SERADA HIYAR FUSARIUM SOLGUNLUĞU ( Fusarium oxysporum f.sp. cucumerinum) NA KARŞI BİYOLOJİK SAVAŞ ODAKLI ÖNLEMLER ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SERADA HIYAR FUSARIUM SOLGUNLUĞU ( Fusarium oxysporum f.sp. cucumerinum) NA KARŞI BİYOLOJİK SAVAŞ ODAKLI ÖNLEMLER ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR"

Transkript

1 EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (DOKTORA TEZİ) SERADA HIYAR FUSARIUM SOLGUNLUĞU ( Fusarium oxysporum f.sp. cucumerinum) NA KARŞI BİYOLOJİK SAVAŞ ODAKLI ÖNLEMLER ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR Nedim ALTIN Bitki Koruma Anabilim Dalı Bilim Dalı Kodu: Sunuş Tarihi:20/08/2004 Tez Danışmanı: Prof.Dr. Tayyar BORA Bornova-İZMİR

2 III KABUL VE ONAY SAYFASI Nedim ALTIN tarafından Doktora tezi olarak sunulan Serada Hıyar Fusarium Solgunluğu( Fusarium oxysporum f.sp. cucumerinum) na Karşı Biyolojik Savaş Odaklı Önlemler Üzerinde Araştırmalar başlıklı bu çalışma E.Ü. Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği ile E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Eğitim ve Öğretim Yönergesi nin ilgili hükümleri uyarınca tarafımızdan değerlendirilerek savunmaya değer bulunmuş ve.../.../2004 tarihinde yapılan tez savunma sınavında aday oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunmuştur. Jüri Üyeleri: İmza Jüri Başkanı : Prof.Dr.Tayyar BORA... Raportör Üye : Prof.Dr.Gülay TURHAN... Üye : Prof.Dr.Emin ONAN... Üye : Prof.Dr.Kemal BENLİOĞLU... Üye : Doç. Dr. M. Eşref İRGET...

3 IV ÖZET SERADA HIYAR FUSARİUM SOLGUNLUĞU ( Fusarium oxysporum f. sp. cucumerinum ) NA KARŞI BİYOLOJİK SAVAŞ ODAKLI ÖNLEMLER ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR ALTIN, Nedim Doktora Tezi, Bitki Koruma Bölümü Tez yöneticisi: Prof. Dr. Tayyar BORA Ağustos 2004, 112 sayfa Toprak kaynaklı bir etmen olan Fusarium oxysporum f. sp. cucumerinum hıyar bitkisini tüm gelişme dönemlerinde hastalandırabilmektedir. Çalışmamızda Fusarium oxysporum f. sp. cucumerinum'un önlenmesinde özellikle besin elementi rekabeti ve uyarılmış dayanıklılığa dayanan biyolojik mücadele, çeşit dayanıklılığı ve Fusarium oxysporum f. sp. cucumerinum'un duyarlılık gösterdiği farklı besin kombinasyonlarının hastalığa karşı entegrasyonu yapılmaya çalışılmıştır. 161 adet floresan pseudomonas izolatı Fusarium oxysporum f.sp. cucumerinum a karşı aynı anda in vitro ve in vivo koşullarda antagonistik yetenekleri açısından taranmıştır. Bu denemeler sonucunda seçilen 5 adet floresan pseudomonas izolatı ile çeşit denemeleri yapılmıştır. Deneme sonucunda etkili olan çeşit + floresan pseudomonas kombinasyonu ile besin maddesi denemesi yapılmıştır. Pseudomonas putida straini olan 24/2 nolu floresan pseudomonas Fusarium solgunluğuna karşı uyarılmış dayanıklılık mekanizmasıyla % etki göstermiştir.

4 V Anahtar Kelimeler: hıyar, Fusarium solgunluğu, floresan pseudomonas, biyolojik mücadele

5 VI ABSTRACT INVESTIGATIONS ON THE MEASUREMENTS FOCUSED ON BIOLOGICAL CONTROL AGAINST FUSARIUM WILT OF CUCUMBER ( Fusarium oxysporum f. sp. cucumerinum ) IN GREENHOUSE ALTIN, Nedim Ph.D. Thesis in Plant Protection Supervisor: Prof. Dr. Tayyar BORA August 2004, 112 pages Fusarium oxysporum f.sp. cucumerinum is a soil- borne pathogen and can invade the host plant in all stages of developmental period. In the study, the biological control methods based on the nutritional competence and induced resistance; resistant variety and combination of the fertilizer which inhibits the F. oxysporum f. sp. cucumerinum were studied in order to achieve best integration. Fluorescent pseudomonad isolates (161) were screened for their antagonistic activity in vivo and in vitro,simultaneously, against F. oxysporum f. sp. cucumerinum. The most effective five isolates selected among the fluorescent pseudomonads were tested for resistance varieties. The nutritional tests were made with the combination of the resistant variety and fluorescent pseudomonads which were selected from the previous tests

6 VII Pseudomonas putida strain 24/2 was showed antagonistic effect (55.+48%) via induced systemic resistance mechanism against Fusarium wilt. Key words:biological control, cucumber, Fusarium wilt, fluorescent pseudomonad

7 VIII TEŞEKKÜR Öncelikle bu çalışmayı yönlendirerek yürütmemi ve tamamlamamı sağlayan tez danışmanım Sn. Prof. Dr. Tayyar BORA ya teşekkür ederim. Çalışmalarım süresince tez izleme komitesi üyesi olarak devamlı desteğini gördüğüm Sn. Prof. Dr. Gülay TURHAN ve Sn. Prof. Dr. Emin ONAN a müteşekkirim. Metod ve olanaklar yönünden desteklerini esirgemeyen ve değerli görüşlerinden yararlandığım Sn. Prof. Dr. Hatice ÖZAKTAN a, laboratuvar çalışmalarım sırasında yardımlarını esirgemeyen Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Bakteriyoloji laboratuvarında Yüsek Lisans ve Doktora yapan arkadaşlarıma teşekkür borçluyum. Ayrıca, Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü olanaklarından yararlanma fırsatı veren Enstitü Müdürlerimiz Sn. Dr. Murat AYDIN, Sn. Dr. Ahmet ULUDAĞ ve Sn. Dr. M.Ali GÖVEN e şükranlarımı sunarım. Bu çalışmaya ve bu noktaya gelmeme her ne sebeple olursa olsun en ufak katkısı olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Son olarak bu çalışmayı çalışmalarım süresince bana manevi desteklerini esirgemeyen eşim Zübeyde ve çocuklarım Elif ve Burak a adıyorum.

8 IX İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET... IV ABSTRACT... VI TEŞEKKÜR... VIII ŞEKİLLER DİZİNİ... XII ÇİZELGELER DİZİNİ... XIV 1.GİRİŞ ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR MATERYAL METOD Materyal Test patojeni Test bitkisi Saksı denemelerinde kullanılan yetiştirme ortamları Antagonist adayı bakteriler Kullanılan besi yerleri... 25

9 X İÇİNDEKİLER(Devam) 3.2. Metod Floresan pseudomonasların izolasyonu Antagonistik floresan pseudomonasların In vitro da besin rekabeti yönünden seçimi In vivo da uyarılmış dayanıklılık yönünden ön elemeler Tütün testi In vitro siderofor etki yönünden değerlendirme In vivo denemeler Başarılı antagonistler ile çeşit denemeleri Etkili floresan pseudomonasın tanılanması Antagonist, çeşit ve besin maddeleri denemeleri SONUÇLAR Floresan Pseudomonasların İzolasyonu Antagonistik Floresan Pseudomonasların In vitro da Besin Rekabeti Yönünden Seçimi In vivo da Uyarılmış Dayanıklılık Yönünden Ön Elemeler Tütün Testi In vitro Siderofor Etki Yönünden Değerlendirme In vivo Denemeler Başarılı Antagonistler ile Çeşit Denemeleri Etkili Floresan Pseudomonasın Tanılanması Antagonist, Çeşit ve Besin Maddeleri Denemeleri TARTIŞMA SONUÇ Sayfa

10 XI İÇİNDEKİLER(Devam) KAYNAKLAR DİZİNİ Sayfa EKLER Ek çizelge1. Örneklerden elde edilen floresan pseudomonas izolatları Ek çizelge2. Floresan pseudomonas izolatlarının in vitro da gösterdiği ortalama engelleme bölgesi genişlikleri (mm) ve skala değerleri Ek çizelge3. In vivo ön eleme testinde 4. haftada yapılan I. değerlendirme Ek çizelge4. In vivo ön eleme testinde 6. haftada yapılan II. değerlendirme Ek çizelge5. In vivo I. değerlendirme ( 6. hafta) ve II. değerlendirme ( 8. hafta) Ek çizelge6. In vivo I. ( 6. hafta) ve II. ( 8. Hafta ) değerlendirmedeki belirtili yaprak yüzdeleri ve skala değerleri Ek çizelge7. Çeşit denemesi in vivo I. ve II. değerlendirme Ek çizelge8. Çeşit denemesi in vivo değerlendirmeleri hastalıklı yaprak yüzdesi ve skala değerleri Ek çizelge9. Gübre denemesi in vivo I. ve II. değerlendirme Ek çizelge10. Gübre denemesi in vivo değerlendirmeleri hastalıklı yaprak yüzdesi ve skala değerleri ÖZGEÇMİŞ

11 XII ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil Sayfa Şekil 3.1. Floresan psudomonas izole etmek için alınan sağlıklı bitki örneği Şekil 3.2. Floresan pseudomonasların in vitro da antagonistik etkileri yönünden seçiminde petrilere ekilişi Şekil 4.1. Bir floresan pseudomonas izolatının oluşturduğu engelleme bölgesi Şekil 4.2. Başka bir floresan pseudomonas izoltının oluşturduğu engelleme bölgesi Şekil 4.3. Ön in vivo elemelerinden bir görünüm Şekil 4.4. Ön in vivo elemelerinden başka bir görünüm Şekil4.5. Bir floresan pseudomonas izolatı ile yapılan tütün testi Şekil /3 nolu floresan pseudomonas izolatının siderofor testi Şekil /1 nolu floresan pseudomonas izolatının siderofor testi Şekil 4.8 In vivo denemelerde yalnızca Fusarium oxysporum f.sp. cucumerinum un verildiği saksı Şekil 4.9. In vivo denemelerde 6/1 nolu foresan pseudomonas ve yalnızca Fusarium oxysporum f.sp. cucumerinum un verilen saksı Şekil İn vivo denemelerde 94/1 nolu floresan pseudomonas ve kontrol saksısı... 56

12 XIII ŞEKİLLER DİZİNİ(Devam) Şekil Sayfa Şekil In vivo denemelerde 96/1 nolu floresan pseudomonas ve kontrol saksısı Şekil 4.12.Çeşit denemelerinden bir görünüm Şekil 4.13.Çeşit denemelerinden başka bir görünüm Şekil /1 nolu floresan pseudomonas izolatına ait çeşit denemesi Şekil /2 nolu floresan pseudomonas izolatına ait çeşit denemesi Şekil /2 nolu floresan pseudomonas izolatına ait çeşit denemesi Şekil /2, 51/2 ve 94/1 nolu floresan pseudomonas izolatları ile Gordion hıyar çeşidine ait deneme Şekil /2, 51/2 ve 94/1 nolu floresan pseudomonas izolatları ile hıyar çeşidine ait deneme Şekil /2, 51/2 ve 94/1 nolu floresan pseudomonas izolatları ile Sardes hıyar çeşidine ait deneme Şekil /2 nolu floresan pseudomonas izolatının tanılaması yapıldığı API ID 32 GN kiti Şekil Besin maddeleri denemesi Şekil Besin meddeleri denemelerinden başka bir görünüm Şekil Besin meddeleri denemelerinden kompost denmesi... 71

13 XIV ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge Sayfa Çizelge 1.1. Kavun,karpuz ve hıyarın 1999,2000,2001 yıllarında Türkiye deki toplam üretim miktarı... 3 Çizelge 1.2. Ege bölgesi illerinde 1999, 2000 ve 2001 yıllarında hıyarın üretim miktarları... 4 Çizelge 2.1. Fusarium oxysporum f. sp. cucumerinum un ırklarının tespitinde kullanılan hıyar çeşitleri... 9 Çizelge 3.1. Toprak analiz değerleri Çizelge 3.2. Mantar kompostunun analiz değerleri Çizelge 3.3. Denemelerde kullanılan besi yerlerinin bileşimleri Çizelge 3.4 Floresan pseudomonasların seçiminde kullanılan skala 29 Çizelge 3.5. In vivo denemelerinde kullanılan 0-5 sıkalası Çizelge 3.6. Gübre denemesinde oluşturulan karakterler Çizelge 4.1. Floresan pseudomonasların toplandığı il ilçe ve köyler Çizelge nolu skala değerinde yer alan izolatların gösterdiği skala değerleri... 41

14 XV ÇİZELGELER DİZİNİ(Devam) Çizelge Sayfa Çizelge 4.3. Floresan pseudomonas izolatlarının in vitro ve in vivo da F. oxysporum f.sp. cucumerinum u engelleme değerleri Çizelge 4.4. In vitro ve in vivo deneme sonuçlarına göre seçilen floresan pseudomonas izolatları Çizelge 4.5. Siderofor etki denemesinde Fe 3 eklenmiş King B ve normal King B besiyerinde oluşan engelleme Çizelge 4.6. In vivo denemelerinde elde edilen sonuçlara göre hastalık şiddeti ve yüzde etki Çizelge 4.7. In vivo denemeden elde edilen verilerin istatistiksel analizi Çizelge 4.8. In vivo da çeşitlerde saptanan hastalık şiddeti ve yüzde etki değerleri Çizelge 4.9. Çeşit denemesinden elde edilen verilerin istatistiksel analizi Çizelge Gübre denemelerinde saptanan hastalık şiddeti ve etki değerleri Çizelge 4.11.Gübre denemesinden elde edilen verilerin istatistiksel analizi... 69

15

16 1.GİRİŞ Hıyar (Cucumis sativus) bitkisinin anavatanı Hindistan dır. Batı Asya da 3000 yıldır tarımı yapılmaktadır. Hindistan dan Yunanistan a ve İtalya ya yayılmıştır. Hıyar tarımının 9. Yüzyılda Fransa da 14. Yüzyılda İngiltere de ve 16. Yüzyıl ortalarında da Kuzey Amerika da yapılmaya başladığı kayıtlarda yer almaktadır ( Hıyar bitkisi kalorisi düşük sebzelerden biridir. 100g hıyarın kalori değeri sadece 12 dir. Diğer taraftan hıyar meyvesinin A ve B grubu vitaminlerce zengin olduğu, beslenmedeki öneminin buradan kaynaklandığı bilinir. Hıyarın bir diğer olumlu özelliği de baz fazlalığı gösteren bir sebze olmasından kaynaklanır. Zira özellikle proteinli besinlerin alınması sonucu vücutta artan asidin nötrleştirilmesinde hıyar gibi sebzelerden yararlanılır(sevgican,1999). Toprak altında cm ye kadar inen orta derinlikte bir kök yapısına sahiptir. Ana kök 5-10 cm uzunluğunda kazık köktür. Ana kök üzerinde sonradan oluşan yan kökler saçak kök görünümündedir. Gövdesi kuvvetli, toprak üzerinde yayılıcı, aynı zamanda sülükleri sayesinde tutunucu özelliğe sahiptir. Gövde birçok boğum ve boğum aralarından oluşur. Genellikle yan dallar yaprakların gövdeye birleştiği yerden başka bir deyişle yaprak koltuğundan çıkar. Yaprakları basit yaprak formunda 3-5 loblu ya da köşelidir. Yaprak kenarları düz veya dişlidir. Yaprakların üst yüzü düz ve parlak, alt yüzü mat ve tüylüdür. Yaprak sapı uzun ve olukludur. Yapraklar gövde üzerinde spiral şekilde sıralanır. Yaprak koltuklarından çıkan

17 2 sülükler bitkinin bir yere sarılıp, tutunmasında büyük rol oynar. Sülükler botanik bakımından dumura uğramış yapraklardır. Hıyar bitkisinin çiçekleri genelde tek evciklidir. Standart çeşitlerde erkek çiçek, dişi çiçek oranı 24/1 dir. Genelde erkek çiçekler ana gövde, dişi çiçekler yan dallar üzerinde açarlar. Hıyar meyvesi de, domateste olduğu gibi, üzümsü meyvedir. Çekirdekli çeşitlerde meyve, döllenmeden 5-10 gün sonra oluşabilir. Hıyar meyveleri o C lar arasında, %95 nem koşullarında, gün kadar saklanabilirler. Hıyar tohumlarının 1000 dane ağırlığı g arasında değişir. 1 g daki tohum sayısı ise arasındadır. Çimlenme güçlerini, uygun saklama koşullarında,5-6 yıl kadar koruyabilirler. Tohumlar 12 o C da çimlenmeye başlar, 40 o C ve üzerinde çimlenme özelliklerini kaybederler. Hıyar; besin maddelerince zengin, kaba yapılı, iyi drene edilmiş, su tutma gücü yüksek, sıcak ve havadar toprakları sever. Sebze topraklarının genelde % 45 inorganik madde, %5 organik madde, % 25 su ve % 25 hava içermesi istenirken, bir araştırıcıya göre hıyar sera topraklarının % turba, % bahçe toprağı, %20 organik madde içermesi, bir başka araştırıcıya göre de %10-20 inorganik ve organik madde, %40-50 su ve % hava içermesi istenir(shunichev et al.,1977). Asitliğe duyarlı olan hıyar bitkisi nötr ya da hafif alkali yapıdaki topraklardan hoşlanır. Hıyar bitkisi sıcağı seven bir bitkidir. Hıyar tohumlarının çimlenmesi için optimal toprak sıcaklığı o C arasında olması istenir. Hıyar bitkisinin optimum ışık gereksinimi lux, ışıklanma süresi 14 saattir. Hava oransal neminin çimlenme ortamında %70-80, fide yetiştirme ortamında % ve serada % arasında olması istenir.

