T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ TARĐH ANABĐLĐM DALI ESKĐÇAĞ BĐLĐM DALI HĐTĐT DEVLET TEŞKĐLATINDA ASKERĐ YAPILANMA YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ TARĐH ANABĐLĐM DALI ESKĐÇAĞ BĐLĐM DALI HĐTĐT DEVLET TEŞKĐLATINDA ASKERĐ YAPILANMA YÜKSEK LĐSANS TEZĐ"

Transkript

1 T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ TARĐH ANABĐLĐM DALI ESKĐÇAĞ BĐLĐM DALI HĐTĐT DEVLET TEŞKĐLATINDA ASKERĐ YAPILANMA YÜKSEK LĐSANS TEZĐ Hazırlayan Sinan ÖZTÜRK Tez Danışmanı Doç. Dr. Esma REYHAN Ankara-2013

2

3 ÖNSÖZ Đlkçağ Anadolu sunun siyasi tarihine damgasını vuran Hititler, tespit edilebilen gerek yazılı gerekse arkeolojik buluntularla M.Ö. II. Binyıl Anadolu sunun durumu hakkında akademik çalışmalara kaynak oluşturacak önemli bilgiler bırakmıştır. Kuşkusuz Hitit tarihini, askeri yapı olmadan anlamak mümkün değildir. Bu çalışma, Hitit Devlet Teşkilatında Askeri Yapılanma kavramına; askeri hiyerarşi, donanım, eğitim ve savunma teknikleri bakımından ışık tutmaktadır. Bu doğrultuda, Hitit Devlet Teşkilatında Askeri Yapılanma adlı tezimi, elverdiği ölçüde döneme ait kaynaklara ve bu konuda yapılmış çalışmalara dayanarak, Hitit askeri yapısını bir bütün olarak ortaya koymasını sağlayacak biçimde hazırlamaya çalıştım. Tezimin hazırlanması sırasında bana yol gösteren ve desteklerini esirgemeyen danışmanım Sayın, Doç. Dr. Esma REYHAN a en içten teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca gerek ders gerekse tez aşamalarında gösterdikleri sabırlı davranışlarından ve desteklerinden dolayı eşim Aslıhan ÖZTÜRK ve kızım Serra ÖZTÜRK e de minnettarlığımı ifade etmeyi borç bilirim. Sinan ÖZTÜRK Ankara- 2013

4 ii ĐÇĐNDEKĐLER ÖNSÖZ... İ ĐÇĐNDEKĐLER... İİ SĐMGELER VE KISALTMALAR... İV RESĐMLER/HARĐTALAR... V GĐRĐŞ... 1 BĐRĐNCĐ BÖLÜM HĐTĐT SĐYASĐ TARĐHĐ VE HĐTĐT ASKERĐ GÜCÜNÜ ETKĐLYEN UNSURLAR 1. HĐTĐT SĐYASĐ TARĐHĐ HĐTĐT ASKERĐ GÜCÜNÜ ETKĐLEYEN UNSURLAR Siyaset Ekonomi Din...22 ĐKĐNCĐ BÖLÜM HĐTĐT ASKERĐ BĐRĐMLERĐ, GÖREVLĐLERĐ VE TEÇHĐZATI 1. ASKERĐ BĐRĐMLER Piyade Sınıfı Atlı Savaş Arabaları Sınıfı Diğer Sınıflar ASKERĐ GÖREVLĐLER ASKERĐ TEÇHĐZATLAR Savaş Arabaları Binek ve Yük Hayvanları Kıyafetler Silahlar...50 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SEFER HAZIRLIKLARI, GÜZERGÂHLARI, SAVAŞ TAKTĐKLERĐ VE SAVUNMA TEKNĐKLERĐ 1.SEFER HAZIRLIKLARI Asker Olma Şartları Eğitim Disiplin ASKERĐ SEFER GÜZERGÂHLARI SAVAŞ TAKTĐKLERĐ... 70

5 iii 3.1. Kadeš Savaşı HĐTĐT SAVUNMA TEKNĐKLERĐ Kent Sur Yapısı Kapılar...89 SONUÇ KAYNAKÇA EKLER ÖZET ABSTRACT

6 iv SĐMGELER VE KISALTMALAR [ ] Tabletin o kısmının tahrip edilmiş olduğunu gösterir. ( ) Tercümenin anlaşılması için yapılan ilaveyi gösterir. X Kırık kısımlar içerisinde tamamlanamayan işaretlerin yerini tutar.. Sümerce veya Akadca birden fazla işaretlerden oluşan kelimelerin arasına konur - Hititçe kelimeleri bulunduran işaretlerin arasına konur a.g.e. adı geçen eser a.g.m. adı geçen makale a.g.t. adı geçen tez AÜDTCF Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi BC Before Century Belleten Türk Tarih Kurumu Çev. Çeviren DTCF Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Ed. Editör EOGÜ Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi KBo Keilscriftexte aus Boghazköi, Leibzig-Berlin 1916 KUB Keilscrifturkunden aus Boghazköi, Berlin 1921 M.Ö. Milattan önce M.S. Milattan sonra pp. pages S. Sayı s. Sayfa SDÜ Süleyman Demirel Üniversitesi THeth Texte der Hethiter, Heidelberg, 1971 vd. t.y. Tarih yok T.T.K. Türk Tarih Kurumu Vol. Volume Yay. Yayınları

7 v RESĐMLER/HARĐTALAR Resim 1. Çift başlı kartal (Hitit ordusunun simgesi)-bryce Resim 2. Resim 3 Kral Kapısında bulunan savaş tanrısı-bryce Resim 3. Yazılıkaya da bulunan on iki tanrı kabartması-bryce Resim 4. Daimi ordu askerleri (Sefer sırasında on kişiden oluşan tim)-bryce Resim 5. Hitit askerleri sefer yürüyüşünde-bryce Resim 6. ( ) Ok uçları, (6) Mızrak uçları- Lorenz, Schrakamp Resim 7. Çömlek parçasında bulunan asker motifi (Muhtemelen Batı Anadolu veya Akdeniz kökenli) -Bryce Resim 8. Hitit kalkanı (Aslına uyarlanmış)-bryce Resim 9. Kılıç ve baltalar (1)Tell Atchana, (2)Ugarit, (3)Tell es-sa'idiye, (4) Şarköy, (5)Kral kapısı savaş tanrısı, (6-9)Kültepe'de bulunan balta, (7-9)Sivas, (8) Boğazköy- Lorenz, Schrakamp Resim 10. Hitit bronz balta-bryce Resim 11. Çeşitli zırhlar (1)Boğazköy, (2)Kamid el-loz Lübnan, (3-4) Tebe, (5) Çeşitli boylarda zırh- Lorenz, Schrakamp Resim 12. Omzunda yay asılı II. Şuppiluliuma kabartması-bryce Resim 13. Aslına uyarlanmış Hitit savaş arabası-bryce Resim 14. Aslına uyarlanmış Hitit yük arabası-bryce Resim 15. Mısır kabartmalarında üç asker taşıyan Hitit savaş arabası-bryce Resim 16. Hitit savaş arabası eğitimi-bryce Resim 17. Kadeş şehri önünde Hitit piyade ve savaş arabaları-lorenz, Schrakamp Resim 18. Kadeş Savaşı-Bryce Resim 19. Düşman surlarına gece baskını-bryce Resim 20. Sınır gözetleme kulesi-bryce

8 vi Resim 21. Potern kapısı-bryce Resim 22. Yerkapı rampası-bryce Resim 23. Sur unsurlarının aslına uygun çizimleri (1-2)Boğazköy kral kapısı, (3-4) Alacahöyük potern girişi, (5-6-7) yerkapı potern kesiti-mielke Harita 1. Hitit Devleti Harita 2. Geç Tunç Çağında Yakın Doğu Harita 3. Kadeş Savaşında Hitit ordusunu oluşturan yerler-bryce Harita 4. Üç sınır şehir haritası (Sapinuva, Tapikka, Sarissa)-Bryce

9 GĐRĐŞ Tezimize başlarken Hitit askeri teşkilatı konusunun temel kaynaklarını açıklamak yerinde olacaktır. Buna göre, gerek yazılı gerekse arkeolojik buluntular konunun temel bilgi kaynağını oluşturmaktadır. Kralların analitik yıllıkları eski Hitit dönemini tarihleyen en önemli bilgi kaynağıdır. I. Hattušili yıllıkları, halefi I. Muršili talimatları ve Telipinu metinleri askeri başarılar hakkında bilgiler içermektedir. Orta Hitit dönemine tarihlenen Maşat Mektupları Hitit sınır kentlerinin idaresine tanıklık etmektedir. Kikkuli metinleri savaş arabasını çeken atların eğitimleri hakkında verdiği bilgiler tez konusu açısından büyük önem taşımaktadır. Doküman sayısı bakımından karşılaştırıldığında Eski ve Orta Hitit dönemine göre Đmparatorluk dönemi kayıtları daha fazladır. I. Šuppiluliuma ve II. Muršili yıllıkları ordu ve unsurları, insan gücü, silahlar, sayılar hakkında detaylı bilgiler içermektedir. Bağlı krallıklarla yapılan antlaşmalar gerektiğinde ordunun asker ihtiyacını karşılayan kaynaklar hakkında ki bilgileri artırmaktadır. Subay ve askeri yeminlere yönelik farklı askeri talimatlar askerlik teşkilatını tarif etmede yardımcı olmaktadır. 1 Bazı idari belgeler de silah ve donanımlar ile ilgili ayrıntılı bilgiler vermektedir. Hitit piyade ve savaş arabası askerlerini konu edinen I. Seti ve II. Ramses dönemlerine ait Mısır kabartmaları ve duvar resimleri Hitit ordusu ve silah gücü hakkında destekleyici bilgileri sunmasına rağmen, silah ve teçhizatları içeren arkeolojik buluntular Hitit şehirleri yanı sıra komşu bölgelerde de nadirdir. Ancak, bulunan sınırlı arkeolojik kanıtlar yazılı ve resimli kanıtları tamamlamaktadır. M.Ö. 17. Yüzyıl ortalarından M.Ö. 12. yüzyıl başlarına kadar Yaklaşık 500 yıl Anadolu'nun siyasal yazgısına yön veren Hitit Devleti, bu dönemde tüm Ön Asya'nın da en dikkati çeken askeri güçlerden birini ortaya çıkarmış- 1 Jürgen Lorenz and Ingo Schrakamp, Hittite Military and Warfare in Insights Into Hittite History and Archaeology, Ed.; Hermann Genz and Dirk Paul Mielke, Paris, Peeters, pp , 2011, s. 125.

10 2 tır. Geniş bir coğrafyada yüzyıllar boyu varlığını sürdüren bu devlet, ilk kuruluşundan itibaren birçok başka devletçikleri, kentleri egemenliğine katarak bir imparatorluk seviyesine yükselmiş ve sonuçta tarih sahnesinden silinmesine dek, ana hatları belirli ancak zaman içinde değişiklikler gösteren siyasal ve kültürel gelişim çizgisine sahip olmuştur. Hattuša (bugünkü Boğazköy) merkezli bir devlet kuran Hititler, sonraki yüzyıllar boyunca Ön Asya nın büyük bölümüne hâkim olmayı başarmıştır. Siyasi ve askeri anlamdaki bu büyük başarılarının yanı sıra uygarlık alanında da bir sentez meydana getirmişlerdir. Hitit dilinde şu ana kadar bulunan en eski yazı, Anitta Metni olarak adlandırılan belgedir. 2 Ayrıca bu belge, Hint Avrupa dil ailesinin keşfedilmiş ilk yazılı metnidir. 3 Çivi yazısıyla yazılmış olan bu tablette, Anadolu nun M.Ö. 2. bin yılının başındaki askeri mücadelelerden bahsedilir. Bu metinde özellikle gelecekte Hititlerin başkenti olacak olan Hattuşa nın nasıl ele geçirildiğinden bahsedilerek, Anadolu da ki askeri yayılma politikalarının önemi de vurgulanmıştır. Eski Hitit kralları gelişmiş bir askeri güce sahip olmasalardı Hitit krallığının büyümesinden söz edilemezdi. Şüphesiz I. Muršili nin Babil fethi 4, Eski Hitit krallarının askeri seferlerinin doruk noktaya ulaştığına işaret etmektedir. Orta Hitit döneminde ordunun, hanedan anlaşmazlıklarına ve isyanlara müdahalelere ne kadar uzak kaldığını kesinlikle söyleyemeyiz. Ancak, büyük askeri seferler hakkında yazılı kaynakların yetersizliği, iç anlaşmazlıklar ne- 2 Amélie Kuhrt, The Ancient Near East: c BC, London, Routledge, Vol. 1, 1995, s Horst Klengel, Problems in Hittite History, Solved and Unsolved in Recent Developments in Hittite Archaeology and History: Papers in Memory of Hans G. Güterbock, Eds. K. Aslıhan Yener and Harry A. Hoffner Jr., Indiana, Eisenbrauns. 2002, pp , s Klengel, a.g.m., s. 104.

11 3 deniyle Hatti nin dış siyasette gücünün ne kadar zayıflamış olduğu gerçeğini açıkça ortaya koymaktadır. 5 Bu zayıf dönemden sonra I. Šuppiluliuma çok güçlü güney komşusu Mitanni Devleti ni saf dışı bırakarak Đmparatorluğun en önemli bileşeni olan Suriye ye giden yoldaki engelleri kaldırmıştır. Bu önemli gelişme sayesinde ise Hitit Đmparatorluğunun temelleri atılmıştır. 6 Đmparatorluk olmanın getirdiği geniş teşkilatlı bir yönetim sistemi zorunluluğu neticesinde bu dönemin yazılı kaynakları, bu döneme kadar elde dilen belgelerden daha kapsamlı ve çeşitli olmuştur. II. Muvattali döneminde imparatorluk doruk noktaya ulaşmış batı Anadolu dan, Suriye ve doğu akdinizin önemli parçasını da içine alacak şekilde Mezopotamya ya kadar uzanmıştır. Böyle geniş bir imparatorluk toprağının idaresi ancak adaletli bir idari hukuk ve disiplinli, eğitimli, çağın gerektirdiği teknoloji bakımından yeterli donanıma sahip bir askeri teşkilat sayesinde mümkün olmuştur. Hititlerde özellikle imparatorluk döneminde askerliğe çok önem verildiğini görüyoruz. Çünkü hem devletin bir bağlı beylikler konfederasyonu biçiminde oluşu ve sık sık bu konfederasyondan ayrılma girişimleri hem de konfederasyon dışı saldırılar hep güçlü bir ordu bulundurma ihtiyacını doğurmuştur. Buna bir de imparatorluk döneminde yeni toprakları sınırlara ekleyerek ve ganimet elde ederek devlet hazinesini zenginleştirme amacı da eklenince ordunun güçlendirilmesi, silah ve teçhizatla donatılması, disiplin ve eğitiminin mükemmelleştirilmesi ihtiyacı doğmuştur. Bu nedenle Hititler baştan beri hep savaşa hazır bir ordu bulundurmuş ve gerektiğinde bu ordu ücretli askerlerle takviye edilmiştir. Bu ordu, piyadelerden ve savaş arabalı birliklerden oluşuyordu. Savaş arabaları özellikle meydan savaşlarında önemli rol oynarken 5 Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s Gregory McMahon, The History of the Hittites, Biblical Archaeologist, June/September, 1989, s. 69.

12 4 piyadeler ise savaş arabalarının mücadele edemediği yer ve zamanda devreye giriyordu. Ayrıca askeri seferler yoğunlaştıkça ordu içinde iyi bir emir komuta zinciri, haberleşme ve lojistik sisteminin kurulmasını zorunlu kılmıştır.

13 BĐRĐNCĐ BÖLÜM HĐTĐT SĐYASĐ TARĐHĐ VE HĐTĐT ASKERĐ GÜCÜNÜ ETKĐLYEN UNSURLAR 1. HĐTĐT SĐYASĐ TARĐHĐ Orta Anadolu da, Kızılırmak kavisi içinde kurulmuş, Anadolu nun geniş bir coğrafyasını kapsayan ve buradan Kuzey Suriye ye oradan da Mezopotamya nın batı eteklerine ve Kıbrıs a kadar büyük bir imparatorluk haline gelen 7, Hititlerin Anadolu ya geliş yönleri veya nereden geldikleri mevcut araştırmalarla açıklığa kavuşturulamamış olmasına rağmen, dışarıdan geldikleri, Anadolu nun yerli halkı olmadıkları genellikle kabul edilen bir görüştür. Gurney e göre; Hititlerin kullandıkları dil orijinleri hakkında önemli ipuçları vermektedir. Çorum ilinin Boğazköy yerleşim alanı yakınlarındaki bölgede yapılan kazılar sonucu bulunan kadar kil tablet üzerine kaydedilen bilgiler genel olarak Hititçenin, Hint-Avrupa 8 dil grubunun farklı bir kolu olduğunu ortaya koymuştur. 9 Aynı zamanda, Bryce a göre de; Orta Anadolu insanının Hattili dediği, Hint-Avrupa dili konuşan topluluklar, M.Ö. 3. binyılda hatta daha erken, Anadolu ya girmişler ve Hitit nüfusu ve medeniyetinin öne çıkmasında öncülük etmişlerdir. 10 Macqueen 11 ve Richard Stephens e 12 göre ise, Hint- 7 Trevor Bryce, Life and Society in the Hittite World, Oxford University, New York, 2002, s yılında Norveçli araştırmacı J.A. Knudtzon, kendisini şüpheyle karşılayan dünyaya, yeni bir Hint-Avrupa dili keşfettiğini duyurdu. Bu dilin 15 yıl önce Mısır da ki El Amarna da firavun Akhenaten ( ) ve babası III. Amenofis in ( ) diplomatik yazışmaları arasında bulunan iki kil tablet üzerindeki çivi yazsında görülebileceğini öne sürdü. Tabletlerden biri o güne dek bilinmeyen Arzava adlı bir ülkenin kralına hitaben yazılmış olduğu için bu dile Arzavaca adı verildi. Knudtzon un Hint-Avrupa bağlantısı tezi oldukça mantıklıydı fakat çağdaşları arasında pek kabul görmedi. Ancak, aynı dilde yazılmış bazı tablet parçalarının iç Anadolu daki Boğazköy de de bulunduğu biliniyordu ev 1906 yılında orada başlatılan kazılar, kısa sürede pek çoğu Arzavaca dilinde binlerce tabletten oluşan bir arşivi gün ışığına çıkardı. Artık kapsamlı bir dilbilim araştırması için yeterince malzeme oluşmuştu. ve B. Hrozny nin 1915 yılında duyurduğu sonuçta Knudtzon un iddiaları doğrulandı. J. C. Macqueen, Hititler ve Hitit Çağında Anadolu, çev. Esra Davutoğlu, Ankara, Arkadaş Yayınevi, 2001, s Oliver Robert Gurner, The Hittites, Harmondsworth, Middlesex, Penguin Books, 1990, s Bryce, a.g.e., s Macqueen, a.g.e., s. 27.

14 6 Avrupa dili konuşan halkın anayurdu, aşağı Tuna dan Karadeniz in Kuzey kıyısı boyunca Kafkasların kuzey eteklerine kadar uzanan yöreyi işaret etmektedir. Anadolu nun Asur ticaret kolonileri döneminde (M.Ö ), yerel beyliklerle anlaşmalı olarak ticaret yapan Asurlu tüccarların kurdukları pazar yerleri (Karum) ve menzil istasyonlarından oluşan bir örgüt bulunmaktaydı. Bu tüccarların kullandıkları çiviyazısı ile yazılmış Asurca belgelerde geçen kişi adlarından ve bazı teknik terimlerden Hint Avrupalıların, kendi idarelerinde küçük beylikler kuracak kadar uzun bir süredir Anadolu da yerleşik olduklarını anlıyoruz. 13 Asur Ticaret Kolonileri çağına ilişkin yazılı belgeler aracılığıyla varlıklarından ilk kez haberdar olduğumuz Hititlerin, Anadolu'nun siyasal sahnesinde kendilerini belirgin bir rolle göstermeleri, bu çağın sonlarına doğru M.Ö. 18. yüzyılın ortalarındadır. Hitit Krallığı, eski ve yeni krallık olarak iki döneme ayrılmıştır. Eski Krallığın, M.Ö tarihleri arasında, 14 Büyük Krallığın ise, M.Ö tarihleri arasında olduğu düşünülmektedir. Ayrıca Hitit tarihini Eski Krallık, Orta krallık, Yeni Krallık 16 (Đmparatorluk) dönemleri halinde üçe 17 ayıranlar da vardır. 12 Jr. W. Richard Stephens, The Rise of the Hittite Empire: a Comparison of Theories on the Origins of the State, Mid-American Review of Sociology, Vol. IV, 1979, s Ali Dinçol, Hititler, Arkeo Atlas, S. 3, Mayıs s Füruzan Kınal, Eski Anadolu Tarihi, Ankara, T.T.K., 1998, s Macqueen, a.g.e., s. 48., (Hoffner, Hittites, s Yeni Krallık dönemi M.Ö ) 16 Bu dönem yeni krallık olarak isimlendirilirken (Bryce 1998), bazı kaynaklar Đmparatorluk dönemi olarak kabul eder, (Gurney 1990, Akurgal 2000, Ünal 2002, Seeher 2002 ). 17 -Sedat Alp, Hitit Çağında Anadolu: Çiviyazılı ve Hiyeroglif Yazılı Kaynaklar, Ankara, Tübitak Popülar Bilim Kitapları, 2000, s. 57, 72. -M.S. Joukowsky, Early Turkey an Introduction to the Archaeology of Anatolia from Prehistory Through the Lydian Period, Iowa, Kendall/Hunt Publishing Company, 1996, s. 242, Amelie Khurt, The Ancient Near East: c BC, London, New York, Routledge, s Albert Goetze, State and Society of the Hittites, ed. Gerald Walser, Wiesbaden, Franz Steiner Verlag, 1964, s. 24.

15 7 Eski Hitit Krallığı nın geçen dört asırlık süresinde 19 kral hüküm sürmüş fakat bu kralların bazılarının icraatları hakkında bilgiler saptanabilmiştir. 18 Adları saptanabilen ilk Hitit kralları M.Ö.18. yüzyılda yaşadıkları belirlenen Pithana ve onun oğlu Anitta'dır. Hint-Avrupa soyundan gelen bu iki kral tarafından M.Ö li yıllarda Anadolu da ilk siyasi birlik kurulmuştu. Başkenti Kuşşara dan, en büyük pazar yeri, Kayseri yakınlarındaki Kaniş e taşıyan Anitta, sonradan Hitit Devleti nin başkenti olacak Hattuşa kentini fethetmiş ve burayı yerleşime açacak kişiyi de lanetlemişti. Buna karşın lanete aldırış etmeyen ve kendi adını bile bu kentten alan Hattušili, Hattuşa yı başkent yapmıştır. 19 Boğazköy de 1957 yılında Büyükkale K Yapısı nda ele geçen iki dilli bir metinden, Hattuşa da kurulan Eski Krallık hanedanının ilk hükümdarının I. Hattušili olduğu anlaşılmaktadır. Bu metnin aslı Akadca olup şöyle başlamaktadır: 20 Büyük Kral Tabarna, Tavananna nın erkek kardeşinin oğlu, Hattuşa da kraldı. Onun Hititçe çevirisinde ise şöyle denmektedir: Büyük kral Hattuşa Kralı, Kussaralı adam, Tabarna Hattušili, Hattuşa Ülkesinde kraldı. Eski Krallık Dönemi nin çok özetlenmiş tarihi, Telipinu Metninde bulunmaktadır. Telipinu, M.Ö arasında yaşamış olup kendisinden 150 yıl önceki kuruluş dönemini anlatır. Telipinu Metninin I. Hattušili ile ilgili bölümü aşağıdaki gibidir. 21 Büyük Kral, Tabarna Telipinu şöyle söyler: Bir zamanlar Labarna Kraldı. O dönemlerde, çocukları, kardeşleri, akrabası ve kendi kanından olanları ve askerleri çevresinde toplanmışlardır. Ve ülke küçüktü, ama her nereye akın ettiyse düşman ülkesine güçlü bir kolla egemen oldu. Ve o ülkeyi yok 18 Kınal, a.g.e., s Dinçol, Hititler, Arkeo Atlas, s Bkz., Sommer-Falkenstein, Die Hethitische-Akkadische Bilinque des Hattusili I, München Ekrem Akurgal, Anadolu Kültür Tarihi, Ankara, Tübitak, s. 57.

16 8 etti. Onları (kendi ülkesini) denizin komşusu yaptı. Her seferden geri geldiğinde, oğullarının her biri bir ülkeye giderdi. Bunlar Hupişna, Tavanuva, (Tyana=Niğde), Nenaşşa, Landa, Zallara, Puruşhanda, Luşna kentlerini idare ediyorlardı; büyük kentler bunların eline verilmişti. Arkasından Hattušili hüküm sürdü. Onun da çocukları, kardeşleri, akrabası, kendi kanından olanları ve askerleri çevresinde toplanmışlardı. Her nereye akın etti ise düşman ülkesine güçlü bir kolla egemen oldu ve o ülkeyi yok etti. Onları (kendi ülkesini) denizin komşusu yaptı. Ancak Prensin adamları başkaldırınca, evleri yıkmaya, efendilerine ihanet etmeye ve onların kanlarını dökmeye başladılar. Hattušili zamanında, Hitit Devleti birtakım sarsıntılar geçirmiş olmasına rağmen, Hattušili duruma çabucak hâkim olmuş, daha sonra Anadolu da ve Kuzey Suriye de birçok seferlere girişmiştir. 22 Gerçekten de Batı Anadolu ile yakından ilgilenen ilk Hitit kralı I. Hattušili dir. Hattušili, hem Hurri taarruzunu önlemek, hem de devletin ekonomik menfaatleri gereği, kuzey Suriye deki Halep Krallığı ile de uzun süre mücadele etmiştir. Kral, Halep şehrini kontrol altına alıp, Akdeniz ticaretini Basra Körfezi ne bağlayan Fırat kervan yolunun Suriye deki kısmına da hâkim olmuştur. Bu sayede devletin ekonomisi epeyce gelişmiştir. I. Hattušili, yayılma siyaseti izlemiş ve sınırlarını güneye, bugünkü Suriye ye ve Arzava ülkesini alarak batıya genişletmiştir. Bir seferde ölen Hattušili nin yerine oğlu Muršili geçmiştir. Muršili de babasının yayılma siyasetini izlemiştir. 23 Kuzey Suriye de aralarında siyasi birlik bulunmayan birçok bağımsız küçük şehir krallıları vardı ve bunlar I. Muršili nin Babilli çağdaşı Şamşu-ditana nın son zamanlarına kadar görünüşte Babil e tabi idiler. Bu küçük krallıları ortadan kaldırmak Hitit devleti için büyük bir iş sayılmazdı. Zira böyle bir girişime karşı koyacak Büyük bir devlet ne Mezopotamya da ne de Mısır da mevcuttu. Bu dönemde Mısır, Hiksos hâkimiyeti altında idi. Bu durumda I. Muršili için babasının planlarını uygulamanın 22 Horst Klengel, History of The Hittites in Insights Into Hittite History and Archaeology, Ed; Hermann Genz and Dirk Paul, Mielke, Paris, Peeters, pp , 2011, s Klengel, a.g.m., s.35.

17 9 tam zamanıydı. Nitekim I. Muršili önce Halep sonra Mari krallıklarını ortadan kaldırdı. 24 Daha sonra Halep üzerinden Babil e giren Hitit ordusu, şehri yağmalayarak birinci Babil Hanedanlığına son verdi. 25 Hitit tarihi bakımından çok önemli olan Babil seferleri hakkında yerli ve yabancı kaynaklarda kısa bilgi verilmektedir. Bu nedenle Babil kralı Şamşu-dinata ile yapılan savaş ve Hitit zaferinin sonuçları hakkında fikrimiz yoktur. Muršili Babil de uzun süre kalmamış ganimetle beraber Hattuşa ya dönmüştür. Muršili nin güçlü idaresi ne yazık ki saray entrikasına kurban gitti. Babil seferi dönüşünde, eniştesi Hantili ve onun kayınbiraderi Zidanta tarafından öldürüldü. 26 Muršili den sonra birçok kral gelmiştir. Bunlar içinde en önemlilerinden biri Telipinu dur. Telipinu zamanından kalma yazılar hem Hitit tarihine ışık tutmakta, hem de Telipinu ilk olarak krallığın kime kalacağını belirtmiştir: Birinci kadından doğan erkek çocuk kral olur. Eğer birinci sıradan bir prens yoksa ikinci sıradan olan erkek çocuk kral olur. Bir kral çocuğu, bir oğlan mevcut değilse, bu durumda birinci sıradan olan kız evlendirilir, onun kocası kral olur. Her ne kadar Telipinu nun kendisi de tahta bir önceki kralı sürgüne göndererek geçmişse de, kurduğu yasa ile Eski Hitit Krallığı döneminde adet haline giren cinayetlere ve taht kavgalarına son vermesini bilmiştir. I. Hattušili ve Muršili kendilerinden önceki kralın tayini ile tahta geçmişler ancak Hantili, Zidanta ve Ammuna ellerini kana bulayarak kral olmuşlardır. Bu duruma son veren Telipinu, çok yararlı bir iş yapmıştır. Telipinu nun şüphesiz Pankuşun 24 Kınal, a.g.e., s Harry A. Hoffner Jr., Hittites in People of the Old Testament World, Ed.; Alfred J. Hoerth, Gerald L. Mattingly and Edwin M. Yamauchi, Baker Publishing, 1998, s Trevor Bryce, The Kingdom of the Hittites, Oxford, Clarendon Press. 1998, s. 105.

18 10 yani soylular topluluğunun da onayı ile kurduğu yasa büyük iş yapmıştır. Kurduğu yasa Büyük Krallık Dönemi nde de olduğu gibi uygulanmıştır. 27 Genellikle Eski Krallık olarak anılan ve Telipinu yla sona eren dönemin kazanımları geçici olmuştur. Ancak bu dönemin yönetim politikaları, daha sonraki büyük Hitit Đmparatorluğu hükümdarlarının ana hatlarıyla izleyeceği bir model oluşturmuştur. Đmparatorluk dönemi, M.Ö arasını kapsar. Eski Krallık ve Đmparatorluk dönemi arasında ki, bazen Orta Krallık olarak da adlandırılan karanlık dönem, Hititlerin gerileme dönemi sayılmaktadır. Kizzuvatna kralıyla yapılan bir anlaşma, kuzey Mezopotamya da Mitanni Krallığı olarak yeniden örgütlenen ve Fırat rotasının denetimini kazanmaya hevesli Hurriler karşısında geçici bir başarıyı gösteriyordu. Aynı dönemde, zengin ticareti ve bereketli doğal ürünleriyle kuzey Suriye nin albenisi, sahneye başka bir büyük güç olan Mısır ı çıkarmıştı. 28 Büyük Hitit Krallığı nın kurucusu II. Tuthaliya dır. Hitit etkisinin, Eski Krallık zamanının sonuna doğru Batı Anadolu ve Kuzey Suriye üzerinde azalmasına rağmen II. Tuthaliya iş başına geçince hemen devletin batısı ve kuzey Suriye ile ilgilenerek Hitit gücünün canlanmasını sağlamıştır. 29 Eski Krallık Dönemi nde görüldüğü gibi bu, Hititlerin geleneksel politikası idi. Buna şimdi daha çok gerek vardı. Çünkü kendisinin tahta çıkışından önceki yıllarda II. Thutmosis Mısır Ülkesi nin etki alanını Fırat dirseğine, Kargamıš a değin yaymış ve Hititlerin o bölgedeki çıkarlarını sakıncalı duruma sokmuştu. Bu yüzden II. Tuthaliya Kizzuvatna ya ve Suriye de Kargamıš ile Halpa ya akınlar düzenledi ve Hatti Ülkesi nin bu bölgelerdeki çıkarlarını emniyet altına aldı. 30 Öte yandan, II. Tuthaliya zamanında devletin batı hudutları da emniyet içinde değildi. Gerçekten, Kuzeybatı Anadolu sahillerinde olduğu tahmin edilen Aşşuva Memleketi seferlerini anlatan metinden (KUB XXIII, 11) öğrenildi- 27 Telipinu Fermanı için bkz. I.Hoffmann, Der Erlass Telipinus, THeth. 11, Heidelberg, Macqueen, a.g.e., s Hoffner, a.g.m., s Akurgal, a.g.e., s. 70.

19 11 ğine göre, II. Tuthaliya, Aşşuva Memleketi (Balıkesir, Bursa, Çanakkale dolayları) kralının oluşturduğu koalisyona karşı büyük bir zafer kazanmıştır. Talmi-Şarruma Antlaşması nın giriş bölümünde ki satırlardan II. Tuthaliya nın büyük bir kral olduğunu anlıyoruz; Önceleri Halpa Kenti nin kralları büyük krallığa sahipti. Ancak, onların krallığını Büyük Kral, Hatti Ülkesi Kralı (Hattušili) sona erdirdi. Hatti Ülkesi nin Kralı Hattušili den sonra, Büyük Kral Hattušili nin torunu Büyük Kral Muršili, Halpa Ülkesi nin krallığını ve Halpa Ülkesi ni tahrip etti. Büyük Kral Tuthaliya, krallığın tahtına yükseldiğinde Halpa (Halep) kralı kendisi ile hemen bir barış antlaşması yaptı ancak daha sonra (ondan) koptu ve Halpa memleketinin kralı Hannigalpat (Hurri) Ülkesi nin kralı ile ilişki kurdu. Bunun üzerine o (II. Tuthaliya), Hannigalpat (Hurri) Ülkesi nin kralını ve Halpa Ülkesi nin kralını memleketleri ile birlikte ve Halpa kentini tahrip etti. 31 Bu dönemin en önemli krallardan biri Tudhaliya dan sonra yerine geçen oğlu I. Šuppiluliuma dır 32. I. Šuppiluliuma nın iktidarı, eski Doğu nun Amarna Çağı denilen M.Ö. 14. Yüzyılın ilk yarısına rastlar. Bu devri aydınlatan vesikalar, Mısır da Beni Hasan civarındaki Tel el Amarna köyünde bulunmuştur. Bu vesikalar, sayıları dört yüze yaklaşan Akadca yazılmış mektuplardır. Bu mektupların bir kısmı, Önasya nın büyük kralları ile 18. Sülale firavunlarından III. ve IV. Amenofisler arasında, diğer büyük kısmı da Suriye- Filistin de ki küçük şehir beyleri ile adı geçen firavunlar arasında karşılıklı alış verişlerden bahsetmektedir. 31 Talmi Sarruma antlaşması için bkz. G. Karauğuz, Boğazköy ve Ugarit Çivi Yazılı Belgelerine Göre Hitit Devletinin Siyasi Antlaşma Metinleri, Konya, 2002 s A. Kuhrt, a.g.e., s. 229.

20 12 M.Ö dolaylarında genç bir prens iken Hitit Kralı olan I. Şuppililuima, daha tahta çıkmadan kuzeydoğuda, kuzeyde ve kuzeybatıda kazandığı zaferlerle ülkesinin düşmanlarıyla başa çıkabileceğini kanıtlamıştı. 33 Šuppiluliuma nın ilk yıllarında Hattuşa yeniden imar edildi, genişletildi ve dıştan koca duvarlarla yeniden kuşatıldı. Šuppiluliuma hakkında geçen vesikalarda askeri seferler başta gelir. Fakat bu seferlerin kronolojik sırasını tespit etmek oldukça zordur. Ancak Suriye ye taarruz edebilmek için, anavatan toprakları üzerinde asayiş ve birliğin gerekli olduğu düşünülürse, kralın öncelikle Anadolu seferleri ile uğraşmış olması kabul edilebilir. 34 Šuppiluliuma nın Anadolu da en çok savaştığı kavim Gaškalar dır. Hatti Ülkesi nin kuzeyinde, takriben bugünkü Karadeniz Bölgesi nde oturdukları ve kabileler halinde yaşadıkları zannedilen Gaškalar, yalnız Šuppiluliuma zamanında değil, devletin kurulduğu ilk asırlardan başlayarak, devlet yılıncaya kadar Hititleri devamlı rahatsız etmişlerdir. Öyle ki Šuppiluliuma, gerek Suriye seferleri sırasında, gerekse bu seferlerden sonra Gaškalar la uğraşmak zorunda kalmıştır. Dışarıda, tabi ki ilk hedef, Kuzey Suriye idi. Ama Mitanni Devleti orada duruyordu. Šuppiluliuma, Mitanni ile hesaplaşmadan önce, çevresini güvenlik içine aldı. Anadolu nun doğusundaki, Azzi-Hayaşa krallığı ile bir antlaşma yaptı. Antlaşmayı pekiştirmek için Hayaşa kralı Hukkana ya kızını verdi. Benzer bir antlaşma da Kizzuvatna kralı Şunaşşura ile yapıldı. Bütün bu antlaşmalarda sınırlar, karşılıklı verilecek asker sayıları, protokol, haberleşmelerin nasıl olacağı, özel koşullar, suçluların iadesi gibi pek çok konu, diplomatik bir nezaketle kaleme alınmışlardır. Sınırlarını güvenliğe alan Šuppiluliuma, önce Kuzey Suriye de başarılar sağladı. Peşinden ani bir saldırı ile Mitanni başkentine girilerek Mitanni krallığı etkisiz hale getirildi. 35 (Aslında Mitanni ye iki saldırı yapılmıştır. Toroslar üzerinden yapılan ilk saldırı başarı- 33 Macqueen. a.g.e., s Kınal, a.g.e., s McMahon, a.g.m., s.69.

21 13 sız olmuş, ama daha sonra doğudan Fırat üzerinden yapılan saldırı başarılı olmuştur). Hititler, daha sonra Suriye ye girerek Mitanni desteğinden yoksun kalan şehir devletlerine kolayca baş eğdirdiler. Bu dönemde Šuppiluliuma ilginç bir istekle karşılaşır. Hitit Devleti nin rakibi Mısır dan bir elçi gelerek, kraliçeden bir mektup getirir. Mektupta Mısır kraliçesi, tahta geçecek bir oğula sahip olmadığını belirterek, ölen kocasının yerine, kendisiyle evlenip, firavun olması için Hitit kralından bir oğul istemektedir. Hitit Kralı önce bunu bir tuzak zanneder ve durumu araştırması için Mısır a bir görevli gönderir. Mısır dan dönen elçi, kraliçenin yazdıklarının doğru olduğunu söyler. Bunun üzerine kral bir oğlunu Mısır a firavun olması için gönderir. Fakat Šuppiluliuma nın şüphe ile geçen süreyi değerlendiren Mısır daki muhalifler Hitit prensini öldürürler. Hitit kralı bu haberi alınca, Suriye deki Mısır güçlerine saldırır ve onları yener. Böylelikle Hatti ve Mısır ülkelerini, ayrıntılarına ileride değinilecek Kadeš Savaşı na kadar sürükleyecek çatışmalar artık başlamış olur. Bu seferin Hatti ülkesine verdiği en büyük zarar, gelen esirlerin veba salgınına sebep olmalarıdır. 36 Šuppiluliuma yasaları çiğneyerek iş başına gelmekle birlikte Hitit tarihinin en güçlü komutanı ve en başarılı devlet adamı olmuştur. Otuz yıllık idaresi boyunca Hitit ülkesi en parlak dönemini yaşamıştır. 37 Šuppiluliuma öldükten sonra tahta büyük oğlu geçti. Kısa bir süre sonra O da ölünce en küçük oğlu olan II. Muršili babasının yerini doldurduğunu ispatlayarak kral oldu. Muršili nin şansına, güneydoğu rotasını savunmak için acil eylem gerekliliği yoktu. Kargamıš ın silahlı kuvvetleriyle desteklenen tampon devlet Mitanni, Asur un saldırgan emellerini engelleyebilir durumdaydı. Bir zaaf döneminden çıkmakta olan Mısır ise, etki alanını Kuzey Suriye ye genişletme konusunda gönülsüz davranıyordu. Böylece Muršili kuzeybatı 36 Dinçol, a.g.m., s Heinrich Otten; Hitit Tarihinin Kaynakları ve Eski Doğu Kronolojisi, Belleten, Cilt XXXIII, Sayı 131, 1969, s

22 14 rotasına yönelebildi. Babasının krallık sürecinin sonlarında sorun yaratan Millavanda çabucak yenildi. Ardından Muršili tüm gücüyle Arzava ülkelerine oldukça başarılı bir saldırı düzenledi. Bu saldırının sonunda Arzava, hanedanın tahminen Hitit yanlısı bir üyesine ödül olarak verilirken, Mira, Hapalla ve Şeha Nehri Ülkesi ayrıntılı anlaşmalarla Hatti Ülkesi ne bağlandı. Diğer yönlerde de Muršili benzer başarılar elde etti. Gaškalar kuzeyden saldırılarına devam etmekteydi ve sonunda Muršili fethedemediği düşmanlarını sınır kalelerinden oluşan sağlam bir hat ardında denetim altına almayı başardı. Artan Mısır tehdidiyle uğraşan Muršili, Millavanda ya bir heyet gönderip, Ahhiyava denetimindeki bir bölgeye sığınan Piyamaradus un iadesini istemekle yetindi. Muhtemelen bu isteği yerine getirildi ve Piyamaradus bağlılık sözü vererek tekrar tahtına kavuştu. 38 II. Muršili den sonra en büyük oğlu Muvattali babasının yerine Hitit tahtına geçti. Hitit imparatorluğunun en büyük ve başarılı krallarından biri II. Muvattali döneminin en önemli olayı, Hatti ülkesi ile Mısır arasındaki ilişkilerin çatışma noktasına varmasıydı. 39 Đnsanlık tarihinin iki büyük devlet arasındaki en eski savaşı olan Kadeš Savaşı, Onun etkili taktikleri sayesinde Hititler için olumlu sonuçlar vermiştir. Kuzey Suriye sorunu, II. Muvattali döneminde iyice kızışmıştır. Bunun üzerine kral yaklaşan Hitit-Mısır savaşı sırasında tanrı heykelleri ile birlikte başkenti Tarhuntašša ya taşımıştır. 40 Asur Devleti de doğuda gittikçe baskısını artırmaktaydı. Gerçekten de, Asur vesikalarından öğrenildiğine göre, Asur Kralı I. Adad Nirari (M.Ö ), Hanigalbat (Mitanni) kralı Şattuvara ile oğlu Vaşaşatta yı mağlup etmiştir. Bundan başka, III. Hattušili nin müdafaanamesine göre, Gaškalar da bu devirde baskılarını iyice artırmışlardı. Ancak, Yukarı memleket komutanlı- 38 Macqueen, a.g.e., s Dinçol, a.g.m., s Macqueen, a.g.e., s. 52.

23 15 ğına Armadattaş ın yerine III. Hattušili nin görevlendirilmesinden sonra, bu bölgede Hitit hâkimiyetinin yeniden tesis edilmesiyle Muvattali Hatti ülkesinde otoritesini sağlamlaştırdı. Muvattali, Kadeš Savaşı ndan birkaç yıl sonra bilinmeyen bir nedenden dolayı öldü. Kraliçe Danuhepa, Muvattali nin saltanatının sonlarına doğru ayrıcalığını kaybederek oğluyla birlikte başkentten uzaklaştırıldı. Bu ya bir iftira sonucu ya da çocuklarının küçük olması sebebiyle olmuştur ki, Muvattali ikinci sıradaki Urhi-Teşup adındaki oğlunu mirasçı olarak seçti. 41 Urhi-Teşup, kral mühür baskı sırasına göre tasdik edilerek, III. Muršili ismiyle kronolojik sırasına konulmuştur. Mühürler dışında, güçlü bir görüş Muršili nin hükümdarlığına, düşmanca gözlerle bakan amcası III. Hattušili nin (M.Ö ) acı bir iç savaşla son vermesidir. 42 III. Muršili adıyla kral olan Urhi-Teşup, ilk icraatı olarak başkenti tekrar Hattuşa ya taşıyarak, ülke idaresinin fiili bölünmüşlüğünü bozmak oldu. Dahası Yukarı Ülke nin en önemli dini merkezi Nerik Kenti nin yönetimini amcası III. Hattušili den geri almak istedi. Ayrıca, babasının, başkenti Tarhuntašša ya taşıdığı zaman Hattuşa nın yönetimini teslim ettiği kâtiplerin başı Mittannamuwa yı da görevden alması, amcasını öfkelendirdi. Bütün bu çatışma konuları bir araya gelince III. Hattušili askeri gücünü kullanarak yeğeni III. Muršili yi tahttan uzaklaştırarak kendisi kral oldu. 43 Kadeš Savaşı ndan çok uzun bir süre sonra iki ülke arasında, şartları gümüş bir tablet üzerine akdedilen bir antlaşma gerçekleşir. Söz konusu Gümüş Antlaşması Hitit Kralı III. Hattušili ve Mısır Firavunu II. Ramses arasında karara bağlanmıştır Bellie Jean Collins, The Hittites and Their World, Society of Biblical Literature, 2007, s Collins, a.g.e., s Dinçol, a.g.m., s Fatma Sevinç, Hititlerde Yer Altı Dünyası 1, E.O.G.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi (9) 1, t.y., s. 233.

24 16 Hattušili nin ölümünden sonra yerine oğlu IV. Tudhaliya geçti. Ama bir süre annesi Puduhepa ile birlikte hüküm sürdü. Yazılıkaya bu dönemin eseridir. Bu dönemde Hitit orduları batıda Arzava, doğuda ise Asur ile sürekli savaş halindeydiler. Tudhaliya, batıya, Assuva'ya, iki kere hizaya getirme seferi düzenledi. Bunların ilkinde tutsak ve 600 at koşulu arabayı savaş ganimeti olarak aldı. Bu seferlerin anısına dikilmiş olan anıt, Đzmir, Kemalpaşa dadır. Hitit döneminde, Đzmir ve Efes yöresi Assuva adı ile anılıyordu, bu adın, ileride Roma döneminde, değişerek, Asça (Asya) haline gelmiş olması mümkündür. 45 Tudhaliya, Kıbrıs ı (Alaşiya) önemli bakır yatakları nedeniyle işgal etti. Tudhaliya döneminde, ülkede büyük bir kıtlık ve dolayısıyla açlık olmuştur. Bununla mücadele edebilmek için, muhtemel olarak Mısır dan gemilerle hububat Anadolu ya getirilmiştir. Bu yardımın Mısırlılar tarafından yapılması, geçmişte kurulan Hitit Mısır dostluğunun iyi işlediğinin kanıtıdır. 46 Tuthaliya dan sonra, III. Hattušili nin Tarhuntašša kralı yaptığı Ulmi- Teşup (Kurunta) isyan ederek Hattuşa da idareyi ele aldı yılında Boğazköy kazılarında ortaya çıkarılan bronz tablet, Kurunta nın kısa bir süreliğine de olsa kral olduğunu kanıtlar. 47 Kurunta dan sonra Hitit tahtına IV. Tuthaliya nın oğlu III. Arnuvanda geçer. Bu Kral ın da egemen olduğu yaklaşık beş yıl boyunca (M.Ö ) IV. Tuthaliya nın son egemenlik yıllarında Hatti Ülkesi için Asur tehlikesi bir süreliğine azalmıştı. Bunun nedeni Asur kralı Tukulti-Ninurta nın iktidar kavgalarına giriştiği oğlu tarafından öldürülmesiydi. 48 III. Arnuvanda çocuksuz olarak öldüğü için kardeşi II. Šuppiluliuma (M.Ö ) tahta çıkarıldı. Bu dönemde iç karışıklıkların olduğu, saray başyazıcısının II. Šuppiluliuma ya yaptığı bağlılık yemininden anlıyoruz. Bu 45 Akurgal, a.g.e.,, s Macqueen, a.g.e., s Hoffner, a.g.e., s Dinçol, a.g.m., s. 43.

25 17 tarihlerde Batı Anadolu da birtakım güçlerin kuvvetlenmekte oldukları ve Hititlere karşı düşmanca bir tutuma girdikleri anlaşılmaktadır. Kuvvetli olasılıkla, Mısırlıların Deniz adamları dediği büyük Ege ve Doğu Akdeniz göçü, sadece Troia yı ve Hattuşa yı yıkmadı, aynı düşman karadan ve denizden olmak üzere bütün Yakındoğu ya ve Mısır a saldırdı. Mısır Kralı III. Ramses ( ) Medinet Habu da ki tapınak duvarlarında bu korkunç saldırıyı şöyle anlatmaktadır: 49 Hatti Ülkesi nin hiçbir krallığı bu saldırıya karşı koyamadı. Kode, Kargamıš, Arzava, Alasia tahrip edildi. Amurru Krallığı nın bir yerinde karargâh kurdular demekte ve öküz arabaları ve gemilerle ilerleyen bu kavimlerin her yerde insanları son ferdine değin yok ettiklerini anlattıktan sonra önlerinde bir ateşle Mısır a doğru gelmeye başladılar demektedir. Yazıların devamında kuzey kavimlerinin sonunda yenik düştüklerinden bahsedilmiştir. Yalnız Hatti ülkesi için değil, tüm Doğu Akdeniz için yıkıcı etkileri olan bu göçün nedenleri bilinmiyor. Ancak, Hitit belgelerine göre Anadolu da yedi yıl hüküm süren kuraklığın, adalarda su kaynaklarından yoksun insanları göçe zorladığı düşünülebilir. 50 Tarihte Ege Göçleri olarak bilinen bu olaydan sonra, Kızılırmak dirseği içinde düzinelerce yerde yapılan kazılarda yaklaşık 200 yıllık bir dönem için hiçbir uygarlık izine rastlanılmamıştır. M.Ö yılından sonraki bu döneme karanlık dönem yerine kriz dönemi denilmektedir. 51 Hitit kaynaklarında, imparatorluğun yıkılma nedenleri ile ilgili bilgiler verilmemektedir. Bu nedenle, Hitit Đmparatorluğu nun M.Ö den kısa bir süre sonra yıkılma nedeni tam olarak anlaşılamamaktadır. Ekonomik, idari ve sosyal yapılardaki bozulmaların dışında, imparatorluğun çöküşünde, Mısır 49 Akurgal, a.g.e., s Dinçol, a.g.m.,, s Klengel, a.g.e., s. 108.

26 18 kaynaklarında yer alan ve yukarıda bahsettiğimiz bilgilere göre, Suriye kıyılarında gözüken deniz kavimlerinin etkisi olduğu düşünülmektedir HĐTĐT ASKERĐ GÜCÜNÜ ETKĐLEYEN UNSURLAR 2.1. Siyaset Askeri alanda savaşlar, neredeyse sürekli olarak sürdürülüyordu ve bundaki amaç hem ülke sınırlarını korumak hem de genişletmekti. Çünkü yeni topraklar edinmek siyasi ve ekonomik anlamda kuşku götürmeyen yararlar sağlıyordu. Olumlu sonuç alınan bir askeri sefer, hükümdarın saygınlığını artırıyor ve sahip olduğu tanrısal desteğe açıkça tanıklık ediyordu. Eski Yakındoğu siyasi düşüncesine göre tanrılar tarafından yönlendirilen ve korunan hükümdar sadece meşru ve adil olduğunda zafer kazanır ve başarılı olurdu. Đşte, bu nedenle Hitit kralları tarih yazıcılığı niteliğindeki eserlere askeri başarılarının ayrıntılı tanıklığını yazılı olarak kaydederlerdi. Bu eserler saray içinde propaganda işlevine sahipti ve kralın gücünü pekiştirmek amacını taşırdı. 53 Hitit Anayurdunda askeri seferler, derin karların erimeye başladığı bahar aylarında başlar yaz mevsiminin sonlarına kadar sürerdi. 54 Sonbaharda kral, diplomatik yazışmalar, siyasi davalar ve kentin valisi ile başkentin yönetimi ile ilgili istişareler yapmak için Hattuşa ya geri dönerdi. Kış ayında seferler tekrar başlardı fakat bu seferler askeri değil siyasi seferdi ve kral bu mevsimde eyalet başkentlerinde incelemelerde bulunurdu. Bu temaslar imparatorluğa hizmetin devamı açısından önemliydi. Daha da önemlisi, başrahip olarak gerçekleştirdiği dinsel görevleriydi. Bu, kralın görevlerinde tanrıların 52 Horst Klengel, Hitit Tarihi, Hititler ve Hitit Đmparatorluğu, Kunst und Bundesrepublik Deutschland, 2002, s. 412, Stefano De Martino, Hititler, çev. Erendiz Özbayoğlu, Ankara, Dost Kitabevi, 2003, s R. H. Beal, The Organization of the Hittite Military, Heidelberg, 1992, s. 413.

27 19 desteğinin devamı açısından gerekliydi. Baharın gelmesiyle yeni bir askeri sefer mevsimi de başlamış olurdu. 55 Hititler komşu ülkelere birden bire savaş açmazlar; anlaşmazlık halinde önce diplomatik gelenekler içinde notalar gönderilir, bunların gereği yapılmazsa o zaman tanrı mahkemesine başvurulurdu. Đmparatorluğun zamanla genişleyen sınırları, ustaca yürütülmesi gereken uluslararası siyasetin varlığını da zorunlu kılmıştır. Ülke genişledikçe Krallığın karşılaştığı düşmanların askeri ve siyasal gücüde artmaktaydı. Özellikle kuzey Suriye üzerindeki hâkimiyet politikaları hem Hitit krallarının, hem de mısır krallarının hükümdarlık dönemlerinde çok farklılıklar gösteriyordu. 56 Sonunda, II. Ramses ile II. Muvattali dönemlerindeki küçük çatışmalar ve politik sözler bitmiş, yerini ciddi bir silahlı mücadele almıştır. Bölgede üçüncü bir güç olmaya aday Asur tehlikesinin baş göstermesi üzerine söz konusu iki ezeli düşman arasında ki buzlar çözülmüş ve tarihin ilk yazılı antlaşması yapılmıştır. Krallığın kuzey sınırlarına bakıldığında ise; Hitit ordusunun, herhangi bir bölgeye sefere gittiğinde, taht değişikliği veya mücadeleleri yaşandığında otorite boşluğunu fırsat bilen Gaškalar devamlı surette Hitit topraklarına vur kaç taktiği şeklinde baskınlar düzenliyordu. Hemen hemen bütün Hitit Kralları bu kavimler ile mücadele etmiş ancak kontrol altına alamamışlardır. Hitit Devleti nin bu kavimler karşısında başarılı olamamasının nedeni; Gaška kavimlerinin dağlık ve engebeli bir coğrafyada yaşaması, bu kavimlerin siyasi bir birlik oluşturmadan, münferit bir halde kendi menfaatleri doğrultusunda davranmasıdır. Bu farklı siyasi yapı Hitit askeri mücadelesinin bu bölgede farklılaşmasına sebep olmuş ve Karadeniz kıyılarında yaşayan bu dağcı kavmin saldırılarını önlemek amacıyla Gaška sınır boylarına kaleler inşa edilmiştir. 55 Stephens, a.g.m., s McMahon, a.g.m., s.69

28 20 Bu farklı sınır mücadeleleri Hitit askeri stratejilerinde de değişikliklere sebep olmuştur. Gaška saldırılarına karşı savunma amacıyla kuzeyde sınır garnizonu oluşturulurken kuzey Suriye üzerine yapılacak sefer zamanlarında taarruz amaçlı güçlü ordu hazırlanıyordu Ekonomi Hititler açısından savaş, başka Amaçların yanı sıra, gelir getiren bir faaliyetti. Bir ülke işgal edildiğinde, düşman kral ve ordusu kale içine çekilirse çevredeki bütün hayvanlar ve yiyecek stokları ganimet olarak alınırdı. Hatta küçük ve zayıf köyler, kasabalar yağmalanırdı. 57 Hititler yaptıkları seferlerin sonucunda savaş ganimeti olarak alınanların dışında savaş esirleri de anayurda getiriliyor, üretime sokulmak suretiyle mevcut insan gücüne katkı sağlıyordu. Savaş esirleri genelde arazide, mimari yapıların inşasında vb. ağır işlerin yanında bayramlarda, törenlerde hizmetçi olarak çalıştırılırlardı. 58 Bu seferler silahların, atlı savaş arabalarının, miğferlerin vb. yenilenmesini veya en azından elden geçirilmesini gerektiriyor, bu da sanayi için yeni üretime yol açıyordu. 59 Bronz Çağı koşullarında bir orduyu savaş arabalarıyla donatmak çok pahalı bir işti. Bronzdan yapılmış silahlar, zırhlar, hafif tekerleklerin ve araba gövdesinin yapımında gerekli olan ileri düzeydeki ahşap doğramacılık tekniği, deriden yapılan koşum takımları ve arabaya koşulacak atların yetiştirilmesi, bir savaş arabasının üretilebilmesi için uzmanlaşmış çok sayıda zanaatkârın sürece katılımını gerektiriyordu. Bu koşul, maliyeti yükselten başlıca etmendi. 57 William J. Hamblin (ed.), Warfare in the Ancient Near East to 1600 BC, New York, Routledge, 2006, s Charles Allen Burney, Historical Dictionary of the Hittites, Maryland, Scarecrow Press, 2004, s Mahfi Eğilmez, Hitit Ekonomisi, Đstanbul, Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Yayınları, 2005, s. 38.

29 21 Maliyetin yüksek olması, askeri gücün ekonomik ve politik denetimi elinde tutan küçük bir seçkinler grubunun elinde toplanmasına neden olmuştur. 60 Hitit Krallığı na bağlı krallıkları vardı ve bu krallıklar Hitit Kralı na her yıl belirli miktarda haraç öderlerdi. Bağlı krallıkların sayısı, krallığın gücüne bağlı olarak, zaman içinde artar veya azalırdı. Bunlar içinde Kizzuwatna, Tarhuntašša, Ugarit, Amurru, Kadeš, Halpa, Kargamıš gibi önemli krallıklar da vardı. Özellikle Kadeš savaşı ve Kadeš Barış Antlaşması ndan sonraki dönemde krallık en güçlü görünümü içindeydi. Bununla birlikte ortaya çıkan barış havasının etkisiyle haraçlarda gerek eski yükseklik, gerekse eski yaygınlık giderek azalmış oluyordu. Bu haraçların toplam miktarı konusunda elimizde bilgi yok. Buna karşılık bazı anlaşmalardan doğan miktarları biliyoruz. Örneğin; Hitit Kralı II. Muršili ile Amurru Prensi Tuppi Teşup arasında imzalanan antlaşmaya göre, Amurru vasallığı, Hitit Krallığı na Hatti ülkesi tartı sistemiyle yıllık saf 300 şekel altın vergi ödeyecekti. 61 Hitit Krallığı nın çok örgütlü ve düzenli bir orduya sahip olması bu ordunun masraflarını karşılayabilecek için çok iyi bir ekonomik örgütlenme geliştirmesi gerekmekteydi. Bunu sağlayabilmek amacıyla Hitit Krallığı, 3000 yıl sonra Osmanlı Đmparatorluğu nda kullanılan tımar sistemine çok bezeyen bir toprak sistemi uyguluyordu. Đki çeşit arazisi vardı. Doğrudan doğruya Hitit kralının mülkiyetinde olan topraklar büyük çiftliklere bölünüyor ve bu büyük toprak parçalarının kullanım hakkı prenslere, beylere veya yüksek düzeyde saray memurlarına işletilmek üzere bağışlanıyordu. Bir de, çiftçilere ve göçmenlere bağışlanan küçük tımar arazisi vardı. Her iki tür tımar sahipleri de, bu bağış karşılığında kralın ordusuna asker veya savaş arabası sağlamakla yükümlüydüler. Ancak, her yükümlü, orduya sağlayacağı askerlerin yiyecek, içecek ve her türlü araç ve gereçlerini de sağlamak zorunda idi. Bu arazi bağışlarının, bazen kadınlara da yapıldığı dikkati çekmektedir. Yapılan uygula- 60 J. Keegan, Savaş Sanatı Tarihi, Đstanbul, 1995, s Güngör Karauğuz, Boğazköy ve Ugarit Çivi Yazılı Belgelerine Göre Hitit Devleti nin Siyasi Antlaşma Metinleri, Konya, Çizgi Kitabevi Yayınları, 2002, s. 187.

30 22 malar ile ilgili kayıtlarda verilen malikâne sınırları içinde kaç ev, kaç aile bulunduğu, her bir ailenin kaç nüfuslu olduğu, bahçeler, bağlar ve tarlalar, ölçüleriyle ayrı ayrı yazılıyordu. Tımar sahibi öldüğü zaman, bu çiftlikler veya malikâneler varisine kalmaz, tekrar devletin malı olurdu. Başka bir değişle, tımar toprağı kullanım hakkı ile veriliyor, ölen tımar sahibinin önceden saptanan varisi, garanti hakkına uygun olarak onun yerine Büyük kral tarafından tayin ediliyordu. 62 Hitit gelirlerinin en çoğunu tarımsal üretimden elde edilen vergiler oluşturuyordu. Tarımsal üretimin kuraklık sonucu kötü olduğu yıllarda Hititler daha fazla savaş yaparak yani Hitit ordusunun önemli unsurlarından biri olan atlı arabaların masraflarını karşılamak üzere görevlendirilen šahhan ın 63 açığını haraç ve ganimetle kapatmak zorundaydılar. 64 Hitit metinleri, savaşların sonucunda elde edilen savaş ganimetleri arasında yer alan çok sayıda savaş esirinden söz etmektedir. Bu esirlerin bir bölümü başkent Hattuşa ya getirilip köle olarak çalıştırılmaktaydı. Hitit kralı II. Muršili yıllıklarında Hattuşa ya bir seferinde köle getirdiğini anlatmaktadır. 65 Bugün bu sayıların genellikle abartılı olduğu kabul edilse bile köle transferinin ciddi sayılara ulaştığı anlaşılıyor. Dolayısıyla birçok işin ücretsiz olarak, boğaz tokluğuna kölelere yaptırıldığını kabul etmek doğru bir yaklaşım olacaktır Din Hitit gücünün yükselmesiyle birlikte, eskiden küçük tarım topluluklarının koruyucuları olan tanrılar, hızla kendilerini sarayın ve büyük bir imparator- 62 Sevgi Aktüre, Anadolu da Bronz Çağı Kentleri, Đstanbul, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1997, s Fatma sevinç, Hititlerin Anadolu da Kurdukları Ekonomik ve Sosyal Sistem, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Mayıs 2008, Sayı:17, s Eğilmez, a.g.e., s Trevor Bryce, Hittite Warrior, New York, Osprey Publishing, 2007, s Eğilmez, a.g.e., s. 21.

31 23 luğun bekçileri konumunda buldular. Ancak temel özellikleri ve insanoğluyla ilişkileri değişmedi. Hititlerin gözünde tanrılar efendiydi; insanın amacı, tıpkı hizmetkârın efendisine yaptığı gibi, onlara hizmet etmekti. Karşılığında tanrı, iyi bir efendi gibi, hastalık, kıtlık ve düşman saldırılarına karşı koruma sağlar ve dinsel görevini ihmal eden kötü hizmetkârı da cezalandırırdı. 67 Orta Hitit dönemine ait belgeler Hititlerde ordu din ilişkisi hakkında bilgiler vermektedir. Önemli sayıda Hitit tanrısı, savaşla ilişkilendirilirdi ve kral, tanrılar tarafından verilen ilahi bir korumayla savaşa gittiğini düşünürdü. 68 Ayrıca kral, tanrılar tarafından Hatti Ülkesini yönetmek ve bütün düşmanlarına boyun eğdirmek için seçilmiş olduğuna inanırdı. Tanrıya hizmet edildiğinde savaşlarda başarılı olunduğu, günahları yüzünden tanrının, yüz çevirmesi halinde ise başarısız olunduğu Hitit krallarının inanç sistemi içinde yer alıyordu. Zaferler, Güneş Tanrısının yardımıyla kazanılırdı. 69 II. Muršili nin, yıllıklarında ordusunun yürüyüşü sırasında, önlerine çıkan bir kuşun uçuşunu, tanrının kendilerini tuzağa düşmekten koruyan bir uyarı işareti olarak yorumlaması, kralların, savaş sırasında bazı doğa olayları aracılığıyla tanrıların kendisine yol gösterdiği inancına örnek gösterilebilir. 70 II. Muršili sefer için tanrıçaya şöyle sesleniyor: 71 beni çocuk (diye) çağıran beni küçük gören senin Arinnanın güneş tanrıçasının topraklarını almaya kalkışan etraftaki düşman ülkelerine karşı benim yanıma aşağıya gel ve o etraftaki düşman ülkelerini benim önümde öldür. Yine aynı kralın Arzava seferlerinin 3. yılında, Fırtına Tanrısı savaşa müdahale ederek, gücünü göstermiş ve gönderdiği bir yıldırım sonucu düşman kral hastalanmıştır. 67 Macqueen, a.g.e., s Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s Hamblin (ed.), a.g.e., s Bryce, Hittite Warrior, s Sedat ALP, Hitit Çağında Anadolu, Tübitak Popüler Bilim Kitapları, Ankara, 2001, s.125.

32 24 Öte yandan, askeri harekâtın nasıl yapılması gerektiğini, tanrıların hangi yolu ya da savaş biçimini önerdiklerini anlamak için de fallara başvurulurdu. 72 Özellikle, bir kral olan III. Hattušili dönemindeki seferlerde hemen hemen her saldırı için böyle fallar düzenlenmiş olduğunu öğreniyoruz. Gaškalara karşı girişilen seferlerden birinde kral ve ordunun Haharwa Dağı nda gecelemesi uygun muydu? Orduda bir salgın hastalık çıkabilir miydi? Majeste, Tizilima kentinin insanlarına yaklaşacaktı; tanrıların buna izni var mıydı? gibi sorular fal konusu yapılıyor ve bu fallarda elde edilen olumlu ya da olumsuz yanıtlara göre hareket ediliyordu. Kralın kendisinin değil de, generallerinden birinin komuta ettiği seferlerde de kral, sonucun ne olacağını fallar aracılığı ile öğrenmeye çalışıyor ve elde ettiği tanrısal işaretlerin olumlu olup olmadığı hakkında komutanına bilgi veriyordu. Ancak, yardıma gelmesi antlaşmalarla hükme bağlanmış olan bağlı krallıkların, seferin sonucunu fallarla soruşturmaya hakları yoktu. Tanrıları şahit tutmak suretiyle gerçekleştirilen dinsel yaptırımlar, fiziksel gücün yanında askerler üzerinde motivasyon unsuru olarak kullanılırdı. Ritüeller, Hititlerde savaşın seyrini etkilemekte kullanılan diğer bir yöntemdi. Savaştan önce düşman hattında yapılan ritüeller tanrıların birçok büyü örneklerini içerebiliyordu. Urduca bir hikâye, düşman silah ve savaşçılarını zayıf düşürmek ve onları kadına çevirmek için yapılmış başarılı bir ritüelden bahsetmektedir. Ayrıca savaş sırasında geri çekilen orduyu yerinde tutmak için de çeşitli ritüeller yapılırdı. 73 Ordu savaşı kaybederse arınma ritüeli yapılırdı. Ritüellerde göndermeler, yay, ok ve savaş arabaları üzerine, lanetlemelere yapılırdı ve belki de en önemli rolü bu silahların askeri değerini yansıtmaktı. Bu örnekler, Hititlerin savaşı kazanmak için ne kadar çaba sarf ettik- 72 Daniel Schwemer, Karaciğer Falı, Talih Falı, Kuş Uçuşu Falı ve Düş Yorumları, Alamet Yorumunun Türleri ve Đşlevleri, Hititler ve Hitit Đmparatorluğu, Bonn, 2002, s R.H. Beal, Hittite Military Organization, ed. In J. M. Sasson, Civilizations of the Ancient Near East, New York, 1995, s. 552.

33 25 lerini ve Hitit dünyasında din ve savaş ilişkisinin ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir. 74 Hititlerin savaş sırasında gerçekleştirdikleri bir ritüel, insan kurbanının olduğunu gösteren tek örnektir ve bu ritüelde bazı hayvanların yanında insan da çok vahşice öldürülerek kurban edilmektedir. Bu insan kurbanı örneği, kötü şansı iyiye çevirme amacı yanında askerler üzerinde psikolojik bir etki yaratmak veya baskı kurmak amacını da taşıyor olmalıdır Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s V. Haas, Geschichte der Hethitischen Religion, Leiden, New York, Köln, 1994, s.899.

34 ĐKĐNCĐ BÖLÜM HĐTĐT ASKERĐ BĐRĐMLERĐ, GÖREVLĐLERĐ VE TEÇHĐZATI 1. ASKERĐ BĐRĐMLER 1.1. Piyade Sınıfı Hitit ordusunun temel gücü, sayıca fazla olan piyadelerden oluşturulmuştu. 76 Piyadelerin içerisinde ise Hitit savunma gücünün çekirdeğini oluşturan daimi askeri gücü bulunmaktaydı. Çevre krallıklardan ve küçük yerleşim yerlerinden toplanan doğuştan yetenekli hür Hattili erkeklerin askere alınmasıyla oluşturulan bu üstün savaş gücünün üyesi olmak şüphesiz çok onurlu sayılırdı. Özellikle subaylar olmak üzere bu askeri gücün bütün üyeleri bizzat Kral tarafından seçilirdi. Eğitimleri esnasında verilen güçlü bir vatan sevgisi ile askerler arasında kuvvetli bir bağ kurulurdu. Bu nedenle ordunun çekirdeği olan bu elit güç, krallığın savaş gücünün uyum içinde mücadele etmesini sağlardı. 77 Bu hazır kıtanın askeri gücü, iç ayaklanmaları bastıracak, düşman baskınlarını püskürtecek ve ele geçirilen şehirler için tedbirler alacak kadar yeterli sayı ve kuvvete sahipti. Daimi ordu saflarında da en üstün grup tüm kralların kişisel korumasından sorumlu kraliyet muhafızlarıydı. Bu muhafızlar da ayrıca iki gruba ayrılmışlardı. Birincisi, MESHEDI adında en prestijli olanıydı. Ana silahları mızraktı ve 12 saat vardiya sistemiyle, saray avlusunda güvenliği 24 saat sağlamakla görevliydiler. Đkinci ise, yine 12 saat vardiya sistemiyle kralın güvenliğini sağlayan Altın Mızraklı Askerler di. Kralın en yakınında olmaları nedeniyle her iki muhafız kuvveti saray dışında da kralın güvenliğinden sorumluydu Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s Bryce, Hittite Warrior, s Bryce, a.g.e., s.29, 30

35 27 Hitit askeri gücünün piyade sınıfını savaş zamanlarında müttefiklerin destek amacıyla verdiği askerler güçlendirirdi. 79 Ordu belli yerlerde mola verir ve burada diğer şehirlerden, bağlı krallıklardan gelen takviye birliklerle birleşir ve genel komuta yetkisini büyük kral eline alırdı. II. Muršili, Arzava seferine giderken Kargamıš Kralı olan kardeşi Şarri-Kusuh un gönderdiği kuvvetlerle Aşağı Memlekette bulunan ve yeri henüz tespit edilemeyen Sallapa şehrinde birleşmişti. Yine aynı seferde Mira Kralı Mashuiluva nın ordularıyla da Aura şehrinde birleşmişti. 80 Hititlerde bu sınıfa mensup askere, askerlik yükümlülüğünün yanında, ömründe bir defa olmak üzere işlenmesi için hükümdar tarafından toprak parçası verilirdi. Ancak, Hitit ordusunun sadece hür profesyonel askerlerden ya da milis gruplardan oluştuğunu söylemek mümkün değildir. Nadir de olsa bazı durumlarda kral, paralı askerlerle yaya birliklerin gücünü artırmaktaydı. Arabaların kullanılmasına imkân vermeyen dağlık arazilerde yapılan savaşlarda piyadeler ön plandaydı. 81 Ayrıca, yaya sınıfının en önemli işlevi, kaleleri savunmak ya da kaleleri ele geçirmekti. Bu görevlerinin yanında, sınır kaleleri arasında devriye gezmek ve ayaklanmaları bastırmak ta vardı. Yaya birlilerinin ana silahları, standart yakın doğu silahları olan topuz, kargı, balta, kısa kılıç, yay ve mızraktan oluşmaktaydı. Bazı savaşçılar, kasklı ve kalkanlı olarak tasvir edilmiştir. 82 Fakat savaş anında ordu içerisinde yaya savaşçılarının gücü yüzde doksandan daha fazla olduğunda birincil silahı uzun mızraklar idi. Mızraklı piyade asker, arkeolojik kaynaklarda sık sık yer almaktadır. Hatta Büyük Kral Tuthaliya ölümünden sonra tanrılaştırılmış ve mızrak taşıyan bir kral olarak yazıtta resmedilmiştir. Hititleri temsil eden bir 79 Bryce, Life and Society in the Hittite World, s Kınal, a.g.e., s Esma Reyhan, Eski Anadolu da Askeri Disipline Dair Bir Hitit Metni: Asker yemini Eskiçağ dan Modern Çağ a Ordular: Oluşum, Teşkilat ve Đşlev, Ed. Feridun M. Emecan, Đstanbul, Kitabevi, 2008, s Hamblin (ed.), a.g.e., s. 303.

36 28 Kadeš kabartmasında ayrıntılı şekilde Hitit piyade askeri, silahlarıyla birlikte tasvir edilmiştir. 83 Hitit ordusu, Sümerlerde olduğu gibi falankslar 84 halinde olmayıp, dağınık nizamda veya uzun kol halinde mızrak ve kalkanlarla savaşırdı. 85 Hititlerde askeri seferlere toplamda yaklaşık 10,000 yaya asker ve 1,000 savaş arabası katılırdı. Mısır kaynaklarına göre, Hitit askeri gücü Kadeš Savaşı için yapılan askeri sefer hazırlıklarının sonuna doğru yaklaşık kadar yaya asker ve 3500 adet atlı araba gücüyle zirve noktaya ulaşmıştı. 86 Gerçi bu orduya, gerekli olduğunda müttefik ve vasal ülkelerin askeri desteklerinden oluşan kontenjan da dâhil edilirdi. Stratejileri nedeniyle olsa gerek Hititler, çok sayıda atlı araba gücüne sahip oldukları halde, sadece atlı araba gücüne güvenmeyip düşmana yapılan büyük taarruzlarda yaya birliklerini de destek gücü olarak savaştırmışlardır. Mısır kabartma resimlerinde hareketsiz şekilde tasvir edilen 87 piyadeler daha çok ani düşman saldırılarına karşı askeri malzeme ve yükleri korumak gibi basit bir işlev gördüler. 88 Yaya askerlerin en az yüzde ellisi, saf düzeninde konuşlanmış Hitit mızraklı askeri gücü, geriye kalanı; paralı okçular, çabuk hareket kabiliyetine sahip hafif silahlı birlikler ve çoğunluğunu da Sutu Çölü kabilelerinin oluşturduğu acemilerdi Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s Phalanx veya falanks, bir orduyu oluşturan askerlerin birbirinden ayrılmadan ard arda saflar halin de savaşmasını esas kabul eden bir savaş düzenidir. Đlk uygulamaları Arkayik Yunanistan'da Hoplites adı verilen ağır piyadelerin savaş düzeni olarak ortaya çıkmıştır. Falanks düzeninden önce savaşlar, düzensiz gruplar arasında bire bir çatışmalar şekliden yürütülmektedir. Falanks düzeni, kütlesel bir vuruş gücüyle son derece etkili bir savaş düzeni olarak ortaya çıkmıştır. Her asker, sağ eliyle kavrayıp kaburgaları ve dirseği arasına sıkıştırdığı kargıyla düşman sıralarına koşarak ilerler ve düşman sıralarındaki kalkan boşluklarına saplamaya çalışırdı. Bu şekilde ileri uzanmış mızraklar, bir elin parmaklarını andırdığından, bu savaş düzenine falanks denile gelmiştir. Falanks, Latince bir tıp terimidir ve parmak kemikleri anlamındadır. 85 Kınal, a.g.e., s Beal, a.g.e., s Oliver Robert Gurney, The Hittites, London, Penguin Books, 1990, s Macqueen, a.g.e., s. 64., Gurney, a.g.e., s Terence Wise, Ancient Armies of the Middle East, ed. Martin Windrow, Osprey Publishing, 1981, s. 25.

37 29 Hitit piyadesi Anadolu tepelerinde tek başlarına, kendilerine özgü bir savaş sürdürüyorlardı ve bu savaş türünde de Hitit ordusu düşmanlarına üstünlük sağlayabiliyorlardı. Bu üstünlük, yüksek tahrip gücünden çok, eğitim ve disipline bağlıydı; bu sayede Hitit komutanları doğal özelliklerinden yararlanarak ya da karanlığa sığınarak bölüklerini çok uzaklara kadar götürebiliyor ve başarılı bir saldırıda çok önemli olabilecek şaşırtma öğesini ustalıkla kullanabiliyordu. Saldırı zamanı geldiğinde, yürüyüş kolu hızla savaş saflarına dönüşebiliyor ve toparlanmaya zaman bulamayan düşman ordusunu ezip geçiyordu. Hızla ilerleyen Hitit saflarının yaratabileceği etki, Yazılıkaya yontu galerisinde bulunan savaşçı tanrıların kontrolü ve tehditkâr ilerleyişinde kısmen görülebilir. 90 Kış mevsiminde ordu, Hattuşa da ki askeri kışlada bekletilirdi. Ordu, seferde olmadığı böyle zamanlarda şehrin güvenliği sağlayan polis gücü, inşaat projelerinde çalışan işçi gibi ve ara sıra da olsa tören ve bayramlarda katılımcı olarak hizmet ederdi. 91 Asker sayısı hakkında çok az kayıt vardır. Hitit ordusunun düşük binli şekilde sayısallaştırıldığı görülür. Kayıtlarda bahsedilen rakamlar 300, 700, 1400 ve 3000 dir. Bir Anadolu ordusu, 1400 piyadeden, 40 savaş arabasından (oran 1 e 35) oluşurdu Atlı Savaş Arabaları Sınıfı Tekerlekli araçların askeri amaçlı olarak ilk kullanımı, Mezopotamya nın güneyinde M.Ö de, belki biraz daha erken bir zamanda ortaya çıkmıştır. Tekerlekli araçların, tekniği ve askeri potansiyeli açısından gelişiminin ve tecrübe sürecinin kesinliğine rağmen, sahip olduğumuz kaynaklarda 90 Macqueen, a.g.e., s Bryce, Life and Society in the Hittite World, s Hamblin (ed.), a.g.e., s. 303.

38 30 savaş arabasının tam gelişmiş hali erken bronz çağının ortasında Sümerlerde ortaya çıktığı görülür. Sümer savaş arabasının kullanımı bilinse de bilgiler çok sınırlıdır. Savaş arabasının izleri Kish, Ur ve Susa da yapılan kazılarda keşfedildi. Bulunan savaş arabaları çürümüş haldeydi fakat sanatsal kaynaklarda resmedilmeleri için yeterince aydınlatıcı ve doğrulayıcı formlara sahipti. 93 Sümerler, çift tekerlekli ve dört tekerlekli olmak üzere iki tip savaş arabası kullandılar. Fakat Sümer savaş arabalarında kullanılan tekerleklerin sağlam olması savaş arabasının da ağır olmasına sebep oluyordu. Bu savaş arabalarının çekilmesinde de yabani eşek gibi hayvanların kullanıldığı anlaşılmıştır. 94 Arabaların hafiflemesi ve atın ehlileştirilmesi, savaş sanatında önemli gelişmelere sebep oldu ve bu gelişmeyle savaş arabası ordunun elit sınıfı haline geldi. 95 Savaş arabasının keşfi ve gelişimi, ilerlemeyi kendi haline bırakan toplumlardan ziyade, uzak görüşlü toplumlar üzerinde daha fazla etkili olmuştur. Savaş arabasıyla yapılan ani hücumlarla piyade hatlarının rahatça aşılabilmesi, etkili ve güçlü olduğu bilinen yaya askerlerin gücünü sınırlandırmış ve böylece piyade birliklerinin savaştaki rolleri de değişmişti. Artık savaş arabası, savaş meydanlarında zaferi etkileyen önemli savaşma aracıydı. Savaş arabası bazı teknik özelliklere sahipti ve arabayı çeken atların sürekli eğitimine ihtiyaç vardı. Bunun yanında kendi kültürlerinde profesyonelleşmiş kişilerden oluşan bir sınıfa da ihtiyaç vardı. Savaş arabasının bakımı pahalıydı ve özen gerektiriyordu. Doğal olarak savaş arabası sınıfına toplumun yüksek katlarındaki zengin kişiler seçilirdi. 96 Orta Bronz Çağı nda Hitit askerlerinin çoğu piyadeydi. Bu dönemde savaş arabalarının da kullanılmaya başlandığı sanatsal ve yazılı kaynaklardaki sınırlı bilgilerden anlaşılmaktadır. 97 Yakın doğudaki başka krallıklarda 93 Hamblin (ed.), a.g.e., s Gurney, a.g.e., s Bryce, a.g.e., s Goetze, a.g.e., s Hamblin (ed.), a.g.e., s. 303.

39 31 oldu gibi hafif savaş arabası, Hitit dünyasına da yaklaşık M.Ö de Hurriler 98 tarafından tanıştırılmıştır. 99 Eski Hitit döneminde Anadolu da at koşulu harp arabalarının kullanıldığını Kuşşara Kralı Anitta nın mağlup ettiği Pruşhanda Kralı nın 40 savaş arabasından bahsetmesinden anlamaktayız. Đmparatorluk Dönemi nde hafif savaş arabalarının kullanılması ve atların ehlileştirilmesi gibi askeri alanda yapılan yenilikler önemli sonuçlar vermiştir. Bu iki öğe, savaşlarda devrime yol açmıştır. Böylece savaş arabaları, meydan savaşlarında çok önemli savaş aracı haline gelmiştir. 100 Sıradan Mısır savaş arabasında, bir sürücü ile ok ve mızrak donanımlı bir savaşçıdan oluşan iki kişilik mürettebat olurdu. Anlaşıldığı üzere, Mısırlılar savaş arabalarını, düşman saflarında maksimum karışıklık yaratacak biçimde uzun ve orta menzilli atışların yapılabileceği oldukça hareketli saldırı aracı olarak görüyorlardı. Hititlerin arabalı savaş anlayışları bundan farklıydı. Onlara göre savaş arabası birliği, düzenli bir hücumda piyade hatlarını yarıp geçebilecek, daha ağır donanımlı bir saldırı gücüydü. Bu yüzden Hitit savaş arabalarında kullanılan ana silahın yakın mesafede etkili saplama mızrağı olduğunu 101 ve tekerlek milinin arka sınır yerine gövdenin ortasına tutturulduğunu anlıyoruz. Bu da, hız yapan araçların devrilmeye daha yatkın olduğu anlamına geliyordu ama manevra yeteneğinden verilen ödün, bu sayede saldırı gücünde sağlanan artışla dengeleniyordu. Tekerler öne doğru tutturulduğu için Hitit savaş arabası bir sürücü, bir okçu ve hücum sırasında diğer ikisini korumak için hem dikdörtgen şeklinde hem de dikey iki tarafı keskin bir baltaya benzetilmiş bir kalkan 102 taşıyan askerden oluşan üç kişi- 98 Bryce, a.g.e., s Bryce, a.g.e., s Reyhan, a.g.m., s M. A. Littauer, J. H. Crouwel, Peter Raulwing, Selected Writings on Chariots and Other Early Vehicles, Riding and Harness, Koninglijke Brill NV, Netherlands, 2002, s Gurney, a.g.e., s. 106.

40 32 lik 103 bir mürettebat taşıyabiliyordu. Bu şekilde göğüs göğse savaşabilmesi için fazladan insan gücü bulundurabiliyordu. 104 Yeni krallık zamanında (M.Ö ) kullanılan savaş arabaları ise Ön Asya da M.Ö. 15. Yüzyıl ın başlarında meydana gelen büyük Ari kavimler göçünden sonra ortaya çıkan çift at koşulu hafif harp arabalardır. Anadolu da at koşulu savaş arabasının Ön Asya memleketlerinde yayılışı, Ari kavimler göçünden sonradır. Bu kavimlerden biri olan Mitanniler, bu yeni harp silahı sayesinde Münbit Hilal Bölgesi nde, M.Ö. 15 Yüzyılda büyük bir devlet kurmayı başarmışlardı. Bu savaş arabası en hafif ağaçtan imal edildiği ve çift at koşulduğu için oldukça süratli ve kolay sevk edilebiliyordu. 105 Yeni Hitit Devleti zamanında kullanılan harp arabalarını Mısır kabartmalarından tanıyoruz. Hititlerin kullandığı savaş arabaları hafif yapılı ve iki tekerlek üzerine yerleştirilmişti. Eski Hitit krallığı dönemi savaş arabaları, ünlü Kadeš Savaşı kabartmalarındaki tasvir edilen üç mürettebatlı Hitit savaş arabaları ile karıştırılmamalıdır. Aynı zaman periyodunda tasvir edilen Anadolu savaş arabaları, eski Hitit dönemi standardıyla iki atlı, parmaklıklı tekerlek, bir ya da iki araç sürücüsünden oluşmaktadır. Yine bu dönemden bahseden yazılı kaynaklarda düşman savaş arabalarının ele geçirildiğinden bahsedilir; şehir düştüğünde 40 adet savaş arabası ganimet olarak alındı. 106 Normal şartlarda bir Anadolu ordusu, 40 savaş arabasından oluşurdu. Yeni Hitit Krallığı nın başlarında 200 savaş arabasının olduğu belgelerde mevcuttur. 107 Anitta döneminde savaş arabaların sayısı 40 ı geçmez iken, Šuppiluliuma, sadece Kizzuwatna nın 100 savaş arabası bulundurmasını istemektedir. Muršili, karşılaştığı düşman safların da 700 arabanın bulunduğu- 103 Leopold Messerschmidt, The Ancient Hittites, Washington, Government Printing Office, 1904., s Macqueen, a.g.e., s Ekrem Memiş, Eskiçağ Türkiye Tarihi, Ekin Yayınları, 2006, s Hamblin (ed.), a.g.e., s Hamblin (ed.), a.g.e., s. 303.

41 33 nu anlatır. Kadeš Savaşı için II. Ramses, 3000 adet savaş arabası hazırlarken II. Muvattali ise, bütün imkânlarını kullanarak 2500 kadar Hitit savaş arabası hazırladı. Müttefik ve bağlı krallıklardan da yaklaşık 1000 adet kadar ekleyerek Hitit ordusunun savaş arabası sayısını 3500 e çıkardı. Detaylarına ileride değinilecek Kadeš Savaşı nda, tarihte aynı anda hiç olmadığı kadar çok savaş arabası savaşmış ve uzun süre boyunca da tekrarı görülmemiştir. Aynı zamanda Kadeš Savaşı, dönemi itibariyle sayıca en çok askerin meydan muharebesine sahne olmuştur Diğer Sınıflar Yazılı kaynaklar, Hititlerin özel savaş gemilerine sahip olmadığını göstermektedir. 109 Deniz kuvvetleri sınıfının bulunmayışının en önemli sebebi Hitit Krallığının merkezinin kara parçasıyla çevrili olmasıydı. Bunun yanında Ugarit Krallığı donanmasının ve ticaret gemilerinin, gerektiğinde Hitit kralının emrinde olması da şimdiye kadar Hititlerin donanmasının ispatına dair bir yazılı belgeye, duvar tasvirine ulaşılamamasının nedenleri arasında olabilir. 110 Đmparatorluğun sonlarına doğru bir Hitit subayının Ugarit kralına yazdığı mektupta 150 adet gemiyi tam donanımla hale getirip kendisine göndermesini istemiştir. 111 Boğazköy de bulunan bir yazılı metne göre, Alaşiya (Kıbrıs) gemileri Hitit donanmasına karşı üç kez savaşmış ve Hitit donanması tarafından batırılmıştı. 112 Yine belirtmek gerekir ki, Ugarit filosunun Kargamıš valisinin hareketlerini izleme görevi, Hitit çıkarlarının korunması açısından çok önemliydi. Hitit tarihinde süvari bölüğü olmadığının bilinmesine rağmen Mısır rölyeflerinde at üstünde insan tasvirlerine rastlanmıştır. Fakat büyük olasılıkla 108 Stefan G. Chrissanthos, Warfare in the Ancient World: From the Bronz Age to the Fall of Rome, Praeger Publishers, 2008, s Ali Dinçol, Hititler, National Geographic Türkiye, Sayı: Ocak, 2006, s Collins, a.g.e., s Richard Henry Beal, The Organization of the Hittite Army, (Yayınlanmış Doktora Tezi) Chicago University, 1986, s Dinçol, Hititler, National Geographic Türkiye, s. 83.

42 34 bu kabartmalarda keşif, arama veya haberci 113 olarak görevlendirilen insanların olduğu düşünülmektedir. Ya da Mısır veya Miken ülkelerine ait atlı askerlerin Hitit askeri operasyonlarındaki görüntüsü olabilir ASKERĐ GÖREVLĐLER Büyük kral, Hitit ordusunun başkomutanı ve büyük seferlerde askeri kuvvetlerin daimi lideriydi. Kral, her yıl ilkbahar ve sonbahar arasında yurdundan çok uzak bölgelerdeki düşmanlarına karşı askeri seferler düzenlerdi ve bu seferlerin kazançlı antlaşmalarla sonuçlanması beklenirdi. 115 Kral olmanın ideolojik açıdan en önemli göstergesi, savaş meydanında ki cesaretiydi. Fakat kralın askerleriyle beraber ilk safta savaştığı konusunda henüz bilgi yoktur. 116 Ancak kral, savaş alanında asla tehlikeye maruz bırakılmazdı. Bu, korkaklığı nedeniyle değil bilakis siyasi sebeplerdir ki; kralın beklenmedik bir durumda ölümüyle ülkenin iç huzurunun, güvenliğinin bozulmaması adına alınmış stratejik bir karardı. 117 Kraldan, savaşta kendini yeterli şekilde ispatlaması, hatta cesaretinin önceki kralların askeri kahramanlıklarının da daha üstünde olması beklenirdi. Bu nedenle bir kralın ihtiyacı, sadece ülkesini savunmak değil aynı zamanda elde ettiği kişisel kazanımlarının ve saygınlığının devamı için bizzat askeri seferler düzenlemek, bu seferler sonucunda elde edilen fetih ganimetlerin bir kısmını cömertliğinin bir ifadesi olarak askerlere dağıtmak 118 ve böylece orduyu güçlü bir sadakatle kendine bağlamaktı. Kral, her zaman yetkiyi alır almaz tecrübesizliğinden fırsat bilerek, ani bir saldırıyla ülkesini talan etmek isteyen düşmanlara karşı, savaş meydanında askeri cesaretini ispatlamak zorundaydı. Babasının ve ağabeyinin ani 113 Collins, a.g.e., s Bryce, Life and Society in the Hittite World, s Bryce, a.g.e., s Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s C.W. Ceram, The Secret of the Hittites, New York, Alfred A. Knopf, 1956, s Macqueen, a.g.e., s. 62.

43 35 ölümü üzerine kendini taht üzerinde bulup düşmanları tarafından küçümseme ve hakarete maruz bırakılan genç kral II. Muršili nin duruma örnek gösterilebilir. Krallığın düşmanları genç kral II. Muršili yi şöyle küçümsemişlerdir; 119 Sen, hiçbir şey bilmeyen ve içime korku salmayan bir çocuksun. Ülken, şimdi harabe, piyadelerin ve arabalı birliklerin zayıf. Senin piyadelerine karşı benim piyadelerim fazla, senin arabalı birliklerine karşı benim arabalı birliklerim fazla. Senin babanın fazla piyade ve arabalı birlileri vardı. Fakat çocuk olan sen, ona nasıl eşit olabilirsin. Kral II. Muršili ise düşmanlarının bu sözüne şu sözlerle karşılık vermiştir: 120 Elimi Leydim olan Güneş Tanrısı Arinna ya uzatarak dedim ki: Leydim, Güneş Tanrısı Arinna, bana çocuk diyen ve aşağılayan komşu ülkelerdeki düşmanlar, topraklarına sonsuza dek sahip olmaya çalışıyorlar-ey Leydim, Güneş Tanrısı Arinna, gel beni destekle ve böylece bana zarar vermelerinden önce komşu ülkelerdeki düşmanlarımın cezasını ver. Kral adaylarına, can güvenlikleri nedeniyle atalarından gelen savaşma becerisi ve tekniklerinin öğretilmesine özellikle dikkat edilirdi. Veliaht prenslere, savaş meydanında savaşabilmeleri için en az iki fırsat verilirdi. 121 Kral IV. Tudhaliya, Gaška Seferinde Hitit ordusuna komutanlık etme fırsatı verildiğinde sadece on dört yaşındaydı. Bütün Hitit tarihi boyunca kralların çoğu hayatlarının hemen hemen her yılını savaş meydanlarında geçirmelerine rağmen şimdiye kadar bildiğimiz savaş meydanında ölen kral yoktur (Savaş yaralarının I. Hattušili nin ölümünde payı olsa da). Bu, iyi şanstan daha çok durumu iyi idare etmek ve ihtiyatlı hareket etmenin sonucudur Bryce, Hittite Warrior, s Bryce, Life and Society in the Hittite World, s Bryce, Hittite Warrior, s Bryce, Life and Society in the Hittite World, s. 109.

44 36 Kral, bazı sebeplerden dolayı orduya komutanlık etmezdi. Başka yerde bir askeri operasyonda olması, yerine getirmesi gereken dinsel yükümlülükler gibi ağırlığı olan törenlerde bulunması, hasta olması gibi sebepler kralın, ordunun başında savaşa gitmesine engeldi. Bu durumda kral yerine orduya komutanlık edecek, Baş Çoban, Şarap Büyüğü gibi ilginç saray unvanları taşıyan ve kendine yakın gördüğü kral ailesinden birini vekil tayin ederdi. 123 Hatta kral, askeri sefere liderlik yapmadığı zamanlarda savaş meydanındaki vekil komutanla aralarında gönderilen mesajlar ve haberlerle düzenli şekilde savaşın seyrini yakından takip ederdi. şöyledir; 124 R. H. BEAL e göre, büyük Kraldan sonraki subaylar ve görevleri a) Yüksek Rütbeli Subaylar; 1. Veliaht Prens (tuhkanti); Tuhkanti" sözcüğünün "veliaht prens" anlamına geldiği kabul edilmektedir. 125 Prensler arasında rütbece en tepede veliaht prens bulunmaktadır Büyük krala bağlı krallar; Veliaht prensin komutası altında 127 bu yüksek subay sınıfında olan krallar, sivil görevlerinin yanında saldırı ve savunma anlarında ordunun lideri olarak savaş meydanında savaşırlardı. Büyük Hitit Kralı nın isteği halinde aynı şekilde savaş meydanında lider olarak Hitit ordusuna da yardım ederlerdi. 123 Macqueen, a.g.e., s Beal, a.g.t., s (1986) 125 O. R. Gurney, The Hittite Title, Tuhkanti, Anatolian Studies, Vol. 33, 1983, pp Turgut Yiğit, Hitit Kral Ailesinin Siyasal Etkinliği Üzerine, Ankara, Tarih Araştırmaları Dergisi, Sayı: 29, Cilt: 19, 1996, s Collins, a.g.e., s. 107.

45 37 3. GAL MEŠEDI; Kral muhafızlarının komutanı olarak önemli bir göreve sahip subaydı. Genelde Büyük kralın kardeşleri bu göreve atanırdı GAL GEŠTIN / GAL LÚ MEŠ GEŠTIN; Şarap başı olarak adlandırılan ve savaş alanında orduya bağımsız şekilde komuta yetkisini elinde bulunduran yüksek rütbeli bir general olduğu düşünülmektedir. Kralın savaşa katıldığı durumlarda da kralın emri altında ana orduya komutanlık ederdi. 5. GAL SAGI / GAL NIMGIR; Baş Saki/Baş Haberci olarak adlandırılan ve GAL MEŠEDI seviyesinde yüksek rütbeli komutandı. Bu terim, Alp e göre ise Baş Ordu Müfettişi olarak adlandırılmıştır GAL LÚ (.MEŠ) IŠ; Arabalı savaşçıların başı olarak savaş alanında ordunun bir kısmına yüksek rütbede komutanlık ederdi. Bazen de bağımsız bir ordu komutanı gibi savaş alanında savaşı yönetirdi. 7.UGULA 1 LI LÚ.MEŠ IŠ; Bin arabalı savaşçının müfettişi olarak adlandırılmıştır. Kral tarafından, savaş arabasının manevra yeteneklerinden ve araba üzerinde savaşan sa- 128 Collins, a.g.e., s Sedat Alp, Hitit Çağında Anadolu, Tübitak Yayınları, Ankara, 2001, s. 154.

46 38 vaşçıların silah kullanma marifetlerinden sorumlu tutulan yüksek rütbeli subaydı. 8.UGULA 1 LI; Bin piyade askerin müfettişi olarak adlandırılmıştır. 9.GAL UKU. UŠ; GAL LÚ IŠ gibi arabalı savaşçıların başıydı. Hemen hemen yüksek rütbeli bir subaydı ve kesin olmamakla birlikte sağ kanat ve sol kanat sorumlusu olarak ikiye ayrılırdı EN UKU. UŠ; Ordu kıtasının beyi olarak adlandırılmıştır. 11.GAL NA. GADA; Çoban Başı olarak adlandırılmıştır. GAL UKU. UŠ ve GAL LÚ IŠ gibi diğer askeri rütbelerden farklıdır. Sağ kanat ve sol kanat sorumlusu olarak ikiye ayrılırdı. 12. Kraliyet Prensleri; Veliaht prens ve Büyük Krala bağlı krallar Hitit ordusunda general düzeyinde rütbeye sahiptiler. Bu şekilde general anlamı taşımasa da kraliyet prensleri de yüksek askeri rütbede görev yapan subaylardandı. b) Diğer subaylar; 1. EN ANŠE. KUR. RA. MEŠ; 130 Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s. 144.

47 39 Atlardan sorumlu komutandı. Bu sorumluluk savaş alanında olmayıp atların beslenmesi, ihtiyaç olunan yere nakli şeklindeydi. Belki de ordunun lojistik hizmetlerinden sorumluydu. 2. GAL LÚ IŠ KÚ. SIG; Seçkin arabalı savaşçıların lideriydi. 3. GAL KARTAPPI; Savaş arabası sürücülerinin başı, yüksek rütbeli subaydı. Yüksek ihtimalle savaş arabası sürücülerinin eğitiminden sorumluydu ve savaş alanında görevli subay sınıfına mensup değildi. 4. GAL LÚ šalašha; Muhtemelen tören geçişi esnasında kralın arabasından tutarak eşlik eden kişiydi. Bu görevi nedeniyle başkentte oturmaktaydı. c) Yöneticiler, orta rütbeli subaylar; 1. awariyaš išha-/ BEL MADGALTI; Sınır muhafız başından farklı olarak BEL MADGALTI, idari yargıçlık gibi 131 geniş sivil yetkilere sahip sınır valisiydi. Bu özelliğiyle askeri ve sivil yetkilere sahipti. 2. ZAG-aš BELU; Sınır beyi olarak adlandırılmakta ve awariyaš išha-/ BEL MADGALTI ile yakın benzerlik göstermektedir. 131 Harry A. Hoffner Jr., Letters from the Hittite Kingdom: Writings from the Ancient World, Society of Biblical Literature, 2009, s. 153.

48 40 3. EN KUR; Askerlik görevinin yanında günümüz anlamındaki belediye başkanı görevini de yürütmekteydi. 4. UGULA NIMGIR ERIN MEŠ; Ordu habercilerinin müfettişi olarak adlandırılmıştır. 132 Askeri görevlerinin yanında Krala gönderilen iletilerin tesliminden de sorumluydu. Alp e göre ise bu terim ordu müfettişlerinin kumandanı adlandırılmıştır. 133 komutandır. 5. LÚ ŠU. GAL HALSI LUGAL; Kesin olmamakla birlikte, Kraliyet sarayının güvenliğinden sorumlu d) Düşük rütbeli subaylar; 1. UGULA LIM (SERI); Müfettişler grubundan olan UGULA LIM, UGULA LIM SERI ile aynı özellikler taşımaktadır. Bu terimin saray ve askeri personeli arasında olduğu en eski kanıt olan Telipinu fermanından anlaşılmaktadır. S. ALP e göre bu terim binbaşı düzeyindedir LÚ DUGUD; Subay sınıfında yer alan bu terim, gerçekten ağırlığı olan önemli görev üstlenmiş kişiyi ifade etmektedir. Kralın çevresindeki koruma halkasının dışında kalan şehir, kasaba veya köylerde yaşayan yerel askerlerin komutanı olarak Hitit ordusuna hizmet ederdi. S. ALP bu terimi çavuş olarak tercüme 132 Hoffner, a.g.m., s Sedat Alp, Hitit Çağında Anadolu, Tübitak Yayınları, Ankara,2001, s Alp, a.g.e., s. 154.

49 41 etmiştir. 135 T. BRYCE ise LÚ DUGUD a ileri gelen, sulh yargıcı anlamı vermiştir UGULA; Bu terim, genelde müfettiş olarak tercüme edilmektedir. 4. UGULA 10; Bu terim on kişinin müfettişi şeklinde tercüme edilmektedir. S. ALP ise bu terimi onbaşı olarak tercüme etmiştir LÚ SIG; Bu terim, çoğu zaman askeri konularda düşük rütbeli subay olarak geçmektedir. S.ALP ise bu terimi soylu asil olarak tercüme etmiştir. 138 e) piran huyatalla; Bu terimi belki de en iyi karşılayacak kelime lider dir. Bazen önde giden anlamında olurken bazen de komuta etme anlamında kullanmıştır. R. Drews e göre, Hitit krallarının araba koşucularını kullandığı kesin olmasına rağmen bunlar hakkında söylenilecek fazla bir şey yoktur. Beal in araştırması sonucunda ulaşılan bilgilere göre askerler Hitit kralından önce savaşa koşarlardı. Hiçbir Hitit metninde araba koşucularından bahsedilmezken, birçok metinde geçen piran huyatalla terimi bu anlama gelmektedir Alp, a.g.e., s Bryce. Life and Society in the Hittite World, s Alp, a.g.e., s Alp, a.g.e., s Robert Drews, The End of the Bronze Age: Changes in Warfare and the Catastrophe Ca B.C., New Jersey, Princeton University Pres, 1993, s. 146.

50 42 Diğer askeri rütbeleri ise şöyledir; 140 appezziš antuwahhaš LÚ auriyalla-/auriyatalla- LÚ haliyatalla sonuncu er sınır muhafızı gardiyan LÚ kiluh (hattice) LÚ kuššaniyatalla LÚ kuwatnalli (Luuice) (LÚ) lahhiyala- LÚ šapašalli LÚ uškiškatalla LÚ weheškatalla LÚ EN.NU.UN LÚ EN.NU.UN BÀD LÚ DUGUD EN ÉRIN MEŠ paralı asker asker savaş adamı, harp kahramanı iz sürücü gözcü devriye nöbetçi sur nöbetçisi yüzbaşı ordunun beyleri ÉRIN MEŠ ANŠE.KUR.RA HI.A/MEŠ yaya ve arabalı savaşçılar ÉRIN MEŠ GIR (PI) ÉRIN MEŠ hapiri LÚ GEŠTIN LÚ NI.ZU piyade askerleri, yaya askerleri "bedevi" şarapçı hırsız, casus 140 Ayrıntı için bkz., Reyhan, a.g.m., s

51 43 LÚ LÚ NI.ZU KAŠ4.E NIMGIR.ÉRIN MEŠ (LÚ) UGULA 10 UGULA 10 ŠA KARAŠ (LÚ) UKU.UŠ kurye ordu habercisi onbaşı ordunun onbaşı asker, ağır silahlı UGULA UKU.UŠ(ŠA).E.NE. ağır silahların gözcüsü LÚ UMMEDA MUNUS UMMEDA LÚ UR.SAG LÚ.MEŠ HAIDUTI LÚ.MEŠ LIM ZERI EN/BEL KARAŠ LÚ MEŠ BEL NI.ZU TIM LÚ KARTAPPU LÚ PET-HAL-LUM/LI gardiyan, muhafız kadın gardiyan-bekçi gerilla gece bekçileri arazinin bin adamı karargâhın beyi gözcüler, casuslar arabacı atlı haberci, süvari (eri) 3. ASKERĐ TEÇHĐZATLAR 3.1. Savaş Arabaları Hareket yeteneği konusunda Hititlerin temel silahı atların çektiği hafif savaş arabasıydı. Bu araç ikinci binyılın ilk yarısında muhtemelen Hurri kültür çevresinde geliştirilmiştir ve kullanımı hızla Yakındoğu ya yayılmıştı. Geç

52 44 Tunç Çağı boyunca Asur, Babil, Mısır ve Mitanni Kralları savaş arabasını saygı unsuru haline getirdikleri gibi I. Hattušili de savaş arabalarının savaş meydanlarında ki rolünü üstün hale getirmiştir. 141 Boğazköy den M.Ö. 17. ya da 16. yüzyıla tarihlenen kabartma bezekli bir seramik parçası, o tarihlerde savaş arabasının Anadolu ya ulaşmış olduğunu gösterir. Đdeal savaş arabası, yükte hafif, manevrada yetenekli olmalıydı ve yapımı ustalık gerektiriyordu. Gövde, arkası açık 142 deri kaplı ahşap bir kasadan oluşurdu. Bu kasa, genellikle altı adet 143 çubuklu ahşap tekerlerin döndüğü geniş bir mil üzerine oturtulmuştu. 144 Gövdenin alt kısmından geçen bir sırığın her iki yanına birer at koşuluyordu. Arabanın her iki tarafına ok torbası asılırken arka tarafında da mızrak bulundurulurdu. 145 Hititlerin arabalı savaşlardaki üstünlüğü bu silaha sahip olmalarında değil temel tekniğini kendi amaçlarına uygun hale getirme başarılarında yatıyordu. Savaş arabası tasarımında en önemli sorun, hız ve manevra yeteneğini saldırı ve savunma gücüyle birleştirmekti. Hız ve manevra yeteneği için hafiflik, milin konumu ve uzunluğu gibi konular önemliydi. Ayrıca üzerinde kullanılacak silahlar düşünülerek araç yeterince sarsıntısız olmalı ve korunaklı bir gövde yapısı oluşturulmalı ya da savaşçının kendini koruyabileceği başka yollar geliştirmeliydi. Diğer bir değişle tasarımcı, arabacının üçlü işlevini dikkate almalıydı. Aynı anda hem arabayı denetlemeli, hem hücum dayalı bir savaş sürdürmeli, hem de kendini koruyabilmeliydi. 146 Savaş meydanlarında, savaş arabası birliklerinin sayıca fazlalığından ziyade, düşmanı asıl tehdit eden unsur savaş arabaları üzerinde ki savaşçıların fırlattığı uzun menzilli ok yağmuruydu. Belli ki bu savaş arabası birlikleri, 141 Moorey, P.R.S., The Emergence of the Light, Horse-Drawn Chariot in the Near East c World Archaeology, S.18, 1986, s Messerschmidt, a.g.e., s A. H. Sayce, The Hittites: The Story of a Forgetten Empire, London, 1925, s Bryce, Life and Society in the Hittite World, s Messerschmidt, a.g.e., s Macqueen, a.g.e., s. 63.

53 45 düşmana ok menzili mesafesinde yaklaşıp ve belli aralıkla düşman hattına paralel hareket ederek düşmanı ok yağmuruna tutuyorlardı. Savaş arabalarının, savaş meydanında saatte 16 km hızla hareket ettiği tahmin edilmektedir. Bilimsel deneylerde ise Antik yakın doğu savaş arabalarının aslına uygun modelleri, saatte km hıza ulaşabilmiştir. 147 Birkaç malzemenin birleşmesinden oluşan yay, savaşçının da marifetiyle oku 200 metre kadar mesafeye ulaştırabiliyordu. Okçu, ok kesesinde bulundurduğu yaklaşık adet oklardan dakikada 6 veya 10 adet fırlatabiliyordu. 148 Savaş arabası ayrıca, av takiplerinde de kullanılırdı. Aslan, geyik, tavşan gibi av hayvanlarının köpeklerle birlikte avlanma anları tasvir edilmiştir. Zincirli kapı da bulunan bir levha üzerinde av tanrısı, insan vücudu ve aslan başıyla birlikte tasvir edilmiştir. 149 Savaş arabaları, bazen de kralı dinsel festival zamanlarında bir yerden başka bir yere taşımak amacıyla kullanılırdı. Bu taşıma, çok büyük olasılıkla onun bölge boyunca gerçekleştirdiği hac seyahati içindi. 150 Hitit ordusuna seferde büyük bagaj kafileleri eşlik ederdi; levazım ve küçük eşyalar eşekler tarafından, büyük yükler öküzler tarafından çekilen dört tekerlekli arabalarla taşınırdı. Kadeš Savaşı nı anlatan Mısır rölyeflerine göre, öküzlerin çektiği büyük yük katarlarında muhtemelen savaş arabaları ve yedek parçaları taşınıyordu Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s R. Miller, E. McEwen and C. Bergmann, Experimental Approaches to Ancient Near Eastern Archery, World Archaeology, S. 18, 1986, s Messerschmidt, a.g.e., s Bryce, Hittite Warrior, s Bryce, Life and Society in the Hittite World, s. 113.

54 Binek ve Yük Hayvanları Ata binmek, Hititler arasında bilinirdi. At ve ata sahip olmak Hitit döneminde önemli bir ayrıcalıktı. Atın fiyatı, ineğinkinin yaklaşık üç katıydı veya koyundan 20 kez daha pahalıydı. 152 Bir silindir mühürden anlaşıldığına göre dizginleri kavramış at üzerinde miğferli iki adama, kalkan ve mızraklı bir piyade tarafından eşlik edilmesi açıkça askeri bir durumdu. 153 Büyük krallık zamanında at koşulu harp arabası yeni bir silah olduğundan, Hititler ata ve dolayısıyla at yetiştirmeye büyük bir önem vermişlerdir. Bu maksatla Mitanni ülkesinden at yetiştiricileri getirttiklerini ve onların tavsiyelerini tabletlere yazdırarak nesillere aktarımını sağladıklarını görüyoruz. 154 Söz konusu tablet olan "Kikkuli Metni" yıllılarında Hugo Winckler ( ) önderliğinde yapılan Boğazköy-Hattuşa kazısı sırasında keşfedilmiştir. Bu metin, adını "at eğitmeni ve Mittannili savaş esiri olan yazarı Kikkuli den almıştır. Kikkuli nin eğitim talimatları ilk tabletin ilk satırına yazılmıştır. Kikkuli, yazdığı metinde kendisini şu şekilde tanıtır. 155 Orjinali; Satır 1: UM-MA IKi-ik-ku-li li LÚa-aš-šu-uš-ša-an-ni Satır 2: ŠA KUR URUMi-it-ta-an-ni Tercümesi; Satır 1: Böylece [konuşur] Kikkuli, at eğitmeni Satır 2: Mitanni ülkesinden Savaş arabasına koşulan atların eğitim programı 32 gün yapılan gece manevrası eğitimlerini de içeren 214 günlük bir zamana yayılmıştır. Gece eğitiminin amacı hayvanları karanlıkta yapılan savaşlara hazırlamaktı. Bu 152 Dinçol, Hititler, Arkeo Atlas, s Hamblin (ed.), a.g.e., s Kınal, a.g.e., s P. Raulwıng, The Kikkuli Text: Hittite Training Instructions for Chariot Horses in the Second Half of the 2nd Millennium B.C. and Their Interdisciplinary Context, (Erişim) 12 Aralık 2009, s. 2-3.

55 47 eğitim aynı zamanda ordunun gündüz sıcağına maruz kalmadan sefer yürüyüşlerini geceleri de yapabilmesi açısından gerekliydi. Eğitim programına ait birçok teknik terim olmasına rağmen hangi anlama geldiği kesinlik kazanmamıştır. Fakat eğitim programı açıkça atların hızı, çevikliği, komutlara itaati ve hepsinin üstünde dayanıklılığı gibi unsurları kapsamaktaydı. 156 Eğitim programından önce zayıf atlar itlaf edilerek sadece en güçlü atların eğitime dâhil edilmesiyle tıpkı sürücüleri gibi atlarda savaş meydanında yüzlerce kilometre seyahat edebilecek dayanıklılığa kavuşturuluyorlardı. Lojistik hizmetlerinde kullanılan hayvanlar hakkında yazılı kaynaklarda yeterli bilgiye rastlanılmasa da Hitit ordusunun yiyecek, içecek ve askeri mühimmatlardan oluşan ağırlığını, kambur sığırların çektiği arabalar ve ağır yük yüklenmiş taşıyıcı katırlar taşımaktaydı. Hitit kanunlarına göre, eğer bir kimsenin komutası altındaki at, öküz, eşek, katır ölürse bedeli o kişi tarafından ödenmek zorundaydı. Bu durum, Hitit ordusunda çeşitli hayvanların askeri amaçla kullanıldığını göstermektedir Kıyafetler Hitit askerinin, temel giyim kuşamı sefer esnasında tanrıyı temsil ettiğine inandığı giysilerdi. Hitit kralları, tanrıların askeri seferlere eşlik ettiğine ve onlardan önce savaşa koştuğuna inanırdı. 158 Kişisel korunma için Hitit askeri miğfer giyerdi. En iyi miğfer betimi, Kral Kapısı ndaki tanrı kabartmalarında görülür. Sivri bir tepesi, ense ve ya- 156 Bryce, Hittite Warrior, s Beal, a.g.t., s Bryce, a.g.e.,, s. 16.

56 48 nakları kapatan kanatları ve savaşçının sırtından aşağı süzülen görkemli bir sorgucu vardı. 159 Miğferli savaşçıya bir başka örnek, Boğazköy de bulunan ve M.Ö lere tarihlenen bir çanağın iç yüzeyine kazınan bir resimde görülür. Kral kapısı figüründe olduğu gibi burada da miğferin yanak ve esnek kanatları vardır ama diğer özellikleriyle Hitit bölgesinde benzeri görülmeyen bir örnektir. Boynuz, sorguç ve uçuşan şeritler bir ölçüde Ege betimlerini anımsatır ve Egeli ya da batı Anadolulu bir savaşçının Hititler tarafından resimlenişi olabilir (kabın yerel yapım olduğu kesindir). Belki de kabın bulunamayan parçalarında, geleneksel Hitit tarzına daha uygun giyimli hasmı betimlenmiş olabilir. 160 Miğfer, savaş tanrısından daha ayrıntılı şekilde tasvir edilmiştir. Yüzeyi çapraz çizgilerle süslenmiş tepe noktasında sorguç, ön tarafında da boynuz şeklinde bir çıkıntı yer almaktadır. 161 Savaşçı, aynı zamanda merkezli daire şekilleriyle süslenmiş ve kolları da dirseklere kadar ulaşan bir tür ceket giymektedir. Bu ceket belki de bir zırhla kaplıydı. Zırh, Hitit savaşçısının kesinlikle vazgeçilmez donanımlarından biriydi. 162 Böyle bir zırh parçası Hattuşa da yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır ve Korucutepe de bulunan iki küçük demir parçası da zırh kalıntısı olduğu tahmin edilmektedir. Kral kapısı tasvirinde savaşçının, kısa şekilde koruyucu zırh giymiş olması çoğunluğun göğüs tüyü olarak algıladığı izler, kimi araştırmacılara zincirli zırh gömleği 163, kimileri göre de düşmana verilen mesaj izlenimi vermiştir. Deri ceket üzerinde zırh gömleği, kavurucu yaz ortası sıcağında yapılan uzun yol yürüyüşlerinde belki de Hitit savaşçıları tarafından çekilecek gibi değildi Timothy Kendall, gurpişu şa aweli: The Helmets of the Warriors at Nuzi. In Morrison, Ed.; M.A. and Owen, D.1., Studies on the Civilization and Culture of Nuzi and THA Hurrians (Winona Lake, IN), 1981, s Macqueen, a.g.e., s Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s Bryce, Hittite Warrior, s Macqueen, a.g.e., s Bryce, a.g.e., s. 17.

57 49 Günümüzde Yazılıkaya olarak bilinen Hitit başkenti yakınındaki kaya tapınağında bulunan 12 tanrı kabartmasında, sağa doğru uygun adımda yürüyen tanrılar tasvir edilmiştir. Hepsinin belleri kuşaklı ve kısa etek giydiği görülmektedir. Đlahlık işareti olan konik şeklinde şapka giymiş olmalarından tanrı oldukları anlaşılmaktadır. Askeri bir duruş tarzı ile betimlenmeleri, konu başında bahsettiğimiz gibi kraliyet askerlerinden önce savaşa koştuklarını çağrıştırmaktadır. Uçları hafif yukarı doğru şekilde bot giydikleri görülmektedir. Bu botlar, Hitit savaşçısının sefer yürüyüşünde olduğu kadar savaş esnasında da temel giyim kuşamındandı. Hattuşa da bulunan bir savaş tanrısı yalınayak şekilde tasvir edilmiştir. Hiçbir Hitit savaşçısı, Anadolu nun engebeli arazisinde ve Suriye nin sıcak kumlarla kaplı çöl şartlarında sağlam ve dayanıklı bot tarzı haricinde bir ayakkabı giyerek hayatta kalamazdı. 165 Hitit savaş arabası birliğinin, kıyafeti ve donanımı Mısır ve Hitit rölyeflerinde farklı şekillerde tasvir edilmiştir. Eski Hitit rölyeflerinde askerler kısa kollu uzun entari giymiş olarak gösterilirken Anadolu rölyeflerinde savaşçılar diz üstüne kadar uzanan kısa gömlekle, belleri kemerle sıkılmış halde, bazen de göbek üstü çıplak ve Đskoç eteği şeklinde bir etekle gösterilir. Mısır rölyeflerinde uzun elbise şeklinde gösterilmesi, sıcak Suriye ovalarına uygunluğu açısından tropikal üniformayı akla getirmektedir. Fakat bu sadece bir varsayımdır. 166 Savaş arabası askerleri, bütün vücudu ve kolları, bacakları kapatacak kadar uzun bir zırhla korunuyordu. Bu pahalı zırh, üst üste gelen keten ve derinin bronz bir zırh üzerine dikilmesiyle yapılırdı. Aynı zamanda savaş arabasına koşulan atlar da üzerleri zırhla kapatılarak korunurdu. 167 Elde edilen bilgilere göre piyade birliğinin kıyafeti, kısan ceket tarzı elbise, sivri başlık, çizme ve uç tarafı yukarı kıvrık ayakkabıdan ibaretti. Birçok 165 Bryce, Hittite Warrior, s Gurney, The Hittites, s Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s. 140.

58 50 dağlık bölgesi sakinlerinin, ayak parmaklarını korumak amacıyla dikey şekilde ucu kıvrık ayakkabıyı düz ayakkabıya tercih ettikleri görülmüştür. Kaya kabartmaların çoğunda, deri sırım ile ayağa tutturulmuş ve topuk kısmı da daha sağlam olması amacıyla deriyle kaplanmış sandalet tarzı ayakkabılar resmedilmiştir Silahlar Anadolu tepelerinde Hitit askeri, orak biçimli keskin kenarı kıvrık bıçağın dış tarafında kalan vahşi görünümlü palalar taşırdı. Maden işleme tekniklerinin düz bıçaklı uzun kesici aletler yapabilecek kadar gelişmesi, ikinci binyılın sonlarında bulmuştu. Ayrıca Hitit savaşçıları yontularda sık rastlanan bir tür kama ya da hançer de taşırdı. Kabza genellikle hilal biçimli olur ve (belki yalnızca törensel kullanım amacıyla) özenle hayvan başlarıyla bezenirdi. 169 Kılıç, kabza yerinden genellikle kuşağa asılı halde bazen de omuz üzerindeki kemerde taşınırdı. 170 Uzun kılıçlar da Hitit ordusunun daimi silahları arasındaydı yılında Hitit başkentinde Aslanlı Kapıya yakın yerde bir çeşit silah keşfedildi. Bu silahın üzerinde M.Ö. 14. yüzyılın ilk yarısı krallarından olan Tudhaliya nın, kil tabletlerde Assuwan ülkesi üzerinden elde ettiği bir zaferden bahseden bilgilere rastlanmıştır. Bu metinde kılıcın, silah olarak savaşma aracının yanında and içme aracı gibi de kullanıldığı anlaşılmaktadır; 171 Büyük kral Tudhaliya, Assuwan ülkesini paramparça etti ve bu kılıçları efendisi Fırtına Tanrısına adadı. 168 Messerschmidt, a.g.e., s Macqueen, a.g.e., s Leopold Messerschmidt, The Ancient East: The Hittites, NUTT, 1903, s Bryce, Hittite Warrior, s. 19.

59 51 Hem kaya kabartmalarda hem de Boğazköy ve Troya dan elde edilen gerçek örneklerde görüldüğü üzere kılıç genelde keskin ağzı hafifçe orak şeklindedir. Aynı zamanda yapısına uygun kavisteki kınında taşınırdı. 172 Kılıçların ve hançerlerin topuzu genelde taş, kemik ya da metalden yapılırdı ve genelde silahlardan günümüze bunlar kalmıştır. 173 Ancak, orak kılıç taşıyan Hitit tanrılarının betimlendiği Yazılıkaya kabartmalarında topuzlu ve orak şeklindeki kılıçlar sadece dinsel töreni ifade ettiği görülür. 174 II Ramses, Kadeš savaşının ayrıntılı rölyeflerinde Hitit piyade birliklerini kısa kılıçlı olarak göstermiştir. 175 Hem piyade birliği hem de savaş arabası birliği, yaklaşık m uzunluğunda, güçlü etkiye sahip mızrak taşırdı. Mızrak uçları da bronzdan yapılırdı. 176 Ok ve yay, piyade birliklerinin yanında savaş arabasının da silahlarındandı. Sağlam ve esnek olması için yay, ahşap ve boynuzun birleştirilmesiyle yapılırdı. Littauer e göre Kadeš Savaşında, Hitit ve müttefik savaş arabalarında yay kullanılmamıştır. 177 Hitit yerleşim yerlerinde en sık rastlanan silah çeşidi ok uçlarıdır. Okun gövdesi, ahşap veya sazdan, uç kısmı ise tunçtan (bazen diken şeklinde) yapılırdı. 178 Kılıf, tahminlere göre sağlamlığı, esnekliği ve hafifliği nedeniyle adet ok taşıyacak şekilde deriden yapılırdı. Ege kıyılarına taşınmasıyla Grek Çağı nın önemli sembollerinden biri haline gelen çift ağızlı savaş baltası da, Hitit askerinin belli başlı silahlarındandı. 179 Đki ana biçimi vardı. Bir delik yardımıyla sapa sabitlenenlerdir ve 172 Gurney, a.g.e., s Macqueen, a.g.e., s. 65, Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s Y. Yadin, The Art of Warfare in Biblical Lands in the Light of Archaeological Discovery, London. 1963, s Jana Siegelova And Hidetoshi Tsumoto, Metals And Metallurgy In Hıttıte Anatolia in Insights Into Hittite History And Archaeology, Ed.; Hermann Genz and Dirk Paul Mielke, Paris, Peeters, pp , 2011, s Mary Aiken Littauer, The Military Use of the Chariot in the Aegean in the Late Bronze Age, American Journal of Archaeology, Vol. 76, No. 2, pp , 1972, s Siegelova and Tsumoto, a.g.m.,, s William Wright, Empire of the Hittites, 1903, s. 202.

60 52 yassı ağızları sapta açılan bir yarığa geçirilerek sabitlenenler. Sapı delikli baltaların Anadolu daki ilk örnekleri, belli ki bu silahların taştan yapılma benzerliklerinden esinlenmişti fakat kısa süre sonra metale özgü biçimler geliştirildi. Kültepe de bulunan ve binyılın ilk yarısına tarihlenen baltalar 180, bıçağın yuva seviyesinden uzaklaşmasıyla Asur karakteristiği gösterir ve bu yerleşim yerinde Asur ticaret kolonilerinin varlığına bağlanabilir. Yuvası olmayan yassı savaş baltaları konusunda ise; bu balta türünün birçok örneğinin silah olmayıp ahşap ya da maden işçiliğinde kullanılan alet olma ihtimali, kesin hükmü zorlaştırmaktadır. Ancak en azından bir kısmının keski ya da keser değil, balta olduğu açıktır ve şüphesiz birçoğu hem savaşta hem de barışta kullanılmıştır. Genelde bu tür baltalarda, bıçağın sapa tutturulan kısmının her iki yanında çıkıntı ya da kulaklar vardı ve Anadolu nun pek çok yerinde yaygın olarak kullanılıyordu. Đmparatorluk döneminin sonlarına doğru demir baltalar kullanıma girmeye başlamıştır. 181 Hitit askerinin en önemli savunma ekipmanı boyun ve kalça arasını koruyan kalkanlardı. Fakat Kadeš kabartmalarında Hitit askerinin kalkanı daha küçük resmedilmiştir. Temelde dikdörtgen şeklinde uç kısımları dışa, orta kısımları da iç tarafa doğru hafif oval olurdu. Yüzeyi gergin deri ile kaplanır çerçevesi de ağaçtan yapılırdı. Ağırlıklı olmasa da metale göre hafifliği nedeniyle atlı arabalı savaşçı birlikleri tarafından da kullanılmaktaydı. Sırada dikdörtgen şeklindeki kalkanlar Hitit ordusuna destek veren müttefik birlikleri tarafından kullanılmaktaydı. Küçük yuvar kalkanlar eski Hitit döneminde kullanılmış, geç tunç çağında ise kullanılmamıştır. 182 Hititlerin demiri erken kullanmalarının ispatı konusu, araştırmacıların hayal güçlerini her zaman zorlamalarına neden olmuştur. Demirin sınırlı kullanımı Kapadokya belgelerinde belirtilmektedir. M.Ö. 17. ve 16. yüzyılları 180 Siegelova and Tsumoto, a.g.m., s Macqueen, a.g.e., s Bryce, Hittite Warrior, s.18.

61 53 arasındaki eski Hitit döneminde, kraliyet nişanlarında ve aynı zamanda ritüellerde, büyü işlerinde kullanılan mızrak, asa gibi silahların yapımında kullanılan demir, Hitit kaynaklarında olağanüstü bir malzeme olarak biliniyordu. M.Ö. 15. ve 14. yüzyılları arasında Orta Hitit dönemi belgelerine göre ise demir cevherinin kullanım alanı genişlemiş törenlerde din görevlileri tarafından kullanılan nesnelerin örneğin çeşitli baltalar, lituus 183 yanı sıra çeşitli takıların yapımında kullanılmıştır. Krallığın M.Ö. 14. ve 13. yüzyılları arasında ise demirin kullanım alanı daha da genişleyerek tapınma nesnelerinin yapımında, özellikle hayvan şekillerinin yapımında kullanılmıştır. Aynı zamanda, bıçak, hançer, kılıç, mızrak uçları demir kullanılarak yapılmıştır. 184 Aralarındaki savaştan sonra hazırlanan Kadeš antlaşması sırasında Hitit Kralına demiri soran firavuna sadece bir adet hançer verilmiş ve bu öyle bir hançerdi ki altın ve başka değerli eşyalarla birlikte Tutankamon un muhteşem mezarında bulunmuştur. 185 Anadolu dışında en önemli demir buluntulardan biri, 1937 yılında Ugarit te bulunan ağız kısmı demir, sap takılan kısmı bakır ve altın kakmalı, iki aslan ve domuz figürleriyle süslü ritüel baltasıdır. Uzunluğu 19.5 cm, ağırlığı 852 gr olan baltanın yapılan analizi sonucu karbon miktarının % 0.410, nikel miktarının % 3.25 olduğu tespit edilmiştir. Böylece baltanın çelikten ve işlenmiş demirden (meteor demiri değil) yapıldığı anlaşılmaktadır. M.Ö yıllarına tarihlenen baltanın Mitanni kökenli olduğu Hafiri tarafından vurgulanmaktadır. 186 Hititlerin, metinlerde dünyaya düşen meteorlardan oluşan demir cevherini siyah demir olarak belirtmelerine rağmen, arkeolojik buluntular bu materyalin niteliği ve menşei hakkında bilgi vermemektedir Aşağı tarafı içe doğru tam kavisli asa (Er, 2006, s.340.) 184 Siegelova and Tsumoto, a.g.m., s Wise, a.g.e., s Marguerite Yon, The City of Ugarit at Tell Ras Shamra, Singapore, Eisenbrauns, 2006, s Ü. Yalçın, Early Iron Metallurgy in Anatolia, Anatolian Studies, Vol. 49, 1999, s

62 54 Hititlerin yaklaşık M.Ö de demir cevherini işleyerek demir madenine dönüştürmeyi bilmelerinde demir bakımından zengin bölgede yaşamaları etkili olmuştur. Demir ustaları, demir cevherini eritip tortudan ayırdıktan sonra demiri soğuk suya daldırıp döverek daha dayanıklı hale getiriyorlardı. Demirin orijinal formundan daha sert ve daha keskin hale getirilmesindeki bu sır, dini inanç ve askeri stratejileri gereği başka ülkelerle de paylaşılmamıştır. 188 Demirin üretim ve kullanımını tekelinde tutan Hititlerin askeri başarıları da buna bağlanmıştır. 189 Bu iddianın aksi görüşünde olan Macqueen e göre; Hititlerin yakın doğuda demir teknolojisinin mucidi olmadığı ve askeri başarılarının da demir teknolojisine bağlanılmaması gerekmektedir. 190 Yine Hoffner ve Bryce, tıpkı diğer büyük devletler gibi Hititler de M.Ö. 2. bin yılın sonlarında silah yapımında sadece bronz kullanmışlar ve yazılı metinler, demirin günlük kullanılan eşyaların yapımında yoğun olarak kullanıldığını ancak değerli olması nedeniyle silah yapımında kullanılmadığını göstermektedir görüşündedirler Hititlerin demir tekeline sahip olduğu inancı, yabancı bir hükümdarın demir isteğinden söz eden bir Hitit belgesinin (KBo I, 14) gerekçesiz yorumuna dayanmaktadır. Bu metnin ayrıntıları için bakınız. A. Goetze, Kizzuwatna and the Problem of Hittite Geography, New Haven, 1940, s J. D. Muhly, R. Maddin, T. Stech, E. Özgen, Iron in Anatolia and the Nature of the Hittite Iron Industry, Ankara, British Enstitute, Anatolian Studies, Vol. 35 (1985), pp , s. 68, Erişim: Macqueen, a.g.e., s Hoffner, Hittites, People of the Old Testament World, s. 138., Bryce, Hittite Warrior, s. 19.

63 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SEFER HAZIRLIKLARI, GÜZERGÂHLARI, SAVAŞ TAKTĐKLERĐ VE SAVUNMA TEKNĐKLERĐ 1.SEFER HAZIRLIKLARI 1.1. Asker Olma Şartları Yazılı kaynaklara göre, ordudaki yüksek rütbeler kraliyet ailesi üyelerinden olan kişilere verilirdi. Bu rütbeler daimi askeri rütbeler değildi. Kral sadece başkomutan değil aynı zamanda baş yargıç, başrahipti. Aynı şekilde, oğulları kardeşleri 192 ve ailenin diğer üyeleri de adli, askeri, idari sorumlulukları paylaşmışlardı. Kral tarafından belirlenen soylu kişiler, ordunun yüksek subay sınıfı gibi rütbelere sahipti. Alt rütbedeki subaylar ise kariyer sistemine bağlı olarak başarılı askerlik hizmetinde bulunan askerlerden seçilirdi. Bunlar, her zaman savaşa hazır halde bekleyen profesyonel subaylardı. 193 Hitit ordusunun temel gücü sayılan askerler, elleri silah tuttuğu sürece daimi asker olarak her zaman kral ve ülke için savaşmaya hazır durumdaki askerlerden oluşurdu. Hep birlikte askeri karargâhta yaşarlar ve ihtiyaç anında hemen hareket edebilir durumda olurlardı. Tamamı olmasa da daimi askerleri, Hitit anayurdundaki gönüllüler arasından terfi ve risklere göre ödüllendirme sistemiyle seçilirdi. Kralın sabit durumdaki ordusuna kısmen de olsa fethedilen ülkelerden getirilen yetişkin tutsak erkelerde asker olarak alınırdı. Bu tutsaklar, subayların emrine verilirken askeri hizmetleri esnasında isyan etmelerine meydan verilmeme adına oranları kral tarafından belirlenirdi. Sivil halkın, askerlik hizmetlerinde acemi er tarzında bir eğitime tabi tutulmalarına gerek yoktu. Savaş alanında etkili olabilmeleri için zaten gerekli 192 Bryce, Life and Society in the Hittite World, s Bryce, Hittite Warrior, s. 11.

64 56 beceriye sahiplerdi. Savaşta ok yapımı ve savaş arabası birliğinde görevlendirilme gibi temel beceri gerektiren sorumluluklar verilirdi. Daimi askerlerden farkları, her zaman silâhaltında olmayıp sadece ihtiyaç halinde çağrılmalarıydı. Bu yüzden sivil halkın askerliği yedeklik sistemi usulündeydi. LU GIŠ TUKUL silah adamı anlamında, daimi usta asker ve nadiren de olsa savaşa çağrılan sivil halkın yanında yedeklik uygulaması şeklinde oluşturulan belki de ilk defa yarı zamanlı asker olarak orduya alınan bir grup daha vardı. GIŠ terimi ağaçtan yapılmış silah anlamındadır. Bu yarı zamanlı asker grubu sivil halktan daha fazla askeri eğitime tabi tutulurdu ve ücretleri görev yaptığı bölgenin krallığı tarafından ödenirdi. 194 Daimi askerlerden farklı olarak hayatlarını ailelerinin yanında geçirirlerdi ancak kral çağırdığında orduya savaşçı olarak katılmak zorundaydılar. Hitit ordusuna, bağlı krallıkların askeri birlikleri de Hitit kralının isteği halinde katılmak zorundaydı. Acil ihtiyaç halinde gündeme gelmesi ve kısa süreli olması nedeniyle Hitit ordusunun temeli sayılmazdı. 195 Paralı asker, kralın normalden daha fazla çoğunlukta ki düşmanla karşılaşmak zorunda kaldığı anlarda nadiren de olsa er olarak hizmete alınırdı. Paralı askerlerin orduya dahil edilmesinde en iyi bilinen örnek Kadeš Savaşıdır. Bunun sebeple II. Ramses, Hitit Kralı Muvattali ye şu sözleri söylemiştir: 196 Yeryüzünde gümüş para bırakmayarak bir kere Kadeš te sefil oldu. Tüm mallarını kaybetmiş ve onun adına savaşması için mallarının tümünü yabancılara vermiş. 194 Bryce, Hittite Warrior, s Lorenz and Schrakamp a.g.m., s Bryce, a.g.e., s. 15.

65 Eğitim Eğitim ve disiplin, Hititlerin meydan savaşlarında kazanılan zaferler üzerinde olağanüstü katkılar sağlıyordu. Ancak, Hitit askeri eğitim programı hakkında fazla bilgi yoktur. Şüphesiz en yoğun eğitim programı ordunun profesyonel gücünü oluşturan piyade birliği üzerinde uygulanırdı ve benzer şekilde de düzenli temel eğitimi alan sivil yedekler üzerinde uygulanırdı. Sık sık olmasa da Hitit askeri seferleri esnasında bölgenin iklim ve yeryüzü şartları, temel ihtiyaçların nakli esnasında karşılaşılan problemlerin aşılmasında ordunun hazırlıksız yakalanması ve dolayısıyla ölümcül sonuçlar doğurabiliyordu. Ordu genellikle, kurak alanlarda ve düşman hâkimiyetinde olan bölgelerde yüzlerce km. yürümek zorundaydı. Bu nedenle, en başta gelen askerlerin savaş durumunda karşılaştıkları muhtemel sorunlara karşı yeteri kadar hazırlı olmalarıydı. 197 Şüphesiz kral ve subayları, moral bozacak muhtemel problemlerin farkındaydılar ve bu problemlerle başa çıkacak çeşitli yolları da biliyorlardı. Moral artırmaya yönelik özel ritüeller gibi uygulamaların ruhsal çöküntüye uğramış askerler üzerinde uygulandığı görülmektedir. Ordu komutanı saldırgan tutum izlediğinde veya her şey düşman lehine gerçekleşmeye başladığında ve bunun genç askerler üzerinde olumsuz etki yapması halinde aşağıdaki ritüel uygulanırdı; 198 Ateşli çam kozalakları ve ateşli taşları suya at. Tıpkı ateşli çam kozalakları ve ateşli taşların suya atıldığında tıslaması gibi sakin ve soğukkanlı ol ki savaşta mert olabilesin ve böylece fark edersin [düşmanı]ve ayrıca askerlerin soğur ve ardından sakinleşir. Tıpkı bir taş gibi dilsiz ve suskun olurlar Tanrılar, ordumuza genç, mert ve cesur adamlar katarak yanımızda yürüyor. 197 Bryce, a.g.e., s Bryce, a.g.e., s.31.

66 58 Askerlik hizmeti çeşitli şekillerde yapılırdı ve geniş anlamda beceri ve sorumluluk gerektirirdi. Bu sorumlulukların yerine getirilmesinde farklı türde antrenmanlara gereksinim vardı ve belki de doğrudan üstlerinin kontrolü altında görev alanlarıyla ilgili konularda yoğunlaşırdı. Atlı savaş arabalarının profesyonelce kullanılabilmesi için titiz bir eğitim programına ihtiyaç vardı. Askerlerin ve atların her ikisi birden, Goetze nin yorumladığı gibi, gerçekten sahip oldukları kültürel birikimlerinin sonucunda profesyonel bir sınıf olarak ortaya çıkmıştır. 199 Arabaların hareketlerini hızlı ve bir arada sağlamak, atların manevra yeteneğini yükseltmek, uzun mesafeleri yorulmadan alabilmelerini ve gece yürüyüşlerinde dayanma güçlerini artırmak doğal olarak programlı ve sürekli bir eğitimi gerektirmekteydi. Parçalar halindeki eski bir Hitit metni, bu eğitim programı hakkında birkaç bilgiye sahiptir. 200 Yüksek düzeyde yetenek gerektiren okçuluk, eğitimin önemli bir parçasını oluştururdu ve belki de en önemli unsuruydu. Ok, atlı savaş arabasının ana silahıydı. Atlı savaş arabasında savaşmak, yüksek düzeyde kabiliyet gerektirirdi, öyle ki araba savaşçısı çok iyi okçu olmalıydı. Okun, engebeli arazide sürekli zemine çarparak sallanan ve hızlı giden savaş arabasından düzgün fırlatılması gerekiyordu. Parçalı metinden anlaşıldığına göre, basit şekilde okun nasıl fırlatılacağından daha ziyade, ok uçlarının keskinleştirilmesi, havadaki dengesi, yayın doğru tutuş şekli ve beklenmedik ters durumlarda da okun nasıl düzgün şekilde fırlatılacağı hakkında eğitimler yapılmaktaydı. Muhtemelen, eğitim programı sonunda savaş arabası okçuları, yeterliliklerini krala karşı ispatlamak zorundaydılar. Şarap bardağı böyle bir sınav için hedef seçilirdi. Başarısız olanlar, bilmediğimiz bir maddeden üretilen içki içmeye ve daha fazla aşağılanma amacıyla da çıplak halde arkadaşlarına doğru koşturulurdu. 199 Goetze, State and Society of the Hittites, s Beal, The Organization of the Hittite Military, s. 127, 29.

67 59 Gece manevraları da atlı savaş arabalarının eğitim programına dâhil edilmiştir. Bildiğimiz kadarıyla bu manevralar, Hitit askeri stratejisinde önemli rol oynamıştır. Gece operasyonları esnasında karşılaşılan tehlikelere karşı hızlı manevra kabiliyetlerinin artırılması amacıyla araba savaşçılarına ve atlarına yoğun şekilde gece eğitimi verilmesi gerekli görülmüştür. 201 Atların yetiştirilmesi, terbiyesi pahalı ve zaman alıcıydı fakat krallığın savunmasında hayati bir öneme sahipti. Hititlerde eğitimlerin düzenli yapılabilmesi için kapsamlı at yetiştirme talimatları içeren yönetmelikler dahi vardı. Elimizde Kikkuli adında Hurri kökenli biri tarafından yazılmış belgede, zayıf atların itlafı, zinde tutulmaları ve sağlıklı beslenmeleri gibi ayrıntılı konulara dahi değinilmiştir. 202 Hititlerin, arabalı savaşçı yetiştirmeyi bir meslek olarak Kikkuli den aldıklarından ve bu güçlerini nasıl daha etkin hale getirdiklerinden daha önce bahsetmiştik. Hititlerin yalnız at yetiştirme sistemine değil, Anadolu da yetişen atların soyunu iyileştirmek için de bir çeşit dış yardıma ihtiyaç duymuşlardı. III. Hattušili dönemine tarihlenen ve Babil e gönderilen bir mektupta, yerli atlardan yakınılmakta ve genç hayvanların yollanması rica edilmektedir Disiplin Hitit ordusu, çok düzenli ve disiplinliydi. Temeli, stratejik noktalarda nöbet tutan ve merkez olarak bilinen yerlerde görev yapan Hitit kökenli askerlerden oluşurdu. Hitit çevresindeki müttefiklerde ise özel generaller emrindeki paralı askerler açısından durum değişmekteydi. Yerli piyade birlikleri ayrı ayrı subaylar tarafından komuta edilmekteydi, fakat ordunun bütünü tek lider olan 201 Bryce, Hittite Warrior, s Bryce, Life and Society in the Hittite World, s. 112.

68 60 büyük kral tarafından komuta edilirdi. 203 Kralın başkomutan olması nedeniyle ciddi sayılan suçlar kral tarafından cezalandırılırdı. Askerlere, bağlılıklarının göstergesi olarak krala, kraliçeye ve prenslere sadık kalacaklarına ve Hatti ülkesine ihanette bulunmayacaklarına dair ant içiriliyor 204 ve antlarını bozmaları halinde ne gibi lanetlemelere uğrayacakları çeşitli benzetmelerle kendilerine anlatılıyordu; Sonra (ant içiren) onların (= askerlerin) ellerine balmumu ve koyun yağı verir. Onları ateşe atar ve der ki: Bu balmumunun eridiği ve koyun yağının çözüldüğü gibi, kim bu antları bozarsa, kim Hatti ülke sinin kralına karşı saygısızlık ederse, o da balmumu gibi erisin, koyun yağı gibi çözülsün!. Adamlar bağırırlar Öyle olsun!... Sonra arpayı ve arpa ekmeğini ellerine verir, onları ezerler ve o şöyle söylen Arpayı değirmen taşları arasında öğüttükleri su ile karıştırdıkları, pişirdikleri ve (sonra) parçaladıkları gibi, kim bu antları bozarsa, kim krala, kraliçeye ve prenslere ve Hatti ülkesine kötülük yaparsa, bu antlar onları tutsun! Onların da aynı biçimde kemikleri öğütülsün! 0 da aynı biçimde suda (boğulsun)! 0 da aynı biçimde parçalansın! Onun da kötü bir alınyazısı olsun. Ve adamlar bağırırlar: Öyle olsun!. Bu arpanın nasıl yeşerme gücü artık yoksa o tarlaya götürülüp nasıl tohum olarak artık kullanılamazsa, ekmek olarak nasıl kilerde saklanamazsa, kim bu antları bozar ve krala, kraliçeye ve prenslere kötülük ederse, ant tanrıları da onun geleceğini yok etsinler! Karısı erkek ya da kız çocuk doğurmasın! Arazisi ve tarlaları ürün vermesin! Sığırları buzağılamasın, koyunları kuzulamasın! Benzer bir başka yemin töreni de, tanrıların tehdidi altında değil de, savaşçıların erkeklik gururlarını incitici bir tarzda uygulanırdı. Törende, kadın giysileri, bir ayna ve bir öreke getirilir, bir ok kırılır ve şunlar söylenir: 205 "Burada gördüğün kadın eşyaları değil mi? Onları buraya yemin (töreni) için ge- 203 Wright, a.g.e., s Collins, a.g.e., s Bryce., a.g.e., s. 113.

69 61 tirdik. Bu yeminleri her kim çiğnerse ve krala, kraliçeye ve prense kötülük yaparsa, bu yeminler onu erkekten kadına döndürsün, askerleri kadın olsun, kadın gibi giyinsinler, başlarını örtsünler! Yayları, okları kırılsın ve ellerine sopayla vurulsun ve ellerine aynayla öreke tutuşturulsun!" Bir asker marşının birkaç satırı Eski Krallık döneminin yarı tarihsel bir metninde geçmektedir. Marşın Hititçe orijinali ve çevirisi şöyledir; 206 Nesas vaspas, nesas vaspas, tiya-mu tiya.. Nu-mu annas-mas katta arnut; tiya-mu tiya. Nu-mu uwas-mas katta arnut; tiya-mu tiya. Neşa nın giysileri, Neşa nın giysileri, giydir bana giydir, anneminkileri aşağı getir; giydir bana giydir, benim için aşağı getir,(anlamı bilinmiyor) giydir bana giydir. Sıkı disiplin bütün askeri gereksinimleri karşılayabilir nitelikteydi. Bildiğimiz kadarıyla disiplin ve ceza bütün askeri hiyerarşide kesinlikle şiddetliydi. Savaştan kaçmak ağır bir suçtu ve doğrudan doğruya kral tarafından cezalandırılırdı; birlik komutanları bu konuda ceza vermeye yetkili değillerdi ancak ihanet edenler, birlik komutanları tarafından derhal krala rapor edilirdi. Başarısızlık hali, ölüm cezası ile cezalandırılacaksa başarısız olan gibi sebep olana da aynı ceza uygulanırdı. Ölüm veya sakat bırakma cezaları, 206 Macqueen, a.g.e., s. 168.

70 62 kral tarafından (III. Tuthaliya) buyruklarını hemen yerine getirmeyen subaylara karşı tehdit olarak kullandığı cezai yaptırımlardandı; 207 Kassu ve Zilapiya de ki: Mektup sana ulaşır ulaşmaz. Onun ihtişamından (gücünden) önce hemen gel. Yoksa gelip bulunduğun yerde seni kör ederim! Sen Pipappa, UKU.US askerlerini mümkün olduğunca hızlı bir şekilde karşıya getir.onları buradaki orduya getir. Yapmazsan, gelecek ve öleceksin! Hitit Devletinin merkezi Hattuşa da bulunan vesikalar arasında pek çoğu ufak kırık parçalar halinde, memurlara hitap eden ve müellifleri kral olan talimat metinleri veya fermanlar ele geçmiştir. IV. Tuthaliya dönemine ait olan kitabenin muhafaza edilmiş olan kısımları şu mevzular üzerinde duruyor: 208 Muharebeden kaçan aşağı rütbeli subayların ve erlerin tevkifi ve teslimi. Ordunun mücadele azmi. Đnşaat (Đstihkâm?) işlerinin sadıkane bir surette yapılması. Muharebenin veya inşaatın bitmesinden sonra Büyük Kralın ordunun istediği kısmını terhis etmek, istediği kısmını ihtiyatta tutmak imtiyazı. Muharebe uzun sürdüğü ve Kral dini vazifelerinden veya başka bir sebepten dolayı ordunun başında bulunamadığı veya harbe gitmediği takdirde kendisi tarafından tayin edilen kumandanın emirlerinin kendi emirleri imiş gibi dinlenmesi için Kralın hitabı. Eğer bu kumandan orduya kötü haberler yayar veya Büyük Krala hakaret ederse, ordunun onu tevkif ve Krala teslim mecburiyeti. Bu vesika, Hitit ordusuna başkomutanlık eden kralın, vesayet yetkisine ve ordu üzerindeki disiplini nasıl sağladığına dair önemli bir belgedir. 207 Bryce, Hittite Warrior, s Sedat Alp, Hitit Kıralı Tuthaliya nın askeri fermanı, Ankara, Belleten, Türk Tarih Kurumu, c.xi, Sayı 43, 1947, s. 385.

71 63 2. ASKERĐ SEFER GÜZERGÂHLARI Eskiçağ toplumları, insanlar ve yüklü hayvanların oluşturduğu ticari, askeri kervanların nehir, dağ gibi zorlu bölgelerde kolay seyahat edebilmelerini sağlamak amacıyla uygun gördükleri geçiş güzergâhları oluşturmuşlar ve daha sonraki toplumlar tarafından da bu doğal yollar çağlar boyunca kullanılmıştır. 209 Kervan yolları binyıllar boyunca toplumlar arasındaki ilişkileri sağlayan bağlantılar olmuştur. Bu yolları ticaret kervanları ve ordular kullanmış ve insanlar bu yollar üzerinden başka ülkelere yürüyerek ya da binek ve yük hayvanları kullanarak ulaşmışlardır. Eski yollar, aşılan bölgenin coğrafi koşullarının olanak verdiği güzergâhları ve doğal geçitleri izlemiştir. Hayvanların çektiği tekerlekli arabaların kullanıldığı dönemlerde arazinin düzgün olduğu kesimler yol güzergâhı olarak tercih edilmiş, güzergâhın bu tür arabalara geçit vermeyen bölümleri insan gücü ile geçit verir hale getirilmiş ve köprülerle de bu geçitler desteklenmiştir. 210 Araba kullanılmasına uygun olmayan yerlerde yaya olarak ya da atla yolculuklarına devam etmiş olmaları da söz konusu olabilir. II. Muršili nin yıllıklarında savaş sırasında arabaya uygun olmayan arazilerin bulunduğu ve yaya olarak yola devam edildiğine dair kayıtlara rastlanmıştır. Metnin ilgi satırları ve tercümesi şöyledir: KBo XIV 19 Öy. II [HUR.SAG-aš-šu-uš-ma me-ik-ki na-a]k-ki-iš nu IŠ-TU ANŠE.KUR.RAMEŠ ku-it ša-ra-a pí-en-nu-ma-an-zi] 7 [Ú-UL ki-ša-ri nu A-NA KI.KAL.] BADHI.A GÌRMEŠ-it pí-ra-an [ huu-i-ia-nu-un] 6 [Fakat Kaššu dağı çok zorlu]ydu. Atlı savaşçılar ile [yukarı çıkmak] 7 [olanaksız olduğu için ordu]nun önünde yaya [gittim.] 209 A. Tuba Ökse, Ancient Mountain Routes Connecting Central Anatolia to The Uupper Euphrates Region, Anatolian Studies, pp , 2007, s A. Tuba Ökse, Kızılırmak ve Fırat Havzalarını Birbirine Bağlayan Eski Kervan Yolları, Bilig, Sayı 34: Yaz 2005, s H. Baltacıoğlu, Yazılı Kaynaklar ve Arkeolojik Veriler Işığında Hattuša ile Arinna Arasındaki Uzaklık, ArchAnat 7/2 : 13-47, 2004, s. 29.

72 64 Askerlerin beden ve ruh sağlığını canlı tutmada yeterli olsa da sefer güzergâhlarında askerlerin beslenme erzakları son derece sınırlıydı. Askerin temel yiyeceği levazımla ilgili askerlerin sorumluluğunda çok iyi korunan, un, ekmek ve bunun yanında muhtemelen şaraptı. Yiyecek sınırlı olduğu halde ordunun geçtiği şehirlerde veya yol boylarında inançlarından dolayı yağmalamaya meydan verilmezdi. Hitit topraklarından geçiş esnasında toplayıcılığa dahi izin verilmezdi. Ancak talep edilmesi halinde sefer güzergâhlarında bulunan Hitit krallığı ya da şehrin yöneticisi orduya yiyecek, içecek sağlamak zorundaydı. Bu hizmet Hitit kralı tarafından kesin kurallara bağlanmış ve yerel halkın masraflarının karşılanacağı taahhüt edilmiştir. 212 Askerlerin düşman topraklarına ulaştıkları andan itibaren ise yağma yapmaları serbest hale geliyordu. Bir bölgeden geçen eski kervan yollarının belirlenmesi, özellikle yolların taş gibi kalıcı kaplama maddeleri ile döşenmemiş olduğu durumlarda güçtür. Anadolu da halen kullanılan eski köy yolları ile geçen yüzyıllarda inşa edilmiş demiryollarının büyük bölümü topoğrafik yapı değiştirilmeden yapıldığından, çoğunlukla eski yol güzergâhlarını izlemektedirler. 213 Eskiçağ yerleşim yerleri, sürekli kullanılan doğal geçiş yolları üzerinde kurulmuştur. Bir doğal yol güzergâhında bulunan yerleşim yerlerinin yoldan kolay ulaşılabilecek mevkilerde yer almaları ve aralarında bir günlük mesafe bulunması, bu yolu kullanan kervanların buralarda konaklayabildiklerini düşündürür. Yük taşıyan bir insanın yürüyerek bir günde ortalama 20 km lik bir mesafeyi kat edebileceği ve bu mesafenin at sırtında ya da atların çektiği arabalarla ortalama iki katı olabileceği temel alındığında, aynı döneme ait konaklama yerlerinin aralarında en fazla km mesafe bulunması gerekmektedir. 214 Selçuklu sultanlarının ve yüksek rütbeli devlet adamlarının, büyük ticaret yolları üzerinde hemen her menzillik mesafede (yani bir menzil 212 Bryce, Hittite Warrior, s Ökse, a.g.e., s Ökse, a.g.e., 16.

73 65 yaklaşık olarak km) bir kervansaray yaptırmaları bu düşünceyi desteklemektedir. 215 Yine güzergâhların belirlenmesinde bize yol göstereceğini düşündüğümüz bazı veriler bulunmaktadır. Bunlar arazide bir kişinin bir yerden bir yere giderken ne kadar mesafe kat ettiğini gösteren verilerdir. 216 Bir insanın normal yürüyüş mesafeleri aşağıdaki gibi belirtilmektedir. Yol (açık engelsiz) 1 saat 5 km. Hafif çalılıklı arazi 1 saat 4 km. Ormanlık ve sık ormanlık 1 saat km. Seyrek ormanlık arazi 1 saat km. Bir insanın yüksüz koşar adım yürüyüş mesafeleri ise şöyledir: Açık arazi 1 saat km. Seyrek orman 1 saat km. Sık orman 1 saat km. Çalılık (cangıl değil) 1 saat km Cangıl 1 saat km olarak adlandırmış Anadolu, şekli itibariyle hala modern yolların takip ettiği dört ana güzergâha sahiptir. Doğu Anadolu ya bağlayan doğu batı yönünde Đki yol vardır. Bunlardan birisi Orta Anadolu nun kuzey kesimini, diğeri güney kesimini Sivas a bağlar ve burada birleşerek Doğu Anadolu ya yönelir. Orta Anadolu yu yukarı Fırat havzasına bağlayan Diğer iki güzergâh kuzeybatı ve güneydoğu yönünde uzanır. Bunlardan batıdaki Yıldızeli, Şarkışla ve Altınyayla üzerinden, doğudaki ise Sivas, Ulaş, Kangal ve Alacahan üzerinden Malatya ya ulaşır. 217 Bütün Hitit şehirleri Sivas ın batı yönünde yerleşmiş ve Sivas il sınır- 215 O. Turan, Selçuk Kervansarayları Türkler Ansiklopedisi, Ankara Cilt: 7, 2002, s Özlem Sir Gavaz, Hitit Kralları nın Kült Gezileri ve Tanrılar Đçin Düzenledikleri Merasimler, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara Üniversitesi, 2011, s Ökse, Ancient Mountain Routes Connecting Central Anatolia to the Upper Euphrates Region, s. 41.

74 66 ları içine giren Hitit yol güzergâhları hakkında çeşitli bilim adamlarınca yapılan öneriler, yüzey araştırmaları ile de kısmen doğrulanmıştır. Hititlerin batı güzergâhı, Murşili nin krallığının üçüncü yılında Arzava üzerine yaptığı seferde detaylandırılmıştır ve Garstang güzergâh noktalarını şöyle belirlemiştir 218 ; Sehiriya nehri (Sakarya), Lawasa Dağı (Murat), Sallapa ([S] Palia / Sivrihisar), ve Aura (Amorium / Afyon). Batıya doğru uzana kral yolunun günümüzde hangi amaçla kullanıldığı bilinmese de şüphesiz eski bir ticaret yoluydu ve muhtemelen Smyrna (Đzmir) limanına ulaşmak amacıyla yapılmıştı. Aynı zamanda Bozdağ üzerinden Efes e de ayrı bir yol vardı. Menderes vadisine götüren güney kolu ise Arzava ve Akalar arasında siyasi bir birlikteliği engellemek amacıyla önemli bir kıyı kenti olan Milawatas ta strateji merkezi kuran Muršili tarafından kullanılmıştır. 219 Konya çevrelerinden batıya Arzava bölgesine doğrudan uygun ulaşım yoktur. Menderes vadisine ulaşmak için kuzeye doğru uzun dolambaçlı hale gelen modern demiryolu hattı bunu açıkça göstermektedir ve tek alternatifi güney sahil yoludur. Bu nedenle Muršili batı kıyılarındaki Milawatas a doğru daha kuzeydeki yolu izlemek zorunda kalmıştır. Muršili nin batı sahiline olan muhtemel güzergâhı ise Garstang şu şekilde tanımlamıştır. 220 HATTUŞA : SALLAPA : WALIWANDA : IALANDA : MILAWATAS Boğazköy : Spalia : Albanda : Alinda : Miletos MÖ 16. yüzyılda Asur ticaret kolonileri ve feodal devletlerin çöküşü ve Anadolu'da merkezi bir güç olarak Hitit Krallığının yükselişi idari sistemleri etkilemiş ve bazı Orta Tunç Çağı şehirleri önemini yitirmiş ya da terk edilmiş- 218 J. D. Hawkins, Tarkasnawa King of Mira 'Tarkondemos, Boǧazköy Sealings and Karabel, Ankara, Anatolian Studies, British Institute, vol. 48, pp. 1-31, 1998, s John Garstang, Hittite Military Roads in Asia Minor: A Study in Imperial Strategy with a Map, American Journal of Archaeology, Vol. 47, pp , 1943, s Garstang, a.g.m., s. 42.

75 67 tir. 221 Hititler çok geniş bir imparatorluğu idare etmek zorundaydı. Đmparatorluk olmanın sonucunda kurulan birçok yeni şehir ismi kil tabletlerde yer almaktadır. Bütün yerleşim yerleri savunma yöntemleriyle güçlendirilmiş ve geniş ovaya bakar şekilde dağ yamaçlarına kurulmuştur. Yıldızeli ve yıldız ovalarına bakan şehir yerleşimleri, Gerdekkaya, Kalkankaya ve Kızılırmağın kuzey kıyısındaki geniş surlarla çevrili Kayalıpınar, kuzeybatı güzergâhının Hitit döneminde önemli olduğunu göstermektedir. Hitit Đmparatorluk Çağı nda genellikle plato kenarlarında yer alan yerleşim birimleri arasında km arasında değişen mesafeler bulunmaktadır. Genellikle doğal yol güzergâhları üzerinde bulunan surlu merkezlerin aralarında bir günlük yol mesafesinin bulunması, Hitit Çağında kervanların ve ordunun yol üzerinde konaklayabilecekleri yerleşim birimlerinin varlığına işaret etmektedir. 222 Đki merkez arasında geniş bir nehir yatağının bulunması durumunda nehrin bir yaya ya da atlının geçmesine olanak tanıdığı noktaların en yakın merkeze olan uzaklığı ölçülerek eski yol güzergâhı tahmin edilebilir. Kızılırmak nehri, Kayalıpınar yakınındaki harabe bir Hitit kentinde at sırtında geçilebilmektedir. Nehri geçtikten sonra Namadağ bölgesi üzerinden geçen dağ yolu üzerinden Kahvepınar da bulunan Hitit yerleşim yerine yaklaşık dört saat içinde ulaşılabilmektedir. Bu korunaklı küçük yerleşim yerinin varlığı Kızılırmak nehrinden Şarkışla ovasına bir güzergâhın varlığına işaret etmektedir. Kervan yolları üzerinde ve dağlar arasındaki doğal geçitleri tutan yerleşmeler de ayrıca önem kazanmıştır. Doğu ile batı arasındaki kervan yolları, mevsimlere ve sosyal olaylara göre de yer değiştirmektedir. Hitit merkezinden Doğu Anadolu ya muhtemel güzergâh Garstang tarafından şöyle tanımlanmıştır. 223 HATTI: HATTUSAS :?PALA: HAHHAS : PAHHUWA : KUMMAHA :HAYASA Boğazköy : Sivas : Kangal : Pingan :Kemakh 221 Ökse, a.g.m., s Ökse, Kızılırmak ve Fırat Havzalarını Birbirine Bağlayan Eski Kervan Yolları, s Garstang, a.g.m., s. 50.

76 68 Gaška sınır güzergâhı ise şu şekildedir. [Batı] TAGGASTA PISHURUS MARISTA ISHUBITTA [Doğu] Hitit devleti, üç tarafı denizlerle çevrili Anadolu yarımadasının ortasında yer aldığı halde, kara devleti özelliği göstermekteydi ve denizlerden yararlanabilecek ulaşım tekniklerini bilmiyordu. Bunun sonucu olarak, askeri ve ticari her türlü ulaşım karayoluyla yapılıyordu. Aynı dönemde Mezopotamya'da ve Mısır'da, genelde nehirler üzerinde suyolu taşımacılığı yapılmaktaydı. Hitit tarihinin en parlak dönemlerinde bile, liman olanakları çok uygun olan Batı ve Güney Anadolu sahilleri gelişmemiş, buna karşın Mezopotamya, Mısır ve Anadolu'yu birbirine bağlayan karayollarının kavşak noktası olan kuzey Suriye, 224 M.Ö. 13. yüzyılın ikinci yarısında, o dönemin en büyük devletleri olan Mısır, Hitit, Babil ve Asur için elde edilmesi gereken bir siyasal ve ekonomik hedef haline gelmişti. Bu nedenle de, Asur ticaret kolonileri döneminde çok işlek bir yol olan Kaniş-Asur yolunun, Hitit döneminde de kullanıldığına, kesin gözüyle bakılabilir. 225 Bu yol, başkent Hattuşa'dan başlıyor, Kaniş (Kültepe)-Tegarama (Gürün)-Darende-Melit (Malatya)-Samusat (Samsat) üzerinden Urşu'ya (Urfa) varıyor, burada ikiye ayrılarak, bir kolu batıya, Kargamiş (Cerablus) ve Halpa'ya (Haleb), diğeri ise Nisibin (Nusaybin) üzerinden Asur ve Babil'e ulaşıyordu. Bu varsayımın temel dayanağı, bu kentlerin hepsinde Hitit dönemiyle ilgili yapıtlar bulunmuş olmasıdır. Batıya yapılan askeri seferler Hititleri politik, stratejik, kültürel çıkarlar nedeniyle ters yönde yani Güney Doğu da Kizzuwatna ya, Kuzey Suriye içlerine ve bir süreliğine Fırat boylarına yönelmesine sebep olmuştur. 226 Hitit Devleti nin bilinen ilk kralı I.Hattušili ye ait olan yazılı belgelerden edindiğimiz bilgilere göre, bu kralın ilk seferleri Kuzey Suriye bölgelerine olmuştur. Suriye de henüz Mitanni Devleti kurulmadan önce bu topraklarda 224 Bryce, The Kingdom of the Hittites, s Bryce, a.g.e., s Bryce, Life and Society in the Hittite World, s. 103.

77 69 güçlü kent devletleri veya prenslikler bulunmaktaydı. Söz konusu kent devletleri, ticaretle uğraşan ülkelerdi. Nitekim Hitit üstünlüğünün Anadolu platosu ve Kilikya da kurulmasından sonra Hititler in yayılım hedefi ve ilgisi, Kuzey Suriye ye ve özellikle Fırat Nehri ile Akdeniz arasında kalan bölgede yoğunlaşmıştır. Bu bölge bilindiği gibi tarımsal açıdan verimli olmasının yanında birçok ticari ve askeri güzergâhın da üzerinden geçtiği bir bölge durumundadır. Mari belgelerinden bildi imiz kadarıyla bölgede Halep, Alalah, Karlamış, Ebla, Ursu ve Hassu gibi küçük fakat önemli kent devletleri bulunmaktaydı. Hitit kralı I.Hattušili nin M.Ö.1650 yılı civarında Kuzey Suriye ye yönelik askeri seferlerinin öncelikli hedefi, ele geçirmeyi başardığı Alalah olmalıdır. Hitit Devleti nin Güneydoğu Anadolu bölgesi üzerinde sağlayacağı kontrol, birkaç yolla Suriye ye girişi sağlıyordu. Bu yollardan biri, daha sonra Kilikya Kapısı olarak bilinen ve Hititler tarafından düzenli olarak hem ticari hem de askeri amaçlarla kullanılan yoldur. 227 Bu yolun Hattušili nin askerleri tarafından alındığı kesindir. Hititli askerler, Anadolu da Toros Dağları ndan ve daha sonra da modern Belian Geçidi nden geçerek Suriye içlerine girmişlerdir. Hattušili ilk önce Kilikya Kapısından Akdeniz e girmiş, buradan da ticaret yolları aracılığıyla Halep e ulaşmış ancak burası ilk hamlede ele geçirmek için çok güçlü olduğundan Alalah a yönelerek bu kenti ele geçirmiştir. Alalah kentinin ele geçirilişi bu bölgedeki en büyük başarıdır. Alalah, Kuzey Suriye kapılarının kilidi ve ticaret yollarının kesişim noktası durumunda olduğu için Doğu Akdeniz in önemli ticaret merkezlerinden biridir. Özellikle Doğu Akdeniz ve Mezopotamya ile Anadolu, Mısır ve Ege arasındaki kültür alışveriş inde önemli bir rol oynamaktadır. 228 Hattušili i bu seferi sayesinde Hitit Devleti nin Akdeniz ticaretine katılması sağlanmış ve devletin ekonomisi oldukça gelişmiştir. Hititlerin Kuzey Suriye ye yönelik izlediği siyasi ve askeri politikalarda zorunlu olarak ele geçirilmesi gereken en önemli merkez Halep idi. Bu kentin sahip olduğu avantajlar ve stratejik konumu, Hitit Devleti ni Büyük Krallık konumuna getirmiştir. 227 Bryce, a.g.e., s Bryce, The Kingdom of the Hittites, s. 81.

78 70 Garstang, Šuppiluliuma nın muhtemel güneydoğu yönlü güzergâhını ve belirli yerleri şöyle özetlemiştir. 229 ISTAHARA : HATTENA : DUR[MITTA] : MT. TIHSINA : MARASSANTIA R Mithridatium : Carana : Siara : Ak Dagh : Halys Fl. MT. ILLURIA : TUMMANA : MT. KASSU : TIMMUHALA : GA[SSIYA] : HARRANA Khanzir D. : Carmalis : K. Tonus D. : TurbaKala : Tomarza Distr. : Harran Şehirleri bağlayan güzergâhların askeri güvenliklerinin sağlanabilir olması Hitit yerleşim yerlerinin varlığının devamı açısından çok önemliydi. Hatta stratejik önemleri bakımından kuzeybatı ve güneydoğu yönündeki güzergâhlar, surlarla güçlendirilmiş şehirler tarafından kontrol edilirdi. Çivi yazılı metinler Kizzuwatna ve antik Kilikya da demirin eritildiğinden söz etmektedir. 230 Kizzuwatna da işlenen demirin bu yollar üzerinden Orta Anadolu'ya taşınmış olması bu yolların ticaret amacının yanında askeri amaçla da kullanılmış olabileceğini ortaya koymaktadır. 3. SAVAŞ TAKTĐKLERĐ Hitit Devleti, gerek Anadolu içinde, gerek ülke dışında sürekli savaş halindeydi. Bu savaşların başarıyla yürütülebilmesi için, insanlarının savaşçı nitelikler taşımasının yanı sıra, savaş taktiklerini de geliştirdikleri kuşkusuzdur. Anadolu içinde her fırsattan yararlanarak Hitit topraklarına saldıran Gaškalar, devletin her zayıf anında devletten kopmak ve kendi bağımsızlıklarını elde etmek isteyen Anadolu nun batısındaki yerel beylikler, Hitit ve Hurri etki alanında sıkışıp kalan ve yerine göre bir yanı tutmak zorunda olan Kizzuwatna gibi ve bunlardan da önemlisi, Hitit ülkesinin komşusu durumuna gelen Mitanni, Mısır ve Asur gibi büyük güçler ve bunlarla Hitit imparatorluğu 229 Garstang, a.g.m., s Ökse, Ancient Mountain Routes Connecting Central Anatolia to the Upper Euphrates Region, s. 41.

79 71 arasında birer tampon devlet oluşturan, Halpa, Amurruint gibi çok kez ikiyüzlü bir siyaset izleyen vasal krallıkların varlığına karşın Hitit toprakları genişleyebilmiş ve Ön Asya içinde büyük devletlerarasına girebilmişse, buna herhalde en çok askerlik alanındaki yetenekli ve etkin savaş taktiklerine borçludur. 231 Hitit kralları, daima üstün askeri strateji ve taktik bilgisiyle donatılmışlardı. Askeri seferlerde ana strateji düşman ordusunu açık alanda yakalayıp, Hitit savaş arabalarının vurucu gücünü düşman üzerine salarak düşmanı etkisiz hale getirmekti. Bu şekilde şaşkına uğratılan düşman ordusundan geriye kalanı temizlemek içinde ayrıca piyade kuvvetler gönderilirdi. 232 Düşman ordularının bu stratejiye karşı çabaları ise, meydan savaşından kaçınmak, askerleri sürekli dağınık tutarak vur kaç taktiği ile savaşmaktı. 233 II. Muršili nin yıllıklarında, askerlik yeteneklerini iyice vurgulamak amacıyla kullandığı şaşırtma ve baskın planlarına sık sık değinilmektedir. Gece baskınları sevilen taktiklerden birisiydi: 234 Ve gittim ve Piggainareşşa kentini yatağında bastım, insanlarını, sığır ve koyunlarını yakaladım. Ve ona sahip oldum; ülkeyi ise yaktım. Gizlice yapılan yürüyüşlerde tanrıların da yardımlarını esirgemedikleri belli olmaktadır: Ve gündüzleri geceler yaptım. Orduyu cebri yürüyüşle yürüttüm. Ve ben Büyük Kral, askerler ve arabalı savaşçılarla birlikte gizlice yürüdüm. Efendim kudretli Fırtına Tanrısı bana, efendim tanrı Haşamili yi gönderdi ve o, beni görünmez yaptı ve beni kimse görmedi. Batı seferinde II. Muršili, Puranda ya kaçan düşmanını önce orada kuşatmış, sonra bu dağlık bölgeyi besleyen su kaynaklarını kesmiş ve kuşattığı düşmanını susuz bırakarak yenmeye çalışmıştır Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s Beal, a.g.e., s Gurney, a.g.e., s Reyhan, a.g.m., s Dinçol, Hititler, National Geographic Türkiye, s. 83.

80 72 Düşmanı şaşırtmak ve baskınla gafil avlamak da Hitit krallarının övündükleri hünerlerdendir: II. Muršili nin yıllıklarında yer alan başarılı bir savaş oyunu ise su şekilde anlatılmıştır: 236 Böylesi haberleri (yani, Pitaggatalli diye birinin Hitit ordusunun Şarpidduva Kenti ne girmesini önlemek için komplo kurduğuyla ilgili haberi) alır almaz, Altanna yı depo haline getirdim ve ordunun levazımını orada bıraktım; fakat orduya savaş düzeninde yürüyüş emri verdim. Ve düşmanın ileri karakolları olduğu için, Pitagalli nin etrafını sarmaya girişseydim, ileri karakollardaki gözcüler beni göreceklerdi, dolayısıyla benim yetişmemi beklemeyecek ve benden önce kaçmış olacaklardı. Bu yüzden, yüzümü aksi yönde, Pittaparas a doğru çevirdim. Fakat akşam olunca geri döndüm, Pitaggatalis in üstüne yürüdüm. Bütün gece boyunca yürüdüm ve şafak vakti Şapidduva nın eteklerine ulaştım. Ve güneş doğar doğmaz saldırmak için ilerledim. Pitaggatalli nin beraberinde getirdiği kişi savaşa katıldı ve onlarla dövüştüm. Tanrılar benden yana oldu, mağrur Fırtına Tanrısı, benim efendim, Arinnanın Güneş Tanrıçası, benim hanım efendim ve ben düşmanı mahvettim Savaş sırasında ordunun ihtiyacı, ülke içinde belli levazım merkezlerinden, ülke dışındayken de düşman ülke mallarından sağlanırdı. Savaşa gidilirken bağlı prensliklerden kuvvet istenir ve bunlar belli yerlerde toplanarak orduya katılır, savaş öncesinde çeşitli yöntemlerle fala bakılarak savaşın sonucu kestirilmeye çalışılırdı. Savaşlar, meydan savaşı biçiminde yapıldığı gibi kuşatarak teslime zorlama biçiminde de olurdu. Hititlerin yendikleri düşmana karşı tavırları onların savaş öncesi ve savaş sırasındaki durumuna göre değişirdi. Hititler Orta Tunç Devrinin bütün kuşatma tekniklerinden olan; kale kapılarını kıran koçbaşları, duvar üzeri rampaları 237, duvar dibi tuzakları, kuşatma merdivenleri, kuleleri, ustalıkla kullanırdı. Hatta dönemin güçlü devleti 236 Gurney, a.g.e., s Beal, a.g.t., s. 685.

81 73 olan Mısır Krallığından bile daha ileriydiler. Kale kuşatmalarında duvarlara ve kapılara saldırı genellikle gündüzleri değil geceleri yapılırdı ve kale kapıları geceleri ateşe verilirdi. Temelde bir Hitit kralının güçlü bir şekilde savunulan düşman kalesine karşı yaptığı kuşatma seferinde başarı elde etmesinde dört ana seçeneği vardı. 238 a) Kral, öncelikle şehri kan dökülmeden devralmayı denerdi, düşman kralına şehri buyruğuna vermesi için kapıları açmasını ve teslim olduğuna dair bir işaret göndermesini, aksi takdirde şehrin talan edileceği, yağmalanacağı uyarısında bulunurdu. b) Bir ret durumunda, özellikle şehrin çevresindeki tarım alanlarını tahrip etmek için, yapacağı savaş operasyonlarını öncelikle sınırlandırırdı ki daha sonraki bir seferle dönüp kendi başına şehre saldırabilsin. Bu, özellikle sefer sezonundan önce bitirilmesi gereken başka gerekli seferlerin varlığı halinde veya sefer mevsiminin bitmesiyle ağırlaşan kış şartlarının başladığı durumlarda uygulanırdı. c) Kente ani gece baskınları yapılarak halkın şaşkınlığından faydalanılırdı. Bu saldırılarda güç yoğunluğu şehrin ana giriş kapısına yapılmaktaydı. Gece saldırılarının etkili olabilmesi için piyade ve savaş arabası birliklerinin gece eğitimlerine önem verilmekteydi. Giriş kapısı tokmaklarla aralanınca savunma için gelen düşman askerleriyle yoğun bir mücadele başlardı. Böyle bir saldırı Fırat Nehri kıyısında bulunan Hahha şehrine yapıldı, düşman askerlerinin üç defa saldırıyı savurmasına rağmen şehir, daha sonra I. Hattušili ye yenik düştü. d) Uzun süren kuşatmalar için hazırlıklar farklı yapılırdı. Belki de aylarca süren kuşatmalar için şu stratejiler uygulanırdı; kentin surları- 238 Bryce., Life and Society in the Hittitre World, s. 115.

82 74 na ulaşan taş, toprak rampalar ve kuleler inşa etmek, atların geçişlerini sağlamak için tüneller kazılır ve şehrin kapıları sürekli dövülürdü. Bütün taktikler uygulandıktan sonra bir sonuç alınamazsa kentin dış dünyayla bütün bağlantıları kesilir halk aç ve susuz bırakılırdı. Gerçekten Mitannilerin son güçlü kalesi Kargamıš, savunma başladıktan sekiz gün sonra şiddetli bir savaşla Šuppiluliuma ya teslim oldu. Hitit tarihinde mümkün olan her türlü silah savaş taktiklerinde kullanılırdı. Toplu olarak asi bir şehrin nihai cezalandırılma şekli ekonomik durumlarının çökertilmesiydi. Yaşam alanlarının kirletilmesine yönelik kayıtlar olmasa da, yazılı kaynaklar, yabani ot ekme işinin çok iyi bilindiğini göstermektedir. Yaklaşık M.Ö Hitit tarihinin başlangıcında Anitta, yerel kral Piyuşti nin isyanından sonra bağımsız şehir Hattuşa yı fethetti. Kayıtlara göre Anitta şöyle der; 239 Fırtınalı bir gecede şehri zapdettim. Onun yerine yabani ot ektim. Yaklaşık 150 yıl sonra aynı şekilde bir ceza, isyankâr şehir Ullama ya karşı I. Hattušili tarafından uyguladı. Hitit askeri sefer ve idaresi, Asurlularınkine bakarak çok daha insani kabul edilebilir. Eli silah tutan kişilerin sakatlanması, kılıçtan geçirilmesi, yakılması, kelle piramitlerinin oluşturulması, kazıklara oturtulması ve derilerini yüzmek gibi Asurlularda çok görülen vahşilikler, Hititlerde hiçbir durumda görülmemiştir. Pusu, düşman topraklarına ya da hâkimiyetinde olan bölgeye girildiğinde Hitit askerlerinin sık sık karşılaştıkları olumsuz bir durumdu. Bu neden- 239 Walter Dorfler, v.d., Environment and Economy in Hittite Anatolia in Insights Into Hittite History And Archaeology, Ed.; Hermann Genz and Dirk Paul Mielke, Paris, Peeters, pp , 2011, s.113.

83 75 le şüpheli bölgeye ana ordudan önce beslenme kaynaklarının, içme sularının ve ani düşman atakları gibi tehdit anlamı taşıyan başka durumların tespiti amacıyla öncü kuvvetler gönderilirdi. Daha önce değindiğimiz bir askeri sefer esnasında kuşun ani uçuşuna, tanrılara inanç çerçevesinde değinmiştik. Bu olaya askeri strateji çerçevesinde bakıldığında ise sefer yolu üzerinde alışılmamış bir panikle bir kuşun havalanmasının dikkate alınması Hitit ordusunun pusuya düşmesini engellemiştir. 240 M.Ö. 14. yüzyılın başında Lukka bölgesi yakınındaki bir askeri sefer esnasında ordu bu kadar şanslı değildi. Komutan, hain müttefik tarafından oyuna getirildikten sonra pusuya düşürülerek kendisi öldürülmüş ve ordusu da yok edilmişti Kadeš Savaşı Kadeš Savaşı, savaşlar tarihinde askeri çoğunluğuyla, silahlarıyla, taktikleriyle ve eski çağın en güçlü imparatorlukları arasında yapılmasıyla bilinen ilk savaştır. 241 M.Ö ve 1200 arasında Mısırlılar, Hititler, Asurlular, bilinen dünyanın tartışmasız en güçlü uygarlıklarıydı. Aynı bölgede ikincil güçler ise Amurru, kıyı ve orta Suriye de ki birleşik bir Krallık; Kenanlılar, Asi Nehri nin güneyinde kıyı arazi; doğuda Mitanni Hurriler ve Babil di. Dönemin güçlü devletleri, bu devletlerle iyi ilişkiler kurardı ya da büyük bir avantaj sağlayacak şekilde onları kontrol altına alırdı. Her üç medeniyetinde hızlı bir şekilde genişleme çabasının aynı döneme rastlaması sınır anlaşmazlıklarının ortaya çıkmasına sebep oldu. Tüm gözler, sonunda medeniyetlerin kurulduğu, zengin ticaret bağlantıları olan Asya, Avrupa ve Afrika üzerine çevrilmişti. Hititler, küçük bir devlet gibi zayıf olduğu bir dönemde, çok önemli yer olan Kuzey Suriye yi Hurrilere kaptırmıştı. Hititler, saldırgan bir kral olan Šuppiluliuma altında daha güçlü bir devlet olunca Hurriler, destek alma amacıyla 240 Bryce, Hittite Warrior, s M. M. Bishop, The Battle of Kadesh: Part 1 The Disinformation Campaign, Ankara Üüniversitesi Đletişim Fakültesi Dergisi, Mayıs 2001, s. 1.

84 76 Mısır a sığındı. Bunun üzerine Hitit Kralı, güçlerini Suriye'ye gönderdi 242 Ancak, Mısır kralı, Kuzey Suriye yi savunma gereği duymayarak askeri müdahaleden kaçındı. Suriye kıyılarının kuzey ucunda bulunan Ugarit Ülkesi, Keldağı engeli sebebiyle Mısır etkisinden uzaktı. Bu durumu değerlendiren Šuppiluliuma nın Ugarit Prensi ni Mısır müttefikliğinden ayrılması hususunda, askeri güç kullanmadan ikna etmesi zor olmadı. 243 Çeşitli seferler esnasında yapılan savaşlarla Hititler, Mısır varlığını Kadeš in Güney ucuna itmeyi başarmıştı. Böylece, III. Tuthmosis in elindeki toprakları koruma çabasıyla ve birtakım dinsel reformlarla meşgul olması Mısır ı daha az tehditkâr haline getirmişti. Kenan kabilesi, özgürlüğünü ilan ederek Mısır idaresinden ayrılan bir başka kabileydi. Suriye civarında güçlenen Hititler, Batı Asya bölgesindeki denetimlerinin devamını sağlamak isteyen Mısırlılar açısından büyük bir tehlike oluşturmaktaydı. Daha evvel I. Seti (M.Ö ) Hititler üzerine sefer düzenleyerek Kadeš şehrini ele geçirdiyse de, bu mağlubiyetten büyük bir yara almadan çıkan Hititler halen ayaktaydı. I. Seti nin ölümünden sonra yerine geçen II. Ramses (M.Ö ) Hitit sorununu öncelikle çözülmesi gerekenler arasına aldı ve saltanatının ilk yıllarını tamamen bu meseleye ayırdı. II. Ramses, yirmili yaşlarının başında tahta geçmiş ve Mısır ı altmış yedi sene yönetmiştir. 244 Mısır ı mimari yönden zenginleştiren II. Ramses, saltanatının dördüncü yılında inisiyatifi eline alarak ileride Hatti Ülkesi ile olması beklenen büyük karşılaşmada, Mısır tarafına destek sağlaması için, bölgedeki küçük krallıkların, vasal olarak alınması amacıyla 245 kuzeye seferler düzenlemiş ve babasının yapmış olduğu antlaşmayı yok sayıp Amurru Kralı Benteşina ile yeniden antlaşma imzalayarak Amurru Krallığı nın Kadeš Savaşı nda Mısır ın yanında yer almasını sağlamıştır. 246 Böylece Hitit-Mısır arasındaki Kuzey Suriye gerginliği Amurru Kral- 242 J.G. Macqueen, The Hittites and their Contemporaries in Asia Minor, New York, Thames and Hudson, 1986, s Philip K. Hitti, History of Syria, New York, The Macmillan Company, 1951, s Cyril Aldred, Egyptian Art, New York, Thames and Hudson, 1994, s Bryce, The Kingdom of the Hittites, s M. J. Bruyn, The Battle of Qadesh: Some Reconsiderations, Rotherdam,1989, s. 139.

85 77 lığı üzerinde üstünlük mücadelesine dönüşmüş ve Amurru, Kadeš Savaşını tetikleyen sebeplerden biri haline gelmiştir. 247 Kadeš Savaşı ndan sonra, Amurru kralı Benteşina bu siyasetinden dolayı cezalandırılarak, yakalanmış ve Hattuşa ya götürülmüştür. Böylece Amurru tekrar Hitit devletine bağlanmıştır. II. Muršili den sonra oğlu Muvattali, M.Ö yılında Hitit kralı oldu. 248 Muvattali nin dönemi Hitit tarihi açısından önemli gelişmelere sahne olmuştur. Hattuşa nın Gaškalar tarafından yıkılması ve Mısır tehlikesinin artması nedeniyle Muvattali devrinde başkent, Hattuşa dan daha güneyde bulunan Tarhuntašša ya taşındı. 249 Bu yüzden Muvattali dönemi oldukça az belgelenmiştir ve tüm kayıtları henüz keşfedilememiştir. Güneydeki tehditlerin artması, batıda sorun kalmamasını daha da gerekli kılıyordu. Ancak Arzava huzursuzdu ve kuzeybatıda Piyamaradus yine başına buyruk davranışlarının sürdürüyordu. Bu nedenle hızlı bir batı seferi gerekmişti. Ayrıntıları bilinmese de, seferin başarıyla sonuçlandığı anlaşılıyor. Uyrukların bağlılığı garantilenmiş ve Arzava ile kalay yolu arasında önemli bir tampon bölge olan Şeha Nehri Ülkesi, Hitit dünyasına her zamankinden daha sıkı bağlanmıştı. Bunun sonucunda, nihayet Mısır dan bir saldırı geldiğinde, batı devletlerinden gelen büyük destek kuvvetleri Hitit ordusuna katılacaktı. 250 Hitit metinlerinde, sadece savaşın hazırlıkları ve öncesinde yapılanlar ile savaş sonrası bölgedeki durum hakkında fikir veren bilgiler yer alır, savaşın gidişatına ya da sonucuna dair net bir belge bulunmamaktadır. Buna karşın Mısır kaynaklarında, yazılı ve görsel olarak Kadeš Savaşı nın sonucundan bahsedilir. Mısır da bu savaşın bugüne dek bilinen on üç anlatımı mevcuttur. 251 Bunlar arasında rölyef yazıtları, papirüs üzerine yazılmış uzun şiirsel bir metin (Poem) ve daha kısa bir Bulletin vardır. 247 Bryce, a.g.e., s Macqueen, a.g.e., s Karauğuz, a.g.e.,, s Macqueen, Hititler ve Hitit Çağında Anadolu, s H. Klengel, Hattuschili und Ramses, Mainz am Rhein, Verlag Philipp von Zabern, 2002, s. 57.

86 78 Mısır ve Hitit devletlerinin birbirine paralel birer kuvvet haline gelmesi, bu iki büyük devletin ekonomik çıkarlarının Kuzey Suriye toprakları üzerinde birleşmesine sebep olmuştur. Gerçekten de Mısır da IV. Amenofis in ölümünden sonra yapılan reform hareketi, Mısırlılara Suriye toprakları üzerinde eskiden gelen hakları koruma fikrini vermiş ve bu yeni hamle ile I. Seti Suriye seferlerine başlamıştı. Diğer taraftan Hitit devletinin de daha I. Muršili zamanından beri Kuzey Suriye üzerinde tarihi hakları olduğu bilinmektedir. O halde her iki taraf içinde amaç aynıydı ve bu iki paralel kuvvetin çarpışması kaçınılmaz görünüyordu. 252 M.Ö yılına gelindiğinde Mısırlılar ile Hititler arasındaki gerginlik zirveye tırmanmış ve Kadeš savaşını hazırlayan nedenler de olgunlaşmıştı. 253 II. Ramses in savaş hazırlıklarına başladığını öğrenen Muvattali, Hitit Đmparatorluğu'nun Alşe, Gaška (kuzeyde), Aravanna, Dardaniya, Maşa (batıda), Aşuva, Qabaşu, Karkişa, Pitaşşa, Lukka, Kizzuvatna, Naharina, Ugarit, Nuhasse, Kadeš ve (M)uşnatu, Kargamıš, Halep krallıkları gibi yerleşim yerlerinden savaşmaya uygun erkekleri çağırarak, büyük bir ordu kurdu. 254 Kadeš Savaşı nda savaş arabasının Hitit ordusunun itici gücü olduğunu Mısır kabartmalarından öğrenmekteyiz. 255 I. Seti dönemindeki kabartmalarda biri yay kullanan, diğeri hem kalkan tutarak hem de arabayı yönlendiren iki askerli Hitit savaş arabaları betimleniyordu. I. Seti ve II. Ramses arasındaki dönemin tasvirlerinde ise Hitit savaş arabasında üç asker gösterilmiştir. 256 Mısır kaynaklarına göre Hitit ordusu, yaya ve 3500 arabalı askerden oluşmaktaydı. II. Ramses ordusunu; kendisinin komuta ettiği Amun Bölüğü ve komutanlarının idaresine bıraktığı Re Bölüğü, Ptah Bölüğü ve Seti Bölüğü olarak 252 Kınal, a.g.e., s A. Ünal, Hititler Devrinde Anadolu I, Đstanbul, 2002, s A. Goetze, The Hittites and Syria, CAH, 1975, s Macqueen, The Hittites and Their Contemporaries in Asia Minor, s Beal, The Organization of the Hittite Military, s. 148.

87 79 dörde böldü. Ptah veya Seti Bölümünün, hareketli düzende savaşmaları için Mısır'ın yerli ve yabancı müttefiklerinden oluşturulduğu düşünülmektedir. Ordu içinde Nubianlar 257, Libyalılar ve Kenanlılar gibi etnik kabilelerinden de askerler bulunmaktaydı. 258 Her bölükte 5,000 asker olmak üzere toplamda Mısır ordusunun askeri gücü 20,000 civarındaydı. Mısır ordusu yüksek motivasyona sahip gönüllülerden oluşurdu. Her savaş arabası ve silah için sahibine ücret verilirdi ve bu savaş arasında savaşanlar sosyal tabakada önemli yere sahip insanlardı. Fakir halk yaya olarak savaşırdı. Savaşa katılan Mısırlılar, alim ve rahiplerden daha fazla prestij sahibiydi. Arkeolojik kanıtlara göre Mısır silahları, birden fazla materyalin birleşmesinden oluşan 300 metre menzilli yaylar ve yakın dövüş için geliştirilmiş kavisli kılıçlardan oluşmaktaydı. II. Ramses, babası gibi usta okçuydu ve savaş meydanında savaş arabası üzerinde elinde yay tutarken tasvir edilmiştir. 259 Hitit Mısır gerginliği, büyük bir savaşın patlak vermesine neden olacak kadar artar ve sonunda M.Ö yılında bugünkü Suriye-Lübnan sınırına yakın bir bölgede yer alan Kadeš te büyük bir meydan savaşı gerçekleşir. 260 II. Ramses dönemi olaylarının anlatıldığı Nahr el-kelb Steli nde, savaşın seyri hakkında ayrıntılı anlatımlar vardır. Mısır takvimine göre, nisan başında ikinci yaz ayının dokuzuncu gününde Ramses, başkent Piramesse den yola çıkmıştır. 261 Ordu, Kuzey Doğu Deltada yer alan sınır kalesi Sile den geçerek, eski kıyı yolundan Megiddo ve Hazor a gelmiş, bir ay sonra, muhtemelen Kadeš in biraz güneyinde, Lübnan ile Anti Lübnan arasında yer alan Şabtuna ya ulaşmıştır. 257 Nubianlar, Güney Mısır ve Kuzey Sudan arasında kalan Arzava bölgesi kökenli olup, Nil kıyısında yaşayan insanlardır Ian Shaw, Egyptian Warfare and Weapons, Havorfordwest: C.I. Thomas and Sons, s E. Oakeshott, The Archaeology of Weapons, New York, Barnes and Noble Books, 1994, s S. Alp, S. Erkut, Hitit Kralı III. Hattušili ile Kraliçe Puduhepa'nın Gümüş Tablet Üzerindeki Mühürleri: The Seals of the Hittite King Hattušili III and the Queen Puduhepa on a Silver Tablet, Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi, S. 5, 2002, s Mark Healy, The Warrior Pharaoh: Rameses II and the Battle of Qadesh, Osprey Publishing, 1993, s. 89.

88 80 II. Ramses muhtemelen çok yakında bir çatışma olacağını tahmin etmişti ki, mükemmel bir savunma pozisyonu oluşturmuştu. Ancak o gece, Mısır askerleri kampa yakın yerde gizlenen iki kişi ele geçirdi. Bu kişiler Hititli asker kaçağı olduklarını ve Muvattali nin korkmuş bir şekilde Halep yakınlarında olduğunu ve kuzeye doğru geri çekildiğini söylerler. 262 Aksine Hitit ordusu savaşa hazır olarak Kadeš in hemen yakınında bulunmaktaydı. 263 II. Ramses in, iki casus askere inandığı, savaşa hazır olmayan ordusunu hareket ettirmesinden anlaşılmaktadır. Anlatıma göre, Mısır ın dört birliği şöyle ilerliyordu; Ramses in hemen ardında Amun birliği vardı; Re birliği Şabtuna nın güneyinde yani Ramses in 10 km uzağında, Asi Nehri ni geçerken; Ptah birliği Aronama nın güneyinde; Seti birliği ise en arkadaydı. Bir de kıyı tarafında bulunan ve komutanlardan oluşan bir birlik vardı. II. Ramses, Kadeš in kuzeyinde kamp kurar ve burada, iki Hitit keşif askeri yakalanır. Askerlerin sorgusunda, gerçekte Muvattali nin müttefikleriyle beraber, Eski Kadeš in arkasında beklediği öğrenilir. Bu bilgi Hitit ordusunun, iki göçebenin bahsettiğinden daha güneyde olduğu anlamına gelmekteydi. Hitit ordusu nehri geçer ve saldırı başlar. 264 II. Ramses ivedi biçimde vezirlerinden birini güneye göndererek Re ve Ptah tümenlerinin bölgeye intikalini emretti. Olayın farkına varan Hititler de bir grup askerini güneye yollayıp güneyden gelen Re ve Ptah tümenlerinin önünü keser. Böylece II. Ramses in orduları ikiye bölünmüş oldu. Yaklaşık 2500 Hitit savaş arabası iki koldan gerideki Re tümenine ve II. Ramses in de içinde bulunduğu kuzeydeki Amon tümenine saldırır. 265 Re tümeninden bir grup asker Amon tümenine ulaşabilmiş, bu durum bir nebze de olsa II. Ramses i cesaretlendirmişti. Kendi muhafızları dahil, kullanılabilir tüm savaş arabalarını Hitit ordusunun sağ kanadına süren II. Ramses Hitit ordusunun sağ kanadını 262 Ceram, a.g.e., s Anson. F. Rainey, Reflection on the Battle of Qadesh, Ugarit-Forschungen 5, pp , 1973, s Klengel, a.g.e., s Healy, a.g.e., s. 90.

89 81 uzun menzilli karma yay kullanan Mısır savaş arabalarının yaptıkları manevralarla bozmayı başarır. Ayrıca bu esnada Mısır ordusunun işine gelecek bir olay daha yaşanıyordu: Bünyesinde yabancı müttefik askerleri barındıran Hitit ordusu Amon tümeninin merkezine saldırdığında 266 oldukça zengin ganimetler taşıyan Mısır ordugâhını yağmalamak için savaş düzenlerini ve disiplinlerini bozmuşlardı. 267 Buna ilaveten, aradan geçen süreçte batıdan gelen bir Mısır birliği de savaş alanına yetişmişti. Bu birlik Mısır ordusu merkezine saldıran Hitit askerlerini bozguna uğrattı. Öte yandan, tüm bunlar yaşanırken Hitit lideri Muvattali ihtiyat olarak bulundurduğu büyük bir piyade kuvvetini halen savaşa sokmamıştı. Bunun yerine 1000 tane daha savaş arabasını muharebe alanına sürmekle yetindi. Muvattali nin piyadelerini savaş alanına sokmamasında uzun menzilli Mısır okçularından çekinmesiydi. Fakat bu karar Hititler adına stratejik bir hata oldu. Çünkü II. Ramses in Ptah tümeninin savaş alanına intikalini sağlaması için güneye gönderdiği veziri bu tümenin komutasını alarak muharebe alanına yetişti ve Hitit ordusuna arkadan saldırdı. Böylelikle Muvattali nin öne sürdüğü savaş arabaları kuzey/güney yönünden kuşatıldı. Oluşan manzara karşısında Muvattali ordusunun geri kalanını Mısır ordusunun üzerine göndermekten çekinerek Kadeš kalesine çekildi. 268 Sonuç olarak Kadeš Savaşı, II. Ramses için Kadeš i alamaması ve Hitit ordusunu dağıtamaması nedeniyle bir mağlubiyetti, galip gelen taraf Hatti ydi. Ancak, anlaşıldığı kadarıyla II. Ramses, ordusunun mahvolmasını önlemiştir. Savaşa neden olan Amurru, daha önce de değinildiği gibi Hitit tarafı- 266 Mark Healy, Armies of the Pharaohs, Osprey Publishing, 2000, s Karauğuz, a.g.e., s Healy, a.g.e., s. 62.

90 82 na geçmiş, Benteşina Hatti ye götürülmüş ve Şapili Amurru tahtına geçirilmiştir. 269 Strateji bakımından Kadeš Savaşı, doğru ve yanlış istihbaratın savaş sürecinde ne denli önemli olduğunu bizlere göstermiştir. Hitit casusu Bedevilerin hileli yönlendirme ile ordusu ikiye bölünen II. Ramses, yakaladığı iki Hititli gözcü askerden aldıkları doğru bilgiler sayesinde olası bir pusunun önüne geçmişler ve Hitit ordusunu oyalayarak güneyde bıraktıkları takviye güçler gelene değin dayanmayı başarmışlardır. Bu da mutlak bir yenilgiyi önlemiştir. Đki ülke arasında savaştan uzun bir süre sonra dostluk, güven, karşılıklı destek gibi konuları içeren ve şartları gümüş bir tablet üzerine yazılmış bir antlaşma gerçekleşmiştir. 270 Söz konusu Gümüş Antlaşması savaştan yaklaşık bir yıl sonra Mutavalli nin ölmesiyle Hitit Kralı olan III. Hattušili 271 ve Mısır Firavunu II. Ramses arasında karara bağlanmıştır. III. Hattušili nin eşi Kraliçe Puduhepa nın da bu antlaşmaya mührünü bastığını özellikle belirtmek isteriz HĐTĐT SAVUNMA TEKNĐKLERĐ Savunma sanatı, Anadolu da köklü bir geçmişe sahiptir. M.Ö lerde, Çatal Höyük Neolitik yerleşkesi basit bir çözümle savunuluyordu; evler aralarında boşluk bırakılmadan kerpiçle inşa ediliyor 273 ve tüm girişler damdan yapılıyordu. Böylece olası saldırganlar, silahlarını etkisiz kılacak kadar 269 Klengel, a.g.e., s Antlaşma metni için bkz.; Karauğuz, a.g.e.,, s. 242., Afet Đnan, Eski Mısır Tarihi ve Medeniyeti, Ankara, T.T.K., 1987, s Macqueen, a.g.e., s Alp, Erkut, a.g.e., s Konstantin S. Nossov, Hittite Fortifications c BC., Westminser, Osprey Publishing, 2008, s. 12.

91 83 yüksek, güçlü ve kesintisiz bir sağır duvarla karşılaşıyordu. Zaman içinde silahların gelişmesi savunma sistemlerinin de güçlenmesini sağlamıştır. 274 Savunma ve dış saldırılara karşı Hitit topraklarının korunması ayrıca düşünülmesi gereken yaşamsal bir konuydu. Savunma tekniği iyi işlenmiş bir sistem halindeydi ve kendisinden asırlarca sonra inşa edilen Bizans sistemi ile büyük yakınlık göstermektedir. Özellikle bu sistem, Đstanbul şehir sur yapı özellikleriyle bilinmektedir. 275 Hititler, antik dünyanın en yetenekli kale inşaatçılarıydı ve yeteneklerinin en iyi örneği, Hattuşa şehir surlarıydı. 276 Hitit savaşının kuzey ve kuzey-batıya yapılması, öncelikle savunmanın doğası ve amacı doğrultusunda Hitit topraklarını savunmak ve korumak amacıyla yapılırdı. Özellikle, Kuzey Anadolu da Hitit kralları tarafından kurulan sınır garnizonlarının amacı, Gaška kabileleri tarafından yapılan baskınlara karşı bu bölgeyi korumaktı. 277 Bu sınır bölgelerinde kurulan savunma garnizonları Gözetleme Kulelerinin Efendisi olarak bilinen ve BEL MADGALTI adıyla anılan bir subayın emri altında yönetilirdi. Askeri görevlerinin yanında vergileri toplama, yargıçlık ve imar işlerinden de kral adına sorumluydu. Nöbet ve devriye görevi, askerlerin en önemli görevlerindendi. Askerlerin bir kısmı şehir ve surların kritik yerlerinde güvenliği sağlamakla görevlendirilirken bir kısmı da sınıra yakın bölgelerde ki şehirlerin arasında belli aralıklarla inşa edilen kulelerde gözcü sıfatıyla şehrin dışına gönderilirdi. Bu gözcüler, tehlike arz eden bir durum olduğunda derhal bölge komutanına durumu rapor ederlerdi. Kule gözcüleri gündüz ve gece olmak üzere iki vardiya halinde görevlendirilirdi. Günün sonunda vardiyadan dönen askerler açık arazide çalışan şehir sakinlerini ve onların temel erzaklarını yanlarına alarak şehre girerlerdi. Diğer bir askeri grupta yerleşim bölgeleri arasında uzanan 274 Macqueen, Hititler ve Hitit Çağında Anadolu, s R. Naumann, Hitit Mimarisi, Đstanbul, Arkitekt Aylık Yapı Şehircilik ve Süsleyici Sanatlar Dergisi, S. XII, 1941, s Ekrem Akurgal, The Art of the Hittites, New York, Harry N. Abrams Inc. Publishers. 1962, s Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s.127.

92 84 ana yolların güvenliğinden ve gerektiğinde düşman hareketlerine karşı sınırda yapılması gerekli keşif, devriye görevlerinden sorumlu uzun yol gözcüleriydi. 278 Her askeri sefer, daimi ordunun anayurttan ayrılmasına ve böylece Hattuşa nın savunma yeteneğinin zayıflamasına sebep olurdu. Hititler, anayurtlarını etkili koruma amacıyla farklı savunma stratejilerine güvenirdi. Büyük askeri seferlerde sivil halktan da ek asker desteği sağlanırdı. Bu şekilde askere alınanlar güvenlik, askeri bölge hizmetlerinde veya diğer askerlik ile ilgili hizmetlerde görevlendirilirdi. En son fakat en asgari Hitit savunma hattı, güçlü şehir surları ve bu surlarda yer alan kapılardı Kent Sur Yapısı Hitit surları, birçok Yakındoğu ve Yunan mimarisiyle taş temel üstüne kereste ve kerpiç yerleştirilmesi gibi ortak mimari özellikler gösterir. 279 Birbirine paralel ana duvarlar, iki çapraz duvarlarla bağlanır ve boş kalan bölümlerde taş toprak gibi molozlarla doldurulurdu. Kuleler, eşit aralıklarla dış duvar tarafına çıkıntılı şekilde inşa edilirdi. Duvarlar, her zaman tokmaklarla dövülme ihtimaline karşı toprak ya da kaya rampalara inşa edilirdi. Anadolu coğrafyasında yoğun yağmur ve kar yağışı nedeniyle iklim şartlarının ağır olması Hitit mimarisinin temel karakteristiğini oluşturan sur temellerinin, taşlardan inşa edilmesini zorunlu kılardı. Geriye kalan bölümler ahşap çerçeve ve kerpiç birlikte inşa edilerek oluşturulurdu. 280 Tamamen taş ile örülmüş bir yapıya şimdiye kadar rastlanılmamıştır. 281 Ahşap çerçeve bölgede sık sık meydana gelen depremlere karşı surların dayanıklılığını artırmak, kerpiç ise işlenmesinin kolay, maliyetinin de düşük olması nedeniyle tercih edilirdi Bryce, Hittite Warrior, s Nossov, a.g.e., s Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s Naumann, a.g.m., s Nossov, a.g.e., s. 10.

93 85 Surlar, 3,5 (Kuşaklı) ile 8 (Boğazköy, Potern duvarı) metreyi bulan genişlikte duvarlar örülerek inşa edilirdi. 283 Dış duvarların temel derinliği 1,5 ile 2.5 metre arasında değişirdi. Đç duvarların kalınlığı 1,2 ile 2,2 metre arasında iken dış duvarlar daha kalın ya da en azından iç duvarlarla eşit kalınlıktaydı. Çapraz duvarların kalınlığı ise 1 veya 2 metreydi. 284 Duvarların yüksekliği hakkında güvenilir bir bilgi yoktur. Duvarların ve kulelerin üstü güvenlik amacıyla yaklaşık bir insan boyu yüksekliğindeki kertiklerle siperlenmişti. 285 Duvarlar, 2-3 tonluk devasa taş bloklarıyla ve üstün bir duvar işçiliğiyle örülürdü. Kayalar, harç ve kilsiz olarak büyük yüzleri birbirine kâğıt sızmayacak şekilde yanaştırılarak yerleştirilirdi. Zamanla depremlerin bu teknikle örülmüş kayaları gevşetmesi nedeniyle yeni bir teknik geliştirilerek kayalar çok köşeli olarak birbirine yanaştırılmaya başlandı. Kayalar, duvarda belirlenen yere yerleştirildikten sonra dış yüzeyleri kesilir ve düzleştirilirdi. 286 Zemini kayalık olan yerlere duvar örülmesine gerek yoktu. Sadece devasa taş bloklarını yerleştirmek için kayalık zemin uygun şekilde kesilir ve bu tonlarca ağırlığındaki blokları yerlerine sıkıca sabitlemek içinde, takozlar kullanılırdı. Kaya üzerinde yatağa benzer böyle bir takoz deliği Büyükkale nin kuzeydoğu yamacında ki kötü durumda da olsa korunmuş sur duvarlarında görülebilir. Ara ara kayayı diğer kaya sabitleyen takozlarla oluşturulan yapı sistemi, Hattuşa ve Alacahöyük te keşfedilmiştir. Bu sistem, kilometrelerce uzunluğunda, şehirleri koruyan, doğal görünen sağlam duvarların yapılmasına olanak sağlamıştır. Maalesef, Mısırın aksine Anadolu nun ağır iklim şartları yüzünden bütün kerpiç surlar zaman içinde tahrip olmuş sadece taş temeller günümüze ulaşabilmiştir Dirk Paul Mielke, Hittite Cities in Insights Into Hittite History and Archaeology, ed.; Hermann Genz and Dirk Paul Mielke, Paris, Peeters, 2011, s Nossov, a.g.e., s Mielke, a.g.m., s Nossov, a.g.e., s Nossov, a.g.e.,, s. 14.

94 86 Hattuşa da kuleler, sadece savunmasız yerlerde değil bütün duvarları güçlendirmek için birbirlerine 12 ile 30 metre gibi çok yakın aralıklarla ve duvardan dışa çıkıntılı biçimde inşa edilmiştir. 288 Dikdörtgen şekilde yapılanlar olsa da genellikle kare şeklinde yapılırdı. Kuleler muhtemelen temelden 10 veya 12 metre yüksekliğinde, ara duvarlardan da 3 veya 4 metre yüksekliğinde inşa edilirdi. Hattuşa da çanak çömlek bölümünde yer alan kilden yapılmış kule minyatürüne göre Hitit kuleleri üç katlı idi. Birincisi zemin kat, yarısı taştan kısım, diğer yarısı kerpiçten idi. Zemin kat, ne penceresi ne de boşluğu olan yüksek perde duvar gibiydi. Birinci kat, perde duvarının üzerinde, dışarı açılan ana kapıları ve düşman üstüne ok, taş vb. silahlarla müdahale edilebilmesi için iki adet dikdörtgen pencereleri olan kısımdı. Đkinci kat ise, savaş mücadelesine sahne olan siperli kısımdı. 289 Hitit Devleti, imparatorluk çağına ulaştığında, imparatorluğun en somut sembolü Hattuşa Başkenti olmuştur. Hattuşa, geçmişi ilk Tunç Çağı na kadar uzanan, Büyükkale denilen bir kayalığın çevresinde kuruluydu. Hitit öncesi dönemde Hatti kökenli Hattuş Beyliği yöneticileri de bu kayalıkta yerleşmişlerdi. Kentin doğusundaki bu kayalık, 250x140 m. boyutlarında ve çevresi surludur. Kentten ayrı bir kale görünümündeki bu alanda büyük avlular ve galerilerle birleştirilmiş farklı genişlikte ve kullanım özelliğinde saray, toplantı salonu, tablet arşivi vb. yapılar bulunur. 290 Zaten, Eski Hitit dönemlerinin en iyi belgeleri Başkent Hattuşa nın sur sistemleri üzerinedir. Hitit Devletine başkent olan Hattuşa, başlangıçta yaklaşık 76 hektarlık bir alanı kaplıyordu. Devletin güçlenmesine paralel olarak kent, güneydeki kayalıklı, engebeli araziye yayılarak yaklaşık 6,5 km. uzunluğunda yeni bir surla çevrildi ve böylece kentin boyu 2,5 kat arttı yılları arasında gerçekleştirilen ve türünün ilk örneği olan yeniden inşa çalışmasıyla, Hitit kent suru aslına uygun şekilde yeniden ayağa 288 Macqueen, a.g.e., s Nossov, a.g.e., s Veli Sevin, Anadolu Arkeolojisi, Der. Yay., Đstanbul, 2003, s Dinçol, Hititler, National Geographic Türkiye, s. 72.

95 87 kaldırılmıştır. Deneysel arkeoloji kapsamındaki projenin amacı, Hitit yapı tekniklerini ve malzemelerini kullanarak, gerekli iş gücü ve süreyi saptamak ve böyle bir yapının iç Anadolu nun sert iklimine nasıl dayandığı ve hangi sıklıkta bakım gerektiği gibi sorulara cevap bulmaktı. Projeyle, ziyaretçilere surun üçüncü boyutu sunularak kentin Hitit dönemindeki etkileyici anıtsal görünümü gözler önüne serilmiş oldu. 292 Kentin savunması sadece çepeçevre uzanan dış surlara bırakılmamış, kentin iç alanı kuzeyde aşağı kent, güneyde de yukarı kent olarak bir kent suru ile ikiye ayrılmıştır. Kral sarayı ve diğer yönetim binalarının üzerinde bulunan Büyükkale den kuzeybatıya doğru Kızlarkayası nın eteğinden geçerek uzanan ve yine bir toprak yığması üzerine inşa edilmiş sur, 5 adet tünel aracılığı ile aşağı ve yukarı kentleri birbirine bağlamaktadır. Potern adı verilen, uzunluğu 80 metreyi, genişliği 3-4 metreyi bulan, dar ve surların dışındaki toprak rampalara açılan bu tüneller, Hitit sur mimarisinin vazgeçilmez özelliğiydi. Poternler, her yeni taş diğerinden biraz öne çekilerek kendi ağırlığıyla duracak şekilde yerleştirilmiş ve sonra üstleri taş toprak molozları ile örtülerek inşa edilmiştir. 293 Teoriye göre bu tüneller kapıya ve surlara yapılan saldırılar esnasında kale dışına ani savunma hücumu gerçekleştirilebilmesi amacıyla inşa edilmiştir. 294 Poternlerin büyük çoğunluğu Hattuşa da bulunmaktadır. Bir tanesi Yerkapı rampasının altında, sekiz tanesi potern duvarı diye anılan aşağı ve yukarı şehir duvarları arasında yer almaktadır. Ana geçit olarak kullanılan başka bir potern tüneli ise, Alacahöyük ün batı kapısı altında keşfedilmiştir. Hattuşa daki poternler, düz bir çizgide inşa edilmişken, Alacahöyük tekiler L şeklinde inşa edilmiştir. Benzer poternler Ugarit ve Suriye de olduğu gibi Alişar da da keşfedilmiştir Dinçol, a.g.m., s Naumann, a.g.m., s Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s Nossov, a.g.e., s. 20.

96 88 Hattuşa savunma duvarlarının bazı kesitleri, mimari özellikteki rampalardan oluşmaktaydı. En güçlüsü Yerkapı rampası diye anılan şehrin güney yamacında bulunmaktadır. Bu rampa, 250 metre uzunluğunda ve genişliği temelden itibaren 80 metredir. Dışta kalan ve taşlarla örülen yüzeyin yüksekliği 30 metre, eğim açısı ise 35 derecedir. Bazı bilim adamaları, Yerkapı rampasının 35 derecelik bir eğim ve her iki yüzeyinde basamakların yer almasının iyi eğitimli düşman askerlerine karşı ciddi engel taşımadığı anlamına geldiğini iddia etmektedirler 296. O dönemde var olan bir nehir suyunun surlara karşı yıkım gücünü engellemek amacıyla rampanın inşa edildiği de iddia edilmektedir. 297 Ayrıca güneyde, yani yukarı kentlerdeki doğal engel niteliğindeki kayalıklar bağımsız birer sur haline getirilmiş ve böylece surların düşman kuvvetleri tarafından aşılması halinde, bu kayalıklardan da güçlü bir savunma noktası olarak yararlanılması düşünülmüştür. Aslanlı kapı civarındaki Yenice kaleden günümüze pey bir şey kalmamıştır ancak dokuz tabakası mevcut olan bir dış duvar, bize Hititlerin dört köşe yontma taşlardan özenle yaptıkları duvarların güzel bir örneğini sunmaktadır. Büyük kale de başlı başına bir savunma noktası durumundadır. Hitit krallarının konağı tarzındaki bu yer gayet büyük bir yerleşim yeri şeklinde inşa edilmiş ve bundan dolayı da günümüzde Büyük kale ismiyle anılmaktadır. Kalenin bulunduğu tepenin dik yamaçları savunma mimarisine başka görevler yükler ki bu şehir duvarları inşa etmek gibi değildir. Şehir surları inşa edilirken arazinin güçlük gösterdiği yerler inşa dışı bırakılırdı 298 fakat bir kale halindeki kral sarayının dik yamaçları, sarayın inşa edildiği alanın darlığı nedeniyle bir istisna oluşturmuştur. Bu küçük alandan maksimum düzeyde yaralanmak amacıyla sarayın savunma duvarları aynı zamanda sarayın kullanım alanını genişleten bir perde duvar vazifesi görmekteydi. 296 Dinçol, Hititler, National Geographic Türkiye, s Nossov, a.g.e., s Naumann, a.g.m., s. 275.

97 Kapılar Kapıların savunma sistemi içinde önemli bir yeri vardı. Kapılar, sadece kente giriş çıkışı sağlayan duvar kesintileri olarak kabul edilmemelidir; buralar, aynı zamanda sur sistemi içinde en zayıf yerlerdi. Dolayısıyla kapılar, öyle bir biçimde yapılması gerekliydi ki, barış zamanında giriş çıkışı sağlamalıydı, savaş anında da düşmanın kente kolay girmesini engellemeliydi. Askeri bir seferine ilişkilendirilmiş bir metinde, Büyük Kral I. Hattušili, şöyle der; 299 Ve Hahha ya karşı yürüdüm ve üç defa kapısında savaş yaptım. Ve Hahhayı harap ettim. Yazılı bir belgeye göre, gece olduğunda Hazannu adlı görevlilerin sur kapılarını kapatıp bakır sürgülerini çektikten sonra sürgü bağlantı yerlerini de mühürledikleri anlaşılmaktadır. 300 Sabah olduğunda mühürlerin sağlamlığı kontrol edildikten sonra kapılar açılırdı. Gece kapı mühürleme uygulaması, Kuşaklı güney doğu kapısı ile ilgili bir arkeolojik buluntuyla teyit edilmiştir. 301 Kapıya dışarıdan yapılan saldırılarda kısmen de olsa şehir duvarlarından müdahale ediliyordu. Bu savunma düzenlemesi özellikle Boğazköy de ki Kral Kapısında açıkça görülmektedir. Bu tür kapı savunmalarında en önemli görev okçulara düşüyordu. 302 Boğazköy deki kapılardan üç tanesi, kapı çerçevelerine işlenen betimlemelere göre Sfenksli Kapı, Aslanlı Kapı ve Kral Kapısı olarak bilinirler. Bunlardan sonuncusu üzerinde bir savaşçı tanrı kabartması varsa da ilk kazı dönemlerinde bunun bir kral olduğu sanılmış ve kapıya Kral Kapısı adı verilmiş- 299 Mielke, a.g.m., s Bryce, Hittite Warrior, s H. Otten, Afgaben eines Bürgermeisters in Hattuşa, BaghdMitt 3, 1963, s Mielke, a.g.m., s.181.

98 90 tir. Diğerlerinin adından da anlaşılacağı gibi, çerçevelerinde aslan ve sfenksler bulunmaktadır. 303 Bu üç kapının genel özelliği, girişin ekseni üzerindeki, dikdörtgen planlı ve kule tarzında, surlardan daha yüksek yapılmış bir oda ile bu yapının iç ve dışa bakan yüzlerinde, çerçeveleri büyük ve tek parça taşlardan yapılmış 304, parabol biçimdeki kemerli girişlerden oluşmasıdır. 305 Dışa bakan kemerli geçit biraz içeri çekilerek, buraya giren düşmanlara iki yandan saldırabilme imkânı amaçlanmıştır. Ayrıca, kapıya yakın rampa bazı hallerde sur duvarına paralel yapılmıştır ki 306, düşman kapıya doğru yöneldiğinde, yandan savunma güçlerine hedef olabilsin. 307 Giriş kapısının taban seviyesinden genişliği genellikle 2,9 ile 3,3 metre, yüksekliği de yaklaşık 5 metreydi. Fakat istisnalarda bulunmaktaydı. Hattuşa daki Sfenksli kapının dış kapısı 2,45 metre genişliğinde, iç kapısı da 1,7 metre genişliğindeydi. Kapılar normalde ağır bir bariyer tarafından kilitlenen bronz kaplamalı 308 ahşap malzemeden çift kanatlı olarak yapılmıştı. 309 Kapı odasının iki yanında geçit bulunması, düşmanın bu aralıkta yok edilmesini sağlamak içindi. Đç kapı kanatlarının oturduğu mil taşlarının ve kanatları arkadan kapatan sürgülerin 310 yan duvarlarda girdiği deliklerin durumundan kapıların, her iki yanda da kapı odasının içine doğru açıldığı anlaşılmaktadır. 311 Bunun savunma açısından önemi vardır; dış kapıyı açmayı başaran düşman, içteki kapıyı açabilmek için geri çekilmek zorunda kalıyordu ki, bu da odanın içinde ve önünde bir kargaşanın oluşmasına ve Hitit kuvvetlerinin onları yandan ve yukarıdan avlamasına imkân veriyordu. Böylece, kule 303 Nossov, a.g.e., s Naumann, a.g.m., s Wulf Schirmer, Hitit Mimarlığı, çev. Beral Marda, Đstanbul, 1982, s Macqueen, a.g.e., s Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s Bryce, Hittite Warrior, s Nossov, a.g.e., s Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s Nossov, a.g.e., s. 18.

99 91 tarzında yükselen kapı yapısı 312, içindeki oda ve her iki yanındaki kapı kanatları bir bütün oluşturuyor ve sur kapısı gerektiğinde kendini savunabilecek bir burç haline geliyordu. Duvarlardaki sürgü delikleri Hattuşa da Aslan ve Kral Kapılarında hâlen görülebilmektedir. Đkinci binyılda Anadolu sakinlerinin kendilerini savunmaya çalışırken yalnızca taş ve kerpice bel bağlamadıklarını belirtmek gerekir. Ne kadar güçlü olursa olsun hiçbir kent, doğaüstü güçlerin koruması olmaksızın ayakta kalamazdı. Boğazköy de Kral Kapısı, Aslanlı Kapı ve Sfenksli Kapının tümünde kötü etkileri ve kötü kişileri uzak tutmak için tasarlanmış kapı yontuları vardır. Alaca nın ana kapısındaki sfenksler de aynı işlevi yerine getirirler. Troya da heykel tekniği zayıftır ama koruyucu etkilerine duyulan inanç kuşkusuz eşit güçtedir Lorenz and Schrakamp, a.g.m., s Macqueen, a.g.e., s

100 SONUÇ Hitit ordusu ve bünyesindeki askerler ÉRIN MEŠ, KARAŠ ve tuzzi terimleri ile tanımlanabilir. Hitit askeri gücünün en önemli iki öğesi insanlar ve atlardır. Başka bir değişle piyadeler ve atların çektiği savaş arabaları Hitit askeri teşkilatının iki ana unsurunun oluşturmaktadır. Kadeš savaşında Hitit savaş arabaları üç savaşçı taşıyordu fakat savaş öncesinde yani Anadolu ovalarında iki savaşçı taşıdığı sanılmaktadır. Üç mürettebatlı savaş arabasında bir ok atan, bir kalkan taşıyan ve bir sürücü bulunmaktaydı. Savaş arabasında mızrak bulundurulduğu bilinse de bu bilgi kesin değildir. Askerler ve atlar genellikle gövdeyi kaplayan zırhlarla korunurdu. Savaş meydanında savaş arabaları, piyadelere göre daha fazla caydırıcı güce sahipti. Savaş boyunca piyadelerin görevi ise savaş arabalarınca düşman hatlarının yarılmasından sonra paniğe kapılan düşman askerlerine son darbeyi vurmak ya da savaş arabalarının sürülmesine uygun olmayan arazilerde düşmanla savaşmaktı. Aynı zamanda piyadeler, savunma noktalarının da ana gücünü oluşturmaktaydı. Piyadelerin bazen yaylarla, bazen de mızraklarla savaştıkları bilinmektedir. Hitit askerlerinin tümü bellerinde kılıç taşısa da kılıç Hitit askerinin temel silahı değildi. Orak şeklinde kılıç, balta, gürz gibi silahlar yapılan kazılarda gün ışığına çıkarılmıştır. Buluntular ve yazılı metinler bu silahların savaşlarda kullanıldığından ziyade sıklıkla dinsel törenlerde kullanıldığına işaret etmektedir. Sapanların düşmanlar tarafından kullanılmasına rağmen Hititler tarafından kullanıldığı kuşkuludur. Ordunun çekirdeği düzenli ordudan oluşmaktaydı. Bunlar yıl boyu silâhaltında olup sürekli savaşa hazır halde beklerdi. Bütün masrafları devlet tarafından karşılanan ve UKU.UŠ terimiyle tanımlanan bu askeri grup, šarikuwa denilen bir askeri grupla yakından ilgilidir. Bunlarda UKU.UŠ gibi düzenli ordunun başka bir koluydu. Öte yandan šarikuwa doğrudan devletten

101 93 beslenmeyen kendisine işlemesi için toprak verilen GIŠ TUKUL ile eşit olduğu izlenimi vermektedir. Bunlar sonraları devlet ya da başka kişiler adına çalışan insanlar olarak ortaya çıkmışlardır. Terim olarak LÚ GIŠ TUKUL silahların adamı anlamını ifade etse de birçoğunun askerlik hizmetiyle ilgili olmayan işlerde çalıştığını yazılı metinler doğrulamaktadır. Bu profesyonel orduya gerektiğinde sayısını artırmak için antlaşma yoluyla bağlı krallıklardan da askeri birlikler dâhil edilirdi. Bölgelerden toplanan birlikler birbirlerinden ayrılmaz ve hep beraber savaşırlardı. Hititler bu ve buna benzer küçük askeri birlikleri taşralı sınıf LIM SERI diye adlandırmışlardır. Sonuçta Müttefik devletler ve bağlı krallıklar gerek seferlerde gerekse sınır savunmalarında Hitit ordusuna destek verirdi. Bu destek, antlaşma gereği karşılıklı yerine getirilmesi gerekli bir durumu arz etmekteydi. Ordu sefer esnasında hangi bağlı veya müttefik krallık topraklarında ise o krallık ordunun yiyecek, içecek gibi temel ihtiyaçlarını da karşılamak zorundaydı. Ayrıca, büyük krala çok yakın adeta koruma kalkanı görevini üstlenmiş bir muhafız birliği de vardı. Krala en yakın MEŠEDI adıyla anılan mızraklı korumalardan farklı birde altın mızraklı diye anılan kralın bulunduğu binayı korumakla görevli bir birlik mevcuttu. Muhafız birliği askerleri bizzat büyük kral tarafından Hattili vatandaşlar arasından seçilmesi ve özel eğitimlere tabi tutulması nedeniyle muhafız birliği ordunun en seçkin birliği konumundaydı. Devletin sınırları kurulan askeri garnizonlarla korunmaktaydı. Bu sınır güvenliği nöbet noktaları olarak bildiğimiz gözetleme kulelerinde yapılan nöbet görevi ve sınır boylarında yapılan devriye görevi şeklinde yapılırdı. Özellikle Hitit yerleşim bölgesinin kuzey sınırları, Gaška kabilesinin vur kaç taktiği şeklinde yapılan saldırılarına karşı kurulan sınır garnizonları ve surlarla güçlendirilmiştir. Akadca PITHALLU terimiyle tanımlanan süvari, Boğazköy ve Mısır kabartmalarında savaşçı gibi betimlense de Hitit süvari sınıfının varlığını ispatlayan yeterli kanıt henüz yoktur. Eğer Hitit ordusunda süvari sınıfı olsaydı piyade ve savaş arabalarıyla kıyaslandığında bu sınıf önemli bir yere sahip

102 94 olurdu. Hakkında eğitim, komuta, görev alanları gibi net bilgilerin bulunmaması süvarilerin, muhtemelen sınır devriyesi, haberleşme gibi geri hizmetlerde görev yaptıklarına işaret etmektedir. Hitit ordusunun bünyesine dâhil donanma gücünün bulunmadığı bir gerçektir. Ancak Kuzey Suriye de yani Doğu Akdeniz e sınır Ugarit Krallığı, Hitit Kralının talebiyle donanma gücünü Hititlilerin çıkarına görevlendiriyordu. Hititlerin donanma gücüne sahip olmamalarının ana sebepleri, donanma gücüne her zaman ihtiyaç duymamaları ve ihtiyaçları halinde bağlı krallıklardan donanma gücü sağlayabilmeleriydi. Hitit ordusunun sayı bakımından tahlilini yapmak eldeki kanıtların yetersizliği nedeniyle oldukça zordur. Hititlerin savaş gücü çoğu kez 200 askerden 600 askere ve/veya 10 savaş arabasından 60 savaş arabasına kadar sayısallaştırılmıştır. Bunlar basitçe müfreze birliklerine benzer. Her bin kişilik bölükte en az 6 birlik bulunuyordu. Ayrıca Kizzuwatna kralı bin kişilik ordu ve yüz adet savaş arabasından oluşan bir birliği Hititlerin yardımına getirmiştir. Bundan başka Azzi ve Aššuva gibi düşmanlar on bin asker ve bin atlı birlikten oluşan bir kuvveti savaş meydanına konuşlandırırken Hititlerde en az bu sayıda bir kuvveti savaş meydanına konuşlandırmak zorundaydı. Tamamen net olmasa da Hitit ordusunun komuta yapısı hakkında çok şey söylenilebilir. Büyük Kral, ordunun daima başkomutanıydı. Bu perde arkasından yönetme anlamında olmayıp Büyük Kralın askeri seferlere bizzat ordusunun başında katıldığı anlamına gelmektedir. Kraldan sonraki en önemli komuta görevleri kral ailesinden olan kişilere verilirdi. Tuhkanti adıyla anılan veliaht prens, Büyük Kraldan sonra gelen bir rütbeye sahipti. Büyük Kralın erkek kardeşleri ise merkezden uzak bölge şehirlerinin kralları olarak kendi ordusunun bağımsız birer komutanı konumundaydılar. Genelde soylu kişilerden seçilen ordunun diğer yüksek rütbeli subayları, Kraliyet onayıyla bağımsız ordu komutanı olabiliyorlardı. Yüksek rütbeli subaylardan sonra gelen subayların ise sınır kenti valiliği veya taşra yöneticiliği gibi sivil ve askeri gö-

103 95 revleri vardı. Atların lordu, altın savaş arabası sürücülerinin savaşçılarının başı, savaş arabası sürücülerinin başı ve seyislerin başı gibi subay sınıfları da Hitit ordusunda önemli bir yere sahipti. Bu subaylar savaş meydanında görülmeyip muhtemelen savaş gerisindeki hizmetlerle yükümlüydüler. Güçlü orduya sahip her devlette olduğu gibi Hitit ordusunda da lojistik hizmetleri gelişmişti. Askeri seferler esnasında savaş arabalarının yıpranmaması ve savaş arabasını çeken atları zinde tutmak amacıyla savaş arabaları parçalara ayrılır ve diğer askeri araç ve gereçlerle birlikte katır, eşek ve öküzlerin çektiği yük katarlarında taşınırdı. Hitit ordusu, çok düzenli ve disiplinliydi. Temeli, stratejik noktalarda nöbet tutan ve merkez olarak bilinen yerlerde görev yapan Hitit kökenli askerlerden oluşurdu. Hitit çevresindeki müttefiklerde ise özel generaller emrindeki paralı askerler açısından durum değişmekteydi. Yerli piyade birlikleri ayrı ayrı subaylar tarafından komuta edilmekteydi, fakat ordunun bütünü tek lider olan kral tarafından komuta edilirdi. Kralın başkomutan olması nedeniyle ciddi suçlar kral tarafından cezalan-dırılırdı. Askerlere, krala, kraliçeye ve prenslere sadık kalacaklarına ve Hatti ülkesine ihanette bulunmayacaklarına dair ant içiriliyor ve antlarını bozmaları halinde ne gibi lanetlemelere uğrayacakları, çeşitli benzetmelerle kendilerine anlatılıyordu. Hitit askeri, çağın ihtiyaçları dahilinde en üst savaş teknikleri uygulanarak eğitilirdi. Özellikle savaş arabalarını çeken atların eğitimleri yıllık programa bağlı kalınarak gerçekleştirilirdi. Gece eğitimleri, atların savaş meydanlarında ve uzun sefer yolculuklarında zorlu koşullara alıştırılmaları açısından son derece gerekliydi. Hitit tarihine bakılırsa, Hitit imparatorluğunun gerek Anadolu içinde, gerekse dışında her an düşman olmaya hazır toplumlarla çevrili olduğu ve bunlara karşı sürekli alarm durumunda bulunmaya zorunlu kaldığı anlaşılır. Bu nedenle sınırların savunması ve denetimi işine büyük önem verildiği, yazılı ve arkeolojik kaynaklardan anlaşılmaktadır. Hitit savunma siteminin en iyi

104 96 örneği başkent Hattuşa da görülür. Bütün kent, arazinin sağladığı olanaklardan yararlanmak suretiyle, surlarla çevrilidir. Surlar süreklidir ancak engebelerin savunma için çok önemli ve aşılamayacak engeller yarattığı yerlerde kesintiye uğrar. Kentin iç alanı da bir kent suru ile kuzeyde aşağı kent güneyde ise yukarı kent olarak ikiye ayrılır. Diğer yandan, toprak yığmasının altından, birbiri üstüne bindirilerek sivri bir kemer biçimi verilmiş, 80m. Uzunluğundaki potern adı verilen bir tünel aracılığı ile düşmana ansızın baskınlar yapılması da sağlanmıştır. Surun iç ve dış duvarlarında bulunan kuleler ile de savunma kolaylaştırılmıştır. Bunların hepsi, Hitit savunma sisteminin iyi düşünülmüş ve yetenekli mimarlar elinden çıkmış olduğunu gösteren eserlerdir. Boğazköy deki kapılardan üç tanesi, kapı çerçevelerine işlenmiş olan, betimlere göre Sfenksli Kapı, Aslanlı Kapı ve Kral Kapısı olarak bilinirler. Bunlardan sonuncusu üzerinde yukarıda anlattığımız bir savaşçı tanrı kabartması varsa da, ilk kazı dönemlerinde bunun bir kral olduğu sanılarak, kapıya Kral Kapısı adı verilmiştir; diğerlerinin adından da anlaşılacağı gibi, çerçevelerinde aslan ve sfenksler bulunur. Bunların genel özelliği, girişin ekseni üzerindeki, dikdörtgen planlı ve kule tarzında, surlardan daha yüksek yapılmış bir oda ile bir yapının iç ve dışa bakan yüzlerinde, çerçeveleri büyük ve tek parça taşlardan yapılmış, parabol biçimde kemerli girişler den oluşmalarıdır. Ayrıca, kapıya yakın rampa bazı hallerde sur duvarına paralel yapılmıştır ki, düşman kapıya doğru yöneldiğinde, yandan savunma güçlerine hedef olabilsin. Kapı odasının iki yanında birden geçit bulunması ise, yine düşmanın bu aralıkta yok edilmesini sağlamak içindir. Kapı kanatlarının oturduğu mil taşları ve bunlar arkadan kapatan sürgülerin, yan duvarlarda girdiği deliklerin durumundan, kapıların her iki yandan da kapı odasının içine doğru açıldığı anlaşılmaktadır. Bunun savunma açısından önemi vardır, çünkü dış kapıyı açmayı başaran düşman, içteki kapıyı açabilmek için geri çekilmek zorunda kalıyordu ki, bu da odanın içinde ve önünde bu kargaşanın oluşmasına ve Hitit kuvvetlerinin onları yandan ve yukarıdan avlamasına neden oluyordu.

105 97 KAYNAKÇA AKTÜRE, Sevgi, Anadolu da Bronz Çağı Kentleri, Đstanbul, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, AKURGAL, Ekrem; Anadolu Kültür Tarihi, Ankara, Tübitak, AKURGAL, Ekrem; The Art of the Hittites, New York: Harry N. Abrams, Inc., Publishers ALDRED, Cyril; Egyptian Art, New York, Thames and Hudson, ALP S., Erkut S., Hitit Kralı III. Hattušili ile Kraliçe Puduhepa'nın Gümüş Tablet Üzerindeki Mühürleri / The Seals of the Hittite King Hattušili III and the Queen Puduhepa on a Silver Tablet, Ankara, Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi, S. 5, ALP, Sedat, Hitit Kıralı Tuthaliya nın Askeri Fermanı, Ankara, Belleten, Türk Tarih Kurumu, c.xi, Sayı 43, ALP, Sedat; Hitit Çağında Anadolu, Çiviyazılı ve Hiyeroglif Yazılı Kaynaklar, Ankara, Tübitak Popülar Bilim Kitapları, BALTACIOĞLU, H., Yazılı Kaynaklar ve Arkeolojik Veriler Işığında Hattuša ile Arinna Arasındaki Uzaklık, ArchAnat, pp.13-47, BEAL, Richard Henry; The Organization of the Hittite Army, (Yayınlanmış Doktora Tezi) Chicago University, BEAL, Richard Henry; The Organization of the Hittite Military, Heidelberg, 1992.

106 98 BEAL, Richard Henry; Hittite Military Organization, ed. In J. M. Sasson, Civilizations of the Ancient Near East, New York, BISHOP, M. M., The Battle of Kadesh: Part 1 The Disinformation Campaign, Ankara Üniversitesi Đletişim Fakültesi Dergisi, Mayıs, BRUYN, M.J.; The Battle of Qadesh: Some Reconsiderations, Rotherdam,1989. BRYCE, Trevor; Hittite Warrior, New York, Osprey Publishing, BRYCE, Trevor; Life and Society in the Hittite World, New York, Oxford University Press, BRYCE, Trevor; The Kingdom of the Hittites, Oxford, Clarendon Press BURNEY, Charles Allen; Historical dictionary of the Hittites, Maryland, Scarecrow Press, CERAM, C.W.; The Secret of the Hittites, New York, Alfred A. Knopf, CHRISSANTHOS, Stefan G.; Warfare in the Ancient World: From the Bronz Age to the Fall of Rome, Praeger Publishers, COLLINS, Bellie Jean, The Hittites and Their World, Society of Biblical Literature, DINÇOL, Ali, Hititler, National Geographic Türkiye, Sayı: Ocak, DINÇOL, Ali, Hititler, Arkeo Atlas, Sayı 3, Mayıs 2004.

107 99 DORFLER, Walter, v.d., Environment and Economy in Hittite Anatolia in Insights Into Hittite History And Archaeology, Ed.; Hermann Genz and Dirk Paul Mielke, Paris, Peeters, pp , DREWS, Robert; The End of the Bronze Age: Changes in Warfare and the Catastrophe Ca B.C., New Jersey, Princeton University Pres, EĞĐLMEZ Mahfi; Hitit Ekonomisi, Đstanbul, Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Yayınları, ER, Yasemin, Klasik Arkeoloji Sözlüğü, Phoenix Yayınevi, Ankara, GARSTANG, John, Hittite Military Roads in Asia Minor: A Study in Imperial Strategy with a Map, American Journal of Archaeology, Vol. 47, pp , GAVAZ, Özlem Sir; Hitit Kralları nın Kült Gezileri ve Tanrılar Đçin Düzenledikleri Merasimler, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi, GOETZE, Albert; Kizzuwatna and the problem of Hittite Geography, New Haven, GOETZE, Albert; State and Society of the Hittites, ed. Gerald Walser, Wiesbaden, Franz Steiner, Verlag, GOETZE, Albert; The Hittites and Syria, CAH, Third Edition II/2, GURNEY Oliver Robert, The Hittite Title: Tuhkanti, Anatolian Studies, Vol. 33, pp , 1983.

108 100 GURNEY, Oliver Robert; The Hittites, ed. Harmondsworth, Middlesex, Penguin Books, HAAS, V.; Geschichte der Hethitischen Religion, Leiden, New York. Köln, HAMBLIN, William J. (ed.); Warfare in the Ancient Near East to 1600 BC, New York, Routledge, HAWKINS, J. D. Tarkasnawa King of Mira 'Tarkondemos', Boǧazköy Sealings and Karabel, Ankara, Anatolian Studies, British Institute, Vol. 48, pp. 1-31, HEALY, Mark; Armies of the Pharaohs, Osprey Publishing, 2000, s. 61. HEALY, Mark; The Warrior Pharaoh: Rameses II and the Battle of Qadesh, Osprey Publishing, HITTI, Philip K.; History of Syria, New York, the Macmillan Company, HOFFNER, Harry A. Jr.; Letters from the Hittite Kingdom:Writings from the Ancient World, Society of Biblical Literature, HOFFNER, Harry A. Jr.; People of the Old Testament World, Hittites, Baker Publishing, ĐNAN, Afet; Eski Mısır Tarihi ve Medeniyeti, Ankara, T.T.K., JOUKOWSKY, M. S.; Early Turkey an Introduction to the Archaeology of Anatolia from Prehistory Through the Lydian Period. Iowa, Kendall, Hunt Publishing Company, 1996.

109 101 KARAUĞUZ, Güngör; Boğazköy ve Ugarit Çivi Yazılı Belgelerine Göre Hitit Devleti nin Siyasi Antlaşma Metinleri, Konya, Çizgi Kitabevi Yayınları, KEEGAN, J.; Savaş Sanatı Tarihi, Đstanbul, KENDALL, Timothy, gurpişu şa aweli: The Helmets of the Warriors at Nuzi, In Morrison, M.A. and Owen, D.1. (eds.), Studies on the Civilization and Culture of Nuzi and THA Hurrians (Winona Lake, IN), KHURT, Amelie; The Ancient Near East: c BC, London, New York, Routledge, KINAL, Füruzan; Eski Anadolu Tarihi, Ankara, Türk Tarih Kurumu, KLENGEL Horst; Hitit Tarihi: Hititler ve Hitit Đmparatorluğu: 1000 Tanrılı Halk, Kunst und Bundesrepublik, Deutschland, KLENGEL, Horst, History of The Hittites in Insights Into Hittite History And Archaeology, Ed.; Hermann Genz and Dirk Paul Mielke, Paris, Peeters, pp KLENGEL, Horst; Problems in Hittite History, Solved and Unsolved in Recent Developments in Hittite Archaeology and History, Papers in Memory of Hans G. Güterbock, Eds. K. Aslıhan Yener and Harry A. Hoffner Jr., Winona Lake, Indiana, Eisenbrauns, KLENGEL, Horst; Hattuschili und Ramses, Mainz am Rhein, Verlag Philipp von Zabern

110 102 LITTAUER, Mary Aiken, The Military Use of the Chariot in the Aegean in the Late Bronze Age, American Journal of Archaeology, Vol. 76, No. 2,, pp , LITTAUER, Mary Aiken, J. H. Crouwel, Peter Raulwing; Selected Writings on Chariots and Other Early Vehicles, Riding and Harness, Koninglijke Brill NV, Netherlands, LORENZ, Jürgen and Ingo Schrakamp, Hittite Military and Warfare in Insights Into Hittite History And Archaeology, Ed.; Hermann Genz and Dirk Paul Mielke, Paris, Peeters, pp , MACQUEEN, J. C.; Hititler ve Hitit Çağında Anadolu, çev. Esra Davutoğlu, Ankara, Arkadaş Yayınevi, MACQUEEN, J.G.; The Hittites and their contemporaries in Asia Minor, Rev. ed., New York, Thames and Hudson, MARTINO, Stefano De; Hititler, çev; Erendiz Özbayoğlu, Ankara, Dost Kitabevi, McMAHON, Gregory, The History of The Hittites, Biblical Archaeologist, June/September, 1989, pp MEMĐŞ, Ekrem; Eskiçağ Türkiye Tarihi, Ekin Yayınları, MESSERSCHMIDT, Leopold; The Ancient East: The Hittites, NUTT, MESSERSCHMIDT, Leopold; The Ancient Hittites, Washington, Government Printing Office, 1904.

111 103 MIELKE, Dirk Paul, Hittite Cities: Looking For a Concept in Insights Into Hittite History and Archaeology, ed.; Hermann Genz and Dirk Paul Mielke, Paris Peeters, pp , MILLER, R., McEwen, E. and Bergmann, C., Experimental Approaches to Ancient Near Eastern Archery'. World Archaeology, S. 18, MOOREY, P.R.S., The Emergence of the light, horse-drawn chariot in the Near Eastern Archery, World Archaeology, S. 18, MUHLY, J. D., R. Maddin, T. Stech, E. Özgen, Iron in Anatolia and the Nature of the Hittite Iron Industry, Ankara, British Enstitute, Anatolian Studies, Vol. 35, pp , Erişim: NAUMANN, R., Hitit Mimarisi, Đstanbul, Arkitekt Aylık Yapı Şehircilik ve Süsleyici Sanatlar Dergisi, Sayı XII, s , NOSSOV, Konstantin S.; Hittite Fortifications c BC., Westminser, Osprey Publishing, OAKESHOTT, E.; The Archaeology of Weapons, New York, Barnes and Noble Books, OTTEN, Heinrich; Afgaben eines Bürgermeisters in Hattuşa, BaghdMitt 3, OTTEN, Heinrich; Hitit Tarihinin Kaynakları ve Eski Doğu Kronolojisi, Belleten, Cilt XXXIII, Sayı 131, 1969, s ÖKSE, A. Tuba; Ancient Mountain Routes Connecting Central Anatolia to the Upper Euphrates Region, Anatolian Studies, pp 35-45, 2007.

112 104 ÖKSE, A. Tuba; Kızılırmak ve Fırat Havzalarını Birbirine Bağlayan Eski Kervan Yolları, Bilig, Sayı 34, 15-32, Yaz RAINEY, A. F., Reflection on the Battle of Qadesh, Ugarit-Forschungen 5, pp , RAULWING, P., The Kikkuli Text: Hittite Training Instructions for Chariot Horses in the Second Half of the 2nd Millennium B.C. and Their Interdisciplinary on text 9.pdf, 12 Aralık REYHAN, Esma; Eskiçağ dan Modern Çağ a Ordular: Oluşum, Teşkilat ve Đşlev, Eski Anadolu da Askeri Disipline Dair Bir Hitit Metni: Asker yemini, Ed. Feridun M. Emecan, Đstanbul, Kitabevi, SAYCE, A. H.; The Hittites: The Story of a Forgetten Ampire, London, SCHIRMER, Wulf; Hitit Mimarlığı, çev. Beral Marda, Đstanbul, SCHWEMER Daniel; Karaciğer Falı, Talih Falı, Kuş Uçuşu Falı ve Düş Yorumları-Alamet Yorumunun Türleri ve Đşlevleri, Hititler ve Hitit Đmparatorluğu-1000 Tanrılı Halk, Bonn, SEVĐN, Veli; Anadolu Arkeolojisi, Der Yay., Đstanbul, 2003, s.177. SEVĐNÇ Fatma, Hititlerde Yer Altı Dünyası 1, Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (9) 1, t.y.

113 105 SEVĐNÇ, Fatma, Hititlerin Anadolu da Kurdukları Ekonomik ve Sosyal Sistem, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Mayıs, Sayı:17, SHAW, Ian; Egyptian Warfare and Weapons, Havorfordwest, C.I. Thomas and Sons, Ltd., SEEHER, Jurgen; Hattusha Guide - A Day in the Hittite Capital, Đstanbul, SIEGELOVA, Jana, Hidetoshi Tsumoto, Metals And Metallurgy In Hittite Anatolia in Insights Into Hittite History And Archaeology, Ed.; Hermann Genz And Dirk Paul Mielke, Paris, Peeters, pp , STEPHENS, W. Richard, Jr., The Rise of the Hittite Empire: A Comparison of Theories on the Origins of the State, University of Kansas, Mid-American Review of Sociology, Vol. IV. No. 1, TURAN, O., Selçuk Kervansarayları Türkler Ansiklopedisi, Ankara Cilt: 7, ÜNAL, A.; Hititler Devrinde Anadolu I, Đstanbul, WISE, Terence; Ancient Armies of the Middle East, ed. Martin Windrow, Osprey Publishing, WRIGHT, William; Empire of the Hittites, YADIN, Yigael; The Art of Warfare in Biblical Lands in the Light of Archaeological Discovery, London, 1963.

114 106 YALÇIN, Ü., Early Iron Metallurgy in Anatolia, Anatolian Studies, Vol. 49, YĐĞĐT, Turgut, Hitit Kral Ailesinin Siyasal Etkinliği Üzerine, Ankara, Tarih Araştırmaları Dergisi, Sayı: 29, Cilt: 19, YON, Marguerite; The City of Ugarit at Tell Ras Shamra, Singapore, Eisenbrauns, 2006.

115 EKLER Harita 1. Hitit Devleti Harita 2. Geç Tunç Çağında Yakın Doğu

116 108 Resim 1. Çift başlı kartal (Hitit ordusunun simgesi)-bryce 2007 Resim 2. Resim 3 Kral Kapısında bulunan savaş tanrısı-bryce 2007

117 109 Resim 3. Yazılıkaya da bulunan on iki tanrı kabartması-bryce 2007 Resim 4. Daimi ordu askerleri (Sefer sırasında on kişiden oluşan tim)-bryce 2007

118 110 Resim 5. Hitit askerleri sefer yürüyüşünde-bryce 2007 Resim 6. ( ) Ok uçları, (6) Mızrak uçları- Lorenz, Schrakamp 2011

119 Resim 7. Çömlek parçasında bulunan asker motifi (Muhtemelen Batı Anadolu veya Akdeniz kökenli) -Bryce

120 Resim 8. Hitit kalkanı (Aslına uyarlanmış)-bryce

121 Resim 9. Kılıç ve baltalar (1)Tell Atchana, (2)Ugarit, (3)Tell es-sa'idiye, (4) Şarköy, (5)Kral kapısı savaş tanrısı, (6-9)Kültepe'de bulunan balta, (7-9)Sivas, (8) Boğazköy- Lorenz, Schrakamp

122 Resim 10. Hitit bronz balta-bryce

123 Resim 11. Çeşitli zırhlar (1)Boğazköy, (2)Kamid el-loz Lübnan, (3-4) Tebe, (5) Çeşitli boylarda zırh- Lorenz, Schrakamp

124 Resim 12. Omzunda yay asılı II. Şuppiluliuma kabartması-bryce

125 117 Resim 13. Aslına uyarlanmış Hitit savaş arabası-bryce 2007 Resim 14. Aslına uyarlanmış Hitit yük arabası-bryce 2007

126 118 Resim 15. Mısır kabartmalarında üç asker taşıyan Hitit savaş arabası-bryce 2007 Resim 16. Hitit savaş arabası eğitimi-bryce 2007

127 Resim 17. Kadeş şehri önünde Hitit piyade ve savaş arabaları-lorenz, Schrakamp

128 120 Harita 3. Kadeş Savaşında Hitit ordusunu oluşturan yerler-bryce 2007 Resim 18. Kadeş Savaşı-Bryce 2007

129 121 Resim 19. Düşman surlarına gece baskını-bryce 2007

130 122 Resim 20. Sınır gözetleme kulesi-bryce 2007

131 Harita 4. Üç sınır şehir haritası (Sapinuva, Tapikka, Sarissa)-Bryce

132 Resim 21 Hattuşa Sur kesiti-nossov

133 125 Resim 21. Potern kapısı-bryce 2007 Resim 22. Yerkapı rampası-bryce 2007

134 Resim 23. Sur unsurlarının aslına uygun çizimleri (1-2)Boğazköy kral kapısı, (3-4) Alacahöyük potern girişi, (5-6-7) yerkapı potern kesiti-mielke

İmparatorluk Mirası. Anadolu Kültürel Mirası Erken Dönem. Elif Ünlü Boğaziçi Üniversitesi - Tarih Bölümü

İmparatorluk Mirası. Anadolu Kültürel Mirası Erken Dönem. Elif Ünlü Boğaziçi Üniversitesi - Tarih Bölümü İmparatorluk Mirası Anadolu Kültürel Mirası Erken Dönem Elif Ünlü Boğaziçi Üniversitesi - Tarih Bölümü Arkeoloji insanların kültürlerini ortaya çıkarıp, belgelemek ve analizlerini yapmak suretiyle maddi

Detaylı

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI Kelime anlamı İki nehrin arası olan Mezopotamya,

Detaylı

Hitit İmparatorluk Dönemi

Hitit İmparatorluk Dönemi Hitit İmparatorluk Dönemi II.Tudhaliya zamanında Hititlerin güneydoğudaki en önemli rakibi Mitanni Krallığı'dır. Hititler bu krallık ile geleneksel dış politika hedeflerinin arasında olan bölgede mücadele

Detaylı

İktisat Tarihi II. IV. Hafta

İktisat Tarihi II. IV. Hafta İktisat Tarihi II IV. Hafta İnsan Bilgisinde Devrim - devam Çağdaş yabanlarda olduğu gibi eski çağlarda tıp kuramının özü büyüydü. II. Devrimden sonra Babil de doktorlar aynı zamanda rahipti. Mısır da

Detaylı

bu şehirle, yani Hattuşa ile çok yakından ilgilidir. Yüzyıllarca Hititler e başkentlik yapacak olmasının yanı sıra Hitit siyasal ve kültürel tarihi

bu şehirle, yani Hattuşa ile çok yakından ilgilidir. Yüzyıllarca Hititler e başkentlik yapacak olmasının yanı sıra Hitit siyasal ve kültürel tarihi Hititler Anadolu da ilk kez geniş çaplı siyasal birliği, hatta bir imparatorluğu kurmuş olan Hititler in bu topraklarda varlığı Asur Ticaret Kolonileri Çağı ndan itibaren saptanabilmektedir. Asurlu tüccarlardan

Detaylı

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI YUNAN ANADOLU MEZAPOTAMYA İRAN MISIR HİNT ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI GENEL ÖZELLİKLERİ: 1- Genellikle iklim

Detaylı

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI I. YARIYIL II. YARIYIL Adı Adı TAR 501 Eski Anadolu Kültür 3 0 3 TAR 502 Eskiçağda Türkler 3 0 3 TAR 503 Eskiçağ Kavimlerinde

Detaylı

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur.

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur. Bilim Tarihi I Ders Notları ESKİÇAĞ DA BİLİM ANADOLU MEDENİYETLERİ Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur. Hititler Anadolu da kurulan

Detaylı

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir. Akadlar,Babiller,Asurlular ve Elamlılar Video Ders Anlatımı AKADLAR M.Ö. 2350 2150 Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir. Samiler tarafından Orta Mezopotamya da Kral Sargon

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ Burcu Aslı ÖZKAN İlk Çağda Anadolu da kurulan bazı uygarlıklar Hitit, Frig,Urartu, Lidya. HİTİTLER MÖ(1700) Başkenti Hattuşa (Boğazköy) Malatya Orta Anadolu

Detaylı

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti.

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti. E T KİNLİK 5 URARTULAR U Y G A R L I K L A R T A R İ H İ - I A Y D A N D E M İ R K U Ş K AY N A K 1 : 178 (Lloyd, Seton, Türkiye nin Tarihi, Tübitak Yayınları, 2007, s. 106) K AY N A K 2 Hitit İmparatorluğu

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İLKÇAĞ TARİHİ Ders No : 0020100003 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi. 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar).

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi. 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar). PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar). Sanherib, Sennaherib, Sin-ahhe-riba ( 704-681) II. Sargon un 705 te ölümünde sonra, tahta oğlu Sanherib

Detaylı

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM URARTU UYGARLIĞI Gülsevilcansel YILDIRIM 120213060 Urartular MÖ birinci yüzyılın başında, Van Gölü ve çevresinde önemli bir devlet Kuran ve günümüze kadar buradaki uygarlıkları etkilemiş bir kavimdir.

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 9. Esarhadon ve Assurbanipal Dönemi. (Siyasi tarih, kabartma sanatı ve diğer sanat eserleri) Assurbanipal, J.Reade, 2001, şek.91 ESARHADDON / Aššur-aha-iddin ( 680-669)

Detaylı

zamanına dair diğer ana kaynak ise, kralın yaptığı seferlerin yıl yıl anlatıldığı Yıllıklar dır. Bu da hem Hititçe hem de Akkadca yazılmıştır.

zamanına dair diğer ana kaynak ise, kralın yaptığı seferlerin yıl yıl anlatıldığı Yıllıklar dır. Bu da hem Hititçe hem de Akkadca yazılmıştır. Eski Hitit Çağı Anitta'dan sonra Eski Hitit Krallığı'nın kuruluşuna dek yazılı belge olmadığı için, neler olup bittiğini bilmediğimiz bir dönem vardır. Bunu takiben en eski Hitit kralları hakkında bilgi

Detaylı

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-II 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. ANADOLU Hititler Siyasi Durumu

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-II 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. ANADOLU Hititler Siyasi Durumu ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-II 3.Ders Dr. İsmail BAYTAK ANADOLU Hititler Siyasi Durumu ORTA KRONOLOJİYE GÖRE HİTİT KRAL LİSTESİ ESKİ HİTİT DEVLETİ M. Ö. 1650-1620 I. Hattuşili (= II.Labarna) M. Ö. 1620-1590

Detaylı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Hadrianopolis ten Edrine ye : Bizans Dönemi.......... 4 0.2 Hadrianopolis Önce Edrine

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler...

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler... 4. ÜNİTE İÇİNDEKİLER Tarihteki Önemli Buluşlar... 6 Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor...21 Coğrafi Keşifler... 26 Rönesans... 32 Reform... 36 Mucitler... 43 Düşünce, sanat

Detaylı

Sikkeler: (Sağda) Tanrısal gücün simgesi Ammon/Zeus un koç boynuzuyla betimlenen İskender. (Solda) Elinde kartal ve asa tutan Tanrı Zeus

Sikkeler: (Sağda) Tanrısal gücün simgesi Ammon/Zeus un koç boynuzuyla betimlenen İskender. (Solda) Elinde kartal ve asa tutan Tanrı Zeus T KİNİK 1 ANCAK ÖÜMÜN DURDURABİDİĞİ, DOĞUNUN V BATNN GNÇ İMPARATORU İSKNDR İN KİŞİİĞİ V SRİ K a yn a k 1 : H N U Y G A Amenhotep Tapınağı nda Amon-Ra ve firavun İskender rölyefi R Kay n a k 2 : Ğ Sikkeler:

Detaylı

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Sarı Irmak ın kuzeyi idi. Daha sonra Orhun ve Selenga ırmakları

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 7. II.Sargon Dönemi ( siyasi tarih, Anadolu-Assur ilişkileri, kabartmalar ve diğer sanat eserleri) II.Sargon, Strommenger,E., 1962, no.224 II. SARGON / II. Şarru-kin

Detaylı

M.Ö. 2500 de Sümerler in dört tekerlekli savaş arabası

M.Ö. 2500 de Sümerler in dört tekerlekli savaş arabası TEKERLEKLİ ARABAYI SÜMERLER 5000 YIL ÖNCE KEŞFETTİ Tekerlek, Mezopotamya da önce seramikçi çarkında kullanıldı. Ardından Sümerler, iki tekerlekli savaş arabası ve sonra dört tekerlekli araba yaptı. M.Ö.

Detaylı

Hitit Krallığı nın Kuruluş Dönemi

Hitit Krallığı nın Kuruluş Dönemi Hitit Krallığı nın Kuruluş Dönemi Anadolu nun tarihsel devirlere girişi MÖ II. binyılın başlarında Asur Ticaret Kolonileri Devri iledir. Yazı bu topraklarda ilk kez Mezopotamya ile Anadolu arasındaki organize

Detaylı

SİYASİ TARİH REHBERİ f a t i h v u r a l

SİYASİ TARİH REHBERİ f a t i h v u r a l SİYASİ TARİH REHBERİ f a t i h v u r a l İÇİNDEKİLER Tunç ve Demir Devri nde Anadolu Hatti...1 Luvi...2 Troya.3 Hitit...4 Pala Kaşka.6 Kizzuvatna...7 Arzava..8 Kaşka Kartveli..9 Mitanni 10 Likya 11

Detaylı

İktisat Tarihi II

İktisat Tarihi II İktisat Tarihi II 02.03.2018 Roma şehir devleti, başlangıcında aristokratik bir karakter arz ediyordu. Roma İmparatorluğu nun zirvede olduğu 1. ve 2. yüzyıllarda sınırları İskoçya dan Mısır a kadar uzanıyordu

Detaylı

Üstte, Lagaş Kralı Ur-Nanşe yaptırdığı tapınağa küfe taşıyor, karşısında karısı Kraliçe Abda

Üstte, Lagaş Kralı Ur-Nanşe yaptırdığı tapınağa küfe taşıyor, karşısında karısı Kraliçe Abda E T KİNLİK 4 MEZOPOTAMYA DA YÖNETİM K a yn a k 1 : Kay n a k 2 : Yayınları, 2. Baskı, 2006, s. 80) Kay n a k 3 : Babil Kralı Hammurabi, kanunlarının yazılı olduğu bazalt anıt üzerinde resmedilmiş. Karşısında,

Detaylı

İktisat Tarihi II. 2. Hafta

İktisat Tarihi II. 2. Hafta İktisat Tarihi II 2. Hafta İKİNCİ DEVRİMİN BAŞLANGICI İkinci bir devrim kendine yeterli küçücük köyleri kalabalık kentler durumuna getirmiştir. Bu dönemde halk yerleşiktir. Köyün kendisi toprak elverdikçe

Detaylı

13. YY. DA ARAMİ KAVİMLERİ BET ZAMANİ: Qir ülkesi halkı daha Emar metinlerinde görülmeden önce, Arami kavimlerine eski Kaŝiyari Dağı olan Tur Abdin

13. YY. DA ARAMİ KAVİMLERİ BET ZAMANİ: Qir ülkesi halkı daha Emar metinlerinde görülmeden önce, Arami kavimlerine eski Kaŝiyari Dağı olan Tur Abdin 13. YY. DA ARAMİ KAVİMLERİ BET ZAMANİ: Qir ülkesi halkı daha Emar metinlerinde görülmeden önce, Arami kavimlerine eski Kaŝiyari Dağı olan Tur Abdin yakınlarında rastlanır. Gerçek tarihi belgeler MÖ 13.

Detaylı

İktisat Tarihi II. 1. Hafta

İktisat Tarihi II. 1. Hafta İktisat Tarihi II 1. Hafta İktisat tarihinin görevi ekonomilerin performanslarında ve yapılarında zaman içinde meydana gelen değişiklikleri açıklamaktır. Tarih Öncesi Çağların Bölümlenmesi Taş Çağı Bakır

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS Tezli yüksek lisans programında eğitim dili Türkçedir. Programın öngörülen süresi 4

Detaylı

Sizce hangi soru daha öncelikli? Ne görüyorsunuz? ya da Nerden Bakıyorsunuz? Farklı bir bakış açısı

Sizce hangi soru daha öncelikli? Ne görüyorsunuz? ya da Nerden Bakıyorsunuz? Farklı bir bakış açısı TARİHSEL KAYNAKLARI ELEŞTİREL OKUMAK Kadeş Savaşı'nı kim kazandı? Dr. İbrahim Hakkı ÖZTÜRK * Sizce hangi soru daha öncelikli? Ne görüyorsunuz? ya da Nerden Bakıyorsunuz? Farklı bir bakış açısı tarihte

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında

Detaylı

YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI

YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI Timothy P. Harrison PATİNA KRALLIĞI NIN BAŞKENTİ TELL TAYINAT Kazı çalışmaları, bit hilani olarak adlandırılan birkaç büyük saray kompleksini ve zarif bir şekilde

Detaylı

4. Yazılı belgeler dikkate alınırsa, matematiğin M.Ö. 3000 2000 yılları arasında Yunanistan da başladığı söylenebilir.

4. Yazılı belgeler dikkate alınırsa, matematiğin M.Ö. 3000 2000 yılları arasında Yunanistan da başladığı söylenebilir. MATE417 ÇALIŞMA SORULARI A) Doğru/Yanlış : Aşağıdaki ifadelerin Doğru/Yanlış olduğunu sorunun altındaki boş yere yazınız. Yanlış ise nedenini açıklayınız. 1. Matematik ile ilgili olabilecek en eski buluntu,

Detaylı

İlkel Köyden Kente Geçiş Süreci

İlkel Köyden Kente Geçiş Süreci İlkel Köyden Kente Geçiş Süreci Yerleşik Yaşama Geçişte Buğdayın Önemi Buğday dayanıklı bir bitkidir. Zengin toprakta, fakit toprakta yetişir. Uzun süre saklanabilir. Besin değeri zengindir. Çeşitli şekillerde

Detaylı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı

Detaylı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ŞANLIURFA YI GEZELİM ŞANLIURFA YI GEZELİM 3. Gün: URFA NIN KALBİNDEN GÜNEŞİN BATIŞINA GEZİ TÜRKİYE NİN GURURU ATATÜRK BARAJI Türkiye de ki elektrik üretimini artırmak ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki 9 ili kapsayan tarım

Detaylı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14 Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Ders Notu OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ (1300-1453) 1. OSMANLI'DA DEVLET ANLAYIŞI Türkiye Selçuklu Devleti

Detaylı

Helen Birliği/İskender İmparatorluğu

Helen Birliği/İskender İmparatorluğu Helen Birliği/İskender İmparatorluğu Makedonyalı İskender in tahta çıkışı = Per İmp. Aile kavgaları+yunan sitelerinin iflası Yunan Siteleri= Artan nüfus+işsizlik ve besin eksikliği+çiftçilerin sürekli

Detaylı

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ   Youtube Kanalı: tariheglencesi YÜKSELME DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Youtube Kanalı: tariheglencesi 02.03.2018 Youtube kanalıma abone olarak destek verebilirsiniz. ARİF ÖZBEYLİ Tahta Geçme Yaşı: 33.3 Saltanat

Detaylı

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Çekerek ırmağı üzerinde Roma dönemine ait köprüde şehrin bu adı ile ilgili kitabe bulunmaktadır. Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Antik Sebastopolis

Detaylı

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TARİH BOYUNCA ANADOLU TARİH BOYUNCA ANADOLU Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle

Detaylı

İktisat Tarihi II

İktisat Tarihi II İktisat Tarihi II 23.02.2018 İkincil özeklerde yalnızca ekonomik yapı benimsenmekle kalmamıştır. - Biblos - Kapadokya uygarlıkları birincil özeklerin yapısı ile zorlanmıştır. İkinci devrimin yaygınlaşmasında

Detaylı

HİTİT SANATI YÜKSEK LİSANS TEZİ HAZIRLAYAN: Evin ÖZGÜL DANIŞMAN: Prof. Dr. Ekrem MEMİŞ Afyonkarahisar 2008 T.C. AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ HİTİT SANATI YÜKSEK LİSANS

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S )

İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S ) İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S. 226-652) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- Yazar: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altungök Yayınevi Editörü:

Detaylı

Eski Mısır Tarihi Kaynakları

Eski Mısır Tarihi Kaynakları Eski Mısır Tarihi Kaynakları Eski Mısır tarihinin araştırılmasında hem yazılı hem de yazısız kaynaklar kullanılmış ve kullanılmaktadır. Eski Mısır medeniyetinden günümüze dek ulaşmış olan tüm kalıntılar

Detaylı

KLA 109 ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİSİ. 10. Hafta Doç. Dr. Serdar Hakan ÖZTANER KLA ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİ Ege Göçleri Dor Göçleri

KLA 109 ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİSİ. 10. Hafta Doç. Dr. Serdar Hakan ÖZTANER KLA ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİ Ege Göçleri Dor Göçleri KLA 109 ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİSİ 10. Hafta Ege Göçleri Dor Göçleri Kaynakça: R. Drews, Tunç Çağı nın Sonu, (Çev. T.Ersoy-G.Ergin), 2014. A.M. Mansel, Ege ve Yunan Tarihi, 1947. O. Tekin, Eski Yunan

Detaylı

Anadolu Medeniyetleri Kaynakçası

Anadolu Medeniyetleri Kaynakçası Anadolu Medeniyetleri Kaynakçası Murat, L. (2008). "Hitit Tarihi-Cografyasında Hakmiš ve İštahara Ülkelerinin Konumu". Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları

Detaylı

BİR HİTİT BAYRAMI (EZEN hadauri-) HAKKINDA BAZI İZLENİMLER*

BİR HİTİT BAYRAMI (EZEN hadauri-) HAKKINDA BAZI İZLENİMLER* 5 BİR HİTİT BAYRAMI (EZEN hadauri-) HAKKINDA BAZI İZLENİMLER* Dr. Burhan BALCIOĞLU Boğazköy'de açığa çıkarılan Hitit devlet arşivi belgelerinin büyük çoğunluğunun dini karakterde olması, bu kavmin dine

Detaylı

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-II 4.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. ANADOLU Hititler Siyasi Durum ve KADEŞ

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-II 4.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. ANADOLU Hititler Siyasi Durum ve KADEŞ ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-II 4.Ders Dr. İsmail BAYTAK ANADOLU Hititler Siyasi Durum ve KADEŞ II.Muvatalli (M.Ö. 1295-1272) Kadeş Savaşı Uluslar arası nitelikte insanlık tarihinin iki büyük devlet

Detaylı

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri

Detaylı

Yazı Menu. 1 - Anadolu Uygarlıkları. Hititler. Frigyalılar. Lidyalılar. Urartular. İyonyalılar. 2 - Kültür ve Uygarlık. Devlet Yönetimi.

Yazı Menu. 1 - Anadolu Uygarlıkları. Hititler. Frigyalılar. Lidyalılar. Urartular. İyonyalılar. 2 - Kültür ve Uygarlık. Devlet Yönetimi. Yazı Menu 1 - Anadolu Uygarlıkları Hititler Frigyalılar Lidyalılar Urartular İyonyalılar 2 - Kültür ve Uygarlık Devlet Yönetimi Din ve İnanış 1 / 12 Sosyal ve Ekonomik Hayat Yazı-Dil-Bilim-Sanat 3 - Uygarlıkların

Detaylı

Kadeş Savaşı ve Kadeş Antlaşması - Eski Mısır - Gizli ilimler Sitesi

Kadeş Savaşı ve Kadeş Antlaşması - Eski Mısır - Gizli ilimler Sitesi Kadeş Savaşı Kadeş Savaşı, Hititler ile Mısır arasında yapılan, tarihteki en fazla savaş arabasının kullanıldığı söylenen savaştır.[1] Mîlâttan önce 1296 yılında, bugünkü Humus yakınlarında harâbeleri

Detaylı

Roma Öncesi İtalya da Etrüskler ve Yunanlar, İ.Ö. 8.- 5. yüzyıllar

Roma Öncesi İtalya da Etrüskler ve Yunanlar, İ.Ö. 8.- 5. yüzyıllar Roma Öncesi İtalya da Etrüskler ve Yunanlar, İ.Ö. 8.- 5. yüzyıllar İtalya, Akdeniz de gelişen uygarlıklar bağlamında göreceli olarak sonradan ortaya çıktı, fakat kolonizasyon açısından göçmenlere oldukça

Detaylı

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI 1.KONU: TARİHÎ ÇAĞLARA GİRİŞ 2.KONU: İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI 1.K0NU TARİHİ ÇAĞLARA GİRİŞ İnsan, düşünebilme

Detaylı

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki 14.11.2013 tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki Tablo 1 Sosyal BilimlerEnstitüsü İletişim Bilimleri Doktora Programı * 1. YARIYIL 2. YARIYIL İLT 771 SİNEMA ARAŞTIRMALARI SEMİNERİ 2 2 3 10 1

Detaylı

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI İlk Özbekistan-Türkiye uluslararası arkeolojik çalışmalar

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ EĞİTİMİN BİR UNSURU OLARAK HİTİTLERDE YAZI VE YAZI ALETLERİ DANIŞMAN Yrd.

Detaylı

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi YÜKSELME DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 II.Selim (1566-1574) Tahta Geçme Yaşı: 42.3 Saltanat Süresi:8.3 Saltanat Sonundaki Yaşı:50.7

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH CEVAP 1: (TOPLAM 2 PUAN) Savaş 2450-50=2400 yılının başında sona ermiştir. (İşlem 1 puan) Çünkü miladi takvimde, MÖ tarihleri milat takviminin başlangıcına yaklaştıkça

Detaylı

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir? DÜNYA GÜCÜ OSMANLI 1. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında ve Osmanlı İmparatorluğu nun Yükselme döneminde Anadolu daki zanaatkarlar lonca denilen zanaat gruplarına ayrılarak yöneticilerini kendileri seçmişlerdir.

Detaylı

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69. İÇİNDEKİLER TARİHÇE 5 SULTANAHMET CAMİ YAPI TOPLULUĞU 8 SULTAN I. AHMET 12 SULTAN I. AHMET İN CAMİYİ YAPTIRMAYA KARAR VERMESİ 15 SEDEFKAR MEHMET AĞA 20 SULTANAHMET CAMİİ NİN YAPILMAYA BAŞLANMASI 24 SULTANAHMET

Detaylı

1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur.

1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur. 1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur. a) Tutsaklık düzeni b) Üretim artığının sağlanması c) Uzmanlaşmış zanaatçı sınıfı

Detaylı

Dr. Öğrt. Üyesi Görkem Kökdemir

Dr. Öğrt. Üyesi Görkem Kökdemir GEÇ HİTİT KRALLIKLARI (M.Ö. 1200 700) (DIA) Neşa da (Kültepe), M.Ö. 2. binyılın ilk yarısında bir kentin yörüngesini aşan boyutlarda merkezi bir siyasi iktidar oluşur. Bu yapılanma kısa süre sonra Kızılırmak

Detaylı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi DURAKLAMA DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU XVII.YÜZYILDA OSMANLI- AVUSTRYA VE OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ a-avusturya ile İlişkiler

Detaylı

Asur Ticaret Kolonileri Çağı

Asur Ticaret Kolonileri Çağı Asur Ticaret Kolonileri Çağı Yazının Anadolu topraklarında ilk kez ortaya çıkışı Mezopotamyalı tüccarlarla ilgilidir. Kuzey Mezopotamya da bir şehir olan Asur dan tüccarlar Anadolu ya gelerek burada ticaret

Detaylı

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Tarihsel süreç içinde aile kavramının tanımı, yapısı, türleri

Detaylı

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ Selçuklu Devleti nin Kuruluşu Sultan Alparslan Dönemi Fetret Dönemi Tuğrul ve Çağrı Bey Dönemi Malazgirt Zaferi Anadolu ya Yapılan Akınlar Sultan Melikşah Dönemi Sultan Sancar Dönemi

Detaylı

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Tarih / Terra Cotta Savaşçıları, Çin Halk Cumhuriyeti Kitap / Türkan Röportaj / Doç. Dr. Okan Gülbahar El Sanatları / Geleneksel

Detaylı

Hitit Devleti M.Ö 1200 yılında Anadolu ya gelen Frigyalılar tarafından yıkıldı.

Hitit Devleti M.Ö 1200 yılında Anadolu ya gelen Frigyalılar tarafından yıkıldı. HİTİTLER: - M.Ö 2000 yıllarında Anadolu ya gelerek Kızılırmak çevresinde devlet kurmuşlardır. - Başkentleri Hattuşaş ( Boğazköy) şehridir. Çorum yakınlarındadır. - Hititliler Suriye yi ele geçirmek için

Detaylı

Sayı 8 Haziran 2013 AN ASSESSMENT OF HISTORICAL SOURCHES OF THE CITY OF EMAR

Sayı 8 Haziran 2013 AN ASSESSMENT OF HISTORICAL SOURCHES OF THE CITY OF EMAR Gümüşhane Üniversitesi Sayı 8 Haziran 2013 Sosyal Bilimler Elektronik Dergisi EMAR ŞEHRİNİN TARİHİ KAYNAKLARI HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME 1 ÖZET Aştata Krallığı nın merkezi olan Emar ile ilgili bilgilerimizin

Detaylı

EĞİTİMİN TOPLUMSAL SÜREÇLERLE İLİŞKİSİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

EĞİTİMİN TOPLUMSAL SÜREÇLERLE İLİŞKİSİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ EĞİTİMİN TOPLUMSAL SÜREÇLERLE İLİŞKİSİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Sosyalleşme, bireyle toplum arasındaki karşılıklı etkileşime dayanan

Detaylı

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ 1 SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ Gürbüz MIZRAK Süleyman Şah Türbesi ve bulunduğu alan Suriye'nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisindeydi. Burası Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak

Detaylı

titi fer Dünyanın en güzel N efertiti nin Tüm Zamanların En Güzel Kadını:

titi fer Dünyanın en güzel N efertiti nin Tüm Zamanların En Güzel Kadını: BD NİSAN 2017 96 ÜNLÜLERİN BİYOGRAFİLERİ BD NİSAN 2017 Tüm Zamanların En Güzel Kadını: Ne fer titi Dünyanın en güzel kadını denince akla ilk gelen isim yine bir Mısır kraliçesi olan Kleopatra dır. Ama

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİ YARD. DOÇ. DR. MUSTAFA GÖRKEM DOĞAN 7. ERKEN MODEN DÖNEMDE SİYASAL DÜŞÜNCE 7 ERKEN MODEN DÖNEMDE

Detaylı

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri (Sumeroloji) Anabilim Dalı, 2001.

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri (Sumeroloji) Anabilim Dalı, 2001. ÖZGEÇMİŞ YRD. DOÇ. DR. ESMA ÖZ I. Adı Soyadı Esma ÖZ E-posta: (kurum/özel) eoz@ybu.edu.tr; esmao443@gmail.com Cep Telefonu: 0506 934 32 13 İş Adresi: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Esenboğa Merkez

Detaylı

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu Prof. Dr. Bülent Yılmaz Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü E-posta : byilmaz@hacettepe.edu.tr

Detaylı

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK İLK TÜRK { DEVLETLERİNDE HUKUK Hukuk Anlayışı Hukuk fertlerin bir arada barış ve güven içinde yaşamasını sağlamak amacıyla oluşturulan hak ve kanunların bütünüdür. Bir devletin uzun ömürlü olabilmesi için

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI İÇİNDEKİLER Yunan Uygarlığı Hakkında Genel Bilgi Yunan Dönemi Kentleri Yunan Dönemi Şehir Yapısı Yunan Dönemi

Detaylı

Hititlerin Anadolu da Kurdukları Ekonomik ve Sosyal Sistem

Hititlerin Anadolu da Kurdukları Ekonomik ve Sosyal Sistem SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi Mayıs 2008, Sayı:17, ss.11-32. Hititlerin Anadolu da Kurdukları Ekonomik ve Sosyal Sistem Fatma SEVİNÇ * ÖZET Hitit kralları ekonomik ve sosyal bir sistem

Detaylı

KAPADOKYA. Melih ÖZTEKİN. Eralp ÖZYAĞCI. Mert ÇİL. Başak DEMİRBAŞ

KAPADOKYA. Melih ÖZTEKİN. Eralp ÖZYAĞCI. Mert ÇİL. Başak DEMİRBAŞ KAPADOKYA Hazırlayanlar; Öğretmen;B. Perihan SALMAN Orçun Can CEVİZ ÖZEL EGE LİSESİ Melih ÖZTEKİN Eralp ÖZYAĞCI Mert ÇİL Başak DEMİRBAŞ 1 ÖNSÖZ Kapadokya yöresindeki eski çağlardan kalma bazı medeniyetler

Detaylı

HELEN VE ROMA UYGARLIKLARI

HELEN VE ROMA UYGARLIKLARI HELEN VE ROMA UYGARLIKLARI DERS NOTLARI-ŞİFRE ETKİNLİK TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ HELEN UYGARLIĞI Makedonyalı İskender in doğu ile batı

Detaylı

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu TSK Müşterek Özel Görev Kuvveti ve koalisyon hava kuvvetleri tarafından Suriye'nin Cerablus bölgesinin IŞİD'ten geri alınması için operasyon başlatıldı 24.08.2016 /

Detaylı

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders Dr. İsmail BAYTAK HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları Hristiyanlarca kutsal sayılan Hz. İsa nın doğum yeri Kudüs ve dolayları, VII. yüzyıldan beri Müslümanlar ın elinde

Detaylı

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö.2500-2000 Anadolu uzun bir duraklama sürecinden sonra Olgun Bronz Çağ da yeniden parlak bir dönem yaşar. Yazı henüz kullanılmamakla birlikte uygarlık üstün bir düzeye ulaşmıştır.

Detaylı

Hattuşa'nın Kısa Tarihçesi

Hattuşa'nın Kısa Tarihçesi Hattuşa'nın Kısa Tarihçesi Hattuşa'da ilk yerleşime dair izler M.Ö. 6. binde Kalkolitik Çağ'a kadar eskiye gider. İlk Tunç Çağı'nda da yerleşimin olduğu Hattuşa, Anadolu'nun M.Ö. 2. binyılın başlarından

Detaylı

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS. 226 652) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK Eski İran da Din ve Toplum (M.S. 226-652) Yazar: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altungök Yayınevi Editörü: Prof. Dr. Mustafa Demirci HİKMETEVİ

Detaylı

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-I 4.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski DOĞU Sümerler

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-I 4.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski DOĞU Sümerler ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-I 4.Ders Dr. İsmail BAYTAK Eski DOĞU Sümerler Sümer Uygarlığı nın kökeninde OBEİD denilen Neolitik bir kültür var. Obeid Dönemi 5500-3500 (tarım ve hayvancılık yapan ilk

Detaylı

BİLİM TARİHİ VE JEOLOJİ 6

BİLİM TARİHİ VE JEOLOJİ 6 BİLİM TARİHİ VE JEOLOJİ 6 ROMALILARDA BİLİM http://www.tarihbilimi.gen.tr/icerik_resimler/roma-imparatorlugu.jpg Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü GİRİŞ M.Ö.3.y.y. da Romalılar bütün

Detaylı

Urla / Klazomenai Kazıları

Urla / Klazomenai Kazıları Urla / Klazomenai Kazıları Oniki İon kenti arasında anılan Klazomenai, Urla-Çeşme yarımadasının kuzey kıyısında, İzmir Körfezi'nin ortalarında yer almaktadır. Klazomenai arazisinin (khora) doğuda Smyrna

Detaylı

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI)

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI) HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders Dr. İsmail BAYTAK (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI) İskenderin ölümünden sonra imparatorluk 4 parçaya ayrıldı. Cassander Yunanistan'a, Creatus ve Antigonos Batı Asya'ya,

Detaylı

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ 1. Adı Soyadı : Muharrem KESİK İletişim Bilgileri Adres : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 Mail : muharremkesik@gmail.com 2. Doğum -

Detaylı

- M.Ö 2000 yıllarında Anadolu ya gelerek Kızılırmak çevresinde devlet kurmuşlardır.

- M.Ö 2000 yıllarında Anadolu ya gelerek Kızılırmak çevresinde devlet kurmuşlardır. HİTİTLER: - M.Ö 2000 yıllarında Anadolu ya gelerek Kızılırmak çevresinde devlet kurmuşlardır. - Başkentleri Hattuşaş ( Boğazköy) şehridir. Çorum yakınlarındadır. - Ülke krallık ile yönetilmiştir. - Kraldan

Detaylı

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray 1-MERKEZ TEŞKİLATI A- Hükümdar B- Saray MERKEZ TEŞKİLATI Önceki Türk ve Türk-İslam devletlerinden farklı olarak Osmanlı Devleti nde daha merkezi bir yönetim oluşturulmuştu.hükümet, ordu ve eyaletler doğrudan

Detaylı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı SURUÇ İLÇEMİZ Suruç Meydanı Şanlıurfa merkez ilçesine 43 km uzaklıkta olan ilçenin 2011 nüfus sayımına göre toplam nüfusu 100.912 kişidir. İlçe batısında Birecik, doğusunda Akçakale, kuzeyinde Bozova İlçesi,

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı