BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI"

Transkript

1 BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

2 SS-001 KRANİYAL SİNİRLERİ TUTAN ATİPİK RAMSAY HUNT SENDROMU OLGUSU Mehmet Eser Sancaktar, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi - Kulak Burun Boğaz Hastalıkları, Tuğba Yemiş, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi - Kulak Burun Boğaz Hastalıkları, Fatih Yılmaz, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi - Kulak Burun Boğaz Hastalıkları, Asude Ünal, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi - Kulak Burun Boğaz Hastalıkları, Ramsay Hunt sendromu tipik olarak periferik fasial paralizi, kulak ve dış kulak yolunda olan eritamatöz veziküler lezyonlar, kulak ağrısı triadıyla prezente olur. Nadiren de atipik kraniyal sinir tutulumları ve ensefalomyelit tablosu ile de prezente olabildiği literatürde değişik olgularla bildirilmiştir. Yutma güçlüğü şikayetiyle gastroenteroloji polikliniğine başvuran ve üst gastrointestinal sistem(gis) endoskopisi yapılan 81 yaşında bayan hasta, belirgin bir GİS patoloji bulunmaması üzerine Kulak Burun Boğaz polikliniğine yönlendirilmiş olup tarafımızdan değerlendirildiğinde hastada Ramsay Hunt Sendromu\ nun tipik belirti ve bulgularının yanı sıra ses kısıklığı, yutma güçlüğü gibi şikayetlerinin de olduğu görüldü. Kraniyal sinir muayenesinde lezyon tarafında sağ kord paralizisi ve uvulada sola deviasyon mevcuttu. Tedavi sonrası kraniyal sinir tutulumları da gerileyen hasta atipik klinik prezentasyonu nedeniyle literatür eşliğinde tartışmaya sunuldu. SS-002 NORMAL İŞİTMEYE SAHİP KİŞİLERDE OTURUR VE YATAR POZİSYONDA OKÜLER VESTİBÜLER UYARILMIŞ MİYOJENİK POTANSİYEL (OVEMP) NORMAL DEĞERLERİ Şeyda Nur Arslan, Turgut Özal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları, Asuman Alnıaçık Erdoğan, Turgut Özal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları, Selim Ünsal, Turgut Özal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları, Mehmet Gündüz, Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi - Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı, Bu çalışmanın amaçları, kliniğimizde hava yolu ses uyaranı kullanarak elde edilen oküler vestibüler uyarılmış miyojenik potansiyel (ovemp) cevapların normal değerlerini, sağlıklı erişkinlerde saptamak ve ileri çalışmalarda, baş dönmesi, denge bozuklukları şikayetleriyle hastanemize başvuran hastalarda normatif data olarak kullanmak ve vücut konumunun ovemp yanıtları üzerindeki etkisini incelemektir. Çalışma 30 sağlıklı bireyle yürütüldü. Katılımcılara KBB muayenesi sonrası odyolojik değerlendirme yapıldı ve pozisyonel testler uygulandı. Normal işitme kriterlerine sahip, pozisyonel testlerinde nistagmus saptanmayan, sağlıklı, vestibüler ve işitme kaybı hikayesi olmayan bireyler çalışmaya dahil edildi. Gönüllülere ovemp testi, hem oturur hem yatar pozisyonda olmak üzere iki kez yapıldı. Ölçümlerde tespit edilen n1 ve p1 dalga amplitutları ile latansları tespit edilerek birbiriyle karşılaştırıldı. Çalışmaya alınan 30 (60 kulak) sağlıklı bireyin 15 i erkek, 15 i kadın; yaş ortalaması 33.5±10.2 (18-48) idi. n1 latansı sağ kulak için 10.68±1.49 msn, sol kulak için 10.73±1.81 msn (p=0.918) idi. p1 latansı sağ kulak için 15.51±1.96 msn, sol kulak için 15.51±1.90 msn (p= 0.999) idi. Amplitut değerleri sağ kulakta n1 için 4.19±0.97 μv, sol kulakta 4.09±0.81 μv (p= 0.681) idi. Amplitut değerleri sağ kulakta p1 için 4.10±1.07 μv, sol kulakta 4.26±0.86 μv (p= 0.515) idi. Elde edilen bulgulara göre cinsiyet ve kulak yönü test sonuçlarını etkilemediğinden toplam 60 kulak için test parametreleri hesaplandı (p>0,05). Yaş ve oküler vestibüler uyarılmış miyojenik potansiyel testi ilişkisine bakıldığında, yaş ile her iki pozisyonda elde edilen n1 ve p1 latansları arasında anlamlı bir korelasyon saptanmadı (p>0.05). Yaş ile yatarak elde edilen n1 ve p1 amplitut değerleri arasında orta düzeyde (r= (n1), r= (p1), p=<0.001), oturarak elde edilen n1 amplitut değeri arasında hafif düzeyde (r=-0.297, p=0.021) negatif yönde korelasyon saptandı. Çalışmamızdaki ovemp değerleri literatürdeki n1 (n10) ve p1(p14) değerleri ile uyumludur. Elde edilen veriler, kliniğimize spesifik normatif değerler olarak kullanılacak ve ileride yapılacak çalışmalara ışık tutacaktır. 1

3 SS-003 UZAYSAL ORYANTASYONDA (TAŞIT- DENİZ TUTMASI) VESTİBÜLER SİSTEMİN DEĞERLENDİRİLMESİ Filiz Aydemir, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Anabilim Dalı, Asuman Erdoğan, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Anabilim Dalı, Selim Ünsal, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Anabilim Dalı, Mehmet Gündüz, Turgut Özal Üniversitesi - KBB Anabilim Dalı, Amaç: Bu çalışmanın amacı, uzaysal oryantasyonda (taşıt ve deniz tutması) olan hastaların vestibüler sistemlerinin sağlıklı bireylerin vestibüler sistemi ile karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışma, Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ülkü Ulusoy Polikliniği ne başvuran ve çalışmaya gönüllülük esasına dayanarak katılmayı kabul eden yaş arasında olan 30 motion sickness (hareket hastalığı) hastası olma ihtimali olan (Graybiel ölçeği kullanılmıştır) ve 30 sağlıklı bireylerle olmak üzere toplamda 60 gönüllü katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın uzaysal oryantasyonda (taşıt-deniztutması) vestibüler sistemin değerlendirilmesi için Videonistagmografi (VNG), Dix-Hall-pike manevrası kullanılaranmk, vestibüler fonksiyonların değerlendirilmesi amacıyla prospektif deneysel olarak yapılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde, Independent Samples t Test, ayrıca tanımlayıcı istatistikler (frekans dağılımı, standart sapma, ortalama, minimum, maximum ve yüzde) de kullanılmıştır. Bulgular: (sayısal ve/veya istatistiki veriler): Araştırmaya katılan hastaların yaş ortalaması 32,80 ± 8,38 ve kontrol grubunun ortalaması ise 29.44± 6,81 olarak belirlenmiştir. Hasta ve kontrol grubundaki tüm hastaların Gaze Vertical ve Gaze Horizontale sonuçları normal çıkmıştır. Kalorik test sonuçları normal çıkmış ve istatistiksel olarak hasta ve kontrol grupları arasında anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Hasta ve kontrol gruplarının tamamında spontan nistagmus a rastlanmamıştır. Saccade test sonuçları normal çıkmış ve istatistiksel olarak hasta ve kontrol grupları arasında anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. O Hanlon ve McCauley (1974)\ nin belirttiği gibi yatay düzlemde önden arkaya ve yanlara doğru olan yatay salınımların pik frekans değeri 0.2 hz civarındadır. Eğilme ve salınım hareketleri arasındaki eşik frekans değerinin 0.2 hz olması algı kesinliğini bozmakta ve hareket hastalığına neden olmaktadır. Bu çalışmada da Pursuid testinde 0,1 Hz-0,2 Hz ve 0,4 Hz de yumuşak salınımlı smooth Pursuid testlerine bakılmıştır. Sadece 0,2 hz de testde anlamlı fark elde edilmiştir. Ancak bu bulgunun tek başına anlamlı olması yeterli olmayabilir. Bu testler yapılırken hareket hastalığını oluşturan uyarılar normal koşullarda belirlenmeli, incelenmeli ve bu ortam laboratuar koşullarında dört eksende hareket olanağı olan simülatörde özellikle giderek artan kriolis etkisi yaratılarak, testler bu şekilde yapılmalıdır. Yani aynı zamanda hem utrikulus, hem sakkulus hemde semisürküler kanallar uyarılmalıdır. Pursuit 0.2 Hz Asymmetry sol göz (p= 0,001 < 0,05) ve 0.2 Hz Asymmetry sağ göz (p= 0,002 < 0,05) için hasta ve kontrol gruplarının ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Optokinetik test sonuçları normal çıkmış ve istatistiksel olarak hasta ve kontrol grupları arasında anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Sonuçlar: Elde edilen sonuçlara göre, hasta ve kontrol gruplarının vestibüler sistemleri için yapılan test sonuçları farklılık göstermemektedir. SS-004 NORMAL İŞİTMEYE SAHİP KİŞİLERDE OTURUR VE YATAR POZİSYONDA SERVİKAL VESTİBÜLER UYARILMIŞ MİYOJENİK POTANSİYEL (VEMP) STANDARDİZASYONU Perrin Kurt, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları, Asuman Alnıaçık Erdoğan, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları, Selim Ünsal, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları, Mehmet Gündüz, Turgut Özal Üniversitesi - KBB Anabilim Dalı, Amaç: Bu çalışmanın amacı Servikal vestibüler uyarılmış miyojenik potansiyel normal değerlerini, normal işitmeye sahip, sağlıklı kişilerde saptamak ve vestibüler rahatsızlık ile hastanemize başvuran hastalarda ayıcı tanı testi olarak kullanmak üzere normatif veriler elde etmektir. Son dönemlerde klinik olarak kullanımlarda fazlaca görünen VEMP testi güvenilirlik anlamında da gelişme kat etmiştir. Vestibüler uyarılmış miyojenik potansiyeller (Vestibular evoked myogenic potentials) VEMP otolit fonksiyonunun, inferior vestibüler sinirinin ve sakkulokolik refleks arkının fonksiyonel bütünlüğünü değerlendirmek için kullanılan bir elektrofizyolojik test yöntemidir.(4) Bu teste uyarılan kas potansiyelleri (VEMP) yoluyla, sağ ve sol tarafın vestibüler sistemini ayrı ayrı değerlendirme imkanı sağlanmaktadır. 2

4 Gereç ve yöntem: Çalışmaya yaş arası ortalama(33.63±9.5) alınan 30 bireyin (60 kulak) 19 u kadın, 11\ i erkektir. Elektrot yerleşimi, toprak elektrort kontralateral alına yerleştirilir,aktif elektrotları ise ipsilateral SCM kasının ortasında,referans elektrotları ise sternoklavikula kısmına yerleştirilmiştir.500 Hz tone burst uyarıcı kullanılmıştır. Bulgular: Yatarak ve oturarak P13-N23 latans değerleri arasında anlamlı bir fark elde edilmemiştir.yatarak test edilen olguların sağ kulak N13 latans ortalamaları 22.1 ± 2.9 ms, P13 latans ortalamaları 13.4 ± 2.7 ms, Sol kulak N13 latans ortalamaları 22.6 ± 3.4 ms, P1 latans ortalamaları 14.5 ± 3.3 ms. Oturarak test edilen olguların sağ kulak N13 latans ortalamaları 21.5 ± 4.8 ms, P13 latans ortalamaları 14.8 ± 3.1 ms, Sol kulak N13 latans ortalamaları 21.8 ± 4.5 ms, P13 latans ortalamaları 15.2 ± 3.96 ms. Oturarak ve yatarak elde edilen servikal VEMP sağ kulak ve sol kulak amplitüd ortalama değerleri arasında da anlamlı bir farklılık olmadığı görülmüştür. Yatarak sol kulak N13 amplitüd ortalamaları 38.0 ± 22.4 µv ve P13 amplitüd ortalamaları 27.5 ± µv olarak elde edilmiştir.sağ kulak N1, amplitüd ortalamaları 38.4 ± 17.1 µv ve P1 amplitüd ortalamaları 26.1 ± 16.5 µv olarak elde edilmiştir. Oturarak sağ kulak N13, amplitüd ortalamaları ± 11.8 µv ve P13 amplitüd ortalamaları 21.2 ± 11.6 µv olarak elde edilmiştir.sol kulak N13, amplitüd ortalamaları 32.3 ± 11.6 µv ve P1 amplitüd ortalamaları ± µv olarak elde edilmiştir. Oturarak ve yatarak elde edilen servikal VEMP latans değerlerinde cinsiyete göre bir farklılık olduğu görülmüştür. Buna göre yatarak elde edilen latans ortalama değerlerinin tamamında cinsiyete göre bir farklılık olduğu görülmüştür (p < 0.05). Sonuçlar: Çalışmamızda servikal vestibüler uyarılmış miyojenik potansiyellerin, yatarak ve oturarak P13-N23 latans değerleri arasında anlamlı bir fark bulunmamış ve literatürle uyumluluk göstermektedir. SS-005 GENTAMİSİN OTOTOKSİSİTESİNDE KAPSAİSİN\ İN KORUYUCU ROLÜ (DENEYSEL ÇALIŞMA). Alper Akçadağ, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Ünitesi, Asuman Erdoğan, Turgut Özal Üniversitesi - Sağlık Bilimleri Enstitüsü Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Ana Bilim Dalı, Mustafa Sağıt, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi - Kulak Burun Boğaz Kliniği, Selim Ünsal, Turgut Özal Üniversitesi - Sağlık Bilimleri Enstitüsü Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Ana Bilim Dalı, Mehmet Gündüz, Turgut Özal Üniversitesi - Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Biilim Dalı, Amaç: Bu çalışmada, gentamisin ototoksisitesinde kapsaisinin olası koruyucu etkinliği elektrofizyolojik test (İşitsel Beyinsapı Cevapları=ABR ve Distorsiyon ürünü otoakustik emisyon =DPOAE) ölçümleri ile değerlendirilerek araştırılması hedeflendi. Materyal ve Metot: Çalışmada 48 adet haftalık, gr ağırlığında Sprague Dawley cinsi erişkin dişi rat kullanıldı. İlaç uygulamasından önce tüm ratlara ABR ve DPOAE testleri uygulandı. Daha sonra ratlar 12 li gruplar halinde randomize olarak 4 gruba ayrıldı. Birinci gruba 1 cc lik; tween 80 (%10), Etilalkol (%10) ve %0,9 NaCL(%80) çözeltisi, ikinci gruba gentamisin 120 mg/kg, üçüncü gruba gentamisin 120 mg/kg ve kapsaisin 800 µg/kg, dördüncü gruba ise kapsaisin 800 µg/kg uygulandı. İlaçlar günde 1 kez olmak üzere 15 gün süreyle intraperitoneal (ip) yolla uygulandı. 21. günde ABR ve DPOAE test ölçümleri tekrarlandı. Elde edilen ölçüm sonuçları ilaç uygulamasından önce elde edilen sonuçlarla karşılaştırılarak ototoksisite varlığı ve kapsaisinin olası koruyucu etkisi araştırıldı. Bulgular: Her bir grubun tedavi öncesi ABR ve DPOAE ölçüm değerleri arasında anlamlı bir farklılık yoktu. 1. ve 4. grubun tedavi öncesi ve sonrası değerlerinde istatistiksel açıdan değişiklik gözlenmedi. Sadece gentamisin alan grupta DPOAE ve ABR değerlerinde anlamlı ve ototoksisite açısından kabul edilebilir farklılık görüldü. Gentamisin ile kapsaisin birlikte alan grupta yalnız gentamisin alan gruba göre ABR eşiklerinin ve DPOAE cevaplarının (12000, 17000, 25000, Hz hariç) korunduğu saptandı. Sonuç: ABR eşikleri ve DPOAE cevapları gentamisin kapsaisin alan grupta yalnız gentamisin alan gruba göre korunmuştur. Bu sonuçlara göre ratlarda gentamisin ototoksisitesinde kapsasisin kullanımı koruyucu olabilir. 3

5 SS-006 YUMUŞAK DAMAK RADYOFREKANS UYGULAMASININ ORTA KULAK FONKSİYONLARINA ETKİLERİ Ayça Mehtap Lülecioğlu, Turgut Özal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları, Mehmet Gündüz, Turgut Özal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü - Kbb Anabilim Dalı, Selim Ünsal, Turgut Özal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları, İ.engin Çekin, Gata Haydarpaşa Eğitim Hastanesi - Kbb Hastalıkları Servisi, Özet: Horlama ile obstrüktif uyku apnesi sendromu (OUAS) yakın olarak ilişkilidir. OUAS tedavisinde kullanılan uygulamalardan biri daha az invazif bir yöntem olan yumuşak damağa ısı kontrollü radyofrekans (RFDA) uygulamasıdır. Ancak palatofarengeal bölgeye yapılan müdahalelerin orta kulağa bazı etkileri olması oldukça olasıdır Çalışmamızda hafif OUAS lı hastalarda tedavi seçeneği olarak yumuşak damağa RFDA nın orta kulak fonksiyonlarındaki olası değişiklikleri odyolojik testlerle incelemeyi hedefledik. Sonuç olarak odyometrik testlerde ve östaki borusu fonksiyonunda istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığını saptadık. RFDA yı östaki fonksiyonları açısından güvenli olarak değerlendirdik. Amaç: Yumuşak damağa radyofrekans uygulamasının, velofarengeal mekanizmanın işleyişi nedeniyle östaki tüpünün etkilenmesine bağlı olarak orta kulak fonksiyonlarındaki olası etkilerini odyolojik testlerle incelemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Uyku Laboratuvarında polisomnografi testinde hafif (OUAS ) obstrüktif uyku apne sendromu olan ve 18 yaşından büyük ve yaşları 21 ile 61 arasında 30 hasta dahil edildi. Çalışma kriterlerine uygun olan hastalara Somnoplasty, Gyrus ENT, Gyrus Medical, Inc. Maple Grove, MN cihazı ile radyofrekans uygulaması yapıldı. Hastaların yumuşak damağında merkez ve laterallerde yeralan toplam üç noktaya olmak üzere, 400 joule ısı enerjisi merkeze 200 joule ısı enerjisi laterallere uygulandı. Radyofrekans uygulaması öncesinde Jetokain (Lidokain HCL 20 mg/ml) ampul 4ml anestezi uygulandı. İşlemden hemen önce ve uygulamadan sonra hastalar 3.gün, 7.gün, 1.ay ve 2.ayda kontrollerinde odyometri testi, immitansmetrik tesler, östaki fonksiyon testi yapılmıştır Başka otörlerce de kabul edildiği gibi, timpanogramda Tip A» eğrisi olan ve eğrinin tepe noktası -100 ile +50 dapa arasında bulunanlar ve konuşma frekanslarından birinde 10dB den fazla hava-kemik aralığı ya da 20 db den fazla işitme eşiğine sahip olanlar normal olarak kabul edildi. Östaki fonksiyon testleri, 3 ayrı protokolü içermekteydi. Fonksiyonu göstermek için stabil durumdaki Timpanogram (P1) daha sonra Toynbee manevrası (P2) ve Valsalva manevrası (P3) değerlendirildi. Alınan bu üç kayıt simültane olarak basınç pik noktalarıyla birlikte kaydedildi. P1-P2 basınç farkı P2-P3 basınç farkı 10 da Pa dan büyük olanlarda östaki tüpü fonksiyone olarak değerlendirildi.(1) Bulgular (sayısal ve/veya istatistiki veriler): Tüm hastalarda odyometrik değerlendime sonucunda sağ kulakta ve sol kulakta odyolojik değerlerinin zamansal olarak değişimi istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>0,05). Sağ kulak ve sol kulak östaki fonksiyon testi preop ile postop zamansal olarak 7.gün, 1.aydaki değişim istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>0,05). Fakat ve postop 3.gün ile 2.aydaki değişim istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0,001). Sonuç: Radyofrekans yönteminin uygulanmasından dolayı genel olarak kaslar korunmuş ve müdahalenin olası komplikasyon riski en az seviyeye inmiştir. OUAS için uygulanann yumuşak damağa radyofrekans yöntemi orta kulağa etkileri açısından güvenli ve orta kulak fonksiyonlarında değişikliklerin beklenebileceği hastalarda da tercih edilebilir bir yöntemdir. SS-007 FASİYAL KANAL ÇAPININ BELL PARALİZİSİ PATOGENEZİNDEKİ ROLÜ VE PARALİZİ EVRESİ ÜZERİNE ETKİSİ Onur Çelik, Celal Bayar Üniversitesi - Kbb Anabilim Dalı, Görkem Eskiizmir, Celal Bayar Üniversitesi - Kbb Anabilim Dalı, Yüksel Pabuşçu, Celal Bayar Üniversitesi - Radyoloji Anabilim Dalı, Burak Ülkümen, Celal Bayar Üniversitesi - Kbb Anabilim Dalı, Gökçe Tanyeri Toker, T.c. Sağlık Bakanlığı Gelibolu Devlet Hastanesi - Kbb, AMAÇ: Bell paralizisi hastalarında fasiyal kanalın özellikle hangi segmentinin etiyopatogenezde rol oynadığının tespit edilmesi ve paralizi evresi ile fasiyal kanal çapı arasındaki olası ilişkinin araştırılması. GEREÇ VE YÖNTEM: Retrospektif olarak tasarlanan çalışmamızda Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi KBB Anabilim Dalında Bell Paralizisi tanısı almış 34 hasta çalışmaya dahil edildi. Temporal kemik bilgisayarlı tomografi aksiyel ve sagittal kesitleri kullanılarak; labirentin, genikulat ganglion, timpanik, 2. dirsek, mastoid ve stilomastoid foramen seviyelerinde, 4

6 etkilenen ve etkilenmeyen taraf için fasiyal kanal çap ölçümü yapıldı. Tüm ölçümler etkilenen taraf konusunda bilgisi olmayan bir radyolog tarafından yapıldı. Her seviye için etkilenen tarafın fasiyal kanal çapları etkilenmeyen taraf ile karşılaştırılarak özellikle hangi segmentte anlamlı fark olduğu araştırıldı. Veriler ± standart sapma(ss) olarak ifade edildi. Veri dağılımı değerlendirmesi için Shapiro-Wilk testi kullanılarak normallik testi yapıldı. Etkilenen ve etkilenmeyen taraf kalınlıklarının karşılaştırılması için çift örneklem t testi ve Wilcoxon işaret sıralama testi kullanıldı. Wilcoxon işaret sıralama testi aynı zamanda BP evresi ve kanal çapı arasındaki ilişkinin araştırılması için de kullanıldı. İstatiksel anlamlılık p=0.05 düzeyinde değerlendirildi. BULGULAR: 16 kadın, 18 erkek olmak üzere 34 BP tanısı almış hasta çalışmaya dahil edildi (ortalama yaş ± SS= 40.3 ± 21,3). 13 hastada sağ taraf, 21 hastada ise sol taraf etkilenmişti. HB evreleme skalası dikkate alındığında; 8 hastanın evre-v, 6 hastanın evre-iv, 11 hastanın evre-iii, 8 hastanın evre-ii ve 1 hastanın evre-i olduğu görüldü. FK labirentin segmentte etkilenen ve etkilenmeyen taraf arasındaki ortalama fark önemli derecede anlamlı olarak hesaplandı (p=0.00). FK timpanik segment (p=0.66), 2. genu (p=0.62) ve mastoid segmentte (p=0.67) ise etkilenen ve etkilenmeyen taraflar arasındaki ortalama fark anlamsız olarak hesaplandı. FK genikulat ganglion (p=0.87) ve stilomastoid foramen (p=0.16) etkilenen ve etkilenmeyen taraflar arasındaki ortalama fark anlamsız olarak hesaplandı. HB evresi ile FK çapı arasında; labirentin segment (p=0.41), genikulat ganglion (p=0.13), timpanik segment (p=0.12), mastoid segment (p=0.14) ve stilomastoid foramen (p=0,44) düzeyinde anlamlı ilişki tespit etmezken 2. genu (p=0.02) düzeyinde anlamlı ilişki ortaya çıkarttık. SONUÇLAR: Çalışmamız osseöz fasiyal kanalın özellikle labirentin segmentteki çapının, BP için anatomik risk faktörü olabileceğini destekler niteliktedir. Bu anatomik varyasyonun BP etiolojisinde rol oynadığını göstermek özellikle fasiyal dekompresyon planlanan hastalarda cerrahi yaklaşım konusuna ışık tutacaktır. Ayrıca genikulat gangliyon çapının paralizi evresi üzerine etkisi olduğunu da gösterdik. Ancak sağlam tarafla karşılaştırıldığında genikulat ganglion seviyesinde çap açısından anlamlı fark tespit edilmediğinden bu sonuç tartışmaya açıktır. SS-008 VESTİBÜLER UYARILMIŞ MİYOJENİK POTANSİYELLER DE NORMATİF VERİLER VE TEST RETEST DEĞİŞKENLİĞİ Kadri Sert, Celal Bayar Üniversitesi - KBB Hastalıkları, Onur Çelik, Celal Bayar Üniversitesi - KBB Hastalıkları, Görkem Eskiizmir, Celal Bayar Üniversitesi - KBB Hastalıkları, Gökçe Tanyeri Toker, Gelibolu Devlet Hastanesi - KBB Hastalıkları, Amaç: Vestibüler uyarılmış miyojenik potansiyeller (VEMP) testine ait normatif verilerin elde edilmesi ve test retest değişkenliğinin ortaya konularak standardizasyona katkı sağlanması hedeflenmiştir. Gereç ve Yöntem: Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları polikliniğine başvuran 10 yaş ve üzeri 90 katılımcı çalışmaya dahil edilmiştir. Katılımcılar her grupta 30 kişi olmak üzere yaşlarına göre üç gruba ayrılmıştır: 1. Grup: yaş arası, 2. Grup: yaş arası ve 3. Grup: 60 yaş ve üzeri katılımcılardan oluşturulmuştur. Katılımcılara VEMP testi yapılmadan önce kulak burun boğaz muayenesi ve saf ses odyometrisi ile timpanometri testleri yapılmıştır. Çalışma dışı bırakma kriterleri; saf ses odyometrisi sonucunda işitme kaybı saptanması ve baş dönmesine neden olabilecek nöro-otolojik, metabolik veya kardiyak patolojilerin bulunması olarak belirlenmiştir. Vestibüler uyarılmış miyojenik potansiyeller testi için 80dB, 85dB, 90dB ve 95dB nhl uyaran şiddeti ile 500 Hz, 1000 Hz ve 2000 Hz tone burst uyaran kullanılmıştır. İlk pozitif (P1), onu takip eden negatif dalganın (N1) latansları, bu iki dalganın tepe noktaları arasında kalan P1-N1 latansı (interpik latans), P1-N1 amplitüdleri (interpik amplitüd) analiz edilmiştir. Ayrıca ilk yapılan VEMP testi ile en az 1 gün sonra yapılan ikinci VEMP (VEMP2, retest) testleri karşılaştırılarak test-retest değişkenliği analiz edilmiştir. Bulgular: Test parametrelerinden P1 latansı 18,43±3,09 ms, N1 latansı 25,77±3,5 ms, P1-N1 interlatansı 7,34±2,53 ms ve amplitüd değerleri 32,84±28,81 μv olarak saptanmıştır. P1 latansı; 1. grup-2. grup ve 1. grup-3. grup arasında karşılaştırıldığında farkın anlamlı olduğu (p<0,05), 2. grup-3. grup arasında ise anlamlı olmadığı (p>0,05) saptanmıştır. N1 latansı; 1. grup-2. grup ve 2. grup-3. grup arasında karşılaştırıldığında farkın anlamlı olduğu (p<0,05), 1. grup-3. grup arasında ise anlamlı olmadığı (p>0,05) saptanmıştır. P1-N1 interlatansı; 2. grup-3. grup arasında karşılaştırıldığında farkın anlamlı olduğu, 1. grup-2. grup ve 1. grup-3. grup arasında ise anlamlı olmadığı (p>0,05) saptanmıştır. Ayrıca amplitüd değerleri; 1. grup-2. grup, 2. grup-3. grup ve 1. grup-3. grup arasında karşılaştırıldığında farkın anlamlı olduğu (p<0,05) saptanmıştır. Test retest değişkenliğini de değerlendiren bu çalışmada VEMP1 ve VEMP2 testleri karşılaştırıldığında latans süreleri ve amplitüd değerlerinde farkın anlamlı olmadığı saptanmıştır (p>0,05). 5

7 Sonuç: Vestibüler sistem patolojilerinin değerlendirilmesinde, VEMP testinin kolay uygulanabilir, non-invaziv, hızlı ve hasta toleransı yüksek bir test olduğu görülmüş ve standardizasyonu iyi sağlandığında rutin test bataryasında yer alabileceği düşünülmüştür. VEMP testlerinde elde edilen amplitüd değerlerinde standart sapmanın fazla olması, ayırıcı tanıda latans sürelerinin dikkate alınmasının daha uygun olacağını düşündürmüştür. Ayrıca olgu bazındaki değişkenliklerden dolayı testin teknik açıdan geliştirilmesi gerekmektedir. SS-009 ODYOLOJİ ALANINDA YAPILAN YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA TEZLERİNİN BİLİMSEL YAYINA DÖNÜŞME ORANLARI Bahtiyar Çelikgün, Marmara Üniversitesi - Odyoloji, Ufuk Derinsu, Marmara Üniversitesi - Odyoloji, Ayça Çiprut, Marmara Üniversitesi - Odyoloji, Merve Torun, Marmara Üniversitesi - Odyoloji, M. Tayyar Kalcioglu, İstanbul Medeniyet Üniversitesi - Kulak Burun Boğaz, Amaç: Tez çalışmaları ülkenin bilimsel üretkenliğinin başlıca göstergelerindendir ve bilimsel makalelerin ortaya çıkmasında temel ve en güçlü kaynaklardan biridir. Diğer bilim dallarında olduğu gibi odyoloji alanında da yapılan tezlerin yayına dönüşüm oranı istenilen düzeyde değildir. Çalışmamızda anket yöntemi kullanılarak Türkiye deki odyoloji yüksek lisans ve/veya doktora tezlerin ne kadarının bilimsel çalışmalara dönüştüğü incelenmiştir. Gereç ve Yöntem: 31 Aralık 2013 tarihine kadar odyoloji yüksek lisansını almış ve uzman odyolog olmuş bireylere anket yöntemi uygulanarak tezlerinin bildiri ve yayın olarak değerlendirmiş olma durumları sorulmuştur. Bulgular: Türkiye de mevcut 230 uzman odyolog ve 22 doktoralı odyologdan 45 i anketi yanıtlayarak çalışmaya katılmıştır. Genel olarak yüksek lisans tezlerinin %45,4 ü ulusal bir kongrede sözlü veya poster sunumu olarak sunulurken %20,4 oranında uluslararası bir kongrede sözlü veya poster sunumu yapılmıştır. %18.1 oranında ulusal bir dergide makale olarak basılırken, %15.9 oranında uluslar arası scı veya scı-e bir dergide makale olarak basılmıştır. Doktora tezlerinin basımındaki dağılım ise sırayla; %26.6, %33.3, %13.3 ve %26.6 oranında bulunmuştur. Sonuçlar: Çalışmamızda tezlerin yayına dönüşme oranı diğer branşlarda olduğu gibi odyolojide de arzu edilenin altında bulunmuştur. Bunun nedenleri üzerinde durulmalı ve bu oranları arzu edilen seviyeye yükseltmek için çaba sarf edilmelidir. SS-010 GERİATRİK GRUPTA AKUSTİK REFLEKS VE REFLEKS ADAPTASYON (DECAY) TESTLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Havva Karataş, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji Ve Konuşma Bozuklukları, Mustafa Yüksel, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji, Selim Ünsal, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji, Nebi Mustafa Gümüş, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji Ve Konuşma Bozuklukları, Esra Temügan, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji, Kübra Akardeniz, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji Ve Konuşma Bozuklukları, Mesut Kaya, Turgut Özal Üniversitesi - Kbb, Döndü Ünsal, Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi - Odyoloji, Mehmet Gündüz, Turgut Özal Üniversitesi - Kbb, Amaç: Geriatrik grupta akustik refleks ve refleks adaptasyon testleri ile orta kulak ve santral işitsel mekanizmaların etkilenip etkilenmediğini değerlendirerek, normal kişilerle karşılaştırıp tanı koymada standart değerleri saptamak. Materyal Metod: Çalışmaya yaş arası 25 kişi (10 erkek, 15 kadın), yaş arası 25 kişi (16 erkek, 9 kadın) katıldı. Kontrol grubunun yaş ortalaması 32,76, geriatrik grubunun yaş ortalaması ise 70,36 dır. Katılımcılara KBB muayenesinden sonra saf ses odyometri, ipsi ve kontralateral olarak 500 Hz, 1000 Hz, 2000 Hz, 4000 Hz de akustik refleks testleri yapıldı. Refleks adaptasyon testine ise 1000 Hz kontralateral uyaran ile bakıldı. Bulgular: 4 frekans ipsilateral ölçümlerde kontrol grubundan elde edilen ortama değerler db arasında, geriatrik grupta ise db arasındadır. Kontralateral ölçümlerde kontrol grubundan elde edilen ortalama değerler db, geriatrik grupta ise db arasındadır. İpsi ve kontralateral 6

