I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri YENİDOĞAN SEPSİSİNDE SOLUBLE ÜROKİNAZ PLAZMİNOJEN AKTİVATÖR RESEPTÖR (supar) DÜZEYLERİNİN İNCELEMESİ S
|
|
- Iskender Avni
- 7 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 EK-11 ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU YENİDOĞAN SEPSİSİNDE SOLUBLE ÜROKİNAZ PLAZMİNOJEN AKTİVATÖR RESEPTÖR (supar) DÜZEYLERİNİN İNCELEMESİ Proje Yürütücüsü: Prof. Dr. Saadet Arsan Yardımcı Araştırmacılar: Uzm. Dr. Emel Okulu, Uzm. Dr. İlke Mungan Akın, Prof. Dr. Tomris Türmen, Prof. Dr. Begüm Atasay, Uzm. Dr. Haluk Güriz, Biy. Refik Gökdemir Proje Numarası: 10B Başlama Tarihi: Bitiş Tarihi: Rapor Tarihi: Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Ankara
2 I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri YENİDOĞAN SEPSİSİNDE SOLUBLE ÜROKİNAZ PLAZMİNOJEN AKTİVATÖR RESEPTÖR (supar) DÜZEYLERİNİN İNCELEMESİ Sepsis, yenidoğanda önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir. Başlangıçta bulgular silik olmakla birlikte, klinik seyir hızla kötüleşebilmekte ve saatler içinde ölüme neden olabilmektedir, bu nedenle yenidoğan sepsisinde hızlı ve doğru tanı koymak önem taşımaktadır. Günümüzde sepsisin erken saptanmasında tek başına yeterli bir gösterge bulunmamaktadır. Sepsiste inflamatuar yolların daha iyi anlaşılması ve tanısal teknolojideki hızlı gelişmeler ile pek çok infeksiyon göstergesi araştırılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, geç neonatal sepsis düşünülen bebeklerde, tanı esnasında, klinik izlem sırasında ve tedavi bitiminde serum supar düzeylerinin çalışılması, diğer laboratuar testleri ile karşılaştırıldığında serum supar düzeylerinin katkısının incelenmesidir. Çalışma, prospektif kohort bir çalışmadır. Geç neonatal sepsis tanısı alan bebeklerde tanı anında, 72.saat ve tedavi bitiminde serum supar düzeyleri değerlendirildi. Serum supar düzeyleri diğer laboratuvar parametreleri ile karşılaştırıldı. Çalışmaya toplam 73 bebek alındı (geç neonatal sepsisli 46 bebek, kontrol grubunda 27 bebek). Çalışma grubunu oluşturan bebekler Gitto ve arkadaşlarının tanımladığı kriterlere göre dört gruba ayrıldı; grup 1 (yüksek olasılıkla sepsis), grup 2 (sepsis olasılığı), grup 3 (muhtemel sepsis), grup 4 (sepsis yok, kontrol grubu). Hasta grubunu grup 1, 2 ve 3, kontrol grubunu ise bulgu ve laboratuar olarak sepsisi olmayan prematürite, sarılık, hipoglisemi gibi nedenlerle yatırılan bebekler oluşturdu. Hasta grubunun ortalama gebelik haftaları ve doğum ağırlıkları kontrol grubuna göre daha düşüktü. Hasta grubunun tanı anındaki serum supar düzeyleri ile kontrol grubunun serum supar düzeyleri arasında fark yoktu. Hasta grubunu oluşturan grup 1, 2 ve 3 te yer alan bebeklerin serum supar düzeyleri benzerdi. Hasta grubunun serum C-reaktif protein (CRP) ve supar düzeyleri arasında korelasyon saptanmadı. Hasta grubunda mortalite oranı % 15,2 olup, serum supar düzeyleri ile mortalite arasında korelasyon saptanmadı. Çalışmamız, yenidoğanlarda ve yenidoğan sepsisinde serum supar düzeylerinin değerlendirildiği ilk çalışmadır. Serum supar düzeyinin yenidoğan sepsisinde iyi bir gösterge olmadığı saptanmıştır.
3 EVALUATION OF SERUM SOLUBLE UROKINASE PLASMINOGEN ACTIVATOR RECEPTOR (SUPAR) LEVELS IN NEONATAL SEPSIS Neonatal sepsis is an important cause of neonatal morbidity and mortality. The symptoms are subtle especially at the onset of infection, but clinical course can rapidly worsen, and may lead to death within hours, so it is important to diagnose neonatal sepsis in a rapid and accurate way. At present, no single biomarker is sufficient for early detection of sepsis. With increasing understanding of the inflammatory cascade of sepsis and rapid advances in diagnostic technologies, many infection markers have been investigated. The purpose of this study was to determine the serum soluble urokinase plasminogen activator receptor (supar) levels at the diagnosis, clinical course and the end of the treatment of late neonatal sepsis, and the corelation with the other laboratory tests. This is a prospective cohort study. Serum supar levels were detected in infants with late neonatal sepsis at the diagnosis, the 72nd hour and the end of the treatment. The supar levels were compared with other laboratory parameters. A total of 73 infants were included in this study (46 infants with late neonatal sepsis, 27 controls). The infants were classified into four groups according to the criteria defined by Gitto et al; group 1 (high probable sepsis), group 2 (probable sepsis), group 3 (possible sepsis), group 4 (no sepsis, control group). Infants in group 1, 2 and 3 referred to as the patient group, infants with prematurity, indirect hyperbilirubinemia, hypoglcemia who had no sign of clinical and laboratory infection were referred to as the control group. The mean gestational age and birth weight of the patient group were lower. There was no difference between the patient and control group with respect to serum supar levels. The serum supar levels were similar in group 1, 2 and 3 of the patient group. There was no correlation between C-reactive protein and supar levels of the patient group. The mortality rate was 15,2 % in patient group, and no correlation was found between the serum supar levels and mortality. This is the first study in which the serum supar levels were determined at neonates and neonatal sepsis. It has been shown that serum supar level was not a good marker for neonatal sepsis.
4 II. Amaç ve Kapsam Yenidoğan sepsisi, yaşamın ilk dört haftasında mikroorganizmanın invazyonu sonucu oluşan sistemik infeksiyon bulgu ve belirtilerinin eşlik ettiği, kan kültürü pozitifliği ile tanımlanan bir sendromdur. Yaşamın 3. gününden sonra görülen yenidoğan sepsisine geç neonatal sepsis, hastanede başka bir nedenle yatmakta iken genellikle çoklu dirençli mikroorganizmalar nedeniyle gelişen sepsise ise nozokomiyal sepsis denilmektedir. Geç neonatal sepsislerin çoğu nozokomiyaldir. Tanı ve tedavi yöntemlerindeki gelişmelere rağmen hem erken hem de geç başlangıçlı infeksiyonlar, yenidoğan bebeklerde önemli bir morbidite (%15-50) ve mortalite (%5-20) nedeni olmaya devam etmektedir. Özellikle hastalığın erken döneminde, klinik bulgular silik olması ve özgün olmaması sepsiste tanısal güçlük ve gecikme yaratmaktadır. Sepsis tanısı için altın standart, yaşarken veya postmortem alınan kan ve steril boşluk kültürlerinde mikroorganizmanın gösterilmesi olmakla birlikte, doğumdan önce anneye antibiyotik verilmiş olması, kan kültürü alınmadan önce bebeğe antibiyotik başlanmış olması, kültür için alınan kan örneği miktarının özellikle prematürlerde yeterli olmaması, bakteri yoğunluğunun düşük olması, yenidoğanlarda bakteriyeminin infeksiyonun erken evrelerinde geçici ve kısa süreli olabilmesi, yenidoğan sepsislerinde patojen mikroorganizmanın kan kültürü ile saptanmasını engelleyebilmekte ve sepsisin her hastada kültürle kanıtlanmasını olanaksız hale getirmektedir. Bu nedenle hızlı tanı için çeşitli laboratuar testleri kullanılmaktadır. Sepsis tanısında kullanılacak ideal laboratuar testinin özellikleri şunlar olmalıdır ; 1. Düşük kan hacmi ile çalışılabilmelidir. 2. Yeterli örneklem süresi sağlaması için, ilk saptanan düzeyin yükselme veya düşmesi için geçen süre en az 24 saat olmalıdır. 3. Analitik incelemesi, basit ve hızlı olmalı, ölçümler, tam otomatizasyonla yapılmalı böylece test, her düzey laboratuar personeli tarafından çalışılabilmelidir. 4. Analiz maliyeti düşük olmalıdır. 5. Klinik açıdan kullanışlı bir testin, infekte bebeği infekte olmayandan ayırt edebilmek için oldukça iyi tanımlanmış bir cut-off değeri olmalı ve infekte olan olguları daha erken bir evredeyken ayırt edebilmelidir. 6. Tanısal kaygılar göz önüne alındığında, testin, yüksek sensitivite ve yüksek negatif prediktif değere (yaklaşık %100), iyi spesifisite ve pozitif prediktif değere sahip olması beklenir. 7. İnfeksiyonu olan olgularda, hastalığa bağlı olarak doğacak sonuçlar ve prognoz ile testin düzeyi korelasyon göstermelidir.
