Sihirin, büyünün, masallar n gerçeklerle kar flt y llardayd. nsanlarla perilerin, cinlerin bir arada yaflad bir ülkede bir kralla kraliçe vard.

Transkript

1 BEYAZ GEY K Sihirin, büyünün, masallar n gerçeklerle kar flt y llardayd. nsanlarla perilerin, cinlerin bir arada yaflad bir ülkede bir kralla kraliçe vard. Halk n çok sevdi i, üzerine titredi i iyi kalpli kralla kraliçenin bir çocu u oldu. Ad n Dezire koydular. Tüm ülkede prensesin do umu onuruna büyük flenlikler yap ld. Fener alaylar, flölenler düzenlendi. Halk günlerce yedi, içti, flark söyleyip dans etti. Bebek kutsama ça na gelince sarayda büyük bir flölen düzenlendi. Bu flölene kralla kraliçenin yak n dostlar Lâleler Perisi onur konu u olarak ça r ld. Bu peri çocu un vaftiz anas olacakt. Di er periler ise konuklar aras nda yer alacaklard. Tören görkemli bir biçimde bafllad. Herkes bol bol e lendi. Yedi, içti. Küçük prenses için en iyi dileklerini bildirdiler. Onun için de erli arma anlar verildi. Ancak gecenin ilerlemifl bir saatinde beklenmedik bir konuk ç kageldi. Bu, Çeflmeler Perisi ydi. Sarayda bir toplant oldu unu, oraya tüm perilerin ça r ld n, kendisinin ise ça r lmad n ö renmifl, buna çok k zm flt. 4 5

2 Asl nda bu periyi ne halk, ne kralla kraliçe ne de di er periler hiç sevmiyorlard. Çünkü kad n çok pisti. Üstünde her zaman flerit flerit yosunlar, sülükler, sümüklü böcekler vard. Her yan ndan pis sular daml - yordu. Kollar, birbirine geçmifl kabuklu bombeler durumundayd. Ellerinde ise kocaman iki istakoz k skac vard. Her fleyi bu k skaçlarla tutard. Her yan - na pislik tafl rd. Hele onunla bir masada oturup yemek yemeye hiç kimse katlanamazd. flte herkesin nefret etti i bu pis peri saraydan içeri girince do ru bebe in bulundu u salona geldi. Befli e yaklaflt. Kralla kraliçeye ba rd, ça rd. Oraya ça r lmam fl olman n ac s n ç kar r gibi konufltu. Sonra bebe e döndü. Kimi sihirli sözler söyledi, kimi tuhaf sesler ç kard. En sonunda flunlar söyledi: On befl yafl na gelene kadar ey küçük Dezire, dedi. Günefl yüzü görmeyeceksin. E er o güne kadar bir damlac k bile olsa günefl fl görürsen öleceksin. Evet ö-le-cek-sin Sözlerini bitirdikten sonra kahkahalarla gülerek salondan ç kt. Herkes neye u rad n bilemedi. Az önce kahkahalar n, nefleli ç l klar n yans d salona bir anda sanki bir ölüm üzüntüsü çöktü. Herkes sustu. Kraliçe h çk ra h çk ra a lamaya bafllad. Çocu un vaftiz anas olan Lâleler Perisi k sa sürede kendini toparlad. Elindeki sihirli de ne i yere sürterek bir kale flekli çizdi. Ard ndan kimi sihirli sözcükler m r ldand. Bebek, befli iyle birlikte ortadan kayboldu. yi kalpli peri, bebe i gerçekten bir kaleye saklam flt. Buras yer alt nda bir kaleydi. Günefl fl görmesi olanaks zd. Oraya ancak bir yer alt geçidinden geçilerek girilebiliyordu. Kap s nda nöbetçiler bekliyordu. Gerek bu geçide, gerekse kaleye kralla kraliçenin en güvendi i adamlar ndan baflka hiç kimse giremiyordu. _ Küçük Prenses Dezire bu kalede yaflamaya bafllad. Aradan y llar geçti. Zamanla büyüdü. Ülkenin en büyük bilginlerinden dersler ald. En ünlü müzik ustalar ona çeflitli sazlar çalmas n ö rettiler. En ünlü dansç lardan dans dersleri ald. Nak fl, biçki dikifl, resim Her fleyi, her fleyi, o dönemde soylu bir k z n ö renmesi gereken tüm bilgileri en iyi biçimde ö rendi. En iyi becerileri kendinde toplad. Zaman zaman da kaleye al nan çocuklarla oyunlar oynad. Onlarla iyi arkadafl oldu. 6 7