18 3 Hıyar bitkisinin kökleriyle aldığı su ile yapraklarıyla verdiği su arasında büyük dengesizlik vardır, kökleriyle su alımının yavaş olmasına karşın yapraklardan su kaybı çok hızlıdır. Su, sera hıyar yetiştiriciliğinde mutlaka var olması gereken bir koşuldur. Hıyar bitkisi, yüksek ışık ve sıcaklık koşullarında m 2 den günde litre su kullanmaktadır. Kısa aralıklarla azar azar yapılan sulamalardan çok iyi sonuç alınır(sevgican,1999). Dünyanın bir çok bölgesinde yetiştiriciliği yapılan kabakgiller Türkiye içinde önemli ürün gruplarından biridir. Türkiye nin her bölgesinde kabakgillerin ekonomik yetiştiriciliği yapılabilmektedir. Kabakgiller arasında hıyar yetiştiriciliği önemli bir yer tutmaktadır. Hıyarın Türkiye deki toplam üretim miktarı Çizelge1.1 de verilmiştir(anonymous,1999, 2000, 2001). Çizelge 1.1. Kavun, Karpuz ve Hıyarın 1999, 2000, 2001 yıllarında Türkiye deki toplam üretim miktarı Yıllar Üretim Miktarı (Ton) Çizelge 1.1 incelendiğinde üretim miktarları ürün bazında yıllara göre artış veya azalışlar göstermektedir. Bu artış ve azalışlar pazarın talebine ve ürün fiyatına bağlı olarak değişmektedir.

19 4 Ege bölgesinde de hıyar yetiştiriciliği önemli boyutlardadır. Ege bölgesinde illere göre üretim miktarları Çizelge1.2 de verilmiştir(anonymous,1999, 2000, 2001). Çizelge 1.2. Ege bölgesi illerinde 1999, 2000 ve 2001 yıllarında hıyarın üretim miktarları İller Üretim Miktarı (Ton) Afyon Aydın Denizli İzmir Kütahya Manisa Muğla Uşak Toplam Çizelge 1.2 incelendiğinde 2001 yılı verilerine göre Ege Bölgesinde toplam hıyar üretimi Türkiye nin % 18 ini oluşturmaktadır. Üreticiler açısından ekonomik öneme sahip ve Türkiye nin çoğu bölgesinde yetiştiriciliği yapılan hıyarın bir çok hastalık ve zararlısı bulunmaktadır. Bu hastalık ve zararlılar üründe önemli kayıplara neden olmaktadır. Dünyada şu ana kadar yapılan çalışmalar incelendiğinde hıyarda önemli hastalıklar yapan bakteriler arasında Pseudomonas

20 5 syringae pv. lachrymans ( Smith and Bryan) Young et al. ve Erwinia tracheiphila (Smith) Bergey et al., Viruslardan Cucumber mosaic virus(cmv),squash mosaic virus (SqMV), Cucumber green mottle mosaic virus (CGMMV), Zucchini yellow mosaic virus (ZYMV), Watermelon mosaic viurs(wmv), fungal hastalıklardan Vertisilyum solgunluğu (Verticillium dahliae Kleb.), Antraknoz (Colletotrichum lagenarium (Pass.) Ellis&Halst.), Mildiyö (Pseudoperonospora cubensis(berk. & M. A. Curtis), Külleme (Sphaerotheca fuliginea ( Schlechtend. : Fr.) Pollacci, ve Erysiphe cichoracearum DC.), Fusaryum solgunluğu (Fusarium oxysporum f. sp. cucumerinum J. H. Owen )sayılabilir(martyn, 1996; Hıyarın en önemli hastalık etmenlerinden biri olan F. oxysporum f.sp. cucumerinum bir çok ülkede yaygın olarak bulunmaktadır. Bu ülkeler arasında Amerika birleşik devletleri, İngiltere, Yunanistan, İsrail, Japonya, Çin, Almanya, Avustralya, ve Hollanda sayılabilir ( Martyn,1996; Vakalounakis and Fragkiadakis, 1999). F. oxysporum f.sp. cucumerinum ilk kez 1925 yılında Florida da görülmüştür. Ancak ilk olarak 1955 yılında Owen tarafından F. oxysporum f. sp. cucumerinum olarak tanımlanmıştır (Owen, 1955;Martyn, 1996). Toprak kaynaklı olan bu etmen hıyar bitkisini bitkinin bütün gelişme dönemlerinde hastalandırabilmektedir. Fidelik döneminde çökertene neden olur. Çökerten hem çıkış öncesi hem de çıkış sonrası görülebilir. Özellikle serin havalarda çıkış öncesi çökerten daha yaygın olarak görülür(owen, 1956;Martyn, 1996). İleri dönemde alt yapraklardan sararmalar başlar bu sararmaların genelde tek taraflı olduğu

21 6 görülmektedir. Bunun nedeni o bölgedeki iletim demetinin etmen tarafından işlevsiz kılınmasıdır. Daha ileri devrede etmenin diğer iletim demetlerine de geçmesi nedeniyle sararma ve solma bitkinin her tarafında görülmektedir. Topraktaki esas inokulum kaynağı hastalıklı bitki artıklarıdır. Hıyar solgunluğuna karşı etkin ve ekonomik bir kimyasal savaşım yöntemi bulunmamaktadır. Bu hastalığa karşı uygulanan kültürel önlemler ise tek başına yeterli olmamaktadır. Bu nedenle, son yıllarda dünyada bu hastalık ile ilgili biyolojik savaş çalışmalarına ağırlık verilmiş ve son derece başarılı sonuçlar elde edilmiştir( Sneh et al.,1984; Paulitz et al.1987; Sungseok et al., 1996; Singh et al.,1999). F. oxysporum f. sp. cucumerinum'a karşı yapılan biyolojik savaş çalışmalarında daha çok yarışma ve uyarılmış dayanıklılık mekanizmaları üzerinde durulmuştur. Besinler için yarışma yoluyla biyolojik savaşım; biyolojik savaş elemanı, patojenin gelişimini kısıtlayan belli bir maddenin kullanılabilirliğini ya da niceliğini azalttığı zaman oluşur. Topraktaki fungal propagullerin çimlenmesi için önemli besin elementler azot, karbon ve demirdir. Bu konuda yapılan araştırmalar demirin kısıtlı olduğu ortamlarda Fusarium klamidosporlarının çimlenmeleri sırasında floresan pseudomonaslar ile demir yönünden besin rekabetine girdiğini göstermektedir. Ancak floresan pseudomonaslar tarafından üretilen sideroforlar ortamda yetersiz düzeyde bulunmayan demiri klamidosporlara göre daha fazla bağlamaktadırlar. Böylece klamidosporlar çimlenebilmek için gerekli demiri bulamamaktadırlar.

22 lardan beri patojenlere karşı biyotik ve abiyotik ajanlar tarafından bitkilerin uyarıldığı bilinmektedir (Ramamoarthy et al.,2001). Uyarılmış dayanıklılıkta antagonist X patojen X konukçu etkileşimi söz konusudur. Bu nedenle uyarılmış dayanıklılık mekanizmasına dayanan bir biyolojik savaşımda aynı antagonist ile aynı patojene karşı farklı konukçularda her zaman aynı sonuç elde edilemez. Burada konukçu etkileşimi de söz konusu olduğu için bu mekanizmadan en iyi sonucu elde edebilmek amacıyla konukçuların çeşitleri denenmelidir. Ege Bölgesi nde İzmir çevresi seralarında hıyar yetiştiriciliği önemli bir yer tutmaktadır. Hıyar bitkisinin üretimi esnasında diğer hastalık etmenlerinin yanı sıra solgunluk hastalığı da önemli sorun oluşturmaktadır. Bölgemizde bu hastalık ile ilgili olarak Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma bölümünden YILDIZ ve DELEN tarafından 1976 yılında ilk çalışma yapılmıştır(yıldız ve Delen,1977). Yapılan bu ilk çalışmadan günümüze kadar geçen sürede hastalığın yaygınlığı artmıştır. Artan üretici şikayetleri üzerine 2000 yılında İzmir ili Menderes ilçesindeki seralarda yapmış olduğumuz ön gözlemler sonucunda bu seralarda solgunluk hastalığının önemli bir sorun olduğu saptanmıştır. Bu çalışma, serada hıyar üretiminde hastalıklar yönünden önde gelen sorunlardan biri olan F. oxysporum f. sp. cucumerinum'un önlenmesinde biyolojik savaş ağırlıklı önlemleri bütünleştirmeyi öngörmektedir. Çalışmada, özellikle besin rekabeti ve uyarılmış dayanıklılığa dayanan biyolojik savaş, çeşit dayanıklılığı ve F. oxysporum f. sp. cucumerinum'un duyarlılık gösterebileceği gübre

23 kombinasyonlarının hastalığa karşı entegrasyonu amacıyla ele alınmıştır. Böylece etkili bir savaş yönteminin geliştirilmesi hedeflenmiştir. 8

24 9 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hıyar Fusarium solgunluğu ilk kez 1925 yılının başlarında kayda geçmiştir(martyn, 1996). Ancak 1955 yılında Florida da ekonomik kayıplara neden olduğu tespit edilmiştir (Martyn, 1996). Hıyarlarda solgunluğa neden olan etmen ilk olarak Owen tarafından F. oxysporum f.sp. cucumerinum olarak tanımlanmıştır( Owen, 1955). Hıyar Fusarium solgunluğunun ilk tanımlanmasından sonra bu etmen ile ilgili bir çok çalışma yapılmıştır.yapılan çalışmalar sonucunda 1978 yılında F. oxysporum f. sp. cucumerinum un 3 ırkının olduğu saptanmıştır (Martyn, 1996). Bu ırklar ırk-1, ırk-2 ve ırk-3 tür ( F. oxysporum f. sp. cucumerinum un ırklarını tespit etmek amacıyla kullanılan hıyar çeşitleri ve bu çeşitlerin Fusarium ırklarına karşı vermiş olduğu reaksiyonlar Çizelge 2.1 de verilmiştir(martyn, 1996). Çizelge 2.1. Fusarium oxysporum f. sp. cucumerinum un ırklarının tespitinde kullanılan hıyar çeşitleri (Martyn, 1996). Hıyar Çeşitleri Irk 1 Irk 2 Irk3 MSU 8519 S R R Chipper S S R PI R S R Ashley S S S S=Duyarlı, R= Dayanıklı

25 10 F. oxysporum f.sp. cucumerinum kışı toprakta klamidospor halinde ve bitki artıkları ve diğer organik maddeler üzerinde saprofit olarak geçirir. Hastalığın yayılışı bulaşık toprak hareketiyle ve bulaşık bitkilerle olmaktadır(martyn, 1996). Ancak Mısır da yapılan bir çalışma ile F. oxysporum f. sp. cucumerinum un hıyar tohumlarının içinde ve dışında taşındığı da saptanmıştır. Bu amaçla 100 adet hıyar tohumu, kolayca parçalarına ayırabilmek amacıyla, 60 dakika süreyle musluk suyunda tutulmuştur. Tohumlar testa, kotiledon ve embriyolarına ayrıldıktan sonra her bir parça, içinde agar ve nemli steril kurutma kağıdı bulunan (Blotter) petrilere ekilmiştir. Petriler 7 gün süreyle 20 o C de bekletilmiştir. Bu sürenin sonunda infeksiyon oranları saptanmıştır. Yapılan değerlendirmeye göre infeksiyon oranının agar ortamında testada %18, kotiledonlarda %9 ve embriyoda %6 olduğu, blotter testte ise testada %10, kotiledonlarda %2 ve embriyoda %1 olduğu tespit edilmiştir (Michail et al.,1989). Etmenin oluşturduğu klamidosporlar inaktif formda yıllarca canlı kalır ve koşullar uygun hale geldiğinde konukçunun genç köklerinden aldıkları besin maddesi uyarısı ile çimlenirler. Bu şekilde tekrar aktif hale geçen klamidosporlar önce miselyum sonra konidi ve klamidosporlar oluştururlar. Bitkiye penetrasyonu genellikle kökün uzama bölgesinden olur. Hifler daha sonra odun borulara geçer, burada konidiumlar oluşur ve öz su içinde dağılırlar. Hastalığın tipik belirtilerinin, yani solgunluğun oluşum nedeni, iletim demetlerinin tıkanması ve fungusun oluşturduğu enzim ve toksinlerin etkisidir(turhan,1990).

26 11 Hıyar Fusarium solgunluğu ile mücadelede ekim nöbeti, temiz tohum kullanma, üretimin temiz alanlarda yapılması gibi kültürel önlemler, toprak fümigantlarının kullanıldığı kimyasal savaş ve biyolojik savaş yöntemleri bulunmaktadır(martyn,1996; ). Fusarium solgunluğuna karşı kimyasal mücadelede özellikle chloropicrin, metam sodium ve methyl bromide gibi toprak fümigantları kullanılmaktadır( Bu toprak fümigantları ülkemizde bu hastalığa karşı ruhsatlı değildir. Methyl bromide nin çevreye ve insan sağlığına olan olumsuz etkileri nedeniyle tüm dünyada kullanımı kısıtlanmaktadır. Hıyar Fusarium solgunluğuna karşı kullanılan bu kimyasallara karşı alternatif mücadele metotları bulabilmek amacıyla çalışmalar yürütülmüştür. Yunanistan da hıyar bitkilerinde ciddi hastalık oluşturan F. oxysporum f.sp. cucumerinum a karşı kullanılan methyl bromide karşı alternatif metotlar bulmak amacıyla yapılan çalışmalar sonucunda iki metot ortaya konmuştur. Bu metodlardan birisi dayanıklı çeşitlerin kullanımı diğeri de dayanıklı anaçlar üzerine aşı yapmaktır( Hıyar Fusarium solgunluğuna karşı kimyasal mücadeleden çok dayanıklı çeşitler geliştirmeye yönelik çalışmalar daha ağırlık kazanmaktadır. Amerika da yapılan bir çalışmada bazı hıyar çeşitleri 3 adet F. oxysporum f.sp. cucumerinum izolatına karşı test edilmiştir. Testler sonucunda MSU9429CM, Aofushineri(A), Hyuga # 2 ve Green spot çeşitlerinin 3 izolata karşı da dayanıklı olduğu saptanmıştır(http;//

27 12 Tarımsal savaşımda ilaç kullanmanın yarattığı çok değişik ve karmaşık sorunlar bulunmakla birlikte, özellikle insan sağlığı, çevre kirliliği, ilaçlara karşı bağışıklık kazanma ve doğal denge boyutları önemlidir(bora ve Özaktan,1998).Bu nedenle son yıllarda tarımsal savaşımda biyolojik savaş önem kazanmıştır. Biyolojik savaş mikrobiyal etkileşim ve konukçu dayanıklılığı kapsamında tanımlandığına göre biyolojik savaş mekanizmalarını antibiyosis, yarışma, hiperparazitizm, hipovirulens, uyarılmış dayanıklılık ve çapraz koruma olarak sayabiliriz. İlk dört mekanizma ikili ilişki ile yani antagonist X patojen etkileşimi ile çalışmaktadır. Son iki mekanizma ise üçlü etkileşim ile yürümektedir: patojen X konukçu X antagonist (Bora,2002). Biyolojik savaşımın tarihsel gelişimine baktığımızda floresan pseudomonasların(fp) ilk gündeme gelişi 1980 li yıllara rastlamaktadır(kloepper and Schroth,1981). Bir çok nedenden dolayı FP iyi bir biyolojik savaş elemanı olarak kabul edilmektedir. Bu nedenleri şu şekilde sıralamak mümkündür: (i) FP ların bir çok sekonder metabolitleri diğer mikroorganizmaların gelişimini engeller; (ii)fp ların büyük bir kısmı birlikte bulundukları diğer toprak bakterilerinden daha fazla mikroorganizmaları engelleyici etkiye sahiptir; (iii)fp lar tohum uygulaması şeklinde verilseler bile rizosfer populasyonunda baskın konuma geçebilirler; (iv)fp lar rizosferde kolonize olabilirler (Rovira et al., 1992). Elad ve Baker, (1985) yılında yaptıkları bir çalışmada topraktaki çeşitli F. oxysporum ların klamidospor çimlenmesinin engellenmesinde

