) ALABALIKLARININ KULUÇKA RANDIMANLARI İLE KULUÇKA

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download ") ALABALIKLARININ KULUÇKA RANDIMANLARI İLE KULUÇKA"

Transkript

1 GÖKKUŞAĞI (Oncorhynchus mykiss), DERE (Salmo trutta fario) ve KAYNAK (Salvelinus fontinalis) ALABALIKLARININ KULUÇKA RANDIMANLARI İLE KULUÇKA ve SERBEST YÜZME DÖNEMLERİNE AİT YAĞ ve YAĞ ASİDİ KOMPOZİSYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI Ahmet Necdet SİRKECİOĞLU Yüksek Lisans Tezi Su Ürünleri Anabilim Dalı Danışman: Doç.Dr.N.Mevlüt ARAS 2007 Her hakkı saklıdır

2 ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ GÖKKUŞAĞI (Oncorhynchus mykiss), DERE (Salmo trutta fario) ve KAYNAK (Salvelinus fontinalis) ALABALIKLARININ KULUÇKA RANDIMANLARI İLE KULUÇKA ve SERBEST YÜZME DÖNEMLERİNE AİT YAĞ ve YAĞ ASİDİ KOMPOSİZYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI Ahmet Necdet SİRKECİOĞLU SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI ERZURUM 2007 Her hakkı saklıdır

3 Doç. Dr. N.Mevlüt ARAS danışmanlığında, Ahmet Necdet SİRKECİOĞLU tarafından hazırlanan bu çalışma tarihinde aşağıdaki jüri tarafından Su Ürünleri Anabilim Dalı nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir. Başkan : Doç. Dr. N.Mevlüt ARAS imza : Üye :Yrd. Doç.Dr. H.İbrahim HALİLOĞLU imza : Üye : Yrd. Doç.Dr. M.İrfan AKSU imza : Yukarıdaki sonucu onaylarım Enstitü Müdürü

4 ÖZET Y.Lisans Tezi GÖKKUŞAĞI (Oncorhynchus mykiss), DERE (Salmo trutta fario) ve KAYNAK (Salvelinus fontinalis) ALABALIKLARININ KULUÇKA RANDIMANLARI İLE KULUÇKA VE SERBEST YÜZME DÖNEMLERİNE AİT YAĞ VE YAĞ ASİDİ KOMPOZİSYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI Ahmet Necdet SİRKECİOĞLU Atatürk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Su Ürünleri Anabilim Dalı Danışman: Doç. Dr. N. Mevlüt ARAS Yaklaşık 5 ay ( tarihleri arasında) yürütülen bu çalışmada 3 yaşlı damızlık gökkuşağı (Onchorhynchus mykiss), dere (Salmo trutta fario) ve kaynak (Salvelinus fontinalis) alabalıklarının kuluçka dönemleri ( döllü, gözlü, keseli ve serbest yüzme olarak) ne ait yağ ve yağ asitleri kompozisyonları karşılaştırılmıştır. Ortalama çapları 4.71±0.35 mm olan yumurtaların kuluçka süresi ve keseli dönem sonu gökkuşağı alabalıklarında 48 gün olurken dere alabalıklarında 68 gün ve kaynak alabalıklarında bu süre 72 gün olarak kaydedilmiştir. Yumurtadan yüzme evresine kadarki kuluçka randımanı sırası ile gökkuşağı, dere ve kaynak alabalıklarında %94.43±0.76, %88.21±0.72 ve %80.87±0.53 olmuştur. Toplam yağ en yüksek bütün türlerin ortalama döllenmemiş yumurtalarında %11.53±0.80 iken en düşük değer ise spermlerinde %1.9±0.29 çıkmıştır. Toplam doymuş yağ asitleri (SFA) sırası ile gökkuşağı, dere ve kaynak alabalıklarının spermlerinde %61.31±1,74, %58.58±1,71 ve %52.44±0.19 hesaplanırken döllenmiş yumurtalarda ise sırası ile %32.69±2.14, %30.89±1.27 ve 33.69±6,34 olmuştur. Toplam SFA içerisinde baskın olan yağ aidi ise palmitik asit olmuştur. Döllü yumurtalarda tekli doymamış toplam yağ asitleri ( MUFA) serbest yüzme döneminde %10 oranında azalırken aynı safhalarda total n 3 çoklu doymamış yağ asitleri (n 3 PUFA) %10 oranında artış göstermiştir. Bütün türlerin n 3/n 6 PUFA oranları döllü döneme göre serbest yüzme devresinde ortalama %5 civarında yükselmiştir. Balıkların kuluçka randımanı ile deicosapentaenoik asit (DHA) arasında pozitif, araşhidonik asit (AA) ile negatif bir korelasyonun olduğu anlaşılmıştır. 2007, 60 sayfa Anahtar Kelimeler: Onchorhynchus mykiss, Salmo trutta fario, Salvelinus fontinalis, Yağ, Yağ asidi, Kuluçka randımanı

5 ABSTRACT MS Thesis COMPARISON BROODING YIELD and TOTAL LIPID and FATTY ACID COMPOSITIONS OF TROUTS (Oncorhynchus mykiss, Salmo trutta fario, Salvelinus fontinalis) IN INCUBATION and FREE SWIMMING STAGE Ahmet Necdet SİRKECİOĞLU Ataturk University Graduate School of Agriculture Faculty Department of Fishery Sciences Supervisor: Assoc. Prof. Dr. N. Mevlut ARAS Lipid and fatty acid profiles during the incubation period stages (fertilized, eyed, yolksac and free swimming) of eggs from rainbow trout (Onchorhynchus mykiss), brown trout (Salmo trutta fario) and brook trout (Salvelinus fontinalis ) were compared between in the present study. Incubation periods of eggs with 4.71±0.35 mean diameter from Onchorhynchus mykiss, Salmo trutta fario and Salvelinus fontinalis were 48, 68 and 72 days respectively. Brooding yield of Onchorhynchus mykiss, Salmo trutta fario and Salvelinus fontinalis from egg to free swimming stage were determined as 94.43±0.76%, 88.21±0.72% ve 80.87±0.53% respectively. At overall, maximum average total lipid level was determined as 11.53±0.80% from unfertilized eggs and minimum average total lipid was determined as 1.9±0.29 from sperm of the species. Total saturated fatty acids (SFA) values were 61.31±1.74%, 58.58±1.71% ve 52.44±0.19% in sperms and 32.60±2.14%, 30.89±1.27% ve 33.69±6.34% in fertilized eggs of Onchorhynchus mykiss, Salmo trutta fario and Salvelinus fontinalis respectively. It was determined that palmitic asid was the most abundant one in SFA. It was observed that monounsaturated fatty acids (MUFA) reduced by 10% and n-3 polyunsaturated fatty acids (PUFA) increased by 10% at free swimming stage. n 3/n-6 PUFA ratio in free swimming stage from overall data was high at approximately 5% compared to fertilized stage. Consequently, it was found that there were positive correlations between brooding yields and docosahexaenoic acid (DHA) but not with arachidonic acid (AA). 2007, 60 pages Key Words: Onchorhynchus mykiss, Salmo trutta fario, Salvelinus fontinalis, Lipid, Fatty acid, Brooding yield

6 TEŞEKKÜR Yüksek lisans tezi olarak sunduğum bu çalışmanın yürütülmesi esnasında her konuda yardımlarını gördüğüm ve engin tecrübesinden yararlandığım saygıdeğer hocam Sayın Doç. Dr. N. Mevlüt ARAS a minnetlerimi sunmayı bir borç bilirim. Bu çalışma alt yapısını kullandığım TÜBİTAK tarafından desteklenen 105 Y 094 nolu proje, proje ekibi ve destekleyen kuruluşa teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca hocalarım Sayın Prof. Dr. M. Sıtkı ARAS, Sayın Prof. Dr. Telat YANIK, Sayın Yrd. Doç.Dr. E.Mahmut KOCAMAN ve Sayın Yrd. Doç.Dr. H.İbrahim HALİLOĞLU na minnetlerimi sunarım. Eğitim ve meslek hayatım boyunca bana sürekli destek olan aileme, hayatımıza renk katan oğluma yine her konuda bana destek olup sıkıntılarımı paylaşan sevgili arkadaşlarım Sayın Dr. Abdulkadir BAYIR, Sayın Arş. Gör. Mehtap BAYIR, Sayın Arş. Gör. Ercüment AKSAKAL ve laboratuar çalışmalarımda yardımlarını esirgemeyen Sayın Öğr. Gör. Saltuk Buğrahan CEYHUN na sonsuz teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. Ahmet Necdet SİRKECİOĞLU Temmuz 2007

7 SİMGELER ve KISALTMALAR DİZİNİ AA DHA EFA EPA HUFA MUFA OA PA ph PUFA SA SFA Araşhidonik Asit Deicosapentaenoik Asit Esansiyel Yağ Eicosapentaenoik Asit Yüksek Doymamış Yağ Asidi Tekli Doymamış Yağ Asit Oleik asit Palmitik Asit Asitlik Özelliği Çoklu Doymamış Yağ Asit Stearik Asit Doymuş Yağ Asidi

8 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1.1. Yağlarda hidrojenasyon...4 Şekil 1.2. Tam doymuş stearik asidin açık şekilde iki gösterimi. (b) Doymamış oleik asidin açık şekilde iki gösterimi. (c) Tam doymuş yağ asitlerinin uzatılmış şekli. (d) Doymamış yağ asitlerinin şekli....5 Şekil 1.3. Linoleik asit Şekil 3.1. Denemede kullanılan yalaklar Şekil 3.2. Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) na ait döllü yumurtalar...20 Şekil 3.3. Dere alabalığı (Salmo trutta fario) na ait döllü yumurtalar...21 Şekil 3.4. Kaynak alabalığı (Salvelinus fontinalis) na ait döllü yumurtalar...21

9 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 1.1. Yağların sınıflandırılması.3 Çizelge 1.2. Bazı önemli doymuş yağ asidleri Çizelge 1.3. Bazı önemli doymamış yağ asidleri Çizelge 1.4. Hayvanlarda çoklu doymamış yağ asitlerinin sentez aşamaları...9 Çizelge 3.1. Araştırmada kullanılan suyun kimyasal özellikleri.18 Çizelge 3.2. Araştırmada kullanılan ekstrude alabalık damızlık yeminin besin Madde değerleri Çizelge 4.1. Oncorhynchus mykiss, Salmo trutta fario ve Salvelinus fontinalis in yumurta çapları ve kuluçka performans değerleri..27 Çizelge 4.2. Oncorhynchus mykiss, Salmo trutta fario ve Salvelinus fontinalis in erken gelişme dönemindeki toplam yağ oranları.28 Çizelge 4.3. Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) nın sperm ve erken gelişim dönemi süresince yağ asidi profilleri Çizelge 4.4. Dere alabalığı (Salmo trutta fario) nın sperm ve erken gelişim dönemi süresince yağ asidi profilleri...37 Çizelge 4.5. Kaynak alabalığı (Salvelinus fontinalis) nın sperm ve erken gelişim dönemi süresince yağ asidi profilleri..38 Çizelge 4.6. Gökkuşağı, dere ve kaynak alabalığı sperm ve erken gelişim dönemi süresince doymuş yağ asidi profillerinin mukayesesi 39 Çizelge 4.7. Gökkuşağı, dere ve kaynak alabalığı sperm ve erken gelişim dönemi süresince tekli doymamış yağ asidi profillerinin mukayesesi 40 Çizelge 4.8. Gökkuşağı, dere ve kaynak alabalığı sperm ve erken gelişim dönemi süresince n-3 ve n-6 çoklu doymamış yağ asidi profillerinin mukayesesi. 41 Çizelge 4.9. Gökkuşağı, dere ve kaynak alabalığı sperm ve erken gelişim dönemi süresince n- 3/n-6 PUFA ve EPA/DHA oranlarının mukayesesi.42

10 ÖZGEÇMİŞ Erzurum da 1977 yılında doğdu. İlk, orta, lise öğrenimini Erzurum da tamamladı yılında girdiği Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü nden 2000 yılında mezun oldu. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü nde 2001 yılından beri Araştırma Görevlisi olarak çalışmaktadır.

11 1 1. GİRİŞ Doğal balık populasyonlarının en kritik hayat dönemleri üreme ve sonrası ilk yem alma, serbest yüzmeye başlama evreleridir. Bu yüzden zamanla populasyon yoğunluğu arasındaki ilişki doğrusal olmayan ters orantılı üssel bir fonksiyona tekabül etmektedir (Atay 1989). Başka bir ifadeyle balıkların önemli bir bölümü yumurta ve larva dönemi nde ölmekte veya diğer predatörler (canlı düşmanları) tarafından tüketilmektedirler. Bu sebeple balık kültüründe ilerleme kuluçka dönemindeki başarıya bağlıdır (Nikolskii 1969). Günümüz gelişen teknikleri ve özellikle canlı yem üretimindeki artış la beraber ticari yavru yemi ürtimi pek çok balık türünün kültüre alınmasını sağlamıştır. Bir zamanlar yalnızca krallara ve imtiyazlı sınıfa sunulabilen prestij unsuru salmonid ailesinden olan alabalıklar günümüzde en ucuz üretilen protein kaynaklarından birisi olmuştur (Bardach et al. 1976). Kuluçkaya alınması ve üretimi ilk olarak alman bilim adamı Stephen Ludwig Jacobi tarafından 1741 de başarılmıştır. Günümüzde ki anlamı ile yetiştiriciliğin temelleride bu şekilde atılmıştır. Artık sadece üretim amaçlı değil doğal stokların korunması ve sportif balıkçılık içinde balık üretimi yapılmaktadır. İlk kültüre alınan gökkuşağı alabalıkları olmasına rağmen ailenin diğer türleri son yarım yüzyılda yetiştirilmeye başlanmıştır. Ülkemiz gen kaynaklarından olan yerli alabalıklarımızın kültüre alınması ise henüz çok yenidir ve ilk uygulamalardan birisi de Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su ürünleri Bölümü Alabalık Üretimi ve Araştırma Merkezi nde başlatılmıştır. Yaklaşık 9 yıldır başarı ile üretilen yerli alabalık türleri ve onların üretim aşamalarına ilişkin çalışmalar bu anlamda bölge ve ülkemiz açısından son derece hayati öneme sahiptir. Araştırmada materyal olarak seçilen balıkların özellikle üreme döneminin seçilmiş olmasıda ayrıca önemlidir..

12 2 Başlangıçta daha fazla protein, mineral ve vitamin daha az yağ tüketme eğilimi ile öne çıkan balık etinin değeri günümüzde yağlarında bulunan ve insan sağlığı açısından da çok değerli olan doymamış uzun zincirli omega yağ asidlerinin zenginliği dolayısı ile zirveye çıkmıştır. Araştırmacılar balıketinin kimyası bakımından incelendiğinde su ve yağ oranının 1 e eşit, proteni ve su oranının ise 1/3 civarında olduğunu rapor etmektedirler. Protein seviyesi %16-18 iken yağ miktarının aynı türde 300 kat kadar değişebildiğini ortaya koymuştur (Aars vd 2007). Yağ nispetindeki bu değişim ile balıkların rakım, sıcaklık, basınç, tuzluluk, üreme fizyolojisi ne karşı adaptasyonunda önemli görevler üstlenmektedir. Yani balıklar yağ oranlarını veya yağ asidi bileşimlerini değiştirerek hayatta kalma başarısını ortaya koyabilmektedirler. Çoklu doymamış yağ asidlerinin ana kaynağı olan su bitkileri beslenmeninde doğrudan etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Metabolizmaları ortamın sıcaklığı ile değişen balıklardaki yüksek adaptasyon kabiliyeti dikkatleri bu canlıların üreme ve ilk larval gelişim süreçlerine çevirmiştir (Christiansen et al. 1989; Yılmaz 1995). Bügün araştırmacılar pazara sunulmadan balıketi yağ asidi profilini yemlerin kompozisyonuna göre belirli seviyede değiştirebilme imkânına kavuşmuştur. Diğer bir ifadeyle balıkların farklı safhalarındaki yağ asidi kompozisyonları onların diyetlerinin hazırlanmasında önemli ip ucları verebileceğinin delili olmuştur (Halver 1988). Araştımada materyal balıklarımızdan yüksek adaptasyon özelliği, hastalıklara karşı mukavemeti hızlı büyümesi gibi özellikleri ile kuzey amerika orijinli gökkuşağı (Oncorhynchus mykiss) alabalıkları kayıtlara harika balık olarak geçmiştir. Dere (Salmo trutta fario) ve kaynak (Salvelinus fontinalis) alabalıkları ise bölümümüzde üretimi yaklaşık 9 yıldır başarı ile yapılan çeşitlerdir. Ayrıca bu balıkların üretimi henüz ülkemiz açısından yeni ve karşılaştırmalı araştırma bulguları da öncü verilerden olacaktır.

13 Yağlar ve Yağ Asidleri Lipidler benzen veya kloroform gibi organik çözücülerde kolayca çözünen fakat sudaki çözünürlükleri son derece zayıf olan organik bileşiklerdir (Montgomery et al. 2000). Kendi aralarında temel olarak iki gruba ayrılarak incelenirler ( Çizelge l.1). Çizelge 1.1. Yağların sınıflandırılması (Akyurt 1993) Yağ asidlerinin gliserinle yaptıkları esterlere doğal yağlar denir. Doğal yağlar esterleşen hidroksit kökü sayısına göre mono, di ve trigliserid diye de adlandırılırlar. Yani balıklarıda içeren hayvan lipidleri iki gruba bölünebilir. Bunlar; çoğunlukla fosfolipidlerden oluşan polar lipidler ve çoğunluğunu trigliserollerin (trigliseridlerin) oluşturduğu nötral lipidlerdir (Tocher 2003). Pratikte yağ asidleri doymuş ve doymamış yağ asidleri diye ikiye ayrılırlar. Doymuş yağ asidlerinin C bağları arasında tek bağ olurken doymamışlarda çift bağ bulunmaktadır (Şekil.1.2). Doymamış yağ asidleri bir takım işlemlerle doymuş hale getirilebilir. Mesela H le bağlar doyurulabilir (Şekil.1.1). Bu şekilde yapılan işleme hidrojenasyon oluşan yağlara da Hidrojene yağ adı verilir (Çetinkaya 1995).

14 4 Hidrojenasyon - C C C- C= C C - + H C C C C C C Yüksek basınç+ Katalizör Doymamış yağ asidi Doymuş Yağ Asidi Şekil Yağlarda hidrojenasyon (Çetinkaya 1995) Balıkların ihtiyaç duydukları ve vücutlarında sentezleyemedikleri yağ asidlerine esansiyel yağ asidleri (EFA- Essential Faty Acids) adı verilmektedir. Yapılan çalışmalarla linolenik (18:3 n6) ve linoleik yağ asidlerinin balıklar için esansiyel olduğu anlaşılmıştır. Daha sonraki yıllarda ise bütün doymamış yağ asidlerinin esansiyel olduğu iddia edilmiştir (Halver and Hardy 2002). Balıklar özellikle n 3 ve n 6 grubu yağ asidlerini sentezleme yetenekleri olmadığından bu yağ asidlerin balıklar için EFA olduğu ve yemlerle birlikte alınması gerektiği görüşüne varılmıştır (Çizelge 1.4). Genelde soğuksu balıkları çoklu doymamış yağ asidlerinden n 3 serisine şiddetle ihtiyaç duyarken ılıksu balıkları hem n 3 hem de n 6 serisine ihtiyaç duymaktadırlar. EFA yı yeterince ihtiva eden balık yemleri özellikle dişi balıkların üreme öncesi gelişiminde, yumurta üretiminde ve balık gelişiminin erken safhalarında kullanılmarı büyük önem teşkil etmekle beraber eksikliklerinde embiryoda bozukluklara, yumurtadan çıkış oranının düşmesine sebep olabilmektedir (Çetinkaya 1995). Yağların fiziksel özellikleri arasında erime ve donma noktaları önemli bir özelliktir. Doymamış yağ asidleri ile doymuş yağ asidlerinden 8 karbonlu olana kadarkiler oda sıcaklığında sıvıdırlar. Her hangi bir yağ bunlarla ne kadar zenginse o kadar erime noktaları düşük olacaktır (Keha ve Küfrevioğlu 1997).

15 5 Şekil (a) Tam doymuş stearik asidin açık şekilde iki gösterimi. (b) Doymamış oleik asidin açık şekilde iki gösterimi. (c) Tam doymuş yağ asidlerinin uzatılmış şekli. (d) Doymamış yağ asidlerinin şekli (Nelson and Cox 2005) Doymamış yağ asidlerindeki çift bağlar tıpkı hidrojen gibi halojenlerle de doyurulabilir. Bu şekilde harcanan halojenlerden o yağın bünyesindeki doymamış yağ asidlerinin sayıları da bulunabilmektedir. Mesela doymamış yağ asidlerince zengin soya yağında iyot sayısı 130 iken bu değer hurma yağında sadece 10 dur (Çetinkaya 1995). Benzer şekilde NaOH ve KOH gibi alkaliler yağ asidlerini hidrolize ederek sabunlaştırırlar. Örneğin 1 gr yağın hidrolizi için gerekli KOH ın mg miktarına sabunlaşma sayısı denir. Buna göre tereyağı için bu değer 230 iken mısır yağı için 50 dir. Yağların enzimatik hidrolizi lipazlarla gerçekleşir. Doymamış yağ asidleri okside olur ve hidroperoksitler daha sonra keton ve aldehitlere dönüşür. Bu olaya oksidatif parçalanma denir ve Fe, Cu

16 6 gibi ağır metallerle beraber ulturaviyole ışınları ile gerçekleşir. Bu bozulma ransidite olarakta bilinir. Yani yağların acıması olayı olarak veya ketonik acıma şeklinde tanımlanır (Silva and Anderson 1992). Sonuç olarak yağlar; a. Yüksek enerji kaynağıdırlar. b. Doymamış yağlar balıklar için esansiyeldir. c. Yağda eriyen vitaminlerin kaynağı ve taşıyıcısıdırlar. d. Özellikle fosfolipidler ve sterin esterleri biyolojik membranların yapı taşlarıdırlar. e. Balık rasyonlarına iyi bir tat ve tekstür katarlar. f. Hormon tabiatlı yağlar fizyolojik olayların düzenlenmesinde önemli rol üstlenirler. g. Depo yağlar destek görevi yapar, koruyucudur ve izolasyon özelliği vardır. Balık diyetlerinde fazla protein açlığına yol açar. Dolayısıyla rasyonlardaki oranı % olarak 5 25 arasında önerilmektedir (Çetinkaya 1995). Bütün yağ asidlerinin bir ucu metil (CH 3 ) uzun bir hidrokarbon zinciri ve sonunda karboksil grubu (COOH) bağlanmaktadır. Mevcut doymuş yağ asidlerinin sayısı 2 ila 34 C arasında değişmektedir. Karbon sayısına göre sırasıyla yağ asidleri (2, 3, 4, 6, 8, 10, 12, 14, 16, 18, 20, 22, 24, 26, 28, 30, 34) nin isimleri asetik, propiyonik, bütirik, kaproik, kaprilik, kaprik, laurik, miristik, palmitik, stearik, araşidik, behenik, lingoserik, serotik, montanik, melistik ve lakseronik asid olarak isimlendirilmektedirler. Bunlardan ilk üç sıradakiler ucucu yağ asidleridir. Bütürik asid süt yağı asidi veya tereyağı asidi olarak bilinir. Kaproik asidten miristik aside kadar olanlar da süt yağı, Hindistan cevizi yağı gibi yağlardır. Balıklarda en fazla bulunan doymuş yağ asidleri ise palmitik asidtir (16:0). Doymuş yağ asidleri CnH 2 no 2 formülü ile gösterilebilirler. Doymuş yağ asidlerince zengin yağlar yüksek erime sıcaklığına sahiptirler. PA en fazla ve en yaygın olarak bulunan doğal doymuş yağ asididir (Montgomery et al. 2000). Bitkilerde, hayvanlarda ve mikroorganizmalarda bulunur (Çizelge 1.2). Miktarı genel hayvan lipidlerinde %20 30 arasında, spermlerde ise %10 40 arasında değişir (Gurr et al. 2002; Nelson and Cox 2005).

17 7 Çizelge Bazı önemli doymuş yağ asidleri (Christie 1989) Karbon No Yağ Asidleri Yaygın İsimleri 14 : 0 tetradecanoic Miristik asid 15 : 0 pentadecanoic 16 : 0 hexadecanoic Palmitik asid 17 : 0 heptadecanoic Margarik asid 18 : 0 octadecanoic Stearik asid 20 : 0 eicosanoic Araşhidik asid 22 : 0 docosanoic Behenik asid 24 : 0 tetracosanoic Lignoserik asid Doymamış yağ asidleri (unsaturated faty acid) çift bağlarının dönme haraketi yapamaması nedeniyle çift bağın olduğu noktalarda hidrokarbon zincirlerinde kıvrılmalara sahiptirler. Bu tür yağ asidleri karbon uzunluğundadırlar. Genellikle cis bağları 9 pozisyonunda başlar ve her cis çifte bağ tarafından zincirde 30 o lik bir açı yapacak kırılma meydana gelir (Şekil 1.2). Doğada bulunan hemen hemen bütün tiplerinde, çift bağlar cis konumundadırlar. Bu çeşit bir veya birkaç kıvrıma sahip olan tamamen doymuş yağ asidleri kadar sıkı bir etkileşime giremez, bundan dolayı moleküller arasındaki zayıf etkileşimi bozmak için daha az ısı enerjisi gerekmektedir (Montgomery et al. 2000; Gurr et al. 2002; Nelson and Cox 2005). Doymamış yağ asidleri isimlendirilirken mesela 18:3 n 3 veya 18:3 w 3 şeklinde ifade edilirler (Çizelge 1.3). Bu yağ asidinin 18 karbonlu olduğunu ilk çift bağın 3ila 4. karbon başladığını ve n 3 ya da w 3 ise 3 adet doymamış çift bağın bulunduğunu göstermektedir. Yağ asidleri ya doymuş ya da doymamış karbon zincirine sahiptirler. Doymuş bir yağ asidinde alkil zincir hiç çift bağ taşımaz (Şekil 1.2). Doymamış yağ asidleri ise bir veya daha fazla sayıda çifte bağa sahiptir (Şekil 1.2-3), (Montgomery et al. 2000) CH 3 CH 2 CH = CH CH 2 CH = CH CH 2 CH = CH (CH 2 ) 7 COOH Şekil Linolenik asid

18 8 Doymamış yağ asidleri palmitioleik asid (16:1n 7); oleik asid (18:1n 9, OA); linoleik asid (18:2n 6); linolenik asid (18:3n 3); arahidonik asid (20:4n 6, AA); eikosapentaenoik asid (20:5n 3, EPA); dokosaheksaenoik asid (22:6n 3, DHA) şeklinde isimlendirilmektedirler. Ayrıca doymamış yağ asidlerinin tekli olanlarına tekli doymamış yağ asidleri (MUFA- mono unsaturated faty acid), birden fazla olanına çoklu poli veya zengin ( high unsaturated faty acid anlamına PUFA veya HUFA) adı verilmektedir (Kalaycığlu vd 2000; Haliloğlu 2001). Çizelge Bazı önemli doymamış yağ asidleri (Christie 1989) Karbon No Yağ Asidleri Yaygın İsimleri 16:1 cis-9-hexadecenoic Palmitoleik asid 18:1(n 9) cis-9-octadecenoic Oleik asid 20:1(n 9) cis-11-eicosenoic Gondoik asid 22:1(n 9) cis-13-docosenoic Erucic 18:2(n 6) 9,12-octadecadienoic Linoleik asid 18:3(n 3) 6,9,12-octadecatrienoic Linolenik asid 20:4(n 6) 5,8,11,14-eicosatetraenoic arachidonic Araşhidonik asid 20:5(n 3) 5,8,11,14,17- eicosapentaenoic EPA 22:5(n 3) 7,10,13,16,19-docosapentaenoic - 22:6(n 3) 4,7,10,13,16,19-docosahexaenoic DHA

19 9 Çizelge Hayvanlarda çoklu doymamış yağ asidlerinin sentez aşamaları (Gurr et al. 2002) Bu çalışmada, yaklaşık olarak 100 yıldır kültürü yapılmakta olan gökkuşağı alabalığı (O. mykiss) na alatarntif olarak dere alabalığı (S. t. fario) ve kaynak alabalığı (S. fontinalis) türlerinin kültüre kazandırılması, her üç türün kuluçka randımanları ile yağ asidleri arasındaki ilişkinin belirlenmesi ile türlerin gelişim safhalarındaki isteklerine bağlı olarak yemlerin hazırlanması ve bu konu ilelilgili olarak daha sora yapacağımız çalışmalara ışık tutması amaçlanmıştır.

20 10 2. KAYNAK ÖZETLERİ Knox et al. (1988) gökkuşağı alabalığı üzerine yapmış oldukları bir çalışmada, dişi bireyler bir yıl süresince ticari yemlerin iki farklı seviyesi ( vücut ağırlığının %0,35 ve %0,70) ile besleyerek, damızlık yeminin yumurta verimi, aminoasid, yağ asidi, enzim ve kimyasal bileşimi üzerinde durmuşlardır. Vücut ağırlığının %0,35 i kadar yemle beslenen damızlık balıkların yumurta verimi, %0,70 ile beslenene göre daha az çıkmıştır. Fakat üzerinde durulan diğer parametreler benzer çıkmıştır. Bu sonuç yem miktarının yumurta miktarını etkilediğini ancak yumurtaların biyokimyasal kompozisyonlarına etkisinin önemsiz olduğu yönünde yorumlanmıştır. Koven et al. (1990) farklı düzeylerde n 3 PUFA içeren rotiferlerin besin maddesi olarak kullanılmasının çipura (Sparus aurata) larvalarında büyüme, yaşama gücü ve yüzme kesesi gelişimine etkileri test etmişlerdir. Kuru maddesinde 4 farklı oranda n 3 PUFA içeren (0,8, 3,2, 5,1 ve 8,4 mg/g) muameleler farklı yağ emülsiyonları ile EPA ve DHA ca zengin deniz ürünleri katılarak hazırlanmıştır. Beşinci muamele grubunda ise Nannochloropsis spp. türü algle zenginleştirilmiş rotiferler kullanılmıştır. Sonuçta diyetteki n 3 PUFA seviyesinin önemli derecede balıktaki yağ seviyesini etkilediği ve çipura larvalarının daha iyi gelişim için gerekli oldukları anlaşılmıştır. Balıklarda en yüksek büyüme 8,4 mg/g n 3 PUFA içeren diyetle beslenenlerde, en düşük büyüme ise 0,8 mg/g n 3 PUFA içeren diyetle beslenen grupta belirlenmiştir. Büyüme oranlarında 4 kat farklılık oluşmuştur (en yüksek %1263 en düşük %312). Araştırıcılar bu farklılıkta EPA nın mı yoksa DHA nın mı daha etkili olduğunu belirlemenin oldukça zor olduğunu belirtmişlerdir. Tamaru et al. (1992) farklı ortamlarda tutulan (açıkta deniz suyu ve acı su ortamlarında, kapalı ortamlarda deniz suyu ve acı su ihtiva eden) Mugil cephalus dişilerinden sağılan yumurtaların çapları ile sayıları arasında farklılık bulunmadığını kaydetmişlerdir. Dışarıda tutulan balıklardan elde edilen yumurtaların döllenme oranının düşük (%50±38,6), acı sularda tutulan balıklardan elde edilen yumurtaların döllenme oranının

21 11 ise %78,4±28,8 e kadar çıktığı saptanmıştır. Farklı ortamlarda tutulan balıklardan elde edilen yumurtaların yağ aidi kompozisyonuna bakıldığında oleik, eikosenoik ve araşhidonic asid bakımından önemli derecede farklılıklar olduğu görülmüştür. McEvoy et al. (1993) yumurtlama açlığının yumurtaların lipid kompozisyonuna etkilerini ölçmek için üç anaç kalkan balığında, üreme döneminin başında, ortasında ve sonunda yumurtaların total, nötral ve fosfolipid miktarları üzerinde durulmuştur. Sezonun sonunda ve başında alınan yumurtalarda fosfolipid ve nötrolipid konsantrasyon yüzdelerinde veya su içeriğinde önemli bir farklılık olmadığı görülmüştür. Her bir dişinin sezon sonunda alınan yumurtalarında total lipidlerin kuru ağırlık yüzdelerinde az bir artış gözlenmiş, fakat bu artışın sadece birinci damızlık balıkta belirgin olarak öne çıktığı anlaşılmıştır. Yumurta büyüklüğüne bağlı olarak total lipid oranında düşüş olduğu belirlenmiştir. Sezon sonunda alınan yumurtalar, sezon başında alınanlarla karşılaştırıldığında nötral lipidlerdeki 18:3 n 3, 22:4 n 6 ve 22:5 n 3 yağ asidleri seviyesinin önemli derecede artış gösterdiği tespit edilmiştir. Nötral 20:5 n 3 ve 22:6 n 3 lipid seviyeleri sezon boyunca tamamen sabit kalmış 20:5 n 3 fosfolipid konsantrasyonlarının oranları sezon sonunda önemli derecede azalma göstermesine karşın fosfolipidlerdeki 22:5n 3 ile 22:6n 3 nın son yumurta grubunda ki düşüşü önemli bulunmamıştır. Yarı saflaştırılmış dört farklı yağ ihtiva eden (hamsi, keten, mısır ve domuz yağı) yarı saflaştırılmış diyetlerle 60 gün süre beslenen damızlık karideslere yaş yem olarak ise istiridye verilmiş ve daha sonra yumurta verimi, yumurtaların inkübasyonu ile gonadların yağ asidi kompozisyonları karşılaştırılmıştır. Domuz yağı ilave edilmiş yemle beslenen karideslerde yumurta verimi ve yumurtaların açılımı oldukça düşük olmuştur. Keten ve mısır yağı ile beslenen grupta yumurta verimi yüksek olurken, kuluçka oranı bakımından önemli bir farklılık bulunamamıştır. Fakat hamsi yağı ilaveli diyetle beslenen karideslerde yumurta verimi ve yumurtaların açılımı diğer gruplardan önemli derecede yüksek çıkmıştır. Ayrıca hamsi yağı ile beslenen grupta HUFA konsantrasyonu (%27,6) önemli derecede yüksek çıkmıştır. Keten (%19,5), mısır (%14) ve domuz yağı (%12) verilen gruplar ise hamsi yağı verilen grubu izlemişlerdir. Sonuçta

22 12 yumurta verimiyle 20:5 n 3 ve yumurtaların açılımıyla da 22:6 n 3 arasında bir ilginin olduğu görülmüştür (Xu et al. 1994). Afrika kedi balıkları (Clarias gariepinus) na iki diyetle farklı düzeylerde n 3 HUFA verilmiştir. Düşük n 3 HUFA kaynağı olarak Hindistan cevizi yağı, yüksek n 3 HUFA kaynağı (Selco) kullanılmıştır (yemlerin protein ve kül içerikleri ise aynıdır). Selco ile zenginleştirilmiş Artemiaların kuru ağırlığındaki yağ asidi seviyesi, Hindistan cevizi yağı kullanılan Artemialardan 3 kat daha fazladır. Çalışma sonucunda; yemler arasındaki farklılığın büyüme ve yaşama gücünü etkilemediği, diyetteki HUFA seviyesinin balığın yağ asidi kompozisyonunu etkilediği, fakat bu etkinin önemli olmadığı rapor edilmiştir (Verreth et al. 1994). Cahu et al. (1994) Penaeus vannamei leri 45 gün süreyle farklı oranlarda HUFA ve fosfolipid içeren yarı saflaştırılmış yemle beslemiş ve yemdeki fosfolipid ve HUFAların; yumurta, yumurta verimi ve dokulardaki yağ asidi kompozisyonuna etkilerini araştırmışlardır. Çalışma neticesinde; yumurtaların total lipid kompozisyonu bakımından diyetler arasında farklılık bulunamamıştır. Ayrıca yüksek oranda HUFA ve fosfolipid içeren diyetle beslenenlerde yemin kas ve yumurtaların yağ asidi kompozisyonunu önemli derecede etkilediğini belirlemişlerdir. Vázquez et al. (1994) Senegal dil balığı (Solea senegalensis) nın erken gelişim dönemi süresince biyokimyasal kompozisyonlarında ve yağ asidlerindeki değişimleri araştırmışlardır. Dil balığı hızlı gelişme dönemlerinde özellikle trigliserol ve sterol esterlerini kullanmaktadır. Döllenmiş yumurtalar ve keseli larvaların gelişme dönemi boyunca nötral lipidler bakımından daha zengin olduğu görülmüştür. Enerji kaynağı olarak PUFA dan ziyade; 16:0, 16:1 n 7, 18:1 n 9,18:1 n 7 gibi MUFA ve SFA kullanılmıştır. PUFA larda (20:5n 3 ve 22:6n 3 gibi) biyolojik bir değişimin varlığına rastlanmamıştır. Çalışmada son olarak yeterli bir gelişim için AA in de gerekli olduğu belirtilmektedir

23 13 Izquierdo (1996) ya göre balık yumurtalarının embriyo, normal gelişim dönemi ve endojen beslenme süresince (keseli dönemdeki beslenme) ihtiyaç duyulan tüm besin maddelerini içermesi gerekmektiğini vurglamıştır. Larva ve yumurtaların yağ asidi kompozisyonundaki değişimlerin tespitine yönelik yapılan çalışmalar, balıkların ilk dönemlerindeki besin madde ihtiyaçlarının belirlenmesinde önemli olduğunu belirtmiştir. Aynı türe ait balıkların embriyo ve larval dönemlerindeki total lipid içerikleri çevresel şartlar (Wirth and Steffens 1996), fizyolojik olaylar ve enerji ihtiyaçlarından (Sargent 1995) kaynaklanan sebeplere bağlı hem kalitatif hem de kantitatif olarak değişiklikler gösterebilir. Sıcaklık (Farkas et al. 1980; Henderson 1996; Olsen et al. 1999), tuzluluk (Borlongan and Benitez 1992; Tocher et al. 1994), ışık (Ota and Yamada 1971) veya yem tipi (Watanabe 1982) gibi çevresel faktörler sucul organizmaların yağ ve yağ asidi kompozisyonunu etkiler. Yine mevsimsel ve coğrafik değişiklikler (Olsen and Skjervold 1995; Jobling et al. 1998; Zenebe et al. 1998) sucul organizmaların biyokimyasal kompozisyonlarını değiştiren önemli faktörlerdendir. Biri kültür diğer ikisi vahşi olmak üzere üç farklı populasyondan alınan Stizostedion vitreum yumurtalarının toplam yağ içerikleri ve fosfolipid ile nötral lipidlerinin yağ asidi kompozisyonlarının karşılaştırıldığı bir çalışmada; kültür şartlarında yetiştirilen damızlıklardan alınan yumurtaların toplam lipid konsantrasyonu %8,6±1,0, vahşi türlerinki ise %13,3±0,9 ve %10,5±0,6 olarak belirlenmiştir. Yumurtaların yağ asidi kompozisyonlarının üç araştırma grubu arasında önemli derecede farklı olduğu rapor edilmiştir (Czesny and Dabrowski 1998). Balıklarda yağlar yaşamın ilk evrelerinde hayatta kalma ve büyümeyi etkileyen önemli besinsel faktörler arasındadır. Bu nedenle türlerin yağ ve yağ asidi isteklerinin tespit edilmesi önemlidir (Watanabe 1982; Izquierdo et al. 2001).

24 14 Izquierdo et al. (2001) damızlık diyetlerinin yumurta kalitesini ve besin madde kompozisyonu etkilediğini belirtmişlerdir. Üç yaşlı damızlık gökkuşağı alabalıkları (O. mykiss) nın yumurta ve spermlerinin yağ asidi kompozisyonlarının aldıkları yemin yağ asidi profili ile karşılaştırılması amacıyla yapılan bir çalışmada rasyonun SFA, MUFA, çoklu doymamış yağ asidleri (PUFA), n 3 ve n 6 PUFA, n 3/n 6 ve EPA/DHA oranı bakımından sperm ile yumurta dokusu arasındaki farklar çok önemli bulunmuştur (Aras vd 2003). Güner ve Tekinay (2002) Ege bölgesinde bir alabalık üretim işletmesinde yetiştirilen gökkuşağı alabalığı (O. mykiss) anaçlarının yumurta ve larva kalitesi üzerinde durulmuştur. Mutlak yumurta verimi 2659±100,5 adet/anaç, nispi yumurta verimi 1708±44,2 adet/kg olarak belirlenmiştir. Döllenme oranı ortalama %91,87±1,55 olarak tespit edilmiştir. Sağılan toplam yumurta sayısına göre, döllendikten sonra gözlenme evresine kadar geçen sürede yaşama oranı %86,02±1,91, çıkışa kadar %64,83±4,48, serbest yüzme evresine (16. gün) kadar %41,87±0,34 ve gün arasında %28,98±3,58 olarak bulunmuştur. Anaç balık ağırlığı ile yumurta çapı, mutlak yumurta verimi arasında pozitif, anaç ağırlığı-nispi yumurta verimi arasında kuvvetli pozitif fakat zayıf, mutlak yumurta verimi ve yumurta çapı arasında pozitif ilişkiler bulunmuştur. Döllenen yumurta sırasıyla gözlenme, çıkış, serbest yüzme evreleri arasındaki ilişkilerde pozitif korelasyon olduğunu belirlemişlerdir. Haliloğlu et al. (2003) gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) nın yağ asidi kompozisyonundaki değişimleri erken gelişme safhalarında (yumurta, embriyo, alevin ve fry) incelemişlerdir. Çalışma neticesinde; erken gelişme süresince 18:3 n 6, 18:4 n 3, 20:2 n 6 ve 22:5 n 3 yağ asidlerinin miktarlarının önemli derecede azaldığı, ayrıca gelişme esnasında n 6 PUFA miktarının %16 dan %12,9 MUFA miktarının ise %33,89 dan %23,41 e düştüğü kaydedilmiştir. Benekli wolf fish (Anarhichos minor) balığının embriyonik gelişimi süresince yumurtadaki lipidlerin ve yağ asidleri profilinin incelendiği bir araştırmada; lipidlerin

25 15 yeni sağılmış yumurtanın yaş ağırlığının %0,1±3,7 si kadar olduğu tespit edilirken yüksek oranda MUFA (% 3) ile yaklaşık % 20 oranında SFA içerdiği belirlenmiştir. Çalışmada en önemli SFA nın %14 oranı ile 16:0; MUFA nın ise %21 oranı ile 18:1n 9 olduğu saptanmıştır. n 3 HUFA lar arasında DHA ve EPA dominant yağ asidleridir. Ayrıca n 6 HUFA lardan AA, yeni sağılmış yumurtada toplam yağ asidinin %1 ini oluşturmuştur. 0,07 oranında AA/EPA oranı ise diğer pek çok balık türünün yumurtasına nazaran daha düşük çıkmıştır. Embriyonik gelişim ilerledikçe total yağ asidlerindeki AA yüzdesi de ikiye katlanmıştır. Aynı zamanda SFA oranında da bir artış gerçekleşmiştir (başlangıçta %16 iken kuluçka döneminde DHA nın %23 olduğu tespit edilmiştir), MUFA yüzdesinde ise bir azalma meydana gelmiştir. Bu değerlerdeki pek çok değişikliğin inkübasyonun sonuna doğru meydana geldiği de araştırmanın başka bir sonucu olarak kaydedilmiştir (Tveiten et al. 2004). Gökkuşağı (Oncorhynchus mykiss) alabalığı ile kaynak (Salvelinus fontinalis) alabalığı anaçlarının yumurta büyüklüğü ve vücut büyüklüğü arasındaki ilişki araştırılarak yumurta verimine etkisi karşılaştırılmıştır. Anaç gökkuşağı alabalıkları ortalama 44,3±7,394 cm uzunluğunda, 1050,3±461,027 g ağırlığında olup, yumurta verimleri 3016,8±360,320 yumurta/birey belirlenmiştir. Yumurta çapı da 4,82±0,339 mm olarak bulunmuştur. Kaynak alabalıklarında ise damızlık boyu 33,9±3,900 cm ve ağırlığı 526,8±202,098 g olarak tespit edilmiştir. Yumurta verimleri de 1449,2±373,186 yumurta/birey ve yumurta çapları 4,28±0,261 mm olarak bulunmuştur. Her iki alabalığın kendi aralarındaki damızlık ağırlık ile yumurta verimleri ve yumurta çapları karşılaştırıldığında pozitif bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Gökkuşağı alabalığının anaç ağırlığı ile yumurta verimi ile çapı kaynak alabalığı anaçlarının ağırlığı ile yumurta verimi ve yumurta çapı karşılaştırıldığında aralarındaki farklılıklar istatistiki olarak önemli bulunmuştur (Arıman 2005 ). Yumurtaların biyokimyasal kompozisyonları yalnızca endojen besleme (içten büyüyen besleme) kullanılarak keseli dönemdeki gelişim süresince embriyo ve larvaya kadar yumurta kalitesinin tespiti için önemli faktörlerden biridir. Bu yüzden yüksek kaliteli yumurtalar her bir besini optimum seviyede içermelidir (Furuita et al. 2006).

26 16 Gökkuşağı alabalıkları üzerinde yapılan bir çalışmada, balıkları embriyo, keseli, yüzmeye geçiş ve larval dönemlerin yağ asidi profilleri araştırılmıştır. Bu dönemlerin her birinde yağ asidi komposizyonu bakımından önemli farklılıklar bulunmuştur. Yumurta gelişim sürecinde 18:2, 18:3 ve 20:5 in arttığı, 14:0, 16:2, 20:0, 20:2, 20:3, 20:4 ve 20:5 yağ asidlerinin ise azaldığı görülmüştür. Embriyonik dönemden keseli döneme geçiş süresince 20:0, 20:3, 20:5 ve 22:0 yağ asidleri önemli bir derecede artış gösteririken, 18:3 ve 22:1 yağ asidlerinin miktarında azalmıştır. Keseli dönemden aktif yüzmeye geçiş süresince 18:0 ve 20:0 azalırken 14:0, 16:2, 18:2 ve 18:3 yağ asidlerinde bir artış tesbit edilmiştir. Bu dönemler boyunca yağ asidlerine ilişkin sonuçların kalitatif olarak farklı olmadığını ancak kantitatif olarak önemli derecede farklılıkların olduğu belirlenmiştir. 14:0, 16:0 18:1, 18, 20 ve 22 karbonlu PUFA yağ asidlerinin gökkuşağı alabalığı gelişme dönemleri için esansiyeldir (Zengin and Akpınar 2006). Furuita et al. (2006) Japon yılan balıkları üzerinde yapmış oldukları çalışmada suni olarak elde edilen yüksek ve düşük kaliteli yumurtaların yağ ve yağ asidi kompozisyonlarını araştırmışlardır. Bu araştırmada larvaların döllülük, yumurtadan çıkış ve hayatta kalma oranları yumurta kalitesini belirleyen parametreler olarak kullanılmıştır. Çalışma sonucunda; yüksek kaliteli yumurtaların (hayatta kalma oranı % 80 in üzerinde olan) total lipid ve fosfolipid seviyelerinin düşük kaliteli yumurtalarınkinden (döllülük ve hayatta kalma oranı sıfır olan) önemli derecede düşük olduğu ve yüksek kaliteli yumurtaların fosfolipidlerindeki DHA seviyesinin, düşük kaliteli yumurtalardaki DHA dan önemli derecede yüksek olduğu saptanmıştır. DHA nın aksine AA seviyesi negatif bir korelasyon göstererek düşük kaliteli yumurtalarda daha yüksek tespit edilmiştir. Son olarak; her iki gruptaki yumurtaların çoğundaki yağ ve yağ asidi bileşenlerinin de önemli derecede farklılık gösterdiği bildirilmiştir. Dantagnan et al. (2007) tatlı su, gelgit olaylarının olduğu büyük nehir ağızları (körfez) ve kültür ortamında yaşayan Galaxias maculatus lar üzerinde yapmış oldukları çalışmada balıkların embriyo ve larval gelişim dönemi süresince yağ ve yağ asidi profillerini incelemişlerdir. Araştırıcılar, körfezden yakalanan balıkların tatlı su

27 17 ortamındakilerden daha düşük lipid içeriğine sahip olduğunu ve tatlı su balıklarında olduğu gibi kültür populasyonları ve körfezden yakalanan balıkların n 3/n 6 oranının çoğu deniz balığından daha düşük olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca; kültür şartlarından veya körfezden yakalanan balıkların yumurta ve larvalarındaki çoklu doymamış yağ asidleri (PUFA) grubuna giren DHA ve EPA değerlerinin tatlı sulardakinden daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Tatlı su balıklarının embriyo ve larvalarında AA in önemli derecede artışı linoleik asidde de artışa neden olurken bu durum körfez balıklarında görülmemiştir. Çalışma neticesinde hem çevre hem de damızlık diyetlerinin Galaxias maculatus ların yağ ve yağ asidi kompozisyonunu etkilediği sonucuna varılmıştır.

28 18 3. MATERYAL ve YÖNTEM Materyal Araştırma yeri Araştırma tarihleri arasında Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü Alabalık Üretim ve Araştırma Merkezi nde yürütülmüştür Su materyali Araştırma Merkezi ndeki mevcut kaynak suyu dinlenme tankında istenilmeyen gazlardan arındırıldıktan sonra kanallar ve şelalerle havalandırılarak kullanılmıştır. Günlük yapılan ölçümlerde su sıcaklığı 9,6±1,0 o C olarak ölçülmüş ve deneme süresince elde edilen sıcaklık, oksijen ve ph değerleri Çizelge 3.1 de verilmiştir. Su miktarı Aras vd (2000) un 1000 adet alabalık yavrusu için belirtikleri su miktarı göz önde bulundurularak 1000 adet döllenmiş yumurta için 0,5 lt/dak, serbest yüzmeye çıktıktan sonra ise 1lt/dak olarak ayarlanmıştır. Çizelge Araştırmada kullanılan suyun kimyasal özellikleri Sıcaklık Oksijen ph Parametre Değer 9,6±1,0 o C 8,8 9,3 ppm 7,4±0,5

29 Kuluçka materyali Araştırmada kullanılan döllenmiş yumurtalar 200x50x40 cm boyutlarında 3 adet yalak ve bu yalaklar içerisine 58x34x40 cm boyutlarında herbir yalağa 4 adet üzere yerleştirilen toplam 12 adet yumurta tablası kullanılarak yürütülmüştür. Çalışmada kullanılan yalak ve yumurta tablalarının görüntüsü Şekil 3.1 de verilmiştir. Şekil Denemede kullanılan yalaklar Balık materyali Araştırmada kullanılan damızlık balıklar Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü Alabalık Üretim ve Araştırma Merkezi den temin edilmiştir. Kullanılan gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss), dere alabalığı (Salmo trutta fario) ve kaynak alabalığı (Salvelinus fontinalis) nın erkek ve dişi damızlık balıkları üç

30 20 yaşlı olup her bir türün dişisinden 4 er adet ve bu dişilerin yumurtalarının döllenmesin de kullanalılacak olan spermlerin temini için de her bir türden 4 er adet olmak üzere toplam 24 adet damızlık balık kullanılmıştır Yumurta materyali Araştırma Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü Alabalık Üretim ve Araştırma Merkezi nde üretimi yapılan O. mykiss, S. trutta fario ve S. fontinalis in erken gelişme safhaları (döllenmemiş yumurta, döllenmiş yumurta, gözlenmiş yumurta, keseli dönem ve fry) ve spermleri kullanılmıştır. Şekil Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) na ait döllü yumurtalar

31 21 Şekil Dere alabalığı (Salmo trutta fario) na ait döllü yumurtalar Şekil Kaynak alabalığı (Salvelinus fontinalis) na ait döllü yumurtalar

32 Yem materyali Damızlık balıkların beslenmesinde kullanınılan ve ticari olarak temin edilen yem 9 numara damızlık yemi olup, yemin temel besin maddeleri değerleri Çizelge 3.2 de verilmiştir. Çizelge Araştırmada kullanılan ekstrude alabalık damızlık yeminin besin madde değerleri Besin Maddeleri Birim Miktar Nem Ham Protein Ham Yağ Ham Sellüloz Ham Kül Nişasta Brüt Enerji Sindirilebilir Enerji Metabolik Enerji (%) (%) (%) (%) (%) (%) (kcal/kg) (kcal/kg) (kcal/kg) Çalışmada kullanılan çözeltiler ve hazırlanışları a. Lipid ekstraksiyon çözeltisi: Kloroform: metanol karışımından (2:1 v:v) 3 lt hazırlanmış ve bu çözeltinin her litresi için 0,25 g butylated hydroxytoluen (BHT) ilave edilmiştir. b. Magnezyum Klorür (MgCl 2 ) Çözeltisi: 1,7 g MgCl 2 alınıp bir miktar saf suda çözüldükten sonra toplam hacim 100 ml ye tamamlanmıştır. c. 2 N Sodyum Hidroksit (NaOH) Çözeltisi: 8 g NaOH bir miktar metanol içerisinde çözüldükten sonra toplam hacim 100 ml ye tamamlanmıştır.

33 Yöntem Su değerlerinin ölçülmesi Suyun sıcaklık, oksijen ve ph değerleri günde 2 kez (10 ve 16 saatlerinde) WTW-340I ph-oksi cihazı ile ölçülerek kaydedilmiş ve günlük ortalamaları hesaplanmıştır Sağım ve dölleme metodu Damızlık balıkların sağım ve dölleme işlemlerinde kuru metot kullanılmıştır (Aras vd 2000). Dölleme işleminden sonra yumurta tablalarına alınan yumurtaların üniform dağılımı bir telek yardımıyla sağlanmıştır. Daha sonra yumurtaları ışıktan korumak için üzerleri kalın polietilen örtü ile örtülmüştür. Kuluçka süresi boyunca her gün yumurta elekleri tek tek kontrol edilerek ölü ve dölsüz yumurtalar sifonla uzaklaştırılmış ve sayıları kaydedilmiştir (Özdemir 1980) Örneklerin alınması ve muhafazası Sağım esnasında ebeveyn balıklardan döllenmemiş yumurta ve sperm örnekleri; sağımdan yaklaşık 17 saat sonra ise her gruptan döllenmiş yumurta örnekleri alınmıştır (Suziki and Fukuda 1971). Araştırma süresince örnekleme her grup için aynı şartlar altında gerçekleştirilmiştir. Alınan örnekler 15 ml lik plastik tüplere aktarılmış ardından sıvı azotta derhal dondurularak laboratuara aktarılmıştır. Örneklerin tamamının aynı kolon, gaz ve diğer değişken durumlarda analizlerinin yapılabilmesi için 80 o C de muhafazası sağlanmıştır.

34 Kuluçka randımanını belirlenmesi Kuluçka randımanın belirlenmesinde elde edilen bulgu (Suziki and Fukuda 1971) ın kullandığı formüllere göre değerlendirilmiştir. Kuluçka randımanı=(çıkan Canlı Yavru âdeti/toplam Yumurta Âdeti)x Örneklerden yağın ekstrakte edilmesi ve miktarının belirlenmesi Araştırma materyallerinin yağ ekstaksiyonu Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü Araştırma Laboratuarı nda yapılmıştır. Alınan örneklerden toplam yağ elde etmek için 1 gr ağırlığındaki numuneler 50 ml lik tüplere aktarılmış ve üzerlerine %0,01 (w/v) BHT içeren kloroform/methanol (2:1 v/v) karışımından 20 ml ilave edilmiştir. Daha sonra örnekler 1 dak. ultraturraks ile parçalanmış ve parçalama işleminden hemen sonra vakum altında Whatman No:1 filtre kâğıdı kullanılarak süzülmüştür. Süzme işleminden sonra numuneler temiz ve kuru tüplere aktarılarak her bir çözeltinin (numunenin) %2 si kadar MgCl 2 6H 2 0 dan (20 ml çözelti için 4 ml olacak şekilde) ilave edilmiştir. Sonra tüplere nitrojen doldurulup ve kapakları gazı kaçırmayacak şekilde kapatıldıktan sonra 1 dak vortekslenerek oda sıcaklığında bir gün süreyle faz oluşumu için depolanmıştır. Toplam iki aşamadan oluşan yağ ekstraksiyon işleminin birinci aşaması yukarıda belirtilen şekilde tamamlandıktan sonra pastör pipetiyle tüplerde oluşan alt faz alınarak temiz ve kuru tüplere aktarılmıştır. Aktarma işleminin ardından örnekler azot evaparotör sistem içerisine yerleştirilerek ısıtma ve nitrojen gazına tabi tutulmuştur. Bir süre evapore edildikten sonra tüplerin daraları alınmış küçük tüplere aktarılarak mini evaparatöde evaporasyon işlemine devam edilerek belli aralıklarla tartımlar yapılmıştır. Tartımlar ağırlıklar sabitleninceye kadar devam edilmiştir. Yağ miktarları tüplerin ağırlıklarının sabitlenmesi ile birlikte gravimetrik metotla hesaplanmışır. Ağırlıkları sabitlenen örnekler üzerine kloroform ilave edilerek depolanmıştır (Folch et al. 1957).

35 Yağ asidi metil esterlerinin (FAME) hazırlanması Örneklerden saf olarak elde edilen yağlardan 50 mg tartılarak temiz tüplere aktarılmış ve üzerine 1,5 ml 2 M NaOH ilave edilmiştir. Sonra tüplere nitrojen gazı doldurularak 1 saat süreyle 80 o C sıcaklığa tabi tutulmuş, böylece sabunlaştırma işlemi gerçekleştirilmiştir. Bu işlemi takiben soğumaya bırakılan örnekler üzerine 2 ml BF3 (Brontrifluoride methanol %25 lik) ilave edilerek tüplere tekrar nitrojen doldurulmuş ve 80 o C de yarım saat daha bekletilmişlerdir. İnkübasyon süresinin bitmesinden sonra örnekler tekrar soğumaya bırakılmıştır. Soğuyan örneklerin üzerine 1 ml hekzan ilave edilip vortekslendikten sonra 1 ml ultra saf su ilave edilerek tekrar vortekslenmiştir. Daha sonra tüp içerisindeki hekzan tabakası alınarak sodyum sülfat içeren yeni tüplere aktarılmış ve 1 ml hekzan daha ilave edilerek tekrar vortekslenmiştir. Tüm örnekler 6000 rpm de 10 dak santrifüjlendikten sonra üstte kalan hekzan tabakası 2 ml lik GC viallerine aktarılmış ve viallere nitrojen gazı doldurulmuştur (Metcalfe and Schmitz 1961). Bütün bu işlemler tamamlandıktan sonra vialler gaz kromatografisi (GC) ne analizler için yerleştirilmiştir Yağ asidlerinin tayini Enjeksiyon için hazırlanan örnekler 100 lü otomatik örnek tablasına yerleşleştirilerek gaz kromatografisi (GC/MS) çalıştırılmıştır. Supelco Compenent FAME Mix standartının yürütüldüğü sistem piklerin çıkış zamanlarına göre yağ asidlerine kalibre edilmiş ve kromatogramlarda % alan olarak ifade edilen değerler sonuç olarak verilmiştir Gaz kromatografisi koşulları Cihaz: Agilent 6980 Mass Gaz Kromatografisi (GC/MS) Dedektör: FID Kolon: DB 23 (60mx0,25mmx0,25 μm)

36 26 Dedektör Sıcaklığı: 200 o C Kolon Sıcaklığı: 165 o C de15 dak bekletilir, dakikada 5 o C artışla 200 o C 47 dak bekletilir. Taşıyıcı Gaz: Hidrojen (5psi) Zaman Sabiti: 200 Akış Hızı: 1/50 (azot/kuru hava) Hava Basıncı: 350 ml/dak Taşıyıcı Gaz Basıncı: 35 ml/dak İstatistiki analizler İstatistki analizler SPSS (1996) paket programında ANOVA ve korelasyon yöntemleri kullanılarak yapılmıştır. ANOVA testi sonucunda önemli çıkan grup ortalamaları arasındaki farklılığı tespit etmek için Duncan çoklu karşılaştırma testi kullanılmıştır.

37 27 4. BULGULAR Oncorhynchus mykiss, Salmo trutta fario ve Salvelinus fontinalis in Kuluçka Performansları ve Yumurta Çapları Araştırma süresince Oncorhynchus mykiss, Salmo trutta fario ve Salvelinus fontinalis in yumurta çapları ve kuluçka performansları belirlenmiş ve sonuçlar Çizelge 4.1 de verilmiştir. Çalışma neticesinde hem yumurta çapında hemde kuluçka performansında en yüksek değerler O. mykiss de en düşük değerler ise S. fontinalis de belirlenmiş ve gruplar birbirlerinden önemli derecede farklı çıkmıştır. Çizelge 4.1. Oncorhynchus mykiss, Salmo trutta fario ve Salvelinus fontinalis in yumurta çapları ve kuluçka performans değerleri O. mykiss S. t. fario S. fontinalis Yumurta Çapı (mm) 5,04±0,15 a 4,74±0,37 b 4,35±0,75 c (n=160) Kuluçka Performansı (%) (n=4) 94,43±0,76 a 88,21±0,72 b 80,87±0,53 c X ±S x =Ortalama±Ortalamanın Standart Sapması, n=4. Farklı harfler birbirinden farklı olan grupları göstermektedir, p<0, Erken Gelişme Dönemi Süresince Oncorhynchus mykiss, Salmo trutta fario ve Salvelinus fontinalis in Toplam Yağ Miktarları Toplam yağ tüm türlerde en yüksek miktarın döllenmemiş yumurtalarda görüldüğü ve gelişme safhaları ilerledikçe düştüğü görülmüştür (Çizelge 4.2). Yine tüm türlerde en düşük toplam yağ oranı spermlerde saptanmıştır. Buna göre en yüksek yağ oranı %12,44±0,23 ile gökkuşağı alabalığının döllenmemiş yumurtalarında, en düşük oran ise %1,75±0,10 ile aynı türün sperminde belirlenmiştir. İstatistiki analiz neticeleri tüm grupların birbirlerinden önemli derecede farklı olduğunu ortaya koymuştur (p<0,05).

38 28 Çizelge 4.2. Oncorhynchus mykiss, Salmo trutta fario ve Salvelinus fontinalis in erken gelişme dönemindeki toplam yağ oranları TOPLAM YAĞ ORANLARI (%) Balık Sperm Yumurta Döllenmiş Gözlenmiş Keseli Fry Türleri Yumurta Yumurta O. mykiss 1,75±0,10 f 12,44±0,23 a 10,45±0,28 b 8,14±0,14 c 6,82±0,94 d 4,50±0,50 e S. t.fario 1,82±0,15 f 11,33±0,46 a 10,51±0,22 b 8,99±0,49 c 7,41±0,67 d 4,41±0,45 e S. fontinalis 2,30±0,98 f 10,83±0,31 a 9,52±0,69 b 8,04±0,47 c 7,20±0,37 d 4,26±0,48 e X ±S x =Ortalama±Ortalamanın Standart Sapması, n=8. Farklı harfler birbirinden farklı olan grupları göstermektedir, p<0, Erken Gelişme Dönemi Süresince Oncorhynchus mykiss, Salmo trutta fario ve Salvelinus fontinalis in Yağ Asidi Profilleri Gökkuşağı, dere ve kaynak alabalıklarının sperm, döllenmemiş, döllenmiş, gözlenmemiş yumurta, keseli dönem ve serbest yüzme döneminde elde edilen yağ asidi profilleri sırasıyla Çizelge 4.3, 4.4 ve 4.5 de verilmiştir Erken gelişme dönemi süresince Oncorhynchus mykiss, Salmo trutta fario ve Salvelinus fontinalis in doymuş yağ asidi profilleri Çizelge den de görülebileceği gibi türlerin SFA değerleri %61,31±1,74 (gökkuşağı alabalığı sperm) ile %26,49±0,97 (kaynak alabalığı gözlenmiş yumurta) değerleri arasında değişmiş ve her üç tür içende en yüksek toplam SFA değerleri spermlerde belirlenmiştir. En düşük toplam SFA değerleri ise gökkuşağı alabalığında döllenmiş, döllenmemiş yumurtalar ve keseli evrede; dere alabalığında döllenmiş yumurtalarda ve kaynak alabalığında gözlenmiş yumurtalarda saptanmıştır (Çizelge 4.3-5). İstatistiki analizler neticesinde türlerin en yüksek toplam SFA değerlerinin birbirlerinden önemli derecede farklı olduğu anlaşılmıştır (p<0,05) (Çizelge 4.6). Ayrıca her üç türün sperm ve tüm erken gelişme evrelerinde SFA içerisinde PA dominanttır. PA in en yüksek değeri tüm türlerde yine spermlerde belirlenmiş ve gökkuşağı alabalığı için bu değer % 49,75±2,46, dere alabalığı için % 46,14±1,86 ve kaynak alabalığı için %41,72±0,73 bulunmuştur (Çizelge 4.3-5). Toplam SFA değerlerinde olduğu gibi

LİPİDLER VE METABOLİZMASI

LİPİDLER VE METABOLİZMASI LİPİDLER VE METABOLİZMASI Lipidler bitki ve hayvan dokusunda bulunup, suda çözünmeyen, fakat eter, aseton, kloroform ve benzen gibi polar olmayan çözücülerde çözünen organik bileşiklerdir. Lipidler Weende

Detaylı

Lipidler. Lipidlerin sınıflandırılması. Yağ asitleri

Lipidler. Lipidlerin sınıflandırılması. Yağ asitleri Lipidler Suda çözünmeyen ve organik çözücülerde iyi çözünen bileşiklere verilen genel isimdir Çoğunlukla hidrokarbon yapısındadırlar Canlılarda depo maddesi olarak yaygın bulunurlar Metabolize edilmeleriyle

Detaylı

NIRLINE. NIRLINE ile Ham Maddelerinizde Yağ Asidi Tayini, Sürdürülebilir Besleme ile Sizi Geleceğe Taşır!

NIRLINE. NIRLINE ile Ham Maddelerinizde Yağ Asidi Tayini, Sürdürülebilir Besleme ile Sizi Geleceğe Taşır! ile Ham Maddelerinizde Yağ Asidi Tayini, Sürdürülebilir Besleme ile Sizi Geleceğe Taşır! KONU Yağ Asidi Profillerinin Hayvan Beslemedeki Önemi ve Analizleri İLGİ ile Ham Maddelerinizde Yağ Asidi Tayini,

Detaylı

Gökkuşağı Alabalığı, Dere Alabalığı ve Kaynak Alabalığı Yumurtalarının Kuluçka Performansı, Yumurta Çapı ve Lipit Miktarı Arasındaki İlişki

Gökkuşağı Alabalığı, Dere Alabalığı ve Kaynak Alabalığı Yumurtalarının Kuluçka Performansı, Yumurta Çapı ve Lipit Miktarı Arasındaki İlişki Alabalığı Yumurtalarının Kuluçka Performansı, Yumurta Çapı ve Lipit Miktarı Arasındaki İlişki A. Necdet SİRKECİOĞLU Abdulkadir BAYIR H. İbrahim HALİLOĞLU N. Mevlüt ARAS Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi,

Detaylı

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi Halim İbrahim ERBAŞ Nadir BAŞÇINAR Mehmet KOCABAŞ Şebnem ATASARAL

Detaylı

ESANSİYEL YAĞ ASİTLERİ

ESANSİYEL YAĞ ASİTLERİ ESANSİYEL YAĞ ASİTLERİ 1 Yağ ğ asitleri i Yağ asitleri, hidrokarbon zincirli monokarboksilik organik asitlerdir. Yapılarında, 4-36 karbonlu hidrokarbon zincirinin i i i ucunda karboksil k grubu bulunur.

Detaylı

Bitkilerin yapısında bulunan organik asitlerin çoğu ya serbest ya da tuzları veya esterleri şeklinde bulunur. Organik asitlere, yapılarında karboksil

Bitkilerin yapısında bulunan organik asitlerin çoğu ya serbest ya da tuzları veya esterleri şeklinde bulunur. Organik asitlere, yapılarında karboksil ORGANİK ASİTLER Bitkilerin yapısında bulunan organik asitlerin çoğu ya serbest ya da tuzları veya esterleri şeklinde bulunur. Organik asitlere, yapılarında karboksil (COOH) grubu bulunması nedeniyle karboksilli

Detaylı

PİSİ BALIĞININ KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI

PİSİ BALIĞININ KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI PROJE PİSİ BALIĞININ KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI İlhan AYDIN, SUMAE Pisi balığı Karadeniz ve Akdeniz den Beyaz denize kadar bir alanda dağılım göstermektedir. Eurohalin ve eurotermal olan pisi

Detaylı

Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek,

Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek, YEMLERİ EVREK & ÇİPURA L 1 Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek, Çipura ve Alabalık yemlerinin

Detaylı

LİPİTLER SINIFLANDIRILMALARI VE ÖZELLİKLERİ

LİPİTLER SINIFLANDIRILMALARI VE ÖZELLİKLERİ LİPİTLER SINIFLANDIRILMALARI VE ÖZELLİKLERİ LİPİTLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ v Su ile karışmayan organik maddelerdir ve v Kimyasal olarak yağ asitlerinin bir alkolle esterleşmesinden oluşur. v Alkollerin ve

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

Yağlar bir çok bileşikleri beraberinde bulundurduklarından LİPİD adı altında incelenirler.

Yağlar bir çok bileşikleri beraberinde bulundurduklarından LİPİD adı altında incelenirler. LİPİDLER Yağlar bir çok bileşikleri beraberinde bulundurduklarından LİPİD adı altında incelenirler. Yağlar solventlerde çözünen, suda erimeyen bileşiklerdir. -Amphiphilik (emülgatör) -Enerji kaynağı (9.3

Detaylı

YAĞLAR (LİPİTLER) Yağların görevleri:

YAĞLAR (LİPİTLER) Yağların görevleri: LİPİTLER (YAĞLAR) YAĞLAR (LİPİTLER) Yapılarında C,H, O den başka N,P da bulunabilir. İçerikleri C miktarı O a göre daha fazla olduğu için çok enerji verirler. Yağlar solunumda kullanılınca çok oksijen

Detaylı

* Yapılarında C, H, O bulunur. Bazılarında C, H, O dan başka N, P, S bulunur.

* Yapılarında C, H, O bulunur. Bazılarında C, H, O dan başka N, P, S bulunur. Lipitler ortak özellikleri su ile karışmamak olan organik maddelerdir ve kimyasal olarak yağ asitlerinin bir alkolle esterleşmesinden oluşur. 1.1. Lipitlerin Yapısı ve Ortak Özellikleri * Yapılarında C,

Detaylı

TOA58. SOYA YAĞI EKSTRAKSİYONU, YAĞIN KOMPOZİSYONU ve PROTEİN VERİMİNİN BELİRLENMESİ nde YÖNTEM KARŞILAŞTIRILMASI

TOA58. SOYA YAĞI EKSTRAKSİYONU, YAĞIN KOMPOZİSYONU ve PROTEİN VERİMİNİN BELİRLENMESİ nde YÖNTEM KARŞILAŞTIRILMASI TOA58 SOYA YAĞI EKSTRAKSİYONU, YAĞIN KOMPOZİSYONU ve PROTEİN VERİMİNİN BELİRLENMESİ nde YÖNTEM KARŞILAŞTIRILMASI Nezihe AZCAN, E.Zafer HOŞGÜN, Baise GÜVENİR, M. Abdullah BERBEROĞLU, Mustafa KARA Anadolu

Detaylı

Lipidler. Yrd. Doç. Dr. Ahmet GENÇ Adıyaman Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu

Lipidler. Yrd. Doç. Dr. Ahmet GENÇ Adıyaman Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Lipidler Yrd. Doç. Dr. Ahmet GENÇ Adıyaman Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Lipidler Suda çözünmeyen fakat kloroform gibi polar olmayan organik çözücülerde çözünebilen bileşiklerin heterojen

Detaylı

YAĞ ASİTLERİNİN SINIFLANDIRILMASI

YAĞ ASİTLERİNİN SINIFLANDIRILMASI YAĞ ASİTLERİNİN SINIFLANDIRILMASI a) Doymuş Yağ Asitleri (Aklan yağ asitleri) b) Doymamış Yağ Asitleri * Alken yağ asitleri Monoenler Polienler * Alkin yağ asitleri Monoinler Poliinler c) Zincir Yapısında

Detaylı

PROJE SONUÇ RAPORU. Proje No: BAP -SÜF YB (AÖ)

PROJE SONUÇ RAPORU. Proje No: BAP -SÜF YB (AÖ) TC MERSİN ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ BİRİMİ PROJE SONUÇ RAPORU Proje No: BAP -SÜF YB (AÖ) 2009-6 Belirli Oranlarda Nükleotid Katkılı Yemlerle Beslenen Alabalıklarda (Onchorynchus mykiss

Detaylı

Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları

Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları Giriş Balık, insanoğlunun varoluşundan itibaren değerli bir besin kaynağı olmuştur. Günümüzde ise kaliteli ve yüksek oranda vitamin, mineral ve protein yapısının

Detaylı

Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek,

Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek, ALABALIK YEMLERİ 1 Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek, Çipura ve Alabalık yemlerinin yanında

Detaylı

UYGULAMA NOTU. HPLC ile Gıda Ürünlerinde Fenolik Bileşen Analizi. Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi HAZIRLAYAN

UYGULAMA NOTU. HPLC ile Gıda Ürünlerinde Fenolik Bileşen Analizi. Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi HAZIRLAYAN UYGULAMA NOTU Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi L018 HPLC ile Gıda Ürünlerinde Fenolik Bileşen Analizi HAZIRLAYAN Uzm. Kim. Ozan Halisçelik ve Kim. Ömer H. Turmuş Ant Teknik Cihazlar Ltd. Şti. KONU:

Detaylı

Stabilize Keten Tohumu Katkısının Tarhananın Besinsel Özelliklerindeki Değişime Etkisinin Araştırılması

Stabilize Keten Tohumu Katkısının Tarhananın Besinsel Özelliklerindeki Değişime Etkisinin Araştırılması Stabilize Keten Tohumu Katkısının Tarhananın Besinsel Özelliklerindeki Değişime Etkisinin Araştırılması Necati Barış Tuncel, Ayşen Uygur, Yonca KARAGÜL YÜCEER ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK

Detaylı

YGS ANAHTAR SORULAR #2

YGS ANAHTAR SORULAR #2 YGS ANAHTAR SORULAR #2 1) Bir hayvan hücresinde laktoz yapımı ile ilgili olarak, sitoplazmadaki madde miktarının değişimlerini gösteren grafik aşağıdakilerden hangisi olamaz? A) Glikoz B) Su miktarı 2)

Detaylı

BALIKLARDA SİNDİRİM VE SİNDİRİM ENZİMLERİ. İlyas KUTLU Kimyager Su Ürünleri Sağlığı Bölümü. vücudun biyokimyasal süreçlerinin etkin bir şekilde

BALIKLARDA SİNDİRİM VE SİNDİRİM ENZİMLERİ. İlyas KUTLU Kimyager Su Ürünleri Sağlığı Bölümü. vücudun biyokimyasal süreçlerinin etkin bir şekilde BALIKLARDA SİNDİRİM VE SİNDİRİM ENZİMLERİ İlyas KUTLU Kimyager Su Ürünleri Sağlığı Bölümü Proteinler, yağlar ve karbohidratlar balıklar amino asitlerin dengeli bir karışımına gereksinim tarafından enerji

Detaylı

SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması)

SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması) SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması) Gerek hayvansal yağlar gerekse bitkisel (nebati) yağlar, yağ asitlerinin gliserin (gliserol) ile oluşturdukları oldukça kompleks esterlerdir. Bu

Detaylı

SUMAE YUNUS Araştırma Bülteni, 4:3, Eylül 2004

SUMAE YUNUS Araştırma Bülteni, 4:3, Eylül 2004 HABERLER HABERLER Tarımsal Üretimi Geliştirme Genel Müdürlüğünün isteği üzerine Ordu İli Perşembe İlçesinde bulunan ağ kafeslerde alabalık ve levrek yetiştiren tesislerin sorunlarının giderilmesi amacıyla

Detaylı

TÜBİTAK-BİDEB Lise Öğretmenleri (Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı LİSE-2 (ÇALIŞTAY 2012) SUYUN DANSI

TÜBİTAK-BİDEB Lise Öğretmenleri (Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı LİSE-2 (ÇALIŞTAY 2012) SUYUN DANSI TÜBİTAK-BİDEB Lise Öğretmenleri (Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı LİSE-2 (ÇALIŞTAY 2012) SUYUN DANSI Ali EKRİKAYA Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi KAYSERİ Ömer

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı

Serban Baraj Gölü nde (Afyonkarahisar) Yaşayan Squalius cephalus (L., 1758) un Kas Dokusundaki Yağ Asidi Kompozisyonun Belirlenmesi

Serban Baraj Gölü nde (Afyonkarahisar) Yaşayan Squalius cephalus (L., 1758) un Kas Dokusundaki Yağ Asidi Kompozisyonun Belirlenmesi Serban Baraj Gölü nde (Afyonkarahisar) Yaşayan Squalius cephalus (L., 1758) un Kas Dokusundaki Yağ Asidi Kompozisyonun Belirlenmesi Sait BULUT 1 ve Ramazan MERT 2 1 Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Edebiyat

Detaylı

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.

Detaylı

ÇD45 PAMUK YAĞINDAN TRANSESTERİFİKASYON İLE BİYODİZEL ELDESİ

ÇD45 PAMUK YAĞINDAN TRANSESTERİFİKASYON İLE BİYODİZEL ELDESİ ÇD45 PAMUK YAĞINDAN TRANSESTERİFİKASYON İLE BİYODİZEL ELDESİ Nezihe AZCAN 1, Ayşegül DANIŞMAN 1 1 Anadolu Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, İki Eylül Kampusü 264

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... III

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... III İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... III İÇİNDEKİLER... V 1. LABORATUVARDA KULLANILAN MALZEME VE ALETLER... 1 1.1. Tüpler... 1 1.2. Beher... 1 1.3. Erlenmeyer... 2 1.4. Balonlar... 2 1.5. Mezur... 3 1.6. Pipetler...

Detaylı

KEYWORDS: African catfish,larvae,spawnning,chemical Composition,Fatty Acids

KEYWORDS: African catfish,larvae,spawnning,chemical Composition,Fatty Acids KARABALIKLARDA (Clarias gariepinus, Burchell 1822) ÜREME PERİYODU VE LARVALARIN GELİŞİM DÖNEMLERİNE AİT KİMYASAL KOMPOZİSYONLARININ TESPİTİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Erdal YILMAZ, Mehmet NAZ, İhsan AKYURT,

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Mustafa ÖZ POZANTI DA YETİŞTİRİLEN VE KÖRKÜN ÇAYINDAN AVLANAN GÖKKUŞAĞI ALABALIKLARININ (Oncorhynchus mykiss) VÜCUT KOMPOZİSYONLARI VE YAĞ

Detaylı

Lipidler, ya gerçekten ya da potansiyel olarak yağ asitleri ile ilişkileri olan heterojen bir grup bileşiktir

Lipidler, ya gerçekten ya da potansiyel olarak yağ asitleri ile ilişkileri olan heterojen bir grup bileşiktir LİPİDLER Lipidler, ya gerçekten ya da potansiyel olarak yağ asitleri ile ilişkileri olan heterojen bir grup bileşiktir Lipidlerin ortak özellikleri Lipidler, biyolojik kaynaklı organik bileşiklerdir Lipidlerin

Detaylı

Türkiye de Kalkan Balığı Yetiştiriciliğinin Gelişimi

Türkiye de Kalkan Balığı Yetiştiriciliğinin Gelişimi PROJE Türkiye de Kalkan Balığı Yetiştiriciliğinin Gelişimi Cennet ÜSTÜNDAĞ -SUMAE Birinci Dönem Ülkemiz, 6. beş yıllık kalkınma planında (1990-1994) balık üretiminin geliştirilmesi yolu ile iç tüketim

Detaylı

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su KARBONHİDRATLAR Karbonhidratlar yapılarında.. (C),.. (H) ve. (O) atomu bulunduran organik bileşiklerdir. Karbonhidratların formülü ( ) ile gösterilir. Nükleik asitlerin, ATP nin, hücre, bitkilerde yapısına

Detaylı

ÜLKEMİZDE KALKAN BALIĞI ÜRETİMİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ

ÜLKEMİZDE KALKAN BALIĞI ÜRETİMİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ MAKALE ÜLKEMİZDE KALKAN BALIĞI ÜRETİMİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ Binnur CEYLAN, SUMAE Türkiye de yetiştiricilik yoluyla balık üretimi son yıllarda hızlı bir artış göstermiştir. Yetiştiriciliği yapılan türler çoğunlukla

Detaylı

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ Tekrar dolaşımlı (resirkülasyonlu) su ürünleri yetiştiricilik sistemleri, günümüzde özellikle doğal su kaynaklarının tükenmeye başlamasıyla

Detaylı

Tebliğ. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:

Tebliğ. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: Tebliğ TÜRK GIDA KODEKSĠ BĠTKĠ ADI ĠLE ANILAN YAĞLAR TEBLĠĞĠ (Tebliğ No: 2011/Taslak) Amaç MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı, bu Tebliğ kapsamında yer alan bitki adı

Detaylı

ÇALIŞTAY V. OTURUM Oturum başkanı: Prof. Dr. Recep BİRCAN - Sinop Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi

ÇALIŞTAY V. OTURUM Oturum başkanı: Prof. Dr. Recep BİRCAN - Sinop Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi ÇALIŞTAY V. OTURUM Oturum başkanı: Prof. Dr. Recep BİRCAN - Sinop Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi SİBİRYA MERSİN BALIĞI (Acipenser baeri) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KULUÇKA VE YAVRU ÜRETİM TEKNİKLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

Detaylı

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hayvan Beslemede Vitamin ve Minerallerin Önemi Vitaminler, çiftlik hayvanlarının, büyümesi, gelişmesi, üremesi, kısaca yaşaması ve verim vermesi için gerekli metabolik

Detaylı

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry Chapter 4: Biomolecules, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry/Hikmet Geckil Chapter 4: Biomolecules 2 BİYOMOLEKÜLLER Bilim adamları hücreyi

Detaylı

ÇÖZELTILERDE DENGE. Asitler ve Bazlar

ÇÖZELTILERDE DENGE. Asitler ve Bazlar ÇÖZELTILERDE DENGE Asitler ve Bazlar Zayıf Asit ve Bazlar Değişik asitler için verilen ph değerlerinin farklılık gösterdiğini görürüz. Bir önceki konuda ph değerinin [H₃O + ] ile ilgili olduğunu gördük.

Detaylı

FARMAKOGNOZİ II UYGULAMA İYOT İNDEKSİ TAYİNİ PEROKSİT SAYISI TAYİNİ ASİTLİK İNDEKSİ TAYİNİ SABUNLAŞMA İNDEKSİTAYİNİ

FARMAKOGNOZİ II UYGULAMA İYOT İNDEKSİ TAYİNİ PEROKSİT SAYISI TAYİNİ ASİTLİK İNDEKSİ TAYİNİ SABUNLAŞMA İNDEKSİTAYİNİ FARMAKOGNOZİ II UYGULAMA İYOT İNDEKSİ TAYİNİ PEROKSİT SAYISI TAYİNİ ASİTLİK İNDEKSİ TAYİNİ SABUNLAŞMA İNDEKSİTAYİNİ GİRİŞ Lipitleri içeren droglardan, farmakognozi yönünden en önemli olanları sabit yağlardır.

Detaylı

ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ

ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ ÇEVRE KİMYASI LABORATUVARI ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ 1. GENEL BİLGİLER Doğal sular ve atıksulardaki çözünmüş oksijen (ÇO) seviyeleri su ortamındaki fiziksel, kimyasal ve biyokimyasal aktivitelere bağımlıdır.

Detaylı

Çörek Otu (Nigella sativa) Yağının Gökkuşağı Alabalığının (Oncorhynchus mykiss) Karaciğer Yağ Asidi Profiline Etkisi

Çörek Otu (Nigella sativa) Yağının Gökkuşağı Alabalığının (Oncorhynchus mykiss) Karaciğer Yağ Asidi Profiline Etkisi Etlik Vet Mikrobiyol Derg, 2017; 28 (1): 55-59 Araştırma Makalesi / Research Article Çörek Otu (Nigella sativa) Yağının Gökkuşağı Alabalığının (Oncorhynchus mykiss) Karaciğer Yağ Asidi Profiline Etkisi

Detaylı

Türk Gıda Kodeksi Yemeklik Zeytinyağı ve Yemeklik Prina Yağı Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ Resmi Gazete 1 Aralık 2000 - Sayı: 24247

Türk Gıda Kodeksi Yemeklik Zeytinyağı ve Yemeklik Prina Yağı Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ Resmi Gazete 1 Aralık 2000 - Sayı: 24247 Türk Gıda Kodeksi Yemeklik Zeytinyağı ve Yemeklik Prina Yağı Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ Resmi Gazete 1 Aralık 2000 - Sayı: 24247 Resmi Gazete 25 Nisan 1998 - Sayı: 23323 Tarım ve Köyişleri

Detaylı

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ Prof. Dr. Metin ATAMER Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Aralık 2006 ANKARA Sütün Tanımı ve Genel Nitelikleri Süt; dişi memeli hayvanların, doğumundan

Detaylı

ORGANĠK BĠLEġĠKLER. 2. ÜNİTE 6. Bölüm

ORGANĠK BĠLEġĠKLER. 2. ÜNİTE 6. Bölüm ORGANĠK BĠLEġĠKLER 2. ÜNİTE 6. Bölüm Organik ve Anorganik BileĢiklerin Ayırt Edilmesi Kimya bilimi temelde organik ve anorganik olmak üzere ikiye ayrılır. * Karbonun oksitleri (CO, CO 2 ) * Karbonatlar

Detaylı

Farklı Su Sıcaklığı ve Işık Ortamında

Farklı Su Sıcaklığı ve Işık Ortamında Karadeniz Alabalıklarının (Salmo coruhensis) Farklı Su Sıcaklığı ve Işık Ortamında Sperm Kalite Parametreleri Gökhan TUNÇELLİ, Devrim MEMİŞ İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Yetiştiricilik Anabilim

Detaylı

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE TAŞINIMI Su, mineral elementler ve küçük molekül ağırlıklı organik bileşiklerin bitkilerde uzun mesafe taşınımları ksilem ve floemde gerçekleşir. Ksilemde

Detaylı

Daha zinde bir yaşam için

Daha zinde bir yaşam için Daha zinde bir yaşam için Zinde bir yaşam... Soğuk Sıkım Nedir? (Cold Press) Bitkilerden, meyvelerden ya da tohumlardan Soğuk Sıkım yöntemiyle elde edilen yağlarda, herhangi bir ısıl ya da kimyasal işlem

Detaylı

Mustafa KABU 1,Turan CİVELEK 1. Afyon Kocatepe Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, İç Hastalıklar Anabilim Dalı, Afyonkarahisar

Mustafa KABU 1,Turan CİVELEK 1. Afyon Kocatepe Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, İç Hastalıklar Anabilim Dalı, Afyonkarahisar Mustafa KABU 1,Turan CİVELEK 1 1 Afyon Kocatepe Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, İç Hastalıklar Anabilim Dalı, Afyonkarahisar Süt sığırı işletmelerindeki en önemli sorunlarda birtanesi periparturient

Detaylı

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da bir yıllık sürede, bebeğin en önemli gıdasını anne sütü

Detaylı

Lipidlerin yapıları: Yapılarında bulunan hidrokarbon zincirlerinin (-CH 2 - CH 2

Lipidlerin yapıları: Yapılarında bulunan hidrokarbon zincirlerinin (-CH 2 - CH 2 Lipidlerin yapıları: Yapılarında bulunan hidrokarbon zincirlerinin (-CH 2 -CH 2 - CH 2 -) fazlalığı nedeniyle lipidler hidrofobik bileşiklerdir. Bu özelliklerinden dolayı suda çok az çözünürler veya hiç

Detaylı

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Tarih boyunca; İnsan diyeti, Aktivite kalıpları, Beslenme durumu. Paleolithic dönemden beri: Diyet kalıpları, Fiziksel aktivite

Detaylı

Ruminant GEÇİŞ DÖNEMİ SÜT SIĞIRLARINDA KULLANILAN FARKLI ENERJİ KAYNAKLARI

Ruminant GEÇİŞ DÖNEMİ SÜT SIĞIRLARINDA KULLANILAN FARKLI ENERJİ KAYNAKLARI GEÇİŞ DÖNEMİ SÜT SIĞIRLARINDA KULLANILAN FARKLI ENERJİ KAYNAKLARI KONU Geçiş dönemi süt sığırlarında kullanılan farklı enerji kaynakları İLGİ TERCÜME VE DERLEME KAYNAKÇA Kazım Bilgeçli - Ürün Müdürü Arnold

Detaylı

BİY 315 LİPİTLER. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi

BİY 315 LİPİTLER. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi BİY 315 LİPİTLER Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ 2008-2009 Güz Yarı Dönemi Tanımı Suda çözünmeyen, eter, kloroform, aseton gibi organik çözücülerde kolayca çözünen biyomoleküllerdir. Diğer makromoleküllerdeki

Detaylı

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır 9.Sınıf Biyoloji 1 Akıllı Defter vitaminler,hormonlar,nükleik asitler sembole tıklayınca etkinlik açılır sembole tıklayınca ppt sunumu açılır sembole tıklayınca video açılır 1 VİTAMİNLER ***Vitaminler:

Detaylı

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu.

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu. Toprağa Farklı Şekil ve Miktarlarda Uygulanan TKİ-Hümas ın Toprak Reaksiyonu ve luluğuna Etkisi, Bu Etkisinin Diğer Bazı Humik asit Kaynakları ile Karşılaştırılması Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN

Detaylı

Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi

Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi Prof. Dr. Yasemen YANAR Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölüm Başkanı Tarih boyunca medeniyetler

Detaylı

3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ

3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 3.5.1. TARIM MAKİNALARI ANABİLİM DALI Yürütücü Kuruluş (lar) : Çeşitli Tarımsal Ürünlerin Vakumla Kurutulmasında Kurutma Parametrelerinin Belirlenmesi İşbirliği Yapan Kuruluş

Detaylı

GIDA ve TARIM KİMYASI LABORATUVARI TEST VE ANALİZLERİ - 2015

GIDA ve TARIM KİMYASI LABORATUVARI TEST VE ANALİZLERİ - 2015 BİTKİSEL VE HAYVANSAL YAĞ ANALİZLERİ GT 1 KIRILMA İNDİSİ TS 4960 EN ISO 6320 50 GT 2 ÖZGÜL AĞIRLIK (YOĞUNLUK) TS 4959 40 GT 3 İYOT SAYISI (Katı ve Sıvı Yağlarda) EN ISO 3961 60 GT 4 İYOT SAYISI (Ekstre

Detaylı

( PİRUVİK ASİT + SU + ALKOL ) ÜÇLÜ SIVI-SIVI SİSTEMLERİNİN DAĞILIM DENGESİNİN İNCELENMESİ

( PİRUVİK ASİT + SU + ALKOL ) ÜÇLÜ SIVI-SIVI SİSTEMLERİNİN DAĞILIM DENGESİNİN İNCELENMESİ TOA17 ( PİRUVİK ASİT + SU + ALKOL ) ÜÇLÜ SIVI-SIVI SİSTEMLERİNİN DAĞILIM DENGESİNİN İNCELENMESİ B. Başlıoğlu, A. Şenol İstanbul Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, 34320, Avcılar

Detaylı

Biyoloji Bilimleri Araştırma Dergisi 4 (1): 37-41, 2011 ISSN: 1308-3961, E-ISSN 1308-0261, www.nobel.gen.tr

Biyoloji Bilimleri Araştırma Dergisi 4 (1): 37-41, 2011 ISSN: 1308-3961, E-ISSN 1308-0261, www.nobel.gen.tr Biyoloji Bilimleri Araştırma Dergisi 4 (1): 37-41, 2011 ISSN: 1308-3961, E-ISSN 1308-0261, www.nobel.gen.tr Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1972) Yumurtalarının Dezenfeksiyonunda Kullanılan

Detaylı

KARBOKSİLLİ ASİTLER#2

KARBOKSİLLİ ASİTLER#2 KARBOKSİLLİ ASİTLER#2 ELDE EDİLME TEPKİMELERİ KİMYASAL ÖZELLİKLERİ KULLANIM ALANLARI ELDE EDİLME TEPKİMELERİ 1. Birincil (primer) alkollerin ya da aldehitlerin yükseltgenmesiyle elde edilir. Örnek: İzobütil

Detaylı

Kanola Bitkisi, Yağı ve Özelikleri

Kanola Bitkisi, Yağı ve Özelikleri Kanola Bitkisi, Yağı ve Özelikleri Kanola, kolza bitkisinden geliştirilen ve şifalı özellik gösteren yağa verilen isimdi. Daha sonra, kolza bitkisinin istenmeyen özelliklerini elemeye yönelik bazı bitki

Detaylı

HPLC ile Elma Suyunda HMF Analizi

HPLC ile Elma Suyunda HMF Analizi UYGULAMA NOTU Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi L019 HPLC ile Elma Suyunda HMF Analizi HAZIRLAYANLAR Kim. Akın Osanmaz ve Uzm. Kim. Ozan Halisçelik Ant Teknik Cihazlar Ltd. Şti. KONU: Elma suyu numunelerinde,

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü HİDROLOJİ Buharlaşma Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü BUHARLAŞMA Suyun sıvı halden gaz haline (su buharı) geçmesine buharlaşma (evaporasyon) denilmektedir. Atmosferden

Detaylı

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır.

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. KİMYASAL DENGE AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. TEORİ Bir kimyasal tepkimenin yönü bazı reaksiyonlar için tek bazıları için ise çift yönlüdür.

Detaylı

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ Su ürünleri yetiştiriciliği açısından önemli su kalite özellikleri ve bu özelliklere ilişkin sınır (standart) değerler uzun yıllar süren araştırma ve deneyimler

Detaylı

SİNOP ÜNİVERSİTESİ SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ BÖLÜMÜ

SİNOP ÜNİVERSİTESİ SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ BÖLÜMÜ GENEL BAKIŞ Su ürünleri yetiştiriciliği, günümüzde hem dünya çapında hem de ülkemizde giderek artan su ürünleri talebinin karşılanmasında önemli katkı sağlamaktadır. Ülkemizde 1970 li yıllarda kara tesislerinde

Detaylı

*e-mail: bbaki@sinop.edu.tr. Geliş Tarihi: 25.11.2010 Kabul Tarihi: 15.09.2011

*e-mail: bbaki@sinop.edu.tr. Geliş Tarihi: 25.11.2010 Kabul Tarihi: 15.09.2011 Anadolu Tarım Bilim. Derg., 2011,26(3):258-264 Anadolu J Agr Sci, 2011,26(3): 258-264 Araştırma Research ĐKĐ FARKLI SU KAY AĞI DA GÖKKUŞAĞI ALABALIKLARI DA (Oncorhynchus mykiss, W., 1792) ELDE EDĐLE YUMURTALARI

Detaylı

GIDALARIN BAZI FİZİKSEL NİTELİKLERİ

GIDALARIN BAZI FİZİKSEL NİTELİKLERİ GIDALARIN BAZI FİZİKSEL NİTELİKLERİ 1 Gıdaların bazı fiziksel özellikleri: Yoğunluk Özgül ısı Viskozite Gıdaların kimyasal bileşimi ve fiziksel yapılarına bağlı olarak BELLİ SINIRLARDA DEĞİŞİR!!! Kimyasal

Detaylı

Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri

Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2002, 39 (2):73-78 ISSN 1018-8851 Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri Arzu DUMAN 1 Erdinç DEMİRÖREN

Detaylı

Çözeltiler. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006

Çözeltiler. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006 Çözeltiler Çözelti, iki veya daha fazla maddenin homojen bir karışımı olup, en az iki bileşenden oluşur. Bileşenlerden biri çözücü, diğeri ise çözünendir. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Çözelti iki veya daha fazla maddenin birbiri içerisinde homojen. olarak dağılmasından oluşan sistemlere denir.

Çözelti iki veya daha fazla maddenin birbiri içerisinde homojen. olarak dağılmasından oluşan sistemlere denir. 3. ÇÖZELTİLER VE ÇÖZELTİ KONSANTRASYONLARI Çözelti: Homojen karışımlardır. Çözelti iki veya daha fazla maddenin birbiri içerisinde homojen olarak dağılmasından oluşan sistemlere denir. Çözelti derişimi

Detaylı

FERMENTASYON. Bir maddenin bakteriler, mantarlarve diğer mikroorganizmalar aracılığıyla, genellikle ısı vererek ve köpürerek

FERMENTASYON. Bir maddenin bakteriler, mantarlarve diğer mikroorganizmalar aracılığıyla, genellikle ısı vererek ve köpürerek FERMENTASYON Bir maddenin bakteriler, mantarlarve diğer mikroorganizmalar aracılığıyla, genellikle ısı vererek ve köpürerek kimyasal olarak çürümesi olayıdır Fermantasyon anaerobik şartlarda, glikoliz

Detaylı

Madde 3- Bu Tebliğ, 16/11/1997 tarihli ve 23172 mükerrer sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği ne göre hazırlanmıştır.

Madde 3- Bu Tebliğ, 16/11/1997 tarihli ve 23172 mükerrer sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği ne göre hazırlanmıştır. Bitki Adıyla Anılan Yemeklik Yağlar Tebliği R.G. Tarihi:13.10.2001 R.G. Sayısı:24552 Amaç Madde 1- Bu Tebliğin amacı; gıda olarak tüketime uygun olan ve bu Tebliğin 3 üncü maddesinde tanımları yapılan

Detaylı

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ 1 CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ Canlıların temel bileşenleri; inorganik ve organik bileşikler olmak üzere ikiye ayrılır. **İnorganik bileşikler: Canlılar tarafından sentezlenemezler. Dışarıdan hazır olarak

Detaylı

FİZYOLOJİ ANABİLİM DALI

FİZYOLOJİ ANABİLİM DALI 2.1.3. FİZYOLOJİ ANABİLİM DALI : Bursa Bölgesindeki Holstein İneklerde Kuru Dönem ve Laktasyonun Çeşitli Evrelerinin Bazı Kan Parametrelerine Etkisi : - İşbirliği Yapan Kuruluş(lar) : - : Nurten GALİP*,

Detaylı

Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI DÜZENLEMEK İÇİN PRONEL

Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI DÜZENLEMEK İÇİN PRONEL Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ Protein Değerlendirilmesi Enerji Kullanımı Süt Kalitesi Karaciğer Fonksiyonları Döl Verimi Karlılık BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI

Detaylı

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprakta bulunan katı (mineral ve organik madde), sıvı (toprak çözeltisi ve bileşenleri) ve gaz fazları sürekli olarak etkileşim içerisindedir. Bunlar

Detaylı

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Proteinlerin yapısında; Karbon ( C ) Hidrojen ( H ) Oksijen

Detaylı

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası CO Elektrokimyasal Hücre Metodu TS ISO 12039

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası CO Elektrokimyasal Hücre Metodu TS ISO 12039 Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/13 CO Elektrokimyasal Hücre Metodu TS ISO 12039 EMİSYON 1 O 2 Tayini Elektrokimyasal Hücre Metodu TS ISO 12039 CO 2 Tayini Elektrokimyasal

Detaylı

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi Türk Tarım Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi, 3(7): 550-555, 2015 Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi www.agrifoodscience.com Türk Bilim ve Teknolojisi III. Nesil (F3) Karadeniz Alabalığı (Salmo

Detaylı

Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss, Walbaum 1792) yemlerinde clinoptilolite nin farklı oranlarda yem katkı maddesi olarak kullanımı*

Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss, Walbaum 1792) yemlerinde clinoptilolite nin farklı oranlarda yem katkı maddesi olarak kullanımı* Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Dergisi Cilt II, Sayı XII, 15-19 (2004) Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss, Walbaum 1792) yem katkı maddesi olarak kullanımı* S.D.Ü. Eğirdir

Detaylı

Bir populasyonun birey sayısı, yukarıdaki büyüme eğrisinde görüldüğü gibi, I. zaman aralığında artmış, II. zaman aralığında azalmıştır.

Bir populasyonun birey sayısı, yukarıdaki büyüme eğrisinde görüldüğü gibi, I. zaman aralığında artmış, II. zaman aralığında azalmıştır. 2000 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. Bir populasyonun birey sayısı, yukarıdaki büyüme eğrisinde görüldüğü gibi, I. zaman aralığında artmış, II. zaman aralığında azalmıştır. Aşağıdakilerden hangisinde

Detaylı

Ölçüm/Analiz Kapsamı Parametre Metot Metodun Adı

Ölçüm/Analiz Kapsamı Parametre Metot Metodun Adı Çevre Mevzuatı Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (devamı var) Her tür kapsam Gürültü Gürültü Kömür Çevre Mevzuatında

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI I. YARIYILI T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI B 601 Temel Biyokimya I Zorunlu 3 0 3 4 B

Detaylı

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası EK LİSTE-1/8 SO 2 Elektrokimyasal Hücre Metodu TS ISO 7935 Emisyon (1) CO CO 2 Elektrokimyasal Hücre Metodu İnfrared Metodu Elektrokimyasal Hücre Metodu İnfrared Metodu TS ISO 12039 TS ISO 12039 O 2 Elektrokimyasal

Detaylı

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR vii ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ Murat ÇAĞLAR Yüksek Lisans Tezi, Tarım Makinaları Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Saadettin YILDIRIM 2014, 65 sayfa

Detaylı

Yeni Nesil Kalsiyum Sabunu By Pass Yağ; Magnapac Tasty

Yeni Nesil Kalsiyum Sabunu By Pass Yağ; Magnapac Tasty Katkı Servis Rm-43 Syf 250-260 Yeni Nesil Kalsiyum Sabunu By Pass Yağ; Magnapac Tasty KONU İLGİ Yem Alımında Problem Yaratmayan, Yeni Nesil Bypass Yağ- Magpanac Tasty beslemede kullanılan bypass yağ kaynaklarının

Detaylı

Yağ ihtiyacı nereden karşılanır?

Yağ ihtiyacı nereden karşılanır? Besinde Lipitler Besinsel Yağlar 1. Trigliseritler (%90) 2. Kolesterol (serbest ya da yağ asitlerine bağlı halde) 3. Serbest Yağ Asitleri 4. Fosfolipitler 5. Yağda Çözünen Vitaminler (A,D,E,K) Suda çözünmezler

Detaylı

ALKOLLER ve ETERLER. Kimya Ders Notu

ALKOLLER ve ETERLER. Kimya Ders Notu ALKOLLER ve ETERLER Kimya Ders Notu ALKOLLER Alkan bileşiklerindeki karbon zincirinde H atomlarından biri yerine -OH grubunun geçmesi sonucu oluşan organik bileşiklere alkol adı verilir. * Genel formülleri

Detaylı

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları Süreyya ÖZCAN Besin Öğeleri Canlının yaşamını devam ettirmesi için gerekli olan kimyasal element veya bileşiklerdir. Hücrelerin

Detaylı

Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları. Süreyya ÖZCAN

Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları. Süreyya ÖZCAN Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları Süreyya ÖZCAN Besin Öğeleri Canlının yaşamını devam ettirmesi için gerekli olan kimyasal element veya bileşiklerdir. Hücrelerin

Detaylı