5 Yenidoğan sepsisi tanısı için bu özelliklerin hepsini sağlayan ideal bir test bulunmamaktadır. Sepsis tanısında C-reaktif protein (CRP), prokalsitonin (PCT), serum amiloid A (SAA) ve interlökin-6 (IL-6) gibi çeşitli akut faz proteinleri ve sitokinler çalışılmıştır. Sonuçta yenidoğan sepsisinde çalışılan daha pek çok akut faz proteini ve sitokinlerin hiçbirinin tek başına infeksiyonu tanımlamada yeterli olmadığı görülmüştür. Bu durumda hızlı tanı için birden fazla laboratuar testi ve klinik işaretin bir arada kullanılması kaçınılmazdır. Sepsiste inflamatuar yolların daha iyi anlaşılması ve tanısal teknolojideki hızlı gelişmeler, tanı, takip ve tedavi etkinliğinin değerlendirilebilmesi için çeşitli infeksiyon göstergelerinin araştırılmasına neden olmuştur. Ürokinaz plazminojen aktivötörü (upa) ve doku plazminojen aktivatörü (tpa) aracılığıyla plazminojenin plazmine aktivasyonu ve fibrinoliziste ana basamaktır. tpa, koagülasyonda relatif olarak özel bir role sahip iken, upa nın hücre migrasyonu, adezyonu ve proliferasyonunu regüle ettiği ve çeşitli inflamatuar ve immün yanıtta yer aldığı görülmüştür. Hayvan çalışmalarında upa kaybı ile T- hücre, granülosit ve makrofajların inflame dokuya toplanmasının daha az olduğu, bakteriyel infeksiyon riskinin arttığı ve malign tümörlerde yavaş büyüme ve bozuk metastaz ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Diğer taraftan romatoid artrit, ateroskleroz ve astım gibi inflamatuar hastalıklarda upa aktivasyonunun arttığı gösterilmiştir. upa nın etkisi, endotel, aktive T hücre, granülosit ve makrofajlarda eksprese edilen reseptörü olan ürokinaz plazminojen aktivatör reseptörü (upar) ne bağlanarak ortaya çıkar ve lokal proteoliz ve fibrinolizisle sonuçlanır. upar ın hücre yüzeyinden proteolitik yolla ayrılışı ile kemotaktik olarak aktif formu olan soluble ürokinaz plazminojen aktivatör reseptörü (supar) salınmaktadır. Plazma supar ın kaynağı henüz net olarak bilinmemektedir. Çeşitli klinik durumlarda supar düzeyinin artışı, upar ekspresyonu ve ayrışmasında artış veya monosit-makrofaj gibi upar eksprese eden hücrelerin sayısında artışa bağlı olabilir. İnvivo supar ın en olası kaynağı, monosit ve endotel hücrelerinde upar ın upa veya diğer proteazlarla ayrışması gibi görünmektedir. supar, çeşitli infeksiyöz hastalıklar ve malign hastalıklarda serum düzeyinin arttığı, tedavi etkinliğini ve hastalık prognozunu belirlemede etkili olduğu özellikle erişkinlerde çalışılmış bir gösterge olarak bildirilmektedir. Erişkin yoğun bakım ünitesinde bir grup sepsisli hastada yapılan bir çalışmada, akut inflamasyon boyunca supar sekresyonunda artış olduğunu gösterir şekilde plazma supar düzeylerinin yüksek olduğu bildirilmiştir. E.coli sepsisi ve pnömokok bakteriyemili hastalarda yapılan çalışmalarda ise oldukça yüksek saptanan supar düzeyleri, ağır infeksiyonlara immünolojik bir yanıt olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca infeksiyon boyunca plazma supar düzeyinin yüksek olmasının nötrofil, monosit, vasküler hücrelerde upar up-regülasyonunu yansıttığı, artmış nötrofil ve monosit aktivitesinin bir göstergesi olduğu, uygun tedavi sonrası normal
6 düzeylere inmesi ile tedavi etkinlik ve prognoz göstergesi olarak supar ın kullanılabileceği öne sürülmektedir. Over ve kolorektal kanser gibi farklı malignitelerde serum supar düzeyinin arttığı ve sağkalım için prognostik bir değere sahip olduğu gösterilen çalışmalarda mevcuttur. Sonuç olarak, yapılan çalışmalarla upa sisteminin bir parçası olan supar düzeylerinin malign, inflamatuar ve infeksiyöz hastalıklarda yüksek olduğu, hastalık seyri ve prognozu ile tedavi etkinliğini değerlendirmede kullanılabilecek iyi bir gösterge olduğu bildirilmektedir. Yenidoğanlarda ve yenidoğan sepsisi tanı ve takibinde serum supar düzeyleri ile ilgili yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışma ile geç neonatal sepsis düşünülen bebeklerde, tanı esnasında, klinik izlem sırasında ve tedavi bitiminde serum supar düzeylerinin çalışılması, sepsis tanısında kullanılmakta olan laboratuvar testleri ile karşılaştırıldığında tanıyı hızlandırmak ve desteklemek, hastalığın gidişi ve tedavi etkinliğini değerlendirmede serum supar düzeylerinin katkısının incelenmesi amaçlanmıştır. III. Materyal ve Yöntem Araştırma yeri: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim, Dalı, Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Araştırma deseni: Prospektif kohort çalışma Çalışmaya alınması planlanan bebeklerin aileleri önce çalışma hakkında bilgilendirilecek, aydınlatılmış onam formu doldurularak ailelerin onayı alındı. Onay alınamayan bebekler çalışma dışı bırakıldı. Çalışma gruplarının oluşturulması: Çalışmaya alınan hastalar, Gitto ve arkadaşlarının tanımladığı kriterlere göre (hematolojik kriterler modifiye edilerek) 4 gruba ayrıldı: Grup 1: Yüksek olasılıkla sepsis o Sepsis ile ilişkili en az 3 klinik bulgu o CRP >1 mg/dl o CRP ye ek olarak serum parametrelerinden en az 2 sinde bozulma o Kan kültürü: pozitif veya negatif Grup 2: Sepsis olasılığı o Sepsis ile ilişkili 3 ten az klinik bulgu
