SÖZEL SUNUM 25 Nisan 2002, Perflembe

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SÖZEL SUNUM 25 Nisan 2002, Perflembe"

Transkript

1 5 Nisan 00, Perflembe SS-00 STANBUL TIP FAKÜLTES NDE UYGULANAN TÜBERKÜLOZ E T M YETERL M? Z. K l çaslan, E. K yan, F. Erkan, M. Gürgan, N. Aydemir, O. Arseven stanbul Üniversitesi, stanbul T p Fakültesi, Gö üs Hastal klar AD, stanbul T p fakülteleri dünya ölçüsünde ciddi bir halk sa l sorunu olan tüberküloz konusunda yeterli bir mezuniyet öncesi e itim vermekle sorumludurlar. Bu çal flmada t p fakültesi dördüncü s n f ö rencilerine s navlarda sorulan tüberkülozla ilgili sorular n Dünya Sa l k Örgütü nün (DSÖ) tüberküloz e itimi konusunda belirledi i ö renim hedefleri ile uyumlu olup olmad araflt r ld. Ayn zamanda alt nc s n f ö rencilerinin Ziehl-Neelsen la boyanm fl yaymalar de erlendirme ve akci er grafilerini tüberküloz aç s ndan okuma yetenekleri araflt r ld. Toplam 88 dördüncü s n f ö rencisinin s nav ka tlar incelendi ve ö rencilere sorulan tüberküloz sorular DSÖ nün tüberküloz e itimi için belirledi i ö renim hedefiyle karfl laflt r ld. Alt nc s n f ö rencilerinden 4 kifliye Ziehl-Neelsen la boyanm fl ve bir eksper taraf ndan (+) veya (-) olarak de erlendirilmifl 5 er adet yayma verilerek ARB aç s ndan de erlendirmeleri istendi. Ayr ca ö renciye iki eksper taraf ndan normal, tipik tüberküloz lezyonu veya tüberküloz d fl lezyon olarak yorumlanan 0 ar adet akci er grafisi okutularak tüberküloz aç s ndan radyoloji bilgileri s nand. Tüberkülozla ilgili toplam 7 çeflit sorunun 9 inin (%77.7) tüberkülozun klinik-radyolojik bulgular yla, tedaviyle ve ilaç yan etkileriyle ilgili oldu- u saptand. DSÖ ö renim hedeflerinde belirtilen 5 konuyla ilgili hiç soru sorulmad görüldü. ARB pozitif 69 yaymadan 49 unun (%40.4) yanl fl negatif olarak, ARB negatif 85 yaymadan 48 inin (%5.9) ise yanl fl pozitif olarak de erlendirildi i saptand (kappa: 0.49, orta derecede uyum). Tipik tüberküloz lezyonu olan 5 akci er grafisinden 4 ü (%65.), 64 normal grafiden 77 si (%.) ve 4 tüberküloz d fl grafiden 87 si (%5.4) tüberküloz olarak de erlendirilmiflti (kappa: 0.45, orta derecede uyum). Sonuç olarak çal flmada tüberküloz s nav sorular ile DSÖ ö renim hedefleri aras nda zay f bir uyum oldu u saptand. Ö rencilerin tüberküloz radyolojisini yorumlamaya ve yayma okumaya yönelik bilgi ve becerilerinin ise orta derecede uyum gösterdi i saptand. SS-00 YAYMA (+) AKC ER TÜBERKÜLOZLU OLGULARIN 5 YAfi ÜZER TEMASLILARINDA TAK P SONUÇLARI G. Küçük, fi. Kümbetli, N. Sar murat, F. Öztürk, D. Yap c 4, S. Al 5, T. Erboran 6, N. Il ksu 7, Z. K l çaslan 8 fiehremini Verem Savafl Dispanseri, stanbul Eyüp Verem Savafl Dispanseri, stanbul Ümraniye Verem Savafl Dispanseri, stanbul 4 Befliktafl Verem Savafl Dispanseri, stanbul 5 Ba c lar Verem Savafl Dispanseri, stanbul 6 Kad köy Verem Savafl Dispanseri, stanbul 7 Üsküdar Verem Savafl Dispanseri, stanbul 8 stanbul T p Fakültesi, Gö üs Hastal klar AD, stanbul Bu çal flmada stanbul da bulunan alt dispanserde y llar aras nda tüberküloz tedavisi bafllanan 570 ARB (+) vakan n 5 yafl üzeri temasl takipleri retrospektif olarak de erlendirildi. Toplam temasl say s 688, 5 yafl üzeri temasl say s 44 (%66.5), en az bir kez kontrole gelen 5 yafl üzeri temasl say s 0 (%80.5) idi. Bunlar n 9 u (%56.6) kad n, 785 i (%4.4) erkekti. Temasl lar n 666 s (%55.) 5-4 yafl grubunda, 848 i (%44.9) 5 yafl üzerindeydi. Temasl lar ortalama. (-4) y l izlenmiflti. Kontrol edilen temasl lar içinde yeni vaka tespit edildi. lk y l içinde hastalanma oran %4.5 (7/44) bulundu. 44 temasl - n n toplam temasl -y l say s 89, insidans yo unlu u %.5 (/89) idi. 5-4 yafl grubunda insidans yo unlu u %.6 (74/4894), 5 yafl üzerinde ise %. (48/407) (p<0.00) bulundu. nsidans yo unlu u kad nlarda %.8 (9/505), erkeklerde %.4 (0/858) (p<0.00) idi. Temasl lar içinde bulunan vakan n 6 ü (%8) 0-0 günde, 4 i (%8.5) 0-0 günde, i (%4.5) 0-80 günde, 87 si (%9.) 80 günden sonraki kontrollerde saptanm flt. vakan n 9 si (%4.4) önceki muayenelerinde hastal k tespit edilmeyen vakalard. Tüberküloz kontrol program m zda profilaksi önerilmeyen 5 yafl üzeri ARB (+) hasta temasl grubunda özellikle 5-4 yafl grubu için profilaktik tedavinin tart fl lmas gerekti ini düfl ü n ü y o r u z. SS-00 DO RUDAN GÖZET ML TEDAV LE TEDAV ED LEN 04 TÜBERKÜLOZ OLGUSUNUN SONUÇLARI S. Arpaz, D. Budin, S. Keskin, N. Sezgin, G. K ter, H. Çal fl r Nazilli Verem Savafl Dispanseri, Ayd n Pamukkale Üniversitesi T p Fakültesi Gö üs Hastal klar AD, Denizli Atatürk Gö üs Hastal klar ve Cerrahi E itim ve Araflt rma Hastanesi, Ankara DSÖ nün 99 y l nda tüberküloz için küresel bir acil durum ilan etmesinin ard ndan DOTS, tüberküloz kontrolünün en etkin program olarak kabul edilerek tüm dünya ülkelerine önerildi. Nazilli Verem Savafl Dispanseri, Türkiye de DOTS uygulanan ilk kurumdur. Uygulama Nisan 000 tarihinde bafllam flt r. Bütün tedaviler koflullar n her bir hasta için de erlendirilmesi ile seçilen farkl yöntemlerle gözetimli olarak uygulanmaktad r. Bu çal flma ile iki y ll k deneyimimiz sonunda, tedavisini tamamlam fl olan 04 hastan n sonuçlar n de erlendirmeyi amaçlad k. 8.6 (-78) olan olgular en yo un olarak 5-44 yafl (yafl ortalamas 4.5) grubunda yer al yordu (%4). Olgular n 9 ü yeni i nüks olup 79 u pulmoner, 5 i de ekstrapulmoner yerleflimli idi. Olgular n 5 ü yayma (+) idi (%5). Olgular n ine dispanserde, 9 una sa l k oca nda, üne di er kurumlarda, 5 ine de evde gözetimli tedavi uyguland. Yayma (+) olgularda kür oran, %96 idi. Di- er hastadan biri tedavi s ras nda eks oldu ve di er hasta çok ilaca dirençli tüberküloz tan s ile gözetimli minör ilaç tedavisine al nd. Geri kalan 5 hastan n 49 u (%49) tedaviyi tamamlad. Di er hastadan biri tedavi s ras nda eks oldu ve di er hastan n gitti i dispanserde tedavisini tamamlad ö renildi. Do rudan gözetim alt nda tüberküloz tedavisi ile yüksek kür oranlar na eriflilmektedir. ki y ll k deneyimimiz sonuçlar, DOTS un tam tedavi süresince etkin biçimde uygulanabilecek bir yöntem oldu unu göstermektedir. Bu uygulaman n ülke çap nda yayg nlaflt r lmas gerekti i kan s n d a y z. TORAKS DERG S C LT, EK, N SAN 00

2 TORAKS DERNE 5. YILLIK KONGRES B LD R ÖZETLER SS-004 DEN ZL VEREM SAVAfi D SPANSER NDE D REKT GÖZET M TEDAV S UYGULAMASI A. Talu, B. Abdülo lu, B. Bilgiç, Ö. Yaflar, G. Öksüz Denizli Verem Savafl Dispanseri, Denizli Tüberküloz hala ülkemizde ve dünyada büyük bir sa l k problemidir.tüm dünyada tüberkülozla savaflta en etkili yöntem oldu u düflünülen Direkt Gözetim Tedavisi (DGT) uygulamas giderek yayg nlaflmaktad r. Hastalar m z daha iyi takip etmek, tüberkülozla savafl daha iyi yürütmek için dispanserimiz bünyesinde 0/0/00 tarihinden itibaren DGT uygulamas na geçilmifltir. Uygulamaya bafllamadan önce sa l k ocaklar yla iflbirli i yap lm fl ve sa l k ocaklar nda uygulamay yapacak kifliler e itilmifltir. 0/0/00 ile 0/0/00 tarihleri aras nda yeni vaka, nüks olmak üzere 5 hasta kayda al nm fl olup, 4 hastam za DGT uygulanm flt r. hastam za nakliyeci oldu u için bu uygulama yap lamam flt r. 4 hastaya dispanserimizde, 50 hastaya sa l k ocaklar nda hemflire ya da doktor taraf ndan, köylerde yaflayan 4 hastam zdan üne muhtar, ine bekçi taraf ndan, cezaevinde bulunan hastam za cezaevi sa l k memuru taraf ndan ilaçlar günlük olarak içirilmifltir. Dispanserimize ve sa l k oca na gelemeyen 6 hastam za her gün evine gidilerek ilaçlar hemflirelerimiz taraf ndan içirilmifltir. 9 hastam za ise ilaçlar dispanserimizce e itilen efl veya çocuklar taraf ndan içirilmifltir. DGT uygulamas na al nan 4 hastan n 70 i erkek, 44 ü kad n olup, yafl ortalamas 4.±6.89 dur. Hastalar m z n 68 i pulmoner, 46 s ekstrapulmoner tüberkülozdur. Hastalar m z n 45 tanesi yayma (+) akci er tüberkülozudur. Bunlar n 6 s nda kür sa lanm fl olup, 9 unda ise tedavi halen devam etmektedir. yi bir ekip çal flmas, ön haz rl k ve organizasyon yap ld nda DGT uygulamas n n; hastalar ve tüm sa l k çal flanlar taraf ndan kabulünün çok kolay oldu u, ayr ca bu uygulaman n ek maliyet gerektirmedi i görülmüfltür. DGT yöntemi bütün verem savafl dispanserlerinde uygulanabilirse tüberkülozla ve özellikle dirençli tüberkülozla olan savafl kazanabilece imizi düflünmekteyiz. SS-006 THREE YEARS OF DOTS RESULTS - A TOO SHORT TIME FOR TB EPIDEMIOLOGICAL IMPROVEMENT A. Sorete-Arbore, T. Mihaescu Clinic of Pulmonary Diseases, Romania Iasi County was the first pilot project from Romania, which implemented DOTS strategy in the TB management. Aim: to evaluate the TB treatment results after years of DOTS and to analyze their impact on usual epidemiological indicators. M e t h o d :cohort analysis of treatment results in and the evaluation of the trend for some epidemiological indicators. R e s u l t s : the rate of successful treated pulmonary new cases was of 85.5% 998, 87.7% 999, 87.8% 000; the defaulters rate was:.% 998,.5% 999, 4.7% 000 and the death rate was 4.6% 998,.9% 999 and.8% 000. The case notification rate was / in 998, 40/0000 in 999 and / in 000; the TB notification rate in childhood was of 5. 0 / i n 998, / in 999 and /0000 in 000. The rate of meningitis/miliary tuberculosis at the age groups was.6 0 / in 998,. 0 / in 999 and. 6 0 / in 000. C o n c l u s i o n s :Iasi County has an effective TB management; the usual epidemiological indicators were not improving in this period of time; it is necessary to maintain a high level of DOT for longer time periods in order to evaluate the impact of this strategy on TB epidemic. SS-007 PROGNOSTIC VALUE TNF- PULMONARY SARCOIDOSIS AND IL-6 LEVELS IN H. Baradzina, I. Kotovich, A. Taganovich, G. Tamashakina Scientific Research Institute of Pulmonology and Phthisiology Belarussian State Medical University, Minsk, Belarus SS-005 DOTS IMPLEMENTATION IN BOSNIA-HERZEGOVINA BETWEEN Z. Dizdarevic, H. Zutic, B. Mehic Clinic for Pulmonary Diseases and TB, Clinical Centre University of Sarajevo, Bosnia-Herzegovina I n t r o d u c t i o n :During the Bosnian defensive war (994) DOTS strategy was introduced and National TB programme (NTP) started in Bosnia- Herzegovina (BH). BH is currently being considered as a country implementing DOTS strategy in over 90% of the total population. A i m : To present that implementation of DOTS strategy and NTP have reduced TB incidence in post-war period in BH. Methods and Results: DOTS strategy and NTP were ascertained using the treatment efficacy indicators: cure rate, completed treatment rate, failure treatment rate, death rate, treatment interruption rate, rate of transferred out. In time period between the cure rate for initial phase of treatment was ranged from 95.4% to 97.8% for categories of patients designated as I and III. The category II has showed the cure rate from 9.% to 96.5%. C o n c l u s i o n :NTP programme and DOTS strategy have increased the notification rate and slightly decreased the incidence rate of all TB cases. One of the main questions of the sarcoidosis problem is prognosis and prediction of disease progression. The aim of our study was to estimate prognostic value of secretory activity of alveolar macrophages (AM) and blood monocytes in pulmonary sarcoidosis. We investigated 65 patients with newly diagnosed histological confirmed sarcoidosis not required steroid therapy (4 women and 4 men; mean age 5.6; stage I - 6 patients, stage II 9). All patients were monitored for 4 months. TNF-α and IL-6 concentrations in supernatants of cell cultures were measured by ELISA. Spontaneous secretion level of TNF-α (7.5±. ng/ml/0 6 cells, p<0.00) and IL-6 (44.85±8., p<0.00) of AM was increased as compared with control and what s more in Löfgren s syndrome secretory activity was higher (p<0.05) than in patients with less acute forms of disease. A correlation between concentration TNFα and IL-6 (r=+0.86, p<0.0) has been detected. Comparability of modification in secretory activity of AM and blood monocytes in sarcoidosis have been proved. After the treatment with nonsteroid antiinflammatory drugs during month a high level of cytokine secretion was not only maintained but even increased (TNF-α -.05±.96 and IL ±0.7 ng/ml/0 6 c e l l s, p<0.0). Of the 65 monitoring patients 7 remained stable, improved clinically, show relapses and deteriorated. Importantly, improvement of clinical and radiological pictures was typical for persons with high level of AM and blood monocytes secretory activity (TNF-α - 9.4±4.0 and IL ±4. ng/ml/0 6 cells). Relapses and deterioration of sarcoidosis were observed in patients with decreasing of secretory activity (TNF-α - 4.6±.6 and IL-6.48±9.77 ng/ml/0 6 cells, p<0.0 in compare with favorable clinical course). C o n c l u s i o n : High level of cell secretory activity may be used as favorable prognostic factor and reduction of cytokine producing function of AM and monocytes can be estimated as unfavorable prognostic factor in s a r c o i d o s i s. TORAKS DERG S C LT, EK, N SAN 00

