1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi"

Transkript

1 1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi 2. Peyzajın Unsurları 3. Komünite ve Peyzaj Düzeyinde Biyoçeşitlilik 4. Ada Biyocoğrafyası 5. Tarafsız Teori 6. Zaman ve Mekân Ölçeği 7. Peyzajın Geometrisi 8. Sürdürülebilir Peyzaj Kavramı 9. İnsan-tasarımlı Peyzajlar Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS

2 3. Populasyonlar, türler ve komüniteler belirli bir coğrafi bölgedeki peyzajlarda değişik şekil ve kompozisyonlarda yer alırlar. Bunların peyzaj içindeki dağılım ve yerleşim şekilleri, birbirine zıt iki yaklaşımla açıklanmaktadır: 1. Alana bağlı (yerel gruplaşma) yaklaşım: Bu yaklaşımda belirli bir alanı kaplayan ve farklılığı açıkça görülen komünitelerin her biri ayrı ayrı tanımlanmakta, sınıflandırılmakta ve komünite tiplerine göre listelenmektedir. 2. Basamaklı değişim (gradient) analizi yaklaşımı: Bu yaklaşımda, önce komüniteler (sıklık dağılımlarına, benzerlik katsayılarına veya diğer istatistiksel ölçütlere göre) belirlenmekte; sonra da bu bilgilere dayanarak ilgili gruplar (komünite, tür veya populasyonlar), çevredeki bir (veya daha fazla) fiziksel değişken ya da eksen boyunca sıralanmaktadır.

3 Buradaki sıralama (ordination) sözcüğü; belirli grupların (yani, populasyonların, türlerin ve komünitelerin) kademeli olarak değişen fiziksel çevre etkenlerine gösterdikleri tepkilere göre bir sıraya konulmaları anlamına gelir. Kademeli değişen dizi (continuum) analizi ya da basamaklı değişim analizi sözcüğü ise, belirli bir düzene göre sıralanan populasyonları ve komüniteleri içine alan ve ufak farklılıklarla çevrede (veya alanda) kademeli olarak değişen etken anlamında kullanılır.

4 Genellikle, bir çevredeki basamaklı değişim ne kadar hızlı olursa, komüniteler ve türler de birbirlerinden o kadar farklı ve kesintili olurlar. Bu tip farklılığın ve kesintili durumun tek nedeni, fiziksel çevredeki ani değişimler değildir. Bu ani değişimlere ek olarak, birbirini etkileyen ve birbirine bağımlı olan türler arasındaki rekabet ve birlikte evrim süreçleri de komüniteler arasındaki farklılıkların artmasına ve sınırların keskinleşmesine yol açmaktadır.

5 Bir peyzajda, farklı yapıda iki ya da daha fazla komünite yan yana yer alabilir. Bu farklı komüniteler arasındaki geçiş alanına ekoton denir. Örneğin, bir orman ile ona bitişik konumdaki bir mera arasındaki geçiş alanı; ya da bir denizin tabanında yumuşak (kumsal) zemin ile sert (kayalık) zemin arasındaki geçiş alanı, söz konusu peyzajlar içinde birer ekotondur.

6 Bir ekotonda, ona bitişik konumdaki komünitelerde yaşayan canlı türleri de yaşayabilir. Ayrıca, bir ekotonda; bitişik komünitelerde bulunmayan, ama sadece o ekotona özgü olan canlı türleri de bulunur (T. B. Smith ve ark. 1997; Enserink 1997). Bunun doğal bir sonucu olarak bir ekotondaki tür sayısı, ona komşu komünitelerdeki tür sayısından çoğu kez daha fazla olur.

7 Ayrıca, ekotonda yaşayan bazı türlerin populasyon yoğunlukları, ekotona komşu olan komünitelerdeki populasyon yoğunluklarından daha fazladır. Çoğu zaman, iki farklı komünite tipi arasındaki geçiş alanı oldukça keskin ve çok dar olabilir (örn., bir tarla ile ona bitişik konumdaki bir orman sınırı). Bu gibi dar ve keskin habitat geçiş alanlarına kenar adı verilir.

8 Komünitelerin birleşme yerlerinde (kenar hatlarında) tür çeşitliliğinde ve bazı türlerin yoğunluğunda artma eğilimi vardır. Bu eğilim, kenar etkisi olarak bilinir. Üreyebilmek ve/veya yaşamlarını sürdürebilmek için komünite kenarlarını kullanan türlere kenar türleri adı verilir.

9 Bir ekosistemi çalışırken, bu ekosistemin sınırlarının nereden geçmesi gerektiği konusu (girdi ve çıktı ortamları sistemin bir parçası olarak göz önüne alındığı sürece) kolayca çözümlenebilir (bkz. Bölüm 2). Başka bir deyişle, bir ekosistemin sınırları, çevredeki belirli doğal unsurlar temel alınarak belirlenebildiği gibi; bazı yapay ölçütlere ve isteğe göre çizilen hatlarla da belirlenebilir.

10 Strayer ve ark. (2003), sahip olduklan özelliğe bağlı olarak dört çeşit ekolojik sınır tanımlamıştır: 1. kökenine ve bakımına göre, 2. yerel yapısına göre (örn., geometrik biçimine), 3. işlevine göre (öm., geçirgen oluşuna) 4. zamana bağlı dinamiklere (örn., sınırın yaşına ve geçmişine) göre.

11 bulunmaktadır. Ekosistem analizleri yapılırken bir ekosistemin sınırlarını belirlemek nispeten kolay olmasına karşın, biyotik komüniteler araştırılırken (içerdikleri türlere (ve populasyonlara) göre) bu komünitelerin sınırlarının belirlenmesinde birtakım sorunlar ortaya çıkmaktadır. Nitekim bitki ekologları 20. yüzyıl boyunca komünite sınırlarının belirlenmesi konusunda iki farklı görüş ortaya koymuşlardır. Birinci görüş, karasal bitki komünitelerinin birbirlerinden kesin sınırlarla ayrılan ve belirgin birimler olduğu görüşüdür. Bu görüşün savunucuları arasında Clements (1905, 1916), Braun- Blanquet (1932, 1951) ve Daubenmire (1966) gibi ekologlar

12 İkinci görüşe göre, her populasyon (ve her tür), yaşama alanında basamaklı değişim gösteren çevresel etkenlere karşı birbirinden bağımsız tepki göstermekte; bunun sonucunda da, bu kademeli değişen etken (continuum) boyunca yer alan farklı komüniteler, birbiri üzerine örtüşecek şekilde devam edip gitmektedir. Böyle bir durumda ise komüniteler arasında kesin sınırlar söz konusu olmamakta, bu sınırlar ancak isteğe bağlı olarak belirlenebilmektedir. Bu görüşün savunucuları arasında Gleason (1926), Curtis ve McIntosh (1951), Whittaker (1951), Goodall (1963) ve diğer bazı bilim insanları bulunmaktadır.

13 Whittaker (1967), birbirine zıt olan bu iki görüşü aşağıdaki örnekle açıklamaktadır. ABD de Büyük Dumanlı Dağlar (Great Smoky Mountains) Milli Parkı nda, yaprakların renk değiştirmesinin en çekici olduğu bir zamanda yani sonbahar mevsiminde, parktaki seyir yolunda ve alana hakim bir seyir noktasında bulunduğunuzu varsayın.

14 Bu noktadan aşağı doğru bakıldığında vadi tabanından dağın tepesine doğru beş ayrı renk kuşağı gözlenir. 1. Vadi tabanında yer alan karışık renkli karışık orman kuşağı, 2. biraz yukarıda koyu yeşil renkli Tsuga (suga ağacı) ormanı, 3. onun yukarısında koyu kırmızı renkli meşe ormanı, 4. daha yukarıda kırmızımsı kahverengi renkli meşe- fundalık ormanı, 5. en yukarıdaki sırtlarda da açık yeşil renkli çam ormanı.

15 Yukarıda sözü edilen birinci görüşe göre, bu beş kuşağın her biri farklı birer komünite tipi olarak değerlendirilebilir. İkinci görüşe göre ise, farklı renklerde görülen bu beş kuşak yükselti değişkeni boyunca birbiriyle örtüşerek değişmekte; bunlar hep birlikte basamaklı değişim analizine tabi tutulunca kademeli bir dizi (continuum) ortaya çıkmaktadır. Basamaklı değişim analizi sonucunda, her türe ait populasyonun, yükselti boyunca kademeli olarak değişen ortam koşullarına bağımlı olarak dağıldığı ve bu koşullara göre tepki verdiği görülür. Bu durum Şekil 10 da gösterilmiştir.

16

17 Şekilde, adı geçen bölgede baskın durumda olan 15 farklı ağaç türü (a dan o ya kadar) ele alınmıştır. Yatay eksen, bir dizi halinde basamaklı değişim gösteren bir çevre faktörünün (örn., yükselti) değişik derecelerini; dikey eksen ise söz konusu bitki türlerinin sıklık oranlarını (frekans) göstermektedir. Her bir türün yatay eksendeki değişkene göre sıklık dağılımı birer çan eğrisi (normal dağılım) şeklindedir. Her bir türün dağılım eğrisi belirli bir noktada zirve yapmakta, bu eğriler değişken boyunca birbirleriyle değişik oranlarda örtüşmektedir. Bir veya birkaç baskın türün zirve yaptığı noktalara bakılarak beş farklı komünite tipi (A, B, C, D ve E) tanımlanabilir ve her bir komünitenin sınırı isteğe bağlı olarak belirlenebilir.

18 Ancak şu iki noktanın da bilinmesinde yarar vardır: a) Söz konusu yamacın tamamı tek ve büyük bir komünite olarak değerlendirilebilir. Çünkü bu vadi içindeki komünite tiplerinin hepsi, bir su akış havzası ekosistemi olarak, besin, enerji ve fauna alış-verişleriyle birbirlerine bağlıdırlar (bir su akış havzası, bir arazinin etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesi için ele alınabilecek en küçük işlevsel ekosistem birimidir), b) Öte yandan, orman işletmecileri ve arazi yöneticileri, yamaçtaki bitkilerin farklı komüniteler olarak ele alınmasını tercih ederler. Çünkü her bir komünite odun üretimi, kereste kalitesi, mesire (rekreasyon) alanı değeri, yangın, hastalıklara duyarlılık ve diğer yönlerden birbirinden farklılık göstermektedir.

19 Sıralama tekniklerinin uygulanabilmesi için bir çevredeki basamaklı değişken boyunca alınan örneklerin benzerlik (ya da farklılık) derecelerinin ekologlar tarafından saptanması gerekir. Bu amaçla genellikle aşağıdaki indeks kullanılır. Benzerlik indeksi (S) = 2C / (A + B) Burada A = A örneğindeki tür sayısı; B = B örneğindeki tür sayısı, C = her iki örnekte de bulunan ortak türlerin sayısıdır. Bir komünitedeki türler (veya tür populasyonları) arasındaki etkileşim biçimi, ilgili komünitelerin birbirinden ayrılmasına ve aralarında keskin sınırlar oluşmasına yol açabilir.

20 Bu etkileşim biçimleri 1) türler arası rekabet sonucu dışlama, 2) birbirlerine bağımlı türler arasında mutualizm (karşılıklı yarar sağlama), 3) belirli türlerin bir grup halinde birlikte evrimi şeklinde olabilir. saptamıştır.

21 Ayrıca, yangın ve farklı toprak yapısı gibi etkenler sonucu da komüniteler arasında keskin sınırlar oluşabilir. Örneğin, Minnesota daki Itaska Parkı nda akçaağaç + ıhlamur karışımının baskın olduğu ormanlarda, ladin ve köknar türlerinin adacıklar halinde gruplar oluşturdukları ve her bir grubun çevre ormandan oldukça keskin sınırlarla ayrıldığı belirlenmiştir (Buell 1956). Bu durum, topoğrafik yapıya bağlı olarak ortaya çıkan bir durum değildir. Benzer şekilde, deniz dibinde yaşayan komüniteler de, dağ yamaçlarındaki vejetasyonlarda olduğu gibi, deniz içindeki derinliklere bağlı olarak oldukça keskin yerel gruplaşmalar gösterirler.

22 Bir peyzajda, basamaklı değişim gösteren bir etkene bağlı olarak, belirli yerlerde ani ortam değişimleri görülebilir. Benzer şekilde, birbirinden belirgin şekilde farklı iki habitat veya komünite birbirine komşu olabilir. Bu şekilde yan yana bulunan komüniteler arasında yer alan geçiş bölgeleri (ekotonlar), genellikle komşu komünitelerden farklı özellikler gösterirler. Başka bir deyişle, ekotonlar çoğu kez, bitişik oldukları komünitelerden farklı komüniteleri barındırırlar. Çünkü bir ekotonda barınan birçok tür, yaşamlarının şu ya da bu aşamasında, yaşama ortamı olarak birbirinden yapısal olarak farklı iki ya da daha fazla komüniteye gereksinim duyarlar.

23 Örneğin, Amerikan kızılgerdanı (Turdus migratorius) yuva yapmak için ağaçlık yerlere; beslenmek için ise açık, otsu alanlara gereksinim duyar. Dolayısıyla bu kuş türü için en uygun yaşam ortamı, orman ve mera komünitelerinin yan yana bulunduğu bir ekotondur. İyi gelişmiş ekoton komünitelerinde, komşu alandaki komünitelerin her birine özgü canlı türlerine ek olarak, sadece ekoton bölgesine uyum sağlamış türler de bulunur. Bu nedenle ekotonlardaki tür çeşitliliği ve birim alana düşen canlı sayısı daha fazla olmaktadır. Bu olay, kenar etkisi olarak ifade edilir.

24 Beecher (1942), bir komünitede birim alana düşen kenar uzunluğu arttıkça, burada yaşayan kuşlann populasyon yoğunluklarının da arttığını saptamıştır. Nitekim, birden çok habitatm mozaik halinde karışmış olarak bulunduğu (habitat bölünmesi) alanlarda, ötücü kuşların daha yoğun olduğu gözlenir. Bu tip alanlar arasında özel mülkler, kampüsler, yerleşim alanları ve benzeri alanlar vardır. Çünkü bu tip alanlarda, büyük ve bölünmemiş bir orman veya mera alanına göre, birim alan başına daha fazla kenar bulunmaktadır.

25 Ekotonlar, kendilerine bitişik komünitelerde bulunmayan bazı tipik türleri de içerebilirler. Örneğin, kuşlarla ilgili yapılan bir çalışma bu hipotezi desteklemektedir. Bu çalışmada, değişik süksesyon (komünite gelişimi) aşamalarında bulunan ve böylece olgun komşu komünitelerle kenar etkisi oluşturma özelliği en az olan komüniteler boyunca örnekleme alanları alınmıştır. Bu örnekleme alanlarında, her kuş türü için hektara düşen kuş çifti sayısı (dişi ve erkek çifti) gözlenmiştir. Çalışma alanına giren tüm bölgede yaklaşık 50 farklı kuş türü üremekte ve yaşamaktadır.

26 Çalışma alanında (süksesyon aşamalarının belirli bir evresinde olan) bir komünite tipinde 40 hektarda en az beş çift bireyi olan tür sayısı 30 olarak saptanmıştır. Geri kalan 20 kuş türünden 7 türe daha az (yani, 40 hektarda beş çiftten daha az) sayıda rastlanmış, 13 kuş türüne ise hiç rastlanmamıştır. Hiç rastlanmayan türler arasında kızılgerdan (Turdus migratorius), mavikuş (Sialia sifllis), alaycı kuş (Mimus polyglottos), çivit kiraz kuşu (Passerina cyanea), cıvıldayan serçe (Spizella passerina) ve bahçe sarıasması (Icterus spurius) gibi bölgede yaygın olan türler bulunmaktadır.

27 Bu türlerin çoğu yuva yapmak ve etrafı gözetlemek için ağaçlara gereksinim duyan, beslenmek için de genelde otla kaplı kırsal alanları ya da diğer açıklıkları seçen türlerdir. Bu nedenle, çalışma alanında hiç gözlenmeyen (13 tür), ya da çok az gözlenen (7 tür) toplam 20 kuş türünün gereksinim duyduğu habitat tipi, orman komünitesi ile otlak veya çalı komünitesi arasında yer alan ekotonlardır. Başka bir deyişle, bu türler için sadece orman ya da sadece otlak (veya çalılık) alan yeterli değildir. Bu örnekten çıkan sonuç, bölgede ürediği bilinen türlerin %40 ının (50 türden 20 si) öncelikli olarak ya da tamamen ekoton türü olduğudur.

28 Başka bir çalışmada, yağmur ormanlarında ve orman/savan habitatlarında yaygın olarak bulunan 12 ötücü kuş türünün populasyonları araştırılmıştır (T. B. Smith ve ark. 1997). Orman habitatında yaşayan populasyonlar ile orman/savana ekotonunda yer alan populasyonlar, morfolojik olarak birbirinden farklı bulunmuştur. Bu farklılık, iki komünitedeki türler arasındaki yüksek gen akışına rağmen ortaya çıkmıştır. Bu durum, ekoton habitatlarının evrimi yönlendirdiğini ve biyolojik çeşitliliği artırıcı etkileri olduğunu göstermektedir.