7 o CRP >1 mg/dl o CRP ye ek olarak serum parametrelerinden en az 2 sinde bozulma o Kan kültürü negatif Grup 3: Muhtemel sepsis o Sepsis ile ilişkili 3 ten az klinik bulgu o CRP <1 mg/dl o CRP ye ek olarak serum parametrelerinin 2 sinden azında bozulma o Kan kültürü: pozitif veya negatif Grup 4: Sepsis yok (Kontrol grubu) o Sepsis ile ilişkili klinik bulgu yok o CRP <1 mg/dl o Serum parametrelerinde bozulma yok o Kan kültürü negatif Sepsis ilişkili klinik bulgular, ısı regülasyon bozukluğu, apne, oksijen gereksinimi, solunum destek tedavisi gereksinimi, taşikardi ya da bradikardi, hipotansiyon, beslenme intoleransı, abdominal distansiyon, nekrotizan enterokolit olarak tanımlandı. CRP dışındaki diğer serum parametreleri, lökosit sayısı, absolüt nötrofil sayısı, immatür/total nötrofil oranı ve trombosit sayısı olarak alındı. Hematolojik parametrelerdeki değişiklikler aşağıdaki gibi değerlendirildi: o Lökosit sayısının <5000/mm 3 olması lökopeni, o Lökosit sayısının doğumda >25000/mm 3, doğumdan sonraki ilk saat arasında >30000/mm 3, 2.günden sonra >21000/mm 3 olması lökositoz, o Trombosit sayısının <150000/mm 3 olması trombositopeni, o Absolüt nötrofil sayısı ilk 60 saatte /mm 3, 60 saatten sonra /mm 3 olarak kabul edildi. o İmmatür/total (İ/T) nötrofil oranının 0,2 olması anlamlı olarak değerlendirildi. Kontrol grubu, indirekt hiperbilirubinemi, hipoglisemi, prematüritelik sorunları nedeniyle yatırılıp klinik ve hematolojik olarak infeksiyon bulgusu olmayan bebekler arasından oluşturuldu. Çalışmaya alınan bebeklerin değerlendirilmesi: Yatışının en az 72 saatini tamamlamış, geç neonatal sepsis şüphesi olan tüm yenidoğanlardan kan sayımı, CRP, supar, kan kültürü, BOS ve idrar kültürleri, kontrol grubundan supar
8 düzeyi için kan alındı. CRP için alınan kan örneğinden artan kan (50-100µL) supar düzeyi için ayrıldı, ayrıca kan örneği alınmadı. Kültürleri alındıktan sonra Grup 1, 2 ve 3 ün kriterlerini karşılayan hastalara ünitemizin nozokomiyal sepsis ampirik antibiyotik tedavi protokolü olarak Vankomisin+Amikasin, menenjit varlığında Vankomisin+Seftazidim başlandı. Total nötrofil sayısı <1500/mm 3 olan bebeklere 10 µ/kg/gün dozunda G-CSF, <1500 g altı bebeklere 5 cc/kg/gün dozunda 3 gün pentaglobulin verildi. Hastalardan tedavinin 72. saati ve tedavi bitiminde supar düzeyleri alındı. supar düzeyi için ayrılan kan örnekleri analize kadar -20 ºC de saklandı. supar düzeyleri ELISA kitleri ile çalışıldı (ViroGates A/S, Denmark, Product No: A001). Örneklerin absorbansı 450 nm de otomatik ELISA cihazı (TECAN Minilyser, Switzerland) ile ölçüldü. İstatistiksel Analiz Verilerin analizi SPSS for Windows 16.0 paket programı kullanılarak yapıldı. Sürekli ölçümlü değişkenlerin tanımlayıcı istatistikleri ortalama ± standart sapma veya ortanca biçiminde gösterildi. Sürekli ölçümlü değişkenlerin normal dağılıma uygun olup olmadığı One Sample Kolmogorov- Smirnov testi ile araştırıldı. Gruplar arasındaki ortalamaların farkının önemliliği Student s t testi ile, ortanca değerlerin farkının önemliliği Mann Whitney U testi ile değerlendirildi. Bağımlı değerlerin farkının önemliliği Paired Samples testi ile hesaplandı. Çoklu grupların verileri One-way ANOVA testi ile değerlendirildi. Nominal değişkenlerin tanımlayıcı istatistikleri olgu sayısı ve % şeklinde ifade edildi. Nominal değişkenlerin gruplar arasındaki farkının önemliliği Pearson s Ki-Kare veya Fisher s Kesin Sonuçlu Ki-Kare testi ile değerlendirildi. Gruplar arasındaki farkın p <0.05 olması durumunda karşılaştırılan parametreler istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Etik Onay Bu çalışma için Ankara 2 No lu Klinik Araştırmalar Etik Kurul Başkanlığı na başvurularak, 15 Aralık 2009 da karar numarası ile etik kurul onayı alınmıştır.
9 IV. Analiz ve Bulgular Bu çalışma, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Neonatoloji Bilim Dalı nda prospektif kohort olarak planlandı. Çalışma süresince toplam 73 bebek çalışmaya alındı. Hasta grubunda 46 bebek, kontrol grubunda 27 bebek yer aldı. Hasta grubunda grup 1 de 14, grup 2 de 13, grup 3 te 19 bebek yer aldı. Hasta grubunu oluşturan bebeklerin ortalama gebelik haftası 31,1 ± 4,1 hafta, ortalama doğum ağırlığı 1535 ± 797 g, % 52,2 si kız ve % 47,8 i erkek idi. Kontrol grubunu oluşturan bebeklerin ortalama gebelik haftası 35,5 ± 3,4 hafta, ortalama doğum ağırlığı 2388 ± 846 g, % 52 si erkek ve % 48 i kız idi. Hasta grubunun ortalama gebelik haftaları ve doğum ağırlıkları kontrol grubuna göre anlamlı düşüktü (p <0,0001). Hasta grubundaki bebeklerin ortalama gebelik haftaları grup 1, 2 ve 3 için sırasıyla 31,2 ± 4,4, 32,1 ± 5,3 ve 30,4 ± 3,3 olup gruplar arasında fark saptanmadı. Ortalama doğum ağırlıkları grup 1, 2 ve 3 için sırasıyla 1650 ± 890, 1593 ± 934 ve 1410 ± 635 g idi ve gruplar arasında fark saptanmadı. Hasta grubunun tanı anındaki serum supar düzeyi 15,3 ± 6,4 ng/ml, kontrol grubunda ise 15,5 ± 4,2 ng/ml olup, iki grup arasında fark saptanmadı (p=0,91). Hasta grubunu oluşturan grupların tanı anındaki supar düzeyleri grup 1,2 ve 3 için sırasıyla 17,1 ± 7,5, 12,8 ± 6,2 ve 15,8 ± 5,4 ng/ml olup istatistiksel fark yoktu (p=0,27). Hasta grubunun 72. saatte bakılan supar düzeyi 13,4 ± 6,5 ng/ml idi. Grup 1, 2 ve 3 te 72. saat supar düzeyleri sırasıyla 13 ± 4,6, 12,1 ± 7,5 ve 14,5 ± 7,1 ng/ml olup sonuçlar gruplar arasında benzerdi (p=0,6). Hasta grubunda yer alan 46 bebeğin 30 una tedavi bitiminde supar düzeyi bakılabildi, Ortalama supar düzeyi 10,7 ± 3,3 ng/ml idi. Grup 1, 2 ve 3 te tedavi bitimi supar düzeyleri sırasıyla 10,1 ± 3, 12,2 ± 4,2 ve 10,6 ± 3,2 ng/ml olup gruplar arasında fark saptanmadı (p=0,67). Hasta grubunun tanı anındaki ortalam lökosit düzeyi ± 8997/mm³, ortalama CRP düzeyi 1,7 ± 2,2 g/dl idi. Hasta grubunun serum CRP ve supar düzeyleri arasında korelasyon saptanmadı. Hasta grubunda mortalite oranı % 15,2 olup, serum supar düzeyleri ile mortalite arasında korelasyon saptanmadı.
10 V. Sonuç ve Öneriler Sepsis, yenidoğanda önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir. Başlangıçta bulgular silik olmakla birlikte, klinik seyir hızla kötüleşebilmekte ve saatler içinde ölüme neden olabilmektedir. Geleneksel hematolojik testlerin infekte ve infekte olmayan bebeği ayırt etmedeki kullanımları oldukça sınırlıdır ve her olguda sepsisin kültürle kanıtlanması mümkün olamamaktadır. Bugüne kadar laboratuar testleri tanıda yardımcı olsalar da, hiçbiri tek başına hızlı ve erkenden infekte bebeği saptayamamaktadır. Yenidoğan sepsisi klinik bulgular ile şüphenildiğinde, hızlıca yardımcı laboratuar tetkikleri ile tanının desteklenmesi ve uygun ampirik tedavinin hızla başlanılması gereken acil bir durumdur. Bu çalışma, daha önce yenidoğanlarda çalışılmamış olan supar ın, yenidoğan sepsis tanısını koymada, hastalık seyrini değerlendirmede kullanılabilecek bir gösterge olabileceği öngörülerek planlanmıştır. Prospektif kohort olarak planlanan çalışmada, hasta grubunda 46 bebek, kontrol grubunda 27 bebek yer almıştır. Çalışmanın sonuçları şöyle özetlenebilir: Hasta grubunu oluşturan bebeklerin ortalama gebelik haftaları ve doğum ağırlıkları kontrol grubuna göre anlamlı olarak düşüktü. Hasta grubunu oluşturan grupların ise demografik özellikleri benzerdi. Hasta grubunun tanı anındaki serum supar düzeyleri ile kontrol grubunun supar düzeyleri arasında fark yoktu. Aynı zamanda hasta grubundaki grupların supar düzeyleri de benzerdi. Hasta grubunda supar düzeyleri ile CRP arasında korelasyon saptanmadı. Hasta grubunda mortalite oranı %15,2 olup, supar düzeyleri ile mortalite arasında korelasyon yoktu. Çalışmamız yenidoğanlarda serum supar düzeylerinin çalışıldığı ilk çalışma olması nedeniyle önemlidir. Ancak çalışmamızın sonucunda supar düzeyinin yenidoğan sepsisinde iyi bir gösterge olmadığı görülmüştür.
11 VI. Kaynaklar 1. Polin RA, Parravinici E, Regan JA, Taeusch HW. Bacterial sepsis and meningitis. In: Taeusch HW, Ballard RA, Gleason CA (eds). Avery s Diseases of the Newborn (8 th ed) Philadelphia: Elsevier Inc., 2005: Philip AGS, Hewitt JR. Early diagnosis of neonatal sepsis. Pediatrics 1980; 65: Chiesa C, Panero A, Osborn JF, et al. Diagnosis of neonatal sepsis: a clinical and laboratory challenge. Clin Chem 2004; 50: Ng PC, Lam HS. Diagnostic markers for neonatal sepsis. Curr Opin Pediatr 2006; 18: Polin RA. The ins and outs of neonatal sepsis. J Pediatr 2003; 143: Arnon S, Litmanovitz I. Diagnostic tests in neonatal sepsis. Curr Opin Infect Dis 2008; 21: Fazioli F, Resnati M, Sidenius N, et al. A urokinase-sensitive region of the human urokinase receptor is responsible for its chemotactic activity. EMBO J 1997; 16: Soland EM. Soluble urokinase activator receptor (supar) in stem cell mobilization. Blood 2005; 105: Mondino A, Blasi F. upa and upar in fibrinolysis, immunity and pathology. Trends Immunol 2004; 25: Cetinkaya M, Ozkan H, Köksal N, et al. Comparision of serum amyloid A concentrations with those of C-reactive protein and procalcitonin in diagnosis and follow-up of neonatal sepsis in premature infants. J Perinatol 2009; 29: Gitto E, Karbownik M, Reiter RJ, et al. Effects of melatonin treatment in septic newborns. Pediatr Res 2001; 50: Kocabas E, Sarıkcıoğlu A, Aksaray N, et al. Role of procalcitonin, C-reactive protein, interleukin-6, interleukin-8 and tumr necrosis factor-alpha in the diagnosis of neonatal sepsis. Turk J Pediatr 2007; 49: Sidenius N, Sier CFM, Ulum H, Pedersen BK. Serum soluble urokinase-type plasminogen activator receptor is a strong and independent predictor of survival in human immunodeficiency virus infection. Blood 2000; 96: Stephens RW, Pedersen AN, Nielsen HJ, et al. ELISA determination of soluble urokinase receptor in blood from healthy donors and cancer patients. Clin Chem 1997; 43: Wittenhagen P, Kronborg G, Weis N, et al. The plasma level of soluble urokinase receptor is elevated in patients with streptococcus pneumonia bacteraemia and predicts mortality. Clin
12 Microbiol Infect 2004; 10: Perch M, Kofoed PE, Fischer TK, et al. Serum levels of soluble urokinase plasminogen activator receptor is associated with parasitemia in children with acute Plasmodium falciparum malaria infection. Parasite Immunol 2004; 26: Mizukami IF, Faulkner NE, Gyetko MR, et al. Enzyme-linked immunoabsorbent assay detection of a soluble form of plasminogen activator receptor in vivo. Blood 1995; 86: Eugen-Olsen J, Gustafson P, Sidenius N, et al. The serum level of soluble urokinase receptor is elevated in tuberculosis patients and predicts mortality during treatment: a community study from Guinea-Bissau. Int J Tuberc Lung Dis 2002; 6: Yılmaz G, Köksal İ, Karahan SC, Menteşe A. The diagnostic and prognostic significance of soluble urokinase plasminogen activator receptor in systemic inflammatory response syndrome. Clin Biochemistry 2011; 44: Donadello K, Scolletta S, Covajes C, Vincent JL. supar as a prognostic biomarker in sepsis. BMC Medicine 2012; 10: 2-9. VII. Ekler a) Mali Bilanço ve Açıklamaları Proje kapsamında sarf malzeme temini için YTL bütçe talep edilmiştir. Proje kapsamında supar kiti 8 adet talep edilmişti, ancak proje süresinin tamamlanması ve yeterli hasta sayısına ulaşılamaması nedeniyle kit alımı 6 adet olarak yapılmıştır. b) Makine ve Teçhizatın Konumu ve İlerideki Kullanımına Dair Açıklamalar: - c) Teknik ve Bilimsel Ayrıntılar: Araştırma konusu olan supar testleri araştırma başlangıcında öngörüldüğü şekilde Ankara Üniversitesi Cebeci Hastanesi Merkez Laboratuvarında çalışılamamış, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Laboratuvar ının olanakları kullanılarak serumlar ayrılmış, saklanmış ve çalışılmıştır. Dolayısıyla öngörülmüş ve birlikte çalışılması planlanmış olmasına karşın, projede araştırmacı olarak isimleri bulunan Uzm. Dr. Haluk Güriz ve Biy. Refik Gökdemir in projeye katkıları supar testleri açısından gerçekleşmemiştir.
13 d) Sunumlar: Araştırma sonuçları henüz sunulmamıştır. e) Yayınlar (hakemli bilimsel dergiler) ve tezler: Araştırma sonuçları henüz yayınlanmamış olup en kısa sürede yayına hazırlanmaktadır.