3 TORAKS DERNE 5. YILLIK KONGRES B LD R ÖZETLER SÖZEL SUNUM SS-008 PULMONARY CIRCULATION IN HIGHLANDERS A. Sarybaev, A. Sydykov, A. Maripov, B. Kojonazarov, M. Djumabaev, J. Isakova, M. Mirrakhimov National Centre of Cardiology and Internal Medicine, Kyrgyzstan B a c k g r o u n d : Permanent residence at high altitude (HA) may develop excessive polycythaemia and pulmonary hypertension (PH). But it is well know that there is marked individual variability of the severity of PH at HA. A i m : to investigate the particularities of pulmonary circulation in highlanders (HL) with different response to hypoxia. M e t h o d s : Pulmonary hemodynamics was evaluated by Doppler echocardiography in 6 HL (mean age 45.6±.0 years) with PH (MPAP>5 mmhg) residing at altitudes of m above sea level. According to echocardiographic evidence of right ventricular hypertrophy (RVH) (right ventricular dimension >.5cm and anterior wall thickness >0.5cm) individuals were separated into two groups: a group with high altitude PH (HAPH) and high altitude cor pulmonale (HACP, n=6) and a group without RVH (HL with only HAPH, n=0). 8 age matched apparently healthy HL without high altitude PH (HAPH) served as control. All investigations were performed at altitude of.000 m. Results are presented in the table. There were no differences in cardiac output, left ventricular systolic function, systemic blood pressure, spirometry, hemoglobin content between the groups studied. There was no correlation between hemoglobin content and MPAP. Oxygen saturation in the HACP group was significantly lower that in the other two groups. Thus marked individual variability is characteristic of the severity of PH and RVH at high altitude. This may reflects variability in the intensity of the hypoxic stimulus due to differences in ventilation and lung diffusing capacity as well as differences in the vasoconstrictive response of pulmonary vessels due to inherited differences in pulmonary vascular reactivity to hypoxia. T a b l e. V a r i a b l e s C o n t r o l H A P H H A C P MPAP, mmhg 9. 0 ± ± 0. ***. 4 ± 0. 8 *** CI, L/min/m. 8 ± ± ± S a O, % 94. ± ± ± 0. 7 *** RVD, cm. 84 ± ± ± *** RVAWT, cm 0. 4 ± ± 0. 0 * ± 0. 0 *** FVC, L 4. ± ± ± 0. F E V, L. 7 ± ± 0.. ± 0. F E V /FVC, % ± ±. 87. ±. 8 Hb, g/l 7. 8 ± ± ± 6. 9 *p<0.05, **p<0.0, ***p<0.00 accordingly for comparison with control group; MPAP - mean pulmonary arterial pressure; CI - cardiac index; SaO - oxygen saturation; RVD - right ventricular dimension; RVAWT - right ventricular anterior wall thickness; FVC - forced vital capacity; FEV - forced expiratory volume in second; Hb - hemoglo bin content. SS-009 VENÖZ TROMBOEMBOL ZMDE HERED TER R SK FAKTÖRLER NDEN FAKTÖR V LEYDEN VE PROTROMB N 00A G. Okumufl, E. K yan, O. Arseven, M. Erelel, Ç. Çuhadaro lu, L. Tabak, N. Abac, N. Ünaltuna, H. flsever, T. Erginel 4 stanbul Üniversitesi stanbul T p Fakültesi Gö üs Hastal klar AD, stanbul stanbul Üniversitesi Deneysel T p Araflt rmalar Merkezi Genetik Bilim Dal, s t a n b u l stanbul Üniversitesi stanbul T p Fakültesi Halk Sa l AD, stanbul 4 Kartal E itim ve Araflt rma Hastanesi. Cerrahi Klini i, stanbul VTE si kan tlanm fl 00 kiflilik hasta grubu ile bu yönden risk tafl mayan (ileri yafl hariç) 75 sa l kl grup çal flmaya al nd. Protrombin 00A polimorfizmi ile faktör V leyden mutasyonu periferik kanda standart tekniklerle belirlendi. statistiksel analiz için χ Fischer kesin testi kullan ld. Bulgular: Y ü z olgunun %7 sinde (n=7), 56 kontrolün ise %. ünde (n=6) protrombin 00A mutasyonu saptand (p=0.05). Faktör V leyden mutasyonu ise VTE li olgular n %4 ünde (n=4), kontrolün ise %9.8 inde (n=) saptand (p=0.006). VTE li olgular sadece pulmoner embolisi olan grup (n=49) ve pulmoner emboli + derin venöz trombozu olan grup (n=45) olarak ayr ld - nda gruplar aras nda faktör V leyden mutasyonu (%4.4 ve %7.8) ve protrombin 00A mutasyon (%8. ve %4.4) tafl y c l aç s ndan anlaml bir farkl l k görülmedi. Alt olgu faktör V leyden mutasyonunu homozigot olarak tafl yordu ve bu olgular n 4 ünde tekrarlayan tromboemboli öyküsü vard. Dört olgu hem faktör V leyden hem de protrombin 00A mutasyonunu birlikte heterozigot olarak tafl yordu ki bu olgular n da sinde tekrarlayan tromboemboli öyküsü mevcuttu. Sonuç: Protrombin 00A ve faktör V leyden mutasyonu, venöz tromboembolizme neden olan önemli herediter risk f a k t ö r l e r i d i r. SS-00 LONG TERM PROGNOSIS OF PULMONARY S A R C O I D O S I S M. Masjedi, S. Mirzadeh National Research Institute of Tuberculosis and Lung, Tehran, Iran O b j e c t i v e s :Sarcoidosis is a mysterious disease with divers manifestation in severity and course. It is known that corticosteroides are the most effective therapeutic agents for sarcoidosis. Undesirable side effects are minimal if excessive dose are avoided. Dose-adjustment or tapering of corticosteroides are based on clinical and paraclinical features, thus present study was performed over the patients referring to a private clinic in Tehran between 989 and 00 to examine the value of serial chest roentgenography, pulmonary function studies, and the serum angiotensin converting enzyme level in monitoring the course of disease. Materials and Methods: 40 adult patients with histological diagnosis of intrathoracic sarcoidosis were included in this historical-cohort study. Alteration in X-ray pattern, pulmonary function tests, and serum ACE level as well as clinical course of disease were assessed every -month. R e s u l t s : A total of 40 patients (04 females and 6 males) were evaluated. The mean age of the individuals was 44.6±4. years and ranged from to 70 years. The most common symptoms were cough (47.%) and dyspnea (46.4%). Erythema nodosum was seen in 5 (0.7%) patients. Extra pulmonary manifestations at diagnosis included ocular lesions (5%), arthritis (5%), hepatosplenomegaly (%), and parotid enlargement (%). Significant relation between PFT findings and clinical course of disease was seen (p<0.008). No statistical correlation was found between ACE level and course of sarcoidosis (p=0.4). C o n c l u s i o n s : PFT has a prognostic value for follow-up in sarcoidosis. Chest radiography may provide important information about prognosis when the disease is exacerbated. In addition to the influence of ethnical difference on normal range of ACE level, this test was performed in a small number of patients that may explain the non-significant relation between this test and course of disease. K e y w o r d s : Sarcoidosis, Follow-up, PFT, ACE, Chest X-ray. A b b r e v i a t i o n s : pulmonary function test (PFT), angiotensin converting enzyme (ACE). A m a ç : Venöz tromboembolisi (VTE) olan olgularda faktör V leyden ve protrombin 00A mutasyonlar n n varl n araflt rmak. Gereç ve Yöntem: TORAKS DERG S C LT, EK, N SAN 00

4 TORAKS DERNE 5. YILLIK KONGRES B LD R ÖZETLER SS-0 INFLUENCE OF AMBROXOL FOR THE IMMUNE STATUS, LIPID PEROXIDATION PROCESSES AND OXYGEN- ACTIVATING FUNCTION OF ALVEOLAR MACROPHAGES IN S A R C O I D O S I S H. Baradzina, I. Katovich, A. Taganovich, G. Semenkova Scientific Research Institute of Pulmonology and Phthisiology Belarussian State Medical University, Belarus Mucolytic ambroxol is postulated to provide antioxidant properties. A i m : t o evaluate the influence of ambroxol for the lipid peroxidation processes (LPP), immune status and alveolar macrophages (AM) ability to produce the reactive oxygen species (ROS) in sarcoidosis. We examined not requiring steroid therapy sarcoidosis patients (stage I 7 patients, stage II 5) and 8 normal subjects. All sarcoidosis patients were divided into groups according to the treatment regime. Gr. A (n=4) received only nonsteroid antiinflammatory drugs and Gr. B (n=8) was treated additionally by ambroxol orally in the doze of 90 mg daily during 0 days. The percentage of T cell subpopulations was analyzed in bronchoalveolar lavage by immunofluorescence. The contents in blood dien conjugates and dienketones (DK) was determined by ultraviolet photometry, the levels of Shiff bases, retinol and α-tocopherol was measured by spectrofluorimetry. The oxygen radicals were measured by luminol-dependent chemiluminescence (LDCL). It was discovered the significant intensification of the LPP and depressing of the antioxidant activity in sarcoidosis. After the ambroxol treatment it was achieved expressed decreasing of the LPP products contents (DK: 0.09±0.0 and 0.±0.0 units; p<0.00 resp.) and increasing the antioxidants levels more than in times (α- t o c o p h e r o l :.7±0.4 and 5.9±0.9 mm/l resp., p<0.00). In the Gr. A only the antioxidants levels slightly raised (p<0.05). After treatment the patients of the Gr. B had higher (p<0.05) percentage of T cells, expressing IL- R+, CD+, CD4+, CD6+ and CD4+/CD8+, than in Gr. A. AM in sarcoidosis showed decreased (p<0.00) capacity for ROS generation. The rate of ROS-production after the ambroxol treatment increased in.5 times; p<0.00. In the Gr. A the change of ROS-production rate was not statistically significant. Ambroxol has ability to restore of cell oxygen-activating function thanks to both antioxidant and immunomodulatory effects. Normalization of metabolic processes under ambroxol was accompanied by quicker clinical-radiological improvement. Thus, ambroxol contributes to the normalization of immune and biochemical processes in sarcoidosis and may be used for remission promotion. SS-0 SEVERE OVARIAN HYPERSTIMULATION SYNDROME AS A CAUSE OF PLEURAL EFFUSIONS Z. Arsovski, D. Dokic, S. Popovska Clinic of Pulmonology and Allergy, Macedonia Clinic of Gynecology, Macedonia We have considered the pleural effusions developed as a consequence of severe ovarian hyperstimulation syndrome (OHSS). During 5 years period we have followed 0 patients who were stimulated with human menopausal gonadotrophin-hmg. In only 4 women (.9%) treated for infertility, aged 7- years, severe OHSS occured. Main symptoms were dyspnoea, cough, weight gain, abdominal discomfort. All of them were pregnant, one had twins. The symptoms occured after 0-6 days from administration of HMG. Three of them were with clinically apparent ascites and with bilateral pleural effusion (Gr. IV) and one was in life threatening situation (ascites, pleural effusions, changes in blood volume, protein disbalance, haemoconcentration-gr. V). Altough supportive treatment was initially used (resting in bed, discontinuation of hormonal treatment, correction of the blood volume, correction of protein and electrolytes disbalance) thoracocentesis was performed in all cases and ascites evacuation only in life-threatening patient. Two of them experienced one thoracocentesis (x liters), one experienced two thoracocentesis (x liters) and one experienced three thoracocentesis (0 liters) and ten ascites evacuations (0 liters), respectively. In all cases pleural fluid was exudative, and paracentesis was followed with administration of human albumin solution. Pulmonary function test improved markedly in three patients, right after thoracocentesis. Hospitalization lasted between 5-8 days. Three of them (Gr. IV) delivered healthy children but one, with life-threatening situation, had a miscarriage. Altough rarely found, severe OHSS have to be considered as possible cause of a exudative pleural effusions in young women. Pleural effusions, due to an excessive use of HMG is a rare situation but difficult to predict and requires proper coordination between pulmonologist and g y n e c o l o g i s t. SS-0 AKC ER KANSERLER NDE C-ERB B EKSPRESYONU VE BUNUN PROGNOST K FAKTÖRLERLE KARfiILAfiTIRILMASI N. Ifl k, L. Erkan, A. Ye en, N. Yaman, P. Ça atay, N. Ürer, F. Koflar Yedikule Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahi Merkezi, stanbul Cerrahpafla T p Fakültesi, Halk Sa l AD, stanbul Yedikule Gö üs Hastal klar, Patoloji, stanbul A m a ç :Akci er kanserlerinde bir onkogen olarak rolü oldu u ve kötü prognoz ile iliflkili oldu u düflünülen c-erb B nin akci er kanserli hastalar n biyopsi materyellerindeki ekspresyon varl n n belirlenmesi ve bu ekspresyon varl - n n literatürde prognoz ile iliflkili oldu u düflünülen tümör evresi, histolojik tip, kilo kayb, sigara içimi tümör diferansiyasyon derecesi, ve Ca, Hb, ALP, ve LDH gibi markerlar ile iliflkisinin de erlendirilmesi Gereç ve Yöntem: O c a k 000- Eylül 00 aras histolojik veya sitolojik bulgularla akci er kanseri tan - s alan 60 hasta prospektif olarak incelendi. Bronkoskopik biyopsi veya cerrahi piyes materyalinde c-erb B immünoenzimatik sistem ile de erlendirildi. B u l g u l a r : 60 olgunun 6 tanesi immün boyamada de erlendirilmeye uygun bulunmad. Olgular m z 5 erkek ve kad n hastadan oluflmaktayd. Yafl: 5-84 (ort: 58±.9) olguda (%69) c-erb B ekspresyonunun pozitif oldu u gözlendi. En fazla boyanma %77.8 ile adeno kanserlerde idi. c-erb B ile klinikopatolojik evre aras istatistiksel anlaml bir iliflki saptanmad. Tümör diferansiyasyon derecesi ile c-erb B pozitifli i aras nda ileri derecede anlaml bir iliflki bulundu ve bu iliflki grad ile ayn yönde idi (rs: 0.809, p<0.05). c-erb B ile sigara, serum LDH, ALP, Ca, düzeyleri aras nda anlaml bir iliflki saptanmad. Sonuç: Akci er kanseri oluflumunda c-erb B onkogen ekspresyonu art fl n n özellikle adenokarsinoma alt tipinde ileri derecede iliflkisi vard r. Diferansiyasyon ve c-erb B ekspresyonu aras nda güçlü bir pozitif iliflkinin mevcut olmas agresif tedaviden fayda görebilecek yüksek riskli hasta popülasyonunun önceden belirlenmesinde bir ipucu olabilir. SS-04 MAL GN PLEVRAL MEZOTELYOMADA KEMOTERAP CEVABININ DE ERLEND R LMES NDE YETERL L K VE YEN B R YÖNTEM ÖNER S H. Özden, G. Ak, M. Metintafl, S. Metintafl, S. Erginel, B. fiahin 4 Osmangazi Üniversitesi T p Fakültesi Anatomi AD, Eskiflehir Osmangazi Üniversitesi T p Fakültesi Gö üs Hastal klar AD, Eskiflehir Osmangazi Üniversitesi T p Fakültesi Halk Sa l AD, Eskiflehir 4 Ondokuz May s Üniversitesi T p Fakültesi Anatomi AD, Samsun Çal flmam zda, malign mezotelyomal hastalarda kemoterapi cevab n de erlendirmede halen kullan lan yöntemin etkinli inin, Cavalieri nin hacim hesaplama yöntemi kullan larak tümör hacmi hesaplanmas arac l yla de erlendirilmesi ve yeterlili inin belirlenmesi amaçland. Tedavi öncesi tümör kitlesi, bilgisayarl toraks tomografisi kesitleri üzerine konulan asetatta ifleretlenmifl sabit aral kl noktalardan oluflan skala arac l ile hacim olarak belir- 4 TORAKS DERG S C LT, EK, N SAN 00