29 Hawkins (1940) Avrupalı göçmenlerin 1838 de Wisconsin e gelmesini izleyen ilk yıllarda bölge peyzajında ortaya çıkan değişimleri incelemiş ve ovalık alanlara yerleşen göçmenlerin çevrelerini ağaçlandırdıklarını saptamıştır, insan türünün (Homo sapiens) tercih ettiği yaşam ortamı çoğu kez orman kenarı alanlardır. Çünkü insan türü ağaçların ve çalıların sağladığı korumayı sevmekte; besinlerini ise çoğunlukla tarlalardan ve otlak alanlardan sağlamaktadır. Ovalık alanlara yerleşen insanlar da çevrelerine çeşitli ağaçlar dikmekte, onları büyütmekte ve birbirine benzeyen ortamlar yaratmaktadır.

30 Ormanlara ve ovalara özgü canlı türlerinden bazıları, orman kenarlarında ve ovalarda insanların etkisiyle oluşan ortamlarda da yaşamlarını sürdürebilirler. Bunlar arasında, özellikle orman kenarı geçiş kuşaklarına uyum sağlamış yabanıl otsu bitkiler ile kuş, böcek ve memeli türleri yer alır. İnsan etkinlikleri sonucunda, çok geniş alanlarda pek çok orman kenarı habitatı oluştuğundan, bu gibi ekoton seven kenar türlerinin sayıları ve yayılma alanları gittikçe artmaktadır.

31 Geyik, tavşan, orman tavuğu ve sülün gibi av hayvanları genellikle kenar türleri olarak nitelendirilirler. Bu nedenle av yönetiminde, kenar habitatı yaratma çalışmaları önemli bir yer tutar. Bu çalışmalar; ormanda bazı yerlerde yamalar halinde tıraşlama kesimi yapılmasını, av hayvanlarına besin sağlamak için bazı yem bitkileri ekilmesini, saklanma yeri sağlamak için örtü bitkileri ekilip dikilmesini, ormandaki bazı yerlerin de kontrollü olarak yakılmasını kapsar. Kenar etkisi kavramını ilk ortaya atan araştırmacı olan Aldo Leopold, av yönetimi ile ilgili bir yazısında yaban hayatı bir kenar olayıdır demiştir (Leopold 1933a).

32 Hansson (1979), kuzey bölgelerde yaşayan ve yıl boyu faal olan sıcakkanlı hayvanların yaşamları için peyzajdaki heterojen yapının önemli olduğunu belirtir. Tarım alanları ile insan etkinlikleri sonucu tahrip görmüş diğer alanlar kış süresince yaban hayatına daha bol besin sağlarlar. Yaşlı ve doğal ormanlar ise bu hayvanlara ilkbahar ve yaz ayları boyunca daha çok besin sunarlar.

33 Ekotonlardaki tür çeşitliliğinin ve birey sayısının artması, ne yazık ki her yerde ve her zaman geçerli değildir. Birçok canlı türü için bunun tersi söz konusu olabilir. Örneğin, orman kenarı ekotonlardaki ağaç türü çeşitliliği ve ağaç sayısı, orman içindeki bir alana göre daha azdır. Tropikal yağmur ormanları tahrip edilerek çok miktarda ekoton yaratılırsa, bu bölgelerdeki tür çeşitliliği azalacak ve bu ormanlardaki orman içi habitatlara uyum sağlamış bir çok türün nesli yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bununla birlikte, insanoğlunun doğal komüniteleri büyük ölçüde değiştirdiği ve doğal peyzajları insan-tasarımlı peyzajlara dönüştürdüğü alanlarda, ekotonlar, bazı canlı türleri için önemli fırsatlar sunmaktadır.

34 Bu şekilde ortaya çıkan ve varlıklarını uzun süre devam ettiren ekotonlar, türlerin evrimsel uyumu için yeni ortamlar sağlamaktadır. Örneğin, uzun yıllardan beri geniş orman alanlarının tahrip edildiği Avrupa da, ardıç kuşları ve diğer orman kuşları, Kuzey Amerika daki benzerleri gibi ormanlarda değil, büyük oranda kentlerin ve kent çevresindeki alanların yaşam koşullarına uyum sağlamışlardır. Bununla birlikte, Avrupa peyzajındaki bu değişim sürecinde, Avrupa kökenli birçok canlı türü de ne yazık ki ortaya çıkan yeni koşullara uyum sağlayamamış; bunun sonucunda ya çok azalmış ya da nesilleri tükenmiştir.

35 Bir çok olumlu ve yararlı olayın açıklanmasında kullanılan destek-stres değişim eğrisi (Şekil 3-7), kenar etkisi-çeşitlilik ilişkisinin açıklanmasında da kullanılabilir. Genel olarak, kenar uzunluğunun artışıyla çeşitlilik de artar. Ancak, aşırı kenar (çok sayıda küçük habitat yaması) çeşitlilikte azalmaya neden olur. Kuramsal olarak, habitat yamalarının büyükçe ya da nispeten büyük olduğu ve peyzajdaki kenar uzunlukları toplamının da büyük olduğu bir durumda beta- tür-çeşitliliği en yüksek düzeye ulaşır.

36 Birbirine karşıt gibi görülen bu tip ilişkiler, orman ve yaban hayatı yönetiminde ve peyzaj planlamasında göz önüne alınmalıdır. Fahrig (1997), popu- lasyonlann neslinin tükenmesinde habitat kaybının ve habitat bölünmesinin (fragmentasyonun) etkilerini tartışmaktadır. Peyzaj yamalarının ne kadar büyüklükte olması gerektiği konusunda, ada biyocoğrafyası ilkeleri önemli katkılar sağlar (ekosistemlerde en düşük kritik alan büyüklüğü, Lovejoy ve ark. 1986). Ayrıca, biyolojik çeşitliliğin korunmasını ve yönetimini ada biyocoğrafyası ilkeleri doğrultusunda ele alan "Habitatları Bölünmüş Orman (The Fragmented Forest) isimli kitap da (Haris 1984) yararlı bir kaynaktır.

37 4. Ada Biyocoğrafyası Ada biyocoğrafyası kavramı ilk kez MacArthur ve Wilson (1963, 1967) tarafından ortaya atılmıştır. Ana karadan göç edip gelen bazı yeni türler bir adaya yerleşirken, aynı adada mevcut türlerden bazıları da yok olup gider. En sonunda adada belirli bir tür sayısı ortaya çıkar. Ada biyocoğrafyası kuramı, bir adadaki tür sayısının; bu adada nesli tükenen türler ile bu adaya dışarıdan göç edip gelen türler arasında oluşan denge sonucunda ortaya çıktığını ileri süren bir kuramdır.

38 Gerek mevcut türlerin neslinin tükenme hızı ve gerekse yeni türlerin adaya gelme (göç) hızı, söz konusu adanın büyüklüğüne ve ana karadan uzaklığına bağlı olarak değişir. Şekil 11 de dört farklı ada tipi için olası denge noktaları görülmektedir. Bu ada tipleri şunlardır: 1). Küçük ve uzakta olan bir ada; 2). küçük ve yakında olan bir ada; 3). büyük ve uzakta olan bir ada; 4). büyük ve yakında olan bir ada.

39 Tür Sayısı Ada biyocoğrafyası kuramı. dört farklı denge noktası

40 Küçük ve uzakta olan adadaki tür sayısı (S 1 ) en az düzeyde olur. Küçük ama yakında olan bir ada ile büyük ama uzakta olan bir adanın tür sayılarının (S 2 ) birbirine eşit veya yakın olması beklenir. En çok tür sayısı (S 3 ) ise büyük ve yakında olan adada görülür. Bu model; izolasyon, doğal seçilim, yayılım, nesil tükenmesi (yok oluş) ve yeni türlerin evrimleşmesi arasındaki ilişkileri ele almaktadır. Evrimle ilgili bu olaylar ve süreçler, yüzyılı aşkın bir süreden beri populasyon ekologlarının ve evrim biyologlarının dikkatini ada biyocoğrafyası araştırmaları üzerine çekmiştir. Bu model ayrıca, peyzaj ekolojisi ve koruma biyolojisi konularında bazı temel ilkeleri ortaya koyması bakımından da büyük önem taşımaktadır.

41 Charles Darwin in Galapagos Adalarını ziyaretini izleyen yıllarda adalar; biyologların, coğrafyacıların ve ekologların yoğun ilgisini çekmiştir. Sadece sözlük anlamının çağrıştırdığı (etrafı denizlerle çevrili) adalar değil; bir ana karada peyzaj mozaiği içinde yer alan peyzaj yamaları da, ekolojik işlevleri bakımından birer ada olarak kabul edilirler. Ekvator daki Ant Dağları buna bir örnektir. Alexander von Humboldt ( ) dağ jeoekolojisi bilim dalının temellerini bu dağlardaki gözlemlerinden esinlenerek ortaya koymuştur. Öyle ki, bazı bilim insanları Ant Dağları peyzajının ekoloji biliminin (özellikle de ekolojide bütüncü yaklaşımın) doğduğu yer olduğunu ileri sürerler (Sachs 1995; F. O. Sarmiento 1995, 1997).