14
Yoğun Bakım Ünitesinde Yatan Ventilatörle İlişkili Pnömonili Hastalarda Serum C-Reaktif Protein, Prokalsitonin, Solubl Ürokinaz Plazminojen Aktivatör Reseptörü (Supar) Ve Neopterin Düzeylerinin Tanısal
DetaylıDoç. Dr. Erdinç DEVRİM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı
Doç. Dr. Erdinç DEVRİM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Tanımlar Sepsis Neonatal sepsis Biyobelirteç Neonatal sepsiste Sunum Planı Mekanizmalar ve rutin tanı yöntemleri Potansiyel
DetaylıYenidoğan Sepsisi Tanı ve Tedavisinde Son Gelişmeler
Yenidoğan Sepsisi Tanı ve Tedavisinde Son Gelişmeler Dr Uğur DİLMEN Dr Ş Suna OĞUZ Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı EAH Yenidoğan Kliniği, Ankara E-mail ugurdilmen@gmail.com 1 Yenidoğan sepsisinde yüksek
DetaylıYENİDOĞAN SEPSİSİNİN TANISINDA C-REAKTİF PROTEİN İLE PROKALSİTONİN DEĞERLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
YENİDOĞAN SEPSİSİNİN TANISINDA C-REAKTİF PROTEİN İLE PROKALSİTONİN DEĞERLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Dr. Sadık Topuz, Dr. Fahri Ovalı Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları E itim ve Ara tırma Hastanesi,
DetaylıSepsis Hastalarının Yoğun Bakımdan Servise Taburculukta ph, LDH ve Kalp Hızının Sistematik Değerlendirilmesi
Sepsis Hastalarının Yoğun Bakımdan Servise Taburculukta ph, LDH ve Kalp Hızının Sistematik Değerlendirilmesi Yrd.Doç.Dr. Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi
DetaylıÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ
ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ *Aysun Çakır, *Hanife Köse,*Songül Ovalı Güral, *Acıbadem Kadıköy Hastanesi GİRİŞ
DetaylıEpstein-Barr virüs enfeksiyonlarında trombosit parametrelerinin değerlendirilmesi
Epstein-Barr virüs enfeksiyonlarında trombosit parametrelerinin değerlendirilmesi Habip ALMİŞ, İbrahim Hakan BUCAK, Mehmet TURGUT. Adıyaman Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD.
DetaylıMENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ
MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Mine SERİN 1, Ali CANSU 1, Serpil ÇELEBİ 2, Nezir ÖZGÜN 1, Sibel KUL 3, F.Müjgan SÖNMEZ 1, Ayşe AKSOY 4, Ayşegül
DetaylıBurcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi
Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Merkezi sinir sistemi
DetaylıHEMODİYALİZ HASTALARINDA PROKALSİTONİN VE C-REAKTİF PROTEİN DÜZEYLERİ NASIL YORUMLANMALIDIR?
HEMODİYALİZ HASTALARINDA PROKALSİTONİN VE C-REAKTİF PROTEİN DÜZEYLERİ NASIL YORUMLANMALIDIR? Nazlım Aktuğ Demir, Şua Sümer, Gülperi Çelik, Rengin Elsürer Afşar, Lütfi Saltuk Demir, Onur Ural SDBY hastalarında
DetaylıYenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.
Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi Dr. Aslı KANTAR GİRİŞ GENEL BİLGİLER Akut böbrek hasarı (ABH) yenidoğan yoğun bakım
DetaylıNaciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2
Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2 1 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Radyoloji Ana Bilim Dalı, İzmir 2 Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İzmir
DetaylıSEPSİSTE YENİ TANIMLAMALAR NE DEĞİŞTİ? Doç. Dr. Murat Hakan Terekeci
SEPSİSTE YENİ TANIMLAMALAR NE DEĞİŞTİ? Doç. Dr. Murat Hakan Terekeci Sepsis enfeksiyona bağlı oluşan günümüzde sık karşılaşılan ve ciddi mortalitesi olan bir durum. -Yaşlı nüfus sayısında artma -İmmünbaskılı
DetaylıPiperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler
Piperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler Aysun Sarıbuğa, Serap Şimşek Yavuz, Seniha Başaran, Atahan Çağatay, Halit Özsüt, Haluk Eraksoy İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi
DetaylıNAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ
NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ Dinç Süren 1, Mustafa Yıldırım 2, Vildan Kaya 3, Ruksan Elal 1, Ömer Tarık Selçuk 4, Üstün Osma 4, Mustafa Yıldız 5, Cem
DetaylıKırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi
Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi Bakır M¹, Engin A¹, Kuşkucu MA², Bakır S³, Gündağ Ö¹, Midilli K² Cumhuriyet Üniversitesi
DetaylıRiskli Ateşli Çocuklar. Prof Dr Yücel Taştan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Genel Pediatri Bilim Dalı
Riskli Ateşli Çocuklar Prof Dr Yücel Taştan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Genel Pediatri Bilim Dalı Ateş ve Ateşli çocuklar Yaklaşımı son 25-30 yıldır sürekli değişen özellikle
DetaylıBruselloz tanılı hastalarda komplikasyonları öngörmede nötrofil/lenfosit oranı, trombosit/lenfosit oranı ve lenfosit/monosit oranının değeri
Bruselloz tanılı hastalarda komplikasyonları öngörmede nötrofil/lenfosit oranı, trombosit/lenfosit oranı ve lenfosit/monosit oranının değeri Uzm. Dr. Pınar Şen Prof. Dr. Tuna Demirdal Yrd. Doç. Dr. Salih
DetaylıHemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi
Hemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi Savaş SİPAHİ 1, Ahmed Bilal GENÇ 2, Seyyid Bilal AÇIKGÖZ 3, Mehmet YILDIRIM 4, Selçuk YAYLACI 4, Yakup Ersel AKSOY 5,
DetaylıDoç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ĠZMĠR KATĠP ÇELEBĠ ÜNĠVERSĠTESĠ ATATÜRK EĞĠTĠM VE ARAġTIRMA HASTANESĠ Ġç Hastalıkları Kliniği Eğitim Sorumlusu: Prof. Dr. Servet AKAR GASTROĠNTESTĠNAL STROMAL TÜMÖRLERDE NÖTROFĠL/LENFOSĠT
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
DetaylıDr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk
T.C. İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ GEÇİRİLMİŞ GESTASYONEL DİYABETES MELLİTUS ÖYKÜSÜ OLAN BİREYLERDE ANJİOPOETİN BENZERİ PROTEİN-2 ( ANGPTL-2
DetaylıGestasyonel Diyabette Nötrofil- Lenfosit Oranı, Ortalama Platelet Hacmi ve Solubıl İnterlökin 2 Reseptör Düzeyi
Gestasyonel Diyabette Nötrofil- Lenfosit Oranı, Ortalama Platelet Hacmi ve Solubıl İnterlökin 2 Reseptör Düzeyi Yrd. Doç. Dr. Cuma MERTOĞLU Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Gestasyonel
DetaylıİNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI
İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI Seniha Başaran, Elif Agüloğlu, Aysun Sarıbuğa, Serap Şimşek Yavuz, Atahan Çağatay, Oral Öncül, Halit Özsüt, Haluk Eraksoy
DetaylıBeslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması
Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması Halil Yazıcı 1, Abdullah Özkök 1, Yaşar Çalışkan 1, Ayşegül Telci 2, Alaattin Yıldız 1 ¹İstanbul