5 TORAKS DERNE 5. YILLIK KONGRES B LD R ÖZETLER SÖZEL SUNUM lendi. Cevap,. kür sonras ayn flekilde yap lan ölçüm sonuçlar k yaslanarak belirlendi. Cevap de erlendirmede tümör hacmi tam kayboldu ise tam cevap, %50 den fazla azald ise k smi cevap, %50 den az ancak %5 ten fazla azald ise gerileme, %5 ten az azald ya da %5 ten az artt ise dura an hastal k, %5 ten fazla artt ise ilerleyen hastal k tan mlamalar kullan ld. Halen yayg n kullan lan cevap de erlendirme yöntemine göre de cevap tayini yap ld. Çal flmaya kemoterapi protokolü tamamlanm fl 5 hasta al nd ; 9 u erkek, 4 ü kad n, yafl ortalamas.4 y l idi. Üçüncü kemoterapi kürü sonras morfometrik yöntem ile (%90) hastada cevap ölçülebildi: Olgular n birinde (.9%) tam cevap, 6 s nda (.%) k smi cevap, inde (%0.8) gerileyen hastal k, 5 inde (%8.) dura an hastal k, 5 inde (%8.) ilerleyen hastal k oldu u karar na var ld. Tam cevapl larda ortanca yaflam süresi 54. ay, k smi cevapl larda 0., gerileyen hastal olanlarda 9., dura an hastal olanlarda 5., ilerleyen hastal olanlarda 9. ay, objektif cevapl larda. ay idi. Cevap karakterine göre yaflam süreleri aras nda fark bulunamad. Halen kullan lan yöntemdeki cevap tan mlamalar n n morfometrik yöntemle ölçülen tümör kitle de iflimine 4 hastada uymad (%50) belirlendi. Sonuçta malign mezotelyomada kemoterapiye cevab n de- erlendirilmesinde kullan lan yöntemin morfometrik yöntemle belirlenen tümör hacim küçülmelerine uymad ve cevap de erlendirmede yeterli olmad kanaatine eriflildi. Ancak morfometrik yöntemle belirlenen cevap tan mlamalar da yaflam süreleri ile uyum göstermedi. SS-05 KÜÇÜK HÜCREL DIfiI AKC ER KANSER NDE PROGNOST K MARKER OLARAK HER / N E U O. Türken, E. Kunter, H. Çermik, T. Ifl tmangil, B. Orhan, G. Kandemir, M. Yaylac GATA Haydarpafla E itim Hastanesi, stanbul Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi, stanbul Çeflitli kanser tiplerinde prognostic de er tafl yan HER /neu onkoproteini küçük hücreli d fl akci er kanserlerinin (KHDAK) yaklafl k üçte birinde yüksek düzeyde bulunmaktad r. Biz, KHDAK hastalar m z n HER /neu pozitiflik oran n tespit ederek bu durumun hastal n evresi, histolojik tipi ve tedaviye verilen cevap ile korelasyonunu araflt rd k. Poliklonal antikor kullan larak immünhistokimyasal yöntemlerle 4 hastada HER /neu pozitifli i araflt r ld. Pozitifli in skorlanmas nda (O ile + aras nda) Clinical Trial Assay (CTA) kriterleri kullan ld. Olgular n %5 inde HER /neu yüksek pozitifli i saptand. Adeno kanser (AK) grubundaki yüksek evreli hastalarda (Stage IIIb-IV) H E R /neu pozitifli inin daha s k oldu u görüldü. Ayr ca, AK hastalar nda H E R /neu skoru ile hastal n evresi aras nda iliflki oldu u görüldü (r = 0.57 ve p<0.05). Çal flmam zda HER /neu skoru ile kemoterapiye cevap aras nda bir iliflki görülmedi. Sonuç olarak, HER /neu yüksek pozitifli inin KHDAK hastalar nda tümör progresyonunun de erlendirilmesinde bir prognostik marker olarak kullan labilece i düflünüldü. SS-06 LER EVRE KHDAK N N S SPLAT N-V NORELB N KEMOTERAP S NDE M YELOSUPRESYON Ç N R SK F A K T Ö R L E R A. Ülker, G. Polat, G. Utkaner, U. Y lmaz zmir Gö üs Hastal klar ve Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi, zmir Klini imizde yatarak ileri evre küçük hücreli d fl akci er kanseri (KHDAK) tan s alm fl, yafl ortalamas 57 olan, 6 erkek hasta çal flmaya al nm flt r. Çal flmam z n amac, sisplatin (00mg/m,. gün) ve vinorelbin (5mg/m,. ve 8. gün) kombinasyonu sonucu ortaya ç kan miyelosupresyona (grad -4 nötropeni) neden olabilecek risk faktörleri (yafl, vücut alan, serum kreatinin, ALP, LDH, ALT, AST düzeyleri, performans durumlar, periferik kan lökosit say s ve KT kür say s ) araflt r lm flt r. Çal flmaya al nan 6 hastan n 9 unda (%0.6) en az bir kez olmak üzere grad ve 4 düzeyinde nötropeni geliflimi izlendi. Bu hastalar n hiçbirinde KT toksisitesine ba l ölüm görülmedi. Nötroni olgularda doz k s tlay c toksisiteydi. Bu olgular prognostik faktörler yönünden de erlendirildi inde vücut alan (.7±0.4, p<0.05), kreatinin (.094±0.4, p<0.05), lökosit say s (7605±58, p<0.05) ve kür say s (.67±.46, p<0.05) grad -4 nötropeniye zemin haz rlayabilecek birer risk faktörü olarak tespit edildi ve bu de erler tek de iflkenli analiz yöntemi ile istatistiksel olarak anlaml bulundu. Ancak çok de iflkenli analizle sadece yüksek serum kreatinin düzeyi (p<0.05) ve düflük vücut alan n n (p<0.05) grad -4 nötropeni için risk oluflturdu u görüldü ve istatistiksel olarak anlaml bulundu. Sonuç olarak, olgular n yaflam süresi ve kalitesini art rmak, kemoterapi uygulan m na bafllan lmadan önce oluflabilecek ciddi miyelosupresyona neden olmamak için bu prognostik faktörlerin düflünülmesi gerekti i sonucuna var ld. Sisplatin ve vinka alkoloidi kullan lacak hastalar n kan biyokimya ve demografik özellikleri düflünülerek yeni formüller önerilebilir. SS-07 MAL GN PLEVRAL EFÜZYONLARDA PALYAT F G R fi MLER N RETROSPEKT F DE ERLEND R LMES S. Dinçer, H. Ak n, T. Özalp, E. Kaya, M. Metin, C. Kutlu, A. Sayar, A. Ölçmen, T. Kubilay, M. Bedirhan, A. Gürses Yedikule Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi Merkezi, Gö üs Cerrahisi Klinikleri, stanbul Yedikule Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi Merkezi, Anestezi Bölümü, stanbul Girifl ve Amaç: Malign plevral efüzyonlar n tedavisi, klinik uygulamada ciddi sorunlar yaratabilmektedir. Bu çal flmada palyatif giriflim uygulanm fl olgular m z, yöntemlerin etkinli i aç s ndan de erlendirildi. Gereç ve Yöntem: y llar aras nda, palyatif cerrahi tedavi uygulanm fl 7 malign plevral efüzyonlu olgu geriye dönüflümlü incelendi. Olgular demografik özellikleri, klinik bulgular, tan ve tedavi yöntemleri ve maliyet aç s ndan de erlendirildi. Bulgular: 8 i (%54) erkek, toplam 7 olgunun yafl ortalamas 55± (7-8) ve en s k rastlanan iki neden, akci er kanseri %40 (8 olgu) ile malign mezotelyoma %4 (7 olgu) idi. Olgular n 60 nda (%84) nefes darl saptand. 6 (%5) olgu tüp torakostomi ve kimyasal plörodez, 5 olgu VATS ile kimyasal plörodez, olgu Denver plöroperitoneal flant ve kalan 9 olgu ise di er yöntemler ile tedavi edildi. Kimyasal plörodez ajan olarak s kl k s ras na göre talk, tetrasiklin ve bleomisin kullan ld. Uygulama yöntemi olarak VATS, tüp torakostomiye (p< 0.05); plörodez ajan olarak da talk di erlerlerine oranla (p= 0.07) daha üstündü. Sonuç: M a l i g n plevral efüzyonlu hastalarda palyatif amaçl ilk tedavi yöntemi tüp torakostomi ile yap lan talk plörodez olmal d r. VATS ise tan ve tedaviyi birlikte sa lama avantaj nedeniyle, uygun olgularda tercih edilebilir. SS-08 AKC ER KANSER OLAN HASTALARDA TEDAV ÖNCES VE TEDAV SONRASI SERUM SÜPEROKS T D SMUTAZ VE GLUTATYON PEROKS DAZ ENZ M AKT V TELER G. Durmaz, G. Özgen, S. Büyükkoçak, O. Canbolat Atatürk Üniversitesi T p Fakültesi Gö üs Hastal klar ve Tüberküloz AD, E r z u r u m Atatürk Üniversitesi T p Fakültesi Biokimya AD, Erzurum Serbest radikaller kanserin bafllamas, geliflmesi veya metastaz nda önemli risk faktörleri aras nda say lmaktad r. Organizmada kanser gelifliminin engellenmesine karfl enzimatik veya nonenzimatik savunma sistemlerinin önemli fonksiyonlar vard r. Süperoksit Dismutaz (SOD) ve Glutatyon Peroksidaz (GSH-Px), süperoksit anyonunun veya hidrojen peroksitin ortadan kald r l- TORAKS DERG S C LT, EK, N SAN 00 5

