sonra modelin dışsal değişkenlerinin (yatırım haddi, nüfus artış haddi, yıpranma haddi ve başlangıç sermaye stoku) durağan durum üzerindeki etkileri incelenecektir. Daha sonra temel modelin durağan durum analizi, Cobb- Douglas üretim fonksiyonu itibariyle formel bir biçimde ifade edilecektir. Bunu gerekli ve doğal büyüme hızıları arasında Harrod modelinde var olan uyumsuzluğun Solow modelinde nasıl giderildiğine yönelik açıklamalar izleyecektir. Bu bölümde son olarak temel Solow modelinin iktisadi büyümeye yönelik öngörüleri gözden geçirilecektir. 4.1 MODELİN YAPISI Solow un 1956 yılında yayınlanan makalede geliştirdiği modern büyüme teorisinin ikinci dalgası diye nitelendirilen model, aslında neoklasik iktisadın iktisadi büyüme olgusuna yönelik sonuçlarının incelendiği bir çalışmadır. Bu yüzden Solow büyüme modeli neoklasik büyüme modeli diye de adlandırılır. 111

38 Neoklasik büyüme modelinin yapısını tanımlayan üç varsayım vardır. Bunlar ölçeğe göre sabit getiri, tam rekabet ve dışsallıkların olmadığı yolundaki varsayımlardır. Modelin söz konusu yapısal varsayımlarından birincisine göre, tüm girdiler belirli bir oranda (iki kat) artınca çıktı da aynı oranda (iki kat) artar. İkinci varsayıma göre ise, karar birimleri (üreticiler ve tüketiciler) fiyat kabul edici konumdadırlar ve piyasalarda fiyat arz ve talebi birbirine eşit kılar- piyasalar sürekli temizlenir. Dışsallığın olmadığı yolundaki son varsayıma göre ise, bir üreticinin bir başka üreticiye sağladığı fiyatlandırılmayan bir yarar veya yüklediği fiyatlandırılmayan bir maliyet yoktur lerin ortalarından sonra Solow büyüme modeline alternatif olarak geliştirilen ve Bölüm 7 de incelenecek olan yeni büyüme teorisi (içsel büyüme teorisi) arasındaki fark, yeni büyüme teorisinde Solow modelinin söz konusu yapısal varsayımlarının terkedilmiş olmasıdır. Solow büyüme modelinde iki farklı karar birimi vardır, aileler-tüketiciler ve firmalar-üreticiler. Bunlardan aileler-tüketiciler emek girdisi (L) yanında sermaye girdisinin de (K) sahibidirler. Dolayısıyla da aileler sahip oldukları emek ve sermaye girdilerini sırasıyla belirli bir ücret haddi (w) ve belirli bir sermaye kiralama maliyeti (r) üzerinden firmalara kiraya verirler. Solow modelinde aileler firmaların da sahibidirler. Dolayısıyla da modelde ailelerin geliri (Y), emek geliri (wl) ve sermaye geliri (rk) toplamından ibarettir: Y = wl + rk. Solow modelinde aileler-tüketiciler elde ettikleri gelirin s kadarını tasarruf ederek (S = sy) yatırım amacıyla kullanırlar (I = S = sy). Solow modelinde ayrıca ailelerin sahip oldukları sermaye girdisi üretim sürecinde haddinde yıpranır. Dolayısıyla da modelde ailelerin-tüketicilerin sahip oldukları sermaye miktarında t dönemine kıyasla t + 1 döneminde meydana gelen artış, t dönemindeki yatırım ile t dönemindeki yıpranma arasındaki farka eşittir: Kt+1 = It - Dt = It - Kt = syt - Kt. Solow modelindeki ikinci karar birimi olan firmalar-üreticiler, ailelerden (fiziksel) sermaye ve emek girdilerini kiralarlar ve bu girdileri varolan teknoloji-üretim bilgisi üzerinden çıktıya dönüştürürler. Dolayısıyla da modelde sermaye (K), emek (L), teknoloji-üretim bilgisi (A) gibi üç tür üretim faktörü vardır. Bunlardan hem sermaye girdisi ve hem emek girdisi rakip (rival) girdidir: Belirli miktarda sermaye girdisi ve belirli miktarda emek girdisi belirli bir firma tarafından kullanılınca, diğer firmaların kullanacakları sermaye girdisi ve emek girdisi miktarı azalır. Bir başka deyişle aynı sermaye girdisi ve emek girdisi aynı anda birden çok