3 Ama her fleye karfl n akranlar na göre çok k s tl bir yaflam oldu. Ne balolara kat labiliyor, ne parklarda gezinebiliyordu. Kufl nedir, a aç nedir, deniz nedir, rmak nedir? Hiçbirini görmemiflti. Hepsini ancak kitaplarda görüp ö renmiflti. Kralla kraliçe k zlar n böyle titiz bir biçimde günefl fl ndan korurlarken bir yandan da gelece ini düflünüyorlard. K z n on befl yafl na girmesine pek az bir zaman kalm flt. O zaman Çeflmeler Perisi nin büyüsü sona erecek, Dezire günefle ç kabilecekti. Ama bir yandan da ona uygun bir efl aramalar gerekiyordu. Çünkü ülkede on befl yafl na basan k zlar kesinlikle evleniyorlar, o yafl geçirenler evlenme olas l ndan yoksun kal yorlard. Memleketin en ünlü ressam n yer alt kalesine ça rd lar. Onu kalede konuk ettiler. Adam günlerce, elinde f rças ve paletiyle u raflarak güzel prensesin p r l p r l bir resmini yapt. Çal flma bitince kralla kraliçe resme be eni ile bakt lar. Sanatç y kutlad lar. Ona pek çok alt n, pek çok arma an verdiler. Sonra bu resmi, k zlar yla evlenmek isteyen komflu ülkenin genç ve yak fl kl prensine gönderdiler. Prens resmi çok be endi. Daha ilk görüflte Prenses Dezire ye âfl k oldu. Annesine, babas na hemen mektup yazarak bu prensesle evlenmesi için ne gerekiyorsa yap lmas n istedi. Kralla kraliçe de resimdeki prensesi çok be enmifllerdi. K z gerçekten çok güzeldi. Güzelli iyle göz kamaflt r yordu. Hemen komflu krala bir mektup yaz ld. O ullar n n prensesi be endi i, onunla evlenmek istedi i belirtildi. Evlenmenin gerçeklefltirilmesi için ne gerekliyse onlar yapmaya haz r olduklar bildirildi. Di er yandan prensesin annesi ile babas, k zlar ile evlenmek isteyen prens için gerekli soruflturmay yapt lar. Prensin iyi bir insan oldu unu, ülkesinde çok sevildi ini, k zlar n mutlu edebilecek nitelikleri tafl d n ö rendiler. Gelen mektuba yan t verdiler. K z n vaftiz töreni s ras nda meydana gelen kötü olay anlatt lar. O güne kadar k zlar n günefl fl nlar ndan korumak için yer alt nda bir kalede tuttuklar n, bunda da baflar sa lad klar n söylediler. K zlar n oraya, kendi ülkelerine ald rmak için özel bir araba yapt rmalar n istediler. Araban n her yan kapal olacak, hiçbir yerinden fl k s zmayacakt. 8 9

