Kırılan Yumurtayı Tamir Etmek
|
|
- Kelebek Türker
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Domino Etkisi Şüphesiz, her yabancı türe canavar gözüyle bakamayız. Bahçemizdeki tek bir Ginkgo ağacının bütün çevreyi sarması olası değil. Hatta, egzotik türlerin birçoğu yeni bir vatanda yaşayamayabilirler. Bazı egzotik türler, yayılsalar bile, hiç zarar vermeyebilirler. Ancak, hangisinin başa bela olacağını önceden kestirmek mümkün değil. Bu, zararları ortaya çkınca belli oluyor. Bunun bir nedeni egzotik canlıların zarar verme biçimlerinin çok değişken olması. Bazen bir çeşit ekolojik domino etkisi yaratabiliyorlar. Örneğin, çizgili midye Kuzey Amerika göllerindeki planktonları* temizliyor. Zaman içinde, göllerde planktonla beslenen balıklar yok olacak, deniz diplerinde beslenen su solucanları ve böceklerin sayısı artacak. Bu gibi etkiler yakın çevredeki ekosistemi de aşıp, uzaklara ulaşabilir. ABD'nin Montana eyaletindeki Flathead nehrine, somon balıklarına besin olsun diye, opossum karidesi (Mysis relicta) salınmıştı. Karides yerel planktonları tüketti, oysa ki bunlar bebek somon balıklarının belli başlı gıdasıydı. Somon balıkları tükenince, bu balıkla beslenen bazı kara canlıları - kartallar, martılar, su samurları, ayılar ve çakallar - kaybolan yabanıl hayat saflarına katıldı.. Bazen de verilen zarar çok daha doğrudan olabilir; sonradan gelenler yerlileri yiyebilirler. Yeni Zelanda açıklarındaki Big South Cape adasına yabancı sıçanlar erişince, beş kuş türü ve bir yarasa cinsinin soyları tükendi. İstilacılar hastalıklarını veya parazitlerini yeni vatanlarına taşıyabilirler. Sudaki zararlı otların kontrolünde kullanılan bir nevi Çin sazan balığı (Ctenopharyngodon idella), Avrupa ve Kuzey Amerika'nın tatlı su balıklarına tenya paraziti (Bothriocephalus opsarichthydis) geçirdi. Bazen, en fazla zarar yerel türlerle egzotik türlerin karışık üretiminden doğabilir. Ortaya çıkan melezin çevreye umulmadık zararları olabilir. Peki, yabancı istilacıların başarılarının sırrı nedir? Bunu kimse kesin olarak bilmiyor. Sadece "arsızlık" özelliğinden bahsediliyor. Bu özelliğin tipik bir örneği Brezilya'dan gelip ABD'nin güneydoğu bölgesinde dehşet salan kırmızı ateş karıncaları (solenopsis invicta). Çok kötü ısıran bu karınca, sürülmüş tarla gibi topraklarda süratle yayılıyor. Akıl almayacak bir hızla ürüyor ve önüne ne çıkarsa yiyebiliyor. Bu karıncalar bazı bölgelerde 40'ı aşkın böcek türünün kökünü kuruttular. Çabuk üreme, kötü şartlara dayanıklılık, etkili yayılma ve ne bulursa yeme "arsız türlerin" ortak özellikleri. Bu türler arasında saman nezlesine yol açan ragweed (ambrosia), sıçanlar ve sığırcık kuşları (Sturnus vulgaris) sayılabilir. Bazı yöreler istilaya karşı daha dayanıks ız oluyor. Bunların arasında ada ve adacıklar ve ekosistemi zaten tahribat görmüş olan yerler var. Yabancı türler hakkında bilinen en önemli özellikleri şöyle özetleyebiliriz: Nerede yayılacakları, ne yapacakları ve ne zaman yapacakları tahmin edilemez. Yakalı güvercin (streptopelia decaocto) Osmanlılar tarafından, 200 yıl kadar önce, Güney Avrupa'ya getirilmişti. Peki, neden Avrupa kıtasını istilaya 1930 yıllarında başladı? ABD'de zararsız kabul edilen bir bahçe çit bitkisi yakın zamanlarda istilacı özellikleri kazandı. Belki de bazı türlerin çevrelerine uyum sağlamaları belli bir zaman dilimi gerektiriyor. Kaplan sivrisineği gibi bazı türlerse bu uyumu çok kısa bir zamanda yapabiliyorlar. İnsanlar asırlardır değişik türleri bir yerden başka bir yere taşıyorlar. Ama, türlerin gezginciliği son 500 yılda hem ivme hem de çeşitlilik kazandı. Fransız sömürgeciler 1560 yılında Florida'ya vardıklarında, kendilerinden önce gelen Avrupalılar'ın getirdiği domuzlarla karşılaştılar. 17. yüzyılın sonunda, Avrupa bitki ve hayvanlarının çoğu Yeni Dünyaya taşınmıştı. 1
2 Bazı türler de Amerika'ya kazara ulaştılar ve bu yerli halk için bir felaket oldu. Amerika kıtası yerlilerinin tahminen üçte ikisi, 30 milyon insan, Avrupalılar'ın taşıdığı hastalıklardan - frengi, çiçek vs.- kırılıp yok oldular. Gemilerle birlikte sıçanlar ve egzotik bitkiler kıtadan kıtaya göç etti. Avrupalılar kendi ülkelerindeki canlıların mutlaka Yeni Dünyada da olmasını istiyorlardı. Kuzey Amerika'daki sığırcık kuşu istilası, Shakespeare'in eserlerinde adı geçen bütün kuşların Yeni Dünya'ya taşınmasını sağlayan bir derneğin çabaları sonucunda başladı. Avustralya'da hala baş belası olan tavşanlar, bu kıtaya tavşan avından mahrum kalmak istemeyen İngilizler tarafından getirilmişti. Günümüzde insanların ve canlıların hareketi daha da hızlı ve uzun mesafeler içinde oluyor. Ticaret gereği, gemiler ve uçaklar dünyanın bir köşesinden öbürüne gidip geliyorlar. Gemi konteynırları limanlardan doğrudan alınıp trenlere yükleniyor ve iç kesimlere yollanıyor. Asya kaplan sivrisineği, böylece, ABD'ye Japonya'dan gelen gemi konteynırları ile girdi. Gemilerin balast suları da*, okyanuslarda adeta nehirler oluşturuyor ve bu nehirlerde her çeşit canlı yaratık yüzüyor, geziyor. ABD'nin Oregon eyaletinde bir körfezde, yılları arasında balast suyu ile gelmiş 400 egzotik tür tesbit edildi. Çizgili midye Amerika'ya, taraklı deniz anası (Mnemiopsis leidyi) Karadeniz'e balast suyu ile ulaştılar. Taraklı deniz anası Karadeniz'deki balık yuvalarını mahvetti ve şu anda denizdeki yaş ağırlığının %95ini oluşturuyor. Birçok ekonomik sistem egzotik türlerin yayılımını teşvik ediyor. Tarimda yabancı tür bitki ve hayvanlar kullanılıyor, sonra da bunların taşıdığı egzotik haşaratlarla mücadele etmek gerekiyor. Çiçekçilik ve akvaryum işiyle uğraşanlar, binlerce değişik canlıyı bir ülkeden öbürüne taşıyorlar. Amerika'daki yabancı balık türlerinin %65i akvaryum balığı ticaretiyle bu ülkeye gelmiş. Yeni bir sanayi dalı, biyoteknoloji, bu süreçleri daha da hızlandırabilir. Yeni teknoloji transgenik* organizmalar, yani başka türlerin DNA'lerini taşıyan canlılar, üretiyor. Biyolojik mühendislik yöntemi ile geliştirilen ekinlere verilen bazı özellikler, mesela haşare ilaçlarına ve tuza dayanıklılık, bu ekinlerin yaban akrabalarına geçerse, bunlar tuzlu bir sulak alanı veya bir buğday tarlasını istila edebilirler. Transgenik bir organizma genlerini devretmeden de kargaşa yaratabilir. Birkaç yıl önce, Oregon Devlet Üniversitesi'nde çalışan bilim adamları yakıt olarak ethanol üretme amacıyla laboratuvarda yeni bir toprak bakterisi geliştirmişlerdi. Bakteri, topraktaki mycorrhizal mantar * sayısını yarıya indirgedi. Oysa, bu mantar bitkilerin topraktan gıda alabilmeleri için çok gerekli. Bilim adamlarından birisine göre "Eğer bu bakteriyi toprağa salsaydık, çok ciddi bir sorunla karşı karşıya kalacaktık. Bu bakterinin kontrolü için ayrı bir makenizma geliştirmemiz gerekecekti.." Bu güne kadar ABD'de genetik mühendislik ürünü organizma ile deney yapılmış bulunuyor. Eski biyolojik sınırların aşılması veya biribirine karışmas ı çoklukla bir politika seçimi. Doğal kaynakların idaresinde egzotik tür kullanımı genelde kolaya kaçmanın bir sonucu. Çok kirlenmiş bir ırmağa bu şartlarda yaşayabilecek yeni bir balık salmak, ırmağı temizleyip yerli canlılara yaşam şansı vermekten daha kolay. Çabuk büyüyen yabancı bir cins ağaçla kereste ihtiyacını karşılamaya çalışmak, sürdürülebilir orman idaresinden daha kolay. Burada kaybeden sadece ırmaklar veya yerli ormanlar da değil. Yerli ahali, onların kültürü ve ekonomileri de sarsılıyor. Tarımda kitlesel pazar bitkileri geleneksel ekinlerin yerine geçince, uluslararas ı alıcılar ve satıcılara bağımlılık doğuyor. Şili'de, sübvansiyonlardan yararlanan bir ağaçlandırma programı yabancı çamlar ve ökaliptus ağaçları ekimini öngörmüştü, çünkü bunların kerestesine talep yoğundu. Programdan yararlanan yatırımcılar giderek ağaç ekim arazilerini genişlettiler ve çok sayıda küçük çiftçi yerinden edildi. Aynı durum balık yatakları için de geçerli. Viktorya gölünde Nil levreği 2