6 TORAKS DERNE 5. YILLIK KONGRES B LD R ÖZETLER mas nda görev alan enzimatik savunma mekanizmalar d r. Bu enzim aktiviteleri kanserin türü ve evresine göre de ifliklikler göstermektedir. Çal flmam zda, akci er kanseri olan hastalarda, kemoterapi, radyoterapi ve kemoterapi + radyoterapi sonras serum SOD aktiviteleri tedavi öncesine göre art fl göstermesine ra men bu art fl istatistiksel olarak anlams z bulunmufltur. GSH-Px aktivitesi ise ayn gruplar için tedavi sonras art fl gösterirken sadece kemoterapi sonras bu art fl istatistiksel olarak anlaml d r (p<0.05). Hücre tiplerine göre yap lan de erlendirmede ise yass hücreli ve küçük hücreli akci er kanserli hastalar n tedavi öncesi ve sonras serum SOD aktiviteleri karfl laflt r ld - nda istatistiksel bir anlaml l k bulunamam flt r. GSH-Px aktivitesi ise küçük hücreli akci er kanseri olan hastalar n tedavileri sonras nda bir art fl göstermektedir (p<0.05). Çal flmada, hücre tiplerine göre enzim aktiviteleri aç s ndan bir farkl l k gözlenmemifltir. statistiksel olarak SOD aktivitelerindeki bu art fl anlaml olmasa bile kanserli hücrede tedavi sonras enzim aktivitelerinin yeniden regülasyonu veya hücre hasar na ba l seruma bu enzimlerin s zmas - n n göstergesi olmas bak m ndan önem tafl maktad r. Ayr ca GSH-Px aktivitesindeki kemoterapi sonras art fl ise yine ayn sebeplere ba l olabilir. Kanser türlerine ba l olarak enzim aktivitesinde ortaya ç kan bu de ifliklikler non-spesifik prognostik markerlar olarak kullan labilir. SS-09 SURGERY OF PULMONARY TUBERCULOSIS M. Perelman Inst. for Pulmonology, Surgery of Pulmonary Tuberculosis Sechenov Moscow Medical Academy, Moscow, Russia In Russia tuberculosis (TB) remain the most frequent indication for operations on the lungs (about 40%). In year 000 in Russia 90 operations for pulmonary TB were performed. The use of surgical methods is indicated in cases of inefficient chemotherapy. Typical are cases with TB-mycobacteria, resistant to drugs. Other indications are complications of TB (haemorrhage, broncho-pleural fistula, empyema, bronchiectasis, bronchial stenosis, broncholiths, aspergilloma), and difficulties to differentiate between TB and lung cancer. From 99 to 000 in our institution 94 different surgical procedures for TB in 69 patients were performed. The most frequent TB-forms were tuberculoma and fibrocavernous TB. The hospital mortality was.6%, total clinical efficacy - 8.7%. Reactivation of TB in the first years was observed in 6.6% of discharged patients. Poor patient s compliance with postoperative chemotherapy regimen and chronic alcoholism are of great importance among the reasons of reactivation. Many patients with large or multiple caverns, tuberculomas, caseous lymphadenitis or complications of TB cannot be cured by chemotherapy. Each patient must be treated according to an individual plan. In certain cases thoracic surgeon should be enlisted to participate in the development of such plan. A general thoracic surgeon has to know clinical problems of pulmonary tuberculosis. SS-00 SLEEVE REZEKS YONLAR-40 OLGUDA CERRAH TEKN K D E N E Y M L E R G. Kalayc, fi. Dilege, A. Toker, O. Ero lu, S. Tanju, Y. Bayrak stanbul Gö üs Cerrahisi T p Fakültesi AD, stanbul Bu çal flma akci erde çeflitli sebeblerle yap lan sleeve rezeksiyonlardaki teknik, postoperatif komplikasyon ve mortaliteyi de erlendirmek üzere retrospektif olarak yap lm flt r. 99 Ocak-00 Ocak tarihleri aras nda TF Gö üs Cerrahisi AD de de iflik sebeplerle, yafllar 0-80 aras nda de iflen 40 hastaya sleeve rezeksiyon uyguland. Olgular n ü bronfliyal sleeve lobektomi, ü izole arteryal sleeve rezeksiyon, arter ve bronfl çift sleeve rezeksiyon, sleeve segmentektomi ve si segmenter bronfl sleeve rezeksiyonuydu. Bronfliyal sleeve rezeksiyonlar n etiyolojisinde, primer akci er kanseri, metastatik akci er kanseri, 5 karsinoid tümör, yabanc cisim granülasyon dokusu ve iyatrojenik bronfl travmas saptand. Bronfliyal anastomoz ilk 7 hastada tek tek poliglikolik asit sütürlerle, son 8 hastada polidiaksanon sütürlerle ve devaml sütür tekni iyle yap ld. Postoperatif komplikasyon olarak 6/40 (%5) oran nda atelektazi, hastada uzam fl hava kaça görüldü. Tüm tekni e ba ml komplikasyonlar ilk operasyon grubunda oluflurken, PDS kullan lan grupta postoperatif komplikasyon görülmedi. Bir hasta (%.5) ARDS sebebiyle kaybedildi. Sleeve rezeksiyon uygulanan hastalarda ameliyat mortalitesi ve morbiditesi konvansiyonel rezeksiyonlarda farkl l k göstermemektedir. Bu teknik pnömonektomiden daha düflük ve lobektomi ile ayn oranda komplikasyon ve mortalite göstermektedir. Sleeve rezeksiyonlar, pnömonektomi gerekebilecek patolojilerde öncelikle akla getirilmelidir. SS-0 BRONfi YAL RE MPLANTASYON Ç N UYGULANAN FARKLI BRONfi ANASTOMOZ TEKN N N SKEM, AYRIfiMA VE DARLIK GEL fi M ÜZER NE ETK S M. Bilgin, F. O uzkaya, C. Kahraman, Y. Akçal, L. Hasd raz Erciyes Üniversitesi T p Fakültesi Gö üs Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Kayseri G i r i fl : Geliflmifl ülkelerde son dönem akci er yetmezli inin tedavisinde akci- er transplantasyonu s kl kla uygulanan bir yöntem iken ülkemizde halen deneysel aflamadad r. Transplantasyon sonras morbite ve mortalite ço u kez bronfliyal anastomoza aittir. A m a ç :Biz transplantasyon için öncül bir çal flma olarak planlad m z bu deneysel araflt rmada iki farkl bronfl anastomoz tekni- i uygulayarak anastomotik darl k, ayr flma ve iskemi oranlar n de erlendirmeyi amaçlad k. Gereç ve Yöntem: Bu deneysel çal flma Nisan 00-A ustos 00 tarihleri aras nda Erciyes Üniversitesi Deneysel ve Klinik Araflt rma Merkezinde 0 köpek üzerinde yap ld. Denekler her grupta 0 tane olacak flekilde gruba ayr ld. Entübe edilerek sol posterolateral torakotomi yap ld. Sol ana bronfl tamamen kesildikten sonra alan hesapland ve. gruba uç uca anastomoz (UA),. gruba teleskopik anastomoz (TA) tekni i ile yeniden anastomoz edildi. Operasyon bitiminde bronkoskopi yap larak anastomoz hatt de- erlendirildi. P-A akci er grafileri çekildi. ki ay süre ile takibe al nan denekler. ay n sonunda yeniden bronkoskopi yap larak anastomoz hatt de erlendirildi. P-A akci er grafileri çekildi. Denekler sakrifiye edilerek anastomoz bölgesi ç kar ld, bronfl alan hesapland. B u l g u l a r : UA grubundaki deneklerin hiçbirinde darl k, ayr flma ve iskemi gözlenmedi. TA grubunda ise bir denek 5. gün anastomoz ayr flmas sonucu kaybedilirken, 4 denekte de darl k gözlendi. skemi bulgular na rastlanmad. S o n u ç :TA yap lan denekler de anastomotik darl k oran daha yüksek bulunurken, iskemi ve ayr flma oran nda fark görülmedi. Bronfliyal anastomozlar sonras sadece darl k bile önemli morbidite sebebi olabilece i için UA daha güvenli bir yöntem olarak görünmektedir. SS-0 0 YILLIK TRAKEA CERRAH S DENEY M M Z E. Sar ca, S. Topçu, S. Gülhan,. Kurul, E. Ayd n, T. Alt nok, Ü. Yaz c,. Tafltepe, G. Çetin Atatürk Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi, Ankara Trakea patolojileri ana hava yolunda obstrüksiyon yapmas veya devaml l n bozulmas nedeniyle yaflam tehdit eder. Klini imizde 97 ve 00 y llar aras nda 9 u erkek si kad n, 7-64 yafllar nda (median yafl 8) 4 trakea patolojisine cerrahi uygulanm flt r. Dokuz olgu Adenoid Kistik Karsinom, 5 olgu karsinoid tümör, olgu metastatik trakea tümörü, birer olgu da epidermoid karsinom, mukoepidermoid karsinom ve plazma hücreli granülom olmak üzere toplam 0 olgu maligndi. ki olgu benign fibröz histiyositom, birer olgu fibrom, hemartom, leiomiyom ve schwannoma olmak üzere toplam 6 lezyon da benigndi. On olgu postentübasyon striktürü, 5 olgu penetran trakea 6 TORAKS DERG S C LT, EK, N SAN 00

7 TORAKS DERNE 5. YILLIK KONGRES B LD R ÖZETLER SÖZEL SUNUM yaralanmas nedeniyle opere edildi. Yirmi alt olguya kollar servikal insizyonla, olguya sa torakotomiyle, olguya median sternotomiyle, olguya da kollar insizyonu + median sternotomiyle yaklafl ld. Bu olgulardan ikisine endoskopik endotrakeal stent yerlefltirildi. Trakea cerrahisi, travmatik ve benign lezyonlarda çarp c düzelme sa lamas, malign lezyonlarda yaflam kalitesini art rmas nedeniyle önemlidir. SS-0 REZEKS YON UYGULANMIfi KHDAK OLGULARINDA MED AST NAL LENFAT K METASTAZIN PROGNOST K ÖNEM VE SA KALIM S. Dinçer, O. Solak, A. Sayar, H. Ak n, M. Metin, A. Turna, C. Kutlu, A. Ölçmen, N. Ürer, M. Bedirhan, A. Gürses Yedikule Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi Merkezi, Gö üs Cerrahisi Klinikleri, stanbul Yedikule Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi Merkezi, Patoloji Bölümü, stanbul Girifl ve Amaç: Küçük hücre d fl akci er kanserinde (KHDAK), toraks içi hastal n yayg nl ile ilgili en önemli prognostik göstergelerden birisi, mediastinal lenf bezlerinin tümör ile tutulum (N) düzeyidir. Bu çal flman n amac, rezeksiyon uygulanm fl ve patolojik N saptanm fl KHDAK olgular nda, sa kal m etkileyen prognostik faktörleri incelemektir. Gereç ve Yöntem: Aral k 99 ile Haziran 00 tarihleri aras nda, KHDAK nedeniyle rezeksiyon uygulanm fl 575 olgunun kay tlar gözden geçirildi. Postoperatif 0 gün içinde kaybedilen 5 olgu çal flmadan ç kar larak N hastal saptanan 76 olgu (%) geriye dönüflümlü olarak de erlendirildi. Bulgular: Olgular n 74 ü erkek, si kad n olup, yafl ortalamas 57.5 (5-74) idi. Tümör, olgular n 49 unda sa (%65), 7 sinde (%5) sol akci erde yerleflmiflti. Olgular n 9 una (%5) pnömonektomi, 7 sine (%6) lobektomi, 0 una ise (%) bilobektomi uyguland. Tüm olgular n ancak %84 üne komplet rezeksiyon yap labildi. En s k görülen hücre tipi epidermoid karsinomdu. Olgular n 57 sinde (%75) tek istasyon N hastal bulundu ve bu olgular n ortanca (median) sa kal m süresi 40 ay, ve 5 y ll k sa kal mlar ise s ras yla %54 ve %4 idi. Multipl N li 9 (%5) olguda ise ortanca sa kal m süresi 8 ay (p<0.05), y ll k sa kal m ise % bulundu (p=0.04). Yafl, hücre tipi, rezeksiyon geniflli i, T durumu ve tümörün lokalizasyonu, N hastal ktaki sa kal m üzerine etkisizdi. Sonuç: KHDAK inde mediastinal lenf bezi tutulumu kötü bir prognostik faktördür. Bu çal flmada komplet rezeksiyon, tek N varl ve subkarinal bölge d fl ndaki bir lenf bezi istasyonu tutulumu, N hastal ktaki iyi prognoz ö eleri olarak belirlendi. SS-04 MED AST NOSKOP K N0 BRONfi KANSERL HASTALARDA PATOLOJ K NEGAT FL N P5 GEN MUTASYONU LE KARfiILAfiTIRILMASI A. Bayram, H. Dülger, B. Tunca, fi. Balaban Ad m, Ü. Egeli, C. Gebitekin Uluda Üniversitesi T p Fakültesi Gö üs Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Bursa Uluda Üniversitesi T p Fakültesi T bbi Genetik AD, Bursa Uluda Üniversitesi T p Fakültesi Patoloji AD, Bursa Akci er kanserli bir hastada tedavi seçimi ve sonuçta hastal n prognozu, hastal n tan daki evresi ile yak ndan ilgilidir. Erken evre tümörlerde (Evre Ia ve Ib) yap lan komplet rezeksiyona ra men 5-y ll k yaflam beklentisi %4-85 aral nda de iflmektedir. Bölgesel lenf bezi negatifli inin bulundu u N0 olgularda lokal nüks ve/veya metastaz bulunmas patolojik N0 n sorgulanmas n gerekli k lm flt r. Bu çal flmam zdaki amaç mediastinoskopi sonras histopatolojik olarak N0 olarak de erlendirilen lenf bezlerinde ki p5 mutasyon pozitifli inin karfl laflt r lmas d r. Ocak 00-Ocak 00 tarihleri aras nda primer akci er kanserinin evrelendirilmesinde mediastinoskopi uygulanan hastalardan 0 u çal flmaya dahil edildi. Ayn lenf bezine ait biyopsi materyali taze olarak iki parçaya ayr ld ve patolojik ve genetik incelemeye al nd. Çal flmaya al nan 0 olgunun 9 u (%97) erkek ve yafl ortalamas 6. (4-74) idi. Olgular n sinde (%7) preoperatif tan yass epitel hücreli karsinom ve 8 inde (%7) ise adenokarsinomdu. Tüm olgulardan al nan lenf nodlar n n histopatolojik incelemesi sonucu negatif olarak gelirken, bu olgulardan 6 s - n n (%0) lenf nodlar n n moleküler biyolojik incelemesi (p5 mutasyonu) pozitif olarak geldi. Sonuç olarak, moleküler biyolojide meydana gelen geliflmeler operasyon veya neoadjuvant tedavi rejimlerine seçilecek hastalar n belirlenmesine ve beklenen yaflam oranlar n n daha gerçekçi rakamlarla verilmesine büyük katk larda bulunacakt r. SS-05 FOKAL PULMONER LEZYONLARIN DE ERLEND R LMES NDE FDG-PET M. Halac, Y. Sönmezo lu, H. Akman, C. Türkmen, S. Okay, fi. Bozluolcay, K. Sönmezo lu International Hospital, stanbul Beykoz Devlet Hastanesi, stanbul Bu çal flmada radyolojik olarak belirlenen fokal akci er kitlelerinin de erlendirilmesinde F-8 florodeoksiglukoz (FDG) ile yap lan pozitron emisyon tomografi nin (PET) de erini araflt rd k. Bu amaçla Ekim 000 ile Kas m 00 tarihleri aras nda direkt gö üs grafisi ve/veya toraks BT de fokal akci er kitlesi tespit edilen toplam 6 hasta merkezimize refere edilmifltir. Hastalar n 7 si (%75) erkek, 9 u (%5) kad nd. Yafl aral 7-78 (ortalama 6±) idi. Radyolojik de erlendirme kriterlerlerine göre 6 hastada boyutlar cm aras nda de iflen soliter pulmoner nodül mevcuttu. PET tetkikleri, IV yoldan 0-5 mci FDG injeksiyonundan dakika sonra tam halka dedektörlü (dedicated) PET kameras nda (Siemens ECAT EXACT) yap ld. PET görüntüleri iki nükleer t p uzman taraf ndan BT bulgular ve klinik öykü eflli inde de erlendirildi. Toraksta mediastinal kan havuzundan daha yüksek say ml FDG tutulum odaklar habaset göstergesi aç s ndan pozitif olarak yorumland. 5 hastada histolojik tan yap labildi. hastada klinik takip ve seri görüntüleme ile habaset olup olmad yarg s na var ld. Neticede toplam 4 (%67) hasta malign, (%) hasta benign lezyon tan s ald. Malign-benign ay r c tan s aç s ndan bu seride FDG-PET, %00 duyarl l k, %67 özgüllük, %85.7 pozitif kestirim de eri, %00 negatif kestirim de eri ve %88.8 do ruluk gösterdi. Hiç yanl fl negatif sonuç vermemesine ra men, FDG-PET ile 4 hasta yanl fl pozitif tan ald. Bunlar n ü granülom, i aspirasyon pnömonisi tan s ald. PET ile 5 hastada daha önce bilinmeyen yeni uzak metastazlar ortaya kondu. Bunlar n tanesi ( sürrenal, karfl akci er, ipsilateral diafragmatik plevra) histolojik olarak do ruland. Ayr ca, BT lerde habaset flüpheli iki oda n ( i karaci er, i karfl akci erde) malign olmad FDG-PET ile ortaya kondu (histolojik olarak verifiye). 5 hastada PET mediastinal evrelemeyi de ifltirdi ( hastada üst; hastada alt evreleme). Sonuç olarak, fokal akci er lezyonlar n n ay r c tan s nda suboptimal özgüllü ü nedeniyle FDG- PET mükemmel olmayan bir yöntem gibi görünse de, çok yüksek duyarl l ve pozitif kestirim de eri ile hasta yaklafl m nda önemli rol oynamaktad r SS-06 TRAKEOBRONfi YAL HASTALIKLARIN TERAPÖT K BRONKOSKOP LE TEDAV S Y. Karakoca, M. Yaman, S. Erturan, G. Ayd n, S. Karakoca, H. Erolçay, I. Talasl, E. Duman Cerrahpafla T p Fakültesi Gö üs Hastal klar AD, stanbul Cerrahpafla T p Fakültesi, Anesteziyoloji AD, stanbul Merkezimizde Haziran 00 ile fiubat 00 tarihleri aras nda toplam 4 seansta farkl trakeobronfliyal hastal k tan lar konmufl olan 7 hastaya endob- TORAKS DERG S C LT, EK, N SAN 00 7