42 Ant Dağlarında olduğu gibi, benzer yükseltilerde yer alan dağ zirveleri, bitki ve hayvan komüniteleri bakımından birer karasal ada işlevi görmektedir. J. H. Brown (1971, 1978) oldukça dar alanlarda sınırlı kalan bu adaların küçük memeliler ve kuş populasyonlarının bolluğu ve çeşitliliği yönünden biyocoğrafyasını araştırmıştır.

43 Peyzaj matrisindeki peyzaj yamaları da (tıpkı Şekil 9-8 deki adalar gibi) büyük veya küçük, birbirine (ve ana matrise) uzak veya yakın olabilirler. Bu özellikleriyle peyzaj yamaları, MacArthur ve Wilson (1963) un ortaya attığı ada biyocoğrafyası kuramına uymaktadır. Örneğin, bir orman parçası, geniş bir tarımsal alan denizinin ortasında, en yakın orman parçalarından izole olmuş bir yama şeklinde yer alabilir (bkz. Şekil 4A). Ada konumundaki böyle bir orman yamasının büyüklüğü ve en yakın ormana (veya ormanlara) olan uzaklığı, orada yaşayan türlerin sayısını ve orada hangi türlerin bulunacağını büyük ölçüde belirlemektedir.

44 Preston (1962), bir adanın alanı ile bu adada mevcut tür sayısı arasındaki ilişkiyi şu eşitlikle belirtmiştir: S = caz Bu eşitlikteki S, tür sayısını; A, adanın veya peyzaj yamasının alanını; c birim alandaki tür sayısını belirten bir sabit sayıyı gösterir. Eşitlikteki z ise, A ve S nin logaritmik değerleri (log A ve log S) arasındaki doğrusal regresyon çizgisinin eğimini gösteren bir sabit sayıdır (başka bir deyişle, z, alanın bir birim değişmesiyle tür çeşitliliğinde meydana gelen değişimin bir ölçüsüdür).

45 Özetle, ada biyocoğrafyası kuramı şunu ortaya koyar: Bir adada veya bir peyzaj yamasında belirli bir taksonomik gruba (böcekler, kuşlar ya da memeliler) ait belirli sayıda tür vardır. Bu sayı, adaya gelip orada yeni koloniler kuran türlerin göç etme hızı ile o adada daha önce bulunan türlerin yok oluş (nesillerinin tükenmesi) hızı arasındaki dinamik denge sonucu ortaya çıkar (bkz. Şekil 11).

46 Örnekler Simberloff ve Wilson (1969,1970) Florida Keys deki küçük Mangrov adalarında yaşayan eklembacaklı böcek türlerini insektisit kullanarak önce yok etmişler, sonra da bu böceklerin adalarda yeniden koloniler kurma sürecini gözlemişlerdir. Araştırma sonunda, adaların yeniden kolonileşme şeklinin, MacArthur ve Wilson un ileri sürdüğü ada biyocoğrafyası dinamik denge modelini doğruladığını bulmuşlardır. O zamandan beri, değişik adalarda ve habitat yamalarında bulunan eklembacaklı böcek, kuş ve küçük memeli türlerini konu alan bir çok benzer araştırma yapılmıştır (örn., J. H. Brown ve Kodric-Brown 1977; Gottfried 1979; Strong ve Rey 1982; Williamson 1981).

47 Bazı bilim insanları, doğal tür çeşitliliğinin sürdürülmesi ve nesli tehlike altındaki türlerin korunması gibi amaçlarla kurulan doğa koruma alanlarının planlanmasında, ada biyocoğrafyasıkuramının temel alınması gerektiğini ileri sürerler. Bu yaklaşım doğrultusunda, tek bir parçadan oluşan ama büyük bir alanı kaplayan bir doğa koruma alanı, çok sayıda olan fakat küçük alanlar kaplayan doğa koruma alanlanna tercih edilmelidir. Harris de (1984), alanında ödül alan, Habitatları Bölünmüş Orman (The Fragmented Forest) isimli kitabında, orman ve yaban hayatı yönetimi ile ilgili konulan ada biyocoğrafyası ilkeleri doğrultusunda ele almıştır.

48 E. O. Wilson ve Willis (1975), yine ada biyocoğrafyası denge kuramından hareketle, mümkün olan durumlarda doğa koruma alanları arasında peyzaj koridorları oluşturulması gerektiğini ileri sürerler. Ada biyocoğrafyası kuramına dayanan bir çok ekolojik ilke bulunmaktadır. Bu ilkeler, doğa koruma alanlarının planlanmasında plancılara ve kaynak yöneticilerine yardımcı olur. Homojen yapıda bir peyzaj matrisi içinde bir doğa koruma alanı tesis edilirken, tür zenginliğinin en üst düzeyde tutulması ve tahribat ve kenar etkilerinin ekolojik süreçlere yapabileceği olumsuzluklarının en aza indirilmesi amaçlanır.

49 Bu amaçlara ulaşmak için aşağıdaki peyzaj planlama ilkeleri kullanılır: Tek bir, ancak büyük bir habitat parçası (peyzaj yaması), aynı toplam alana sahip birkaç küçük habitat parçasından daha iyidir; Birbirinden ayrı kalmış (izole olmuş) peyzaj yamalarının geçiş koridorlarıyla birbirine bağlanması, hiç bağlanmamalarından daha iyidir; Daire ya da kare şekilli peyzaj yamaları, uzunca ve dikdörtgen şekilli yamalardan daha iyidir. Böylece, alan/çevre oranı en yüksek düzeyde tutulmuş ve kenar etki alanı azaltılmış olur.

50 Doğa koruma alanlarının planlanmasında şu konular da dikkate alınmalıdır: Bu alanlar; hedef türlerin (bitki ve hayvan) yaşam tarzlarına, gelişim süreçlerine ve özel gereksinimlerine (yuva yapma, saklanma, dinlenme, besin ve su bulma, tuz yalama yeri vb alanlar) göre planlanmalıdır. Ayrıca, bu alanların yabancı türler tarafından istila edilmesine izin verilmemelidir.

51 Simberloff ve Cox (1987), habitat yamaları arasında koridor bulunup bulunmamasına bağlı olarak tür göçünün ve nesil tükenmesi olayının nasıl etkilendiğini gösteren bir model geliştirmişlerdir (Şekil 12). Harris (1984) ve diğer birçok bilim insanı, koridorların göç hızını artırıcı (yok oluş hızını da azaltıcı) yönde etki yaptığını belirtirler. Bir peyzaj yamasında yaşamını sürdürürken birey sayısı gittikçe azalan bir tür veya populasyon, peyzaj koridorları ve bu koridorlar yoluyla göç edip gelen bireyler sayesinde gittikçe azalmaktan ya da yok olmaktan kurtulmaktadır. Bu olaya kurtarma etkisi adı verilir (J. H. Brown ve Kodric-Brown 1977).

52

53 Ayrıca, iri yapılı memeli hayvan türleri gibi, dar bir habitat yamasıyla yetinmeyip, besin ve eş bulma gereksinimleri açısından geniş bir alana ihtiyaç duyan bazı türler açısından, koridorların önemi yadsınamaz. Eğer bu gibi türler dar bir alana sıkışıp kalır ve geniş alanlara açılamazlarsa, populasyondaki birey sayısı çok azalacak; bu da soy-içi üremeye ve dolayısıyla soy-içi çöküşe (ve bunun sonucunda türün neslinin tükenmesine) yol açacaktır. Nitekim böyle bir durum küçük ve izole olmuş bir populasyona sahip olan Florida panterleri (Felis concolor coryi) için söz konusu olmaktadır. Şekil 12, bu konudaki olasılıkları açıklayan bir modeli göstermektedir.

54 Özetle; kendisinden farklı arazi parçalarıyla çevrili bir habitatın, kendine benzeyen başka habitatlarla ilişkisi kesilmiş ise; ayrıca, bu habitata özgü canlılar kendi habitatlarını çevreleyen farklı arazilerde rahatlıkla dolaşamıyorlarsa, bu habitat parçası (veya peyzaj yaması) ada olarak kabul edilir.

55 Peyzaj matrisi içinde yamalar halinde yer alan bu gibi adalara örnek olarak şunlar gösterilebilir: Dağ zirveleri, göletler, bataklıklar, insan etkisiyle bölünmüş ve birbirinden ayrılmış habitatlar, küçük orman parçaları veya ağaç kümeleri, tıraşlama kesilmiş orman açıklıkları. Bu gibi habitat parçalarının değişik canlı türlerinin (özellikle küçük yapılı memeli hayvan ve kelebek türlerinin) populasyon dinamiklerini nasıl ve ne yönde etkiledikleri konusunda birçok bilgi üretilmiştir (bkz. Bowne ve ark. 1999; Haddad ve Baum 1999; Mabry ve Barrett 2002; ve Mabry ve ark. 2003).

