KRONK BÖBREK YETERSZLKL HASTALARDA TNF-$ NIN NSÜLN DRENCNE ETKS

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KRONK BÖBREK YETERSZLKL HASTALARDA TNF-$ NIN NSÜLN DRENCNE ETKS"

Transkript

1 T.C. SALIK BAKANLII L ETFAL ETM VE ARATIRMA HASTANES 3.Ç HASTALIKLARI KLN ef: Uzm.Dr. FATH BORLU KRONK BÖBREK YETERSZLKL HASTALARDA TNF-$ NIN NSÜLN DRENCNE ETKS ç hastal-klar- uzmanl-k tezi Dr.TURGAY ULA stanbul

2 ÖNSÖZ Engin bilgi birikimi, deneyimi ve ho=görüsü ile yeti=memde büyük katk-lar- olan hocam, klinik =efim say-n Uzm.Dr. Fatih Borlu ya, Çal-=malar-m s-ras-nda, yard-mlar-n- esirgemeyen servisimizin örnek uzman- Dr. Cemal Bes e, 3. Dahiliye uzmanlar- ve asistan arkada=lar-ma, Nefroloji Klinik =efi say-n Doç. Dr. Abdulkadir Ünsal a ve Nefroloji klini@i uzman doktorlar-na, 2.Dahiliye Klinik =efi say-n Doç. Dr. Yüksel Altunta= a Biokimya klinik =efi say-n Doç. Dr. Nezaket Eren e, Kardioloji uzman-m-z say-n Uzm.Dr.Erkan Öztekin e Katk-lar- için de@erli 3. Dahiliye ve Nefroloji Klini@i hem=ire ve personeline; Sevgili karde=im Hasan Ula= ve aileme Sonsuz te=ekkürlerimle. 2

3 KISALTMALAR KBY: Kronik böbrek yetersizlii SDBY: Son dönem böbrek yetersizlii GFD: Glomerüler filtrasyon deeri USDRS: Birle ik devletler böbrek veri sistemi HPLC: Yüksek performansl$ likit kromatografisi OGTT: Oral glikoz tolerans testi ITT: 'nsülin tolerans testi HOMA: Homeostasis model assesment CICMAY: Continuous infusion of glucose with model assesment HECT: Hyperinsulinemic euglysemic clamp test TGF: Transforme edici büyüme faktörü IGF: 'nsülin benzeri büyüme faktörü PDGF: Platelet ba$ml$ büyüme faktörü EDGF: Endotel ba$ml$ büyüme faktörü FGF: Fibroblast büyüme faktörü IL: Interlökin TNF: Tümor nekrotizan faktor PAF: Platelet aktive edici faktör INF: Interferon PMA: Phorbol myristate acetate MDF: Muramyl dipeptite NK: Naturel killer GM-CSF: Granulosit makrofaj-koloni stimulan faktör EDRF: Endotel kaynakl$ damar geni letici faktor PGI2: Prostasiklin ICAM: Intrasellüler adezyon molekülü ELAM: Endotel lökosit adezyon molekülü INCAM: Indüklenebilen hücre adhezyon molekülü VCAM: Vasküler hücre adhezyon molekülü MHC: Majör histokompatibilite BMI: Vücut kitle indeksi MCP: Monosit/makrofaj kemotaktik protein IR: 'nsülin resistans$ ECLIA: Electrochemiluminescence immunoassay AGE: Geli mi glikasyon son ürünleri NF: Nükleer faktör 3

4 ÇNDEKLER Giri=. 4-5 Genel bilgiler 6-29 Materyal ve metod Tart-=ma Özet.. 39 Kaynaklar

5 GR Kronik böbrek (KBY) yol açan nedenlerin ülkeden ülkeye, -rk ve cinsiyete göre farkl-l-klar gösterir. Bununla birlikte dünyan-n her yerinde Diyabete son dönem böbrek (SDBY) geli=en hasta oran- gittikçe artmaktad-r(1). Ülkemizde nefroloji ünitelerine ba=vuran yeni SDBY olgular-nda kronik böbrek götüren ilk üç neden Diyabetes Mellitus, Kronik Glomerulonefrit ve Hipertansiyondur (2). Amerika Birle=ik Devletleri nde 1999 y-l-nda KBY hasta say-s iken 2010 y-l-nda beklenen say ve insidans- s-ras-yla; 123 ve 444 (milyon nüfus ba=-na) olarak bulunmu=tur (2). ABD de böbrek hastalar-n-n verileri her y-l düzenli olarak kaydedilmekte ve bu veri sistemi USDRS k-salt-lm-= ismiyle an-lmaktad-r. USDRS 1999 y-l- raporunda, o y-la kadar, KBY ye yol açabilen 50 farkl- nedenin bildirildi@i ortaya konulmu=tur. Ayr-ca KBY nedeni olabilecek hastal-klar belli gruplar halinde s-n-fland-r-lmaya çal-=-lm-=t-r. Asl-nda böbrekte hasarlanmaya yol açabilen nedenlerin tümü, =iddetine ba@l- olarak KBY etyolojisinde rol oynayabilir. Akut böbrek yetmezli@inin de KBY ye yol açabilen bir neden olarak de@erlendirilmeye ba=lanmas-yla birlikte, böbrek hastal-klar-n-n nedenlerini tek ba=l-k alt-nda toplamak mümkündür (3). Akut veya kronik böbrek hastal-@-na yol açan nedenler geleneksel olarak renal anatomiye göre s-n-fland-r-l-r. KBY de klinik evrelendirme kanser, kalp yetersizli@i, hipertansiyon gibi birçok hastal-kta hastal-@-n yayg-nl-@-n-, =iddetini saptamak, takip ve tedavide hekimlere yol göstermek amac- ile çe=itli k-lavuzlar haz-rlanm-=t-r. Kronik böbrek hastal-@-nda anemi, üremik kemik hastal-@- gibi özel sorunlar ve diyaliz hastalar- için de de@i=ik k-lavuzlar haz-rlanm-= ancak bu k-lavuzlarda bir s-n-fland-rma kullan-lmam-=t-r. Kronik böbrek yetersizli@inin kendisi ile do@rudan ilgili ilk k-lavuz 2002 y-l-nda Amerika Birle=ik Devletlerinde Ulusal Böbrek Vakf- (National Kidney 5

6 Foundation) taraf-ndan haz-rlanm-= ve bu k-lavuzda kronik böbrek tan-mlanm-= ve hastal-k evrelere ayr-lm-=t-r (4,5). Böbrek hasar- olsun veya olmas-n glomerüler filtrasyon (GFD) en az 3 ay süre ile 60ml/dakika/1.73m2 nin alt-nda olmas- kronik böbrek yetersizli@i olarak tan-mlanm-=t-r (4,5). Tablo1; Kronik böbrek yetersizlii evrelendirmesi (GFD: Glomerüler filtrasyon deeri) Evre Tan-mlama GFDml/dak/1.73 m2 - Artm-= risk >90(risk faktörleri +) 1 Böbrek hasar- var ama GFD >90 normal veya artm-= 2 Böbrek hasar- var, GFD hafif azalm-= 3 Orta derecede azalm-= GFD iddetli derecede azalm-= GFD Böbrek yetmezli@i <15.. 6

7 GENEL BLGLER NSÜLN VE NSÜLN DRENC nsülin pankreastaki langerhans adac-klar-n-n S-hücreleri taraf-ndan üretilen polipeptid yap-da 6000 dalton molekül bir hormondur. Molekülü iki aminoasit zincirinden olu=maktad-r. Zincirler birbirine iki disülfür köprüsü ile Bu hücreler pankreas kütlesinin %1 ini olu=tururlar. nsülin dokular taraf-ndan yak-tlar-n kullan-m-n- düzenleyen en önemli hormonlardan biridir(6). Metabolik etkileri anaboliktir. Bunlar-n d-=-nda membran enzimlerini aktive ve inaktive edebilirler. Birçok protein ve mrna n-n sentez ve y-k-m h-z-n- ayr-ca hücre büyüme ve farkl-la=mas-n- etkiliyebilir(7). nsülin sentezinin basamaklar- =öyledir; 1)- Nükleusta insülin kodlayan genlerden mrna transkripsiyonu olur. 2)- mrna stoplazmaya gelir ve kaba endoplazmik retikuluma polizom ile translasyona 3)- Polipeptid sentezi, N-terminal sinyal polipeptidi olu=umuyla ba=lat-l-r ve kaba endoplazmik retikulum membran- içine penetre olur. 4)- Polipeptid zinciri, kaba endoplazmik retikulum lümeni içine uzar ve sonuçta preproinsülin olu=ur. 5)- Sinyal peptidi ayr-l-r ve sisternada proinsülin olu=ur. 6)- Proinsülin kaba endoplazmik retikulumdan golgi kompleksine ta=-n-r orada proteazlar-n etkisi ile C-peptid segmentini kaybederek insüline dönü=ür. Dönü=üm golgi aparat-ndan kopma sonucu olu=an insülin depo veziküllerinde devam eder. 7)- nsülin parsiyel ekzositozla sal-n-rken onunla birlikte ekimolar miktarda C- peptid sal-n-r. 7

8 Proinsülinin bir k-sm- intakt olarak dola=-ma verilir. Proinsülinin biyolojik insülinin %10 u kadard-r. C-peptid insülin sekresyonunun periferik göstergesidir. C-peptid düzeyleri stabil olamayan klinik durumlarda bile sekresyon h-z-n- do@ru gösterir. C-peptid insülin gibi karaci@er taraf-ndan tutulmaz (8). nsülin sekresyonunu uyaran en önemli maddeler glikoz, aminoasitler (özellikle arginin) glukagon, gastrointestinal hormonlar (sekretin, gastrin, vazoktif intestinal peptid kolesistokinin), büyüme hormonu, glukokortikoidler, prolaktin, plasental laktojen ve parasempatomimetik ajanlard-r(9). nsülin direnci, normal konsantrasyondaki insülinin normalden daha az biyolojik yan-t oiu=turmas- durumudur. Ba=ka bir deyi=le, belirli bir konsantrasyondaki insülinin glukoz uptake ini uyarma etkisinin azalmas-d-r(10). Normalde insülin karaci@erde glukoneogenezi ve glikojenolizi inhibe ederek hepatik glukoz üretimini bask-lar. Ayr-ca glukozu kas ve ya@ dokusu gibi periferik dokulara ta=-yarak burada ya glikojen olarak depolanmas-n- ya da enerji üretmek üzere okside olmas-n- sa@lar. nsülin direncinde insülinin karaci@er, kas ve ya@ dokusundaki bu etkilerine kar=- direnç olu=arak hepatik glukoz supresyonu bozulur. Kas ve ya@ dokusunda da insülin arac-l-@- ile olan glukoz uptake i azal-r. Bu durumda olu=an insülin direncini kar=-layacak ve dolay-s-yla normal biyolojik yan-t- sa@layacak kadar insülin salg-s- art-=- ile metabolik durum kompanse edilir. Böylelikle hipergliseminin önlenebilmesi için S hücreleri sürekli olarak insülin salg-s-n- art-rmaya yönelik bir çaba içerisine girer. Sonuçta normoglisemi sa@lan-rken insülin düzeylerinde de normallere göre kat yüksek bir seviye olu=ur(11). nsülin direnci tip 2 diyabet ve obezitede s-k görülmekle birlikte obez olmayan ve normal OGTT si olan sa@l-kl- bireylerin %25 inde ve esansiyel hipertansiyonlu hastalar-n da %25 inde saptanm-=t-r(10). Bu yüzden insülin direnci toplumda s-k rastlanan ve yayg-n bir fenomendir. 8

9 Reaven =i=manl-k, diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi ve aterosklerotik kalp hastal-klar-n-n tesadüften öte bir s-kl-kta ayn- hastada bulunmalar-n- gözlemleyerek bunlar-n ayn- metabolik bozukluktan ileri sürmü=tür(12). Bundan yola ç-karak Reaven 1988 de, insülin direnci, hiperinsülinemi, obezite, glukoz tolerans hipertrigliseridemi, azalm-= HDL kolesterol konsantrasyonu, hipertansiyon ve koroner hastal-ktan olu=an insülin direnci sendromunu (sendrom X) tarif etmi=tir. Bunlar aras-ndan özellikle insüline olmayan diyabet, esansiyel hipertansiyon ve koroner kalp önemi giderek artan morbidite ve mortaliteden sorumlu olmakla birlikte yine de insülin direnci ile bunlar aras-ndaki ili=kin birçok konu henüz kavu=mam-=t-r(13). relatif hiperinsülinemi ve insülin rezistans sendromuna ili=kin özellikler görünümdeki ki=ilerin bir bölümünde belirlenebilirken insülin rezistans-n-n prevalans- bilinmemektedir. nsülin rezistans-n-n iyi bir =ekilde tan-mlanmam-= olu=u klinikte kullan-m-n- s-n-rlamaktad-r. nsüline kar=duyarl-l-k normal glukoz toleransl- ve görünürde insanlarda bile çok geni= bir aral-kta (üç ile dört kat) dalgalanmaktad-r. Ayr-ca insülin önemli bir belirleyicisi olan vücut olgular-n sadece üçte birinde insülin direnci ile ili=kili bulunurken intraabdominal dokusu olgular-n büyük bir insülin direnci ile ili=kili bulunmu=tur(14). Birçok kal-tsal ve edinilmi= faktör insülin etkileyebilir. Bunlardan baz-lar- cinsiyet kaç-n-lmazd-r. Yine de bölgesel adipozite, iskelet kas- kütlesi ve fizik kondüsyon durumu ile bazfaktörler potansiyel olarak modifiye edilebilecek özelliklerdir. 9

