TÜRKİYE DE REEL ÜCRET VE GSYH NIN İSTİHDAMA ETKİSİ: ZAMAN SERİSİ ANALİZİ Özet

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRKİYE DE REEL ÜCRET VE GSYH NIN İSTİHDAMA ETKİSİ: ZAMAN SERİSİ ANALİZİ Özet"

Transkript

1 Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 14, Haziran 2015, s Sevilay SARICA 1 Ahmet Kibar ÇETİN 2 Murat Mustafa KUTLUTÜRK 3 TÜRKİYE DE REEL ÜCRET VE GSYH NIN İSTİHDAMA ETKİSİ: ZAMAN SERİSİ ANALİZİ Özet İstihdam, reel ücret ve GSYH arasındaki ilişki iktisat literatüründe uzun zamandan beri tartışılan konular arasında yer almaktadır. Bu çerçevede bu çalışma istihdam, reel ücret ve GSYH arasındaki uzun dönemli ilişkinin varlığını ve yönünü ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu çalışmada 2005:1-2013:2 dönemlerini kapsayan üçer aylık Türk sanayi verileri Sınır Eş-bütünleşme ve Granger nedensellik testlerine tabi tutulmuşlardır. Elde edilen ampirik bulgulara göre; istihdam, reel ücret ve GSYH arasında uzun dönemli bir ilişki bulunmaktadır. Granger nedensellik analizine göre; GSYH dan istihdama doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi vardır. İlişkinin yönüne bakıldığında elde edilen sonuç Keynesyen görüşü desteklemektedir. Buna göre; GSYH daki artış istihdamı artıracaktır. İstihdam ile reel ücret arasında, reel ücretten istihdama doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. İlişkinin yönü ise Neoklasik görüşü desteklemektedir. Buna göre; reel ücretlerdeki bir azalma istihdam düzeyini artırmaktadır. Anahtar kelimeler: İstihdam, Reel ücret, GSYH, Sınır Eşbütünleşme Testi, Nedensellik İlişkisi. THE IMPACTS ON EMPLOYMENT OF REEL WAGE AND GDP: TIME SERIES ANALYSIS Abstract The relationship between employment and real wages and GDP are being subjects of discussion in economic literature for long period of time. Within the framework of employment, real wage and GDP, the aim of this paper is to investigate the long 1 Yrd. Doç. Dr., Çankırı Karatekin Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü, sevilaysarica@yahoo.com.tr 2 Doç. Dr., Çankırı Karatekin Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü, akcetin@hotmail.com 3 Yrd. Doç. Dr., Çankırı Karatekin Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü, mmkutluturk@gmail.com

2 Sevilay Sarıca-Ahmet Kibar Çetin-Murat Mustafa Kutlutürk 124 term relationship and direction of such a relationship. In this study, quarterly data of Turkish Industry covers period of 2005:1-2013:2 were used to analyze Granger causality and ARDL. According to empirical findings, there is a long term relationship between employment and real wages and GDP. Granger causality test suggests that there is one way Granger causality from GDP to employment. Direction of relationship supports the Keynesian perspective. According to this finding, an increase in GDP will increase employment. There is a one way causality from real wage to employment was determined. Direction of relationship supports the neoclassic view. According this, a decrease in real wages will lead to increase the level of employment. Key words: Employment, Real Wage, GDP, Bounds Testing Approach, Causal Relation. 1. GİRİŞ Bireylerin giderek artan ihtiyaçları yine bireyler tarafından üretilen mal ve hizmetler tarafından karşılanmaktadır. Bu çerçevede toplumların refah düzeylerinin artırılmasına yönelik çabalar, emeğin verimliliğini, istihdamı ve emeğin aldığı ücreti önemli hale getirmiştir. Bilindiği gibi ücret; kişinin emeğinin fiyatı başka bir ifade ile geliridir. Nominal ücret emeğin hizmetinin karşılığı olarak emeğe yapılan ödemedir. Reel ücret ise kişinin geliri ile satın alabileceği mal ve hizmet miktarıdır. Emeğin yani çalışanın refah düzeyi reel ücrete bağlıdır. Fiyatlar yükselirse reel ücretler düşer. Reel ücretlerin artması için nominal ücretlerdeki artış oranının fiyatlar genel düzeyindeki artış oranından fazla olması gerekmektedir. Bireyin refahının artması için reel ücretin artması gerekirken, toplumun refahının artması için ise yeni istihdam olanaklarının yaratılarak ülkedeki işsizlik oranının azaltılması ve çalışan işgücü miktarının artırılması gerekmektedir. Makro açıdan değerlendirildiğinde istihdam, reel ücret ve GSYH arasındaki ilişki iktisat literatüründe oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda istihdam, reel ücretler ve GSYH arasındaki ilişki ekonomi teorisinde önemli çalışmalara ve tartışmalara konu olmuştur. Söz konusu bu değişkenler arasındaki ilişki gerek gelişmiş gerekse de gelişmekte olan ülkeler açısından önemli makro ekonomik değişkenlerdir. Özellikle günümüzde birçok ülkede görülen yüksek işsizlik oranlarının ortaya çıkmasında reel ücretlerdeki değişmenin ve ülkelerin ekonomik büyümeyi gerçekleştirmemelerinin etkili olduğu görülmektedir. Bunlara ek olarak küresel şokların da dünyada işsizliğin artmasında önemli rol oynadığı görülmektedir. Kısacası işsizlik sorunu tüm dünya ülkelerinde giderek büyüyen bir problem haline gelmiştir. Bu nedenle gerek gelişmiş gerekse de gelişmekte olan ülkeler uyguladıkları genel ekonomi politikaları içerisinde istihdam ve işsizlik sorununa yönelik etkili politikalar üretmeye yönelmişlerdir. Dünya ekonomisinde nihai hedef olarak belirlenen ekonomik büyüme rakamlarında iyileşmeler gözlenmesine rağmen işsizlik oranları çok az artmıştır. Türkiye de istihdam düzeyi, işsizlik oranlarındaki artış ve reel ücretlerdeki değişmeler makro ekonomik politikalar yanında ekonomik ve sosyal yapılarla da ilgili olmaktadır. Diğer yandan Türkiye deki işsizlik oranının makro ekonomik şoklardan da etkilendiği görülmektedir. Özellikle Türkiye de ekonomi krizinden sonra işsizlik oranı istikrarlı bir artış sergilemiştir. Türkiye de 1980 lerin başından ortalarına kadar süren ortamda özel imalat sanayinde ortalama reel ücretler değişmeden kalırken, kamu sektöründe azalmıştır. Gerek özel

3 125 Türkiye de Reel Ücret ve Gsyh nin İstihdama Etkisi: Zaman Serisi Analizi sektörde gerekse de kamu sektöründeki ortalama ücretler döneminde hızla artış göstermiş, ancak aradaki fark kamu sektörü lehine açılmıştır. Kamu sektöründe çalışan işçiler yıllarında ek ücret artışından yararlanmışlardır. Ancak bu artışlar 1994 yılından sonra hızlı bir düşüşe girmiştir yılındaki kriz, reel ücretleri önemli ölçüde olumsuz yönde etkilemiştir yılındaki kriz sonrasında işsizlik oranında artış ortaya çıkmıştır (Tunalı 2004:14). Türkiye de işsizlik oranındaki artış günümüzde de devam etmektedir. Bu da Türkiye de ekonomik açıdan istenilen istihdam düzeyine ulaşılmadığını ortaya koymaktadır. Türkiye de GSYH deki yıllık değişmeyi ifade eden büyüme rakamlarında olumlu gelişmeler görülmektedir. Temel olarak normal şartlarda GSYH deki artışın istihdamı artırması beklenmektedir. Ancak bazen bu beklentinin karşılanmadığı ve GSYH deki artışın istihdamı olumsuz etkilediği görülmektedir (Gürkan 2006: 315). Türkiye de 1990 sonrası üç yıl 2002, 2003 ve 2004 yılları hariç olmak üzere büyüme oranları pozitif olmuştur. Bu yıllarda büyüme oranları beklenenin üzerinde olmuştur. Ancak bu yıllarda istihdamda aynı şekilde olumlu bir düzelme görülmemiştir. Aksine bu yıllarda işsizlik oranları yükselmiştir. Dolayısıyla bu üç yılda ortaya çıkan büyümedeki artış istihdamda aynı şekilde bir etkiye neden olmamıştır krizi sonrasında Türkiye ekonomisinde istihdamsız bir büyüme sürecine girilmiştir. Verimlilikteki artış ücretleri artırarak çalışanların alım gücünü artırarak bir yandan mal ve hizmet tedbiri diğer yandan ise işgücü talebini artırmıştır. Bu süreçte verimsiz çalışan şirketler piyasayı terk ederken ardında binlerce işsiz bırakmıştır. Ortaya çıkan işsizleri ise verimli üretim yapan firmalar istihdam etmeye başlamıştır. Bu durum, verimlilik artışının kısa dönemde işsizliği artırdığını uzun dönemde ise istihdama katkı sağladığını göstermektedir (DPT 2007:14). Türkiye de istihdamın artması ve işsizliğin azaltılması ancak istikrarlı yüksek büyüme oranlarıyla mümkün olabilecektir. Ancak yine de ekonomik büyümenin istihdamı tek başına artırması mümkün değildir. Türkiye de yatırım olanaklarının yetersizliği, kırsaldan kentlere göçün varlığı, hızlı nüfus artışı, işgücü piyasasındaki katılıklar ve verimlilikteki artış gibi nedenler istihdamın artmasının önündeki engeller olarak görülmektedir (Kara ve Duruel 2005: 373). Eğer uzun dönemde büyüme istihdama pozitif yönde katkı yapmazsa, bu durum Türkiye ekonomisi açısından önemli bir sorun olarak gündeme gelecektir (Kara ve Duruel 2005:374). Bu çalışmanın temel amacı; istihdam düzeyi, reel ücretler ve GSYH arasındaki ilişkiyi (başka bir ifade ile reel ücretler ile GSYH nin istihdam düzeyi üzerindeki etkisini) yani uzun dönemde değişkenler arasında anlamlı bir ilişkinin istatistiksel olarak var olup olmadığını test etmektedir. Bu amaçla Türkiye nin sanayi 2005:1-2013:2 dönemi verileri kullanılarak bir zaman serisi analizi yapılmıştır. Analizde ADF ve PP testi, ARDL eşbütünleşme testi ve Granger nedensellik testi kullanılmıştır. Çalışma 6 bölümden oluşmaktadır. İkinci bölümde istihdam, reel ücret ve GSYH değişkenleri arasındaki teorik ilişkiler açıklanacaktır. Üçüncü bölümde istihdam, reel ücret ve GSYH değişkenleri arasındaki ilişkiyi test eden daha önce yapılmış ampirik çalışmaların bulgularına değinilecektir. Dördüncü bölümde çalışmada uygulanacak yöntemin açıklaması yapılacaktır. Beşinci bölümde veriler ve ampirik sonuçlara yer verilecektir. Altıncı bölümde ise elde edilen sonuçlar değerlendirilerek yorumlanacaktır. 2. İSTİHDAM, REEL ÜCRET ve GSYH DEĞİŞKENLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN TEORİSİ İktisat teorisinde farklı iktisadi görüşlerin, istihdam ile reel ücret, istihdam ile GSYH arasındaki ilişkiyi farklı şekillerde açıkladıkları görülmektedir. Klasik İktisat Teorisine göre; ekonomi

