ULUABAT ( APOLYONT ) GÖLÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ULUABAT ( APOLYONT ) GÖLÜ"

Transkript

1 Hayatımızdaki pek çok şey gibi farklı bir gözle bakmayınca anlayamayacağımız güzellikleri, Uluabat Gölü nde gün batımı ve doğumunda yakalayabilirsiniz. Göldeki bu anlar, seyrine doyum olmayan bir renk cümbüşü sunar önünüze. Her renkte biraz kendinizi, biraz da Uluabat Gölü nü keşfedersiniz yenibaştan. Köy kahvelerindeki sohbetlerde göl ile ilgili duyacağınız ilk şey, eskiden sularının içilebildiği ve üzerinden gemilerin geçtiği Uluabat Gölü Efsanesi olacaktır. Bir efsane ki; şimdiki sularında, günümüzün tüm kirliliklerini bulabileceğimiz gölün eski günlerinin öyküsü. Her geçen gün daha fazla kirlenen, ama içindeki tüm canlılarla birlikte buna direnen göl için, aslında düşmanlar da bellidir dostlar da. Dostlar eskisi kadar çok olmasa da, düşmanlar eskisinden çok güçlü ve fazladır aslında. Üzerimizden geçerken bir kuşun bıraktığı umut olmasa, gün doğumu ve batımındaki gizem olmasa çıkılır mıydı bu zorlu yola? Bir çoğumuzun İzmir-Bursa yolculukları için güzel bir manzaradan öteye gitmeyen Uluabat Gölü, ne yazık ki daha değerini anlamadan kaybetmekle yüz yüze kaldığımız önemli değerlerimizden biridir. Yöre halkı için önemli bir geçim kaynağı olan göl; son yıllarda sorunları ile doğru orantılı olarak sivil toplum ve kamu kuruluşlarının çözüm için birlikte hareket ettikleri örnek bir alan haline geldi yılında RAMSAR Uluslararası Sulak Alanlar Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınan ve ayrıca, halen dünyada yalnızca 38 gölün sahip olduğu Yaşayan Göl unvanına sahip Uluabat Gölü nün yaşatılması için el ele veren kurum ve kuruluşlar tarafından, Uluabat Gölü Yönetim Planı kapsamında pek çok örnek faaliyet yürütülmektedir yılı Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek 2. Eskikaraağaç Uluslararası Leylek Şenliği de yerel halkın ve ilgili kurumların işbirliği ile yapılacak çalışmalardan birisidir. Genel Coğrafi Özellikleri Uluabat Gölü, Marmara Denizi nin güneyinde, Bursa nın yaklaşık 30 km batısında, hektar büyüklüğünde tektonik yapılı sığ bir tatlısu gölüdür. Güneyinde Uludağ ın uzantısı olan tepelerle kuzeyinde düşük rakımlı tepeler uzanır. Gölün batı yakası Manyas a kadar devam eden geniş verimli ovalara sahiptir. Göl üzerinde en büyüğü Halilbey Adası olmak üzere irili ufaklı dokuz adet ada bulunmaktadır. Gölü besleyen en önemli akarsu, göle güney batıdan dökülen Mustafakemalpaşa Çayıdır. Su seviyesi yıllara ve mevsimlere göre değişmekle beraber, gölün ortalama derinliği 2.5 metre civarındadır. Büyük bir bölümü oldukça sığ olan gölün genelindeki derinlik 1-2 metre arasında değişmektedir. Uygun iklim koşulları ve nitelikli toprakları ile havza ülkemizin en verimli tarım alanlarından biridir. Göl çevresinde 17 yerleşim yeri bulunmakta ve buradaki halk geçimini genel olarak balıkçılık, tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır. SULAKALANLAR VE ULUABAT GÖLÜ 1 / 13

2 Ramsar Sözleşmesi ne göre sulak alan tanımı, oldukça farklı yaşam alanlarını kapsamaktadır. Bataklıklar, turbalıklar, sel arazileri, nehirler, göller, tuzlalar, mangrovlar, deniz çayırı yatakları, mercanlar, gelgit anında 6 metreden derin olmayan deniz kıyıları gibi kıyı sulak alanları ve atık su temizleme göletleri ve rezervuarlar gibi insan yapısı sulak alanlar da bu tanıma dahildir. Sulak alanlar sahip oldukları, doğal yapı ve insan yaşamına önemli fayda sağlayan birçok işlev ve değerinin yanı sıra, bulundukları bölgedeki yerüstü ve yeraltı su kaynaklarının temizlenmesini sağlayan; yani su döngüsünde doğanın böbrekleri olarak görev yapan önemli ekosistemlerdir. Bu anlamda sulak alanlar; tortuları, besin maddelerini ve zehirli maddeleri alıkoyarak suyun temizlenmesinde önemli bir role sahiptirler. Bir sulak alan türü olan göller, yeraltı suyunun döngüsünü düzenleyerek, taşkınların etkisini azaltmakta, taban suyu seviyesinin dengelenmesinin yanı sıra bulundukları bölgenin nem oranını yükselterek, başta yağış ve sıcaklık değerleri olmak üzere bölgenin iklimi üzerinde de olumlu etkiler oluşturmaktadırlar. Sulak alanlar, tropik ormanlarla birlikte yeryüzünün en fazla biyolojik üretim yapan ekosistemleridir. Bu nedenle, ekolojik ve ekonomik değeri yüksek değişik türden binlerce canlıya ev sahipliği yaparlar. Bütün bu özellikleri itibariyle göller, tarih boyunca bulundukları bölgenin ekonomik, kültürel ve sosyal yaşamında önemli roller oynamışlardır. Göl kıyılarında yaşayan yöre halkının geleneksel yöntemlerle yaptığı tarım balıkçılık gibi göle bağımlı faaliyetlerin göl ekosistemi üzerinde yaratığı tahribat sanayileşme süreci ile hızlanırken, buralardaki canlı toplulukları bu olumsuz etmenlere rağmen yaşanan değişimlere uyum sağlamaya çalışmışlardır. Uluabat Gölü, ekolojik yönden ötrofik olarak sınıflandırılan bol besin içeren sığ bir göldür. Göl, ayrıca uygun iklim koşulları, geniş sazlık alanları ve açık su yüzeyleri ile değişik türden yüz binlerce su kuşuna beslenme ve barınma olanağı sağlamaktadır. Göl bu özelliği nedeni ile Su Kuşları Bakımından Uluslararası Önemle Sahip Sulakalanların Korunması için imzalanan Ramsar Anlaşması ile koruma altına alınan, ülkemizdeki 12 sulakalandan biridir. Ayrıca Uluabat Gölü, plankton ve dip canlıları bakımından da ülkemizin en zengin göllerinden biridir. Göl de, 21 değişik balık türünün varlığı bu zenginliğin en önemli göstergelerindendir. TARİHİ VE KÜLTÜREL DEĞERLER 2 / 13

3 Uluabat Havzası coğrafi açıdan oldukça hareketli bir bölgedir. Bölge tarihöncesi dönemde, denize paralel olarak sıralanan İznik, Uluabat ve Manyas gölleriyle farklı bir görünüme sahiptir. Manyas gölü ile Uluabat Gölü 1.6 milyon yıl önce başlayan Pleistosen dönemde tek bir göldü ve kuzey kesimde düzenli olarak deniz sularının istilasına uğruyordu. Dünyanın bu döneminde iklim kuşaklarında görülen salınımlara bağlı olarak, deniz seviyesinde değişiklikler oluyordu ve buda kıyı topografyasını etkilemekteydi. 18 bin yıl öncesine gelindiğinde, Marmara Denizi nin kıyı şeridi, günümüzdekine yakın bir hal aldı. Uluabat Gölü nün kıyısında 2004 yılında bulunan Aktopraklık Höyüğü, Bursa şehrinin 25 kilometre kadar batısında, Akçalar Beldesinin 3 kilometre kadar doğusunda yer almaktadır. Aktopraklık Höyüğü nde yapılan çalışmalar ışığında, İÖ 6 binli yıllardan İÖ 5200 yallarına kadar uzanan, tarihi bir süreç ortaya çıkarılmıştır. Tarım ve hayvancılığı bilen, yerleşik çiftçi yaşam tarzını sürdüren Aktopraklık insanı, ilk yerleşim için bir akarsuyun alçak terasını tercih etmiştir. Aktopraklık Höyüğü nün hemen kuzeyinde ve yakın çevresinde Erken Bizans devri yerleşmesi de bulunmaktadır. Bu gözle bakıldığında, söz konusu coğrafi bölge, ülkemizin en büyük sanayi kentlerinden birisinin hemen yakınında, neredeyse 8 bin yıldır devam eden yaşamın tüm izlerini taşımaktadır. Aktopraklık ın üzerinden yapılması planlanan otoyol projesi, bölgede henüz yeri bilinmeyen çok sayıda yerleşim yerinin varlığını ve bunların bilgiye dönüşümünü etkileyecektir. Alandaki diğer iki eski yerleşim bölgesinin de Miletepolis (Karacabey) ile göl kıyısındaki Lapadion (Uluabat Köyü) olduğu bilinmektedir. İ.Ö. 1200'lerden Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna kadar yörede Bithynia, Lydia, Pers, Roma, Bizans ve Osmanlı egemenliği yaşanmıştır. GÖLYAZI Ryndakos (Orhaneli) Çayı nın oluşturduğu Apolyont (Ulubat) Gölü üzerinde bulunan kentin adı bu nedenle Apollonia ad Ryndacum (Gölyazı) dur. Her ne kadar kente adını Bergama Kralı Attalos II, Kraliçe Apollonis ten esinlenerek, onu onurlandırmak için verdi, denilsede büyük bir olasılıkla Helenistik dönemden çok önceleri buraya yerleşenlerce verilmiştir. Apollonia ad Ryndacum, yazılı kaynaklarda İ.Ö. birinci yüzyıldan başlayarak karşımıza çıkar. Bölge Roma döneminde önce Adramittion a (Edremit), sonra Kyzikos a (Edincik) bağlanmıştır. Roma İmparatoru Hadrianus, Bithynia gezisi sırasında Apollonia ad Ryndacum a uğramış ve bunu belgelemek için de kentin surlarının ana kapısına bir yazıt konmuştur. Kent, Bizans döneminde sırasıyla Bithynia, Nicomedia (İzmit) ve Kios (Gemlik) Piskoposluğu na bağlanmıştır. Göle adını veren Apolyont yerleşimi, Bursa-Karacabey karayolunun 37. kilometresinden güneye sapıldığında 7 kilometre içeridedir. Eskiden anayoldan güneye döndükten 3-4 km sonra, kente ulaşan birbirine koşut iki yolla karşılaşılırdı. Bu yollar nekropolün içlerine değin uzanırdı. Günümüzde de Deliktaş yöresinde yolların izine rastlanmaktadır. Nekropol alanında, yolların ve Gölün kıyısında anıt mezar kalıntıları vardır. Küçük bir adanın üzerinde yer alan Simitçi Kalesi nin kalıntıları buradan görülebilir. Dış kalenin yarımadanın en dar yerindeki kapısına, günümüzde Gölyazılılar Taşkapı demektedirler. Yerleşimin bulunduğu yarımadayı çevreleyen dışkale ve adayı çevreleyen içkale kalıntılarında, yüzyıllar içinde devşirme malzeme ile değişiklikler yapıldığı görülmektedir. Yer yer Roma, Bizans ve Osmanlı tarzı iç içe geçmiştir. Yarımadanın karaya bağlandığı noktanın karşısındaki tepenin eteklerinde, bir zamanlar anfitiyatro ve odeon olduğu sanılan kalıntılar vardır. Büyük bir olasılıkla buradaki malzeme, 3 / 13