8 TORAKS DERNE 5. YILLIK KONGRES B LD R ÖZETLER ronfliyal tedavi uygulanm flt r. hastada Nd-YAP lazer ile toplam 8 giriflim; 6 Y- stent, trakeal stent, bronfliyal stent ve stenotik stent yerlefltirilmesi; hastada bronkoskopik balon dilatasyonu uygulanm flt r. Tüm giriflimler s ras nda genel anestezi alt nda rijid bronkoskop kullan lm flt r. Hastalar n tan lar 0 olguda maligniteye ba l stenoz ( olguda efllik eden bronko-özofageal fistül); olguda karsinoid tümör; olguda postentübasyon trakeal stenoz; olguda lipom; olguda ekstrensek kompresyon olarak saptanm flt r. hasta d fl ndaki tüm olgularda dispne indeksi ifllem sonras anlaml düzelme göstermifltir. Ak m-volüm e rilerinde ifllem sonras anlaml düzelme sa lanm flt r (FVC, FEV, FEV /FVC için p de erleri s ras yla 0.; 0.00; 0.00). Geç komplikasyon olarak olguda granüloma oluflumu, olguda stent migrasyonu, olguda mukus t kac oluflumu gözlenmifltir. Endoskopik yaklafl mlar, maligniteye ba l trakeobronfliyal stenozlar n palyasyonu ve benign stenozlar n tedavisinde etkili ve güvenli yaklafl mlard r. SS-07 SP RAL B LG SAYARLI TOMOGRAF N N PULMONER TROMBOEMBOL TANISINDAK YER A. Öner Eyübo lu, fi. Akçay, Ö. Karacan, N. Çelik, M. Coflkun, A. Aktafl Baflkent Üniversitesi T p Fakültesi Gö üs Hastal klar AD, Ankara Baflkent Üniversitesi T p Fakültesi Radyodiagnostik AD, Ankara Baflkent Üniversitesi T p Fakültesi Nükleer T p AD, Ankara A m a ç : Pulmoner tromboemboli (PTE) flüphesi olan olgular n tan s nda spiral bilgisayarl tomografinin de erini araflt rmak. Gereç ve Yöntem: Ç a l fl m a y a klinik olarak PTE flüphesi bulunan yafl ortalamas 6.9±6.6 olan 58 hasta ( E) al nd. Bu hastalarda spiral bilgisayarl tomografi (SBT) ve beraberinde en az bir tan sal yöntem (ventilasyon perfüzyon=v-p sintigrafisi, alt ekstremite venöz doppler ultrasonografi, pulmoner anjiografi) uyguland. Ayr ca her hastaya doppler ekokardiografi, serum D-dimer düzeyi ölçümleri gerçeklefltirildi ve PTE risk faktörleri araflt r ld. S o n u ç l a r :Toplam 4 PTE tan s n n 0 u spiral BT ile kondu. Trombüs da l m yönünden, en s k segmenter arterlerde (0), daha sonra s ras yla ana pulmoner ve segmenter birlikte (4), subsegmenter (4) ve ana pulmoner arterlerde () trombüs gözlendi. Olgular n 4 ünde PTE tan s di er yöntemlerle kondu (sensitivite %88). PTE tan s için spiral BT de yalanc pozitiflik saptanmad (spesifite %00). Spiral BT ile akci er parankimine ait ek sorunlar da (8 subsegmenter atelektazi, plevral s v, 8 konsolidasyon, 6 pulmoner enfarktüs, 4 kardiyomegali, pulmoner ödem) görüntülendi. Spiral BT ve V-P sintigrafisinin PTE saptamadaki teknik hata oranlar s ras yla %.9 ve %9 olarak saptand. T a r t fl m a : Spiral BT PTE tan s nda iyi bir sensitivite ve spesifiteye sahiptir. Bu teknik sadece pulmoner arterlerdeki trombüsün saptanmas nda de il, ayn zamanda pulmoner parenkim patolojilerinin görüntülenmesinde de katk sa lamaktad r. SS VE 000 YILLARI ARASINDA HACETTEPE ÜN VERS TES HASTANES NDE YAPILAN TORAKOSKOP BULGULARININ D E E R L E N D R L M E S T. Selçuk, B. Ergan, A. Demir, L. Çöplü, P. F rat, S. Emri, F. Kalyoncu, A. fiahin, M. Artvinli Hacettepe Üniversitesi Hastanesi, Gö üs Hastal klar AD, Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesi, Patoloji AD, Ankara Torakoskopi, plevral patolojilerin de erlendirilmesinde önemli bir tan yöntemidir. Bu bildiride, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi nde y llar aras nda plevral effüzyon ay r c tan s na yönelik, 0 hastada (86 erkek, 44 kad n) gerçeklefltirilen torakoskopi bulgular de erlendirilmektedir. Yafl ortalamas (standart sapma) 47.5 (.) olan hasta grubunda elde edilen örneklerin patolojik incelemelerinde s kl k s ras na göre flu sonuçlar elde edilmifltir: malign plevral mezotelyoma (MPM) 48, kronik fibröz plörit (KFP) 48, metastaz 5, tüberküloz (TB) 0 ve tan konamayan 9. makroskopik bulgu olarak 5 hastada nodüler lezyonlar, 0 hastada plak, hastada plakla birlikte nodüler lezyonlar, hastada tümör infiltrasyonu izlenmifltir. Plevral kal nlaflma 54, plevral yap fl kl k 55 hastada saptanm flt r. MPM, KFP ve TB gruplar aras nda cinsiyet, plevral kal nlaflma ve plevral yap fl kl k aç s ndan fark bulunmam flt r. TB vakalar MPM ve KFP gruplar na göre daha genç olmakla beraber (TB 4., MPM 47.8, KFP 49.4), bu fark istatistiksel anlam tafl mamaktad r. Plevrada plakla birlikte nodüler lezyon varl (MPM 7, KFP, TB 0) ve tümör infiltrasyonu (MPM 4, KFP, TB 0) MPM hastalar nda KFP ve TB hastalar na göre istatistiksel olarak anlaml derecede fazla saptanm flt r (p<0.05). Bu bulgular, torakoskopi incelemesinde plevrada plakla birlikte nodüler lezyon varl ve tümör infiltrasyonunun saptanmas n n MPM tan s n n konmas nda yard mc olabilece ini göstermektedir. Bu sonucun prospektif çal flmalarla desteklenmesi gereklidir. SS-09 LUNG FUNCTION TESTS (LFTS) IN PATIENTS WITH PULMONARY LYMPHANGIOLEIOMYOMATOSIS (LAM) M. Kameneva, M. Ilkovitch, L. Novikova, O. Baranova Research Institute of Pulmonology at the Saint-Petersburg Medical University, Saint-Petersburg, Russia In 9 women (mean age 40± years) with LAM clinical, morphological, radiolodical and LFTs (spirometry, bodypletysmography, lung elasticity, lung diffusion capacity - MasterLab, E. Jaeger, Germany, and blood gases) were studied. Radiologically and histologically we observed two types of LAM: predominantly muscular type (PMT) (local form n=5) and predominantly cystic type (PCT) (diffuse form n=4). Six patients with PCT of LAM were investigated at early stage of the disease (mild dyspnea, chest X-ray - moderate reticular pattern) (PCT ES), and 8 patients with PCT of clinically manifested LAM (severe dyspnea, widespread honeycombing, pneumothorax on chest X-ray) (PCT CM). The changes of PFTs were observed in patients with PCT of LAM only. For PCT ES, only extremely severe decrease of both TCO (9±% Pred.) and DCO (6±% Pred.) in combination with hypoxaemia ( P a O 74±% Pred.) is characteristic. PCT CM of the disease is characterised by severe airflow limitation (FEV 40±6% Pred.), decrease of lung elastic recoil (CR at TLC 0.9±0.07 kpa.l-), extremely severe decrease TCO (9±% Pred.) and DCO (9±% Pred.), hypoxaemia (PaO 6±% Pred.) SS-00 SP RAL BT ANJ YOGRAF N N PULMONER TROMBOEMBOL TANISINDAK YER (ÖN SONUÇLAR) M. Meral, P. Polat, M. Görgüner, S. Suma, H. Kaynar, fi. Aslan Atatürk Üniversitesi T p Fakültesi Gö üs Hastal klar AD, Erzurum Atatürk Üniversitesi T p Fakültesi Radyoloji AD, Erzurum Atatürk Üniversitesi T p Fakültesi lk ve Acil Yard m AD, Erzurum Bu çal flma, klinik olarak akut pulmoner tromboemboli (PTE) flüphesi olan hastalarda santral pulmoner arter veya daha alt seviyelerdeki pulmoner arter dallar ndaki endoluminal trombüslerin noninvaziv olarak ortaya konulmas nda spiral BT anjiyografinin etkinli ini göstermek amac yla yap ld. Ocak 00 tarihinden Ocak 00 ye kadar klini imize akut PTE ön tan s yla yat r lan hasta çal flmaya al nd. Bu hastalar n tümünde akci er radyografisi, ELISA ile serum D-dimer ölçümü, elektrokardiyografi, ekokardiyografi, arter kan gaz analizi, derin ven trombozu tan s için renkli Doppler ultrasonografi, ventilasyon-perfüzyon sintigrafisi ve spiral BT anjiyografi yap ld. Herhangi bir pul- 8 TORAKS DERG S C LT, EK, N SAN 00

