ODONTOJENİK KİSTLER BİTİRME TEZİ. Stj. Diş Hekimi Onur ÇİÇEK. Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr. Zuhal TUĞSEL

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ODONTOJENİK KİSTLER BİTİRME TEZİ. Stj. Diş Hekimi Onur ÇİÇEK. Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr. Zuhal TUĞSEL"

Transkript

1 T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ORAL DİAGNOZ VE RADYOLOJİ ANABİLİM DALI ODONTOJENİK KİSTLER BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Onur ÇİÇEK Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr. Zuhal TUĞSEL İZMİR-2015

2 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 1.GİRİŞ 2.GENEL BİLGİLER 2.1.KİSTİN TANIMI KİSTLERİN OLUŞUMU KİST SIVISININ ÖZELLİKLERİ VE İÇERİĞİ KİSTLERİN TANISI KİSTLERİN KLİNİK TANISI KİSTLERİN RADYOGRAFİK TANISI.4 3.KİSTLERİN SNIFLANDIRILMASI 3.1.ODONTOJENİK KİSTLER RADİKÜLER KİSTLER(APİKAL KİSTLER) KLİNİK ÖZELLİKLERİ ETİYOLOJİ VE PATOGENEZ HİSTOPATOLOJİ RADYOGRAFİ TEDAVİ VE PROGNOZ LATERAL PERİODONTAL KİSTLER KLİNİK ÖZELLİKLERİ ETİYOLOJİ VE PATOGENEZ HİSTOPATOLOJİ RADYOGRAFİ TEDAVİ VE PROGNOZ REZİDÜEL KİSTLER DENTİGERÖZ KİSTLER (FOLLİKÜLER KİSTLER)

3 KLİNİK ÖZELLİKLERİ ETİYOLOJİ VE PATOGENEZ HİSTOPATOLOJİ RADYOGRAFİ TEDAVİ VE PROGNOZ ODONTOJENİK KERATOKİSTİK TÜMÖR KLİNİK ÖZELLİKLER TEDAVİ VE PROGNOZ HİSTOPATOLOJİ RADYOGRAFİ TEDAVİ VE PROGNOZ GİNGİVAL KİSTLER KLİNİK ÖZELLİKLERİ ETİYOLOJİ VE PATOGENEZ HİSTOPATOLOJİ TEDAVİ VE PROGNOZ ERÜPSİYON KİSTLER KLİNİK ÖZELLİKLERİ ETİYOLOJİ VE PATOGENEZ HİSTOPATOLOJİ TEDAVİ VE PROGNOZ PRİMORDİAL KİSTLER KLİNİK ÖZELLİKLERİ RADYOGRAFİ HİSTOPATOLOJİSİ TEDAVİ VE PROGNOZ.22 4.KAYNAKLAR.23

4 ÖNSÖZ Bütün eğitim hayatım boyunca benden desteklerini esirgemeyen sevgili aileme teşekkürü bir borç bilirim. İZMİR-2015 Stj. Diş Hekimi Onur ÇİÇEK

5 1.GİRİŞ Kistler, merkezden çevreye genişleyerek büyüyen, epitel döşeli bağ dokusu ile çevrili, içinde sıvı ve yarı sıvı kıvamda bir materyal ile dolu patolojik yapılardır. Bu yüzden kistin şekli, küresel ve balon gibidir. Komşu anatomik yapılar sıklıkla, kistin oluşturduğu basınç altındadır ve komşu dişlerde kök rezorpsiyonu oluşturabilir. Dişlerle ilgili olan kistlere odontojenik, olmayanlara ise nonodontojenik kistler adı verilir. Çenelerde görülen şişliklerin en büyük kronik sebeplerindendirler. Vücudun diğer bölgeleri ile kıyaslandığında en sık çenelerde görülürler. Bunun sebebi epitel artıklarının en fazla çenelerde bulunmasıdır. Çenelerde bulunma sıklığı odontojenik kistlerde daha fazladır. (5, 7, 8, 9) Ayrıca kist olarak isimlendirilen ancak epitel olmadığı için yalancı kist(psödokist) olarak bilinen lezyonlarda vardır.(6,1)

6 Bu sayfaya kadar basılcak 2.GENEL BİLGİLER 2.1.KİSTİN TANIMI Kistler; kemikte ya da yumuşak dokuda yerleşim gösteren, içten epitelle, dıştan bağ dokusu ile çevrili patolojik boşluklar olarak tanımlanabilir. Boşluğun içinde sıvı ya da yarı katı yani püre kıvamında bir madde vardır. Kistler, merkezden perifere doğru genişleyerek büyüyen oluşumlardır ve bu büyüme yavaş gerçekleşir. Vücuttaki tüm lokalizasyonlar düşünüldüğünde çeneler kistlerin en fazla yerleştikleri bölgedir. Bunun sebebi, epitel artıklarının en fazla maxillo-facial bölgede bulunmasıdır. (1,2) 2.2.KİSTLERİN OLUŞUMU Kist gelişimi iki safhada gerçekleşir. Birinci safhada non- spesifik irritasyon dokuda metabolizma değişikliği yapıp epitelyum artıklarının proliferasyonuna yol açar. Bu irritasyon genellikle iltihapsaldır. Ancak şimdiye kadar travmatik nedenler ve henüz aydınlığa kavuşmamış endojen kaynaklar üzerinde de durulmuştur.(3) Kist gelişiminin ikinci safhasında kistin büyümesi incelenir. Kistlerin büyümesi kistin içerisindeki hidrostatik basıncın yükselmesiyle çevre kemiğin rezorbe olmasına bağlı olduğu gibi, aynı zamanda prostoglandinlerin stimule ettiği bone rezorbing factor ler ile de olmaktadır.(3) Odontojenik kistlerin gelişmesinde rol oynadığı kabul edilen epitelyum kaynakları şunlardır: 1- Diş jermi 2- İndirgenmiş mine epiteli 3- Malessez epitel artıkları 4- Dental lamina artıkları 5- Ağız epitelinin bazal tabakası (3,4) 2.3.KİST SIVISININ ÖZELLİKLERİ VE İÇERİĞİ

7 Kirli sarı renkte ve akıcı kıvamda ya da kahverengi püre kıvamında bir sıvıdır. Son çalışmalar kist sıvısının daha çok iltihabi eksuda olduğunu ve molekül ağırlığı fazla olan protein içerdiği göstermiştir. Kist sıvısının içinde bulunan diğer maddeler; kollesterol, parçalanmış eritrositler, iltihap hücreleri, epitel hücreleri, fibrin ve kist sıvısına metalik parlaklık veren kollesterin kristalleridir.(5). Bu içerik osmotik basınç açısından önemlidir. Çünkü osmotik gerilim ile elde edilen basınç, kist duvarının yarı geçirgen özelliği sonucu dışardan içeriye sıvı transferi olup birikmesi ile değil, kist içeriğinden kaynaklanmaktadır. 2.4.KİSTLERİN TANISI Kistlerin tanısında klinik ve radyografik bulgular birlikte değerlendirilmelidir.(2,5) KLİNİK BULGULAR Büyümeleri oldukça yavaştır. Büyümeleri sonucu komşu dokularda asimetrilere, deformasyonlara neden olabilirler. Çene kistleri hem vestibül hem de lingual tarafa doğru büyümekle beraber, çoğunlukla vestibül tarafa doğru büyürler. Bu büyüme nedeniyle özellikle büyük kistlerde intraoral ve/veya extraoral şişlikler gözlenebilir. Kemik içinde gelişen kistler zamanla üzerlerindeki kemiği inceltirler. Kemiğin inceldiği durumlarda parmakla baskıda kreptizasyon sesi, kemiğin tamamen rezorbsiyona uğradığı durumlarda ise fluktasyon hissi alınır. Kistler, komşu dişlerin köklerinde yer değişikliğine, dolayısıyla komşu dişlerde çapraşıklığa neden olabilirler. Kistlere komşu dişler vitalitelerini kaybedebilirler. Kistlerin önemli damar-sinir paketlerine baskısı sonucu ağrı ve parestezi gibi durumlar ortaya çıkabilir.

8 Büyük kistler çene kemiğinde zayıflamalara neden olarak patolojik (spontan) fraktürlere neden olabilirler. Kistler komşu dişlerin köklerinde rezorbsiyonlara neden olabilirler. Bu da dişlerin lükse olmasına sebep olur RADYOGRAFİK BULGULAR Kistler radyografide, düzgün ve keskin kenarlı, genellikle maksillada yuvarlak, mandibulada ise oval radyolüsent bir görünüm sergilerler. Bazen çevresinde radyoopak bir hale görülür.(5) Kist sıvılarının düzensiz ve iyi seçilemiyor olması enfeksiyona işarettir ve çevre kemikte devam eden rezorpsiyonu gösterir. Ufak ve orta büyüklükte kistlerde periapikal, okluzal, panoramik ve lateral grafilerden yararlanılabilir. Büyük kistlerde ise kisti üç boyutlu değerlendirmemize yardımcı olması açısından bilgisayarlı tomografiyi tercih ederiz. Yumuşak dokuda görülen kistlerde MRI kullanılabilir. Bazı kistler radyografik ve klinik bulgular dışında tanıda aspirasyon önemlidir. Aspirasyon(iğne biyopsisi) ile enjekte açık sarı renkte bir sıvı gelir. Bazı kistlerde ise enjektöre kan veya pü gelir.(5) 3.KİSTLERİN SINIFLANDIRILMASI Çene kemiklerinde yerleşen kistler orjin aldıkları epitele göre odontojenik ve nonodontojenik olarak ikiye ayrılır. 3.1.ODONTOJENİK KİSTLER

9 Radiküler kistler Lateral periodontal kistler Rezidüel kistler Dentigeröz kistler Primordiyal kistler Odontojenik keratokistik tümörler Gingival kistler Erüpsiyon kistleri RADİKÜLER KİSTLER KLİNİK ÖZELLİKLER Radiküler kistler çene kemiğinde görülen en yaygın kistlerdir. Bu kistler periodontal ligament içindeki küçük odontojenik epitel artıklarının Malessez artıkları) çoğalması ile meydana gelir(5) Radiküler kistler, majör klinik şişliklerin en büyük sebeplerindendir. Radiküler kistlerin 10 yaşına kadar nadir görüldüğü şeklinde yorum yapılmaktadır. Çünkü bu yaşlarda çürük ve devital dişin görülme olasılığı azdır. En sık rastlanılan yaş grubu dır. Erkeklerde görülme sıklığı kadınlara göre yaklaşık 3 te 2 fazladır. Çoğu kist maksillada lokalize olur. Mandibulaya göre 3 kat daha fazla görülür. Özellikle maksilla ön bölgede daha sonra sırası ile maksilla arka bölge ve mandibula ön bölgede görülür.(5,7,8 ) Bu kistler çoğunlukla asemptomatiktir. Çoğunlukla rutin radyografide rastlanılmaktadır. Kemik rezorpsiyonuna neden olurlar. Kistin teşhisi için dişin vital olup olmadığına bakılmalıdır. Eğer enfeksiyon varsa ağrılı şişlik ve hızla genişleyen kısmen enflamatuar ödem oluşur. Şişlik ilk başta bir kemikle çevrilidir. Daha sonra kemik azalır. Yumurta kabuğu kalınlığına geldiği zaman basınç ile çatlak hissi algılanabilir. Sonunda duvarın bir kısmı tamamen rezorbe olup yerinde yumuşak fluktuan bir şişlik bırakabilir. Mukozal membranın altında rengi mavimtırak olarak görülür. (5,7,8)