4 daha sonra surların yapımında, bir diğer deyişle, yükseltilmesinde kullanılmıştır. Halk anfitiyatronun bulunduğu alana Gavur Mezarlığı demektedir. Kentin Apollon Tapınağı, Gölyazı nın batısındaki Kızadası ndadır. Mermerden duvarları, Göl yükselince sular altında kalmaktadır de Osman Bey, Bafeum (Dimboz) savaşı sonrasında Kite Tekfuru nu kovalar. Kovalamaca Apollonia ad Ryndacum a kadar sürer. Orhan Bey in silah arkadaşı, Aygut Alp in oğlu Emir Kara Ali, kentin karşısındaki Alyos (Halilbey) Adası nı ele geçirerek, Lopaidon (Ulubat) ile buna bağlı olarak da Bizans ile bağlantısını keser. Bir süre sonra burayı da ele geçirir. Apollonia ad Ryndacum da yaşayan Hıristiyan nüfusa dokunmaz. Yeni gelen Müslüman halkla birlikte yaşarlar. Halk dilinde Apollonia, Apolyont a dönüşür. 19. yüzyılda Apolyont da yaşayan Rumlar Aziz Georgios a adanan Hagios Georgios Kilisesi ni inşa ederler. Bu inşaatta da devşirme malzeme kullanılır. Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlılar geri çekilirken buradaki Rumlar da Yunanistan a göçer ve kilise kullanılmaz olur. Günümüzde harap haldedir. Antik Miletepolis kentinde yapılan araştırmalarda Roma dönemine ait çanak ve çömlekler, su yolu kalıntıları ile tunçtan yapılmış Apollon heykeli bulunmuştur. Ayrıca aynı döneme ait sikkeler, hamam ve tapınak kalıntılarına rastlanmıştır. Tüm bunlar göstermektedir ki bugün olduğu gibi yüzyıllar boyunca da binlerce insan Gölle iç içe yaşamış ve Uluabat Gölü, bu insanların beslenmesine ve geçimlerine önemli katkılar sağlamıştır. ULUABAT GÖLÜ SİZİ ÇAĞIRIYOR... Gün olur alır başınızı gitmek isterseniz, hani Orhan Veli nin şiirindeki gibi gölden yeni çıkan ağların kokusuyla, su kuşlarının peşi sıra Uluabat Gölü ve adaları sizi çağırmakta. Kıyısında sizi bekleyen teknelere bindiğinizde; Eskikaraağaç, Uluabat köyleri ile Akçalar ve Gölyazı Beldeleri nde tarihle buluşup, birbirinden ilginç koylarda, farklı doğal güzelliklerin içinizde bulursunuz kendinizi. Mustafakemalpaşa çayı deltasındaki büyüklü-küçüklü adalar ve bunlara eşlik eden su kuşları ile, eşsiz doğa fotoğrafları yakalayabileceğiniz, bir yaşam serilir önünüze. Uluabat Gölü nde her şey; renkler, balıkların lezzetleri, kuş seslerinin karıştığı sessizlik, havanın kokusu farklıdır. Gölü çevreleyen kervansaray, kilise, camii ve eski tarz köy evleriyle, zaman da farklılaşır buralarda. Şehir hayatında en son ne zaman duyduğumuzu bile hatırlayamadığımız, güler yüzlü, sıcakkanlı bir hoş geldiniz, yabancı olduğunuzu unutturur bir anda. Ardından, sıcacık bir çayın ya da buz gibi bir köpüklü ayranın yanında doyumsuz sohbetleriyle, köylülerin yaşamlarına misafir olmak bile bütün gününüzü mutlu geçirmek için iyi bir neden olabilir. Göl kıyısındaki Akçalar, Gölyazı ve Eskikaraağaç, yakında faaliyete geçecek kuş gözlem kuleleriyle, buralardaki doğal hayat ve kuşlar daha yakından gözlemlenebilecek. Gölkıyı köyündeki Kuş Cenneti de belirli kuş türlerini yakından görmek isteyen kuş meraklılarının ziyaret edebileceği yerlerden. Alandaki doğal güzellikler göl ve köylerle sınırlı değil. Göl çevresinde yapacağınız gezintilerde kısa sürede değişen manzaralarla ve bakir alanlarla karşılaşılabilirsiniz. Buralarda doğal bitki örtüsünün gölden köylerdeki yamaçlara oradan tepelere kadar şaşırtıcı değişimini gözlemlemek, doğa belgeselleri kadar heyecan vericidir. Gölyazı nın nilüferleri, Akçalar ın göl soğanları, Fadıllı nın zengin meyve bahçeleri, Akçapınar-Onaç köylerinin yamaçlarını süsleyen erguvan ve defneler... 4 / 13

5 Dorak Köyü bütün gölü ayaklarınızın altına seren, hâkim manzarasıyla, gölü kuş bakışı görebileceğimiz yerlerden. Dorak tan Bursa ya dönüşte ayakta kalmış Akçapınar Köy Kilisesi ile Ayvaini Mağarası görülmeye değer önemli alanlardır. Uluabat Gölü'nün kıyısındaki asırlarca İpek Yolu yolcularına hizmet eden Issız Han; Yıldırım Beyazıt tarafından 1394 yılında Celalüddin Eyne Bey'e yaptırılan ve kapısının üzerinde, "Yolcuların parasız yiyecek, içecek ve yatacak yer olarak hizmet verdiği' yazan, son misafirlerini karşılamak için hala ayakta kalmaya direnen tarihi miraslarımızdan. Buralarda, geçireceğiniz her anda keşfedebileceğiniz ve size bir şeyler anlatmayı bekleyen güzellikler sizleri beklemekte, yeter ki çok geç olmadan Uluabat ın çağrısına kulak verin... ULUBAT (Apolyont) GÖLÜ NÜN İKİ BÜYÜK ADASI Alyos (Halilbey) Adası Gölün kuzey kıyısındaki Eskikaraağaç Köyü nün tam karşısındadır. Gölün en büyük adası olan ve günümüzde Halilbey Adası olarak anılan adada Bizans dönemi kalıntılar bulunmaktadır. Manastır (Nailbey) Adası Gölyazı nın batı kıyısının karşısındadır. Bizans dönemi ve sonrasında üzerinde manastır bulunduğu düşünülmektedir. Balkan Savaşı sırasında gerilla olarak Bulgarlarla savaşan, daha sonra Paris te tarım eğitimi alan Ziya Nail Dölen adlı kişi, 1940 yılında bu adayı satın alıp üzerinde tek başına yaşamaya başlayınca Nailbey Adası adını almıştır. Üzerinde Bizans döneminden kalma yıkıntılar ve Hagios Konstantinos Kilisesi kalıntıları vardır. ULUABAT GÖLÜ NDEKİ BAŞLICA SORUNLAR ve TEHDİTLER Uluslar arası düzeyde önemli bir sulak alan olmasına karşın, Uluabat Gölü; aşırı avlanma, kıyı gelişimlerinde meydana gelen arazi ıslahları ile tarımsal, sanayi ve evsel kaynaklı atıkların neden olduğu yoğun kirlilik tehdidi altındadır. Göl giderek sığlaşmakta, yoğun besin girdisi nedeni ile kıyı bitkilerinde artış görülmektedir. Uluabat Gölü nün sığlaşması ve dolmasındaki en önemli etken Mustafakemalpaşa Çayı dır. Çay, yağış havzası alanında meydana gelen aşırı erozyon sonucu taşınabilir ve askıdaki katı maddeler, akarsu ile birlikte göle ulaşmakta ve gölün sığlaşması ve dolmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda çevredeki bor, azot ve fosfor gibi kimyasallar da taşınarak aşırı kirlenme meydana gelmektedir. Göl çevresindeki yerleşimlerin, özellikle Mustafa Kemal Paşa ve Akçalar gibi büyük nüfuslu bölgelerden, arıtılmadan akıtılan evsel atıklarla birlikte, tarımsal ve önemli ölçüde kirlilik yaratan sanayi kaynaklı atık su girdisi de, gölde aşırı beslenimi (ötrofikasyon) hızlandırmakta, bu da çözünmüş oksijen miktarını azaltarak göldeki doğal yapıyı olumsuz yönde etkilemektedir. Ülker Golf Dondurma AŞ, Kerevit AŞ, Akçalar Beldesinin çöplüğü ve mezbahası göl çevresinde bulunan ve önemli ölçüde kirlilik yaratan sanayi kurumlardır. 5 / 13

