Kayıp ve Yas Süreci. Doç. Dr. Perihan Güner Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu. I. Palyatif Bakım Hemşireliği Kursu, Şubat 2012, Ankara
|
|
- Duygu Tansel
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Kayıp ve Yas Süreci Doç. Dr. Perihan Güner Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu I. Palyatif Bakım Hemşireliği Kursu, Şubat 2012, Ankara 1
2 İçerik Giriş Yas nedir? Yasa verilen ortak tepkiler nelerdir? Normal yas süreci Yastaki bireye yaklaşım Patolojik yas Sonuç 2
3 Giriş Kayıp, yaşam döngüsünün her evresinde yaşanır. bağımsızlık kaybı, ilişki kaybı, sağlık kaybı, iş kaybı, ekonomik kayıp, evcil hayvan kaybı, organ kaybı, sevilen birinin kaybı ve düşük yapma gibi insan hayatında çok fazla kayıp söz konusudur (1, 2, 3). 3
4 Giriş-devam Her ayrılık ve kaybın ardından bir yas süreci yaşanır. Yas, bireysel ve kendine özgü bir süreçtir. Ve bireyin tepkileri, sakin bir kabulden, ciddi kriz tepkisine kadar değişir (4). Yas, bireyde önemli yaşam değişimlerine neden olan zor, yorucu ve stresli bir süreçtir. Fakat, bir hastalık değildir. Yas, kayba karşı normal bir tepkidir. Yas sürecinde, doğru ya da yanlış tepkiler yoktur. Herkes için farklı bir deneyimdir ve bu nedenle, insanların yasa farklı tepkiler vermeleri çok doğaldır (5, 6, 2, 7). 4
5 Giriş-devam Yas sürecini; yastaki bireyin kişilik özellikleri, ölen kişi ile olan ilişkisi, baş etme tarzı, kültürel ve dini inancı, ruhsal hastalık öyküsü, destek sistemi, ekonomik durum ve ölümü algılama biçimi gibi faktörler etkilemektedir( 7, 10). 5
6 YAS NEDİR? 6
7 Yas Nedir? Akut ya da tamamlanmamış yas olarak da ifade edilen normal yas, herhangi bir kayıp ve ayrılığa ya da herhangi bir yaşamsal değişikliğe verilen, fiziksel, duygusal ve bilişsel tepkilerdir (11). Yas, kayıp yaşantısına verilen yeniden yapılanma tepkisi olarak da tanımlanmaktadır. Bu tepki ile birey, kaybedilen kişi ile olan ilişkisine yatırdığı enerjiyi kayıp dışındaki yaşama aktarır (12). Brown- Saltzman ın (2) ifade ettiğine göre, Freud (1961) ise yası, ölmüş kişiden bağlarını koparma, sonra yavaş yavaş bir başkasına yeniden bağlanma süreci olarak tanımlamıştır. 7
8 Yasa Verilen Tepkiler A. Yasla ilgili FİZİKSEL semptomlar B. Yasla ilgili BİLİŞSEL semptomlar C. Yasla ilgili DAVRANIŞSAL semptomlar D. Yasla ilgili DUYGUSAL semptomlar 8
9 A. Yasla ilgili fiziksel semptomlar: midede boşluk hissi, nefes alamama, boğulacakmış gibi olma, seslere aşırı duyarlılık, kendine yabancılaşma duygusu (Ör: Sokakta yürüyorum ve ben dahil hiçbir şey gerçekmiş gibi gelmiyor bana), tükenme, kaslarda zayıflık, iştah artması ya da azalması, enerjisizlik ve çabuk yorulma ve ağız kuruluğudur (13, 8, 11). 9
10 B. Yasla ilgili bilişsel semptomlar: 10
11 B. Yasla ilgili bilişsel semptomlar: İnanamama ve İnkar: Sevilen kişinin ölümünden hemen sonra, şok, uyuşukluk/hissizlik ve inanamama yaşanır. Bu doğru değil. Bir yanlışlık olmalı. Bu olanlara inanamıyorum. Buna inanmak istemiyorum. Bu durum, daha çok yakınının ölümünde orada bulunamadıklarından ya da sonrasında ölen yakınının bedenini göremediklerinden dolayı veda etme şansı olmayan insanlarda görülür. İlk başlangıçta inkar tepkisi, alınan haberle şoka girmeyi engelleyebilir (13, 8). 11
12 B. Yasla ilgili bilişsel semptomlar: Konfüzyon: Enerjinin çoğu yas ve yaşamdaki değişimlere uyum yapmaya harcandığı için, çok çabuk konfüzyon ya da dikkatte dağılma olabilir (8). Ölen kişinin yaşadığı duygusu: Yastaki kişi, ölen kişinin yaşadığını düşünebilir. Bu özellikle ölümden kısa bir süre sonrası için normal bir tepkidir (13). Halüsinasyon: Görsel ve işitsel olabilir ve sıklıkla kaybı takiben birkaç hafta içinde olur (13). Ölen kişiyi görme ya/ya da sesini duyma biçiminde olabilir. 12
13 C. Yasla ilgili davranışsal semptomlar: 13
14 C. Yasla ilgili davranışsal semptomlar: Uyku bozukluğu: Uyku bozukluğu, uykuya dalmada güçlük ve erken uyanma biçiminde olabilir. Uyku bozukluğu bazen, rüyadan korkma, yatakta yalnız olmaktan korkma, uyanamamaktan korkma gibi çeşitli korkular şeklinde sembolik ifade edilebilir (13). Uyku bozuklukları, bazen tıbbi girişim gerektirecek düzeyde olabilir. Eğer uyku bozukluğu devam ederse, depresyonun geliştiğini gösterebilir (8). 14
15 C. Yasla ilgili davranışsal semptomlar: Dalgınlık: Bir kişi bir yere araba ile gidip, araba ile gittiğini unutup, otobüsle geri dönecek kadar dalgın olabilir. Bu, önemli bir kaybın arkasından görülür ve sonunda kendiliğinden düzelir (13). Sosyal çekilme: Kısa sürelidir ve kendi kendine düzelir. Sosyal çekilme, aynı zamanda gazete okuma ya da televizyon izleme gibi dış dünyaya ilgi kaybını da içerebilir (13). 15
16 C. Yasla ilgili davranışsal semptomlar: Ölen kişiyi hatırlatan şeylerden kaçınma: Bazı insanlar, yas acısını başlatacak yerlerden ve şeylerden kaçınırlar. Bu kişiler, ölen kişinin öldüğü yerden, mezarlık ya da sevilen kişiyi hatırlatacak objelerden kaçınabilirler ya da ölen kişiyi hatırlatacak her şeyi yok edebilirler. Bu sadece kısa süreli bir çözümdür ve kişi yasını tamamlamaya başladığında, onları geri görmek isteyebilir. Ölen kişi ile ilgili her şeyi hemen yok etmek komplikasyonlu yas sürecine neden olabilir. Bu genellikle sağlıklı bir davranış değildir ve sıklıkla ölen kişi ile ambivalan bir ilişkinin göstergesidir(13). 16
17 C. Yasla ilgili davranışsal semptomlar: Ağlama: Ağlamanın potansiyel bir iyileşme değeri olduğu ifade edilmektedir. Stres, bedende kimyasal dengesizliğe neden olur ve bazı araştırmacılar, ağlamanın stres nedeniyle ortaya çıkan toksik maddeleri yok ettiğine ve yeniden dengenin kurulmasına yardım ettiğine inanmaktadırlar. Bu araştırmacılar, duygusal stresin neden olduğu gözyaşının, göz irritasyonu nedeniyle olan gözyaşından farklı olduğunu ileri sürmektedirler. Günümüzde gözyaşının duygusal stresi hafiflettiği kabul edilmekte, ancak hala bunun nasıl olduğu ise, açık değildir (13). 17
18 C. Yasla ilgili davranışsal semptomlar: Arama ve çağırma: Çağırma, bu arama davranışı ile ilişkilidir. Sıklıkla bazı kişiler sevdikleri kişileri isimleri ile çağırabilirler. Ör: Ayşe, Ayşe, Ayşe. Lütfen bana geri dön. Bu yüksek sesle olmaz, içsel olarak söylenir(13). 18
19 D. Yasla ilgili duygusal semptomlar: 19
20 D. Yasla ilgili duygusal semptomlar: Şaşkınlık ve Şok: Şok, sıklıkla ani ölüm vakalarında olur. Ölüm, beklenen ve terminal bir hastalıktan sonra olsa bile, alınan ölüm haberi, bu kişinin şoka girmesine neden olabilir (13). Üzüntü: Üzüntünün, ağlama davranışı ile birlikte olması gerekmez, fakat sıklıkla birlikte görülür (13). 20
21 D. Yasla ilgili duygusal semptomlar: Öfke: Bazı bireyler, sevdikleri kişinin ölümünden sonra, o kişi olmadan yaşayamayacaklarını düşünerek regrese olabilirler. Bu durum, öfkenin ortaya çıkmasına neden olur. Yastaki kişinin öfkesi, her zaman ölen kişiye yönelik olmaz. Bazen öfke, sağlık personeline, aile üyelerine, duyarsız bir arkadaşa ve sıklıkla Tanrıya duyulabilir. En sağlıksız tepkilerden biri ise, öfkeyi kendine yöneltmedir. Bu durumda, ciddi bir depresyon ortaya çıkabilir ve intihar görülebilir. Eğer öfke, tanınmazsa/kabul edilmezse komplikasyonlu yasa da neden olabilir (13, 8). 21
22 D. Yasla ilgili duygusal semptomlar: Kendini ve başkalarını suçlama: Suçluluk, ölen kişiye söylenemeyen ya da söylenenlerden dolayı duyulan pişmanlıklara ya da ilişkideki çözümlenmemiş çatışmalara bağlı olabilir. Suçluluk, ölüm sürecinde bir şeylerin ihmal edildiğinin düşünüldüğü durumlarda da ortaya çıkabilir (13, 8). Yalnızlık: Yalnızlık, özellikle eş kaybı ya da çok yakın ilişki içinde olunan bireyin kaybından sonra yaşanır. Çok yalnız olsalar bile, çoğu dul kalan kişiler, evlerinde kendilerini daha güvenli hissettikleri için genellikle dışarı çıkmak istemezler (13). 22
23 D. Yasla ilgili duygusal semptomlar: Anksiyete: Anksiyete, primer olarak iki nedenden dolayı ortaya çıkabilir. Birincisi, bireyin onsuz yaşayamayacağını düşünmesinden; İkincisi ise, ölümle ilgili kendi farkındalığının artmasına bağlı olabilir (13). Anksiyete çok yoğun ve sürekli olursa, komplikasyonlu yas reaksiyonu düşünülmelidir. Panik atak, nefes almada güçlük ya da rahatsız edici zorlayıcı düşünceler gibi ciddi semptomlar ortaya çıkarsa, bir ruh sağlığı profesyonelinden yardım almak uygun olabilir ( 8). 23
24 D. Yasla ilgili duygusal semptomlar: Rahatlama: İlk başta bu duyguyu hissetmek bireyi rahatsız edebilir. Eğer ölen kişi uzun süreden beri hasta ya da çok acı çekiyordu ise, öldükten sonra rahatlık duygusu hissedilebilir. Yine, ölen kişi ile uzun süreli kötü bir ilişkinin yaşandığı durumlarda da bu duygu hissedilebilir (13). Rahatlama duygusu, ölen kişinin daha az sevildiği anlamına gelmez. Bunun en basit anlamı, artık sevilen kişinin acı çekmemesine bağlı olarak hissedilen rahatlama duygusudur ( 8). 24
25 D. Yasla ilgili duygusal semptomlar: Umutsuzluk: Hayatı anlamlı ve keyifli kılan, kendisini iyi hissettiren insan, birdenbire yok olmuştur. Her şey anlamsız ve bomboş gelebilir. Yoğun umutsuzluk duygusu, depresyona yol açabilir ve bu ruh sağlığı profesyonelinden yardım almanın bir işareti olabilir (8). Depresyon: Yoğun yas, depresyona neden olacak beden kimyasının değişmesine neden olabilir. Yastaki bireylerin yaklaşık %20 inde majör depresyon gelişir. Depresyon öyküsü, alkol kullanma öyküsü, yetersiz destek sistemine sahip ve başka önemli stresörlere sahip olan kişilerin depresyona girme riski daha yüksektir. 25
26 Aşağıdaki belirtiler ortaya çıktığında: Değersizlik ve umutsuzluk duyguları, Ölüm ve intihar düşünceleri, Uzun süreli olarak günlük aktiviteleri yerine getirememe, Aşırı ve kontrolsüz ağlama, Belirgin psikomotor yavaşlama, Mide problemleri, aşırı iştah kaybı, ciddi baş ağrısı ve uyku alışkanlığında değişme gibi fiziksel semptomlar (5, 14, 15). Ruh sağlığı profesyoneline yönlendirilmelidir. 26
27 YAS SÜRECİ 27
28 Yas Süreci Yas süreci doğrusal değildir. Günümüzde kabul edilen görüş, yasın iyi ve kötü günleri ile kaotik ve dairesel bir süreç olduğudur (16) 28
29 Yas ne zaman başlar? Yasın başlama zamanı, ölümün ani, beklenmeyen ya da uzamış terminal hastalık nedeniyle olup-olmamasına bağlı olarak değişebilmektedir. Yasın, sevilen kişinin öleceğinin farkına varılması ile başlayabileceği çok fazla bilinmemektedir. Ölümün nasıl olduğu ya da ölen kişinin ne kadar sevildiği ile ilişkisiz olarak, her bireyin kayıptan sonra yas sürecine girme olasılığı yüksektir ( 8). 29
30 Yasın tamamlandığı anlaşılabilir mi? Bazı işaretler ( 8, 13, 5) : Kayıp gerçeği ile yüzleşebilme, Ölen kişinin yokluğunu kabullenebilme, ve bu gerçeğin acısıyla yaşayabilme, Ölen kişi olmaksızın yaşama yeniden uyum sağlama, Yeni duygusal bağlar kurabilme, Yeniden zevk ve keyif almaya başlama, Şuan ve geleceğe odaklanma, Başka kişilerle birlikte olma isteği duyma, Geçmiş mutlu anıları ve yerleri daha fazla düşünmeye başlama, Ölen kişinin yokluğuna daha az acı hissetmeye başlama, Ve kaybettikleri kişi ile ilgili düşünebilmeye başlamalarıdır. 30
31 Araştırmacılar: Brown- Saltzman ın ( 2) ifade ettiğine göre, Kübler-Ross (1969) yas sürecini inkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme olmak üzere beş aşamada tanımlamıştır. Bowlby (1973) yas sürecini uyuşukluk, kaybedilen kişiyi arama, umutsuzluk ve yeniden organize olma olmak üzere dört döneme ayırmıştır. Parkes (1987) alarm, arama, hafifleme, öfke ve suçluluk ve yeni bir kimlik kazanma olmak üzere beş aşamada tanımlamıştır. Rando (1993) ise, yas sürecini kaçınma, yüzleşme ve uyum olmak üzere üç aşamada tanımlamıştır. 31
32 Worden ın Yas Görevleri Modeli (13, 6): 1. Kaybın gerçekliğini kabul etme: Bu aşamada, yas sürecindeki birincil görev, kayıp yaşayan bireyin, kaybedilen kişinin öldüğü ve asla geri dönmeyeceği gerçeği ile yüzleşmesidir. Bu gerçekliğin kısmen de olsa kabul edilmesi, ölen kişi ile bu dünyada yeniden bir araya gelinemeyeceğine yönelik inancın oluşması açısından önemlidir. 32
33 Worden ın Yas Görevleri Modeli (13, 6): 2. Acı ve keder yaşamak: Yas sonucu oluşan acı, fiziksel ve duygusal bir acıdır. Bu acının yaşanması, sonrasında bir iç rahatlığın ortaya çıkması bakımından oldukça önemlidir. İkinci görevin tamamlanmasını güç kılan en önemli etkenlerden biri, birey ile toplum arasında var olan karşılıklı etkileşimdir. Bu durumda bireylerde, ölen kişinin idealize edilmesi, kaybedilen kişiyi hatırlatıcı şeylerden kaçınma, ölen kişiye yönelik sadece güzel şeyler düşünme, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı gibi davranışlar gözlenebilir. Acılarını reddeden/kabul etmeyen kişilerin er ya da geç bir çözülmeye uğrayacakları ve bunun da genellikle bir depresyon biçiminde ortaya çıkacağı ifade edilmektedir. 33
34 Worden ın Yas Görevleri Modeli (13, 6): 3. Kaybedilen kişi olmaksızın yaşama uyum yapma: Kayıp yaşayan bireylerin, ölen kişiye ait anılarını kaybetmeden değişen dünyaya yeniden ayak uydurmaları bu sürecin temel görevini oluşturmaktadır. Bu süreçte birey, kayıp sonrası oluşan acı ile uğraşmak kadar, ekonomik yasal konular gibi birçok sorunla karşılaşmakta ve bu sorunlarla baş etmek zorunda kalmaktadır. Bu dönemde bireyler, aile, arkadaşlar, meslektaşlar gibi yakın çevreden ve avukat, mali müşavir gibi çeşitli uzmanlardan destek almaya ihtiyaç duyabilirler (17). Bu evre, yeni roller üstlenmeyi ve dünyadaki diğer insanlarla iletişim kurmayı içerir. Bu kişisel gelişim ve büyüme için fırsat, yas evrelerinin bu bölümünde çok açık bir şekilde görülür. 34
35 Worden ın Yas Görevleri Modeli (13, 6): 4. Duygusal enerjiyi geri toplamak ve yaşama devam etmek: Bu görev, diğer görevlerle karşılaştırıldığında yerine getirilmesi oldukça uzun zaman alan bir süreci kapsamaktadır. Bireyin kayba yönelik var olan duygusal enerjisini yaşamındaki diğer ilişkilere ve kişisel ilgi alanlarına yönlendirmesi bu süreçteki temel görev olarak nitelendirilmektedir. Bu görev, genel anlamda ve özellikle yas tutan bireyler tarafından yanlış anlaşılmakta ve ölen kişiyi unutmaya yönelik bir girişim olarak değerlendirilmektedir. 35
36 Worden ın Yas Görevleri Modeli (13, 6): 4. Duygusal enerjiyi geri toplamak ve yaşama devam etmek: Gerçek olan şu ki, yas tutan birey geleceğini yeniden kurmak için geçmişini yok saymak durumunda değildir. Bu evre ölen kişi ile son vedalaşma olarak tanımlanmaktadır. Worden (13), yas tutan bireyin acı çekmeksizin düşünebilmeyi başardığı anda yas sürecinin tamamlanmış olacağına dikkati çekmektedir. Tabii ki, bu kişinin kaybettiği yakını ile ilgili hiç üzüntü duymayacağı ya da arada sırada ani acı patlamaları yaşamayacağı anlamına gelmemektedir. 36
37 NORMAL YAS SÜRECİNDEKİ BİREYE YAKLAŞIM Üzüntünü dile getir, konuşulmayan yas kalbe düğümler atar, onu sertleştirir ve kırar Shakespeare 37
38 Normal yas sürecindeki bireye yaklaşım Yası normalleştirme: Birçok kişi kayıp sonrasında, yasın asla bitmeyeceğini ve verdikleri tepkilerin anormal olduğunu düşünür. Hemşireler, bu kişilere yasın ve yasa verilen tepkilerin normal olduğunu ve yas tutmanın doğru ya da tek bir yolun olmadığını anlatmaları önemlidir. Duygu ve düşünceleri ifade etmeyi destekleme: Aktif dinleme ve uygun beden dili kullanımı ile hemşireler, yastaki bireylerin duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri için teşvik edebilirler. 38
39 Normal yas sürecindeki bireye yaklaşım Rahatlık sağlama: Hemşireler, genellikle hemen durumu düzeltmek ve acıları yok etmek isterler. Duygusal acıyı ortadan kaldırma çabaları, yas sürecini gizleyebilir. Aslında acı, yasın gerekli bir öğesidir. Bunun için açık uçlu sorular sorma, dikkatli dinleme, göz teması kurma ve gerektiğinde sessizliği kullanmak önemlidir. Bunlar, hastanın kendini ifade etmesini kolaylaştırabilir. Aynı deneyimi yaşayıp aynı tepkileri veren iki insan yoktur. Bu nedenle, kayıp yaşayan insanları birbirleri ile karşılaştırmak doğru değildir. 39
40 Normal yas sürecindeki bireye yaklaşım Rahatlık sağlama: ne hissettiğinizi biliyorum gibi ifadelerden kaçınmak gerekir. Bana nasıl/ne hissettiğinizi söyler misiniz? tarzında açık uçlu soru sormak daha uygun olur. Bazen dikkatli dinleme, göz teması ve sessizliği kullanmak gibi en basit girişimler, en etkili girişimler olabilmektedir. Eğer sessiz kalma ya da konuşup-konuşmama konusunda emin değilseniz, bireyin beden dilini gözleyerek ve nazikçe konuşmak ister misiniz ya da sessizce oturmayı mı tercih edersiniz? diye sorabilirsiniz. 40
41 Normal yas sürecindeki bireye yaklaşım Uyum için bireylere yardımcı olma: Yastaki bireyi, sevilen kişinin ölümünden sonrası hayat hakkında konuşmaya teşvik etmek, bu kişilerin kayba alışmalarını ve değişecek sosyal ve mali durumlarını önceden planlamalarını sağlar. Yas yaşayan bireyler, sıklıkla bu büyük soruları sorarlar: Bu neden oldu?, Tanrının bunda rolü ne? Yaşamın anlamı ne? Bunların basit cevapları yok. Hemşirenin aktif dinlemesi en yararlı yaklaşımdır. Bu sorulara yanıtları bireyler kendileri bulmalıdır. 41
42 Normal yas sürecindeki bireye yaklaşım Gelenekler ve törenler: Bunlar, sevilen kişinin ölümünü kabullenmeye yardım edebilir. Bu geleneklerden bazıları, cenaze hizmetleri, mezarı ziyaret etmek ve anma törenleridir. Bu konularda hemşire, bireylere rehberlik edebilir. Yas eğitimi vermek: Yasın çözülmesi, aylar hatta, yıllar alabilir. Bazı insanlar, bu süreci tamamlamayabilirler. Hemşirenin, yastaki bireylere, yas ve yasla ilgili semptomların, ölüm yıldönümleri, doğum günleri ve tatil gibi önemli günlerde daha yoğun olabileceği ya da açığa çıkabileceği gibi bu süreç hakkında bilgi vermesi önemlidir. 42
43 Normal yas sürecindeki bireye yaklaşım Destek kaynaklara yöneltme: Hemşirelerin yasın nasıl değerlendirileceğini, koruyucu müdahale ve destekleyici bakımı bilmeleri gerektiği kadar, gerektiğinde ilgili uzmanlara yönlendirmeleri de aynı derecede önemlidir. Birçok toplumda kolayca ulaşılabilen yas hizmetleri bulunur. Bunlar, kişisel ve grup psikolojik danışmanlığı ve eğitim olabilir. Komplikasyonlu yas sürecini anlama: Kişinin yas süreci komplikasyonlu ise, hemşirelerin bu bireyleri gerekli merkezlere yönlendirmeleri gerekir. Bu, ayaktan ya da yatarak tedavi veren psikiyatri servisleri ya da ruh sağlığı profesyonelleri olabilir. 43
44 KOMPLİKASYONLU YAS 44
45 Komplikasyonlu Yas Çoğu insan, herhangi bir profesyonel yardım almadan yaşadığı yasla baş edebilmektedir (15). Shear ve ark. (19) tarafından terör atağından 1.5 yıl sonra yapılan çalışmada, araştırma kapsamına alınan bireylerde % 23 oranında komplikasyonlu yasa rastlanmıştır. Bireyler, acı çekme sürecini normal bir şekilde tamamlayamadıkları zaman, komplikasyonlu durum ortaya çıkar. Bu durum, anormal, atipik, çözümlenmemiş, disfonksiyonel, sağlıksız, kronik, gecikmiş, abartılmış, maskelenmiş ya da patolojik yas olarak da isimlendirilmektedir ve ruh sağlığı uzmanından yardım alınmasını gerektiren bir durumdur (15,7). 45
46 Komplikasyonlu Yas Komplikasyonlu yas, kaybın ardından en az altı ay geçmesine rağmen kayıp yaşayan bireyin kişisel, sosyal ve mesleki yaşam alanlarındaki işlevselliğinin giderek bozulması sonucu oluşan bir sorun olarak nitelendirilebilir (20). Komplikasyonlu yas sürecinde, bireylerin yas tepkileri uzun süredir devam etmekte ve kayıp sonrası oluşan acı derinleşerek artmaktadır (21). Komplikasyonlu yasın diğer bir tanımı ise, bireyin verdiği tepkilerin kendine zarar vermeye başladığı, uygun olmayan ve uzun dönemli yastır (18). 46
47 Komplikasyonlu yasın gelişmesine katkıda bulunan faktörler: Ani ölüm, intiharla ölüm ya da cinayetle ölüm, uzamış hastalık nedeniyle ve acı çekerek ölüm ve çocuk ölümü gibi ölüm biçimleri, Ölen kişi ile geride kalan kişi arasında sorunlu, ambivalan ya da bağımlı ilişki olması, Yeterli destek alamama, Çoklu kayıplar, Depresyon ya da ruhsal rahatsızlık öyküsü ya da mevcut ruhsal rahatsızlık durumu, Alkol ve madde kullanma öyküsü, Daha önceki ayrılık ve kayıplara zor uyum yapma gibi nedenler komplikasyonlu yas riskini artırır (2, 22, 7,18). 47
48 Komplikasyonlu Yas Komplikasyonlu yas, fiziksel ve ruhsal olarak yıkıcı etkiye sahiptir ve birey ölmeden önce de aile bireylerinde ortaya çıkabilir (23). Tomarken ve ark.(3) tarafından terminal dönem hastası olan aileler üzerinde yapılan çalışmada: algılanan sosyal destek düzeyi, depresyon öyküsü, depresyonun varlığı, gelir düzeyi, tanı konduğu zamandaki gelir düzeyi, kötümser düşünme, stresli yaşam olaylarının şiddeti ile ölüm öncesi komplikasyonlu yas gelişmesi arasında ilişki olduğu saptanmıştır. 48
49 Komplikasyonlu yas semptomları (18, 5, 2): sevilen kişinin ölümüne inanamama, ölümü kabul edememe, sürekli geriye dönüşler (flashback), kabuslar ve rahatsız edici anılar, ölen kişinin sürekli izlediği ya da var olduğu düşüncesi, ölen kişi ile hayali ilişkiyi sürdürme, sürekli ölen kişiyi arama ve özlem duyma, bütün sosyal ilişkileri kesme, kendini işe verme, intihar düşünceleri, saldırganlık, ve alkol/madde kullanımıdır. 49
50 Worden (13) a göre komplikasyonlu yasın semptomları ise; Ölen kişi ile ilgili yoğun acı hissedilmeksizin konuşamama, Küçük bir olayın şiddetli keder durumunu tetiklemesi, Ölen kişinin eşyalarını ortadan kaldırmayı istememe, Ölen bireyin semptomlarını hissetme (Ör: Yakını kanserden öldü ise, kanser belirtilerini hissetme) Aile ve arkadaşlardan uzaklaşma ve yaşam tarzında ciddi değişiklikler yapma, Ölen bireyin bazı özelliklerini bilinçsiz bir şekilde taklit etme eğilimi, Kendine zarar verici davranışlar gösterme( madde kullanımı, aşırı hız yapma gibi), Ölüm ve hastalık konularında fobi geliştirme, Ölen kişiyi hatırlatan her şeyden uzak durma, Aşırı suçluluk ve depresyon ya da öföridir. 50
51 SONUÇ 51
52 Sonuç; Yas süreci, bir kayıp sonrası yas yaşayan bireyler kadar sağlık personeli tarafından da sıkça yanlış anlaşılmakta ve değerlendirme sürecinde ihmal edilmektedir (6). Aslında sağlık personeli de bu durumdan rahatsız olup, yas dönemindeki bireye nasıl yaklaşmaları gerektiğini bilemedikleri için kendilerini çaresiz ve rahatsız hissedebilmektedirler. Diğer yandan, yastaki bireye bakım verme, hemşirelerin zorunlu rolleri arasında ifade edilmektedir. ve hemşirelerden, yastaki bireyle çalışırken normal ve komplikasyonlu yas sürecini anlamaları ve olası müdahalelerde bulunmaları ve gerektiğinde ilgili uzmana sevk etmeleri beklenmektedir (2). Bu durum, öncelikli olarak hemşirelerin bu konudaki bilgi eksikliğini tamamlamaları gerektiğini ortaya koymaktadır. 52
53 Son söz: Ölüm bizi korkutamaz. Çünkü yaşadığımız sürece ölüm yoktur. Ölüm geldiğinde ise, artık biz yokuz. Epikurus 53
Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN
Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kayıp Kayıp, yaşam döngüsünün her evresinde yaşanır. bağımsızlık kaybı ilişki kaybı, sağlık kaybı, iş kaybı, ekonomik kayıp, evcil hayvan kaybı, organ
DetaylıDr. Genco USTA Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı
Dr. Genco USTA Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı www.cocukpsikiyatri.org gencousta@yahoo.com Ölüm bir başlangıç belki de? ne karanlık ne de acı veriyor çok derin bir uyku falan olduğuna inanmıyorum hayatta
DetaylıKANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.
KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal
DetaylıMeslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD
Meslekte Ruh Sağlığı A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Çalışan Sağlığı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlık, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal bakımdan tam
DetaylıKanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü
Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü Yük. Hem. Gül Şav Özaydemir Danışman Hemşire EUKAM E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi ABD XIX. Ege Onkoloji Günleri 6-7 Nisan 2015 İzmir «Kanserle mücadele
Detaylı3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri
1 Aşağıda zaman zaman herkeste olabilecek yakınmaların ve sorunların bir listesi vardır. Lütfen her birini dikkatle okuyunuz. Sonra bu durumun bu gün de dâhil olmak üzere son üç ay içerisinde sizi ne ölçüde
DetaylıTravma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Nedir? Günlük rutin işleyişi bozan, Aniden beklenmedik bir şekilde gelişen, Dehşet, kaygı ve panik yaratan, Kişinin anlamlandırma
DetaylıKayıp ve Yas. Doç. Dr. Ülgen H. OKYAYUZ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD, Klinik Psikoloji Öğretim Üyesi (Emekli)
Kayıp ve Yas Doç. Dr. Ülgen H. OKYAYUZ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD, Klinik Psikoloji Öğretim Üyesi (Emekli) 1 Hastalık, bireyin yaşam dengeleri için tehdit oluşturan, stres yaratan
DetaylıPalyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları
Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,
Detaylıİş Yerinde Ruh Sağlığı
İş Yerinde Ruh Sağlığı Yeni bir Yaklaşım Freud a göre, bir insan sevebiliyor ve çalışabiliyorsa ruh sağlığı yerindedir. Dünya Sağlık Örgütü nün tanımına göre de ruh sağlığı, yalnızca ruhsal bir rahatsızlık
DetaylıÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ
ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji www.gunescocuk.com Çocuk ve ergen psikiyatrisinde
DetaylıBeraberliğimizin ne kadar süreceğini bilmediğimizin farkına vararak, birbirimizin değerini bilelim. - Joshua Loth Liebman
Beraberliğimizin ne kadar süreceğini bilmediğimizin farkına vararak, birbirimizin değerini bilelim. - Joshua Loth Liebman YAS SÜREÇLERİ NİLÜFER ARDA ÖMER PAMUK Önemli bir kayıp yaşayan kişi, hayatını yeniden
DetaylıYaşam Sonu Bakımda Kültürel Yetkinlik, Bakım Vericinin Desteklenmesi. Nesibe YEŞİLÇAM
Yaşam Sonu Bakımda Kültürel Yetkinlik, Bakım Vericinin Desteklenmesi Nesibe YEŞİLÇAM Sunu İçeriği Yaşam Sonu Bakım Yaşam sonu bakımda, bakım verici Kültürel Etkinlik Kültürel Yeterlilik Modelleri Vaka
DetaylıAFET PSİKOLOJİSİ. GEA Acil Durum Yönetimi Eğitimleri
AFET PSİKOLOJİSİ GEA Acil Durum Yönetimi Eğitimleri Afet Sonrası Risk Altındaki Gruplar Doğrudan Etkilenenler Tanık olanlar İzleyiciler AFET SONRASI DUYGUSAL AŞAMALAR İLK VURMA AŞAMASI ACİL DURUM AŞAMASI
DetaylıDoç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Doç. Dr. Fatih Öncü Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolojik taciz Bedensel Ruhsal Bedensel ve ruhsal Çalışma hayatında mobbing veya psikolojik
DetaylıBöbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi
Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa
DetaylıYAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM
YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,
DetaylıSağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres
Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Stres Nedir? Stres bir insan için baskı, gerginlik, rahatsız edici çevresel faktörler veya duygusal tepkiler anlamında gelmektedir. Kişinin bedensel
DetaylıZorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)
Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Huriye Tak Uzman Klinik Psikolog Türk Kızılayı Bağcılar Toplum Merkezi Sağlık ve Psikososyal Destek Programı Asistanı İÇERİK
DetaylıUYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK
UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) Sosyal Psikoloji Uygulamaları HUKUK SAĞLIK DAVRANIŞI KLİNİK PSİKOLOJİ TÜKETİCİ DAVRANIŞI VE PAZARLAMA POLİTİKA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ SOSYAL
DetaylıÇocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz.
Çocuklar, yetişkinler gibi kaygılanabilir ve stres yaşayabilirler. Ölüm, hastalık, boşanma, taşınma gibi hayat değişimleriyle başa çıkmaya ek olarak özgüven ve aidiyet duygularıyla mücadele ederler. Herkes
DetaylıAnksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.
Rüyalar genellikle en saçma göründüklerinde en derindedir. Sigmund Freud Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz. Anksiyete: kendinize kötü bir şey olacağını ve
DetaylıHisteri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir.
Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir. Konversiyon bozukluğu, altta yatan organik bir neden bulunmaksızın ortaya çıkan, bayılma, felç olma ve duyu kaybı gibi nörolojik belirtilerdir. Hastalar
DetaylıMADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA
MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA Mersin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Sunum İçeriği Madde Bağımlılığı Nedir? Madde Bağımlılığının Nedenleri Madde Bağımlılığında Risk Faktörleri Bağımlılık Nasıl Gelişir?
DetaylıRuhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır
Ruhsal Travma Değerlendirme Formu APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır A. SOSYODEMOGRAFİK BİLGİLER 1. Adı Soyadı:... 2. Protokol No:... 3. Başvuru Tarihi:...
DetaylıEMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)
EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Atak ve Sınav Kaygısı ndan Kısa Sürede Kurtulmanın
DetaylıECZACI GÜZİN VELİTTİN BEKRİOĞLU MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ
ECZACI GÜZİN VELİTTİN BEKRİOĞLU MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ETKİLİ İLETİŞİM VE STRES YÖNETİMİ ŞEKİLLER DÖNÜYOR MU? DÖNÜYOR İSE HIZLI MI YOKSA YAVAŞ MI? STRES NEDİR? İç ve dış etkenlerden dolayı
DetaylıYETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ
YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler
DetaylıÇOCUĞUNUZUN RUH SAĞLIĞI Bu yazıyla ilgilenip okuduğunuza göre bir yetişkin olmalısınız. Çocuğunuza sevginizi göstermenin ya da ona yardımcı olacak en
1 ÇOCUĞUNUZUN RUH SAĞLIĞI Bu yazıyla ilgilenip okuduğunuza göre bir yetişkin olmalısınız. Çocuğunuza sevginizi göstermenin ya da ona yardımcı olacak en iyi yolu bulmanın zor olduğu zamanlar vardır. Çocuğunuz
DetaylıKRONOLOJİK YAŞ NEDİR?
Yaşlılık YAŞ NEDİR? Yaş;Kronolojik ve Biyolojik yaş olarak iki biçimde açıklanmaktadır. İnsan yaşamının, doğumdan içinde bulunulan ana kadar olan bütün dönemlerini kapsayan süreci kronolojik yaş ; içinde
DetaylıHem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi
Kanserli Hastalar Tarafından Sık Sorulan Sorular Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi Hastaların Soruları Tıbbi tedavi Otonomi
DetaylıAkıl hastalıkları sık görülmektedir. Her yıl yaklaşık her beş Danimarkalıdan biri şizofreni gibi bir akıl hastalığına yakalanmaktadır.
INVEGA hakkında bilgiler Yalnız değilsiniz Akıl hastalıkları sık görülmektedir. Her yıl yaklaşık her beş Danimarkalıdan biri şizofreni gibi bir akıl hastalığına yakalanmaktadır. Hastalığınızın bir sonucu
DetaylıSon 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.
Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal
DetaylıHer aile çocukları olacağını öğrendiğinde, hatta bundan önceki süreçlerde de doğacak çocuklarının mükemmel olması temelinde hayaller kurar. Bu doğal süreç içerisinde problemli bir çocuğun doğması fikri
DetaylıYaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD
Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD 1 AÇIKLAMA 2014-2017 Araştırmacı: ---- Konuşmacı: ----- Danışman:
DetaylıKANSER VE CİNSEL YAŞAM
KANSER VE CİNSEL YAŞAM Doç. Dr. Ülgen Okyayuz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri A.D. Klinik Psikoloji Öğretim Üyesi Son zamanlarda kanserin tedavisinde ilgi sadece tanı ve agresif tedaviyle
DetaylıOkul fobisi nasıl gelişir?
Eğer bir kelimenin sonuna "fobi" eklenmişse, hemen bir şeylerden korkulduğunu düşünürüz. Ancak okul fobisi gelişen çocukların okula gitmek istememelerinin tek nedeni okuldan korkmaları değil. Çocuğa bu
DetaylıDemans ve Alzheimer Nedir?
DEMANS Halk arasında 'bunama' dedigimiz durumdur. Kişinin yaşından beklenen beyin performansını gösterememesidir. Özellikle etkilenen bölgeler; hafıza, dikkat, dil ve problem çözme alanlarıdır. Durumun
DetaylıADLİ VAKA SÜRECİNDE HASTA ve AİLE İLE İLETİŞİM
ADLİ VAKA SÜRECİNDE HASTA ve AİLE İLE İLETİŞİM Gamze Varlı Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi Klinik Eğitim Hemşiresi Sunu Planı Hemşirelik ve hasta/hasta yakınları eğitimi
DetaylıKanserli hasta ile iletişim. Kötü haber verme. Prof. Dr. Şeref Kömürcü.
Kanserli hasta ile iletişim Kötü haber verme Prof. Dr. Şeref Kömürcü serefkomurcu@gmail.com Olgu 49 y, kadın, öğretim üyesi 7/2016 Meme Ca, MKC + AD, T2N2M0 RT ve KT almak istememiş 8/2017 Lokal nüks Tedavi
DetaylıKayıp Travması. Sebepler, psikodinamikler ve travma terapisi. (c) Prof. Dr. Franz Ruppert
Kayıp Travması Sebepler, psikodinamikler ve travma terapisi www.franz-ruppert.de Travmanın iki klasik türü Yaşamı tehdit eden olaylar neticesinde oluşan travmalar (örneğin: savaş, kazalar, tecavüz, doğal
DetaylıErgenlerde Yas Terapisi. Prof.Dr.Bedriye Öncü Çetinkaya Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Ergen Ünitesi
Ergenlerde Yas Terapisi Prof.Dr.Bedriye Öncü Çetinkaya Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Ergen Ünitesi Ergenlikte yas Komplike yas için ipuçları Yas tutmanın görevleri
DetaylıKOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) xxxxxxx DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU. "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir."
KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir." KİŞİSEL BİLGİLER Doğum Tarihi Cinsiyet Okulun Adı Sınıf İl İlçe Uygulama Tarihi Formu Dolduran 8.6.2011 ERKEK
DetaylıSOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir.
SOSYAL FOBİ Sosyal ortamlarda başkaları tarafından inceleme altında tutulduğu korkusu performans gösterilmesi gereken durumlarda eleştirilme yada küçük düşme korkusunun yaşanmasıdır. Ve kişi bu korkunun
DetaylıYrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı
Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı Proje kapsamında verilerin elde edileceği hastanede onkoloji hastaları ile çalışan tüm hemşireleri içine alan bir program yapılması kararlaştırıldı. Hemşirelerle
DetaylıÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
KRİZ Tüm doğal afetler, yangın, bir öğrencinin veya öğretmenin ölümü, intihar vakaları, cinsel istismar, taciz, öğrencinin maruz kaldığı veya şahit olduğu şiddet durumlarında okulda yaşanan panik, korku,
DetaylıPSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak
PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak Öfkenin Gerçek Nedeni Ne? ÖFKE kıskançlık, üzüntü, merak,
DetaylıBağımlılık kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlamasıdır.
Nedir? Bağımlılık Bağımlılık kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlamasıdır. Ne Zararı Var? Teknolojinin insan hayatına sağladığı
DetaylıUZ. DR. GÖNÜL ERDAL DAĞISTANLI
GÜRÜLTÜ = HOŞA GİTMEYEN SES GÜRÜLTÜNÜN SÜRESİ ŞİDDETİ ZAMANI TÜRÜ GÜRÜLTÜ FİZYOLOJİK TEPKİLER RUHSAL TEPKİLER FİZYOLOJİK TEPKİLER ANĠ GÜRÜLTÜDE KAS GERĠLMELERĠ BAġ DÖNMESĠ YORGUNLUK ĠġĠTME KAYIPLARI METOBALĠZMA
DetaylıREHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?
REHBERLİK SERVİSİ Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız? OKULA GİTTİĞİNİZ İLK GÜNÜ HATIRLIYOR MUSUNUZ? Hayatınızda yeni bir sayfa açılıyor. Bu başlangıç hem onun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin
DetaylıDEPRESYON. Belirtiler
DEPRESYON Toplumumuzda depresyon psikiyatrik hastalıklar arasında en sık görülenlerdendir. Bu sebeple halkımız arasında en çok bilinen, en çok ismi duyulan hastalıktır. Fakat ne yazık ki en sık yanlış
DetaylıÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI
ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI İZMİT RAHMİ SEYMEN YERLEŞKESİ 2017-18 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI STRES YÖNETİMİ VELİ BÜLTENİ Sayın Velimiz; Stres ile mücadele her gelişim dönemi için önemlidir. Fakat özellikle ergenlik
DetaylıBu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir.
Psikiyatrinin en önemli hastalıklarından biridir. Bu hastalıkta gerçeği değerlendirme yetisinde bozulma, acayip tuhaf davranışlar, hezeyanlar ( mantıksız, saçma, olması mümkün olmayan veya olması mümkün
DetaylıUYUŞTURUCU ÖZGÜRLÜĞÜN SONU!
Risk Faktörleri BİRECİK RAM Tedavi İçin Psikolojik sorunları olan ya da herhangi bir madde bağımlılığı bulunan ebeveynin çocukları daha büyük risk altındadırlar. Madde kullanan ve tedavi olmak isteyen,
DetaylıTedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi
Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Dr. Gülcan Güleç, DR. Hikmet Hassa, Dr. Elif Güneş Yalçın, Dr.Çınar Yenilmez, Dr. Didem
Detaylıİnsomni. Dr. Selda KORKMAZ
İnsomni Dr. Selda KORKMAZ Uykuya başlama zorluğu Uykuyu sürdürme zorluğu Çok erken uyanma Kronik şekilde dinlendirici olmayan uyku yakınması Kötü kalitede uyku yakınması Genel populasyonda en sık görülen
DetaylıRUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU
RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU Yaşam boyu ruh sağlığı ile ilgili riskler Ruhsal hastalıklara yatkınlık ve dayanıklılık Prognoz Olumsuz etkenler Koruyucu etkenler Bireysel
DetaylıDr. A.Y. Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekoloji Kliniği Uzman Hemşire Sakine Yılmaz
Dr. A.Y. Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekoloji Kliniği Uzman Hemşire Sakine Yılmaz Terminal Dönemdeki Bakım Vericinin Desteklenmesi İçin "İyi Bakım Verici Olabilmek" Dünyada Kanser Yükü(2012)
DetaylıYÜREKTE KIRK MUM: BİREYSEL ve TOPLUMSAL YAS
YÜREKTE KIRK MUM: BİREYSEL ve TOPLUMSAL YAS Prof. Dr. Erguvan Tuğba ÖZEL KIZIL Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı etozel@ankara.edu.tr Komplike Yas Nedir? Yas tepkisinin
DetaylıHIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK. Dr. M.Kemal Kuşcu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD
HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK Dr. M.Kemal Kuşcu Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD I GÜNDEM HIV.. AKUT-ÖLDÜRÜCÜ KRONİK HIV.. AKUT-ÖLDÜRÜCÜ KRONİK HEKİM HASTA
DetaylıONYOMANİ Onyomani; alışveriş bağımlılığı ya da takıntılı alışveriş davranışı olarak adlandırılabilen
Kenan ŞENLİK -Psikolojik Danışman Onyomani; alışveriş bağımlılığı ya da takıntılı alışveriş davranışı olarak adlandırılabilen ve Çoğunlukla, depresyon, kaygı bozuklukları ya da bastırılmış öfke-saldırganlık
DetaylıBİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD
BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak
DetaylıİZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ
İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK Bağımlılık, bireyin kendi ruhsal ve bedensel sağlığına
DetaylıBAŞETME GRUBU İLE SOSYAL DESTEK GRUBUNUN HEMŞİRELERİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYİNE ETKİSİ
BAŞETME GRUBU İLE SOSYAL DESTEK GRUBUNUN HEMŞİRELERİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYİNE ETKİSİ Öğr. Gör. Dr. Neslihan GÜNÜŞEN DANIŞMAN Prof.Dr. Besti ÜSTÜN Tanımlayıcı Tükenmişlik Araştırmaları Randomize değil Kesitsel
DetaylıUZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON
UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON Depresyon en az iki hafta süren, çoğunlukla daha uzun süreyle devam eden, işlevselliği çok ciddi bir oranda bozan, tedavi edilebilir tıbbi problemlerden bir
DetaylıBağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN
Bağımlılık-Bağımsızlık Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Yemedim yedirdim, içmedim içirdim, saçımı süpürge ettim Peki iyi mi ettim? Bağımlılık Bağımsızlık Bağlılık Bağımsızlık Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya
DetaylıYAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik
YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik ERGENLİK ERGENLİK Çocukluk ile yetişkinlik arasındaki geçiş dönemidir. Bu geçiş dönemi cinsel olgunlaşmaya yönelik fiziksel değişimlerle başlar, bağımsız yetişkin
DetaylıDEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE
Tiedot turkiksi DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Çocukların oturup konsantre olmakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları normaldir. Ancak DEHB li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu)
DetaylıPARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak
PARKİNSON HASTALIĞI Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND
DetaylıALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ. Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015
ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015 Bunama yaşlılığın doğal bir sonucu değildir. Yaşla gelen unutkanlık, Alzheimer Hastalığının habercisi olabilir! Her yaşta insanın
DetaylıSCL-90- R. Yaş : Cinsiyeti : Açıklama : Tarih : Örnek : Tanımlama : ne ölçüde rahatsız olmaktasınız? 2 Orta derecede
SCL-90- R Adı Soyadı: Yaş : Cinsiyeti : Açıklama : Tarih : Aşağıda zaman zaman herkeste olabilecek yakınma ve sorunların bir listesi vardır. Lütfen her birini dikkatlice okuyunuz. Sonra bu durumun bugün
DetaylıBÖBREK HASTALIKLARINDA DUYGUSAL SAĞLIĞIN KORUNMASI. Yard. Doç. Dr. Satı BOZKURT
BÖBREK HASTALIKLARINDA DUYGUSAL SAĞLIĞIN KORUNMASI Yard. Doç. Dr. Satı BOZKURT Duygusal Sağlığı Nasıl Tanımlarsınız? YAŞAMIMDAKİ YENİ NORMALLERİ GELİŞTİRME Duygusal sağlığı tanımlarsak; Bu gün ve geçmişte
DetaylıİNTİHAR DAVRANIŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÖLÇME / DEĞERLENDİRME ÇG.
İNTİHAR DAVRANIŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÖLÇME / DEĞERLENDİRME ÇG. K.Nahit Özmenler Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Aytül Karabekiroğlu Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi 53 üncü Ulusal
DetaylıOnkoloji Hastası İle Çalışmak
Onkoloji Hastası İle Çalışmak Doç. Dr. Perihan Güner Küçükkaya Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu 13 Mayıs 2010, İstanbul 1 Onkoloji hastası ile çalışmanın zorlukları nelerdir? 13 Mayıs 2010, İstanbul
DetaylıDepresyonda Metakognisyon Çalışması (D-MCT) depresif evredeki hastaları hedefleyen bir grup çalışmasıdır.
Katılımcı broşürü Depresyonda Metabiliş Çalışması (D-MCT) Sevgili Hastamız, Depresyonda Metakognisyon Çalışması (D-MCT) depresif evredeki hastaları hedefleyen bir grup çalışmasıdır. Bu broşür Depresyonda
DetaylıOKUL KORKUSU VE BAŞ ETME YOLLARI. Banu SOYDABAŞ Şeker İlköğretim Okulu Psikolojik Danışman
OKUL KORKUSU VE BAŞ ETME YOLLARI Banu SOYDABAŞ Şeker İlköğretim Okulu Psikolojik Danışman OKUL KORKUSU, Çocuklarda okula gitmek istememe durumu olarak tanımlanmaktadır. OKUL KORKUSU, Her çocukta rastlanan
DetaylıDOĞUM TRAVMASI ve EBELİK YAKLAŞIMLARI
DOĞUM TRAVMASI ve EBELİK YAKLAŞIMLARI Yard.Doç.Dr. Gözde GÖKÇE İSBİR Mersin Üniversitesi İçel Sağlık Yüksekokulu Ebelik Bölümü gozdegokce@gmail.com gozdegokceisbir@mersin.edu.tr Kadının Yaşam Döngüsü Her
DetaylıAşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız?
sağlık (/saglik) Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız? 04.10.2016 Salı 13:11 3 0 Uzman Psikolog Özge Genlik aşık olduğumuz kişiyi neden unutamadığımızı anlattı Aşık olduğumuz kişiyi unutmak yerine anlamlandırmamız
DetaylıZihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları
Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozuklukları Kavrama Zihinsel bozukluklar hakkında daha fazla bilgi edinin Daha önce zihinsel gerilik olarak bilinen zihinsel bozukluk (ID), bireyin
DetaylıADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL
ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ Prof. Dr. Ayfer TEZEL 1 Birleşmiş Milletler Örgütünün yaptığı tanıma göre adölesan; 15-25 yaşları arasında öğrenim gören, hayatını kazanmak için çalışmayan
DetaylıAyrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.
Alzheimer hastalığı nedir, neden olur? Alzheimer hastalığı, yaşlılıkla beraber ortaya çıkan ve başta unutkanlık olmak üzere çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan ilerleyici bir beyin hastalığıdır.
DetaylıDaha fazla bilgi için: freeserve.co.
duygusal ilkyardım Polis şiddetinin tarafından oluşturulan travma; ve bundan nasıl kurtulabiliriz? Hareketten önce, hareket esnasında ve hareketten sonra ortaya çıkan travmatik deneyimlerle baş etmek için
DetaylıYaşlılarda düzenli fiziksel aktivite
Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği
DetaylıAİLEYE KÖTÜ HABERİ NASIL VERMELİYİZ?
AİLEYE KÖTÜ HABERİ NASIL VERMELİYİZ? Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD 58.Türkiye Milli Pediatri Kongresi 25 Ekim 2014 KONUNUN
DetaylıEĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI
3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri
DetaylıPsiko-Onkoloji Onkoloji Hastalarına Psikolojik Yaklaşım
Psiko-Onkoloji Onkoloji Hastalarına Psikolojik Yaklaşım Dr. Mecit ÇALIŞKAN HNH Psikiyatri İdari ve Eğitim Sorumlusu Kanser hastaları tanı, tedavi ve hastalığın ileri evrelerde çeşitli ve değişik, ruhsal
DetaylıPsikolojik Dizorderler
PSIKOPATALOJİ Psikopataloji anormal psikolojidir. Olağan Dışı Davranış: 1- İstatiksel olarak bir davranışın sıklığı bize bir fikir verir fakat anormal davranışı tanımlamak için yeterli değildir. Eğer bir
DetaylıAfetler, genellikle ani, yıkıcı, zaman sınırlı ve tüm toplumu etkileyen olaylardır.
Afetler, genellikle ani, yıkıcı, zaman sınırlı ve tüm toplumu etkileyen olaylardır. Ölüm, yaralanma, çok sayıda insanın evsiz kalması, yaşamsal hizmetlerin kesintiye uğraması gibi sonuçlara yol açıyorsa,
DetaylıÖzgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?
Özgüven Nedir? Özgüven; kendimiz ve yeteneklerimiz hakkında pozitif ve gerçekçi bir anlayışa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, özgüven eksikliği ise; kendinden şüphe duymak, pasiflik,
DetaylıPSİ3541 - PSİ362 Doç.Dr. Hacer HARLAK. UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999)
UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) Sosyal psikologların iki şapkası Emprik araştırmalara dayanan kuramlar inşa eden bilimci Laboratuvar dışındaki pratik sorunları çözmek
DetaylıBAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD
BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD BAĞLANMA NEDİR? Çocuk ile bakım veren kişi arasında gelişen ilişkide, çocuğun bakım veren kişiyle
DetaylıKEMAL ATATÜRK OKULLARI. Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü
KEMAL ATATÜRK OKULLARI Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü Nedir? Bağımlılık Bağımlılık kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye
Detaylıİntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN
İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler Araştırmacı: İpek SÖNMEZ Konuşmacı: İpek SÖNMEZ Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN Bu sunum için herhangi bir kurumdan destek alınmamıştır.
DetaylıTİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ. REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ
TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ Çocuklar büyüklerini dinlemede asla iyi değildirler. Ama onların davranışlarını benimsemede
DetaylıClayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125:168 78. Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.
Dr Ali Bozkurt Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125:168 78. Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL. The bereavement of the widowed. Dis Nerv Syst 1971;32:597
DetaylıKANSER VE AİLE. Dr. Hayriye Elbi Ege üniversitesi Psikiyatri A. D. Konsültasyon Liyezon Bilim Dalı
KANSER VE AİLE Dr. Hayriye Elbi Ege üniversitesi Psikiyatri A. D. Konsültasyon Liyezon Bilim Dalı Kanserle karşılaşan aile Hastalık döneminde Krizle başa çıkma, duygusal destek Bakım verme Mali ve sosyal
DetaylıEğitim Öğretim Yılı şubat dönemi yarıyıl tatili Psikolojik Danışma Rehberlik ve Araştırma Şubesi BASIN bildirisi:
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ MİLLİ EĞİTİM VE KÜLTÜR BAKANLIĞI EĞİTİM ORTAK HİZMETLER DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA ŞUBESİ 2016-2017 Eğitim Öğretim Yılı şubat dönemi yarıyıl
DetaylıBilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış
Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Sedat Batmaz 1, Emrah Songur 1, Mesut Yıldız 2, Zekiye Çelikbaş 1, Nurgül Yeşilyaprak 1, Hanife
DetaylıKlinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları. Psikolojiye Giriş. Günümüz Kriterleri. Anormallik nedir?
Psikolojiye Giriş İşler Kötüye Gittiğinde Olanlar: Zihinsel Bozukluklar 1. Kısım Ders 18 Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları Susan Noeln-Hoeksema Psikoloj Profesörü Yale Üniversitesi 2 Anormallik
Detaylı