10 ETİYOLOJİ VE PATOGENEZ Periapikal kist, daha önceden var olan kronik enflame granülasyon dokusu odağının, kemik içinde devital dişin apeksinde lokalize periapikal granülomadan oluşmaktadır. Periapikal granüloma, nekrotik pulpa dokusunun yıkım ürünleri tarafından oluşturulmaktadır. Malessez epital artıklarının stimulasyonu inflame ürünlerin meydana gelmesinden sorumludur. Kist formasyonu epitelyal proliferayon sonucu oluşmakta, bu da inflamatuar stimulasyonun(nekrotik pulpa) çevre kemikten ayrı tutulmasına yardım etmektedir.(5) Hücre artıklarının yıkım ürünleri kist lümeni içinde protein konsantrasyonunu arttırır buda osmotik basıncın artışına neden olur. Bunun sonucunda sıvı bağ dokusundaki döşeyici epiteli geçerek lümene birleştirecek şekilde akar. Kist içerisindeki sıvı karışımı kistin dışarıya doğru büyümesine yardım eder. Osteoklastik kemik rezorpsiyonu oluşarak kist genişler. Enflamatuar hücrelerden ve lezyonun periferal bölümündeki hücrelerden kaynaklı diğer kemik rezorbe eden faktörler: prostoglandinler, interlökinler ve protein kistin daha fazla büyümesine izin verir.(5,7) HİSTOPATOLOJİSİ Bu kistler histolojik olarak, çok katlı non-keratinize squamoz epitel ile karakterizedir. Kist duvarında, lenfosit agregasyonu, kolesterol kristalleri, actinomyces, kolonileri, makrofajlar ve goblet hücreleri bulunabilir. Kiste hemen komşu olan dokular, liflerden fakir kollajen bağ dokusundan meydana gelmiştir RADYOGRAFİK BULGULAR Lezyonlar radyografik olarak uniloküler ( vakaların %53.6 sında) ya da multiloküler ( vakaların %46.4 ün de ) görüntü verirler. Lezyonun sınırları belirgindir ve lezyon sklerotik bir alan ile çevrilidir. Radyografide dişin apikalindeki radyolüsent alanın lamina duranın devamı halinde ince radyoopak bir çizgi ile çevrilidir. Fakat çok hızlı büyümekte olan radiküler kistlerde bazen bu radyoopak çizgi görülmeyebilir.(3)

11 TEDAVİ VE PROGNOZ Bir periapikal lezyon(kist/granüloma) başarılı bir şekilde ilgili devital dişin çekimi ve apikal bölgenin küretajı ile tedavi edilebilirler. Alternatif olarak apikoektomi(lezyonun direkt küretajı) ile ilgili olarak kök kanal dolgusu yapılabilir. Üçüncü olarak ve en çok tercih edilen, eğer lezyon granüloma ise enflamatuar stimulus(nekrotik pulpa) uzaklaştırılıp kök kanal dolgusunun yapılasıdır. Cerrahi tedavi (apikoektomi ve küretaj) inatçı lezyonlarda, bir kistin varlığı veya yetersiz kanal dolgusu yapılmış dişlerde tercih edilir (5,7,8,9) Devital diş çekildiği zaman fakat kist epitelyal tamamen çıkarılmadığında yıllar veya aylar sonra rezidüel kist gelişebilir. Rezidüel kist veya başlangıç periapikal kist yetersiz tedavi edilirse maksilla ve mandibulanın zayıflamasına ve belirgin kemik rezorpsiyonuna neden olabilir. Tam bir kemik tamiri periapikal veya rezidüel kistin yeterli tedavisi sonucu görülür.(4) LATERAL PERİODONTAL KİSTLER KLİNİK ÖZELLİKLERİ Lateral periodontal kist, sürmüş dişin yan tarafında kök yüzeyini içine alacak şekilde yani sürmüş dişlerin periodontal aralığında yer alacak

12 şekilde yerleşirler. Kist dental lamina artıklarından gelişir.(1). Etiyolojisinde süpernümere bir diş jermi (ki bu durumda diş vitaldir) ya da enfekte lateral pulpa kanalından kaynaklı enflamatuar bir lezyon(ki bu durumda diş vitaldir)düşünülebilir. Görülme sıklığı düşüktür.(%2) Kistin az görülen başka bir formu olan botyroid odontojenik kisti de 1973 yılında tanımlanmıştır ve lateral periodontal kistin multiloküler formuna verilen addır.(10) ETİYOLOJİ VE PATOGENEZ Bu kistlerin dental lamina artıklarının çoğalmasından kaynak aldığı düşünülmektedir. Patogenetik olarak yetişkinlerde görülen gingival kist ile bağlantılıdır. Daha önceden kemik içindeki dental lamina artıklarından oluştuğu tahmin ediliyordu; fakat daha sonra oral epitel ve periosteum (serre artıkları) arasındaki yumuşak dokudaki dental lamina artıklarından köken aldığı anlaşılmıştır. İkisi arasındaki benzerlik: benzer dağılımları, yüksek oranda dental lamina konsantrasyonu, benzer histolojileridir. İkisi arasındaki fark periapikal kistlerin Malessez epitel artıklarının çok miktarda yer aldığı dişlerin apikallerinde yaygın olmalarıdır.(5,8) HİSTOPATOLOJİ Histolojik olarak lateral periodontal kistin iç yüzeyi çok katlı yassı epitelle döşelidir. Hücre sitoplazmaları glikojenden zengindir. Bazen konnektif doku duvarında dental lamina artıkları bulunabilir. Botyroid tipinde ise glikojenden zengin hücre daha fazladır. İltihabi hücreler sekonder reaksiyon ürünüdür RADYOGRAFİ Lateral periodontal kist radyografik olarak kenarları düzgün, sınırları belirgin, sklerotik radyolüsent gölge halinde görülür. Bu bölge vital dişin kök yüzeyinin lateralindedir ve çapı genellikle 1 cm civarındadır. Botyroid

13 tip ise radyografide üzüm salkımını andırır ve multiloküler görüntüye sahiptir TEDAVİ VE PROGNOZ Gingival kist ve lateral periodontal kistlerin lokal eksizyonları genelde yeterlidir. Multiloküler çeşit olan botyroid odontojenik kistlerinin yüksek rekürrens potansiyeline sahip oldukları görülüyor. Bu yüzden multiloküler olanlar için uzun süreli takip öneriliyor.(4) REZİDÜEL KİSTLER Çenede bırakılmış, radiküler, primordial veya lateral kistin kemikte ekspansif büyüme göstermesi sonucu oluşur.

14 3.1.4 DENTİGERÖZ KİSTLER (FOLLİKÜLER KİSTLER) Dentigeröz ya da folliküler kistler odontojenik kistlerin ikinci en yaygın türü ve çene kemiği kistlerinin en yaygın gelişimsel olanlarıdır. Tanım olarak bir dentigeröz kist dişin servikal bölümünde yer alır (mine sement bileşimi) ve sürmemiş dişin kronunun tamamını kaplar (5,7) KLİNİK ÖZELLİKLER Dentigeröz kistler çoğunlukla gömük kalan üçüncü molar ve maksiller kaninlerde görülmektedir. Dentigeröz kistler erkeklerde kadınlardan 2 kat yaygın görülmektedir. Çocuklarda yaygın değildirler ve daha çok 20 ve 50 yaş arası görülürler.(5,7,8) Dentigeröz kist, odontojen kistlerin en sık görülen ikinci kistidir ve aynı zamanda çenelerde en sık görülen gelişimsel kisttir. Sürmemiş ya da kısmen sürmüş bir dişin kronu etrafında yer alan kistlerdir. Semptomun çoğunlukla görülmemesi ile birlikte, gecikmeli diş sürmesi en yaygın dentigeröz kist şekillenmesinin kanıtıdır. Etkilenmiş olan kortikal kemiğin şişmesine bağlı olarak kistin önemli boyutlara ulaşabilme yeteneği vardır. Radyografik olarak dentigeröz kist tam olarak tanımlanabilen uniloküler veya bazen multiloküler, sürmemiş dişin kronu ile ilişkili kortikal sınırlara sahip radyolüsensi olarak tanımlanabilir. Sürmemiş olan diş çoğunlukla yer değiştirmiştir. Mandibula içerisinde dentigeröz kist ile ilgili radyolüsensi üstte üçünü molar dişten ramusa doğru veya önde ve

15 altta mandibula korpusu boyunca uzanır. Maksillada dentigeröz kistler kanin bölgesini etkiler. Maksiller sinüs içine doğru veya orbita tabanına doğru genişleyebilirler. Sürmüş olan dişlerde köklerin rezorbsiyonu görülebilir.(5,7,8) Molar dişlerin bifurkasyonunda gelişen dentigeröz kistlerin bir çeşidi paradental kist ya da bukkal bifurkasyon kistidir. Bu kist ilk olarak yarı sürmüş mandibuler üçüncü molar dişlerin bukkal kök yüzeyi boyunca tanımlanmıştır, fakat sonra başka mandibuler dişlerin varlığı fark edilmiştir. Yarı sürmüş olduğu sanılan molar dişler sıklıkla tamamen sürmüş durumdadır. Radyografik olarak paradental kistler bukkal bifurkasyon bölgesinde tamamen çevrelenmiş olan radyolüsensiler olarak tanımlanır. Sıklıkla kronun okluzal radyografi ile görülebilecek bukkale doğru eğilmesi gerçekleşmektedir. Histolojik olarak paradental kistler sekonder enflamasyonlu veya sekonder enflamasyonsuz dentigeröz kistin duvarı ile aynıdır.(5) ETİYOLOJİ VE PATOGENEZ Dentigeröz kist mine organı artıklarından oluşmaktadır. Diğer kistlerde olduğu gibi dentigeröz kistin büyümesi epitelyal proliferasyon, bone resorbing faktör salınımı ve kist sıvısı basıncının artmasıyla ilişkilidir.(1) Bu kistin en yaygın belirtisi dişin geç sürmesiyle birlikte dental arkta dişim yokluğudur. Büyük boyutlara ulaşabilir ve yüzde asimetri yapabilir. Ancak büyük boyutlara nadir ulaşır. Bazen sekonder enfekte olabilir, ağrı şişlik belirgin hal alabilir.(1,11,12) Genellikle unilateral olarak görülürler. Bilateral dentigeröz kist nadir olarak görülür ve bu durum çoğunlukla bir sendroma eşlik eder. Bu sendromlar; mukopolisakkaridozis tip 6(marateauxlamy sendromu), gorlin goldz sendromu, cleidocranial displazi dir HİSTOPATOLOJİ Histopatolojik olarak inflamasyon yoksa ince birkaç sıralı nonkeratinize çok katlı yassı epitel bulunur. Kist duvarı gevşek fibrokonnektif dokudan oluşur. Bazen epitel silyalı olabilir. Bağ dokusu içinde sebaseöz hücreler ve kolesterol birikimi görülebilir.(4,13) epitelyum-

16 bağ dokusu birleşimi çoğunlukla düz olmasına rağmen sekonder inflamasyonun olduğu bazı olgularda epitelyal hiperplazi kaybedilmiş olabilir.(7,8) RADYOGRAFİ Kavite iyi bir şekilde dairesel olarak çevrelenmiştir. Unilokülerdir ve normal konumundan yer değiştirmiş dişin kronunu içerir. Bazen trabekülasyon veya kemik duvar sırtları sonucu pesudolokasyonlar görülebilir. Yavaş büyüyen dentigeröz kistlerin dış kenarları sklerotik olarak çevrelenmiş sınırlar ve iyi bir şekilde tanımlanmış korteks ile çevrilidir. Etkilenmiş diş en uzak noktaya kadar yer değiştirmiş olabilir. Örneğin 3.mandibular molar mandibulanın en altı sınırına kadar yer değiştirmiş olabilir. Kist uzun süre yerinde kalırsa nadiren kiste yakın diş rezorbe olabilir.(5,7) Bu nitelikler kolayca dentigeröz kisti radiküler kistten ayırt etmemizi sağlar. Bununla birlikte keratokist veya ameloblastoma da çoğunlukla dişin kronunu sarabilir ve ikisinden biri radyografide dentigeröz kist gibi görülebilir. Teşhiste son olarak histolojik inceleme ile karar verilir.(7) TEDAVİ VE PROGNOZ Dentigeröz kistlerde esas olan tedavi gömülü dişle birlikte kistin tamamen çıkartılması yani enükleasyondur. Ancak gömülü dişin sürebilmesi için kistin dışında başka bir sorun yoksa marsüpyalizasyon yapılır ve dişin üzeri açılır. Daha sonra gerekiyorsa diş ortodontik kuvvetlerle arktaki normal pozisyonuna getirilir. Geniş çaplı kistlerde enükleasyon komşu çevre dokulara zarar verecekse marsüpyalizasyon uygulanarak