6 Bununla birlikte göle aşırı düzeyde yüklenen tarım ilaçları, kum ocakları ve sanayi atıklarının yarattığı kirlilik, balık çeşitliği ve sayısında önemli bir azalmaya neden olmuştur. Ayrıca göle yabancı tür olan İsrail Sazanı nın (Carassius carassius) aşılanması, durumu daha da kötüleştirmiştir. Türkiye deki pek çok göle yapılan yabancı tür aşılanmasında gözlendiği gibi, İsrail Sazanı aşırı üreyerek, göldeki Turna ve diğer küçük balıkları tehdit etmekte ve gölün doğal yapısında değişimlere neden olmaktadır. Tarım için anız ve avcılık için saz yakımı, alandaki biyolojik çeşitliği azaltmakta birlikte yangın tehdidi de oluşturmaktadır. Özellikle anız yakımı toprağı verimsizleştirdiğinden, bu durum daha çok tarımsal ilaç ve gübre girdisi kullanımına neden olmaktadır. Göle DSİ tarafından su seviye denetimi sağlama ve tarımsal sulama için yapılan seddelerin, Göl ün doğal su döngüsü ve doğal yaşamı üzerindeki etkileri konusunda, hiç araştırma yapılamamıştır lerde tespit edilen ve önemli etkilere yol açan mantar hastalığı nedeni ile, bir zamanlar göl çevresindeki yerleşimlerin önemli geçim kaynaklarından biri olan kerevit, büyük oranda azalmış ve izleyen yıllarda geçmişte tespit edilen düzeye ulaşamamıştır. Göl civarında yer alan kum, taş ve mermer ocakları sularını çökeltmeden göle verdikleri için, tortu birikimi nedeniyle, gölün derinliği giderek azalmaktadır. Ayrıca, kum ocakları, geniş çaplı ağaç, çalı sökümü ve hafriyat işleri deltadaki doğal yaşama zarar vermektedir. Kum kırlangıcı, arı kuşu, yalıçapkını ve gökkuzgunu gibi kuş türlerine dolaylı olarak yeni yaşam alanı yaratıyorlarsa da, çalışmaların üreme döneminde devam ettirilmesi nedeni ile yaratılan bu alanlar da bozulmaktadır. Tarımsal alanların açılması ve yakacak ihtiyacı için yapılan ağaç ve çalı kesimi, özellikle burada yuva yapan küçük karabatak gibi kuş türlerinin yaşam alanlarını sınırlandırmaktadır. Göldeki mevcut sorunların yanı sıra, planlanan pek çok projenin gölün mevcut durumunda olumsuz etkiler meydana getirebileceği tespit edilmiştir. Yapılması planlanan Çınarcık Barajı nın gölün ekosistemi üzerinde olumsuz değişikliklere neden olacağı ve bu etkiler üzerine ayrıntılı bir araştırma yapılmadığı konusunda görüşler bulunmaktadır. Seyran, Cambaz ve Subaşı Köyleri meraları üzerinde yer alması düşünülen Karacabey 75. Yıl Kobi Organize Sanayi Bölgesi Projesi nin gerçekleşmesi durumunda, artan sanayi atıkları nedeniyle Göl deki ekosistem ciddi bir şekilde etkilenecektir. İl genelinde mevcut organize sanayi bölgelerinin henüz tam kapasite çalışamadığı ve gelişen kalkınma anlayışının doğa koruma alanlarına verdiği özel önem göz önüne alındığında, bu tür bir girişimin sürdürülebilir kalkınma hedefleri açısından olumlu sonuçlar içermeyeceği ortadadır. - ATIK SULAR: Göle arıtımsız ve denetimsiz verilen sanayi ve evsel atık kaynaklı sularla, tarım kaynaklı kimyasalların oluşturduğu kirlilik Göl ün en önemli sorunlarındandır. - YABANCI TÜRLER: Göle sonradan aşılanan İsrail Sazanı (Carassius carassius) aşırı üreyerek göldeki turna ve diğer küçük balıkların sayısında önemli azalmalara neden olmuştur. Ülkemizdeki pek çok sulak alanın doğal yapısının tahribiyle sonuçlanan bu sorunun ilgili kurum 6 / 13

7 ve kuruluşların işbirliği ile çözümlenmesi gerekmektedir. - TARIMSAL ETKİNLİKLER: Kıyı gelişimlerinde meydana gelen, son 25 yılda 2000 hektar alana varan arazi ıslahları ile birlikte Göl deki doğal niteliğe sahip alanların oranı azalmakta ve tarımda aşırı kullanılan kimyasallar, sulama suları ile göle karışmaktadır. - DENETİMSİZ AVCILIK: Gölde, balık ve kuşlar üzerinde ağır av baskısı, alandaki biyolojik çeşitliğin sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir. Gölün, Güney Marmara ve Kuzey Ege Bölgeleri nde mevcut ve kara avcılığına açık tek sulak alan olması nedeniyle, avcılık yer yer katliam boyutlarına ulaşmaktadır. Özellikle avcıların kullandığı saçmaların neden olduğu kurşun kirliliği ve önlenmesi konusunda herhangi bir girişim bulunmamaktadır. - HAVZADA AĞAÇ KESİMİ: Arazi açmak ve yakacak için kesilen ağaç ve çalılar, kuşlar başta olmak üzere, burada yuvalayan canlıların yaşam alanlarını ortadan kaldırmakta ve alanı erozyona açık hale getirmektedir. Bu da yanlış tarım uygulamaları ve maden ocakları atıkları ile birlikte, gölün dolmasını hızlandırmaktadır. - PLANSIZ ve DENETİMSİZ SULAMA: Genelde göl hidrolojisi üzerine yapılan müdahaleler; sulama amaçlı kontrolsüz su çekimleri, regülatörle su seviyesi düzenlemeleri, gölün güneybatı kıyılarına çekilen seddeler vasıtasıyla gölün taşkın alanının daraltılması ve taşkından korunan kısımların tarıma açılmasıdır. Ayrıca havzada planlanan dört adet hidroelektrik enerji santrali de gölün hidrolojisi üzerinde olumsuz etkilere neden olacak projelerdir. DOĞAL YAŞAM ALANLARI Mustafakemalpaşa Çayı nın göle döküldüğü yerde, gölün en zengin tabiat çeşitliğine sahip bölgesi olan, delta oluşmuştur. Deltada sazlıklar, kum düzlükleri, mevsimsel bataklıklar ve ıslak çayırlarla geniş söğütlükler ve tarım alanları yer almaktadır. Gölyazı Yarımadası nın doğu kıyısındaki koyda da Türkiye nin en geniş nilüfer yatakları bulunmakta ve sazlıklar uzanmaktadır. Gölün kuzey-batı kıyıları da geniş sazlıklara sahiptir. Diğer bölgelerde ise söğütlükler, meyve bahçeleri, tarım alanları ve sazlıklar bulunmaktadır. Gölün güneyinde, kuzeye bakan tepelerde makilikler hakimdir, güneye bakan tepelerde ise yabani zeytinlik ve maki karışımı bir habitat görülmektedir. BİTKİ ÖRTÜSÜ VE DAĞILIMI Uluabat Gölü, Akdeniz fitocoğrafya bölgesine dahil, Türkiye deki en geniş Beyaz nilüfer (Nymphaea alba) yataklarına sahip olmasıyla son derece önemli bir alandır. Büyük ve sığ bir Göl olan Uluabat, sucul bitkiler açısından Türkiye deki en zengin sulak alanlardan biridir. Gölün hemen hemen bütün kıyıları geniş sazlıklarla, sığ kesimleri ise su içi bitkileri ile kaplıdır. Islak çayırlar, söğütler, ılgınlar, hayıtlar, sucul bitkiler, sazlıklar, nilüfer yatakları ve su sümbülleri yaygın olarak görülen bitki türleridir. Bütün sulak alanlarda olduğu gibi, Uluabat Gölü nde kıyılarda görülen en yaygın bitki grubu kamış ve sazdır (Typha sp., Pharagmites australis). Göldeki bitki örtüsünün diğer baskın türleri 7 / 13

8 ise; su sandalye sazı (Schoenoplectus lacustris), çeçekli hasırsazı (Butomus umbellatus) dır. Nilüfer yatakları, gölün kuzeydoğu kıyılarında ve Mustafakemalpaşa Çayı'nın göle giriş ağzından, sedde boyunca, Atabey pompası civarına kadar ve Yenikaraağaç ana sulama pompa istasyonunun doğusunda olmak üzere, çok geniş alanları kaplamaktadır. Tilki kuyruğu (Ceratophyllum demersum), gölün güneybatı ucunda ve Mustafakemalpaşa Çayı nın döküldüğü yerlerde; göl sümbülleri ise gölün kuzey doğu ve doğu kıyılarında görünmeye ve korunmaya değer saf topluluklar oluşturmaktadır. Özellikle Fadıllı köyü kıyı alanında, ulusal ölçekte hassas türlerden kabul edilen Gratiola officinalis bulunmaktaır. Gölün güneybatı kesimlerinde ılgınlar (Tamarix symrnensis), tuzcul karakterli Salicornia üyeleri, Artemisia santericum, Hordeum marinum ve Bromus hordeaceus yaygındır. Yine Mustafakemalpaşa Çayı nın döküldüğü yerde söğüt (Salix alba) ve ılgınlardan oluşan bitki toplulukları bulunmaktadır. HAYVAN VARLIĞI VE DAĞILIMI Uluabat Gölü, biyolojik üretim yönünden ötrofic (bol gıdalı) göllerimizden biridir. Planktonlar ve dip canlıları bakımından zengin yapısı, değişik türden çok miktarda canlının üremesi ve beslenmesi için ideal bir ortam oluşturmuştur. Gölün, Ramsar alanı olarak belirlenmesini sağlayan, yüz binlerce kuşun varlığı bunun en önemli göstergesidir. Gölde yapılan araştırmalarda turna, sazan, kızılkanat, kerevit, feki gibi 21 değişik balık türünün bulunduğu saptanmıştır. Turna ve sazan göldeki ticari öneme sahip balık türlerindendir. Göl çevresinde görülen önemli memeli türleri; su samuru, çakal, tilki, porsuk ve tavşandır. Su samuru (Lutra lutra), alanda yapılan bilimsel araştırmalarla varlığı tespit edilen küresel ölçekte nesli tehlike altında olan bir memeli türüdür. Kuşlar: Uluabat Gölü, kuş varlığı yönünden sadece ülkemizin değil, Avrupa ve Ortadoğu'nun da en önemli sulak alanlarından biridir. Anadolu'ya kuzeybatıdan giren kuş göç yolu üzerinde yer alması, önemli kuş alanlarından Manyas Gölü'ne çok yakın mesafede (35 km) bulunması, besin maddelerince oldukça zengin olması ve uygun iklim koşullarının var oluşu; değişik türden kalabalık kuş gruplarının alanda beslenmesine, kışlamasına ve üremesine olanak sağlamaktadır. Türkiye'deki 186 Önemli Kuş Alanı ndan birisi olan Uluabat Gölü, küresel ölçekte nesli tehlike altında olan bazı türlere ev sahipliği yapmaktadır: küçük karabatak (Phalacrocorax pygmeus), tepeli pelikan (Pelecanus crispus), bıyıklı sumru (Chlidonias hybridus), pasbaş patka (Aythya nyroca) yılında gerçekleştirilen sayımlarda kaydedilen kuş sayısı ile 1970 lerden bu yana bir sulak alanda kaydedilen en yüksek su kuşu sayısı, Uluabat Gölü ne aittir. DHKD tarafından 1998 yılında yaptırılan çalışmada, alanda üreyen 823 küçük karabatak, 108 gece balıkçılı, 109 alaca balıkçıl ve 48 kasıkçı çifti saptanmıştır. 8 / 13