10 NSÜLN DRENC ÖLÇÜM TEKNKLER 1) insülin glikoz ve C-peptid oranlar": Klinikte pratik günlük kullan-mda, geni= vaka gruplar-n- içeren populasyon çal-=malar-nda hastadan elde edilen açl-k insülin, C-peptid ve glikoz birbiriyle oranlayarak periferik insülin rezistans hakk-nda fikir edilinebilir. Oranlar alt-n standart olan hiperinsülinemik öglisemik klemp testi (HECT) ile güçlü bir korelasyon gösterir (p<0.01). nsülin(pm)/glisemi oran->22, nsülin(pm)/c-peptid(pm) oran- >0.1 bulunmas- insülin rezistans-n- gösterir(15). 2) $nsülin tolerans testi (ITT): 12 saat açl-k sonras- bazal kan al-n-p IU/kg dozunda k-sa etkili insülin i.v verildikten sonra ve 15. dakikalarda al-nan glikoz glikoz yar-lanma zaman- (T1/2) Least Square Analysis yöntemi ile bulunur. KITT: 0.693/T1/2 (%dk-1) olarak hesaplan-r. KITT normal bireylerde 6, obezlerde 4, tip 2 diyabetlerde 22% dk-1 olarak bulunmu=tur(15). 3) homeostasis model assesment (HOMA) : Bireyden al-nan glisemi ve insülinemi de@erlerinin kullan-m-yla S hücre sekresyon fonksiyonunu ve insülin direnci de@erlendirebilen özellikle geni= hasta populasyonlar-n- pratik bir =ekilde inceleme imkan- sa@layabilen bir testtir. 10 saat açl-k sonras- 5 dakika ara ile al-nan 3 er kan örne@inin ortalamas- glikoz mmol/insülin mu/ml, C-peptit mmol/l birimlerine dönü=türülerek yap-lan hesaplamalarla S hücre fonksiyonlar-nda azalma (%b), insülin direnci (R) hakk-nda bilgi verir. HOMA-HECT ile normal bireylerde (8r:0.83.p<0.0) ve diyabetik hastalarda (0.92. p< ) güçlü korelasyon gösterir. Testin en önemli dezavantaj- varyasyon katsay-s-n-n yüksek olu=udur (%b için 32, R için %31)(23). 10

11 Ayr-ca HOMA kronik böbrek de insülin rezistans-n- ölçmede geçerli bir yöntemdir(16). Bizim çal-=mam-zda da insülin direnci HOMA yöntemi ile 4) Continuous Infusion of Glucose With Model Assesment (CICMAY): Glikoz intolerans-, insülin rezistans- ve S hücre fonksiyonlar- hakk-nda bilgi veren bir testtir. 10 saat açl-k sonras- en geç saat 10:00 da bitecek =ekilde teste ba=lan-r. Kan örneklerinin al-naca@- ven arteriyalize edilir (60 C s-cakl-ktaki s-v- olmayan- ortamda 30 dakika bekletilerek). Di@er koldan 5 mg/ideal kilo dozunda glikoz infüzyonu ba=lat-l-r. Testin ve 60. ncdakikalar-nda kan örnekleri al-n-r. Bu 3 de@erin ortalamas-ndan al-nan rakamlar (glikoz mmol/l, insülin mmol/l, c-peptid mmol/l birimlerine dönü=türülerek) hastan-n S hücre fonksiyonunu, insülin direncini de@erlendirmek amac-yla kullan-l-r. CICMAY ve HECT aras-nda güçlü bir korelasyon vard-r (normal bireylerde r:0.79.p<0.0002) (15,24). 5 )Minimal model: ntravenöz glikoz tolerans testi yap-larak elde edilen glikoz ve insülin (veya C-peptit) de@erlerinden glikoz duyarl-l-@-n- saptayabilen bir testtir. Test sabah 8.00 de 10 saatlik açl-k sonras- ba=lat-l-r. -15,-10,-5,-1 ve 0.dakikalarda kan ve daha sonra 2,3,4,5,7,8,10,12,14,16,19,22,24,25,27,30,40,50,60,70,80,90,100,120,160 ve 180. dakikalar da kan örnekleri al-n-r. Bergman ve ark. taraf-ndan geli=tirilen bir bilgisayar program- (MINMOD) yard-m-yla glikoz duyarl-l-@- ve S hücre fonksiyonlar- hakk-nda bilgi edinilir. Minimal model, daha az invaziv olu=u, yap-l-m- için çok kompleks donan-m ve özel e@itim görmü= ki=i gerektirmemesi, test sonuçlar-n-n oldukça duyarlolmas- nedeniyle özellikle bilimsel çal-=malarda yayg-n kullan-lan de@erli bir testtir (15). 6 ) Hyperinsulinemic Euglysemic Clamp Test (HECT) : Periferik insülin direncini belirlemede alt-n standart olarak kabul edilir. Testin temel prensipi hiperinsülinemik bir ortam yaratarak, bu ortamda normoglisemi sa@lamak amac-yla verilen glikozun kullan-lma h-z-n- saptamaya dayan-r(15). 11

12 testlerde gibi 10 saat açl-k sonras- teste ba=lan-r. hasta insülin kullan-yorsa 24 saat öncesinden orta etkili insülinler kesilir, normoglisemi insülin infüzyonu ile testten 2 saat sonra infüzyona son verilir. Kan örneklerinin al-naca@- ven, o kolun 60 santigrad derecede 30 dakika tutulmas-yla arteriyalize edilir ve bu damara retrograd yönde numara musluklu anjiokat tak-l-r. Di@er damarda hem insülin, hem de glikoz infüzyonu yap-lacak =ekilde sistem haz-rlan-r ve testin ilk 10 dakikas-nda 127.6mU/m2 den ba=lay-p 1 dakikal-k azalan periyodlar halinde 40mU/ml dozunda sabit kalacak =ekilde insülin infüzyonuna ba=lat-l-r. Testin 4. dakikas-nda glikoz infüzyonu 2mg/kg/dk h-z-nda ba=lat-l-r. 10.dakikadan sonra test bitimine kadar insülin h-z- sabit kal-r, ancak 5-10 dakikal-k periyotlarla hastadan glisemi ölçümü yap-larak normoglisemi sa@lanacak =ekilde glikoz infüzyonu miktar- gerekti@inde de@i=tirilir. Test süresi dakikad-r. Normal bireylerde glikoz kullan-m h-z mg/kg/dk olarak bulunmu=tur. Periferik insülin rezistans- olan bireylerde glikoz kullan-m h-z- azalm-= olarak bulunur. nvazif, özel ekipman ve bu konuda deneyimli ki=ilerin varl-@- gerekti@inden, rutinde de@il, ara=t-rma amac-yla kullan-lan çok de@erli bir testtir (15). KRONK RENAL YETERSZLKL HASTALARDA KARBONHDRAT METABOLZMASI BOZUKLUKLARI Üremide glukoz metabolizmas- bozulmu=tur. Glukoz ve insülin metabolizmas-n-n en önemli özellikleri Tablo 2 de özetlenmi=tir. Baz- hastalarda oral ve intravenöz glukoz yüküne yan-t olarak açl-k hiperglisemisi ortaya ç-karken di@erlerinde plazma insülin düzeyleri yükselerek normoglisemiyi idame ettirir (11). nsülinin periferik dokulara glukoz al-nmas-n- uyarma yetene@inin azalmas-na karaci@erden artm-= glukoz sal-n-m- ve insülin degradasyonu ile sekresyonunda 12

13 meydana gelen de katk-da bulunabilirler. Hastalarda bu faktörlerin derecelerde bulunmas-, insülin ile glukozun plazma düzeylerinin hem açl-kta hem de bir glukoz yükü sonras-nda hastadan hastaya aç-klar özelliktedir. Hemen hemen tüm üremik hastalarda insülin etkisine kar=- periferik direnç vard-r ve bu durumdaki hastalarda izlenen glukoz metabolizmas- anormalliklerinden büyük oranda sorumludur. Hafif ve orta dereceli böbrek fonksiyon olan hastalarda da dokular-n insülin gösterilmi=tir. Deneysel ve klinik çal-=malar insülin direncinin ortaya ba=l-ca bölgenin olas-l-kla bir postreseptör defektine olarak, iskelet kas- dü=ündürmektedir(17). Üremik hastalarda insülinin reseptöre S- alt birim fosforilasyonunun ve kinaz aktivasyonunun normal saptanm-=t-r. Ayr-ca üremik bireylerin kas dokular-nda çizgili kastaki ba=l-ca glukoz ta=-y-c-s- olan GLUT-4 ekspresyonunun normal da belirlenmi=tir. Böbrek insülin oksidatif ve oksidatif olmayan glukoz metabolizmas- da katk-da bulunur (17). Yak-n geçmi=te kronik böbrek insülin direncinde yükselmi= endotelin- 1 düzeylerinin rol oynad-@- ileri sürülmü=tür. Üremik bir toksinin veya toksinlerin birikmesi insülin direnci geli=mesinde rol oynayabilir(10). Bozulmu= glukoz tolerans-, yaln-zca insülinin periferik etkilerine kar=- s-kl-kla rastlanan dirence ek olarak insülin sekresyonu bozuklu@unun bulunmas- durumunda da ortaya ç-kar. Diyabetik nefropati ve üremisi olan diyabetik hastalarda insülin gereksinimi azal-r. Mc Caleb ve ark. lar- üremik hastalar-n serumlar-nda molekül a@-rl-@ Dalton aras-nda olan ve normal s-çan adipositlerinde glukoz metabolizmas-n- inhibe eden bir bile=ik bulundu@unu bildirmi=tir (18). Bu bile=ik üremi için spesifiktir, çünkü üreminin e=lik etmedi@i insülin direnci olan hastalar-n kan-nda bulunmaz. 13

14 Ba=ka ara=t-rmac-lar üremisi olan hastalar-n kan-nda biriken hippurat ve psödoüridinin insülin direncine katk- öne sürmü=tür. Hem hippurat, hem de psödoüridin s-çanlar-n diyafram-nda, beyninde, böbrek korteksinde, eritrositlerinde ve soleus kaslar-nda glukoz yararlan-m-n- inhibe ediyor gibi görünmektedir. Hörl ve ark. üremik serumdan polimorfnükleer lökositlerde deoksiglukoz al-m-n-, oksidatif metabolizmay- ve forbol esteri ile uyar-lan glukoz al-m-n- inhibe eden iki protein izole etmi=tir. Dokular-n insülin aminoasit-ketoasit preparasyonu ile desteklenen dü=ük proteinli bir diyet ve diyaliz ile önemli derecede gözlenmi= olmas-, üremik toksinlerin bir rol oynuyor olmas- ile uyumludur (19). Tablo 2; Üremide glukoz ve insülin metabolizmas"n"n özelikleri Spontan hipoglisemi Açl-k hiperinsülinemisi Oral veya intravenöz glukoz uygulamas- ile indüklenen hiperglisemiye yan-t olarak kan insülin düzeylerinin normal, artm-= veya azalm-= olmas- Kanda proinsülin ve C-peptid düzeylerinin artmas- Kanda immunoreaktif glukagon düzeyinin artmas- Pankreas adac-klar-nda insülin sekresyonunun bozulmas- (yaln-zca yerle=mi= sekonder hiperparatiroidizm gözlenir). Bazal ve glukoz ile uyar-lan ATP azalma Bazal sitozolik kalsiyum düzeyinde art-= Ca 2+ -ATPaz ve Na + K + ATPaz -n V max -nda azalma Glukoz ve potasyuma azalm-= kalsiyum sinyali ve yan-t- Hepatik glukoz üretiminin insülin taraf-ndan bask-lanmas- nsülin etkisine periferik duyarl-l-@-n azalmas- 14

15 Metabolik asidoz da üremideki insülin direncine katk-da bulunan bir faktör gibi görünmekte olup, asidozun sodyum bikarbonat tedavisi ile düzeltilmesi, diyaliz yap-lmayan üremik hastalarda insülin ile gerçekle=en glukoz al-m-nda -l-ml- da olsa anlaml- bir art-= ile sonuçlanmaktad-r(20). Sedanter ya=am tarz- insülin direncine katk-da bulunmaktad-r. Dokular-n derecesi maksimum aerobik çal-=ma kapasitesi ile direkt ve bu da fiziksel egzersizin böbrek olan hastalarda insülin direncini i=aret etmektedir (10). Baz- çal-=malarda böbrek kaynakl- aneminin, eritropoetin kullan-larak düzeltilmesinin, bir test sonras-nda insülin sekresyonunda art-=a, kan glukoz düzeylerinde azalmaya ve insülin ile uyar-lan glukoz kullan-m-nda yakla=-k % 50 oran-nda art-=a neden oldu@u vurgulanm-=t-r (17). Dokulara oksijen sa@lanmas-n-n düzelmesi egzersiz tolerans-nda artma sa@lamaktad-r. Fakat di@er bir çal-=mada oral glukoz yüklenmesi sonras-nda insülin sekresyonunda bir de@i=iklik meydana gelmedi@i görülmü=tür. Doku duyarl-l-@-ndaki bozulmaya kar=- beklenmesi gereken yan-t glukoz metabolizmas-nnormale döndürmeye yönelik olan insülin sekresyonu art-=-d-r. Fakat birçok vakada insülin sekresyonunda bir körelme e@ilimi söz konusu olur ve glukoz tolerans-ndaki en büyük bozulma bu hastalarda ortaya ç-kma e@ilimindedir; çünkü kronik böbrek yetersizli@inde, potasyum veya L- lösin gibi birçok uyaran faktör insülin sal-n-m-ndaki dengesizli@i yaratabilir (17). Adipositler taraf-ndan sal-nan, ob geni taraf-ndan kodlanan ve 16 kda l-k bir peptid olan leptinin yak-n geçmi=te s-çan pankreas-ndan izole edilen adac-k hücrelerinde glukoz taraf-ndan uyar-lan insülin sekresyonunu inhibe etti@i gösterilmi=tir (21). Bu bulgu kronik böbrek yetersizli@i bulunan hastalarda insülin sekresyonu ba@lam-nda potansiyel önem ta=-maktad-r, çünkü diyaliz yap-lmayan ve GFR < 20 ml/dak. olan hastalarda, hemodiyaliz hastalar-nda ve periton diyalizi yap-lan hastalarda plazma 15

16 leptin konsantrasyonlar- anlaml- derecede yükselmektedir. Kronik böbrek serum leptin konsantrasyonlar- vücudun olarak plazma insülin konsantrasyonlar- ile korelasyon gösterir(21). Yak-n geçmi=te diyabetik s-çanlarda dola=-mda bulunan leptin düzeylerindeki belirgin azalman-n insülin tedavisi ile tersine izlenmi=tir. dokusuna glukoz ta=-nmas-nda meydana gelen azalman-n insülin bulunan diyabette leptin üretiminin azalmas-na katk-da =eklinde bir hipotez dü=ünülmü=tür. Normal bireylerde böbrek, insülin metabolizmas-nda merkezi bir rol oynar. Total renal insülin klirensinin yakla=-k % 60 - glomerüler filtrasyon, % 40 - da peritübüler damarlardan ekskresyon ile gerçekle=ir(10). Renal insülin klirensi 200 ml/ dak. olup tübüler sekresyonun katk-s-na ba@l- olarak normal glomerüler filtrasyon oran- olan 120 ml/dak y- anlaml- ölçüde a=ar. Bu klirens böbreklerde her gün 6-8 ünite insülinin degrade olmas-na yol açar ki, bu da pankreas-n günlük insülin üretiminin yakla=-k %25 ine kar=-l-k gelir. GFR önemli derecede azalmad-@- sürece böbrek hastal-@-nda metabolik insülin klirensi oran- fazla de@i=mez. Peritübüler insülin uptake i art-=- filtrasyonda meydana gelen azalmay- GFR ml dak n-n alt-na inene kadar telafi edebilecek güce sahiptir. Bu noktada insülin klirensinde dramatik bir azalma meydana gelir. Böbrek proinsülin ile C-peptidi de katabolize eder ve renal ekskresyon bu maddelerin arteriyel konsantrasyonlar- ile orant-l- gibi görünmektedir. nsülin öncülü olan proinsülinin katabolizmas-n-n büyük k-sm-ndan böbrek sorumludur. Bu nedenle böbrek yetersizli@i olan hastalarda immunoreaktif insülin düzeylerindeki yüksekli@in, proinsülin ve C-peptidin aktif insülinden daha fazla katk-da bulundu@unu yans-tt-@-n-n an-msanmas- yararl- olacakt-r. Bu nedenle böbrek fonksiyonlarazald-@-nda radioimmunoassay ile biyolojik olarak aktif insülin aras-nda bir ayr-=ma meydana gelebilmektedir (13). 16

17 Kronik böbrek orijinal böbrek ne olursa olsun histolojik incelemede benzer bulgular-n olmas- primer hastal-ktan olarak ilerleyici böbrek hasar-nda ortak mekanizmalar-n rol dü=ündürmektedir. Deney hayvanlar-nda böbrek dokusunun oranlarda ç-kar-lmas-yla gerçekle=tirilen ablasyon çal-=malar- fonksiyon gören nefron say-s-nda azalman-n ilerleyici nefron kaybiçin tek ba=-na yeterli bir neden göstermi=tir. ara=t-rmac-lar taraf-ndan ilerleyici böbrek hasar- glomerular hiperfiltrasyon ve hipertansiyon h-zlanm-= lokal ateroskleroz, hipertrofi ve büyüme faktörleri ile aç-klanmaya çal-=-lm-=t-r. Sistemik hipertansiyon, glomerular hipertansiyon, proteinüri, hiperlipidemi diyetle yüksek fosfor ve protein al-nmas- glomerul içi p-ht-la=ma ve interstisyel nefrit kronik böbrek ilerlemesine katk-da bulunan faktörlerdir. Günümüzde çe=itli büyüme faktörleri (TGF-8, TGF, IGF1, PDGF, EDGF, FGF), sitokinler (IL-1,IL-6,TNF-8 ) ve hormonlar-n (angiotensin-2,atrial natriüretik peptid ve endotelin) kronik böbrek yetersizli@i sürecinde rol ald-klar- dü=ünülmektedir. Kronik renal yetersizlikli hastalarda insülin direnci ve hiperinsülinemi aterosklerotik komplikasyonlardan da sorumlu tutulmaktad-rlar(22). Kardiyovasküler olaylar bu hastalarda en önemli ölüm sebebidir(22,23). Kronik böbrek yetersizlikli bu hastalarda ya=, hipertansiyon, diyabet ve dislipidemi (serbest ya@ asitlerinde ve trigliserid düzeyinde artma, plazma HDL düzeyinlerinde dü=me) gibi aterojenik risk faktörleri ile üremik durumla daha ili=kili durumlar örne@in; artm-= serum fibrinojen homosistein ve lipoprotein(a) seviyeleridir. Bu risk faktörlerinin baz-lar- ise renal yetersizli@in ba=lang-c-nda bulunabilir ve kardiyovasküler komplikasyonlar-n geli=mesine yard-mc- olur(24,25,26,27). 17

18 TNF-$ VE NSÜLN DRENCNE ETKS TNF NN ÜYES BULUNDUU STOKNLER ALES 25 y-l boyunca önemli bir grup mediatörler bulunmu=, karakterize edilmi= ve safla=t-r-lm-=t-r. Sitokin ad- verilen bu mediatörler organizman-n bir etkene kar=-, immünolojik, inflamatuar ve onar-c- yan-tlar-n-, art-r-c- ve azalt-c- regülatörler olarak i=lev görürler. Bu hormon benzeri polipeptidlerin immünolojik ve inflamatuar yan-tlar-n seyri s-ras-nda sekrete edilirler. Lenfositler taraf-ndan üretilen sitokinlere lenfokin, monosit ya da makrofajlarca üretilenlere monokin adverilmektedir. Sitokinler, bizzat kendileri hücreler aras- ileti=imde sinyal görevi üstlenerek immünoregülatör ünvan-n- almaya hak kazanm-=lard-r(29). Sitokinler özgünle=mi= bezlerden ziyade bir grup hücre taraf-ndan üretildikleri için endokrin hormonlardan farkl-d-r. Sitokinler genellikle serumda bulunmazlar ve endokrin yakla=-mda gibi uzak hedef hücreleri etkilemek yerine, üretildikleri hücrelerin yak-n-nda lokal olarak (parakrin) yada kendilerini üreten hücreler üzerinde (otokrin) etkinlik gösterirler. Aktive olmu= lenfosit, makrofaj, keratinosit ve fibroblast hücre dizileri, kültür ortam-na spontan olarak sitokinleri salg-lamalar-na kar=-n, inaktif immün sistem hücreleri ve hücre dizileri sitokin üretebilmek için stimüle edilmek zorundad-rlar. Bugün için sitokinleri kodlayan genlerin klonlanm-= ve sonuçta birçok farkl- ve genetik olarak sitokin bulunmu=tur. Sitokinler, genellikle ile dalton aras-nda moleküler peptid ya da glikoproteinler =eklinde sentez edilip salg-lanmaktad-r. Spesifik ligand-reseptör etkile=iminin ard-nda hedef hücre fonksiyonlar-n-, 1/ , 1/ mol / lt konsantrasyonlarda stimule edebilen edebilen çok potent bile=iklerdir (30). 18

19 Bu yüksek spesifik aktivite, sitokinlerin biyoölçümler (bioassay) yoluyla saptanmas-nkolayla=t-rm-= ancak küçük miktarlarda üretilmeleri safla=t-r-lmalar-n- zorla=t-rm-=t-r. Ne varki, sitokinlerin karakterizasyonlar-, son teknolojik geli=meler sayesinde bir h-zda ilerlemi=tir. Bu geli>meler; 1-S-n-rl- say-da sitokinlerin küçük miktarlar-n- üretebilen hücre klonlar-n-n kullan-m- 2-Yüksek performansl- likit kromatografi (HPLC) tekniklerinin geli=im 3-Nötralizasyon ve belirleme için monoklonal antikorlar-n 4-mmünoduyarl- (immünoaffinity ) safla=t-rma tekniklerinin geli=imi 5-Gen klonlama tekniklerinin kullan-m-, =eklinde say-labilir TNF NN TARHSEL PERSPEKTF TNF nin biyolojik fonksiyonlar-, onun ba=lang-çtaki, tümör nekrozunda bir mediatör olarak bulunu=unun çok ötesine dayanmaktad-r(31). TNF nin etkileri bir yüzy-l önce tan-mland-. lerlemi= kanseri olan baz- hastalar-n solid tümörlerinin, geçirdikleri bakteriyel enfeksiyon sonra regresyona u@rad-@- gözlemlendi. Bu gözlem 1800 lerin sonlar-, 900 lar-n ba=lar-nda, kanser hastalar-n- tedavi etmek amac-yla, Coley toksini ad- verilen ölü bakteri a=-lar-n-n kullan-m-na yol açt-. Ancak bu yöntem, ta=-d-@- toksisite nedeniyle k-sa sürede terk edildi. Bununla birlikte, izleyen birkaç dekad süresince çe=itli ara=t-rmac-lar, deney hayvanlar-n-n gram (-) bakteri, lipopolisakkarid veya BCG injeksiyonundan sonra hemorajik tümör nekrozlar- olu=tu@unu bildirdiler. Tümör nekroz faktör (ka=ektin) polipeptid yap-da geni= biyolojik etki spektrumlu bir hormondur(32-35). lk olarak 1975 y-l-nda Carswell ve ark. taraf-ndan endotoksin (lipopolisakkarid) verilen farelerin serumlar-nda tümör dokusunda nekroza yol açan bir mediatör olarak tan-mlanm-=t-r(35,36). 19

20 Tümör nekroz faktörünün mononükleer fagositlerden endotoksin ve mikrobial ürünlerin aktivasyonu sonucu 1986 y-l-nda Beutler ve Cerami; Gram(-) septik =oktaki letal etkisini ise 1985 y-l-nda Beutler ve ark y-l-ndada Tracey ve ark. Göstermi=lerdir(37-38). Sonraki y-llarda septik nedenli olmayan iskemilerde de rolü savunulmu=tur. Squadrrito ve ark y-l-nda barsak iskemisinde, Colletti ve ark y-l-nda iskemisinde ve buna doku zedelenmesinde önemli bir rol üzerinde durmu=lard-r(39-41). TNF-$ n-n doku kültürlerinde baz- tümör hücreleri üzerinde sitosidal ve sitostatik etkisi de gözlenmi=tir (30). TNF-$ n-n konakç- savunmas-nda, immünitede, doku homeostazisinde, infeksiyonlarda doku zedelenme ve inflamasyonda rol savunulmaktad-r. GENETK LOKUS VE GENEL ÖZELLKLER TNF-$ geni, TNF-S geniyle yak-n bir =ekilde insan 6. Kromozomunun k-sa kolu üzerinde MHC genlerinin içinde veya yak-n-nda yerle=mi=lerdir. nsan TNF sinin primer transkripti 2762 baz çiftinden olu=makta ve 3 adet intron ( gen içinde kodlamaya kat-lmayan bölgeler) içermektedir. lginç olarak, molekülün tercüme edilmeyen (translasyona u@ramayan ) 3 bölgesi, TAATTAT =eklinde yineleyen bir diziyle 33 adet nükleotid içermektedir. Bu inflamatuar yan-tla ili=kili bulunan birçok sitokinin ortak özelli@idir ve moleküllerin instabilitesini art-ran bir nitelik olarak görülmektedir. TNF-$ ile S aras-ndaki ayn-l-k derecesi (homology), nükleotid düzeyinde % 46 aminoasit düzeyinde ise %28 dir. nsan TNF-$ s-n-n propeptid formu 233 aminoasitten olu=makta olup, bir adet disülfit köprüsü içermektedir. Sekresyondan önce veya sekresyon s-ras-nda propeptidin N terminalinden 76 aminoasitlik bir bölüm enzimatik yolla uzakla=t-r-larak, böylece 157 aminoasitten 20