39 firma tarafından kulanılamaz. Örneğin belirli bir makine veya belirli bir işçi (Ahmet Bey) aynı anda hem A firmasında hem B firmasında çalıştırılamaz. Buna karşılık teknoloji-üretim bilgisi rakip olmayan (nonrival) bir girdidir. Teknoloji-üretim bilgisi belirli miktarda sermaye girdisi ve belirli miktarda emek girdisi ile birlikte üretim sürecinde kullanılınca, diğer firmaların kullanacakları teknoloji-üretim bilgisi miktarı azalmaz. Bir başka deyişle teknoloji-üretim bilgisi aynı anda birden çok firma tarafından kullanılabilir. Örneğin buğday üretimine ilişkin teknoloji-üretim bilgisi hem A hem B firması tarafından aynı anda kullanılabilir. Dolayısıyla da A ve B firmalarının farklı miktarlarda çıktı üretmelerinin nedeni, üretim bilgilerinin değil kullandıkları sermaye girdisi ve emek girdisi miktarlarının farklı olmasıdır. Solow modelinde kâr maksimizasyonu amaçlayan firmalar sermaye ve emek rakip girdilerini ve rakip olmayan teknoloji-üretim bilgisi girdisini kullanarak ürettikleri çıktıyı, ailelere-tüketicilere satarlar. Aileler satın aldıkları çıktının dışsal olarak belirlenen bir kısmını (s) tasarruf ederek yatırım amacıyla kullanırlar ve böylece sahip oldukları sermaye girdisinin miktarını zaman içinde artırırlar (sermaye birikimi). Aileler satın aldıkları çıktının geri kalan kısmını ise, tüketim amacıyla kullanırlar. Solow modelinde firmalar tarafından üretilen çıktının aileler tarafından hem yatırım hem tüketim amacıyla kullanılması, modelde yatırım malı üretimi ve üretim malı üretimi ayırımının olmadığı-solow büyüme modelinin tek mallı-tek sektörlü bir model olduğu anlamına gelir. Solow büyüme modelinde ailelerin elde ettikleri gelirden tasarruf ettikleri kısım (s), nüfus artış haddi (n), yıpranma kaddi ( ) ve ekonominin başlangıçta sahip olduğu işçi başına sermaye miktarı (k0), modelin dışsal (değeri model içinde belirlenmeyen) değişkenleridir. Modelin bir başka dışsal değişkeni ise, teknolojik ilerleme hızıdır (g). Solow modelinin bu bölümde incelenecek olan versiyonunda, teknolojik ilerlemenin olmadığı-üretim bilgisinin değişmediği varsayılacaktır. Solow modelinin bu bölümde incelenecek olan versiyonunun temel Solow modeli diye nitelendirilmesinin nedeni olan bu varsayım, teknolojik ilerleme hızının sıfır olduğu (ga = 0) biçiminde de ifade edilebilir. Temel Solow modeline ilişkin olarak bu bölümde yapılacak açıklamalarda ayrıca hükümetin olmadığı ve ekonominin kapalı olduğu varsayılacaktır. İzleyen bölümde analize dahil edilecek bu varsayımlardan ikincisi, analize konu ülkenin diğer ülkelerden mal ve varlık satın almasının ve onlara mal ve varlık satmasının mümkün olmadığı anlamına gelir.

40 4.2 MAL ARZI: ÜRETİM FONKSİYONU Solow modelinde ekonominin arz tarafını, girdilerin çıktıya nasıl dönüştüğünün bir kataloğu olan üretim fonksiyonu temsil eder. Bu bağlamda firmalar (fiziksel) sermaye, emek ve teknoloji-üretim bilgisi gibi üç girdiyi kullanarak çıktı üretirler. Dolayısıyla da teknolojinin (A) sabit olduğu varsayımı altında (ga = 0) çıktı miktarı, (fiziksel) sermaye girdisinin (K) miktarına ve emek girdisinin (L) miktarına bağlı olarak değişir: Y = F(K, L) (4.1) Solow modeline ilişkin olarak bu bölümde ve izleyen bölümlerde yapılacak açıklamalarda, ülkedeki her kişinin aynı zamanda işçi olduğu-emek girdisinin miktarı (L) ile nüfus (N) arasında bir fark olmadığı ve dolayısıyla da emek girdisi büyüme hızının ( L/L) nüfus büyüme hızına (n) eşit olduğu ( L/L = n) varsayılacaktır. Solow büyüme modelinde (4.1) no.lu üretim fonksiyonundaki sermaye ve emek faktörlerinin birbirleri ile sürekli ve muntazam bir biçimde ikame edildikleri varsayılır: Harrod-Domar modelinin sermaye ve emek girdileri arasında ikamenin olmadığı yolundaki varsayımı, Solow modelinde benimsenmez. Bu husus Şekil 4.1 de gösterilmiştir: Solow modelinde çıktı a noktasındaki girdi bileşimi üzerinden üretilebileceği gibi, b noktasındaki girdi bileşimi üzerinden (a noktasına kıyasla daha fazla sermaye daha az emek kulanılarak) veya c noktasındaki girdi bileşimi üzerinden (a noktasına kıyasla daha fazla emek daha az sermaye kullanılarak) üretilebilir: Solow modelinde firmalar, sermaye ve emek girdilerini birbirleri ile ikame etmek suretiyle sonsuz sayıdaki üretim tekniğinden biri üzerinden üretim yaparlar. Solow modelinde firmalar, Harrod-Domar modelinde olduğu gibi çıktıyı sermaye ve emek girdileri arasında bir ikame yapmadan a noktasındaki girdi bileşimi üzerinden üretmek zorunda değildirler. Solow modelinin üretim fonksiyonuna ilişkin ikinci varsayımı, üretimin ölçeğe göre sabit getiriye tabi olduğu-girdiler z kadar (iki kat) arttığında çıktının da z kadar (iki kat) arttığı hususudur, üretim fonksiyonunun birinci dereceden homojen olması varsayımı. Bu varsayımın arkasındaki iktisadi mantık, sahip olduğu üretim tesisinin yanına onun aynısı-kopyası ikinci bir tesis kuran bir firmanın, yeni tesiste eski tesisteki kadar çıktı üretebilmesidir, kopyalama argümanı (replication argument).

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12

Detaylı

ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE

ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE Bu ünite tamamlandığında; Büyümenin kaynaklarının neler olduğunu belirtebileceğiz Büyüme teorilerini açıklayabileceğiz Hızlı büyüme için nelerin

Detaylı

EKONOMİK BÜYÜME. Ekonomik Büyüme ile İlgili Kavramlar

EKONOMİK BÜYÜME. Ekonomik Büyüme ile İlgili Kavramlar Ekonomik Büyüme ile İlgili Kavramlar EKONOMİK BÜYÜME Bir ülkede kişi başına düşen reel millî gelirin her yıl artmasına ekonomik büyüme denir. Ekonomik büyüme, üretim ölçeğinin ve üretimin artmasını yani

Detaylı

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2008

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2008 UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2008 24 Eylül 2008 İstanbul 1 DÜNYA YATIRIM RAPORU Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü UNCTAD ın uluslararası yatırımlara ilişkin olarak hazırladığı Dünya Yatırım

