Humanitarian conception of history: Example of Herder. Hümaniter Tarih Anlayışı: Herder Örneği

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Humanitarian conception of history: Example of Herder. Hümaniter Tarih Anlayışı: Herder Örneği"

Transkript

1 Humanitarian conception of history: Example of Herder Hümaniter Tarih Anlayışı: Herder Örneği Öğr. Gör. Gülümser DURHAN Muş Alparslan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü, E-Posta: Abstract Philosophy of history is a discipline which sets forth the general rules or principles that providing for the development of civilization and history and investigating the causes of events rather than been finished events in the past. So Philosophy of history is interpreted as a philosophical in a unity of historical events. Herder from the perspective of the philosophy of history, in contrast to their age, a Enlightenment thinker that exposes understanding of humanitarian. In this study is interested his understanding of history and different from others. According to Herder, all mankind has a target. This target is reached to humanitarian. According to him, the humanities is a product of tradition or historical background. So tradition, Herder's philosophy of history is an important step. İt is the only way to reach the humanities. However in here, we can ask that how reach to humanities us of tradition. Again for him, the laws of nature are also laws of history. İf tradition is distinguish human as the presence of nature with human with a history, how the laws of nature are the laws of history? İn this case, what is Herder's conception of human? In this study, we will try to explain that Herder's humanitarian conception of history and the specificity of this approach on such questions. Keywords: Humanities, History, Tradition. Özet Tarih felsefesi, uygarlığın ve tarihin gelişimini sağlayan genel kural ya da ilkeleri ortaya koyan ve geçmişte olmuş bitmiş olaylardan ziyade olayların nedenlerini araştıran bir disiplindir. Yani tarih felsefesi, bir bütünlük içerisinde tarihi olayların felsefece yorumlanmasıdır. Tarih felsefesi açısından bakıldığında Herder, kendine özgü; hümaniter bir tarih anlayışı ortaya koyan, kendinden öncekilerin aksine, tarihi dışarıdan bir ölçütle değil, tarihi kendi içinde değerlendirmeye çalışan bir Aydınlanma düşünürüdür. Bu çalışmada onun tarih anlayışını, öncekilerden farklı kılan yönü yani onun tarih anlayışındaki hümaniter düşüncenin ne olduğu sorgulanacaktır. Herder e göre tüm insanlığın bir ereği vardır ve bu erekte hümaniteye ulaşmadır. Hümanite ona göre, geleneğin ya da tarihsel birikimin bir ürünüdür. Yani gelenek, Herder in tarih felsefesi içindeki önemli bir aşamadır; hümaniteye ulaşmanın yegâne yoludur. Ancak burada geleneğin bizi, nasıl hümaniteye ulaştırdığı sorusunu sorabiliriz. Yine onun için doğa yasaları, tarihin de yasalarıdır. Doğa varlığı olarak insanla, tarihi olan insanı ayırt eden gelenekse o zaman, doğa yasaları nasıl tarihin de yasaları olmaktadır? Bu durumda Herder in insan anlayışı nasıldır? İşte bu çalışmada Herder in hümaniter tarih anlayışını ve bu anlayışın özgünlüğünü, bu tür sorular ekseninde açımlamaya çalışacağız. Anahtar Kelimeler: Hümanite, Tarih, Gelenek 1. Giriş Tarih felsefesi, tarih kavramının çift anlamından kaynaklanan iki farklı yaklaşıma sahip bir kavram olduğu söylenebilir. Tarih kavramı ile hem insan toplumlarında zaman boyunca gerçekleşen değişme süreci (Cevizci, 2010: 1487), yani yaşanmış geçmiş kastedilir; hem de, bu yaşanmış geçmişi konu edilen bilim; tarih bilimi kastedilir (Özgel, 2002: 34). Tarih Bilimi, tarihin genelini kapsar ve tarihin genel belirleniminin dışında düşünülemez (Gürbüz, 2005: 1). Bu durumda Tarih kavramının çifte anlamlılığına paralel olarak tarih felsefesi ise, yaşanmış geçmişin felsefesi olarak tarih felsefesi, yani geleneksel ya da klasik anlamda tarih felsefesi ve Tarih biliminin felsefesi, yani eleştirel yaklaşım ya da analitik tarih felsefesi olmak üzere iki anlam taşır (Cevizci, 2010: 1488). Yaşanmış geçmişin felsefesi olarak tarih felsefesine, geçmişte kalan olayların ne anlam ifade ettiğini sorgulamaktan başlayıp, giderek insanlığın tüm yaşanmış geçmişine yönelen bir felsefe uğraşı olarak bakabiliriz. Bu uğraş, giderek, tüm insanlık tarihine yönelik bir üst-bakış edinmeye, hatta tüm insanlık tarihi hakkında kapsayıcı olmak isteyen bir felsefe sistemi kurmaya kadar gider ve tüm insanlık tarihi, bu türden felsefe sistemleri ışığında açıklanmaya çalışılır (Özgel, 2002: 34). Bu anlamıyla geçmişin felsefesi, tarihte bir genellik olduğundan 184

2 hareketle, tüm insanlığın geçmişinin açıklanabileceği ve bu açıklamadan hareketle geleceğin de öngörülebileceği düşüncesini taşır. Başka bir ifadeyle yaşanmış geçmişin tarihi bize tarihin tekerrürden ibaret olduğunu ve tarihin determinist bir yapıya sahip olduğunu aşılar. Tarih biliminin felsefesi ise, tarih biliminin ve tarihçinin bilgi elde etme etkinliğini ve sınırlılıklarını sorgulayan, tarih biliminin dayandığı ilke ve yöntemleri değerlendirebilen ve giderek tarihsel bilginin niteliğini, hatta olabilirliğini çözümleyen bir tarihsel bilgi eleştirisidir. Binlerce yıllık serüvene sahip olmasına rağmen ancak tarih felsefesi 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra ortaya çıkabilmiş, özellikle Herder e bağlı kalan Alman Tarih Okulu nun çalışmalarıyla büyük bir gelişme göstermiştir (Özlem, 2010a: 13). Geçmişin felsefesi ile tarih biliminin felsefesi, birbirlerinden farklı iki yönelime sahiptirler. Birincisi, tüm geçmiş karşısında filozofların çoğunlukla genelci bakış açısıyla yaptıkları bir felsefe iken; ikincisi, tarihçinin bilgi aktivitesini sorgulamak isteyen bir bilim felsefesi ve bir yöntembilim eleştirisidir. Fakat yine de bu iki tür tarih felsefesi, birbirine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Ancak şu da bir gerçektir ki, her iki etkinlik de, tarihsel olayların bilinebilir olduğu varsayımına muhtaçtırlar. Çünkü böyle bir varsayım olmaksızın, her iki tür yönelimin de var olması imkânsızdır (Özlem, 2010a: 14). İnsanların geçmiş--şimdi-gelecek üçlemesi içinde, gündelik ifadeyle hayatlarını anlamlandırmak amacı ile nereden geldik, neredeyiz, nereye gidiyoruz? türünden sorulara yanıt arama girişimleri döngüsel ve çizgisel tarih anlayışlarının oluşmasına neden olmuştur (Özgel, 2002: 37). Buradan hareketle baktığımızda geçmişin felsefesi nereden geldik, nereye gidiyoruz sorusuna yanıt ararken tarih biliminin felsefesi, neredeyiz sorusuna yanıt arar. İşte geleneksel tarih felsefesinde karşılaştığımız tarih felsefeleri nin büyük çoğunluğu, bu türden sorulara yanıt arama ihtiyacının bir ürünüdür. Ama bu türden sorulara verilen yanıtlar çok çeşitli olduğu gibi, bu yanıtlar kendi aralarında da çoğu kez karşıtlık oluştururlar. Söz gelimi Hegel, Fukuyama gibi filozoflara göre, tarihte belli bir amaç, ilerleme ve düzen vardır. Eğer tarihte belirli bir amaç olmasaydı, tarih hakkında rasyonel araştırma yapmak anlamsız olurdu. O halde, tarih gelişigüzel ve tesadüfî olarak ilerlemez; onun ulaşmak istediği bir amaç vardır (Kabadayı, 2007: 103). Bu amaç doğrultusunda geçmişe dair bilgi edinebilir ve gelecek hakkında da ön görüde bulunabiliriz. Dolayısıyla bu tür yanıtlar, çizgisel bir tarih anlayışının ürünüdür. Spengler, Toynbee, İbni Haldun, Vico ve Herder gibi filozoflar ise, bu ilerleme düşüncesini eleştirerek, belli bir amaca doğru ilerleyen ereksel ve çizgisel tarih anlayışına karşı çıkmışlardır (Rızvanoğlu, 2013: 240). Bunun aksine tarihte tam bir ereksizlik olduğunu bu yüzden gelecek hakkında konuşamayacağımızı belirtirler. Görüldüğü gibi bazı filozoflar, tarihi çizgisel olarak bir ereğe doğru ilerleyen bir süreç olarak görürken, bazıları da, tarihin tümüyle ilerleyen bir süreç olmadığını; tarihte, belli dönemlere göre devinip duran döngüsel bir süreç olduğunu iddia ederler. Tarih felsefesine damgasını vuran ilerleme ve ereksellik anlayışı çağları da kendi aralarında farklılaştırır. Örneğin Antikçağ; zamanı, çelişkinin, gelip geçiciliğin ve akla aykırılıkların sorumlusu olarak görür. Bu yüzden tarihi, yaşanmış insani olaylar olması hasebiyle dışlar. Çünkü Antikçağ ın temel amacı, değişmez ve kalıcı olanın bilgisine ulaşma arzusudur. Bu amaçla insani zamanı kozmik zaman içine yerleştiren ve aynı olanın sonsuzca tekrarlanışı nı kabullenen döngüsel tarih anlayışını benimsemiştir. Ortaçağ a gelindiğinde temelini Hıristiyan inancından alan yeni bir zaman kavrayışı gelişti. Antikçağ ın gelip geçiciliğin, değişimin sorumlusu saydıkları zaman anlayışı, yerini belli bir başlangıcı ve sonu olan, sürekliliğe ve gelişime açık, bir ereksellik içeren zaman anlayışına bıraktı. Hıristiyan teolojisini temel alan bu yeni zaman anlayışı, beraberinde yeni bir tarih bilincini getirdi. İnsan artık belli bir zamanda belli bir ereğe göre davranış sergileyen bir varlıktı. Artık tarih Antikçağdaki gibi tekerrürden ibaret değil bir daha tekrar etmeyecek olan, insanın yaptığı bir defalık oluşlara ait bir gerçeklik alanıdır. Temelini Hıristiyan inanışından alan çizgisel zaman kavramı, beraberinde tarihsel sürecin belli bir ereğe doğru ilerlediği anlayışını getirerek tarihe, çizgisel bir ilerleyiş ve teolojik bir amaç kazandırdı. Bu amaca ulaşma nedeniyle Ortaçağ ın tarih anlayışı geçmişi tanıma ve bilme oldu. Tarihe amaçlı bakışın bir getirisi olan ilerleme anlayışı aydınlanma dönemiyle birlikte daha da gelişti. Hıristiyanlık tarihe, teleolojik ve teolojik anlam veriyordu. Aydınlanma dönemi ise bu teolojik karakterde olan ilerleme anlayışını insana ve insan doğasına dayandırarak, deyim yerindeyse laikleştirdi. Akla önem veren Aydınlanma düşüncesine eklenen bu ilerleme kavramı; çizgisel ilerleme kavramı doğa bilimleriyle birlikte güçlendi. Ayrıca Aydınlanmacı filozoflar doğada olduğu gibi tarihte de nedensellik olduğu savından hareketle, tarihin anlam ve önemini ilerleme kavramı altında pragmatik açıdan yorumlamışlardır. Dolayısıyla Aydınlanma filozofları, ilerlemenin kesin ve açıklanabilir bir amacı olduğu noktasında birleşmişler ve tarihte bu amaca doğru giden çizgisel bir ilerlemenin olduğunu kabul etmişlerdi (Aşkın, 2008: 129). Dolayısıyla ilerleme ve ereksellik anlayışına binaen çağlar kendi farklılaşmış ve bu farklılık döngüsel ve çizgisel olmak üzere iki türlü tarih anlayışını beraberinde getirmiştir. 2. Herder in Tarih Anlayışı Gençlik yıllarında Aydınlanmanın hâkim düşüncesine bağlı olan Herder daha sonra, Antikçağ düşüncesine geri dönen; çağına aykırı bir tarih anlayışı sergiler. Her ne kadar aydınlanma tek bir çizgide ilerlediği, tek bir ya da genel bir dile sahip olduğu düşünülse de, aslında öyle değildir. Her çağda illaki karşıt düşünceler hâkimdir. Ancak her döneme özgü, ağır basan düşüncelerden yola çıkarak genellik 185