28 13 FP ların siderofor üretimiyle ilişkili olduğunu ortaya koymuşlardır(elad and Baker,1985a). Sideroforlar F. oxysporum f. sp. cucumerinum un klamidospor çimlenmesini %70.2 oranında engellemiştir. Ancak bu etki toprakta fazla miktarda demir bulunması durumunda kırılmıştır. Siderofor gibi EDDHA (ethylenediamine di-o-hydroxy phenyl acetic acid) da klamidosporların çimlenmesi üzerinde benzer etki göstermiştir. Fe EDDHA ise klamidospor çimlenmesini etkilememiştir(elad and Baker,1985b). Simeoni ve arkadaşları, Fusarium solgunluğunun biyolojik savaşımında kritik demir seviyesini tespit etmek amacıyla bir çalışma yapmışlardır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre in vitro da M arasında Fe 3+ konsantrasyonu bulunan ortamda Pseudomonas putida A12 nin ürettiği sideroforlar F. oxysporum f. sp. cucumerinum un klamidosporlarının çimlenmesini önlemiştir. Ancak optimum önleme M arasında olmuştur(simeoni et al., 1987). Kaliforniya da yapılan başka bir çalışmada Fusarium u baskılayan topraklarda 700 civarında bakteri ve actinomycetes izole edilmiştir. Bu izolatlar fungal hücre duvarını yıkan enzim olan kitinase enzimi üretme, klamidosporların çimlenme borucuğunu engelleme ve siderofor gibi floresan bileşikler üretme yetenekleri yönünden testlenmişlerdir. FP lar tarafından siderofor üretimi ile bu FP ların topraktaki klamidospor çimlenmesini engellemeleri arasında direkt bir ilişki olduğu saptanmıştır. Toprağa Fe 2+, Zn 2+, Co 2+ ve Mn 2+ 'nın ilavesiyle FP ların Fusarium klamidosporlarının çimlenmesi üzerine olan baskılayıcı etkisinin kısmen önlendiğini belirtmektedirler. Fe EDDHA

29 14 (ferric ethylene diamine di-o-hydroxy pheny lacetic acid) nın 0.1 mg/g toprak uygulaması glukoz ve asparagine ilaveli toprakta klamidospor çimlenmesi üzerine herhangi bir etkisi olmamıştır. Ancak normal rizrosfer toprağında klamidospor çimlenmesini % arasında azaltmıştır. Bu durum sideroforlar ile Fe 3+ için yarışma mekanizmasını açıklamaktadır(sneh et al., 1984). Amerika da yapılan bir çalışmada F. oxysporum f.sp. cucumerinum a karşı Pseudomonas putida kullanılmıştır. Yapılan denemeler sonucunda P. putida ile uygulama görmüş hıyar bitkileri kontrolle karşılaştırıldığında kontrole göre hastalık çıkışında %40 oranında bir azalış olmuştur. Yapılan denemeler sonucu buradaki etkinin siderofor etkiden kaynaklandığı anlaşılmıştır(scher and Baker,1982) lardan beri patojenlere karşı biyotik ve abiyotik ajanlar aracılığı ile bitkilerin uyarıldığı bilinmektedir. Uyarılmış dayanıklılık olayını ifade etmek amacıyla geçmişten günümüze kadar "systemic acquired resistance, translocated resistance ve plant immunization" gibi çeşitli terimler kullanılmıştır. Ancak son dönemde rihizobakteriler tarafından sistemik dayanıklılığın uyarılması "Induced systemic resistance (ISR)" olarak ifade edilmektedir. Diğer ajanlar tarafından dayanıklılığın uyarılması ise " Systemic acquired resistance (SAR)" olarak ifade edilmektedir(ramamoarthy et al.,2001). Günümüzde bitkilerde oluşan uyarılmış dayanıklılık iki kategoride değerlendirilmektedir. Bitkilerde dayanıklılığın uyarılması nekroz oluşturucu patojenler veya patojen olmayan mikroorganizmalar ve fungal hücre duvarı elisitörleri yoluyla oluşturuluyorsa bu tür dayanıklılığa sistemik kazanılmış dayanıklılık ( systemic acquired

30 15 resistance, SAR) denir(van Loon et al.,1998; Pieterse et al.,2001; Ramamoarthy et al.,2001). Bitkilerde sistemik kazanılmış dayanıklılık oluşmasına neden olan abiotic elisitörler arasında etilen, salicylic asit ve bunun anologları olan 2,6-dichloroisonicotinic acid(ina) ve benzothiadiazole (BTH) yi sayabiliriz(ramamoarthy et al., 2001; Pieterse et al.,2002;). Eğer dayanıklılığın uyarılması kök bakterileriyle (rhizobacter) olursa buna sistemik uyarılmış dayanıklılık ( Induced systemic resistance, ISR) denir(ramamoarthy et al., 2001; Pieterse et al., 2002). Bitki gelişimini uyaran kök bakterileri bitki dayanıklılığını uyarma yeteneğine sahiptirler. Bu grup bakteriler içinde FP lar da yer almaktadır. Bitki gelişimini uyaran kök bakterileri bitki patojenlerini baskılamak için çeşitli mekanizmalara sahiptirler. Bu mekanizmalar besin elementi ve yer için yarışma, pyrrolnitrin, pyocyanine, 2,4-diacetyl phloroglucinol gibi antibiyotiklerin üretimi, demirin sınırlı bulunduğu ortamlarda sınırlı bulunan demiri alabilmek için pseudobactin gibi siderofor üretimidir. Bunların dışında diğer önemli mekanizmaları ise fungal hücre duvarında bulunan kitin ve glucan ı yıkan chitinase ve β-1,3 glucanase gibi lytic enzimlerin üretimidir. Bitki gelişimini uyaran kök bakterileri bu mekanizmalara ilaveten bitkilerde sistemik uyarılmış dayanıklılığa da neden olmaktadırlar. Günümüzde yapılan çalışmalarla bu bakteriler tarafından oluşturulan sistemik uyarılmış dayanıklılık bir çok bitkide bakteriyel, viral ve fungal hastalıklara karşı ortaya konmuştur( Van Wees et al., 1997; Ramamoarthy,2001). Bitki gelişimini uyaran kök bakterilerinden (PGPR) olan Pseudomonas putida strain 89B-27 ve Serratia marcescens strain

31 16 hıyarda antraknoz hastalığına neden olan Colletotrichum orbiculare ye karşı testlenmiştir. Bu etmene karşı strain 89B-27 tarafından oluşturulan sistemik uyarılmış dayanıklılık ilk yaprak döneminde oluşmuş ve 5. yaprak dönemine kadar artarak devam etmiştir. Strain tarafından oluşturulan sistemik uyarılmış dayanıklılık ise daha az stabil halde ikinci, dördüncü ve beşinci yaprak döneminde oluşmuştur(liu et al., 1995b). Liu ve arkadaşları PGPR strainleri ( Pseudomonas putida strain 89 B-27 ve S. marcescens ) ve hıyar solgunluk etmeni F. oxysporum f. sp. cucumerinum'u aynı anda hıyar köklerine uyguladıklarında iki PGPR straininin de F. oxysporum f. sp. cucumerinum'a karşı sistemik dayanıklılığı uyardığını saptamışlardır. PGPR strainleri 5 haftadan daha uzun süreyle hıyar bitkilerini solgunluktan koruyabilmişlerdir(liu et al., 1995a). Hıyar Fusarium solgunluğuna karşı biyolojik savaşımda FP lardan başka mikroorganizmalar da kullanılmıştır. Mısır da yapılan bir çalışmada 4 haftalık hıyar bitkilerinin hipokotillerine önce F. oxysporum f. sp. niveum un 10 6 spor/ml lik süspansiyonundan şırınga ile 5 ml inokule edilmiştir. İnokulasyondan 5 gün sonra yine aynı oranda F. oxysporum f. sp. cucumerinum inokule edilmiştir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda hıyar fidelerinde solgunluk belirtisi görülmemiştir(michail et al.,1989). Slovakya da Tobacco necrosis virus(tnv) ile infekteli hıyar bitkilerinden elde edilen patojenisite ile ilgili proteinlerle, F. oxysporum f. sp. cucumerinum un gelişiminin engellenmesi üzerine bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada Tobacco necrosis virus ile infekteli hıyar bitkilerinden gelişimi engelleyen chitinase ve β-1,3-glucanase enzimleri

32 17 yüksek oranda elde edilmiştir. Bunların miselyumu engelleyici etkileri 3 gün içinde görülebilmiştir. Saflaştırılan PR1, PR2, PR3 ve PR4 lerin engelleyici etkileri az olmuştur. Buradaki engelleyici etkinin hifin uç noktasının erimesinden kaynaklandığı görülmüştür(srobarova and Kollerova,1994). Hıyar Fusarium solgunluğuna karşı Pseudomonas putida ve patojen olmayan Fusarium oxysporum birlikte uygulanmıştır. Yapılan denemeler sonucunda bu iki antagonistin ph 6.7 olan toprağa birlikte uygulandığında hıyar Fusarium solgunluğuna karşı etkili olduğu saptanmıştır. Ancak ayrı ayrı uygulandıklarında etkili olmamışlardır(park et al.,1988). İki chitinolytic bakteri straini Paenibacillus sp. 300 ve Streptomyces sp. 385, hıyar Fusarium solgunluğunu baskılamışlardır. İki strain 1:1 ve 4:1 oranındaki karışımları hastalığı sırasıyla %71.4 ve %64.3 oranında kontrol ederek en iyi sonucu vermiştir. Ayrıca bu antagonistlerin çeşitli formulasyonları da testlenmiş ve hastalığa karşı en iyi korumayı zeolite + antagonist + chitosan (ZAC) formulasyonu sağlamıştır(singh et al., 1999). Kore de yapılan bir çalışmada hıyar bitkilerinden elde edilen ve patojen olmayan F. oxysporum 4-1 izolatı seralarda yapılan 3 ayrı denemede F. oxysporum f. sp. cucumerinum 'a karşı % arasında koruma sağlamıştır. İzolat 4-1 inokulasyondan 90 gün sonra bile hıyar köklerinden reizole edilebilmiştir. İzolat 4-1 uygulanmış parsellerde Fusarium solgunluk oranı 3 ayrı denemede sırasıyla %56'dan %18'e, %11'den %1'e ve %35'den % 8'e düşmüştür(sungseok et al.,1996).

33 18 Amerika birleşik devletlerinde hıyar Fusarium solgunluğunun biyolojik savaşımında patojen olmayan F. oxysporum izolatları kullanılmıştır. Yapılan denemeler sonucunda 6 adet patojen olmayan F. oxysporum izolatı arasında en iyi sonucu C1, C5 ve C10 nolu izolatlar elde etmiştir. Bu izolatlar hastalık gelişimini %50 oranında azaltmıştır. C5 nolu izolat ile yapılan denemede F. oxysporum f. sp. cucumerinum un 5 farklı( 300cfu/g, 1000cfu/g, 3000 cfu/g, 10000cfu/g ve cfu/g) inokulum yogunluğu kullanılmıştır. C5 nolu izolat F. oxysporum f. sp. cucumerinum un inokulum yoğunluklarının hepsinde infeksiyon oranını azaltmıştır(paulitz et al., 1987). Patojen olmayan F. oxysporum ile hıyar Fusarium solgunluğunun biyolojik kontrolünde rol oynayan mekanizmaları ortaya koymak amacıyla bir çalışma yürütülmüştür. Patojen olmayan Fusarium oxysporum strain C X10 4 cfu/g toprak yoğunluğunda, strain C14 5 X 10 4 cfu/g toprak yogunluğunda F. oxysporum f. sp. cucumerinum un hastalık oluşumunu önemli oranda azaltmıştır. Hastalık oluşumunun azalmasında 3 mekanizma rol oynamıştır. Bu mekanizmalardan birincisi C5 ve C14 ile infekteli hıyar bitkilerinin rizosferinde F. oxysporum f. sp. cucumerinum un klamidosporlarının çimlenmesinde meydana gelen azalmadır. İkinci mekanizma strain C14 ile F. oxysporum f. sp. cucumerinum arasında infeksiyon bölgesindeki yarışmadır. Üçüncü mekanizma ise konukçunun sistemik dayanıklılığının arttırılmasıdır(mandeel and Baker,1991). Japonya da yapılan bir çalışmada F. oxysporum f. sp. cucumerinum a karşı sebze bahçelerinin rizosferinde bulunan Sinella curviseta kullanılmıştır. Bu böcek hıyar fidelerinde solgunluğa neden

34 19 olan F. oxysporum f. sp. cucumerinum u baskılamıştır. Yapılan denemelerde böceğin fungusun misellerini yediği tespit edilmiştir. Böylece hıyar bitkileri çiçeklenmeye kadar sağlıklı bir şekilde büyümüşlerdir(nakamura et al., 1992). Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma bölümünde yapılan çalışmada in vitro da 19 toprak fungusu üzerinde İzmir de topraktan izoleedilen Streptomyces ocbraceiscleroticus (C/2-9) un etkisi araştırılmıştır. Bu antagonist in vitro da F. oxysporum f. sp. cucumerinum a karşı mm arasında engelleme bölgesi oluşturmuştur(turhan, 1981a). Yine aynı antagonist ile in vivo da da çalışmalar yapılmıştır. In vivo denemelerde kontrol ile karşılaştırıldığında F. oxysporum f. sp. cucumerinum a karşı %92.86 lık bir etki elde edilmiştir(turhan, 1981b). Neocomospora vasinfecta var. africana nın antagonistik aktivitesi15 adet toprak fungusuna karşı in vitro da denenmiştir. Antagonist bu denenen funguslardan birisi olan F. oxysporum f.sp. cucumerinum a karşı mm arasında engelleme bölgesi oluşturmuştur( Turhan and Grossmann,1988) Bir antifungal antagonist olan Myrothecium carmichaelii nin 9 izolatıönemli bitki patojeni olan bazı funguslara karşı antagonistik aktiviteleri yönünden çizgi metoduyla incelenmiştir. Antogonistik izolatlar F. oxysporum f. sp. cucum a karşı kuvvetli antibiosis ile çok kuvvetli antibiosis oluşturmuştur(turhan, 1988). Ege bölgesindeki zeytin ağaçlarının rizosferinden izole edilen Acrophialophora levis 16 adet önemli toprak patojenine karşı antagonistik aktivitesi yönüyle test edilmiştir. In vitro da yapılan

35 20 denemeler sonucunda antagonist F. oxysporum f. sp. cucum a karşı ortalama mm engelleme bölgesi oluşturmuştur(turhan and Grossmann,1989). Hastalıklara karşı mücadelede organik madde, kompost ve çiftlik gübresinden de yararlanılmaktadır. Bu yönde yapılan bir çalışmada F. oxysporum f. sp. cucumerinum'un neden olduğu hıyar solgunluğu organik madde uygulamasıyla %30-35 oranında baskılanmıştır. En iyi sonuç mantar kompostu ve tavuk gübresinden elde edilmiştir. Organik madde uygulamasından 30 gün sonra actinomycetes, fungus ve bakteri sayılarında artış olmuştur(seo, 1986). Serada yürütülen diğer bir çalışmada ise kentsel atık kompostun 0, 25, 50 ve 100 ton kuru madde / ha dozları ile etkili mikroorganizmalar karışımı içeren EM4 isimli ticari preparatın 1:100, 1:500, 1:1000 dozları F. oxysporum f. sp. cucumerinum'a karşı denenmiştir. Denemelerde 3 litrelik toprak saksılar kullanılmıştır. Saksılardaki topraklar F. oxysporum f.sp. cucumerinum ile 9 X 10 6 konidi/ saksı olacak şekilde bulaştırılmıştır. Uygulamalardan 60 gün sonra yapılan değerlendirmede kompost ilaveli saksılardaki tüm hıyar tohumlarında çimlenme oranı yüksek olmuştur. Bunun nedeninin büyük olasılıkla kompostun toprak ph sını yükseltmesi ve bitkiler için besin kaynağı olabilaceği belirtilmektedir. Ancak ortalamalara göre patojenin bitkide bulunuşu en düşük E.M.4 ün 1:1000 uygulama dozunda bulunmuştur(melloni et al., 1995). Çin de yapılan bir denemede F. oxysporum f.sp. cucumerinum a karşı domuz, at ve inek gübresi denenmiştir. Yapılan denemelerin sonucunda domuz gübresinde % , at gübresinde % ve

36 21 inek gübresinde % arasında bir etkililik elde edilmiştir. Sonuçlar bu etkilikte rol oynayan mekanizmanın büyük bir olasılıkla kompostlarda bulunan mikroorganizmaların antagonistik etkileri ve kompost ekstraklarının konidial çimlenmeyi engelleyici etkisi olduğunu göstermiştir (LiPing et al., 1999).