17 dekompresyon sağlanır ve zamanla küçülen kist sonradan enükle edilir. Eğer enfeksiyondan şüpheleniliyorsa cerrahi operasyon öncesi antibiyotik tedavisiyle öncelikle antibiyotik tedavisiyle öncelikle enfeksiyon ortadan kaldırılmalıdır.(14,15) Dentigeröz kistlerde prognoz iyidir ve tamamen çıkarılmalarını takiben nüks görülmez ODONTOJENİK KERATOKİSTİK TÜMÖRLER Daha önceden odontojenik keratokist olarak (OKC) bilinen keratokistik odontojenik tümör (KCOT), nöroplastik doğasının daha iyi sürdürülebilmesi için yeni şeklini almıştır.(23).bu pek çok ayırt edici klinik ve histolojik özellikleri olan iyi huylu gelişen bir tümördür. Bunların arasında, bölgesel zarar verici davranış, yüksek nüks etme oranı ve nevoid bazal hücre karsinomu sendromu ya da gorlin sendromunda sürekli bulunma gibi bir ismi vardır. Keratokistik odontojenik tümörün dental laminadan meydana geldiğine inanılır ve tüm odontojenik kistlerin %4-12 sini oluşturmaktadır. Lezyon 2. Ve 3. Dekatlarda geniş bir alanda sivri bir uçla meydana gelir ve beyaz erkeklerde daha çok meydana gelmektedir.(24) Mandibulada maksilladan daha çok gerçekleşir. (tüm vakaların %65-83 ü) ve mandibulanın köşesinde yaklaşın 1.5 kat daha fazla oluşur.(23). Keratokistik odontojenik tümör genellikle intraosseoz bir lezyon olarak kabul edilse de, nadir periferik vakalarda kaydedilmiştir. Vakaların çoğunluğu köpek dişi- küçük azı dişi bölgesindeki dişeti ya da alveolar mukozada gerçekleşmektedir KLİNİK ÖZELLİKLER Keratokistik tümörler alveol kemik içinde, daha çok mandibula, üçüncü molar dişe yakın veya distalinde gelişirler. Erkeklerde kadınlardan

18 daha sık ve özellikle hayatın yirmilli, otuzlu ve ellili yaşlarda görülmektedir. OKT ün dış duvarında seconder kist oluşumları izlenebilir. OKT ün yüksek tekrarlama özelliği olasılıkla buna bağlıdır. Radyografik olarak folliküler kistten ayırt edilmesi kolay değildir. Eğer bir gömülü diş ile ilişkili ise diş kronu lümen içinde değil, kist boşluğunun kenarında yer alır. Buna ek olarak kistin tipik yuvarlak şekli izlenemez ve osteolizin şekli yumuşak hatlı ancak sıklıkla çok odalıdır. Birkaç milimetreden, yarım çeneyi tutan boyutlara kadar değişiklik gösterebilir. Bazı araştırmacılar keratokistik tümörlerin gelişimine, enzim aktivitesi ve prostoglandin üretimi veya komşu bağ dokusu içinde aktif büyüme ve çeşitli büyüme merkezinde epitelyal proliferasyonun neden olduğunu bildirmişlerdir. (Scharffetter ve ark.1989, Voorsmit 1990). Bu hipotezler yüksek tekrarlama oranının açıklanmasına yardımcı olur.(16) TEDAVİ VE PROGNOZ Tedavi seçiminde hasta yaşı, lezyonun büyüklüğü, lezyonun lokalizasyonu, lezyonun yumuşak doku içerip içermemesi, hastanın önceki tedavi hikâyesi ve lezyonun histolojik çeşitliliği büyük önem arz eder.(17,18) Cerrahi tedavi enükleasyon + küretaj ya da marsüpyalizasyon şeklindedir. OKT ün büyüklüğü ve nüks özelliği hekimi bazen marjinal ya da segmental rezeksiyona yönlendirir.(17). Kistin kapsülü frajil olduğundan yırtılmadan tek parça olarak çıkarılması her zaman mümkün değildir. Bu kistler sıklıkla geniş oldukları için tedavide aşamalı olarak gerçekleştirilmelidir. Histolojik inceleme ile desteklenmedikçe operasyon öncesi kesin tanı konulmadığından, ilk aşamada kist duvarından biopsi alınmalıdır. OKT özellikle oldukça yükse nüks oranları ve agresif olmaları ile bilinirler.(19). Nüksün sebebi cerrahi işlem sırasında epitel artığı bırakılması ya da çıkartılan OKT e hemen komşu alanda önceden kalmış epitel artığının sonradan harekete geçmesi olabilir. OKT nüksü önlemek için operasyon alanındaki artık epitelin tamamen temizlenmesi gerekir. Bunun için bir takım öneriler sunulmuştur. Bunlardan biri OKT enükle edildikten sonra

19 kemik duvarlarının frezlenmesidir. Bir diğeri carnoy solüsyonu ile kaviteyi yıkamaktır. Bir diğer öneri ise OKT içeriğinin boşaltılması ve dren yerleştirilmesi yani dekompresyon yapılmasıdır.(17). OKT kapsülünün bütünüyle çıkartılmayıp üzerinden pencere açılması şeklinde uygulanan marsüpyalizasyon büyük hacimli OKT lerin tedavisinde uygulanmaktadır. OKT lümenin kemik apozisyonuna bağlı olarak küçülmesi iyileşmenin göstergesidir. Nüks potansiyeli dışında keratokistik tümörlerin prognoz iyidir. Nüks oranları: sadece rezeksiyon yapılan olgularda %0, sadece enükleasyon yapılan olgularda %17-56,enükleasyonla kombine diğer tedavi şekillerinden (dekompresyon, marsüpyalizasyon, carnoy solüsyonu uygulamasıyla beraber periferal ostektomi, sıvı nitrojen krioterapisi ) % dir. Yüksek nüks oranları nedeniyle keratokistik tümöre sahip olgular 6 yıldan 10 yıla kadar düzenli olarak takip edilmelidir.(17) HİSTOPATOLOJİ Döşeyici epitel her zaman incedir. Genellikle 8 ile 10 arasında değişen hücre tabakası kalınlığındadır. Bazal tabaka, polarize, yoğun biçimde boyalı uniform kalınlıkta karakteristik bir duvar özelliği gösterir. Açıkça görülen epitelyal hücreler parakeratinizedir ve düzensiz veya oluklu profil oluştururlar. Ortokeratin içeren fokal bölgeler nadiren görülür. İlave histolojik özellik olarak bazen bağlantılı doku duvarında yeni gelişen bazal hücreler içerebilir ve mikrokist formasyonu görülebilir. Kistik tümör duvarındaki fibröz doku kompomenti çoğunlukla iltihabi hücre infiltirasyonu göstermez ve oldukça incedir. Epitelyal bağ dokusu yüzeyi karakteristik olarak düzdür ve epitel sırtı (rete peg) formasyonu içermez. Primordial kist olarak adlandırılan kistler (dişin yerinde olan kist) mikroskobik olarak incelendiklerinde OKT dürler. (5) RADYOGRAFİ Radyografik olarak OKT ler pürüzsüz, radyoopak sınırlı iyice çevrelenmiş radyolüsensiler olarak tarif edilir. Multilokalite sıklıkla büyük lezyonlarda vardır ve daha yaygın olarak büyük lezyonlarda görülmeye

20 meyillidir. Çoğunun uniloküler ve %40 kadarının sürmemiş diş kronuna yakın olduğu kaydedilmiştir. Maksiller lezyonların yaklaşık %30 u mandibuler lezyonların %50 si bukkal yayılım gösterir. Bazen mandibuler lingual genişleme de görülür.(5) TEDAVİ VE PROGNOZ Tedavi seçiminde hasta yaşı, lezyonun büyüklüğü, lezyonun lokalizasyonu, lezyonun yumuşak doku içermemesi, hastanın önceki tedavi hikâyesi ve lezyonun histolojik çeşitliliği büyük önem arz eder.(17,18) Periferal osseöz küretaj ve osteotomi ile beraber cerrahi eksizyon tedavi için öneriliyor. Yüksek rekürrens oranı bu agresif tedavi yaklaşımını haklı gösteriyor. Nüks olasılığını azaltmak içim enükleasyon kavite içinde kalabilecek epitel hücrelerini nekroze edecek maddelerin kullanılması da önerilmektedir. Çok büyük boyutlardaki OKT lerde enükleasyonu takiben, OKT lerin küçülmesine izin veren marsüpyalizasyon etkili bir tedavi olabilir.(3,13) En sık rezidiv görülme süresi 5 yıldır. Rezidiv olasılığı %5-62 arasındadır. Ancak sekiz yıl sonra dahi rezidiv olabildiği bildirilmiştir. Rezidivlerin yanısıra bu kistlerde neoplastik değişikliklere de rastlanabilir. Bu nedenle bu hastaların uzun süre takibi gerekmektedir. Prognoz iyidir. Nadiren bu zeminden yassı hücreli karsinoma gelişebilir.(3,13)

21 3.1.6.GİNGİVAL KİSTLER KLİNİK ÖZELLİKLERİ Yeni doğanda ve erişkinde olmak üzere 2 çeşidi vardır: Yetişkinlerin giingival kistleri; mandibular kanin dişleri kapatan bukkal gingivanın zararsız bir yumuşak doku kistidir. Karakteristik bir mikroskobik görüntüsü vardır. Cerrahi eksizyon ile tedavi edilirler. Yeni doğanların gingival kistleri yaygındır. Dişin bulunduğu yerin üstünde bulunan gingivanın üzerinde tekli veya ayrı multiple beyaz noktalar şeklinde görünürler. Ayrıca yeni doğanın dental lamina kistleri veya daha yaygın olarak epstein incileri olarak da adlandırılırlar ETİYOLOJİ VE PATOGENEZ Gingival kist lateral periodontal kistin yumuşak doku analoğu olduğu düşünülmektedir. Küçük sınırlı yuvarlak gingival şişme olarak görünür. Çoğu mandibuler kanin bölgesinde labial-bukkal gingivada lokalizedirler. Histolojileri lateral periodontal kistlerle neredeyse aynıdır. Eksizyon tedavi seçeneğidir; tekrarlanmalar nadirdir. Lezyonlar diş taşıyan gingivada beyaz noktalar olarak görünürler. Bu keratin içeren yumuşak doku kistleri zararsızdırlar; dişin sürmesi ile yok olurlar; tedavi gerektirmezler. Yeni doğanda görülen gingival kistler (epstein incileri) palatinal orta hatta odontojenik olmayan epitel tarafından gelişebilirler. Yeterince büyüdüğü zaman birkaç mm çapında kahverengi şişliğe dönüşürler. Birkaç ay içinde kendiliğinden iyileşirler.

