EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (DOKTORA TEZİ)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (DOKTORA TEZİ)"

Transkript

1 EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (DOKTORA TEZİ) BAZI DEZENFEKTAN MADDELERİN ÇİPURA (Sparus aurata), LEVREK (Dicentrarchus labrax), SİNARİT (Dentex dentex) ve FANGRİ (Pagrus pagrus) YUMURTALARININ DEZENFEKSİYONUNA ETKİSİ Erkan CAN Su Ürünleri Yetiştiricilik Anabilim Dalı Bilim Dalı Kodu: Sunuş Tarihi: 10/03/2006 Tez Danışmanı: Prof. Dr. Kürşat FIRAT Bornova-İZMİR

2 II

3 III KABUL VE ONAY LİSTESİ Sayın Erkan CAN tarafından DOKTORA TEZİ olarak sunulan " Bazı Dezenfektan Maddelerin Çipura (Sparus aurata), Levrek (Dicentrarchus labrax), Sinarit (Dentex dentex) ve Fangri (Pagrus pagrus) Yumurtalarının Dezenfeksiyonuna Etkisi" adlı bu çalışma, "Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği"nin 12 nci madde (c ) ve (d ) bentleri ve Enstitü yönergesinin ilgili hükümleri dikkate alınarak tarafımızdan değerlendirilmiş olup, yapılan sözlü savunma sınavında aday oy... ile başarılı bulunmuştur. Bu Erkan CAN'ın sunduğu metin doktora tezi olarak kabulüne oy...ile karar verilmiştir. X.../.../2000 İmza Jüri Başkanı; Üye ; Üye ; Bu tezin kabulü, Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Kurulu'nun.../.../... gün ve... sayılı kararıyla onaylanmıştır. Dr. Süleyman BORUZANLI Enstitü Sekreteri Prof. Dr. Alâettin TAYSUN Enstitü Müdürü

4 IV

5 V ÖZET Bazı Dezenfektan Maddelerin Çipura (Sparus aurata), Levrek (Dicentrarchus labrax), Sinarit (Dentex dentex) ve Fangri (Pagrus pagrus) Yumurtalarının Dezenfeksiyonuna Etkisi CAN, Erkan Doktora Tezi, Su Ürünleri Yetiştiricilik Bölümü Tez Yöneticisi: Prof. Dr. Kürşat FIRAT Mart 2006, 173 sayfa Bu çalışmada, yoğun (intensif) balık üretimi yapılan kuluçkahanelerde, yumurta ile larval üretime taşınan patojen mikroorganizmalarla mücadele olanakları araştırılarak, piyasada bulunan bazı kimyasalların yumurtaların yaşama oranına ve bakteri yüküne etkisi incelenmiştir. Çalışma kapsamında, çipura (Sparus aurata L.), levrek (Dicentrarchus labrax L.), fangri (Pagrus pagrus L.) ve sinarit (Dentex dentex L.) anaçlarından elde edilen yumurtalarda 4 farklı dezenfektanın etkileri ele alınmıştır. Yumurtalar sırasıyla, glutaraldehit; 300 ppm ve ozon; 0.5 ppm dozlarla 2, 4, 8, 16 dak., iyodin ve H 2 O 2 ; 300 er ppm dozla 5, 10, 15, 20 dak. dezenfeksiyon işlemine tabi tutulmuştur. Her denemede 3 er paralel olacak şekilde 1 lt lik inkübatörlerde açılım oranları bulunmuş ve yine 3 er paralelde TSA ve TCBS besi yerlerine mikrobiyolojik ekimleri yapılarak bakteri yükleri tespit edilmiştir. Aynı zamanda 3 er paralelde kontrol grubu oluşturularak karşılaştırmalar yapılmıştır. Deneme ve kontrol gruplarında kullanılacak olan yumurtalardan rasgele örnekler alınarak, ortalama ağırlık ve uzunlukları saptanmıştır.

6 VI Çalışmada optimal konsantrasyon ve süre (K*S) uygulaması olarak; 4 farklı türde gluteraldehit ile dezenfeksiyon sonucu 18 o C de çipura yumurtası için 800 (200 ppm*4 dak.), fangri ve sinarit için 1600 (200 ppm*8 dak.) ve 15 o C de levrek yumurtası için 1600 (200 ppm*8 dak.) olarak bulunmuştur. Çipura, levrek, sinarit ve fangri yumurtalarının glutaraldehit ile dezenfeksiyonu sonucunda, 400 ve üzeri K*S değerlerinde TCBS besi yerlerinde, 1600 ve 3200 K*S değerlerinde ise TSA besiyerlerinde bakteri gelişimi engellenmiştir. Ayrıca, 3200 K*S değerlerinde açılım oranının düştüğü bulunmuştur. Yumurtaların iyodin ile dezenfeksiyonu sonunda TCBS besiyerlerinde 4500 K*S (300 ppm*15 dak.) ve 6000 K*S (300 ppm*20 dak.) değerlerinde bakteriyel gelişim engellenmiş ancak TSA besiyerlerinde bakteri yükü azalmasına rağmen deney gruplarının hiçbirisinde koloni oluşumu engellenememiştir. Yaşama oranları bakımından da iyot uygulamalarının dört farklı deniz balığı yumurtasındaki etkisi önemlilik göstermemiştir. Ozonla yapılan dezenfeksiyon uygulamaları sonucunda ise optimal K*S değerleri; 18 o C de çipura ve fangri yumurtası için 2-4 (0.5 ppm*4-8 dak), sinarit için 2 (0.5 ppm*4 dak), 15 o C de levrek yumurtası için 4 (0.5 ppm*8 dak) olarak bulunmuştur. Ozonla yapılan dezenfeksiyon uygulamalarında K*S=1 değerinde TCBS besiyerlerinde tüm deney gruplarında bakteri gelişimi engellenmiş, K*S=2 değerlerinde levrek yumurtaları ile yapılan dezenfeksiyon uygulaması hariç tüm deneme gruplarında TSA besi yerlerinde koloni oluşumunun durduğu saptanmıştır. K*S=8 değerinde tüm yumurtaların yaşama oranı azalmıştır. Bununla birlikte sinarit yumurtalarının ozona en fazla

7 VII duyarlılık gösterdiği bulunmuş, levrek yumurtaları ise toleransı en yüksek uygulama olarak belirlenmiştir. H 2 O 2 ile yapılan dezenfeksiyonlarda, çipura ve fangri yumurtaları ile yapılan uygulamalar hariç bakteri gelişimi engellenememiştir. Levrek yumurtalarının H 2 O 2 e karşı toleransı en yüksek olarak bulunmuş, K*S 6000 değeri ile yapılan uygulamalarda bu tür hariç tüm gruplarda H 2 O 2 toksik etki göstermiştir. Yumurtalara olumsuz etki göstermeksizin bakteriyel yükü engelleyebilecek K*S değeri tespit edilemediğinden bu madde ile yapılan uygulama hedeflenen kriterleri sağlamamıştır. Araştırma kapsamında ele alınan 4 farklı dezenfektanın, çipura, levrek, sinarit ve fangri yumurtalarındaki etkileri ortamsal faktörler ve türlere özgü inkübasyon koşulları ile birlikte değerlendirildiğinde, glutaraldehit ve ozon uygulamaları iyodin ve H 2 O 2 uygulamalarına göre daha iyi sonuçlar vermiştir. Konsantrasyon ve süre değerlerinin türe özgü olarak değişebileceği göz önünde bulundurulursa; tür bazında ve türe özgü sıcaklıklarda uygun dezenfeksiyon maddeleri ile denemelerinin yapılarak dezenfeksiyon prosedürlerinin belirlenmesi akuakültür çalışmaları için büyük önem taşımaktadır. Anahtar Kelimeler : Sparus aurata, Dicentrarchus labrax, Dentex dentex, Pagrus pagrus, yumurta dezenfeksiyonu, glutaraldehit, iyodin, hidrojen peroksit ve ozon.

8 VIII

9 IX ABSTRACT Effect of the Certain Disinfectants to Sea Bream (Sparus aurata), Sea Bass (Dicentrarchus labrax), Common Dentex (Dentex dentex) and Red Porgy (Pagrus pagrus) Eggs Disinfection CAN, Erkan MSc in Aquaculture Eng. Supervisor Assoc. Prof. Dr. Kürşat FIRAT March 2006, 173 page In this study, it was investigated to fighting methods with the large number of pathogenic microorganisms which transferred the larval production from brood stock, and effect of the products that were used as the disinfectant to the hatching rate and the bacterial flora were researched. It is used four disinfectants on eggs provided from four fish species via; sea bream (Sparus aurata L.), sea bass (Dicentrarchus labrax L.), red porgy (Pagrus pagrus L.) and common dentex (Dentex dentex L.) eggs. The eggs were disinfected with 200 ppm glutaraldehyde and 0.5 ppm ozone (2, 4, 8, 16 min), 300 ppm iodine and H 2 O 2 (5, 10, 15, 20 min) at four different contact times. The hatching rate was determined with 3 triplicates for every treatment and bacteria colonies were counted by TSA and TCBS agar planting, as well. At the same time the control groups were established at triplicate and were made the comparisons. The control groups were included in all trials.

10 X In this study, it is found that the optimum C*T treatment for glutaraldehyde is 800 for sea bream and red porgy eggs and is 1600 for sea bass and common dentex eggs. In all C*T treatments the bacterial growth were inhibited in TSA although in 800 and upper C*T values bacterial growth were inhibited in TCBS. In all 3200 C*T treatments the hatching rates were decreased. The disinfection of eggs with iodine the bacterial growths were inhibited at 4500 C*T (300 ppm*15 min) and 6000 C*T (300 ppm*20 min) values in TCBS agar medium although the colony growth were not inhibited in TSA mediums. The survival rates were not show importance, on iodine treatments, as well. As a result of ozone treatments, optimum C*T value are 2-4 (0.5 ppm*4-8 min) for sea bream and red porgy eggs, 2 (0.5 ppm*4 min) for common dentex at 18 o C and 4 (0.5 ppm*8 min) for sea bass eggs at 15 o C. In all C*T=1 value bacterial growth were inhibited in TCBS medium. In C*T=2 value except sea bass eggs treatment in all groups bacterial growth were stopped in TSA medium. The survival rate of all egg groups were decreased in value of C*T=8. However the common dentex eggs were found as the most sensitive group to ozone while the most tolerant group was the sea bass. Bacterial growths were not inhibited with H 2 O 2 disinfections except red porgy and sea bream in all trials. It was found that the most tolerant group were sea bass eggs against H 2 O 2 treatments, it was observed the toxic effect of H 2 O 2 except this group in C*T 6000 values. Hydrogen peroxide was not fit because of not providing optimal criterions for egg disinfection.

11 XI Extension of the research, effect of four different disinfectants investigated on sea bream, sea bass, common dentex and red porgy eggs, evaluating with environmental parameters and species-specific incubation conditions, glutaraldehyde and ozone treatments had given more suitable results according to iodine and H 2 O 2 disinfection treatments. Considering the C*T values change with the species, it is very important the determination of the disinfection procedures for different species on aquaculture. Key words : Sparus aurata, Dicentrarchus labrax, Dentex dentex, Pagrus pagrus, egg disinfection, glutaraldehyde, iodine, hydrogen peroxide and ozone.

12 XII

13 XIII TEŞEKKÜR Çalışmalarımda beni yönlendiren, gayretlendiren ve ümitlendiren tez danışmanım Prof. Dr. Kürşat FIRAT a, mikrobiyolojik çalışmaların kurulmasında büyük katkısı olan Prof. Dr. Haşmet ÇAĞIRGAN a, literatür taramalarımda ve metod belirlemede fikirlerinden faydalandığım Yard. Doç. Dr. Cüneyt SÜZER e ve Dr. Fatih BAŞARAN a, istatistiksel analizlerin yapılmasında yol gösteren Öğr. Gör. Hülya SAYGI ya, mikrobiyolojik analizlerin yapılmasında yardımlarını esirgemeyen Ar. Gör. Ulviye KARACALAR a, Araş. Gör. Gamze TURAN a ve Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Şafak SEYHANEYILDIZ a teşekkür ederim. Aynı zamanda çalışmama ev sahipliği yapan, maddi manevi tam desteğini gördüğüm, gerekli tüm materyallerin teminini sağlayan Dr. Güngör MUHTAROĞLU na, AKVATEK SU ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ. de çalışmalarım süresince her türlü fedakarlığı göstererek katkıda bulunan Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Serkan ILGAZ a, Su Ürünleri Mühendisi Özlem ILGAZ a, Alparslan KILIÇ a ve tesiste çalışan bütün personele, ayrıca hayatım boyunca maddi-manevi desteklerini esirgemeyen aileme sonsuz teşekkürü bir borç bilirim.

14 XIV

15 XV ÖZET ABSTRACT TEŞEKKÜR ŞEKİLLER DİZİNİ ÇİZELGELER DİZİNİ İÇİNDEKİLER Sayfa No V IX XIII XIX XXIII 1. GİRİŞ 1 2. LİTERATÜR Çipura (Sparus aurata) Balığının Biyolojik Özellikleri Levrek (Dicentrarchus labrax) Balığının Biyolojik Özelikleri Sinarit (Dentex dentex) Balığının Biyolojik Özellikleri Fangri (Pagrus pagrus) Balığının Biyolojik Özellikleri Deniz Balıkları Yumurtalarının Genel Özellikleri Yumurtaların Embriyonik Gelişimi ve İnkübasyonu Çipura Yumurtaları Levrek Yumurtaları Sinarit Yumurtaları Fangri Yumurtaları Yumurta Dezenfeksiyonu Glutaraldehit Uygulamaları İyot Uygulamaları Ozon Uygulamaları Hidrojen Peroksit Uygulamaları 53

16 XVI İÇİNDEKİLER (devam) Sayfa no 3. MATERYAL VE METOD Çipura (Sparus aurata) Yumurtalarının Temini Levrek (Dicentrarchus labrax) Yumurtalarının Temini Fangri Mercan (Pagrus pagrus) Yumurtalarının Temini Sinarit (Dentex dentex) Yumurtalarının Temini Deneme Ortamı Denemelerin Kuruluşu ve Yönetimi Yumurtaların Dezenfeksiyonu Yumurtaların İnkübasyonu ve Takibi Mikrobiyolojik Analizler İstatistik Değerlendirme BULGULAR Çipura Yumurtalarına Ait Bulgular Yumurta Özellikleri ve Embriyolojik Gelişimi Yumurtaların Dezenfeksiyonu Glutaraldehit Uygulaması İyodin Uygulamaları Ozon Uygulaması Hidrojen Peroksit Uygulaması Levrek Yumurtalarıyla Yapılan Çalışmalara Ait Bulgular 82

17 XVII İÇİNDEKİLER (devam) Sayfa no Yumurta Özellikleri Ve Embriyolojik Gelişimi Yumurtaların Dezenfeksiyonu Glutaraldehitin Uygulaması İyodin Uygulaması Ozon Uygulaması Hidrojen Peroksit Uygulaması Sinarit Yumurtalarıyla Yapılan Çalışmalara Ait Bulgular Yumurta Özellikleri Ve Embriyolojik Gelişimi Yumurtaların Dezenfeksiyonu Glutaraldehitin Uygulaması İyodin Uygulaması Ozon Uygulaması Hidrojen Peroksit Uygulaması Fangri Yumurtalarıyla Yapılan Çalışmalara Ait Bulgular Yumurta Özellikleri Ve Embriyolojik Gelişimi Yumurtaların Dezenfeksiyonu Glutaraldehitin Uygulaması İyodin Uygulaması Ozon Uygulaması Hidrojen Peroksit Uygulaması 113

18 XVIII İÇİNDEKİLER (devam) Sayfa no 4.5. Farklı Dezenfektanlarla K*S Değerlerinde Çipura, Levrek, Sinarit ve Fangri Yumurtalarının Yüzey Dezenfeksiyonlarının Karşılaştırılması Glutaraldehit Uygulaması İyodin Uygulaması Ozon Uygulamaları H 2 O 2 Uygulaması TARTIŞMA ve SONUÇ KAYNAKLAR 147 ÖZGEÇMİŞ 173

19 XIX ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa no Şekil 1. Çipura (Sparus aurata) balığının genel görünüşü. 7 Şekil 2. Levrek (Dicentrarchus labrax) balığının genel görünüşü. 10 Şekil 3. Sinarit (Dentex dentex) balığının genel görünüşü. 13 Şekil 4. Fangri mercan (Pagrus pagrus) balığının genel görünüşü. 16 Şekil 5. Yumurtanın bölümleri. 19 Şekil 6. Yumurtaların dezenfeksiyon protokolü. 63 Şekil 7. Ozonlu su ile yumurta dezenfeksiyonunun yapıldığı sistem. 64 Şekil 8. Yumurta inkübasyonlarının gerçekleştirildiği 1 lt lik inkübatör 65 Şekil 9. Yumurta dezenfeksiyonu sonrasında uygulanan bakteriyel ekim prosedürü. 68 Şekil 10. Yumurta dezenfeksiyon sonrası bakteriyel ekimlerin yapılışı ve kullanılan ekipmanlar. 69 Şekil 11. Yumurta dezenfeksiyonu sonucunda bakteri faaliyetlerinin incelendiği TSA ve TCBS besi yerleri ve koloni oluşumları. 70 Şekil 12. Farklı sürelerde 200 ppm lik glutaraldehit ile çipura yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının bakteri yüküne etkisi. 74 Şekil 13. Farklı sürelerde 200 ppm lik glutaraldehit ile çipura yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 75 Şekil 14. Farklı sürelerde 300 ppm lik iyodin ile çipura yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının bakteriyel gelişime etkisi. 76 Şekil 15. Farklı sürelerde 300 ppm lik iyodin ile çipura yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 77 Şekil 16. Farklı sürelerde 0.5 ppm lik ozon ile çipura yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının bakteri gelişimine etkisi. 78

20 XX ŞEKİLLER DİZİNİ (devam) Sayfa no Şekil 17. Farklı sürelerde 0.5 ppm lik ozon ile çipura yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 79 Şekil 18. Farklı sürelerde 300 ppm lik H 2 O 2 ile çipura yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının bakteri gelişimine etkisi. 80 Şekil 19. Farklı sürelerde 300 ppm lik H 2 O 2 ile çipura yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 81 Şekil 20. Farklı sürelerde 200 ppm lik glutaraldehit ile levrek yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının bakteri gelişimine etkisi. 84 Şekil 21. Farklı sürelerde 200 ppm lik glutaraldehit ile levrek yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 85 Şekil 22. Farklı sürelerde 300 ppm lik iyodin ile levrek yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının bakteri yüküne etkisi. 86 Şekil 23. Farklı sürelerde 300 ppm lik iyodin ile levrek yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 87 Şekil 24. Farklı sürelerde 0.5 ppm lik ozon ile levrek yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının bakteri gelişimine etkisi. 88 Şekil 25. Farklı sürelerde 0.5 ppm lik ozon ile levrek yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 89 Şekil 26. Farklı sürelerde 200 ppm lik H 2 O 2 ile levrek yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının total bakteri yüküne etkisi. 91 Şekil 27. Farklı sürelerde 300 ppm lik H2O2 ile levrek yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 92 Şekil 28. Farklı sürelerde 200 ppm lik glutaraldehit ile sinarit yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının bakteri yüküne etkisi. 94

21 XXI ŞEKİLLER DİZİNİ (devam) Sayfa no Şekil 29. Farklı sürelerde 200 ppm lik glutaraldehit ile sinarit yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 95 Şekil 30. Farklı sürelerde 300 ppm lik iyodin ile sinarit yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının bakteri yüküne etkisi. 96 Şekil 31. Farklı sürelerde 300 ppm lik iyodin ile sinarit yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 97 Şekil 32. Farklı sürelerde 0.5 ppm lik ozon ile sinarit yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının bakteri yüküne etkisi. 99 Şekil 33. Farklı sürelerde 0.5 ppm lik ozon ile sinarit yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 100 Şekil 34. Farklı sürelerde 300 ppm lik H2O2 ile sinarit yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının bakteri gelişimine etkisi. 101 Şekil 35. Farklı sürelerde 300 ppm lik H 2 O 2 ile sinarit yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 102 Şekil 36. Farklı sürelerde 200 ppm lik glutaraldehit ile fangri yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının bakteri gelişimine etkisi. 105 Şekil 37. Farklı sürelerde 200 ppm lik glutaraldehit ile fangri yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 106 Şekil 38. Farklı sürelerde 300 ppm lik iyodin ile fangri mercan yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının bakteri gelişimine etkisi. 107 Şekil 39. Farklı sürelerde 200 ppm lik iyodin ile fangri yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 108 Şekil 40. Farklı sürelerde 0.5 ppm lik ozon ile fangri yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının bakteri yüküne etkisi. 110

22 XXII ŞEKİLLER DİZİNİ (devam) Sayfa no Şekil 41. Farklı sürelerde 0.5 ppm lik ozon ile fangri yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 111 Şekil 42. Farklı sürelerde 300 ppm lik H 2 O 2 ile fangri yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının total bakteri yüküne etkisi. 112 Şekil 43. Farklı sürelerde 300 ppm lik H 2 O 2 ile fangri yumurtası dezenfeksiyon uygulamasının açılım oranına etkisi. 113 Şekil 44. Glutaraldehit uygulamasının farklı K*S değerlerinde bakteri yüküne etkisi. 114 Şekil 45. Farklı K*S değerlerinde glutaraldehit uygulamalarının çipura, levrek, fangri ve sinarit yumurtalarının açılım oranlarına etkisi. 115 Şekil 46. İyodin uygulamasının farklı K*S değerlerinde bakteri yüküne etkisi 116 Şekil 47. Farklı K*S değerlerinde iyodin uygulamalarının çipura, levrek, fangri ve sinarit yumurtalarının açılım oranlarına etkisi 117 Şekil 48. Çipura, levrek, sinarit ve fangri yumurtaları ile farklı K*S değerlerinde yapılan ozon dezenfeksiyonlarının bakteri gelişimine etkisi. 118 Şekil 49. Farklı K*S değerlerinde ozon uygulamalarının çipura, levrek, fangri ve sinarit yumurtalarının açılım oranlarına etkisi. 119 Şekil 50. H 2 O 2 uygulamasının farklı K*S değerlerinde bakteri yüküne etkisi. 120 Şekil 51. Farklı K*S değerlerinde H 2 O 2 uygulamalarının çipura, levrek, fangri ve sinarit yumurtalarının açılım oranlarına etkisi. 121

23 XXIII ÇİZELGELER DİZİNİ Sayfa no Çizelge yılları arasında Türkiye deki deniz ve iç su balıkları üretiminin toplam balık üretimine olan oranları 2 Çizelge 2. Farklı araştırıcıların tespit ettiği çipura yumurta ve yağ damlası boyutları 26 Çizelge 3. Çipura yumurtalarının farklı sıcaklıklarda embriyolojik gelişimi 29 Çizelge 4. Farklı araştırıcılar tarafından bildirilmiş inkübasyon sıcaklıkları ve larva çıkış süreleri. 30 Çizelge 5. Farklı araştırıcıların tespit ettiği levrek yumurta ve yağ damlası boyutları 31 Çizelge 6. Bazı araştırıcıların farklı sıcaklıklarda bulduğu açılım oranları 33 Çizelge 7. Levrek yumurtalarının farklı sıcaklıklarda embriyolojik gelişimi. 36 Çizelge 8. Farklı araştırıcıların tespit ettiği sinarit yumurta ve yağ damlası boyutları 37 Çizelge 9. Sinarit yumurtalarının farklı sıcaklıklarda embriyolojik gelişimi. 40 Çizelge 10. Farklı araştırıcıların tespit ettiği fangri yumurta ve yağ damlası boyutları 41 Çizelge 11. Glutaraldehitle yumurta dezenfeksiyonunda farklı türlerde ve sıcaklıklarda bulunan optimal dezenfeksiyon koşulları 46 Çizelge 12. Redox (mv)-ppm karşılıkları 51 Çizelge 13. Glutaraldehitle farklı türlerde bulunan optimal dezenfeksiyon koşulları. 130

24 XXIV 1. GİRİŞ Yüzyıllardan beri iç sulardan ve denizlerden avcılık yolu ile yararlanan insanoğlu geçen yüzyılın ikinci yarısından sonra yapay yollar ile su ürünleri üretimine yoğun ilgi göstermiştir. Özellikle bu yüzyılın sonlarında teknolojik gelişimlere paralel olarak insan eli altında su ürünleri üretimi başlı başına bir endüstri halini almıştır. Günümüzde, Akdeniz ülkelerinde ve Türkiye de su ürünleri yetiştiriciliği olarak en büyük payı çipura (Sparus aurata) ve levrek (Dicentrarchus labrax) balıkları almaktadır. Bu iki tür milyon adet yavru balık üretimi ile dünyadaki deniz balıkları endüstrisinin en önemli kolu durumuna gelmiştir (FEAP, 2002). Ülkemizdeki son 20 yıllık su ürünleri üretimi değerlendirildiğinde, 1986 yılında toplam üretim ton olarak gerçekleşmiştir (DİE, 2003). Bu üretimin içindeki toplam yetiştiricilik üretimi ise tondur. Toplam yetiştiricilik üretimi düşünüldüğünde deniz balıkları yetiştiriciliğinin payı bu yıllarda çok düşük kalmıştır yılına gelindiğinde ise toplam su ürünleri üretimi 1986 yılındaki toplam üretime benzer olarak ton olarak gerçekleşmiştir. Bu üretimin içinde yetiştiricilikten gelen pay ise tondur yılında yetiştiricilik üretimi % 1 oranının altında iken, 2003 yılında bu oran % 10 un üzerine çıkmıştır. Deniz balıkları kültürü 1986 yılında toplam yetiştiriciliğin % 1.14 ünü oluştururken 2003 yılında oransal olarak iç su balıklarını geçmiş ve % ya ulaşmıştır (Çizelge 1).

25 XXV Çizelge yılları arasında Türkiye deki deniz ve iç su balıkları üretiminin toplam balık üretimine olan oranları (DİE, 2003). Yıl Toplam Su Ürünleri Üretimi (ton/yıl) Toplam Yetiştiricilik Üretimi (ton/yıl) İç Su Balıkları Üretim Oranı (%) Deniz Balıkları Üretim Oranı (%) Günümüzde faaliyetini devam ettiren 300 adetten fazla ruhsatlı deniz balıkları yetiştiricilik işletmesi bulunmaktadır yılında kurulan ilk deniz balıkları kuluçkahanesinden sonra larva üretim tesisleri artmaya başlamış, 2000 yılında 21 adete yükselmiştir. Ancak girdilerin yükselmesi, ekonomik krizler ve teknik yetersizliklerden dolayı bu rakam 2004 yılında 9 adete kadar gerilemiştir. Bununla birlikte tesis sayısındaki düşüş üretilen yavru miktarında azalmaya neden olmamıştır. Sadece teknolojik olarak kendini yenileyemeyen küçük firmalar ortadan kalkmış, sistemde mevcut olan firmalar üretim kapasitelerini, teknolojilerini ve pazarlama sistemlerini düzenleyerek gelişimlerini sürdürmüşlerdir. Larva

26 XXVI üretimi özellikle 2000 li yıllardan sonra hızla artış göstermiş, 2000 yılında 29 milyon adet olan yavru üretimi, yıllarında 70 milyona ulaşmış 2004 ve 2005 yıllarında ise bu rakam milyon olarak gerçekleşmiştir. Üretim miktarlarındaki artış yavru fiyatlarında düşüşe neden olmak ile birlikte, yurt dışı balık fiyatlarının düşüklüğü ve hammadde maliyetlerindeki artış karlılığı azaltmıştır. Bu durum üreticiler arasında rekabeti artırmış, bununla birlikte üretimi yoğun olarak yapılan çipura ve levrek türlerinin kalitesinin yükseltilmesine yönelinmiştir. Aynı zamanda son yıllarda, tüketici ihtiyaçlarının artmasına paralel olarak farklı türlerin kültür çalışmaları hızla artmış, tür çeşitliliği yetiştiriciler için en önemli rekabet unsuru halini almıştır. Farklı türlerin kültüre alınması da, beraberinde birtakım üretim problemlerini getirmiştir. Bunlardan birisi, yoğun üretim koşullarında farklı türlerle üretim ortamlarına taşınan çeşitli patojen mikroorganizmaların oluşturduğu problemlerdir. Günümüz kuluçkahanelerinde kültürü yapılan balıkların larval safhalarında hava kesesi hipertrofisi, hava yutma vb. sebeplerle meydana gelen kayıpların önüne geçilebilmesi için bazı protokoller mevcut olmakla beraber, patojen mikroorganizmalar (vibrio, mixobacter, flexibacter, pseodomonas vb) sebebi ile meydana gelen ölümlerin önüne geçmek genellikle mümkün olmamaktadır (Can, 2001). Deniz balığı larva üretiminde üretimin kalitesi ve sürdürülebilirliği açısından ortam koşullarının optimuma getirilmesi oldukça önemlidir. Kuluçkahane üretimleri, yumurta temini ile başlayıp yavru balıkların yaklaşık 1-3 gr canlı ağırlığa ulaştırılması ile sona eren bir süreci kapsar. Bu süreç balığın türüne, sıcaklık, ışık gibi ortam koşullarına bağlı olarak

27 XXVII değişmekle beraber yaklaşık 3-4 ay kadar sürebilir. Bu şartlarda yavru balık üreten bir kuluçkahane yılda aynı hacimleri ve sistemleri kullanarak en az 4 kuşak yavru üretebilmektedir. Aynı zamanda iyi bir organizasyon ve planlama ile yılın her mevsimi toplam kapasitenin tamamını kullanarak sürekli üretim yapmak mümkündür. Son yıllarda ülkemizdeki çoğu kuluçkahane, teknolojisini geliştirmiş ve altyapısını sağlamlaştırarak yılın her mevsimi aralıksız yavru balık üretimi yapabilme yeteneğini kazanmıştır. Burada farklı türlerin kültüre alınma çalışmaları da doğal koşullarda üretimin sürekliliğine ve çeşitliliğine büyük katkı sağlamıştır. Tüm bu gelişmelere paralel olarak Türkiye deki yavru balık üretim tesisleri, tür çeşitliliğini artırmak amacıyla anaç stoklarını fangri (Pagrus pagrus), sinarit (Dentex dentex), sivri burun karagöz (Diplodus puntazzo), eşkine (Sciaena umbra), sargoz (Diplodus sargus) ve minakop (Umbrina cirrosa) gibi ülkemiz sahillerinde doğal olarak yayılım gösteren türlerle zenginleştirme yoluna gitmişlerdir. Kültüre alınmak için kuluçkahanelere getirilen bu anaçlarla yeni patojen mikroorganizma problemlerinin de sisteme taşınması atlanmaması gereken konulardandır. Yoğun üretim koşullarında gerçekleştirilen yıl boyu üretim, akuakültür tesislerinde patojen mikroorganizmaların artışına neden olmaktadır. Bu nedenle çoğu larva üretim tesisi sistemlerini en az bir ay boş ve kuru bir şekilde dinlendirerek bir sonraki üretim sezonlarını garantiye alma yoluna gitmektedir. Bu şekilde bir strateji izlemeyen kuluçkahaneler ise, yoğun üretim koşullarında artış gösteren patojen mikroorganizmalardan kaynaklanan problemlerle sıklıkla karşılaşmakta olup, bunlarla mücadele

28 XXVIII için yeni stratejiler geliştirmek zorunda kalmaktadırlar. Bu stratejiler genellikle filtrasyon sistemlerinde yenilikler, farklı sterilizasyon ve dezenfeksiyon teknikleri ile antibiyotik uygulamalarından oluşmaktadır. Teleost balık yumurtalarının yüzeylerinde bakteri ve virüs gibi mikroorganizmalar bulunmaktadır. Bu mikroorganizmaların bazıları yumurta ile bulaşan başlıca balık patojenleridir (Yoshimuzu et al., 1989). Ayrıca hastalıkların bölgesel ve uluslar arası yayılımında yumurtaların rolü çok büyüktür. Yumurta yüzeylerinin dezenfeksiyonu ile patojen mikroorganizmaların anaç balıklardan yeni nesillere transferi büyük ölçüde azaltılabilmekte ve engellenebilmektedir. Bu bakımdan uluslar arası uygulamalarda kullanılması uygun görülen dezenfektanların, yumurtaların yüzey dezenfeksiyonunda kullanılması, kalite ve kantite bakımından üretimin vazgeçilemez bir parçasını oluşturmaktadır. Ülkemiz sularında yetiştiriciliği yapılan farklı deniz balığı türlerinde, çeşitli dezenfektanların konsantrasyon ve süre çalışmalarının yapılarak türe özgü optimum değerlerin tespit edilmesi, intensif yetiştiricilik çalışmalarında üzerinde durulması gereken önemli konulardan biridir. Yoğun yetiştiriciliği yapılan çipura (Sparus aurata) ve levrek (Dicentrarchus labrax) larvalarının yanı sıra, alternatif türler kapsamında ele alınan sinarit ve mercan larvalarının üretim kalitesi ve kantitesi anaç yönetiminin yanı sıra yumurtaların geçirdiği inkübasyon kriterlerine de bağlıdır. Özellikle yumurta temininde nispeten zorluk çekilen sinarit ve mercan yumurtalarının hayatta kalması ve buna bağlı larval yaşama oranı oldukça önemli olup literatürde bu konuya ilişkin bulguya rastlanmamıştır. Bu çalışmada, inkübasyon sürecinin sorunsuz ve yüksek yaşama oranı ile geçirilmesi planlanmış olup 4 farklı türe ait 4

29 XXIX farklı dezenfektanın yumurtalar üzerindeki etkisi farklı sürelerde karşılaştırılarak uygun yumurta dezenfeksiyon protokolü çıkarılmaya çalışılmıştır.

30 XXX 2. LİTERATÜR 2.1. Çipura (Sparus aurata) Balığının Biyolojik Özellikleri Çipuralar, Regnum : Animale Subregnum : Metazoa Phylum : Chordata Subphylum : Vertabrata Superclassis : Gnathostamata Classis : Osteichtyes Ordo : Perciformes Subordo : Percoidei Familya : Sparidae Genus : Sparus Species : Sparus aurata L.1758 şekli ile sistematikteki yerini almıştır. Şekil 1. Çipura (Sparus aurata) balığının genel görünüşü (

31 XXXI Ekonomik değeri yüksek olan çipura, demersal bölge balığı olup, tüm Akdeniz den İngiltere nin kuzey sahillerine kadar geniş bir yayılım gösterir. Karnivor beslenen çipuraların, özellikle ergin bireyleri Crustacea ve Mollusca familyasına ait türlerle beslenir. Çipuraların yüzgeç ışınları DXI+13-14, AIII olarak formüle edilir. Linea lateralde arasında pul bulunur. Vücut genellikle gümüşi gri olup, lateralden yassılaşmıştır. Karın beyaz veya beyazımsı-sarıdır. Linea lateralin üst kısmı koyu renklidir. Operkulumun arka sınırında kırmızı bir leke vardır. Başın ön kısmında gözlerin arasında altın sarısı bir bant bulunur. Dorsal yüzgecin orta kısmında özellikle ergin bireylerde siyah bir bant uzanır. Kaudal yüzgecin arka kenarı siyah renklidir. Dudaklar kalındır. Çipuralar demersal özellikte olup, 150 m derinliğe kadar olan sularda dağılım gösterirler. Bununla birlikte bir metreden daha sığ sulara kadar girip, kıyısal kumluk alanlarda yaşayabilirler (FAO, 1999). Posidonia yataklarında özellikle genç bireylere rastlanır. Tek veya küçük sürüler halinde dolaşırlar. Genellikle ergin bireyler cm uzunluktadır. Euryhalin olan çipuraların, özellikle genç bireyleri acı sulara girme eğilimindedirler. Maksimum boyları 70 cm ye ulaşan çipuraların ortalama boyları cm arasındadır. Ülkemiz sularında da doğal olarak bulunan çipuralarda, optimum gelişim için su sıcaklığı C dir C ler arasında, 5 60 tuzlulukta yaşayabilirler. Çipuralar, protandrik hermafroditik üreme özelliği gösterirler (Zohar et al., 1984). Çipura anaçlarından kontrollü şartlarda yumurta alabilmek için yapılan ilk çalışmalarda, dişi ve erkek anaçlar arasında senkronizasyon

32 XXXII sağlanamamıştır. Halen günümüzde de anaçların ancak belli bir kısmı normal olarak yumurta bırakmaktadırlar. Bunun sebebinin elde tutulan anaçların kuluçkahane şartlarına adapte olmaması ile ilgili olduğu sanılmaktadır (Barbaro, 1997). Bununla beraber normal yumurtlayan anaçların oranı, daha da önemlisi yumurta bırakma zamanını tahmin etmek oldukça güçtür. Bu durum yıl boyunca yumurta ve yavru üretimi hedefleyen akuakültür tesislerinde problem teşkil etmektedir. Bu yüzden normal yumurta alımının gerçekleştirildiği çiftliklerde bile üretilen yumurta miktarını ve üreme zamanını kontrol edebilmek oldukça önemlidir. Dişi çipuralarda yumurtlama, kısmi olarak gerçekleşir. Çipuraların 3-4 aylık yumurtlama periyodunda ortalama yumurta verimi yumurta.kg -1.gün -1 olabilmektedir (Zohar et al., 1989). Bir üreme sezonunda dişi çipuraların yumurta verimi, 2-3 milyon adet yumurta.kg -1 a ulaşabilir.

33 XXXIII 2.2. Levrek (Dicentrarchus labrax) Balığının Biyolojik Özellikleri Regnum Phylum Subphylum Classis Subordo Familia Genus Species almıştır. Levrek balığı, : Animale : Vertabrata : Pisces : Osteichthyes : Percoidei : Serranidae : Dicentrarchus : labrax (L. 1758) şekli ile sistematikteki yerini Şekil 2. Levrek (Dicentrarchus labrax) balığının genel görünüşü ( Levrekler, Akdeniz den, İngiltere nin kuzey sahillerine ve Kanarya Adaları na kadar geniş bir alanda yayılım gösterir. Levrek,

34 XXXIV çamurlu sığ biyotoplarda, sıcaklığa ve tuzluluğa karşı geniş toleransından dolayı nehir ağızlarında ve lagüner bölgelerde yaşayan littoral bölge balığıdır (Mayer et al., 1988). Bazen yalnız bazen de küçük sürüler halinde dolaşan levrekler karnivor bir tür olduklarından genç dönemlerinde eklem bacaklılardan Crangon, Gammarus ve Ligia gibi küçük karidesleri, ergin dönemlerinde küçük balıklardan özellikle Sardina türünü, kafadan bacaklılardan Seiola ve Loligo yu, eklem bacaklılardan Carnicus, Crangon sp. ve Macropipus türlerini tercih ettiği yakalanan bireylerin mide içeriklerinden alınan örneklerden ortaya çıkmaktadır (FAO, 1991). Vücudu lateralden hafif yassılaşmış olan levrek balığının derisi stenoid pullarla kaplıdır. Sikloid pullar ense ve yanaklar üzerindedir. Yanal çizgi üzerinde arası pul bulunur. Birinci solungaç yayı üzerindeki branchiospin sayısı arası değişir. Dorsal yüzgeç araları geniştir. Birinci dorsal yüzgeçte VIII-X adet diken ışın mevcuttur. II. dorsalde I diken ve X-XIV adet yumuşak ışın bulunur. Muzoda pul yoktur. Operkulumda gri-siyah leke mevcuttur. Preoperkulum ve operkulum üzerinde sert diken ışınlar vardır. Renk dorsalde koyu griesmer, ventralde beyazdır. Göz kemiğinin üstünde siyah lekeler mevcuttur. Ağız geniş, dişler damakta ve dilde bulunur. Renkleri sırt kısmında koyu gri-esmer, yanlarda gümüşi, karın bölgesinde beyazdır. Ergin bireylerin sırt kısmı lekesiz koyu renktedir. Genç bireylerde sırt kısmında siyah lekeler olabilir. 1 m ye kadar uzayabilen boyu ortalama 50 cm olup, ağırlığı da 12 kg a ulaşabilir (Uçal ve Benli, 1993 ). Levrekler tuzluluk değişimlerine karşı dayanıklı olup, 0-64 tuzluluğa kadar yayılım gösterir. Levreklerin düşük tuzluluk şartlarına

35 XXXV adaptasyonu üzerine birçok çalışma yapılmış olup, bunlar adaptasyon teknikleri, düşük tuzlulukta beslenmeleri ve gelişmeleri üzerinedir (Johnson ve Katavic, 1984; Dendrinos and Thorpe; 1985, Loy et al.,1996). Levrek gonadları bir yaşının sonunda gelişmeye başlar aylarda testiküllerde ve ovaryumlar da farklılaşma görülür. Doğal şartlar altında levrekler hayatlarının ikinci yılında sperm salgılayabilirler. Üçüncü yılda ise ergin bir birey gibi yüksek oranda sperm sağlayabilir. Ovaryumlardaki farklılaşma, erkeklerde olduğu gibi aylar arasında başlar ve nispeten daha uzun sürer (Brusle and Roblin, 1984). Anaçların beslenme rejimleri, bulunduruldukları ortamın koşulları, boy-ağırlık ilişkileri, kalıtsal özellikleri ve aynı bölgelerden getirilmiş olmaları bu konudaki temel kriterlerdir. Anaç bireylerde temin edilen yumurtaların kalitesi ve kantitesi, yumurta alma yöntemleri ile doğrudan ilgilidir. Benzer bireylerin iki yada üç yıl üst üste kullanımı yumurta miktarını azaltır ve yumurta çapını düşürür (Girin and Devauchelle, 1978). Büyüme hızı bir yaş grubu bireylerinde en yüksektir. Cinsi olgunluk dönemlerinde ağırlık artışının dişilerde erkeklerden daha fazla olduğu saptanmıştır. Akdeniz de erkekler 2-3 yaş cm boyda, dişiler 3-5 yaş cm boyda, Atlantik te ise erkekler 4-7 yaş ve cm boyda, dişiler ise 5-8 yaş ve cm boyda cinsel olgunluğa ulaşırlar (Alpbaz, 1990). Levrekler 5-28 ºC arası sularda yaşayıp, ºC arasında yumurta bırakırlar. Doğal ortamda 1 kg lık bir dişi adet yumurta bırakabilir (Kennedy and Fitzmaurice, 1972).

36 XXXVI 2.3. Sinarit (Dentex dentex) Balığının Biyolojik Özellikleri Sinaritler, Regnum : Animale Subregnum : Metazoa Phylum : Chordata Subphylum :Vertabrata Superclassis : Osteichthyes Classis : Teleostei Ordo : Perciformes Familia : Sparidae Genus : Dentex Species : Dentex dentex, L şeklindedir. Şekil 3. Sinarit (Dentex dentex) balığının genel görünüşü ( Tüm Akdeniz de, Atlas Okyanusu nun doğu kıyılarından İngiliz Adaları hariç, Biscay Körfezinden Maderia ya kadar dağılım gösteren sinarit balığı ülkemizde özellikle Akdeniz ve Ege Bölgesi nde yaygın

37 XXXVII olmasına karşın Marmara ve Batı Karadeniz Bölgesi nde nadiren yayılım göstermektedir (Bauchot and Hureau, 1986). Yüksek ticari değeri sebebiyle, akuakültür çalışmaları için çok önemli bir türdür (Pastor et al., 1997). Sparidae familyasına ait bu balıkların yetişkinleri sürü oluşturmazlar. Sadece genç olanlar sürü halinde gezerler. Bu balıklar 15 ile 50 m arasındaki sığ sularda kayalıklarda yaşarlar, ergin bireyler ise kış aylarında 200 m civarındaki derinliklerde dağılım gösterirler (Rueda and Martinez, 2001). Sinaritin gövdesi uzun, yüksek ve oldukça yassıdır. Vücudu elipse benzer şekildedir. Sırtının alına doğru olan kısmının hafifçe yükselmesi elips şeklini bozar. Başı vücuduna oranla iri, burnu sanki sırtından gelen kamburun devamı gibi hafifçe uzundur. Gözleri normal büyüklüktedir. Ağzı büyük, dudakları kalındır. Çeneleri çok kuvvetlidir. Alt ve üst çenelerin ön kısmında yer alan 4-6 adet eğri kanin diş bulunur. Kanin diş sırasından sonra bir sıra küçük ve sivri uçlu dişleri vardır. Genel olarak yüzgeç formülü DXΙ+11-12; AІІІ+7-9 olarak verilmektedir. Sırt yüzgeci tek ve uzundur. Enseden kuyruk yakınına kadar devam eder. Tüm yüzgeçleri iyi gelişmiştir. Göğüs yüzgeçlerinin sivri uçları hemen hemen anüs yüzgecine kadar uzanır. Anüs yüzgeci uzun, karın yüzgeçleri küçüktür. Yanal çizgi düzgündür. Vücudu kalın iri pullarla kaplıdır. Başında pul olmasına rağmen alnı pulsuzdur. Balık gümüş gri üzerine yeşil, pembe, altın sarısı ve parlak mavi renkli olup, canlı iken bunların üzerinde koyu renkli benekler bulunur. Her göğüs yüzgecinin sapında parlak mavi noktalar vardır. Büyük türler şarap pembesi rengindedir.

38 XXXVIII Yaşlı erkeklerin alın bölümünde öne doğru bir eğim görülür (Lozano- Rey,1930; Bauchot and Hureau, 1986). Sinarit balıkları için bazı araştırıcılar (Glamuzina et al., 1989) çipura gibi protandrik hermafrodit olduğunu belirtseler de birçok araştırıcı (Pastor et al., 1995; Efthimiou, 1996) bu türün gonokoristik hermafrodit bir tür olduğunu bildirmiştir. Buna göre bu türde 1 yaşından itibaren eşey karakterleri gelişim gösterir. Yumurtlama mevsimi bölgelere göre değişmekle beraber, Akdeniz de Mart-Mayıs aylarında yumurta bırakırlar. Deniz suyunun ısınmasına bağlı olarak kimi zaman Haziran ayında da yumurta alımı mümkündür. Sinarit anaçları tıpkı diğer Sparidae ailesi üyeleri gibi kısmi yumurtlama özelliği gösterirler (Bauchot and Hureau, 1986; Glamuzina et al.,1989; Riera at al., 1993). Kültür koşullarında sinaritte cinsel farklılaşma 5. ve 12. aylar arasında (Pavlidis et al., 2000b; Loir et al., 2001), 70 gr ağırlık ve cm uzunluğunda (Abellán, 2000) başlar (Rueda and Martínez, 2001). Normal olarak dişiler iki ay süreyle hiçbir kesintiye uğramadan her gün yumurta bırakırlar. 1.4 kg ağırlığındaki bir dişi günde ortalama adet yumurta verebilir (Riera et. al.,1993).

39 XXXIX 2.4. Fangri (Pagrus pagrus) Balığının Biyolojik Özellikleri Fangri mercanlar, Regnum : Animale Subregnum : Metazoa Phylum : Chordata Subphylum : Vertabrata Superclassis : Osteichthyes Ordo : Perciformes Class : Actinopterygii Family : Sparidae Genus : Pagrus Species : Pagrus pagrus (L. 1758) şeklinde sistematikte yer almaktadır. Şekil 4. Fangri mercan (Pagrus pagrus) balığının genel görünüşü (

40 XL Demersal bir tür olan fangri mercan Akdeniz ülkelerinde ve Atlantik Okyanusu nda geniş bir yayılım alanına sahip olup, balıkçılık endüstrisinde yüksek ekonomik değeri vardır (Manooch and Hassler, 1978; Vassilopoulou and Papaconstantinou, 1992; Harrisand McGovern, 1997). Hızlı gelişim performansına sahip türler arasında yer aldığından intensif yetiştiriciliğe uygun bir türdür (Divanach et al., 1993; Stephanou et al., 1995; Kentouri et al., 1995). Geniş coğrafik dağılımı, yüksek pazar değeri ve iyi gelişim oranı ile akuakültür endüstrisinde hatırı sayılır bir paya sahiptir (Kentouri et al., 1995; Pajuelo and Lorenzo,1996; Maragoudaki et al., 1999). Mercan ailesi içinde yer alan fangri şekil olarak trança ile büyük benzerlik gösterir. Ortalama olarak cm olan boyu, maksimum 80 cm ye kadar uzanabilir. Fangri sıcak denizlerde (Güney Ege ve Akdeniz de) yaygın bulunan kabuklular, yumuşakçalar ve küçük balıklarla beslenen karnivor bir türdür. Taşlık ve kayalıkların mağaralı oyuklarında yaşar (Kentouri et al., 1995). Vücut rengi dorsalde ve yanda koyu pembe, ventralde gümüşi beyazdır. Bir tanesi gözün tam altında bir tanesi de gözün tam üstünde 2 yatay çizgi bulunur. Kuyruk sapının arka kısmından başlayıp karın bölgesinde pektoral yüzgecin kaidesine kadar uzanan ve sıradan oluşan mavi benekler karakteristiktir. Pelvik yüzgeçler açık mavi, pektoral yüzgeçler açık sarıdır. Kuyruk yüzgeç ışınları pembe, yumuşak dorsal ışınları sarıdır. Koyu bir bant gözün tam altından başlayıp çenelerin birleşme noktasına kadar uzanır (Kentouri et al., 1995a). Vücut lateralden yassılaşmış olup yüksekliği fazladır. Çeneler iyi gelişmiş ve ağız terminal durumludur. Üst çene gözün başladığı düzlemin

41 XLI hizasına kadar uzanır. Ağız içerisinde mandibulda 4, maksilde 6 kanin diş bulunur. Her iki çenede 2-3 sıra molar diş grubuna sahiptir. Gözler orta derecede gelişmiş olup göz çukuru önündeki mesafe, göz çapından 2 kat daha uzundur. Operkulum ve preoperkulum pullarla kaplıdır (Kentouri et al., 1995b). Pektoral yüzgecin kaidesi ile ventral yüzgecin kaidesi hemen hemen aynı hizadadır. Ventral yüzgeç 1 diken ışın ile 5 yumuşak ışından oluşur ve V I+5-5 olarak formüle edilir. Pektoral yüzgeç baş bölgesinden uzundur ve yumuşak ışından oluşur. Uzun bir dorsal yüzgece sahiptir. Pektoral yüzgeç hizasından başlar ve pelvik yüzgecin kuyruğa doğru sonlandığı hizada son bulur. D XI+9-10 olarak formüle edilir. Anal yüzgeç 3 diken ışın ile 7-8 yumuşak ışından oluşur ve A III+7-9 olarak formüle edilir. Kaudal yüzgeç çatallıdır ve homoserk özellik gösterir (Palma et al., 1998). Mercan türlerinin çoğunda (Pagellus erythrinus, Pagrus pagrus, Pagrus ehrenbergi, Pagellus acarne) protogynous hermafroditlik görülmektedir (Alpbaz, 1990; Kokokiris et al., 1999; Fostier et al., 2000; Devlin, 2002). Fangri balıkları arasında 2 yaşında cinsel olgunluğa ulaşan bireylere çok az rastlanır. Bu yaşta cinsel olgunluğa ulaşmış tüm balıklar dişidir. Şubat ile Mayıs ayları arasında 3-4 ay boyunca sürekli yumurta bırakırlar. Bu dönemdeki su sıcaklığı C arasındadır (Fostier et al., 2000).

42 XLII 2.5. Deniz Balıkları Yumurtalarının Genel Özellikleri Deniz balıkları yumurtaları koryon, perivitellin mesafe ve vitellüs olmak üzere üç temel bölümde incelenir (Şekil 5). Vitellüs aynı zamanda bir çok yumurtada bulunan yağ damlası ve germinal diski de içerir. Şekil 5. Yumurtanın bölümleri (Özden ve diğ., 2005) a) Koryon: Yumurtanın şeklini verir. Dış ortama karşı korur. Elastiki yapıdadır. Yarı geçirgen özellik gösterir. Koryonun üzerinde spermlerin nukleusa ulaşıp yumurtayı döllemesini sağlayan mikrofil bulunur. b) Vitellüs: Saydam özellik gösteren viskoz bir yapıdır. Kimyasal yapısı türlere ve damızlıkların beslenme özelliklerine göre değişim gösterir. Animal kutbunda embriyonun gelişeceği germinal diski taşır. Animal kutup hep aşağıdadır. Genellikle homojen özellik göstermekle beraber bazı türlerde heterojen özellik gösterebilir. İçinde yumurtanın

43 XLIII yüzebilirliğini kolaylaştıran bir veya birden fazla sayıda yağ damlası içerir. Bu sayı türlere göre değişim göstermektedir. c) Perivitellin Mesafe: Koryon ile vitellüs arasındaki mesafedir. Yumurta suya bırakıldıktan kısa bir süre sonra yumurta su alarak şişer. Bunun sonucunda koryon vitellüsten uzaklaşır. Vitellüs ile koryon arasında meydana gelen bu mesafe perivitellin mesafedir. Bu işlem sonucunda koryon sertleşir, mikrofil kapanır ve perivitellin mesafenin içi su ile dolar. Perivitellin mesafe ayrıca kortex alveollerini içerir. Kemikli balıkların yumurta çapları türlere ve türler içindeki bazı koşullara göre değişir. Aynı tür içindeki yumurtaların çapları arasındaki farklılıklar anaçların beslenmesine, büyüklüğüne, ortam koşullarına, genetik faktörlere ve bölgesel farklılıklara bağlanabilir (Mihelakakis et al., 2001). Aynı inkübasyon koşulları altında kalitesi aynı olan yumurtaların çaplarının büyük yada küçük olması yaşama ve larva çıkış yüzdesini etkilemez. Bunun yanında larva çalışmaları için yumurtanın büyüklüğü oldukça önemlidir. Çünkü büyük yumurtalardan çıkan larva daha büyük olacak ve ilk besini olan canlı yemi daha kolay alıp, diğerlerine göre daha hızlı gelişecektir (Nash and Kuo, 1975). Yumurta büyüklüğü bir çok faktörün etkisi altındadır. Yumurtlama periyodunun ileri veya geri kaydırılması büyüklüğe etki eder. Ayrıca yumurtlama periyodunun başında ve sonunda gelen yumurtaların boyutu diğerlerine göre daha küçüktür (Devauchelle, 1976). Anaçların iki sene üst üste kullanılması sonucu yumurtaların çaplarının küçüldüğü görülmüştür (Girin and Devauchelle, 1978). Hormon enjekte edilen anaçlardan alınan yumurtalarda ise yine boyutta küçülme söz konusudur (Boulineau, 1974). Bunun yanında yapılan çalışmalarda düşük

44 XLIV dozajda LH-Rha uygulanmasında yumurtlama periyodunun uzun, yumurta üretiminin yüksek ve anormalliklerinin düşük olduğu gözlenmiştir (Barbaro et al., 1991). Yumurtanın kalitesi ve kantitesi anaçların bulunduğu ortama göre değişir. Tank ortamında stresli çevresel koşullardan dolayı yumurtaların kalitesinde belirli bir düşme gözlenebilir. Yumurtanın toplam lipit düzeyi ortam koşullarından etkilenir. Normal zamanda elde edilen yumurtalar daha fazla lipid içerir ve yumurtaların içerikleri gonadlara daha yakındır. Çünkü, gametogenesis boyunca yumurta hücreleri ilk önce lipidi sonra da proteini akümüle ederler (Loir at al., 2001). Bununla birlikte, kaliteli bir yumurtanın bozulmasına etki eden faktörlerde bulunmaktadır. Bunlar bakteriyel enfeksiyonlar, inkübasyonda oksijen seviyesinin düşmesi, fiziko-kimyasal parametrelerin ani ve aşırı derecede değişmesi ve mekanik şoklardır (Hempel, 1979; Kjorsvisk et al., 1984) Yumurtaların Embriyonik Gelişimi ve İnkübasyonu Balık türlerinin % 95 inden fazlasında dış döllenme vardır. Dişi balık tarafından bırakılan yumurtalar su içinde erkek balık tarafından döllenir. Embriyonik gelişim, spermatozoanın yumurtayı döllemesi ile başlar. Döllenme kalıtım özelliklerini bünyesinde bulunduran yumurta ve sperm nukleuslarının bir araya gelmesi ile oluşur. Döllenme sonucu her iki ebeveynin özellikleri yumurtaya aktarılmış olur (Mihelakakkis et al., 2001; Mylonas et al., 2004). İnkübasyon olarak adlandırılan evre, döllenme olayının gerçekleşmesinden larvanın yumurtadan çıkışına kadar sürmektedir.

45 XLV Döllenmenin gerçekleşmesini sağlayan spermler sperm kanallarının salgısı olan seminal plazma içinde dışarı bırakılırlar (Demir, 1992). Spermler ortama bırakıldıktan sonra sn yaşayabilirler. Baş, boyun ve kamçı olarak üç bölümden oluşan spermlerde, kamçı sentrozom tarafından oluşturulur ve spermin hareketini sağlar. Çekirdeğin üst kısmında bulunan akrozom, mikrofilde bulunan koruyucu zarı delecek bir salgı üretir. Döllenme sırasında yumurtanın içine spermin baş ve boyun kısmı girer. Kuyruk kısmı dışarıda kalır. Spermin yumurtayı döllemesi, yumurta tarafından salgılanan ginogamon maddesi yardımı ile olur. Yumurtaya yönelen spermlerden sadece bir tanesi yumurta çekirdeği ile buluşur (Geldiay ve Geldiay, 1985). İnkübasyon sırasında stok yoğunluğu kullanılan sisteme göre değişir. Eğer üretim tanklarının içinde yapılıyorsa yumurta l -1 ; olacak şekilde stoklanır (CEOM, 2001). Yumurta açılım inkübatörlerde yapılacaksa yumurta l -1 olacak şekilde tutulur (Özden ve diğ., 2005). Ilık su balıklarının embriyolojik gelişimi soğuk su balıklarından daha kısa sürer. Embriyonik gelişimi uzun süren balıklarda yumurta sayısı nispeten daha azdır. Fakat bunların yaşama oranı ılık su balıklarına göre daha yüksektir. Aynı zamanda kemikli balıkların genelinde yumurta çapı ile sayısı arasında ters bir orantı vardır. Yumurtalarda çap büyüdükçe hayatta kalma oranı artar. Yumurtaların gelişiminde temel faktör sıcaklıktır (Hamasaki, 2003; Saka et al., 2004). Yumurta içindeki embriyonik gelişim, tüm yumurtanın bölünmesi veya yumurta içinde germinal diskte bölünme şeklinde meydana gelir. Kemikli balıklarda daha çok germinal diskte bölünme gözlenir. Kemikli

46 XLVI balıkların yumurtalarında ilk bölünmeleri boyuna ve birbirine diktir. 16 blastomerli evreden sonra bölünme merkez hücrelerde enine, kenar hücrelerde boyunadır. Belli sayıda bölünmeden sonra çıkıntılı bir disk şeklinde olan blastula evresi gözlenir. Blastodermi oluşturan üç tip hücre vardır. Bunlar dışta bir örtü tabakası oluşturan birbirine sıkıca bağlı hücreler (dış ektoderm), periblast tabakası ve bu iki tabaka arasında kalan aralıklı hücrelerdir (iç ektoderm). Embriyonun oluşumunu sağlayan hücreler son gruptur. Örtü tabakası premordial yüzgeci oluşturur ve ilerleyen larval aşamalarda dökülür. Periblast ise vitellüsteki besin maddesini harekete geçirir ve blastomere yapışkan bir substrat oluşturur (Özden et al., 2005). Gastrulasyon epiboli ve embriyoyu verecek olan içteki hücrelerin yer değiştirerek düzenlenmesi ile olur. Epiboli sırasında blastodiski oluşturan hücreler, giderek vitellüs üzerinde yayıldığından blastodermin merkezi kısmı incelenirken kenarları kalınlaşır. Bu halkanın giderek genişleyen dorsa-kaudal kısmında embriyonik kalkan oluşur. Embriyoyu verecek hücreler bu bölgede toplanarak embriyonik ekseni meydana getirirler. Epiboli ilerlerken iç ektodermin orta-dorsal kısmı embriyo boyunca önden arkaya doğru kalınlaşır ve giderek içeri doğru çökerek iç ektodermden ayrılır. Daha sonra boru biçimini alarak merkezi sinir sistemini oluşturacak nöral boru oluşumunu gerçekleştirir. Kemikli balıklarda nöral boru, nöral ektodermin önce karina biçimini oluşturup sonra boru biçimine dönüşmesi ile oluşur (Demir, 1992). Epiboli bittikten sonra somitler ve göz vesikülleri meydana gelir. Epibolinin tamamlanması ile germ halkasından kalan hücreler, kuyruk tomurcuğunu oluşturur. Gastrulasyonun bittiği bu aşamada embriyonun

Pagrus pagrus (L., 1758) Yumurtalarının Gluteraldehit ile Dezenfeksiyonu ve Embriyolojik Gelişimi

Pagrus pagrus (L., 1758) Yumurtalarının Gluteraldehit ile Dezenfeksiyonu ve Embriyolojik Gelişimi E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 2008 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 2008 Cilt/Volume 25, Sayı/Issue (2): 159 163 Ege University Press ISSN 1300-1590 http://jfas.ege.edu.tr/ Araştırma Notu / Short

Detaylı

Yeni Türlerin Yetiştiriciliği. Dr. C. Güngör MUHTAROĞLU Akvatek Su Ürünleri Ltd.

Yeni Türlerin Yetiştiriciliği. Dr. C. Güngör MUHTAROĞLU Akvatek Su Ürünleri Ltd. Yeni Türlerin Yetiştiriciliği Dr. C. Güngör MUHTAROĞLU Akvatek Su Ürünleri Ltd. Su Ürünleri Sektörü Günümüze kadar olan deniz balıkları yetiştiriciliğinde birçok türün üzerinde çalışmalar yapılarak kültüre

Detaylı

Canlılarda Üreme ve Gelişme 1.Üreme Hücreleri (Gametler) 1.1.Erkek Üreme Hücreleri Spermler akrozom 1.2.Dişi Üreme Hücreleri Yumurtalar vitellus

Canlılarda Üreme ve Gelişme 1.Üreme Hücreleri (Gametler) 1.1.Erkek Üreme Hücreleri Spermler akrozom 1.2.Dişi Üreme Hücreleri Yumurtalar vitellus Canlılarda Üreme ve Gelişme 1.Üreme Hücreleri (Gametler) Üreme hücreleri erkeklerde sperm dişilerde yumurta adını alır.yumurtanın meydana gelişi oogenezis, spermin meydana gelişi ise spermatogenezis adını

Detaylı

Türkiye Balıkları ve Temel Morfolojisi

Türkiye Balıkları ve Temel Morfolojisi Türkiye Balıkları ve Temel Morfolojisi Balıkların Sistematiği Regnum Animalia (Hayvanlar alemi) Subregnum Metazoa (Çok hücreliler alt alemi) Filum Subfilum Chordata (Omurgalılar şubesi) Vertebrata (Gelişmiş

Detaylı

PİSİ BALIĞININ KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI

PİSİ BALIĞININ KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI PROJE PİSİ BALIĞININ KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI İlhan AYDIN, SUMAE Pisi balığı Karadeniz ve Akdeniz den Beyaz denize kadar bir alanda dağılım göstermektedir. Eurohalin ve eurotermal olan pisi

Detaylı

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ Su ürünleri yetiştiriciliği açısından önemli su kalite özellikleri ve bu özelliklere ilişkin sınır (standart) değerler uzun yıllar süren araştırma ve deneyimler

Detaylı

MAVRUŞGİL (Sciaena umbra) VE KÖTEK (Umbrina cirrosa) BALIKLARININ BİYOEKOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

MAVRUŞGİL (Sciaena umbra) VE KÖTEK (Umbrina cirrosa) BALIKLARININ BİYOEKOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ PROJE MAVRUŞGİL (Sciaena umbra) VE KÖTEK (Umbrina cirrosa) BALIKLARININ BİYOEKOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ Adnan ERTEKEN, SUMAE Projenin temel amacı Scanidae familyasına ait balıklardan mavruşgil

Detaylı

SİVRİBURUN BALIĞI (Diplodus puntazzo) YUMURTALARININ EMBRİYOLOJİK GELİŞİMİ VE ERKEN DÖNEM (Lecithotrophic faz) LARVAL MORFOGENESİSİ

SİVRİBURUN BALIĞI (Diplodus puntazzo) YUMURTALARININ EMBRİYOLOJİK GELİŞİMİ VE ERKEN DÖNEM (Lecithotrophic faz) LARVAL MORFOGENESİSİ EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTÜTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) SİVRİBURUN BALIĞI (Diplodus puntazzo) YUMURTALARININ EMBRİYOLOJİK GELİŞİMİ VE ERKEN DÖNEM (Lecithotrophic faz) LARVAL MORFOGENESİSİ Pervin

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ Halkalı solucanlar çift cinsiyetli olmalarına rağmen döllenme kendi kendine değil, iki ayrı

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARKLI SICAKLIK VE TUZLULUKTA İNKÜBE EDİLEN KARADENİZ KALKAN BALIĞI (Psetta maxima Linnaeus, 1758) YUMURTALARININ EMBRİYONİK GELİŞİMİ Hamza POLAT

Detaylı

ÜLKEMİZDE KALKAN BALIĞI ÜRETİMİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ

ÜLKEMİZDE KALKAN BALIĞI ÜRETİMİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ MAKALE ÜLKEMİZDE KALKAN BALIĞI ÜRETİMİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ Binnur CEYLAN, SUMAE Türkiye de yetiştiricilik yoluyla balık üretimi son yıllarda hızlı bir artış göstermiştir. Yetiştiriciliği yapılan türler çoğunlukla

Detaylı

BALIK HASTALIKLARININ KONTROLÜ

BALIK HASTALIKLARININ KONTROLÜ BALIK HASTALIKLARININ KONTROLÜ Hastalığın Çıkışını Engelleyici Önlemler Hastalıklardan korunma ile ilgili öncelikli emniyet tedbirleri, sağlıklı canlılarla, sağlıklı yumurtalarla uygun oranlarda stoklama

Detaylı

ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ. Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı

ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ. Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı ANKARA KEÇİSİ Ankara keçisi bazı araştırıcılara göre Capra prisca isimli yaban

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü 10. SINIF KONU ANLATIMI 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü DÖLLENME Dişi üreme sistemine giren sperm hücreleri yumurta hücresinin salgıladığı FERTİLİZİN sayesinde yumurta hücresini

Detaylı

Amphioxus ta Zigottan Sonraki Gelişmeler

Amphioxus ta Zigottan Sonraki Gelişmeler Amphioxus ta Zigottan Sonraki Gelişmeler 1 Amphioxus Derin olmayan tuzlu sularda (Deniz sahillerinde) kumda kazdıkları oyuklarda yaşarlar. Erkek ve dişiler, eşey hücrelerini suya bırakırlar. ----------------DÖLLENME

Detaylı

Barbus conchonius (Rosy barb)

Barbus conchonius (Rosy barb) Barbus conchonius (Rosy barb) 10 cm uzunluğa ulaşabilir. Kökeni: Kuzey Hindistan 24 C de toplu yaşamayı sever. Eşleşmeye hazır dişi gül pembe rengini alır. Dirençli ve hareketli balıklardır. Barbus üretimleri

Detaylı

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atol, hayatlarını sıcak denizlerde devam ettiren ve mercan ismi verilen deniz hayvanları iskeletlerinin artıklarının yığılması sonucu meydana gelen birikim şekilleridir.

Detaylı

LYS ANAHTAR SORULAR #6. Mitoz ve Mayoz Bölünme Eşeyli ve Eşeysiz Üreme İnsanda Üreme

LYS ANAHTAR SORULAR #6. Mitoz ve Mayoz Bölünme Eşeyli ve Eşeysiz Üreme İnsanda Üreme LYS ANAHTAR SORULAR #6 Mitoz ve Mayoz Bölünme Eşeyli ve Eşeysiz Üreme İnsanda Üreme 1) 2n = 40 kromozomlu memeli türünde, Dişinin ovaryumlarında yumurta hücresi oluşurken anafaz I evresinde gonozomların

Detaylı

AMPHİOXUS TA ZİGOT TAN SONRAKİ GELİŞMELER

AMPHİOXUS TA ZİGOT TAN SONRAKİ GELİŞMELER AMPHİOXUS TA ZİGOT TAN SONRAKİ GELİŞMELER Amphioxus (Branchiostoma lanceolatum): Derin olmayan tuzlu sularda, kumda kazdıkları oyuklarda yaşar. Omurga ya da kafa bulunmaz. Çiftleşme mevsiminde bu oyuklardan

Detaylı

KARİDESLER. Prof. Dr. Hasan Hüseyin ATAR HHA 1

KARİDESLER. Prof. Dr. Hasan Hüseyin ATAR HHA 1 KARİDESLER Prof. Dr. Hasan Hüseyin ATAR HHA 1 KARİDESLER VE ÜRETİM TEKNİKLERİ Karidesler Crustacea sınıfının on ayaklılar (Decapoda) takımında toplanan, ekonomik değeri yüksek kabuklu su ürünüdürler. Sularımızda

Detaylı

Hangi balık ne zaman yenir? Çipura: Akdeniz ve Ege kıyılarında yaygın olan çipura ya seyrek de olsa Marmara da da rastlanır. Ege de Kasım, Akdeniz de

Hangi balık ne zaman yenir? Çipura: Akdeniz ve Ege kıyılarında yaygın olan çipura ya seyrek de olsa Marmara da da rastlanır. Ege de Kasım, Akdeniz de Hangi balık ne zaman yenir? Çipura: Akdeniz ve Ege kıyılarında yaygın olan çipura ya seyrek de olsa Marmara da da rastlanır. Ege de Kasım, Akdeniz de ise Ekim ve Aralık ayları arasında üreme mevsimine

Detaylı

Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları

Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları Giriş Balık, insanoğlunun varoluşundan itibaren değerli bir besin kaynağı olmuştur. Günümüzde ise kaliteli ve yüksek oranda vitamin, mineral ve protein yapısının

Detaylı

TÜRKİYE Su Ürünleri Üretimi

TÜRKİYE Su Ürünleri Üretimi AKDENİZ GENEL BALIKÇILIK KOMİSYONU TOPLANTISI HOŞ GELDİNİZ TÜRKİYE Su Ürünleri Üretimi Yıllar Avcılık Yetiştiricilik Toplam (Ton) Miktar Oran Miktar Oran Ton % Ton % 2002 566.682 90,3 61.195 9,7 627.847

Detaylı

2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. Bir hücrede oksijenli solunum, protein sentezi, fotosentez olaylarının tümünün gerçekleşebilmesi için, bu hücrede; I. ribozom, II. kloroplast, III. mitokondri,

Detaylı

Sperm sıvısı ve sperm sıvısının bileşimi

Sperm sıvısı ve sperm sıvısının bileşimi Sperm sıvısı ve sperm sıvısının bileşimi Çiftlik Hayvanlarında Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof Dr Fatin CEDDEN Giriş Sperm sıvısı (semen) spermatozoa ve seminal plazmadan meydana gelir Seminal

Detaylı

Subphylum Pisces. Perciformes. Dicentrarchus Species labrax (Linneaus, 1758) şekliyle sistematikteki yerini almıştır.

Subphylum Pisces. Perciformes. Dicentrarchus Species labrax (Linneaus, 1758) şekliyle sistematikteki yerini almıştır. LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ 1. GİRİŞ: Su ürünleri yetiştirme teknolojisinin gelişimi ile beraber levrek kültürü üzerindeki çalışmalarda yoğunlaşmıştır.

Detaylı

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi Halim İbrahim ERBAŞ Nadir BAŞÇINAR Mehmet KOCABAŞ Şebnem ATASARAL

Detaylı

Türkiye de Kalkan Balığı Yetiştiriciliğinin Gelişimi

Türkiye de Kalkan Balığı Yetiştiriciliğinin Gelişimi PROJE Türkiye de Kalkan Balığı Yetiştiriciliğinin Gelişimi Cennet ÜSTÜNDAĞ -SUMAE Birinci Dönem Ülkemiz, 6. beş yıllık kalkınma planında (1990-1994) balık üretiminin geliştirilmesi yolu ile iç tüketim

Detaylı

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 ÖNEMLİ! Gıdaları insanların sağlıklarını çok ciddi şekilde etkiler. Bu nedenle, gıda üreten kişilerin temizlik kurallarına uyması çok önemlidir.

Detaylı

BEYAZ BENEK HASTALIĞI ( İCHTHYOPHTHİRİOSİS)

BEYAZ BENEK HASTALIĞI ( İCHTHYOPHTHİRİOSİS) BEYAZ BENEK HASTALIĞI ( İCHTHYOPHTHİRİOSİS) En yaygın balık hastalıklarından birisidir. Etkenler deri, solungaç ve yüzgeçlerde lokalize olur. Etken; Ichthyophthirius multifiliis 0.2-1 mm kadar olup, siliatalıdır.

Detaylı

SUMAE YUNUS Araştırma Bülteni, 4:3, Eylül 2004

SUMAE YUNUS Araştırma Bülteni, 4:3, Eylül 2004 HABERLER HABERLER Tarımsal Üretimi Geliştirme Genel Müdürlüğünün isteği üzerine Ordu İli Perşembe İlçesinde bulunan ağ kafeslerde alabalık ve levrek yetiştiren tesislerin sorunlarının giderilmesi amacıyla

Detaylı

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR vii ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ Murat ÇAĞLAR Yüksek Lisans Tezi, Tarım Makinaları Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Saadettin YILDIRIM 2014, 65 sayfa

Detaylı

TUBİTAK-BİDEP LİSE ÖĞRETMENLERİ FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ, MATEMATİK- PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI LİSE 2 (Çalıştay 2012) BİYOLOJİ GRUP KILÇIK

TUBİTAK-BİDEP LİSE ÖĞRETMENLERİ FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ, MATEMATİK- PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI LİSE 2 (Çalıştay 2012) BİYOLOJİ GRUP KILÇIK TUBİTAK-BİDEP LİSE ÖĞRETMENLERİ FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ, MATEMATİK- PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI LİSE 2 (Çalıştay 2012) BİYOLOJİ GRUP KILÇIK PROJE ADI LEVREĞİN İÇ DÜNYASININ MÜZELER ÜZERİNDE ETKİSİ

Detaylı

Farklı Işık Yoğunluklarının Kırma Mercan (Pagellus erythrinus L., 1758) Larvalarında Gelişime Olan Etkileri

Farklı Işık Yoğunluklarının Kırma Mercan (Pagellus erythrinus L., 1758) Larvalarında Gelişime Olan Etkileri E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 24 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 24 Cilt/Volume 21, Sayı/Issue (3-4): 319 323 Ege University Press ISSN 13-159 http://jfas.ege.edu.tr/ Farklı Işık Yoğunluklarının

Detaylı

KURBAĞALARDA EMBRİYOLOJİK GELİŞİM PROF.DR. NURSEL GÜL

KURBAĞALARDA EMBRİYOLOJİK GELİŞİM PROF.DR. NURSEL GÜL KURBAĞALARDA EMBRİYOLOJİK GELİŞİM Amfibiler (suda ve karada yaşayan canlılar) grubundan örnek olarak kurbağanın embriyonik gelişimi ele alınacaktır. Kurbağalar ayrı eşeyli olup, yumurtaları mezolesital

Detaylı

BİY455 OMURGASIZLAR BİYOLOJİSİ II

BİY455 OMURGASIZLAR BİYOLOJİSİ II BİY455 OMURGASIZLAR BİYOLOJİSİ II ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ BİYOLOJİ PHYLUM ARTHROPODA GENEL ÖZELLİKLERİ Günümüzde yaşayan canlılardan; yengeçler, karidesler, ıstakozlar, su pireleri, çıyanlar,

Detaylı

İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME Canlıların kendine benzer yavrular oluşturmasına üreme denir. Üreme tüm canlılar için ortak özellik olup canlının neslinin devamlılığını sağlar. Canlılar neslini devam

Detaylı

HÜCRE BÖLÜNMESİ A) MİTOZ BÖLÜNME a) Hazırlık evresi:

HÜCRE BÖLÜNMESİ A) MİTOZ BÖLÜNME a) Hazırlık evresi: HÜCRE BÖLÜNMESİ Hücre bölünmesi tüm canlılarda görülen ortak bir özelliktir. Hücre büyüyüp gelişirken madde ve enerji gereksinimleri artar. Sitoplâzma hücre zarına oranla daha hızlı büyümesinden dolayı,

Detaylı

ANAHTAR SÖZCÜKLER: Tiryaki balığı, Boy-Ağırlık İlişkisi, Gökova Körfezi, Ege Denizi.

ANAHTAR SÖZCÜKLER: Tiryaki balığı, Boy-Ağırlık İlişkisi, Gökova Körfezi, Ege Denizi. GÜNEY EGE DENİZİ'NDE DAĞILIM GÖSTEREN TIRYAKI BALIĞI NIN, Uranoscopus scaber Linnaeus, 1758 (Pisces: Uranoscopidae), BOY-AĞIRLIK İLİŞKİSİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR Bahar BAYHAN, Tuncay Murat SEVER E.Ü. Su Ürünleri

Detaylı

MAHMUT ASLAN - FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMENİ

MAHMUT ASLAN - FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMENİ 1. Mayoz bölünme aşağıda verilenlerden hangisinde gerçekleşebilir? A) B) Yumurta Polen ana C) D) Mide Deri 4. Üreme ana hücrelerinde, biri anneden, biri babadan gelen iki takım (2n) kromozom bulunur. Aşağıda

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS. 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1

ADIM ADIM YGS LYS. 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1 ADIM ADIM YGS LYS 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1 EMBRİYONUN DIŞINDA YER ALAN ZARLAR Zigotun gelişmesi ardından oluşan embriyo; sürüngen, kuş ve memelilerde

Detaylı

KEMER BARAJ GÖLÜ'NDEKİ Cypr nus carpio L., 1758'NUN BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ

KEMER BARAJ GÖLÜ'NDEKİ Cypr nus carpio L., 1758'NUN BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ KEMER BARAJ GÖLÜ'NDEKİ Cypr nus carpio L., 1758'NUN BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ ÖZET Gülnaz ÖZCAN*, Süleyman BALIK EGE ÜNİVERSİTESİ SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ *gulnazozcan@yahoo.com Bu

Detaylı

Homa Lagününden Elde Edilen Çipuraların (Sparus aurata L., 1758) Kıyısal ve Açıkdeniz Ağ Kafeslerde Gelişimlerinin Karşılaştırılması

Homa Lagününden Elde Edilen Çipuraların (Sparus aurata L., 1758) Kıyısal ve Açıkdeniz Ağ Kafeslerde Gelişimlerinin Karşılaştırılması E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 006 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 006 Cilt/Volume, Ek/Suppl. (/): 5-57 Su Ürünleri Yetiştiriciliği / Aquaculture Ege University Press ISSN 0-590 http://jfas.ege.edu.tr/

Detaylı

BALIKÇILIK ve SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

BALIKÇILIK ve SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BALIKÇILIK ve SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ III. SU ÜRÜNLERİ ÇALIŞTAYI 25.02.2015 ANTALYA 1 POTANSİYEL 2 SU ÜRÜNLERİ POTANSİYELİ Kaynak Sayı Alan (ha) Deniz 4 24 607 200 Doğal Göl 200 906 118 Baraj Gölü

Detaylı

DNA ve Özellikleri. Şeker;

DNA ve Özellikleri. Şeker; DNA ve Özellikleri Hücrelerdeki hayatsal olayların yönetimini çekirdek sağlar. Çekirdek içinde, hücrenin beslenme, solunum, üreme gibi canlılık faaliyetlerin yönetilmesini sağlayan genetik madde bulunur.

Detaylı

Alternatif Bir Tür Olan Granyöz Balığının (Argyrosomus regius) Besleme Rejiminin Belirlenmesi. Yalova Üniversitesi Armutlu Meslek Yüksekokulu YALOVA

Alternatif Bir Tür Olan Granyöz Balığının (Argyrosomus regius) Besleme Rejiminin Belirlenmesi. Yalova Üniversitesi Armutlu Meslek Yüksekokulu YALOVA Alternatif Bir Tür Olan Granyöz Balığının (Argyrosomus regius) Besleme Rejiminin Belirlenmesi TAGEM/ 13 / AR-GE / 31 Yalova Üniversitesi Armutlu Meslek Yüksekokulu YALOVA Doç. Dr. Derya GÜROY 1 2 Proje

Detaylı

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma Demografi (nüfus bilimi), sınırları belli olan bir coğrafyanın nüfus yapısını, özelliklerini ve değişimlerini incelemektedir. Doğum, ölümün yanı sıra göç gibi dinamikleri

Detaylı

RED PORGY LARVICULTURE IN DIFFERENT CULTURE SYSTEMS

RED PORGY LARVICULTURE IN DIFFERENT CULTURE SYSTEMS FARKLI KÜLTÜR S STEMLER NDE FANGR (Pagrus pagrus, L.1758) LARVA ÜRET M TEKNOLOJ S CÜNEYT SUZER, AH N SAKA, KÜR AT FIRAT, OSMAN ÖZDEN Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yeti tiricilik Bölümü 35440 skele,

Detaylı

Anahtar Kelimeler: Deniz Levreği (Dicentrarchus labrax), Karadeniz, Büyüme Oranı, Yem Değerlendirme Oranı

Anahtar Kelimeler: Deniz Levreği (Dicentrarchus labrax), Karadeniz, Büyüme Oranı, Yem Değerlendirme Oranı Fırat Üniv. Fen Bilimleri Dergisi Fırat Univ. Journal of Science 22 (1), 55-59, 2010 22 (1), 55-59, 2010 Orta Karadeniz Kıyısal Bölgesi ndeki (Sinop) Deniz Levreğinin (Dicentrarchus labrax L., 1758) Yıllık

Detaylı

TEOG1 DENEME SINAVI 2 ( DNA, Mitoz,Mayoz Kapsamlı)

TEOG1 DENEME SINAVI 2 ( DNA, Mitoz,Mayoz Kapsamlı) 1. TEOG1 DENEME SINAVI 2 ( DNA, Mitoz,Mayoz Kapsamlı) Yukarıdaki şekil için aşağıda yapılan yorumlardan hangisi yanlıştır? A) Hücre 2 kere mitoz bölünme geçirmiştir. B) Oluşan yavru hücreler ana hücrenin

Detaylı

Turkuaz Ege de Yemden Balığa

Turkuaz Ege de Yemden Balığa Turkuaz Ege de Yemden Balığa UZANAN yolculuk... Denİz dostu olduğumuzu DÜNYA BİLİYOR! Türkiye nin en güçlü ve büyük topluluklarından biri olan Yaşar Grubu nun tam entegrasyon felsefesi ile 1983 yılında

Detaylı

SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI DERSLERİ

SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI DERSLERİ SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI DERSLERİ DERS KODU SM6002 SM6003 SM6006 SM6007 SM6008 SM6010 SM6011 SM6012 SM6013 SM6014 SM6015 SM6016 SM6017 SM6018 SM6019 SM6021 SM6023 SM6024 SM6025 SM6026

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Zeytin

Detaylı

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) SİSTEMATİKTEKİ YERİ Takım: Brassicales Familya: Brassicaceae Cins: Brassica Tür: B. oleracea var. italica SAĞLIK VE BESLENME YÖNÜNDEN Brokkoli, A ve C vitamini,

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #12

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #12 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #12 1) İnsanda döllenme sırasında, I. Spermdeki çekirdek, sentrozomun yumurtaya geçmesi II. Spermdeki akrozomun patlayarak zona pellusidayı eritmesi III. Yumurtadaki salgı maddelerinin

Detaylı

Innovation Transfer Network for Mediterranean Mariculture - INTRANEMMA Deliverable 1(e): Turkish Survey Template

Innovation Transfer Network for Mediterranean Mariculture - INTRANEMMA Deliverable 1(e): Turkish Survey Template Innovation Transfer Network for Mediterranean Mariculture - INTRANEMMA Deliverable 1(e): Turkish Survey Template INTRANEMMA, Avrupa Birliği Leonardao Da Vinci Yaşam boyu öğrenme ve bilgi transferi projesi

Detaylı

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ Bilim adamlarınca, geçtiğimiz yıllarda insan faaliyetlerindeki artışa paralel olarak, küresel ölçekte çevre değişiminde ve problemlerde artış olduğu ifade edilmiştir. En belirgin

Detaylı

RAPOR KAZ DAĞLARI KOÇERO DERESİ ALABALIK ÖLÜMLERİ İLE İLGİLİ ALAN ÇALIŞMASI. Prof. Dr. Mustafa SARI.

RAPOR KAZ DAĞLARI KOÇERO DERESİ ALABALIK ÖLÜMLERİ İLE İLGİLİ ALAN ÇALIŞMASI. Prof. Dr. Mustafa SARI. RAPOR KAZ DAĞLARI KOÇERO DERESİ ALABALIK ÖLÜMLERİ İLE İLGİLİ ALAN ÇALIŞMASI Prof. Dr. Mustafa SARI msari@bandirma.edu.tr Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, Denizcilik Fakültesi KOÇERO DERESİ Koçero Deresi,

Detaylı

İzmir Körfezi nde (Ege Denizi) Isparoz (Diplodus annularis L., 1758) un Bir Defada Bıraktığı Yumurta Miktarının Belirlenmesi Üzerine Bir Ön Çalışma

İzmir Körfezi nde (Ege Denizi) Isparoz (Diplodus annularis L., 1758) un Bir Defada Bıraktığı Yumurta Miktarının Belirlenmesi Üzerine Bir Ön Çalışma E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 23 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 23 Cilt/Volume 2, Sayı/Issue (1-2): 25 29 Ege University Press ISSN 13-159 http://jfas.ege.edu.tr/ Araştırma Notu / Short Note İzmir

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 33 HAYATIN BAŞLANGICI

12. SINIF KONU ANLATIMI 33 HAYATIN BAŞLANGICI 12. SINIF KONU ANLATIMI 33 HAYATIN BAŞLANGICI Canlılar öldükten sonra yumuşak dokular saprofitler tarafından ayrıştırılır. Kemik ve kabuk gibi sert yapılar ise ayrıştırılamaz. Bu yapılar minerallerle kayaçlara

Detaylı

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç Atmosfer çeşitli gazlardan oluşmuştur ve bu gazların belirli bir ağırlığı vardır. Havada bulunan bu gazların ağırlıkları oranında yeryüzüne yaptığı etkiye atmosfer

Detaylı

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir ŞEKER PANCARI Kullanım Yerleri İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir Orijini Şeker pancarının yabanisi olarak Beta maritima gösterilmektedir.

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 10. Sınıf

YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 10. Sınıf YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI 10. Sınıf 1) Hücre döngüsünün interfaz evresini yeni tamamlamış bir hücre ile bu hücrenin döngü sonunda oluşturduğu yeni hücrelerde; I. DNA miktarı II. Gen Sayısı III. Gen

Detaylı

Mayoz Bölünmenin Oluşumu

Mayoz Bölünmenin Oluşumu MAYOZ BÖLÜNME NEDİR? 03 Ocak 2012, 23:39 Osman BEDEL MAYOZ BÖLÜNME NEDİR? Kromozom sayılarının nesiller boyu sabit tutulması mayoz bölünme ile sağlanır. Mayoz özel bir hücre bölünmesidir. Bu bölünme ile

Detaylı

ANKARA KEÇİSİ. Yayılma Alanı : Ankara ili başta olmak üzere, İç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri

ANKARA KEÇİSİ. Yayılma Alanı : Ankara ili başta olmak üzere, İç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri ANKARA KEÇİSİ Yayılma Alanı : Ankara ili başta olmak üzere, İç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri Verim Yönü : Tiftik ve et Genel Tanımı : Vücut küçük yapılı, ince ve

Detaylı

CANLI ALEMLERİ HAYVANLAR ALEMİ

CANLI ALEMLERİ HAYVANLAR ALEMİ CANLI ALEMLERİ HAYVANLAR ALEMİ HAYVANLAR ALEMİ Çok hücreli canlılardır. Süngerler hariç, hepsinde sinir sistemi bulunur ve aktif olarak yer değiştirebilirler. Heterotrof beslenirler. Besinlerini glikojen

Detaylı

Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek,

Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek, YEMLERİ EVREK & ÇİPURA L 1 Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek, Çipura ve Alabalık yemlerinin

Detaylı

KARADENİZ ALABALIĞININ BİYO EKOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİ

KARADENİZ ALABALIĞININ BİYO EKOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİ KARADENİZ ALABALIĞININ BİYO EKOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİ Muharrem AKSUNGUR SÜMAE, Mühendis Bu proje çalışması; Karadeniz alabalığı (Salmo trutta labrax PALLAS, 1811) nın biyoekolojik

Detaylı

2 KTÜ Su Ürünleri Fakültesi-Rize. *e-mail: birolbaki@hotmail.com. Geliş Tarihi: 11.01.2008 Kabul Tarihi: 19.11.2008

2 KTÜ Su Ürünleri Fakültesi-Rize. *e-mail: birolbaki@hotmail.com. Geliş Tarihi: 11.01.2008 Kabul Tarihi: 19.11.2008 Andolu Tarım Bilim. Derg., 2009,24(1):8-12 Anadolu J. Agric. Sci., 2009,24(1):8-12 Araştırma Research ORDU ĐLĐ PERŞEMBE ĐLÇESĐ DE LEVREK (Dicentrarchus labrax L., 1758) YETĐŞTĐRĐCĐLĐĞĐ YAPA ĐŞLETMELERĐ

Detaylı

1- Aşağıda verilen mayoz bölünme geçirmekte olan hücrelerin evrelerini ve her birinin kromozom sayısını yazınız. (6*1,5=9 ) 5- Mayoz bölünmede kalıtsal çeşitliliği sağlayan olaylar nelerdir? (2*4=8 ) Profaz_I

Detaylı

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı Hayvan hücreleri mikroskop ile incelendiğinde hücre şekillerinin genelde yuvarlak

Detaylı

GİRİŞ PROF.DR. NURSEL GÜL

GİRİŞ PROF.DR. NURSEL GÜL MEMELİLERDE GELİŞİM GİRİŞ Memelilere örnek olarak insanın embriyonik gelişimi ele alınacaktır. Memelilerin yumurtaları alesital tiptedir, yani vitellüsü yok denecek kadar azdır. Ancak yumurtada eşit olarak

Detaylı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı JEOLOJİK OSEONOGRAFİ Genelde çok karmaşık bir yapıya sahip olan okyanus ve deniz

Detaylı

SU BİTKİLERİ 9. Prof. Dr. Nilsun DEMİR

SU BİTKİLERİ 9. Prof. Dr. Nilsun DEMİR SU BİTKİLERİ 9 Prof. Dr. Nilsun DEMİR Kök: Chlorophyta Sınıf: Charophyceae Renk: Yeşil Pigment (kloroplast): Klorofil Klorofil a-b (+) Carotenoid ß-Karoten (+) Zeaxanthin (+) Lutein (+) Violaxanthin (+)

Detaylı

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ Tekrar dolaşımlı (resirkülasyonlu) su ürünleri yetiştiricilik sistemleri, günümüzde özellikle doğal su kaynaklarının tükenmeye başlamasıyla

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #20

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #20 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #20 1) Canlı birey sayısı 2) Kalbin Odacık Sayısı Ortama uyum Solunum şekli Döllenme ve Gelişme X Y B A Zaman Aynı ekosistemdeki sayısal değişimleri şekildeki grafikte gösterilen

Detaylı

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1 CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1.Hücresel yapıdan oluşur 2.Beslenir 3.Solunum yapar 4.Boşaltım yapar 5.Canlılar hareket eder 6.Çevresel uyarılara tepki gösterir 7.Büyür ve gelişir (Organizasyon) 8.Üreme

Detaylı

Sığır Yetiştiriciliğinde Sinekle Mücadele Problemi. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

Sığır Yetiştiriciliğinde Sinekle Mücadele Problemi. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Sığır Yetiştiriciliğinde Sinekle Mücadele Problemi Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Sinekler gerek sebep oldukları hastalıklar gerekse verim kayıplarından dolayı sığır yetiştiriciliğinde ekonomik kayıplara neden

Detaylı

GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR GELİŞİM Büyüme, olgunlaşma ve öğrenme ürünü olarak sürekli ilerlemeyi kapsayan bir değişmedir. BÜYÜME Vücudun sadece boy, kilo ve hacim olarak artmasıdır. OLGUNLAŞMA

Detaylı

TEOG1 DENEME SINAVI 1 ( DNA, Mitoz, Mayoz Kapsamlı)

TEOG1 DENEME SINAVI 1 ( DNA, Mitoz, Mayoz Kapsamlı) TEOG1 DENEME SINAVI 1 ( DNA, Mitoz, Mayoz Kapsamlı) 4. 1.Şekilde hayvan hücresinin mitoz bölünmede bir evresi gösterilmiştir. Bu evreden sonra aşağıdakilerden hangisi gerçekleşmez? A) Kalıtım maddesinin

Detaylı

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI Hacı SAVAŞ-SÜMAE, Su Ürünleri Sağlığı Bölüm Başkanı Su Ürünleri Sağlığı Bölüm Başkanlığı enstitümüz bünyesinde faaliyet gösteren bölümlerden birisidir. 2000 yılı başından

Detaylı

HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ

HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ HAMAMBÖCEKLERİ Ordo (Takım): Blattoptera (Hamam böcekleri) Vücutları kahverengi tonlarında, yassı ve ovaldir. Antenler çoğunlukla

Detaylı

BİTKİ TANIMA I. Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR

BİTKİ TANIMA I. Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR BİTKİ TANIMA I Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR 1 PEP101_H02 Abies (Göknar); A. pinsapo (İspanyol Göknarı), A. concolor (Gümüşi Göknar, Kolorado Ak Gökn), A. nordmanniana (Doğu Karadeniz-Kafkas Göknarı), A. bornmülleriana

Detaylı

Arpada Hastalıklara Bağlı Olmayan Yaprak Lekeleri

Arpada Hastalıklara Bağlı Olmayan Yaprak Lekeleri Arpada Hastalıklara Bağlı Olmayan Yaprak Lekeleri Hastalığa bağlı olmayan bu yaprak lekeleri, genelde yaprağın sadece bir tarafında fark edilebilmektedir. Nadiren klorozlarla çevrili olurlar ve renk değişimleri

Detaylı

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 asli.memisoglu@deu.edu.tr KONULAR HAYVAN HÜCRESİ HAYVAN, BİTKİ, MANTAR, BAKTERİ HÜCRE FARKLARI HÜCRE ORGANELLERİ

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #5

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #5 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #5 Miktar 1) I.Hemoglobinin yapısındaki karbon atomu sayısını tespit etmek II. Solunumda kullanılacak gazların hangi molekülle taşınacağını tespit etmek III. Kanın ph ını tespit

Detaylı

ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME HÜCRE: Canlıları oluşturan en küçük yapı birimine hücre denir.bütün canlılar hücrelerden oluşmuştur. * İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, tek hücreli canlıların

Detaylı

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz.2015 - Ankara Ekin Kurdu (Zabrus Spp) Ergini Geniş bir baş ve fırlayan sırt kısmının görünüşünden

Detaylı

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II 1. Laurocerasus officinalis 2. Salvia officinalis 3. Tilia tomentosa 4. Tilia cordata 5. Tilia platyphyllos 6. Tilia rubra 7. Quercus brantii 8. Castanea sativa

Detaylı

Spermatozoanın Dişi Genital Kanalındaki Hareketi. Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof. Dr. Fatin CEDDEN

Spermatozoanın Dişi Genital Kanalındaki Hareketi. Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof. Dr. Fatin CEDDEN Spermatozoanın Dişi Genital Kanalındaki Hareketi Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof. Dr. Fatin CEDDEN Döllenme Sperm hücresinin ovuma girip kaynaşması olayına (fekondasyon) Döllenme denir. Bu olgu

Detaylı

www.kanatlibilgi.com

www.kanatlibilgi.com www.kanatlibilgi.com TAVUK EMBRİYOSUNUN GÜNLÜK GELİŞİM SAFHALARI Kaynak: Dr Stephan WARIN, DVM, Avian Business Unit. CEVA Santé Animale, La Ballastiere, BP 126, 33501 Libourne Cedex, France Çeviren: Barbaros

Detaylı

Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede

Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede BESİLİK BÜYÜKBAŞ SIMMENTAL (SİMENTAL) Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede yetiştirilmektedir.

Detaylı

KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST

KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST 0533 6508818 KARASİNEKLER Familia : Diptera 0.5 1 Cm boyunda Siyah Gri renktedirler. Ortalama ömürleri 3 4 haftadır. KARASİNEKLER Ağız tipi

Detaylı

BAL ARILARININ EMBRİYONİK GELİŞİMİ:

BAL ARILARININ EMBRİYONİK GELİŞİMİ: BAL ARILARININ EMBRİYONİK GELİŞİMİ: Bal arıları koloni halinde yaşamlarını sürdüren gelişmiş sosyal böceklerdir. Bir bal arısı kolonisi sayıları ekolojik şartlar ve mevsime göre değişen, anatomik, fizyolojik

Detaylı

ÇALIŞTAY V. OTURUM Oturum başkanı: Prof. Dr. Recep BİRCAN - Sinop Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi

ÇALIŞTAY V. OTURUM Oturum başkanı: Prof. Dr. Recep BİRCAN - Sinop Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi ÇALIŞTAY V. OTURUM Oturum başkanı: Prof. Dr. Recep BİRCAN - Sinop Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi SİBİRYA MERSİN BALIĞI (Acipenser baeri) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KULUÇKA VE YAVRU ÜRETİM TEKNİKLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

Detaylı

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK İKLİM ELEMANLARI Bir yerin iklimini oluşturan sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem ve yağış gibi olayların tümüne iklim elemanları denir. Bu elemanların yeryüzüne dağılışını etkileyen enlem, yer şekilleri, yükselti,

Detaylı

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 1. Dünya mızın şekli neye benzer? Dünyamızın şekli küreye benzer. 2. Dünya mızın şekli ile ilgili örnekler veriniz.

Detaylı

FERTİLİZASYON-Döllenme

FERTİLİZASYON-Döllenme FERTİLİZASYON-Döllenme Tanım Spermatozoon ile Oosit II nin birleşerek yeni bir canlı olan ZİGOT u şekillendirmesi Ovulasyonla yumurta yoluna atılan Oosit korona radiata hücreleri ile sarılıdır. - Oosit

Detaylı