Detaylı

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı 1 DÜNYA ve TÜRKİYE POLİPROPİLEN ( PP ) DIŞ TİCARET ANALİZİ Barbaros Demirci ( Genel Müdür ) Neslihan Ergün ( Teknik Uzman Kimya Müh. ) PAGEV - PAGDER DÜNYA TOPLAM PP İTHALATI : Dünya toplam PP ithalatı

Detaylı

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT 2 1. A malının fiyatındaki bir artış karşısında B malına olan talep azalıyorsa A ve B mallarının özellikleriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? A) A ve B

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarihi:11/02/2016 Yıl 2015 YILI (OCAK-ARALIK) HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarihi:11/02/2016 Yıl 2015 YILI (OCAK-ARALIK) HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret Rapor tarihi:11/02/2016 ABD 1.213.773 78.470 109 5 869.143 775.224 511 467 690810 ABD 2.411 139 100 5 2.074 1.841 3.205 2.844 ABD 153.405.707 7.747.676 77.068 3.951 52.525.397 47.327.904 75.673 67.506

Detaylı

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler tepav türkiye ekonomi politikaları araştırma vakfı Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler Prof. Dr. Serdar TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü

Detaylı

İKTİSADİ BÜYÜME. (Teori, Model ve Türkiye Üzerine Gözlemler) Doç. Dr. Adem ÜZÜMCÜ

İKTİSADİ BÜYÜME. (Teori, Model ve Türkiye Üzerine Gözlemler) Doç. Dr. Adem ÜZÜMCÜ İKTİSADİ BÜYÜME (Teori, Model ve Türkiye Üzerine Gözlemler) Doç. Dr. Adem ÜZÜMCÜ 2 Yayın No : 2766 İşletme-Ekonomi Dizisi : 584 2. Baskı Ekim 2012 İSTANBUL ISBN 978 605-377 788 5 Copyright Bu kitabın bu

Detaylı

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI 1. John Maynard Keynes e göre, konjonktürün daralma dönemlerinde görülen düşük gelir ve yüksek işsizliğin nedeni aşağıdakilerden

Detaylı

İçindekiler kısa tablosu

İçindekiler kısa tablosu İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI ve Ülkeye göre dış ticaret İhracat Dolar İhracat Euro İthalat Dolar İthalat Euro 691010 ABD 0 2.595 0 0 100.977 91.002 ABD 5.202.084 16.444 10.298.622 9.300.856 138.768 126.892 TOPLAM 5.202.084 19.039

Detaylı

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI 9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI 1. Maliye Politikası ve Dışlama Etkisi...2 A. Uyumlu Maliye ve Para Politikaları...4 2. Para Arzı ve Açık Piyasa İşlemleri...5 3. Klasik Para ve Faiz

Detaylı

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA Problem 1 (KMS-2001) Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

İKT 207: Mikro iktisat. Faktör Piyasaları

İKT 207: Mikro iktisat. Faktör Piyasaları İKT 207: Mikro iktisat Faktör Piyasaları Tartışılacak Konular Tam Rekabetçi Faktör Piyasaları Tam Rekabetçi Faktör Piyasalarında Denge Monopson Gücünün Olduğu Faktör Piyasaları Monopol Gücünün Olduğu Faktör

Detaylı

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL UNCTAD Dünya Yatırım Raporu Türkiye Lansmanı Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü nün (UNCTAD) Uluslararası Doğrudan Yatırımlar

Detaylı

2009 VS 4200-1. Gayri Safi Yurt içi Hasıla hangi nitelikte bir değişkendir? ) Dışsal değişken B) Stok değişken C) Model değişken D) kım değişken E) içsel değişken iktist TEORisi 5. Kısa dönemde tam rekabet

Detaylı

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2.

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2. İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2. Ekonominin Tanımı... 3 1.3. Ekonomi Biliminde Yöntem... 4 1.4.

Detaylı

MİLLİ GELİRİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER: TÜKETİM, TASARRUF VE YATIRIM FONKSİYONLARI

MİLLİ GELİRİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER: TÜKETİM, TASARRUF VE YATIRIM FONKSİYONLARI MİLLİ GELİRİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER: TÜKETİM, TASARRUF VE YATIRIM FONKSİYONLARI Harcama yöntemine göre yapılan GSYİH hesaplaması GSYİH = C + I + G şeklinde idi. Biz burada GSYİH ile MG arasındaki farkı bir

Detaylı

İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2 ve ye göre dış ticaret Miktar Euro 690710 ABD 1.019 74 0 0 1.880 1.707 690790 ABD 3.197.164 190.462 0 0 1.422.439 1.299.514 Euro 690810 ABD 78.284 3.850 1.848 118 43.314 38.735 5.575 5.168 690890 ABD 178.045.692

Detaylı

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz? 7. MALİYETLER 193 Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz? 7.1. Kısa Dönem Firma Maliyetleri 7.1.1. Toplam Sabit Maliyetler 7.1.2. Değişken Maliyetler 7.1.3. Toplam Maliyetler (TC) 7.1.4. Marjinal Maliyet (MC) 7.1.5.

Detaylı

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir.

