Mükellefin Devlet ve Toplumla Etkileşimi, Bireysel Normlar ve Vergi Ahlakı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Mükellefin Devlet ve Toplumla Etkileşimi, Bireysel Normlar ve Vergi Ahlakı"

Transkript

1 Mükellefin Devlet ve Toplumla Etkileşimi, Bireysel Normlar ve Vergi Mükellefin Devlet ve Toplumla Etkileşimi, Bireysel Normlar ve Vergi Savaş ÇEVİK * Özet Vergi uyumu tüm ülke idareleri için önemli bir sorun olmanın yanında araştırmacılar için de çözülmeyi bekleyen önemli bir bilimsel problemdir. Mükelleflerin uyum/uyumsuzluk davranışlarını açıklamak üzere yapılan çalışmalar, özellikle son dönemde davranışsal ve deneysel iktisattaki gelişmelerle sosyalpsikolojik faktörlerin, vergi ahlakının önemine yoğunlaşmıştır. Bu çalışma, oldukça farklı disiplinlerden istifade eden bu geniş literatürü sosyal, psikolojik ve politik faktörler etrafında bir araya getirmeye girişmektedir. Devlet-birey, toplum-birey etkileşimi ve bireyin kişisel değer ve içselleştirilmiş normları, uyum davranışını açıklamak için vazgeçilmez önemdedir. Bu çalışma, bu etkileşimleri teorik olarak tartıştıktan sonra World Values Survey Türkiye verilerini varyans analizine (ANOVA) tabi tutarak bu teorik beklentileri incelemektedir. Ampirik uygulama sonuçları sosyal ve politik çevrenin ve mükellefin bireysel değer ve normlarının vergi uyumunu açıklamakta önemli olduğunu göstermiştir. Anahtar Kelimeler: Vergi Uyumu, Vergi, Psikolojik Vergi Sözleşmesi, Sosyal Normlar, Sosyal Sermaye Tax Morale: Interactions between Taxpayer, Government, Society and Personal Norms Abstract Tax compliance of taxpayers is one of most important problem in public finances of all countries. This issue is also still a puzzle that researches are trying to solve it. A significant body of researches which related to other scientific disciplines as well as economics has been accumulated concerning tax compliance and factors shape it. It is understood from evidences that deterrence via punishments and audits cannot * Yrd.Doç.Dr., Selçuk Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü, scevik@selcuk.edu.tr 258 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

2 S. ÇEVİK fully explain compliance behavior. Recently researches engage in importance of social and psychological factors and citizens attitudes toward paying taxes, defined tax morale under influence of developments in behavioral and psychological economics. This paper tries to bring together social, politic and psychological explanations into a general interactional relationship. It accepts that complex interaction between government society and taxpayer is especially important to explain individual s decisions and behaviors. Socio-politic context and internalized norms, identities of taxpayer should include any analysis to exactly explain tax compliance behavior. The study uses variance analysis (ANOVA) to examine these predictions using Turkey data from World Values Survey. Results present empirical support for these predictions. Key Words: Tax Compliance, Tax Morale, Psychological Tax Contract, Social Norms, Social Capital JEL Classification Codes: H26, A13, Z10 Giriş Bireylerin vergiye uymak ya da uymamak yönündeki kararlarını nasıl aldıklarını açıklama çabası farklı bilimsel disiplinlerden istifade eden, oldukça geniş bir vergi uyum literatürü yaratmıştır. İktisat geleneksel olarak davranış motivasyonunu bireylerin fayda fonksiyonları ile açıklar ve fayda maksimizasyonunda parayla ifade edilebilen maddi motivasyonları analizlerine dahil eder. Neoklasik iktisat bireyler arası fayda fonksiyonu farklılıklarını genel olarak zevkler ve tercihler olarak anar ve analizlerin dışsal değişkenleri olarak ele alır. Neoklasik iktisadın vergi uyum literatürüne yansıması, cezalar ve denetlenme olasılıkları gibi parayla ifade edilebilen maliyetler doğuran caydırıcılık faktörlerini analiz etmek olmuştur. Ancak günümüzde davranışsal ve psikolojik iktisattaki gelişmeler insan davranışının rasyonellik ya da bencillikle açıklanamayan boyutlarına ve maddi olmayan davranış motivasyonlarına ilişkin yeni bakış açıları getirmiştir. Akerlof ve Kranton (2010:22) un da etkileyici çalışmalarında belirttikleri gibi bireylerin fayda fonksiyonlarında -parasal teşviklerin yanında- kişisel zevkler, normlar (içselleştirilmiş değerler ya da sosyal normlar) da yer alır. Bireyler zevklerini ve kimi tercihlerini üyesi oldukları toplum/toplulukların sosyal çevresinden öğrenir ve kazanırlar. Sözgelimi toplumun onaylaması ya da kınaması bireylerin davranış ve tercihleri üzerinde ayrıca bir kısıt oluşturur. Bireyler arasındaki tercih farklılıklarını yaratan ve neoklasik iktisat tarafından geçiştirilen zevkler, çoğu zaman, temelde farklı durumlarda bireylerin nasıl davranması gerektiğini belirleyen sosyal kurallar olan sosyal normlar ve onların içselleştirilmiş yansıması olan kişisel değerler tarafından belirlenir. Bu kurallar kimi zaman açıkça sosyal grubun üyeleri arasında dile getirilir ve görülebilirken kimi durumda bireyler tarafından içselleştirilmiş, bilinçaltında, zımni kurallar biçimindedir. Sosyal çevrede bireyler aynı zamanda -kendilerinin ya da diğerlerinin- nasıl davranmaları gerektiği ile ilgili inançları da içinde barındıran kim olduklarına dair bir nosyona sahiptirler. Bu kimlikler ve onların nasıl davranmaları gerektiğine dair normlar, din, ırk, cinsiyet gibi özelliklerde kimi zaman açıkça görülebilir de. Akerlof ve Kranton (2010:4-5) a göre bireysel tercihleri biçimlendiren bu kimlikler ve normlar sosyal çevreden alınır ve Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

3 Mükellefin Devlet ve Toplumla Etkileşimi, Bireysel Normlar ve Vergi bunları da içeren bir karar alma teorisi üretilebilir. Karar almaya bu çerçeveden bakıldığında kimliklerin ve normların ekonomilerin nasıl çalıştığını belirlemekte oldukça önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. 1 Neoklasik iktisadın sadece maddi anlamda bireysel çıkarına odaklanmış bencil, rasyonel homo-economicus unun yerine davranışsal ve deneysel iktisadın gittikçe büyüyen literatürü ile sınırlı rasyoneliteli, pür bireysel çıkardan daha çoğu ile ilgilenen, rasyonalite anomalileri gösteren yeni bir iktisadi aktör modeli almaya başlamıştır. Cullis, Jones ve Lewis (2010:36), yeni gelişen bu modeli homorealitus olarak adlandırmaktadır. Özellikle kolektif faaliyetlere (kamusal mal finansmanı gibi) katılım kararının tamamen maddi teşviklerle değil toplum yanlısı ve diğerkâmca değerlendirmelerle (Frey ve Meier, 2004:83) de güdülendiğine dair geniş bir literatür oluşmaya başlamıştır. Frey tarafından ortaya konulan çok sayıda çalışmada (Örneğin, Frey 1997a; Frey 1999; Frey 2001), -Akerlof ve Kranton (2010) un yaklaşımına da paralel olarak- bireylerin çeşitli davranışları yerine getirmek (vergi kaçırmak ya da kaçırmamak gibi) açısından içsel motivasyonları olduğu, bu içsel motivasyonun dışsal güdüleyiciler (cezalandırma, ödüllendirme, denetleme gibi) tarafından da etkilendiği dinamik bir çevrede davranışların gerçekleştiği ortaya konulmaktadır. Böyle etkileşimli ve sosyal, politik ve psikolojik dinamikleri içeren bir çevrede vergi uyumu sadece bireyin maddi faydasını maksimize etme çabası ile açıklanamaz. Bireyin devletle, vergi otoritesi ile ya da genel olarak politik sistemle etkileşimi ya da bireyin toplumla aidiyet, güven, katılım (sosyal sermaye) aracılığıyla etkileşimi (bir anlamda devlet ve toplumla arasındaki zımni sözleşme) ve elbette daha dinamik bir çevrede oluşan moral değer oryantasyonu vergiye uymak ya da uymamak yönündeki davranış ve kararlarında önemli faktörlerdir. Bu çalışma vergi uyumunda, bireyin devlet ve toplumla bu tip etkileşimlerinin ve daha da ağırlıkla kimlik ve norm oryantasyonlarının önemini incelemeye girişmektedir. Bu açıdan, vergi uyum literatürü bu yönleri ile incelendikten sonra vergi uyumunu açıklamakta sosyal etkileşimlerin ve moral değerlerin önemi - ampirik uygulamaya zemin teşkil edecek şekilde- ele alınacaktır. Çalışma, ampirik analizler için World Values Survey (WVS) veri setine dayanarak bireylerin politik sistemle ve toplumla etkileşimleri ile kişisel değer ve normları vergi ahlakı açısından varyans analizi vasıtasıyla fark testlerine (ANOVA) tabi tutmaktadır. 1. Vergi Uyum Davranışını Açıklamak Modern neo-klasik iktisatta vergi uyum (ya da kaçırma) davranışı Gary Becker (1968) in suçun iktisadi analizine ve optimal portföy tercih analizlerine dayanarak açıklayan temel model, Allingham ve Sandmo (1972) nun öncü çalışmalarına dayanır. Bu modelde, amoral ve rasyonel mükelleflerin verili bir gelir ve vergi oranında denetlenme olasılığı ve vergi kaçırma cezalarının miktarına göre beklenen faydasını (gelirini) maksimize etme sorunları, statik ve dinamik analizlerle ele alınmaktadır. Rasyonel mükellef, gelirinin ne kadarlık bir bölümünü vergi kaçırma 1 Akerlof ve Kranton (2010), bireysel zevklerin ve sosyal normların bireyin ne giyeceği gibi gündelik kararlar kadar evlenmekten, çalışmaya, emekli olmaktan, tasarrufa ya da yatırıma kadar birçok hayati kararda önemli olduğunu söylemekte, bu kararların basitçe neoklasik iktisadin maddi fayda maksimizasyonundan ne derece farklı alındığına, sosyal normların kararların alınmasında ne derece etkili olduğuna dair örnekler sunmaktadır. 260 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

4 S. ÇEVİK olarak adlandırılan riskli bir faaliyete ayıracağına karar vermektedir. Buna göre mükellef, yakalanma ihtimalini gösteren denetim oranı arttıkça ve vergi kaçırmaya uygulanan cezalar (caydırıcılık faktörleri) yükseldikçe uyum davranışını artıracaktır. Bu model, teorik olarak parlak ve vergi uyumuna hâlâ tartışılabilen bir iktisadi zemin sağlamak açısından etkileyici olmakla birlikte modelle ilgili çok önemli bir sorun, çok sayıda ampirik araştırmanın caydırıcılık faktörlerinin etkisi hususunda tartışmalı bulgular ortaya koymasıdır. Genel olarak bulgular göstermektedir ki caydırıcılık faktörleri önemli olmakla birlikte uyum davranışını tamamen açıklamakta yetersizdir. Ülkelerde beyanların fiili denetlenme yüzdesi oldukça düşükken aslında bu derece düşük denetlenme olasılığında rasyonel mükelleflerin bu derece çok vergi ödememesi beklenir ve neden vergi ödedikleri bir sorun olarak ortaya çıkar (Alm, McClelland ve Schulze, 1992:22). Caydırıcılık faktörlerini önemli bulan çalışmalar kadar (örneğin; Friedland, Maital ve Rutenberg, 1978; Blackwell, 2007) -en azından bazı mükellefler bazı ülkeler ya da bazı gelir grupları için- beklenen fayda teorisinin ima ettiği kadar anlamlı bulmayan çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Örneğin, Dubin ve Wilde (1988), denetlenme oranının sadece düşük gelirlilerde işletme dışı gelirler için caydırıcı olduğunu; deneysel bir çalışmada Alm, McClelland ve Schulze (1992), yakalanma ve cezalandırılma ihtimali olmadığında bile deneklerin kamusal finansmana katıldıklarını; ABD/Minnesota eyaleti vergi idaresi ile birlikte kontrollü alan deneyi yürüten Slemrod, Blumenthal ve Christian (2001), denetim tehdidinin düşük ve orta gelirlilerde beyan artışı yaratmasına rağmen yüksek gelirlilerde beyan miktarını düşürdüğünü; Alm ve McKee (2006), bir laboratuvar deneyinde denetim tehdidinin beyanları artırdığını ancak bunun tek başına yeterli olmadığını tam caydırıcılık için denetimin verimliliğinin de artması gerektiğini; Bergman ve Nevarez (2006), denetimin zaten uyumsuz olanlar arasında kaçırmayı azalttığını ama önceden uymaya niyetli olanlar arasında uyumu düşürdüğünü bulmuştur. Beklenen fayda teorisinin sunduğu modelle fiili uyum düzeyleri arasındaki bu boşluğu açıklama ve gözden kaçırılan unsurları keşfetme çabası oldukça geniş bir vergi uyum literatürü ve farklı yaklaşımlar yaratmıştır. Cullis, Jones ve Lewis (2010) bu modele alternatif açıklamaları; Klasik modeli revize eden ya da kapsamını genişleten çalışmalar, 2 Nobel ödüllü Kahneman ve Tvesky (1979) nin karar almada bilişsel sapmalarla ilgili etkileyici çalışmalarının yansıması olarak bilişsel psikoloji ve bunun etkisinde gelişen davranışsal iktisada dayanan çalışmalar 3 ve son olarak sosyal çevrede bireyler arası ilişkiler (karşılıklılık gibi), sosyal norm, sosyal kategoriler, kültür ve devlet-toplum-birey ilişkileri çerçevesinde oluşan içsel 2 Bazı çalışmalar vergi kaçırmanın psikolojik maliyetleri ni de Allingham Sandmo modeline ekleyerek standart modeli revize etmeye girişmektedir. Bu yönde çalışmalara örnek olarak bkz. Spicer (1986) ve Gordon (1989). 3 Kahneman ve Tvesky nin araştırmalarına dayanan ve belirli bir referansa bağımlı olarak faydayı değerlendirme, kayıplara kazançlardan daha hassas olma, olasılıkları doğrusal olmayan bir şekilde (düşük olasılıkları aşırı tahmin etme gibi) tahmin etme, problemin sunuluş biçimi çerçevesinde düşünme (framing effect) gibi bilişsel eğilimler ve sapmaları dikkate alarak karar almayı izah eden yaklaşım sezgisel karar alma (heuristic decision-making) ya da daha genel olarak bilişsel karar almada beklenti teorisi (prospect theory) olarak adlandırılmaktadır. Bu tip bilişsel sapmalarla vergi uyum davranışını açıklamaya yönelik -çoğu deneysel- çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Sözgelimi Alm, Sanchez ve De Juan (1995:6) a göre vergi uyumunun standart ekonomik yaklaşımın beklediğinden daha fazla olması mükelleflerin düşük objektif denetim olasılığını yüksek tahmin etmelerinden kaynaklanıyor olabilir. Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