DetaylıYoğun Bakım Ünitesinde Sepsis ve SIRS Olgularında Prokalsitoninin Tanıdaki Rolü
Yoğun Bakım Ünitesinde Sepsis ve SIRS Olgularında Prokalsitoninin Tanıdaki Rolü Nuriye TAŞDELEN FIŞGIN*, Nurcan BAYKAM*, Oytun PORTAKAL AKÇİN**, Başak DOKUZOĞUZ* * Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
DetaylıDr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA
Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA 49 yaşında, erkek hasta Sol ayakta şişlik, kızarıklık Sol ayak altında siyah renkte yara
DetaylıSantral Sinir Sistemi Enfeksiyonları Tanıda Gelişmeler. Dr. Cemal Bulut Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonları Tanıda Gelişmeler Dr. Cemal Bulut Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yıllara göre yayın sayıları (1960-2010) 9000 Menenjit Ensefalit Tedavi Tanı 8000 7000 6000 5000
DetaylıDoç.Dr.Tuba Dal Yıldırım Beyazit Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Ankara
Doç.Dr.Tuba Dal Yıldırım Beyazit Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Ankara 1 Tarihçe İnsanlarda >1800 mirna İnsan genomunun sadece %1 i İnsanda protein kodlayan genlerin %60 ını düzenlerler
DetaylıSEPSİSLİ YENİDOĞANLARDA SERUM TNF-α, IL-10, LEPTİN VE CRP DÜZEYLERİNİN PROGNOSTİK DEĞERİ*
Özgün Çalışma/Original Article Mikrobiyol Bul 2009; 43: 607-612 SEPSİSLİ YENİDOĞANLARDA SERUM TNF-α, IL-10, LEPTİN VE CRP DÜZEYLERİNİN PROGNOSTİK DEĞERİ* PROGNOSTIC VALUE OF SERUM TNF-α, IL-10, LEPTIN
DetaylıGİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda 200.000 KDE, mortalite % 35-60
Dr. Tolga BAŞKESEN GİRİŞ Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi ABD de yılda 200.000 KDE, mortalite % 35-60 Erken ve doğru tedavi ile mortaliteyi azaltmak mümkün GİRİŞ Kan
DetaylıYILIN SES GETİREN MAKALELERİ
YILIN SES GETİREN MAKALELERİ Dr. Yeşim Uygun Kızmaz SBÜ Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğt. ve Araş. Hastanesi Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Aylık Toplantısı 25.12.2018,
DetaylıYenidoğan yoğun bakım ünitesindeki kültür ile kanıtlanmış sepsisli hastaların değerlendirilmesi
Dicle Tıp Dergisi / 2015; 42 (3): 355-360 Dicle Medical Journal doi: 10.5798/diclemedj.0921.2015.03.0589 ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE Yenidoğan yoğun bakım ünitesindeki kültür ile kanıtlanmış sepsisli
DetaylıALİ BÜLBÜL, DERYA GİRGİN, SİNAN USLU, SELDA ARSLAN, EVRİM KIRAY BAŞ, ASİYE NUHOGLU
İ ALİ BÜLBÜL, DERYA GİRGİN, SİNAN USLU, SELDA ARSLAN, EVRİM KIRAY BAŞ, ASİYE NUHOGLU Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Yenidoğan Kliniği, İstanbul. SUNU PLANI I. Giriş ve Amaç II. III. IV. Gereç
DetaylıPostmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi
Özgün Araştırma / Original Investigation Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Effect of Body Mass Index on the Determination of Bone Mineral Density in Postmenopausal
DetaylıHBsAg KANTİTATİF DÜZEYİ İLE HEPATİT B nin KLİNİK- VİROLOJİK-SEROLOJİK DURUMU ARASINDAKİ İLİŞKİ *
HBsAg KANTİTATİF DÜZEYİ İLE HEPATİT B nin KLİNİK- VİROLOJİK-SEROLOJİK DURUMU ARASINDAKİ İLİŞKİ * Emel Aslan, Reşit Mıstık, Esra Kazak, Selim Giray Nak, Güher Göral Uludağ Ü Tıp Fakültesi *Uludağ Ü Bilimsel
DetaylıToplum başlangıçlı Escherichia coli
Toplum başlangıçlı Escherichia coli nin neden olduğu üriner sistem infeksiyonlarında siprofloksasin direnci ve risk faktörleri: Prospektif kohort çalışma Türkan TÜZÜN 1, Selda SAYIN KUTLU 2, Murat KUTLU
DetaylıBOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU
BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU Ramazan Gözüküçük 1, Yunus Nas 2, Mustafa GÜÇLÜ 3 1 Hisar Intercontinental Hospital, Enfeksiyon Hastalıkları
DetaylıDoripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri
Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri Prof. Dr. Haluk ERAKSOY İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Yeni Antimikrobik Sayısı Azalmaktadır
DetaylıRomatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi
Kahramanmaraş 1. Biyokimya Günleri Bildiri Konusu: Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Mehmet Aydın DAĞDEVİREN GİRİŞ Fetuin-A, esas olarak karaciğerde
DetaylıAkut İshalli Çocuklarda İshal Etkenleri, Çevresel Etkenler ve Diyette Doğal Probiyotik Tüketiminin İshal Şiddeti İle İlişkisi
Akut İshalli Çocuklarda İshal Etkenleri, Çevresel Etkenler ve Diyette Doğal Probiyotik Tüketiminin İshal Şiddeti İle İlişkisi Bahri Elmas, Şeyda Tok, Öner Özdemir TC Sağlık Bakanlığı Sakarya Üniversitesi
DetaylıMİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ
MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ Cem Sezer 1, Mustafa Yıldırım 2, Mustafa Yıldız 2, Arsenal Sezgin Alikanoğlu 1,Utku Dönem Dilli 1, Sevil Göktaş 1, Nurullah Bülbüller
DetaylıHIV ENFEKSİYONUNUN İMMÜNOLOJİ LABORATUARINDA TAKİBİ
HIV ENFEKSİYONUNUN İMMÜNOLOJİ LABORATUARINDA TAKİBİ Doç. Dr. Gülderen Yanıkkaya Demirel Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İmmunoloji Anabilim Dalı Bşk Yeditepe Universitesi Hastanesi, Doku Tipleme Laboratuvarı
DetaylıÇocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?
Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...? Yasemin Yuyucu Karabulut 1, Berna Savaş 2, Arzu Ensari 2, Aydan Kansu 3 1 Çankırı Devlet Hastanesi Patoloji 2 Ankara Üniversitesi
DetaylıANTİFUNGAL TEDAVİ: PRE-EMPTİF Mİ EMPİRİK Mİ? Prof. Dr. Ayper SOMER İstanbul Tıp Fakültesi Pediatrik İnfeksiyon Hastalıkları
ANTİFUNGAL TEDAVİ: PRE-EMPTİF Mİ EMPİRİK Mİ? Prof. Dr. Ayper SOMER İstanbul Tıp Fakültesi Pediatrik İnfeksiyon Hastalıkları Ankara, 28 Şubat 2010 PEDİATRİDE İNVAZİF MANTAR İNFEKSİYONU İÇİN RİSK GRUPLARI
DetaylıProf. Dr. Özlem Tünger Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Prof. Dr. Özlem Tünger Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Yoğun bakım hastası Klinik durumu ciddidir birden fazla tanı multi organ yetmezliği immunsupresyon sepsis travma Klinik durumu ilerleyicidir
DetaylıNeonatal Sepsisli Olguların Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi
Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi The Retrospective Analysis of Neonatal Sepsis Cases Mustafa Orhan BULUT *, İpek KAPLAN BULUT*, Derya BÜYÜKKAYHAN**, Dilara İÇAĞASIOĞLU***, Asım GÜLTEKİN***, Hayri
Detaylıdaha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.