9 Uluabat Gölü, dünya çapında yok olma tehlikesi altında olan kuş türlerinden küçük karabatağın, ülkemizdeki en önemli üreme alanıdır. Türkiye'deki toplam kuluçka populasyonu 1500 çift olarak tahmin edilen türün, 300 çifti alanda kuluçkaya yatmaktadır. Gölde üreme dönemi dışında da önemli sayıda küçük karabatak barınmaktadır. Uluabat Gölü, yine dünya çapında yok olma tehlikesi ile altında olan tepeli pelikanın da önemli beslenme ve kışlama alanlarından biri olup, Ekim 1994 de, gölde 136 bireylik populasyonu kaydedilmiştir yılında ULUKUŞ (Uludağ Üniversitesi Kuş Gözlem Topluğu) tarafından gerçekleştirilen Uluabat Gölü ndeki Üreyen Kuşlar Araştırması sonucunda; 33 türden, 491 üreyen kuş çifti tespit edilmiştir. Aynı noktalarda 1998 de Geoff ve Hilary Welch tarafından gerçekleştirilen araştırmada ise 979 üreyen kuş çifti kaydedilmiştir. Gölde Üreyen Başlıca Kuş Türleri: Küçük karabatak, alaca balıkçıl, kaşıkçı, küçük akbalıkçıl, ve çeltikçi, küçük balaban, gece balıkçılı, erguvani balıkçıl, saz delicesi, bataklık kırlangıcı, mahmuzlu kızkuşu, kırlangıç, ev kırlangıcı, bıyıklı sumru, kara sumru, pasbaş patka, çıkrıkçın, yeşilbaş, bahri, küçük batağan, sumru, sakarmeke, saztavuğu, su kılavuzu, arıkuşu, kum kırlangıcı alanda üreten başlıca kuş türleridir. Alan ayrıca göçmen kuşlar için önemli bir geçiş bölgesidir. Gölde ve Çevresinde Kışın Görünen Bazı Kuşlar: Tepeli pelikan, elmabaş patka, tepeli patka, çamurcun, kılkuyruk, yeşilbaş, boz ördek, sütlabi, gri balıkçıl, büyük akbalıkçıl, kızkuşu, döğüşkenkuş. TARIM Bölge uygun iklim koşulları ve nitelikli topraklarıyla ülkemizin en verimli tarım alanlarına sahip yörelerinden biridir. Yöre halkı geçimini genellikle tarım ve tarım ürünlerinin ticaretinden sağlamaktadır. Yaygın olarak yetiştirilen ürünler; domates, biber, soğan, patates, şekerpancarı, mısır, fasulye, buğday, ve arpadır. Brüksel lahanası ve brokoli alanda yetiştirilen diğer sebze türleridir. Meyvecilikte yöre tarımında önemli yer tutmaktadır. Belli başlı meyveler, karaincir, şeftali, elma ve armuttur. Zeytin yetiştiriciliği sürekli artmaktadır. Gölün kuzey yamaçlarında kara incir yetiştiriciliğinin yaygınlaşması, göle bağlı yaşayan yöre halkı için önemli bir ekonomik girdi sağlayacaktır. Karacabey, Mustafakemalpaşa İlçesi ile göl arasında kalan alanda yoğun tarımsal üretim yapılmakta; bölgede tarıma dayalı konserve ve salça sanayi gibi kuruluşları yoğun olarak yer almaktadır. HAYVANCILIK Bölgede hayvancılık yaygın olup, nitelikli sığır besiciliği önemli bir gelir kaynağıdır. Süt ve besi sığırcılığı, silajlık mısırın artması ile çoğalmıştır. Koyun yetiştiriciliği özellikle göl kıyısında yaygındır. Gölün çekilmesi ile oluşan çayırlıklar yaz aylarında göçer koyun sürülerinin otlanma alanı olarak kullanılmaktadır. Saray ve ordunun hayvansal ürün ve at gereksinimini karşılamak için kurulmuş Karacabey deki Tarım İşletmesi, başta hayvancılık olmak üzere, ülkemiz tarımının gelişmesine önemli katkılar 9 / 13

10 sağlamıştır. Tarım İşletmesi bugün Kamu ve Türkiye Jokey Kulübü nün yarış atları yetiştiriciliğinin yapıldığı önemli merkezlerden biridir. Karaoğlan Köyünde hala devam etmekte olan ve geleceğe taşımamız gereken manda yetiştiriciliği, önemli geleneksel yöntemlerden birisidir. BALIKÇILIK Uluabat Gölü, Türkiye'nin önemli balıkçılık alanlarından biridir lerin ortalarına kadar kerevitin önemli bir geçim kaynağı olduğu gölde, günümüzde ticari amaçlı sazan ve turna avlanmaktadır. Göl tarım alanlarıyla ve özellikle tarım ürünleri işleyen endüstrilerle çevrilidir. Gölde yapılan çalışmalar neticesinde 21 tür balık tespit edilmiştir. Ülkemizdeki diğer göllerle kıyaslandığında bu sayının oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Az miktarda da olsa yayın, tatlı su kefalı, ringa balığı ve kızıl kanat balıkları da avlanmaktadır. Eskiden yılan balığının gölde bol miktarda bulunduğu, ancak son 25 yıldır nadiren rastlandığı belirtilmektedir yılındaki mantar hastalığı nedeniyle kerevit üretiminin bitme noktasına gelmesi, alandaki en önemli gelir kaynağının ortadan kalmasına neden olmuştur. Yöredeki balıkçılar, son bir kaç yıldır hastalığın etkisinin oradan kalkmaya başladığını ve avlanan kerevit miktarında artışlar olduğunu belirtmektedirler. Gölde su ürünleri ile ilgili, toplam 1108 üyeye sahip 5 kooperatif faaliyet göstermektedir. Bu kooperatiflerden en büyüğü 590 üyeli Gölyazı Balıkçılık İstihsal ve Satış Kooperatifidir. SANAYİ Göl havzası içinde pek çok sanayi kuruluşu yer almakta ve maden çıkarma faaliyetleri yapılmaktadır. Alandaki başlıca sanayi kuruluşları; Nestle, Sütaş, Mercury, Kerevitaş, Golf, Vatan Konserve, Turbel, Tat, Lezzo vb kuruluşlardır. Yöredeki sanayi; ağırlıklı olarak konserve fabrikaları, deri işletme tesisleri, mandıralar, bitkisel sıvı yağ tesisleri ve süt ve su ürünleri işletme tesisleri gibi tarıma dayalı küçük ve büyük ölçekli işletmeleri kapsamaktadır. Bu tesislerin hemen hepsi, üretimleri dolayısıyla kirletici vasfı yüksek tesislerdir. Büyük kısmında arıtma tesisi yetersiz olduğu ya da düzenli çalıştırılmadığı için, gölde kirlenmeye neden olmaktadırlar. Ayrıca, yörede metal eşya ve imalat kollarında faaliyet gösteren çok sayıda atölye de bulunmaktadır. Mustafakemalpaşa ilçesinde bulunan Etibank a ait Kestelek Bor Madenleri İşletmeleri ve bölgede bulunan deri işletmeleri Mustafakemalpaşa Çayı aracılığı ile Göl e atık veren en önemli tesislerdendir. Sulak alan ekosisteminin tamamı ile sistemle ilişkili doğal karakteri korunmuş yaşam alanlarını da kapsayan sınırlar dahilindeki bölge, 1998 yılında Ramsar Sözleşmesi listesine dahil edilerek, alanın doğal yapısının ve ekolojik karakterinin korunması uluslararası düzeyde taahhüt edilmiştir. YEŞEREN UMUTLAR 10 / 13