3 oluşturulur. İşte aydınlanma dönemi de genel ifadelerle böyledir denilse de, öyle olan düşüncelere karşı çıkanlarda vardır ki bunlardan biri de Herder dir. Herder yaşadığı yüzyılın hâkim görüşü olan hayatını sen yönet, senin aklın her şeye muktedir, hayatını idame ettirmek için senin bir tanrıya ihtiyacın yok sloganlarına karşı çıkan tarihi ve Tanrı yı aynı potada eriten bir filozoftur. Filozof, aslında insan aklının her şeye muktedir olmadığını; insanın sınırlı bir varlık olması hasebi ile ancak evrenin küçük bir kısmını bilebileceğini, bütünü kavramaya insan aklının elverişli olmadığını savunarak aydınlanma filozoflarına ters düşer. Aydınlanmacı filozofların yaptıkları gibi mutlak bilme idealinden yola çıkarak başka insanları, onların yaşamlarını, başka çağları, değerlendirmeye kalkarsak, önümüzde iki yol vardır: İlki, kendi çağımızın değerlerinden, ölçütlerinden ya da şartlarından yola çıkarak dünyanın kalanını yargılamak, örneğin Antik Yunan ı köleci bir toplum olarak nitelendirip, aşağılamak gibi. İkincisi ise ilkinin yanlış olduğunu anlayıp hiçbir şey bilemeyeceğimiz yönünde bir şüpheye kapılmaktır. Herder için her ikisi de yanlıştır; her yerin; her toplumun ve her çağın kültürü birbirinden farklıdır ve kültür yaratıcıdır, insanların yaşam biçimleri kendi değerlerini, kendi amaçlarını belirler. Aydınlanma dönemi, kendimizi aydınlanmış insanlar olarak, Tanrı nın bilme ve belirleme olanağına sahip varlıklar olarak tasarladığımız bir dönem olduğu için her şeyi kendimizden hareketle tanımlayabileceğimizi düşünürüz. Oysa bu sadece bir varsayımdır (Akdeniz, 2009: 33). Her şeyi bilen sadece Tanrı dır ve Tanrının zincirinin birbirine bağlı binlerce halkası vardır. İnsan bu halkaların ya da zincirin bütününü; başını ve sonunu bilebileceğini zanneder; zincirin sadece tek bir halkasını oluşturduğunun; bir aldatmaca içinde olduğunun farkında bile değildir. Herder göre dünya bir sahnedir. Evrendeki tüm varlıklar bu sahnenin bir parçasıdır ve sadece kendilerine düşen rolü oynarlar. Yönetmen ise Tanrı dır. Tanrı evreni öylesine kusursuz işlemiş; öylesine eksiksiz dizayn etmiştir ki, hiç kimse bu düzenin aslında küçücük bir parçası olduğunun farkında bile değildir. Herder için tarih, insanın iç olayları ile dış olaylarının bir savaşıdır (Çevik, 2014: 80). Yani tarih, ruhsal ve bedensel güçlerin çatışma alanıdır. Ancak bu tarihin kanunsuz ya da nizamsız işlediği manasına gelmemelidir. Ona göre tarih felsefesi insanın özüyle ilgili pratik bilgiye duyulan ihtiyaca yanıt verme girişiminin ürünüdür (Özlem, 2010a: 75). Ancak bu ihtiyacı karşılayacak genel bir yanıt olmasa da şöyle denilebilir: Doğada Tanrısal bir düzen varsa bu niye tarihte de olmasın. Eğer böyle düşünülürse ya da buna inanılırsa tarihin sadece ihtirasların, kırıp dökmelerin olduğu bir çatışma alanı olmadığı görülür. Çünkü onda belli bir düzenlilik de vardır ve bu düzen Tanrı nın belirlediği bir plan çerçevesinde işlemektedir. Başka bir ifadeyle, tarihe yön veren tarihsel iradenin bir planı vardır ve bu planı evrende insan aracılığıyla gerçekleştirmektedir. İnsan, bu planın bir parçasıdır sadece, ancak herkes kendini planın önemli bir parçası zannederek yaşar. Parçanın bütünü anlaması, bu planın başını sonunu bilmesi olanaksızdır. İnsanın yaşadığı evren Tanrının bir yapısıdır. Başka bir ifadeyle insanın yapıp etmelerinden oluşan bu yapı Tanrı nındır. Dolayısıyla tarih kaçınılmaz olarak Tanrı nın bizzat kendisidir. Çünkü tarih, tanrısal eylemlerin zincirleme sıralanışıdır. Yani evrende gerçekleşen her olay; her şey birbirine bağlıdır. Bu yüzden, doğada determinist bir yapı hakimdir (Çevik, 2014: 81). Herder e göre tarih de doğa gibi bir amaca evirilmektedir (Çevik, 2014: 79) Tarih de doğa da olduğu gibi organizmaların bir yaşam, hareket ve oluş alanıdır. Tanrı burada tarih amacıyla kendini görünür kılmaktadır. Ancak tarihte doğada olduğu gibi bir yasalılık ya da nedensellik aramamak gerekir, yani tarihte doğada olduğu gibi determinist bir yapı söz konusu değildir. Çünkü Tanrı tarihte kendini, doğada olduğundan farklı açmaktadır. Yani tarih, bir amaca ya da plana göre işleyen, tanrısal iradenin kendini açtığı bir alandır. İnsan olsun toplum olsun doğanın işleyiş kurallarına göre şekillenmektedir. Başka bir ifadeyle tanrısal iradenin çizdiği bir plan çevresinde şekillenmektedir. İnsanların da toplumların da bu plan için bir rolü vardır. Her rol sahibi doğası gereği, kendini merkeze alarak tarihe bir anlam yükler. Ancak bu şekilde yapılan her türlü genelleme ya da anlamlandırma gerçeklikten uzaktır. Tanrısal irade kendini tarihte açar, insan da ancak bu nizama uygun hareket ederse anlamlı olur. Eğer tanrı doğayı bir düzen içinde yaratmışsa, bu düzenliliği ya da planı tarihe de vermiştir. Yani tarih ve doğa bu bakımdan birbiriyle ilişkilidirler. Aralarındaki fark ise öz farkı değil, sadece insanlığın birbirine bağlı olan zorunlu aşamalarıdır (Çevik, 2014: 79). Herder panteizme varan bu görüşlerinde her ne kadar tarihi doğanın bir ürünü saymakta ve tarih ile doğayı birbirine benzer kılmaktaysa da tarihsel olayların doğa olayları gibi bir yasallık ya da nedensellik taşımadığına inanır(özlem, 2010b: 75). Çünkü Tanrı kendisini doğada farklı tarihte farklı bir biçimde açımlar. Tanrı tarihe, nedensellik ve yasallılıkla kavranamayacak bir düzen koymuştur. Dolayısıyla tarihteki düzenlilik, doğadaki düzenliliğin aynısı değildir. Aydınlanmanın aykırı ismi Herder düşünceleriyle yeni bir çığır açmıştır. Zira Herder demek bir çağdan bir çağa geçmek demek; çağ atlamak demektir (Walhs, 2006: 153). Eğer insanlık tarihini anlayacaksak insanın kozmozdaki yerini anlamak gerekir savunmasından yola çıkan Herder, öncelikle dünyanın fiziki niteliğini ve diğer gezegenlerle ilişkisini otaya koyar. Daha sonra bitki ve hayvan tabiatı üzerine bir incelemeye geçer. Tüm bunlardan sonra insanı hayvandan ayıranın insanın dik duruşu olduğunu; insanın iki ayağı üzerindeki duruşu olduğunu öne sürer. Bu iki ayağı üzerinde yürümesini de bir olgu farklılığı olarak ortaya koyar. Bu farklılık sadece, yani insanın iki ayak üzerinde dik duruşunun beyni etkilemesi sonucu insanoğlunun muhakeme gücünü geliştirmesi, dili kullanması değil aynı zamanda moral ve dini yeteneğe de sahip olmasıdır. Herder kozmosun en basit inorganik 186

4 madde formundan karmaşık olana; en yüksek canlı hayat şekli olan insana doğru gelişmesi karşısında hayrete düşmüştür. Bu nedenle bütün evrene, böylesine bir düzen veren bir güç olmalı hipotezini ortaya koymuştur. İnsan bu gücün, yeryüzündeki en yüksek ürünüdür. Kozmozdaki her şey, bu gelişmeye hizmet için vardır. Fakat insanın evrendeki ruh sahibi tek varlık olduğu düşüncesi yanlıştır. Çünkü insan iki dünya arasında bir yerdedir ve iki dünya arasındaki irtibatı sağlar. Yani insan, hayvanlar alemi ile ruhsal varlıklar alemi arasında bir yerdedir (Walhs, 2006: 155). Başka bir ifadeyle, iki dünyayı; varlıklar âlemi ile tinsel âlemi birbirine bağlayan ara halkadır. Bu nedenle insan, yeryüzündeki varlıklar âleminin en son ve en yüksek halkasını, tinsel varlıklar âleminin ise ilk ve en düşük halkasını oluşturur. O yüzden insan yaratılışın birbirine kenetlenmiş iki sistemi arasındaki bağlantı halkasıdır ve eş zamanlı olarak bizi, iki dünyayla karşı karşıya getirir ( Özlem ve Ateşoğlu, 2006: 59). Herder, eğer bir tarih yazılacaksa bunun, ancak her iki dünyayı birbirine bağlayan insanı anlamakla olacağını düşünür. Başka bir ifadeyle onun tarih anlayışı açıklayıcı değil anlayıcıdır; yani olayları ve durumları, ne olup bittiğini açıklayan bir tarih anlayışı değil de anlamacı bir tarih anlayışıdır. Çünkü ona göre insanı anlamak demek bir tarih ortaya koymak demektir. Ancak bu bir bütün olarak insanı değil de tek tek insanı anlamaktır. Yani burada insanın bireysellik kazanması ön plandadır. Bunun içinde çağlar, dönemler, uluslar kendi içinde anlaşılmalıdır. Bir çağı, bir insanı anlamak için de onun içinde bulunduğu koşullara bakılmalıdır; bir ulusu, bir çağı var eden içinde bulunduğu koşullardır. Dolayısıyla koşulları göz ardı edilen; o insanın; o çağın yaşadığı iklim, coğrafya, nihai hedefleri dikkate alınmadan yapılan bir anlama; yazılan bir tarih, yanlıştır. Bu yüzden tarih felsefesi üzerine yazdığı İnsanlık Tarihi Felsefesi Üzerine Düşünceler adlı eserinde önce coğrafya, iklim şartlarından bahseder; sonra insanı anlamaya; dolayısıyla tarihi anlamaya girişir. Çünkü her kim olursa olsun; bu çağ olur, dönem olur, ulus olur her ne ise, tarih insana, onun ne yaşadığını, hangi koşullar yapıp etmelerini oluşturduğunu bilmeden onu yargılama hakkı vermez. Koşulları göz ardı eden her türlü anlayış; kendi yaşam tarzınla, kendi değerlerinle, kendi ölçütlerinle başka çağlara, toplumlara karşı yaptığın her türlü değerlendirme yanlıştır. Örneğin bir Yunan toplumunun ne yaşadığını, hangi hayat şartlarına sahip olduğunu bilmeden doğrudan, bugünün şartlarından yola çıkarak köleci bir toplum olarak ilan etmek o toplumu anlamak değil yargılamaktır; dahası aşağılamaktır. Çünkü o toplum o günün şartları neyi gerektiriyorsa onu yapmıştır. Bir milletin tarihini anlayabilmek için, o milletin hayat şartlarını; coğrafi ve iklimsel özelliklerini bilmek gerekir; ancak o ulusun gelişmesi sadece bunlara bağlı değildir elbette. Her ulusa, üyelerinin yaptıklarında ifade bulan bir ruh tarafından hayat verildiği de unutulmamalıdır. Bu yüzden Herder e göre tarih, iki küme gücün, karşılıklı etkileşiminin bir bileşkesidir: beşeri çevreyi oluşturan harici güçler ve insan ruhu ya da daha doğru bir şekilde, homojen insan ruhunun şubelere ayrıldığı muhtelif halkların ruhu olarak tarif edilebilecek dâhili güç (Walhs, 2006: ). Herder bu düşüncesiyle hem materyalist bir tarih anlayışının yetersizliğine gönderme yapar hem de çağının tarihsellik dışı bakışından ayrılmanın adımını atar. Çünkü materyalist tarih anlayışı sadece insanların yeryüzünde yapıp ettiklerinden yola çıkan bir tarih anlayışı sergiler. Oysa insanın bu yapıp etmelerine hayat veren tanrısal güç ya da tinsel güç dediğimiz, dâhili bir güç vardır ki materyalistler bu gücü göz ardı ederler. Ayrıca 18. yüzyılda insan farklı şartlarda farklı davranış sergiler görüşü hâkimdi. İnsanlar arasındaki ayrımın medeni ve barbar ayrımı olduğu düşünülüyordu. Bu görüş, geçmişi hiç eleştirmeden kabul eden, sığ bir tavrı beslemiştir. Herder bu tavra dikkat çekerek statik ancak farklı milletler arasında farklı özellikler olan modern uygarlık kavramını ortaya atmıştır. Örneğin, Yunanlılar Çin de, Çinliler de Yunanistan da yaşamış olsaydı Yunanistan da Çin de geçirmiş oldukları tarihi seyri geçiremezlerdi (Walhs, 2006: 156). Yani her toplumun kendine özgü bir tarihi; kendileri olmasını sağlayan bir çabası vardır. Herder e göre aslında tarih felsefelerinin yaptıkları şey tarihsel dönemleri bugünün ölçütleri ile kavramaya çalışmak; geçmişi bugün sahip olduğumuz ölçütlere göre bugünle karşılaştırmak olmaktadır ki, böylesi her türlü karşılaştırma yanıltıcıdır. Çünkü biz tarihte bir genellik ararken, onu ancak bugünkü ölçütlerine göre kavrama olanağına sahibizdir (Yağşi, 2012: 35). Çünkü genellemeyi her insan kendi yaşadığı hayat şartlarına binaen yapar; kendi yaşamından yola çıkarak tarihe anlam yükler ki böyle bir durumda genellemeden söz edilemez (Çevik, 2014: 78). Tarihte genellik aramak da tarihi bugünün ölçütleriyle kavramak demek olduğu için, tarihteki böylesi bir genellik, bizim ölçütlerimize göre başka bir renge bürünmüş genellik olur. Bunun gibi gelecek kuşaklarda bizi kendi ölçütlerine göre bir genellik tasarımı altına sokarlar. Dolayısıyla bu aslında, tarihin tek bir genellik içinde kavranamayacağını gösterir(özlem, 2010b: 75). Bu durumda bir tarih felsefesi inşa etmeye çalışan Herder de iki şey göze çarpar: İlki, tarihsel olayların yasasız olmadığını; doğa olaylarında olduğu gibi yasalara göre işlediğini göstermeye çalışmak. Böylece, bir tarihsel olayın anahtarı o tarihsel durumdaki şartlarda aranmalıdır. İkincisi, tarihte bütün tarihsel süreci bir gaye ile donatacak genel bir amaç keşfetmek. Ancak böyle bir amaç insana yabancı bir şey olmamalı ki bu amaç da ancak insanlık/hümanite olabilir. Hümanite insanların kendileri oldukları bir duruma ulaşma çabasıdır (Walhs, 2006: 157). Böylece tarihte bir amaçlılığın olduğunu kabul eden Herder e göre tarihin amacı uyum içinde yürüyen hümanizmdir. Bu amaç tek tek insanın değil de bütün insanlığın amacıdır. Herder e göre tarih, statik olmayan; inişli çıkışlı bir süreçtir; dinamiktir. Başka bir deyişle tek çizgide bir ilerleme söz konusu değildir. Tarihte yükselişler 187

5 olabileceği gibi düşüşlerde olabilir. Tarihi ilerleyen bir süreç olarak görmek aydınlanmacı iyimserliğin bir ürünüdür (Özlem, 2010a: 76). Çünkü Aydınlanma düşüncesinde tarihte bir ilerleme söz konusudur. Bu düşünceye göre, tarihe insan türünün ilerlemesi açısından bakmak, filozofun insanlar dünyasında anlamı yakalamasını sağlayacak ayrıca ilerlemeye katkı sağlayacak bir olanağıdır ve bu nedenle reddedilmemelidir (Akdeniz, 2009: 32) Oysa Herder e göre, şartlar değiştikçe toplumlarda değişir; gelişir ya da çöker. Yani Herder felsefesinde Aydınlama düşüncesinde olduğu gibi ilerlemeci bir tarih anlayışı yoktur. Herder in tarihi döngüseldir; her çağ bir öncekinden beslenir. Onun nihai amacını kendine amaç edinir ya da kendine farklı bir amaç belirler. Bu amaç doğrultusunda yükselir ya da düşerler; inerler ya da çıkarlar. Sürekli bir ileriye doğru; yükseğe doğru çıkma diye bir şey yoktur. Tarihte akılsal gayeler güden, akıl ve ölçünün egemen olduğu, çatışan güçlerin uyum içinde olduğu dönemlerde vardır elbette, ancak tarihe gerçekçi bir gözle bakacaksak düşüşleri de göz ardı etmemek gerekir. İşte aklın, ölçünün, özgürlüğün, sanatın, güzelliğin, hukukun vb. geliştiği ve serpildiği bu anlar ve dönemler; hümanitenin belirlediği anlar ve dönemler; onun sözleriyle, insanlık tarihinde yıldızın parladığı anlar ve dönemlerdir. Örneğin Yunanlılardan güzellik, Romalılardan hukuk, Ortaçağdan kozmopolitlik ve dünya yurttaşlığı kavramları miras kalmıştır. Bu tek tek dönemlerde beliren hümaniteyi tarihin nihai amacı olarak görmek; ona bir erek yüklemek doğru değildir. Başka bir ifadeyle, bir tarih felsefecisi hümaniteyi, düz bir çizgide yükselerek ilerleyen bir tarihin nihai hedefi haline getiremez (Özlem, 2010b: 79). Tarihteki amaç bütün insanlık tarihi için geçerli bir amaç değil, her ulusun kendi içinde belirlediği amaçtır; İnsanlık idesidir. Şartlar göz önüne alınarak her çağ kendi içinde değerlendirilmeliyse eğer, zaten tüm insanlık için nihai bir amaçtan söz edilemez. Çünkü Herder Felsefesi nde olaylar ve tarih bir çizgide devamlılık halinde var olmaz; sürekli aynı şeyler farklı zamanlarda döngüsel olarak tekrar eder. Bu yüzden Herder de döngüsel bir tarih anlayışı hâkimdir. Dolayısıyla bu döngü aynı zamanda bir gelenek de oluşturur. Herder de insanı insan yapan bir gelenekten gelmesi ve bir geleceğe gitmesidir. İnsan, kendi soyunun kendisine bıraktığı mirası, gelecek kuşaklara aktarma ya da bırakma gayreti içindedir. Yani insan yine insani bir şey olan gelenekle oluşur. Öyle ki insan kendini ve başkalarını çevreleyen bir gelenek içinde yaşar. Gelenek, bugünde yaşayan geçmiştir. Geleneği olmasaydı insan bir doğa varlığından farksız olurdu. Dolayısıyla doğa varlığı olarak insanın bir tarihi de olmazdı. Oysa insanın bir tarihi vardır. Her insan geçmişten gelen deneyimlerin kuşaktan kuşağa aktarıldığı bir bağlam olarak insan türünün bir ürünüdür. Yani insan soyunun geçmişten gelen bir birikimi vardır. Bu birikim, bireylerin bir arada yapıp etmelerini oluşturan hümanitedir. İşte bizi insan kılan tek şey bu birikimdir (Özlem, 2010b: 80). Herder tarihle tek insan arasında bir analoji kurar: İnsanlığın serüveninin başladığı göçebe doğu kavimlerini insanlığın bebekliği olarak görür. Tüm çağlar ya da yüzyıllar bu temel üzerine; göçebe doğu kavimleri üzerine inşa edilmiştir. Roma ise insanın olgunluğudur; artık çocukluktan çıkma, göçebe yaşam tarzından yerleşik hayata, kurak topraklardan verimli topraklara, her şeyin bir oyundan ibaret olduğu gençlikten ciddiyete geçme dönemdir. Bugünün Avrupası da insanlığın yaşlılığıdır; bilgelik taslayıp duran, geleneğiyle bağlarını koparan, böylece çocukluğunu unutan, yapıp etmelerinde bir neden görmeyen ve kendisini tarihini ya da geleneğin bir ürünü olarak görmeyen yaşlı bir adamdır. Bu bir gelişim çizelgesidir ancak bu sürekli ileriye doğru giden bir gelişim asla değildir. İnsanlık her çağdan mutlaka bir şeyler kazanmıştır ancak bu kazanımlar sürekli anlam değiştirmiştir (Akdeniz, 2009: 36 37). Başka bir ifadeyle Herder tarihi bir organizmaya benzetir; nasıl ki bir organizmanın gençlik, olgunluk ve yaşlılık dönemi varsa, ulusların gelişiminde de bu aşamalar vardır. Ancak bu aşamalar organizmadan farklı olarak birbirlerini düzensiz ve zikzaklı bir şekilde takip eder. Yani tarih, yükselişler olduğu kadar düşüşler ve çöküşlerle doludur. Çağlar ya da toplumlar belli idelerin ışığı altında gelişir ve batarlar (Özlem, 2010b: 81). Her çağ bir öncekinden beslenir ve bir sonrakine bir şeyler taşır. Her çağın, iklim ve gelenek tarafından şekillenen kendi içinde kendine has özellikleri vardır. Çağlar değiştikçe bu özellikler de değişir; yeniden şekillenir. Toplumlar değiştikçe o toplumu var eden kültür de yenilenir. Her toplum ya bir önceki toplumun insanlık idesini/hümanitesini alır kendince şekil verir ya da kendisi, kendine yeni bir ide edinir. Böylece her toplumun kendine has özellikleri; kendine özgü bir hümanitesi oluşur. Dolayısıyla Herder e göre insanlık, değişen derece ve orantıda hep hümanite ye, ilerlemeye çalışır (Yıldız, 2010: 50). Görülüyor ki çizgisel tarih anlayışında olduğu gibi Herder in döngüsel tarih anlayışında da bir ilerleme söz konusudur. Ancak bu sürekli yükselme manasında bir ilerleme değil, çağların kendi içinde oluşturmuş oldukları insanlık idesine doğru bir ilerlemedir. Bu yüzden Herder in tarih anlayışı, çağların ayrı ayrı kendi içindeki hümanitesini bulmayı amaç edinen, Hümaniter bir anlayışıdır. 3. Sonuç Sonuç olarak tarih felsefesi betimleyici ya da yorumlayıcı bir uğraştır. Hümanitenin sağladığı tüm çeşitlilik saptanır ve bu çeşitlilikler arasında bağ kurularak canlı bir betime ulaşılır. Hümanite, bir tek ulusu değil tek tek ulusları inceleyerek açığa çıkartılabilir. Çünkü hümanite, tek anlamlı bir sözcük ya da kavram değil, her dönemin ya da her çağın kendi içinde kendi başına ürettiği farklı yaşam biçimlerinin bir simgesidir. Tarih felsefesi, bu kavram yardımıyla çağlara damgasını vurmuş ideleri saptayıp bu idelerin sağladığı, çağın kendi içindeki genelliklerini birbirleriyle bağ kurarak aradaki sonsuz çeşitliliği gözler önüne sermektir. Bu durumda bir tarihçinin görevi tarihsel olayların, her çağın, her ulusun kendi değerini ortaya 188

6 koymak; bunların diğer çağlarla ilişkisini ya da farklılığını serimlemektir. Bu nedenle tarihçi ulusa ya da çağa damgasını vurmuş ideleri kendinde/kendi içinde hissetmek; anlam yöntemi ile yeniden kurgulamaktır. Çünkü anlamaya başvurmadan bir çağın kendine özgülüğü; diğer çağlara benzememezliği ve o çağın kendi içindeki bütünselliği anlaşılamaz. Her çağın Hümanitesi farklıdır. Yani hümanite çağların ya da ulusların tekelinde değildir. O tüm insanlık tarihine aittir. Çağları kendi içinde anlamadan bir bütün olarak insanlık tarihi anlamak mümkün değildir. O yüzden eğer bir tarihten bahsedeceksek çağları kendi içinde ayrı ayrı ele almak; her çağın insanlık idesini ve koşullarını bilmek gerekir. Kaynakça Akdeniz, Ratip Ozan (2009), Herder ve Hegel de Aydınlanma Felsefesinin Politik İdeali, Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sos. Bil. Ens., Felsefe ABD, Ankara. Cevizci, Ahmet (2010), Felsefe Sözlüğü, İstanbul: Paradigma Yay. Çevik, Mustafa (2014), Tarih Felsefesi, Ankara: Anı yay. Aşkın, G. E. (2008), Zehra, Tarihte Determinizm- İntederminizm Karşıtlığının Kategorial Çözümlenişi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü Dergisi, 19 (0), Gürbüz, Celal (2005), Bilim Tarihi Düşüncesi, Bilim Eğitim ve Düşünce Dergisi, 5(1), Kabadayı, Talip (2007), Tarih Bitti mi?, FLSF Dergisi, 4, Özlem, Doğan (2010a), Tarih Felsefesi, İstanbul: Say yay. Özlem, Doğan, (2010b), Tarih Felsefesi, İstanbul: Notos Kitap Yayınevi. Özlem, Doğan ve Ateşoğlu, Güçlü (2006), Tarih Felsefesi Seçme Metinler, Ankara: Doğu-Batı yay. Özgel, İshak (2002), Tarihselcilik Düşüncesi Bağlamında Kur'ân'ın Tarihsel Yorumu (Metodolojik Bir Teklif), Doktora Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta. Rızvanoğlu, Eren (2013), Çizgisel Tarihe Karşı Çıkışları Bağlamında Spengler ve Toynbee nin Döngüsel Tarih Yaklaşımları, Kaygı Dergisi,, 20, Walhs, William Henry (2006), Tarih Felsefesine Giriş, Ankara: Hece yay. Yağşi, Ünal (2012), Doğan Özlem ve Tarih Felsefesine Yaklaşımlar, İlim Dünyası Dergisi, 4, Yıldız, Mustafa (2010), İbni Haldun un Tarihselci Devlet Kuramı, FLSF Dergisi,10,

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 4.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-2: İslâm Ortaçağı

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar 2.Sanat ve Teknoloji 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 5.Işık ve Renk 6.Yüzey ve Kompozisyon 1 7.Görüntü Boyutu

Detaylı

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 27 Ekim 2017 İktisat Tarihi Biliminin Doğuşu 18. yüzyıla gelene değin özellikle sosyal bilimler felsefeden bağımsız olarak ayrı birer bilim disiplini olarak özerklik kazanamamışlardı Tarih

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Eğitim Tarihi Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Türk ve Batı Eğitiminin Tarihi Temelleri a-antik Doğu Medeniyetlerinde Eğitim (Mısır, Çin, Hint) b-antik Batıda Eğitim (Yunan, Roma)

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz. 2018-2019 Eğitim- Öğretim Yılı Özel Ümraniye Gökkuşağı İlkokulu Sorgulama Programı Kim Olduğumuz Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi GERÇEĞİ TÜMÜYLE ELE ALIP İNCELEYEN VE BUNUN SONUCUNDA ULAŞILAN BİLGİLERİ YORUMLAYAN VE SİSTEMLEŞTİREN

Detaylı

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER Fowler ın kuramını oluşturma sürecinde, 300 kişinin yaşam hikayelerini dinlerken iki şey dikkatini çekmiştir: 1. İlk çocukluğun gücü. 2. İman ile kişisel

Detaylı

AŞKIN BULMACA BAROK KENT

AŞKIN BULMACA BAROK KENT AŞKIN BULMACA 18.yy'da Aydınlanma filozoflarıyla tariflenen modernlik, nesnel bilimi, evrensel ahlak ve yasayı, oluşturduğu strüktür çerçevesinde geliştirme sürecinden oluşur. Bu adım aynı zamanda, tüm

Detaylı

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) 12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri

Detaylı

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ 7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ Estetik ve Sanat Felsefesi Estetiğin Temel Soruları Felsefe Açısından Sanat Sanat Eseri Estetiğin Temel Kavramları Estetiğin Temel Sorunlarına Yaklaşımlar Ortak Estetik

Detaylı

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri BİLİM TARİHİ Yrd. Doç. Dr. Suat ÇELİK Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim tarihi hangi bileşenlerden oluşmaktadır. Ders nasıl işlenecek? Günümüzde

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim.

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. 4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. Kazanımlar: 1- Immanuel Kant ın etik görüşünü diğer etik görüşlerden ayıran

Detaylı

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler 1 Örgüt Kültürü Örgüt Kültürü kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler bütünüdür. 2 Örgüt kültürü, temel grupsal

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı 1.ÜNİTE - FELSEFEYLE TANIŞMA A-Felsefe Nedir? Felsefenin

Detaylı

KAVRAMLAR TUTUMLAR BECERİLER

KAVRAMLAR TUTUMLAR BECERİLER SAYI: 5 SAYI: 5 ANASINIFI SINIF IV. PYP SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BÜLTENİ DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA: Dünyanın İşleyişi SÜRE: 10.04.2017-09.06.2017 ANA FİKİR: Hayvanların yaşamları üzerinde çevrenin ve insanların

Detaylı

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

TARİHSEL BİR VARLIK OLARAK İNSAN İNSAN HAKLARI

TARİHSEL BİR VARLIK OLARAK İNSAN İNSAN HAKLARI T.C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İNSAN HAKLARI ANABİLİM DALI TARİHSEL BİR VARLIK OLARAK İNSAN VE İNSAN HAKLARI Mehmet Ali UZUN Prof. Dr. Betül ÇOTUKSÖKEN İstanbul, Aralık 2011 GİRİŞ

Detaylı

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ KISA ÖZET

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV 2+0 2 2 Ön Koşul Dersler Yardımcıları Amacı Öğrenme Bu dersin genel amacı; felsefe adı verilen rasyonel faaliyetin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı,

Detaylı

Dünyanın İşleyişi. Ana Fikir. Oyun aracılığıyla duygu ve düşüncelerimizi ifade eder, yeni anlayışlar ediniriz.

Dünyanın İşleyişi. Ana Fikir. Oyun aracılığıyla duygu ve düşüncelerimizi ifade eder, yeni anlayışlar ediniriz. fırsatlara erişmek, barış ve Aile ilişkileri kimliğimizin oluşmasına katkıda bulunur. Binaların içindeki ve çevresindeki alanlar ve tesisler, insanlarin bu binaları nasıl kullanacağını belirler. Oyun aracılığıyla

Detaylı

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (1) Y R D. D O Ç. D R. C. D E H A D O Ğ A N

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (1) Y R D. D O Ç. D R. C. D E H A D O Ğ A N BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (1) Y R D. D O Ç. D R. C. D E H A D O Ğ A N İnsan var olduğu günden bu yana, evrende olup bitenleri anlama, tanıma, sırlarını çözme ve doğayı kontrol altına alarak rahat ve

Detaylı

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) Estetik sözcüğü yunanca aisthesis kelimesinden gelir ve duyum, duyularla algılanabilen, duyu bilimi gibi anlamlar içerir. Duyguya indirgenebilen bağımsız bilgi dalına estetik

Detaylı

21.10.2009. KIŞILIK KURAMLARı. Kişilik Nedir? Kime göre?... GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ

21.10.2009. KIŞILIK KURAMLARı. Kişilik Nedir? Kime göre?... GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ KIŞILIK KURAMLARı GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ Kişilik Nedir? Psikolojide kişilik, kapsamı en geniş kavramlardan biridir. Kişilik kelimesinin bütün teorisyenlerin üzerinde anlaştığı bir tanımlaması yoktur.

Detaylı

Öğrenciler 2 yıllık çalışma sürecinde;

Öğrenciler 2 yıllık çalışma sürecinde; Diploma Programı Çerçevesi Diploma programı her kültürün kendisine adapte edebileceği esnek bir program sunarak kendi değerlerini yitirmeyen uluslararası farkındalığa ulaşmış bireyler yetiştirmeyi hedefler.

Detaylı

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT 18. yüzyıl Aydınlanma Dönemi Alman filozofu ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT Yrd. Doç. Dr. Serap TORUN Ona göre, insan sadece çevresinde bulunanları kavrayıp onlar hakkında teoriler kuran teorik bir akla sahip

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI 1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin

Detaylı

ÜNİTE:1 Antropoloji Nedir? ÜNİTE:2 Kültür Kavramı ÜNİTE:3 Kültüre Yaklaşımlar: Temel Antropoloji Kuramları ÜNİTE:4 İnsanın Canlılar Dünyasındaki Yeri ve Biyolojik Çeşitliliği ÜNİTE:5 İnsanın Evrim ÜNİTE:6

Detaylı

Aristoteles (M.Ö ) Felsefesi

Aristoteles (M.Ö ) Felsefesi Aristoteles (M.Ö. 384-322) Felsefesi -Aristoteles 17-18 yaşlarındayken Platon un Akademisine girmiş ve filozofun ölümüne kadar (367-347) 20 yıl onun derslerini dinlemiştir. Platon un öğrencisi iken ruhun

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 İÇİNDEKİLER Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 I. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 23 A. Eğitim ve Öğretim 23 B. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 24 II.

Detaylı

2018 YGS Konuları. Türkçe Konuları

2018 YGS Konuları. Türkçe Konuları 2018 YGS Konuları Türkçe Konuları 1. Sözcük Anlamı 2. Söz Yorumu 3. Deyim ve Atasözü 4. Cümle Anlamı 5. Cümle Yorumu 6. Paragrafta Anlatım Teknikleri 7. Paragrafta Konu-Ana Düşünce 8. Paragrafta Yapı 9.

Detaylı

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ VE OKUL YÖNETİMİ. Nihan Demirkasımoğlu

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ VE OKUL YÖNETİMİ. Nihan Demirkasımoğlu TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ VE OKUL YÖNETİMİ Nihan Demirkasımoğlu 1 İçerik Sistem Kuramları Eğitime Sistem Yaklaşımı Eğitim sisteminin Alt Sistemleri Bu konu, Başaran ve Çınkır ın (2012) Türk Eğitim Sistemi ve

Detaylı

AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Antik Devir de eğitim, genel olarak müzik ve beden eğitimine önem verilmiştir.

Detaylı

V. Descartes ve Kartezyen Felsefe

V. Descartes ve Kartezyen Felsefe V. Descartes ve Kartezyen Felsefe Rönesans tan sonra düşüncedeki salınım birliğe kapalılığa doğru bir yol aldı. Descartes la birlikte bilgi felsefesi ön plana çıktı ve kapalı bir sistem meydana geldi.

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ. Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu

DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ. Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu DAVRANIŞ (Behavior): Organizmanın doğrudan veya dolaylı olarak gözlenebilen tüm etkinlikleridir. Duygular, tutumlar, zihinsel süreçler

Detaylı

Bülent Ecevit Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü

Bülent Ecevit Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Bülent Ecevit Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Tarih geçmiş hakkında eleştirel olarak fikir üreten bir alandır. Tarih; geçmişteki insanların yaşamlarını, duygularını, savaşlarını, yönetim

Detaylı

DERS ÖĞRETİM PLANI. Prof. Dr. Yaşar AYDINLI

DERS ÖĞRETİM PLANI. Prof. Dr. Yaşar AYDINLI DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE 1 Dersin Adı: Ortaçağ ve Rönesans ta Felsefe 2 Dersin Kodu: FLS 1012 3 Dersin Türü: Zorunlu 4 Dersin Seviyesi: Lisans 5 Dersin Verildiği Yıl: 6 Dersin Verildiği Yarıyıl: 7 Dersin

Detaylı

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

SOSYOLOJİSİ (İLH2008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. DİN SOSYOLOJİSİ (İLH2008) KISA ÖZET-2013

Detaylı

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir. Sevgili Meslektaşlarım, Kıymetli Katılımcılar, Bayanlar ve Baylar, Akdeniz bölgesi coğrafyası tarih boyunca insanlığın sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimine en çok katkı sağlayan coğrafyalardan biri

Detaylı

SUNUM PLANI Bilim nedir? Bilimin Doğası kavramı Bilimsel çalışma nasıl yapılır? Bilim ve teknoloji arasındaki ilişki Bilim-Teknoloji ve Sosyal

SUNUM PLANI Bilim nedir? Bilimin Doğası kavramı Bilimsel çalışma nasıl yapılır? Bilim ve teknoloji arasındaki ilişki Bilim-Teknoloji ve Sosyal SUNUM PLANI Bilim nedir? Bilimin Doğası kavramı Bilimsel çalışma nasıl yapılır? Bilim ve teknoloji arasındaki ilişki Bilim-Teknoloji ve Sosyal Değişme arasındaki ilişki Sosyal Bilgiler programında Bilim-Teknoloji

Detaylı

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ İÇERİK Müzikoloji nedir? Müzik tarihinin Müzikoloji içindeki yeri Müzik tarihinin temel kavramları Etimoloji (Müzik kelimesinin kökeni) Kültürel evrim

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık 28

İÇİNDEKİLER. Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık 28 İÇİNDEKİLER Önsöz/ Ahmet Yıldız 5 Giriş 11 Psikoloji kökenli modeller 15 Davranışçılık 15 Bilişselcilik 17 Bilişsel Yapılandırmacılık 20 Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık

Detaylı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı YÖNETİM Sistem Yaklaşımı Prof.Dr.A.Barış BARAZ 1 Modern Yönetim Yaklaşımı Yönetim biliminin geçirdiği aşamalar: v İlk dönem (bilimsel yönetim öncesi dönem). v Klasik Yönetim dönemi (bilimsel yönetim, yönetim

Detaylı

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,

Detaylı

Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız?

Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız? sağlık (/saglik) Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız? 04.10.2016 Salı 13:11 3 0 Uzman Psikolog Özge Genlik aşık olduğumuz kişiyi neden unutamadığımızı anlattı Aşık olduğumuz kişiyi unutmak yerine anlamlandırmamız

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB211 3 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ AST101 ASTRONOMİ TARİHİ 2017-2018 Güz Dönemi (Z, UK:2, AKTS:3) 4. Kısım Doç. Dr. Kutluay YÜCE Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Antik Yunan Bilimi Sokrat Öncesi Dönem

Detaylı

Tarih ve Kültür Felsefesi

Tarih ve Kültür Felsefesi Oswald Spengler de Tarih ve Kültür Felsefesi Mustafa CİHAN Mustafa Cihan OSWALD SPENGLER DE TARİH VE KÜLTÜR FELSEFESİ ISBN 978-605-318-805-6 DOI 10.14527/9786053188056 Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu

Detaylı

(CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi

(CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi (CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi Dersin Materyali Swingewood, Alan (2010), Sosyolojik Düşüncenin Kısa Tarihi, (çev. Akınhay, O.), İstanbul: Agora Kitaplığı

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞIN TANIMI Davranış Kavramı, öncelikle insan veya hayvanın tek tek veya toplu olarak gösterdiği faaliyetler olarak tanımlanabilir. En genel anlamda davranış, insanların

Detaylı

Not. Aşağıdaki Kant la ilgili notlar Taylan Altuğ un Kant Estetiği (Payel Yayınları, 1989) başlıklı çalışması kullanılarak oluşturulmuştur.

Not. Aşağıdaki Kant la ilgili notlar Taylan Altuğ un Kant Estetiği (Payel Yayınları, 1989) başlıklı çalışması kullanılarak oluşturulmuştur. Bu derste Immanuel Kant ın estetik felsefesi genel hatlarıyla açıklanmaya çalışılacaktır. Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olan Kant, kendi felsefe sistemini üç önemli çalışmasında toplamıştır.

Detaylı

Eğitim Bilimlerine Giriş

Eğitim Bilimlerine Giriş Eğitim Bilimlerine Giriş Yrd. Doç. Dr. Tuncay Sevindik E-posta: tuncaysevindik@hotmail.com Web: www.tuncaysevindik.com 1/44 Ders İçeriği Bu dersin amacı; eğitimle ilgili temel kavramlar, eğitimin psikolojik,

Detaylı

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ Kodu: KİT201 Adı: Kişilerarası İletişim Teorik + Uygulama: 2+0 AKTS:

Detaylı

İLETİŞİM BECERİLERİ. Doç. Dr. Bahar Baştuğ

İLETİŞİM BECERİLERİ. Doç. Dr. Bahar Baştuğ İLETİŞİM BECERİLERİ Doç. Dr. Bahar Baştuğ AMAÇ VE HEDEFLER Hasta ve hasta yakınları, çalışma arkadaşları ile iletişimi ve ilişkileri geliştirmek için iletişim adına temel bilgileri vermek Hedef, etkin

Detaylı

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü http://ogr.kocaeli.edu.tr/koubs/bologna/genel/listesi_prn.cfm?ed=0 1 / 5 22.05.2018 15:50 Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Adı 2017/2018 Listesi 1. YARIYIL TLU Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Detaylı

ilgi ve dikkati zorunlu kılmaktadır. Tarihte felsefî bütünlüğü kurulmamış, epistemolojik, etik, estetik ve metafizik boyutları düşünülmemiş hiçbir

ilgi ve dikkati zorunlu kılmaktadır. Tarihte felsefî bütünlüğü kurulmamış, epistemolojik, etik, estetik ve metafizik boyutları düşünülmemiş hiçbir Önsöz İnsanoğlunun yeryüzündeki varlığı, kendisini bir özne olarak inşa etmesine bağlıdır. Tabiattaki bütün diğer canlılar kendi türsel belirlenimleri çerçevesinde bir hayat sürerken, bir tek insan kendi

Detaylı

TERSİNE MENTORLUK. Tersine Mentorluk İlişkisinin Özellikleri

TERSİNE MENTORLUK. Tersine Mentorluk İlişkisinin Özellikleri TERSİNE MENTORLUK Tersine mentorluk, öğrenmeyi teşvik eden ve jenerasyonlar arası ilişkiyi kolaylaştıran yenilikçi bir mentorluk uygulamasıdır. Mentor rolünde genç ve düşük kıdemli bir kişi bulunurken,

Detaylı

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI Ders ismi Ders kodu Dönem Teori+Pratik Kredi AKTS EĞİTİM FELSEFESİ SNF114 1 2+0 2 3 Ön Şartlı Ders(ler)

Detaylı

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ FELSEFE Felsefe, kavramlar yaratmayı içeren bir disiplindir.

Detaylı

Doğan Özlem: Tarih Felsefesi. 10. Aufl. İstanbul: Say Yayınları, 2010.

Doğan Özlem: Tarih Felsefesi. 10. Aufl. İstanbul: Say Yayınları, 2010. Doğan Özlem: Tarih Felsefesi. 10. Aufl. İstanbul: Say Yayınları, 2010. 15: Giriş "Tarih Felsefesi" sözcüğü, "tarih" sözcüğünün çifte anlamına göre iki anlamı olan bir sözcüktür. "Tarih" sözcüğü, hem geçmişte

Detaylı

1. Soru. Aşağıdakilerden hangisi bu paragrafın sonuç cümlesi olabilir? olaylara farklı bakış açılarıyla bakalım. insanlarla iyi ilişkiler kuralım.