ÖZET Üniversite Öğrencilerinin Yabancı Dil Seviyelerinin ve Yabancı Dil Eğitim Programına Karşı Tutumlarının İncelenmesi (Aksaray Üniversitesi Örneği) Çağan YILDIRAN Niğde Üniversitesi, Sosyal Bilimler
DetaylıSepsis Tanısında Kullanılan Biyolojik Belirteçler
Sepsis Tanısında Kullanılan Biyolojik Belirteçler Doç. Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD 13.06.2015 URLA Sunum Planı Giriş Tanımlar
DetaylıYENİDOĞAN BEBEKLERİN FARKLI CİHAZLARLA YAPILAN VÜCUT SICAKLIĞI ÖLÇÜM SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ: Ön Çalışma
YENİDOĞAN BEBEKLERİN FARKLI CİHAZLARLA YAPILAN VÜCUT SICAKLIĞI ÖLÇÜM SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ: Ön Çalışma AYDIN N 1, DOĞAN P 1, YAMAN R 2, ÇAĞLAYAN S 2. 1 İstanbul Medipol Üniversitesi, SBF, Hemşirelik
DetaylıKlasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi
Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi Dr. Süleyman ÖZDEMİR, Uzm. Dr Özlem TON, Prof Dr. Fevziye KABUKÇUOĞLU Sağlık Bilimleri Üniversitesi
DetaylıTEKİL VE ÇOĞUL GEBELİKLERDEN DOĞAN PREMATÜRE BEBEKLERİN GELİŞİMSEL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI
TEKİL VE ÇOĞUL GEBELİKLERDEN DOĞAN PREMATÜRE BEBEKLERİN GELİŞİMSEL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI Zeynep Eras, Banu Özyurt, Ömer Erdeve, Evrim Şakrucu, Suna Oğuz, Emre Canpolat, Uğur Dilmen ZTB Kadın Sağlığı
DetaylıZeynep Eras, Gözde Kanmaz, Banu Mutlu, Fuat Emre Canpolat, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen
Zeynep Eras, Gözde Kanmaz, Banu Mutlu, Fuat Emre Canpolat, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen ZTB Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gelişimsel Pediatri Ünitesi Obstetrik tahminlerdeki belirsizliklere
DetaylıYENIDOĞAN YOĞUN BAKıM ÜNITESINDE MEKANIK VENTILASYON DESTEĞI ALAN YENIDOĞANLARDA NOZOKOMIYAL ENFEKSIYON ANALIZI
YENIDOĞAN YOĞUN BAKıM ÜNITESINDE MEKANIK VENTILASYON DESTEĞI ALAN YENIDOĞANLARDA NOZOKOMIYAL ENFEKSIYON ANALIZI Azer Kılıç, Özgül Salihoğlu, Zeliha Yılmaz Küçüktaş, Mahmut Demir, Sami Hatipoğlu GIRIŞ:
Detaylı14 Aralık 2012, Antalya
Hamilelerde Uyku Bozukluğunun Sorgulanması ve Öyküden Tespit Edilen Huzursuz Bacak Sendromunda Sıklık, Klinik Özellikler ve İlişkili Olabilecek Durumların Araştırılması A Neyal, G Benbir, R Aslan, F Bölükbaşı,
DetaylıTOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ
TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ KLİNİK Bağışıklık sistemi sağlam kişilerde akut infeksiyon Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde akut infeksiyon veya
DetaylıSağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği
HEPATİT VEYA KARACİĞER TRANSPLANTASYONU SONRASI APLASTİK ANEMİ: KLİNİK ÖZELLİKLER VE TEDAVİ SONUÇLARI Özlem Tüfekçi 1, Hamiyet Hekimci Özdemir 2, Barış Malbora 3, Namık Yaşar Özbek 4, Neşe Yaralı 4, Arzu
DetaylıYoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri
Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri Emel AZAK, Esra Ulukaya, Ayşe WILLKE Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik
DetaylıLÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:
LÖKOSİT WBC; White Blood Cell,; Akyuvar Lökositler kanın beyaz hücreleridir ve vücudun savunmasında görev alırlar. Lökositler kemik iliğinde yapılır ve kan yoluyla bütün dokulara ulaşır vücudumuzu mikrop
DetaylıSepsis Tanısında Yeni Biyolojik Markerler
Sepsis Tanısında Yeni Biyolojik Markerler 1 P R O F D R SERHAN S A K A R Y A A D N A N M E N D E R E S Ü N I V E R S I T E S I T ı P F A K Ü L T E S I E N F E K S I Y O N H A S T A L ı K L A R ı V E K
DetaylıNEFROTİK SENDROMLU ÇOCUKLARDA MDR 1 CEVABIN BELİRLENMESİNDE ROLÜ
NEFROTİK SENDROMLU ÇOCUKLARDA MDR 1 GENİ mrna EKSPRESYONUNUN TEDAVİYE CEVABIN BELİRLENMESİNDE ROLÜ Özgü Hançerli*, Aslıhan Kara*, Metin Kaya Gürgöze*, Murat Kara** Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi *Çocuk
DetaylıKolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu
Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu Saime Ramadan 1, Burcu Saka 2, Gülbanu Erkan Canoğlu 3, Mustafa Öncel 4 Başkent Üniversitesi
DetaylıEnfeksiyon Hastalıklarında Son Bir Yılda Öne Çıkan Literatürler Türkiye den Yayınlar
Enfeksiyon Hastalıklarında Son Bir Yılda Öne Çıkan Literatürler Türkiye den Yayınlar Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik 1 Mikrobiyoloji AD 2 HEPATİT 3 4 AMAÇ KHB enfeksiyonunda
DetaylıDERLEME / REVİEW. Beliz Bilgili İsmail Cinel. Türk Yo un Bak m Derneği Dergisi (2013)11: DOI: /Tybdd.33042
Türk Yo un Bak m Derneği Dergisi (2013)11: 33-39 DOI: 10.4274/Tybdd.33042 DERLEME / REVİEW Beliz Bilgili İsmail Cinel Yoğun Bakım Hastalarında Soluble Urokinase Plasminogen Activator Receptor (supar) ın
DetaylıKLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013
KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013 OLGULAR EŞLİĞİNDE GÜNDEMDEKİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI Dr. A. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Olgu E.A 57 yaşında,
DetaylıKoroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;
KORONER RİSK TESTİ Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili; Koroner kalp hastalıklarına yol açan kolesterol ve lipit testleridir. Koroner risk testleri
DetaylıMultipl organ yetmezliği ve refrakter hipotansiyon
SEPSİS S VE TANI KRİTERLER TERLERİ Orhan ÇINAR Yrd.Doç.Dr..Dr. GATA Acil Tıp T p Anabilim Dalı XI. Acil Tıp Güz Sempozyumu Samsun 2010 Epidemiyoloji ABD de yılda 750.000 hasta Her gün 500 ölüm %20-50 mortalite
DetaylıPiyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD
Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD Neden? Daha az yan etki Ekonomik veriler DİRENÇ! Kollateral hasar! Kinolon Karbapenem Uzun süreli antibiyotik baskısı Üriner Sistem
DetaylıNEONATOLOJİDE YENİLİKLER. Doç. Dr. Esra Arun ÖZER Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Kliniği
NEONATOLOJİDE YENİLİKLER Doç. Dr. Esra Arun ÖZER Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Kliniği Preterm bebeklerde NEK in önlenmesinde probiyotikler Meta-analiz Probiyotiklerin etkileri GIS in
DetaylıParkinson hastalığında Uyku yapısı Eşlik eden uyku bozuklukları Gündüz uykululuk Bektaş Korkmaz, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz
Parkinson hastalığında Uyku yapısı Eşlik eden uyku bozuklukları Gündüz uykululuk Bektaş Korkmaz, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Klinik
DetaylıHematolog Gözüyle Fungal İnfeksiyonlara Yaklaşım. Dr Mehmet Ali Özcan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı İzmir-2012
Hematolog Gözüyle Fungal İnfeksiyonlara Yaklaşım Dr Mehmet Ali Özcan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı İzmir-2012 Nötropenik hastalarda fungal infeksiyonlar Nötropeni invaziv
DetaylıKRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU
KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU Abdullah Özkök¹, Esin Aktaş², Akar Yılmaz 3, Ayşegül Telci 4, Hüseyin Oflaz 3, Günnur Deniz², Alaattin
DetaylıPREMATÜRE BEBEKLERDE OKSİDATİF HASARI ÖNLEMEDE HANGİ LİPİD SOLÜSYONU DAHA ETKİLİ; SMOFLIPID Mİ, CLINOLEIC Mİ?
