GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ HEMŞİRELİK PROGRAMI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ HEMŞİRELİK PROGRAMI"

Transkript

1 TC GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ HEMŞİRELİK PROGRAMI BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK HİZMETLERİNDE ÇALIŞAN EBE VE HEMŞİRELERİN DOĞUM SONU DEPRESYON KONUSUNDA BİLGİ VE UYGULAMALARININ BELİRLENMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Seda Nihal IŞIK Tez Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Naile BİLGİLİ ANKARA 2007 I

2 İÇİNDEKİLER Sayfa no Kabul ve Onay. I İçindekiler. II Tablolar. V Kısaltmalar.. VI 1. GİRİŞ Problemin Tanımı Araştırmanın Amacı GENEL BİLGİLER Doğum Sonu Ruhsal Değişimler Annelik Hüznü Doğum Sonu Depresyon Doğum Sonu Psikoz Doğum Sonu Depresyon ve Hemşirelik GEREÇ VE YÖNTEM Araştırmanın Şekli Araştırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri Araştırmanın Evren Ve Örneklemi Seçimi Verilerin Toplanması ve Araçlar Veri Toplama Aracının Hazırlanması Ön Uygulama Veri Toplama Aracının Uygulanması Verilerin Değerlendirilmesi Araştırmanın Etik Boyutu BULGULAR Ebe ve hemşirelerin bazı demografik özelliklerinin dağılımı Ebe ve hemşirelerin DSD ye ilişkin bilgi durumlarının dağılımı Ebe ve hemşirelerin ifade ettikleri DSD belirtilerinin dağılımı.. 30 II

3 4.4. Ebe ve hemşirelerin ifade ettikleri DSD ye neden olabilecek risk faktörlerinin dağılımı Ebe ve hemşirelerin DSD si olan hasta ile karşılaşma durumu ve uygulamalarının dağılımı Ebe ve hemşirelerin annelerin ruh sağlığına ilişkin hizmet verme durumları dağılımı Ebe ve hemşirelerin DSD belirtilerini fark etmede öncelikli gördükleri kişilerin sıralaması Ebe ve hemşirelerin DSD konusundaki bilgilerine ilişkin bazı özelliklerinin dağılımı Ebe ve hemşirelerin bazı demografik değişkenlerine göre DSD belirtilerini bilme durumlarının dağılımı Ebe ve hemşirelerin bazı demografik değişkenlerine göre DSD nin risk faktörlerini bilme durumlarının dağılımı Ebe ve hemşirelerin bazı demografik değişkenlerine göre DSD nin tanı yöntemlerini bilme durumlarının dağılımı Ebe ve hemşirelerin DSD konusunda önceden bilgi alma durumuna göre DSD belirtilerini, risk faktörlerini ve tanı yöntemlerini bilme durumları Ebe ve hemşirelerin doğum sonu depresyonu olan bir hasta ile karşılaşma durumlarına göre DSD belirtilerini, risk faktörlerini ve tanı yöntemlerini bilme durumları TARTIŞMA SONUÇ VE ÖNERİLER Sonuç Öneriler ÖZET SUMMARY 56 9.KAYNAKLAR III

4 10. EKLER 64 EK.1. İzin Yazısı 65 EK.2. Onam ve Veri Toplama Formu 66 EK.3. Bilgi Sorularının Doğru Cevapları 72 Teşekkür ÖZGEÇMİŞ.. 74 IV

5 Tablolar Tablo Sayfa no Ankara merkez sağlık ocakları ve personel nüfus dağılımı Ankara Büyükşehir Belediyesi il sınırları içinde yer alan ve örnekleme giren sağlık ocakları ve bu ocaklarda çalışan ebe ve hemşire sayısı Ebe ve hemşirelerin bazı demografik özelliklerinin dağılımı Ebe ve hemşirelerin DSD ye ilişkin bilgi durumlarının dağılımı Ebe ve hemşirelerin ifade ettikleri DSD belirtilerinin dağılımı Ebe ve hemşirelerin ifade ettikleri DSD ye neden olabilecek risk faktörlerinin dağılımı Ebe ve hemşirelerin DSD si olan hasta ile karşılaşma durumu ve uygulamalarının dağılımı Ebe ve hemşirelerin annelerin ruh sağlığına ilişkin hizmet verme durumları dağılımı Ebe ve hemşirelerin DSD belirtilerini fark etmede öncelikli gördükleri kişilerin sıralaması Ebe ve hemşirelerin DSD konusundaki bilgilerine ilişkin bazı özelliklerinin dağılımı Ebe ve hemşirelerin bazı demografik değişkenlerine göre DSD belirtilerini bilme durumlarının dağılımı Ebe ve hemşirelerin bazı demografik değişkenlerine göre DSD nin risk faktörlerini bilme durumlarının dağılımı Ebe ve hemşirelerin bazı demografik değişkenlerine göre DSD nin tanı yöntemlerini bilme durumlarının dağılımı Ebe ve hemşirelerin DSD konusunda önceden bilgi alma durumuna göre DSD belirtilerini, risk faktörlerini ve tanı yöntemlerini bilme durumları Ebe ve hemşirelerin doğum sonu depresyonu olan bir hasta ile karşılaşma durumlarına göre DSD belirtilerini, risk faktörlerini ve tanı yöntemlerini bilme durumları V

6 Semboller ve Kısaltmalar DSD EPNDÖ BDE EKT SO Doğum sonu depresyon Edinburgh Doğum Sonu Depresyon Ölçeği Beck Depresyon Envanteri Elektro Konvülsif Tedavi Sağlık Ocağı VI

7 1.GİRİŞ 1.1 Problemin Tanımı Kadın sağlığı, aile ve toplum sağlığı ile doğrudan ilişkili olması nedeniyle, sağlık hizmetlerinde öncelik taşıyan bir konudur. Kadın yaşam sürecinde, adölesan, cinsel olgunluk, klimakterik ve yaşlılık gibi dönemlerden geçmekte ve her döneme özgü fizyolojik, psikolojik ve sosyal sorunlar yaşamaktadır. 1,2 Kadınların özel sağlık gereksinimleri geniş ölçüde doğurganlıkla ilgilidir. Kadın sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen en önemli sağlık sorunlarının, doğurganlık dönemine rastladığı, gebelik, doğum ve doğum sonu süreçlerde oluştuğu ve yaşamsal önem taşıdığı yapılan çalışmalar ve sağlık göstergeleriyle belirlenmiştir. 3,4 Anne sağlığı, gebelik ve doğum normal fizyolojik bir olay olarak kabul edilse ve herhangi bir komplikasyon gelişmese de gebelik, doğum ve doğum sonu süreçlerden olumsuz etkilenebilmektedir. 2,5 Birçok kadın gebelik ve doğumun getirdiği fizyolojik, psikolojik ve sosyal değişimlere uyum sağlayabilirken, bazı kadınlarda; hafif, orta veya şiddetli düzeylerde ruhsal sorunlar oluşabilmektedir. 6 Kadınların özellikle doğum sonu dönemde diğer dönemlere oranla duygusal sorunları daha sık yaşadıkları, ruhsal hastalık riskinin doğumdan sonraki 12 ay boyunca en yüksek seviyede olduğu bilinmektedir. 5,6,7 Doğum sonu ruhsal hastalıklar, annelik hüznü, doğum sonu depresyon (DSD) ve doğum sonu psikoz olmak üzere üç farklı şekilde görülmektedir. Bu hastalıkları önemli kılan anneyle birlikte bebeği ve diğer aile üyelerini de olumsuz etkileyip yaşam kalitesi ve 1

8 güvenliğini tehlikeye düşürmesidir. 6,8,9 Annelik hüznü (baby blues), annelerin % inde görülen, doğumdan 2 4 gün sonra ortaya çıkıp kısa sürede gerileyen bir dönemdir. Kişi bu dönemde gerekli desteği göremezse annelik hüznü doğum sonu depresyona dönüşebilir. 9,41 Doğum sonu dönemde görülen depresyon, normal yaşam dönemlerinde görülen ve benzer belirtiler gösteren majör depresyona oranla daha ciddi problemlere yol açabilmektedir. Doğum sonu depresyon, annenin benlik saygısını, yeteneklerini, çocuk bakımını, aile ile ilgili sorumluluklarını ve rollerini olumsuz yönde etkilemektedir. 10,11 Doğum sonu dönemde duygusal sorunlar yaşayan annelerin kendilerine ve bebeklerine zarar verme olasılıklarının yüksek olduğu, depresif annelerin %41.0 inin bebeğe zarar vermeye yönelik fikirler taşıdığı tespit edilmiştir. 6,9,20 Beck (1996), doğum sonu depresyonu olan annelerin bebekleri ile iletişimlerini incelediği bir çalışmasında; annelere bebeklerinin bakım sorumluluklarının ağır geldiği bu nedenle onların isteklerine cevap veremedikleri için suçluluk, mantıksız düşünme, kayıp ve öfke yaşadıklarını belirlemiştir. Aynı zamanda annelerin diğer çocukları ile olan iletişimlerinin de zarar verici nitelikte olduğu görülmüştür. 21 Depresif annelerin bebeklerinin obje kavramada iyi olmadıkları, daha geç yürüdükleri ve daha güvensiz oldukları bulunmuştur. Dört yaşında entelektüel geriliklerin, beş yaşında davranış bozukluklarının daha yüksek oranlarda olduğu ortaya çıkarılmıştır. 14 Salgın ın yaptığı araştırmada (2002) doğum sonu depresyonu olan annelerin bebeklerine 15. ayda; kişisel - sosyal düzey, ince motor, dil ve kaba motor bölümleri içeren gelişimsel tarama testi uygulanmış ve gelişme geriliği saptanmıştır. Aynı çalışmada depresyon geçiren annelerin geçirmeyenlere göre bebeklerinin gereksinimlerine yanıt vermede daha isteksiz, mutsuz ve olumsuz tavır sergiledikleri görülmüştür. 18 Yapılan çalışmaların sonuçlarından da anlaşılacağı gibi 2