9 TORAKS DERNE 5. YILLIK KONGRES B LD R ÖZETLER SÖZEL SUNUM moner arter seviyesindeki PTE nin spiral BT anjiyografi bulgular iki uzman radyolog taraf ndan de erlendirildi. Olgular n si kad n, 0 u erkek idi. Yafllar idi. Spiral BT anjiyografi iki hasta aras nda de iflmekte olup ortalama 49 d fl nda di er tüm hastalarda tan için yeterli idi. Bu iki hastada kesin tan için pulmoner anjiyografi yap ld. Olgular n inde gerçek pozitif, 8 inde gerçek negatif, sinde yanl fl negatif ve birinde de artefakt nedeniyle yanl fl pozitif sonuç elde edildi. Spiral BT anjiyografinin genel olarak sensitivitesi %9, spesifitesi %89, pozitif prediktif de eri %95, negatif prediktif de- eri %80 ve tan sal do rulu u %9 olarak saptand. Yöntemin tan de eri özellikle subsegment seviyesine kadar olan santral pulmoner arterlerdeki trombüslerin gösterilmesinde daha üstün olup, subsegment düzeylerinde düflüktü. Sonuç olarak; spiral BT anjiyografinin, santral PTE tan s nda güvenilir noninvaziv bir tan yöntemi oldu unu ve tan sal algoritma içerisinde pulmoner anjiyografiden önce yap lmas n n faydal olaca n düflünmekteyiz. SS-0 CHANGES OF THE LUNG FUNCTION PARAMETERS (LFP) IN PATIENTS WITH BRONCHIOLITIS OBLITERANS (BO) N. Yakovleva, E. Boitsova, A. Bogdanova Scientific Research Institute of Pulmonology of Medical University, St-Petersburg, Russia We analyzed the LFP in 4 children and young BO patients in periods of clinical remission: males and females (mean age.7±0.4 years). The lung function study included spirometry, bodypletysmography, lung elasticity, lung diffusion capacity for CO, impulse oscillometry ( MasterLab, E. Jaeger, Germany), blood gases. We observed normal TLC (07±.), VC (87±.5) and moderate increase in RV (69±9.7), normal lung elastic recoil (CR=Pel00% TLC / TLC = 0.5±0.0 kpa.l-), moderate airflow limitation ( F E V =65±.7 %Pred, Raw = 0.68±0.07 kpa.l-.s, Z = 0.76±0.07 kpa.l-.s), normal TCO (95±.4), significant decrease DCO (66±.7) with moderate hypoxemia (PaO =76±.4 %Pred). DCO was normal only in 4% of cases, but another LFP were normal more often. These patients had normal range of the others LFP and or no acute exacerbation per year. On the contrary, in 4% cases with severe decline of DCO (<6 %Pred) and moderate or significant hypoxemia, we observed serious changes of others LFP. These patients had -4 acute exacerbations per year. C o n c l u s i o n : Decrease in DCO with normal TCO indicates on primary changes of ventilation-perfusion relations in lungs. Obstructive changes of lung mechanics are less expressed in patients with BO. We suppose, that it is one of important functional diagnostic criteria of severe BO. That confirms the need in further studying this problem with long-term observation of LFT evolution in this d i s e a s e. SS-0 ÇOCUKLUK ÇA I BRONfiEKTAZ LER NDE MAKROL D ANT B YOT KLER N ANT NFLAMATUAR ETK LER E. Yalç n, N. Kiper, A. Göçmen, A. fiahin, P. F rat, U. Özçelik, D. Do ru Hacettepe Üniversitesi T p Fakültesi Çocuk Gö üs Hastal klar Ünitesi, Ankara Hacettepe Üniversitesi T p Fakültesi Anestezi ve Reanimasyon AD, Ankara Hacettepe Üniversitesi T p Fakültesi Patoloji AD, Ankara A m a ç: Çocukluk ça bronflektazi tedavisinde makrolid antibiyotiklerin antiinflamatuar etkilerinin de erlendirilmesi. Y ö n t e m : Kistik fibrozis ve immün yetmezlik d fl ndaki nedenlerle geliflmifl bronflektazi tan s yla izlenmekte olan, son dört haftada akut enfektif atak geçirmemifl ve antibiyotik tedavisi verilmemifl, klinik durumu stabil 4 hasta çal flmaya al nd. Tedavi grubundaki 7 hastaya ay süre ile oral yolla klaritromisin ve destekleyici tedavi verildi. Kontrol grubundaki 7 hastaya ise sadece destekleyici tedavi uyguland. Bafllang çta tüm hastalar n akci er dinleme bulgular, vücut a rl klar ve boylar, akci er grafileri, solunum fonksiyon testleri oksijen saturasyonlar ve günlük balgam miktarlar kaydedildi. Bafllang çta ve üçüncü ay sonlar nda hastalardan fleksibl bronkoskopi yöntemi ile bronkoalveolar lavaj (BAL) s v lar al narak aerob ve anaerob mikroorganizmalar ile tüberküloz ve mantar kültürleri yap ld. BAL s v lar ndan total hücre say m (THS) ile hücre tiplendirmesi ile IL-8, IL-0 ve TNF-α düzey ölçümleri yap ld. Alt nc ay n sonunda ise BAL s v s incelemeleri d fl nda di er incelemeler tekrarland. Her iki grup için çal flma bafllang c, üç ayl k erken ve alt ayl k geç dönemlere ait tüm bulgular istatistiksel olarak karfl laflt r ld. S o n u ç : Klaritromisin verilen grupta, üçüncü ay n sonunda BAL s v s THS, nötrofil oranlar nda, IL-8 düzeylerinde ve balgam miktarlar nda tedavi öncesine göre azalma ve vücut kitle indekslerinde, BAL s v s makrofaj oranlar nda, oksijen saturasyonlar nda ve F E F düzeylerinde art fl saptand (p<0.05). FEF teki düzelme, balgam miktarlar ndaki azalma ve oksijen saturasyonlar ndaki art fl n alt nc ay n sonunda da devam etti i görüldü. Kontrol grubundaki hastalarda ise bafllang çta, üçüncü ve alt nc ay sonlar nda yap lan de erlendirmelerde incelenen parametreler aras nda istatistiksel olarak anlaml fark görülmedi. Y o r u m : Ç o- cukluk ça nda kistik fibrozis ve immün yetmezlik d fl nedenlerle geliflen bronflektazilerin tedavisinde uzun süreli klaritromisin kullan m n n, akci er hasar gelifliminde önemli rol oynayan inflamasyonu azaltarak hastalarda klinik düzelme sa lad ve akci er fonksiyonlar üzerinde iyilefltirici etkisi oldu- u gösterilmifltir. SS-0 OXIDATIVE STRESS IN CHILDHOOD ASTHMA AND A N T I O X I D A N T S T. Zaharov, S. Pljaskic-Kamenov, V. Djordjevic, B. Kamenov 4 Department of Pulmonology, Health Centre, Pirot, Yugoslavia Department of Pulmonology, Health Centre, Nis, Yugoslavia Institute of Biochemistry, Faculty of Medicine, Nis, Yugoslavia 4 Clinical Immunology, Clinic of Paediatrics, Nis, Yugoslavia Persistent allergic inflammation results in overproduction of reactive oxigen species (ROS), along with reactive nitrogen intermediates (RNI), superoxide anion and nitric oxide in asthma. Together with hypoxia this may be responsible for the augmentation in free radical reactions. In view of possible deteriorating effect of free radicals, we have hypothesized that patients with different activity of serum antioxidants may have different recovery rates from asthma relapse. M e t h o d s : The serum content of nitric oxide (NO), catalase and glutathion peroxidase (GPx) were repeatedly assayed with light spectrophotometry in asthmatic children (aged 5-5 god). R e s u l t s : P a t i e n t s with elevated concentration of NO were classified into groups-with reduced (I group) and normal (II group) activity of antioxidant enzymes. Mean value of NO plasma levels in the first group was (4.±69.4 µmol/l) and not significantly higher compared to the values of NO in the second group (05.5±8.70 µmol/l). The values of general catalase activity and GPx were significantly lower in the first group (CAT/g%: 8.7±.0 U / g H b x 0 4 ; GPx/gHb: 9.6±4.89 U/gHb) compared to the second group where the values were significantly higher (CAT/g%:.545±4.80 U/ g H b x 0 4 ; GPx/gHb: 5.45±6.64/gHb). Children of both groups did not show a significant difference in peakflow readings (76±-6% vs 7±-5% of own best score, respectively). At comparable background medication, I group produced significantly better improvement in airflow performance than did the II group on day 5 t h (9±-5% vs 79±-4%, p<0.05) C o n c l u s i o n s :GPx and catalase facilitate the recovery from asthma attack in children that prompts reevaluation of the role of antioxidant drugs in this condition. Antioxidants play a protective role by directly scavenging oxidants. Antioxidants may have a role in the treatment of asthma, counteracting effects of chronic oxidative stress. TORAKS DERG S C LT, EK, N SAN 00 9

10 TORAKS DERNE 5. YILLIK KONGRES B LD R ÖZETLER SS-04 HELICOBACTER PYLORI OLAB L R M? BRONfiEKTAZ NEDEN E. Yalç n, U. Özçelik, D. Engin, D. Do ru, N. Kiper, G. Hasçelik, A. Göçmen Hacettepe Üniversitesi T p Fakültesi hsan Do ramac Çocuk Hastanesi Çocuk Gö üs Hastal klar Ünitesi, Ankara Hacettepe Üniversitesi T p Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji AD, Ankara G i r i fl : Bronfliyal ve peribronfliyal dokudaki inflamatuar hasar sonucunda bronfllar n kal c dilatasyonu ile karakterize olan bronflektazi ülkemizde hala s k görülen bir hastal k olup, neden olan faktör ço u zaman bulunamamaktad r (idyopatik). Helicobacter pylori nin (Hp) mide mukozas nda yaratt inflamasyonun bronflektazi patogenezine benzer olmas, Hp nin trakeobronfliyal sekresyonlarda gösterilmesi ve bronflektazili hastalarda Hp seroprevalans n n yüksek bulunmas gibi nedenlerle Hp nin bronflektazi etiyolojisinde yeri sorgulanmaktad r. Çal flmalarda özellikle gastroözofageal reflüsü (GER) olan hastalarda mide içeri inin aspirasyonu ile midede kolonize olan Hp nin akci- erlerdeki bronflektazi sürecini bafllatt veya devam ettirdi i düflünülmektedir. A m a ç : Hp nin çocukluk ça idyopatik bronflektazilerindeki etiyolojik rolünün ortaya konulmas amaçlanan bu çal flmada ilk kez bronflektazili hastalarda BAL s v s nda PCR metodu ile Hp DNA s araflt r lm flt r. Y ö n t e m : H a- cettepe Üniversitesi T p Fakültesi Çocuk Gö üs Hastal klar Ünitesi nde izlenen peptik ülser öyküsü olmayan 0 bronflektazili hasta çal flmaya al nd. Primer siliyer diskinezi, kistik fibrozis, tüberküloz, immün yetmezlik ve yabanc cisim aspirasyonu gibi nedenler ekarte edilerek idiyopatik bronflektazi olarak izlenen hastalar en az 4 hafta boyunca antibiyotik tedavisi almam flt ve klinik durumlar stabildi. Hastalar n yafl, cinsiyet, oksijen saturasyonlar, solunum fonksiyon testi parametreleri ve günlük balgam miktarlar kaydedildi. Fleksibl bronkoskopi ile BAL s v s elde edildi. BAL s v lar nda PCR metodu ile Hp DNA s araflt r ld. S o n u ç : Çal flmaya al nan 0 hastan n (6 erkek/4 k z) ortalama yafl.4±0.5 y ld. Hastalar n hiçbirinde BAL s v s nda Hp DNA s tesbit edilmedi. Y o r u m : Çal flmam zda hiçbir hastada BAL s v s nda Hp DNA s gösterilememifltir. Hp nin idyopatik bronflektazideki rolü hakk nda daha kesin fikir sahibi olmak için, özellikle GER ve bronflektazisi olan hastalarda hem BAL s v s hem de gastrik s v da Hp ya da spesifik toksinleri araflt r l m a l d r. SS-05 ALGORITHM FOR INTERPRETATION OF STANDARDIZED EXERCISE TESTS IN CHILDREN B. Marinov, S. Kostianev, T. Turnovska Pathophysiology Department., Medical University, Plovdiv, Bulgaria Department of Hygiene and Ecology, Medical University, Plovdiv, Bulgaria The aim of the study was to create an algorithm for interpretation of standardized exercise tests for evaluation of physical capacity in childhood. Two hundred and thirty six healthy children (08 boys/8 girls -height (cm) 54±.0 vs 54±9.0, BMI (kg.m ) - 8.7±.0 vs 8.8±.7; p>0.05) in the age span 0-4 performed modified Balke treadmill test. Additional tests with Bruce protocol on children randomized from the main group and 0 similarly aged children (.5±0.6; BMI 8.±.8) actively training football and volleyball were conducted for verification of the algorithm. The main principle of the proposed algorithm was to use one objective (respiratory exchange ratio - RER) and one subjective measure (Borg score of perceived exertion) as predictors of exercise tolerance. Thus, four combinations, respectively four quadrants can be defined: Q (Borg <5; RER <.0), Q (Borg 5 ; RER >.0), Q (Borg >5; RER.0), Q4 (Borg >5; RER >.0). In Q were grouped children with the highest presumed tolerance and in Q4 with the lowest. In the first quadrant lay 6.% of the studied children, in the second 47%, in the third 9.% and in the fourth 7.5%. The children attaining the highest values on Bruce protocol as well as actively training subjects are predominantly found in Q, which proves the validity of the algorithm. In conclusion, the proposed algorithm for interpretation of exercise tests based on Borg score and the value of respiratory exchange ratio is a reliable diagnostic tool for evaluation of exercise tolerance in pediatric age. SS-06 KF DE NFLAMASYON GÖSTERGES OLARAK BALS N TR T D Ü Z E Y. Çetin, U. Özçelik, A. Göçmen, N. Kiper, D. Do ru, E. Yalç n Hacettepe Üniversitesi T p Fakültesi hsan Do ramac Çocuk Hastanesi Çocuk Gö üs Hastal klar Ünitesi, Ankara A m a ç : Bu çal flma akut alevlenme göstermeyen kistik fibrozisli (KF) hastalarda ve enfeksiyon d fl nedenlerle fleksibl fiberoptik bronkoskopi (FFB) uygulanan hastalarda serum ve bronkoalveolar lavaj s v lar ndaki (BALS) sitokin ve nitrit düzeylerinin de erlendirilmesi ve nitrit düzeyleri ile inflamasyon aras ndaki iliflkinin gösterilmesi amac yla yap ld. Y ö n t e m : Çal flmaya yafl ortalamas 8. y l olan 0 KF li hasta ve kontrol grubu olarak yafl ortalamas 4. y l olan 0 hasta al nd. KF li hastalar n klinik durumlar Shwachman Skorlama Sistemi ile de erlendirildi. Serum ve BALS örnekleri ölçümler yap lana dek -70 C de sakland. Sitokin düzeyleri ELISA (Enzyme Linked Immuno- Sorbent Assay) yöntemi, nitrit düzeyleri ise Griess yöntemi kullan larak ölçüldü. BALS taki sitokin ve nitrit düzeyleri serum/bals üre katsay s ile çarp larak gerçek de erler elde edildi. B u l g u l a r : BALS nötrofil (median %67.5 ve %4), TNF-α (median. ve 40 pg/ml), IL-8 (median 6. ve.8 ng/ml) ve nitrit düzeyleri (median 07. ve 7.5 mm/l) KF li hastalarda kontrol hastalar na göre istatistiksel olarak anlaml flekilde yüksekti. BALS nitrit düzeyleri serum (r= 0.) ve BALS (r= 0.) lökosit say lar ile de pozitif korelasyon göstermekteydi. Bu parametrelerin serum düzeyleri aras nda ise anlaml bir fark saptanmad. Hem KF li hastalarda hem de kontrol hastalar nda serum ve BALS sitokin ve nitrit düzeyleri aras nda herhangi bir korelasyon saptanmad. BALS IL-8 ve BALS nitrit düzeyleri aras nda ise hem KF li hastalarda (r= 0.5) hem de kontrol hastalar nda (r= 0.6) pozitif korelasyon saptand. KF li hastalar n klinik skorlar ile BALS nitrit düzeyleri aras nda ise herhangi bir korelasyon saptanmad. S o n u ç : KF li hastalar n BALS sitokin ve nitrit düzeyleri yüksek olarak bulundu, ayr ca aralar nda pozitif korelasyon saptand. Serum ve BALS sitokin ve nitrit düzeyleri aras nda ise herhangi bir korelasyon saptanmad. Bu sonuçlar BALS nitrit düzeylerinin alt solunum yollar ndaki inflamasyonun derecesini yans tt n ve KF li hastalarda solunum yolu inflamasyonunun bir göstergesi olabilece ini gösterdi. 0 TORAKS DERG S C LT, EK, N SAN 00

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Dr.Levent Alpay Süreyyapaşa Egitim vearaştırma Hastanesi Mart

Detaylı

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6) over kanseri taramas ndaki yetersizli ini göstermektedir. (1) Transvaginal ultrasonografinin sensitivitesinin iyi olmas na ra men spesifitesinin yeterli olmamas kullan m n k s tlamaktad r. Son yay nlarda

Detaylı

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri Akciğer kanserinin tanısında anamnez, fizik muayene, tam kan sayımı ve rutin biyokimya testlerinden sonra; Noninvaziv (akciger filmi, toraks BT, PET, balgam sitolojisi),

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı

Detaylı

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ AİLE HEKİMLİĞİ KLİNİĞİ KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI UZMANLIK

Detaylı

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ĠZMĠR KATĠP ÇELEBĠ ÜNĠVERSĠTESĠ ATATÜRK EĞĠTĠM VE ARAġTIRMA HASTANESĠ Ġç Hastalıkları Kliniği Eğitim Sorumlusu: Prof. Dr. Servet AKAR GASTROĠNTESTĠNAL STROMAL TÜMÖRLERDE NÖTROFĠL/LENFOSĠT

Detaylı

Yetmifldört yafl nda, 60 paket/y l sigara içme

Yetmifldört yafl nda, 60 paket/y l sigara içme Plevral Görüntüleme: Tan n z Nedir? Yetmifldört Yafl nda Nefes Darl Nedeniyle Baflvuran Erkek Olgu Doç. Dr. Öner D KENSOY Gaziantep Üniversitesi T p Fakültesi, Gö üs Hastal klar Anabilim Dal, Gaziantep

Detaylı

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma) .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Kanama ve Tromboza E ilim Sempozyum Dizisi No: 36 Kas m 2003; s. 185-189 Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil

Detaylı

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal ileri evre akciğer kanserli olgularda cerrahi tedavi, akciğer rezeksiyonu ile birlikte invaze olduğu organ ve dokuların rezeksiyonunu

Detaylı

GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER İnteraktif Olgu Sunumu Dr BENGÜ DEMİRAĞ

GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER İnteraktif Olgu Sunumu Dr BENGÜ DEMİRAĞ GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER İnteraktif Olgu Sunumu Dr BENGÜ DEMİRAĞ Haziran 1999 erkek Başvuru Ekim 2014 2 aydır sağ testiste şişlik. Bitlis. Karın ağrısı ve şişlik ile Ankara ya sevk. Ankara da Üroloji AD da

Detaylı

Sigara çenlerde ve çmeyenlerde Akci er Kanseri: Genel Özelliklerde Farkl l k Var m?