11 Uluabat Gölü Yönetim Planı 1998 yılında, Ramsar Alanı ilan edilen Uluabat Gölü nün korunması için, bir yönetim planı oluşturmak amacıyla, T.C. Çevre Bakanlığı ve WWF Türkiye nin işbirliği içinde çalıştığı Türkiye Doğal Hayatı Koruma Derneği bir araya gelerek; Ulabat Gölü Entegre Yönetim Projesi ni başlattılar. Projenin amacı, öncelikle alanın kullanım ve yönetiminden sorumlu merkezi idareler ve il temsilcilikleri, çiftçiler, balıkçılar, sanayiciler, sivil toplum örgütleri, avcılar gibi, paydaş/ilgi gruplarını bir araya getirerek, sulak alanın yönetimine katılımlarını sağlamak, sonrasındaysa doğal kaynakların akılcı kullanımını esas alan Ramsar ilkelerine uygun bir Yönetim Planı oluşturmak ve uygulamaya geçirmek olarak belirlenmişti. İlgi gruplarının geniş katılımı ile yapılan yönetim planı hazırlık toplantılarında, öncelikli sorunlar tespit edilerek, çözüm için yapılması gereken çalışmalar ve bu çalışmaları yürütecek sorumlu kişi ve kuruluşlar belirlendi yılında Çevre Bakanlığı ve DHKD işbirliği ile başlatılarak, WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) tarafından çalışmaları yürütülen süreç sonucunda, 2002 yılında hazırlanarak, Ulusal Sulak Alan Komisyonu nda onaylanan Uluabat Gölü Yönetim Planı, 3 yıl sonunda, Türkiye nin uygulama başarısı en yüksek (%80) ilk ve tek sulak alan yönetim planı olarak doğa koruma tarihimizde yerini almıştır. İyi Uygulama ve Başarılı Örnek olarak da ödüllendirilen Proje ve Yönetim Planı sürecinde, ilgi grupları tarafından oluşturulan Uluabat Gölü Yönetim Planı Yürütme ve Denetleme Kurulu, bu başarının elde edilmesinin en önemli unsuru olmanın yanı sıra, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği ile oluşturulan Yerel Sulak Alan Komisyonlarına da bu başarısı ile esin kaynağı ve örnek olmuştur. Tanımlanan bu etkinliklerin birçoğu hala devam etmekte olup, yeni faaliyet ve ortaklar da sürece dahil olmaktadır. Bu çerçevede, Nilüfer Yerel Gündem 21 Uluabat Gölü Çalışma Grubu tarafından düzenlenen toplantılar, göl çevresindeki farklı köylerde gerçekleşmekte, böylece yerel halka doğrudan ulaşılarak sorunlara yerinde ve uygulanabilir çözümlerin geliştirilmesi anlayışının devamı sağlanmaktadır. Uluabat Gölü Yönetim Planı nda yer alan 52 etkinlikten, yerel ölçekte önemli katkılar sağlayan ve yönetim planı içerisindeki en başarılı uygulama olarak, Leylek Dostu Köyler Projesi öne çıkmaktadır. "Uluabat Gölü Leylek Dostu Köyler Projesi" Göl çevresindeki köylerde, açık telli elektrik hatlarına çarpma ve evlerin çatılarındaki yuvaların bozulması sonucu, leylek sayısının son yıllarda büyük bir hızla azaldığı saptanmıştır. Göldeki kirlenme, göl civarında beslenme ortamlarının yok olması, bilinçsiz tarımsal kimyasal kullanımı ve kurbağaların yoğun biçimde toplanması da leyleklerin azalmasını etkileyen diğer etmenlerdir. Tüm bu etkiler sonucu bazı köylerde leylek yuvası kalmamış, bazılarında sayıları % 10 lara kadar düştüğü görülmüştür yılında uygulamaları başlayan Leylek Dostu Köyler Projesi nde, köylerde sayıları sürekli azalan leylekliklerin çoğalmasını ve korunmasını sağlayacak çalışmalar yapmak amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, eski elektrik hatlarının yenilenmesi ve kaplamalı hale dönüştürülmesi ile leylek ölümleri azalmıştır. Köylerde yaşam kalitesini yükseltmek için, pilot bölge olarak seçilen Eskikaraağaç, Fadıllı, Gölyazı, Uluabat, Gölkıyı, Yolağazı ve Yeşilova köylerinde çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalar kapsamında TEDAŞ la işbirliği yapılarak, köylerdeki açık elektrik nakil hatları kablolu hatlara dönüştürüldü ve yenilenen direklere de 57 adet leylek 11 / 13

12 yuva platformu yerleştirildi. Köylerde çocuklara, Uludağ Üniversitesi Kuş Gözlem Topluluğu tarafından çevre eğitimi verilmekte ve bu çocukların leylekleri takip ederek bilgilendirme yapması sağlanmaktadır. Çalışmalara, göl civarında bulunan yaklaşık 23 köyde devam edilecektir. I. Eskikaraağaç Leylek Şenliği Uluabat Gölü Leylek Dostu Köyler Projesi nde elde edilen tüm bu deneyimi ve heyecanı kamuoyu ile paylaşmak ve başarıları kutlamak için, Bursa Karacabey Eskikaraağaç Köyü nde 15 Mayıs 2005 tarihlerinde Leylek Şenliği düzenlendi. Böylece göl çevresinde bulunan köy sakinlerinin ve Bursa halkının gölü yakından tanıyarak göldeki sorunları yakından görmesi de amaçlandı. Şenlikle leyleklerin Afrika dan dönüşlerinin kutlandığı, canlı yaşamları köy içinden ve izleme kulesinden izlendiği gibi; projeye destek veren bütün tarafların bir araya gelmeleri ve tanışmaları sağlanmıştır. Birinci şenlik, başta göl çevresinde bulunan köylerden olmak üzere, Bursa ve ilçelerinden, Ankara, İzmir, İstanbul gibi diğer illerden beklenin üzerinde katılımla -yaklaşık 2000 kişilik- bir gerçekleştirildi. Şenlikle, katılımcılar bir taraftan çeşitli kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin açtığı farklı pano ve standları görme ve öğrencilerin hazırlandığı oyunları ve köy içindeki yuvalardaki leylekleri izleme olanağını bulmuş, tekne gezileri ve sadece bu köyde bulunan Doğal Arıtma Sistemini görme imkanını elde etmiştir. Şenlik, beklenenden daha büyük bir başarı ile hayata geçirilip; yerel, ulusal ve uluslararası basında da ses getirmiştir. Etkinlikler Polonya da bir takvimde, Almanya da ZDF televizyonunda ve İngiltere de Birdlife International dergisinin Haziran 2005 sayısında yer almıştır. Leylek Şenliği nin ikincisini daha geniş bir içerik ve uluslararası katılımla Mayıs 2006 tarihlerinde yapılması için Nilüfer Yerel Gündem ve diğer ortaklarla hazırlıklara başlandı. Nilüfer Belediyesi, Nilüfer Yerel Gündem 21, Bursa Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Uludağ Üniversitesi Kuş Gözlem Topluluğu, Eskikaraağaç Köyü Muhtarlığı ve DOĞADER tarafından ortaklaşa olarak düzenlenecek şenliğe tüm doğa dostlarını heyecan ve deneyimlerimizi paylaşmak için bekleriz. Linkler: / 13

13 Kaynakça: Bursa Ansiklopedisi, Hazırlayan Yılmaz Akkılıç, Burdef Yayınları, 2002 Bursa. Bithynia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılâp Kitabevi, 2004 İstanbul Nilüfer Mevcut Çevre Durum Raporu 2005 Önemli Kuş Alanları Kitabı (DHKD) Uluabat Üreyen Kuşlar Araştırması 1998,2005 Atlas dergisi, Sayı 154, Ocak / 13

TÜRKİYE SULAKALANLAR KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ 22-23 Mayıs 2009 Eskikaraağaç Bursa

TÜRKİYE SULAKALANLAR KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ 22-23 Mayıs 2009 Eskikaraağaç Bursa TÜRKİYE SULAKALANLAR KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ 22-23 Mayıs 2009 Eskikaraağaç Bursa Ülkemizde sulakalanların tarihi, bataklıkların kurutulmasının ve tarım alanı olarak düzenlenmesinin tarihiyle birlikte

Detaylı

RAMSAR SÖZLEŞMESİ VE SULAK ALANLAR

RAMSAR SÖZLEŞMESİ VE SULAK ALANLAR RAMSAR SÖZLEŞMESİ VE SULAK ALANLAR 1 RAMSAR SÖZLEŞMESİ VE SULAK ALANLAR İran ın Ramsar kentinde 1971 yılında imzalanan ve sulak alanların korunmasını ve akılcı kullanımını hedefleyen kısaca RAMSAR SÖZLEŞMESİ

Detaylı

İZMİT KÖRFEZİ SULAKALANI. Hazırlayan : Bahar Bilgen

İZMİT KÖRFEZİ SULAKALANI. Hazırlayan : Bahar Bilgen İZMİT KÖRFEZİ SULAKALANI Hazırlayan : Bahar Bilgen Genel Tanıtım Alanın Genel Yerleşimi Genel Tanıtım - Cemal Turgay 1972 (Kocaeli fuarı) Kıyı alanı:36.43 ha. Su basar alan: 83.58 ha. Toplam: 120.01 ha.

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tuzlu su ve tatlı su biyomları olmak üzere iki kısımda incelenir.

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tatlı su ve tuzlu su biyomları

Detaylı

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir. Çaldıran Tarihçesi: İlçe birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medler, Bizanslılar, Urartular, İranlılar ve son olarak Osmanlı devleti bu ilçede hâkimiyet sürmüşlerdir. İlçenin tarih içerisindeki

Detaylı

Sorun Analizi (Sorunların Sektörlere Ayrılarak Belirlenmesi)

Sorun Analizi (Sorunların Sektörlere Ayrılarak Belirlenmesi) 1.1 Sorun Analizi I. Beş Yıllık Yönetim planı sürecinde oluşturulan sorun analizi, II. Beş Yıllık Yönetim Planı sürecinde gerçekleştirilen anket ve saha çalışmaları, ayrıca yönetim planı hazırlama sürecinde

Detaylı

Alanı gösterilmiş olan doğal sit alanlarımız, yerinin belirli olması nedeniyle gösterilmiştir. Resmi işlemlerde, ilgili Çevre ve Şehircilik İl

Alanı gösterilmiş olan doğal sit alanlarımız, yerinin belirli olması nedeniyle gösterilmiştir. Resmi işlemlerde, ilgili Çevre ve Şehircilik İl Alanı gösterilmiş olan doğal sit alanlarımız, yerinin belirli olması nedeniyle gösterilmiştir. Resmi işlemlerde, ilgili Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden doğrulamasını yaptırınız. Korunan Alanın Yeri

Detaylı

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.01.0.02 ÇİMENYENİCE KÖYÜ, KÖROĞLU TEPELERİ, I39-a4 MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI İL SİVAS İLÇE HAFİK MAH.-KÖY VE MEVKİİ Çimenyenice Köyü GENEL

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

Arazi verimliliği artırılacak, Proje alanında yaşayan yöre halkının geçim şartları iyileştirilecek, Hane halkının geliri artırılacak, Tarımsal

Arazi verimliliği artırılacak, Proje alanında yaşayan yöre halkının geçim şartları iyileştirilecek, Hane halkının geliri artırılacak, Tarımsal Arazi verimliliği artırılacak, Proje alanında yaşayan yöre halkının geçim şartları iyileştirilecek, Hane halkının geliri artırılacak, Tarımsal kaynaklı kirlilik azaltılacak, Marjinal alanlar üzerindeki

Detaylı

Büyük baş hayvancılık

Büyük baş hayvancılık Büyük baş hayvancılık hayvancılık faaliyetleri özellikle dağlık bir araziye sahip kırsal kesimlerde ön plana geçerek, birinci derecede etkili ekonomik Yakın yıllara kadar bir tarım ülkesi olarak kabul

Detaylı

Yıllar 2015 2016 2017 2018 2019 PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

Yıllar 2015 2016 2017 2018 2019 PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler 1. HAVZA KORUMA PLANI KURUM VE KURULUŞLARIN KOORDİNASYONUNUN 2. SAĞLANMASI 3. ATIK SU ve ALTYAPI YÖNETİMİ 3.1. Göl Yeşil Kuşaklama Alanındaki Yerleşimler Koruma Planı'nda önerilen koşullarda önlemlerin

Detaylı

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ 4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ Ekonomi: İnsanların geçimlerini sürdürmek için yaptıkları her türlü üretim, dağıtım, pazarlama ve tüketim faaliyetlerinin ilke ve yöntemlerini inceleyen bilim dalına ekonomi denir.

