Bu dünya, yoruldu mu kuşlar konsun diyedir Haziran Direnişi nde ölümsüzleşenlerin anısına

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Bu dünya, yoruldu mu kuşlar konsun diyedir Haziran Direnişi nde ölümsüzleşenlerin anısına"

Transkript

1 Bu dünya, yoruldu mu kuşlar konsun diyedir Haziran Direnişi nde ölümsüzleşenlerin anısına

2 elbet bir bildiği var bu çocukların kolay değil öyle genç ölmek yeşil bir yaprak gibi yüreği koparıp ateşe atmak pek öyle kolay değil hem öyle bir ağaç ki şu yaşamak denilen şey her bahar yeniden yeniden tomurcuklanır da yalnız bir bahar çiçeklenir a benim gülüm! Hasan Hüseyin

3 Mehmet Ayvalıtaş 2 Haziran 2013 Abdullah Cömert 3 Haziran 2013 Ethem Sarısülük 14 Haziran 2013 Medeni Yıldırım 28 Haziran 2013 Ali İsmail Korkmaz 10 Temmuz 2013 Ahmet Atakan 10 Eylül 2013

4

5 DEVRİMCİ PROLETARYA Yaşasın Proletarya Sosyalizmi!

6 PİNA BASIM YAYIN DAĞITIM İstiklal Caddesi Balo Sk. No: 32 Kat. 2 Daire No: 8 Beyoğlu/İstanbul Devrimci Proletarya Yerel Süreli Siyasi Dergi Sayı:4 Pina Basım Yayın Dağıtım San. ve Tic. Ltd. Şti. adına İmtiyaz Sahibi: Hüseyin Kezik Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Ali Filizler Yönetim Yeri: İstiklal Caddesi Balo Sk. No: 32 Kat. 2 Daire No: 8 Beyoğlu/İstanbul Tel: Baskı: Özdemir Matbaacılık Adres: Davutpaşa Cd. Güven Sanayii Sitesi C Blok No:242 Topkapı/İSTANBUL Tel: Fiyat: 10 TL ARALIK OCAK 2014

7 derken karanfil elden ele HAZİRAN DİRENİŞİ bu daha başlangıç mücadeleye devam...

8

9 İÇİNDEKİLER Sunu: Keşke Yalnız Bunun İçin İsyan Etseydik 11 Anlamak Gideni ve Gelmekte Olanı 13 Taksim: Direniş, Özgürlük, Sosyalizm! 43 Ve Biz Bilmezdik Taksim in Bu Kadar Özgür Olduğunu/ Yasaklanmadan Önce! 63 Artık Yeni Bir Noktadayız 97 Haziran Direnişi nin Ortaya Çıkardığı Kültür-Sanat Üzerine 101 Direnişin Zayıf Karnı: Orta Sınıf ve Pasifizm 115 Çatışma Kaçınılmazdır! 133 Haziran Direnişi Üzerine Notlar 149 Tek Kişi/Tek Parti Diktatörlüğü mü, Burjuvazinin Mali Oligarşik Diktatörlüğü mü? 157 Gezi nin Surlarda Açtığı Gediği Büyütmek 167 Zor, Her Toplumsal Dönüşümün Ebesidir 181 Bu Daha Başlangıç 185

10 Zamanın Ruhu: Artık Yeni Bir Başlangıçtayız 189 Gezi Tartışmaları: Sınıf Bileşiminden Sınıf Oluşumuna 195 Kitlelerin Öz Savaşım Organları ve Forumlar 207 HAZİRAN DİRENİŞİ NDE YAYIMLADIĞIMIZ BİLDİRİLER Genel Direnişi Süresiz Genel Grevle Birleştirelim! 237 Referandum mu İstiyorsunuz? Öneriyoruz! 241 EKLER Yeni Bir Yaşam İhtiyacı, Yeni Bir Yaşam Perspektifi 247 Burjuva Demokrasisinin Tekelci Mali Oligarşik Karakteri Mayıs, Taksim ve Zamanda-Mekanda Özgürlük Mücadelemiz! Yeni Kent Düzeni ve Mekan Savaşları 277

11 SUNU Keşke yalnız bunun için isyan etseydik Ankara da bir grup öğrenci Haziran Direnişi sırasında bir video hazırladı: Keşke yalnız bunun için kırsaydım seni. Camları kırılmış bir panonun önüne geçen gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine, öğrencisinden işçisine, birçok eylemci panoyu kastederek bunu ben kırdım, çünkü diye başlayan cümleler kuruyor. Video, devrimci kitle şiddetinin meşruluğunu Cemal Süreya nın Keşke yalnız bunun için sevseydim seni dizesine atıfla anlatıyor. Bir genç kadın geçiyor kırık panonun önüne Bunu ben kırdım, çünkü ses çıkarmak istedim, bir başkası Bunu ben kırdım, çünkü üstüne yazdığım yazıları siliyorlardı diyor. Bir erkek öğrenci tuzla buz olan panonun camlarını eline alıyor Bunların hepsini ben kırdım, çünkü bunların hepsi çok güzel, bir başkası Bunu ben kırdım, çünkü polisle yakan top oynarken aramıza girmesini istemedim, öteki Bunu ben kırdım, çünkü gaza geldim diyor ve bu sırada her taraftan gaz a gelmenin görüntüleri giriyor. Bunu ben kırdım, çünkü baretim sağlam mı merak etmiştim, Bunu ben kırdım, çünkü canım sıkılıyordu, Bunu ben kırdım, çünkü barikata eşya lazımdı, Bunu ben kırdım, çünkü kuşlar içinden ge- 11

12 çebilsin istedim Cemal Süreya nın yirmi şiirinin hepsi Keşke yalnız bunun için sevseydim seni dizesiyle biter. Her bir şiir farklı bir temayı ele alır. Ama en nihayetinde dönüp dolaşıp bu son dizeye bağlanır, sanki tek bir şiir olur. Şair sevmiştir; kuşlar toplanıp göçtüğü için de, konsolun üstünde noksan bir gümüş kutusu için de, eşiklere oturmuş bir dolu insan için de, iki çay söylemiştir, biri açık olduğu için de ve daha bir dolu şey için Öyle bir sevgidir ki bu, her şeyde kendini var eder, çoğalır. Yani dünyanın, kendisinin ve sevgilisinin her hali, her anı için sevmiştir ve sevmektedir. Evrensel bağıntılılık ilişkisi devrededir ve yaşamın kendisi onun sevgisini koşullamaktadır. Biz de bu kitapta, tıpkı şair gibi yaşamın her haline ve zamanına dokunarak Keşke yalnız bunun için isyan etseydik diyoruz. Birçok yönden bu isyanın nedenlerini ve zorunluluğunu (burjuvazi-proletarya çelişkisinin yaşamın her anına nüfuz etmesiyle birlikte) anlatıyoruz. Direnişin zayıf karnını ve taşıdığı dinamikleri, hareketin gelişim seyrini enternasyonal sınıf mücadelesinin -küresel isyan ve direniş dalgasının- bir parçası olarak değerlendirmeye, devrim ve komünizmin gündeki maddi-toplumsal temellerini çözümlemeye çalışıyoruz. İsyan ve direnişin zorunluluğuyla yeni bir yaşam ihtiyacı ve özlemimizin yakıcılığının birbirine nasıl bağlandığını Bunun geleceğe devreden yönünü Dergi-kitaptaki birçok yazı Haziran Direnişi nin sıcak günlerinde yazılmış ve sitesinde yayımlanmıştı. Bu yazılara, kimi küçük değişiklikler, güncellemeler dışında dokunmadan kronolojik sırayla yer verdik. Sondaki EKLER bölümündeki yazıların da Haziran Direnişi ni anlama ve gelişim dinamiğini serimleme yönüyle katkısı olacağını düşündük. Geleceğe çevirelim yüzümüzü. İnsanın tüm yetileriyle özgürce kendisini geliştirebileceği zamanlara Bu daha başlangıç, mücadeleye devam! Eylül

13 ANLAMAK GİDENİ VE GELMEKTE OLANI Biz Kazandık Bize yeniden gerçekçi düşgücümüzü armağan etti Gezi Direnişi. Ayaklarımızın yerden kesilmesini Yürüdük, hareket ettik ve zincirlerimizin ağırlığını farkettik. Ezilme ve sömürülmemizin, yoksayılmamızın, üzerimizde tahakküm oluşturan güçlerin ayırdına vardık. Özgürlüksüzlüğümüzü öyle bir deneyimledik ki, bir kez bunun ayırdına varınca hücrelerimizin duvarları daha bir üzerimize üzerimize gelir oldu ve adeta nefessiz kaldık, sokaklara kendimizi atmaktan, mücadele etmekten başka çıkışımız olmadığını gördük. Kapitalizmin gölgesini satamadığı için kesmek istediği ağaca, kapitalist değer yasasının, değişim değerinin hükmünü yürüttüğü kapitalist sisteme karşı her şeyin kullanım değeri olarak karşımıza çıkacağı bir dünyaya sarılırcasına sarıldık. Bu aslında bilincinde olalım olmayalım özde, değişim değerinin hakim olduğu dünyayla kullanım değerinin hakim olacağı dünyanın çarpışmasıdır. Ve bal gibi de sınıfsaldır. Gezi yle başladı ama dur- 13

14 madı, her gün farklı eylem biçimleriyle, militan-pasif türlü çeşit karşı koyuş, itiraz eylemleriyle bir kent, bir ülke soluk alıp verdi, veriyor. Yeni yeni mayalanmalar yaşanıyor. Abbasağa da, Yoğurtçu da, Kuğulu Park ta, Tuzluçayır da, stadyumlarda, üniversitelerde, plazalarda ve henüz direniş ve isyanın dilini konuşmaya mesafeli de olsa fabrika ve işyerlerinde ve kentin birçok yerinde, özlemi damla damla/öfkeyi damla damla /umudu damla damla /yığıyor herkes. Ve şair diyor ya, görüyorum/birikiyor/duyuyorum/birikiyor /bilirim de bildiremem/yaşamak güzel /anlıyorum /birikiyor /el çırparak izliyorum çocukça. Biz de Haziran isyanının soluklanma evresinde suyun ağır ağır yükselişini görüyoruz. Sokakları terketmeme inadından biliyoruz birikiyor. Görüyoruz, duyuyoruz, anlıyoruz damla damla büyüyor ve çoğalıyor. Ta ki yeni ve daha büyük bir tsunamiye kadar Çünkü bir kez sokağa inmeyi, sokakta siyaset yapmayı öğrendik. Meydanlarda, parklarda yeni bir yaşamın yalansız perdesiz, kendimiz olarak, metalar dünyasında (meta dolayımlı) temsili ilişkiler kurmadan nasıl olabileceğini, üreterek, paylaşarak, mücadele ederek çoğaldığımız bir yaşamın nasıl inşa edilebileceğini ucundan da olsa deneyimledik. İşçi sınıfı ve emekçi kitleler, yeni bir yaşam ihtiyacı ve özlemini henüz Seni sevdim. Artık tek mümkünüm sensin dizesini kurarcasına yaşamıyor belki, ama soluksuz kaldığı, bıçağın kemiğe dayandığı her an, her durumda Haziran isyanıyla birlikte toplumsal/sınıfsal belleğinde yeniden canlanan, bilgisi genetik kodlarına işlemiş olan bu yaşamı çağıracak, onun arayışı, mücadelesi içerisinde olacaktır. Abbasağa forumunun ilk günlerinde bir direnişçi içimize işlemiş olan isyanın kodlarını çok yalın bir dille ifade etti: İnsanları Gezi Parkı ndan çıkartabilirler, ama Gezi Parkı nı insanların içinden çıkartamazlar. Kapitalizm kendi suretinden bir dünya yaratıyor. Ve bugün bunun kentlerdeki karşılığı da neolibeal kentleşmedir. Bir parkla başladı her şey. Ama aslında hiçbir şey sadece bir parkla başlamadı. Kentin yeniden yapılandırılması ve bizim kentin dışına sü- 14

15 pürülmek istenmemize karşı Gezi de yıkımı durdurmak için bir ağacın gövdesine sarılan, onca şiddete rağmen ağaçla bir olduğu için kopartılamayan Hazar gibi, biz de Gezi Parkı na sarıldık. Gezi Parkı ne bizim için ne de tekelci burjuvazi ve onun siyasal iktidarı için üç-beş ağaç meselesiydi. Tek başına rant projesi de değildi. Zira bu saldırıyla tekelci kapitalist devletin yaptığı salt rant devşirmek değil, kenti sermaye birikiminin konusu olarak dönüştürmektir. O halde yapıp ettiğimiz her şey, direnişimiz neoliberal sermaye birikim sürecini bazı yönleriyle sekteye uğratmıştır. Tarlabaşı, Sulukule, Ayazma ve birçok emekçi semt sermaye birikim politikalarının sonucu yıkıldı. Taksim in yayalaştırılması projesiyle birlikte işçi sınıfı ve emekçilerin gösteri ve eylem hakkının yasaklanması -Taksim de 1 Mayıs mitingini yasaklayarak kentte olağanüstü hal dönemlerini aratmayan saldırılar- ve Emek Sineması nın yıkılması işçi sınıfı ve emekçilerin tepki ve öfkesini büyüttü. Emek Sineması nı yutan kültür-sanat alanındaki neoliberal muhafazakarlaştırma projesinin bir yönü sermaye birikiminin konusu yapılmadık hiçbir alan bırakmamacasına kültür-sanat cephesine dönük geliştirilen saldırı konseptiyken diğeri ise bu sermayeleştirme saldırısıyla birlikle onu koşullayacak ve sorunsuz yeniden üretimini sağlayacak siyasal, ideo-kültürel muhafazakarlaştırma hamlesidir. Kentten sürülüşümüzün, bununla birleşik olarak yaşam tarzlarımıza müdahalenin kimliklerimizin saldırıya uğramasının son halkası. Taksim in yayalaştırılması projesi ve yapılan düzenlemelerin tümü tekelci kapitalist sınıfın ve devletinin işçi sınıfının sınıf kimliğine yönelen bir saldırısıdır. İşçi sınıfı ve emekçiler kentin merkezinden sürülmekte -işçi sınıfı ve emekçilerin yaşam alanlarına burada yer yoktur!-, işçi sınıfının ücretli emekçi olmanın dışında görünür olması engellenmekte ve mekan-kent burjuva sınıf için tasarlanıp soylulaştırılmaktadır. Mecidiyeköy Profilo AVM ye bir inşaat işçisi kıyafetlerinden, ellerindeki nasırdan, güneş yanığı suratından ve tüm bunların imlediği yalın gerçekten, 15

16 beş parasız oluşundan, dolayı alınmadı. İşte bu yüzden ne Emek sineması sadece sinema, ne Gezi Parkı sadece park -birkaç ağaçmeselesidir. Sınıf kavgasının mekan politiğini oluşturuyoruz. Bu da bir kentin yeniden üretimidir. Kentler soluk alıp verirler ve devinirler. Hiçbir kent yoktur ki bir fotoğraf karesi gibi donsun. Biz İstanbul da ve direnişin yayıldığı tüm kentlerde bir kenti bir ülkeyi yeniden ürettik. Kent gözümüzde güzelleşti. Öz benliğimiz haline geldi. Gezi Parkı ndaki kolektif yaşamı dağıtan saldırı, kolektif üretim-paylaşım olarak Gezi yi var eden herkes tarafından -ki bu yaşamı vareden sadece Gezi Parkı nda çadır kuranlar değil başta İstanbul olmak üzere tüm kentlerdeki direnişçiler, sokağa çıkamayıp evlerinde tencere tava senfonisine katılanlar ve ülke sınırlarını aşan eylemlerin katılımcılarıdır- kendi öz benliklerine bir saldırı olarak algılandı, yaşandı. Çünkü oradaki hayat dışlarında ve üstlerinde bir mekanizma tarafından dayatılıp oluşturulmadı. Aşağıdan örgütlendi. Karşılıklı etkileşim ve çoklu ilişkiler içerisinde var edildi. İşgal kolektif mekan ve yaşam oluşumunun biçimidir. Zamanın ruhunu yakalayan bir eylem, örgütlenme biçimidir. Çünkü bugün direnişin mekanla da simgeleşmesine ve bu mekanda üretilecek yeni bir dünyanın ilişki ve toplumsallaşma biçimine ihtiyaç var. İşgal eyleminin çekim etkisini oluşturan direnişin mekan politiğinin yeni bir yaşam ihtiyacının simgesi haline gelmesidir. Yeni bir yaşamın nüvelerini oluşturmak, her şeyin alınıp satıldığı bir dünyanın değil merkezinde insanın tüm ihtiyaç ve özlemleriyle birlikte varolacağı bir yaşamın yaratılabileceğini ucundan da olsa göstermek protesto çağrısından çok daha ateşleyici ve esinleyicidir. Bunu Türkiye daha küçük ölçekte Ankara Tekel işgalinde de yaşadı, deneyimledi. Ankara nın göbeğinde iki ay boyunca bir direniş kenti kurulmuş ve bu kent, orada kurulan toplumsal ilişkilerin tümü sendikal bürokratizminin türlü oyunlarına rağmen işçi sınıfı için sürekli eylem çağrısı olmuştu. Direnişin dalgasal etkisini sağlayan dire- 16

17 nişin mekan politiğidir. Ve aynı zamanda bu mekanın direnişe katılan herkes tarafından direnişle birlikte yeniden üretilmesi, inşaa edilmesidir. Bugün işçi sınıfı ve emekçilerin, özellikle de gençlerin dışlarında birileri tarafından belirlenip onları misafir sanatçı olarak konumlandıran, çağıran eski eylem ve örgütlenme biçimlerine karşı oldukça mesafeli olduğunu söyleyebiliriz. Bu yeni toplum-sınıf-birey durumunun bir sonucudur. Kitle de birey de eski düzlemin kodları, değer ve normlarıyla açıklanamaz. Ne kazandık? Bir genç kadın düşünebiliyor musununuz, Türkiye nin kaderi hiç bu kadar bizim ne yapıp edeceğimize bağlı olmamıştı, diyor haklı olarak. Sokaktakilerin gündemi belirlemesinden bahsetmiyor tek başına, kendi geleceğini inşa edebileceğini henüz tam bilince çıkaramamış da olsa örtük bir biçimde görüyor ve bunun bilgisiyle hareket ediyor, konuşuyor. Evet, Türkiye nin kaderi isyan günleri boyunca sokakların, meydanların nasıl hareket edeceğine bağlandı. Bu biraz abartılı gelebilir, ancak şu bir gerçek, sınıf kesimleri ve sınıflar arası güç ve mücadelelerinin, dizilimin yeniden şekillendiği bir dönem yaşadık, yaşıyoruz. Ve hala yeni durum içerisinde bir denge durumuna geçilmiş değil, türbülans devam ediyor. Olağan zamanlarda kitlelerin bilincinde şiddet tekelinin devlette olması meşrudur. Bu şiddet tekelini yıkma yönündeki en ufak hareket, yapı, örgütlenme, bu sınır çizgisini aşan her kesim marjinal olarak görülür. Ancak kitleler isyan günlerinde devletin şiddet tekelinin meşruiyetini sorgulamaya başladı ve reddetti. İşçi sınıfının söz, düşünce, örgütlenme, toplantı, eylem özgürlüğü hakkını ancak devletin bu şiddet tekelini yıktığında ve aşağıdan ve doğrudan demokrasi dinamiklerini harekete geçirdiğinde kullanabileceğini, kendi yaşamıyla ilgili kararları kendisi vermek istediğinde çarptığı duvarın yine devletin şiddet tekeli olduğunu, bunu yıkmanın da ancak karşı bir zor ve şiddeti gerektirdiğini gördü. Taş atmayın sesleri de sokak barikatlarında, çatışmalarında duyuldu. Ancak artık bir sınır çizgisi aşılmıştı, 17

18 tüm liberal sol çarpıtma ve dezanformasyona rağmen kitlelerin gözünde devrimci şiddet meşrulaştı ve kitleselleşti. Taş atmayanlar ve atamayacaklarını söyleyenler artık kendileriyle taş atanları özel olarak (onca liberal reformist kampanyaya rağmen) ayırma ihtiyacı duymadı. Çünkü meşru olan bu. Haziran Direnişi boyunca birçok kez tekrarlanan barikat kurup polisle önde çatışanlarla hemen arkada cephe gerisi olarak konumlanıp öndeki çatışmanın sürekliliğini sağlayan binlerce insanın varlığı bu meşruiyetin bir başka göstergesidir. Yaratıcı yıkıcı eylemimimizin gücünü gördük. Her birimiz kendimize ait oda lara (bu hiç de kadının özgürleşmesinin bir eşiği olarak kendisiyle baş başa kalacağı, bireyselliğini yaşayacağı, kendisi için yaşayabileceği bir mekan ve zaman metaforu değildir) hapsolmaktan kurtulduk. Korkunun, rekabetçiliğin, bireyciliğin duvarlarını büyüttüğü ve içine ışık sızmasın diye pencerelerini sımsıkı kapattığımız odalarımızdan/hücrelerimizden çıkmaya başladık. İnsanın kurduğu toplumsal ilişkilerle zenginleştiğini, üretken olduğunu, kendisini gerçekleştirebildiğini duyumsadık. Direnişin, mizahı da, kültür-sanatı da bunun en çıplak göstergesidir. Artık hepimiz şarkı söylüyoruz. Şarkı söyler gibi, dans eder gibi direniyoruz. Ağız dolusu kahkahalarımızın da, gök gürültüsünü kıskandıracak desibeldeki öfkeli slogan ve haykırışlarımızın da isyanın birer silahı haline geldiğini gördük. İnsana dair olan ne varsa onları kuşanıp direnmeyi öğrendik. Hepsini kendimize yakıştırdık. Sınıfsal olan politiktir! Sınıfsal olup da politik olmayan hiçbir şey yoktur. Ekonomi-siyaset bağını koparmanın ve sınıfı ekonomik bir kategoriye indirgemenin kendisi de politik bir tutumdur ve sınıfsaldır. Evdeki yaşam da dahil her şey değişti. Emekçi kadının evdeki burjuvaya karşı dilsizleşmesi toplumsal cinsiyet rollerinden kaynağını almaktadır. Sarsılması da gerisindeki tarihsel-toplumsal gericilik birikimi, neoliberal burjuva demokrasisi içerisinde bu rollerin yeniden üretimini sağlayan ekono- 18

19 mik-siyasi yapı nedeniyle oldukça zorlu bir mücadeleyi gerektirmektedir. Haziran Direnişi nin kadınları, gündelik hayatlarında toplumsal cinsiyet rollerinden köklenen tüm davranış kalıplarını, ilişkileri damarlarında dolaşan Gezi ruhuyla sorgulamaya, değiştirmeye başladı. Kadınlar, kadın-erkek hep birlikte direnmenin, varolmanın dayanılmaz güzelliğini yaşadıktan sonra kendilerini ikincilleştiren tüm ilişki ve kurumlara karşı artık eskisi gibi edilgen kalamazlar. Birey olarak, cins olarak, sınıf olarak kimlikleri keşfetmede önemli bir uğraktır Gezi. Henüz bilince yeterince çıkmamış olsa da bir kez kodlarımıza girdi. Her sınıfsal-toplumsal çelişkide davranış kalıplarımızın üzerinde etkili olacaktır bu kodlar. Artık boyun eğen, edilgen değil özneleşmenin, özgürleşmenin kapısı ufacık da olsa aralandı, yeni bir yaşamın özsuyuyla buluştuk. Burjuva demokrasisinde sınıf siyasetinin arenası sokak ve meydanlardır. Haziran isyan ve direnişi işçi sınıfı ve emekçilerin politika algısını farklılaştırdı. Burjuva siyaseti bir bütün olarak işçi sınıfı ve emekçilerin hayatına kastedince, hayata dışsallaşınca, hayat politikanın kendisi oldu.yemek yerken de, gülerken de, ağlarken de, koşarken de, şarkı söylerken de, dans derken de politika yapıyoruz. Politikanın tanımı yerli yerine oturdu, artık sandıkta ve yüksek katlarda yapılan bir şey olmaktan çıktı. Siyasetin sadece sandıkla kodlandığı Türkiye de gerçek siyasetin merkezi ve failleri tüm ihtişamıyla sahne aldı. Siyasetle bağını seçim sandığı dolayımıyla kuran geniş kitleler geri çağırma hakkının seçimlerle koşullu olmadığının bilinciyle olmasa da hükümet istifa sloganını atarak geriye çağrma hakkını kullandı. Haziran isyan ve direnişinde sokaklara taşan kitleler yine sosyalist demokrasi bilinciyle olmasa da, temsili demokrasiye karşı doğrudan ve aşağıdan demokrasi talep ve özlemlerini dillendirmiş, bunun arayışına girmiş, örgütlenme biçimlerini, dilini, hareket tarzını öğrenmeye, deneyerek bulmaya ve bilince çıkarmaya çalışmıştır. Bu süreç park forumlarıyla nitelik 19

20 değiştirerek hala devam etmektedir. Haziran isyan ve direnişi, dünün emeği, birikimi, işçi sınıfı ve emekçilerin mücadele deneyimleri üzerinden şekillendi. İşçi sınıfı ve emekçilerin tarihsel mücadele deneyimlerinden, yanıbaşındaki Kürt ulusal kurtuluş mücadelesinden, küresel isyan ve direniş dalgasından tüm sınıfsal-toplumsal-ulusal-cinsel mücadele ve deneyimlerden beslendiğini söyleyebiliriz. Öte yandan bugüne kadar bu topraklarda yaşanan siyasal-sınıfsal-toplumsal direnişlerin bir devamı olarak değil bir devrimci kopuş olarak yaşandı. Kendisinden önce yaşanan tüm sınıfsal-toplumsal mücadeleleri içine alıyor olmasına rağmen bunlarla aynı zincirin bir halkası olarak doğrusal bir dizilim sergilemiyor. Bu direniş bir kopuş çizgisini ifade ediyor. Çünkü, burada farklı olarak kitlelerde henüz tam bilince çıkmamış olsa da bir iç istem olarak yavaş yavaş mayalanan Kendi kararlarımızı kendimiz vermek istiyoruz düşüncesi geniş kitlelerce eyleme döküldü. Direnişe katılan yüzbinler aşağıdan ve doğrudan demokrasi talebiyle ilerledi, karar ve eylem süreçlerinin öznesi olarak kendini varedebilmeyi eylemin içerisinde kendi yaratıcı pratikleri olarak deneyimledi. Bu işçi sınıfı ve emekçilerin yeni bir yaşam ihtiyacının ve özlemlerinin daha bir yakıcılaştığını göstermektedir. Komünistlerin görevi asıl olarak bunun bilince çıkmasını sağlayacak politik-pratik bir öncülük sergilemek, sınıfsal-toplumsal-bireysel özgürlüklerin önündeki engeli, neoliberal burjuva demokrasisini, yıkma mücadelesini yükseltmektir. Gezi yle birlikte zamanın hızı değişti. Biyolojik saatimiz direnişin saatine bağlandı. Uyku, uykusuzluk, yemek vb. zorunlu ihtiyaçlarımız da dahil her şey direnişin saatine uyarlandı. Bu, hareketin Gezi Parkı nın dağıtılması sonrası yaşadığı geri çekilme sürecine de devreden bir zaman algısıdır. Kitleler, sanki her yeni direniş, eylem, toplaşma anında yine isyan günlerinin dinamizmini, yorulmak bilmezliğini, ve zaman algısını geri çağırıyor. Tersinmezlik ilkesi devrede ve zamanın oku hep ileriyi gösteriyor. 20

21 Direniş, isyan, ayaklanma artık uzak geleceğin değil bugünün içerisinden tartışılıyor. Devrim unutulan, tedavülden kaldırılan bir sözcüktü. Gezi nin simge pankartlarından biri Devrim Sanki Göz Kırptı oldu. Bir kez kendi yaşayacağımız bir şey olarak hayal etmeye başladıysak devrim ve sosyalizmi artık toplum için, insanlık için gibi soyut idealarla değil kendimiz için, kendi hayatımızı kurmak için eylemdeyiz, sokaktayız, direnişteyiz, isyandayız demektir. Ve bu müthiş bir enerjinin de açığa çıkması demektir. Yarın daha da fazlası için güç ve deneyim biriktiriyoruz. Meydanlarımızı, sokaklarımızı Haziran Direnişi yle kısa süreliğine de olsa özgürleştirdik. Yeniden özgürleştireceğiz! Sadece Taksim i değil, kolektif mekan olarak direniş odağı haline getirdiğimiz İstanbul un ve tüm diğer kentlerin meydanlarını, parklarını özgürleştirecek, yeniden inşa edeceğiz. Gaza, copa, TOMA ya karşı direnmenin ve polisi püskürtmenin, meydanları, sokakları özgürleştirmenin, özellikle de meydanları, parkları özgürleştirdikten sonra komünal yaşamdan izler taşıyan bir yaşamı kurmanın sevincini yaşadık. Sokak ve meydan demokrasisinin nasıl inşa edileceğini ucundan kıyısından da olsa deneyimledik, öğrendik. Başardığımızı gördük. Bencillik geniyle, insanın doğasıyla açıklanan rekabetçilik ve ben cilliğin gelişkin bir bireysellik-toplumsallık içerisinde belirleyen olmadığını, paylaşım ve kolektivizmin muhteşem güzelliğini ve yükselişini gördük. Biz devrimciler ve komünistler, sosyalizmin/komünizmin ne kadar güzel, ne kadar yaşanası bir sistem olduğunu okuduk, yazdık, anlattık. Ama onun ufacık bir izdüşümünü yaşamda kanlı canlı gördüğümüzde, ürettiğimizde, yaşadığımızda dehşet mutlu olduk. Düş gücümüzün ne kadar fukara olduğunu, büyük anlatının hayatla buluşma anlarını ne kadar kuru ve cansız resmettiğimizi gördük. Artık hiçbirimiz eski ben/biz değiliz. Çünkü, komünizmin maddi toplumsal temelini ve kaçınılmazlığını soyut ve teorik bir çözümleme olarak değil yaşamın yeşili içinde gördük. 21

22 Burjuva Demokrasinin Baskın Yönü: Mali Oligarşik Diktatörlük İçinde yaşadığımız dünyayı nasıl kavradığımızı belirleyen üç şey vardır: Dünyanın nasıl bir yer olduğu, bizim kim olduğumuz ve dünyayı nasıl incelediğimiz. (Bertell Ollman) Neoliberalizmin kriziyle (veya azami üretkenlik artışı saldırganlığını koşullayan krizi öteleme programıyla) rejim krizini birbirinden ayıran yaklaşımlar Gezi yle birlikte başlayıp tüm ülkeye yayılan ve uluslar arası etkileri de olan Haziran isyan ve direnişini antikapitalist özünü perdelemekte, sınıfsal karşıtlık zeminini silikleştirmekteler. Mesele iki üç ağaç değil diyen herkesle aynı mahalleden olmadığımız gibi, aynı şeyleri de kastetmiş olmuyoruz. Bu yüzden kendi konumlanma noktamızı belirtmek, Haziran isyan ve direnişini sınıf gözüyle analiz edebilmek için aynı zamanda, mesele tam da iki üç ağaçtır, diyoruz. Çünkü bu iki üç ağaç gölgesi alınıp satılamadığı için neoliberalizmin hedefi olmuştur. Ve biz, o iki ağaca sahip çıkarken onu hedefleyen neoliberalizmin sermaye birikim rejimine -iki üç ağacı da sermaye birikimi ve rantının konusu haline getiren rejime- karşı çıkmış olduk. Neoliberal burjuva demokrasinin sınırlarının daralması, baskı ve zorun öne çıkması, tekelci burjuvazi ve devleti için bir tercih değil zorunluluktur. Çünkü, neoliberal politikaların durduraksız uygulanmasının, hiçbir kontrol, denetim, sürtünme, esneme payını -hele de bugünkü küresel kriz koşullarında- içermeyen sermaye birikim rejiminin koşulladığı tam da budur. Neoliberalizm, emeğin ağır sömürü ve boyunduruğunu gerektiren emek kontrol rejiminin yanısıra yaşam alanlarını hedeflemektedir. Her taraftan azami sömürü için, azami sermaye birikimi için tüm mekanizmaların işletilmesi, bunlara yeni sömürü ve sermaye birikim alanlarının eklenmesi demektir. Bu yüzden yaşam alanlarımıza saldırıyor, doğayı yok ediyor, 22

23 kenti doğal, tarihsel ve ideo-kültürel değerleriyle tahrip edip dönüşüme uğratıyor, tekelci burjuvazi namına yeniden üretiyor. Bir yandan işçi sınıfı ve emekçileri kent merkezinden atarken bir yandan da kentin üretim ve yeniden üretim sürecinin sağlayıcısı olarak -yani ücretli köle olarak- ve meta fetişizminin ve egemenliğinin sembolü olan mabedlerini tavaf edip metanın dolaşım sürecinde sermaye olarak kendisini gerçekleştirmesi döngüsünün bir parçası olarak -yani müşteri olarak- kente kabul ediyor. İstanbul un her sokağı, parkı işçi sınıfı ve emekçilerin bilincinde böyle yer etmemiş -çok az bir kesimi bunu görmüş- olsa da sınıfsal karşıtlık ekseninden bakan burjuvazinin oldukça doğru bir biçimde okuduğu üzere nesnel olarak kapitalist kentsel dönüşüme, neoliberal sermaye birikim sürecine ve neoliberal burjuva demokrasine karşı bir direniş mevzisi haline geldi. Bu isyan neoliberal politikalara ve onların uygulanmasının gerek koşulu olan işçi sınıfı ve emekçiler için kölece yönetilmekten başka bir şey olmayan geri tipteki neoliberal burjuva demokrasisine karşı gelişti. Bu isyana sınıfsal karakterini veren budur. Siyasal özgürlük talep ve özlemlerinin yakıcılığı salt baskı ve zor mekanizmasından dolayı değil bugün üretimin toplumsal güçlerinin geldiği gelişim düzeyi ile kapitalist üretim ilişkilerinin bağdaşmazlığından dolayıdır. Sorunu tersten tanımlayınca her şey tersyüz olur. O halde soruyu doğru sorarak başlayalım AKP hükümetinin baskı ve zor politikalarını öne çıkarmaya, neoliberal burjuva demokrasinin sınırlarını geriden çekmeye iten ne? Kentsel dönüşümle hedeflenen sermaye birikimini sekteye uğratan Gezi Direnişi ne karşı bu kadar pervasızlaşmasının asıl nedenini ancak bu sorunun yanıtını aradığımızda bulabiliriz. Tekelci burjuvazi, Türkiye nin küresel kriz anaforuna savrulmamasının ancak, neoliberal sermaye birikim rejiminin kesintiye uğramamasıyla, onun da sıkı emek kontrolü rejimiyle koşullu olduğunu biliyor. Ve bunun salt ekonomik temelli bir sorun olmadığını, onu tamam- 23

24 layan siyasal-toplumsal-kültürel boyutunun bugün oldukça öne çıktığını da Muhafazakar siyasal-toplumsal dönüşüm politikaları ve toplumsal mühendislik projelerinin -Fettullah Gülen in altın nesil yetiştirme hedefinin- bağlandığı yer tam da burasıdır. Emeğin tevekkülünü üretecek siyasal-toplumsal-kültürel bir dokunun var edilmesi sorunu Her şeyi AKP rejimiyle açıklayanlara sormak gerekir: Neoliberal sermaye birikim rejimi Tayyip Erdoğan AKP sinde simgeleşen baskı ve zor politikalarını koşullamış olamaz mı? Tek adam diktatörlüğü ve diktatörün psikolojisi savlarından önce asıl yanıtlanması gereken soru budur. Elbette her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır ve Tayyip Erdoğan da gerici ideolojik-kültürel angajmanlarıyla burjuva yönetim anlayışına kendi rengini, tarzını katmıştır. Öyle uzun boylu kişilik çözümlemelerine hiç gerek yok strateji belgesine bakmak yeterlidir. Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki, bu, tekelci burjuvazinin belli ton farkları olsa da tüm kesimlerinin arkasına yazıldıkları stratejik bir belgedir. Ve 2023 hedefleri tekelci kapitalist devletin, hükümette kim olursa olsun üzerimizden bir buldozer gibi geçmesini gerektirmektedir. Çünkü o hedeflerin gerçekleşebilmesi neoliberal sermaye birikim rejiminin önünde hiçbir engel, hız kesecek hiçbir kurum, yapı, ilişki vb. bırakmamaya, varolanları da ortadan kaldırmaya ayarlıdır. Başbakanın kişiliği ve otoriterizmi tartışmaları, küresel kriz koşullarında tekelci kapitalizmin esneme katsayısının iyice düştüğü bir dönemde oldukça sığ kalmaktadır. Tartışmanın bu yöne daralması yakın bir tehlike olarak seçimlerde, AKP gitsin diye siyasal tutum geliştirmeye ve Haziran isyanında parlamentoya alternatif olarak çıkan sokak siyasetini etkisizleştirmeye, bu siyasal tutumun payandası haline getirmeye varabilir. Burjuva partiler arasında yapılacak bir tercihin sonucu ancak şu olabilir: Birinin tekelci mali oligarşinin saldırı programını yaşama geçirirken tüm nobranlığını ve saldırgan yüzünü hiç perdelemeksizin göstermesi, diğerinin bu saldırı programına işçi 24

25 sınıfı ve emekçileri kimi zaman kırıntı düzeyinde tavizlerle rıza üretim sürecine dahil ederek içermeye çalışması. Tek parti/kişi diktatörlüğü ve buna karşı yükselen öfke patlaması tarzı tespitlerde bulunanlar sorunun kaynağını görmedikleri ve sadece semptomlara işaret ettikleri için çözümü de doğru bir biçimde tespit edememekteler. Sınıfsal-toplumsal ilişkilerin sermaye birikim rejimi temelinde dönüşümünü hedefleyen AKP programına karşıtlık, tam da sermaye temeline karşıtlığı içermediğinde ideo-kültürel çatışma, yaşam tarzlarına müdahale, dinci-gericilik gibi kendinde görülen sorunlara karşı mücadeleye doğru daralacak ve işçi sınıfı ve emekçilerin sınıfsal karşıtlık yönünde konumlanmasını da engelleyecek, hatta tam tersi yönde bir kamplaşma ve karşıtlık ilişkisi içerisine sokacaktır. Gezi nin sermaye cephesinden bakiyesi, rejim krizinin daha da derinleşmiş olmasıdır. Neoliberal burjuva demokrasisinin kapsama ve rıza üretim mekanizmaları tümüyle devre dışı kalmamış olsa da artık tekelci kapitalizmin esneme katsayısının oldukça düşmüş olmasıyla iyice geriye itilmiş, baskı ve zor politikaları, polis şiddeti öne çıkmıştır. Gelişen sınıfsal-toplumsal hareketlere karşı müsamahasızlığı bugün onun zayıf karnını oluşturmaktadır. Baskı ve zor politikalarının öne çıkmasının ve rıza üretim mekanizmalarının alabildiğine işlevsizleşmesinin temelinde, Türkiye nin bölgede rol model olarak, bölgesel güç yükseltimi ve buna uygun ekonomik-siyasal-kültürel hegemonya geliştirme stratejisinde yaşadığı ciddi tıkanmanın olduğunu söyleyebiliriz. Tekelci burjuvazi ve siyasal iktidarı Gezi nin mesajını gayet net aldı. Onlar bu isyanı sınıfsal karşıtlık ekseni üzerinden okudular. Haziran Direnişi doğrudan neoliberal burjuva demokrasisinin gündeki hedeflerinde bir kırılma yaratmıştır. Azami artıdeğer sömürüsü için azami metalaştırma saldırısını içeren tekelci kapitalist devletin programına karşı geliştirilen muhalefet ve blokaj neoliberal kapitalizmin sermaye birikim 25

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

mokrasisi " 14 sosyalist

mokrasisi  14 sosyalist Adam yok, para yok, zaman yok, bilgi ve beceri yok, duyarlılık ve güven yok türünden yakınmaları sertçe bir yana itiyoruz. Hepsi var. Fakat bunların toplanacağı ve işleneceği bizim kaç çevre örgüt girişimimiz

Detaylı

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012 15 Mart 2012 Perşembe günü işlerinden atılan Asilçelik işçileri Bursa nın Orhangazi ilçesi cumhuriyet meydanında basın açıklamasıyla İşimizi İstiyoruz talebini dile getirdikleri ve işlerine geri dönene

Detaylı

Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar.

Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar. Boyun eğmeyenler bu yana BU DÜZENİ SIFIRLA AKP eliyle sürdürülen gerici diktatörlük Türkiye'nin kaderi değildir. Bu diktatörlük bir kaza veya arızanın sonucu ortaya çıkmış da değildir. Sömürü düzeni kendini

Detaylı

Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması

Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ni ziyaret eden ilk Türk siyasi lider olan Perinçek, onurlarına verilen yemek sırasında bir konuşma gerçekleştirdi. ABD'nin savaş

Detaylı

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ 19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI 19.09.2014 Bugün 19 Eylül. Bugün bu ülkenin mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütü TMMOB nin mücadele dolu tarihi açısından

Detaylı

Neden TMMOB? Kıyı Kanunu, Mera Kanunu, 2B Kanunu gibi yasal düzenlemelere, Kentlerin yağmalanmasını amaç edinen kentsel dönüşüm politikalarına,

Neden TMMOB? Kıyı Kanunu, Mera Kanunu, 2B Kanunu gibi yasal düzenlemelere, Kentlerin yağmalanmasını amaç edinen kentsel dönüşüm politikalarına, Neden TMMOB? Çünkü TMMOB; Gezi Parkı direnişinin destekleyicisi, Taksim Dayanışması'nın katılımcısı olan TMMOB'nin bir gece yarısı operasyonuyla yetkilerinin alınması AKP'nin TMMOB'den intikam alma girişimidir.

Detaylı

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'de 1990'lı yıllardaki duvar yazıları, İslamcılığın yükseldiği döneme yönelik yakın bir tanıklık niteliğinde. 10.07.2017 / 18:00 Doksanlı

Detaylı

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için 8 Mart ta alanlara!

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için 8 Mart ta alanlara! Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için 8 Mart ta alanlara! 8 Mart, kadın işçilerin eşdeğer işe eşit ücret ve daha iyi çalışma koşulları için verdikleri mücadeleyi

Detaylı

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz İstanbul YDK: 1 Mayıs itibariyle başlamış olan Eme(K)adın kampanyamız kapsamında güvencesiz, görünmeyen ve yok sayılan kadın emeği üzerine araştırmalar yapmaya devam ediyoruz. Bu kez bu konuda sendikal

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI 7 Ocak 2015 İstanbul, Sabancı Center Sayın Konuklar, Değerli Basın Mensupları,

Detaylı

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da YANLIŞ ALGILANAN FİKİR HAREKETİ: FEMİNİZM Feminizm kelimesi, insanlarda farklı algıların oluşmasına sebep olmuştur. Kelimenin anlamını tam olarak bilmeyen, merak edip araştırmayan günümüzün insanları,

Detaylı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! Clara Zetkin haklı olarak Kadının özgürlüğünün, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, emeğin sermayenin

Detaylı

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar?

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar? GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar? ARAŞTIRMA Araştırmayı nasıl yaptık? 6 7 Haziran Perşembe ve Cuma günleri Her 2 saatlik zaman diliminde 400 kişiyle görüşerek Gezi Parkı alanına

Detaylı

1: İNSAN VE TOPLUM...

1: İNSAN VE TOPLUM... İÇİNDEKİLER Bölüm 1: İNSAN VE TOPLUM... 1 1.1. BİREYİN TOPLUMSAL HAYATI... 1 1.2. KÜLTÜR... 3 1.2.1. Gerçek Kültür ve İdeal Kültür... 5 1.2.2. Yüksek Kültür ve Yaygın Kültür... 5 1.2.3. Alt Kültür ve Karşıt

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Doç. Dr. Ýlker BELEK Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Burjuva Sýnýf Saldýrýsýnýn Tepe Noktasý Yukarýda tanýmlanan saðlýk sistemi yapýsý

Detaylı

Ne kadar söz varsa düne ait Şimdi yeni şeyler söylemek lazım

Ne kadar söz varsa düne ait Şimdi yeni şeyler söylemek lazım Teknolojinin nimetlerinden gün geçtikçe daha fazla yararlanırken farkında mıyız, her anımız bir şeyleri izlemekle geçiyor. Her gün, her saat, her dakika, her saniye. Bilgisayarlardan, evlerdeki kara kutulardan,

Detaylı

Polis Taksim Meydanı'na girdi

Polis Taksim Meydanı'na girdi On5yirmi5.com Polis Taksim Meydanı'na girdi Gezi Parkı eylemlerinin 15. gününde polis, Taksim Meydanı na girdi. AKM ve Cumhuriyet Anıtı ndaki afişler söküldü, barikatlar da kaldırıldı. Yayın Tarihi : 11

Detaylı

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası

Detaylı

İlerici Kadınlar Kimdir?

İlerici Kadınlar Kimdir? İlerici Kadınlar Kimdir? Türkiye de AKP iktidarı ile ivme kazanan piyasacılık ve gericilik kadınlar üzerindeki baskıyı daha da artırmıştır. Özellikle son on yılda toplumsal yaşamın dincileştirilmesi kadın

Detaylı

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı İş ve aş için, Demokrasi ve özgürlük için, barış sürecinin ilerlemesi için, 7 Haziran seçimlerinde HDP yi desteklemek için, Haydin

Detaylı

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması 8 Aralık öğlen saat 12 de Mecidiyeköy de toplanan DİSK yönetimi ve işçiler asgari değil insanca yaşam, asgari ücret, bin dokuz yüz net taleplerini dile

Detaylı

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ BASINA VE KAMUOYUNA Erkek egemen kapitalist sistemde kadınların en önemli sorunu 2011 yılında da kadına yönelik şiddet olarak yerini korudu. Toplumsal cinsiyetçi rolleri yeniden üreten kapitalist erkek

Detaylı

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) 12. Hafta Ders Notları - 03/05/2017 Arş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Anadolu coğrafyasında bazı yerler vardır... O yerler, şehirler, kasabalar, beldeler,

Detaylı

Uluslararası Kadın Hareketinin Uyanma ve Ayağa Kalkma Zamanı Gelmiştir! 2011 Venezüella Dünya Kadınları Konferansı için hep birlikte ileri!

Uluslararası Kadın Hareketinin Uyanma ve Ayağa Kalkma Zamanı Gelmiştir! 2011 Venezüella Dünya Kadınları Konferansı için hep birlikte ileri! Uluslararası Kadın Hareketinin Uyanma ve Ayağa Kalkma Zamanı Gelmiştir! 2011 Venezüella Dünya Kadınları Konferansı için hep birlikte ileri! Dünyanın her yerinde milyonlarca kadın kendi geleceklerini kendi

Detaylı

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ STRATEJİK VİZYON BELGESİ ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ Ekonomi, Enerji ve Güvenlik; Yeni Fırsatlar ( 20-22 Nisan 2016, Pullman İstanbul Otel, İstanbul ) Karadeniz - Kafkas coğrafyası, tarih boyunca

Detaylı

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB 2010-2012 ISBN 978-605-01-0372-4 Baskı Mattek Basın Yayın Tanıtım Tic. San. Ltd. Şti Adakale Sokak 32/27 Kızılay/ANKARA Tel: (312)

Detaylı

Çarşamba İzmir Basın Gündemi

Çarşamba İzmir Basın Gündemi 16.09.2015 Çarşamba İzmir Basın Gündemi Krizler arasında Devrim Özkan Her şeyin dünyadaki tüm gelişmelerden etkilenebildiği yeni bir çağda yaşıyoruz. Son iki yüzyıllık dönemde dünyadaki tüm ekonomik

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI Sayın Katılımcılar, değerli basın mensupları Avrupa Konseyi

Detaylı

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA!

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA! 1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA! İşçilerin burjuvaziye ve egemen sınıfa karşı mücadelesi sürdükçe, bütün talepleri karşılanana dek 1 Mayıs, bu taleplerin her yıl dile getirildiği gün olacaktır.

Detaylı

Teröre karşı mücadele cephesi!

Teröre karşı mücadele cephesi! Teröre karşı mücadele cephesi! Türkiye, teröre karşı mücadele adı altında, birlik ve beraberlik içinde emekçilere yönelik bir terör rejimine sürüklenmek isteniyor. Bu nedenle milli seferberlik dahi ilan

Detaylı

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU 1. DIŞ. CADDE - GECE 1 FADE IN: Saat 22:30. 30 yaşında bir gazeteci olan Eren caddede araba sürmektedir. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durur. Yan koltukta bulunan fotoğraf

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen Karl Heinrich MARX 1818-1883 Eserleri Kutsal Aile (1845) Felsefenin Sefaleti (1847) Komünist Manifesto (1848) Fransa'da Sınıf Kavgaları (1850) Ekonominin Eleştirisi (1859) Kapital (Das Kapital-1867-1894).

Detaylı

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Geçtiğimiz ay Suriye de Irak Şam İslam Devleti ve diğer muhalif güçler arasında yaşanan çatışmaya ilişkin, Suriye Devrimci Sol

Detaylı

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN 1. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (30 Ekim - 15 Aralık 2017 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

2010 YILINA DAMGASINI VURAN OLAYLAR. Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği ne giriş süreci. Terör olayları. Türkiye-İsrail krizi

2010 YILINA DAMGASINI VURAN OLAYLAR. Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği ne giriş süreci. Terör olayları. Türkiye-İsrail krizi MTM Medya Takip Merkezi, 2010 yılında medyanın gündemini belirleyen konu ve olayları derledi. İki bini aşkın gazete, dergi, TV kanalı ve haber sitesinde periyodik olarak yapılan takip sonuçları, yıl boyunca

Detaylı

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ 9.11.2017 Sayın Bakanım, STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 1 İş Dünyamızın Değerli Temsilcileri, Kıymetli Basın Mensupları, Global

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için 8 MART TA ALANLARA! 8 Mart, kadın işçilerin daha iyi çalışma koşulları için verdikleri mücadeleyi yaşamlarıyla ödedikleri bir

Detaylı

15 Ekim 2014 Genel Merkez

15 Ekim 2014 Genel Merkez ÇİN Yatırım Fırsatları Paneli 15 Ekim 2014 Genel Merkez İş Dünyamızın Saygıdeğer Mensupları, Değerli MÜSİAD üyeleri, Değerli Basın Mensupları, Toplantımıza katılımından dolayı teşekkür ediyor, Sizleri

Detaylı

VİZYON BELGESİ (TASLAK)

VİZYON BELGESİ (TASLAK) VİZYON BELGESİ (TASLAK) VİZYON BELGESİ İSTANBUL GÜVENLİK KONFERANSI 2016 Devlet Doğasının Değişimi: Güvenliğin Sınırları ( 02-04 Kasım 2016, İstanbul ) Bilindiği üzere ulus-devlet modern bir kavramdır

Detaylı

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1 İşgücü Piyasasında Gelişmeler: 04-06 Döneminde lar ve lerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? KEİG Platformu Türkiye de kadınların işgücüne ve istihdama katılım oranları benzer gelişmişlik seviyesindeki

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013 Başkent Pekin Yönetim Şekli Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 Nüfus 1,35 milyar GSYH 8,2 trilyon $ Kişi Başına Milli Gelir 9.300 $ Resmi

Detaylı

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dizeleriyle başladı.

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dizeleriyle başladı. Kahramanmaraş Platformu ndan Şenliği Kadın Cumhuriyet On bir kadın derneğinden oluşan Kahramanmaraş Kadın Platformu, Müftülük Meydanı nda düzenledikleri Cumhuriyet Şenliği ile Cumhuriyet in önemine dikkat

Detaylı

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3 KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3 - CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS

Detaylı

N OLACAK ŞİMDİ? BEKİR AĞIRDIR. 26 Kasım 2015

N OLACAK ŞİMDİ? BEKİR AĞIRDIR. 26 Kasım 2015 N OLACAK ŞİMDİ? BEKİR AĞIRDIR 26 Kasım 2015 SİYASİ İRADENİN ÖNÜNDE İKİ SENARYO Kapsamlı bir reform ve kalkınma hareketine girmek Toplumsal barış Çözüm süreci Yeni anayasa Başkanlık arayışı ve kutuplaşma

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek

Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek Tarih: 19.01.2013 Sayı: 2014/01 İSMMMO dan Türkiye nin Yaratıcı Geleceği / Y Kuşağı Raporu Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek İSMMMO nun Türkiye nin Yaratıcı Geleceği / Y Kuşağı adlı

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

UIT-CI/UBK Koordinasyon Komitesi deklarasyonu: Yaşasın Brezilya halkının mücadelesi!

UIT-CI/UBK Koordinasyon Komitesi deklarasyonu: Yaşasın Brezilya halkının mücadelesi! UIT-CI/UBK Koordinasyon Komitesi deklarasyonu: Yaşasın Brezilya halkının mücadelesi! Geçtiğimiz günlerde, Latin Amerika nın en büyük, en kalabalık ve en önemli ülkesi olan Brezilya da milyonlar 300 farklı

Detaylı

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 15 Ekim 2018, İstanbul İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- Ekim 2018 KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR İşsizlikte Patlama Gerçek İşsiz Sayısı 6,3 Milyon Kayıtlı İşsiz Sayısı Son Bir

Detaylı

KENTSEL TASARIM ve KATILIM

KENTSEL TASARIM ve KATILIM KENTSEL TASARIM ve KATILIM Kentsel Tasarım Kamusal Mekan Kamusal Mekan Olarak Yeşil Alan Katılım OET Ya sonra? Kentsel Tasarım Kentsel tasarım, çağdaş yaşama hizmet eden yapılar ve kamusal mekan arasında

Detaylı

Kuzey Irak Kürt halkı kendi kaderini tayin edebilmelidir

Kuzey Irak Kürt halkı kendi kaderini tayin edebilmelidir Kuzey Irak Kürt halkı kendi kaderini tayin edebilmelidir Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY), Barzani nin liderliğinde 25 Eylül tarihinde bir referandum yapılacağını duyurdu. Referandumda KBY nin bağımsız

Detaylı

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL Brezilya: Ülkeler arası gelir grubu sınıflandırmasına göre yüksek orta gelir grubunda yer almaktadır. 1960 ve 1970 lerdeki korumacı

Detaylı

2013 YILI Faaliyet Raporu

2013 YILI Faaliyet Raporu 222 YILI Raporu YILI YILI R a proayili rpuo r u 223 İçindekiler 8 Mar t Dünya Emekçi Kadınlar Günü 10 Kasım Atatürk ü Anma G ı d a G ü v e n l i ğ i Pa n e l i ( 1 9 O c a k 2 0 1 3 ) P l a s t i k K a

Detaylı

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! Silahlý Propaganda ve Gerilla Savaþý Nikaragua da Devrim ve Seçim Proletarya ve Sosyalist Siyasal Bilinç Demokratik Muhalefette Demokrat! Türkiye Devriminde Kürt

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM ENDÜSTRİ DEVRİMİ, SOSYAL SORUN VE SOSYAL POLİTİKA İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI

İKİNCİ BÖLÜM ENDÜSTRİ DEVRİMİ, SOSYAL SORUN VE SOSYAL POLİTİKA İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI İKİNCİ BÖLÜM İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖNSÖZ GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI I. EKONOMİ, TOPLUM BİLİMİ VE SOSYAL POLİTİKA...7 A. EKONOMİ BİLİMİ...7 B. TOPLUM

Detaylı

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM ÊMILE ZOLA-GERMINAL Kara elmas Nice canlar yaktı, nice gülüşleri söndürdü yüzyıllardır. Milyonlarca madenci indi yerin derinlerine, kimisi çıkamadı, kimisi canının yarısını

Detaylı

ATBÖ Sürecinde Ölçme-Değerlendirmeye Hazırlık: ATBÖ Yaklaşımı Nasıl Bir Ölçme Değerlendirme Anlayışını Öngörüyor?

ATBÖ Sürecinde Ölçme-Değerlendirmeye Hazırlık: ATBÖ Yaklaşımı Nasıl Bir Ölçme Değerlendirme Anlayışını Öngörüyor? Not: Bu doküman, TÜBİTAK tarafından desteklenen ATBÖ (Argümantasyon Tabanlı Bilim Öğrenme) Projesi kapsamında hazırlanan öğretmenlerin 3 yıl boyunca yaşadıkları sınıf tecrübelerini paylaştıkları ATBÖ Öğretmen

Detaylı

İÇİNDEKİLER KAPİTALİST ÜRETİM TARZI 41 I TEKEL-ÖNCESİ KAPİTALİZM 42

İÇİNDEKİLER KAPİTALİST ÜRETİM TARZI 41 I TEKEL-ÖNCESİ KAPİTALİZM 42 İÇİNDEKİLER 15 Ekonomi Politiğin Konusu 16 Toplum Yaşamının Temeli Olan Maddi Malların Üretimi 17 Üretici Güçler ve Üretim İlişkileri 23 Toplumun Gelişmesinin Ekonomik Yasaları 26 Ekonomi Politiğin Tanımı

Detaylı

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 15 Ağustos 2018, İstanbul İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 İŞSİZLİKTE KRİZİN AYAK SESLERİ MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ

Detaylı

SOSYAL TABAKALAŞMA SOSYAL TABAKALAŞMA Taylan DÖRTYOL Akdeniz Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Pazarlama Bölümü

SOSYAL TABAKALAŞMA SOSYAL TABAKALAŞMA Taylan DÖRTYOL Akdeniz Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Pazarlama Bölümü SOSYOLOJİ 9. HAFTA TOPLUMSAL EŞİTSİZLİK SOSYOL TABAKALAŞMA Taylan DÖRTYOL Akdeniz Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Pazarlama Bölümü 10 Nisan 1912.. Titanic Faciası na sosyal bakış.. Dönemin cinsiyet

Detaylı

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Maruf Vakfı Genel Merkezinin Açılışına Katıldı. Maruf Vakfı Genel Merkez açılışı, Vakfımızın Zeytinburnu ndaki merkezinde

Detaylı

DEMOKRATİK, MÜCADELECİ VE GÜÇLÜ YENİ BİR SENDİKAL HAREKET İÇİN BİRARAYA GELDİK, YOLA ÇIKIYORUZ...

DEMOKRATİK, MÜCADELECİ VE GÜÇLÜ YENİ BİR SENDİKAL HAREKET İÇİN BİRARAYA GELDİK, YOLA ÇIKIYORUZ... 1 DEMOKRATİK, MÜCADELECİ VE GÜÇLÜ YENİ BİR SENDİKAL HAREKET İÇİN BİRARAYA GELDİK, YOLA ÇIKIYORUZ... Türkiye sendikal hareketi ciddi bir tıkanıklık yaşamaktadır. Emekçilerin karşı karşıya olduğu sorunlara

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları

SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları Yapıldı. Renk çalışmalarında; çocukların renk algısını geliştirmek amacıyla üç ana renk vererek ara

Detaylı

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGIN SETA Abdullah YEGİN İstanbul

Detaylı

SANAYİ KENTİNDE ÇALIŞANLAR -ÇATIŞANLAR

SANAYİ KENTİNDE ÇALIŞANLAR -ÇATIŞANLAR SANAYİ KENTİNDE ÇALIŞANLAR -ÇATIŞANLAR TEPKİLER PARİS 1848 ayaklanması Avrupa kentleri 1848 ayaklanmaları CHICAGO 1877 İşçi Ayaklanması 1886 Haymarket ayaklanması NEW YORK Grevler ve Triangle Yangını 1911

Detaylı

Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır

Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır Nisan 23, 2012-10:12:04 Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ülkesinin çocuklarına, gençlerine gerekli yatırımı yapmayan, gereken sorumluluğu ve özeni yerine

Detaylı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem NEDEN Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem YERLi VE MiLLi BiR SiSTEM Türkiye, artık daha büyük. Dünyada söz söyleyen ülkeler arasında. Milletinin refahını artırmaya başladı. Dünyanın en büyük altyapı

Detaylı

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Açılış Tarihi Kapanış Tarihi Sona Eriş Nedeni 1 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 17.11.1924 05.06.1925

Detaylı

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*)

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) İçinde Bulunduğumuz Evre Ve Gençliğin Durumu Türkiye gibi yarı sömürge ve az gelişmiş

Detaylı

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz. 2018-2019 Eğitim- Öğretim Yılı Özel Ümraniye Gökkuşağı İlkokulu Sorgulama Programı Kim Olduğumuz Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal

Detaylı

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ Yazar : Erdem Denk Yayınevi : Siyasal Kitabevi Baskı : 1. Baskı Kategori : Uluslararası İlişkiler Kapak Tasarımı : Gamze Uçak Kapak

Detaylı

KANLI PAZAR'DAN MECLİS BAŞKANLIĞI'NA

KANLI PAZAR'DAN MECLİS BAŞKANLIĞI'NA TBMM 27. Dönem Başkanı İsmail Kahraman'ın "Laiklik anayasada olmamalıdır" sözleri, Kahraman'ın ülkedeki en büyük gerici ayaklanmalardan biri olan ve tarihe Kanlı Pazar olarak geçen saldırının faillerinden

Detaylı

AÇIK AÇIK SÖYLEYELİM!

AÇIK AÇIK SÖYLEYELİM! AÇIK AÇIK SÖYLEYELİM! ^^Tek kişinin egemenliğine dayalı ^^Yasama Yürütme ve Yargının tek elde toplanacağı ^^Meclis in devre dışı bırakılacağı ^^Hukuk Devletinin ortadan kalkacağı ^^Fren, denge ve denetim

Detaylı

Doğal Afetler ve Kent Planlama

Doğal Afetler ve Kent Planlama Doğal Afetler ve Kent Planlama Yer Bilimleri ilişkisi TMMOB Şehir Plancıları Odası GİRİŞ Tsunami Türkiye tektonik oluşumu, jeolojik yapısı, topografyası, meteorolojik özellikleri nedeniyle afet tehlike

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Kılıçdaroğlu: İş adamı konuşuyor tehdit, gazeteci konuşuyor tehdit, belediye başkanı konuşuyor tehdit, ne olacak tehditlerin sonu? Tarih : 04.06.2011 -BATMAN MİTİNGİ- Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu,

Detaylı

İşsizlik İstikrarlı Biçimde Yükseliyor! Son 10 Yılın En Yüksek İşsiz Sayısı

İşsizlik İstikrarlı Biçimde Yükseliyor! Son 10 Yılın En Yüksek İşsiz Sayısı İşsizlik ve İstihdam Raporu-Şubat 2017 15 Şubat 2017, İstanbul İşsizlik İstikrarlı Biçimde Yükseliyor! Son 10 Yılın En Yüksek İşsiz Sayısı Bir yılda 590 bin yeni işsiz Resmi işsiz sayısı 3 milyon 715 bine

Detaylı

TAİDER AİLE İŞLETMELERİ AKADEMİSİ EĞİTİM PROGRAMI 2017

TAİDER AİLE İŞLETMELERİ AKADEMİSİ EĞİTİM PROGRAMI 2017 TAİDER AİLE İŞLETMELERİ AKADEMİSİ EĞİTİM PROGRAMI 2017 HAREKET NOKTAMIZ Ailesel yönetim, görülen en yaygın ve en eski işletme yönetim biçimi ve organizasyon şekli olup tüm dünyada büyümenin itici gücü

Detaylı

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu 16.09.2005, Eskişehir

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu 16.09.2005, Eskişehir Yerel Yönetim Vizyonu Emin Dedeoğlu 16.09.2005, Eskişehir Yerel Yönetim Vizyonu Slide 2 Yeniden Yapılanma Kamu yönetiminde sorunlar Kötü ekonomik performans Yönetimin hantallaşması, verimsizlik ve etkinsizlik

Detaylı

Türkiye de çocuk, çocuk olmak ve. Türkiye de Çocuk Çalışmaları Konferansı 25.01.2013, ODTÜ Emrah Kırımsoy

Türkiye de çocuk, çocuk olmak ve. Türkiye de Çocuk Çalışmaları Konferansı 25.01.2013, ODTÜ Emrah Kırımsoy Türkiye de çocuk, çocuk olmak ve Türkiye de Çocuk Çalışmaları Konferansı 25.01.2013, ODTÜ Emrah Kırımsoy Türkiye de çocuk, çocuk olmak ve Mitler «Gelecek nesil!» «Bugünün küçüğü yarının büyüğü.» «Çocuklar

Detaylı

NKP

NKP 24 Haziran da Ülkemiz adım adım bir nükleer bataklığa doğru sürükleniyor. AKP, hayati önemdeki bu konuyu her türlü hukuksal ve siyasal denetimden kaçırıyor. Nükleer santrallerin ya da bu santraller gerekçe

Detaylı

ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE! Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 7 Milyona Yaklaştı

ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE! Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 7 Milyona Yaklaştı İşsizlik ve İstihdam Raporu- 2017 15 2017, İstanbul ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE! Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 7 Milyona Yaklaştı Bir yılda 670 bin yeni işsiz Resmi işsiz sayısı 3 milyon 872 bine yükseldi İşsizlik

Detaylı

DEĞİŞEN KENT MEKANI ALGISI: UZLAŞI VE ÇATIŞMA ZEMİNLERİ ÜZERİNDEN DERECELENMİŞ MEKAN KURGULARI

DEĞİŞEN KENT MEKANI ALGISI: UZLAŞI VE ÇATIŞMA ZEMİNLERİ ÜZERİNDEN DERECELENMİŞ MEKAN KURGULARI DEĞİŞEN KENT MEKANI ALGISI: UZLAŞI VE ÇATIŞMA ZEMİNLERİ ÜZERİNDEN DERECELENMİŞ MEKAN KURGULARI Gezi Olayları ndan bu yana taraflar, uzlaşı anlarının işlevini yitirdiği esnalarda, çatışmalar ister salt

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T 2016 Brexit, yani İngiltere nin Avrupa Birliği nden (AB) ayrılması olarak ifade edilen kavram, İngilizcede Britain (Britanya ve Exit (çıkış) kelimelerinin birleştirilmesiyle

Detaylı

DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ!

DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ! DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ! DÜNYA BARIŞININ GÜVENCESİ İŞÇİ SINIFIDIR! HAKSIZ, GERİCİ VE EMPERYALİST SAVAŞLAR EMPERYALİST KAPİTALİST DEVLETLER TARAFINDAN SÜRDÜRÜLMEKTEDİR! EMPERYALİST SÖMÜRÜ SİSTEMİ İŞÇİ

Detaylı

EKONOMİK, DEMOKRATİK ÖZLÜK HAKLARIMIZ; EMPERYALİZME, GERİCİLİĞE VE ÖZELLEŞTİRMELERE KARŞI MÜCADELEDE ŞUBEMİZ

EKONOMİK, DEMOKRATİK ÖZLÜK HAKLARIMIZ; EMPERYALİZME, GERİCİLİĞE VE ÖZELLEŞTİRMELERE KARŞI MÜCADELEDE ŞUBEMİZ EKONOMİK, DEMOKRATİK ÖZLÜK HAKLARIMIZ; EMPERYALİZME, GERİCİLİĞE VE ÖZELLEŞTİRMELERE KARŞI MÜCADELEDE ŞUBEMİZ 162 Şubemiz, Odamızın ana yönetmeliği uyarınca ülke ve toplum çıkarları doğrultusunda, yurdumuzun

Detaylı

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Erdoğan, "OHAL uygulaması kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı değildir" dedi. 21.07.2016 / 09:56 Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından

Detaylı

Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi

Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi Bugünlerde bu üç adı bir araya getiren ortak özellik, her birinin uluslararası sınıflar mücadelesinde bölgesel etkilere yol

Detaylı