RİSALE-İ NUR VE TECDİT

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "RİSALE-İ NUR VE TECDİT"

Transkript

1 RİSALE-İ NUR VE TECDİT SEMPOZYUMU BİLDİRİLERİ Harran Üniversitesi Mayıs 2013 Harran Üniversitesi İstanbul İlim ve Kültür Vakfı Haliliye Vakfı tarafından ortaklaşa düzenlenmiştir.

2 2014, Şanlıurfa Tüm yayın hakları anlaşmalı olarak Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları na aittir. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir; izinsiz çoğaltılamaz, basılamaz. ISBN: Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları Kitabın Adı : Risale-i Nur ve Tecdid Sempozyumu Bildirileri Editör : Hakan Gülerce Metin Editörü : Celil Taşkın Kapak Tasarım : Melik Yalçin İç Tasarım : Özlem Başboğa Baskı Yeri & Tarihi : Şanlıurfa, 2014 Baskı & Cilt : Sertifika No :

3 FIKHÎ GÖRÜŞLER AÇISINDAN RİSÂLE-İ NUR KÜLLİYATI VE DÖRT MEZHEP İMAMININ GÖRÜŞLERİNDEN KAYNAKLARI Yrd. Doç. Dr. Yılmaz FİDAN Özet Bu çalışmada Bediüzzaman ın çeşitli fıkhî meseleler hakkındaki görüşleri ve bu görüşlerle ilgili referans kitapları tespit edilmiştir. Buna ek olarak, onun fıkhî görüşlerinden bazıları tanıtılmıştır. Onun itikatta dirayetli bir ehl-i sünnet âlimi olduğunu gözlemledik. Bediüzzaman amelde Şâfiî olup aynı mezhebin usulcülerini takip etmiştir; fakat bazı konularda farklı görüşlere sahip olduğu bir gerçektir. Buna rağmen Bediüzzaman, usul ve mantık kurallarını benimsemiş ve ikna edici izahların bulunduğu bir metodu kabul etmiştir. Bediüzzaman, Gazzalî ve dört İslâm hukuk mezhebinin izlerine sahip olmakla birlikte yenilikçi bir âlimdir; fakat Bediüzzaman a göre yenilik, gücünü İslâm hukuk kurallarından almalıdır. Anahtar Kelimeler: Bediüzzaman, Said Nursi, fıkıh, fetva, ictihad, mezhep, metot. Giriş Dünyevî ve uhrevî saadetin ancak evâmir-i diniyeye iradî olarak bağlanmakla mümkün olduğu bilinen bir gerçektir. Dinî esasların ve fıkhî hükümlerin insanlar arasında sulh ve hukuku, asayiş ve nizamı temin ettiği; insanların yararına olan hâlleri gösterdiği, öte yandan zararlı davranışları, inanışları ve cereyanları onlara gösterip tanıttığı işin ehli olanlarca ve tarihî tecrübe ile sabittir ve müsellemdir. Bu asırda bu mânalardan inhiraf etmiş bir toplumu, dinin söz konusu maksatlarına yönlendirmeye çalışan ve bu sahada eser telif edip neşreden âlimlerden biri de hiç kuşkusuz Bediüzzaman olmuştur. O, karşısında itikadı sarsılmış, ahlâkı bozulmuş, şahsiyetini kaybetmiş fâsık kimselerin teşkil ettiği bir toplum bulmuştur. Daha sonra bu ümmetin ve milletin ıslahına, varlığına ve bekasına kendisini

4 Fıkhî Görüşler Açısından Risâle-i Nur Külliyatı ve Dört Mezhep İmamının Görüşlerinden Kaynakları 233 adamış, onların idaresi, huzur ve asayişini temin edebilmek için onların iç âleminde bir değişim yapmak gerektiği fikrini savunmuştur. Zaman içerisinde onlar arasında ehl-i salâhın boy vermesi ilkesini hayatının esas gayesi hâline getirmiş ve hatta bu emelleri için ömrünü feda etmiştir. Neticede O nun iman kurtarma hareketi diye bilinen bu gayretleri müspet sonuçlar vermiş ve kendi zamanıyla sınırlı kalmayan fikirleri ve görüşleri telif etmiş olduğu eserleri ile de günümüzde etkisini devam ettirmiştir. O, başta kendi içerisinde bulunduğu millet olmak üzere bütün İslâm âleminde yayılan bir hizmete öncülük etmiştir. Bu hizmetin Fıkh-ı ekber olarak anlayabileceğimiz itikadî cephesi bulunduğu kadar elbette fıkhî cephesi de mevcuttur. Onun başlattığı iman ve Kur an a hizmet mesleği içerisinde fıkıhtan ve ilmihâl bilgisinden müstağni kalınmamıştır. Güzel ahlâkın tesisi için dinin ahkâmını doğru anlamaya ihtiyaç olduğu gibi bunların hayata büyük bir zevkle yansıtılması da vazgeçilmezdir. Bunlara ihtiyaç olmadığını ileri sürmek müellifin hareket tarzına, usul ve erkânına esastan tezat teşkil edecektir. Zira bu mânada Fıkh-ı ekber diye tesmiye edilen ve dinin usul ve erkânına dair meseleleri konu alan itikadın (kelâm) yanında, fürû ve ona müteallik meseleler olan ibâdât, muamelât, ukûbat ve ictihad, müceddid bir din âliminin düşünce ve bilgi sisteminden ayrı şeyler değildir. Buna göre insanların iman ve ahlâkını kurtarmak, içtimâî hayatın nizamını korumak, fertlerin hakikati kabul etmeye müsait hâle gelmelerini temin etmeye çalışmak, toplumda birlik ve emniyeti tesis etmek ve bu sayede dinsizlik, ilhâd ve dalâlet cereyanlarına karşı bütün halinde diğer deyimle cemaat düsturuyla karşı koymak, takva ve salâbet-i diniyeyi ikame etmek O nun başta gelen görevleri arasında sayılabilir. Buradan hareketle çalışmamızda bilhassa Bediüzzaman ın fıkhî görüşleri ve mezhep anlayışı aydınlatılırken; Kur an, sünnet, fıkıh, muamelat, fetva, mesele çözüm usulü, adalet, iktisat, şura, ictihad ve bunlara benzer müellife ait kavramlar ve ilgili görüşler esas alınacaktır. Çalışmada esas aldığımız kaynaklar ise genel olarak O nun eserlerinden ve görüşlerinden ibarettir. Böylece O nun eserlerinde atıf yaptığı âlimlerden ve mezhep imamlarından dayanakları tayin ve tesbit edilerek arz edilecektir. Bu vesile ile müellifin kendi asrında da birer tartışma konusu olan fıkhî açıdan gelenek, değişme, yenilik mevzûlarındaki fikirleri görülecek; ictihad ve tecdit fikri tesbit edilecektir. Burada şunu belirtmekte fayda vardır. Müellifin bu sahadaki görüşlerinin bir araya getirilip telif edilmesi hiç kuşkusuz bir bildiri sınırlarını aşacaktır. Bu nedenle ilgili konuların genel olarak tesbitine ve mümkün oldukça kaynaklarına, daha sonra da faydalı olacağını düşündüğümüz örnek birkaç meseleye yer verilecektir. Çalışmanın planı bağlamında belirtilmesi gereken üç nokta var ki bunlardan birincisi müellifin asrında Osmanlı medreselerinde bölgede okutulan konuyla

5 234 Risale-i Nur ve Tecdid Sempozyumu Bildirileri ilgili eserlerin neler olduğudur. İkincisi müellifin eserlerinde fıkhî meselelere dair beyan ettiği görüşlerin tesbit edilip sıralanmasıdır ki bu aşamada zaman zaman müellifin usul bahisleri işlediğine rastlanmaktadır. Üçüncüsü tesbit edebildiğimiz kadarıyla Bediüzzaman ın Bu meselede benim içtihadım şudur dediği hususların neler olduğudur. 1. Kaynaklar Bu dönemde ağırlıklı olarak sarf, nahiv, belagat, mantık, Kur ân ilimleri, tefsir, hadis, kelâm, akaid ve fıkıh kitaplarına yer verildiği gözlemlenmektedir. Bediüzzaman ın ezberine aldığı doksan kitabın isimleri, ayrıca onun zamanında ve Erzurum bölgesinde medreselerde okutulan kitapların tam listesi yayınlanmış olduğu için biz burada sözü edilen eserlerden birkaçına atıfta bulunup geçmek durumundayız. Bu eserlerden bilhassa tefsir, hadis ve fıkıh ilmine dair olanlar fıkhî istidlâl ve istihraç bakımından önemli role sahiptirler. Zira bunlar İslâmî ilimlerin temel disiplini haline gelmiştir. Arapça mantık ve belagat gibi diğer bilimler de elbette bu ilimlere hazırlayıcı olmaları bakımından önemlidir (Akgündüz, s. 3, 5, 6, 34). a. Tefsir Kur ân-ı Kerîm in âyetlerini yorumlamak, özüne uygun olarak genişletmek ve müşkül yerlerini ve çok anlamlı kelimelerini dine uygun olarak açıklamak demektir. Tefsir kendi içinde rivayet tefsirleri ve dirayet tefsirleri diye ikiye ayrılır. Ayrıca çeşitli mezheplere göre de farklı tefsirler bulunduğu bir gerçektir. Kadı Beydâvî, Keşşâf, Celâleyn Tefsiri, Begavî başlıca tefsirler arsında yer alır. Bunların yanında medreselerde çok önemli kabul edilen usûl-i tefsir sahasında şu eserler okunurdu. Zerkeşî, Burhan; Suyûtî, İtkan. Bu eserlerin dinî konularda özellikle belli bir disiplin ve usul dahilinde yorum ve görüş beyan edilmesindeki rolü izahtan varestedir. Bediüzzaman ın Risâle-i Nur adıyla telif edip neşrettiği eserlerde genel kabule göre sadece Kur an dan ilham alındığı ve buna göre yazılıp yazdırıldığı herkesçe bilinen bir gerçektir. Bu bağlamda Bediüzzaman, Kur an dan başka hiçbir kitaba müracaat etmeden, telifat zamanında yanında hiçbir kitap bulundurmadan (ancak mahfuzatında yer alan bilgilerden istifade ile) Nur Risâleleri ni telif etmiştir. Mehmed Âkif in: Doğrudan doğruya Kur an dan alıp ilhamı / Asrın idrâkine söyletmeliyiz İslâm ı (Safahat, Âsım, s. 495) beytiyle ifade ettiği idealini tahakkuk ettirmek, Bediüzzaman a müyesser olmuştur (Tarihçe-i Hayat, s ). Bu hususta O nun kendisini anlattığı şu ifadeler dikkati çekicidir:

6 Fıkhî Görüşler Açısından Risâle-i Nur Külliyatı ve Dört Mezhep İmamının Görüşlerinden Kaynakları 235 Manevî nurun -ilim suretinde- beşerin kafasında cilvesinin bir cüz îsi, tırnak kadar kuvve-i hâfızaya mâlik bir adamın kafasında, doksan kitabın kelimatı yazılmış. Ve üç ayda, her günde üç saat meşgul olarak, hâfızasının sahifesinin yalnız o kısmını ancak tamam edebilmiş. Aynı adam, seksen sene ömründe gördüğü ve işittiği ve merakını tahrik eden ve ona hoş gelen manaları ve kelimeleri ve suretleri ve savtları o tırnak kadar kuvve-i hâfızanın sahifesinde istediği vakitte müracaat edip bir büyük kütübhane kadar bütün mahfuzatının aynı şeylerini orada bütün istediklerini mevcud ve muntazam yazılmış ve dizilmiş görüyor (Emirdağ Lahikası, II, Envar Neşriyat, s. 118). Bediüzzaman, dinî ve fennî birçok kitabı okumuş, bu kitapların özlerini kavramış ve onlardan referans olabilecekleri ise ezberlemiştir. Şekerci Hanı nda kendisine yöneltilen her soruya cevap verme olayı gerçekleşinceye kadar, Bediüzzaman birçok hararetli münazara ortamlarında kendisini mihenge vurmuş biridir. Bu ortamların bir kısmında dinî sorulara, bir kısmında ise hem dinî hem de fen bilimlerine dair sorulara alışılmışın dışında cevaplar veren eşsiz bir âlimdir. O na Bediüzzaman isminin verilmesine de kaynaklık eden ilginçlik herhalde burada yatmaktadır. 1 b. Kelâm ve Akâid Kelâm, dinî inançları aklî deliller getirerek ispat etmeye, dinî konularda insan aklının ve ruhunun içine düşebileceği şüphelerden onları kurtarmaya çalışan bir bilim dalıdır. Kelâm kaynaklarında Allah ın varlığını ispat, peygamberlik, imamet, mead (öldükten sonra tekrar dirilme), bilgi, araz, cisimlerin oluşumu, vücud, vücub, imkân, vahdet, çokluk, teklik, metafizik gibi konular işleniyor ve doğal olarak bu eserlerde birçok tartışmalı konuya yer veriliyordu. Kelâm derslerinde genellikle akâid kitapları okutuluyordu. Akâid kelime olarak akide nin çoğulu olup, İslâm inanç esaslarını konu almaktadır. Bu sahada İslâmiyet in varlık ve bilgi anlayışı; Allah a, meleklere, Allah ın kitaplarına, peygamberlerine ve kadere iman konuları; velâyet, keramet, mirac, hilâfet, imâmet, ictihad gibi konular işleniyordu. Ebû Hanîfe: Dinde fıkıh ahkâmda fıkıhtan daha üstündür (Ebû Hanîfe, el-fıkhu l-ebsat, s. 82) demiştir. O nun bu sözünde yer alan din kelimesini itikadî hükümleri belirtmek için kullandığı varsayıldığı takdirde daha sonraki asırlarda gelmiş olan Bediüzzaman ın O nunla aynı kanaatte olduğu sonucu çıkartılabilir. Zira Bediüzzaman: Bu ulûm-u imaniyedeki fetva vazifesiyle tavzif edilmişiz (Mektubat, s. 426) diyerek aynı manayı tekrarlamıştır. Bu sahayla ilgili olarak şu kitaplara dikkat çekilmektedir: Tecrîd-i Kelâm, Hâşiye-i Tecrîd, Şerh-i Mevakıf, Akâid-i Nesefî, Hayâlî veya Şerh-i Hayalî, Tevâli -i 1 Akgündüz, Ahmed, Bediüzzaman ın İlmî Şahsiyeti ve İcâzetnâmeleri, İstanbul: Osav, 2013, s. 35.

7 236 Risale-i Nur ve Tecdid Sempozyumu Bildirileri Envâr, İrşâd, Celâl, Halhalî, Seyâlkûtî, Abdurrahman. Ayrıca Kaside-i Nûniye, Bedü l-emâlî, Metâlih-i Aliyye, Mekâsıdü t-tâlibîn ve Tehzip gibi kitaplar sayılmaktadır (Mufassal Tarihçe-i Hayat, s ). c. Hadis ve Usûl-i Hadis Hadis ilmi, Hz. Peygamber in söz, fiil ve takrirlerini ifade eder. O nun onaylama, hoş görme ve görmeme durumları ile O nun özelliklerini inceleyen eserler de bu kapsamdadır. Hadis kendi içinde senet ve metin kısmı olmakla birlikte bu ikisini incelemek üzere doğmuş bulunan birçok alt disiplinleri incelemek üzere de çeşitli kısımlara ayrılır. Burada temel hadis kaynakları şu şekilde sıralanabilir: Mesâbih ve Mişkât, bunun şerhi Mefâtih, Meşârık, Buhârî, İbni Melek, Kitâbu l-erbeîn, Muvatta, Câmiu s-sağir, Câmiu l-kebîr, Riyâzü s-salihîn, Şifâ-ı Şerîf, Meşârıku l-envâr alâ Sıhâhı l-asâr ve Mişkâtu l-mesâbih. Usûl-i hadis dalında ise şu eserlere rastlamak mümkündür: Ulûm-ı hadis, Nuhbe, İbn-i Ferah Manzumesi, Câmiu l-usûl, İbni Mübarek. d. Fıkıh ve Usul-i Fıkıh Fıkıh: Bilindiği üzere genel olarak İslâm hukukuna fıkıh denilmektedir. Hem ibadetler hem de sosyal hayatın aile, miras, ticaret konuları gibi birçok alanlarını da kapsar. Muamelât ve ceza hukuku da bu ilmin alt dalları arasında yer alır. Fıkıh ilminde hükümler dinin ana kaynakları/delilleri olan Kur an ve hadisin yanı sıra kıyas ve icma yoluyla bilinir. Fıkıh ilmi de kendi içinde usul ve fürû olmak üzere ikiye ayrılır. Sırasıyla bu sahanın eserleri ve müellifleri şu şekildedir: Merginânî, Hidâye; Ubeydullah b. Mesud, Sadrüşşerîa; Haskefî, Dürrü l-muhtar; Timurtâşî, Tenvîrü l-ebsâr; Muhammed Emin b. Ömer, İbni Abidin; Molla Hüsrev, Dürer; İbrahim b. Muhammed Halebî, Mültekâ veya Halebî; İmam Ebu l-hüseyn Ahmed b. Muhammed el-kudûrî el-bağdadî, Kudûrî; İbn Dakîkü l-îd, Umde; Nevevî, Minhâc; Ebû İshak, Tenbîh; İbni Nüceym; Eşbâh ve n-nezâir. İbni Hâcib; Muhtasar; Halil b. İshak Cündî Muhtasar-ı Halil; Celâleddin Mahallî, Mahallî; İmam Beydâvî, Minhâc; Zeylâî, Kenzü d-dekâîk Şerhi ve Merâkı l-felâh, İbni Kudâme Makdisî, Muknî; Nesefî, Kâfî ve Vâfî adlı kitapları ile Şafiî fıkhından Nihayetü l-muhtâc adlı kitap da bunlar arasındadır. Usûl-ı Fıkıh: İslâm hukuk felsefesi, İslâm hukuk metodolojisi diye de bilinen bu bilim dalı, İslâmî bilgi kaynaklarından şer î hükümlerin nasıl çıkartılacağının genel kurallarını incelemektedir. Fıkıh usulü alanında en meşhur eserler ise Ebû Zeyd ed-debûsî, Takvîmü l-edille; Fahru l-islâm el-pezdevî, Usûl-ı Pezdevî ve şerhi Abdülaziz Buhârî, Keşfü l-esrâr; Şemsü l-eimme es-serahsî, Usul olarak bilinmektedir.

8 Fıkhî Görüşler Açısından Risâle-i Nur Külliyatı ve Dört Mezhep İmamının Görüşlerinden Kaynakları 237 Bunlardan ayrı olarak Sadrüşşerîa, Tavzîh ve Tenkîh; Ebü l-berekât Hâfizüddîn en-nesefî, Menâr; İbni Melek, Şerhu Menâri l-envâr; Molla Hüsrev, Mir ât; İmam Teftazânî, Telvîh; Takiyüddin Sübkî, Cem u l-cevâmi sayılabilir. Ayrıca Celâleddin Ömer el-habbâzî ye ait el-mugnî, bunun dışında Halebî ve Hüsamî gibi eserler de usûl-ı fıkıh alanında meşhurdur. Elbette ki Osmanlı muhitinde o zamanda okunan ve bilinen kitaplar sadece bunlarla sınırlı değildir. Kaynaklarda müellifin kendi merakını çektiği için ezberlediği ve mütalaa ettiği daha birçok kitaptan bahsedilmektedir. Şimdi Risâle-i Nûr adlı eserlerde beyan edilen yahut diğer kaynaklarda ona atfedilen fıkhî görüşlere işaret edilecektir. 2. Bediüzzaman ın Temel Düşünce ve Görüşleri Bu bağlamda Bediüzzaman ın kendi ifadeleriyle Ehl-i sünnet ve l-cemaat müntesibi bir âlim olduğu, amelî bakımdan Şâfiî mezhebine mensub çok yönlü ve etkili bir mücâhid âlim olduğu söylenebilir. Hayatı boyunca belki de en çok mücadelesini verdiği meseleler, ittihad-ı İslâm fikri, İslâm ümmetinin huzur ve selâmeti, bekası ve dinî hassasiyetlerini ve mes ûliyetlerini korumaları konusunda şuurlu olmalarıydı. Bunun için ne doğrudan tarikat yolunu ne de gelenekten bağımsız bir gelişmeyi savunmuştur. Buna mukabil onun düşüncesinde İslâm ın kendi içinden bir değişim câizdir. O, bunlar arasında dengeli bir fikir hareketinin savunucusu olmuştur. Adâlet, hürriyet, meşrutiyet-i meşrûa, Cumhuriyet ve İslâmiyet onun mücadelesini verdiği belli başlı esaslardır. Hak arama ve İslâm esaslarının toplumda ikame edilmesi, batılı devletlerin kanunları yerine kendi hazinemiz olan ve Kur an ın da bir tür tefsiri sayılabilecek ilimler hazinesinin dikkate alınması, tefsir ve fıkıh kaynaklarının bunun malzemesi olduğu ve her bakımdan vüs atli ve kifayetli olacağını düşünmüştür. Cemaat olarak hareketin yanı sıra, birlik ve kardeşlik düsturları, sözü edilen Kur an hizmetinin temel düşüncesini yansıtır. Rehber ve usul olarak Allah ın kitabı Kur ân-ı Kerîm ve Kur ân-ı Kerîm in tefsiri olan Nur risâleleri ve Hz. Peygamber in sünnetine ittiba esas alınmıştır. Sahâbe ve tâbiîn mesleği takip edilmiştir. Şahıslar ön plana çıkartılmak yerine heyet ve kurulların şahs-ı mânevîsi öne çıkartılmıştır. 2 Gerek dinî ve şer î meselelerde olsun gerekse hizmetle ilgili güncel meselelerde olsun, bunların çözümünde meşveret kararlarının aynı zamanda Bediüzzaman ın da genel bir kabulü olacağı varsayılmıştır. Bediüzzaman, din adına fetva işini yürütme vazifesinin bu asırda çok önemli ve çok etkili olduğu gerçeğini fark etmiş ve bu vazifenin şeyhülislâmlıkta olduğu 2 Kendimizi değil, Risale-i Nur un şahs-ı manevîsini ehl-i imana gösteriyoruz (Emirdağ Lahikası I, s. 49).

9 238 Risale-i Nur ve Tecdid Sempozyumu Bildirileri gibi tek bir şahsın uhdesine verilmesinin sakıncalı olabileceğini söylemiştir. Çünkü zaman zaman bu şahsın fetvasına aksi fikirler savunulabilmekte, ona zıt biçimde söz konusu fikirlerin haklılığı ispat edilebilmekte ve böylece fetva makamının görüşleri tezyif edilmekte ve de adileştirilmektedir. Bediüzzaman, bunun yerine yüce bir ilmî heyetin istişare usulü olan ve şûra ictihadı olarak da zaten İslâm ın nüvesinde mevcut bulunan sistemin ikame edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Fıkhî birikime da haiz olmakla beraber Bediüzzaman 3, çağın iman, İslâm ve Kur an ı kurtarma zamanı olduğunu görmesi nedeniyle bu unsurlara bir hayli önem atfetmiştir. İkinci Said döneminde bilhassa bu mânâlara mâtuf eserleri telif etmiş olması ve neticede hizmetinin başarısı da buna bir delildir. Özellikle Kur an dan çıkartılan hakikatlerin ve nurların neşri öncelik sırasına göre İslâmî hükümlerin ve ictihadların yapılmasına göre daha mühim kabul edilmiştir. Kendi dönemiyle sınırlı olarak bu ikinci grup fetvaların henüz zamanı gelmediğine ve bunlarla meşgul olmaya kendisinin vaktinin kifayet etmediğine işaret etmiştir. Kaldı ki bunların İslâm ın mudakkik, muhakkik ve müctehid alimlerince önceden hazırlanmış olduğunu da söylemektedir. Ayrıca Bediüzzaman, farz ibadetler dururken sünnet ve diğer âdâb ile meşgul olunmasının şimdilik yersiz olacağı kanaatindedir. Bunun dışında Bediüzzaman ın başta kendi örnek yaşantısıyla ve ibadet hayatıyla, sonra telifatıyla, hutbeleriyle, yazılarıyla ve sohbetleriyle ve daha sonra da haksızlıklar karşısındaki dik duruşuyla büyük bir gayret ve cihat örneği gösterdiği söylenebilir. Dinsizlik cereyanları karşısında savunduğu iman ve fikir mücadelesinde ve düşmanlarına karşı yürüttüğü müspet davet, tebliğ ve irşad hizmetlerinde üstün başarı kaydettiği ayrıca belirtilmelidir. Risâle-i Nûr Külliyatı nın muhtelif yerlerinde de işaret edildiği gibi müellif, bazı mesâilin kıyas edilmek suretiyle çözümlenebileceğini öngörmüştür. Bu düşünceye göre, eserlerde açıklanan küllî hakikatler ve kaideler benzer olaylar için de örnek teşkil edecektir. Sözü edilen eserleri okuyup yorumlayanların belli yorumlar üzerinde birleşebileceği ve bu eserlerin ruhunun meşveret halinde alınacak ortak karara mesnet gösterilebileceği anlaşılmaktadır. İçtimaî hayatı ilgilendiren ve yeni zuhur etmiş meselelerde ictihad edilmesi mevzuuyla da ilgili onun görüşleri mevcuttur. Başlı başına bu konuya tahsis etmiş olduğu İctihad Risâlesi nde özetle şu görüşü savunmaktadır: İctihad kapısının kapalı olup olmadığı tartışması bir tarafa bırakılırsa evvelâ bu kapıdan girecek kimselerde aranan ictihad ehliyetinin bulunmasının şart olduğu bilinmelidir. Bu asırda İslâm a saldırı yapılan kapılardan birisi de hiç kuşkusuz bu kapı olması nedeniyle oradan girmenin bu dönemde altı adet engeli bulunduğu unutulmamalıdır. O, genel manada ictihad kapsının her asırda açık olduğunu ve 3 Bediüzzaman ın Osmanlı son döneminde Dâru l-hikmeti l-islâmiye âzalığına resmen tayin edilmiş olması bile başlı başına onun fıkhî dirayetini göstermeye yeter.

10 Fıkhî Görüşler Açısından Risâle-i Nur Külliyatı ve Dört Mezhep İmamının Görüşlerinden Kaynakları 239 buna tam mânasıyla ehliyet kazanabilenlerin ictihad etmesinde ise bir mahzur bulunmadığını söylemiştir. Bediüzzaman, kütüb-i İslâmiyede açıklanmıştır diyerek (Muhâkemât, s. 117) kendi zamanına kadar ulaşan İslâmî birikime gönderme yapar. İslâm medeniyetinin aynı zamanda kitap medeniyeti olduğu noktasında sözü edilen hazineye de işaret etmeden geçmez. Fuhûl-i ülemânın kitaplarına havale ederim. Zira bana hacet bırakmamışlar. (Muhâkemat, s. 117) diyerek önceki itibarlı ve güçlü âlimlerin akâid, fıkıh ve fetva kitapları mütalaa edilmek suretiyle de dinin ahkâma dair konularının açıkça bilinebileceği ve bu nedenle de önceki âlimlere medyûn-ı şükran olunması gerektiğini dile getirir. Ayrıca kitap (Kur ân-ı Kerîm), sünnet ve onların bir tür geniş tefsiri mahiyetinde olan fıkıh, hadis ve tefsir eserlerinden müstağni kalınmaması gerekir. Önceki âlimlerin bazı meselelerdeki icmâı da edille-i şer iyye arasında sayılır. Mezhebe göre en muteber eserlere de dikkat çeker: Mezhebimizce en muteber olan İbn-i Hacer diyor ki: Salahat niyetiyle sana verilen bir şeyi, sâlih olmazsan kabul etmek haramdır (Mektubat, s. 14). Bediüzzaman ın fıkhın bütün meselelerini cem eden bir eseri bulunmadığı ve mezhep imamlarının görüşlerine atıf yaptığı bilgisinden hareketle şu kanaati belirtmek mümkündür. Karşılaşılan olaylar ve çözümleri için geçmiş fıkıh külliyatı ve fetva mecmuaları her mezhep müntesibinin ihtiyaçlarına cevap verecek niteliktedir. Onlardan istifade edebilecek seviyede bulunulması halinde herhangi bir sorun olmayacaktır. İbadetler ve gündelik yaşam konusunda ise her mezhep müntesibi kendi mezhebine göre muteber kabul edilen ilmihal kitaplarına müracaat edip okuyabilir. Nitekim Hanefî mezhebinde Ömer Nasuhî Bilmen, Büyük İslâm İlmihali ve Mehmed Zihni Efendi, Nimet-i İslâm adlı ilmihallerin 4 yanı sıra yeni telif edilmiş bulunan belli başlı ilmihal çalışmaları kaynak kitap olarak değerlendirilmekte ve okunmaktadır. Bediüzzaman, gerek kıyas gerekse de ictihad mevzuunda her hükmün bir illeti bulunduğunu, bu nedenle de sadece illete bağlı kıyas yapılması gerektiğini dile getirir. Öte yandan hükümlerin hikmetlerine yahut zahiren faydalı gözüken indî görüşlere aldanarak Maslahat budur. demek suretiyle hüküm vermenin ise çok hatalı olduğunu vurgular (Sözler, s. 482). İctihad şartlarını taşıması halinde müctehid alimin hata da isabet de edebileceği noktasında Bediüzzaman, muhattıe ve musavvibe denen iki farklı görüşten musavvibeye meyletmiştir. Zira ona göre her mezhep ictihadında haklıdır (Sözler, s. 486). Yeter ki fikrinin ictihadî gayretinin semeresi olarak hakikat olduğuna olan inancında samimi ve hâlis olsun. Sadece karşı görüşün hatalarına odaklı olarak sürdürülen fikrî gayretlerin ve ayrılıkların tehlikeli olacağını ayrıca bu 4 Risâle-i Nur Okuma-4 adlı bilgisayar programında Risâle-i Nûr Külliyatı yanında zikri geçen ilmihal kitaplarına da yer verildiği tesbit edilmiştir.

11 240 Risale-i Nur ve Tecdid Sempozyumu Bildirileri yolun çoğunluğu teşkil eden Ehl-i sünnet mezhebinin kabulüne mazhar olmadığını da söylemiştir (Mektubat, s. 453). O nun bu noktada ilgili görüşleri bütün insanların bakışını Kur an a çevirmek ve o maksatla bakabilmek şeklinde özetlenir. Veya Kur an ın bütün insanlığa hitap etmekte olduğunu unutmamaktır. 5 İşte tam bu noktada bazıları bilmeden buna engel olduğu için şu izahı yapmaktadır: Tahtieci, hubb-u nefisten neş et eden inhisar zihniyeti illetiyle ma luldür. Ve Kur an ın câmiiyetinden ve umum tabakat-ı beşere şümul-ü hitabından gafletle mes uldür (Sünuhat-Tuluat-İşarat, s. 34). Her müslim kendi meslek, mezhebine demeli: İşte bu haktır, başkasına ilişmem. Başkaları güzelse, benim en güzelidir. Dememeli: Budur hak, başkaları battaldır. Ya Yalnız benimkidir güzeli; başkaları yanlıştır, hem çirkindir (Sözler, s. 719). Aynı mânalar daha veciz bir ifade ile şu şekilde karşımıza çıkmaktadır: Hakkı bulduktan sonra ehak için ihtilafı çıkarma. Ey talib-i hakikat, madem hakta ittifak, ehakta ihtilâftır. Bazan hak, ehaktan ehaktır. Hem de olur hasen, ahsenden ahsen (Sözler, s. 718). Bediüzzaman ın, usulde kendisi de aynı şekilde bir Şâfiî âlimi olan Hüccetü l-islâm İmam Gazzâlî den izler taşıdığı tesbit edilmiştir. Bazı meselelerde İmâm-ı Ebû Hanîfe, İmam Mâlik, İmam Şâfiî, İmam Buhârî gibi mezhep ve hadis imamlarına da atıf yapmakta ve onların görüşlerine yer vermektedir. Zaman zaman dört mezhep terkibini de kullanarak Ahmed b. Hanbel i de bunlar arasına katmaktadır. Meselâ Avrupaî kanunların olduğu gibi transfer edilmesi ve Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye nin bütünüyle terk edilmesi meselesinde o ve Elmalılı Hamdi Yazır, anlaşıldığı kadarıyla Mecelle nin tâdil edilebileceğini ve gerektiği yerlerde diğer bazı mezheplerden de görüşler alınabileceği fikrini savunmuştur. Meselâ muâmelât ile ilgili bir meselede Mâlikî mezhebinde ve Hanefî mezhebinde yer alan görüşlerin yeterli olduğu izah edildiği gibi şer î deliller iyice incelendiğinde de aynı sonuçlara varılabileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla da Avrupa kanunlarının doğrudan doğruya kabulüne ihtiyaç olmadığı kaydedilmiştir (Yazır, Makaleler, s. 162). Bu bağlamda Bediüzzaman, mezheplerin ihtilâfının Kur an ve sünnetin farklı anlaşılmasından ibaret olduğu, insanların içtimaî farklılıklarının, köylü ya da şehirli olmalarının bunu kaçınılmaz kıldığı ve esasen de ihtilâfın bir hikmet ve rahmet olduğunu söylemiştir (Sözler, s. 486). İnsanların farz-ı muhal belli bir eğitim ile aynı seviyede tevhid edilmesi halinde mezheplerin de tek mezhebe dönüşmesinin mukadder olacağını dile getirmiştir (Sözler, s. 485). 5 Bediüzzaman, sahsî kusurlar noktasında şu ifadeye yer verir: Bizler, kusurumuzu görene ve bize bildirene -fakat hakikat olmak şartıyla- minnetdar oluyoruz, Allah razı olsun deriz. Boynumuzda bir akrep bulunsa, ısırmadan atılsa, nasıl memnun oluruz; kusurumuzu, -fakat garaz ve inad olmamak şartıyla ve bid alara ve dalâlete yardım etmemek kaydı ile- kabul edip minnetdar oluyoruz (Emirdağ Lahikası I, s. 49).

12 Fıkhî Görüşler Açısından Risâle-i Nur Külliyatı ve Dört Mezhep İmamının Görüşlerinden Kaynakları 241 Bediüzzaman, İslâm ın şeârinin savunulması anlamında hadiste de buyurulduğu üzere Bir topluluğa benzeyen onlardandır (Müsned, II, 92) demek suretiyle İslâm ın kendi öz kavramlarına ve değerlerine sahip çıkılmasının lüzumuna işaret etmiştir. Hocaların bilhassa kendilerine has kıyafetleri bulunduğu gibi İslâm milletinin de Avrupa kıyafetini giymesinin kendine yakışmayacağını söylemiştir. Aynı şekilde Frenkmeşrep özentilerden ve taklitçilikten kaçınılması gerektiğine de dikkat çekmiştir. Bu hususta Bediüzzaman ın sünnetin değiştirilmeye kalkışıldığı ve bid atların sokulduğu yönündeki endişeleri onu bu mevzular hakkında aydınlatıcı bilgiler vermeye sevk etmiştir. Bu noktada Bediüzzaman, İslâmiyet alâmetleri olan ve şeâire de taalluk eden sünnetler i sünnet-i seniyyenin en önemli kısmı olarak tanıtmıştır (Lem alar, s. 54). Yine bu bağlamda O, ahkâmın mekana göre yani dârulharb veya dârulislâm olup olmadığına göre değişebildiğini söylemiştir. Bediüzzaman a bazı şahsî ibadetlerin kişinin kendi lisanıyla yapılması halinde buna cevaz verilmesinin daha doğru olacağı; meselâ Londra da yeni İslâm a girmiş kimselerin bu kabil kendi dillerinde ibadet yapmalarına hiçbir İslâm ülkesinden herhangi bir tepki gösterilmediği hatırlatılmış, o ise son derece kesin ifadelerle bu tür lafızların İslâm toplumuna ve içtimaî hayata müspet tesir eden unsurlardan olduğu gerekçesiyle vazgeçilemeyeceğini dile getirmiştir. Bunu özellikle Arapça ile ibadet, ezan, kamet ve selâm sözleri için düşünmek mümkündür (Mektubat, s. 433). Bediüzzaman, İslâm hukukunda ahkâmın değişmesi veya tegayyürü diye bilinen mevzuda sınırları net bir şekilde çizer ve şöyle der: Mezâhibin ihtilâfı ise: Sâhib-i şeriatın gösterdiği nazarî düsturların tarz-ı tefehhümünden ileri gelmiştir. Zarûriyât-ı Diniye denilen ve kabil-i tevil olmayan ve Muhkemat denilen düsturları ise, hiç bir cihette kabil-i tebdil değildir ve medâr-ı ictihad olamaz. Onları tebdil eden, başını dinden çıkarıyor (Mektubat, s ). Bediüzzaman, önceki âlimlerin ve bilhassa dört mezhep imamının fer î meselelerdeki içtihatlarının ne kadar sâfi ve geniş olduğunu şu şekilde beyan eder: İslâmiyetin nazariyat kısmında ve selefin ictihadât-ı sâfiyâne ve hâlisânesiyle, bütün zamanların hâcâtına dar gelmeyen efkârları olduğu halde, onları bırakıp, heveskârâne yeni ictihadlar yapmak, bid akârâne bir hıyanettir (Sözler, s. 480). Bediüzzaman, İslâm fıkhında yer alan Eşyada asl olan ibahadır (İbn Nüceym, el-eşbâh, s. 93) kaidesine benzer biçimde Helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur. Ferâiz-i İlahiye ise hafiftir, azdır diyerek İslâm fıkhındaki teklifî hükümlerin kolaylığına ve İslâm ın yaşanmasındaki huzur ve mutluluğa dikkati çekmiştir (Sözler, s. 29). Bediüzzaman ın sınırları çerçevesinde olmak koşuluyla zaten İslâm fıkhının bünyesinde bulunan gelişmeye ve yenileşmeye olumlu baktığı bilinmektedir: İtikad ve amelde, usûl ve ahkâm-ı esasiyede peygamberlerin hepsi daimdirler, sabittirler, müttehittirler. İhtilâf ve tefavütleri, ancak füruattadır. Zaten zamanla-

13 242 Risale-i Nur ve Tecdid Sempozyumu Bildirileri rın tebeddülüyle füruatın da tebeddül ve tegayyürü tabiî birşeydir (İşârâtü l- İ câz, s. 26). Hatası zâhir olan zanna itibar edilmediği (Mecelle, s. 163, md. 72) gibi ictihad ile varılan neticenin açıkça hatalı olduğu ortaya çıkarsa bunun da geçerli olamayacağı ifade edilir. Bediüzzaman bu konuda düşmanın işgali altında ve onların zoru ile verdirilen fetvanın geçerliliğini yitirmiş olacağını söylemiş ve bu doğrultuda verilmiş bir fetvaya aksi fetva neşretmiştir. Şöyle ki: İstanbul da Dâru l-hikmeti l-islâmiyye ye üye olan Said Nursî, Osmanlı devleti şavaşta yenilip ülke işgale uğrayınca büyük bir ruhî sarsıntı geçirmiş ve bundan böyle İslâm âleminin kurtuluşu için aktif çalışmalara girişmiştir de İngilizler İstanbul u işgal edince gazetelerde halkı işgale karşı mücadeleye teşvik etmiştir. Bu sırada Anadolu da Kuvâ-yı Milliye bağımsızlık mücadelesi başlatmış, ancak Şeyhülislâm Dürrîzâde Abdullah Bey bu hareketin aleyhine fetva vermişti. Said Nursî düşmana karşı savaşanların âsi sayılamayacağı gerekçesiyle fetvanın geçersiz olduğunu savunmuştur (Açıkgenç, s. 566). İslâm fıkhında zaruretlerin haramları mubah kıldığı şeklinde yer alan küllî kaide Risâle de kullanılmaktadır. Ancak bu kaidenin umumi olmadığı ve bazı kayıtların bulunduğu belirtilmektedir: Zaruret, haramı helâl derecesine getirir. İşte şu kaide ise, küllî değil. Zaruret eğer haram yoluyla olmamış ise, haramı helâl etmeye sebebiyet verir. Yoksa sû -i ihtiyarıyla, gayr-ı meşru sebeblerle zaruret olmuş ise, haramı helâl edemez, ruhsatlı ahkâmlara medar olamaz, özür teşkil edemez. Meselâ: Bir adam sû -i ihtiyarıyla, haram bir tarzda kendini sarhoş etse; tasarrufatı, ülema-i Şeriatça aleyhinde caridir, mazur sayılmaz. Tatlik etse, talakı vaki olur. Bir cinayet etse, ceza görür. Fakat sû -i ihtiyarıyla olmazsa, talak vaki olmaz, ceza da görmez. Hem meselâ, bir içki mübtelası zaruret derecesinde mübtela olsa da, diyemez ki: Zarurettir, bana helâldir (Sözler, s ). Nasıl ki bir tabip, doktorluk noktasında, bir nâmahremin en nâmahrem uzvuna bakar ve zaruret olduğu vakit ona gösterilir, hilâf-ı edep denilmez. Belki, edeb-i tıp öyle iktiza eder denilir. Fakat o tabip, recüliyet ünvanıyla yahut vâiz ismiyle yahut hoca sıfatıyla o nâmahremlere bakamaz, ona gösterilmesini edep fetvâ veremez. Ve o cihette ona göstermek hayâsızlıktır (Lem alar, s. 54). Fıkıh âlimlerince yukarıda bahsi geçen kaidenin kaynağı Kur an dır. Şöyle ki: O, size yalnız ölüyü, kanı, domuz etini ve Allah tan başkası için kesileni haram kılmıştır. Fakat mecbur kalan bir kimse saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla, ona bir günah yoktur. Şüphesiz ki Allah, gafurdur, rahîmdir (Bakara, 2/173). 6 İstanbul a gelerek ilmî kudretine binaen Dârü l Hikmeti l İslâmiye âzâlığında bulunmuş, Kuvâ-yı Milliye ihdasında halkı mücahedeye teşvik etmiş; Büyük Millet Meclisi nin ilk senesinde Ankara ya gelerek Hacı Bayram misafirhanesinde birçok mütereddid kimselere vatanın müdafaası lüzumunu anlatmak hizmetinde bulunmuş (Emirdağ Lahikası I, s. 155).

14 Fıkhî Görüşler Açısından Risâle-i Nur Külliyatı ve Dört Mezhep İmamının Görüşlerinden Kaynakları 243 Bütün bunların dışında Bediüzzaman ın fıkhî ve şer i meselelerin çözümü ve keşfi hususunda Risâle-i Nur da yer alan daha onlarca konu veya fıkhî ıstılahlara rastlamak mümkündür. Çalışmamızın sınırlarını fazlaca aşacağı zaruretinden hareketle biz bunlara isim olarak atıf yaparak ilgilisini bilgilendirip bunların akabinde örnek iki-üç meseleyi aynen nakil ederek Bediüzzaman ın fıkhî meseleyi ele alırken takip etmiş olduğu metodu aydınlatmaya çalışacağız. Onun eserlerinde şahit olunan ve buraya alınmasında fayda mülahaza edilen fıkhî ıstılahlardan bir kısmı şunlardan ibarettir: Umûmül-belvâ, müctehid, istihraç, tecrübeye dayalı bilgi, şeriat ve fıkıh kitapları, küllî kaideler, maslahat prensibi, mefsedet, ehveni şerreyn, def i mefâsid, zarar izale olunur, usul ve âdâb, nakil ve akıl, aklî mantıkî yöntem, fetva, şeyhülislâm fetvası, hey et-i âliye fetvası, tercih, ihtiyar, ehven-i şerreyn, hukuk-ı şahsiye, hukukullah, zarûrât-ı diniye, fürû-ı fıkıh, sirkat, ulü l-emre itaat, istibdat, ceza hukuku, muâmelât hukuku, israf, iktisat, tesettür, çalışma ibadeti, dinden dönme suçu (irtidad), mürted, mürtedin hakk-ı hayatı, zimmî hukuku, adâlet ve mürüvvet sıfatı, sargı, seferîlik ve namazın kısaltılması, kaplama diş meselesi, musikî ve hükmü, kadın sesi, haram nazar, namazı terk edenin hükmü, kötü alışkanlıklardan içki ve zina, niyet ve salih amel, alâim-i dini inkâr suçu, şapka küfür alameti, kıyafet ve şapka meselesi, sebb-i nebi, sahâbeye sövmek, sünnete ittiba etmek, bid atlardan kaçınmak, şahitlik ve fasıklığın şehadete tesiri, evlenme ve bekar kalma, fetva ve kaza ilişkisi, tasavvuf, ictihadda hata ve isabet, mezheplerin ihtilâfı, telfîk-i mezâhib, tevhîd-i mezâhib. Bediüzzaman asrında Fıkh-ı Ekber i esas almıştır. Yüzlerce kapalı ve tılsımlı dinî meseleyi keşfedip halletmiştir. Bu sayede birçok mühlik dertlerin devasını göstermiştir. Ve madem ulema-i İslâmın ittifakıyla, âyetlerin mânâ-yı sarîhinden başka işarî ve remzî ve zımnî müteaddit tabakalarında mânâları vardır. demesine dayanarak Kur an ın mânevî, işârî ve remzî tefsiriyle tamamen yeni bir çığır açmıştır. Hak arama özgürlüğü ile de haklarını savunarak zulme, işkencelere ve zehirlemelere karşı kuvvetli hüccetler yanında aklî, ilmî ve mantıkî yöntemleri kullanmış, müspet hareket etmiş ve sabırla karşılık vermiştir. 3. Bediüzzaman ın Fıkhî Görüşlerine Örnekler a. Dişlerin kaplanması hakkındaki suale cevaptır: Mesele-i şeriatı icmalen yazıyorum. Şöyle ki: Abdest vaktinde ağzı yıkamak farz değil, sünnettir. Fakat gusül hengâmında ağzını yıkamak farzdır. Az bir şey de yıkanmadık kalsa olmaz, zarardır. Onun için dişleri kaplama lehinde ulemâlar fetva vermeye cesaret edemiyorlar.

15 244 Risale-i Nur ve Tecdid Sempozyumu Bildirileri İmam-ı Âzam ile İmam-ı Muhammed (radıyallahü anhümâ) gümüş ve altından dişlerin yapılmasına fetvaları, sabit kaplama hakkında olmamak gerektir. Halbuki bu diş meselesi umûmü l-belvâ suretinde o derece intişarı var ki, ref i kabil değil. Ümmeti bu belvâ-yı azîmeden kurtarmak çaresini düşündüm; birden kalbime bu nokta geldi. Haddim ve hakkım değil ki, ehl-i içtihadın vazifesine karışayım. Fakat bu umûmü l-belvâ zaruretine karşı, fetvalara taraftar olmadığım halde diyorum ki: Eğer mütedeyyin bir hekîm-i hâzıkın gösterdiği ihtiyaca binaen kaplama sureti olsa, altındaki diş ağzın zahirîsinden çıkar, bâtın hükmüne geçer. Gusülde yıkanmaması, guslü iptal etmez. Çünkü üstündeki kaplama yıkanıyor, onun yerine geçiyor. Evet, cerihaların üstündeki sargıların zarar için kaldırılmadığından ceriha yerine yıkanması, şer an o yaranın gasli yerine geçtiği gibi, böyle ihtiyaca binaen sabit kaplamanın yıkanması dahi dişin yıkanması yerine geçer, guslü iptal etmez (Allâhu a lem). Madem ihtiyaca binaen bu ruhsat oluyor. Elbette yalnız süs için, ihtiyaçsız dişleri kaplamak veya doldurmak bu ruhsattan istifade edemez. Çünkü, hattâ zaruret derecesine geldikten sonra, böyle umûmü l-belvâda, eğer bilerek, su-i ihtiyarıyla olsa, o zaruret ibâhaya sebebiyet vermez. Eğer bilmeyerek olmuşsa, zaruret için elbette cevaz var (Barla Lahikası, s ). b. Cuma ve Sakal Meselesi: 1. Cuma Cemaati Meselesi: Said cuma cemaatine gelmiyor, sakal bırakmıyor gibi tenkidleri var. el-cevab: Ben, çok kusurları kabul ile beraber derim: Bu iki meselede büyük mazeretlerim var. Evvelâ: Ben Şafiîyim. Şafiî Mezhebinde cumanın bir şartı; kırk adam imam arkasında Fatiha okumaktır. Daha başka şartlar da var. Onun için burada bana cuma farz değil. Ben, mezheb-i Âzamî yi takliden, bazan sünnet olarak kılıyordum. Sâniyen: Yirmi senedir haksız olarak beni insanlarla görüştürmekten men ettikleri için, -hem bu âhirde, resmen dört ay evvel perde altında insanlarla temas ettirmemek için tenbihat olmuş- hem yirmi beş senedir ben münzevi yaşadığım için, kalabalık yerlerde huzur bulamıyorum ve herkesin arkasında mezhebimce iktida edip namaz kılamıyorum ve okumakta yetişemiyorum ve daha Fâtiha nın yarısını okumadan, imam rükua gidiyor. Bizde Fâtiha okumak farzdır. 2. Sakal Meselesi: Bu bir sünnettir, hocalara mahsus değil. Bu millette yüzde doksan sakalsız olanların içinde küçükten beri sakalsız bulundum. Bu yirmi senedir bana resmî hücumlarda bazı arkadaşlarımın sakallarını kestirmeleriyle, benim sakal bırakmadığım bir hikmet, bir inayet-i İlahiye olduğunu isbat etti. Eğer sakal olsaydı traş edilseydi, Risale-i Nur a büyük bir zarardı. Çünki ölecektim, dayanamayacaktım. Bazı âlimler Sakalı traş etmek caiz değildir demişler. Muradları

16 Fıkhî Görüşler Açısından Risâle-i Nur Külliyatı ve Dört Mezhep İmamının Görüşlerinden Kaynakları 245 sakalı bıraktıktan sonra traş etmek haramdır demektir. Yoksa hiç bırakmayan, bir sünneti terketmiş olur. Fakat bu zamanda, dehşetli pek çok günah-ı kebireden çekinmek için, bu terk-i sünnete mukabil, Risale-i Nur un irşadıyla, yirmi sene haps-i münferid hükmünde işkenceli bir hayat geçirdik; inşâallah o sünnetin terkine bir keffarettir (Emirdağ Lahikası I, s ). Sonuç Bediüzzaman, fikirleriyle ve kısmen de fıkhî görüşleri ile kendi asrını aşmış bir İslâm âlimidir. O nun izleri hayatında olduğu kadar günümüzde de devam etmektedir. O nun başarısı ilminin, hafızasının ve zekâsının kuvvetinden gelmektedir. Güçlü bir mantık ve muhakemeye sahiptir. Ayrıca şahsî nefis ve irade terbiyesi ile belli bir imanî ve ahlâkî olgunluğa ulaşmıştır. Onun son derece etkili olan iman ve Kur an hizmeti hedefini bulmuş, insanların hayatında değişim gerçekleştirmiştir. İmanî, Kur ânî, ahlâkî ve fıkhî konuları bütün açıklığı ile asrın insanının idrakine sunmuştur. O nun Şâfiî mezhebi mensubu olduğu kaydedilmekle beraber eserlerinde zaman zaman diğer mezhepleri ve de selef âlimlerini hürmetle ve övgüyle zikrettiği yerler mevcuttur. O, İctihad Risâlesi nde ilgili bahisleri tedkik ile ictihad işinin ciddiyetini beyan etmiştir. Ona göre ehliyet ve liyakati bulunan âlimlerin ictihad etmesinin önünde bir engel yoktur. Ancak asrın beraberinde getirdiği bazı sorunların sonucu olarak içtihadın herkesin keyfine göre girmeyi istediği bir kapı olmaktan da çıkartılması gerekir. Bediüzzaman ın önceki Kur ânî verilere dayalı olan gelenek ve ilimler hazinesine bağlı kaldığı bununla birlikte gücünü İslâmî esaslardan alan bir yenilik fikrine taraftar olduğu da söylenebilir. O, bu ikisini dengeli bir şekilde yorumlamasını bilmiş birisidir. Bir bakıma İmam Gazzâlî den izler taşıdığı söylenebilir. Zira o da öncekilerle sonrakiler arasında orta bir yol takip etmiştir. Bediüzzaman a göre önceki tefsir hadis ve fıkıh verileri esasen Kur an ın daha geniş biçimde anlaşılmasına katkı sağlarlar. Kitapları okurken Kur an ı açıklayacak bir kitap gözüyle okunması fikrini paylaşır. Ayrılıklara ve ihtilâflara taraftar olmanın yarar yerine zarar getireceğini söyler. Bu yönüyle Kur an ın birleştirici özelliğine dikkati çeker. Risâle-i Nur da yer alan görüşlerin küllî kaideler şeklinde izahlar olduğu belirtilmiştir. Sonradan zuhur edecek meselelerin çözümü için bu Kur ânî yorumların birer örnek niteliği taşıdığını ve kıyas yoluyla çözümlerinin mümkün olacağını belirtmiştir. Ayrıca Bediüzzaman ın bütün fıkhî mevzularda cevap vermeye vaktinin bulunmadığı da anlaşılmıştır. Bu onun iman fetvalarına dair vazifeli olduğu ile açıklanmıştır.

17 246 Risale-i Nur ve Tecdid Sempozyumu Bildirileri Bediüzzaman ın şahsî görüşüne göre, fıkhî hükümler vermek için zamanın ilerlemesine ihtiyaç vardır. O, şeyhülislâm tarafından verilen genel nitelikli fetva, İslâm âlemini bütünüyle ilgilendirdiği için, söz konusu yükün bir tek şahsa verilmesinin sakıncaları bulunduğuna işaret etmiştir. Bunun yerine şûra meclisi ictihadı ile birlikte yüce bir heyetin ortak fetvası yöntemini teklif etmiştir. Kaynaklar Açıkgenç, Alparslan, Said Nursi, DİA, XXXV, Ahmed b. Hanbel, el-müsned, I-VI, Beyrut Akgündüz, Ahmed, Bediüzzaman ın İlmî Şahsiyeti ve İcâzetnâmeleri, İstanbul: Osav, Badıllı, Abdülkadir, Bediüzzaman Said-i Nursî, Mufassal Tarihçe-i Hayatı, I-III, İstanbul Bilmen, Ömer Nasuhi, Büyük İslâm İlmihali, İstanbul: Bilmen Yayınevi, Ebû Hanîfe, el-fıkhu l-ebsat, Birleşik Arap Emirlikleri, Ersoy, Mehmed Âkif, Safahat, İstanbul: Akpınar Yayınevi, Heyet, Kur ân-ı Kerîm ve Muhtasar Meâli, İstanbul: Hayrat Neşriyat, İbn Nüceym, el-eşbâh ve n-nezâir, Beyrut Mehmed Zihni, Nimet-i İslâm, İstanbul: Dersaadet, Öztürk, Osman, Osmanlı Hukuk Tarihinde Mecelle, İstanbul: İslâmî İlimler Araştırma Vakfı, Said Nursî, Barla Lahikası, İstanbul: Envar Neşriyat, Said Nursî, Emirdağ Lahikası, İstanbul: Envar Neşriyat, Said Nursî, İşârâtü l-i câz, İstanbul: Envar Neşriyat, Said Nursî, Lem alar, İstanbul: Envar Neşriyat, Said Nursî, Mektubat, İstanbul: Envar Neşriyat, Said Nursî, Muhâkemât, İstanbul: Envar Neşriyat, Said Nursî, Sözler, İstanbul: Envar Neşriyat, Said Nursî, Sünuhat-Tuluat-İşarat, İstanbul: Envar Neşriyat, Said Nursî, Tarihçe-i Hayat, İstanbul: Envar Neşriyat, Yazır, Elmalılı M. Hamdi, Meşrutiyetten Cumhuriyete Makaleler, A. Cüneyd Köksal ve Murat Kaya (Hazırlayanlar), İstanbul: Klasik Yay., 2011.

FIKHÎ GÖRÜŞLER AÇISINDAN RİSÂLE-İ NUR KÜLLİYATI ve DÖRT MEZHEP İMAMININ GÖRÜŞLERİNDEN KAYNAKLARI. Özet

FIKHÎ GÖRÜŞLER AÇISINDAN RİSÂLE-İ NUR KÜLLİYATI ve DÖRT MEZHEP İMAMININ GÖRÜŞLERİNDEN KAYNAKLARI. Özet FIKHÎ GÖRÜŞLER AÇISINDAN RİSÂLE-İ NUR KÜLLİYATI ve DÖRT MEZHEP İMAMININ GÖRÜŞLERİNDEN KAYNAKLARI Yılmaz FİDAN Özet Bu çalışmada Bediüzzaman ın çeşitli fıkhî meseleler hakkındaki görüşleri ve bu görüşlerle

Detaylı

Bediüzzaman ın Doksan Kitabı Ezberlemesi Ve O Dönemde Medreselerde Okutulan Kitaplar

Bediüzzaman ın Doksan Kitabı Ezberlemesi Ve O Dönemde Medreselerde Okutulan Kitaplar Bediüzzaman ın Doksan Kitabı Ezberlemesi Ve O Dönemde Medreselerde Okutulan Kitaplar Bediüzzaman ın eşi benzeri görülmeyen ve hayatı boyunca en ciddi eğitimi, Hicri 1309 yılının kış aylarında gittiği Doğu

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR Celâleyn Tefsiri Ünite 1 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I Doç. Dr. Recep DEMİR 1 Ünite 1 CELÂLEYN TEFSİRİ Doç. Dr. Recep DEMİR İçindekiler 1.1. CELÂLEYN TEFSİRİ... 3 1.2. CELALÜDDİN

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri -Ders Planı- Dersin konusu: islamda kadının giyim-kuşamı [tesettür- örtünme] Ön hazırlık: İlgili tezler: ismail yıldız nesibe demirbağ

Detaylı

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU e-makâlât Mezhep Araştırmaları, IV/2 (Güz 2011), ss. 179-183. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU Halil İbrahim Bulut, Araştırma Yayınları, Ankara, Nisan 2011,

Detaylı

14. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI

14. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI (1) En Nisa Sûresi: 11. (2) El Meydani-El Lübab fi Şerhi'l Kitab-Beyrut: 1400 C: 4, Sh: 186. Ayrıca El Mavsili-El İhtiyar fi Ta'lili'l Muhtar-İst: 1980 Çağrı Yay. C: 5, Sh: 84. (3) El Mavsili-A.g.e. C:

Detaylı

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders

Detaylı

BEDÎÜZZAMAN HAZRETLERİNİN İSİM VE ÜNVANLARI

BEDÎÜZZAMAN HAZRETLERİNİN İSİM VE ÜNVANLARI BEDÎÜZZAMAN HAZRETLERİNİN İSİM VE ÜNVANLARI 1-Bedîüzzaman 2-Allâme-i Asır 3-Allâme-i Zîfünun 4-Nüsha-i Nâdire-i Zaman 5-Allâme-i Bedîüzzaman 6-Define-i Ulûm 7-Define-i Fünun 8-Bedîülbeyan 9-Lisan-ül Hak

Detaylı

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 7. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 7.1. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Kelam; naslardan hareketle inanç esaslarını ve insanın düşünce yapısına ilişkin temel

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH 210 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur.

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur. Mustafa Bülent Dadaş, Dr. 1979 da Adana da doğdu. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ni bitirdi (2002). Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü nde Mecelle de Bulunan Hukuk-Dil İlişkisine Yönelik

Detaylı

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL Önsöz Klasik ilimler geleneğimizin temel problemlerinden birine işaret eden tevil kavramını en geniş anlamıyla inanan insanın, kendisine hitap eden vahyin sesine kulak vermesi ve kendi idraki ile ilâhî

Detaylı

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI Sıra No ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN ADI SOYADI ÜNVANI YERİ TARİHİ GÜNÜ VAKTİ KONUSU Dr. İbrahim ÖZLER İlçe Müftüsü

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH 307 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17 İçindekiler Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17 BİRİNCİ BÖLÜM MUHAMMED EBÛ ZEHRE NİN HAYATI, İLMÎ KİŞİLİĞİ VE ESERLERİ I. MUHAMMED EBÛ ZEHRE

Detaylı

Kur ân ve iman hakikatlerine ulaşmanın adresi

Kur ân ve iman hakikatlerine ulaşmanın adresi Kur ân ve iman hakikatlerine ulaşmanın adresi Adres: İ.O.S.B. Turgut Özal Cad. B-Blok No: 126 K: 3 Başakşehir/İSTANBUL Tel: +9 0212 696 13 70 - Fax: +9 0212 696 13 71 www.altinbasaknesriyat.com R İ S Â

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU İLH322 6 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Türkçe Lisans Dersin Türü Yüz Yüze

Detaylı

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen Muâz b. Cebel'in Hz. Peygamber in (s.a.v.) sorduğu

Detaylı

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19 Önsöz Kur an tefsirleri üzerine yapılan araştırmalar bir hayli zenginleşmesine karşın, yüzlerce örneğiyle sekiz-dokuz asırlık bir gelenek olan tefsir hâşiyeciliği, çok az incelenmiştir. Tefsir hâşiye literatürü;

Detaylı

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15 İçindekiler Önsöz 11 Kısaltmalar 15 EBÛ MANSÛR EL-MÂTÜRÎDÎ 17 Hayatı 17 Siyasî ve İlmî Çevresi 20 İlmî Şahsiyeti 22 Eserleri 25 a. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 25 b. Usûl-i Fıkıh 29 c. Tefsir ve Kur an İlimleri

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Tefsir II ILH 204 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI Z/S K/ Z/S K/ EK-1 T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI ARAPÇA HAZIRLIK SINIFI PROGRAMI Hazırlık 1. Yarıyıl İİH001 Arapça Dilbilgisi

Detaylı

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri) ARAŞTIRMA ALANLARI 1 Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı alanlarına dair araştırmaları kapsar. 1. Kur an tarihi 2. Kıraat 3. Memlükler ve

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH 427 7 3+0 3 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli Dersin

Detaylı

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu Cilt/Volume: II Sayı/Number: 1 Yıl/Year 2016 Meridyen Derneği hadisvesiyer.info Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları 2012, 472 sayfa.

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURÂN A ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR ILH333 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli

Detaylı

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ Prof. Dr. Mustafa EKİNCİ İslam Mezhepleri Tarihi Anabilim Dalı Eposta : mekinci@harran.edu.tr Telefon : 0414 318 3503 ÖĞRENİM DURUMU Doktora: Erdebil Tekkesi nin Kuruluşu,

Detaylı

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 İçindekiler Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 Ebû Mansûr el-mâtürîdî 1. Hayatı 21 2. Siyasî ve İlmî Çevresi 25 3. İlmî Şahsiyeti 28 4. Eserleri 31 4.1. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 31 4.2.

Detaylı

ASIM CÜNEYD KÖKSAL DOÇENT

ASIM CÜNEYD KÖKSAL DOÇENT ASIM CÜNEYD KÖKSAL DOÇENT Adres : İcadiye-Bağlarbaşı Cad., No: 40, Üsküdar / İstanbul Telefon : 0 216 474 08 60 (Dâhili: 1216) E-Posta : ackoksal@29mayis.edu.tr Doğum Tarihi : 10/10/1976 Kadro Yeri : İSTANBUL

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : KELAM TARİHİ Ders No : 0070040093 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI ALANLAR ve ÖNCELİKLER AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI 1- Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı na dair araştırmaları 1. Kur an tarihi 2. Kıraat

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI DİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 46 5. HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 5.1. HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Hadis; Peygamberimizin söz,

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK DİLİ I Ders No : 00700400 : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi Ön Koşul

Detaylı

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ حكمة ريم م ا ير ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 حكمة ريم م ا ير» باللغة ال ية «مد صالح

Detaylı

Risale-i Nur Külliyat'ının telif tarihleri hakkında kronolojik bilgi verir misiniz?

Risale-i Nur Külliyat'ının telif tarihleri hakkında kronolojik bilgi verir misiniz? Sorularlarisale.com Risale-i Nur Külliyat'ının telif tarihleri hakkında kronolojik bilgi verir misiniz? Eski Said Dönemi Eserleri Eserin Adı - Telif Tarihi / İlk Baskı Tarihi Divan-ı Harb-i Örfî (1909

Detaylı

Kâşif Hamdi OKUR, Ismanlılarda Fıkıh Usûlü Çalaışmaları: Hâdimî Örneği, İstanbul: Mizah Yayınevi, 2010, 125-127.

Kâşif Hamdi OKUR, Ismanlılarda Fıkıh Usûlü Çalaışmaları: Hâdimî Örneği, İstanbul: Mizah Yayınevi, 2010, 125-127. Kâşif Hamdi OKUR, Ismanlılarda Fıkıh Usûlü Çalaışmaları: Hâdimî Örneği, İstanbul: Mizah Yayınevi, 2010, 125-127. Elif Büşra DİLBAZ E-mail: ikkizzler_89@hotmail.com Nasslar ile hükümler arasındaki ilişkinin

Detaylı

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/ بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/256-259 Şeyh Hamd bin Atik (V. 1301) kardeşlerinden birisine hitaben şöyle

Detaylı

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 ح م ملسح القبعة والكوفية

Detaylı

TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ

TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ İlim Dallarının Düşünce Temellerini Araştırma Enstitüsü TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ TARİHSEL EPİSTEMOLOJİYE GİRİŞ Alparslan AÇIKGENÇ Yıldız Teknik Üniversitesi 15 Ekim 2011 Ankara Gelenek, bir toplumdaki

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS İSLAM EĞİTİM TARİHİ ILA323 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli Dersin

Detaylı

Kur an'daki selaset, selamet, tesanüd, tenasüb, teavün ve tecavüb mucizevî boyutlarındandır; bunları izah edebilir misiniz?

Kur an'daki selaset, selamet, tesanüd, tenasüb, teavün ve tecavüb mucizevî boyutlarındandır; bunları izah edebilir misiniz? Sorularlarisale.com Kur an'daki selaset, selamet, tesanüd, tenasüb, teavün ve tecavüb mucizevî boyutlarındandır; bunları izah edebilir misiniz? Kur'an'ın Bütünlüğü Kur'an'ın tamamı birbiriyle bütünlük

Detaylı

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı) TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV (Panel Tanıtımı) Mehmet DEMİRTAŞ * Bir şehri kendisi yapan, ona şehir bilinci katan unsurların başında o şehrin tarihî ve kültürel

Detaylı

Asr-ı Saadette İçtihat

Asr-ı Saadette İçtihat Mehmedkirkinci.com Asr-ı Saadette İçtihat Sual: Hazret-i Peygamber zamanında içtihat yapılmış mıdır? Her güzel şey, her hayır Nebi ler eliyle meydana geldiği gibi, küllî bir hayır olan içtihadı da ilk

Detaylı

Değerli büyüğümüz Merhum Fatma ÖZTÜRK ün ruhunun şad olması duygu ve dileklerimizle Lisans Yayıncılık

Değerli büyüğümüz Merhum Fatma ÖZTÜRK ün ruhunun şad olması duygu ve dileklerimizle Lisans Yayıncılık Değerli büyüğümüz Merhum Fatma ÖZTÜRK ün ruhunun şad olması duygu ve dileklerimizle Lisans Yayıncılık II Editörler Prof. Dr. Salih Sabri Yavuz & Doç. Dr. Faruk Sancar İSLÂM İNANÇ ESASLARI Yazarlar Prof.

Detaylı

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 1. DÖNEM )

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 1. DÖNEM ) İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 1. DÖNEM ) TARİH GÜN SAAT İLÇE YER VAİZE ADI/SOYADI 01.01.2014 Çarşamba 10:30 Bornova Debre Camii Fatma Özmen ERGEN Ölüm ve Ömür Muhasebesi 01.01.2014

Detaylı

TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI

TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI Kitâbü Takrîbi l-garîb Kāsım b. Kutluboğa (ö. 879 h. / 1474 m.) Tahkik Dr. Öğr. Üyesi Osman Keskiner TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 743 İSAM Yayınları 200 Klasik

Detaylı

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır: Sorularlarisale.com "Kur'an ın her kelamı üç kaziyeyi müştemildir. Birincisi, bu Allah ın kelamıdır. İkincisi, Allah ca murad olan mana budur. Üçüncüsü, mana-yı murad budur..." İzah eder misiniz? "Kur'an

Detaylı

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI FİNAL SINAVI TAKVİMİ TARİH SAAT DERSİN ADI SALON ÖĞRETİM ÜYESİ Mukayeseli Adab ve Erkanı Prof. Dr. Tahir YAREN Kıraat Farklılıklarının Manaya Etkisi Aşere,Takrib,Tayyibe

Detaylı

Hafta Konu Ön Hazırlık Öğretme Metodu

Hafta Konu Ön Hazırlık Öğretme Metodu Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TEFSİR II Ders No : 0070040090 Teorik : 4 Pratik : 0 Kredi : 4 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÖZGEÇMİŞ ADI SOYADI: ÖMER FARUK HABERGETİREN DOĞUM YERİ VE TARİHİ: ŞANLIURFA/03.04.1968 ÖĞRENİM DURUMU: DOKTORA DERECE ANABİLİM DALI/BİLİM DALI 1 LİSANS SELÇUK İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2 YÜKSEK LİSANS 3 DOKTORA

Detaylı

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma Question İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma (s.a)'nın mushafı hakkındaki sözleri idi. Allah-u Teâlâ tarafından Hz. Fatıma Zehra (s.a)'ya ilham edilen

Detaylı

Gündemdeki Tartışmalı Dinî Konular-2, Prof. Dr. Nihat Dalgın, Etüt Yayınları, Samsun, 2012, 448 s.

Gündemdeki Tartışmalı Dinî Konular-2, Prof. Dr. Nihat Dalgın, Etüt Yayınları, Samsun, 2012, 448 s. Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2016, sayı: 40, ss. 207-211. Gündemdeki Tartışmalı Dinî Konular-2, Prof. Dr. Nihat Dalgın, Etüt Yayınları, Samsun, 2012, 448 s. Bir birey olarak Müslüman

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Abdullah DURMUŞ

Yrd. Doç. Dr. Abdullah DURMUŞ Yrd. Doç. Dr. Abdullah DURMUŞ Tel (İş) : (04) 74458 Faks : (04) 06889 E-posta : durmusabdullah@yahoo.com Yazışma Adresi : Akdeniz Üniversitesi ahiyat Fakültesi Dumlupınar Bulvarı 07058 Kampüs ANTALYA Öğrenim

Detaylı

ﺐ ﺋﻟﺬﺮﻟ ﻼﺻ ﺔﻋﺪ ﺑ «ﺔﻴ ﻟ ﺘﺮ ﺔﻐﻠﻟﺎ ﺑ» ﺪﺠﻨﻟﻤ ﺢﻟﺎﺻ ﺪﻤﻣﺤ ﺪﻤﻣﺤ ﻴﻦﻫﺎﺷ ﻢﻠﺴﻣ ﺔ : ﺟﻤﺮﺗ ﻞﻴﺒﻧ 1 2 ﺔ:ﻌﺟ ﺮﻣ

ﺐ ﺋﻟﺬﺮﻟ ﻼﺻ ﺔﻋﺪ ﺑ «ﺔﻴ ﻟ ﺘﺮ ﺔﻐﻠﻟﺎ ﺑ» ﺪﺠﻨﻟﻤ ﺢﻟﺎﺻ ﺪﻤﻣﺤ ﺪﻤﻣﺤ ﻴﻦﻫﺎﺷ ﻢﻠﺴﻣ ﺔ : ﺟﻤﺮﺗ ﻞﻴﺒﻧ 1 2 ﺔ:ﻌﺟ ﺮﻣ REGÂİB NAMAZI BİD'ATI بدعة صلا لرذلي ب ] تريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 009-40 بدعة صلا لرذلي ب» باللغة لرت ية «حممد صالح ملنجد ترمجة: حممد

Detaylı

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ حكم الصلاة مع الجماعة ] باللغة التركية [ Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid ألفه الشيخ: محمد صالح المنجد Terceme edenler Muhammed Şahin ترجمه: محمد

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Allah

Detaylı

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti uygulaması sadece bir ezan vakti icin yola baş koymuş zamanla gelişerek farkli ozelliklere sahip olmuş çok faydalı ve önemli bir

Detaylı

Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek?

Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek? Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek? Murabaha Nedir sorusuna lügâvi manasında cevap çok kısa olabilir ama burada daha çok günümüzdeki fiilî durumunu ele almak faydalı olacak. Bahse konu yöntemden,

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır. 4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I

Detaylı

AKADEMİK YILI

AKADEMİK YILI Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi 2017-2018 AKADEMİK YILI Hazırlık Sınıfı 1. Dönem Adı Z / S Teo. Uyg Toplam Arapça Zorunlu Hazırlık (Arapça Dilbilgisi (Sarf) I) Z 4 0 4 4 4 Arapça Zorunlu Hazırlık (Arapça

Detaylı

ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU

ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU 02 04 Kasım 2012, Antalya P r o g r a m 1. Gün (2 Kasım 2012 Cuma): Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonu, Kampüs

Detaylı

Moro Müslümanları Üzerine 99 KENDİ LİDERİNİN KALEMİNDEN BANGSAMORO MÜCADELESİ

Moro Müslümanları Üzerine 99 KENDİ LİDERİNİN KALEMİNDEN BANGSAMORO MÜCADELESİ Moro Müslümanları Üzerine 99 KENDİ LİDERİNİN KALEMİNDEN BANGSAMORO MÜCADELESİ Moro Müslümanları Üzerine 99 MÜCADELE AHLAKI KENDI LIDERININ KALEMINDEN BANGSAMORO MÜCADELESI Mücadele Ahlakı Kendi Liderinin

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR V İLH 403 7 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

İslam hukukuna giriş (İLH1008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İslam hukukuna giriş (İLH1008) KISA

Detaylı

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? حكم تكر لعمر م يكو بينهما ] تريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza

Detaylı

2017 SONBAHAR DÖNEMİ PROGRAMI

2017 SONBAHAR DÖNEMİ PROGRAMI 2017 SONBAHAR DÖNEMİ PROGRAMI Herkes Kur ân a çağırdığını söylüyor. Fakat yollar başka başka yerlere çıkıyor. Sünnet ile zaten bazılarının arası hiç hoş değil. Sünnete çağırma konusunda ise niyet kadar

Detaylı

Fakat bazı şeyleri yeyip içmek, insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslam dininde haramdır.

Fakat bazı şeyleri yeyip içmek, insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslam dininde haramdır. Eşyada yenip içilme bakımından asıl olan mubah olmaktır. Bütün eşya, aslında insanların yararlanmaları için yaratılmıştır. Onun için aslında temiz olan, akla ve sağlığa zararlı olmayan bir kısım hayvan

Detaylı

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı) T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı Sayı : 34394187-399- 24/04/2015 Konu : Lisans Öğretim Programı Değişiklik Önerisi REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

Detaylı

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1994. Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1994. Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı ve Soyadı :Muammer BAYRAKTUTAR 2. Ünvanı : Yrd. Doç. Dr. 3. Görevi : Öğretim Üyesi/Dekan Yrd. 4. Görev Yeri : Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 5. İletişim : muammerbayraktutar@hotmail.com

Detaylı

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi Niçin Teravih Namazı denilmiştir? Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınan namaz. "Teravih" kelimesi Arapça, "Terviha"nın çoğuludur ve "oturmak, istirahat etmek'" anlamına gelmektedir. Teravih namazı

Detaylı

İmama Sonradan Yetişen Namazları Nasıl Kılar? Cumartesi, 16 Ocak :02. Müdrik

İmama Sonradan Yetişen Namazları Nasıl Kılar? Cumartesi, 16 Ocak :02. Müdrik Müdrik Müdrik "idrak etmiş, yetişmiş, kavuşmuş" gibi anlamlara gelir. İlmihal ıstılahında, namazı tamamen imamla birlikte kılan kimseye müdrik denir. İmama en geç birinci rek atın rükûunda yetişen kimse

Detaylı

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ! KİM BU ZINDIK! Hamd Allah ındır. O na hamd eder ondan yardım ve mağfiret dileriz nefislerimizin şerrinden amellerimizin kötülüklerinden ona sığınırız. Allah ın yol göstericilik ettiğini hiç kimse saptıramaz.

Detaylı

Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı.

Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı. Adı Soyadı Ünvan Doğum Yeri Bölüm E-posta : Bülent AKOT Doç. Dr. Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı. bulentakot@hotmail.com EĞİTİM BİLGİLERİ Derece Bölüm Program Üniversite

Detaylı

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM FORMASYONLU İLAHİYAT MÜFREDATI (ILY)

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM FORMASYONLU İLAHİYAT MÜFREDATI (ILY) İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM FORMASYONLU İLAHİYAT MÜFREDATI (ILY) 1.YIL / 1. YARIYIL 1.YIL / 2. YARIYIL ILY101 Kur'ân-ı Kerîm (Tashîh-i Hurûf)-I 2 0 2 3 Z ILY102 Kur'ân-ı Kerîm (Tashîh-i Hurûf)-II

Detaylı

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN IÇERIK ÖNSÖZ 13 Giriş DİN VE AKAİT Günümüzde Din Algısı Sosyal Bilimcilere Göre Din İslam Açısından Din Dinin Anlam Çerçevesi İslam Dini İslam ın İnanç Boyutu Akait İman İman-İslam Farkı İman Bakımından

Detaylı

TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI S.NO TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN TARİH ADI SOYADI UNVANI YERİ VAKTİ KONUSU Tepebaşı Camii 1 05.06.2016 29 Şaban Nalbant Camii Rahman Camii Ramazan'a

Detaylı

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI 1.YIL / 1. YARIYIL 1.YIL / 2. YARIYIL ILA101 Kur'an Okuma ve Tecvid-I 2 0 2 2 ILA102 Kur'an Okuma ve Tecvid-II 2 0 2 2 ILA103 Arap Dili

Detaylı

İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ. Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı

İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ. Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı Eposta: hakpinar@harran.edu.tr ; akpinar64@hotmail.com Telefon: 0414 318 (1003), (1707); 552 216 36 12 ÖĞRENİM

Detaylı

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü *BE5FBY8BV* Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığı Sayı :27306776/100/ 10770 30/01/2018 Konu :Eğitim - Öğretim İşleri (Genel)

Detaylı

HARRAN Ü. İLAHİYAT FAK AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL VE BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

HARRAN Ü. İLAHİYAT FAK AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL VE BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ İLH1 1. Türk Dili Yabancı Dil I (İngilizce) İnkılâp Tarihi İLAHİYAT FAKÜLTESİ 1. SINIFLAR (ÖRGÜN VE İKİNCİ ÖĞRETİM) HADİS TARİHİ 301 3. DİN PSİKOLOJİSİ I 250 4. İSLAM İNANÇ ESASLARI 272 5. ARAPÇA DİLBİLGİSİ

Detaylı

Bundan kırk, elli sene önce ülkemizde böyle bir kötülük yoktu. Sonra iyi yetişmemiş icazetsiz kişiler kafa karıştırıcı, tahripkâr bir çığır açtılar.

Bundan kırk, elli sene önce ülkemizde böyle bir kötülük yoktu. Sonra iyi yetişmemiş icazetsiz kişiler kafa karıştırıcı, tahripkâr bir çığır açtılar. MÜSLÜMANLAR için büyük fenalıklardan biri dinî konularda herkesin kendi kafasından, kendi heva re yine göre konuşması, ulu orta dinî ve şerî konularda açıklama yapması, hüküm vermesidir. Bundan kırk, elli

Detaylı

İslâm Düşüncesinin Dönüşüm Çağında. Editörler: Ömer Türker Osman Demir

İslâm Düşüncesinin Dönüşüm Çağında. Editörler: Ömer Türker Osman Demir Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 739 İSAM Yayınları 153 İlmî Araştırmalar Dizisi 65 Her hakkı mahfuzdur. İslâm Düşüncesinin Dönüşüm Çağında FAHREDDİN er-râzî Editörler: Ömer Türker Osman Demir

Detaylı

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri 1. Yarıyıl Dersleri TIB5171 SEMİNER (DERSTE) Zorunlu 0 2.00 0 5.00 TIB5175 TEZ DANIŞMANLIĞI I Zorunlu 0 1.00 0 1.00 TIB5101 İSLAM BİLİMLERİNİN TEŞEKKÜLÜ

Detaylı

HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI

HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI 1. SINIF 1. YARIYIL İLH101 KURAN OKUMA VE TECVİD I 4 0 4 4 İLH103 ARAP DİLİ VE BELAGATI I 4 0 4 4 İLH105 AKAİD ESASLARI 2 0 2 2

Detaylı

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livata Haddi 71 LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livatanın cezası zina cezasından farklıdır. Her ikisinin vakıası birbirinden ayrıdır, birbirinden daha farklı durumları vardır. Livata,

Detaylı

HARRAN Ü. İLAHİYAT FAK AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL VE BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

HARRAN Ü. İLAHİYAT FAK AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL VE BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ İLH1 1. Türk Dili Yabancı Dil I (İngilizce) İnkılâp Tarihi İLAHİYAT FAKÜLTESİ 1. SINIFLAR (ÖRGÜN VE İKİNCİ ÖĞRETİM) HADİS TARİHİ 301 3. DİN PSİKOLOJİSİ I 250 4. İSLAM İNANÇ ESASLARI 272 5. ARAPÇA DİLBİLGİSİ

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Abdullah DURMUŞ

Yrd. Doç. Dr. Abdullah DURMUŞ Yrd. Doç. Dr. Abdullah DURMUŞ Tel (İş) : (04) 74458 Faks : (04) 06889 E-posta : durmusabdullah@yahoo.com Yazışma Adresi : Akdeniz Üniversitesi ahiyat Fakültesi Dumlupınar Bulvarı 07058 Kampüs ANTALYA Öğrenim

Detaylı