37 22 3.MATERYAL METOD 3.1.Materyal Test patojeni Projede test patojeni olarak Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümünde Prof. Dr. Gülay TURHAN 'dan temin edilen ve Torbalı bölgesinden alınan hıyar bitkisinden izole edilen F. oxysporum f. sp. cucumerinum izolatı kullanılmıştır Test bitkisi Çalışmada konukçu olarak hıyar bitkisi kullanılmıştır. Hıyar bitkisinin çeşidi seçilirken özellikle yoğun hıyar yetiştiriciliği yapılan ve Fusarium solgunluğunun yaygın olduğu İzmir ili Menderes ilçesi köylerindeki seralarda en çok yetiştiriciliği yapılan çeşitler dikkate alınmıştır. Bu durum göz önünde bulundurularak projede kullanılmak üzere Antalya Tarım a ait Gordion ve Sardes hıyar çeşitleri ile Rito tohumculuğa ait ve hıyar çeşitleri seçilmiştir.ön in vivo ve in vivo denemelerinde Gordion hıyar çeşidi kullanılmıştır Saksı denemelerinde kullanılan yetiştirme ortamları In vivo ön eleme ve in vivo eleme testinde saksılarda 1:1:1 oranında koyun gübresi, toprak, kum karışımı kullanılmıştır. Çeşit ve gübre denemelerinde ise uygulamaların doğal duruma daha yakın olması amacıyla F. oxysporum f.sp. cucumerinum ile bulaşık olduğu bilinen Menderes ilçesi Develi köyündeki bir seradan getirilen toprak kullanılmıştır. Projede ayrıca mantar üretim evlerinin atık kompostlarının kullanılması hedeflenmiştir. Bu çerçevede İzmir ili Foça ilçesinde

38 23 faaliyet gösteren PEMA mantarcılık işletmelerinden temin edilen kompost yetiştirme ortamı olarak kullanılmıştır. Yetiştirme ortamları için azotlu gübre kaynağı olarak Ca(NO 3 ) 2 ve (NH 4 ) 2 SO 4 ticari gübreleri kullanılmıştır. F. oxysporum f.sp. cucumerinum ile bulaşık olduğu bilinen Menderes ilçesi Develi köyündeki bir seradan getirilen toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerine ilişkin analizi Zeytincilik Araştırma enstitüsünde yaptırılmıştır. Kkompost ise Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümünde analizi yaptırılmıştır. Analiz sonuçları Çizelge 3.1 ve 3.2 de verilmiştir. In vivo denemeler 3 Lt (180 X 165 mm) hacimli plastik saksılar ile yürütülmüştür. Saksılarda 2 şer kilo toprak kullanılmıştır Antagonist adayı bakteriler Çalışmada antagonist mikroorganizma olarak FP lar kullanılmıştır. Antagonist adayı FP lar başta hıyar bitkisi olmak üzere kavun, karpuz ve kabak bitkilerinin köklerinden izole edilmiştir.

39 Çizelge 3.1. Toprak analiz değerleri (ppm) % % İşba Top. Tuz ph % Kireç % Org.Mad Top. N % 34 0,02 7,26 0,398 1,58 0,174 Durumu Tınlı Tuzsuz Nötr Düşük Düşük Yüksek Durumu Alınabilir (ppm) P K Ca Mg Na Fe Mn Zn Cu B 105, ,00 34,74 3,84 1,83 0,72 Yüksek Çok Yüksek Yüksek Çok Yüksek Normal Yeterli Yeterli Yeterli Yeterli Kritik Çizelge 3.2. Mantar kompostunun analiz değerleri ph Durumu Hafif alkali T. Tuz % 65 o C Nem % 65 o C Kuru Ağırlık % Yüzde (%) Yanma Kaybı % Kül % O.M % O. C % Top. N % ,76 67,28 32,72 59,00 41,00 46,55 27,00 2, Orta Zengin C/N

40 3.1.5.Kullanılan besiyerleri FP ların izolasyonunda ve inokulum üretiminde King B besiyerinden, bu izolatların stokta, buzdolabında +4 o C de saklanmasında ise NGA besiyerinden yararlanılmıştır Patojen izolatların korunmasında PDA, inokulumlarının çoğaltılmasında ise PD besiyeri kullanılmıştır. Kullanılan besiyerlerin formülleri Çizelge 3.3 de verilmiştir. Çizelge 3.3. Denemelerde kullanılan besiyerlerinin bileşimleri King B(Lelliott and Stead,1987) Fe + King B(Geels and Schippers,1983) NGA(Lelliott and Stead,1987) 20g Pepton 20g Pepton 8 g Nutrient Broth 1.5 g MgSO 4.7H 2 O 1.5 g MgSO 4.7H 2 O 20 g Gliserol 1.5 g K 2 HPO g K 2 HPO 4 20 g Agar 10 g Gliserol 10 g Gliserol 1 lt Saf su 20 g Agar 20 g Agar 1 lt Saf su 80 mg Fe 1 lt Saf su PDA(Lelliott and Stead,1987) PD(Fuchs et al 1997) 20 g Dekstroz 20 g Dekstroz 200 g Patates 200 g Patates 20 g Agar 1 lt Saf su 1 lt Saf su

41 Metod Bu çalışma birbirini izleyen 4 aşama şeklinde yürütülmüştür. 1-FP lerin izolasyonu için bitki örneklerinin toplanması ve izolasyon 2-İzole edilen FP lerin antagonistik, patojenik ve siderofor etkilerinin in vivo ve in vitro koşullarda test edilmesi ve etkili olanların seçilmesi 3-Seçilen izolatlardan etkin olanların 4 farklı hıyar çeşidi ile denenerek etkin çeşit X izolat kombinasyonunun bir sonraki çalışma için tesbit edilmesi 4-Etkin çeşit X izolat kombinasyonunun kompost, N form ve dozları ile denenmesi Denemelerde yapılan işlemlerin ayrıntıları aşağıda açıklanmıştır Floresan pseudomonas ların izolasyonu İzolasyonlar İzmir, Balıkesir, Manisa ve Çanakkale illerinden toplanan sağlıklı hıyar, kavun, karpuz ve kabak bitkilerinin köklerinden yapılmıştır(şekil 3.1).

42 27 Şekil 3.1. Floresan psudomonas izole etmek için alınan sağlıklı bitki örneği Buz kutusunda laboratuvara getirilen bitkilerin kökleri musluk suyunda yıkanarak topraktan arındırılmıştır. Bu bitkilerin kök yüzeyinden ince kesitler alınmıştır. Kesitler 1 g tartılarak içinde 100 ml 0.05 M fosfat tamponu bulunan erlenlere konmuştur. Erlenler 30 dakika süreyle 140 rpm de çalkalanmıştır. Bu süspansiyondan 0.1 ml alınarak içinde 100 ppm cycloheximide, 50 ppm ampicillin ve 12.5 ppm chloramphenicol bulunan KingB besiyerine ekim yapılmıştır. Petriler 48 saat süre ile 24 o C de bekletilmiştir. Bu sürenin sonunda 366 nm lik UV ışık altında floresan koloniler seçilmiştir. Bu floresan koloniler saflaştırıldıktan sonra NGA besiyerinde +4 o C de saklanmıştır(geels and Schippers,1983).

43 Antagonistik floresan pseudomonasların in vitro'da besin rekabeti yönünden seçimi Denemede kullanılacak olan F. oxysporum f. sp. cucumerinum %2'lik patates dekstroz'da, FP lar ise KingB ortamında geliştirilmiştir. Besin rekabeti yönünden yapılacak denemede ise King B besi yeri kullanılmıştır. 9 cm çaplı petrilerin yarı çaplarının tam ortasında olmak üzere petrinin 3 ayrı yerine FP lar ekilmiştir(şekil 3.2). Petriler 24 o C'de 24 saat süre ile inkubasyona bırakılmıştır. Bu sürenin sonunda petrilere F. oxysporum f. sp. cucumerinum'un 4 günlük spor süspansiyonu püskürtülmüştür. Püskürtülen spor süspansiyonu 10 6 spor/ml yoğunluğunda ayarlanmıştır. Bu petriler 48 saat süre ile 24 o C'de bekletilmiştir. Bu sürenin sonunda petriler oluşan engelleme bölgesi dikkate alınarak 0-5 skalasına göre değerlendirilmiştir(geels and Schippers 1983). Denemede kullanılan skala Çizelge 3.4 de verilmiştir.

44 29 Floresan pseudomonas Engelleme bölgesi Patojenin geliştiği bölge Şekil 3.2. Floresan pseudomonasların in vitro da antagonistik etkileri yönünden seçiminde petrilere ekilişi(geels and Schippers 1983). Çizelge 3.4.Floresan pseudomonasların seçiminde kullanılan skala (Geels and Schippers 1983). Iskala Değeri Açıklama 0 Engelleme yok 1 X 2mm, Engelleme bölgesi 2mm den küçük veya eşit 2 2mm<X<Y, Engelleme bölgesi 2mm den büyük ancak patojenin gelişme bölgesinden küçük 3 2mm<X>Y, Engelleme bölgesi 2mm den ve patojenin gelişme bölgesinden büyük 4 Y 2mm,Patojenin gelişme bölgesi 2mm den küçük veya eşit 5 Y=0, Patojende hiç gelişme yok

45 In vivo'da uyarılmış dayanıklılık yönünden ön elemeler Denemede kullanılmak üzere 1:1:1 oranında organik gübre : kum : toprak karışımı hazırlanmıştır. Saksılarda kullanılacak olan topraklar deneme öncesi formaldehit ile ilaçlanmıştır. Patates dekstroz sıvı ortamında 4 gün süre ile geliştirilen F. oxysporum f. sp. cucumerinum kültüründen 10 6 spor/ml yoğunluğunda mikrokonidi spor süspansiyonu hazırlanmıştır. Topraklar bu süspansiyon ile 10 6 spor/cm 3 toprak oranında karıştırılmıştır(fuchs et al 1997). Bu topraklar 2 gün süre ile bekletilmiştir. Hıyar fideleri 2 hafta süre ile 28 o C de yetiştirilmiştir(liu et al 1995b). Kökleri temizlenen 2 haftalık hıyar fideleri cfu/ml oranında hazırlanan FP süspansiyonunda 30 dakika süre ile bekletilmiştir. Bu sürenin sonunda fideler saksılara dikilmiştir. Dikimden 4 ve 6 hafta sonra olmak üzere iki kez değerlendirme yapılmıştır. Değerlendirmelerde 0-5 skalası kullanılmıştır(liu et al 1995a). 0-5 skalası Çizelge 3.5 de verilmiştir. Deneme tesadüf parselleri deneme desenine göre kurulmuştur. Her izolat için 3 bitki bulunan bir saksı kullanılmıştır. Herbir bitki bir tekerrür olarak değerlendirilmiştir. Denemelerde Gordion hıyar çeşidi kullanılmıştır Tütün testi In vitro ve in vivo ön eleme deneme sonuçlarına göre in vivo denemelerde kullanılmak üzere seçilen 20 adet FP lar izolatı ile in vivo denemesine alınmadan önce patojen olup olmadıklarını ortaya koyabilmek amacıyla tütün testi yapılmıştır. Bu amaçla King B besi yerinde yetiştirilen 24 saatlik kültürlerden elde edilen FP lar süspansiyonları steril şırınga ile tütün yapraklarına verilmiştir. 48 saat

46 sonra tütün yapraklarında oluşan reaksiyona göre değerlendirme yapılmıştır. 31 Çizelge 3.5. In vivo denemelerinde kullanılan 0-5 skalası ( Liu et all 1995a). Skala Değeri 0 Belirti yok Açıklama 1 Bir bitkideki solgun yaprak sayısı bu bitkideki toplam yaprakların % 25 den az 2 Bir bitkideki solgun yaprak sayısı bu bitkideki toplam yaprakların % 26 ile 50 si arası 3 Bir bitkideki solgun yaprak sayısı bu bitkideki toplam yaprakların % 51 ile 75 sı arası 4 Bir bitkideki solgun yaprak sayısı bu bitkideki toplam yaprakların %76 ile 100 ü arası 5 Bitki ölü In vitro siderefor etki yönünden değerlendirme In vitro da oluşan engelleme bölgesinin siderofor etkiye dayanıp dayanmadığını ortaya koymak amacıyla yapılan bu denemede kullanılan F. oxysporum f. sp. cucumerinum %2 lik patates dekstroz da, FP lar ise KingB ortamında geliştirilmiştir. İçinde F 3+ + KingB besi yeri bulunan 9 cm çaplı petrilerin yarı çaplarının tam ortasında olmak üzere petrinin 3 ayrı yerine bakterilerin nokta ekimi yapılmıştır. Bu işlem içinde sadece King B besi yeri bulunan petrilerde de yapılmıştır. Bu petriler 24 o C de

47 32 24 saat süre ile bekletilmiştir. Bu sürenin sonunda petrilere F. oxysporum f. sp. cucumerinum un 4 günlük mikrokonidi spor süspansiyonu 10 6 spor/ml yoğunluğunda püskürtülmüştür. Bu petriler 48 saat süre ile 24 o C de inkube edilmiştir. Bu sürenin sonunda petriler, oluşan engelleme bölgesi dikkate alınarak 0-5 skalasına göre değerlendirilmiştir(geels and Schippers,1983) In vivo deneme Bu denemede in vitro ve in vivo ön eleme denemeleri sonucunda en başarılı 20 adet FP izolatı kullanılmıştır. Denemede kullanılmak üzere 1:1:1 oranında organik gübre : kum : toprak karışımı hazırlanmıştır. Bu karışım deneme öncesi formaldehit ile dezenfekte edilmiştir. Toprak F. oxysporum f. sp. cucumerinum un mikrokonidi spor süspansiyonu ile 10 6 spor /cm 3 toprak oranında karıştırılmıştır. Hıyar tohumları ise 24 saatlik floresan pseudomonas kültüründen hazırlanan cfu/ml lik süspansiyonda 30 dakika süre ile bekletilmiştir. Bu sürenin sonunda tohumlar saksılara ekilmiştir. Ekimden sonra 6. ve 8. haftada olmak üzere iki kez değerlendirme yapılmıştır. Değerlendirmeler 0-5 skalasına göre yapılmıştır(liu et al 1995a). Denemelerde Gordion hıyar çeşidi kullanılmıştır. Deneme tesadüf parselleri deneme desenine göre 10 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Her tekerrür içerisinde 2 bitki bulunan saksıdan oluşmaktadır. Denemenin istatiksel analizi SAS Institute,2000 e göre yapılmıştır.

48 Başarılı antagonistler ile çeşit denemesi Çeşit denemesinde in vivo daki sonuçlara göre seçilen 5 adet FP izolat ile Menderes ilçesindeki seralarda en yaygın ekilişe sahip Antalya Tarım Firmasına ait Sardes ve Gordion çeşitleri ile Rito tohumculuğa ait ve hıyar çeşitleri kullanılmıştır. Uygulamaların doğaya daha yakın olması amacıyla F. oxysporum f.sp. cucumerinum ile bulaşık olduğu bilinen Menderes ilçesi Develi köyündeki bir seradan getirilen toprak kullanılmıştır. Deneme öncesi topraklar formaldehit ile dezenfekte edilmiştir. Dezenfekte edilen toprak F. oxysporum f. sp. cucumerinum un mikrokonidi spor süspansiyonu ile 10 6 spor/cm 3 toprak olacak şekilde bulaştırılmıştır. Hıyar tohumları King B ortamında yetiştirilen 24 saatlik FP ların cfu/ml oranında hazırlanan süspansiyonunda 30 dakika çalkalanmıştır. Bu sürenin sonunda tohumlar bulaşık toprak bulunan saksılara ekilmiştir. Ekimden itibaren 6 ve 8 hafta sonra olmak üzere iki defa değerlendirme yapılmıştır. Değerlendirmeler 0-5 skalasına göre yapılmıştır(liu et al 1995a). Deneme tesadüf parselleri deneme desenine göre 5 tekerrürlü olarak yürütülmüştür.. Her tekerrür her birinde 2 bitki bulunan saksılardan oluşmaktadır. Denemenin istatiksel analizi SAS Institute,2000 e göre yapılmıştır Etkili floresan pseudomonasın tanılanması Çeşit denemesi sonucunda en etkili bulunan FP izolatı API ID 32 GN ( Biomeriux) kiti ile gram negatif bakteriler için otomatik tanılama sistemine göre tanılandı.

49 Antagonist, çeşit ve besin maddeleri denemeleri Bu denemede başarılı antagonistler ile çeşit denemesi sonucunda en yüksek etkinin elde edildiği Sardes çeşidi ile 24/2 nolu izolat kombinasyonu kullanılmıştır. Denemede kullanılacak topraklar formaldehit ile dezenfekte edilmiştir. Dezenfekte edilen toprak F. oxysporum f. sp. cucumerinum un mikrokonidi spor süspansiyonu ile 10 6 spor/cm 3 toprak olacak şekilde bulaştırılmıştır. Sardes çeşidine ait tohumlar King B ortamında yetiştirilen 24 saatlik 24/2 nolu FP izolatının cfu/ml oranında hazırlanan süspansiyonunda 30 dakika çalkalanmıştır. Bu sürenin sonunda tohumlar bulaşık topraklı saksılara ekilmiştir. 25 ton hıyar ürünü ile dekardan 50 kg saf N, 35 kg saf P 2 O 5, 87,5 kg saf K 2 O temel bitki besin maddelerinin kaldırıldığı belirtilmektedir ( Kaygısız,1997; Anonymous,1992). Çizelge 3.1 deki analiz sonuçları ve çalışmanın amacı dikkate alınarak denemede besin elementi olarak N un farklı form (NO 3 ve NH 4 ) ve dozlarına (Normal ve Yüksek) yer verilmiştir. Bu bağlamda N uygulamasında saksılara verilecek N miktarı hesaplanmıştır. Yapılan hesaplamalara göre toprak analizi sonuçlarına dayanarak kullandığımız topraktaki azot miktarı hıyar bitkisinin istediği seviyeye gelebilmesi için NO 3 formunda; Normal doz olarak 276 pmm, Yüsek doz olarak 414 ppm uygulanmıştır. NO 3 formu için Ca (NO 3 ) 2 gübresi kullanılmıştır. NH 4 formunda normal doz 276 ppm olarak uygulanmıştır. NH 4 formu için (NH 4 ) 2 SO 4 gübresi kullanılmıştır.