1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi

1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi 1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi 2. Peyzajın Unsurları 3. Komünite ve Peyzaj Düzeyinde Biyoçeşitlilik 4. Ada Biyocoğrafyası 5. Tarafsız Teori 6. Zaman ve Mekân

Detaylı

1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi

1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi 1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi 2. Peyzajın Unsurları 3. Komünite ve Peyzaj Düzeyinde Biyoçeşitlilik 4. Ada Biyocoğrafyası 5. Tarafsız Teori 6. Zaman ve Mekân

Detaylı

1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi

1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi 1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi 2. Peyzajın Unsurları 3. Komünite ve Peyzaj Düzeyinde Biyoçeşitlilik 4. Ada Biyocoğrafyası 5. Tarafsız Teori 6. Zaman ve Mekân

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDAKİ İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere olarak bitki ve hayvan topluluklarını

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 28 EKOLOJİ KOMÜNİTE EKOLOJİSİ

12. SINIF KONU ANLATIMI 28 EKOLOJİ KOMÜNİTE EKOLOJİSİ 12. SINIF KONU ANLATIMI 28 EKOLOJİ KOMÜNİTE EKOLOJİSİ KOMÜNİTE EKOLOJİSİ Bir alan ya da habitat içerisindeki tüm popülasyonların oluşturduğu birliğe komünite denir. Komüniteyi oluşturan türler arasında

Detaylı

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDA İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere bağlı olarak bitki ve hayvan topluluklarını barındıran

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 29 EKOLOJİ POPÜLASYON EKOLOJİSİ

12. SINIF KONU ANLATIMI 29 EKOLOJİ POPÜLASYON EKOLOJİSİ 12. SINIF KONU ANLATIMI 29 EKOLOJİ POPÜLASYON EKOLOJİSİ POPÜLASYON EKOLOJİSİ Belirli bir alanda yaşayan aynı tür canlılar topluluğuna popülasyon denir. Ekosistemin en küçük birimi popülasyondur. Belirli

Detaylı

7.2 Peyzajın yapısı/strüktürü: Organizmaların Kolonizasyon Deseni

7.2 Peyzajın yapısı/strüktürü: Organizmaların Kolonizasyon Deseni 7.2 Peyzajın yapısı/strüktürü: Organizmaların Kolonizasyon Deseni 7.2.1 Leke-Koridor-Matris Yaklaşımı: Leke Yapısı Çeviri: Doç. Dr. Şükran Şahin Şükran Şahin 2018/Sayfa No 1 7.2.1.1 Leke Boyutu P1. SINIR

Detaylı

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Başak Avcıoğlu Çokçalışkan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Biraz ekolojik bilgi Tanımlar İlişkiler

Detaylı

Bitkilerle Alan Oluşturma -1

Bitkilerle Alan Oluşturma -1 Bitkilerle Alan Oluşturma -1 Peyzaj Mekanlarının 3 Temel Elemanı Yüzey Zemin Düzlemi: Mekanın tabanını oluşturur. Mekanın diğer elemanları bu tabanın üzerinde yer alır.örneğin üstünde hiçbir bitki veya

Detaylı

GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR

GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR ILIMAN KUŞAK GÖLLERİNDE MEVSİMLERE BAĞLI OLARAK GÖRÜLEN TABAKALAŞMA VE KARIŞMA Ilıman veya subtropikal bölgelerde 20 metreden derin ve büyük göllerde mevsimsel sıcaklık

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI III. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Köprülü Kanyon Milli Parkının Kısa Tanıtımı Gerçekleştirilen Envanter Çalışmaları Belirlenen Orman Fonksiyonları Üretim Ekolojik Sosyal

Detaylı

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER EKOLOJİK BİRİMLER *Ekoloji: Canlıların birbirleriyle ve yaşadıkları ortamla olan ilişkisini inceleyen bilim dalıdır. Ekolojik birimlerin küçükten büyüye doğru sıralaması: Ekoloji

Detaylı

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018 TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ Erkan GÜLER Haziran 2018 1 HARİTA Yeryüzündeki bir noktanın ya da tamamının çeşitli özelliklere göre bir ölçeğe ve amaca göre çizilerek, düzlem üzerine aktarılmasına harita

Detaylı

1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi

1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi 1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi 2. Peyzajın Unsurları 3. Komünite ve Peyzaj Düzeyinde Biyoçeşitlilik 4. Ada Biyocoğrafyası 5. Tarafsız Teori 6. Zaman ve Mekân

Detaylı

Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS

Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS PEYZAJ EKOLOJİSİNDE TEMEL PRENSİPLER Peyzaj ekolojisinde 7 önemli ana prensipten söz edilebilir. Bunlardan ilk ikisi peyzajın strüktürüne odaklanmaktadır.

Detaylı

Doğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik

Doğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik TEMEL KAVRAMLAR Doğa, çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik Kavramları Yabanıl Alan, Yabanıllık ve Yaban Hayatı Kavramları Doğa Koruma Kavramı ve Kapsamı Doğal Kaynak Yönetiminin Genel Kapsamı Doğa,

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI IV. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL İşletme Amaçları Biyolojik çeşitliliği korumak, Rekreasyon ve estetik değerleri topluma sunabilmek, Yangın riskini azaltmak, Net karbon

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI V. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Uzun Devreli Gelişme Planı-Uludağ MP Uludağ, 6831 sayılı Orman Kanunu nun 25. maddesi gereğince, 20.09.1961 tarih ve 6119-5 sayılı Bakanlık

Detaylı

Ekosistem Ekolojisi Yapısı

Ekosistem Ekolojisi Yapısı Ekosistem Ekolojisi, Ekosistemin Yapısı Ekosistem Ekolojisi Yapısı A. Ekoloji Bilimi ve Önemi Ekoloji canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan etkileşimlerini inceleyen bilim dalıdır. Günümüzde teknolojinin

Detaylı

BÖLÜM 8 EKOLOJİK KOMMÜNİTELER

BÖLÜM 8 EKOLOJİK KOMMÜNİTELER BÖLÜM 8 EKOLOJİK KOMMÜNİTELER Ekolojik bir yaklaşımla, bireysel olarak bir organizmanın ya da tek bir türe ait bir populasyonun bir şekilde çevresindeki kompleks etkileşimlerden ayrılmış izole bir şekilde

Detaylı

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri Okyanuslar ve denizler dışında kalan ve karaların üzerinde hem yüzeyde hem de yüzey altında bulunan su kaynaklarıdır. Doğal Su Ekosistemleri Akarsular Göller Yer altı su kaynakları Bataklıklar Buzullar

Detaylı

Önemleri. rk Prof. Dr. İzzet. II. Ulusal Taşkın n Sempozyumu Mart Afyonkarahisar

Önemleri. rk Prof. Dr. İzzet. II. Ulusal Taşkın n Sempozyumu Mart Afyonkarahisar nların Çevresel Yrd. Doç.. Dr. Ali Ertürk rk Prof. Dr. İzzet Öztürk II. Ulusal Taşkın n Sempozyumu 22-24 24 Mart Afyonkarahisar Taşkın n Nedir? Hidrolojik tanım: Suyun yükselerek akarsu kenarlarını aşması

Detaylı

KIRSAL YERLEŞİM TEKNİĞİ DOÇ.DR. HAVVA EYLEM POLAT 8. HAFTA

KIRSAL YERLEŞİM TEKNİĞİ DOÇ.DR. HAVVA EYLEM POLAT 8. HAFTA KIRSAL YERLEŞİM TEKNİĞİ DOÇ.DR. HAVVA EYLEM POLAT 8. HAFTA Araştırıcı ve bilim adamları fiziksel planlamayı değişik biçimlerde tanımlamaktadırlar. Bu tanımlar, genellikle, birbirleri ile eş anlam ve kapsama

Detaylı

Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS

Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS Ekolojinin bütünlük içinde anlaşılmasında, temel birim olarak ekosistemler ön plana çıkmaktadır. Ekosistemlerin yapı ve fonksiyonunun daha iyi anlaşılması

Detaylı

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir. 2012 LYS4 / COĞ-2 COĞRAFYA-2 TESTİ 2. M 1. Yukarıdaki Dünya haritasında K, L, M ve N merkezleriyle bu merkezlerden geçen meridyen değerleri verilmiştir. Yukarıda volkanik bir alana ait topoğrafya haritası

Detaylı

İşletme Amaçları ve Koruma Hedefleri Ormancılığın ve orman işletmesinin en önemli görevi, toplumun orman ürün ve hizmetlerine olan ihtiyacını karşılamak olduğundan, işletmenin amaç veya hedeflerini saptaya

Detaylı

İşletme Amaçları ve Koruma Hedefleri Ormancılığın ve orman işletmesinin en önemli görevi, toplumun orman ürün ve hizmetlerine olan ihtiyacını karşılamak olduğundan, işletmenin amaç veya hedeflerini saptaya

