Bursa Raporu 2 Bursalılar a tanıtıldı BÜLTENİ BURSA Yerel Seçimleri Öncesi Kent Sorunları ve Çözüm Önerileri BURSA RAPORU 2

Transkript

1 harita BURSA TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI EYLÜL MART 2009 YIL: 9 SAYI: BÜLTENİ Bursa Şubesi Yayınıdır 2009 Yerel Seçimleri Öncesi Kent Sorunları ve Çözüm Önerileri BURSA RAPORU 2 Bursa Raporu 2 Bursalılar a tanıtıldı

2

3 HKMO BURSA ŞUBESİ Haşim İşçan Caddesi Tuğtaş 1 İşhanı Kat: 2 No: 203 Osmangazi/BURSA Tel: Faks: bursa@hkmo.org.tr BURSA ŞUBEYE BAĞLI TEMSİLCİLİKLER BALIKESİR İL TEMSİLCİLİĞİ AYHAN BALTACI BANDIRMA İLÇE TEMSİLCİLİĞİ ENVER ÇANGAL BİLECİK İL TEMSİLCİLİĞİ MUZAFFER TAŞKAZAN BURSA ŞUBE TEMSİLCİLİĞİ ŞERİF ÖZKAN ÇANAKKALE İL TEMSİLCİLİĞİ AHMET ÖZGÜR ÇAN İLÇE TEMSİLCİLİĞİ DURSUN TÜRKER İNEGÖL İLÇE TEMSİLCİLİĞİ EMRAH ERİM KARACABEY İLÇE TEMSİLCİLİĞİ LEVENT GÖRGÜN KÖRFEZ İLÇE TEMSİLCİLİĞİ KAĞAN VİDİNLİ KÜTAHYA İL TEMSİLCİLİĞİ AHMET CAN TAVŞANLI İLÇE TEMSİLCİLİĞİ MUSTAFA ÖZDEN SİMAV İLÇE TEMSİLCİLİĞİ SAADETTİN AYDIN ÖNEMLİ TELEFONLAR BURSA VALİLİĞİ Heykel : Çarşamba : BURSA BAYINDIRLIK VE İSKAN MÜDÜRLÜĞÜ BURSA İL ÖZEL İDARESİ BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BURSA OSMANGAZİ BELEDİYESİ BURSA YILDIRIM BELEDİYESİ BURSA NİLÜFER BELEDİYESİ TAPU KADASTRO BURSA IV. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ YILDIRIM KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ OSMANGAZİ KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ NİLÜFER KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ Bültene Yazı Göndermek İsteyenlerin Dikkatine: Yayın Kurulu na göndermek istediğiniz yazılarınızı bursa@hkmo.org.tr adresine gönderebilirsiniz. Gönderilen yazıların hukuki sorumluluğu yazarlara aittir. Gönderilen resimler net olmalı, baskı tekniğine uygun olarak gönderilmelidir. Yayınlanan yazılar kaynak gösterilmek koşuluyla başka yayın organlarında yayınlanabilir. Uzun, teknik bilgi, pratik ve şekil içeren yazılar Office programlarında sayfa boyutları düşünülerek düzenlenmeli ve sayısal ortamda gönderilmelidir. Yazılar yayınlansın ya da yayınlanmasın yazarına iade edilmez. KENT REHBERİ ACİL TELEFONLAR Polis imdat Yangın ihbar Hızır acil servis Telefon arıza Alo Büyükşehir Jandarma imdat Orman yangını iş ve işçi bulma Sağlık danışma BUSKi arıza Elektrik arıza Doğalgaz arıza Cenaze hizmetleri HASTANELER Tıp Fakültesi Askeri Hastane Yüksek ihtisas Muradiye Devlet Çekirge Devlet Şevket Yılmaz Ali Osman Sönmez Onkoloji Göğüs Hastalıkları Zübeydehanım Doğumevi Çekirge Çocuk Bursa Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi GÜVENLiK Polis imdat Jandarma imdat İl Emniyet Müdürlüğü Acemler Emn. Müd YANGIN İHBAR Yangın Orman yangını ULAŞIM Şehirlerarası Otobüs Terminali Yenişehir Havaalanı THY Satış Müdürlüğü Teleferik işletmesi ido Müşteri Hizmetleri ido Danışma ido Zafer Plaza ido imam Aslan Tesisleri Mudanya Feribot iskelesi Eskihisar Feribot iskelesi Topçular Feribot iskelesi

4 içindekiler TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI BURSA ŞUBESİ YAYIN ORGANIDIR. 2 AYDA BİR YAYINLANIR YIL: 9 SAYI: EYLÜL MART 2009 TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI BURSA ŞUBESİ ADINA SAHİBİ CELİL ÇOLAK GENEL YAYIN YÖNETMENİ VE SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ALİ FARUK ÇOLAK YAYIN KURULU H. SERKAN BULUT NESRİN TUNCER DENİZ KAÇAK PERİHAN ÜREYEN YAYINA HAZIRLIK Fevzi Çakmak Cd. Göktaş İş Mrk. No: 62 Kat:1/2 Osmangazi/BURSA Tel: Faks: Yayın Koordinatörü Osman TÜYSÜZ Editör Yavuz TEMEL Haber-Fotoğraf Burcu İNAL - Ferhat MURAT Göksel BAŞARAN İLETİŞİM Haşim İşçan Caddesi Tuğtaş 1 İşhanı Kat: 2 No: 203 Osmangazi/BURSA Tel: Faks: bursa@hkmo.org.tr BASKI yeniyuz@yeniyuz.com.tr ÜCRETSİZDİR Matbaa Baskı Hizmetleri 5 Ufuk AY Demokrasi ve yerel seçimler 6 DOSYA Bursa Raporu 2 Bursalılar a tanıtıldı 8 BURSA RAPORU Yerel Seçimleri Öncesi Kent Sorunları ve Çözüm Önerileri 22 HABER Harita Mühendisleri CBS Etkinliklerinde buluştu 23 HABER Yerel yönetimlere ve kamu kurumlarına eğitim semineri TOPCON Gezici Servis ve CORS-TR Semineri gerçekleştirildi 24 HABER HKMO dan üyelere iftar yemeği 25 HABER Geleneksel Güz Yemeği coşkulu geçti 26 HABER Serbest Çalışanlar Toplantısı yapıldı Kamulaştırmada bilirkişiliği eğitimi 27 HABER Kuşadası nda II. Danışma Kurulu 5. Geleneksel Bowling Turnuvası keyfi 28 ZİYARETLER BURSA RAPORU 2 nin ilk takdimi Bozbey e oldu Maydaer, Meslek odalarıyla birlikte hareket edeceğim 29 Dündar, Bursa Raporu 2 yi çalışmalarında kullanacak DSP Belediye Başkan Adayları HKMO da 30 Alman meslektaştan HKMO ya ziyaret Hakan Bebek e ziyaret Serhan Battal a ziyaret 31 RÖPORTAJ KARPEN hedef büyüttü 32 TANITICI HABER LÖSEV DEN MÜJDE ULUSAL KEMİK İLİĞİ BANKASI ÇOK YAKINDA AÇILIYOR! 34 RÖPORTAJ Bursa, güzelliğini kaybetti 36 EDEBİYAT Edebiyat Haritamızdan 37 MASA ÜSTÜNDEKİLER ÜçKitap Daha: Bir Seçki, Bir Şiir, Bir Deneme 38 KÜLTÜR SANAT Kültür-sanatın yeni adresi: Seyyid Usül 39 SAĞLIK BEL AĞRISINA DİKKAT! BASINDA HKMO 42 DUYURULAR

5 Demokrasi ve yerel seçimler Ufuk AY Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Bursa Şubesi 2. Başkanı Gün geçtikçe gelişen demokrasimiz her seçimde yeni bir ivme kazanmaktadır. Demokrasi aile içinde başlar, apartman yöneticiliğinde ruh bulur, yerel yönetimlerde büyür, mecliste zirveye ulaşır. Bu süreçte bize düşen görev ailemizden, apartman yöneticiliğine, meslek örgütlerinden, sivil toplum örgütlerine demokrasimizin geliştirilmesine fayda sağlamaktır. Gelişmiş demokrasilerde katılım had safhadadır. Bizde katılımcılık sözde kalmakta, çoğumuz apartman yönetiminden, meslek odaları yönetimlerine, sivil toplum üyeliklerinden yerel yönetimlerine katılım konusunda isteksiz davranmaktayız. Bu isteksizlikte yönetim mekanizmalarının katkısı yok değildir muhakkak, ancak bu mazeret sayılamaz, çünkü haklar verilmez alınır. Katılımcılık herkesin umutla beklediği şeffaflığı doğuracaktır. Şeffaf yönetim katılımcılıkla olur. Katılan ve hesap soran ın çok olduğu örgütlerde gizli kapaklı işler olamaz şeffaflık kendiliğinden sağlanır. Katılımcılığın diğer bir faydası ise eski dilde istişarenin yeni dilde ise ortak aklı kullanmanın getireceği avantajlardır. Karar alma süreçlerinde bireysel davranmayıp ortak aklı çalıştıran örgütler her daim başarılı olmuşlardır, olmaya da devam edeceklerdir. Yaklaşan yerel seçimler demokrasimizin gelişmesi için bir fırsattır. Bu fırsatı doğru kullanmamız gerekmektedir. Her ne kadar Seçim kanunu ve Siyasi Partiler kanunu halkın tam olarak temsil edilmesinin önüne engeller koysa da demokratik katılımdan asla vazgeçilmememelidir yerel seçimlerine yönelik şubemiz kentin sakini değil sahibi olduğunu göstermiştir. Şubemiz tarafından hazırlanarak geçtiğimiz günlerde yaptığımız basın açıklaması ile kamuoyuna sunduğumuz 2009 yerel seçimler öncesi kent sorunlarına bakış Bursa Raporu 2 adlı kitapçığımız basından ve kamuoyundan yoğun ilgi görmüştür. Kitapçık odamızı ziyaret eden başkan adaylarına sunulduğu gibi, başta sayın Valimiz, HKMO Genel Merkez, TMMOB Bursa Bileşenleri Bursa Akademik Oda bileşenleri, İKK, 23. Dönem Bursa Milletvekilleri, Yerel Medya Mensupları, Siyasi Partiler, kamu kurum ve kuruluşların yöneticilerine gönderilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlık Divanı basında çıkan haberler sonucu kitapçığımızdan haberdar olmuş, gelen talep doğrultusunda kitapçığımız TBMM Başkanlık Divanına gönderilmiştir. TBMM başkanlık divanı ile yapılan görüşmelerde yerel seçimler öncesi kent sorunları hakkında yapılan bu çalışmanın nitelikli ve başarılı bir çalışma olduğu kentle ilgili yapılacak her türlü çalışmada kitapçığın yol gösterici bir doküman olacağı bilgisi şubemize iletilmiştir. Bu kitapçık yerel seçimler öncesi şubemiz ve mesleğimiz için çok başarılı bir çalışma olmuştur düşücesindeyiz. Buradan kitapçığın oluşmasında emeği geçen 9. Dönem Şube asil ve Yedek Yönetim kurulu üyelerine, komisyon üyelerimize teşekkür ediyorum. Yerel yönetimlerin; kendi kendini yöneten, katılımcılığı benimseyen, temel kentsel sorunların olabildiğince toplumun tüm katmanlarının mutabakatı ile çözüleceğine inanan, şeffaf, hesap vermeye ve demokratik denetime açık, gücünü halktan alan yönetimler olmaları gerekmektedir. Sosyal ve kültürel değerlerin üretildiği, bilimin geliştirildiği, tüm yaşamsal faaliyetlerin paylaşıldığı demokratik örgütlenmelerin en temel biçimlerine sahne olan kentlerin ve yerel yönetimlerin üzerindeki her türlü merkezi vesayet kaldırılmalı daha özerk yapılar haline getirilmelidir. Bunun gerçekleşmesi için meslek mensuplarımız ve onları temsilcisi şubemiz elinden geleni yapmaktadır. Yerel yönetimler için kuşkusuz en önemli meslek disiplini Harita ve Kadastro Mühendisliğidir. Her meslek disiplinin mutlaka ortak çalışma zorunluluğu olan mesleğimiz yerel yönetimlerde en güçlü şekilde temsil edilmektedir. Geçen dönemde nüfusu bir çok ilden büyük olan Yıldırım ve Osmangazi Belediyelerinin Teknik Başkan Yardımcıları, Planlı kentler oluşturulması noktasında Ülkemizde çok özel bir yere sahip Nilüfer Belediyesi İmar Müdürlüğü, Bursa nın giriş kapısı konumunda olan ve giderek önemli bir merkez haline gelen Orhangazi Belediyesi İmar Müdürlüğü,Yerel Yönetimlerin bir diğer ayağı olan İl Özel İdaresi İmar Müdürlüğü, Bursa Büyükşehir Belediyesinin genişleyen alanında su ve kanalizasyon işlerini başarıyla yürüten BUSKİ Emlak ve İstimlak Daire Başkanlığı, gibi önemli mevkilerimizde hep meslektaşlarımız bulunmaktadır. Bu durum mesleğimizin önemini ve kendini yetiştirmiş meslektaşlarımızın değerini ortaya koymaktadır. Bu üst görevlerin yanında alt kademelerde bir çok kamu kurumu meslektaşımız ile Serbest Harita ve Kadastro Müşavirlik Mühendislik büro ve şirketlerimiz kentimiz ve insanımız için hizmet üretmektedir. Bu meslektaşlarımızın hepsine Bursa halkına yaptıkları bu hizmetten dolayı Bursa lılar adına teşekkür ediyorum. Yeni dönemde bu güçlü yapının korunarak geliştirilmesi için şube olarak çok çalışacağız. Yerel Seçim sürecinde bizleri mutlu eden bir diğer olay ise meslektaşlarımızın Yerel Seçimlere gösterdikleri duyarlılıktır. Şube eski Başkanlarımızdan E.Gürkan KANBİR Büyükşehir Belediye Başkan adayı, Celil ÇOLAK, Derya BULUT, Hüseyin SEZER, Hasan DURSUN, Hakan ERGÜL,Ramazan ÇAN Belediye Meclisi üyeliklerine aday olmuşlardır. Meslektaşlarımıza başarılar diliyorum. Bu sayı eskiye nazaran sevindirici olmasına rağmen asla yeterli değildir. Buradan tüm üyelerimize gelecek seçimler için aday olmaları çağrısında bulunuyorum. Yerel seçimlerin kentimize ve ülkemize hayırlı olmasını dilerim.

6 6 DOSYA BURSA R Bursalılar Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Yerel Seçimler öncesinde Belediye Başkan ve Belediye Meclis Üyesi Adayları na yönelik hazırladığı Bursa nın sorunlarını ve çözüm önerilerini içeren 2. Bursa Raporu nu açıkladı. HKMO Bursa Şubesi kent sorunlarına karşı Şube görüşlerini içeren ve basında 2007 genel seçimleri öncesi Haziran 2006 da hazırladığı Bursa Raporu 1 in ardından 2009 Yerel seçimleri öncesi, kent sorunları ve çözüm önerilerini içeren Bursa Raporu 2 yi Bursalılarla paylaştı. Bursa nın sorunlarının ve çözüm önerilerinin bulunduğu Bursa Raporu 2 yi HKMO Yönetim Kurulu adına Bursalılara tanıtan HKMO Bursa Şubesi 2. Başkanı Ufuk Ay, raporu kamuoyu ile paylaşmaktaki amaçlarının kent sorunları hakkında Şube görüş ve önerilerinin genel çerçevesini oluşturmak, yerel yönetimlere talip olan tüm adayları sorunlar ve çözümler hakkında bilgilendirmek olduğunu ifade etti. BURSA NIN SAKİNİ DEĞİL, SAHİBİYİZ HKMO Bursa Şubesi olarak ana yönetmeliklerinde tanımlanan amaçlar doğrultusunda da böyle bir çalışma yapmayı uygun bulduklarını belirten Ufuk Ay, HKMO Bursa Şubesi olarak ülke ve kent sorunlarına sahip çıkıyoruz. Bunun için de Bursa nın sorunlarını ve çözüm önerilerini

7 XXXXXXXXX 7 APORU 2 a tanıtıldı bir kitapçıkta toplayarak Belediye Başkan ve Belediye Meclis Üyesi Adayları na sonuçlarını iletmek istedik. Bursa Raporu 2 kitapçığında Kent Yönetimi, Planlama ve Çevre Sorunları, Kaçak Yapılaşma, Kentsel Dönüşüm, Bursa Kent Bilgi Sistemleri, Altyapı Koordinasyon Merkezi (AYKO- ME), Ulaşım, Uludağ, Tarım Arazilerinin Korunması, Deprem, Turizm ana başlıkları ile Bursa nın sorunları anlatıldı dedi. Bursalılar olarak Bursa nın sakini değil sahibi olduklarını bunun için de mevcut sorunların ortak akılla çözülmesi gerektiğini ifade eden Ay, Sakini değil sahibi olduğumuz kentimizin mevcut sorunlarını ortak akıl yardımıyla çözüme kavuşturabileceğimize dair inancımız bizlere bu çalışmayı hazırlamakta güç vermiştir. Bunun için de kitapçığın hazırlanmasında emeği geçen Bilimsel ve Teknik etkinlikler Komisyon üyelerimize, HKMO Bursa Şubesi 9. Dönem Şube Asil ve Yedek Yönetim Kurulu Üyelerine teşekkür ederiz diye konuştu. KAÇAK YAPILAŞMAYA DUR DENİLMELİ Bursa Raporu 2 de kaçak yapılaşma konusuna da dikkat çektiklerinin altını çizen Ay, Bursa Raporu 2 de de belirttiğimiz gibi vatandaşlarımıza ve dolayısıyla yerel yöneticilerimize yeniden Geleceğimizi yıkmayın lütfen! ikazında bulunuyoruz. Kaçak yapıya teşebbüs eden vatandaşlarımıza da şunu söylemek istiyoruz: lütfen Bursa mızı kaçak yapılarla kirletmeyelim. Çünkü yarın çocuklarınız bu yaptığınız evlerde asla oturmayacak şeklinde konuştu. Özellikle tarım arazilerine yapılmış, depreme dayanıksız zeminlerde inşa edilen kaçak mahallelerin yerel yöneticilerce boşaltılması gerektiğini de vurgulayan Ufuk Ay, bu bölgelerdeki sorunun kentsel dönüşüm projeleri ile çözülebileceğini sözlerine ekledi.

8 8 DOSYA BURSA RAPORU Yerel Seçimleri Öncesi Kent Sorunları ve Çözüm Önerileri

9 XXXXXXXXX 9 1.KENT YÖNETİMİ, PLANLAMA VE ÇEVRE SORUNLARI 1.1 KENT YÖNETİMİ Kaynağın ve hizmetin gerçek sahibi kent sakinlerinin ve onların temsilcisi olansivil toplum örgütlerinin kent yönetimine katılabilmelerinin sağlanması gerekmektedir. Bu anlamda başta akademik odalar ve diğer sivil toplum örgütlerinin değişik kanallarla yönetime katılmaları sağlanmalıdır. Yerel Gündem21 ve Kent Konseylerinin Yerel Yöneticilerin desteği ve geniş katılımla yönetime katılımı ve etkinliği artırılmalıdır. Saydam ve hesap verebilir bir yönetim anlayışı benimsenmeli, Kaynak kullanımının denetimi sağlanarak, kamu kaynakları ve kent rantı kamunun ihtiyacı için kullanılmalı, Belediye hizmetlerinde eşitlik/hakkaniyet gözetilerek Kentlilik bilincinin oluşturulmasına katkı sağlanmalıdır PLANLAMA / ÖLÇEKLİ İL ÇEVRE DÜZENİ PLANI Bursa 1/ ölçekli Çevre Düzeni Planı 1998 yılında dönemin Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bayındırlık ve iskan Bakanlığı tarafından katılımcı bir anlayışla hazırlanarak onaylanmıştır yılında kanunlaşan 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi ve 2005 yılında kanunlaşan 5302 sayılı İl Özel İdaresi kanunlarında il çevre düzeni planının hazırlanması zorunluluk haline geldiği düşünülürse Bursa nın 1998 yılındaki bu ileri görüşlülüğü tarihe not olarak düşülmelidir. Ancak geçen zamanda gerek fiziki şartlarda gerekse idari mevzuatta yaşanan gelişmeler bu planın acilen revize edilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Bu gelişmeler kısaca Mevcut planda Depremselliğin yeterince irdelenmemesi Fiziki mekanda yaşanan gelişmeler, nüfus artışları, sanayileşme Büyükşehir sınırlarının değişmesi Yerel yönetimlerde yaşanan kanuni düzenlemeler (5216 ve 5302 sayılı kanunlar) Bursa Büyükşehir Belediyesince hazırlanarak onaylanan 1/ ölçekli Nazım İmar planları Teknoljik imkanların gelişmesi ile uydu görüntüleri ile sayısal planların elde edilebilme imkanı Mevcut planda öngörülen 12 adet alt planlama bölgesinin değişik kurumlarca hazırlanarak onaylanması No BÖLGE-PLAN HAZIRLAYAN ONAYLAYAN 1 Merkez Planlama bölgesi 1/ Ölçekli Bursa Büyükşehir Belediyesi Nazım İmar Planı Bursa Büyükşehir Belediyesi 2 Batı Planlama bölgesi 1/ Ölçekli Nazım İmar Planı Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa Büyükşehir Belediyesi 3 Doğu Planlama bölgesi 1/ Ölçekli Nazım İmar Planı Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa Büyükşehir Belediyesi 4 Kuzey Planlama bölgesi 1/ Ölçekli Nazım İmar Planı Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa Büyükşehir Belediyesi 5 Gemlik Planlama bölgesi 1/ Ölçekli Bursa Büyükşehir Belediyesi Nazım İmar Planı Bursa Büyükşehir Belediyesi 6 Mudanya Planlama bölgesi 1/ Ölçekli Nazım İmar Planı* Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa Büyükşehir Belediyesi 7 Alaçam Planlama bölgesi Karacabey Planlama bölgesi 1/ Çevre Düzeni Planı Karacabey Belediye Başkanlığı 9 Yenişehir Planlama bölgesi 1/ Çevre Düzeni Planı Yenişehir Belediye Başkanlığı 10 İnegöl Planlama bölgesi 1/ Çevre Düzeni Planı İnegöl Belediye Başkanlığı 11 İznik-Orhangazi Planlama Bölgesi 1/ Çevre Düzeni Planı Bursa İl Özel İdaresi 12 Mustafakemalpaşa Planlama Bölgesi 1/ Çevre Düzeni Planı Mustafakemalpaşa Belediyesi * onay aşamasında ** Büyükşehir Belediye sınırı dışı İl Genel Meclisince onaylandı Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre ve Orman Bakanlığı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı İl Genel Meclisi* İl Genel Meclisi* şeklinde sayılabilir. Bursa 1/ ölçekli Çevre Düzeni Planı revizyonu 5302 ve 5216 sayılı kanuna göre Valinin koordinasyonunda hazırlanarak İl Genel Meclisi ile Bursa Büyükşehir Meclisinde onaylanacaktır. İl Özel İdaresi 2009 yılı yatırım programına revizyon çalışmasını eklemiş olup Bursa Büyükşehir Belediyesinin de katılımı ile bu çalışma başlatılmalı 2009 yılında tamamlanmalıdır.

