ÜNİVERSİTE ÇAĞINDAKİ ERGENLERİN CİNSEL BİLGİ, TUTUM VE DAVRANIŞLARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÜNİVERSİTE ÇAĞINDAKİ ERGENLERİN CİNSEL BİLGİ, TUTUM VE DAVRANIŞLARI"

Transkript

1 T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI Tez Yöneticisi Prof. Dr. H. Nezih DAĞDEVİREN ÜNİVERSİTE ÇAĞINDAKİ ERGENLERİN CİNSEL BİLGİ, TUTUM VE DAVRANIŞLARI (Uzmanlık Tezi) Dr. Osman KORKMAZ EDİRNE

2 TEŞEKKÜR Uzmanlık eğitimim ve tezimin hazırlanmasında emeği geçen tez danışmanım ve anabilim dalı başkanı Prof. Dr. H. Nezih Dağdeviren'e, yardım ve katkılarını esirgemeyen Yrd. Doç. Dr. Ayşe ÇAYLAN ve Yrd. Doç. Dr. Serdar ÖZTORA'ya, veri analizi ve değerlendirmede katkıları olan Prof. Dr. İsmail Hamdi KARA ve Yrd. Doç. Dr. Davut BALTACI'ya, eğitimimde emeği geçen tüm hocalarıma, birlikte çalıştığımız tüm asistan arkadaşlarıma teşekkür ederim. 1

3 İÇİNDEKİLER GİRİŞ VE AMAÇ 1 GENEL BİLGİLER 5 ERGENLİKTE FİZİKSEL GELİŞİM 6 PUBERTE..7 PUBİK KILLANMA, ÜREME ORGANLARI VE MEME GELİŞİMİ.. 7 ERGENLERDE BİLİŞSEL VE PSİKOSOSYAL GELİŞİM..12 GENÇLERİN CİNSELLİĞİ..15 CİNSEL SAĞLIK 16 ERGENLERİN CİNSEL NORM VE DEĞERLERİ 17 GENÇLERİN CİNSEL GEREKSİNİMLERİ..17 CİNSELLİKTE BAKIŞ AÇILARI 20 ÜLKEMİZDE CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMİ 21 TÜRKİYE'DE GENÇ NÜFUSUN ÜREME VE CİNSEL SAĞLIĞI.24 BİRİNCİ BASAMAKTA ERGENLER İÇİN SAĞLIK BAKIM 26 GEREÇ VE YÖNTEMLER...31 BULGULAR 38 TARTIŞMA 100 SONUÇLAR..119 ÖZET 122 2

4 SUMMARY 124 KAYNAKLAR.126 EKLER 3

5 SİMGE VE KISALTMALAR AP : Aile planlaması CYBH : Cinsel yolla bulaşan hastalıklar FSH : Folikül stimulan hormon HIV/AIDS : Human immunodeficiency virus/acquired immune deficiency syndrome İKGV : İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı LH : Luteinizan hormon TNSA : Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması UNFPA : United Nations Fund for Population Activities 4

6 GİRİŞ VE AMAÇ Aile Hekimliği, kendine özgü eğitim içeriği, araştırması, kanıt temeli ve klinik uygulaması olan akademik ve bilimsel bir disiplin ve birinci basamak yönelimli klinik bir uzmanlıktır (1). Demografik değişiklikler, tıptaki gelişmeler, sağlık ekonomisi ve hastaların gereksinimleri ve beklentileri dikkate alınarak, sağlık hizmeti vermenin ve sunmanın yeni yolları aranmaktadır. Uluslararası kanıtlar, toplum içinde uygulama yapan iyi eğitilmiş genel tıp hekimlerinin (Aile Hekimleri) çalıştığı etkin bir birinci basamak temelinde örgütlenmiş sağlık sistemlerinin, birinci basamak yönelimi zayıf olanlardan hem daha maliyet-etkili hem de klinik olarak daha etkili sağlık bakımı sağladığını göstermektedir (1). Aile Hekimliği disiplini; 1. Sağlık sistemiyle ilk tıbbi temas noktasını oluşturur; hizmet almak isteyenlere açık ve sınırsız bir giriş sağlar; yaş, cinsiyet ya da kişinin başka herhangi bir özelliğine bakmaksızın tüm sağlık sorunlarıyla ilgilenir. 2. Sağlık kaynaklarının etkili kullanımını sağlar. Bunu bireylere sunulan bakımı koordine ederek, birinci basamakta diğer sağlık çalışanlarıyla birlikte çalışarak ve gerektiğinde hasta adına üstlendiği savunmacılık göreviyle diğer uzmanların sunduğu hizmetlerle teması yöneterek yapar. 3. Bireye, ailesine ve topluma yönelik kişi merkezli bir yaklaşım geliştirir. 4. Kendine özgü hastayla görüşme süreci vardır. Bu süreç, etkili bir iletişimle doktor ve hasta arasında zaman içinde gelişen bir ilişki kurulmasını sağlar. 1

7 5. Sağlık hizmetlerinin hastanın gereksinimleriyle belirlenen sürekliliğini sağlamaktan sorumludur. 6. Rahatsızlıkların toplum içindeki prevalans ve insidansının belirleyici olduğu özgün bir karar verme sürecine sahiptir. 7. Hastaların akut ve kronik sağlık sorunlarını aynı anda yönetir. 8. Gelişiminin erken evresinde henüz ayrımlaşmamış bir şekilde ortaya çıkan ve ivedi girişim gerektirebilen rahatsızlıkları yönetir. 9. Uygun ve etkili girişimlerle sağlık ve iyilik durumunu geliştirir. 10. Toplumun sağlığı için özel bir sorumluluk üstlenir. 11. Sağlık sorunlarını fiziksel, ruhsal, toplumsal, kültürel ve varoluş boyutlarıyla ele alır (1). Aile Hekimleri, disiplinin ilkelerine göre eğitilmiş uzman hekimlerdir. Esas olarak yaş, cinsiyet ve rahatsızlık ayrımı yapmaksızın tıbbi bakım arayan her bireye kapsamlı ve sürekli bakım sağlamadan sorumlu kişisel doktorlardır. Bireylere kendi aile, toplum ve kültürleri bağlamında hizmet sunarlar; bunu yaparken her zaman hastalarının bağımsız kişiliklerine saygı duyarlar. Ayrıca topluma karşı da mesleksel sorumluluk taşırlar. Rahatsızlıklarının yönetimini hastalarıyla görüşürken, yineleyen temaslarla oluşan bilgi birikimini ve güveni kullanarak fiziksel, ruhsal, toplumsal, kültürel ve varoluşsal etkenleri birlikte değerlendirirler (1). Bu çalışmanın planlanmasındaki amaç Aile Hekimliği disiplininin yaklaşımı çerçevesinde, ergenlik döneminde cinsel sağlığın korunması ve önlemlerin alınabilmesinin sağlanmasına katkıda bulunmaktır. Ergenlere yönelik cinsel ve üreme sağlığı çalışmaları, üzerinde önemle durulması gereken ve özel perspektif gerektiren bir konudur. Dünyada ergen nüfusun hızla artmasıyla birlikte ergenlerin cinsel ve üreme sağlığı gereksinimleri de artmıştır (2). Türkiye'de cinsellik, başka birçok ülkede olduğu gibi, üstü kapalı bir konu olarak kalmış olup bu konuyla ilgili eğitim, hizmet ve araştırma yetersizdir. Ergenler ve gençler için önemli olan, erişkin yaşamına geçerken, içinde yaşadıkları ortamla uyum içinde cinselliklerini yaşamayı öğrenmeleridir. Ergenler ve gençler ruh sağlığı açısından başkalarına ve kendilerine zarar vermeden, bedensel sağlıklarını kötü etkilemeden, toplumda kendilerini zor duruma sokmadan diğer alanlarda olduğu kadar cinsellik konusunda da tutum ve davranışlarını yönlendirebilmelidirler (2). 2

8 Adolesan dönemde sağlık risklerinin görülme sıklığının artması, dünyada ve Türkiye de bu döneme özgü üreme sağlığı hizmetlerinin planlanması ve hizmet sunumu kapsamında gelişmeleri hızlandırmıştır. Dünya nüfusunu ilgilendiren sorunların tartışıldığı Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programında (1994) ve kadının toplumdaki konumunun tartışıldığı Pekin Kadın Konferansı sonuç bildirgelerinde (1995) Gençlerin cinsellik ve üreme sağlığı konusunda bilgilendirilme ve hizmetlere ulaşma hakkının korunması ve desteklenmesi kararlaştırılmıştır. Bu toplantılarda aile planlaması (AP), gebelik ve cinsel yolla bulaşan hastalıkların (CYBH) önlenmesi konularının içinde yer aldığı bütüncül bir üreme sağlığı yaklaşımı ile koruyucu programların geliştirilmesi önerilmektedir. Koruyucu programlar kapsamında toplumsal cinsiyet eğitimi çalışmaları, şiddet ve cinsel istismara yönelik danışmanlık, ruh sağlığı çalışmaları, erken tanı ve tedavi yaklaşımının benimsendiği merkezlerinin kurulması, cinsellik ve sorumlu cinsel davranışlar konusunda sağlık personelini ve gençleri bilgilendirme ve davranış değişikliğine yönelik eğitim programları yer almaktadır (3). Dünya Sağlık Örgütü nün yaptığı bir çalışmada adolesanlara hizmet veren hizmet sunucularının hepsi adolesan dönemin ayrı ve özel bir dönem olduğunu, ergenlerin bu dönemde bilgi, danışmanlık ve çeşitli hizmetlere gereksinimleri olduğunu düşünmektedirler. Onbeş yaş altı grup için bedensel değişimler, üreme organ ve fonksiyonları gibi konuların çok önemsendiği; gençlerin, bu dönemde vücut imajları, görünümleri ve fizyolojik değişimler konusunda kabullenme ve bu değişimlere ilişkin normal-normal dışı hususlar konusunda bilgi gereksinimlerinin fazla olduğu bildirilirken, 15 yaş üstü grup için cinsel sağlık ve buna bağlı konuların daha önemli olduğu ve buna göre bilgi, danışmanlık, hizmet gereksinimleri olduğu belirtilmiştir (3). Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü, Genç Dostu projesi çerçevesinde 2006 yılında, Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı başlıklı uluslararası bir sempozyum düzenlemiştir. Bu sempozyumda ergenlik döneminin çok riskli, olumsuz etkilenmeye açık bir dönem olmasının yanı sıra, fırsat dönemi olduğunu da vurgulamıştır (4). Sağlık Bakanlığı'nın bu konudaki genel politikası; sekizinci beş yıllık kalkınma planı, üreme sağlığı ve AP alt komisyonu raporu doğrultusunda; Ülke çapında ergenlere ve gençlere yönelik üreme sağlığı hizmetlerinin verilmesinin sağlanması, ergenlerin ve gençlerin özel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri sağlık hizmetlerini yeterince kullanmalarının sağlanması, ergenlerin ve gençlerin üreme ve cinsel sağlık konularında doğru, yeterli bilgi edinmeleri için gerekli şartların oluşturulması, materyal geliştirilmesi ve kullanımının sağlanması, ergenlere 3

9 ve gençlere yönelik istatistiki bilgi eksikliğinin giderilerek, ergenlere verilen hizmetlerin değerlendirilmesi, söz konusu hizmetlere ait kayıt bildirim sisteminin oluşturulması, ulaşılması zor olan gençler için (sokaklarda çalışan/yaşayan gençler, engelli gençler, evde oturan genç kızlar) özel planlama ve savunuculuk çalışmaları yürütülmesi olarak açıklanmıştır (4-6). Ülkemizde bilgi yetersizliği ve yanlış bilgilenme, uygun olmayan ya da niteliksiz üreme sağlığı hizmetleri, cinselliğin tabu olarak görülmesi, baskı ve ayrımcı toplumsal uygulamalar özellikle üniversite çağında yeni çevre ve kimlik kazanma çabaları içerisindeki bireylerin, kendi bedenlerine yabancı büyümelerine ve farkındalıkları olmadığı için de çok kolay risk almalarına neden olmakta bunun sonucu olarak da erken yaşta cinsel ilişkiler, ergen gebelikleri ve doğumları ve sağlıksız koşullarda yapılan gebelik sonlandırmaları, Human immunodeficiency virus/acquired immune deficiency syndrome (HIV/AIDS) ve CYBH gibi istenmeyen sonuçları beraberinde getirmektedir. Ayrıca yapılan araştırma ve anketlerde belirlenen yanlış inanışlardan biri de gençlerin bu konularda yanlış, kulaktan dolma duyumlar sonucu bilgi düzeylerinin yeterli olduğunu düşünmeleri ve herhangi bir eğitime ihtiyaç duymamalarıdır (7). Son yapılan araştırmalar göstermektedir ki Türk lise ve üniversitelerinde gençlerin bir çoğu cinsel tecrübelerinin olduğunu kabul etmektedirler. Ancak cinsel sağlık konusunda yeterli derecede bilgi sahibi değillerdir. Kolay bir tahminle güvenli cinsel ilişki tecrübesi yaygın olmadığından HIV/AIDS gençleri tehdit altına almaktadır (6,8). Bu çalışmada Trakya Üniversitesi ne kayıt işlemini tamamlamış öğrencilere, araştırmacılar tarafından geliştirilen bir anket formunun uygulanarak, öncelikle üniversite çağındaki ergenlerin cinsel profillerinin ortaya konması amaçlanmıştır. Bu araştırmanın sonucunda ergenlerin cinsellikle ilgili bilgi, tutum ve davranışları ortaya konacak, ergenlerin sosyokültürel yapılarıyla, cinselliğe bakış açıları incelenecektir. Bu araştırma sonunda, ergenlere yönelik cinsel sağlık hizmeti sunmak, cinsel tutum ve davranışlarda iyileştirmeler yapabilmek için öncelik verilmesi gereken girişimleri sağlayacak analizler yapılacaktır. 4

10 GENEL BİLGİLER Adolesan dönemi, çocukluk ile erişkinlik arasındaki geçiş dönemidir. Bu dönemde, fiziksel, cinsel ve psikososyal gelişim sonrası erişkin bireyler ortaya çıkmaktadır (9). Bu dönemde görülen fiziksel ve cinsel gelişim ergenlik olarak adlandırılır (10). Kimi zaman çocuk olarak, kimi zaman erişkin olarak değerlendirilen adolesanlar, esasında kendilerine özgü problemleriyle hak ettikleri ilgiyi bugüne kadar bulamamışlardır. Bu nedenle, bu yaş grubuna ait araştırmaların üretilmesinde, sağlık hizmetinin planlanmasında, sağlık politikalarının geliştirilmesinde eksiklikler görülebilmektedir (9). Adolesan ve genç tanımları için farklı alanların kitaplarında farklı yaş grupları tanımlanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, adolesan ve genç tanımlarını standardize ederek karşılaştırma yapabilmeyi önermektedir. Dünya Sağlık Örgütü, yaş grubunu adolesan dönem (ergenlik dönemi), yaş grubunu gençlik dönemi olarak tanımlamaktadır; adolesan ve gençlik dönemlerine ait yaş gruplarının kesişmesi nedeniyle de yaş grubu genç insanlar olarak değerlendirilmektedir. Bu yaklaşım ile genel olarak adolesan ve gençlere yönelik yaklaşımların birleştirilmesini önermektedir (11). Türkiye de her beş kişiden birisi yaş grubunda olup, üreme sağlığına yönelik yüksek risk altındadır. Üreme sağlığına yönelik konular aile ve toplumda açıkça tartışılmadığı gibi eğitim sisteminde de kendine yer bulamamıştır. Yetersiz ve yanlış bilgilerle cinsel deneyimi yaşamak zorunda olan ergenler, CYBH, erken gebelikler, istemli düşükler ve bunların getireceği birçok sorunlarla karşı karşıya bırakılmaktadır. Yapılan çalışmalar ergen ve gençlerin özellikle de sağlık personelinden olmak üzere, üreme sağlığına yönelik sağlık eğitimi almak istediklerini saptamıştır. Sağlık hizmetlerinin etkin planlanması açısından, 5

11 sağlık eğitimi istenen bu konuların Türkiye deki durumunun değerlendirilmesinin önemli olduğu düşünülmektedir (12). Aynı zamanda ve oranda olmasa bile fiziksel, psikososyal ve bilişsel gelişimin tamamı ergenlik dönemini tanımlar. Gelişimsel yaş kronolojik yaştan daha tanımlayıcıdır. Cinsel davranış kişinin başkalarıyla olan ilişkilerinden, yaşam koşullarından ve içinde yaşadığı kültürden etkilenir. Bireyin cinselliği ile tüm kişiliği birbiri içine girmiştir ve cinselliği tek başına ele almak mümkün değildir. Bu nedenle psikoseksüel terimi, bireyin kişilik gelişimi ve işlevi üzerine cinselliğin etkisini belirtmek için kullanılmıştır (13). Türkiye de ergenlerin üreme sağlığı, HIV/AIDS gibi CYBH ye ilişkin bilgi ve yaşam becerileri sınırlıdır; çünkü ergenler bu tür duyarlı konuları ana babaları, büyükleri veya öğretmenleri ile konuşma fırsatını nadiren bulabilmektedirler. Bu yetersizliğin başlıca nedenlerinden biri cinsel ilişkiyi salt evlilik kurumu çerçevesinde gören yerleşik tutumdur. Türkiye de ergenlerin ayrı bir sosyal grup oluşturduğu gerçeği henüz yeni bir kavramdır. Geleneksel olarak ergenlerin sorunları çocuk gereksinimlerinin ya da yetişkinlerin gölgesinde kalmıştır, ya çocuk ya da yetişkin olarak görülmüşlerdir (6). Cinsel sağlık, bireysel ve sosyal değer yargılarıyla uyumlu şekilde cinsellikten zevk alabilme kapasitesi, yanlış inanış, utanç ve korkulardan arınma, cinsel ve üreme fonksiyonlarına zarar veren organik bozukluk, hastalık ve sakatlıkların yokluğu olarak tanımlanabilir. Cinsel sağlığın önemli öğelerinden cinsel tutum ve davranışlar erken yaşlarda başlıca aile içinde, özellikle ebeveynlerle etkileşim sürecinde şekillenirken ileri yaşlarda toplumsal ortam ve yaşıt ilişkileri daha etkili olabilmektedir. Gençlerin cinsel tutum ve davranış özelliklerinde yaşa bağlı değişiklikler yanında, kültüre özgü farklar saptanmakta, geleneksel tutucu yaklaşımların etkisi halen büyük oranda sürmektedir (14). ERGENLİKTE FİZİKSEL GELİŞİM Ergenlik döneminde en önemli değişimlerden birisi hızlı fiziksel büyümedir. Ergen birkaç yıl gibi kısa bir dönemde erişkin boyutlarına ulaşır. Kız ve erkek ergenlerde vücut boyutları ve vücut şeklinde olan değişiklikler birbirinden farklı hızda ve zamanda olmaktadır. Değişik organ ve dokular için büyüme hızı farklıdır. Bu dönemde en hızlı büyüme üreme organlarında olmaktadır (15). Tanner evreleri ortalama 4,5 yıl sürer. Erkek gelişiminin özellikleri, 9-13 yaş arasında evre 1 ile başlar. Bunu evre 3-4 arasında yaklaşık cm büyüme ile birlikte boy büyümesinin en hızlı hale geldiği dönem izler. Tipik olarak evre 3 te ilk ejekülasyon görülür. 6

12 Kadın gelişiminin özellikleri 8 ve 13 yaşları arasında evre 1 ile başlar. Evre 2 boyunca ortalama 7 cm ile boy hızla uzar. Menarş yaklaşık 12 yaşında başlar ve evre 3 ve 4 te akne sık görülür (16). Jinekomasti erkek ergenlerin yaklaşık %60 ında görülen bir durumdur. Sıklıkla iki taraflıdır, seksüel gelişimin başlamasından 6 ay sonra ortaya çıkar ve 14 yaş civarında daha belirginleşerek genellikle 17 yaş civarında düzelir (16). PUBERTE Çocuk, folikül stimülan hormon (FSH) ve luteinizan hormonun (LH) pubertal seviyelere ulaşmasından 6 ay sonra, seksüel matürasyon belirtileri göstermeye başlar. FSH, over folikülünün büyümesini ve östrojenik hormonların salınımını uyarır. LH, ovulasyon, korpus luteum oluşumu, progesteron üretimi, teka hücrelerinde androjen üretimi ve ovulasyon sonrası östradiol üretiminin düzenlenmesinden sorumludur. Erkeklerde LH Leydig hücrelerinin uyarılması yoluyla testiküler maturasyon ve testosteron üretimini uyarır. LH ve FSH nın bir arada olması spermatogenezin son dönemini uyarır. Ergenlikte hızlı büyüme kızlarda genellikle 12 ve 13, erkeklerde ise 14 ve 15 yaşları arasında olur. Boyun uzaması öncelikle gövdede olur ve boy büyümesinin en hızlı olduğu dönemden sonra kas büyümesi 3 ay, ağırlık artımı ise 6 ay sürer. Bu dönemde kalp ve diğer organlar çok hızlı büyürler. İskelet kasları ve akciğerlerdeki büyümenin fazla olmasıyla birlikte daha yüksek sistolik kan basıncı, düşük istirahat kalp hızı ve kanda oksijen taşıma kapasitesinde artışla egzersiz kapasitesi artar (16). PUBİK KILLANMA, ÜREME ORGANLARI VE MEME GELİŞİMİ Tanner evreleri, kızlar için pubik kıllanma (Tablo 2, Şekil 1) ve meme gelişimine (Şekil 2), erkekler için pubik kıllanma (Tablo 2, Şekil 1) ve üreme organlarının gelişimine (Tablo 1, Tablo 3) göre tanımlanır. Sekonder seks karakterlerinin ortalama ortaya çıkış yaşı Tablo 4 te görülmektedir (16). 7

13 Tablo 1. Erkeklerde genital gelişim (16) Penis Testisler 1 Ergenlik öncesi Ergenlik öncesi (<1,5 ml) 2 Hafif büyüme Hafif büyüme, skrotumun hafif koyulaşması (1,56 ml) 3 Daha uzun Daha büyük (6-12 ml) 4 Daha uzun ve geniş Daha büyük, skrotum daha koyu (12-20ml) 5 Erişkin ölçülerinde Erişkin ölçülerinde (> 20 ml) Tablo 2. Ergenlerde pubik kıllanma Tanner evreleri (16) Evre Kızlar Erkekler 1 Kaba pubik kıllanma yok, tüylenme vardır. Kaba pubik kıllanma yok, tüylenme vardır. 2 Sadece labia boyunca uzun, düz ya da hafifçe kıvrık Penis tabanında özellikle yanlara doğru yerleşimli kıvrımlı ya da düz hafif seyrek kılların büyümesi, pigmente seyrek kıllar vardır. kıllar genellikle pigmentedir. 3 Kıllar daha kaba, siyahtır ve yukarı doğru yayılarak mons pubisi seyrek bir şekilde kaplar. 4 Kıllar erişkin görünümündedir ama kapladığı alan biraz daha azdır, uyluğun iç tarafına yayılma yoktur. 5 Erişkin tipi kıllanma vardır ve uyluğun iç tarafına yayılacak tarzda bir alanı kaplamıştır. Daha koyu, kaba ve kıvrımlı kıllar mons pubise doğru uzanmaktadır. Erişkin tip kıllar vardır ama o kadar yaygın değildir ve uyluğun iç tarafına yayılmaz. Erişkin tipi kıllanma vardır ve uyluğun iç tarafına yayılacak tarzda bir alanı kaplamıştır. 8

14 Tablo 3. Erkek genital gelişimi (16) Evre 1 Ergenlik öncesi: testisler, skrotum ve penis erken çocukluk dönemindeki gibidir. Evre 2 Seminifer tüplerin kanalizasyonu nedeniyle testisler büyür. Skrotum deri rengi tonunu kırmızıya çevirip deri yapısını değiştirerek genişler. Penis hafifçe büyür. Evre 3 Testisler ve skrotum büyümeye devam eder. Penisin boyu uzar. Evre 4 Evre 5 Testisler ve skrotum büyümeye devam eder; skrotum derisi koyulaşır. Penis enine büyür ve glans penis gelişir. Olgunluk: testis, skrotum ve penis erişkindeki şekil ve ölçüsüne ulaşır. 9

15 Şekil 1. Pubik kıl gelişiminin olgunlaşma evreleri (16) 10

16 Şekil 2. Kadın meme gelişimi (16) Tablo 4. Sekonder seks karakterlerinin ortalama ortaya çıkış yaşı (16) Erkek Yaş (Yıl) Kadın Yaş (Yıl) Testiküler ve penil 11,6 Telarş 11,2 değişikliklerin başlaması Adrenarş 13,4 Adrenarş 11,7 Pubarş 14,1 Pubarş 12,3 Tanner evre 5 kıllanma 15,2 Menarş 13,5 Tanner evre 5 kıllanma 14,4 Tanner evre 5 meme gelişimi 15,3 11

17 ERGENLERDE BİLİŞSEL VE PSİKOSOSYAL GELİŞİM Puberte ile başlayan ergenlik, yaşam sürecinde en etkileyici biyolojik ve sosyal geçiş dönemlerinden biridir. Bu dönemde beyin, nöroendokrin sistem ve hormon konsantrasyonlarında değişim, fiziksel ve morfolojik özelliklerde farklılaşma ile üreme sisteminde farklılaşmayı içine alan değişiklikler meydana gelir (17). Aristo, bu dönemi; Gençler kişilik olarak arzularına kapılmaya ve bunları eyleme dökmeye hazırdırlar, bedenin arzuları içinde en çok kapıldıkları cinsel arzulardır. Çok değişkendirler, arzuları ateşli olduğu kadar geçicidir. Sevgi olsun, nefret olsun her şeyde aşırıya kaçarlar. diyerek tanımlamıştır (18). Onsekizinci yüzyılda Rousseau "Emile" adlı eserinde yaş arasındaki döneme ergenlik dönemi diyerek, ergenliği " yeniden doğuş" diye tanımlamış ve bu dönem için şöyle demiştir: "Bizler iki kere doğarız, bir kez varoluşun içine, bir kez ise yaşamın içine". Ergenlik çağı belirgin ve hızlı fizyolojik, psikolojik ve sosyal gelişimlerin görüldüğü çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir (19). Ergenin bedeninde ortaya çıkan değişikliklere uyum sağlamakta yaşadığı güçlük, kendisine ve ailesine karşı yabancılaşma hissetmesine yol açmaktadır. Bazı kişilerin daha erken ya da geç gelişmesi, yaşıtlarından farklı özelliklere sahip olması onu çevresine karşı yabancılaştırmakta, suçluluk, utanç duyguları oluşturmaktadır. Bu dönemde kişi, özgür davranmak, kendi kararlarını kendisi vermek ve kendi seçimini yapmak istemektedir, zaman zaman aileden uzaklaşmakta, uzaklaşınca da çaresizlik, yalnızlık, güvensizlik duyguları ile karşılaşmaktadır. Dengeli ve uyumlu çocuk, yerini tedirgin, güç beğenen ve çabuk tepki gösteren bir ergene bırakmaktadır (20). Ergenlikteki psikososyal gelişim, ergenin gerçekçi ve olumlu özgörünüm ve kimlik geliştirmesini zorunlu kılar. Ergen kimliği fiziksel, bilişsel ve sosyal yeteneklerin gelişimini, duygusal ve ruhsal olgunlaşmayı ve cinsel yönelimi içinde barındıran cinsel kimliği içerir (16). Ergenlik dönemini tanımlamada çeşitli araştırmacılar arası görüş ayrılıkları söz konusudur. En yaygın tanımlama ve kronolojik faktörler esas alındığında hayatın ikinci dekadını içermekteyken, bazı araştırmacılar ise sosyal-gelişimsel faktörleri tanımlama kriterlerine katarak, ergenliğin bitimini işe başlama, evlenme ve maddi bağımsızlık gibi faktörlere bağlamaktadırlar. Sosyal-kültürel kriterler tanımlamaya dahil edildiğinde, farklı kültürler ve farklı kesimlerde ergenlik süresi farklı olmaktadır (19). Aşağıdaki unsurlar ergenin temel gelişimsel görevlerini oluşturmaktadır: 12

18 1. Kişilik geliştirme: duygusal ve davranışsal olarak bağımsızlaşma, özellikle aileden bağımsız hale gelme. 2. Erişkin iş rolü için gerekli eğitimsel ve diğer deneyimleri kazanma ve gerçekçi bir mesleksel kazanım geliştirme. 3. Gelişen cinselliğiyle başa çıkmayı öğrenme ve olgun cinsellik düzeyini elde etme. 4. Kimlikle ilgili konuları halletme, gerçekçi ve pozitif özgörünüm kazanma. 5. Yakınlaşma kapasitesi ve başkalarıyla yakın partner olmaya hazırlanma gibi kişiler arası beceriler geliştirme (16). Cinsiyet kimliği, cinsel kimlik için bir temel oluşturur. Erkeklik ya da dişilik duygusu olan cinsiyet kimliği 2 yaşlarında gelişir, ergenlik deneyimleriyle belirginleşir ve cinselliği onların kimliğine entegre eder. Cinsel kimlik, bireyin kendini erkek ya da dişi olarak erotik anlatımı ve başkalarıyla cinsel yakınlık kurabilecek cinsel varoluşunun farkındalığıdır. Ergenliğin görevi cinsel yönelimin cinsel kimliğe entegrasyonudur. Heteroseksüel yönelim toplumda kabul görür (21). Eşcinsel yönelim ergenlik döneminde ortaya çıkar, ancak çok daha hafif ve karmaşıktır. Davranış, cinsel çekicilik, erotik fantezi, duygusal seçim, sosyal seçim ve kendini bulmayı içerir. Bunun tümden heteroseksüelden, tümden eşcinselliğe doğru değişen bir süreç olduğu düşünülmektedir. Cinsel yönelim, tipik olarak ergenlikte ya da daha erken saptanır, cinsel yönelimin değişebildiğine ilişkin geçerli kanıt yoktur (21). Ergenlik dönemde psikososyal gelişme yaş gruplarına göre 3 evreye ayrılıp her evre de emosyonel, kognitif ve sosyal açıdan incelenmektedir (20). Erken Ergenlik (Pubertal Faz) Ergenliğin yaş arasındaki bu dönemi en çarpıcı ilk fiziksel ve davranışsal değişikliklerin görüldüğü dönemdir. Hızlı büyüme erkeklerde bu yaşta başlarken kızlarda zaten 1-2 yıl öncesinden başlamıştır. Bu dönemde erkekler ve kızlar aile alışkanlılarını eleştirmeye başlar, daha az kontrol edilerek arkadaşları ile daha fazla zaman geçirmek ister ve daha önce kabul edilmiş aile değerlerini sorgulayabilirler (22). Pubertenin fizyolojik değişimleri ile başlayan bu faz, 2 yıl sürer, bu fazda dürtü gücü yüksektir. Uygun sevgi objeleri ve amaç olmadığından dürtü ifadesi yaygındır. Bu dönemdeki erkekler her türlü yoğun duygulanım sırasında ereksiyon yaşayabilir. Bu devrede bedenin 13

19 hızlı gelişim ve değişimin kontrol dışı olması ergenlerde kontrol kaybı duygusu ve hatta ruhsal denge bozulması kaygısına yol açabilir (23). Cinselliğin farkına varma, fiziksel gelişimden utanma ya da karşı cinse aşırı ilgi şeklinde kendisini gösterebilir ( 22). Ergenler bu dönemde ayna karşısında uzun vakit geçirirler. Aynı cinsiyetten kişilerle yakın arkadaşlıklar kurma eğilimi fazladır. Soyut düşünebilme yeteneği gelişmeye başlar ve duygusal dalgalanmalar sık görülür (15). Orta Faz (Geçiş Fazı) Bu dönemde duygular daha yoğundur. Büyük amaçlar belirlenir. Akranların etkisi önemlidir yaşları arasını kapsar. Aileler ile olan çatışmalar fazlalaşır ve arkadaşları çok daha önemli hale gelir. Cinsel gelişimin birçok aşaması tamamlanmıştır. Artık değişimlerini daha az sorgulamaktadır. Bedenini kabul eder ve rahatlar. Kendine daha fazla vakit ayırır ve çekici görünmek için çok fazla vakit harcar. Kendi amaç ve duyguları netleşir, başkalarının duygularını değerlendirme becerisi gelişir. Entellektüel kapasitede artma ve yaratıcılık başlar. Daha az idealisttirler (bu dönemde orta ve az düzeyde beceriye sahip olan ergenler, kendi kapasitelerinin düşük olduğu düşüncesi ile kendini değersiz görme sorunu yaşayabilirler). Riskli davranışlara eğilim artar ve ölümsüz olduğunun ispatına ait duygulara sahip olurlar (15). Kendi cinsinden özel bir arkadaş edinir. Bu dönemde cinsellik sıklıkla fantazilerde yaşanır. Özellikle bu dönemde erkekler arası geçici eşcinsel yakınlaşmalar görülebilir (23). Üçüncü Dönem (Asıl Faz) Bu dönem yaş dönemini kapsar. Bu döneme kadar kazanılmış duygular ve davranışlar harmanlanarak sentezlenir. Kimlik duygusu oluşur. Sonunda ergen; kimlik duygusu edinme, yakın ilişkiler kurabilme, kendine iş ve eş seçebilme gibi becerileri kazanır ve toplum içinde erişkin rollerini üstlenecek sorumluluğa sahip olarak erişkinlik dönemine geçer. Ergen, erken ve orta ergenlikte destekleyici bir aile ve arkadaş grubunda bulundu ise geç ergenlik dönemini de başarı ile geçirir. Bu dönemde sakinleşme ve tekrar aileye bağlanma vardır. Aile ile olan ilişkiler değişmiş, ailenin önemi ve değeri daha fazla anlaşılmıştır. Ailenin önerileri tekrar kabul edilmeye başlar. Ancak, bu dönemde bazı ergenler erişkin sorumluluklarını üstlenemezler; aile ya da arkadaşlara bağımlı kalmak isteyebilirler. Büyüme ve gelişme tamamlanmıştır. Anormallik olmadığı sürece sorun olmamaktadır (15). 14

20 Akranlarla ilişkiler daha az önemlidir, kendi değer ve düşünceleri vardır. Arkadaş olduğu bir kişi ile daha uzun zaman geçirir. Tek kişi ile yaşanan bu ilişkide daha fazla paylaşma, deneyim kazanma ve ifade edebilme yer alır. Genellikle duygusal bir beraberlik, akranlarla olan iletişime tercih edilir. Kişilik gelişimi; 1. Gerçekçi düşüncenin gelişmesi, 2. Sınır koyabilme, geciktirme, uzlaşma becerilerini geliştirme, 3. Amaçlarına ulaşma ve ekonomik olarak bağımsızlık sürecine başlama, 4. Dini, manevi ve cinsel değerlerini tekrar süzgeçten geçirme (15). GENÇLERİN CİNSELLİĞİ Cinsellik, birer insan olarak bizlerin kim olduğunun ifadesidir. Cinsellik kadın ve erkek olmaya dair tüm duyguları, düşünceleri ve davranışları, etkileyici olmayı, aşık olmayı ve yakınlaşma ve fiziksel cinsel aktiviteyi kapsayan ilişkiler içinde olmayı içerir (24). Cinsellik, doğumdan önce başlar ve ömür boyu devam eder. Bir kimsenin cinselliği o kimsenin değerleri, tutum, davranış, fiziksel görünüş, inanç, duygu, kişilik, hoşlandığı ve hoşlanmadığı şeyler, manevi benlik ve sosyalleşme yollarıyla şekillenir (24). Netice itibariyle, bireylerin cinselliklerini ifade etme yolları ahlaki, manevi ve kültürel faktörlerden etkilenir (24). Ergen gelişiminin temel kavramlarından biri cinsellikle baş etmektir. Cinsellik tüm yönleriyle gündelik işlevlerine yansır. Kendini erotik rüyalar, karşı cinse duyulan çekim, mastürbasyon ve oğlanlarda gece boşalmaları ile gösterir. Bu dönemi zor kılan, ebeveynin cinselliğin psikolojik yönlerini konuşmadaki zorluğudur. Bu görev genellikle güvenilmez kaynaklara bırakılır (24). Cinsiyet (Seks); bizi kadın ya da erkek yapan biyolojik (anatomik, fiziksel ve genetik) özellikler anlamına gelir. Seks, ayrıca cinsel birleşmeyi de içeren cinsel faaliyet anlamında da kullanılır (24). Toplumsal cinsiyet; bir bireyin ya da toplumun kadını ya da erkeği nasıl tanımladığıdır. Toplumsal cinsiyet rolleri kadın ve erkek için sosyal ve kültürel olarak tanımlanmış tutumlar, davranışlar, beklentiler ve sorumluluklardır. Toplumsal cinsiyet kimliği ise hepimizin kadın ve erkek olmakla sahip olduğumuz kişisel ve özel kimliğimizdir; toplumsal cinsiyet kimliği her bir kişinin kendisini kadın ya da erkek ya da ikisinin bileşimi olarak tanımlaması demektir (24). 15

21 Cinsel Yönelim; kişinin cinsel ve duygusal olarak çekim duyduğu cinsiyete göre tanımlanan bir özelliktir (24). Heteroseksüel (karşıcinsel); kişinin karşı cinsiyete cinsel ve duygusal ilgi duyması. Homoseksüel (eşcinsel); kişinin kendi cinsiyetine cinsel ve duygusal ilgi duyması. Biseksüel; kişinin her iki cinsiyetten olanlara cinsel ve duygusal ilgi duyması. Travesti; karşı cinsiyete özgü davranış ve giyimini sürdürmekten zevk alan kişi. Transseksüel: Cinsiyetini değiştirmesi gerektiğine, ruhsal ve bedensel olarak diğer cinsiyete sahip olması gerektiğine inanan kişi (24). Cinsel davranışlar ve deneyimler; insanların cinsel olarak kendileriyle ve başka insanlarla isteyerek ve onay alarak gerçekleştirdikleri eylemlerdir. Ancak cinsel yakınlıklar yalnızca cinsel davranışlarla değil, sohbet etmek, sarılmak, masaj yapmak, erotik öyküler okumak ya da şakalar yapmak, aşık olmak, karşılıklı beğenme, birlikte olmaktan mutlu olma ve bu konuda hayaller kurma ile yaşandığı gibi yalnızca bakışma ile bile yaşanabilir (24). CİNSEL SAĞLIK Cinsel sağlık ve üreme sağlığı yaklaşımı, bütünsel, kaliteye dayalı, hizmet alana yönelik; gençliğe dost, kadınlara, erkeklere dost ve cinsiyete duyarlı hizmetleri içeren; olaylara haklar-insan hakları, kadın hakları ve üreme hakları açısından bakan bir yaklaşımdır. Cinsel sağlık ve üreme sağlığı yaklaşımı, hizmet alanların ihtiyaçlarının arasındaki iç ilişkileri değerlendirmeyi ve hizmet alanların bedenleri, üreme döngüsü ve cinsellikleri hakkındaki farkındalıklarını artırmayı da kapsamaktadır (24). Cinsel sağlık bir kişinin CYBH ler, istenmeyen gebelikler, zorlama, şiddet ve ayrımcılık riskinden bağımsız olarak cinselliğini ifade etmesi yeteneğidir. Cinselliğin ifadesi, cinsel ilişkilerde karşılıklı saygıya dayalı bilgilendirilmiş, eğlenceli ve güvenli bir cinsel yaşama sahip olmaktır. Olumlu bir şekilde zenginleştiricidir, zevk içerir ve kararlılığı, iletişimi ve ilişkileri geliştirir. Cinsel sağlık, Dünya Sağlık Örgütü tarafından şöyle tanımlanmıştır: Cinsel sağlık, cinselliğin fiziksel, duygusal, entelektüel ve sosyal yönlerinin kişiliği, iletişimi ve aşkı zenginleştirici etkilerinin bileşiminden oluşur. Herkesin cinsel bilgilere ulaşma ve cinsel ilişkiyi zevk için ya da dölleme amacıyla yapma hakkı vardır. (Cinsel bir varlık olarak insanın sadece bedensel değil; duygusal, düşünsel ve toplumsal bütünlüğünü sağlayan, kişilik gelişimi, iletişim ve sevginin paylaşımını pozitif yönde zenginleştiren ve arttıran sağlıklılık halidir) (24). 16

22 ERGENLERİN CİNSELLİK NORM VE DEĞERLERİ Her kültürün seks ve cinsellik konusunda normları vardır. Bu normlar toplumsal cinsiyet rollerine, ilişkilere, evliliğe, partnerliklere, arkadaşlıklara ve ailelere yansıtılır. Toplumsal normlar genellikle cinsel davranışlara, evlilik geleneklerine, onaylanmayan cinsel davranışlar için cezalara; fuhuşa, eşcinselliğe, gebeliğin önlenmesine, cinsel tabulara ve cinsellik eğitimine ilişkin tutumları belirler (24). Bütün toplumların özel ve sosyal davranışlarını yönlendiren değerleri vardır. Bu değerler, din, gelenekler, hükümetler ve toplumun yasalarını biçimlendiren diğer kurumları tarafından tanımlanır. Bununla birlikte, kişinin günlük davranışlarını yansıtan kişisel değerleri, yaşanılan kültürün formal değerleriyle tutarlılık göstermeyebilir (24). Bunların dışında, toplumlar gençlerin davranışlarını ve cinselliklerini yönlendiren değerlere de sahiptirler. Bazı toplumlarda gençlerin evlenmeden önce cinsel ilişkiye girmelerine izin verilmemektedir. Amerika da, bunu cinsel perhiz yoluyla teşvik eden bir politika bulunmaktadır. Bazı ülkelerde ise genellikle genç kızların (12-16 yaş) erken evlendirilmesi söz konusudur. Bazı toplumlarda düşükle ilgili olarak kadının seçimi daha önemlidir. Bazı toplumlarda ise fetüsün yaşamı anneninkinden daha önemlidir. Bu konudaki farklı görüşler çoğunlukla dini ve sosyokültürel normlara bağlıdır (24). Türk toplumunda da özel ve sosyal davranışları yönlendiren değerler vardır. Bu değerler yine, din, gelenekler, hükümet ve toplumun yasalarını biçimlendiren diğer kurumları tarafından belirlenmiştir. Bu değerler her zaman ergenin günlük davranışlarını yansıtan formal değerleriyle örtüşmeyebilir (24). GENÇLERİN CİNSEL GEREKSİNİMLERİ Adolesan dönemde genç, hızlı fiziksel büyümeye henüz kendini alıştırmamışken, cinsel gelişimin başlamasıyla psikososyal değişimleri de beraberinde yaşamaya başlar. Adolesanların fiziksel gelişmelerinin daha erken yaşlarda tamamlanmasına paralel olarak üreme yeteneklerinin de giderek daha erken yaşlarda kazanıldığı gözlenmektedir. Cinsel gelişimi ile birlikte karşı cinsiyete olan ilgisi de artmakta ve duygusal arkadaşlıkları başlamaktadır. Adolesanın kendini keşfetmesi, cinsel kişilik ve rollerinin gelişmesi ile bu dönemde cinsel yaşam başlamaktadır (24). Dünyada bir çok ülkede adolesanların pek çok konuda bilgi eksiklikleri olduğu bilinmektedir. Gençlerin, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, genellikle kendi ve karşı 17

23 cinsiyetin özellikleri, vücut fonksiyonları ve üreme özellikleri konularında yeterli bilgiye sahip olmadıkları bilinmektedir. Adolesan tüm yaşamını önemli ölçüde etkileyecek olan üreme sağlığı konusunda da yeterince bilgi sahibi olmadığı için, cinsel gelişim ile beraber üreme sağlığı sorunları açısından da risk altındadır. Bu bilgisizlikle cinsel yaşamın başlaması ve güvensiz cinselliğin yaşanması, üreme sağlığı sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Üreme sağlığı sorunları beraberinde toplumsal sorunları da getirmektedir. Erken evlilik, erken yaşta cinsel ilişki, istenmeyen gebelikler, erken yaşta çocuk doğurma, HIV/AIDS yayılımı, diğer CYBH ve kadın sünneti bu konular arasında yer almaktadır (24). Evlilik öncesi erken yaşta cinsel ilişki veya erken yaşta yapılan evliliklerde erken yaşta doğurganlık da başlamaktadır. Erken yaşta aktif cinsel yaşamı olan ve kontraseptif kullanmayan gençlerin bir yıl içinde gebe kalma olasılıkları %90 dır. Erken yaşta gebelikleri olan kadınlar genellikle gençlik dönemleri bitmeden ikinci gebeliklerini de yaşamaktadırlar. Son yıllardaki istatistiksel verilere göre gelişmekte olan ülkelerde her yıl 15 milyon adolesan anne doğum yapmaktadır ve dünyadaki tüm doğumların yaklaşık %10 u adolesan anne doğumlarıdır. Erken yaşta olan gebeliklerin kadın sağlığını olumsuz olarak etkilediği bilinmektedir. Diğer taraftan kadınların evlilik öncesi çocuk sahibi olmalarının sosyal yaşam üzerine de olumsuz etkileri olduğu bilinmektedir. Bir çok ülkede erken yaşta olan gebeliklerin genç kızların eğitimi, ekonomik durumu ve sağlığı üzerine olumsuz etkileri bulunmaktadır. Adolesan anneler çoğunlukla eğitimlerini yarım bırakmak durumunda kalmaktadırlar, bu da onların gelecekte iş bulma şansını azaltmakta ve ekonomik olarak kendilerinin ve çocuklarının olumsuz koşullarda yaşamasına neden olmaktadır. Gebelik, doğum ve sağlıksız düşük komplikasyonları yaş grubundaki annelerin temel ölüm nedenleri arasında yer almaktadır yaş grubunda anne ölümleri 20 li yaşlara göre iki kat daha yüksektir (24). Adolesanlar CYBH açısından erişkinlerden daha fazla risk altındadırlar. CYBH değişen cinsel ve sosyal davranışlar, artan kentleşme, endüstrileşme, iletişim ve seyahat ile birlikte önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmektedir. Adolesanların erken ve korunmasız cinsel ilişkileri olması, CYBH ye yakalanma risklerini de yükseltmektedir. CYBH özellikle adolesan yaş grubunun önemli sağlık sorunlarından birisi olup, tüm dünyadaki görülme sıklığı artmaktadır. Dünyada her yıl 20 gençten biri CYBH ye yakalanmaktadır. Bir çok cinsel yolla bulaşan hastalık ölümcül olmamakla birlikte gebelik komplikasyonlarına, infertiliteye, genel sağlık durumunun bozulmasına ve aynı zamanda HIV/AIDS hastalığının bulaşması için bir hazırlayıcı faktör oluşturmaktadır (24). 18

24 Yaş gruplarına göre CYBH nin görülme sıklıkları değerlendirildiğinde ise, en sık ve daha sonra ve yaş gruplarının sorunu olduğu görülmüştür. Yine yapılan bir çok çalışma göstermektedir ki, para karşılığı cinsel ilişkide bulunan adolesanlarda CYBH daha sık olarak görülmektedir (24). Bazı çalışmalarda erkeklerde CYBH nin görülme sıklığı kadınlardaki görülme sıklığına göre çok daha yüksek bulunmaktadır. Ayrıca erkeklerde belirtiler hastalığın erken döneminde daha belirgin olduğu için sağlık kurumuna erken başvurabilmekte ve tanı konulabilmektedir. Buna karşılık tanı konamayan ve tedavi olamayan kadınların hastalıkları ilerlemekte ve hastalığın komplikasyonları daha sık olarak görülmektedir. Kadınlarda CYBH de sık ortaya çıkan komplikasyonlar pelvik inflamatuar hastalık, ektopik gebelik, yenidoğan bebeğin enfeksiyonu, üretrada darlık, infertilite, ve üreme organı kanserleri olarak sayılmaktadır (24). Son yıllarda en sık tartışılan CYBH den birisi AIDS olup, CYBH nin tartışmasının aktif olarak tekrar gündeme gelmesine neden olmuştur. HIV/AIDS Afrika da ve bazı gelişmekte olan ülkelerde önemli bir halk sağlığı sorunudur. HIV/AIDS enfeksiyonlarının yarısı 25 yaş altında görülmektedir. Adolesan yaş grubunda yapılan çalışmalara göre HIV prevalansının bazı bölgelerde %20-30 lara kadar çıktığı saptanmıştır. Kadınlarda HIV prevalansı erkeklerdeki prevalansa göre daha yüksektir. Erkeklerde HIV prevalansının pik yaptığı yaş grubu 25-29, kadınlarda ise yaş grubudur. AIDS in görülme sıklığının yüksek olduğu gruplar, para karşılığı cinsel ilişkide bulunan kişiler, homoseksüel cinsel ilişkide bulunan kişiler, uyuşturucu ilaç kullanan kişiler, yaşamlarını kan transfüzyonları ile devam ettiren bazı özel hasta grupları, yaşamlarını seyahat ederek kazanan veya riskli bölgelerde yaşamak zorunda kalan kişiler (örneğin askerler) olarak tanımlanmaktadır. Ancak, AIDS pandemisinin ilk yıllarındaki bu risk grupları son yıllarda değişmiştir ve adolesan ve çocuk (perinatal) yaş grupları önemli risk grupları olarak tanımlanmaktadır. Adolesanlarda enfeksiyon hızının yüksek olmasının nedeni cinsel CYBH ve CYBH nin yayılma şekli hakkındaki bilgi eksikliğidir. Bir çok genç bu konulardaki bilgilerini arkadaşlarından, televizyondan ve dergilerden sağlamaktadır (24). Adolesanların AP yöntemi kullanımını etkileyen bir çok faktör vardır. Bir çok ülkede cinsellik bir tabu olarak kabul edilmekte, adolesan yaş grubunun cinsellik ve AP yöntemleri hakkındaki bilgisi de oldukça sınırlı kalmaktadır. Yine bir çok ülkede evli olmayan kişilere AP yöntemi kullanımını önermek bile yasaktır. AP yöntemlerinin yasal olduğu bazı ülkelerde ise sosyal ve kültürel faktörler AP kliniklerinde evli olmayan adolesanlara hizmet sunumunu 19

25 engellemektedir. Bu toplumlarda adolesanların da AP hizmetine yaklaşımları çekingen ve korkuludur. Evlilik öncesi cinsel ilişkinin kabul edilmediği toplumlarda ise, gençlerin AP hizmetlerinden yararlanması daha da zorlaşmaktadır. Ayrıca adolesanın yeterli maddi olanaklara sahip olmaması, yalnız başına sağlık kurumuna başvuramaması da AP hizmetinden yararlanmasını engelleyen önemli faktörler arasında sayılmaktadır. AP yöntem kullanım oranı, genellikle kadınların yöntem kullanımı olarak verilmektedir. Oysa adolesan gebelikleri olan kadınların cinsel eşleri yaş grubu erkeklerdir. Bu yaş grubuna yönelik AP eğitimi, danışmanlık ve hizmet sunumunun önemi büyüktür (24). Sonuç olarak, gençler cinsellikle ilgili ilk bilgilerini genellikle ailelerindeki ve çevrelerindeki bir erişkinden ya da kendi yaş grubundaki bireylerden almaktadırlar. Kültürel farklılıklar olmakla beraber gelişmekte olan ülkelerin çoğunda adolesanlar ile aileleri arasında cinsel sorunların çok az tartışıldığı ve konuşulduğu bilinmektedir Bir çok ülkede yapılan araştırmalar gençlerin üreme organ anatomisi ve fizyolojisine ait bilgilerinin yetersiz olduğunu, aktif cinsel yaşamlarının olduğunu ve kontraseptif kullanmadıklarına ilişkin bulguları desteklenmektedir. Adolesanların cinsellik hakkında bilgi sahibi olmamalarının yanı sıra, cinsel yaşamlarını aktif olarak devam ettirdikleri, kontraseptif kullanmamaları sonucunda da cinsel ve üreme sağlığı sorunlarının ortaya çıktığı görülmüştür. Bu nedenle bütün gençler için, doğru bilgi gereksinimi, yargılanmaksızın danışmanlık ve ödenebilecek ve ulaşılabilecek bir sağlık hizmeti, bütün bu sorunlarla baş etmeyi ve onları istenmeyen gebeliklerden korumayı, cinsel sağlık/üreme sağlığı için bakım ve eğitim olanağını sağlayacaktır (24). CİNSELLİKTE BAKIŞ AÇILARI Cinsellik biyolojik, psikolojik, sosyal, kültürel, geleneksel, ahlaki, dini, antropolojik, politik ve ekonomik boyutları olan karmaşık bir bütündür. O nedenle, cinsel sorunu olan birisine yaklaşımın da farklı bakış açılarını içinde barındırması gerekiyor (25). Biyolojik açı: Cinsellik temel bir içgüdüdür. Cinsel işlevler, bedenin ürettiği 30 u aşkın hormon ve kimyasal maddenin karıştığı ve tüm bedenin katıldığı bir süreçtir. Bu nedenle, sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için sağlıklı işleyen bir beden olmazsa olmaz bir kuraldır (25). Psikolojik açı: Sağlıklı işleyen bir beden, cinselliği sağlıklı bir şekilde yaşayabilmek için gerekli altyapıyı sağlar. Ancak, o cinselliğin nasıl yaşanacağını, kiminle yaşanacağını, ne zaman, nerede ve nasıl olacağını, nasıl uyarılıp, nasıl doyuma ulaşılacağını belirleyen insan psikolojisidir (25). 20

26 Sosyokültürel açı: Kişinin yetiştiği ve içinde yaşadığı aile, yakın çevre, gelenekler, dini inançlar, ahlaki tutumlar, psikolojik ve biyolojik bir neden olmaksızın, tek başına cinsel işlev bozukluklarına yol açabilmektedir. Kısaca, cinsel sorun ya da cinsel işlev bozukluğu yaşayanlar için getirilecek her türlü tedavi yaklaşımının günümüzde bu üç temel unsuru içermesi gerekmektedir (25). Yalnızca tıbbi bir yaklaşım getirmek yeterli olmadığı gibi, yalnızca psikolojik ya da sosyokültürel yaklaşım da yeterli değildir. Modern cinsel tedavilerin bu üç yaklaşımı dikkate alması gerekmektedir (25). ÜLKEMİZDE CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMİ 1950 li yıllarda başlayan kentlere göçün önemli toplumsal sorunları da beraberinde getirdiği ülkemizde çok hızlı bir toplumsal değişim süreci yaşanmaktadır. Gençler ise bu süreçte güvenilir bilgi edinebilme olanağından ve sağlıklı davranabilme becerisinden yoksundurlar. Cinsellik de üzerinde en az konuşulan ve yazılan ancak en çok düşünülen ve endişe duyulan konulardan birisi olarak kalmış durumdadır. Örgün eğitimin, Cinsel Sağlık Bilgileri Eğitimi için önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan uzmanlar, yarının anne-babaları olan gençlerin bilgilenmesinin gelecekteki çocukları için de değerli bir kaynak olacağını belirtiyorlar (26). Türkiye de cinsel eğitim ilk kez, 1974 yılında, Türkiye Aile Planlaması Derneği nin de katılımı ile tartışılmaya balanmış, konuyla ilgili olarak bilgi ve tutumların araştırılması gereğine dikkat çekilmiştir lı yıllarda HIV/AIDS yayılımına paralel olarak gençlerin üreme sağlığı konusunda bilgilendirilmeleri ve hizmet gereksinimlerinin karşılanması için, ülkemizde sınırlı sayıda da olsa, gönüllü kuruluşların öncülüğünde, özel projeler yürütülmüş, yerel eğitim etkinlikleri gerçekleştirilmiştir (27) yılında Türkiye Aile Planlaması Derneği ile İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı (İKGV) nın işbirliği ile İstanbul da Gençlik, Cinsel Eğitim ve Üreme Sağlığı toplantısı yapılmıştır. Bu alanda çok sayıda eğiticiye ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (United Nations Fund for Population Activities) (UNFPA) nun desteği ile geleceğin öğretmenlerinin yetiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla 1997'de uygulamaya konan bir proje geliştirilmiştir. Bu proje içerisinde üç eğitim fakültesi belirlenmiş ve bu fakültenin öğrencileri olan öğretmen adaylarına seçmeli olarak, cinsel sağlık bilgileri dersi verilmesi hedeflenmiştir (27). 21

27 öğretim yılı bahar döneminde Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi ve Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi nde toplam 900 öğretmen adayının katıldığı cinsel sağlık bilgileri dersi verilmiştir dönemi sonunda eğitim alan öğretmen adayı sayısı 1285 e ulaşmıştır (27). Milli Eğitim Bakanlığının farklı kuruluşlarla işbirliği halinde yürüttüğü bazı projeler de bulunmaktadır yılında Değişim, Genç Kızlığa İlk Adım projesi ile altı yıl içinde 80 ilde on bini aşan sayıda okulda 2 milyon kız öğrenci ergenlik dönemi konusunda bilgilendirilmiştir döneminde de Ergenlik Dönemi Değişim projesi ile erkek öğrenciler ayrı gruplar olarak kapsama alınmıştır. O dönemde öğrenciler ve öğretmenler için kitapçık geliştirilmiş, anne-babalar bir mektupla etkinlik hakkında bilgilendirilmiştir. Bu çalışmalar öğrencilerin, ailelerin ve öğretmenlerin ilgisiyle karşılanmış, öğretim yılında; insanda üreme sağlığı konuları vücudumda neler var ünitesi, altıncı sınıfta; canlılarda üreme ve gelişme ünitesi sekizinci sınıfta okutulmak üzere ilköğretim programında yer almıştır. UNFPA nın desteği ile yılları arasında MEB in yürütücülüğünde ve İKGV nin işbirliğinde Ergenlerin Sağlık Bilincinin Geliştirilmesi başlığı ile yeni bir hizmet projesiyle etkinliklerin geliştirilmesi amaçlanmıştır (27) yılında başlayan ve İKGV nin UNFPA desteğiyle ve Uluslararası Çocuk Merkezi (International Children Center) ile işbirliği içerisinde yürüttüğü projede, İKGV nin koordinatörlüğünde bulunan Boğaziçi, Ege, Koç ve Yeditepe Üniversitelerinin Gençlik Danışma Birimlerinde gençlere üreme sağlığı danışmanlığı ve hizmet sunumu ile bilgi-eğitimiletişim materyali ve kontraseptif malzeme dağıtımı sürdürülmüştür. Üniversitelerde yapılan çalışmalar, aylık formlar, telefon görüşmeleri ve üç ayda bir yapılan ziyaretlerle aylık olarak takip edilmiştir. Aralık 2004 te projeye akran eğitimi bileşeni eklenmiş; İKGV nin koordine ettiği 4 üniversitede toplam 13 öğrenci UNFPA tarafından akran eğitimcisi olarak eğitilmiştir. Gençlik Danışma Birimlerindeki hizmet sunucular ile akran eğiticilerin ortak olarak düzenledikleri eğitim ve tanıtım aktiviteleri ile üniversitelerde gerçekleştirilen çalışmalarda çeşitlenme sağlanmıştır. Mayıs 2005 te, birimlerde görev yapacak yeni hizmet sunucularına yönelik eğitim, İKGV tarafından gerçekleştirilmiş ve 8 üniversitede toplam 16 sağlık personeli eğitilerek hizmet sunucuları olarak yetiştirilmişlerdir. Aralık 2005 te yapılan proje değerlendirme toplantısına, üniversitelerden hizmet sunucular ve akran eğitimciler katılmış ve projenin bitişini takiben çalışmaların sürdürülebilirliği üzerine önerileri tartışmışlardır. Proje 2005 yılı sonu itibariyle tamamlanmıştır. İKGV, UNFPA programı kapsamında yürütülmekte olan Youth Peer çalışmalarına halen desteğini sürdürmektedir (27). 22

28 Ulusal düzeyde cinsel eğitim ile ilgili olarak çalışmalara bakıldığında ise yapılan incelemeler sonucunda, 1994 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Sağlık İdaresi Daire Başkanlığı tarafından bir proje başlatıldığı görülmektedir. Bu proje kapsamında ekipler oluşturularak okullarda, ergenlik dönemindeki değişiklikler hakkında gençlere bilgi verilmeye çalışılmıştır. Bu projenin devamında 2000 yılında İstanbul daki pilot okullarda ilk cinsel eğitim dersi verilmeye başlanmıştır. Erkek ve kız öğrenciler ayrı sınıflarda eğitime alınmışlar, kızlara erkek öğretmen, erkeklere ise bayan öğretmen bilgi vermiştir. Fakat bu uygulama uzun süre yürürlükte kalamamıştır (27). Günümüzde okullarda cinsel eğitim ile ilgili özel bir uygulama bulunmamaktadır. Halen ilkokulda bitki üremesi dışında cinsellikle ilgili bilgilendirme yapılmamaktadır. Lisede ise eğitim içeriğinde sınırlı bir şekilde menstruasyon döngüsü ve sperm üretimi gibi konular dışında başka bilgi yoktur (27). Milli Eğitim Bakanlığının okul öncesi ve ilköğretim programları incelendiğinde, "cinsel eğitim" kavramının programlar içinde hak ettiği yeri bulamadığı görülmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü tarafından eğitim öğretim yılında denenip geliştirilmek üzere bir program uygulamaya konmuştur. Bu program "36-72 Aylık Çocuklar İçin Okul Öncesi Eğitim Programı" olarak adlandırılmış ve daha sonra yapılan araştırmalar ve uygulamalardan alınan geribildirimler sonucu eğitim öğretim yılında yeniden düzenlenmiştir. Düzenlenen yeni program incelendiğinde, "cinsel" sözcüğünün program içinde sadece bir tek kez 48. sayfada "Meslek Etiği ve Öğretmen Yeterlikleri" başlığı altında fiziksel, cinsel, sözlü ve duygusal istismar cümlesi içinde geçtiği görülmektedir. Bunun dışında cinsel eğitimi çağrıştıracak herhangi bir cümleye rastlanmamıştır (27). İlköğretim yılları sağlık ve cinsellikle ilgili bilgi, beceri ve tutum kazandırılması için çok önemli bir dönem olduğu vurgulamaktadır. İlköğretimde incelenen derslerin konuları arasında sağlıklı hamilelik ve doğum, erken hamilelik riski, cinsel kimlik gelişimi, adolesanda görülen değişiklikler, cinsel şiddet ve taciz durumunda başvurulabilecek merkezler, anne-baba olmanın sorumlulukları, cinsiyet ayrımcılığı, ilişkilerde "hayır" diyebilmek gibi konuların yer almadığı görülmektedir (27). Uzmanlar, cinsel sağlık bilincini geliştirme etkinliklerinin istenilen doğrultuda düzenlenebilmesi için, ilgili kuruluşların kısa ve uzun vadede işbiliği yaparak gerçekleştirebilecekleri adımları şöyle sıralıyorlar; 1. Örgün eğitimde ders programlarının içeriklerinin geliştirilmesi. 23

29 2. Geliştirilen programların yürütülebilmesi için öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının geliştirilmesi. 3. Bu adımlar tüm sistemde yaygınlaşana değin halen eğitimi yürüten ilgili branş öğretmenlerinin kısa süreli kurslarla hazırlanarak ve dışardan sağlanan uzman/program destekleri ile öğrencilerin sağlık bilincini geliştirmek amacıyla eğitim etkinliklerinin düzenlenmesi (26). TÜRKİYE'DE GENÇ NÜFUSUN ÜREME VE CİNSEL SAĞLIĞI Ülkemizin nüfusu Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi ne göre; 2009 yılında olup, yaş grubunda ve yaş grubunda genç vardır yaş grubunun toplam nüfusu olup, ülke nüfusumuzun %26,20 sini oluşturmaktadır. Yani Türkiye'de her dört kişiden biri genç insandır (28). Türkiye Bilimler Akademisi ve UNFPA işbirliği ile Ankara'da yapılan Ergen ve Ruhsal Sorunları Durum Saptama Çalışması Raporu'na (2004) göre; gençlerin büyük çoğunluğu ergenlik dönemi hakkında bilgilendirilmemektedir. Genç kızlar bilgileri çoğunlukla anneden alırken genç erkekler daha çok arkadaştan öğrenmektedir. Gençlerin %17 si sigara içmektedir, bu oran yaşla artmaktadır ve erkeklerde daha fazladır. Alkol kullanma da %17 dir. Alkol kullanımı yaşla ve gelir düzeyi ile artmaktadır. Ergenlerin %75 i çeşitli ortamlarda şiddete tanık olmaktadır (6). Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu tarafından yapılan ulusal bir araştırmaya göre; cinsellikle ilgili ilk bilgileri kızların %27,1 i, erkeklerin %26 sı 13 yaşında almaktadır. Cinsellikle ilgili ilk bilgileri kızların %61,5 i, erkeklerin %53,2 si yeterli bulmamaktadır. Gençlerin karşılaştıkları en büyük sorun sigaradır. Gençlerin %88,4 ü herhangi bir sorunla karşılaştığını bildirmiş olup, sorunlarının tümünü çözdüğünü söyleyenler %29 oranındadır. Bazılarını çözenler %37 ve sorunlarının hiçbirisini çözemediğini bildirenlerin oranı da %34 tür. Gençlerin %30 u sigara, %12,8 i alkol ve %1,3 ü uyuşturucu madde kullandığını söylemiştir (29). Nüfusbilim Derneği ve UNFPA nın yaptığı 2007 Türkiye Gençlerde Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Araştırması, yaş arası gençliğe Türkiye çapında ve hane bazında ulaşması nedeniyle bir ilk sayılır (10). Buna göre; genel olarak, erkeklerin %87,5 i; kadınların ise %64,6 sı ilköğretimin birinci basamağını oluşturan 5 yıllık öğrenimi tamamlamıştır. Diğer taraftan, halen her üç kadından birinin ya öğreniminin hiç olmadığı ya da ilköğretim 1. kademeyi tamamlamadığı görülmektedir yaş grubunda öğrenimi olmayan veya 24

TAP VAKFI ERGENLER & GENÇLER için CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMLERİ

TAP VAKFI ERGENLER & GENÇLER için CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMLERİ TAP VAKFI ERGENLER & GENÇLER için CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMLERİ CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMİ Uygulama Milli Eğitim Bakanlığı (Örgün /Yaygın eğitim) Pilot Uygulamalar (ERDEP) Sivil toplum kuruluşları (Akran eğitim

Detaylı

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86 içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 Tarihsel Bakış Açısı 3 Erken Tarih 3 Yirminci ve Yirmi Birinci Yüzyıllar 3 Ergenliğe İlişkin Kalıpyargılar 6 Ergenliğe Pozitif Bir Bakış Açısı 7 Amerika Birleşik Devletleri

Detaylı

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir.

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. BÜYÜME Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. 2 BÜYÜME Örneğin doku büyümesi gerçekleşerek vücut ağırlığı ve boy uzunluğunda

Detaylı

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri 1 Öğrenim Hedefleri Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının, yaşam dönemlerine göre kadın sağlığına olan etkilerini açıklar, Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile kadına

Detaylı

Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Kliniği

Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Kliniği Ergenlik Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Kliniği Nelerden konuşacağız? Ergenlik nedir? Ergenlik sürecinde vücutta nasıl değişiklikler olur? Üreme organları nelerdir ve nasıl

Detaylı

M2 S1. Üreme Sağlığı. Tanım, Üreme Hakları, Bütüncül Yaklaşım. Doç. Dr. Günay SAKA 12 Mayıs 2011

M2 S1. Üreme Sağlığı. Tanım, Üreme Hakları, Bütüncül Yaklaşım. Doç. Dr. Günay SAKA 12 Mayıs 2011 M2 S1 Üreme Sağlığı Tanım, Üreme Hakları, Bütüncül Yaklaşım Doç. Dr. Günay SAKA 12 Mayıs 2011 M2 S6 Üreme Sağlığına Yönelme Bükreş konferansı (1974) II. Nüfus Konferansı (1984 Meksika) Kadın ve çocuklara

Detaylı

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

Gelişim Psikolojisi Ders Notları Gelişim Psikolojisi Ders Notları Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL www.gunescocuk.com Tanımlar Büyüme: Organizmada meydana gelen sayısal (hacimsel) değişiklikler Olgunlaşma: Potansiyel olarak var olan işlevin

Detaylı

ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME

ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME Adolesans ; çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir * Fiziksel Büyüme * Cinsel Gelişme * Psikososyal Gelişme Büyüme ve gelişme, adolesansta belirgin bir

Detaylı

EDİTÖRDEN. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlik, insan hayatının en

EDİTÖRDEN. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlik, insan hayatının en İÜifâ/ Ergenleri Bilgilendirme ve Farkındalık Kazandırma Eğitim Programı EDİTÖRDEN Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlik, insan hayatının en önemli dönemidir denilebilir. Bedendeki hızlı

Detaylı

ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ Prof. Dr. Ayfer TEZEL 1 Birleşmiş Milletler Örgütünün yaptığı tanıma göre adölesan; 15-25 yaşları arasında öğrenim gören, hayatını kazanmak için çalışmayan

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU Yaş Dönem Özellikleri BÜYÜME VE GELİŞME Gelişme kavramı düzenli, sürekli ve uyumlu bir ilerlemeyi dile

Detaylı

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU Dersin adı Üreme Sağlığı Anabilim dalı Sorumlu öğretim üyesi E-posta adresi Halk Sağlığı Prof.Dr.Haldun SÜMER

Detaylı

Dünya nüfusunun 1.2 milyarını adolesanlar oluşturmaktadır (dünya tarihindeki en yüksek rakam..) Bu nüfusun %85 i gelişmekte olan ülkelerde.

Dünya nüfusunun 1.2 milyarını adolesanlar oluşturmaktadır (dünya tarihindeki en yüksek rakam..) Bu nüfusun %85 i gelişmekte olan ülkelerde. Dünya nüfusunun 1.2 milyarını adolesanlar oluşturmaktadır (dünya tarihindeki en yüksek rakam..) Bu nüfusun %85 i gelişmekte olan ülkelerde. Yaşadıkları toplumlardaki birbirinden çok farklı politik, ekonomik,

Detaylı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADINLARA DESTEK MEKANİZMALARI ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz Projesi 3. Projenin

Detaylı

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü Kadına Şiddet Raporu 1 MİRBAD KENT TOPLUM BİLİM VE TARİH ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ KADINA ŞİDDET RAPORU BASIN BİLDİRİSİ KADIN SORUNU TÜM TOPLUMUN

Detaylı

Gelişim Psikolojisi Beden Gelişimi. Doç. Dr.Tülin Şener

Gelişim Psikolojisi Beden Gelişimi. Doç. Dr.Tülin Şener Gelişim Psikolojisi Beden Gelişimi Doç. Dr.Tülin Şener Gelişim döllenme ile başlar ve bireyin yaşam boyunca geçirdiği biyolojik, psikososyal ve bilişsel değişimleri içerir. Doğum ile dünyaya gelen bebek

Detaylı

KADINLAR AÇISINDAN SAVUNMASIZLIK/ÖRSELENEBİLİRLİK. Prof. Dr. Şevkat BAHAR ÖZVARIŞ

KADINLAR AÇISINDAN SAVUNMASIZLIK/ÖRSELENEBİLİRLİK. Prof. Dr. Şevkat BAHAR ÖZVARIŞ KADINLAR AÇISINDAN SAVUNMASIZLIK/ÖRSELENEBİLİRLİK Prof. Dr. Şevkat BAHAR ÖZVARIŞ HÜKSAM Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Cinsiyetle ilgili savunmasızlık UNESCO Uluslar

Detaylı

ÜNĐVERSĐTE ÇAĞINDAKĐ ERGENLERĐN CĐNSEL BĐLGĐ, TUTUM VE DAVRANIŞLARI

ÜNĐVERSĐTE ÇAĞINDAKĐ ERGENLERĐN CĐNSEL BĐLGĐ, TUTUM VE DAVRANIŞLARI T.C. TRAKYA ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ AĐLE HEKĐMLĐĞĐ ANABĐLĐM DALI Tez Yöneticisi Doç.Dr.H.Nezih DAĞDEVĐREN ÜNĐVERSĐTE ÇAĞINDAKĐ ERGENLERĐN CĐNSEL BĐLGĐ, TUTUM VE DAVRANIŞLARI (Uzmanlık Tezi) Dr.Tolga

Detaylı

ÜLKEMİZDE VE DÜNYADA KADıN SAĞLıĞı. Araş. Gör. Kevser Özdemir

ÜLKEMİZDE VE DÜNYADA KADıN SAĞLıĞı. Araş. Gör. Kevser Özdemir 1 ÜLKEMİZDE VE DÜNYADA KADıN SAĞLıĞı Araş. Gör. Kevser Özdemir Kadın Sağlığı 2/30 Kadın sağlığı, kadının doğumdan ölümüne kadar olan süredeki tüm sağlık durumunu kapsar. Kadın sağlığı hizmetlerindeki çağdaş

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ A u ok na lu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 ANAOKULLARI BÜLTENİ ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ Okul öncesi dönem, gelişimin hızlı olması ve

Detaylı

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç Aile Krizleri 1. Normal gelişimsel krizler (Yaşam döngüsü aşamaları) 2. Aileye özgü krizler (Ailede hastalıklar, ölümler, boşanmalar, göç,

Detaylı

Dünya Nüfus Dinamikleri

Dünya Nüfus Dinamikleri KONU BAŞLIKLARI Türkiye'nin, KKTC nin Nüfus Yapısı ve Genç İnsanların Yeri Gençlerde CS/ÜS Etkileyen Fiziksel ve Psiko-Sosyal Sorunlar Gençlerde Sık Görülen CS/ÜS Sorunları, Koruma, Önlem ve Çözümleri

Detaylı

Okul Dönemi Çocuklarda

Okul Dönemi Çocuklarda Okul Dönemi Çocuklarda Fiziksel ve motor gelişim Bilişsel açıdan gelişim Psikososyal gelişim Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Hasan Kalyoncu Üniversitesi Okul Dönemi Çocuklarda (7-11 yaş) Gelişimin Görevleri

Detaylı

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR? Yaşlılık YAŞ NEDİR? Yaş;Kronolojik ve Biyolojik yaş olarak iki biçimde açıklanmaktadır. İnsan yaşamının, doğumdan içinde bulunulan ana kadar olan bütün dönemlerini kapsayan süreci kronolojik yaş ; içinde

Detaylı

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM Zihinsel engelli çocukların cinsel gelişim aşamaları normal çocukların cinsel gelişim aşamaları ile aynıdır. Cinsel eğitimin en büyük amacı,çocukluktan yaşamın

Detaylı

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK Bağımlılık, bireyin kendi ruhsal ve bedensel sağlığına

Detaylı

Aşırı doğurganlığın anne ve çocuk sağlığına etkileri İstenmeyen gebelikler ve isteyerek düşükler

Aşırı doğurganlığın anne ve çocuk sağlığına etkileri İstenmeyen gebelikler ve isteyerek düşükler Aşırı doğurganlığın anne ve çocuk sağlığına etkileri İstenmeyen gebelikler ve isteyerek düşükler Doç. Dr. Günay SAKA DÜTF HSAD 10.05.2010 1 Amaç : Tıp Fakültesi Dönem III öğrencileri, aşırı doğurganlık,

Detaylı

GENÇLİK VE CİNSELLİK DOSYASI GENÇLERİN EN AZ KONUŞTUĞU AMA EN ÇOK ENDİŞELENDİĞİ KONU: CİNSELLİK

GENÇLİK VE CİNSELLİK DOSYASI GENÇLERİN EN AZ KONUŞTUĞU AMA EN ÇOK ENDİŞELENDİĞİ KONU: CİNSELLİK 8. BİLGİLENDİRME DOSYASI BASIN BÜLTENİ 8 Mayıs 2007 / İSTANBUL Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği nden: GENÇLİK VE CİNSELLİK DOSYASI GENÇLERİN EN AZ KONUŞTUĞU AMA EN ÇOK ENDİŞELENDİĞİ KONU: CİNSELLİK

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik RPD 201 Not II Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Eğitimde Rehberlik *Rehberlik, bireyin en verimli bir şekilde gelişmesini ve doyum verici

Detaylı

Program Geliştirme ve Öğretim. Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN

Program Geliştirme ve Öğretim. Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN Program Geliştirme ve Öğretim Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN Temel Kavramlar Eğitim: Eğitim, bireyin doğumundan ölümüne kadar süre gelen bir süreçtir. Bu süreçte bireylere çeşitli bilgi, beceri, tutum ve

Detaylı

HEM Hemşirelikte Kavram ve Kuram Hemşirelik biliminin üzerine temellendiği temel kavramlar ve modelleri içerir.

HEM Hemşirelikte Kavram ve Kuram Hemşirelik biliminin üzerine temellendiği temel kavramlar ve modelleri içerir. HEM 5001 - Hemşirelikte Kavram ve Kuram Hemşirelik biliminin üzerine temellendiği temel kavramlar ve modelleri içerir. HEM 5901 - Seminer Literatür tarama, seminer konusunun seçimi, literatür tarama, öğretim

Detaylı

CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ

CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ Yaşamımızın her alanında sürekli olarak gelişim ve değişim yaşarız. Yaşanan gelişim, biyolojik kültürel ve bireysel faktörlerin ortak ürünüdür. Gelişimsel değişimin bir parçası olarak

Detaylı

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri Ergenin yaşına, gelişim düzeyine uygun Bireysel, kültürel ve sosyoekonomik farklılıklara

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikoloji RPD 101 Not III Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Kişilik Gelişimi Kişilik Nedir? *Kişilik, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici,

Detaylı

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI OCAK ARALIK KASIM EKİM EYLÜL AY HAFTA DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI ETKİNLİKLER YETERLİK ALANLARI KAZANIM NUMARASI VE KAZANIMLAR UYGULAMA Öğrencilerle tanışılması, okulun tanıtılması,

Detaylı

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ Marmara Evleri Anaokulunda Rehberlik Hizmetleri (3 6 yaş) Okulumuzdaki tüm öğrencilerin her yönüyle sağlıklı gelişmeleri, okul ortamına uyum sağlamaları ve kapasitelerini

Detaylı

Doç. Dr. Dilek GENÇTANIRIM KURT Ahi Evran Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı

Doç. Dr. Dilek GENÇTANIRIM KURT Ahi Evran Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Doç. Dr. Dilek GENÇTANIRIM KURT Ahi Evran Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Yetişkin Kimdir? 24 yaş ve üstü bireyler 18 yaş üstü bireyler Tam zamanlı bir işte çalışan Evli olan,

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Gebe Ergenlerin Kendilik Algıları Gebe ergenlerin puan ortalaması, diğer ergenlere göre daha yüksek tespit edilmiş!

Detaylı

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU Kültegin Ögel Ceyda Y. Eke Nazlı Erdoğan Sevil Taner Bilge Erol İstanbul 2005 Kaynak gösterme Ögel K, Eke C, Erdoğan N, Taner S, Erol B. İstanbul

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme BİREY GELİŞİMİ O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimidir. O Gelişim; organizmanın

Detaylı

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER 0-2 Yaş Süt çocukluğu 2-5 Yaş Oyun çocukluğu veya okul öncesi 6-12,14 Yaş Okul çağı veya büyük çocukluk 4-5 yıl Ergenlik dönemi 23-26 Yaş Gençlik veya ergenlik sonu 2-5 YAŞ

Detaylı

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenin kötüye kullanımını üç ana başlıkta ele

Detaylı

Esin TÜRKOĞLU Psikolojik Danışman. Manisa Rehberlik ve Araştırma Merkezi

Esin TÜRKOĞLU Psikolojik Danışman. Manisa Rehberlik ve Araştırma Merkezi Esin TÜRKOĞLU Psikolojik Danışman Manisa Rehberlik ve Araştırma Merkezi 1. Tütün Alkol ve Madde Bağımlılığı Önleme Programı 2. Trafik Dersinde Madde Bağımlılığının Trafiğe Etkisi Kazanımı 3. Okul Rehberlik

Detaylı

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) BİYOLOJİK ETMENLER KALITIM İÇ SALGI BEZLERİ B) ÇEVRE A) BİYOLOJİK ETMENLER 1. KALITIM Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir.

Detaylı

TÜRKİYE DE HIV EPİDEMİYOLOJİSİNİN SON DURUMU

TÜRKİYE DE HIV EPİDEMİYOLOJİSİNİN SON DURUMU TÜRKİYE DE HIV EPİDEMİYOLOJİSİNİN SON DURUMU Dr. Aygen Tümer Hacettepe Üniversitesi HIV/AIDS Tedavi ve Araştırma Merkezi (HATAM) 15-18 Kasım 2018 HIV/AIDS Kongresi 2018 - Antalya DÜNYADA HIV İNFEKTE YENİ

Detaylı

Proje. Yardım Operasyonları Proje Ortakları: Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Fonu (UNFPA), Ankara İl Halk Sağlığı Müdürlüğü

Proje. Yardım Operasyonları Proje Ortakları: Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Fonu (UNFPA), Ankara İl Halk Sağlığı Müdürlüğü Proje «Kadın ve Kız Çocukları İçin Güvenli Alanlar ve Kadın Sağlığı Danışma Merkezleri Oluşturmak Suretiyle Suriyeli ve Diğer Göçmen Kadınların Üreme Sağlığı ve Cinsiyete Dayalı Şiddet Hizmetlerine Erişimlerini

Detaylı

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ 2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ Psikolojik Danışma ve Rehberlik 1. Hizmet alanlarına göre 2. Temel işlevlerine göre 3. Birey Sayısına göre 4. Öğretim basamaklarına göre 5. Problem alanlarına

Detaylı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Mezuniyet Yılı. Lisans Hemşirelik Bölümü Hacettepe Üniversitesi 2004

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Mezuniyet Yılı. Lisans Hemşirelik Bölümü Hacettepe Üniversitesi 2004 ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ Adı Soyadı: Candan DELİDUMAN Doğum Tarihi: 15.08.1979 E-Posta: candancandan2012@gmail.com Derece Bölüm/Program Üniversite Mezuniyet Yılı Lisans Hemşirelik Bölümü Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ UYGULADIĞI EĞİTİM ULUSAL TIP EĞİTİMİ AKREDİTASYON KURULU TARAFINDAN AKREDİTE EDİLEN ÜLKEMİZDEKİ SAYILI TIP FAKÜLTELERİNDEN BİRİSİ İSTANBUL DA TEK TIP FAKÜLTESİ http://tip.marmara.edu.tr

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI PDR Bülteni 2017-2018 Sayı: 07 YÖNDER OKULLARI 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI Yönder Okulları

Detaylı

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları 1. Ay : İşte geldim, buradayım! 3. Ay : Harika bir oyuncağım var: Ellerim! 6. Ay : Ben bir enerji küpüyüm! 9. Ay : Güvenlik önlemlerini artırdınız mı? Emekliyorum! 12. Ay : Yürüyorum! Bağımsızım, Mutluyum,

Detaylı

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Amacı Nedir?

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Amacı Nedir? Rehberlik Nedir? Psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri; bireyin kendini tanıması, anlaması, sahip olduğu gizil güçleri keşfetmesi, geliştirmesi ve bulunduğu topluma aktif uyum sağlayarak kendini gerçekleştirmesi

Detaylı

HIV/AIDS epidemisinde neler değişti?

HIV/AIDS epidemisinde neler değişti? HIV/AIDS epidemisinde neler değişti? Dr. Gülşen Mermut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji ABD EKMUD İzmir Toplantıları - 29.12.2015 Sunum Planı Dünya epidemiyolojisi

Detaylı

[Tıp Eğitiminde HIV/AIDS Üzerine Savunuculuk Projesi]

[Tıp Eğitiminde HIV/AIDS Üzerine Savunuculuk Projesi] [TıpEğitimindeHIV/AIDSÜzerineSavunuculuk Projesi] [HIV/AIDSkonusundaTıpEğitimiiçerisindeMüfredatÖnerileri] [AuthorName] ÖZET [TıpMüfredatıiçerisindeHIV/AIDS intıbbi,sosyal,etiketkileşimlerivebunun yanındahastahaklarıvehastayayaklaşımkonularındasadecebilgianlamında

Detaylı

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI VE PASİF ETKİLENİM TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ Başlıca tütün ürünleri nelerdir? SİGARA ELEKTRONİK SİGARA PİPO PURO NARGİLE ESRAR

Detaylı

ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ

ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ 7-19 YAŞ AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI 7-19 YAŞ AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI HAKKINDA GENEL BİLGİLER VELİ DAVETİYESİ.doc NEDEN ANNE BABA EĞİTİMİ? 7-19 Yaş Aile Eğitimi Programı ailelerin

Detaylı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ANKARA 2018 2 İçindekiler Sayfa 1. Giriş ve Amaç... 4 2. Gereç ve Yöntem... 4 2.1. Araştırmanının Türü ve Örneklem...

Detaylı

KRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

KRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİ -2- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com 21 Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ GELİŞİMSEL YAŞAM BOYU TEORİLERİ Geleneksel olarak kriminolojideki

Detaylı

KANSER VE CİNSEL YAŞAM

KANSER VE CİNSEL YAŞAM KANSER VE CİNSEL YAŞAM Doç. Dr. Ülgen Okyayuz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri A.D. Klinik Psikoloji Öğretim Üyesi Son zamanlarda kanserin tedavisinde ilgi sadece tanı ve agresif tedaviyle

Detaylı

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL TOPLUM TANILAMA SÜRECİ Prof. Dr. Ayfer TEZEL TOPLUMUN TANIMI A.Ü.AHE 402 Halk Sağlığı Hemşireliği Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların

Detaylı

SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar

SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar 1 2 3 4 5 PROJE KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTIRILEN ETKINLIKLER ÇOCUK YAŞTA EVLİLİKLER PANELİ

Detaylı

28.04.2014 SİSTEM. Sosyal Sistem Olarak Sınıf. Okulun Sosyal Sistem Özellikleri. Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN cerdogan@yildiz.edu.

28.04.2014 SİSTEM. Sosyal Sistem Olarak Sınıf. Okulun Sosyal Sistem Özellikleri. Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN cerdogan@yildiz.edu. SİSTEM SOSYAL BİR SİSTEM OLARAK SINIF Sınıfta Kültür ve İklim Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN cerdogan@yildiz.edu.tr Sistem: Aralarında anlamlı ilişkiler bulunan, bir amaç doğrultusunda bir araya getirilen

Detaylı

PSY 221-GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Uzm.Psk.İpek Özsoy

PSY 221-GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Uzm.Psk.İpek Özsoy PSY 221-GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Uzm.Psk.İpek Özsoy Gelişim: Döllenme ile başlayan ve yaşam boyu devam eden değişme örüntüsü. Çoğu gelişim büyümeyi, fakat aynı zamanda yaşlanma ve ölüm süreciyle birlikte

Detaylı

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ANABİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ANABİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ANABİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI I. Yarıyıl (Güz Dönemi) Dersleri BİLİMSEL ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ VE YAYIN ETİĞİ Z 3 0 3 6 TOPLAM 12 0 12 30 II. Yarıyıl (Bahar Dönemi) Dersleri

Detaylı

Halk Sağlığı-Ders 6 Aşırı Doğurganlığın Kontrolü ve İlaçla Koruma

Halk Sağlığı-Ders 6 Aşırı Doğurganlığın Kontrolü ve İlaçla Koruma Halk Sağlığı-Ders 6 Aşırı Doğurganlığın Kontrolü ve İlaçla Koruma Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Aşırı Doğurganlık Sosyoekonomik koşullar, beslenme ve çevre sağlığı uygun olmayan toplumlarda aşırı doğurganlık

Detaylı

HIV/AIDS KÜRESEL ÖZET 2013

HIV/AIDS KÜRESEL ÖZET 2013 HIV/AIDS KÜRESEL ÖZET 2013 2012 sonu itibariyle: Dünyanın bir çok bölgesinde AIDS e karşı yanıtta başarı kaydedildi. Bununla birlikte bazı bölgeler ve bazı ülkeler küresel HIV hedeflerine ve taahhütlerine

Detaylı

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016 ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016 AİLE İÇİ İLETİŞİM VE SINAV KAYGISI PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK BÖLÜMÜ İçindekiler Motivasyonu Arttırma ve Hedef Belirleme Hedef Belirlerken Göz Önünde Bulundurulacak

Detaylı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ CİNSİYET TEMELLİ AYRIMCILIK VE TOPLUMDA KADININ YERİ ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz

Detaylı

TANI, TEDAVİ VE ARAŞTIRMA AÇISINDAN CİNSEL BOZUKLUKLAR VE DSM 5. Prof. Dr. Cem İncesu Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

TANI, TEDAVİ VE ARAŞTIRMA AÇISINDAN CİNSEL BOZUKLUKLAR VE DSM 5. Prof. Dr. Cem İncesu Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı TANI, TEDAVİ VE ARAŞTIRMA AÇISINDAN CİNSEL BOZUKLUKLAR VE DSM 5 Prof. Dr. Cem İncesu Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Açıklama (2011-2013) Danışman: Pfizer Konuşmacı: Pfizer

Detaylı

Günlük yaşam çabaları içinde sağlıklı iletişimi başarabilme ve yürütebilme yolları hakkında bilgilendirmek.

Günlük yaşam çabaları içinde sağlıklı iletişimi başarabilme ve yürütebilme yolları hakkında bilgilendirmek. NEDEN DANIŞMALISINIZ? AMAÇLARIMIZ... Günlük yaşam çabaları içinde sağlıklı iletişimi başarabilme ve yürütebilme yolları hakkında Anne-baba modellerinin çocuğun cinsel kimlik kazanmalarındaki rolleri ve

Detaylı

TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ

TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ BÖLÜM 1 GİRİŞ Tablo 1.1 Hanehalkı ve kişi görüşmelerinin sonuçları...15 BÖLÜM 2 HANEHALKI NÜFUSU VE KONUT ÖZELLİKLERİ Tablo 2.1 Yaş, yerleşim yeri ve cinsiyete göre hanehalkı

Detaylı

Çocuk Sağlığı İzlemi İlkeleri 6. PUADER Kongresi- Antalya

Çocuk Sağlığı İzlemi İlkeleri 6. PUADER Kongresi- Antalya Çocuk Sağlığı İzlemi İlkeleri 6. PUADER Kongresi- Antalya Dr. Başak TEZEL Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı İzlenmesi Gereken Gruplar 15-49 yaş kadınlar Gebeler Lohusalar 0-5 yaş çocuklar Okul çağı

Detaylı

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ HIV/AIDS TEDAVİ VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (HATAM) OCAK 2009 ARALIK 2009 FAALİYET RAPORU

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ HIV/AIDS TEDAVİ VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (HATAM) OCAK 2009 ARALIK 2009 FAALİYET RAPORU HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ HIV/AIDS TEDAVİ VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (HATAM) OCAK 2009 ARALIK 2009 FAALİYET RAPORU HATAM web sayfasının güncelleştirilmesi, www.hatam.hacettepe.edu.tr Danışmanlık Hizmeti Yüzyüze

Detaylı

Bosna Kurbanlarına Yardım - Bosna ve Kosova dan Gelen Mültecilere Destek

Bosna Kurbanlarına Yardım - Bosna ve Kosova dan Gelen Mültecilere Destek Soydaş Uyum Eğitimi Bulgaristan dan göç eden soydaşlarımızın Türkiye de yerleşme, yaşama ve çalışmalarını kolaylaştırmak amacıyla 9 aylık bir sürede 4 ilde 33 seminer düzenlenmiş, 7.000 e yakın kişiye

Detaylı

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Aile Planlaması

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Aile Planlaması DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Aile Planlaması 744002042011 4 4+0 4 9 Ön Koşul - Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Lisans Dersin Türü Zorunlu Dersi Veren Öğretim Elemanı Dersin Yardımcıları

Detaylı

HEM501 (3,0)3 Sağlık Tanılaması

HEM501 (3,0)3 Sağlık Tanılaması GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ HEMŞİRELİKTE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER HEM501 (3,0)3 Sağlık Tanılaması Bu derste öğrencinin; birey, aile ve toplumun sağlık gereksinimlerini belirleyen

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) SAĞLIK TANILAMASI (HEM 601 TEORİK 2, 2

Detaylı

Hizmetiçi Eğitimler.

Hizmetiçi Eğitimler. Hizmetiçi Eğitimler Altis; 1989 yılında Dr. Bülent Madi tarafından nöroloji ve sanat çalışmalarının birlikteliği amacıyla kurulmuştur. İki yıl süren çalışmalarının ardından, 1991 yılında diğer bilim dalları

Detaylı

RUH SAĞLIĞI ALANINDA ÇALIŞAN MESLEKLER

RUH SAĞLIĞI ALANINDA ÇALIŞAN MESLEKLER RUH SAĞLIĞI ALANINDA ÇALIŞAN MESLEKLER Sağlık Dünya Sağlık Örgütü tanımlaması Biyolojik, ruhsal ve sosyal iyilik hali. Tıp Özgül bir kurama ve bu kuramdan biçimlenen yöntemle belirlenen uygulamalarla biyolojik,

Detaylı

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozuklukları Kavrama Zihinsel bozukluklar hakkında daha fazla bilgi edinin Daha önce zihinsel gerilik olarak bilinen zihinsel bozukluk (ID), bireyin

Detaylı

İlgili satırda, Eksiklik için "E", Zayıflık için "Z", Kaygı için "K", Gözlem için "G", hiçbir yetersizlik ya da gözlem yoksa ( ) kullanınız.

İlgili satırda, Eksiklik için E, Zayıflık için Z, Kaygı için K, Gözlem için G, hiçbir yetersizlik ya da gözlem yoksa ( ) kullanınız. HEPDAK PROGRAM DEĞERLENDİRME ÇİZELGESİ Kurum: Program: Takım Başkanı: Program Değerlendiricisi: Ziyaret Tarihi: İlgili satırda, Eksiklik için "E", Zayıflık için "Z", Kaygı için "K", Gözlem için "G", hiçbir

Detaylı

İstanbul Tıp Fakültesi Sosyal Sorumluluk Projeleri

İstanbul Tıp Fakültesi Sosyal Sorumluluk Projeleri İstanbul Tıp Fakültesi Sosyal Sorumluluk Projeleri Sosyal Sorumluluk Projelerinin Amacı Yaşamın sürdürülebilirliği, Toplumsal yaşamın iyileştirilmesi için ortak evrensel değerlerin toplumlar tarafından

Detaylı

Okul Temelli Mesleki Gelişim Nedir?

Okul Temelli Mesleki Gelişim Nedir? Okul Temelli Mesleki Gelişim Nedir? Okul Temelli Mesleki Gelişim (OTMG), okul içinde ve dışında öğretmenlerin mesleki bilgi, beceri, değer ve tutumlarının gelişimini destekleyen, etkili öğrenme ve öğretme

Detaylı

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu.

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu. İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu.tr 1 HEDEFLER.Sağlığı, koruma ve geliştirme kavramlarını bilme İşyerlerinde

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. EĞİTİM VE GENEL AMAÇLI KURUL VE KOMİSYONLARIN KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ Amaç

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. EĞİTİM VE GENEL AMAÇLI KURUL VE KOMİSYONLARIN KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ Amaç ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE GENEL AMAÇLI KURUL VE KOMİSYONLARIN KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ Amaç Madde 1- Bu yönerge, Tıp Fakültesi ndeki eğitim ve genel amaçlı kurul ve komisyonların

Detaylı

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız? REHBERLİK SERVİSİ Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız? OKULA GİTTİĞİNİZ İLK GÜNÜ HATIRLIYOR MUSUNUZ? Hayatınızda yeni bir sayfa açılıyor. Bu başlangıç hem onun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin

Detaylı

"Gençlik ve Cinsellik"

Gençlik ve Cinsellik Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği Bilgilendirme Dosyası - 7 "Gençlik ve Cinsellik" CİNSEL EĞİTİM TEDAVİ VE ARAŞTIRMA DERNEĞİ "Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Alanında Ulusal ve Yerel Medya Yoluyla

Detaylı

Çocuğunuz ne kadar zeki?

Çocuğunuz ne kadar zeki? On5yirmi5.com Çocuğunuz ne kadar zeki? Psikolojik Danışman Yusuf Menki ile zeka testi konusunu konuştuk. Yayın Tarihi : 20 Aralık 2012 Perşembe (oluşturma : 1/4/2016) Gizem Gül'ün röportajı Hepimiz zeki

Detaylı

STRATEJİK PLAN

STRATEJİK PLAN STRATEJİK PLAN 2012-2016 2013 2 T. C. İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ İçindekiler SUNUŞ... 5 YÖNETİCİ ÖZETİ... 7 1. STRATEJİK ANALİZ 1.1. Tarihçe... 9 1.2. Stratejik Planlama Süreci.... 9 1.3. İstanbul Medipol

Detaylı

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ UYGULADIĞI EĞİTİM, ULUSAL TIP EĞİTİMİ AKREDİTASYON KURULU (UTEAK) TARAFINDAN AKREDİTE EDİLEN ÜLKEMİZDEKİ SAYILI TIP FAKÜLTELERİNDEN BİRİSİ http://tip.marmara.edu.tr

Detaylı

Evrensel Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığının Yüzü 2009

Evrensel Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığının Yüzü 2009 1 -ÖZET- 1 1 http://www.durexnetwork.org/en-gb/research/faceofglobalsex/pages/home.aspx Durex Ağı tarafında hazırlanan ve sunulan Evrensel Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığının Yüzü raporu hakkında Durex Ağı

Detaylı

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler 1 1. Gelişim ve Değişim Gelişim, organizmanın doğum öncesi dönemden başlayarak (döllenme) bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal yönden

Detaylı

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları

Detaylı

ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI

ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI 15. MİLLİ ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ KONGRESİ ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI Doç. Dr. Ayşe GÜROL Atatürk Üniversitesi, ayseparlak42@gmail.com Bilim ve teknoloji alanında değişim

Detaylı

GELİŞİM PSİKOLOJİSİ KONULARI. Yrd. Doç. Dr. Dilek SARITAŞ-ATALAR

GELİŞİM PSİKOLOJİSİ KONULARI. Yrd. Doç. Dr. Dilek SARITAŞ-ATALAR GELİŞİM PSİKOLOJİSİ KONULARI Yrd. Doç. Dr. Dilek SARITAŞ-ATALAR GELİŞİM Döllenme ile başlayıp yaşam boyu devam eden DEĞİŞME ve HAREKET örüntüsüdür. OLGUNLAŞMA; Genetik kodlamanın idare ettiği her bir bireye

Detaylı

GRUPLA PSİKOLOJİK DANIŞMA. Doç. Dr. İlhan YALÇIN

GRUPLA PSİKOLOJİK DANIŞMA. Doç. Dr. İlhan YALÇIN GRUPLA PSİKOLOJİK DANIŞMA Doç. Dr. İlhan YALÇIN İçerik Grubun Başlangıç evresi GRUBUN EVRELERİ Her canlıda olduğu gibi tüm psikolojik danışma gruplarının da bir başlangıcı, tıpkı ergenlik gibi fırtınalı

Detaylı

Dr. Aytuğ Balcıoğlu Çankaya Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü

Dr. Aytuğ Balcıoğlu Çankaya Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü Kentsel Çevre ve Ruh Sağlığı İlişkisi: Ruh Sağlığını Koruma, Sosyal İyi Olma Hali ve Toplulukçu Yeterliliği Geliştirme Amaçlı bir Programın Oluşturulması Dr. Aytuğ Balcıoğlu Çankaya Belediyesi Sosyal Yardım

Detaylı