4 Bunun yan s ra, k z on befl yafl n tamamlayana kadar kalmas için bir yer alt saray yapt rmalar gerekiyordu. Böylelikle prensesi kötü Çeflmeler Perisi nin büyüsünden koruyabileceklerdi. Genç prens bu mektubu al nca çok sevindi. Hemen ülkenin en becerikli ustalar n bir araya toplad. K sa sürede, hiçbir yerinden fl k s zmayan kapal bir araba yap ld. Araban n içi, d fl süslendi. Rahat koltuklarla donat ld. Bir muhaf z k t as eflli inde Dezire nin ülkesine yola ç kar ld. Araba gelince do rudan do ruya yer alt geçidine al nd. Oradaki kalenin kap s na yanaflt. Prenses arabaya, kendisine yol boyunca efllik edecek olan saray görevlisiyle birlikte bindi. Daha arkada prensesin hizmetçilerini ve giysilerini, kiflisel eflyalar - n tafl yan di er arabalar vard. Kralla kraliçe k zlar n öperek, hay r dualar ederek yolcu ettiler. Uzun bir süre yol ald lar. Arabada Dezire, Uzun Diken ad ndaki kad nla birlikteydi. Bu Uzun Diken, çok küçük yafltan beri sarayda görev yapan biriydi. Kendisi, ad na uygun olarak upuzun, sipsivri bir kad nd. Boyunun uzunlu u yan s ra son derece sevimsiz biriydi. Çok k skanç ve haindi. Prensesi k skan yordu. Onun yerinde olmak, görkemli bir yaflam sürmek istiyordu. Dünyada kendinden daha güzel bir insan olmad n san - yordu. Bu göreve de bin bir plân kurarak, kimi rüflvetler vererek, onun bunun gönlünü yaparak seçilmiflti. Araba komflu ülkenin topraklar na girdikten az sonra hain kad n yapaca n yapt. Arabay s ms k örten perdelerden birinin ucunu yavaflça kald r verdi. çeriye ufac k da olsa, zay f da olsa günefl fl girdi. Dezire, gö sünün üstünde anîden büyük bir a rl k duydu. Bu a rl k alt nda ezildi ini sand. Soluk almas zorlaflt. Elini bo az na götürdü. Oraya, kanepeye y ld kald. Ayn anda, a açlar n aras nda iyi kalpli Lâleler Perisi göründü. Yolculu un bafl ndan beri uçarak arabay izliyor, vaftiz k z n n bafl na kötü bir fley gelmesin diye gözünü dört aç yordu. Hain kad n n yapt klar n anlay nca hiç flafl rmad. Hemen elindeki sopay arabaya do ru sallad. Araban n kap s aç ld. Oradan beyaz bir geyik ç kt. Hoplaya z playa ormana dald. Peri de onun ard ndan kayboldu

5 Arabada yaln z kalan Uzun Diken oradaki bohçalardan prensesin giysilerini ç kard. Onlar giydi. Saçlar n da prensesinki gibi toplad. Sözüm ona prensesin yerine geçti. Araba yolculu unu tamamlad, komflu ülke kral n n saray na vard. Prens, annesi ve babas hemen arabaya kofltular. Onu, mektupta anlat ld gibi özel olarak yapt - r lan bir yer alt flatosuna yönlendirdiler. Orada, günefl fl geçmeyen bir yerde kap lar n aç p prensesi karfl lad lar. Ancak arabadan inen prenses resimdekine hiç benzemiyordu. Bu yüzden çok flafl rd lar. Onlar n bu davran fl n anlayan kad n hemen bir bahane buldu. Onlara bir yalan söyledi: Yolculuk beni çok sarst, dedi. Yoruldum. Çok uykusuzum. Onun için izin verin de dinleneyim, kendime geleyim. Yar n görüfltü ümüzde karfl n zda bambaflka bir insan bulacaks n z. Kral, kraliçe ve prens bu sözlere hak verdiler. Gerçekten prenses uzun bir yolculuk yapm fl, çok yorulmufltu. Hemen dinlenirse, yar na bir fleyi kalmaz, kendini toparlard. Sahte prensesi dairesine ç kard lar. Ona rahatl klar dileyerek oradan ayr ld lar. Prens annesine: Bu iflte bir yanl fll k var, dedi. Bu gelen bayan n resmini gördü ümüz prensesle hiçbir ilgisi yok. Ona hiç benzemiyor. Bana göre de öyle, dedi