Sigara çenlerde ve çmeyenlerde Akci er Kanseri: Genel Özelliklerde Farkl l k Var m? ULUSLARARASı HEMATOLOJI-ONKOLOJI DERGISI MAKALE / ARTICLE International Journal of Hematology and Oncology Sigara çenlerde ve çmeyenlerde Akci er Kanseri: Genel Özelliklerde Farkl l k Var m? Ahmet E. ERBAYCU

Detaylı

METASTATİK KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİ TANISI SAĞKALIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

METASTATİK KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİ TANISI SAĞKALIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER İLERİ EVRE İN-OPERABL VEYA METASTATİK KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİ TANISI ALMIŞ HASTALARIMIZDA SAĞKALIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER Dr.Nurgül Yaşar Kartal Dr.Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştıma Hastanesi Tıbbi

Detaylı

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar Hmfl. Özlem SANDIKCI SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi, nfeksiyon Kontrol Hemfliresi,

Detaylı

N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş

N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş ÖZ VE SOY GEÇMİŞ 7yıl önce kolon rezeksiyonu (adeno

Detaylı

Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri

Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri Dr. Deniz Tural Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Akciğer Kanserinde İnsidans

Detaylı

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ Cem Sezer 1, Mustafa Yıldırım 2, Mustafa Yıldız 2, Arsenal Sezgin Alikanoğlu 1,Utku Dönem Dilli 1, Sevil Göktaş 1, Nurullah Bülbüller

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı

Detaylı

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD.

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD. TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD. Minai OA, Dasgupta A, Mehta AC 2000 Tarihçe Schieppati 1949, 1958 akciğer kanseri TBNA, subkarinal

Detaylı

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Doç. Dr. Tuncay Göksel Ege Ü.T.F. Göğüs Hast. A.D. SONUÇ Konuşması Yöntemi Toraks Derneği Akciğer ve Plevra Maligniteleri Rehberi 2006 + Kurs Konuşmaları Prognozu

Detaylı

Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. TÜRKİYE DE TÜBERKÜLOZUN DURUMU Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. DSÖ Küresel Tüberküloz Kontrolü 2010 Raporu Dünya için 3 büyük tehlikeden

Detaylı

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Tiroid kanserleri bütün kanserler içinde yaklaşık % 1 oranında görülmekte olup, özellikle kadınlarda

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği Lauren Sınıflaması İntestinal tip Diffüz tip Dünya Sağlık

Detaylı

Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme. Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme. Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Radyolojik bulgular, ipuçları Göğüs duvarı invazyonu, mediasten invazyonu Nodal

Detaylı

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ AİLE HEKİMLİĞİ KLİNİĞİ KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ

Detaylı

NEOADJUVAN TEDAVİ SONRASI CERRAHİ İLE PATOLOJİK DOWNSTAGE (T0N0-T1-2N0) OLDUĞU TESPİT EDİLEN HASTALARDA BEKLENİLMEYEN OLDUKÇA İYİ SAĞKALIM

NEOADJUVAN TEDAVİ SONRASI CERRAHİ İLE PATOLOJİK DOWNSTAGE (T0N0-T1-2N0) OLDUĞU TESPİT EDİLEN HASTALARDA BEKLENİLMEYEN OLDUKÇA İYİ SAĞKALIM NEOADJUVAN TEDAVİ SONRASI CERRAHİ İLE PATOLOJİK DOWNSTAGE (T0N0-T1-2N0) OLDUĞU TESPİT EDİLEN HASTALARDA BEKLENİLMEYEN OLDUKÇA İYİ SAĞKALIM Cengiz Gebitekin 1, Alper Toker 2, Hüseyin Melek 1, Suat Erus

Detaylı

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Erken Evre Akciğer Kanserinde Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti

Detaylı

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi Emine AKSOY, Güliz ATAÇ, Emin MADEN, Nil TOKER, Tülin SEVİM S.B. İstanbul Süreyyapaşa Göğüs Kalp ve Damar Hastalıkları

Detaylı

Dr Şükrü DİLEGE VKV Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Amerikan Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü

Dr Şükrü DİLEGE VKV Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Amerikan Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü Dr Şükrü DİLEGE VKV Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Amerikan Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü KHDAK nin en tartışmalı grubu Evre IIIA-N2 N2 ALT GRUPLARI ALTGRUPLAR TANIM SIKLIK IIIA-1 IIIA-2 IIIA-3 IIIA-4

Detaylı

İnoperabl Evre III ve Evre IV Malign Melanomda İmmünoterapi TOG Malin Melanom ve Deri kanserleri grubu. Prof Dr Melek Köksal Erkişi

İnoperabl Evre III ve Evre IV Malign Melanomda İmmünoterapi TOG Malin Melanom ve Deri kanserleri grubu. Prof Dr Melek Köksal Erkişi İnoperabl Evre III ve Evre IV Malign Melanomda İmmünoterapi TOG Malin Melanom ve Deri kanserleri grubu Prof Dr Melek Köksal Erkişi Amaçlar KT ile kemosensitif tümör kitlesi ufaltılmış hastalara immünoterapi

Detaylı

Santral Disseksiyon. Dr. İbrahim Ali ÖZEMİR. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Santral Disseksiyon. Dr. İbrahim Ali ÖZEMİR. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Dr. İbrahim Ali ÖZEMİR İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği 7. Endokrin Cerrahi Kongresi Antalya,2015 Profilaktik Santral Disseksiyon; Preoperatif

Detaylı

Evre III KHDAK nde Radyoterapi

Evre III KHDAK nde Radyoterapi Evre III KHDAK nde Radyoterapi Dr. Deniz Yalman Ege Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi A.D. 20. UKK, 2013, Antalya Evre III Alt Grupları IIIA 0 : N2 tutulumu yok (T3N1, T4N0-1) IIIA 1 : Rezeksiyon spesimeninde

Detaylı

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik: Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Karsinoid Tümörler Giriş Ender görülen akciğer tümörleridirler Rezeksiyon uygulanan akciğer tümörlerinin %0,4- %3 ünü oluştururlar Benign-malign

Detaylı

PET-CT nin Toraks Malignitelerinin Tanı ve Tedavi Yönetimindeki Yeri

PET-CT nin Toraks Malignitelerinin Tanı ve Tedavi Yönetimindeki Yeri PET-CT nin Toraks Malignitelerinin Tanı ve Tedavi Yönetimindeki Yeri DR. TEVFİK FİKRET ÇERMİK SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, TIP FAKÜLTESİ, NÜKLEER TIP ANABİLİM DALI, İSTANBUL SUAM, NÜKLEER TIP KLİNİĞİ

Detaylı

Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi. Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi Mart 2013 Kapadokya

Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi. Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi Mart 2013 Kapadokya Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi 14-17 Mart 2013 Kapadokya Multipl Primer Akciğer Kanseri (MPLC) Senkron tm( aynı zaman aralığında aynı organda

Detaylı

Onkolojik Cerrahinin Temel lkeleri

Onkolojik Cerrahinin Temel lkeleri Tıp Eğitimi Etkinlikleri.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Gastrointestinal Sistem Hastal klar Sempozyumu 11-12 Ocak 2001, stanbul, s. 235-239 Sürekli İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Detaylı

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi 14.04.2017 Dr. Ebru YILMAZ İstanbul Üniveristesi İstanbul Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Neden evreleme yapıyoruz? Prognostik bilgi Hastalık

Detaylı

Gastraintestinal Sistem İnteraktif Vaka Sunumları: Mide Olguları Doç. Dr Hasan Şenol COŞKUN

Gastraintestinal Sistem İnteraktif Vaka Sunumları: Mide Olguları Doç. Dr Hasan Şenol COŞKUN Gastraintestinal Sistem İnteraktif Vaka Sunumları: Mide Olguları Doç. Dr Hasan Şenol COŞKUN Süleyman Demirel Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Isparta Hoşgeldiniz Olgu 1 M Pehlivan 57 Yaşında erkek

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

Çocuklarda Yabancı Cisim Aspirasyonu

Çocuklarda Yabancı Cisim Aspirasyonu TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ Çocuklarda Yabancı Cisim Aspirasyonu (Nefes Borusuna Yabancı Madde Kaçması) Nedir? Nasıl Korunmalı? Türk Toraks Derneği Çocuk Göğüs Hastalıkları Çalışma Grubu

Detaylı

TÜBERKÜLOZ EP DEM YOLOJ S

TÜBERKÜLOZ EP DEM YOLOJ S .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Eriflkin ve Çocukta Tüberküloz Sempozyumu 30 Nisan 1999, stanbul, s. 9-13 Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli

Detaylı

Elli Kad n Olguda Akci er ve Plevra Tümörleri

Elli Kad n Olguda Akci er ve Plevra Tümörleri Onur Fevzi Erer*, Melis Bozda *, Yavuz Alp Yalç n*, Sena Yap c o lu* Zekiye Aydo du**, Serir Akto u* * zmir Gö üs Hastal klar ve Cerrahisi E itim Hastanesi, Gö üs Hastal klar ve Tüberküloz Klini i ** zmir

Detaylı

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi Dr. E. Tuba CANPOLAT 1, Dr. Alper FINDIKÇIOĞLU 2, Dr. Neşe TORUN 3 1 Başkent Üniversitesi

Detaylı

GİRİŞ: Açık kalp cerrahisi sonrasında gözlenen komplikasyonlar içinde önemli bir yer teşkil eden cerrahi alan enfeksiyonları, hastalarda görülen morbidite ve mortalitenin önemli bir nedenidir. Açık kalp

Detaylı

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam Olgu Sunumu Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Özkan Saydam 26 yaş erkek hasta Şikayet: Nefes darlığı, kanlı balgam Fizik Muayene: Stridor, inspiratuar ronküs

Detaylı

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ DR GÜRHAN SAKMAN ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ ANABİLİM DALI ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ DR GÜRHAN

Detaylı

Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş

Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği Giriş

Detaylı

GÖREV ANALİZİ 2. YAZILMA ÖĞRENİM HEDEFİ. Mesane ve üreterin normal ve patolojik özelliklerini belirler

GÖREV ANALİZİ 2. YAZILMA ÖĞRENİM HEDEFİ. Mesane ve üreterin normal ve patolojik özelliklerini belirler GÖREV Mesane ve üreter hastalıklarınd a GÖREV ANALİZİ 1. YAZILMA DÜZEYİ ulaştırılmasında kritik danışmanlık. GÖREV ANALİZİ 2. YAZILMA DÜZEYİ Mesane ve üreterin normal ve Makroskopik inceleme ve örnekleme.

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

80 PR MER AKC ER KANSER N N RETROSPEKT F ANAL Z

80 PR MER AKC ER KANSER N N RETROSPEKT F ANAL Z zmir Gö üs Hastanesi Dergisi, Cilt XVII, Say 2, 2003 80 PR MER AKC ER KANSER N N RETROSPEKT F ANAL Z RETROSPECTIVE ANALYSIS OF 80 PRIMARY LUNG CANCERS U ur GÖNLÜGÜR brahim AKKURT Melih KAPTANO LU Tanseli

Detaylı

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dr. Koray TOPGÜL Medical Park Samsun Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü/ SAMSUN 35 yaşında erkek hasta, İlk kez 2007

Detaylı

AKC ER KANSER TEDAV S NE YANITIN DE ERLEND R LMES NDE BRONKOSKOP VE B LG SAYARLI TOMOGRAF BULGULARININ ANAL Z

AKC ER KANSER TEDAV S NE YANITIN DE ERLEND R LMES NDE BRONKOSKOP VE B LG SAYARLI TOMOGRAF BULGULARININ ANAL Z Solunum 2005; Vol: 7 Say : 3 Sayfa: 107-114 AKC ER KANSER TEDAV S NE YANITIN DE ERLEND R LMES NDE BRONKOSKOP VE B LG SAYARLI TOMOGRAF BULGULARININ ANAL Z Aydan ÇAKAN*, Birsen fiah N*, Nimet AKSEL*, Ahmet

Detaylı

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER İ.Ü. CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI Dr Ahmet DEMİRKAYA 21 Eylül 11 Çarşamba C6-T4 arasında uzanan trakea infrakrokoid seviyeden karinaya kadar

Detaylı

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi Nöroendokrin tümörlerde 2004 WHO sınıflaması Tümör Tipi Tipik Karsinoid Atipik Karsinoid Büyük Hücreli nöroendokrin

Detaylı

1. ULUSAL GİRİŞİMSEL PULMONOLOJİ SEMPOZYUMU

1. ULUSAL GİRİŞİMSEL PULMONOLOJİ SEMPOZYUMU 1. ULUSAL GİRİŞİMSEL PULMONOLOJİ SEMPOZYUMU 9-11 Aralık 2011 Marriott Asia Otel İstanbul DAVET MEKTUBU De erli Meslektafllar m z, Sizleri, Türkiye Solunum Araflt rmalar Derne i, Giriflimsel Pulmonoloji

Detaylı

AKC ER KANSER NDE TEfiH S ANINDA GENEL KL N K VER LER: B R GÖ ÜS HASTALIKLARI ONKOLOJ POL KL N N N B R YILLIK KAYITLARI

AKC ER KANSER NDE TEfiH S ANINDA GENEL KL N K VER LER: B R GÖ ÜS HASTALIKLARI ONKOLOJ POL KL N N N B R YILLIK KAYITLARI zmir Gö üs Hastanesi Dergisi, Cilt XXI, Say 1, 2007 AKC ER KANSER NDE TEfiH S ANINDA GENEL KL N K VER LER: B R GÖ ÜS HASTALIKLARI ONKOLOJ POL KL N N N B R YILLIK KAYITLARI GENERAL CLINICAL DATA OF LUNG

Detaylı

1 3Biyomedikal M 0 7 0 5hendisli 0 7 0 5i ve Biyomedikal Cihaz Teknolojisi

1 3Biyomedikal M 0 7 0 5hendisli 0 7 0 5i ve Biyomedikal Cihaz Teknolojisi Sayfa 1/7 Bronkoskopi Nedir? yavuznuri, 11 Jun 06 saat: 12:30 Hastal 0 7 0 5 0 7 0 5 0 7 0 5n t 0 7 0 5r 0 7 0 5n 0 7 0 5n belirlene bilmesi yani tan 0 7 0 5 maksatl 0 7 0 5 olarak doktorunuzun bronkoskop