Detaylı

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK Dünyada kültüre alınıp yetiştirilmekte olan 138 meyve türünden, yaklaşık 16'sı subtropik meyve türü olan 75'e yakın tür ülkemizde

Detaylı

Eco new farmers. Modül 1- Organik Tarıma Giriş. Bölüm 4- Organik Tarım ve Koruma

Eco new farmers. Modül 1- Organik Tarıma Giriş. Bölüm 4- Organik Tarım ve Koruma Eco new farmers Modül 1- Organik Tarıma Giriş Bölüm 4- Organik Tarım ve Koruma Modul 1- Organik Tarıma Giriş Bölüm 4 Organik Tarım ve Koruma www.econewfarmers.eu 1. Giriş Organik tarım kültür alanlarında

Detaylı

Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS

Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS Habitat ve biyotop çoğu zaman Yaşam Yeri anlamında kullanılan deyimlerdir. Hiyerarşi düzeninde yer alan populasyon; tek bir türe ait bireyler topluluğu anlamına

Detaylı

Aklımızı Değişen İklime mi Borçluyuz? Nüzhet Dalfes İTÜ

Aklımızı Değişen İklime mi Borçluyuz? Nüzhet Dalfes İTÜ Aklımızı Değişen İklime mi Borçluyuz? Nüzhet Dalfes İTÜ Ani iklim değişiklikleri insanın aklını başına mı getirdi? Akıl Zekâ=intelligence William H. Calvin Nörofizyolog Washington Üniversitesi,Tıp Fakültesi

Detaylı

YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI

YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI Ülkemizin nadide şehirlerinden birisi olan Bolu alanlarında bulunan ve yedi adet gölden oluşan Yedigöller milli parkı adeta bir saklı cennet köşesi gibidir.. Gerçek huzur ve doğa

Detaylı

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK İKLİM ELEMANLARI Bir yerin iklimini oluşturan sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem ve yağış gibi olayların tümüne iklim elemanları denir. Bu elemanların yeryüzüne dağılışını etkileyen enlem, yer şekilleri, yükselti,

Detaylı

POPÜLASYON EKOLOJİSİ

POPÜLASYON EKOLOJİSİ POPÜLASYON EKOLOJİSİ Herhangi bir türün populasyonuna ait bir fert bazı durumlarda (ya da özel durumlarda) o populasyonun temsilcisi olarak kabul edilebilir, ancak genel anlamda bir fert hiçbir zaman bir

Detaylı

Orman Fonksiyonları -Zonlama Biyoçeşitlilik Koruma Alanları Estetik-Ekotuirzm İğneada: Fonksiyonlar: Ölçüt, Gösterge ve Aktiviteler Fonksiyonlar: Ölçüt, Gösterge ve Aktiviteler (Camili) Fonksiyonlar Ölçüt

Detaylı

Çayır-Mer a Ekolojisi

Çayır-Mer a Ekolojisi Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 4 19 Bölüm 4 Çayır-Mer a Ekolojisi 4.1. Bitki Ekolojisine Etkili Olan Etmenler 1) İklim faktörleri 2) Toprak ve toprak altı faktörler 3) Topografik faktörler 4) Biyotik faktörler

Detaylı

TÜR NE DEMEKTİR? TÜR TÜR

TÜR NE DEMEKTİR? TÜR TÜR TÜRLEŞME TÜR NE DEMEKTİR? Diğer popülasyonlardan evrimsel olarak bağımsız ve kendi aralarında üreyebilen (fertil döller verebilen) popülasyonlar topluluğuna TÜR (species) denir. Ortak atalara sahip olan

Detaylı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı HİDROLOJİ: Yer yuvarının yaklaşık 3/4 'lük bir bölümünü örten hidrosferi inceleyen

Detaylı

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir.

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir. HARİTA NEDİR? Yeryüzünün tamamının veya bir parçasının kuşbakışı görünümünün, istenilen ölçeğe göre özel işaretler yardımı ile küçültülerek çizilmiş örneğidir. H A R İ T A Yeryüzü şekillerinin, yerleşim

Detaylı

8. Meşceredeki yapısal değişim Meşcere geliştikçe onu oluşturan ağaçların büyümesi, gelişmesi, türlerin varlığı, bulunma oranı vb özellikler de

8. Meşceredeki yapısal değişim Meşcere geliştikçe onu oluşturan ağaçların büyümesi, gelişmesi, türlerin varlığı, bulunma oranı vb özellikler de 8. Meşceredeki yapısal değişim Meşcere geliştikçe onu oluşturan ağaçların büyümesi, gelişmesi, türlerin varlığı, bulunma oranı vb özellikler de değişir. Saf meşcerelerde değişim, her bir bireyin hayatta

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tatlı su ve tuzlu su biyomları

Detaylı

1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi

1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi 1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi 2. Peyzajın Unsurları 3. Komünite ve Peyzaj Düzeyinde Biyoçeşitlilik 4. Ada Biyocoğrafyası 5. Tarafsız Teori 6. Zaman ve Mekân

Detaylı

ORMAN AĞACI ISLAHI. Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY ( GÜZ DÖNEMİ)

ORMAN AĞACI ISLAHI. Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY ( GÜZ DÖNEMİ) ORMAN AĞACI ISLAHI Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY (2015-2016 GÜZ DÖNEMİ) Hızlı nüfus artışı, sanayi ve teknolojideki gelişmeler, küresel ısınmanın etkileriyle birleşerek ekosistem dengesi üzerinde yoğun baskı

Detaylı

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tuzlu su ve tatlı su biyomları olmak üzere iki kısımda incelenir.

Detaylı

Biyolojik Çeşitlilik

Biyolojik Çeşitlilik Biyolojik Çeşitlilik Biyolojik çeşitlilik dünyada yaşayan canlıların ve yaşam şekillerinin eşitliliği demektir. Bir bölgede yaşayan canlı türleri, tür cinsindeki farklılıklar ve farklı yaşam biçimleri

Detaylı

YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak. (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm

YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak. (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm YGS yönetimi; Hedef, prensipler,araçlar,gerekli şartlar ve detaylar Hedef: EtkinYGS yönetimi Prensip:

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım EVRİM

ADIM ADIM YGS LYS Adım EVRİM ADIM ADIM YGS LYS 191. Adım EVRİM EVRİM İLE İLGİLİ GÖRÜŞLER Evrim, geçmiş ile gelecekteki canlıların ve olayların yorumlanmasını sağlayarak, bugün dünyada yaşayan canlılar arasındaki akrabalık derecesini

Detaylı

Çankaya Belediyesi Uygulamaları

Çankaya Belediyesi Uygulamaları Çankaya Belediyesi Uygulamaları İklim Değişikliğine Yerel Çözümler: Yağmur Hasadı Konferansı Ekim 2016 Yağmur Hasadı Planlaması Yapılacak Alanlar Köylerimiz-Kırsal Alanlarımız Parklarımız - Yaşar Kemal

Detaylı

TRA1 FLORA. Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA

TRA1 FLORA. Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA TRA1 FLORA Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA Avrupa dan Asya ya geçiş, saatten saate belli oluyor. Yiten ormanların yerini sık ve bitek çayırlar alıyor. Tepeler yassılaşıyor. Bizim ormanlarımızda bulunmayan

Detaylı

SABANCI ÜNİVERSİTESİ PEYZAJ PROJESİ

SABANCI ÜNİVERSİTESİ PEYZAJ PROJESİ SABANCI ÜNİVERSİTESİ PEYZAJ PROJESİ İçindekiler I. GİRİŞ II. III. ÜNİVERSİTE PLANI KAMPÜS İNŞAATI ÖNCESİ ve SONRASI ARAZİ GÖRÜNTÜLERİ; DÜNDEN BUGÜNE a. Ana kapı çevresi b. Ana Binalar c. Lojmanlar d. Yurtlar

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı

Biyosistem Mühendisliğine Giriş

Biyosistem Mühendisliğine Giriş Biyosistem Mühendisliğine Giriş TARIM Nedir? Yeryüzünde insan yaşamının sürdürülmesi ve iyileştirilmesi için gerekli olan gıda, lif, biyoyakıt, ilaç vb. diğer ürünlerin sağlanması için hayvanlar, bitkiler,

Detaylı

ANADOLU YABAN KOYUNU

ANADOLU YABAN KOYUNU ANADOLUʼNUN ÖZGÜN HAYVANLARI Cevat Sipahi* ANADOLU YABAN KOYUNU (Ovis gmelinii anatolica) Anadolu Yaban Koyunu, dünyadaki 5 yaban koyunu türünden biri olan Asya Muflonu nun (Ovis gmelinii) 15 alt türünden

Detaylı

Ağaç Nedir? Bir ağacın yaşayıp gelişebilmesi için; ışık, sıcaklık, CO 2, O 2, su ve mineral madde gereklidir.

Ağaç Nedir? Bir ağacın yaşayıp gelişebilmesi için; ışık, sıcaklık, CO 2, O 2, su ve mineral madde gereklidir. AĞAÇ NEDĠR? Ağaç Nedir? Boyu en az 5 metre, çapı da 10 cm'den aşağı olmayan, dal sürgün ve yapraklarının oluşturduğu tepe tacını tek bir gövde üzerinde taşıyan, her yıl çap artımı yaparak kalınlaşan, sürgün

Detaylı

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-2. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-2. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-2 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER Marjinal ekolojik şartlardaki gevşek kapalı bir Ardıç ormanı, ana amacı odun üretimi ise bu orman verimsiz kabul edilmektedir. Ancak işletme amacı

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar. 1- Canlının tanımını yapınız. Organizmaya sahip varlıklara canlı denir. 2-Bilim adamları canlıları niçin sınıflandırmıştır? Canlıların çeşitliliği, incelenmesini zorlaştırır. Bu sebeple bilim adamları

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

SİLVİKÜLTÜRÜN TEMEL İLKELERİ. Doç. Dr. Zafer YÜCESAN

SİLVİKÜLTÜRÜN TEMEL İLKELERİ. Doç. Dr. Zafer YÜCESAN SİLVİKÜLTÜRÜN TEMEL İLKELERİ Doç. Dr. Zafer YÜCESAN TEMEL KAVRAMLAR Ağaç? Orman? Mekanik ve Organik görüş? Yaşam ortaklığı? Silvikültür? Amacı ve Esasları? Diğer bilimlerle ilişkileri? Yöresellik Kanunu?

Detaylı

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma Meteoroloji IX. Hafta: Buharlaşma Hidrolojik döngünün önemli bir unsurunu oluşturan buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde farklı şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik faktörlerin etkisiyle

Detaylı

Fonksiyonlar. Fonksiyon tanımı. Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER. Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER

Fonksiyonlar. Fonksiyon tanımı. Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER. Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER Fonksiyonlar Fonksiyon tanımı Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER Fonksiyona uygulanacak Silvikültürel MÜDAHALELER 2) ETÇAP Planlarının Düzenlenmesine

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ KÜLTÜR SANAT VE PEYZAJ ÇEVRE NEDİR?ÇEVRE OLUŞUMLARI VE YORUMLAR

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ KÜLTÜR SANAT VE PEYZAJ ÇEVRE NEDİR?ÇEVRE OLUŞUMLARI VE YORUMLAR ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ KÜLTÜR SANAT VE PEYZAJ ÇEVRE NEDİR?ÇEVRE OLUŞUMLARI VE YORUMLAR ÇEVRE NEDİR? Çevre, yeni ve giderek güncelleşen bir kavram olarak gittikçe daha

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ARAKLI ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ 11. SINIF BİYOLOJİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ARAKLI ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ 11. SINIF BİYOLOJİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI 014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ARAKLI ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ 11. SINIF BİYOLOJİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI ÜNİTE1: BİTKİ BİYOLOJİSİ (6 saat) GÜN SAAT KONULAR ÖĞRENCİLERİN KAZANACAĞI HEDEF VE DAVRANIŞLAR

Detaylı

BÖLÜM 3 KURAMSAL ÇATI VE HİPOTEZ GELİŞ

BÖLÜM 3 KURAMSAL ÇATI VE HİPOTEZ GELİŞ BÖLÜM 3 KURAMSAL ÇATI VE HİPOTEZ GELİŞ İŞTİRME Araştırma rma SüreciS 1.Gözlem Genel araştırma alanı 3.Sorunun Belirlenmesi Sorun taslağının hazırlanması 4.Kuramsal Çatı Değişkenlerin açıkça saptanması

Detaylı

PLANLAMA VE TASARIM SAFHASI. Hazırlayan: Raci SELÇUK (Peyzaj Y. Mimarı)

PLANLAMA VE TASARIM SAFHASI. Hazırlayan: Raci SELÇUK (Peyzaj Y. Mimarı) PLANLAMA VE TASARIM SAFHASI Hazırlayan: Raci SELÇUK (Peyzaj Y. Mimarı) ÇİZGİ (Line) DOKU (Texture) TASARIM UNSURLARI (Elements of Art) ŞEKİL-BİÇİM (Form) ÖLÇÜ-ÖLÇEK (Scale) ARALIK (Space) RENK (Color)

Detaylı

BÖLÜM 5 DENEYSEL TASARIMLAR

BÖLÜM 5 DENEYSEL TASARIMLAR BÖLÜM 5 DENEYSEL TASARIMLAR Temel ve Uygulamalı Araştırmalar için Araştırma Süreci 1.Gözlem Genel araştırma alanı 3.Sorunun Belirlenmesi Sorun taslağının hazırlanması 4.Kuramsal Çatı Değişkenlerin açıkça

Detaylı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı JEOLOJİK OSEONOGRAFİ Genelde çok karmaşık bir yapıya sahip olan okyanus ve deniz

Detaylı

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI) ORMAN AMENAJMANI (2016-2017 BAHAR YARIYILI) YETİŞME ORTAMI ENVANTERİ Yetişme Ortamı? Orman toplumu ve onunla birlikte yaşayan diğer canlıların yetişmesini, gelişmesini sağlayan ve onları sürekli etkisi

Detaylı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı YÖNETİM Sistem Yaklaşımı Prof.Dr.A.Barış BARAZ 1 Modern Yönetim Yaklaşımı Yönetim biliminin geçirdiği aşamalar: v İlk dönem (bilimsel yönetim öncesi dönem). v Klasik Yönetim dönemi (bilimsel yönetim, yönetim

Detaylı

İNM Ders 2.2 YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI. Yrd. Doç. Dr. Pelin ÖZENER İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı

İNM Ders 2.2 YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI. Yrd. Doç. Dr. Pelin ÖZENER İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı İNM 424112 Ders 2.2 YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI Yrd. Doç. Dr. Pelin ÖZENER İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI Yapıların Depreme

Detaylı

Ahşap. İnsanlığın ilk yapı malzemelerinden. olan ahşap, canlı bir organizma olan. ağaçtan elde edilen lifli, heterojen

Ahşap. İnsanlığın ilk yapı malzemelerinden. olan ahşap, canlı bir organizma olan. ağaçtan elde edilen lifli, heterojen BÖLÜM 11 AHŞAP Ahşap İnsanlığın ilk yapı malzemelerinden olan ahşap, canlı bir organizma olan ağaçtan elde edilen lifli, heterojen ve anizotrop bir yapı malzemesidir. Ahşap 2 Ahşabın Yapıda Kullanım Alanları

Detaylı

Düzenlenmesi. Mehmet TOPAY, Nurhan KOÇAN BARTIN.

Düzenlenmesi. Mehmet TOPAY, Nurhan KOÇAN BARTIN. Ekonomik Ömrünü Tamamlamıs s Açık A k Maden Ocaklarının n Rekreasyonel Amaçlarla Düzenlenmesi Mehmet TOPAY, Nurhan KOÇAN ZKÜ,, Bartın n Orman Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, BARTIN. Teknolojik gelismelere

Detaylı

POPÜLASYON EKOLOJİSİ 11. SINIF ÜNİTE, KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI 11.2.2. Popülasyon Ekolojisi Anahtar Kavramlar : popülasyon dinamiği, taşıma kapasitesi, yaş piramidi 11.2.2.1. Popülasyon dinamiğine

Detaylı

Yaban Yaşamı Koridorları Olarak Ekolojik Köprüler

Yaban Yaşamı Koridorları Olarak Ekolojik Köprüler 3. Köprüler Viyadükler Sempozyumu, 08-09-10 Mayıs 2015 TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi. Yaban Yaşamı Koridorları Olarak Ekolojik Köprüler Duygu Doğan T.C. İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar

Detaylı

SABANCI ÜNİVERSİTESİ AĞAÇLANDIRMA VE ÇEVRE DÜZENLEMELERİ

SABANCI ÜNİVERSİTESİ AĞAÇLANDIRMA VE ÇEVRE DÜZENLEMELERİ SABANCI ÜNİVERSİTESİ AĞAÇLANDIRMA VE ÇEVRE DÜZENLEMELERİ İçindekiler I. GİRİŞ II. III. ÜNİVERSİTE KONUMU İNŞAAT ÖNCESİ VE SONRASI GÖRÜNTÜLER a. 1998-İnşaat öncesi b. 2013-Kampusun bugünü Sabancı Üniversitesinin

Detaylı

ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇ VE ARAÇLARI

ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇ VE ARAÇLARI ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇ VE ARAÇLARI ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇLARI Politikalar, hükümet, birey ya da kurumların herhangi bir alanda izlediği ve belli bir amaç taşıyan bir amaç taşıyan yol ve yöntemler

Detaylı

Haritanın Tanımı. Harita Okuma ve Yorumlama. Haritanın Tanımı. Haritanın Özellikleri. Haritanın Özellikleri. Kullanım Amaçlarına Göre

Haritanın Tanımı. Harita Okuma ve Yorumlama. Haritanın Tanımı. Haritanın Özellikleri. Haritanın Özellikleri. Kullanım Amaçlarına Göre Haritanın Tanımı Harita Okuma ve Yorumlama Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ HARİTA: Yer yüzeyinin tümünün ya da bir kısmının, doğal ve yapay özelliklerini bir projeksiyon sistemine göre ve belirli bir ölçekte

Detaylı

Porsuk. Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L.