8 akustik refleks değerleri arasında gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark mevcut değildir. Refleks decay testinde kontrol grubunda sağ ve sol kulak ortalama db, geriatrik grupta ise sağ ve sol kulak ortalama db şiddet seviyesinde refleks decay negatif olarak elde edildi. Refleks adaptasyon testinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark mevcut değildir. Sonuç: Akustik refleks ve refleks adaptasyon testleri odyolojik incelemede orta kulak ve santral işitsel sistemin değerlendirilmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Geriatrik grupla ilgili liteartürde akustik refleks ve refleks adaptasyon test sonuçları arasında fikir birliği bulunmamaktadır. Sonuçlarımıza göre yaşla birlikte ipsi ve kontralateral akustik refleks ve refleks adaptasyon testlerinden elde edilen sonuçlar değişkenlik göstermemektedir. SS-011 TEK TARAFLI İŞİTME KAYIPLARINDA ETYOLOJİ, TAKİP VE REHABİLİTASYON SÜRECİNİN İNCELENMESİ Sıdıka Cesur, Marmara Üniversitesi Hastanesi - Odyoloji Bilim Dalı, Ayça Çiprut, Marmara Üniversitesi Hastanesi - Odyoloji Bilim Dalı, Ufuk Derinsu, Marmara Üniversitesi Hastanesi - Odyoloji Bilim Dalı, Amaç: Ocak Eylül 2015 tarihleri arasında kliniğimizde görülmüş ve tek taraflı işitme kaybı tanısı almış hastaların sıklığının, etyolojisinin ve rehabiltasyon sürecinin incelenmesi. Metot: Ocak Eylül 2015 tarihleri arasında Marmara Üniversitesi Hastanesinde işitme değerlendirmesi yapılmış ve tanısı konmuş 40 hasta dosyası retrospektif olarak incelenmiştir. Çalışmada risk faktörleri (aile öyküsü, annen baba akrabalığı, hiperbiliribinemi, kafa travması) cinsiyet, ek sağlık sorunları, işitme kaybı derecesi, emisyon ve timpanogram bulguları, varsa cihaz uygulaması, MR ve tomografi sonuçları değerlendirmeye alınmıştır. Bulgular: Risk faktörleri açısından yapılan incelemede 40 tek taraflı işitme kaybı tanısı alan hastanın 2 sinin ailesinde işitme kaybı öyküsü, 4 ünde hiperbilirubinemi, 4 ünde YYBÜ öyküsü, 5 inde prematüre doğum, 4 ünde hipoksi, 2 sinde düşük doğum kilosu, 1 inde menenjit, 1 inde travma öyküsü olduğu görüldü. Ek sağlık sorunu açısından incelendiğinde 2 sinde down sendromu, 5 ünde atrezik kulak, 1 inde beyin sapı tümörü, 2 sinde multiple anomali,1 inde sendromik görünüm vardı. Geri kalan 6 hastanın herhangi bir risk faktörü ve sağlık problemi yoktu. Hastaların 36 tanesi işitme taramalarında kalıp kliniğimize yönlendirilen hastalardı. Geri kalan 4 hasta ya gecikmiş konuşma, ya işitme azlığı ya da TV yi yüksek sesle izleme şikayeti ile kliniğimize başvurmuştu. Toplamda 40 normal işiten, 40 işitme kayıplı 80 kulak incelemeye alındı. Kötü kulaklarda işitme ranjı çok hafif ile çok ileri arasında değişmektedir. Kötü kulakların 13 ü çok ileri, 14 ü ileri derecede, 7 si orta derecede,4 ü çok hafif derecede işitme kaybına sahipti. Kalan 2 kulakta ise işitsel nöropati mevcuttur. Hastaların 22 si erkek 18 tanesi kızdır. Yaşları 6 ay ile- 44 yaş arasında değişmektedir. 4 hastaya işitme cihazı uygulaması yapılmış ancak hiçbir aile şimdilik cihazı kullanmayı kabul etmemiştir. Asimetrik işitme nedeni ile tüm hastalardan radyolojik tetkik istenmiş ancak sadece 11 tanesinin kaydına ulaşılabilmiştir. Radyolojik tetkik sonuçlarına göre bu hastaların 8 inde normal temporal kemik BT sonuçları, geri kalan 3 tanesinde koklea ve sinir anomalileri olduğu görülmüştür. Sonuç: Tek taraflı işitme kaybı saptanan hastaların büyük bir çoğunluğu yenidoğan işitme taraması ile saptanıp ileri odyolojik inceleme için yönlendirilen hastalardan oluşmaktaydı. Yenidoğan işitme taramalarının yaygınlaşması tek taraflı işitme kayıplarının erken dönemde tanılanmasını sağlamaktadır. Böylece bu hastalar yardımcı işitme aletleri, cross işitme cihazı kullanımı ve sağlam kulağı koruma gibi konular hakkında erken dönemde bilgilendirilmektedir. SS-012 OTO-FASİO-SERVİKAL (OFC) SENDROMLU İKİ VAKADA ODYOLOJİK VE ORAL- MOTOR BULGULAR- OLGU SUNUMU Buşra Altın, Hacettepe Üniversitesi - Odyoloji Bölümü, İlkem Uçal, Hacettepe Üniversitesi - Dil Ve Konuşma Terapisi Bölümü, Songül Aksoy, Hacettepe Üniversitesi - Odyoloji Bölümü, Suna Yılmaz, Hacettepe Üniversitesi - Odyoloji Bölümü, Oğuz Öğretmenoğlu, Liv Hospital - Kulak Burun Boğaz Bölümü, 7

9 Oto-fasio-servikal (OFC) Sendrom konjenital nadir görülen genetik bir hastalıktır. Yüz, kulak, boyun anomalileri ve işitme kaybı ile karakterize otozomal dominant bir durumdur. Çalışmanın amacı OFC sendromunda görülebilecek işitme ve konuşma problemlerini tespit etmek ve uygun rehabilitasyon seçeneklerini belirlemektir. Dokuz yaşında erkek ve iki yaşında kız çocuğu iki kardeş işitme azlığı ve konuşma bozukluğu şikayeti ile kliniğimize yönlendirilmiştir. Kardeşlerin OFC tanısı mevcuttur. Olguların anne ve babasının akraba olduğu ve ailede benzer bulguların olduğu iki birey bulunduğu belirtilmiştir. Dış merkezlerde yapılan değerlendirmelerde olgularda bu hastalığa neden olacak genetik olumsuzluk saptanmadığı fakat PAX1 geninde değişiklik bulunduğu rapor edilmiştir. Erkek olgunun odyolojik değerlendirmeleri odyometri, akustik immitansmetri ve ABR testleri ile kız olgunun serbest alan odyometri, akustik immitansmetri ve otomatik ABR testleri ile yapılmıştır. Oral-motor değerlendirmede ise Ankara Artikülasyon Testi ve serbest konuşma ile konuşma sesi bozukluğu serbest konuşma ile alıcı ve ifade edici dil becerileri değerlendirilmiştir. Testler sonucunda; erkek olguda sağda çok hafif, solda hafif derecede iletim tip işitme kaybı belirlenirken kız olguda serbest alanda yapılan işitme testi sonucunda konuşma uyaranına normal değerlerde tepkiler elde edilmiştir. Oral-motor muayene bulguları normal olan erkek olgunun AAT ile yapılan değerlendirmesinde \ lisping\, serbest konuşma esnasında /k/ sesinin ötümlüleştirilmesi ile /z/ ve /b/ seslerinin ötümsüzleştirilmesi hataları gözlenmiştir. Hastanın dil gelişim alanında, karmaşık yönergeleri anlama, sözcük dağarcığı, tekrarlama ve morfo-sentaktik becerilerinde sınırlılık gözlenmiştir. Sonuç olarak Oto-fasio-servikal (OFC) Sendrom gibi nadir bir vakanın odyolojik ve oralmotor yönden değerlendirme ve takiplerinin yapılması, erken müdahale ve literatüre katkı açısından büyük önem taşımaktadır. SS-013 NORMAL İŞİTMEYE SAHİP BİLATERAL TİNNİTUSLU BİREYLERDE OTOAKUSTİK EMİSYON TESTİ İLE KONTRALATERAL SUPRESYON MEKANİZMASININ İNCELENMESİ Murat Kaya, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji Ve Konuşma Bozuklukları, Mehmet Gündüz, Turgut Özal Üniversitesi - Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Mesut Kaya, Turgut Özal Üniversitesi - Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Esra Temugan, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji Ve Konuşma Bozuklukları, Selim Ünsal, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji Ve Konuşma Bozuklukları, Amaç: Tinnitus mevcut bir patoloji ya da bu patolojinin yansımasına bağlı olabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, normal işitmeye sahip ve bilateral tinnitusu olan hastalarda Geçici Uyarılmış Otoakustik Emisyon (Transient Evoked-Otoacoustics Emission- TE-OAE) testi ile kontralateral supresyon mekanizmasnın etkilenip etkilenmediğini değerlendirmektir. Materyal ve Metot: Bu çalışmaya yaş arasında normal işitmeye sahip ve bilateral tinnitusu olan 40 hasta katılmıştır. Kulak Burun Boğaz muayenesinden sonra işitme testleri yapılmış ve 80 kulak değerlendirilmiştir. Öncelikle hastaların tinnitus frekansı ve şiddeti tespit edilmiştir. TE-OAE testi 75 dbspl şiddet seviyesinde klik uyarı ile sağ ve sol kulak için ayrı ayrı yapılmış ve amplitüd değerleri elde edilmiştir. Daha sonra supresyon mekanizmasını değerlendirmek için TE-OAE ile hastanın ölçüm yapılan kulağına 75 dbspl şiddet seviyesinde klik uyarı verilirken, diğer kulağına 60 dbspl şiddet seviyesinde genişband gürültü verilmiştir. Elde edilen TE-OAE amplitüd değerleri karşılaştırılmıştır. Bulgular: Sağ ve sol kulak için ilk yapılan ölçüm ve genişband gürültü ile yapılan supresyon ölçüm sonuçları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark mevcuttur (p 0,05). 29 hastanın sağ kulağında, 35 hastanın ise sol kulağında supresyon gözlenirken, 16 kulakta supresyon gözlenmemiştir. Yaş artışı ile birlikte supresyonda herhangi bir değişiklik gözlenmemiştir (p 0,05). Sonuç: TE-OAE supresyon testleri ile santral işitsel sistem değerlendirilmektedir. Bilateral tinnitusu olan bireylerin değerlendirilen 64 kulağında supresyon gözlenirken, 16 kulakta gözlenmemiştir. Bu 16 kulağın santral patoloji yönünden değerlendirilmesi gerekmektedir. Yaş artışından supresyon mekanizması (medail olivokoklear sistem) etkilenmemektedir. Tinnituslu bireylerin santral patolojiler yönünden değerlendirilmesi gerekmektedir. SS-014 KOLESTEATOM CERRAHİSİNDE NÜKS ORANI Funda Tümkaya, Pamukkale Üniversitesi - Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Fazıl Necdet Ardıç, Pamukkale Üniversitesi - Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Cüneyt Orhan Kara, Pamukkale Üniversitesi - Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Kamil Aykal, Pamukkale Üniversitesi - Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Ferhat Şimşek, Pamukkale Üniversitesi - Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Bu çalışmanın amacı kolesteatom nedeniyle ameliyat olan vakaların takip sonuçlarını ve nüks oranlarını değerlendirmektir. Kliniğimizde yılları arasında ameliyat olan ve patolojik olarak kolesteatom olduğu doğrulanan 291 hastanın dosyaları retrospektif olarak incelenmiştir. Hastaların ortalama ameliyat yaşı 35,18±17,56(6-77) dır. Ortalama takip süreleri 8