Detaylı

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Mide Kanserinde Kemik Metastazı Klinik çalışmalarda; %0.7 - %3.4 Otopsi çalışmalarında;

Detaylı

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Prof. Haberal dan Yeni Bir Uluslararas At l m: TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Dünyan n dört bir yan ndan yüzlerce biliminsan Prof. Dr. Mehmet Haberal taraf ndan kurulan Türk Dünyas Transplantasyon

Detaylı

407 Akciğer Kanseri Olgusunun Geriye Dönük Analizi

407 Akciğer Kanseri Olgusunun Geriye Dönük Analizi 407 Akciğer Kanseri Olgusunun Geriye Dönük Analizi Uğur GÖNLÜGÜR*, Tanseli GÖNLÜGÜR** * Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, ** Çanakkale Devlet Hastanesi,

Detaylı

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi Dr. Kutsal Turhan, Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi kutsal.turhan@gmail.com Dr. Tuncay Göksel Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma

Detaylı

Selülit ile mücadelede son nokta. Cellulaze. www.ortadoguas.com

Selülit ile mücadelede son nokta. Cellulaze. www.ortadoguas.com Be Selülit ile mücadelede son nokta Cellulaze www.ortadoguas.com Cellulite Laser Workstation Sadece tek bir uygulamadan sonra etkinli i kan tlanm fl, baflar l sonuçlar Cellulaze minimal invaziv bir selülit

Detaylı

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol 1 Acibadem University Medical Faculty 2 Maltepe University Medical

Detaylı

Akciğer Karsinomlu Olgularda İntraoperatif Plevra Yıkama Sıvısında Malign Hücre Saptanmasının Sağkalıma Etkisi #

Akciğer Karsinomlu Olgularda İntraoperatif Plevra Yıkama Sıvısında Malign Hücre Saptanmasının Sağkalıma Etkisi # Akciğer Karsinomlu Olgularda İntraoperatif Plevra Yıkama Sıvısında Malign Hücre Saptanmasının Sağkalıma Etkisi # Şaban ÜNSAL*, Alpaslan ÇAKAN*, İbrahim TAYLAN*, Mehmet AŞKIN*, Teoman BUDUNELİ*, Sülün ERMETE**

Detaylı

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT The purpose of the study is to investigate the impact of autonomous learning on graduate students

Detaylı

ÜLKEM ZDE ÇOK LACA D RENÇL TÜBERKÜLOZ EP DEM YOLOJ S

ÜLKEM ZDE ÇOK LACA D RENÇL TÜBERKÜLOZ EP DEM YOLOJ S ÜLKEM ZDE ÇOK LACA D RENÇL TÜBERKÜLOZ EP DEM YOLOJ S Doç.Dr. Kemal TAHAO LU Süreyyapafla Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi Merkezi, STANBUL Çok laca Dirençli Tüberküloz (Ç D TB) ile ilgili gerek ülkemizde

Detaylı

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Murat Özdemir, Özer Makay, Tevfik Demir*, Berk Göktepe, Kamil Erözkan, Barış Bingül**, Yeşim Ertan**, Hüsnü Buğdaycı***, Gökhan İçöz, Mahir Akyıldız

Detaylı

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ Murat Tuğcu, Umut Kasapoğlu, Çağlar Ruhi, Başak Boynueğri, Özgür Can, Aysun Yakut, Gülizar

Detaylı

Dr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk

Dr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk T.C. İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ GEÇİRİLMİŞ GESTASYONEL DİYABETES MELLİTUS ÖYKÜSÜ OLAN BİREYLERDE ANJİOPOETİN BENZERİ PROTEİN-2 ( ANGPTL-2

Detaylı

Küçük Hücreli Dışı Akciğer Karsinomunda Neoadjuvant Kemoterapi

Küçük Hücreli Dışı Akciğer Karsinomunda Neoadjuvant Kemoterapi Küçük Hücreli Dışı Akciğer Karsinomunda Neoadjuvant Kemoterapi Prof. Dr. Hakan Bozcuk Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Antalya Plan } KHDAK da kemoterapinin lokal tedavilere

Detaylı

OLGU SUNUMU. Dr. Ömer Fatih ÖLMEZ Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı

OLGU SUNUMU. Dr. Ömer Fatih ÖLMEZ Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı OLGU SUNUMU Dr. Ömer Fatih ÖLMEZ Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı Vaka Takdimi HY 56 yaş, erkek, maden mühendisi Şikayet: Kemik ağrısı ve kilo kaybı Hikaye: 1 aydır ağrı kesicilere

Detaylı

METASTATİK MALİGN MELANOM. Dr Yüksel Küçükzeybek İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 5.Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

METASTATİK MALİGN MELANOM. Dr Yüksel Küçükzeybek İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 5.Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi METASTATİK MALİGN MELANOM Dr Yüksel Küçükzeybek İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 5.Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi 49 yaşında erkek hasta Özgeçmiş:özellik yok Soygeçmiş:özellik

Detaylı

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi 19 23 Mart 2014-Antalya VAKA-1 S.B. 43 Yaş, Bayan, Erzurum Şikayeti: Çarpıntı, terleme, Hikayesi: Haziran

Detaylı

Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme

Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme Dr.Alper Çelikten Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Göğüs Cerrahisi Kliniği Akciğer ve Plevral Tümörlerin

Detaylı

karşıt görüş Atriyal fibrilasyonun doğal seyrini durdurmak için erken dönemde ablasyon gerekir

karşıt görüş Atriyal fibrilasyonun doğal seyrini durdurmak için erken dönemde ablasyon gerekir karşıt görüş Atriyal fibrilasyonun doğal seyrini durdurmak için erken dönemde ablasyon gerekir Özgür Aslan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji A.D. İzmir AF Zirvesi 2013, K.K.T.C AF için

Detaylı

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Özgün Araştırma / Original Investigation Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Effect of Body Mass Index on the Determination of Bone Mineral Density in Postmenopausal

Detaylı

Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi

Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri TÜRKİYEDE SIK KARŞILAŞILAN HASTALIKLAR II Sindirim Sistemi Hastalıkları Akciğer Kanserine Güncel Yaklaşım Sempozyum Dizisi No:58 Kasım 2007;

Detaylı

Suç Duyurusu: Dilovası = Sanayi = Hava Kirliliği = Akciğer Kanseri? / Onur Hamzaoğlu

Suç Duyurusu: Dilovası = Sanayi = Hava Kirliliği = Akciğer Kanseri? / Onur Hamzaoğlu Suç Duyurusu: Dilovası = Sanayi = Hava Kirliliği = Akciğer Kanseri? / Onur Hamzaoğlu Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı(UKAA), 17 Ekim 2013 tarihinde, hava kirliliğinin

Detaylı

Küçük Hücreli Akciğer Kanserlerinde Radyoterapi. Dr. Meltem Serin

Küçük Hücreli Akciğer Kanserlerinde Radyoterapi. Dr. Meltem Serin Küçük Hücreli Akciğer Kanserlerinde Radyoterapi Dr. Meltem Serin Sınırlı hastalıkta radyoterapi Yaygın hastalıkta radyoterapi Sınırlı hastalıkta radyoterapi Torakal radyoterapide tartışmalı konular Proflaktik

Detaylı

Gö üs Hastal klar nda Mortalite

Gö üs Hastal klar nda Mortalite ARAfiTIRMA Gö üs Hastal klar nda Mortalite Hasan Kaynar, Metin Akgün, Metin Görgüner, Leyla Sa lam, Arzu Mirici Atatürk Üniversitesi T p Fakültesi, Gö üs Hastal klar AD, Erzurum ÖZET Klini imizde yatan

Detaylı

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR Pulmoner Vasküler Hastalıklar AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AKCİĞER HASTALIKLARI VE YOĞUN BAKIM GÜNLERİ TANI VE TEDAVİDE

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek Göğüs Cerrahisi Akciğerin Superior Sulkus Tümörlerinde Omurga Tutulumunda Cerrahi Yaklaşım Giriş Akciğerin apeksinden kaynaklanan

Detaylı

AKC ER KANSERL HASTALARDA HEPAT T C V RÜSÜ PREVALANSI

AKC ER KANSERL HASTALARDA HEPAT T C V RÜSÜ PREVALANSI zmir Gö üs Hastanesi Dergisi, Cilt XXIV, Say 1, 2010 AKC ER KANSERL HASTALARDA HEPAT T C V RÜSÜ PREVALANSI THE PREVALANCE OF HEPATITIS C VIRUS IN PATIENTS WITH LUNG CANCER Günseli BALCI Nurcan KURTUL fievket

Detaylı

mrcc Tedavisinde Olgular Eşliğinde Tartışma

mrcc Tedavisinde Olgular Eşliğinde Tartışma mrcc Tedavisinde Olgular Eşliğinde Tartışma Doç.Dr.Adnan Şimşir - Yaklaşım,Risk Grupları Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji ABD Prof.Dr.İbrahim Cüretlibatır - Sitoredüktif Cerrahi Ege Üniversitesi

Detaylı

APAH: konjenital kalp hastalığı. Prof. Dr. Sanem Nalbantgil Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji AD 2015 ADHAD 2. PAH OKULU

APAH: konjenital kalp hastalığı. Prof. Dr. Sanem Nalbantgil Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji AD 2015 ADHAD 2. PAH OKULU APAH: konjenital kalp hastalığı Prof. Dr. Sanem Nalbantgil Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji AD 2015 ADHAD 2. PAH OKULU Klinik Sınıflama 2009 Eisenmenger Sendromu ve sistemik komplikasyonlar European

Detaylı

T bbi At k Kontrolü P80-P82. 7. Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi - 2011 673

T bbi At k Kontrolü P80-P82. 7. Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi - 2011 673 T bbi At k Kontrolü P80-P82 7. Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi - 2011 673 P80 Son Dört Y ll k Kontamine Kesici Delici Alet Yaralanmalar Sürveyans Melek Meltem Göksel, Özgül Taflp nar, Fatma

Detaylı

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM) Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle /AIDS Dr. Aygen Tümer Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM) Dünyada /AIDS Dünya Sa l k Örgütü (DSÖ)/UNAIDS taraf ndan Aral k 2010 tarihinde

Detaylı

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı X, Y, Z KUŞAĞI TÜKETİCİLERİNİN YENİDEN SATIN ALMA KARARI ÜZERİNDE ALGILANAN MARKA DENKLİĞİ ÖĞELERİNİN ETKİ DÜZEYİ FARKLILIKLARININ

Detaylı

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Kolon tümörlü olguların %40-50 sinde karaciğer metastazı gelişir ; % 15-25 senkron (primer tm ile /

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

Doç. Dr. Serir Aktoğu Kurs Başkanı. Prof. Dr. Tevfik Özlü TTD Okulu Başkanı. Doç. Dr. Peri Arbak Kurs Sekreteri

Doç. Dr. Serir Aktoğu Kurs Başkanı. Prof. Dr. Tevfik Özlü TTD Okulu Başkanı. Doç. Dr. Peri Arbak Kurs Sekreteri Türk Toraks Derneği 1. Göğüs Hastalıkları Hemşireliği Kursu 28-30 Mayıs tarihleri arasında İzmir İsmira Oteli nde gerçekleştirildi. Toplam 61 kursiyer, 17 öğretim üyesi, 7 araştırma görevlisi ve 1 yüksek

Detaylı

PROGRESİF DİSPNE İLE SEYREDEN NADİR BİR AKCİĞER TÜMÖRÜ: PULMONER FİBROM A Rare Pulmonary Tumor Proceeding Progressive Dispne: Pulmonary Fibroma

PROGRESİF DİSPNE İLE SEYREDEN NADİR BİR AKCİĞER TÜMÖRÜ: PULMONER FİBROM A Rare Pulmonary Tumor Proceeding Progressive Dispne: Pulmonary Fibroma OLGU SUNUMU (Case Report) Hasdıraz L, Özkaya M, Oğuzkaya F PROGRESİF DİSPNE İLE SEYREDEN NADİR BİR AKCİĞER TÜMÖRÜ: PULMONER FİBROM A Rare Pulmonary Tumor Proceeding Progressive Dispne: Pulmonary Fibroma

Detaylı

TANISAL VE EVRELEME AMAÇLI MED AST NOSKOP OLGULARIMIZIN DE ERLEND R LMES : OTUZ OLGUNUN NCELEMES

TANISAL VE EVRELEME AMAÇLI MED AST NOSKOP OLGULARIMIZIN DE ERLEND R LMES : OTUZ OLGUNUN NCELEMES Solunum 2007; Vol: 9 Say : 3 Sayfa: 170-4 TANISAL VE EVRELEME AMAÇLI MED AST NOSKOP OLGULARIMIZIN DE ERLEND R LMES : OTUZ OLGUNUN NCELEMES Ekrem fientürk, Engin PABUfiCU, Serdar fien Adnan Menderes Üniversitesi

Detaylı

Tiroid ve Paratiroid Cerrahisi

Tiroid ve Paratiroid Cerrahisi Deomed Medikal Yay nc l k Tiroid ve Paratiroid Cerrahisi Editör / Prof. Dr. Murat Toprak 37 Yazar kat l m yla 16.5 x 23.5 cm, XII+240 Sayfa 44 Resim, 29 fiekil, 30 Tablo ISBN 978-975-8882-37-3 Türk Kulak

Detaylı

ONKOLOJİDE SIK KULLANILAN İSTATİSTİKSEL YÖNTEMLER VE SAĞKALIM EĞRİLERİ

ONKOLOJİDE SIK KULLANILAN İSTATİSTİKSEL YÖNTEMLER VE SAĞKALIM EĞRİLERİ ONKOLOJİDE SIK KULLANILAN İSTATİSTİKSEL YÖNTEMLER VE SAĞKALIM EĞRİLERİ HESAPLAMA VE DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ Prof. Dr. M. Özşahin Radyasyon Onkolojisi Bölümü, Lozan Üniversitesi Hastanesi, İsviçre mahmut.ozsahin@chuv.ch

Detaylı

Spinal Tumors. Başar Atalay M.D. Yeditepe University Faculty of Medicine Department of Neurosurgery. Tuesday, April 3, 12

Spinal Tumors. Başar Atalay M.D. Yeditepe University Faculty of Medicine Department of Neurosurgery. Tuesday, April 3, 12 Spinal Tumors Başar Atalay M.D. Yeditepe University Faculty of Medicine Department of Neurosurgery Spinal tumor localisation Extradural Intradural extramedullary Intradural intramedullary Age By aging

Detaylı

Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda

Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda Tükürük Özellikleri Major ve minor tükürük bezlerinden salınır Günlük sekresyon

Detaylı

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi okült (gizli, saklı, bilinmeyen, anlaşılmaz) okült + kanser primeri bilinmeyen

Detaylı