50 35 8 nolu uygulama NO 3 ve NH 4 formlarının 1 : 1 oranından oluşmaktadır. Bu değerler 138 ppm NO 3 -N ve NH 4 -N eşdeğer gelmektedir. Denemede organik gübre kaynağı olarak mantar kompotu kullanılmış ve bu çerçevede toprağa %5 ve %10 olamak üzere 2 dozda kompost uygulanmıştır. Ekimden itibaren 6 ve 8 hafta sonra olmak üzere iki defa değerlendirme yapılmıştır. Değerlendirmeler 0-5 skalasına göre yapılmıştır(liu et al 1995a). Deneme tesadüf parselleri deneme desenine göre 7 tekerrürlü olarak yürütlmüştür. Her tekerrür içerisinde 3 bitki bulunan saksılardan oluşmaktadır. Denemenin istatiksel analizi SAS Institute,2000 e göre yapılmıştır. Denemede yer verilen konular Çizelge 3. 6 de verilmiştir.

51 36 Çizelge 3.6. Gübre denemesinde oluşturulan karakterler Uygulama No İşlem Açıklama Floresan 1 Toprak+Patojen+Antagonist pseudomonas 2 Pozitif Kontrol Toprak+ Patojen 3 Negatif Kontrol Toprak %5 4 Toprak+Patojen+Antagonist+%5Kompost Kompost %10 5 Toprak+Patojen+Antagonist+%10Kompost Kompost Normal Toprak+ Patojen+Antagonist+ Azotun NO 6 3 NO 3 - N formu Yüsek Toprak+ Patojen+Antagonist+ Normal azot 7 NO 3 - N dozunun %50 fazlası NO 3 formu Toprak+ Patojen+Antagonist+ Azotun NO 8 NO 3 : NH 3 4 :NH 4 (1:1)formu Toprak+ Patojen+Antagonist+ Azotun NH 9 NH 4 -N 4 formu

52 37 4. SONUÇLAR 4.1.Floresan Pseodomonasların İzolasyonu Çalışmalara öncelikle FP ların izalosyonu ile başlanmıştır. FP ların izalosyonu amacıyla İzmir, Balıkesir, Manisa ve Çanakkale illerinden toplam 108 adet bitki örneği toplanmıştır. Toplanan 108 adet bitki örneklerinin alınma yerleri Çizelge 4.1 de verilmiştir. Çizelge 4.1. Floresan pseudomonasların toplandığı il ilçe ve köyler ÖRNEĞİN ALINDIĞI Floresan pseudomonas İL İLÇE KÖY izolasyonu için alınan örnek sayısı( adet) İZMİR Menderes Merkez 9 Develi 4 Çileme 6 Tekeli 3 Değirmendere 5 Çamönü 14 Urla Merkez 1 Kuşçular 2 Seferihisar Turgut 2 Sığacık 1 Torbalı Merkez 1 Kaplancık 3 Ahmetli 1 Bayındır Merkez 3 Pınarlı 4 Kiraz Saçlı 5 Çeritler 1 Hisar 1 Ödemiş Kaynakçı 2 Aliağa Merkez 1 BALIKESİR Merkez Kocaavşar 3 İvrindi Kocaeli 7 Susurluk Aksakal 4 Demirkapı 1 MANİSA Kırkağaç Gelenbe 3 Turgutlu Akçapınar 10 Derbent 4 ÇANAKKALE Merkez Çıplak 1 Aşağıokçular 2 Kumkale 1 Kalabaklı 3 TOPLAM 108

53 38 Laboratuvarda yapılan izolasyon çalışmaları sonucunda başta hıyar bitkisi olmak üzere kavun, karpuz ve kabak bitkilerinden alınan 108 adet bitki örneğinin 25 adedinden FP izole edilememiştir. Kalan 83 adet bitki örneğinden toplam 161 adet floresan pseudomonas izolatı elde edilmiştir. Elde edilen bu izolatlara ait bilgiler Ek Çizelge 1 de verilmiştir. İzolasyon çalışmaları sırasında UV ışık altında vermiş oldukları renklere göre değerlendirilerek seçilen FP lar UV ışık altında genelde yeşil, mavi, mavimsi yeşil ve sarımsı yeşil renkler vermiştir. 4.2.Antagonistik Floresan Pseudomonasların In vitro'da Besin Rekabeti Yönünden Seçimi In vitro da yapılan çalışmalara başlamadan önce izolasyon çalışmaları sonucunda elde edilen 161 adet FP izolatı tekrar gözden geçirilmiştir. Aynı bitkiden izole edilen ve UV ışık altında vermiş oldukları renkler birbirine benzeyen izolatlar elenmiştir. Bu elemenin sonucunda in vitro ve in vivo denemelerine alınacak 110 adet FP izolatı kalmıştır. Bu 110 adet FP ile in vitro da F.oxysporum f.sp. cucumerinum a karşı antagonistik etki denemeleri yapılmıştır(şekil 4.l, 4.2). Engelleme bölgeleri bazı izolatlarda çok net iken bazı izolatlarda o kadar net oluşmamıştır. In vitro da testlenen 110 adet FP ın gösterdiği antagonistik etki değerleri Ek Çizelge 2 de verilmiştir.

54 Şekil 4.1. Bir floresan pseudomonas izolatının oluşturduğu engelleme bölgeleri 39

55 40 Şekil 4.2. Başka bir floresan pseudomonas izolatının oluşturduğu engelleme bölgesi In vitro da yapılan denemenin ölçümüne göre 8 adet izolat skalanın 1. kategorisinde, 102 adedi ise skalanın 2.kategorisinde yer almıştır. Skalanın 2. kategorisinde yer alan izolatlar genelde 3-7 mm arasında değer göstermiştir. 2 nolu skala kategorisinde yer alan izolatların ölçüm değerlerinin dağılımı Çizelge4.2 de verilmiştir.

56 Çizelge nolu skala değerinde yer alan izolatların gösterdiği inhibisyon zonu değerleri İzolat (Adet) Engelleme Bölgesinin Genişliği(mm) Çizelge 4.2 de de görüldüğü gibi 38 adet izolat 5 ile 6 mm ararsında engelleme bölgesi oluşturmuştur. 6 adet izolat (6/1, 90/2, 94/1, 94/2, 96/2, 104/3) ise 6-7 mm arasında engelleme bölgesi oluşturarak 2 nolu skalada yer alan 102 adet izolat arasında en iyi engellemeyi yapmıştır In vivo'da Uyarılmış Dayanıklılık Yönünden Ön Elemeler In vitro da yapılan testlere paralel olarak söz konusu izolatların seçiminde uyarılmış dayanıklılık yönünden bir yaklaşım getirebilmek amacıyla in vivo da yapılan denemede 15 günlük hıyar fidelerin dikiminden itibaren 4. ve 6. haftada olmak üzere iki defa değerlendirme sonuçları Şekil 4.3, 4.4.de görülmektedir.

57 42 Şekil 4.3. Ön in vivo elemelerinden bir görünüm Şekil 4.4. Ön in vivo elemelerinden başka bir görünüm

58 43 Zaman ilerledikçe aynı bitkide hastalığın giderek düşmesi, bitkide dayanıklılığın uyarılması olarak algılanmıştır. Çünkü 2 gözlem arasındaki zaman diliminde, bitkide yeni çıkan yaprakların solgunluk göstermemesi bunlarda dayanıklılığın uyarıldığı anlamına gelmektedir. 4. ve 6. haftada yapılan değerlendirmeler Ek çizelge 3 ve 4 de verilmiştir. İnokulum hazırlamada kullanılan çalkalayıcının yeterli olmaması nedeniyle denemeler 15 izolatlık partiler halinde kurulmuştur. Her deneme kuruluşunda mutlaka pozitif kontrol kullanılmıştır. Değerlendirmede de her parti kendi pozitif kontrolüne göre değerlendirilmiştir. Değerlendirmeler saksılardaki bitkilerde oluşan hastalıklı yaprakların toplam yaprak sayısına oranı şeklinde yapılmıştır. Bu orandan hareket ederek 0-5 skalasına göre skala değeri tespit edilmiştir. Ön elemelerde tekerrür sayısı az olduğu için etki değerleri hesaplanmamıştır. Bir sonraki test için izolat seçimi izolatların in vitro da elde etmiş oldukları değerler ile in vivo ön elemedeki hastalıklı yaprak oranı değerleri dikkate alınarak yapılmıştır. İzolatların hem in vitro da hem de in vivo ön eleme denemelerinde elde etmiş oldukları ortalama değerler Çizelge 4.3 de verilmiştir.

59 Çizelge 4.3. Floresan pseudomonas izolatlarının in vitro ve in vivo da ortalama F. oxysporum f.sp. cucumerinum u engelleme değerleri 44 İzolat No In vivo Ön Eleme Değerlendirmesi I. Değerlendirme (4. hafta) Ortalama Belirtili Yaprak Oranı ( %) Skala Değeri II. Değerlendirme (6. Hafta) Ortalama Belirtili Yaprak Oranı ( %) Skala Değeri İn vitro Değerlendirmesi Ortalama Engelleme (mm) Skala Değeri 1/ ,7 2 2/ ,6 2 3/ ,4 2 3/ ,6 2 4/ ,6 2 5/ ,4 2 5/ ,7 2 6/ ,1 2 8/ ,3 2 9/ ,3 2 11/ ,7 2 12/ ,2 2 16/ ,5 1 17/ ,5 2 18/ ,8 2 Foc* / ,2 2 21/ ,8 1 22/ ,7 2 23/ / ,6 2 24/ ,1 2 25/ ,1 2 25/ ,5 2 25/ ,2 2 26/ ,6 2 26/ ,7 2 27/ / ,7 1 28/ ,5 2 29/ ,7 2 Foc* *Foc:Fusarium oxysporum f.sp. cucumerinum

60 45 Çizelge 4.3. ün devamı İzolat No In vivo Ön Eleme Değerlendirmesi I. Değerlendirme (4. hafta) Ortalama Belirtili Yaprak Oranı ( %) Skala Değeri II. Değerlendirme (6. Hafta) Ortalama Belirtili Yaprak Oranı ( %) Skala Değeri İn vitro Değerlendirmesi Ortalama Engelleme (mm) Skala Değeri 30/1a ,8 2 30/ ,2 2 31/ / ,1 2 33/1a ,5 2 34/ /1a ,6 2 36/ ,6 2 36/ ,3 2 37/ ,2 1 37/ ,1 2 38/ ,3 2 38/2a ,5 2 39/ ,8 2 Foc* / ,6 2 43/ ,8 2 44/ / ,7 2 45/ ,7 2 45/ ,7 2 46/ ,1 2 46/ ,3 1 46/ ,5 2 47/ ,4 2 47/ / ,2 2 49/ ,2 2 49/ ,1 1 49/3b ,4 2 Foc* *Foc:Fusarium oxysporum f.sp. cucumerinum

61 46 Çizelge 4.3. ün devamı İzolat No In vivo Ön Eleme Değerlendirmesi I. Değerlendirme (4. hafta) Ortalama Belirtili Yaprak Oranı ( %) Skala Değeri II. Değerlendirme (6. Hafta) Ortalama Belirtili Yaprak Oranı ( %) Skala Değeri İn vitro Değerlendirmesi Ortalama Engelleme (mm) Skala Değeri 50/ ,8 2 51/1a ,4 2 51/1b ,8 2 51/ ,2 2 53/ ,1 2 54/ ,1 2 54/ ,3 2 56/ ,3 2 57/ ,2 2 58/ ,8 2 58/ / ,4 2 64/ ,4 2 64/ / ,6 2 Foc* / ,3 2 71/ / ,6 2 78/ ,6 2 80/ ,1 2 80/ ,4 2 81/ ,1 2 82/ ,7 2 83/1a ,1 2 84/ ,6 2 87/ ,6 2 87/ ,3 2 88/ ,3 2 88/ / ,4 2 Foc* *Foc:Fusarium oxysporum f.sp. cucumerinum

62 47 Çizelge 4.3. ün devamı İzolat No In vivo Ön Eleme Değerlendirmesi I. Değerlendirme (4. hafta) Ortalama Belirtili Yaprak Oranı ( %) Skala Değeri II. Değerlendirme (6. Hafta) Ortalama Belirtili Yaprak Oranı ( %) Skala Değeri İn vitro Değerlendirmesi Ortalama Engelleme (mm) Skala Değeri 90/ ,1 2 91/ ,5 2 92/ / / ,3 2 94/ ,6 2 95/ ,7 2 95/ ,4 2 96/ ,1 2 96/ ,5 2 Foc, / / / / , / , / , / , / , / , / ,4 2 Foc* *Foc:Fusarium oxysporum f.sp. cucumerinum

63 48 Çizelge 4.3 deki 4. haftada elde edilen sonuçlar ile 6. haftada elde edilen sonuçlar karşılaştırıldığında bazı izolatların 6. haftadaki belirtili yaprak oranı değerleri 4. haftaya göre daha da artmış olduğu görülmektedir. Bu izolatlarda antagonistik etki giderek zayıflamış ve hastalık oranı artmıştır. Bazı izolatlarda ise 4. hafta ile 6. hafta arasında çok fazla bir değişiklik olmamıştır. Ancak bazı izolatlarda 6. haftadaki belirtili yaprak oranı 4. haftaya göre düşüş göstermiştir. Bu da izolatlardaki antagonistik etkinin devam ettiğini göstermektedir. Bu özellik bir sonraki denemede kullanılmak üzere seçilecek olan izolatlar için önemli bir uyarılmış dayanıklılık kriteri olarak alınmıştır. In vitro ve in vivo ön eleme denemelerinin sonuçları değerlendirilmiş ve 20 adet FP izolatı bir sonraki denemede kullanılmak üzere seçilmiştir. Seçilen bu FP lar Çizelge 4.4 de verilmiştir.

64 Çizelge 4.4. In vitro ve in vivo deneme sonuçlarına göre seçilen floresan pseudomonas izolatları 49 İzolat No In vitro Ortalama Engelleme (mm) In vivo Ön Eleme I.Değerlendirme (4. Hafta) Ortalama Belirtili Yaprak Oranı (%) In vivo Ön Eleme II. Değerlendirme (6.Hafta) Ortalama Belirtili Yaprak Oranı (%) 4/ / / Foc / / / Foc / / / Foc / / Foc / / / Foc /1a / / Foc / / Foc / Foc

65 50 Çizelge 4.4 incelendiğinde genelde her iki denemede de en iyi sonucu alan izolatlar bir sonraki test için seçildiği görülmektedir. Ancak bazı izolatlar (26/2, 26/1, 4/1,46/2, 96/1, 108/2) in vitro da gösterdiği etki yüksek olmamasına rağmen in vivo daki etkileri yüksek olduğu için seçilmişlerdir. Bu tür izolatlar da uyarılmış dayanıklılık mekanizması olabileceği düşünülmektedir. Bazı izolatlarda( 31/2, 88/3) in vivo da 4. haftada yapılan değerlendirmeye göre 6. haftada yapılan değerlendirmedeki belirtili yaprak oranı en çok azaldığı için seçilmişledir. 4.4.Tütün Testi Seçilen 20 adet FP izolatı ile in vivo testlerine alınmadan önce patojen olup olmadıklarını ortaya koyabilmek amacıyla tütün testi yapılmıştır(şekil 4.5). Yapılan değerlendirmelere göre bir sonraki deneme için seçilen 20 adet FP izolatının tümünün patojen olmadığı tespit edilmiştir.

66 51 Şekil 4.5. Bir floresan pseudomonas izolatı ile yapılan tütün testi 4.5.In vitro Siderefor Etki Yönünden Değerlendirme In vitro da oluşan engelleme bölgesinin siderofor etkiye dayanıp dayanmadığını ortaya koymak amacıyla yapılan denemeler de petrilerde oluşan engelleme bölgeleri Şekil de görülmektedir. Değerlendirmelerin sonuçları ise Çizelge 4.5 de verilmiştir.

67 52 Şekil /3 nolu floresan pseudomonas izolatının siderofor testi Şekil /1 nolu floresan pseudomonas izolatının siderofor testi

68 Çizelge 4.5. Siderofor etki denemesinde Fe 3+ eklenmiş King B ve normal King B besiyerinde oluşan engelleme (mm) İzolat No Normal King B ortamında oluşan ortalama engelleme (mm) Demir ilaveli King B ortamında oluşan ortalama engelleme (mm) 4/ / / / / / / / / / / / / / / / /1a / / / Çizelge 4.5 incelendiğinde 20 adet izolatın 18 tanesinde demir ilaveli King B besiyerinde herhangi bir engelleme bölgesi oluşmadığı görülmektedir. Bu da in vitro da oluşan antagonistik etkinin siderofor etkiye dayandığını göstermektedir. 46/2 ve 96/1 nolu izolatlarda demir ilaveli King B besiyerinde 1 mm lik gibi küçük bir engelleme bölgesi oluştuğu saptanmıştır. Bu izolatlarda etkinin hem siderofor hem de antibiyotik etkiye dayandığı düşünülmektedir.

69 In vivo Denemeler Bu denemelerde in vitro ve in vivo ön eleme testleri sonucunda en başarılı 20 FP izolatı kullanılmıştır. Yapılan tütün testi ve siderofor etki testi sonucunda bu izolatların patojen olmadığı ve in vitro etkisinin genelde siderofor etkiye dayandığı tespit edilmiştir. Denemede tohum ekiminden sonra 6. ve 8. haftada olmak üzere iki kez yapılan değerlendirmeler Ek çizelge 5 de verilmiştir. Değerlendirme sonuçlarına göre belirtili yaprak yüzdeleri ve skala değerleri de Ek çizelge 6 da verilmiştir. In vivo da 6. ve 8. haftada yapılan değerlendirmelere ait ortalama hastalık şiddeti ve izolatların yüzde etki değerleri Çizelge 4.6 da istatistiki analizi ise Çizelge 4.7 de verilmiştir. In vivo denemesine ait bazı resimler Şekil 4.8, 4.9, 4.10, 4.11 de sunulmuştur.

70 55 Şekil 4.8 In vivo denemelerde yalnızca Fusarium oxysporum f.sp. cucumerinum un verildiği saksı Şekil 4.9. In vivo denemelerde 6/1 nolu Floresan pseudomonas ve yalnızca Fusarium oxysporum f.sp. cucumerinum verilen saksı

71 56 Şekil In vivo denemelerde 94/1 nolu floresan pseudomonas ve kontrol saksısı Şekil In vivo denemelerde 96/1 nolu floresan pseudomonas ve kontrol saksısı

72 Çizelge 4.6. In vivo denemelerinde elde edilen sonuçlara göre hastalık şiddeti ve yüzde etki 57 Tawsend- Heuberger e göre Hastalık şiddeti % İzolat No I. II. Değerlendirme Değerlendirm (6. Hafta) e (8.Hafta) Abbott a göre % etki I. Değerlendirme (6.Hafta) II. Değerlendirme (8.Hafta) 4/ / / / / / / / / / / / / / /1a / / / / / Foc 42 52

73 58 Çizelge 4.7. In vivo denemeden elde edilen verilerin istatistiksel analizi (SAS Institute,2000) Varyasyon kaynağı Serbestlik Derecesi Kareler toplamı Karaler Ortalaması Hesaplanan F Değeri Cetvel F Değeri (%)1 Pr>F İşlem <.0001 Hata Toplam İşlem Duncan Gruplaması Ortalama K-ratio 100 Foc A Serbestlik Dercesi /2 A B Hata karaler Ortalaması 154, /3 B C F Değeri /1 B C D T Kritik Değeri /2 B C D E Minumum Önemli Fark /1 F C D E /1a F C D E /3 F C D E G /1 F C D E G /2 F C D E G H /2 F C D E G H /1 F C D E G H /2 F C D E G H /1 F D E G H /1 F D E G H /2 F D E G H /3 F D E G H /2 F E G H /2 F G H /1 G H /1 H Pr>F değeri olan <.0001, 0.01 veya 0.05 alpha olasılık önem düzeyinden küçük olduğundan işlemler arasında fark vardır. Denemenin genel ortalaması ve varyasyon katsayısı (C.V.) olarak saptanmıştır. Aynı harflerle gruplandırılan işlemler arasında fark yoktur.

74 59 Çizelge 4.6 incelendiğinde 8. haftada yapılan değerlendirmede kontrole göre en iyi etkiyi %38.4 lük bir etki ile 5/1 nolu izolatın elde ettiği görülmektedir. En düşük etki ise %7.69 luk bir değer ile 31/2 nolu izolatta görülmüştür. Bu denemede Abbott a göre yüzde etki değerlerine bakıldığında bazı izolatlarda 6. haftaya göre 8. haftada etki değerlerinin düştüğü görülmektedir. Bazı izolatlarda ise bu durumun tam tersi görülmüştür. Yani 6. haftadaki etki değerlerine göre 8. haftadaki etki değerlerinin arttığı görülmektedir. Bu 20 adet FP izolatı arasından in vivo da gösterdikleri etki değerleri dikkate alınarak bir sonraki deneme olan Antagonist + Çeşit denemelerinde kullanılmak üzere bazı FP izolatları seçilmiştir. Bir sonraki denemede kullanmak için seçilecek izolatlarda yukarıda bahsedilen bu husus göz önünde bulundurulmuştur. Bu tür özelliği olan izolatlar arasından 8. haftada en iyi etkiyi elde eden 5 izolat bir sonraki deneme için seçilmiştir. Bu sonuçlara göre I. değerlendirmeye göre II. değerlendirmede en yüksek etki gösteren 24/2, 46/2, 51/2, 94/1, 96/1numaralı 5 izolat çeşit denemelerinde kullanılmak üzere seçilmiştir. 4.7.Başarılı Antagonistler ile Çeşit Denemeleri In vivo sonuçlarına göre seçilen 5 adet izolat ve Menderes ilçesindeki seralarda en yaygın ekilişe sahip Antalya Tarım Firmasına ait Sardes ve Gordion çeşitleri ile Rito tohumculuğa ait ve hıyar çeşitleri kullanılan çeşit denemelerine ait birkaç resim Şekil da sunulmuştur.

75 60 Şekil 4.12.Çeşit denemelerinden bir görünüm 24/ Foc Sardes 24/2 Sardes 24/ /2 Gordion Foc Gordion Şekil 4.13.Çeşit denemelerinden başka bir görünüm

76 61 Şekil /1 nolu floresan pseudomonas izolatına ait çeşit denemesi Şekil /2 nolu floresan pseudomonas izolatına ait çeşit denemesi

77 62 Şekil /2 nolu floresan pseudomonas izolatına ait çeşit denemesi Şekil /2, 51/2 ve 94/1 nolu floresan pseudomonas izolatları ile Gordion hıyar çeşidine ait deneme

78 63 Şekil /2, 51/2 ve 94/1 nolu floresan pseudomonas izolatları ile hıyar çeşidine ait deneme Şekil /2, 51/2 ve 94/1 nolu floresan pseudomonas izolatları ile Sardes hıyar çeşidine ait deneme

79 64 6. ve 8. haftada yapılan değerlendirme Ek çizelge 7 de verilmiştir. Değerlendirme sonuçlarına göre belirtili yaprak yüzdeleri ve skala değerleri de Ek çizelge 8 de verilmiştir. 6. ve 8. haftada yapılan değerlendirmeler sonucunda elde edilen hastalık yüzdeleri ve yüzde etkileri Çizelge 4.8 de, istatiki analizleri ise Çizelge 4.9 da verilmiştir. Çizelge 4.8. İn vivo da çeşitlerde saptanan hastalık şiddeti ve yüzde etki değerleri Tawsend- Heuberger e göre Hastalık şiddeti % Abbott a göre % etki İzolat No Çesit I. Değerlendirme (6.Hafta) II. Değerlendirme (8.Hafta) I. Değerlendirme (6.Hafta) II. Değerlendirme (8.Hafta) 24/2 96/1 46/2 51/2 94/1 Kontrol Sardes ,27 51,61 Gordion , ,66 17, Sardes Gordion ,66 17, Sardes ,51 45,16 Gordion ,00 21, ,09 31, ,10 40,47 Sardes ,17 35,48 Gordion , ,19 33, ,28 35,71 Sardes ,72 19,35 Gordion ,00 35, ,20 33,33 Sardes Gordion

80 Çizelge 4.9.Çeşit denemesinden elde edilen verilerin istatistiksel analizi (SAS Institute,2000) Varyasyon kaynağı Serbestlik Derecesi Kareler toplamı Karaler Ortalaması Hesaplanan F Değeri Cetvel F Değeri (%)1 65 Pr>F İşlem <.0001 Hata Toplam İşlem Duncan Gruplaması Ortalama K-ratio / A Serbestlik Dercesi 216 Kontrol A B Hata karaler Ort / A B C F Değeri 3.49 Kontrol A B C D T Kritik Değeri /1+Sardes A B C D E Min. Önemli Fark /1+Gordion A B C D E / A B C D E F / A B C D E F Kontrol+Sardes G B C D E F / G B C D E F /1+Gordion G B C D E F H / G B C D E F H Kontrol+Gordion G C D E F H / G C D E F H / G C D E F H /2+Gordion G C D E F H / G D E F H / G E F H /1+Sardes G E F H /2+Gordion G E F H /2+Gordion G F H /2+Sardes G H /2+Sardes G H /2+Sardes H Pr>F değeri olan <.0001, 0.01 veya 0.05 alpha olasılık önem düzeyinden küçük olduğundan işlemler arasında fark vardır. Denemenin genel ortalaması ve varyasyon katsayısı (C.V.) olarak saptanmıştır. Aynı harflerle gruplandırılan işlemler arasında fark yoktur. Çizelge 4.8 incelendiğinde her izolatın dört çeşitle de denendiği görülmektedir. Sardes çeşidi 1. değerlerdirmede 96/1 nolu izolat dışında

81 66 diğer 4 izolatta da kontrole göre en yüksek yüzde etkiyi göstermiştir. 8. haftada yapılan ikinci değerlendirmede ise en yüksek yüzde etkiyi 24/2 nolu izolat ile Sardes çeşidinde elde edilmiştir. Birinci değerlendirme ile ikinci değerlendirmede elde edilen sonuçlar karılaştırıldığında 7 adet izolat + çeşit kombinasyonunda ikinci değerlendirmede etki giderek artmıştır. 24/2 nolu izolatın etkisi nolu çeşit dışında diğer üç çeşitte (Sardes, Gordion ve 22-29)ikinci değerlendirmede giderek artış göstermiştir. İkinci değerlendirmede hem artış gösteren hem de ikinci değerlendirmenin en yüksek etki değerini elde eden 24/2 nolu izolat + Sardes çeşidi kombinasyonu bir sonraki denemede kullanılmak üzere seçilmiştir Etkili Floresan Pseudomonasın Tanılanması Çeşit denemeleri sonucunda en etkili bulduğumuz 24/2 nolu FP izolatının API ID 32 GN kiti ile tanılaması yapılmıştır(şekil 4.20). Tanılama testi sonucuna göre 24/2 nolu FP izolatının %99.1 saflıkta Pseudomonas putida olduğu tespit edilmiştir. Şekil /2 nolu floresan pseudomonas izolatının tanılaması yapıldığı API ID 32 GN kiti

82 Antagonist, Çeşit ve Besin Maddeleri Kombinasyonları Denemeleri Deneme sonunda yapılan değerlendirmeler kontrolle karşılaştırıldığında 6. hafta da Azotun NO 3 formunun yüksek doz uygulaması ve NH 4 formunda N uygulamasının negatif etki gösterdiği izlenmiştir. NO 3 formunun normal dozunda ise hastalıkta %1,98 lik bir azalış olduğu saptanmıştır. Mantar kompostunun %5 dozu kontrole göre karşılaştrıldığında %25,46 lık bir azaltıcı etki göstermiştir. 6. haftadaki en yüksek etkiyi %48.18 değer ile 24/2 nolu FP elde etmiştir. Denemenin 8. hafta değerlendirmesine bakıldığında ise mantar kompostunun bulunduğu işlemler dışında diğer işlemlerde az da olsa yüzde etkide artış olmuştur. NO 3 formunda normal doz N uygulamasında %22,53 lük bir etki göstermiştir. Denemenin 8. haftasında yapılan değerlendirmede de en iyi etkiyi %55.48 ile yine Floresan pseudomonas göstermiştir. Gübre denemesinin değerlendirmelerine ait hastalık şiddeti ve yüzde etkiler Çizelge 4.10 da, istatiki analizleri ise Çizelge 4.11 de verilmiştir. 6. ve 8. haftada yapılan değerlendirme Ek çizelge 9 da verilmiştir. Değerlendirme sonuçlarına göre solgun yaprak yüzdeleri ve skala değerleri de Ek çizelge 10 da verilmiştir. Besin maddesi denemelerine ait birkaç resim Şekil 4.21, 4.22, 4.23 de sunulmuştur.

83 Çizelge Gübre denemelerinde saptanan hastalık şiddeti ve etki değerleri (%) 68 İşlemler Tawsend- Heuberger e göre Hastalık şiddeti (%) I. Değerlendirm e (6.Hafta) II. Değerlendirm e (8. Hafta) Abbott a göre % etki I. Değerlendirm e (6.Hafta) II. Değerlendirm e (8. Hafta) Floresan pseudomonas %5 Mantar Kompostu %10 Mantar Kompostu Normal N Dozu Ca(NO 3 ) Yüksek N Dozu Ca(NO 3 ) NO 3 ve NH 4 1:1 oranı NH 4 Formu Pozitif Kontrol Negatif Kontrol 0 0

84 69 Çizelge Gübre denemesinden elde edilen verilerin istatistiksel analizi (SAS Institute,2000) Varyasyon kaynağı Serbestlik Derecesi Kareler toplamı Karaler Ortalaması Hesaplanan F Değeri Cetvel F Değeri (%)1 Pr>F İşlem <.0001 Hata Toplam İşlem Duncan Gruplaması Ortalama K-ratio 100 Yüksek N Dozu Ca(NO 3 ) 2 A Serbestlik Dercesi 180 NH 4 Formu A Hata karaler Ortalaması %10 Mantar Kompostu A B F Değeri Pozitif Kontrol A B T Kritik Değeri NO 3 ve NH 4 B C Minumum Önemli :1 oranı Fark %5 Mantar B C Kompostu Normal N Dozu Ca(NO 3 ) 2 C Floresan pseudomonas Negatif kontrol C D Pr>F değeri olan <.0001, 0.01 veya 0.05 alpha olasılık önem düzeyinden küçük olduğundan işlemler arasında fark vardır. Denemenin genel ortalaması ve varyasyon katsayısı (C.V.) olarak saptanmıştır. Aynı harflerle gruplandırılan işlemler arasında fark yoktur.

85 70 Şekil Besin maddeleri denemesi Şekil Besin meddeleri denemelerinden başka bir görünüm

86 Şekil Besin meddeleri denemelerinde kompost 71

Serada Hıyar Fusarium Solgunluğu (Fusarium oxysporum f. sp. cucumerinum) na Karşı Floresan Pseudomonasların Etkinliğinin Belirlenmesi

Serada Hıyar Fusarium Solgunluğu (Fusarium oxysporum f. sp. cucumerinum) na Karşı Floresan Pseudomonasların Etkinliğinin Belirlenmesi Serada Hıyar Fusarium Solgunluğu (Fusarium oxysporum f. sp. cucumerinum) na Karşı Floresan Pseudomonasların Etkinliğinin Belirlenmesi Nedim Altın 1* Tayyar Bora 2 1 Düzce Üniversitesi, Ziraat ve Doğa Bilimleri

Detaylı

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER,

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, mikrobiyal formülasyondan ve bitki menşeli doğal ürünlerden oluşur. Bu grupta yer alan gübreler organik tarım modelinde gübre girdisi olarak kullanılırlar. Bitkilerin ihtiyaç

Detaylı

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU TERRA FARM ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU ÜRÜNLERİN ORAN VE İÇERİK BİLGİLERİ BİR SONRAKİ SAYFADA VERİLMİŞTİR. Verilen değerler ürünlerimizde bulunan minimum değerlerdir Ürün İçerik Toplam

Detaylı

PROJE ADI: BİTKİLERDE AŞILAMA

PROJE ADI: BİTKİLERDE AŞILAMA PROJE ADI: BİTKİLERDE AŞILAMA REHBER ÖĞRETMEN: ADALET DOĞAROĞLU PROJEYİ HAZIRLIYANLAR: NAZLI GÖNÜLŞEN DENİZ TOSUN SEVGİN ÖZER ERDEM CAN KEREMCAN ERASLAN 0 İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR...1 GİRİŞ...2 1. BİTKİ AKTİVATÖRLERİ...3

Detaylı

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok yerinde acı-tatlı taze biber, dolmalık, kurutmalık ve sanayi tipi (salçalık) biber yetiştiriciliği yapılmaktadır. Çeşitlere göre değişmekle birlikte

Detaylı

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER Dünya üzerinde çay bitkisi, Kuzey yarımkürede yaklaşık 42 0 enlem

Detaylı

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler.