22 HİSTOPATOLOJİSİ Yeni doğanın gingival kistinde histolojik olarak kist squamoz epitel tabakası ile çevrelenmiştir. Tedavi gerekli değildir; çünkü kist kendiliğinden hasta 3 aylık olmadan önce rüptüre olarak veya kendiliğinden kaybolur(5) TEDAVİ VE PROGNOZ Yeni doğanda görülen gingival kistler yaklaşık olarak 3 aylık bir zaman içerisinde kendiliğinden patlayıp kayboldukları için çoğu zaman farkedilmezler. Tedavisine gerek yoktur. Erişkinde görülen gingival kistlerde ise basit cerrahi eksizyon yapılır. Nüks nadirdir ERÜPSİYON KİSTLERİ KLİNİK ÖZELLİKLERİ Erüpsiyon kisti sürmekte olan bir dişi örten mukozanın içinde meydana gelen bir lezyondur(20). Geçmişte erüpsiyon kisti yumuşak dokuda meydana gelen bir dentigeröz kist olarak düşünülüyordu. Oysaki dentigeröz kist sürmemiş bir dişin kronunun etrafındaki kemik içinde gelişirken, erüpsiyon kisti dişin sürme sürecinde dişin sürmesini engelleyen kemiği örten yumuşak doku içinde meydana gelmektedir(21). Genellikle çocuklarda görülen erişkinde pek rastlanılmayan bir lezyondur. Ortalama görülme yaşı 7 dir. Premolarların önündeki dişler daha fazla etkilenmektedir. Sürmesi beklenen süt veya daimi diş üzerindeki dişetinde mavimsi, yarı saydam, tabandan yükselmiş. Sıkıştırılabilir yani yumuşak, yuvarlak, kubbemsi bir şekilde görülür. Renk değişikliğinin sebebi travmaya bağlı olarak kistin içinde meydana gelen kanamadır. Bu nedenledir ki erüpsiyon kisti

23 erüpsiyon hematomu da denilmektedir. Enfekte olmadıkları sürece ağrısızdırlar.(1) ETİYOLOJİ VE PATOGENEZ Erüpsiyon kisti sürmemiş dişin follikül boşluğuna sıvı birikimi sonucu oluşur. Bu boşluk artık mine epiteli tarafından kaplanır. Travma ile birlikte doku boşluğu içinde kanama görülebilir. Bu da erüpsiyon hematomu olarak adlandırılan oluşumu meydana getirir. Diş lezyon boyunca sürdüğü için tedavi gerekli değildir. Erüpsiyonu takiben, kist kendiliğinden komplikasyonsuz kaybolur(5). Kendiliğinden açılmayan olgularda basit bir eksizyon ile kistin üstüne pencere açılır ve bu işlem dişin sürmesi için yeterli olur.(1) HİSTOPATOLOJİSİ Tanı için nadiren patolojiye gönderilen bir antitedir. Kist boşluğu iki üç sıra kübik epitelle döşelidir. Genellikle kist içinde ve çevresinde enflamasyon vardır. Kanama görülebilir.(22) TEDAVİ VE PROGNOZ Tedaviye gerek yoktur. Kistin hekim tarafından açılması veya kendiliğinden rüptüre olması kist epitelinin ağza açılmasını sağlar. Dişin sürmesi ile kendiliğinden iyileşir.(3,4,13)

24 3.1.8.PRİMORDİAL KİSTLER KLİNİK ÖZELLİKLERİ Embiryolojik gelişimin erken zamanlarında meydana gelen kistlere primordial kistler denir. Dişin sert dokuları henüz kireçleşmeye başlamadan meydana gelirler. Bu sebepten dolayı çok benzedikleri periodontal kistlerden sert dokular ihtiva etmemeleri ile ayrılırlar. Buna mukabil residüel kistlerden ayırt edilmeleri güçtür RADYOGRAFİ Primordial kistler enderdirler, eğer röntgen filminde dişsiz bir bölgede kemik içerisinde yuvarlak bir radyolüsent saha görülür ve orada diş jermi teşekkül etmediği tespit edilirse primordial bir kist akla gelmelidir HİSTOPATOLOJİSİ Histolojik incelemelerde primordial kistlerin de dentigeröz ve periodontal kistlere benzedikleri tespit edilmiştir. İç tarafları değişik kalınlık gösteren çok katlı yassı epitel ile kaplıdır, bazen bu epitel hücreleri arasında ifraz hücrelerine (goblet hücreleri) rastlanır. Epitel ekseriya keratinize olma istidadındadır.(25) TEDAVİ VE PROGNOZ

25 Tedavisinde enükleasyon yöntemi uygulanır. Yetersiz girişimlerde rezidivler sıktır. 4.KAYNAKLAR 1. Yücetaş Ş.: sert ve yumuşak doku kistleri. GÜ Dişhek. Fak. Ağız ve Çevre Dokusu Hastalıkları kitabı, s.,2004, Ankara. 2. I.R.H.Kramer, Changing views on oral disease, Proc R. Soc. Med. 67 (1974) Ünür M, Onur Ö.D:Ağız Hastalıklarının Tanı ve Tedavisi. 2.ed. Quintessence, İstanbul. 2008, s Joseph A.R, James J.S, Richard C.K.J: Oral Pathology: Clinical Pathologiz Correlations. 5.ed. Linda Duncan, China. 2008, s Kişnişci R Ş, Tüz H H. : Ağız Cerrahisi Atlası, Plame Yayınları, s M. Shear, Cysts of the oral region, 2. Ed, Wright, Boston, 1983, s Cawson RA, Odell EW, Porter S: Cawson s Essentials of Oral Pathology and Oral Medicine. Churcill Livinstone Edinburg 7.ed 2002 ; s Türker M ve Yücetaş Ş: Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Özyurt Matbaacılık 3.baskı Ankara 2004; s Regezi JA, Sciubba JJ, Jordon RCK: Oral Pathology ( Clinical Pathologic Correlations). Saunders, 4. Ed. 2003; s Kahraman S, Çetiner S, Yücetaş Ş, Tokman B: Botyroid odontojenik kist: Bir olgu raporu. Türk Oral ve Maksillofasiyal Cerrahi Derneği 11. Uluslararası Bilimsel Kongresi, 4-8 Haziran 2003, Antalya. 11. William H. Crawford, Oral and Maksillofacial Pathology, Topic 10: Cyst and Odontogenic Neoplasms, 2007, s Jensen B, Rahbek O, Overgaard S, Soballe K. Platelet rich plasma and fresh frozen allograft as enhancement of implant fixation. An experimental study in dogs. J Orthop Res 2004; 22:653-8.

26 13. Günhan Ö : Oral ve Maksillofacial Patoloji. 1.ed. Atlas, Ankara s M.H.K.Motamedi, K.T. Talesh, Management of extensive dentigerous cyst, Br.Dent. J. 198(4)(2005) Martinez-Perez D, Varela- Morales M. Conservative treatment of dentigerous cysts in children: a report of 4 cases. J Oral Maksillofac Surg 2001; 59: Herman F. Sailer, Gion F. Pajarola, Ağız Cerrahisi Atlası, Palme Yayıncılık, Ankara 2004, s Blanas N, Freud B, Schwartz M, et al: Systematic review of the treatment and prognosis of the odontogenic keratocyct. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 90: 553, Williams TP: Surgical treatment of odontogenic keratocysts. Oral maxillofac clin North Am 3 :137, Chirapathomsakul D, Sastravaha P, Jansisyanout P. A rewiev of odontogenic keratocysts and the behavior of recurrences Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 2006;101(1): Seward MH. Eruption cyst: an analysis of its clinical features. J Oral Surg 1973: 31 : SHEAR M. Cysts of the Oral Region 2nd edn. London: Wright 1983: Oygür T: Ağız Patolojisi Ders Kitabı : Ağız Lezyonları ve Temel Patogenetik Mekanizmalar. 1.ed. Efil, Ankara. 2010, s L, Eveson JW, Reichart P, Sidransky Barnes D, editors. World health organization classification of tumours: pathology and genetics of head and neck tumours. Lyon: IARC Press; Thompson L, Goldblum J, editors. Head and neck pathology; a volume in the series foundations in diagnostic pathology. Philadelphia: Elsevier; Dr. Yılmaz Manisalı İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi. 26. Elizabeth A. Grasmuck Brenda L. Nelson: Keratocystic Odontogenic Tumor; Head and Neck Pathol (2010) 4:94 96

27

28 2.GENEL BİLGİLER 2.1.KİSTİN TANIMI Kistler; kemikte ya da yumuşak dokuda yerleşim gösteren, içten epitelle, dıştan bağ dokusu ile çevrili patolojik boşluklar olarak tanımlanabilir. Boşluğun içinde sıvı ya da yarı katı yani püre kıvamında bir madde vardır. Kistler, merkezden perifere doğru genişleyerek büyüyen oluşumlardır ve bu büyüme yavaş gerçekleşir. Vücuttaki tüm lokalizasyonlar düşünüldüğünde çeneler kistlerin en fazla yerleştikleri bölgedir. Bunun sebebi, epitel artıklarının en fazla maxillo-facial bölgede bulunmasıdır. (1,2) 2.2.KİSTLERİN OLUŞUMU Kist gelişimi iki safhada gerçekleşir. Birinci safhada non- spesifik irritasyon dokuda metabolizma değişikliği yapıp epitelyum artıklarının proliferasyonuna yol açar. Bu irritasyon genellikle iltihapsaldır. Ancak şimdiye kadar travmatik nedenler ve henüz aydınlığa kavuşmamış endojen kaynaklar üzerinde de durulmuştur.(3) Kist gelişiminin ikinci safhasında kistin büyümesi incelenir. Kistlerin büyümesi kistin içerisindeki hidrostatik basıncın yükselmesiyle çevre kemiğin rezorbe olmasına bağlı olduğu gibi, aynı zamanda prostoglandinlerin stimule ettiği bone rezorbing factor ler ile de olmaktadır.(3) Odontojenik kistlerin gelişmesinde rol oynadığı kabul edilen epitelyum kaynakları şunlardır: 1- Diş jermi 2- İndirgenmiş mine epiteli 3- Malessez epitel artıkları 4- Dental lamina artıkları 5- Ağız epitelinin bazal tabakası (3,4) 2.3.KİST SIVISININ ÖZELLİKLERİ VE İÇERİĞİ Kirli sarı renkte ve akıcı kıvamda ya da kahverengi püre kıvamında bir sıvıdır. Son çalışmalar kist sıvısının daha çok iltihabi eksuda olduğunu ve molekül 2

29 ağırlığı fazla olan protein içerdiği göstermiştir. Kist sıvısının içinde bulunan diğer maddeler; kollesterol, parçalanmış eritrositler, iltihap hücreleri, epitel hücreleri, fibrin ve kist sıvısına metalik parlaklık veren kollesterin kristalleridir.(5). Bu içerik osmotik basınç açısından önemlidir. Çünkü osmotik gerilim ile elde edilen basınç, kist duvarının yarı geçirgen özelliği sonucu dışardan içeriye sıvı transferi olup birikmesi ile değil, kist içeriğinden kaynaklanmaktadır. 2.4.KİSTLERİN TANISI Kistlerin tanısında klinik ve radyografik bulgular birlikte değerlendirilmelidir.(2,5) KLİNİK BULGULAR Büyümeleri oldukça yavaştır. Büyümeleri sonucu komşu dokularda asimetrilere, deformasyonlara neden olabilirler. Çene kistleri hem vestibül hem de lingual tarafa doğru büyümekle beraber, çoğunlukla vestibül tarafa doğru büyürler. Bu büyüme nedeniyle özellikle büyük kistlerde intraoral ve/veya extraoral şişlikler gözlenebilir. Kemik içinde gelişen kistler zamanla üzerlerindeki kemiği inceltirler. Kemiğin inceldiği durumlarda parmakla baskıda kreptizasyon sesi, kemiğin tamamen rezorbsiyona uğradığı durumlarda ise fluktasyon hissi alınır. Kistler, komşu dişlerin köklerinde yer değişikliğine, dolayısıyla komşu dişlerde çapraşıklığa neden olabilirler. Kistlere komşu dişler vitalitelerini kaybedebilirler. Kistlerin önemli damar-sinir paketlerine baskısı sonucu ağrı ve parestezi gibi durumlar ortaya çıkabilir. Büyük kistler çene kemiğinde zayıflamalara neden olarak patolojik (spontan) fraktürlere neden olabilirler. 3

30 Kistler komşu dişlerin köklerinde rezorbsiyonlara neden olabilirler. Bu da dişlerin lükse olmasına sebep olur RADYOGRAFİK BULGULAR Kistler radyografide, düzgün ve keskin kenarlı, genellikle maksillada yuvarlak, mandibulada ise oval radyolüsent bir görünüm sergilerler. Bazen çevresinde radyoopak bir hale görülür.(5) Kist sıvılarının düzensiz ve iyi seçilemiyor olması enfeksiyona işarettir ve çevre kemikte devam eden rezorpsiyonu gösterir. Ufak ve orta büyüklükte kistlerde periapikal, okluzal, panoramik ve lateral grafilerden yararlanılabilir. Büyük kistlerde ise kisti üç boyutlu değerlendirmemize yardımcı olması açısından bilgisayarlı tomografiyi tercih ederiz. Yumuşak dokuda görülen kistlerde MRI kullanılabilir. Bazı kistler radyografik ve klinik bulgular dışında tanıda aspirasyon önemlidir. Aspirasyon(iğne biyopsisi) ile enjekte açık sarı renkte bir sıvı gelir. Bazı kistlerde ise enjektöre kan veya pü gelir.(5) Şekil 1: kistlerin radyografideki görünümü 3.KİSTLERİN SINIFLANDIRILMASI Çene kemiklerinde yerleşen kistler orjin aldıkları epitele göre odontojenik ve nonodontojenik olarak ikiye ayrılır. 4

31 3.1.ODONTOJENİK KİSTLER Radiküler kistler Lateral periodontal kistler Rezidüel kistler Dentigeröz kistler Primordiyal kistler Odontojenik keratokistik tümörler Gingival kistler Erüpsiyon kistleri RADİKÜLER KİSTLER KLİNİK ÖZELLİKLER Radiküler kistler çene kemiğinde görülen en yaygın kistlerdir. Bu kistler periodontal ligament içindeki küçük odontojenik epitel artıklarının Malessez artıkları) çoğalması ile meydana gelir(5) Radiküler kistler, majör klinik şişliklerin en büyük sebeplerindendir. Radiküler kistlerin 10 yaşına kadar nadir görüldüğü şeklinde yorum yapılmaktadır. Çünkü bu yaşlarda çürük ve devital dişin görülme olasılığı azdır. En sık rastlanılan yaş grubu dır. Erkeklerde görülme sıklığı kadınlara göre yaklaşık 3 te 2 fazladır. Çoğu kist maksillada lokalize olur. Mandibulaya göre 3 kat daha fazla görülür. Özellikle maksilla ön bölgede daha sonra sırası ile maksilla arka bölge ve mandibula ön bölgede görülür.(5,7,8 ) Bu kistler çoğunlukla asemptomatiktir. Çoğunlukla rutin radyografide rastlanılmaktadır. Kemik rezorpsiyonuna neden olurlar. Kistin teşhisi için dişin vital olup olmadığına bakılmalıdır. Eğer enfeksiyon varsa ağrılı şişlik ve hızla genişleyen kısmen enflamatuar ödem oluşur. Şişlik ilk başta bir kemikle çevrilidir. Daha sonra kemik azalır. Yumurta kabuğu kalınlığına geldiği zaman basınç ile çatlak hissi algılanabilir. Sonunda duvarın bir kısmı tamamen rezorbe olup yerinde yumuşak fluktuan bir şişlik bırakabilir. Mukozal membranın altında rengi mavimtırak olarak görülür. (5,7,8) 5

32 ETİYOLOJİ VE PATOGENEZ Periapikal kist, daha önceden var olan kronik enflame granülasyon dokusu odağının, kemik içinde devital dişin apeksinde lokalize periapikal granülomadan oluşmaktadır. Periapikal granüloma, nekrotik pulpa dokusunun yıkım ürünleri tarafından oluşturulmaktadır. Malessez epital artıklarının stimulasyonu inflame ürünlerin meydana gelmesinden sorumludur. Kist formasyonu epitelyal proliferayon sonucu oluşmakta, bu da inflamatuar stimulasyonun(nekrotik pulpa) çevre kemikten ayrı tutulmasına yardım etmektedir.(5) Hücre artıklarının yıkım ürünleri kist lümeni içinde protein konsantrasyonunu arttırır buda osmotik basıncın artışına neden olur. Bunun sonucunda sıvı bağ dokusundaki döşeyici epiteli geçerek lümene birleştirecek şekilde akar. Kist içerisindeki sıvı karışımı kistin dışarıya doğru büyümesine yardım eder. Osteoklastik kemik rezorpsiyonu oluşarak kist genişler. Enflamatuar hücrelerden ve lezyonun periferal bölümündeki hücrelerden kaynaklı diğer kemik rezorbe eden faktörler: prostoglandinler, interlökinler ve protein kistin daha fazla büyümesine izin verir.(5,7) HİSTOPATOLOJİSİ Bu kistler histolojik olarak, çok katlı non-keratinize squamoz epitel ile karakterizedir. Kist duvarında, lenfosit agregasyonu, kolesterol kristalleri, actinomyces, kolonileri, makrofajlar ve goblet hücreleri bulunabilir. Kiste hemen komşu olan dokular, liflerden fakir kollajen bağ dokusundan meydana gelmiştir RADYOGRAFİK BULGULAR Lezyonlar radyografik olarak uniloküler ( vakaların %53.6 sında) ya da multiloküler ( vakaların %46.4 ün de ) görüntü verirler. Lezyonun sınırları belirgindir ve lezyon sklerotik bir alan ile çevrilidir. Radyografide dişin apikalindeki radyolüsent alanın lamina duranın devamı halinde ince 6

33 radyoopak bir çizgi ile çevrilidir. Fakat çok hızlı büyümekte olan radiküler kistlerde bazen bu radyoopak çizgi görülmeyebilir.(3) Şekil 2: Radiküler kist radyografik görünümü TEDAVİ VE PROGNOZ Bir periapikal lezyon(kist/granüloma) başarılı bir şekilde ilgili devital dişin çekimi ve apikal bölgenin küretajı ile tedavi edilebilirler. Alternatif olarak apikoektomi(lezyonun direkt küretajı) ile ilgili olarak kök kanal dolgusu yapılabilir. Üçüncü olarak ve en çok tercih edilen, eğer lezyon granüloma ise enflamatuar stimulus(nekrotik pulpa) uzaklaştırılıp kök kanal dolgusunun yapılasıdır. Cerrahi tedavi (apikoektomi ve küretaj) inatçı lezyonlarda, bir kistin varlığı veya yetersiz kanal dolgusu yapılmış dişlerde tercih edilir (5,7,8,9) Devital diş çekildiği zaman fakat kist epitelyal tamamen çıkarılmadığında yıllar veya aylar sonra rezidüel kist gelişebilir. Rezidüel kist veya başlangıç periapikal kist yetersiz tedavi edilirse maksilla ve mandibulanın zayıflamasına ve belirgin kemik rezorpsiyonuna neden olabilir. Tam bir kemik tamiri periapikal veya rezidüel kistin yeterli tedavisi sonucu görülür.(4) 7

34 3.1.2.LATERAL PERİODONTAL KİSTLER KLİNİK ÖZELLİKLERİ Lateral periodontal kist, sürmüş dişin yan tarafında kök yüzeyini içine alacak şekilde yani sürmüş dişlerin periodontal aralığında yer alacak şekilde yerleşirler. Kist dental lamina artıklarından gelişir.(1). Etiyolojisinde süpernümere bir diş jermi (ki bu durumda diş vitaldir) ya da enfekte lateral pulpa kanalından kaynaklı enflamatuar bir lezyon(ki bu durumda diş vitaldir)düşünülebilir. Görülme sıklığı düşüktür.(%2) Kistin az görülen başka bir formu olan botyroid odontojenik kisti de 1973 yılında tanımlanmıştır ve lateral periodontal kistin multiloküler formuna verilen addır.(10) ETİYOLOJİ VE PATOGENEZ Bu kistlerin dental lamina artıklarının çoğalmasından kaynak aldığı düşünülmektedir. Patogenetik olarak yetişkinlerde görülen gingival kist ile bağlantılıdır. Daha önceden kemik içindeki dental lamina artıklarından oluştuğu tahmin ediliyordu; fakat daha sonra oral epitel ve periosteum (serre artıkları) arasındaki yumuşak dokudaki dental lamina artıklarından köken aldığı anlaşılmıştır. İkisi arasındaki benzerlik: benzer dağılımları, yüksek oranda dental lamina konsantrasyonu, benzer histolojileridir. İkisi arasındaki fark periapikal kistlerin Malessez epitel artıklarının çok miktarda yer aldığı dişlerin apikallerinde yaygın olmalarıdır.(5,8) HİSTOPATOLOJİ Histolojik olarak lateral periodontal kistin iç yüzeyi çok katlı yassı epitelle döşelidir. Hücre sitoplazmaları glikojenden zengindir. Bazen 8

35 konnektif doku duvarında dental lamina artıkları bulunabilir. Botyroid tipinde ise glikojenden zengin hücre daha fazladır. İltihabi hücreler sekonder reaksiyon ürünüdür RADYOGRAFİ Lateral periodontal kist radyografik olarak kenarları düzgün, sınırları belirgin, sklerotik radyolüsent gölge halinde görülür. Bu bölge vital dişin kök yüzeyinin lateralindedir ve çapı genellikle 1 cm civarındadır. Botyroid tip ise radyografide üzüm salkımını andırır ve multiloküler görüntüye sahiptir. Şekil 3: Lateral periodontal kist radyografik görünümü TEDAVİ VE PROGNOZ Gingival kist ve lateral periodontal kistlerin lokal eksizyonları genelde yeterlidir. Multiloküler çeşit olan botyroid odontojenik kistlerinin yüksek rekürrens potansiyeline sahip oldukları görülüyor. Bu yüzden multiloküler olanlar için uzun süreli takip öneriliyor.(4) 9

36 3.1.3 REZİDÜEL KİSTLER Çenede bırakılmış, radiküler, primordial veya lateral kistin kemikte ekspansif büyüme göstermesi sonucu oluşur. Şekil 4: Rezidüel kist radyografik görünümü DENTİGERÖZ KİSTLER (FOLLİKÜLER KİSTLER) Dentigeröz ya da folliküler kistler odontojenik kistlerin ikinci en yaygın türü ve çene kemiği kistlerinin en yaygın gelişimsel olanlarıdır. Tanım olarak bir dentigeröz kist dişin servikal bölümünde yer alır (mine sement bileşimi) ve sürmemiş dişin kronunun tamamını kaplar (5,7) KLİNİK ÖZELLİKLER Dentigeröz kistler çoğunlukla gömük kalan üçüncü molar ve maksiller kaninlerde görülmektedir. Dentigeröz kistler erkeklerde kadınlardan 2 kat yaygın görülmektedir. Çocuklarda yaygın değildirler ve daha çok 20 ve 50 yaş arası görülürler.(5,7,8) 10

37 Dentigeröz kist, odontojen kistlerin en sık görülen ikinci kistidir ve aynı zamanda çenelerde en sık görülen gelişimsel kisttir. Sürmemiş ya da kısmen sürmüş bir dişin kronu etrafında yer alan kistlerdir. Semptomun çoğunlukla görülmemesi ile birlikte, gecikmeli diş sürmesi en yaygın dentigeröz kist şekillenmesinin kanıtıdır. Etkilenmiş olan kortikal kemiğin şişmesine bağlı olarak kistin önemli boyutlara ulaşabilme yeteneği vardır. Radyografik olarak dentigeröz kist tam olarak tanımlanabilen uniloküler veya bazen multiloküler, sürmemiş dişin kronu ile ilişkili kortikal sınırlara sahip radyolüsensi olarak tanımlanabilir. Sürmemiş olan diş çoğunlukla yer değiştirmiştir. Mandibula içerisinde dentigeröz kist ile ilgili radyolüsensi üstte üçünü molar dişten ramusa doğru veya önde ve altta mandibula korpusu boyunca uzanır. Maksillada dentigeröz kistler kanin bölgesini etkiler. Maksiller sinüs içine doğru veya orbita tabanına doğru genişleyebilirler. Sürmüş olan dişlerde köklerin rezorbsiyonu görülebilir.(5,7,8) Molar dişlerin bifurkasyonunda gelişen dentigeröz kistlerin bir çeşidi paradental kist ya da bukkal bifurkasyon kistidir. Bu kist ilk olarak yarı sürmüş mandibuler üçüncü molar dişlerin bukkal kök yüzeyi boyunca tanımlanmıştır, fakat sonra başka mandibuler dişlerin varlığı fark edilmiştir. Yarı sürmüş olduğu sanılan molar dişler sıklıkla tamamen sürmüş durumdadır. Radyografik olarak paradental kistler bukkal bifurkasyon bölgesinde tamamen çevrelenmiş olan radyolüsensiler olarak tanımlanır. Sıklıkla kronun okluzal radyografi ile görülebilecek bukkale doğru eğilmesi gerçekleşmektedir. Histolojik olarak paradental kistler sekonder enflamasyonlu veya sekonder enflamasyonsuz dentigeröz kistin duvarı ile aynıdır.(5) ETİYOLOJİ VE PATOGENEZ Dentigeröz kist mine organı artıklarından oluşmaktadır. Diğer kistlerde olduğu gibi dentigeröz kistin büyümesi epitelyal proliferasyon, bone resorbing faktör salınımı ve kist sıvısı basıncının artmasıyla ilişkilidir.(1) Bu kistin en yaygın belirtisi dişin geç sürmesiyle birlikte dental arkta dişim yokluğudur. Büyük boyutlara ulaşabilir ve yüzde asimetri yapabilir. Ancak 11

38 büyük boyutlara nadir ulaşır. Bazen sekonder enfekte olabilir, ağrı şişlik belirgin hal alabilir.(1,11,12) Genellikle unilateral olarak görülürler. Bilateral dentigeröz kist nadir olarak görülür ve bu durum çoğunlukla bir sendroma eşlik eder. Bu sendromlar; mukopolisakkaridozis tip 6(marateauxlamy sendromu), gorlin goldz sendromu, cleidocranial displazi dir HİSTOPATOLOJİ Histopatolojik olarak inflamasyon yoksa ince birkaç sıralı nonkeratinize çok katlı yassı epitel bulunur. Kist duvarı gevşek fibrokonnektif dokudan oluşur. Bazen epitel silyalı olabilir. Bağ dokusu içinde sebaseöz hücreler ve kolesterol birikimi görülebilir.(4,13) epitelyumbağ dokusu birleşimi çoğunlukla düz olmasına rağmen sekonder inflamasyonun olduğu bazı olgularda epitelyal hiperplazi kaybedilmiş olabilir.(7,8) RADYOGRAFİ Kavite iyi bir şekilde dairesel olarak çevrelenmiştir. Unilokülerdir ve normal konumundan yer değiştirmiş dişin kronunu içerir. Bazen trabekülasyon veya kemik duvar sırtları sonucu pesudolokasyonlar görülebilir. Yavaş büyüyen dentigeröz kistlerin dış kenarları sklerotik olarak çevrelenmiş sınırlar ve iyi bir şekilde tanımlanmış korteks ile çevrilidir. Etkilenmiş diş en uzak noktaya kadar yer değiştirmiş olabilir. Örneğin 3.mandibular molar mandibulanın en altı sınırına kadar yer değiştirmiş olabilir. Kist uzun süre yerinde kalırsa nadiren kiste yakın diş rezorbe olabilir.(5,7) Bu nitelikler kolayca dentigeröz kisti radiküler kistten ayırt etmemizi sağlar. Bununla birlikte keratokist veya ameloblastoma da çoğunlukla dişin kronunu sarabilir ve ikisinden biri radyografide dentigeröz kist gibi görülebilir. Teşhiste son olarak histolojik inceleme ile karar verilir.(7) 12

39 Şekil 5: Dentigeröz kist radyografik görünümü TEDAVİ VE PROGNOZ Dentigeröz kistlerde esas olan tedavi gömülü dişle birlikte kistin tamamen çıkartılması yani enükleasyondur. Ancak gömülü dişin sürebilmesi için kistin dışında başka bir sorun yoksa marsüpyalizasyon yapılır ve dişin üzeri açılır. Daha sonra gerekiyorsa diş ortodontik kuvvetlerle arktaki normal pozisyonuna getirilir. Geniş çaplı kistlerde enükleasyon komşu çevre dokulara zarar verecekse marsüpyalizasyon uygulanarak dekompresyon sağlanır ve zamanla küçülen kist sonradan enükle edilir. Eğer enfeksiyondan şüpheleniliyorsa cerrahi operasyon öncesi antibiyotik tedavisiyle öncelikle antibiyotik tedavisiyle öncelikle enfeksiyon ortadan kaldırılmalıdır.(14,15) Dentigeröz kistlerde prognoz iyidir ve tamamen çıkarılmalarını takiben nüks görülmez. 13

BAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT www.dentram.com

BAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT www.dentram.com BAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT www.dentram.com Yüzünüzü güldüren uzmanlık ve teknoloji DENTRAM Dentram Diş Tedavi Kliniği, 1994 yılında Bağdat Caddesi nde, Ortodonti Uzmanı Dr. Aylin Sezen Yalçın ve Çene

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu Endodonti Uzmanlık Eğitimi Çekirdek Eğitim Müfredatı 2011 Ankara 1 TUK Endodonti

Detaylı

Keratokistik Odontojenik Tümör: Panoramik, Tomografik ve Ultrasonografik Değerlendirme

Keratokistik Odontojenik Tümör: Panoramik, Tomografik ve Ultrasonografik Değerlendirme Olgu Sunumu EÜ Dişhek Fak Derg 2015; 36_1: 52-55 Keratokistik Odontojenik Tümör: Panoramik, Tomografik ve Ultrasonografik Değerlendirme Keratocystic Odontogenic Tumor: Panoramic, Tomographic and Ultrasonographic

Detaylı

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA 1. vaka S.P ERKEK 1982 DOĞUMLU YUTMA GÜÇLÜĞÜ ŞİKAYETİ MEVCUT DIŞ MERKEZDE YAPILAN ÖGD SONUCU SQUAMOZ HÜCRELİ CA TANISI ALMIŞ TEKRARLANAN

Detaylı

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü UYGULAMA VİDEOSU LİTERATÜR GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ SUPRATHEL Geçici Deri Eşdeğeri İle Yenilikçi Yanık ve Yara Tedavisi

Detaylı

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu antalya EAH Çalışmaya Katılan

Detaylı

Ödem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Ödem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Ödem, hiperemi, konjesyon Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 1 Hemodinamik bozukluklar Ödem Hiperemi / konjesyon Kanama (hemoraji) Trombüs / emboli İnfarktüs Şok 2 Hemodinamik bozukluklar Ödem 3 Ödem Tanım: İnterstisyel

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler:

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler: Mikro TESE Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Mikroskopik TESE ameliyatı genel, veya bolgesel anestezi altında yapılabilir. Skrotum (torba) orta hattan 4 cm lik bir kesi yapılırak testislere ulaşılır ve testisler

Detaylı

- Gözyaşı kanal tıkanıklığı her yaşta görülür mü?

- Gözyaşı kanal tıkanıklığı her yaşta görülür mü? - Gözyaşı kanal tıkanıklığı her yaşta görülür mü? Gözyaşı, göz kapaklarının iç kısmından başlayan ve burun yan duvarına komşu yerleşimli gözyaşı kesesinde sonlanan kanalcıklar ile gözyaşı kesesine taşınır.

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7 İÇİNDEKİLER 1 Projenin Amacı... 1 2 Giriş... 1 3 Yöntem... 1 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6 5 Kaynakça... 7 FARKLI ORTAMLARDA HANGİ RENK IŞIĞIN DAHA FAZLA SOĞURULDUĞUNUN ARAŞTIRILMASI Projenin Amacı : Atmosfer

Detaylı

ÇENELERDE GÖRÜLEN KİSTLERDE PROGNOZ VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi : Nurullah Düger. Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr.

ÇENELERDE GÖRÜLEN KİSTLERDE PROGNOZ VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi : Nurullah Düger. Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr. T.C Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Patoloji Birimi ÇENELERDE GÖRÜLEN KİSTLERDE PROGNOZ VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi : Nurullah Düger Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr. Taha

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com Giriş Yönetim alanında yaşanan değişim, süreç yönetimi anlayışını ön plana çıkarmıştır. Süreç yönetimi; insan ve madde kaynaklarını

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler Sayın hast, Hastalıkların teşhisi ve tedavisinde son on yılda çok büyük gelişmeler kaydedildi.

Detaylı

YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ

YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ Genel: Derz sözcüğü bir sistemi oluşturan parçaların birleştirildiği, yapıştırıldığı çizgi şeklindeki bölümleri tanımlar. Derzler dar ya da geniş, yatay ya

Detaylı

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA Dersin Amacı Bu dersin amacı, öğrencilerin; Öğretmenlik mesleği ile tanışmalarını, Öğretmenliğin özellikleri

Detaylı

5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ

5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ 5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ KONULAR 1. Kumanda Devreleri 2. Doğru Akım Motorları Kumanda Devreleri 3. Alternatif Akım Motorları Kumanda Devreleri GİRİŞ Otomatik kumanda devrelerinde motorun

Detaylı

KIRILMA MEKANİĞİ Prof.Dr. İrfan AY MALZEME KUSURLARI

KIRILMA MEKANİĞİ Prof.Dr. İrfan AY MALZEME KUSURLARI MALZEME KUSURLARI Deformasyonda Birinci Özelliğe Sahip Hatalar: A. Noktasal Hatalar: Kafes düzeninin çok küçük bölgelerindeki (1-2 atom boyutu) bozukluğa verilen addır. Bunlar ; 1. Boşluklar : Kafeslerde

Detaylı

ODONTOJENİK KİSTLER. T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Patoloji Birimi BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi Şirin ŞEN

ODONTOJENİK KİSTLER. T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Patoloji Birimi BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi Şirin ŞEN T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Patoloji Birimi ODONTOJENİK KİSTLER BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Şirin ŞEN Danışman Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taha ÜNAL İZMİR-2007 ÖNSÖZ Bütün eğitim hayatım süresince

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK GİRİŞ Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,

Detaylı

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ. ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ. ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ Amaç MADDE 1 - (1) Bu Yönergenin amacı, anadal lisans programlarını üstün başarıyla yürüten öğrencilerin, aynı zamanda ikinci

Detaylı

KALÇA VE ALT EKSTREMİTE KIRIK ÇIKIK VE BURKULMALARI Hazırlayan NESLİHAN GÖÇMEN

KALÇA VE ALT EKSTREMİTE KIRIK ÇIKIK VE BURKULMALARI Hazırlayan NESLİHAN GÖÇMEN KALÇA VE ALT EKSTREMİTE KIRIK ÇIKIK VE BURKULMALARI Hazırlayan NESLİHAN GÖÇMEN Kalça ve alt taraf kemiklerinin kırık, çıkık ve burkulmaları, üst taraf kemiklerinde olduğu gibi düşme, çarpma ya da trafik

Detaylı

ODONTOJENİK VE NON-ODONTOJENİK KİSTLER VE TEDAVİLERİ

ODONTOJENİK VE NON-ODONTOJENİK KİSTLER VE TEDAVİLERİ T. C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Hastalıkları Cerrahisi Anabilim Dalı ODONTOJENİK VE NON-ODONTOJENİK KİSTLER VE TEDAVİLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Murat Cihan SOLMAZ

Detaylı

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ Dr. Ayhan HELVACI Giriş Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda yapılan eğitim birçok disiplinlerden

Detaylı

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır.