21 olu=an moleküler olgun TNF-$ formu ortaya ç-kar (31,33,40 ). TNF-S ise moleküler olup, 171 aminoasit içeren zincirinde disülfit köprüsü bulunmaktad-r (Tablo 3). TNF-$, nonglikozile bir moleküldür. Lenfoid hücrelerinden sal-nan lenfotoksin denilen lenfokinle % 30 benzerlik gösterir. Bu nedenle lenfotoksin, TNF-S olarak adland-r-lmaktad-r. Tablo 3;Tümör nekrotizan faktor genel özellikleri ÖZELLK TNF Kromozom 6 Proform Matur form Hücre kaynaklar- Reseptör 233 aminoasit tnf-$ 204 aminoasit tnf-s 157 aminoasit TNF-$ 171 aminoasit tnf-s Makrofajlar. T ve B lenfositler, Keratinositler, Fibroblastlar, Endotel hücreleri Astrositler (TNF-$ için ) T lenfositler (T H1 alt grubu ), EBV B hücre dizileri ( TNF-S ) 80 k Da glikoprotein Kd = 1 / mol / L bölge/hücre nvivo etkileri Lokal nötrofilik infiltrasyon Schwartzman reaksiyonu ve tümör nekrozu Endojen pirojen Akut faz reaktanlar- Ka=eksi,nötrofili Radyasyona kar=- koruma Yeni damar olu=umu 21

22 ÜRETM YER VE ÜRETMN UYARANLAR Makrofajlar, T ve B lenfositler, keratinositler, fibroblastlar, endotel hücreleri, astrositler TNF-$ üretebilen hücreler aras-nda say-lmas-na kar=-n, TNF-$ ba=l-ca monosit-makrofaj taraf-ndan üretilmektedir. Bu hücreleri TNF-$ üretmek üzere uyarabilen etkenler aras-nda; PMA ( phorbol myristate acetate ), lipopolisakkarid, sendai virüs, MDP (muramyl dipeptide), tümör hücreleri, mycoplazmalar ve BCG say-labilir. T lenfositler, antijenler veya mitojenler yoluyla TNF-S üretmek üzere stimule edilebilirler, ancak lenfositler ve naturel killer ( NK ) hücreler de bir miktar TNF-$ üretebilir. Bir grup endojen mediatör de aktif TNF uyar-c-lar-d-r. Bunlar IL-3, IL-1, TNF nin kendisi, GM-CSF, CSF-1, lökotrien B4, Platelet Activating Factor (PAF) ve lipopolisakkarid birlikteli@inde interferon gamma (INF-gamma) dan olu=maktad-r. TNF RESEPTÖRLER Yap-lan çapraz ba@lanma çal-=malar- sonucunda, insan hücreleri üzerinde molekül a@-rl-@-nda TNF ba@layan yap-lar ortaya konmu=tur. Çe=itli hücrelerde hücre ba=-na adet dü=ecek say-da TNF için yüksek afiniteli reseptör bulundu@u saptanm-=t-r. TNF nin baz- hedef hücre tipleri üzerindeki etkisi, INF gama n-n TNF reseptör ekspresyonunu art-rmak yoluyla belirgin =ekilde ço@alt-lmaktad-r (29,42). TNF ETK MEKANZMASI TNF-$ reseptör kompleksi, hedef hücrede birçok biyolojik aktivitenin ba=lamas-na neden olur. TNF-$ reseptörü, 300kDa moleküler a@-rl-@-nda bir proteindir ve iki alt üniteden olu=ur (33). 22

23 Bu alt ünitelerden Fas antijeni olarak adland-r-lan k-s-m, TNF-$ y- idrar-nda TNF-$ ya çok benzeyen solubl bir reseptöre bildirilmektedir. Bu form hücre yüzey reseptörlerine TNF-$ ile yar-=arak inhibitör görevi görüyor olabilir. TNF-$, reseptörü ile sonra G protein sistemi arac-l-@-yla ikincil aktive eder(33). De@i=ik hedef hücrelerde TNF-$ ile etkile=imden sonra fosforilasyon reaksiyonlar-nda h-zl- bir art-= gözlenir. TNF-$ intraselüler camp birikmesine ve protein kinaz A n-n aktivitesinin artmas-na yol açar (tablo 4). Tablo 4; TNF-8 n"n moleküler etki mekanizmas" 1.Basamak-Hücre düzeyinde bulunan spesifik reseptörlere ba@lanmas- TNF-$ reseptör kompleksi olu=mas- 2.Basamak-G protein sisteminin ikincil mesajlar- aktive etmesi 3.Basamak-De@i=ik hedef hücrelerde fosforilasyon reaksiyonlar-n-n h-zlanmasintraselüler camp birikmesi ve protein kinaz A aktivasyonu TNF-$ n-n protein kinaz C üzerindeki aktivitesi hücreye spesifiktir. TNF-$ vasküler hücrelerde fosfolipaz A ve PAF sentezini art-rmaktad-r. Baz- serbest radikaller, özellikle süperoksit (O2) ve hidroksil (OH) gibi reaktif O2 derivelerinin ve nonradikal hidrojen peroksitin (H2O2), TNF-$ n-n baz- etkilerinden sorumlu oldu@u dü=ünülmektedir (33). Serbest oksijen radikalleri damar geçirgenli@ini artt-rarak ödeme neden olur. TNF-$ ile aktive olan hücrelerin fonksiyonlar-nda çe=itli de@i=iklikler gözlenir. Monosit, fibroblast ve endotel hücreleri gibi TNF-$ ile stimüle olan hücreler koloni stimüle edici faktörleri salg-larlar. TNF-$ n-n bir etkisi de kan damarlar- üzerinedir(33,34,43). Endotel hücreleri de TNF-$ ya çok duyarl-d-r. 23

24 Endotel dokusu ve kan ile temasta çok önemli konuma sahiptir. Bir yandan lökosit art-=-n-, yandan da hemostatik ve trombotik sistemi kontrol eder. TNF-$, endotel hücreleri üzerinde önemli bir düzenleyici etki göstermektedir. Lökosit adezyon moleküllerini indükler ve prokoagulan maddelerin sentezini art-r-r ve protein C sentezini bask-lar(44). TNF-$ n-n etkisiyle düz kaslarda IL-1 üretimi ve prostaglandin sal-n-m- aktive olmaktad-r(43). Tablo-5; TNF-8 n"n biyolojik etkileri.vasküler hücrelerde fosfolipaz A ve PAF sentezini art-rma.nötrofil lökositler, makrofajlar ve endotel hücrelerinde $ -1 antikimotripsinin nhibisyonu.baz- serbest radikaller ( O2 ve OH gibi) ve non-radikaller (H2O2) arac-l-@-yla vaskuler permeabiliteyi art-rma.baz- hücrelerden koloni stimüle edici faktörlerin sal-n-m-n- etkileme.kan damarlar-n- etkileme, lökosit adezyon moleküllerine indükleme ve prokoagulan maddelerin sentezini art-rma..damar düz kaslar-n- etkileme ve IL-1, prostglandin sal-n-m-n- aktive etme 24

25 TNF-$ NIN BYOLOJK AKTVTELER TNF-$ n-n oldukça zengin ve çe=itli biyolojik etkileri vard-r. Tablo 6; TNF-8 ile ili>kili fizyopatolojik durumlar.ka>eksi.endotoksik ( septik) >ok.$nflamasyon.dokunun yeniden >ekillenmesi.$nfeksiyon ve immünite.sitotoksisite Ka>eksi: TNF-$ n-n yap-m-ndaki inatç- art-=la ka=eksinin görüldü@ü bilinmektedir. Adipositler ve iskelet kas- hücrelerinin TNF-$ ile inkübasyonundan sonra katabolizman-n, lipolizin ve glikojenolizisin artt-@- gösterilmi=tir. TNF-$ tüm vücudun enerji tüketimini, lipolizi ve protein döngüsünü art-r-rken, di@er yandan da i=tahs-zl-k ve anemi yaparak total vücut kitlesinin kayb-na yol açar. Ka=ektik olan kanserli hastalarda, kalp yetersizli@i, AIDS ve parazitik infeksiyonu olan hastalarda serum TNF- $ düzeyinin yüksek oldu@u gözlenmi=tir. Endotoksik Cok: TNF-$ n-n akut sistemik sal-n-m-n-n septik =ok patogenezinde önemli rol oynad-@- savunulmaktad-r. TNF-$ n-n sal-n-m-, ate=, myalji, kusma ve ba=a@r-s-yla korelasyon göstermektedir. Monoklonal anti-tnf-$ antikorlar- letal etki gösteren endotoksin injeksiyonlar-ndan sonra farelere verildi@inde bu etki azalmaktad-r. TNF- $ n-n yüksek serum düzeyleri, meningokok infeksiyonunda, serebral malaryada ve Gram (-) purpura fulminansda mortalite art-=- ile ili=kilidir (33). 25

26 $nflamasyon: TNF-$, monosit ve nötrofiller için kemotaktik bir ajand-r. Fagositozu, endotele yap-=may-, süperoksit türevlerinin sal-n-m-n- ve insan endotel doku kültürlerinde prokoagulan aktiviteyi uyarmaktad-r. TNF-$ ile birlikte yap- olarak farkl- ancak benzer biyolojik aktivitelere sahip 17 kda moleküler ba=ka bir sitokin olan IL-1 de, endotel hücrelerinden, bu hücrelere yeni fonksiyonlar kazand-ran proteinlerin sal-n-m-na yol açmaktad-r. n-vivo olarak bu sitokinler, endotel yüzeyinde fibrinojen ve trombin gibi endotel hücre kontraksiyonuna yol açan ajanlar-n sal-n-m-nda öncülük yaparak koagulasyonu ba=latmaktad-r. TNF-$, prostasiklin (PGI2), endotel kaynakl- damar geni=letici faktör (EDRF) ve PAF sentezini stimüle etmektedir. Böylece erken dönemde vazodilatasyondan ve lökositlerin damarda birikmesinden sorumludur(33,34). Direkt olarak damar artt-rmaktad-r. PAF -n erken dönemde (30 dakikada) nötrofillerin endotele yap-=mas-nda etkili söylenmektedir. TNF-$ direkt olarak endotelde zedelenme yapmaz. Endoteli lökositlerin zedeleyici etkisine kar=- duyarl- k-lar. TNF-$ endotel hücrelerinde intrasellüler adezyon molekülleri (ICAMs) ve endotel lökosit adezyon molekülleri (ELAM-1) sentez ve sal-n-m-n- da art-rmaktad-r. ELAM-1, 110 kda moleküler nötrofil ve monositleri endotel hücre yüzeyinde bulunan glikoproteindir. TNF-$ ayn- zamanda IL-8 denilen dü=ük molekül sitokinin sentez ve sal-n-m-na da neden olmaktad-r. IL-8, nötrofil hareketlerini, kemotaksisi ve degranulasyonu uyarmaktad-r. TNF-$ kemotaktik protein (MCP-1) denilen bir proteinin endotel hücrelerinden sal-n-m-na yol açar. MCP-1, inflamatuar dokuda lenfosit ve monositlerin yap-=mas-ndan sorumludur. TNF-$, IL-1 ve IFN-gama benzer etkiler gösterir. Ayr-ca indüklenebilen hücre adezyon molekülü (inducible cell adhesion molecule-incam-110 ) ve vaskuler hücre adezyon molekülü (vascular cell adhesion molecule-vcam-1) sal-n-m-n-da art-r-r. 26