3 üretilmesinin yerli ahaliye bir yararı olmadı. Kazançlı çıkanlar balıkları işleyip dışarı satan sanayicilerdi. Kırılan Yumurtayı Tamir Etmek Egzotik türlerden kaynaklanan tehditle başedebilmek için ekolojik gerçekçilik gerekli. Günümüzün teknolojisi bir ekosisteme bir kere yerleşen yabancı bir türü söküp atmaya yeterli değil. Egzotik bir türü sistemden çıkarmak, adeta kırılmış bir yumurtayı tamir etmeye benzer. Ancak başlangıçta, yani yabancı tür yeni mekanına uyum yapma aşamasında iken, canlıyı ekosistemden silmek mümkün olabiliyor. Uzun vadede yerleşmiş türleri yok etmede başarılı olmuş, ve böylece kaideyi bozmuş, bazı istisnai durumlar da yok değil. En başarılı örneklerden birisi sıtma sivrisineğinin (Anopheles gambiae) 1930lu yıllarda Brezilya'da kökünün kurutulmasıdır. Bunun için çok yüksek miktarda arsenik kullanıldı ve sineğin yeni vatanına alışmada zorluk çekmesinden yararlanıldı. Ama, bu konuda daha tipik bir örnek yüzyılın başından beri sarı humma sivrisineğini (aedes aegypti) batı yarı küresinden kovma çabalarının sonuçsuzluğudur. ABD 1960 yıllarında, bu sinekle savaşında 100 milyon dolarlık DDT kullandı ama türü, yine de, yerinden oynatamadı. Başarısızlığın önemli nedenlerinden biri canlının bütün yaşam noktalarını bulabilmenin çok güç olmasıdır. Her ağaç kovuğu, boş bir bira kutusu, parçalanmış bir araba lastiği bu sivrisineğin yuvası olabilir. Bir türü kovmak veya yok etmek istediğimizde karşılaştığımız bir başka sorun üreme hızıdır. "Arsız" türler ne kadar çok kayıp verirlerse versinler, tekrar toparlanma kapasitesine sahiptirler. Onun için kökünü kurutma yöntemleri bazan yarardan çok zarar sağlar. ABD Tarım Bakanlığı ateş karıncaları ile savaşında 200 milyon dolar harcayıp tonlarca haşare öldürücüsü ile hücuma geçmişti. Sonuçta ilaçlar yerli karıncaları yok etti ve meydanı boş bulan ateş karıncaları daha rahat yayıldılar. Allahtan, çoğu kez tamamen yok etme yerine "kontrol" altına alma yeterli olabiliyor. Bu fiziki veya kimyasal önlemlerle yapılabilir. Mesela, ABD Tamarisk ağaçlarını devamlı keserek kontrolü sürdürüyor. Ancak, bu işlemler zamanında ve ihmal edilmeden yapılmalı. Kimyasal madde kullanımı da ciddi ekolojik sorunlara yol açabiliyor. Akdeniz meyva sineğini (Ceratitis capitata) yok etmek için Kaliforniya eyaleti yoğun ilaçlama yaptı ve başarlı oldu. Ama kamuoyu uygulamalara karşı çıktı ve bir sürü kişi yönetime dava açtı. Şu ana kadar 3,7 milyon dolar tazminat ödenmiş bulunuyor. Bir başka yöntem, biyolojik kontrol, yabancı canlıyı yok edecek başka yabancıları sisteme sokmak şeklinde tarif edilebilir. Aslında bu yöntem yüzyıllardır kullanılıyor ama geçmişte inanılmaz dertlere yol açmıştı yılında, Jamaikalı bir şeker kamışı üreticisi saldırgan bir cins olan Küba karıncalarını (Formica omnivora) arazisine getirmişti. Niyeti karıncaları sıçanlara karşı kullanmaktı. Karıncalar çoğaldı ama sıçanlara dokunmadılar. Bu defa, hem karıncaları hem sıçanları kontrol etsin diye büyük bir Güney Amerika kara kurbağısı (Bufo marinus) ithal edildi. Kurbağa da yeni yerini çok sevdi ve hızla çoğaldı. Öyle ki, zamanla bir adı da şeker kamışı kurbağası oldu. Ama sıçanlarla o da baş edemedi. Derken, bir çeşit Hindistan gelinciği (Herpestes auropunctatus) ada nüfusuna eklendi. Bu yaratık, 26 yıl içinde ada kuş ve sürüngenlerinin çoğunu ve önemli sayıda çiftlik hayvanını yok etmeyi başardı. Çağdaş biyolojik kontrol daha dikkatle ve geçerli yöntemlerle yapılıyor, yokedilecek türün yerli ve doğal düşmanları kullanılıyor. Suda üreyen bir tür eğreltiotu (Salvinia molesta) Papua Yeni Gine'nin Sepik nehrine girdikten 10 yıl sonra öyle bir çoğaldı ki nehirden ne geçiliyor ne de balık tutulabiliyordu. Civar köylerin ahalisi açlıkla yüz yüze kalmışlardı. 3
4 1990 yılında, eğreltiotunun Brezilya'daki vatanından getirilen ve bu ot ile beslenen bir tip hububat bitinin nehire sokulmasıyla sorun çözülebildi. Çok şükür, bu bit henüz eğreltiotu yemekten vazgeçip, başka canlılara saldırmaya başlamadı. Tekniğin sınırları yine de çok geniş değil. Geçerli biyolojik kontrolde kullanılan ajan sadece hedeflenen organizmaya yönelir. Ne ajan ne de hedefin tamamen yokolması gerekmez. Ama hedefin nüfusu artarsa ajanın nüfusunda da artış olması gerekir. Biyolojik kontrol uygulamasına başlamadan önce yeterli sayıda test ve deney yapmak gereklidir. Birçok böceğin diyeti çok çeşitlilik gösterdiğinden biyolojik kontrol ajanı olarak kullanılmaları mümkün olmamaktadır. Aynı durum omurgalılar için de söz konusudur. Sivrisinekleri yeyip bitiren bir çeş it gambusia türü balık dünyanın birçok yerinde kullanılmış, fakat sivrileri tüketeceğine yerli balıkları, larvalarını yiyerek, yok etmiştir. Biyolojik kontrol için her hedef canlının bir de yok edeni vardır diye düşünmek yanlış. Araştırmacılar 35 yıldır, Kuzey Amerika köknarlarına musallat olan Avrupa kökenli bir böceğe (adelges piceae) biyolojik kontrol arıyorlar. Bu dönem içinde böcek, bir cins köknar ağacını (A.balsamea var.phanerolepsis) neredeyse yok etmiş, Fraser köknarını da (A.fraseri) yok etmek üzere. Her derde deva değilse de, biyolojik kontrol bir çok vakada en iyi çare olarak görülüyor. Florida'daki melaleuca ağacının önünü kesmek için en geçerli ajan Avustralya kökenli bazı böcekler olabilir. Zaten seçenekler de çok fazla değil. Bazı yeni teknolojiler belli sınıftan yabancılara karşı kullanılabilir. Mesela, böceklerde çiftleşme reflekslerini bozacak suni pheromones* veya memelilerde kısırlık yapacak ve ağızdan alınacak aşılar geliştirilebilir. Ama şu anda, geniş bir canlı yelpazesine karşı en geçerli yöntem hala biyolojik kontrol. Egzotik Politikalar Yabancı istilacılarla uğraşırken karşılaşılan en önemli engeller biyolojik değil siyasi. Uluslararası alanda yapılan anlaşmalarda bu konu ciddiyetle ele alınmıyor. Biyolojik Çeşitliliği Koruma Sözleşmesi konuya kısa bir atıfta bulunup, tehlikeli yabancıların "mümkün olduğu kadar" kontrol edilmesi gereğine değiniyor. Deniz Hukuku Sözleşmesinde deniz canlıları bu yönden daha fazla ayrıntıyla ele alınıyor, ama uygulamaların ne olacağını henüz bilemiyoruz. Birçok ülke yabancı türler konusuna bunlar ancak bir sanayi dalını sarstıkları veya ciddi bir kamu sağlığı sorunu yarattıkları zaman eğiliyor. Kanunlar veya hükumet kararları bu konuda boşluklarla dolu olabiliyor. Asya kaplan sivrisineğinden dolayı, ABD bu kıtadan lastik ithalatını durdurdu. Ama kendisi lastik ihracına devam ediyor. Uzmanlara göre, sivrisinek bu yoldan komşu ülkelere yayılabilir. Bazen biyolojik kirlilik adı da verilen istilalar, o kadar çeşitli ve önemli ekonomik olaylardan kaynaklanıyor ki, engellemek için politikalar oluşturmak çok güç. Ama, aynı güçlük kimyasal kirlilikte de var ve buna rağmen bazı koruyucu düzenlemeler geniş kabul görmüş bulunuyor. Bunun bir nedeni, binlerce insanı öldüren Bhopal'daki gaz sızması gibi olayların kamuoyu tarafından çok iyi bilinmesi. İstilalar konusunda yeterli eğitim verilirse, bu konu da kamuoyunun tepkisini uyaralabilir. Mesela, Amerika'da kamuoyu ormanlara en büyük tehdidin odun için ağaç kesilmesinden geldiğini sanıyor. Oysa, yabancı kökenli haşereler aynı derecede tehlikeliler. Önce eylem için bir uzlaşma sağlamak sonra da şu hedeflere yönelmek gerekiyor: Bu türlerle karşılaşan ve uğraşan karantina memurları, ekologlar, ziraatçiler ve diğer kişiler bilgilerini bir araya getirip bir veri tabanı oluşturmalılar. Bu bilgiler konuyla ilgili herkese açık olmalı. 4
5 Planlanan ithalat ve yabancı türlerin salınması belli bir "temiz listesine" göre yapılmalı. Bir organizma ülkeye sokulmadan önce zararsız - yani temiz - olduğu kesin olarak tesbit edilmeli. Şimdi genelde kullanılan yaklaşım bir "pis listesi"ne göre tür seçmek. Listede olmayan organizmaların girişine izin veriliyor. İthalatçılar ortaya çıkan zarardan sorumlu tutulmalılar. Bu kural ilk defa bir ülkeye sokulan egzotiklere ve genetik mühendislik sonucu yaratılan organizmalara da uygulanmalı. Bu canlıların yol veya geçiş aracı olarak kullandıkları ithal malları da bu kapsama alınmalı. Bir hukumet yeni bir türü - diyelim ki bir balık veya bir mera otu - ülkeye sokmak isterse, ayrıntılı ekolojik tetkikler yapılmadan böyle bir girişimde bulunmamalı. Başka bir ülkeye yeni bir tür yollarken de aynı standartların geçerli olması gerekir. Maalesef, düzenlemelerin hiçbiri kasıtsız sızıntılara çare olamayacaktır. Sorunun çözümü için yabancı türlerin göç yollarını hedefleyen belirli teknolojiler ve kurallar geliştirilmelidir. Son zamanlarda, gemilerin balast sularına yönelik alternatif uygulamalar tasarlanmıştır. Yeni usullerin yaygınlaşabilmesi için yaygın bir kamu oyu desteğini arkasına almış siyasi irade gereklidir. Bu çerçevede, kamuoyuna bazı ticaret şekillerinin taşıdıkları rizikoya değmedikleri anlatılmalıdır. Buna tipik bir örnek olarak Siberya'dan yapılan kereste ithalatını gösterebiliriz. Siberya kerestesi ile taşınan ladin kabuğu böceği (Ips typographus) Japonya ve Avrupa'da milyonlarca ağacı öldürdü. Engelleri aşarak davetsiz gelen egzotik türler, hemen bir değerlendirmeye tabi tutulmalı ve gerekirse kontrol önlemleri başlatılmalı. Yabancı türlerin kontrolü ilk yerleşme döneminde çok daha kolay olduğu için, her türlü kırtasiyecilikten kaçınarak acilen önlem alınmalıdır. Sonuç olarak, hükumetlerin yapacakları en akıllıca şey mümkün olduğu kadar yerli türleri tercih etmektir. Park düzenlemeleri, yol kenarı ağaçlandırması, erozyon kontrolü, mera yönetimi, av hayvanları nüfusu ve balık yatakları desteklenmesi ve her türlü ağaçlandırmada bu politikadan şaşmamaya çalışılmalıdır. Eğer uygun bir yerli tür bulunamadığı için illa da egzotik tür kullanımı gerekiyorsa, "temiz liste" yaklaşımı geçerli olmalıdır. Bu politikaların bir uzantısı olarak, ekolojik araştırmalar geliştirilebilir, kamuoyu egzotik türler hakkında bilgilendirilir, ve arazi ıslah programları hızlandırılabilir. Gelişmekte olan ülkelerde, bu politikalar yerli halka ve onların ekonomik yaşamına çok yardımcı olacaktır. Kazançların ne kadar parlak olabileceğini göstermek amacıyla bir kaç örnek verelim: ABD'nin güneydoğu bölgesinde, yaban hayvalarına iyi bir besin kaynağı olacağı düşünülerek Asya kökenli testere diş meşesi (Quercus acutissima) yaygın olarak ekilmişti ve yerli meşeler yok olmaya başladı. Ama, Illinois eyaleti ormancıları 15 yerli tür meşeyi tercih ettiler ve bunlarla doğal yaşam gayet güzel bir şekilde devam etti. Honduras'da, Amerika Kıtası Kalkınma Bankası, El Cajon barajının yapımıyla bozulan su havzasında bir ağaçlandırma projesine destek veriyor. Projede ökaliptus ve diğer ezotik ağaçların dikimi öngörülüyor. Oysa, zaten bozulan ekosistem böylece yeni darbeler yiyebilir. Costa Rica'da aksini yapıyorlar, her türlü ağaçlandırma için kendi fidanlıklarında yerli türler üretiyor ve kullanıyorlar. Önemli olan, bir yöreye farklı özelliklerini veren yerli türlerin korunması.yabancı istilalara karşı en fazla tehlikede olanlar da bu türler. İstilalar binlerce yılda oluşmuş çeşitliliği kısa bir zaman döneminde silip götürebiliyor. Eğer, gittikçe artan biyolojik kirliliği durduracaksak, sadece egzotik türlere geçit vermemek yeterli değil. Bir türün ait olduğu mekanda yaşamını sürdürmesinin ne kadar büyük bir değer taşıdığını da anlamalıyız. Yazan: Christ Bright Worldwatch Institute dergisinden alınmıştır 5
6 Ada Ekolojisi Doğal hayatın en temel prensiplerinden biri, yiyecek, barınak ve eş bulabilmek için hareket etme ihtiyacıdır. Aldo Leopold'un 1933'de dediği gibi "bir geyik ve bir insan arasındaki en önemli fark şudur: insan kendine yaşanabilir bir ortam yaratmak için çiftlik, fabrika ve şehirler yapar. Geyik ise doğa tarafından ona sunulan ya da insanlar tarafından değiştirilmiş alanlarla yetinir. Bunlar yetmediği takdirde başka uygun alanlar bulur." Avrupalıların Kuzey Amerika'ya yerleşmesinden sonra 500 hayvan ve bitki türü yok olmuştur. 1973'de Amerika Kongresi'nin Tehlikede Olan Türler Yasasını onaylamasından sonra ise 7 tür yok oldu. Bir çok tür de, Kaliforniya Kondoru gibi, sadece esarette yaşamakta. Mevcut koruma programları, tehlikede olan türleri tek tek ve doğal ortamlarından uzak yerlerde korumaya yönelikti. Bugüne kadar, spesifik tür bazlı koruma programları çok pahalı ve ayrıntılı olduğundan, bu programlara göze batan kürklü ve tüylü hayvanlar seçilmiştir. Örneğin peregrine falcon. Ama habitatların korunması hep ikinci planda oldu. Zira türler ağırlıklı olarak doğal ortamları yok olduğu için tehlikeye girerler. Doğal hayatı koruma alanlar ise türlerin uzun süreli devamı için yeterli değildir. Bu olguyu anlamak için ada ekolojisini anlamak gerekiyor. Bir adanın anakaradan ayrılma süresiyle orantısal olarak, adanın flora ve faunası anakaradaki türlerden o kadar değişik olur. Orijinal türler yok olup, kalanlar ise evrim geçirip çok farklılaşır. Zamanla birlikte o adanın biyolojik çeşitliliğinde oldukça azalma görülür. Bu dar alanlar gen havuzunun genişlemesine izin vermez. Ve zamanla bu yol yok olmaya kadar gider. Bir adayı, her koşuluyla benzeyen ama on kat daha küçük olan bir adayla kıyaslarsak, küçük adada tür çeşitliliği büyük adanın yarısı kadar olur. Diyelim ki yapılaşan bir yerin yüzde onu doğal haliyle korumalı bir alan olarak bırakılıyor. Zannedilebilir ki bu o yörenin doğal hayatının örneklerini koruma açısından yeterli olur. Nitekim bir kaç yıl için olur. Ama her geçen yıl o arazinin doğal hayatında giderek bir azalma görülür. Bundan alabileceğimiz ders şudur. Hayvan veya bitki türlerini özel olarak korunan alanlara müze mantığıyla tıkayıp, yüzyıl sonra bıraktığımız gibi bulamayız. Özetle bir ekosistem bir hayvanlar ve bitkiler koleksiyonu değildir. Bir koruma alanı yaratılacaksa, olabildiğince büyük olmalı. Köprüler,Koridorlar Korunacak alanı seçtikten sonra, ki bu genelde şimdiye kadar görsel güzellik ve estetik değerleri göz önünde bulunarak yapılmıştır, bu alanlar arasında köprü veya koridor kurmak gerekir. Bir alanı ne kadar büyük yaparsan yap yine de bazı türler için yeterli olmayacaktır. Hayvanların hareketi ve bitkilerin tohum dağıtımı için bu gerekli. Bu köprülerle izole "adalar" birleştirilebilir. Bu köprüler çalı çit kadar küçük ya da hektarları kapsayacak kadar büyük olabilir. ABD Orman Service tarafından 64,800 hektarlık Osceola Ormanı ve Okefenokee Doğal Hayatı parkıyla bağlamak için 13,770 hektarlık alan satın almıştır. İnsan faaliyetleri habitatalar arasındaki bağlayıcılığı duruma göre hem azaltıp ya da çoğaltabilirler. Çoğu zaman doğal bariyerleri yok ederek yapay bariyerler inşa etmişizdir. Yapay bariyer inşa ederek izole nüfuslar yok olma tehlikesiyle baş başa bırakıyoruz. Doğal bariyerleri yok ederek ise yabancı türlerin istilasına kolayca yol vermiş oluyoruz. Sonuç olarak flora ve faunanın homojen hale gelmektedir. Bilim adamları buna "ekolojik emperyalizm" diyorlar. Bir tarım alanından geçen bir ormanlık alan bir tür için koridor görevi görürken ( açık alanlardan uzak duran orman hayvanları) başka türler için (meadow vole) için bariyer görevi görebilir. Bir nehir, balıkların hareketini sağlarken, kara türleri için bir bariyer 6
7 oluşturur. Buna benzer gerçekler iki doğal habitatı birleştirmek isterken göz önünde bulundurmak gerekir. Bu nedenle dar ya da sadece tek tür habitat oluşturan koridorlardan uzak durulmalı. Yollar özel bir sorun teşkil etmektedir. Topraklarımızın çoğu artık yollarla örülmüş ve bir çok organizma için bir nevi filtre görevi görmektedir. Güney Kanada'da yapılan bir araştırmaya göre ormanda barınan çoğu hayvanın 20 metre genişliğini geçen yolları geçemediklerini göstermiştir. Dar, asfaltlanmamış orman patikaların yolların dahi sorun yarattığı gösterilmiştir. Bu türler için yollar nüfusu bölmektedir, nüfuslar giderek bölünerek ve küçülerek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Tarım alanların çevreleyen ince çalılıkların bile hayvanların için yaşamsal önem taşıyabildiği kanıtlanmıştır. Küçük izole ormanlık alanlarda farelerin veya sincapların yok olması mümkün ama çalılıklar vasıtasıyla bu engellenmektedir. Tüm koridorların bir özelliği, gerek dar olsun gerek bir çok habitat türünü içersin, bir kaçış yolu olmasıdır: herhangi bir karışıklık, fesat veya tehlikeden bir kaçış yolu görevi görmektedir. Batı Amerikanın topografisi çok belirgindir. Büyük tarım arazileri ve onları kesen yol şebekeleri, yol kenarı bitki örtüsü, hendekler, çayır ve çalılar. Tek görünen koridorlar bunlar. Koridorlar arasında özel ekilen çalılar çok önemli fonksiyonları vardır. 1930lar ve 1940larda özellikle rüzgar erozyonunu önlemek için ekilmiştir. Aynı zamanda tarım arazilerini çevreleyen çalılıklar, böcek kontrolü konusunda da etkili olduğu gösterilmiştir. Ekilmemiş çalılık alanlar soya fasulyesi tarlalarından bir çekirge türünün (Empoasca faba) uzak kalmasını sağlamıştır. Bölgesel Ve Kıta Örnekleri Habitat parçalanmasın biyolojik çeşitlilik ve bütünlük için en büyük tehlike ve dolayısıyla türlerin yok olmasının ana nedeni olarak kabul eden bilim adamlarının sayısı giderek artmaktadır. Bunu telafi etmenin en kabul görülen yolu ise doğal ve insan faaliyetleri tarafından etkilenmemiş alanların bitişik. Habitat parçalanmasının örnekleri en iyi Florida'da görülebilir. Bazı türlerin, özellikle kuşların, çok spesifik habitatlara ihtiyaçları vardır. Florida'da, aşırı yapılaşmadan dolayı bir çok tür o bölgeden yok olmaktadır. Otomobil ve tekne trafiği habitatların parçalanması konusunda birincil tehlike yaratan faktör olmakta. Eyalet ayrıca son 500 yılda 10 civarında hayvan türünü kaybederken 100 civarında yabancı türün istilasına uğramıştır. Bu rakamlar bize hayvanları kendi doğal ortamlarında korumanın dışında hiçbir programın mantıklı olmadığını gösteriyor. Bu nedenle salt seçilmiş hayvanların korunmasından ziyade, gözlerimizi onların yaşam alanlarına çevirmeliyiz. Buna rağmen, bir çok müteahhit ve planlamacı hayvanların ve bitkilerin hareket etmeleri gerektiğini anlayamamaktadır. Başka muhalifler ise koridorların ekolojik açıdan yararlı olmaktan ziyade çeşitli parazit, yabancı tür ve hastalıkların hareketini de kolaylaştırabileceği için zararlı olabileceğini savunmakta. Florida'da bir çok koruma alanı olduğu ve koruma politikaların da etkin bir şekilde uygulandığını düşünürsek bir sonraki adım mutlaka eyaletin tüm alanlarını birbirine bağlayan koridorların kurulmasıdır. 7
8 Bu denli geniş doğal yaşam alanlarını birbirine bağlamak için üretilen projeler son yıllarda hız kazandı. Örnek olarak Florida eyaletini ve bitişik Georgia'da bulunan Okefenokee Bataklığın birbirine bağlanmasıdır. Muhalifleri, Florida eyaletinin nüfusuna her gün 1000 kişinin katıldığını hatırlatarak, programın fazla ideal olduğunu söylemelerine rağmen, bir çok çevre grubu tarafından onaylamıştır. Ayrıca Eyalet Çevre Komisyonu, Florida'nın 183 milyar dolarlık yıllık ekonomisinin büyük ölçüde doğal güzelliklerine ve varlıklarına bağlı olduğu saptandı. Buna rağmen eyaletin yıllık bütçesinden sadece yüzde 2.5'in çevreye aktarıldığı vurgulandı. Komisyon, nihai olarak arazi alımının yerel, bölgesel ve eyalet çevre politikaların temel taşını oluşturulması, bununla birlikte ekolojik anlamda önemli ve zengin arazileri mümkün olduğu kadar parçalanmamış olarak korunması yolunda karar aldı. Komisyonun eyalet hükümetine önerdiği proje son derece kapsamlı ve uzun vadeli yılından başlayarak eyalet tahvil satışlarıyla 2000 yılına kadar yılda 300 milyon dolar kaynak geliştirerek ekolojik açıdan zengin arazilerin alımı ve restorasyonu için kullanmak. Projenin adı Koruma 2000 (Preservation 2000). Preservation 2000 izole ve birbirinden bağımsız alanları satın alarak pek bir fayda etmez. Fauna koridorunun önemi de bu programla birlikte önerilmektedir. Doğal yaşamın sürdürebilir bir şekilde geleceğini garanti etmek için eyalet bazında düşünmek gerekir. Çevre koruma politikaları değişmektedir. Artık ABD'de hiç kimse büyük bir alanı gelişigüzel seçip, içinde bulunan hayvan ve bitkileri dış dünyadan kopuk bir şekilde korumak istemiyor. Ve zaten seçilen arazilerin yüzde 3'ü bu koruma görevi için uygunsuz. Özel seçilmiş türleri bu şekilde korumanın pahalı, yavaş ve komplike bir prosedür olduğu düşünülmektedir. Daha küçük ölçekte Alaska'nın Anchorage şehrinin etrafından ve içinden, Chugach dağlarına kadar uzanan 20 kilometrelik bir parçalanmamış doğal parkı örnek gösterebiliriz. Portland şehrinin orman parkı ise Coast Sıradağlarına Tualitin dağlarını da kapsayan bir koridorla bağlanmıştır. Eyalet ölçülerini de aşan bir köprüler sistemini düşünmek gerekiyor. Yüzyıllar be binyıllar ölçeğini düşünürsek bu düşüncenin önemi artıyor. İklim değişiklikleri hız kazandıkça türler için büyük tehlike teşkil etmektedir. Biyologlar bu tehlikenin etkilerini minimuma indirmek için koridorları bölgesel ve kıtasal büyüklüğünde düşünmemiz gerekmektedir. Klamath Dağları Ve Orman Bölgesi Kaliforniya/Oregon sınırında bulunan Klamath dağları ve ulusal ormanı için önerilen koridorlarla koruma projesi bölgenin zengin biyolojik çeşitliliğini ve bütünlüğünü korumak için öngörülmüş. Bölgeye mahsus bir çok endemik tür mevcuttur. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yaygın olarak başlayan kereste sanayinin gelişinden önce bölgede orman ekosistemi bütün denilebilecek kadar bakirdi. 1960'lı yıllarda hız kazanan kerestecilikte yaygın olarak kullanılan "traşlama kesiminin" uygulanabilmesi için geniş yol şebekesi yapılmıştır. Doğal ormanların arasına veya yerine tek tür ağaç tarımı uygulaması yaygındır. Orman yangınları bölgede çok yaygındır. Doğal orman ekosisteminde küçük çaplı yangınların normal ve hatta gerekli olmasına rağmen, yangınlar bölgede artık daha büyük ve vahim olmuştur. Traş kesimi, sanayiye yönelik ağaç plantasyonlar ve monokültürün yaygınlaşması ve büyük yangınlar artık Klamanth bölgesinin çehresini değiştirmiştir. Doğal habitatlar giderek azalıp ve küçülerek, etraflarını saran traşlanmış alan, tek tür plantasyonlar gibi tahrip edilmiş ekosistemlerin arasında adeta ada gibi izole kalmıştır. 8
9 Klamanth bölgesinin ormanlarının yarısı devlete aittir. Bazı bölgeler doğal hayatı koruma alanları ilan edilmiş. Bu alanlar türlerin kendini sürdürülebilmeleri için yeterli değildir. En iyi koridor görevini görebilecek alanlar ise el değmemiş su havzaları ve dağ sırtları. Klamanth koridorlar fikrini araştıran workshop delegeleri, 3 ana fikir üzerinde durdu. 16 ile 66 metre genişlikte su kenarı alanları kullanmak; bir buçuk kilometreye kadar varan sırt ve su havzasını kapsayan koridorlar; ve çok daha geniş drenaj ve sırt sistemlerini kapsayan koridorlar. Son seçeneğin üzerinde durulmasına rağmen workshop'ta hangi koridorların Klamanth ormanları için daha uygun olacağı konusunda hem fikir olunamadı. Bu bilgiyi kullanarak Klamanth Orman Birliği adlı sivil toplum kuruluşu yeni koridor projesi sundu. Sunulan projeye göre doğal felaketlerin (yangın, hastalık, kıtlık gibi) etki ve sonuçlarını telafi edecek kadar büyük olacak şekilde tasarlanan projeye göre su havzaların ve dağ sırtlarının kullanıldığı 10 km genişliğinde bir koridorlar şebekesi öngörülmektedir. * Bazı sözcüklerin tanımı Egzotik: Yabancı, belli bir ekosistemin yerlisi olmayıp dışarıdan gelen. Plankton: Çok küçük, mikroskopik ölçüde, su hayvan ve bitkileri. Deniz veya tatlı sularda dolanan bu canlılar balıkların besinidir. Sözcük Yunanca'da gezginci manasına gelen planktos'dan türetilmiştir. Balast Suyu: Türkçede safra da deniyor. Gemilerin mallarını indirip boşaldıkları zaman, dengelerini bulabilmek ve suda gerekli derinlikte kalabilmek için depolarına doldurdukları deniz suyu. Gemiler mal yükleyecekleri limana gelince bu suyu boşaltırlar. Böylece uzak ülkeden gelen deniz suyu içindeki canlılar yeni mekana yayılırlar. Transgenik: Genetik bilimin gelişmesi ve biyolojik mühendislik dediğimiz yeni bir bilim dalının kurulmasıyla, bir canlıdan öbürüne DNA aktarılarak, başka bir türün genlerini de taşıyan yeni organizmalar üretiliyor. Bunlara verilen isim. Mycorrhizal mantar: Bakteriler gibi toprakta ayrışım yapan çok ufak bir cins mantar. Botanikte fungus adı altında bilinen mantarlar çok büyük olabileceği gibi mikroskopik ebatta da olabilirler. Mesela küf bir mantar türüdür. İnsanda çeşitli hastalıklara yol açan mantarlar da vardır. Pheromones : Hayvanların çiftleşmelerinde yönetici rol oynayan bir cins, gözle görülmez, hormonal salgı: Araştırıcılar son zamanlarda insanların da pheromone salgıladıklarını iddia etmektedirler. 9
Biyolojik İstila. Egzotik* Canlı Türlerinin Kestirilemeyen Yayılımı
Biyolojik İstila Egzotik* Canlı Türlerinin Kestirilemeyen Yayılımı İnsanlığın giderek daha çok hareket halinde olması çeşitli canlıların bir ekosistemden diğerine geçme hızlarını radikal bir biçimde arttırmış
DetaylıDOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3
DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar
DetaylıĐSTĐLACI TÜRLER ÖZET
ĐSTĐLACI TÜRLER *RECEP TURAN, *AYŞE DĐLŞAD YÜZAK, *BURÇAK TUNÇAKIN, *SÜLEYMAN DEMĐRHAN ÖZET Ülkemizde ekolojik dengenin hızla bozulmasının en büyük etkenlerinden birisi de biyolojik türlerin hızla yok
DetaylıYABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK
YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK Dünyada kültüre alınıp yetiştirilmekte olan 138 meyve türünden, yaklaşık 16'sı subtropik meyve türü olan 75'e yakın tür ülkemizde
DetaylıCANLILARIN SINIFLANDIRILMASI
CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Dünyamızda o kadar çok canlı türü var ki bu canlıları tek tek incelemek olanaksızdır. Bu yüzden bilim insanları canlıları benzerlik ve farklılıklarına göre sınıflandırmışlardır.
DetaylıDünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması
Pestisit; herhangi bir istenmeyen canlının (zararlı organizma), yayılmasını engelleyen, uzaklaştıran ya da ondan koruyan her türlü bileşik ya da bileşikler karışımıdır. Tarımda pestisitler, zararlı organizmaları
DetaylıTarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik
TARIM VE EKONOMİ Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlıdır. Bazı ülkelerde tarım tekniği
DetaylıDünya Mısır Pazarı ve Türkiye
Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Günümüzde çok amaçlı bir kullanım alanına sahip olan Mısır, Amerika Kıtası keşfedilene kadar dünya tarafından bilinmemekteydi. Amerika Kıtasının 15. yüzyıl sonlarında keşfedilmesiyle
DetaylıEco new farmers. Modül 1- Organik Tarıma Giriş. Bölüm 4- Organik Tarım ve Koruma
Eco new farmers Modül 1- Organik Tarıma Giriş Bölüm 4- Organik Tarım ve Koruma Modul 1- Organik Tarıma Giriş Bölüm 4 Organik Tarım ve Koruma www.econewfarmers.eu 1. Giriş Organik tarım kültür alanlarında
DetaylıAğaçlandırma Tekniği (2+1) Bahar yarıyılı Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER
Ağaçlandırma Tekniği (2+1) 2015-2016 Bahar yarıyılı Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Ülkenin %27.3'si ormanlarla kaplıdır. Bu da 21.403.805 hektar ormana karşılık gelmektedir. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 2 Ağaçlandırma
DetaylıSürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi TARIMSAL FAALİYETİN ÇEVRE ÜZERİNE ETKİSİ Toprak işleme (Organik madde miktarında azalma) Sulama (Taban suyu yükselmesi
DetaylıAlanın Gelişimi ile İlgili Kriterler
KORUNAN ALANLAR Korunan alanlar incelenip, değerlendirilirken ve ilan edilirken yalnız alanın yeri ile ilgili ve ekolojik kriterler değil, onların yanında tarih, kültürel ya da bilimsel değerleri de dikkate
DetaylıTABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür
TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR Osman İYİMAYA Genel Müdür Enerji hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olarak başta sanayi, teknoloji,
DetaylıORMAN KORUMA ORMAN KORUMA YA GİRİŞ
ORMAN KORUMA ORMAN KORUMA YA GİRİŞ Prof. Dr. Ertuğrul BİLGİLİ Ekim 2014 Foto: İ.BAYSAL Balıkesir, 2006 Orman Korumanın Tanımı Modern ormancılığın amacı, ormanın devamlılığını sağlayarak en uygun yararlanmayı
DetaylıLOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI
RAPOR: TÜRKİYE NİN LOJİSTİK GÖRÜNÜMÜ Giriş: Malumları olduğu üzere, bir ülkenin kalkınması için üretimin olması ve bu üretimin hedefe ulaşması bir zorunluluktur. Lojistik, ilk olarak coğrafyanın bir ürünüdür,
DetaylıBir yandan bu katkı maddelerinin bulunmadığı yiyecekleri. Sağlıklı Olmanın Yolu, Doğal Beslenmeden Geçiyor. Derleyen: Mustafa Koç
Sağlıklı Olmanın Yolu, Doğal Beslenmeden Geçiyor Derleyen: Mustafa Koç Son zamanlarda daha çok gündeme gelen konuların başında doğal gıdalarla beslenme alışkanlıkları geliyor. Bilim adamlarını dinlersek
DetaylıÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK
ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK ÜNİTENİN KONULARI Toprak Nedir? Toprağın Tanımı Toprağın İçindeki Maddeler Toprağın Canlılığı Toprak Neden Önemlidir? Toprağın İnsanlar İçin Önemi Toprağın Hayvanlar İçin Önemi
DetaylıDenizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım
Denizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım Denizlerimiz ve kıyılarımız canlı çeşitliliği bakımından çok zengin yerler. Ancak günümüzde bu çeşitlilik azalma tehlikesiyle karşı karşıya. Bunun birçok nedeni
DetaylıDünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile
Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile uygulanan kültürel önlemlerden biri de tarım ilacı uygulamalarıdır.
DetaylıBİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA
BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDA İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere bağlı olarak bitki ve hayvan topluluklarını barındıran
DetaylıORMANCILIĞIMIZ (TOHUM-FİDAN-AĞAÇLANDIRMA)
ORMANCILIĞIMIZ (TOHUM-FİDAN-AĞAÇLANDIRMA) Prof. Dr. İbrahim TURNA Orman Nedir? Orman, sadece ağaç ve ağaççık toplulukları değildir. Orman canlı ve büyük bir sistemdir. Bu sistem; ağaçlar, çalılar, otlar,
DetaylıTÜRKİYE SULAKALANLAR KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ 22-23 Mayıs 2009 Eskikaraağaç Bursa
TÜRKİYE SULAKALANLAR KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ 22-23 Mayıs 2009 Eskikaraağaç Bursa Ülkemizde sulakalanların tarihi, bataklıkların kurutulmasının ve tarım alanı olarak düzenlenmesinin tarihiyle birlikte
DetaylıAtoller (mercan adaları) ve Resifler
Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atol, hayatlarını sıcak denizlerde devam ettiren ve mercan ismi verilen deniz hayvanları iskeletlerinin artıklarının yığılması sonucu meydana gelen birikim şekilleridir.
DetaylıBu türleri yakından tanımak için haritaya tıklayın.
Anadolu'da Te hlike Altındaki Tüm Türler Hazar kaplanı, Gökçe balığı ve Anadolu parsı... National Geographic Türkiye, Temmuz sayısında ülkemizde tehlike altındaki türlere dikkat çekti. Bu türleri yakından
DetaylıNormal (%) 74 59 78 73 60. Bozuk (%) 26 41 22 27 40. Toplam (Ha) 889.817 192.163 354.526 1.436.506 17.260.592. Normal (%) - - - - 29
1.1. Orman ve Ormancılık Türkiye yaklaşık olarak 80 milyon hektar (ha) yüzölçümüyle dağlık ve eko-coğrafya bakımından zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Bu ekolojik zenginliğe paralel olarak ormanlar da
DetaylıGÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR
GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR ILIMAN KUŞAK GÖLLERİNDE MEVSİMLERE BAĞLI OLARAK GÖRÜLEN TABAKALAŞMA VE KARIŞMA Ilıman veya subtropikal bölgelerde 20 metreden derin ve büyük göllerde mevsimsel sıcaklık
Detaylı5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.
1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla
DetaylıBİYOCOĞRAFYA DERS 4 1
BİYOCOĞRAFYA DERS 4 1 KAYNAKÇA 2 YAYILMA (DİSPERSİYAL) Bir yerde duran türler bile yayılma eğilimine sahiptirler. Bireyler ya yetişkin olarak ya da yumurta ve tohum olarak yeni yerleri giderler ve yerleşirler.
DetaylıORMANLARIMIZ ve ORMANCILIĞIMIZ OLASI İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI DİRENEBİLİR Mİ?
ORMANLARIMIZ ve ORMANCILIĞIMIZ OLASI İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI DİRENEBİLİR Mİ? Yücel ÇAĞLAR ormanlarindelisi@gmail.com (Resim:Jakub Roszak (Yaş 8) Nedenleri mi? Sonuçları mı? Önlemleri mi? Ekolojik
DetaylıÇevre Yüzyılı. Dünyada Çevre
Çevre Yüzyılı Çevre; canlıların yaşamı boyunca ilişkilerini sürdürdüğü dış ortamdır. Hava, su ve toprak bu çevrenin fizikî unsurlarını; insan, hayvan, bitki ve diğer mikroorganizmalar ise, biyolojik unsurlarını
DetaylıLAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı
ARAZİ BOZULUMU LAND DEGRADATİON Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı LAND DEGRADATİON ( ARAZİ BOZULUMU) SOİL DEGRADATİON (TOPRAK BOZULUMU) DESERTİFİCATİON (ÇÖLLEŞME) Arazi Bozulumu Nedir - Su ve rüzgar
Detaylı5. SINIF FEN BİLİMLERİ YER KABUĞUNUN GİZEMİ TESTİ
1) Aşağıdaki anıtlardan hangisi diğerlerinden farklıdır? A) B) C) D) 2) I Arazide daha önce olmayan, kaynak suların, suya doygun alanların ve su sızıntılarının oluşması. II Bina temelleri altında çatlama,
DetaylıKuraklıkta Son Durum. Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar erteke@tskb.com.tr
Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar erteke@tskb.com.tr Ağustos 2014 2013-2014 kış döneminde ülke genelinde etkisi hissedilen meteorolojik kuraklık, 2014 ün ilk yarısında bölgesel olarak devam etti. Türkiye
DetaylıÇevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma
Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma Yaban Kuşlarının Korunması Direktifi 2009/147/EC İçerik Kuş Direktifi Ön DEA raporu Rapor sonrası yapılanlar İstişare Süreci
DetaylıÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır.
ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır. 2017 Dünya Su Günü Bildirisi 2016 yılı, ilk kayıtların tutulduğu 1880 yılından bu yana en sıcak yıl olarak kayda geçti. 2 yüzyıl, dünya ortalama
DetaylıTARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA
TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA 6.3.2.4. Akdeniz Bölgesinde Tarımsal Ormancılık Uygulamaları ve Potansiyeli Bölgenin Genel Özellikleri: Akdeniz kıyıları boyunca uzanan Toros
Detaylı10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar
10. SINIF KONU ANLATIMI 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tatlı su ve tuzlu su biyomları
DetaylıErbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014
Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye ile Kürdistan arasındaki ekonomik ilişkiler son yılların en önemli rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bugünlerde petrol anlaşmaları ön plana
DetaylıTablo -1: Dana ve Sığır Eti Üretim ve tüketimi - Seçilen Ülkelerin Özeti (1000 ton karkas ağırlık eşdeğeri)
ABD TARIM BAKANLIĞI (USDA) KIRMIZI ET VE KANATLI SEKTÖRÜNDE DÜNYA PAZARLARI VE TİCARET SIĞIR VE DANA ETİ Küresel Üretim Küresel üretimin 2018'de yaklaşık yüzde 2 artarak 62,6 milyon tona çıkacağı tahmin
DetaylıBiyosistem Mühendisliğine Giriş
Biyosistem Mühendisliğine Giriş TARIM Nedir? Yeryüzünde insan yaşamının sürdürülmesi ve iyileştirilmesi için gerekli olan gıda, lif, biyoyakıt, ilaç vb. diğer ürünlerin sağlanması için hayvanlar, bitkiler,
DetaylıBİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA
BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tuzlu su ve tatlı su biyomları olmak üzere iki kısımda incelenir.
DetaylıKORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI
KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI V. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Uzun Devreli Gelişme Planı-Uludağ MP Uludağ, 6831 sayılı Orman Kanunu nun 25. maddesi gereğince, 20.09.1961 tarih ve 6119-5 sayılı Bakanlık
DetaylıTarım Arazileri. Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar erteke@tskb.com.tr
Tarım Arazileri Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar erteke@tskb.com.tr Temmuz 2014 Dünyada tarım arazilerine ilgi gün geçtikçe artıyor. Nüfus artışı ve iklim değişikliği ile birlikte emtia piyasalarında
DetaylıBu sorunun doğru cevabını verebilmek için öncelikli olarak bazı kavramların iyi bilinmesi gerekir. Zira bu kavramların anlaşılabilmesi neticesinde
Bu sorunun doğru cevabını verebilmek için öncelikli olarak bazı kavramların iyi bilinmesi gerekir. Zira bu kavramların anlaşılabilmesi neticesinde orman mühendisinin sadece ağaç mı kesip kesmediği belli
DetaylıBiyolojik Çeşitlilik
Biyolojik Çeşitlilik Biyolojik çeşitlilik dünyada yaşayan canlıların ve yaşam şekillerinin eşitliliği demektir. Bir bölgede yaşayan canlı türleri, tür cinsindeki farklılıklar ve farklı yaşam biçimleri
DetaylıEKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER
EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER EKOLOJİK BİRİMLER *Ekoloji: Canlıların birbirleriyle ve yaşadıkları ortamla olan ilişkisini inceleyen bilim dalıdır. Ekolojik birimlerin küçükten büyüye doğru sıralaması: Ekoloji
DetaylıEkoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)
Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Başak Avcıoğlu Çokçalışkan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Biraz ekolojik bilgi Tanımlar İlişkiler
DetaylıBitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler
VI. ULUSAL MOLEKÜLER BİYOLOJ VE BİYOTEKOLOJİ KONGRESİ Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler Yrd. Doç. Dr. Yılmaz Kaya Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji
DetaylıDoğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik
TEMEL KAVRAMLAR Doğa, çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik Kavramları Yabanıl Alan, Yabanıllık ve Yaban Hayatı Kavramları Doğa Koruma Kavramı ve Kapsamı Doğal Kaynak Yönetiminin Genel Kapsamı Doğa,
Detaylı12. BÖLÜM: TOPRAK EROZYONU ve KORUNMA
12. BÖLÜM: TOPRAK EROZYONU ve KORUNMA TOPRAK EROZYONU Toprakların bulunduğu yada oluştuğu yerden çeşitli doğa kuvvetlerinin (rüzgar, su, buz, yerçekimi) etkisi ile taşınmasıdır. Doğal koşullarda oluşan
DetaylıKORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI
KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI IV. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL İşletme Amaçları Biyolojik çeşitliliği korumak, Rekreasyon ve estetik değerleri topluma sunabilmek, Yangın riskini azaltmak, Net karbon
DetaylıCOĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:
TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872
DetaylıORMAN MÜHENDİSLİĞİ, ORMAN ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ VE AĞAÇ İŞLERİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ BİLİRKİŞİLİK ALT UZMANLIK ALANLARI DÜZENLENMESİ USUL VE ESASLARI
Amaç ORMAN MÜHENDİSLİĞİ, ORMAN ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ VE AĞAÇ İŞLERİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ BİLİRKİŞİLİK ALT UZMANLIK ALANLARI DÜZENLENMESİ USUL VE ESASLARI (Oda Yönetim Kurulunun 02/10/2017 tarihli ve 149/1
DetaylıÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE
TÜRKİYE NİN TARAF OLDUĞU ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE ULUSLARARASI ÖRGÜTLER DERS 5 TÜRKİYE NİN TARAF OLDUĞU ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER 1-Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının
DetaylıBitkilerle Alan Oluşturma -1
Bitkilerle Alan Oluşturma -1 Peyzaj Mekanlarının 3 Temel Elemanı Yüzey Zemin Düzlemi: Mekanın tabanını oluşturur. Mekanın diğer elemanları bu tabanın üzerinde yer alır.örneğin üstünde hiçbir bitki veya
DetaylıDoğayla Uyumlu Yaşamın Adresi:
Özlem İkinci Dr, Bilimsel Programlar Başuzmanı, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi Doğayla Uyumlu Yaşamın Adresi: Ekolojik Köyler Büyük şehirlerde yaşayan pek çok kişinin hayalidir köy yaşamı. Gürültüden
DetaylıKelaynakların Hazin Öyküsü
Kelaynakların Hazin Öyküsü Hazin bir öykü anlatacağım bu kez sizlere... Bir varmış bir yokmuş... Uçsuz bucaksız bir ova varmış. Fırat ın sularıyla bereket bulmaya çalışan bu topraklar, fakir köylünün tek
DetaylıORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI BURSA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI BURSA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ EĞİMLİ ARAZİLERDE TERASLAMA TEKNİĞİ BUROR HENDEKLİ TERAS BUROR ÇUKURLU SEKİ TERAS (BUROR : Bursa Orman Terası) 2009 Arazi Yetenek Sınıfları ve Bu
Detaylı12. SINIF KONU ANLATIMI 7 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI
12. SINIF KONU ANLATIMI 7 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI GENETİK MÜHENDİSLİĞİ Belirli bir amaca yönelik olarak genetik madde üzerinde yapılan çalışmaları içerir. Canlıların genlerine
DetaylıTürkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de
DetaylıİNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ
İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? Canlıların hareket etme, büyüme ve yaşamlarını sürdürebilmeleri
DetaylıGüney Sibirya halklarından olan Şor Türkleri kömür madenciliğinin tehdidi altında yaşıyor SİBİRYA DA YAVAŞ ÖLÜM RAPORU KORKUNÇ GERÇEĞİ ORTAYA KOYDU
Şor Türkleri yavaş yavaş ölüyor Rusya topraklarındaki Sibirya nın Kuzbass bölgesinde yaşayan Şor Türkleri yavaş yavaş ölüyor. Yapılan araştırmalara göre bölgedeki Şor Türkleri nin nüfusu son 7 yılda yaklaşık
DetaylıKORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI
KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI III. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Köprülü Kanyon Milli Parkının Kısa Tanıtımı Gerçekleştirilen Envanter Çalışmaları Belirlenen Orman Fonksiyonları Üretim Ekolojik Sosyal
DetaylıPROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN
PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN PROJE KONUSU SEÇERKEN ŞU SORULARIN CEVAPLARI ARANMALIDIR : 1. Proje yapmam için bir gerekçem var mı? 2. Niçin proje yapacağım? 3. Projemin amacı nedir?
DetaylıEkosistem Ekolojisi Yapısı
Ekosistem Ekolojisi, Ekosistemin Yapısı Ekosistem Ekolojisi Yapısı A. Ekoloji Bilimi ve Önemi Ekoloji canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan etkileşimlerini inceleyen bilim dalıdır. Günümüzde teknolojinin
DetaylıDoğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri
Okyanuslar ve denizler dışında kalan ve karaların üzerinde hem yüzeyde hem de yüzey altında bulunan su kaynaklarıdır. Doğal Su Ekosistemleri Akarsular Göller Yer altı su kaynakları Bataklıklar Buzullar
DetaylıFonksiyonlar. Fonksiyon tanımı. Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER. Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER
Fonksiyonlar Fonksiyon tanımı Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER Fonksiyona uygulanacak Silvikültürel MÜDAHALELER 2) ETÇAP Planlarının Düzenlenmesine
DetaylıULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ
ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ Bayram HOPUR Entegre Projeler Uygulama Şube Müdürü Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü www.cem.gov.tr 3. Ulusal Taşkın Sempozyumu- 29.04.2013 İstanbul ULUSAL
DetaylıWorld Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011
World Energy Outlook 2011 Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011 Bağlam: halihazırda yeterince kaygı verici olan eğilimlere yeni zorluklar ekleniyor Ekonomik kaygılar dikkatleri enerji
DetaylıCOĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.
2012 LYS4 / COĞ-2 COĞRAFYA-2 TESTİ 2. M 1. Yukarıdaki Dünya haritasında K, L, M ve N merkezleriyle bu merkezlerden geçen meridyen değerleri verilmiştir. Yukarıda volkanik bir alana ait topoğrafya haritası
DetaylıKüresel İklim Değişikliği ve Ülkemize Etkileri
Küresel İklim Değişikliği ve Ülkemize Etkileri Küresel İklim Değişikliği Nedir? Çeşitli gaz ve çevre kirliliği gibi olaylar sonucu atmosfer incelmeye başlamıştır.böylece güneş ışınları dünyaya daha fazla
Detaylıtopraksuenerji-kuzey Çin'de kuraklık çok büyük bir tehdit oluşturuken hükümetin aldığı önlemler de bu tehlikenin daha da artmasına neden oluyor.
Kuzey Çin Kuruyor! 12 Ekim 2013 topraksuenerji-kuzey Çin'de kuraklık çok büyük bir tehdit oluşturuken hükümetin aldığı önlemler de bu tehlikenin daha da artmasına neden oluyor. Perkin'deki Carnegie-Tsinghua
DetaylıNeden GDO ya İhtiyaç Duyuyoruz?
Neden GDO ya İhtiyaç Duyuyoruz? İnsanoğlu avcı-toplayıcı yaşamdan yerleşik düzene geçtiği yani tarım devrimini başlattığı günden beri doğaya müdahale etmekte ve geçen 10 000 senedir evcilleştirdiği hayvanların
Detaylı2010-2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖZEL ÇAMLICA KALEM İLKÖĞRETİM OKULU OKULLARDA ORMAN PROGRAMI ORMANDAN BİO ENERJİ ELDE EDİLMESİ YIL SONU RAPORU
2010-2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖZEL ÇAMLICA KALEM İLKÖĞRETİM OKULU OKULLARDA ORMAN PROGRAMI ORMANDAN BİO ENERJİ ELDE EDİLMESİ YIL SONU RAPORU AYLAR HAFTALAR EYLEM VE ETKİNLİKLER 2 Okullarda Orman projesini
DetaylıBÖCEKLERDEN TAM KORUNMA
BÖCEKLERDEN TAM KORUNMA BÖCEKLERDEN UZAK DELIKSIZ BIR UYKU Kimse yatağını istenmeyen misafirlerle paylaşma fikrinden hoşlanmaz. Hele ki söz konusu olan doymak bilmez tahtakuruları ise. Bir kez yatağınıza
DetaylıÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)
2016/17 Global İhracat-Büyüme Tahminleri Kaynak : EDC Export Credit Agency - ÜLKE ANALİZLERİ BÜYÜME ORANLARI ÜLKELERİN YILI BÜYÜME ORANLARI (%) Avrupa Bölgesi; 1,5 % Japonya; 0,50 % Kanada ; 1,30 % Amerika;
Detaylı1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.
Türkiye de Nüfusun Tarihsel Gelişimi Türkiye de Nüfus Sayımları Dünya nüfusu gibi Türkiye nüfusu da sürekli bir değişim içindedir. Nüfustaki değişim belirli aralıklarla yapılan genel nüfus sayımlarıyla
DetaylıMÜCADELESİ: Ağaçlar arasında hava akımının iyi olması yani fazla sık dikilmemeleri ve gölgede bulunan ağaçların ışık alımının sağlanması
MÜCADELESİ: Ağaçlar arasında hava akımının iyi olması yani fazla sık dikilmemeleri ve gölgede bulunan ağaçların ışık alımının sağlanması gerekmektedir. Hastalıktan kurumuş veya kurumak üzere olan ağaçlar
Detaylı3. ULUSAL TAŞKIN SEMPOZYUMU. Sıtkı ERAYDIN Dağlık Alan Yönetimi Şube Müdürlüğü sitkieraydin@ogm.gov.tr
3. ULUSAL TAŞKIN SEMPOZYUMU Sıtkı ERAYDIN Dağlık Alan Yönetimi Şube Müdürlüğü sitkieraydin@ogm.gov.tr İSTANBUL- NİSAN 2013 TAŞKIN VE SEL KORUMADA YUKARI HAVZADA ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN YAPILAN
Detaylı10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar
10. SINIF KONU ANLATIMI 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDAKİ İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere olarak bitki ve hayvan topluluklarını
Detaylıİşletme Amaçları ve Koruma Hedefleri Ormancılığın ve orman işletmesinin en önemli görevi, toplumun orman ürün ve hizmetlerine olan ihtiyacını karşılamak olduğundan, işletmenin amaç veya hedeflerini saptaya
Detaylı1. DOĞAL ÜZERİNDEKİ ETKİLER. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com
SULAMANIN ÇEVRESEL ETKİLERİ SULAMANIN ÇEVRESEL ETKİLERİ Doğal Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Biyolojik ve Ekolojik Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Sosyoekonomik Etkiler Sağlık Etkileri 1. DOĞAL KAYNAKLAR ÜZERİNDEKİ
Detaylıİşletme Amaçları ve Koruma Hedefleri Ormancılığın ve orman işletmesinin en önemli görevi, toplumun orman ürün ve hizmetlerine olan ihtiyacını karşılamak olduğundan, işletmenin amaç veya hedeflerini saptaya
DetaylıADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI
ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI GENETİK MÜHENDİSLİĞİ Belirli bir amaca yönelik olarak genetik madde üzerinde yapılan çalışmaları içerir. Canlıların
DetaylıKORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ
KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ Dr. Jale SEZEN Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Tabiat Varlıklarını Koruma Şubesi,Tekirdağ TABİAT VARLIKLARI VE KORUNAN ALANLAR Jeolojik devirlerle, tarih öncesi
DetaylıDOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN
DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN Heyelan ya da toprak kayması, zemini kaya veya yapay dolgu malzemesinden oluşan bir yamacın yerçekimi, eğim, su ve benzeri diğer kuvvetlerin etkisiyle aşağı ve dışa doğru
DetaylıORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞ NÜN
www.ogm.gov.tr AĞAÇLANDIRMA VE SİLVİKÜLTÜR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞ NÜN SİLVİKÜLTÜR, AĞAÇLANDIRMA, EROZYON KONTROL VE TOPRAK MUHAFAZA, FİDANLIK ve TOHUM İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIKLARININ TAŞRADAKİ
Detaylı23-25 Ekim 2013 tarihinde SAMSUN da düzenlenen III. ULUSAL SULAK ALANLAR KONGRESİ ne
23-25 Ekim 2013 tarihinde SAMSUN da düzenlenen III. ULUSAL SULAK ALANLAR KONGRESİ ne SARI, A., BAŞKAYA, Ş. ve GÜNDOĞDU, E., 2013. Bir Şehrin Yuttuğu Sulak Alan: Erzurum Bataklıkları adlı poster bildiri
DetaylıJaponya LNG Pazarı İçin Küresel Stratejiler
Japonya LNG Pazarı İçin Küresel Stratejiler Dursun YILDIZ topraksuenerji-japonya dünyada en büyük LNG ithal eden ülke. 2009 yılında 89 milyar m 3 LNG ithal etti.2035 yılında bu miktarın 112 milyar m 3
Detaylı12. SINIF KONU ANLATIMI 28 EKOLOJİ KOMÜNİTE EKOLOJİSİ
12. SINIF KONU ANLATIMI 28 EKOLOJİ KOMÜNİTE EKOLOJİSİ KOMÜNİTE EKOLOJİSİ Bir alan ya da habitat içerisindeki tüm popülasyonların oluşturduğu birliğe komünite denir. Komüniteyi oluşturan türler arasında
DetaylıSu ayak izi ve turizm sektöründe uygulaması. Prof.Dr.Bülent Topkaya Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü
Su ayak izi ve turizm sektöründe uygulaması Prof.Dr.Bülent Topkaya Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Kapsam Ayak izi kavramı Türkiye de su yönetimi Sanal su Su ayak izi ve turizm Karbon ayak
DetaylıRUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA
RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA HAZIRLAYAN ÖĞRENCİLER 7-F Miray DAĞCI Ömür Mehmet KANDEMİR DANIŞMAN ÖĞRETMEN NİLÜFER DEMİR İZMİR - 2013 İÇİNDEKİLER 1. Projenin Amacı ve Hedefi.. 2 2. Afit
DetaylıKORUNAN ALANLAR ULUSAL SINIFLANDIRMASI
KORUNAN ALANLAR ULUSAL SINIFLANDIRMASI 01a Mutlak Koruma Alanı 01a.01 Kesin Korunacak Hassas Alan Kaynak değerlerinin korunması için alan kullanımı ve alana tüm etkilerin sınırlandırıldığı, gerektiğinde
DetaylıCoğrafya Proje Ödevi. Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri. Kaan Aydın 11/D
Coğrafya Proje Ödevi Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri Kaan Aydın 11/D---1553 Hindistan ın Genel Özellikleri DEVLETİN ADI: Hindistan Cumhuriyeti BAŞKENTİ: Yeni Delhi YÜZÖLÇÜMÜ: 3.287.590
DetaylıMeyve ve Sebze ile ilgili kavramlar ve GDO
Meyve ve Sebze ile ilgili kavramlar ve GDO Doğal Ürünler! Bu ürünler tamamen doğal koşullarda üretilen ürünlerdir. Kimyasal gübre ve tarım ilacı kullanmadan, doğal tohumlarla üretilirler. Organik Ürünler!
DetaylıGıda işletmeleri diğer işletmelerden farklıdır. Bu nedenle belli kurallara uymak ve bu kuralları sürekli işletmek zorundadırlar.
Biyolog Bahattin Karlankuş 1 Gıda işletmeleri diğer işletmelerden farklıdır. Bu nedenle belli kurallara uymak ve bu kuralları sürekli işletmek zorundadırlar. Bu eğitimde hjyen olarak tanımlanan sağlık
DetaylıÇIĞ ÖNCESİNDE ÖNCELİKLE ÇIĞ BÖLGELERİNE YENİ YERLEŞİM BİRİMLERİ KURULMAMALI. ÇIĞ VE SEL YATAKLARINDA VAR OLAN YAPILAR DERHAL KALDIRILMALI.
ÇIĞ VE KORUNMA ÇIĞ ÖNCESİNDE ÖNCELİKLE ÇIĞ BÖLGELERİNE YENİ YERLEŞİM BİRİMLERİ KURULMAMALI. ÇIĞ VE SEL YATAKLARINDA VAR OLAN YAPILAR DERHAL KALDIRILMALI. Mevcut yapılar, çığ bölgesinden kaldırılana kadar
DetaylıAksi durumda yabacı bir bölgeden getirilen ırk/ırklar o yöreye uyum sağlamış yerel ırklarla polen alışverişine giriştiklerinde genetik tabanda
Ağaçlandırma çalışmalarına temel oluşturacak tohum sağlanmasını emniyetli hale getirebilmek için yerel ırklardan elde edilen tohum kullanılması doğru bir yaklaşımdır. Aynı türde de olsa orijin denemeleri
DetaylıOrman Fonksiyonları -Zonlama Biyoçeşitlilik Koruma Alanları Estetik-Ekotuirzm İğneada: Fonksiyonlar: Ölçüt, Gösterge ve Aktiviteler Fonksiyonlar: Ölçüt, Gösterge ve Aktiviteler (Camili) Fonksiyonlar Ölçüt
DetaylıBİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ
BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ BİYOKÜTLE SEKTÖRÜ Türkiye birincil enerji tüketimi 2012 yılında 121 milyon TEP e ulaşmış ve bu rakamın yüzde 82 si ithalat yoluyla karşılanmıştır. Bununla birlikte,
Detaylı