9 annenin depresyonu, anne bebek ilişkisine zarar vermektedir. 6,9,10,11,14,18,20,21 Amerika ve Avrupa toplumlarında doğum sonu depresyon görülme sıklığı, standart tanı yöntemi kullanılarak yapılan çalışmalarda % arası bulunmuştur. Diğer çalışmalarda; İsveç te %12.5, 12 İngiltere de %12.0, 13 İsrail de % oranında görüldüğünü belirtilmektedir. Ülkemizde ise Vural ve Akkuzu nun yaptığı bir çalışmada (1999) %21.2, 15 Nur ve Ark. nın yaptığı bir çalışmada (2004) %28.0, 16 Sünter ve Ark. nın yaptığı bir çalışmada (2002) %23.1, 17 Salgın ın yaptığı çalışmada (2002) % oranında bulunmuştur. Yapılan çalışmaların sonuçlarından da anlaşılacağı gibi doğum sonu depresyon sık görülmektedir ve önlem alınması anne çocuk ve aile sağlığı açısından önemlidir. Doğum sonu depresyonu önlemenin en etkin yolu öncelikle risk altındaki kadınların belirlenmesidir. Bu sayede koruyucu ve önleyici girişimlerin sağlanması olanaklı hale gelir. Hastalığın erken tanı ve tedavisi, kişinin yaşam kalitesinin düşmesini, sosyal ve mesleki işlevselliğini yitirmesini ve hatta özkıyım ya da bebeğe zarar verme riskini azaltabilir. 6,22,23 Riskli grupların belirlenebilmesi etkili bir doğum öncesi ve doğum sonu izlemle gerçekleşebilir. Ülkemizde Sağlık Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkındaki Yönerge ye göre ana-çocuk sağlığı gibi farklı nüfus gruplarına götürülmekte olan her türlü koruyucu ve iyileştirici sağlık hizmetleri sağlık ocaklarında verilmektedir. Özellikle doğum öncesi ve doğum sonu dönemde verilen sağlık hizmetlerinde ebe ve hemşirelere önemli sorumluluklar verilmiştir. Hizmet verdiği bölgeyi tanımak, bölge halkının sorunlarını ve hizmette öncelikleri belirlemek, doğum öncesi ve doğum sonu ev ziyaretleri yaparak düzenli aralıklarla izlemleri sürdürmek gibi görevleri olan ebe ve hemşirelerin özellikle doğum öncesi 6 kez, doğum sonrası ilk yıl 9 kez anneleri 3

10 izleme olanağı da göz önüne alındığında, doğum sonu depresyonu ortaya çıkarmada kilit kişiler oldukları belirtilmektedir. 31 Ancak ne yazık ki kadınların doğum öncesi ve doğum sonu hizmetlerden yararlanma oranları giderek gelişmesine karşın hala istendik düzeyde değildir. 35 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları 2003 verilerine göre, kadınların %81.0 i doğum öncesi hizmetlerden yararlanmaktayken, doğum sonu hizmet alanlara ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır. 26 Bilgili ve Vural ın yaptığı bir araştırmada (2006) doğum sonu kontrollere gelen annelerin oranı %18.9 bulunmuştur. 27 Son yıllarda benimsenen erken taburculuk anlayışı ile, herhangi bir komplikasyon gelişmediğinde vajinal doğumlarda 24 saat ve daha kısa sürede, sezaryen doğumlarda 48 saat ve daha kısa sürede taburculuk planlanmaktadır ve bu durum da doğum sonu izlemde birinci basamak sağlık hizmetlerinin önemini bir kez daha göstermektedir. 28,29 Sağlık Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkındaki Yönergede, doğum sonu izlemin en az 3 kez yapılması gerektiği yer almaktadır. Taburculuk sonrası rutin sağlık kontrolleri anneyi doğum sonu depresyon açısından değerlendirmek için önemli bir fırsat olabilir. Doğum sonu sağlık hizmetlerinden yararlanma, gerek başvuruların yetersizliği gerekse ev ziyaretlerinin etkili yapılamamasından dolayı yeterli olmasa da ilk yıl içinde bağışıklama, bebeğin kontrolü ve benzeri sebeplerle annelerle etkileşim içine giren ebe ve hemşireler depresyon belirtileri ve risk faktörlerini belirlemek üzere annelerle görüşmeler yapabilir. Ayrıca ebe ve hemşirelerin ev halkı tespit fişleri ile hizmet verdikleri mahalle ve köyleri kayıt altına almaları sırasında yapılan ev ziyaretleri ile de anne ve bebeklerin ev ortamında izlenmeleri mümkün olmaktadır. Tüm bunları gerçekleştirebilmek için hemşire ve ebelerin doğum sonu depresyon belirtilerini ve bu belirtiler varlığında yapılacak girişimleri bilmesi gerekmektedir. 14,31 Doğum sonu depresyon açısından riskli bulunan gebe ve lohusaların ebe ve hemşireler tarafından takip altına alınması ve uygulaması kolay ölçeklerle değerlendirillmesi mümkündür. 17,24,25 4

11 Doğum sonu depresyonunun belirtiler vermeye başladığı dönem, annelerin evde oldukları döneme denk gelmektedir ve bu durum belirtilerin gözden kaçmasına dolayısıyla da erken tanı konulamamasına neden olabilir. Bu nedenle sağlık personeli tarafından taburculuk sonrası ev ziyaretleri ile devamlılığın sağlanması çok önemlidir. Yapılan ev ziyaretleri, anneleri kendi ortamlarında değerlendirmeyi sağladığı gibi, annelerin sorun ve endişelerini daha rahat dile getirmelerini de sağlamakta ve anne-hemşire/ebe arası güven ilişkisini pekiştirmektedir. Bu sayede doğum sonu mental sağlık daha iyi değerlendirilebilmekte, dolayısıyla doğum sonu depresyonun erken tespiti sağlanıp komplikasyonlar azaltılabilmektedir. Doğum sonu depresyonu olan annelere kontrol grubu kullanılarak yapılan bir çalışmada; kontrol grubu rutin bakıma bırakılırken, çalışma grubundaki kadınlar hemşireler tarafından altı hafta süresince haftada bir ziyaret edilmişlerdir. Çalışma grubunda doğum sonu depresyon oranında %80.0 iyileşme görülürken kontrol grubunda sadece %25.0 oranında kalmıştır. 32 Yapılan bir diğer araştırmada orta ve yüksek düzeyde doğum sonu depresyon tespit edilen annelere yapılan ev ziyaretleri ve planlı hemşirelik bakımı sonrasında orta düzeyde depresyonu olanların oranı %60.0 dan %36.7 ye; yüksek düzeyde depresyonu olanların oranı %13.3 den %6.7 ye gerilediği bulunmuştur. 19 Beck (2001), hemşirenin doğum sonu depresyon yaşayan anne ile iletişimini sağlayan yedi temadan söz etmiştir. Bunlar; doğum sonu depresyona ilişkin yeterli bilgi düzeyine sahip olma, annelere bu sorunun biteceğine dair umut aşılama ve empati yapma, hızlı ve doğru tanı koyabilmek için dikkatli gözlem yapma, onlara zaman ayırma, gerektiğinde yönlendirme, bakımın sürekliliğini sağlamadır. 33 Bunları gerçekleştirebilmede ebe ve hemşirelerin kendilerini hazır ve donanımlı hissetmeleri önemlidir. Slovenya da ebe ve hemşirelerin doğum sonu depresyon konusunda değerlendirildiği bir çalışmada, katılanların tümü doğum sonu ruh sağlığı bilgisinden yoksun olduklarını, %99.0 u daha 5

12 fazla bilgiye ihtiyaç duyduklarını belirtmişlerdir. Çoğunluğun doğum sonu depresyonun karakteristik özelliklerini bilmediği ortaya çıkmıştır. 34 Ülkemizde daha çok doğum sonu depresyonun görülme sıklığı üzerine çalışmalar yapılmış ve sonuçlarının anlamlı derecede yüksek bulunmuş olmasına karşın; henüz doğum sonu depresyon konusunda hemşire ve ebelerin bilgi düzeylerini belirleyen bir çalışmaya rastlanmamıştır. Doğum sonu depresyon açısından riskli grupları belirlemek, koruyucu çalışmalar yapmak ve tanıya götüren belirtileri fark etmek ebe ve hemşirelerin sorumlulukları arasındadır. Bu hizmetleri nitelikli hale getirebilmek, hizmetin yürütülmesinde eksiklikleri görebilmek ve planlama yapabilmek için önemli roller üstlenmesi beklenen ebe ve hemşirelerin bu hizmetlere ilişkin bilgi görüş ve uygulamalarının bilinmesi önemlidir. 1.2 Araştırmanın Amacı Doğum sonu depresyon sağlıklı yaşamı, yaşam kalitesini ve güvenliğini ciddi bir şekilde tehlikeye sokması nedeni ile hem anne ve bebek hem de ailenin diğer üyeleri için çok önemlidir. 23,69 Birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışan ebe ve hemşireler doğum sonu dönemde anne ile temas kurma şansına sahip olmalarına karşın yine de doğum sonu depresyonun tespiti yeterli olamamaktadır. 70 Bu nedenle doğum sonu depresyonun erken dönemde tespit edilmesi ve erken müdahale edilebilmesi için de çalışan ebe ve hemşirelerin bu konuya ilişkin bilgi düzeyleri, deneyimleri ve uygulamalarının belirlenmesi önemlidir. Ebe ve hemşirelerin doğum sonu depresyonun önemi konusunda farkındalıklarının olması tutum ve uygulamalarını etkileyebilir. Doğum sonu depresyonunun görülme sıklığı, etkileri, risk faktörleri gibi konularda pek çok araştırmanın yapılmış olmasına ve önemli sonuçlar elde edilmesine karşın, bu konuda önemli roller 6

13 üstlenmesi beklenen ebe ve hemşirelerin, doğum sonu depresyon konusunda farkındalıklarını belirleyen içerikte bir çalışmaya ülkemizde rastlanmamaktadır. Bundan yola çıkarak araştırmada, birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışan ebe ve hemşirelerin doğum sonu depresyon konusunda bilgi ve uygulamalarının belirlenmesi amaçlanmıştır. 7

14 2. GENEL BİLGİLER 2.1 Doğum Sonu Ruhsal Değişimler Doğum sonu dönem, doğumun sonuçlanmasıyla başlayan ve gebelikte meydana gelen anatomik ve fizyolojik değişikliklerin ortadan kalkmasıyla sona eren ve ortalama 6 hafta devam eden bir süreçtir. 2,45 Gebelik ve doğum, doğal bir yaşam olayı gibi gözükse de kadın için çok büyük bir stres nedeni olabilmektedir. Bu dönemde kadın, çeşitli düzeylerde pek çok kaygı yaşamaktadır. 36 Bebeğin doğumu fiziksel, sosyal ve duygusal pek çok değişikliği beraberinde getirdiğinden, doğum sonu dönem hem sevinçli hem de stresli bir süreçtir olabilmektedir. 37 Bu dönemde fizyolojik ve anatomik değişikliklerin yanı sıra anne yeni roller ve sorumluluklar üstlenir. Anne, bu yeni rolleri öğrenmek, bebek ile iletişim kurmak, bebeğe bakım vermek, bebekle ilgili sorunlarla baş etmek zorundadır. 15 Birçok kadın gebelik ve doğumla birlikte ortaya çıkan fizyolojik, psikolojik ve sosyal değişimlere uyum sağlayabilirken uyum sağlayamayan kadınlarda çeşitli düzeylerde duygusal sorunlar gelişebilmektedir. Doğum sonrası dönemde kadınların % inde ruhsal belirti ve bozukluk görülebildiği bilinmekle birlikte bu dönemde gelişen duygusal sorunların sınırları çok net belirlenmemiştir. Konu ile ilgili literatürlerde doğum sonu duygusal sorunlar, özelliklerine, tedavi ve prognozlarına göre ayrılarak; annelik hüznü, doğum sonu depresyon ve doğum sonu psikoz olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. 6,8,9,38 8

15 2.1.1 Annelik Hüznü Annelik hüznü; doğum sonu hüzün, bebek hüznü (baby blues) gibi kavramlarla da ifade edilmektedir. Annelerin yaklaşık % ini etkilemektedir. 7,36,39,40 Belirtileri arasında, endişe, uyku bozukluğu, sinirlilik, ağlamaklı haller arasında iyi hissedilen zamanların da olduğu ruhsal dalgalanmalar yer alır. Annenin özellikle kendisinin ve çocuğunun sağlığı konusundaki endişeleri artmış durumdadır. Belirtiler genellikle doğumdan 3 4 gün sonra başlar, 5 7 günde kötüleşir ve günden sonra geçmeye başlar. Çevresi ile ilgili kişisel sorunları olanlarda ya da yaşamsal stresleri olanlarda daha sık görülür. Özgeçmişinde depresyon ya da premenstrual sendrom öyküsü olması da annelik hüznü gelişme riskini arttırır. 36,39 Ülkemizde annelik hüznü ile yapılmış çok az sayıda çalışma bulunmaktadır. Ersoy un (1993) vaginal yolla doğum yapan 100 anne üzerinde yaptığı bir araştırmada, doğum sonu annelerin duygusal durumları incelenerek, doğum sonu 2. günde annelerin özellikle yorgun (%70.0), uykusuz (%65.0) ve aşırı hassas (%56.0) oldukları saptanmıştır. Bu belirtiler yeni duruma uyum sürecinde normal karşılanmaktadır ve zamanla azalması beklenir. 44 Annelik hüznü, genellikle iki hafta içinde iyileşmektedir. Belirtilerin şiddetinin zamanla azalarak kaybolması beklenir. Uzun süren belirtilerde annenin sosyal ve profesyonel yardım alması önemlidir çünkü annelik hüznü yaşayan yaklaşık beş kadından biri doğum sonu depresyona yakalanabilmektedir. 41 Bu amaçla anneler taburcu olurken hastanede, taburcu olduktan sonra, ev ziyaretleri ile evde doğum sonu duygusal sorunlar konusunda bilgilendirilmeli ve takip edilmelidir. Annelik hüznü yaşayan anneler, ailesi ve sağlık personeli tarafından desteklenmeli, nasıl baş edecekleri konusunda yönlendirilmelidir. 41,43 9

16 2.1.2 Doğum Sonu Depresyon Doğum sonu depresyon, doğum sonu ilk yıl içinde görülebilen, kendini üzgün, endişeli, umutsuz ve yalnız hissetme gibi duygularla karakterize bir durumdur. 22,23 Amerikan Psikiyatri Derneği tarafından geliştirilen DSM-IV (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders 4 th Edition) kriterlerine göre, doğum sonu depresyonun doğumu takiben 4. hafta içerisinde görüldüğü kabul edilmektedir. 71,72 Ancak, bazı çalışmalar ise, bu sürenin 6 ve 12. haftalarda olmak üzere bir yıl içinde herhangi bir zamanda görülebileceğini belirtmektedir. 6,7,10,12,13 Doğum sonu depresyonunun yaygınlığını saptamak amacıyla yapılan çalışmalarda, tanılama aracı, çalışmanın yöntemi, örneklem hacmi, bireylerin farklı zaman dilimlerinde değerlendirilmeleri ve yerel farklılıklara bağlı olarak değişik sonuçlar elde edilebilmektedir. Kapsamlı ve ayrıntılı değerlendirme yöntemleri ile yapılan çalışmalarda, Amerika ve Avrupa toplumlarında doğum sonu depresyonunun görülme sıklığı % arası bulunmuşken, ülkemizde %21.2 -%28 arasında saptanmıştır. 12,15,16,17 Risk faktörlerini belirlemeye yönelik yapılan çalışmalar içinde en ayrıntılı çalışma Beck in (1996) araştırmasıdır. Beck doğum sonrası depresyonun ön göstergelerini araştıran 56 çalışmayı incelemiş ve sekiz faktör belirlemiştir. Çalışmaya göre, prenatal depresyon, bebek bakım stresi, yaşam stresi, sosyal destek eksikliği, annelik hüznü, prenatal anksiyete, evlilikten memnuniyetsizlik, önceki depresyon öyküsü risk faktörlerindendir. 48 Doğum sonrası depresyon yalnızca anne için değil, çocuk üzerinde de olumsuz etkilere sahiptir. Doğum sonu depresyon annenin bebeği ile birlikte olacağı zamanı çalan tehlikeli bir hırsız olarak da 10

17 tanımlanır. 23 İlgi, sevgi ve uyarı yoksunluklarında çocukların büyüme ve gelişmeleri olumsuz etkilenmektedir. Emosyonel yetersizlik, çocuğun fiziksel ve mental olarak geri kalmasına neden olmaktadır. 49 Doğum sonu depresyonunun bebek üzerine etkileri ile ilgili yapılan bir çalışmada; bu durumun, doğumdan sonraki bir yıl süresince anne-bebek ilişkisini olumsuz yönde etkilediği saptanmıştır. 50 Diğer bir çalışmada, doğum sonu depresyonu olan annelerin çocuklarına 15. ayda uygulanan gelişimsel tarama testi sonucuna göre gelişme geriliği tespit edilmiştir. 18 Doğum sonu depresyonunun belirtiler vermeye başladığı dönem, annelerin evde oldukları döneme denk gelmektedir ve bu durum belirtilerin gözden kaçmasına dolayısıyla da erken tanı konulamamasına neden olabilir. Bu nedenle sağlık personeli tarafından risk faktörlerinin çok iyi bilinmesi, ailenin bu yönlerden takip edilmesi ve taburculuk sonrası ev ziyaretleri ile devamlılığın sağlanması çok önemlidir. Doğum sonu depresyonunun belirtileri arasında, sıklıkla bedensel yakınmalar ve özellikle aşırı yorgunluk vardır. Değersiz hissetmek, anksiyete, karamsarlık, ağlamaklı hal ya da nedensiz ağlama, uyku bozukluğu, çocuk bakımı konusunda yetersizlik hissi ve çocuğun sağlığına ilişkin endişe duyma, iştah bozuklukları, konsantrasyon bozuklukları, ölüm ve intiharla ilgili düşünceler, cinsel istek azlığı gibi belirtiler de görülmektedir. 6,46,47 Tüm bunlardan da anlaşılacağı gibi, doğum sonu depresyonu erken ve doğru tanımlamak, hastalığın ilerlemesini ve olumsuz sonuçların artmasını engellemede ilk adımdır. Doğum sonu depresyonu inceleyen çalışmalarda; doğum sonu depresyona özgü bir ölçeğin kullanılmasının daha güvenli sonuçlar ortaya çıkaracağı belirtilmiştir. Bu amaçla Cox ve ark. (1987) Edinburgh Doğum Sonu Depresyon Ölçeğini (EPNDÖ) geliştirmişler ve geçerlilik güvenirlilik 11

18 çalışmasını yapmışlardır. Bu ölçeğin doğum sonu dönemdeki annelere, depresyon riskini belirlemeye yönelik rutin olarak uygulanabileceği bildirilmektedir. 51,52 Ülkemizde de EPNDÖ nin geçerlilik ve güvenirlilik çalışması Engindeniz tarafından (1996) yapılmıştır. 24 Ayrıca Beck ve arkadaşlarının (1979) geliştirdiği Beck Depresyon Envanteri depresyonda görülen duygusal, somatik, bilişsel ve motivasyona dayalı belirtileri ölçmek üzere geliştirilmiş olup yine tarama amaçlı kullanılabilinmektedir. BDE nin geçerlilik ve güvenilirliği Hisli tarafından (1988) yapılmıştır. 73,74 Doğum sonu tarama ölçekleri ile tarama yapmak, az zaman alan, uygulaması kolay ve güvenilir bir yöntemdir. Bu sayede kadınların erken tedavisi sağlanarak hastalığın süresi kısaltılacak ve prognoz olumlu yönde değişebilecektir. Depresyon tedavi edilmediğinde ise hastalık kronikleşebilmekte, hastanın yaşam kalitesi düşmekte sosyal ve mesleki işlevselliği bozulmakta, öz kıyım hatta bebeğine zarar verme riski artabilmektedir. 11,53 Doğum sonrası depresyon tedavisi yakın zamana kadar majör depresyona benzetilmekteydi. Hendrick ve arkadaşları (2000) doğum sonu depresyon ve majör depresyonun farkları ve farmakolojik tedaviye yanıtları ile ilgili yaptıkları bir çalışmada, doğum sonu depresyonu olan annelerin, majör depresyonu olan anneler ile karşılaştırılmaları sonucu daha kaygılı oldukları, belirtilerinin şiddetinin daha fazla olduğu bulunmuştur. Düzenlenen ilaç tedavisi sonucunda, majör depresyonu olan kadınlarda %75.0 oranında iyileşme saptanırken, doğum sonu depresyonu olan kadınların yalnızca %36.0 sında iyileşme saptanmıştır. Araştırmanın sonuçları doğum sonu depresyonunun daha farklı ele alınması gerektiğini göstermiştir. 54 Doğum sonu depresyonun tedavisi genel olarak belirtilerin türü ve şiddetine göre düzenlenir. Başlangıç döneminde destek, yardım ve 12

19 bilgilendirme gerekli müdahalelerdendir. Belirtiler devam ettiğinde veya şiddetlendiğinde profesyonel tedavi gereklidir. Annelik işlevlerinin etkilenmediği hafif vakalarda psikoterapi yeterli olmakla birlikte, şiddetli vakalarda danışmanlık ve destekle birlikte antideprasan tedavisi gerekebilir Doğum Sonu Psikoz Doğum sonu psikoz kavramının yerine, puerperal psikoz, postpartum psikotik depresyon gibi terimler kullanılabilmektedir. Doğum sonu dönemde görülen en şiddetli bozukluktur. Semptomları açısından değişkenlik göstermektedir. Erken tanısı konulamadığında ve tedavisi yapılamadığında tekrarlayabilir. Anne-bebek ve aile için yıkıcı sonuçlar doğurduğu belirlenmiştir. 46 Doğum sonu psikoz sıklıkla doğum sonu günlerde görülür, hastaların %80.0 inde belirtiler ilk bir ay içinde görülebilmektedir. Görülme sıklığı 1000 doğumda 1 2 arasındadır. 7,9,24 Doğum sonu psikozda önce yorgunluk, uykusuzluk, huzursuzluk ve aşırı aktivitenin gözlemlendiği, oynak duygu durumu, ağlama nöbetleri, konfüzyonlar, halüsinasyonlar görülmektedir. Daha sonra şüphecilik, dalgınlık, bebeğin sağlığına ilişkin takıntılı düşünceler gelişebilir. Ağır psikoz durumlarında bebeğin kusurlu, anormal olduğuna ilişkin sanrısal düşünceler olabilir. Bu sanrısal düşünceler, çocuğu acılarından kurtarmak için onu öldürme eğilimine yol açan komut halüsinasyonlarına sebep olabilir. Huzursuzluk ve gün içinde sıkça dalgalanan bir ruh hâli ile başlayabilen bu durum kendini her tür kötü olayın sorumlusu olarak görme, doğan çocuğun aslında kendi çocuğu olmadığını, hatta doğumu bile kendisinin yapmadığı, bebekte bir sağlık sorunu olduğu, ona yeterince bakamayacağı ve acı çektirebileceği için onu 13

20 veya kendini öldürerek acılara son verme düşünceleri, bebeğini öldürmesi, kurban etmesi yolunda olmayan sesler duyma gözlenebilmektedir. 7,9,56 Doğumu izleyen ilk iki hafta içinde başlayabilen bu durum erken dönemde ve yeterince tedavi edilmezse yıllarca sürebilen, tedavisi zor bir hâle dönüşebilir. Hastaların %4.0 ünde bebeğini öldürme (enfantisid veya filisid) davranışı görülmektedir. 7,9,56 Geçirilmiş psikoz öyküsü olan annelerde %40.0 oranında tekrarlanan doğum sonu psikoz oluşmaktadır. Ailede psikiyatrik bozukluk olanlarda, primiparlarda, doğum sonu depresyon geçirenlerde risk fazladır. 7,9 Tedavide genellikle antipsikotikler tercih edilir, antipsikotiklere yanıt alınamadığı durumlarda EKT (Elektro Konvülsif Tedavi) uygulanabilir. Özellikle intihar ve bebeği öldürme düşüncesi olan anne ile bebeği ayırarak annenin tedavisinin hastanede yapılması gereklidir. Tedavi olan doğum sonu psikozlu hastaların %95.0 i 2 3 ay içinde iyileşmektedirler. 7,24, Doğum Sonu Depresyon ve Hemşirelik Doğum sonu dönemde görülen depresyon, diğer yaşam dönemlerinde görülen depresyona oranla daha ciddi sonuçlar doğurmaktadır. Doğum sonu depresyon yaşayan annelerin kendilerine ve bebeklerine zarar verme risklerinin yüksek olduğu bilinmektedir. 27,58,59 Bu nedenle doğum sonu depresyon açısından riskli grupların belirlenmesi, erken tanı ve tedavi sağlanması önemlidir. Doğum öncesi ve doğum sonrası dönemde anne sağlığını koruma ve yükseltme gibi sorumluluklara sahip olan ebe ve hemşirelere bu konuda da önemli sorumluluklar düşmektedir

21 Ülkemizde doğumdan önce ve sonra birçok kez anne ile etkileşim içinde olan ebe ve hemşireler doğum sonu depresyon yönünden değerlendirmede bulunabilirler. Bunu sağlamada, doğum öncesi doğum sonu depresyon açısından riskli durumlar belirlenmeli doğum sonu dönemde ise hem riskler hem de belirtiler yönünden izlenmelidir. Özellikle birinci basamak sağlık hizmetlerinde görevli ebe ve hemşireler, doğum öncesi ve sonrası anneye ve aileye ihtiyaç duyulan konularda danışmanlık hizmeti vermeli, profesyonel sağlık bakımına ihtiyacı olan kadınları tanımlamak için, doğum sonu depresyon göstergesi olan belirti ve davranışları gözlemelidirler. 23 Ebe ve hemşirelerin doğum sonu depresyonu tanımlamasına yardımcı olan sorular aşağıda verilmiştir. 30 Kadın daha önce anksiyete, depresyon veya bipolar bozukluk gibi mental hastalıklar geçirmiş mi? Kadın önceki doğumlarından sonra annelik hüznü veya doğum sonu depresyon geçirmiş mi? Kadın gebeliği süresince huzursuzluk ve endişe yaşadı mı? Yüksek riskli bir gebelik geçirdi mi? Kadının evlilik veya iş değişikliği gibi yaşam stresleri / krizleri var mı? Kadının eşi ile iletişim zorlukları, değer çatışması, karar verme uyumsuzlukları, sevgi eksikliği gibi evlilikten memnuniyetsizliği var mı? Kadının aile ve yakın arkadaşlarından algıladığı sosyal destek düşük mü? Kadın bebeğinin bakımını eşi olamadan tek başına mı yürütecek? Kadın bebeğin bakımı ile ilgili zorluklar hakkında konuşuyor mu? Bebek istenmeyen veya planlanmayan bir bebek mi? 15

22 Kadın düşük eğitimli veya düşük gelirli mi? Kadın annelik rolüne alışmamış bir anne mi? Burada sıralanan sorulardan herhangi birisine verilen evet cevabı izlenen kadının doğum sonu depresyonu açısından risk altında olduğunu düşündürebilir. 30 Doğum sonu depresyon tanısı en güvenilir olarak Edinburgh Post Natal Depresyon Ölçeği ve Beck Pospartum Depresyon Skalası gibi değerlendirme araçları ile konulabilir. 24,33 Hemşire ve ebeler doğum sonrası ev ziyaretlerinde, doğum sonrası rutin sağlık kontrolleri veya bağışıklama sırasında riskli buldukları annelere değerlendirme araçlarını uygulayabilirler. Ziyaret sürecindeki devamlılık kadının güvende hissetmesini sağlayacağı gibi, algıladığı sosyal desteği güçlendirebilir. Kadının algıladığı sosyal destek, doğum sonu depresyona karşı koruyucu rol oynamaktadır. 57 Görüldüğü gibi annenin taşıdığı doğum sonu depresyon risklerini belirleme, ruhsal durumunu değerlendirme, tedavi edici müdahaleye katkıda bulunma ve gerekli bulduğunda sevk etme hemşire ve ebelerin sorumluluklarındandır. Tüm bunları yerine getirebilmede en önemli etkenlerden biri de hemşire ve ebelerin doğum sonu depresyon konusunda farkındalıklarıdır. Bu amaçla hemşire ve ebeler doğum sonu depresyonun risk faktörlerini, belirtilerini tanılama yöntemini ve verdiği zararları iyi bilmeli, her anneyi bu açıdan izlem altına alabilme bilgi ve becerisine sahip olmalıdır. Doğum sonu depresyonunun görülme sıklığı, etkileri, risk faktörleri gibi konularda pek çok araştırmanın yapılmış olmasına ve önemli sonuçlar elde edilmesine karşın, bu konuda önemli roller üstlenmesi beklenen ebe ve hemşirelerin, doğum sonu depresyon konusunda 16

23 farkındalıklarını belirleyen içerikte bir çalışmaya ülkemizde rastlanmaktadır. Slovenya da yapılan bir çalışmaya göre (2006) çalışmaya katılan ebe ve hemşirelerin birçoğunun doğum sonu ruh sağlığı bilgisinden yoksun oldukları (%99.0) önemli bir kısmının doğum sonu depresyonunun karakteristik özelliklerini bilmedikleri ve bilgilerinden emin olmadıkları bulunmuştur. 34 Ülkemizde ebe ve hemşireler koruyucu ruh sağlığı hizmetlerinde yer almakla yükümlüdürler ve entegre hizmet anlayışı ile birinci basamak sağlık hizmetlerinden olan ruh sağlığı hizmetlerinin yürütülmesinden sorumludurlar

24 3.GEREÇ VE YÖNTEM 3.1. Araştırmanın Şekli Araştırma birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışan ebe ve hemşirelerin doğum sonu depresyon konusunda bilgi ve uygulamalarını belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır Araştırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri Araştırma, Ankara ili Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde yer alan; Altındağ, Çankaya, Etimesgut, Gölbaşı, Keçiören, Mamak, Sincan, Yenimahalle olmak üzere sekiz merkez ilçede gerçekleştirilmiştir. Ankara İl Sağlık Müdürlüğü nün kayıtlarına göre (2006); bu sekiz ilçede toplam 149 sağlık ocağı ve bu sağlık ocaklarında görevli toplam 1270 ebe ve hemşire bulunmaktadır. Araştırma, basit rasgele yöntemle seçilen Altındağ İlçesi nden 4, Çankaya İlçesi nden 6, Etimesgut İlçesi nden 2, Gölbaşı İlçesi nden 2, Keçiören İlçesi nden 8, Mamak İlçesi nden 6, Sincan İlçesi nden 2 ve Yenimahalle İlçesi nden 6 sağlık ocağında yürütülmüştür. Bu sağlık ocaklarında, 2006 Faaliyet raporlarından alınan bilgilere göre, sosyal güvencesi Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ve Emekli Sandığı (ES) daha çok olmak üzere, Bağ-Kur lu ve Yeşil Kartlı hastalara hizmet verilmektedir. Sağlık ocaklarında genel anlamda, yataklı tedavi hizmetleri dışında kalan hemen her türlü sağlık hizmeti verilmektedir. Doğum sonu ruh sağlığı hizmetlerinin verilmesi ile ilgili kayıtlara rastlanmamıştır. 18

25 Kurumlarda Yapılan Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri: 1-) Koruyucu Sağlık Hizmetleri Bağışıklama Üreme Sağlığı ve Aile Planlaması Hizmetleri (RİA uygulaması, hap kondom dağıtımı, aile planlaması danışmanlığı) Gebe Muayenesi, Çevre Sağlığı Hizmetleri (denetim, suların kontrolü, sürveyans çalışmaları) Eğitim (hizmet içi eğitimler, halk eğitimleri) Sağlam Çocuk Muayenesi (0 6 yaş rutin muayene) Yaşlı Sağlığı Hizmetleri 2-) Tedavi Edici Sağlık Hizmetleri Muayene/ Sevk İlaç tedavisi Laboratuar Hizmetleri Diş Sağlığı Hizmetleri Sağlık Raporları Ana sağlığı hizmetleri, evli ya da bekar, yaşları arasındaki bütün kadınlara ve gebelere, doğum yapanlara ve lohusalara götürülen hizmetlerdir. Bu hizmetler doğum öncesi, doğum ve doğum sonu bakım hizmetleri olmak üzere üç başlık altında sağlanmaktadır. Çalışmanın yapıldığı sağlık ocaklarında doğum öncesi ve doğum sonu izlemlerin istendik düzeyde olmadığı görülmektedir. Örneğin Keçiören 1 ilçesi için sağlık ocaklarında gebe ve lohusa izlemlerinin dağılımı aşağıda görülmektedir. Sağlık Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkındaki Yönerge ye göre lohusa izlemi en az üç kez olmalıdır fakat aşağıda görüldüğü gibi bu sayı Keçiören ilçesi için 0.7 olarak bulunmuştur. Gebe izlemleri sayısının 31 1 Çalışmaya alınan ilçeler arasında, sağlık ocağı sayısı en çok Keçiören İlçesi nde olduğundan örnek olarak gösterilmiştir. 19