27 INCAM-110 ve VCAM-1 inflamasyonun geç faz-nda (12-24 saat) görev yaparlar. Bu ELAM-1 in azalmaya dönemdir. Majör histokompatibilite (MHC) antijenlerinin endotel hücrelerinden ç-kmas-, bu hücreleri duyarl-la=m-= T hücreleri için antijen sunucu veya hedef hücre haline getirmektedir. TNF-$ serum düzeyi ve lokal art-=-, romatoid artrit, renal allogreft rejeksiyonu ve Graft Versus hastal-@- gibi durumlarda gözlenmektedir (60). Doku yeniden =ekillenmesi: Dokular-n yeniden =ekillenmesinde TNF-$ n-n etkisi oldu@u bildirilmi=tir. TNF-$ ve TNF-S k-k-rdak ve kemik rezorpsiyonunuda önemli rol oynar. TNF-$ proteoglikan sentezini inhibe eder. Proteoglikan kayb- baz- eklem hastal-klar-nda kendini k-k-rdak fonksiyonlar-n-n bozulmas-yla gösterir. TNF-$, fibroblast ve mezenkimal hücre proliferasyonunu direkt olarak uyararak sa@lam ve inflamatuar dokular-n yeniden =ekillenmesinde büyüme faktörü etkisi yapar (33). TNF-$ ayr-ca ayn- görevi yapan sitokinlerin de sal-n-m-n- uyar-r. TNF-$, epidermal büyüme faktörünün mitojenik etkisini ve bu faktöre duyarl- hücre yüzey reseptörlerini art-rmaktad-r. TNF-$ neoanjiogenezis için promotor görevi yapmaktad-r(33). nfeksiyon ve immünite: TNF-$ fagositozu aktive eder. Sonuçta nötrofillerin süperoksit anyon üretimini ve degranulasyonunu dolay-s- ile mikrop öldürücü etkilerini art-r-r. nvitro olarak TNF nün anti-=istozomal, anti-mikobakteriyel ve anti-viral etkileri vard-r (33,36). T-lenfositlerde hücre aktivasyonuna yol açar ve IL-2 ba@-ml- T hücrelerinin proliferasyonunu art-r-r. Ayr-ca IL-1, IL-6, interferon (INF), TGF (transforming growth faktör), GM-CSF (granulocyte monocyte colony stimulating factor) ve PDGF (platelet derived growth factor) gibi siokinlerin yap-m-n- art-r-r. Baz- çal-=malarda TNF-$ n-n kronik B hücre malignensilerinde otokrin bir büyüme faktörü etkisi yapt-@- gösterilmi=tir (33,37). 27

28 Sitotoksisite: TNF-$, apoptozise ve nekrotik hücre lizisine yol açmaktad-r. Baz- kanser hücreleri TNF-$ n-n sitotoksik etkisine duyarl- iken baz-lar- tamamen duyars-zd-r (33,37). TNF-$ NIN NSÜLN DRENCNE ETKS nsülin direnci ile TNF-$ aras-ndaki ili=ki hem diyabetik hem de nondiyabetik olgularda bildirilmi=tir(45,46,49). Farelerde kan bas-nc- regülasyonunda TNF-$ n-n rolü gösterilmi= olsa da kronik böbrek yetersizlikli olgularda dola=-mdaki TNF-$ ile insülin direnci aras-ndaki ili=kiye (45,48). Ferrari ve ekibi normotansif kontrollerle yap-lan kar=-la=t-rmalarda anjiotensin 2 ba@-ml- hipertansif farelerin medüller ç-kan kal-n tübüllerinde TNF ve PGE2 üretiminin daha fazla oldu@unu bulmu=tur(48). TNF ve PGE2 nin anjiotensin 2 nin bask-lay-cetkilerine kar=- gelen ters regülatör bir mekanizmada görev ald-@-n- bildirmi=tir. Testa ve ekibi çe=itli =iddetteki konjestif kalp yetersizli@i hastalar-nda dola=-mdaki TNF-$, onun çözünen tip2 reseptörü (stnf-r2) ve çözünen reseptör/reseptör antagonistlerini ölçmü=tür. Sitokin de@erleri artm-= hastalarda stnf R2 ve çözünen reseptör/reseptör antagonistinin daha da fazla artm-= oldu@unu bulmu=lard-r. Dola=-mdaki stnf-r2 de@erlerinin TNF-$ seviyesine göre daha sensitif bir marker oldu@u kanaatine varm-=lard-r(50). Bir insan çal-=mas-nda Nilson ve ekibi insülinden ba@-ms-z DM (NIDDM) hastas- ya=l- beyaz erkeklerde insülin duyarl-l-@-n- plazma TNF-$ seviyesi ile korelasyon gösterdi@ini bulmu=tur. Di@er yandan bir grup Fin ve Alman NIDDM hastas-n-n nondiyabetik çocuklar-nda insülin duyarl-l-@- ile TNF-$ aras-nda korelasyon saptanmam-=t-r(45,49,50). Pfeiffer ve ekibi nondiyabetik kontrollerle kar=-la=t-r-ld-@-nda Tip2 diyabetik kad-nlarda de@il ama erkeklerde dola=-mdaki TNF-$ n-n yükseldi@ini göstermi=tir. 28

29 Bu raporlar-n istikrarl- olmay-=-n-n nedeni olas-l-kla TNF-$ n-n endokrin bir faktör adipoz doku taraf-ndan üretilip kas dokusunu hedef alan parakrin bir faktör olmas-d-r (45,51,52). Buna ek olarak TNF-$ dola=-mda çözünür bir reseptöre ki bu reseptör biyolojik aktivitesini inhibe ediyor olabilir. Bu durum da TNF-$ etkisinin primer olarak lokal göstermektedir (45,53). TNF-$ ile BMI aras-ndaki ili=kide bir tart-=ma konusudur. Kerne ve ekibi BMI ile adipoz doku TNF-$ mrna seviyeleri aras-nda anlaml- bir ili=ki bulmu=tur (45,47). Kilo kayb- adipoz dokuda Mrna ekspresyonunda azalma ile birliktelik göstermi=tir. Buna ek olarak hem yeni ba=lang-çl- NIDDM si olan hem de olmayan ya=lerkeklerde BMI ile plazma TNF-$ aras-nda anlaml- bir korelasyon gösterilmi=tir(45,49). Wayne ve ekibi de hipertansif yada normotansif olgularda plazma TNF-$ seviyesi ile BMI yada vücut kitlesi aras-nda bir korelasyon göstermede ba=ar-s-z olmu=tur. Onlar-n bulgular- göstermi=tir ki insülin rezistans- daha fazla olan hipertansif olgular ile bir grup ya=, cinsiyet ve BMI uyumlu normotansif birey dola=-mdaki TNF-$ seviyesinde fark bulunmamaktad-r(52). HOMA-IR açl-k glukoz ve insülin konsantrasyonlar-ndan insülin direnci ve sekresyonunu için bir metod olarak önerilmi=tir. Haffner ve ekibi NIDDM geli=imini öngörebilmek için hem insülin direnci hem de azalm-= insülin sekresyonunu incelemi= ve sadece açl-k örneklerinin elde epidemiyolojik çal-=malarda insülin direnci ve S hücre fonksiyonunu de@erlendirmek için HOMA- IR nin yararl- bir model oldu@unu göstermi=tir(54). HOMA-IR tahminlerinin insülin direnci için mutlak de@erden çok rölatif de@er olarak kabul edilmesi gerekti@ini önermi=lerdir. 29

30 Shev ve ekibi hipertansif ve normotansif Çinli olgularda -238 ve -308 pozisyonlar-nda TNF-$ promotor gen polimorfizmlerini incelemi=ler. Açl-k TNF-$ konsantrasyonlar-nda hipertansif ve normotansif olgular aras-nda fark gözlenmemi= (55). nsülin insülin süpresyon testi ya da homestaz modeli indeksi ile hipertansif ya da normotansif olgularda -308 bölgesindeki genotiple fark göstermemi=tir. Hipertansiyon hastas- olan ya da olmayan Çinli olgularda insülin direnci patogenezinde bu iki pozisyondaki polimorfizmin major bir rol kanaatine varm-=lard-r. ekil 1; TNF-$ ve adipokinler ile insülin direnci ve aterosklerozis aras-ndaki ili=ki =ekilde basitçe gösterilmi=tir. 30

31 MATERYAL VE METOD bu çal-=mada amac-m-z; i=li Etfal ve Ara=t-rma Hastanesi ç Hastal-klar- ve Nefroloji ba=vuran kronik böbrek yetersizlikli 30 hastada TNF $ n-n insülin direnci üzerine etkisini ara=t-rmakt-r. Çal-=maya, i=li Etfal E@itim ve Ara=t-rma Hastanesi ç Hastal-klar- ve Nefroloji polikli@inden takipli evre1-4 (GFR: 15-90ml/dk) kronik böbrek yetersizli@i olan 30 hasta al-nm-=t-r. Çal-=ma prospektif ve aktif kontrollü olarak gerçekle=tirilmi=tir. Çal-=maya al-nan ki=ilerden ayr-nt-l- öykü al-nd- ve fizik muayeneleri yap-ld-. Hastalar-n ya=, cinsiyet, hastal-k ve izlem süreleri, sigara ve alkol al-=kanl-klar-, kulland-klar- ilaçlar, özgeçmi=leri, soygeçmi=teki kardiovasküler hastal-klar ile ilgili verileri kaydedildi. Hastalar-n primer hastal-k nedenleri, 3 ay sonras- verileri (serum üre, kreatinin, TNF-$, açl-k kan =ekeri, ürik asit, albümin, kalsiyum, fosfor, ipth, hemoglobin, hematokrit, açl-k insülin, CRP, BMI ve HOMA-IR) de@erlendirilmi=tir. Hastalar, Kronik böbrek yetersizli@i (grup1) ve Kontrol grubu (grup2) olarak al-nd-. Çal">maya al"nmama kriterleri; Diabetes Mellitus Obezite ( BMI>29kg/m²) HCV(+) olan hastalar HBsAg(+) olan hastalar mmunsupresif tedavi kullan-m- Antihiperlipidemik ilaç kullananlar Serebrovasküler hastal-@- olanlar Açl-k kan =ekeri, kolesterol, albümin, kalsiyum, fosfor düzeyleri; enzimatik kolorimetrik yöntem, serum kreatinin düzeyi; kinetik kolorimetrik yöntem, intakt paratiroid hormon seviyeleri solid-faz, two site chemiluminescent enzim immunometrik 31

32 metod kullan-larak immulite otomatik analizör ile (IMMULITE Intact PTH, Diagnostic Products Corp. LA USA) tayin edildi. HOMA-IR: (Açl-k kan =ekeri açl-k insülin/22,5) formülü ile insülin direnci hesapland-. HOMA-IR c 2,5 olan hastalar insülin direnci pozitif kabul edildi. nsülin düzeyleri electrochemiluminescence immunoassay( ECLIA) yöntemle, CRP nefelometrik yöntemle E170 cihaz-nda, TNF-$ immulite 2010 cihaz-nda electrochemiluminescence yöntemi ile ölçüldü. STATSTKSEL ANALZ Bütün veriler SPSS 13,0 for windows istatistik program-na yüklendi. Parametrik veriler ortalama±sd olarak verildi. Parametrik verilerin analizinde Student's t-test uyguland-. P de@eri 0.05'den dü=ük ise anlaml- olarak kabul edildi. Nonparametrik verilerin analizinde Wilcoxon testi veya Mann Whitney u testi uyguland-. nsülin direnci ile ili=kili faktörlerin ara=t-r-lmas-nda multivariate logistic regresion analizi ( Pearson korelasyon testi ) uyguland-. BULGULAR Evre 1-4 (GFR:15-90ml/dk) kronik böbrek yetersizli@i olan 15 i kad-n 30 hasta (grup1) ile 14 ü erkek, 16 s- kad-n 30 sa@l-kl- ki=i kontrol grubu (grup2) olmak üzere toplam 60 ki=ilik bir çal-=ma planland-. Ya= ortalamas- 53,47±14,07 y-l bulundu. Primer hastal-k olarak; 18 inde (%60) hipertansiyon, 3 ünde (%9) obstrüktif üropati, 1 inde (%3) kronik glomerulonefrit, 1 inde (%3) polikistik böbrek hastal-@- mevcutken 7 hastan-n (%25) primer hastal-@- bilinmiyordu. Grup1 ve Grup2 nin kan bas-ncölçümleri s-ras-yla sistolik kan bas-nçlar- 160,33±14,49 mmhg ve 124,6±6,28 mmhg ve diyastolik kan bas-nçlar- 89,33±8,68 mmhg ve 78,33±5,92mmHg saptand-. GFR de@erleri ortalamalar- grup1: 42,05±24,60ml/dk ve grup2: 106,67±17,10ml/dk, BMI ortalamalar- grup1: 24,6±3,28 ve grup2: 23,7±1,60, TNF-$ de@erleri s-ras-yla grup1: 32

33 57,65±42,2 ve grup2: 18,25±7,90 olarak HOMA-IR grup1: 3,71±2,56 ve grup2: 2,37±1,45 olarak saptand-. Hastalar hemogram ve demir parametrelerine göre oral ve paranteral demir preperatlar- ile eritropoetin; kalsiyum ve fosfor dengelerine göre kalsiyum asetat, kalsiyum karbonat ve aktif D3 vitamini; tansiyon takiplerine göre antihipertansif olarak kalsiyum kanal blokerleri, ACE inhibitörleri, ARB ve diüretik kullanmaktayd-lar. Tablo7;Hastalar"n biyokimyasal verileri Grup1 Grup2 P AKC 95,63+10,470 93,63+14,796 >0,05 ÜRE 81,87+44,996 28,60+6,856 <0,05* KREAT$N$N 2,187+0,8553 0,7790+0,11695 <0,05* ÜR$K AS$T 6,95+2,1585 4,7667+1,11798 <0,05* T.KOLESTEROL 206,43+45, ,80+46,684 >0,05 LDL 130, , , ,91432 >0,05 GFR 42, , , ,15545 <0,05* BM$ 24,6637+3, ,7880+1,61038 >0,05 ALBUM$N 4, ,2233+0,24450 >0,05 CRP 11,32+18, ,0590+4,22039 >0,05 HOMA-IR 3,7173+2, ,3713+1,45648 <0,05* AÇLIK $NSÜL$N 15,44+9, ,0687+5,50392 <0,05* C-PEPT$D 5,4103+2, ,0907+1,14192 <0,05* HbA1c 5,1323+0, ,25+0,38395 >0,05 TNF-8 57, , ,2590+7,9664 <0,05* 33

34 Grafik1: grup1 ve grup2 HOMA-IR düzeyleri kar>"la>t"r"ld""nda; 4 3,5 3 2,5 2 1,5 grup1 homa grup2 homa 1 0,5 0 1 $statistiksel olarak anlaml" fark saptanm">t"r p=0,012. Kronik böbrek yetersizlikli hastalarda üremik toksinlere bal olarak periferik dokularda (postreseptör düzeyde) insülin duyarllnda azalma olduundan insülin direnci olumaktadr.(17) Grafik2: :grup1 ve grup2 TNF-8 düzeyleri kar>"la>t"r"ld""nda; grup1 tnf_alfa grup2 tnf_alfa $statistiksel olarak anlaml" fark saptanm">t"r p=0,000. Kronik böbrek yetersizlikli hastalarda TNF-% üretimi daha fazla olmaktadr. 34

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER Siren SEZER, Şebnem KARAKAN, Nurhan ÖZDEMİR ACAR. Başkent Üniversitesi Nefroloji Bilim

Detaylı

KORTİZOL, METABOLİK SENDROM VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR

KORTİZOL, METABOLİK SENDROM VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR KORTİZOL, METABOLİK SENDROM VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR Prof.Dr. ARZU SEVEN İ.Ü.CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI DİSMETABOLİK SENDROM DİYABESİTİ SENDROM X İNSÜLİN DİRENCİ SENDROMU METABOLİK

Detaylı

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D Vitamin D ve İmmün Sistem İnsülin Sekresyonuna Etkisi Besinlerde D Vitamini Makaleler Vitamin D, normal bir kemik gelişimi ve kalsiyum-fosfor homeostazisi için elzem

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması Halil Yazıcı 1, Abdullah Özkök 1, Yaşar Çalışkan 1, Ayşegül Telci 2, Alaattin Yıldız 1 ¹İstanbul

Detaylı

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20 24 Mayıs 2009 tarihleri arasında Antalya da düzenlenen 45. Ulusal Diyabet Kongresinde

Detaylı

Hemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması

Hemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması Hemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması Osman Yüksekyayla, Hasan Bilinç, Nurten Aksoy, Mehmet Nuri Turan Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim

Detaylı

KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU

KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU Abdullah Özkök¹, Esin Aktaş², Akar Yılmaz 3, Ayşegül Telci 4, Hüseyin Oflaz 3, Günnur Deniz², Alaattin

Detaylı

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ Sami Uzun 1, Serhat Karadag 1, Meltem Gursu 1, Metin Yegen 2, İdris Kurtulus 3, Zeki Aydin 4, Ahmet

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur.

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Basit ve ucuz bazı testlerle erken saptandığında önlenebilir veya ilerlemesi geciktirilebilir olmasına karģın,

Detaylı

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ Emre Tutal 1, Bahar Gürlek Demirci 1, Siren Sezer 1, Saliha Uyanık 2, Özlem Özdemir 3, Turan Çolak

Detaylı

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Nimet Aktaş*, Mustafa Güllülü, Abdülmecit Yıldız, Ayşegül Oruç, Cuma Bülent

Detaylı

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Hücre zedelenmesi etkenleri Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Homeostaz Homeostaz = hücre içindeki denge Hücrenin aktif olarak hayatını sürdürebilmesi için homeostaz korunmalıdır Hücre zedelenirse ne olur? Hücre

Detaylı

PERİTON DİYALİZİ YAPAN HASTALARDA İKODEXTRİN KULLANIMININ METABOLİK SENDROM VE DİĞER KARDİOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ İLE İLİŞKİSİ

PERİTON DİYALİZİ YAPAN HASTALARDA İKODEXTRİN KULLANIMININ METABOLİK SENDROM VE DİĞER KARDİOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ İLE İLİŞKİSİ PERİTON DİYALİZİ YAPAN HASTALARDA İKODEXTRİN KULLANIMININ METABOLİK SENDROM VE DİĞER KARDİOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ İLE İLİŞKİSİ Şebnem KARAKAN, Siren SEZER, F.Nurhan ÖZDEMİR ACAR Başkent Üniversitesi

Detaylı

FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI

FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI Dr. Dilek TORUN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı 13-17 Kasım 2013 30. Ulusal Nefroloji Hipertansiyon Diyaliz ve Transplantasyon

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Dahiliye Kliniği Şef: Prof. Dr. Aytekin Oğuz

T.C. Sağlık Bakanlığı Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Dahiliye Kliniği Şef: Prof. Dr. Aytekin Oğuz T.C. Sağlık Bakanlığı Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Dahiliye Kliniği Şef: Prof. Dr. Aytekin Oğuz NONDİYABETİK, HİPERTANSİF METABOLİK SENDROMLU HASTALARDA SERUM YÜKSEK DUYARLILIK C-REAKTİF PROTEİN

Detaylı

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü Tip 1 diyabete giriş Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü ENTERNASYONAL EKSPER KOMİTE TARAFINDAN HAZIRLANAN DİABETİN YENİ SINIFLAMASI 1 - Tip 1 Diabetes

Detaylı

GÜNÜN NOTLARI 10 Mayıs Perşembe. Sözlü Bildiriler. Poster Bildiriler. Prof. Dr. Ülver Derici Kongre Başkanı. 10 Mayıs 2018, Perşembe

GÜNÜN NOTLARI 10 Mayıs Perşembe. Sözlü Bildiriler. Poster Bildiriler. Prof. Dr. Ülver Derici Kongre Başkanı. 10 Mayıs 2018, Perşembe Değerli Meslektaşlarımız, Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği olarak, 9-13 Mayıs 2018 tarihleri arasında yeniden sizlerle bir araya gelmiş olmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Bu yıl yirmincisini

Detaylı

HPERTANSYON VE LPD POLKLN NE BAVURAN TP 2 DYABETK-HPERTANSF HASTALARIN TEDAV HEDEFLER AÇISINDAN RETROSPEKTF NCELENMES

HPERTANSYON VE LPD POLKLN NE BAVURAN TP 2 DYABETK-HPERTANSF HASTALARIN TEDAV HEDEFLER AÇISINDAN RETROSPEKTF NCELENMES T.C. SALIK BAKANLII L ETFAL ETM VE ARATIRMA HASTANES ALE HEKML KOORDNATÖRLÜÜ DOÇ. DR. YÜKSEL ALTUNTA HPERTANSYON VE LPD POLKLN NE BAVURAN TP 2 DYABETK-HPERTANSF HASTALARIN TEDAV HEDEFLER AÇISINDAN RETROSPEKTF

Detaylı

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ Siren SEZER, Şebnem KARAKAN, Nurhan ÖZDEMİR ACAR. Başkent Üniversitesi Nefroloji Bilim Dalı GİRİŞ Dislipidemi

Detaylı

Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Preeklampsi Hipertansiyon (>140/ 90) ve Proteinüri (>0.3 g / 24-s) > 20 gebelik hafta En sık medikal komplikasyon

Detaylı

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki Ayşe Ağbaş 1, Emine Sönmez 1, Nur Canpolat 1, Özlem Balcı Ekmekçi 2, Lale Sever 1, Salim Çalışkan 1 1. İstanbul Üniversitesi,

Detaylı

İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ

İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ Yaşar Çalışkan 1, Abdullah Özkök 1, Gonca Karahan 2, Çiğdem Kekik 2, Halil Yazıcı 1, Aydın

Detaylı

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay ANEMİYE YAKLAŞIM Dr Sim Kutlay KBH da Demir Eksikliği Nedenleri Gıda ile yetersiz demir alımı Üremiye bağlı anoreksi,düşük proteinli (özellikle hayvansal) diyetler Artmış demir kullanımı Eritropoez stimule

Detaylı

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kronik Böbrek Hastalığı (KBH); popülasyonun

Detaylı

ÇOCUK CHECK UP PROGRAMI

ÇOCUK CHECK UP PROGRAMI ÇOCUK CHECK UP PROGRAMI Çocukların büyüme gelişmesi sırasında düzenli muayene, laboratuvar testleri ve gelişme kayıtlarının tutulması gereklidir. Bkz: çocukluk çağı aşıları ve testleri. Çocuk Check up

Detaylı

Ödem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Ödem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Ödem, hiperemi, konjesyon Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 1 Hemodinamik bozukluklar Ödem Hiperemi / konjesyon Kanama (hemoraji) Trombüs / emboli İnfarktüs Şok 2 Hemodinamik bozukluklar Ödem 3 Ödem Tanım: İnterstisyel

Detaylı

G R VE AMAÇ. Obezite yalnz kiisel deil, küresel ekonomik bir halk sal sorunudur ve prevalans

G R VE AMAÇ. Obezite yalnz kiisel deil, küresel ekonomik bir halk sal sorunudur ve prevalans G R VE AMAÇ Obezite yalnz kiisel deil, küresel ekonomik bir halk sal sorunudur ve prevalans dünyann bütün bölgelerinde çocuklar, adolesan ve erikinlerde gittikçe artmaktadr. Özellikle çocuklar ve adolesanlar

Detaylı

Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi. Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir

Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi. Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir HD e yeni başlayan hastaların 1/3 de neden diyabetik nefropati Yeni başlayan

Detaylı

Galectin-3; Hemodiyaliz hastalarında kardiyovasküler mortalite belirlemesinde yeni bir biyomarker olabilirmi?

Galectin-3; Hemodiyaliz hastalarında kardiyovasküler mortalite belirlemesinde yeni bir biyomarker olabilirmi? Galectin-3; Hemodiyaliz hastalarında kardiyovasküler mortalite belirlemesinde yeni bir biyomarker olabilirmi? Dr Gülsüm Özkan Hatay Antakya Devlet Hastanesi Sukru Ulusoy 2, Ahmet Menteşe 3, Beyhan Guvercin

Detaylı

Adiposit

Adiposit Tip 2 diyabetik obez kadınlarda adiponektin diyabetik nefropati ilişkisi Dr. Murat Şakacı S.B. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği Adiposit Adipokinler Antidiyabetik Antiinflamatuvar

Detaylı

15. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi Nisan 2013, Antalya. Obezite: Gerçekten iyi bir gösterge mi? Dr.

15. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi Nisan 2013, Antalya. Obezite: Gerçekten iyi bir gösterge mi? Dr. 15. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi 24-28 Nisan 2013, Antalya Obezite: Gerçekten iyi bir gösterge mi? Dr. Sedat Üstündağ Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji BD, Edirne Obezite:

Detaylı

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI Kronik böbrek hastalığı-tanım Glomerül filtrasyon hızında (GFH=GFR) azalma olsun veya olmasın, böbrekte

Detaylı

YENİ DİYABET CHECK UP

YENİ DİYABET CHECK UP YENİ DİYABET CHECK UP Toplumda giderek artan sıklıkta görülmeye başlanan ve başlangıç yaşı genç yaşlara doğru kayan şeker hastalığının erken teşhisi için bir Check Up programı hazırladık. Diyabet Check

Detaylı

DİABETES MELLİTUS DİYABET (Şeker )HASTALIĞI. ATASAM HASTANESİ Kalite Yönetim Birimi

DİABETES MELLİTUS DİYABET (Şeker )HASTALIĞI. ATASAM HASTANESİ Kalite Yönetim Birimi DİABETES MELLİTUS DİYABET (Şeker )HASTALIĞI ATASAM HASTANESİ Kalite Yönetim Birimi BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? DİYABET(ŞEKER HASTALIĞI) NEDİR? Diyabet vücutta yeterince insülin üretilememesi veya etkili

Detaylı

ESANSİYEL HİPERTANSİYONLU HASTALARDA PLAZMA APELİN ve ADMA DÜZEYLERİ

ESANSİYEL HİPERTANSİYONLU HASTALARDA PLAZMA APELİN ve ADMA DÜZEYLERİ ESANSİYEL HİPERTANSİYONLU HASTALARDA PLAZMA APELİN ve ADMA DÜZEYLERİ Çelebi G., 1 Sönmez A., 2 Erdem G., 1 Tapan S., 3 Taşçı İ., 1 Erçin C.N., 4 Doğru T., 4 Kılıç S., 5 Üçkaya G., 2 Yılmaz Mİ., 6 Kutlu

Detaylı

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ İĞİ

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ İĞİ KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ Dr. Mürvet M YILMAZ ŞİŞLİ ETFAL HASTANESİ NEFROLOJİ KLİNİĞİ İĞİ Kronik Böbrek Yetmezliği KBY, glomerüler ler filtrasyon değerinde erinde azalmanın

Detaylı

KRONİK BÖBREK YETERSİZLİĞİ. Tanım Böbrek fonksiyonlarının vücut homeostazisini sağlayamayacak derecede ve geriye dönüşümsüz olarak bozulmasıdır.

KRONİK BÖBREK YETERSİZLİĞİ. Tanım Böbrek fonksiyonlarının vücut homeostazisini sağlayamayacak derecede ve geriye dönüşümsüz olarak bozulmasıdır. KRONİK BÖBREK YETERSİZLİĞİ Tanım Böbrek fonksiyonlarının vücut homeostazisini sağlayamayacak derecede ve geriye dönüşümsüz olarak bozulmasıdır. İnsidans 10 / milyon çocuk nüfus (0-19 yaş) Tanımlar ve GFR

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA BİSFENOL A DÜZEYLERİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA BİSFENOL A DÜZEYLERİ HEMODİYALİZ HASTALARINDA BİSFENOL A DÜZEYLERİ Faruk Turgut 1, Şana Sungur 2, Ramazan Okur 2, Mustafa Yaprak 1, İhsan Üstün 3, Cumali Gökçe 3 1 Mustafa Kemal Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları

Detaylı

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON 1 Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON Teknik Alan Buluş, sarkopeni nin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu Günümüzde sarkopeni,

Detaylı

Kronik Böbrek Hastalığında Kolekalsiferol ün Etkisi

Kronik Böbrek Hastalığında Kolekalsiferol ün Etkisi Kronik Böbrek Hastalığında Kolekalsiferol ün Etkisi Taner Baştürk 1, Abdülkadir Ünsal 2 1Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği Serum Kalsidiol

Detaylı

KRONİK BÖBREK HASTALIĞI (YETMEZLİĞİ) OLAN TÜRK HASTALARINDA TÜMÖR NEKROZ FAKTÖR ALFA ve İNTERLÖKİN-6 PROMOTER POLİMORFİZMLERİNİN ETKİSİ

KRONİK BÖBREK HASTALIĞI (YETMEZLİĞİ) OLAN TÜRK HASTALARINDA TÜMÖR NEKROZ FAKTÖR ALFA ve İNTERLÖKİN-6 PROMOTER POLİMORFİZMLERİNİN ETKİSİ KRONİK BÖBREK HASTALIĞI (YETMEZLİĞİ) OLAN TÜRK HASTALARINDA TÜMÖR NEKROZ FAKTÖR ALFA ve İNTERLÖKİN-6 PROMOTER POLİMORFİZMLERİNİN ETKİSİ Hazırlayan: Meral YILMAZ Cumhuriyet Üniversitesi KRONİK BÖBREK HASTALIĞI

Detaylı

Obezite ile İlişkili Kronik Böbrek Hastalığının Epidemiyolojisi ve Patogenezi. Dr. Turgay Arınsoy

Obezite ile İlişkili Kronik Böbrek Hastalığının Epidemiyolojisi ve Patogenezi. Dr. Turgay Arınsoy Obezite ile İlişkili Kronik Böbrek Hastalığının Epidemiyolojisi ve Patogenezi Dr. Turgay Arınsoy Obezite Bir Dirhem Et Bin Ayıp örter (Türk Atasözü) Konuşma Planı Obezite Tanımı ve Sınıflandırılması Obezite

Detaylı

KARBOHİDRAT METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI DİYABET

KARBOHİDRAT METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI DİYABET KARBOHİDRAT METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI DİYABET KARBOHİDRAT METABOLİZMASI BOZUKLULARI DIABETES MELLITUS Diabetes mellitus, direkt olarak insülin direnci, yetersiz insülin salımı veya aşırı glukagon salımı

Detaylı

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS Aerobik Antrenmanlar Sonucu Kasta Oluşan Adaptasyonlar Miyoglobin Miktarında oluşan Değişiklikler Hayvan deneylerinden elde edilen sonuçlar dayanıklılık antrenmanları

Detaylı

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan

Detaylı

ÇOCUKLARDA KRONİK BÖBREK HASTALIĞI Küçük yaş grubunda doğumda başlayabilen Kronik böbrek yetersizliği Son evre böbrek yetmezliği gelişimine neden olan

ÇOCUKLARDA KRONİK BÖBREK HASTALIĞI Küçük yaş grubunda doğumda başlayabilen Kronik böbrek yetersizliği Son evre böbrek yetmezliği gelişimine neden olan Türkiye Çocuklarda Kronik Böbrek Hastalığı Prevalansı Araştırması Chronic REnal Disease InChildren CREDIC Dr. Fatoş Yalçınkaya Çocuk Nefroloji Derneği ve Türk Nefroloji Derneği ortak projesi TÜBİTAK tarafından

Detaylı

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA KARDİYOVASKÜLER HASTALIK GELİŞME RİSKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA KARDİYOVASKÜLER HASTALIK GELİŞME RİSKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA KARDİYOVASKÜLER HASTALIK GELİŞME RİSKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Erol Demir¹, Sevgi Saçlı¹,Ümmü Korkmaz², Ozan Yeğit², Yaşar Çalışkan¹, Halil Yazıcı¹, Aydın Türkmen¹, Mehmet Şükrü

Detaylı

FOKAL SEGMENTAL GLOMERÜLOSKLEROZ (FSGS) VAKA SUNUMU ÖZGE ÖZEROĞLU

FOKAL SEGMENTAL GLOMERÜLOSKLEROZ (FSGS) VAKA SUNUMU ÖZGE ÖZEROĞLU FOKAL SEGMENTAL GLOMERÜLOSKLEROZ (FSGS) VAKA SUNUMU ÖZGE ÖZEROĞLU NEFROTİK SENDROM VE FOKAL SEGMENTAL GLOMERÜLOSKLEROZ (FSGS) Nefrotik sendrom yoğun proteinüri sonucu gelişen hipoalbüminemi ve yaygın ödem

Detaylı

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ Yaşar Çalışkan 1, Halil Yazıcı 1, Tülin Akagün 1, Nadir Alpay 1, Hüseyin Oflaz 2, Tevfik Ecder 1, Semra Bozfakıoglu

Detaylı

DETAYLI KADIN CHECK- UP

DETAYLI KADIN CHECK- UP DETAYLI KADIN CHECK- UP Detaylı kadın check-up programında : tam kan sayımı anemi ( kansızlık ), enfeksiyon hastalıklarının taraması, tam idrar tahlili, açlık kan şekeri, 3 aylık kan şekeri bilançosu,

Detaylı

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Tedavisi: Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Sıklık Yolaçtığı sorunlar Nedenler Kan basıncı hedefleri Tedavi Dünyada Mortalite

Detaylı

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu Dr.Meltem Pekpak İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 34.Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon 18-22 Ekim,Antalya

Detaylı

Ders ve Staj Tarihleri 1.Grup 3.Grup 2.Grup 4.Grup SINIF 4. İç Hastalıkları 31.8.2015 9.11.2015 1.2.2016 11.4.2016 08:30 Bilimsellik komitesi

Ders ve Staj Tarihleri 1.Grup 3.Grup 2.Grup 4.Grup SINIF 4. İç Hastalıkları 31.8.2015 9.11.2015 1.2.2016 11.4.2016 08:30 Bilimsellik komitesi 31.8.2015 9.11.2015 1.2.2016 11.4.2016 08:30 Bilimsellik komitesi PAZARTESİ Bilimsellik komitesi Bilimsellik komitesi Bilimsellik komitesi Bilimsellik komitesi Bilimsellik komitesi Bilimsellik komitesi

Detaylı

G. EKLERLE İLGİLİ AÇIKLAMA

G. EKLERLE İLGİLİ AÇIKLAMA 392 G. EKLERLE İLGİLİ AÇIKLAMA Kitabın sonuna pratikte yararlı olabilecek 7 ek konmuştur. 1.ekte hastalar için bir kimlik kartı tasarlanmıştır. Hastaların başka bir hemodiyaliz merkezine kısa süreli gittikleri

Detaylı

GAZİANTEP İL HALK SAĞLIĞI LABORATUVARI TEST REHBERİ

GAZİANTEP İL HALK SAĞLIĞI LABORATUVARI TEST REHBERİ GAZİANTEP İL HALK SAĞLIĞI LABORATUVARI TEST REHBERİ 0 1 Test Adı Endikasyon Çalışma Yöntemi Numunenin alınacağı tüp Glukoz Diabetes mellitus (tarama, tedavi) Üre Böbrek yetmezliği Kreatinin Böbrek yetmezliği

Detaylı

Birinci Basamakta Böbrek Hasarının Değerlendirilmesi Proteinüri; Kimde, Nasıl Bakılmalı, Nasıl Değerlendirilmeli?

Birinci Basamakta Böbrek Hasarının Değerlendirilmesi Proteinüri; Kimde, Nasıl Bakılmalı, Nasıl Değerlendirilmeli? Birinci Basamakta Böbrek Hasarının Değerlendirilmesi Proteinüri; Kimde, Nasıl Bakılmalı, Nasıl Değerlendirilmeli? Dr. İhsan ERGÜN Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Gerçek bir pozitiflik söz konusu mudur?

Detaylı

Periton diyaliz hastalarında başarıya ulaşmak için ortaya çıkmış DİYALİZ YETERLİLİĞİ Kompleks bir değerlendirme ve analizi gerektirmektedir.

Periton diyaliz hastalarında başarıya ulaşmak için ortaya çıkmış DİYALİZ YETERLİLİĞİ Kompleks bir değerlendirme ve analizi gerektirmektedir. Periton diyaliz hastalarında başarıya ulaşmak için ortaya çıkmış DİYALİZ YETERLİLİĞİ Kompleks bir değerlendirme ve analizi gerektirmektedir. S.K. Cinsiyeti: Kadın Doğum Tarihi:16.03.1965 Medeni Durumu:

Detaylı

20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu.

20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu. Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu. Özlem Serenli,

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Hücre iletişimi Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler Bakteriler glukoz ve amino asit gibi besinlerin

Detaylı

Ders ve Staj Tarihleri 1.Grup 3.Grup 2.Grup 4.Grup SINIF 4. İç Hastalıkları 31.8.2015 9.11.2015 1.2.2016 11.4.2016 08:30 Bilimsellik komitesi

Ders ve Staj Tarihleri 1.Grup 3.Grup 2.Grup 4.Grup SINIF 4. İç Hastalıkları 31.8.2015 9.11.2015 1.2.2016 11.4.2016 08:30 Bilimsellik komitesi 1.Grup 3.Grup 2.Grup 4.Grup İç Hastalıkları 31.8.2015 9.11.2015 1.2.2016 11.4.2016 08:30 Bilimsellik komitesi PAZARTESİ 09:30 Bilimsellik komitesi Bilimsellik komitesi Bilimsellik komitesi Bilimsellik

Detaylı

Glomerül Zedelenmesi -İmmunolojik Mekanizmalar-

Glomerül Zedelenmesi -İmmunolojik Mekanizmalar- Glomerül Zedelenmesi -İmmunolojik Mekanizmalar- Dr. Lale Sever 9. Ulusal Çocuk Nefroloji Kongresi, 24-27 Kasım 2016 - Antalya Glomerülonefritlerin pek çoğunda (patogenez çok iyi bilinmemekle birlikte)

Detaylı

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER Endotel Damar duvarı ve dolaşan kan arasında tek sıra endotel hücresinden oluşan işlevsel bir organdır Endotel en büyük endokrin organdır 70 kg lik bir kişide, kalp kitlesix5

Detaylı

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen

Detaylı

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bruselloz Brucella cinsi bakteriler tarafından primer olarak otçul

Detaylı

Malnutrisyon ve İnflamasyonun. Hasta Ötiroid Sendromu Gelişimine imine Etkisi

Malnutrisyon ve İnflamasyonun. Hasta Ötiroid Sendromu Gelişimine imine Etkisi Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi Hastalarında Malnutrisyon ve İnflamasyonun Hasta Ötiroid Sendromu Gelişimine imine Etkisi Ebru Karcı, Erkan Dervişoğlu lu, Necmi Eren, Betül Kalender Kocaeli Üniversitesi,

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA DİYABET TEDAVİSİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA DİYABET TEDAVİSİ HEMODİYALİZ HASTALARINDA DİYABET TEDAVİSİ Dr. Mürvet YILMAZ Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi KIŞ OKULU-2014 DM, genel popülasyonun % 3-6 20 yaş ve üzeri nüfus: 47.467.350 (%65.4) TURDEP-II

Detaylı

PARAMETRK OLMAYAN STATSTKSEL TEKNKLER. Prof. Dr. Ali EN ÖLÇEKLER

PARAMETRK OLMAYAN STATSTKSEL TEKNKLER. Prof. Dr. Ali EN ÖLÇEKLER PARAMETRK OLMAYAN STATSTKSEL TEKNKLER Prof. Dr. Ali EN 1 Normal dalm artlarn salamayan ve parametrik istatistik tekniklerinin kullanlmasn elverisiz klan durumlarn bulunmas halinde, eldeki verilere bal

Detaylı

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr.

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr. 4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR,, GRUP 1 Stajyer Öğrenciler için Haftalık Çalışma Programı* 1. Hafta (16-20 Ekim 2017) Saat 16 Ekim 2017 Pazartesi 17 Ekim

Detaylı

Kronik Böbrek Hastalığında Retinol Bağlayıcı Protein-4 Düzeyindeki Artış Endotel Disfonksiyonun Yeni Bir Göstergesi mi?

Kronik Böbrek Hastalığında Retinol Bağlayıcı Protein-4 Düzeyindeki Artış Endotel Disfonksiyonun Yeni Bir Göstergesi mi? Kronik Böbrek Hastalığında Retinol Bağlayıcı Protein-4 Düzeyindeki Artış Endotel Disfonksiyonun Yeni Bir Göstergesi mi? Gürkan Çelebi 1, İlker Taşçı 1, Mutlu Sağlam 2, Gökhan Özgür 1, Halil Yaman 3, Gökhan

Detaylı

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİNDE HASTA SEÇİM KRİTERLERİNİN DEĞERLENDİRMESİ DR. GÜLTEKİN GENÇTOY

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİNDE HASTA SEÇİM KRİTERLERİNİN DEĞERLENDİRMESİ DR. GÜLTEKİN GENÇTOY HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİNDE HASTA SEÇİM KRİTERLERİNİN DEĞERLENDİRMESİ DR. GÜLTEKİN GENÇTOY BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ALANYA HASTANESİ Kronik böbrek hastalığı dünya çapında bir halk sağlığı

Detaylı

Diyabetik Nefropati Tanı ve Tedavide Güncelleme. Dr. Gültekin Süleymanlar Dr. Alper Sönmez

Diyabetik Nefropati Tanı ve Tedavide Güncelleme. Dr. Gültekin Süleymanlar Dr. Alper Sönmez Diyabetik Nefropati Tanı ve Tedavide Güncelleme Dr. Gültekin Süleymanlar Dr. Alper Sönmez Diyabetik Nefropati Tanısında Güncelleme Dr. Alper Sönmez GATA Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim

Detaylı

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI Doç.Dr.Mitat KOZ Fiziksel Uygunluk Test Sonuçları Klinik Egzersiz Test Sonuçları Fiziksel Uygunluk Test Sonuçlarının Yorumlanması Bireyler arası karşılaştırmalar

Detaylı

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması Tuncay Güçlü S.B. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Bölümü 16-18 Ekim 2014, Malatya GİRİŞ Kronik

Detaylı

METABOLİK SENDROM ve ANA KOMPONENTLERİ. Prof.Dr.M.Ferit GÜRSU

METABOLİK SENDROM ve ANA KOMPONENTLERİ. Prof.Dr.M.Ferit GÜRSU METABOLİK SENDROM ve ANA KOMPONENTLERİ Prof.Dr.M.Ferit GÜRSU 1 55 y. da erkek hastanın son birkaç aydır TA i :140-150/90-100 mmhg ölçülüyor, hasta ileri tetkik ve tedavi amacı ile doktora başvuruyor Öz

Detaylı

OKUL ÖNCESİ CHECK-UP PROGRAMI

OKUL ÖNCESİ CHECK-UP PROGRAMI OKUL ÖNCESİ CHECK-UP PROGRAMI Okul öncesi check-up programı okul çağı çocuklarının başarılarını ve öğrenme kabiliyetlerini etkileyebilecek en sık rastlanan problemlerinin arandığı sağlık taramasıdır. Bu

Detaylı

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyoistatistik AD, Bursa. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji AD, Bursa

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyoistatistik AD, Bursa. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji AD, Bursa ERKEN EVRE OTOZOMAL DOMİNANT POLİKİSTİK BÖBREK HASTALIĞINDA SABAH KAN BASINCI PİKİ İLE SOL VENTRİKÜL HİPERTROFİSİ VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU İLİŞKİSİ Abdülmecit YILDIZ 1, Saim SAĞ 3, Alparslan ERSOY 1, Fatma

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

Yeni Tanı Hipertansiyon Hastalarında Tiyol Disülfid Dengesi

Yeni Tanı Hipertansiyon Hastalarında Tiyol Disülfid Dengesi Yeni Tanı Hipertansiyon Hastalarında Tiyol Disülfid Dengesi İhsan Ateş 1, Nihal Özkayar 2,Bayram İnan 1, F. Meriç Yılmaz 3, Canan Topçuoğlu 3, Özcan Erel 4, Fatih Dede 2, Nisbet Yılmaz 1 1 Ankara Numune

Detaylı

Metabolik Sendrom Tanı Tedavi Dr. Abdullah Okyay

Metabolik Sendrom Tanı Tedavi Dr. Abdullah Okyay Metabolik Sendrom Tanı Tedavi Dr. Abdullah Okyay Metabolik Sendrom İnsülin direnci (İR) zemininde ortaya çıkan Abdominal obesite Bozulmuş glukoz toleransı (BGT) veya DM HT Dislipidemi Enflamasyon, endotel

Detaylı

TRANSPLANTASYON- KRONİK REJEKSİYON. Dr Sevgi Şahin Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Nefroloji B.D.

TRANSPLANTASYON- KRONİK REJEKSİYON. Dr Sevgi Şahin Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Nefroloji B.D. TRANSPLANTASYON- KRONİK REJEKSİYON Dr Sevgi Şahin Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Nefroloji B.D. KRONİK REJEKSİYON SÜRECİ Diyalize dönüş Rejekte transplantlı diyaliz hastalarında morbidite

Detaylı

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER***

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER*** Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER*** Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji AD*, Biyokimya AD**, Kalp Damar Cerrahi

Detaylı

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN 08.15-09.00 Genel muayene semiyolojisi N.YILMAZ SELÇUK 09.15-10.00 Genel muayene semiyolojisi N.YILMAZ SELÇUK 10.15-11.00 Kardiyovasküler sistem semiyolojisi M.YEKSAN 11.15-12.00

Detaylı

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir:

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir: SORU 1: 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir: (i) Ayla dönütürülebilir yllk nominal %7,8 faiz oran ile her ay eit taksitler halinde

Detaylı

Hipertansiyon Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar-2014. Dr. Mehmet KANBAY Nefroloji B.D. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi

Hipertansiyon Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar-2014. Dr. Mehmet KANBAY Nefroloji B.D. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hipertansiyon Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar-2014 Dr. Mehmet KANBAY Nefroloji B.D. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Kontrolsüz Hipertansiyonun Bedeli SVO geçiren hastaların.. J Rendon et al.,

Detaylı

Tip 2 diyabetik bireyde oral ajanlar yetmiyor. GLP-1 Analoğu?

Tip 2 diyabetik bireyde oral ajanlar yetmiyor. GLP-1 Analoğu? Tip 2 diyabetik bireyde oral ajanlar yetmiyor. GLP-1 Analoğu? Prof. Dr. Erdinç Ertürk Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Öğretim Üyesi 52. Ulusal Diyabet Kongresi,

Detaylı

HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR?

HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR? HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR? Abdullah ŞUMNU 1, Erol DEMİR 2, Ozan YEĞİT, Ümmü KORKMAZ, Yaşar ÇALIŞKAN 2, Nadir ALPAY 3, Halil YAZICI 2,

Detaylı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes Mellitus Komplikasyonları Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes mellitus komplikasyonlar Mikrovasküler Makrovasküler Diyabetik retinopati Diyabetik

Detaylı

OKUL ÖNCESİ CHECK-UP PROGRAMI

OKUL ÖNCESİ CHECK-UP PROGRAMI OKUL ÖNCESİ CHECK-UP PROGRAMI Okul öncesi check-up programı okul çağı çocuklarının başarılarını ve öğrenme kabiliyetlerini etkileyebilecek en sık rastlanan problemlerinin arandığı sağlık taramasıdır. Bu

Detaylı

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri Nuri Barış Hasbal, Yener Koç, Tamer Sakacı, Mustafa Sevinç, Zuhal Atan Uçar, Tuncay Şahutoğlu, Cüneyt Akgöl,

Detaylı

İnfeksiyonlu Hastada Antidiyabetik Tedavi İlkeleri

İnfeksiyonlu Hastada Antidiyabetik Tedavi İlkeleri İnfeksiyonlu Hastada Antidiyabetik Tedavi İlkeleri Doç. Dr. Mehmet Uzunlulu İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH, İç Hastalıkları Kliniği Sunum akışı Kılavuzlar ışığında; Glisemik tanımlamalar ve

Detaylı

24 Ekim 2014/Antalya 1

24 Ekim 2014/Antalya 1 Kronik Böbrek Hastalığının Kontrolü ve Yönetimi Doç. Dr. Öznur USTA YEŞİLBALKAN Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi İç Hastalıkları Hemşireliği o.u.yesilbalkan@ege.edu.tr 24 Ekim 2014/Antalya 1 SUNUM

Detaylı

RENAL PREOPERATİF DEĞERLENDİRME. Dr. Mürvet YILMAZ SBÜ. Bakırköy Dr. Sadi Konuk SUAM

RENAL PREOPERATİF DEĞERLENDİRME. Dr. Mürvet YILMAZ SBÜ. Bakırköy Dr. Sadi Konuk SUAM RENAL PREOPERATİF DEĞERLENDİRME Dr. Mürvet YILMAZ SBÜ. Bakırköy Dr. Sadi Konuk SUAM SBÜ. İÇ HASTALIKLARI KONGRESİ-2018 ABH-KBY Böbrek fonksiyonları bozuk olan hastalarda ABH/KBY ayırımı yapılmalıdır. ABH

Detaylı

VAKALARLA KBY - DİYABET TEDAVİSİ

VAKALARLA KBY - DİYABET TEDAVİSİ VAKALARLA KBY - DİYABET TEDAVİSİ Dr. Mesut Özkaya Gaziantep Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hst Bilim Dalı 35.Endokrinoloji Kongresi - 19 Mayıs 2013 - Antalya Vaka... 52 yaş, erkek hasta nefes

Detaylı

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal.

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal. 1. HAFTA Volüm dengesi bozuklukları Böbrek hastalıklarında tanısal yöntemler Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal Diabetes mellitus komplikasyonları Sevim Güllü Artritlere

Detaylı

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname Teknik Alan BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON Buluş, böbreküstü bezi yetmezliğinin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı

Kuramsal: 28 saat. 4 saat-histoloji. Uygulama: 28 saat. 14 saat-fizyoloji 10 saat-biyokimya

Kuramsal: 28 saat. 4 saat-histoloji. Uygulama: 28 saat. 14 saat-fizyoloji 10 saat-biyokimya HEMATOPOETİK SİSTEM Hematopoetik Sistem * Periferik kan * Hematopoezle ilgili dokular * Hemopoetik hücrelerin fonksiyon gösterdikleri doku ve organlardan meydana gelmiştir Kuramsal: 28 saat 14 saat-fizyoloji

Detaylı

Hastalarda insulin direncini ölçmek klinik pratiğimizde tanı koymak ve tedaviyi yönlendirmek açısından yararlı ve önemlidir.

Hastalarda insulin direncini ölçmek klinik pratiğimizde tanı koymak ve tedaviyi yönlendirmek açısından yararlı ve önemlidir. Hastalarda insulin direncini ölçmek klinik pratiğimizde tanı koymak ve tedaviyi yönlendirmek açısından yararlı ve önemlidir. Dr. Sibel Güldiken Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma

Detaylı

Su/Sıvı Tüketmeli? Dr. Rengin ELSÜRER AFŞARŞ

Su/Sıvı Tüketmeli? Dr. Rengin ELSÜRER AFŞARŞ Kronik Böbrek Hastası Ne Kadar Su/Sıvı Tüketmeli? Dr. Rengin ELSÜRER AFŞARŞ Hipertansiyon i Diyabet Nefrotoksinler Kilo kontrolü Su/sıvı tüketimi Clin J Am Soc Nephrol. 6: 2558-2560, 2011. Doktorum bana

Detaylı