kral. Acaba onlara baflka birinin resmini gönderip bir hile mi yapm fllard. Yooo, olamaz bu, dedi kraliçe. Böyle k sa sürede anlafl lacak bir yalan söylemezler her hâlde. Üçü kafa kafaya verip bir plân tasarlad lar ve gerçek ortaya ç kana kadar, kendine prenses süsü veren bu kad n gözalt nda tutmaya karar verdiler. _ Prens o günden sonra büyük bir umutsuzluk içinde kendini ava verdi. Varsa, yoksa av. Tüm gününü ormanda geçiriyor, böylelikle düfl k r kl ndan kurtulmak, kendini avutmak istiyordu. Elinde yay, s rt nda oklar yla durmadan dolafl - yor, önüne her ç kan hayvan avlamaya çaba gösteriyordu

6 Bu arada bir fley dikkatini çekti. Küçük, minik bir kufl. O nereye giderse oraya geliyor, bafl n n üzerinde uçup duruyordu. Hatta kimi zamanlar küçük kufl omzuna konuyor, incecik sesiyle ötüyor, ötüyordu. Sanki kufl ona bir fleyler anlatmak istiyordu. Bir fleyler anlatmak istiyor ama konuflamad için bunu baflaram yordu. Prens, kuflun kendisini hep bat ya do ru götürmek istedi inin fark na vard. Çünkü kufl her gün kendisini gördü ünde önce omzuna konup bir süre ötüyor, sonra kalk p bat ya do ru uçuyordu. Orada bir dala konup uzun uzun ötüyor, e er onun gitti i yere gelmezse yeniden uçup omzuna konuyordu. Prens bu kuflun sihirli bir kufl oldu una iyice inand. Bir gün yine böyle kufl omuzunda c v lday p dururken oradan uçtu, ileride, bat yönünde bir dala kondu. Prens onu izlemeye karar verdi. Kuflun bulundu u a aca yaklaflt. Kufl tekrar havaland, daha ileriye gitti. Prens de onu izledi. Böylece epey yol ald klar nda prens anîden karfl s nda bir geyik gördü. Çok flafl rd. O güne kadar pek çok ava ç km fl, pek çok geyik avlam flt ama böylesini görmemiflti hiç. Geyik bembeyazd. Derisi öylesine pürüzsüz, öyle akt ki bir an için avc onu okflamak istedi. Ama geyik epeyce ilerideydi. Kufl ise geyi in bafl üstündeydi. Orada durmufl kanat ç rp p ötüyor, sanki prensi yan na ça r yordu. Prens durunca geyik de durmufltu. Ama ileriye do ru ilk ad m at nca, geyik bafl ona dönük olarak ileriye do ru bir ad m ilerledi. Prens bir ad m daha att. Geyik de bir ad m att. Böylece arada tuhaf bir kovalamaca bafllad. Prens koflunca geyik de kofltu. Prens durunca geyik de durdu. Sanki geyik onu ormanda belirli bir yana çekmek istiyor, onu bir yere götürmek istiyordu. Küçük kufl da ona kat lm fl, ayn çabay gösteriyordu. Prens geyi i öyle be enmiflti ki onu ne yap p edip diri diri yakalamay düflünüyordu. Ama nas l? Bir ok ç kard. Yay n gerdi. Geyi in aya na niflan ald. Oku sald. Geyik h zla f rlad. Bu hareket nedeniyle ok geldi, s rt na sapland. Geyik bir süre kofltuktan sonra yine durdu. S rt ndaki yaradan kan ak yordu. Ama geyik buna ald rmadan avc ya yine ayn sevecen bak fllarla bak yordu

7 Gerek kufl, gerekse geyik kendisini ça r yorlard. Ama nereye? Neden ça r yorlard? Prens yay n omzuna ast. Böylelikle kötü bir amac olmad n göstermek istiyordu. Geyi e do ru ilerledi. O zaman geyi in kaçmad n, oldu- u yerde kendine bakmakta oldu unu hayretle gördü. lerledi. Yaklaflt Yaklaflt Geyik kaçmad. Prens elini uzatt. O da bafl n prensin elinin alt na uzatt. Prens bir süre geyi i okflad. Sonra onu kuca na yat r p okflad, sevdi. Bu arada saplanan oku, onun can n ac tmadan çekip ç kard. Sonra kanayan yeri mataras ndaki su ile güzelce y kad. Cebinden ç kard ipek mendille sard. Bu s rada kufl durmadan uçuyor, zaman zaman da omzuna konup ötüyordu. Bir süre sonra geyik anîden kalkt. Bafl avc ya dönük koflmaya bafllad. Avc onu izledi. Böylece bir süre yol ald lar. Karfl lar nda sazlardan yap lm fl basit bir kulübe göründü. Prens kulübeye yaklaflt. Geyik içeriye girip görünmez oldu. Tam bu anda kap dan çok güzel bir kad n ç kt. Prense gülümsedi. Onun yan na geldi. Elini uzatt : Merhaba prens, dedi. Ben Lâleler Perisi yim. Kaç gündür sizi buraya getirebilmek için çok u raflt m. O zaman prens kuflun davran fl ndan kuflkulanmakta hakl oldu unu anlad. Peri ona: fiimdi size çok önemli fleyler söyleyece im, beni can kula yla dinleyin lütfen, dedi. Sonra küçük prensesin vaftiz annesi oldu unu söyledi. Vaftiz gecesi olanlar, prensesin güneflten uzak kalmas zorunlulu unu anlatt. Kendisinin özel olarak yapt rd araba ile gelen prensesin yar yolda Uzun Diken adl hain kad n taraf ndan az daha öldürülece ini söyleyince prens birden kad n hat rlad. Arabadan inip kendisini prenses Dezire diye tan t nca nas l düfl k r kl na u rad n periye anlatt. fiimdi kad n sarayda kal yor, her an prensle evlenmeyi bekliyordu. flte kad n n yüzündeki maske düflmüfltü. Gerçek anlafl lm flt. Bu nedenle prens rahatlad. Ama sevgilisi neredeydi? Lütfen anlatmaya devam edin, dedi prens. flte ben vaftiz k z m n bir an olsun yan ndan ayr lmamak, onu her an koruyabilmek için arabay yukar dan izliyordum

8 Hain kad n pencereden içeriye günefl fl gelecek biçimde bir yer aç nca ben hemen duruma el koydum. Bunu yapmasayd m sevgili prenses hemen, orac kta ölecekti. Çünkü benim gücüm Çeflmeler Perisi nin büyüsünü bozacak kadar etkili de ildi. Ben ancak flu kadar n yapt m; sevgili k z m bir geyik durumuna getirdim. Böylelikle ölümden kurtard m onu. Geyik mi, dedi prens. Yoksa Yoksa beyaz bir geyik mi? Evet prens, beyaz, ak bir geyik. O zaman prens her fleyi anlad. Elini aln na götürdü. Ac ile k vrand : Aman Tanr m, ne büyük hata, dedi. Ben de tuttum, geyik diye sevgili prensesimi vurdum. Önemli de il, diye onu avuttu peri. Yaras hafifti. Zaten siz onu y kay p mendilinizle sard n z. Peki, nerede geyik, diye sordu prens. Sonra yanl fl n düzeltti: Yani prenses nerede? Peri elini o küçük kulübeye uzatt : flte orada, dedi. fiu anda on befl yafl n doldurdu. Bu andan sonra günefl fl falan etkileyemez onu. Zaten Çeflmeler Perisi nin büyüsü de flu ana kadar geçerliydi. Prens bunlar dinlemedi bile. Koflarak kulübenin yan na gitti. O s rada sevimli, minik kufl omzuna kondu. Tatl sesiyle ötmeye bafllad. Kap aç ld. Prenses Dezire kap dan ç kt. Prens koflup yan na geldi. Prensesin elini öptü. Ona: Sevgilim hofl geldin, dedi. Acaba okumla can n ac tt m m? Yok, yok, dedi k z. Ben sevdi im için kan m ak tt m. Hiç önemli de il bu. ki genç birlikte perinin yan na geldiler. Peri onlar kucaklad. K z ba r na bast. Onlara: Sonu iyi biten her fley iyidir, dedi. fiimdi siz sak n eskiye dönüp olanlara üzülmeyin. fiu an n güzelli ini düflünün. Önemli olan flu andan sonras n n da güzel olmas d r. El ele verip buna çal fl n. ki sevgili el ele, orman n içinden geçip onlar saraya ulaflt racak olan yolda yürümeye bafllad lar. Birbirlerinin gözlerinin içine bak yorlar, durmadan konufluyorlard. Anlatacak o kadar çok fleyleri vard ki. Birden periyi unuttuklar n n fark na vard lar. Sa a sola bak nd lar. Peri gitmiflti. Ya küçük kufl! Hay r, o da yoktu

9 Prenses sevgilisine: Vaftiz annem sa a sola müjde vermeye, dü- ün haz rl klar na yard m etmeye gitmifltir, dedi. Hem biliyorsun. O yürüyerek gitmez, uçarak gider. _ ki genç saraya vard klar nda iyilik perisinin olanlar herkese anlatm fl oldu unu gördüler. Baflta kralla kraliçe, tüm saray halk onlar karfl lamaya ç km fllard. K z n güzelli i herkesi büyüledi. Hele kralla kraliçe, onu resmindekinden daha güzel buldular. Gelinlerini sevgi ile kucaklad lar. Kral, haberi al r almaz Uzun Diken i zincire vurdurmufl, onu da karfl lay c larla birlikte saray n merdivenlerine ç karm flt. Hain kad n, elleri zincirle ba l, oldu u yerde dimdik duruyor, prensese hain hain bak yordu. Yalanc l anlafl lm flt. Üstelik prensesin ölümüne neden olabilecek bir hareket yapm flt. Herhâlde birkaç gün içinde boynunu vuracaklar n düflünüyor, oldu u yerde a lay p s zl yordu. Kral kad n n bu durumunu anlatt. Ona en a r cezay vereceklerini söyledi. Prenses: Acaba bu cezay dü ünden sonraya erteleyebilir misiniz efendim, diye sordu. Tabi k z m, diye yan tlad kral. Dü ünden sonra cezas n çeker bu hain. Adamlar zincirle ba l Uzun Diken i götürdüler. Bütün saray, bütün ülke nefle içinde dü üne haz rland. Di er yandan prensesin annesi, babas, yak nlar da dü ün için prensin ülkesine konuk geldiler. Görkemli bir dü ün yap ld. Halk alanlarda, parklarda kurulan büyük sofralarda nefle içinde yedi, içti. fiark lar söyledi, dans etti, oynad. Sarayda da büyük bir flölen verildi. Tam gece yar s, dü ün sona erip konuklar saraydan ayr lmadan önce prens elinde kadehi ile aya a kalkt. Babas na: Yüce kral m, dedi. Sevgili kar m n sizden bir ricas oldu. Onu k rmad n z, o hain kad n n cezas n ertelediniz. fiimdi hepimizin mutlulukla dolu oldu umuz flu anda sevgili kar m n sizden bir ricas daha var. Herkes bu sözleri ilgiyle izledi. Ortal kta Ooo sesleri duyuldu. Güzel prenses kraldan ne istiyordu acaba? 20 21