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır. SOLUNUM SİSTEMİ Canlılar yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. İhtiyaç duyulan bu enerji besinlerden karşılanır. Hücre içerisinde besinlerden enerjinin üretilebilmesi için,

Detaylı

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! www.kenthospital.com Kent Hastanesi, hepimizden önce çocuklarımızın hastanesi! Çünkü, çocuklarımız, hepimizin geleceği! Kuruluşumuzdan bu yana

Detaylı

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi KBB Kliniği, Antalya

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi KBB Kliniği, Antalya Kocatepe Tıp Dergisi Kocatepe Medical Journal 13: 167-171/ Eylül 2012 OLGU SUNUMU Bilateral Maksiller Sinüsde Ektopik Diş İçeren Dentijeröz Kist: Olgu Sunumu Coexistence of Dentigerous Cysts and Ectopic

Detaylı

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ Savaş AYBERK, Bilge ALYÜZ*, Şenay ÇETİN Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar bilge.alyuz@kou.edu.tr, Tel: 262

Detaylı

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Gelişim psikolojisi, bireylerin yaşam boyunca geçirdiği bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal

Detaylı

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

Doç. Dr. Orhan YILMAZ Yazar Ad 151 Doç. Dr. Orhan YILMAZ İnsanda iletişimin en önemli araçlarından biri olan ses, kişinin duygusal yapısını yansıtan bir olaydır. Yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma konuşma

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi KİHG/İŞL-005 19.08.2009 07.08.2012 2 1/8 GÜNCELLEME BİLGİLERİ Güncelleme Tarihi Güncelleme No Açıklama 11.11.2009 1 Belge içeriğinde ve belge numarasında değişiklik yapılması 07.08.2012 2 Komite, başlık,

Detaylı

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET DOI= 10.17556/jef.54455 Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 Genişletilmiş Özet Giriş Son yıllarda

Detaylı

Şeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir?

Şeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir? Aile Hekimliği Sürekli Mesleki Gelişim Programı Hayatınız boyunca öngöremediğiniz ve hayat kalitenizi düşürecek pek çok sorun yaşayabilirsiniz. Şeker hastalığı(kısa olarak Diyabet diyebiliriz) ve obezite

Detaylı

DENEY 2. Şekil 1. Çalışma bölümünün şematik olarak görünümü

DENEY 2. Şekil 1. Çalışma bölümünün şematik olarak görünümü Deney-2 /5 DENEY 2 SĐLĐNDĐR ÜZERĐNE ETKĐ EDEN SÜRÜKLEME KUVVETĐNĐN BELĐRLENMESĐ AMAÇ Bu deneyin amacı, silindir üzerindeki statik basınç dağılımını, akışkan tarafından silindir üzerine uygulanan kuvveti

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

BALIK YAĞI MI BALIK MI? BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda

Detaylı

Ara Dönem Faaliyet Raporu MART 2014

Ara Dönem Faaliyet Raporu MART 2014 MART 2014 Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2014 31.03.2014 Bankanın Ticaret Ünvanı : TAIB YatırımBank A.Ş. Genel Müdürlük Adresi : Yüzbaşı Kaya Aldoğan Sokak Aksoy İş Merkezi No. 7 Kat 3 Zincirlikuyu,

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI TİSİNON 10 mg kapsül Ağızdan alınır. Her kapsül; Etkin madde: 10 mg nitisinon Yardımcı maddeler: Prejelatinize nişasta ve opak beyaz gövde / opak lacivert kapak No:3 sert jelatin kapsül

Detaylı

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; PROLAKTİNOMA Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; Prolaktinoma beyinde yer alan hipofiz bezinin prolaktin salgılayan tümörüdür. Kanserleşmez ancak hormonal dengeyi bozar. Prolaktin hormonu

Detaylı

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

ORALKİSTLER. T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi : ALPER AY

ORALKİSTLER. T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi : ALPER AY T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı ORALKİSTLER BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi : ALPER AY Danışman Öğretim Üyesi: Doç. Dr. YİĞİT ÖZER TİFTİKÇİOĞLU İZMİR-2015

Detaylı

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı Dünyada çavdar ve yulafın üretimi, buğday, pirinç, mısır ve arpa gibi diğer tahıl ürünlerine kıyasla son derece sınırlıdır. Yılda ortalama 14-15 milyon ton dolayında olan dünya

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ KORELASON VE REGRESON ANALİZİ rd. Doç. Dr. S. Kenan KÖSE İki ya da daha çok değişken arasında ilişki olup olmadığını, ilişki varsa yönünü ve gücünü inceleyen korelasyon analizi ile değişkenlerden birisi

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 i Bu sayıda; 2013 Cari Açık Verileri; 2013 Aralık Sanayi Üretimi; 2014 Ocak İşsizlik Ödemesi; S&P Görünüm Değişikliği kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

Tarifname DENTİN FORMASYONUNU TEŞVİK EDEN BİR KOMPOZİSYON

Tarifname DENTİN FORMASYONUNU TEŞVİK EDEN BİR KOMPOZİSYON 1 Tarifname DENTİN FORMASYONUNU TEŞVİK EDEN BİR KOMPOZİSYON Teknik Alan Buluş, dentin formasyonunu teşvik etmeye yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu 1 Günümüzde

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ JDF329 Fotogrametri I Ders Notu 2015-2016 Öğretim Yılı Güz Dönemi

Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ JDF329 Fotogrametri I Ders Notu 2015-2016 Öğretim Yılı Güz Dönemi FOTOGRAMETRİ I Fotogrametrik Temeller Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ JDF329 Fotogrametri I Ders Notu 2015-2016 Öğretim Yılı Güz Dönemi Tanımlar Metrik Kameralar Mercek Kusurları

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler 1.Temel Kavramlar Abaküs Nedir... 7 Abaküsün Tarihçesi... 9 Abaküsün Faydaları... 12 Abaküsü Tanıyalım... 13 Abaküste Rakamların Gösterili i... 18 Abaküste Parmak Hareketlerinin Gösterili i... 19 2. lemler

Detaylı

NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR

NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi TUĞLA Tanım Kil, killi toprak ile tuğla ve

Detaylı

KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ. Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde:

KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ. Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde: KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde: Her 1 gram merhemde 30 mg oksitetrasiklin e eşdeğer oksitetrasiklin hidroklorür ve 10.000 ünite polimiksin B ye eşdeğer

Detaylı

Mühendislikte Deneysel Metodlar I Dersi Deney Föyü

Mühendislikte Deneysel Metodlar I Dersi Deney Föyü Mühendislikte Deneysel Metodlar I Dersi Deney Föyü Uygulama Alanı Uygulama Alt Alanı Toplam Uygulama Uzunluğu (Saat) : Uygulamayı Yapacak Görevli: Yapılacağı Yer Kaynak Elektrot Kaynağı 4 Saat Yrd. Doç

Detaylı

TOBB ETÜ LİSANSÜSTÜ BURSLU ÖĞRENCİ YÖNERGESİ* (*)13.04.2011 Tarih ve S-2011-10 sayılı Senato oturumunun 4 nolu Kararı ile Kabul edilmiştir.

TOBB ETÜ LİSANSÜSTÜ BURSLU ÖĞRENCİ YÖNERGESİ* (*)13.04.2011 Tarih ve S-2011-10 sayılı Senato oturumunun 4 nolu Kararı ile Kabul edilmiştir. TOBB ETÜ LİSANSÜSTÜ BURSLU ÖĞRENCİ YÖNERGESİ* (*)13.04.2011 Tarih ve S-2011-10 sayılı Senato oturumunun 4 nolu Kararı ile Kabul edilmiştir. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak Amaç MADDE 1 - (1) Bu yönergenin

Detaylı

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI PVD Kaplama Kaplama yöntemleri kaplama malzemesinin bulunduğu fiziksel durum göz önüne alındığında; katı halden yapılan kaplamalar, çözeltiden yapılan kaplamalar, sıvı ya

Detaylı

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri

Detaylı

M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları S1: Erasmus kapsamında yapılan projelerle yarışamaya katılınabilir mi? C1: Erasmus kapsamında gidilen yurtdışı üniversitelerdeki

Detaylı

BİR SAYININ ÖZÜ VE DÖRT İŞLEM

BİR SAYININ ÖZÜ VE DÖRT İŞLEM ÖZEL EGE LİSESİ BİR SAYININ ÖZÜ VE DÖRT İŞLEM HAZIRLAYAN ÖĞRENCİ: Sıla Avar DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Gizem Günel İZMİR 2012 İÇİNDEKİLER 1. PROJENİN AMACI.. 3 2. GİRİŞ... 3 3. YÖNTEM. 3 4. ÖN BİLGİLER... 3 5.

Detaylı

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel Radyolüsent GörüntG ntü Veren Odontojenik TümörlerT Dr.Zuhal Tuğsel Ameloblastoma Odontojenik epitelden kökenli yavaş büyüyen, iyi huylu bir tümördür. Herhangi bir yaşta görülür, literatürde sözü edilen

Detaylı

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU Hazırlayan Sosyolog Kenan TURAN Veteriner Hekimi Volkan İSKENDER Ağustos-Eylül 2015 İÇİNDEKİLER Araştırma Konusu

Detaylı

En İyi Uygulamalar ve Kullanım Kılavuzu

En İyi Uygulamalar ve Kullanım Kılavuzu En İyi Uygulamalar ve Kullanım Kılavuzu Bu kılavuz, GBT En İyi Uygulamaları ve Kullanım Kılavuzu na bir tamamlayıcı kılavuz oluşturmak için tasarlanmıştır. Green Break Patlamasız Güvenlik Güç Kartuşlarının

Detaylı

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç: Madde 1. (1) Bu yönergenin amacı, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesinin önlisans, lisans ve lisansüstü

Detaylı

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI 1 BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI Ölçme sonuçları üzerinde yani amaçlanan özelliğe yönelik gözlemlerden elde edilen veriler üzerinde yapılacak istatistiksel işlemler genel

Detaylı

Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. J Dent Fac Atatürk Uni Cilt:22, Sayı: 2, Yıl: 2012, Sayfa: 138-142 ABSTRACT

Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. J Dent Fac Atatürk Uni Cilt:22, Sayı: 2, Yıl: 2012, Sayfa: 138-142 ABSTRACT Araştırma/ Research Article 38 VAKALIK SERİDE ÇENELERDEKİ KİSTLERİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ A RETROSPECTIVE EVALUATION OF THE JAW CYSTS IN 38 CASES Makale Kodu/Article code: 829 Makale Gönderilme

Detaylı

FOTOGRAMETRİK DEĞERLENDİRME - ÇİFT FOT. DEĞ. Analog ve Analitik Stereodeğerlendirme. Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ

FOTOGRAMETRİK DEĞERLENDİRME - ÇİFT FOT. DEĞ. Analog ve Analitik Stereodeğerlendirme. Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ FOTOGRAMETRİ II FOTOGRAMETRİK DEĞERLENDİRME - ÇİFT FOT. DEĞ. Analog ve Analitik Stereodeğerlendirme BEÜ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ GEOMATİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ JDF336 FOTOGRAMETRİ II DERSi NOTLARI http://geomatik.beun.edu.tr/marangoz/

Detaylı

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (2012) 287-291 287 KİTAP İNCELEMESİ Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri Editörler Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice

Detaylı

T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı ÇENE KİSTLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Yasin Erginler

T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı ÇENE KİSTLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Yasin Erginler T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı ÇENE KİSTLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Yasin Erginler Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Cüneyt Özek İZMİR

Detaylı

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR?