1. Soru. Aşağıdakilerden hangisi bu paragrafın sonuç cümlesi olabilir? olaylara farklı bakış açılarıyla bakalım. insanlarla iyi ilişkiler kuralım. 1. Soru Kitap okumak insanı özgürleştirir. Okuyan insan yeni düşünceler edinir, zihnine yeni pencereler açar. Okumak olaylara bakış açımızı bile etkiler. Kalıplaşmış salt düşünceler, yerini farklı ve özgür

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2 Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3 Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 Aile ve Toplumsal Gruplar ÜNİTE:5 1 Küreselleşme ve Ekonomi

Detaylı

9. SINIF ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM

9. SINIF ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM İletişim Dil - Kültür İlişkisi İnsan, İletişim ve Dil Dillerin Sınıflandırılması Türk Dilinin Tarihi Gelişimi ve Türkiye Türkçesi Türkçenin Ses Özellikleri Telaffuz (Söyleyiş)

Detaylı

BİLİM BİLİM SUNUM PLANI BİLİM BİLİM. Bilim nedir?

BİLİM BİLİM SUNUM PLANI BİLİM BİLİM. Bilim nedir? Bilim, doğal dünyayla ilgili soruları cevaplamak üzere bilimsel araştırma yöntemlerini kullanarak herkesin irdelemesine açık geçerli ve güvenilir genellemeler ve açıklamalar ortaya koyma etkinliğidir (William

Detaylı

Doğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik

Doğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik TEMEL KAVRAMLAR Doğa, çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik Kavramları Yabanıl Alan, Yabanıllık ve Yaban Hayatı Kavramları Doğa Koruma Kavramı ve Kapsamı Doğal Kaynak Yönetiminin Genel Kapsamı Doğa,

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

YGS COĞRAFYA HIZLI ÖĞRETİM İÇİNDEKİLER EDİTÖR ISBN / TARİH. Sertifika No: KAPAK TASARIMI SAYFA TASARIMI BASKI VE CİLT İLETİŞİM. Doğa ve İnsan...

YGS COĞRAFYA HIZLI ÖĞRETİM İÇİNDEKİLER EDİTÖR ISBN / TARİH. Sertifika No: KAPAK TASARIMI SAYFA TASARIMI BASKI VE CİLT İLETİŞİM. Doğa ve İnsan... YGS COĞRAFYA HIZLI ÖĞRETİM EDİTÖR Turgut MEŞE Bütün hakları Editör Yayınevine aittir. Yayıncının izni olmaksızın kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, çoğaltılması

Detaylı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

On Yedinci Yüzyılda Felsefe Descartes. Prof. Dr. Doğan Göçmen Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü Ders: 03/10/2016

On Yedinci Yüzyılda Felsefe Descartes. Prof. Dr. Doğan Göçmen Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü Ders: 03/10/2016 On Yedinci Yüzyılda Felsefe Descartes Prof. Dr. Doğan Göçmen Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü Ders: 03/10/2016 Yenilik Çabalarının, Keşiflerin, İcatların, Buluşların Kaynağı Tin kendisini kendinde

Detaylı

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a BİLİMSEL YÖNTEM Prof. Dr. Şahin Gülaboğlu Mühendislik Fakültesi -------------------------------------------------------------------- BİLİM, ETİK ve EĞİTİM DERSİ KONUŞMASI 19 Ekim 2007, Cuma, Saat-15.00

Detaylı

İçindekiler. Değişim. Toplumsal Değişim. Değişim Eğitim ilişkisi. Çok kültürlülük. Çok kültürlü eğitim. Çok kültürlü eğitim ilkeleri

İçindekiler. Değişim. Toplumsal Değişim. Değişim Eğitim ilişkisi. Çok kültürlülük. Çok kültürlü eğitim. Çok kültürlü eğitim ilkeleri İçindekiler Değişim Toplumsal Değişim Değişim Eğitim ilişkisi Çok kültürlülük Çok kültürlü eğitim Çok kültürlü eğitim ilkeleri Değişim Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde; bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Genel Kamu Hukuku I Law 151 1 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Lisans Zorunlu

Detaylı

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır. İçindekiler 1 Efsane Nedir? 2 Efsanenin Genel Özellikleri 3 Efsanelerin Oluşumu 4 Oluşumuyla İlgili Kuramlar 5 Efsanelerin Sınıflandırılması 6 Efsanelerde Konu ve Amaç 7 Efsanelerde Yapı, Dil ve Anlatım

Detaylı

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...v GİRİŞ... 1 Birinci Bölüm Antik Demokrasi I. ANTİK DEMOKRASİNİN

Detaylı

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir ÖN SÖZ Hepimiz biliyoruz ki, felsefede cevaplardan çok sorular önemlidir. Bu, felsefede ortaya konulan görüşlerden çok, onların nasıl oluşturulduklarına dikkat çekmek bakımından son derece önemlidir. Felsefeyi

Detaylı

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTENİN KONULARI Toprağın Oluşumu Fiziksel Parçalanma Kimyasal Ayrışma Biyolojik Ayrışma Toprağın Doğal Yapısı Katı Kısım Sıvı Kısım ve Gaz Kısım Toprağın Katmanları

Detaylı

BİLİMİN DOĞASI VE BİLİM TARİHİ «Bilim, Anlamı ve Kapsamı»

BİLİMİN DOĞASI VE BİLİM TARİHİ «Bilim, Anlamı ve Kapsamı» 2015-2016 BBDT-Sunu_1 BİLİMİN DOĞASI VE BİLİM TARİHİ «Bilim, Anlamı ve Kapsamı» Dr. Aysun Ö. KAPLAN Dersin Akışı Bilimin doğası kart oyunu sonuçlarının tartışılması Tercih edilen kartlar Bilim tanımlarında

Detaylı

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre 1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma 3. Aile 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre 5. Psikolojiye Giriş 1 6. Duyum ve Algı 7. Güdüler ve Duygular

Detaylı

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI Ahlak ve Etik Ahlak bir toplumda kendisine uyulmaya zorlayan kurallar bütünü Etik var olan bu kuralları sorgulama, ahlak üzerine felsefi düşünme etkinliği. AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI İYİ: Ahlakça

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: BİLİM NEDİR? NE DEĞİLDİR?

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: BİLİM NEDİR? NE DEĞİLDİR? İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: BİLİM NEDİR? NE DEĞİLDİR? Bilim Tanımı ve Kökeni... 2 Bilimsel İçerik... 6 a. Kuram (Teori)... 6 b. Olgu... 7 c. Yasa... 8 d. Hipotez... 9 Bilimsel Yöntem (Süreç)... 10 Bilgi Edinme

Detaylı

FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 5.ÜNİTE :DÜNYA, GÜNEŞ VE AY KONU ÖZETİ

FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 5.ÜNİTE :DÜNYA, GÜNEŞ VE AY KONU ÖZETİ FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 5.ÜNİTE :DÜNYA, GÜNEŞ VE AY KONU ÖZETİ KONULAR A.GÖKYÜZÜ MACERASI B. DÜNYA VE AY IN HAREKETLERİ A.GÖKYÜZÜ MACERASI Güneş, Dünya ve Ay ın Şekli Yıllar önce insanlar Dünya, Ay ve Güneş'in

Detaylı

Çoğuldizge Kuramı. Ünal Yoldaş* Giriş

Çoğuldizge Kuramı. Ünal Yoldaş* Giriş Çoğuldizge Kuramı Ünal Yoldaş* Giriş Kuram, çeviribilimin en temel unsurlarındandır. Dünyada çeviribilim üzerine çalışan birçok insan mutlak suretle ortaya konulan temel çeviribilim kuramlarından faydalanmakta,

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI KASIM EKİM 07-08 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı TARİH VE TARİH YAZICILIĞI

Detaylı

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri BILGI FELSEFESI Bilginin Doğruluk Ölçütleri Bilimsel bilgi Olgusal evreni, toplum ve insanı araştırma konusu yapar. Bilimler; Formel bilimler Doğa bilimleri Sosyal bilimler olmak üzere üç grupta incelenir.

Detaylı

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3) DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak

Detaylı

Gençler, "İrade, Erdem ve Hürriyet" Temasıyla Buluştu

Gençler, İrade, Erdem ve Hürriyet Temasıyla Buluştu Gençler, "İrade, Erdem ve Hürriyet" Temasıyla Buluştu Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "İnsana düşen, iradesini kontrol altında tutarak, onu her daim iyilik ile erdem yolunda kullanmaktır. Diyanet İşleri

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İLKÇAĞ TARİHİ Ders No : 0020100003 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı