Birinci Cihan Harbine Türhiyenin girmesi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Birinci Cihan Harbine Türhiyenin girmesi"

Transkript

1 K i (i MAYIS 1945 ııi -nıift!* ''Kg*.» -j1»m u < - * Türhiyenin girmesi M a liy e N a z ırı C a v if beyin notları N e tic e v e rm e y e n bir m ü za k e re 19«Ertesi günü de Cahid e meselenin bu suretle cereyan ettiğini anlatmıştım. Bu akşam sadrazam Amerika meselesi hakkında geçen gün söylediğim sözleri böyle anlamamış olduğundan İngiltere bize ilân^ harp ederse Almanyanın böyle bir mecburiyeti olmadığı için Amerikanın da muahedede dahil olmıyan İngiltere, İtalya, Rumanya devletleri meyanına ithalini teklif edeceği mütaleasında bulundu. Ben de cevaben böyle bir şeyden bahsetmediğimi, benim maksadım yalnız kapitülâsyonlar maddesi olduğunu söyledim. 19 Nisan (1917), Perşembe Sadrazama uğradım. Berlinde müzakere edeceği mesaili maliye hakkında yazdığım muhtıra için görüştük. 1. Mühimmat bedelâtının Maliye nezaretindeki hesabımıza geçirilmesi teklifine itiraz etmesi. 2. Yeni istikrazda 11 seneden yüksek bir vade kabul edilmiyeceğini sureti katiyede söylemesi. 3. Borçların akdi meselesi için esnayı harpte görüşmek iktiza ettiğinin kendilerine anlatılması. 4. Her istikraz müzakeresi esnasında bir takım şerait demıeyan etmenin hâsıl eylediği sui tesirden bahsetmesi. Mesaili siyasiye hakkında Almanyaya vuku bulacak teklifat metinlerini müzakere edeceklerdi. Beklemedim. Yalnız Amerika kelimesinin sarahaten zikrolunmasını söyledim. Amerika ile kat ı münasebet hakkında İmparatora Hakkı paşa ile oıan mülakatında entrikan Elkus îstanbuldan gidecek olursa çok memnun olacağım.. demiş. Tabii buradan KU1- man'ın verdiği malûmat üzerine İmparator hükümdara yakışnuyacak bu lisanı istimal ediyor. Sonra da yine tahtelbahir muharebatınm Ingiltereyi tahtı tazyika almış olduğu nakaratından bahsetmiş. Bir de şimdi buradaki Alınanlara da Mol d ordre olan bir şey söylemiş ki o da Amerikanın maksadı Japonya aleyhine ordu tedariki olur. Başka suretle ordu tedariki ise imkânsız olduğundan Vilson un bu vesile ile orduyu seferber bir hale vazeylemek istemesi ve sulh masasında ahzi mevki etmek fikrile harbe iştirak etmiş olduğudur. Akşam sarayda Nesim! bugünkü müzakereden bir netice çıkmadığını bilhassa Ermenistan ve Hicaz hakkında yani memaliki Osmaniyenin her hangi bir kıtasında hakkı hâkimiyeti mutlak&i devleti ihlâl edecek yolda vuku bulacak bir teklifin Almanya tarafından mümanaat edilmesine ve bu teklif meydandan kaldırılmadıkça sulh yapılmıyacağma dair olan fıkrayı kabul etmeği münasip görmediklerini hikâye etti. Bu gece tekrar içtima edilip görüşülecekmiş. Fakat beklemeğe lüzum görmedim. 20 Nisan (1917), Cuma. I Bugün de Almanya sefaretinde dejeu ner de Nasimî hikâye etti, ki dün gece Hacı Adil Bey de dahil olduğu halde diğer vükelâ autonomie ye mani olmak üzere teklif ettiğimiz fıkranın devletin hakkı hâkimiyeti dâhiliyesine Almanyanın müdahalesini tazammun eder vesilesile teklifine muhalefet ediyorlarmış. Sadrâzam da iptida bunu pek muvafık bulduğu halde diğerlerine varı kuvvetlerimize teslim olmuştur. Berchtesgaden'i aldık. Avusturyada güney batıda, kuvvet lerimiz Innsburck ü alarak îtalyada kuzeye doğru terakkiler kaydeden 5 inci ordu birlikleriyle Viptteno da birleşmek üzere Brenner geçidine doğru ilerlemişlerdir. înnsbruck den itibaren ilerleyen diğer kuvvetler înn ırmağı boyunca kuzeyde 30 kiloemtreük bir mesafe katetmişlerdir. Italygdaki irtibattan sonra, batıdan Alman - Avusturya hududunu kilometre doğusunda bir noktadan înnssbruck un 25 kilometre doğusunda bir noktaya kadar uzanan 120 kilomet relik bir cephe üzerinde her türlü mun tazam mukavemet bilfiil sona ermiştir. Salzburg ile İller şehri arasında bu "şehirle Lichtenstein e kadar da 1500 esir aldık. Bu esirlerarasında 14 general bulunmaktadır. 3 Mayısta batıdaki müttefik kuvvetleri güney - batı Çekoslovakya ve kuzey Avusturyada 412,493 esir almış lardır. Salzburg ve Innsbruck arasında motöriü taşıtlar bomba, avcı bomba u- çaklarımız tarafından bombalanmıştır. Hava meydanlarına karşı yapılan hücumlar esnasında, bir çok düşman uçakları yerde tahrip edilmiş, diğerleri de hasara uğratılmıştır. Bir düşman uçağı düşürülmüştür. 5 avcı bomba u- çağımız geri dönmemiştir. Ağır bomba uçaklarımız işgal altında. bulunan Holandaya halk için 400 ton yiyecek atmışlardır. mümaşat için bundan vaz geçelim demiş. Sadrâzama bunu neden yaptıklarını sordum. Yarın sabah Cahitle birlikte Nesimiye gidip texte ler hakkında görüşmemizi ve sonra kendisini de görmemizi söyledi. Akşam sadrâzama Amerika ile kat i münasebete neden -dolayı muhalif olduğuma dair zapta geçirilmek ü- zere yazdığım kâğıdı gönderdim ve hususî bir iki satırda da kendisine göstermeksizin bunu resmî bir kâğıda geçirmek istemediğimi yazdım. 21 Nisan (1917), Cumartesi. Bu sabah Cahitle birlikte Nesimîye gittik. Menafiin taksimine dair o- lan fıkra ile kapitülâsyonlara dair olan fıkrayı münasip gördük. Menafiin taksimi hakkında Nesimi tarafından hazırlanan metin pek iyi olmuştu. Fakat bunu muvafık görmeyip daha müphem bir şekle ifrağ ettirmişler. Maamafih bu da şayanı kabuldü. Autonomie maddesi hakkında Nesimi bizimle hemfikir olmakla beraber reyini yürütememiş. Bu ciheti sadrâzamın yanında görüştük. Buna neden dolayı lüzum gördüğümü bir kere daha anlattım. Sadrâzam nihayet bu meselenin meclisi umumide görüşülüp kendisine telgrafla bildirilmesini söyledi. Amerikaya dair yazdığım kâğıt hakkında da bunu zapta geçirmekten sarfınazar etmekliğimi, kendisine hitaben yazmaklığımı, kendisinin de Mithata verip merkezi umumî kasasında hıfzettireceğini, bunun esasen hükümete değil fırkaya karşı bir şey olduğunu söyledi ise de bu noktai nazarı kabul edemiyeceğimi, bence fırka meselesi değil hükümet meselesi olduğunu, maamafih şimdi uzun münakaşaya imkân olmadığından yalnız zabtı resmîye muhalifim demekle iktifa edeceğimi, izahatı tahririye meselesini avdetine talik eyliyebileceğimi söyledim. 22 Nisan (1917), Pazar. Meclisi umumîde autonomie meselesine dair Almanlaıa bir teklif vukubulup bulmaması pıevzuubahis oldu. Dört saat kadar münakaşa devam etti. Bir netice verilemedi. Şeref Bey muahedenameye bu yolda bir kayit konulmaması hâkimiyeti devlete tesir edeceğini, Hacı Adil Bey de ayni fikri dermeyan etti. Halil Bey böyle bir şeye esasen lüzum görmedi. Asıl müdafi olaark Cahitle ben kaldım. Ârâ esnasında Mithat Şükrü Bey de bize iltihak etti. Ben, Ermenistan autonomie si meselesi değil yalnız hasım memalikte müttefik memleketlerde bile mevzuubahis olmakta olduğunu, Avusturyada daha sarahaten, Almanyada biraz müphem olarak söylemekte bulunduğunu, Ermenistana dair hususatta bizi müdafaa edemiyecekierini bana diplomatları söylemiş olduğunu, bugünkü muahedelerle Almanyanın bize bu hususta bir taahhüdü olmadığını, sulh zamanı hulûl edince her millet o kadar yorulmuş olacaktır ki muahedatta mevcut olan mevaddı bile tefsir etmek icap edeceğini, muahedede mevcut olmıyan bir taahhüt için harbi bir saat bile temdide kimsenin muvafakat etmiyeceğini, muahedeye böyle bir kayit ithalinin hâkimiyeti devlete aslâ tesir edemeyeceğini, kapitülâsyonlarla bunun arasında hiç bir fark olmadığını, bizzat ilga ettiğimiz kapitülâsyonlar için nasıl' Almanyanın müzaheretini talep etmiş ve bunu hâkimiyeti milliyeyi muhil addetmemişsek.autonomie meselesinde de ayni müzahereti talep eylemekte hakkı hakimiyetimize tesir edecek bir şey olamıyacağım, ve Şeref Beyin kapitülâsyonlara taallûk e- den maddesinin muahedatı hukukiyenin icrasından olduğuna dair olan itirazına karşı da eğer böyle olsa idi o muahedatta yer bulması icap edeceğini, halbuki kapitülâsyonlar ilga olun-, maksızın sulh akdedilemiyeceğine dair olan muahedei siyasiyenin cüz ü olacağını Almanyanın bugünkü muahede ile bu mesele için kendisini bize merbut addetmediğini, addetse, bugünkü muahede bu maksadı temin eylese bile teyit etmekte zarar görmediğimi uzun uzadıya söyledim.

2 7 MAYIS 1945 M a liy e N a zırı C a v it beyin notları Amerikalılar hakkında çıkan ihtilâf 191 Bazı âzâ mütereddit kaldı. Ya bu teklif hâkimiyetimize dokunursa! diye. Nihayet meselenin bu gece tekrar müzakere edilmesine karar verildi. İnsan şu bizim âzâdan ve hükümet âzasından bazsının zihnoyetlerine bakıyor da bu asırda ve böyle en müşkil bir devirde bir milletin mukadderatının bu kazalarla idare edilmesi ne kadar büyük bir betbahtlık olduğuna hükmediyor. Gece içtimada bulunmadım. Artık gitmeğe bir lüzum görmedim. Sadrâzam paşaya telgraf çekip bu teklif hakkında Almanyanın istimzaç edilmesine yani autonomie meselesi hakkında muahedei hâzıra ile kendisini bize merbut addedip etmediğinin münasip surette anlaşılmasına karar vermişler. 2 Mayıs (1917), Çarşamba. Ciheti askeriye Amerikalılar hakkında her gün yeni bir müşkil ika eylemekten hâli kalmadı. Konsolosları iki buçuk ay sürecek bir yoldan getirtmek, yaşda olanların azimetlerine müsaade etmemek, sefirin birlikte gitmek üzere burada alıkoymak istediği memurları alıkoymamak, ataşenevalı bırakmamak, Ermeni Amerikalılara müsaade etmemek... ilh.. bunların her biri için müsaade istihsali, kararların tebdili günlerce sürdü. Halbuki meclisi vükelâda Amerikalılara hüsnü muamele edilsin fikrindeyim diyen de Enver Paşa idi. Yüz milyon nüfusa malik olan A- merikaya burada bulunan 160 Amerikalı için sinni askeri dahilinde bulunan yirmi beş otuz kişiyi göndermemek istemek için ve bunların harb üzerinde bir tesir yapacağını iddia eylemek için insan ne zihniyette yaratılmış olmalıdır. Bizi bu harbe siirükliyen Almanya ve Avusturya, Amerikalıları azimet ve avdette serbest bıraktıkları halde onlardan ziyade şiddet gösteriyoruz. biz Dün geceki meclisi umumi içtimaında Ergani madeni meselesi mevzuu balıs oldu. Bu meselenin Almanlarla müzakere edilmiş olduğunu, kendilerine karşı bir taahüdümüz yoksa da bunu Almanlara vermek arzusunu izhar eylemiş olduğumuzu ve Almanların da bunda bir hak iddia edeceklerini, bu işi kârlı bir iş olduğu için Almanlara vermek istediğimi, biz burada Almanlara para kazandırmıyacak olursak badelharb onları bize raptetmek imkânı olmıyacağını, harbden sonra Almanyamn burada ancak menafii iktisadiye ümit edeceğini, bu kapıyı da kendisine kapamak muvafık olamıyacağını, Ergani madeninin senevi temin edeceği yüz bin lira kârın Almanyaya olan borcumuzun beş altı milyon faizi yanında kaale alınamıyacağını, bu borçların faizinden kurtulmak için değil Erganiyi şimendifer maden liman ne varsa hepsini vermeğe razı olmıyacağımı, imtiyazı Alman ve Osmanlı sermayesinden müteşekkil bir şirkete vermek en münasip yol olacağım uzun uzun söyledimse de daima olduğu gibi bu defa da bu sözler bir faide vermedi. İsmail Hakkı Paşanın Ergani hakkında Almanlarla yaptığı itilâfnamenin de pürüzlü olduğunu, bunu bozmak lâzım geldiğini izah ettim. Enver Paşa kendi mesuliyeti altında yaptığı bir şeyin bozulmasını muvafık görmediğinden bahsetti. Bu da kaldı. Nihayet Ergani imtiyazının millî bankaya tamamen millî şirket hâlinde idare edilmek üzere verilmesi takarrür etti. Fakat harbden sonra işe başlıyacak! Bugün mevcut olmıyan bir şeyin imtiyazını vermiş oldular... 6 Mayıs (1917), Pazar. Sadrâzam meclisi vükelâda Almanya seyahatini hikâye etti. Hülâsası şudur: 1. Amerika meselesi hakkında Radoslavof sadrâzam Sofyadan geçerken bir iki.gün içinde katı münasebet edeceklerini söylemiş ve sadrâzamın bunu Berlinde söylemesine müsaade etmişken kat ı münasebeti yapmadılar. Bunu Dobrice hakkmdaki müzakerelerinin hitamına talik ediyorlarmış. Belki diğer menafi de istihsal eylemeği ümit eyliyorlar. 2. Almanlar Rusyaya şimdiden maddî bir teklifte bulunmağı kabul etmiyorlar. Avusturyabları zaftf ve haf ile itham ediyorlar. Bethman Holneg ve Zimmerman Rusyaya kat'î bir teklif yapmak için henüz zaman müsait hulül etmediği fikrindedirler. 3. Kapitülâsyon maddesüe taksimi menafi maddesi kabul edilmiş, haıbin yevmi ilânında en geniş bir surette kabul ettirilmesi mümkün olan bu maddelerin bugün Almanya tarafından - hem de tahhüdünü ifaya muktedir olacağı kendisince de meçhul olduğu bir sırada - kabul olunmaması büyük bir muvaffakiyet telâkki ediimeğe seza değildir. Almanya da elbette kudreti olmıyan bir.şey için harbi bir gün bile devam ettimıiyecektir. Fakat bugün bizden bunu deriğ etse ittifakı müşkül bir mevkie koymuş olacaktır. Bundan dolayı kabülde muztar kalmıştır. Bu mesaili müzakere etmel^ısti- yen ve Almanya'nın müşkilâtından, mağlûp olması ihtimalinden pahseden Rosenberg e sadrâzam: Ben bu mesele leri müzakere için buraya gelmedim. Maksat müzakere olsaydı başkası ge- irdi. Arkadaşlarıma karşı bunları kani ettineceğime dair kat I bir taahııülüm var. Eğer kabul etmezseniz belim için avdette istifa etmekten başta çare kalmaz demiş. 4. Autonomie meselesi Zimmcrman la vuku bulan ilk mülâkatta nevzuubahs edilmiş. Sadrazamın beyanatı hüsnü telâkki olunmuş. Diğer mülâkatta mesaiii saire mevzuubahs edildiği sırada tabiî bundan da tekrar bahsedilmiş. Zimmerman ademi malûmat beyan etmiş. Geçen günkü beyanatı unutmuş gibi davranmış. Nihayet mesele Hakkı paşanın bu müzakereye devam etmesi suretinde hallolunmuş. En mühim nokta âtiye talik edildi demektir. Sadrazam için asıl muvaffakiyet cihet de buydu. addolunacak 5. Muahedeye Rumanya ve 1«talyaya dair bir fıkra ilâvesi kabul o«lunmuş. Ingiltere hakkında Almanyaran taahhüt almasından ise bizim taahhüdün refedilmemesi daha muvafık görülmüş. Maamafih diğer şık için do Avusturya ile konuşulacakmış. 6. Tahtelbahirlerle 12 torpido muhribinin badelharp Alman donanmasından teslim edilmek üzere Breslau un bize satılmasına imparatorun muvafakat etmiş olduğunu Bethoııan Holweg bir mektupla sadrazama bildirmiş. ilk yapılacak muamelei mâliyeye bunların bedelinin ithaline muvafakat olunduğunu da ilâve etmiş. Bakalım Goeben ve Breslau'un badelharp teslim edeceklerin kullanılmış vapurların bedellerini nasıl tayin edecekler. Bir de elimize harpten sonra geçecek ve ancak o zaman bizim malımız olacak olan vapurların bedellerini ilk muamelei mâliyeden tahsil et mek teklifi de pek Almanca bir teklif. 7. Para meseleleri hakkında sadrazam bir şey söylemedi. Bu hususta eldeki netice Bethoman Holweg in üç ay zarfında şehrî ikişer yüz bin liralık altın ve gümüş vereceklerma dair olan mektubu, bunu da nekadur ağır satımlar. Almanyanın altına olan ihtiyacından, ahalinin mücevheratın» bile talep ettiklerinden bu paranın yalnız orduların ihtiyacatma sarfedilmesine sadrâzamın bizzat nigeran olmasından bahsederek azîm bir fedakârlık yapıyorlarmış gibi bir tavır almışlar.. Borçların affı meselesi için Zimmerman bizim de bazı mutalebatımız var demiş. Sadrazam tabiî onları da görüşebiliriz, cevabını vermiş. Hülâsa: En esaslı autonomie ve para meseleleri hariç ez müzakere kaldı. Artık Almanlar için reddi kabil olmıyan kapitülâsyon ve taksimi menafi maddeleri kabul edilmiş ki, bu baptaki taahhüdatm tutulup tutulmayacağı da meşküktür. Karargâhı umumîde General Ludendorf Bulgarların Çemavoda - Köstence hattını sureti katiyede elde et- - mek istediklerinden bahsetmiş. Buna tabii biz mütearriz olduğumuz gibi Al manlar da istemiyorlarmış. Edirne meselesi hakkında da Bulgarlara verdiğimizi istirdat için elimizde kâfi derecede rehin vardır, demişler. Sadrâzamın Avusturyadaki müzakeratının ve mesıhuatınm hülâsası da AvusturyalIların bilâ ilhak ve tazminat bir sulha şiddetle ve sabırs zlıkla muntazır oldukları merkezindedir. "Almanyanın arazi ilhak eylemesi için biz harbe devam edemeyiz cümlesini de sıkça söylüyorlarmış. Tchernin tarafından sarfedilen bu söz A- vusturyamn hiç iyi bir mevkide bulunmadığını gösterir. Dahili ihtilâlden de korkuyorlarmış.

3 f 8 MAYIS 1944 _ M a liy e N a z ırı C a v it beyin notları Almanyanın mütareke teklifi rivayetleri 1»2 8 Mayıs (1917), Sah Avusturya avans mukavelesi hakkınoaki mtizakerat tamamen bitti. Son zamanlarda badelharp istikraz akdolunmadığı takdirde avansın tesviyesini beş sene yerine üç seneye, bir ecnebi memlekette on milyon liralık istikraz akdolunduğu takdirde Avusturya avansının da bu şeraitle istikraza kalbolunacağı maddesindeki on milyonu, beş milyona indirmişler. Ve avansın istikraza kalbi müzakeratma dair olan maddenin hükmünü tahfif e- decek bir cümle ilâve eylemişlerdi. Vuku bulan itirazatım üzerine bıııı lardan sarfınazar etmiş oiduklavm Pamfili gelip haber verdi. Bunun ü- zerine mukaveleleri imza ettim ve bankerler tarafından imza edilmek ü- zere de Hüseyin Hilmi paşaya gönderdim. 12 Mayıs (1917), Cumartesi. Bugün Avusturya sefiri Hariciye Nazırına ve sadrazama müracaat ederek rumî Mayısın birinci günü Kuşlara cephei harpte mütareke teklifi yapılmak karargâhlar arasında takarrür etmiş olduğunu, bu teklifin bitâ ilhak arazi ve tazminat şeklinde bit teklif olacağını, bizim tarafımızdan da Boğazlara dair ne müsaedat yapacağımızın bildirilmesi teklifin mazhan hüsnü kabul olmasına pek ziyade :esir edeceğini söylemiş. Ve yarına kalar cevap istemiş. Bunun üzerine mecisi vükelâ içtima etti. Uzun mtizaki-.eden sonra meselenin bir defa ila meclisi umumice görüşülmesi takarrür ettti. Sadrazam evvelâ Boğazlar me3e esi hakkında ne yapacağımızı söylemek fikrini dermeyan etti. Ben kâmien aksi fikirde bulundum. Evvelâ, joğazlar meselesinin bizim için ve Avrupa için en ehemmiyetli bir meseie olması hasebile bunda yapacağımız fedakârlıkları şimdiden söylemek katiyen menfaatimize tevafuk etmiyeceğini, bizim halledilecek bir çok mesailimiz (gerek dostlarımızla gerek düşmanlarımızla)' olmak hasebile elimizdeki bu kudreti en sonraya saklamak lâzım geldiğini ve esasen de bu teklif bize Avusturyadan gelmiş, şimdiye kauar Almanyadan bir şey alınmamış olduğundan meselenin ciddiyeti de maum olmadığını, ciddi dahi olsa muvaffakiyete iktiran etmesi meşkûk bulunduğunu, belki bu vesile ile Avusturyanın boğazlar meselesinde yapabileceğimiz müsaadeyi anlamak istiyeceğini söyledim. Halil bey de bu fikvc ştırak etti. Bu cihet galip gelir gibi di. Enver paşa evvelâ muteriz iken sonra kabul etti. Sadrazam bunun üzerine mesele meclisi umuminin meselesidir, belki bizi neden dolayı boğazlar hakkında ki fikrinizi söyiiyerek Rusyayı sulhe teşvik ve teşci edecek bir vaziyet alma drnız diye muatep ederler. Dedi ve işi meclisi umumiye göndermek lüzumunu tasdik ettirdi. Bence buna lüzum yoktu. Çünkii boğazlar hakkında bir müsaade yapacak olsaydık o zaman meclisi umumiye gitmek lüzumu mahsûs olabilirin 13 Mayıs (1917), Pazar. Meclisi umumide Avusturyanın teklifi meselesi görüşüldü. Almanya ataşemiliterinin Enver paşaya bir tebliği vardı. Bu teklif umum cephelerdeki kumandanlar tarafından Ruslara vuku bulacak beyanatı mutazammın olup siyasî bir noktayı muhtevi değildi. Avusturvalılann bu işte bizi atlatmak istemiş olmaları maznundur. Mec lisi umumî kolaylıkla, şimdilik boğazlar meselesinden bahsedilmemesine karar verdi. 19 Mayıs (1917), Cumartesi. Almanyanın mütareke için Rusyaya vuku bulacak teklifatını mübeyyin Kiilman tarafından verilen mektubun müzakeresi için içtima ettik. Gayet garip ve Rusları sulha teşvik ve davetten ibaret olmak lâzım gelen maksatla gayri kabili telif teklifler var. 1. Rusyanın umuru dâhiliyesine müdahale etmemek taahhüdü! 2. Polonyamn istiklâli, 3. İngilterenin Baltık adalarında yerleşmesine müsaade etmemek. 4. Rusyanın muvafık şeraitle (yani ucuz) Almanyaya hububat satması, 5. Alman Rus ticaret muahedesinin tecdidi., ilâh. Bütün bu teşebbüsattan. bir fayda istihsal olunabileceğini katiyen ümit etmiyorum. 15 Haziran (1917), Cuma, Sulh ümitleri yavaş yavaş söndü. Bir aya yakın zamandanberi şayanı kayıt hiç bir şey olmadı. Yalnız îsviçrede Ingiliz (Pilling)- in yeni bir mektubu var. Sulhu münferit teklifine dair. Almanyadan ayrılmamızı, birlikte yürümekte bizim i- çin hiç bir fayda olmadığını ve Almanyanın nıakasidi harbiyesine (ki ilhak arazidir) iştirak etmemekiiğimizi söylüyor. 18 Haziran (1917), Pazartesi Askerler bu ay metaiebelerini arttırdılar. Tabiî itiraz ettim. Almanyadan Eylüle kadar olan ihtiyacat için yeni bir avans yapılmıyacak olursa fazla bir şey veremiyeceğimi söyledim. Enver paşa bermutat Almanyamn bir hafta zarfında istediğimiz parayı vereceğinden bahsetti. Hindenburg a telgraf çekildi. Epey intizardan sonra gelen cevapta maliye ve hariciye nezaretlerde yazmış olduğundan, müzakereye girişmekliğimizden, maamafih dahilde evra kı nakdiye kıymetinin tenezzül^ kıymetini menetmek için hiç bir şey yapılmadığından, bu bapta bazı tedabiıe tevessül lüzumundan ve ittihaz olunacak tedabirin kendisine de bildirilmesinden bahsediyor. Buna da bir cevap verdik. Şimdiye kadar yapılandan gayrı bir tedbir ittihazı mümkün olmadığını, evrakı nakdiyenin tenezzül kıymetinin ne gibi esbaptan neşet eylediğini yazdık. Bir taraftan da müzakereye başladık. Yine on bir sene dahilinde rembourser edilmek üzere daha sekiz milyon lira ikraz etmelerini teklif ettik. Tabiî bu müzakere hitam bulmıyacak. Yeni avans müzakeresile bunu birleştirmek iktiza edecektir. 2 Temmuz (1917), Pazartesi Almanlar, vuku bulan ısrarımız üzerine Wasserman i yeni istikraz müzakeresi için göndermeğe karar verdiler. Bugün geleceğine dair telgraf aldık. 16 Temmuz (1917), Pazartesi. Wasserman la bir kaç defa birleşip müzakere ettik. On bir sene meselesinin bizim için bir şartı lâbut olduğunu, bundan yüksek bir vadeyi katiyen kabul edemiyeceğimizi, şahsan istifayı tercih edeceğimi kendisine anlattım. Onda da kanaat hasıl oldu. Bu cihette" kendileri için ısrarda bir fayda olmadığını, anlayınca Alman metodunu takibe başladı. Yani bir el ile verdiğini, fazlasile diğer elden almak istedi. Evvelâ altın ihracının badelharp menedilmesini, yalnız Almanyaya ihra çına müsaade olunmasını talep etti. Bunun kanuni bir madde olduğunu, bizim buna dair şimdiden bir mukavele ile Almanyaya bağlanmağa salâhiyetimiz olmadığını ve esasen teklifin man tiki bir mahiyeti de haiz bulunmadığını, çünkü badelharp tedavülü mecburi ilga edilinciye kadar piyasada nukudu madeniye görmek müşkül olacağım söyledim. Bu suretle gönderdikleri altınların muhasım memleketlere gitmeyip kendilerine avdet edeceğinden e- min olacaklarmış! Badelharp memnu- iyetlerin muhafazasını şimdiki gibi kolay zannediyorlar galiba. (Sonu var;