5 Mükellefin Devlet ve Toplumla Etkileşimi, Bireysel Normlar ve Vergi motivasyon (vergi ahlakı) ile uyum davranışını açıklamaya yönelik çalışmalar olarak üç grupta toplamaktadır. Daha kökten bakıldığında zamanla iki paradigmanın geliştiği söylenebilir. Biri mükellefi potansiyel suçlu olarak değerlendiren ve caydırıcılık faktörlerine aşırı derecede ağırlık veren, diğeri vergi uyumunu biçimlendiren sosyal normları ve devlet-vatandaş ilişkilerinin önemini vurgulayan paradigma (Alm ve Martinez- Vazquez, 2003). Özellikle uyum düzeyinin açıklanmasında vergi ahlakını önemli bir araç olarak gören çalışmalar standart modelin insan davranışına ilişkin varsayımlarına daha kökenden eleştiriler getirmektedir. Bu yöndeki çalışmalar bireysel davranışların, rasyonel güdülerin yanı sıra toplum yanlısı değerlendirmeler ve diğerkâm motifler tarafından da yönlendirildiğini, dolayısıyla ahlaki tutumların uyum ya da kaçırma davranışını belirlemekte önemli faktörler olduğunu vurgular. Çok sayıda uygulamalı çalışma vergi ahlâkını, sosyal ilişkileri ve normları dikkate almaksızın uyum davranışının tam olarak izah edilemeyeceğini ifade etmektedir Sosyal Etkileşimler, Moral Değerler ve Vergi Vergi uyumunun psikolojik ve sosyal kökenlerine ilişkin çalışmalar aslında çok da yeni değildir. Kamu hizmetleri ile mali bağlantı ve yeniden dağılım (Spicer ve Becker, 1980); vergi zihniyeti, vergi davranışının psikolojik kökenleri, vergiye ve devlete ilişkin tutumların ve algıların önemi (Lewis, 1982) uzun zamandan beri akademik ilgi konusu olmuştur. 5 Günümüz eğilimleri açısından vergi ahlakını ve onu biçimlendiren faktörleri (bireysel etik, sosyal norm, sosyal kategori gibi) öne çıkaran çalışmaların bir grubu bireylerin vergiye uyma eğilimlerinin, diğerkâmca (altruistic) tutumları ile bireysel ahlaka dayanan içselleştirilmiş yükümlülük hislerinden ve kural koyan otoriteyi meşru algılamalarından kaynaklanabileceğini vurgulamaktadır. Sözgelimi Orviska ve Hudson (2002), bireylerin sivil sorumluluk hislerinin vergi ahlakı ile ilişkili olacağını göstermektedir. Gerçekten en azından bazı bireyler -neoklasik iktisadın rasyonel bireyinin aksine- kimi hallerde diğerkâmca eğilimler taşıyorsa kamusal malların finansmanına katılmak için kendiliğinden bir teşvike sahip olmuş olacaklardır (Cullis, Jones ve Lewis, 2010). Diğer bir eğilim, sosyal çevrede bireysel davranışların ve karar almanın çok önemli motiflerinden biri olan karşılıklılık (reciprocity) tır. Karşılıklılık, genel anlamda elde edilen faydalar karşılığında geri ödeme yükümlülüğü hissi ya da işbirliği yapanlarla işbirliği yapma eğilimi olarak yorumlanırsa taraflara karşılıklı haklar ve yükümlülükler veren, sosyal etkileşimin doğasında bulunan ve kültürel sınırları aşan bir insan davranışı karakteristiğidir (Gouldner, 1960: ). Karşılıklılık vergi gibi kamu finansmanında ya da genel anlamıyla toplumsal ilişkilerde işbirliğini açıklamak için çok önemli bir motivasyondur. Bir hediye ya da hoş davranışa mukabele etme ya da aksine kendisine karşı kötü davranış algılarına olumlu mukabele etmeme ve/veya misillemede bulunma yaygın ve kökten bir insan 4 Bu yönde literatürün bir genel değerlendirmesi için bkz. Torgler (2003a); Feld ve Frey (2007); Torgler (2007). 5 Aslında 20. yüzyılın ortalarında Günter Schmölders öncülüğünde Köln Vergi Psikolojisi Okulu çok daha önceden vergi uyumunda psikolojik faktörlerin, tutumların ve vergi ahlakının önemi ile ilgili çalışmalar yürütmüştür. Çalışmaları genelde Almanca olup, çok az sayıda İngilizce çalışmaları bulunmaktadır. Bu okulun görüşleri ile ilgili kısa bilgi için bkz. (Torgler, 2003a:6). 262 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

6 S. ÇEVİK davranışıdır (Fehr ve Gachter, 2000a:159). Karşılıklılık esasında kişisel çıkara dayanan, geleceğe dönük maliyetler ve faydalar yaratan süregiden etkileşimlerdeki işbirliği ve misillemeden ya da herhangi bir şarta bağlı olmayan nezaket olarak diğerkâmlıktan farklıdır (Fehr ve Gachter, 2000a:160). Karşılıklılık davranışının yaygınlığına ilişkin iktisat teorisinde çok sayıda deneysel kanıt da sunulmaktadır. 6 Eğer karşılıklılık yaygın ve önemli bir motivasyonsa ülkelerdeki fiili vergi uyum düzeyinin standart vergi uyum modelinin varsaydığından fazla olması belirli derecede bireylerin kamusal malları -karşılıklılık duygusu ile güdülenmiş olarakgönüllü finanse etmeleri ile ilgili görülebilir. Bireyler gerek devletle mübadele ilişkilerinde (ödedikleri vergiler ve yararlandıkları hizmetler arasındaki ilişkiyi gözetmek anlamında) ya da daha geniş ilişkiler bütünü içinde devleti oluşturan kurumlara bakış açısında ve toplumla ilişkilerinde sosyal normları paylaşıp paylaşmaması, topluma güvenip güvenmemesi veya toplumun geri kalanının ilgi davranışta karşılılık gösterip göstermediğine ilişkin algısı çerçevesinde karşılıklılığı karar almalarında önemli bir meta norm olarak kullanırlar. Vergi ahlakı açısından karşılıklılık, bireyin kendi vergi uyum düzeyinin yürütülen maliye politikasına ve toplumdaki diğer bireylerin uyum (ya da kaçırma) davranışına bağlı olacağı anlamına gelir. Schnellenbach (2010:61-66) -oldukça fonksiyonel bir biçimde- bireyle kamu kesimi arasındaki ilişkileri dikey karşılıklılık, mükellefler arası ilişkileri (diğerleri ödüyorsa vergi ödeme istekliliğinde olması) yatay karşılıklılık kavramı ile ifade etmektedir. Schnellenbach (2010:62) a göre dikey karşılıklılık, devlet tarafından belirlenebilen parametrelere karşı (maliye politikası, politik sürecin adaleti, mükellefe muamele biçimi gibi) mükelleflerin koşullara bağlı davranışını ifade eder. Mükellefin vergi uyum düzeyindeki azalma, devlet faaliyetlerine ilişkin algısı çerçevesinde ödediği vergi-fiyatı azaltması olarak da değerlendirilebilir. Yatay karşılıklılık ise bireyle toplum arasındaki ilişkiler açısından toplumsal davranış algılarına karşı bireyin mukabelede bulunma duygusu ile ilgilidir. Sözgelimi birey, genel vergi kaçırma aktivitesinin yaygın olduğunu gözlemlerse kendisi de vergi kaçırarak vergi kaçıran topluluğu cezalandırmayı düşünebilir (Schnellenbach, 2010:58). Eğer mükellef, toplumda vergi uyum normunun yaygın olduğunu düşünüyorsa ve bu normu içselleştirmişse dürüst davranmayarak (vergi kaçırmak gibi) içselleştirilmiş toplumsal normlara uymamaktan kaynaklanan -suçluluk hissi ya da utanç gibi- bir psikolojik maliyeti de yüklenmek durumunda kalır. Diğer bireylerin de vergi kaçırdığını gözlemlemek mükellef için suçluluk ve utanç hissetmek gibi psikolojik maliyetleri azaltarak bireysel mükellefte vergi kaçırma miktarını artıracaktır. Bireyler gerek devletle gerek toplumla ilişkilerinde kendilerine adaletsiz davranıldığını algıladıklarında işbirliği göstermek yönünde karşılıklılık duyguları zarar görecek ve devleti ya da toplumu cezalandırmak ve/veya adaletsizliği düzeltmek üzere vergi uyumsuzluğu göstereceklerdir. Fortin, Lacroix ve Villeval (2007), bir deneysel çalışmada, referans grubun ortalama vergi oranı indirildiğinde 6 Örneğin, Fehr ve Gächter (2000b), kamusal mal deneyinde, katılımcılara belirli bir maliyete katlanarak bedava kullanıcıları cezalandırma fırsatı verildiğinde maliyete katlanıp, cezalandırmayı tercih ettiklerini göstermiştir. Fischbacher, Gächter ve Fehr (2001) yine bir başka kamusal mal deneyinden, kamusal malın finansmanına diğer katılımcıların ortalama katkısı yükseldikçe deneklerin de -ortalama katkıdan daha az da olsa- katkılarını yükselterek mukabele ettiklerini ortaya koymuştur. Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

7 Mükellefin Devlet ve Toplumla Etkileşimi, Bireysel Normlar ve Vergi görece vergi oranı yüksek kalmış bireylerin daha az beyanda bulunduğunu, vergileme adaletsiz algılandığında vergi kaçırmanın arttığını göstermiştir. Bu da bireylerin toplumun diğer üyeleri ile arasındaki mali adaletsizlik algısını düzeltmek üzere vergi kaçırabileceğini göstermektedir. Bazen bu tür davranışlar mükellef için herhangi bir pratik sonuç doğurmaksızın (sözgelimi, adalette düzeltme yapması imkânsız olmasına rağmen) misilleme ya da cezalandırma amaçlı da olabilir. Karşılıklılık davranışının nasıl gerçekleşeceği bireyin adalet nosyonuna ilişkin kabulleri ile de yakından ilgilidir. Bireyler adaletin bireysel ölçümü (kendi ve diğerleri arasındaki durum; adaleti ve karşılıklılığı kişisel çıkar merkezli düşünmek) ile ilgili olabilecekleri gibi toplumsal ölçümü (diğerleri için adil olana da duyarlılık; adaleti ve karşılıklılığı toplumsal çıkar merkezli düşünmek) ile de ilgileniyor olabilir. Kendilerine adil davranılmasına duyarlı bireyler kamu kesimi ile ilişkilerinde bir adaletsizlik algıladıklarında vergi uyum davranışlarını değiştirerek (vergi kaçırarak) bunu düzeltmeye ya da aynısını toplumun diğer üyeleri ile arasında gerçekleştirmeye hatta bazı durumlarda kendi refahını iyileştirmeyi başkalarında refah azalışları pahasına yapmaya girişebilir. Toplumsal adalete duyarlı olanların karşılıklılık davranışı ile (yani vergi kaçırmayı artırarak) adaleti düzeltmeye çalışmaları elbette beklenemez (Schnellenbach, 2010:61). Bireyin dikey karşılıklılık algısı devlete duyduğu güven, politik faaliyetlere katılım düzeyi, vergi yükünün dağılımında adalete ilişkin algısı, vergi kanunlarının ve vergi idaresinin uygulamalarının prosedürel adalet duygularına uygun düşüp düşmediği ile ölçülebilir. Vatandaşların politik katılım haklarının ve siyasal karar alma sürecine duyulan güvenin vergi uyumu üzerinde pozitif etkiye sahip olduğunu gösteren çok sayıda ampirik çalışma bulunmaktadır. 7 Devlet ve vatandaş arasındaki etkileşimin (ve elbette bu kapsamda karşılıklılık normunun) vergi ahlakı ve vergi uyumu üzerindeki etkisi, vergi uyumunu psikolojik vergi sözleşmesi olarak ele alan, caydırıcılık faktörlerini (ya da dışsal motivasyon) ve devletin vatandaşla etkileşimini mükellefin içsel motivasyonunu etkileyen temel unsur olarak değerlendiren diğer bir grup çalışmada çok daha detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Psikolojik vergi sözleşmesi, Frey ve Feld tarafından birlikte ya da ayrı ayrı yapılan çok sayıda çalışmada incelemeye konu edilmiştir. Psikolojik vergi sözleşmesi, vergi davranışının -genel olarak mükellefin hizmet, politik ilişki ya da vergi ilişkisi dolayısıyla muhatap olduğu resmi otoriteleri (hükümet, yasama, yargı gibi), kamu hizmeti üretici birimlerini ve vergi ilişkisinin temel aktörü olan vergi idaresini ifade etmek üzere- devlet ve mükellef arasında cereyan eden kompleks etkileşim tarafından belirlendiğini, bu etkileşimin zımni ve ilişkisel bir sözleşme olarak görülebileceğini varsayar (Feld ve Frey, 2002; Frey, 2003; Feld ve Frey, 2007; Feld ve Frey, 2010). Elbette sözleşmenin sürdürülebilirliği için cezaların ve ödüllerin (caydırıcılık faktörleri/dışsal güdüleyiciler) olması gerekir. Ancak bağlılıklar ve duygusal bağların da değerlendirmeye alınması gerekir. Mükellef ve vergi otoritesi arasındaki ilişki, kuvvetli duygusal bağlar ve ilişkiler içeren -taraflara önceden uyuşulmuş konularda maddi yaptırımlar yükleyen formel sözleşmelerden ayrı- zımni ve etkileşimsel bir sözleşme olarak görülür. 7 Bu yönde bulgular ortaya koyan bazı çalışmalar: Alm, Jackson ve McKee (1993); Kucher ve Götte (1998); Feld ve Tyran, (2002); Torgler (2003b). 264 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

8 S. ÇEVİK Bu yaklaşım, caydırıcılık faktörlerine bağlı vergi politikası tasarımına karşı mükellefin içsel ve özden motivasyonunun uyum üzerinde daha etkili olacağı vurgusunu yapmaktadır. Sosyal psikoloji literatüründen istifade ederek bireysel faaliyetlerin bir içsel değeri olduğu ve bu içsel değerin davranışı motive ettiği, dışsal motivasyonların (cezalandırmak ya da ödüllendirmek) -bireylerde kontrol altında tutuldukları algısı yarattığında- içsel motivasyon üzerinde dışlayıcı etkisi (crowdingout effect) olduğu kabul edilir. Öte yandan dışsal müdahaleler bireyde destekleyici algılanıyorsa içsel motivasyon artacaktır (içselleşme etkisi/crowding-in effecet). Hangi etkinin gerçekleşeceği mükellefin benlik duygusu (self-determination) ve özsaygısına (self-esteem) bağlı psikolojik süreçle ilgilidir. Eğer mükellefin benlik duygusu yüksekse vergi otoritelerinin zorlayıcı bir faaliyeti olarak vergi denetimi, vergi ahlakını olumsuz yönde daha çok etkileyecektir (Frey, 1997a; Frey, 2003). Vergi ilişkisinin psikolojik sözleşme kavramı çerçevesinde ele alınmasında teşvikler ve saygılı muamele, vergi uyumunun önemli belirleyicileri olarak kabul edilir. Bu çerçeveden bakıldığında sadece dışsal yaptırımlarla vergi uyumunu sağlamak mümkün gözükmemektedir. Dışsal güdüleyicilerle vergi ahlakının önemli bir öğesi olarak içsel motivasyon arasında dinamik bir etkileşim vardır. Elbette vergi ahlakı esas alındığında bile caydırıcılığın işlevi olacağı belirtilmelidir. Caydırıcılık, mükellefle idare arasındaki psikolojik vergi sözleşmesinin sürdürülebilmesi ve dürüst mükelleflerin dürüst olmayanlarca istismar edilmediklerine güven duymaları için de gereklidir. Mükellefle idare arasındaki etkileşimin mükellefin potansiyel vergi kaçırıcısı olarak algılanması ile bir nevi müşteri olarak işbirlikçi ve medeni sorumluluğa sahip vatandaşlar olarak algılanması gibi iki uç nokta arasında cereyan ettiği düşünülürse (Kirchler, 2007:188) yarı gönüllü bir faaliyet olarak vergi ilişkisi tamamen caydırıcılık üzerine kurulamaz. Aksine içsel motivasyonu artırmak için saygılı muamele esastır (Feld ve Frey, 2010:81). Buna göre vergi ahlakı ve buna bağlı olarak vergi uyumu şu unsurlara bağlı olarak şekillenir: İlk olarak vergi uyumu mükellefin içsel motivasyonuna da bağlıdır ve içsel motivasyon caydırıcılık faktörleri (dışsal motivasyon) tarafından etkilenir. İkinci olarak vergi ilişkisi, devlet ve mükellef arasında cereyan eden bir etkileşimdir ve vergi uyumu, mükellefin vergiyi kamusal mallara karşılık olarak algılayıp algılamamasından, mali sistemin adaletine ilişkin algısına, kamusal kararlara katılma düzeyleri ve ülkenin politik yönetişim sistemine kadar birçok kurumsal unsur tarafından şekillendirilir. Son olarak vergi ilişkisi birebir vergi elemanları ile mükellef arasında gerçekleşen bir sosyo-psikolojik ilişkidir ve vergi idaresinin mükellefe muamele biçimi, karşılıklılık ve meşruiyet normları aracılığıyla mükellefin vergi ahlakını ve uyum düzeyini etkileyecektir (Smith, 2002; Frey, 2003; Feld ve Frey, 2007; Feld ve Frey, 2010). Söz gelimi Wenzel (2006), mükellefin aleyhine karar ve cezaların varlığı halinde bile karar alma sürecini adil algılıyorsa ve mükellefle etkileşim saygı çerçevesinde yürütülmüşse işbirliğini ve vergiye karşı olumlu tutumlarını sürdürdüğünü göstermektedir. Genel anlamda politik kurumlarla etkileşimde mübadele algısı (dağıtıcı adalet), politik kurumlara/sürece güven ve katılım düzeyi (prosedürel adalet) ve karşılıklı saygılı muamele (etkileşimsel adalet) içsel motivasyonun önemli belirleyicileridir. Devlet tarafından yapılan muamele, mükellefin işbirliği düzeyini etkileyecektir. Vergi otoritesi ile ilişkilerde vergi idaresinin mükellefe muamele biçimi (saygılı ya Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

9 Mükellefin Devlet ve Toplumla Etkileşimi, Bireysel Normlar ve Vergi da otoriter muamele) vergi konusunda işbirliği ve içsel/özden motivasyonun dışlanmaması için anahtar faktördür (Feld ve Frey, 2010). 3. Sosyal ve Politik Çevrede Vergi Uyumu: Çerçeve ve Hipotezler Anlaşılıyor ki ampirik bulgularla beklenen fayda teorisine dayalı standart uyum teorisi arasındaki bu boşluk -bir ölçüm sorunu ile izah edilebileceği gibi- sosyal ve kişisel normların etkisi ya da caydırıcılık faktörlerinin içsel motivasyonu dışlayıcı etkisi ile de izah edilebilir. Bu çalışma, vergi uyumunu bireyin devlet ve toplumla etkileşiminin bir ürünü olarak ele almaktadır. Rasyonel mükellefin karar alma muhasebesinde devlet ve toplumla ilişki ve işbirliğini ele alan Şekil 1 de bu etkileşim, dikey ve yatay etkileşim olarak adlandırılmaktadır. Birey öncelikle - psikolojik vergi sözleşmesi yaklaşımı doğrultusunda- kamusal mal finansmanında devletle etkileşim içindedir. Mükellefin kamu kesimi ile ilişkisi bir yandan kamu hizmetleri sunan genel ajan olarak devlet, politik etkileşim ve hizmet alışverişi içinde olduğu resmi otoriteler ve vergi ilişkisi içinde olduğu vergi idaresi arasında cereyan etmektedir. Bu kurumlar tarafından kendisine yapılan muameleye ilişkin algısı ile adalet ve karşılıklılık algısının mükellefin vergi ahlakı üzerinde belirleyici olması gerekir. Bu yapının oluşturduğu zımni sözleşme, taraflara (genel ajan olarak devlet ve mükellef) haklar kadar yükümlülükler de doğurur. Taraflardan birinin yükümlülüklerini ihmali, diğer taraf için de sözleşmenin psikolojik yaptırımlarını zayıflatacaktır. Elbette bu ilişkinin açık bir sözleşme olarak kanunlardan doğan denetleme ve cezalandırma boyutu (caydırıcılık faktörleri) da vardır ki bu tip dışsal güdüleyicilerin nasıl kullanıldığı da içsel motivasyon üzerinde etkili olacaktır. DİKEY ETKİLEŞİM Güven ve Politik Katilim YATAY ETKİLEŞİM Sosyal Sermaye POLİTİK KURUMLAR MÜKELLEF TOPLUM Karşılıklılık (Mübadele Muamele) Karşılıklılık (Sosyal Normlar Algılanan Kaçırma) KİSİSEL MORAL DEĞERLER ve NORMLAR Şekil 1. Sosyal ve Politik Etkileşimde Vergi Uyumu Bu etkileşim evvela bir politik organizasyon ve karar alma mekanizması olarak devletin nasıl algıladığı ile ilgilidir. Mükellef, bu karar alma mekanizmasına güveniyor ve kendini bunun bir parçası olarak görüyorsa Akerlof ve Kranton (2010) un kavramı ile kendini içerili (insider) hissedecektir. Aksi halde bir dışarılı (outsider) olarak nitelenecek ve içsel motivasyonu zayıf olduğu için sadece caydırıcılık faktörleri ne duyarlılık gösterecektir. Akerlof ve Kranton (2010), içerili lerin -parasal motivasyon olmadan da verimlilik gösterecekleri için- firmaya maliyetlerinin düşük olacağını, bu yüzden bir firmanın çalışanları içerili yapabilmek için harcama yapmasının maliyet-etkin olabileceğini ifade eder. Vergi ilişkisi açısından bakıldığında devletin hizmet ilişkisinde olduğu kadar caydırıcılık 266 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

10 S. ÇEVİK faktörlerini kullanırken içsel motivasyonu dikkate alması, mükellefin içsel motivasyonunu desteklemek ya da artırmak için çaba harcaması gerekir. Genel olarak devletin ve özelde vergi idaresinin mükellefe karşılıklı saygı ve dürüstlük anlamında partner gibi muamele etmesi, kamu hizmetleri ve politik süreç kadar vergileme ve denetleme sürecinde de şeffaflığın, açıklığın sağlanıyor olması doğrudan kişisel etkiler gösterecek ve vergi ahlakını destekleyecektir (Frey, 1997b; Frey ve Feld, 2002; Feld ve Frey, 2002b; Frey, 2003; Feld ve Frey, 2005). Aksi muamelelerin, vatandaşın bir hiyerarşik ilişkinin alt düzey tarafı olarak hissettirilmesinin, keyfi prosedürlerin, politik sisteme güvensizliklerin, politik sürecin dışsal bir unsuru olarak hissetmenin, çeşitli duygusal etkiler aracılığıyla ve karşılıklılık motivasyonu ile bireylerde vergi ödemenin içsel motivasyonunu bozacaktır. Dolayısıyla bireyin devleti oluşturan politik kurumlara güveni arttıkça daha yüksek bir vergi ahlakı sergileyeceği varsayılabilir. Devleti ve vergi sistemini meşru bulanların daha fazla utanç ve suçluluk hissetmeleri beklenir ve daha uyumcu vergi ahlakı sergilemektedirler (Wenzel, 2007). Hipotez 1) Bireylerin politik kurumlara güven düzeyine göre vergi ahlak düzeyleri arasında istatistiki olarak anlamlı bir fark vardır. Politik süreci adil algılamayla bağlantılı önemli bir husus, vatandaşların siyasal karar alma sürecine katılım kabiliyetleridir (Frey, 2005). Demokratik kurumsal yapıların iyi oturmuş olduğu bir yerde vatandaşların genel çıkara yönelik politikaları kabul etmekte daha istekli olacağı düşünülebilir. Bu durumda, daha fazla medeni erdem ve sosyal güven daha az bencillik göstermektedir (Eichenberger ve Frey, 2002). Bu durumda, ülkeler ve toplumlar arasındaki sosyal güven ve milli gurur farklılıkları, bireyin siyasal sürece katılım derecesi (siyasal sistemin doğrudan demokrasi, katılımcı demokrasi, otoriter yönetim, federalizm vb. olup olmaması) ve buna ilişkin algısı, bireyin siyasal ve yasal sisteme olan güveni, bireyin hükümet faaliyetlerine ilişkin algısı ve siyasal pozisyonu ve siyasal karar alma sürecini adil algılayıp algılamaması vergi ahlakını ve dolayısıyla vergi uyumunu biçimlendirecektir (Torgler, 2003a). Bu çalışma, bireyin siyasal karar alma sürecine katılımının kendini onun bir parçası hissetmesi için önemli olduğunu, politik faaliyetlere katılım düzeyinin politik karar alma sisteminde kendini ifade şansını artırdığını ve vergi ahlakını biçimlendireceğini varsaymaktadır. Hipotez 2) Bireylerin politik faaliyetlere katılım düzeyine göre vergi ahlak düzeyleri arasında istatistiki olarak anlamlı bir fark vardır. Devletle mükellef arasındaki etkileşimin diğer bir yönü mübadele ilişkisidir. Mükellef her ne kadar yasal cebir altında ise de yüksek uyum için devlet ve birey arasında karşılıklılık ve adalet duygusu ile desteklenmiş bir mübadele ilişkisi cereyan etmelidir. Elbette mükellef, kişisel değerleri (diğerkâmlık gibi) vasıtasıyla bu mübadelenin özel sektörde cereyan eden mübadelenin aksine tam bir karşılık içermemesine razı olabilir. Kamusal mallar ve vergi fiyatları arasında denklik öngören fayda ilkesi ne göre vergileme esas alınırsa çok yüksek vergi fiyatlarının belirlenmesi sözleşmeyi ihlal edecek ve vatandaşlar vergi kaçırmayı haklı bulmaya başlayabilecektir. Alm, Jackson ve McKee (1992) ve Alm, Jackson ve McKee (1993) yaptıkları deneysel çalışmalarda, verginin karşılığı olarak bir kamu malı sunulmaya başlamasının uyum oranlarını artırdığını göstermişlerdir. Bu açıdan karşılık ilişkisini kuvvetle hissettiren mali sistemlerinde ve vergi türlerinde vergi uyumunun artması beklenebilir. Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

11 Mükellefin Devlet ve Toplumla Etkileşimi, Bireysel Normlar ve Vergi Vatandaşların mali sisteme ilişkin bireysel karşılılık algılarının yanı sıra sistemin geneline ilişkin adalet algıları ve yeniden dağılıma ilişkin kabulleri de vergi ahlakını biçimlendirecektir. Vatandaşlar sözgelimi ödedikleri vergiyi toplumun ortak çıkarına bir katkı olarak algılıyor olabilirler. Böyleyse ödedikleri vergiye denk kamu malı almasalar bile yükümlülüklerini dürüstçe beyan etme istekliliğinde olacaklardır. Politik süreç, adil ve politikaların sonuçları meşru algılandığında, gelirin yeniden dağılımının varlıklı vatandaşlar tarafından da kabul ediliyor olması kuvvetle muhtemeldir (Frey, Benz ve Stutzer, 2004). Bu konudaki pozisyonları dağılıma ilişkin normları ile de ilgilidir. Elster (1989:101), dağılım normlarını gelir ve diğer malların adil dağılımı ile ilgili normlar olarak ifade eder ve demokratik toplumlarda eşitlik normlarının özellikle kuvvetli olduğunu vurgular. Bireyler bazen adil kabul etmedikleri bir dağılımı kabul etmektense kaybetmek için dahi istekli olabilir. Bu çalışmada, bireylerin yeniden dağılıma ilişkin kabulleri ve devletin rolüne ilişkin beklentilerinin vergi ahlakı üzerinde etkili olduğu varsayılmaktadır. Bireyler devletin rolü ve yeniden dağılım tutumları açısından liberteryen ve eşitlikçi kutuplar arasında sıralanabilirler. Bireyin devlete daha çok rol yüklüyorsa yeniden dağılımın farkında ve önemli buluyorsa daha iktisadi kolektivizm taraftarı olduğu ve vergileme açısından bir içsel motivasyon taşıdığı, aksi halde yani daha iktisadi liberteryen eğilimli ise devletin çoğu rolünü ve mevcut düzeyde vergilemeyi meşru bulmayacağı ve düşük düzeyde bir vergi ahlakı sergileyeceği varsayılmaktadır. Hipotez 3) Bireylerin devlet rolü ve gelir dağılımı açısından liberteryen ya da eşitlikçi tutumlarına göre vergi ahlak düzeyleri arasında istatistiki olarak anlamlı bir fark vardır. Şekil 1 de de görüleceği gibi etkileşimin diğer bir yönü mükellefle toplum arasındadır. Vergileme ve bunlar aracılığıyla sunulan kamu hizmetleri ulusal düzeyde yürütülen bir faaliyettir ve toplumun geneli ile ilgili kabulleri ve sosyal davranışlarında kullandığı içsel değerleri bu faaliyetler için bireyin işbirliği istekliliğini etkileyecektir. Bu açıdan mükellefin topluma bakışı ve toplumla olan ilişkisi önemlidir. Eğer mükellef kendini toplumun bir parçası olarak görüyor, toplumsal faaliyetlerde işbirliği yapıyor ve toplumu oluşturan birey ve sosyal parçalara güveniyorsa (yani sosyal kohezyon algısı ve sosyal sermaye yüksekse) vergi konusunda işbirliği yapması daha muhtemel hale gelecektir. Sosyal sermaye basit bir tanımla kolektif faaliyeti kolaylaştırıp teşvik ederek toplumda etkinliği iyileştiren güven, normlar, ağlar gibi toplumsal örgütlenmenin özellikleri dir (Putnam, 1993:167). Sosyal sermaye ile ilgili teoriler insanlara güven ve kolektif faaliyetlere katılımı özellikle önemsemektedir (Hardin, 2006:75-97; Uslaner, 2002: ; Welzel, 2010: ). Güven, işbirliğini ve kolektif faaliyetlere gönüllü katılımı kolaylaştırıcı bir unsurdur ve vergi uyumunu da kolaylaştırması beklenir. Öte yandan güven, tanıdıklarına güven ve başkalarına güven olarak ayrılırsa başkalarına güvenin sosyal gruplar arasında köprü yaratmak dolayısıyla (Welzel, 2010: ) vergi uyumu gibi ulusal düzeydeki bir kolektif faaliyet için daha önemli kabul edilebilir. Bu çalışma, konunun bu yönünü sosyal sermaye üzerinden ele almakta ve toplumu güven, aidiyet hissi ve mutluluk düzeyi üzerinden analiz etmektedir. Hipotez 4) Bireylerin topluma güven, sosyal bağlılık ve mutluluk düzeylerine göre vergi ahlakı düzeyleri arasında istatistiki olarak anlamlı bir fark vardır. 268 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

12 S. ÇEVİK Öte yandan gerek devletle ama daha da çok toplumun geri kalanı ile etkileşiminin neticesinde birey birçok içselleştirilmiş değer ve norm kazanmaktadır. Sosyal normlar ve özellikle bireyler tarafından içselleştirilmiş standart ve kişisel değerler karar almada çok önemli fonksiyon görmektedir. Sosyal normlar genel anlamıyla bireyin sosyal etkileşiminden doğan, diğerleri tarafından yapılan yargılara dayanan dolayısıyla kısmen sosyal onay ya da sosyal kınama ile sürdürülen, sosyal davranışı kısıtlayan ya da rehberlik eden davranış modellerini temsil eder (Bobek, Roberts ve Sweeney, 2007:51; Elster, 1989:100; Alm, Sanchez ve De Juan, 1995:6). Bobek, Roberts ve Sweeney (2007) ve Bobek, Hageman ve Kelliher (2012), sosyal psikoloji literatürüne dayanarak normları; verili bir durum için başkalarının davranışlarının gözlemlenmesinden geliştirilmiş standartlar (tanımsal normlar), toplumdaki çoğu bireyin onaylayacağı ya da onaylamayacağı davranışlar için algılar (uyarıcı -injunctive- normlar), bireyin değerli bulduğu referans birey ya da grupların beklentilerine ilişkin algılar (subjektif normlar) ve bireyin içselleştirilmiş değerlerinden ve standartlarından doğan uygun davranış ve etik inançlar (kişisel normlar) olarak sınıflamaktadır. Açıktır ki bireyler tüm sosyal normlara uymamakta hatta bazen bazı sosyal normları reddetmektedir. Elster (1989: ), çatışan normların varlığında kimi zaman bireylerin kendi çıkarına (rasyonel aktör varsayımına uygun olarak) olan normları gündeme getirdiklerini, manipüle ettiklerini (bu manipülasyon normların paylaşılmadığı ya da manipüle edenlerin inanmadıkları anlamına gelmemekle birlikte) vurgular. Öte yandan Wenzel (2004: ) e göre bireylerin uyum davranışında genel topluma ait normlardan daha çok kendilerini ait hissettikleri ve değerli bulduğu sosyal çevrenin normları daha etkilidir. Kişisel moral standartlar (kişisel normlar) çoğunlukla tanımsal, uyarıcı ya da daha da önemlisi sübjektif normların içselleştirilmesi ile kazanılır. Bu içselleştirmede bireyin kendini kimliklendirmesi ve kategorizasyonu özellikle önemlidir. Eğer birey, kendini bir grubun ya da topluluğun kategorisi içinde tanımlar ve kimliklerse ilgili sosyal normların içselleştirilmesi ve bireysel davranış standartları haline gelmesi söz konusu olacaktır. Aksi takdirde sosyal normlara uymamak bireyde herhangi bir utanç, suçluluk hissi, saygıyı kaybetme korkusu, adının kötüye çıkması endişesi yaratmayacaktır (Wenzel, 2004:215, Wenzel, 2007:35). Eğer vergi kaçırmaya karşı içselleştirilmiş kişisel normlar yoksa -sosyal normlar olsa bile- sosyal çevre bireyin davranışı üzerinde düzenleyici etkiye sahip olmayacak, bu durumda caydırıcılık faktörleri (yasal yaptırım olarak) bireysel davranışın tek dışsal sınırlayıcısı haline gelecektir. Gramick ve Bursic (1990), içselleştirilmiş kişisel normların (suçluluk, değerli kişilerin gözünde saygı kaybı korkusu gibi) vergi uyumunu etkilediğini ancak genel sosyal normların vergi uyumu ile ilgili olmadığını göstermiştir. Wenzel (2004) ve Wenzel (2007), mükellefin bir alt grup normu ile kimliklenmediği durumda sosyal normların vergi uyumunu etkilemediğini, ancak kategorizasyon ve kimlikleme aracılığıyla gelişmiş kişisel normların vergi uyumu üzerinde önemli derecede etkili olduğunu göstermiştir. Kişisel değerler ile utanmak ve suçlu hissetmek gibi moral duygular bireyin bir toplulukla kendini kimliklendirmesinin içerili olmasının ve kendi kendini düzenlemesinin (gönüllü uyum) mekanizmalarıdır. Bu yüzden kimlik oluşumu oldukça önemlidir. Dolayısıyla bireyin davranışlarında çevresinin tepkilerine Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

13 Mükellefin Devlet ve Toplumla Etkileşimi, Bireysel Normlar ve Vergi duyarlılığı aracılığıyla utanç ya da suçluluk hisleri doğabilir ve bunlar davranış üzerinde kısıt oluşturabilir. Başkalarının görüşlerini önemseyip önemsememesi otonom birey olarak algılaması ve bununla da bağlantılı olarak utanç ya da suçluluk hissetmesi ile bağlantılıdır. Eğer genel olarak içinde bulunduğu topluluğun normlarını önemsiyorsa ve utanç suçluluk hissediyorsa vergi ahlakının yüksek olması beklenir. Bireylerin kimlik algılarının kapsayıcılık seviyeleri (millet, mesleki grup, gelir düzeyi, birey gibi) onların vergiye karşı tutum ve ahlaki değerlendirmeleri üzerinde de etkilidir. Bir bütün olarak millete ait hissettiğinde kamusal karar alma süreci ve vergilemeyi de meşru bulmaları daha muhtemel olacak, sosyal bütünleşme algıları yüksek olacak ve kamusal malların finansmanına gönüllü katkıda bulunmaları daha muhtemel olacaktır. Milli aidiyet hissinin ya da ulusal gurur düzeyinin yüksek olduğu mükelleflerin vergi kaçırmaya daha az eğilimli olacaklarına daha yüksek vergi ahlakı göstereceklerine dair önemli ampirik kanıtlar bulunmaktadır (Wenzel, 2002; Torgler, 2003: ). Öte yandan daha dar kapsamlı ve spesifik bir mükellef grubu ile birlikte kimliklemenin ulusal düzeyde paylaşılmış kolektif amaçlara katılım düzeyini düşürmesi, vergiye karşı (vergi ve refah sisteminin ulusal düzeyde kolektif faaliyetler olduğu hatırlanırsa) olumlu tutumları azaltması beklenir. Alt gruba aidiyette -genel vergi sisteminden ziyade- grup çıkarlarının grup-içi normatif destek alması daha muhtemeldir. Wenzel (2004) ve Wenzel (2007), bu yönde ampirik sonuçlar bulmuştur. Elbette dar kapsamlı kimlikleme ilgili grubun normları ile de alakalıdır. Bazı durumlarda alt düzey grubun paylaşılmış değerleri vergiye karşı yüksek ahlaki tutum da gösterebilir. Bu çalışmada, bireyin çevresinin tepkilerine duyarlılığı subjektif norm indeksi geliştirerek değerlendirilmektedir ve başkalarının kendi ile beklentilerine duyarlılığının vergi ahlakı üzerinde etkili olacağı varsayılmaktadır. Hipotez 5) Bireylerin kişisel karar ve davranışlarında sübjektif normlara duyarlılık düzeylerine göre vergi ahlakı düzeyleri arasında istatistiki olarak anlamlı bir fark vardır. Vergilemenin kamusal mal finansmanı olduğu ve vergi olarak ödenen tutarla elde edilen fayda arasında tam bir karşılık ilişkisi taşımadığı dikkate alınırsa devletle hizmet ilişkisinde olduğu kadar toplumla dağılım ilişkisinde de karşılıklılık vergi davranışını etkileyecektir. Birey, toplumdaki diğer üyelerin bu ortak finansmana katılmadığını hissettiğinde karşılıklılık duyguları zedelenebilecek ve vergi uyumu düşecektir. Bireyin uyum düzeyindeki düşme bir misilleme duygusundan kaynaklanabileceği gibi topluma ilişkin algısına göre kendi katkısını düzeltme, dolayısıyla adaleti yeniden kurma güdüsünden de kaynaklanabilir. Alm, McClelland ve Schulze (1999), bir deneysel çalışmada, çoğunluğun vergi kaçıranlara daha ağır yaptırımlar uygulanmamasını istediğini öğrenen bireylerin vergi uyum düzeyinin düştüğünü göstermiştir. Bireylerin karşılık gösterme derecesi birbirinden farklı olabilir. Ancak genel olarak bireylerin sosyal mübadelede karşılıklılığı önemsiyorlarsa sosyal görev bilinçlerinin gelişmiş olması ve kamu hizmetlerinin bedeli olarak vergi ödemek hususunda yüksek etik tutum göstermeleri beklenebilir. Hipotez 6) Bireylerin sosyal çevrede karşılıklılığı önemseme düzeylerine göre vergi ahlakı düzeyleri arasında istatistiki olarak anlamlı bir fark vardır. 270 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

14 S. ÇEVİK Bireylerin değer oryantasyonları, kolektif işbirliği gerektiren davranışlarda oldukça önemlidir. Bencillik kadar başkalarına yardım etmek de köken bir insan motivasyonu olarak görülebilir ama bireyler bu iki değer açısından oldukça farklılaşır. Bu çalışma, iki farklı değer düzlemi ve toplumlarda önemli bir kültürelsosyal davranış kodu mekanizması sağlayan dindarlık açısından bireysel değer oryantasyonlarını değerlendirmektedir. Evvela bireyin sosyal davranışlarında kolektivist ya da bireyci eğilimleri birbirinden farklıdır ve kolektivist eğilimli bireylerin vergi davranışında daha fazla işbirliği göstermesi beklenebilir. Hipotez 7) Bireylerin sosyal davranışlarında kolektivist ya da bireyci eğilimlerine göre vergi ahlakı düzeyleri arasında istatistiki olarak anlamlı bir fark vardır. Diğer taraftan bireyler bencillik ve diğerkâmlık açısından da farklılaşırlar, diğerkâmlık eğilimi yüksek olanların vergi konusunda daha yüksek işbirliği göstermesi beklenebilir. Hipotez 8) Bireylerin diğerkâm ya da bencil eğilim taşımalarına göre vergi ahlakı düzeyleri arasında istatistiki olarak anlamlı bir fark vardır. Din, bireysel davranışlar ve kararlar üzerinde son derece etkili, bireylere tanımsal normlar veren ve toplumda sosyal kodlar oluşturan önemli bir kurumdur. Bu kodların bireysel norm olarak içselleştirilmesinde de önemli rol üstlenir. Ayrıca, dindarlık sosyal faaliyetlere katılımın bir göstergesi olarak da değerlendirilebilir. Bu açıdan dindarlık derecesinin vergi ahlakı üzerinde etkili olacağı düşünülebilir. Hipotez 9) Bireylerin dindarlık eğilimlerine göre vergi ahlakı düzeyleri arasında istatistiki olarak anlamlı bir fark vardır. Bireylerin suça ve kabul edilemez davranışlara karşı tutumları, bu tip davranışlara tolerans düzeyleri de vergi kaçırmaya karşı tutum üzerinde etkili olacaktır. Porcano (1988), genel dürüstlüğün vergi uyumu üzerinde etkisi olduğunu göstermiştir. Varma ve Doob (1998: ), mükelleflerin suça ilişkin ahlaki değerlendirmelerinin önemli olduğunu ifade etmektedir. Suçlara karşı genel tutumları ile vergi ahlak düzeyleri arasında bir ilişki olduğu düşünülebilir. Hipotez 10) Bireylerin diğer suçlara karşı tolerans düzeylerine göre vergi ahlakı düzeyleri arasında istatistiki olarak anlamlı bir fark vardır. 4. Veri ve Yöntem Bu çalışma, World Values Survey (WVS) in beşinci dalgasından elde edilen veriyi kullanmaktadır. WVS uzun süre sosyoloji, psikoloji ve siyaset-bilim araştırmalarında kullanıldıktan sonra son dönemde davranışsal, psikolojik iktisattaki gelişmelerin etkisi ile iktisatçıların da başvurduğu bir veri tabanı olmaya başlamıştır. WVS, 1990 yılından bu tarafa toplam beş dalga halinde olmak üzere dünya çapında sosyo-kültürel ve politik değişimi incelemektedir. 8 Türkiye için ikinci dalgadan itibaren veri toplanmaya başlanmıştır. Bu çalışmadaki analizler Türkiye için beşinci dalga dahilinde 2007 yılında toplanan verilere dayanmaktadır. WVS birçok sosyo-kültürel ve demografik özelliğin, bireysel değerlerin ve sosyal normların yanı sıra vergi ahlakını da değerlendirmeye imkân sağlamaktadır. Çalışmada, vergi ahlakı 1 (kesinlikle yanlış/haksız bulduğunu) ile 10 (kesinlikle 8 Ayrıntılı bilgi ve veri tabanı için bkz. Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

15 Mükellefin Devlet ve Toplumla Etkileşimi, Bireysel Normlar ve Vergi doğru/haklı bulduğunu) arasında ölçeklenmiş Lütfen aşağıdaki davranışları ne ölçüde haklı ne ölçüde yanlış bulduğunuzu tamamen doğru/haklı buluyorum ya da kesinlikle yanlış/haksız buluyorum arasında değerlendiriniz Fırsatını bulduğunda vergi kaçırmak (F116) sorusu aracılığıyla değerlendirilmiştir. Bu soru üzerinden vergi ahlakının analizi Torgler tarafından çok sayıda çalışmada (örneğin, Torgler, 2003; Torgler, 2003b; Torgler, 2003c; Torgler, 2012) kullanılmıştır. Vergi moralinin vergi kanunlarına uymak yönünde içsel motivasyonu ifade ettiği düşünülürse bu değişken, bireyin vergi ahlakını ölçmek için yeterlidir. Üstelik bu veri seti bazı avantajlara da sahiptir. Öncelikle gözlem sayısı ve kapsamı çok geniştir. İkinci olarak geniş kapsamlı olması vergi ile ilgili sorunun cevaplayıcılarda bir çerçeve (framing) etkisi yaratması olasılığını da düşürecektir. Elbette tek soru ile vergi ahlakının ölçümünün yeterliliği tartışılabilir ancak indeks oluşturmanın da kendine mahsus sorunları bulunmaktadır ve veri-tabanı dünya çapında ve kültürel farklılıklardan kaynaklanacak yanlış anlamaları önleyecek gözlemler elde edilmesine imkân sağlamaktadır. 9 Bu çalışmadaki analiz kapsamında, vergi ahlakı sorusu önce ters kodlanmış sonra Türkiye ortalaması alınarak ortalamanın altında olanlar düşük, üstünde olanlar yüksek vergi ahlakı düzeyinde olmak üzere skorlanmıştır. 10 Üç temel grup faktörü değerlendirmek üzere WVS den değişken seçimleri yapılmıştır: Devletle etkileşim, toplumla etkileşim ve kişisel değer ve normlar. Mükellefin devlet ve politik sistemle etkileşimini değerlendirmek üzere kullanılan değişkenler ve WVS kodları 11 Tablo 1 de görülmektedir. 9 Bu konuda tartışma için bkz. Torgler ve Schneider (2007: ). 10 Torgler ve Schneider (2007), aynı değişkeni vergi kaçırmayı doğru bulmayanları (1) ve diğerlerini (0) olmak üzere ikiye kodlayarak Torgler ve Schneider (2009), ölçeği 4 koda dönüştürerek değişken elde etmiştir. 11 Tekrarlanmayı kolaylaştırmak için değişkenler kodları ile birlikte verilmiştir. Değişkenlerden sonra verilen parantez içi değerler WVS Integrated Codebook da belirtilen kodlarıdır. 272 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

16 S. ÇEVİK Tablo 1: Devlet ve Politik Sistemle Etkileşime İlişkin Değişken ve Ölçekler Ölçek Değişken Politik Faaliyet Toplu dilekçeye imza atmak (E025) Skoru Boykota katılmak (E026) Yasal bir gösteri veya yürüyüşe katılmak (E027) Resmi Otoritelere Güven Skoru Devletin Rolü ve Yeniden Dağılım Demokratik Tutum Bunların dışında bir politik faaliyete katılmak (E222) Orduya güven (E069_02) Polise güven (E069_06) Parlamentoya güven (E069_07) Devlet memurları ve bürokratlara güven (E069_08) Hükümete güven (E069_011) Siyasi partilere güven (E069_012) Mahkemeler ve hukuk sistemine güven (E069_017) Gelir Eşitliği (Yeniden Dağılım): (1) Gelirler daha eşit hale getirilmelidir (10) Kişisel çabaları teşvik için gelirlerin daha da farklı olması gerekir (E035) (ters kodlandı) Devletin Sorumluluğu: (1) Devlet tüm yurttaşların geçimlerini temin etmek hususunda daha fazla sorumluluk almalıdır (10) Kişiler kendi geçimlerinden daha fazla sorumlu olmalıdır (E037) Sizin için demokratik yönetime sahip bir ülkede yaşamak ne kadar önemlidir? (1) Hiç önemi yok (10) Vazgeçilmez önemde (E235) Politik faaliyet skoru dört değişkenin, resmi otoritere güven skoru yedi değişkenin standart indekslemesinden (her gözlem için bu değişkenlere ait puanlarının toplanıp değişken sayısına bölünmesi suretiyle) elde edilmiştir. Bireyin devletin rolü ve yeniden dağılıma ilişkin görüşleri açısından iktisadi liberteryen ya da kolektivist eğilimlerini ölçmek için (E035) ve (E037) numaralı değişkenler kullanılmıştır. Bireyin demokrasiye ilişkin tutumu ise (E235) numaralı değişkenle ölçülmüştür. Mükellefin toplumla etkileşimi sosyal sermaye çerçevesinde değerlendirilmiştir. WVS sosyal sermaye ve sosyal bütünleşme algısını değerlendirmek için güven, aidiyet hissi ve mutluluk gibi değişkenlere ilişkin ölçümler içermektedir. Tablo 2: Toplumla Etkileşim ve Sosyal Sermayeye İlişkin Değişken ve Ölçekler Ölçek Değişken Tanıdıklarına Komşularınıza ne derece güvenirsiniz (G007_18) Güven Skoru Şahsen tanıdığınız insanlara ne derece güvenirsiniz (G007_33) Başkalarına İlk kez tanıştığınız insanlara ne derece güvenirsiniz (G007_34) Güven Skoru Başka dinden olanlara ne derece güvenirsiniz (G007_35) Başka milletten olanlara ne derece güvenirsiniz (G007_36) Genelleştirilmiş (G007_18); (G007_33); (G007_34); (G007_35); (G007_36) Güven Skoru Aidiyet Hissi Mutluluk ve Tatmin Ulusal Aidiyet: Kendimi Türk milletinin bir parçası olarak görürüm (G021) Bireysel Özerklik: Kendimi özerk bir birey olarak görürüm (G023) Mutluluk Hissi: Bugünlerde genel olarak mutlu musunuz (A008) Hayatta Tatmin: Genel olarak bugünlerde hayatınızdan ne kadar memnunsunuz (A170) Finansal Tatmin: Hanenizin maddi durumunu ne kadar tatmin edici buluyorsunuz (C006) Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

17 Mükellefin Devlet ve Toplumla Etkileşimi, Bireysel Normlar ve Vergi Bireyin sosyal etkileşimlerinde ne derece güven hissettiğini ölçmek üzere üç ayrı güven skoru hesaplanmıştır. Genel olarak sosyal sermaye çalışmalarında güven ölçümlerinde yakın etkileşim içinde olunanlarla bireyin doğrudan etkileşim içinde olmadıklarını ayırmak yaygındır. Tanıdıkları dışındakilere güvenin grup sınırları ötesinde sosyal ilişkiler kurması dolayısıyla kolektif faaliyetlere katılım ve toplumda sosyal işbirliği üzerinde daha tetikleyici olabileceği düşünülür. İki değişkenin indekslenmesi ile tanıdıklarına güven ve üç değişkenin indekslenmesi ile başkalarına güven skorları elde edilmiş, hepsini birlikte değerlendirebilmek için genelleştirilmiş güven skorları hesaplanmıştır. Güven skorlarının bu şekilde ayrılmasında Uslaner (2002:26) ve Welzel (2010) takip edilmiştir. Bireyin aidiyet duygusu, ulusal aidiyet hissi ya da kendini otonom birey olarak tanımlaması üzerinden değerlendirilmiştir. Mutluluk ve tatmin duygularının da sosyal kohezyon algısında ve sosyal etkileşimlerinde dolayısıyla vergi uyumunda etkili olduğu düşünülebilir. Bu yüzden sosyal sermaye ölçümlerinde bu tip değişkenlere de yer verilir. Mutluluk ve tatmin, bireyin genel mutluluk hissi, hayattan genel tatmin algısı ve finansal tatmin hissi ile değerlendirmeye alınmıştır. Bu çalışma, kendinden öncekilerden farklı olarak birey tarafından içselleştirilmiş kişisel normlara, kişisel değerlere ve inançlara ağırlık vermektedir. Bireyin kişisel değer ve normlarının vergi ahlakı ile ilişkisini değerlendirmek üzere şu değişkenler kullanılmıştır: Tablo 3: Kişisel Değer ve Normlara İlişkin Değişken ve Ölçekler Ölçek Değişken Subjektif Norm Hayatta en önemli amaçlarımdan biri anne ve babamın benimle gurur Duyarlılık duymasıdır (D054) İndeksi Arkadaşlarımın benden olan beklentilerini karşılayabilmek için çok çaba gösteririm (D055) Ben, başkalarına uymaktan çok kendim olmaya çalışırım (D079) Tercihlerde Kontrol/Özgürlük Algısı Sosyal Karşılıklılık İndeksi Kolektivist- Bireyci Değer Yönelimi (Schwartz 1) Hayattaki amaçlarımın ne olacağına ben kendim karar veririm (D080) Hayatınızın akışı ve başınıza gelenler konusunda ne kadar özgürlüğe ve kontrole sahip olduğunuzu düşünüyorsunuz (A173) İnsanın yeteneklerini tam olarak geliştirebilmesi için mutlaka bir işte çalışması gerekir (C036) Çalışmadan, bir iş yapmadan para almak, insanın gururunu kıracak bir durumdur (C037) Bir işte çalışmayanlar sonunda tembelleşir (C038) Çalışmak, topluma karşı bir görevdir (C039) İnsanın kendisine ayırdığı boş zamanları azaltsa bile iş hayatta her şeyden önce gelmelidir (C041) (Başarı) Onun için çok başarılı olmak önemlidir. İnsanların onun başarılarını takdir etmesini ister (A194) (Macera ve Risk) Macera arar ve tehlikeyi sever. Heyecan dolu bir yaşam ister (A195) (Uyumculuk) Onun için her zaman toplumun beklentilerine uygun şekilde davranmak önemlidir. İnsanların yanlış olarak niteleyebileceği şeyleri yapmaktan çekinir (A196) (Gelenek) Onun için gelenekler önemlidir. Ailesinden ve dininden gelen âdetlere, gelenek ve göreneklere uymaya dikkat gösterir (A198) 274 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

18 S. ÇEVİK Diğerkâm-Bencil Değer Yönelimi (Schwartz 2) Dindarlık Skoru Siyasette Din Skoru Genelleştirilmiş Dindarlık Skoru Suçlara Karşı Tolerans Düzeyi (Güç ve Para) Onun için zengin olmak önemlidir. Çok paraya ve pahalı şeylere sahip olmak ister (A190) (Hedonizm) İyi vakit geçirmek onun için önemlidir. Kendisini biraz şımartmayı sever (A192) (Yardımseverlik) Onun için çevresindeki insanlara yardım etmek çok önemlidir. Başkalarının mutluluğu ve refahı için çaba gösterir (A193) (Evrenselcilik) İnsanların kesinlikle doğaya özen göstermeleri gerektiğine inanır. Doğayı ve çevreyi gözetmek onun için önemlidir (A197) Din hayatınızda ne kadar önemlidir (A006) Dini faaliyetlere ne kadar sık katılıyorsunuz (F028) Tanrının sizin hayatınızdaki önemi nedir (F063) Tanrıya inanmayan politikacılar bu göreve uygun değildir (F102) Din adamları ve dini liderler insanların oyları üzerinde bir etki sahibi olmamalıdır (F103) Yönetim görevlerinde daha fazla güçlü inanç sahibi, dini bütün insanların bulunması Türkiye nin yararına olurdu (F104) Din adamları ve dini liderler hükümetin kararları üzerinde etkili olmamalıdır (F105) (A006); (F028); (F063); (F102); (F103); (F104); (F105) Aşağıdaki davranışları ne ölçüde haklı ne ölçüde yanlış bulduğunuzu tamamen doğru/haklı buluyorum ya da kesinlikle yanlış/haksız buluyorum arasında değerlendiriniz devlet imkânlarından haksız yararlanmak (F114) toplu taşıma araçlarına biletsiz binmek (F115) rüşvet almak (F117) Akran etkisini ve bireyin başkalarının kendi ile beklentilerine duyarlılığını belirlemek üzere sübjektif normlara duyarlılığı ve tercih ve kararlarında kontrol hissi değerlendirilmiştir. Subjektif norm duyarlılık indeksi (D54+D55)-(D79+D80) denklemi ile hesaplanmıştır. Böylece bireyler başkalarının düşüncelerine tam duyarlılıkla tam otonomi arasında skorlanabilecektir. Bu indeksin değeri yükseldikçe birey, başkalarının görüşlerini daha çok önemsemekte, indeks skoru düştükçe daha fazla bireysel otonomi hissetmektedir. Ampirik analizlerde (D054) ve (D055) numaralı değişkenler ayrıca değerlendirilmiştir. Bireyin karşılıklılık normunu ne derece önemsediği, çalışmaya vurgusu ile ilgili beş soru üzerinden -standart indeksleme ile- sosyal karşılıklılık indeksi hesaplanmıştır. Bireylerin içselleştirilmiş ve kimi halde karakter haline gelmiş kişisel değerlerinin sosyal hayatta her türlü davranış ve karar almada etkili olması beklenir. Sözgelimi bireyci bir karaktere sahip olması halinde sosyal işbirliğinin az olması yine sözgelimi bencil eğilimler taşıdığında kişisel çıkarlarını dikkate alarak karar alması muhtemeldir. Bu değerleri ve kişilik özelliklerini dikkate almak üzere Schwartz Değerler Ölçeği kullanılmıştır. Shalom Schwartz tarafından geliştirilen değer ölçeği (uzun ve kısa uyarlamaları ile) tüm dünyada kabul gören bir değerler düzlemi sunmaktadır. WVS bu ölçeğin 10 soruluk kısa uyarlamasını kullanmaktadır. Sosyoloji, işletme, psikoloji başta olmak üzere birçok alanda akademik çalışmalarda kullanılmasına rağmen yazarın bildiği kadarıyla ilk kez vergi ahlakı analizinde bu çalışmada kullanılmaktadır. Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

19 Mükellefin Devlet ve Toplumla Etkileşimi, Bireysel Normlar ve Vergi Çalışmada, Schwartz ölçeğinden 8 değişken alınmış ve iki indeks yaratılmıştır: Kolektivist-Bireyci Değer Yönelimi ve Diğerkâm-Bencil Değer Yönelimi indeksleri oluşturmak için Schwartz ölçeği kullanan çalışmalardaki bazı standart dönüştürmeler uygulanmıştır. 12 Önce bireylerin değer önceliklerini belirlemek üzere her bireyin toplam değerlerden ortalama skoru bulunmuş ve her değer skorundan bu ortalama skor çıkarılarak her değer için ortalama sapma skoru elde edilmiştir. Bu sapma skor, cevaplayıcının her değere -değer ortalamasına görece- ne kadar negatif ya da pozitif önem verdiğini göstermektedir. Bundan sonra indeksleme işlemine geçilmiştir. Kolektivist-bireyci değer yönelimini ölçen indeks (A196+A198) (A194+A195) denklemi aracılığıyla oluşturuldu. İndekste pozitif skor kolektivist eğilimi, negatif skor bireyci eğilimi göstermektedir. Diğerkâm-bencil değer yönelimini oryantasyonunu ölçen indeks (A197+A193) (A190+A192) denklemi kullanılarak hesaplanmıştır ve pozitif skor diğerkâmca eğilimi, negatif skor egoist eğilimi göstermektedir. Din ve dindarlıkla vergi uyumu arasında ilişkiler az sayıda çalışma tarafından inceleme konusu yapılmıştır. 13 Bu çalışmaların birinde Torgler (2006) yine WVS verilerine dayanarak dindarlıkla faktörlerin vergi uyumu arasındaki ilişkiye dair ampirik bulgular vermektedir. Bu çalışma kapsamında dindarlık üç indeksle incelenmiştir. İlk indeks, cevaplayıcının dini hayatında ne kadar önemli bulduğunu ve dini faaliyetlere katılımını ele almaktadır. Dindarlık özellikle Türkiye de çoğu durumda politika ile birlikte değerlendirilir. Devlet yönetiminde dinin etkisinin arzulanıp arzulanmaması kimi bireyler için dini pratikten farklı değerlendirilmektedir. Bu yüzden politik faaliyetlere ve devlet yönetimine dindar yöneticilerin arzulanıp arzulanmadığını değerlendirmek üzere ikinci bir dindarlık skoru geliştirilmiştir. Son olarak bu iki skoru birlikte değerlendiren genelleştirilmiş dindarlık skoru oluşturulmuştur. Son olarak vergi kaçırmaya benzer şekilde kamusal finansmanla ilgili üç suç (ya da kabul edilemez davranış) biçimi ile toplumda ya da yasalarla kabul edilemez davranışlara karşı tolerans düzeyi değerlendirmek üzere analiz edilmiştir. Belirlenen bu değişkenlerin araştırma hipotezleri doğrultusunda vergi ahlakı düzeyine göre fark oluşturup oluşturmadığını test etmek için varyans analizinden (ANOVA) yararlanılmıştır. 5. Ampirik Sonuç ve Bulgular Çalışmanın analizlerinde kullanılan veriler WVS nin beşinci dalgası kapsamında 28 Ocak-5 Mart 2007 tarihlerinde arasında yüz yüze görüşme yöntemi ile yürütülmüş anket çalışmasına (toplam analize elverişli anket formu elde edilmiştir) dayanmaktadır. Tablo 4, verilerin elde edildiği araştırma örneğine ilişkin cinsiyet, yaş, gelir, eğitim, istihdam durumu ve sosyal sınıfa göre sosyo-demografik özelliklerini ve frekanslarını göstermektedir. 12 Schwartz verilerinin dönüştürülmesinde Welzel (2010) in izlediği prosedür takip edilmiştir. 13 Dindarlık ve vergi ahlakı ile ilgili çalışmaların genel bir incelemesi için bkz. Pope ve Mohdali (2010). 276 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

20 S. ÇEVİK Tablo 4. Cevaplayıcıların Sosyo-Demografik Özelliklerine İlişkin Frekans ve Yüzde Dağılımları Cinsiyet N % Yas N % Erkek Kadın Toplam ve Üstü Toplam Gelir Eğitim Tasarruf etti Düşük Ancak geçindi Orta Birikimlerinden harcadı Yüksek Borçlandı Toplam Toplam İstihdam Statüsü Sosyal Sınıf Tam zamanlı Üst Yarı zamanlı Orta Üstü Serbest Meslek Ortanın Altı Emekli Çalışan Sınıf Ev Hanımı Alt Sınıf Öğrenci Toplam İşsiz Diğer Toplam Devlet ve Politik Sistemle Etkileşim Bireylerin devletle etkileşimi ve devletin rolüne ilişkin tutumlarına göre vergi ahlakı düzeylerinin varyans analiz bulguları Tablo 5 de gösterilmektedir. Görüleceği üzere tüm değişkenler açısından vergi ahlakı düzeyindeki farklılıklar istatistiki olarak anlamlıdır. Politik faaliyetlere katılım düzeyi ve resmi otoritelere güven düzeyi açısından farkların anlamlılığı α=0.10 düzeyindedir (Hipotez 1 ve Hipotez 2). Ortalama farklarına bakıldığında, yüksek vergi ahlakı sergileyen bireylerin hem politik faaliyetlere katılımı hem de politik kurumlara güven düzeyi yüksek gözükmektedir. Bu teorik beklentilerle diğer çalışmaların bulguları, araştırma hipotezi ile uyumlu bir bulgudur. Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity İskender GÜMÜŞ* Nebi Sümer, Nevin Solak, Mehmet Harma İşsiz Yaşam: İşsizliğin

Detaylı

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) Sosyal Psikoloji Uygulamaları HUKUK SAĞLIK DAVRANIŞI KLİNİK PSİKOLOJİ TÜKETİCİ DAVRANIŞI VE PAZARLAMA POLİTİKA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ SOSYAL

Detaylı

KRİMİNOLOJİ -2- Nisan 2016, Damgalama Teorisi. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

KRİMİNOLOJİ -2- Nisan 2016, Damgalama Teorisi. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİ -2- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com Nisan 2016, Damgalama Teorisi İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ DAMGALAMA (ETİKETLEME) TEORİSİ Sosyal gruplar, ihlal edilmesi durumunda

Detaylı

Sosyal ve Politik Etkileşim, Bireysel Değerler ve Vergi Ahlâkı Arasındaki İlişkilerin Yapısal Eşitlik Modeli ile Test Edilmesi

Sosyal ve Politik Etkileşim, Bireysel Değerler ve Vergi Ahlâkı Arasındaki İlişkilerin Yapısal Eşitlik Modeli ile Test Edilmesi Sosyal ve Politik Etkileşim, Bireysel Değerler ve Vergi Ahlâkı Arasındaki İlişkilerin Yapısal Eşitlik Modeli ile Test Edilmesi Harun Yeniçeri * - Savaş Çevik ** Özet: Bu çalışmanın temel amacı, vergi mükelleflerinin

Detaylı

SOSYAL HİZMET BİLİMİNE GİRİŞ -2015 VİZE SORULARI

SOSYAL HİZMET BİLİMİNE GİRİŞ -2015 VİZE SORULARI SOSYAL HİZMET BİLİMİNE GİRİŞ -2015 VİZE SORULARI 1- I-Koruyucu aile kavramı, 2828 sayılı SHÇEK Kanunu nun Koruyucu Aile Yönetmeliği nin 4.maddesinde tanımlanmıştır. II-Koruyucu aile olmak isteyen bir kişinin

Detaylı

Mekânsal Vatandaşlık (Spatial Citizenship-SPACIT) Yeterlilik Modeli

Mekânsal Vatandaşlık (Spatial Citizenship-SPACIT) Yeterlilik Modeli (Spatial Citizenship-SPACIT) Yeterlilik Modeli eğitimi ile öğrencilerin sahip olmaları beklenen temel bilgi, beceri ve tutumları göstermek üzere bir model geliştirilmiştir. Yeterlilik Modeli olarak adlandırılan

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI 26 Kasım 2014 İstanbul, Sabancı Center TÜSİAD İş Dünyası Bakış Açısıyla Türkiye de

Detaylı

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders)

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders) Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders) Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Dersin Kodu Dersin Adı T U/L Kredi ECTS EYD-504 Eğitim

Detaylı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı YÖNETİM Sistem Yaklaşımı Prof.Dr.A.Barış BARAZ 1 Modern Yönetim Yaklaşımı Yönetim biliminin geçirdiği aşamalar: v İlk dönem (bilimsel yönetim öncesi dönem). v Klasik Yönetim dönemi (bilimsel yönetim, yönetim

Detaylı

Maliye Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Maliye Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri Maliye Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri MLY733 1 3 + 0 6 Araştırma yöntemlerindeki farklı anlayışları, yaygın olarak kullanılan

Detaylı

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Canlılar hayatta kalmak için güdülenmişlerdir İnsan hayatta kalabilmek

Detaylı

7. Orta Vadeli Öngörüler

7. Orta Vadeli Öngörüler 7. Orta Vadeli Öngörüler Bu bölümde tahminlere temel oluşturan varsayımlar özetlenmekte, bu çerçevede üretilen orta vadeli enflasyon ve çıktı açığı tahminleri ile para politikası görünümü önümüzdeki üç

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

MBA 507 (7) ALGILAMA VE KARAR ALMA

MBA 507 (7) ALGILAMA VE KARAR ALMA MBA 507 (7) ALGILAMA VE KARAR ALMA Algı Bireylerin çevrelerini anlamlandırabilmek adına duyumsal izlenimlerini düzenleme ve yorumlama sürecine verilen isimdir. davranışlarımız algıladığımız dünyaya göre

Detaylı

PSİKOLOJİK YILDIRMANIN ÖNCÜLLERİ VE SONUÇLARI: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ. Hacettepe Üniversitesi Psikometri Araştırma ve Uygulama Merkezi HÜPAM

PSİKOLOJİK YILDIRMANIN ÖNCÜLLERİ VE SONUÇLARI: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ. Hacettepe Üniversitesi Psikometri Araştırma ve Uygulama Merkezi HÜPAM PSİKOLOJİK YILDIRMANIN ÖNCÜLLERİ VE SONUÇLARI: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Hacettepe Üniversitesi Psikometri Araştırma ve Uygulama Merkezi HÜPAM PROJENİN AMACI Bu projenin temel amacı Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. Ortak yönetim- birlikte yönetmek anlamına gelir ve içinde yönetimden

Detaylı

Hipotez Kurma. Prof. Dr. Cemal YÜKSELEN Ġstanbul Arel Üniversitesi. 4. Pazarlama Araştırmaları Eğitim Semineri 26-29 Ekim 2010

Hipotez Kurma. Prof. Dr. Cemal YÜKSELEN Ġstanbul Arel Üniversitesi. 4. Pazarlama Araştırmaları Eğitim Semineri 26-29 Ekim 2010 Hipotez Kurma Prof. Dr. Cemal YÜKSELEN Ġstanbul Arel Üniversitesi 4. Pazarlama Araştırmaları Eğitim Semineri 26-29 Ekim 2010 Hipotez Nedir? Araştırmacının ilgilendiği bir konuda ispatlanmamış bir önerme

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Giriş... 1. Birinci Bölüm ÖRGÜTSEL PSİKOLOJİYE GİRİŞ

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Giriş... 1. Birinci Bölüm ÖRGÜTSEL PSİKOLOJİYE GİRİŞ İÇİNDEKİLER Önsöz... iii Giriş... 1 Birinci Bölüm ÖRGÜTSEL PSİKOLOJİYE GİRİŞ A-ÖRGÜTSEL YAPI VE PSİKOLOJİK TASARIMI... 9 1. İş ve Çalışmanın Psikolojisi... 10 2. Çalışmanın Doğası... 13 3. Çalışma Koşulları

Detaylı

Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Sağlık Yönetimi - 2. sınıf

Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Sağlık Yönetimi - 2. sınıf Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Sağlık Yönetimi - 2. sınıf SAĞLIK YÖNETİMİ II AKTS Kredisi 5 Hasta hakları, sorumlulukları, Sağlık İşletmelerinde Pazarlama Yönetimi Hasta ve Çalışan Güvenliği

Detaylı

Cinsiyet ve Toplumsal cinsiyet

Cinsiyet ve Toplumsal cinsiyet Toplumsal Cinsiyet Cinsiyet ve Toplumsal cinsiyet Cinsiyet (sex): kadın ya da erkek olmanın biyolojik yönünü ifade eder ve biyolojik bir yapıya karşılık gelir. Cinsiyet demografik bir kategoridir. Cins?

Detaylı

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır.

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır. DR.HASAN ERİŞ İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle yönetimin temel görevlerinden birisi, örgütü oluşturan

Detaylı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ-II Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans () Lisans (X) Yüksek Lisans() Doktora ( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim (X) Uzaktan Öğretim(

Detaylı

1 MALİYE BİLİMİNİN ESASLARI VE DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ

1 MALİYE BİLİMİNİN ESASLARI VE DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MALİYE BİLİMİNİN ESASLARI VE DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ 11 1.1. Kamu Sektörü Ekonomisi 12 1.1.1. Kamu Maliyesinin Tanımı 13 1.1.2. Kapsam ve Konusu 14 1.1.3. Kamu Maliyesinin

Detaylı

İŞLETME YÖNETİMİ I-II

İŞLETME YÖNETİMİ I-II Editörler Doç.Dr.Ali Erbaşı & Yrd. Doç. Dr. Sezar Karaca İŞLETME YÖNETİMİ I-II Yazarlar Doç.Dr.Ali Erbaşı Yrd.Doç.Dr.Yağmur Özyer Yrd.Doç.Dr.Tolga Gök Dr.Müge Aksu Canan Şeker Eylem Bayrakçı Hakan Kırbaş

Detaylı

ETİK DEĞERLER VE DÜRÜSTLÜK

ETİK DEĞERLER VE DÜRÜSTLÜK Etik Kavramı ETİK DEĞERLER VE DÜRÜSTLÜK Etik kelimesi köken olarak Eski Yunan'a kadar gider. Etik evrensel olarak kabul gören kurallardır. Etik; doğruyla yanlışı, haklı ile haksızı, iyiyle kötüyü, adil

Detaylı

Pazarlamada Kullanılan Farklı Yaklaşımlar, Teoriler ve Analiz Teknikleri

Pazarlamada Kullanılan Farklı Yaklaşımlar, Teoriler ve Analiz Teknikleri Pazarlamada Kullanılan Farklı Yaklaşımlar, Teoriler ve Analiz Teknikleri Umut Al umutal@hacettepe.edu.tr - 1 Pazarlama Teorileri - 2 Rasyonel Seçim Teorisi Fayda fonksiyonu Fayda maksimizasyonu Faydanın

Detaylı

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi Cahit YILMAZ Kültür Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İstanbul c.yilmaz@iku.edu.tr Key words:kredi,büyüme. Özet Banka kredileri ile ekonomik büyüme arasında

Detaylı

Behavioral Finance (Davranışsal Finans)

Behavioral Finance (Davranışsal Finans) Behavioral Finance (Davranışsal Finans) Dr. Hakan Özerol Davranışsal Finans Nedir? İki farklı disiplin olan psikoloji ve finansı bir araya getiren ve insanların, yatırım yaparken, para biriktirirken, para

Detaylı

EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER

EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER 4.bölüm EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI 1.Kaynak Dağılımında Etkinlik:

Detaylı

EIS526-H02-1 GİRİŞİMCİLİK (EIS526) Yazar: Doç.Dr. Serkan BAYRAKTAR

EIS526-H02-1 GİRİŞİMCİLİK (EIS526) Yazar: Doç.Dr. Serkan BAYRAKTAR GİRİŞİMCİLİK (EIS526) Yazar: Doç.Dr. Serkan BAYRAKTAR SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir. "Uzaktan Öğretim" tekniğine

Detaylı

ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON ELİF SANDAL ÖNAL

ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON ELİF SANDAL ÖNAL ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON ELİF SANDAL ÖNAL ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON Bireylerin günlük hayatlarının yaklaşık üçte birini geçirdikleri işyerleri, kişi için önemli bir ortamdır. İşyerlerinde

Detaylı

VERİMLİ ÇALIŞMA VE MOTİVASYON

VERİMLİ ÇALIŞMA VE MOTİVASYON VERİMLİ ÇALIŞMA VE MOTİVASYON Verimli çalışan? Verimli çalışan bireyin, motivasyonu yüksektir. Motivasyonun Kelime Anlamı Bu kavram İngilizce ve Fransızca motive kelimesinden türetilmiştir. Temelde kişinin

Detaylı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili Sosyal Psikoloji-II Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans () Lisans (X) Yüksek Lisans ( ) Doktora ( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim (X) Uzaktan Öğretim(

Detaylı

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN Biraz düşünelim... Alışverişe gittiniz; her zaman akıllı ve anlayışlı olan oğlunuz istediği oyuncağı alamayacağınızı söylediğinizde

Detaylı

KURUM İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU HAZIRLAMA KILAVUZU

KURUM İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU HAZIRLAMA KILAVUZU KURUM İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU HAZIRLAMA KILAVUZU ANKARA- 13 /04/2016 1 Araştırma ve Geliştirme Yönetim Sistemi 2 Araştırma ve Geliştirme Araştırma Stratejisi ve Hedefleri Araştırma Kaynakları Araştırma

Detaylı

Ürün Tasarımında Renk (GTM 039) Ders Detayları

Ürün Tasarımında Renk (GTM 039) Ders Detayları Ürün Tasarımında Renk (GTM 039) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Saati Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Ürün Tasarımında Renk GTM 039 Bahar 1 2 0 2 3 Ön Koşul Ders(ler)i - Dersin

Detaylı

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM ÖRGÜT YÖNETİMİ VE YÖNETİMDE SORUN ÇÖZME

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM ÖRGÜT YÖNETİMİ VE YÖNETİMDE SORUN ÇÖZME İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM ÖRGÜT YÖNETİMİ VE YÖNETİMDE SORUN ÇÖZME A. YÖNETİM, YÖNETİCİLİK VE LİDERLİK... 3 1.Yönetim Kavramı... 3 1.1. Yönetim Sürecinin Özellikleri... 4 1.2. Örgütlerde Yönetim Düzeyleri...

Detaylı

FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE

FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE Sevinç Karakoç Raziye Akyıldırım Yasemin Ağdaş Duygu Çırak NELER ANLATILACAK? FİYAT İSTİKRARI NEDİR? FİYAT İSTİKRARININ YARARLARI NELERDİR? TÜRKİYE DE FİYAT İSTİKRARI Bir toplumu

Detaylı

Kamu Maliyesi (ECON 304) Ders Detayları

Kamu Maliyesi (ECON 304) Ders Detayları Kamu Maliyesi (ECON 304) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Kamu Maliyesi ECON 304 Bahar 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü

Detaylı

SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş

SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş sorular...sorular...sorular İnsanın duygu düşünce ve davranışları başka insanlardan nasıl etkilenir, onları nasıl etkiler? İnsanlar birbirlerini nasıl algılar? İnsanlar birbirlerine

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

DERS PROFİLİ. Kamu Maliyesi ECO321 Güz 5 3+0+0 3 6. Yrd. Doç. Dr. Sevinç Rende

DERS PROFİLİ. Kamu Maliyesi ECO321 Güz 5 3+0+0 3 6. Yrd. Doç. Dr. Sevinç Rende DERS PROFİLİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Kredi AKTS Kamu Maliyesi ECO321 Güz 5 3+0+0 3 6 Ön Koşul Yok Dersin Dili Ders Tipi Dersin Okutmanı Dersin Asistanı Dersin Amaçları Dersin

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : UYGULAMALI SAHA ARAŞTIRMALARI Ders No : 0020090028 Teorik : 2 Pratik : 2 Kredi : 4 ECTS : 6 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

Stratejik Pazarlama 7. Hafta. Doç. Dr. Hayrettin Zengin

Stratejik Pazarlama 7. Hafta. Doç. Dr. Hayrettin Zengin Stratejik Pazarlama 7. Hafta Doç. Dr. Hayrettin Zengin Pazar Fırsatları Ölçümü ve Pazar Çekiciliği Analizi Pazar fırsatı Mevcut ve gelecekteki olası değişimler sonucunda tüketicilerde ortaya çıkabilecek

Detaylı

Sayı: 2006-34 26 Mayıs 2006. Toplantı Tarihi: 25 Mayıs 2006

Sayı: 2006-34 26 Mayıs 2006. Toplantı Tarihi: 25 Mayıs 2006 Sayı: 2006-34 26 Mayıs 2006 PARA POLİTİKASI KURULU DEĞERLENDİRMELERİ ÖZETİ Toplantı Tarihi: 25 Mayıs 2006 1. Para Politikası Kurulu (Kurul), kararlarını enflasyonun orta vadeli hedeflerle uyumlu olmasını

Detaylı

7. Orta Vadeli Öngörüler

7. Orta Vadeli Öngörüler 7. Orta Vadeli Öngörüler Bu bölümde tahminlere temel oluşturan varsayımlar özetlenmekte, bu çerçevede üretilen orta vadeli enflasyon ve çıktı açığı tahminleri ile para politikası görünümü önümüzdeki üç

Detaylı

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ Kodu: KİT201 Adı: Kişilerarası İletişim Teorik + Uygulama: 2+0 AKTS:

Detaylı

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ DERS NOTU 06 IS/LM EĞRİLERİ VE BAZI ESNEKLİKLER PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ TOPLAM TALEP (AD) Bugünki dersin içeriği: 1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ... 1 2. LM EĞRİSİ VE PARA TALEBİNİN

Detaylı

MALİYE ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

MALİYE ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS MALİYE ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ 1. Yıl - GÜZ DÖNEMİ Doktora Uzmanlık Alanı MLY898 3 3 + 0 6 Bilimsel araştırmarda ve yayınlama süreçlerinde etik ilkeler. Tez yazım kuralları,

Detaylı

H1. GİRİŞ VE TEMEL KAVRAMLAR 1.1. Girişimcilik

H1. GİRİŞ VE TEMEL KAVRAMLAR 1.1. Girişimcilik H1. GİRİŞ VE TEMEL KAVRAMLAR 1.1. Girişimcilik 1. Girişimcilik nedir? a) Yaşanan çevrenin yarattığı fırsatları sezmek b) Sezgilerden düşler üretmek c) Düşleri projelere dönüştürmek d) Projeleri yaşama

Detaylı

KRİMİNOLOJİ Nisan 2015 Sosyal (Bağ) Kontrol Teorisi. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

KRİMİNOLOJİ Nisan 2015 Sosyal (Bağ) Kontrol Teorisi. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİ -2- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com 2 Nisan 2015 Sosyal (Bağ) Kontrol Teorisi İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ Teori Temel kavramlar Temel önermeler Ampirik geçerlilik

Detaylı

Maliye Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

Maliye Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri Maliye Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri MLY733 1 3 + 0 6 Araştırma yöntemlerindeki farklı anlayışları, yaygın olarak kullanılan araştırma

Detaylı

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ 1 İçerik Finansal Yönetim, Amaç ve İşlevleri Piyasalar, Yatırımlar ve Finansal Yönetim Arasındaki İlişkiler İşletmelerde Vekalet Sorunu (Asil

Detaylı

DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ

DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ Konusu Sürdürülebilir Yerel Kalkınma için Gençlerin Karar Mekanizmalarına Katılımı Araştırması Gerekçesi Bölgesel kalkınma ile ilgili çabaların sürdürülebilirliğinin sağlanması,

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ NÜN İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ İÇİN ÇİFT ANADAL-YANDAL MÜFREDATI

KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ NÜN İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ İÇİN ÇİFT ANADAL-YANDAL MÜFREDATI İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ TOPLANTI SAYISI:22 YÖNETİM KURULU KARARLARI TOPLANTI KARAR TARİHİ:10.08.2012 KARAR: 5- İşletme, Maliye İktisat, Uluslararası Ticaret ve Finansman ve İngilizce İşletme

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM ÖRGÜTSEL DAVRANIŞA GİRİŞ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM ÖRGÜTSEL DAVRANIŞA GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... v GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM ÖRGÜTSEL DAVRANIŞA GİRİŞ A- ÖRGÜTSEL DAVRANIŞIN YÖNETİMİ... 3 1. Örgütsel Davranışın Tanımı ve Amacı... 5 2. Örgütsel Davranışın Konusu... 6 3. Örgütsel

Detaylı

EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ

EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ 1990 sonrasında peş peşe gelen finansal krizler; bir yandan teorik alanda farklı açılımlara hız kazandırırken bir yandan da, küreselleşme süreci ile birlikte,

Detaylı

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Sorunlar ve Çözüm önerileri

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Sorunlar ve Çözüm önerileri Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Sorunlar ve Çözüm önerileri Bu rapor 17 Şubat 2016 tarihinde çoğu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu nda (RTÜK) görev yapmış olan veya medya ve iletişim alanında uzmanlığı

Detaylı

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler 9 Kasım 2010 Nobody s Unpredictable Çalışmanın Amacı 2010 Ipsos Türkiye de boşanma, ayrılık, ya da vefat nedeniyle ebeveynlerden birinin yokluğunun psikolojik ekonomik

Detaylı

ŞEFFAFLIK VE ETİK KÜLTÜRÜN GELİŞTİRİLMESİ

ŞEFFAFLIK VE ETİK KÜLTÜRÜN GELİŞTİRİLMESİ ŞEFFAFLIK VE ETİK KÜLTÜRÜN GELİŞTİRİLMESİ Doç.Dr. Uğur ÖMÜRGÖNÜLŞEN omur@hacettepe.edu.tr Hacettepe Universitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü 1 Şeffaflık Şeffaflık, en basit anlamıyla, devletin

Detaylı

G İ R İ Ş. SBÖ115 SOS. PSİ. - Prof.Dr. H. HARLAK

G İ R İ Ş. SBÖ115 SOS. PSİ. - Prof.Dr. H. HARLAK G İ R İ Ş 1 İnsanın duygu düşünce ve davranışları başka insanlardan nasıl etkilenir, onları nasıl etkiler? İnsanlar birbirlerini nasıl algılar? İnsanlar birbirlerine karşı niçin dostluk veya düşmanlık

Detaylı

GENÇLERİN GÖZÜYLE ETİK

GENÇLERİN GÖZÜYLE ETİK GENÇLERİN GÖZÜYLE ETİK İçindekiler Giriş...3 Araştırmanın Amacı...6 Metodoloji...6 Demografi...7 Araştırma Sonuçları...9 Etik Denilince Akla İlk Ahlak Geliyor... 10 Gençlere Göre Türkiye nin En Önemli

Detaylı

KOBİ EĞİTİMLERİ HALİM ALTINIŞIK GÜVENLİK-KİŞİSEL GELİŞİM-YÜZ OKUMA UZMANI

KOBİ EĞİTİMLERİ HALİM ALTINIŞIK GÜVENLİK-KİŞİSEL GELİŞİM-YÜZ OKUMA UZMANI KOBİ EĞİTİMLERİ HALİM ALTINIŞIK GÜVENLİK-KİŞİSEL GELİŞİM-YÜZ OKUMA UZMANI KOBİ EĞİTİMLERİ Yaşanan ekonomik gelişmeler sonrasında büyük işletmeler uyum sorunu yaşarken, küçük ve orta ölçekli işletmeler

Detaylı

SAF GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. RÜŞVET VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE POLİTİKASI

SAF GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. RÜŞVET VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE POLİTİKASI SAF GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. RÜŞVET VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE POLİTİKASI 1. Amaç: Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Politikasının (Politika) amacı SAF GYO A.Ş nin ( Şirket ) faaliyet gösterdiği sektörde

Detaylı

Ekon 321 Ders Notları 5- Politik Ekonomi POLİTİK EKONOMİ

Ekon 321 Ders Notları 5- Politik Ekonomi POLİTİK EKONOMİ POLİTİK EKONOMİ Birden fazla insanı ilgilendiren kararların alınma süreci bireysel kararlardan oldukça farklıdır. Kararlardan etkilenen insanlar karar alma sürecine dahil olmak isterler. Bireyler kendi

Detaylı

Yönetici adayı: Olayları, hayatı etkin mi?, verimli mi?, daha iyisi nasıl olur? diye değerlendiren kişi

Yönetici adayı: Olayları, hayatı etkin mi?, verimli mi?, daha iyisi nasıl olur? diye değerlendiren kişi İletişim-Grup Barış Baraz, 2012 Anadolu Üniversitesi Yönetici adayı: Olayları, hayatı etkin mi?, verimli mi?, daha iyisi nasıl olur? diye değerlendiren kişi İletişim-Yönetici Yöneticiler zamanlarının yüzde

Detaylı

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU A R A Ş. G Ö R. Z E Y N E P K I R I K K A L E L İ Gebelik dönemi fizyolojik olduğu kadar kalıcı psikolojik değişikliklere de neden olmaktadır. Anne karnında gelişen

Detaylı

Konu 2 Piyasa Kuvvetleri: Talep ve Arz

Konu 2 Piyasa Kuvvetleri: Talep ve Arz .. Konu 2 Piyasa Kuvvetleri: Talep ve Arz Hadi Yektaş Uluslararası Antalya Üniversitesi İşletme Tezsiz Yüksek Lisans Programı 1 / 157 Hadi Yektaş Piyasa Kuvvetleri: Talep ve Arz . İçerik.1.2 Talep Eğrisinin

Detaylı

8. DERS: IS/LM MODELİ

8. DERS: IS/LM MODELİ 8. DERS: IS/LM MODELİ 1 Mal Piyasası ve Para Piyasası...2 2. Faiz Oranı, Yatırım ve IS Eğrisi...2 A.IS eğrisi nin özellikleri:...3 B.Maliye Politikası IS Eğrisini Nasıl Kaydırır?...5 3. Para Piyasası ve

Detaylı

Araştırma Sorununun Tanımlanması Denence/Hipotez Kurma. BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan

Araştırma Sorununun Tanımlanması Denence/Hipotez Kurma. BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan Araştırma Sorununun Tanımlanması Denence/Hipotez Kurma BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan Ders İçeriği Konu seçme Konuyu daraltma Araştırma sorusu İyi ve kötü araştırma soruları Bağımlı/bağımsız

Detaylı

EK 1: MEMNUNİYET ANKETLERİ

EK 1: MEMNUNİYET ANKETLERİ EK 1: MEMNUNİYET ANKETLERİ A.Okul Çalışanları Memnuniyet Anketi ERZİNCAN/ÇAYIRLI 29 EKİM İLKOKULU OKUL ÇALIŞANLARI MEMNUNİYET ANKETİ Değerli Çalışanımız; Okulumuzun sizlere daha kaliteli hizmet verebilmesi

Detaylı

İnsan Kaynakları Yönetimi ve Uygulamaları. Prof.Dr.Kadir Ardıç Doç.Dr. Yasemin ÖZDEMİR

İnsan Kaynakları Yönetimi ve Uygulamaları. Prof.Dr.Kadir Ardıç Doç.Dr. Yasemin ÖZDEMİR İnsan Kaynakları Yönetimi ve Uygulamaları Prof.Dr.Kadir Ardıç Doç.Dr. Yasemin ÖZDEMİR Giriş İşletmelerin rakiplerinden tek farklı kaynağı insan dır. Günümüz dünyasının insan kaynağının profili İnsan Kaynakları

Detaylı

A FIELD STUDY ON TAX PERCEPTION: THE TAX PERCEPTION OF THE PEOPLE LIVING IN KIRKLARELI CITY

A FIELD STUDY ON TAX PERCEPTION: THE TAX PERCEPTION OF THE PEOPLE LIVING IN KIRKLARELI CITY VERGİ ALGISI ÜZERİNE BİR ALAN ARAŞTIRMASI: KIRKLARELİ İLİNDE YAŞAYAN İNSANLARIN VERGİ ALGISI Adil AKINCI Öğretim Görevlisi, Kırklareli Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu, adil.akinci@klu.edu.tr

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM YENİLİK / YENİLİKÇİLİK: KAVRAMSAL VE KURAMSAL ÇERÇEVE

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM YENİLİK / YENİLİKÇİLİK: KAVRAMSAL VE KURAMSAL ÇERÇEVE iv İÇİNDEKİLER ÖZET... ii ABSTRACT... iii İÇİNDEKİLER... iv ŞEKİLLER DİZİNİ... ix ÇİZELGELER DİZİNİ... x KISALTMALAR DİZİNİ... xii GİRİŞ GİRİŞ... 1 Çalışmanın Amacı... 6 Çalışmanın Önemi... 6 Çalışmanın

Detaylı

Güncel Liderlik Yaklaşımları: Hizmetkar ve Vizyoner Liderlik. Spor Bilimleri Anabilim Dalı

Güncel Liderlik Yaklaşımları: Hizmetkar ve Vizyoner Liderlik. Spor Bilimleri Anabilim Dalı Güncel Liderlik Yaklaşımları: Hizmetkar ve Vizyoner Liderlik Spor Bilimleri Anabilim Dalı Hizmetkar Liderlik Hizmetkâr liderlik, ekip üyelerine hizmet etmeyi, ihtiyaçlarını karşılamayı, gelişmelerini ve

Detaylı

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri İLTB 601 İletişim Çalışmalarında Anahtar Kavramlar Derste iletişim çalışmalarına

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Mali Hukuk Bilgisi Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Mali Hukuk Bilgisi Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Adalet Programı Mali Hukuk Bilgisi Dersleri ÜNİTE I KAMU EKONOMİSİ, KAMU MALİYESİ, MALİ HUKUK İhtiyaç-Gereksinim Kavramı-1 İhtiyaç: İnsana, tatmin edildiğinde

Detaylı

MIT OpenCourseWare http://ocw.mit.edu. 14.30 Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009

MIT OpenCourseWare http://ocw.mit.edu. 14.30 Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009 MIT OpenCourseWare http://ocw.mit.edu 14.30 Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009 Bu materyale atıfta bulunmak ve kullanım koşulları için http://ocw.mit.edu/terms sayfasını ziyaret ediniz.

Detaylı

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II ÇALIŞMA EKONOMİSİ II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ.

Detaylı

Doç. Dr. Tülin ŞENER

Doç. Dr. Tülin ŞENER Doç. Dr. Tülin ŞENER AHLAK GELİŞİMİ Bireyde var olan değerler sistemi, gelişimsel bir süreç içinde ortaya çıkmaktadır. Bu sürece AHLAK GELİŞİMİ denir. Toplumun kendinden beklenen fonksiyonları yerine getirebilmesi

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

BİLİŞİM SUÇLARIYLA MÜCADELEDE ÜNİVERSİTE VE EMNİYET İŞBİRLİĞİ: BİR EĞİTİM SÜRECİ

BİLİŞİM SUÇLARIYLA MÜCADELEDE ÜNİVERSİTE VE EMNİYET İŞBİRLİĞİ: BİR EĞİTİM SÜRECİ BİLİŞİM SUÇLARIYLA MÜCADELEDE ÜNİVERSİTE VE EMNİYET İŞBİRLİĞİ: BİR EĞİTİM SÜRECİ Öğr. Gör. Utku KÖSE Uşak Üniversitesi Bilgi İşlem Daire Başkanlığı Merkez / Uşak utku.kose@usak.edu.tr Öğr. Gör. Durmuş

Detaylı

DEMİRYOLU YAPIM VE İŞLETİM PERSONELİNİN KURUMA YÖNELİK AİDİYET VE İŞ MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRME RAPORU

DEMİRYOLU YAPIM VE İŞLETİM PERSONELİNİN KURUMA YÖNELİK AİDİYET VE İŞ MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRME RAPORU DEMİRYOLU YAPIM VE İŞLETİM PERSONELİNİN KURUMA YÖNELİK AİDİYET VE İŞ MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRME RAPORU Hazırlayanlar: Yrd. Doç. Dr. M. Deniz Giray Yrd. Doç. Dr. Duygu Güngör İzmir Üniversitesi Fen-Edebiyat

Detaylı

İnsan-Merkezli Hizmet Tasarımı. 21. yüzyılda mükemmel hizmet deneyimleri yaratmak

İnsan-Merkezli Hizmet Tasarımı. 21. yüzyılda mükemmel hizmet deneyimleri yaratmak İnsan-Merkezli Hizmet Tasarımı 21. yüzyılda mükemmel hizmet deneyimleri yaratmak Bana göre insani merkezli olmak, davranış ve anlayışın işbirliği içinde olduğu, insan yapımı her şeyin kullanıcıların kavradığı

Detaylı

İŞ TATMİNİ VE MOTİVASYON MİLLİ PRODÜKTİVİTE MERKEZİ

İŞ TATMİNİ VE MOTİVASYON MİLLİ PRODÜKTİVİTE MERKEZİ İŞ TATMİNİ VE MOTİVASYON Elif SANDAL ÖNAL Şirin Müge KAVUNCU MİLLİ PRODÜKTİVİTE MERKEZİ İŞ TATMİNİ (İş Doyumu) Elif SANDAL ÖNAL Sosyal Psikolog Milli Prodüktivite Merkezi Araştırma Bölüm Başkanlığı Uzmanı

Detaylı

OPTİMAL VERGİLEME ÖĞR. GÖR. AYNUR ARSLAN BURŞUK DERS 2

OPTİMAL VERGİLEME ÖĞR. GÖR. AYNUR ARSLAN BURŞUK DERS 2 OPTİMAL VERGİLEME ÖĞR. GÖR. AYNUR ARSLAN BURŞUK DERS 2 Optimal vergileme denildiğinde en iyi ve en uygun vergileme sistemi anlaşılmaktadır. Tarih boyunca böyle bir sistem aranmış ancak halen böyle bir

Detaylı

DERS PROFİLİ. Parasal İktisat ECO312 Bahar 6 3+0+0 3 6. Yrd. Doç. Dr. Bilgen Susanlı

DERS PROFİLİ. Parasal İktisat ECO312 Bahar 6 3+0+0 3 6. Yrd. Doç. Dr. Bilgen Susanlı DERS PROFİLİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Kredi AKTS Parasal İktisat ECO312 Bahar 6 3+0+0 3 6 Ön Koşul ECO202 (Makroekonomi) Dersin Dili Ders Tipi Dersin Okutmanı İngilizce Zorunlu

Detaylı

Yerinde Masaj ın İş Hayatına Etkileri İstanbul - 17.11.2008 Konulu Akademik Araştırma Sonuçları Sayfa 1/4

Yerinde Masaj ın İş Hayatına Etkileri İstanbul - 17.11.2008 Konulu Akademik Araştırma Sonuçları Sayfa 1/4 Önsöz Yerinde Masaj hizmetleri ile Türkiye deki iş hayatı kalitesini yükseltmek üzere çıktığımız yolda, bugüne kadarki tüm pazarlama faaliyetlerimizde Yerinde Masaj ın kurumlar tarafından çalışanlarına

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Önsöz... BİRİNCİ BÖLÜM TURİZM ENDÜSTRİSİ

İÇİNDEKİLER. Önsöz... BİRİNCİ BÖLÜM TURİZM ENDÜSTRİSİ İÇİNDEKİLER Önsöz... v BİRİNCİ BÖLÜM TURİZM ENDÜSTRİSİ 1. Turizm Endüstrisi... 1 1.1. Turizm Olayı ve Kavramı... 1 1.2. Turizm Endüstrisi Tanımı ve Temel Özellikleri... 5 1.3. Turizm Endüstrisinin Dünya

Detaylı

ODTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI ÖĞRENCİ - VELİ - OKUL SÖZLEŞMESİ

ODTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI ÖĞRENCİ - VELİ - OKUL SÖZLEŞMESİ ODTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI ÖĞRENCİ - VELİ - OKUL SÖZLEŞMESİ Okul - veli işbirliği, öğrenci başarısını artıran önemli unsurlardan biridir. Veli katılımının öncelikli amacı, okulun eğitim - öğretim faaliyetlerini

Detaylı

Yöneticiye Rapor Osman Şahin

Yöneticiye Rapor Osman Şahin Yöneticiye Rapor Osman Şahin Focus Styles 22-May-203'de Hazırlanmıştır Sayfa 2 2005-2009 Saville Consulting. Tüm hakları saklıdır. Bu Rapor Hakkında Bu Rapor, bir kişinin önemli çalışma alanlarındaki motivasyonlarını,

Detaylı

AMAÇ ve TANIM. Ödül sürecine katılımınız ile ülkemize insan kaynakları yönetimi alanında değerli kazanımlar sağlayabileceğiz.

AMAÇ ve TANIM. Ödül sürecine katılımınız ile ülkemize insan kaynakları yönetimi alanında değerli kazanımlar sağlayabileceğiz. AMAÇ ve TANIM PERYÖN, İnsan Yönetimi Ödülleri nin ana amacı, insan kaynakları yönetimi alanında yenilikçi/ yaratıcı ve başarılı uygulamaları tanımak, örnek teşkil eden nitelikteki çalışmaları sektöre kazandırmaktır.

Detaylı

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3 ÜNİTE:1 Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2 Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3 Türkiye de Aile Kurumu ve Nüşusla İlgili Sorunlar ÜNİTE:4 Türkiye de Eğitim Kurumu ve Sorunları

Detaylı

Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi

Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi Tuna USLU Gedik Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Programı Özel Gebze Doğa Hastanesi Sağlık Hizmetleri A.Ş.

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

Dersin Amacı: Bilimsel araştırmanın öneminin ifade edilmesi, hipotez yazımı ve kaynak tarama gibi uygulamaların öğretilmesi amaçlanmaktadır.

Dersin Amacı: Bilimsel araştırmanın öneminin ifade edilmesi, hipotez yazımı ve kaynak tarama gibi uygulamaların öğretilmesi amaçlanmaktadır. Dersin Adı: Araştırma Teknikleri Dersin Kodu: MLY210 Kredi/AKTS: 2 Kredi/4AKTS Dersin Amacı: Bilimsel araştırmanın öneminin ifade edilmesi, hipotez yazımı ve kaynak tarama gibi uygulamaların öğretilmesi

Detaylı

Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ücretlendirme Politikası

Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ücretlendirme Politikası Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ücretlendirme Politikası Bu politika, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. nin (Banka) faaliyetlerinin kapsamı ve yapısı ile stratejileri, uzun vadeli hedefleri ve risk yönetim yapısına

Detaylı

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI. 2012 Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI. 2012 Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI 2012 Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu OCAK 2013 1.1 Araştırmanın Amacı Araştırmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geliştirme

Detaylı

T.C. ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI 2014 YILI ÇALIŞAN MEMNUNİYET ANKET RAPORU

T.C. ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI 2014 YILI ÇALIŞAN MEMNUNİYET ANKET RAPORU T.C. ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI 2014 YILI ÇALIŞAN MEMNUNİYET ANKET RAPORU OCAK 2015 1.1. Araştırmanın Amacı Araştırmada, na bağlı olarak hizmet vermekte olan; 1. Bütçe ve

Detaylı