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR? Zeki Aslan YILDIZLAR NASIL OLUŞUR? Yıldız nedir sorusunu insanlık yüz binlerce belki de milyonlarca yıldır soruyordu? Fakat yıldızların fiziksel doğası ve yaşam çevrimleri ancak 1900 lü yıllardan sonra

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır.

KULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır. ESTRIOL Vajinal Krem, 1 mg Vajinal yolla veya haricen uygulanır. KULLANMA TALİMATI Etkin madde: 1 gramında 1 mg östriol bulunur. Yardımcı maddeler: Dekalinyum klorür, Parfüm yağı, Dokusat sodyum, Propilen

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KANUNU

YÜKSEKÖĞRETİM KANUNU YÜKSEKÖĞRETİM KANUNU Kanun Numarası : 2547 Kabul Tarihi : 4/11/1981 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 6/11/1981 Sayı : 17506 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 3 * * * Bu Kanunun yürürlükte

Detaylı

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Bu araştırmada Fen Bilgisi sorularını anlama düzeyinizi belirlemek amaçlanmıştır. Bunun için hazırlanmış bu testte SBS de sorulmuş bazı sorular

Detaylı

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 1 OCAK- 31 ARALIK 2015 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ Halka arz tarihi: 04/12/2003 YATIRIM

Detaylı

29 Ocak 2015 Senato Sayı : 123 YÖNERGE

29 Ocak 2015 Senato Sayı : 123 YÖNERGE 29 Ocak 2015 Senato Sayı : 123 YÖNERGE GÜMÜġHANE ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM KOMĠSYONU YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak Amaç MADDE 1- (1) Bu yönergenin amacı, Eğitim Komisyonu nun yetki ve sorumluluklarına

Detaylı

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER Dünyada üretilen krom cevherinin % 90 ının metalurji sanayinde ferrokrom üretiminde, üretilen ferrokromun da yaklaşık % 90 ının paslanmaz çelik sektöründe

Detaylı

ALÇI DEKORASYON VE KARTONPİYER

ALÇI DEKORASYON VE KARTONPİYER ALÇI DEKORASYON VE KARTONPİYER Aşağıdaki soruları dikkatlice okuyunuz ve doğru seçeneği işaretleyiniz. 1. Aşağıdakilerden hangisi alçı dekorasyon ve kartonpiyer yapma araçlarından biri değildir? A) Mala

Detaylı

Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği. Polimer Malzemeler. Polikarbonat (PC) www.sakarya.edu.tr

Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği. Polimer Malzemeler. Polikarbonat (PC) www.sakarya.edu.tr Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Polimer Malzemeler Polikarbonat (PC) Polikarbonatlar, termoplastiklerin özel bir grubudur. İşlenmesi, kalıplanması ve ısıl olarak şekillendirilmesi

Detaylı

ÇENELERDE GÖRÜLEN KİSTİK LEZYONLAR VE TEDAVİLERİ

ÇENELERDE GÖRÜLEN KİSTİK LEZYONLAR VE TEDAVİLERİ T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız, Diş,Çene Hastalıkları Ve Cerrahisi Anabilim Dalı ÇENELERDE GÖRÜLEN KİSTİK LEZYONLAR VE TEDAVİLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Rüyan GENÇ Danışman Öğretim

Detaylı

DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ. SAYISAL BÖLÜM SAYISAL-2 TESTİ

DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ A OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ. SAYISAL BÖLÜM SAYISAL-2 TESTİ ALES İlkbahar 007 SAY DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ. SAYISAL BÖLÜM SAYISAL- TESTİ Sınavın bu testinden alacağınız standart puan, Sayısal Ağırlıklı

Detaylı

GENEL YARARLAR. Hızlı ve etkin yara iyileştirme Negatif Basınçlı Yara Terapisi

GENEL YARARLAR. Hızlı ve etkin yara iyileştirme Negatif Basınçlı Yara Terapisi GENEL YARARLAR Hızlı ve etkin yara iyileştirme Negatif Basınçlı Yara Terapisi Yara bakımında hangi zorluklar ile karşılaşıyorsunuz? Sağlık profesyonelleri ve KCI daima yaraları daha hızlı ve daha etkin

Detaylı

3- Kayan Filament Teorisi

3- Kayan Filament Teorisi 3- Kayan Filament Teorisi Madde 1. Giriş Bir kas hücresi kasıldığı zaman, ince filamentler kalınların üzerinden kayar ve sarkomer kısalır. Madde 2. Amaçlar İnce ve kalın filamentlerin moleküler yapı ve

Detaylı

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının bağlantıları kontrol edilir. Güz ve Bahar dönemindeki

Detaylı

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması 23 Aralık 2008 Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması Son günlerde akaryakıt fiyatları ile ilgili olarak kamuoyunda bir bilgi kirliliği gözlemlenmekte olup, bu durum Sektörü ve Şirketimizi itham altında

Detaylı

SR Ek 4 Değerlendirme Komitesi Tayini. Bölüm C: Diğer Bilgiler

SR Ek 4 Değerlendirme Komitesi Tayini. Bölüm C: Diğer Bilgiler SR Ek 4 Değerlendirme Komitesi Tayini Bölüm C: Diğer Bilgiler SR Ek 4 Değerlendirme Komitesi Tayini İdari Uygunluk Değerlendirme Tablosu Teklif No: Adı: Yeni Ürün ile İhracat ve Kapasitenin

Detaylı

Dr. Erdener ILDIZ Yönetim Kurulu Başkanı ILDIZ DONATIM SAN. ve TİC. A.Ş.

Dr. Erdener ILDIZ Yönetim Kurulu Başkanı ILDIZ DONATIM SAN. ve TİC. A.Ş. UÇAK SIĞINAKLARININ DIŞ KABUĞUNU EPDM SU YALITICISI İLE KAPLARKEN KABUK ÜZERİNDE MEYDANA GELEN RÜZGAR YÜKLERİVE BU YÜKLERE KARŞI ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN İNCELENMESİ Dr. Erdener ILDIZ Yönetim Kurulu

Detaylı

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU 2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU I- 2008 Mali Yılı Bütçe Sonuçları: Mali Disiplin Sağlandı mı? Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan 2008 mali yılı geçici bütçe uygulama sonuçlarına

Detaylı

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız 1 2 TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız Tunç Tort a ve kütüphane sorumlusu Tansu Hanım

Detaylı

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ Deneyde dolu alan tarama dönüşümünün nasıl yapıldığı anlatılacaktır. Dolu alan tarama

Detaylı

DEVLET KATKI SİSTEMİ Devlet katkısı nedir? Devlet katkısı başlangıç tarihi nedir? Devlet katkısından kimler faydalanabilir?

DEVLET KATKI SİSTEMİ Devlet katkısı nedir? Devlet katkısı başlangıç tarihi nedir? Devlet katkısından kimler faydalanabilir? DEVLET KATKI SİSTEMİ Devlet katkısı nedir? Katılımcı tarafından ödenen katkı paylarının %25 i oranında devlet tarafından katılımcının emeklilik hesabına ödenen tutardır. Devlet katkısı başlangıç tarihi

Detaylı

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır. Yazıyı PDF Yapan : Seyhan Tekelioğlu seyhan@hotmail.com http://www.seyhan.biz Topolojiler Her bilgisayar ağı verinin sistemler arasında gelip gitmesini sağlayacak bir yola ihtiyaç duyar. Aradaki bu yol

Detaylı

SÜRNÜMERER MOLAR DİŞLERLE İLİŞKİLİ OLARAK RETROSPEKTİF BİR ÇALIŞMA

SÜRNÜMERER MOLAR DİŞLERLE İLİŞKİLİ OLARAK RETROSPEKTİF BİR ÇALIŞMA A.Ü. Diş Hek. Fak. Derg. 37(2) 77-82, 2010 SÜRNÜMERER MOLAR DİŞLERLE İLİŞKİLİ OLARAK RETROSPEKTİF BİR ÇALIŞMA A Retrospective Study of Supernumerary Molar Teeth Çağrı BARDAK * Bengi ÖZTAŞ ** Nihat AKBULUT

Detaylı

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır. SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması

Detaylı

2. Kapsam: Bu prosedür erişkin ve çocuk hastanın yoğun bakım ünitesine kabul edilmesinden taburcu edilmesine kadar yürütülen işlemleri kapsar.

2. Kapsam: Bu prosedür erişkin ve çocuk hastanın yoğun bakım ünitesine kabul edilmesinden taburcu edilmesine kadar yürütülen işlemleri kapsar. 1 / 5 1. Amaç: Bu prosedür, UÜ-SK da yaşam desteğine gerek duyan ve komadaki erişkin ve çocuk hastalara sunulacak yoğun bakım hizmetlerinin eşit, standart ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamayı amaçlamaktadır.

Detaylı

INSURAL* ATL ALUMİNYUM VE ÇİNKO İÇİN YALITKAN POTA ASTARLARI. Kolay astarlama. Yüksek enerji tasarrufu. Yüksek mekanik mukavemet

INSURAL* ATL ALUMİNYUM VE ÇİNKO İÇİN YALITKAN POTA ASTARLARI. Kolay astarlama. Yüksek enerji tasarrufu. Yüksek mekanik mukavemet BOYA FİLTRASYON BESLEYİCİ SİSTEMLERİ OCAK VE POTA ASTARLARI METALURJIK VE DÖKÜM KONTROL SISTEMLERI REÇİNELER POTALAR INSURAL* ATL ALUMİNYUM VE ÇİNKO İÇİN YALITKAN POTA ASTARLARI Kolay astarlama Yüksek

Detaylı

DENETİM VE SİVİL TOPLUM: KORE DENEYİMİ

DENETİM VE SİVİL TOPLUM: KORE DENEYİMİ Sayıştay Denetçisi DENETİM VE SİVİL TOPLUM: KORE DENEYİMİ Çev.: Musa KAYRAK Demokrasinin gelişimi ile birlikte, vatandaşların devlet yönetiminden haberdar olma düzeyleri artmış ve vatandaşlar, vergi verenler

Detaylı

HAVA KİRLİLİĞİ VE ÇOCUKLARDA SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Dr. Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

HAVA KİRLİLİĞİ VE ÇOCUKLARDA SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Dr. Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı HAVA KİRLİLİĞİ VE ÇOCUKLARDA SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI Dr. Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Hava kirliliğinin kaynakları Solunum yolu enfeksiyonları ile ilişkili

Detaylı

İŞLETMENİN TANIMI 30.9.2015

İŞLETMENİN TANIMI 30.9.2015 Öğr.Gör.Mehmet KÖRPİ İŞLETMENİN TANIMI Sonsuz olarak ifade edilen insan ihtiyaçlarını karşılayacak malları ve hizmetleri üretmek üzere faaliyette bulunan iktisadi birimler işletme olarak adlandırılmaktadır.

Detaylı