Detaylı

HAVZA SEÇİMİ YÖNTEM VE KRİTERLERİ

HAVZA SEÇİMİ YÖNTEM VE KRİTERLERİ Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü HAVZA SEÇİMİ YÖNTEM VE KRİTERLERİ Toprak Muhafaza ve Havza Islahı Dairesi Başkanı Havza? Hidrolojik olarak; Bir akarsu tarafından parçalanan, kendine

Detaylı

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri Okyanuslar ve denizler dışında kalan ve karaların üzerinde hem yüzeyde hem de yüzey altında bulunan su kaynaklarıdır. Doğal Su Ekosistemleri Akarsular Göller Yer altı su kaynakları Bataklıklar Buzullar

Detaylı

YENIÇAĞA GÖLÜNDE (BOLU) TURNA NIN (GRUS GRUS) ÜREME VE ALAN KULLANIMI AKGÖL DE (YUNAK-KONYA) ÜREYEN KUŞ ÇALIŞMASI. Hazırlayan: Riyat GÜL

YENIÇAĞA GÖLÜNDE (BOLU) TURNA NIN (GRUS GRUS) ÜREME VE ALAN KULLANIMI AKGÖL DE (YUNAK-KONYA) ÜREYEN KUŞ ÇALIŞMASI. Hazırlayan: Riyat GÜL YENIÇAĞA GÖLÜNDE (BOLU) TURNA NIN (GRUS GRUS) ÜREME VE ALAN KULLANIMI VE AKGÖL DE (YUNAK-KONYA) ÜREYEN KUŞ ÇALIŞMASI KUŞ ARAŞTIRMALARI DERNEĞI 2011 Hazırlayan: Riyat GÜL YENIÇAĞA Amaç: Bu çalışmanın amacı

Detaylı

Çevre ve Orman Bakanlığından SULAK ALANLARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarihi : 17/05/2005 Resmi Gazete Sayısı : 25818 BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 - Bu Yönetmeliğin

Detaylı

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK Dünyada kültüre alınıp yetiştirilmekte olan 138 meyve türünden, yaklaşık 16'sı subtropik meyve türü olan 75'e yakın tür ülkemizde

Detaylı

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı İspanya da 120 un değirmeni olduğu bilinmektedir. Bu değirmenlerin çok büyük bir çoğunluğu yılda 2000 tonun üzerinde kapasiteyle çalışmaktadır. Pazarın yüzde 75

Detaylı

Muhteşem Bir Tabiat Harikası SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI

Muhteşem Bir Tabiat Harikası SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI Muhteşem Bir Tabiat Harikası SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI Harikulade bir tabii oluşum olan Milli Park, eşine az rastlanan tatlı ve tuzlu su ekosistemlerini bir arada bulundurması ve Afrika ile Avrupa arasındaki

Detaylı

Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009

Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009 Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2005 Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009 Alanların Özellikleri Lagünler, tuzlu bataklıklar, tatlısu bataklıkları,

Detaylı

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Başak Avcıoğlu Çokçalışkan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Biraz ekolojik bilgi Tanımlar İlişkiler

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı

SİNOP SIRA NO İLÇESİ MEVKİİ STATÜ 1 BOYABAT KURUSARAY KÖYÜ

SİNOP SIRA NO İLÇESİ MEVKİİ STATÜ 1 BOYABAT KURUSARAY KÖYÜ SİNOP DOĞAL SİT ALANLARI SIRA NO İLÇESİ ADI SİT TÜRÜ 1 MERKEZ HAMSİLOS-AKLİMAN 1. VE 2. DERECE DOĞAL SİT ALANI 2 MERKEZ SARIKUM GÖLÜ 1. VE 3. DERECE DOĞAL SİT ALANI 3 ERFELEK TATLICAK ŞELALELERİ 1. DERECE

Detaylı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı ARAZİ BOZULUMU LAND DEGRADATİON Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı LAND DEGRADATİON ( ARAZİ BOZULUMU) SOİL DEGRADATİON (TOPRAK BOZULUMU) DESERTİFİCATİON (ÇÖLLEŞME) Arazi Bozulumu Nedir - Su ve rüzgar

Detaylı

GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ ÖZET

GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ ÖZET 6. Ulusal Kıyı Mühendisliği Sempozyumu 197 GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ Sibel MERİÇ Jeoloji Yüksek Mühendisi Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Ankara,TÜRKİYE sibelozilcan@gmail.com Seçkin

Detaylı

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? Canlıların hareket etme, büyüme ve yaşamlarını sürdürebilmeleri

Detaylı

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME Proje, Küresel Çevre Fonu (GEF) mali desteğiyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık

Detaylı

BuNLarI BiLiYOr muyuz?

BuNLarI BiLiYOr muyuz? BuNLarI BiLiYOr muyuz? D B Turmepa Kimdir? eniztemiz Derneği/ TURMEPA, ülkemiz kıyı ve denizlerinin korunmasını ulusal bir öncelik haline getirmek ve gelecek nesillere temiz denizlerin kucakladığı yaşanabilir

Detaylı

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin ne zaman ve kimler tarafından hangi tarihte kurulduğu kesin bilinmemekle beraber, bölgedeki yerleşimin Van Bölgesinde olduğu gibi tarih öncesi dönemlere uzandığı

Detaylı

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür.

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür. Akarsularla boşaltılmış ovalar daha çok Kütahya'nın güneyinde ve güneybatısında, başka bir tarifle Murat Dağı'nın kuzey ve kuzeydoğusunda yer almaktadırlar. Bunlar: Adırnaz Çayı ve Kocaçay'ın yukarı çığırlarındaki

Detaylı

Yaşayan bir dünya için. Buket Bahar DıvrakD. 27 Mart 2008, İzmir

Yaşayan bir dünya için. Buket Bahar DıvrakD. 27 Mart 2008, İzmir Yaşayan bir dünya için SUYA DOĞRU BAKMAK Akarsu havzalarının n korunması ve sürdürülebilir su yönetimi y için i in adımlar... Buket Bahar DıvrakD WWF-Türkiye 27 Mart 2008, İzmir YAŞAMIN ÖZÜ: SU SU YOKSA

Detaylı

İlçe Sayısı Merkez İlçe Sayısı Büyükşehir belediye Sayısı İlçe Belediye sayısı Belde belediye sayısı. 17 7 1 17 21 Toplam Köy Sayısı 661

İlçe Sayısı Merkez İlçe Sayısı Büyükşehir belediye Sayısı İlçe Belediye sayısı Belde belediye sayısı. 17 7 1 17 21 Toplam Köy Sayısı 661 Bursa 2013 İdari Yapı İlçe Sayısı Merkez İlçe Sayısı Büyükşehir belediye Sayısı İlçe Belediye sayısı Belde belediye sayısı 17 7 1 17 21 Toplam Köy Sayısı 661 Kaynak:Bursa Valiliği 2012 Yılı Nüfus Verileri

Detaylı

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale (*)Türkeş, M. ve Koç, T. 2007. Kazdağı Yöresi ve dağlık alan (dağ sistemi) kavramları üzerine düşünceler. Troy Çanakkale 29:18-19. KAZ DAĞI YÖRESİ VE DAĞLIK ALAN (DAĞ SİSTEMİ) KAVRAMLARI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Detaylı

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI Avusturya da un üretimi sağlayan 180 civarında değirmen olduğu tahmin edilmektedir. Yüzde 80 kapasiteyle çalışan bu değirmenlerin ürettiği un miktarı 500 bin

Detaylı

Denizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım

Denizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım Denizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım Denizlerimiz ve kıyılarımız canlı çeşitliliği bakımından çok zengin yerler. Ancak günümüzde bu çeşitlilik azalma tehlikesiyle karşı karşıya. Bunun birçok nedeni

Detaylı

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS 31. 32. Televizyonda hava durumunu aktaran sunucu, Türkiye kıyılarında rüzgârın karayel ve poyrazdan saatte 50-60 kilometre hızla estiğini söylemiştir. Buna göre, haritada numaralanmış rüzgârlardan hangisinin

Detaylı

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir.

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara Batı Menteşe Dağları denir. Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir. yukarıda adı geçen dağlardan oluşan "Doğu Menteşe Dağları" arasında arasında Çine Çayı Vadisi uzanır. Aydın iline

Detaylı

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır.

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır. ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır. 2017 Dünya Su Günü Bildirisi 2016 yılı, ilk kayıtların tutulduğu 1880 yılından bu yana en sıcak yıl olarak kayda geçti. 2 yüzyıl, dünya ortalama

Detaylı

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi KİMLİK KARTI Başkent: Roma Yüz Ölçümü: 301.225 km 2 Nüfusu: 60.300.000 (2010) Resmi Dili: İtalyanca Dini: Hristiyanlık Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 29.500 $ Şehir Nüfus Oranı: %79 Ekonomik Faal Nüfus

Detaylı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ŞANLIURFA YI GEZELİM ŞANLIURFA YI GEZELİM 3. Gün: URFA NIN KALBİNDEN GÜNEŞİN BATIŞINA GEZİ TÜRKİYE NİN GURURU ATATÜRK BARAJI Türkiye de ki elektrik üretimini artırmak ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki 9 ili kapsayan tarım

Detaylı

Doç.Dr. Ertuğrul AKSOY

Doç.Dr. Ertuğrul AKSOY Doç.Dr. Ertuğrul AKSOY Ziraat Mühendisleri Odası ve ZMO Bursa Şubesi olarak Türkiye nin ekonomik bağımsızlığı ve kalkınmasındaki en önemli yapı taşlarından birisinin dün olduğu gibi, bu gün ve gelecekte

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

AVRUPA TOPLULUĞU PEGASO PROJESİ

AVRUPA TOPLULUĞU PEGASO PROJESİ AVRUPA TOPLULUĞU PEGASO PROJESİ 20 Şubat 2013 KÖYCEĞİZ - DALYAN ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ ALAN ÇALIŞMALARI AKDENİZ KIYI VAKFI Tanım BARSELONA SÖZLEŞMESİ 16 Şubat 1976 da, Barselona da Akdeniz ülkeleri

Detaylı

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar; Tarımı gelişmiş ülkelerin çoğunda hayvancılığın tarımsal üretim içerisindeki payı % 50 civarındadır. Türkiye de hayvansal üretim bitkisel üretimden sonra gelmekte olup, tarımsal üretim değerinin yaklaşık

Detaylı

1. Nüfus değişimi ve göç

1. Nüfus değişimi ve göç Sulamanın Çevresel Etkileri Doğal Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Biyolojik ve Ekolojik Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Sağlık Etkileri 1.Nüfus değişimi ve göç 2.Gelir düzeyi ve işgücü 3.Yeniden yerleşim 4.Kültürel

Detaylı

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 Türkiye de Arazi Kullanımı Türkiye yüzey şekilleri bakımından çok farklı özelliklere sahiptir. Ülkemizde oluşum özellikleri birbirinden farklı

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÖZEL ÇEVRE KORUMA KURUMU BAġKANLIĞI Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi Ġzmir Yalıçapkını ve Toplu Halde Üreyen KuĢ Türleri AraĢtırma, Ġzleme, Koruma Projesi 2010 KUġ

Detaylı

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM VE İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM VE İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM VE İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MANİSA TURGUTLU URGANLI TERMAL TURİZM MERKEZİ 1/25000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI PLAN NOTU İLAVESİ AÇIKLAMA RAPORU 2017-ANKARA 1 ALAN TANIMI

Detaylı

Silivri Nüfus Bilgileri Yıl Toplam Kadın Erkek

Silivri Nüfus Bilgileri Yıl Toplam Kadın Erkek SİLİVRİ Coğrafi Durum: Silivri 41 derece 03 kuzey paraleli ve 28 derece 20 doğu meridyenlerinin birleştiği noktada,istanbul iline bağlı ve il merkezinin 67 km batısında, Marmara Denizi sahilindedir. İlçe

Detaylı

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com. Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com. Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ Sulama? Çevre? SULAMA VE ÇEVRE Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ SULAMA: Bitkinin gereksinimi olan ancak doğal yağışlarla karşılanamayan suyun toprağa yapay yollarla verilmesidir ÇEVRE: En kısa tanımıyla

Detaylı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Antik Yerleşimler......................... 4 0.2 Roma - Bizans Dönemi Kalıntıları...............

Detaylı

İzmir Gediz Deltası nın UNESCO Doğa Mirası Kriterlerine Göre Değerlendirilmesi. Prof. Dr. Ahmet Karataş Yard. Doç. Dr. Erol Kesici Itri Levent Erkol

İzmir Gediz Deltası nın UNESCO Doğa Mirası Kriterlerine Göre Değerlendirilmesi. Prof. Dr. Ahmet Karataş Yard. Doç. Dr. Erol Kesici Itri Levent Erkol İzmir Gediz Deltası nın UNESCO Doğa Mirası Kriterlerine Göre Değerlendirilmesi Prof. Dr. Ahmet Karataş Yard. Doç. Dr. Erol Kesici Itri Levent Erkol Aralık 2017 Giriş ve Amaç 1975 yılında yürürlüğe giren

Detaylı

ÇOK ZAMANLI UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE CBS İLE ALİBEYKÖY BARAJI VE YAKIN ÇEVRESİNİN ARAZİ KULLANIMI ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

ÇOK ZAMANLI UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE CBS İLE ALİBEYKÖY BARAJI VE YAKIN ÇEVRESİNİN ARAZİ KULLANIMI ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ ÇOK ZAMANLI UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE CBS İLE ALİBEYKÖY BARAJI VE YAKIN ÇEVRESİNİN ARAZİ KULLANIMI ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ Yasemin Özdemir, İrfan Akar Marmara Üniversitesi Coğrafya Bölümü Marmara Üniversitesi

Detaylı

SU KİRLİLİĞİ HİDROLOJİK DÖNGÜ. Bir damla suyun atmosfer ve litosfer arasındaki hareketi HİDROLOJİK DÖNGÜ

SU KİRLİLİĞİ HİDROLOJİK DÖNGÜ. Bir damla suyun atmosfer ve litosfer arasındaki hareketi HİDROLOJİK DÖNGÜ SU KİRLİLİĞİ HİDROLOJİK DÖNGÜ Atmosfer de bulunan su buharı başlangıç kabul edilirse buharın yoğunlaşarak yağışa dönüşmesi ve yer yüzüne ulaşıp çeşitli aşamalardan geçtik ten sonra tekrar atmosfere buhar

Detaylı

İSTANBUL UN ÇEVRE SORUNLARI

İSTANBUL UN ÇEVRE SORUNLARI TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ İSTANBUL UN ÇEVRE SORUNLARI 05.06.2014 MEGA PROJELER VE SU HAVZALARINA ETKİSİ 3. HAVALİMANI PROJESİ KANAL İSTANBUL SU HAVZALARININ DURUMU VE KURAKLIK TEHLİKESİ

Detaylı

POYRAZ HES CEVRE YONETIM PLANI (ENVIRONMENTAL MANAGEMENT PLAN)

POYRAZ HES CEVRE YONETIM PLANI (ENVIRONMENTAL MANAGEMENT PLAN) POYRAZ HES CEVRE YONETIM PLANI (ENVIRONMENTAL MANAGEMENT PLAN) YENİLENEBİLİR ENERJİ PROJELERİ İÇİN GENEL BAKIŞ AÇISI KÜÇÜK ÖLÇEKLİ HİDROELEKTRİK SANTRAL AZALTMA PLANI Safha Konu Azaltım Ölçümü İnşaat Safhası

Detaylı

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013 GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013 SUNUM AKIŞI Bölge Planı Hazırlık Süreci Paydaş Analizi Atölye Çalışmalarının Gerçekleştirilmesi Mevcut Durum Analizi Yerleşim Yapısı ve Yerleşmeler Arası İlişki Analizi

Detaylı

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz?... 154. 2. Çevre Sorunları... 156. Konu Değerlendirme Testi... 158

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz?... 154. 2. Çevre Sorunları... 156. Konu Değerlendirme Testi... 158 412 5. Ünite ÇEVRE ve TOPLUM 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz?... 154 2. Çevre Sorunları... 156 Konu Değerlendirme Testi... 158 153 Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz? 413 414 İNSANLARIN DOĞAL ÇEVREYİ KULLANMA

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA CEVAP 1: (TOPLAM 10 PUAN) 1.1: 165 150 = 15 meridyen fark vardır. (1 puan) 15 x 4 = 60 dakika = 1 saat fark vardır. (1 puan) 12 + 1 = 13 saat 13:00 olur. (1 puan) 1.2:

Detaylı

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir Kısrak sütünden üretilen kımız, darıdan yapılan begni bekni ve boza Türklerin bilinen içecekleriydi Bozkır hayatının başlıca Bu Türklerin kültürün bilinen önemli en eski gıda ekonomik faaliyetleri neler

Detaylı

DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT

DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT YÖNETİCİ ÖZETİ Düzce Valiliği ve Düzce Üniversitesi nin birlikte düzenlemiş olduğu

Detaylı

PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN

PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN PROJE KONUSU SEÇERKEN ŞU SORULARIN CEVAPLARI ARANMALIDIR : 1. Proje yapmam için bir gerekçem var mı? 2. Niçin proje yapacağım? 3. Projemin amacı nedir?

Detaylı

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik Muradiye Tarihi: Muradiye, cumhuriyet ilanına kadar Kandahar ve Bargıri adıyla iki yerleşim birimi olarak anılırken cumhuriyet sonrası birleşerek Muradiye ismini almıştır. Tarihi ile ilgili fazla bilgi

Detaylı

Hidroloji ORM 424 SULAK ALAN EKOLOJİSİ. 5. Hafta Sulak Alan Canlıları Hayvanlar ve Mikroorganizmalar. Dr. Öğr. Ü.

Hidroloji ORM 424 SULAK ALAN EKOLOJİSİ. 5. Hafta Sulak Alan Canlıları Hayvanlar ve Mikroorganizmalar. Dr. Öğr. Ü. Sulak alanların 3 Temel Özelliği ORM 424 SULAK ALAN EKOLOJİSİ Jeo-morfoloji Su seviyesi, akış, sıklık Hidroloji iklim 5. Hafta Sulak Alan Canlıları Hayvanlar ve Mikroorganizmalar Fiziko-Kimyasal Çevre

Detaylı

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur. Türkiye de Nüfusun Tarihsel Gelişimi Türkiye de Nüfus Sayımları Dünya nüfusu gibi Türkiye nüfusu da sürekli bir değişim içindedir. Nüfustaki değişim belirli aralıklarla yapılan genel nüfus sayımlarıyla

Detaylı

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Ülkemizin güney doğusunda yer alan bölge nüfus ve yüzölçümü en küçük bölgemizdir. Akdeniz, Doğu Anadolu Bölgeleriyle, Suriye ve Irak Devletleriyle

Detaylı

23 Temmuz 2016 CUMARTESİ

23 Temmuz 2016 CUMARTESİ 23 Temmuz 2016 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 29779 YÖNETMELİK Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığından: TARIMSAL KAYNAKLI NİTRAT KİRLİLİĞİNE KARŞI SULARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ

Detaylı

Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı,

Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı, GELECEĞİN SORUNLARI SU Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı, ekonomik kalkınma, enerji üretimi,

Detaylı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya da 400-450 un değirmeni olduğu biliniyor. Bu değirmenlerin yıllık toplam kapasiteleri 6 milyon tonun üzerine. Günde 100 tonun üzerinde üretim gerçekleştirebilen

Detaylı

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti HALFETİ İLÇEMİZ Halfeti Şanlıurfa merkez ilçesine 112 km mesafede olan ilçenin yüzölçümü 646 km² dir. İlçe; 3 belediye, 1 bucak, 36 köy ve 23 mezradan oluşmaktadır. Batısında Gaziantep iline bağlı Araban,

Detaylı

BALIKESİR de. Yatırım Yapmak İçin 101 Neden

BALIKESİR de. Yatırım Yapmak İçin 101 Neden BALIKESİR de Yatırım Yapmak İçin 101 Neden Coğrafi Konum 1. Türkiye nin ekonomik hareketliliğinin en yüksek olduğu Marmara Bölgesi nde yer alması, 2. Marmara ve Ege Denizi ne kıyılarının bulunması, 3.

Detaylı

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3 Dünyadaki toplam su miktarı 1,4 milyar km3 tür. Bu suyun % 97'si denizlerde ve okyanuslardaki tuzlu sulardan oluşmaktadır. Geriye kalan yalnızca % 2'si tatlı su kaynağı olup çeşitli amaçlar için kullanılabilir

Detaylı

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik TARIM VE EKONOMİ Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlıdır. Bazı ülkelerde tarım tekniği

Detaylı

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor?

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? ADIYAMAN Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? Rivayete göre; Adıyaman şehrini doğu, batı ve güney yönlerinde derin vadiler çevirmiştir. Bu vadilerin yamaçları zengin meyve ağaçları ile kaplı olduğu gibi,

Detaylı

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE TÜRKİYE NİN TARAF OLDUĞU ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE ULUSLARARASI ÖRGÜTLER DERS 5 TÜRKİYE NİN TARAF OLDUĞU ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER 1-Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının

Detaylı

İTALYA. Sanayi,Turizm,Ulaşım

İTALYA. Sanayi,Turizm,Ulaşım İTALYA FİZİKİ ÖZELLİKLERİ Coğrafi konum Yer şekilleri İklimi BEŞERİ ÖZELLİKLERİ Nüfusu Tarım ve hayvancılık Madencilik Sanayi,Turizm,Ulaşım İTALYANIN KİMLİK KARTI BAŞKENTİ:Roma DİLİ:İtalyanca DİNİ:Hıristiyanlık

Detaylı

- Sorumluluk bölgesinde her türlü dere ve akarsuların kirlilik düzeyinin kontrolünü yapmak.

- Sorumluluk bölgesinde her türlü dere ve akarsuların kirlilik düzeyinin kontrolünü yapmak. Çevre Koruma Faaliyetleri - Sorumluluk bölgesinde her türlü dere ve akarsuların kirlilik düzeyinin kontrolünü yapmak. - Orman envalinin izinsiz tahribatının önüne geçilmesi ve kaçak yapılaşmanın engellenmesini

Detaylı

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır. İzmir İlinin Son 5 Yıllık Dönemde Tarımsal Yapısı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ İzmir, sahip olduğu tarım potansiyeli ve üretimi ile ülkemiz tarımında önemli bir yere sahiptir. Halen Türkiye de üretilen; enginarın

Detaylı

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM Rehber Öğretmen : Şule Yıldız Hazırlayanlar : Bartu Çetin Burak Demiral Nilüfer İduğ Esra Tuncer Ege Uludağ Meriç Tekin 2000-2001 İZMİR TEŞEKKÜR Bize bu projede yardımda bulunan başta

Detaylı

Bölüm 7. Tarımsal Üretim Faktörleri. Üretim Faktörleri Toprak Sermaye Emek (iş) Girişimcilik (yönetim yeteneği)

Bölüm 7. Tarımsal Üretim Faktörleri. Üretim Faktörleri Toprak Sermaye Emek (iş) Girişimcilik (yönetim yeteneği) Bölüm 7. Tarımsal Üretim Faktörleri Üretim Faktörleri Toprak Sermaye Emek (iş) Girişimcilik (yönetim yeteneği) Tarımsal yapı, toprak (doğa), sermaye, emek ve girişimcilik gibi temel üretim araçlarının

Detaylı

Tarım Sayımı Sonuçları

Tarım Sayımı Sonuçları Tarım Sayımı Sonuçları 2011 DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ İstatistik ve Araştırma Dairesi Ocak 2015 TARIM SAYIMININ AMACI Tarım Sayımı ile işletmenin yasal durumu, arazi kullanımı, ürün bazında ekili alan, sulama

Detaylı

Coğrafya Proje Ödevi. Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri. Kaan Aydın 11/D

Coğrafya Proje Ödevi. Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri. Kaan Aydın 11/D Coğrafya Proje Ödevi Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri Kaan Aydın 11/D---1553 Hindistan ın Genel Özellikleri DEVLETİN ADI: Hindistan Cumhuriyeti BAŞKENTİ: Yeni Delhi YÜZÖLÇÜMÜ: 3.287.590

Detaylı

TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ

TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ Editör Doç.Dr.Asım Çoban TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ Yazarlar Doç.Dr.Asım Çoban Doç.Dr.İbrahim Aydın Doç.Dr.Yüksel Güçlü Yrd.Doç.Dr.Esin Özcan Yrd.Doç.Dr.İsmail Taşlı Editör Doç.Dr.Asım Çoban Türkiye

Detaylı

YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI

YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI Ülkemizin nadide şehirlerinden birisi olan Bolu alanlarında bulunan ve yedi adet gölden oluşan Yedigöller milli parkı adeta bir saklı cennet köşesi gibidir.. Gerçek huzur ve doğa

Detaylı

Biyolojik Çeşitlilik

Biyolojik Çeşitlilik Biyolojik Çeşitlilik Biyolojik çeşitlilik dünyada yaşayan canlıların ve yaşam şekillerinin eşitliliği demektir. Bir bölgede yaşayan canlı türleri, tür cinsindeki farklılıklar ve farklı yaşam biçimleri

Detaylı

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA III.BÖLÜM Bu bölümde ağırlıklı olarak Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik'in doğusuna kadar uzanan ve Kastamonu yu içine alan Batı Karadeniz Bölümü, Kastamonu ili, Araç

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI İÇİNDEKİLER Yunan Uygarlığı Hakkında Genel Bilgi Yunan Dönemi Kentleri Yunan Dönemi Şehir Yapısı Yunan Dönemi

Detaylı

Biyosistem Mühendisliğine Giriş

Biyosistem Mühendisliğine Giriş Biyosistem Mühendisliğine Giriş TARIM Nedir? Yeryüzünde insan yaşamının sürdürülmesi ve iyileştirilmesi için gerekli olan gıda, lif, biyoyakıt, ilaç vb. diğer ürünlerin sağlanması için hayvanlar, bitkiler,

Detaylı

TARIMSAL KAYNAKLI NİTRAT KİRLİLİĞİNE KARŞI SULARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ TARIMSAL KAYNAKLI NİTRAT KİRLİLİĞİNE KARŞI SULARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ

TARIMSAL KAYNAKLI NİTRAT KİRLİLİĞİNE KARŞI SULARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ TARIMSAL KAYNAKLI NİTRAT KİRLİLİĞİNE KARŞI SULARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ TARIMSAL KAYNAKLI NİTRAT KİRLİLİĞİNE KARŞI SULARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ TARIMSAL KAYNAKLI NİTRAT KİRLİLİĞİNE KARŞI SULARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığından

Detaylı

GÖLMARMARA MAHALLESİ, 234 ADA 1 PARSEL VE ÇEVRESİNE AİT

GÖLMARMARA MAHALLESİ, 234 ADA 1 PARSEL VE ÇEVRESİNE AİT GÖLMARMARA (MANİSA) GÖLMARMARA MAHALLESİ, 234 ADA 1 PARSEL VE ÇEVRESİNE AİT NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU HAZIRLAYAN etüdproje TEL/FAKS:0 236 713 09 36 M. PAŞA CAD. UĞURSOY İŞHANI KAT:2

Detaylı

TOPRAK. Bitki ve Toprak İlişkisi ÇAKÜ Orman Fak. Havza Yönetimi ABD. 1

TOPRAK. Bitki ve Toprak İlişkisi ÇAKÜ Orman Fak. Havza Yönetimi ABD. 1 TOPRAK TOPRAK Toprak arz yüzeyini ince bir tabaka halinde kaplayan, Kayaların ve organik maddelerin türlü ayrışma ürünlerinin karışımından meydana gelen, İçerisinde ve üzerinde geniş bir canlılar alemini

Detaylı

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ötrofikasyon. Ötrofikasyon

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ötrofikasyon.   Ötrofikasyon ÇEV 219 Biyoçeşitlilik Ötrofikasyon Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Ötrofikasyon Eutrophication (Bataklıklaşma) kelimesi eski Yunancadaki eutrophos kelimesinden gelmektedir. Eutrophos:

Detaylı

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi LİSANS YERLEŞTİRME SINAVI-3 COĞRAFYA-1 TESTİ 18 HAZİRAN 2017 PAZAR Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının

Detaylı

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Rapor No. :1 Tarihi: 04/12/2012 IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Projenin Adı: Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Proje Alanının Genel Özellikleri: Iğdır İli Aralık İlçesinde

Detaylı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı Nüfus ve İşgücü Katkısı Üretim ve Verim Katkısı Toplum Beslenmesine Katkı Sanayi Sektörüne Katkı Milli Gelire Katkı Dış Ticaret Katkısı Nüfus ve İşgücü Katkısı

Detaylı

Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin

Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin 80 81 de taçlandırmaktadır. Nitekim Mersin Serbest Bölgesi; 9 bine yakın istihdamı ve Türkiye de faaliyet gösteren 19 Serbest Bölge içerisinde

Detaylı

Kelaynakların Hazin Öyküsü

Kelaynakların Hazin Öyküsü Kelaynakların Hazin Öyküsü Hazin bir öykü anlatacağım bu kez sizlere... Bir varmış bir yokmuş... Uçsuz bucaksız bir ova varmış. Fırat ın sularıyla bereket bulmaya çalışan bu topraklar, fakir köylünün tek

Detaylı