4 Sevilay Sarıca-Ahmet Kibar Çetin-Murat Mustafa Kutlutürk 126 daima tam istihdam düzeyinde dengededir. Ekonominin daima tam istihdam düzeyinde dengede olmasını ise görünmez el kuramıyla açıklamaya çalışmışlardır. Klasiklere göre; her arz kendi talebini yaratacağından ekonomi daima tam istihdamdadır. Çünkü görünmez el ekonomide fiyat istikrarını sağlayarak tam istihdamı oluşturabilecek bir nitelik arz etmektedir. Diğer bir ifade ile Klasiklere göre; hem fiyatların hem de parasal ücretlerin aşağı ve yukarı doğru esnek olması (yani parasal ücretler çok esnektir) dengeden uzaklaşan ekonominin tekrar tam istihdam düzeyinde dengeye gelmesini sağlamaktadır (Üsütnel 1988: 74, 90-91). Parasal ücretler çok esnek olunca emek piyasasında ortaya çıkan değişmelere parasal ücretler çok hızlı uyum sağlayacak ve emek piyasası hemen tam istihdam düzeyinde dengeye gelecektir. Ücretlerin çok esnek olması ekonomiye herhangi bir müdahalede bulunmadan emek piyasasında dengenin sağlanması için yeterli olmaktadır (Parkin 2010:662). Dolayısıyla Klasikler eğer emek piyasasında bir dengesizlik varsa ve bunun bir sonucu olarak ekonomide süreklilik arz eden bir işsizlik söz konusu ise bunun temel nedeninin emek piyasasındaki ücret katılığı olduğunu vurgulamaktadırlar (Özata ve Esen 2010:56; Törüner 2000:240). Klasik teoride emek arz ve talebi, reel ücretlerin bir fonksiyonudur. Emek talebi ile reel ücret arasında ters yönlü bir ilişki varken; emek arzı ile reel ücret arasında pozitif yönlü bir ilişki vardır. Dolayısıyla klasiklerin ortaya koyduğu fiyat esnekliği emek piyasasında, emek arzı ve emek talebinin kesiştiği noktada reel ücreti ve tam istihdam düzeyini belirleyecektir. Emek piyasasında belirlenen istihdam düzeyi ise daha sonra geliri belirleyecektir (Froyen 1993:214; Parkin 2010: ). Sonuçta reel ücretlerdeki bir azalma istihdamı artıracak, dolayısıyla emek piyasasında çalışmak isteyip de iş bulamayan kimse kalmayacaktır. Çünkü ücretler maliyetlere dâhil edildiğinden dolayı ücretlerdeki düşüş fiyatların da düşmesine neden olmakta, fiyatlardaki düşüş ise mallara olan talebi artırmaktadır. Mallara olan talep artışı ise işsizlerin yeniden işe alınmasına neden olarak yeniden istihdam hacminin genişlemesi sonucunu doğurmaktadır (Türkbal 2005:386; Üstünel 1980:181). Klasik iktisatçıların istihdamla ilgili problemleri göz ardı etmelerinin 2 temel nedeni bulunmaktadır. Birincisi mahreçler kanunu yani her arz kendi talebini yaratır prensibidir. Klasikler bu prensibe inanarak genel anlamda talep yetersizliğinin sistemin mantığına aykırı olduğuna inanmışlardır. İkincisi ise Klasikler kısmi işsizlik ve dengesizlik hallerini açıklamakta kullandıkları teori ve metotları genel işsizliğin açıklanmasında da kullanabileceklerini benimsemişlerdir. Klasik iktisatçılar talep yetersizliğinden kaynaklanan gayri iradi bir işsizliğin olabileceğini kabul etmemişlerdir (Üstünel 1990: ). Klasikler ve Neoklasikler işsizliğin azaltılması ve istihdamın artırılması için reel ücretlerin düşürülmesi gerektiğini, bunun sağlanması durumunda emeğin ucuzlayacağını ve bunun sonucunda da işverenin daha çok emeği istihdam edeceğini vurgulayarak reel ücret ile istihdam arasında yakın bir ilişkinin olduğunun ortaya koymaktadırlar. Klasik ve Neoklasiklerde reel ücret istihdamı belirlemektedir. Nedenselliğin yönü reel ücretlerden istihdama doğrudur. Klasik iktisatçıların ekonomi daima tam istihdam düzeyinde dengeye gelir görüşü 1929 yılında ortaya çıkan Büyük Dünya Buhranı ile tartışılmaya başlanılmış ve geçerliliğini kaybetmiştir. Çünkü bu buhranla birlikte birçok gelişmiş ülkede büyüme ve istihdamda azalma görülmüştür (Demir 1996:20). Bütün bu gelişmeler sonrasında yeni iktisat teorileri ortaya çıkmaya başlamış ve istihdam konusunun önemi gittikçe artmıştır yılında İngiliz iktisatçı J.M. Keynes istihdam faiz ve paranın genel teorisi isimli kitabı ile klasik teorinin fazla üzerinde durmadığı istihdam konusunu ön plana çıkarmıştır. Keynes klasiklerin devletin ekonomiye müdahalesine gerek kalmadan piyasa mekanizmasının ekonomiyi kendi kendine tam istihdam düzeyinde

5 127 Türkiye de Reel Ücret ve Gsyh nin İstihdama Etkisi: Zaman Serisi Analizi dengeye getirecektir önermesinin geçerli olmadığını belirtmekte ve ekonominin eksik istihdamda olduğunu ortaya koymaktadır. Keynes de ekonomideki eksik istihdamın nedeni talep yetersizliğidir. Ekonomideki bu efektif talep yetersizliğini ortadan kaldırmak ve ekonominin tam istihdam düzeyinde dengeye gelmesi için devletin ekonomiye müdahalesi önerilmektedir (Keynes 1936; Froyen 1993: 89,92, 93, Üstünel 1988: ; Parkin 2010:663). Klasik görüşte fiyatların ve parasal ücretlerin aşağı ve yukarı doğru esnek olması dengeden uzaklaşan ekonominin tekrar tam istihdam düzeyinde dengeye gelmesini sağlamakta, dolayısıyla reel ücretler istihdamı belirlemekteydi. Ancak Keynesyen görüşte reel ücretle istihdam arasında böyle bir ilişki yoktur. Keynes de toplam arz eğrisini etkileyen en temel unsur, parasal ücretlerin aşağı doğru oldukça katı olmasıdır. Yani Keynesyen görüşte parasal ücretler esnek değildir. Parasal ücretlerin katılığının nedeni ücretlerin piyasalar yerine uzun dönem sözleşmelerle belirlenmesi olarak ortaya konmuştur. Dolayısıyla parasal ücretleri düşürmek mümkün değildir. Parasal ücretler düşürülemediği için ekonomi resesyonda çakılıp kalmakta ve tekrar tam istihdam düzeyinde dengeye gelememektedir (Parkin 2010:663). Keynes ekonominin eksik istihdam seviyesinde de dengede olacağını ifade etmektedir. Yani eksik istihdam seviyesinde de toplam arz ve talep eğrisi kesişebilir ve bu durumda ekonomide gayri iradi işsizlik söz konusu olabileceği gibi piyasa mekanizması bu işsizliği kendiliğinden ortadan kaldıramaz. Dolayısıyla bu eksik istihdam seviyesinde de ekonomi ve piyasa işleyişine devam edebilir (Üstünel 1990:183, 188,189). Yeni Keynesyen görüşte sadece parasal ücretler değil aynı zamanda mal ve hizmet fiyatları da çok katıdır. Keynes de emek talebi reel ücretin bir fonksiyonudur ve emek talebi ile reel ücret arasında ters bir ilişki vardır. Ancak emek arzı parasal ücretlerin bir fonksiyonudur ve parasal ücretler ise sabittir. Dolayısıyla hiçbir piyasa hiçbir şekilde kendiliğinden dengeye gelemeyecektir (Parkin 2010:663, Froyen 1993). Dolayısıyla ücretlerin düşürülmesi ile işsizliği azaltmak ya da istihdamı artırmak mümkün değildir. Şöyle ki ekonomide üretim fazlası ve işsizlik varken, bu 2 sorunu çözmek için ücretleri (ki işverenler için bir maliyet kaynağıdır) düşürerek maliyetleri dolayısıyla fiyatları düşürüp üretim fazlasını eritmek ve istihdamı artırarak işsizliği ortadan kaldırmak hedeflenebilir. Ancak ücretlerdeki azalış çok önemli bir alıcı grubunun satın alma imkânını daraltarak toplam talebi azaltmakta ve ekonominin yine üretim fazlası ve işsizlikle karşı karşıya kalması sonucunu doğurabilir (Üstünel 1990: 182). Keynes, ekonomideki eksik istihdamın varlığını efektif talep yetersizliğine bağlamaktadır. Şöyle ki Keynes istihdam seviyesinin efektif talebe yani gelir ve harcamalara bağlı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çerçevede efektif talep bir ekonomide filen satın alma gücü ile desteklenmiş talepler toplamı olarak ifade edilmektedir. Dolayısıyla ekonomide gelirler yüksek ise istihdam seviyesi de yüksek olacaktır; gelirler az ise istihdam seviyesi de az olacaktır. Bir ekonomideki gelir seviyesi ise o ekonomide yapılan tüketim, yatırım ve devlet harcamalarının toplam seviyesine bağlıdır (Üstünel 1990: ,208) Kısacası Keynesyen teoride gelirler yüksek olunca harcamalar yüksek olacak, harcamalar yüksek olunca da ekonomide efektif talep artacaktır. Bu durumda gerek özel kesim gerekse de devlet tarafından yapılacak harcamalar ekonomideki üretim ve gelir düzeyini ve dolayısıyla da istihdam düzeyini belirlemiş olmaktadır. Bu açıdan bakıldığında Klasiklerin aksine Keynes de her talep kendi arzını yaratmaktadır. Keynes ekonomide tam istihdam seviyesine ulaşılmak isteniyorsa, devletin efektif talep yetersizliğini ortadan kaldıracak şekilde ekonomiye para ve maliye politikaları ile müdahale etmesi gerektiğini belirtmektedir (Üstünel 1990: ; Parkin 2010:663).

6 Sevilay Sarıca-Ahmet Kibar Çetin-Murat Mustafa Kutlutürk 128 Keynes, Klasiklerin aksine reel ücretlerdeki düşüşün istihdamı artırmayıp tam tersine istihdamı azaltacağını ortaya koymaktadır. Çünkü Keynes e göre; ücretler efektif talebin en önemli bileşenidir. Dolayısıyla reel ücretlerdeki düşüş tüketim harcamalarında azalmaya neden olarak efektif talepte daralmaya yol açacak ve bu ise ekonomideki üretim düzeyinin düşmesine neden olarak istihdamı azaltacaktır. Keynesyenler Klasiklerin aksine özellikle ekonominin durgunluk dönemlerinde sabit ücretlerin (ücret katılığı) ekonomi üzerinde istikrar sağlayıcı rolünü ön plana çıkarmışlardır. Şöyle ki işsizliğin fazla olduğu durgunluk dönemlerinde ücretlerin düşürülmemesi, efektif talep üzerinde olumlu etki yaratarak ekonominin daha da kötüye gitmesinin önünü kesebileceği gibi ekonomide bir takım olumlu gelişmelerin ortaya çıkmasına da zemin hazırlayabilir (Özata ve Esen 2010:57). Diğer yandan Keynes, azalan verimler yasasının geçerli olması durumunda; istihdam artışının emeğin marjinal ürününü azaltacağını ve bunun bir sonucu olarak emeğin üretimden alacağı pay olan reel ücretin düşeceğini ortaya koymaktadır. Bu çerçevede ele alındığında gelirler artınca efektif talep artacak, efektif talepteki artış ise üretim ve gelir düzeyini dolayısıyla da istihdam düzeyini artıracaktır. İstihdamdaki artış ise azalan verimler yasasının geçerliliği altında reel ücretleri azaltacaktır. Dolayısıyla Klasiklerin aksine Keynesyen görüşte reel ücretler istihdamı değil, istihdam reel ücretleri belirlemektedir. Dolayısıyla reel ücretler ile istihdam arasındaki nedenselliğin yönüne bakıldığında; Keynes de nedenselliğin yönü istihdamdan reel ücretlere doğru olmaktadır (Özata ve Esen 2010:57). 3. İSTİHDAM, REEL ÜCRET ve GSYH ARASINDAKİ İLİŞKİ İLE İLGİL AMPİRİK ÇALIŞMALAR Russell ve Tease 1988 yılında Avustralya ya yönelik yapmış olduğu çalışmada 1970 lerin ortası ile 1980 lerin başına kadar olan verileri kullanarak reel ücretler ile istihdam arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Çalışma sonucunda reel ücretlerin istihdam üzerinde önemli bir etkisinin olduğunu yani reel ücretlerdeki düşüşün istihdamı artırdığı sonucuna ulaşmışlardır (Russell ve Tease 1988). Nymoen 1989 yılında Norveç imalat sanayinin 1967:1-1986:4 çeyrek dönemlik verilerini kullanarak reel ücretler ile istihdam arasında uzun dönemli bir ilişkinin olup olmadığını analiz etmişlerdir. Çalışmada Engle-Granger eşbütünleşme yöntemi kullanılmak suretiyle reel ücretler ile istihdam düzeyi arasında uzun dönemli bir ilişkinin olmadığı sonucuna varmışlardır (Nymoen 1989: ). Darby ve Wren-Lewis 1993 yılında İngiltere ye yönelik yapmış oldukları çalışmada yıllık ve üçer aylık verileri kullanmak suretiyle reel ücretler ile istihdam arasında uzun dönemli bir ilişkinin olup olmadığını ortaya koymaya çalışmışlardır. Çalışmada eşbütünleşme tekniklerini kullanarak reel ücretler ile istihdam düzeyi arasında uzun dönemli bir ilişkinin var olmadığı sonucu elde etmişlerdir (Darby ve Wren-Lewis 1993: ). Carruth ve Schnabel 1993 yılında Batı Almanya ya yönelik yapmış oldukları çalışmada, dönemi verilerini kullanarak ücretler ile istihdam arasında uzun dönemli bir ilişkinin varlığını ortaya koymaya çalışmışlardır. Çalışma sonucunda söz konusu dönemde ücretler ile istihdam arasında uzun dönemli bir ilişki olduğu sonucuna varmışlardır (Carruth ve Schnabel 1993: ). Smith ve Hagan 1993 yılında Avusturya ya yönelik yapmış oldukları çalışmada, 1971:1-1988:4 dönemi verilerini kullanarak istihdam, hasıla fiyatlar ve ücretler arasında uzun dönemli bir ilişki

7 129 Türkiye de Reel Ücret ve Gsyh nin İstihdama Etkisi: Zaman Serisi Analizi olup olmadığını Johansen eşbütünleşme testini kullanarak analiz etmişlerdir. Çalışma sonucunda ücretler ile istihdam arasında uzun dönemli ilişkinin olduğu tespit edilmekle birlikte ilişkinin yönünün ücretlerden istihdama doğru olduğu sonucuna varılmıştır (Smith ve Hagan 1993: ). Arestis ve Mariscal 1994 yılında İngiltere ye yönelik çalışmada İngiltere de 1966:1-1992:2 dönem verilerini kullanarak, ücretler ile istihdam arasında uzun dönemli bir ilişki olup olmadığını ortaya koymaya çalışmışlardır. Çalışmada Engle-Granger ve Johansen eşbütünleşme testini kullanarak ücretler ile istihdam arasında uzun dönemli istikrarlı bir ilişkinin olduğunu ortaya koymuşlardır (Arestis ve Mariscal 1994: ) Nymoen 1994 yılında Finlandiya imalat sanayinin dönemi verilerini kullanmak suretiyle reel ücretler ile istihdam arasında uzun dönemli bir ilişkinin varlığını analiz etmişlerdir. Çalışma sonucunda iki değişken arasında uzun dönemli anlamlı bir ilişkinin varlığına ulaşılamamıştır (Nymoen 1994). Metin ve Üçdoğruk 1998 yılında Türk İmalat Sanayinin dönemi verilerini kullanmak suretiyle ücret-fiyat-istihdam arasında uzun dönemli bir ilişkinin var olup olmadığını eşbütünleşme testi ile analiz etmişlerdir. Çalışma sonucunda ücretlerin dolaylı olarak fiyat ve istihdamdaki değişmelere bağlı olduğu ve reel ücretler ile istihdam düzeyi arasında bir ilişkinin olduğu ve bu ilişkinin yönünde istihdamda reel ücretlerin doğru olduğu ortaya konmuştur. Dolayısıyla çalışma sonucu Keynesyen önermeyi desteklemektedir (Metin ve Üçdoğruk 1998: ). Bender ve Theodossiou 1999 yılında 10 OECD ülkesine yönelik yapmış oldukları çalışmada dönemi verilerini kullanarak reel ücretler ile istihdam arasında uzun dönemli bir ilişkinin olup olmadığını incelemişlerdir Çalışmada hem Engle-Granger ve hem de Johansen eşbütünleşme yöntemi kullanılmış ve sonuçta iki değişken arasında uzun dönemli bir ilişkinin olmadığı sonucuna varılmıştır. Ancak Engle-Granger eşbütünleşme yöntemi Kanada için iki değişken arasında uzun dönemli bir ilişkinin olduğunu ortaya koyarken, Johansen yöntemi Kanada için iki değişken arasında hiçbir eşbütünleşme ilişkisi olmadığını göstermiştir (Bender ve Theodossiou 1999: ). Al-Ghannam 2005 yılında Suudi Arabistan ekonomisine yönelik olarak yaptığı çalışmada yıllık verilerini kullanarak özel Suudi firmalardaki ekonomik büyüme ile istihdam arasındaki ilişkiyi eşbütünleşme testi ve Granger nedensellik testi ile analiz etmiştir. Çalışma sonucunda değişkenler arasında uzun dönemde eşbütünleşme ilişkisi olduğu ve büyümeden istihdama kısa ve uzun dönemde tek yönlü nedensellik ilişki olduğu tespit edilmiştir (Al- Ghannam 2003:1-19). Suedekum ve Blien 2004 yılında Batı Almanya ya yönelik yapmış oldukları çalışmada, 1974:1-1988:4 dönemi verilerini kullanarak istihdam, hasıla, fiyatlar ve ücretler arasındaki uzun dönemli bir ilişki olup olmadığını Johansen eşbütünleşme yöntemini kullanarak analiz etmişlerdir. Çalışma sonucunda ücretler ile istihdam arasında uzun dönemli ilişki olduğu tespit edilmekle birlikte, ilişkinin yönünün ise negatif olduğu yani ücretlerdeki bir artışın istihdamı azalttığı sonucuna varılmıştır (Suedekum ve Blien 2004). Christopoulos 2005 yılında Avrupa Birliği nin 12 ülkesinin dönemine ait yıllık verilerini kullanarak reel ücretler ile istihdam arasındaki uzun dönemli ilişkinin varlığını araştırmışlardır. Çalışma sonucunda bu 2 değişken arasında uzun dönemli bir ilişki tespit edilememiştir (Christopoulos 2005: 25-32). Jayaraman ve Singh 2007 yılında Fiji ekonomisine yönelik yapmış olduğu çalışmada yabancı doğrudan yatırımlar, GSYH ve istihdam arasındaki uzun dönemli ilişki olup olmadığını

8 Sevilay Sarıca-Ahmet Kibar Çetin-Murat Mustafa Kutlutürk 130 incelemişlerdir. Elde edilen sonuç istihdamın yabancı doğrudan yatırımlardan ve GSYH den olumlu yönde etkilendiğini ortaya koymuştur (Jayaraman ve Singh 2007). Arısoy 2008 yılında Türkiye ekonomisine yönelik yapmış olduğu çalışmada yıllık verilerini kullanarak GSMH, reel sinai üretim değeri, çalışan kişi başına düşen reel sinai üretim değeri, sanayi sektörü istihdamı ve sanayi sektörü dışındaki sektörlerdeki istihdam değerlerini kullanarak Türkiye nin sanayi sektörünün iktisadi büyüme ile olan ilişkisini incelemiştir. Çalışmada eşbütünleşme testi ve nedensellik testi kullanılmıştır. Çalışma sonucunda iktisadi büyümenin sanayi sektörü üretimini artırdığı ortaya konmuştur (Arısoy 2008: 1-31). Aspergis ve Theodossiou 2004 yılında 10 OECD ülkesine yönelik yapmış oldukları çalışmada dönemi verileri kullanılarak reel ücretler ile istihdam arasındaki uzun dönemli ilişkiyi araştırmışlardır. Çalışmada panel eşbütünleşme ve nedensellik testi uygulanmış ve çalışma sonucunda reel ücretler ile istihdam arasında uzun dönemli bir ilişkinin olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak çalışmada Neoklasiklerin ortaya koyduğu ücretlerdeki düşüş istihdamı artırır artırır görüşü reddedilmektedir. Aksine, Keynes in ifade ettiği gibi talepteki bir artış istihdam düzeyini artırmak suretiyle reel ücretleri azaltır görüşünü desteklemektedir (Aspergis ve Theodossiou 2004: 40-50). Özata ve Esen 2010 yılında yaptıkları çalışmada, Türkiye de 1988:1 den 2008:4 e kadar ki çeyreklik dönemlik özel imalat sanayi verilerini kullanarak reel ücretler ile istihdam düzeyi arasında uzun dönemli bir ilişki olup olmadığını ortaya koymaya çalışmışlardır. Çalışmada eşbütünleşme ve nedensellik testleri uygulanmış ve çalışma sonucunda reel ücretler ile istihdam düzeyi arasında uzun dönemli bir ilişkinin olduğu saptanmıştır. Elde edilen sonuç Neoklasik İktisatçıların görüşünü destekler yönde çıkmıştır (Özata ve Esen 2010: 55 70). Güven, Mollavelioğlu ve Dalgıç 2011 yılında yaptıkları çalışmada, Türk imalat sanayinin dönemine ait verilerini kullanarak asgari ücret ve istihdam arasındaki eşbütünleşme ilişkisi ile nedensellik ilişkisini olup olmadığını araştırmışlardır. Elde edilen sonuca göre; istihdam ile asgari ücret arasında eşbutünleşme ilişkisi yoktur. Ayrıca asgari ücret uygulamasının istihdamdaki değişmelerin bir nedeni olmadığı tespit edilmiştir (Güven, Mollavelioğlu ve Dalgıç 2011: ). 4.YÖNTEM Bu çalışmada, istihdam, reel ücret ve GSYH arasındaki uzun dönemli ilişki ve bu ilişkinin nedenselliğine bakılmıştır. Değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkinin araştırılması amacıyla Sınır Eşbütünleşme Testi, nedensellik ilişkisinin araştırılmasın da ise Granger Nedensellik Testi kullanılmıştır. Sınır eşbütünleşme testi olarak ta bilinen ARDL testi, Engle-Granger (1987), Johansen (1988) ve Johansen-Juselius (1990) tarafından geliştirilen eş-bütünleşme testiyle karşılaştırıldığında daha kullanışlı olduğu kabul edilmektedir. Söz konusu testlerde analize dahil edilen serilerin düzeyde birim kök içermesi ve farkı alındığında aynı derecede bütünleşik olması gerekmektedir. Dolayısıyla serilerden biri ya da bir kısmı düzeyde durağan ise eşbütünleşme ilişkisi araştırılamaz. Oysa Pesaran ve ark. (2001) tarafından geliştirilen ARDL testinde böyle bir kısıtlama yoktur. Serilerin durağanlık düzeyleri farklı olsa bile eşbütünleşme ilişkisinin olup olmadığı test edilebilir. Diğer yandan sınır eşbütünleşme testi küçük gözlem sayısı olan verilerde daha iyi çalışmaktadır (Narayan and Narayan, 2004:25, Pesaran ve ark. 2001). Ele aldığımız değişkenlere ait seriler arasında bir eşbütünleşme ilişkisinin yani değişkenler arasında uzun dönemde bir ilişki bulunup bulunmadığını ortaya koymak amacıyla ARDL eşbütünleşme testi kullanılmıştır.

9 131 Türkiye de Reel Ücret ve Gsyh nin İstihdama Etkisi: Zaman Serisi Analizi ARDL SINIR TEST YAKLAŞIMI Değişkenler arasındaki nedensellik ilişkilerinin belirlenmesi için uzun dönem ilişkinin varlığı eş-bütünleşme testiyle yapılır. Eş-bütüleşme testi, Engle-Granger (1987); Johansen (1988) ve Johansen-Juselius (1990); ve Pesaran ve ark. (2001) geliştirmiş olduğu yöntemlerle yapılabilmektedir. Bu çalışmada sahip olduğu avantajlardan dolayı Pesaran ve ark. (2001) nın geliştirmiş olduğu ARDL modeli kullanılacaktır. ARDL modelinde değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkinin varlığı Denklem 1 le gösterilmiştir. p lnistihdam t = β 0 + β 1i lnistihdam t i + β 2i lnreelücret t i p i=1 + β 3i GSYH t i + λ 1 lnistihdam t 1 + λ 2 lnreelücret t 1 i=0 + λ 3 lngsyh t 1 + ε t (1) p i=0 Denklem 1 deki ε t hata terimini ve Δ birinci fark operatörünü göstermektedir. İstihdam düzey, reel ücretleri ve geliri sırasıyla İSTİHDAM, REELÜCRET ve GSYH değişkenleri temsil etmektedir. Denklemde gecikme uzunluğunun seçiminde AIC veya SC gibi ölçütler kullanılır. Uygun gecikme uzunluğu belirlendikten sonra hata teriminin otokorelasyonuna bakılır. Hata teriminin en uygun gecikme uzunluğunda otokorelasyon içermiyorsa F-testi (Wald) ile değişkenler arasında uzun dönemli ilişkinin varlığı test edilir. Test istatistiğinde Pesaran ve ark. (2001) veya Narayan (2005) test istatistikleri kullanılabilir. Pesaran ve ark. (2001) ARDL yönteminin geliştirmiş olmasına rağmen Narayan (2005) daha küçük gözlemler için gözlem sayısına göre test istatistiği geliştirmiştir GRANGER NEDENSELLİK TESTİ Uygulamalı ekonometrik çalışmalarda değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisinin tespit edilmesi için en sık kullanılan test; Granger (1969, 1988) tarafından geliştirilen Granger nedensellik testidir. Eğer değişkenler arasında bir nedensellik ilişkisi yoksa regresyon analizinin sonuçları istatistiksel olarak anlamlı olsa bile iktisadi açıdan bir anlam ifade etmeyecektir. Değişkenlerin nedensellik ilişkilerini belirlemek için Denklem 2 ve Denklem 3 kullanılır. p p j=1 j=1 (2) X t = A 11,j X t j + A 12,j Y t j + e 1,t p p j=1 j=1 (3) Y t = A 21,j Y t j + A 22,j X t j + e 2,t Granger nedensellik testi, Denklem 2 deki bağımsız değişken olan Y t nin gecikmeli değerlerinin katsayılarının grup halinde (tüm A 12 ler) sıfıra eşit olup olmadığı test edilerek yapılmaktadır. Burada kullanılan test F testi (Wald test) dir. Denklem 2 de tüm A 12 katsayıları belirli bir anlamlılık düzeyinden sıfırdan farklı bulunursa, Y nin X in nedeni olduğu sonucuna varılır. Başka bir ifadeyle eğer e 1 in varyansı, Denklem 2 deki Y teriminin eklenmesiyle azalıyorsa, Y nin X in Granger nedeni olduğu söylenir. Aynı şekilde Denklem 3 de tüm A 22 katsayıları belirli bir anlamlılık düzeyinde sıfırdan farklı bulunursa bu sefer X nin Y in nedeni olduğunu

10 Sevilay Sarıca-Ahmet Kibar Çetin-Murat Mustafa Kutlutürk 132 göstermektedir. Başka bir söylemle, Denklem 3 de X in eklenmesiyle e 2 nin varyansı azalıyorsa X in Y nin Granger nedeni olduğu söylenir. Eğer denklem 2 ve denklem 3 e ilişkin analiz sonuçlarında A 12 ve A 22 katsayıları eş anlı olarak anlamlılarsa Y ile X arasında karşılıklı bir nedensellik ilişkisi var demektir. Ancak sadece Denklem 2 deki A 12 katsayıları sıfırdan farklı ise Y den X e doğru tek yönlü, sadece Denklem 3 deki A 22 katsayıları sıfırdan farklı ise X den Y e doğru tek yönlü nedensellik vardır. Hem A 12 hem de A 22 katsayılarının sıfırdan farklı olmaması durumunda ise X ile Y değişkenleri arasında herhangi bir nedensellik ilişkisi yok demektir. 5.VERİLER ve AMPİRİK SONUÇLAR Bu çalışmada; Türkiye ekonomisinde istihdam, reel ücret ve GSYH değişkenleri arasındaki uzun dönemli ilişki ile nedensellik ilişkisi ortaya konmaya çalışılmıştır. Çalışmada kullanılan orijinal veriler, 2005:1-2013:2 dönemine ait üçer aylık 1998 yılı sabit fiyatlarıyla GSYH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla), istihdam için sanayi üretiminde istihdam edilenlere ait aylık veriler üçer aylık verilere dönüştürülerek oluşturulmuş ve reel ücret için ise sanayideki üçer aylık nominal ücret endeksinin üçer aylık TÜFE endeksi ile deflate edilmesi ile elde edilmiştir. TÜFE endeksi ise aylık TÜFE verilerinin üçer aylık verilere dönüştürülmesi ile elde edilmiştir. Çalışmada, GSYH, sanayide istihdam edilenler ve sanayideki nominal ücret endeksi TÜİK web sayfasından, TÜFE endeksi ise Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, Elektronik veri dağıtım sisteminden temin edilmiştir. Söz konusu serilerde mevsimselliğin etkisi önemli görüldüğünden, mevsimsel olarak düzeltilmişlerdir. Sadece sanayi üretiminde istihdam edilenler serisinde mevsimsel olarak düzeltmeye gidilmemiştir. Çünkü söz konusu seri TÜİK web sayfasından alınırken mevsimsel etkilerden arındırılmış halde alınmıştır. Çalışmada söz konusu İSTİHDAM, REELÜCRET ve GSYH nin doğal logaritması alındıktan sonra analiz yapılmıştır BİRİM KÖK TESTİ Çalışmada kullanılan zaman serilerinin durağan olup olmadıklarını test etmek için Genişletilmiş Dickey Fuller (ADF) (1981) ve Phillips Perron (PP) (1988) birim kök testleri uygulanmıştır. Yapılan birim kök testleri sonucunda İSTİHDAM, REELÜCRET ve GSYH değişkenlerinin düzeyde durağan olmadıkları sonucuna varılmıştır. Bunun sonucunda her üç değişkenin birinci farkları alınarak aynı testler tekrarlanmıştır. Sadece Reel Ücret serisi ADF testine göre farkta durağan değil ama PP test sonucuna göre durağan görünmektedir. PP testi serideki kırılmayı da dikkate aldığından karar verilirken PP test sonucu dikkate alınmıştır. Tablo 1 de istihdam, reel ücret ve GSYH değişkenlerine ait serilerin ADF ve Phillips Perron birim kök test sonuçları verilmektedir.

11 133 Türkiye de Reel Ücret ve Gsyh nin İstihdama Etkisi: Zaman Serisi Analizi Tablo 1: ADF ve Phillips Perron Birim Kök Testi Sonuçları ADF PP Değişkenler Düzey/Fark Sabit Sabit ve Trend Sabit Sabit ve Trend SONUÇ İSTİHDAM REEL ÜCRET GSYH Düzey Birinci Fark ** ** ** ** Düzey Birinci Fark * * Düzey Birinci Fark ** ** ** ** I(1) I(1) I(1) **, %1 ve *, %5 Düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı olduğunu göstermektedir SINIR EŞBÜTÜNLEŞME TESTİ Sınır eşbütünleşme testinin uygulanması için öncelikle yukarıda verilen Denklem 1 kullanılmak suretiyle optimum gecikme uzunluğu AIC ve SC kriterleri kullanılmak suretiyle 4 olarak bulunmuştur. Gecikme uzunluğunun belirlenmesinden sonra değişkenler arasındaki eşbütünleşme ilişkisinin test edilmesi sürecine geçilmiştir. Sınır eşbütünleşme testi yaklaşımında değişkenler arasındaki eşbütünleşme ilişkisi sıfır (H 0= λ 1 =λ 2 = λ 3 =0) hipotezinin test edilmesiyle yapılmaktadır. H 0 hipotezinin kabulü veya reddi F testi ile ortaya konmaktadır. Elde etmiş olduğumuz F-istatistiğinin Narayan (2005) de belirtilen üst kritik değerinden yüksek olduğu görülmektedir. Bu sonuç bize H 0 hipotezinin reddedildiğini ve değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisinin olduğunu ortaya koymaktadır. Tablo 2 de uzun dönem eşbütünleşme ilişkisinin test sonuçları verilmektedir. Tablo 2: Uzun Dönem Eşbütünleşme İlişkisinin Test Sonuçları Model F-ist. Gecikme Uzunluğu Eşbütünleşme İlişkisinin Varlığı (%5) F(İSTİHDAM REELÜCRET, GSYH) 9,49 4 VAR Notlar Maksimum gecikme uzunluğu gözlem azlığı nedeniyle olarak 4 alınmış ve en uygun gecikme uzunluğunun belirlenmesinde AIC ve SC kriterleri birlikte kullanılmıştır. Breusch-Godfrey Serisel Korelasyon LM Test istatistiğine göre 4 gecikmeye kadar hata teriminin serisel korelasyonu bulunmamaktadır. %5 anlamlılık düzeyinde alt ve üst kritik sınır değerleri sırasıyla 5,45 ve 6,57 olup, Narayan (2005) case (III) den alınmıştır GRANGER NEDENSELLİK TESTİ

12 Sevilay Sarıca-Ahmet Kibar Çetin-Murat Mustafa Kutlutürk 134 Bu şekilde eşbütünleşme ilişkisinin varlığı tespit edildikten sonra, şimdi sıra değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkisinin araştırılması aşamasına gelinmiştir. Değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisi bulunmuşsa, yapılacak nedensellik testinde tek ve/veya çift yönlü nedensellik ilişkisinin bulunması gerekmektedir. Ancak uzun dönemli eşbütünleşme testi sonucunda uzun dönemli değişkenler arasında ilişki bulunduktan sonra Granger nedensellik testi yapılması anlamlıdır. Ancak eşbütünleşme testi sonucunda değişkenler arasında uzun dönemli ilişki bulunmamışsa ve Granger nedensellik testi sonucunda nedensellik ilişkisi bulunmuşsa bu iktisadi açıdan bir anlam ifade etmemektedir. Tablo 3 de istihdam, reel ücret ve GSYH arasındaki Granger nedensellik testi sonuçları verilmiştir. Gecikme Uzunluğu Değişkenler İSTİHDAM GSYH GSYH İSTİHDAM REELÜCRET GSYH GSYH REELÜCRET REELÜCRET İSTİHDAM +* İSTİHDAM REELÜCRET SONUÇ YOK VAR YOK VAR VAR YOK *, %10 düzeyinde, diğerleri %5 veya %1 düzeyinde anlamlıdır. Tablo 3 den de görüldüğü gibi Granger nedensellik testi sonuçlarına göre GSYH den istihdama doğru tek yönlü güçlü bir nedensellik ilişkisi saptanmıştır. Bu sonuç bize GSYH deki değişmenin istihdamda değişikliklere neden olacağını ancak istihdamın GSYH ye neden olmadığı şeklindeki sıfır hipotezinin ise reddedildiğini göstermektedir. Reel ücret ile istihdam arasındaki nedensellik ilişkisine bakıldığında ise reel ücretten istihdama doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin olduğu görülmüştür. Bu ise reel ücretteki değişimin istihdamda değişime neden olduğunu; ancak istihdamın reel ücrete neden olmadığı şeklideki sıfır hipotezinin reddedildiğini ortaya koymaktadır. Nedensellik testi sonuçlarından bir diğeri ise; GSYH den reel ücrete doğru tek yönlü ancak kısa dönemli bir ilişki vardır; yani kısa dönemde GSYH de meydana gelecek olan değişme reel ücrette değişmeye neden olacaktır. Ancak bu sonuç bize istihdamın reel ücrete neden olmadığı şeklindeki sıfır hipotezinin reddedildiğini göstermektedir.

13 135 Türkiye de Reel Ücret ve Gsyh nin İstihdama Etkisi: Zaman Serisi Analizi 6. SONUÇ Çalışmada öncelikle istihdam, reel ücret ve GSYH arasındaki ilişkinin teorisi verilmiştir. Klasik görüşe göre; ekonomi daima tam istihdamdadır. Ekonominin tam istihdam düzeyinde dengede olmasının nedeni emek piyasasında ücretlerin, mal ve hizmetler piyasasında ise fiyatların esnek olmasına bağlanmaktadır. Dolayısıyla emek piyasasında bir dengesizlik olunca ücretler ve fiyatlardaki esneklik emek piyasanın kendi kendine dengeye gelmesini sağlayacaktır. Emek piyasasında elde edilen istihdam ise daha sonra ekonomideki gelir düzeyini belirlemektedir. İstihdamdaki artış gelirde artışa neden olacaktır. Çünkü Klasiklerde her arz kendi talebini yaratmaktadır. Klasiklerde emek piyasasında ortaya çıkan reel ücret istihdamı belirlemektedir. İstihdam ise daha sonra gelir düzeyini belirlemektedir. Yani reel ücret düşerse istihdam artmakta, istihdamdaki artış ise geliri artırmaktadır. Ancak Keynes ekonominin daima tam istihdamda olmadığını ortaya koyarak dikkatleri istihdam konusu üzerine çekmiştir. Keynesyen görüşte ekonomide eksik istihdam vardır. Eksik istihdamın nedeni ise efektif talep yetersizliğiydi. Dolayısıyla efektif talep artarsa istihdam da artacaktır. Çünkü efektif talepteki artış üretimi sonrasında geliri artıracaktır. Gelirdeki artış ise istihdam da artışa neden olacaktır. Çünkü Keynesyen teoride her talep kendi arzını yaratmaktadır. Keynes de mal ve hizmetler piyasasında elde edilen gelir düzeyi istihdamı belirlemektedir. İstihdam ise daha sonra emeğin marjinal verimliliğini etkilemek suretiyle reel ücreti belirlemektedir. Yani toplam talebe bağlı olarak toplam arz artarsa gelir düzeyi artmakta gelirdeki artış ise istihdamı artırmaktadır. İstihdamdaki artış ise daha sonra emeğin marjinal verimliliğini azaltmak suretiyle reel ücreti azaltmaktadır. Çalışmanın ikinci aşamasında ise Türk sanayinde istihdam, reel ücret ve GSYH arasındaki uzun dönemli ilişkinin varlığı ve değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi, Türk sanayinin 2005:1-2013:2 dönemine ait üçer aylık verileri kullanılarak analiz edilmiştir Analizde öncelikle değişkenlerin durağanlık yapısı araştırılmıştır. Daha sonra Sınır eşbütünleşme testi ile değişkenler arasındaki eşbütünleşme ilişkisinin olduğu ortaya konmuştur. Analiz sonucunda istihdam, reel ücret ve GSYH arasında uzun dönemli bir ilişki tespit edilmiştir. Granger nedensellik analizi istihdam ile GSYH arasında GSYH dan istihdama doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi vardır. İlişkinin yönüne bakıldığında elde edilen sonuç Keynesyen görüşü desteklemektedir. Buna göre; GSYH daki artış istihdamı artıracaktır. İstihdam ile reel ücret arasındaki ilişkide ise reel ücretten istihdama doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi saptanmıştır. İlişkinin yönüne bakıldığında elde edilen sonuç Neoklasik iktisatçıların görüşünü desteklemektedir. Başka bir ifade ile reel ücretlerdeki bir azalma istihdam düzeyini artıracaktır. Reel ücret ile GSYH arasındaki ilişkiye bakıldığında ise GSYH dan reel ücrete doğru tek yönlü kısa dönemli bir ilişki bulunmaktadır. İlişkinin yönüne bakıldığında elde edilen sonuç Keynesyen görüşü desteklemektedir. Buna göre; GSYH artınca reel ücret azalmaktadır.

14 Sevilay Sarıca-Ahmet Kibar Çetin-Murat Mustafa Kutlutürk 136 KAYNAKLAR AL-GHANNAM, H. A., (2005), The Relationship between Economic Growth and Employment in Saudi Private Firms, King Saud University, Riyadh, Saudi Arabia WP:1-19 file:///c:/documents%20and%20settings/xp/belgelerim/downloads/the_relationshi p_between_economic_growth_and_empl.pdf APERGIS, N.; THEODOSSIOU, I., (2008), The Employment-Wage Relationship: Was Keynes right afterall?, American Review of Political Economy, 6, 1, ARESTIS, P.; MARISCAL, I.B.F., (1994), Wage Determination in the UK: Further Empirical Results Using Cointegration, Applied Economics, 26, ARISOY, İ., (2008), Türkiye de Sanayi Sektörü İktisadi Büyüme İlişkisinin Kaldor Hipotezi Çerçevesinde Test Edilmesi, Türkiye Ekonomi Kurumu, Tartışma Metni 2008/1, BENDER, K.; THEODOSSIOU, I., (1999), The Real Wage-Employment Relationship, Journal of Post Keynesian Economics, 21, CARRUTH, A.; SCHNABEL, C., (1993), The Determination of Contract Wages in West Germany, Scandinavian Journal of Economics, 95, CHRISTOPOULOS, D. K., (2005), A Note on the Relationship Between Real Wages and Employment: Further Evidence from Panel Cointegration Tests, Journal of Economic Studies, 32, 1, DARBY, J.; WREN-LEWIS, S., (1993), Is There a Cointegration Vector for UK Wages?, Journal of Economic Studies, 20, DEMİR, Ö., (1996), Kurumcu İktisat, Ankara: Vadi Yayınları. DICKEY, D.A.; FULLER, W. A., (1981), Likelihood Ratio Statistics for Autoregressive Time Series with a Unit Root, Econometrica, 49, DPT, (2007), Dokuzuncu Kalkınma Planı. Ankara: DPT Yayınları. ENGLE, R.F.; GRANGER, C.W.J.I., (1987), Co-integration and error correction: representation, estimation, andtesting, Econometrica, 55, 2, FROYEN, R. T., (1993), Macroeconomics, Theories and Policies, 4th ed, New York : Macmillan; Toronto: Maxwell Macmillan Canada; New York: Maxwell Macmillan International. GRANGER, C.W.J., (1969), Investigating Causal Relations by Econometric Models and Cross-Spectral Methods, Econometrica, 37, 3, GRANGER, C.W.J., (1988), Some Recent Developments in a Concept of Causality, Journal of Econometrics,, 9, GÜRKAN, H., (2006), Ekonomik Büyüme ve Küresel Ekonomi Bursa: Ekin Kitapevi. GÜVEN, A.; MOLLAVELİOĞLU, Ş.; DALGIÇ, B.Ç., (2011), Asgari Ücret İstihdamı Artırır mı? Türkiye Örneği, ODTÜ Gelişme Dergisi, 38,

15 137 Türkiye de Reel Ücret ve Gsyh nin İstihdama Etkisi: Zaman Serisi Analizi JAYARAMAN, T.K.; SINGH, B., (2007), Foreign Direct Investment and Employment Creation in Pacific Island Countries: An empirical study of Fiji,Asia-Pacific Research and Training Network on Trade Working Paper Series, No. 35, May 2007, JOHANSEN, S., (1988), Statistical Analysis of Cointegrating Vectors, Journal of Economic Dynamics and Control, 12, JOHANSEN, S.; JUSELIUS, K., (1990), Maximum Likelihood Estimation and Inference on Cointegration with Application to the Demand for Money, Oxford Bulletin of Economic and Statistics, 52, KARA, M.; DURUEL, M., (2005), Türkiye de Ekonomik Büyümenin İstihdam Yaratmama Sorunu, Sosyal Siyaset Konferansları, 50, KEYNES, J. M., (1936), The General Theory of Employment, Interestand Money, Harcourt, New York. METİN, K.; ÜÇDOĞRUK, Ş., (1998), Türk İmalat Sanayii nde Uzun Dönem Ücret-Fiyat- İstihdam İlişkilerinin Ekonometrik Olarak İncelenmesi, Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 8, 1, NARAYAN, P.; NARAYAN, S., (2004), Estimating Income and Price Elasticities of Imports for Fiji in a Cointegration Framework, Economic Modelling, 22, NARAYAN, P.K., (2005), The Saving and Investment Nexus for China: Evidence from Cointegration Tests, Applied Economics, 37, NYMOEN, R., (1989), Wages and the Length of the Working Day: An Empirical Test Based on Norwegian Quarterly Manufacturing Data, Scandinavian Journal of Economics, 91, NYMOEN, R., (1994), Finnish Manufacturing Wages : Real-Wage Flexibility and Hysteresis, N.R. Ericsson ve J.S. Irons ed., Testing Exogeneity, Oxford UniversityPress, Oxford. ÖZATA, E.; ESEN, E., (2010), Reel Ücretler İle İstihdam Arasındaki İlişkinin Ekonometrik Analizi, Anadolu University Journal of Social Sciences. 10, 2, PARKIN, M., (2011), İktisat, Dokuzuncu Baskı, (Ö. Uzun, S Demir, S. Güneş ve Ş. Sezgin Çev.).Akademi Yayıncılık, Addison Wesley, Ekim 2011 Kod: PERRON, P., (1989), The Great Crash, the Oil Price Shock and the Unit Root Hypothesis, Econometrica, 57, PESARAN, M.; SHIN, Y.: SMITH, R. J., (2001), Bounds Testing Approaches to the Analysis of Level Relationships, Journal of Applied Econometrics, 16, PHILLIPS, P.C.B; PERRON, P., (1988), Testing for a Unit Root in Time Series Regression, Biometrika, 75, RUSSELL, B.; TEASE, W. J., (1988), Employment, Output and Real Wages, Research Discussion Paper, RDP 8806, Federal Reserve Bank of Australia.

16 Sevilay Sarıca-Ahmet Kibar Çetin-Murat Mustafa Kutlutürk 138 SMITH, J.; HAGAN, J., (1993), Multivariate Cointegration and Error Correction Models: An Application to Manufacturing Activity in Australia, Scottish Journal of Political Economy, 40, SUEDEKUM, J.; BLIEN, U., (2004), Wages and Employment Growth: Disaggregated Evidence for West Germany, Discussion Paper 1128, Institute for the Study of Labour. TUNALI, İ., (2004), İstihdam Durum Raporu: Türkiye de İşgücü Piyasası ve İstihdam Araştırması. Ankara: Türkiye İş Kurumu Yayınları. TÖRÜNER, M., (2000), Çalışma Ekonomisi, Eskişehir: T.C Anadolu Üniversitesi Yayınları. TÜRKBAL, A., (2005), İktisada Giriş, 2.Basım, İstanbul: Aktif Kitabevi. ÜSTÜNEL, B., (1988), Ekonominin Temelleri, Beşinci Baskı, Ankara.

REEL ÜCRETLER İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ AN ECONOMETRIC ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN REAL WAGES AND EMPLOYMENT

REEL ÜCRETLER İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ AN ECONOMETRIC ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN REAL WAGES AND EMPLOYMENT ANADOLU ÜNİVERS İTES İ S OS YAL BİLİMLER DERGİS İ ANADOLU UNIVERSITY JOURNAL OF SOCIAL SCIENCES Cilt/Vol. : 10 - S ayı/no: 2 : 55 70 (2010) REEL ÜCRETLER İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ

Detaylı

Türkiye de Tarımsal Üretim ile Tarımsal Kredi Kullanımı Arasındaki Nedensellik İlişkisi

Türkiye de Tarımsal Üretim ile Tarımsal Kredi Kullanımı Arasındaki Nedensellik İlişkisi Araştırma Makalesi / Research Article Iğdır Üni. Fen Bilimleri Enst. Der. / Iğdır Univ. J. Inst. Sci. & Tech. 4(1): 67-72, 2014 Iğdır Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi Iğdır University Journal

Detaylı

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 72, Haziran 2018, s

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 72, Haziran 2018, s Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 72, Haziran 2018, s. 276-292 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 26.05.2018 30.06.2018 Dr. Öğr. Üyesi

Detaylı

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA Problem 1 (KMS-2001) Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12

Detaylı

TÜRK İMALAT SANAYİİ NDE UZUN DÖNEM ÜCRET-FİYAT-İSTİHDAM İLİŞKİLERİNİN EKONOMETRİK OLARAK İNCELENMESİ. Kıvılcım METİN* Şenay ÜÇDOĞRUK** ÖZET

TÜRK İMALAT SANAYİİ NDE UZUN DÖNEM ÜCRET-FİYAT-İSTİHDAM İLİŞKİLERİNİN EKONOMETRİK OLARAK İNCELENMESİ. Kıvılcım METİN* Şenay ÜÇDOĞRUK** ÖZET TÜRK İMALAT SANAYİİ NDE UZUN DÖNEM ÜCRET-FİYAT-İSTİHDAM İLİŞKİLERİNİN EKONOMETRİK OLARAK İNCELENMESİ Kıvılcım METİN* Şenay ÜÇDOĞRUK** ÖZET Bu çalışmada 1962-1992 yılları arasında Türk İmalat Sanayiinde

Detaylı

ENERJĠ VE EKONOMĠK BÜYÜME ĠLĠġKĠSĠ: TÜRKĠYE ÖRNEĞĠ

ENERJĠ VE EKONOMĠK BÜYÜME ĠLĠġKĠSĠ: TÜRKĠYE ÖRNEĞĠ ENERJĠ VE EKONOMĠK BÜYÜME ĠLĠġKĠSĠ: TÜRKĠYE ÖRNEĞĠ Gökhan KARHAN 1*, Murat SĠLĠNĠR 2, Mücahit ÇAYIN 1 ve Nihat AYDENĠZ 3 1 Batman Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü, Merkez Yerleşkesi, 72100 Batman 2 Batman

Detaylı

Faiz Döviz Kuru İlişkisi Üzerine Ampirik Bir Çalışma

Faiz Döviz Kuru İlişkisi Üzerine Ampirik Bir Çalışma Faiz Döviz Kuru İlişkisi Üzerine Ampirik Bir Çalışma Bünyamin DEMİRGİL 1, Coşkun KARACA 2 Özet Faiz oranları önemli bir makroekonomik fiyat olarak ekonomi üzerinde önemli etkiler meydana getirmektedir.

Detaylı

TÜRKİYE DE FELDSTEİN HORİOKA HİPOTEZİNİN GEÇERLİLİĞİNİN SINANMASI: ADL EŞİK DEĞERLİ KOENTEGRASYON TESTİ ÖZET

TÜRKİYE DE FELDSTEİN HORİOKA HİPOTEZİNİN GEÇERLİLİĞİNİN SINANMASI: ADL EŞİK DEĞERLİ KOENTEGRASYON TESTİ ÖZET TÜRKİYE DE FELDSTEİN HORİOKA HİPOTEZİNİN GEÇERLİLİĞİNİN SINANMASI: ADL EŞİK DEĞERLİ KOENTEGRASYON TESTİ ÖZET Burak GÜRİŞ 1 Makale, 1968-2012 döneminde Türkiye de Feldstein Horioka hipotezinin geçerliliğini,

Detaylı

IS-MP-PC: Kısa Dönem Makroekonomik Model

IS-MP-PC: Kısa Dönem Makroekonomik Model 1 Toplam Talep Toplam Talebin Elde Edilmesi 2 Para Politikası AD Eğrisi 3 4 Eğrisi Toplam Talep Toplam Talebin Elde Edilmesi Keynes (1936), The General Theory of Employment, Interest, and Money Toplam

Detaylı

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir.

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir. 1 BÖLÜM 8: HASILA VE FİYAT DÜZEYİ: ALTERNATİF MAKRO MODELLER Bu bölümde AD ve farklı AS eğrileri birlikte ele alınarak farklı makro modellerde P ve Y düzeylerinin nasıl belirlendiği incelenecektir. 8.1

Detaylı

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Giriş... 1 1. Makroekonomi Kuramı... 1 2. Makroekonomi Politikası... 2 2.1. Makroekonomi Politikasının Amaçları... 2 2.1.1. Yüksek Üretim ve Çalışma Düzeyi...

Detaylı

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş BÖLÜM 9 Ekonomik Dalgalanmalara Giriş Çıktı ve istihdamdaki kısa dönemli dalgalanmalara iş çevrimleri diyoruz Bu bölümde ekonomik dalgalanmaları açıklamaya çalışıyoruz ve nasıl kontrol edilebileceklerini

Detaylı

MODERN MAKROEKONOMİNİN KÖKLERİ

MODERN MAKROEKONOMİNİN KÖKLERİ MODERN MAKROEKONOMİNİN KÖKLERİ ANAHTAR KAVRAMLAR 1: EMEK PİYASASI Klasik-Keynesyen-Monoterist- Yeni Klasik Varsayımlar: 1:Rasyonel İktisadi Birimler 2:Reel Değişkenleri Dikkate Alma 3:Esneklik-Denge Reel

Detaylı

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ Bu bölümde Fiyatlar genel düzeyi (Fgd) ile MG dengesi arasındaki ilişkiler incelenecek. Mg dengesi; Toplam talep ile toplam arzın kesiştiği noktada bulunacaktır.

Detaylı

DÖVİZ KURU, SERMAYE MALLARI, ARA MALI VE TÜKETİM MALI İTHALATI ARASINDAKİ UZUN DÖNEMLİ NEDENSELLİK ANALİZİ: 2000-2013 DÖNEMİ

DÖVİZ KURU, SERMAYE MALLARI, ARA MALI VE TÜKETİM MALI İTHALATI ARASINDAKİ UZUN DÖNEMLİ NEDENSELLİK ANALİZİ: 2000-2013 DÖNEMİ İktisat Politikası Araştırmaları Dergisi Journal of Economic Policy Researches Cilt/Volume:2, Sayı/Issue:1, Yıl/Year: 2015, 32-38 DÖVİZ KURU, SERMAYE MALLARI, ARA MALI VE TÜKETİM MALI İTHALATI ARASINDAKİ

Detaylı

ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ

ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ 1.Makro İktisat Nedir?...1 2. Makro İktisat Ne İle Uğraşır?... 4 3. Başlıca Makro İktisat Okulları...5 3.1.Klasik Makro İktisat

Detaylı

HAM PETROL FİYATLARININ BİST 100 VE BİST ULAŞTIRMA ENDEKSLERİ İLE İLİŞKİSİ

HAM PETROL FİYATLARININ BİST 100 VE BİST ULAŞTIRMA ENDEKSLERİ İLE İLİŞKİSİ Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Nisan 2016, Sayı:12 HAM PETROL FİYATLARININ BİST 100 VE BİST ULAŞTIRMA ENDEKSLERİ İLE İLİŞKİSİ Selçuk KENDİRLİ 1 Muhammet ÇANKAYA 2 Özet:

Detaylı

3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması

3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması BOCUTOĞLU 109 yemek pişirirken yağı, salçayı, soğanı, eti, sebzeyi, suyu aynı anda tencereye doldurmaz; birinci adımda yağı ve salçayı hafifçe kızartır, ikinci adımda soğanı ve eti ilave ederek pişirmeye

Detaylı

SESSION 4C: Uluslararası Ticaret II 455

SESSION 4C: Uluslararası Ticaret II 455 SESSION 4C: Uluslararası Ticaret II 455 Kırgızistan da Dış Ticaret ve Yurtdışından Transferlerin Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya Etkisi: ARDL Sınır Testi Yaklaşımı The Effect of Foreign Trade and Remittances

Detaylı

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ EKONOMİK MODELLER VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Dairesi Mayıs 2014 Tem.05 Oca.06 Tem.06

Detaylı

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİ: 1989-2011 DÖNEMİ İÇİN TÜRKİYE ÖRNEĞİ

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİ: 1989-2011 DÖNEMİ İÇİN TÜRKİYE ÖRNEĞİ DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİ: 1989-2011 DÖNEMİ İÇİN TÜRKİYE ÖRNEĞİ Gülbahar Üçler Ahi Evran Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü Yrd. Doç. Dr. gulbahar_boyaci@hotmail.com

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ Ahmet Kibar ÇETİN

ÖZGEÇMİŞ Ahmet Kibar ÇETİN KİŞİSEL BİLGİLER ÖZGEÇMİŞ Ahmet Kibar ÇETİN Doğum Yeri ve Tarihi : Arhavi/Artvin & 1971 Uyruğu Medeni Hali Adres E-mail EĞİTİM DURUMU : TC : Evli, 1 çocuk : Çankırı Karatekin Üniversitesi, İİBF İktisat

Detaylı

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI 1 DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI Durgunluk Tanımı Toplam arz ile toplam talep arasındaki dengesizlik talep eksikliği şeklinde ortaya çıkmakta, toplam talebin uyardığı üretim düzeyinin o ekonominin üretim

Detaylı

Türkiye de Ticaret, Ulaşım, Finans Ve Konut Sektörlerindeki Büyümenin Tarım Sektöründeki Büyümeye Etkisi: Ekonometrik Bir Analiz

Türkiye de Ticaret, Ulaşım, Finans Ve Konut Sektörlerindeki Büyümenin Tarım Sektöründeki Büyümeye Etkisi: Ekonometrik Bir Analiz Türkiye de Ticaret, Ulaşım, Finans Ve Konut Sektörlerindeki Büyümenin Tarım Sektöründeki Büyümeye Etkisi: Ekonometrik Bir Analiz Dr. Yüksel OKŞAK 1 1 Uludağ Üniversitesi İnegöl MYO, yukseloksak@uludag.edu.tr,

Detaylı

alphanumeric journal The Journal of Operations Research, Statistics, Econometrics and Management Information Systems

alphanumeric journal The Journal of Operations Research, Statistics, Econometrics and Management Information Systems Available online at www.alphanumericjournal.com alphanumeric journal The Journal of Operations Research, Statistics, Econometrics and Management Information Systems Received: May 8, 2017 Accepted: June

Detaylı

TÜRKİYE NİN NET PETROL İTHALATININ FİYAT VE GELİR ESNEKLİKLERİ: ARDL MODELLEME YAKLAŞIMI İLE EŞBÜTÜNLEŞME ANALİZİ

TÜRKİYE NİN NET PETROL İTHALATININ FİYAT VE GELİR ESNEKLİKLERİ: ARDL MODELLEME YAKLAŞIMI İLE EŞBÜTÜNLEŞME ANALİZİ Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, Cilt 9, Sayı 18, 2013 Int. Journal of Management Economics and Business, Vol. 9, No. 18, 2013 TÜRKİYE NİN NET PETROL İTHALATININ FİYAT VE GELİR ESNEKLİKLERİ:

Detaylı

ENFLASYON HEDEFLEMELİ REJİM ALTINDA TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FAİZ ORANI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ

ENFLASYON HEDEFLEMELİ REJİM ALTINDA TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FAİZ ORANI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ ENFLASYON HEDEFLEMELİ REJİM ALTINDA TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FAİZ ORANI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ Prof. Dr. Özcan Karahan 1 Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi (okarahan@bandirma.edu.tr) Yrd. Doç. Dr. Olcay Çolak

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Dağıtılmış Gecikmeli Modellerin Analizi ve Firma Verilerine Uygulanması, Prof. Dr. Ali Hakan Büyüklü

ÖZGEÇMİŞ. Dağıtılmış Gecikmeli Modellerin Analizi ve Firma Verilerine Uygulanması, Prof. Dr. Ali Hakan Büyüklü ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Ferda Yerdelen Tatoğlu Doğum Tarihi: 25 07 1978 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Ekonometri İstanbul Üniversitesi 1998 Y. Lisans Ekonometri İstanbul Universitesi

Detaylı

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI IS ve LM eğrilerinin kesiştiği nokta milli geliri belirliyor. Birinin kayması kısa dönem dengeyi değiştiriyordu. Maliye politikası Hükümet harcamaları artışı IS eğrisi sağa

Detaylı

Türkiye de Kamu Harcamaları ve Büyüme İlişkisi: Sınır Testi Yaklaşımı

Türkiye de Kamu Harcamaları ve Büyüme İlişkisi: Sınır Testi Yaklaşımı Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 2009 13 (1): 301-314 Türkiye de Kamu Harcamaları ve Büyüme İlişkisi: Sınır Testi Yaklaşımı Selim BAŞAR (*) Hayati AKSU (**) M. Sinan TEMURLENK (***)

Detaylı

İçindekiler kısa tablosu

İçindekiler kısa tablosu İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM

Detaylı

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler AB inin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Sayfa No Nüfus (Bin Kişi) 1 Nüfus Artış Hızı (%) 2 Cari Fiyatlarla GSYİH (Milyar $) 3 Kişi Başına GSYİH ($) 4 Satınalma Gücü Paritesine Göre Kişi Başına GSYİH

Detaylı

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR 11 1.1. İktisat Biliminin Temel Kavramları 12 1.1.1.İhtiyaç, Mal ve Fayda 12 1.1.2.İktisadi Faaliyetler 14 1.1.3.Üretim Faktörleri 18 1.1.4.Bölüşüm

Detaylı

Yabancı Doğrudan Yatırımların Türkiye deki İşsizliğe Etkisi: Sınır Testi Yaklaşımı 1

Yabancı Doğrudan Yatırımların Türkiye deki İşsizliğe Etkisi: Sınır Testi Yaklaşımı 1 EGE AKADEMİK BAKIŞ / EGE ACADEMIC REVIEW Cilt: 10 Sayı: 4 Ekim 2010 ss. 1187-1194 Yabancı Doğrudan Yatırımların Türkiye deki İşsizliğe Etkisi: Sınır Testi Yaklaşımı 1 The Effect of Foreing Direct Investment

Detaylı

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI Soru KPSS 2001 Otonom tüketim harcamalarının artması aşağıdakilerin hangisine neden olur? a) Denge üretim düzeyinin artmasına, LM eğrisinin sağa doğru kaymasına b) Denge üretim

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) Hane Halkı İşgücü İstatistikleri 2014 te Türkiye de toplam işsizlik %10,1, tarım dışı işsizlik ise %12 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta ise işsizlik

Detaylı

Kamu Yatırımları ve Ekonomik Büyüme İlişkisine Bir Bakış: Türkiye,

Kamu Yatırımları ve Ekonomik Büyüme İlişkisine Bir Bakış: Türkiye, Kamu Yatırımları ve Ekonomik Büyüme İlişkisine Bir Bakış: Türkiye, 1969-2003 Bilge KÖKSEL TAN 1, Merter MERT 2 ve Zeynel Abidin ÖZDEMİR 3, Özet Bu çalışmanın amacı, milli gelirden kamu harcamalarına doğru

Detaylı

AZERBAYCAN DA FĠYATLAR GENEL DÜZEYĠ VE DÖVĠZ KURU ĠLĠġKĠSĠ

AZERBAYCAN DA FĠYATLAR GENEL DÜZEYĠ VE DÖVĠZ KURU ĠLĠġKĠSĠ H.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt 29, Sayı 1, 2011, s. 1-19 AZERBAYCAN DA FĠYATLAR GENEL DÜZEYĠ VE DÖVĠZ KURU ĠLĠġKĠSĠ Seymur AGHAYEV Öz Çalışmada 1995: 01 2010: 04 dönemine ait aylık

Detaylı

Türkiye de Reel Döviz Kuru, Tarımsal İhracat ve Tarımsal İthalat Arasındaki Nedensellik İlişkisi

Türkiye de Reel Döviz Kuru, Tarımsal İhracat ve Tarımsal İthalat Arasındaki Nedensellik İlişkisi TÜRK TARIM ve DOĞA BİLİMLERİ DERGİSİ www.dergipark.gov.tr/turkjans Türkiye de Reel Döviz Kuru, Tarımsal İhracat ve Tarımsal İthalat Arasındaki Nedensellik İlişkisi Ergün ŞİMŞEK Amasya Üniversitesi Amasya

Detaylı

Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Sayı 37 Temmuz 2013

Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Sayı 37 Temmuz 2013 TÜRKİYE DE SAĞLIK-EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ Şadan ÇALIŞKAN Doç. Dr., Uşak Üniversitesi, İİBF İktisat Bölümü, sadan.caliskan@usak.edu.tr Mustafa KARABACAK Arş. Gör., Uşak Üniversitesi, İİBF İktisat Bölümü,

Detaylı

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi Cahit YILMAZ Kültür Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İstanbul c.yilmaz@iku.edu.tr Key words:kredi,büyüme. Özet Banka kredileri ile ekonomik büyüme arasında

Detaylı

Klasik & Keynesyen İktisat Çalışma Soruları.

Klasik & Keynesyen İktisat Çalışma Soruları. Klasik & Keynesyen İktisat Çalışma Soruları. 1-Genel teoriye göre effektif talep ile ilgili hangisi yanlıştır? a)milli Gelir seviyesini effektif talep belirler b)sermayenin marjinal etkinliği artarsa effektif

Detaylı

MAKROİKTİSAT (İKT209)

MAKROİKTİSAT (İKT209) MAKROİKTİSAT (İKT209) Ders 3: İşsizlik Prof. Dr. Ferda HALICIOĞLU İktisat Bölümü Siyasal Bilgiler Fakültesi İstanbul Medeniyet Üniversitesi 1 Derste İncelenen Konular İşsizliğin ölçülmesi İşsizliğin türleri

Detaylı

Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Ekonomik Büyüme Üzerine Etkisi: Türkiye Üzerine Bir Uygulama

Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Ekonomik Büyüme Üzerine Etkisi: Türkiye Üzerine Bir Uygulama Iğd Üniv Sos Bil Der / Igd Univ Jour Soc Sci Sayı / No. 10, Ekim / October 2016: 189-204 Araştırma Makalesi / Research Article Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Ekonomik Büyüme Üzerine Etkisi: Türkiye Üzerine

Detaylı

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI VE SABİT SERMAYE YATIRIMLARININ İHRACAT ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE EŞBÜTÜNLEŞME VE NEDENSELLİK ANALİZİ

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI VE SABİT SERMAYE YATIRIMLARININ İHRACAT ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE EŞBÜTÜNLEŞME VE NEDENSELLİK ANALİZİ DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI VE SABİT SERMAYE YATIRIMLARININ İHRACAT ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE EŞBÜTÜNLEŞME VE NEDENSELLİK ANALİZİ ÖZET Ayberk ŞEKER 1 (Yalova Üniversitesi, ayberk.seker@yalova.edu.tr)

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 44 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

BÖLÜM FAİZ ORANI-MİLLİ GELİR DENGESİ. Bu bölümde, milli gelir ile faiz oranı arasındaki ilişkiler incelenecektir.

BÖLÜM FAİZ ORANI-MİLLİ GELİR DENGESİ. Bu bölümde, milli gelir ile faiz oranı arasındaki ilişkiler incelenecektir. BÖLÜM FAİZ ORANI-MİLLİ GELİR DENGESİ Bu bölümde, milli gelir ile faiz oranı arasındaki ilişkiler incelenecektir. IS-LM modeli ; J.M.KEYNES tarafından ortaya atılmıştır. Buna göre ekonomide; 1. MAL PİYASASI

Detaylı

BAHAR DÖNEMİ MAKRO İKTİSAT 2 DERSİ KISA SINAV SORU VE CEVAPLARI

BAHAR DÖNEMİ MAKRO İKTİSAT 2 DERSİ KISA SINAV SORU VE CEVAPLARI 2015-2016 BAHAR DÖNEMİ MAKRO İKTİSAT 2 DERSİ KISA SINAV SORU VE CEVAPLARI 1. Toplam Talep (AD) doğrusunun eğimi hangi faktörler tarafından ve nasıl belirlenmektedir? Açıklayınız. (07.03.2016; 09.00) 2.

Detaylı

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde 1 16-31 Temmuz 2012 SAYI: 41 MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu İşsizlikte Belirgin Düşüş 2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

Detaylı

TÜRKİYE DE KAMU-ÖZEL İMALAT SANAYİNDE ÜCRET VE İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ İLİŞKİSİ

TÜRKİYE DE KAMU-ÖZEL İMALAT SANAYİNDE ÜCRET VE İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ İLİŞKİSİ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,10(1) TÜRKİYE DE KAMU-ÖZEL İMALAT SANAYİNDE ÜCRET VE İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ İLİŞKİSİ Salih Türedi Karadeniz Teknik Üniversitesi SBE-İktisat Harun TERZİ

Detaylı

Türkiye deki Enflasyon ve Nominal Faiz Oranı İlişkisinin Analizi: Bayer-Hanck Eşbütünleşme Testi

Türkiye deki Enflasyon ve Nominal Faiz Oranı İlişkisinin Analizi: Bayer-Hanck Eşbütünleşme Testi Türkiye deki Enflasyon ve Nominal Faiz Oranı İlişkisinin Analizi: Bayer-Hanck Eşbütünleşme Testi Fındık Özlem ALPER 1 Özet oranları ile ki ilişki ve bu ilişkinin yönü iktisat ve finans literatüründeki

Detaylı

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI 1. John Maynard Keynes e göre, konjonktürün daralma dönemlerinde görülen düşük gelir ve yüksek işsizliğin nedeni aşağıdakilerden

Detaylı

Eğitim / Danışmanlık Hizmetinin Tanımı

Eğitim / Danışmanlık Hizmetinin Tanımı Eğitim / Danışmanlık Hizmetinin Tanımı 1. Proje Kapsamında Eğitim Talep Edilmiş ise, Eğitimin İçeriği Hakkında bilgi veriniz. Ekonometri alanı iktisat teorisi, işletme, matematik ve istatistiğin birleşmesiyle

Detaylı

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017)

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017) 2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ Zafer YÜKSELER (19 Haziran 2017) TÜİK, 2017 yılı ilk çeyreğine ilişkin GSYH büyüme hızını yüzde 5 olarak açıklamıştır. Büyüme hızı, piyasa beklentileri olan

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM ABD Merkez Bankası FED, 18 Aralık tarihinde tahvil alım programında azaltıma giderek toplam tahvil alım miktarını 85 milyar dolardan 75 milyar

Detaylı

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ Problem 1 (KMS-2001) Marjinal tüketim eğiliminin düşük olması aşağıdakilerden hangisini gösterir? A) LM eğrisinin göreli olarak yatık olduğunu B) LM eğrisinin göreli olarak dik

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 47 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

Jell Sınıflandırması: Q 20, Q42, 047, C22

Jell Sınıflandırması: Q 20, Q42, 047, C22 Arş.Gör. Veysel İNAL 1 Doç. Dr. Selim İNANÇLI 2 Arş.Gör. Mustafa ÇALIŞKAN 3 Alternatif Enerjinin Ekonomik Büyümeye Etkisi: Saklı Testi Bu çalışmada Türkiye de GSYH nın yıllık büyümesi ile toplam enerji

Detaylı

TÜRKİYE DE AR-GE HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ NEDENSEL İLİŞKİNİN ANALİZİ

TÜRKİYE DE AR-GE HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ NEDENSEL İLİŞKİNİN ANALİZİ Ege Akademik Bakış / Ege Academic Review 9 () 2009: 25-259 TÜRKİYE DE AR-GE HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ NEDENSEL İLİŞKİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF THE CASUAL RELATIONSHIP BETWEEN R&D EXPENDITURES

Detaylı

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır. 97 BÖLÜM 6. KAMU BÜTÇESİ ve MALİYE POLİTİKASI (KEYNESYEN MODEL DEVAMI) Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

Detaylı

TÜRKİYE DE ENERJİ TÜKETİMİ, EKONOMİK BÜYÜME VE CARİ AÇIK İLİŞKİSİ

TÜRKİYE DE ENERJİ TÜKETİMİ, EKONOMİK BÜYÜME VE CARİ AÇIK İLİŞKİSİ TÜRKİYE DE ENERJİ TÜKETİMİ, EKONOMİK BÜYÜME VE CARİ AÇIK İLİŞKİSİ Rüstem YANAR Yrd.Doç.Dr., Gaziantep Üniv. İİBF, İktisat Bölümü E-posta: yanar@gantep.edu.tr Güldem KERİMOĞLU Gaziantep Üniv. SBE E-posta:

Detaylı

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ Arş. Gör. Atilla KESKİN 1 Arş.Gör. Adem AKSOY 1 Doç.Dr. Fahri YAVUZ 1 1. GİRİŞ Türkiye ekonomisini oluşturan sektörlerin geliştirilmesi

Detaylı

Đşletme ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi Cilt 1. Sayı ss ISSN:

Đşletme ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi Cilt 1. Sayı ss ISSN: Business and Economics Research Journal Volume 1. Number 3. 2010 pp. 57-68 www.berjournal.com Đşletme ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ss. 57-68 ISSN: 1309-2448 Gelişmekte Olan Ülkelerde Elektrik Tüketimi

Detaylı

Türkiye de Eğitim Harcamaları ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki: ARDL Sınır Testi Yaklaşımı

Türkiye de Eğitim Harcamaları ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki: ARDL Sınır Testi Yaklaşımı Türkiye de Eğitim Harcamaları ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki: ARDL Türkiye de Eğitim Harcamaları ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki: ARDL Sınır Testi Yaklaşımı Özet Mürüvvet PAMUK İstanbul Üniversitesi

Detaylı

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler AB inin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Sayfa No Nüfus (Bin Kişi) 1 Nüfus Artış Hızı (%) 2 Cari Fiyatlarla GSYİH (Milyar $) 3 Kişi Başına GSYİH ($) 4 Satınalma Gücü Paritesine Göre Kişi Başına GSYİH

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FİNANS SEKTÖRÜ VE REEL SEKTÖR ETKİLEŞİMİ

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FİNANS SEKTÖRÜ VE REEL SEKTÖR ETKİLEŞİMİ TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FİNANS SEKTÖRÜ VE REEL SEKTÖR ETKİLEŞİMİ Abdulkadir KAYA Ünal GÜLHAN Bener GÜNGÖR Öz Bu çalışmada, finansal piyasalardaki gelişmelerin ekonomik büyümeye katkıda bulunduğunu iddia eden

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR SORULAR 1- Genişletici maliye politikası uygulanması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel yatırım harcamalarının azalması durumuna ne ad verilir? A) Dışlama etkisi B) Para yanılsaması

Detaylı

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ DERS NOTU 06 IS/LM EĞRİLERİ VE BAZI ESNEKLİKLER PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ TOPLAM TALEP (AD) Bugünki dersin içeriği: 1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ... 1 2. LM EĞRİSİ VE PARA TALEBİNİN

Detaylı

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

2018/1. Dönem Deneme Sınavı. 1. Aşağıdakilerden hangisi mikro ekonominin konuları arasında yer almamaktadır? A) Tüketici maksimizasyonu B) Faktör piyasası C) Firma maliyetleri D) İşsizlik E) Üretici dengesi 2. Firmanın üretim miktarı

Detaylı

Ayrım I. Genel Çerçeve 1

Ayrım I. Genel Çerçeve 1 İçindekiler Önsöz İçindekiler Ayrım I. Genel Çerçeve 1 Bölüm 1. Makro Ekonomiye Giriş 3 1.1. Ekonominin Tanımlanması ve Bir Bilim Olarak Ekonomi 4 1.2. Ekonomi Teorisi ve Politikası 5 1.3. Makro Ekonomi

Detaylı

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR ÖZET İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR 17.04.014 Ekim Kasım Aralık Ayları. HAZIRLAYAN Prof. Dr. Halis Yunus ERSÖZ İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa DELİCAN İnsan Kaynakları Araştırma

Detaylı

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII BİRİNCİ BÖLÜM Makro İktisat 1. MAKRO İKTİSATIN ANLAMI... 1 2. MAKRO İKTİSATTA KARAR BİRİMLERİ (SEKTÖRLER)... 2 3. MAKRO İKTİSATTA PİYASA

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM 2013 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 2,8 oranında büyüyen ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 3,6 oranında büyümüştür. ABD de 6 Aralık 2013 te

Detaylı

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR 13 1.1.İktisadın Konusu ve Kapsamı 14 1.2. İktisadın Bölümleri 15 1.2.1.Mikro ve Makro İktisat 15 1.2.2. Pozitif İktisat ve Normatif İktisat

Detaylı

Ege University Working Papers in Economics 2006 http://www.iibf.ege.edu.tr/economics/tartisma

Ege University Working Papers in Economics 2006 http://www.iibf.ege.edu.tr/economics/tartisma Ege University Working Papers in Economics 2006 http://www.iibf.ege.edu.tr/economics/tartisma YAPISAL KIRILMA ALTINDA PARA TALEBİNİN İSTİKRARI: TÜRKİYE ÖRNEĞİ A. Nazif Çatık Working Paper No: 06 / December

Detaylı

AD AS MODELİ. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

AD AS MODELİ. Bilgin Bari İktisat Politikası 1 AD AS MODELİ Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Toplam talep ve toplam arz analizi ekonomide kısa dönemde ortaya çıkan dalgalanmaları anlamak toplam çıktı ve enflasyonun nasıl belirlendiğini anlamak için

Detaylı

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU ve TEMEL KAVRAMLAR 11 1.1.Makro Ekonominin Doğuşu 12 1.1.1.Makro Ekonominin Doğuş Süreci 12 1.1.2.Mikro ve Makro Ekonomi Ayrımı 15 1.1.3.Makro Analiz

Detaylı

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ Problem 1 (KMS-2001) Marjinal tüketim eğiliminin düşük olması aşağıdakilerden hangisini gösterir? A) LM eğrisinin göreli olarak yatık olduğunu B) LM eğrisinin göreli olarak dik

Detaylı

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL Ekonomi II 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 13.1.Makroekonomi Nedir?

Detaylı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.50 Altın (USD) 1,225 Ekim 18 EUR/TRY 6.24 Petrol (Brent) 76.2 BİST - 100 90,201 Gösterge Faiz 24.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% -11.0% 25.2% 10.8%

Detaylı

TÜRKİYE DE SANAYİ SEKTÖRÜ EKOMİK BÜYÜME VE VERİMLİLİK İLİŞKİSİNİN KALDOR YASALARI ÇERÇEVESİNDE SINANMASI: EKONOMETRİK BİR ANALİZ

TÜRKİYE DE SANAYİ SEKTÖRÜ EKOMİK BÜYÜME VE VERİMLİLİK İLİŞKİSİNİN KALDOR YASALARI ÇERÇEVESİNDE SINANMASI: EKONOMETRİK BİR ANALİZ Marmara Üniversitesi İ.İ.B. Dergisi YIL 2014, CİLT XXXVI, SAYI I, S. 137-160 Doi No: 10.14780/iibdergi.201417541 TÜRKİYE DE SANAYİ SEKTÖRÜ EKOMİK BÜYÜME VE VERİMLİLİK İLİŞKİSİNİN KALDOR YASALARI ÇERÇEVESİNDE

Detaylı

2009 VS 4200-1. Gayri Safi Yurt içi Hasıla hangi nitelikte bir değişkendir? ) Dışsal değişken B) Stok değişken C) Model değişken D) kım değişken E) içsel değişken iktist TEORisi 5. Kısa dönemde tam rekabet

Detaylı

GIBSON ÇELİŞKİSİNİN TÜRKİYE VERİLERİ İLE ANALİZİ

GIBSON ÇELİŞKİSİNİN TÜRKİYE VERİLERİ İLE ANALİZİ Sosyal Bilimler Dergisi Sayı: 20 2008 GIBSON ÇELİŞKİSİNİN TÜRKİYE VERİLERİ İLE ANALİZİ Doç. Dr. Muammer ŞİMŞEK Cumhuriyet Üniversitesi, Cumhuriyet M.Y.O., Sivas, msimsek@cumhuriyet.edu.tr Doç. Dr. Cem

Detaylı

Türkiye nin İhracat Talebi Fonksiyonunun Farklı Ülke Gruplarına Göre Eşbütünleşme Analizi

Türkiye nin İhracat Talebi Fonksiyonunun Farklı Ülke Gruplarına Göre Eşbütünleşme Analizi Yayın Geliş Tarihi: 05.05.2017 Dokuz Eylül Üniversitesi Yayın Kabul Tarihi: 06.08.2017 İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Online Yayın Tarihi: 04.12.2017 Cilt:32, Sayı:2, Yıl:2017, ss. 369-395

Detaylı

Sığır Sayısı, Süt Üretimi ve Süt Fiyatı Arasındaki Uzun Dönem İlişkisinin Belirlenmesi: 1980-2013 Dönemi-Türkiye Örneği

Sığır Sayısı, Süt Üretimi ve Süt Fiyatı Arasındaki Uzun Dönem İlişkisinin Belirlenmesi: 1980-2013 Dönemi-Türkiye Örneği Türkiye Tarımsal Araştırmalar Dergisi http://dergi.siirt.edu.tr/index.php/ziraat Araştırma Makalesi / Research Article Turk J Agric Res (2014) 1: 196-202 TÜTAD ISSN: 2148-2306 Sığır Sayısı, Süt Üretimi

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... 1 1.1. EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER... 3 1.1.1. Romalıların Ekonomik Düşünceleri... 3 1.1.2. Orta Çağ da Ekonomik Düşünceler...

Detaylı

Rebound Effect for Energy Consumption: The Case of Turkey. Enerji Tüketiminde Rebound Etkisi: Türkiye Örneği

Rebound Effect for Energy Consumption: The Case of Turkey. Enerji Tüketiminde Rebound Etkisi: Türkiye Örneği EconWorld2018@Amsterdam 24-26 July, 2018; Amsterdam, Netherlands Rebound Effect for Energy Consumption: The Case of Turkey Recep Ulucak 1 ve Emrah Koçak 2 Abstract Energy plays an important role in economic

Detaylı

Anahtar Kelimeler: Ekonomik Büyüme, Enflasyon, Kointegrasyon,Granger Nedensellik Analizi

Anahtar Kelimeler: Ekonomik Büyüme, Enflasyon, Kointegrasyon,Granger Nedensellik Analizi TÜRKĐYE DE ENFLASYON ĐLE GSYĐH ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN KOĐNTEGRASYON YÖNTEMĐYLE ĐNCELENMESĐ * ÖZET Bu çalışmada, Türkiye de enflasyon ile GSYĐH arasındaki ilişki kointegrasyon yöntemi kullanılarak 987:2004:3

Detaylı

Büyüme Değerlendirmesi: 2013 4. Çeyrek

Büyüme Değerlendirmesi: 2013 4. Çeyrek Büyüme Değerlendirmesi: 2013 4. Çeyrek 31.03.2014 YATIRIMSIZ BÜYÜME Seyfettin Gürsel*, Zümrüt İmamoğlu, ve Barış Soybilgen Yönetici Özeti TÜİK'in bugün açıkladığı rakamlara göre Türkiye ekonomisi 2013

Detaylı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015 Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 215 BÜYÜME DÜŞMEYE DEVAM EDİYOR Zümrüt İmamoğlu* ve Barış Soybilgen ** 13 Nisan 215 Yönetici Özeti Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (SÜE)

Detaylı

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. 68 MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. Mikroiktisat küçük ekonomik birimler (hanehalkı, firmalar ve piyasalar) ile

Detaylı

Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD) Eurasian Journal of Researches in Social and Economics (EJRSE) ISSN:

Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD) Eurasian Journal of Researches in Social and Economics (EJRSE) ISSN: Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD) Eurasian Journal of Researches in Social and Economics (EJRSE) ISSN:2148-9963 www.asead.com EKONOMİK BÜYÜMEDE GÜVEN FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Detaylı

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) 1- Bir ekonomide işsizlik ve istihdamdaki değişimler iktisatta hangi alan içinde incelenmektedir? a) Mikro b) Makro c) Para d) Yatırım e) Milli Gelir

Detaylı

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman) KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE (1987-2007) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman) NE YAPILDI? ÖZET - Bu çalışmada, işgücü verimliliği

Detaylı

DIŞA AÇIKLIK VE KALKINMA İLİŞKİSİ ( ): TÜRKİYE ÖRNEĞİ

DIŞA AÇIKLIK VE KALKINMA İLİŞKİSİ ( ): TÜRKİYE ÖRNEĞİ DIŞA AÇIKLIK VE KALKINMA İLİŞKİSİ (1968-2003): TÜRKİYE ÖRNEĞİ Bayram GÜNGÖR (*) Serdar KURT (**) Özet: Bu çalışmada, 1968-2003 dönemini kapsayan yıllık verilerle, Türkiye ekonomisinde dışa açıklık ve kalkınma

Detaylı

The Causality Relationship Between Real GDP and Real Minimum Wages in Turkey: An Inflation Indexed Nominal Minimum Wage Policy Abstract

The Causality Relationship Between Real GDP and Real Minimum Wages in Turkey: An Inflation Indexed Nominal Minimum Wage Policy Abstract Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt 70, No. 1, 2015, s. 111-129 TÜRKİYE DE REEL ASGARİ ÜCRETLER ve REEL GSYİH DEĞİŞMELERİ ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİ: ENFLASYON ORANINA ENDEKSLENMİŞ BİR NOMİNAL ASGARİ

Detaylı

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ Bu bölümde faiz oranlarının belirlenmesi ile faizin denge milli gelir düzeyinin belirlenmesi üzerindeki rolü incelenecektir. IS LM modeli, İngiliz iktisatçılar John

Detaylı

E- VİWES 8 EKONOMETRİK MODELLEME ÇALIŞMASI

E- VİWES 8 EKONOMETRİK MODELLEME ÇALIŞMASI E- VİWES 8 EKONOMETRİK MODELLEME ÇALIŞMASI DEVLETİN TÜKETİM HARCAMALARI VE ENFLASYON İLİŞKİNİN EŞBÜTÜNLEŞME ANALİZİ İLE İNCELENMESİ 16 MAYIS 018 MARMARA ÜNİVERSİTESİ /İKTİSAT FAKÜLTESİ/İKTİSAT BÖLÜMÜ/İKTİSADİ

Detaylı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ekim 2014

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ekim 2014 Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ekim 2014 ILIMLI BÜYÜME DEVAM EDİYOR Zümrüt İmamoğlu* ve Barış Soybilgen ** 24 Ekim 2014 Yönetici Özeti Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (SÜE)

Detaylı