10 10 DOSYA Bu süreçte (1/ ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyon çalışmaları) diğer ilgili tarafların yanı sıra, Sivil Toplum Kuruluşları, TMMOB bağlı ilgili odaların da kendi temsilcileri, kendi uzmanları ile kendi alanlarına göre yer almaları sağlanmalıdır. Üretilecek plan sonuç ürünlerinin de planlama ile ilgili genel teknik standartların yanında e-europe+ (Infrastructure for Spatial Information in Europe (INSPIRE), OGC, ISO/TC211-Cografi Bilgi Standartlari) ve e-dtr çalışmaları kapsamında konmuş kurallara uygun çalışılarak, anlaşışılır, yönetilebilir, kolay güncellenebilir bir temel sayısal planın ortaya çıkması sağlanmalıdır UYGULAMA İMAR PLANLARI Bilindiği üzere İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut durumda ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır. Bursa Büyükşehir Belediyesi Sınırları içerisindeki merkez ilçele sınırlarının tamamını kaplayan bir alan içerisinde 1/1000 ölçekli Uygulama imar planları geçmişten günümüze uygulama görerek aktarılmış, ayrıca yıllarında gerçekleştirilen Kent Bilgi Sistemi (KBS) oluşturma çalışmaları kapsamında sayısallaştırılmış ve bütünleştirilmiş şekilde hizmetlerde kullanılabilir duruma getirilmiştir ve şu an yürürlükte bulunmaktadır. Türkiye Genelini düşünüldüğünde bu oldukça sevindirici bir durumdur. Ancak takdir edilmelidir ki sadece elde planın olması yeterli olmamaktadır. Çözüm üreten, kente bir değer katan ve modernleşme sürecinde kentin önünü açan uygulanabilir planlar hedeflenmelidir. Geçmişten günümüze yoğun kaçak yapılaşmalardan dolayı Şehrimizin özellikle Ankara Yolu Altı bölgelerde Kentsel Dönüşüm ve Sağlıklaştırma Planları yapılarak yürürlülüğe sokulmuştur. Bu planlar, genel olarak mevcutta bulunan yapılaşmayı yok sayan blok-ayrık nizam yapılaşma öneren nitelikte planlardır. Bu planların bu tarz bölgeler için bir getirisinin olamadığı geçen yıllar boyunca daha da iyi anlaşılmıştır. Bu tarz bölgelerde bölge insanın sosyal, ekonomik değişim, gelişimine ve yerinde yaşama imkan verecek, rantın bölge insanı ve kentle paylaşıldığı yeni Kentsel Dönüşüm Projeleri ve Kentsel Dönüşüm Planları hazırlanmalıdır. Bursa Büyükşehir belediyesi sınırları içindeki tüm ilçe ve alt kademe belediyelerini kapsayan yerlerde ( tarihi itibariyle merkez ilçelere bağlanacak birimlerde da dahil olmak üzere) uygulanabilir nitelikte, revizesi gerçekleştirilen 1/ ölçekli Çevre Düzeni Planı ve yürürlükteki Nazım Plan ile bütüncül değerlendirilerek, mevcut 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarının tatbikinden doğan fiili durum da teknik ve hukuki yönleri ile ele alınarak, yeni hazırlanacak 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planları ivedilikle yürürlülüğe sokulmalıdır. Böylelikle Bursa mızın sağlıklı kentleşme sürecinin yeni umutlarla başlanabileceği açıktır. 1.3 ÇEVRE SORUNLARI Bursa Büyükşehir belediyesi görev ve sorumluluk alanı içinde kalan bölgeler başta Uludağ olmak üzere bir bütün olarak ele alınması, çevre sorunları belirleme, koruyucu projeler geliştirme, uygulama ve sonuçlarının coğrafi tabanlı bir bilgi sistemi ile izlenecek şekilde tasarlanıp projelendirilmesi sağlanmalıdır. Böyle bir projede mutlaka Uludağ Üniversitesi ve TMMOB yer almalı, veri aktaracak ilgili diğer kurum ve kuruluşların da günlük bilgi kayıt ve aktarım düzeni, sorumlulukları da kapsayacak şekilde tanımlanmış olmalıdır. Kirletici Sanayi tesisleri atıklarının mevzuata uygunluğu denetlenmeli. Özellikle denetim yetkisi konusundaki Büyükşehir ve diğer kurumlar arasındaki belirsizlik arz eden konularda koordinasyon ve kamuoyunu bilgilendirme yapılmalıdır. Bursa ovasına dağılmış kirletici sanayi tesislerinin yer altı ve yer üstü sularını kirletmesiyle ilgili çalışmalar başlatılmalıdır. BUSKİ tarafından devreye alınan deşarj yönetmeliği titizlikle uygulanmalı ve denetim sonuçları ile izinler konusunda ortaya çıkan bilgiler kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Su kaynaklarının kullanımı kamu yararı temelinde planlanmalıdır. Küresel ısınma tehlikesi karşısında ortaya çıkan kuraklık tehlikesine karşı önlemler alınmalıdır. Kentin içme suyu kaynağı olan Doğancı barajına ek olarak su tutması tamamlanan Nilüfer barajı ve yakında hizmete girecek Çınarcık barajları planlı su politikasının ürünleridir. Mevsimlerin değiştiği dünyamızda yapılan bu barajların fonksiyonel kullanımı için suyun kaynağı olan karı tutan Uludağ ın yaşadığı sorunlar bu kitapçıkta ayrıntılı olarak ele alındığı şekilde süratle çözümlenmelidir. Su kaynaklarının kullanımı konusunda valilik bir platform kurmalıdır. Kaynaklarımız kamu yararı temelinde kullanılmalı ve planlanmalıdır. Uludağ su kaynaklarının belediye ve İl Özel İdarelerince özel şirketlere kiralama ve şehir şebekesine plansız olarak katılması Uludağ ın bitki örtüsünü tehdit edecek boyutlara ulaşabilir. Bu konuda Valiliğe büyük görev düşmektedir. Kaynak planlaması yapılmalı, su salt bir gelir kaynağı olarak görülmemelidir. Bozulan su dengesinin yeniden kurulması için harcanacak para kat be kat daha fazla olacaktır. Nilüfer çayının temizlenmesi ile ilgili İl İdaresi tarafından proje başlatılması kararlaştırılmış ama hayata geçememiştir. Valiliğin bu konuda çalışması olduğu bilinmektedir. Bu projenin yerel yönetimlerce desteklenerek acilen başlatılması bursa ovasının kimyasal atıklarla kirlenmesinin, kirli toprakta üretilen tarımsal ürünlerle çocuklarımızın başta kanser olmak üzere hastalıklardan korunması gerekmektedir. Hastalıkları insanlar yakalandıktan sonra tedavi etmeyi hedefleyen ticari sağlık politikaları iflas etmiştir. Koruyu sağlık politikaları çerçevesinde çevrenin korunması önemli bir tedbirdir. Unutmayalım 0-3 yaş çocukların sağlıklı organik ürünlerle beslenmesi ilerde yakalanmaları muhtemel kanser riskini en aza indirmektedir. 2.KAÇAK YAPILAŞMA

11 DOSYA 11 Hızlı sanayileşme, yoğun göç, plansız kentleşme ve kuralsızlık kaçak yapıların bilinen sebeplerindendir. Bursa da hisseli ve hileli hisseli parseller üzerine hızla üreyen kaçak yapılar kentin bazı bölgelerini yaşanamaz hale dönüştürmüş. Sağlıksız kent alanları oluşturmuştur. Stratejik bir yaklaşımla uzun vadede toplumsal biz uzlaşı içinde gerçekleştirilecek dönüşüm projeleri haricinde her çözüm mevcut sorunu görmemezlikten gelmek olacaktır. Bu temel yaklaşımla mevcut kaçak yapı stokuna yeni eklemlemelerin olmaması için alınması gereken tedbirler sıralanacak olursa; İmar faaliyetlerini yürüten idarelerin personel ve teknik ekipman, olarak yeterli seviyeye çıkarılması gerekmektedir. Kamu yönetimi reformu çerçevesinde Yerel yönetimler Belediyeler ve İl özel İdareleri olmak üzere iki bölümde faaliyet göstermektedir. Bazı Belediyelerin kapatılması yeni dönemde ilçe belediyelerini ağır bir yükün altına sokacaktır.ilçe belediyeleri teknik ve denetim elemanları açısından süratle takviye edilmeli, İl Özel İdaresi teknik eleman ve donanım açısından güçlendirilmelidir. Yerel Yönetimlerin Kaçak yapılarla ilgili gezici denetim elemanlarının sayısı ve yeterliliği artırılarak kaçak yapılara temel seviyesinde müdahale edilmelidir. TCK nun 184. maddesinde belirtilen ceza limitleri alt sınırdan uygulanmaktadır bu durum cezaların caydırıcılığını etkilemektedir Planlama ve parselasyon işlemleri zamanında bitirilmeli, vatandaşın konut talebini karşılayacak nitelikte arsa üretiminin sağlaması gerekir Yerel yönetimlerin eksiklikleri giderilene kadar Nitelikli denetim açısından İl Jandarma Komutanlığı Çevre Koruma Timinin Çevre ve Kaçak yapı denetimlerinin devam ettirilmesi tespit edilen kaçak yapıların Belediye ve Mücavir alan içinde ilgili Belediyesine, dışında ise İl Özel İdaresine bildirilmesine devam edilmesi gerekmektedir. Sağlıksız kent alanlarında Kentsel dönüşüm Projelerinin uygulanabilmesi için Kentsel Dönüşüm Kanunu bir an önce çıkarılmalı, bu kanunda vergi ve Sosyal güvenlik primi muafiyeti mutlaka sağlanmalıdır Halk, Yasalara aykırı olarak inşaat yapmaması konusunda bilinçlendirilmelidir. Beton santrallerinin ;ruhsatsız beton satışı engellenmelidir. Mahalle ve Köy Muhtarlarının Kaçak Yapı konusunda sorumluluğunun artırılması gerekmektedir sayılı İmar Kanunun 32. Maddesine göre Kaçak İnşaata Yapı Tatil Zaptı düzenlendikten sonra, yapı sahibine inşaatın yasal hale getirilmesi için verilen 1 (Bir) aylık yasal süre içinde, Kaçak inşaat bitirilip içine girilmektedir. Bunun sonucunda yıkım kararının uygulanması büyük sosyal ve ekonomik sonuçlar doğurmaktadır. Yerel Yönetimlerde Arazi yönetimi kavramı Kırsal ve Kentsel alanlarda Kent -Coğrafi Bilgi Sistemleri teknolojileri ile ele alınmalı, arazilerimiz hızlı ve ideal bir şekilde planlanarak yönetilmelidir. İmar hareketleri sonucunda oluşan arazi-arsa değer değişimlerinin bilimsel yöntemlerle belirlenip, artan değer ve faydaların kent ve kentliye yansıtılmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Büyük projelerin getirdiği gayrimenkul değer değişimlerinin şerefiye hesaplama yöntemi ile kamusal faydalara dönüşümü için gerekli yasal altyapının oluşturulması için çalışılmalı, katkı konulmalıdır. Kaçak yapılaşmayı cesaretlendirici herhangi bir yasal düzenleme içine gizli af olarak yorumlanabilen, enjekte edilmiş düzenleyici maddelerle yasaya uygun hareket edenler ve kent aleyhine fakat kaçak yapı sahipleri lehine olacak mevzuat değişikliklerine karşı duruş sergilenmelidir. 3.KENTSEL DÖNÜŞÜM Tanım:bozulma ve çökme olan kentsel alanın ekonomik, toplumsal, fiziksel ve çevresel koşullarının kapsamlı ve bütünleşik yaklaşımlarla iyileştirilmesine yönelik olarak uygulanan strateji ve eylemlerin bütünüdür. Kentsel dönüşüm yeni bir kavram olmakla beraber bir takım kriterlere göre uygulanması gerekmektedir. Bu

12 12 DOSYA XXXXXXXXX kriterler aşağıda özetlenmiştir. Kentsel Dönüşüm insan odaklı olmalı; Kentsel Dönüşüm Alanlarında yaşayanların mali ve sosyal haklarını korumalı Mevcut sosyal dokudan yeni oluşacak dokuya uyum sağlayıcı tedbirler içermelidir. Kentsel Dönüşüm Kent odaklı olmalı; Kentin mayasına ve ruhuna uygun projeler geliştirilmesine zemin hazırlamalı Rant baskısı altında yalnızca küçük alanlarda fiziksel düzenlemeler yerine Kamu yararı temelinde büyük ölçekte uygulanmalı Yapılaşma çözümünün yanında Sosyal donatı alanlarının elde edilmesine imkan vermeli Dönüşen mekandaki insan varlığının dönüşüme uyumu için gerekli eğitim birimleri, oluşturulmalı. Planlama hiyerarşisine uyulmalı Üst ölçekli planlar ve planlama kararlarına uyumlu olmalı. Stratejik planlamayla ilintili olarak, Kısa orta ve uzun vadeli stratejik yaklaşımları içermeli Sistemin mali yapısına ilişkin ayağı yere basan net çözümler üretmeli Kentsel Dönüşüm Projelerinin bir eğitim kültür ve sosyal bütünleşme projeleri olduğu dikkate alınmalı. Yukarıda kaçak yapılaşma ve Planlama başlıklarında değinildiği gibi sağlıksız kent alanlarının zabıta yöntemleri ve uygulanması güç planlarla çözümsüz bırakılması yerine bu alanların nitelikleri yukarıda sayılan Kentsel dönüşüm Projeleri ile sağlıklaştırılması gerekmektedir. Bu kapsamda kısa vadede kent için önem arz eden bölgeler ( Dericiler Sıcaksu bölgesi, Kent Meydanı Çevresi-Valilik önü,santralgaraj Bölgesi vb.) uzun vadede ise sağlıksız kent bölgelerinde ilgili yerel yönetimlerce özelliklede Büyükşehir Belediyesinin koordinasyonu altında, Kentsel Dönüşüme yukarıda bahsedilen kriterler çerçevesinde proje-etüd çalışmalarına bir an önce başlanmalıdır. 4.BURSA KENT BİLGİ SİSTEMLERİ 4.1.GİRİŞ Kent Bilgi Sistemleri (KBS), bir kent ile ilgili Belediyeler, Kamu Kurumları ve Özel Kurumların yürütmekte oldukları asli işler kapsamında topladıkları, (hizmetler için işlemler esnasında) geliştirdikleri ve güncelledikleri, tüm demografik ve sözel (sosyo-ekonomik nitelik bilgiler, mükellefiyet ve abonelik bilgileri, sanayi bilgileri, üretim bilgileri, tarım bilgileri v.b.) verilerin konum-mekan (Haritaya dayalı, Coğrafi referanslı) karşılıkları ile ilişkilendirilmiş şekilde, paylaşılabilir, erişilebilir, form ve formatta sunulmak üzere oluşturulmuş sistemlerdir. Bilgi Sistemlerinden insan ile en yoğun ilişki ve ilgisi olan KBS nin ancak Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ile bütünleştirildikleri takdirde ulaşması beklenen en üst yeteneklere çıkarılabildiği, dünyadaki ve ülkemizdeki bazı örneklerden bilinmektedir. Bütünleşik KBS-CBS projelerinin kurulması uzun süreler almakta, yaşatılması, güncellenmesi, ürünlerinin yayınlanması ve sürekliliği için ayrıca organizasyonlara ihtiyaç duyulmaktadır. 4.2 BURSA KENT BİLGİ SİSTEMLERİ HAKKINDA GE- NEL BİLGİ Daha tasarım sürecinden itibaren sunulan bildiri ve tanıtım etkinliklerinden bilindiği üzere, Bursa Kent Bilgi Sistemleri (KBS) Projeleri yatırımlarının en önemli kısmı Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Bursa KBS projeleri ile ilgili işletme faaliyetleri ise; devreye alındığı Eylül 1999 dan Temmuz 2005 tarihleri arasında eski Büyükşehir Belediye (yaklaşık 255 km2 alanı kapsayan Osmangazi-Yıldırım- Nilüfer Merkez İlçeleri) sınırlarına göre yürütülmüştür. Bu sürede veri, donanım, yazılım, iletişim, mevzuat, personel ve yayınlanan/ yayınlanmayan ürünler bileşenleri tabanlı güncellemeler, yine eski sınırlar için ortaya çıkan gereksinimlere göre sürdürülmüştür. Ancak günümüzde yeni (30 km yarıçap) sınırlara göre yürütülmesi gereken KBS-CBS tabanlı projeler; değişen teknoloji, mevzuat ve ihtiyaçlara göz önünde bulundurularak, başta ilgili tüm Belediyelerinin ve Kamu kurumlarının da katılımı sağlanacak şekilde, kent sürdürülebilirliği ve gelecek adına planlanıp uygulanmayı gerektirmektedir. 4.3 TAMAMLANAN BURSA KBS PROJELERİ Bursa KBS alt projelerinden tamamlanan; Temel Harita Üretimi Bursa Metropolitam alan ve yakın çevresini (1281 km2) kapsayacak şekilde (bu amaçla 1994 ve 1997 yıllarında hava fotografları çekilmiştir) Fotogrametrik yöntemle sayısal temel haritalama işleri ve sonuç (yaklaşık 7300 adet basılı ve sayısal pafta ve harita belgesi) ürünleri, Mevcut Su-Kanal Altyapı Tesisleri Arazi Etüdleri ve Harita Yapımı Büyükşehir Belediye sınırları içinde yer alan Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer İlçe Belediyeleri görev alanındaki mevcut su ve kanalizasyon hatları arazi etüdleri, mevcut hatların yer tespiti, markalama, ölçme ve sayısal haritaların üretimi işi sonuç (yaklaşık 800 adet basılı ve sayısal pafta harita belgesi) ürünleri, rehabilitasyon ve yeniden projelendirme işlemleri sonucu oluşan ( ) hatların sisteme dahil edilmesi sonucu oluşan ürünler, Bursa CBS Fizibilite Projesi Bursa Büyükşehir Belediyesinde mevcut; bilgisayar donanımları, veri setleri ve sayısallaştırılabilirlik, ilgili Kurumlardaki verilerin durumu, teknik personel durumu, v.b. farklı bileşenleri açısından incelenmesi, Coğrafi tabanlı kent ile ilgili Bilgi Sistemleri yatırımlarının ve BUSKİ İçmesuyu ön projeleri, kanalizasyon ve Arıtma Tesisleri etüd projeleri, Fizibilite (Pilot proje dahil) çalışması ve

13 13 XXXXXXXXX DOSYA 13 gereksinimlerin saptanması işi sonuç ürünleri, Adres Araştırması ve Numarataj Bilgi Sisteminin Kurulması Büyükşehir Belediye sınırları içinde yer alan Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer İlçe Belediyeleri görev alanındaki mevcut binalar ve bağımsız bölümler adres araştırması, harita ile yapılan saha çalışması esnasında doldurulan bilgi formlarının sayısallaştırılması, sayısal harita ile ilişkilendirilmesi ve Numarataj Bilgi Sistemi oluşturulması işi sonuç ürünleri, Tapu Sicil Kayıtlarının ve Kadastro Planlarının Sayısallaştırılması Büyükşehir Belediye sınırları içinde yer alan Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer, Merkez İlçe Belediyeleri görev alanındaki mülkiyet durumunu gösteren Kadastro planlarının tamamını kapsayacak şekilde, sonuç ürünlerinin Hukuken geçerli ve üzerine güncelleme yapılabilir nitelikte olmasını sağlayan yönü ile, Ülkemizde ilk TKGM-Büyükşehir Belediyesi ortak projesi gerçekleştirilmiştir. Bu proje kapsamına giren hizmetler Büyükşehir-Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Protokolü ile kurala bağlanmış, Tapu ve Kadastro Müdürlükleri Bilgisayar Sistemleri donanım yazılımlar temin ve kurulum, Tapu Sicil kayıtlarının sayısallaştırılması (bilgisayar ortamına girilmesi) ve kadastro paftalarının sayısallaştırılması için arazide tespit ve kadastro yenileme ölçme-değerlendirme hizmetleri de dahil olmak üzere, Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemine (TAK- BİS) esas çalışmalar ve sonuç ürünleri, İmar Planları Sayısallaştırma Büyükşehir Belediye sınırları içinde yer alan Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer, Merkez İlçe Belediyeleri görev alanındaki tasdikli 1/5000 ve 1/1000 ölçekli İmar planlarının Plan notları dahil sayısallaştırılması, Hukuken geçerli ve üzerine güncelleme yapılabilir nitelikte olmasını sağlayacak süreçlerin tamamlandığı, kullanıma sunulduğu hizmetler ve sonuç ürünleri, Teknik Altyapı Tesisleri Sayısallaştırma Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde yer Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer, Merkez İlçe Belediyeleri görev alanındaki tüm teknik altyapı (içmesuyu, kanalizasyon, doğalgaz elektrik, telefon, v.b.) servis hatları ve yardımcı tesislerinin sayısal olarak güncellenmesine yönelik AYKOME (Altyapı Koordinasyon Merkezi) kararlarının 1997 yılı Temmuz ayından itibaren uygulamaya alınması sonucu oluşan veri setleri, Teknik Personel Eğitimleri Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ Genel Müdürlüğü bünyesinde, yukarıda sözü edilen veri türlerinin güncellenmesini sağlayacak şekilde Müdürlük ve Servis Birimleri oluşturulmuş, ilave personeller sisteme dahil edilerek, başta kilit personeller olmak üzere ilgili tüm teknik elemanların Coğrafi Bilgi Sistemleri donanım-yazılım-veri giriş/düzenleme konularında eğitilmeleri ve sistem içindeki ilgili noktalarda görevlendirilmeleri, ayrıca Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer Belediyeleri ile aynı ilçelerin Kadastro Müdürlüklerinden teknik personellere gerekli eğitimlerin verilmesi, Toplanan Verilerin CBS Uyarlanması Yukarıda ana başlıkları verilen sayısallaştırma işleri sonucu toplanan temel verilerin Coğrafi Bilgi Sistemine uyarlanması işleri ayrı bir proje altında ele alınıp, kente ilşkin Halihazır-Kadastro-Teknik Altyapı-İmar-Numarataj v.b. temel bilgilerden oluşan sistem bütünleme çalışmaları, sonuç ürünleri, Projeler sürecinde kısmen, 1999 yılı Ağustos ayı sonundan sonra ve günümüzde tamamen olmak üzere, kente ve kentliye ilişkin hizmetlerde yoğun kullanım alanı bulmaktadır. 4.4 BURSA KBS PROJERİNDE GÜNCELLEME Bursa Büyükşehir Belediyesinin yıllarını kapsayan çalışma döneminde; KBS ve CBS yönünden ciddi atılım projeleri olmamış, bu arada önemli sayıda yetişmiş teknik uzman kaybı (işten çıkarma ve ayrılma) yaşanmış, veri güncelleme konusunda beklenen koordinasyon ve öncülük görevi yerine getirilememiştir. Öyle ki, en acil projelerden olan UAVT için Numarataj Bilgi Sistemleri oluşturma ve güncelleme konusunda bile gereken bütünsellik ve sonuç ürünlerden yararlanma ortamının sağlanamadığı görülmüştür. Ayrıca organizasyonel yapıda beklenen ilgili Şube Müdürlüklerinin bağlı olacağı Bilgi İşlem ve Kent Bilgi Sistemleri Daire Başkanlığına dönüştürme düzenlemesi yapılmamıştır. Halbuki, KBS ve CBS projelerinde sürekli güncelleme olması halinde; kent ile ilgili doğru planlama, Bursa nın iddialı olduğu sağlıklı kentler projesinde daha isabetli kararlarla, vatandaş odaklı daha fonksiyonel projeler üretmenin de anahtarı elde edilmektedir. Bunun için günümüz teknik ve fonksiyonel gereklerine uygun çalışmalarla KBS amacına uygun hizmetler üretebilmesi için Halihazır arazi, Kadastro, İmar, Teknik altyapı ve Numarataj planları ile bu planlardaki önemli grafik bilgiler öznitelikleri ve Tapu Sicil, Emlak Vergi, Çevre Temizlik Vergi, Adres, vb. temel veri gruplarının güncellenmesi iş ve işlemlerinin organizasyon ve koordinasyonu gerekmektedir. Bursa kenti projeleri ve gelecek planlama kararlarında KBS ve CBS varlığından en üst düzeyde yararlanabilmek açısından, bu sistemlerin diğer teknik bileşenlerinde yapılacak iyileştirmelerin yanı sıra veri güncelleme işlerinin de bir bütün halinde yerine getirilmesi gerekmektedir. Bunun için; Kadastro ve Tapu Bilgileri CBS Tabanlı Güncelleme Bursa Büyükşehir Belediyesi sınırları içindeki Kadastro ve Tapu Sicil Müdürlüklerinde sadece grafik sayısallaştırma ve tapu kayıtları sayısallaştırma şeklindeki üretim yöntemi yerine, doğrudan Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) projesine uygun üretim yöntem için, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (TKGM) Bursa Büyükşehir Belediyesi Protokolü revize edilmelidir. Bu revizyon kapsamından Büyükşehir Belediyesi ilgili Kadastro ve Tapu Müdürlüklerine gerekli donanım, yazılım, iletişim ve eğitim destekleri vermelidir. Buna karşılık Büyükşehir başta olmak üzere ilgili tüm Belediyeler ve proje ortaklığı içinde olan Kurumların hizmetlerine uygun zamanlarda güncel kadastro ve tapu bilgilerinden uygun bulunan türlerinin yansıtılması sağlanmalıdır. Bunun başarılması halinde Bursa KBS için işlem tabanlı-eşzamanlı CBS ne uyarlama yöntemine geçiş bileşenlerinden en önemli altyapı hazırlanmış olacaktır. İmar Planları ve Plan Notlarında CBS Tabanlı Güncelleme Mevcut düzende, İmar Planları üretim, kontrol, onay ve kullanım süreçlerinde analitik çizgisel sayısallaştırma ve metinlerin sayısal olarak depolanması yöntemi uygulanmaktadır. Günümüz CBS tekniklerinin gereği olarak, Serbest Şehir Plancısı-Belediye Planlama Birimi koordinasyonu ile Bursa KBS ve Ulusal CBS Standartlarına uygun üretimle grafik verilerin öznitelik ve metinsel verilerle ilişkilendirilmiş dosyaları üzerinde işlem tabanlı-eşzamanlı CBS ne uyarlama yöntemine geçiş yapılamalıdır. Numarataj (Adres) Bilgi Sistemi Güncelleme Bilindiği üzere Ulusal Adres Veri Tabanı (UAVT) sadece metinsel tablo bilgilerinin (internet üzerinden) doğrudan Ankarada ki TÜİK Sunucu bilgisayarına yüklenmesi (yüklenen verilerin harita veya

14 14 DOSYA coğrafi bağlantısı olmadığı gibi birçok belediyede Ada-Parsel bilgileri dahi girilememiştir) şeklinde tamamlanmıştır. Büyükşehir Belediye sınırları içindeki yerleşim yerlerinden Numarataj Bilgi Sistemini coğrafi tabanlı olarak kurmamış Belediyeler bulunmaktadır. Bu belediyelerin mevcut UAVT veri tabloları ve harita ve mahal krokisi kullanılarak mevcut binalar ve bağımsız bölümler adreslerinin ilişkilendirilmesi için sahada araştırma, sahadan bilgi toplama, kayıt, sayısallaştırma, mahalle-meydan-bulvar-cadde-sokak tabelalarının yasaya uygun hale getirme işlerini kapsayan projelerini tamamlamaları gerekmektedir Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve Numaralama Yönetmeliğine uygun olarak internet üzerinden güncelleme yapılabilir olmasının yanında öncelikle ilgili Belediyenin kendi bilgi sistemlerinde coğrafi tabanlı güncelleme düzeni kurulması, daha sonra Büyükşehir Belediyesi KBS Veri Tabanı ile eşzamanlı güncelleme işleri planlama ve uygulanması çok önemli bir görev olarak algılanmalıdır. Bu çalışma sonunda Belediyelerde oluşacak Numarataj Bilgi Sistemlerindeki bilgi üretim yöntemi sayesinde Bursa KBS ve Ulusal CBS Standartlarına uygun olarak işlem tabanlı-eşzamanlı CBS ne uyarlama yöntemine geçiş yapılması mümkün olacaktır. Mevcut Su-Kanal Altyapı Tesisleri Bilgi Sistemi Güncelleme Büyükşehir Belediye sınırları içinde yer alan Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer İlçe Belediyeleri görev alanındaki mevcut su ve kanalizasyon hatlarının BUSKİ Bilgi Sistemleri çalışmaları sonucunda CBS ne uyarlandığı bilinmektedir. Benzer çalışmaların Büyükşehir Belediyesi sınırları içine katılan diğer yerleşimler için de yapılması ve su-kanal verilerinin güncellenmesinde Bursa KBS ve Ulusal CBS Standartlarına uygun olarak işlem tabanlı-bilgisayarda kayıt ile eşzamanlı CBS ne uyarlama yönteminin kalıcı altyapısı oluşturulmalıdır. Diğer Teknik Altyapı Tesisleri Bilgi Sistemleri Güncelleme Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde kalan tüm yerleşim yerleri için geçerli olacak şekilde, doğalgaz, elektrik, telefon, v.b. servis hatları ve yardımcı tesislerinin sayısal olarak tekniğine (Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği), Bursa KBS ve Ulusal CBS Standartlarına uygun olarak işlem tabanlı-bilgisayarda kayıt ile eşzamanlı CBS ne uyarlama yöntemine geçilerek güncellenmesi doğrultusunda AYKOME (Altyapı Koordinasyon Merkezi) kararlarında revizyon yapılması, takibinin; sadece Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda olan Meydan, Bulvar, Cadde ve Sokaklarla sınırlı olmadan, diğer Belediyelerin sorumluluğundaki Cadde ve Sokakların da dahil edildiği bir güncelleme organizasyonunun içinde tutacak şekilde, gerçekleşmesi sağlanmalıdır. Diğer Bileşenlerde Güncelleme Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde kalan tüm yerleşim yerlerinde, Belediye hizmetlerinin daha iyi planlanabilmesi, yönetilmesi ve denetlenmesi, modern şehircilik yaklaşımına uygun olarak kente özgü grafik ve metinsel bilgilerin birlikte gözlenebilmesi, sorgulanabilmesi ve sorunlara çözüm önerilerinin bu yapı içinden elde edilebilmesi esastır. Bu nedenle, Büyükşehir Belediyesinden başlayarak, bağlı tüm Belediyeler ile ilgili Kamu Kurumlarında mevcut Bilgi Sistemlerinin Organizasyon, Veri, Donanım, Yazılım, İletişim, Personel ve Yayınlama bileşenleri düzeyinde güncelleme gerektiği gözlenmekte olup, söz konusu güncelleme çalışmalarının Büyükşehir Belediyesi KBS Merkezinin önderliğinde oluşturulacak bir Bursa KBS Güncelleme Projesi kapsamında yapılmalıdır. 4.5 SONUÇ Bursa Büyükşehir Belediyesi KBS-CBS Merkezi fiziki yapısı ve hizmetlerinde; Bilgi Sistemleri yatırımlarının, E-Dönüşüm Türkiye projesinin bir parçası olarak tanımlanan bir görev sayıldığı, Bu çerçevede; E-dönüşüm Türkiye projesinin Başbakanlığa bağlı olarak DPT bünyesinde oluşturulan Bilgi Toplumu Dairesi Başkanlığı tarafından, E-Europa+ ve e_dtr programına uyumlu olarak yürütüldüğü, 2006 Yılı Programında yer alan E-Dönüşüm Türkiye Projesi Programının uygulanması, koordinasyonu ve izlenmesine dair karar metninin Bilgi ve İletişim Teknolojilerine İlişkin hususların yer aldığı bölümdeki; eğitim, sağlık, teknolojik araştırma, ulaştırma, sulama, içme suyu ve e-devlet yatırımlarına öncelik verilecektir. (II-2006 Yılı Programının Makroekonomik Amaç Ve Politikaları-Kamu Yatırımları Bölümü) Bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaştırılması ve etkin kullanılmasıyla, bilgi toplumuna dönüşüm sürecinin hızlandırılması ve bu yolla ülkemizin rekabet gücünün ve refah düzeyinin artırılmasına katkı sağlanması temel amaçtır. (VIII-Ulaştırma ve Haberleşme- Temel Amaç ve Hedefler Bölümü).. e-dönüşüm Türkiye Projesi ile uyumlu bilgi ve iletişim teknolojisi projelerine,... ağırlık verilecektir. (Kamu Yatırımları Uygulaması Bölümü) Şeklinde tanımlanan açıklamaların bağlayıcılığı, Nisan 2007 tarihli Coğrafi Tabanlı İl-Kent Yönetim ve Bilgi Sistemi Teknik Kılavuzu, 15 Temmuz 2005 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği ve eki Obje katalogu, 05 Ağustos 2005 tarihli Resmi Gazetede Yayınlanan 2005/20 Sayılı Başbakanlık Genelgesi ve eki e-dönüşüm Türkiye Projesi Birlikte Çalışabilirlik Esasları Rehberi 25 Nisan 2006 tarih ve 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve bu kanun gereği yürürlüğe girecek olan, Ulusal Adres Kayıt Sistemi ve Numaralama Yönetmeliği, Birçok Devlet kurumunda e-devlet uygulamalarına dönük çalışmalar hızla sürdürüldüğü (TAKBİS-Tapu Kadastro Gen. Müd., POLNET-Emniyet Gen. Müd., MERNIS-KPS Nüfus Kamu Paylaşım Sistemi, UYAP-Yargı, VEDOP-Vergi Daireleri, MEOP-Milli Emlak, vb.) 2005/20 sayılı Birlikte Çalışabilirlik Esasları Rehberi ne konu Başbakanlık Genelgesindeki; Merkezi ve yerel düzeydeki tüm kamu kurum ve kuruluşlarınca yeni kurulacak bilgi sistemlerinde, Rehber de yer verilen esas ve standartlara uyulması zorunludur. Halihazırda kullanılan bilgi teknolojisi altyapılarının Rehber de belirtilen standartlara uyumlu olmayan unsurları, bütçe imkanları ve öncelikler çerçevesinde en kısa zamanda bu esaslara uyumlu hale getirilecektir. Hedef, küresel İnternet devriminde maliyeti ve riski düşürebilmek, İnternet in tüm taraflarca aktif olarak kullanımını sağlamaktır. Bu amaçla geliştirilecek uygulamaların arayüz olarak İnternet tarayıcısını (browser) kullanmaları esastır. İfadelerinin gereği, diğer Kamu Kurumları ile eşgüdümün sağlan-

15 XXXXXXXXX MAKALE DOSYA 15 masına yönelik olarak Belediye Bilgi Sistemlerinin en kısa zamanda standartlara uygun hale getirilmesi zorunluluğu, Gibi yasal düzenlemeler doğrultusunda en kısa zamanda tekrar Daire Başkanlığı düzeyinde yapılandırma, görev ve sorumlulukları bu duruma göre tanımlama ve her şeyden önemlisi bu güne kadar yapılmış olan yatırımların sürdürülebilirlik ilkesi ile devamlılığının sağlanması, işleri, mevcut Büyükşehir Belediyesi üst yönetimi tarafından bir görev olarak kabul görülmelidir. Aksi halde ise; 5216 ve 5393 sayılı kanunla verilen Coğrafi ve KBS ni kurmak görevi ihmal edilmiş olacak, mevcut bilgiler güncelliğini yitireceğinden, gelecekte bu konudaki yatırım maliyetleri katlanarak artacak ve diğer yatırımlara doğrudan ve/veya dolaylı olumsuz yansıması olacaktır. 5.ALTYAPI KOORDİNASYON MERKEZİ (AYKOME) AYKOME, Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulmuş ve amacı büyükşehir sınırları içinde yapılacak olan altyapı çalışmalarını koordine ve planlamasını yapmaktır sayılı Büyükşehir Belediyesi kanuna göre Büyükşehir içindeki alt yapı hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşların temsilcilerinin katılacağı alt yapı koordinasyon merkezi kurulur. Büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediye başkanları kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılırlar. Alt yapı koordinasyon merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki konularla ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının (oda üst kuruluşu bulunan yerlerde üst kuruluşun) temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır. Ancak günümüzde AYKOME ler usul gereği aylık toplantılarını yapmakta ve amacına uygun çalışmalar yapamamaktadır. Özellikle kamu kuruluşlarının yatırım programları merkezi hükümet tarafından belirlendiğinden aynı yerlerde çalışma yapmaları koordine edilememektedir. Bunun sonucunda aynı yerler defalarca kazılmakta ve kaynaklar israf edilmektedir. Çözüm Önerileri: Gerek bakanlıklar yatırımlarının gerekse Yerel Yönetimlerce gerçekleştirilecek yatırımların AYKOME kararları uyarınca paralel planlanmasının sağlanması Altyapı çalışmaları AYKOME tarafından, altyapı kuruluşlarının katılımıyla planlanması sağlanmalıdır. Çalışmaların tüm altyapı kuruluşlarınca bitirilmesi sağlanmalı ve plana uygunluğu denetlenmelidir. Altyapı çalışmaları AYKOME tarafından etkin olarak kontrol edilmelidir. 6.ULAŞIM Bursa nın İmar Anayasası konumunda olan 1/ ölçekli Bursa 2020 yılı Çevre Düzeni Planın maddesine göre planın ilke ve hedefleri ve altyapı uygulamaları için ilgili kurum ve kuruluşların katılım ve uygun görüşleri doğrultusunda, Valilik ve Bursa Büyük Şehir Belediyesi nin eşgüdümü ile 5216 sayılı kanun ile belirlenen Büyükşehir Belediyesi ve Mücavir Alan Sınırları içerisinde 1/ ölçekli Ulaşım Ana Planı ve diğer alt yapı planları hazırlanacaktır ibaresine rağmen bugüne kada kamuoyu ile paylaşılan Ulaşım ana Planı bulunmamaktadır. Ulaşım Ana Planı (Master Plan) olmayan Bursa mızda ulaşım akslarında noktasal çözüm önerileri üretilmekte ve bilimsel ve teknik altyapısı olmayan, sonradan daha çok sıkıntılara yola açan sonuçlar doğurmaktadır. Noktasal planlama kararları sorunlu ulaşım sistemini iyice içinden çıkılmaz bir hale sokmaktadır. (Korupark ve Mudanya yolu Özdilek, Güzelyalı feribot iskelesi, Terminal önü İKEA, Kent Meydanı, Nilpark) ŞEhirler arası otobüs terminalinin geç saatlerde kentle olan ulaşım bağlantısının sağlanamaması bir başka sorun olarak göze çarpmaktadır. Çözüm önerileri: Mevcut planlara göre Ulaşım Ana Planının yapılması Toplu taşıma sisteminin geliştirilmesi Trafiğin yoğun olduğu eski kent dokusunda (Heykel-Setbaşı vb.) Alternatif yolların açılması, Otopark sorunun çözümlenmesi ve yayalaştırma çözümlerinin uygulanması Kent içinde doğu batı istikametinde alternatif yollar ve bu yollara dikey yeni yollar planlanmalı. Mevcut imar planındaki yolların bir an önce açılması sağlanmalı Hafif raylı sistemin Görükle etabının tamamlanması, Kestel ve terminal etaplarının planlanması Kavşak çözümlemeleri Ulaşım ana Planında belirlenmeli Bursa dan diğer kentlere,ilçelere ve yurt dışına kara hava deniz ve raylı sistem entegre bir şekilde planlanmalı

16 16 DOSYA 7.ULUDAĞ 7.1 ULUDAĞDA İÇİN ALINAN İDARİ KARARLAR Tarih içinde Keşiş Dağı veya Ruhban Dağı diye adlandırılan Uludağ ın ismi yüce Atatürk tarafından değiştirilmiş ve bugün kullanılan Uludağ olarak dağ anılmaya başlanmıştır. Uludağ, henüz ülkede milli park kavramı gelişmemişken, Bursalıların 1960 yılında kurdukları Uludağ ı Sevenler Cemiyeti nin girişimiyle tarihinde sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla milli park ilan edilmiştir da da Uludağ Milli Park Müdürlüğü kurularak parkın yönetimi bu kurumla sağlanmaya başlanmıştır. Uludağ Milli Parkı na yönelik olarak 1964 yılında Uzun Vadeli Kalkınma Planı yapılmıştır. Sarıalan, Çobankaya kamp alanları ve diğer kullanımlar bu plana göre oluşturulmuştur. Uludağ Milli Parkını da içine alan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından hazırlanan koruma amaçlı 1/ ölçekli Uludağ Çevre Düzeni Planı tarihinde onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Çevre düzeni planı ile kullanım kararı getirilen bölgeler Milli Parklar kanunu gereği Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca planlanarak 1/1000 ölçekli Uludağ Kayak Merkezi uygulama imar planları adı altında tarihinde 1 ve 2. Gelişim Bölgesi olarak onaylanmıştır. Gelişim bölgeleri imar planına göre Milli Parklar Genel Müdürlüğünden tahsis alan kamu kurumları ve özel şirketler, tesisleşme faaliyetine başlamışlardır. Bölgede bu tesislerle ilgili İmar kanunu, Milli Park Kanunu, Turizm Kanununun ilgili hükümleri uygulanmış tahsis, ruhsat, kullanma izinleri, kaçak inşaatlara ilişkin bu kanunların ilgili hükümleri uygulana gelmiştir. Bölgenin imar açısından denetimi bu tarihlerde Bayındırlık ve İskan Müdürlüğündedir. Bölgenin tamamı orman mülkiyetinde olup İmar planı gereği tesislere (49 yıllığına) bedel karşılığında kiralamalar yapılmıştır. Bu kiralamalar yapılırken bir çok hatalar yapılmıştır. Bazı tahsisler birbirine göre kayık olduğu gibi, tahsis alanından fazla kullanımlar mevcuttur. Bölgede tek özel mülkiyet Büyük Otelin üzerinde bulunduğu Mülkiyeti il özel idaresine ait parseldir. Özel ve Kamu tesislerinin artan yatak sayısı ihtiyacı ve diğer bazı yeni ihtiyaçları, kaçak katların-yapıların önünü açmış, bu anlamda gerek kamu gerek özel sektör yukarıda adı geçen onaylı 1/1000 ölçekli planının öngörülerine uymamışlardır. Bölgede yapılmış binaların tamamına yakınında ruhsatsız yada ruhsat ve eklerine aykırı kaçak yapılar mevcuttur. Bu kaçak yapılara karşı yürütülen yasal işlemler otelcileri zor durumlara sokmuş bu durumun düzeltilmesi için 1/1000 ölçekli Uludağ Kayak Merkezi planı tarihinde 2. revizyon, tarihinde 3. Revizyona uğramıştır. Orman Bakanlığı ile Turizm Bakanlığı arasında tarihinde yapılan protokol ile 4. Revizyon İmar Planı çalışmalarına 2002 yılında başlanmış, 2004 yılında çalışmalar tamamlanmış, ancak bu plan Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından uygun görülmediğinden, ilgili Bakanlıklarca onaylanmamıştır. Uludağ Milli Parkı nın yıllık ziyaretçi sayısı kişi civarındadır. 8 adet telesiyej, 7 adet teleski olmak üzere toplam 15 adet mekanik tesis mevcuttur. I. Gelişim Bölgesinde, resmi kurumlara ait 17 adet dinlenme tesisi ile özel sektöre ait 19 adet turistik tesis olmak üzere toplam 36 adet tesis vardır. Toplam yatak kapasitesi civarındadır. I. Gelişim Bölgesinde bulunan kamu kurumlarından 5 adetinin (Karayolları, DSİ, Beden Terbiyesi, Mahalli İdareler Birliği, ODTÜ) izinleri Hükümetin Acil Eylem Planı gereği, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından iptal edilmiştir. 2. Gelişim bölgesi tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla ( tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmasıyla yürürlüğe girmiştir) 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanununa göre Turizm merkezi ilan edilmiştir. Söz konusu merkezde planlama çalışmaları sonucunda turizm kullanımına ayrılan parseller 2634 sayılı Turizmi Teşvik Yasası ve bu Yasanın 8.maddesine (Taşınmaz Malların Turizm Amaçlı Kullanımı) istinaden çıkarılan Kamu Arazisinin Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca tarihinden itibaren 7 kez ilan edilmiş ve bir yatırımcıya tahsis işlemleri gerçekleştirilmiştir. İlgili yasa ve yönetmelik kapsamında tahsis işlemleri gerçekleştirilmiş olan yatırımların iptali; ileride doğabilecek hukukî sorunlar nedeniyle Turizm Bakanlığı tarafından uygun görülmemiştir. İkinci Gelişim Bölgesinin Kırkpınar su kaynaklarının üzerinde olduğu ve kaynaklarının kirlenmesine neden olacağı, bu nedenle yapılan tahsislerin iptali hususunda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığının 1997 yılında yaptığı müracaata karşılık Bakanlığın bu görüşü tekrarlanmıştır. Kırkpınar ve çevresindeki kaynakların geliştirilmesi, debilerinin arttırılması ve en verimli şekilde kullanılması için Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığınca ihale yapıldığı ve bu nedenle su kaynaklarının kirlenmemesi ve yapılan tahsislerin kaldırılmasını isteyen Bursa Büyükşehir Belediyesine, Turizm Bakanlığı, BUSKİ tarafından kullanılan bu kaynakların turistik tesis alanlarına göre topografik olarak daha üst kotlarda ve turistik tesis alanlarından yeteri kadar uzakta olduğunu, dolayısıyla kirlenmenin söz konusu olmayacağını belirterek buna rağmen herhangi bir kirlenmenin olmaması içinde gerekli önlemlerin alınacağını bildirmiştir. Uludağ İkinci Gelişim Bölgesinde arazi tahsisleri Kamu Arazisinin Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik Hükümleri uyarınca iki aşamalı olarak yapılmıştır. Ön izin olarak tanımlanan ilk aşamada, şirketleşme, Uygulama İmar Planlarına uygun olarak vaziyet planı ve proje geliştirme ve Turizm Yatırım Belgesi alınması işlemlerini gerçekleştiren yatırımcı adına ikinci aşama olan Kesin Tahsis ve 49 yıl süreli irtifak hakkı tesisinin sağlanması işlemleri gerçekleştirilmektedir 2.Gelişim Bölgesinin Turizm merkezi ilanı ve Ağustos 1996 plana göre 12 adet Turizm Tesisi öngörülmüş bunlardan 5 adedi kent için çok önemli Su Kaynaklarının üstüne planlanmıştır. 2. Gelişim bölgesinde bu 5 adet otelin bulunduğu alanın planı TMMOB a bağlı meslek odalarının ve bazı sivil toplum örgütlerinin açtığı dava sonucu Danıştay 6. dairesinin tarihli kararıyla su kaynaklarına zarar vereceği sebebiyle iptal edilmiştir. Kalan 7 adet parsel Turizm Bakanlığı tarafından 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanununa göre yatırımcılara tahsis edilmiştir. Bunlardan dördü Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünden Ruhsat alarak inşaata başlamış günümüzde bu inşaatlar tamamlanmıştır.

17 XXXXXXXXX XXXXXXXXX DOSYA 17 Aynı yıllarda Uludağ Milli Park hariç olmak üzere GEEAYK nun /10888 sayılı kararıyla doğal sit alanı olarak belirlenmiş olup, Bursa Kültür ve tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun /1624 sayılı kararıyla 1. derece doğal sit alanı ilan edilmiştir /9893 tarihli ikinci bir kararla bölge köy yerleşim alanları ve Milli Park sınırları hariç 1. derece doğal Sit ilan edilmiştir yılında 5216 sayılı Büyükşehir belediye kanunu ile bölge Kirazlı Belediyesine bağlanmıştır SAYILI Kanun ile Kirazlı Belediyesi 2009 Yerel seçimlerinden sonra kapanacak bölge Osmangazi Belediyesi sorumluluk alanına girecektir sayılı kanun ile de su ve kanalizasyon hizmetleri BUSKİ Genel Müdürlüğünün yetki ve görev alanına verilmiştir tarihinde bölge halen Milli park statüsünde iken Kültür ve Turizm bakanlığı ile Çevre ve Orman bakanlığı arasında imzalanan protokol gereği Bursa Uludağ kayak merkezi 1. gelişim bölgesinin Milli park statüsünden çıkarılıp Turizm Merkezi ilan edilmesine ilişkin çalışmalara başlanması kararı alınmıştır. Bu protokolün uygulanması sonucu Bakanlar Kurulu nca 13/2/2006 tarihinde Uludağ Milli Parkı, 1. Gelişim Bölgesini ve Sarıalanın büyük bir kısmını dışarıda bırakacak şekilde daraltılmıştır. Bu karar özellikle Sarıalan konusunda çok eleştiri görmüş karar Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe girmesine rağmen 1 nisan 2006 da alınan yeni bir bakanlar kurulu kararıyla Sarıalan tekrar Milli Parka geri iade edilmiş 1. gelişim bölgesi ise Milli Park sınırları dışına çıkarılmıştır.bu ana kadar alınan sit kararları, Milli Park bölgelerinin Milli Park kanunu tarafından gerektiği şekilde korunduğu düşüncesiyle hep Milli Parkı sınırı içine almıştır. Milli park sınırlarını değiştiren karara karşı Anıtlar kurulu tüm Milli Park bölgesini ve 1. gelişim bölgesini 13 Mayıs 2006 da 1 ve 2. derece doğal sit alanı olarak ilan etmiştir. Bursa Barosu ve Sivil Toplum Örgütlerinin açtığı dava neticesinde Uludağ 1.Gelişim Bölgesinin Milli Park sınırı dışına çıkaran 1 Nisan 2006 tarihli R.G. de yayınlanarak yürürlüğe gren Bakanlar Kurulu kararının yürütmesi durdurulmuştur. Milli Park sınırları ilan edildiği yıldaki ilk sınırlarına dönmüştür tarihinde yürürlüğe giren 2873 sayılı Milli Parklar Kanununun Planlama başlığı altındaki 4.maddesine göre Milli Parklarda Uzun Devreli Gelişme Planı yapılması zorunludur. Bu kapsamda Uludağ Uzun Devreli Gelişme Planı 2007 yılında ihale edilmiş ancak henüz onaylanmamıştır yılında Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Uludağ Milli Parkı I. ve II. Gelişim Bölgeleri Peyzaj Planlama, Kentsel Tasarım ve Mimari Proje Fikir Yarışması düzenlenmiştir. Yarışmaya 20 proje katılmış ödül alan ve alamayan tüm eserler Bursa ve Ankara da sergilenmiştir. 7.2 ULUDAĞ ÇEVRE KİRLİLİĞİ VE ARITMA SORUN- LARI Yazın sıcak günlerinde, kışın ise tatil günlerinde Bursa ve çevre illerde yaşayanlar Uludağ a akın etmekte, Milli Park a giriş yapan insanların Günübirlik Kullanım Alanlarında, I. ve II. Gelişim Bölgelerinde ve yol boylarında bıraktıkları katı atıklar bu yerlerden ancak 3-4 günde bir toplanabilmektedir. Milli Park a giriş yapan bir kişinin ortalama 500 gr. atık bıraktığı düşünüldüğünde, günlük giriş yapan ortalama (hafta sonları) kişinin atık miktarı kg. ı bulmaktadır. Toplanan bu çöplerin tamamı Bursa Büyükşehir Belediyesi çöplüğüne taşınmaktadır. Çöpler gelişigüzel otellerden çıkarılarak yol kenarlarına bırakılmaktadır. Bu bölgenin çöpleri 2006 yılından itibaren belde belediyesi olan Kirazlı Belediyesi nce toplanmakta olup, bu belediyenin araç ve personel sayısının az olması ve bazı otel işletmecilerinin sorumsuzluğu nedeniyle bu bölgede zaman zaman olumsuz görüntülerle karşılaşılabilmektedir. Oteller bölgesinde durum biraz daha kötüleşmektedir. Oteller bölgesinde kayak sezonu ertesinde karın kalkmasıyla cöp kirliliği ortaya çıkmakta, Bölgede inşa edilen yapılardan arta kalan molozu kirliliği göze çarpmakta, Kayak pistlerinin düzenlemesine ilşkin gelişigüzel yapılan bitki örtüsünü tahrip eden pist düzenlemeleri yaz aylarında görüntü kirliliği oluşturmaktadır. (bitki örtüsü bozulmuş, çevre düzenlemesinden uzak, kazılmış topoğrafya üzerinden kırılmış kayaların verdiği çirkin görüntü.) Uludağ Milli Parkı ndaki I. Gelişim Bölgesi nin atık sularının arıtılması için 1987 yılında biyolojik arıtma tesisi yaptırılmış, fakat satıh sularının kanalizasyon sularına karışması ve sistemin çalışabilmesi için gerekli sıcaklık sağlanamaması nedeniyle sistem sağlıklı olarak çalıştırılamamıştır yılında bu bölgenin kanalizasyon sistemi İller Bankası nın kontrolünde yeniden yaptırılmış, fakat bölgedeki otellerde yağ tutucu olmadığından ve kalorifer yakıtları kanalizasyon sistemine akıtıldığından, kanalizasyonda tıkanmalar olmuş, sistem sağlıklı olarak çalıştırılamamıştır. Mevcut Biyolojik Arıtma Tesisi ancak fosseptik görevi görmekte olup, tesisten çıkan kanalizasyon suları doğaya akmaktadır. Bu kirlilik şubemiz tarafından yerinde incelenmiştir. Kirliliğinin tespit edildiği noktadan kente doğru 2004 yılı uydu görüntüleri ile 2001 yılı 1/25000 askeri haritalar üzerinde yapılan incelemelerde söz konusu kirliliğin gülpınar deresi ile birleştiği bu dereninde diğer bazı küçük derelerle birleşerek oluşan kaplıkaya deresi ile birleştiği tespit edilmiştir. Kaplıkaya deresi ve etrafı, Yıldırım ilçesinin mesire alanı olarak kullanılmakta halk dereyle içli dışlı yaşamaktadır. İlçe Belediyesinin dereyle ilgili halkın yararına rekreasyon projeleri yürütülmektedir. Mevcut otellerin atıksu uzaklaştırma projesi (bu konuda 5216 Sayılı Kanun ve 2560 Sayılı Kanun ile yetili ve sorumlu kılınan kurum BUSKİ ile işbirliği yapılarak bulunacak çözüme Otel sahipleri de ortak olmak durumundadırlar) hazırlanmış olup, inşaat işleri bir an önce tamamlanmalı ve devreye alınmalıdır. 7.3 ULUDAĞ SU KAYNAKLARININ YÖNETİMİ Anayasamıza ve Medeni Kanuna göre tabii servetler ve kaynaklar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Tabii bir kaynak olan

18 18 DOSYA su, Türk Hukukunda kamusal bir varlık olarak görülmüştür. Ayrıca 1981 yılında yayımlanan 2560 sayılı İSKİ Kanunu nun 2. madde (a) bendinde içme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyaçlarının her türlü yer altı ve yer üstü kaynaklarından sağlanması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması... ve şehrin yararlandığı su kaynaklarının korunmasına ilişkin hizmetler, Büyükşehir Belediyesi sınırlarının dışında da olsa bu görev su ve kanalizasyon genel müdürlükleri tarafından yürütülür demektedir sayılı Kanun sadece içme suları tedariki ile ilgili değil su havzalarının korunmasını da kapsamaktadır. 03/07/2003 tarih, 4916 sayılı Çeşitli Kanunlarda ve Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 22. Maddesinde, 16/12/1960 tarih, 167 sayılı Yer Altı Suları Hakkında Kanunun 4. Maddesinin 3. fıkrasının sonuna ekleme yapılarak, 21. Maddesinde, 22/03/1971 tarih 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun 4. Maddesi değiştirilerek 20. Maddesinde, 08/09/1983 tarih, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 51. Maddesinin 1. fıkrasının (h) bendi değiştirilerek Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki suların kiraya verilmesi yetkisi İl Özel İdarelerine verilmiştir. İl Özel İdaresi ancak atıl durumda kalan ekonomik değerleri, yani ilgili birimlerin olumlu görüşlerini aldıktan sonra, bu kaynakları değerlendirebilir, işletebilir ve gelir getirici faaliyetlere izin verebilir. Su kaynakları ve su havzaları üzerinde doğrudan idari işlemle ilgili su ve kanalizasyon idareleri yetkilidir. İl Özel İdaresi, doğrudan bir idari işlemi tesis edemez. Ancak, bazı kamu kaynaklarının ekonomiye kazandırılması ve özelleştirilmesi kapsamında bazı taşınmazların satışının sağlanması veya tahsislerinin kaldırılmasına yönelik işlemleri yapar. Başka bir deyişle Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde toplumun ihtiyaç duyduğu su kaynaklarının kiraya verilmesi, ancak ihtiyaç fazlası ise mümkündür. Bu olgunun tespitini yapan merci, o muhitte yetkili ve sorumlu olan su ve kanalizasyon idaresi dir. Su ve kanalizasyon idarelerinin projeleri ve master planları dahilinde bu ihtiyaç belirlenir ve ondan sonra İl Özel İdarelerine olumlu görüşlerini bildirdikten sonra İl Özel İdareleri bu kaynakları kiraya verebilir sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra, sulama, kullanma ve işlenerek veya doğal haliyle içme suyu olarak satılmak üzere çıkarılan yer altı suları, hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki kaynak sularının kiralama yetkisinin İl Özel İdarelerine mi, yoksa İlgili Belediyelere mi ait olduğu konusunda 2005 yılında İç İşleri Bakanlığına görüş sorulmuş verilen cevapta; 167 sayılı yer altı suları hakkındaki kanunun 4. maddesine 4916 sayılı Kanunla eklenen cümlelerde; kuyu açan kimse bulunan suyun ancak kendi faydalı ihtiyaçlarına yetecek miktarını kullanmaya yetkilidir. (Ek cümleler: /22 md.) Bu miktarı aşan sular ile sulama, kullanma ve işlenerek veya doğal haliyle içme suyu olarak satılmak üzere çıkarılan yer altı suları, hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki kaynak suları (mazbut vakıflara ait sular hariç), 2886 sayılı Kanun hükümlerine uyularak İl Özel İdarelerince kiraya verilir. Tahsil edilen kira bedelinden; yer altı veya kaynak suyunun çıktığı yer, köy sınırları içersinde ise o yerdeki köy tüzel kişiliğine %15, belediye sınırları, içinde ise ilgili belediye %25 oranında pay verilir hükmüne yer verildiği, 5216 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1. fıkrasının (r )bendinde yer alan ifadenin genel bir düzenleme olarak kabul edilebileceği, 167 sayılı kanunun ise, konu ile doğrudan ilgili olup özel bir kanun niteliğinde olduğu, ayrıca, 5216 sayılı kanunda, 167 sayılı kanunda yer alan hükümlerin uygulanmayacağına dair bir hükmün de yer almadığı tespit edilmiştir. Bu tespitlerin ışığında, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün görüşleri doğrultusunda 167 sayılı Yer Altı Suları Hakkında Kanunun 7. maddesindeki hüküm de dikkate alındığında, kuyu açanların ihtiyacından fazla olan yer altı suları ile, sulama, kullanma ve işlenerek veya doğal haliyle içme suyu olarak satılmak üzere çıkarılan yer altı suları ve hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki kaynak sularının, mazbut vakıflara ait olanlar hariç İl Özel İdarelerince kiraya verileceği şeklinde değerlendirilmektedir. Çevre sorunları başlığında vurguladığımız gibi,su kaynaklarının kullanımı konusunda valilik bir platform kurmalıdır. Kaynaklarımız kamu yararı temelinde kullanılmalı ve planlanmalıdır. Uludağ su kaynaklarının belediye ve İl Özel İdarelerince özel şirketlere kiralama ve şehir şebekesine plansız olarak katılması Uludağ ın bitki örtüsünü tehdit edecek boyutlara ulaşabilir. Bu konuda Valiliğe büyük görev düşmektedir. Kaynak planlaması yapılmalı, su salt bir gelir kaynağı olarak görülmemelidir. Bozulan su dengesinin yeniden kurulması için harcanacak para kat be kat daha fazla olacaktır. 7.4 ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Uludağ Platformu :Uludağ da yaşanlar ile özetlenen sorunlar dikkate alındığında bu duruma çözüm bulunmaz ise; Uludağ daki güzelliklerin ve doğal kaynakların (özellikle otellerin kirlettiği su kaynaklarının) yok olmasını hep birlikte seyretmiş olacağız. Böylesine güzide bir mekanın sağlıklı bir şekilde planlanabilmesi için öncelikle yetki sınırlarının kesinleştirilmesi, buna bağlı olarak altyapı çalışmalarının hızlandırılması ve mevcut doğa dokusunun (su kaynakları, bitki örtüsü, hayvanlar v.b) korunması gerekmektedir. Uludağ oteller bölgesinin daresi konusunda geçmişte bir çok başlılık olduğu doğrudur, ancak bu çok başlılık bölgenin Milli Park, Turizm Bölgesi olması ve korunması gereken bir bölge olma özelliğinden kaynaklanmaktadır. Yerelleşmenin hız kazandığı günümüzde sorunun yerel yönetimler ve halkın katılımıyla çözüme kavuşturulması merkezi idarenin kanunlar çerçevesinde bu çözüme destek olması gerekmektedir. Valilik koordinasyonunda Başta ilgili kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere, yerel yönetimler ve TMMOB meslek odaları, işletmeciler, sivil toplum örgütleri bir araya gelerek sorunları paylaşılacağı, çözüm önerilerinin belirlenerek karar organlarına bildireceği bir platform acilen kurulmalıdır. Planlama:Bölgede İmar planları açısından bir belirsizlik göze çarpmaktadır. Kaçak yapılaşmalar nedeniyle 3 kez revize edilerek