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler. RİZOSFER-Besin maddeleri ve kök salgıları bakımından zengindir. Kökler, H+ ve HCO3- (ve CO2) salgılayarak ph yı, O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler. Düşük molekül

Detaylı

VERMİKOMPOST ÜRÜNLERİNİN BİTKİ KORUMA AMAÇLI KULLANIMI

VERMİKOMPOST ÜRÜNLERİNİN BİTKİ KORUMA AMAÇLI KULLANIMI VERMİKOMPOST ÜRÜNLERİNİN BİTKİ KORUMA AMAÇLI KULLANIMI Yurdagül ŞİMŞEK ERŞAHİN Çankırı Karatekin Üniversitesi, Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Vermikültür çalışmaları ülkemiz için yeni bir

Detaylı

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi N, P, K ve Mg un 1:5 ekstraksiyon çözeltisindeki standard değerleri Çok az Az Yeterli Fazla Çok fazla Oldukça fazla N (meq/l)

Detaylı

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok bölgesinde yetiştiriciliği yapılan çilek bitkisi üzümsü meyveler grubunda olup meyvesi en kısa sürede olgunlaşmaktadır. İnsan beslenmesi ve sağlığı bakımından

Detaylı

Yerfıstığında Gübreleme

Yerfıstığında Gübreleme Yerfıstığında Gübreleme Ülkemizin birçok yöresinde ve özellikle Çukurova Bölgesi nde geniş çapta yetiştiriciliği yapılan yerfıstığı, yapısında ortalama %50 yağ ve %25-30 oranında protein içeren, insan

Detaylı

KAVUN Orijin ve Tarihçe: Kokulu kavunlar: Afrika Anadolu-İran-Hindistan Dünya Yazlık kavunlar: Güney Anadolu (Adana kavunları) Kışlık kavunlar: Batı

KAVUN Orijin ve Tarihçe: Kokulu kavunlar: Afrika Anadolu-İran-Hindistan Dünya Yazlık kavunlar: Güney Anadolu (Adana kavunları) Kışlık kavunlar: Batı KAVUN Orijin ve Tarihçe: Kokulu kavunlar: Afrika Anadolu-İran-Hindistan Dünya Yazlık kavunlar: Güney Anadolu (Adana kavunları) Kışlık kavunlar: Batı Anadolu (Kasaba tipi kavunlar) Kantalop kavunları: Van

Detaylı

KONU 6: BİBER, PATLICAN, KABAKGİL FUNGAL HASTALIKLARI. BİBERLERDE PHYTOPHTHORA YANIKLIĞI (Phytophthora capsici)

KONU 6: BİBER, PATLICAN, KABAKGİL FUNGAL HASTALIKLARI. BİBERLERDE PHYTOPHTHORA YANIKLIĞI (Phytophthora capsici) KONU 6: BİBER, PATLICAN, KABAKGİL FUNGAL HASTALIKLARI BİBERLERDE PHYTOPHTHORA YANIKLIĞI (Phytophthora capsici) Hastalık biberin dışında domates, patlıcan, kabak, balkabağı, kavun, karpuz gibi bitkileri

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr KASIMPATI (KRZANTEM) YETİŞTİRİCİLİĞİ-1

Detaylı

TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİYE GİRİŞ

TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİYE GİRİŞ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİYE GİRİŞ Bitki Doku Kültürü Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TB101 Çiğdem Yamaner (Yrd. Doç. Dr.) 4. Hafta (08.10.2013) ADÜ Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü

Detaylı

İÇİNDEKİLER VII. SULAMA GİRİŞ SULAMANIN GENEL PRENSİPLERİ Sulamanın Amacı ve Önemi... 32

İÇİNDEKİLER VII. SULAMA GİRİŞ SULAMANIN GENEL PRENSİPLERİ Sulamanın Amacı ve Önemi... 32 İÇİNDEKİLER TOPRAK VE GÜBRELEME GİRİŞ... 1 1. BAHÇE TOPRAĞI NASIL OLMALIDIR... 2 1.1. Toprak Reaksiyonu... 2 1.2. Toprak Tuzluluğu... 3 1.3. Kireç... 4 1.4. Organik Madde... 4 1.5. Bünye... 5 1.6. Bitki

Detaylı

BAĞLARDA KÜLTÜREL İŞLEMLER. Doç. Dr. Murat AKKURT

BAĞLARDA KÜLTÜREL İŞLEMLER. Doç. Dr. Murat AKKURT BAĞLARDA KÜLTÜREL İŞLEMLER Doç. Dr. Murat AKKURT BAĞLARDA TOPRAK İŞLEME Amaçlar : Yabancı ot kontrolü Havalandırma ve sıcaklığın düzenlenmesi - mikroorganizma faaliyeti Kaymak tabakasının kırılması Besin

Detaylı

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI No: 217 Menşe Adı Tescil Ettiren BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Bu coğrafi işaret, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun Geçici 1 inci Maddesi uyarınca Mülga 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında

Detaylı

Ekosol Tarım ve Hayvancılık A.Ş.

Ekosol Tarım ve Hayvancılık A.Ş. Ekosol Tarım ve Hayvancılık A.Ş. EKOSOL TARIM HAKKINDA EKOSOL TARIM, 2002 yılında Solucan Gübresi üretimi için Eisenia Foetida Kırmızı Kaliforniya Kültür Solucanları ile çalışmaya başlamış, 2005 yılında

Detaylı

YURTİÇİ DENEME RAPORU

YURTİÇİ DENEME RAPORU YURTİÇİ DENEME RAPORU PERLA VİTA A+ UYGULAMASININ MARUL VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİ GİRİŞ Marul ve marul grubu sebzeler ülkemizde olduğu gibi dünyada geniş alanlarda üretilmekte ve tüketilmektedir.

Detaylı

GENEL BAKIŞ Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'

GENEL BAKIŞ Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu' ORGANİK GÜBRE GENEL BAKIŞ Günümüzde yaklaşık 7 milyar insanın yaşadığı dünyada 1 milyardan fazla insan açlıkla mücadele etmektedir. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun belirlemelerine göre dünya nüfusunun

Detaylı

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale Ekrem Yüce Dr. Turgay Turna Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Ali Kabaoğlu Safiye Pınar Özer Gökhan Tanyel ÇAYKUR Atatürk

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

ÖRTÜ ALTINDA YETİŞTİRİLEN HIYARLARDA SORUN OLAN BAŞLICA TOPRAK KÖKENLİ PATOJENLER ÜZERİNDE BAZI BİYOFUNGİSİTLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ

ÖRTÜ ALTINDA YETİŞTİRİLEN HIYARLARDA SORUN OLAN BAŞLICA TOPRAK KÖKENLİ PATOJENLER ÜZERİNDE BAZI BİYOFUNGİSİTLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI 2014-YL-081 ÖRTÜ ALTINDA YETİŞTİRİLEN HIYARLARDA SORUN OLAN BAŞLICA TOPRAK KÖKENLİ PATOJENLER ÜZERİNDE BAZI BİYOFUNGİSİTLERİN

Detaylı

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi EMRE CAN KAYA NAZLI ZEYNEP ARIÖZ AYŞENUR ŞAHIN ABDULLAH BARAN İçeriklerine Etkisi 1. GİRİŞ Tarımda kimyasal girdilerin azaltılması

Detaylı

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Soğan insan beslenmesinde özel yeri olan bir sebzedir. Taze veya kuru olarak tüketildiği gibi son yıllarda kurutma sanayisinde işlenerek bazı yiyeceklerin hazırlanmasında da

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr GERBERA YETİŞTİRİCİLİĞİ-1 Anavatanı

Detaylı

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü KARE Mühendislik Çevre Teknolojileri Sanayi ve Tic. A.Ş. A.O.S.B. 23. Cadde no:28 ADANA /TURKEY Tel: +90 322 394 4464 E-mail: ahmet48@yahoo.com Web:www.kareeng.com

Detaylı

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME Ülkemizin Ege - Akdeniz ve Batı Karadeniz sahil kesimleri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç tüm diğer tarım alanlarında yetiştiriciliği yapılan şeker pancarında verim

Detaylı

Arpa (Hordeum vulgare L.) Bitkisinde Mikrobiyel Gübrelerin Çimlenme Üzerine Etkisinin Belirlenmesi. Çiğdem KÜÇÜK, Cenap CEVHERİ

Arpa (Hordeum vulgare L.) Bitkisinde Mikrobiyel Gübrelerin Çimlenme Üzerine Etkisinin Belirlenmesi. Çiğdem KÜÇÜK, Cenap CEVHERİ Arpa (Hordeum vulgare L.) Bitkisinde Mikrobiyel Gübrelerin Çimlenme Üzerine Etkisinin Belirlenmesi Çiğdem KÜÇÜK, Cenap CEVHERİ Hayvan yemi olarak tüketilen tahıllar içinde; yem değeri en üstün olan arpa,

Detaylı

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Çanakkale

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Çanakkale Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Çanakkale Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü, 5. Ulusal Atatürk Bitki Çay ve Besleme Bahçe Kültürleri ve Gübre

Detaylı

AÇIK TARLADA PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

AÇIK TARLADA PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİ AÇIK TARLADA PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Patlıcan her türlü yemeği kolayca pişirilen, garnitür ve salata olarak değerlendirilen bir sebzedir. Bunun dışında reçeli ve turşusu da yapılabilir. 100 gr

Detaylı

İLAÇ, ALET VE TOKSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Dr. A. Alev BURÇAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı

İLAÇ, ALET VE TOKSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Dr. A. Alev BURÇAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı İLAÇ, ALET VE TOKSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU Dr. A. Alev BURÇAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı Sunu Planı Dünya da Tarım İlacı Kullanımı Türkiye de Tarım İlacı Kullanımı İlaç Alet

Detaylı

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta ÖNEMLİ ZARARLILARI Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) Ergin 20 mm yumurta Larva 35-40 mm ÖNEMLİ ZARARLILARI ÇİÇEK TRİPSİ (Frankliniella tritici) Küçük sigara şeklinde 1,3 mm uzunluğunda, genelde sarı renkli

Detaylı

MAGNEZYUM. Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından

MAGNEZYUM. Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından Toprakta Magnezyum MAGNEZYUM Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından killi topraklarda fazla (% 0.5) kumlu topraklarda az (% 0.05) bulunur Klorit, vermikulit,

Detaylı

Listeria monocytogenes in Asit Dirençli Türlerinin Benzalkonyum Klorür Direnci ve Biyofilm Oluşumu. Emel ÜNAL TURHAN, Karin Metselaar, Tjakko Abee

Listeria monocytogenes in Asit Dirençli Türlerinin Benzalkonyum Klorür Direnci ve Biyofilm Oluşumu. Emel ÜNAL TURHAN, Karin Metselaar, Tjakko Abee Listeria monocytogenes in Asit Dirençli Türlerinin Benzalkonyum Klorür Direnci ve Biyofilm Oluşumu Emel ÜNAL TURHAN, Karin Metselaar, Tjakko Abee Çalışmanın İçeriği L. monocytogenes ve asit dirençli türler,

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 KALSİYUM

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr GERBERA YETİŞTİRİCİLİĞİ-2 GERBERANIN

Detaylı

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu.

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu. Toprağa Farklı Şekil ve Miktarlarda Uygulanan TKİ-Hümas ın Toprak Reaksiyonu ve luluğuna Etkisi, Bu Etkisinin Diğer Bazı Humik asit Kaynakları ile Karşılaştırılması Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN

Detaylı

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ 8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİ GELİŞMESİNİ KONTROL EDEN ETMENLER IŞIK TOPRAK (durak yeri) ISI HAVA SU BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİLER İÇİN MUTLAK GEREKLİ ELEMENTLER MUTLAK GEREKLİ

Detaylı

Kök Salgıları. Fotosentezde kullanılan karbonun ortalama % ı köklere ulaşır ve bunun büyük bir kısmı kök salgıları şeklinde rizosfere verilir.

Kök Salgıları. Fotosentezde kullanılan karbonun ortalama % ı köklere ulaşır ve bunun büyük bir kısmı kök salgıları şeklinde rizosfere verilir. Kök Salgıları Fotosentezde kullanılan karbonun ortalama % 30-60 ı köklere ulaşır ve bunun büyük bir kısmı kök salgıları şeklinde rizosfere verilir. Mekanik zararlanma, havasızlık, kuraklık ve besin maddesi

Detaylı

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Âlim Çağlayan 1 Ertan Demoğlu 1 Besinlerin rolü Yeterli bir gübreleme programı sadece bütün besinlerin temel görevleri açık bir

Detaylı

BİTKİ HASTALIKLARI ARAŞTIRMALARI

BİTKİ HASTALIKLARI ARAŞTIRMALARI BİTKİ HASTALIKLARI ARAŞTIRMALARI 31 OCAK 2014 Ahmet Yasin GÖKÇE Koordinatör TARIMSAL ARAŞTIRMALAR VE POLİTİKALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı Sunu Planı Türkiye de Bitki

Detaylı

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM HASTALIKLARLA MÜCADELE

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM HASTALIKLARLA MÜCADELE ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI BİTKİSEL ÜRETİM VE UYGULAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ AKADEMİ MERKEZİ FAALİYETLERİ ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM HASTALIKLARLA MÜCADELE HAZIRLAYAN:Kübra

Detaylı

Budama. Örtüaltı tarımında. Bitkiyi dikine doğru büyütmek Işıklanma havalandırmayı daha effektif sağlamak

Budama. Örtüaltı tarımında. Bitkiyi dikine doğru büyütmek Işıklanma havalandırmayı daha effektif sağlamak SEBZELERDE YAPILAN KÜLTÜREL İŞLEMLER Budama Örtüaltı tarımında Bitkiyi dikine doğru büyütmek Işıklanma havalandırmayı daha effektif sağlamak BUDAMA Sürgün budaması (koltuk) Uç alma Yaprak alma Çiçek budaması

Detaylı

KABAKGİLLER KABAKGİL TÜRLERİ VE ÖZELLİKLERİ

KABAKGİLLER KABAKGİL TÜRLERİ VE ÖZELLİKLERİ KABAKGİLLER KABAKGİL TÜRLERİ VE ÖZELLİKLERİ Özellikler Cins Tür A- Meyvede tek tohum Sechium S. edule AA- Meyvede çok tohum B- Çiçekler beyaz, iri biri kısa Lagenaria L. vulgaris Diğeri uzun iki sülük,

Detaylı

HAZIRLAYAN ÖĞRENCİLER:

HAZIRLAYAN ÖĞRENCİLER: ÖZEL EGE LİSESİ GLEDİTSCHİA GÜBRESİ HAZIRLAYAN ÖĞRENCİLER: Osman Emre Yıldırım 7A Frederick Can Troster 7B DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Demet Erol İzmir- 2010 1 İÇERİK LİSTESİ: 1. Prpje özeti...3 Projenin amacı

Detaylı

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon Azotlu bileşikler Ticari balık havuzlarında iyonize olmuş veya iyonize olmamış amonyağın konsantrasyonlarını azaltmak için pratik bir yöntem yoktur. Balık havuzlarında stoklama ve yemleme oranlarının azaltılması

Detaylı

Bazı aspir genotiplerinin pas hastalığına karşı reaksiyonları hakkında ön çalışma 1

Bazı aspir genotiplerinin pas hastalığına karşı reaksiyonları hakkında ön çalışma 1 BİTKİ KORUMA BÜLTENİ 2009, 49(4): 183-187 Bazı aspir genotiplerinin pas hastalığına karşı reaksiyonları hakkında ön çalışma 1 Selin KALAFAT 2 Aziz KARAKAYA 2 Mehmet Demir KAYA 3 Suay BAYRAMİN 3 SUMMARY

Detaylı

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir ŞEKER PANCARI Kullanım Yerleri İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir Orijini Şeker pancarının yabanisi olarak Beta maritima gösterilmektedir.

Detaylı

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM GÜBRELEME

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM GÜBRELEME ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI BİTKİSEL ÜRETİM VE UYGULAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ AKADEMİ MERKEZİ FAALİYETLERİ ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM GÜBRELEME Kübra DOĞAN Gübre,

Detaylı

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ SUNUŞ PESTİSİTLERE KARŞI GELİŞİMİ VE Dr. İlhan KURAL Nisan 2002 1 DAYANIKLILIĞIN Tarihçesi Tanımı Kaynağı Dayanıklılığı etkileyen faktörler Dayanıklılığın mekanizması Dayanıklılığın yönetimi Yasal dayanaklar,

Detaylı

Antepfıstığında Gübreleme

Antepfıstığında Gübreleme Antepfıstığında Gübreleme Tam verime çok geç yatan (8-10 yıl) antepfıstığı uzun ömürlü bir meyve ağacıdır. Hiçbir meyve ağacının yetiştirilemediği kıraç, taşlık ve kayalık arazilerde bile yetişebilmektedir.

Detaylı

REZFREE TÜRKİYE KURUMSAL BAYİSİ REZ TARIM ÜRÜNLERİ LTD ŞTİ

REZFREE TÜRKİYE KURUMSAL BAYİSİ REZ TARIM ÜRÜNLERİ LTD ŞTİ REZFREE TÜRKİYE KURUMSAL BAYİSİ REZ TARIM ÜRÜNLERİ LTD ŞTİ HAKKIMIZDA REZFREE INC Houston, Teksas ta biyoteknoloji ve inovatif sonuç odaklı bir şirket olarak kurulmuş olup, tarım sektöründe inovatif ürünlerin

Detaylı

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ. Dr. İlhan KURAL

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ. Dr. İlhan KURAL PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ Dr. İlhan KURAL SUNUŞ DAYANIKLILIĞIN Tarihçesi Tanımı Kaynağı Dayanıklılığı etkileyen faktörler Dayanıklılığın mekanizması Dayanıklılığın

Detaylı

Eco new farmers. Modül 2- Toprak ve Besin Döngüsü. Bölüm 2- Bitki/Toprak sistemi

Eco new farmers. Modül 2- Toprak ve Besin Döngüsü. Bölüm 2- Bitki/Toprak sistemi Eco new farmers Modül 2- Toprak ve Besin Döngüsü Bölüm 2- Bitki/Toprak sistemi Modül 2 Toprak ve Besin Döngüsü Bölüm 2 Bitki / Toprak sistemi www.econewfarmers.eu 1. Giriş Topraktaki besin arzı ile talebi

Detaylı

TAŞITLAR İÇİN EKONOMİK VE ÇEVRECİ YAKIT ELDE EDELİM

TAŞITLAR İÇİN EKONOMİK VE ÇEVRECİ YAKIT ELDE EDELİM TAŞITLAR İÇİN EKONOMİK VE ÇEVRECİ YAKIT ELDE EDELİM HAZIRLAYAN ÖĞRENCİLER 7-E İnci TÜTÜNCÜ Simay GÜLGÜN DANIŞMAN ÖĞRETMEN Nilüfer DEMİR İZMİR 2014 İÇİNDEKİLER 1. Projenin amacı...2 2.Karpuzun Özellikleri

Detaylı

Sıcaklık. 40 dereceden daha yüksek sıcaklarda yanma görülür. Yıllık sıcaklık ortalaması 14 dereceden aşağı olmamalıdır.

Sıcaklık. 40 dereceden daha yüksek sıcaklarda yanma görülür. Yıllık sıcaklık ortalaması 14 dereceden aşağı olmamalıdır. Ekolojik istekleri Çayda verim ve kalite ile ekolojik koşullar arasında ilişki vardır. Dünya üzerinde kuzey yarımkürede 42.enlem, güney yarım kürede ise 30. enlem çay bitkisinin son yetişme sınırlarıdır.

Detaylı

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Mahmut Tepecik 1 M.Eşref İrget 2 ÖZET Düzce ili merkeze bağlı Otluoğlu köyünde çiftçi koşullarında yürütülen bu denemede K un farklı

Detaylı

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 Sera nedir? Bitki büyüme ve gelişmesi için gerekli iklim etmenlerinin

Detaylı

Acurun anavatanı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya anavatanı olarak kabul edilmektedir.

Acurun anavatanı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya anavatanı olarak kabul edilmektedir. ACUR YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ 1.Black Strong Ürünlerinin Acur YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Acur organik maddece zengin topraklarda çok iyi yetişir. Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise

Detaylı

ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ

ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ 01 Haziran 2011 ADANA COPYRIGHT Bu kitabın her hakkı mahfuzdur. Mahreç gösterilerek dahi iktibas edilemez. İmtiyaz Sahibi : T.C. DOĞU AKDENİZ ZEYTİN BİRLİĞİ Editörler : Mehmet

Detaylı

Bitkide Fosfor. Aktif alım açısından bitki tür ve çeşitleri arasında farklılıklar vardır

Bitkide Fosfor. Aktif alım açısından bitki tür ve çeşitleri arasında farklılıklar vardır Fosfor alımı ve taşınımı Kök hücreleri ve > Bitkide Fosfor ksilem özsuyunun P kapsamı > toprak çözeltisinin P kapsamı (100-1000 kat) P alımı aktif alım şeklinde gerçekleşir Aktif alım açısından bitki tür

Detaylı

Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı

Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı Docto-Zinc 15 Çinkonun Bitkilerdeki Fonksiyonu Çinko bitkilerde bulunan çoğu enzim sisteminde katalist olarak rol alır. Çinko içeren enzimler nişasta

Detaylı

Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi

Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi Stres nedir? Olumsuz koşullara karşı canlıların vermiş oldukları tepkiye stres denir. Olumsuz çevre koşulları bitkilerde strese neden olur. «Biyolojik Stres»: Yetişme

Detaylı

Bazı Kabakgil Türlerinin Tohumlarındaki Viral Etmenlerin Saptanması Üzerinde Araştırmalar

Bazı Kabakgil Türlerinin Tohumlarındaki Viral Etmenlerin Saptanması Üzerinde Araştırmalar Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 24, 41 (1):49-56 ISSN 118-8851 Bazı Kabakgil Türlerinin Tohumlarındaki Viral Etmenlerin Saptanması Üzerinde Araştırmalar Mustafa GÜMÜŞ 1 Semih ERKAN 2 Serpil TOK 3 Summary

Detaylı

Bağ Tesisinde Dikkat Edilmesi Gereken Ekolojik Faktörler

Bağ Tesisinde Dikkat Edilmesi Gereken Ekolojik Faktörler Bağ Tesisinde Dikkat Edilmesi Gereken Ekolojik Faktörler Turcan TEKER Ziraat Yüksek Mühendisi Yetiştirme Tekniği Bölüm Başkanlığı 06.04.2017 Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü MANİSA Amacımız? Bağ

Detaylı

YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLERDE TANE

YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLERDE TANE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLERDE TANE Yemeklik tane baklagillerde tane, meyvenin içinde olup, göbek bağı ile bağlıdır. Bitkiye gelen tüm besin maddeleri bu bağ ile taneye taşınır. Taneler; renk, büyüklük ve

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER İsmail Güvenç* I. Kahramanmaraş'ta Sebze Tarımı 1Giriş Ülkemiz nüfusu, son sayıma göre 67 milyon

Detaylı

NPK GÜBRE SERİSİ. Formüller. Formüller. Formüller

NPK GÜBRE SERİSİ. Formüller. Formüller. Formüller NPK GÜBRE SERİSİ Techfert serisi bitkinin çeşitli dönemlerdeki ihtiyaçları göz önüne alınarak 7 farklı formülasyonda üretilmiştir. Her formülasyon dengeli besin içeriğine sahiptir. EC ve ph değerleri sayesinde

Detaylı

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Mikroorganizmaların gıdalarla gelişmesi; Gıdanın karekteristik özelliğine, Gıdada bulunan m.o lara ve bunlar arası etkileşime, Çevre koşullarına bağlı

Detaylı

7 ve 8. hafta SEBZE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE EKOLOJİK FAKTÖRLER. ã Kök gelişimini engelleme. Optimum sıcaklık ( Optimum sıcaklık ( C)

7 ve 8. hafta SEBZE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE EKOLOJİK FAKTÖRLER. ã Kök gelişimini engelleme. Optimum sıcaklık ( Optimum sıcaklık ( C) 7 ve 8. hafta SEBZE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE EKOLOJİK FAKTÖRLER Verimliliği etkileyen ekolojik faktörler: 1. Abiyotik (İklim ve toprak) 2. Biyotik (Yararlı ve zararlı hastalık ve zararlılar, bitki ve hayvan

Detaylı

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GİRİŞ Sulamanın amacı kültür bitkilerinin ihtiyacı olan suyun, normal yağışlarla karşılanmadığı hallerde insan eliyle toprağa verilmesidir. Tarımsal

Detaylı

DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR

DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR Prof. Dr. Habil Çolakoğlu 1 Prof. Dr. Mehmet Yıldız 2 Bitkilerin yeterli ve dengeli beslenmesi ile ürün

Detaylı

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması Pestisit; herhangi bir istenmeyen canlının (zararlı organizma), yayılmasını engelleyen, uzaklaştıran ya da ondan koruyan her türlü bileşik ya da bileşikler karışımıdır. Tarımda pestisitler, zararlı organizmaları

Detaylı

J. Turk. Phytopath., Vol. 46 No. 1, 33-, 2017 ISSN

J. Turk. Phytopath., Vol. 46 No. 1, 33-, 2017 ISSN J. Turk. Phytopath., Vol. 46 No. 1, 33-, 2017 ISSN 0378-8024 Races of Fusarium oxysporum f.sp. niveum in the Aydın Province Birsen GEÇİOĞLU ERİNCİK 1 Mustafa Timur DÖKEN 2 1 Adnan Menderes University,

Detaylı

Çizelge 1. 1997 yılında patlıcan ve 1999 yılında domates serasına ait bilgiler.

Çizelge 1. 1997 yılında patlıcan ve 1999 yılında domates serasına ait bilgiler. ÖRTÜALTI SEBZE YETĐŞTĐRĐCĐLĐĞĐNDE ENTEGRE MÜCADELE PROGRAMINDA ĐLAÇLAMA HACMĐNĐN DÜŞÜRÜLMESĐ AMACIYLA AKSU U.L.V. CĐHAZLARI ÜZERĐNDE YAPILAN ARAŞTIRMALAR Seralarda ilaçlama hacminin düşürülmesiyle ilgili

Detaylı

F1 Hibrit Sebze Çeşit Geliştirme ve Kamu Özel Sektör İşbirliği Projesi Etki Değerleme Alt Projesi Sonuç Raporu

F1 Hibrit Sebze Çeşit Geliştirme ve Kamu Özel Sektör İşbirliği Projesi Etki Değerleme Alt Projesi Sonuç Raporu F1 Hibrit Sebze Çeşit Geliştirme ve Kamu Özel Sektör İşbirliği Projesi Etki Değerleme Alt Projesi Sonuç Raporu Dr. M. Emin ERGÜN (Koordinatör) Prof. Dr. Süleyman ERKAL Uz. Mustafa ÖZTÜRK Dr. Filiz PEZİKOĞLU

Detaylı

Hatice YILDIRAN. Gıda Mühendisi BURDUR İL MÜDÜRLÜĞÜ

Hatice YILDIRAN. Gıda Mühendisi BURDUR İL MÜDÜRLÜĞÜ Hatice YILDIRAN Gıda Mühendisi BURDUR İL MÜDÜRLÜĞÜ GIDA TAKVİYELERİ Eğitim Yeri Eğitim Konusu : HOLLANDA-TNO : Gıda Takviyeleri Eğitim Süresi : 21 Aralık 2012-20 Mart 2013 Danışman : Dr. Koen VENEMA Eğitim

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2017 0 YAŞ MEYVE VE SEBZE DÜNYA ÜRETİMİ Dünya Yaş Sebze Üretimi Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) nün en güncel verileri olan 2013 yılı verilerine göre;

Detaylı

TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu ( cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylü

TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu ( cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylü SUSAM HASADI TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu (30-125 cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylüdür. Ülkemizde tarımı yapılan yağ bitkileri

Detaylı

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME (MARUL- ISPANAK- LAHANA) İnsan beslenmesinde büyük önemi olan sebzelerin yetiştirme teknikleri, ıslahı ve bitki koruma konularında ülkemizde bilimsel çalışmalar yapılmış

Detaylı

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola (Berk. Et Curt) Berl et de Toni

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola (Berk. Et Curt) Berl et de Toni ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola (Berk. Et Curt) Berl et de Toni 1. TANIMI VE YAŞAYIŞI Hastalığa neden olan etmen obligat bir parazittir. Hücrelerarası gelişir,

Detaylı

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3 ÇUKUROVA DA YAPRAKPİRELERİNİN [ASSYMETRESCA DECEDENS (PAOLI) VE EMPOASCA DECIPIENS PAOLI.(HOMOPTERA:CICADELLIDAE)] PAMUK BİTKİSİNDEKİ POPULASYON DEĞİŞİMLERİ* The Population Fluctuations of Leafhoppers

Detaylı

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA LİF BİTKİLERİ PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA Ön bitki pamuk ise toprak işlemesine çubuk kesme ile başlanır. Sap kesiminden sonra toprak pullukla 20-30 cm derinden sürülür. Kışa doğru tarlanın otlanması

Detaylı

KURU İNCİR DÜNYA ÜRETİMİ TÜRKİYE ÜRETİMİ

KURU İNCİR DÜNYA ÜRETİMİ TÜRKİYE ÜRETİMİ KURU İNCİR DÜNYA ÜRETİMİ İncir, ilk kültüre alınan meyvelerden birisi olarak, anavatanı Anadolu dan, önce Suriye ve Filistin e sonrasında buradan da Çin ve Hindistan a yayılmıştır. Dünya kuru incir üretimine

Detaylı

selenyum durumu Nuray Mücellâ M Cafer TürkmenT rgızistan Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale

selenyum durumu Nuray Mücellâ M Cafer TürkmenT rgızistan Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale Biga (Çanakkale)( ilçesi tarım m alanlarının selenyum durumu Nuray Mücellâ M Müftüoğlu Cafer TürkmenT ÇOMÜ,, Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale 1-33 Ekim 2013 Bişkek KırgK

Detaylı

Catalogue of products

Catalogue of products ARKA KAPAK ÖN KAPAK Catalogue of products İTHALAT & DAĞITIM: NEWAGRİ KİMYA TARIM ÜR. PAZ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Aşağıoba Mah. S.S. Toptacılar Birliği Sitesi 128. Cadde B Blok No:2 Döşemealtı/ANTALYA Tel:

Detaylı

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN AHUDUDU Ahududu, üzümsü meyveler grubundandır. Ahududu, yurdumuzda son birkaç yıldır ticari amaçla yetiştirilmektedir. Taze tüketildikleri

Detaylı

Toprağa Bambu Odunkömürü Yerleştirmek Yoluyla Çay Bitkilerinin Gelişimini Teşvik Etmek

Toprağa Bambu Odunkömürü Yerleştirmek Yoluyla Çay Bitkilerinin Gelişimini Teşvik Etmek Toprağa Bambu Odunkömürü Yerleştirmek Yoluyla Çay Bitkilerinin Gelişimini Teşvik Etmek Tokai Üniversitesi, İnsan Refahı İçin Yüksek Teknoloji Okulu Biyolojik Bilimler ve Teknoloji Bölümü. Shizuoka, 2001.

Detaylı

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ Sıra No: SULAMA SUYU ANALİZLERİ: 2014 FİYATI 1 ph 14,00 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 3 Sodyum (Na)

Detaylı

SEZONU ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ TAHMİN RAPORU

SEZONU ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ TAHMİN RAPORU 2008-2009 SEZONU ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ TAHMİN RAPORU 2008 2009 Türkiye zeytin ve zeytinyağı rekoltesi tespit çalışmaları İzmir Ticaret Borsası koordinatörlüğünde İzmir Ticaret Odası, Ege İhracatçı

Detaylı

KLİMALARDA ÜREYEN BAKTERİLERE BİTKİSEL YAĞLARIN ETKİSİ

KLİMALARDA ÜREYEN BAKTERİLERE BİTKİSEL YAĞLARIN ETKİSİ KLİMALARDA ÜREYEN BAKTERİLERE BİTKİSEL YAĞLARIN ETKİSİ Hazırlayan Öğrenciler Fulya MORDOĞAN 7-B Pırıl ALP 7-B Danışman Öğretmen Demet EROL İZMİR, 2012 1 İÇİNDEKİLER 1. Proje özeti...3 2. Projenin amacı...3

Detaylı

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza İçindekiler I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza 1. Sebzeciliğin Önemi... 3 1.1. İnsan Beslenmesindeki Önemi...4 1.1.1. Sebzelerin Besin Değeri... 5 1.1.1.a. Su... 5 1.1.1.b. Protein... 6 1.1.1.c. Karbonhidratlar...

Detaylı

BİTKİ BESLEME ÜRÜNLERİ KATALOĞU

BİTKİ BESLEME ÜRÜNLERİ KATALOĞU www.kilercioglutarim.com BİTKİ BESLEME ÜRÜNLERİ KATALOĞU İçindekiler 4 6 8 KLR FOSFOR- ÇINKO KLR NITROGEN KLR ZINC 10 12 14 KLR POTASYUM KLR AMINO KLR BOR-ÇINKO 16 18 20 KLR CYTO KLR HUMIK 20-20-20-TE

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ)

EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) ÖLÇEKLENEBİLİR H.264 VİDEO KODLAYICISI İÇİN SEVİYELENDİRİLEBİLİR GÜVENLİK SAĞLAYAN BİR VİDEO ŞİFRELEME ÇALIŞMASI Gül BOZTOK ALGIN Uluslararası

Detaylı

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR GİRİŞ Solanaceae familyasına ait olduğu bilinen patatesin Güney Amerika`nın And Dağları nda doğal olarak yetiştiği; 16. yüzyılın ikinci yarısında

Detaylı

Metschnikowia pulcherrima Türü Mayaların İzolasyonu ve Pulcherrimin in Antimikrobiyal Aktivitelerinin Araştırılması. Prof. Dr.

Metschnikowia pulcherrima Türü Mayaların İzolasyonu ve Pulcherrimin in Antimikrobiyal Aktivitelerinin Araştırılması. Prof. Dr. Metschnikowia pulcherrima Türü Mayaların İzolasyonu ve Pulcherrimin in Antimikrobiyal Aktivitelerinin Araştırılması Prof. Dr. Sezai Türkel Uludağ Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü,

Detaylı

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ - Kayaların ayrışması + organik maddeler - Su ve hava içerir - Bitki ve hayvanlar barındırır - Mineral maddeler TOPRAKLARI OLUŞTURAN ANA MATERYAL TİPLERİ - Toprak tipi-ana materyalin

Detaylı

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) SİSTEMATİKTEKİ YERİ Takım: Brassicales Familya: Brassicaceae Cins: Brassica Tür: B. oleracea var. italica SAĞLIK VE BESLENME YÖNÜNDEN Brokkoli, A ve C vitamini,

Detaylı