Porsuk. Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L. Porsuk Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L. Genel olarak 15-20 m boylanır. 2-2.5 m çap yapabilir. Yenice - Karakaya (Karabük)

Detaylı

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atol, hayatlarını sıcak denizlerde devam ettiren ve mercan ismi verilen deniz hayvanları iskeletlerinin artıklarının yığılması sonucu meydana gelen birikim şekilleridir.

Detaylı

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA Tarım Agro silvikültürel Agro silvipastoral Ormancılık Agropastoral Silvipastoral Hayvancılık Agroforestry de ağaçların çok tabakalı kuruluşu

Detaylı

Tanımlar. Bölüm Çayırlar

Tanımlar. Bölüm Çayırlar Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 1 1 1.1. Çayırlar Bölüm 1 Tanımlar Genel olarak düz ve taban suyu yakın olan alanlarda oluşmuş, gür gelişen, sık ve uzun boylu bitkilerden meydana gelen alanlardır. Toprak

Detaylı

Dersin Kodu 1200.9133

Dersin Kodu 1200.9133 Çevre Bilimi Dersin Adı Çevre Bilimi Dersin Kodu 1200.9133 Dersin Türü Zorunlu Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi 3,00 Haftalık Ders Saati (Kuramsal) 3 Haftalık Uygulama Saati 0 Haftalık Laboratuar Saati

Detaylı

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-3. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-3. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-3 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER Fonksiyonlar: Ölçüt, Gösterge ve Aktiviteler Fonksiyonlar Ölçüt Gösterge Silvikültürel Müdahale Odun Ürünleri Üretimi Yetişme ortamı özellikleri,

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DAVRANIŞ 2

ADIM ADIM YGS LYS Adım DAVRANIŞ 2 ADIM ADIM YGS LYS 187. Adım DAVRANIŞ 2 SONRADAN KAZANILMIŞ DAVRANIŞLAR (ÖĞRENİLMİŞ DAVRANIŞLAR) Deneyim sonucu kazanılan davranışlardır. Bu davranışlar aynı türün farklı bireylerinde farklı sonuçlar doğurabilir.

Detaylı

TÜBİTAK-Isparta Korunan Doğal Alanlarında Doğa Eğitimi Projesi (IDE) DOĞAL ALANLAR VE PEYZAJ Yrd.Doç Dr. Ulvi Erhan EROL uerhane@yahoo.

TÜBİTAK-Isparta Korunan Doğal Alanlarında Doğa Eğitimi Projesi (IDE) DOĞAL ALANLAR VE PEYZAJ Yrd.Doç Dr. Ulvi Erhan EROL uerhane@yahoo. TÜBİTAK-Isparta Korunan Doğal Alanlarında Doğa Eğitimi Projesi (IDE) DOĞAL ALANLAR VE PEYZAJ Yrd.Doç Dr. Ulvi Erhan EROL uerhane@yahoo.com DOĞAL ALANLAR VE PEYZAJ PEYZAJ NEDİR? Peyzaj; Fotoğraf karesinde

Detaylı

PROJE TEKNİĞİ DERSİ. PEYZAJ TASARIM ÖĞELERİ ve TASARIM İLKELERİ. Öğr. Gör. Hande ASLAN

PROJE TEKNİĞİ DERSİ. PEYZAJ TASARIM ÖĞELERİ ve TASARIM İLKELERİ. Öğr. Gör. Hande ASLAN PROJE TEKNİĞİ DERSİ PEYZAJ TASARIM ÖĞELERİ ve TASARIM İLKELERİ Öğr. Gör. Hande ASLAN 1. PEYZAJ TASARIM ÖĞELERİ ÇİZGİ Tüm tasarım oluşumlarının temelidir. Peyzaj tasarımında bütün fikirler bir proje düzeni

Detaylı

YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ. Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY

YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ. Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY AKSARAY ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü TMMOB Harita

Detaylı

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ Doğal, beşerî ve ekonomik özellikler bakımından çevresinden farklı; kendi içinde benzerlik gösteren alanlara bölge denir. Bölgeler, kullanım amaçlarına göre birbirine benzeyen

Detaylı

Rüzgar Enerji Santralleri ve Karasal Memeli Faunası

Rüzgar Enerji Santralleri ve Karasal Memeli Faunası 6. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi, 01-02 Kasım 2017, JW Marriott, Ankara Rüzgar Enerji Santralleri ve Karasal Memeli Faunası Dr. Yasin İLEMİN Yaban Hayatı Uzmanı Öğretim Görevlisi Muğla Sıtkı Koçman

Detaylı

COĞRAFYA ANALİZ TESTİ ASF. Biyolojik Çeşitlilik ve Biyomlar Canlıların Yeryüzüne Dağılışını Etkileyen Coğrafi Faktörler

COĞRAFYA ANALİZ TESTİ ASF. Biyolojik Çeşitlilik ve Biyomlar Canlıların Yeryüzüne Dağılışını Etkileyen Coğrafi Faktörler COĞRAFYA ÜNİTE 1: EKOSİSTEM E MADDE DÖNGÜSÜ Biyolojik Çeşitlilik ve Biyomlar Canlıların Yeryüzüne Dağılışını Etkileyen Coğrafi Faktörler ANALİZ TESTİ ASF 01 1. Biyoçeşitlilik içerisindeki tüm canlılar

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 15 POPÜLASYON GENETİĞİ

ADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 15 POPÜLASYON GENETİĞİ ADIM ADIM YGS LYS 108. Adım EKOLOJİ 15 POPÜLASYON GENETİĞİ Belirli bir bölgede yaşayan aynı türlerin oluşturduğu topluluğa popülasyon denir. Popülasyon genetiği, popülasyonu temel alan genetik koludur.

Detaylı

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma Demografi (nüfus bilimi), sınırları belli olan bir coğrafyanın nüfus yapısını, özelliklerini ve değişimlerini incelemektedir. Doğum, ölümün yanı sıra göç gibi dinamikleri

Detaylı

Biyoloji bilimi kısaca; canlıları, bu canlıların birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkisini inceleyen temel yaşam bilimidir.

Biyoloji bilimi kısaca; canlıları, bu canlıların birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkisini inceleyen temel yaşam bilimidir. . Biyoloji bilimi kısaca; canlıları, bu canlıların birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkisini inceleyen temel yaşam bilimidir. Biyolojik Çeşitlilik ise; Populasyonların gen havuzlarındaki gen çeşitliliği

Detaylı

ORMAN KORUMA ORMAN KORUMA YA GİRİŞ

ORMAN KORUMA ORMAN KORUMA YA GİRİŞ ORMAN KORUMA ORMAN KORUMA YA GİRİŞ Prof. Dr. Ertuğrul BİLGİLİ Ekim 2014 Foto: İ.BAYSAL Balıkesir, 2006 Orman Korumanın Tanımı Modern ormancılığın amacı, ormanın devamlılığını sağlayarak en uygun yararlanmayı

Detaylı

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE) TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE) YRD.DOÇ.DR.IŞIL KAYMAZ, 2017, ANKARA ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ BU SUNUMU KAYNAK GÖSTERMEDEN KULLANMAYINIZ YA DA ÇOĞALTMAYINIZ! Peyzaj kavramı insanlar tarafından algılandığı

Detaylı

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler KORUNAN ALANLAR Korunan alanlar incelenip, değerlendirilirken ve ilan edilirken yalnız alanın yeri ile ilgili ve ekolojik kriterler değil, onların yanında tarih, kültürel ya da bilimsel değerleri de dikkate

Detaylı

Bu sorunun doğru cevabını verebilmek için öncelikli olarak bazı kavramların iyi bilinmesi gerekir. Zira bu kavramların anlaşılabilmesi neticesinde

Bu sorunun doğru cevabını verebilmek için öncelikli olarak bazı kavramların iyi bilinmesi gerekir. Zira bu kavramların anlaşılabilmesi neticesinde Bu sorunun doğru cevabını verebilmek için öncelikli olarak bazı kavramların iyi bilinmesi gerekir. Zira bu kavramların anlaşılabilmesi neticesinde orman mühendisinin sadece ağaç mı kesip kesmediği belli

Detaylı