ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI. Safiye SARICI BULUT

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI. Safiye SARICI BULUT"

Transkript

1 ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI Safiye SARICI BULUT İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME ÖĞRENCİLERİNİN SINAV KAYGILARI, SALDIRGANLIK EĞİLİMLERİ VE PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİNDEKİ YETERSİZLİKLERİN SAĞALTIMINDA GRUPLA ÇÖZÜM ODAKLI KISA TERAPİNİN ETKİLERİ DOKTORA TEZİ TEZ YÖNETİCİSİ Yrd. Doç. Dr. Başaran GENÇDOĞAN ERZURUM-2008

2

3 I İÇİNDEKİLER SAYFA NO: ÖZET... IX ABSTRACT... X ÖNSÖZ... XI TABLOLAR DİZİNİ... V ŞEKİLLER DİZİNİ... VII GRAFİKLER DİZİNİ... VIII GİRİŞ Problem Denenceler Varsayımlar Sınırlılıklar Araştırmanın önemi Tanımlar BİRİNCİ BÖLÜM 1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR Ergenlikle İlgili Kavramsal Çerçeve Ergenlikte fiziksel gelişim Ergenlik yıllarında kişilik gelişimi ve psikolojik özellikler Ergenlikle ilgili kuramlar G. Stanley Hall un kuramı Arnold Gesell in kuramı Öğrenme kuramı Toplumbilimci ve antropologların kuramı Spranger in kuramı Psikanalitik kuram Sullivan ın kişiler arası kuramı Erikson un psikososyal kuramı... 35

4 II Piaget in ergenlikte zihinsel gelişim kuramı Lewin in alan kuramı Ergenlikle ilgili problemler Ergenlikle ilgili araştırmalar Saldırganlıkla İlgili Kavramsal Çerçeve Saldırganlık Saldırganlık duygularının kaynakları Saldırgan davranışı kontrol eden etmenler Saldırganlıkla ilgili araştırmalar Sınav Kaygısı İle İlgili Kavramsal Çerçeve Kaygı Sınav kaygısı Sınav kaygısının nedenleri Sınav kaygısının belirtileri Sınav kaygısı için yapılabilecekler Nefes egzersizleri Gevşeme egzersizleri Olumsuz düşünceleri olumluyla değiştirme Sınav kaygısı ile ilgili araştırmalar Problem Çözme İle İlgili Kavramsal Çerçeve Problem çözme Kavram olarak problem çözme Problemlerin nedenleri Problem çözmede etkili etkenler Problem çözme süreci aşamaları, yöntem ve stratejileri Deneme-yanılma yoluyla problem çözme Kavrama yoluyla problem çözme Hazır modellerle problem çözme Yaratıcı problem çözme Beyin fırtınası tekniği Problemi canlandırma

5 III Benzetme tekniği Problem çözücü gruplarda gelişim aşamaları Problem çözme ile ilgili araştırmalar Çözüm Odaklı Kısa Terapi İle İlgili Kavramsal Çerçeve Kavramsal çerçeve Temel felsefe Çözüm odaklı kısa terapinin varsayımları Çözüm odaklı kısa terapinin ilkeleri Terapötik amaçlar Çözüm odaklı kısa terapi teknikleri Destekleme modeli olarak çözüm odaklı kısa terapi Örnek vak a incelemesi Terapistin işlev ve rolü Terapi sürecinde etkin faktörler Terapist danışan ilişkisi Terapi süreci Birinci terapi: ilk terapi seansı görevinin formüle edilmesi İkinci ve diğer terapiler Terapistin danışana dönüt vermesi Danışan tiplerine göre terapi seansı sonu geri bildirimler Grupla çözüm odaklı kısa terapi süreci örneği Takip eden terapi seansları ve sonlandırma Çözüm odaklı kısa terapinin okul ortamlarında uygulanabilirliği Okullarda çözüm odaklı kısa terapi uygulamaları Çözüm odaklı kısa terapi ile ilgili araştırmalar..165 İKİNCİ BÖLÜM 2. YÖNTEM Araştırma Modeli Araştırma Grubu Örneklem Seçimi ve Nitelikleri

6 IV 2.4. Veri Toplama Araçları Sınav Kaygısı Envanteri Sınav Kaygısı Envanterinin Güvenilirliği Sınav Kaygısı Envanterinin Geçerliliği Problem Çözme Envanteri Problem Çözme Envanterinin Güvenilirliği Problem Çözme Envanterinin Geçerliliği Buss-Durkee Saldırganlık Ölçeği Verilerin Toplanması Verilerin İstatistiki Çözümlenmesi İşlem Saldırganlık Eğilimi Gösteren Öğrencilerin Grupla Çözüm Odaklı Kısa Terapi Uygulama Örneği..189 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3. BULGULAR DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 4. TARTIŞMA VE YORUM BEŞİNCİ BÖLÜM 5. SONUÇ VE ÖNERİLER Sonuçlar Öneriler KAYNAKLAR EKLER EK-1. Sınav Kaygısı Envanteri EK-2. Problem Çözme Envanteri EK-3. Saldırganlık Ölçeği ÖZGEÇMİŞ

7 V ÖZET DOKTORA TEZİ İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME ÖĞRENCİLERİNİN SINAV KAYGILARI, SALDIRGANLIK EĞİLİMLERİ VE PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİNDEKİ YETERSİZLİKLERİN SAĞALTIMINDA GRUPLA ÇÖZÜM ODAKLI KISA TERAPİNİN ETKİLERİ Safiye SARICI BULUT Danışman: Yrd.Doç.Dr. Başaran GENÇDOĞAN 2008-SAYFA: 262 Jüri : Yrd.Doç.Dr. Başaran GENÇDOĞAN Prof.Dr. Sırrı AKBABA Prof.Dr. Muhittin AŞKIN Doç.Dr. Muhsine BÖREKÇİ Yrd.Doç.Dr. Fikri KÖKSAL Araştırmada ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin sınav kaygılarının, saldırganlık eğilimlerinin ve problem çözme becerilerindeki yetersizliklerin sağaltımında grupla çözüm odaklı kısa terapinin etkilerini ortaya koymak amaçlanmıştır. Çalışma öğretim yılında Ankara nın Yenimahalle ilçesinde iki ilköğretim okulunun 2. kademesinde öğrenim gören, sınav kaygısı, saldırganlık eğilimi ve problem çözme becerilerinde yetersizlik yaşayan, deney ve kontrol grubu şeklinde ayrılmış öğrenciler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Deney gruplarına 7 hafta grupla çözüm odaklı kısa terapi uygulanmış, kontrol gruplarına ise bu süreçte herhangi bir işlem yapılmamıştır. İlgili problem alanlarına göre ölçekler öntest, sontest ve izleme testi şeklinde uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre; deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin öntest ve sontest puan ortalamalarına bakıldığında, deney grubundaki öğrencilerin saldırganlık durumlarında kontrol grubuna göre bir azalma olduğu, deney grubundaki öğrencilerin problem çözme becerilerinde kontrol grubundaki öğrencilere göre olumlu bir gelişme olduğu ve deney grubundaki öğrencilerin sınav kaygısı durumlarında kontrol grubuna göre bir azalma olduğu söylenebilir. Deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin saldırganlık sontest ve izleme testi puanları arasında fark olduğu çözüm odaklı kısa terapinin öğrencilerin saldırganlık durumunda terapi sonrasında da olumlu etkisinin devam ettiği, aynı etkinin problem çözme ve sınav kaygısı deney gruplarında görülmediği ifade edilebilir.

8 VI ABSTRACT Ph.D.THESIS THE EFFECT OF SOLUTION-FOCUSED GROUP THERAPY ON TREATMENT OF THE SECOND GRADE PRIMARY SCHOOL STUDENTS EXAM ANXIETY, AGRESSIVE TENDENCY AND PROBLEM SOLVING ABILITY Safiye SARICI BULUT Supervisor: Assist. Prof.Dr. Başaran GENÇDOĞAN 2008-PAGES: 262 Jury Members: Assist. Prof. Dr. Başaran GENÇDOĞAN Prof. Dr. Sırrı AKBABA Prof. Dr. Muhittin AŞKIN Assoc. Prof. Dr. Muhsine BÖREKÇİ Assist. Prof. Dr. Fikri KÖKSAL The purpose of this study is to understand the effects of group solution-focused therapy in the treatment of the second grade level elementary students problem solving abilities, exam anxiety and aggressive tendencies. The sample of study consisted of second grade-level elementary students who had been called as aggressive tendencies, problem solving abilities and exam anxiety, experiment group and the control group studying in three different schools of Ankara located inyenimahalle and the study was applied between the years of 2006 and Solution-focused short therapy was used with the students in experiment group in seven weeks but students in control group did not participate any therapy. Therapy groups had been chosen from the students with aggressive tendency, insufficient problem solving ability and exam anxiety. The tests were used related with problems as pre, post and follow-up test. Acording to this studying of findings: The aggressive tendency of students in control and experiment groups were analyzed by looking the pre and posttest mean scores and it can be said that there had been significant decline in aggressive tendencies of students assigned to experiment group. Problem solving abilities of students in experiment and control groups were analyzed by comparing means of the pre and post tests, it might be said that there had been an improvement in problem solving abilities of students in experiment group. Exam anxiety scores of subjects in experiment and control group were analyzed by means of pre and post tests means and standard deviation, there had been a decline in exam anxiety condition of students in experiment group. There had been a difference between the scores of post and follow-up tests scores of students in experiment and control groups and solution focused short therapy was found useful in aggressiveness condition of students after the therapy. Moreover, there had not been significant differences post and follow-up tests scores obtained from exam anxiety and problem solving survey of subjects in experimental group and as a result of this finding, solution-focused short therapy did not found effective in changing exam anxiety and problem solving condition of students after therapy.

9 VII TABLOLAR DİZİNİ Sayfa No Tablo 1.1. Masterson un Ergen ve Yetişkinlerin Kişilik Yapıları Karşılaştırması 17 Tablo 1.2. Düşünce Hatalarına İlişkin Bazı Örnekler Tablo 1.3. Kaygı Durumunda Alternatif Düşünce Geliştirme Tablo 1.4. Problem Çözme Tanımlarının Analizi Tablo 2.5. Öğrencilerin Problem Alanları ve Cinsiyetlerine İlişkin Dağılımı Tablo 2.6. Deney ve Kontrol Gruplarına Uygulanan Deneysel İşlemler Tablo 3.7. Deney ve Kontrol Gruplarındaki Öğrencilerin Saldırganlık Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Tablo 3.8. Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Saldırganlık Öntest Puanları Arasındaki Farkla İlgili Bulgular Tablo 3.9. Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Saldırganlık Sontest Puanları Arasındaki Farkla İlgili Bulgular Tablo Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Saldırganlık Öntest ve Sontest Puanları Arasındaki Farkla İlgili Bulgular Tablo Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Saldırganlık Sontest ve İzleme Testi Puanları Arasındaki Farkla İlgili Bulgular Tablo Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Problem Çözme Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Tablo Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Problem Çözme Öntest Puanları Arasındaki Farkla İlgili Bulgular Tablo Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Problem Çözme Sontest Puanları Arasındaki Farkla İlgili Bulgular Tablo Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Problem Çözme Öntest ve Sontest Puanları Arasındaki Farkla İlgili Bulgular Tablo Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Problem Çözme Sontest ve İzleme Testi Puanları Arasındaki Farkla İlgili Bulgular Tablo Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Sınav Kaygısı Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değeri

10 VIII Tablo Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Sınav Kaygısı Öntest Puanları Arasındaki Farkla İlgili Bulgular Tablo Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Sınav Kaygısı Sontest Puanları Arasındaki Farkla İlgili Bulgular Tablo Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Sınav Kaygısı Öntest ve Sontest Puanları Arasındaki Farkla İlgili Bulgular Tablo Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Sınav Kaygısı Sontest ve İzleme Testi Puanları Arasındaki Farkla İlgili Bulgular

11 IX ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa No Şekil 1.1. Düşmanlık İçeren Saldırganlığa İlişkin Genel Bir Model Şekil 1.2. Engellenme Saldırganlık Arasındaki İlişkiler Şekil 1.3. Problemlerin Nedenleri Şekil 1.4. Problemin Hedeften Geriye Doğru Çözümü Şekil 1.5. Problem Çözme Süreci Şekil 1.6. Canlandırma Yöntemi Örneği

12 X GRAFİKLER DİZİNİ Sayfa No Grafik 3.1. Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Saldırganlık Öntest ve Sontest Puanları Grafik 3.2. Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Saldırganlık Öntest, Sontest ve İzleme Testi Puanları Grafik 3.3. Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Problem Çözme Öntest ve Sontest Puanları Grafik 3.4. Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Problem Çözme Öntest, Sontest ve İzleme Testi Puanları Grafik 3.5. Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Sınav Kaygısı Öntest ve Sontest Puanları Grafik 3.6. Deney ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Sınav Kaygısı Öntest, Sontest ve İzleme Testi Puanları

13 XI ÖNSÖZ Ergenlik dönemindeki öğrencilerin eğitim öğretimlerini olumsuz etkileyebilecek faktörlerden olan; sınav kaygısı, saldırganlık eğilimi ve problem çözme becerisindeki yetersizliklerin giderilmesi, eğitim sisteminde öğrencilerin hem akademik gelişimlerine hem de kişilik gelişimlerine olumlu katkılar sağlayacaktır. Eğitim sisteminde karşılaşılan problemlerin giderilmesinde pek çok yöntem uygulanmakla birlikte, bu çalışmada terapi yaklaşımlarından çözüm odaklı kısa terapi ele alınmıştır. Çözüm odaklı kısa terapide, karşılaşılan problemlerin çözümünü öğrencilerin kendilerinin bularak hayatlarına uyarlamaları, probleme değil çözüme yönelmeleri, terapi sürecinde öğrencilere güvenilerek onların kendi problemlerini çözmeleri konusunda uzman olarak görülmeleri, bu süreçte öğrencilerin gösterdikleri olumlu gelişmelerin pekiştirilmesine özel bir önem verilmesi, geçmişteki problemlere değil, gelecekteki olumlu beklentilere odaklanılması, öğrencilere umut aşılayarak problemlerinin çözümünde onları cesaretlendirdiği ifade edilebilir. Bu araştırmada, ergenlerin karşılaştıkları problemlerin çözümünde kendi yeteneklerini kullanmalarındaki gereklilikten hareketle, ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin sınav kaygıları, saldırganlık eğilimleri ve problem çözme becerilerindeki yetersizliklerin sağaltımında grupla çözüm odaklı kısa terapinin etkileri incelenmiştir. Bu çalışmanın bütün aşamalarında, bana destek ve güvenini esirgemeyen, sağlam bir yol haritası sunan değerli tez danışmanım sayın Yrd.Doç.Dr. Başaran GENÇDOĞAN a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimim süresince verdikleri destekten dolayı sayın Prof.Dr. Muhittin AŞKIN a, sayın Prof.Dr. Sırrı AKBABA ya, sayın, Yrd.Doç.Dr. Fikri KÖKSAL a, sadece bu çalışmada değil hayatımın her döneminde yanımda olan eşim Fahri BULUT a, arkadaşım Yrd.Doç.Dr. Gülpınar AKBULUT a, kardeşim Eda CILAZ a, aileme ve çözüm odaklı kısa terapi konusunda birlikte çalıştığımız arkadaşlarıma, Uzm.Psk.Dan. Deniz Çiğdem ÇAKICI ya, Uzm.Psk.Dan. Mine GÖZÜBÜYÜK e, Uzm.Psk.Dan. Gökhan ATİK e, Uzm. Rukiye KAYA ya ve danışma gruplarındaki öğrencilerime teşekkür ederim.

14 1 GİRİŞ Aileden sonra toplumsal etkilerin en hızlı yaşandığı mekanlar olan okullar, eğitim-öğretim sürecinde önemli bir yere sahiptir. Eğitim öğretim faaliyetlerinin sistemli bir şekilde yürütüldüğü yer olan okullarda, öğrencilerin gerek akademik gerekse kişisel gelişimlerinin sağlanması için gelişimsel özelliklerinin bilinmesi ve bu süreçte karşılaşılan problemlerin çözülerek eğitim öğretim faaliyetlerine yön verilmesi, eğitimin başarısını artırıcı etmenlerden biridir (Alkan ve diğerleri, 1995:3). Bireysel ve toplumsal düzeyde insan yaşamını şekillendiren ve yönlendiren bir olgu olarak eğitim, insanın bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimini, hayatta alacağı sosyal rolleri, mevkilerin verilişini ve alınışını büyük oranda insanın sosyal çevresi ile birlikte belirler (Ergun, 1994:36). Eğitim sisteminde okulun bazı işlevleri; öğrencileri dış çevrenin güçlüklerinden korumak, onlara yaşamı kolaylaştırmak ve dış çevrede kolay rastlanabilecek istenmeyen davranışları okuldan içeri sokmayarak, öğrenci davranışlarını temizlemektir (Başar, 1999:12). Okulun işlevlerinden birinin, bireylere toplumda rastlanan istenmeyen davranışlardan temizlenmiş bir çevre sunmak olmasına karşın, okullarda zaman zaman şiddet ve saldırganlık gibi istenmeyen davranışlar meydana gelmektedir. Okullarda şiddet ve saldırganlık, diğer istenmeyen davranışlar gibi okuldaki eğitim çabalarını olumsuz yönde etkilemektedir (Öğülmüş, 1995:2). Okul ortamında verilmesi planlanan eğitim-öğretim faaliyetlerinin amacına ulaşabilmesi için bu süreçte karşılaşılan problemlerin çözülmesi büyük önem taşımaktadır. Okul ortamlarında, farklı yaş dönemlerinde ve özelliklerinde olan öğrencilerin eğitim öğretim faaliyetlerinden yeterince faydalanabilmeleri ve bu süreçte karşılaşılan güçlüklerin çözülebilmesi için, öğrencilerin gelişim dönemi özelliklerinin bilinmesi, büyük önem taşır. Çünkü ilköğretim ikinci kademeye denk düşen ilk gençlik ya da ergenlik döneminde cinsel uyanışla birlikte yeni ruhsal tepkiler ve davranışlar belirmeye başlar. Dengeli ve uyumlu ilkokul çocuğu gider, yerine oldukça tedirgin, kuruntulu, güç beğenen ve çabuk tepki gösteren bir ergen gelir (Yörükoğlu, 1985:28). Bu dönemle ilgili yaş sınırları toplumdan topluma ve bir toplumun bir kesiminden diğer kesimine farklılık gösterir. Bizim toplumumuz için bu yaş sınırlarını Köknel, kızlar için 13-18, erkekler için alırken, Yörükoğlu ise her iki cins için bu sınırları genişleterek 12-

15 2 21 olarak verir (Akt. Kılıççı, 1992:68). Cinsiyetler arasındaki değişim, dikkati çeken diğer bir konudur. O nedenle kızların ilköğretim ikinci kademenin ilk yıllarında, erkeklerin son yıllarında ortaya çıkan ergenlik belirtilerine ayrı ayrı gruplar halinde hazırlanmaları gerekmektedir. İlköğretim ikinci kademede aynı yaştaki kız ve erkek çocuklar bedensel, duygusal ve sosyal yönden birbirine benzememektedirler (Kılıççı, 1992:76). Ergenlerdeki belirli eğilimlerin oluşumunda, onun çocukluk döneminde kazandığı duygusal, toplumsal ve zihinsel uyarılmalarla ilgili olarak hazırlık döneminin önemi büyüktür (Yavuzer, 2003:244). Ergenlik yılları incelenirken, genellikle ergenliğin bedensel ve zihinsel güçlerine bir başlangıç olması bakımından ergenlik öncesi yıllardan başlanmaktadır. Çünkü bu yıllarda boy uzamasıyla birlikte görülen ikincil cinsiyet özelliklerinin belirmesi, ergenliğin başlangıcı sayılan erinlik kadar önemli ve kişiliğin gelişimini etkileyen hızlı fizyolojik değişmelerdir. Çocukluğun son yılları fizyolojik olduğu kadar zihinsel ve toplumsal yönlerden de önemli değişme ve olgunlaşmaların yer aldığı yaşlardır. Bu yaşlarda düşünme biçiminde köklü bir değişim olmakta ve çocuk zihinsel olgunlaşma bakımından soyut düşünme yeteneğini kazanacak bir düzeye erişmiş bulunmaktadır (Kılıççı, 1992:68). Ergenlik çağının hemen başlangıcında görülen cinsel uyanış ve kişide gittikçe artan bağımsızlık gereksinimi, toplumun ergenlik çağı için öngördüğü bazı gelişimsel beklentiler; ergenin içinde bulunduğu zorlanmaları daha karmaşık ve içinden çıkılması güç bir duruma dönüştürür. Ergen, bütün bu değişimlerin ve beklentilerin yarattığı bunalımları o ana kadar geliştirdiği ego gücüyle yenip bir kişilik bütünlüğüne ulaşmak ve bu bütünlük içinde bütün çelişkileri uzlaştırmak zorundadır (Kılıççı, 1992:69-70). Ergen, içinde bulunduğu sosyal grubun tutumlarıyla önceden ailesinde kazanmış olduğu tutumları çok farklı bulur. Ana-baba ile ergen arasındaki çatışmalar, geniş bir alanı kapsayan farklı konuları içerir. Ana-babanın kişisel deneyimleri ile çocukları arasında oluşan görüş ve düşünce farkları, giderek genç bireyin dünyasını etkilemeye ve onu bazı çatışmalara itmeye başlar. Ergenlik döneminin temel özelliklerinden biri olan güvensizlik; ergenin atılgan, gösterişçi ya da çekingen bir birey olmasına sebep olabilir. Bu evrede ergen, başkalarının kendisi hakkında verecekleri hükümler konusunda aşırı derecede duyarlıdır. Ergenlik döneminin önde gelen sorunlarından biri de ergenin

16 3 değişmekte ve gelişmekte olan bedenini kabul etmesi ve bu değişime uyum gösterebilmesidir (Yavuzer, 2003: ). Ergenlik döneminde karşılaşılan problemlerden biri olan ergen suçluluğunun, İkinci Dünya Savaşı ndan bu yana gençlik çağında işlenen suçların, gittikçe arttığı ve toplumsal bir sorun durumuna geldiği gözlenmiştir. Sanayileşmeye koşut olarak hızla büyüyen kentlerde, gençler arasında, çalma, soygun, yaralama, adam öldürme, vuruculuk, kırıcılık, evden kaçma, içki ve uyuşturucu kullanımı, cinsel sorumsuzluklar ve çeşitli yasak çiğnemeler yaygınlaşmıştır. Bu durumun düşündürücü yönü, suçluluk oranındaki yükselişin genç nüfusun artışından daha hızlı olmasıdır. Örneğin, ABD de yalnız yılları arasında saldırı ve şiddet olaylarında % 159, mala yönelik suçlarda % 75 artış olmuştur. Yapılan hesaplara göre, bu ülkede genç erkeklerin % 22 si 18 yaşına varmadan bir kez çocuk mahkemesine çıkacaktır. İşlenen suçların dökümü yapıldığında, adam öldürmenin % 10 u, tüm yaralama olaylarının % 11 i, cinsel saldırıların % 9 u, tüm silahlı soygunların % 34 ü, ev soygunlarının % 53 ü, ve araba hırsızlıklarının % 55 i gençler tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir. Yörükoğlu na göre, resmi sayılara bakarak ülkemizde gençlik suçluluğunun gelişmiş ülkelerdeki oranlara varmadığı söylenebilir. Ancak polis ve mahkeme kayıtlarına geçirilmeyen gizli kalmış ya da kovuşturulmamış suç oranının da yüksek olduğu bir gerçektir. Bununla birlikte toplumumuzda, büyük kentlerdeki nüfusun sürekli artmasına karşın, gençlik suçluluğu büyük boyutlarda değildir. Köylerde geleneksel kız kaçırma, kan davası gütme suçları azalarak sürmekte, kentlerde ise hırsızlık suçları ilk sırada yer almaktadır (Yörükoğlu, 1985:291). Ergen suçluluğunun ve diğer bazı ergenlik problemlerin temelinde yer alan saldırganlık, insanda genellikle, fiziksel veya sözel olarak başka bir insana zarar verme niyetiyle yapılan davranışlar olarak tanımlanabilir; bu davranışlar çocukların oyunlarındaki kavgadan dedikodulara ve savaşlara kadar geniş bir yelpazede kendini gösterir. Saldırganlığın sebeplerinin, çeşitli olmakla birlikte, genellikle engellenme ve diğer psikolojik koşulların oluşmasıyla meydana geldiği ifade edilebilir. Saldırganlıkla ilgili ilk kuramlar saldırganlığın, doğuştan olduğunu savunurken, sonraki kuramlar, öğrenmeyle oluştuğu fikrine ağırlık vermektedir. Saldırganlığı, özellikle toplum ve kültür açısından ele alan öğretiler; öğrenme, çocuk yetiştirme biçimini, ödül ve ceza verme şekillerini, özdeşleşmeyi, alt kültür ve değer yargılarını, ekonomik ve sosyal

17 4 problemleri saldırganlığa sebep olarak göstererek, bu davranışı engellenmeye bir cevap olarak nitelendirmişlerdir. Çocuk yetiştirmede öğrenme ve taklidin önemi dikkate alındığında, daima saldırgan tutum ve davranışla karşılaşan bir çocuğun, bunları bir davranış biçimi olarak benimseyip tekrarlamasının doğal olduğu ifade edilebilir. Bu kuramı deneysel olarak doğrulayan Bandura ve çalışma arkadaşları, saldırgan davranan ana-babanın çocuklarının birbirlerine ve oyuncaklarına karşı sert, kırıcı ve yıkıcı olduklarını göstermiştir (Akt. Köknel, 1995:164). Bandura nın (1973) örnek almanın saldırgan davranışlar üzerindeki etkisi konulu çalışmasında, çocuklara şiddet içerikli görüntüler izlettirildikten sonra, onlarda gözlenen davranışlarla model almanın etkisi araştırılmış; sonuçta, modelin çocuklara yeni saldırı biçimleri öğrettiği, modelden taklit edilenlere ek olarak, diğer saldırgan davranışların sayısının da arttığı ortaya konmuştur. Bu ve diğer araştırmalar, televizyondaki şiddetin olumsuz sosyal davranış üzerindeki etkilerine ilişkin sorular uyandırmaktadır (Akt. Morgan, 1993:391). Bireyler üzerindeki çevre etkilerinin bireyin doğumundan, hatta doğum öncesinden başlayarak devam ettiği (Özgüven, 2000:XIV) düşünüldüğünde, çevresel etmenlerin saldırganlığın oluşumundaki etkilerden biri olduğu ifade edilebilir. Saldırgan davranışların öğrenilmesinde anne-babanın olumsuz tutum ve cezalandırmaya dayalı eğitim biçiminin yanında özdeşleşme de önemli rol oynar. Çocukluk ve ilk gençlik dönemlerinde örnek alınan, taklit edilen kişi ya da kişilerdeki saldırgan davranışlar, çocuk ve genç tarafından benimsenip tekrarlanır. Kimi toplumlar, saldırganlığı erkeklik ve mertlik simgesi olarak değerlendirirler. Bu nedenle özdeşleşme süreci içinde çocuklara ve gençlere kin, nefret, öfke duyguları aşılar ve şiddet eylemlerini benimsetirler (Köknel, 1995:164). Okullarda meydana gelen şiddet ve saldırganlık olaylarının ülkemizde ve diğer ülkelerde hızla arttığı belirtilmektedir. Konu ile ilgili yapılan araştırmalar, okullarda şiddetin ulaştığı boyutları göstermektedir öğretim yılında, ABD de 6 ay içerisinde den fazla öğrenci, okullardaki şiddetin kurbanı olmuş; den fazla öğrenci, saldırılara karşı kendini korumak amacıyla en az bir kez okula silah ya da başka cisim getirmiştir da lise öğrencileri üzerinde yapılan ulusal düzeydeki bir taramaya göre, her 25 öğrenciden biri, o yıl okula tabanca getirmiştir de lise öğrencilerinin üzerinde yapılan bir taramada, 10. sınıftaki erkek öğrencilerin % 48 i, 8. sınıftaki erkek öğrencilerin % 34 ü eğer isterlerse kolayca bir tabanca edinebileceklerini

18 5 söylemişlerdir te yapılan ulusal bir taramada, Amerikan devlet okullarındaki öğretmenlerin % 11 i öğrencilerin de % 23 ü okul içerisinde ya da okul çevresinde şiddetin kurbanı olduklarını kaydetmişlerdir (Öğülmüş, 1995:5). Öğülmüş (1995), öğretim yılında A.Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi ve G.Ü. Teknik Eğitim Fakültesi 1. sınıf öğrencilerinden oluşan 276 öğrenci üzerinde, öğrencilerin lise hayatlarında karşılaştıkları şiddet olaylarını ortaya koymayı amaçlayan araştırmasında şu bulguları elde etmiştir: Okullarda en çok karşılaşılan ya da lise mezunlarının ifadesiyle en sık görülen ilk 3 olay; okullarda bazı öğrencilerin paralarının çalınması ya da özel eşyalarının kaybolması (% 76.4), okulun masa ve sandalyelerini kasıtlı olarak kıran, bunların üzerini kazıyan veya çizen, tekme atarak duvarların boya ve badanasını kirleten öğrencilerin bulunması (% 76.6), okul sınırları dışında meydana gelen ve bazı öğrencilerin yaralanmasıyla sonuçlanan kavgalar (% 64.9) şeklinde sıralanmıştır (Öğülmüş, 1995:72-73). Ergenlik döneminde öğrenciler gerek gelişim dönemlerinin özelliklerinden gerekse içinde yaşadıkları toplumdan ve eğitim sisteminden kaynaklanan pek çok problemle baş etmek zorunda kalmaktadırlar. Bu problemlerin sağlıklı bir şekilde çözülmesi, ergenlerin kişilik ve akademik gelişimleri açısından büyük önem taşımaktadır. Düşünmenin, bir olayı irdeleme, eleştirme, akıl yürütme gibi boyutlarından olan problem çözme, problemin varlığını hissetmekle başlayıp, var olan durumun saptanması, alternatiflerin oluşturularak denenmesi ve problemin çözümüne kadar mantıksal ardıllığı olan bilişsel ve davranışsal öğeleri ifade etmektedir. Problem çözme Türk aile sisteminde veya eğitim sisteminde yeterince kullanılmamaktadır. Yetişkinler, çocuklara, genellikle problemlerini çözmeleri için çeşitli önerilerde bulunmakta ya da iyi bir model olmaya çalışmakta; diğer bir ifadeyle, çocuklar adına çözümler bulmakta ve onların yerine düşünmektedirler (Anlıak ve Dinçer, 2005:131). Benzer bir durum Türk Eğitim Sisteminde de mevcuttur. Örneğin; matematik ve fen bilgisi derslerinde problemlerin önceden çözülmüş hallerinin tekrar edilmesi şeklinde ele alınan problem çözme, gerçek anlamda problem çözme değil, çözüm ya da işlem yapmadır. Bu öğretim biçimi, öğrencilerde problemi çözebilmek için ilgili formülü hatırlama şeklinde belirmekte ve hemen hemen her problemle karşılaştıklarında özgün düşüncelerini ortaya koymak yerine, problem konusundan yola çıkarak bir formül hatırlama eğilimi yaratmaktadır. Rutin olmayan problemler ve bunlarla ilgili

19 6 strateji öğretimi, çocukları özgün düşünmeye ve birbirleriyle tartışıp düşünce üretmeye yöneltmektedir (Arslan, 2002:2). Problem çözme becerisi ile sosyal ve kişisel uyum arasındaki ilişkinin incelenmesi sonucunda, problem çözme becerisi ile kişisel uyum, sosyal uyum arasında, olumlu bir ilişki olduğu, problem çözme ile öğrencilerin öğrenim gördükleri okul arasında fen lisesinden meslek lisesine doğru gidildikçe öğrencilerin problem çözme becerileri konusunda kendilerini yetersiz algıladıkları, farklı cinsiyete sahip olmanın bireylerin problem çözme becerilerini etkilemediği, yüksek öğrenim görmüş annelerin çocuklarının ilköğretim mezunu annelerin çocuklarına oranla problem çözme becerilerinin daha gelişmiş oldukları ve farklı yerleşim yerlerinin öğrencilerinin problem çözme becerileri arasında anlamlı bir fark olmadığı belirlenmiştir (Saygılı, 2000:49-53). Ergenlik dönemindeki öğrencilerin gerek kişisel gerekse akademik problemleri çözme becerilerinin geliştirilmesi, dönemsel sıkıntılarını daha kolay geçirmelerine yardımcı olacaktır. Bu bağlamda, eğitim sisteminde problem çözmenin tüm yönleriyle yaygınlaştırılması, ergenlere katkılar sağlayacaktır. Bu ihtiyaç, eğitim sistemimizde bir düşünme süreci olarak problem çözmeye ağırlık verilmesinin önemini ortaya çıkarmaktadır. Bireyin eğitiminde problem çözme becerilerinin geliştirilmesine verilecek önem, genelde bireyin tüm yaşamını biçimlendirerek sağlıklı seçimler yapmasına yardımcı olacaktır (Aksu, 1988:44). Ergenlerin karşılaştıkları sorunlardan bir başkası da de sınav kaygısıdır. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türk Eğitim Sisteminde de öğrenciler, ilköğretimin birinci sınıfından itibaren sınavlarla karşılaşırlar. Kaynakların sınırlı olduğu ülkemizde, öğrenciler, belirli bir eğitimi tamamlamak ya da yeni bir eğitime başlamak için çok sayıda sınava girmek zorunda kalmaktadırlar. Orta öğretim kurumlarına ve üniversiteye giriş sınavlarının öğrencinin yaşam boyu ne iş yapacağını belirlediğine olan inanç, sınavlar esnasında öğrencilerin başarısız olma ve baskı altında hissetme duygularını yoğunlaştırdığı için kaygılanmalarına neden olmaktadır (Semerci, 2007:25). Kaygı hemen hemen her insan tarafından zaman zaman yaşanan, asıl amacı yaşamın sürdürülmesi, uyum davranışının gelişimini sağlamak olan bir duygu olmakla birlikte (Işık, 1996:31), sınav kaygısının bedensel, zihinsel, ruhsal ve davranışsal

20 7 belirtilerindeki yoğunluk, öğrencilerin performansını düşürmektedir. Bu ise, ergenlik dönemindeki öğrencilerin bazıları için problem haline gelmektedir. Formal bir sınav veya herhangi bir değerlendirme ortamında yaşanan fizyolojik, davranışsal ve bilişsel öğelere sahip, hoşlanılmayan bir duygu ya da heyecansal durum olarak tanımlanan sınav kaygısı (Dusek, 1980, Akt. Erkan, 1991:8), aslında öğrencinin kendi performansına yönelik kaygıdır. Bu kaygıya yetersiz çalışma alışkanlıkları da eklenince durum, sınav kaygısı yaşayan öğrenciler için kısır bir döngü haline gelmektedir. Sınav kaygısının nedenleri, bazı düşünce hataları (aşırı genelleme, yaftalama, filtreleme, kişiselleştirme, felaket senaryosu haline getirme), genetik faktörler ya da eğilim, aile içinde verilen yanlış eğitim, bireydeki iç çatışmalar, öğrenilmiş tepki olarak kaygı, aile ve arkadaş grubunun beklentileri, baskıları ve öğrencinin kişilik yapısı olarak ifade edilebilir (Semerci, 2007). Lise öğrencilerinin sınav kaygısı ile boyun eğicilik düzeyleri ve sosyal destek algısı arasındaki ilişkilerin incelendiği araştırmada; sınav kaygısının duyuşsal, kuruntu alt boyutları ve toplam puanı ile boyun eğicilik arasında (P<0.05) anlamlı ilişkiler olduğu ve sınav kaygısı arttıkça boyun eğici davranışların da arttığını bulmuştur. Sınav kaygısı düzeylerine göre, sınav kaygısı yüksek olanlar ile sınav kaygısı hafif olanlar arasında boyun eğicilik puanları açısından (P<0.05) anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Cinsiyet, sınıf düzeyi, babanın işi, kardeş sayısı ve kaçıncı kardeş olduğuna ilişkin değişkenler ile sınav kaygısı ve boyun eğicilik puanları arasında (P>0.05) anlamlı ilişkiler bulunmuş olup, sosyal destek algısı düştükçe, sınav kaygısının arttığı saptanmıştır (Gençdoğan, 2003:148). Sınav kaygısının akademik başarıya olumsuz etkisi pek çok araştırmada ele alınmıştır. Sınav kaygısının öğrenci seçme sınavı başarısı ile ilişkisinin incelendiği çalışmada, sınav kaygısı ve ÖSS başarısı arasında negatif bir ilişki olduğu ve bu ilişkinin kuruntu faktörü için daha güçlü olduğu ifade edilmiştir. Aynı araştırmada lise akademik başarıları, sınava hazırlanma düzeyleri, genel akademik yetenekleri ve başarı güdüleri yüksek, sınav kaygıları düşük olan öğrencilerin ÖSS da daha başarılı oldukları vurgulanmıştır (Erkan, 1991:101). Anadolu Liseleri sınavına hazırlanan 5. sınıf öğrencilerinin sınav kaygı düzeyleri ile benlik kavramlarının incelendiği araştırmada, olumlu benlik kavramına sahip olan çocuklarda, olumsuz benlik kavramına sahip

21 8 olanlara göre, gerek sürekli gerekse durumluk kaygının daha az yoğunlukta olduğu saptanmıştır (Berengi, 1996:88). Eğitim sürecinde öğrencilerde karşılaşılan ve yukarıda ifade edilen saldırganlık, problem çözmede yetersizlik ve sınav kaygısı problemlerinin sağaltımında bireysel ve grup terapileri, akran danışmanlığı, rehberlik ve psikolojik danışma faaliyetleri gibi pek çok yöntem uygulanmaktadır. Bunlardan özellikle psikolojik danışma uygulamaları okullarda en çok uygulanmaya çalışılan sağaltım yöntemidir. Zihinsel ve duygusal sorunları olan ve bu sorunlarla baş etme gücü yetersiz kalan kişilere belirli bir amaç ve plan doğrultusunda belirli teknik ve yöntemlerin uzman kişilerce uygulandığı profesyonel bir yardım hizmeti süreci olarak tanımlanan psikoterapi (Gençdoğan, 2005:8), farkına varma, bütünleşme (çözümleme), ve yeni davranışların denenmesi süreçlerinden oluşmaktadır (Naar, 1993:13). Psikoterapinin ilke ve teknikleri kısaca, danışan kişinin ilgi ile karşılanması, görüşmenin kişi ile yalnız yapılması, danışanla iyi ilişkiler kurulması, danışanın özgürce konuşmasının sağlanması, kişisel yaşantılara ağırlık verilmesi, görüşülenlerin duygusal yanının vurgulanması, eleştiri ve değerlendirmeden kaçınılması, açık uçlu ve yüksüz soruların tercih edilmesi, sözel olmayan ipuçlarının da izlenmesi, genel ifadelerin açık hale getirilmesi, söylenmeyen durumlarla da ilgilenilmesi ve bireyselliğe özen gösterilmesi şeklinde özetlenebilir (Özgüven, 2000: ). Psikoterapi türleriyle ilgili olarak; psikanaliz, psikanalitik, davranışçı, bilişsel, geştalt, varoluşçu, transaksiyonel terapiler, grup terapileri, aile ve evlilik terapileri ve cinsel işlev bozukluklarında uygulanan terapiler şeklinde bir sınıflama yapılabilir (Gençdoğan, 2005:12-15). Grupla psikoterapide bireysel terapi ilkeleri ve tekniklerinden yararlanılmakla birlikte, bunlardan ayrı olarak, özellikle grup dinamiği ve grup içi kişiler arası ilişkilere yönelik ilke ve teknikler de önemli rol oynar (Özgüven, 2000:164). Grup terapisinin tercih edilme nedenleri, ekonomik olması ve aynı zaman içinde daha çok insana ulaşma olanağının bulunmasıdır (Naar, 1993:13). Çalışmada, ele alınan sınav kaygısı yaşayan, saldırganlık eğilimi olan ve problem çözme becerisi yetersiz öğrencilerin problem alanlarına göre ayrıldıkları gruplarda, bireysel ve duygusal anlamda problemlerinin farkına vardıkları, grubun diğer üyelerinin de benzer sıkıntıları olduğunu gördüklerinde problemlerinin çözüleceğine dair umutlarının arttığı, grup

22 9 içinde gelişimlerine verdikleri puanlarının yükselmesiyle de problemlerinin çözümüne yönelik yeni davranışları denemede daha yürekli oldukları görülmüştür. Bu özellikler çalışmada grup terapisinin tercih edilme nedenleridir. Grup terapi türleri çeşitlilik göstermektedir. Kronik bakım sonrası grupları, kanser destek grupları, yeme bozukluğu grupları, Vietnam gazileri için rap-group lar, miyokard enfarktüsü grupları vs. gibi uygulama biçimleri vardır. Kronik veya akut olarak hospitalize edilmiş psikiyatrik hastaların bir bölümü de grup terapisine girer, ayrıca işlevsellikleri bozulmamış nevrotikler ya da kişilik bozukluklarının bir bölümü de bir psikoterapistin ofisinde bir araya gelmektedirler. Etkileşim grupları, büyüme grupları, T-grupları, kişiler arası beceri grupları, aile terapisi grupları, evli çift grupları, Adsız Alkolikler ve Şifa Ortaklığı gibi çeşitli yardımlaşma grupları zaman zaman veya her zaman terapi grubu işlevi gören gruplar da grup terapi türleri içinde ifade edilebilirler (Yalom, 1992:I). Yukarıda ifade edilen terapi eğitimi programları okul ortamlarında uygulanabilecek pratik modellerden çok, uzun süreli terapi temelli yaklaşımlar üzerine odaklanmaktadır. Ayrıca, bu uzun süreli terapi modelleri daha çok sorun üzerinde odaklanmakta ve danışanı sorunlu bir kişi olarak görmektedir. Bu yaklaşıma göre, terapist, danışanın sorunları üzerinde odaklandığında, yani sorunların sıklığı, yoğunluğu ve etkisi betimlediğinde, danışan, bu sorunlara sahip olma eğilimini sürdürmektedir. Terapi, çözümler üzerinde odaklandığında, yani nelerin ne zaman ve nasıl işlediği gibi konular üzerinde durduğunda, danışan, sorunlarını çözme eğilimine girmektedir. İfade edilen sebepler ve gerek öğrencinin ve ailesinin davranışlarının kısa sürede olumlu yönde değiştirilebileceği beklentisi, gerekse okul psikolojik danışmanlarının uzun süreli terapi gerektiren terapi modellerini okul ortamlarında uygulamalarındaki problemler göz önüne alındığında; öğrencinin yetersiz yanlarından çok yeterli yanlarını vurgulayan ve birkaç oturumluk terapi yardımıyla öğrencinin sorunlarını bizzat kendisinin çözebileceği iddiasında olan çözüm odaklı kısa süreli terapi yaklaşımı, okulda karşılaşılan problemlerin giderilmesinde etkin modellerden biri olarak değerlendirilebilir (Doğan, 2000:59). Terapi türleri içinde postmodern yaklaşımlardan biri olan çözüm odaklı kısa terapi modelinin kökü Stratejik Terapi (Strategic Therapy) ile Ruh Araştırma Enstitüsü Modeli (Mental Research Instute Model) ne dayanmakta ve Milton H. Erickson un

23 10 çalışmaları ile Gregory Bateson un düşüncelerini temel almaktadır (de Shazer, 1985; Nichols&Schwartz, 1998; Akt. Doğan, 1999:29). Çözüm odaklı kısa terapi, problem çözmeden ziyade çözüm üretmeye dayanan bir psikoterapi yaklaşımıdır. Şu andaki problemler ve geçmiş olaylardan ziyade, günümüz imkanlarını ve gelecekteki beklentileri inceler ve genellikle üç ya da beş seansı içerir. Tedavi sürecinde problem gittikçe azalan bir rol oynar; hatta fark edilmeme derecesine bile gelebilir. Bunun yerine, tüm dikkat bir çözüm önerisinin geliştirilmesine ve bunu başarmak için gerekli olan imkanların keşfedilmesine verilir. Çözüm odaklı kısa terapinin en yararlı taslaklarından biri de, 10 un bütün hedeflerin başarıldığına, 0 ın mümkün olan en kötü senaryoya karşılık geldiği 0-10 derecelendirmesidir. Danışandan mevcut durumundan ne seviyede bir memnuniyet duyduğunu belirlemesi istenir. Bu taslakla beraber, danışanın temel hedefleri ve bir sonraki adımın ne olabileceğini tanımlaması mümkün olabilmektedir. Danışanın gücünü, imkanlarını araması ve değerlendirmesi, bu terapi yaklaşımının önemli parçalarından biridir (Iveson, 2002: ). Genellikle ilgilerin onaylanması, yeteneklerin tanınması ve seanslar arasında bir şeyler yapmayı kapsayan övgüler, çözüm odaklı kısa terapide sıklıkla kullanılmaktadır (Campbell ve diğerleri, 1999:35). Eğitim sürecinde karşılaşılan öğrencilere yönelik problemlerin çözümünde faydacı, esnek, ekonomik ve pratik yollardan biri olan çözüm odaklı kısa terapi gibi yaklaşımların kullanılması, öğrencilerin gelişimlerine olumlu katkılar sağlayacağı düşünülmüştür. Bu bağlamda çalışmanın konusunu eğitim sisteminde karşılaşılabilen problemlerden saldırganlık, sınav kaygısı ve öğrencilerin problem çözme becerilerindeki yetersizlikler oluşturmuştur. Bu çalışmayla, ergenlik döneminde bulunan ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin sınav kaygıları, saldırganlık eğilimleri ve problem çözme becerilerindeki yetersizliklerin sağaltımında çözüm odaklı kısa terapinin etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. 1. Problem Bu araştırmada, ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin sınav kaygıları, saldırganlık eğilimleri ve problem çözme becerilerindeki yetersizliklerin sağaltımında, grupla çözüm odaklı kısa terapinin etkileri incelenecektir.

24 11 2. Denenceler 1. İlköğretim ikinci kademe öğrencilerinin saldırgan davranışlarının sağaltımında çözüm odaklı kısa terapi etkili olmaktadır. 2. İlköğretim ikinci kademe öğrencilerinin problem çözme becerilerindeki yetersizliklerin sağaltımında çözüm odaklı kısa terapi etkili olmaktadır. 3. İlköğretim ikinci kademe öğrencilerinin sınav kaygılarının sağaltımında çözüm odaklı kısa terapi etkili olmaktadır. 3.Varsayımlar 1. Araştırmaya alınan örneklem grubunun kendilerine verilen ölçme araçlarını içtenlikle ve doğru bir şekilde cevaplandırdıkları varsayılmıştır. 2. Araştırmada kullanılan veri toplama araçlarının ölçülmek istenen özellikleri doğru olarak ölçtüğü varsayılmıştır. 4. Sınırlılıklar 1. Bu araştırmanın sonuçlarının genellenebilirliği ilköğretim ikinci kademe öğrencileriyle sınırlıdır. 2. Araştırmanın verileri Sınav Kaygısı Envanteri, Buss-Durkee Saldırganlık Ölçeği ve Problem Çözme Envanteri A-Formu ndan elde edilenlerle sınırlıdır. 3. Terapilerin ders saatinde olması, terapilerin süresi ve terapinin genel ilkelerinin uygulanması anlamında (terapi sessiz bir yerde yapılmalı v.s.) sınırlılıklar yaratmıştır. 5.Araştırmanın Önemi 1. Farklı problemler yaşayan bireylerin içinde bulundukları durumu ve sorunlarını anlamada, çözüm yolları geliştirmede uygulanan terapi yaklaşımının ekonomik ve pratik olması açısından önemli olduğu düşünülmektedir. 2. Bu araştırmanın bulguları insan ve davranışını anlama bağlamında ilgili kişi ve kuramlara bakış açısı oluşturacağından önem taşıyabilir.

25 12 3. Çözüm odaklı kısa terapi ile ilgili sınırlı sayıda araştırma olmasından dolayı, yapılan bu çalışmanın önemli olduğu düşünülmektedir. 6. Tanımlar Ergenlik: Büyüme ile birincil, ikincil cinsiyet özelliklerinin belirmesiyle başlayıp, fiziksel gelişimin tamamlanmasıyla sona eren ve belirli bir yaş dilimi olarak ele alınan dönemdir (Onur, 1985:87). Sınav Kaygısı: Formal bir sınav veya herhangi bir değerlendirme ortamında yaşanan fizyolojik, davranışsal ve bilişsel öğelere sahip, hoşlanılmayan bir duygu ya da heyecansal durumdur (Dusek, 1980, Akt. Erkan, 1991:8). Problem Çözme: Herhangi bir problemi çözüme ulaştırmak için, belirli mantıksal ardıllığı olan adımların bilinçli olarak izlendiği bilişsel ve davranışsal bir süreçtir (Kalaycı, 2001:11). Saldırganlık: İnsanlarda genellikle, ister fiziksel olsun, ister sözle olsun, bir başka insana zarar verme niyetiyle yapılan davranıştır (Arkonaç, 2005:281). Çözüm Odaklı Kısa Terapi: Problemlerin temeline inmektense, problemlerin çözümüne yönelik olan, danışanı kendi problemlerini çözmede uzman olarak gören, faydacı, esnek olan, olumlu değişimin ve danışan-terapist işbirliğinin önemli olduğu kısa terapi tekniğidir.

26 13 BİRİNCİ BÖLÜM 1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR 1.1. Ergenlik İle İlgili Kavramsal Çerçeve Çocukluk ve ergenlik dönemleri ilk kez Rousseau nun, 1762 de basılan Emile isimli eserinde ele alınmıştır. Bundan bir buçuk asır sonra, ergenlik psikolojisi konusundaki ilk bilimsel eser, Hall ın 1904 yılında basılan Adolesans adlı iki ciltlik kitabıdır. Hall, hem Darwin in hemde Rousseau nun biyolojik gelişim kuramlarının etkisinde kalmıştır. Bu nedenle Hall ın kitabı, ergenin gelişimi ve ruhsal yapısı ile ilgili gözlem ve yorumları kapsamlı olmasına rağmen, Darwin in kuramlarına dayandığı için sonraki yıllarda büyük bir eleştiriye uğramıştır (Ekşi, 1982:65). Ergenlik, büyüme atılımı ile birincil ve ikincil cinsiyet özelliklerinin belirmesiyle başlayıp fiziksel gelişimin tamamlanmasıyla sona eren bir ölçüt olarak tanımlanabilir ve bir başka tanım; ergenliği belli bir yaş dilimi olarak ele alır. Bu kavram, çocukluk rol ve statüsünden yetişkinliğe geçişi, bağımsız ve kendi kendine yeterli bir birey haline gelişi içerir. Belirtilen tanımları birleştirip ilişkilendirmek de mümkündür. Medinnus ve Johnson, ergenliği, cinsel olgunlaşma ile başlayan, bireyin ana baba denetiminden kurtulmasıyla sona eren dönem olarak tanımlamışlardır (Akt. Onur, 1985:87). Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de ergenlik kavramı, ekonomik, sosyal, toplumsal ve kültürel yönden geniş boyutlarıyla değerlendirilmektedir (Ünver, Tolan, Bulut, Dağdaş, 1986:1). Ergenlik dönemi, sadece çocukluk ile yetişkinlik arasında bir geçiş dönemi olmaktan çıkarak, kendi öz değerlerine sahip olan bu süreç, yaşamın belirli bir dönemi haline gelmiştir (Ergen, 1985:126). Ergenlik, hızlı büyüme ve gelişmenin olduğu, kız-erkek cinsel özelliklerinin belirdiği 2-3 yıllık ilk gençlik dönemini kapsar. Ergenlik her çocukta ayrı yaşlarda başlayabilir. Bu nedenle ilkokulu birlikte bitiren çocukların kimi, erkenden boy atıp gençler arasına katılırken kimisi de bir iki yıl beklemek zorunda kalır. Ergenliğin bitişiyle gerçek gençlik veya delikanlılık çağı başlar. Ergenliğin fizyolojik değişimleri kızlarda ilk aybaşı kanamasıyla, erkeklerde ise erlik gözelerinin yapımıyla doruğa ulaşır (Yörükoğlu, 1985:23).

27 14 Çocuğun son yılları; fizyolojik olduğu kadar zihinsel ve toplumsal yönden de önemli değişme ve olgunlaşmaların yer aldığı yaşlardır. Bu yaşlarda büyüme biçiminde de köklü değişme olmakta ve çocuk, zihinsel olgunlaşma bakımından soyut düşünme yeteneğini kazanacak bir düzeye erişmiş bulunmaktadır. Ergenlik öncesi yaşlarda çocuğa artık yetişkin beğenisi yetmemekte, kendi cinsinden akranlarının beğenisine gereksinim duymaktadır. Bu yaşlarda erkek çocuğu, oyun becerisini doruk noktasına ulaştırmış, hareketli ve saldırgan bir kişilik içinde adeta bir sokak çocuğu olmuştur. Buna karşılık, kız çocuğu daha hızlı büyümekte, eskiye kıyasla daha olgun evcil bir görünüme bürünmektedir. Sanki her iki cins de kendi cinsel kimliklerinin niteliklerini kazanma yolunda ilk adımlarını atmış görünmektedirler. Kısacası her iki cins de birbirinden farklı büyümeleri yanında, çocukluklarındaki kişilik özelliklerini değiştirebilecek nitelikte hızlı bir gelişim içindedirler. O nedenle ergenlik çağında, özellikle kişiliğin gelişiminde ve uyumunda ergenlik öncesi yani çocukluğun son yıllarını ergenlikten ayırmak, fazla yapay bir sınırlama olmaktadır (Kılıççı, 1992:69). Hollingshead, ergenliği, Bireyin, içinde bulunduğu toplumun onu artık bir çocuk gibi görmeyi bıraktığı, fakat ona henüz yetişkin statüsünü, rolünü ve işlevini tümüyle vermediği yaşam dönemi olarak nitelendirir (Akt. Yavuzer, 2001:111). Weiner e göre ergenlik dönemi, ergenin erinlikle ilgili fizyolojik değişiklikler gösterdiği ilk psikolojik tepkilerle başlar. Bu dönem ergenin gerçekçi bir şekilde kişiliğini bulmasına kadar sürer. Gerçi ileri yaşlara kadar hala kişiliğini tam anlamıyla bulamamış insanlar da vardır, bunlardan psikolojik ergen olarak söz edilir (Akt. Ekşi, 1982:79). Yazarlar gençliğin hangi yaş sınırları içinde yer aldığı konusunda bir ortak görüşe varamamış bulunmaktadırlar. Bazı yazarlar, gençliği yaşlar arasında ergenlikle eş anlamlı bir kavram olarak sınırlarken, diğerleri, gençliği yaşları arası olarak alırlar. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) da gençlik için ikinci yaş sınırını esas almaktadır. Gelişim psikolojisinde yaşlar arası, ergenlik dönemi olarak alınırken, yaşlar arası, genellikle genç yetişkinlik yıllarının başlangıcı sayılmaktadır. Gençlik olarak adlandırılan kesim içinde yer alan öğrenciler ortaokul, lise ve yüksek öğrenim olmak üzere üç ayrı düzeydeki eğitim kurumuna devam etmektedirler. Ortaokul öğrencileri, lise öğrencileri ve yüksek öğrenim öğrencileri ilgileri, ihtiyaçları, amaçları ve değerleri açısından birbirinden çok farklı gençlik

28 15 gruplarıdır. Bu üç gençlik grubunda farklı niteliklerin ortaya çıkmasına neden olan bedensel, zihinsel, sosyal ve psikolojik gelişimlerinde ortalama değerler esas alındığında, nitelik ve nicelik yönünden önemli faklılıklar söz konusudur. Bununla beraber, gelişim psikolojisinde yaygın gruplandırma esas alınarak, burada ortaokul ve lise öğrencileri ergen grubu olarak alınmakta ve bu grup ergenliğin ilk ve son yıllarındaki gelişimsel özellikleri göz önünde tutularak, kendi içinde iki ayrı alt grup olarak incelenmektedir. Genç yetişkinlik grubu ise, yetişkinliğe geçiş yılları olarak tek bir grup sayılmıştır. Ergenliğin kesin yaş sınırlarında bireysel ayrılıklar saptanmakla beraber, ortalama olarak kızlar erkeklere kıyasla iki yıl önce erinliğe girdiklerinden, kızlar için ortaokul yıllarını ergenliğin ilk, lise yıllarını da ergenliğin son yılları olarak almanın uygun olduğu; erkekler için de ancak ortaokulun son, lisenin ilk iki sınıfının ergenliğin ilk yılları için uygun düştüğü söylenebilir (Kılıççı,1992:67). Büyüme ve cinsel olgunlaşmayı belirleyen etkenler çeşitlidir. Beslenme, iklim koşulları, değişik hastalıklar (kalp, böbrek, karaciğer ve kemik hastalıkları), büyüme ve cinsel uyanışı geciktirebilir. İyi beslenmeye bağlı olarak cinsel olgunlaşma daha da erken başlayabilir (Yörükoğlu, 1985:23-24). Gerçekten de gençlik, hem biyolojik hem ruhsal hem de toplumsal bir kavramdır. Kişi, üretici duruma geçtiği veya yuva kurup çalışmaya başladığı zaman gençlik çağı bitmekte, erişkinlik başlamaktadır. 16 yaşında bir erkekle 14 yaşında bir genç kızın evlendirildiği kırsal kesimde gençlik çağı kısa sürmekte, buna karşılık yüksek öğrenimdeki bir gençte bu çağ 25 yaşına dek uzayabilmektedir. Çağdaş toplumlarda erişkinliğe geçişin belli bir yaş sınırı yoktur. Bunun yerine evlenme ve seçme seçilme yaşları belirtilmiştir. Çoğu ülkede 18 yaşında bir genç, yasalara göre erişkindir, rüştüne ermiştir. İsterse ana baba evinden ayrılabilir, dilediğiyle evlenebilir, sözleşme imzalayabilir, askere gidebilir. Ancak kimi ülkelerde, 18 yaşında evlenebilen gence seçme hakkı tanınmamıştır. İsviçre gibi bazı çağdaş ülkelerde genç, 24 yaşından önce evlenebilmek için ya ailesinin iznini almak, ya da kendine ait bir konutu olduğunu kanıtlamak zorundadır. ABD de bir genç, 16 yaşına geldiğinde babasının izniyle araba ehliyeti alıp araba kullanabilir. Toplum açısından olmasa da gençler açısından araba sürmek erişkin olmanın en önemli simgelerinden biridir.

29 16 Ülkemizde 12 yaşından küçüklerin cezai sorumluluğu yoktur. Ceza yasaları küçüklerin doğru ile yanlışı, suç ile suç olmayanı ayırt edemediğini kabul eder. 15 yaşına gelmiş bir genç, işlediği her suçtan sorumlu tutulabilir ancak cezası hafifletilebilir. Onsekiz yaşını doldurmuş bir gence işlediği suçlardan dolayı her türlü ceza, hatta ölüm cezası bile verilebilir. Ancak ölüm cezası bazı ülkelerde 21 yaşından önce uygulanmamaktadır. Toplumumuzda yasaların erişkinlik sınırı olarak belirlediği 18 yaşından sonra da genç, tam bağımsız bir erişkin konumuna geçememektedir. Önce ekonomik bağımsızlığını kazandığını kanıtlamak zorundadır. Ekonomik bağımsızlığını kazansa bile ana babanın genç üzerindeki etkisi her alanda sürer gider. Çalıştığı iş, yer, ülke ve seçeceği eş konusunda ana babasının onayını almak zorundadır. Başka bir deyişle ergenin, yetişkin dünyasına katılabilmek için daha uzun süre beklemesi gerekmektedir (Yörükoğlu, 1985:4-5). Ergenlik dönemini yeterli bir biçimde tanımlamaya ve bu döneme özgü olguları açıklayıcı kuramlar ortaya koymaya yönelik girişimlere rağmen, ergenlerin kendilerinden beklenen statü ve roller açısından konumları belirgin değildir. Üzerinde anlaşmaya varılan nokta ise, kararlı çabaları ile topluma girişin eşiğinde olan ergenlerin bu dönemlerini anlayabilmenin önemliliğidir (Atkinson ve diğerleri, 1996:108; Onur, 1985:87). Masterson ergenlere yönelik yaptığı araştırmaların bulgularına dayanarak, ergenlerin kişilik yapısı ile yetişkinlerin kişilik yapısını karşılaştırmış ve kavramsal farkları şöyle sıralamıştır (Tablo 1):

Safiye SARICI BULUT Şevket Raşit Hatipoğlu Anadolu lisesi,

Safiye SARICI BULUT Şevket Raşit Hatipoğlu Anadolu lisesi, GÜ, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 30, Sayı 2 (2010) 325-356 İlköğretim İkinci Kademe Öğrencilerinin Sınav Kaygıları, Saldırganlık Eğilimleri ve Problem Çözme Becerilerindeki Yetersizliklerin Sağaltımında

Detaylı

1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1

1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1 İçindekiler 1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1 Giriş...1 ÖĞRENCİ DAVRANIŞINI ETKİLEYEN TOPLUMSAL ETMENLER...2 Aile...3 Anne Babanın Çocuğu Yetiştirme Biçimi...3 Ailede Şiddet...4 Aile İçi Çatışmanın

Detaylı

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii YAZARLAR HAKKINDA... iv 1. ÜNİTE EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 Giriş... 2 Eğitim Psikolojisi ve Öğretmen... 3 Eğitim Psikolojisi... 3 Bilim... 6 Psikoloji... 8 Davranış... 9 Eğitim...

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ A u ok na lu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 ANAOKULLARI BÜLTENİ ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ Okul öncesi dönem, gelişimin hızlı olması ve

Detaylı

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86 içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 Tarihsel Bakış Açısı 3 Erken Tarih 3 Yirminci ve Yirmi Birinci Yüzyıllar 3 Ergenliğe İlişkin Kalıpyargılar 6 Ergenliğe Pozitif Bir Bakış Açısı 7 Amerika Birleşik Devletleri

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü MESLEKİ GELİŞİM EĞİTİM PROGRAMI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü MESLEKİ GELİŞİM EĞİTİM PROGRAMI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü MESLEKİ GELİŞİM EĞİTİM PROGRAMI EK-2 1. ETKİNLİĞİN ADI Rehberlik Kursu 2. ETKİNLİĞİN AMAÇLARI Bu faaliyeti başarı ile tamamlayan

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM DANIŞMANLIĞIN TANIMI VE TARİHÇESİ 2. BÖLÜM DANIŞMANLARIN İŞLEVLERİ VE ÇALIŞMA ALANLARI

İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM DANIŞMANLIĞIN TANIMI VE TARİHÇESİ 2. BÖLÜM DANIŞMANLARIN İŞLEVLERİ VE ÇALIŞMA ALANLARI İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM DANIŞMANLIĞIN TANIMI VE TARİHÇESİ I. DANIŞMANLIĞIN TANIMI VE TARİHÇESİNE GİRİŞ... 3 A. Danışmanlığın Tanımı... 4 B. Rehberliğin Tanımı... 4 C. Psikoterapinin Tanımı... 5 D. Danışmanlık...

Detaylı

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI OCAK ARALIK KASIM EKİM EYLÜL AY HAFTA DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI ETKİNLİKLER YETERLİK ALANLARI KAZANIM NUMARASI VE KAZANIMLAR UYGULAMA Öğrencilerle tanışılması, okulun tanıtılması,

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III Ünite:I Eğitim Psikolojisinde Bilimsel Araştırma Yöntem ve Teknikleri 13 Psikoloji ve Eğitim Psikolojisi 15 Eğitim Psikolojisi ve Bilim 17 Eğitim Psikolojisi ve Bilimsel Araştırma

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU Yaş Dönem Özellikleri BÜYÜME VE GELİŞME Gelişme kavramı düzenli, sürekli ve uyumlu bir ilerlemeyi dile

Detaylı

İÇİNDEKİLER. GİRİŞ GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE DAİR Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN. I. Gelişim Psikolojisine Kuramsal Bakış...1

İÇİNDEKİLER. GİRİŞ GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE DAİR Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN. I. Gelişim Psikolojisine Kuramsal Bakış...1 İÇİNDEKİLER GİRİŞ GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE DAİR Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN I. Gelişim Psikolojisine Kuramsal Bakış...1 BÖLÜM 1 GELİŞİM PSİKOLOJİSİNDE KURAMLAR VE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Çare SERTELİN MERCAN I.

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN

İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I Doç. Dr. Günseli GİRGİN ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMLERİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK... 1 Giriş... 2 Çağdaş Eğitimde Öğrenci Kişilik Hizmetlerinin Yeri... 2 Psikolojik Danışma

Detaylı

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii BÖLÜM I GELİŞİM 1. ÜNİTE GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR, GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ VE GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETMENLER... 1 GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR...

Detaylı

Okul Dönemi Çocuklarda

Okul Dönemi Çocuklarda Okul Dönemi Çocuklarda Fiziksel ve motor gelişim Bilişsel açıdan gelişim Psikososyal gelişim Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Hasan Kalyoncu Üniversitesi Okul Dönemi Çocuklarda (7-11 yaş) Gelişimin Görevleri

Detaylı

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ ------------------------------------------------------------------------------------------------- 1 KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ ------------------------------------------

Detaylı

Editörler Doç.Dr. Ahmet Akın & Yrd.Doç.Dr. Rukiye Şahin Psikolojik Danışma Kuramları ISBN: 978-605-5044-19-0

Editörler Doç.Dr. Ahmet Akın & Yrd.Doç.Dr. Rukiye Şahin Psikolojik Danışma Kuramları ISBN: 978-605-5044-19-0 Editörler Doç.Dr. Ahmet Akın & Yrd.Doç.Dr. Rukiye Şahin Psikolojik Danışma Kuramları ISBN: 978-605-5044-19-0 Kitapta yer alan bölümlerin sorumluluğu yazarlarına aittir 1.Baskı 2014 Bu kitabın basım,yayın

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... III ŞEKİLLER LİSTESİ. VIII ÇİZELGELER LİSTESİ.. IX EKLER LİSTESİ... IX BÖLÜM I. ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK..

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... III ŞEKİLLER LİSTESİ. VIII ÇİZELGELER LİSTESİ.. IX EKLER LİSTESİ... IX BÖLÜM I. ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK.. İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ.... III ŞEKİLLER LİSTESİ. VIII ÇİZELGELER LİSTESİ.. IX EKLER LİSTESİ... IX BÖLÜM I. ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK.. 11 Rehberliğin Amacı... 13 Psikolojik Danışma Ve Rehberlik

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI PDR Bülteni 2017-2018 Sayı: 07 YÖNDER OKULLARI 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI Yönder Okulları

Detaylı

tarih ve 272 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki-1

tarih ve 272 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki-1 11.05.017 tarih ve 7 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki-1 GÜZ Tablo 1 ÖĞRETİM PROGRAMI TABLOSU HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI ** * *

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Çocuk Edebiyatı SNFS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Çocuk Edebiyatı SNFS Ön Koşul Dersler Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Çocuk Edebiyatı SNFS002 2 + 0 2 4 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin Amacı Dersin

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ Marmara Evleri Anaokulunda Rehberlik Hizmetleri (3 6 yaş) Okulumuzdaki tüm öğrencilerin her yönüyle sağlıklı gelişmeleri, okul ortamına uyum sağlamaları ve kapasitelerini

Detaylı

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK Zihinsel yetersizlik için kullanılan terimler Tutumlarda ve uygulamalardaki değişiklikler, kullanılan terimleri de değiştirme çabalarına neden

Detaylı

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir.

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir. KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ MİLLİ EĞİTİM VE KÜLTÜR BAKANLIĞI EĞİTİM ORTAK HİZMETLER DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA ŞUBESİ 2017 2018 Öğretim Yılı 9.Sınıflar için Rehberlik

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik RPD 201 Not II Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Eğitimde Rehberlik *Rehberlik, bireyin en verimli bir şekilde gelişmesini ve doyum verici

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ İNSAN İLİŞKİLERİ... 1 İNSAN İLİŞKİLERİNİ DÜZENLEYEN KAVRAM VE İLKELER... 4 Temel Kavramlar... 5 Karşılıklı İlgi... 5 Kendine Özgü Olma... 6 Eyleme İsteklilik... 7 Onur... 7 İnsan

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15 Bilimin Anlamı ve Özellikleri...17 Psikoloji...18 Gelişim Psikolojisi...25 Öğrenme Psikolojisi...26 Psikolojide Araştırma Yöntemleri...26

Detaylı

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ ÇOCUK PSİKOLOJİSİNDE GELİŞİM MODELLERİ... 3 ÖĞRENME TEORİSİ MODELİ... 4 BİLİŞSEL GELİŞİM MODELİ... 5 İNSAN GELİŞİMİNİ VE PSİKOLOJİSİNİ AÇIKLAYAN TEMEL KURAMLAR...

Detaylı

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI I. YARIYIL PSI 501 İleri İstatistik Zorunlu 3 0 3 8 Seçmeli Seçmeli 3 0 3 8 II. YARIYIL Seçmeli Seçmeli 3 0 3 8 Seçmeli Seçmeli 3 0 3 8 III. YARIYIL

Detaylı

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü BİRİNCİ YIL 1. Dönem 2. Dönem Ön Şart Ön Şart PSİ 101 Psikolojiye Giriş-I 3 0 3 5 PSİ 102 Psikolojiye Giriş-II 3 0 3 5 MAT 103

Detaylı

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ 2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ Psikolojik Danışma ve Rehberlik 1. Hizmet alanlarına göre 2. Temel işlevlerine göre 3. Birey Sayısına göre 4. Öğretim basamaklarına göre 5. Problem alanlarına

Detaylı

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir.

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir. 2016 2017 Öğretim Yılı 9.Sınıflar için Rehberlik Çerçeve Programı kapsamlı gelişimsel psikolojik danışmanlık hizmetleri anlayışına bağlı kalınarak hazırlanmıştır. Program, Okul Rehberlik ve Psikolojik

Detaylı

Okullarda Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlığın Doğuşu 8 Okul Psikolojik Danışmanlığının Genişlemesi 14 Yirmi Birinci Yüzyıl 19

Okullarda Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlığın Doğuşu 8 Okul Psikolojik Danışmanlığının Genişlemesi 14 Yirmi Birinci Yüzyıl 19 İçindekiler 1 Okul Psikolojik Danışmanlığı Mesleği 1 Bir Meslek Olarak Psikolojik Danışmanlık 2 Tarihsel Geçmiş 3 Kimlik 5 Okul Psikolojik Danışmanlığının Gelişimi 6 Okullarda Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlığın

Detaylı

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM EĞİTİM REHBERLİK ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK NİN YERİ ve ÖNEMİ Eğitim? İnsana en iyi olgunluğu vermektir (Eflatun). İnsana tabiatında bulunan gizli bütün kabiliyetlerin geliştirilmesidir (Kant). Bireyin

Detaylı

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Öğr. Gör. Gülbin KIYICI Arş.Gör.Dr. Nurcan KAHRAMAN Prof.

Detaylı

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ Doç. Dr. Deniz Beste Çevik Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı beste@balikesir.edu.tr

Detaylı

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I 20-21 Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc PSİKOTERAPİ-DER Telefon: 0(532) 160 23 78, 0(541) 963 89 87 Email: psikoterapider@gmail.com www.psikoterapiegitimleridernegi.org

Detaylı

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VERİ ANALİZİ, İZLEME VE DEĞERLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ

Detaylı

OKUL SOSYAL HİZMETİ NİN OKUL ERKEN TERKİ ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİSİ

OKUL SOSYAL HİZMETİ NİN OKUL ERKEN TERKİ ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİSİ OKUL SOSYAL HİZMETİ NİN OKUL ERKEN TERKİ ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİSİ UZM. OZAN SELCİK RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ PROF. DR. YASEMİN ÖZKAN HACET TEPE ÜNİVERSİTES İ SOSYAL HİZMET SEMPOZYUMU 2015 Sunum

Detaylı

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise: REHBERLİK SÜREÇLERİ REHBERLİK NEDİR? Bireye kendini anlaması, çevredeki olanakları tanıması ve doğru kararlar vererek özünü gerçekleştirebilmesi için yapılan sistematik ve profesyonel yardım sürecidir

Detaylı

2014

2014 2014 DİKKAT EKSİKLİĞİ BOZUKLUĞU (DEB) ve MentalUP İçerik DEB e Klinik İlgi DEB Nedir? DEB in Belirtileri DEB in Zihinsel Sürece Etkileri DEB in Psikososyal Tedavisi MentalUP tan Faydalanma MentalUP İçeriği

Detaylı

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ Psikolojik bozukluklar nasıl iyileştirilir? Tedavi için uygun kişi kimdir? En mantıklı tedavi yaklaşımı hangisidir? Bir terapi biçimi diğerlerinden daha iyi midir? Herhangi

Detaylı

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı. Ders T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı Tablo 1. ve Kredi Sayıları I. Yarıyıl Ders EPO535 Eğitimde Araştırma Yöntemleri

Detaylı

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. GELİŞİM İLKELERİ GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. Kalıtım bireyin anne babasından getirdiği gizil güçleri anlatır. Bu gizil güçlerin üst düzeyi kalıtsal olarak belirlenir. Bu düzeye ulaşma

Detaylı

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI Arş.Gör. Duygu GÜR ERDOĞAN Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi dgur@sakarya.edu.tr Arş.Gör. Demet

Detaylı

Etkinlik Listesi BÖLÜM II İLİŞKİLENDİRME AŞAMASI 67

Etkinlik Listesi BÖLÜM II İLİŞKİLENDİRME AŞAMASI 67 İçindekiler Etkinlik Listesi Önsöz XII XIV BÖLÜM I GİRİŞ 1 1. Danışmanlık ve yardım nedir? 3 Bölüm sonuçları 3 Danışmanlık, psikoterapi ve yardım 4 Danışmanlık nedir? 9 Yaşam becerileri danışmanlığı yaklaşımı

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Önsöz... v

İÇİNDEKİLER. Önsöz... v İÇİNDEKİLER Önsöz... v BÖLÜM 1 SPOR VE SPOR PSİKOLOJİSİ Spor... 1 Spor Psikolojisinin Gelişmesi... 2 Spor Psikolojisinin Alanları... 5 Spor Psikologları... 6 Spor Psikologlarının İşlevleri... 7 BÖLÜM 2

Detaylı

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE- EĞİTİM VE PSİKOLOJİ İLİŞKİSİ: EĞİTİM PSİKOLOJİSİ.... 4 2. ÜNİTE-GELİŞİMİN TEMELLERİ........7 3. ÜNİTE-FİZİKSEL

Detaylı

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler 1 1. Gelişim ve Değişim Gelişim, organizmanın doğum öncesi dönemden başlayarak (döllenme) bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal yönden

Detaylı

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Bu ders kapsamında Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme Alanında kullanılan nicel ve nitel araştırma

Detaylı

PSİKOLOJİK TESTLER. Prof.Dr. Ayşe Yalın Uzm. Psk. Gökçe Yılmaz Uzm.Psk. Ceyda Dedeoğlu

PSİKOLOJİK TESTLER. Prof.Dr. Ayşe Yalın Uzm. Psk. Gökçe Yılmaz Uzm.Psk. Ceyda Dedeoğlu PSİKOLOJİK TESTLER Prof.Dr. Ayşe Yalın Uzm. Psk. Gökçe Yılmaz Uzm.Psk. Ceyda Dedeoğlu PSİKOLOJİK TESTLER Psikolojik test kişinin davranışını standart koşullar altında gözlemek, değerlendirmek ve tanımlamak

Detaylı

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ 5. MESLEKİ REHBERLİK Abdullah ATLİ Meslek seçimi neden önemlidir? İnsan, yaşamı boyunca çeşitli seçimler yapar. Mesleğini, yiyeceğini, giyeceğini, evini, eşini, arkadaşlarını vb. seçer. Meslek seçimi,

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞIN TANIMI Davranış Kavramı, öncelikle insan veya hayvanın tek tek veya toplu olarak gösterdiği faaliyetler olarak tanımlanabilir. En genel anlamda davranış, insanların

Detaylı

4/16/2010 İÇERİK. Kişisel Rehberlik? Geleneksel vs Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik? KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME

4/16/2010 İÇERİK. Kişisel Rehberlik? Geleneksel vs Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik? KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME İÇERİK KİŞİSEL REHBERLİK Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik Kişisel Rehberlik Açısından Etkili Öğretmenlik Farklı Eğitim Dönemlerinde Kişisel Rehberlik Kişisel Rehberlik? GELİŞİMSEL YAKLAŞIMA

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI YAZAR HAKKINDA 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE

İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI YAZAR HAKKINDA 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR... v KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI... vii YAZAR HAKKINDA... ix 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE 1.1. ÜSTÜN YETENEKLİLİĞE TARİHSEL BAKIŞ...

Detaylı

KRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

KRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİ -2- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com 21 Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ GELİŞİMSEL YAŞAM BOYU TEORİLERİ Geleneksel olarak kriminolojideki

Detaylı

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve 12-13 / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim uygulanmaktadır.) Katılımcı Sayısı: 50 kişi ile sınırlıdır.

Detaylı

UZM. PSK. BUKE TUNCEL YANGIN

UZM. PSK. BUKE TUNCEL YANGIN KISA ÖZ GEÇMİŞ İstanbul Üniversitesi psikoloji bölümünden 2006 yılında mezun oldu. Çocuk ve Ergen Psikolojisi alanında danışan takip etmektedir. Aktüel Psikoloji Profesyonel Danışmanlık Hizmetleri UZM.

Detaylı

GELİŞİM PSİKOLOJİSİ KONULARI. Yrd. Doç. Dr. Dilek SARITAŞ-ATALAR

GELİŞİM PSİKOLOJİSİ KONULARI. Yrd. Doç. Dr. Dilek SARITAŞ-ATALAR GELİŞİM PSİKOLOJİSİ KONULARI Yrd. Doç. Dr. Dilek SARITAŞ-ATALAR GELİŞİM Döllenme ile başlayıp yaşam boyu devam eden DEĞİŞME ve HAREKET örüntüsüdür. OLGUNLAŞMA; Genetik kodlamanın idare ettiği her bir bireye

Detaylı

İçindekiler Teşekkür 7 Tablolar ve Grafikler Listesi 15 GİRİŞ 19 BİRİNCİ BÖLÜM SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ KAVRAMLARI I. SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ

İçindekiler Teşekkür 7 Tablolar ve Grafikler Listesi 15 GİRİŞ 19 BİRİNCİ BÖLÜM SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ KAVRAMLARI I. SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ İçindekiler Teşekkür 7 Tablolar ve Grafikler Listesi 15 GİRİŞ 19 BİRİNCİ BÖLÜM SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ KAVRAMLARI I. SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ KAVRAMLARI 21 A. Sapma (Deviance) 21 B. Suç (Crime) 23 C.

Detaylı

Program Geliştirme ve Öğretim. Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN

Program Geliştirme ve Öğretim. Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN Program Geliştirme ve Öğretim Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN Temel Kavramlar Eğitim: Eğitim, bireyin doğumundan ölümüne kadar süre gelen bir süreçtir. Bu süreçte bireylere çeşitli bilgi, beceri, tutum ve

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III BÖLÜM 1 SOSYAL PSİKOLOJİNİN KONUSU VE GELİŞİMİ 1.1.Sosyal Psikolojinin Konusu ve Alanı 1.2.Sosyal Psikolojinin Bilim Olarak Ortaya Çıkışı 1.3.Sosyal Psikolojinin Gelişimi BÖLÜM 2

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 2 Sınıfı ve Materyalleri Düzenleme 11

İÇİNDEKİLER. 2 Sınıfı ve Materyalleri Düzenleme 11 İÇİNDEKİLER 1 Sınıf Yönetimine Giriş 1 Sınıflar Karmaşık Yerlerdir 2 Sınıf Yönetimini Öğrenmek 3 Sınıf Yönetiminin Öğretimin Diğer Yönleriyle İlişkisi 7 Bölümün Özeti 9 Okunması Önerilen Yayınlar 9 Önerilen

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : A.SEÇMELİ V: KISA SÜRELİ PSİKOLOJİK DANIŞMA Ders No : 0310360193 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4 Ders Bilgileri

Detaylı

Eğitim, bireyin gelişmesi, hayatındaki rol ve görevleri en iyi şekilde yerine getirmesi için ihtiyacı olan tutum ve davranışları kazandırma

Eğitim, bireyin gelişmesi, hayatındaki rol ve görevleri en iyi şekilde yerine getirmesi için ihtiyacı olan tutum ve davranışları kazandırma Eğitim, bireyin gelişmesi, hayatındaki rol ve görevleri en iyi şekilde yerine getirmesi için ihtiyacı olan tutum ve davranışları kazandırma sürecidir. Eğitim yaşantısının nihayetindeki önemli amaçlarından

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ. Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu

DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ. Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu DAVRANIŞ (Behavior): Organizmanın doğrudan veya dolaylı olarak gözlenebilen tüm etkinlikleridir. Duygular, tutumlar, zihinsel süreçler

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ KKTC YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Edim MACİLA BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ LEFKOŞA,

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABALAR ve ERGENLER

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABALAR ve ERGENLER rt O ku ao l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI BABALAR ve ERGENLER PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - OCAK 2013 Babalar ve Ergenler Evet, yanlış duymadınız! Bu ayki bültenimizde ergenlerin gizli kahramanlarından

Detaylı

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz.

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz. Çocuklar, yetişkinler gibi kaygılanabilir ve stres yaşayabilirler. Ölüm, hastalık, boşanma, taşınma gibi hayat değişimleriyle başa çıkmaya ek olarak özgüven ve aidiyet duygularıyla mücadele ederler. Herkes

Detaylı

2014 2015 Öğretim Yılı Rehberlik Çerçeve Programı kapsamlı gelişimsel psikolojik danışmanlık hizmetleri anlayışına bağlı kalınarak hazırlanmıştır.

2014 2015 Öğretim Yılı Rehberlik Çerçeve Programı kapsamlı gelişimsel psikolojik danışmanlık hizmetleri anlayışına bağlı kalınarak hazırlanmıştır. K. K. T. C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI EĞİTİM ORTAK HİZMETLER DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA ŞUBESİ 2014 2015 Öğretim Yılı Rehberlik Çerçeve Programı kapsamlı gelişimsel psikolojik

Detaylı

Özet İçerik. Sözlük 517. Kaynakça 530. Yazar Adları Dizini 566. Dizin 573

Özet İçerik. Sözlük 517. Kaynakça 530. Yazar Adları Dizini 566. Dizin 573 Özet İçerik 1 Öğrenme: Giriş, Sorunlar ve Tarihsel Bakış Açıları 1 2 Koşullanma Teorileri 27 3 Sosyal Bilişsel Teori 77 4 Bilişsel Bilgi İşlem Teorisi 130 5 Bilişsel Öğrenme İşlemleri 183 6 Yapılandırmacı

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİYLE AMATÖR OLARAK İLGİLENEN BİREYLERİN ORTAÖĞRETİM DERS SÜREÇLERİNDE YER ALAN GELENEKSEL ÖĞRETİ VE UYGULAMALARI DEĞERLENDİRME DURUMLARI Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ Sanat eğitiminin

Detaylı

İçindekiler. ÜNİTE bir Üstün Zekâlı Öğrencileri Anlamak 1. Üstün Zekâlı Öğrenciler Kimlerdir? 3. Üstün Zekânın Gelişimi 35. Ön Söz xvii. 2.

İçindekiler. ÜNİTE bir Üstün Zekâlı Öğrencileri Anlamak 1. Üstün Zekâlı Öğrenciler Kimlerdir? 3. Üstün Zekânın Gelişimi 35. Ön Söz xvii. 2. İçindekiler Ön Söz xvii ÜNİTE bir Üstün Zekâlı Öğrencileri Anlamak 1 1. Bölüm Üstün Zekâlı Öğrenciler Kimlerdir? 3 Sahip Olduğumuz Düşünceler/Araştırmaların Desteklediği Düşünceler 3 Zekâ Hakkındaki Görüşler

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM. Doç. Dr. Hasan DEMİRTAŞ

İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM. Doç. Dr. Hasan DEMİRTAŞ İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM Doç. Dr. Hasan DEMİRTAŞ SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ... 1 Eğitim-Okul-Sınıf İlişkisi... 3 Sınıf Nedir?... 5 Sınıfın Yapısal Özellikleri... 6 Yönetim Nedir?... 6 Eğitim Yönetimi... 7

Detaylı

SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI

SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI Prof. Dr. Serap NAZLI Tam Öğrenme Modeli Tam öğrenme modeli, bütün öğrencilerin okullarda öğretileni öğrenebilecekleri varsayımına dayanır. Bloom işin başından beri olumlu öğrenme

Detaylı

OKUL ÖNCESİ ve İLKOKUL ÖĞRENCİ ADAYLARI TANIMA, DEĞERLENDİRME ve SEÇME ÇALIŞMASI HİZMET TEKLİFİ

OKUL ÖNCESİ ve İLKOKUL ÖĞRENCİ ADAYLARI TANIMA, DEĞERLENDİRME ve SEÇME ÇALIŞMASI HİZMET TEKLİFİ OKUL ÖNCESİ ve İLKOKUL ÖĞRENCİ ADAYLARI TANIMA, DEĞERLENDİRME ve SEÇME ÇALIŞMASI HİZMET TEKLİFİ ŞUBAT 2015 Bu teklif Özel Nun İlkokulu için 2015-2106 Eğitim- Öğretim Yılı nda okula başvuran okul öncesi

Detaylı

Okulumuzda gelişimsel rehberlik anlayışı benimsenmiştir. Rehberlik

Okulumuzda gelişimsel rehberlik anlayışı benimsenmiştir. Rehberlik BAHÇELİİEVLER İİLKOKULU PDR HİİZMETLERİİNİİN TANIITIIMII 1. REHBERLİK SERVİSİ Rehberlik servisi; bireysel veya grupla psikolojik danışma, veli görüşmesi, rehberlik çalışmalarının dokümanlarının oluşturulması,

Detaylı

TEOG VE TERCİH DANIŞMANLIĞI

TEOG VE TERCİH DANIŞMANLIĞI TEOG VE TERCİH DANIŞMANLIĞI MESLEK; Bir kimsenin hayatını kazanmak için yaptığı, Diğer insanlara yararlı bir hizmet ya da ürün sağlamaya yönelik olan, Kuralları toplumca belirlenmiş, Belli eğitimle kazanılan

Detaylı

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor (Ph.D) 1. Yarı Yıl

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor (Ph.D) 1. Yarı Yıl Sosyal Bilimler Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor (Ph.D) 1. Yarı Yıl BES601 Spor Bilimlerinde Araştırma Yöntemleri K:(3,0)3 ECTS:10 Spor alanında bilimsel araştırmaların dayanması gereken temelleri, araştırmaların

Detaylı

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü. Mesleki Gelişim Programı

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü. Mesleki Gelişim Programı T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü 1. ETKİNLİĞİN ADI Zihinsel Engellilerin Eğitimi Kursu 4 Mesleki Gelişim Programı 2. ETKİNLİĞİN AMAÇLARI Bu faaliyeti başarı

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) SAĞLIK BİLİMLERİNDE KURAM VE MODELLER Sağlık

Detaylı

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik ERGENLİK ERGENLİK Çocukluk ile yetişkinlik arasındaki geçiş dönemidir. Bu geçiş dönemi cinsel olgunlaşmaya yönelik fiziksel değişimlerle başlar, bağımsız yetişkin

Detaylı

ÇOCUK YETİŞTİRME VE ANNE BABA TUTUMLARI EĞİTİMİ

ÇOCUK YETİŞTİRME VE ANNE BABA TUTUMLARI EĞİTİMİ ÇOCUK YETİŞTİRME VE ANNE BABA TUTUMLARI EĞİTİMİ Eğitmen Kadrosu: Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu Doç. Dr. Neylan Ziyalar Doç. Dr. Erdinç Öztürk Yrd. Doç. Dr. Zeynep Belma Gölge Eğitim tarihi 23 Ekim 2016 (8

Detaylı

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç Aile Krizleri 1. Normal gelişimsel krizler (Yaşam döngüsü aşamaları) 2. Aileye özgü krizler (Ailede hastalıklar, ölümler, boşanmalar, göç,

Detaylı

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ Demografik ve Sosyal Özellikler Cinsiyet: Erkeklerde kızlara göre daha sıklıkla görülmektedir. Etnik özellikler: Bazı etnik gruplara ait çocukların zihinsel yetersizlik

Detaylı

Doç. Dr. Tülin ŞENER

Doç. Dr. Tülin ŞENER Doç. Dr. Tülin ŞENER AHLAK GELİŞİMİ Bireyde var olan değerler sistemi, gelişimsel bir süreç içinde ortaya çıkmaktadır. Bu sürece AHLAK GELİŞİMİ denir. Toplumun kendinden beklenen fonksiyonları yerine getirebilmesi

Detaylı

EĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme

EĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme EĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme Giriş Öğretim bir sanattır ve her sanat dalında olduğu gibi öğretim alanında da incelikler vardır. Disiplinler arası

Detaylı

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji www.gunescocuk.com Çocuk ve ergen psikiyatrisinde

Detaylı

OKUL KADEMELERİNE GÖRE GELİŞİMSEL REHBERLİK. Prof. Dr. Serap NAZLI

OKUL KADEMELERİNE GÖRE GELİŞİMSEL REHBERLİK. Prof. Dr. Serap NAZLI OKUL KADEMELERİNE GÖRE GELİŞİMSEL REHBERLİK Prof. Dr. Serap NAZLI Kapsamlı Gelişimsel Rehberlik Programı (KGRP) tasarlanırken, eğitim düzeyindeki öğrencilerin gelişim özelliklerini, ihtiyaçlarını, beklentilerini

Detaylı

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI Öğr. Gör. Özlem BAĞCI Çocuğun kas gelişimini sağlayan, enerjisinin boşalmasına yol açan oyun, arkadaşları ile iletişimi ve işbirliğini de sağlayarak onun dünyasını biçimlendirir. Piaget e göre oyun, çocuğun

Detaylı

ÖĞRENCİLERİMİZLE NELER YAPTIK?

ÖĞRENCİLERİMİZLE NELER YAPTIK? ÖĞRENCİLERİMİZLE NELER YAPTIK? ANASINIFI Bu ay işlediğimiz konular, öğrencilerin olumlu özelliklerin farkındalığı ve duygularımızdan korkunun hayatımızdaki yeri. Yapılan sınıf içi çalışmalarda, olumlu

Detaylı

Prof. Dr. Serap NAZLI. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler

Prof. Dr. Serap NAZLI. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler Prof. Dr. Serap NAZLI BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler PDR de bireyi tanımanın amacı öğrencinin kendisini tanımasına yardımcı olmaktır. NEDEN???? Bireyin hangi yönleri???? Bireylerin Tanınması Gereken

Detaylı

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Gençlerde DEHB nin Öğrenim Hayatı Üzerine Etkileri Dr Aytül Karabekiroğlu Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma

Detaylı

Eğitim Bilimlerine Giriş

Eğitim Bilimlerine Giriş Eğitim Bilimlerine Giriş Yrd. Doç. Dr. Tuncay Sevindik E-posta: tuncaysevindik@hotmail.com Web: www.tuncaysevindik.com 1/44 Ders İçeriği Bu dersin amacı; eğitimle ilgili temel kavramlar, eğitimin psikolojik,

Detaylı

Prof. Dr. Serap NAZLI

Prof. Dr. Serap NAZLI Prof. Dr. Serap NAZLI Eserler Listesi (2014) A. Uluslararası hakemli dergilerde yayımlanan makaleler: A1. Nazlı, S. (2006). Comprehensive Guidance and Counselling Programme Practices in Turkey. Mediterranean

Detaylı

YENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com

YENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com YENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com Bilginin hızla yenilenerek üretildiği çağımızda birey ve toplumun geleceği, bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma ve üretme

Detaylı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Dahili Servisler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHP) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), her 10 çocuktan birinde görülmesi, ruhsal, sosyal

Detaylı