26 istendik düzeyde olmadığı görülmektedir. Çalışmanın yapıldığı diğer ilçelerde de bulgular benzerdir. Ankara İli Keçiören Sağlık Grup Başkanlığı Bölgesine Bağlı Sağlık Ocaklarında Yaş Kadınlar, Gebeler ve Lohusaların İzlemleri (2006) Toplam gebe sayısı :21855 Gebe izlem sayısı :16866 Gebe başına düşen izlem sayısı :0.7 Toplam loğusa sayısı :7463 Lohusa izlem sayısı :5923 Loğusa başına düşen izlem sayısı :0.7 Çocuk sağlığı hizmetleri kapsamında, bir bebeğin anne rahminden başlayıp okula gidinceye kadar altı yıl boyunca izlenmesi, onun fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden sağlıklı bir insan olması için gerekli olan koşulların sağlanması yer almaktadır. Ancak çalışmanın yapıldığı sağlık ocaklarında bu hizmet, bebek ve çocuk başına düşen izlem sayısının yetersiz olması nedeni ile tam sağlanamamaktadır. Ayrıca çalışmanın yapıldığı sağlık ocaklarında kadrolu personel dağılımı ile mevcut personel durumu arasında anlamlı derecede farkın olması mevcut personel başına düşen nüfus sayısını arttırmaktadır. Özellikle birçok sağlık ocağında psikolog kadrosunun boş olması ve ebe-hemşire sayısının kadronun neredeyse yarısı kadar mevcut olması hizmet sunumunu olumsuz etkilemektedir. Sağlık ocaklarında personel sayısının yetersiz olması nedeniyle ev ziyaretleri yapılamadığı ifade edilmektedir. Çalışmanın yapıldığı bölgelerdeki personel ve nüfus sayısı aşağıdaki gibidir. 20

27 Tablo 3.2.1: Ankara merkez sağlık ocakları personel ve nüfus dağılımı Bölgeler SO* Ebe Hemşire Hekim Psikolog Nüfus sayısı Sayısı sayısı Sayısı sayısı Altındağ Çankaya Etimesgut Gölbaşı Keçiören Mamak Sincan Yenimahalle Toplam *SO: Sağlık ocağı 3.3. Araştırmanın Evreni ve Örneklem Seçimi Araştırmanın evrenini Ankara ili Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde yer alan sekiz Sağlık Grup Başkanlığı na bağlı toplam 149 sağlık ocağında çalışan 1270 ebe ve hemşire oluşturmaktadır. Örneklemi belirlemek için Ankara İl Sağlık Müdürlüğü nün 2005 yılı sağlık ocakları istatistiklerinden yararlanılmıştır. Araştırmanın örneklem seçiminde ilk aşamada merkez ilçelerde çalışmaya katılacak olan sağlık ocağı, ebe ve hemşirelerin sayısı ve ilçelere göre toplam sayı içerisindeki ağırlıkları belirlenmiş ve sağlık ocağına düşen ortalama ebe-hemşire sayısı aşağıda belirtildiği şekilde hesaplanmıştır. İkinci aşamada küme örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Küme birimi olarak sağlık ocağı alınmıştır. Her bir ilçeden görüşülecek ebe ve hemşire sayısına ulaşacak şekilde basit rasgele yöntemle sağlık ocakları belirlenmiştir. Örnekleme giren sağlık ocağında çalışan tüm ebe ve hemşirelerle görüşülmesi planlanmıştır. Araştırmanın örneklem sayısı evreni bilinen örneklem sayısı belirleme formülü ile 0.01 duyarlılık derecesine göre 290 olarak hesaplanmıştır (p= 0.05). Araştırmaya 302 kişi alınmıştır. 21

28 Sağlık ocağı ağırlığını bulmak için önce toplam ebe ve hemşire sayısı, toplam sağlık ocağı sayısına bölünerek araştırmaya katılması gereken ebe ve hemşire ağırlığı bulunmuştur / 149 = 8.5 Örneklem sayısı ebe ve hemşire ortalamasına bölünerek örnekleme ulaşılması hedeflenen sağlık ocağı sayısı belirlenmiştir. 300 / 8.5= 35 Her ilçe için doğru orantı yapılarak sağlık ocağı ağırlığı belirlenmiştir. Örneğin Altındağ İlçesi için; 14 (SO sayısı) x 35 (örneklem SO) = (toplam SO sayısı) Her ilçe için doğru orantı yapılarak ebe hemşire ağırlığı belirlenmiştir. Örneğin Altındağ İlçesi için; 81(ebe hemşire sayısı x 300 (örneklem) = (toplam sayı) Aynı hesaplamalar diğer ilçeler için de yapılmış olup Tablo de gösterilmektedir. 22

29 Tablo 3.3.1: Ankara Büyükşehir Belediyesi il sınırları içinde yer alan ve örnekleme giren sağlık ocakları ve bu ocaklarda çalışan ebe ve hemşire sayısı Sağlık Ocakları SO* sayısı SO ağırlığı Hemşire/ebe sayısı Örnekleme alınan hemşire/ ebe sayısı Altındağ 14 3, Çankaya 24 5, Etimesgut 9 2, Gölbaşı 10 2, Keçiören 33 7, Mamak 26 6, Sincan 10 2, Yenimahalle 23 5, Toplam , *SO: Sağlık Ocağı 3.4 Verilerin Toplanması ve Araçlar Veri Toplama Aracının Hazırlanması Araştırma verileri, araştırmacı tarafından literatür taranarak geliştirilmiş ve dokuz uzman görüşü (Vural G, 1 Eroğlu K, 2 Gürhan N, 3 Oflaz F, 4 Kitiş Y, 5 Gözen G, 6 Turan S, 7 Ünal S, 8 Şentürk A, 9 ) alınarak içerik geçerliliği test edilmiş olan anket formu kullanılarak toplanmıştır (Ek 2). Anketler, ön uygulama sonrası (bkz: Ön uygulama) gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. 1 Gazi Ünivertsitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Öğretim üyesi Prof.Dr. 2 Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Öğretim üyesi Prof.Dr. 3 Gazi Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Öğretim üyesi Yard.Doç.Dr 4 GATA Hemşirelik Yüksek Okulu Öğretim üyesi Yard.Doç.Dr 5 Gazi Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Öğretim üyesi Yard.Doç.Dr 6 Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri AD Ölçme ve Değerlendirme Bölümü Ar.Gör. 7 Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi ve Bilişimi A D Ar.Gör 8 Gazi Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Dr. 9 Gazi Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Dr. 23

30 Araştırmada kullanılan veri toplama formunda 1 ile 8. soru arası, ebe ve hemşirelerin yaş, medeni durum, meslek, eğitim durumu, çalışma süresi ve çalışma yeri gibi demografik bilgilerini; 9 ile 13.soru arası doğum sonu depresyona ilişkin; doğum sonu depresyonun tanımı, belirtileri, risk faktörleri, tanılama yöntemini; 14 ile 20. soru arası ebe ve hemşirelerin doğum sonu depresyonla karşılaşma durumu ve uygulamalarını 21 ile 24. soru arası ebe ve hemşirelerin doğum sonu depresyon konusunda bilgi alma durumunu belirlemeyi amaçlayan sorular yer almaktadır Ön Uygulama Ön uygulama örneklemin %10.0 una (30 kişi), örnekleme alınmayan sağlık ocaklarında, tarihleri arasında yapılmıştır. Uygulama sonunda veri toplama formunun anlaşılırlığı ve uygulanabilirliği test edilmiş, eksik ve anlaşılmayan bölümleri yeniden düzenlenerek son şekli verilmiştir Veri Toplama Aracının Uygulanması Araştırmanın veri toplama aşaması tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Anketler araştırmacı tarafından hafta içi üç gün mesai saatleri içinde uygulanmıştır. Yoğunluktan etkilenmemek için sağlık ocakları gitmeden önce telefonla aranarak aşı günü vb yoğun günler tespit edilmiş ve bu günlerin dışında uygulama planlanmıştır. Genellikle öğleden sonraları tercih edilmiş ve günde yaklaşık 12 hemşireye/ebeye ulaşılmıştır. Görüşmeler ortalama 20 dakika sürmüştür. Araştırmacı tarafından, örnekleme giren sağlık ocaklarındaki ebe ve hemşirelerle bire bir görüşülmüş, araştırmanın 24

31 amacı açıklanarak sözel olarak izinleri alınmış ve aynı gün içinde anketler uygulanmıştır. Bazı sağlık ocaklarında araştırmacı gözetiminde toplu halde uygulama yapılmış ve anketlerin cevaplanmasında katılımcıların birbirinden etkilenmemesine özen gösterilmiştir. 3.5 Verilerin Değerlendirilmesi Araştırmadan elde edilen verilerin değerlendirilmesinde Stastistical Package Social Science (SPSS) for Windows version 11.0 istatistik paket programı kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde yüzde dağılımları ve Pearson ki-kare testi kullanılmıştır. Araştırmada bilgi soruları, (9-13. sorular) verilen doğru cevaplarla değerlendirilmiştir. Doğum sonu depresyonun tanımı açık uçlu sorulmuş; verilen cevaplarda, ilk bir yıl içinde görüldüğünün belirtilmesi ve üzgün, endişeli, umutsuz, yalnız hissetme gibi majör belirtilerin ifade edilmesi doğru cevap olarak değerlendirilmiştir. Diğer sorular kapalı uçlu olduğundan doğru seçenekler üzerinden değerlendirilmiştir. Doğum sonu depresyon için ayırt edici en az üç belirtinin seçilmesi, doğum sonu depresyonun hamilelikte gözlenebilineceğinin bilinmesi, doğum sonu depresyona neden olabilecek risk faktörlerinden en az üçünün bilinmesi ve doğum sonu depresyonun tarama ölçekleri ile belirlenebileceğinin bilinmesi doğru cevap olarak kabul edilmiştir. Bilgi sorularının doğru cevapları Ek 3 de belirtilmiştir. 25

32 3.6 Araştırmanın Etik Boyutu Uygulamanın yapılabilmesi için Ankara İl Sağlık Müdürlüğü nden yazılı izin ( tarih ve sayılı Valilik Onayı) alınmıştır (Ek 1). Araştırma kapsamına alınan ebe ve hemşireler için veri toplama formlarında, araştırmanın amacını açıklayan ve araştırmanın sonuçlarından haberdar olmak isteyenler için araştırmacının iletişim bilgileri yer almaktadır. Araştırma gönüllülük esasına göre uygulanmış olup, katılımcılardan sözel izin alınmıştır. 26

33 4. BULGULAR Birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışan ebe ve hemşirelerin doğum sonu depresyon konusunda bilgi ve uygulamalarını kapsayan bulgular aşağıda yer almaktadır. Tablo 4.1: Ebe ve hemşirelerin bazı demografik özelliklerinin dağılımı Özellikler Sayı % Meslek Ebe Hemşire Yaş grupları 24 yaş ve altı yaş yaş yaş yaş yaş ve üstü Medeni durum Evli Bekar Eğitim Durumları Lise Önlisans Lisans Yüksek Lisans Diğer * Toplam çalışma süreleri (yıl) 4 yıl ve altı ve üstü Çalıştıkları sağlık ocaklarındaki çalışma süreleri (yıl) 4 ve altı ve üstü Toplam *Kamu yönetimi, sağlık kurumları işletmeciliği 27

34 Tablo 4.1 de ebe ve hemşirelerin bazı demografik özelliklerinin dağılımı yer almaktadır. Tablo incelendiğinde %53.6 sının ebe, %38.7 sinin yaş grubunda, %94.0 ünün evli, %61.3 ünün ön lisans mezunu olduğu saptanmıştır. Toplam deneyim sürelerine bakıldığında, büyük çoğunluğunun (%83.5) 10 yıl ve üzeri çalışmış olduğu ve %59.6 sının görevli oldukları sağlık ocağında dört yıl ve daha az süredir çalıştığı görülmektedir. Ebe ve hemşireler sağlık ocaklarında çoğunlukla, rotasyon usulü tüm birimlerde çalıştıklarını belirtmişlerdir. 28

35 Tablo 4.2: Ebe ve hemşirelerin DSD ye ilişkin bilgi durumlarının dağılımı Bilgi durumları Bilen Bilmeyen Toplam Sayı % Sayı % Sayı % DSD Tanımını DSD Belirtilerini DSD ye eğilimin hamilelikte fark edilmesini DSD ye sebep olabilecek risk faktörlerini DSD tanılama yöntemini Tablo 4.2 de ebe ve hemşirelerin doğum sonu depresyona ilişkin bilgi durumlarının dağılımı yer almaktadır. Ebe ve hemşirelerin %84.4 ünün doğum sonu depresyonun karakteristik özelliklerini içeren tanımını bilmediği, % 64.1 inin doğum sonu depresyon belirtilerini doğru bildiği görülmektedir. Ebe ve hemşirelerin %70.5 i doğum sonu depresyona eğilimin hamilelikte fark edilebileceğini belirtmişlerdir. Ebe ve hemşirelerin çoğunun (%73.4) doğum sonu depresyona sebep olabilecek risk faktörlerini ve doğum sonu depresyonu tanılama yöntemini (%72.2) bilmediği belirlenmiştir. 29

36 Tablo 4.3: Ebe ve hemşirelerin ifade ettikleri DSD belirtilerinin dağılımı Belirtiler (n:302) Sayı % * Anksiyete Uykusuzluk Ağlama hissi Yorgunluk Halüsinasyon İntihar etme düşüncesi Konsantrasyon kaybı Cinsel istekte azalma Suçluluk hissi Görme bozukluğu Hipotansiyon Baş ağrısı Anemi Bulantı kusma Baş dönmesi Titreme *Soruya birden fazla cevap verildiğinden yüzdeler n üzerinden alınmıştır. Tablo 4.3 de ebe ve hemşirelerin ifade ettikleri doğum sonu depresyonu belirtilerinin dağılımı yer almaktadır. Ebe ve hemşirelerin doğum sonu depresyon için ifade ettikleri ilk beş belirti; anksiyete, uykusuzluk, ağlama hissi, yorgunluk ve halüsinasyon olarak saptanmıştır. Katılımcılar tarafından doğum sonu depresyon belirtisi olmayan halüsinasyon, görme bozukluğu, hipotansiyon, baş ağrısı, anemi, bulantı kusma, baş dönmesi, titreme gibi belirtilerin de seçildiği dikkati çekmektedir. 30

37 Tablo 4.4: Ebe ve hemşirelerin ifade ettikleri DSD ye neden olabilecek risk faktörlerinin dağılımı Risk Faktörleri (n:302) Sayı % * Evlilikten memnuniyetsizlik Bebek bakım stresi Ruhsal hastalıklar Sosyo-ekonomik yetersizlikler Eğitimsizlik Doğum öncesi depresyon Sosyal destek eksikliği Beyin Hasarı Doğum öncesi ateşli hastalık Erken menarş *Soruya birden fazla cevap verildiğinden yüzdeler n üzerinden alınmıştır. Tablo 4.4 de ebe ve hemşirelerin ifade ettikleri DSD ye neden olabilecek risk faktörlerinin dağılımı yer almaktadır. Ebe ve hemşirelerin doğum sonu depresyon için ifade ettikleri ilk beş risk faktörü; evlilikten memnuniyetsizlik, bebek bakım stresi, ruhsal hastalıklar, sosyo-ekonomik yetersizlikler ve eğitimsizlik olarak saptanmıştır. Katılımcılar tarafından, doğum sonu depresyonun risk faktörü olmayan ruhsal hastalıklar ve eğitimsizliğin de ifade edilmesi önemli bir bulgudur. 31

38 Tablo 4.5: Ebe ve hemşirelerin DSD si olan hasta ile karşılaşma durumu ve uygulamalarının dağılımı Karşılaşma ve Hizmetler Sayı % Doğum sonu depresyonu olan bireyle karşılaşma (n:302) Karşılaşan Karşılaşmayan DSD ile karşılaşıldığında yapılanlar (n:86)* Psikiyatriste yönlendirme Eşi ile Görüşme Dinleme ve önerilerde bulunma Jinekoloğa yönlendirme Sağlık ocağındaki doktora yönlendirme DSD si olan biriyle karşılaşma durumunda yapılacaklar (n:302)* Psikiyatriste yönlendirme Eşi ile Görüşme Dinleme ve önerilerde bulunma Sağlık ocağındaki doktora yönlendirme Jinekoloğa yönlendirme *Soruya birden fazla cevap verildiğinden yüzdeler n üzerinden alınmıştır. Tablo 4.5 de ebe ve hemşirelerin doğum sonu depresyonu olan hasta ile karşılaşma durumu ve uygulamalarının dağılımı yer almaktadır. Ebe ve hemşirelerin %71,5 inin doğum sonu depresyonu olan biriyle karşılaşmamış olduğu belirlenmiştir. Doğum sonu depresyonu olan biriyle karşılaşan ebe ve hemşirelerin yaptıkları uygulamalara ilişkin ifadeleri dikkate alındığında, en çok psikiyatriste yönlendirme (%51.1), eşi ile görüşme (%47.6) ve dinleyip önerilerde bulunma (%39.5) gibi davranışlarda bulundukları tespit edilmiştir. Ebe ve hemşirelerin doğum sonu depresyonu olan biriyle karşılaşma durumunda yapacakları uygulamalara bakıldığında ise, psikiyatriste yönlendirme (%50.3), eşi ile görüşme (%40.0) ve dinleyip önerilerde bulunma (%33.7) olarak belirlenmiştir. Bunlar ebe ve hemşirelerin kendi ifadeleri olup görüşme ve önerilerde bulunmanın içeriğine ilişkin elimizde veri bulunmamaktadır. 32

39 Tablo 4.6:Ebe ve hemşirelerin annelerin ruh sağlığına ilişkin hizmet verme durumları dağılımı Ruh sağlığına yönelik hizmet durumu Sayı % Ruh sağlığına yönelik hizmet verilme durumu (n:302) Veriliyor Verilmiyor Ruh sağlığına yönelik verilen hizmetler (n:74)* Psikoloğa yönlendirme Önerilerde bulunma Hizmet içi eğitimler düzenleme Ruh sağlığına yönelik hizmetlerin verilememe nedenleri (n:228)* Eleman yetersizliği Yoğunluk Uygun fiziksel ortam olmayışı Hemşirelerin görevleri dışında işler yapıyor olması Eğitim eksikliği Bu konu ile ilgili koruyucu sağlık hizmetlerine önem verilmemesi Toplum tarafından önemsenmemesi, talep edilmemesi Psikolog ya da psikiyatristin olmaması Bu konuda sağlık ocağının tercih edilmemesi Bilmiyorum Tanı koymada yetersizlik *Soruya birden fazla cevap verildiğinden yüzdeler n üzerinden alınmıştır Tablo 4.6 da ebe ve hemşirelerin çalıştıkları kurumda annelerin ruh sağlığına ilişkin hizmet verme durumu yer almaktadır. Ebe ve hemşirelerin %75.5 i annelerin ruhsal durumunu değerlendirmeye yönelik hemşirelik hizmetleri verilmediğini belirtmişlerdir. Verilen hizmetlerin başında psikoloğa yönlendirme (%54) ve önerilerde bulunma (%47.2) gelmektedir. Bunlar ebe ve hemşirelerin kendi ifadeleri olup ne tür önerilerde bulunduklarını belirtmemişlerdir. 33

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal

Detaylı

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse Perinatal Depresyon gebelik süresince veya gebeliği takip eden ilk 12 ay boyunca

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR Feray Gökdoğan 1, Duygu Kes 2, Döndü Tuna 3, Gülay Turgay 4 1 British University of Nicosia, Hemşirelik Bölümü 2 Karabük

Detaylı

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( ) HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK (2.0.20) Gülay Turgay, Emre Tutal 2, Siren Sezer Başkent Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Diyaliz Programı

Detaylı

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,

Detaylı

ÇOCUK VE AİLENİN SERVİSE KABULU

ÇOCUK VE AİLENİN SERVİSE KABULU ÇOCUK VE AİLENİN SERVİSE KABULU Hemşire Deniz YALÇIN Gazi Üniversitesi Sağlık Araştırma Ve Uygulama Merkezi Pediatri Hematoloji Onkoloji Kliniği Servis Sorumlu Hemşiresi Sunum Planı Hastanın servise kabulü

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem VI Ön Hekimlik Psikiyatri (Seçmeli) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç.

Detaylı

Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi. Ebe Huriye Güven

Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi. Ebe Huriye Güven Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi Ebe Huriye Güven Gebelik dönemi fizyolojik, psikolojik ve sosyal değişimlerin yaşandığı ve bu değişimlere

Detaylı

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum Yasemin ELİTOK Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum Tanı olanaklarının gelişmesi ve sağlık kuruluşlarından yararlanma olanaklarının artması, Toplumun bilgi seviyesinin

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ 22.10.2016 Gülay Turgay 1, Emre Tutal 2, Siren Sezer 3 1 Başkent Üniversitesi Sağlık

Detaylı

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ Yrd. Doç. Dr. Tahsin Gökhan TELATAR Sinop Üniversitesi SYO İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü 28.03.2017 Uluslararası

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem VI Ön Hekimlik Psikiyatri (Zorunlu) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç.

Detaylı

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ SÜMBÜLE KÖKSOY, EMİNE ÖNCÜ, ŞENAY ŞERMET, MEHMET ALİ SUNGUR Mersin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu sumbulekoksoy@gmail.com Bildiri Konusu:

Detaylı

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR GİRİŞ Hasta eğitimi, sağlığı koruyan ve bireylerde davranış değişikliği geliştirmeye yardım eden öğrenim deneyimlerinin

Detaylı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe

Detaylı

POSTPARTUM BAŞLANGIÇLI DEPRESYONDA GİDİŞ VE SONLANIM

POSTPARTUM BAŞLANGIÇLI DEPRESYONDA GİDİŞ VE SONLANIM POSTPARTUM BAŞLANGIÇLI DEPRESYONDA GİDİŞ VE SONLANIM DR FARUK UĞUZ KONYA N.E.Ü MERAM TIP FAKÜLTESI PSIKIYATRI A.D. ÖĞR. ÜYESI Açıklama Son iki yıl içinde ilaç endüstrisi vd sivil toplum kuruluşları ile

Detaylı

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER PSH 501 - Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Temelleri

Detaylı

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta Giriş DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu), çocukluk çağının en sık görülen

Detaylı

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME Psi. Özge Kutay Sos.Yelda ġimģir Ġzmir,2014 HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI

Detaylı

DOĞUM TRAVMASI ve EBELİK YAKLAŞIMLARI

DOĞUM TRAVMASI ve EBELİK YAKLAŞIMLARI DOĞUM TRAVMASI ve EBELİK YAKLAŞIMLARI Yard.Doç.Dr. Gözde GÖKÇE İSBİR Mersin Üniversitesi İçel Sağlık Yüksekokulu Ebelik Bölümü gozdegokce@gmail.com gozdegokceisbir@mersin.edu.tr Kadının Yaşam Döngüsü Her

Detaylı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Dahili Servisler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHP) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), her 10 çocuktan birinde görülmesi, ruhsal, sosyal

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Dr. SiğnemÖZTEKİN, Psikolog Duygu KUZU, Dr. Güneş CAN, Prof. Dr. AyşenESEN DANACI Giriş: Ayrılma anksiyetesi bozukluğu,

Detaylı

TRSM de Rehabilitasyonun

TRSM de Rehabilitasyonun TRSM de Rehabilitasyonun Yeri Dr. Ayla Yazıcı BRSHH Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi Koordinatörü 7.10.2010 Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım

Detaylı

DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ:

DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ: DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ: Bu anket durumunuz hakkında bilgi edinmede bize yardımcı olacaktır. Bu anket sorununuza uygun yaklaşımda yardımcı olacaktır. Cevaplarınız gizli tutulacaktır. Lütfen

Detaylı

Çocuk Sağlığı İzlemi İlkeleri 6. PUADER Kongresi- Antalya

Çocuk Sağlığı İzlemi İlkeleri 6. PUADER Kongresi- Antalya Çocuk Sağlığı İzlemi İlkeleri 6. PUADER Kongresi- Antalya Dr. Başak TEZEL Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı İzlenmesi Gereken Gruplar 15-49 yaş kadınlar Gebeler Lohusalar 0-5 yaş çocuklar Okul çağı

Detaylı

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Didem Yüzügüllü, Necdet Aytaç, Muhsin Akbaba Çukurova Üniversitesi Halk Sağlığı

Detaylı

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) Şermin Yalın Sapmaz Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı

Detaylı

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ Meryem Karataş*, Aysun Çakır Özçelik*, Canan Sarı*, Sevinç Kaymaz* *Liv Hospital Ulus GİRİŞ Kadın sağlığı açısından gebelik

Detaylı

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler Araştırmacı: İpek SÖNMEZ Konuşmacı: İpek SÖNMEZ Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN Bu sunum için herhangi bir kurumdan destek alınmamıştır.

Detaylı

ENGELLİ KADINLARIN DOĞURGANLIK ÖZELLİKLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER

ENGELLİ KADINLARIN DOĞURGANLIK ÖZELLİKLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER ENGELLİ KADINLARIN DOĞURGANLIK ÖZELLİKLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER Sidar AYTEKİN* Fatma KORUK** * İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelik Anabilim Dalı, Malatya ** Harran Üniversitesi

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem V Psikiyatri Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Oğuz GÜÇLÜ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

İNTİHAR DAVRANIŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÖLÇME / DEĞERLENDİRME ÇG.

İNTİHAR DAVRANIŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÖLÇME / DEĞERLENDİRME ÇG. İNTİHAR DAVRANIŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÖLÇME / DEĞERLENDİRME ÇG. K.Nahit Özmenler Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Aytül Karabekiroğlu Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi 53 üncü Ulusal

Detaylı

. HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ

. HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ . HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ GÖREVE YENİ BAŞLAYAN SAĞLIK ÇALIŞANLARI İÇİN UYUM REHBERİ İÇİNDEKİLER Önsöz T.C. Sağlık Bakanlığı Teşkilat Şeması Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Organizasyon Yapısı. Halk Sağlığı

Detaylı

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA Sağlık Çalışanlarının Çalışan Güvenliği Uygulamalarından Memnuniyetleri ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Hakkındaki Bilgi Düzeyleri (Eğitim ve Araştırma Hastanesi Örneği) Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana

Detaylı

Gebelerin Ağız ve Diş Sağlığına İlişkin Bilgi ve Görüşleri. Araş. Gör. Meltem MECDİ Doç.Dr. Nevin HOTUN ŞAHİN

Gebelerin Ağız ve Diş Sağlığına İlişkin Bilgi ve Görüşleri. Araş. Gör. Meltem MECDİ Doç.Dr. Nevin HOTUN ŞAHİN Gebelerin Ağız ve Diş Sağlığına İlişkin Bilgi ve Görüşleri Araş. Gör. Meltem MECDİ Doç.Dr. Nevin HOTUN ŞAHİN Giriş Gebeliğin periodontal sağlığı olumsuz etkilediği kabul edilmektedir. Diş ve diş etlerinde

Detaylı

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL TOPLUM TANILAMA SÜRECİ Prof. Dr. Ayfer TEZEL TOPLUMUN TANIMI A.Ü.AHE 402 Halk Sağlığı Hemşireliği Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı

Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı Proje kapsamında verilerin elde edileceği hastanede onkoloji hastaları ile çalışan tüm hemşireleri içine alan bir program yapılması kararlaştırıldı. Hemşirelerle

Detaylı

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doç. Dr. Fatih Öncü Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolojik taciz Bedensel Ruhsal Bedensel ve ruhsal Çalışma hayatında mobbing veya psikolojik

Detaylı

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji www.gunescocuk.com Çocuk ve ergen psikiyatrisinde

Detaylı

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker**** YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker**** *Fulya Acıbadem Hastanesi Sorumlu Hemşire, **Fulya Acıbadem Hastanesi Yoğun Bakım Sorumlu

Detaylı

PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERDE İŞ DOYUMU, TÜKENMİŞLİK DÜZEYİ VE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN İNCELENMESİ

PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERDE İŞ DOYUMU, TÜKENMİŞLİK DÜZEYİ VE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN İNCELENMESİ PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERDE İŞ DOYUMU, TÜKENMİŞLİK DÜZEYİ VE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN İNCELENMESİ Doç. Dr. Fahriye OFLAZ Uzm. Hem. Hülya KEMERÖZ KARAKAYA İÇERİK 1. Araştırmanın Amacı 2. Gereç

Detaylı

DOĞUM SONRASI DEPRESYON. Prof.Dr. Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

DOĞUM SONRASI DEPRESYON. Prof.Dr. Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD DOĞUM SONRASI DEPRESYON Prof.Dr. Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Biyolojik değişiklikler Fizyolojik bir süreç bastırılmış ve çözülmemiş çatışmalar karmaşık

Detaylı

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ PRENATAL TANI VE TEDAVİ ÜNİTESİ Uzman Ebe Gülay Özdal

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ PRENATAL TANI VE TEDAVİ ÜNİTESİ Uzman Ebe Gülay Özdal İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ PRENATAL TANI VE TEDAVİ ÜNİTESİ Uzman Ebe Gülay Özdal Fetal anomali nedeniyle gebeliğin sonlandırılması, karmaşık ve çatışmalı bir yaşam olayıdır. Gebelik sonlandırılması

Detaylı

Ruh Sağlığı Gereksinimi Eylem Programı (rsep)

Ruh Sağlığı Gereksinimi Eylem Programı (rsep) Ruh Sağlığı Gereksinimi Eylem Programı (rsep) rsep nedir? rsep, zihinsel, nörolojik ve madde kullanım bozukluklarına yönelik hizmetlerin kapsamını genişleten DSÖ programıdır. rsep, DSÖ Genel Sekreteri

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ)

SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ) SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ) Yrd. Doç. Dr. Nilgün ULUTAŞDEMİR *, Öğr. Gör. Habip BALSAK ** * Avrasya Üniversitesi,

Detaylı

YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI DAİRESİ YÜKSEK HEMŞİRE KADROSU HİZMET ŞEMASI

YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI DAİRESİ YÜKSEK HEMŞİRE KADROSU HİZMET ŞEMASI Kadro Adı : Yüksek Hemşire Kadro Sayısı : 180 I. GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI: YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI DAİRESİ YÜKSEK HEMŞİRE KADROSU (1) İdari yönden Başhekime, teknik yönden amirlerine karşı sorumlu

Detaylı

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 6 RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJ TANITIM REHBERİ

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 6 RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJ TANITIM REHBERİ İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Dönem 6 RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJ TANITIM REHBERİ Hazırlayan Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Anabilim Dalı RUH SAĞLIĞI VE

Detaylı

YÜKSEK HEMŞĐRE KADROSU HĐZMET ŞEMASI

YÜKSEK HEMŞĐRE KADROSU HĐZMET ŞEMASI YATAKLI TEDAVĐ KURUMLARI DAĐRESĐ YÜKSEK HEMŞĐRE KADROSU HĐZMET ŞEMASI Kadro Adı : Yüksek Hemşire Hizmet Sınıfı: Paramedikal Hizmetleri Sınıfı Derecesi : III (Đlk Atanma Yeri) Kadro Sayısı : 120 Maaş :

Detaylı

Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi 9.4.2014 1

Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi 9.4.2014 1 Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi 9.4.2014 1 Ameliyathaneler kendine özgü mimari dizaynları, çalışma koşulları ve ameliyathanede görev yapan personelleriyle çok özel merkezlerdir Ameliyathane

Detaylı

DOĞUMA HAZIRLIK KURSUNUN GEBELER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

DOĞUMA HAZIRLIK KURSUNUN GEBELER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ DOĞUMA HAZIRLIK KURSUNUN GEBELER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Ayfer Ayan(1) Cemile Aksoy(2) Hande Edizkan Budak(3) 1 Acıbadem Bursa Hastanesi, Hemşirelik Hizmetleri Müdürü 2 Acıbadem Bursa Hastanesi, Eğitim ve

Detaylı

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi Dr. Erhan KAYA, Prof. Dr. Ferdi TANIR Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Sözlü Bildiri 05.04.2018.

Detaylı

İlçede Halk Sağlığı Uzmanı Olmak. Uzm. Dr. Özge Yavuz Sarı

İlçede Halk Sağlığı Uzmanı Olmak. Uzm. Dr. Özge Yavuz Sarı İlçede Halk Sağlığı Uzmanı Olmak Uzm. Dr. Özge Yavuz Sarı Sunum planı Etimesgut İlçe Sağlık Müdürlüğü kısa tanıtımı Birimler ve faaliyet alanları Çalışmalardan örnekler ÇEKÜS birimi çalışmaları Takipsiz

Detaylı

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Gençlerde DEHB nin Öğrenim Hayatı Üzerine Etkileri Dr Aytül Karabekiroğlu Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma

Detaylı

Şanlıurfa il merkezinde Suriyeli mülteci kadınların üreme ve ruh sağlığı ihtiyaçları; Suriyeli mültecilerin sağlığını geliştirme modeli

Şanlıurfa il merkezinde Suriyeli mülteci kadınların üreme ve ruh sağlığı ihtiyaçları; Suriyeli mültecilerin sağlığını geliştirme modeli Şanlıurfa il merkezinde Suriyeli mülteci kadınların üreme ve ruh sağlığı ihtiyaçları; Suriyeli mültecilerin sağlığını geliştirme modeli Prof.Dr. Zeynep ŞİMŞEK Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı

Detaylı

Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü

Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü Yük. Hem. Gül Şav Özaydemir Danışman Hemşire EUKAM E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi ABD XIX. Ege Onkoloji Günleri 6-7 Nisan 2015 İzmir «Kanserle mücadele

Detaylı

GÜVENLİ ANNELİK. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016

GÜVENLİ ANNELİK. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016 GÜVENLİ ANNELİK Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016 Bu sunum; Arş. Gör. Dr. Tuğçe Şanver, Arş. Gör. Dr. Can Keskin ve Prof. Dr. Şevkat Bahar Özvarış tarafından hazırlanmıştır.

Detaylı

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON Depresyon en az iki hafta süren, çoğunlukla daha uzun süreyle devam eden, işlevselliği çok ciddi bir oranda bozan, tedavi edilebilir tıbbi problemlerden bir

Detaylı

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERİN KAYGI DÜZEYLERİNİN SAPTANMASI VE HEMŞİRELERİ İŞ ORTAMINDA ETKİLEYEN STRES FAKTÖRLERİNİN TANIMLANMASI

Detaylı

BAŞETME GRUBU İLE SOSYAL DESTEK GRUBUNUN HEMŞİRELERİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYİNE ETKİSİ

BAŞETME GRUBU İLE SOSYAL DESTEK GRUBUNUN HEMŞİRELERİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYİNE ETKİSİ BAŞETME GRUBU İLE SOSYAL DESTEK GRUBUNUN HEMŞİRELERİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYİNE ETKİSİ Öğr. Gör. Dr. Neslihan GÜNÜŞEN DANIŞMAN Prof.Dr. Besti ÜSTÜN Tanımlayıcı Tükenmişlik Araştırmaları Randomize değil Kesitsel

Detaylı

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin Psikopatolojisi Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin psikopatolojisi içerik: Sınıflandırma sistemleri Duygudurum bozuklukları Anksiyete bozuklukları

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) SAĞLIK TANILAMASI (HEM 601 TEORİK 2, 2

Detaylı

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır Ruhsal Travma Değerlendirme Formu APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır A. SOSYODEMOGRAFİK BİLGİLER 1. Adı Soyadı:... 2. Protokol No:... 3. Başvuru Tarihi:...

Detaylı

Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir

Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir Aynı zamanda sağlıksız yaşam stilinin birikmiş etkilerinin

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

HASTANELERDE YAPILAN TIBBİ HATALARIN TÜRLERİ VE NEDENLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

HASTANELERDE YAPILAN TIBBİ HATALARIN TÜRLERİ VE NEDENLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA HASTANELERDE YAPILAN TIBBİ HATALARIN TÜRLERİ VE NEDENLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Hacer Canatan Öğr.Gör., Okan Üniversitesi Sağlık MYO Acil Durum ve Afet Yönetimi Bölümü, ERA Teknik Koleji ATT Bölümü, hacercanatan20@hotmail.com

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANE ÇALIŞANLARININ HASTA GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜNÜN ARAŞTIRILMASI

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANE ÇALIŞANLARININ HASTA GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜNÜN ARAŞTIRILMASI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANE ÇALIŞANLARININ HASTA GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜNÜN ARAŞTIRILMASI AMAÇ Bu çalışma, hastane de çalışan tüm personelin hasta güvenliği kültürünü ölçerek bilgi sahibi olmak ve çalışanların

Detaylı

Doğumun Aktif Fazında Uygulanan Hidroterapinin, Doğum Süreci, Anne Memnuniyeti ve Doğum Sonrası Ebeveynlik Davranışı Üzerine Etkisi

Doğumun Aktif Fazında Uygulanan Hidroterapinin, Doğum Süreci, Anne Memnuniyeti ve Doğum Sonrası Ebeveynlik Davranışı Üzerine Etkisi Doğumun Aktif Fazında Uygulanan Hidroterapinin, Doğum Süreci, Anne Memnuniyeti ve Doğum Sonrası Ebeveynlik Davranışı Üzerine Etkisi EBE SEMRA TUNCAY* YRD. DOÇ DR. SENA KAPLAN ** DOÇ.DR. ÖZLEM MORALOĞLU

Detaylı

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Hasan Kalyoncu Üniversitesi 2016 www.gunescocuk.com NÖROGELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR

Detaylı

JİNEKOLOJİK KANSERİ OLAN KADINLARIN BİLGİ GEREKSİNİMLERİ: LİTERATÜR İNCELEMESİ

JİNEKOLOJİK KANSERİ OLAN KADINLARIN BİLGİ GEREKSİNİMLERİ: LİTERATÜR İNCELEMESİ JİNEKOLOJİK KANSERİ OLAN KADINLARIN BİLGİ GEREKSİNİMLERİ: LİTERATÜR İNCELEMESİ Teskereci G*., Arslan İ*. & Akman G** *Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Antalya ** Ondokuz Mayıs Üniversitesi Samsun

Detaylı

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız 14 Kasım Dünya Diyabet Günü Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız 14 Kasım Dünya Diyabet Gününe ilişkin Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalımızın bilgilendirme metni:

Detaylı

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til Su; GİRİŞ ekosisteminin sağlıklı işlemesi, insanların sağlığı ve yaşamının

Detaylı

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan Psikososyal Güvenlik İklimi Psikososyal güvenlik iklimi, örgütsel iklimin spesifik bir boyutu olup, çalışanların psikolojik

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı 20172018 Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Dönem Koordinatörü: Doç. Dr. Coşkun SILAN Koordinatör Yardımcısı: Yrd. Doç.

Detaylı

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte,

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte, Dünyada her bir dakikada 380 kadın gebe kalmakta, 190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte, 40 kadın sağlıksız düşük yapmaktadır.

Detaylı

HEMŞİRELERİN HASTALARA VERDİKLERİ EĞİTİMLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ

HEMŞİRELERİN HASTALARA VERDİKLERİ EĞİTİMLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ HEMŞİRELERİN HASTALARA VERDİKLERİ EĞİTİMLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ Zelha Türk*, Serpil Türker **, Pelin Gökoğlu***,Eda Ulutaş**** *Fulya Acıbadem Hastanesi Sorumlu Hemşire, **Fulya Acıbadem Hastanesi

Detaylı

TNSA-2003 ÖNEMLİ SONUÇLARI HİZMET ALANLARI

TNSA-2003 ÖNEMLİ SONUÇLARI HİZMET ALANLARI TNSA-2003 ÖNEMLİ SONUÇLARI HİZMET ALANLARI Prof. Dr. Sabahat Tezcan Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürü 8 Ekim 2004 - Ankara HANEHALKI ÖZELLİKLERİ Nüfus halen genç yapıda (%29, 15 )

Detaylı

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6 DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6 Sabahat Tezcan ve Alanur Çavlin Bozbeyoğlu Bu bölümde isteyerek düşükler, kendiliğinden düşükler ve ölü doğumlara ilişkin bulgular sunulmaktadır. Ölü doğumlar ve kendiliğinden

Detaylı

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD 1 AÇIKLAMA 2014-2017 Araştırmacı: ---- Konuşmacı: ----- Danışman:

Detaylı

Dr. Aytuğ Balcıoğlu Çankaya Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü

Dr. Aytuğ Balcıoğlu Çankaya Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü Kentsel Çevre ve Ruh Sağlığı İlişkisi: Ruh Sağlığını Koruma, Sosyal İyi Olma Hali ve Toplulukçu Yeterliliği Geliştirme Amaçlı bir Programın Oluşturulması Dr. Aytuğ Balcıoğlu Çankaya Belediyesi Sosyal Yardım

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA GİRİŞ: Yaygın anksiyete bozukluğu, birtakım olay ya da etkinliklerle ilgili olarak, bireyin denetlemekte zorlandığı,

Detaylı

Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu. Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri-3. Sınıf

Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu. Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri-3. Sınıf Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri-3. Sınıf EPİDEMİYOLOJİ AKTS Kredisi 3 Epidemiyolojinin tanımı, tarihsel gelişimi ve kullanım alanları, Tanımlayıcı epidemiyoloji,

Detaylı

Bipolar Bozukluk: Psikoeğitim Doç. Dr. Fisun Akdeniz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Affektif Hastalıklar Birimi Nerede Ne zaman Ne sıklıkta Bipolar bozukluklarda psikolojik Psikoanaliz Grup

Detaylı

DEPRESYON HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ

DEPRESYON HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ DEPRESYON HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ Bu kitapçık Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, Beyin Görüntüleme ve Elektrofizyoloji Birimi tarafından hazırlanmıştır. Şubat 2010 1 DEPRESYON

Detaylı

TOPLUMU TANIMA VE EKİP ÇALIŞMASI YARD. DOÇ. DR. NALAN AKIŞ

TOPLUMU TANIMA VE EKİP ÇALIŞMASI YARD. DOÇ. DR. NALAN AKIŞ TOPLUMU TANIMA VE EKİP ÇALIŞMASI YARD. DOÇ. DR. NALAN AKIŞ Amaç Bu dersin sonunda öğrenciler, sağlık hizmeti verecekleri toplumu tanımanın önemi konusunda bilgi sahibi olacaklardır. ÖĞRENİM HEDEFLERİ Bu

Detaylı

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK Bağımlılık, bireyin kendi ruhsal ve bedensel sağlığına

Detaylı

GÖÇMEN/MÜLTECİLERLE ÇALIŞMAK

GÖÇMEN/MÜLTECİLERLE ÇALIŞMAK GÖÇMEN/MÜLTECİLERLE ÇALIŞMAK Dr. Ersin UYGUN Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi,Psikiyatri Kliniği AÇIKLAMA (2013-2016) Danışman: Araştırmacı: Konuşmacı: Sunum Akışı Hizmet verilen bölgenin

Detaylı

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI 2013 Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu OCAK 2014 1.1 Araştırmanın Amacı Araştırmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geliştirme

Detaylı

GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM

GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM Demografik anlamda yaşlılığın sınırı 65 yaş olarak benimsenmektedir. 65-74 arası erken yaşlılık, 75-84 yaş arası yaşlılık, 85 yaş ve üzerindekiler ileri yaşlılık dönemidir. Yaşlanma

Detaylı

Ülkemizde Anne Sağlığı Hizmetleri

Ülkemizde Anne Sağlığı Hizmetleri Ülkemizde Anne Sağlığı Hizmetleri TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU Kadın ve Üreme Sağlığı Daire Başkanlığı Uzm. Dr. Sema Sanisoğlu 20 Mart 2017, Ankara 1994 Kahire Uluslararası Nüfus ve Kalkınma toplantısında

Detaylı

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI. 2012 Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI. 2012 Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI 2012 Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu OCAK 2013 1.1 Araştırmanın Amacı Araştırmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geliştirme

Detaylı

GEZİCİ SAĞLIK HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİ HAKKINDA YÖNERGE

GEZİCİ SAĞLIK HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİ HAKKINDA YÖNERGE GEZİCİ SAĞLIK HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİ HAKKINDA YÖNERGE Amaç Madde 1- Bu Yönerge, sağlık hizmetlerine ulaşılabilirliğin arttırılması ve bütün vatandaşların birinci basamak sağlık hizmetlerinden yararlanması

Detaylı

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ Ercan AYDOĞDU Akdeniz Üniversitesi Hastanesi İşyeri Sağlık Birimi

Detaylı

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK Hayatın erken döneminde ebeveyn kaybı veya ihmali gibi

Detaylı