AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ"

Transkript

1 AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE DAVASI (Başvuru No /12) KARAR STRAZBURG 23 Haziran 2015 İşbu karar, Sözleşme nin 44 2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecek olup, bazı şekli değişikliklere tabi tutulabilir. T.C. Adalet Bakanlığı, Bu gayriresmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, İnsan Hakları Daire Başkanlığı tarafından yapılmış olup, Mahkeme yi bağlamamaktadır. Bu çeviri, davanın adının tam olarak belirtilmiş olması ve yukarıdaki telif hakkı bilgisiyle beraber olması koşulu ile Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, İnsan Hakları Daire Başkanlığına atıfta bulunmak suretiyle ticari olmayan amaçlarla alıntılanabilir.

2 2 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI Balta ve Demir / Türkiye davasında, Başkan, András Sajó, Yargıçlar, Işıl Karakaş, Nebojša Vučinić, Helen Keller, Paul Lemmens, Robert Spano, Jon Fridrik Kjølbro, ve Bölüm Yazı İşleri Müdürü, Stanley Naismith in katılımıyla Daire olarak toplanan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (İkinci Bölüm), 2 Haziran 2015 tarihinde gerçekleştirdiği kapalı oturumdaki müzakereler sonucunda anılan tarihte aşağıdaki kararı vermiştir: USUL 1. Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılan (48628/12 No. lu) davanın temelinde, iki Türk vatandaşının - Ahmet Balta ve Ahmet Gökşen Demir ( başvuranlar ) - 19 Haziran 2012 tarihinde İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması na İlişkin Sözleşme nin ( Sözleşme ) 34. maddesi uyarınca yapmış olduğu başvuru bulunmaktadır. 2. Başvuranlar, İstanbul Barosu na bağlı Avukat Y. İmrek tarafından temsil edilmişlerdir. Türk Hükümeti ( Hükümet ) ise kendi görevlisi tarafından temsil edilmiştir. 3. Başvuranlar, özellikle ulusal mahkemeler tarafından mahkûmiyetlerine dayanak göstermek için gizli tanığın ifadesinin kullanılmasının, haklarında açılan davanın hakkaniyete uygunluğuna zarar verdiğini iddia etmektedirler.

3 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI 3 4. Sözleşme nin 6. ve 10. maddeleri bağlamındaki şikâyetler, 11 Temmuz 2013 tarihinde Hükümet e tebliğ edilmiştir ve başvurunun kalan kısmının kabul edilemez olduğuna karar verilmiştir. OLAYLAR I. DAVANIN KOŞULLARI 5. Başvuranlar, sırasıyla 1974 ve 1991 doğumlu olup Tunceli de ikamet etmektedirler. 6. Dosyadan anlaşıldığı üzere, Gömlek (Fransızca daki karşılığı chemise ) takma isimli gizli tanık, 5 Haziran 2009 tarihinde, PKK yasadışı örgütünün faaliyetleri konusunda yürütülen ceza soruşturması çerçevesinde savcılık tarafından dinlenmiştir. Gizli tanık, başvuranları suçlanan örgütün üyeleri olarak nitelendirmiştir. 7. PKK nın gençlik kolu (YDG-H) bünyesinde faaliyetler yürüttüklerinden şüphelenilen başvuranlar, 22 Haziran 2009 tarihinde, Tunceli Emniyet Müdürlüğü nde görevli polis memurları tarafından yakalanarak gözaltına alınmıştır. 8. Savcılık, 25 Haziran 2009 tarihinde, başvuranları PKK ile bağlantıları hakkında sorgulamıştır. İfadelerinin alındığı sırada, ilgililer, gizli tanığın beyanlarını ve kendileri hakkında yaptığı nitelendirmeyi kabul etmemişlerdir. Başvuran Ahmet Gökşen Demir in avukatı, gizli tanığın verdiği beyanlarda kendisine yönelik herhangi bir tehdit ya da şiddetten bahsetmediğini belirterek, bu tanığın kimliğinin tespit edilmesini talep etmiştir. 9. Aynı gün, başvuran Ahmet Balta, Malatya Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi huzuruna çıkarılmış ve hâkim, ilgilinin serbest bırakılmasına karar vermiştir. İfadesinin alınması sırasında, hâkim, gizli tanığın ifadesini okumuş ve başvuran bu ifadeyi reddetmiştir. Ahmet Gökşen Demir de aynı

4 4 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI gün serbest bırakılmıştır. A. G. Demir in ifade tutanağı dosyada yer almamaktadır. 10. İlgililer, belirtilmeyen bir tarihte, diğer on dört kişiyle birlikte, PKK ya mensup olma suçuyla itham edilmişlerdir. Dava, Malatya Ağır Ceza Mahkemesi nde görülmeye başlanmıştır. 11. Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi, 16 Eylül 2009 tarihinde, gizli tanığın ifadelerini istinabe yoluyla almıştır. İfade tutanağında, Gömlek in, Ceza Muhakemesi Kanunu nun (CMK) 38. maddesi ve 5276 sayılı Tanık Koruma Kanunu uyarınca kapalı duruşma sırasında dinlendiği ve ifade almaya başlamadan önce, hâkimin, gizli tanığın kimliği hakkında bilgi edindiği belirtilmektedir. Tutanağa göre, tanık, 21 Mayıs 2009 tarihinde Tunceli ye vardığını ve DTP (Demokratik Toplum Partisi) binasına geldiğini belirtmiştir. Harun isimli bir kişi ve YDG-H nin yerel yetkilisi, burada kendisine destek olmuşlardır. Tanık, gündüzlerini DTP binasında beyin yıkamaya yönelik bir programa katılarak geçirmiş ve geceleri ise Harun tarafından bir üniversite konutunda barındırılmıştır. Tanık, yerel yetkiliye, PKK saflarına katılmak istediğini dile getirmiştir. Yerel yetkili, böylelikle, tanığın talebine olumlu yönde cevap vermeden önce tanığın ailesi hakkında araştırmalar yapmıştır. Yerel yetkili, tanığın Bingöl e evine dönmesini ve kendisinden telefon beklemesini istemiştir. Tanık, 30 Mayıs 2009 tarihinde evine dönmüş ve ardından, 5 Haziran tarihinde, telefon ile aranarak, Tunceli de PKK saflarına katılmaya davet edilmiştir. Bu arada tanık bu niyetinden vazgeçerek, kendi lisesinde görev yapan polis memuruna olayları anlatmıştır. Polis memuru, tanığı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ne götürmüştür. Yine tutanağa göre, Gömlek, burada, esasen yeni üyeleri bir yönetim altında birleştirmek ve örgütün propagandasını yapmakla görevli olan, YDG-H tarafından yürütülen farklı faaliyetler hakkında bilgiler vermiştir. Tanık, aynı zamanda, YDG-H nin Bingöl deki faaliyetleri hakkında

5 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI 5 açıklamalarda bulunmuş ve Savcılık tarafından 5 Haziran 2009 tarihinde alınan beyanlarının gerçekliğini doğrulayarak ifadesini tamamlamış ve fotoğrafları ifade metnine eklenen kişileri tanıdığını kabul etmiştir. 12. E. B. isimli kişi, 18 Şubat 2010 tarihinde, Malatya Ağır Ceza Mahkemesi ne gönderilecek olan yazıyı Elazığ Ağır Ceza Mahkemesi ne göndermiştir. Bu yazıda, E. B., kendisinin gizli tanık, Gömlek olduğunu ve aynı gün yapılan duruşma sırasında dinlenebilmesi için Malatya Adliyesi ne geldiğini, ancak hakim huzuruna çıkmaya davet edilmediğini ileri sürmüştür. E. B., ifade tutanağını polisin tehditleri ve baskıları altında imzaladığını iddia ederek, Bingöl Emniyet Müdürlüğü nde verdiği ifadeleri geri çekmiştir. E. B., aynı zamanda, polis tarafından, tanımadığı kişileri YDG-H üyesi olarak nitelendirmeye zorlandığını ileri sürerek, Emniyet Müdürlüğü nde kendisine fotoğrafların gösterilmesi üzerine yaptığı teşhisleri de kabul etmemiştir. E. B., ifadelerini geri çekmek istediğini, ancak polisin kendisini tutuklatmakla tehdit ettiğini belirtmiştir. E. B., son olarak, kimliğinin gizli tutulmasını talep etmediğini eklemiştir. 13. Başvuranlar, 20 Ekim 2010 tarihinde, savunma dilekçelerini sunarak, kendilerine yöneltilen suçlamalara itiraz etmişler ve gizli tanığın dinlenme şeklinden şikâyet etmişlerdir. Başvuranlar, soruşturma aşamasında bu tanığın dinlenmesinin iç hukuka aykırı olduğunu, hangi adli merciin gizli tanığın dinlenmesine karar verdiğini bilmediklerini ve tanığın kimliğinin gizli tutulmasını gerektiren nedenlerden haberdar edilmediklerini ileri sürmüşlerdir. Başvuranlar ayrıca, gizli tanığın ifadelerinin, yargılamayı yürüten ceza mahkemesi tarafından alınmadığı gerekçesiyle aleyhte bir delil olarak kabul edilemeyeceğini iddia etmişlerdir. Başvuranlar, üstelik tanığın hem soruşturma hem de duruşma sırasında avukatlarının yokluğunda dinlendiğini ve kendilerinin bu tanığa sorular sorma imkânından mahrum bırakıldıklarını belirtmişlerdir. Başvuranların bakış açılarına göre, bu durum Sözleşme nin 6. maddesinin 3. fıkrasının d) bendini ihlal etmiştir. Dahası, gizli tanığın beyanları, aleyhte yegâne delil teşkil etmiş ve bu sebeple,

6 6 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI tanığın duruşma sırasında zorunlu olarak dinlenmesi gerekmiştir. Başvuranlar yine, gizli tanığın kimliğinin bir suç ortağı tarafından tespit edildiğini iddia ederek, tanığın Ağır Ceza Mahkemesi ne, duruşmada dinlenmek istediğini belirten bir yazı gönderdiğini eklemişlerdir. Son olarak, başvuranlar, diğer delil unsurlarının, özellikle video kayıtlarının, Ağır Ceza Mahkemesi nce ele alınmadığını iddia etmişlerdir. 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 22 Ekim 2009 tarihli duruşma sırasında, sanıkların savunmalarını dinlemiştir. Başvuranlar, gizli tanığın ifadelerine itiraz etmişlerdir. 15. Ağır Ceza Mahkemesi, 21 Ekim 2010 tarihinde, başvuranları, Ceza Kanunu nun 314. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yasadışı örgüte mensup olma suçundan altı yıl üç ay hapis cezasına mahkûm etmiştir. 16. Başvuran Ahmet Gökşen Demir hakkında, mahkeme, ilgilinin teknik araçlarla izlenmesi sonucunda şunları tespit etmiştir: - İlgili, 18 Nisan 2009 tarihinde bir gösteriye katılmış ve bu gösteri sırasında PKK ve Abdullah Öcalan lehine sloganlar atmıştır; - İlgili, 28 Nisan 2009 tarihinde, saat ve arasında DTP binasında yapılan YDG-H nin toplantısına katılmıştır; saat da DTP binasına girerken ve saat da binadan çıkarken görülmüştür; - İlgili, 30 Nisan 2009 tarihinde, 1 Mayıs tarihinde gösteri yapmaya davet eden broşürler dağıtmıştır; aynı gün, diğer suç ortaklarıyla birlikte saat da DTP binasına girerken ve saat te binadan çıkarken görülmüştür; - İlgili, 1 Mayıs 2009 tarihinde bir gösteriye katılmıştır. Mahkeme ayrıca, gizli tanığın ifadelerine göre, başvuranın Tunceli de YDG-H örgütü üyesi olduğunu ve görüşmelere katıldığını; Son olarak, ilgilinin evinde yapılan arama sırasında, kendi bilgisayarında yasadışı örgütle ilgili resimlerin bulunduğunu saptamıştır. 17. Başvuran Ahmet Balta hakkında ise Ağır Ceza Mahkemesi, ilgilinin teknik araçlarla izlenmesi sonucunda şunları tespit etmiştir:

7 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI 7 - İlgili, KCK ye (PKK nın bir kolu) üye olmaları nedeniyle yakalanan kişilerin serbest bırakılması için düzenlenen açlık grevine, KCK nın talimatı üzerine 14 Nisan 2009 tarihinde katılmıştır; - İlgili, 11 Mayıs 2009 tarihinde, güvenlik güçleri tarafından öldürülen bir PKK üyesinin cenaze törenine katılmıştır; - 11 ve 12 Mayıs 2009 tarihlerinde açlık grevine katılmış ve burada bu vesileyle PKK nın fıratnews internet sitesinde yayımladığı talimatlara uyarak, PKK ve Abdullah Öcalan lehine sloganlar atmıştır; Ağır Ceza Mahkemesi ayrıca, gizli tanığın beyanlarına göre, başvuranın Tunceli de YDG-H örgütü üyesi olduğunu ve toplantılara katıldığını; Son olarak, ilgilinin evinde yapılan arama sırasında, kendi bilgisayarında yasadışı örgütle ilgili yazı ve resimlerin bulunduğunu tespit etmiştir; 18. Başvuranlara atfedilen eylemlerin çeşitliliği, devamlılığı ve niteliğini dikkate alarak, Ağır Ceza Mahkemesi, başvuranlar ile yasadışı örgüt arasında organik bir bağ bulunduğu ve başvuranların eylemlerinin, basit bir sempatizan eylemlerinin ötesine geçerek, bu örgütün üyeleri olarak kabul edilmelerini sağlayacak eşiğe ulaştığı kanaatine varmıştır. 19. Gizli tanığın dinlenme talebine ilişkin olarak, mahkeme şunları kaydetmiştir: Gizli tanığın, duruşma salonunun dışında hazır bulunması nedeniyle, önümüzde yeniden dinlenmesinin, hazırlanan sorulara cevap vermesinin ve yüzleştirme yapılmasının yargılama sırasında talep edilmesine rağmen, bu tanığın yargılama usulüne ilişkin kurallara uygun olarak Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dinlendiği, gizli tanığın kimliğinin ifşa edilemeyeceği, bu tanığın soruşturma aşamasında verdiği ifadeler ile mahkeme tarafından istinabe suretiyle elde edilen ifadeler arasında herhangi bir çelişkinin bulunmadığı, gizli tanığa sorulması istenen soruların cevaplarının tanığın ifadelerinde yer aldığı, soruların ilgilinin beyanlarından hareketle hazırlandığı, beyanların sorulara dönüştürüldüğü ve (...) tanığın

8 8 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI yeniden dinlenmesi ile dosyaya yeni bir unsurun sunulamayacağı gerekçesiyle, bu yöndeki taleplerin reddedilmesine karar verilmiştir. 20. Başvuranların suç ortaklarından biri olan Ç. D. hakkında, Ağır Ceza Mahkemesi, aleyhte yegâne delil teşkil eden, gizli tanığın ifadelerinin, diğer unsurlarla desteklenmemesi sebebiyle, tek başına, bir delil olarak kabul edilemeyeceğini belirtmiştir. Söz konusu suç ortağının bilgisayarında bulunan PKK ile ilgili yazı ve fotoğraflara ilişkin olarak, mahkeme, bu belgelerin propaganda amacıyla yayımlanmasının kanıtlanmadığını kaydetmiştir. Ayrıca mahkemeye göre, yalnızca söz konusu suç ortağının bilgisayarında bu tür belgelerin bulunması, ilgilinin yasadışı örgüt üyesi olduğu anlamına gelmemekteydi. 21. Başvuranlar, 10 Aralık 2010 tarihinde temyize başvurmuşlardır Aralık 2011 tarihli kararla, Yargıtay, ilk derece mahkemesi kararını onamıştır. Bu kararın bir sureti, 30 Ocak 2012 tarihinde, Ağır Ceza Mahkemesi nin kaleminde bulunan dava dosyasına eklenmiştir. II. İLGİLİ İÇ HUKUK 23. Yasadışı örgüte mensup olma suçunu cezalandıran, Ceza Kanunu nun 314. maddesinin somut olaya ilişkin kısımları aşağıdaki gibidir: 1. Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla, silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2. Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir. (...) 24. Tanığa sorulacak sorular ve tanığın korunmasına ilişkin, Ceza Muhakemesi Kanunu nun 58. maddesinin somut olayla ilgili kısmı aşağıdaki gibi ifade edilmektedir: (...)

9 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI 9 (2) Tanık olarak dinlenecek kişilerin kimliklerinin ortaya çıkması kendileri veya yakınları açısından ağır bir tehlike oluşturacaksa; kimliklerinin saklı tutulması için gerekli önlemler alınır. Kimliği saklı tutulan tanık, tanıklık ettiği olayları hangi sebep ve vesile ile öğrenmiş olduğunu açıklamakla yükümlüdür. Kimliğinin saklı tutulması için, tanığa ait kişisel bilgiler, Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından muhafaza edilir. (3) Hazır bulunanların huzurunda dinlenmesi, tanık için ağır bir tehlike teşkil edecek ve bu tehlike başka türlü önlenemeyecekse ya da maddî gerçeğin ortaya çıkarılması açısından tehlike oluşturacaksa; hâkim, hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan da tanığı dinleyebilir. Tanığın dinlenmesi sırasında ses ve görüntülü aktarma yapılır. Soru sorma hakkı saklıdır. (...) (5) İkinci, üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri, ancak [yasadışı] bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak uygulanabilir Aralık 2007 tarihli ve 5276 sayılı Tanık Koruma Kanunu nun 5. maddesi, özellikle CMK nın 58. maddesinde belirtilen koruma tedbirlerine başvurma imkânını öngörmektedir sayılı Kanun un 1. maddesine göre, ağır ve ciddi bir tehlikeye maruz kalan tanıklar koruma tedbirlerinden yararlanabilmektedirler. Bu kanunun uygulama alanı, 3. maddesinde belirtildiği üzere, on yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve terör örgütünün faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla sınırlıdır. 26. Son olarak, CMK nın 311. maddesinin 1. fıkrasının f) bendinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından hakkaniyete uygun olmadığına karar verilen, iç hukuktaki bir davanın yeniden görülmesinin, Mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde talep edilebileceği belirtilmektedir.

10 10 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI HUKUKİ DEĞERLENDİRME I. SÖZLEŞME NİN 6. MADDESİNİN 3. FIKRASININ D) BENDİ İLE BİRLİKTE 6. MADDENİN 1. FIKRASININ İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA 27. Başvuranlar, Sözleşme nin 6. maddesini ileri sürerek, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini iddia etmektedirler. Başvuranlar, yargılamanın hiçbir aşamasında, kendi bakış açılarına göre, ifadeleri mahkûmiyetlerine dayanak oluşturan gizli tanığı sorgulama ya da sorgulatma imkânına sahip olmamalarından şikâyet etmektedirler. 28. Mahkeme, Sözleşme nin 6. maddesinin 3. fıkrasına ilişkin gerekliliklerin, bu hükmün 1. fıkrası ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkının özel yönlerini oluşturduğunu hatırlatmaktadır. Mahkeme, dolayısıyla başvuranlar tarafından ileri sürülen şikâyetleri Sözleşme nin 6. maddesinin 3. fıkrasının d) bendi ile birlikte aynı maddenin 1. fıkrası açısından inceleyecektir (bk. diğer kararlar arasında, Doorson/Hollanda, 26 Mart 1996, 66, Karar ve Hükümler Derlemesi 1996-II): 1. Herkes davasının, (...) cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan (...) bir mahkeme tarafından, (...) hakkaniyete uygun olarak görülmesini isteme hakkına sahiptir. (...) (...) 3. Bir suç ile itham edilen herkes aşağıdaki asgari haklara sahiptir: (...) d) İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında davet edilmelerinin ve dinlenmelerinin sağlanmasını istemek; (...)

11 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI Bu şikâyetin Sözleşme nin 35. maddesinin 3. fıkrasının a) bendi anlamında açıkça dayanaktan yoksun olmadığını ve başka herhangi bir kabul edilemezlik gerekçesinin bulunmadığını tespit ederek, Mahkeme, söz konusu şikâyetin kabul edilebilir olduğuna karar vermektedir. A. Tarafların iddiaları 30. Başvuranlar, öncelikle dava dosyasında, tanığın kimliğinin gizli tutulmasını haklı gösteren herhangi bir kararın bulunmadığını ileri sürmektedirler. Başvuranlar, suç ortaklarından birinin, ifadesi alındığı sırada, gizli tanığı tanıdığını bildirdiğini ve gizli tanığın bizzat, Malatya Ağır Ceza Mahkemesi ne, kimliğini ortaya çıkardığı bir yazı gönderdiğini belirtmektedirler. Dolayısıyla, başvuranlar, Ağır Ceza Mahkemesi nin tanığın gizliliğinin korunması ve kamuya açık bir duruşmada dinlenmemesi yönündeki kararının, tanığın korumasını değil, savunma tarafının haklarının kısıtlanmasını amaçladığı kanaatindedirler. 31. Başvuranlar, Ağır Ceza Mahkemesi ne gönderdikleri yazıda, gizli tanığın hazırlık soruşturması aşamasında verdiği ifadesini kabul etmediğini eklemektedirler. Başvuranlar, Ağır Ceza Mahkemesi nin, yazının aslını ve yazıda yer alan iddiaları teyit etmesi gerektiği kanısındadırlar. Başvuranlar dahası, Ağır Ceza Mahkemesi ni, gizli tanığın duruşma salonunun yakınındaki bir binada bulunmasına rağmen, ilgiliyi dinlemeyi reddetmekle suçlamaktadırlar. Başvuranlar, bu bağlamda, tanıkla yüzleştirilmelerine ve silahların eşitliğine ilişkin haklarının ihlal edilmesinden şikâyetçi olmaktadırlar. 32. Başvuranlar, diğer yandan, kendilerine atfedilen bütün fiillerin, ifade özgürlüğü ve gösteri yapma özgürlüğü hakları kapsamına girdiğini ve yasadışı örgütle olan bağa ilişkin yegâne delilin gizli tanığın ifadeleri olduğunu ileri sürmektedirler. Başvuranlar, aleyhteki yegâne delilin bir tanık ifadesi olması halinde, bu tanığın duruşma sırasında zorunlu olarak

12 12 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI dinlenmesi gerektiğini belirtmektedirler. Bu yükümlülüğe uyulmaması, savunma tarafının haklarını kısıtlayabilmektedir. 33. Hükümet öncelikle, gizli tanığın, ülke çapında şiddet eylemlerini yürüten bir örgüt olan PKK ya üye olduklarından şüphelenilen kişiler aleyhine ifade verdiğini ve dolayısıyla tanığın kimliğinin ifşa edilmesinin ağır bir tehlike oluşturduğunu belirtmektedir. 34. Hükümet ardından, gizli tanığın ifadelerinin, aleyhte yegâne delil ya da ilgililerin mahkûmiyetlerinde belirleyici olan aleyhte delil teşkil etmediğini ileri sürmektedir. Hükümet e göre, yerel mahkemeler, teknik izleme araçlarıyla elde edilen delillerin yanı sıra, gizli tanığın beyanlarına da dayanmışlardır. 35. Son olarak, Hükümet, tanığın ifadelerinin Malatya Ağır Ceza Mahkemesi ndeki duruşma sırasında başvuranlara okunduğunu ve ilgililerin böylelikle bu ifadeler hakkında yorum yapma imkânına sahip olduklarını iddia etmektedir. B. Mahkeme nin değerlendirmesi 36. Mahkeme, Sözleşme nin 6. maddesinin 1. fıkrası bağlamındaki bir şikâyeti incelerken, esasen ceza davasının, bir bütün olarak hakkaniyete uygun bir nitelik taşıyıp taşımadığını belirlemesi gerektiğini hatırlatmaktadır. Bu karara varırken, Mahkeme, davayı bir bütün olarak göz önüne almakta ve yalnızca savunma tarafının haklarına değil, aynı zamanda kamunun ve suçun failleri gerektiği gibi yargılanıncaya kadar mağdurların menfaatlerine ve gerektiğinde, tanıkların haklarına saygı gösterilip gösterilmediğini denetlemektedir. Mahkeme, aynı zamanda bu bağlamda, delillerin kabul edilebilirliğinin, ulusal hukuk ve ulusal mahkemelerin görev alanına giren bir konu olduğunu ve tek görevinin, davanın hakkaniyete uygun olarak görülüp görülmediğini belirlemekten ibaret olduğunu hatırlatmaktadır (Al-Khawaja ve Tahery/Birleşik Krallık [BD], No.

13 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI /05 ve 22228/06, 118, AİHM 2011, burada yer alan atıflarla birlikte). 37. Mahkeme ayrıca, Sözleşme nin 6. maddesinin 3. fıkrasının d) bendinin, sanığın suçlu bulunmasından önce, çekişmeli bir duruşma yapılması amacıyla aleyhteki bütün unsurların, prensip olarak, kamuya açık bir duruşmada ve sanığın önünde sunulması gerektiği ilkesine dayandığını hatırlatmaktadır. Bu ilke istisnasız işlemeyecektir; ancak bu istisnalar yalnızca savunma tarafının haklarının saklı tutulması kaydıyla kabul edilebilecektir; genel kural olarak, savunma tarafının hakları, sanığa aleyhte tanık ifadelerine itiraz etmek ve bu tanıkları hem ifadelerinin alınması sırasında hem de daha sonraki aşamada sorgulamak için uygun ve yeterli bir olanak verilmesini gerektirmektedir (Yukarıda anılan, Al-Khawaja ve Tahery, 118; yine bk. Solakov/Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyeti, No /99, 57, AİHM 2001-X). 38. Mahkeme, (yukarıda anılan) Al-Khawaja ve Tahery kararında, duruşmada hazır bulunmayan tanığın ifadesi ile ilgili olarak yargılamanın hakkaniyete uygun olup olmadığı sorununun ortaya çıktığı davalarda uygulanması gereken kriterleri belirtmiştir. Mahkeme, bu tür bir şikâyetin üç noktada incelenmesi gerektiği kanısına varmıştır (Yukarıda anılan, Al- Khawaja ve Tahery, , yine bk. Tseber/Çek Cumhuriyeti, No /08, 45, 22 Kasım 2012, ve Prăjină/Romanya, No. 5592/05, 43, 7 Ocak 2014, ve gizli tanığın ifadelerine ilişkin örnekler için bk. diğer kararlar arasında, Ellis ve Simms ve Martin/Birleşik Krallık (kabul edilebilirlik hakkında karar), No /06 ve 46699/06, 10 Nisan 2012, ve Pesukic/İsviçre, No /07, 43-53, 6 Aralık 2012). 39. Her şeyden önce, Mahkeme, savunma tarafının bir iddia tanığını sorgulama veya sorgulatma imkânına sahip olmamasının, makul bir gerekçeyle haklı gösterilip gösterilmediğini teyit etmelidir. Ardından, tanığın sorgulanmaması makul bir gerekçeyle haklı gösterildiğinde, Mahkeme, duruşmada hazır bulunmayan tanıkların ifadelerinin aleyhte

14 14 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI yegâne delil ya da belirleyici delil teşkil edip etmediğini araştırmalıdır. Son olarak, savunma tarafının sorgulama imkânı bulamadığı bir tanığın aleyhte yegâne unsur ya da belirleyici unsur teşkil eden ifadesinin delil olarak kabul edilmesi, kendiliğinden Sözleşme nin 6. maddesinin 1. fıkrasını ihlal etmemektedir: bu tür bir delilin güvenilirliğine ilişkin doğru ve hakkaniyete uygun bir değerlendirme yapabilmek için söz konusu delilin kabul edilmesine bağlı sakıncaları giderebilecek yeterli unsurların bulunması halinde, dava, bir bütün olarak hakkaniyete uygun olarak değerlendirilebilmektedir. 40. Mahkeme dolayısıyla, mevcut davada bu üç şarta uyulup uyulmadığını incelemelidir. 1. Başvuranların tanığı sorgulama ya da sorgulatma imkânlarının bulunmaması makul bir gerekçe ile haklı gösterilmiş midir? 41. Somut olayda, Mahkeme, dosyada yer alan unsurların, hangi koşullarda tanığın kimliğinin gizli tutulmasına karar verildiği ya da bu kararı alan merci hakkında kendisini bilgilendirmediğini ve Hükümet in de bu hususta daha fazla bilgi sunmadığını gözlemlemektedir. 42. Mahkeme, yargılama aşamasında, gizli tanığın yargılamayı yürüten ceza mahkemesi tarafından dinlenmediğini, ancak Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi tarafından istinabe yoluyla dinlendiğini kaydetmektedir (yukarıda 11. paragraf). Bu hâkim, Ceza Muhakemesi Kanunu nun 58. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkraları ile 5276 sayılı Kanun uyarınca kapalı duruşma sırasında tanığı dinlemiştir. 43. Mahkeme ardından, CMK nın 58. maddesinin 2. fıkrasına göre, tanığın kimliğinin ifşa edilmesinin, kendisi ve yakınları açısından ağır bir tehlike oluşturması durumunda, tanığın kimliğinin gizli tutulabileceğini kaydetmektedir. Aynı şekilde, bu hükmün üçüncü fıkrasına göre, duruşmada hazır bulunan kişilerin huzurunda gizli tanığın dinlenmesinin, kendisi

15 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI 15 açısından başka türlü önlenemeyecek nitelikte ağır bir tehlike oluşturması durumunda, hâkim duruşmada hazır bulunma hakkına sahip olan kişilerin yokluğunda tanığı dinlemeye karar verebilmektedir (yukarıda 24. paragraf). Böylelikle, hem tanığın kimliğinin gizli tutulması hem de duruşmada hazır bulunma hakkına sahip olan kişilerin yokluğunda kamuya açık duruşmada tanığı dinleme imkânı, ağır bir tehlikenin varlığını gerektirmektedir sayılı Kanun hakkında, Mahkeme, ağır ve ciddi bir tehlikenin var olması halinde, bu tür tedbirlere başvurma imkânını öngörmektedir. 44. Mahkeme, (yukarıda anılan) Al-Khawaja et Tahery kararında, Büyük Daire nin, tanığın duyduğu korku sebebiyle duruşmada hazır bulunmaması hususunu incelediğini hatırlatmaktadır. Mahkeme, iki tür korkunun öngörülebilir olduğunu belirtmiştir: Sanığın ya da sanık hesabına çalışan kişilerin tehditlerine veya diğer hilelerine bağlı olarak duyulan korku ve duruşmada sorgulama olayının meydana getirebileceği sonuçlara dayalı daha genel bir korku. Tanığın hissettiği korku, sanıktan ya da sanık hesabına çalışan kişilerden kaynaklandığında, hâkimin sanığa ya da temsilcilerine, tanığı çapraz sorguya tabi tutma imkânı vermeksizin ya da tanığı şahsen huzuruna çıkmaya zorlamaksızın ve söz konusu ifadenin sanık aleyhine yegâne ya da belirleyici delil teşkil etme ihtimali olsa bile, duruşma sırasında tanığın ifadesinin okunmasına izin verdiği anlaşılabilmektedir. Bununla birlikte, tanığın duruşmada hazır bulunmaktan muaf tutulması için korkusunun doğrudan sanığın tehditlerinden kaynaklanması gerekli değildir. Mahkeme nin içtihadı, çoğu zaman, ifade verecek tanıkların duydukları korkunun doğrudan sanığın ya da sanık hesabına çalışan kişilerin tehditlerinden kaynaklanmadığını göstermektedir. Bununla birlikte, tanık tarafından duyulan her türlü kişisel korku, tanığı duruşmada hazır bulunmaktan muaf tutmak için yeterli değildir. Hâkim, öncelikle tanığın hissettiği korkunun objektif gerekçelere dayanıp dayanmadığını ve ikinci olarak, bu objektif gerekçelerin somut unsurlara dayanıp dayanmadığını

16 16 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI tespit etmek amacıyla uygun araştırmaları yürütmelidir (Yukarıda anılan, Al-Khawaja ve Tahery, ). 45. Oysa somut olayda, 16 Eylül 2009 tarihli ifade tutanağından anlaşıldığı üzere, tanığın ifadelerini alan Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi, tanığın gizliliğinin korunmasını haklı gösteren nedenleri ya da diğer yandan, savunma makamının yokluğunda tanığı dinlemesinin sebeplerini açıklamamıştır. Hâkim, herhangi bir açıklama sunmaksızın, Ceza Muhakemesi Kanunu nun 58. maddesinin 2. ve 4. fıkraları ve 5276 sayılı Kanun uyarınca tanığın kapalı duruşma sırasında dinlendiğini belirtmekle yetinmiştir. Dosyadan, bu hâkimin gizli tanığın objektif gerekçelere dayalı bir korku yaşayıp yaşamadığını belirlemeye çalışmadığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, Mahkeme, ifade tutanağı okunduğunda, gizli tanığın herhangi bir tehditten bahsetmediğini ya da genel biçimde bir korkusunu ya da misilleme endişesini dile getirmediğini kaydetmektedir. 46. Mahkeme akabinde, yargılamayı yürüten ceza mahkemesi, yani Malatya Ağır Ceza Mahkemesi nin, kendisini tanığın gizliliğini korumaya ve tanığı savunma tarafının huzurunda dinlememeye iten sebepleri de ileri sürmediğini saptamaktadır. Yalnızca bazı kısımları taraflarca dosyaya sunulan, Ağır Ceza Mahkemesi nin gerekçeli kararından anlaşıldığı üzere, savunma tarafının tanığın dinlenmesine ilişkin talebini reddetmek amacıyla, söz konusu mahkeme, başka herhangi bir açıklama sunmaksızın, gizli tanığın kimliğinin ifşa edilemeyeceğini ve tanığın ifadesinin, kendi bakış açısına göre yargılama usulüne uygun olarak istinabe yoluyla alındığını belirtmekle yetinmiştir. Dosyadan, bu mahkemenin tanığın endişe duyup duymadığını, şayet endişe duyuyorsa, bu endişelerin objektif gerekçelere dayanıp dayanmadığını belirlemek amacıyla araştırmalar yürütmediği anlaşılmaktadır. 47. Hükümet, gizli tanığın, terör örgütü üyesi olduklarından şüphelenilen kişiler aleyhine ifade vermesi sebebiyle, misillemeden korkmak için haklı sebeplerinin bulunduğunu vurgulamaktadır. Mahkeme,

17 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI 17 bu tür bir tehlikenin varlığını küçümsememektedir ve gizli tanığın kimliğinin ifşa edilmesinin, muhtemelen bu tür bir tehlike oluşturabileceğini düşünmek tamamen yasaya uygundur. Bununla birlikte, bu durum, yerel mahkemeleri, hangi sebeplerle, tanığın kimliğinin gizli tutulduğunu ve tanığın savunma tarafının huzurunda dinlenmediğini araştırma yükümlülüğünden kurtaramayacaktır (bk. bu anlamda, Visser/Hollanda, No /95, 47-48, 14 Şubat 2002, ve Krasniki/Çek Cumhuriyeti, No /99, 80-83, 28 Şubat 2006). Dolayısıyla, somut olayda, yerel mahkemelerin bu nedenleri araştırdıklarını ortaya koymamaları sebebiyle, başvuranların tanığı sorgulama ya da sorgulatma imkânına sahip olmamalarının makul bir gerekçeyle haklı gösterildiği kanaatine varılamayacaktır. 48. Bu sonuca rağmen, Mahkeme, diğer kriterlerin incelenmesi gerektiği kanısına varmaktadır (yukarıda 39. paragraf). 2. Başvuranların mahkûm edilmesinde gizli tanığın ifadesinin önemi ne olmuştur? 49. Mahkeme, bu noktada, başvuranların suçlu olduğu sonucuna varılan kararda gizli tanığın ifadesinin öneminin ne olduğunu belirlemeli ve özellikle ihtilaf konusu ifadenin yegâne ya da belirleyici delil teşkil edip etmediğini araştırmalıdır. Al-Khawaja ve Tahery (yukarıda anılan, 131) kararında, Mahkeme, böylelikle belirleyici delil kavramına ilişkin şunları ifade etmiştir: (...) belirleyici ifadesi, ispatlayıcı ifadesinden daha güçlü bir anlam taşımaktadır, yani delil bulunmaksızın, mahkûm edilme ihtimalinin beraat etme olasılığından daha düşük olmasının süreklilik arz etmesi yeterli değildir. (...) Gerçekte, belirleyici kelimesi, dava hakkında karar verilmesini sağlayacak derecede önemi bulunan bir delile işaret ederek, dar bir anlamda kullanılmalıdır. Şayet duruşmada hazır bulunmayan bir tanığın ifadesi diğer unsurlarla desteklenirse, bu ifadenin belirleyici

18 18 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI niteliğine ilişkin değerlendirme, söz konusu diğer unsurların ispat gücüne bağlı olacaktır. 50. Böylelikle, itiraz edilen delilin önemini değerlendirmek için, mahkemeler tarafından incelenen delillerin tamamının dikkate alınması yeterli değildir, mahkûmiyet kararının fiilen hangi delillere dayandırıldığını ve dolayısıyla sanığın mahkûm edildiği suçu ve sanığın cezai sorumluluğunu oluşturan farklı unsurların neler olduğunu araştırmak gerekmektedir (Yukarıda anılan, Tseber, 54-55). 51. Somut olayda, Mahkeme, ulusal mahkemelerin başvuranları yasadışı örgüte üye olma suçundan mahkûm etmek amacıyla pek çok delil unsurunu göz önünde bulundurduklarını tespit etmektedir (yukarıda paragraflar). Mahkeme, gizli tanığın ifadesinin, söz konusu mahkûmiyet kararında aleyhte yegâne delil teşkil etmediğini kaydetmektedir. Bu bağlamda, Mahkeme, aleyhte olan tek delilin, gizli tanığın ifadesi olduğu ve bu ifadenin destekleyici nitelikteki diğer delil unsurları bulunmadan suçluluk tespitine varılmasını sağlayamayacağı gerekçesiyle, başvuranların suç ortaklarından birinin beraatına karar verildiğini kaydetmektedir. 52. Böylelikle, gizli tanığın ifadesi, başvuranların mahkûmiyetlerinde aleyhte yegâne delil teşkil etmese bile, bununla birlikte, belirleyici bir delil teşkil etmektedir. Mahkeme, bu bağlamda, ilgililerin yasadışı örgüte mensup olma suçundan mahkûm edildiklerini kaydetmektedir. Oysa başvuranlar ile yasadışı örgüt arasındaki organik bağın varlığının, esasen gizli tanığın ifadelerine dayandırıldığı tespit edilmektedir. Başvuranların Tunceli de YDG-H örgütü üyesi olduklarını bu tanık belirtmiştir. Diğer delil unsurları ise, ilgililerin PKK ya destek gösterileri dâhil olmak üzere, bazı gösterilere katılmaları ve DTP binasına gidiş-gelişleri ile ilgilidir. Mahkeme ye göre, polisin gözetimi çerçevesinde tespit edildiği şekliyle, ilgililerin siyasi parti binasına gidiş-gelişleri ya da PKK ya destek gösterilerine katılmaları, suçlanan örgüte mensup olduklarına dair ispatlayıcı deliller teşkil etmemektedir. Dolayısıyla, Ağır Ceza

19 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI 19 Mahkemesi nin diğer delil unsurlarına dayanmasına rağmen, bu delillerin ispat gücünün düşük olması sebebiyle, gizli tanığın ifadesinin, yasadışı örgüte mensup oldukları gerekçesiyle başvuranların suçlu bulunmasında belirleyici bir rol oynadığı inkâr edilememektedir. 53. Mahkeme dolayısıyla, yerel mercilerin, savunma tarafının maruz kaldığı güçlükleri gidermek amacıyla yeterli tedbirleri kabul edip etmediğini denetlemelidir. 3. Savunma tarafının maruz kaldığı güçlükleri gidermek amacıyla yeterli usuli güvenceler bulunmakta mıydı? 54. Duruşmada hazır bulunmayan tanığın ifadesi ile ilgili olarak yargılamanın hakkaniyete uygun olup olmadığı sorununun ortaya çıktığı her davada, tanığın ifadesinin kabul edilmesiyle savunma makamının maruz kalacağı zorlukları giderebilecek yeterli unsurların, özellikle de bu tür bir delilin güvenilirliğini doğru ve hakkaniyete uygun şekilde değerlendirme imkânı veren sağlam usuli güvencelerin bulunup bulunmadığının, en titiz şekilde inceleme yapılarak bilinebileceğini hatırlatmak gerekmektedir. Bu sorunun incelenmesi, duruşmada hazır bulunmayan tanığın ifadesinin davadaki önemi dikkate alındığında, bu ifadenin yeterince güvenilir olup olmadığının teyit edilmesine olanak sağlamaktadır (Yukarıda anılan, Al- Khawaja ve Tahery, 147 ve 161). 55. Mahkeme, bu bağlamda, aleyhte tanıkları sorgulama ya da sorgulatma hakkının, adil yargılanma hakkının bir güvencesini oluşturduğunu, zira bu hakkın, yalnızca iddia makamı ile savunma makamı arasında silahların eşitliği ilkesinin sağlanmasını amaçlamadığını, aynı zamanda savunma makamına ve adli sisteme, ihtilaf konusu ifadelerin inandırıcılığını, güvenilirliğini ve suçlamaların esasını denetlemeye yönelik temel bir araç sunduğunu tespit etmektedir (Yukarıda anılan, Tseber, 59)

20 20 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI 56. Mevcut davada, Mahkeme, gizli tanığın ifadelerinin, kapalı duruşma sırasında Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi tarafından istinabe yoluyla alındığını kaydetmektedir. Mahkeme dahası, tanığın kimliğini bilen bu hâkimin, tanığın inandırıcılığını ve muhtemelen Malatya Ağır Ceza Mahkemesi ne bu hususta bilgiler sunmak amacıyla ifadesinin güvenilirliğini teyit etmediğinin anlaşıldığını kaydetmektedir. 57. Malatya Ağır Ceza Mahkemesi hâkimlerine ilişkin olarak, tanığın bu mahkeme huzuruna çıkarılmaması sebebiyle, hâkimler, tanığın ifadesinin inandırıcılığını ve güvenilirliğini doğrudan değerlendirme imkânı bulamamışlardır. Bu gizli tanığın duruşmada hazır bulunmaması, böylelikle, davanın esasına bakan hâkimlerin, tanığın sorgulanması sırasında davranışlarını gözlemlemelerini ve dolayısıyla tanığın inandırıcılığı konusunda kendi fikirlerini oluşturmalarını engellemiştir (Kostovski/Hollanda, 20 Kasım 1989, 43, A serisi No. 166, ve Van Mechelen ve diğerleri/hollanda, 23 Nisan 1997, 60, Derleme 1997-III). Ağır Ceza Mahkemesi nin gizli tanığın ifadesinin güvenilirliğinin sağlanması konusunda yeterli özeni gösterdiği kanaatine de varılamayacaktır. Söz konusu mahkemenin kararında, gizli tanığın inandırıcılığının, ifadesinin güvenilirliğinin veya tanığı gerçeğe aykırı ifade vermeye itebilecek olası sebeplerin değerlendirilmesiyle ilgili herhangi bir ifade yer almamaktadır. Gizli tanık olduğunu ileri süren bir kimsenin duruşmada hazır bulunmasının ve bir yazı göndermesinin ardından bile, Ağır Ceza Mahkemesi, gerçekten gizli tanığın söz konusu olup olmadığını ve tanığın dinlenme kararını gönüllü olarak verip vermediğini teyit etmeye çalışmamıştır. Oysa gizli tanık olduğunu ileri süren kişi tarafından Malatya Ağır Ceza Mahkemesi ne gönderilen yazı, söz konusu kişinin ifadesinin güvenilirliği hakkında şüphe oluşturabilecek nitelikteydi. 58. Mahkeme ayrıca, başvuranlar ve avukatlarının, yargılamanın hiçbir aşamasında, gizli tanığı sorgulama ve tanığın inandırıcılığına itiraz etme imkânı bulamadıklarını saptamaktadır. Bu tanıkla yüzleştirilmeyerek,

21 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI 21 başvuranlar ve avukatları, tanığın ifadelerinin güvenilir olup olmadığını hissetmelerini sağlayabilecek şekilde, tanığın sorulara verdiği tepkileri doğrudan gözlemleme imkânına sahip olmamışlardır. Bununla birlikte, tanığın gizliliğini koruma yönündeki meşru menfaat göz önünde bulundurularak bunu yapmak mümkün olmuştur. Gerçekte, hâkim savunma makamının yokluğunda tanığın dinlenmesine izin verdiğinde, CMK nın 58. maddesinin 3. fıkrası, gizli tanığın ses ve görüntüsünün aktarılması yöntemiyle, duruşma salonundan başka bir salonda dinlenebilmesini ve sanıkların kendisine sorular sorabilmesini öngörmektedir. Ağır Ceza Mahkemesi, iç hukukta öngörülen bu yöntemi uygulamamış ve bu bağlamda herhangi bir açıklamada bulunmamıştır. Böylelikle, savunma makamı açısından doğrudan yüzleştirme yapılmaması yönündeki engeli gidermek için gizli tanığın ifadelerine başvurma durumunda iç hukukta kabul edilen usuli güvencelerin uygulanmasını öngörmediği anlaşılmaktadır. 59. Mahkeme, son olarak, ulusal mahkemeler tarafından verilen kararlarda kabul edilen gerekçeden, mahkemelerin, daha az kısıtlayıcı tedbirlerin gizli tanığı koruma amacına ulaşmak için yeterli olup olmadığını araştırmadıklarının anlaşıldığını saptamaktadır. Böylelikle, bazı durumlarda, tanığı koruma amacına bu tanığın kimliği ifşa edilmeyerek ulaşılabilmektedir. Diğer durumlarda, tanıma riski nedeniyle sanığın tanığı görmesinin engellenmesi gerekebilmektedir. Yine diğer durumlarda, tanığın dinlenmesi sırasında yalnızca sanığın değil, aynı zamanda savunma makamının da duruşmada hazır bulunmasının engellenmesi gerekebilmektedir. Genel olarak, savunma tarafının haklarını kısıtlayan her türlü tedbir, kesinlikle gerekli olmalıdır ve şayet daha az kısıtlayıcı bir tedbir yeterli ise, bu tedbirin uygulanması gerekmektedir (Yukarıda anılan, Van Mechelen ve diğerleri, 58). Bununla birlikte, belirtildiği üzere, Ağır Ceza Mahkemesi nin kararının gerekçesinden, daha az kısıtlayıcı tedbirlerin öngörüldüğü ve yetersiz olarak değerlendirildiği anlaşılmamaktadır.

22 22 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI 60. Şüphesiz, Hükümet, gizli tanığın ifadesinin Malatya Ağır Ceza Mahkemesi ndeki duruşma sırasında okunduğunu ve ilgililerin böylelikle bu tanığın ifadelerini yorumlama imkânına sahip olduklarını ileri sürmektedir. Bununla birlikte, Mahkeme, aynı imkânın yerine tanığın mahkeme huzuruna çıkarılamadığını ve doğrudan dinlenemediğini yinelemektedir (bk. bu anlamda, Hulki Güneş/Türkiye, No /95, 95, AİHM 2003-VII (alıntılar)). Başvuranlara sağlanan tanığın yazılı ifadelerini reddetme ya da çürütme imkânı, savunma makamının karşılaştığı ve gizli tanığın söz konusu olmasıyla artan zorlukları giderebilecek bir nitelik taşımamaktaydı, zira savunma makamı çapraz sorgu aracılığıyla tanığın samimiliğine ve güvenilirliğine itiraz edecek bir durumda olmamıştır (Yukarıda anılan, Al- Khawaja ve Tahery, , aynı zamanda bk., Trampevski/Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyeti, No. 4570/07, 49, 10 Temmuz 2012). 61. Dolayısıyla, somut olayda merciler önünde sürdürülen yargılamanın, başvuranlara savunma makamının karşılaştığı engelleri giderebilecek nitelikte güvenceler sunduğu kanısına varılamayacaktır. 62. Sonuç olarak, yargılamanın adilliğini bir bütün olarak değerlendirerek, Mahkeme, başvuranların savunma haklarına, adil bir yargılamanın gereklilikleriyle bağdaşmayan bir sınırlama getirildiği kanısına varmaktadır. Dolayısıyla Sözleşme nin 6. maddesinin 3. fıkrasının d) bendiyle birlikte 6. maddesinin 1. fıkrası ihlal edilmiştir. II. SÖZLEŞME NİN 10. MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA 63. Başvuranlar, Sözleşme nin 10. maddesini ileri sürerek, kendi bakış açılarına göre, yasal bir siyasi parti olan DTP lehine yürüttükleri faaliyetler sebebiyle mahkûm edilmelerinin, siyasi görüşlerini açıklama özgürlüğü haklarını ihlal ettiğini ileri sürmektedirler. Diğer yandan, başvuranların

23 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI 23 ifadelerine göre, bu mahkûmiyet kararı DTP nin faaliyetlerini engelleme amacı taşımaktaydı. 64. Bu şikâyetin Sözleşme nin 35. maddesinin 3. fıkrasının a) bendi anlamında açıkça dayanaktan yoksun olmadığını ve başka herhangi bir kabul edilemezlik gerekçesinin bulunmadığını tespit ederek, Mahkeme, söz konusu şikâyetin kabul edilebilir olduğunu belirtmektedir. 65. Mahkeme, bununla birlikte, mevcut başvuru ile ortaya konulan başlıca hukuki sorunun, başvuranlar aleyhine yöneltilen suçlamaların Sözleşme nin 6. maddesi anlamında hakkaniyete uygun bir yargılama sonucunda kanıtlanıp kanıtlanmadığının bilinmesinden ibaret olduğu kanısına varmaktadır. Bu soruya olumsuz yönde cevap vererek (yukarıda 62. paragraf), Mahkeme, Sözleşme nin 10. maddesi bağlamındaki şikâyetin esasının ayrıca incelenmesine gerek olmadığı kanaatine varmaktadır (Sadak ve diğerleri/türkiye (No.1), No /96, 29901/96, 29902/96 ve 29903/96, 73, AİHM 2001-VIII). III. SÖZLEŞME NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI HAKKINDA 66. Sözleşme nin 41. maddesi uyarınca, Şayet Mahkeme, işbu Sözleşme ve Protokollerinin ihlal edildiğine karar verirse ve ilgili Yüksek Sözleşmeci Taraf ın iç hukuku, bu ihlalin sonuçlarını ancak kısmen ortadan kaldırabiliyorsa, Mahkeme, gerektiği takdirde, zarar gören taraf lehine adil bir tazmin verilmesine hükmeder. A. Tazminat 67. Başvuranlar, maddi zarar için avro ve manevi zarar için avro talep etmektedirler. 68. Hükümet, bu talepleri reddetmektedir.

24 24 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI 69. Mahkeme, tespit edilen ihlal ile iddia edilen maddi zarar arasında herhangi bir nedensellik bağının bulunmadığı kanısına vararak, bu talebi reddetmektedir. Buna karşın, Mahkeme, manevi zarar için her başvurana avro ödenmesi gerektiği kanaatine varmaktadır. 70. Mahkeme, son olarak, Ceza Muhakemesi Kanunu nun 311. maddesinin 1. fıkrasının f) bendinin (yukarıda 26. paragraf), başvuranlara, varılan ihlal tespitinin ardından yargılamanın yenilenmesini talep etme imkânı sunduğunu kaydetmektedir (bk. Gençel/Türkiye, No /99, 27, 23 Ekim 2003). B. Masraf ve giderler 71. Başvuranlar, masraf ve giderler için herhangi bir talep sunmamışlardır. Dolayısıyla Mahkeme, kendilerine bu bağlamda herhangi bir meblağ ödenmesine gerek olmadığı kanısına varmaktadır. C. Gecikme faizi 72. Mahkeme, gecikme faizi olarak, Avrupa Merkez Bankası nın marjinal kredilere uyguladığı faiz oranına üç puan eklemek suretiyle elde edilecek oranın uygun olduğuna karar vermektedir. BU GEREKÇELERLE, MAHKEME, 1. Oybirliğiyle, başvurunun kabul edilebilir olduğuna; 2. Oybirliğiyle, Sözleşme nin 6. maddesinin 3. fıkrasının d) bendiyle birlikte 6. maddesinin 1. fıkrasının ihlal edildiğine;

25 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI Bire karşı altı oyla, Sözleşme nin 10. maddesi bağlamındaki şikâyetin esasının incelenmesine gerek olmadığına; 4. Oybirliğiyle, a) Davalı devletin, işbu kararın Sözleşme nin 44. maddesinin 2. fıkrası uyarınca kesinleşeceği tarihten itibaren üç ay içinde, ödeme tarihinde geçerli olan döviz kuru üzerinden Türk lirasına çevrilmek ve ödenmesi gereken her türlü vergi tutarı hariç olmak üzere, başvuranların her birine, manevi tazminat olarak avro (ikibin avro) ödemekle yükümlü olduğuna; b) Söz konusu sürenin bitiminden itibaren ödeme tarihine kadar, bu miktarlara Avrupa Merkez Bankası nın o dönem için geçerli olan marjinal kredi faiz oranının üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanmasına; 5. Oybirliğiyle, adil tazmine ilişkin kalan taleplerin reddine karar vermiştir. İşbu karar, Fransızca dilinde tanzim edilmiş; İçtüzüğün 77. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca 23 Haziran 2015 tarihinde yazılı olarak tebliğ edilmiştir. Stanley Naismith Yazı İşleri Müdürü András Sajó Başkan İşbu kararın ekinde, Sözleşme nin 45. maddesinin 2. fıkrası ve İçtüzüğün 74. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, Yargıç Lemmens in sunduğu ayrık görüş yer almaktadır.

26 26 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI YARGIÇ LEMMENS İN KISMİ MUHALEFET ŞERHİ Meslektaşlarımın Sözleşme nin 10. maddesi bağlamındaki şikâyetin esasının ayrıca incelenmesine gerek olmadığı yönündeki görüşüne katılamayacağımdan dolayı üzüntü duymaktayım (kararın 65. paragrafı). Çoğunluk, mevcut başvuru ile ortaya konulan başlıca hukuki sorunun, başvuranlar aleyhine yöneltilen suçlamaların Sözleşme nin 6. maddesi anlamında adil bir yargılama sonucunda kanıtlanıp kanıtlanmadığının bilinmesinden ibaret olduğu ve Mahkeme nin bu soruya olumsuz yönde cevap verdiği gerekçesiyle bu sonuca ulaşmıştır (aynı davada (ibidem)). Bu karar varırken, çoğunluk, öncelikle Sadak ve diğerleri/türkiye (No. 1) (No /96, 29901/96, 29902/96 ve 29903/96, 73, AİHM 2001-VIII) kararında olmak üzere, neredeyse tamamı Türkiye hakkında verilen onlarca kararda belirtilen içtihadına uymaktadır. Oysa kendi görüşüme göre, bir mahkeme, başlıca hukuki sorun ile bir başvuruda ortaya konulan diğer hukuki sorunlar arasında fark gözetmek ve ardından kendi incelemesini en önemli olduğuna kanaat getirdiği sorunların incelenmesiyle sınırlı tutmakla görevli değildir. Her türlü mahkeme, esasen hiçbir fark gözetmeksizin, kendisine sunulan şikâyetlerin her biri hakkında karar vermekle yükümlüdür. Şayet bir mahkeme - istisnai olarak - bu ya da şu şikâyeti incelemekten sakınabiliyorsa, bu durum, mahkemenin incelenmiş olan bir başka şikâyet üzerinde yoğunlaşmasından ya da kendi incelemesinin, bir diğer şikâyetle ilgili daha önce yapılan inceleme sonucuna herhangi bir (veya neredeyse hiçbir) katkı sağlamayacağı kanısına varmasından kaynaklanmaktadır ( farklı herhangi bir sorun ortaya çıkmamaktadır ). Bir mahkemenin, elbette açıkça dayanaktan yoksun olan bir şikâyeti veya başvuranın kötü niyetli bir davranışını ortaya koyabilecek asılsız bir şikâyeti incelemekle yükümlü tutulamayacağını eklemek istiyorum (bk. Sözleşme nin 35. maddesinin 3. fıkrasının a) bendinde belirtilen, bireysel başvuru hakkının kötüye

27 BALTA VE DEMİR / TÜRKİYE KARARI 27 kullanılması niteliğindeki başvurulara yapılan atıf; bk yine Bekauri/Gürcistan (ilk itiraz), No /02, 21, 10 Nisan 2012). Diğer yandan, bir şikâyetin incelenmemesi, başvurana ödenmesi gereken adil tazmin miktarının belirlenmesi üzerinde etkiye sahip olabilmektedir. Aslında, incelenmeyen şikâyetin, gerçekte, söz konusu Sözleşme maddesinin ihlali yönünde bir tespite varılmasını sağlayabilecek dayanaklı bir şikâyet olması halinde, bu tespit, mantıksal açıdan manevi zarar için, hatta bazı durumlarda maddi zarar için ödenmesi gereken miktarın artmasına neden olabilmektedir. Bunun sebebi, adil tazminin, tespit edilen ihlal ya da ihlaller ile arasında illiyet bağı bulunan zararı kapsamasıdır. Dolayısıyla belirli bir şikâyetin karara bağlanmamasına karar vererek, Mahkeme, başvuranı parasal bir menfaatten mahrum bırakma tehlikesi yaratmaktadır. Somut olayda, başlıca şikâyet, yani Sözleşme nin 6. maddesinin 3. fıkrasının d) bendiyle birlikte 6. maddesinin 1. fıkrasının ihlal edildiği yönündeki şikâyet, 10. maddenin ihlali bağlamındaki şikâyetin niteliğinden çok farklı bir nitelik taşımaktadır. 10. madde bağlamındaki şikâyete dair incelemenin, ilk şikâyet hakkında varılan sonuca herhangi bir katkı sağlamayacağının nasıl ileri sürülebileceğini anlayamıyorum. Daha genel anlamda, Mahkeme nin, 10. maddenin ihlaline ilişkin şikâyetin esası hakkında karar vermekten sakınmasını haklı gösterecek nitelikte herhangi bir ikna edici gerekçenin bulunmadığı kanısındayım. Böylelikle, kararın hüküm kısmındaki 3. madde açısından karşı oy kullandım.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM BELEK ve ÖZKURT / TÜRKİYE DAVASI (No. 7) (Başvuru No. 10752/09) KARAR STRAZBURG 17 Haziran 2014 İşbu karar, Sözleşme nin 44 2. maddesinde belirtilen koşullar

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM BELEK ve ÖZKURT / TÜRKİYE DAVASI (No. 5) (Başvuru No. 4327/09) KARAR STRAZBURG 17 Haziran 2014 İşbu karar, Sözleşme nin 44 2. maddesinde belirtilen koşullar

Detaylı

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE GÜZELER v. TÜRKĐYE (Başvuru no. 13347/07) KARAR STRAZBURG 22 Ocak 2013 Đşbu karar nihaidir ancak şekli bazı değişikliklere tabi tutulabilir. T.C. Adalet Bakanlığı,

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM BELEK ve ÖZKURT / TÜRKİYE DAVASI (No. 6) (Başvuru No. 4375/09) KARAR STRAZBURG 17 Haziran 2014 İşbu karar, Sözleşme nin 44 2. maddesinde belirtilen koşullar

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM YALÇINKAYA VE DİĞERLERİ / TÜRKİYE (Başvuru No. 25764/09, 25773/09, 25786/09, 25793/09, 25804/09, 25811/09, 25815/09, 25928/09, 25936/09, 25944/09, 26233/09,

Detaylı

İKİNCİ DAİRE BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) KARAR STRAZBURG. 25 Mart 2014

İKİNCİ DAİRE BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) KARAR STRAZBURG. 25 Mart 2014 AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) (Başvuru No. 55197/07) KARAR STRAZBURG 25 Mart 2014 İşbu karar Sözleşme nin 44 2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecek

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG. COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG 13 Ekim 2009 İşbu karar AİHS nin 44/2 maddesinde belirtilen

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KARAARSLAN TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 4027/05) KARAR STRAZBURG 27 Temmuz 2010 İşbu karar AİHS

Detaylı

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM MELDA AKPINAR VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE DAVASI. (Başvuru No. 19124/06) KARAR STRAZBURG.

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM MELDA AKPINAR VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE DAVASI. (Başvuru No. 19124/06) KARAR STRAZBURG. AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM MELDA AKPINAR VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE DAVASI (Başvuru No. 19124/06) KARAR STRAZBURG 22 Temmuz 2014 İşbu karar kesinleşmiş olup şekli bazı değişikliklere tabi

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KARYAĞDI TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 22956/04) KARAR STRAZBURG 8 Ocak 2008 İşbu karar AİHS nin

Detaylı

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No. 14697/07) KARAR STRAZBURG. 24 Eylül 2013

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No. 14697/07) KARAR STRAZBURG. 24 Eylül 2013 ĐKĐNCĐ DAĐRE BEŞERLER YAPI SAN. VE TĐC. A.Ş. / TÜRKĐYE (Başvuru No. 14697/07) KARAR STRAZBURG 24 Eylül 2013 Đşbu karar nihai olup, şekli düzeltmelere tabi tutulabilir. T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayrıresmi

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE NİN SARAR / TÜRKİYE KARARI * ** (Başvuru no. 1947/09, Karar Tarihi: 27 Mart 2012)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE NİN SARAR / TÜRKİYE KARARI * ** (Başvuru no. 1947/09, Karar Tarihi: 27 Mart 2012) AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE NİN SARAR / TÜRKİYE KARARI * ** (Başvuru no. 1947/09, Karar Tarihi: 27 Mart 2012) Sarar / Türkiye davasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (İkinci Daire), komite

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG. CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG 20 Ekim 2005 İşbu karar AİHS nin 44 2. maddesinde

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZEYTİNLİ/TÜRKİYE (Başvuru no. 42952/04) KARAR STRAZBURG. 26 Ocak 2010

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZEYTİNLİ/TÜRKİYE (Başvuru no. 42952/04) KARAR STRAZBURG. 26 Ocak 2010 COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ZEYTİNLİ/TÜRKİYE (Başvuru no. 42952/04) KARAR STRAZBURG 26 Ocak 2010 İşbu karar AİHS nin 44/2 maddesinde belirtilen koşullar

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YER VE GÜNGÖR/TÜRKİYE (Başvuru no. 21521/06 ve 48581/07) KARAR STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YER VE GÜNGÖR/TÜRKİYE (Başvuru no. 21521/06 ve 48581/07) KARAR STRAZBURG. COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE YER VE GÜNGÖR/TÜRKİYE (Başvuru no. 21521/06 ve 48581/07 KARAR STRAZBURG 7 Aralık 2010 İşbu karar AİHS nin 44/2 maddesinde belirtilen

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ERTÜRK/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 12 Nisan 2005

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ERTÜRK/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 12 Nisan 2005 CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ERTÜRK/TÜRKİYE (Başvuru no. 15259/02) KARAR STRAZBURG 12 Nisan 2005 Sözkonusu karar AİHS nin 44 2. maddesi uyarınca kesinlik

Detaylı

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAMAN VE BEYAZIT - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 73739/01) KARAR STRAZBURG

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAMAN VE BEYAZIT - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 73739/01) KARAR STRAZBURG CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAMAN VE BEYAZIT - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 73739/01) KARAR STRAZBURG 4 Temmuz 2006 İşbu karar AİHS nin 44 2 maddesinde belirtilen

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ELĞAY TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 18992/03) KARAR STRAZBURG 20 Ocak 2009 İşbu karar AİHS nin

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE CELAL ÇAĞLAR TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 11181/04) KARAR STRAZBURG 20 Ekim 2009 İşbu karar AİHS

Detaylı

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR Başvuru no. 40851/08 Ġlhan FIRAT / Türkiye T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayri resmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM ÖNER VE TÜRK / TÜRKİYE (Başvuru no. 51962/12) KARAR STRAZBURG 31 Mart 2015 İşbu karar Sözleşme nin 44 2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecek

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ETEM KARAGÖZ TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 32008/05) KARAR STRAZBURG 15 Eylül 2009 İşbu karar AİHS

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM D.Y.S. / TÜRKİYE DAVASI (Başvuru No. 49640/07) KARAR STRAZBURG 16 Temmuz 2015 İşbu karar Sözleşme nin 44 2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecek

Detaylı

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE MEHMET ZÜLFĐ TAN - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 31385/02)

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE MEHMET ZÜLFĐ TAN - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 31385/02) CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE MEHMET ZÜLFĐ TAN - TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no: 31385/02) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG 4 Aralık 2007 Đşbu karar AĐHS nin

Detaylı

KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR Başvuru No. 5005/08 Sebahattin SUVAĞCI/Türkiye 16 Aralık 2014 tarihinde, Başkan Guido Raimondi, Yargıçlar Işıl Karakaş, András

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ MEHMET ÖZEL ve diğerleri - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 50913/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ MEHMET ÖZEL ve diğerleri - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 50913/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG. CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ MEHMET ÖZEL ve diğerleri - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 50913/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG 26 Nisan 2005 Türkiye Cumhuriyeti Devleti

Detaylı

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KONUK - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 49523/99) KARAR STRAZBURG.

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KONUK - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 49523/99) KARAR STRAZBURG. CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KONUK - TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no: 49523/99) KARAR STRAZBURG 22 Haziran 2006 Đşbu karar AĐHS nin 44 2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR Başvuru no: 36797/10 Süleyman Dinç v. Türkiye 19 Şubat 2013 tarihinde, Başkan Guido Raimondi, Yargıçlar Danute Jociene, Peer

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KÖKSAL VE DURDU TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 27080/08 ve 40982/08) KARAR STRAZBURG 15 Haziran

Detaylı

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ Đnternete erişime ilişkin yasaklamalara sınırlama getiren ve muhtemel bir kötüye kullanma durumuna karşı hukuki kontrol güvencesi sunan katı bir yasal çerçevede alınmayan

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE ŞENOL ULUSLARARASI NAKLİYAT, İHRACAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:75834/01)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE ŞENOL ULUSLARARASI NAKLİYAT, İHRACAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:75834/01) COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE ŞENOL ULUSLARARASI NAKLİYAT, İHRACAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:75834/01) KARAR STRAZBURG 20 Mayıs

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KÖSEOĞLU TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 73283/01) KARAR STRAZBURG 20 Kasım 2007 İşbu karar AİHS

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GÜNGİL TÜRKİYE. (Başvuru no. 28388/03 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. 10 Mart 2009

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GÜNGİL TÜRKİYE. (Başvuru no. 28388/03 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. 10 Mart 2009 COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GÜNGİL TÜRKİYE (Başvuru no. 28388/03 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 10 Mart 2009 İşbu karar AİHS nin 44/2 maddesinde belirtilen

Detaylı

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. İKİNCİ DAİRE KANAT ve BOZAN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:13799/04)

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. İKİNCİ DAİRE KANAT ve BOZAN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:13799/04) CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KANAT ve BOZAN -TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:13799/04) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 21 Ekim 2008 İşbu karar AİHS nin 44/2

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GÖLÜNÇ TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 47695/09) KARAR STRAZBURG 20 Eylül 2011 İşbu karar nihai olup

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ERHUN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru numaraları: 4818/03 ve 53842/07) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ERHUN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru numaraları: 4818/03 ve 53842/07) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ERHUN -TÜRKİYE DAVASI (Başvuru numaraları: 4818/03 ve 53842/07) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 16 Haziran 2009 İşbu karar

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM. Mübeyen POLAT / TÜRKĠYE DAVASI. (Başvuru no. 3143/12) KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

İKİNCİ BÖLÜM. Mübeyen POLAT / TÜRKĠYE DAVASI. (Başvuru no. 3143/12) KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR İKİNCİ BÖLÜM Mübeyen POLAT / TÜRKĠYE DAVASI (Başvuru no. 3143/12) KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayriresmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler

Detaylı

CON S EI L D E KONSEYĐ

CON S EI L D E KONSEYĐ CON S EI L D E L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE HĐDAYET AKGÜL - TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no: 19728/02 ) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG 17 Temmuz 2008 Đşbu karar AĐHS

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM AHMET DOĞAN / TÜRKİYE DAVASI (Başvuru No. 37033/03) KARAR STRAZBURG 10 Mart 2009 KARARIN KESİNLEŞTİĞİ TARİH 06/07/2009 İşbu karar, bazı şekli değişikliklere

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR Başvuru no. 1047/07 Mehmet Mevlüt ASLAN / Türkiye Başkan, Nebojša Vučinić, Yargıçlar, Paul Lemmens, Egidijus Kūris, ve Bölüm

Detaylı

A V R U P A K O N S E Y Đ

A V R U P A K O N S E Y Đ CONSEIL DE L EUROPE A V R U P A K O N S E Y Đ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE NUSRET ERDEM -TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no:34490/03) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG 30 Kasım 2010 Đşbu karar kesindir.

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. KESHMIRI/TÜRKİYE (Başvuru no. 36370/08) KARAR STRAZBURG. 13 Nisan 2010

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. KESHMIRI/TÜRKİYE (Başvuru no. 36370/08) KARAR STRAZBURG. 13 Nisan 2010 COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KESHMIRI/TÜRKİYE (Başvuru no. 36370/08) KARAR STRAZBURG 13 Nisan 2010 İşbu karar AİHS nin 44/2 maddesinde belirtilen koşullar

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KAHYAOĞLU VE DİĞERLERİ / TÜRKİYE (Başvuru No.37203/05) KARAR STRAZBURG 31 Mayıs 2016 İşbu karar Sözleşme nin 44 2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde

Detaylı

ĐKĐNCĐ DAĐRE FETHULLAH AKPULAT - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 22077/03) KARAR STRAZBURG. 15 Şubat 2011

ĐKĐNCĐ DAĐRE FETHULLAH AKPULAT - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 22077/03) KARAR STRAZBURG. 15 Şubat 2011 AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE FETHULLAH AKPULAT - TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no: 22077/03) KARAR STRAZBURG 15 Şubat 2011 Đşbu karar AĐHS'nin 44/2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde

Detaylı

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. KILIÇ VE EREN/TÜRKİYE (Başvuru no /07) KARAR STRAZBURG

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. KILIÇ VE EREN/TÜRKİYE (Başvuru no /07) KARAR STRAZBURG COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KILIÇ VE EREN/TÜRKİYE (Başvuru no. 43807/07) KARAR STRAZBURG 29 Kasım 2011 İşbu karar AİHS nin 44/2 maddesinde belirtilen koşullar

Detaylı

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MEHMET MANSUR DEMĐR v. TÜRKĐYE. (Başvuru No /07) KARAR STRASBOURG. 24 Temmuz 2012

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MEHMET MANSUR DEMĐR v. TÜRKĐYE. (Başvuru No /07) KARAR STRASBOURG. 24 Temmuz 2012 ĐKĐNCĐ DAĐRE MEHMET MANSUR DEMĐR v. TÜRKĐYE (Başvuru No. 54614/07) KARAR STRASBOURG 24 Temmuz 2012 Đşbu karar kesin olup, sekli düzeltmelere tabi olabilir. Mehmet Mansur Demir Türkiye davasında, 3 Temmuz

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR Başvuru No. 26065/06 HALİL CEYLAN / TÜRKİYE Başkan, András Sajó, Yargıçlar, Işıl Karakaş, Helen Keller, Paul Lemmens, Egidijus

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YILDIZ YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no. 66689/01) KARAR STRAZBURG. 11 Ekim 2005

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YILDIZ YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no. 66689/01) KARAR STRAZBURG. 11 Ekim 2005 COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE YILDIZ YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no. 66689/01) KARAR STRAZBURG 11 Ekim 2005 Sözkonusu karar AİHS nin 44 2. maddesi uyarınca kesinlik

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. TACİROĞLU - TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 2 Şubat 2006

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. TACİROĞLU - TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 2 Şubat 2006 COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE TACİROĞLU - TÜRKİYE (Başvuru no. 25324/02) KARAR STRAZBURG 2 Şubat 2006 Bu karar AİHS nin 44 2 maddesinde belirtilen şartlarda

Detaylı

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no. 46156/11)

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no. 46156/11) ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no. 46156/11) Başkan Guido Raimondi Yargıçlar Danutė Jočienė Peer Lorenzen Dragoljub Popović Işıl Karakaş Nebojša Vučinić Paulo

Detaylı

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ. ÇELĐK ve YILDIZ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: / 99) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ. ÇELĐK ve YILDIZ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: / 99) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ÇELĐK ve YILDIZ - TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no: 51479 / 99) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG 10 Kasım 2005 Đşbu karar Sözleşme nin 44 2. maddesinde

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE PARSIL/TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 39465/98) KARAR STRAZBURG. 26 Nisan 2005

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE PARSIL/TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 39465/98) KARAR STRAZBURG. 26 Nisan 2005 CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE PARSIL/TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 39465/98) KARAR STRAZBURG 26 Nisan 2005 Bu karar AİHS nin 44 2 maddesinde belirtilen şartlarda

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ DÖRDÜNCÜ DAİRE. Gümüşten -Türkiye Davası (Başvuru no: 47116/99)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ DÖRDÜNCÜ DAİRE. Gümüşten -Türkiye Davası (Başvuru no: 47116/99) EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ DÖRDÜNCÜ DAİRE Gümüşten -Türkiye Davası (Başvuru no: 47116/99) KARAR STRAZBURG - 30 Kasım 2004 Bu karar Sözleşme'nin 44 2 maddesinde belirtilen

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR Başvuru No. 58200/10 Emine DEMİR ve diğerleri / Türkiye Başkan KsenijaTurković, Yargıçlar Robert Spano, Jon Fridrik Kjølbro,

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. MEHMET YILDIZ vd.-türkiye DAVASI (Basvuru no:14155/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. MEHMET YILDIZ vd.-türkiye DAVASI (Basvuru no:14155/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MEHMET YILDIZ vd.-türkiye DAVASI (Basvuru no:14155/02) Hazırlayan: Mustafa Volkan ULUÇAY Danıştay Tetkik Hakimi KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ İşbu karar AİHS nin 44/2

Detaylı

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11)

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11) ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no. 46156/11) T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayrıresmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü,

Detaylı

İKİNCİ DAİRE BİL BELGİN İNŞAAT ŞTİ / TÜRKİYE. (Başvuru no. 29825/03) KARAR STRAZBURG. 1 Ekim 2013

İKİNCİ DAİRE BİL BELGİN İNŞAAT ŞTİ / TÜRKİYE. (Başvuru no. 29825/03) KARAR STRAZBURG. 1 Ekim 2013 İKİNCİ DAİRE BİL BELGİN İNŞAAT ŞTİ / TÜRKİYE (Başvuru no. 29825/03) KARAR STRAZBURG 1 Ekim 2013 İşbu karar AİHS nin 44 2. maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecektir. Şekli düzeltmelere

Detaylı

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru no. 7971/07) KARAR STRAZBURG. 28 Mayıs 2013

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru no. 7971/07) KARAR STRAZBURG. 28 Mayıs 2013 ĐKĐNCĐ DAĐRE LEVENTOĞLU ABDULKADĐROĞLU v. TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no. 7971/07) KARAR STRAZBURG 28 Mayıs 2013 Bu karar AĐHS'ninn 44 2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecektir. Şekli düzeltmelere

Detaylı

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayri resmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve DıĢ

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYĐ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE KUTLAR VE OCAKLI TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no. 41433/06 ve 47936/08) KARAR STRAZBURG 1 Şubat 2011

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462) TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/13462) Karar Tarihi: 22/12/2016 BİRİNCİ BÖLÜM KARAR Başkan ler Raportör Yrd. Başvurucu : Burhan ÜSTÜN

Detaylı

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE CANPOLAT TÜRKİYE. (Başvuru no /00) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE CANPOLAT TÜRKİYE. (Başvuru no /00) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE CANPOLAT TÜRKİYE (Başvuru no. 63354/00) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 15 Şubat 2007 İşbu karar AİHS nin 44 2. Maddesi nde

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE EVRENOS ÖNEN - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 29782/02) KARAR STRAZBURG. 15 Şubat 2007

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE EVRENOS ÖNEN - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 29782/02) KARAR STRAZBURG. 15 Şubat 2007 COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE EVRENOS ÖNEN - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 29782/02) KARAR STRAZBURG 15 Şubat 2007 Bu karar, AİHS nin 44 2 Maddesi nde belirtilen

Detaylı

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no. 57177/00) KARAR STRAZBURG

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no. 57177/00) KARAR STRAZBURG COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no. 57177/00) KARAR STRAZBURG 30 Kasım 2006 OLAYLAR Başvuran Nezir Künkül 1949 doğumlu bir Türk

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR (Başvuru no.30384/08) Selim KARADAĞ VE DĠĞERLERĠ/TÜRKĠYE Selim KARADAĞ ve diğerleri/türkiye davasında; Başkan Guido Raimondi,

Detaylı

CON S EI L D E KONSEYĐ

CON S EI L D E KONSEYĐ CON S EI L D E L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ÜÇÜNCÜ DAĐRE ERÜKÇÜ - TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no: 4211/02) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG 13 Kasım 2008 Đşbu karar Sözleşme nin 44/2

Detaylı

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KANĐOĞLU VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:44766/98, 44771/98 VE 44772/98)

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KANĐOĞLU VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:44766/98, 44771/98 VE 44772/98) CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KANĐOĞLU VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no:44766/98, 44771/98 VE 44772/98) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG 11 Ekim 2005 Đşbu karar

Detaylı

ĐKĐNCĐ DAĐRE EYÜP KAYA TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 17582/04) STRAZBURG. 23 Eylül 2008

ĐKĐNCĐ DAĐRE EYÜP KAYA TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 17582/04) STRAZBURG. 23 Eylül 2008 COUNCIL OF EUROPE AV R U P A KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE EYÜP KAYA TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no: 17582/04) KARAR STRAZBURG 23 Eylül 2008 Đşbu karar AĐHS nin 44/2 maddesinde belirtilen

Detaylı

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ AYAZ VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:11804/02) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ AYAZ VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:11804/02) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ AYAZ VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no:11804/02) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG 22 HAZĐRAN 2006 Đşbu karar Sözleşme nin 44 2.

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZÖHRE AKYOL/TÜRKİYE (Başvuru no. 28668/03) KARAR STRAZBURG. 4 Kasım 2008

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZÖHRE AKYOL/TÜRKİYE (Başvuru no. 28668/03) KARAR STRAZBURG. 4 Kasım 2008 COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ZÖHRE AKYOL/TÜRKİYE (Başvuru no. 28668/03) KARAR STRAZBURG 4 Kasım 2008 Sözkonusu karar AİHS nin 44/2 maddesi uyarınca kesinlik

Detaylı

COU N CI L OF KONSEYĐ

COU N CI L OF KONSEYĐ COU N CI L OF EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE GÜMÜŞOĞLU VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no: 40/02, 41/02 ve 42/02) KARAR STRAZBURG 18 Mart 2008 Đşbu karar AĐHS

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM DÜRRÜ MAZHAR ÇEVİK VE ASUMAN MÜNİRE ÇEVİK DAĞDELEN / TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru No. 2705/05) KARAR (esas)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM DÜRRÜ MAZHAR ÇEVİK VE ASUMAN MÜNİRE ÇEVİK DAĞDELEN / TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru No. 2705/05) KARAR (esas) AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM DÜRRÜ MAZHAR ÇEVİK VE ASUMAN MÜNİRE ÇEVİK DAĞDELEN / TÜRKİYE DAVASI (Başvuru No. 2705/05) KARAR (esas) STRAZBURG 14 Nisan 2015 İşbu karar, Sözleşme'nin 44 2

Detaylı

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ÇATAK TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 26718/05) KARAR STRAZBURG.

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ÇATAK TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 26718/05) KARAR STRAZBURG. COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ÇATAK TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no: 26718/05) KARAR STRAZBURG 6 Ekim 2009 Đşbu karar AĐHS nin 44/2 maddesinde belirtilen koşullar

Detaylı

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Başvuru n o 43627/09 Misak HAÇĐKOĞLU/TÜRKĐYE STRAZBURG

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Başvuru n o 43627/09 Misak HAÇĐKOĞLU/TÜRKĐYE STRAZBURG ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR Başvuru n o 43627/09 Misak HAÇĐKOĞLU/TÜRKĐYE STRAZBURG 25 Haziran 2013 2 HAÇĐKOĞLU/TÜRKĐYE KARARI Misak Haçikoğlu / Türkiye davasında, Başkan Dragoljub Popović, Yargıçlar Paulo Pinto

Detaylı

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ADNAN ÖZDEMĐR -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:4574/06)

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ADNAN ÖZDEMĐR -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:4574/06) Biçimlendirilmiş: Genişlik: 21 cm, Yükseklik: 29,7 cm, Đlk sayfa üstbilgisinde farklı CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ADNAN ÖZDEMĐR -TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru

Detaylı

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. HÜRRİYET YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. HÜRRİYET YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE HÜRRİYET YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no. 17721/02) KARAR STRAZBURG 5 Haziran 2007 Sözkonusu karar AİHS nin 44 2. maddesi uyarınca

Detaylı

KAYA VE SEYHAN/TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 30946/04) Strazburg 15 Eylül 2009

KAYA VE SEYHAN/TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 30946/04) Strazburg 15 Eylül 2009 CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ KAYA VE SEYHAN/TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 30946/04) Strazburg 15 Eylül 2009 İşbu karar AİHS nin 44/2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecektir. Şekli

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE TOK VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:37054/03, 37082/03, 37231/03 ve 37238/03 )

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE TOK VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:37054/03, 37082/03, 37231/03 ve 37238/03 ) CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE TOK VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:37054/03, 37082/03, 37231/03 ve 37238/03 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 20

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GÜMÜŞSOY/TÜRKİYE (Başvuru no. 51143/07) KARAR STRAZBURG. 11 Ekim 2011

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GÜMÜŞSOY/TÜRKİYE (Başvuru no. 51143/07) KARAR STRAZBURG. 11 Ekim 2011 COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GÜMÜŞSOY/TÜRKİYE (Başvuru no. 51143/07) KARAR STRAZBURG 11 Ekim 2011 İşbu karar AİHS nin 44/2 maddesinde belirtilen koşullar

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ABDURRAHİM DEMİR - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 41213/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ABDURRAHİM DEMİR - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 41213/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ABDURRAHİM DEMİR - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 41213/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 19 Ocak 2010 İşbu karar Sözleşme

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MENEMEN MİNİBÜSÇÜLER ODASI -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 44088/04) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MENEMEN MİNİBÜSÇÜLER ODASI -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 44088/04) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MENEMEN MİNİBÜSÇÜLER ODASI -TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 44088/04) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 9 Aralık 2008 İşbu karar

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE BAHÇECİ VE TURAN - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 33340/03) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE BAHÇECİ VE TURAN - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 33340/03) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĠ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE BAHÇECİ VE TURAN - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 33340/03) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 16 Haziran 2009 İşbu karar Sözleşme

Detaylı

heyetine cevap vermekten kaçınarak 3 Şubat, 7 Nisan ve 12 Mayıs 1994 tarihlerinde yapılan duruşmalara katılmamıştır.. HUKUK AÇISINDAN I. AİHS NİN 10.

heyetine cevap vermekten kaçınarak 3 Şubat, 7 Nisan ve 12 Mayıs 1994 tarihlerinde yapılan duruşmalara katılmamıştır.. HUKUK AÇISINDAN I. AİHS NİN 10. CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ Mehdi ZANA (No: 2) -TÜRKİYEDAVASI (Başvuru no:26982/95) 6 Nisan 2004 NİHAİ KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ Davanın nedeni, Türk vatandaşı olan Mehdi

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR Başvuru No. 46352 / 10 Kemal ŞİŞMAN / Türkiye T.C. Adalet Bakanlığı, 2014. Bu gayri resmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. Hasan Celal GÜZEL-TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:65849/01) NİHAİ KABULEDİLEBİLİRLİK KARARININ ÖZET ÇEVİRİSİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. Hasan Celal GÜZEL-TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:65849/01) NİHAİ KABULEDİLEBİLİRLİK KARARININ ÖZET ÇEVİRİSİ CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ Hasan Celal GÜZEL-TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:65849/01) NİHAİ KABULEDİLEBİLİRLİK KARARININ ÖZET ÇEVİRİSİ OLAYLAR Başvuran Hasan Celal Güzel,

Detaylı

ĐKĐNCĐ BÖLÜM. (Başvuru No /03) KARAR. (Adil tazmin) STRAZBURG. 24 Eylül 2013

ĐKĐNCĐ BÖLÜM. (Başvuru No /03) KARAR. (Adil tazmin) STRAZBURG. 24 Eylül 2013 ĐKĐNCĐ BÖLÜM AYANGĐL VE DĐĞERLERĐ / TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru No. 33294/03) KARAR (Adil tazmin) STRAZBURG 24 Eylül 2013 Đşbu karar Sözleşme nin 44 2 maddesinin koşulları çerçevesinde kesinleşecektir. Bazı

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KEKLİK VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:77388/01) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KEKLİK VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:77388/01) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KEKLİK VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:77388/01) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 3 Ekim 2006 İşbu karar AİHS nin 44 2 maddesinde

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ DÖRDÜNCÜ DAİRE NACARYAN VE DERYAN - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:19558/02 ve 27904/02 )

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ DÖRDÜNCÜ DAİRE NACARYAN VE DERYAN - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:19558/02 ve 27904/02 ) CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ DÖRDÜNCÜ DAİRE NACARYAN VE DERYAN - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:19558/02 ve 27904/02 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ (adil tatmin) STRAZBURG 24

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KİMRAN - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:61440/00) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBURG 5 NİSAN 2005

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KİMRAN - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:61440/00) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBURG 5 NİSAN 2005 AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KİMRAN - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:61440/00) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBURG 5 NİSAN 2005 İŞLEMLER Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine açılan ve 61440/00 başvuru no lu

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI Sirküler Rapor 28.03.2013/84-1 ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi, 5.3.2013 tarihli ve 2012/829 sayılı Başvuru Kararında,

Detaylı

İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİ KARARLARI

İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİ KARARLARI insan hakları İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİ KARARLARI İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİ KARARLARI 4300/05 sayılı Ramazan Yıldırım / Türkiye Başvurusu Fransızca dan Çev.: Özlem Yılmaz 1 İKİNCİ BÖLÜM KABUL

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE GÜNSİLİ VE YAYIK - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:20872/02 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE GÜNSİLİ VE YAYIK - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:20872/02 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE GÜNSİLİ VE YAYIK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:20872/02 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 21 Şubat 2008 İşbu karar Sözleşme

Detaylı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı KARAÇAY/Türkiye Davası* Başvuru No:6615/03 Strazburg 27 Mart 2007 OLAYLAR I. DAVA KOŞULLARI Elektrik mühendisi olan başvuran, 1957 doğumlu olup İstanbul da ikamet

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE S.S. BALIKLIÇEŞME BELDESİ TARIM KALKINMA KOOPERATİFİ VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE S.S. BALIKLIÇEŞME BELDESİ TARIM KALKINMA KOOPERATİFİ VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE S.S. BALIKLIÇEŞME BELDESİ TARIM KALKINMA KOOPERATİFİ VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 3573/05, 3617/05, 9667/05,

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MEHMET SELÇUK - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 13090/04 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MEHMET SELÇUK - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 13090/04 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MEHMET SELÇUK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 13090/04 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 10 Haziran 2008 İşbu karar AİHS nin

Detaylı

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE YUMUŞAK VE YILDIRIM - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 15725/07)

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE YUMUŞAK VE YILDIRIM - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 15725/07) CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE YUMUŞAK VE YILDIRIM - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 15725/07) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 22 Kasım 2011 1 İşbu karar Sözleşme

Detaylı

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ SÜLEYMAN ERDEM - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 49574/99 ) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ SÜLEYMAN ERDEM - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 49574/99 ) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ SÜLEYMAN ERDEM - TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no: 49574/99 ) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG 19 Eylül 2006 Đşbu karar Sözleşme nin 44 2. maddesinde

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ APOSTOLİDİ VE DİĞERLERİ- TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:45628/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ (ADİL TATMİN) STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ APOSTOLİDİ VE DİĞERLERİ- TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:45628/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ (ADİL TATMİN) STRAZBURG CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ APOSTOLİDİ VE DİĞERLERİ- TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:45628/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ (ADİL TATMİN) STRAZBURG 24 Haziran 2008 İşbu karar

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI GENEL OLARAK Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinde yapılan değişiklik ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılmıştır. 23 Eylül 2012

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ÇETKİN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 30068/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ÇETKİN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 30068/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ÇETKİN -TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 30068/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 19 Ocak 2010 İşbu karar AİHS nin 44/2 maddesinde

Detaylı