10 Prens konuflmas n sürdürdü: O hain kad n flimdi, hemen buraya getirtmenizi istiyor kar m, dedi. Kad n buraya gelince dile ini kendisi söyleyecek size. U ultular bu kez daha belirgin olarak duyuldu. Yoksa prenses hain kad n n orada, herkesin gözü önünde öldürülmesini mi isteyecekti? Kimileri prenses böyle bir istekte bulunursa hakl - d r, diye düflündü. Kimileri böyle bir iste in çok yanl fl oldu unu, böyle güzel bir töreni bozaca n, herkesi rahats z edece ini düflündü. Az sonra korkudan bembeyaz olmufl yüzüyle Uzun Diken i salona getirdiler. ki yan ndaki muhaf zlar koluna girerek, salonun ortas nda dimdik durmas n sa lad lar. Kad n korka korka çevresine bak nd. U ultular yükseldi. Prenses aya a kalk nca herkes sustu. Öyle bir sessizlik oldu ki sinek uçsa kanat sesi duyulabilirdi. Prenses gözünü Uzun Diken den ay rmadan konufltu: Yüce kral m, dedi. Bu zavall k skanç ve kötü kalpli yarat ölüm cezas na çarpt rd n z de il mi? Her yerden Evet, evet! sözleri yükseldi. Prenses kadife gibi yumuflak ve tatl sesiyle konuflmas n sürdürdü: Ben sizden onun Bir an durdu. Çevresine bak nd. Sonra devam etti: Onun affedilmesini istiyorum. Herkes yanl fl m duyduk acaba diye bir an sustu. Sonra gerçe i anlay nca prensesi alk fllamaya bafllad lar. Yafla, val ol sesleri duyuldu. Kral bu gürültü içinde aya a kalkt. Kadehini kald rd : Güzel k z m, kadehimi senin mutlulu una kald - r yor ve iste ini yerine getiriyorum, dedi. Sonra muhaf zlar n komutan na buyurdu: Çözün flu kad n ve hemen s n rdan d flar at n. Oradakiler bu sözleri alk fllarla karfl lad lar. Hain kad nsa flaflk nl k içinde a l yor, zincirleri çözülen bileklerine bak p duruyordu. ki muhaf z kollar ndan tutup onu d flar ya ç kard lar. flte tam bu s rada prens küçük kuflun omzuna kondu unu gördü. Onun buraya nas l girdi ine pek flaflt. Ama flaflk nl az sonra daha da artt. Çünkü hiç kimseye görünmeyen Lâleler Perisi p - r l p r l giysileri ile kendisi ile sevgili kar s n n karfl s nda duruyordu. Elinde bir kadeh tutuyordu

11 Onlara sevecen gözlerle bakt. Sonra prensese: Ben art k gidiyorum, dedi. Benim korumama gerek kalmad. Yaflam boyu birbirinizi sevdi iniz gibi koruyacak, bak p gözeteceksiniz. Sizlere son bir söz söylemek istiyorum. Beni can kula yla dinleyin. Sözlerim bittikten sonra art k beni göremeyeceksiniz. Böyle söyleyip kadehinden bir yudum içti. Son sözlerini söyledi: Affetmek insan n yüceli ini gösterir. Sevgi ise yaflam n nurdan fl d r. Genç çift kadehlerini kald rd lar. Ama peri yerinde yoktu. Prensin omzundaki kufl da onunla birlikte uçup gitmiflti. O zaman prens: Sevgi yaflam n nurdan fl d r, dedi. Prenses ona yan t verdi: Affetmek insan n yüceli ini gösterir. Zamanla çocuklar oldu. Onlar n da çocuklar oldu. Güzel Dezire, önce çocuklar na, sonra torunlar na beyaz geyik masal n birçok kez anlatt. Her anlat flta onu dinleyen miniklerin gözleri yafllarla doldu. Hele hain kad n affeden prensesi çok sevdiler. Ondan övgüyle söz ettiler. Masal anlatan kraliçeye: Siz olsayd n z affeder miydiniz, diye sordular. Dezire onlar n bu sorular n duymam fl gibi hiç yan t vermedi. Ama flunlar söyledi: Affetmek insan n yüceli ini gösterir. Sevgi ise yaflam n nurdan fl d r. Böylece iki genç uzun ve mutlu bir yaflam sürdüler. Daha sonra tahta geçen prens ülkesini büyük bir baflar ile yönetti. Halk n mutlulu u ve zenginli i için çal flt