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir. 1 BÖLÜM 8: HASILA VE FİYAT DÜZEYİ: ALTERNATİF MAKRO MODELLER Bu bölümde AD ve farklı AS eğrileri birlikte ele alınarak farklı makro modellerde P ve Y düzeylerinin nasıl belirlendiği incelenecektir. 8.1

Detaylı

UFRS 16 KİRALAMA STANDARDI, ŞİRKETİNİZE ETKİSİ

UFRS 16 KİRALAMA STANDARDI, ŞİRKETİNİZE ETKİSİ UFRS 16 KİRALAMA STANDARDI, ŞİRKETİNİZE ETKİSİ İÇİNDEKİLER NEDEN BU STANDARDA İHTİYAÇ VAR? 3 YENİ STANDART KİMLER İÇİN GEÇERLİ? 3 YENİ STANDART, KİRACI OLARAK SİZİN İÇİN NE ANLAMA GELİYOR? 4 ÖNEMLİ KAVRAMLARA

Detaylı

KÜRESEL TİCARETTE TÜRKİYE NİN YENİDEN KONUMLANDIRILMASI-DIŞ TİCARETTE YENİ ROTALAR

KÜRESEL TİCARETTE TÜRKİYE NİN YENİDEN KONUMLANDIRILMASI-DIŞ TİCARETTE YENİ ROTALAR KÜRESEL TİCARETTE TÜRKİYE NİN YENİDEN KONUMLANDIRILMASI-DIŞ TİCARETTE YENİ ROTALAR T.C. Ekonomi Bakanlığının gerçekleştirdiği Küresel Ticarette Türkiye nin Yeniden Konumlandırılması-Dış Ticarette Yeni

Detaylı

Komisyon İKTİSAT ÇEK KOPAR YAPRAK TESTİ ISBN 978-605-364-577-1. Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

Komisyon İKTİSAT ÇEK KOPAR YAPRAK TESTİ ISBN 978-605-364-577-1. Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. Komisyon İKTİSAT ÇEK KOPAR YAPRAK TESTİ ISBN 978-605-364-577-1 Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. 2014 Pegem Akademi Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Pegem Akademi

Detaylı

UMUMA HUSUSİ HİZMET DİPLOMATİK A.B.D Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var. AFGANİSTAN Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var

UMUMA HUSUSİ HİZMET DİPLOMATİK A.B.D Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var. AFGANİSTAN Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var VİZE TABLOSU Pasaport Vize Tablosu MAVİ YEŞİL GRİ KIRMIZI ÜLKE UMUMA HUSUSİ HİZMET DİPLOMATİK MAHSUS DAMGALI A.B.D Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var AFGANİSTAN Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var ALMANYA

Detaylı

3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması

3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması BOCUTOĞLU 109 yemek pişirirken yağı, salçayı, soğanı, eti, sebzeyi, suyu aynı anda tencereye doldurmaz; birinci adımda yağı ve salçayı hafifçe kızartır, ikinci adımda soğanı ve eti ilave ederek pişirmeye

Detaylı

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ DERS NOTU 06 IS/LM EĞRİLERİ VE BAZI ESNEKLİKLER PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ TOPLAM TALEP (AD) Bugünki dersin içeriği: 1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ... 1 2. LM EĞRİSİ VE PARA TALEBİNİN

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI 691010 ABD 0 463 0 0 9.273 7.644 691090 ABD 783.096 190 1.634.689 1.330.333 3.869 3.102 TOPLAM 783.096 653 1.634.689 1.330.333 13.142 10.746 691090 Afganistan 6.557 0 24.223 19.558 691010 Almanya 885 1.068

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2 690721 ABD 121.201.978 5.919.468 183.351 9.561 36.358.373 33.291.590 60.931 55.611 690722 ABD 2.013.654 112.572 67.890 3.140 654.446 609.369 82.674 78.128 690723 ABD 2.805.625 204.888 17.952 1.700 1.092.601

Detaylı

BÜYÜMEDE 110, ENFLASYONDA 134 ÜLKE BİZDEN DAHA İYİ DURUMDA

BÜYÜMEDE 110, ENFLASYONDA 134 ÜLKE BİZDEN DAHA İYİ DURUMDA Umut Oran Basın Açıklaması 12.5.2013 İşte görmezden gelinen IMF verilerinin ortaya koyduğu gerçek: EKONOMİDE MAKYAJ NAFİLE, BAŞARI HİKAYE BÜYÜMEDE 110, ENFLASYONDA 134 ÜLKE BİZDEN DAHA İYİ DURUMDA TÜRKİYE,

Detaylı

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF)

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF) ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI 1 BİRLEŞİK ARAP EMİRLİ 269.665.223,68 305.580.419,69 13,32 ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI 2 IRAK 155.240.675,64 92.044.938,69-40,71 ALTINDAN MAMUL

Detaylı

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ CEVAP ANAHTARI 1.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ 1.(e) 2.(d) 3.(a) 4.(c) 5.(e) 6.(d) 7.(e) 8.(d) 9.(b) 10.(e) 11.(a) 12.(b) 13.(a) 14.(c) 15.(c) 16.(e) 17.(e) 18.(b) 19.(d) 20.(a) 1.BÖLÜM BOŞLUK DOLDURMA 1. gereksinme

Detaylı

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR 13 1.1.İktisadın Konusu ve Kapsamı 14 1.2. İktisadın Bölümleri 15 1.2.1.Mikro ve Makro İktisat 15 1.2.2. Pozitif İktisat ve Normatif İktisat

Detaylı

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII BİRİNCİ BÖLÜM Makro İktisat 1. MAKRO İKTİSATIN ANLAMI... 1 2. MAKRO İKTİSATTA KARAR BİRİMLERİ (SEKTÖRLER)... 2 3. MAKRO İKTİSATTA PİYASA

Detaylı

Rapor tarihi:13/06/ HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret. İhracat Miktar 1. İhracat Miktar 2. Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı

Rapor tarihi:13/06/ HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret. İhracat Miktar 1. İhracat Miktar 2. Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı TÜRKİYE İSTATİ DIŞ TİCARET İSTATİST Rapor tarihi:13/06/ 2017 HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı İhracat Miktar 1 İhracat Miktar 2 2017 690721 Seramikten döşeme veya kaplama

Detaylı

1/11. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarih 30/03/2018 Yıl 01 Ocak - 28 Subat 2018

1/11. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarih 30/03/2018 Yıl 01 Ocak - 28 Subat 2018 ve ye göre dış ticaret Miktar m2 Miktar m2 690721 ABD 29.636.682 1.428.016 0 0 8.481.569 6.912.337 690722 ABD 226.394 13.790 0 0 68.891 55.759 690723 ABD 826.034 61.902 0 0 349.614 285.071 690730 ABD 88.188

Detaylı

Endişeye mahal yok (mu?)

Endişeye mahal yok (mu?) tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Endişeye mahal yok (mu?) Güven Sak İstanbul, 19 Ekim 2011 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2010 Reel milli gelir (1960=100) www.tepav.org.tr

Detaylı

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

2018/1. Dönem Deneme Sınavı. 1. Aşağıdakilerden hangisi mikro ekonominin konuları arasında yer almamaktadır? A) Tüketici maksimizasyonu B) Faktör piyasası C) Firma maliyetleri D) İşsizlik E) Üretici dengesi 2. Firmanın üretim miktarı

Detaylı

Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR

Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR Nominal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların ve hizmetlerin, üretildikleri yılın piyasa fiyatları üzerinden değerine

Detaylı

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 12 17 Ocak 2016 İÇİNDEKİLER SAYFA 1. ARAŞTIRMANIN KONUSU 3 1.1. FUAR KÜNYESİ 3 1.2. ARAŞTIRMANIN AMACI 3 1.3. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ VE ÖRNEK YAPISI 3 2. FUAR SONUÇ ÖZET

Detaylı

Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların ve hizmetlerin, üretildikleri yılın piyasa fiyatları üzerinden değerine

Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların ve hizmetlerin, üretildikleri yılın piyasa fiyatları üzerinden değerine Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların ve hizmetlerin, üretildikleri yılın piyasa fiyatları üzerinden değerine nominal gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) denir. Sadece ekmek

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat İthalat Ulke adı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat İthalat Ulke adı 691010 ABD 355 2.625 1.691 1.530 35.205 31.976 691090 ABD 2.525.971 116 5.177.455 4.765.696 491 465 TOPLAM 2.526.326 2.741 5.179.146 4.767.226 35.696 32.441 691090 Afganistan 1.230 0 2.570 2.376 691010

Detaylı

İKTİSADİ BÜYÜME (Teori, Model ve Türkiye Üzerine Gözlemler) Prof. Dr. Adem ÜZÜMCÜ 2. Baskı

İKTİSADİ BÜYÜME (Teori, Model ve Türkiye Üzerine Gözlemler) Prof. Dr. Adem ÜZÜMCÜ 2. Baskı İKTİSADİ BÜYÜME (Teori, Model ve Türkiye Üzerine Gözlemler) Prof. Dr. Adem ÜZÜMCÜ 2. Baskı 2 Yayın No : 3320 İşletme-Ekonomi Dizisi : 748 2. Baskı Ekim 2015 İSTANBUL ISBN 978 605-333 464 4 Copyright Bu

Detaylı

ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ

ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ 1.Makro İktisat Nedir?...1 2. Makro İktisat Ne İle Uğraşır?... 4 3. Başlıca Makro İktisat Okulları...5 3.1.Klasik Makro İktisat

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI ve ye göre dış ticaret İhracat İhracat İhracat 690721 ABD 205.907.319 10.016.491 545.647 26.090 61.237.372 54.367.866 442.498 388.194 690722 ABD 3.805.776 224.607 67.890 3.140 1.177.009 1.052.756 82.674

Detaylı

B. Sermaye stoğunun durağan durum değerini bulunuz. C. Bu ekonomi için altın kural sermaye stoğu ne kadardır?

B. Sermaye stoğunun durağan durum değerini bulunuz. C. Bu ekonomi için altın kural sermaye stoğu ne kadardır? A.Ü. SBE 2015-2016 Bahar Dönemi Makro İktisat - II Çalışma Soruları - 2 1. Nüfus artışı veya teknolojik ilerlemenin olmadığı Solow Modeli nde bazı parametreler şu şekilde olsun: s = 0.2(tasarruf oranı)

Detaylı

Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama

Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama İstatistik Genel Müdürlüğü Ödemeler Dengesi Müdürlüğü İçindekiler I- Yöntemsel Açıklama... 3 2 I- Yöntemsel Açıklama 1 Nominal efektif döviz

Detaylı

TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke

TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke 2008 Yılı 2009 Yılı 2010 Yılı 2011 Yılı 2012 Yılı Sayısı Ulke adı İhracat Ulke adı İhracat Ulke

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU Dolar Euro Dolar Euro 381600 400 ABD 7.173.384 508.337 2.238.359 2.028.858 1.031.457 930.108 681591 400 ABD 23.110 0 24.277 21.649 681599 400 ABD 4.378 60.671 50.504 45.428 219.208 197.245 690210 400 ABD

Detaylı

Ekonomi. Doç.Dr.Tufan BAL. 3.Bölüm: Fiyat Mekanizması: Talep, Arz ve Fiyat

Ekonomi. Doç.Dr.Tufan BAL. 3.Bölüm: Fiyat Mekanizması: Talep, Arz ve Fiyat Ekonomi 3.Bölüm: Fiyat Mekanizması: Talep, Arz ve Fiyat Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 Fiyat Mekanizması:Talep,

Detaylı

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / 2008 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / 2008 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden 1. Her arz kendi talebini yaratır. şeklindeki Say Yasasını aşağıdaki iktisatçılardan hangisi kabul etmiştir? A İKTİSAT 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli

Detaylı

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Ekonomide Uzun Dönem Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Neden bazı ülkeler zengin bazı ülkeler fakir? Bilgin Bari İktisat Politikası 2 Bilgin Bari İktisat Politikası 3 Bilgin Bari İktisat Politikası 4 Bilgin

Detaylı

GTİP 3924 Plastikten sofra, mutfak, ev, sağlık veya tuvalet eşyası

GTİP 3924 Plastikten sofra, mutfak, ev, sağlık veya tuvalet eşyası GTİP 3924 Plastikten sofra, mutfak, ev, sağlık veya tuvalet eşyası Haziran 2013 1 Genel kod bilgisi: VII PLASTİK VE PLASTİK ÜRÜNLERİ; KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ 39 Plastikler ve mamulleri 3924 Plastikten

Detaylı

DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNDE BİRLİĞİMİZİN BAŞLICA İHRACAT ÜRÜNLERİNE YÖNELİK HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNDE BİRLİĞİMİZİN BAŞLICA İHRACAT ÜRÜNLERİNE YÖNELİK HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNDE BİRLİĞİMİZİN BAŞLICA İHRACAT ÜRÜNLERİNE YÖNELİK HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI Hazırlayan: Sinem ALAN AR-GE ŞUBESİ EYLÜL 2012 Raporu PDF Formatında İndirmek İçin Lütfen Tıklayınız Türkiye'nin

Detaylı

K ve L arasında ikame yoktur. Bu üretim fonksiyonu Şekil

K ve L arasında ikame yoktur. Bu üretim fonksiyonu Şekil MALİYET TEORİSİ 2 Maliyet fonksiyonunun biçimi, üretim fonksiyonunun biçimine bağlıdır. Bir an için reçel üreticisinin, bir birim kavanoz ve bir birim meyve toplayıcısı ile bir birim çıktı elde ettiği

Detaylı

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ Bugünki dersin içeriği: 1. MALİYE POLİTİKASI VE DIŞLAMA ETKİSİ... 1 2. UYUMLU MALİYE VE

Detaylı

İKTİSADA GİRİŞ-I ÇALIŞMA SORULARI-11 MONOPOL

İKTİSADA GİRİŞ-I ÇALIŞMA SORULARI-11 MONOPOL İKTİSADA GİRİŞ-I ÇALIŞMA SORULARI-11 MONOPOL 1. Monopolist için fiyat marjinal hasılanın üzerindedir. Çünkü, A) Ortalama ve marjinal hasıla eğrileri birbirine eşittir B) Azalan verimler kanunu geçerli

Detaylı

15.433 YATIRIM. Ders 3: Portföy Teorisi. Bölüm 1: Problemi Oluşturmak

15.433 YATIRIM. Ders 3: Portföy Teorisi. Bölüm 1: Problemi Oluşturmak 15.433 YATIRIM Ders 3: Portföy Teorisi Bölüm 1: Problemi Oluşturmak Bahar 2003 Biraz Tarih Mart 1952 de, Şikago Üniversitesi nde yüksek lisans öğrencisi olan 25 yaşındaki Harry Markowitz, Journal of Finance

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU Rapor tarihi:10/02/2014 İhracat Miktar Miktar İhracat İhracat Euro 250610 Kuvars 3 Hollanda 0 490.700 0 0 180.149 136.413 4 Almanya 429.387 336.598 64.931 47.605 173.941 131.141 5 İtalya 18.984.512 23.250

Detaylı

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI Soru KPSS 2001 Otonom tüketim harcamalarının artması aşağıdakilerin hangisine neden olur? a) Denge üretim düzeyinin artmasına, LM eğrisinin sağa doğru kaymasına b) Denge üretim

Detaylı

iktisaoa GiRiş 7. Ürettiği mala ilişkin talebin fiyat esnekliği değeri bire eşit olan bir firma, söz konusu

iktisaoa GiRiş 7. Ürettiği mala ilişkin talebin fiyat esnekliği değeri bire eşit olan bir firma, söz konusu 2009 BS 3204-1. şağıdakilerden hangisi dayanıksız mal veya hizmet grubu içerisinde ~ almaz? iktiso GiRiş 5. Gelirdeki bir artış karşısında talebi azalan mallara ne ad verili r? ) Benzin B) Mum C) Ekmek

Detaylı

SIRA NO DÖVİZLER KUR (TL) 1 ABD Doları 2,3189. 1 Arjantin Pesosu 0,27135. 1 Arnavutluk Leki 0,02018

SIRA NO DÖVİZLER KUR (TL) 1 ABD Doları 2,3189. 1 Arjantin Pesosu 0,27135. 1 Arnavutluk Leki 0,02018 Geçici vergi uygulamasına ilişkin olarak yayımlanan 217 seri no lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, yabancı paraların ve yabancı para cinsinden olan borç ve alacakların değerlemesinin T.C. Merkez Bankasınca

Detaylı

BAHAR DÖNEMİ MAKRO İKTİSAT 2 DERSİ KISA SINAV SORU VE CEVAPLARI

BAHAR DÖNEMİ MAKRO İKTİSAT 2 DERSİ KISA SINAV SORU VE CEVAPLARI 2015-2016 BAHAR DÖNEMİ MAKRO İKTİSAT 2 DERSİ KISA SINAV SORU VE CEVAPLARI 1. Toplam Talep (AD) doğrusunun eğimi hangi faktörler tarafından ve nasıl belirlenmektedir? Açıklayınız. (07.03.2016; 09.00) 2.

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii. KİTABIN KULLANIMINA İLİŞKİN BAZI NOTLAR ve KURUM SINAVLARINA İLİŞKİN UYARILAR... 1 BİRİNCİ BÖLÜM İKTİSATIN TEMELLERİ

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii. KİTABIN KULLANIMINA İLİŞKİN BAZI NOTLAR ve KURUM SINAVLARINA İLİŞKİN UYARILAR... 1 BİRİNCİ BÖLÜM İKTİSATIN TEMELLERİ İÇİNDEKİLER Önsöz... iii KİTABIN KULLANIMINA İLİŞKİN BAZI NOTLAR ve KURUM SINAVLARINA İLİŞKİN UYARILAR... 1 BİRİNCİ BÖLÜM İKTİSATIN TEMELLERİ 1. İKTİSATIN TEMELLERİ... 9 1.1. İKTİSADIN TANIMI... 9 1.2.

Detaylı

TOPLAM

TOPLAM 2017-2018 AKADEMİK YILI LİSANS ÖĞRENCİ DAĞILIMLARI TÜRK ÖĞRENCİ SAYISI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI LİSANS ÖNLİSANS LİSANSÜSTÜ 10270 1346 11616 539 19 558 4627 284 4911 TOPLAM 15436

Detaylı

1. Kısa Dönemde Maliyetler

1. Kısa Dönemde Maliyetler DERS NOTU 05 MALİYET TEORİSİ: KISA VE UZUN DÖNEM Bugünki dersin işleniş planı: 1. Kısa Dönemde Maliyetler... 1 2. Kâr Maksimizasyonu (Bütün Piyasalar İçin)... 9 3. Kâr Maksimizasyonu (Tam Rekabet Piyasası

Detaylı

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK İŞLENMİŞ MERMER VE TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK İŞLENMİŞ MERMER VE TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ 2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK İŞLENMİŞ MERMER VE TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ DÜNYA TUTARI DÜNYADAKİ 1.264.850 452.261 36% DÜNYA 1 1 Amerika Birleşik MEVCUT YE TUTARI NİN NİN DÜNYA MEVCUT DEKİ LAR TUTAR TUTAR

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... 1 1.1. EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER... 3 1.1.1. Romalıların Ekonomik Düşünceleri... 3 1.1.2. Orta Çağ da Ekonomik Düşünceler...

Detaylı

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Giriş... 1 1. Makroekonomi Kuramı... 1 2. Makroekonomi Politikası... 2 2.1. Makroekonomi Politikasının Amaçları... 2 2.1.1. Yüksek Üretim ve Çalışma Düzeyi...

Detaylı

Yasin ÇOBAN İŞLETME İKTİSADI

Yasin ÇOBAN İŞLETME İKTİSADI Yasin ÇOBAN İŞLETME İKTİSADI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BÖLÜM İŞLETME İKTİSADI 1. İŞLETME İKTİSADININ TANIMI... 1 2. İŞLETME İKTİSADININ TARİHİ... 1 3. İŞLETME İKTİSADININ KONUSU... 1 4. İŞLETME İKTİSADININ

Detaylı

TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ

TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ Ülke TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ Temsilcilik Türü Şehir Telefon Faks e-posta A.B.D. Başkonsolosluk Adana (0322) 346 62 62 (0322) 346 79 16 A.B.D. Büyükelçilik Ankara 455 55 55 467 00 19 A.B.D.

Detaylı

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123 Ek 1: Ek Tablolar 3123 Ek 1 EK TABLOLAR Tablolar, - (129) Dünya Sağlık Örgütü: WHO Dünya Sağlık Raporu - (123) Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı: UNDP İnsani Gelişme Raporu - (128) Dünya Bankası: WB

Detaylı

2019 MART DIŞ TİCARET RAPORU

2019 MART DIŞ TİCARET RAPORU 2019 MART DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2019

Detaylı

İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR

İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR İÇİNDEKİLER Önsöz BİRİNCİ BÖLÜM İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR 1.1.İktisat Bilimi 1.2.İktisadi Kavramlar 1.2.1.İhtiyaçlar 1.2.2.Mal ve Hizmetler 1.2.3.Üretim 1.2.4.Fayda, Değer ve Fiyat

Detaylı

SİRKÜLER RAPOR VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ. (Sıra No:423)

SİRKÜLER RAPOR VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ. (Sıra No:423) SİRKÜLER RAPOR Sirküler Tarihi : 29.01.2013 Sirküler No : 2013 / 7 VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (Sıra No:423) 26.01.2013 tarih ve 28540 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 423 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu

Detaylı

2016 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU

2016 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU 2016 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2016 ARALIK /

Detaylı

Sıra Ürün Adı 2010 2011

Sıra Ürün Adı 2010 2011 YAŞ MEYVE VE SEBZE DÜNYA ÜRETİMİ Dünya Yaş Sebze Üretimi Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) nün en güncel verileri olan 2011 yılı verilerine göre; 2011 yılında dünyada 56,7 milyon hektar alanda

Detaylı

2018 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU

2018 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU 2018 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2018

Detaylı

İSTANBUL MADEN İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ)

İSTANBUL MADEN İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) TUZ 1 IRAK 3.665.673 4.904.225 33,79 TUZ 2 ROMANYA 882.243 1.341.776 52,09 TUZ 3 RUSYA FEDERASYONU 733.563 920.885 25,54 TUZ 4 KUZEY KIBRIS TÜRK CU 786.773 651.917-17,14 TUZ 5 MENEMEN DERİ SR.BLG. 476.010

Detaylı

Yasin ÇOBAN İŞLETME İKTİSADI

Yasin ÇOBAN İŞLETME İKTİSADI Yasin ÇOBAN İŞLETME İKTİSADI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII BİRİNCİ BÖLÜM İŞLETME İKTİSADI 1. İŞLETME İKTİSADININ TANIMI... 1 2. İŞLETME İKTİSADININ TARİHİ... 1 3. İŞLETME İKTİSADININ KONUSU... 1 4. İŞLETME

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2017 HALI SEKTÖRÜ Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılı Ocak-Nisan döneminde Türkiye nin toplam

Detaylı

STEMLERĐ VE DR. DĐLEK SEYMEN ASLI SEDA BĐLMAN

STEMLERĐ VE DR. DĐLEK SEYMEN ASLI SEDA BĐLMAN DÖVĐZ Z PĐYASASINDA P DENGE, DÖVĐZ Z KURU SĐSTEMLERS STEMLERĐ VE DÖVĐZ Z KURUNU BELĐRLEMEYE YÖNELĐK K YAKLAŞIMLAR DR. DĐLEK SEYMEN ASLI SEDA BĐLMAN Döviz Piyasasında Denge Esnek kur sisteminde döviz piyasasında

Detaylı

Dünya Ekonomisinde Tarımın Rolü

Dünya Ekonomisinde Tarımın Rolü Kaynak: Kalkınma Ekonomisi, Feride Doğaner Gönel, Efil Yayınevi, Ekim 2010. Ulusal sınırlarla kısıtlanmış olan toprak faktörü piyasası tekelci piyasa özellikleri gösterir, yani serbest rekabetçi piyasa

Detaylı

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL 24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL UNCTAD Dünya Yatırım Raporu Türkiye Lansmanı Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü «UNCTAD» ın Uluslararası Doğrudan Yatırımlara ilişkin olarak hazırladığı Dünya Yatırım

Detaylı

GTİP 580610 KADIFE, PELUS VE TIRTIL MENSUCAT, DOKUNABILIR MADDELERDEN KURDELE

GTİP 580610 KADIFE, PELUS VE TIRTIL MENSUCAT, DOKUNABILIR MADDELERDEN KURDELE Avrupa İşletmeler Ağı İstanbul ULUSLARARASI TİCARET MERKEZİ (ITC) ÜRÜN ANALİZLERİ GTİP 580610 KADIFE, PELUS VE TIRTIL MENSUCAT, DOKUNABILIR MADDELERDEN KURDELE MAYIS 2012 Hazırlayan: ÖZGE SARIÇAY İSTANBUL

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2018 HALI SEKTÖRÜ Mart Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2018 MART AYI İHRACAT PERFORMANSI 2018 yılı Ocak-Mart döneminde Türkiye nin toplam ihracatı

Detaylı

TOPLAM

TOPLAM 2018-2019AKADEMİK YILI ÖĞRENCİ DAĞILIMLARI (02.11.2018) TÜRK ÖĞRENCİ SAYISI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI LİSANS ÖNLİSANS LİSANSÜSTÜ 11721 1545 13266 1591 74 1665 4187 400 4587 TOPLAM

Detaylı

tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 477 sıra no lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ni kapsamaktadır.

tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 477 sıra no lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ni kapsamaktadır. Vezin Sirküler 2017 006 Sirkülerimizin konusunu Borsada Rayici Olmayan Yabancı Paraların Vergi Usul Kanunu Gereğince 2016 Yılı İçin Yapılacak Değerlemelerine Esas Oluşturacak Kurların Tespiti Hususu oluşturmaktadır.

Detaylı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DÜNYADA VE TÜRKİYE DE İNSANİ YOKSULLUK

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DÜNYADA VE TÜRKİYE DE İNSANİ YOKSULLUK C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını,. DÜNYADA VE TÜRKİYE DE İNSANİ YOKSULLUK İnsani yoksulluk (human poverty), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı

Detaylı

FİYAT MEKANİZMASI: TALEP, ARZ VE FİYAT

FİYAT MEKANİZMASI: TALEP, ARZ VE FİYAT FİYAT MEKANİZMASI: TALEP, ARZ VE FİYAT TALEP Bir ekonomide bütün tüketicilerin belli bir zaman içinde satın almayı planladıkları mal veya hizmet miktarına talep edilen miktar denir. Bu tanımda, belirli

Detaylı

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR 11 1.1. İktisat Biliminin Temel Kavramları 12 1.1.1.İhtiyaç, Mal ve Fayda 12 1.1.2.İktisadi Faaliyetler 14 1.1.3.Üretim Faktörleri 18 1.1.4.Bölüşüm

Detaylı

2013-Haziran Un İhracat Rakamları

2013-Haziran Un İhracat Rakamları 2 Ağustos 2013 2013-Haziran Un İhracat Rakamları ÜLKE İHRACAT MİKTARI (KG) İHRACAT TUTARI ($) İngiltere 10.147 4.410 Arnavutluk 360.000 126.000 Rusya Federasyonu 200.000 83.000 Azerbaycan 176.000 82.754

Detaylı

TÜRKİYE'NİN GSYH PERFORMANSI TARİHSEL GELİŞİM ( )

TÜRKİYE'NİN GSYH PERFORMANSI TARİHSEL GELİŞİM ( ) TÜRKİYE'NİN GSYH PERFORMANSI TARİHSEL GELİŞİM (196-215) 1. Giriş Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) ülkelerin ekonomik büyümelerini dönemsel olarak ölçmek için kullanılan ve ülkelerin ekonomik büyümeleri

Detaylı

TOPLAM

TOPLAM 2017-2018 AKADEMİK YILI ÖĞRENCİ DAĞILIMLARI TÜRK ÖĞRENCİ SAYISI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI LİSANS ÖNLİSANS LİSANSÜSTÜ 9845 1322 11167 477 20 497 4000 285 4285 TOPLAM 14323 1627 15950

Detaylı

TOPLAM

TOPLAM 2017-2018 AKADEMİK YILI ÖĞRENCİ DAĞILIMLARI TÜRK ÖĞRENCİ SAYISI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI LİSANS ÖNLİSANS LİSANSÜSTÜ 8906 1233 10139 435 20 455 3977 286 4263 TOPLAM 13318 1539 14857

Detaylı

TOPLAM

TOPLAM 2017-2018 AKADEMİK YILI ÖĞRENCİ DAĞILIMLARI TÜRK ÖĞRENCİ SAYISI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI LİSANS ÖNLİSANS LİSANSÜSTÜ 9857 1324 11181 478 20 498 4033 285 4318 TOPLAM 14368 1629 15997

Detaylı

TOPLAM

TOPLAM 2017-2018 AKADEMİK YILI ÖĞRENCİ DAĞILIMLARI (23.07.2018) TÜRK ÖĞRENCİ SAYISI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI LİSANS ÖNLİSANS LİSANSÜSTÜ 8612 1206 9818 413 20 433 3474 267 3741 TOPLAM

Detaylı