19 XXXXXXXXX XXXXXXXXX DOSYA 19 uygulanamayan plan kararlarının yanı sıra; 2002 yılında yapılması ilke kararına bağlanarak hazırlanan ancak onaylanamayan 4. revizyon planı, Fikir Sanat yarışmasından elde edilen planlar, onay için bekleyen uzun devreli gelişme planı bu belirsizliğe yol açan kararlardır. Bu belirsizlik bir an önce giderilerek yeni bir planlama ile koruma kullanma dengesinin sınırları keskinleştirilmelidir. Hazırlanacak bu planlarda aşağıdaki kriterlere dikkat edilmelidir Bölgenin Milli Park olduğu gözden kaçırılmamalı, koruma kullanma dengesine dikkat edilmelidir. Flora fauna göz ardı edilmeden, planlama ve işletme kriterleri saptanmalıdır. Bölgenin endemik bitki örtüsünün korunması ana hedef olmalıdır. Bölgede bulunan yer altı ve yer üstü su kaynaklarının korunması ana hedeflerden olmalıdır. Uludağ Oteller bölgesinde yapılacak imar planı üstünden, tesislerin arıtma sorunu çözülmeden uyulamaya geçilmemelidir. Koruma kullanma dengesi: Konaklama Tesislerin işletimi ile ilgili yöntemler daha planlama sürecinde ele alınmalı, bu noktada kongre turizmi ve sporkamp turizminin doğaya zarar vermeden bilimsel araştırmalar ışığında planlanmalıdır. Yukarıda bahsedilen Uludağ Platformu kapsamında Uludağ Üniversitesi Spor bölümünden destek alınmalı kışın kayak sporu yazın ise Kamp turizmine hizmet edebilirliği incelenmelidir. Gerek topoğrafik yapı gerek bitki örtü tabakası yönünden spor kompleksi için uygun bulunabilecek bu bölge ile ilgili, Biyologlar, Peyzaj Mimarları, Ziraat ve Orman Mühendislerinin görüşü alınmadan bir karar oluşturulmamalı, ayrıca spor uzmanları ve işletme uzmanları görüşleri de değerlendirilmelidir. Yer seçiminde endemik özelliğe sahip bitki örtüsü ile yer altı su kaynakları dikkate alınmalı bu konuda akademik görüşler ayrıca istenip sonuçları değerlendirilmelidir. Uludağ ın kongre turizmine açılması mevcut tesislerin yazın da verimli çalışması açısından olumludur. Ancak mevcut otellerin böyle bir hizmet için yeterliliği araştırılmalı, bu konuda destek olunmalıdır. 1. Bölgede yeni otel yapılması varolan bina yoğunluğunu daha da artıracağından uygun görülmemektedir. 2. bölgede yeterince otel ve otel yapılacak tahsisli boş arsa vardır ilave tesisler su kaynaklarını tehdit edecektir. Bu konuda daha önce alınmış mahkeme kararları mevcuttur. Bu nedenle 2. bölgeye de tahsisi yapılmış mevcut parsellerinin dışında ilave tesis kabul edilmezdir. Büyükşehir Belediyesinin Teleferik Projesi Ulaşım kolaylığı açısından desteklenebilir gözükmektedir ancak uyarılarımız dikkate alınmalıdır. Finansal çözüm için ara ve ana istasyonlara yoğun yapılaşma getiren kararlardan vazgeçilmeli başka finansal çözümler üretilmelidir. Büyükşehir belediyesinin kurduğu yeni teleferik hattıyla birlikte bölgeye ulaşım kolaylaşacağından gün geçtikçe daha fazla insan bu güzelliklerden istifade edecektir bu yüzden günübirlikçilerin ihtiyaç duyacağı hizmetleri veren ünitelerin sayısı artırılmalıdır(wc, Büfe, Kafeterya, Çay Bahçesi Seyir yerleri vs). Bölge hakkında koruma ve denetleme ekipleri oluşturulmalı, bu ekiplerin bölge ve bitki örtüsü hakkında eğitilmesi gerekmektedir. Bölgeden istifade edemeyen orta ve alt gelir grubuna yönelik cazip imkanlar sunulmalı ucuz, günübirlik hizmetler Belediye ya da Milli Parklar Müdürlüğü tarafından sağlanmalıdır. Güzelliklerden faydalanmayan insanların güzellikleri koruma becerisi gelişmeyecektir. Ancak Endemik bitki örtüsünün korunması amacı ile özel alanlar çitle çevrilmeli, yılın belli zamanlarında girişler izne tabi olmalı bu konuda bilgili ve koruyucu personel sayısı artırılmalıdır. 8.TARIM ARAZİLERİNİN KORUNMASI İnsanoğlunun en temel yaşam öğelerinden birisi topraktır. İktisat bilimine göre üretim faktörleri arasında olan toprak arzı mümkün olmadığından getirisi(rant) sürekli artan bir faktördür. Sanayi devrimine geçişte yüzyıllar boyu ekonominin temel taşı olan tarım sektörü giderek eski önemini kaybetmektedir. Ekonomik yaklaşımların dışında Toprak Sağlıklı nesiller yetiştirmek için gerekli bitkisel ve hayvansal ürünlerin tek kaynağıdır. Doyuran toprak bir yandan da barındırmaktadır. Sanayinin gelişmesi ile yaşanan hızlı nüfus artışı ile teknolojik ve endüstriyel gelişmeler yeni konutların, fabrikaların ve yolların yapımını zorunlu kılmış kuralsızlık ve yetersiz kamu idare yapıları tarım alanlarının tahribatına neden olmuştur. Nitelikli Tarım alanları, meralarımız, orman alanları bu tahribattan nasibini almış, bozulan ve korunmayan tabiat erozyonu, çoraklaşmayı artırmıştır. İnsanoğlunun yaşam serüveninde gelişmenin temel dinamiği olan toprak gelin görün ki çağımızda ekonomik, sosyal, ve ekolojik kayıplara neden olmaktadır. Ülkemiz toprakları yoğun ve hoyrat arazi kullanımı, aşırı otlatma, yangınlar ve tarla açma gibi nedenlerle doğal bitki örtüsü tahribata uğramış, bozulan doğal dengeler sonucu bazı bölgelerimizde erozyon bir felaket haline gelmiştir. Sayılan bu nedenlerle üretim faktörlerinden çıkarılamayacak olan tarım topraklarının ve arazi bütünlüğümüzün korunması gerekmektedir. Yıllardır tarım arazilerimize yaklaşım tarzımız tapularda cinsi kısmında yazan tarla ibaresi ile sınırlı kalmıştır. Her tarla müstakil olarak mirasa, imara keyfe keder kullanımlara konu olmuş arazi kullanımı kavramı bir türlü yerleştirilememiştir. Arazi kullanımı kavramı Toprak varlığımızın yoğun ve yaygın bir şekilde kaybolmasına neden olan bu yasal boşluğu gidermek ve tarımın en önemli bileşeni olan toprağın, tarımın diğer konularıyla birlikte ele alınmasını ve hizmetlerin bütünlük içerisinde yürütül-

20 20 DOSYA mesini sağlamak, arazilerin ekonomik ve ekolojik kazanımlar gözetilerek planlı kullanım ilkelerini belirlemek amacıyla 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu yasalaşmıştır. Ancak kanunun uygulanmasında bir takım sıkıntılar göze çarpmaktadır. Arazi kullanım planlarının yapılması zorunlu tutulmuş, ancak bu yönde bir çalışma yapılamamıştır. Arazi sınıflaması bu kanunla değiştirilmiş, ancak Bursa daki arazi varlığımızın belirlenmesine dönük herhangi bir çalışma başlatılamamıştır. Bu çalışmanın yerel yönetimlerce bir an önce başlatılması gerekmekte, toprak üstüne yapılacak her türlü fiziki planlama bu çalışmanın üstüne oturtulmalı değerlendirme buna göre yapılmalıdır. Kanunla kurulan Toprak Koruma Kurulu elinde bu doneler olmadan sağlıklı kararlar alamayacaktır. 9.DEPREM I.derece deprem kuşağında olan, kuzeyinden ve güneyinden (Uludağ yamaçlarından) aktif fay hattı geçen ve de 1855 de ciddi bir deprem felaketi yaşayan ilimizde, depreme karşı köklü tedbirler alınmalı ve konuya önem verilmelidir. Konunun gün geçtikçe güncelliğini yitirmesi hali bizi endişelendirmektedir. Tüm kurumların mesailerinin küçük bir kısmını bu konuya ayırmaları afet anında hazırlıksız yakalanmamak anlamına gelecek can ve mal kaybı önlenecektir. Bu hazırlıklar kişisel olmamalı, her kişi ve her kurum afetlere hazırlıkta etkin rol üstlenmelidir. Acil durum hallerinde coğrafi bilgi sistemlerinden yararlanmak amacıyla Bursa Valiliği Afet Yönetim Merkezi nde 2002 yılında Acil Durum Yönetimi ve Coğrafi Bilgi Sistemi (ADY&CBS) Projesi başlatılmıştır. Bu projenin hayata geçmesinde odamız ve meslektaşlarımız (Koordinatör ve uzman olarak) etkin görev üstlenmişlerdir. Bu anlamda aşağıdaki çalışmalar yapılarak afet anında acil müdahaleye etkinlik kazandırılmıştır. Ancak geçen zaman içerisinde Afetler Kanununda düzenleme yapılması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu konuda 2008 yılında hazırlanan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı şu an meclis gündeminde olup bir an önce yasalaşması gerekmektedir. Afetlere ilişkin müdahale ve afet öncesi hazırlıkların yürütülmesinde ülkemizde tam bir çok başlılık bulunmaktadır. Bu kurumlar; Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü ile bu kurumların taşra birimleridir.( Afet Şube Müdürlükleri, Sivil savunma müdürlüğü, Afet Yönetim Merkezleri) Tasarı ile, sivil savunma ile afetlere ilişkin kanunlardaki görevler saklı kalmak kaydıyla, afet, deprem ve acil durumlara ilişkin hizmetler ile sivil savunma hizmetlerini yürütmek üzere, Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının kurulması ile teşkilat, görev, yetki ve sorumluluklarının düzenlenmesi öngörülmektedir. Bu noktada yukarıda sayılan genel müdürlükler kaldırılmakta taşradaki sivil savunma müdürlükleri ile afet işleri şube müdürlükleri il özel idarelerine devredilmektedir. Afet, deprem ve acil durum yönetimini gerektiren olayların meydana gelmesinden önce önleme, zarar azaltma ve hazırlık, acil durum sırasında yapılacak müdahale ve acil durum sonrasında gerçekleştirilecek iyileştirme çalışmalarını yürütmek, kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak, bu alanda ülke düzeyinde standartların belirlenmesini, denetlenmesini, kaynak teminini ve dağıtımını gerçekleştirmek, itfaiye hizmetlerini düzenlemek, bu konularda ilgili bakanlık, kamu ve özel kurum ve kuruluşlarının, mahalli idarelerin görev, yetki ve sorumlulukları ile işbirliği ve koordinasyon esaslarını belirlemek, acil durumlarla ilgili uluslar arası ilişkileri, insani yardımları düzenlemek ve uygulamak Başkanlığın görevleri arasındadır. Yukarıda kanun gerekçesinden alıntılar yapılmış olup, depremin beklemeyeceğinden hareketle meclis gündemi beklenmeksizin, bu yasal değişiklik yapılarak, yeniden yapılanma sağlanmalı, bir an önce afetlere ilişkin hazırlık çalışmaları tamamlanmalıdır. Yasanın çıkacağından hareketle afetlere ilişkin hazırlıklar ilimizde durma noktasına gelmiştir. Yerel yönetimlerin bütçelerinden afet öncesi hazırlıklara yeterince kaynak aktarmaları gerekmektedir. Ayrıca hazırlanacak afet Acil Yardım Planlarına yerel yönetimlerin destek vermeleri gerekmekte bu noktada afet bilgi bankasına oluşturulmasına öncülük edilmelidir. Bu raporda geniş olarak gerekçeleri ile anlatılan Coğrafi ve Kent Bilgi sistemleri Afet Acil Yardımı konusunda etkinliği olan uygulamalardan olup bu teknolojinin yeniden etkin olarak hayata geçirilmesi halinde büyük faydalar sağlanacaktır. 10.TURİZM Uludağ, İznik, göller başta olmak üzere inanç, kültür, yaz, kış, termal,sağlık, doğa, tarih turizmini geliştirici tedbirler alınmalıdır. Aşağıda Bursa mızın civar illerle birlikte yatak ve tesis sayılarını gösteren tablolar(kaynak:kültür ve Turizm Bakanlığı) verilmiştir. Tablolardan anlaşılacağı üzere mevcut potansiyeline rağmen Bursa nın tesisleşme oranı civar illere nazaran alt seviyededir. Stratejik ve Fiziki planlamalarda turizmi geliştirici kararlar alınmalı, nitelikli turizm tesislerinin sayısı artırılmalıdır. Ancak Turizm tesisleri için yer seçilirken Korunması gereken alanların tahribatına izin verilmemelidir. Bu noktada başta Uludağ, orman varlığımız, su kaynakları, tarım alanları ve sahiller korunmalıdır. Denizlere akan dere ve nehirlerin özellikle Nilüfer çayına karışan atıkların arıtılarak denizlerimizin temizlenmesi ve sahillerimizin turizme dönük kullanılabilmesi sağlanmalıdır. Böylece yıllar önce deniz turizminde oldukça hareketli olan Kurşunlu, Kumla, Eğerce gibi sahiller korunup iyi bir planlama ile tekrar turizme kazandırılmalıdır.