Yasal ve Bilimsel Boyutlarıyla KIYI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Yasal ve Bilimsel Boyutlarıyla KIYI"

Transkript

1 Yasal ve Bilimsel Boyutlarıyla KIYI Editörler: Hüseyin TUROĞLU - Hakan YİĞİTBAŞIOĞLU Jeomorfoloji Derneği Yayını No: 1 Temmuz 2017

2 Yasal ve Bilimsel Boyutlarıyla KIYI Jeomorfoloji Derneği Yayını Yayın No: 1 ISBN: Jeomorfoloji Derneği Dernek No: destek@jd.org.tr Turoğlu, H. ve Yiğitbaşıoğlu, H. (Ed.) Yasal ve Bilimsel Boyutlarıyla KIYI. Jeomorfoloji Derneği Yayını Yayın No: 1, ISBN , İstanbul. Bu kitabın tamamı veya bir kısmı Jeomorfoloji Derneğinin izini olmadan çoğaltılamaz ya da yeniden basılamaz. Kaynak göstermek şartı ile alıntı yapılabilir. Kitapta yer alan bölümlerin her türlü sorumluluğu bölüm yazarlarına ait olup, yazarların kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Kapak tasarımı : H. Yiğitbaşıoğlu Kapak fotoğrafı : KKTC, Altınkum plajı (H. Yiğitbaşıoğlu) Baskı ve Cilt Anka Matbaa / Sertifika No: Telefon: ankamatbaa@superonline.com

3 İçindekiler Deniz ve Göllerde Kıyı H. Turoğlu Kıyı Dinamikleri ve Süreçler H. Yiğitbaşıoğlu Kıyı Mevzuatı ve Jeomorfolojik Değerlendirmesi H. Turoğlu Türkiye nin Kıyı Kumullarında Bitki Örtüsü M. Avcı Akarsu Vadilerinde Kıyı Kenar Çizgisinin Belirlenmesi L. Nazik Kıyı Alanlarının Kullanımında Beşerî Faktörler S. Avcı Kıyı Alanlarında Uzunluk ve Yüzölçümünün CBS ile Belirlenmesi S. Avcı v

4 Özet: Türkiye nin Kıyı Kumullarında Bitki Örtüsü Meral Avcı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Deniz ve karalar arasındaki geçiş alanlarını meydana getiren kıyılardaki kumul alanlarının bitki örtüsü, diğer alanlardan oldukça farklıdır. Bu farkı yaratan bir yetişme ortamı olarak kumulların özellikleri ve konumlarıdır. Kıyılarda kumullar bitki örtüsünün yetişme koşulları bakımından karmaşık sistemlerdir. Kumullarda bitki besin maddelerinin ve organik maddenin az olması, yüksek geçirgenlik oranı, doğrudan güneş ışığına maruz kalma ve yüksek sıcaklıklar, rüzgârın çok etkili olması, yüzeyin hareketliliği ve denizden gelen ve yüksek oranda tuz içeren deniz suyuna maruz kalma vb özellikler, bitki örtüsünün gelişimini sınırlayan en önemli faktörlerden bazılarıdır. Özellikle kıyıda denize en yakın alanlar, bitkiler için yüksek stresin söz konusu olduğu yerlerdir. Bu kuşakta yüksek sıcaklık, güçlü rüzgârlar ve tuz serpintisinin fazlalığı yanında, bitki besin maddelerinin azlığı bu stres nedenlerinin en dikkat çekenleri arasındadır. Türkiye de kıyı kumulları, 8333 km olan kıyıların yaklaşık % 12,2 sini oluşturur. Kıyı kumullarının yaklaşık % 41 i Karadeniz kıyılarında yer alır. Türkiye nin tüm kıyılarında ortaya çıkan bu kumul alanları kesintisiz uzanmazlar, parçalı bir dağılış gösterirler. Türkiye nin kıyı kumulları, kumul vejetasyonu bakımından büyük önem taşıyan alanların başında gelir. Kumullar üzerinde yayılış alanı bulan bu bitkiler kıyıdan iç kesimlere doğru türce değişime uğrarlar. Özellikle iç kesimlere doğru geniş alanlar kaplayan bazı kumul alanlarında, kıyıdan iç kesimlere gidildikçe çeşitli kumul bitki zonları ayırd etmek mümkün olur. Bu sahalarda yayılış gösteren kumul bitkileri içinde çok sayıda nadir ve endemik bitki taksonu da yayılış alanı bulur. Bunlardan bazıları nesli tehlike altında kabul edilen türlerdir. Anahtar Kelimeler: Kumul vejetasyonu, psammofit bitkiler, Anadolu kıyıları, nadir bitkiler. Giriş Kıyılar deniz ve karalar arasındaki geçiş alanlarıdır. Kıyı alanları, kendilerine özgü ekolojik özelliklerinin olması nedeniyle gerçek ekotonlar olarak tanımlanır (Odum ve Barrett 2008). Dünyada en verimli ekosistemler arasında bulunan kıyı ekosistemleri insanlar için birçok hizmeti sağlayan yerlerdir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 1 milyardan fazla insan hayvansal protein olarak kıyı ve deniz ekosistemlerini kullanmak- 63

5 Meral Avcı tadır. Deniz ve kıyı ekosistemleri bir bütün olarak ticari önemi olan birçok türe beslenme ve üreme alanı olarak da hizmet eder. Bu alanların içinde mangrovlar, gelgit sahaları, deltalar, deniz çayırı yatakları ve kumul alanları vardır (UNEP 2006). Yeryüzünün sadece %4 ünü meydana getiren kıyı alanları, dünya nüfusunun yaklaşık 1/3 ünü barındırmaktadır. Kıyı ekosistemlerinin insan faaliyetleri bakımından önemleri bilinse de, özellikle tarımsal faaliyetler, şehirleşme, turizm gibi çeşitli beşeri etkiler bu alanları büyük bir değişime uğratmaktadır. Kıyı ekosistemlerinde bozulma yönünde değişime yol açan en önemli etkenler antropojenik etkenlerdir. Nüfus artışı, arazi kullanımındaki değişimler ve habitat kayıpları, istilacı türler, iklim değişiminin ortaya çıkardığı sonuçlar ve kirlilik bunlardan bazılarıdır. Deniz etkisinin hâkim olduğu karasal alanlar şeklinde de tanımlanan kıyı ekosistemleri bazıları burada belirtilen bozulma yönündeki değişimler düşünüldüğünde, sadece morfolojik olarak kıyı alanları olarak değil, daha geniş bir çerçeveden ele alınır. Bu nedenle de kıyı çizgisinden itibaren maksimum 100 km ye kadar iç kesimlere sokulan bir alan, kıyı ekosistemleri anlamında değerlendirilir (UNEP 2006; Avcı 2017). Kıyı, jeomorfolojik etken ve süreçlerin kontrolünde aşınım ve birikim olaylarının gelişimi ile oluşan yeryüzü şekillerinden birisidir ve su kütlesi ile karasal koşulların hakim olduğu saha arasındaki geçiş bölgesini temsil eder. Kıyılar yüksek ve alçak kıyı olarak ikiye ayrılabilir. Alçak kıyılarda önkıyı ve artkıyıdan oluşan kıyı yüzlerce metre genişlikte olabilirken, yüksek kıyılarda çoğu zaman kıyı ve kıyı kenar çizgisi çakışmaktadır. Alçak kıyıların su kütlesi tarafında yer alan ve su hareketlerinin etkisi altında olan bölümüne önkıyı denir. Burası dalgalar, kıyı boyu hareketleri, gel-git ve rüzgârlar gibi dinamik hareketlerin etkisi altındadır. Önkıyıda plaj hilalleri, kıyı okları veya fırtına setleri görülür. Kıyının bu kesimindeki denizel malzemenin cinsi de (kum veya çakıl gibi) dalga ve akıntıların enerjileri ile ilişkilidir. Dalga ve akıntı enerjisinin düşük olması, önkıyıdaki birikimin kum boyutunda olmasına yol açar (Turoğlu 2009). Artkıyı ise alçak kıyıların kara tarafında yer alan diğer bölümüdür ve denizel kökenli malzemenin rüzgârlarla taşınması sonucu oluşan kumul tepeleri, hareketli kumullar ile makro ve mikro kumul şekillerinin yer aldığı alandır. Bu alanlarda yer yer denizel kavkı ve çakıllar karışık veya depo olarak bulunur. Artkıyı üzerinde çeşitli sazlıklar, bataklıklar ve lagüner ortamlar da gelişebilir. Aktif kumullardan oluşan artkıyı kumul kumları, kil veya silt boyutundadırlar ve karasal malzeme içermezler. Üzerlerinde karasal malzemeden meydana gelen alüvyal örtü yer almaz. Artkıyıdaki sabit kumullar ise karasal koşulların etkisi altındadır. Sabit kumulların ilksel kökenleri, kıyı etken ve süreçlerine ait olsa da günümüzde bu kumullar karasal koşulların etkisi altındadır ve üzerinde karasal kökenli toprak ve bitki örtüsü gelişmiştir. Dolayısıyla bunlar sabit (ölü, fosil) kumul niteliği 64

6 kazanmışlardır (Turoğlu 2009). Türkiye nin Kıyı Kumullarında Bitki Örtüsü Kıyılar son derece dinamik ekosistemler olarak tanımlanmaktadır. Özellikle fırtınalarla artan dalga enerjisi yoluyla kıyıların morfolojisi de değişime uğrar. Çünkü kıyılar, egemen olan süreçler ile denge halinde olan sahalardır. Kıyılar madde ve enerji akışının söz konusu olduğu fiziki sistemler, morfolojik sistemler ve süreç-tepki sistemleri gibi çeşitli yaklaşımlarla ele alınabilir. Bu yaklaşımlardan birisi de ekosistem yaklaşımıdır. Bitki ve hayvanların fiziksel çevreyle olan etkileşimi, ekosistem yaklaşımıyla değerlendirilir ve kıyı çalışmalarında çok önemlidir (Haslett 2009). Kıyılarda ayırd edilen önıyı ve artkıyı alanlarında ortaya çıkan kumulların özelliklerine göre bitki örtüsü de farklılaşmaktadır. Önkıyı ve artkıyının aktif kumullarından oluşan kesimlerinde bu koşullara uyum gösteren türlerin çoğunlukta olduğu bitki grupları yayılış alanı bulurken, artkıyı gerisindeki sabit kumul alanlarının bitki örtüsünün floristik bileşimi, içinde yer aldığı bölgenin iklim özelliklerini büyük ölçüde yansıtan türlerden meydana gelmektedir (Fotoğraf 1). Fotoğraf 1. Kıyı kumullarında yayılış gösteren bitkilerin büyük kısmı bu alanların dışında ortadan kalkar. Çünkü bunlar önkıyı ve artkıyının aktif kumullarından oluşan kesimlerinde bu koşullara uyum gösteren türlerdir (Foto. M. Avcı). Kıyı kumullarında bitki örtüsü Kıyı kumulları bitki örtüsünün yetişme koşulları bakımından karmaşık sistemlerdir. Kumullarda bitki besin maddelerinin ve organik maddenin az olması, yüksek geçirgenlik oranı, doğrudan güneş ışığına maruz kalma ve yüksek sıcaklıklar, rüzgârın çok etkili olması, yüzeyin hareketliliği, denizden gelen ve yüksek oranda tuz içeren deniz suyuna maruz kalma vb özellikler bitki örtüsünün gelişimini sınırlayan faktörlerden bazılarıdır. Kıyıda denize en yakın alanlar, bitkiler için yüksek stresin söz konusu ol- 65

7 Meral Avcı duğu yerlerdir. Bu kuşakta yüksek sıcaklık, güçlü rüzgârlar ve tuz serpintisinin fazlalığı yanında ve bitki besin maddelerinin azlığı bu stres nedenlerinin en dikkat çekenleri arasındadır. Kuvvetli fırtınalar esnasında rüzgârın kumları hareket ettirmesiyle kuma gömülme yine denize en yakın olan kuşakta, bitkilerin yaşamını zorlaştırmaktadır. Özellikle gelgit zonunda ve önkıyılarda tuz toleransı yüksek olan bitkiler öncü rol üstlenirler. Kum tepeciklerinin oluşumunda bu bitkilerin büyük önemi vardır. İç kesimlere doğru gidildikçe bu koşulların değişime uğraması sonucunda bitki türlerinde de değişimler ortaya çıkar (Haslett 2009; Reed vd. 2009; Davidson-Arnott 2010; Fotoğraf 2). Fotoğraf 2. Türkiye nin Karadeniz kıyılarında kumul bitkilerine örnek. Özellikle kıyıda denize en yakın alanlar, bitkiler için zor yaşam alanlarıdır. Bu kuşakta sıcaklık değerlerinin yüksek olması, güçlü rüzgârlar ve tuz serpintisinin fazlalığı yanında ve bitki besin maddelerinin azlığı stres nedenlerinin en dikkat çekenleri arasındadır. Kumullara uyum gösteren bu bitkilere psammofitler adı da verilir (Foto. M. Avcı). Kumul üzerinde gelişen bitkiler bu alanlara çeşitli şekillerde uyum sağlamaktadır. Gerçek kumul bitkilerinin büyük kısmı kısa boylu olsa da suya erişebilmek için çok uzun kök sistemlerine sahiptir. Bazıları odunsu gövdeler geliştirir, yapraklar küçülmüş ve kalınlaşmıştır. Bazılarında ise stomalar derine gömülmüştür. Kıyı üzerinde bitki örtüsünün gelişimi kumun içindeki rizomlardan (rizom yani köksap; toprak altında bulunan ve yukarı doğru filizler, aşağı doğru da kökler veren kalın yatay gövde), bitkilerin vejetatif üremelerinin ya da tohumdan yeni bitkinin ortaya çıkmasıyla gerçekleşmektedir. Kıyıda deniz etkisine en fazla açık yerlerde gelişen bitkiler efemeral yani kısa ömürlü bitkilerdir. Denize en yakın alanlarda bitki örtüsünün gelişmesi karaya doğru olan eski kumul alanlarına malzeme taşınımını da azaltmaktadır. Bu bitkiler varlıklarını birkaç ay ya da birkaç yıl sürdürürler (Archibold 1995; Davidson-Arnott 2010). Türkiye kumullarında soğanlı çok yıllık bir bitki olan kum zambağı (Pancratium mariti- 66

8 Türkiye nin Kıyı Kumullarında Bitki Örtüsü mum), çok yıllık, rizomlu bir bitki olan hasır otu (Cyperus capitatus), çok yıllık bir tür olan bodur otu (Cionura erecta), çok yıllık rizomlu bir tür olan Kilyos moru (Jurinea kilaea) ve rizomlu tür meyan (Sophora jaubertii) gibi bitkiler bu duruma örnektir (Avcı 2017; Fotoğraf 3; Fotoğraf 4). Fotoğraf 3. Kumul bitkilerinden Cionura erecta (Foto. S. Akkurt). Kumulların bitkilerinin en yaygın özelliklerinden birisi gelişmiş kök sistemleridir. Gerçek kumul bitkilerinin büyük kısmı, kısa boylu olsa da suya erişebilmek için çok uzun kök sistemlerine sahiptir. Bazıları odunsu gövdeler geliştirir, yapraklar küçülmüş ve kalınlaşmıştır. Bazılarında da stomalar derine gömülmüştür. Kıyı üzerinde bitki örtüsünün gelişimi kumun içindeki rizomlardan, bitkilerin vejetatif üremelerinin ya da tohumdan yeni bitkinin ortaya çıkmasıyla olmaktadır. Fotoğraf 4. Türkiye kıyı kumullarında soğanlı, çok yıllık bir bitki olan kum zambağı (Pancratium maritimum), yaygın bitkilerden birisidir (Foto. M. Avcı). Geliştikleri kumulların sabitlenmesine de yardımcı olan kumul bitkileri, rüzgârla savrulan kumlarla zaman zaman kumun içine de gömülür. Kumul alanlarında gelişen bitkilerin, gelişim süreçlerinde karşılaştıkları en önemli streslerin başında da işte bu durum, yani kuma gömülme gelir. 67

9 Meral Avcı Çok kuvvetli bir seçici etki olan kuma gömülme durumuna bitkilerden bazıları uyum gösterebilir ve diğerleri bu alanlarda yayılış gösteremezler. Bilindiği gibi ortam bitkilerin yayılışları bakımından seçici bir etkiye sahiptir. Belirli ortam koşullarına uyum gösteremeyen bitki türleri o alanlarda tutunamazlar. Kumul alanlarında kumulların hareketli olması ve kuma gömülme bitkiler için seçici bir etki yaratır ve bazılarının gelişmesine ve topluluklar oluşturmasına imkân vermez. Kuma gömülen bitkilerin fotosentez yapma kapasiteleri azalır ve solunum hızı artar. Bu da canlılığın devam etmesine neden olan enerji eksikliğine neden olur ve dokularda bozulmalar meydana getirir. Ancak kumul bitkilerinin büyük kısmı belli seviyelerde kuma gömülmeye karşı çeşitli uyum şekilleri geliştirmişlerdir (Maun 2004; Fotoğraf 5; Fotoğraf 6). Fotoğraf 5. Kuma gömülme, kumul alanlarında gelişen bitkilerin, gelişim süreçlerinde karşılaştıkları en önemli streslerin başında gelir. Bu duruma bitkilerin uyum gösterebilmesi gerekir. Aksi taktirde bu alanlarda gelişme ve topluluk oluşturma şansı bulamazlar. Kumul bitkilerinin özellikle önkıyı ve artkıyının aktif kumulları üzerinde gelişen bitkilerin bu yeteneklere sahip oldukları görülür (Foto. M. Avcı). Fotoğraf 6. Kumul bozotu (Otanthus maritimus). Avrupa nın güney ve batısındaki kumullarda en sık rastlanan bitkilerden birisidir. Diğer kumul bitkilerinde olduğu gibi bu alanlara uyum göstermek amacıyla çeşitli uyum yetenekleri (yapraklarda salgı bezlerinin olmayışı, epidermisin genel yapısı, stomaların morfolojisi gibi) geliştirdikleri bilinmektedir. Ülkemiz kumul vejetasyonu içinde özellikle önkıyılarda son derece yaygın olan türler arasındadır (Foto. M. Avcı). Su ile dağılma, rizom ve sürgünlerle yanal ve dikey yönde büyüyebilme yeteneği, bu bitkilere kumullarda yaşama fırsatı sağlamaktadır. Bitkilerin 68

10 Türkiye nin Kıyı Kumullarında Bitki Örtüsü tohumları eğer çok derine gömülürse, o taktirde zorunlu bir durgunluk dönemi söz konusu olabilmektedir. Ancak bitki çimlenip biraz büyüdüyse, bu durumda bitkinin köklerinde veya rizomlarında depoladığı enerjinin miktarı büyük önem taşımaktadır. Böyle durumlarda bitki gömüldüğü yerde sadece canlılığını muhafaza etmekle kalmamakta, aynı zamanda büyümeye ve gelişmeye de devam etmektedir (Maun 2004). Aşağıda da yer verilen tipik kumul bitkilerinden birisi olan ve ülkemiz kumullarında yayılış alanı bulan kum boğadikeni (Eryngium maritimum) bu bitkilere örnektir. Kıyı kumullarında bazı bitki türlerinin meyveleri ve tohumları tuza da dayanıklıdır. Tohumlar, deniz suyunda bir yıl kalsalar bile çimlenme yeteneklerini kaybetmezler. Okyanus ve denizlere yayılmış olan bu tohumlara ve meyvelere sürüklenen tohumlar denir (Avcı 2017). Sürüklenen tohumlar büyük mesafeler katedebilirler. Kum teresi (Cakile maritima) ve soda otu (Salsola kali) gibi tuza dayanıklı olan kıyı bitkilerinin tohumları suda batmaz ve uzun süre deniz suyunda kalmaya tahammül ederler (Archibold 1995; Fotoğraf 7). Kıyı kumullarında yaşayan bitkiler için en önemli sorunlardan birisini de denizden rüzgârla kumullara doğru olan tuz serpintisi (bu duruma tuz spreyi adı da verilir) meydana getirir. Kumullarda özellikle de önkıyıda bitkiler için seçici etki yaratan tuz spreyine maruz kalan bitkiler, bu duruma uyum göstermek zorunda kalırlar, uyum gösteremeyenler ise ortadan kalkar. Bitkilerin tuz spreyine farklı düzeylerde tolerans göstermesi, kıyı alanlarında vejetasyon kuşaklarının oluşumunda rol oynayan temel nedenlerden birisi sayılabilir. Toleransı düşük olan bitkiler kıyılarda daha iç Fotoğraf 7. Kum teresi (Cakile maritima) meyve ve tohumları tuza dayanıklı olan kumul bitkileri arasındadır (Foto S. Akkurt). Kum tereleri uzun ve kalın bir köke sahip olan tek yıllık otsu bitkilerdir. Yerde sürünücü ve dik büyüyen gövdeleri 40 cm ye kadar çıkar. Bu tarz kıyı bitkilerinin tohumları suda batmaz ve uzun süre tuzlu deniz suyuna direnç gösterir. 69

11 Meral Avcı kesimlere çekilirler. Buna karşılık tuz spreyine karşı çok yüksek dayanma yeteneğine sahip olan bitkiler denize en yakın alanlara kadar sokulurlar. Deniz lahanası (Crambe maritima) tuz spreyine dayanıklılığa örnek oluşturan türlerden birisidir (de Vos vd. 2010). Tuz spreyinin odunsu çalı ve ağaçlar da büyüme bozukluklarına yol açtığı da bilinmektedir (Griffiths 2006). Özellikle önkıyıda yaşayan bitkilerin büyük kısmı kserofittir. Mümkün olan az suyla yetinebilmek için rizomlu kök sistemlerine ve kalın parlak yapraklara sahiptirler. Bu ortak özellikler onlara bir yandan varolan en az suya bile erişebilme imkânı sağlarken, diğer yandan varolan suyu korumalarına yardımcı olur. Kıyıdan iç kesimlere doğru gidildiğinde ise bu özellikler ortadan kalkar (Haslett 2009). Giderek bitki besin maddelerinin ve organik madde miktarının artması, tuz oranının azalması bitki türlerinin de çeşitlenmesine yol açar ve yer yer çalı türleri ortaya çıkmaya başlar. Artkıyıdaki bataklık ve sazlık benzeri ortamlar ise su talebi yüksek olan saz (Juncus sp.) ve kamış (Phragmites sp.) türleri gibi bitkilerin geliştiği yerlerdir (Fotoğraf 8). Fotoğraf 8. Artkıyıdaki gelişen sazlık, bataklık ve lagüner ortamlar su talebi yüksek olan bitkilere yaşam alanıdır. Bunlar çoğunlukla saz (Juncus sp.) ve kamış (Phragmites sp.) türleridir (Foto. M. Avcı). Kıyılarda önkıyıdan artkıyıya doğru gidildikçe kumulların bazı abiyotik özelliklerinde de değişimler ortaya çıkar (Şekil 1). Kıyıdan uzaklaşmaya bağlı olarak kum taşınımı giderek azalır. Aynı şekilde CaCO 3 oranı ile tuz serpintisinin etkisi azalır. Buna karşılık organik madde ve azot miktarı kıyıdan uzaklaştıkça artar (McLachlan ve Brown 2006). Bu durum bitki topluluklarının floristik bileşimini de değiştirir. Türkiye de kıyı kumulları ve bitki örtüsü özellikleri Türkiye de kıyı kumulları, 8333 km olan kıyıların yaklaşık % 12,2 sini meydana getirir. Türkiye kıyı kumullarının uzunluğu ise 1017 km kadardır (Şekil 2; Tablo 1). Türkiye nin kuzeyinde Karadeniz kıyılarında yer alan kumulların uzunluğu 422 km dir. Güneyde Akdeniz kıyılarında yer alan kumulların uzunluğu ise 390 km dir. Geriye kalan kumullar ise Ege (123 km) ve Marmara denizi (82 km) kıyılarında yer almaktadır (Avcı vd. 2015). 70

12 Türkiye nin Kıyı Kumullarında Bitki Örtüsü Şekil 1. Kıyı ekosistemlerinde kıyıdan iç kesimlere gidildikçe bazı abiyotik özelliklerin değişimi (McLachlan 1991 e atfen McLachlan ve Brown 2006 dan yeniden çizildi; Avcı 2017). Tablo 1. Türkiye kıyılarındaki başlıca kumul alanları (Avcı vd 2015) No Kıyı kumul alanı No Kıyı kumul alanı 1 Ardeşen-Pazar kumulları 23 İzmit Körfezi kumulları 2 Eskipazar-Of kumulları 24 Aşağı Kocasu kumulları 3 Araklı kumulları 25 Çanakkale boğazı kuzeyindeki kumullar 4 Denizli-Eynesil kumulları 26 Meriç deltası 5 Görele-Tirebolu-Espiye kumulları 27 Saroz kumulları * 6 Gündoğdu (Ordu-Perşembe arası) kumulları 28 Kumkale-Babakale kumulları 7 Yeşılırmak deltası (Ünye-Samsun) 29 Burhaniye kumulları 8 Kızılırmak deltası (19 Mayıs-Yakakent) 30 Ayvalık güneyindeki kumulları 9 Sinop-Dibekliköy kumulları 31 Seferihisar güneyindeki kumullar 10 Çatalzeytin kumulları 32 Kuşadası güneyindeki kumullar 11 Abana (Kastamonu) kumulları 33 Büyükmenderes kumulları 12 İnebolu kumulları 34 Datça körfezi kumulları * 13 Cide batısındaki kumullar 35 Dalaman ovası güneyindeki kumullar * 14 Filyos kumulları 36 Patara kumulları * 15 Melenağzı-Karasu-Kefken kumulları 37 Finike körfezi kumulları * 16 Şile-Sahilköy kumulları 38 Kemer kumulları 17 Kilyos-Ağaçlı kumulları 39 Antalya-Gazipaşa kumulları * 18 Terkos-Kasatura kumulları 40 Anamur kumulları 19 İğneada kumulları 41 Göksu deltası kumulları * 20 Şarköy kumulları 42 Seyhan ve Ceyhan deltası kumulları 21 Mürefte-Hoşköy kumulları 43 Dörtyol batısındaki kumullar 22 Marmara Ereğlisi batısındaki kumullar 44 Samandağ kumulları * Özel Çevre Koruma Bölgesi 71

13 Meral Avcı 72 Şekil 2. Türkiye nin kıyı kumulları. Türkiye kıyılarında uzunluğu 2 km yi geçen 44 kumul alanı vardır (Haritadaki sayılar Tablo 1 deki numaralara denk düşmektedir. Avcı 2017).

14 Türkiye nin Kıyı Kumullarında Bitki Örtüsü Türkiye nin kuzeyinde yer alan kıyı kumulları, kumul vejetasyonu bakımından büyük önem taşıyan alanların başında gelir. Bu sahalarda yayılış gösteren kumul bitkileri içinde çok sayıda endemik bitki taksonu yayılış alanı bulur. Türkiye kıyı kumullarının yaklaşık 420 km sini yani %41,4 ünü oluşturan bu kumullar tüm Karadeniz kıyıları boyunca kesintisiz uzanmazlar. Aksine kısalı, uzunlu parçalar halinde kıyıların oluşum özelliklerine göre ortaya çıkarlar. Karadeniz kıyılarındaki kumullar en batıda Trakya nın Karadeniz kıyılarında İğneada kumulları ile başlar, doğuya doğru Terkos-Kasatura kumulları ve Kilyos-Ağaçlı kumulları ile devam eder (Fotoğraf 9). Fotoğraf 9. Kuzeydeki kıyı kumullarında bir meyan türü; Sophora jaubertii (Foto. S. Akkurt). Kıyı kumulları üzerinde bitki örtüsünün gelişimi, kumun içindeki rizomlardan (rizom yani köksap; toprak altında bulunan ve yukarı doğru filizler, aşağı doğru da kökler veren kalın yatay gövde), bitkilerin vejetatif üremelerinin ya da tohumdan yeni bitkinin ortaya çıkmasıyla gerçekleşmektedir. Meyan bunlara örnek olan rizomlu bitkilerden birisidir. Sağ tarafta ön kıyıda meyan toplulukları ve solda bu bitkinin genel görünüşü yer almaktadır. İstanbul boğazının doğusuna geçildiğinde ise Şile-Sahilköy kumul alanı ortaya çıkar. Daha doğuda Kefken-Melen arasında oldukça geniş bir alanda bir kumul sahası daha gelişmiştir. Bu alan Karasu kumulları olarak da bilinen Melenağzı-Karasu-Kefken kumul alanıdır. Sakarya nehrinin denize döküldüğü alanın doğusunda yaklaşık 30 km ve batısında yaklaşık 25 km mesafe kaplayacak şekilde uzanır (Fotoğraf 10; Fotoğraf 11). Filyos çayının denize döküldüğü alanda Filyos kumul alanıyla devam eden kumul alanları, doğuya doğru Cide kumulları, İnebolu kumulları, Abana kumulları, Çatalzeytin kumulları ve Sinop-Dibekliköy kumul alanıyla Batı Karadeniz bölümündeki yayılışlarını tamamlamış olurlar. Karadeniz kıyılarında Orta Karadeniz Bölümü içinde 3 önemli kumul alanı daha yer alır. Bunlar Kızılırmak deltası, Yeşilırmak deltası ve Gündoğdu kumul alanlarıdır (Fotoğraf 12; Fotoğraf 13). Doğu Karadeniz bölümü kıyılarındaki kumulların sayısı ise 5 dir (Görele-Tirebolu-Espiye kumulları, Denizli-Eynesil kumulları, Araklı kumulları, Eskipazar-Of kumulları ve Ardeşen-Pazar kumulları). Belirtilen bu kıyı kumulları üzerinde çok sayıda nadir kumul bitkisi yayılış alanı bulmaktadır. 73

15 Meral Avcı Fotoğraf 10. Melenağzı-Karasu-Kefken kumullarının yayılış alanı Sakarya nehrinin denize döküldüğü alanının batısında ve doğusunda kilometrelerce devam eden bir kumul alanıdır (Foto M. Avcı). Fotoğraf 11. Karasu kumullarında önkıyı üzerinde kum zambağı (Pancratium maritimum) toplulukları. Sağdaki fotoğrafta dalga etkinliğine maruz kalmış kum zambakları açık şekilde görülmektedir (Foto. S. Akkurt). Fotoğraf 12. Filyos çayının denize döküldüğü alanda Filyos kumullarına güneyden bakış (Foto M. Avcı-2003). Türkiye nin Karadeniz kıyılarının her bölümü, kendine özgü türler içeren bitki örtüsüne sahiptir. Özellikle Trakya nın Karadeniz kıyıları ile Batı Karadeniz bölümü, nadir kumul bitki türleri bakımından en zengin alanları meydana getirmektedir. Burada Terkos gölünü kapatan kıyı okunun kumulları ve çevresi, nadir türlerin en yoğun bulunduğu merkez durumundadır. Bu alan, çok nadir olarak nitelenen kelebekotu (Isatis arenaria) ve kokar nevruzotu (Linaria odora) gibi türlerin sınırlı sayıda bulunduğu 74

16 Türkiye nin Kıyı Kumullarında Bitki Örtüsü Fotoğraf 13. Batı Karadeniz bölümünde Filyos çayının denize döküldüğü yerde kıyı kumul alanı üzerinde gelişmiş kök sistemi ile bir kıyı kerevizi (Peucedanum obtusifolium) örneği (Foto M. Avcı-2003). bölgedir. Kum zambağı (Pancratium maritimum) Orta Karadeniz ve Batı Karadeniz bölümündeki kumullarda, iyi gelişmiş topluluklar halinde görülür. Kızılırmak deltası kumullarından, batıda Bulgaristan kıyılarına kadar uzanan alanda yayılış gösteren türlerin başında, kilyos moru (Jurinea kilaea) gelmektedir. Sinop taki Sarıkum kumulu, mendeburotu (Alyssum stribrnyi), acem yayılganı (Convolvulus persicus), kıyı kerevizi (Peucedanum obtusifolium) ve sahil sığırkuyruğu (Verbascum degenii) gibi Batı Karadeniz ve İstanbul a özgü türleri barındırması nedeniyle, son derece önemli bir kumul alanıdır. Kızılırmak deltası ve Yeşilırmak deltası, ince pulotu (Corispermum fılifolium), yağ marulu (Lactuca tatarica) ve kumgelini (Tournefortia sibirica) gibi, Orta Karadeniz e özgü kumul bitkilerinin en yaygın görüldüğü yerlerdir. Bataklık papatyası (Tripolium pannonicum subsp. tripolium), sutaşı (Hydrocotyle vulgaris), macar hasırotu (Cyperus pannonicus), kilinotu (Kyllinga brevifolia), suçileği (Phyla nodiflora) ve üç semerotu (Schoenoplectus triqueter), Orta Karadeniz den batıya doğru gittikçe azalan, yerel ve nadir türlerdir (Ketenoğlu vd. 2014; Fotoğraf 14; Fotoğraf 15; Fotoğraf 16). Bunlardan kilinotu ilk defa Karasu kumullarından tanımlanmış bir türdür. Marmara denizi kıyılarında da birçok kumul alanı ortaya çıkar. Marmara denizinin kuzey kıyılarında Şarköy kumulları, Mürefte-Hoşköy kumulları ve Marmara Ereğlisi batısındaki kumul alanları yer alır. Marmara denizinin güney kıyılarında ise en önemli kumul alanını Aşağı Kocasu kumulları oluşturur. Aşağı Kocasu kıyı kumulları, Türkiye de başka hiçbir kumul alanında rastlanmayan minik farekulağı (Anagallis minima), mis gazalboynuzu (Lotus suaveolens), yozketen (Radiola linoides) ve ikiz üçgül (Trifolium bacconei) gibi türleri barındırmaktadır (Byfield vd. 1996). 75

17 Meral Avcı Fotoğraf 14. Kıyı kerevizi Türkiye nin kuzey kumullarında yayılış alanı bulan bitkilerden birisidir. Avrupa ölçeğinde nesli tehlike altında kabul edilen türler arasındadır (Foto. M. Avcı). Fotoğraf 15. Batı Karadeniz kıyılarında Filyos çayının denize döküldüğü alanlarda kıyı kumulları ve kumul bitki örtüsü (Foto. M. Avcı). Fotoğraf 16. Kumul bitkilerinden Cionura erecta toplulukları. Karadeniz kumullarında yayılış alanı bulan kumul bitkileri arasındadır. Yoğun otlatmanın olduğu yerlerde yayılış alanını genişletmektedir (Foto. M. Avcı). 76

18 Türkiye nin Kıyı Kumullarında Bitki Örtüsü Marmara denizinin Ege denizine açıldığı Çanakkale boğazı kuzeyinde de kıyı kumullarına rastlanır. Ege denizinin en kuzeyinde Saroz kıyı kumulları ile Meriç deltası kıyı kumulları bitki örtüsü bakımından çok dikkat çekici alanları oluşturur. Biga yarımadasının batısında Kumkale-Babakale kumulları, daha güneyde Burhaniye kumulları, Ayvalık güneyindeki kumullar ile Ege kıyılarının parçalı kıyı kumulları yayılışı devam eder. Urla yarımadası güneyinde Seferihisar güneyindeki kıyı kumulları bu alanın kıyı kumul alanını oluşturur. Büyük Menderes kumulları ise, üzerinde yer alan bitki örtüsü bakımından dikkat çekici kumul sahasıdır. Datça körfezi kumulları, Dalaman ovası güneyindeki kumullar, Patara kumulları, Finike körfezi kumulları Akdeniz kıyılarına doğru yayılan ve Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen alanlardır. Akdeniz kıyılarında Antalya körfezinin her iki yanında ortaya çıkan kumullar da söz konusudur. Bunlardan batıda kalanı Kemer kumulları, doğuda kalanı aynı zamanda Özel Çevre Koruma Bölgesi olan Antalya-Gazipaşa kumullarıdır. Taşeli platosunun güneyinde ise Anamur kumulları yer alır. Göksu nehrinin Akdeniz e ulaştığı kıyıda gelişen Göksu deltası kumulları, Akdeniz kıyılarındaki son Özel Çevre Koruma Bölgesini de meydana getirmiş olur. Akdeniz kıyılarında üç kumul alanı daha yer alır. Bunlardan birisi Seyhan ve Ceyhan deltalarının geliştiği alandaki kıyı kumullarıdır. Dörtyol batısındaki kumullar ile bu alanın güneyinde Samandağ kumulları Türkiye nin Akdeniz kıyılarındaki son kıyı kumullarını meydana getirir. Tüm bu kumulların genişlikleri ise aynı değildir, bazı kumul alanları oldukça dar iken bazıları kıyıdan karaya doğru oldukça geniş alan kaplar. Ege ve Akdeniz bölgelerindeki kumullarda da yetişen, beyaz ve güzel kokulu çiçekleri ile yazın sonlarına doğru kumulları süsleyen kumzambağı (Pancratium maritimum), kum teresi (Cakile maritima), kum boğadikeni (Eryngium maritimum), sahil arpası (Hordeum marinum), sicimlik (Polygonum maritimum), kum sütleğeni (Euphorbia paralias) ve hasır otu (Cyperus capitatus), Ege kumullarında rastlanan en yaygın türlerdir (Fotoğraf 17). Fotoğraf 17. Hasır otu (Cyperus capitatus) kumulların yaygın türlerinden birisidir. Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgesi ndeki kıyı kumullarında özellikle önkıyıda yetişen çok yıllık ve rizomlu bir türdür. Son derece uzun kök sistemleri ile kumulların tutulmasında da rol oynar (Foto. M. Avcı). 77

19 Türkiye nin kıyı kumulları yukarıda da beliritildiği gibi floristik bakımdan oldukça çeşitlidir. Bu kumulların 15 tanesi önemli bitki alanı olarak tanımlanmıştır ve bu alanlarda yaklaşık 100 kadar endemik bitki yer alır. Yine bu sahalarda yer alan bitkilerden bazıları Ulusal, Avrupa ve Küresel ölçekte nesli tehlike altında kabul edilen türlerdir (Avcı vd. 2015). Türkiye kıyılarındaki kumul alanları, üzerlerinde yoğun orman toplulukları olmamasına karşılık özel kumul vejetasyonu ile dikkat çekmektedir. Bu kumul alanları (Terkos kıyıları, Şile kıyıları, Karasu kıyıları, Kızılırmak, Yeşilırmak, Meriç, Göksu deltaları gibi) üzerlerinde yayılış alanı bulan kumul vejetasyonu içinde çok sayıda nadir ve endemik bitkiye de ev sahipliği yapar. Ancak bu sahalar özellikle yaz aylarındaki yoğun nüfuslanma nedeniyle çoğu yerde büyük değişime uğramıştır (Avcı, 2014). Bu kıyı kumul sahalarından Karadeniz kıyılarında yer alanlardan 7 tanesi aynı zamanda önemli bitki alanı olarak tanımlanmaktadır. Bunlar; 1. Şile-Sahilköy kumulları, 2. Kilyos-Ağaçlı kumulları 3. Terkos-Kasatura kumulları 4. Melenağzı-Karasu-Kefken kumulları 5. Sinop-Dibekliköy kumulları 6. Kızılırmak deltası 7. Yeşilırmak deltası Meral Avcı Karadeniz kıyılarındaki kıyı kumullarından İstanbul kuzeyinde yer alan Şile-Sahilköy kumulları önemli bitki alanı, oldukça zengin bir kumul vejetasyonuna sahiptir. Bu alanda küresel ölçekte nesli tehlike altında kabul edilen kum belumotu (Asperula littoralis), Kilyos düğmesi (Centaurea kilaea), Karadeniz salkımı (Silene sangaria) ve sahil sığırkuyruğu (Verbascum degenii) gibi bitkilerin oldukça zengin toplulukları yer almaktadır. İstanbul boğazının yaklaşık 20 km doğusunda Karaburun ve Şile arasında uzanan bu alanda kumullar yaklaşık olarak 1 km kadar içeriye doğru uzanır. Ön kıyıda kum boğa dikeni (Eryngium maritimum), sahil çavdarı (Leymus racemosus ssp. sabulosus), kilyos düğmesi (Centaurea kilaea), kum zambağı (Pancratium maritimum) ve deniz lahanası (Crambe maritima) toplulukları yayılış alanı bulur. Bunlardan deniz lahanası ülke çapında nadir bitkiler arasında yer alır (Fotoğraf 18). Kumulların kısmen sabitlendiği alanlara doğru kum incisi (Aurinia uechtritziana) ve kilyos moru (Jurinea kilaea), acem yayılganı (Convolvulus persicus), kıyı kerevizi (Peucedanum obtusifolium) ve Karadeniz salkımı (Silene sangaria) gibi nadir bitkiler yayılış gösterir (Byfield ve Özhatay 2005e). 78

20 Türkiye nin Kıyı Kumullarında Bitki Örtüsü Fotoğraf 18. Karadeniz kıyı kumullarında yayılış gösteren ve ülkemizin nadir kumul bitkilerinden olan deniz lahanası (Crambe maritima), yetişme mevsiminin dışında toprak altı kısımlarını muhafaza ederek yaşayan çok yıllık bir ot türüdür (Foto. M. Avcı). Yaklaşık 2 metreye kadar gelişen uzun kök sistemleri ve mumsu tabakayla kaplanmış yaprakları ile kumullara ve denizden gelen tuz serpintisine iyi uyum sağlayan türler arasında kabul edilir. Kilyos-Ağaçlı kumulları da ülkemiz açısından nadir 15 kadar bitki taksonuna ev sahipliği yapan bir alandır. Yine Bern Sözleşmesi listesinde yer alan bazı bitkilerin (Verbascum degenii ve Silene sangaria) zengin toplulukları burada yer alır (Byfield ve Özhatay 2005c; Fotoğraf 19; Fotoğraf 20). Fotoğraf 19. Sahil sığırkuyruğu (Verbascum degenii), Karadeniz kıyı kumullarında yayılış alanı bulan nadir kumul bitkileri arasındadır (Foto. M. Avcı). Fotoğraf 20. Karadeniz salkımı olarak bilinen Silene sangaria, Türkiye nin kuzeydeki kıyı kumulları üzerinde yayılış alanı bulan bitkilerden birisidir (Foto. M. Avcı). Kumullardaki zor koşullara uyum gösteren bitkiler arasındadır. 79

21 Terkos-Kasatura kumulları ise İstanbul un en önemli içme suyu kaynaklarından olan Terkos gölü civarında floristik bakımdan zengin bölgeyi içine alır. Bu alanın florasına 500 den fazla bitki taksonu kayıtlıdır. Burada çeşitli sulak alan bitkileri ve kumul bitkileri yayılış alanı bulur. Gölün gerisinde ve çevresinde yer yer zengin orman parçaları ortaya çıkar. Kumul bitki örtüsü özellikle Terkos gölünü Karadeniz den ayıran kıyı kordonu üzerinde gelişme gösterir. Bu alanlarda kumulları korumak amacıyla yapılan ağaçlandırma çalışmalarına karşılık, Terkos kumullarının bitki örtüsü hala önemini korumaktadır. Terkos kumulları, gölü denizden ayıran kıyı kordonunun herhangi bir nedenle açılarak denizle birleşmesinin önlenmesi amacıyla 1800 lü yıllarda bu alanda ağaçlandırma çalışmalarının yapıldığı bir sahadır. Bunun temel nedeni Terkos gölünün İstanbul un en önemli su havzalarından birisi olmasıdır. Daha sonra 1960 lı yıllarda Orman Bakanlığı tarafından yapılan ağaçlandırmalarda kızılçam (Pinus brutia), fıstıkçamı (Pinus pinea), sahil çamı (Pinus maritima), yalancı akasya (Robinia pseudoacacia), dişbudak yapraklı akçaağaç (Acer negundo), Akdeniz dallı servisi (Cupressus sempervirens var. horizontalis) ve çınar (Platanus occidentalis) gibi ağaç türleri kullanılmıştır. Dolayısıyla bugün Terkos gölü kıyılarındaki kumulların büyük bir kısmı çeşitli çam türleri ve akasya ağaçlarından oluşan bir bitki topluluğu ile örtülmüştür. Bu alana dikilen ve rüzgâr perdesi oluşturması beklenilen katırtırnağı benzeri bir çalı türü olan Cytisus scoparius son derece hızlı yayılarak zaman içinde geniş alanlar kaplamıştır. Tüm bu özellikler düşünüldüğünde Terkos kumulları zaman içinde önemli değişim geçirmiş görünmektedir. Ancak, bu kumul alanında hem küresel ölçekte, hem Avrupa ölçeğinde nesli tehlike altında kabul edilen 20 ye yakın bitki türünün varlığı söz konusudur. Ulusal ölçekte nadir kabul edilen bitki türlerinin sayısı da 50 civarındadır (Özhatay E. vd. 2005). Karadeniz kıyılarındaki kumullarda tanımlanan bir diğer önemli bitki alanını Karasu-Kefken kumullarının olduğu alan meydana getirmektedir. Kefken-Karasu kıyıları önemli bitki alanı olarak isimlendirilen bu alan oldukça geniş ve zengin bir kumul vejetasyonuna sahiptir. Sakarya nın denize döküldüğü alanın her iki yanında uzanan bu alan yani Sakarya deltası, alüvyal bir ovadan çok kıyı kumullarının geniş ölçüde istilasına uğramış bir kumsal alan karakterine sahiptir. Delta morfolojisinin başlıca elemanını denizin ve rüzgârın beraberce hazırladıkları birikme şekli olan kumullar meydana getirir. Sakarya deltasında sahil şeridi, bunun gerisinde yeni kumul dizileri, daha geride eski kumul sıraları ile bunların arasındaki çukurluklar ve düzlükler olmak üzere karakteristik bir görünüş vardır (İnandık 1963). Gerisinde yer alan Acarlar longos alanı ile bütünlük oluşturan bu saha, bitki örtüsü açısından son derece dikkat çekicidir. Kumullar üzerinde Bern Sözleşmesi listesinde yer alan bazı türler de bulunmaktadır. Karasu kumulları üzerinde özellikle önkıyıda başta kum zambakları olmak üzere, çok sayıda kumul bitkisi yayılış göstermektedir. Artkıyı alanında ortaya çıkan kumul sırtları arasındaki küçük gölcükler ve bataklıklarda su talebi 80 Meral Avcı

22 Türkiye nin Kıyı Kumullarında Bitki Örtüsü yüksek olan bitkiler ortaya çıkar. Juncus sp., Cyperus sp. ve Phragmites sp. gibi. Karasu kumulları üzerinde yayılış gösteren Kilyos peygamberçiçeği (Centaurea kilaea) ve sahil sığırkuyruğu (Verbascum degenii) endemiklere örnektir. Karasu kumulları Karadeniz kıyıları kumul alanları içinde beşeri faaliyetlerin en fazla etkilediği kumul alanlarından da birisidir. Bu alanda eski orman sahalarının bazı alanlarda neredeyse denize kadar sokulduğu ve buralardan İstanbul a odun sevkiyatı yapıldığına dair düşünceler mevcuttur. Özellikle eski kumulların üzerinde bu orman topluluklarının yayılış göstermesi büyük ihtimaldir (İnandık 1963; Dönmez 1964; Byfield ve Özhatay 2005b; Aksoy vd., 2013; Akkurt 2014). Karadeniz kıyılarındaki Sinop-Dibekliköy kumulları da yine nadir kumul bitki topluluklarının yayılış gösterdiği bir sahadır. Ön kıyıda Ammophila arenaria ssp. arundinacea, Eryngium maritimum, Jurinea kilae, Scirpoides holoschoenus, Juncus maritimus, Isatis arenaria gibi ot türleri yayılış alanı bulur. Artkıyıda sabit kumulların bulunduğu alanlarda menengiç (Pistacia terebinthus), katran ardıcı (Juniperus oxycedrus) ve karaçalı (Paliurus spina-christii) dikkat çeken belli başlı çalı türleridir. Bu alanlarda da hem çam türleri (Pinus spp.) hem de yalancı akasya (Robinia pseudoacacia) ağaçlandırmaları yapılmıştır (Karaer 2005; Fotoğraf 21). Fotoğraf 21. Karadeniz kıyı kumullarında yayılış alanı bulan karaçalı (Paliurus spina-christii). Kuzeyde Karadeniz kıyılarındaki bir diğer önemli bitki alanını Kızılırmak deltası üzerindeki kıyı kumulları oluşturur. Özellikle deltanın batı kesiminde kumul bitki örtüsü oldukça zengindir. Bu alanda Euphorbia peplis, Salsola ruthenica, Ammophila arenaria, Eryngium maritimum, Otanthus maritimus, Cyperus capitatus, Pancratium maritimum, Silene dichotoma, Glycyrrhiza glabra ve Holoschoenus vulgaris yaygın bitkiler arasındadır. Bu önemli bitki alanında Jurinea kilaea gibi bazı nadir kumul bitkileri de ortaya çıkar. Kızılırmak deltasının büyük kısmında çeşitli beşeri faaliyetlerin etkili olduğu görülür (Byfield ve Atay 2005; Fotoğraf 22). 81

23 Meral Avcı Fotoğraf 22. Kum boğadikeni (Eryngium maritimum), kumulların çok yıllık otsu bitkileri arasındadır (Foto M. Avcı). Kalın, deri gibi sert, mumsu yapıda, dikenli ve herzaman yeşil kserofit yapraklara sahip olan kum boğadikeni, rizomlu kök yapısıyla kumullara iyi uyum sağlar. Ana bitkiden 2-3 metre uzakta olan genç sürgünler, kumun içinde ve derinde ana bitkiyle bağlantılıdır. Tuza çok dayanıklı olan gerçek halofit bitkilerden birisi kabul edilen kum boğadikenin bu deri gibi sert yapıdaki yaprakları, rüzgarla gelen kumların aşındırıcı etkisinden zarar görmez. Kuma gömülse bile diğer psammofit bitkiler gibi yeni sürgünlerle gelişmesini sürdürür. Yine yaprakların dikenli olması hayvanların otlamasına karşı da bitkiyi korumuş olur (Ivanova vd. 2015). Kızılırmak deltası kumulları önemli bitki alanının doğusunda ise Yeşilırmak deltasının kıyı kumulları ortaya çıkar. Burada kıyı kumulları deltanın hem doğusunda hem batısında zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Kızılırmak deltasında ortaya çıkan kumul bitkilerinden birçoğu burada da görülür. Yeşilırmak kumulları üzerinde yayılış gösteren kumul vejetasyonu içinde ülke çapında nadir türler de yer alır. Aster tripolium, Corispermum filifolium, Hydrocotyle vulgaris, Juncellus pannonicus, Kyllinga brevifolia, Phyla nodiflora, Polygonum mesembricum, Stachys maritima ve Tournefortia sibirica gibi (Byfield 2005). Bu örneklerden anlaşılacağı üzere Türkiye nin kıyı kumulları son derece nadir bitkilere ev sahipliği yapan ekosistemlerdir. Yukarıda belirtilen özellikler dikkate alındığında benzer durumun önemli bitki alanı olan diğer kıyı kumul alanları için de geçerli olduğu görülür. Önemli bitki alanı olan diğer kumul alanları ise şunlardır: Meriç deltası, Saroz kumulları, Büyük Menderes kumulları, Dalaman ovası kumulları, Patara kumulları, Antalya-Gazipaşa kumulları (Lara-Parekende kumulları), Göksu deltası kumulları ile Seyhan ve Ceyhan deltası kumulları. Bunlardan Saroz körfezi kıyılarında yer alan kıyı kumulları, dar bir kıyı şeridini kapsasa da barındırdığı kumul florası bakımından dikkat çekicidir. Türkiye de yalnız Karadeniz kıyılarında sınırlı yayılışı bilinen kum incisi (Aurinia uechtritziana) bu alanda zengin topluluklara sahiptir. Kum incisinin Ege denizi kıyılarındaki bilinen tek yayılış alanı da burasıdır (Özhatay vd. 2005). 82

24 Türkiye nin Kıyı Kumullarında Bitki Örtüsü Dalaman ovası kıyı kumullarının uzunluğu 9-10 km yi bulur ve bu alanda kıyıdan iç kesimlere doğru kumul vejetasyonunun çeşitli kuşaklarını ayırtetmek mümkün olur. Özellikle önkıyıda kum teresi (Cakile maritima), hasır otu (Cyperus capitatus), kum boğadikeni (Eryngium maritimum), kum zambağı (Pancratium maritimum) yayılış gösterir (Byfield ve Pearman 2005). Artkıyıda mersin (Myrtus communis), zakkum (Nerium oleander) ve menengiç (Pistacia terebinthus) gibi içinde maki elemanlarının da bulunduğu çalı toplulukları yer alır. Daha geride ise sabit kumullar ortaya çıkar. Sabit kumul alanları, Akdeniz kıyılarının karakteristik ağaç türü olan kızılçam (Pinus brutia) toplulukları yanında yine menengiç gibi bazı maki elemanlarının da içinde bulunduğu çalı türlerinin yayılış alanını meydana getirir. Bu kumullar Anchusa aggregata, Convolvulus lanatus, Lotus halophilus, Minuartia mesogitana ssp. macrocarpa ve Ononis serrata gibi nadir bitkilerin yaşam alanıdır. Dalaman kumullarının orta kesimlerine doğru bazı alanlarda tuz yoğunluğunun arttığı ve sodaotu hakimiyetinde tuzcul bitkilerin dikkati çektiği de görülür (Byfield ve Pearman 2005). Teke yarımadasının batı kıyılarında Patara kumulları kıyıdan iç kesimlere doğru yaklaşık 5 km kadar giren önemli kıyı kumul alanlarından birisini meydana getirmektedir (Fotoğraf 23). Eşen ovasının günümüzde kumullarla kaplı olan ve deltanın en genç kesimini oluşturan (Ertuğ 1996) bu kumul alanı üzerinde de kumulların sabitlenmesi amacıyla ülkemizin doğal türleri olmayan akasya (Acacia cyanophylla) ve okaliptüs (Eucalyptus camaldulensis) ile ağaçlandırma faaliyetleri yapılmıştır. Patara kumullarında da önkıyıdan sabit kumullara kadar çeşitli kumul vejetasyon kuşakları ayırmak mümkündür. Özellikle önkıyıda hasır otu (Cyperus capitatus) ve kum zambağı (Pancratium maritimum) yaygın topluluklar oluşturur. Artkıyıda ise daha az halofitik karakter gösteren türler ortaya çıkar. Artkıyı su birikintilerinde veya bataklık alanlarda sahil ayrığı (Aeluropus littoralis), çuvan otu (Halocnemum strobilaceum) ve balıksazı (Juncus littoralis) ortaya çıkar. Gelemiş gölü çevresinde ise sulak alan bitkileri yayılış alanı bulur. Göl içinde kamış (Phragmites australis) toplulukları dikkati çekerken, bu sulak alan ile kumullara geçiş alanlarını ise gıyak adıyla bilinen Cladium mariscus toplulukları kaplar. Bu alanda dikkati çeken diğer bir tür de ülkemizin relikt bitkilerinden birisi olan Datça hurması (Phoenix theophrasti) dır. Patara kumul sahası içinde yayılış alanı bulan endemik kıyı kumotu (Arenaria pamphylica ssp. pamphylica var. turcica), endemik bir yılan pancarı türü (Biarum ditschianum), endemik bir süsen (Iris xanthospuria) ve yine endemik kuduzotu (Limonium effusum) küresel ölçekte nesli tehlike altında kabul edilen bitkilerdir. Akdeniz ikliminin temsilcisi olan kızılçam ve maki elemanları ise sabit kumulların yaygın bitkilerinin başındadır (Duman ve Güner 2005). Antalya körfezinin doğusunda ortaya çıkan Antalya-Gazipaşa kumulları içinde ayrılan Lara-Perakende kumulları önemli bitki alanı ise, sahip ol- 83

25 Meral Avcı Fotoğraf 23. Akdeniz kıyılarında Patara kumulları. En üstte kumulların yayılış alanı, ortadaki fotoğrafta önkıyı kumulları görülmektedir. Altta ise kumulların ağaç ve çalı türleriyle kaplandığı sabit kumullar yer almaktadır (Foto Ş. Şentürk). Patara kumulları, sahip olduğu bitki örtüsü nedeniyle Türkiye nin önemli kumul alanlarından birisi olarak tanımlanmıştır. Çok sayıda nadir bitkiye yaşam olan bu kumullar, Akdeniz kıyılarındaki en önemli kumul alanlarının başında gelir. 84

26 Türkiye nin Kıyı Kumullarında Bitki Örtüsü duğu endemik türler ve nesli tehlike altında kabul edilen türler açısından dikkat çekicidir. Kıyıdan iç kesimlere doğru birkaç kilometre yayılan kumul alanları, çok sayıda kumul bitkisinin görülebildiği kumullar arasındadır. Bu kumul alanında da, daha batıda yer alan Patara kumullarında olduğu gibi çeşitli kumul vejetasyonu kuşakları izlenir. Önkıyıda hakim olan kumul bitkilerinden bazıları; Cakile maritima, Centaurea aegialophila, Eryngium maritimum, Euphorbia paralias, Medicago marina, Ononis variegata ve Pancratium maritimum dur. Sabit kumulların üzerinde kızılçam (Pinus brutia) yanında ağaçlandırma faaliyetleri ile dikilmiş fıstıkçamı (Pinus pinea) toplulukları yayılış alanı bulur (Sümbül vd. 2005; Fotoğraf 24). Fotoğraf 24. Kum sütleğeni (Euphorbia paralias), Antalya doğusundaki kumulların bitkilerinden birisidir (Foto M. Avcı). Göksu deltası farklı özellikteki kısımlardan oluşur. Deltanın doğusunda hemen kıyı gerisinde uzanan kumul sırtları yüksekliği bazı yerlerde 10 metreyi bulur. Deltanın batı kesiminde kumulların genişliği bazı yerlerde 1 km ye yaklaşır. Akgöl lagününün güneybatısında ise kumullar yer yer 5 metre yüksekliğe erişerek devamlılıklarını korurlar (Bener 1967). Delta bitkilerin yetişme ortamı bakımından çeşitli habitat tiplerinin ortaya çıktığı bir alandır (Karaömerlioğlu ve Düzenli 2008). Göksu deltası kumulları bazı nadir bitkileri barındırdığı için önemlidir. Önkıyı kumul alanları üzerinde Zygophyllum album, Cakile maritima, Limonium graecum var. graecum, Sporobulus virginicus, Inula crithmoides, Salicornia europae, Plantago maritima, Elymus farctus ssp. bessarabicus, Eryngium maritimum, Euphorbia paralias, Pancratium maritimum, Ipomea stolonifera ve Otanthus maritimus yayılış alanı bulan bitkiler arasındadır. Göksu kumulların- 85

27 da önkıyı gerisindeki alanlarda bazı sulak alan ortamlarında karakteristik bitki türlerini Typha angustifolia, Juncellus laevigatus, Imperata cylindricae var. cylindricae ve Phragmites australis oluşturmaktadır. Daha geride sabit kumullar üzerinde ise içlerinde maki türlerinin de görüldüğü topluluklar hakimdir. Sabit kumul alanlarının belli başlı bitki türleri arasında çeşitli ot türleri (Trachomitum venetum subsp. sarmatiense, Ononis natrix subsp. hispanica, Thymelae hirsuta, Helianthemum stipulatum, Sorghum halepense var. halepense) ile mersin (Myrtus communis), akçakesme (Phillyrea latifolia), cehri (Rhamnus oleoides subsp. graecus) ve ayakyakan (Sarcopoterium spinosum) gibi bazı çalı türleri sayılabilir. Bunlardan özellikle altınotu (Helianthemum stipulatum) yer yer birlikler oluşturmaktadır (Karaömerlioğlu 2007). Göksu deltası kumul alanlarında çok sayıda nadir bitki yer alır ve yakın yıllarda buradan tanımlanan yeni bitki türleri de olmuştur. Yeni bir ılgın türü olan Tamarix duezenlii bunlardan biridir (Çakan ve Zielinski 2004). Daha doğuda yer alan Seyhan ve Ceyhan deltası kumulları hem küresel ölçekte hem de Avrupa ölçeğinde nesli tehlike altında kabul edilen kumul bitkilerinin yayılış alanıdır. Sadece bu kumullara özgü olan bazı bitki türleri de vardır Bu alandaki kumullar üzerinde özellikle kıyıya en yakın olan yerlerde dağınık olarak kum teresi (Cakile maritima) dikkati çeker. Daha geride hasır otu (Cyperus capitatus), kum zambağı (Pancratium maritimum) ve kum sütleğeni (Euphorbia paralias) toplulukları ortaya çıkar. Çukurova deltasının batısındaki kumul ve sulak alanlarda son derece zengin bir bitki örtüsü dikkati çekmektedir. Bu sahanın florasına kayıtlı olan 500 civarındaki bitkinin onlarcasını da nadir türler oluşturmaktadır. Çukurova deltasının doğu kesiminde özellikle önkıyıda da benzer özellikler görülür. Cyperus capitatus, Eryngium maritimum, Euphorbia paralias, Ipomaea stolonifera ve Pancratium maritimum gibi türler dikkat çeken kumul bitkileridir. Ülke çapında nadir türler arasında kabul edilen ve tuza dirençli olan itüzerliği (Zygophyllum album) Çukurova kumullarının florasına kayıtlıdır. Bu alanda kumullar üzerinde ülkemizdeki yayılış alanı dar sahaları ilgilendiren Halep çamı doğal yayılışa sahiptir (Byfield ve Çakan 2005a; Çakan ve Byfield 2005b). Bu alanda İskenderun körfezinin kuzeyinde Burnaz kumul alanında önkıyıda, bu hareketli kumullar üzerinde yaşayabilen ve floristik açıdan çok zengin olmayan kumul florası yer alır. Bu birlikler içerisinde Ipomoea stolonifera ve Cyperus capitatus en sık karşılaşılan türler iken artkıyıya gidildikçe bunların arasına Cakile maritima, Euphorbia paralias ve Echinops viscosus subsp. bithynicus gibi türler de dahil olur. Sabit kumullara doğru ise menengiç (Pistacia terebinthus), funda (Erica manipuliflora) ve mersin (Myrtus communis) gibi maki elemanları ortaya çıkar. Artkıyı bataklıklarında Phragmites australis, Arundo donax, Cyperus longus, Juncus littoralis ve Typha domingensis en yaygın olanlar arasındadır (Kavak 2006). Benzer bitkiler Samandağ kumullarında da yayılış alanı bulur. Bu alanda da kumul florası dikkat çekicidir (Kayıkçı vd. 2014). 86 Meral Avcı

28 Sonuç Türkiye nin Kıyı Kumullarında Bitki Örtüsü Türkiye nin kıyı kumulları üzerinde gelişmiş bitki örtüsünün floristik özellikleri dikkate alındığında, bu kumulların çok sayıda endemik ve nadir bitkiye yaşam alanı olduğu açıktır. Ancak kıyı kumullarının çok önemli bir kısmında beşerî faktörlerin rölü dikkat çekicidir. Bu yolla ortaya çıkan değişimler çok çeşitlidir. Özellikle son yıllarda üzerinde önemle durulan istilaci bitkiler sorunu kumul alanları içinde geçerlidir. Deniz turizminin gelişmediği dönemlerde, tarımsal üretim için kısıtlayıcı özellikleri nedeniyle kumul alanları büyük ölçüde korunabilmiştir. İkinci konutların kıyı alanlarına yayılması, turizm faaliyetlerindeki gelişmeler kumul sahalarının da çeşitli şekillerde öneminin artmasına yol açmıştır (Avcı vd. 2015; Fotoğraf 25; Fotoğraf 26). Fotoğraf 25. Karasu kumulları üzerine yayılan yerleşim alanları ve yazlık evler (Foto M. Avcı). Fotoğraf 26. Kıyı kumullarımız üzerinde yayılan yabancı türlerden birisi olan frenk inciri (Opuntia ficus-indica). Türkiye de dahil olmak üzere tüm Akdeniz havzasına yayılan istilacı bir bitki türü olarak tanımlamaktadır. Bu durum kumullar üzerinde beşeri etkilerin sonuçlarını yansıtan özelliklerden birisidir (Foto M. Avcı). 87

Yasal ve Bilimsel Boyutlarıyla KIYI

Yasal ve Bilimsel Boyutlarıyla KIYI Yasal ve Bilimsel Boyutlarıyla KIYI Editörler: Hüseyin TUROĞLU - Hakan YİĞİTBAŞIOĞLU Jeomorfoloji Derneği Yayını No: 1 Temmuz 2017 Yasal ve Bilimsel Boyutlarıyla KIYI Jeomorfoloji Derneği Yayını Yayın

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

KUMUL ALANLARININ AĞAÇLANDIRILMASI. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1

KUMUL ALANLARININ AĞAÇLANDIRILMASI. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 KUMUL ALANLARININ AĞAÇLANDIRILMASI Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 2 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 3 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 4 Kumul esas öğesi kum olup, kil gibi bağlayıcı maddelerden

Detaylı

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5. Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.Arkensis, 6.Kapensis Flora alemleri flora bölgelerine (region), flora

Detaylı

Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler.

Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler. Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler. Rüzgarların şekillendirici etkilerinin görüldüğü yerlerin

Detaylı

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM Rehber Öğretmen : Şule Yıldız Hazırlayanlar : Bartu Çetin Burak Demiral Nilüfer İduğ Esra Tuncer Ege Uludağ Meriç Tekin 2000-2001 İZMİR TEŞEKKÜR Bize bu projede yardımda bulunan başta

Detaylı

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? 1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? a. Ova b. Vadi c. Plato d. Delta 2- Coğrafi bölgelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? a. Coğrafi özellikleri

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA CEVAP 1: (TOPLAM 10 PUAN) 1.1: 165 150 = 15 meridyen fark vardır. (1 puan) 15 x 4 = 60 dakika = 1 saat fark vardır. (1 puan) 12 + 1 = 13 saat 13:00 olur. (1 puan) 1.2:

Detaylı

Kıyı turizmi. Kıyı turizminin gelişiminde etkili olan etmenler; İklim Kıyı jeomorfolojisi Bitki örtüsü Beşeri etmenler

Kıyı turizmi. Kıyı turizminin gelişiminde etkili olan etmenler; İklim Kıyı jeomorfolojisi Bitki örtüsü Beşeri etmenler Kıyı turizmi Kıyı turizmi denizden çok çeşitli rekreasyonel faaliyetlerle büyük ölçüde yararlanan ve konaklama, ağırlama gibi hizmetleri kıyıya bağlı bir turizm çeşididir. Kıyı turizminin gelişiminde etkili

Detaylı

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri Okyanuslar ve denizler dışında kalan ve karaların üzerinde hem yüzeyde hem de yüzey altında bulunan su kaynaklarıdır. Doğal Su Ekosistemleri Akarsular Göller Yer altı su kaynakları Bataklıklar Buzullar

Detaylı

GÖKSU DELTASI (SİLİFKE) DOĞAL ALANLARINDA ANA HABİTAT TİPLERİNİN ARAŞTIRILMASI

GÖKSU DELTASI (SİLİFKE) DOĞAL ALANLARINDA ANA HABİTAT TİPLERİNİN ARAŞTIRILMASI GÖKSU DELTASI (SİLİFKE) DOĞAL ALANLARINDA ANA HABİTAT TİPLERİNİN ARAŞTIRILMASI Main Habitat Types Investigation of Natural Ecosystems in The Göksu Delta (Silifke) Deniz KARAÖMERLİOĞLU Biyoloji Anabilim

Detaylı

Çıralı: Farklı Bir Yaşam Mümkün*

Çıralı: Farklı Bir Yaşam Mümkün* Çıralı: Farklı Bir Yaşam Mümkün* Tarih boyunca pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış, efsanelere konu olmuş Olimpos Çıralı, Antalya nın 70 km batısında yer alan, Kemer ilçesine bağlı Ulupınar Köyü nün

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tatlı su ve tuzlu su biyomları

Detaylı

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA 6.3.2.4. Akdeniz Bölgesinde Tarımsal Ormancılık Uygulamaları ve Potansiyeli Bölgenin Genel Özellikleri: Akdeniz kıyıları boyunca uzanan Toros

Detaylı

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK İKLİM ELEMANLARI Bir yerin iklimini oluşturan sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem ve yağış gibi olayların tümüne iklim elemanları denir. Bu elemanların yeryüzüne dağılışını etkileyen enlem, yer şekilleri, yükselti,

Detaylı

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN EDİRNE UZUNKÖPRÜ MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI Yunanistan sınırına 6 kilometre uzaklıkta yer alan Edirne nin Uzunköprü ilçesi, Osmanlı İmparatorluğu nun Trakya daki ilk yerleşimlerinden biri. Ergene

Detaylı

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri Türkiye de Sıcaklık Türkiye de Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı Türkiye haritası incelendiğinde Yükseltiye bağlı olarak

Detaylı

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tuzlu su ve tatlı su biyomları olmak üzere iki kısımda incelenir.

Detaylı

P E P 1 0 1 _ H 0 5 C

P E P 1 0 1 _ H 0 5 C Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR BİTKİ TANIMA I P E P 1 0 1 _ H 0 5 C u p r e s s u s s e m p e r v i r e n s ( A d i s e r v i - A k d e n i z s e r v i s i ) C u p r e s s u s a r i z o n i c a ( A r i z o n

Detaylı

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Tarımsal Ormancılık Uygulamaları ve Potansiyeli Bölgenin Genel Özellikleri: Bölge geniş ovalar ve alçak platolardan

Detaylı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı JEOLOJİK OSEONOGRAFİ Genelde çok karmaşık bir yapıya sahip olan okyanus ve deniz

Detaylı

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI COĞRAFİ KONUM Herhangi bir noktanın dünya üzerinde kapladığı alana coğrafi konum denir. Özel ve matematik konum diye ikiye ayrılır. Bir ülkenin coğrafi konumu, o ülkenin tabii, beşeri ve ekonomik özelliklerini

Detaylı

Başlıca Kıyı Tipleri, Özellikleri ve Oluşum Süreçleri

Başlıca Kıyı Tipleri, Özellikleri ve Oluşum Süreçleri Başlıca Kıyı Tipleri, Özellikleri ve Oluşum Süreçleri Dünya da bir birinden farklı kıyı tipleri oluşmuştur. Bu farklılıkların oluşmasında; Dalga ve akıntılar, Dağların kıyıya uzanış doğrultusu, Kıyılardaki

Detaylı

VII. KIYILAR. Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları

VII. KIYILAR. Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları VII. KIYILAR 1 VII. KIYILAR KIYI KANUNU Kanun No: 3621 Kabul Tarihi: 04/04/1990 (17 Nisan 1990 tarih ve 20495 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.) Kıyı çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda,

Detaylı

ZBB106 KODLU TASARIM BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç. Dr. Soner KAZAZ

ZBB106 KODLU TASARIM BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç. Dr. Soner KAZAZ ZBB106 KODLU TASARIM BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr 3-TASARIM BİTKİLERİNİN SINIFLANDIRILMASI a) Ömürlerine

Detaylı

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 BAYRAM MERAL 1 Genel Yetenek - Cihan URAL Yazar Bayram MERAL ISBN 978-605-9459-31-0 Yayın ve Dağıtım Dizgi Tasarım Kapak Tasarımı Yayın Sertifika No. Baskı

Detaylı

SU BİTKİLERİ 3. Prof. Dr. Nilsun DEMİR

SU BİTKİLERİ 3. Prof. Dr. Nilsun DEMİR SU BİTKİLERİ 3 Prof. Dr. Nilsun DEMİR SINIFLANDIRMA; MORFOLOJIK, FIZYOLOJIK VE EKOLOJIK ÖZELLIKLERINE GÖRE Su üstü makrofitleri; su kıyılarında yaşayan, bir kısmı su içinde olan ve su dibine tutunan bitkilerdir.

Detaylı

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA COĞRAFİ KONUM COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA Yeryüzünün belli bir bölümünü FİZİKİ coğrafya BEŞERİ ve gösterir. EKONOMİK -Doğa olaylarını -Kıtalar coğrafya konu alır. -Ülkeler -İnsanlar ve -Klimatoloji

Detaylı

ALATA BAHÇE KÜLTÜRLERİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ NÜN BUGÜNKÜ YAPISI VE GELECEĞİ

ALATA BAHÇE KÜLTÜRLERİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ NÜN BUGÜNKÜ YAPISI VE GELECEĞİ ALATA BAHÇE KÜLTÜRLERİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ NÜN BUGÜNKÜ YAPISI VE GELECEĞİ Prof. Dr. M. Faruk ALTUNKASA Prof. Dr. Suat ŞENOL Prof. Dr. Turgut YEŞİLOĞLU Prof. Dr. K. Tuluhan YILMAZ Prof. Dr. Haydar ŞENGÜL

Detaylı

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler : TÜRKİYE NİN İKLİMİ İklim nedir? Geniş bir bölgede uzun yıllar boyunca görülen atmosfer olaylarının ortalaması olarak ifade edilir. Bir yerde meydana gelen meteorolojik olayların toplamının ortalamasıdır.

Detaylı

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Botanik, 7. Hafta: Gövde

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Botanik, 7. Hafta: Gövde GÖVDE Bazı istisnalar sayılmazsa, kormofitlerde kök ile yapraklar arasında kalan kısma gövde denir. Gövde üzerinde yandal veya çiçek tomurcukları bulunur. Tomurcuk taşımak, gövdeyi kökten ayıran en önemli

Detaylı

KARASU KUMULLARI BİTKİ ÖRTÜSÜ VE KORUMA SORUNLARI

KARASU KUMULLARI BİTKİ ÖRTÜSÜ VE KORUMA SORUNLARI T.C İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Coğrafya Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi KARASU KUMULLARI BİTKİ ÖRTÜSÜ VE KORUMA SORUNLARI Seda AKKURT 2501120061 Tez Danışmanı Prof. Dr. Meral AVCI

Detaylı

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDA İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere bağlı olarak bitki ve hayvan topluluklarını barındıran

Detaylı

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi) YERYÜZÜNDEKİ BAŞLICA İKLİM TİPLERİ Matematik ve özel konum özelliklerinin etkisiyle Dünya nın çeşitli alanlarında farklı iklimler ortaya çıkmaktadır. Makroklima: Çok geniş alanlarda etkili olan iklim tiplerine

Detaylı

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI METEOROLOJI METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI Sayı : 133 Mart 2017 Aylık Bülten www.mgm.gov.tr METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI Sayı : 133 Mart 2017 YAĞIŞ

Detaylı

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ Doğal, beşerî ve ekonomik özellikler bakımından çevresinden farklı; kendi içinde benzerlik gösteren alanlara bölge denir. Bölgeler, kullanım amaçlarına göre birbirine benzeyen

Detaylı

CUPRESSUS L. Serviler

CUPRESSUS L. Serviler CUPRESSUS L. Serviler Bu cinsin Kuzey Amerika, Oregon, Meksika, Akdeniz den Himalaya ve Çin e kadar yaklaşık 20 türü var. Herdem Yeşil ağaç ve çalılar. Sürgünler dört köşeli, yahut yuvarlakça. Yapraklar

Detaylı

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) The Cave With Multiple-Periods And Origins Characterizing The

Detaylı

kpss coğrafya tamam çözümlü mesut atalay - önder cengiz

kpss coğrafya tamam çözümlü mesut atalay - önder cengiz kpss soru bankası tamam çözümlü coğrafya mesut atalay - önder cengiz Mesut Atalay - Önder Cengiz KPSS Coğrafya Soru Bankası ISBN 978-605-364-240-4 Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı

GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR

GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR ILIMAN KUŞAK GÖLLERİNDE MEVSİMLERE BAĞLI OLARAK GÖRÜLEN TABAKALAŞMA VE KARIŞMA Ilıman veya subtropikal bölgelerde 20 metreden derin ve büyük göllerde mevsimsel sıcaklık

Detaylı

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA III.BÖLÜM Bu bölümde ağırlıklı olarak Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik'in doğusuna kadar uzanan ve Kastamonu yu içine alan Batı Karadeniz Bölümü, Kastamonu ili, Araç

Detaylı

BÖLÜMLERİ: - 1. Adana Bölümü - 2. Antalya Bölümü YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ: AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Akdeniz Bölgesi

BÖLÜMLERİ: - 1. Adana Bölümü - 2. Antalya Bölümü YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ: AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Akdeniz Bölgesi AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Bölge yurdumuzun güneyinde, Akdeniz boyunca bir şerit halinde uzanır. Komşuları Ege, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri, Suriye, Kıbrıs

Detaylı

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5. Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.Arkensis, 6.Kapensis Flora alemleri flora bölgelerine (region), flora

Detaylı

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS 31. 32. Televizyonda hava durumunu aktaran sunucu, Türkiye kıyılarında rüzgârın karayel ve poyrazdan saatte 50-60 kilometre hızla estiğini söylemiştir. Buna göre, haritada numaralanmış rüzgârlardan hangisinin

Detaylı

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 Türkiye de Arazi Kullanımı Türkiye yüzey şekilleri bakımından çok farklı özelliklere sahiptir. Ülkemizde oluşum özellikleri birbirinden farklı

Detaylı

Tanımlar. Bölüm Çayırlar

Tanımlar. Bölüm Çayırlar Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 1 1 1.1. Çayırlar Bölüm 1 Tanımlar Genel olarak düz ve taban suyu yakın olan alanlarda oluşmuş, gür gelişen, sık ve uzun boylu bitkilerden meydana gelen alanlardır. Toprak

Detaylı

BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SEMPOZYUMU

BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SEMPOZYUMU Bildiri Kitabı BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SEMPOZYUMU 22-23 MAYIS 2013 MUĞLA-MARMARİS BİLDİRİ KİTABI 3 Biyolojik Çeşitlilik Sempozyumu - 2013 ÖZET GEDİZ NEHRİNDE BOR KİRLİLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI Orkide Minareci

Detaylı

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir. 2012 LYS4 / COĞ-2 COĞRAFYA-2 TESTİ 2. M 1. Yukarıdaki Dünya haritasında K, L, M ve N merkezleriyle bu merkezlerden geçen meridyen değerleri verilmiştir. Yukarıda volkanik bir alana ait topoğrafya haritası

Detaylı

ÇAYIR VE MERA YÖNETİMİ. Prof.Dr.Hayrettin EKİZ 2017

ÇAYIR VE MERA YÖNETİMİ. Prof.Dr.Hayrettin EKİZ 2017 ÇAYIR VE MERA YÖNETİMİ Prof.Dr.Hayrettin EKİZ 2017 6. KONU - Aşırı otlamanın belirtileri, - Yurdumuzda otlatma kapasitesi sorunu ve çözüm yolları, - Otlatma mevsiminin tanımlanması, - Kritik periyotlar

Detaylı

Türkiye nin Yüzey Suyu Kaynakları (Nehirler, Göller, Barajlar) Usul (2008)

Türkiye nin Yüzey Suyu Kaynakları (Nehirler, Göller, Barajlar) Usul (2008) Türkiye nin Yüzey Suyu Kaynakları (Nehirler, Göller, Barajlar) Türkiye Su Havzaları geodata.ormansu.gov.tr Türkiye havzaları Yıllık ortalama akış Ortalama yıllık verim Yağış alanı Nehir Havzası Adı (km²)

Detaylı

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atol, hayatlarını sıcak denizlerde devam ettiren ve mercan ismi verilen deniz hayvanları iskeletlerinin artıklarının yığılması sonucu meydana gelen birikim şekilleridir.

Detaylı

Bitkilerin Adaptasyonu

Bitkilerin Adaptasyonu Bitkilerin Adaptasyonu 1 Bitkiler oldukça ekstrem ekolojik koşullarda hayatta kalabilirler. Bitkilerin bu türden ekstrem koşullarda hayatta kalabilmesi için adaptasyona ihtiyacı vardır. Shelford s Tolerans

Detaylı

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin Akdeniz iklimi / Roma Okyanusal iklim / Arjantin Savan iklimi/ Meksika Savan iklimi/ Brezilya Okyanusal iklim / Londra Muson iklimi/ Calcutta-Hindistan 3 3 Kutup iklimi/ Grönland - - - - - - -3-4 -4 -

Detaylı

Quercus ilex L. (Pırnal meşesi)

Quercus ilex L. (Pırnal meşesi) Yayılışı: Quercus ilex L. (Pırnal meşesi) Genel coğrafi yayılış alanı Batı Akdeniz kıyılarıdır. Ülkemizde, İstanbul, Zonguldak, Sinop, Çanakkale, Kuşadası nda 0-450 m ler arasında Carpinus, Laurus, Phillyrea

Detaylı

Tarım Alanları,Otlak Alanları, Koruma Alanları Öğrt. Gör.Dr. Rüya Bayar

Tarım Alanları,Otlak Alanları, Koruma Alanları Öğrt. Gör.Dr. Rüya Bayar Tarım Alanları,Otlak Alanları, Koruma Alanları Öğrt. Gör.Dr. Rüya Bayar Tarım, yeryüzünde en yaygın olan faaliyetlerden olup, gıda maddeleri ve giyim eşyası için gerekli olan hammaddelerin büyük bölümü

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

Vejetasyon, herhangi coğrafi bölgenin bir kesimi üzerinde, yaşam koşulları birbirine benzeyen bitkilerin bir arada toplanma şeklidir

Vejetasyon, herhangi coğrafi bölgenin bir kesimi üzerinde, yaşam koşulları birbirine benzeyen bitkilerin bir arada toplanma şeklidir Vejetasyon, herhangi coğrafi bölgenin bir kesimi üzerinde, yaşam koşulları birbirine benzeyen bitkilerin bir arada toplanma şeklidir 30.12.2017 1 Vejetasyon, ağaç, çalı, yosun, mantar ve likenlerden oluşan

Detaylı

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü DURUSU KUMUL AĞAÇLANDIRMASI İSTANBUL ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü DURUSU KUMUL AĞAÇLANDIRMASI İSTANBUL ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü DURUSU KUMUL AĞAÇLANDIRMASI KONUM DURUSU KONUM DENİZE KONULAN DOĞAL SINIR ÇALIŞMA SAHASI TERKOS KUMUL AĞAÇLANDIRMA ALANI 2102 Ha. PROJE AMACI HER YÖNÜYLE

Detaylı

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Özel Konum 1. Türkiye nin Matematik (Mutlak) Konumu Türkiye nin Ekvatora ve başlangıç

Detaylı

KPSS GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR 2019 COĞRAFYA TAMAMI ÇÖZÜMLÜ DENEME. 120 soruda SORU

KPSS GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR 2019 COĞRAFYA TAMAMI ÇÖZÜMLÜ DENEME. 120 soruda SORU KPSS GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR 2019 COĞRAFYA TAMAMI ÇÖZÜMLÜ 30 DENEME ÖNCE BİZ SORDUK 120 soruda 86 SORU Komisyon KPSS COĞRAFYA TAMAMI ÇÖZÜMLÜ 30 DENEME ISBN 978-605-241-393-7 Kitapta yer alan bölümlerin

Detaylı

RÜZGAR EROZYONUNA KARŞI KORUMA ÖNLEMLERİ

RÜZGAR EROZYONUNA KARŞI KORUMA ÖNLEMLERİ RÜZGAR EROZYONUNA KARŞI KORUMA ÖNLEMLERİ Rüzgar Erozyonuna Karşı Koruma Önlemleri 1- Yüzeydeki rüzgar hızının kontrolü 2- Toprak özelliklerinin kontrolü 1- Yüzeydeki Rüzgar Hızının Kontrolü Bitkisel önlemler

Detaylı

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar. 1- Canlının tanımını yapınız. Organizmaya sahip varlıklara canlı denir. 2-Bilim adamları canlıları niçin sınıflandırmıştır? Canlıların çeşitliliği, incelenmesini zorlaştırır. Bu sebeple bilim adamları

Detaylı

Su Yapıları I Su Kaynaklarının Geliştirilmesi

Su Yapıları I Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Su Yapıları I Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL Bozok Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yozgat Su, tüm canlılar için bir ihtiyaçtır. Su Kaynaklarının

Detaylı

Su Yapıları II. Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL. Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL Bozok Üniversitesi n aat Mühendisli i Bölümü

Su Yapıları II. Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL. Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL Bozok Üniversitesi n aat Mühendisli i Bölümü Su Yapıları II Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL Bozok Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yozgat Su, tüm canlılar için bir ihtiyaçtır. 1 Dünya Su Kaynakları Tuzlu Sular; 97,20%

Detaylı

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR B A S I N Ç ve RÜZGARLAR B A S I N Ç ve RÜZGARLAR Havadaki su buharı ve gazların, cisimler üzerine uyguladığı ağırlığa basınç denir. Basıncı ölçen alet barometredir. Normal hava basıncı 1013 milibardır.

Detaylı

Cupressaceae Juniperus (Ardıçlar)

Cupressaceae Juniperus (Ardıçlar) Herdem yeşil. Monoik veye dioik Ağaç veya dipten itibaren yoğun dallı çalı Kabuk: Yaşlı fertlerinde şeritler halinde boyuna çatlaklı, kırmızımtrak veya gri kahverengindedir. Tomurcuklar: Çıplaktır. (J.drupacea

Detaylı

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik TARIM VE EKONOMİ Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlıdır. Bazı ülkelerde tarım tekniği

Detaylı

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Ülkemizin güney doğusunda yer alan bölge nüfus ve yüzölçümü en küçük bölgemizdir. Akdeniz, Doğu Anadolu Bölgeleriyle, Suriye ve Irak Devletleriyle

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDAKİ İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere olarak bitki ve hayvan topluluklarını

Detaylı

İKLİM TİPLERİ. Yıllık ortalama sıcaklık 25 C dolayındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkı 2-3 C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den

İKLİM TİPLERİ. Yıllık ortalama sıcaklık 25 C dolayındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkı 2-3 C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den İKLİM TİPLERİ Dünya'nın hemen her bölgesinin kendine özgü bir iklimi bulunmaktadır. Ancak, benzer iklim kuşaklarına sahip alanlar büyük iklim kuşakları oluştururlar. Yüzlerce km 2 lik sahaları etkileyen

Detaylı

İnce Burun Fener Fener İnce Burun BATI KARADENİZ BÖLGESİ KIYI GERİSİ DAĞLARI ÇAM DAĞI Batıdan Sakarya Irmağı, doğudan ise Melen Suyu tarafından sınırlanan ÇAM DAĞI, kuzeyde Kocaali; güneyde

Detaylı

Sedirler (Cedrus) Türkiye de doğal olarak yetişen. Türkiye de egzotik (yaygın ya da parklarda)

Sedirler (Cedrus) Türkiye de doğal olarak yetişen. Türkiye de egzotik (yaygın ya da parklarda) Sedirler (Cedrus) Türkiye de doğal olarak yetişen Toros (Lübnan) Sediri (C. libani) Türkiye de egzotik (yaygın ya da parklarda) Himalaya Sediri Atlas Sediri (C. deodora) (C. atlantica) Dünyada Kuzey Afrika,

Detaylı

Çayır-Mer a Ekolojisi

Çayır-Mer a Ekolojisi Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 4 19 Bölüm 4 Çayır-Mer a Ekolojisi 4.1. Bitki Ekolojisine Etkili Olan Etmenler 1) İklim faktörleri 2) Toprak ve toprak altı faktörler 3) Topografik faktörler 4) Biyotik faktörler

Detaylı

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir ŞEKER PANCARI Kullanım Yerleri İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir Orijini Şeker pancarının yabanisi olarak Beta maritima gösterilmektedir.

Detaylı

SAROZ KÖRFEZİ KIYI ALANINDA HABİTAT SINIFLAMASI * Saroz Körfezi Kıyı Alanında Habitat Sınıflaması

SAROZ KÖRFEZİ KIYI ALANINDA HABİTAT SINIFLAMASI * Saroz Körfezi Kıyı Alanında Habitat Sınıflaması SAROZ KÖRFEZİ KIYI ALANINDA HABİTAT SINIFLAMASI * Saroz Körfezi Kıyı Alanında Habitat Sınıflaması Uğur Erhan KAYA Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı K. Tuluhan YILMAZ Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı ÖZET Saros

Detaylı

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ Topraklar zonal, intrazonal ve azonal topraklar olmak üzere üçe ayrılır. 1. Zonal (Yerli) Topraklar iklim ve bitki örtüsüne bağlı olarak oluşan ve bütün katmanların(horizonların)

Detaylı

COĞRAFYA SORU BANKASI. kpss SORU. Lise ve Ön Lisans. Önce biz sorduk. Güncellenmiş Yeni Baskı. Tamamı Çözümlü. 120 Soruda 85

COĞRAFYA SORU BANKASI. kpss SORU. Lise ve Ön Lisans. Önce biz sorduk. Güncellenmiş Yeni Baskı. Tamamı Çözümlü. 120 Soruda 85 Önce biz sorduk kpss 2 0 1 8 120 Soruda 85 SORU Güncellenmiş Yeni Baskı Genel Yetenek Genel Kültür Lise ve Ön Lisans COĞRAFYA Tamamı Çözümlü SORU BANKASI Editör Önder Cengiz Yazar Komisyon KPSS Lise ve

Detaylı

Alçak Kıyılarda Kıyı Kenar Çizgisi Problemi

Alçak Kıyılarda Kıyı Kenar Çizgisi Problemi Alçak Kıyılarda Kıyı Kenar Çizgisi Problemi Hüseyin TUROĞLU İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Ordu Caddesi, No: 196, Eminönü-İstanbul. turogluh@istanbul.edu.tr Özet Farklı elemanlardan

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler Nüfusun Dağılışında Etkili Faktörler Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler 1-Doğal Faktörler: 1.İklim : Çok sıcak ve çok soğuk iklimler seyrek nüfusludur.

Detaylı

22.03.2012. Tuzlu Sular (% 97,2) Tatlı Sular (% 2,7) Buzullar (% 77) Yer altı Suları (% 22) Nehirler, Göller (% 1)

22.03.2012. Tuzlu Sular (% 97,2) Tatlı Sular (% 2,7) Buzullar (% 77) Yer altı Suları (% 22) Nehirler, Göller (% 1) Yer altı Suyu Yeraltı Suyu Hidrolojisi Giriş Hidrolojik Çevrim Enerji Denklemleri Darcy Kanunu Akifer Karakteristikleri Akım Denklemleri Akım Ağları Kuyular Yeraltısuyu Modellemesi 1 Su, tüm canlılar için

Detaylı

KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1

KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 Kavaklar Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 2 İklim bakımından uzun vejetasyon mevsimine sahip, korumalı ve sıcak yerlerde daha iyi

Detaylı

B-) Aşağıda verilen sözcüklerden uygun olanları ilgili cümlelere uygun biçimde yerleştiriniz.

B-) Aşağıda verilen sözcüklerden uygun olanları ilgili cümlelere uygun biçimde yerleştiriniz. A-) Aşağıdaki bilgilerden doğru olanın yanına (D), yanlış olanın yanına (Y) yazınız. 1-( ) Ege Bölgesi nde dağlar kıyıya paralel uzanır. 2-( ) Çarşamba ve Bafra Karadeniz kıyısındaki delta ovalarımızdır.

Detaylı

EGE BÖLGESİ BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI

EGE BÖLGESİ BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI 1/5 EGE BÖLGESİ BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI Türkiye nin 7 coğrafi bölgesinden biri olan Ege Bölgesi, 85.000 km2 lik yüzölçümüyle Türkiye topraklarının %11 ini kaplar. (Harita:1) Ege Bölgesi, Anadolu nun

Detaylı

Ilıman iklim kuşağında Dinlenme

Ilıman iklim kuşağında Dinlenme Ilıman iklim kuşağında Dinlenme - Meristem dokuları düşük sıcaklık ve gün uzunluğunun azalması ile uyarılarak tomurcuklar dinlenmeye girer. - Yaprak dökümü olur. Bitki soğuğa ve dona karşı dayanım geliştirir.

Detaylı

Düzce ve Batı Karadeniz Bölgesindeki Endemik ve Nadir Bitki Taksonlarının Ex-situ Korunması Amacıyla

Düzce ve Batı Karadeniz Bölgesindeki Endemik ve Nadir Bitki Taksonlarının Ex-situ Korunması Amacıyla Düzce ve Batı Karadeniz Bölgesindeki Endemik ve Nadir Bitki Taksonlarının Ex-situ Korunması Amacıyla Küçük Ölçekli Botanik Bahçesi Oluşturulması ve Süs Bitkisi Olarak Kullanım Olanaklarının Belirlenmesi

Detaylı

2. Karışımın Ağaç Türleri Meşcere karışımında çok değişik ağaç türleri bulunur. Önemli olan, ağaçların o yetişme ortamı özelliklerine uyum gösterip

2. Karışımın Ağaç Türleri Meşcere karışımında çok değişik ağaç türleri bulunur. Önemli olan, ağaçların o yetişme ortamı özelliklerine uyum gösterip 2. Karışımın Ağaç Türleri Meşcere karışımında çok değişik ağaç türleri bulunur. Önemli olan, ağaçların o yetişme ortamı özelliklerine uyum gösterip karışıma katılabilmeleridir. Karışımdaki ağaç türleri

Detaylı

ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR

ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR Angiospermae ve Gymnospermae Arasındaki Farklılıklar muhafaza içersinde döllenerek olgun tohuma gelişen gerçek meyve 3. Angiosperma ların odunlarında

Detaylı

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü HİDROLOJİ Buharlaşma Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü BUHARLAŞMA Suyun sıvı halden gaz haline (su buharı) geçmesine buharlaşma (evaporasyon) denilmektedir. Atmosferden

Detaylı

BİTKİ TANIMA I. P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr.

BİTKİ TANIMA I. P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr. 1 BİTKİ TANIMA I Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) C r y p t o m e r i a j a p o n i c a ( K a d i f

Detaylı

Finlandiya nın Tarihçesi

Finlandiya nın Tarihçesi Finlandiya Yüzölçümü :338.145 km 2 Nüfusu :5.175.783 İdare şekli :Cumhuriyet Başkenti :Helsinki Önemli şehirleri :Tampere, Espoo, Turku Dili :Fince Dini :Hristiyanlık Para birimi :Euro, Fin Markası Finlandiya

Detaylı

Herhangi bir yerin ya da ülkenin turist çekebilme potansiyelinin bağlı olduğu unsurlar

Herhangi bir yerin ya da ülkenin turist çekebilme potansiyelinin bağlı olduğu unsurlar TURİZMDE ARZ Herhangi bir yerin ya da ülkenin turist çekebilme potansiyelinin bağlı olduğu unsurlar Bir yerin turist çekebilme potansiyelinin bağlı olduğu unsurlar Çekicilikler (Attractions) Erişim (Accessibility)

Detaylı

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA Ege Bölgesinde Tarımsal Ormancılık Uygulamaları ve Potansiyeli Bölgenin Genel Özellikleri: Bölgede doğu-batı yönünde uzanan dağlar ve bunların

Detaylı

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç Atmosfer çeşitli gazlardan oluşmuştur ve bu gazların belirli bir ağırlığı vardır. Havada bulunan bu gazların ağırlıkları oranında yeryüzüne yaptığı etkiye atmosfer

Detaylı

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER EKOLOJİK BİRİMLER *Ekoloji: Canlıların birbirleriyle ve yaşadıkları ortamla olan ilişkisini inceleyen bilim dalıdır. Ekolojik birimlerin küçükten büyüye doğru sıralaması: Ekoloji

Detaylı

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

Türkiye'de Toprakların Kullanımı On5yirmi5.com Türkiye'de Toprakların Kullanımı Türkiye de arazi kullanımı dağılışı nasıldır? Yayın Tarihi : 14 Kasım 2012 Çarşamba (oluşturma : 12/13/2018) Ülkemiz topraklarının kullanım amacına göre dağılımı

Detaylı

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Başak Avcıoğlu Çokçalışkan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Biraz ekolojik bilgi Tanımlar İlişkiler

Detaylı

Ö:1/5000 25/02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:0 533 641 14 59 MAİL:altinoluk_planlama@hotmail.

Ö:1/5000 25/02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:0 533 641 14 59 MAİL:altinoluk_planlama@hotmail. ÇANAKKALE İli, AYVACIK İLÇESİ, KÜÇÜKKUYU BELDESİ,TEPE MAHALLESİ MEVKİİ I17-D-23-A PAFTA, 210 ADA-16 PARSELE AİT REVİZYON+İLAVE NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU Ö:1/5000 25/02/2015 Küçüksu Mah.Tekçam

Detaylı

Test. Coğrafi Konum BÖLÜM 3

Test. Coğrafi Konum BÖLÜM 3 BÖLÜM 3 Coğrafi Konum 1. Coğrafi konum aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak tanımlanmıştır? A) Bir ülkenin askeri açıdan ve savunma amaçlı konumu demektir. B) Yeryüzünde herhangi bir noktanın coğrafi

Detaylı