4 9 M A Y IS 1945 M a liy e N a z ırı C a v if beyin notları Altı milyon liralık evrakı nakdiye meselesi 193 elli fazlasile toplayıp bunları altınla tebdil etmesini, sonra da altınlarla diğer evrakı nakdiyeyi satın almasını, Saniyen; senevi Aimanyaya altı milyon liralık evrakı nakdiye vermeği taahhüt etmekliğimizi teklif etti. Bizim bütçemizin açıklı bir bütçe oldu bu suretle evrakı nakdiyenin kıymetini yavaş yavaş yükseltmesini teklif etti. Bunun mahzuru ahlâkisinden, bir ğunu, hâzinenin fazla varidatı bulunmayınca evrakı nakdiye toplamak, devletin ahalisinin cehlinden istifadeye hakkı olmadığından, esasen de hü vermek bizce imkânsız bulunduğunu anlattım. Mukabilini mark alırsınız, kümetinin kanunsuz bunu yapamıyacağından, kanun ise ancak meclisi diyor. Evrakı nakdiye sahipleri halktır, onların marka ihtiyaçları olursa mebusanın içtimamdan sonra müzakere edilebileceğinden, maamafih bu teklifin de zannettikleri gibi bir netice alırlar, olmazsa kendilerini tabiî cebredemeyiz. Salisen: Almanyadan senevi beş veremiyıeceğinden, zira altın şahadetnamelerini kimse elden çıkarmıyacaaltı milyon liralık eşya - mevaddı ipıiğından ve böyle bir muamele başlayınca diğer evrakın kıymeti yeniden te daiyesi de Alman mahsulâtından Cilan - satın almağı taahhüt etmekliğimizi istedi. Hükümetin ticaret etmenezzüle başlıyacağından bahsettim. diğinden ve etmiyeceğinden, halkı mut Devlet bir mülâhazai ahlâkiye ile bu muameleyi yapmak istemezse barkalardan mürekkep bir sendikaya yap laka eşyasını Almanyadan almağa mecbur edecek bir kanun yapamıyatırabileceğini, söyledi. Bankalara halkın zararına olarak milyonlar kazan cağımızdan, bahusus bahsettikleri demir, çelik vesaire gibi eşyaya bizim dırmak gayesini takip etmiyoruz, is*- külliyetli miktarda ihtiyacımız olmadığından, maamafih Almanya ile tica dim. Sadisen duhulü menedilmiş olan retimizin badelharp yüksek bir miktara baliğ olması zarurî bulunduğun ecnebi esham ve tahvilâtının piyasada satılmasına müsaade etmekliğimizi dan memlekette stok namına bir ş-jy teklif etti. Bu memnuiyeti fiyatları kalmadığından, bunları tecdit için bilhassa ilk senelerde Fransa ve lngilte pek fahiş bulduğumuz için vazettiğimizi, mutedil fiyatlarla satılacak olursa muvafakat edebileceğimizi söylerede change miz çok kaybetmiş olacağı cihetle Aimanyaya müracaat mecdim. Ve satılacak olan tahvilât borsa- ' burî olduğundan eğer Alman yanın biya ithal ettirmek suretile satılmalarına te satacak eşyası varsa bunun için enmüsaade edebileceğimi de ilâve.ettim. 1dişe etmemelerinden, satacak eşyası yoksa bundan dolayı da bizi mesul etmemeleri lâzım geleceğinden bahset Sabian: Tekrar Aimanyaya beş milyon lira ikraz etmekten bahsetti. tim. Bunu da sureti katiyede reddettim.. Rabian: Bu memaliki Osmanlye- Memlekette mevcut müzmin hastalığın de bulunan devletler müessesatı ikti- tahfifine çare ararken bunu teşdit Gidecek bir teklifi katiyen kabul edemi- S sadiyesinin likide edilmesinden bahsetti. Şimendiferler, rıhtımlar satılığa yeceğimizi, Almanyanın mark satarak çıkarılacak, OsmanlIlar talip olup a- evrakı nakdiye tedarik etmesini esasen markın kıymeti yükselmiş ve lacaklar. Bu suretle tedarik edilecek Osmanlı lirasının mukabiil olarak yükselmekte olduğunu, evvelce kendilerine bizim tarafımızdan ikrazat ya mark alınıp Berlinde o müesstsat namına bıfzolunacak. Osmanlı liraların pılması için mevcut olan sebebin zail ise bize ikraz edecekler. Kendisine likidasyona esas itibaıile mulıalif ol sözler üzerine beş milyondan üç mil olmuş bulunduğunu izah ettim. Bu duğumu, harbin neticesini meşkûk yona indi, tabiî bunu da reddettim. gördüğüm için bu sırada böyle bir aceleye mübaşereti na bimahal addettiği İtilâf husulü imkânı kalmadığından İşte müzakeratımızın hülâsası; mi, maamafih ısrar edecek dahi olsak dolayı Wasserman yarın harekete karar verdi. Bu kararına da itiraz etme intizar ettikleri neticenin husule gelemiyeceğini çünkü OsmanlIların bunlara talip olmıyacaklarını, Almanla- Hareketinden evvel bugün bir dedim. m satın almaları ile ise Osmanlı li- fa daha beni görmeğe geldi. Bizim teklifimizi kabul etmekten ise Kont Bo- ası tedarik edilemiyeceğini, yairıız 'ransız ve Ingilizlerin ellerinde bulu- edern iıı istifayi tercih edeceğini söyledi. Ben de cevaben: Boeder,'i in istifa an müessesatın Alınanlara geçmesi ıeticesi hâsıl olacağını izah ettim. Takip olunan maksat işe tabiî bu değilkak bir şey varsa bizim teklifimizi ka edip etmiyecefini bilmiyorum; muhakdir. bul etmediğiniz halde benim istifa ede- Hamisen: devletin kâğıt alış verişine başlamasını yani iptida piyasa- niz, dedim. ceğimdir. Bunda hiç tereddüt etmeyi ian altın şahadetnamelerini yüzde kırk

5 10 MAYI» li Birinci Cihan Harbin«M a liy e N a zırı C a v if beyin notları Yeni kâğıt para çıkarılması işi 194 Geoe Waeserman'da dinâr de İdili. Sefir de orada idi. Yemekten sonra sefir Wasserman ve diğer Almanlar bir çok görüştüler. Sonra sefir benim yanıma gelip Wasserman x göndermesek nasıl olur? diye sordu. Tabiî aralarında buna karar verdikten sonra bana bu sözleri söyledi. Pek muvafık olur, dedim. Wasserman'i görüp teklif etli. O da benim fikrimi sordu. Size şimdiye kadar söylediğim hudut ve şerait dairesinde bir şey yapmak mümkün o- lacağını zannederseniz kalmanız pek münasip olur, dedim. Kalmağa karar verdi. Bu muthike de böyle bitti. Çarşamba günü sefirle birlikte sefarethanede toplanmağa karar verdik. 18 Temmuz (1917), Çarşamba. Sefarethanede içtima ettik. Tabii eski sözler tekrar edildi. Yeni bir teklif olarak Guinner şimdilik on bir sene vadeli kâğıt çıkarılmasını, fakat bizim ileride bu kâğıtları dana uzun vadeli evrak ile tebdil edeceğimize dair bir taahhüt almamızı söyledi. Bunu ben reddettiğim gibi Wasserman da kabul etmedi. Wasserman diğer bir teklifte bulundu: Bir Emission ban kası teşkil etmek, bu banka millî bankadan gayri bir müessese olmak (tabu Alman sermayesile!) bu banka tarafından çıkarılacak evrakı nakdiye ile mevcut evrakı nakdiye mübadele o- lunmak, bankanın en caisse nin bir kısmı Almanya üzerine Lettredechange alınması statülerde kabul edilmek Bunu sureti katiyede reddettim. Evvelâ emission bankasının millî banka olacağını, bu bankanın mevcut evrakı nakdiye ile mübadeleye kâfi gelecek miktarda yani milyardan fazla banknot çıkarması mümkün olamı- yacağını, esasen mevcut okrayan bir müessesenin lstatülerine konacak bir madde için şimdiden bir anğa.iman âlmak kabil olmadığını, bunun da bir parlâmento meselesi olduğunu söyledi. Sonra söz mübayaata intikal etti. Tekliflerini hiç olmazsa şeklen makul bir tarzda ifrağ ettiler. Devlet mübayaatının Almanyadan icra edileceğinin taahhüt edil'- ssi, kendilerine bu miibayaajn iki milyon liraya ancak baliğ olabileceğini, ve kısmı azami askerî r.ıübayaat olduğundan dolayı Almanyadan yapılması da pek tabiî olduğunu binaenaleyh Harbiye Nazırının boy le bir şartı kabul edip etmiyeceğini bilmediğimi, mamafih kabul edilse dahi fiyatların Almanya hükümetine verilen fiyatlara müsavi olmak kaydının ilâvesi lâzım geleceğini söyledim. Ve şeklen de bize bir angajman tahmilinden ziyade Almanyaya bir mecburiyet tahmili tarzında yazılması lâzım geleceğini ilâve ettim. Yani "Almanya hükümeti her sene Tiirkiyeye iki milyon lira kıymetinde alât ve edevat ziraiye ile mühimmatı harbiye satmağı ve bunun bedelini beher lirası 18/4E mark üzerinden evrakı nakdiye olarak almağı taahhüt eder. Bugünkü müzakeratın neticesi de buna müncer oldu. Tabii Wasserman iki milyon liraya intizar etti. Ben bunun azamî olduğunu söyledim. Esasen kendisi bana Almanyanın nihayet altmış milyon lira altın gönderebileceğinden bahsetmişti. Taahhiidatı şimdiki istikrazla beraber (36 milyon lira' 115 milyon liraya baliğ olmaktadır Bunun beş milyon lirası kendisine aittir. On bir senede yirmi, yirmi dört milyon liralık Coupon lediyetı vardır. Altmış milyon da altın olaı >k verebiliriz diyorlar. Geride yirmi beş milyon lira kalır ki, senevî iki milyon liralık mübayaat yapılacak olursa on b'r senede bu yekûn istihsal kılınmış olur. Fakat Almanların maksatları bizden mümkün olduğu kadar fnzla taahhüt almak! Ne garip iddialar serdedi>orlar. Haunstein, on bir sene zarfında bize göndereceği altınlar için şimdiden tedabiri lâzime ittihaz etmekte imiş!!. *** Sadrazama müzakeratınuza dair bir kaç satır yazdım. Ve Enver paşayı gelecek meclise kadar bu formülün kabulüne hazırlamasını rica ettim. 24 Temmuz (1917), Salı. Bu sabah Mösyö Wasserman geldi. Hazırladığı projeyi getirdi. Şetarette görüştüğümüz şekilde yazmıyarak daha umumî bir şekil varmış; âdı bütçedeki bilumum mübayaatm Alm&nyada yapılacağına dair bir madde koymuş. Tabiî müzakere etmedin. Yarın meclisi vükelâda görüşeceğimizi perşembe günü de kendisine cevap vereceğimi söyledim. Yine bizim tarafımızdan concession yapılması lüzumundan bahsetti. Sanki concession yapmak bize düşüyormuş.. 25 Temmuz (1917) Çarşamba. Meclisi vükelâda istikraz müzakeresi hakkında izahat verdim. Harbiye nazırı mübayaata dair olan maddeye itiraz etti. Almanların bilâ kaydü şart ikrazatta bulunmağa mecbur olduklarını, hattâ paraları bedava istesek o suretle dahi vermeleri icap e t tiğini, bunu son söz olarak Wasserman a bildirmemizi söyledi. Meselenin bu suretle telâkki edilişinden memnun oldum. Eğer bu itirazı ben serdetmiş olsaydım Almanların teşviklerde Harbiye Nazın kabul edecekti. Benim tarafımdan kabul edilmiş gibi olması, itirazın Harbiye Nazın ndan vukuuna sebep oldu. Şimdiden sonra fikrinin tebdil ettirilmesi de tabu müşkül olur.

6 MAYIS 1945 M a liy e N a zırı C a v if beyin notları İd aredeki aksaklıklar 195 Wasserman m verdiği metindeki umumî şekille değil, hattâ muayyen miktarı - meselâ senevî iki milyon lira - havi olmak üzere yazılacak bir metin de kabul' edilmiyor. Bugün meclisi vükelâda Harbiye nezaretinin tahsisatı meselesi uzun u- zadıya mevzuubahs oldu. Orduların benim Avrupadan avdetimde bir milyon dokuz yüz bin liradan ibaret olan tahsisatını bir iki ay evvel üç milyon iki yüz bin liraya iblâğ etnuk istediler. Hiç bir hesaba istinat etmiyen rakamları muhtevi bir cetvel getirdiler. Ve bunların hepsinin tanminî olduğunu kendileri de söylediler. Zahiren muntazam bir hesabı yalnız Cuma! paşa ordusu göndermiş. Onun da derecei sıhhati tabii meçhul. Sadrazamın Harbiye Nezareti vekâleti esnasında tahsisatı muayyeneye dört yüz bin liradan fazla bir miktar zam ederek Mayıs için 1,990,000 yerme 2,400,000 lira verdim. Harbiye Nâzın şimdi gerek Mayıs gerek Haziran tahsisatının ve gerek şimdiden sonraki ayların üç milyon küsur lira üzerinden verilmesinde İsrar ediyor, ben de şiddetle red ediyordum. Nihayet bugün meselenin sureti katiyede halli lâzım geldi. Harbiye nazın şimdiye kadar para verilmediği için bilmem kaç bin insan (galiba seksen bin) bilmem kaç bin de hayvan öldüğünü söyledi. O halde bu cinayeti niçin işledi? Neden Alınanlardan lüzumu kadar para almakta İsrar etmedi? Kendisine ben nezarete geçmezden evvel yaptıklan hesap mucibince ayda yedi milyon lira alınacak olursa iki milyonun tasarruf edileceğini söylemiş olduklarım ihtar ettim. Ve o zamanki hesap üzerine şehrî ne istemişlerse alıyorlardı. İnsanlarla hayvanlar evvel mi öldüler sonra mı? Bir defa evvel dedi, bir defa da sonra. Bu kadar muhakemesiz bir adamla ciddî bir müzakere yapmanın ihtimali yoktur. Memleketin hali malîsinden, Almanlarla müzakerenin henüz bitmemiş olduğundan! şimdi fazla para alacak olurlarsa eylülde büsbütün parasız kalmaları, ordulara memurlara aylık verilememesi ıhtimalâtmdan bahsettim. Ve istedikleri miktarı aynen vermeğe müheyya olduğumu, yalnız âti için parasızlık tehlikesini görünce istifa edeceğimi, bundan mütevellit mesuliyeti katiyen kabul eyliyemiyeeeğini söyledim. Harbiye nazırı mayis bakiyesinden vaz geçü. Haziran için 2,874,000 liva alacak. Temmuz için de üç milyondan fazla. Maalesef bütün bu müzakeratta sadrâzamı kuvvetli bulmuyorum. Harbiyenin hesaplarına aslâ İtimadı olmadığı halde hattâ telifi beyn edecek bir rakam bulmağa da gayret etmiyor. Tahsisatı harbiye müzakeresinde bir diğer mesele daha tahadüs etti. Ordular mübayaat için on milyon liradan fazla parâ istiyorlar. Peşin olarak alacakları bu paralar İlerideki tahsisatlarına mahsup edilecek mi? Sualine bile harbiye nazırı bir cevap veremiyor. Şehrî tahsisatlarını hububatın en gali fiyatı ülserine hesap ediyorlar. Sonra hububat mubayaası için toptan tahsisat istiyorlar. Tahsisatı mukannenei şehriyeyi ileride yine tamamen almak iddiasından da sarfı nazar etmiyorlar. Bu kadar fena bir idareye malik bir memleket bulunamaz. Fenalığı his dahi etmiyorlar. Bu yolsuzluklara karşı bir şey yapamamak insanı tuğyan ettiriyor! Almanyadan bu paralan verebilmek için sekiz milyon lira fazla istenmesine karar verildi. Yani yapılacak avansın miktarı elli milyon liraya iblâğ olundu. 26 'iummuz (1917), Perşembe. Wasserman ı görüp meclisi vükelâ karannı kendisine tebliğ ettim. Harbiye nazırının mübayaat taahhüdünü, kendisine karşı ademi emniyet gibi telâkki ettiğini, binaenaleyh yapılacak bir şey olmadığım, her ne kadar meclisi vükelâda sadrâzam ve ben müdafaa etmişsek de diğer arkadaşlar da kâmiten harbiye nazırının tarafını iltizam ettiklerini, Almanya hükümetinin teklifimizi kabul veya reddetmesi lâzım geldiğini, reddettiği yahut yeni den müzakere kapısı açılıp da eylülde parasız kalmak ihtimali tahaddüs eylediği takdirde benim istifa edeceğimi, > arkadaşlarımı da bundan haberdar etmiş olduğumu söyledim. (Sonu var)

7 13 mavik 1515 "" M a liy e N a z ırı C a v if beyin notları Istanbulda yapılması kararlaştırılan şantiyeler 19«Tabi! teessüf etti. Memuriyetinde tam bir ademi muvaffakiyetle avdet edeceğini artık müzakeratımıza kendisinin teşrik edilmlyeceğini söyledi. Tabii ben de beyanı teessüf etmekle beraber yapılacak bir şey olmadığım, bir buhran hudusuna meydan vermemek üzere meselenin bir an evvel halli İktiza ettiğini söyledim. 28 Temmuz (1917) Cumartesi. General Falkenbeim e Almanlar beş milyon lira madeni para verecekler. Bunu iptida tamamen gtımüş olarak vermek istediler. Ve işi aceleye getirmek için hemen cevap verilmek üzere geceleyin bana telefon ettirdiler Sadrazam vasıtasile. Sanki beş dakikada hallolunacak bir iş imiş. Sonra müzakere başladı. Guinner e ilk verecekleri meblâğın bir milyrn lirası altın olması lâbüt olduğunu, bir nilyon liralık gümüşe müsaade edeceğimizi, üçüncü milyon lira için ancak yarısı gümüş olabileceğini, hiç bir takdirde Falkenheim e verilecek meb- 'âğın nısfından fazlasının gümüş cinasına müsaade etmiyeceğim.zi, Sur: - erte evvelce maden ve kâğıt fiyatı arken şimdi bir altın, gümüş ve kâğıt iyatı diye Uç fiyat mevcut olduğunu, dııaenaleyh gümüşle mübayaatta kıy metin fazla tenakusunu görecek d u r ak gümüşün miktarını nısfından daha aşağıya indirmek hakkını muhafaza edeceğimizi söyledim. Saniyen: Gümüşü gayet yüksek fiyatla (17/50 mark)- alıyoruz. Mecidiyenin kıymeti itibariyesile kıymeti iıakikiyesi arasında pek az fark kalıyor. Sulhün akdinden itibaren beş sene zarfında şimdi Almanyadan aldığ.- mız gümüşleri bugünkü fiyatla iade edecek olursak Almanyanın istirdat ey lemeğe muvafakat etmesi lüzumundan bahsettim. Bunu bir milyon livadan fazlası için kabule razı oldularsa da ben tamamı için ısrar ettim. Salisen: Darphanede daroedilınek le olan altın ve mecidiyelerin doğrulan doğruya Doyçe Banka verilmesi Maliye Nezaretine bir ademi emniyet mânasını tazammün edeceğinden meskukâtın iptida mâliyeye gönderilmesinde ısrar ettim. Gümüşü kendilerine şimdiki fiyatının nısfından aşağısına mal olmuş olan Alman marklarım bize şimdiki fiyat ile vermek ve bundan da bir istifade etmek istiyorlar. ** Blom und Voss İnşaat şirketinin murahhası Mösyö Gotek ile Istanbulda yapılacak şantiyeler hakkında müzakerede bulunuyoruz. Evvelce bir müzakere başlamış fakat netice istihsal olunamamıştı. Sadrazam Ber in seyahati esnasında nim bir taalılıüdde bulunmuş. İlk mülâkatta noktai nazarımız ne olduğunu kendisine izah ettim, umumi bir inhisar veremiyeceğimliden, îstinye şantiyesini meccancn terk eylemek mümkün olamıyacağuıdar ve teşekkül edecek şirkete OsmanlI sermayesinin iştiraki lüzumundan bahsettim. Bunun üzerine meselenin tarihçesine dair bir muhtıra yazıp getirdi. Fakat yeni teklif atta bulunmadı. Yalnız en ziyade istinat ettiği şey, burada iş görmeğe kendilerinin talip olmayıp teklif ve ısrarın bizim tarafımızdan vuku bulmuş olmasıdır. Şirketlere nazaran belki doğru olan bu söz, Almanya hükümetine nazaran doğru değildir. Şarkta bir üssü bahriyj Almanyanın şiddet ihtiyacı derkârdır. İhtilâflı noktalarımız şunlardı: 1. Umumî inhisar: Kendisine milli sermayenin uf 1 1 tefek bahri işlerde kullanılmasındaki faydalardan, bununla bir kısım halkı memnun edeceğimizden bahsettim. Muayyen bir sermaye ile her hacimde anşap, 5t)0 tona kadar demir ve çelik vapurlar inşa etmek üzere Osmanlı sermayedarlarına verilecek müsaadelerin inhisar haricinde kalmasını kabul ettirdim. 2 Îstinye şantiyelerinin mecoarvsr, verilmemesi esasım da kabule mec bur oldu. Ehli hibre tarafında» tayin olunacak kıymetle bu tersane şirkete terkedilecektir.

8 14 MAYI» m o M a liy e N a zırı C a v if beyin notları Ordunun aç kalması ihtimali Memaliki ecnebiyeden satın alınacak sefainden himayekârane rusum ahzı. Bunun menafii memlekete muğayeretini kendisine izah ettim. Küsumı hazıra ile iktifa edecekler. 4 Sermaye için garanti istiyorlar. Buna esas itibarile muhalif olduğumu, böyle bir iş için garanti istemek işin ciddiyetinden şüphe etmek mânasını tevlit eliyeceğini kendisine söyledim. Hükümetin iştiraki en mühim bir garanti makamına geçebileceğini anlattım. Maanıafih ihtilâf yalnız bu noktadan ibaret kalacak olursa çarei hal bulunabileceğini de ihsas ettim. -» 5 Asıl mesele Osman'ı sermaye sinin iştiraki maddesidir. Fabrikalar.n benim teklifime (% 50) katiyetin muvafakat etmemekte olduklarım söylüyor. Bu nokta etrafında bir çok münakaşalar yaptıksa da itilâf edemedik. 29 Temmuz (1917) Pazar. Şantiyeler meselesini meclisi vükelâda görüştük. Yüzde elli nisbet.nde iştirakte ısrara karar verdik. 1 Ağustos (1917) Çarşamba. Hakkı paşaya istikraz meşeleri hakkında telgraf yazdım. Mösyö Wasserman ın teklifinin şayanı kabul olmadığını, bu avansı Almanyanin b.lâ kaydü şart yapması lâzım geldiğini, kaybedecek vaktimiz olmadığını, eğer şin haili teaiıhür edecek olursa isi - a etmek iztırarında kalacağımı bildnlim. 2 Ağustos (1917) Perşembe. Enver paşa tarafından imza edilmek üzere Alman karargâhına çekilecek bir telgrafta para meselesinin senan halledilmemişi memlekette hâ U- satı vahime zuhuruna badi olabileceğini, ordunun aç kalması ihtimali oldu ğunu, binaenaleyh istikraz için tarafımızdan dermeyan olunan şeraitin dar hal kabulü ve evrakı nakdiye basılıncıya kadar turada ihtiyacatm istifası için Osmanlı lirası tedarik olunması zımnında makamatı aidesi ııezdinie teşebbüsatı lâzımede bulunarak neticeden malûmat itasını yazdım. 4 Ağustos (1917) Cumartesi. Mösyö Guck e meclisi vükelâ kararını tebliğ ettim. Ve riyaset meskenden bahsettim; sermaye nısıf nısıa, administratörleı- kezalik bu nisbutte olacağı gibi, reisin de bir sene on lara bir sene bize ait olacağını söyledim. Maanıafih Istinyeden sarfınazar edecek olurlarsa hissei iştirakimizin rubu, olmasını kabul edebiliriz, ded'm. Buna katiyen yanaşmıyorlar. Riyasetin daimi olarak kendilerine ait olmasını musırrane rica ettise de reddettim. 7 Ağustos (1917) Sah. Hakkı paşadan gelen telgrafta müzakeı-atm Berlinde icrası için ya benim gitmekliğimden yahut haizi selâhiyet bir dölâquâ göndermek lüzumundan bahsediliyor. 9 Ağustos (1917) Perşembe. Hakkı paşanın telgrafına cevap verdim. Artık müzakere edilecek bir şey kalmadığını, teklifimizden fedakârlık yapamıyacağımızı, o halde Almanyanın da ya bu teklifi aynen kabul, yahut reddetmesi lâzım geldiğin*., kabul ediyorsa bu sırada benim Beriine gelmemdeki müşkülâta binaen bu seyahatine lüzum kalmıyacağrjı kabul etmiyorsa herhalde istifa edeceğimden Istanbulda istifa etmeği Bur lir.de istifa eylemeğe tercih edeceğimi, Ağustos maaşı verildikten sonra hâzinede para kalmıyacağı cihetle A l manların noktai nazarını bir an evvel anlıyarak beni haberdar etmesini, çiin kil kendime parasızlıktan dolayı istifa etti dedirmemek için daha evvelden istifa etmeği arzu ettiğimi yazdım. 11 Ağustos (1917) Cumartesi. Mösyö Guck şantiye meselesi hak kında aklığı cevabı tebliğ etti. Diğer metalibatımızı kamilen kabul ediyorlarsa da riyaset meselesini kabul etmediklerini, zira buna muvafakat liderlerse işin idaresi ellerinde kalmayacağını söyledi. Ben de kendisine cevaben riyaset sureti daimede onlarda kalacak olursa bizim menafıimizin ne dereceye kadar mahfuz olacağım bilemiyeceğimizden bahsettim. Ve bundan dolayı Istinyeyi muhafaza etmek istiyoruz. Eğer siz bundan sarfı nazar e- cek olursanız biz de diğerinden sarfı nazar ederiz, dedim. Tabii reddetti, Nihayet bir defa daha meclisi vükelâda işin mevzuu bahs olunmasını, T» lât paşa ile Enver paşanın kendilerine olan vaidlerinin ihtar edilmesini, çünkü buraya kendi teşebbüslerile değil, bizim tarafımızdan vuku bulan iltimas üzerine gelmeğe karar verdiklerini söyledi. 13 Ağustos (1917) Pazartesi. Tekrar Mösyö Guck u davet ederek meclisi vükelânın son 'sararırda ısrar ettiğini tebliğ ettim. O da ceva ben şantiyelere telgraf çekeceğini vc bittabi bu tekilf kabul olunmıyacağî cihetle bir iki gün sonra veda etmek üzere geleceğini söyledi. (Sonu var)

9 15 MAYIS 1345 M a liy e N a z ırı C a v it beyin notları Cemal Paşanın memuriyetini terkedişi Ağustos (1917), Cumartesi Alman maslahatgüzarı geldi. Berimden aldığa telgraftan bahsetti. Eğer Berline gidecek olursam istikraz müzakeresinin hüsnü neticeye iktiran e- deceğinden şüphe etmemekliğimi söyledi. Ben kendisine Berline gitmeği arzu etmez olmadığımı, fakat itilâf e- demiyecek olursak seyahatten fayda değil, zarar husule geleceğini söyledim. Böyle bir ihtimal mevcut olmadığını temin etti. Ayni zamanda görüşmeğe gelen Guinner e de ayni suretle idarei lisan ettim ve az bir zaman zarfında uyu- şamadığımız takdirde istifa muhakkak olduğunu söyledim. Sadrazam da Alman müsteşarına istikraz müzakeresi aızu ettiğim surette hallolunamadığı takdirde istifam kat î olduğunu, ben istifa ettiğim takdirde hükümetin mevkii de düçan müşkülât olacağını ve kendilerinin de istifaya mecbur kalacaklarını söyledi. Hakkı paşadan telgrafıma cevap geldi. Son telgraftaki mütaleatımı münasip surette Hariciye ve Maliye nazırlarına tebliğ etmiş. Her ikisi de müzakereyi bizzat idare etmek üzere Berline gelmekliğimi tensip ediyorlarmış ve oraya geldiğim takdirde mukaveleyi imza etmeksizin avdet ettirmiyeceklerine emin olmaklığımı da ilâve ediyorlarmış. Artık bu telgraf Ü2 erine fazla ısrara mahal olmadığından gitmeğe karar verdim. Ve Hakkı paşaya telgrafındaki teminata istinaden Berline gelmeğe karar verdiğimi, yalnız sekiz gün zarfında avdete mecbur olduğumu yazdım. 20 Ağustos (1917), Pazartesi Cemal paşa gûya para meselelerini müzakere etmek üzere istediği mezuniyet bir iki defa verilmemiş olmasına rağmen bu defa bilâ mezuniyet, yalnız hareket edeceğine dair baş kumandanına bir telgraf çekerek mahalli memuriyetini terk etmiş. Ne mül ki, ne de bilhassa askeri hayata y&kışmıyacak bir inzibatsızlık. Bugün kendisile vuku bulan ilk mülâkatımda seyahatin para meselesi için değil, Almanya ve Avusturyaya seyahat için tertip edilmiş oidıığunu unladım. Benimle evvelâ para maddesinden bahsetti. îki milyon lirayı almadan bir yere kımıldamayacağım söyıedi. Aradan on dakika geçmeden bir milyon li- raya indi. Sonra da para meselesini bertaraf ederek Avusturya imparatorunun kendisini davet etmekte olduğundan bahsetti. Ve buna dair fikrimi '.oıdu. Ben de kendisine ordusu harbeder-. ken seyahat etmek muvafık olmıyacagım söyledim. Onu bırak, dedi, yalnız siyasete ne dersin? Buna karşı artık tabiî siyaseten söylenecek bir şey kalmadı. Siyasetten de maksadı ne olduğunu anladım. Almanlar henüz çağırmamışlar; Avusturyaya kendisini davet ettirmiş. Acaba Almanya da davet eder mi? diyor. Bunun için hiç merak etme, dedim. Derhal bunu hissederler ve çağırırlar. Gösteriş hissi vazifeye takaddüm ediyor (1). Henüz bu projeden haberdar olmıyan sadrazamı haberdar ettim, O da bu seyahatin nâbimahnl olduğu reyinde. Fakat meııedemiyeceği şüphesiz. 22 Ağustos (1917), Çarşamba Cemal paşa, Enver in dfiieuners'iııde, cumartesi günü belki birlikte gideceğimizi söyledi. Ben Almanyaya birlikte gitmemiz münasip olmadığından, müzakerat esnasında benim orada yalnız olmam muvafık olacağından bahsettim. Kendisinin iptida Avusturyaya, cephelere gideceğini, sonra Berline geleceğini söyledi. O başka demekle iktifa ettim. Hemen sadrazamı görüp bundan bahsettim. Ve cumartesi günü Cemal paşa gidecek olursa benim gidemiyeceğimi, Almanların müzakerat esnasında Cemal paşanın orada bulunmasından istifade etmek istemeleri memul olduğunu, kendisinin de kıramıyacağı azametinden dolayı bir taahhüt veya vaitte bulunması muhtemel bulunduğunu söyledim. Bunda da sadrazam müttefik. Cemal paşaya cumartesi günü gitmemesini sureti kafiyede söyliyeceğini vadetti. Ben de buna inanarak fazla ısrar etmedim. 24 Ağustos (1917), Perşembe Cemal paşanın cumartesiye gideceğini hat komiserinden haber alarak sadrazama telefon ettim. Cemal seyahatini gayet garip bir surette ihzar etmiş: Sadrazamı görüp Enver in muvafakat ettiğinden, Enver! görüp sadrazamın münasip gördüğünden bahseylcmiş. Bununla da ktifa etmiyerek meclisi vükelâda benim istikraz müzakeresi esnasında, kendisinin Boründe bulunması faydalı olacağı fikıinds bulunduğumu söylemiş ı.2). Benim arzumdan bahsediyor, ben ise o gidiyor diye seyahatimi tehir ediyorum. Sadrazam anlaşılan, bermutat Cemal paşaya mülâyim bir surette idarei lisan etmiş. O da balaıhm demekle iktifa eylemiş. Maamaflh kararından vazgeçmemiş. Gûya Almanyadan davet gelmezse Cemal paşa gitmiyecekmiş, Alman davetinin de müstahzar olduğuna şüphem yoktur. Salı günü gitmesi teklifine karşı sah günü trene binmeği uğursuz saydığını söylemiş; diğer cumartesi de pek geç olurmuş! Ben de cumartesi günü gitıniyeceğimi sadrazama sureti latiyede söyledim ve fevkalâde ca.ıım sıkılmış olduğunu da ihsas ettim. 25 Ağustos (1917), Cumartesi Cemal paşa meşe esi hakkında sadrazamla uzun bir uıülâkatım oldu Menafn devlete müteallik bir se yahatin, Cemal paşanın kendi keyfi v. azameti için kendi kendisine ihzar estiği bir seyahatten lol ıyı tehir etmesindeki hikmeti anlayamadığımı, bir hükümette her nazıra keyfe mayega hareket "Belâhiyeti verilecek, hiç kimsede mesuliyet hissi kaimıyacak olursa, bu hükümetin devam edemiyeceğinl, bazı arkadaşların aldıkları vaziyeti rcütehakkimaneye sed çekmek zamanı hülül etmiş değil, çoktan geçmiş olduğunu, eğer yapılan an ılıkların mesuliyeti yalnız yapanlara ait olacak olsa bunun mevzuubahs edilmeğe dahi değmtyeceğini, fakat halem mesuliyetleri tamim ve hepimizi bu.ıa teşrik etmekte olduğunu, Kudüs cephesinde harbolurken ordu kumandanının bilâ lüzum ciddî seyahate kalkması, tâbi olduğu başkumandanın müsaadesini bile istihsale lüzum görmemesi, sonra maiyetine kendi uşakları imiş gibi yine meclisi vükelâdan müsaide almaksızın bahriye erkânını alması, sulh zamanında bir nümayiş yapılmağa gidiyormuş gibi büyük bir debdebe ve alayişle seyahat etmesi ne yerli, ne ecnebi nazarında hoş bir nazarla görülmediğini, bu masrafları tereden yapmakta olduklarının herkesçe cai sual görüldüğünü, tahsisatı m»s*.irenin bu gibi işlere mahsus olmadığını, kanunu hâkim edeceğiz cümlesile mevkii iktidara gelmişken hiç bir hareketimizde kanunu hâkim kılmadığımızı, sadrazamın bu münasebetsizliklerin önünü almağa nüfuz ve kuvveti kâfi olmasa ses çıkarmıyacağımı akat bu nüfuz ve kuvvet elinde olduğu halde istimal etmemesi benoe mucibi teessür ve teessüf olduğunu, bu hal ile hcolnenin inhltâle doğru gideceğini, 'evkalâde sinirlenmekte olduğumdan aiiıaçet bir gün tahammül edemeyip bırakacağımı kendisinin sadrazamlık ıa/siyetini takınması, şu yumuşaklığı bırakması lâzım geldiğini, karşısındaki adamlar mevkilerine dört elle bağlı olduklarından her sözüne hattâ körü körüne itaat etmeği, terki mevki eylemeğe tercih edecek Jerini, dost hükümeti devam edemiyeceğini, elimizde en büyük silâhımız o- lan namus ve haysiyetimizi de bu a- damlarm ihlâl eylediklerini, benim şahsına olan hürmetim saikasile bu sözleri söylediğimi, diğerlerinin belki kendi mevkiinde gözleri olduğunu, fakat bende bunun da mevcut olmadığını, hülâsa bu ahvale bir fren takılmasını kendisinden beklediğimi acı ve müessir bir tarzda söyledim. Sözünü dinletmek kendisine bıı sırada teveccüh eden en mühim vazife olduğunu, yoksa her meselede benim önayak olmam, herkes nazarında kötü olarak telâkki ed:;- mem lâzım geleceğini, buna tahammül etmiyeceğimi söyledim. (1) îki satır çıkarılmıştır. (2) Bir satır çıkarılmıştır.

10 16 MAYIS 1945 M a liy e N a zırı C a v it beyin notları Ş ükrü Bey M eselesi 199 Cemal paşanın Şerlinde uzun mücî det kalmaması, cepheden avdette tekrar oraya uğramaması için tarafından erden vuku bulan vesayamn da isma edilmiyeceğinden emin olduğumu ilâve ettim. Kezalik bizim hiç birimizin şahsan memlekette bir mevkii nahsusumuz olmadığından, çekildiğimiz takdirde ekseriyetin memnun olacağından, bunun Cemal paşa hakkında daha ziyade varid olduğundan, kuvvetimizi mevcut bir ittihattan almakta bulunduğumuzdan, cemiyetin de bu ahvale nihayet vermek, kendisinden aldıkları kuvveti suiistimal edenleri yola getirmek vazifesi olduğundan, binaenaleyh bu sözlerimi Mithat Şükrü beye de aynen nakil ve hikâye etmesinden, sonra bir gün çekildiğim takdirde beni.»s ul tutmamaları icap edeceğinden bahsettim. Sadrazam sözlerimden müteessir oldu. Hepsini tasdik etti. Ve memleketi kurtarmak müşkül olduğunu gördüğünü, kendisinin de bedbin olmağa başladığını söyledi. Atide artık bu gibi ahvale meydan vermiyeceğini de temin etti. Bu teminatın kıymetinde mütereddidim. Hükümetten şikâyet ettim. Nüfuzumuzun şimdiye kadar mevkii iktidara gelen hükümetlerin hemen hepsininfcinden noksan olduğunu, bunu tashih edip yeni bir hükümet teşkil etnek lâzım geldiğini, herkese mes uii yet hissini telkin etmek üzere meclisi mebusanda da lisanı şikâyetin biraz yükselmesine müsaade edilmesi vücubunu söyledim. Bunda da müttefik. Diğer bir hükümet teşkil için düşünmekliği, bu hükümette Şükrüyü, Cemali hariçte bırakmak mümkün olabileceğini kabul etti. 26 Ağustos (1917), Pazar Şimdi bir de Şükrü bey meselesi var. Bu adam nazarında ne kanun, ne nizam, ne usul mevcut. Maarif Hezareni ve darüleytam umurunu kendi keyif ve istibdadile idare etmekle me lüf olmuş, şimdiye kadar da meydanı bol bulmuş. Darüleytam devletin en mülevves bir idaresi, Her taraftan suiistimal a- u\ Müfettişler verdikleri raporlarla müdürün ve daha oazılarımn işten 1 çektirilmesini teklif ettikleri, şimllye kadar müfettişlerin raporları her yerde meta olduğu halde bunu yapmadıktan başka benim vekâletim zamanında işten el çektirckğim adamı da tekrar hizmetine iade etmiş. Şimdi de müfettişe malûmat veren adamları azlediyor. Ahiren de müfettiş, Şükrü y aleyhinde bir rapor ver ü. i ı sui istimalâtta müşterek, yahut idaresizlik dolayısile buna zahir olduğuna dair alâimi barize var. Bu raporu sadrazama verdim. O da Mithat ŞUkrü ye verdi. Her ikisi de buna kanaat getir- ' 'er. Şükrü beyin dariileytamua k. n- di rialikânesi gibi hareket ettiğine şüpheleri yok. Sadrazama darüleytam meselesi hadis olacağım, raporları encümene vereceğimi ve bu idarenin maariften kaldırılmasına çalışacağımı söyledim. 27 Ağustos (1917), Pazartesi Guinner, Falkenheim in parası hak kırda Almanyadan aldığı cevabı t e b liğ etti. Bağdat seferi Türkiye için siyasî ve askerî ehemmiyeti fevkalâdeyi haiz olduğundan dolayı bu hususta bizim de fedakârlık etmekliğimiz lüzumundan, binaenaleyh bir milyon liraya kadar alacağımız gümüşü Almanyaya bugünkü fiyat ile iade etmekten sarfınazar eylemekliğimizden bahsediyor.. Tabii cevap verdim. * «* Kont Wikenburg yeni yapılacak muamelei maliye hakkında görüşmek üzere geldi. Almanyamn îstanbuida mevkii tedavüle çıkaracağı hafine tahvillerinin tecdidine, remboursement e müteallik kâffei muamelâtın Düyunuumumiyede temergüz etmesinden bahsetti. Kendisine Düyunuumiyeııin formaliste olduğundan, ticaretin muamelâtı resmiye ile telif edilenıiyeceğincien hiç kimsenin Bons de tièsors unu tahdit etmek için Düyunuumumiyeye müracaat edemiyeceğinden, çünkü Düvunuumumiyenin mâliyeye yazacağından, mâliyeden ikinci haz.ne tahvik gönderileceğinden, sonra paranın tediye edileceğinden bunun da zan.an ziyamı icap eyliyeeeğinden, bundan dolayı bankalarla yapmağı tercih eylediğimden, hükümet noktai nazarından bunu daha münasip gördüğümden, çün kü meselâ ilk tedavüle çıkarılacak ve tahvilât mukabilleri olan evrakı nakdiye henüz tabedilmemiş olacağı cihetle Düyunuumumiyenin müşküiât çıkaracağından, şimdiye kadar bunun pek çok emsalini gördüğümden uzun uzadıya bahsettim. Ve bir prensip meselesini de ortaya sürdüm. Tahvilât A l man Maliye Nezaretinin imzasını muhtevi olduğu cihetle Düyunuumumiytnin bunu endossé etmesi Almanyamn haysiÿëtine dokunması lâzım geldiğini, bundan maada bir ecnebi devlet namına Düyuımuımmaiyemn bir muameleye girişmesi fena bir Exemple teşkil edeceğini de söyledim. Wikenburg ısrar etti. Ve bu mesele hakkında kendi noktai nazarına dair bir proje göndereceklerini söyledi. 31 Ağustos (1917) Cınna. Berlinde: Bu sabah Hariciye Nazırım gördüm. Ahvali umumiye hakkında görüştük. Hususatı askeriye için pek nik bin. Bence son günlerde mucibi endişe olan Trieste meselesi hakkında da Almanların mühim renfort göndermiş olduklarını ve tehlike bertaraf edilmiş olduğunu söv!iverek teminat verdi. A- meıikamn doğrudan doğruya müzahereti askeriyede bulunabileceğini zannetmiyor. Ahvali siyasiyeye gelince: Papa nın notasına İngiltere ve Belçika ta rafından mülftyim cevap verileceğini söylüyor. (Devam edecek) Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL -. '. ' J ı 156 16 Şubat 1952 tarihli Türkiye Batı - Almanya Ticaret ve ödeme Anlaşmalarına Ek 21 Aralık 1954 tarihli Protokollerle Ekleri Mektupların Tasdikine dair Kanun (Resmî Gazete ile ilâm.- 2.II.

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME Bu sözleşme, ILO'nun temel haklara ilişkin 8 sözleşmesinden biridir. ILO Kabul Tarihi: 18 Haziran 1949 Kanun Tarih

Detaylı

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN 3287 KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 7478 Kabul Tarihi : 9/5/1960 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 16/5/1960 Sayı : 10506 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 41 Sayfa : 1019 Kanunun

Detaylı

AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİ 1941

AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİ 1941 AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİ 1941 AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİNİN İZAHI TATBİK TARZINA DAİR UMUMİ HÜKÜMLER 1 Türkiye Cumhuriyeti dahilindeki Barolar vilâyet itibarile üç sınıfa ayrılmıştır. A. Birinci sınıfa dahil

Detaylı

SELANİK BAŞKONSOLOSUMUZUN KAÇIRILMASI

SELANİK BAŞKONSOLOSUMUZUN KAÇIRILMASI SELANİK BAŞKONSOLOSUMUZUN KAÇIRILMASI BAKİ SARISAKAL SELANİK BAŞKONSOLOSUMUZ VE KONSOLOSHANE ÇALIŞANLARININ KAÇIRILMASI OLAYI Selanik Konsolosluğumuza her türlü hukuk düveli kavanine muhalif olarak Fransız

Detaylı

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME 34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME Aynı konudaki 96 sayılı sözleşmenin onaylanması sonucu yürürlükten kalkmıştır ILO Kabul Tarihi: 8 Haziran 1933 Kanun Tarih ve

Detaylı

ECNEBİ MEMLEKETLERE GÖNDERİLECEK TALEBE HAKKINDA KANUN

ECNEBİ MEMLEKETLERE GÖNDERİLECEK TALEBE HAKKINDA KANUN 1003 ECNEBİ MEMLEKETLERE GÖNDERİLECEK TALEBE HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1416 Kabul Tarihi : 8/4/1929 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 16/4/1929 Sayı : 1169 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 10

Detaylı

YENİ METİN Yönetim Kurulu Madde 8:

YENİ METİN Yönetim Kurulu Madde 8: ESKİ METİN Yönetim Kurulu Madde 8: Şirketin işleri ve idaresi Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca Genel Kurul tarafından Hissedarlar arasından seçilecek 7 üyeden oluşan bir Yönetim Kurulu tarafından

Detaylı

İZOCAM TİCARET VE SANAYİ A.Ş. / IZOCM [] 19.04.2012 10:55:33 Özel Durum Açıklaması (Güncelleme) Telefon ve Faks No. : 0216 3641010-02163644531

İZOCAM TİCARET VE SANAYİ A.Ş. / IZOCM [] 19.04.2012 10:55:33 Özel Durum Açıklaması (Güncelleme) Telefon ve Faks No. : 0216 3641010-02163644531 . / IZOCM [] 19.04.2012 10:55:33 Özel Durum Açıklaması (Güncelleme) Ortaklığın Adresi : Organize San. Bölg. 3. Cad. No:4 Y.Dudullu- Ümraniye/İstanbul Telefon ve Faks No. : 0216 3641010-02163644531 Ortaklığın

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

AKÇANSA ÇİMENTO SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ESAS SÖZLEŞME TADİL METİNLERİ

AKÇANSA ÇİMENTO SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ESAS SÖZLEŞME TADİL METİNLERİ AKÇANSA ÇİMENTO SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ESAS SÖZLEŞME TADİL METİNLERİ ESKİ ŞEKLİ Madde 6 Sermaye ve Hisse Senetleri 1- Şirket 3794 sayılı Kanun ile değişik 2499 sayılı Kanun hükümlerine göre kayıtlı sermaye

Detaylı

Ticaret Tabi Maddeler ve Bu Maddelerin

Ticaret Tabi Maddeler ve Bu Maddelerin Ticaret Tabi Maddeler ve Bu Maddelerin veya Tescili Yönetmelik 8.1.2005 25694 SAYILI GAZETE BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Amaç Madde 1 Bu hangi maddelerin ticaret ve zorunlu en az tespitine ve borsaya

Detaylı

KREDÝLÝ MENKUL KIYMET ÝÞLEMLERÝ ÇERÇEVE SÖZLEÞMESÝ

KREDÝLÝ MENKUL KIYMET ÝÞLEMLERÝ ÇERÇEVE SÖZLEÞMESÝ SANKO KREDÝLÝ MENKUL KIYMET ÝÞLEMLERÝ ÇERÇEVE SÖZLEÞMESÝ TARAFLAR Bir tarafta, SANKO MENKUL DEÐERLER A.Þ. (Bundan sonra ARACI KURUM olarak anýlacaktýr.) ile diðer tarafta.... bundan sonra kýsaca MÜÞTERÝ/LER

Detaylı

HER NEVİ MADEN OCAKLARINDA YERALTI İŞLERİNDE KADINLARIN ÇALIŞTIRILMAMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

HER NEVİ MADEN OCAKLARINDA YERALTI İŞLERİNDE KADINLARIN ÇALIŞTIRILMAMASI HAKKINDA SÖZLEŞME HER NEVİ MADEN OCAKLARINDA YERALTI İŞLERİNDE KADINLARIN ÇALIŞTIRILMAMASI HAKKINDA SÖZLEŞME ILO Kabul Tarihi: 4 Haziran 1935 Kanun Tarih ve Sayısı: 9 Haziran 1937 / 3229 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı:

Detaylı

SELANİK SEREZ 1913 BAKİ SARISAKAL

SELANİK SEREZ 1913 BAKİ SARISAKAL SELANİK SEREZ 1913 BAKİ SARISAKAL SELANİK SEREZ 1913 Yunanlıların, Bulgarlar karşı icra etmekte oldukları hareketi askeriye neticesinde duçar oldukları kuvvetli zayiat ve binlere baliğ olan mecruhları

Detaylı

V Ön Söz Birinci fasıl: İşletme İktisadının Esasları 3 A. İşletme ve işletme iktisadının mahiyeti 3 I. İşletmenin mâna ve tarifi 3 II. İşletme iktisadı ilminin mahiyeti 8 III. İşletme iktisadı ilminin

Detaylı

BAKIŞ MEVZUAT. KONU: Limited Şirket Pay Devirlerinde Damga Vergisi Ve Harç Uygulaması Değişikliği

BAKIŞ MEVZUAT. KONU: Limited Şirket Pay Devirlerinde Damga Vergisi Ve Harç Uygulaması Değişikliği BAKIŞ MEVZUAT KONU: Limited Şirket Pay Devirlerinde Damga Vergisi Ve Harç Uygulaması Değişikliği SAYI: 2012/88 ÖZET: Türkiye Noterler Birliğinin 20.07.2012 tarihli ve 14 sayılı Genelgede Genelgesinde Danıştay

Detaylı

Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım:

Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım: Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım: Listede zımpara müstesna - ki yalnız iki, üç yüz tonluk bir tenakus göstermiştir,

Detaylı

Kanun No: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu. Kabul Tarihi: R.G. Tarihi: R.G. No:

Kanun No: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu. Kabul Tarihi: R.G. Tarihi: R.G. No: Kanun No: 1086 Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu Kabul Tarihi: 18.06.1927 R.G. Tarihi: 02.07.1927 R.G. No: 622-623 DÖRDÜNCÜ FASIL: İki taraf vekilleri Madde 63 - Sarahaten mezuniyet verilmemişse vekil sulh

Detaylı

RE SEN TAAHÜTNAME VE KEFALETNAME

RE SEN TAAHÜTNAME VE KEFALETNAME RE SEN TAAHÜTNAME VE KEFALETNAME 1- Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörlüğünce lisansüstü öğrenim görmek üzere.üniversitesi Rektörlüğüne gönderileceğimden, aşağıdaki şartların aynen kabulüne ve iş bu

Detaylı

1. Tacir hükmi şahıs ise yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ve karar defteri;

1. Tacir hükmi şahıs ise yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ve karar defteri; Ticari Defterler Bölümüne Git Kanunlarımıza Göre Ticari Defterler TÜRK TİCARET KANUNU TİCARİ DEFTERLER A) Defter Tutma Mükellefiyeti: I Şümulü: Madde 66 Her tacir, ticarî işletmesinin iktisadi ve mali

Detaylı

AKTAY TURİZM YATIRIMLARI VE İŞLETMELERİ A.Ş. ANASÖZLEŞME TADİL TASARISI

AKTAY TURİZM YATIRIMLARI VE İŞLETMELERİ A.Ş. ANASÖZLEŞME TADİL TASARISI AKTAY TURİZM YATIRIMLARI VE İŞLETMELERİ A.Ş. ANASÖZLEŞME TADİL TASARISI ESKİ METİN YÖNETİM KURULU VE SÜRESİ: Madde 7: Şirket işlerinin idaresi, genel kurul tarafından, hissedarlar arasından en çok üç yıl

Detaylı

B.M.M. Yüksek Reisliğine

B.M.M. Yüksek Reisliğine SıraNQ 139 Askerî hastanelerde bulunan hasta bakıcıları ile hemşirelere bir nefer tayını verilmesi hakkında m numaralı kanun lâyihası ve Millî Müdafaa ve Bütçe encümenleri mazbataları T.C. Başvekâlet Muamelat

Detaylı

İÇİNDEKİLER: Birinci bölüm DIŞ TİCARET SİYASETİ

İÇİNDEKİLER: Birinci bölüm DIŞ TİCARET SİYASETİ İÇİNDEKİLER: Birinci bölüm DIŞ TİCARET SİYASETİ 1) Cihan ekonomisinin gelişmesi 1 2) Emperyalizm 11 3) Türkiyenin dış ticareti 14 4) Ticaret ve ödeme bilânçoları 18 5) Dış ticaret kuramları 27 a) Ricardo

Detaylı

256 Petrol Dairesi Reisliği 1959 yılı Bütçe Kanunu. (Resmî Gazete ile ilânı : 4. III.1959 - Sayı: 10150)

256 Petrol Dairesi Reisliği 1959 yılı Bütçe Kanunu. (Resmî Gazete ile ilânı : 4. III.1959 - Sayı: 10150) 256 Petrol Dairesi Reisliği 959 yılı Bütçe Kanunu (Resmî Gazete ile ilânı : 4. III.959 - Sayı: 050) No. Kabul tarihi 7235 2..959 MADDE. Petrol Dairesi Reisliği 959 bütçe yılı masrafları için, bağlı (A/l)

Detaylı

leirinci Cihan Harbine Türkiyenin girmesi

leirinci Cihan Harbine Türkiyenin girmesi t, V t Ş U B A T m * İ leirinci Cihan Harbine M a liy e N a zırı C a v if Beyin N otları Hakka F a şa k'e nuiskec'etı siy a siy e h tkkm c'a bîr g c r iç m e 132 Fakat İstanbul bu metni kabul etmemiş.

Detaylı

GİDER VERGİLERİ KANUNU 1, 2

GİDER VERGİLERİ KANUNU 1, 2 GİDER VERGİLERİ KANUNU 1, 2 Kanun Numarası : 6802 Kabul Tarihi : 13/7/1956 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 23/7/1956 Sayı: 9362 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 37 Sayfa: 1982 BİRİNCİ KISIM Madde

Detaylı

SON DÜZENLEMELER ÇERÇEVESİNDE SİGORTA VE KAMBİYO İŞLEMLERİNDE BSMV UYGULAMASI

SON DÜZENLEMELER ÇERÇEVESİNDE SİGORTA VE KAMBİYO İŞLEMLERİNDE BSMV UYGULAMASI I. Giriş SON DÜZENLEMELER ÇERÇEVESİNDE SİGORTA VE KAMBİYO İŞLEMLERİNDE BSMV UYGULAMASI 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun

Detaylı

Esibabı mucibe lâyihası

Esibabı mucibe lâyihası SıraNo 193 Maarif vekâleti tarafından idare edilecek mektep pansiyonları hakkındaki kanunun bazı maddelerinin tadiline ve bu kanuna bazı hükümler ilâvesine dair olan kanunun 8 inci maddesinin değiştirilmesi

Detaylı

(Resmî Gazete ile ilâm : 10. III. 1954 - Sayı : 8654)

(Resmî Gazete ile ilâm : 10. III. 1954 - Sayı : 8654) İngiltere ve Fransa Hükümetlerinden temin edilen teslihât kredileri ve diğer askerî borçların tasfiyesi hakkında imzalanan anlaşmaların tasdikma mütedair Kanun (Resmî Gazete ile ilâm : 10. III. 1954 -

Detaylı

Osmanlı, Titanic i böyle görmüştü

Osmanlı, Titanic i böyle görmüştü Osmanlı, Titanic i böyle görmüştü Titanic Faciası Osmanlı basınında da geniş yankı uyandırdı ve Osmanlı kamuoyunca da merakla takip edildi. 14.04.2017 / 10:47 Titanic Faciası Osmanlı basınında da geniş

Detaylı

Birinci Cihan I tarihine Türkiyenin girmesi

Birinci Cihan I tarihine Türkiyenin girmesi 3 OCAK 1945...... ııy i a r - ü M in»i 7..... - a Birinci Cihan I tarihine Maliye Nazırı Cavif Beyin Notları Pailaviçini, Bulgarların Istanbulu istemediklerini söyledikten so.ıra Enoz-Midye hattını 1 verilmesini

Detaylı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ŞİRKETİN YÖNETİMİ

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ŞİRKETİN YÖNETİMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ŞİRKETİN YÖNETİMİ YÖNETİM ORGANLARI Madde 21- Şirket Yönetim Organları Yönetim Kurulu, Kredi Komitesi, Murahhas Üye veya Genel Müdür den veya bu vazifeyi gören kimseden ibarettir. YÖNETİM

Detaylı

İşte Osmanlı'nın çökmesine neden olan anlaşma!

İşte Osmanlı'nın çökmesine neden olan anlaşma! İşte Osmanlı'nın çökmesine neden olan anlaşma! Türkiye ile Almanya arasında 2 Ağustos 1914 te imzalanan İttifak Anlaşması nın mevcudiyeti bilinirdi ama orijinal metni ile Alman İmparatoru Wilhelm in onay

Detaylı

Madde 1 - Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacı, DSİ Umum Müdürlüğü tarafından temin ve tedarik olunur.

Madde 1 - Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacı, DSİ Umum Müdürlüğü tarafından temin ve tedarik olunur. KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası: 7478 Kanun Kabul Tarihi: 09/05/1960 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 16/05/1960 Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 10506 KANUNUN ŞÜMULÜ Madde 1 - Köylerin

Detaylı

Anonim Şirket ve Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluk Durumları

Anonim Şirket ve Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluk Durumları Anonim Şirket ve Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluk Durumları Fethi Aygün Eskişehir V.D. Bşk. I. Giriş Türk Ticaret Kanunu'nun 269. maddesine göre bir unvana sahip, esas sermayesi muayyen ve paylara

Detaylı

SULAR HAKKINDA KANUN (1)

SULAR HAKKINDA KANUN (1) 661 SULAR HAKKINDA KANUN (1) Kanun Numarası : 831 Kabul Tarihi : 28/4/1926 Yayımlandığı R.Gazete : Tarihi : 10/5/1926 Sayı : 368 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 7 Sayfa : 887 * * * Bu Kanun ile

Detaylı

İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ

İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ *TABLODA YER ALAN İLK İTİRAZ VE CEVAP BİLGİLERİ 6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU NA GÖRE DÜZENLENMİŞTİR. ASLİYE HUKUK ASLİYE TİCARET SULH HUKUK

Detaylı

www.vergidegundem.com

www.vergidegundem.com Fax: 0 212 230 82 91 Damga vergisi uygulamasında Resmi Daire Av. Gökçe Sarısu I. Giriş Damga vergisi, hukuki işlemlerde düzenlenen belge ya da kağıtlar üzerinden alınan bir vergidir. Niteliğinin belirlenmesinde

Detaylı

SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI

SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI BAKİ SARISAKAL SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI Mümeyyiz 1 Kasım 1869 İzmir de Neşrolunan Empirasyon Gazetesinin Selanik ten Aldığı Tahriratın Sureti mütercimesidir:

Detaylı

626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun

626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun 626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun (Resmî Gazete ile ilâm : 14. V. 1958 - Sayı: 9906) No. Kabııl tarihi 7115 7. V. 1958

Detaylı

DEĞİŞTİRİLMESİ ÖNERİLEN ESAS SÖZLEŞME MADDELERİNİN ESKİ ve YENİ HALLERİ. Nama yazılı payların devri, mevzuat uyarınca gerçekleştirilir.

DEĞİŞTİRİLMESİ ÖNERİLEN ESAS SÖZLEŞME MADDELERİNİN ESKİ ve YENİ HALLERİ. Nama yazılı payların devri, mevzuat uyarınca gerçekleştirilir. DEĞİŞTİRİLMESİ ÖNERİLEN ESAS SÖZLEŞME LERİNİN ESKİ ve YENİ HALLERİ 12 Payların Devri Nama yazılı payların devri, mevzuat uyarınca gerçekleştirilir. Ancak bu devir, bankaya karşı pay defterine yazılacak

Detaylı

Değerli Yöneticiler, son yıllarda vergi incelemeleri büyük ölçüde bu konu etrafında dönmeye başladı.

Değerli Yöneticiler, son yıllarda vergi incelemeleri büyük ölçüde bu konu etrafında dönmeye başladı. Değerli Yöneticiler, son yıllarda vergi incelemeleri büyük ölçüde bu konu etrafında dönmeye başladı. Şayet bir grup şirketi iseniz, diğer bir deyişle ilişkili şirketlerden mal ve veya hizmet alıp satıyorsanız,

Detaylı

SATIŞ SÖZLEŞMESİ MADDE 1- TARAFLAR: 1.2. Ltd. Şti. Ümraniye İstanbul

SATIŞ SÖZLEŞMESİ MADDE 1- TARAFLAR: 1.2. Ltd. Şti. Ümraniye İstanbul SATIŞ SÖZLEŞMESİ MADDE 1- TARAFLAR: 1.1.. Ltd. Şti. Ümraniye İstanbul 1.2. Ltd. Şti... MADDE 2- TANIMLAMALAR: 2.1. ALICI madde 1.2. adı geçen. yı 2.2. SATICI madde 1.1. de adı geçen. Ltd. Şti. yi 2.3.

Detaylı

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. Vergi İncelemeleri Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. İncelemeye yetkili olanlar tarafından lüzum görüldüğü takdirde inceleme,

Detaylı

SAYFA BELGELER NUMARASI

SAYFA BELGELER NUMARASI İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... SAYFA BELGELER NUMARASI 1. 27 Ekim 1922 tarihinde İsmet Paşa nın Dışişleri Bakanlığına ve Fevzi Paşa nın Batı Cephesi Komutanlığına atanması... 1 2. İstanbul daki mevcut

Detaylı

ÖĞRETİM TEST USULÜ SINAVLARLA İLGİLİ BİR DENEME

ÖĞRETİM TEST USULÜ SINAVLARLA İLGİLİ BİR DENEME ÖĞRETİM TEST USULÜ SINAVLARLA İLGİLİ BİR DENEME Prof. Dr. Tuğrul ANSAY Ankara Hukuk Fakültesi, İstanbul Hukuk Fakültesi gibi çok sayıda öğrencili fakülte olmanın sorunları ile uzun zamandır karşı karşıyadır.

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Personel Daire Başkanlığı İŞLETME FAKÜLTESİ DEKANLIĞINA

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Personel Daire Başkanlığı İŞLETME FAKÜLTESİ DEKANLIĞINA Evrak Tarih ve Sayısı: 15/04/2014-48893 T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Personel Daire Başkanlığı *BE8A6ANY* Sayı :18235917-903.07.03- Konu :Yurtdışı Görevlendirme İŞLETME FAKÜLTESİ DEKANLIĞINA Üniversitemiz

Detaylı

MALATYA TİCARET BORSASINA TABİ MADDELER VE BU MADDELERİN ALIM VEYA SATIM Y Ö N E T M E N L İ Ğ İ

MALATYA TİCARET BORSASINA TABİ MADDELER VE BU MADDELERİN ALIM VEYA SATIM Y Ö N E T M E N L İ Ğ İ MALATYA TİCARET BORSASINA TABİ MADDELER VE BU MADDELERİN ALIM VEYA SATIM Y Ö N E T M E N L İ Ğ İ 08.01.2005 Tarih 25694 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 18.05.2004 Tarihli ve 5174 sayılı Odalar ve Borsalar

Detaylı

ESAS SÖZLEŞMENİN DEĞİŞECEK MADDELERİNİN ESKİ VE YENİ HALLERİ

ESAS SÖZLEŞMENİN DEĞİŞECEK MADDELERİNİN ESKİ VE YENİ HALLERİ Ek: 1 ESAS SÖZLEŞMENİN DEĞİŞECEK LERİNİN ESKİ VE YENİ HALLERİ 12 Payların Devri Nama yazılı payların devri, mevzuat uyarınca gerçekleştirilir. Ancak bu devir, bankaya karşı pay defterine yazılacak kayıtla

Detaylı

SıraNe 236 HAVA YOLLARI DEVLET İŞLETME İDARESİ BÜTÇESİ

SıraNe 236 HAVA YOLLARI DEVLET İŞLETME İDARESİ BÜTÇESİ SıraNe 236 933 HAVA YOLLARI DEVLET İŞLETME İDARESİ BÜTÇESİ Haya yolları devlet işletme idaresinin 933 senesi bütçesi hakkında 7 numaralı kanun lâyihası ve Bütçe encümeni mazbatası T.C. Başvekâlet 23 -V-933

Detaylı

5766 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile 6802 sayılı Kanunun 30, 31 ve 47 nci maddelerinde değişiklikler yapılmıştır. Buna göre 6802 sayılı Kanunun;

5766 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile 6802 sayılı Kanunun 30, 31 ve 47 nci maddelerinde değişiklikler yapılmıştır. Buna göre 6802 sayılı Kanunun; Resmi Gazete Tarih: 26 Temmuz 2008 Sayı: 26948 Maliye Bakanlığından: GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞİ SERİ NO: 86 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda

Detaylı

ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU

ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU Ortaklığın Ünvanı/Ortakların Adı : Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş. Adresi : Ömerbey Mah. Bursa Asfaltı Cad. No:51, Mudanya / Bursa Telefon / Faks : (0224) 270 30 00 / (0224)

Detaylı

İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI :

İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI : İçindekiler B Î R İ N C İ K İ T A P GENEL PRENSİPLER Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI : 1. Hukuk ne demektir? Sah. 1 2. Hukuk bir ilim midir?» 1 3. Hukuk nizamı ve hukuk mekanizması» 3 4. Beşerî cemiyetler»

Detaylı

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/182 Ref: 4/182

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/182 Ref: 4/182 SİRKÜLER İstanbul, 03.08.2012 Sayı: 2012/182 Ref: 4/182 Konu: GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI GÖRÜŞ DEĞİŞİKLİĞİ SONRASINDA LİMİTED ŞİRKET PAY DEVRİ SÖZLEŞMELERİNDE NOTERLER TARAFINDAN YERİNE GETİRİLECEK DAMGA

Detaylı

Ekler: Nakit Kredi Taahhütnamesi Sözleşme Öncesi Bilgi Formu (4 sayfa) Nakit Kredi Uygulama Esasları Hakkında Prosedür

Ekler: Nakit Kredi Taahhütnamesi Sözleşme Öncesi Bilgi Formu (4 sayfa) Nakit Kredi Uygulama Esasları Hakkında Prosedür .. A.Ş. Sn..( Müteselsil Kefil) Sn...( Müteselsil Kefil) Bankamız ile.. A.Ş arasındaki kredi ilişkisi çerçevesinde, ekte sizinle yapmayı arzu ettiğimiz Nakit Kredi Taahhütnamesinin bir örneği ve bu Taahhütnamenin

Detaylı

İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ

İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ *TABLODA YER ALAN İLK İTİRAZ SÜRESİ VE CEVAP SÜRESİ BİLGİLERİ 6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU NA GÖRE DÜZENLENMİŞTİR. Asliye Hukuk Asliye Ticaret

Detaylı

Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf

Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf Osmanlı Devleti'nin en kritik bir devrinde otuz üç yıl hükümdarlık yapmış İkinci Abdülhamid Han için ağır ithamlarda bulunanların sayısı gittikçe azalmakla birlikte,

Detaylı

YURT DIŞINA GÖNDERİLEN KAMU PERSONELİNE MAHSUS YÜKLENME SENEDİ VE MUTEBER İMZALI MÜTESELSİL KEFALET SENEDİ

YURT DIŞINA GÖNDERİLEN KAMU PERSONELİNE MAHSUS YÜKLENME SENEDİ VE MUTEBER İMZALI MÜTESELSİL KEFALET SENEDİ EK 1 ( Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel müdürlüğünün Kişilerden Alacaklar başlıklı sıra no:16 nolu Genel tebliğinin ek 2 si olan ve örneği aşağıda gösterilen senet düzenlendiği tarihe göre gerekli değişiklikler

Detaylı

SINAİ MÜESSESELERDE HAFTA TATİLİ YAPILMASI HAKKINDA 14 NUMARALI SÖZLEŞME

SINAİ MÜESSESELERDE HAFTA TATİLİ YAPILMASI HAKKINDA 14 NUMARALI SÖZLEŞME SINAİ MÜESSESELERDE HAFTA TATİLİ YAPILMASI HAKKINDA 14 NUMARALI SÖZLEŞME Künye----------------------------------------------- Adı: SINAİ MÜESSESELERDE HAFTA TATİLİ YAPILMASI HAKKINDA 14 NUMARALI SÖZLEŞME

Detaylı

SİGORTA İŞLEMLERİ İLE KAMBİYO İŞLEMLERİNE İLİŞKİN GİDER VERGİLERİ TEBLİĞİ YAYIMLANDI

SİGORTA İŞLEMLERİ İLE KAMBİYO İŞLEMLERİNE İLİŞKİN GİDER VERGİLERİ TEBLİĞİ YAYIMLANDI 30.07.2008/120 SİGORTA İŞLEMLERİ İLE KAMBİYO İŞLEMLERİNE İLİŞKİN GİDER VERGİLERİ TEBLİĞİ YAYIMLANDI ÖZET : 86 seri No lu Gider Vergileri Genel Tebliğinde, 5766 sayılı Yasa ile 6802 sayılı Gider Vergileri

Detaylı

AVIVA SİGORTA A.Ş. NİN 28 HAZİRAN 2010 TARİHLİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANTISI GÜNDEMİ SAAT: 11.00

AVIVA SİGORTA A.Ş. NİN 28 HAZİRAN 2010 TARİHLİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANTISI GÜNDEMİ SAAT: 11.00 AVIVA SİGORTA A.Ş. NİN 28 HAZİRAN 2010 TARİHLİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANTISI GÜNDEMİ SAAT: 11.00 1. Açılış ve Başkanlık Divanının seçilmesi, 2. Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Tutanağının imzası hususunda

Detaylı

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü. Sayı : 11395140-019.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü. Sayı : 11395140-019. Özelge: SMS yolu ile banka hesabına yatan üyelik bedelleri karşılığında aylık fatura düzenleyip düzenleyemeyeceği ile yabancı ülke internet sitelerinin üyelere kullandırılması durumunda elde edilecek gelirin

Detaylı

MÜKERRER SİGORTA MURAKABE YÖNETMELİĞİ

MÜKERRER SİGORTA MURAKABE YÖNETMELİĞİ 65 MÜKERRER SİGORTA MURAKABE YÖNETMELİĞİ Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 3.7.1929, No : 8197 Dayandığı Kanunun Tarihi : 25.6.1927, No : 1160 Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi : 13.7.1929, No : 1240 Yayımlandığı

Detaylı

Halk arasında haciz işlemleriyle ilgili merak edilen başlıca konulardan biridir.

Halk arasında haciz işlemleriyle ilgili merak edilen başlıca konulardan biridir. Halk arasında haciz işlemleriyle ilgili merak edilen başlıca konulardan biridir. İCRA İFLAS KANUNU ilgili maddelerinde hangi malların haciz edilemeyeceği açıkca belirtmiştir. Bunun dışında kalan ve maddi

Detaylı

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL 9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL 9 EYLÜL 1922 Güzel İzmir imizin kurtuluşu, bugün doksan birinci yılına basıyor. Bu mutlu günü anarken, harp tarihinde eşi görûlmiyen Başkomutanlık Meydan Muharebesindeki geniş

Detaylı

80 NOLU SÖZLEŞME. Bu tekliflerin, bir milletlerarası Sözleşme şeklini alması lazım geldiği mütalaasında bulunarak;

80 NOLU SÖZLEŞME. Bu tekliflerin, bir milletlerarası Sözleşme şeklini alması lazım geldiği mütalaasında bulunarak; 80 NOLU SÖZLEŞME MİLLETLERARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATININ 1946 YILINDA MONTREAL DE AKDETTİĞİ 29 UNCU TOPLANTISINDA KABUL EDİLEN SON MADDELERİN DEĞİŞTİRİLMESİ HAKKINDA SÖZLEŞME ILO Kabul Tarihi: 19 Eylül 1946

Detaylı

DEĞİŞTİRİLMESİ ÖNERİLEN ESAS SÖZLEŞME MADDELERİNİN ESKİ

DEĞİŞTİRİLMESİ ÖNERİLEN ESAS SÖZLEŞME MADDELERİNİN ESKİ Ek: 1 DEĞİŞTİRİLMESİ ÖNERİLEN ESAS SÖZLEŞME LERİNİN ESKİ ve YENİ HALLERİ 12 Payların Devri Nama yazılı payların devri, mevzuat uyarınca gerçekleştirilir. Ancak bu devir, bankaya karşı pay defterine yazılacak

Detaylı

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun - 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun (Resmî Gazele ile neşir ve ilâm : 24/V/9S3 - Sayı : 2409) No. Kabul tarihi 23 - V -933 BÎRİNCİ MADDE İstatistik umum müdürlüğü; umum müdürlük, müşavirlik,

Detaylı

Tarih: 03.20.2014 Sa KDV-67/2014-2

Tarih: 03.20.2014 Sa KDV-67/2014-2 dare Kararlar Tarih: 03.20.2014 Sa KDV-67/2014-2 Konusu: KDV Kanununun (17/4-g) maddesi Vergisi (KDV) Kanununun 6552 -g) paz, safir, zebercet, inci) Sermaye Pi daki ithal ve teslimlerde KDV is- KDV Genel

Detaylı

Söz konusu yetkinin alınmaması durumunda şirket kayıtlı

Söz konusu yetkinin alınmaması durumunda şirket kayıtlı KARSAN OTOMOTİV SANAYİİ VE TİCARET A.Ş. ESAS SÖZLEŞMESİ MADDE TADİL TASARISI MADDE ESKİ METİN YENİ METİN KARSAN OTOMOTİV SANAYİİ VE TİCARET A.Ş. ANA MUKAVELESİ KARSAN OTOMOTİV SANAYİİ VE TİCARET A.Ş. ESAS

Detaylı

VERGİ USUL KANUNU NUN BİLİNEN ADRESLERİ VE TEBLİGAT YÖNTEMLERİ KONULARINDA DEĞIŞİKLİKLER YAPILDI

VERGİ USUL KANUNU NUN BİLİNEN ADRESLERİ VE TEBLİGAT YÖNTEMLERİ KONULARINDA DEĞIŞİKLİKLER YAPILDI 18.12.2017/144-1 VERGİ USUL KANUNU NUN BİLİNEN ADRESLERİ VE TEBLİGAT YÖNTEMLERİ KONULARINDA DEĞIŞİKLİKLER YAPILDI ÖZET : 485 Sıra No lu VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ nde 7061 sayılı Kanunla vergilendirme

Detaylı

TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI

TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI ARASINDA TÜRKİYEDE BİR ÇALIŞMA ENSTİTÜSÜ KURULMASINA MÜTEALLİK 13 SAYILI EK ANLAŞMA Milletlerarası Çalışma Teşkilatı (Badema Teşkilatı diye anılacaktır.)

Detaylı

TASARRUF SANDIKLARI NİZAMNAMESİ

TASARRUF SANDIKLARI NİZAMNAMESİ 437 TASARRUF SANDIKLARI NİZAMNAMESİ Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 27/7/1942, No : 2/18398 Dayandığı Kanunun Tarihi : 10/6/1930, No : 1711 Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi : 11/8/1942, No: 5181 Yayımlandığı

Detaylı

BORUSAN MANNESMANN BORU SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ESAS MUKAVELE TADİL METNİ YENİ ŞEKİL

BORUSAN MANNESMANN BORU SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ESAS MUKAVELE TADİL METNİ YENİ ŞEKİL BORUSAN MANNESMANN BORU SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ESAS MUKAVELE TADİL METNİ ESKİ ŞEKİL YÖNETİM KURULU NUN SEÇİMİ Madde 9 Yönetim Kurulu en az 5 en çok 9 Üye den teşekkül eder. Yönetim Kurulu Üyeleri

Detaylı

YURTDIŞINDA MUKİM KURUMLARIN TÜRKİYE DEKİ TAŞINMAZ SATIŞLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

YURTDIŞINDA MUKİM KURUMLARIN TÜRKİYE DEKİ TAŞINMAZ SATIŞLARININ VERGİLENDİRİLMESİ YURTDIŞINDA MUKİM KURUMLARIN TÜRKİYE DEKİ TAŞINMAZ SATIŞLARININ VERGİLENDİRİLMESİ Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi Ağustos 2013 Sayısında Yayınlanmıştır 1. Giriş Yurtdışında mukim (kanuni ve iş merkezlerinden

Detaylı

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ. Yayımlandığı Resmi Gazete :Tarih: 29/02/1960 Sayı:10444

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ. Yayımlandığı Resmi Gazete :Tarih: 29/02/1960 Sayı:10444 ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ TEŞKİLAT KANUNU Kanun Numarası:7460 Kabul Tarihi : 27/02/1960 Yayımlandığı Resmi Gazete :Tarih: 29/02/1960 Sayı:10444 Yayımlandığı Düstur : Tertip:3

Detaylı

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2017/098

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2017/098 Sirküler Tarihi : 16.12.2017 Sirküler No : 2017/098 7061 SAYILI KANUNLA 213 SAYILI VERGİ USUL KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER DEĞİŞİKLİK I MADDE 16-4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 101

Detaylı

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI 86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun[1] 25 inci maddesi

Detaylı

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur. İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA Müşteki Vekilleri Şüpheli Konu Müsnet Suç : (T.C.:.)./ 3 Ümraniye İstanbul : Av. Aytekin TETİK & Av. Ahmet AYDIN - Adres Antette :...T.C.:2...2 Üsküdar İstanbul

Detaylı

2010/1.DÖNEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK MAZERET SINAVLARI SORU VE CEVAPLARI GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER 23 Temmuz 2010-Cuma 16:00

2010/1.DÖNEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK MAZERET SINAVLARI SORU VE CEVAPLARI GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER 23 Temmuz 2010-Cuma 16:00 2010/1.DÖNEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK MAZERET SINAVLARI SORU VE CEVAPLARI GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER 23 Temmuz 2010-Cuma 16:00 SORULAR SORU 1: (X) Anonim Şirketi 2000 yılında 10.000.000-TL sermaye

Detaylı

(Resmî Gazete ile ilâm : 18. III. 1950 - Sayı: 7460)

(Resmî Gazete ile ilâm : 18. III. 1950 - Sayı: 7460) 1192 Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti arasında imza edilen Anlaşma gereğince temin edilen paraların kullanılmasına dair Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik

Detaylı

GÖRÜŞ BİLDİRME FORMU

GÖRÜŞ BİLDİRME FORMU Konusu: İlgili Mevzuat: Bakanlık İl Müdürlükleri ile Eğitim Merkezi Müdürlüklerinde düzenlenen çiftçi eğitim kurslarında teknik ve sağlık hizmetleri sınıfındaki personelden öğretici/uzman öğretici veya

Detaylı

Zonguldak ve Kilimli kömürlerinin Devlet Demiryolları lokomotiflerinde yapılan mukayeseli tecrübeleri

Zonguldak ve Kilimli kömürlerinin Devlet Demiryolları lokomotiflerinde yapılan mukayeseli tecrübeleri Zonguldak ve Kilimli kömürlerinin Devlet Demiryolları lokomotiflerinde yapılan mukayeseli tecrübeleri Kilimli kömürlerinin Devlet Demiryolları lokomotiflerinde kullanılmasında zuhur eden tereddüdün izalesi

Detaylı

SıraNg 122. Ankara: 8 - III Yüksek Reisliğe

SıraNg 122. Ankara: 8 - III Yüksek Reisliğe SıraNg 122 Konya mebusu Kâzım Hüsnü ve Giresun mebusu Hakkı Tarık Beylerin, halkevleri namına ithal olunacak radyo ve sinema makinaları hakkında 2/62 numaralı kanun teklifi ve gümrük ve inhisarlar, Maliye

Detaylı

Medeni haklarını kullanmaya ehil olmıyan, amme hizmetlerinden menedilen veya ağır hapis ve haysiyetimuhil bir cürümden dolayı hapis cezası ile mahküm

Medeni haklarını kullanmaya ehil olmıyan, amme hizmetlerinden menedilen veya ağır hapis ve haysiyetimuhil bir cürümden dolayı hapis cezası ile mahküm 429 VETERİNER HEKİMLİĞİ MESLEĞİNİN İCRASINA, TÜRK VETERİNER BİRLİĞİ İLE ODALARININ TEŞEKKÜL TARZINA VE GÖRECEĞİ İŞLERE DAİR KANUNUN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMIŞ HÜKÜMLERİ Kanun Numarası : 6343 Kabul Tarihi

Detaylı

- 752 - Mevduatı koruma kanunu. (Resmî Gazete ile neşir ve ilânı : t/v1/1933 - Sayı : 2419)

- 752 - Mevduatı koruma kanunu. (Resmî Gazete ile neşir ve ilânı : t/v1/1933 - Sayı : 2419) - 752 - Mevduatı koruma kanunu (Resmî Gazete ile neşir ve ilânı : t/v1/1933 - Sayı : 2419) No. Kabul tarihi 2243 30 - V - 1933 BİR İNCİ MADDE Türk kanunlarına tevfikan teşekkül etmiş olup elyevnı faaliyette

Detaylı

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) ndan: GELĠR VERGĠSĠ GENEL TEBLĠĞĠ (SERĠ NO: 292)

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) ndan: GELĠR VERGĠSĠ GENEL TEBLĠĞĠ (SERĠ NO: 292) Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) ndan: GELĠR VERGĠSĠ GENEL TEBLĠĞĠ (SERĠ NO: 292) Giriş MADDE 1 - (1) 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa, 10/2/2016 tarihli ve 29620 sayılı

Detaylı

İlk Osmanlı banknotları Abdülmecit tarafından 1840 yılında Kaime-ı Nakdiye-ı Mutebere adıyla çıkarılmıştır. Bugünkü dille Para Yerine Geçen Kağıt,

İlk Osmanlı banknotları Abdülmecit tarafından 1840 yılında Kaime-ı Nakdiye-ı Mutebere adıyla çıkarılmıştır. Bugünkü dille Para Yerine Geçen Kağıt, İlk Osmanlı banknotları Abdülmecit tarafından 1840 yılında Kaime-ı Nakdiye-ı Mutebere adıyla çıkarılmıştır. Bugünkü dille Para Yerine Geçen Kağıt, bir anlamda para olmaktan çok faiz getirili borç senedi

Detaylı

GÜLER YATIRIM HOLDİNG A.Ş. ESAS SÖZLEŞMESİ

GÜLER YATIRIM HOLDİNG A.Ş. ESAS SÖZLEŞMESİ GÜLER YATIRIM HOLDİNG A.Ş. ESAS SÖZLEŞMESİ ESKİ METİN YÖNETİM KURULU MADDE 8- Şirket Yönetim Kurulu tarafından yönetilir ve temsil edilir. Şirket Yönetim Kurulu altı üyeden oluşur ve bu üyelerin tamamı

Detaylı

BİRİNCİ KISIM: Feraiz Mukaddime. 1 inci Fasıl BİRİNCİ BAB

BİRİNCİ KISIM: Feraiz Mukaddime. 1 inci Fasıl BİRİNCİ BAB İ Ç İ N D E K İ L E R Lügatler 5 Ön söz, 7 BİRİNCİ KISIM: Feraiz Mukaddime Feraiz lstıhları.... - 9 Velânın mânası, kısımları, hukukî mahiyyeti 11-13 Hesap Istıhlaları 15 BİRİNCİ BAB İrsin Rüknü 17 Terike

Detaylı

KRONİK 1957 YILI MEVZUATI [*]

KRONİK 1957 YILI MEVZUATI [*] KRONİK! 1957 yılı mevzuatı; II. Mahkeme içtihatları; m. Eser tahlil ve tenkitleri. 1 1957 YILI MEVZUATI [*] (l/vti/1957 31/XII/1957) A) Kanunlar; B) T.B.M.M. kararları; C) Tefsirler; D) Nizamnameler; E)

Detaylı

: Sermaye Piyasası Kurulu'nun Seri VIII, No.54 Sayılı Tebliği uyarınca yapılan açıklamadır.

: Sermaye Piyasası Kurulu'nun Seri VIII, No.54 Sayılı Tebliği uyarınca yapılan açıklamadır. İÇSEL BİLGİLERE İLİŞKİN ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU Ortaklığın Ünvanı : Anadolu Efes Biracılık ve Malt Sanayii A.Ş. Adresi : Bahçelievler Mah. Şehit İbrahim Koparır cad. No.4 Bahçelievler/ISTANBUL Telefon

Detaylı

_ 54 Uçuş hizmetleri tazminat Kanunu

_ 54 Uçuş hizmetleri tazminat Kanunu _ 54 Uçuş hizmetleri tazminat Kanunu (Resmî Gazete İle yayımı-:.1.63 - Sayı : 312) 144- Kabul tarihi. 1. 63 MADDE 1. Tarifler : Bu kanunda geçen terimlerin tarifleri aşağıdaki gibidir : a) Pilot ve pilot

Detaylı

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır. TÜRKİYE'DEKİ GÖÇLER VE GÖÇMENLER Göç güçtür.hem güç ve zor bir iştir hem de güç katan bir iştir. Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri

Detaylı

10 Haziran Cumartesi sayılı Resmi Gazete. Adalet Bakanlığından: LİSANSLI YEDİEMİN DEPOLARI YÖNETMELİĞİ ÜCRET TARİFESİ.

10 Haziran Cumartesi sayılı Resmi Gazete. Adalet Bakanlığından: LİSANSLI YEDİEMİN DEPOLARI YÖNETMELİĞİ ÜCRET TARİFESİ. 10 Haziran Cumartesi 30092 sayılı Resmi Gazete Adalet Bakanlığından: LİSANSLI YEDİEMİN DEPOLARI YÖNETMELİĞİ ÜCRET TARİFESİ Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) İcra dairelerince haczedilen ve lisanslı yediemin depoları

Detaylı

Birinci Cihan Harbine Türkiyenin girmesi

Birinci Cihan Harbine Türkiyenin girmesi tesslfîı.^m 29 OCAK 1945 Osmanlı Bankası meselesinde Enver Paşanın hazırladığı emrivaki 108 telgrafın bir hülâsasını Talât Beye tebliğ etti. Ayda kırk milyon frank itası B Mukavelesi. OsmanlIlara ait hisseye

Detaylı

Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek

Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek 2 ve 4ncü Maddelerinin Değiştirilmesine, Değişik 60 nci ve Bu Kanuna Bir Ek Madde ile Bir Geçici Madde İlâvesine Dair nın C. Senatosunca

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 8

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 8 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 8 BAKİ SARISAKAL SEYAHAT PROGRAMI Padişahımızın Seyahat Programı: Padişahımızın gerek Selanik teki ikamet ve gerek Kosova, Piriştina ve Manastır a seyahatlerinde

Detaylı