T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GİYİM ENDÜSTRİSİ VE MODA TASARIMI ANABİLİM DALI GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GİYİM ENDÜSTRİSİ VE MODA TASARIMI ANABİLİM DALI GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ"

Transkript

1 T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GİYİM ENDÜSTRİSİ VE MODA TASARIMI ANABİLİM DALI GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ GİRESUN İLİ GELİN GİYSİLERİNİN DEĞİŞİM SÜRECİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Nurdan KUMAŞ ŞENOL Ankara Ocak, 2014

2 NURDAN KUMAŞ ŞENOL OCAK, 2014 GİRESUN İLİ GELİN GİYSİLERİNİN DEĞİŞİM SÜRECİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

3 T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GİYİM ENDÜSTRİSİ VE MODA TASARIMI ANABİLİM DALI GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ GİRESUN İLİ GELİN GİYSİLERİNİN DEĞİŞİM SÜRECİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA YÜKSEK LİSANS TEZİ Nurdan KUMAŞ ŞENOL Danışman: Doç. Dr. Emine Koca Ankara Ocak, 2014

4 Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü ne Nurdan KUMAŞ ŞENOL un Giresun İli Gelin Giysilerinin Değişimi Üzerine Bir Araştırma başlıklı tezi 01 /02 /2014 tarihinde, jürimiz tarafından Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Eğitimi Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir. Adı Soyadı İmza Başkan: Prof. Dr. Fatma Öztürk... Üye (Tez Danışmanı): Doç. Dr. Emine Koca... Üye : Doc. Dr. Fatma Koç... i

5 ÖNSÖZ Doğu Karadeniz Bölgesi nin önemli yerleşim yerlerinden biri olan Giresun, geçmişinde birçok taşınmaz kültür varlığının sahibi olmuş olsa da zaman ve toplum yapısındaki değişim; bu kültürel birikimin kaybolmasına neden olmuştur. Kültürel birikimlerimizden biri olan giyim- kuşam çerçevesinde incelenen evlenme adetleri ve gelin giysileri ise kültür zenginliğinin ortaya koyması bakımından önemli bir yer teşkil etmektedir. Gelin giysilerinde kullanılan kumaşlar, motifler, aksesuarlar ve takılar ile Giresun un zengin kültürel yapısını tanıtmak, kaybolmaya yüz tutmuş yöresel gelinlikleri kayıt altına alarak gelecek kuşaklara aktarmak adına bize yol gösterecektir. Alanlarında Türkiye nin en prestijli eğitimcilerine sahip olan Gazi Üniversitesinin hocalarına, ama en çok da lisans ve yüksek lisans eğitimim boyunca güler yüzünü, anlayışını ve engin bilgilerini benden esirgemeyen, hayatımdan çok farklı bir yeri olan tez danışmanım, canım hocam sayın Doç. Dr. Emine Koca ya, yaşamım boyunca bana destek veren annem Emine Kumaş ve babam Kadir Kumaş a, araştırma boyunca zahmetimi çeken Sadi İpek e, her konuda yanımda olan sevgili eşim Gökay Şenol a ve tüm Giresun halkına teşekkürü bir borç bilirim. Giresun, 2014 Nurdan KUMAŞ ŞENOL ii

6 ÖZET GİRESUN İLİ GELİN GİYSİLERİNİN DEĞİŞİM SÜRECİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA KUMAŞ ŞENOL, Nurdan Yüksek lisans, Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Eğitimi Tez Danışmanı: Doç. Dr. Emine KOCA Ocak 2014, 190 sayfa Bu araştırmanın amacı, Giresun il sınırları içerisinde yapılan düğün adetleri ve bu adetler çerçevesinde giyilen gelin giysilerinin geçmişten günümüze kadar geçirdiği değişim sürecinin belirlenmesi ve gelecek nesillere belgeleyerek tanıtılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda yapılan araştırmada, Giresun Foto Meral Stüdyosuna ait 2, Giresun Foto Kenan Stüdyosuna ait 2, Giresun Valilik Yayınlarına ait 1, aile albümlerine ait 56 ve birebir olarak görülen 10 adet olmak üzere toplam 71 yöresel ve modern tarzdaki gelinlik incelenmiştir. İki bölümden oluşan bu çalışmanın birinci bölümünde, araştırmanın problemi, amacı, önemi, varsayımları, sınırlılıkları, tanımları ve ilgili araştırmaları açıklanmıştır. İkinci bölümde ise; giyim-kuşam ile ilgili literatür bilgilerine, giyim kuşamın kültürel ve tarihsel gelişim sürecine ver verilmiştir. Bulgular ve yorum kısmında alt amaçlar doğrultusunda, araştırma kapsamında ulaşılabilen gelin giysileri kronolojik sıralama ile ele alınarak, yöresel gelin giysisinden günümüz beyaz gelinliğine geçişteki değişim incelenmiş ve gelin giysi parçalarının teknik çizimleri yapılarak biçim, form, süsleme ve kumaş özellikleri açıklanmıştır. Araştırma sonucunda ise Giresun ili gelin giysilerinin tarihi süreç içerisinde geçirdiği değişim incelenmiş ve yöre halkının yöresellik bilgileri hakkındaki görüşleri 107 kişiye yapılan anket ile SPSS 17. programının yardımıyla sonuca ulaşılmaya çalışılmış, konu ile ilgili bazı öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Giresun, gelinlik, giysi, yöresel iii

7 ABSTRACT GIRESUN, POİNT TO CHANGE CLOTHES OF THE PROCESS OF THE RESEARCH ON THE KUMAŞ ŞENOL, Nurdan MASTER DEGREE, Clothing Industry and Fachion Desing Deparment of Education. Thesis Advisor: Doç.Dr.Emine KOCA January- 2014, 190 sayfa The reason of this research is to show the number of weddings that took place in the province of Giresun, From a certain time era, to our day. This researon also shows the changes that ooccured on the wedding gowns worn at these weddings. This research will also enlighten new generations about their coltural wedding gowns and the changes it went through the years. In this researen, I have used 2 photos from Meral Protography, 2 photos from Kenan Protography, 1 photo from the governorship of Giresun, 56 photos from albums of different families and 10 actual wedding gowns to examine. In and result 71 cultural and modern gowns have been examined. The researan cunsists of two parts. The first part explains; the problems, purpose, importance, limitations, assumptions, definitions and the related researches of the research. The secund part explains the dressing cudes of the eras studied and the literature of it. It also talks about the culture and changes that wedding gowns went through from then and now. The wedding gowns that were used in this research have been put on chnonological order, and has been examined orderly to see how it went from traditiunal wedding gown to the modern white wedding gown. In this examination the drawings, have been made of this wedding gowns to examine the style, form, decarations and fabric to understand the change. You may find the explanations of all in the findings and comments section. In conclusion the wedding gows worn in the province of Giresun and the change during the years have been examined. Asurvey was done on 107 people from the iv

8 province of Giresun and with the help of the Program called SPSS 17. The research was completed and suggestion with the research have been made. Key Words: Giresun, wedding, gowns, regional v

9 İÇİNDEKİLER Sayfa JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI...i ÖNSÖZ...ii ÖZET...iii ABSTRACT...iv İÇİNDEKİLER...vı TABLOLAR LİSTESİ...viii ÇİZİMLER LİSTESİ......ix FOTOĞRAFLAR LİSTESİ...x BÖLÜM I :PROBLEM DURUMU Giriş Problem Durumu Araştırmanın Amacı Araştırmanın Önemi Sayıltılar Sınırlılıklar Tanımlar...6 BÖLÜM II: KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR Kavramsal Çerçeve Giyim - Kuşam Kavramı ve Giyinmenin Sosyal Yaşamdaki Yeri Geleneksel Giyim Modern Giyim Gelin Giysileri Türk Kültüründe Gelin Giysileri Karadeniz Bölgesinde Gelin Giysileri Giresun İlinin Düğün Adetleri ve Gelin Giysileri Giresun İlinin Tarihi, Coğrafi ve Sosyo-Kültürel Yapısı Giresun İlinin Düğün Adetleri Giresun İlinin Yöresel Gelin Giysileri ve Aksesuarları İlgili Araştırmalar.. 33 vi

10 BÖLÜM III :YÖNTEM Araştırmanın Modeli Evren ve Örneklem Ölçme Araçları / Veri Toplama Araçları Verilerin Toplanması Verilerin Analizi 36 BÖLÜM IV :BULGULAR VE YORUM...37 BÖLÜM V :SONUÇ VE ÖNERİLER Sonuç Öneriler KAYNAKÇA EKLER Ek 1.Kaynak Kişi Künyeleri..176 Ek 2. Anket Formu Ek 3. Giysi İnceleme Formu Ek 4. Görüşme Formu vii

11 TABLOLAR LİSTESİ Sayfa Tablo Yılları Arasında Kullanılan Beyaz Gelinlik Formları Tablo 2. Örneklem Grubunun Yaş ve Eğitim Durumlarına İlişkin Veriler Tablo 3. Örneklem Grubunun Meslek ve Medeni Durumlarına İlişkin Veriler Tablo 4. Örneklem Grubunun Yerleşim Yeri ve İkamet Sürelerine İlişkin Veriler Tablo 5. Örneklem grubunun Geleneksel Gelinliklerin Korunması ve Kullanımına İlişkin Farkındalıkları Tablo 6. Örneklem grubunun Geleneksel Gelin Giysilerinin Yaşatılmasına İlişkin Görüşleri 162 Tablo 7. Örneklemin Yaşına Göre Geleneksel Gelin Giysilerinin Yaşatılmasına İlişkin Görüşleri.164 Tablo 8. Örneklemin Eğitim Durumuna Göre Geleneksel Gelin Giysilerinin Yaşatılmasına İlişkin Görüşleri.165 viii

12 ÇİZİMLER LİSTESİ Sayfa Çizim 1. İçlik (iç göyneği) teknik çizimi (1934).40 Çizim 2. Üç etek teknik çizimi (1934)...42 Çizim 3. Şalvar teknik çizimi (1934) Çizim 4. Gelin hırkası teknik çizimi (1934) 47 Çizim 5. Gelin hırkası (1) teknik çizimi ( ).49 Çizim 6. Gelin hırkası (2) teknik çizimi (1923)..51 Çizim 7. Gelin hırkası (3) teknik çizimi (1924)..53 Çizim 8. Gelin hırkası (4) teknik çizimi (1925)..55 Çizim 9. Üç etek teknik çizimi (1935) 60 Çizim 10. Üç etek teknik çizimi (1938)..64 Çizim 11. İç göyneği teknik çizimi (1938) Çizim 12. Bindal gelinlik teknik çizimi (1937)..69 Çizim 13. Bindal gelinlik teknik çizimi (1939)...72 Çizim 14. Bindal gelinlik teknik çizimi (1941)...75 Çizim 15. Entari gelinlik teknik çizimi (1939) Çizim 16. Entari gelinlik teknik çizimi (1945) Çizim Yılları arasında kullanılan düz gelinlik formu Çizim Yılları arasında kullanılan beli kesikli gelinlik formu Çizim Yılları arasında kullanılan boydan kuplu gelinlik formu Çizim Yılları arasında kullanılan evaze gelinlik formu Çizim Yılları arasında kullanılan evaze gelinlik formu Çizim Yılları arasında kullanılan katlı gelinlik formu Çizim Yılları arasında kullanılan kabarık gelinlik formu..156 ix

13 FOTOĞRAFLAR LİSTESİ Sayfa Fotoğraf Yılına Ait Çarşambalık...24 Fotoğraf Yılına Ait Gümüş Hamam Tası ve Takunya Fotoğraf 3. Tepelik...29 Fotoğraf 4. Beşi bir yerde...29 Fotoğraf 5. Hasır Bilezik Fotoğraf 6. Gümüş Kemer...30 Fotoğraf 7. Altın Kordon...32 Fotoğraf 8. Üçlü Burgu Bilezik...32 Fotoğraf Yılına ait üç etek gelinlik.38 Fotoğraf 10. Divitin, basma ve saten kumaş örnekleri...45 Fotoğraf 11. Acem Şalı...45 Fotoğraf 12. Gelin hırkası (1) ve işleme detayı ( )..48 Fotoğraf 13. Gelin hırkası (2) ve kol ağzı detayı (1923).50 Fotoğraf 14. Gelin hırkası (3) (1924)..52 Fotoğraf 15. Giresun ili gelin hırkası (4) (1925) Fotoğraf Yılına ait üç etek gelinlik 57 Fotoğraf Yılına ait üç etek gelinlik Fotoğraf Yılına ait üç etek gelinlik...62 Fotoğraf Yy. ait bindal gelinlik Fotoğraf Yılına ait bindal gelinlik Fotoğraf 21. Bindal gelinliklerde kullanılan motif örnekleri...71 Fotoğraf Yılına ait bindal gelinlik...73 Fotoğraf Yılına ait bindal gelinlik...76 Fotoğraf Yılına ait entari gelinlik ve kol detayı...78 Fotoğraf Yılına ait entari gelinlik...80 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi...84 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi...85 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi...87 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi...88 Fotoğraf 30. Ara tarz gelinliklerde kullanılan ince sarma örneği...89 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi...90 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi 91 x

14 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi 93 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi 94 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi 95 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi...96 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi 97 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..101 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..102 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..103 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..104 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..105 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..107 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..108 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..109 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..112 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..114 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..115 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..117 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..118 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..119 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..121 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..122 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..125 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..126 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..127 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..128 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..129 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..130 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..131 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..132 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..136 xi

15 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..137 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..138 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..139 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..140 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..141 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..142 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..144 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..145 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..146 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..147 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..148 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..149 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..151 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..152 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..153 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..154 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi..155 xii

16 1 BÖLÜM I: PROBLEM DURUMU 1.Giriş İnsanların yemek yeme, barınma gibi temel ihtiyaçlarından biri olan giyinme ihtiyacı insanlığın gelişimine paralel bir süreç izlemiştir. İlk çağlarda yalnızca korunma amacı ile giyilen giysi; zamanla sosyolojik bir kavram haline gelmiş ve farklılaşma aracı olarak kullanılmıştır. Milletler yaşam biçimlerine uygun, örf ve adetlerine göre giyinerek yöresel giysilerini yaratmışlardır. Her ülkenin, her bölgenin, hatta her kasabanın kendine has giysi türleri vardır. Bu durum giyimde farklılaşmayı oluşturmuştur. Günümüz giyiminde ise; bölgesel farklılıkların gözle görünür bir şekilde azaldığı, yaşamın her alanında olduğu gibi giyim tarzlarının da evrenselleştiği görülmektedir (Tezcan, 1995: 263). Her toplumun beraberinde getirdiği bir tarihsel yaşanmışlığı vardır ve bu yaşanmışlık toplumun kültürel öğelerine yansıyarak geleneksel yapıyı oluşturmaktadır. Modernliğin sonucunda ortaya çıkan yaşam tarzları, toplumları geleneksel yapılarından uzaklaştırırken, benimsenmiş olan maddi ve manevi açıdan pek çok formun değişimine de neden olmuştur. Bu değişen formların en belirgin örneklerini düğün törenleri ve gelin giysilerinde görmek mümkündür. Tarihi süreç incelendiğinde, insan yaşamının en özel günü olan evlenme törenlerindeki adetlerden, gelin giysilerine kadar her aşamada modern yaşamın getirdiği değişim hissedilmekte, yöresel gelinliklerin yerini beyaz gelinliklerin aldığı görülmektedir. Bir medeniyet inşa edilirken tarihinin, geleneklerinin, kültürünün üzerinden kendini yükselttiği dikkate alındığında, kültürümüzde her yönüyle zengin bir çeşitliliğe sahip olan düğün törenlerinin ve gelin giysilerinin modernlik kavramı karşısında yok olmasını engellemek için bu özel giysilerin belgelenmesi, gelecek kuşaklara aktarılması ve batı tarzdaki gelin giysilerine yansıtılarak yaşatılması önem taşımaktadır. Bu düşünceden hareketle yapılan araştırmada, Giresun ili gelin giysilerinin tarihi süreç içinde geçirdiği değişim incelenerek, tasarım özellikleri kalıp, biçim, kumaş ve süsleme özellikleri açısından ele alınarak belirlenmiştir. Ayrıca modern yaşamın

17 2 beraberinde getirdiği giyinme davranışlarına rağmen, kişilerin yöresel giysilerin kültürel değeri ve yaşatılması hakkındaki görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır Problem Durumu Giyim, insanlıkla birlikte olan, ilkel toplumdan çağdaş topluma geçerken önemini daha fazla arttıran bir olgudur. İnsanların yemek yeme, barınma gibi temel ihtiyaçlarından biri olan giyinme ihtiyacı en genel tanımıyla, kullanılan aksesuarlar da dahil olmak üzere başa ve ayağa giyilenlerin tümünü oluşturmaktadır. Zamanla ihtiyacın ötesinde anlam ve işlevler yüklenmiş olan giysiler ve giyim tarzları toplumların kültürlerini oluşturmada önemli bir yere sahip olmuştur. Her toplumun kültürü içinde kendine özgü, gelenekselleşmiş giysi türleri ve giyinme biçimleri oluşmuş, çoğu zaman bu giyinme tarzları toplumların tanınmasında simgesel rol oynamıştır. Türklerde giyim pek çok özellik bakımından incelendiğinde farklılaşmanın ana hatlarını bölgesellik oluşturmaktadır. Her ne kadar Anadolu halkının giysilerinde çeşitli yörelerde bazı ortak özellikler bulunsa da, yine de giyim biçimleri bölgelere göre değişmektedir (Tezcan, 1995: 263). Bu değişimde örf adet ve geleneklerin etkisi olduğu ve özellikle doğum, evlenme, ölüm gibi yaşamın mihenk taşlarını oluşturan günlerin özel törenlerle kutlandığı bilinmektedir. Yörelerin adet ve değer yargılarına göre şekillenen bu törenlerde, görsel olarak ön planda yer alan giysiler de şekillenerek yöresel özellikler kazanmaktadır. İnsanların yaşamında özel bir yeri olan evlenmedüğün törenlerinde giyinmenin, özellikle gelin giysilerinin, tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de önemli bir yer tuttuğu bilinmektedir. Gelinlik ile özleşen evlilik töreni, Türk toplumunda gerek geçmişte ve gerek günümüzde kutsal bir müessese olarak daima olmuştur. Bu müessesenin oluşumu sırasında dinî ve kanunî vecibelerinin yerine getirilmesi dışında geleneklerden, örf ve âdetlerden kaynaklanan uygulamalar da dikkat çekmektedir. Yörelere göre değişen âdetler, aynı zamanda yöresel unsurlarla destekli olarak, o toplumun kendine has yapısını ve geçmişe uzanan köprülerini de ortaya koymaktadır (Yüksel, 2002: 241).

18 3 Bölgeselliğin farklılaştırdığı âdetler bugün iyice unutulmuş durumdadırlar Bu nedenle geleneksel giysiler, yok olmakla karşı karşıya kalmışlardır. Giysilerde görülen yöresel farklılaşma, köy ve kent yerleşme biçimlerine göre de kendisini göstermektedir. Kırsal kesimde geleneksel giysiler kısmen devam etse de il ve ilçelerde günümüz modasına uygun giysiler giyilmektedir (Tezcan, 1995: 264). Günümüz gelin giysilerinde yöresel formların kaybolduğu, Batı tarzı ile biçimlendirilen beyaz modern gelinliklerin kullanıldığı görülmektedir. Bu durum sadece yöresel formun yok olması değil, üzerinde taşıdığı kültürel değerinin de yok olması anlamına gelmekte ve kültürel erozyona neden olmaktadır. Dolayısıyla kültürel değerleri eski ve modası geçmiş konumundan çıkarmak, yaşanılan zamanın ruhuna uyarlayarak gelecek kuşaklara aktarmak ve yaşatabilmek için belgelemek gerekmektedir. Günümüzde gelin kıyafetinde yaşanmakta olan değişim sakıncalı sonuçları da beraberinde getirmiştir. Çünkü bütün ülke coğrafyasında artık neredeyse yerel kültürü temsil eden geleneksel gelin kıyafetleri kullanılmamaktadır. Bunun yerine kullanılması yaygınlaşan gelin kıyafeti ise beyaz gelinlik diye tabir edilen ve Avrupa doğumlu olan bir gelin kıyafetidir. Bu noktada yaşanılan durum, aslî kültür değerinin unutulması ya da terk edilmesidir ki bunun da karşılığı ancak kültürel değişim olarak ifade edilebilmektedir (Uğurlu ve Koca, 2011: 1290). Uluslararası ticari rekabetin ve sanayileşmenin artması ile birlikte insanların giyim tarzlarında dini ve kültürel etkilerin yavaş yavaş etkisini yitirdiği, bunların yerini bütün dünyada görülebilecek giyim tarzının aldığı görülmektedir. Bütün dünya büyük bir hızla aynı türde beslenen, aynı türde ve markada giyinen bir kültüre doğru hızla yol almaktadır (Koca vd., 2007: 793). Küreselleşen Dünya da artık pek çok alanda kültürel değerlere dönüş başlaması ve kültürel çalışmaların ön planda tutulması, bu gerekliliğin önemini her geçen gün artırmaktadır. Yöresel Türk kültürü çerçevesinde incelendiğinde Giresun iline ait düğün gelenekleri ve Giresun yöresinde giyilen gelin giysilerine yönelik kapsamlı bir araştırmanın bulunmaması, yok olmaya yüz tutmuş kültürel değerler açısından konunun önemini arttırmakta ve belgelenme gereğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, Giresun ilinde yılları arasında giyilen gelin giysileri araştırılarak, tarihsel süreç içinde geçirdikleri değişimin belirlenmesi araştırmaya değer olarak görülmüştür.

19 Araştırmanın Amacı Bu çalışmada; Giresun ili gelin giysilerinin yılları arasındaki tarihi süreç içinde geçirdiği değişim incelenerek, tasarım özelliklerini kalıp, biçim, kumaş ve süsleme özellikleri açısından ele alarak belgelemek amaçlanmıştır. Ayrıca modern yaşamın beraberinde getirdiği giyinme davranışlarına rağmen, kişilerin yöresel giysilerin kültürel değeri ve yaşatılması hakkındaki görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır. Bu genel amaca ulaşmak için aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır: 1. Giresun ili yöresel gelin giysisinin tasarım özellikleri nasıldır? 2. Giresun ilinde yılları arasında giyilen gelin giysileri nasıl bir kronolojik değişim süreci geçirmiştir? 3. Giresun halkının gelin giysilerinde yöresellik ve modernlik kavramlarına bakış açıları nasıldır? 1.3. Araştırmanın Önemi Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve medeniyetler beşiği olarak da adlandırılan Anadolu da; birçok kültürle etkileşim içinde yaşamak Anadolu insanına kültür zenginliği katmıştır. Tüm bölgelerde olduğu gibi Karadeniz bölgesi de bu kültür zenginliğinden nasibini fazlasıyla almış olsa da, yöre dışında çok fazla bilinmeyen, gün ışığına çıkarılmamış, gelenek, görenek ve adetlerin oluşturduğu kültürel değerleri vardır. Bunların başında evlilik törenleri ve onlara tören özelliği kazandıran değerler gelmektedir. Evlilik törenleri, yani düğünler, eski çağlardan beri insanların yaşamında önemli bir yer teşkil etmekte ve günümüzde de bu önemi hala devam ettirmektedirler. Tarihin her döneminde, düğünlerin ana unsuru olan gelin için bu özel gününde giyeceği giysinin özel bir yeri ve önemi olmuştur. Her toplumda evlenme ve evlilik törenleri bağlı bulunduğu kültürün kurallarına göre gerçekleştirildiği için, gelin giysilerinde kullanılan malzemeler, renkler, motifler ve süslemelerin hepsinin ayrı ayrı veya bir bütün olarak taşıdığı bir sembolik değeri ve kültürel açıdan önem taşıyan bir anlamı vardır. Bu kültürel ve sembolik değerler bölgelere göre farklılık gösterirler.

20 5 Ancak geleneksel yaşamdan modern yaşama geçiş pek çok şeyi değiştirdiği gibi gelin giysilerini de değişime uğratmış ve geçmişten bugüne bölgede giyilen gelin giysileri de birçok özelliğini yitirmiş veya yerini başka giysilere bırakarak, kullanılmaz olmuştur. Örneğin; Giresun ilinde 20. Yüzyılda giyilmiş bordo kadifeden yapılan, üzerine dival işi tekniğinde sırma ile çeşitli bitki motifleri işlenen ve bindallı adı verilen giysiler gelinlik olarak giyilirken, zamanla bunların yerini beyaz gelinlikler almıştır. Bu nedenle, kültürel değerleri içinde barındıran bu maddi kültür ürünlerinin yok olması kültürün de yok olmasını beraberinde getireceği düşünüldüğünden belgelenmeleri ve gelecek kuşaklara aktarılarak yaşatılmaları önem taşımaktadır. Yapılan alan araştırmasında; Giresun ilinin kırsal kesimlerinde yöresel giysi parçalarına az da olsa rastlanması, bu giysilerin belgelenmesi gerekliliğini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Gelenekler değişimin dinamik kaynakları olarak yeniden yorumlanıp modernliğin içerisine taşınmamış, bunun yerine folklorikleştirilmiş ve müzeleştirilmiştir. Günümüzde var olan gelenekler, bu sistemin dışında kalanlar ve direnenler olarak karşımıza çıkmaktadır (Koç ve Koca, 2007: 244). Giresun ili gelin giysilerinin yılları arasındaki tarihsel süreç içinde geçirdiği değişim unsurları incelenerek, tasarım özelliklerinin biçim, kumaş ve süsleme özellikleri açısından belgelenmesinin, hem kültürel miraslarımızı korumak ve yaşatmak hem de tasarım çalışmalarına kaynak oluşturmak açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Çalışma ayrıca, öz değerlerimizden birini yansıtarak, Türk giyim tarihinin oluşmasına ve bu konuda bilinçlenmeye katkı sağlaması açısından önem taşımaktadır Sayıltılar 1. Ulaşılan gelin giysileri evreni oluşturacak niceliktedir. 2. Kaynak kişiler sorulara içten ve doğru cevap vermiştir. 1.5 Sınırlılıklar Bu araştırma;

21 6 1. Giresun ili ve merkez köylerindeki kaynak kişilerin bilgileri ve yazılı kaynaklar ile, 2. Giresun ili ve merkez köylerinde bulunan fotoğraf stüdyolarının özel koleksiyonları ve aile albümlerinden elde edilen 61 adet düğün fotoğrafları ile, 3. Giresun ili ve merkez köylerinde yapılan saha araştırması sonucunda ulaşılan 10 adet gelin giysisi örnekleri ile sınırlıdır Tanımlar Düğün (Evlenme): Bir halkın hayat tarzını, bir toplumun hayat görüşünü, aile-nikâh münasebetlerini anlamaya yardım eden en önemli tören (Çetin, 2005: 94). Gelin başı: Gelinin giyimine çarpıcı bir hava vererek duvağın etkisi ile geline büyülü bir güzellik kazandırır. Baş ve buket gelinliği tamamlayan bir aksesuar, yani Giyim Tamamlayıcısı dır (Atay, 1986: 9). Gelinlik: Genç kızların rüyasını süsleyen, kabarık etekleri olan bulut gibi duvağı, tamamlayıcı aksesuarlarıyla beyaz bir giysidir (Karaman, 1974: 18). Gelin Teli: 1-2 mm kalınlığında ince sırınmış, uzun geniş tellerdir (Sert, 1997: 21). Modernlik: İnsan için en yeni ve en iyi olanın anahtarını veren, ulaşılması gereken bir seviye konumundadır (Gündoğdu, 2010: 2). Yöresellik: Bir sanatçının içinde yaşadığı coğrafi ve toplumsal çevreyi, doğa, insan görünümleri, toplumsal olaylarla birlikte ifade etmesidir (Enveroğlu, 2010: 194).

22 7 BÖLÜM II: KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR 2.1. Kavramsal Çerçeve Giyim - Kuşam Kavramı ve Giyinmenin Sosyal Yaşamdaki Yeri Türk Dil Kurumu sözlüğünde anlam olarak Giyilen şeylerin tümü, giysi, giyecek olarak açıklanan giyim kavramı; insan vücudunu dış etkilerden koruyan toplumsal ve sanatsal olaylardan etkilenen, insan vücuduna göre şekil alan giysilerin tümü olarak açılanabilir (Pamuk, 2002: 9). Önceleri ihtiyaç ile başlayan örtünme, sosyal bir olguya dönüştüğünde kendi içinde simgeleri olan bir tür dile de dönüşmüştür. Bu durum geleneksel yaşamda bedenin dili olarak kişinin anlatacağının belirteci iken modern yaşamda giyenin karakterinin ipuçlarını bünyesinde taşıyan bir araç konumunda karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca bireylerin bir arada yaşamasından oluşan topluluklar, bütün olarak diğer bir topluluğa göre farklı yaşam biçimlerini, kültürlerini oluşturmuşlar, dolayısıyla yaşamlarının her alanını giysilerine de yansıtmışlardır. Böylece her milletin, kültürün ve siyasal oluşumun sonucu olarak giysiler çağlara göre şekillenmiştir (Koç ve Koca, 2007: 245). Giyim tarzı, alışkanlıkları, insanoğlunun inanç ve kültürlerinden etkilenerek gelişim göstermiştir. Hayatlarını avcılıkla sürdüren kabilelerin kıyafetleri, üretimeğitim sürecine katılmış kentlilerin kıyafetleri ile aynı olmamıştır. Aynı şekilde Hıristiyan din adamlarının kıyafetleri, Budist rahiplerinin giyim tarzından farklı olmuştur. Bu, toplumların kültür ve inanç farklılıklarının olağan sonucudur (Koç, Koca ve Vural, 2007: 797). Giyim tarzının ve anlayışının bu simgesel anlatım gücüyle, insanların yaşadığı coğrafyayı, mensup olduğu milletini, hangi dinden olduğunu anlamak çoğu kez mümkün olmamaktadır (Cihangir, 2003). İklim ve coğrafi özelliklerin de insanların giyim alışkanlıkları üzerinde etkisi bariz bir şekilde görülmüştür. Nitekim 18. yüzyılda yaşayan ünlü Fransız toplumbilimci Montesquieu, iklimin toplum yapısı, dini, yaşam alışkanlıkları, örf ve adetleri üzerindeki etkisinden daha o zamanlar bahsetmiştir (Bottomore, Nısbet, 2006: 35).

23 8 Toplumlarda üst sınıf, alt sınıftan daima farklı kıyafet ve sembollerle kendini ifade etmiş, zaman geçtikçe bir dönem üst sınıfa has kıyafetler bir dönem sonra alt sınıfların kıyafeti haline gelebilmiştir. Güneş altında çalışan köylülerin tenlerinin koyulaşması bronz teni alt sınıfa ait bir öğe yapmaktadır. Bu yüzden Avrupa daki yüksek sınıf tenlerini beyazlatmak amacıyla pudra sürerek statülerini korumak istemişlerdir. Günümüz de ise beyaz ten alt sınıfa özgü bir öğe halini almıştır. Bundan dolayı insanlar tatile çıkamasalar dahi solaryuma giderek sosyal statülerini korumaya özen göstermektedirler (Özdemir, 2003:1). Giyim tercihleri, hem belli bir zaman dilimine uygun görünüşlere ilişkin güçlü normları, hem de olağanüstü bir seçenek zenginliğini barındıran kültürün belirli bir biçimini kendi amaçları doğrultusunda nasıl yorumladıklarını incelemek için eşsiz bir alan sağlar. Toplumsal statünün ve cinsiyetin en belirgin göstergelerinden biri olan ve bu nedenle sembolik sınırların korunmasında ya da yıkılmasında etkili olan giyim, toplumsal yapılar içindeki konumların farklı çağlarda nasıl algılandığını ve statü sınırlarının nasıl belirlendiğini gösterir (Kaya, 2007: 11). Bireyin kendi biyolojisi ile sosyal ve fiziksel çevresi arasında bir tampon olarak hareket eden giysiler, istenen görüntünün sunulmasında ve sembolik açıdan kişinin kimlik ifadesi olarak önemli rol üstlenmektedirler. Kişilerin giyinme isteği, giyinmenin temel fonksiyonu olan koruma özelliğinin yanında işlevsellik, estetiklik ve sosyokültürel faktörlerle çeşitlilik kazanmakta, özellikle kadınlar açısından estetik yanı daha önem taşımaktadır (Koca ve Çağman, 2012: 160) Günümüzde bireyler oldukça farklı zevkleri, yaşam tarzları ve özlemleri olan, maddi ve simgesel kaynakları kullanarak, kim olduklarını ya da kim olarak görünmek istediklerini seçmek, oluşturmak, sürdürmek, yorumlamak ve göstermek zorunda kalan tüketicilerdir. Bireyler kendi kimliklerini yaratmalarına yardımcı olacağını düşündükleri malları tüketerek, olmayı arzu ettikleri varlık gibi olmaya ve kendileriyle ilgili bu imajı, bu kimliği sürdürmeye çalışırlar (Çetin, 2009: 77). Tüm bu nedenler, geleneksel giyim tarzının sürdürülebilirlik düzeyinin toplumlara göre farklılık göstermesine engel olamamış; her toplum kendi giyim algısını oluşturmuştur.

24 Geleneksel Giyim Köken olarak Latince tradere kökünden türetilmiş olan gelenek (tradition) sözcüğü, bir öğretinin başkalarına iletilmesi ya da bir bilginin kuşaklar arası aktarımı gibi anlamlar içermektedir (Raymond, 1976: 268). Yaratıcı bir kaynak olarak varoluşsal bir dinamizm sergileyen gelenek, tarihsel özgüllükleri içerisinde medeniyet ve kültürlere kurumsal bir form da kazandırır. Söz konusu formlar üzerinden medeniyetler, insanlık tarihinde karakterize edilirler. Öyle ki tarih sahnesinden silinen ya da yok olan milletlerin, medeniyetlerin ya da devletlerin tarihsel hafızaya kazınmasına yol açan temel değerler, bu kurumsal formlar aracılığıyla oluşurlar (Kılıç, 2010: 118). Geleneksel yaşamda giyim, aslında doğal çevrenin koşulları ile biçimlenmesine karşın, toplumsal özelliklere göre değer almış olduğundan değişmezlik kazanmıştır. Giysilerin sosyolojik, psikolojik ve tarihsel oluşumunda, doğal çevrenin kendisiyle doğrudan ilişkisi yoktur. Ancak coğrafi bölgeler içerisinde değerlendirmek gerekmektedir. Böylece ulusal giysiler, yerel giysiler, aşiret (boy) giysileri olarak bölümlere ayrılabilirler. Bu nedenle bölgesel giysilerde topografik etkenler, sosyal etkenlerden daha önemlidir (Sürür, 1983: 228). Türk giyim tarihi incelendiğinde, Osmanlı döneminde kullanılan giysilerin yöreden yöreye farklılık gösterdiği, giyen kişinin mevkiine, giydiği yere ve zamana göre değişik şekillerde kullanıldığı görülmektedir. Böylece ülkenin her köşesinde farklı giysiler, farklı giyim özellikleri yaşam koşullarına uygun olarak çeşitlilik göstermiştir (Koç ve Koca, 2006: 43). Bir kültür ne kadar karmaşık ve gelişken ise, geleneksel giyim tarzları da o ölçüde hiyerarşik ve çeşitli olarak gelişim göstermiştir. Bölgesel nitelikler kaybolmaya başladığında ise bunun yerini kent tutkusu ve modası almış geleneksel giysiler yerini günün modasına uygun giysilere bırakmıştır. Etnik gruplaşmaların parçalanması beraberinde geleneksel giysilerin güncelliğini yitirmesine yol açmıştır (Koç, 1997: 2). Geleneksel öğeler içeren bir giyim-kuşam bize, ait olduğu toplulukla ilgili pek çok bilgi sunmuştur. Toplumların yerleşik ya da konar-göçer olup olmadıkları, hangi tarihi olayları yaşadıkları ve etnolojik kökenleri konusunda bilgi vermişlerdir. Örneğin,

25 10 bir Türkmen ya da Yörük Köyü ne gidildiğinde kimin sözlü, kimin nişanlı, kimin dul olduğundan başlığından, giyildiği renklerden anlaşılmaktadır (Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, [KTB], 2009: 4). Geleneksel kadın giysilerinde her bir öğe, çeşitli inançların simgelerinden oluşmuştur. Dışarıdan bakıldığın sadece bir süs unsuru olarak görülen pek çok şey aslında çeşitli anlamlar taşımaktadır (Koç ve Koca, 2007: 248). Kadın, gelenekleri ve toplumdaki yerine göre, neyi, nerede, ne zaman, nasıl giyeceğini yaşayarak öğrenir. Böylece giyim- kuşam geleneği kuşaklar arası yaşatılır. Bununla birlikte tarihi, coğrafi konum ile ekonomik ve sosyal yapı gibi farklılıklar, doğal olarak kıyafet tarzını etkileyerek yörelere özgü giyim tarzlarının oluşmasına yol açmıştır (Şener, 2006: 230). İş ve özel gün giysileri farklılıklar içermiştir. Düğünde yapılan gelin başı ile gerdek sonrası yapılan başlıklar birbirinden farklı olmuştur. Köylerden kasaba pazarına gelindiğinde, kimin köyden olduğu giysilerinden anlaşılmıştır. Anadolu da bugün nerdeyse aynı köyün mahalleleri arasında bile farklılık gösteren, geleneksel giyimkuşam anlayışına rastlanmaktadır. Bu yüzden de hiçbir sanat tarihçisi, etnolog, halk bilimcisi, halk oyunları derlemecisi, desinatör Türkiye nin ulusal giysileri şudur diyememiştir. Askerlik, iş gibi nedenlerle yaşadığı çevrenin dışına çıkan erkekler kent kültürüne uyum göstermiştir. Bu nedenle de saha araştırmalarında, erkek giyimkuşamına ait bulgulara rastlamak da zor olmuştur. Oysa kırsal yaşamda kadın dışa kapalı kalmış; kendi toplumunun yaşam biçiminde geleneklerine göre giyinmiştir. Süslenme gereksinimlerini ise gelenekte gördüğü ne ise o şekilde karşılamıştır (KTB, 2009: 4). Geleneksel giysiler toplumun gelenek, görenek, değer yargıları, örf ve adetlere göre şekillenip sadece o toplumun üyeleri tarafından kullanılırken, modern yaşamda kullanılan giysiler moda akımlarının getirdiği evrensel değer yargıları tarafından şekillenerek etkilenen tüm toplumlarca eş zamanlı kullanılırlar. Kırsal kesimde kullanılan geleneksel giyim alışkanlıkları, günümüzde yeni teknolojilerin ithali, tarımın makineleşmesi ve bunun sonucunda hızlı göçün başlaması ile terk edilme sürecine girmiştir (Koç ve Koca, 2007: ).

26 11 Kişiliğin dışavurum aracı olarak görülen giyim, içinde bulunulan kültürel yapıya göre değişiklik gösterse de çağın gereksinimleri, köyden kente göç ve moda gibi etkenler özellikle bölgelere göre farklılıkları ortadan kaldırarak tek tip ve moda giyim tarzına yönelmeyi hızlandırmıştır. Bu konudaki toplumsal bilincin yeterince geliştirilmiş olmaması ve modern giyime karşı duyulan eğilim bazı bölgelerdeki yöresel giyim unsurlarının değişime uğramasına, kaybolmasına, hatta bazı yörelerde giysilerin tamamen yok olmasına neden olmuştur. Günümüzde geleneksel giysiler kırsal kesimde az da olsa sandıklarda saklanan, kentsel yaşamda ise tamamen unutulmaya yüz tutmuş, yeni kuşağın hiç ilgi duymadığı giysiler olarak varlığını sürdürmeye çalışmaktadırlar. Bazen, geleneklerini sürdürmeyi düşünen çok az sayıda insan için kına gecesi giysisi olarak karşımıza çıkan geleneksel giysiler, modernleşme sürecinde modern giysilere yenik düşmüştür (Koç ve Koca, 2007: 251) Modern Giyim Modern kelimesi aydınlanmayla birlikte tarihsel bir anlamdan soyutlanarak kültürel bir anlam kazanmıstır. Weber de kültürel modernlik, din ve metafizik bağlamdaki tözel aklın bilim, ahlak ve sanat olarak ayrışmasıyla tanımlanır (Habermas 1994: 37-38). Modernleşme terimi Latince modernus kelimesinden alınmıştır. Modernus ise modo dan üretilmiştir. Modo ise eski Latincede hemen şimdi demektir. Modernleşme ise eski zamanların toplum tipinden günümüzdeki toplum tipine doğru bir değişme anlamına gelir (Kızılçelik ve Erjem, 1996: 385). Çağın bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeleri küresellik merkezli tartışmalarını doğurmuş, küreselliğin boyutu, geleceği, toplumsal, kültürel ve ekonomik yansımaları ile küresel karsısında yerelliğin konumu çerçevesinde yoğunluk kazanmıştır. Baudrillard a (2002: ) göre küreselleşme, değerleri ve farklılıkları ortadan kaldırmak suretiyle duyarsız bir kültüre, bir kültür yokluğuna neden olmuş, tepki ve direnişle karşılanmıştır. Her ne kadar küreselleşme ekonomik bir kavram olarak gündeme gelse de, kültürel alana etkileri bakımından oldukça önemli sonuçları bulunmaktadır.

27 12 Küreselleşmenin kültürel alana etkilerini inceleyen Waters e göre; Kültürel alandaki küreselleşmenin boyutu ekonomik ve siyasi alanda yaşamdan daha büyüktür (Tomlison, 2004: 39). Küreselleşen kültürün yarattığı bu yeni duruma adapte olmaya çalışan bireylerin üzerinde modanın etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Moda yoluyla oluşturulan gündemlerle kişilerin beğeni ve gereksinimleri yönlendirilerek, kültürel dönüşüm yaşanırken, tüm Dünya ya aynı anda yansıtılan modern giyim tarzı hızla benimsenmektedir. Günümüzde yaşamın biçimlenmesinde önemli bir olgu olarak görülen moda, genellikle giyinme ile özdeşleştirilmekte ve bireysel ya da toplumsal kimlik algılarını belirleyen bir yapı olarak algılanmaktadır. Kültürel değerlerin şekillendirdiği giysileri, artık modernlik kavramı altında modanın değerleri şekillendirmektedir. Böylece tarzlarını uzun süre koruyan geleneksel giysiler, yerlerini moda döngüsü ile sık biçim değiştiren modern giysilere bırakmıştır. Özellikle teknolojik gelişmeler sonucu teknik ussallığın geldiği aşamada dijital mecraların da devreye girişiyle, bireyler aynı anda ve hızlı bir biçimde birbirlerini görmeden, gizemli bir katılımcılıkla aynı şeyleri yapar duruma gelmiştir. Moda popüler kültürün ve kitle kültürünün bir taşıyıcısıdır. Medya ürünleri, müzik, sinema, reklâm vs yoluyla modanın dünyanın her tarafına hızla yayılma gücü modanın küreselleşmesinde etkili olmuştur (Yağlı, 2012). Güngör e (1997: 96) göre; teknolojik gelişmişliğe koşut maddesel büyük gelimseler yaşanırken, kimlik zeminini oluşturan toplumsal değerler yavaş bir değişim göstermekte ve maddi değişimlerdeki büyüklük sahte değerler ve kimlikler üretmektedir. İnsanların teknolojik gelişmelerden yararlanarak sonsuz kimlik tercihlerine kavuşmaları, değer sorunlarını beraberinde getirmektedir. Geleneksel toplumlarda giysiler kültür ile birlikte şekillenirken ayrıca manevi değer de kazanır ve böylece bir kuşaktan diğerine aktarılarak ölmezlik kazanır. Ancak modern giyimde manevi değer özelliği yoktur ve giysiler moda olduğu sürece kullanılarak yeni moda geldiği zaman elden çıkarılırlar (Koç ve Koca, 2007: 248).

28 13 Günümüzde halk kültürü yeni ortamlara, yeni şartlara uyum göstermeye, gelenek dışı düşüncelerle beslenmeye başlamıştır. Bu olgu geleneksel kültürü de oldukça etkilemiştir (Koloğlu, 1978: 40). Örneğin; doğu medeniyetinde giysi, mevcut güzelliğini bakışlardan gizlemeyi amaç edinirken, Batı dünyası ise elbise ile güzelliğin daha belirgin hale getirilmesini hedeflemiştir (Özer, 2006). Çağdaşlığın ve güncelliğin bir gerekliliği olarak; bütün dünyayı etkileyen oluşumun sonuçlarını iyi kestirmek, geçmişi yadsımadan, toplumların etkileşimlerini güçlendirerek, kültürel farklılıkların korunmasıyla kültürel etkileşimden olumlu sonuçlar elde edebilmeye çalışmak gerekmektedir (Koca, Koç ve Vural, 2007: 793) Gelin Giysileri Kültür değerlerimizin önemli günlerinden birini oluşturan ve halk kültürünün pek çok unsurunun bir araya geldiği düğün merasimleri, insan hayatında dönüm noktası olan sosyal olayların başında gelir (Vırmiça, 2008: 94). Geçmişte düğüne hazırlanan gelinin güzel görünmesi için büyük çabalar harcandığı, giyim-kuşam ve çeşitli takılarla süslendiği bilinmektedir (Önge,1995:191). Bir kadının hayatının önemli bir geçiş dönemi olan evlenme, yüzyıllar boyunca bütün toplumlarda, özel bir giyim ile belirlenmektedir. Değişen yaşayış biçimine eş olarak değişimlere uğrayan gelin giyimi, beyaz gelinlik modasından önce, Anadolu nun tüm bölgelerinde ve köylerinde, bölge ve geleneklere bağlı olarak, özel gün giysileri giyinilmiştir (Yılmaz, 2005: 1461). Bazı yörelerde gelinliğe gelin fistanı denmiştir. Atlas, ipekli bir kumaş türü olan sevai, kadife, üsküfe gibi kumaşlardan yapılmıştır. Gelin elbisesi olarak kaftan, bindallı, telli, okkalık gibi giysiler kullanılmıştır. Bazı bölgelerde ise renklerin anlamlarına göre gelinlik dikilmiştir (Muratoğlu, 1993: 60). Tarihi süreçte gelin giysisi olarak kumaş, süsleme, baş ve aksesuarları ile özellik kazandırılmış günlük giysi formlarının kullanıldığı renkli giysiler kullanılırken, bugün gelin giysileri olarak beyaz gelinlik tercih edilmektedir. Bununla beraber törelerine

29 14 bağlı bazı yörelerde beyaz gelinlikle birlikte, geleneksel gelin giyiminin de sürdürdüğü görülmektedir (Görgünay, 1985: 103) Türk Kültüründe Gelin Giysileri Çeşitli kültürlerin etkisi altında kalmış, her yöresi gelenek ve görenekler bakımından çeşitlilik gösteren kültürümüzün zengin ve gösterişli bir dalını oluşturan düğün merasimlerinde giyilen gelinliğin tarihi oldukça eskilere dayanmaktadır (Çağdaş ve Özkan, 2005: 1214). Türk kültüründe gelinliklerin rengi başlangıçtan itibaren kırmızı olmuştur. Gelinliklerin özel bir modeli olmayıp zamanın modeline göre çeşitli kumaşlardan dikilmiştir (Önge, 1995: 36). Gelin giysisi olarak ipekli kumaştan ve kürkten yapılmış, günlük giysilerden daha süslü giysilerin giyildiği bilinmektedir (Aslanapa, 1977: 442). Selçuklu dönemi giyimi ve süs öğeleri konusunda Kubadabad Sarayı nın figürlü duvar çinilerinde görülen kadın figürleri bilgi veren kaynaklar olmuştur (Aslanapa, 1977: 59). Diğer bir kaynak ise Konya da 13.Yüzyılın ilk yarısında yapıldığı bilinen Varka-ı Gülşah Mesnevisi minyatürleridir (Elveren, 2002: 32). Bu bilgiler ışığında Selçuklu döneminde kadınların giysileri arasında ferace, kaftan, cepken, hırka, şalvar ve üç eteğin yer aldığı görülmüştür. Dede korkut destanından edinilen bilgilere göre, kızların evlenmeden önce ak kaftan giydikleri, nişanlanan kızların ise kırmızı kaftan giydikleri bilinmektedir (Süslü, 1989: 31). Ayrıca gelin ve damadın (güveyin) kırmızı kaftan giymesi nedeniyle kırmızı rengin damatlık (güveylik) simgesi olduğu da söylenir. Bu kaftanların beden kısmının vücuda oturduğu ve ilik düğme ile kapanma uygulandığı, bazen de ilik düğmesiz modellerin tercih edildiği bilinmektedir. Kadınların giydikleri kaftanlar çiçeklerle bezenerek süslenmiş, kaftanın beline maden, deri ya da süslü kumaşlardan yapılmış kuşaklar bağlanmıştır (Türkoğlu, 2002: 66). 15.yy da Osmanlısından gelinlikler en üstüne elmas ya da sırma işlemeli ak kaftan, kaftanın altına kırmızı ipekli kumaştan mücevher, inci ve ya sırma işlemeli yanları yırtmaçlı entari giyilmiştir (Sevin, 1990: 64). 19.yy. başlarında bindallı entariler, Anadolu nun bütün yörelerinde gelinler tarafından giyilmiştir (Özel, 1992: 16). Ayrıca çoğunlukla mor ve bordo kadifeden yapılan, üzerine dival işi tekniğinde sırma ile çeşitli

30 15 bitki motifleri işlenen ve bindallı adı verilen elbiseler, gelinlik ve tören giysisi olarak tercih edilmeye başlanmıştır (Çağdaş, 1992: 35) yılında Fransız imparatoriçesinin İstanbul a gelmesi ile saray hanımlarının Paris modasına uygun giyinmesine neden olmuştur. Saraylı hanımlar bu modaya göre üstü vücuda oturmalı iki parçalı, arkası ve kolu kabarık özel kesimli elbiseler ve gelinlikler giymeye başlamıştır (Önge, 1995: 36) den sonra batı etkisiyle açık renkli gelinlikler ilgi görmüştür. II. Abdülhamit in kızı Naima Sultan ilk kez beyaz gelinlik giymiştir (Bulmuş ve Bedük, 2013: 28). Batılılaşma başlamadan önce, desenlerde kırmızı, mavi, yeşil, siyah gibi az ve temel renklerin birbirine zıt kullanılmasıyla ahenk sağlanmıştır (Altınay ve Yüceer, 1992: 94). Bu entarilerin ağır işlemelileri gelinlik olarak kullanılmıştır. Entariler kemha, kadife, çatma, seraser, atlas, canfes, tafta, çuha, sof şal ve diba gibi kumaşlardan yapılmıştır. Genellikle oyuntulu yakalı entarilerin bele kadar yaka yırtmacı bulunmaktadır. Yaka açıklığından, içe giyilen iç göynek görünür (Özder, 1999: 92). Gelinlik için seçilen model, renk, kumaş zaman içinde değişmiş olsa da amacı hep aynı kalmıştır. Osmanlı geleneği gereği, simli, pullu, işli giyinmeleri ayıp sayıldığından genç kızlar genellikle sade elbiseler giymişlerdir. Kadınların süslü giyinebilmelerinin yolu evlilikle başladığından, ilk gösterişli elbise olan gelinlik her zaman önemli bir giysi olmuş ve gelinin diğer kadınlardan farklılığını belirtmesi açısından da önemsenmiştir. Gelini diğer kadınlardan farklı kılan, gelinliğin yanı sıra gelinliği tamamlayıcı gelin başı, duvağı ve aksesuarları olmuştur. Cumhuriyet dönemi ve Cumhuriyet dönemi sonrasına gelindiğinde Türk kadın giyiminde dünya modasına paralel bir gelişme olmuştur (Çapa, 1996: 24). Bu moda Türk kadınının önemli gün giysisi olan gelinlikteki değişimi de beraberinde getirmiştir. Bindallı, üç etek, şalvar, cepken gibi giysi cinslerinden oluşan renkli geleneksel gelinlikler, Cumhuriyet dönemi ve sonrasında yerini elbise cinsinde beyaz gelinliğe bırakmıştır. Ancak beyaz gelinliğe geçiş çok kolay olmamıştır. Bu nedenle Cumhuriyet Dönemi nde gelinliği giyen kişinin sosyo-kültürel durumuna göre renkli gelinlikler de görülmüştür ve sonrasında gelinliklerde büstiyer kullanılmaya başlanmış ve büstiyer kullanımı giderek yaygınlaşmıştır. Bu nedenle etek ve büstiyerden oluşan gelinlikler popüler olmuştur (Bor, 2011: 26).

31 16 Yurdumuzun içinde bulunduğu Anadolu toprakları üzerindeki her bir bölgenin kendine has yöresel formları ve bu farklı formlardan oluşan gelin giysileri vardır. Örneğin Ege bölgesinin gelinleri kadife, kutnu, karagöze, paralı vb. kumaşlardan dikildiği gibi hazır satın alınan entarilik elbiselerde olmuştur. Entari, üçetek, kuyruk olarak adlandırılan genellikle yöresel Ege gelinlikleri arasında yer almıştır (Bulmuş ve Bedük, 2013: 22). Marmara bölgesinde özellikle Trakya bölgesinde çoğunlukla ferace ya da çarşaf giyilmiştir. Bu giysi, etek ve başörtüsü şeklinde iki parçadan oluşmuştur. Etek boyları kısa tutulmuş ve böylelikle şalvarın görünmesi sağlanmıştır. Başa takılan pelerin şeklindeki başörtüsü bele kadar inmiş ve pembe çiçekten iğne oyalarıyla donatılmıştır. Pembe başörtüsünün dört bir çevresine kırma tel işiyle yapraklar, çiçekler işlenmiştir (Kırımlı, 2001: 30). Akdeniz bölgesinin gelin giysilerinde ise içe giyilen göynek, şalvar, üç etek (henteri), zıbın ve başlıklardan oluşmaktadır. Gelin baş süslemeleri, girap, pul işlemeli beyaz örtü, baş altını ve ciya (kuş tüyünden gelin tacı) dan oluşmuştur (Yılmaz, 2005: 1463). İç Anadolu gelin giysileri, bir diğer adı bindallı olan kadife baskılı çiçek desenleri olan kumaştan yapılmıştır. Belin arka kısmında hafif lastik bulunmasından ötürü giysilerin bele oturması sağlanmıştır. Belde altın kemer, başta yazma ve altın paralı fes ile birlikte giyilmiştir. Doğu Anadolu da üçetek (peşli), büzgülü-tulumba kollu kürk ve bindallı özel gün giysisi olarak bu gruba giren kıyafetleri teşkil etmiştir. Oyalı başörtüsü, çember, beyaz renkli tülbent adı verilen yazma en fazla tercih edilen gelin baş giyimi parçalarıdır (Salman ve Atmaca, 2010: 12). Güneydoğulu gelinler ise kendinden desenli, parlak ve ipeksi görünümlü kumaşlardan yapılmış içlik ve şalvar; bele takılan gümüş rengi kemer ile birlikte kullanılmıştır. Boyunlarına boyunluk takmışlardır. Gelin başında ise bordo renkli çuha kumaştan yapılmış fes (kofi) giyilmiştir. Fesin ön tarafına altın liralar takılmış ve bunun üzerine de hamavi denilen kalın bir eşarp örtülmüştür (Salman, 2010: 46).

32 Karadeniz Bölgesinde Gelin Giysileri Günümüzde büyük ölçüde terk edilmişse de, Osmanlı döneminde Trabzon yöresi giyim-kuşamı, Ünye ile Hopa arası giyim kuşamının genel özelliklerini büyük ölçüde yansıtmıştır. Karadeniz bölgesindeki geleneksel gelin giysisinde ise Trabzon ilinin etkisi belirgin bir şekilde göze çarpmaktadır. Karadeniz gelin giysisi, günlük giysi formlarını üzerinde barındıran bir yapıda olmuştur (Öztürk, 2005: 34). Gelin giysisinin içine feretiko adı verilen yakasız parçada kullanılan "Rize bezi" ve keten dokumaları yöreye özgü olmuştur. Üzerine ise kadifeden dikilmiş yakası ve kenarları işlemeli, uzun kollu veya kolsuz yelek (fermene) giyilmiştir; başlarına da maddi durumlarına göre altın ya da gümüşten tepelik takılmıştır (Öztürk, 2005: 35). Gelinlerin belden altlarına pamuklu dokumadan, bel kısmı uçkurlu, paçaları bağcıklı ya da lastikli iç donu (şalvar) onun da üzerine çeşitli renklerde bel ile göğüs arasında top formunda düğmeleri bulunan keten veya saten üç etek giymiştir. Üç eteğin; rengi, işlemeleri, düğme sayısı hatta kesimi yöreden yöreye değişmiş, kıyı bölgelerinde iç kısımlara göre daha dar kullanılmıştır. Önde iki, arkada bir peşi olan üçetek; yerini bindallıya bırakmıştır. Gelinler genellikle belden itibaren ayrık olan ön etekleri kaldırılıp kemere sokmuşlardır (Öztürk, 2005: 35). Üç etek üzerine çoğunlukla aynı renk ve desende astarı zıt renkli uzun kollu bir cepken ve ya yelek de giyilmiştir. Bele ipek veya ketenden dokunmuş Trablus adlı bir kuşak sarılmış, bu kuşağın sade ve motifsiz olanları erkekler tarafından da kullanılmıştır. Ayrıca kemerin olmadığı dönemlerde bele mitari ipliğinden özel el tezgâhlarında dokunmuş tor kuşağı sarılmıştır. Ayağa yün çorap ve çarık giyilmekteyse de Cumhuriyet döneminde yerini önce kara lastiğe bırakmıştır. Şalpazarı nda bulunan Çepni boyları diğer yörelerden farklı olarak elde şişle kırmızı yünden dokunan ve ucuna saçak püskül eklenen bel bağı fistanın üzerine, kuşağın altına başlanmıştır (Öztürk, 2005: 37).

33 18 Karadeniz gelini aksesuar olarak boyunlarına ipek kaytana dizilmiş ve gerdan altını adı verilen bir dizi altın asmış ve kollarına Trabzon hasırı denilen bilezik takılmıştır Orta Karadeniz de kadınlar Doğu Karadeniz den farklı olarak çoğunlukla patlıcan moru renginde yan tarafında işleme ve metal pullar bulunan şalvar da giymişlerdir Giresun İlinin Düğün Adetleri ve Gelin Giysileri Giresun İlinin Tarihi, Coğrafi ve Sosyo-Kültürel Yapısı Karadeniz bölgesinin doğu kesiminde yer alan Giresun un antik çağdaki ismi Kerasus tur. Bu isim civarda bolca yetişen kirazdan türemiştir. Türk telaffuzuna uygun olarak Giresun şekline dönüşmüştür ( İltar ve Eriş, 2013: 90). Giresun un tarihine baktığımızda Hititlere kadar uzandığı ve Hitit kaynaklarında Giresun un bulunduğu bölge Azzi ülkesi adıyla geçtiği bilinmektedir. Azzi ülkesi, Hitit İmparatorluğuna bağlı Anadolu vasal devletlerinden biri olmuştur. İ.Ö. XII. yy. da gerçekleşen Deniz kavimleri göçü sırasında bu bölgeye Muskiler, Tibarenler ve Taballar yerleşmiştir (Büyük Larousse, 1986: 4578). Bu kavimler İ.Ö lerde Hitit İmparatorluğu nun yıkılmasıyla kurulan Phrygia konfederasyonu içinde yer almıştır. Bu devletin yıkılmasıyla da Giresun bölgesine Miletoslular yerleşmişlerdir (Büyük Larousse, 1986: 4578). Trabzon Rum İmparatorluğunu kurmasından sonra Giresun da bu devletin sınırları içinde yer almıştır. XI. yy dan sonra kentin bulunduğu bölgeye Türkler birçok kez akınlar yapmışlarsa da Giresun u Osmanlı egemenliğine kesin olarak geçmesi 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından olmuştur (Büyük Larousse, 1986: 4578). Osmanlı idaresi altındaki Giresun ise bir liman şehri olarak gelişme göstermiştir (İltar ve Eriş, 2013: 90). Giresun ili 1920 yılına kadar Trabzon iline bağlı kalmış, 1923 yılında ise il olmuştur. Cumhuriyet Dönemi nde il ekonomisi daha çok tarım, ormancılık ve hayvancılığa bağlı iken son yıllarda sanayideki gelişmeler dikkat çekmektedir. Fındık,

34 19 Cumhuriyet Dönemi boyunca en önemli geçim kaynağı olmuştur (Demir ve Aydoğdu, 2009: 114). Karadeniz Bölgesinin Doğu Karadeniz Bölümü nde yer alan Giresun; doğusunda Trabzon ve Gümüşhane, batısında Ordu, güneyinde Sivas ve Erzincan, kuzeyinde Karadeniz ile çevrilidir (Işık, 2007: 31). Giresun il merkezi, Batlama ve Aksu vadileri arasında denize doğru uzanan bir yarımadada kurulmuş olup, bu yarımadanın doğusunda Doğu Karadeniz in tek adası olan Giresun Adası (Aretias) bulunmaktadır. Giresun Dağları nın kıyıya paralel olarak uzanışı, il toprakları üzerinde iki farklı iklim bölgesinin oluşmasına neden olmuştur. Karadeniz kıyılarında ılık ve yağışlı iklim sürmekte, bu durum iç kesimlere doğru karasal iklim özelliği göstermektedir. Giresun ilinin nüfus yoğunluğu ise kıyı şeridinde il ortalamasında; iç kesimlere doğru gidildikçe de belirgin bir biçimde il ortalamasının altına düşmektedir (Altınkaynak, 2008: 19). Yöre halkı tarafından yaşatılan ve ilin sosyo- kültürel durumu hakkında bize bilgi verebilecek; örf, adet ve geleneklerin çoğu oldukça eski tarihe dayanmaktadır. Mayıs Yedisi Geleneği, günümüzde Aksu Şenlikleri olarak adlandırılan bu gelenek, her yıl Mayıs ayının yirmisinde Mayıs Yedisi olarak kutlanmaktadır. Bu tören, üç ana bölümden oluşmaktadır, bunlar: Sacayaktan geçme, dere taşlama ve adanın etrafında dolaşma geleneğidir (Altınkaynak, 2008: 210). Mart Kırma Geleneği, her yıl Miladi takvime göre Mart ayının 14 ünde yılbaşı olarak tutulur. O sabah erken kalkılır ve denizden ve ya nehirden su alınarak eve gelinir. Sağ ayak ile eşikten geçilip, su evin dört bir tarafına serpilir. Ayrıca o gün, uğursuzluk getirir düşüncesi ile eve misafir kabul edilmez (Işık, 2007: 165). Hıdrellez, Mayıs ayının 6 sında, Hızır ve İlyas Aleyhisselamların bir araya geldiğine ve kış aylarının bitip, özel günlerin geleceğine olan inançtır. Aynı akşam gül ağacının dallarına kırmızı kumaş parçaları ile katlanmış bozuk paralar dilek dileyerek

35 20 asılır, ertesi akşam çözülen paralar bir sonraki yıla kadar saklanır. Bir sonra ki yıl ise kumaş parçası açılıp içindeki para ile ekmek alınır (GVY, 1998: 105) Giresun İlinin Düğün Adetleri Aile, bütün topluk kurumlarda var olan evrensel bir kurumdur. Aile sosyal bir kurum olarak Türk toplumunda kutsal bir müessese olarak görülmektedir. Aile kurulurken yapılan düğünlerimiz; yaşayışımızın, yaşayışımızda yer alan örf ve adetlerimizin, inançlarımızın, oyunlarımızın, türkülerimizin ve eğlence biçimlerimizin yaşadığı mekânlar olmuştur. Bu gün unutulmaya başlayan eski düğünlerimiz yerine, ekonomik sebeplerden dolayı, Belediye nikâhı, balayına gitme, şehir salon düğünü şekline dönüşmüştür. Buna rağmen kazalarımız ve ilimiz köylerinde hala eski düğünlerimizin devam ettiği görülmüştür. Yöremizde eskiden beri evlenecek delikanlının, evlenmeden önce askerliğini yapmış olması şart koşulmuştur. Çünkü askerliğini yapmayan delikanlıya, kızı istenen ailenin büyüğü kız vermezmiş. Delikanlı askerliğini yapmış ise ailesi, delikanlının yakınlarını ve arkadaşlarını oğlanın evlenmeye niyeti var mı? Yok, mu? diye soruştururmuş. Bu soruşturmaya da ağız araması denmiştir ( Akın, 2004: 42) li yıllarda Giresun da görücü usulü ile evlilik yaygınlık kazanmıştır. Kırsal kesimde ve hatta şehir merkezinde dahi bu usul geçerli olmuştur. Kız çocukları küçük yaşta evlendirilmiştir. 20 yaşını geçkin bekâr kızlara fazla rastlanmamıştır (Karaman, 1999: 50). Geleneksel düğün merasimi genellikle fındık sonrası, yani mahsul zamanından sonra tarımsal faaliyetlerin azaldığı ve aileler için uygun olan bir zamanda kararlaştırılmıştır (Işık, 2007: 162). Günümüz düğünleri, balayı ve salon düğünlerine dönüşmüştür. Kent düğünleri, geçmişe dayalı özelliklerini yitirmiştir. Köy düğünlerimizde ise gelenekler belirgin özellikleri ile tazeliğini korumaktadır (Menteşeoğlu, 1998: 373).

36 21 Kız İsteme: İlk önce gelin adayı tespit edilir. Eğer aile, oğlanın istediği kızı beğenip tasvip ediyorsa ailenin hanımları, kız evine elçi gönderip uygun bir dille kızlarını istemeye gelecekleri konusunda bilgilendirir, ardından kızı istenecek aileye gezmeye gidilir (Işık, 2007: 161). Genellikle taraflar birinci defada birbirlerini tanır. Bu istemede çoğu zaman kız verilmez. Bir araştırma evresinden sonra kız evinde tekrar bir araya gelinir, konu etraflıca tartışılıp, görüşülür (Işık, 2007: 161). İkinci gelişte kız evinde sohbet sırasında, bizim oğlan sizin kızla evlenmek istiyor denilir. Kız tarafı kızlarını verme taraftarı ise kısmet ne yapalım der. Kız evinin o aileye kız verme niyetleri yoksa henüz çağı değil gibi cevap verilir (Akın, 2004: 42). Görücü usulü evlenen gençlerin hala Giresun ve çevresinde kızı istemeden önce kız evinin henüz çağı değil, bilmem ki gibi olumsuz cevapları karşısında geri durmaz. Çünkü kız evi, naz evi; ağlan evi, dilenci evi durumundadır verilir (Akın, 2004: 42). Görücü olarak gelenlere evin kızı kahve, çay, şeker gibi ikramlarda bulunuyorsa kızın niyeti olduğu, ikramlarda bulunmazsa bu işin olmayacağı şeklinde yorumlanır. Kız evinin kısmetmiş kabul ettik demesi üzerine kız verilmiş olur. Bunun üzerine kızın nüfus kâğıdı bir mendile sarılı, etrafı kurdelelerle bağlanır. Kız evine en yakın akraba yaşlısına verilir. Kız tarafının teklifi kabul etmesine söz kesme denir. Söz kesildikten sonra karşılıklı olarak herkes birbirini tebrik eder, kucaklar, şerbetler içilip, tatlılar yenir (Akın, 2004: 42). Gelin Alma ve Süt Hakkı: Düğün tarihi kararlaştırıldıktan sonra, düğün hazırlıklarına başlanır. Düğüne bir hafta kala çarşıya çıkarılır. Gelinlik alınır. Düğün eksikleri görülür (Menteşeoğlu, 1998: 373). Düğüne Çağrı: Giresun da düğünlere genelde Salı ve ya Cuma günü akşamı başlanır. Bugün düğüne davet davetiye ile yapılmaktadır. Eskiden ise aklı başında bir çocukla komşu ve akrabalar düğüne çağrılır. Bunlara çağırıcı denir. Düğüne çağrılan

37 22 yer, çağrıcıya bahşiş verir (Menteşeoğlu, 1998: 373). Kız evi kızın yakın akrabalarını başörtüsü, peştamal ile davet ederdi. Düğün başlamadan bir gün önce kız ve oğlan evi birbirlerine birer sini baklava göndererek düğüne davet ederdi. Baklavayı getirene bahşiş verilir. Böylece pazartesi günü iki tarafta düğünü başlatmış olur. (Akın, 2004: 43). Ogün komşular ve yakındaki akrabalar Uğur kadem etmeye gelirler. Uğur kadem edenler düğün evine, düğün evinin ihtiyacı olan yiyecek ve ya bahşiş bırakırlar. Böylece düğün sahibi hiçbir sıkıntı çekmeden düğünü yapacak maddi, manevi desteklenmiş olur. (Akın, 2004: 43). Darı Kaldırma: Cuma günü sabah namazından sonra, oğlan evinin kapısına katırlar çekilir. Silahlar atılarak mısır çuvalları katırlara yüklenir. Değirmene öğütülmeye götürülür. Bu adete darı kaldırma denir. Cumartesi günü aynı katırlarla, un çuvalları oğlan evine getirilir (Menteşeoğlu, 1998: 372). Fırın Ağzı Açma: Giresun un köylerinde düğünler genellikle yakın zamana kadar, çuval ağzı açma geleneği ile başlamakta idi. Çuval ağzı açma düğünden 3-5 gün önce yapılırdı. Sabahın erken saatinde, gün doğarken, havaya doğru silah atılması; günümüzde düğünün köye ve çevre köylere haber verilmesi gibi görülebilir (Akın, 1998: 384). Kaybolmakta olan bir diğer kültürel değer olan fırın ağzı açmanın diğer adı da çuval ağzı açmadır. Öğütülen unlar çuvallar halinde fırının yanına getirilir, fırının etrafında ayrıca düğün yemeklerini pişirmek için ateşler yakılırdı. Silahı olanların atışlarını müteakip, dualar okunarak çuvalların ağzı açılırdı (Giresun Valilik. Yayınları, [GVY], 2008: 34). Bu olay Pazar günü sabahleyin oğlan evi kapısında olur. Silah seslerini duyanlarda çuval ağzı açılacak, fırın yanacak der (Menteşeoğlu, 1998: 374). Dünürlük Koyma: Pazar günü oğlan evi kız evine dünürlük koyma ya gider. Köyün ileri gelenleriyle kız evine bulgur, pirinç, makarna, yağ, tuz, et, fasulye, un gibi yiyecekler götürürler. Ayrılırken kapıda silah atarak kız evini şereflendirirler. Kız evi atılan silahlara karşılık vermez (Menteşeoğlu, 1998: 374).

38 23 Kadem etme: Kadem etme düğünün başlamasıdır. Düğünler oğlan evinin ziyaretlerine karşılık olarak kız evi de Pazartesi günü sabahı bir aşçı ile oğlan evine bir horoz ya da bir sini baklava gönderir. Baklavayı getirene bahşiş verilir. Bahşişini alan kişi beklemeden geri döner (Menteşeoğlu, 1998: 374). Pazartesi günü her iki tarafta da düğün başlar. Ama kız evinde telaşa daha başkadır. Kızın baba evindeki eşyaları oğlan evine getirilir. Eşyaların oğlan evine yerleştirilmesi de Salı günü yapılır. Salı günü vol ve tef eşliğinde oyunlar oynanırdı (Akın, 2004: 44). Kızın arkadaşları akşam oyunlarla mani ve türküler söylerdi. Salı günü öğleden sonra oğlan evinde de davul- zurna ve ya kemençe eşliğinde oyunlar başlamıştır. Yakın arkadaşların bir arada olması açısından bakarsak bugün batı toplumunda yapılan bekârlığa veda partisine de benzetebiliriz (Akın, 2004: 44). Komşu Düğünü (Küçük Düğün): Salı günü öğleden sonra kızın kardeşleri ile köyün delikanlılarından bir grup oğlan evine giderler. Bu âdete, güvey asma denir. Güvey asmaya gidenleri, grubun en yaşlısı yönetir. Kimse onun sözünden dışarı çıkmaz. Konuklara gereken ilgi ve konukseverlik gösterilir. Yakılan mermiler de dâhil bütün masraflar oğlan evine aittir. Kız tarafı, bahşişini alana kadar bekler. Sabaha kadar bahşiş alamazlarsa, gelinci günü aynı kişiler bahşişi almadan geline yol vermezler. Güvey asma çok zaman içkinin etkisiyle tatsız olaylarla sonuçlandığı için güvey asma âdetinin yapmadığı da olur. Anlaşma gereğince oğlan evi kız evine güvey asma için yapılacak masraflara karşılık belirli bir para öder. Gençler kendi aralarında eğlencelerini bu parayla yaparlar (Menteşeoğlu, 1998: 375). Yine aynı gece kız evinde kadınlar topluluğu olur. Buna komşu gecesi denir. ud çalınır; maniler, türküler söylenir, oyunlar oynanır (Giresun İl Yıllığı, [GİY], 1973: 92). Kız Evinde Gelin Giydirme (Çarşambalık): Çarşamba günü gelin giydirme günüdür. Her iki tarafta da büyük hazırlıklar vardır. Öğle vakti, oğlan evi kız evine damadın sandığı ile yatağını götürür. Damadın yatağı açıkta gelir. Herkes görür. Sandıkta gelinlik, çamaşırlar, gelinin kınası ve mumlar bulunur. Konuklar gelince, gelin bir odaya saklanır. Damadın, varsa yengesi ya da bir yakını gelinin saklandığı odaya girer. Gelini giydirmeye çalışır. Gelin bahşişi almadan giyinmek istemez. Ancak

39 24 bahşişini aldıktan sonra kaynanasının ve konukların bulunduğu odaya getirilir (Menteşeoğlu, 1998: 375). Gelin gelen heyetteki kişilerin yaşlarına bakmaksızın herkesin elini öper (Akın, 2004: 45). Önce takılar takılır. Takıları kim takıyorsa, takanların adları yüksek sesle söylenir. (Kaynanasından bir beşibirlik, görümcesinden bir bilezik, eltisinden bir saat gibi). Takılardan sonra kızlar türkü söylemeye başlar. Bu eğlenceler sırasında yüzyıllardır söylene gelen türkü ve maniler yöreye has ağızla söylenir (Işık, 2007: 162). Oyundan sonra konuklara yemek verilir. Yemekten sonra oğlan evi beklemez, geri döner. Kız evinde en büyük düğün Çarşamba günü yapılır. Kız annesi yarı üzgün, yarı neşelidir. Kız o gün gelinlik giyeceği için en heyecanlı gününü yaşar. Konuklar, kız evini doldurur. Kadınlar düğün evinde, erkekler de evin yanında konuklar için hazırlanmış konuk yerlerinde toplanırlar. Yaşlıların koyu muhabbeti, gençlerin ise esprileri oldukça ilgi çekicidir. Gençlerle yaşlıların toplulukları ayrılır. Gençler, yaşlıların yanında serbestçe hareket edemezler. Büyüklerin yanında içki- sigara içmekten ve aşırı davranışlardan, saygı gereği kaçınmak zorundadırlar. Hürmette kusur etmezler. Aksi halde kınanırlar (Menteşeoğlu, 1998: 376). Fotoğraf Yılına ait Çarşambalık (Rukiye Şahin Özel Koleksiyonu).

40 25 Hamama Götürme: Altınkaynak ın (2008: 227) yapmış olduğu araştırma çerçevesinde Giresun merkezde gelini hamama götürme törenini bugün tamamen unutulduğu gözlemlenmiştir yılına ait bir kaynaktan edindiğimiz bilgiler, bu törenin kendine has dramatik yapısı içinde, son derece önemli bir kültürel değer olduğu anlaşılmıştır. Saz heyeti eşliğinde gelin evine gelen oğlan tarafı, gelini çarşafa sararak hamama götürür. Önde üç sini gider. Birinci sinide gelinin hamamdan sonra giyeceği yeni elbise; ikinci sinide hamam takımı, üçüncü tepsinin içinde de gümüş tas ve gümüş nalın bulunur. Hamam odasında gelin elbiselerini çıkarır. İpek fistanlara sarılır, gümüş nalın giyer. İki usta gelir. Biri gelinin sağına diğeri soluna geçer. Gelinin gümüş tasını başlarına alırlar. Gelin evi tarafından yolluk denilen ipek kumaşları omuzlarına alırlar. Ortalarında gelin olduğu halde dışarıdaki göbek taşının etrafında dönerler. Gelin ortaya gelir. Tepelik başından çıkar. Gelinin başına gümüş tarak batırılır. Omuzlarına ipek peştamal atarlar. Üstlerine herkes para atar. Bu toplanan para gelinin bir sanat öğrenen ustası varsa, ona, yoksa annesine kalır. Bu esnada gelin içeri girer ve yıkanır. Gelin yıkanırken yine para atılır. Gelin yıkandıktan sonra hamamdan çıkar, tepside gelen elbiseyi giyer. Bütün altınlarını takar. Gelin hamamda kaldığı müddetçe dışarıda saz devam eder. Hamamcıya herkes bahşiş verir. Külhancıya da verir. Aksi takdirde suyu keser. Hamamdan sonra gelin yine sazla birlikte evine gider. Gelin kızı hamama götürme âdeti Giresun merkezden başka sadece Şebinkarahisar ilçesinde görülmüştür. Fotoğraf Yılına Ait Gümüş Hamam Tası ve Takunya (Emine Çarıkçı Özel Koleksiyonu).

41 26 Kına Gecesi: Çarşamba günü gecesi gelinin eline kına yakılır. Bu geceye kına gecesi denir. Köy düğünlerinin kına geceleri kent düğünlerinden pek farklı değildir (Menteşeoğlu1998: 374). Genelde kadınlar arasında yapılan, düğünden önce kız evinde yapılır. Kına gecesi gelin giydirilir. Kına gecesinde damat evinden gelen kına ve şeker dağıtılır (Kaya, 2007: 10). Düğün tef çalan bir kadının idaresi altında geçer. Bu kadın hem çalar, hem de verilen bahşişleri veren kişilerin künyesiyle birlikte okuyarak alır. İlk bahşişi kızın anası verir. Eğer vermeyecek olursa manilerle bu durum anlatılmaya çalışılır (G.V.Y.,1999: 108). Gelin bir sandalye ye ve ya evin içinde bir mindere oturtulur. Başına kırmızı tül örtülür. Oğlan tarafından bir kadın, gelinin yumruk yaptığı elini açmak için bahşiş verir. Gelin eli açıldıktan sonra dualar eşliğinde kına yakılır. Buna el açma denir (G.V.Y., 2008: 223). Gelinin kınalı eli ipek mendille bağlandıktan sonra, çeşitli kına türküleri eşliğinde gece vakitlerine kadar eğlenilir. Kına türküleri gelin ağlatıncaya kadar devam eder. Ağladığında ise derin bir tabağa fındık koyularak hep beraber oynamaya başlanır ve sonunda tabaktaki fındıklar havaya saçılır (Kaya, 2007: 10). Konak Karşılama: Kınadan sonra genç kızlar ve gelin sabaha kadar ud eşliğinde şarkı ve türkülerle oynayıp eğlenirler. O gece kız evi erkek evine baskına gider. Erkek evide davul, zurna ve ya kemençeyle yollarına çıkar, düğün evinde hazırlanmış yerlere götürürler. (G.V.Y., 1999: 108). Gelin Alma: Düğünün son günü olan Perşembe, gelin alma günüdür. Perşembe günü sabahı, kız oğlan evinde son hazırlıklar yapılır. Gelinin çeyizleri yola gidecek şekilde denk edilir. Denklere mahraç denir. Bütün bu hazırlıklar sabahın erken saatlerinde tamamlanır (Menteşeoğlu,1998: 377). Öğleden sonra erkek evi kalabalık bir şekilde davul- zurna ve ya kemençe ile kız evine gelin almaya gelir. Gelenlerden bir kısmı düğün evine girer, bir kısmı dışarıda bekler. Gelin bu sırada anasının, babasının ve yakınlarının ellerini öper. (G.İ.Y., 1973: 92).

42 27 Güvey Donanma: Perşembe günü, damadın hamam günü dür. Sabahleyin damat yıkanır, damatlıklarını giyer, tıraş olup ortaya çıkar. Davul zurna bütün konakları geliş sırasına göre gezer. Bütün konaklar ağırlandıktan sonra güvey donanması için davul zurna ile boş bir alanda toplanılır. Yere bir sergi serilir. Güvey serginin başına getirilir. Konaklar da güveyin etrafında bir halka oluşturur. Dualar yapılır. Güvey donanmasından sonra, damat büyüklerin ellerini öper, hayır dualarını alır. El öpmeden sonra, damat birkaç el silah atarak sağdıcı ile evden uzaklaşır (Menteşeoğlu, 1998: 378). Gelin Alayı: Perşembe günü öğleden sonra gelin alayı ile gelin almaya gidilir. Gelin alayı yaklaşırken gelin bir odaya saklanır, kapısı kilitlenir. Gelin alayı kız evinin önüne gelince, kapı kapanır. Oğlan evinden bir kadın bahşiş vererek gelinin kilitlendiği odanın kapısını açtırır. Evden alınan gelinin başına şemsiye tutulur. Kemençeci, gelin evden çıkarken "gelin ağlatma" havasını çalar (Yüksel, 2002: 248). Gelin, yolun durumuna ve uzaklığına göre atla ya da arabayla gider. Gelin alayı oğlan evinin kapısına gelince silahlar patlamaya başlar. Eve yakın olan damat da silah atarak gelin çiye cevap verir (Menteşeoğlu, 1998: 380). Gelin damat evine girerken saçı açılır. Kocası evine gelin gelen gelinin yüzü kaynana veya kaynata tarafından hediyeler verilerek açılır. Bu hediyelere yüz görümlülüğü adı verilir (Sarısaman, 1999: 51). Çeyiz Asma: Gelin alayı ile oğlan evine gelen gelinin yakınları gelinin eşyalarını yerleştirir ve karyolasını hazırlar. Gelinin sandık eşyaları, herkesin görmesi için duvarlara çekilen iplere asılır. Bu âdete çeyiz asma denir (Sarısaman, 1999: 51). Duvak düğünü olarak da anılan çeyiz asma adetinde sergilenen el emekleri bir iki gün bekletilir. Konu komşu tarafından bakılan çeyizlerin çok ve güzel olması, gelinin ve annesinin hamarat olduğunu gösterir (Eriş ve İltar, 2013: 179). İmam Nikâhı: Kız evi dağılmadan, nikâhı kıyacak imamla, kızın ve oğlanın vekilleri bir araya gelirler. Vekillerin ve şahitlerin huzurunda imam nikâhı kıyılır. Resmiyette geçersiz olan bu nikâh inançlar gereği yapılmaktadır (Menteşeoğlu, 1998: 381).

43 28 Gerdek Gecesi: Gelinin oğlan evindeki ilk gecesine gerdek gecesi denir. Gerdek gecesi ev boşaltılır, gelin- damat yalnız bırakılır. Ev halkı komşularda geceler. Ev üç gece sadece gelin ve damada bırakılır (Kaya, 2007: 11). Kavum: Düğünden sonra ilk defa güvey ve gelinin birlikte baba evine gittikleri zamana kavum denir. Kız evinde yemekler hazırlanır. Genellikle kişilik topluluk kız evinde ağırlanır; ancak damadın evine de gidilir. Burada damada çeşitli geleneksel şakalar yapılır (Işık, 2007: 163) Giresun İlinin Yöresel Gelin Giysileri ve Aksesuarları Giresun ilinin yöresel gelin giysileri incelendiğinde; daha çok il merkezinde olmak üzere, ekonomik durumu iyi olanlar tarafından giyilen yöreye has motiflerle süslenmiş kadife bindallılar ve ipek entari gelinliklerin yanı sıra yöresel giyim formunda üçetek gelinlikler de giyilmiştir. Altın ve gümüş işlemelerin kişilerin ekonomik düzeylerine göre farklılık gösterdiği gelin giysilerinde, başta kullanılan gümüş tepelik genellikle aynı olmuştur. Gelin giysilerinde merkez ve merkeze yakın yerleşim yerlerinde ipek, saten, tafta, krep gibi kumaşlar kullanılırken, merkezden uzak kırsalda pamuklu, basma ve pazen kumaşlar da kullanılmıştır. Model, biçim ve form özelliklerinde uzun süre değişikliğe uğramayan gelin giysilerindeki en büyük değişim, 1920 li yılların ikinci yarısında ortaya çıkan beyaz gelinliğin yaygınlaşmaya başlamasından sonra görülmüştür. Gelin giysilerinin vazgeçilmez aksesuarları olan; kemer (bafon), Trabzon hasırı bilezik, on iki sıra inci kolye, üç kat altın kordon ve burgu bilezik gibi takılar tıpkı giysiler gibi geleneksellik kazanmıştır. Tepelik: Giresun gelin giysilerinin vazgeçilmez bir parçası olarak birçok kaynakta ismi geçen bir başlıktır. Tepeliğin şekli daire biçiminde, altın ya da gümüş paralardan yapılmıştır. Üstü; geometrik şekiller, yaprak ve çiçek desenleri ile kabartma ve oyma olarak işlenmiştir (Sümerkan, 1998: 64). Eski dönemlerde özellikle şehirli kadınlar tarafından kullanılmakta olan tepelik, geçiş döneminde de beyaz gelinlikle birlikte kullanılmıştır.

44 29 Kaynak kişilerden edilen bilgilere göre Giresunlu gelinler tepeliği doğrudan saç üstüne oturtarak kullanmışlardır. Altın, gümüş veya altın yaldızlı bakırdan hamam tası gibi yayvan bir tas görünümünde olan tepelik; zenginliğin de bir göstergesi sayılmıştır. Fotoğraf 3. Tepelik. Beşi bir yerde: Kadınlar boyunlarına genellikle altın liralar takmışlardır. Bu altın liraların ortasına beşibirlik ya da maddi duruma göre üçer veya beşer tane Reşat altını da takılmıştır (Salman, 2006: 188). Fotoğraf 4. Beşi bir yerde. Trabzon hasırı bilezik: Altın veya gümüş tellerin Trabzon a özgü bir teknikle örülmesiyle yapılan, bileği saran geniş bilezik türüdür. Dünyada zırh örücülüğü olarak

45 30 örnekleri görülen gümüş örücülüğü, ülkemizde Trabzon işi olarak bilinmektedir (Hünerel ve Er, 2012: 179). Fotoğraf 5. Hasır bilezik. Kemer (Bafon): Türklerde giyimi tamamlayan parçalardan biri olmuştur. Türkler sosyal seviyelerine, özel zevklerine ve varlık derecelerine göre, çeşitli maddelerden yaptıkları kemer ve tokalarla giyimlerini tamamlarlardı (Süslü, 2007: 154). Gelin giysilerinde kullanılan ve hasır bileziğin örülme tekniği ile yapılmış olan kemer, genellikle gümüş olmakla birlikte, varlıklı aileler altın kemer de takmışlardır. Giresun gelinlerinin çok sevdiği bir aksesuar olan kemer; belirli bir dönem yöresel gelin giysilerinin vazgeçilmez bir tamamlayıcısı olmuştur. Fotoğraf 6. Gümüş Kemer. İnci: Giresun ili gelinlerinin sıklıkla kullandığı on iki sıralı inci aynı zamanda bir varlık göstergesi de olmuştur. İnci beyaz gelinliklerde de tek veya üç sıra olarak kullanılmış ve günümüzde de kullanılmaya devam etmektedir.

46 31 Altın kordon: Giresun ili gelinlerinin boyunlarını süsleyen ve zenginliğin göstergesi olan altın kordon zincir, kız evinin kızına olan takısı olmuş; eğer durumları yok ise de kordonu erkek evinden istemişlerdir. Adını; 2 metreye varan uzunluğundan alan kordon zincir; boyuna üç kat dolanarak takılır ve boyundan aşağı bel hattına kadar sarkıtılır. Üç kat halinde boyuna takıldığı için, yörede üç dolayım kordon olarak adlandırılır. Son yıllarda gelinliklerde artık rastlanmayan kordonlar aile büyüklerinden yadigâr olarak kişilere bırakılmaktadır. Fotoğraf 8. Altın Kordon. Burma bilezik: Günümüzde hala değerini ve önemini korumakta olan bir aksesuardır. Özellikle gelin bileklerinin olmazsa olmazlarından olan hasır bilekliğin maddi değerinin yüksek olması nedeniyle tercih alanı daha da genişleyen burma bileziğin yapım yeri Trabzon olduğu için Trabzon burgusu olarak da adlandırılır. Altın tellerinin burulması ile yapılan bilezik; normal bileziğe göre ağır olduğu için daha değerlidir. Antik bir tasarım olarak hemen her arkeoloji müzesinde bir kaç tane bulunmaktadır. Farklı çeşitleri olsa da yörede makbul olanı üçlü burmadır.

47 32 Fotoğraf 9. Üçlü burgu bilezik. 2.2.İlgili Araştırmalar Yapılan literatür taramasında Giresun ili veya çevresi ile ilgili gelin giysileri üzerine kapsamlı bir araştırmaya rastlanmamıştır. Ancak Türkiye nin farklı bölge ve illerinde yöresel giysiler ve gelin giysileri üzerine yapılmış araştırmalar bulunmaktadır. Metodolojik açıdan araştırma ile ilgisi olan araştırmalar aşağıda sunulmuştur. BOR (2011) yapmış olduğu Konya iline ait gelinliklerin ( ) fotoğraflarla incelenmesi adlı yüksek lisans tezinde gelinlik kavramının Konya ilinde ki yansımaları Konya ili geleneksel ve çağdaş gelinliklerinde uygulanan giysi cinsleri, kullanılan malzeme, renk, uygulanan beden model ve kesim teknikleri, yaka-kol model ve kesim teknikleri, süslemede seçilen konular ve süsleme teknikleri ile gelinliği tamamlayan aksesuarlar gözlem fişleri aracılığı ile belirlenmiştir. Araştırma sonucunda ise detaylı bir şekilde incelenen ve sınıflandırılan gelinliklerden çağdaş modeller tasarlanmıştır. BULMUŞ ve BEDÜK (2010), Denizli İli Çardak İlçesi Söğüt Köyü Gelin Entarileri konulu araştırmada, ulaşılan gelin giysileri, hazırlanan gözlem fişleri doğrultusunda; kullanılan malzeme, renk, model, kesim, dikim, astar, süsleme özelliklerine uygunluk açısından incelenmiş ve teknik çizimleri yapılmıştır. Araştırma sonucunda entarilerde en fazla kadife kumaşın tercih edildiği, önden düğmeli, V yakalı, arka ortası ve omuzları dikişsiz, kolların düz düşük kol olduğu ortaya konmuştur.

48 33 ÇAĞDAŞ ve ÖZKAN (2005), Geleneksel İnegöl Gelinliklerinin Özelliklerinin Belirlenmesi, konulu araştırmada gelinliğin tanımı açıklanmış ve gelin giysilerinin önemi üzerine açıklamalarda bulunulmuştur. KARATAŞ (2010) ın yapmış olduğu Trabzon İli Geleneksel Giyim Kuşam Kültürü Üzerine Bir İnceleme isimli yüksek lisans tezinde Trabzon ili ve ilçelerinde geleneksel olarak bedenin baş kısmında, üst kısmında, alt kısmında ve bedenin bütününde giyilen giysiler ayrıntılı olarak araştırılmıştır. Bu değerlendirmeler yapılırken giyim-kuşam unsurlarında var olan motifler, çeşitli kataloglarda taranarak, daha önce nerelerde kullanıldığı ve daha önceki kültürlerle bağlantı taşıyıp taşımadığı tespit edilmeye çalışılmıştır. SALMAN (2006), Günümüzde Rize ve Civarında Görülen Geleneksel Giysiler konulu araştırmada, Rize ve yöresi geleneksel giysiler incelenmiştir. Kırsal kesim ve merkez olmak üzere iki temel üzerine oturtulan çalışmanın sonucunda Doğu Karadeniz bölgesindeki yöresel giysilerin birbirine benzedikleri ortaya çıkmıştır. YILMAZ (2005), Türk Giyiminde İbecik Köyü Gelin Kıyafetleri konulu araştırmada Burdur İline bağlı İbecik köyünde yaşayan kişilerden ulaşılan geleneksel gelin giysileri incelenmiştir. Gelin giysileri üzerinde yapılan gözlem ve incelemeler metin içerisinde anlatılmış, fotoğrafları çekilerek giysilerin önemi aktarılmıştır. Araştırmada sonuç olarak, gelin ve kıyafetlerine verilen önem, eski devirlerden günümüze kadar gelmiş ve halen bu özellik muhafaza edilmektedir.

49 34 BÖLÜM III: YÖNTEM Bu bölümde, araştırmanın modeline, evren ve örneklemine, ölçme araçlarına/veri toplama araçlarına, verilerin toplanmasına ve verilerin analizine yönelik bilgiler ve açıklamalar üzerinde durulmuştur Araştırmanın Modeli Giresun ili gelin giysilerinin tarihi süreç içinde geçirdiği değişim incelenerek, tasarım özelliklerinin belgelenmesinin amaçlandığı, tarama modeline dayalı bu betimsel araştırmada; geçmiş zaman içinde meydana gelmiş olay ve olguların araştırılmasında ya da bir problemin geçmişle olan ilişkisi yönünden incelenmesinde kullanılan yöntem olan tarihî yöntem (Kaptan,1991: 45-46) kullanılmıştır. İki bölümden oluşan araştırmanın ilk bölümünde; ilgili literatür taraması yapılarak, saha araştırması sonucunda ulaşılabilen gelin giysileri ve görsel dokümanlar incelenmiş, kaynak kişilerle görüşme yapılmış ve gelin giysilerinin tasarım özellikleri belirlenmiştir. Araştırmanın ikinci bölümünde, Giresun halkının gelin giysilerinde geleneksellik ve modernlik kavramlarına bakış açılarını belirlemek amacıyla hazırlanan anket formundan elde edilen verilerin istatistiksel analizleri yapılarak yorumlanmıştır. 3.2.Evren ve Örneklem Evrenini Giresun ili gelin giysilerinin oluşturduğu araştırmanın örneklemini; Giresun ili ve merkez ilçelerinde ulaşılan gelin giysilerinin oluşturduğu 57 adet fotoğraf ve 14 adet yöresel gelin giysisi örneği oluşturmuştur. Araştırmanın ikinci bölümünde yer alan bulguların elde edildiği örneklem grubunu Giresun ili ve çevresinde yaşayan 107 kadın oluşturmaktadır.

50 Ölçme Araçları/ Veri Toplama Araçları Araştırma verilerinin toplanmasında kullanılan ölçme araçlarının oluşturulması için, literatür taraması yapılarak konu ile ilgili kaynaklar ve çalışmalar incelenmiş, uzman görüşleri doğrultusunda, üç farklı ölçme aracı hazırlanmıştır. Ulaşılan gelin giysilerinin ve fotoğrafların tasarım özelliklerinin belirlenmesi için, fotoğraf, kumaş, renk, desen ve kullanım özelliklerinin yer aldığı giysi inceleme formu, Kaynak kişilerden bilgi almak için kullanılacak görüşme formu, Kişilerin gelin giysilerinde geleneksellik ve modernlik kavramlarına bakış açılarını belirlemek amacıyla, görüşler içeren soruların oluşturduğu anket formu hazırlanmıştır Verilerin Toplanması Giresun ili, ilçeleri ve köylerinde alan araştırması yapılarak, ulaşılan yöresel gelin giysilerinin teknik çizimleri yapılmış, fotoğrafları çekilmiş ve giysi inceleme formu doğrultusunda tasarım özellikleri belirlenmiştir. Hazırlanan görüşme formunda yer alan sorular 30 tane kaynak kişiye yöneltilerek, gelin giysileri hakkında bilgiler toplanmıştır. Kişilerin gelin giysilerinde geleneksellik ve modernlik kavramlarına bakış açılarını belirlemek için ise hazırlanan anket formu 107 kişiye uygulanmıştır. 3.5.Verilerin Analizi Ulaşılan yöresel gelin giysi örnekleri ve fotoğrafları incelenerek, teknik çizimleri yapılmış ve kaynak kişilerden alınan bilgiler doğrultusunda, giysilerin tasarım özellikleri, form, süsleme, kumaş özellikleri açısından ele alınarak yorumlanmıştır. Araştırma kapsamında ulaşılan modern gelinlik fotoğrafları on yıllık periyotlarla kronolojik olarak sıralanmış, duvak, biçim ve tasarım özellikleri açıklanmış ve her dönemin gelinlik formu belirlenerek tablo halinde sunulmuştur. Giresun halkının, gelin giysilerinde geleneksellik ve modernlik kavramlarına bakış açılarını belirlemek amacıyla hazırlanan anket formundan elde edilen veriler SPSS 17 istatistik programı kullanılarak analiz edilmiş ve frekans tabloları ile sunularak yorumlanmıştır. Örneklem grubunun demografik özellikleri ile görüşleri arasında

51 36 istatistiksel olarak ilişki olup olmadığını belirlemek amacıyla ki-kare testi (Chi-Square Test) uygulanarak, veriler p<.05 anlamlılık düzeyinde analiz edilmiştir.

52 37 BÖLÜM IV: BULGULAR VE YORUM Bu bölümde alt amaçlar doğrultusunda, araştırma kapsamında ulaşılabilen gelin giysileri kronolojik sıralama ile ele alınarak, yöresel gelin giysisinden günümüz beyaz gelinliğine geçişte gelin giysilerindeki değişim incelenmiştir. Gelin giysi parçalarının teknik çizimleri yapılarak biçim, form, süsleme ve kumaş özellikleri açıklanmıştır Alt Problem 1. Giresun ilinin yöresel gelin giysisinin tasarım özellikleri nasıldır? Giresun ve çevresinde yapılan alan araştırması sonucunda, yöresel gelin giysisi formunun yerini günümüz beyaz gelinliğine bıraktığı süreçte, üç farklı gelin giysisinin kullanıldığı belirlenmiştir: 1. Üç etek gelinlik 2. Bindal gelinlik 3. Entari gelinlik Bölgede kullanılan bu gelinliklerin tercih edilme ve kullanılma durumları kişilerin ekonomik düzeylerine bağlı olarak değişmektedir. Yöresellik kavramı altında incelendiğinde Giresun ili gelin giysilerinin bugünkü gelin giysilerinden oldukça farklı olduğu görülmektedir. Genellikle yörelere özgü giysi formlarının gelin giysilerinde de görüldüğü, kumaş, başlık, aksesuarlar ve süsleme detaylarındaki farklılıklar ile gelin giysisinin diğer giysilerden farklı özellik kazandığı bilinmektedir. Ancak Giresun ilinin yöresel giyim tarzında şalvar kullanılmazken, şalvarın yöresel gelinlik formunun önemli bir tamamlayıcısı olması dikkat çekici bir özellik olarak gözlenmiştir Üçetek gelinlik: Şalvar, içlik, üçetek, acem şalı ve cepkenden oluşan gelin giysisinde, yörenin halk giyiminde kullanılmayan şalvarın giysinin bütünlüğünü sağlayan önemli bir parça olduğu görülmektedir. Türk halk giyiminin önemli giysi parçalarından olduğu bilinen üç etek entariler, tarihi süreçten bu yana diğer bölgelerde olduğu gibi, Giresun ve çevresinde de uzun yıllar kullanılmıştır. Leyla Saz ın (1994:188) 1857 de Abdülmecit in kızı Refia Sultan ın düğününde giydiği gelinliği anlatan. Koyu mavi üzerine sırma, inci ve pırlanta çiçeklerle işlenmiş gelinliği üçetekliydi. Yakadan ve kollarından görünen ipek tül gömleğinin uçlarını ince danteller

53 38 süslüyordu.tasviri, üçetek entarilerin, gelin giysisi olarak kullanıldığını açıkça belirten örneklerden biridir. Fotoğraf Yılına ait üç etek gelinlik (Mustafa Aça Özel Koleksiyonu). Fotoğraf 9 daki Giresun ili yöresel gelin giysisi incelendiğinde; alt bedene giyilen şalvar, üst bedene giyilen içlik, üçetek ve cepkenden oluştuğu görülmektedir. İçliğin üzerine giyilen üçeteğin yaka yırtmacından görünen içliğin yaka çevresindeki kordon kıvrılarak yapılmış süslemeler dikkat çekmektedir. Yanları bele kadar yırtmaçlı olan üçeteğin arka parçası şalvar üzerine bırakılırken, ön parçasının birinin şalvar içine sokulması, diğerinin ise katlanarak beldeki kuşak arasına sıkıştırılması dikkat çekici bir başka kullanım özelliğidir. Şalvar ve üç eteğin brokar görünümlü, bordo renk üzerine

54 39 sarı ve yeşil bitki motifleri olan civil basma kumaştan yapıldığı ve üçgen formda katlanarak bele sarılan acem kuşağının üzerine Trabzon hasır işinden yapılmış gümüş kemer takıldığı görülmektedir. Gelin giysisinin altına ise yalnızca düğünlerde giyilen ve yörede adı gondol çarık olarak anılan ayakkabı giyilmiştir. Üç eteğin üzerine giyilen yaka ve kol kenarları sırma işlenmiş kadife cepken, yörede gelin hırkası olarak adlandırılmaktadır. Başta tepelik, kolda hasır bilezik, boyunda beşi bir yerde, on iki sıra inci ve üç dolayım altın kordon gelin giysilerini tamamlayan en önemli aksesuarlar olarak yer almaktadır. Üç etek gelinlik giysi parçalarının teknik çizimleri aşağıda sunulmuştur. İçlik: Yörede iç göyneği olarak da adlandırılan, kadınların yanı sıra erkeklerin de günlük yaşamlarında kullandıkları bir iç giysi olan içlik; gelin kıyafetlerinde yakaya ve kola yapılan süslemelerle farklılık kazandırılarak, gelin giysisine bir bütünlük kazandırmak amacıyla kullanılmıştır. Ten üzerine ve dış giysinin içine giyildiği için bu adı alan içlik; beyaz ve ketenin doğal rengi olan krem renginde olup, el tezgâhlarında dokunmuştur. Giresun da el tezgâhları olmadığı için bu parçalar genellikle İstanbul, Bursa ve İran dan gelmiş bohçacılar tarafından satılmışlardır. İçlikler; keten, kara keten ve bürümcük dokumalardan yapılmıştır. Erkek giyiminde uzun kolu, yırtmaçlı yakası ve geniş eteği ile dikkat çeken içliğin, gelin giyimindeki formu ise oyuk ve süslemeli yakası ve yırtmaçsız eteği ile değişiklik göstermektedir. İçliğin kadın erkek giyimindeki bir başka farklılık gösteren özelliği ise dikiş tekniklerinde göze çarpmaktadır. Her ikisinde de elde birleştirme yöntemi kullanılmasına rağmen, erkek içliklerinde elde temiz dikiş tekniği kullanılırken, gelinlerin içlikleri iğne oyası tekniği olan zürafa ile birleştirilmiştir.

55 40

56 41 Çizim 1 deki içliğin iki boy dikdörtgen dokumanın ikiye katlanmasıyla oluşan ön ve arla bedeninin her iki yanına, kol altından etek ucuna doğru genişleyen peş parçaları yerleştirilerek, beden ve kola rahatlık sağlanmıştır. Dikdörtgen beden parçasının genişliği dokuma tezgâhının genişliğine göre farklılık göstermekte ve peşlerin genişli de dokumanın genişliğine göre değişiklik göstermektedir. Peşlerin oluşturduğu kol evine yerleşerek bedenle düz olarak birleştirilen kol, aynı zamanda kare kol formunu oluşturmuştur. İsteğe göre derinliği değişebilen oyuntulu yaka formunun çevresi farklı süsleme yöntemleri ile süslenmiştir. Üç etek: Eski kesim bir kadın giysisinin adıdır. Üç etek adı, entarinin belden aşağı kısmının üç ayrı yaprak, parça olmasından gelmektedir. Gelin giysisinde şalvar üstüne giyilen giysi, Giresun un kırsal kesimlerinde kutnu kumaş, sahil kesimlerinde ise civil basma olarak adlandırılan kumaştan yapılır. Üç eteğin yaka kısmı içliğin süslemelerini gösterecek şekilde oyuntu oluşturularak biçimlendirilmiştir. Boyu ayak bileklerinden 5-10 cm. daha yukarıdadır. Üç etek, altına şalvar giyilip, üzerine acem kuşak sarılarak kullanılmıştır. Üç eteğin içinin, dış rengi ile uyumlu düz renkli pamuklu kumaşla astarlanmış olmasına özellikle önem verilmiştir. Bu önem, eteğin önündeki parçalar kıvrılıp kuşağın altına sokulduğu zaman parçanın her iki yönünün de görünmesinden kaynaklanmaktadır. Üç eteğin arkadan görünümü uzun tek parça bir elbiseyi andırmaktadır. Üçetekler için genellikle yöreye has bitki, çiçek desenleri ve canlı renklerin (sarı, kırmızı vb.) oluşturduğu kumaşlar kullanılmıştır. Ön beden parçasının kenarlarına yaka açıklığından itibaren süslemeli şerit geçirilmiştir. Eskiden gelin olacak kızlara gelinlik olarak giydirilen bu kıyafet daha sonra yerini bindallıya bırakmıştır.

57 42

58 43 Dikdörtgen biçiminde iki boy kumaşın ikiye katlanmasıyla oluşan üç eteğin ön ve arka bedeninin yanlarına, eteği genişletmek amacıyla bel hattından itibaren üçgen şeklinde peş parçaları yerleştirilmiştir. Peşlerin yanları hareket ve kullanım kolaylığı sağlaması için yırtmaç olarak bırakılmıştır. Bedene düz olarak birleştirilen kol uçları manşetle toplanmıştır. Yörede manşet yerine bilezik sözcüğü kullanılmakta ve kol ağzı bu tür toplanmış kollara bilezikli kol adı verilmektedir. Giysinin ön kapaması yaka açıklığından bel hattına kadar örme birit ve düğme ile sağlanmıştır. Türk giyim kuşamını oluşturan giysi parçalarının kalıp formlarını belirleyen en önemli faktör dokuma genişlikleri olmuştur ve bu durum üç eteğin kalıp formun da da görülmektedir. Eni dar el tezgâhlarında dokunan kumaşlardan yapılan giysilere, beden formunun rahatlığını sağlamak amacıyla eklenen peş parçaları giysinin kalıp formunu oluşturmuş ve küçük detaylar dışında bu form aynı kalmıştır. Koç ve Koca (2012: 144) çalışmalarında, kumaş enlerinin darlığı ve kumaşın kıymetli olması nedeniyle Türklerin kullandıkları giysilerinin kesimlerinde geometrik, yalın ve kupsuz bir form kullanıldığını ve bu basit kesimin yüzyıllar boyunca sürdüğünü belirtmeleri, üçeteklerin kalıp formunun tarihi süreçten beri süregelen ve değişmeyen özelliğini doğrulamaktadır. Şalvar: Anadolu kültüründe çokça yaygın olan şalvar, Giresun yöresinde yalnızca gelinlerin üçetek gelinliğin altına giydikleri bir parça olmuştur. Fistanın ya da eteğin altına giyilir, paçaları boldur ve dizden aşağı çorapların üzerine dökülür. Şalvarın uçları ayak bileklerine lastik veya iple sıkıca bağlanır. Şalvar çeşitli renk ve desenlerde süslü pamuklu bezden yapılır. Dikildiği kumaşın, teri emen bir nitelikte olması önemlidir (Karataş, 2010: 161). Çeşitli renklerde ve desenlerde olan şalvar; giyecek olanın maddi durumuna göre ipekli ve ya işlemeli olabileceği gibi pamuklu bezlerden de dikilmiştir.

59 44

60 45 Çizim 3 deki teknik çizimde de görüldüğü gibi, oldukça geniş bir kesime sahip ve beli uçkurla toplanan şalvarın, geniş paça uçlarının lastikle toplanarak ayakların üzerini kapatacak kadar uzun boyu önemli bir özelliğidir. Yanları dikişsiz olan iki paçanın arasına genişlik sağlamak ve ağ oluşturmak amacıyla konulmuş kuş adı verilen ağ parçası şalvarın bir diğer önemli özelliğidir. Gelin giysilerinde üç etek ile aynı kumaştan yapılan şalvarlar için saten, brokar, tafta gibi ağır gramajlı ve hacimli kumaşlar kullanılmıştır. Varlıklı kişiler tarafından saten, brokar, tafta orta ve düşük gelirli kişiler tarafından ise divitin ve basma kullanılmaktadır. Günümüzde örnekleri yok denecek kadar az kalan divitin kumaşlar, renk olarak değişiklik göstermekle birlikte, desenini oluşturan çiçeklerde bordo, kırmızı, pembe gibi canlı renklerin ağırlıklı olarak kullanıldığı gözlenmiştir. Fotoğraf 10. Divitin, basma ve saten kumaş örnekleri. Acem Şalı: Osmanlı döneminde İran üzerinden getirilerek gezgin satıcılar tarafından satılan acem şalı; yünden dokunmuş kaliteli bir peştamal çeşididir. Daha çok yüksek kesimlerde oturan kadınların bellerine sardıkları görülmüştür. Farklı renklerden şeritler halinde oluşturulmuş deseni, renklerin ve şerit genişliklerinin farklılaşması ile değişik görünüm vermektedir. İpek iplikten dokunmuş olanları özel gün ve düğünlerde kullanılmakta, püskülü ve desenleri ile dikkat çekmektedir. Fotoğraf 11. Acem Şalı.

61 46 Gelin Hırkası: Genellikle kadife kumaşından yapılan cepken görünümlü giysi; üçetek gelinliklerinin bir parçasıdır. Kol ve yaka kenarlarına sırma kordon tutturma tekniği ile süslemeler yapılmıştır. Süslemelerde yaprak ve çiçek motifleri kullanılmıştır. Kadife ile astar arasına tahta pamuk yerleştirilerek üzerinden sıralı dikişle tutturulanları olduğu gibi, sadece astarla kaplanan türleri de vardır. Günümüzde kapitone olarak bilinen teknik, yörede sırınmış terimi ile ifade edilmekte ve giysi pamukla sırınmış hırka olarak da bilinmektedir. Kadife kumaştan yapıldığı için kadife olarak da adlandırılan hırkaların içi ekonomik duruma göre ipek ya da ketenle astarlanmıştır. Boyları bel hattının üstünde genellikle cm. arasında değişen giysinin, kalça hattının altına kadar uzanan türleri de vardır. Renkleri genellikle mor, siyah ya da laciverttir.

62 47

63 48 Bel hattının üzerinde boyu ile düz bir formda olan hırkanın, kolları bedene düz olarak birleştirilmiştir. Boyun hizasından düz olarak inen ön parçaların ve kol uçlarının kenarlarına şerit şeklinde işleme yapılmıştır. Önü açık kullanılan giysinin düz bir kalıp formuna sahip olduğu çizim 4 de görülmektedir. Araştırma kapsamında ulaşılan dört farklı gelin hırkası örnekleri aşağıda sunulmuştur. Fotoğraf 12. Gelin hırkası (1) ve işleme detayı ( Rukiye Şahin Özel Koleksiyonu). Giresun merkezinde giyilen gelin hırkasının tarihi hakkında kesin bir bilgiye ulaşılamasa da, kaynak kişiler tarafından yılları arasında kullanıldığı belirtilmiştir. Siyah renkli kadife kumaşından yapılmış hırkanın kol, yaka ve etek ucu kenarları gümüş tel kırma tekniği ile geniş şerit görünümü verilmiş işleme ile süslenmiştir. Etek ucu süslemelerinin her iki yan dikişi üzerine işlenmiş olan çiçek motifleri en dikkat çekici özelliğidir. Bel ile beden arasında boya sahip olan hırkanın pamukla sırınmış olmadığı, sadece keten kumaşla astarlandığı Fotoğraf 4 de görülmektedir.

64 49

65 50 Çizim 5 deki gelin hırkası yaka ve beden formu olarak Çizim 4 deki örneğe benzemekle birlikte, bedene düz olarak birleştirilen kolun japone kol formuna benzer şekillendirilerek kol alt dikişinin birleştirildiği görülmektedir. Fotoğraf 13. Gelin hırkası (2) ve kol ağzı detayı (1923- Rukiye Şahin Özel Koleksiyonu). Giresun merkez köyünde kullanılan 1923 yılına ait gelin hırkasında, pamukla sırınmış kadife kumaşın kapitone görünümü Fotoğraf 13 de görülmektedir. Rengi koyu mor olan gelin hırkasının içi ham ketenle astarlanmıştır. Kol, yaka ve etek ucu kenarlarına sim kordan tutturma tekniği ile su şeklinde süslemeler yapılmıştır.

66 51

67 52 V yaka formuna sahip olan hırkanın oyuntusu olmayan kollarının bedene düz olarak birleştirildiği ve diğer örnekler gibi düz bir kalıp formuna sahip olduğu Çizim 6 da görülmektedir. Fotoğraf 14. Gelin hırkası (3)-(1924-Rukiye Şahin Özel Koleksiyonu). Fotoğraf 14 deki 1924 yılına ait gelin hırkasının fotoğraf 13 teki örnek gibi kadife kumaşından yapıldığı, ancak pamukla sırınma yapılmadığı görülmektedir. Hırka boyunun bel ve beden hattı arasında olması ve V yaka formunun hırka boyuna kadar uzanması farklı özellikleridir. Kol yaka ve etek ucu çevresinin, gümüş rengi ipliğin yoğun olarak kullanıldığı hazır harç şeritle süslenmesi diğer bir farklılığıdır. Rengi koyu mor olan hırka yeşil renkte ipekli kumaş ile astarlanmıştır.

68 53

69 54 Çizim 7 deki gelin hırkasının kalıp formunun Çizim 4 ve 6 daki örneklerle benzer olduğu görülmektedir. Fotoğraf 15. Giresun ili gelin hırkası (4)- (1925 -Rukiye Şahin Özel Koleksiyonu) yılına ait gelin hırkasının biçim ve süsleme detayları açısından diğerlerinden farklı olduğu Fotoğraf 15 de görülmektedir. Kalça hattının altına uzanan boyu, lastikle toplanan bel hattı, oyuntulu kol formu ve yoğun süslemeleri ile farklı görünüm sergilemektedir. Astar olarak ağartılmış keten kullanılan hırka; kol, yaka ve etek kenarlarına yapılan süslemelerin yanı sıra, sim kordon ile hazırlanmış şeritlerin beden üzerine farklı şekilde yerleştirilmesi ile dikkat çekmektedir. İncelenen diğer gelin hırka örnekleri gibi kadife kumaşından yapılmıştır.

70 55

71 56 Çizim 8 incelendiğinde, diğer gelin hırkası örneklerinden boy ve süsleme açısından farklılıklar olmasına rağmen, kol formunun aynı olduğu görülmektedir. Kol altından etek ucuna doğru açılan etek formunun belde oluşturduğu bolluk lastik ile toplanarak bel hattı belirginleştirilmiştir. Yaka formunun boyun çevresini saracak şekilde olması ve ön ortasının kapamalı kullanılması diğer hırka örneklerinden farklılıklarıdır. Araştırma kapsamında ulaşılan yıllarına ait üçetek gelinlik örneği aşağıda sunulmuştur.

72 57 Fotoğraf Yılına ait üç etek gelinlik (1967 Giresun İl Yıllığı). Fotoğraf 16 daki Giresun ili yöresel gelin giysisi incelendiğinde; alt bedene giyilen şalvar, üst bedene giyilen içlik, üçetek ve cepkenden oluştuğu görülmektedir. İçliğin üzerine giyilen üçeteğin yaka yırtmacından içlik görülmektedir. Yanları bele kadar yırtmaçlı olan üçeteğin boyu diz hizasında bitirilmiştir. Arka parçası şalvar üzerine bırakılırken, ön parçalarının bele sıkıştırılması bir başka kullanım özelliği olarak dikkat çekmiştir. Şalvar ve üç eteğin brokar görünümlü ve dikine çizgili kumaştan yapıldığı görülmektedir. Acem kuşağı kullanılmayan giysinin altına ise yalnızca düğünlerde giyilen ve yörede adı gondol çarık olarak anılan ayakkabı giyilmiştir.

73 58 Üç eteğin üzerine giyilen yaka ve kol kenarları sırma işlenmiş kadife cepken, yörede gelin hırkası olarak adlandırılmaktadır. Başta tepelik ve boyuna takılan beşi bir yerde gelin giysisini tamamlayan en önemli aksesuarlar olarak göze çarpmaktadır. Üç etek gelinlik giysi parçalarının teknik çizimleri çizim ve 4. ile aynı özellikleri göstermektedir. Fotoğraf Yılına ait üç etek gelinlik (Giresun Valiliği). Fotoğraf 17 deki Giresun ili yöresel üç etek gelin giysisi örneği incelendiğinde; Fotoğraf 9 daki örnekle aynı olduğu ancak, gelin hırkasının olmadığı görülmektedir.

74 59 Giysi parçaları aynı olmasına rağmen, giysi boyu, kumaş ve süsleme detaylarında farklılıklar olduğu gözlenmektedir. Üçetek arka parçasının boyunun kalça hattının altında bitmesi, ön parçaların ise uzun olması, detaylardaki farklılıklardan biridir. Şalvarın yanlarında ve üçeteğin ön kenarlarındaki şerit süslemeler, bele takılan halkalı gümüş kemer diğer detay farklılıklarıdır. Üç eteğin yakasının diğer örneğe göre daha kapalı olması nedeniyle içliğin görünmediği düşünülmekle birlikte, görüşmelerden edinilen bilgiler doğrultusunda, bazı içliklerin yaka oyuntusunun üçeteğin yakasından daha derin olduğu söylenebilir. Tafta kumaştan dikilmiş, bordo renkli üçeteğin ön parçasının volan görüntüsü verecek şekilde katlanarak beldeki kuşağın arasına sıkıştırılması, her iki örnekte ki benzerliklerden biridir. Aksesuarlarda ise başta tepelik, boyunda beşi bir yerde, on iki sıra inci ve üç dolayım altın kordon un vazgeçilmez olduğu iki örnekte de açıkça görülmektedir. Gelin giysisinin altına ise Fotoğraf 9. Ve 16. da da görülen gondol çarık olarak anılan ayakkabının giyildiği düşünülmektedir.

75 60

76 61 İki ön ve bir arka parçadan oluşan giysinin arka parçasının kalça altına kadar uzadığı ön parçalarının ise ayak bileği hizasına kadar olduğu çizim 9 da görülmektedir. Dikdörtgen biçiminde iki boy parçanın ikiye katlanmasıyla oluşan üç eteğin ön ve arka bedeninin yanlarına, eteği genişletmek amacıyla bel hattından itibaren üçgen şeklinde peş parçaları yerleştirilmiştir. Peşlerin yanları hareket ve kullanım kolaylığı sağlaması için yırtmaç olarak bırakılmıştır. Bedene düz olarak birleştirilen kol uçları manşetle toplanmıştır. Giysinin ön kapaması yaka açıklığından bel hattına kadar örme birit ve düğme ile sağlanmıştır. Üç etek gelinlik giysi parçalarının kalıp formu açısından yaka oyuntusu ve arka parça boyunun kısa olması dışında, diğer örnekle aynı olduğu Çizim 9 da görülmektedir yılına ait üç etek gelinliğin şalvar parçasının Fotoğraf 9 daki gibi üçetek kumaşından yapıldığı, yan dikişlere yerleştirilmiş süsleme dışında, kalıp formu açısından Çizim 3 teki formla aynı olduğu belirlenmiştir.

77 62 Fotoğraf Yılına ait üç etek gelinlik (Selma Ahıskalı Aile Albümü). Fotoğraf 18 de ki 1938 yılına ait Giresun ili yöresel üç etek gelin giysisinin parçalarını; diğer örneklerde olduğu gibi, alt bedende şalvar, üst bedende içlik, üçetek ve acem şalı oluşturmuştur. Gelin hırkasının kullanılmadığı gelin giysisinde dikkat çeken özellik üçetek giysinin kollarının yarım kol olması ve içe giyilen içliğin kollarının görünmesidir (Çizim 10). Bir diğer farklı özellik ise acem şalının bağlanmasında görülmektedir. Fotoğraf 9. da ve Fotoğraf 17. de incelenen üç etek gelinliklerde görülen, kuşak arasına katlanarak sıkıştırılan üçetek ön parçasının oluşturduğu detay burada kullanılmamıştır. Üçeteğin ön parçaları diz kapağı hizasından içeri doğru katlanarak beldeki kuşak arasına

78 63 sıkıştırılmış ve kısa olan arka parçayla aynı boyda tutulmuştur. Üçetek ve şalvar, dönemin kalburüstü kişilerinin tercihi olan saten kumaştan yapılmış ve bal rengi tercih edilmiştir. Bele sarılan ipek acem kuşağının, incelenen diğer örneklerin aksine daha geniş tutulması ve gümüş kemerin kullanılmaması diğer farklı kullanım detaylarıdır. Ayakta ise gondol çarık ayakkabının bilekten bağlanan değişik bir çeşidinin giyildiği net olarak gözlenmektedir. Başta tepelik, boyunda tek sıra inci, üç dolayım altın kordon ve iki kol bileğinde kullanılan hasır bilezik bölgeye özgü süslenme unsurları olarak bu örnekte de gelin giysisini tamamlamaktadır.

79 64

80 65 İki ön ve bir arka parçadan oluşan giysinin arka parçasının kalça altına kadar uzadığı ön parçalarının ise ayak bileği hizasına kadar olduğu çizim 10 da görülmektedir. Dikdörtgen biçiminde iki boy parçanın ikiye katlanmasıyla oluşan üç eteğin ön ve arka bedeninin yanlarına, eteği genişletmek amacıyla bel hattından itibaren üçgen şeklinde peş parçaları yerleştirilmiştir. Peşlerin yanları hareket ve kullanım kolaylığı sağlaması için yırtmaç olarak bırakılmıştır. Dikdörtgen biçiminde, kol uçları geniş bırakılmış kollar bedene düz olarak birleştirilmiştir. Diğer örneklerde olduğu gibi, giysinin ön kapaması yaka açıklığından bel hattına kadar örme birit ve düğme ile sağlanmıştır.

81 66

82 67 İçe giyilen içliğin yaka süslemeleri, boyundaki takılar sebebiyle net bir şekilde görülmemekle birlikte, diğer örneklerdeki gibi yoğun süsleme olmadığı düşünülmektedir. Başın geçmesini sağlamak amacıyla açılmış olan yaka oyuntusunun ön ortasındaki yırtmaç, ince bağcıklar ile fiyonk yapılarak birleştirilmiştir. İçliğin kol uçları bilezikle (manşet) toplanmıştır yılına ait gelin giysisinin şalvar formunun, paçaların ön iki yanına yerleştirilmiş olan belden paça ucuna kadar uzanan simli şeritler dışında, diğer örneklerle aynı olduğu, ancak genişlik olarak diğerlerine göre daha dar olduğu belirlenmiştir Bindal gelinlik Kadife kumaş üzerine başta yaka ve kol ucu çevresi olmak üzere bedenin büyük bir bölümü, sarı metal bükümlü iplikle işlenmiş Maraş işi bitkisel bezemelerle süslenmiş ve boyu ayak bileklerine kadar uzanan, tek parça bir giysidir. Türk giyim kuşamının Batılılaşma sürecinde tek parça özelliğiyle Avrupa etkisini yansıtan bir giysi olan bindallı, Türkiye nin pek çok bölgesinde özel günlerde ve gelin giysisi olarak kullanılmıştır. Giresun ve çevresinde bu giysiye bindal adı verilmektedir. Koç ve Koca ya göre (1997: 73) Türk giyim kuşamında 19. Yüzyılın, sonlarına doğru, kadife üzerine dival işi altın sim sırma işlemeli, halk arasında bindallı veya kutu içi entari adı verilen entarilerin yaygınlaştığını belirtmişlerdir. Genellikle gelinlik olarak kutu içinde satılan bu giysilerin İstanbul da farklı bedenlerde hazırlanarak üretilip tüm yurda buradan yayıldığı bilinmektedir. Yörede zengin aileler tarafından rağbet gören bindal gelinlikte rastlanan ödünç verme olayının sıklıkla görülmesi diğer gelinliklerde olmayan bir ayrıntı olarak dikkat çekmiştir.

83 68 Fotoğraf yy. ait bindal gelinlik (Hayriye Kaya Aile Albümü). Fotoğraf 19 daki 20.yy. a ait mürdüm renkli kadifeden dikilmiş bindal gelin giysisini üzerindeki işlemelerinin değişik olmasıdır. Giysinin yaka ve yırtmaç çevresi, sarı metal bükümlü iplikle işlenmiş düz bir hat ile belirlenmiş ve bedeninin tamamı bitki dalı, çiçek, gül, yaprak gibi daha iri motifler ile bezenmiştir. Giysinin beden ve kol parçalarının tamamı krem rengi ince pamuklu dokuma ile astarlanmıştır.

84 69

85 70 Etek ucuna doğru açılan rahat beden formu, kol ve yakası birebir aynı olmakla beraber, etek boyunun diğer örnekte olduğu gibi farklı değil ön ve arkada eşit olduğu görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait bindal gelinlik (Hayriye Kaya Aile Albümü ). Kaynak kişilerden edinilen bilgilere göre; Fotoğraf 20 deki bindal gelin giysisinin maddi durumu iyi olan ailelerin gelinleri tarafından giyildiği, üzerindeki Maraş işi işlemeler ne kadar çok ise sosyal statünün o kadar yüksek olduğu belirlenmiştir. Giysinin en önemli özelliği olan Maraş işi işlemelerin genellikle bitkisel bezemelerden oluştuğu değişik çiçek, kıvrım, dal ve yaprakların kullanıldığı

86 71 görülmektedir. Biçimsel olarak bol ve etek ucuna doğru genişleyen tek parça giysinin beli Trabzon hasırı kemer ile toplanmıştır. Ön ortasından göğüs altına kadar yaka yırtmacı olan giysinin içine krem rengi ipek içlik giyilmiş ve yırtmaç açıklığından içlik görünmektedir. Kumaş olarak kadife kullanılan bindal gelinliğin beden ve kollarının tamamı krem rengi pamuklu astar ile kaplanmış olup, rengi Giresun yöresinde sıkça rastlanan patlıcan morudur. Fotoğraf 21. Bindal gelinliklerde kullanılan motif örnekleri (Emine Çarıkçı Kişisel Koleksiyonu). Üçetek gelin giysilerinde olduğu gibi, belde altın kemer, başta tepelik, kolda hasır bilezik, boyunda beşi bir yerde, on iki sıra inci ve üç dolayım altın kordon gelin giysilerini tamamlayan en önemli aksesuarlar olarak bindal gelinlikte de yer almaktadır. Bindal gelinlik teknik çizimi çizim 12 de sunulmuştur.

87 72

88 73 Etek ucuna doğru açılarak genişleyen etek formu, boynu çevreleyen sıfır yaka biçimi ve göğüs altına kadar uzanan yaka yırtmacı ile ayak bileklerine kadar uzanan giysinin arka etek boyu, ön etek boyuna göre kavisli şekilde uzundur. Ön ve arka ortası kumaş katı olan giysinin, derin olmayan bir kavise sahip kolu (erkek gömleği kol formuna benzer biçimde) yine hafif bir kavisle kol evi oluşturulan bedene takılmış takma koldur. Genişliği kol ucuna doğru hafif daralan kol ağzı düz bırakılmıştır. Fotoğraf Yılına ait bindal gelinlik (H.Menteşeoğlu Aile Albümü).

89 74 Fotoğraf 22 deki 1941 yılında Giresun merkez köyde giyilmiş olan bindal gelin giysisinin diğer bindal örneklerinden işleme ve kalıp formu açısından farklı olduğu görülmektedir. Boyunun iki yanından aşağıya doğru düz inen gümüş rengi Maraş işi işlemeler kalın bir şerit görünümünde etek ucuna kadar uzanmıştır. Kare yaka formu ve işlemelerindeki sadelik giyen kişinin ekonomik durumundan kaynaklandığını düşündürmektedir. Beldeki gümüş kemer ve beşi bir yerde dışında, diğer gelin giysilerinde olduğu gibi, belde altın kemer, başta tepelik, kolda hasır bilezik, on iki sıra inci ve üç dolayım altın kordon gibi takı ve aksesuarların olmaması bu düşünceyi doğru kılar niteliktedir. Patlıcan moru kadife kumaştan yapılmış giysinin boyu ayak bileklerinde bitmiştir. Bindal gelinlik giysi parçalarının teknik çizimi çizim 13 de sunulmuştur.

90 75

91 76 İki yan kup ve bir orta olmak üzere üç parçadan oluşan ön bedenin aksine arka beden tek parçadan oluşmaktadır. Ön yan kupların ortasına yerleştirilen ara parçası kare yaka formunu oluşturmuştur. Etek ucuna doğru açılan rahat beden formu diğer örneklerle aynı olan giysinin, kolu daha geniş olmakla birlikte bedene takım formu aynıdır Yılına ait bindal gelinlik örneği Fotoğraf 23 de sunulmuştur. Fotoğraf Yılına ait bindal gelinlik (Selma Ahıskalı Aile Albümü).

92 77 Fotoğraf 23 deki bindal gelin giysisi işleme ve form olarak diğer örneklerinden farklı olmadığı halde, renk ve kumaş farklılığı tüm görünümünü değiştirmiştir. Uçuk pembe tafta kumaş üzerine sarı metal bükümlü iplikle Maraş işi işlenmiştir. Giysinin tüm bedeni, kol uçları ve üstleri çiçek, dal ve yaprak motifleri ile bezenmiştir. Fotoğraf 22 ile karşılaştırıldığında; beldeki altın kemer, baştaki tepelik, iki koldaki hasır bileklik, boyundaki beşi bir yerde ve altın kordon gelinin ekonomik durumunun iyi olduğunu gösterdiği şeklinde yorumlanmaktadır. Bindal gelin giysisinin kalıp formunun Fotoğraf 21 deki örnekle birebir aynı özelliklere sahip olduğu belirlenmiştir Entari gelinlik Genellikle pamuklu kumaştan, ayak bileği uzunluğunda ve değişik bölümlerinde basit süslemeleri olan tek parça gelin giysisinin, ipek görünümlü kumaşlardan yapılmış olanları da bulunmaktadır. Model ve süsleme özellikleri farklılık göstermektedir. Entari gelinlikler adından da belli olduğu gibi elbise formunda olup, Giresun un merkezden uzak köylerinde sıklıkla kullanılmıştır. Ekonomik düzeye göre kumaş türü ve işleme özelliklerinin farklılaştığı gözlenmiştir. Kaynak kişilerden edinilen bilgilere göre; yörede uygulanan çarşambalık- perşembelik adetlerinden olan Perşembe günü, gelir seviyesi düşük ailelerde geline damat tarafından entari gelinlik giydirildiği belirlenmiştir.

93 78 Fotoğraf Yılına ait entari gelinlik ve kol detayı (Şengül Gözen Özel Koleksiyonu). Fotoğraf 24 deki lacivert pamuklu kumaştan yapılmış 1939 yılına ait entari gelinlik, derin yaka yırtmacının ucundaki kırmaları, ince hâkim yakası ve kol ağzı detayı ile farklılık göstermektedir. Geniş şekilde oyularak yuvarlatılmış olan yırtmaç, kol uçlarını biçimlendirmekte, kenarındaki biritler ve giysi kumaşından yapılmış küçük top şeklindeki düğmeler kol ağzını bilekte toplamaktadır. Kol ağzının açık kullanımda ise farklı bir görüntü yaratmaktadır. Kol uçlarına ve yaka çevresine geçirilmiş olan şerit, gayet sade olan giysinin tek süsleme detayıdır. Boyu ayak bileğine kadar olan giysinin içi krem rengi pamuklu dokuma ile astarlanmıştır. İç gömleği ile giyilen giysinin, kumaş kalitesi ve süslemesinin olmaması dikkate alındığında; bu giysiyi giyen gelinin eşinin ekonomik durumunun iyi olmadığı söylenebilir. Entari gelinliğin teknik çizimi çizim 15 de sunulmuştur.

94 79

95 80 Tek parça olan entarinin ön ve arka bedeninin her iki yanına, bel hattından başlayarak etek ucuna doğru genişleyen üçgen şeklinde peş parçaları yerleştirilmiştir. Etek ucunun genişlemesini sağlayan peş parçaları üçetek gelinliklerdeki ile aynı biçimdedir. Arka yaka oyuntusunun devamı olarak bel hattının üzerine kadar uzanan yaka yırtmacının U şeklindeki genişliği, ön ortasında küçük serbest kırmalar yapılarak daraltılmıştır. Yaka yırtmacına boyunu saracak şekilde ince bir hakim yaka takılmıştır. Derin ve yuvarlak olarak oyulmuş kol ağzı yırtmacının birit ilik ve kumaştan hazırlanmış küçük top şeklindeki düğmeleri ilgi çekici bir detayıdır. Kol alt dikişinde kavisli bir formu olan kolun, bedene düz olarak birleştirildiği Çizim 15 de görülmektedir yılında Giresun ili Tirebolu ilçesi Alsancak köyünde giyilmiş olan entari gelin giysisi Fotoğraf 25 de sunulmuştur. Fotoğraf Yılına ait entari gelinlik (Elvan Cebecioğlu Özel Koleksiyonu).

96 81 Fotoğraf 25 deki entari gelin giysisi, özellikle Giresun un merkezden uzak köylerinde, sıklıkla görülen ipek kumaştan yapılmış tek parça bir giysidir. Kaynak kişilerden elde edilen bilgilere göre, ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin gelinlerinin giydiği bu giysiyi günlük giysiden ayıran özelliği kumaşının saf ipek olmasıdır. Gelir düzeyine göre ipek görünümlü, çok kalın olmayan dökümlü kumaşlardan da yapılmıştır. Sıfır yakalı, ön ortası bele kadar düğme kapamalı, belden kesik ve eteği büzgülü giysinin kol uçları pembe renkli biye ile toplanmıştır. Yaka çevresi de aynı biye ile temizlenmiş olan giysinin, göğüs üstünde yaka biyesinin genişliğinde siyah ve beyaz şeritlerle roba şekli verilmiş, robanın altında ise verev yerleştirilmiş pembe şeritlerle süsleme yapılmıştır. Bel kesiğinin ve kol ağzı biyesinin üzerinde de aynı şeritlerle süsleme görülmektedir. Rengi yeşil olan entari gelinliğin boyu ayak bileği hizasında olup, etek ucuna paralel şekilde bedende olduğu gibi pembe şerit geçirilmiş ve giysinin içi ince keten kumaş ile astarlanmıştır. Giysi üzerindeki şeritlerin farklı geometrik şekillerde yerleştirilmesi ile değişik süsleme görüntüleri verilmiş gelin giysilerinin olduğu edinilen bilgiler arasında yer almaktadır.

97 82

98 83 Bel hattındaki kesiği ile bele oturan ve etek parçası büzgülü olan gelin giysisinin ön orta kapamasının ince bir pat ile sağlandığı Çizim 16 da görülmektedir. Boyun çevresini saran sıfır yakası ve uçları büzgü ve biye ile toplanmış kol formu giysinin sade biçimini yansıtmaktadır. Derin olmayan bir kavisle bedene birleştirilmiş takma kollu giysinin boyu ayak bileği hizasındadır Alt Problem geçirmiştir? 2. Giresun ilinde gelin giysileri nasıl bir kronolojik değişim süreci İnsanın doğal çevresi ülkenin coğrafi konumu, ekonomik ve toplumsal yapı ve hatta erotik etmenler bile giyimin şekillenmesinde önemli ölçüde katkıda bulunmuşlardır. Bu karmaşık görünümler ve ayrımların oluşumu, dünya uygarlık tarihinin başından bu yana görülebilmektedir. (Vural, Koç ve Koca, 2007: 796). Çağın gereği gelişen teknoloji ve kitle iletişim araçları sayesinde, bir bölgenin en uzak kırsalında bile değişen yaşam biçimlerinin giyinme alışkanlıklarına da yansıması doğal bir gelişmedir. Yaşam alanları içindeki her üründe olduğu gibi, giyinme konusunda da özellikle modanın etkisi ile önemli değişim süreci yaşanmış ve bu değişim gelin giysilerine de yansımıştır. Yöresel biçimlere ve özelliklere sahip gelin giysilerinin yerini Avrupai bir tarz olan beyaz gelinliğe bırakması kolay olmamış ve bu geçiş sürecinde beyaz gelinlik üzerinde yöresel öğelerin yer aldığı gelin giysileri kullanılmıştır. Yapılan alan araştırmasında, Uzun yıllar benimsenerek yaşatılan bir giyinme kültüründen vazgeçmenin çok ta kolay olmadığı görülmüştür. Kültür olgusu, değişmeyen, hep olduğu gibi kalan bir anlamlar bütünü değildir; zamana, siyasal, sosyal ve ekonomik yapıdaki gelişmelere bağlı olarak değişikliğe uğrayabilir; başka kültürlerle karşılıklı olarak alışverişte bulunulabilir. Bu bağlamda, tam bir kültürel reddetme veya tam bir kültürel kabul hiçbir zaman gerçekleşmez (Vural, Koç ve Koca, 2007:796). Giresun ili ve çevresinde, yöresel gelin giysilerinden beyaz gelinliklere geçiş birden olmamıştır. Beyaz gelinlik kumaşından yapılmış ancak üzerinde Maraş işi işlemeleri ve başında tepelik kullanılan, bindal gelinlik ile beyaz gelinlik karışımı gelin giysileri tipik örneklerden biridir. Aynı şekilde beyaz gelinlikte kullanılan kumaş ve

99 84 dantelin entari gelinlik formunda kullanılarak, yine gelin başını tepeliğin süslemesi veya entari gelinlik üzerine tüllü ve telli gelin başlarının kullanıldığı gelinlikler diğer örneklerdir. Bu değişim sürecinde her iki tarzı da içinde barındıran ara tarz gelin giysilerinin kullanılması, kültürel kabullenmenin güçlüğünün ve çok kolay olmadığının en güzel göstergesi olarak görülmektedir. Ara tarz olarak adlandırdığımız yöresel ve modern tarzın karışımı gelinlik örnekleri Fotoğraf da sunulmuştur. Fotoğraf Yılına ait ara tarz gelin giysisi (Tijen Aksüt Aile Albümü). Beyaz saten kumaştan, boyu ayak bileğinin üzerinde ve düşük takılmış yarım kollu olan entari gelinlik formundaki giysi tek parçadan oluşmaktadır. Bele bağlanarak üst bedene bluzan görünüm kazandıran, etek boyundan kısa olan tülden önlük en dikkat

100 85 çekici detayıdır. Entari gelinlik formundaki gelinliğin yöresel baş süslemesi yerine uzun gelin teli ve baş çevresinden sıktırılarak bağlanan duvağı ile yakasındaki fiyongunun modern gelinliğin özelliklerini yansıtmakta olduğu Fotoğraf 26 da görülmektedir. Şifon kumaşın büzülmesi ile bone şeklinde hazırlanmış olan gelin başının ön kısmına çiçeklerle süsleme yapılmış, altından sarkan duvak parçasının iki kenarı gelin teli ile bağlanarak başın iki yanında boğumlar oluşturulmuştur. Boyundan etek ucuna kadar uzanan gelin teli ve elde tutulan iğne oyalı ipek mendil, yöresel ve modern iki tarzın bir arada kullanıldığı ara tarz gelinliklerin en güzel göstergelerinden biri olarak değerlendirilmektedir. Modern gelinliğin bazı özelliklerinin entari gelinlik formunda kullanıldığı 1927 yılına ait gelinlik örneği Fotoğraf 27 de sunulmuştur. Fotoğraf Yılına ait ara tarz gelin giysisi (Beyhan Şentürk Aile Albümü).

101 86 Beyaz saten kumaştan dikilmiş olan, düşük kollu, düz kesimli tek parça gelinliğin dikkat çekici özelliği, diğer örneklerde ayak bileğine kadar inen giysi boyunun, Fotoğraf 27 de midi boy olarak adlandırılan diz ile ayak bileği arasında olmasıdır. Elbise görünümündeki bol giysinin basen kısmına arkadan öne doğru geniş bant ile bağlanan önlük, mat çiçeklerden oluşan saten kumaştan yapılmıştır. Basene bağlanan önlük kalça hattının hemen üzerinde bluzan bir beden görüntüsü sağlarken, etek boyundan kısa boyu ve ön ortasındaki açıklığı ile giysiye hareket sağlamıştır. Omuz dikişinin kol üzerindeki kısmının açık bırakılarak üç sıra inci ile birleştirilmesi ve kayık yaka formunun ön ortasındaki fiyonk gelinliğin süsleme detaylarıdır. Gelinliğin çarliston tarzını yansıtması, 1920 li yıllarda modada esen çarliston rüzgarının gelin giysilerini de etkilediği şeklinde yorumlanmaktadır. Başa örtülen şifon duvağın üzerine yerleştirilmiş çiçeklerle süslenmiş taç, baş çevresini sararak adeta şapka görüntüsü yaratmış tacın altından uzanan duvak arkadan bele kadar uzanmıştır. İki yana ayrılan saçlar ise kulak hizasından itibaren gelin teli ile birlikte bükülerek tutturulmuştur. Elde tutulan doğal beyaz gül demeti, incelenen diğer gelin giysilerinde rastlanmayan bir detay olarak görülmektedir. Yöresel gelinlikten modern gelinliğe geçiş sürecinde, entari gelinlik formunu andıran bu gelin giysisinde duvak, gelin teli ve el çiçeğinin modern gelinlik tarzının getirisi olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, diğer gelinlerde görülen takıların olmaması ve sade gelinlik ailenin ekonomik düzeyi hakkında bilgi vermektedir.

102 87 Fotoğraf Yılına ait ara tarz gelin giysisi (Hatice Hekimoğlu Aile Albümü). Fotoğraf 28 deki 1938 yılına ait gelinlikte, yöresel ve modern detayların birlikte kullanıldığı görülmektedir. Yıl itibari ile modern gelinliklere göz kırpan gelinler; yöresel ayrıntılardan da kopamamışlardır. Bu durum işlemelerde daha net bir şekilde görülmektedir. Krem rengi saten kumaştan yapılmış olan gelinlik, bilekten dirseğe ve yaka oyuntusundan göğüs altına kadar olan kısımlar Fransız danteli aplike edilerek süslenmiştir. Etek uçlarında ise bindal gelinlikteki işlemeleri andıran Maraş işi benzeri işlemelerden vazgeçilmezken, arka parçadaki kuyruk ise modern gelinliği yansıtan önemli bir detaydır. Yöresel ve modern gelinliğin karışımı özelliklere sahip olan bu gelinliğin baş süslemesinde ise tülden duvak yerine tepelik kullanılmıştır. Beyaz gelinlik ve entari gelinlik özelliklerini üzerinde barındıran bir başka ara tarz gelinlik örneği Fotoğraf 29 da sunulmuştur.

103 88 Fotoğraf Yılına ait ara tarz gelin giysisi (Selma Ahıskalı Aile Albümü). Etek, bluz ve gelin hırkası biçiminde kısa üstlükten oluşan gelin giysisinin, belindeki gümüş kemer ve başındaki gümüş tepelikle yöresel unsurları yansıttığı görülmektedir. Maraş işi yerine ince sarma işlemenin kullanıldığı dal ve yaprak motifleri yöresel detayları, kol ve etek uçlarındaki danteller ise modern detayları yansıtmaktadır. Gelin giysisinin uçuk pembe renginde tafta kumaştan yapılmış olması ve boyundaki beşi bir yerde ile on iki sıra inci kolye yine yöresel gelin giysi formunun özelliklerindendir.

104 89, Fotoğraf 30. Ara tarz gelinliklerde kullanılan ince sarma örneği (Emine Çarıkçı Kişisel Koleksiyonu). Kronolojik olarak yılları arasında kullanımı hızla yaygınlaşan modern gelinlikler, kırsalda kullanılmaya uzun süre devam etse de, özellikle Giresun şehir merkezinde ve merkeze yakın ilçelerde yöresel gelinliklerin kullanımını azalttığı gibi, bazı detaylarının kullanılmasını da ortadan kaldırmaya başlamıştır. Ulu önder Atatürk ün kılık kıyafet devrimi ile geleneksel kültürün etken olduğu giysilerin yerini, dünya modası ve buna bağlı olarak değişim gösteren yeni giyim tarzının benimsenmesinin etkisi gelin giysilerin de de görülmüştür. Bu yıllardan sonra Giresun merkezden en uzak yerleşim birimlerinde dahi, modanın etkisiyle formları değişiklik gösteren ancak, beyazlığı, yere kadar uzunluğu, tülden duvağı ve gelin çiçeği sabit kalan modern gelinlikler sıklıkla kullanılmaya başlamıştır. Yöresel gelinlik formları ise geçmişe özlem, geleneksel miras veya kültürü yaşatmak gibi farklı amaçlarla, özel günlerde ve kına gecelerinde kullanılmak üzere sandıklarda saklanmaya başlamıştır. Giresun ili ve çevresinde kullanılan modern gelinliklerin 1930 lu yıllardan sonra modanın yönlendirmesi ile geçirdiği değişim 10 ar yıllık periyotlar halinde incelenerek sunulmuştur.

105 Yılları Arasında Gelinlikler: Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Ayşe Körfez Aile Albümü). Fotoğraf 31. de beyaz saten kumaş kullanılmış, yere kadar uzun boyda olan gelinlik, sıfır yakalı ve tek parça bir giysidir. Belden etek ucuna doğru açılarak evaze görünümü veren gelinliğin, kol altı açık kalacak şekilde kol üstünde bir çiçekle toplanan kısa kolu dikkat çekici bir tasarım özelliğidir. Giresun merkezde kullanılmış olan gelinliğin kendi kumaşının büzülmesi ile bone şeklinde hazırlanmış olan gelin başının ön kısmında ince şerit çiçekler ile taç yapılmıştır. Gelin başının her iki yanından sarkan gelin tellerinin boyları diz altına kadar uzanmaktadır. Boyuna takılan beşi bir yerde ve sağ bilekteki Trabzon hasırı altın

106 91 bilezik, ailelerin ekonomik güçleri yettiğinde yöredeki vazgeçilmeyen takılar olduğunu Fotoğraf 31 de görülmektedir. İncelenen Giresun merkezdeki gelinliklerin çoğunlukla kullanılmayan, ancak köylerindeki gelinliklerde kullanılan kırmızı kurdelenin, Fotoğraf 31 deki bu gelinlik de kullanılması, kişilerin geleneklerini sürdürme istekleri ile bağlantılı olduğunu düşündürmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Fatoş Gürel Aile Albümü). Fotoğraf 32. de beyaz jorjet kumaştan, boyu ayakkabıları gösterecek uzunlukta, belden kesikli, düz takma kollu, etek ucuna doğru evaze ve tek parça bir giysi olan gelinliğin, bel hattı birleştirme dikişi kendi kumaşından ince bir kemer ile kapatılmıştır.

107 92 Kare yakanın ön ortasına tek noktadan tutturulan ve boyuna sarılarak bağlanan şerit, V şeklinde ikinci bir yaka formu oluşturmuştur. Saçların bir kısmını açıkta bırakacak şekilde başın çevresine sıkıca sarıldıktan sonra arkada toplanan ve yere kadar uzanan şifon duvağın ucu, tek noktaya tutturulmuş biye ile serçe parmağa geçirilerek, gelinin arkası ve sağ tarafında oluşturduğu döküm ile gelinliğe hareketlilik kazandırmıştır. Başın ön kısmında duvağın üzerine çiçekle süslenmiş taç şeklinde bant yerleştirilerek gelin başı hazırlanmıştır. Gelin başında görülen baş bağlaması sıkma baş olarak adlandırılmaktadır. Boyunu açıkta bırakacak şekilde başın çevresine sıkı şekilde sarılmış başörtüsünün oluşturduğu görünüm, özellikle 1920 lerin sonunda kentte yaşayan kadınların şapkaya geçişinde uygulanan baş bağlama şekli olmuştur. Bu geçiş döneminde, birden bire başörtüsünü çıkarıp şapka takamayan Giresunlu kadınlar arasında sıkma baş çok çabuk yayılmıştır. Gelinlikler de ise yılları arasında sıklıkla kullanılmıştır. Saçı uzun olan gelinlerde saça sarılarak, kısa veya toplu olanlarda ise adeta boyun bağı gibi boyuna takılan gelin tellerinin oldukça yoğun ve etek boyu kadar uzun kullanılması dikkat çekmektedir. Yörenin vazgeçilmez takıları olan, boyundaki beşi bir yerde ve sağ bilekteki Trabzon hasırı bilezik, diğer örneklerde olduğu gibi Fotoğraf 32 de de gelin giysisinin önemli bir tamamlayıcısı olarak görülmektedir. Benzer gelinlik formu ve gelin başı özelliklerini taşıyan 1932 yılına ait Giresun merkezde giyilmiş gelinlik örneği Fotoğraf 33 de sunulmuştur.

108 93 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Selma Kılıç Aile Albümü). Fotoğraf 33.de saten kumaştan dikilmiş, kısa takma kollu ve ön ortası daha derin oyuntulu kayık yakası olan, tek parça düz gelinlik, içindeki içlikle birlikte kullanılmıştır. Boyu diz ile bilek arasında olan gelinliğin yaka kenarına gelinlik kumaşından ön ortasına doğru genişleyen fırfır geçirilmiştir. Gelinliğin içine giyilen fistodan yapılmış ve boyu gelinlikten daha uzun olan içliğin ön ve arka parçası yan dikişlere doğru yuvarlatılarak iki yanda yırtmaç oluşturulmuştur. İçliğin etek uçları yuvarlak dilimler halinde şekillendirilmiştir. Yakası gelinliğin yaka oyuntusundan daha

109 94 kapalı olan içliğin yakadan görünen kısmında fisto üzerindeki çiçek desenlerinin kenarları simli iplik ile işlenerek süslenmiştir. Etek boyuna kadar uzanan şifondan yapılmış sıkma baş duvağın alın üzerine gelen kısmına mine çiçeklerinden taç yapıldığı ve kol üzerine düşen duvağın kolun çıplak kalan bölümünü kapattığı Fotoğraf 33 de görülmektedir. Gelinlik boyunca uzanan kalın gelin teli demeti ve diğer örneklere göre zayıf olan altın zincirli kolye ve Trabzon burması altın bilezik gelinliği tamamlayan unsurlardır lu yılların gelinlik formunu yansıtan incelenen gelinliğe benzer bir diğer gelinlik örneği Fotoğraf 34 de görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Hatice Hekimoğlu Aile Albümü).

110 95 Fotoğraf 34 incelendiğinde, baş süslemesi fotoğraf 33 ile aynı olan gelinliğin, etek ucuna doğru evaze olan düz kalıp formunun da diğer örneklerin formu ile benzer olduğu görülmektedir. Gelinliğin giysi boyunun diz altı hizasında ve diğer örneklere göre kısa olması, etek ucunda yer alan kumaş desenleri ve basene bağlanan ince kemer ile iki parça görünümü verilmesi, farklılık yaratan detaylar olarak görülmüştür. Gelinlikten ziyade elbise görünümünde olan giysiye, üç dolayım kordonun ucuna takılan kolye, uzun gelin teli demeti ve sıkma baş duvağının gelinlik görüntüsü kazandırdığı söylenebilir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Hatice Hekimoğlu Aile Albümü).

111 96 Fotoğraf 35 incelendiğinde beyaz saten kumaştan dikilmiş, kısa kollu, etek ucuna doğru evaze ve tek parçadan oluşan gelinliğin en çarpıcı özelliğinin omuzları kapatan gelin hırkası tarzında pelerin olduğu görülmektedir. Sıkma baş duvağın iki yanındaki şifon boğumların bu gelinlikte asimetrik olarak tek tarafta olması, diğer duvak örneklerinden farklılığıdır. Sıkma baş duvağın üzerindeki çiçekler, pelerinin ön kapamasında kullanılmış çiçek ve uzun gelin teli demeti bu sade gelinliğin süsleme detaylarıdır. Trabzon hasırı altın bilezik vazgeçilmez takı olarak bu örnekte de yer almaktadır. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Fatma Gezgin Aile Albümü).

112 97 Fotoğraf 36 daki 1935 yılına ait gelinliğin, biçimi, sıkma baş duvağı ve üzerine giyilen gelin hırkası benzeri bolerosu ile Fotoğraf 26 daki gelinliğin özelliklerini yansıttığı görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Sevinç Kılıç Aile Albümü). Fotoğraf 37.de Mongol ipek adıyla anılan saf ipek kumaştan dikilmiş, boyu ayakkabıyı kapatacak şekilde yere kadar uzanan gelinliğin en belirgin özelliği, gelinliğin kendi kumaşından yapılmış, kumaş boğumları ve çiçeklerle süslü, yerde toplanacak kadar uzun duvağı ve diğer örneklerde görülen uzun gelin teli demetinin kullanılmamasıdır. Derin sıfır yaka formunun ön ortasına yerleştirilen kumaştan yapılmış iri gül ve ucuna doğru genişleyen takma kol formu diğer belirgin özelliğidir. Gelinliğin baş ve kol formundaki değişikliğe rağmen beden formunun diğer

113 98 örneklerdeki gibi tek parça ve evaze olması, detaylardaki değişikliklere rağmen gelinlik beden formunun değişiklik göstermediği şeklinde yorumlanabilir. Trabzon hasırı altın bileziğin yörenin değişmez takısı olduğu Fotoğraf 37 de de görülmektedir. İncelenen gelinlik örneklerinde de görüldüğü gibi, 30 lu yılların ikinci yarısından itibaren sıkma baş duvak biçiminin, yerini bone tarzında kabartılmış ve oldukça uzun olan gelin başlarına bıraktığı söylenebilir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Nesrin Aydın Aile Albümü).

114 99 Fotoğraf 38.de beyaz satenden dikilmiş ve evaze eteğiyle düz forma sahip olan gelinliğin, dirsekle bilek arasındaki takma koluna yörede fakir kol adı verilmektedir. Belde kullanılan ince kumaş kemer ile gelinlik iki parçaya bölünse de tek parça görünümü vermektedir. Derin şekilde biçimlendirilmiş sıfır yaka formunun ön ortasına yerleştirilen üç adet kumaş gül gelinliğin tek süsleme detayıdır. Uzun ve kumaş boğumlarından oluşan bone görünümlü yeni duvak biçimi Fotoğraf 38 de de görülmektedir. Boyunda kullanılan takılarda genellikle, beşi bir yerde, inci ve üç dolayım altın kordonun kullanıldığı gözlenmesine rağmen, bu örnekte farklı tasarım özelliğine sahip bir gerdanlığın kullanılması da takılardaki değişim olarak görülmektedir. Sonuç olarak, Giresun ili ve çevresinde yöresel gelinlik formundan beyaz gelinlik olarak bilinen modern gelinliğe geçiş yavaş yavaş olmuş ve bu geçiş döneminde her iki tarzın özelliklerini yansıtan ara tarz gelinlikler oluşturulduğu söylenebilir. Eski formlar hala kullanılıyor olmasına rağmen modern gelinliklere geçiş 1930 lu yıllardan itibaren yoğunlaşmıştır. Gelinlikteki bu değişim ve yeni gelinlik formunun benimsenmesinin, şehir merkezinde daha hızlı, merkezden uzaklaştıkça daha yavaş olduğu gözlenmiştir lu yılların ilk yarısında kullanılan modern gelinliklerin beyaz renkte, süslemesi olmayan sade, sıfır yakalı, etek ucuna doğru açılan, genellikle kısa takma kollu ve tek parça kalıp formuna sahip oldukları (Çizim 17), gelin başlarının ise sıkma baş olarak adlandırılan, giysi boyunda, çiçekli taçlarla süslenmiş duvak biçiminde olduğu belirlenmiştir.

115 100 Çizim Yılları arasında kullanılan düz gelinlik formu lu yılların ikinci yarısında ise, gelinliklerdeki düz kalıp formunun korunduğu (Çizim 17), ancak, kumaştan yapılmış çiçeklerin giysinin farklı yerlerinde süsleme olarak kullanıldığı, gelinliklerin üzerine yöresel gelin hırkasını andıran bolero ve pelerin gibi üstlükler giyildiği gözlenmiştir. Gelin başlarındaki sıkma başın yerini yere kadar uzanarak gelinin arkasından sürüklenen, baş üzerinde kumaş boğumlarla ve çiçeklerle süslenmiş duvakların aldığı belirlenmiştir. Boyuna takılarak gelinlik boyunca uzanan gelin teli demetleri ve Trabzon hasırı altın bilezik, inci kolye, beşi bir yerde ve üç dolayım altın kordon gibi takıların, her iki dönemde de gelinliklerin vazgeçilmez tamamlayıcıları olduğu söylenebilir Yılları Arasında Gelinlikler: 2. Dünya Savaşının etkileri her alanda olduğu gibi modayı ve dolayısıyla gelinlik modasını da etkilemiştir. Tüm dünyada yaşanan psikolojik ve sosyal huzursuzlukların modaya sadelik ve kısıtlamalar olarak yansıdığı gözlenmektedir. Gelinlikler de görülen sadelik devam etmiş, gelin başlarında yapılan değişiklikler ile gelin giysilerine hareket kazandırılmak istenmiştir. 30 lu yılların sonlarında görülen bone tarzı boğumlardan oluşan gelin başları 1935 e kadar daha gösterişli olarak

116 101 kullanılmaya devam etmiş, sonraki yıllar bu kabarık gelin başlarının yerini, taçların ucuna takılmış ve yerlere kadar uzanan duvaklı gelin başları almıştır Yılına ait gelinlik Fotoğraf 39 da sunulmuştur. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Hatice Hekimoğlu Aile Albümü). Fotoğraf 39.da beyaz saten kumaştan dikilmiş, boyu yere kadar uzun olan gelinliğin, bel hattı kesikli olup, kalçaya kadar bedene oturan giysinin, altı parçalı etek formu ile etek ucuna doğru açıldığı Fotoğraf 39 da görülmektedir. Etekle bedeni birleştiren dikiş hattı gelinlik kumaşından yapılan bir kemerle kapatılmıştır. Sol omuzu ve kolu açıkta bırakan yaka ve kol formu ile bedendeki asimetrik özellik dikkat çekici bulunmaktadır. Zira incelenen gelinlik örneklerinde asimetrik model özelliğine ilk defa rastlanmıştır. Drapeler yapılmış tülün yakaya tutturulmasıyla açık kalan omuz

117 102 kapatılırken V yaka formu oluşturulmuş ve aynı zamanda gelinliğe model özelliği de kazandırılmıştır. Başın üzerine adeta taç gibi yerleştirilen tül boğumları ve çiçeklerden oluşmuş, uzun duvak ve boynun iki yanından sarkan gelin teli demeti gelinliklerin önemli tamamlayıcıları olarak bu örnekte de yerini almıştır. Gelinin takı takmaması dikkat çekmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (İnci Altay Aile Albümü).

118 103 Fotoğraf 40.da ipek saten kumaştan dikilmiş, sıfır yakalı, düz takma kollu, boyu ayakkabıyı kapatacak uzunlukta olan gelinliğin, parçalı etek formu sayesinde etek ucuna doğru genişlediği ve etek ucunda kumaş kıvrımları oluştuğu Fotoğraf 40 da görülmektedir. İncilerle süslenmiş taç şeklindeki geniş bant üzerinden kabartılarak yükseltilmiş tül ve yere kadar uzanan duvak ile boyundaki uzun gelin teli demeti gelinliğin sadeliğini geri plana atan detaylar olarak görülmektedir. Yörenin vazgeçilmeyen takılarının hiçbirinin gelin tarafından kullanılmadığı görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Hakyemez Aile Arşivi).

119 104 Fotoğraf 41. de beyaz tafta kumaştan dikilmiş, uzun takma kollu, boyu ayak bileğinin altında olan gelinliğin en dikkat çekici detayı beldeki korsajıdır. Kruvaze kapanan -V- yaka formu, ön ortasında üçgen biçiminde sonlanan korsajla birleşmiştir. Bedeni korsaj ile saran gelinliğin, etek kısmı ise korsajın altındaki büzgülerle genişlemiştir. Takma kolun ucu biye ile toplanarak büzgülü ve dökümlü görünüm kazandırılmıştır. Gelin başında kullanılan tafta kumaş, bol çiçekli bir taç ile bezenmiştir. Tacın altından uzanan şifon duvağın yerde sürünecek kadar uzun olması dikkat çekici bir ayrıntıdır. Boyuna atılan gelin teli demeti dizlere kadar uzanırken, gelinin takı olarak sadece Trabzon burgusu bilezik takması diğer bir ayrıntı olarak görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Saime Erkut Aile Albümü).

120 105 Fotoğraf 42.de beyaz deri görünümlü saten kumaştan dikilmiş, düz takma kollu, boyu yere kadar uzanan gelinlik belden kesikli olup, eteği verev kesimli ve oldukça büzgülüdür. Genellikle beden üzerinde şekillenen yaka formlarına sahip gelinliklerin aksine, geniş dik (hâkim yaka) yakası farklılık yaratmaktadır. Fotoğraf 40 daki örnekle benzerlik gösteren gelin başının duvağının, boyunun kısalığı ve kenarına geçirilmiş şeritlerle diğerlerinden farklı olduğu Fotoğraf 42 de görülmektedir. Ayrıca boyuna atılan ve iki taraftan uzanan gelin teli demeti bu gelinlik örneğinde tek tarafa toplanarak boyundan sarkıtılmış ve dönemin diğer örneklerinde olduğu gibi takı takılmamıştır. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Saime Erkut Aile Albümü).

121 106 Fotoğraf 43. de beyaz krep kumaştan dikilmiş, düz takma kollu, sıfır yakalı, boyu yere kadar uzanan, belden kesikli gelinliğin bedeni saran formu, kalçadan etek ucuna doğru genişlemektedir. Yapraklarla süslenmiş taca takılan uzun duvak gelinliğin sadeliğiyle uyumlu bir görünüm vermektedir. Başta kullanılan taçların farklı biçimlerde hazır olarak satıldığı ve bu dönemde yaygın olarak kullanıldığı gözlenmiştir. Diğer gelin başlarındaki abartılı kabarık görünümün olmadığı ancak duvak boyunun uzun olduğu Fotoğraf 43 de görülmektedir. Tüm örneklerde olduğu gibi bu örnekte de gelin teli gelini simgeleştiren bir detay olarak görülebilir. Gelinin takı olarak sadece kalın bir bilezik taktığı görülmektedir.

122 107 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Saime Erkut Aile Albümü). Fotoğraf 44.de beyaz krep kumaştan dikilmiş, düz takma kollu, boyu yere kadar uzanan belden kesikli gelinliğin, eteğinin verev kesimli ve etek ucunda dökümlü bir görüntüye sahip olduğu Fotoğraf 44 de görülmektedir. Sıfır yakalı olan bedenin üzerinde sağ omuza tutturularak asimetrik olarak bel kesiğinin arasına yerleştirilen drapeli ikinci bir parça bulunmaktadır. Gelinliğin kumaşından yapılmış olan kola sarılacak kadar oldukça uzun duvak, üzerinde dik başakları olan hazır tacın ucuna takılmıştır. Boynun iki yanından dizlere kadar sarkan gelin teli demeti ve sol koldaki kalın bilezik bu sade gelinliğin aksesuarlarıdır.

123 108 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Şengül Gözen Aile Albümü). Fotoğraf 45.de saten kumaştan dikilmiş, boyu yere kadar uzanan belden kesikli gelinliğe, basenin sol tarafında toplanan drapelerin ortasına koyulan çiçek ile model özelliği kazandırılmıştır. Kare yakalı olan gelinliğin bedenine kumaş üzerine dantel yerleştirilmiştir. Düz ve dar bir takma kolu olan gelinliğin kol uçları, el üzerine üçgen gelecek şekilde biçimlendirilmiştir. Gelinin elinde bulunan kenarları danteli, yöresel gelinlikleri anımsatan bir detay olarak görülmektedir. Küçük çiçeklerden oluşan tacın ucuna takılan oldukça uzun şifon duvağın yerde toplandığı ve gelin teli demetinin tek taraftan sarkıtıldığı Fotoğraf 45 de görülmektedir. Gelinin iki sıra inci ve Trabzon burması bileziği ise takılarıdır.

124 109 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Barutçu Aile Arşivi). Fotoğraf 46.da ipek saten kumaştan dikilmiş, düz takma kollu, yere kadar uzun olan gelinlik etek ve üst olmak üzere iki parçadan oluşmaktadır. Üst giysi, kalça hattında biten, kruvaze kapamalı V yakalı ceket tarzındadır. Kol uçları manşetle toplanmıştır. Etek ise belden itibaren üç kat fırfırdan oluşmaktadır. İncelenen gelinlik örneklerinin tümü tek parça olmasına rağmen, Fotoğraf 46 daki gelinliğin iki parça olması önemli bir değişim olarak görülmekte ve 1940 ların sonlarına doğru gelinlik formlarının iki parçalı olarak değişiklik gösterdiği şeklinde yorumlanmaktadır. Gelin başında kullanılan desenli tül ve duvağın uzunluğu dikkat çekici bir özellik olarak görülmektedir. Kendinden desenli kullanılan tülün boyundaki uzunluk ve tek taraftan sarkıtılan gelin teli demetinin üzerindeki çiçek dikkat çekmektedir.

125 110 Dönemin başından beri görülmeyen yöreye özgü takılar, iki kolda Trabzon hasırı bilezik ile dönem sonuna ait örnekte görülmüştür. Sonuç olarak, Giresun ili ve çevresinde yılları arasındaki on yıllık dönemde, 30 lu yılların gelinliklerindeki sadelik devam etmekle birlikte, gelinlik formları genellikle bel hattını ortaya çıkaran ve belden kesikli özelliği ile önceki dönem gelinlik formundan farklılık göstermektedir lu yılların sonlarına doğru görülen yere kadar uzun gelinlik boyları bu dönemde de devam etmiş ve bedene oturarak bel kesiğinden sonra etek ucuna doğru açılan bu form, bu dönem gelinliklerinin özelliği olmuştur ların sonlarına doğru tek parça gelinliklerden, etek ve üstten oluşan iki parçalı gelinliklere geçiş gözlenmiştir. Çizim Yılları arasında kullanılan beli kesikli gelinlik formu. Gelin başlarında yapılan değişiklikler ile gelin giysilerine hareket kazandırılmak istenmiştir. 30 lu yılların sonlarında görülen bone tarzı boğumlardan oluşan gelin başları 1935 e kadar daha gösterişli olarak kullanılmaya devam etmiş, sonraki yıllar hazır taçların ucuna takılan, yerde toplanan uzun duvaklar kullanılmıştır. Boyuna atılarak iki yandan sarkmaya devam eden gelin teli demetleri, 40 lı yılların sonlarına doğru teke düşmüştür.

126 yılları arasındaki gelinlerin genelinin yöreye özgü takıların hiçbirini takmadıkları, dönemin sonlarına kadar gelinler de takı olmadığı dikkat çekicidir. 2. Dünya savaşının etkilerinin sürdüğü bu dönemde, tüm Dünyada olduğu gibi ülkemizde ekonomik tedirginliklerin olması, gelinlere takılan ziynet eşyalarını da etkilediği ancak 40 lı yılların sonuna doğru Trabzon hasırı, altın kordon ve inci gibi takıların tekrar ortaya çıktığı görülmüştür Yılları Arasında Gelinlikler: Savaş sonrası yaşanan rahatlama ve Türkiye deki yeni siyasi oluşumlar sonrası sosyal hayatın her kesiminde kendini göstermiş olan değişim; kılık kıyafette de yansımak da gecikmemiş, ancak bu durum gelin giysilerinde daha net bir şekilde izlenmiştir. Giresun ilinde giyilen gelin giysilerinde biçim ve süsleme detayları dikkat çekici özellikte olmuştur. Bu dönemde kullanılan gelinliklerin yaka formlarında ve süslemelerinde değişiklikler olmuş ve dantelin kullanılmasıyla gelinlikler eski sadeliklerinden uzaklaşmıştır lı yılların sonlarına doğru kullanılmaya başlanan etek ve üstten oluşan iki parçalı gelinlikler 1950 lerin başlarında görülse de, on yıllık periyotlar halinde tek parça uzun gelinlikler hâkimiyetini sürdürmeye devam etmiştir Yılına ait gelin giysisi Fotoğraf 47 de sunulmuştur.

127 112 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (İrfan Ceylan Aile Albümü). Fotoğraf 47. de saten kumaştan dikilmiş, boyu ayak bileğinin üstünde biten gelinlik, elbise ve ceketten oluşan iki parçalı bir gelin giysisidir. Kare yakalı, kolsuz, eteğin ön ortasında bel kesiğinden sonra iç içe iki pilikaşesi olan elbisenin üzerine, kalça hattına kadar uzanan, önü yuvarlak, uç uca kapamalı, uzun takma kollu ceket giyildiği görülmektedir. Ceket kumaşı dantel ile dublelenmiş ve etekteki pilikaşenin üzerinde bel hattında tek noktadan birbirine tutturulmuştur.

128 113 Yapma çiçeklerden yapılmış gelin tacının ucuna takılan şifon duvağın düz ve yere sürünecek kadar uzun olduğu görülmektedir. Boyuna takılan beşi bir yerde, tek taraftan sarkıtılan gelin teli demeti ve eldeki oyalı mendil gelinliği tamamlamaktadır. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Semra Gönal Aile Albümü). Fotoğraf 48.de beyaz saten kumaştan dikilmiş, boyu yere kadar uzun, tek parça ve yuvarlak robalı gelinliğin robasında dantel kullanılmış ve roba çevresine aynı dantelden fırfırla süslenmiştir. Uzun takma kollu gelinliğin dantelden küçük bir bebe yakasının olması, bu döneme kadar yakasız olan gelinliklerin yaka formundaki değişimi açıkça göstermektedir. Robanın altından başlayan kupların kalça hattından sonra açılmasıyla genişleyen etek boyunun yere sürünecek kadar uzun olduğu görülmektedir.

129 114 Çiçekli tacın altına yerleştirilen düz kısa duvak ve tek yandan sarkıtılan gelin teli demeti diz hizasına kadar uzamaktadır. Takısı olmayan gelinin elindeki iğne oyalı mendilin el çiçeği yerine kullanıldığı düşünülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (İrfan Ceylan Aile Albümü). Fotoğraf 49. da kendinden desenli saten kumaştan dikilmiş, boyu yere sürünecek uzunlukta, düz takma kollu, tek parça gelinliğin mendil yakası ve biritdüğme kapaması ilgi çeken özellikleridir. Boydan kuplu olan gelinliğin bel hattından sonra genişleyen kupları eteğe geniş ve dökümlü bir görünüm kazandırmıştır. Trabzon hasırı bilezik görünmesi için, elin üzerine gelecek şekilde üçgen biçiminde şekillendirilmiş kol ağzının üzerine takılmıştır.

130 115 Gelin başında kullanılan kendinden desenli ve o yıllar için zenginlik göstergelerinden biri olan Fransız tülünden yapılmış omuz hizasındaki kısa duvak, taç kullanılmadan başa tutturulmuştur. Bu dönemin özelliği olarak, eldeki iğne oyalı mendil ve gelin telli demetinin, boynun tek tarafından sarkıtıldığı Fotoğraf 49 da görülmektedir Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Semra Gönal Aile Albümü). Fotoğraf 50. de beyaz tafta kumaştan dikilmiş, uçları üçgen biçiminde şekillendirilmiş düz takma kollu, boyu ayakkabıyı göstermeyecek uzunlukta olan gelinlik iki parçalı olup bel hattından kesiklidir. Gelinliğin göğüs üstünde olan üçgen biçiminde roba dantel ile kaplanmış ve boyun çevresine tafta kumaştan küçük bebe yaka takılmıştır. Eteğin bol büzgülü görünümü 50 li yılların gelinliklerinde sıkça

131 116 kullanılmıştır. Ayrıca eteğin sağ ve sol yanlarına yapılan dantel işlemeler modelin süsleme detaylarını oluşturmuştur. İri çiçekli taca takılmış kenarları biye ile çevrilmiş kısa tül duvak ve tek taraftan sarkıtılmış uzun gelin teli demetinin gelinliği tamamladığı Fotoğraf 50 de görülmektedir. Gelinin Trabzon hasırı altın bilezik ve saati giysi kolunun üzerine takıların görünmesi amacıyla taktığı düşünülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Selma Kılıç Aile Albümü). Fotoğraf 51.de ipek saten kumaştan dikilmiş, boyu yere sürünecek uzunlukta, düz takma kollu boydan kuplu tek parça gelinlikte, dantel kullanılmış küçük yuvarlak roba ve bebe yaka dikkat çeken bir özellik olarak görülmektedir. Bel hattından sonra

132 117 açılan kupların eteğin yanlarında oldukça gösterişli dökümler oluşturduğu görülmektedir. Gelin başında, büzülerek kabartılmış kısa tül duvak ve tek taraftan sarkan gelin teli demeti görülmektedir. Takı olarak sol bileğe takılan saat ile tamamlanan gelinlikte, iki elle birlikte tutulan bir demet doğal çiçek; yılları arasında incelenen diğer gelinlerden farklılık yaratmaktadır. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Necla Ceran Aile Albümü).

133 118 Fotoğraf 52.de saten kumaştan dikilmiş, düz takma kollu, V yakalı, boyu yere kadar uzun olan gelinliğin bel hattı kesiklidir. Üst bedeni vücuda oturan gelinliğe, belden sonra verilen büzgü ile bol ve dökümlü bir görünüm kazandırılmıştır. Diğer örneklerde de görülen kol uçlarındaki üçgen form dönemin kol ağzı formu olarak yorumlanmaktadır. Boyuna takılan beşi bir yerde ve iki koldaki Trabzon hasırı altın bilezik damadın varlıklı olduğunu gösterirken, çiçek ve yapraklardan oluşan gösterişli tacın ucuna takılan kısa duvak ve sağ tarafından sarkan gelin teli demetinin bu sade gelinliğin tamamlayıcıları olduğu Fotoğraf 52 de görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Necla Ceran Aile Albümü).

134 119 Fotoğraf 53. de satenden dikilmiş, kare yakalı, düz takma kollu, yere kadar uzunluktaki gelinliğin, belden kesikli olan büzgülü etek parçası üzerine, ikinci kat olarak küçük desenli tül kullanılmıştır. Gelinliğin kare yakası, çevresine pililerden oluşmuş tül bir şerit geçirilerek süslenmiştir. Minik kep şeklindeki gelin başında kullanılan kısa organze duvak, küçük mine çiçekleri ile başın iki yanına tutturularak sol tarafından gelin teli demeti gelinlik boyunca uzanmıştır. Takı olarak Trabzon hasırı ve elde tutulan doğal çiçek demeti Fotoğraf 53 de görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Saime Erkut Aile Albümü).

135 120 Fotoğraf 54.de 1957 yılında Giresun merkezde giyilen gelinliğin, incelenen diğer gelinliklerden oldukça farklı bir model özelliğine sahip olduğu görülmektedir. Tafta kumaştan dikilmiş gelinliğin diz altındaki boyu, koni etek formu kol ve yaka biçimiyle olduğu kadar, üzerinde doku oluşturan süslemesiyle de dönemin gelinlik örneklerinden ayrılmaktadır. Bel hattı kesikli olan gelinliğin, koni şeklindeki etek formu için gelinliğin içine tarlatan giyilmiş ve kayık yakanın hemen yanından başlayan küçük takma kol, gelinliğe düşük takma kol görünümü kazandırmıştır. Gelinliğin tüm yüzeyi incilerle işlenerek, diğer örneklerde görülmeyen farklı bir doku oluşturulmuştur. 30 lu ve 40 lı yıllar boyunca duvağın iki yanından sarkıtılan gelin teli demetleri, 50 li yılların ilk yarısında tek taraftan sarkıtılırken, ikinci yarısından sonra ise elde aksesuar olarak kullanılmaya başlandığı Fotoğraf 54 de görülmektedir. Gelin başında kullanılan metal taç, bol büzgülü, bel hizasına kadar uzanan tül duvak ile birlikte kullanılmıştır. Gelinlikle kullanılan dantel eldivenlere ilk kez Şekil rastlanmıştır.

136 121 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (İlhan Gürsev Aile Albümü). Fotoğraf 55. de tül ve saten kullanılarak hazırlanmış gelinliğin, beşgen yaka formu ve tek parça olmasına rağmen, iki parçalı gelinlik havası dikkat çekici özelliğidir. Vücudu saran bedeni ile bol büzgülü eteğinin beldeki birleşim hattına ceket görünümü veren iki kenarı yuvarlatılmış parça yerleştirilerek bu görünüm sağlanmıştır. Bedeni puantiyeli tül ile dublelenmiş olan gelinliğin, uzun takma kollarında tül kullanılarak transparan görüntü kazandırılmıştır. Başın arka tarafına tutturulan ve puantiyeli tülden yapılan kısa duvağın sol tarafında küçük çiçek demeti ve kısa gelin teli takılmıştır.

137 122 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Ayşin Keskin Aile Albümü). Fotoğraf 56. da tafta kumaştan dikilmiş olan gelinlik katlı fırfırlarıyla dikkat çekmektedir. Derin V yakası, bedeni sıkı şekilde saran görünümü ve dar takma kolunun üzerindeki iki kat kısa tül kolları diğer ilginç tasarım detaylarıdır. Belden itibaren açılan fırfırlardan oluşan eteğinde, fırfır katlarının ön ortasında üçgen oluşturacak şekilde yerleştirilmesi, gelinliğe farklı bir görünüm kazandırmıştır. Baş üzerine yerleştirilen küçük kepin altından çıkan şifon kısa duvak, başın tek tarafına yerleştirilen çiçek ile süslenmiştir.

138 123 Elde tutulan iğne oyalı mendil ve bileğe sarılan gelin teli demeti dönemin bir tarzı olarak yorumlanmaktadır. Sonuç olarak; Giresun ve çevresinde yılları arasında kullanılan gelinliklerin kalıp formunun tek parça olduğu, ancak boydan kuplu ve etek uçlarına doğru genişleyen gelinliklerin yanı sıra, belden kesikli ve eteği bol büzgülü modellerinde kullanıldığı belirlenmiştir. Önceki dönemlerdeki gelinliklerin yakalarının beden üzerinde şekillendirilen formlar olduğu ve genellikle sıfır yaka formunun kullanıldığı dikkate alındığında, yılları arasındaki gelinliklerin beşgen, mendil, bebe, kare gibi yaka formlarındaki çeşitlilik ve dantelin gelinliklerde daha fazla kullanımı bu dönem gelinliklerinin karakteristik özellikleri olarak görülmektedir. Ayrıca çok yaygın kullanılmasa bile, gelecek yıllara zemin oluşturmak açısından, süslemelerde kullanılan fırfır ve boncuk ta dikkatten kaçmaması gereken diğer özelliklerdir. Çizim Yılları arasında kullanılan boydan kuplu gelinlik formu. Gelin başlarında 40 lı yılların sonlarında tek taraftan sarkıtılan gelin teli demetlerinin bu dönemin sonlarına doğru elde kullanılması, duvaklardaki kabarık abartılı ve uzun görünümüm yerini taçların altına takılan kısa duvakların alması, elde tutulan iğne oyalı mendil ve doğal çiçek demetleri, dönemin gelin giysilerinde görülen değişim özellikleri olarak görülmektedir.

139 Yılları Arasında Gelinlikler: Çağın getirdiği yenilikler, teknolojik gelişmeler en önemlisi kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması moda olgusunun algılanmasına ve takip edilmesine yol açmış, bu gelişme tüm giysi modalarında olduğu gibi gelinliklere de yansımıştır yılları arasında gelinliklerde gerek form açısından gerekse gelin başı süslemeleri açısından bazı değişiklikler görülse de, tasarım detayları açısından görülen değişim daha köklü olmuştur. Bu değişimler İstanbul, Ankara, İzmir gibi merkezlere nazaran Anadolu şehirlerine daha az yansımış olsa da, önceki yıllara göre bariz farklılıklar olduğu incelenen örneklerde açıkça görülmektedir yılına ait gelinlik Fotoğraf 57 de sunulmuştur.

140 125 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Selma Kılıç Aile Albümü). Fotoğraf 57. de tafta kumaştan dikilmiş, kayık yakalı, düz dar takma kollu, belden kesikli gelinliğin uzunluğunun ayakkabıları kapatacak boyda olduğu yere sürünmediği görülmektedir. Derin penslerle vücuda oturtulan bedeni ve belden sonra açılan parçalı eteğinin üzerindeki drapelerle, diğer örneklerden farklılık göstermektedir. Eteğin ön ortasında yoğun şekilde toplanmış büzgüler ve yan parçalardaki drapeler, önceki dönemlerin gelinliklerinde görülmeyen farklı tasarım özellikleridir. Drapeli etek parçalarının iki yanına yerleştirilen yapma çiçekler gelinliğin tek süsleme detayıdır.

141 126 Sade ve düz bir tacın ucuna iki yandan küçük çiçeklerle tutturulmuş, kalça hattına kadar uzayan tül duvağın kenarlarının şeritle süslendiği, gelin teli kullanılmadığı ve el çiçeği olarak doğal çiçek kullanıldığı Fotoğraf 57 de de net bir şekilde görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Şadan Erkut Aile Albümü). Fotoğraf 58. de beyaz saten kumaştan dikilmiş, boyu ayak bileklerinin üstünde olan iki parça gelinlik, daire kesim saten etek ve kalça hattına kadar uzanan dantel üstten oluşmaktadır. Derin kayık yakalı, düz dar takma kollu olan üst giysi gipür dantelden yapılmış ve etek uçları ön, arka ve yanlarda üçgen oluşturacak şekilde biçimlendirilmiştir. Gelinliğin eteğini oluşturan kloş etek şekline yıllarında ilk kez rastlanmıştır.

142 127 Büzülerek kabartılmış, omuzlara kadar uzanan kısa tül duvağın baş üzerindeki kabarıklığı ve uçlarının yuvarlatılarak şekillendirilmesi dikkat çekici detaylarıdır. Başın tek tarafından sarkıtılan gelin teli demeti, elde tutulan doğal çiçek ve iki koldaki Trabzon hasırı bilezik gelinliğin tamamlayıcıları olarak yer almaktadır. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Şenay Gürel Aile Albümü). Fotoğraf 59. de beyaz saten kumaştan dikilmiş, boyu yere kadar uzun, derin kayık yakalı sade gelinlik, yörede fakir kol olarak adlandırılan truvakar kolludur. Belden kesikli olan gelinliğin kalça hattından sonra etek ucuna doğru oldukça genişleyen evaze formu görülmektedir.

143 128 Süsleme detayı bulunmayan gelinliğin, baş üzerine yerleştirilmiş çiçekli tacın ucuna takılmış tül duvağının boyu kalça hattına kadar uzanmaktadır. Diğer örneklerde olduğu gibi duvağın tek tarafından sarkıtılan gelin teli demeti gelinliğin göze çarpan süsleme detayıdır. Saat ve burma bilezik gelinin ekonomik düzeyinin ipuçlarını vermektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Foto Meral Gelinlik Arşivi). Fotoğraf 60. de beyaz saten kumaş üzerine tül kullanılmış olan gelinliğin straplez yaka formu tül ile kapatılarak transparan görünüm elde edilmiştir. Kollarda da tül kullanılarak aynı görünüm sağlanmıştır. Belden kesikli gelinliğin verev kesimli ve yere kadar uzun eteğinin üzerine iri puanlı tül ikinci bir kat olarak geçirilmiştir.

144 129 Dekoltesi ve kollarının açıkta kalması ile dönemin diğer örneklerine göre farklılık göstermektedir. Çiçekli tacın ucundan uzanan kısa tül duvak ve tek taraftan sarkıtılan gelin demeti dönem gelinliklerinin ortak özelliği olarak görülebilir. Trabzon hasırı bilezik, kolye ve altın saatin gelini tamamlayan takılar olduğu Fotoğraf 60 da görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Selma Kılıç Aile Albümü). Fotoğraf 61 incelendiğinde, beyaz saten kumaştan dikilmiş, boyu yere kadar uzanan gelinliğin belden kesikli kabarık etek formu ve süslemelerle oluşturulmuş yüzey dokusu önemli bir tasarım detayı olarak görülmektedir. Boyun çevresini açıkta bırakacak şekilde biçimlendirilmiş -O- yakanın çevresi boncuklarla su şeklinde işlenerek süslenmiştir. Aynı süsleme düz ve dar olan kolun ağzında da görülmektedir. İçine tarlatan giyilerek kabartılmış olan eteğin yüzeyine tülden hazırlanmış büzgülü

145 130 şeritlerin yerleştirilmesiyle farklı bir doku oluşturulmuştur. Eteğin üzerine önlük şeklinde bağlanan bantları fiyonk şeklinde önden sarkıtılan önlüğün iki kenarı, yaka ve kol ağzında kullanılan işlemelerle süslenmiştir. Alın üzerine gelecek şekilde takılan taşlı tacın ucundan sarkan kısa tül duvağın üzerine aplike süslemeler serpiştirilmiştir. Aksesuar olarak; iğne oyalı mendil kullanılan gelinlikte; gelin telinde 50 li yılların ikinci yarısında başlayan bileğe bağlama modasına uyulması dikkat çekicidir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Ayşin Keskin Aile Albümü). Fotoğraf 62. de beyaz saten kumaştan dikilmiş, ayak bileği uzunluğundaki belden kesikli gelinliğin, etek formunun diğer örneklerden farklı olduğu görülmektedir. Boyun çevresini saran -O- yakası ve etek ucuna doğru evaze açılan etek formu ile sade bir görünümü olan gelinliğin, kollarında kullanılan dantel ile kolda transparanlık sağlanmıştır. Ayrıca, gelinlikten daha kısa boyda olan ve arkadan öne doğru bele

146 131 bağlanan dantel önlüğün ön ortasında oluşturduğu açıklık, dantelden kesilerek aplike edilen küçük parçalarla süslenmiştir. Başın üzerine takılan taç üzerine yerleştirilmiş iri çiçekler ve kabartılmış kısa tül duvağın üzerine aplike edilmiş dantelden kesilmiş çiçekler gelinliğin diğer süsleme detaylarıdır. Gelin teli demetinin tek tarafta kullanıldığı, iki kolda vazgeçilemeyen Trabzon hasırı bilezik olduğu ve elde ise doğal üç adet kırmızı gül tutulduğu Fotoğraf 62 de görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Foto Meral Gelinlik Arşivi). Fotoğraf 63. de beyaz saten kumaştan, boyu ayak bileklerinin üzerinde olan tek parça gelinliğin tasarım detaylarını dantelin farklı şekilde kullanılması oluşturmaktadır. Saten kumaş olan bedeninin, ön ortasındaki bir bölümü hariç tümüne dantel dublelenmiş olup, truvakar kollarda ise sadece dantel kullanılmıştır. Ön ortasında göğüs

147 132 üzerinden başlayarak etek ucuna doğru açılarak üçgen biçiminde bırakılan saten alanın üzerine, dantelden kesilen çiçekler aplike edilerek serpiştirilmiştir. Bu alanın kenarları inci dikilerek süslenmiş, başlangıç noktasına ise saten kumaştan yapılmış fiyonk tutturulmuştur. Başta kullanılan üçgen biçiminde, üzeri parlak taşlarla süslü taç, kabarık kısa tül duvak ve elde tutulan gelin teli demeti incelenen diğer örneklerde görülen detaylar olmasına rağmen, kısa dantel eldivenlere ilk kez rastlanılması dönemin gelin aksesuarlarında görülen farklılık açısından önemlidir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Ayşin Keskin Aile Albümü). Fotoğraf 64. de beyaz saten kumaş üzerine tül geçirilerek dikilmiş, boyu ayak bileklerinin üstünde biten gelinliğin; 60 lı yılların ikinci yarısında görülmeye başlayan tek parça gelinliklerin bir örneğidir. Dantel kullanılan dar truvakar kolu, Fotoğraf 63 te

148 133 olduğu gibi kısa tül eldivenler tamamlamıştır. Kolda kullanılan dantelin çiçekleri beden üzerine serpilerek aplike edilmiştir. Bedene oturan gelinliğin kalçadan açılan evaze etek formunda ve üzerine ikinci kat olarak geçirilen tülün içteki saten giysiden daha kısa olduğu Fotoğraf 64 te görülmektedir. Alttaki parçası yere sürünecek uzunlukta olan üç katlı tül duvağın üzerine küçük dantel çiçekler aplike edilmiş ve tacı küçük mine çiçekleri ile süslenmiştir. Elde tutulan üç adet doğal çiçek ve ucuna takılan gelin telinin kısalığı dönemin sonuna doğru gelin telinde görülen değişiklik olarak yorumlanmaktadır. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (H. Gazi Menteşeoğlu Özel Koleksiyonu).

149 134 Fotoğraf 65. de kendinden desenli saten kumaştan dikilmiş, boyu ayak bileklerinin üzerinde olan tek parça gelinlik V yaka formuna sahiptir. Yaka kenarında süsleme amaçlı kullanılan gipür dantel, yarım olan takma kolunda da kullanılmıştır. Bedene oturan gelinliğin kalça hattından sonra açılan evaze formunda olduğu ve kısa dantel eldivenlerin gelinliği tamamladığı Fotoğraf 65 de görülmektedir. Küçük çiçeklerle süslenmiş tacın ucundan sarkan iki katlı uzun tül duvak ve elde tutulan doğal gelin çiçeğinin altındaki kısa gelin teli 60 lı yılların sonuna doğru duvak ve gelin tellerindeki değişimi yansıtmaktadır. Tüm örneklerden yola çıkarak, gelinliklerde görülen değişimlere rağmen Trabzon hasırı bileziğin değişmeyen takı olduğunu söylemek mümkündür. Sonuç olarak, yılları arasındaki gelinlik örnekleri incelendiğinde, 1960 lı yılların ortalarına kadar önceki dönem gelinlik formunun korunduğu gözlenmektedir lı yılların ortalarına bele kadar oturan, bel hattı kesiğinden sonra verev, parçalı, büzgülü ve daire gibi geniş etek formuna sahip olan gelinliklerin dönemin sonlarına doğru tek parçalı ve etek ucuna doğru evaze açılan daha dar bir siluet formuna dönüştükleri görülmüştür. Dönemin gelinliklerinde tül ve dantelin hem bedende hem de aplike edilerek süsleme detayı olarak kullanılması ve gelinliklerin üzerinde aplikelerin yanı sıra drapelerle ve boncuk işlemelerle doku efekti oluşturulması, tasarım açısından bir gelişme olarak görülmektedir. Truvakar kolun yaygın olarak kullanıldığı gelinliklerin yaka formunda ise genellikle boyun çevresini saran veya farklı derinliklerde şekillendirilmiş -O- yaka formunun hakim olduğu belirlenmiştir.

150 135 Çizim Yılları arasında kullanılan evaze gelinlik formu. Gelin başlarında kabarık ve kısa duvakların yerini dönem sonuna doğru yerde sürünen uzun ve katlı duvakların alması, duvakların üzerine dantel çiçeklerle aplike süslemeler yapılması ve aynı şekilde başın tek tarafına uzun olarak takılan gelin teli demetlerinin kısalarak elde veya doğal el çiçeklerinin ucunda kullanılması, dönemin diğer değişiklikleri olarak görülmektedir Yılları Arasında Gelinlikler: Bu dönemde 60 lı yılların ikinci yarısında kullanılan bedene oturan evaze tek parça gelinlik formunun genel olarak devam ettiği; kumaş ve süsleme açısından bazı değişikliklerin olduğu aşağıda sunulan gelinlik örneklerinde görülmektedir.

151 136 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Necla Ceran Aile Albümü). Bedene oturan iki giysi parçasından oluşan gelinliğin düz bir formda olduğu Fotoğraf 66 da görülmektedir. Saten kumaştan dikilmiş kolsuz ve - O- yakalı iç elbisenin üzerine gipür görünümlü tülden iç elbise ile aynı boyda, dar ve uzun takma kollu üst giysi giyilmiştir. Kaftandan esinlenildiği düşünülen dantel giysinin ön ortası ve etek uçlarında dantelin kenar dilimleri kullanılmıştır. Gelin başında ise küçüklü büyüklü mine çiçekleri ile süslenmiş tacın altından; gelinlik boyunda iki katlı tül duvak kullanılmıştır. Duvağın kenarları dantelde olduğu gibi dilimli şekilde biçimlendirilmiştir. Elde tutulan beyaz yapma çiçek demeti ve ucuna takılmış olan kısa gelin teli, 60 lı yılların sonlarındaki doğal çiçeklerin yapma çiçeklerle yer değiştirdiğini, ancak kısa gelin teli modasının devam ettiğini göstermektedir. Son dönemlerdeki gelinlik örneklerinde görülmeyen beşibiryerdeye bu örnekte rastlanmıştır.

152 137 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Foto Kenan Gelinlik Arşivi). Fotoğraf 67. incelendiğinde, önceki örnekte olduğu gibi iki ayrı giysi parçasından oluşan gelinliğin, iç elbisesinin kolsuz, beşgen yakalı ve düz kalıp formunda olduğu ve boyunun ise ayak bileklerinde bittiği görülmektedir. Elbisenin etek ucuna desenlerine göre kesilerek aplike edilen kare desenli gipür dantel, gümüş rengi payetlerle süslenmiş ve diz hizasında sonlanmıştır. Elbisenin üzerine giyilen kaftan benzeri organze giysi hâkim yakalı ve düz takma kolludur. Uçlarına eli kapatacak şekilde verev volan parçası geçirilerek kol ağzı şekillendirilmiştir. Boyu iç elbiseden daha uzun olan üst giysinin yaka, kol ve kapama çevresi elbisede kullanılan dantel süslemelerle şerit şeklinde süslenmiştir. Gelin başında, saten mine çiçekleri ve güller yoğun olarak kullanılmış ve saçın iki yanından sarkıtılmıştır. Gelin başı ile el çiçeğinin birbirini tamamlaması dikkat

153 138 çekici olarak görülürken, kısa gelin tellerinin ve yerde sürünecek kadar uzun tül duvakların 70 li yıllarda da hâkimiyetini sürdürdüğü de gözlenmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Necla İpek Aile Albümü). Fotoğraf 68. de saten kumaştan dikilmiş boydan kuplu ve etek ucuna doğru genişleyen O- yakalı gelinliğin, bel kısmında dantelden kesilmiş çiçekler aplike edilerek korsaj görüntüsü verilmiştir. Düz, dar takma kollu gelinliğin etek kısmına dantel çiçekler serpiştirilerek tutturulmuştur. Boyu yere kadar uzanan sade gelinliğin kısa duvağının takıldığı taç üzerinde ve iki yanlarından sarkıtılan yapma çiçekler süsleme detaylarıdır. Uzun bir periyotta görülmeyen üç dolayım kordon ve burgu bilezik gibi altın takıların Fotoğraf 68 de görülmesi ise dikkat çeken diğer detayları oluşturmaktadır.

154 139 Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Necla İpek Aile Albümü). Fotoğraf 69 da beyaz saten kumaştan dikilmiş, boyu yere kadar uzanan gelinlik, kalça hattından sonra açılarak evaze görünüm sergilemektedir. O yakalı gelinliğin truvakar boydaki takma kollarının uçlarının geniş tutulduğu ve bedenin diyagonal şekilde dizilmiş yapma çiçeklerle süslendiği görülmektedir. Gelin başında, saten mine çiçekleri ve güller yoğun olarak kullanılmıştır. Yere kadar uzanan tül duvaktan çıkan çiçekler, başın iki yanından göğüs hattına kadar uzanmaktadır. Önceki örneklerde de gözlenen bu tarzın, yılları arasındaki gelin başlarında sıkça kullanıldığı söylenebilir.

155 140 Elde tutulan bir dal yapma çiçek; kısa gelin teli ile bağlanmıştır. İncelenen örneklerde sıklıkla kullanılan Trabzon hasırı ve burma bilezik yerine, takı olarak çok miktarda tel bilezik kullanılması, farklı nedenlere bağlanabilse de gelin takılarındaki değişim olarak yorumlanmaktadır. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Foto Kenan Gelinlik Arşivi). Fotoğraf 70. de sentetik krep kumaştan dikilmiş, boyu yere kadar uzun, tek parça gelinlik dönemin diğer gelinlikleri gibi sade bir görünüme sahiptir. Kalça hattından sonra açılan etek kısmına serpiştirilmiş olan yapma çiçeklerle yapılan süsleme, gelinliğin sadeliğini engelleyememiştir. Dar takma kolun ucuna takılan verev volan parçası gelinliğin zayıf da olsa tek tasarım detayı olarak görülmektedir.

156 141 İri yapma çiçeklerle süslenmiş tacın ucuna takılan kısa tül duvak ve iki yanından sarkan çiçekler, dönemin diğer gelin başı örnekleri ile benzerlik göstermektedir. Elde tutulan gösterişsiz doğal çiçek ise gelinliğin sadeliğini pekiştirdiği Fotoğraf 70 de görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Birsen Teoman Aile Albümü). Fotoğraf 71 de saten kumaştan dikilmiş, boyu yere kadar uzanan, -O- yakalı tek parça gelinliğin, incelenen diğer örneklerden farklılığının; etek üzerine yerleştirilen üç kat tül fırfırdan ve yaka çevresine dizilmiş olan çiçeklerden oluştuğu görülmektedir. Bol olan kol uçları manşetle toplanmış olan gelinlik, siluet ve sadelik açısından incelenen diğer örneklerle benzerlik göstermektedir. Aynı şekilde, iri çiçekli tacın ucuna takılmış, yere kadar uzun tül duvağı ve yapma el çiçeği buketi döneminin gelinlik detaylarını yansıtırken, dönem

157 142 gelinliklerinde görülen başın iki yanından sarkan çiçeklerin olmaması dikkat çekicidir. Koldaki tel bilezikler ise gelin takılarındaki değişimin devamı niteliğinde görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Birsen Teoman Aile Albümü). Fotoğraf 72 deki beyaz saten kumaş, tül ve dantel kullanılan gelinliğin, kalıp formu ve tasarım açısından dönem içinde incelenen diğer gelinliklerden farklı olduğu görülmektedir. Belden kesikli olan gelinliğin bedeni dantel ile dublelenmiş ve yuvarlak roba şeklinde tülle kaplanan dekoltesine transparan görünüm kazandırılmıştır. Boyun çevresine sıralanan dantel çiçeklerle yaka görünümü verilerek aynı zamanda süsleme tasarım özelliği de sağlanmıştır. Verev kesimli saten etek üzerine dantel ve tül katların sıralandığı bol büzgülü etek, yere sürünecek kadar abartılı şekilde uzun tutulmuştur. Dantelden bol kolların ucu manşetle toplanmıştır.

158 143 Elde tutulan yapma çiçek buketi ve başın iki yanından sarkan çiçekler yerine iki yanda yoğunlaşan çiçeklerin oluşturduğu gelin başı biçimi ile Fotoğraf 71 deki gelin başının benzerinin bu örnekte de görülmesi, 70 li yılların sonlarına doğru gelin başlarındaki değişimi vurgulamaktadır. Sonuç olarak, 1970 li yılların başında içte elbise üstte tül veya dantel kaftan tarzı üstten oluşan ikili gelinlikler kullanılmasına rağmen, on yıllık dönemdeki gelinliklerin bir önceki dönemin süliet formunun devamı niteliğinde olduğu, ancak önceki dönemde görülen dokusal yüzey süslemelerinin çok fazla kullanılmadığı, daha sade ve düz görünüme sahip oldukları söylenebilir. Dantel, tül ve saten kumaş kullanımının bu dönemde de devam ettiği, dönem sonlarına doğru, tek parçalı evaze etek formunun üzerine geniş tül ve dantel fırfırların katlı olarak yerleştirilmesiyle sade görünümlü gelinliklerin değişime uğradığı görülmüştür. Süsleme özelliği olarak dönem başlarında boncuk süsleme, dönem ortalarından sonra ise dantel aplike yöntemlerinin kullanıldığı gözlenmiştir. Çizim Yılları arasında kullanılan evaze gelinlik formu. Gelin başlarında ise uzun duvakların yaygın olduğu, önceki dönemlerde duvağın tek tarafından sarkan kısa gelin tellerinin, bu yıllarda elde kullanıldığı ve dönemin başlarında duvağın iki yanından omuzlara kadar uzanan yapma çiçeklerin,

159 144 dönem sonuna doğru yerini iki yanda yoğun şekilde toplanmış gelin başı çiçeklerine bıraktığı görülmüştür Yılları Arasında Gelinlikler: yılları arasındaki gelinliklerin siluet ve tasarım detaylarında diğer dönemlere göre köklü değişikliklerin olduğu aşağıda incelenen gelinlik örneklerinde görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Şerife Şenel Aile Albümü). Fotoğraf 73. de beyaz dantelden dikilmiş, boyu yere kadar uzanan, belden kesikli gelinliğin iç astarı olarak krep kumaş kullanılmıştır. Bedeni krep kumaş üzerine dantelle dublelenen gelinliğin dar takma kollarında dantel kullanılmıştır. Çevresine dantelden volan geçirilmiş -V- yakanın açıklığı tül ile kapatılarak, boyun çevresine dantel geçirilmiş ve hâkim yaka görünümü sağlanmıştır. Verev kesimli etek, içte kumaş üstte dantel olmak üzere iki parçadan oluşmaktadır. İç eteğin üstteki dantel etekten daha kısa olmasından kaynaklanan boşluk, gelinliğin etek uçlarına dantel geçirilmiş etkisi

160 145 yaratmaktadır. Bel birleşim hattı önde fiyonk oluşturulmuş, geniş kumaş kemer ile kapatılmıştır. Küçük çiçekli tacın ucuna takılmış kısa tül duvak ve tek taraftan sarkan gelin teli 50 li yılları anımsatmaktadır. Kısa dantel eldivenler ve ucuna gelin teli bağlanmış doğal, tek kırmızı gül farklılık oluşturan detaylar olarak görülmektedir. Ekonomik durumu iyi olan gelinlerde adeta gelenekselleşmiş bir takı olan üç dolayım kordon un iki kat kullanıldığı ve tel bileziklerin Trabzon hasırının yerini almaya başladığı da görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Sündüs Kabagöz Aile Albümü). Fotoğraf 74 de içte krep, üstte dantel kullanılarak iki kat çalışılmış olan gelinliğin, belden kesikli ve boyunun yere kadar uzun olduğu görülmektedir. Bedeni kaplayan dantel, beşgen biçiminde şekillenmiş yakanın üzerinden boyun çevresini saran fırfır ile sonlanmaktadır. Kol üzerinde de fırfırları olan gelinliğin, verev kesimli dantel eteğinin uçlarına iki kat geniş fırfır geçirilmiştir.

161 146 Başın üzerine takılan çiçekli tacın ucundaki kısa tül duvak diğer örneklerle benzerlik gösterirken, bele takılan kırmızı kurdelenin ilk kez görülmesi dikkat çekicidir. Kısa dantel eldiven, yapma gelin çiçeği buketi ve ucundan sarkan gelin telinin gelin giysisinin tamamlayıcıları olduğu Fotoğraf 74 te görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Emine Kumaş Aile Albümü). Fotoğraf 75 de Beyaz sentetik krep kumaş üzerine tül kullanılarak hazırlanan gelinliğin boyu yere kadar uzanmaktadır. Kumaş olan bedenin üzerine, omuzlardan ön ortasına doğru U biçiminde yerleştirilmiş tül fırfırlar dört kat olarak yerleştirilmiştir. Tülden yapılmış hâkim yaka ve fırfır kenarlarına dar dantel geçirilerek süslenmiştir. Etek ucuna doğru genişleyen verev kesimli etek ise on iki kat dantel fırfırdan oluşmaktadır. Uzun takma kollu, belden kesikli olan gelinliğin bel hattı saten kumaştan geniş bir kemer ile kapatılmıştır.

162 147 Kısa dantel eldiven, çiçekli taç ve kısa tül duvak Fotoğraf 74 ile benzerlik göstermesine rağmen, alına yerleştirilmiş çiçekli bant ve el çiçeği buketinin tül ve kurdele ile tanzim edilmesi farklılık olarak görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Sündüs Kabagöz Aile Albümü). Fotoğraf 76. da beyaz saten kumaş ve organze kullanılmış, boyu yere kadar uzun, belden kesikli gelinliğin oldukça bol kolları dikkat çekmektedir. V yakalı saten bedenin üzerine ikinci bir kat olarak kullanılan organze bedenin yaka formu boyun çevresini saran -O- yaka olarak biçimlendirilmiştir. Yaka kenarı, kol ortası ve eteği oluşturan fırfır katlarına gipür çiçekler aplike edilmiştir.

163 148 Gelin başındaki metal taç ve kısa duvağı, kısa dantel eldivenlerin tamamladığı Fotoğraf 76 da görülmektedir. Elde tutulan kırmızı doğal gül ve beldeki kırmızı kurdele bu örnekte de karşımıza çıkmaktadır. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Şerife Şenel Aile Albümü). Fotoğraf 77 de saten ve organze kumaş kullanılmış gelinliğin, belden kesikli ve yere kadar uzun boyda olduğu görülmektedir. Satenden yapılmış bedenin straplez görünümlü şekillendirilmiş yaka açıklığı organze ile kaplanarak, boyun çevresine hâkim yaka takılmıştır. Dirseğe kadar bol ve saten kumaştan yapılmış olan kol, dirsekten sonra daralmış ve bu kısımda organze kumaş kullanılmıştır. Üstü bol, altı dar olan bu kol formuna incelenen örneklerde ilk defa karşılaşılması dikkat çekici bulunmaktadır. Gelinliğin eteği, verev kesimli etek ucuna doğru genişleyen saten etek üzerine, kalça hattının altından iki kat volan takılmış organze etekten oluşmaktadır. Volan katlarının takıldığı hattın saten kurdele ile volan uçlarının ise saten biye ile temizlendiği görülmektedir.

164 149 Gelin başında asimetrik olarak kullanılan küçük mine çiçekleri sol tarafta yoğun olarak toplanmış ve kısa tül duvak kullanılmıştır. Beldeki kırmızı kurdele, kısa dantel eldiven ve gelin teli bağlanmış tek kırmızı gül bu örnekte de kullanılmıştır. Genellikle üç kat olan ve yörede üç dolayım kordon olarak adlandırılan takının bu örnekte de iki kat olduğu görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Necla Ceran Aile Albümü). Fotoğraf 78 de saten ve organze kumaştan dikilmiş, belden kesikli ve boyu yere kadar uzun gelinlik, kabarık eteği ile diğer örneklerden farklılık göstermektedir. Saten bedenin üzerine, uçları yuvarlak dilimli olarak şekillendirilmiş iki kat fırfırdan oluşan yaka, belde ön ortasında tek noktadan başlayarak boyun çevresini sarmış ve katları kol üzerine düşmüştür. Üstü bol dirsekten sonra dar organze kolun önceki örnekle benzerlik gösterdiği de gözlenmektedir. Belden itibaren açılan bol büzgülü saten eteğin ucuna geniş fırfır geçirilmiştir. Etek ucu dilimli ve su şeklinde işlemeli olan organze eteğin, içteki saten fırfırları açıkta bırakacak kısalıkta olduğu görülmektedir.

165 150 Kısa tül duvaklı gelin başının başın arkasından takılması ve mine çiçeklerinin asimetrik yerleşimi baş süslemelerindeki değişim olarak yorumlanabilir. Beldeki kırmızı kurdele, kısa tül eldiven ve kırmızı doğal güller bu örnekte de yerini alırken, boyun ve kolda görülen Trabzon hasırı takı seti damadın ekonomik durumunu sergiler niteliktedir yılları arasındaki gelinlikler incelendiğinde, belden kesikli gelinliklerin yaygın olarak kullanıldığı ve yaka, kol ve etek formlarındaki değişikliklerin görüldüğü söylenebilir. Tül ve organze kumaşlar genellikle saten ve krep kumaş üzerine ikinci kat olarak kullanılmıştır. Yaka formlarında tül, dantel ve organze ile kapatılan farklı biçimlerdeki dekolte açıklıklarında genellikle -O- veya hakim yaka kullanıldığı görülmüştür. Dönem başında kullanılan düz dar takma kollar, dönem sonlarına doğru üstü bol, dirsekten sonra dar kol formuna dönüşmüştür. Etek formlarında ise, 70 li yılların sonlarına doğru görülen katlı etekler bu dönemde yaygın olarak kullanılmış, 80 lerin sonlarında içine tarlatan giyilerek kabartılmıştır. Çizim Yılları arasında kullanılan katlı gelinlik formu li yıllarda gelin başlarında kısa tül duvakların kullanıldığı ve alına takılan çiçekli bantların yanı sıra, metal taç ve küçük gelin başı çiçeklerinin asimetrik tanzimi de önemli değişimler olarak görülmüştür. Önceki dönemde görülen kısa dantel

166 151 eldivenlerin gelinliklerin önemli tamamlayıcısı olduğu, bele takılan kırmızı kurdelenin ve el çiçeği olarak doğal kırmızı gülün yaygın kullanıldığı söylenebilir. Araştırma kapsamında yapılan gözlemlerde ve görüşmelerde, Gelinlerin beline takılan kırmızı kurdelenin genellikle Giresun un ilçe ve köylerinde görüldüğü, merkezde ise çok fazla kullanılmadığı belirlenmiştir Yılları Arasında Gelinlikler: Bu dönemde kullanılan gelinliklerde katlı etek formunun yerini, içi tarlatanla desteklenmiş, belden sonra yere doğru dökümlü bir şekilde akıcı bir görünüm veren verev etek formlarının aldığı aşağıdaki örneklerde görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Necla İpek Aile Albümü). Fotoğraf 79. incelendiğinde, saten kumaştan dikilmiş, belden kesikli gelinliğin daire formundaki eteğinin uçlarından organze iç eteği görülmektedir. Straples yaka formuna paralel olarak bedeni kaplayan drapeler, organze ile kapatılarak sağlanan

167 152 transparan görünüm ve omuz başlarından takılmış kabarık karpuz kolları gelinliğin tasarım detaylarını oluşturmaktadır. Başın arkasından takılmış, kısa tül duvaklı ve asimetrik tanzim edilmiş gelin başı ve kısa dantel eldiven gelinliği tamamlamaktadır. El çiçeği olarak doğal kırmızı gül kullanımının bu dönemde de devam ettiği, ancak gelin çiçekleri ile birlikte tanzim edilerek gelin teli kullanılmadığı Fotoğraf 79 da görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Birsen Teoman Aile Albümü). Fotoğraf 80 de saten kumaştan dikilmiş, straplez yaka formuna sahip, arkası yere sürünecek kadar uzun kuyruklu gelinliğin, anvelop etek formu ve iri fiyongu dikkat çeken tasarım detaylarıdır. Dirsek üzerine kadar uzanan uzun saten eldivenler ve ensede fiyonk ve tül üzerine yerleştirilmiş küçük çiçek demeti ile toplanan saçta duvak kullanılmaması diğer dikkat çekici bir özellik olarak görülmektedir.

168 153 El çiçeği olarak kullanılan yapma çiçek buketinde pembe renk kullanılması incelenen örneklerde ilk kez karşılaşılan bir farklılık olduğu Fotoğraf 80 de görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Birsen Teoman Aile Albümü). Fotoğraf 81 de, saten kumaştan dikilmiş, derin kayık yakalı, yere kadar uzun gelinliğin kabarık etek formu ön plandadır. Bel hattının ön ortasında üçgen bir form oluşturduğu bedenin üzerine dantelden kesilmiş çiçeklerin aplike edildiği, aynı çiçeklerin büzgülerle oluşturulmuş kısa tül kolun uçlarına da uygulandığı görülmektedir. Korsaja büzgülü olarak takılmış olan geniş eteğin uçlarına dantel aplike edilmiş ve kabarık görünüm için tarlatanla desteklenmiştir. Ensede toplanan saçın üzerine takılmış iri çiçekli kısa tül duvak ve uzun saten eldivenler gelinliği tamamlayan unsurlardır.

169 154 Yapma el çiçeği buketinin pembe rengi, 1990 lı yıllardaki el çiçeklerinin renklendiği şeklinde yorumlanabilir. Yörede yaygın olarak kullanılan takıların yerine sade gerdanlığın tercih edilmesi, ekonomik boyutun yanı sıra, gelin takılarındaki değişim olarak görülmektedir. Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Sündüs Kabagöz Aile Albümü). Fotoğraf 82 de iki farklı kumaş kullanılan gelinliğin beden kısmında dantel; etek kısmında da saten kullanılmıştır. Üçgen şeklindeki bel korsajına büzgülerle takılmış olan etek yere kadar uzanmış ve tarlatanla desteklenerek kabarık görünümü sağlanmıştır. Dantel kenarlarının dilimlerinin aplike edilmesiyle şekillendirilmiş olan

170 155 yakası ve ucuna doğru daralmış ve şekillendirilmiş kabarık, kısa dantel kolu önemli tasarım detaylarıdır. Ensede toplanmış saça takılmış kısa tül duvak, uzun eldivenler ve renkli el çiçeği buketi dönemin diğer örnekleriyle benzerlik göstermektedir Fotoğraf Yılına ait gelin giysisi (Figen Kaya Aile Albümü). Fotoğraf 83 deki saten kumaştan dikilmiş, korsajlı ve kabarık etekli gelinliğin dönemin incelenen gelinlikleriyle aynı özellikleri taşıdığı görülmektedir. Bedeninde gipür dantel kullanılan gelinlik taşlarla süslenmiştir ve V- yaka formu omuzları açıkta bırakacak kadar yaygındır. Dantel olan kollarının boyu dirsek üstünde bitirilmiştir. Çiçekli bir bantla tepede toplanmış saçın altından uzanan kısa tül duvağın kenarları biye ile temizlenmiştir. Kısa eldivenler ve boyundaki bir sıra inci gelinliği tamamlamaktadır.

171 156 Sonuç olarak, yılları arasında Giresun ili ve çevresinde kullanılan gelinliklerin bedeni bel hattının altında üçgen biçiminde korsajlı ve eteğinin ise büzgülü kabarık formda olduğu söylenebilir. Gelinliklerin genellikle saten kumaştan dikildiği, bedenin korsaja kadar olan bölümünün dantelden yapıldığı veya dantel aplikelerle süslendiği, kolların kolu açıkta bırakacak şekilde farklı özellikte kısa kollardan oluştuğu görülmüştür. Kabarık görünüm sağlamak amacıyla etekler, içine tarlatan giyilerek desteklenmiştir. Yaka formlarında boyunu açıkta bırakan derin kayık yaka, V yaka, straplez gibi yaka formları kullanılmıştır. Çizim Yılları arasında kullanılan kabarık gelinlik formu. Gelin başlarında kısa tül duvak kullanımı önceki dönemdeki gibi devam etmiş, ancak ensede toplanmış saç topuzlarının çevresine takılarak kullanılmıştır. Gelin tellerinin kullanılmadığı renkli yapma el çiçekleri ve uzun eldivenler dönemin dikkat çekici gelinlik tamamlayıcıları olmuştur. Gelinliklerde kullanılan takıların boyundaki açıklığı süsleyecek tarzda modern tasarım gerdanlıklardan oluşması, 1990 lı yıllardaki gelin takılarında görülen köklü değişim olarak görülmektedir. Yöresel gelin giysilerinden modern beyaz gelinliklere geçişin net olarak görüldüğü yılları arasındaki gelinlik formları ve özelliklerindeki değişim Tablo 1 de genel hatlarıyla sunulmuştur.

172 157 Tablo Yılları Arasında Kullanılan Beyaz Gelinlik Formları Yıllar Özellikler Formlar Kumaş: saten, krep yılları Duvak: şifon sıkma baş Uzun gelin teli: boynun iki yanından sarkıtılır yılları Kumaş: saten, krep, tafta Duvak: boğumlu uzun şifon duvak Uzun gelin teli: boynun iki yanından sarkıtılır yılları Kumaş: saten, krep, tafta Duvak: kısa tül duvak Uzun gelin teli: boynun tek yanından sarkıtılır Oyalı mendil: elde tutulur yılları Kumaş: saten, krep, dantel, tül Duvak: kısa tül duvak Uzun gelin teli: boynun tek yanından sarkıtılır El çiçeği: beyaz yapma çiçek ve gelin teli yılları Kumaş: saten, tafta, dantel, tül Duvak: uzun tül duvak El çiçeği: beyaz yapma çiçek ve gelin teli yılları Kumaş: saten, krep, organze, tül Duvak: kısa tül duvak El çiçeği: doğal kırmızı gül ve gelin teli Kısa eldiven: dantel, tül yılları Kumaş: saten, dantel, tül Duvak: kısa tül duvak El çiçeği: renkli yapma çiçek buketi Uzun eldiven: saten, parlak jarse

DENİZLİ İLİ ÇARDAK İLÇESİ SÖĞÜT KÖYÜ GELİN ENTARİLERİ * BRIDAL WEAR IN THE VILLAGE OF SOGUT IN CARDAK IN DENIZLI

DENİZLİ İLİ ÇARDAK İLÇESİ SÖĞÜT KÖYÜ GELİN ENTARİLERİ * BRIDAL WEAR IN THE VILLAGE OF SOGUT IN CARDAK IN DENIZLI Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı 16, 2013, Sayfa 21-31 DENİZLİ İLİ ÇARDAK İLÇESİ SÖĞÜT KÖYÜ GELİN ENTARİLERİ * Emel BULMUŞ** - H. Saadet BEDÜK*** Özet Geleneksel öğeler içeren

Detaylı

ŞANLIURFA GELENEKSEL HALK OYUNLARI KADIN VE ERKEK GİYSİSİ. Halk oyunları Araştırmacısı ŞÜKRÜ ÜZÜMCÜ

ŞANLIURFA GELENEKSEL HALK OYUNLARI KADIN VE ERKEK GİYSİSİ. Halk oyunları Araştırmacısı ŞÜKRÜ ÜZÜMCÜ ŞANLIURFA GELENEKSEL HALK OYUNLARI KADIN VE ERKEK GİYSİSİ Halk oyunları Araştırmacısı ŞÜKRÜ ÜZÜMCÜ GİYSİ Karanlık devirlerden buyana insanlar örtünme amacıyla çeşitli malzemeler kullanarak değişik giysiler

Detaylı

Doç. Dr., Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Moda Tasarımı Bölümü, 2.

Doç. Dr., Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Moda Tasarımı Bölümü, 2. Emine KOCA 1 Nurdan KUMAŞ 2 YİTİRİLEN KÜLTÜREL DEĞERLER: GİRESUN İLİ YÖRESEL GELİN GİYSİLERİ Özet Kültürel ve yöresel birçok unsuru içinde barındıran giyim kuşam ürünleri; kullanıldığı toplum hakkında

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BURSA OLGUNLAŞMA ENSTİTÜSÜ PRATİK KIZ SANAT OKULU ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ BURSA'DA GEÇMİŞ DÖNEM KADIN GİYSİLERİ ARAŞTIRMA FORMU

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BURSA OLGUNLAŞMA ENSTİTÜSÜ PRATİK KIZ SANAT OKULU ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ BURSA'DA GEÇMİŞ DÖNEM KADIN GİYSİLERİ ARAŞTIRMA FORMU Ülfet GÜZEY 1900 Doğumlu Gelinlik ÜRÜNÜN YAPIM TARİHİ 1915 ÜRÜNÜN İNCELEME TARİHİ 16 /03 / 2011 Greg tül üzerine ipek ipliği ile zincir işi işlenmiş, rişliyö tekniği ile motifler tüle monte edilmiş, bitkisel

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 869 KAHRAMANMARAŞ İLİ BİNDALLI ELBİSELERİ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 869 KAHRAMANMARAŞ İLİ BİNDALLI ELBİSELERİ KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 869 KAHRAMANMARAŞ İLİ BİNDALLI ELBİSELERİ Öğr.Gör.Handan Çelebi* Öğr.Gör.Gülden Abanoz" Arş.Gör.Tıığba Şener*" 1. Giriş Giyim; doğa şartlarından korunma ve örtünme amacıyla ortaya

Detaylı

XVIII. VE XIX. YÜZYIL OSMANLI SARAYI KADIN GĐYSĐLERĐ VE BĐR MODERNĐZASYON ÇALIŞMASI

XVIII. VE XIX. YÜZYIL OSMANLI SARAYI KADIN GĐYSĐLERĐ VE BĐR MODERNĐZASYON ÇALIŞMASI MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu 21-22 EKĐM 2010-DÜZCE XVIII. VE XIX. YÜZYIL OSMANLI SARAYI KADIN GĐYSĐLERĐ VE BĐR MODERNĐZASYON ÇALIŞMASI Gülden HASARLI 1 Nuran OCAKOĞLU 1

Detaylı

Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir?

Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir? Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir? Asil duruşu nedeniyle bayanların kıyafetlerde tercih ettiği renklerin başında siyah gelir. Kadına zerafet ve incelik katan siyah aynı zamanda kadınları daha zayıf ve

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

Yüksel DOĞDU Emel BULMUŞ**

Yüksel DOĞDU Emel BULMUŞ** Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / Nisan 2018 April 2018 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 http://dx.doi.org/10.17719/jisr.20185638992 SİNOP ARKEOLOJİ MÜZESİNDE BULUNAN GELENEKSEL GİYİM

Detaylı

ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER

ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER G.Ü. SANAT VE TASARIM FAKÜLTESİ ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER 1 Yrd.Doç.Nursel BAYKASOĞLU **Yrd.Doç.Dr. Tomris YALÇINKAYA Türk kültüründe temizliğe verilen önem, temizlik

Detaylı

H A L K G İ Y İ M İ TAŞKÖPRÜ DE KADIN VE ERKEK GİYİMİ

H A L K G İ Y İ M İ TAŞKÖPRÜ DE KADIN VE ERKEK GİYİMİ H A L K G İ Y İ M İ TAŞKÖPRÜ DE KADIN VE ERKEK GİYİMİ Taşköprü, Kastamonu ilinin kültürel değerler bakımından en farklı ve zengin özelliklere sahip ilçelerinden biridir.bu farklılıklar yemek alışkanlıklarından

Detaylı

GELENEKSEL KADIN GİYİMİ KESİM TEKNİĞİNDE MODANIN ETKİSİ

GELENEKSEL KADIN GİYİMİ KESİM TEKNİĞİNDE MODANIN ETKİSİ folklor/edebiyat, cilt:17, sayı:68, 2011/4 GELENEKSEL KADIN GİYİMİ KESİM TEKNİĞİNDE MODANIN ETKİSİ Yüksel Şahin * GİRİŞ Bu makalede, 19. Yüzyılda Batı modalarının geleneksel kadın giyimine etkilerine değinilerek,

Detaylı

GELENEKSEL TÜRK KADIN GİYİMİNDE DİVAL İŞİ VE ÖRNEKLERİ

GELENEKSEL TÜRK KADIN GİYİMİNDE DİVAL İŞİ VE ÖRNEKLERİ Demirbağ, İ. Geleneksel Türk Kadın Giyiminde Dival İşi ve Örnekleri Motif Akademi Halkbilimi Dergisi / Cilt:9, Sayı:18 / 2016 (Temmuz - Aralık), s. 291-296 GELENEKSEL TÜRK KADIN GİYİMİNDE DİVAL İŞİ VE

Detaylı

BURDUR EVLERİNDE VE MÜZELERİNDE BULUNAN ERKEK İÇ GİYİMİNDEN DON VE GÖYNEKLER

BURDUR EVLERİNDE VE MÜZELERİNDE BULUNAN ERKEK İÇ GİYİMİNDEN DON VE GÖYNEKLER 107 BURDUR EVLERİNDE VE MÜZELERİNDE BULUNAN ERKEK İÇ GİYİMİNDEN DON VE GÖYNEKLER Nuray GÜNDÜZALP * Özet Yaşanan toplumda giyimle ilgili değer yargılarına büyük önem verilir. Fertler yaşadığı toplumun düzenini

Detaylı

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 70, Mayıs 2018, s

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 70, Mayıs 2018, s Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 70, Mayıs 2018, s. 368-379 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 11.04.2018 20.05.2018 Öğr. Gör. Yüksel

Detaylı

KASTAMONU GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİ

KASTAMONU GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİ International Journal of Science Culture and Sport (IntJSCS) August 2015 : Special Issue 4 ISSN : 2148-1148 Doi : 10.14486/IJSCS384 KASTAMONU GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİ E.Elhan ÖZUS, Filiz ERDEN, Melek

Detaylı

ERZURUM DA GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİNİN ÖZELLİKLERİ* Yrd. Doç. Dr. Fikri SALMAN** Arş. Gör. Zeynep ATMACA***

ERZURUM DA GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİNİN ÖZELLİKLERİ* Yrd. Doç. Dr. Fikri SALMAN** Arş. Gör. Zeynep ATMACA*** ERZURUM DA GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİNİN ÖZELLİKLERİ* Yrd. Doç. Dr. Fikri SALMAN** Arş. Gör. Zeynep ATMACA*** ÖZET Giyim doğal çevrenin etkisi ile biçimlenmesine rağmen, geleneksel giyim toplumsal özelliklere

Detaylı

OSMANLI SARAYI KADIN GİYSİLERİ VE GÜNÜMÜZ GİYSİ TASARIMINA BİR UYARLAMA

OSMANLI SARAYI KADIN GİYSİLERİ VE GÜNÜMÜZ GİYSİ TASARIMINA BİR UYARLAMA DOI: 10.7816/ulakbilge-06-30-02 ulakbilge, 2018, Cilt 6, Sayı 30, Volume 6, Issue 30 OSMANLI SARAYI KADIN GİYSİLERİ VE GÜNÜMÜZ GİYSİ TASARIMINA BİR UYARLAMA Nuran OCAKOĞLU 1 Öz Kültürün önemli bir göstergesi

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU iii TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Rabia HOŞ tarafından hazırlanan " Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında

Detaylı

Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s. 172-185

Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s. 172-185 Muhammed Mustafa GÜLDÜR 1 Derya IRMAK 2 BEYPAZARI YÖRESİ KADIN CEPKENLERİ VE BU CEPKENLERİN KESİM, DİKİM VE SÜSLEME ÖZELLİKLERİ Özet Ülkemizdeki birçok yöremiz değişen yaşam şartlarına rağmen geleneksel

Detaylı

Yrd. Doç. Songül KURU Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü,

Yrd. Doç. Songül KURU Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü, ISSN: 2149-9225 Yıl: 4, Sayı:13, Mart 2018, s. 40-52 Yrd. Doç. Songül KURU Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü, songul.kuru@atilim.edu.tr Öğrt.

Detaylı

The Journal of Academic Social Science Studies

The Journal of Academic Social Science Studies The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/jasss7780 Number: 70, p. 265-280, Autumn I 2018 Araştırma Makalesi / Research

Detaylı

Doç. Dr. Emine KOCA* Arş. Gör. Zeynep KIRKINCIOĞLU**

Doç. Dr. Emine KOCA* Arş. Gör. Zeynep KIRKINCIOĞLU** UŞAK İLİ OMURCA YÖRESİ GELENEKSEL GELİN GİYİMİNİN BİÇİMSEL ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ Doç. Dr. Emine KOCA* Arş. Gör. Zeynep KIRKINCIOĞLU** ÖZET Kültürel değerlerimizin yansıtıldığı önemli günlerden birini

Detaylı

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 486-499 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 30.05.2018 21.07.2018 Öğr. Gör. Emel BULMUŞ

Detaylı

ADANA İLİ KARAİSALI İLÇESİ EL SANATLARINDAN ÖRNEKLER. Prof.Dr. Taciser ONUK. Yrd. Doç.Dr. Feriha AKPINARLI

ADANA İLİ KARAİSALI İLÇESİ EL SANATLARINDAN ÖRNEKLER. Prof.Dr. Taciser ONUK. Yrd. Doç.Dr. Feriha AKPINARLI ADANA İLİ KARAİSALI İLÇESİ EL SANATLARINDAN ÖRNEKLER Prof.Dr. Taciser ONUK Yrd. Doç.Dr. Feriha AKPINARLI Çeşitli medeniyet ve kültürlerin beşiği olan, bünyesinde eşsiz tarihi eserleri saklayan ülkemiz

Detaylı

BOLU-MENGEN İLÇESİ KIYASLAR KÖYÜ GELENEKSEL KADIN KIYAFETLERİ TRADITIONAL WOMAN CLOTHINGS IN KIYASLAR VILLAGE OF BOLU-MENGEN DISTRICT

BOLU-MENGEN İLÇESİ KIYASLAR KÖYÜ GELENEKSEL KADIN KIYAFETLERİ TRADITIONAL WOMAN CLOTHINGS IN KIYASLAR VILLAGE OF BOLU-MENGEN DISTRICT ISSN 1308-2698 1 BOLU-MENGEN İLÇESİ KIYASLAR KÖYÜ GELENEKSEL KADIN KIYAFETLERİ TRADITIONAL WOMAN CLOTHINGS IN KIYASLAR VILLAGE OF BOLU-MENGEN DISTRICT Zeynep TEZEL 1, Gamze BİLGİN 2 ÖZET Giyim-kuşam gelenekleri,

Detaylı

BOLU İLİ GÖYNÜK İLÇESİ GELENEKSEL KADIN BAŞLIĞI

BOLU İLİ GÖYNÜK İLÇESİ GELENEKSEL KADIN BAŞLIĞI ISSN:1306-3111 e-journal of New World Sciences Academy 2009, Volume: 4, Number: 1, Article Number: 3C0006 SOCIAL SCIENCES Received: June 2008 Accepted: January 2009 Series : D ISSN : 1308-7444 2009 www.newwsa.com

Detaylı

TDSF KIYAFET TALİMATI

TDSF KIYAFET TALİMATI TDSF KIYAFET TALİMATI Hüküm ve Uygulanabilirlik TDSF nun faaliyetlerinde ve tüm branşlarında uygulanacak olan bu Kıyafet Talimatı aşağıdaki şekilde uygulanacaktır. GENEL 1. Kıyafetler her bir disiplin

Detaylı

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Tarihsel süreç içinde aile kavramının tanımı, yapısı, türleri

Detaylı

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır. İçindekiler 1 Efsane Nedir? 2 Efsanenin Genel Özellikleri 3 Efsanelerin Oluşumu 4 Oluşumuyla İlgili Kuramlar 5 Efsanelerin Sınıflandırılması 6 Efsanelerde Konu ve Amaç 7 Efsanelerde Yapı, Dil ve Anlatım

Detaylı

GELENEKSEL DOKUMADAN GİYSİ TASARIMINA

GELENEKSEL DOKUMADAN GİYSİ TASARIMINA International Journal of Science Culture and Sport (IntJSCS) August 2015 : Special Issue 4 ISSN : 2148-1148 Doi : 10.14486/IJSCS385 GELENEKSEL DOKUMADAN GİYSİ TASARIMINA Filiz ERDEN, Melek TUFAN, E.Elhan

Detaylı

BURSA KENT MÜZESİNDE BULUNAN 19. VE 20. YÜZYILLARA AİT BURSA GELİN KIYAFETLERİNİN İNCELENMESİ

BURSA KENT MÜZESİNDE BULUNAN 19. VE 20. YÜZYILLARA AİT BURSA GELİN KIYAFETLERİNİN İNCELENMESİ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ ANABİLİM DALI GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ BİLİM DALI BURSA KENT MÜZESİNDE BULUNAN 19. VE 20. YÜZYILLARA AİT BURSA

Detaylı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK HALKBİLİMİ ANABİLİM DALI

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK HALKBİLİMİ ANABİLİM DALI T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK HALKBİLİMİ ANABİLİM DALI UNESCO YAŞAYAN İNSAN HAZİNELERİ ULUSAL SİSTEMLERİ NİN, SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRASIN YAŞATILMASINA VE GELECEK KUŞAKLARA AKTARILMASINA

Detaylı

Folklor Halkbilim Dergisi Cilt:5, Sayı: 49. Kasım 2001. Sayfa 8-13.

Folklor Halkbilim Dergisi Cilt:5, Sayı: 49. Kasım 2001. Sayfa 8-13. Adana Giyim Kuşam Kültürü Muzaffer SÜMBÜL Adana halk kültürünün oluşumunu etkileyen öğeler giyim kültürünün de şekilenmesini sağlamiştır. Bölgenin tarihsel olarak konumu ve ekolojik özellikler giyim kültürünü

Detaylı

GELENEKSEL GIDA VE DİĞER TEMEL KAVRAMLAR

GELENEKSEL GIDA VE DİĞER TEMEL KAVRAMLAR GELENEKSEL GIDA VE DİĞER TEMEL KAVRAMLAR 2016 Geleneksel gıdalar, her kültürde olduğu gibi Türkiye de de coğrafya, iklim, tarımsal üretim imkanları ve hepsinin üzerinde de «geleneksel yaşam tarzının» etkisi

Detaylı

LİBYA GHADAMES GELENEKSEL ÖZEL GÜN KADIN GİYİM KÜLTÜRÜNÜN İNCELENMESİ * Libya Analysis of Ghadames Traditional Special Day Clothing Culture

LİBYA GHADAMES GELENEKSEL ÖZEL GÜN KADIN GİYİM KÜLTÜRÜNÜN İNCELENMESİ * Libya Analysis of Ghadames Traditional Special Day Clothing Culture LİBYA GHADAMES GELENEKSEL ÖZEL GÜN KADIN GİYİM KÜLTÜRÜNÜN İNCELENMESİ * Libya Analysis of Ghadames Traditional Special Day Clothing Culture Abtisam Embaih ELFACI ** Fatma ÖZTÜRK *** Geliş Tarihi:15.11.2017

Detaylı

İÇİNDEKİLER. JURİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI..i TEŞEKKÜR. ii ÖZET...iii ABSTRACT...v İÇİNDEKİLER...vii. TABLOLAR LİSTESİ...viii BÖLÜM I...

İÇİNDEKİLER. JURİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI..i TEŞEKKÜR. ii ÖZET...iii ABSTRACT...v İÇİNDEKİLER...vii. TABLOLAR LİSTESİ...viii BÖLÜM I... İÇİNDEKİLER JURİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI..i TEŞEKKÜR. ii ÖZET...iii ABSTRACT...v İÇİNDEKİLER...vii TABLOLAR LİSTESİ.....viii BÖLÜM I...1 GİRİŞ...1 1.1.Problem Durumu...1 1.2.Problem Cümlesi...3 1.3.Alt

Detaylı

Moda Tarihi (GTM 053) Ders Detayları

Moda Tarihi (GTM 053) Ders Detayları Moda Tarihi (GTM 053) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Moda Tarihi GTM 053 Seçmeli 2 0 0 2 2 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü Dersin

Detaylı

BULDAN BEZİ ÜRETİLEBİLİR TASARIMLARI ve UYGULAMALARINDAN ÖRNEKLER

BULDAN BEZİ ÜRETİLEBİLİR TASARIMLARI ve UYGULAMALARINDAN ÖRNEKLER BULDAN BEZİ ÜRETİLEBİLİR TASARIMLARI ve UYGULAMALARINDAN ÖRNEKLER Öğr. Gör. Semra ÖZBEK- Araş. Gör. Songül ARAL Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi ÖZET Bu bildirinin konusunu; Buldan Bezi Üretilebilir

Detaylı

DENİZLİ İLİ SERİNHİSAR İLÇESİ ÜÇ ETEKLERİ

DENİZLİ İLİ SERİNHİSAR İLÇESİ ÜÇ ETEKLERİ DOI: 10.7816/ulakbilge-05-09-11 ulakbilge, 2017, Cilt 5, Sayı 9, Volume 5, Issue 9 DENİZLİ İLİ SERİNHİSAR İLÇESİ ÜÇ ETEKLERİ Gülfizar ÇAYLI 1, Filiz Nurhan ÖLMEZ 2 ÖZ Geleneksel kültürümüzün bir parçası

Detaylı

Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik

Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik Yrd.Doç.Dr. Gül GÜNEŞ Atılım Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü İşletme Fakültesi ggunes@atilim.edu.tr

Detaylı

PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK KIYAFET/CÜBBE VE TÖREN GİYSİLERİNE İLİŞKİN AKADEMİK KURUL (SENATO) ESASLARI

PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK KIYAFET/CÜBBE VE TÖREN GİYSİLERİNE İLİŞKİN AKADEMİK KURUL (SENATO) ESASLARI PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK KIYAFET/CÜBBE VE TÖREN GİYSİLERİNE İLİŞKİN AKADEMİK KURUL (SENATO) ESASLARI ( İş bu esaslar 05.11.2009 tarih ve 2009/05 sayılı Üniversite Akademik Kurulunda (Senatosunda)

Detaylı

BEYPAZARI İLÇESİ GELENEKSEL ÖZEL GÜN KIYAFETLERİ

BEYPAZARI İLÇESİ GELENEKSEL ÖZEL GÜN KIYAFETLERİ 581 BEYPAZARI İLÇESİ GELENEKSEL ÖZEL GÜN KIYAFETLERİ * GÖKCESU, Zeynep ** KAYNAK, Medine *** GÜNGÖR, Mahmut **** ATABEK, Gülen ***** ÖZPOLAT, Nihal TÜRKİYE/ТУРЦИЯ ÖZET Geçmişten günümüze aktarılan ve maddi

Detaylı

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 29, Ağustos 2016, s

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 29, Ağustos 2016, s Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 29, Ağustos 2016, s. 394-406 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Published Date 12.05.2016 17.08.2016 Öğr.Gör. Emel BULMUŞ

Detaylı

SİVAS TA GİYİM KUŞAM * Doğan KAYA

SİVAS TA GİYİM KUŞAM * Doğan KAYA SİVAS TA GİYİM KUŞAM * Doğan KAYA Coğrafi alan itibariyle Türkiye nin ikinci büyük ili olan Sivas, aynı zamanda 1285 köyüyle en fazla köye sahip il olma özelliğini taşımaktadır. Buna bağlı olarak folklorik

Detaylı

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi. Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: Kasım 2018 Türkiye. Araştırma Makalesi

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi. Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: Kasım 2018 Türkiye. Araştırma Makalesi AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: 1113-1131 Kasım 2018 Türkiye Araştırma Makalesi ANKARA ÇUBUK KÖYLERİNDE GELENEKSEL GELİN GİYSİLERİ ÖZ Doç. Dr. H. Nurgül BEGİÇ Bir topluma

Detaylı

Dervişler, v.b kimseler tarafında sırta giyilen kaba ve kalın kumaşlardan yapılmış kışlık

Dervişler, v.b kimseler tarafında sırta giyilen kaba ve kalın kumaşlardan yapılmış kışlık Köyümüzdeki Halk Oyunlarında Yerel Giysiler ABA: elbise. Dervişler, v.b kimseler tarafında sırta giyilen kaba ve kalın kumaşlardan yapılmış kışlık ABANİYE KEMER: Beyaz ve safran sarısı bez üzerine ipek

Detaylı

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. AMBLEM ve BEYAZ ÖNLÜK KALİTE STANDARDI

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. AMBLEM ve BEYAZ ÖNLÜK KALİTE STANDARDI BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AMBLEM ve BEYAZ ÖNLÜK KALİTE STANDARDI Aynı işi yapanların giydiği bir örnek giysi olan üniforma, mesleki bir simge olma özelliğini taşır. Üniformanın sembolik

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE GÖREV YAPAN EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI PERSONELİ SAYGI NÖBETİ İLE CENAZE TÖRENİ KIYAFETİ YÖNERGESİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE GÖREV YAPAN EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI PERSONELİ SAYGI NÖBETİ İLE CENAZE TÖRENİ KIYAFETİ YÖNERGESİ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE GÖREV YAPAN EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI PERSONELİ SAYGI NÖBETİ İLE CENAZE TÖRENİ KIYAFETİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu Yönergenin

Detaylı

ERZURUM YÖRESİ GELENEKSEL ERKEK GİYSİLERİNİN ÖZELLİKLERİ Fikri SALMAN* Zeynep ATMACA**

ERZURUM YÖRESİ GELENEKSEL ERKEK GİYSİLERİNİN ÖZELLİKLERİ Fikri SALMAN* Zeynep ATMACA** ERZURUM YÖRESİ GELENEKSEL ERKEK GİYSİLERİNİN ÖZELLİKLERİ Fikri SALMAN* Zeynep ATMACA** ÖZET Geleneksel giyimin, tarihimizle ilgili bilgiler vermesi açısından oldukça önemli bir yeri vardır. Bu değerlerimize

Detaylı

HÂKİM VE SAVCILARIN RESMİ KIYAFET YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak

HÂKİM VE SAVCILARIN RESMİ KIYAFET YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak Resmi Gazete Tarihi: 29.03.1998 Resmi Gazete Sayısı: 23301 HÂKİM VE SAVCILARIN RESMİ KIYAFET YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak Amaç Madde 1- Bu Yönetmelik, adli ve idari yargıda görevli

Detaylı

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi Cilt : 6 Sayı : 13 Sayfa: Mayıs 2018 Türkiye

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi Cilt : 6 Sayı : 13 Sayfa: Mayıs 2018 Türkiye AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi Cilt : 6 Sayı : 13 Sayfa: 632-644 Mayıs 2018 Türkiye ÇANKIRI'DA YAPILAN KIZ KINASI VE ŞENLİK RİTÜELLERİNDE GİYİLEN GELİN GİYSİLERİ ÖZ Doç. Dr. H.Nurgül BEGİÇ Öğr.

Detaylı

Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ

Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ Yazarlar Prof.Dr. Ahmet Onay Doç.Dr. Fahri Çaki Doç.Dr. İbrahim Mazman Yrd.Doç.Dr. Ali Babahan Yrd.Doç.Dr. Arif Olgun Közleme Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

KARADENİZ YÖRESİ SAFRANBOLU İLÇESİ KADIN GİYSİLERİNİN GİYİNME KÜLTÜRÜ AÇISINDAN İNCELENMESİ ÖZGENUR AKBAY

KARADENİZ YÖRESİ SAFRANBOLU İLÇESİ KADIN GİYSİLERİNİN GİYİNME KÜLTÜRÜ AÇISINDAN İNCELENMESİ ÖZGENUR AKBAY KARADENİZ YÖRESİ SAFRANBOLU İLÇESİ KADIN GİYSİLERİNİN GİYİNME KÜLTÜRÜ AÇISINDAN İNCELENMESİ ÖZGENUR AKBAY YÜKSEK LİSANS TEZİ GİYİM ENDÜSTRİ ve GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ BÖLÜMÜ ANA BİLİM DALI GAZİ ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

TÜRK GİYİMİNDE İBECİK KÖYÜ GELİN KIYAFETİ

TÜRK GİYİMİNDE İBECİK KÖYÜ GELİN KIYAFETİ 1460 I.BURDUR SEMPOZYUMU TÜRK GİYİMİNDE İBECİK KÖYÜ GELİN KIYAFETİ Necla YILMAZ * Türklerin, tarih boyunca el sanatlarında zengin bir kültüre sahip olduğu bilinmektedir. Ancak bu zenginlik, her geçen gün

Detaylı

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR 2017 Doç. Dr. Adnan BOYACI Neden Eğitimin Sosyal Temelleri Eklektik bir alan olarak Eğitim Yönetimi Büyük sosyal bilimler teorisi Eğitim yönetiminin beslendiği

Detaylı

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz. 2018-2019 Eğitim- Öğretim Yılı Özel Ümraniye Gökkuşağı İlkokulu Sorgulama Programı Kim Olduğumuz Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 853 KAHRAMANMARAŞ GELENEKSEL ERKEK KIYAFETLERİNİN ARAŞTIRILMASI VE GÜNÜMÜZ MODASINA AKTARILMASI

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 853 KAHRAMANMARAŞ GELENEKSEL ERKEK KIYAFETLERİNİN ARAŞTIRILMASI VE GÜNÜMÜZ MODASINA AKTARILMASI KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 853 KAHRAMANMARAŞ GELENEKSEL ERKEK KIYAFETLERİNİN ARAŞTIRILMASI VE GÜNÜMÜZ MODASINA AKTARILMASI Yrd.Doç.Şerife KÜÇÜKOSMANOĞLU* Öğr.Gör Emine ESİRGENLER" Arş.Gör.SeIda GÜZEL"* Giriş

Detaylı

Sarayönü Belediyesi 1. Ulusal Fotoğraf Yarışması Şartnamesi. 1. Yarışmanın adı : FOTOĞRAFLARLA SARAYÖNÜ 2016

Sarayönü Belediyesi 1. Ulusal Fotoğraf Yarışması Şartnamesi. 1. Yarışmanın adı : FOTOĞRAFLARLA SARAYÖNÜ 2016 Sarayönü Belediyesi 1. Ulusal Fotoğraf Yarışması Şartnamesi 1. Yarışmanın adı : FOTOĞRAFLARLA SARAYÖNÜ 2016 2. Yarışmanın Konusu : Sarayönü ilçemizin doğal, toplumsal ve kültürel dokusunun, fotoğraf sanatçılarının

Detaylı

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi Dil - Kültür İlişkisi Kültür Nedir? 2 Bir milletin fertlerini ortak bir çatı altında toplayan maddi ve manevi değerler bütünüdür. Örf, âdet, gelenek ve inançlar kültürün manevi kısmına; giyim kuşam, yemek,

Detaylı

Türk Giyiminde Konya İli Sille Yöresi ne Ait Geleneksel Kadın Kıyafetleri ve Süslemeleri

Türk Giyiminde Konya İli Sille Yöresi ne Ait Geleneksel Kadın Kıyafetleri ve Süslemeleri International Journal of Science Culture and Sport July 2014 : Special Issue 1 ISSN : 2148-1148 Doi : 10.14486/IJSCS99 Türk Giyiminde Konya İli Sille Yöresi ne Ait Geleneksel Kadın Kıyafetleri ve Süslemeleri

Detaylı

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu Prof. Dr. Bülent Yılmaz Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü E-posta : byilmaz@hacettepe.edu.tr

Detaylı

Acilen markete gitmeniz gerek. Gardırobunuzdan çarçabuk ne seçersiniz?

Acilen markete gitmeniz gerek. Gardırobunuzdan çarçabuk ne seçersiniz? Bayanlara Özel Test Giysi Seçiminiz Kişiliğiniz Hakkında Ne Söylüyor? 1-1Formun Üstü Bir iş toplantısındasınız ve tek bayan sizsiniz. a) Zekice yorumlarınızla öne çıkar, varlığınızı hissettirirsiniz. b)

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 827 KAHRAMANMARAŞ MÜZESİNDE BULUNAN KADIN CEPKENLERİNİN İNCELENMESİ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 827 KAHRAMANMARAŞ MÜZESİNDE BULUNAN KADIN CEPKENLERİNİN İNCELENMESİ KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 827 KAHRAMANMARAŞ MÜZESİNDE BULUNAN KADIN CEPKENLERİNİN İNCELENMESİ Saadet BEDÜK* Mücella ÖZKAN** L Giriş İnsanoğlunun ilk çağlar da giyinmekteki amacı tabiattın dış etkilerinden

Detaylı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI TOPKAPI SARAYI MÜZESİ NDEKİ İÇ GİYİM ÖRNEKLERİNİN İNCELENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA YÜKSEK LİSANS

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2 Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3 Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 Aile ve Toplumsal Gruplar ÜNİTE:5 1 Küreselleşme ve Ekonomi

Detaylı

Konya İli Müzelerinde ve Özel Koleksiyonlarda Bulunan Erkek Entari Örnekleri *

Konya İli Müzelerinde ve Özel Koleksiyonlarda Bulunan Erkek Entari Örnekleri * TÜRKİYAT ARAŞTRMALAR DERGİSİ 679 Konya İli Müzelerinde ve Özel Koleksiyonlarda Bulunan Erkek Entari Örnekleri * Male Dress-Gown Examples Taking Place in Konya City Museums and Special Collections Saadet

Detaylı

BODRUM DA GÜNBATIMINDA GÜLAY ERKAL DEFİLESİ

BODRUM DA GÜNBATIMINDA GÜLAY ERKAL DEFİLESİ BODRUM DA GÜNBATIMINDA GÜLAY ERKAL DEFİLESİ DEFİLE SONRASI SELFİ İLE O ANI YAŞATTILAR Tasarımcı Gülay Erkal ın Çocukluğumdaki Bodrum temalı defilesi Bodrum Trafo Kültür ve Sanat Merkezinde düzenlenen defile

Detaylı

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ Yrd.Doç.Dr. Simay KIRCA 2017-2018 Güz Yarıyılı DERS 5 KÜLTÜREL PEYZAJLAR Kültür; toplumların yaşam biçimleri, gelenek ve göreneklerinin, üretim olanaklarının bileşkesi olarak

Detaylı

Business Projesi için Talimatlar

Business Projesi için Talimatlar Business Projesi için Talimatlar www.mybernette.com Business Projesi için Talimatlar Etek İhtiyacınız olanlar 2 adet erkek gömleği 0,7 m gri takım elbise kumaşı (1,4 m genişliğinde) 1 m astar kumaşı 14

Detaylı

LOOK FIRST FASHION TWIST2012/FASHION

LOOK FIRST FASHION TWIST2012/FASHION FASHION TWIST KOLEKSİYONUNDA ŞIK BİR OYUN! Eşsiz Twist koleksiyonundan beğendiğiniz parçayı seçin, birbirinden şık parçaları birleştirin ve KENDİ ÖZGÜN TARZINIZI YARATIN! Rengarenk göz alıcı elbiseler,

Detaylı

TOPKAPI SARAYI MÜZESİ NDE BULUNAN 17. YÜZYIL PADİŞAH KAFTANLARININ İNCELENMESİ

TOPKAPI SARAYI MÜZESİ NDE BULUNAN 17. YÜZYIL PADİŞAH KAFTANLARININ İNCELENMESİ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ ANABİLİM DALI GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ TOPKAPI SARAYI MÜZESİ NDE BULUNAN 17.

Detaylı

ORMAN KAYNAKLARININ TURİZM AMAÇLI TAHSİSİNE İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ ODC: 906

ORMAN KAYNAKLARININ TURİZM AMAÇLI TAHSİSİNE İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ ODC: 906 ISBN: 978-605-4610-19-8 ORMAN KAYNAKLARININ TURİZM AMAÇLI TAHSİSİNE İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ ODC: 906 The Determinition of The Problems and Solution ways, Interested in Allocated Forest Resources

Detaylı

KÜTAHYA GEDİZ İLÇESİ İĞNE OYALARI 1

KÜTAHYA GEDİZ İLÇESİ İĞNE OYALARI 1 AKDENİZ SANAT DERGİSİ, 2013, Cilt 6, Sayı, 11 KÜTAHYA GEDİZ İLÇESİ İĞNE OYALARI 1 Fatma Seçil KARAYEL* Müzeyyen AYGÜN** Özet Süslenme ve süsleme arzusu insanoğlunun yaradılışı ile başlar. İnsanda var olan

Detaylı

No: 228 Mahreç işareti AYANCIK GÖYNEK YAKASI AYANCIK HALK EĞİTİM MERKEZİ VE AKŞAM SANAT OKULU MÜDÜRLÜĞÜ

No: 228 Mahreç işareti AYANCIK GÖYNEK YAKASI AYANCIK HALK EĞİTİM MERKEZİ VE AKŞAM SANAT OKULU MÜDÜRLÜĞÜ No: 228 Mahreç işareti AYANCIK GÖYNEK YAKASI Tescil Ettiren AYANCIK HALK EĞİTİM MERKEZİ VE AKŞAM SANAT OKULU MÜDÜRLÜĞÜ Bu coğrafi işaret, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında 26.11.2012 tarihinden

Detaylı

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

BALKAN ÜLKESİ BULGARİSTAN DAN GÖÇ EDEN TÜRK AİLELERİNE AİT GELENEKSEL İÇ GÖMLEKLERİN İNCELENMESİ

BALKAN ÜLKESİ BULGARİSTAN DAN GÖÇ EDEN TÜRK AİLELERİNE AİT GELENEKSEL İÇ GÖMLEKLERİN İNCELENMESİ Economics and Administration, Tourism and Tourism Management, History, Culture, Religion, Psychology, Sociology, Fine Arts, Engineering, Architecture, Language, Literature, Educational Sciences, Pedagogy

Detaylı

Gülfizar ÇAYLI 1, Doç. Dr. Filiz Nurhan ÖLMEZ 2

Gülfizar ÇAYLI 1, Doç. Dr. Filiz Nurhan ÖLMEZ 2 Denizli Atatürk Ve Etnografya Müzesi nde Bulunan Serinhisar İlçesi Yöresel Kadın Giysileri ATATÜRK AND ETHNOGRAPHY MUSEUM DENIZLI CLOTHES WOMEN IN LOCAL DISTRICT SERİNHİSAR Gülfizar ÇAYLI 1, Doç. Dr. Filiz

Detaylı

SİNOP GERZE GELENEKSEL GÖYNEK ÖRNEKLERİNİN GİYİM SANAT DALI AÇISINDAN İNCELENMESİ

SİNOP GERZE GELENEKSEL GÖYNEK ÖRNEKLERİNİN GİYİM SANAT DALI AÇISINDAN İNCELENMESİ DOI: 10.7816/kalemisi-05-09-01 kalemisi, 2017, Cilt 5, Sayı 9, Volume 5, Issue 9 SİNOP GERZE GELENEKSEL GÖYNEK ÖRNEKLERİNİN GİYİM SANAT DALI AÇISINDAN İNCELENMESİ Emel BULMUŞ 1, Yüksel DOĞDU 2 ÖZ Giyim

Detaylı

AZERBAYCAN IN 19. YÜZYIL YÖRESEL KIYAFETLERİ

AZERBAYCAN IN 19. YÜZYIL YÖRESEL KIYAFETLERİ 847 AZERBAYCAN IN 19. YÜZYIL YÖRESEL KIYAFETLERİ MAMMADOVA, Arzu AZERBAYCAN/AZERBAIJAN/АЗЕРБАЙДЖАН ÖZET 19. yüzyıl Azerbaycan millî kadın kıyafetleri iç ve dış giyimlerinden oluşmakta, her ikisi de omuza

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI GÜZ DÖNEMİ DERSLERİ Kodu Dersin Adı Statüsü T P K AKTS TAE 600 Özel Konular Z 4 0 0 30 TAE 601 Türkiyat Araştırmalarına Giriş I Z

Detaylı

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜRMENE DENİZ BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİ KIYAFET YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜRMENE DENİZ BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİ KIYAFET YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜRMENE DENİZ BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİ KIYAFET YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ Madde 1 a) Bu yönergenin amacı, Karadeniz Teknik

Detaylı

MUĞLA İLİ MİLAS İLÇESİ ÇOMAKDAĞ KÖYÜ GELENEKSEL KADIN KIYAFETİ

MUĞLA İLİ MİLAS İLÇESİ ÇOMAKDAĞ KÖYÜ GELENEKSEL KADIN KIYAFETİ MUĞLA İLİ MİLAS İLÇESİ ÇOMAKDAĞ KÖYÜ GELENEKSEL KADIN KIYAFETİ Traditional Women Costume in Çomakdağ Village of Milas District of Muğla Province Doç. Dr. Melda ÖZDEMİR* 1.Giriş Giyim kuşam, insanoğlunun

Detaylı

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI Editörler Doç.Dr. Gülay Ercins & Yrd.Doç.Dr. Melih Çoban TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI Yazarlar Doç.Dr. Ahmet Talimciler Doç.Dr. Gülay Ercins Doç.Dr. Nihat Yılmaz Doç.Dr. Oğuzhan Başıbüyük Yrd.Doç.Dr. Aylin

Detaylı

1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ

1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ 15 1.1. Sosyolojinin Tanımı 16 1.2. Sosyolojinin Alanı, Konusu, Amacı ve Sınırları 17 1.3. Sosyolojinin Alt Disiplinleri 18 1.4.

Detaylı

BOLU İLİNDE GELENEKSEL KADIN BAŞLIKLARI. Doç. Dr. Melda Özdemir

BOLU İLİNDE GELENEKSEL KADIN BAŞLIKLARI. Doç. Dr. Melda Özdemir BOLU İLİNDE GELENEKSEL KADIN BAŞLIKLARI Doç. Dr. Melda Özdemir Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Eğitimi Bölümü Dekoratif Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı meldaozdemir@gmail.com ÖZET

Detaylı

Soru Sınıf ve Nu: Müfredat 18. 9.sınıf YGS Harita Bilgisi-Arazi Rehberimiz: İzohipsler

Soru Sınıf ve Nu: Müfredat 18. 9.sınıf YGS Harita Bilgisi-Arazi Rehberimiz: İzohipsler 2010 YGS SOS.BİL. TESTİNDEKİ / COĞRAFYA SORULARININ MÜFREDAT AÇISINDAN ANALİZİ Soru Sınıf ve Nu: Müfredat 18. Harita Bilgisi-Arazi Rehberimiz: İzohipsler 19. Hayali Rehberler: Paraleller ve Meridyenler

Detaylı

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 174-190 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 04.06.2018 21.07.2018 Dr. Öğretim Üyesi.

Detaylı

SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI

SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI YAPI TOPLUM KURUMLAR TOPLUMSAL GRUPLAR BİREYLER İLİŞKİLER TOPLUMSAL YAPI VE UNSURLARI T E M E L KÖY K A METROPOL TOPLUMSAL YAPI KENTLEŞME V R A KENT M L A MİLLET

Detaylı

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ Doç. Dr. O. Can ÜNVER 15 Nisan 2017 BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ KAMU DİPLOMASİSİ SERTİFİKA PROGRAMI İletişim Nedir? İletişim, bireyler, insan grupları,

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin

Detaylı

128770-CP-1-2006-1-PT-COMENIUS-C21

128770-CP-1-2006-1-PT-COMENIUS-C21 Socrates-Comenius, Eylem 2.1. Projesi Bir Eğitim Projesi olarak Tarihi Olayları Yeniden Canlandırma Eğitimden Eyleme Referans: 128770-CP-1-2006-1-PT-COMENIUS-C21 ÖĞRETMEN EĞİTİMİ PROGRAMI PLAN DURUM Pek

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi III TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Taşkın Osman YILDIZ tarafından hazırlanan Lise Öğrencilerinin

Detaylı

İSMEK İN USTALARI SANATIMIZ YAŞAMIMIZ İSMEK MİNYATÜR SANATÇILARI SERGİSİ

İSMEK İN USTALARI SANATIMIZ YAŞAMIMIZ İSMEK MİNYATÜR SANATÇILARI SERGİSİ İSMEK İN USTALARI İSMEK MİNYATÜR SANATÇILARI SERGİSİ İSMEK MİNYATÜR SANATÇILARI SERGİSİ 24-30 Mayıs 2014 / Dolmabahçe Sanat Galerisi Başkan dan Değerli Sanatseverler, İnsan olarak iyiye, güzele, maddi

Detaylı

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı. Ders T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı Tablo 1. ve Kredi Sayıları I. Yarıyıl Ders EPO535 Eğitimde Araştırma Yöntemleri

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİYLE AMATÖR OLARAK İLGİLENEN BİREYLERİN ORTAÖĞRETİM DERS SÜREÇLERİNDE YER ALAN GELENEKSEL ÖĞRETİ VE UYGULAMALARI DEĞERLENDİRME DURUMLARI Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ Sanat eğitiminin

Detaylı

TOKAT YÖRESİ GELENEKSEL KADIN GİYİMİ. Yrd. Doç. Kürşad GÜLBEYAZ. Okt. Mustafa KAYA

TOKAT YÖRESİ GELENEKSEL KADIN GİYİMİ. Yrd. Doç. Kürşad GÜLBEYAZ. Okt. Mustafa KAYA TOKAT YÖRESİ GELENEKSEL KADIN GİYİMİ Yrd. Doç. Kürşad GÜLBEYAZ Okt. Mustafa KAYA Öz Orta Karadeniz bölgesinin önemli yerleşim merkezlerinden biri olan Tokat, tarihi ve kültürel değerleri açısından çok

Detaylı

Bu Sezon 80'lerin İşgali Altında!

Bu Sezon 80'lerin İşgali Altında! On5yirmi5.com Bu Sezon 80'lerin İşgali Altında! Bu kış neler giyeceğiz, merak edip durduk. Bir de baktık ki, o nefret edilen 80ler gelip bu kışta durmuş. Tabi modacılar sevmediğimiz o şeyleri baştan öyle

Detaylı