Düfllerin gerçeklerle kar flt, perilerin, meleklerin insanlarla bir arada yaflad bir dönemdi. Uzak bir ülkede fakir bir oduncu ile kar s yafl yordu.

Transkript

1 M N K ÇOCUK Düfllerin gerçeklerle kar flt, perilerin, meleklerin insanlarla bir arada yaflad bir dönemdi. Uzak bir ülkede fakir bir oduncu ile kar s yafl yordu. Ufac k kulübelerinde oturuyorlard. Geçim s k nt s na ald rm yor, birbirlerini severek mutlu yafl yorlard. Ama çocuklar n n olmamas na çok üzülüyorlard. Bir gece mum fl nda oturmufllar çocuk özlemlerini dile getiriyorlard. Oduncunun kar s : Ah, bir çocu um olsa, dedi. sterse minicik, bir parmak boyunda olsun! Yeter ki benim çocu um olsun. Ayn anda pencerede bir ayd nl k belirdi. Bu fl k demetinin içinden güzel gözlü bir peri k z göründü. Kendisine merakla bakan kar kocaya: flte geldim, dedi. steklerinizi yerine getirmeye geldim. Oduncu da, kar s da tek sözcük söylemeden peri k z na bak yorlar, içlerinden dualar okuyorlard. Peri: Sizin tek iste iniz bir çocu unuzun olmas de il mi, diye sordu. 4 5

2 Evet, evet, diye kekeledi kad n. Bir çocu um olsun da isterse parmak kadar olsun! Buna bile raz y m. Peri elindeki sopayla oduncunun omzuna dokundu. Orada bir fl k demeti olufltu. Sonra kad n n omuzuna dokundu. Orada da bir fl k demeti olufltu. Bu iki fl k demeti birleflti. Tüm oday doldurdu. Her fley fl l fl l oldu. Kar koca, o güne kadar görmedikleri parlak fl klar karfl s nda flafl r p kald lar. Peri pencereye yaklaflt : Hoflça kal n, dedi. Ben gidiyorum art k. Çok k - sa bir süre sonra çocu unuz olacak. fiimdiden kutlar m sizleri. Hay rl olsun, anal babal büyüsün. _ Perinin odalar n fl klarla doldurdu u o geceden sonra birkaç ay geçti. Kad n kocas na bir bebek bekledi ini bildirdi. Buna çok sevindiler. Günü gelince de kad n bir bebek dünyaya getirdi. Ama bu bebek o güne kadar görülmedik bir boyda küçücük, minicik bir fleydi. Kar koca buna çok flafl rd lar. Ama al flt lar. steklerini yerine getirdi i için Tanr ya dualar ettiler. Çocuklar n özenle büyütmeye bafllad lar. Fakat çocuk bir türlü büyümüyordu. Üç yafl na girmesine karfl n boyu hâlâ bir parmak kadard. Ad n Minik Çocuk koydular. Minik Çocuk, köyün sokaklar nda yafl tlar yla birlikte oynamaya bafllad. Arkadafllar onu hiç yad rgamad lar. Boyunu posunu küçümsemediler. Onu çok sevdiler. Oyunlar na almakta birbirleriyle yar fl ettiler. Asl nda Minik Çocuk çok ak ll yd. Her oyunda bafl o çekiyor, arkadafllar n yönlendiriyordu. Bir gün beklenmedik bir olay iflleri kar flt rd. Annesi bahçede hamur yo ururken Minik Çocuk nas l olduysa hamur tenceresini içine düfltü. Annesi onu çevresinde arad. Bulamay nca d flar ya kofltu. Orada aramaya bafllad. O s rada yoldan geçmekte olan bir dilenci hamur dolu tencereye ifltahla bakt. Onu al p torbas - na koydu. H zl h zl yürüdü. Eve bir an önce var p kar s na bu hamurla güzel bir ekmek piflirtece ini düflünüyordu. 6 7

3 Az sonra torbas n n içinden bir ses duydu: Hey! Beni ç kar buradan. Beni ç kar buradan. Adam torbaya cinlerin doldu unu düflündü. Öyle korktu ki hamuru falan unuttu. Torbay yere att. Olanca h z yla oradan uzaklaflt. Oradan geçmekte olan bir inek, hamuru yalamaya bafllad. Hofluna gitmifl olmal ki lokma lokma yedi. Tümünü k sa sürede midesine indirdi. Kuflkusuz Minik Çocuk da hamurla birlikte ine in karn na indi. Orada koflup debelenmeye bafllad. Bu hareket ine in g d klanmas na, bö ürmesine neden oldu. nek bir iki bö ürdükten sonra yedi i hamuru d - flar ç kard. Böylelikle Minik Çocuk kendini yeflil otlar n aras nda buldu. Minik Çocuk kendini toparlamaya, nerede oldu- unu anlamaya çal fl rken ayaklar n n yerden kesildi ini hat rlad. Oradan geçmekte olan bir karga, otlar aras nda gördü ü bu küçük fleyi gagas yla yakalam fl, havalanm flt. Ama Minik Çocuk korkuyla ba r p ça rmaya, elini kolunu sallamaya bafllay nca karga korktu. A z n aç p av n b rakt. Minik Çocuk da yükseklerden afla ya, denize düfltü. So uk yere de ince ürperdi. Ç rp nmaya bafllad. Tam suya batacakken bir bal k gelip onu yakalad. Oldu u gibi yutuverdi. Minik Çocuk bu kez bal n karn nda, simsiyah bir bofllukta ç rp nmaya bafllad. Serüven bu kadarla da kalmad. Bal k az sonra bir a a düfltü. Onu yakalayan bal kç kente götürdü. Kral n aflç s na satt. Aflç sat n ald bu güzel bal kla efendilerine iyi bir yemek yapaca n düflündü. Hemen onu masaya yat rd, temizlemeye bafllad. Karn n yar nca gördüklerine inanamad. fiaflk nl ndan küçük dilini yutacak gibi oldu. Çünkü bal n karn ndan küçücük bir çocuk ç km fl aflç n n önünde sayg ile e ilmiflti. Aflç bir süre ne yapaca na karar veremedi. Neden sonra kendine geldi. Temiz bir bez ald. Çocu un giysilerini, elini yüzünü temizledi. Onu bir tepsinin içine koydu. Nefes nefese koflarak kraliçenin dairesine vard : Kraliçem, kraliçem, diye sevinçle hayk rd. Bak n size ne getirdim! 8 9

4 Kraliçe, aflç bafl n n böyle apar topar gelifline çok flafl rm flt. Hele adam, bal n karn ndan ç kan bir çocuktan söz edince kendi kendine Adamca- z delirdi galiba. diye düflündü. Fakat tepsinin içindeki çocu u görünce flafl rma s ras kendine geldi. Hele bu minicik çocuk tepside sayg ile e ilip Günayd n kraliçem. diye konuflunca flaflk nl daha da artt. O günden sonra Minik Çocuk bambaflka bir yaflama bafllad. Sarayda kim varsa hepsinin sevgilisi oldu. Saraydaki kad nlar ona çeflit çeflit giysiler dikmek için birbirleriyle yar flt lar. Hatta beline bir de k - l ç takt lar. Bafl nda uzun, sivri bir flapka vard. Ara s - ra üzerine binip gezmesi için bir de minik, beyaz bir fare buldular. Farenin üzerine bir oturmal k kondurdular. Minik Çocuk farenin üzerine binip saray n koridorlar nda dolaflt. Kediler bile Minik Çocuk u öylesine sevdiler ki onun bindi i fareye el sürmediler. Böylelikle Minik Çocuk saray n en sevilen insan oldu. Diledi i gibi yaflamaya bafllad. Her yere rahatça girip ç k yordu. Hiçbir yasak, hiçbir gizlilik onun için geçerli de ildi. Bir gün bu dokunulmazl ndan yararlan p sarayda görevli subaylar n bulundu u bölüme girdi. Kimseler onu göremedi. Sessizce ilerledi. Bir köflede f s l f s l konuflan iki subay n yan na yakl flt. Subaylar o gece verilecek balodan söz ediyorlard. Bu baloda kral öldüreceklerdi. Ona, içi zehir dolu bir kadeh içki vereceklerdi. Sonra da kraliçeyi öldürecekler, tüm ülkeye egemen olacaklard. Minik Çocuk bunlar duyunca çok üzüldü. Çok sevdi i kralla kraliçenin öldürülece ini düflünmek bile istemiyordu. Hemen oradan uzaklaflt. Bir an önce kral görüp iflittiklerini anlatmal yd. Bunlar düflüne düflüne bahçeye ç kt. Oradan karfl tarafa, kral n bulundu u bölüme geçecekti. Ne yaz k ki bahçenin ortas nda bir köpekle karfl laflt. Köpek, saray bahçesine girmifl, oralarda bafl bofl dolafl yordu. Minik Çocuk la karfl lafl nca h rlamaya bafllad. Sonra ileri at l p onu yakalad. Diflleriyle s ms k tutarak az önce girdi i aral ktan saray n d fl na ç kt. Sokaklarda koflmaya bafllad

5 Uzun bir süre kofltuktan sonra kentin ara sokaklar ndaki bir köflede durdu. A z ndaki av na flöyle bir bakt. Ama bir fley anlayamad. Böyle giysileri olan bir av yeme e cesaret edemedi. Minik Çocuk u yere b rakt. Korku içinde kaçt. Oradan uzaklaflt. Minik Çocuk bir süre kendine gelemedi. Yatt yerde hareketsiz kald. Sonra birden subaylardan duydu u o korkunç sözleri hat rlad. Hemen kalk p harekete geçmeliydi. Kralla kraliçenin yaflamlar onun çabuk hareket etmesine ba l yd. Bu düflünce onu canland rd. Oldu u yerden kalkt. Soka n fl kl yan na do ru ilerledi. Orada bir araba gördü. Hiç düflünmeden arabaya t rmand. Bir köfleye sakland. Az sonra arabaya süslü püslü bir bayanla fl k bir bay bindiler. Minik Çocuk o zaman do ru yolda oldu unu anlad. Bu araba saraya gidiyordu. Bu bayanla bay, saraydaki baloya kat lacaklard. Onun için böylesine özenle haz rlanm fllard. Minik Çocuk sevinçle ürperdi. Kad na yaklaflt. S rt ndaki uzun tüylü kürkün yakas n n alt na sakland. Bu durumda hiç kimseye görünmeden saraya rahatça girebilirdi. Balo salonuna da bu bayan n yakas nda as l olarak girer, orada kralla kraliçeye gerekli uyar da bulunabilirdi. Gerçekten araba saray n önünde durdu. Bayanla bay arabadan indiler. Saraya girdiler, do ruca balo salonuna yöneldiler. Minik Çocuk geçtikleri yerleri tan y nca çok sevindi. Kendi kendine Çok flükür, do ruca kral n yan na gidiyoruz. diye söylendi. Biraz sonra bayan n kürkünden yavaflça afla - ya kayd. Hiç kimseye görünmeden kralla kraliçenin bulundu u yere yaklaflt. Tam bu s rada o hain subaylar ellerinde birer bardak içkiyle taht n bulundu u yere yaklaflm fllard. Subaylar kralla kraliçenin önünde sayg ile e ildiler: Haflmetli kral m zla kraliçemize bizlerle birlikte kadeh kald rmalar için ricaya geldik, dediler. Kralla kraliçe gülerek aya a kalkt lar. Kadehleri almak için ellerini uzatt lar

6 Tam bu anda Minik Çocuk belindeki k l c çekti. Her iki subay n aya na ard ard na bat rd. Subaylar sendeledi. Bardaklar ellerinden yere düfltü. Biri tümüyle k r ld. Di erinin dibinde biraz flarap kald. Kimse olanlara bir anlam veremedi. fiaflk n flaflk n bak nd lar. Minik Çocuk bu flaflk nl ktan yararlanarak kaflla göz aras nda kral n eteklerine t rmand. Omzuna ç kt. Hiç nefes almadan olup bitenleri anlatt. Bunlar dinleyen kral çok k zd. Muhaf zlar, diye hayk rd. Muhaf zlar ellerinde m zraklar yla iki subay n çevresini kuflatt lar. Kral, subaylara: fiu yerdeki bardakta biraz flarap kalm fl, dedi. Mademki bana ba l s n z, o flaraptan önce siz için de bana ba l l n z gösterin bakal m. Subaylardan biri ister istemez barda yerden ald. fiarab içti. Ayn anda yere y ld. Kral Minik Çocuk un do ruyu söyledi ini anlad. Di er subay n tutuklanmas n emretti. Sonra orada bulunanlara Minik Çocuk u göstererek olanlar anlatt. Salondakiler çocu u alk fllad - lar. Ona övgüler ya d rd lar. Kral ve kraliçe onu bütün gece boyunca yanlar ndan ay rmad lar. Ülkenin ileri gelen soylular na tan tt lar. Böylelikle Minik Çocuk saray içinde daha sayg n, daha rahat bir yaflama kavufltu. Bir süre sonra çocu un annesi ile babas n saraya götürdüler. Onlara bir daire verdiler. Hepsi birlikte uzun ve mutlu bir yaflam sürdüler. _ 14 15

7 YILANIN ÜÇ YAPRA I Ülkelerin hiç durmadan birbirleriyle savaflt klar eski zamanlardayd. Fakir bir adam n o lu, torbas n s rt na vurarak askere gitti. Savaflmak için ilerleyen orduya kat ld. Birkaç gün sonra da düflmanla karfl karfl ya geldi. Düflman ordusu çok güçlüydü. Daha önceden gelip yerleflti i yüksek tepelerden, bu gelenlerin üzerine atefl ya d rd. Gülleler uçufltu, kurflunlar v z ldad. Sald ran erler de ard ard na yerlere serildiler

8 Bu gencin bulundu u birlikten çok kifli öldü. Hatta birli in bafl ndaki komutan da vuruldu. Bunu gören askerler kaçmaya bafllad lar. Fakat ölümden y lmayan çocuk hemen duruma el koydu. Kaçan arkadafllar n geri çevirdi. Onlara ba rd, hayk rd. Hepsini yeniden savafl düzenine soktu. Birli in bafl nda baflka bir subay olmad için o komuta etmeye bafllad. Arkadafllar n öyle bir coflturdu, onlar öyle bir yüreklendirdi ki askerler umutla sald rd lar. Düflman bu sald r fla flaflt kald. Gerilemeye bafllad. Bu birli in baflar s sa daki soldaki birlikleri de etkiledi. Onlar da toparland lar. Düflmana daha fliddetle sald rd lar. Az sonra da onlar n tuttu u tepeleri, yüksek yerleri ele geçirdiler. Böylelikle savafl, flu fakir gencin yüreklili i sayesinde kazan lm fl oldu. Gerilerdeki savafl yönetim yerinde bulunan kral bu olanlar gördü. Ortal k durulunca onu yan na ça- rd. Cesaretinden ve baflar s ndan dolay kutlad. Kendisini ödüllendirdi. Onu yüzbafl yapt. Bu kral n güzel bir k z vard. Ülkenin en güzeliydi. Tüm gençler onunla evlenmek için can at yorlard ama hiç kimse bu iste ini ortaya koyam yordu. Çünkü k z, bir koflulla evlenece ini bildirmiflti. O koflul da fluydu: Evlendikten sonra efllerden hangisi daha önce ölürse ölsün, di er efl de onunla birlikte mezara diri diri gömülecekti. K z bu koflulunun gerekçesini flöyle aç kl yordu: Beni seven bir genç gerçekten seviyorsa benimle evlenir. Ben ölürsem, onun için yaflam n ne de eri var? Mademki yaflam n de eri yok, o da ölmelidir. Ben de onunla evlendi ime göre çok seviyorum demektir. O ölünce benim için yaflam n de eri kal r m? O hâlde benim de onunla birlikte gömülmem gerekir. Genç, yüzbafl olunca kat ld subay toplant lar nda bu söylentileri duydu. Prensesle ilgilendi. Bir gün de onu uzaktan gördü. Pek be endi. Ona âfl k oldu. Sonunda onunla evlenmeye karar verdi. Kral n yan na gitti. Ona, k z yla evlenmek istedi- ini söyledi

9 Kral bu genci pek sevmiflti. Yanl fl bir karar vermemesi için ona sordu: Sana k z m veririm kuflkusuz, dedi. Sen benim subaylar m içinde en yi it, en gözü pek olan s n. K - z m veririm ama onun evlilik için baz koflullar var. Bunlar biliyor musun? Evet efendimiz, dedi subay. Her fleyi biliyorum. Her fleye karfl n prensesle evlenmek istiyorum. O hâlde sorun yok, dedi kral. Mademki istiyorsun, ben de k z m sana verdim gitti. Birkaç gün içinde dü ün yap ld. Kahraman yüzbafl prensesle evlendi. Kendilerine ayr lan daireye çekildiler. Mutlu bir yaflama bafllad lar. Birbirlerini çok sevdiler. Bütün zamanlar n baflbafla geçirmeye bafllad lar. Ne var ki bu mutlu günler uzun sürmedi. K z günün birinde anîden hastaland. Benzi soldu. Soluk almas zorlaflt. Atefli yükseldi. Günden güne zay flad. Ülkenin tüm hekimleri, bilicileri, büyücüleri bafl - na üflüfltüler. Ona elden gelen çabay göstererek bakt lar. yileflmesi için çal flt lar ama hiçbiri baflar l olamad. K zca z bir haftal k u rafltan sonra kocas n n kollar aras nda öldü gitti. Tüm ülkede yas ilân edildi. Halk sevgili prenseslerinin ölümüne gözyafl döktü. Ama kimsenin elinden baflka bir fley gelmiyordu. Yap lan görkemli bir cenaze töreniyle prenses kral mezarl na b rak ld. Kocas da onunla birlikte ayn mezara kondu. Burada dört günlük ekmek, flarap, biraz da mum vard. Genç adam burada kendine b rak lanlar yiyip içecek, sonunda açl ktan ölecekti. Halk buna üzüldü. Çünkü yüzbafl kahramanl ile ün salm flt. Herkes onu çok seviyordu. Ama bu yaflam biçimini kendi seçmiflti. Prensesle evlenmeyi kendi istemiflti. Öyleyse bu sonuca da katlanmal yd. flte halk bir yandan bunlar düflünür, bir yandan da gencin arkas ndan gözyafl dökerken bir gün geçti. Zavall genç flarab n içti. Ekme ini yedi. Beklemeye bafllad. Anîden delikten ç kan bir y lan h zla kraliçenin tabutuna do ru yaklaflt. Bunu gören yüzbafl k l c n çekti. Y lan üç parçaya ay rd. Biraz sonra ayn delikten baflka bir y lan daha ç kt. Yüzbafl k l c n çekti. Ama birden durdu. kinci y lan n ne yapaca n görmek istemiflti. K l c elinde bekledi

10 Y lan sürünerek geldi. Di er y lan n parçalar n görünce durdu. Sonra hemen geri döndü. Ç kt delikte kayboldu. Genç adam flimdi daha büyük bir ilgiyle gözetlemeye bafllad deli i. Çok beklemedi. Y lan, a z nda üç yaprakla ortaya ç kt. Sürünerek geldi. Y lan n parçalar n yan yana getirdi. Sonra her parçan n üstüne bir yapra b rakt. Ölü y lan birden k m ldand. Parçalar birbirine eklenmifl, k l çla kesilmeden önceki durumunu alm flt. Di er y lanla birlikte h zla kayd lar. Delikte kayboldular. Yüzbafl y lan n b rakt yapraklar ald. Elinde evirdi çevirdi. Bu, o güne kadar görmedi i bir yaprakt. Hangi a ac n, hangi çiçe in yapra d r bilemedi. Ama bilinen bir fley vard : Bu yaprak ölü y lan diriltmiflti. Yüzbafl sevinç içinde, umut içinde do ruldu. Sevgilisinin tabutunu açt. Yapraklardan birini ölünün a z na, di er ikisini de gözlerine koydu. Bafl ucunda bekledi. Çok geçmedi. Ölünün sapsar yüzü hafif pembeleflti. Gö sü inip kalkmaya, solumaya bafllad. Yüzbafl sevinçle hayk rd. Sevgilisini kucaklad. K z gözlerini açt. Kendisini sevgili kocas n n kollar aras nda bulunca çok flafl rd. Ona heyecanla sordu. Neredeyim ben, neredeyiz? Kurtuldun sevgilim, dedi yüzbafl. Tanr seni bana geri gönderdi. flte benim kollar m n aras ndas n. flte benimlesin. Nefes al yor ve konufluyorsun. Bu tam bir mucize. Tam bir mucize. Hemen mezar n kap s n yumruklad. D flardaki nöbetçilere: Prenses dirildi, aç n kap y, aç n, diye hayk rd. Nöbetçiler kap y aç nca ölmüfl olan prenseslerini karfl lar nda gördüler. Buna hem çok flafl rd lar hem de çok sevindiler. Yüzbafl, hayat veren yapraklar cebine koydu. Prensesi kuca na ald, saray n yolunu tuttu. Onlar gören saray halk, kral ve kraliçe çok sevindiler

11 Haber k sa sürede tüm ülkeye yay ld. Tanr n n bu büyük arma an n herkes büyük bir sevinç içinde gülerek, e lenerek kutlad. _ Yüzbafl mezardan getirdi i yapraklar en yak n ufla na gösterdi. Ona y lan n öyküsünü anlatt. Sonra dedi ki: Bu yapraklar dikkatle sakla. Sak n yan ndan ay rma. Günün birinde gerekirse hiç düflünmeden kullan, bir hayat kurtar. Günler geçti. Herkes prensesin bu ikinci yaflam nda çok de iflmifl oldu unu gördü. Prenses k r c, huysuz biri olmufltu. Kocas na olan eski sevgisi, eski coflkusu kalmam flt. Bir gün kral onlara özel gemisi ile bir gezi yapmalar n önerdi. Bu gezide hem damad n memleketine giderek onun babas n görecekler hem de arkada b rakt klar n ac l günleri unutacaklard. Ancak prenses kötü düflüncelerle doluydu. Yol boyunca geminin kaptan na çok büyük yak nl k gösterdi. Genç kocas k skançl ktan ne yapaca n bilemedi. Kar s ile sert tart flmalar yapt. Onunla s k s k küstü. Ama kad n bildi ini okudu. Bir gece kocas uyurken onu kaptan n adamlar ile denize att rd. Sonra ba r p ça rarak ortal aya a kald rd. Kocam denize düfltü, kocam denize düfltü. Bittim, mahvoldum diye a lay p saç n bafl n yoldu. Gemideki tüm görevliler bu sözlere inand lar. Ama genç subay n yak n adam olanlar görmüfltü. Bu nedenle prensesin sözlerine inanmad. O kargafla içinde bir sandal bulup onu denize indirdi. Efendisini aramaya bafllad. Prenses bu arada geminin geriye dönmesi emrini verdi. Gemi, sanki böyle ac l bir olay geçmemifl gibi gülüp e lenen, bütün gün yiyip dans eden insanlarla a r a r ilerledi. Prenses de kaptan bir an olsun yan ndan ay rmad. Di er yandan subay n sad k adam bir süre kürek çektikten sonra efendisinin suda yüzen cesedini buldu. Onu sandal n dibine yat rd. Cebinde tafl d yapraklardan birini a z na, birini bir gözüne, di erini di er gözüne koydu

12 Az sonra efendisinin k m ldad n görünce coflku ile hayk rd. Tanr ya dualar etti. Gözlerini açan subay, olup bitenleri ufla ndan ö rendi. kisi birer küre in sap na yap flt lar. Ayr ld klar limana do ru kürek çekmeye bafllad lar. Gemi ise, içindeki görevliler bile içkiye, e lenceye dalm fl oldu undan belirli bir rota tutturmadan oraya buraya yöneliyor, yolu uzatt kça uzat - yordu. Bu nedenle sandal limana gemiden daha önce girdi. Subay, yan nda ufla ile gizlice kral n yan na vard. Gemide olup bitenleri tüm ayr nt lar ile anlatt. Kral onlar büyük bir üzüntü ile dinledi. Sonra damad na: Sizi gören oldu mu, diye sordu. Hay r efendimiz. Buraya gizlice girdik, diye yan t verdi subay. O hâlde siz dairemde gizlenin. Ben ça rmad kça ortaya ç kmay n, dedi. ki gün sonra gemi limana döndü. Hain prenses yan nda kaptanla birlikte kral n karfl s na ç kt. A laya s zlaya anlatmaya, yalanlar ard ard na s ralamaya bafllad. Kral onu dinledikten sonra bir an düflündü. O an hat rlam fl gibi sordu: Kocan öldü üne göre senin de onunla birlikte ayn mezara girmen gerekmez mi? K z, hain ve sahtekâr bak fllarla babas n süzdü: Ama o, denize kendisi atlad. Kendi can na k yd, dedi. Ne diye ben de onunla birlikte ölecek miflim? Peki flimdi ne yapacaks n? Baflka biriyle evlenmeyi düflünüyor musun benim duygulu k z m? K z, babas n n bu konuya de inmesine çok sevindi. Yan bafl nda duran kaptan gösterdi: zin verirseniz bu kaptanla evlenmek istiyorum, dedi. Kral adamlar na emretti: 26 27

13 Bu ikisini küçük bir sandala koyun. Sandalda bir lokma yiyecek bulunmayacak. kisini s rt s rta s ms k ba lay n. p de sa lam olsun. Sonra büyük bir geminin ard na ba lay n. Aç k denize ç k nca sandal gemiye ba layan ipi çözün. Ne hâlleri varsa görsünler. K z buna karfl ç kt. A lay p s zlad. Ama kral onu dinlemek bile istemedi. Bitiflik odadaki damad ile ufla n ça rd. Muhaf zlar kaptanla k z sürükleyerek götürdüler. Kral n emretti i biçimde engin denize b rakt lar. Kral ise damad n kendi o lu gibi yan na ald. Onu ülkenin soylu ailelerinden birinin güzel k z ile evlendirdi. Hep birlikte mutlu bir yaflam sürdüler. Prensesten ve kaptandan hiçbir haber al namad. _ K z ve kaptan onlar karfl lar nda görünce hayalet görmüfl gibi korktular. A layarak af dilediler, tövbe ettiler. Fakat kral hiçbirini dinlemedi. K z na: Lânet olsun senin gibi evlâda, dedi. Bu adam senin için hayat n hiçe sayd. Diri diri gömülmeye raz oldu. Sen onu flu kaptanla evlenebilmek için denize att n. Sonra utanmadan bana geldin, bu kaptanla evlenece im, dedin. flte flimdi lây n buldun. Haydi git kaptan nla. Biraz da bal klar bayram etsinler