KIBRIS TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİ GENEL MERKEZİ YAYINIDIR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KIBRIS TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİ GENEL MERKEZİ YAYINIDIR"

Transkript

1 KIBRIS TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİ GENEL MERKEZİ YAYINIDIR KASIM - ARALIK 2013 / OCAK - ŞUBAT 2014 ISBN : CİLT: 26 NO :6 / CİLT: 27 NO: 1 İKİ AYDA BİR YAYINLANIR

2 Figen Rutkay 1934 Yılı Bolu doğumludur. İlk, orta, lise tahsilini Ankara da tamamlayan sanatçı 1964 yılında evlenip, eşi ile birlikte Avusturya da Filoloji dalında tahsiline devam etmiştir. Resim küçük yaşlardan itibaren yaşamında önemli yer işgal etmiştir. Ciddi anlamda resim çalışmalarına 1962 yılında İngiltere de başlamıştır. Daha sonra Ankara da altı yılı aşkın bir süre Yalçın Gökçebağ, Kayıhan Keskinok ve Sabri Akça gibi değerli hocaların atölyelerinde pastel ve yağlı boya çalışmıştır. Bu güne kadar ikisi yurt dışı olmak üzere ülkemizde çeşitli illerde 25 kişisel sergi açmış: ayrıca yurt içi ve yurt dışında olmak üzere yüze yakın karma sergilere katılmıştır. Sanatçının tabloları çeşitli özel ve resmi kuruluşların koleksiyonlarına girmiş ve çağdaş Tür kresim sanatı ile ilgili olarak basılmış kataloglarda yerini almıştır. İki eseri LÖSEV kartlarınada üç yıl süre ile basılmış ve satılmıştır. Figen Rutkay doğada var olan güzellikleri tuvallerine en ince ayrıntıları ile yansıtmaktadır. Çoğunlukla gelincik ve papatya tabloları ile tanınır. Bununla birlikte eski Türk evlerini çalışmaktan büyük zevk alır. Evindeki atölyesinde çalışmalarını sürdüren sanatçı: GESAM ve Kadın Ressamlar Derneği üyesidir. İngilizce ve Almanca bilmektedir.

3 Bu Sayımızda Kuruluş : KTKD Adına Sahibi Dr. Ahmet Zeki BULUNÇ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Düzeltmen Hasan İKİZER Görsel Yönetmen Koray Polat Abone ve Dağıtım Gülendam ÖZER Yönetim Yeri Kıbrıs Türk Kültür Derneği Genel Merkezi Halk Sk. 17/2 Yenişehir Ankara/TÜRKİYE Tel: Belgegeçer: E-Posta: kibristkd@gmail.com web: facebook.com/kibristkd ŞUBELER Antalya Tel: İstanbul Tel : İzmir Tel: Mersin Tel: YEREL SÜRELİ YAYIN Ön ve Arka Kapak : Ressam Figen Rutkay Basım Yeri : Atalay Matbaacılık LTD. ŞTİ. 1.Cadde Elif Sokak Sütçü Kemal İşhanı No: 7/59 İskitler Ankara Basım Tarihi : Ağustos 2014 Yeni Bir Döneme Başlarken Düşünceler ve Beklentiler...2 Ahmet Zeki Bulunç Denktaş Bey in Hukuki Özellikleri...4 Taner Erginel Ada da Barışa Giden Yol...16 Hasan İkizer KKTC nın Tanınmasını istemek En Doğal Hakkımızdır...17 Metin Fahrioğlu Anılarla Yüzyüze Denktaş Bey in Ardından...18 Ekrem Yeşilada Akılları AB Sevdasıyla Bulandırılan Kıbrıs Türk Gençleri nin Beyinleri, Efsanevi Milli Türk Ruhu İle Yıkanmalıdır İsmail Tansu Yavru Vatan Kıbrıs ta Mağusa Türk Mezarlığındaki Çanakkale Şehitliği...22 Kemal ALTINKAYA KAYAREİS Tarihimizdeki Acı Bir Gün (Nihat İlhan Paşanın Gözyaşları)...24 Mehmet Şükrü Baş Şehit Erdinç Salkım ın Ardından...26 Dr. Necati Yalçın Dr. Küçük ve Rauf R. Denktaş...29 Hüseyin Laptalı Çağdışı Kalmış Bir Ülkü...30 Ali Fikret Atun Üniversiteliler Kıbrıs ı Geziyor...33 Dr. Necati Yalçın Kıbrıs maüzakerelerine İlişkin Değerlendirme...35 Ali Fikret Atun Hedefiniz Birleşik Kıbrıs Öyle Mi?...37 Atilla Çilingir Uluslararası Kültürel Hazineler Armonisi Halkdansları Müzik ve Dans Festivali...40 Yunus Özerdem KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş Anısına Kültürel Hazineler Armonisi Türk Sanat Müziği Konseri...42 Hasan İkizer Memleketim / Liderimiz...43 Hünalp Sabit Yeni Dönem Yönetim ve Denetim Kurullarımız...44 Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilat (TMT) Birinci Bayraktarı Alir Rıza Vuruşkan Anıldı...47 Vefat ve Başsağlığı...48 * Dergimizde yayımlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. * Dergimizin adı verilmek kaydıyla yazı ve haberlerden alıntı yapılabilir. Kıbrıs Mektubu 1

4 YENİ BİR DÖNEME BAŞLARKEN DÜŞÜNCELER VE BEKLENTİLER Dr. Ahmet Zeki Bulunç / Genel Başkan Kıbrıs Türk Kültür Derneği nin, Kıbrıs Türk Halkı nın Varoluş Mücadelesi nde özgün bir yeri, tarihi bir görevi ve kimliği vardır. Kıbrıs Türk halkının tarihsel mücadelesi bu gün de farklı bir boyut kazanarak devam etmektedir. Kıbrıs Türk Kültür Derneği, Türk halkının bugün de büyük bir direniş, inanç ve kararlılıkla sürdürdüğü mücadelesinde üzerine düşen görevleri en iyi şekilde yerine getirecek bir potansiyele sahiptir. Kuşkusuz sürdürülen mücadelenin öncelikli hedefi Kıbrıs Türk halkının tarihten gelen ve uluslararası antlaşmalarla elde ettiği haklarını, egemenliğini, özgürlüğünü ve bağımsızlığını korumaktır. Bunun için en temel unsur Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ni mutlaka yaşatmak ve varlığını güçlendirerek sürdürmektir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nin uluslararası alanda egemen eşitliğini kabul ettirme ve tanınma mücadelesini güçlü stratejik temellere ve sağlıklı politikalara dayandırarak taviz vermeden kararlılıkla sürdürmenin varlık nedenimiz olduğu bilinci ve anlayışıyla hareket etmemiz son derece önemlidir. Anavatanımız Türkiye de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nde ve küresel düzeyde ulaşabileceğimiz her alanda bu mücadele uzun vadeli erimlerle sürdürülmelidir. Annan Belgesi (Planı) örneğinde olduğu gibi bütün dış baskılara ve halkımız üzerinde oynanan çeşitli oyunlara karşı, kararlılıkla ve dirençle sürdürülen KKTC yi koruma ve yaşatma mücadelesi 11 Şubat 2014 tarihinde BM yetkilisi tarafından kamuoyunun bilgisine getirilen ortak açıklama belgesiyle Kıbrıs uyuşmazlığı sürecinde yeni bir döneme girilmiştir. Bu yeni dönemde uluslararası aktörlerin, Annan Belgesi tecrübesi ışığında daha derinden ve sessizce meseleyi Türk kamuoyunun gözünden kaçırarak KKTC ye ve Kıbrıs Türk halkına karşı planlarını farklı bir stratejisi ile uygulayacakları görülmektedir. Dış aktörlerin işbirlikçileriyle birlikte Algı Yönetimi ve Kamu Diplomasisi yöntemlerini ileri tekniklerle halkımız üzerinde uygulayacakları bilincinde olmamız ve gerçek ışığında gelişmeleri izlememiz, değerlendirmemiz milli çıkarlarımız açısından önemlidir. Anavatanımız Türkiye ve KKTC devleti üzerine, sözde Kıbrıs Sorununun Çözümü için başta ABD ve AB olmak üzere sürdürülen ağır uluslararası baskılarla dayatılan içerikle yeni sürecin başlatıldığı bilinen bir gerçektir. Bu süreçte ortaya konan yeni Plan Oyunlarının temel amacı, Kıbrıs Türk halkını azınlık statüsüne düşürerek ozmosis yolunu açarak Kıbrıs ta Türk varlığına son vermek, Anavatan Türkiye yi Kıbrıs tan çıkarmak ve Kıbrıs üzerindeki uluslararası antlaşmalarla sağladığı hak ve statüleri ortadan kaldırmak; KKTC ye, egemen eşitliğimize, özgürlüğümüze ve bağımsızlığımıza son vermek ve Kıbrıs ı tam bir Rum-Yunan adası haline getirmektir. Bu gerçekler ışığında dikkatli, duyarlı ve bilinçli hareket edilmemesi halinde Kıbrıs Türk Halkı nın ve KKTC nin karşılaşacağı tehlikelerin çok büyük olduğu da bilinmektedir. Son dönemde yeni bir Annan Belgesi (Planı) örneği çalışmaların gizli diplomasi yöntemiyle sürdürüldüğü gerçeği ürperticidir. Bu gerçekler ve yaşadığımız süreç dikkate alındığında Kıbrıs Türk Kültür Derneği nin tarihsel görevinin önemi daha da artarak devam etmektedir. Hepimizin böylesi bir bilinçle ve sorumlulukla hareket etmesi kaçınılamaz milli bir görevimizdir. Bu bağlamda birliğimizi, dayanışmamızı sağlamalı, güçlü bir iletişim içinde olmalıyız. Belirtilen gerçekler ışığında sorumluluğumuzun bir gereği olarak çeşitli nedenlerle, gerekçelerle ve etkilerle üyelikleri son bulmuş, üyelikten ayrılmış, Derneğimiz ile üyelerimiz ve Türkiye de yaşayan Kıbrıs Türklerinin yeniden kenetlenmesi, Derneğimiz çatısı altında bütünleşmesi, etkin bir diyalog ortamı içinde bütün meselelerimizi olumlu şekilde sonuçlandırmamız öncelikli hedefimiz olmalıdır. Bu hedefimizin gerçekleştirilmesi için göreve gelen yeni Yönetim Kurulu olarak üzerimize düşenleri sonuna kadar her koşul altında yerine getireceğiz. Dayanışma, işbirliği, diyalog, güven ve şeffaflık temel ilkelerimiz olacaktır. 2 Kasım - Aralık 2013 / Ocak - Şubat 2014

5 Değerli üyelerimizin bizlere gösterdiği güven ve verdiği destekle başladığımız görevimize, belirlediğimiz şu çalışma programımızı uygulayacağız: Öncelikle belirtmek zorundayız ki Kıbrıs Türk Kültür Derneği nin, genel olarak Anavatanımız Türkiye de, KKTC de ve uluslararası düzeyde gelişen ve değişen siyasal, ekonomik, kültürel ve teknolojik gelişmelere ayak uydurması ve uyum sağlaması için yeniden bir yapılanmaya ve üye sayımızı artırarak genişlemeye büyük bir ihtiyacı vardır. Bunu sağlayabilmek için temel ilke olarak çoğulculuk, katılımcılık, tabanı genişletici, şeffaf ve açık, gizlilikten uzak ve paylaşımcı olmak, üyelerimizle ve öncelikle Anavatanda yaşayan bütün Kıbrıslı Türklerle yeniden bütünleşmek ve kenetlenmek, küçülerek değil genişleyerek Şubeleriyle işbirliği, ortak çalışma ve dayanışma içinde etkinliği artan bir sivil toplum örgütü olarak çalışmak, milli davamıza desteği artıran lobi etkinliği sağlamak, Kıbrıs Türk kültürünü koruyarak geliştirmek, tanıtmak, yaygınlaştırmak temel amaçlarımız ve hedeflerimizdir. Gelişen iletişim teknolojilerinin sağladığı olanakları ve sosyal medyayı en etkin biçimde kullanmak suretiyle sadece Türkiye de ve KKTC de değil, uluslararası düzeyde ve Dünya daki Türk örgütleriyle etkin bir iletişim ağı kurularak ortak projelerin uygulanması, tanıtım etkinlikleri düzenlenmesi ve Kıbrıs gerçeklerinin anlatılması, içte ve dışta lobi etkinliklerinin sağlanması ve değişen koşullara göre yeniden yapılanma kapsamında 2007 yılından beri T.C. İçişleri Bakanlığı ve Ankara Valiliği nin tüzüğümüzde yasalara aykırı gördüğü değişiklikleri gerçekleştirmek, bu nedenle Derneğimiz aleyhine açılmış davalara son vermek öncelik verdiğimiz çalışmalarımız olacaktır. Ekip çalışması günümüzde en önemli unsurlardan biridir. Ekip çalışmasının temel öğesi KATILIMCILIK- TIR. Dar bir çerçevede çalışmak, ben yaptım oldu, ben her şeyi bilirim anlayışı ve tekelci yaklaşımlar yerine ortak aklın ve ortak çalışmanın yaratıcılığını ve etkinliğini sağlamak esas olacaktır. Kadınların yaratıcılık, çalışma gücü, dayanıklılık, sabır ve özveri özellikleri ülkelerin, halkların, toplumların gelişmesinin, dinamizminin ve başarısının ana kaynağıdır. Bu gerçeğin ışığında kadınlarımızın en geniş katılımlarını ve katkılarını sağlayacak çalışma ortamları yaratılacak ve Derneğimizin gelişmesi, güçlenmesi, etkinliğinin ve belirleyiciliğinin daha da artması sağlanacaktır. Gençlerimiz geleceğimizdir. Deneğimizin daha genç ve dinamik bir yapıya kavuşturulmasında geçlerimiz öncü gücümüz olacaktır. Üye sayısı azalan, yaşlanan, statik bir dernek değil, gençleşen, üye sayısı artan dinamik bir Kıbrıs Türk Kültür Derneği yaratmak öncelikli yaklaşımlarımızdan ve görevlerimizdendir. Kültür ve eğitim bir ülkenin, milletin, halkın gelişmesi, daha çağdaş nitelikler kazanması, teknoloji üretimi ve bilgi çağını yakalamak için ana gereklerin başında gelmektedir. Kıbrıs Türk kültürünü daha yaygın bir şekilde Anavatanımızda tanıtmak, kültür etkinliklerini artırmak son derece önemlidir. Bu anlayış çerçevesinde kültür ve eğitim amaç ve çalışmalarına daha çok kaynak ayırmak, kültür ve eğitim ihtiyaçlarımızı karşılamak, geleceğimiz açısından belirleyici olacaktır. Bunu sağlamak zorunluluğunu duymaktayız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti anayasasına göre, seçme hakkı KKTC yurttaşı olmak ve 18 yaşını bitirmiş olmak koşullarının dışında herhangi bir koşul içermemektedir. Ayrıca, anayasamız seçimlere katılmanın bir yurttaşlık hakkı ve her yurttaşın görevi olduğunu belirtmiştir. Anayasamızın vatandaşları oy vermeğe teşvik eden düzenlemesi kapsamında yurtdışında yaşayan KKTC vatandaşları olarak Kıbrıslı Türklerin oy verme hakları vardır ve bu hakkın kullanılması yasalar ile düzenlenmelidir. Kıbrıs Türk Kültür Derneği olarak yurt dışındaki diğer Kıbrıs Türk örgütlerimizle diyalog ve işbirliği içinde seçme hakkımızı kullanacak yasal düzenlemelerin yapılması için çalışmak, önemli bir önceliğimiz ve hedefimizdir. Kıbrıs Türk Kültür Derneği, özetle belirtilen temel ilkeler, çalışmalar ve ana hedefler çerçevesinde yeniden yapılandırılmak suretiyle kurulacak dinamik ve güçlü yapısıyla, artan üye sayısıyla, DAYANIŞMA ve GÜÇLENEN BİRLİĞİ ile yapısal ve mali kaynakları daha da etkinleştirilerek öngörülen hedef ve amaçların gerçekleştirileceği ortam ve zemin mutlaka yaratılacaktır. YENİ YÖNETİM KURULU OLARAK HEDEFİMİZ: ÇOĞULCULUK, KATILIMCILIK, BÜYÜMEK VE GENİŞ- LEMEK; ÜYELERLE BÜTÜNLEŞMEK, DAHA ÇOK ÜYEYE ULAŞ- MAK; ŞEFFAFLIK, AÇIKLIKTIR. ŞUBELERLE İŞBİRLİĞİ, ORTAK ÇALIŞMA VE ORTAK AKLIN EGEMEN OLDUĞU, ÇALIŞMA TABANINI GE- NİŞLETECEK EKİP ÇALIŞMASIDIR. Saygılarımızla Kıbrıs Mektubu 3

6 DENKTAŞ BEY İN HUKUKÇU ÖZELLİKLERİ Taner Erginel / Emekli Yüksek Mahkeme Başkanı Uzun süren meslek hayatımda Denktaş Bey le birçok temasım oldu. Onu tanıma fırsatını buldum. Özellikle hukukçu kişiliği konusunda diğer insanların bilmediği bilgilere sahip olduğumu sanıyorum. Denktaş Bey varoluş mücadelesi veren Kıbrıs Türk Halkının lideridir ve uzun süre Yürütmenin başında olmuştur. Herkesin onunla ilgili söyleyecek çok anısı ve bilgisi vardır. Ben bir hukukçunun dikkatini çeken özelliklerini anlatmayı düşünüyorum. Hukuk alanında daha çok kamu oyunun bilmediği özelliklerini ortaya çıkarmaya çalışacağım. Onu tanıdığım süreç içinde toplum yaşamımızda büyük değişiklikler olmuştur. Anlatacaklarımı 4 ayrı döneme ayırarak anlatmamın daha uygun olacağını düşünüyorum. A) Avukatlık yaptığım süre, B) Yargıç olduğum süre C) Yüksek Mahkeme Başkanı olduğum süre ve D) Emeklilik süresi. Bu süreleri ayrı ayrı ele alıp Denktaş Bey le ilgili anılarımı ve izlenimlerimi anlatmaya çalışacağım. Avukat olduğum sürede izlenimlerim Hukuk eğitimimi İstanbul Hukuk Fakültesi nde yaptım. Daha sonra bir süre de İngiltere de eğitim gördüm yılında Mağusada avukat olarak çalışmaya başladım. O yıllarda Kıbrıs ta, Türk Mahkemeleri yeni kurulmuştu. Ancak sadece Türk bölgelerinde geçerli olacak işlere bakıyorlardı. Bu nedenle Türk avukatlar kısmen Rum Mahkemelerinde çalışmak zorunda kalıyordu. Rum Mahkemeleri nde çalışınca Rum avukatları ve Rum halkını tanıma fırsatı buldum. Son derece milliyetçi olduklarını gördüm. Sağcı ve solcular arasında nüans farkı olmakla birlikte tümü çok milliyetçi idi. Doğal olarak Kıbrıs Türkleri için mücadele eden Denktaş Beyi en büyük düşman olarak görüyorlardı. Ancak şaşırarak gördüm ki içten içe ona saygı duyuyorlar. Onun Kıbrıs Türk halkı için yaptığı mücadelenin takdir edilecek bir mücadele olduğunu düşünüyorlar. Daha sonra benzer saygıyı Atatürk e ve Ecevit e de duyduklarına tanık oldum. Bir gün Rum avukatlar Kıbrısın en iyi avukatı kimdir? diye tartışıyorlardı. Sanırım Limasol da avukatlık yapan bir veya iki Rum avukat üzerinde duruyorlardı. Onlara Acaba Denktaş için ne düşünüyorsunuz? diye sordum. Hiç tereddüt etmeden Denktaş bizim avukatlarımızın tümünden daha üstündür dediler. Denktaş Bey in Rum avukatlar arasında Kıbrıs ın en iyi avukatı diye düşünülmesi beni şaşırtmıştı. O tarihlerde Denktaş Bey artık avukat olarak çalışmıyordu. Ancak Rum hukukçular onu eski günlerden tanıyorlardı. Öyle anlaşılıyor ki belleklerinde silinmez bir iz bırakmıştı. Belirtmekte yarar var ki Denktaş Bey 1947 yılında Kıbrıs ta avukatlığa başlamış ve zaman zaman ara vermekle birlikte bu görevi Cemaat Meclisi Başkanı seçildiği 1970 yılına kadar sürdürmüştür yılından önce Kıbrıs ta İngiliz Müstemleke Yönetimi vardı. Bu dönemin bir bölümünde Denktaş Bey savcı olarak görev yapmıştır. Kıbrıs ta uygulanan Anglosakson sistemde savcılık Türkiye de uygulanan Kontinental sistemdeki savcılıktan oldukça farklıdır. Anglosakson sistemde suçluların soruşturulması ve ceza takibi polis tarafından yapılır. Polisin C.I.D. (Criminal Investigation Department) isimli bölümü bu işi yapar. Savcılar devletin hukuk danışmanlarıdır. Ayrıca Ağır Ceza Mahkemesi duruşmalarında polisin hazırladığı davaları yöneten avukat görevi yaparlar. Anglosakson sistemde devletin konumu diğer tüzel kişilerin konumuna benzer. Bu sistemde savcının yaptığı işi bir tüzel kişinin hukuk işlerini yapan görevlinin yaptığı işe benzetmek mümkündür. Savcıların yaptığı iş Türkiye deki hazine avukatlarının yaptığı işe benzemektedir. Denktaş Bey Kıbrıs ta savcı olduğu zaman devletin ve polisin hukuk danışmanı olarak görev yapıyordu. Ayrıca Ağır Ceza Mahkemesi duruşmalarında polisi temsil ediyor ve Rum EOKA teröristlerini mahkûm etmeye çalışıyordu. Anglosakson sistemde duruşmalarda avukatın yetenekleri ön plana çıktığı için Rum hukukçular onun 4 Kasım - Aralık 2013 / Ocak - Şubat 2014

7 ne kadar iyi bir hukukçu olduğunu unutmamışlardı. Anglosakson sistemin bir özelliği yasaların her konuyu belirlememesi ve yargıçlara geniş takdir yetkisi bırakmasıdır. Yasalardaki boşluğu Mahkeme İçtihatları doldurur. İstinaf veya Temyiz Mahkemesi diye isimlendirilen Yüksek Mahkeme ince ayar yaparak yasal durumu netleştirir. Bu nedenle Anglosakson hukuk sisteminde Yüksek Mahkeme kararları önemlidir. Bu hukuk sistemine İçtihat Hukuku Sistemi de denmesinin nedeni budur. Denktaş Beyin hukukçu kişiliği daha ilk yıllarda ön plana çıkmaya başladı.1953 yılında Criminal Cases isimli bir kitap yazdı. Bu kitap avukatların izlemesi gereken önemli Yüksek Mahkeme kararlarını özetlemekteydi. Bir tür ders kitabı idi. Hukukçuların yasal bir sorunla karşılaştıkları zaman açıp baktıkları bir el kitabı olarak kullanıldı. Avukatlık yaptığım yıllarda benim de kullandığım bu kitaptan söz edene pek rastlamıyorum. Halbuki Kıbrıs Hukuk sisteminde böyle bir kitabı yazmak ve yayınlamak önemlidir. Hukukçulara büyük bir yardımdır. Yazanın adalete verdiği önemi ve katkıda bulunmak istediğini gösterir. Denktaş Beyin hukukçu kimliği üzerinde duranların dikkatini çekmesi gereken bir olaydır. Bilindiği gibi 1960 dan sonra Türkiye de öğrenciler arasında sol görüşler yaygın hale gelmişti. Türkiye fakültelerinden mezun olup Kıbrıs a gelenler Denktaş Bey in sağcı ve milliyetçi olduğunu düşünüyor ve ona karşı mücadele vermek istiyorlardı. Türkiye deki sol akımlardan etkilenen Kıbrıslı öğrencilerden biri de bendim. Doğal olarak Denktaş Bey den uzak durdum. Denktaş Beye karşıt görüşlü birisi olarak önemli bir devlet görevine atanma ümidim oldukça azdı. Buna rağmen 1973 yılında açılan yargıçlık münhalına müracaat ettim ve bu göreve atandım. Denktaş Bey'in hukukçu kişiliği daha ilk yıllarda ön plana çıkmaya başladı.1953 yılında Criminal Cases isimli bir kitap yazdı. Bu kitap avukatların izlemesi gereken önemli Yüksek Mahkeme kararlarını özetlemekteydi. O tarihte 1960 Anayasasının yargıya ilişkin hükümleri uygulanmaya devam ediyordu. Yargıçları atayan Yüksek Mahkeme idi. Ancak diğer birçok ülkede olduğu gibi Yürütmenin de yargıç atamalarını etkileme olanağı vardı. Yürütmenin başında olan Denktaş Bey in kendisine karşı olan veya hiç değilse yakın olmayan bir kişinin yargıç atanmasını engellemesi söz konusu olabilirdi. Buna rağmen hiç bir engelleme girişimi olmadı. Bu gün geçmişe giderek o günleri anımsadığım zaman Denktaş Beyi n tutumunu hoşgörülü kişiliğinin bir belirtisi olarak görüyorum. Sırası gelmişken açıklayayım: Yargıç atanmasında Yürütmenin etkili olmasına fırsat veren 1960 Anayasası kısa süre sonra yürürlükten kaldırıldı Kıbrıs Türk Federe Devleti Anayasası ile Yargımız Yürütmeden bağımsız hale geldi KKTC Anayasası ise Yargıyı Yürütmeden tamamen bağımsız hale getirmiştir. Bugün dünyanın en bağımsız Yargısının KKTC Yargısı olduğunu söylemek mümkündür ve 1985 Anayasaları yapılırken Kurucu Meclislerde görev yapan genç ve idealist milletvekillerinin yargı bağımsızlığına önem verdiklerini ve bu nedenle Yargının bağımsız hale gelmesi için çaba harcadıklarını biliyoruz. Ancak Denktaş Bey in de bu çabalara katkıda bulunduğu söylenebilir. Çünkü Yargının bağımsız olması Yürütmenin başında olan kendisinin yetkilerinin azalması anlamına gelecekti. Bu nedenle Yargının bağımsız olması çabalarına engel olmayı düşünebilirdi. Böyle bir düşünce içine girmedi. Bu gün geçmişi anımsayarak değerlendirdiğim zaman Denktaş Bey in Kıbrıs Türk Halkının iyi bir Yargıya sahip olmasını istediğini, bu istek üstün geldiği için Adalet Bakanlığı nı kaldıran ve Yargıyı tamamen bağımsız hale getiren düzenlemeyi engellemediğini düşünüyorum. Yargıç olduğum sürede izlenimlerim 1973 yılında yargıç oldum ve emekli olduğum 2006 yılına kadar bu görevde kaldım. 33 yıl gibi uzun bir süre bu görevi yaptım. Bu sürenin ilk 29 yılı yargıç, son 4 yılı da Yüksek Mahkeme Başkanı olarak geçti. 33 yıl içinde Denktaş Beyi gittikçe daha yakından tanıma fırsatını buldum. Yargıç olduktan sonra Denktaş Bey le aramızdaki soğukluk ortadan kalkmaya başladı. Gerçi olaylara aynı Kıbrıs Mektubu 5

8 pencereden bakmıyorduk. Farklı ilkeler benimsemiştik. Buna rağmen anlayışlı bir çalışma ortamı içinde olduğumuzu söyleyebilirim. O Rumlara karşı mücadele eden milli bir liderdi. Her şeyi bu perspektiften görüyordu. Biz ise sol görüşleri benimseyen bir temelden geliyorduk. Ancak yargıç olan arkadaşlar ile kısa sürede siyasi görüşlerden uzaklaştık. Yargıçların tarafsız olması ve tüm siyasi görüşlere eşit mesafede durması gerektiği ilkesini benimsedik. KKTC Yargısını dünyanın en üstün ve en adil yargısı haline getirmek için çaba göstermeye başladık. KKTC nin dünyanın en demokratik ülkelerinden biri olmasını istiyorduk. Tarafsızlık bizim benimsediğimiz en önemli ilke idi. İktidarla muhalefet arasında tarafsız kalmaya özen gösteriyorduk. Bu tutum doğal olarak verdiğimiz kararların bir bölümünün büyük bir olasılıkla yarısının Yürütmenin istemediği kararlar olması sonucunu doğurdu ü izleyen yıllarda Denktaş Bey güçlü ve otoriter bir kişi olarak Yürütmenin başında idi. Milli lider konumunda böyle bir kişinin Yargı kararlarına karşı nasıl bir tepki gösterdiği önemlidir. Denktaş Bey Yargının Yürütme aleyhine veya şahsen kendisi aleyhine verdiği kararları nasıl karşıladı? Aleyhine karar veren yargıçlara karşı nasıl davrandı? Büyük bir devlet adamından beklenen olgunluğu mu gösterdi, yoksa basit bir insan gibi aleyhine karar veren yargıçlara düşman mı oldu? İsterseniz bu sorulara hemen yanıt vereyim. Denktaş Bey aleyhine karar veren yargıçlara hiçbir tepki göstermedi. Yargıya karşı o kadar anlayışlı davrandı ki aleyhine karar veren yargıçları insanlığı ile utandırdı diyebilirim den sonra sol görüşlü gençler Kıbrıs ta aktif mücadele vermeye başladılar. Çeşitli etkinliklerde bulunuyorlar ve sol bildiriler dağıtıyorlardı. Aleyhlerine ceza davaları gelmeye başladı. KKTC yi dünyanın en adil ülkesi haline getirmek isteyen ve tarafsız olmaya gayret eden bizler, siyasi eylem yapan gençleri cezalandırmak istemiyorduk. Bu nedenle, Yürütmenin ceza verilmesi taleplerine karşı direndik. Diyebilirim ki o koşullarda birçok ülkede verilenden çok daha az ve sembolik cezalar verdik. Sanırım Yürütme bizimle uğraşmaktan yoruldu. Böylece KKTC her türlü siyasi görüşü öne sürmek ve eylem yapmak serbest hale geldi. Objektif bir değerlendirme yaptığım zaman bugün KKTC nin düşünce ve yayın özgürlüğü açısından dünyanın en özgür ülkelerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Diğer ülkelerle kıyaslayınca Denktaş Bey in Yürütmenin isteklerine karşı gelen ve muhalefeti koruyan yargıçlara tepki göstermemesinin önemini daha iyi anlıyorum. Yürütmenin başında Denktaş Bey den başkası olsa acaba bize bu kadar hoşgörülü davranacak mıydı? diye sormaktan kendimi alamıyorum. Bir gün bir resepsiyonda Denktaş Bey bana Sen aleyhimize karar veriyorsun, muhalefeti destekliyorsun dedi. Ben tamamen tarafsız ve adil olmaya çalışıyorum dedim. Biraz düşündükten sonra Doğrusu da budur dedi. Böylece özgürce görevlerimizi yapmaya devam ettik. KKTC halkına özgür düşünme ve özgür siyasi eylem yapma olanağı sağladık den bir süre sonra Kıbrıs ta siyasi ortam değişti. Sol güçlendi. CTP, Yeni Düzen gazetesini çıkarmaya başladı. Bugün iktidarın yayın organı olan bu gazete ilk zamanlarda militan sol bir gazete idi. Çok sert yazılar yayınlıyor ve bazen Denktaş Bey e hakaret ediyordu. Denktaş Bey genellikle aleyhine yazılan yazıları görmezlikten geliyordu. Fakat gazetenin çok ileri gittiği bazı yazılara karşı hareketsiz kalamadı ve gazete aleyhine hakaret davaları açtı. Yargıç olarak önüme gelen bir hakaret davasında kendisinin veya ailesinin uyuşturucu ticareti ile ilgili olduğu yazılmıştı. Bizim hukuk sistemimizde ispat hakkı vardır. Yani hakaret içeren bir söz eğer doğru ise tazminat ödenmesi gerekmez. Gazeteyi savunmak için Naci Usar Mahkemeye geldi. Naci Bey e Gazetede yazılanların doğru olduğunu gösteren hiçbir deliliniz yok. Yazılanların gerçek olmadığı apaçık meydanda. Özür dilenirse bu dava geri çekilecek. Bundan makul bir teklif olabilir mi? dedim. Naci Bey insancıl birisi idi. Yalan söylentilerden ve hakaretlerden yararlanmak isteyen bir kişi değildi. Derhal Mahkemenin görüşüne katıldı. Gazeteyi ikna ederek Denktaş Beyin arzu ettiği gibi özür yazısı 6 Kasım - Aralık 2013 / Ocak - Şubat 2014

9 çıkarttı. Böylece yıllarca sürebilecek bir dava kapandı. Daha sonra Yeni Düzen gazetesinde Denktaş Beyin Baba olduğunu öne süren bir yazı yayınlandı. Okuyanlar yazıda Mafya Babası anlamını çıkarıyorlardı. Denktaş Bey yine hakaret davası açmak zorunda kaldı ve yine Özür dilenirse davayı geri çekerim dedi. Ancak ne davayı dinleyen yargıç benimle aynı tutum içinde idi, ne de gazeteyi savunan Naci Usar gibi bir hukukçu vardı. Sol ideoloji daha katı bir yöntem izlemeye başlamıştı. Özür dilenmedi ve dava uzayıp gitti. Sonunda gazete aleyhine yüklü bir tazminat kararı verildi. Tazminat ödenmedi ve gazete aleyhine icraya başvuruldu. İcra günü gazete binasına zorla girilip, araçlarına el konacak ve gazete kapatılacaktı. İcrayı önlemek için CTP üyeleri gazetenin çevresinde bekleyip çatışma hazırlığı içine girdiler. Biz, KKTC nin dünyanın en demokratik ve en adil ülkesi haline gelmesi idealini benimseyen yargıçlar, Denktaş Beye yapılan suçlamanın haksız olduğunu, Denktaş Beyden özür dilenmesi gerektiğini düşünüyorduk. Buna rağmen gazetenin kapatılmasına da karşı idik. Yasalarımızda basın araçlarının icra dışı kalacağı doğrultusunda maddeler vardır. İcra memurlarının polis refakatinde gazetenin kapısına dayanmasına dakikalar kala bir ara emri ile icrayı durdurduk. Böylece gazete önünde çatışma olmasını ve gazetenin kapatılmasını önledik. Şimdi düşünüyorum. Yürütmenin başında Denktaş Bey değil de başka bir Cumhurbaşkanı olsa o kadar kolay karar verebilecek miydik? Gazetecilerin yazdıkları yazılardan dolayı suçlanarak cezalandırıldığı bir dünyada, haksız hakaret yapan, özür dilemeyi reddeden ve Mahkemenin verdiği tazminat hükmünü yerine getirmemek için direnen gazeteler yayın hayatına devam edebilecek miydi? Bu gazeteleri koruyan yargıçlar mesleklerinde ilerleyebilecekler miydi? Biz, KKTC nin dünyanın en demokratik ve en adil ülkesi haline gelmesi idealini benimseyen yargıçlar, Denktaş Beye yapılan suçlamanın haksız olduğunu, Denktaş Bey den özür dilenmesi gerektiğini düşünüyorduk. Denktaş Bey in Mahkeme kararlarına saygılı olması dış dünyanın bile dikkatini çekmiştir. Rum gazeteleri sürekli olarak KKTC den sahte devlet diye söz ederler. KKTC nin legal bir devlet olarak kabul edilmesine karşı en küçük hoş görüleri yoktur. Bir gün bir Rum gazetesinde Banana Republic Muz Cumhuriyeti diye bir yazı çıktığını öğrendim. O günlerde Mahkemelerimiz Denktaş Bey ailesinden birisi aleyhine bir karar vermişti. Rum gazeteci yazısında Banana devleti KKTC mi yoksa Kıbrıs Cumhuriyeti (Rum devleti) mi? diye sordu. Rum Mahkemeleri Rum Cumhurbaşkanı veya yakınları aleyhine böyle kararlar verebilirler mi? Asla veremezler. Dolayısıyla KKTC Banana Republic değildir. Banana Republic olan Rum devletidir. diye görüş belirtti. Yargıçlık dönemini kapamadan önce Uluslararası Mahkemelerde KKTC yi ilgilendiren davalar ve Denktaş Beyin bu davalardaki tutumu konusuna da değinmem gerekiyor. Denktaş Beye göre Kıbrıs sorununun temel nedeni Rum siyasi liderlerin aşırı milliyetçi olması, Enosis idealini benimsemeleri ve zaman içinde bu idealin hiç değişmemiş olması idi. O Kıbrıs sorununu anlamak isteyen herkesi Akritas ve İfestos planlarını okumaya ve incelemeye yönlendiriyordu. İnceleyenler bu planların etnik temizlik planları olduğunu, Rum Yöneticilerin silahlı eylemlerle ve katliamlar yaparak hedeflerine ulaşmak istediklerini anlıyordu Barış Harekâtı Rumların silahlı eylemlerle Kıbrıs a egemen olma stratejisine son verdi. Bu savaş onlara Türk ordusu karşısında başarılı olamayacaklarını öğretmişti. Ancak milli ideallerinden de vazgeçmediler. Aynı hedefe bu kez soğuk savaşla ulaşmak için mücadele etmeye başladılar. Kıbrıs Türkleri ile Türkiye yi baskı altında tutmayı ve Rum milli ideallerine açık kapı bırakacak bir anlaşmaya zorlamayı ümit ediyorlardı. Soğuk savaşın bir cephesi tanıtım ve propaganda diğer Kıbrıs Mektubu 7

10 cephesi ise uluslararası alanda hukuk mücadelesi idi. Askeri alanda başarısız olan Rum Yöneticiler soğuk savaşta büyük başarılar elde ettiler. Kıbrıs ta haksız ve saldırgan oldukları halde tüm dünyayı haklı ve mağdur olduklarına inandırdılar. Uluslararası mahkemelerde ise inanılmaz başarılar sağladılar. Kıbrıs olaylarını objektif değerlendirenler Kıbrıs ta tüm çatışmaları Rumların başlattığını,türklerin haksız girişimlere ve yaratılmak istenen emrivakilere tepki gösterdiğini, Kıbrıs sorununun bu nedenle ortaya çıktığını görmektedir. Rum Yöneticiler tüm Kıbrıs a egemen olmak ve Kıbrıs Türklerini azınlık haline getirmek istemektedirler. Buna karşılık Kıbrıs Türklerinin özgür ve eşit bir halk olarak yaşamaktan başka isteği yoktur. Bu gerçeklere rağmen tüm dünya Kıbrıs ta Rumları haklı ve mağdur, Türkleri ise haksız ve saldırgan olarak görmektedir. Bunun nedeni Rumların büyük bir hırsla verdikleri soğuk savaşta başarılı olmaları ve dünya kamuoyunu kendi görüşleri doğrultusunda etkilemeleridir. Türkler ise bu savaşta çok pasif ve yetersiz kaldı. Türk aydınlarının çoğu böyle bir savaşın varlığını dahi kabul etmedi. Kıbrıs Türk solu ise Kıbrıs sorununa çok farklı bir pencereden bakıyordu. Onlar Kıbrıs sorununu Rumların Kıbrıs a egemen olma girişimlerine karşı, Türklerin özgürlük mücadelesi olarak görmüyordu. Her iki halkın haklı ve haksız tarafları olduğunu düşünüyorlardı. İki halk arasında gereksiz çatışmalar çıktığına ve bir orta yol bularak iki halkı anlaştırmak gerektiğine inanıyorlardı. Dolayısıyla Rum propaganda savaşına karşı yapılan mücadeleye katkıda bulunmaları söz konusu değildi. Türkiye nin Yöneticileri ise soğuk savaşta son derece deneyimsizdiler. Bu nedenle ne tanıtım ve propagandada ne de uluslararası hukuk alanında başarılı bir mücadele veremediler. Deyim yerindeyse Rumlar bu alanda meydanı boş buldular. Rum soğuk savaşına karşı etkili mücadele vermeye çalışan tek kişinin Denktaş Bey olduğunu söylemek mümkündür. Bir yabancı yazar bu durumu Rum tarafında büyük bir propaganda ordusu var ve tüm dünyayı kendi görüşleri doğrultusunda etkiliyor, buna karşı Türk tarafında sadece Denktaş Bey in sesi çıkıyor. Bu koşullarda Türk görüşlerinin dünya kamu oyunu etkilemesi mümkün değil şeklinde anlatmıştır. 15 Temmuz 1974 de Rumlar daha da ileri giderek Kıbrıs ı Yunanistan a bağlama girişiminde bulunmuşlar. Türkiye uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan yasal hakkını kullanarak adaya müdahale etti. Soğuk savaşın önemli bir cephesi uluslararası davalardır. Kuzeyde taşınmaz mallarını terk eden Rumlar Rum Yönetiminin desteği ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye aleyhine dava açmaya başladılar. İlk önemli dava Loizidu davası oldu. Rumlar davayı Türkiye aleyhine açarak KKTC nin gerçek bir devlet olmadığını ve Türkiyenin Kıbrısın Kuzeyini işgal ettiğini vurgulamış oluyorlardı. Türkiye Prof. Bakır Çağlar ı avukat olarak görevlendirdi. Prof. Bakır Çağlar Lefkoşa ya gelerek bir konferans verdi. Bu konferansa katılıp Çağlar ın görüşlerini dinledikçe ciddi bir tehlike karşısında olduğumuzu anladım. Çünkü Türkiye nin avukatı Rum iddialarına yanıt vermiyor ve kendi doğrularını tekrarlayıp duruyordu. Teknik noktalara dayanarak davayı kazanmaya çalışıyordu. Rum soğuk savaşı tüm dünyada Rumların haklı olduğu yönünde bir zemin oluşturmuş ve bu zemin AİHM yargıçlarının kafasında yer etmişti. Özetle Türkiyenin saldırgan olduğuna ve Kuzey Kıbrıs ı haksız yere işgal ettiğine inanıyorlardı. Bu zemini ortadan kaldırmak için Denktaş Bey in kitaplarındaki malzemeden yararlanmak gerekiyordu. Bu bilgilerden hareket edince işgal altında olan bölgenin Kuzey Kıbrıs değil Güney Kıbrıs olduğu ortaya çıkıyordu. Denktaş Bey in görüşlerini şöyle özetlemek mümkündür: 21Aralık 1963 de terörist EOKA örgütü Akritas etnik temizlik planı doğrultusunda Kıbrıs ın büyük bölümünü işgal etmiş ve Kıbrıs Türk Halkını enklavlarda yaşamaya zorlamıştır. Rum kesimlerindeki egemenlik, etnik temizlik planı doğrultusunda ve Anayasaya aykırı olarak oluşan bir egemenlik olup yasal değildir öncesi adanın Rum kesimlerinde yasa dışı bir işgal durumu vardı. 15 Temmuz 1974 de Rumlar daha da ileri giderek Kıbrıs ı Yunanistan a bağlama girişiminde bulunmuşlar. Türkiye uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan yasal hakkını kullanarak adaya müdahale etti. Bu müdahaleye karşı Rumların yasa dışı direnişleri nedeniyle savaş oldu. Savaş sonunda Türk ordusu Kıbrıs Türklerinin güven içinde yaşayabilecekleri bir alan oluşturdu. Uluslararası hukuk ilkelerine göre Kıbrıs ın Kuzeyindeki Türk egemenliği yasaldır. Buna karşılık Güneyde oluşan egemenlik yasal olamaz öncesi egemenliğin yasal olmamasına ek olarak 1974 den sonra ikinci bir etnik temizlik planı uygulanmış ve bu nedenle yasa dışılık daha da artmıştır. Bu devrede uygulanan İfestos 8 Kasım - Aralık 2013 / Ocak - Şubat 2014

11 etnik temizlik planı Türkiye Kıbrısa gelirse kurtaracak Türk bulmamalı ilkesi ışığında hazırlanmıştı. Plan doğrultusunda en küçük Türk köyleri dahil Türk ordusunun kurtaramadığı tüm Türk bölgeleri işgal edilmiştir. Bu işgal sırasında katliamlar yapılmıştır. Özetle Güneyde eli kanlı teröristlerin kurduğu bir devletin devamı vardır. Kuzeyde Kıbrıs Türk Halkının kendi geleceğini belirleme hakkına dayanarak kurduğu bir devlet vardır. Uluslararası hukuka göre yasal olan Rum devleti değil KKTC dir. Hiç değilse KKTC nin Rum devletinden daha yasal olduğunu kabul etmek gerekir. Bu gerçeği kabul etmeyen BM kararları adil olmayan kararlardır. Tavsiye niteliğinde olan bu kararların yasal ağırlığı olamaz. Loizidu davasında Mahkemeyi tarafsız ve objektif bir konuma getirebilmek için Denktaş Bey in yukarıda özetlediğim görüşlerini ısrarla öne sürmek gerekiyordu. Fakat bu yapılmadı. Mahkeme Türk tarafının haksız olduğu varsayımı içinde davayı dinledi. Buna rağmen Mahkemenin Rumların lehine karar vermesi kolay değildi. Çünkü Kıbrıs ta nedeni ne olursa olsun, karşılıklı toplu göç yaşanmış ve iki farklı yönetim oluşmuştu. Dünyada kabul gören doğru uygulamaya göre toplu göçlerden sonra devletler arasında anlaşma olması ve taşınmaz malların da toplu olarak takas edilmesi gerekir. Mülkiyet sorununu bireysel olarak ve göç eden kişiye eski malına geri dönme olanağı vererek çözmek dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. Bu nedenler dikkate alındığı zaman Loizidu nun davayı kazanması söz konusu olamazdı. Nitekim AİHM Loizidu nun açtığı ilk davayı reddetmişti. Mahkemenin önce kabul etmediği bir davayı daha sonra kabul etmesi yani kararını değiştirmesi kolay değildi. Buna rağmen Rumlar yılmadan büyük bir hırsla mücadele ettiler. Soğuk savaş taktikleri ile AİHM yi etkilemeye çalıştılar. Loizidu Girne deki evine gitmesini Türkiye nin engellediğini iddia ederek Türkiye den tazminat istemişti. Bu saçma bir talep idi. Çünkü Kıbrıs ın iki bölgesinde iki ayrı yönetim oluşmuş, ayrı yasalar yapılmıştı. Bu yasalardan birinin hukuka uygun diğerinin ters olduğuna karar vermek diskrimasyon oluşturacak ve insan haklarını ihlal edecekti. AİHM tüm bu hususlar göz ardı ederek Rumların istediği gibi Türkiye Loizidu nun evine gitmesini engelliyor mu, engellemiyor mu? sorusuna kilitlendi. Rumlar Türkiye nin evlerine gitmesini engellediğini kanıtlamak için dramatik olaylar sahnelediler. Sınırda toplantı düzenleyerek Kuzeye geçmeye teşebbüs ettiler. Türk güvenlik güçleri doğal olarak bu yasa dışı girişimleri engelliyordu. Ancak Rumlar bu olayları Mahkeme ye taşıyor ve İşte siz de görüyorsunuz, Türkiye evimize gitmemize izin vermiyor. diyorlardı. Rumlar sınır delme eylemlerini yaparken Türk kesiminde toplanan Kıbrıs Türkleri de karşı gösteri yapıyordu yılında Loizidu davası kritik bir aşamaya gelince sınır delme girişimlerinin önemi arttı. En sert sınır delme girişimlerinden birinde Türk Bayrağı nı indirmek için bayrak direğine çıkan bir Rum vurularak öldürüldü. Rum Yönetimi AİHM yi etkilemek için aradığı fırsatı bulmuştu. Tüm dünyayı ayağa kaldıran bir propaganda yapmaya başladı. O gün olay yerine gelen KKTC yöneticilerini cinayet işlemekle suçladı. Denktaş Bey de suçlananlar arasında idi. Rum propagandasını ve Loizidu davasında öne sürülenleri dikkate aldığımız zaman Türk görevlilerin yaptığı açıklamaların hatalı olduğunu görürüz. Bu konuda tek istisna Denktaş Bey in açıklamasıdır. O gün ben orada değildim. Orada olsam bu tür trajik olayları engellemek için elimden geleni yapacaktım. İki halkı tahrik eden bu tür etkinliklerin düzenlenmesi hatalıdır. Çok daha büyük ve üzüntü verici olaylar yaşanabilirdi. Böyle bir toplantıyı düzenleyen Rum Yönetimi ve onlara göz yuman BM kusurludur. dedi. Bu sözlerle Rumların mağdur rolü oynamasına izin vermedi. Loizidu davası Türkiye aleyhine açıldığı için Türkiye Hükümetinin yapacağı açıklama önemliydi. O tarihte Türkiyenin Başbakanı olan Tansu Çiller : Biz kimsenin bayrağımızı indirmesine izin vermeyiz şeklinde bir açıklama yaptı. Gerçekte değişik bir ortamda Tansu Çillerin söylediği sözlerde de bir yanlışlık yoktu. Ancak yıllarca devam eden Rum propagandasını ve AİHM deki argümanları izleyenler bu açıklamanın hatalı olduğunu görebiliyorlardı. Çünkü bu açıklama Türklerin haklı ve mağdur olduğunu ifade eden bir açıklama değildi. Rumların öne sürdüğü iddiaları yani Türklerin adayı işgal ettiği ve Rumların mağdur olduğu iddialarını destekliyordu. Tansu Çillerin açıklaması AİHM de bardağı taşıran son damla oldu. AİHM yasal engelleri göz ardı ederek Türkiye aleyhine karar verdi. Bu kararın etkileri hâlâ devam etmektedir. Özetlersek soğuk savaşta, yani tanıtım ve propaganda ile uluslararası hukuk mücadelesinde Denktaş Bey in öne sürdüğü iddiaları öne sürmek gerekiyordu. Bu yapılmadığı için başarı sağlanamamıştır. Yüksek Mahkeme Başkanı olduğum sürede izlenimlerim yılları arasında Yüksek Mahkeme Başkanı olarak görev yaptım. Bu devre siyasi olaylar açısından Kıbrıs Mektubu 9

12 çok çalkantılı ve büyük yasal tartışmaların yapıldığı bir dönem olmuştur. Yargıç olarak görev yaptığım devrede Denktaş Bey le çok az temasım olmuştu. Onu daha çok yaptığı açıklamalardan, yazdığı yazı ve kitaplardan tanıyordum. Yukarıda anlattığım Loizidu davası ile ilgili görüşler de daha çok gazetelerden elde ettiğim bilgilere dayanmaktadır. Yüksek Mahkeme Başkanı olmam üzerine durum değişti. Denktaş Bey le sık sık görüşüp konuşma fırsatı buldum. KKTC de Adalet Bakanı olmadığı için Yüksek Mahkeme Başkanı diğer görevlerinin yanı sıra protokol görevi de yapmak zorunda kalmaktadır. Anayasamıza göre Yüksek Mahkeme Başkanı protokolde üçüncü sırada yer alır. Zaman zaman Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakanla bir araya gelir. Bu vesile ile Denktaş Bey le de konuşup tartışma fırsatı buldum. Konuştukça onu daha iyi tanıdım. Denktaş Bey in ilk fark ettiğim özelliği onun çok okuyan birisi olması idi. Çok meşgul olmasına rağmen vakit ayırıp sıkıcı yasa, mahkeme kararı ve diğer metinleri okuyabiliyor, kitap yazabiliyordu. Diğer siyasiler ve aydınların okumayı sevmediğini ve yüzeysel bilgilerle yetindiklerini bildiğim için Denktaş Bey in bu özelliği dikkatimi çekti. O devrede Denktaş Bey in başında olduğu milliyetçi cephenin görüşlerini şöyle özetleyebiliriz: Kıbrıs ta eşit haklara sahip iki halk yaşamaktadır. Rum halkı aşırı milliyetçi olduğu için bu eşitlikten şikayetçidir ve Türklerden kurtulmak istemektedir. Rum yöneticiler milli ideallerini gizleme gereği dahi duymamaktadırlar. Hazırladıkları yazılı planlarda amaçlarını açıkça ortaya koymaktadırlar. Akritas ve İfestos planlarını dikkatle okuyanlar Rum yöneticilerin niyetini kolayca anlayabilirler. Bu planlara göre Rum siyasilerin amacı Girit te uygulanan etnik temizliğin benzeri bir yöntemle Türklerden kurtulmaktır. Denktaş Bey Kıbrıs Türk Halkını bu tehlikeye karşı uyarmak için mücadele ediyordu. Bu konuda bir çok kitap ve yazı yazdı. Yazdığı kitaplar arasında Girit le Kıbrıs arasındaki benzerliği vurgulayan Kıbrıs Girit Olmasın isimli kitap dikkati çekmektedir. Zıt görüşlerin tartışıldığı ortamda KKTC'de iki büyük siyasal olay yaşandı genel seçimleri ve 2004 referandumu 'li yıllarda Türkiye Hükümeti dahil tüm dünya Kıbrıs ta bir anlaşma olmasını arzu etmeye başlamıştı. KKTC de milliyetçi kesimin karşısında yer alan sol kesim Denktaş Beyin savunduğu görüşleri tamamen reddetmekteydi. CTP liler, Sovyetler Birliğinde gerçekleşen Komünist devrimini benimsemişlerdi. Bu devrimin tüm dünyaya egemen olacağına, insanlığa barış ve refah getireceğine, halklar arasındaki anlaşmazlıkları sona erdireceğine inanıyorlardı.ctp liler Rum Komünist Partisi Akel ile işbirliği yapmaya başladılar. Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra devrim görüşleri arka plana itildi. Buna rağmen Akel le yakınlıkları devam etti. Kıbrıs ta Rum kesimi ile bir anlaşmaya varmanın şart oluğuna, bunun Kıbrıs a barış getireceğini inandılar. Daha da ileri giderek KKTC deki tüm sıkıntıların nedeninin bir anlaşmaya varılamaması olduğunu, anlaşma olmadıkça KKTC deki hiçbir sorunun çözülemeyeceğini öne sürdüler. Denktaş Bey ve milliyetçi kesime göre Kıbrıs ta iki halkın ayrı ayrı kendi geleceklerini belirleme (self determinasyon) hakları vardır Zürih ve Londra anlaşmaları ile 1960 Anayasası Kıbrıs ta eşit iki halk olduğunu teyit etmiştir. Rumlar iki halk arasındaki bu anlaşmayı bozmuş ve salt Rumlardan oluşan bir devlet kurma yönüne gitmişlerdir. Bu durumda Kıbrıs Türk Halkının da kendi geleceğini belirleyerek ayrı devlet kurma hakkı doğmuştur de bu hak kullanılarak KKTC kurulmuştur. İki eşit halktan biri, her yönü ile farklı özelliklere sahip ayrı bir devlet kurunca diğerinin de kurabilmesi gerekir. Bu hakkı reddetmek iki halkın eşit olmadığını öne sürmek anlamına gelir ki bu mümkün değildir. İki halkın 1960 da yaptıkları anlaşmayı bozan Rum yöneticiler olduğuna göre KKTC Rum devletinden daha yasaldır. KKTC nin tanınmasını engelleyen BM ve büyük devletler iki halk arasında diskriminasyon yapmakta ve insan haklarını ihlal etmektedir. Rum Yöneticiler ayrı Rum devleti kurmakla Kıbrıs ı taksim etmiş durumdadırlar. Bu taksimden vazgeçme niyetleri yoktur. Bu durumda Kıbrıs Türklerinin görevi 1960 Anayasasındaki eşitlik ilkesini yaşama geçirmek ve Türk kesimindeki fiili (de facto) durumu legal (de jure) hale getirmek yani KKTC nin tanınmasını sağlamaktır. Bu görüşlere karşı sol kesim, KKTC yi tanıtmanın gerçekleşmesi mümkün olmayan bir ideal olduğunu, bu boş idealin peşinde koşmanın doğru olmadığını, iki halkın karşılıklı taviz vererek anlaşması gerektiğini, bundan iki tarafın da kazançlı çıkacağını söylüyordu. Zıt görüşlerin tartışıldığı ortamda KKTC de iki büyük 10 Kasım - Aralık 2013 / Ocak - Şubat 2014

13 siyasal olay yaşandı genel seçimleri ve 2004 referandumu li yıllarda Türkiye Hükümeti dahil tüm dünya Kıbrıs ta bir anlaşma olmasını arzu etmeye başlamıştı genel seçimlerinde iktidarı değiştirip Rumlarla anlaşacak bir yönetimi başa geçirmek istiyorlardı. Seçimlerde dünyanın çeşitli ülkelerinden gözlemciler KKTC ye akın ettiler. Gelenlerin çoğu önyargılı ve KKTC yi kötüleme amacı taşıyordu. KKTC deki Denktaş yönetiminin barışa engel olduğunu düşünüyor ve seçimlerle veya bu mümkün olmazsa seçimlerin hileli olduğunu kanıtlayıp, halkı sokağa dökerek, sivil itaatsizlikle hükümeti değiştirmek istiyorlardı. Seçimlerin adil olmadığını kanıtlayacak delilleri bulmak için Kıbrıs a gelmişlerdi. KKTC Anayasası seçimleri yönetme ve denetleme görevini Yargıya vermiştir. Yargının başında bulunan biz Yüksek Mahkeme yargıçları KKTC yi dünyanın en demokratik ve en adil ülkelerinden biri haline getirme idealini benimsemiştik. Bu nedenle siyasi görüşler karşısında tarafsız kalmaya ve siyasi partilere eşit mesafede durmaya kararlıydık. Bu ortamda 2003 seçimleri gerçekleşti. Yüksek Mahkeme ideallerine uygun bir seçim yapıldı. KKTC nin geri kalmış sahte bir devlet olduğunu düşünen ve yıkılması için delil toplamaya gelen gözlemcileri utandırdık. Gözlemcilerin bir bölümü KKTC seçimlerinin kendi ülkelerindeki seçimlerden daha adil ve daha şeffaf olduğunu kabul etmek zorunda kaldılar. Seçimler tamamen demokratik ve adil olmuştu. Fakat Denktaş Bey in istemediği bir sonuç ortaya çıkmış ve KKTC de sol görüş iktidara gelmişti. Rum yönetimi ile anlaşma olmasını isteyenlerin arzusu yerine gelmişti. Ancak bu anlaşma kolay olmayacaktı. Çünkü yapılan açıklamalardan anlaşıldığına göre Rum Yöneticiler ile Türk solu tam bir görüş birliği içinde değildi. Rum Yöneticiler aşırı milliyetçi ideallerinden vazgeçmiş değildiler. Sadece bu ideallerini kamufle ediyorlardı. Zamanla tüm Kıbrıs a egemen olmalarına açık kapı bırakacak bir anlaşma yapılmasını istiyorlardı. Herkesin eski evine dönmesini yani 1974 öncesine dönülmesini talep ediyorlardı. Türk solu ise iki tarafın taviz vererek bir orta noktada anlaşmasını arzu ediyordu. Ancak bunu yaparken 1974 de Kıbrıs Türklerinin elde ettiği kazanımları koruyabileceğini zannediyordu. Böyle bir anlaşma nasıl mümkün olacaktı? Denktaş Bey varılacak anlaşmanın tehlikeli olacağı kaygısı içinde idi. Yapılacak herhangi bir anlaşmada KKTC nin ve egemenliğinin korunması gerektiğini öne sürüyor, kağıt üstünde kalacak haklarla yetinmenin büyük hata olacağını ve trajik sonuçlara neden olacağını söylüyordu. Bu ortamda Annan Planı hazırlanarak 2004 Referandumuna gidildi. Denktaş Bey hazırlanan Annan Planı nın tuzaklarla dolu olduğu kanısına vararak eleştirmeye başladı. Ona göre Kıbrıs Mektubu 11

14 bu plan Kıbrıs Türk halkının yok olmasına neden olacaktı. Büyük bir telaş içinde halkı uyarmaya çalıştı. Denktaş Beyin Annan Planı na karşı çıkmasının nedenlerini şöyle özetleyebiliriz: Bu plan kağıt üstünde kalacak hiçbir güvenilirliği olmayan haklar karşılığından Kıbrıs Türk halkının temel haklarını ortadan kaldıracaktı. Plan halklar arasında bir iç savaşa neden olacak, Türk ordusunun koruması kalktığı için Kıbrıs Türkleri etnik temizlikle yok olacaklardı. Annan Planı na göre Rumlara terk edilecek bölgelerde yaşayan Türk ün evlerini terk ederek Türk bölgesine göç etmesi gerekecekti. Bu kişilerin nereye göç edeceği, nasıl yerleşeceği, ne ile geçineceği konusunda plan tamamen sessizdi. Buna ek olarak Rumun daha Türk Yönetimine kalan bölgeye geri dönme hakkı olacaktı. Bu durumda Türk Bölgesi diye bir şey kalmayacaktı. Bir planın barış getirmesi için potansiyel sorunları gidermesi ve halkın önüne yeni ve temiz bir sayfa açması gerekir. Halbuki Annan planı sınırsız kavga üreten iki halkı birbirinin boğazına sarılmaya yönlendiren bir plandı. Annan Planı nın mülkiyete ilişkin hükmüne göre 20 Temmuz 1974 de Tapu Dairesinde mevcut kayıtlar geçerli kabul edilecekti. Bunun anlamı KKTC koçanlarının geçerli olmayacağı, geçiş döneminde malların Rum malı olarak kabul edileceği ve Kıbrıs Türklerinin bedelini ödemeden kendilerine ait olduğunu zannettikleri malların sahibi olamayacakları idi. Geçiş döneminde orijinal mal sahibi Rum ile malı kullanan Türk ün kurulacak Mülkiyet Komisyonuna başvurmaları gerekecekti. Her parsel için ayrı bir müracaat yapılacağından herkesin birden fazla müracaatı olacaktı. Eski ve yeni mal sahipleri karşı karşıya gelerek yıllarca boğuşmak zorunda kalacaktı. Komisyonun karar vermesi kolay olmayacaktı. Bir Kıbrıslı Türk ün orijinal Rum malı olan bir arsayı satın alıp üzerine ev inşa ettiğini varsayalım. Bu Türk büyük bir şaşkınlık içinde Komisyon kararına değin Rum koçanının geçerli olduğunu öğrenecekti. Bu nedenle Komisyon karar verene değin, bazen yıllarca evini tamir bile edemeyecekti. Denktaş Beyin ifadesine göre insanlar evlerine çivi bile çakamayacaktı. Bu nedenle Türk bölgeleri gecekondu mahallelerine dönecekti. Mülkiyet Komisyonu Türk ün yaptığı inkişafa bakacak ve bu inkişaf arsanın değerinden fazla ise Türk e arsanın bedelini ödeyerek evine sahip olma hakkı tanıyacaktı. Ancak Türk ün ödeyeceği bedel arsanın normal piyasa değeri olmayıp current value denilen sanal değeri olacaktı. Curent value demek bu mal Güneyde benzer bir bölgede olsaydı erişeceği değer demekti. Bu hesaplamaya göre Kıbrıslı Rumun Barış Harekâtı nedeniyle hiçbir kaybı olmayacak, bu mal Güneyde olsaydı kazanacağı değer üzerinden tazmin edilecekti. Bu durumda Kıbrıslı Türk satın aldığı arsa üzerine ev inşa etmişse bu eve sahip olmak için arsanın piyasa değerinin 3-4 katını ödemesi gerekecekti. Denktaş Bey Türklerin bu kadar yüksek bedeli ödeyemeyeceğini ve dolayısıyla evlerini Rumlara terk etmek zorunda kalacaklarını düşünüyordu. Aynı koşul orijinal Rum malı üzerine inşa edilmiş DAU gibi üniversiteler için de söz konusu idi. Üniversiteler planın öngördüğü tazminatı ödeyemeyerek kısa sürede kapanacaktı. Bu nedenle Denktaş Bey, Annan planını ciddi bir şekilde incelemedikleri ve ne sonuç doğuracağını anlayıp halka anlatmadıkları için Üniversitelere de sitem ediyordu. Denktaş Bey e göre silahlı çatışmalar ve katliamlar çok erken başlayacaktı. Çünkü Rum kesiminde terhis olan askerler silahlarını evlerinde muhafaza etmektedirler. Denktaş Bey Rum yöneticilerin iç savaşa hazırlık amacıyla buna izin verdiklerini, bu askerlerin hiç değilse bir bölümünün Türklere karşı nefretle dolu olduğunu ve ilk fırsatta Kuzeyde evlerinde oturan Türkleri öldürmeye geleceklerini düşünüyordu. Bu olasılığa karşı BM çatışmaları önlemek için kişilik bir Barış Gücünü Kıbrıs a göndermeyi kabul etmişti. Ancak Denktaş Bey bu ordunun her şeyini yitirme konumuna gelen ve aldatıldığını anlayan Kıbrıslı Türkler isyan etmesin diye görev yapacağını düşünüyordu. BM barış gücünün geçmişte olduğu gibi Kıbrıslı Türkler öldürülürken seyirci kalacağına kuşkusu yoktu. Denktaş Bey Annan planının tehlikelerini yazdığı yazılarda ve konuşmalarda anlatıp durdu. Ancak sözlerinin iktidara gelmiş olan CTP ve diğer sol kesim üzerinde hiçbir etkisi olmadı. Onlar Annan planı ile Kıbrıs a barış geleceğini, Kıbrıs Türk halkının AB ye gireceğini ve diğer AB halkları gibi refah ve huzura kavuşacağını düşünüyorlardı. Barış isteyen ABD ve AB nin kesenin ağzını açacağına, havuzlu villalar yaptırıp göçmenlere dağıtacağına ve tüm sıkıntıların giderileceğine inanıyorlardı. Özetlersek Denktaş Bey için Annan planı cehennem, CTP ve diğer sol kesim için ise cennet idi. Denktaş Bey, görüşünü çok dramatik bir şekilde anlatmaya çalışıyor 12 Kasım - Aralık 2013 / Ocak - Şubat 2014

15 ve Kıbrıs Türk halkının kurbanlık hayvanlar gibi mezbahaya götürülmek istendiğini söylüyordu. Sol kesim ise bu görüşle alay ediyor, Biz hayvan değiliz ki mezbahaya gidelim diyordu. Denktaş Bey, Annan planının tehlikelerini halka anlatmak için her çareye başvurdu. Karşısında yer alan cephe o kadar güçlenmişti ki ne söylese etkili olamıyordu. Bu nedenle referandumu önleme girişiminde bulundu. Anayasa Mahkemesine başvurarak referandumun Anayasaya aykırı olduğuna dair görüş istedi. Anayasa Mahkemesi nin referandum veya halkoylaması konusundaki kararı önemlidir. Bu kararı özetlemeye çalışacağım tarihinde Cumhuriyet Meclisi Annan planı referandumunun yapılması ile ilgili bir yasa yapmıştı. Kıbrıs Sorununun Çözümüne İlişkin Halkoylaması (Özel ve Geçici Kurallar) Yasası isimli bu yasaya dayanarak Annan Planı, Kıbrıs Türk Halkının onayına sunulacaktı. Denktaş Bey Anayasa Mahkemesine müracaat ederek yasanın Anayasaya aykırı olduğunu öne sürdü. Halk oylaması yasasının Anayasa ya aykırı bir yönü olduğu daha ilk bakışta göze çarpıyordu. KKTC Anayasasının 1.ci maddesi devletin şeklini belirlemektedir.2.ci maddeye göre ise KKTC ülkesi bölünmez bir bütündür. Halbuki Annan planı KKTC yi sona erdirip sınırları değişik yeni bir devlet kurmayı amaçlamaktaydı. Anayasanın 9.cu maddesine göre Anayasanın 1. ve 2.ci maddelerini değiştirmeyi teklif etmek dahi mümkün değildi. Referandumun Anayasa ya aykırı olduğunu gösteren bu hususlara karşılık Anayasa da referandumun Anayasa ya uygun olduğunu gösteren hususlar da vardı. Şöyle ki aynı Anayasa Kıbrıs ta bir federasyon kurma amacıyla toplumlar arası görüşmelere izin vermiş, bu izin nedeniyle yıllarca görüşme yapılmıştı. Cumhuriyet Meclisi toplumlar arası görüşmeleri destekleyen yasalar yapmış ve kimse bu yasaların Anayasa ya aykırı olduğunu öne sürmemişti. Objektif bir değerlendirmede halkoylaması konusunda Anayasanın çelişkili hükümler içerdiğini söylemek gerekiyordu. Acaba Anayasa Mahkemesi bu çelişkiyi nasıl çözecekti? Bu kararla Denktaş Bey e ters düştük. Ancak halkımızın en temel ve önemli hakkı olan kendi geleceğini belirleme hakkı açısından bir kazanç sağladığımızı düşünüyorum. Annan planı konusunda herkesin şahsi görüşü vardı. Ancak bu görüşleri tartışmıyor, şahsi görüşlerimizi kendimize saklıyorduk. Siyasilerin tartıştığı görüşlere eşit mesafede durmak ve tamamen adil seçimler gerçekleştirmek istiyorduk. Şahsen ben Annan Planı konusunda Denktaş Bey in söylediklerine katılıyordum. Çünkü planı incelediğim ve tarihsel olayları gözden geçirdiğim zaman Denktaş Bey in haklı olduğunu görüyordum. Denktaş Bey söylediklerini kanıtlayacak delilleri de ortaya koyabiliyordu. Halbuki Annan Planı nı destekleyenler görüşlerini kanıtlayamıyorlardı. Onlar gerçeklerden değil, politik inançlardan hareket ederek değerlendirme yapıyorlardı.görüşleri ümitlerle ve hayallerle karışıktı. Bu nedenle halkı tehlikeli bir noktaya doğru götürebileceklerini düşünüyordum. Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak Annan Planı na kendi oyum hayır olacaktı. Ancak benim veya diğer meslektaşlarımın ne oy vereceğimiz önemli değildi. Bizim oyumuz başka şey, halk oy veremez demek başka şeydi. Biz KKTC yi dünyanın en demokratik ve adil ülkesi haline getirmek istediğimiz için Yasama Meclisinin iradesine ve ondan daha önemli gördüğümüz halk iradesine saygı duymamız gerektiğini düşünüyorduk. Her hangi bir konuda halkoyuna başvurulamaz demek bizim için çok zordu, çünkü temel ilkemize tersti. Üzerinde önemle durduğumuz bir kavram daha vardı. O da Kıbrıs Türk Halkının kendi geleceğini belirleme (self determinasyon) hakkı idi. Bu hakkın halkımızın en önemli hakkı olduğunu düşünüyorduk de bu hakka dayanarak halkoylaması yapılmış ve KKTC kurulmuştu. Biz de bu Anayasaya dayanarak görev yapıyorduk. Halkoylaması yapılamaz demek, olaya nasıl bakılırsa bakılsın halkımızın kendi geleceğini belirleme hakkı olmadığı anlamına gelecekti. Hiç değilse böyle bir yorumunun yapılmasına fırsat verecekti. Bu görüşleri de dikkate aldıktan sonra Anayasadaki çelişkiyi yorumladık ve halkoylaması yapılabilir yorumunun Anayasaya daha uygun olduğuna karar verdik. Böylece Denktaş Beyin müracaatını reddederek halkoylaması yolunu açtık. Yargıçların tutumunu daha önce anlatmaya çalıştım. Biz KKTC nin dünyanın en demokratik ve en adil ülkelerinden biri olması gerektiğini düşünüyorduk. Gerçi Bu kararla Denktaş Bey e ters düştük. Ancak halkımızın en temel ve önemli hakkı olan kendi geleceğini belirleme hakkı açısından bir kazanç sağladığımızı düşünüyo- Kıbrıs Mektubu 13

16 rum. Gerçi 1985 de KKTC kurulurken de halkoylaması yapılmış ve halk kendi geleceğini belirlemişti. Ancak Annan Planı gibi bir BM planının halkoyuna sunulması ve Anayasa Mahkemesi nin, Kıbrıs Türk Halkı nın kendi geleceğini belirleme hakkı olduğu için halkoyuna izin vermesi uluslararası hukuk açısından bir kazanç olmuştur. Bu karardan sonra Kıbrıs Türk Halkının kendi geleceğini belirleme hakkının olmadığını söylemek mümkün değildir. Karardan sonra Annan planını destekleyenler kararımızı beğendi, diğerleri ise eleştirdi. Denktaş Beyin hiçbir tepkisi olmadı. Hatta kararı dikkatle okuyan, gerekçesini anlayan ve bize hak veren tek kişinin Denktaş Bey olduğunu söyleyebilirim. Dünyada başka hangi devlet başkanı Mahkeme ye başvurduktan ve müracaatı reddedildikten sonra bu kadar hoş görülü olabilir? Bir süre sonra bu konuyu Denktaş Bey le konuştum. Kendisine bir halkın kendi geleceğini belirleme hakkının ayrılma hakkını da kapsadığını, yapılacak bir anlaşmada Çekoslavak Anayasasında olduğu gibi Kıbrıs Türk Halkı nın anlaşmanın yürümemesi halinde ayrılabileceğini gösteren bir şartın bulunması gerektiğini, Anayasa Mahkemesi kararından sonra bu hakkın garanti altına alınmış olduğunu, ayrılma hakkını içermeyen bir anlaşmanın Anayasa ya aykırı olacağını söyledim. Benimle hemfikir oldu. Yüksek Mahkeme Başkanı olduğum devrede İngiltere Parlamentosu nda geçen olayları da anlatmam gerektiğini düşünüyorum. İngiltere Parlamentosu nda Rum Yönetimi ile aynı görüşleri paylaşan Kıbrıs ın Dostları (Friends of Cyprus) isimli bir oluşum vardır. Yüz civarında parlamenter sürekli olarak Rum yönetimini desteklemekte ve Rum yönetiminin propaganda sloganlarını tekrarlamaktadır. Bu grup bazen Rum yönetiminden de daha ileri giden açıklamalar yapmaktadır. Öyle anlaşılıyor ki Rum yönetimi aşırı milliyetçi karakterini kamufle etmek için Türkiye yi suçlayan en sert açıklamalarını bu gruba yaptırmaktadır. Kıbrıs ın Dostları grubu ile konuşunca Kıbrıs Rum Kesimi ile yakın bağları olduğu ve olaylara Rum gözlükleri ile baktıkları anlaşılır. Barış Harekâtını çok kötü ve haksız bir olay olarak görürler ve Türkiye ye baskı yapıp 1974 öncesine dönülmesini sağlamaya çalışırlar. Onlara göre 1974 öncesinde Kıbrıs ta hiçbir sorun yoktu. Sadece Denktaş ve Kıbrıs Türk leri sorun çıkarıyordu. Bu nedenle 1974 öncesine dönülürse hiçbir sorun kalmayacaktır. Bu grupla Kıbrıs Türk Solu arasında söylem benzerliği vardır. İkisi de Kıbrıs ta mevut durumun kabul edilemez olduğunu ve bir çözümün bulunması gerektiğini söylemektedir. Ancak ayrıntıda ikisi arasında önemli farklar vardır. Kıbrıs Türk solu benzer sloganları söylemekle birlikte Kıbrıs ta karşılıklı taviz verilerek bir anlaşmaya varılmasını ve bu yapılırken 1974 barış harekâtının Türk halkına sağladığı kazanımların bir kısmının korunmasını istemektedir. Halbuki Kıbrıs ın Dostları grubu ile konuşunca Kıbrıs Türk lerine basit bir azınlıktan fazla hak tanımadıkları, Kıbrıs Türkleri ni Israil de yaşayan, Israil vatandaşı olup Israil in her isteğine boyun eğen Araplara benzettiklerini görürüz. Onlar Kıbrıs ta herkesin eski yerine dönmesi gerektiği tezini savunmaktadırlar. Kıbrıs ın 1974 öncesine dönmesini kabul etmeyen Denktaş Bey i barış önünde engel ve en büyük sorun olarak görmektedirler. Denktaş Bey Cumhurbaşkanlığından ayrılıp yerine Mehmet Ali Talat geçince Kıbrıs ın dostları grubu büyük ümide kapıldı. Mehmet Ali Talat ın onlarla birlikte mücadele edip Türk işgalini sona erdireceğini düşündüler. Bu grup mevsimlik yani yılda 4 kez, Report isimli bir dergi çıkarmaktadır yılının Sonbahar 49.cu sayısının kapağında Mehmet Ali Talat, Papadopulos ve BM in o tarihlerdeki Kıbrıs Özel Temsilcisi Gambari nin fotoğrafları yer alıyordu. Aynı fotoğraf yerel basında da çıkmış ve bu olayı CTP, barış yolunda atılan önemli bir adım olarak tanımlamıştı. İngilterenin Rum dostu parlamenterlerinin görüşü oldukça farklı idi. Resmin altına time is on our side diye yazdılar. Dergiyi okuyanlar grubun isteğinin 20 Temmuz un intikamını almak olduğunu anladılar. Mehmet Ali Talat tan bu amaç için yararlanmayı ve 1974 öncesine geri dönmeyi ümit ediyorlardı. İngiltere Parlamentosunda Kıbrıs ın dostları grubunun karşısında çok daha küçük Kuzey Kıbrıs ın dostları grubu vardır. Yirmi kadar parlamenter ellerinden geldiği ölçüde KKTC ye yardımcı olmaya ve Rum dostları grubuna yanıt vermeye çalışmaktadır. Rum dostları parlamenterlerin aksine KKTC dostu parlamenterlere göre Denktaş Bey Kıbrıs Türk lerini yok olmaktan kurtaran 14 Kasım - Aralık 2013 / Ocak - Şubat 2014

17 milli bir kahramandır den sonra Kıbrıs ta barış vardır. Bu barışı Kıbrıs a getiren Denktaş Bey Nobel Barış ödülüne layıktır. İngiltere parlamentosundaki iki grubun Denktaş Bey hakkından bu kadar farklı ve zıt görüşler içinde olması insanı şaşırtacak bir olaydır. KKTC dostları grubu ile konuşunca onların 1950 li yıllarda EOKA nın İngiliz yönetimine karşı yürüttüğü terörist faaliyetleri unutmadıklarını anlıyordunuz. O dönemde EOKA 300 den fazla İngiliz askerini tek tek ve pusu kurarak öldürmüştü. Rumlar bu olayı özgürlük mücadelesi olarak görüyorlardı. Fakat KKTC dostları grubuna göre işlenen cinayetlerin özgürlükle hiçbir ilgisi yoktu. Çünkü İngiltere İmparatorluğu İkinci Dünya Savaşı ndan sonra tüm koloni ve müstemlekelerini terk etmiş ve imparatorluk topraklarında 50 den fazla bağımsız devlet kurulmuştur. Bu devletlerin hiç birinde silahlı mücadeleye gerek olmamıştır. Bağımsızlık için diplomatik bir mücadele yeterli idi. Kaldı ki 1958 yılında İngiltere Koloniler Bakanı Lennox Boyd Kıbrıs a gelerek Makarios a terörist faaliyetleri durdurmalarını, çünkü İngiltere nin Enosise razı olacağını söylemiştir. Buna rağmen silahlı eylemler devam etmiştir. Makarios a göre daha erken bağımsızlık için silahlı eylemlerin devam etmesi gerekliydi. Makarios un insan hayatına önem vermeyen tutumu, Kıbrıs Türk lerine ve Türkiyeye toparlanma fırsatı vermiş ve Kıbrıs Cumhuriyeti kurulabilmiştir. KKTC dostları grubuna göre Kıbrıs taki terörist faaliyetlerin nedeni Kıbrıs Rumlarının aşırı milliyetçi fanatik karakteridir. Dünyada terörist eğilimi Kıbrıs Rumları kadar fazla olan başka bir halk yoktur. Bu karakterin bir benzeri de Sırplarda vardır. Nitekim onlar da etnik temizlik yöntemlerini uygulamışlar ve 100 binlerce Bosnalı yı gözlerini kırpmadan öldürmüşlerdir. Aynı tehlike Kıbrıs Türk Halkı için de geçerlidir. KKTC dostları grubuna göre Denktaş Bey in üstün gayreti olmasa Kıbrıs ta Girit modeli uygulanacaktı. KKTC dostları grubu zaman zaman Kıbrıs tan gelen konukları misafir etmekte ve onlara konuşma fırsatı vermektedir yazında Yüksek Mahkeme Başkanı olduğum için beni de davet ettiler. 20 kadar grup üyesine parlamento binasının bir salonunda konuştum. O tarihlerde İngiltere de İslami terörist gruplar eylemlerde bulunmuşlardı. Bu nedenle konuşma konusu terörizmin nasıl önlenebileceği idi. Onlara Atatürk ün uyguladığı laiklik ilkesinin dünyaya barış getirebileceğini, İngiltere yi ve Avrupa yı bu ilkenin kurtarabileceğini söyledim. Konuşmamdan sonra tartışmalar oldu ve konu Kıbrıs a geldi. Onlar fanatik Rum karakterinin değişmediğini, Rumların rahat durmayıp ilk fırsatta tekrar eylem yapacağını, bu nedenle Kıbrıs Türk lerinin hâlâ tehlikede olduğunu düşünüyorlardı. Dolayısıyla Denktaş Bey i halkını koruyan bir kahraman olarak görüyorlardı. Kıbrıs Türk sol kesimin görüşlerini ise dünya gerçeklerinden kopuk ve çelişkili buluyorlardı. Bu kesimin Rum propagandasının etkisi altında kalmış, kendi haklarından vazgeçmeye razı, karşı karşıya olduğu tehlikeleri görmeyen bir topluluk olduğunu düşünüyorlardı. Bir taraftan Türkiye den kurtulmak için yapılan Rum propagandasına destek verdiklerini, diğer taraftan Türkiye nin 1974 de getirdiği kazanımların devam edeceğini zannettiklerini, bunun çelişki olduğunu söylüyorlardı. İngiltere Parlamentosunun KKTC dostları grubunda Denktaş Bey e duyulan saygıdan etkilenmemek olası değildi. Devamı edecek... Kıbrıs Mektubu 15

18 ADA DA BARIŞA GİDEN YOL Hasan İKİZER* AAda da barışa giden yolun Kıbrıs Türklerine karşı yapılmakta olan ambargo ve izolasyonların ortadan kaldırılması gerektiği konusu, herkes tarafından teslim edilmesi en başta gelen bir koşul olarak halen ortada görülmektedir. Bütün bunlar ortada iken barışın gelmesi, gerçekleşmesi olanaksızdır. AB nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi nin ve Yunanistan ın da bir takım koşullar ileri sürerek Kıbrıs ta ödün verilmeden Türkiye nin Avrupa Birliği ne alınmayacağını, müzakerelerin ilerlemeyeceği, yeni fasılların açılmayacağı dile getirilerek Türkiye ye gözdağı vermesinden artık vazgeçilmelidir. Yapılan baskılara bir son verilmelidir. Baskılardan Kıbrıs Türklerinin de Türkiye nin de bir adım geri atacağı düşünülmemelidir. Zaman gittikçe uzamakta, barışa gidilecek yolda bir takım engeller konularak barış süreci gittikçe uzatılmaktadır. Yarım asra varan anlaşmazlıklara son verilerek barışın gelmesi için bütün taraflar el birliği içinde çaba göstermelidirler yılında Ada da yapılan her iki halkın halkoylaması sonucunda Türklerin evet demelerine karşın, Rumların hayır oyları sonucunda öne çıkan fırsat kaçırılmış ve bugünlere kadar gelinmiştir. Yapılan halk oylamasında şimdiki Kıbrıs Rum lideri Anastasiadis in evet oyu verdiği bilinmektedir. Diğer Rum liderlere karşı daha olgun ve ılımlı bir görünüşe sahip Anastasiadis in barıştan yana olduğu izlenimi, halk tarafından da onaylanmakta idi. Ancak aradan geçen zaman yeni Rum liderinin de diğerlerinden pek farkı olmadığı gerçeğini ortaya çıkardı. Ekonomik gerekçeler dile getirilerek onun da diğerleri gibi zamana oynadığı ve Türkleri oyalamakta, zamanı uzatmakta olduğu gerçeği ortaya çıkmıştır. Kıbrıs Türklerinin de Türkiye nin de artık sabrı tükenmek üzeredir. Hiçbir ülke şimdiye değin yarım asır barışın gelmesi için görüşmeleri uzatmamış, bu kadar uzun bir süre barış için beklenmemiştir. Kıbrıs ta uzun süredir her iki halkın değişik liderlerle yapılmakta olan müzakerelerde alınan kararlar şimdilerde Kıbrıs Rumlarının yeni lideri Anastasiadis in hiç yokmuş gibi; yeni koşullar ileri sürerek müzakereleri başlatmak istemesi bardağı taşıran son damla olmaktadır. Özellikle de ortaya müşterek bir belge koyarak müzakerelerden önce birtakım koşullar öne sürerek, Maraş ın kendilerine verilmesi, yapılan müzakereleri yok sayarak yeniden başlamak gibi ve egemenlik konularını dile getirerek işleri yokuşa sürmesi pek anlaşılır bir durum değildir. Hâlâ daha diğer Rum liderleri gibi zamana oynayarak işleri daha da uzatmak Kıbrıs Türklerini ve Türkiye yi usandırıp bezdirmekten yana olduğu artık açıkça ortaya çıkmaktadır. 30 yıldır Kıbrıs Türk halkının kurduğu bağımsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletini yok sayarak, kendi GKRY yi egemen bir devlet gibi kabul ettirmek istemesi, barıştan yana olmadığı gerçeğini dile getirerek tek egemen devlet olduğunu belirtmesi ve zamana karşı oynaması kabul edilebilir bir durum değildir ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti de iki eşit halk tarafından ortaklaşa kurulan bir devlet idi Aralık ayında devleti ortadan kaldırarak Türkleri tamamen yok ederek Cumhuriyete tek başlarına sahip olmak emeli içinde idiler, başaramadılar. Kıbrıs Türkleri egemenliklerinden vazgeçtikleri takdirde, Kıbrıs Rumlarının yönetiminde egemen bir devlete azınlık statüsü içinde kalacakları için, hiçbir zaman egemenliklerinden ödün vermeyerek statülerini koruyarak müzakerelere başlamak ve yeni yılla birlikte kesin bir anlaşmaya varmak amacında olmalıdırlar. Başka herhangi bir statüyü kabul ederek azınlık durumuna düşmeleri halinde hiç beklenmeyen bir durum meydana gelir ve Kıbrıs tamamen elden gider ve bir defa daha da kurtarılması söz konusu dahi edilemez. Bu böyle bilinmelidir. * Yazı İşleri Müdürümüz Hasan İkizer in Kıbrıs Konusu ile ilgili yayınlanmış kitapları: 1. Kıbrıs İki Ulus İki Devlet 2. Kıbrıs ın Panoraması (Dünya, ABD, Nato, AB, Türkiye Yunanistan çerçevesinde) Kitaplar derneğimiz idari sekreterliğinden temin edilebilir. 16 Kasım - Aralık 2013 / Ocak - Şubat 2014

19 KKTC NİN TANINMASINI İSTEMEK EN DOĞAL HAKKIMIZDIR Metin FAHRİOĞLU Günümüzde BM parametreleri ve AB normları çerçevesindeki İki bölgeli, iki toplumlu Federasyon görüşmelerinde Rumlar KKTC nin tasfiyesini hedeflemektedir. İki kesimli, iki toplumlu Federasyon formülünün gündemde olduğu Denktaş-Makarios anlaşmasının yapıldığı günlerdeki ortam ile bugünkü ortam çok farklıdır. O günlerde Rumlar AB ye üye değillerdi ve görüşmelere de Garantiler konusu getirilmiş değildi. Bugüne kadar süre gelen İki bölgeli, iki kesimli Federasyon görüşmelerinden bir sonuç çıkmamıştır, bundan sonra da çıkmayacaktır Bilinmelidir ki Federal Birleşik Kıbrıs formülü ile gelecek bir çözüm KKTC yi ortadan kaldıracak ve Kıbrıs Türklerini Rum Cumhuriyeti ne dönüşmüş olan Kıbrıs Cumhuriyeti içinde bir azınlık yapacaktır. Bu durumda bize düşen görev devletimizin tanınmasını gündeme getirmektir. Anavatanımızla işbirliği içinde yapılacak istikrarlı çalışmalarla da bu isteğimizin gerçekleşmemesi için bir neden yoktur. Uluslararası Hukuk çerçevesinde tanınma hakkına sahip KKTC nin tanınması ancak görüşmelerin sona ermesiyle mümkün olabilir. Dolayısıyle görüşmeler en kısa sürede sonlandırılmalıdır. Bu girişimler öncelikle yıllardan beri devam eden izolasyonların kalkmasını sağlarken yabancı devletlerle yapılacak diplomatik görüşmeler bize tanınmanın yolunu açacaktır Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş anlaşmaları üç garantör devlet Türkiye, Yunanistan ve İngiltere nin yanında Kıbrıs Türk ve Rum Halklarının liderleri tarafından da imzalanmıştı. Bu anlaşmalarla Kıbrıs Cumhuriyeti nin egemenliği Ada daki Türklere ve Rumlara ortaklaşa verilmişti Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi ve döneminde ise Kıbrıs Türk Federe Devleti olarak tarihe geçmiştir. Bu gerçekler BM Genel Sekreterinin raporlarında da yer almıştır. Devletler hukukunda ; Toprağı bütün egemen bir devletin, bir self-determinasyon hakkının kullanılmasıyle parçalanması teşvik edilmemektedir. Ancak Kıbrıs ta durum farklıdır ve Kıbrıs Türk Halkı 15 Kasım 1983 de Devletlerarası Hukuk normlarına uygun olarak KKTC yi kurmuştur. Herhangi bir egemen devlet başka bir devleti tanıma veya tanımama hakkına sahiptir. Egemen bir devlet, yeni kurulan bir devleti tanıma veya tanımama konusunda iradesini serbest kullanabilmelidir. BM Güvenlik Kurulu, KKTC nin tanınmaması yönündeki 541 Sayı ve18 Kasım 1983 tarihli kararı ile hiçbir ülkenin KKTC yi tanımamasını ve ilişki kurmamasını isterken 15 Aralık 1983 tarih ve 544 sayılı kararı ile de 4 Mart 1964 tarihli kararın geçerli olduğunu ve uygulamaktan geri kalmamıştır. Yine BM, Ada nın tanınan tek devletinin Kıbrıs Rum Cumhuriyeti olduğunu vesilelerle belirtmiş olup bunlar BM arşivlerinde mevcuttur.bu kararlarıyle BMGK, devletler arası hukukun self-determinasyon ilkesini ihlal etmiştir. Kıbrıs Türk halkı 15 Kasım 1983 de Devletler arası Hukuk normları ışığında Self-determinasyon hakkını kullanarak KKTC yi kurmuştur. BMGK Devletler arası hukuk normlarına göre bir devlet olan KKTC aleyhine karar vermekle devletler arası hukuk normlarını ihlal etmiştir. Yine büyük devletlerin diğer devletlere KKTC yi tanımamaları için baskı yapmaları devletler arası hukuk normlarına aykırıdır. Sonuç olarak KKTC bağımsız ve egemen bir devlettir. Bu devlet Kıbrıs Türk Halkının Self-Determinasyon hakkını kullanması ile oluşturulmuş devletler arası hukukta vardır. İstense de istenmese de KKTC uluslararası ilişkilerde ve devletler arası hukukta vardır. KKTC tanınma isteme hakkına sahiptir. Rumların,21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarıyle birlikte Kıbrıs Türk Halkı ve temsilcileri Kıbrıs Cumhuriyeti nden zorla dışlanmışlardır. Günümüzde Kıbrıs Türk halkının kendi ayrı yönetimi vardır ve GKRY Kıbrıs Türk halkını temsil etmediği gibi, Kıbrıs Türkleri adına konuşma hakları da yoktur. Kıbrıs Türk Halkı, Kıbrıs Cumhuriyetinden dışlandıktan sonra kendi kendini yönetmeye başlamıştır. Bu yönetimler: döneminde Genel Komite, döneminde Geçici Türk Yönetimi, Kıbrıs Mektubu 17

20 ANILARLA YÜZYÜZE DENKTAŞ BEY İN ARDINDAN Ekrem Yeşilada / Emekli Müsteşar İki ayda bir yayınlanan bir dergide yazı yazmak bizim gibi yaşını-başını almış şahıslar için zor olmasa da, elli yıldan beri yakından tanıyıp sık sık görüştüğünüz şayet Denktaş Bey gibi biri ise onunla ilgili bir yazı yazmak hiç de kolay değildir de yazdığım Kıbrıs ta Turizm adlı kitabımın önsözünde Ekrem Yeşilada yı 1959 dan beri tanımaktayım dediyse de kendisi ile yakından tanışmamız 1964 yılında Ankara da kendi deyimi ile sürgünde bulunduğu yıllarda başlamıştır. Ne yazık ki o yıllarda ben de Rum Yönetimince kara listeye alınmış olduğumdan bir süre Türkiye de bir iş bulup çalışmak zorunda idim ve öyle yapmıştım. Nitekim Kıbrıs Türk Cemaatı (K.T.C) yöneticilerinin emri ile 1965 yılı sonunda Kıbrıs Türk Cemaatı Ankara Bürosu nu kurup öncelikle Erenköy den dönen mücahitler ile o tarihe kadar yüksek tahsilini yapamıyan Kıbrıslı gençlerin sorunları ve Kıbrıs ta tedavisi mümkün olmayan insanlarımızın tedavileri ile ilgilenmekle görevlendirilmiş bulunuyordum. O tarihte Denktaş Bey ve Erenköy den Türkiye ye yeni dönen E. Alb. Rıza Vuruşkan Kıbrıs Türkleri nin ilk ve resmi temsilciliği sayılan benim büroya sık sık uğrayıp çalışmalarını burdan yürüttükleri için ikisi ile de tanışıp kaynaşmamız haliyle mümkün olmuştur. Denktaş Bey ülkesine dönmek için canını da tehlikeye atmak sureti ile sonunda verdiği çetin mücadeleyi kazanarak 1968 de muradına erdikten sonra, 1970 yılında ben de kendi isteğim ile Kıbrıs a dönerek Dışişleri Bakanlığına bağlı olarak bir yandan sivil görevimi yaparken, diğer yandan da iki yıllık mücahitlik görevimi yaptım. Ancak o tarihten vefatına kadar bu dostluğumuz artarak devam etmiş asla eksilmemiştir. Diğer büyüklerimizden farklı olarak, onun da benim gibi güzel sanatlarla ve gelecek kuşaklara kalıcı birşeyler bırakmak gibi müşterek bir yeteneğimizin bulunması, buna ek olarak Dr. Fazıl Küçük gibi Gönyeli ye karşı özel bir ilgi duyması, onunla da aramızdaki yakınlığın sürekli olarak artmasına neden olmuştur. Ancak bu yakınlığın ne benim için, ne de onun için çıkara yönelik olmadığını belirtmekte yarar görüyorum!... Nitekim vefatından sonra kendisi için yapılacak anıt mezarın yer seçiminin Gönyeli ye çok yakın olan Cumhuriyet Parkına yapılmış olmasını çok yerinde buldum. Bu kararı verenleri yürekten kutlamak isterim. Hatta Dr. Fazıl Küçük e sağlığında sorulsa idi o da burayı tercih ederdi diye düşünüyorum. Denktaş Bey in iki aydır hâlâ daha başlanamayan anıt mezar projesini hazırlarken aslen Ortaköylü olan Doktor Küçük ün de bir büstünün ya da heykelinin buraya dikilmesinin yerinde olacağı görüşündeyim. Bana Denktaş Bey le ilgili unutamadığın bir anını anlat derseniz, bu elli küsur yıllık süre içerisinde anlatmaya değer çok şey var ama, şimdiye kadar kimseye anlatmadığım var ki, size onu nakletmeyi uygun gördüm. Aslında onun yasal yollardan Kıbrıs a dünüşünün Rumlar tarafından engellenmesi üzerine 1967 yılı Kasım ayında gizlice Kıbrıs a çıkma girişiminde bulunduğunu, ancak Rum askerleri tarafından yakalanarak günlerce sorgulandıktan sonra serbest bırakıldığının öyküsünü ve bunu müteakip Kıbrıs konusunda meydana gelen önemli gelişmeleri hepimiz biliyoruz. Ben size bu önemli olayın ardından benim tanık olduğum ikisini aktarmak istiyorum. Yukarıda da bahsettiğim gibi Denktaş Bey K.T.C. Ankara Bürosuna sık sık uğrar, hatta bazı önemli konuklarını benim büroda kabul ederdi. O günkü konuklarından biri kendisi gibi yasaklı muamelesi görmekte olan Nejat Konuk Bey, diğeri de aslen Larnakalı olan Erol Bey isminde genç bir arkadaştı. Denktaş Bey be- 18 Kasım - Aralık 2013 / Ocak - Şubat 2014

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) koşullarında, 16 Aralık 2016 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı Yargı Örgütü Dersleri YARGI, YARGIÇ, MAHKEME VE YARGILAMA KAVRAMLARI Kuvvetler ayrılığı ilkesi-1 Bir devlette, üç erk (kuvvet) vardır: Yasama,

Detaylı

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19 09/04/2010 BASIN BİLDİRİSİ Anayasa değişikliğinin Cumhuriyetin ve demokrasinin geleceği yönüyle neler getireceği neler götüreceği dikkatlice ve hassas bir şekilde toplumsal uzlaşmayla değerlendirilmelidir.

Detaylı

Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir.

Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir. Sayın Yargıç, Ben bir yazarım. Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir. Siyasilerin, savcıların, yargıçların günün koşullarına göre değişip duran arzularına uyarak düşüncelerimi,

Detaylı

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU DERSİMİZİN TEMEL KONUSU 1 1. TÜRK HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARINI TANIMAK 2. TÜRKIYE DE NELER YAPABİLİRİZ SORUSUNUN CEVABINI BULABİLMEK DERSİN KAYNAKLARI 2 SİZE GÖNDERİLEN MATERYAL: 1. 1982 Anayasası: https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf

Detaylı

KKTC YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ OMBUDSMAN

KKTC YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ OMBUDSMAN KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ (OMBUDSMAN) KKTC YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ OMBUDSMAN 1. İlk Ombudsman Nail Atalay 2. Anayasa nın 114. Maddesi 3. Ombudsman Yasası 4. Ombudsman ın atanması

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KARAARSLAN TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 4027/05) KARAR STRAZBURG 27 Temmuz 2010 İşbu karar AİHS

Detaylı

2 Kasım 2011. Sayın Bakan,

2 Kasım 2011. Sayın Bakan, SayınSadullahErgin AdaletBakanı Adres:06659Kızılay,Ankara,Türkiye Faks:+903124193370 E posta:sadullahergin@adalet.gov.tr,iydb@adalet.gov.tr 2Kasım2011 SayınBakan, Yedi uluslarası insan hakları örgütü 1

Detaylı

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ LİSANS TEZİ

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ LİSANS TEZİ i YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ LİSANS TEZİ ÖZKER YAŞIN NIN 1969-1972 YILLARI ARASINDAKİ SAVAŞ GAZETESİNDEKİ KÖŞE YAZILARI BEYTULLAH TOPALOĞLU 20082978 LEFKOŞA,

Detaylı

21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi

21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi 21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi Doğu Akdeniz de Son Gelişmeler ve Kıbrıs, İKÇÜ de Ele Alındı İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çelebi Avrupa Birliği Merkezi nin

Detaylı

AKOFiS. Halkla İlişkiler Başkanlığı

AKOFiS. Halkla İlişkiler Başkanlığı Yargılama Sürelerinin Uzunluğu ile Mahkeme Kararlarının Geç veya Kısmen İcra Edilmesi ya da İcra Edilmemesi Nedeniyle Tazminat Ödenmesine Dair Kanun Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana

Detaylı

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR BALIKESİR - 30.09.2014 HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR Balıkesir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hüseyin Gündoğdu, Ankara ve Hatay Tabip odaları üyelerinin Gezi Parkı olayları sürecinde hukuka aykırı

Detaylı

BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Güneş GÜRSELER * Hiçbir planlama yapılmadan birbiri ardına açılan hukuk fakültelerinin yılda ortalama

Detaylı

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 24 Şubat 2014 tarihli Kırkaltıncı Birleşiminde Oybirliğiyle kabul olunan Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası Anayasanın 94 üncü

Detaylı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR ANAYASANıN TEMEL ILKELERI 2 1. madde Türkiye devleti bir cumhuriyettir. 2. Madde Cumhuriyetin nitelikleri Cumhuriyetçilik Başlangıç ilkeleri Atatürk

Detaylı

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI 28-30 MAYIS 2012, İSTANBUL Yargının Bağımsızlığı ve Yasama ve Yürütme Güçleriyle İşbirliği Türkiye Cumhuriyeti Hâkimler ve Savcılar

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, DANIŞTAY - UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ - ANAYASA MAHKEMESİ

Detaylı

DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Özel Bankacılık Araştırma İngiltere, Haziran 2017 Seçim Sunumu

DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Özel Bankacılık Araştırma İngiltere, Haziran 2017 Seçim Sunumu DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Özel Bankacılık Araştırma İngiltere, Haziran 2017 Seçim Sunumu Orkun GÖDEK, Grup Araştırma Yönetmeni Banu GÜLTEKİN, Grup Araştırma Uzmanı 31.05.2017 1 DenizBank Yatırım

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI Sirküler Rapor 21.01.2013/33-1 AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI ÖZET : 23 Eylül 2012 tarihi itibarıyla Avrupa İnsan

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI GENEL OLARAK Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinde yapılan değişiklik ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılmıştır. 23 Eylül 2012

Detaylı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI Uluslararası Arka Plan Uluslararası Arka Plan Birleşmiş Milletler - CEDAW Avrupa Konseyi - Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Detaylı

KKTC YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ OMBUDSMAN. 5. Ombudsman ın görev ve yetkileri ile yetki devri. 6. Ombudsman ın yetkisi dışında olan konular

KKTC YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ OMBUDSMAN. 5. Ombudsman ın görev ve yetkileri ile yetki devri. 6. Ombudsman ın yetkisi dışında olan konular KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ (OMBUDSMAN) Adres: 143, Bedrettin Demirel Caddesi, Kat: 4 Lefkoşa Telefon: 22 75 814-22 75 954 Fax: 22 88 907 1. Anayasa nın 114. Maddesi 2. Ombudsman

Detaylı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLÎ YARGI MAHKEMELERİ, BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ,

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

GAE GİRNE ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ

GAE GİRNE ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE İLGİLİ HALKOYLAMASI HAKKINDA KAMUOYU YOKLAMASI Kasım 2014 GAE GİRNE ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE İLGİLİ HALKOYLAMASI HAKKINDA KAMUOYU YOKLAMASI Anketin Amacı 29 Haziran

Detaylı

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 3.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER HUKUKUN KAYNAKLARI Yargı organları kararlarını, hukuka dayanan, hukuktan kaynaklanan, hukukun gerektirdiği kararlar olarak sunarlar. Bu açıdan yargı

Detaylı

ARABULUCULAR MERKEZİ BODRUM DA

ARABULUCULAR MERKEZİ BODRUM DA ARABULUCULAR MERKEZİ BODRUM DA Bodrum Arabulucular Derneği yönetim kurulu başkanı Cavidan Karaöz Özyiğit 20 arabulucu avukat meslektaşı ile Bodrum merkezli olmak üzere, Dernek kurduklarını bir basın açıklaması

Detaylı

KPSS 2007 GK (50) DENEME 3 / 52. SORU 50. Aşağıdakilerden hangisi hukuk devleti ilkesinin gereklerinden biri değildir? A) Yasal idare B) Devlet faaliyetlerinin belirliliği C) İdarenin mali sorumluluğu

Detaylı

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ BASINA VE KAMUOYUNA Erkek egemen kapitalist sistemde kadınların en önemli sorunu 2011 yılında da kadına yönelik şiddet olarak yerini korudu. Toplumsal cinsiyetçi rolleri yeniden üreten kapitalist erkek

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

İdari Yargının Geleceği

İdari Yargının Geleceği İdari Yargının Geleceği Av. Zühal SİRKECİOĞLU DÖNMEZ* * Ankara Barosu. İdari Yargının Geleceği / SİRKECİOĞLU DÖNMEZ Ülkemiz Hukuk Fakültelerinde iki Ana Bilim dalı vardır: Özel Hukuk ve Kamu Hukuku. Özel

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI Priştine, 21 Ekim 2013 Nr. ref.: RK484/13 KABUL EDİLMEZLİK KARARI Başvuru No: 135 /12 Svetozar Nikolić Kosova Yüksek Mahkemesi nin Rev. No: 36/2010 sayı ve 12 Eylül 20 12 tarihli kararı hakkında anayasal

Detaylı

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti Türkiye Cumhuriyeti nin 9. Cumhurbaşkanı, 40 yılı aşkın siyasi hayatında kendi deyimiyle altı kez gittiği başbakanlığa yedi kez gelen parti lideri, Devlet Su İşleri nin

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? İdare nedir? Organik anlamda idare-fonksiyonel Anlamda İdare Hukuk devleti İdare teşkilatı İdari davalar İDARE HUKUKU Devletin 3 fonksiyonu vardır:

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 15.02.2016 Türk Hukukunun Bilgi Kaynakları - Mevzuat, Yargı

Detaylı

1: İNSAN VE TOPLUM...

1: İNSAN VE TOPLUM... İÇİNDEKİLER Bölüm 1: İNSAN VE TOPLUM... 1 1.1. BİREYİN TOPLUMSAL HAYATI... 1 1.2. KÜLTÜR... 3 1.2.1. Gerçek Kültür ve İdeal Kültür... 5 1.2.2. Yüksek Kültür ve Yaygın Kültür... 5 1.2.3. Alt Kültür ve Karşıt

Detaylı

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız!

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız! Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız! Havacılık sektörüne grev yasağı getiren yasa tasarısı mecliste onaylandı. Hava-İş Sendikası, yasa mecliste görüşülmeye başlanmadan

Detaylı

SÖYLEŞİ H /PROF.DR. SEZA REİSOĞLU**

SÖYLEŞİ H /PROF.DR. SEZA REİSOĞLU** SÖYLEŞİ H /PROF.DR. SEZA REİSOĞLU** Uygulanan ekonomik politikalar sonucunda, devletin küçültülmesi, kamusal alanın daraltılması koşullarında, kamu işveren sendikalarına olan ihtiyaç gittikçe azalıyor.

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Adalet Programı Yargı Örgütü Dersleri ÜNİTE I YARGI, YARGIÇ, MAHKEME VE YARGILAMA KAVRAMLARI YARGI, YARGIÇ, MAHKEME VE YARGILAMA KAVRAMLARI DEVLET ERKLERİ

Detaylı

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) SORULAR İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) 1- İdarenin denetim yollarından biri olarak, idari yargının gerekliliğini tartışınız (10 p). 2- Dünyadaki idari yargı sistemlerini karşılaştırarak, Türkiye nin mensup

Detaylı

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI Türkiye'deki Tek Üniversite İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI Biz, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi nin paydaşları; gelecek kuşaklara daha yaşanabilir

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN TEMEL HUKUK BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? Yargı nedir? Türk hukukunda yargının bölümleri Anayasa Yargısı İdari Yargı Adli Yargı TEMEL HUKUK YARGI Yargı, devletin hukuk

Detaylı

ANAYASA DERSĐ (41302150) (2010-2011 GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

ANAYASA DERSĐ (41302150) (2010-2011 GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI ANAYASA DERSĐ (41302150) (2010-2011 GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI ANLATIM SORULARI 1- Bir siyasal düzende anayasanın işlevleri neler olabilir? Kısaca yazınız. (10 p) -------------------------------------------

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5 TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5 HAZİRAN 2012 Araştırmacılar Derneği üyesi olan GENAR, araştırmalarına olan güvenini her türlü denetime ve bilimsel sorgulamaya açık olduğunu gösteren Onur

Detaylı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem NEDEN Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem YERLi VE MiLLi BiR SiSTEM Türkiye, artık daha büyük. Dünyada söz söyleyen ülkeler arasında. Milletinin refahını artırmaya başladı. Dünyanın en büyük altyapı

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI Priştine, 29 Ocak 2013 Nr. Ref.: RK 359/13 KABUL EDİLMEZLİK KARARI Başvuru No: KI 69/12 Başvurucu İkinci Dünya Savaşı Sivil Malulleri Birliği Kosova Yüksek Mahkemesi nin KRJA nr. 6/2011 sayı ve 8 Mayıs

Detaylı

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi KANUN (YASA) Kanun Geniş anlamda Dar/Gerçek anlamda Kanun, hukuk kaynaklarından sadece birisidir.

Detaylı

Trans Olmak Suç Değildir!

Trans Olmak Suç Değildir! Trans Olmak Suç Değildir! Anayasa ya göre herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet organları

Detaylı

Y.Selçuk TÜRKOĞLU Bursa Milletvekili Aday Adayı. Biz Bir Ekibiz Ekibimiz Milletimiz

Y.Selçuk TÜRKOĞLU Bursa Milletvekili Aday Adayı. Biz Bir Ekibiz Ekibimiz Milletimiz Y.Selçuk TÜRKOĞLU Bursa Milletvekili Aday Adayı Biz Bir Ekibiz Ekibimiz Milletimiz MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ Bursa Milletvekili Aday Adayı Türk Milleti karar arifesindedir. Ya İkinci Endülüs, ya da yeniden

Detaylı

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır? 1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır? A) Cumhurbaşkanlığı B) Başbakanlık C) Adalet Bakanlığı D) Halk E) HSYK 3-Aşağıdakilerden hangisi adli yargının

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI 1 Nasıl bir anayasa yapım süreci? Maddeleri değil ilkeleri temel alan Ayırıcı değil birleştirici Uzlaşmaya zorlamayan Uzlaşmazlık alanlarını ihmal etmeyen Mutabakatı değil ortak

Detaylı

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI AKTİF EĞİTİM -SEN Aktif Eğitimciler Sendikası BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI Aktif Eğitim-Sen - 2015 2 AKTİF EĞİTİM-SEN Beştepe Mahallesi 33. Sokak Nu.:13 Yenimahalle/ ANKARA Tel:

Detaylı

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966 1-) 1921 Anayasası ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Milli egemenlik ilkesi benimsenmiştir B) İl ve nahiyelerde yerinden yönetim ilkesi kabul edilmiştir. C) Yasama ve yürütme kuvvetleri

Detaylı

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf) Temel Eğitim Genel Müdürlüğü HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf) Ankara - 2017 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Temel Eğitim Genel Müdürlüğü HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını denetleyen en yüksek organ ise devlettir. Hukuk alanında birlik

Detaylı

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 A. ANLATIM SORUSU (10 puan) Temsilde adalet yönetimde istikrar kavramlarını kısaca açıklayınız. Bu konuda

Detaylı

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet ANAYASAL ÖZELLİKLER Ulus devlet, belirli bir toprak parçası üzerinde belirli bir nüfus ve egemenliğe sahip bir örgütlenmedir. Ulus-devlet üç unsura sahiptir: 1) Ülke (toprak), 2) Nüfus, 3) Egemenlik (Siyasal-Yönetsel

Detaylı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ 209 ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 47/135 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

ADALET BÖLÜMÜ TANITIM

ADALET BÖLÜMÜ TANITIM ADALET BÖLÜMÜ ADALET BÖLÜMÜ TANITIM Adalet programının amacı hakim ve savcılara yardımcı elemanlar yetiştirmektir. Mezunlar, mahkemelerin yazı işleri müdürlüğü veya yardımcılığı; icra memurluğu veya yardımcılığı

Detaylı

REKABET KURUMU, ÖZERKLİK VE İŞLEVSELLİK

REKABET KURUMU, ÖZERKLİK VE İŞLEVSELLİK REKABET KURUMU, ÖZERKLİK VE İŞLEVSELLİK Ersen YAVUZ Devlet kurma becerimiz, batırdıklarımızı bilinçle gözardı ederek, sürekli bir öğünme vesilesidir bizim için. Devlet kurmadaki beceri söylemini daha ileri

Detaylı

1982 ANAYASASI, ANAYASANIN HAZIRLANMASI, KABUL EDİLMESİ VE TEMEL İLKELERİ

1982 ANAYASASI, ANAYASANIN HAZIRLANMASI, KABUL EDİLMESİ VE TEMEL İLKELERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V İÇİNDEKİLER...VII BİRİNCİ BÖLÜM 1982 ANAYASASI, ANAYASANIN HAZIRLANMASI, KABUL EDİLMESİ VE TEMEL İLKELERİ I. 1982 ANAYASASI NIN HAZIRLANMASI VE KABUL EDİLMESİ...1 II. 1982 ANAYASASI

Detaylı

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi tarafından tam algılanmadığı, diğer bir deyişle aynı duyarlılıkla değerlendirilmediği zaman mücadele etmek güçleşecek ve mücadeleye toplum desteği sağlanamayacaktır.

Detaylı

Komisyon. KPSS HUKUK Çek Kopar Soru Bankası ISBN Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

Komisyon. KPSS HUKUK Çek Kopar Soru Bankası ISBN Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. Komisyon KPSS HUKUK Çek Kopar Soru Bankası ISBN 978-605-364-600-6 Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. Pegem Akademi Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan.

Detaylı

İLK KIBRIS TÜRK PUL SERİSİ

İLK KIBRIS TÜRK PUL SERİSİ Kıbrıs Türk Filateli Derneği tarafından kurulan komisyon başarılı bir çalışma ile Kıbrıs Türk Posta Tarihi konusunda iki ciltlik son derece kapsamlı bir eser ortaya çıkardılar. Bu anlamlı çalışmayı Kıbrıs

Detaylı

Kıbrıs Antlaşmaları, Planları ve önemli BM, AB kararları-1

Kıbrıs Antlaşmaları, Planları ve önemli BM, AB kararları-1 Kıbrıs Antlaşmaları, Planları ve önemli BM, AB kararları-1 Ata Atun İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ Rauf R. DENKTAŞ.. Ata ATUN... vii x 1) 1 Ağustos 1571 - Lala Mustafa Paşa ile Marc Antonio Bragadin arasında yapılan

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI Priştine, 04 Nisan 2012 Nr. Ref.: RK217/12 KABUL EDİLMEZLİK KARARI Dava No: KI 112/10 Başvurucu Nikollë Kabashi Kosova Cumhurbaşkanı Vekili nin 22 Ekim 2010 tarihli kararlarının Anayasa uygunluğu denetimi

Detaylı

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU HSYK Teklifi Teklif; 2797 sayılı Yargıtay Kanunu, 6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu, 4954 sayılı Türkiye Adalet

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 25.5.2005 tarihli ve 5352 Sayılı Adli Sicil Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifim gerekçesi ile birlikte ektedir. Gereğini arz ederim. 29 Ocak

Detaylı

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 4.19.4 TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 1) Dosya No : 2013/551 E. : Ankara 17. Asliye Ceza si : 1- TMMOB YK Başkanı Mehmet Soğancı 2- TMMOB Genel Sekreteri N. Hakan Genç :2911 sayılı Toplantı ve Gösteri

Detaylı

Biz yeni anayasa diyoruz

Biz yeni anayasa diyoruz Biz yeni anayasa diyoruz Ocak 05, 2015-9:32:00 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Biz 'anayasa değişikliği' demiyoruz, 'yeni anayasa' diyoruz. Türkiye'nin anayasayla ilgili sorunu ancak

Detaylı

ÖĞRENCİNİN HAK VE SORUMLULUKLARI

ÖĞRENCİNİN HAK VE SORUMLULUKLARI Okul - veli iş birliği, öğrenci başarısını artıran önemli etmenlerden biridir. Güvenli ve düzenli bir okul ortamının sağlanmasında velilerin rolü büyüktür. Veli katılımının öncelikli amacı, okulun eğitim

Detaylı

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem ÖZETLE Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem MiLLETiN ONAYIYLA Mevcut Anayasa da Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin başıdır. Sistemin işleyişi, devletin bekası ve vatanın bütünlüğü, Türkiye

Detaylı

MACARİSTAN SUNUMU Dr. Csaba UJKERY

MACARİSTAN SUNUMU Dr. Csaba UJKERY VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI 28-30 MAYIS 2012, İSTANBUL Yargının Bağımsızlığı ve Yasama ve Yürütme Güçleriyle İşbirliği Türkiye Cumhuriyeti Hâkimler ve Savcılar

Detaylı

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Yorumluyorum Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Ersan ŞEN Hukuk Kitapları Dizisi: 1062 ISBN 978 975 02 1394 6 Birinci Baskı: Ocak 2011

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı nı sona erdiren antlaşmadır. Bu antlaşma ile Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşmiştir. Şekil 1. Kasım 1922 de Lozan Konferansı

Detaylı

DR. FAZIL KÜÇÜK VE KIBRIS. Rukiye MADEN

DR. FAZIL KÜÇÜK VE KIBRIS. Rukiye MADEN DR. FAZIL KÜÇÜK VE KIBRIS Rukiye MADEN Tarihçi Kitabevi Yayınları: 54 Tarihçi Kitabevi Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Necip Azakoğlu Editör: Necip Azakoğlu Sayfa ve Kapak Tasarım: Tarkan Togo Birinci

Detaylı

2. Haber Listesi. 17:19 son güncelleme Bianet Bültene Abone Ol. facebook twitter rss youtube BĐANET. Haber Listesi. 5. Özel Dosyalar BĐAMAG

2. Haber Listesi. 17:19 son güncelleme Bianet Bültene Abone Ol. facebook twitter rss youtube BĐANET. Haber Listesi. 5. Özel Dosyalar BĐAMAG 1 / 5 07.04.2015 17:25 17:19 son güncelleme Bianet Bültene Abone Ol facebook twitter rss youtube BĐANET 4. Galeriler 5. Özel Dosyalar BĐAMAG 2. Yazılar 4. Galeriler 5. Bia Kitaplığı ENGLISH 1. Homepage

Detaylı

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim 1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim Türkiye de 2007 genel milletvekili seçimlerine ilişkin değerlendirme yaparken seçim sistemine değinmeden bir çözümleme yapmak pek olanaklı değil. Türkiye nin

Detaylı

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Cumhuriyetin kuruluşu Anadolu insanının iman, namus, bağımsızlık, özgürlük, vatan ve millete sevgi ile bağlılığının inancı ve iradesi ile kendisine önderlik yapan Mustafa

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

ANAYASA DEĞĠġĠKLĠKLERĠ HAKKINDA GÖRÜġ VE ÖNERĠLERĠMĠZ

ANAYASA DEĞĠġĠKLĠKLERĠ HAKKINDA GÖRÜġ VE ÖNERĠLERĠMĠZ 5 Aralık 2011 ANAYASA DEĞĠġĠKLĠKLERĠ HAKKINDA GÖRÜġ VE ÖNERĠLERĠMĠZ I.YENĠ BĠR ANAYASA MI? GENĠġ KAPSAMLI BĠR ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ MĠ? Anayasa hazırlığıyla ilgili olarak kamuoyunda önemli bir tartışma yaşanıyor:

Detaylı

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015 Türkiye Cezasızlık Araştırması Mart 2015 İçerik Araştırma Planı Amaç Yöntem Görüşmecilerin Dağılımı Araştırma Sonuçları Basın ve ifade özgürlüğünü koruyan yasalar Türkiye medyasında sansür / oto-sansür

Detaylı

ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI

ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI Priştine, 31 Ekim 2012 Nr. Ref.: MMP 304/12 ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI Başvuru No: KO 61/12 Kosova Cumhuriyeti Meclis Başkanı tarafından 22 Haziran 2012 tarihinde

Detaylı

Perpa Ticaret Merkezi A Blok Yönetimi Kat Malikleri Bülteni - Ocak 2012

Perpa Ticaret Merkezi A Blok Yönetimi Kat Malikleri Bülteni - Ocak 2012 A PERPA BLOK bülten Perpa Ticaret Merkezi A Blok Yönetimi Kat Malikleri Bülteni - Ocak 2012 Kat Maliklerimizin açtığı davalarda son durum... Sevgili Perpalılar, Göreve geldiğimiz günden bu yana 23 ay geçti,

Detaylı

Yeni anayasa neyi hedefliyor?

Yeni anayasa neyi hedefliyor? Yeni anayasa neyi hedefliyor? Siyasal iktidar Yeni Anayasanın yazımına kapalı kapılar ardında devam ederken, yeni anayasanın yazılma sürecine dair öğrenebildiğimiz yegâne şey, mecliste oluşturulan uzlaşma

Detaylı

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ NİN AVUKATLIK SINAVI, STAJ DEĞERLENDİRMELERİ VE HUKUK FAKÜLTELERİNİN ASGARİ STANDARTLARA KAVUŞTURULMASI İÇİN YAPTIĞI ÇALIŞMALAR Mayıs 2015 Değerli Meslektaşım,

Detaylı

İKİNCİ Savaş Bakanına yaptığı ziyaretten sonra, Komünist milletvekili' ve Partinin Merkez Komitesi üyesi

Detaylı

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14 Dünya Basınında OHAL Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu. 21.07.2016 / 11:14 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 3 ay süreli OHAL kararı dünya

Detaylı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı Çalışma hayatında barış egemen olmalı Ocak 19, 2012-3:31:16 olduğunu belirtti. olduğunu belirterek, ''Bu bakış açısı çerçevesinde diyalog merkezli çalışmalarımızı özellikle son 7 aydır yoğun bir şekilde

Detaylı

EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK

EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK TEMEL KAVRAMLAR Kamu Kamuoyu Bir ülkedeki halkın bütünü, halk, amme. Belirli bir konu ve olay hakkında toplumun büyük bir kesimi veya belli gruplar tarafından benimsenen

Detaylı