1 PREMATÜRE BEBEKLERDE OKSİDATİF HASARI ÖNLEMEDE HANGİ LİPİD SOLÜSYONU DAHA ETKİLİ; SMOFLIPID Mİ, CLINOLEIC Mİ? Hilal Özkan, Nilgün Köksal, Bayram Ali Dorum, Fatma Kocael, Yeşim Özarda İlçöl, Cengiz Bozyiğit,
DetaylıBİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı
BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı BİRİNCİ BASAMAKTA GÜNCEL DURUM > 6330 Aile Sağlığı Merkezi
DetaylıAdolesanlarda Polikistik Over Sendromu tanısında Anti Müllerien Hormon (AMH) ve İnsülin Like Peptit -3 (INSL3) ün tanısal değeri
Adolesanlarda Polikistik Over Sendromu tanısında Anti Müllerien Hormon (AMH) ve İnsülin Like Peptit -3 (INSL3) ün tanısal değeri Ayça Kömürlüoğlu 1, E. Nazlı Gönç 2, Z. Alev Özön 2, Nurgün Kandemir 2,
DetaylıRA Hastalık Aktivitesinin İzleminde Yeni Biyobelirteçler Var mı? Dr. Gonca Karabulut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı
RA Hastalık Aktivitesinin İzleminde Yeni Biyobelirteçler Var mı? Dr. Gonca Karabulut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Biyobelirteç Nedir? Normal biyolojik süreçler, patolojik süreçler
DetaylıKolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi
Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi DR. FATİH TEMOÇİN Fatih TEMOÇİN, Meryem DEMİRELLİ, Cemal BULUT, Necla Eren TÜLEK, Günay Tuncer ERTEM, Fatma Şebnem ERDİNÇ
DetaylıPostoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD
Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD GT, 62 y, kadın Nüks tiroid papiller CA Kitle eksizyonu (özefagus ve trake den sıyırılarak) + Sağ fonksiyonel; sol radikal
DetaylıHemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması
Hemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması Osman Yüksekyayla, Hasan Bilinç, Nurten Aksoy, Mehmet Nuri Turan Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim
DetaylıGebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi
Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş
DetaylıÜniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?
Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe
DetaylıSAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU
SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU Ezgi Işıl Turhan 1, Nesrin Uğraş 1, Ömer Yerci 1, Seçil Ak 2, Berrin Tunca 2, Ersin Öztürk
DetaylıErkan ALATAŞ 1, Banuhan ŞAHIN 2 *, Sevgi ÖZKAN 3, Metin AKBULUT 4
Erkan ALATAŞ 1, Banuhan ŞAHIN 2 *, Sevgi ÖZKAN 3, Metin AKBULUT 4 1. Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD, Denizli 2. *Kars Harakani Devlet Hastanesi, Kars 3. Pamukkale
DetaylıTüberkülozda Yeni Tanı Metodları (Quantiferon)
Tüberkülozda Yeni Tanı Metodları (Quantiferon) Tüberküloz bütün yaş gruplarında görülen ve tüm sistemleri tutabilen bir hastalıktır. Tüberküloz prevalansının yüksek olduğu toplumlarda genellikle çocuk
DetaylıBÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.
BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. Aslı KANTAR Akut rejeksiyon (AR), greft disfonksiyonu gelişmesinde major
DetaylıSadık Yurttutan, Ramazan Özdemir, Fuat Emre Canpolat, Mehmet Yekta Öncel, Hatice Germen Ünverdi, Bülent Uysal,Ömer Erdeve, Uğur Dilmen Zekai Tahir
Sadık Yurttutan, Ramazan Özdemir, Fuat Emre Canpolat, Mehmet Yekta Öncel, Hatice Germen Ünverdi, Bülent Uysal,Ömer Erdeve, Uğur Dilmen Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nekrotizan
DetaylıPERİTON DİYALİZ HASTALARINDA İNFLAMASYON. Dr.Mahmut İlker Yılmaz. 25 Eylül 2010, Antalya
PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA İNFLAMASYON Dr.Mahmut İlker Yılmaz 25 Eylül 2010, Antalya İNFLAMASYON İnflamasyon Kronik inflamasyon İnflamasyon İyi Kötü Çirkin "Her kelimeyi bir şekille anlatan Çincede
DetaylıMETASTATİK KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİ TANISI SAĞKALIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
İLERİ EVRE İN-OPERABL VEYA METASTATİK KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİ TANISI ALMIŞ HASTALARIMIZDA SAĞKALIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER Dr.Nurgül Yaşar Kartal Dr.Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştıma Hastanesi Tıbbi
DetaylıHEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ
HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ 22.10.2016 Gülay Turgay 1, Emre Tutal 2, Siren Sezer 3 1 Başkent Üniversitesi Sağlık
DetaylıHEREDİTER SFEROSİTOZ TANISINDA EOZİN 5-MALEİMİD BAĞLANMA TESTİ, OSMOTİK FRAJİLİTE VE KRİYOHEMOLİZ TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
HEREDİTER SFEROSİTOZ TANISINDA EOZİN 5-MALEİMİD BAĞLANMA TESTİ, OSMOTİK FRAJİLİTE VE KRİYOHEMOLİZ TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Esin Özcan, Yeşim Oymak, Tuba Hilkay Karapınar, Salih Gözmen, Yılmaz Ay,
DetaylıBİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2006: 5 (6) ARAŞTIRMA RESEARCH ARTICLE BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ Atilla Senih MAYDA*, Türker ACEHAN**, Suat ALTIN**, Mehmet ARICAN**,
DetaylıEkinokokkozis. E. granulosus Kistik Ekinokokkozis. E. multilocularis Alveoler Ekinokokkozis. E. vogeli ve E. oligoarthrus Polikistik Ekinokokkozis
Kistik ekinokokkozis tanısında immünokromatografik testin yeri var mı? Gülden Sönmez Tamer, Devrim Dündar, Hüseyin Uzuner Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Ekinokokkozis
DetaylıBeyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;
MYELİN BASİC PROTEİN Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein; Beyin Omurilik Sıvısı içinde Myelin Basic Protein miktarının araştırılmasıdır.
DetaylıMuzaffer Fincancı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Muzaffer Fincancı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV infeksiyonlu hastalarda tüberküloz sıklığı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi 212 HIV infeksiyonlu hasta - 8 Akciğer tüberkülozu - 4
DetaylıRENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ
RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden
DetaylıHekimlerin Splenektomi Planlanan Hastalarda Aşılama Hakkındaki Bilgi ve Tutumlarının Değerlendirilmesi
Hekimlerin Splenektomi Planlanan Hastalarda Aşılama Hakkındaki Bilgi ve Tutumlarının Değerlendirilmesi Dr. Ayşe Büyükdemirci, Şerife Şule Çınar, Meliha Çağla Sönmezer, Metin Özsoy, Fatma Şebnem Erdinç,
DetaylıTABURCULUK SONRASI REHOSPİTALİZASYON VE NEDENLERİ..Dr. Ömer ERDEVE
TABURCULUK SONRASI REHOSPİTALİZASYON VE NEDENLERİ.Dr. Ömer ERDEVE Rehospitalizasyon - TANIM Kim? Ne kadar süre boyunca? Hangi düzey ünite? Maliyet? Mortalite ve morbidite üzerine etkisi? Rehospitalizasyon
Detaylı¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı
Dr. Derda GÖKÇE¹, Prof. Dr. İlhan YETKİN², Prof. Dr. Mustafa CANKURTARAN³, Doç. Dr. Özlem GÜLBAHAR⁴, Uzm. Dr. Rana Tuna DOĞRUL³, Uzm. Dr. Cemal KIZILARSLANOĞLU³, Uzm. Dr. Muhittin YALÇIN² ¹GÜTF İç Hastalıkları
DetaylıPnömoni tedavisinde biyomarkırların kullanımı. Dr. Münire Çakır Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A. D.
Pnömoni tedavisinde biyomarkırların kullanımı Dr. Münire Çakır Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A. D. Biyomarkır Özel bir patolojik ya da fizyolojik durumla ilişkili herhangi bir biyomolekül
DetaylıKan Kültürlerinde Üreyen Koagülaz Negatif Stafilokoklarda Kontaminasyonun Değerlendirilmesi
Kan Kültürlerinde Üreyen Koagülaz Negatif Stafilokoklarda Kontaminasyonun Değerlendirilmesi Gülden Kocasakal 1, Elvin Dinç 1, M.Taner Yıldırmak 1, Çiğdem Arabacı 2, Kenan Ak 2 1 Okmeydanı Eğitim ve Araştırma
Detaylı