10 3,86±2,45(0,05-9,5) yıldır. Hastaların %41 ine radikal mastoidektomi, %15,8 ine modifiye radikal mastoidektomi, %29,8 ine basit mastoidektomi yapılmıştır. %58,8 hastada işitme rekonstrüksiyonu yapılmıştır. Revizyon ameliyatı yapılan hasta sayısı 26 dır. Bu hastalardan 8 tanesi kendi revizyonumuzdur. Beş hasta bilateral kolesteatom nedeniyle opere olmuştur. İki taraf arasında ortalama ameliyat süresi 11,66±5,23 aydır. Toplam 8 nüksün ameliyat olan hastalar içinde oranı %2,7 dir. Ortalama revizyon süresi 20,89±15,81 aydır. Kolesteatom hastalarının uzun dönem düzenli olarak aynı klinikte takip edilmesi gerekmektedir. SS-015 SAĞLIKLI YETİŞKİN BİREYLERDE VİDEO HEAD IMPULSE TEST\ İNİN (VHIT) NORMAL DEĞERLERİNİN BELİRLENMESİ Burak Kabiş, Gazi Üniversitesi - Odyoloji Bölümü, Bülent Gündüz, Gazi Üniversitesi - Odyoloji Bölümü, Video Head Impulse Test (vhit), semisirküler kanal disfonksiyonlarını belirlemek için kullanılan yeni ve kullanışlı bir araçtır. vhit değerlendirmesinde hızlı baş hareketi ile göz hareketi arasında kanallar düzleminde ilişki incelenmektir. vhit, vestibülo-oküler refleks (VOR) ölçümleri için altın standart olarak kabul edilmektedir. VHIT ile VOR kazanç değerleri lateral kanallar için güvenilir bir değerlendirme olarak kabul edilmekte vertikal kanallar için ise daha fazla ve yeni bulgulara ihtiyaç olduğu ileri sürülmektedir. Çalışmanın amacı, sağlıklı yetişkinlerde, semisirküler kanalları değerlendirmek için yeni bir test yöntemi olan vhit in semisirküler kanallara özgü normal kazanç değerlerinin belirlenmesi ve Test-Tekrar Test yöntemiyle testin güvenilirliğinin saptanmasıdır. Çalışma, 46 gönüllü ile kliniğimizde yürütüldü. Her bir bireye Test ve Test-tekrar test olarak 2 kez vhit ölçümü yapıldı. Her bir kanalın ortalama VOR kazançları hesaplandı. Test-Tekrar Test güvenilirlik çalışmasında, RALP ortalama kazanç asimetrileri aralarında istatistiksel olarak anlamsız bir ilişki gözlendiği halde (p>0,05), diğer bütün parametreler arasında anlamlı bir ilişki gözlendi. En yüksek anlamlı ilişki lateral kanallarda gözlendi (sağ; %81, sol; %75,9) (p<0,05). vhit, klinik açıdan yetişkin bireyler için non-invazif, kolay uygulanabilen ve aynı anda 6 kanal değerlendirilmesi yapılabilen bir test metodudur. Vertikal kanal normatif değerleri başta olmak üzere tüm kanallar için elde edilen ortalama normatif değerler klinik çalışmalar için referans bir değer olarak literatüre katkı sağlamaktadır. SS-016 NORMAL İŞİTEN YETİŞKİN BİREYLERDE GENİŞBAND CHİRP UYARAN VE TONE BURST 500 HZ KULLANILARAK OKÜLER VESTİBÜLER UYARILMIŞ MİYOJENİK POTANSİYELLERİN KARŞILAŞTIRILMASI Orhan Ilıpınar, Gazi Üniversitesi - Kbb Odyoloji Bölümü, Bülent Gündüz, Gazi Üniversitesi - Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü, Kadriye Şerife Uğur, Turgut Özal Üniversitesi - Kbb Ana Bilim Dalı, Mesut Kaya, Turgut Özal Üniversitesi - Kbb Ana Bilim Dalı, Amaç: Çalışmamızda normal işiten yetişkin bireylerde geniş bant chirp uyaran ve tone burst 500 hz kullanılarak elde edilen oküler vestibüler uyarılmış miyojenik potansiyellerin karşılaştırılması hedeflenmiştir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma, Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı, Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Ünitesi nde gerçekleştirilmiştir. Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu nun tarihli ve 05 sayılı kararı ile etik kurul açısından uygun bulundu. (SAYI: /95). Çalışma yaş arası 40 katılımcı ile gerçekleştirildi. Katılımcıların her iki kulağı da değerlendirilerek toplam 80 kulak verisi toplandı. Çalışmamıza kulak zarı ve orta kulak muayene bulguları normal, vestibüler rahatsızlığı olmayan, hava yolu saf ses ortalaması ( Hz) 20 db den az olan, hava-kemik aralığı 10 db den az olan, akustik İmmitansmetri sonuçlarında Tip A timpanogram elde edilen ve akustik refleks eşikleri normal olan bireyler dahil edildi. Çalışmaya 19 u (%47.5) kadın, 21 i (%52.5) erkek olmak üzere 40 sağlıklı birey katıldı. Çalışmaya katılan bireylerin tamamı yapılacan işlemler hakkında bilgilendirildikten sonra gönüllü onam formu imzalatılarak izin alındı. Oküler Vemp kayıtları Neurosoft Marka Neuro-Audio Model 2 kanallı cihaz ile kontralateral kayıt birlikte alındı. elektrot yerleşim yerleri Aktif elektrotlar (+) alt göz kapağının ortasından yaklaşık bir cm hemen altına yerleştirilmiş, referans elektrotlar (-) aktif elektrotların bir iki cm altına, toprak elektrodu ise alnın ortasına yapıştırılmıştır. Katılımcılar test kayıt sırasında oturur pozisyonda 1 metre uzaklıkta göz nötral bakış çizgisi ile horizantal eksende 30 derecelik açı oluşturan, önceden belirlenmiş bir objeye bakması istendi. Burada hedef; inferior oblik kasının aktif olarak kasılmasıdır. Bu kasının kasılmasıyla birlikte kontralateral cevapları elde edildi. Tüm katılımcıların stimulus verilmesini takiben oluşan ilk dalga formunun tepe noktaları N1 ve P1 olarak belirlendi, değerleri elde edilmeye çalışıldı. Elde edilen değerler kontralateral olarak kayıt edildi. Dalgaların latans ve amplitüd değerleri ölçüldü. Uyaranlar insert ER-3A (10 ohm) kulaklık ile 100 dbnhl şiddetinde verildi. 9

11 Bulgular: Oküler VEMP sonuçları N1(ms), P1(ms) ve P1-N1(µV) interamplitüd değerlerinin ortalamaları geniş band chirp uyaranda 6,11±0,91, 10,41±0,98 ve 7,06±5,67 dir. Tone Burst 500 Hz de ise 9,54±1,34, 13,84±1,97, 4,59±3,96 olarak tespit edilmiştir. Chirp uyaran ile Tone burst 500 Hz uyaran N1(ms), P1(ms) ve P1-N1(µV) ortalamaları arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,001). Sonuç Günümüzde VEMP artık klinik uygulamalarda rutin kullanıma girmis ölçümü kolay bir test bataryasıdır Genişband Chirp uyaran ile Oküler Vestibüler Uyarılmış Miyojenik Potansiyellerin kayıt mekanizmasının değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında daha kararlı ve güvenilir alternatif bir uyaran olarak kullanılabilir. SS-017 KOKLEAR İMPLANT KULLANICILARINDA KONUŞMANIN UZUN DÖNEM SPEKTRAL ANALİZİ Mustafa Yüksel, Gazi Üniversitesi - Kulak Burun Boğaz ABD, Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları, Bülent Gündüz, Gazi Üniversitesi - Odyoloji, Giriş: Konuşulan tüm diller temelde aynı araç ile yani vokal fold ve sesin titreştiği rezonans bölgelerinin akustik özellikleri neticesinde ortaya çıkarlar. Dile özgü frekans ve şiddet özelliklerinin ortaya koyulmasında en sık tercih edilen yöntemlerden birisi de konuşmanın uzun dönem spektral özellikleridir (KUDSÖ). KUDSÖ kapsamında uzun bir konuşma örneği kayıt edilmekte ve bu kaydın zaman içerisindeki frekans ve şiddet dağılımı değerlendirilmektedir. Bu şekilde günlük konuşma içerisinde, dilin akustik bir temsili ortaya konulabilmektedir. İşitme sisteminde ve işitsel geri besleme zincirinde, dil ediniminden önce veya sonra meydana gelen bozulmalar sesin frekans ve şiddeti üzerinde bozucu etkilere sahiptir. Bu bozulmalar ile birlikte KUDSÖ değerlerinde de normalden sapma gözlenme olasılığı bulunmaktadır. Ancak koklear implant kullanıcılarında KUDSÖ değerlendirmelerine yönelik literatürde herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Yöntem: Bu çalışmada spektral özellikler normal işiten (N=18, yaş ort. 33,6) ve post lingual dönemde işitme kaybı ortaya çıkan ve koklear implant kullanmakta olan işitme kayıplı bireyler (N=18, yaş ort. 39,7) için değerlendirilerek bu gruplar arasında istatistiksel karşılaştırılmalar gerçekleştirildi. 62,5 ile 8000 Hz arasında 125 Hz bant genişliği ile 65 farklı frekans için değerler elde edildi. Okuma parçası olarak Ömer Seyfettin-Diyet eserinden seçilmiş 400 kelimelik bir pasaj kullanıldı. Kayıtlar Focusrite Scarlett 2i2 ses kartı ve hemen hemen düz (flat) bir frekans yanıtına sahip olan Rode M5 omnidirectional (çok yönlü) kondansatör mikrofon kullanılarak gerçekleştirildi. Kayıtlarda bulunan boşluklar çıkartıldı, ses örnekleri normalize edildi ve Praat ses analiz yazılımı ile analiz edildi. Bulgular: Koklear implant kullanan grubun ortalama işitme kaybı süresi 18,77 yıl (9-45 yıl aralığında), ortalama işitme kaybı başlangıç yaşları 21,3 yıl (7-49 yaş aralığında) ve ortalama koklear implant kullanım süresi de 30,11 ay (12-98 ay aralığında) şeklindedir. İşitme kayıplarının nedenleri farklılık göstermektedir (kafa travması, oto toksik etki, idiyopatik gibi). Spektral değerlendirmeler neticesinde koklear implant kullanan ve normal işiten bireylerin ses özellikleri açısından 500 Hz hariç istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Sonuç: Literatürde koklear implant sonrasında sesin entonasyonu ve şiddetinin kontrolünde iyileşmeler ve F0 değerinde düşüş (Monini, Banci, Barbara, Argiro ve Filipo, 1997); implant kullanmaya başladıktan 12 ay sonra birinci ve ikinci formant bölge aralıklarında genişlemeler ve normal değerlere yaklaşmalar (Langereis, Bosman, van Olphen ve Smoorenburg, 1997); koklear implant kullanmayan çok ileri derecede işitme kayıplı bireylerle karşılaştırıldığında birçok ses parametresinde normal değerlere yaklaşma (Ubrig ve diğerleri 2011) gibi bulgular elde edilmiştir. Yani post lingual dönemdeki koklear implant kullanıcılarının, koklear implant kullanmaya başladıktan sonra ses parametrelerinde norm değerlere bir dönüş beklenmektedir ve çalışmamızdan elde edilen bulgular da bu açıdan literatür ile uyumludur. S-018 KID (KERATİTİS -ICTHYOSİS DEAFNESS) SENDROMLU COCUKLARDA KOKLEAR İMPLANTASYON: İKİ OLGUNUN SONUÇLARI Birgül Gümüş, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi - Kulak Burun Boğaz, Ş. Armağan İncesulu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi - Kulak Burun Boğaz, KID (Keratitis -Icthyosis Deafness ) sendromu işitme kaybı, görme ve keratinizasyon bozukluğu ile seyreden bir sendromdur. İşitme kaybının rehabilitasyonunda işitme cihazları dış kulak yolunun epitel döküntüler ile sürekli tıkanması ve dış kulak yolu derisinin kuru ve gergin olmasından dolayı etkin kullanılamamaktadır. Ayrıca mevcut işitme kaybının ileri ya da çok ileri 10

12 derecede olması klasik işitme cihazlarından yararlanımı kısıtlamaktadır. Koklear implantasyon ise literatürde sınırlı olgularda uygulanmış bir yöntemdir. KID tanısı konulmuş iki çocuğa kliniğimizde uygulanan koklear implantasyon sonuçları sunulmuştur. Hastaların takip süresi 17 aydır. Ameliyat sırasında ve ameliyat sonrası dönemde koklear implantasyon ile ilgili herhangi bir komplikasyon gelişmemiştir. Bir hastada ameliyat sonrası dönemde uzun süren burun kanaması nedeniyle yoğun bakımda kaldığı dönem dışında her iki çocuk da implantlarını uyanık oldukları tüm zamanlarda kullanmaktadır. Hastaların koklear implant ameliyat öncesi ve sonrası odyolojik değerlendirmeleri Saf ses odyometrisi, konuşma odyometrisi, İmmitansmetrik değerlendirme kullanılarak yapılmıştır. İşitsel algıları (Meaningful Auditory Integration Scale), MUSS (Meaningful Use of Speech Scale), CAP (Categories of Auditory Performance), SIR (Speech Intelligibility Rating), İşitsel anket kullanılarak yapılmıştır. KID sendromlu bireylerde cilt problemleri, görme bozuklukları ve diğer ek problemler koklear implant cerrahisi yanında kısa ve uzun dönem rehabilitasyonunu zorlaştırmaktadır. Postoperatif dönemde cilt komplikayonları nedeniyle yakın takip yapılmalıdır. Aile ve rehabilitasyon ekibi olası görme problemi ve cilt komplikasyonları açısından uyarılmalıdır. SS-019 VAKA SUNUMU:POLİNÖROPATİ İLE GİDEN RAMSAY HUNT SENDROMU Gözde Pamuk, Hacettepe Üniversitesi - Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Münir Demir Bajin, Hacettepe Üniversitesi - Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Levent Sennaroğlu, Hacettepe Üniversitesi - Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Ramsay Hunt Sendromu varicella zoster enfeksiyonunun genikulat gangliyonda reaktive olması sonucu ortaya çıkan,ipsilateral fasiyal paralizi, otalji ve veziküler döküntü görülen bir hastalıktır.vestibülokoklear sinir tutulumu da genellikle eşlik eder. sensörinöral tip işitme kaybı sık görülen bir durumdur.nadir vakalarda diğer kranial sinir tutulumlarının olduğu da görülmüştür. Kliniğimizde 2015 yılı içerisinde 2 adet polinöropatinin eşlik ettiği Ramsay Hunt Sendromlu hasta muayene edlmiştir. 1.vaka: 33 yaşında kadın hasta, 1 hafta önce başlayan kulak ağrısını takiben, 2 gündür olan fasial paralizi ve ses kısıklığı sebebiyle kliğinimize başvurdu.yapılan muayenesinde solda evre 5 fasiyal paralizi,solda herpetik veziküller, sol vokal kord paralizisi, hipoglossus paralizisi ve gag refleksinde azalma saptandı.yapılan odyogramında sensörinöral tip işitme kaybı olduğu görüldü. Çekilen kranial MRG\ ının da normal olarak raporlanması üzerine hastaya RAMSAY HUNT Sendromu tanısı konuldu.herhangi bir ek hastalığı olmayan hasta hospitalize edilerek pulse ve idame dozlarında metilprednizolon başlandı. IV Asilovir tedavisine 10 gün devam edildi.taburcu edildikten 2 hafta sonra hastanın evre 2 fasiyal palsisinin olduğu görüldü.1.ay kontrolünde fasiyal muayenesinin salim olduğu ve kranial sinir patolojilerinin tamamen düzeldiği görüldü. 2.vaka:55 yaşında erkek hasta,daha önce tip 2 diyabet tanısı mevcut.5 gündür olan fasiyal paralizi ve eşlik eden ses kısıklığı, aspirasyon şikayeti nedeniyle kliniğimize başvurdu.yapılan muayenesinde herpetik veziküller ve 6,8,10,11,12 kranial sinir paralizileri olduğu görüldü. insülin ile regüle edilen diyabeti olması nedeniyle steroid ve asiklovir tedavisi başlanan hastada aspirasyon pnömonisi gelişmesi üzerine hastaya nazogastrik sonda takılarak beslenmeye başlandı.aspirasyon pnömonisi ilerleyen hasta yoğun bakımda takip edilmeye başlanmasının 3.gününde solunum ve kardiyak arrest nedeniyle exitus oldu. Ramsay Hunt Sendromu tüm fasial paralizi vakalarının yaklaşık %12sini oluşturmaktadır.nadir vakalarda diğer kranial sinir tutulumları da eşlik etmektedir.en sık tutulan kranial sinir 10.sinirdir.Ramsay Hunt Sendromlarında polinöropati görülmesi fasiyal sinir ile diğerlerinin anotomik yakınlığı veya vasküler beslenme/vaskülit oluşması ile açıklanabilir.tedavisinde IV/oral asiklovir ve IV steroid kullanımı önerilmektedir. Ramsey Hunt Sendromu\ nun prognozu Bell\ s palsiden daha kötüdür.ilk 3 günde tanı konulup tedavi başlandığında iyileşme oranı daha yüksektir.bu yazıda 2 farklı prognozla seyreden nadir görülen Ramsay Hunt Sendromu tartışılmıştır. SS-020 İŞİTME KAYIPLI ÇOCUKLAR İÇİN YAŞAM KALİTESİ DEĞERLENDİRME ARACI (HEAR-QL)\ NIN TÜRKÇE UYARLAMASI VE 7-12 YAŞ ÇOCUKLARDA İŞİTME KAYBININ YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Nazan Nemli, Kayseri Eğitim Araştırma Hastanesi - Odyoloji, Murat Doğan, Kayseri Eğitim Araştırma Hastanesi - Kbb Kliniği, İsmet Bayramoğlu, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi - Kbb Anabilim Dalı, Yusuf Kemal Kemaloğlu, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi - Kbb Anabilim Dalı, Amaç: HEAR-QL 26 nın(hearing Environments And Reflection on Quality of Life) dilimize uyarlaması ile İşitme kaybı olan çocuklar için işitme odaklı yaşam kalitesi değerlendirmesinde ülkemize uygun bir araç ortaya çıkarmak, İşitme kayıplı bireylerin deneyimleri ile ilgili bilgi toplanması ve elde edilen bilgiler ışığında işitme kaybı olan çocuklarla normal işiten akranları ile karşılaştırarak işitme kaybının hangi yaşam kalitesi değişkenlerini etkilediğini değerlendirebilmek. Ölçeklerin çalışmamızda 11

13 çocuk versiyonu HEAR-QL-26 Türkçeye çevrilerek İŞYAK( İşitme Kayıplılarda Yaşam Kalitesi Ölçeği) adını almıştır. Gereç ve Yöntem: Bu araştırma 7-12 yaşlarındaki kalıcı işitme kayıplı çocuklar için geliştirilmiş yaşam kalitesi ölçeği (HEAR- QL)\ ın Türkçeye uyarlamasının merkezimizde işitme kaybı saptanan çocuklar üzerinde gerçekleştirilmesi ve ayrıca ÇİYKÖ (Çocuklar için Yaşam Kalitesi Ölçeği) ile karşılaştırma çalışmasıdır. Çalışma merkezimize takip ve tedavi amacıyla başvuran 7-12 yaş aralığında çocuk katılımcılar ve ebeveynleri ile yapılmıştır. Çalışmada uygun örneklemi oluşturmak için ASHA kriterlerine göre üç farklı grup (bilateral,unilateral ve normal işitme )dahil edildi. Verilerin Toplanması: Çalışmada yer almak isteyen katılımcılara çalışmanın amacı ve süreci anlatılmış, bilgilendirilmiş gönüllü olur formu imzalatılmış, araştırma için uygun adayın belirlenebilmesi için odyolojik değerlendirmeler (Saf ses odyometrisi,konuşma odyometrisi, timpanometri,) değerlendirmeleri yapılmış, belirlenen adaylara uygun formlar verilmiştir. Çocuk-Aile Bilgi Formu,İŞYAK ve ÇİYKO araştırmaya katılan aileleri ve örneklemler tarafından doldurulup imzalatılmıştır. Çalışmada 115 çocuktan veri toplanmış, 18 kişi normal dağılım standart sapmadan bu bireylere ait puanlar analiz dışı bırakılmıştır. Verileri değerlendirilen 97 kişiden 63 kişiye de test tekrar test uygulanmıştır. Elde edilen veriler istatistiksel değerlendirilmiştir. BULGULAR Uyarlama çalışmalarında geçerlilik ve güvenirliği belirleme kanıtları İŞYAK uyarlama çalışmasında da incelenmiştir. Bu kanıtlardan biri olan ayırt edici geçerlilikte katılımcı İŞYAK toplam puanları unılateral=75;74, bilateral=71;88, normal=95;19, ÇİYKO toplam puanları unılateral=75;43, bilateral=74;89, normal=82;81 bu bilgiler doğrultusunda ÇİYKO puanlarının her üç katılımcı grubunda aynı düzeyde olduğu İŞYAK toplam puanlarında normal katılımcı puanlarının hem bilateral hem unılateralden daha yüksek olduğu görülmekte ve dolayısıyla istatiksel olarak İŞYAK puanlarının her üç grupta ayırt edilebilirlik açısından anlamlı olduğu kanıtlanmıştır. İŞYAK güvenirliği belirleme kanıtlarında iç tutarlılığı belirlemek içinde test sonuçlarından İŞYAK çevre=.916 İŞYAK etkinlik=.844 İŞYAK duygular=.782 İŞYAK toplam=.937 puan bazında elde edilen bilgiler ile iç tutarlılık katsayıları.70 ün kabul edilebilirliğin üzerinde bir düzeydedir. Sonuçlar: İŞYAK literatür ile uyumlu bir yol izlenerek gerekli çeviri, geçerlilik ve güvenirlik değerlendirmeleri yapılmış, yapılan değerlendirmeler ile İŞYAK ın geçerli ve yüksek güvenirli kararlı bir araç olduğu görülmüştür. İŞYAK hedef grubu olan işitme kayıplı çocuklar için ayırt edici bir niteliğe sahiptir. SS-021 ENDOSKOPİ YARDIMLI KOKLEAR İMPLANTASYON Kadir Serkan Orhan, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi - Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Beldan Polat, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi - Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Mehmet Çelik, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi - Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Yahya Güldiken, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi - Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Amaç: Orta kulağa ait anatomik yapıları daha iyi göstermesi ve alternatif bir cerrahi yöntem olması nedeniyle koklear implantasyonda endoskopik deneyimlerimiz literatür eşliğinde sunulmuştur. Materyal ve Metot: Çalışmamıza standard koklear implantasyon tekniğiyle yuvarlak pencere ve promontuarı görülemeyen üç hasta dahil edilmiştir. Tüm cerrahiler tek bir cerrah (KSO) tarafından uygulanmıştır. Dış kulak yolu cildi eleve edilerek orta kulağa girildikten sonra posterior timpanotomi alanından 0 derece rijit ( 2.7 mm genişlik ve 18 cm uzunluk) endoskop ile yuvarlak pencere tespit edilmiştir. Daha sonrasında posterior timpanotomiden yuvarlak pencerenin endoskopik görüntülemesiyle beraber dış kulak yolundan elmas tur ucu geçirilerek antero-inferior niş turlanmış ve skala timpaniye ulaşılmıştır. Endoskopun bu sefer dış kulak yolundan geçirilmesinin ardından elektrot posterior timpanotomi yoluyla skala timpaniye yerleştirilmiştir. Bulgular: Çalışmamıza üç hasta (birisi bayan diğer ikisi erkek, ortalama yaş 10.8) katılmıştır. Elektrotlar endoskop yardımıyla tüm olgularda başarıyla kokleaya yerleştirilmiştir, herhangi bir major ve/veya minor komplikasyon gözlenmemiştir. Sonuç: Mikroskop altında yuvarlak pencere ve promontuarı görüntülenemeyen olgularda endoskopik yaklaşım alternatif ve güvenli bir yöntemdir. 12

14 SS-022 GEBELERDE ORTA VE İÇ KULAK FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Leyla Türe, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji Ve Konuşma Bozuklukları, Mesut Kaya, Turgut Özal Üniversitesi - Kbb, Selim Ünsal, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji Ve Konuşma Bozuklukları, Esra Temügan, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji Ve Konuşma Bozuklukları, Hanifi Kurtaran, Turgut Özal Üniversitesi - Kbb, Mehmet Gündüz, Turgut Özal Üniversitesi - Kbb, Amaç: Gebeliğin I, II ve III. trimesterlerinde meydana gelen hormonal değişikliklerin orta ve iç kulak işitme sistemi üzerine olan etkilerini değerlendirmek. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya I. trimesterde olan 8 gebe, II. trimesterde olan 24 gebe ve III. trimesterde olan 11 gebe ile gebe olmayan 27 sağlıklı kadın dahil edilmiştir. Gebelerin yaşları arasında değişmekte olup, ortalama 28,76±6,4 tür. Gebe olmayan sağlıklı kadınların yaşları ise arasında değişmekte olup, ortalama 23±4,6 dır. Tüm katılımcılara Kulak Burun Boğaz muayenesinden sonra Hz arasında saf ses odyometri, immitansmetrik inceleme (kanal hacmi, komplians, orta kulak basıncı, gradyan) ve 1000, 1500, 2000, 3000 ve 4000 Hz lerde Transient Evoked-Otoakustik Emisyon (TE-OAE) bakılmıştır. Bulgular: Saf ses odyometri değerlendirmesinde gebeliğin I, II ve III. trimesterlerinde 125, 250 ve 500 Hz lerde sağlıklı kadınlara göre bilateral işitme eşiklerinde yükselme mevcuttur. 125, 250 ve 500 Hz saf ses işitme eşiklerinde sağlıklı kadınlar ve gebeler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark mevcuttur (p<0,05). Diğer frekanslarda ise istatistiksel olarak anlamlı derecede fark mevcut değildir (p>0,05). TE-OAE ölçümlerinde I., II. ve III. trimester gebe grupları ve sağlıklı kadınlar arasında 1000, 1500, 2000, 3000, 4000 Hz lerde ve ortalama emisyon değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark mevcutken (p<0,05), gebe grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark mevcut değildir (p>0,05). İmmitansmetrik ölçümlerde ise gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark mevcut değildir (p>0,05). Sonuç: Gebelerde meydana gelen hormonal değişikliklere bağlı olarak 125, 250 ve 500 Hz lerde koklear işitme kaybına benzer çok hafif derecede işitme eşiklerinde artış gözlenmiştir. Gebelerin 1000, 1500, 2000, 3000 ve 4000 Hz otoakustik emisyon değerlerinde sağlıklı kadınlara göre düşüş gözlenmiştir. Bu sonuçlara göre gebeliğe bağlı olarak orta kulak fonksiyonlarında değişim gözlenmezken, koklear fonksiyonların önemli ölçüde etkilendiği gözlenmiştir. SS-023 OSTEOPOROZLU HASTALARDA VESTİBÜLER UYARILMIŞ MİYOJENİK POTANSİYEL (VEMP) BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Ahmet Yasin Sarıgül, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları, Alper Yüksel, Turgut Özal Üniversitesi - Kbb, Mesut Kaya, Turgut Özal Üniversitesi - Kbb, Selim Ünsal, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları, Nebi Mustafa Gümüş, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları, Mehmet Gündüz, Turgut Özal Üniversitesi - Kbb, Amaç: Osteoporoz hastalarında kalsiyum metabolizmasının bozulması ile birlikte yoğunluğu azalan otokonialar ve otolitik işlevin etkilerinin cervikal-vestibüler Uyarılmış Miyojenik Potansiyeller (c-vemp) ile ortaya koymaktır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma kemik mineral yoğunluğu (Kemik Dansitometrisi, DXA) Dünya Sağlık Örgütü nün osteoporoz sınıflamasına göre T skoru -2,5 ve altında olan yaş arasında toplam 30 osteoporozlu kadın hasta ve 30 sağlıklı kadın birey ile yapılmıştır. Tüm katılımcılara otoskopik muayene, immitansmetrik inceleme ve saf ses odyometri testleri yapıldı. Orta kulak patolojisi olanlar çalışma dışı bırakıldı. 500 Hz Tone-Burst uyaran kullanılarak 97 dbnhl şiddet seviyesinde c-vemp testi yapıldı. İki grup arasında P13 ve N23 dalga latansları, P13-N23 dalgalar arası latans farkları, P13-N23 amplitüd değerleri ve asimetri oranları karşılaştırıldı. Bulgular: Sağ kulak P1 latansı kontrol grubunda ortalama 16,15±1,12 msn, osteoporozlu grupta 19,20±2,85 msn dir. Sağ kulak N1 latansı kontrol grubunda ortalama 24,67±1,95 msn, osteoporozlu grupta 28,11±2,17 msn dir. Sağ kulak P1 ve N1 dalga latansları için gruplar arasında istatistiksel olarak anlamalı bir fark mevcuttur (p 0,05). Sol kulak P1 latansı kontrol grubunda ortalama 16,66±1,18 msn, osteoporozlu grupta 19,16±2,51 msn dir. Sol kulak N1 latansı kontrol grubunda ortalama 13

15 24,86±1,62 msn, osteoporozlu grupta 28,18±2,70 msn dir. Sol kulak P1 ve N1 dalga latansları için gruplar arasında istatistiksel olarak anlamalı bir fark mevcuttur (p 0,05). Sağ ve sol kulak P1-N1 dalga latans farklarında ve amplitüdlerinde ise istatistiksel olarak anlamlı bir fark mevcut değildir (p 0,05). Asimetri oranı kontrol grubunda ortalama % 10,03±10,44, osteoporozlu grupta ise % 23,07±13,85 dir. Asimetri oranı açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark mevcuttur (p 0,05). Sonuçlar: Osteoporoz, vücudumuzdaki kemiklerin sertliklerinin azalması sonucu iskelet sisteminin etkilendiği sistemik bir hastalıktır. c-vemp testinde osteoporozlu hastaların sağ ve sol kulak P1 ve N1 dalga latanslarındaki uzama VEMP arkının (sakkül, inferior vestibüler sinir, lateral vestibüler çekirdek ve medial vestibüler trakt) etkilendiğini göstermektedir. Osteoporozlu hasta grubunda asimetrinin yüksek olması özellikle sağ ya da sol taraftan herhangi birinde daha fazla fonksiyon kaybı yaşandığını düşündürmektedir. SS-024 NORMAL İŞİTMEYE SAHİP MULTİPL SKLEROZ (MS) HASTALARINDA İŞİTSEL BEYİN SAPI CEVAPLARININ (ABR) CE CHİRP-LS VE CLİCK UYARAN İLE KARŞILAŞTIRILMASI. Fatih Yılmaz, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları, Mesut Kaya, Turgut Özal Üniversitesi - Kbb, Selim Ünsal, Turgut Özal Üniversitesi - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları, Kadriye Şerife Uğur, Turgut Özal Üniversitesi - Kbb, Mehmet Gündüz, Turgut Özal Üniversitesi - Kbb, Amaç: Normal işitmeye sahip Multipl Skleroz (MS) hastalarında İşitsel Beyin Sapı Cevaplarını CE Chirp-LS ve Click uyaranlar ile karşılaştırmaktır. Materyal ve Metod: Çalışmaya işitmesi normal olan bireyler dahil edilmiştir. Multipl Skleroz tanısı ile takip edilen 28 olgunun (6 erkek - 22 kadın) yaş aralığı olup ortalamaları dir. Kontrol grubunda değerlendirilen 20 olgunun (7 erkek - 13 kadın) yaş aralığı olup ortalamaları dur. Tüm hastalara KBB muayenesinden sonra saf ses odyometri, immitansmetre ve OAE testleri yapılmıştır. Normal işitmeye sahip bireylere ABR testi yapılmıştır. ABR testinde Interacoustics EP25 (Assens, Denmark) cihazı kullanılmıştır. ABR testi CE Chirp-LS ve click uyaran kullanılarak 80 dbnhl şiddet seviyesinde 21.1 ve 45.1 rate ile yapılmıştır. Çalışmada alınan üç traseden çakışan ikisi kabul edilerek I, III, V mutlak dalga latansları ile I-III, III-V ve I-V dalgalar arası latanslar değerlendirilmiştir. Ayrıca I., III. ve V. dalgaların amplitüd değerleri incelenmiştir. Bulgular: MS hastaları ile kontrol grubundan elde edilen I, III ve V. dalga latansları ile I-III, III-V ve I-V dalgalar arası latans değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark mevcut değildir (p>0,05). Amplitüd değerlendirmesinde ise gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark mevcuttur (p<0,05). Yirmi sekiz MS hastasının altısında ABR dalgası gözlenmemiştir ve istatistiksel olarak anlamlıdır (p>0,05). Sonuç: MS hastalarında dalga amplitüdlerinin düşük olması ve altı hastada dalga gözlenmesine bağlı olarak santral işitsel sistemlerinin etkilendiği düşünülmektedir. SS-025 OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARDA KONUŞMAYI AYIRT ETME TESTİNDE KULLANILMAK ÜZERE TEK HECELİ KELİME LİSTELERİNİN GELİŞTİRİLMESİ Gurbet Şahin Kamişli, Gazi Üniversitesi Hastanesi - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Merkezi, Yusuf Kemal Kemaloğlu, Gazi Üniversitesi Hastanesi - Kbb Anabilim Dalı, Çağıl Gökdoğan, Gazi Üniversitesi Hastanesi - Odyoloji Ve Konuşma Bozuklukları Merkezi, Mustafa Yüksel, Gazi Üniversitesi Hastanesi - Odyoloji Ve Konuşma Bozuklukları Merkezi, İsmet Bayramoğlu, Gazi Üniversitesi Hastanesi - Kbb Anabilim Dalı, Amaç: Konjenital işitme kaybı en sık görülen engellerden biridir. Çocuklarda işitme kaybının değerlendirilmesi, takibi, amplifikasyon kararı ve rehabilitasyon takibi için konuşma odyometrisi son derece önemlidir. Bu konuda en önemli değerlendirmelerden biri eşik üstü bir test olan konuşmayı ayırt etme skoru (KAES) (word recognition score) dur. Ülkemizde bu testte kullanmak üzere çocuklar için dilimize özgü tek heceli kelime listesi bulunmamaktadır. Çalışmamızda 7-12 yaş okul çağı çocuklarda konuşmayı ayırt etme skorunu belirlemede kullanılmak üzere tek heceli kelime listesi geliştirmek hedeflenmiştir. 14

16 Gereç ve Yöntem: Daha önceki çalışmamızda çocuklara özel derlem çalışmalarıyla saptanan kelimeler arasından % 80 üzerinde bilinebilirliği olduğu bulunan 178 tek heceli kelimeden, kelime başı, ortası ve sonundaki fonemik dağılım dikkate alınarak seçilen 100 kelime, 25 kelimelik 4 tek heceli kelime listesi haline getirilmiştir. Bu listeler ses stüdyosunda dijital olarak kayıt altına alınmış ve bu kayıt kullanarak 7-12 yaş arasında normal işiten 77 çocukta üzerinde konuşmayı alma eşiği + 40 db şiddetinde KAES leri belirlenmiştir. Bulgular: Oluşturduğumuz listelerde istatistiksel olarak fonemlerin 4 liste arasındaki dağılımının dengeli olduğu görülmüştür. Normal işiten çocuklarda geliştirdiğimiz listeler ile KAES tüm listeler için tüm deneklerde normal aralıkta (%90-%100) bulunmuştur. Listeler arasında KAES için de anlamlı bir fark gözlenmemiştir (p>0,05). Sonuçlar: Bu çalışma okul çağı çocuklarda konuşma odyometrisinde kullanılmak üzere geliştirilmiş ilk Türkçe tek heceli test materyali olan özelliğini taşımaktadır. Fonemik açıdan birbiri ile dengeli olduğu istatistiksel olarak kanıtlanmış her biri 25 kelime içeren 4 tek heceli kelime listesi geliştirilmiştir. Listelerimiz birbiri yerine kullanılabilecek kadar birbirine denktir, içerdikleri fonem bakımından listeler içi ve listeler arası dengelidir. SS-026 OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARDA KONUŞMAYI AYIRT ETME TESTİNDE KULLANILMAK ÜZERE TEK HECELİ KELİME HAVUZUNUN BELİRLENMESİ VE BİLİNİRLİK DEĞERLENDİRMESİ Gurbet Şahin Kamişli, Gazi Üniversitesi Hastanesi - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Merkezi, Çağıl Gökdoğan, Gazi Üniversitesi Hastanesi - Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Merkezi, Yusuf Kemal Kemaloğlu, Gazi Üniversitesi Hastanesi - Kbb Anabilim Dalı, İsmet Bayramoğlu, Gazi Üniversitesi Hastanesi - Kbb Anabilim Dalı, Amaç: Çocuklarda işitme kaybının tanılamak, tanı almış çocuğun takibini yapmak ve re/habilitasyonunu izlemede konuşma odyometrisi değerli bilgiler sağlar. Konuşma odyometrisinde sıklıkla kullanılan değerlendirmelerden biri de konuşmayı ayırt etme skoru (KAES) nun belirlenmesidir. Bu testte belirli özelliklere sahip tek heceli kelime listeleri kullanılmalıdır. Fakat ülkemizde çocuklara özgü böyle bir tek heceli kelime listesi bulunmamaktadır. Bu listeleri oluşturmak çok aşamalı ve zordur. Listeler oluşturulurken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir; kullanılacak kelimeler çocukların kelime dağarcığı içinde bulunan günlük yaşamda sık kullanılan kelimelerden seçilmeli, ünsüz-ünlü-ünsüz diziliminde tek heceli kelimelerden oluşmalı, kelimelerin bilinirlikleri (familiarity) çocuklar tarafından değerlendirilmeli, listeler fonemik dengeli hazırlanmalı, listeler arası zorluk derecesi birbirine eşit olmalıdır. Bu çalışmada daha önce çocuklara yönelik hazırlanmış kaynaklardan elde ettiğimiz tek heceli kelime havuzunun okul çağı (7-12 yaş) çocuklar tarafından bilinirliklerinin belirlenmesi ve belirlenen kelimelerin fonem içeriklerini incelemek hedeflenmiştir. Yine bu çalışma ile çocuklar için tek heceli kelime listesi oluşturmaya bir adım daha yaklaşılması için gerekli kelimelerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Öncelikle, daha önce çocuklar için Türkçe okul kitapları, hikaye, roman vs. kaynaklar kullanılarak yapılan derlem çalışmaları üzerinde tek heceli ünsüz-ünlü-ünsüz dizilimindeki 287 kelime belirlendi. Bu kelimelerin bilinebilirlikleri Ankara bölgesindeki 6 ayrı ilkokulda yaşları 7 ile 12 arasında değişen 300 ilköğretim öğrencisi üzerinde değerlendirildi ve % 80 üzerinde bilinebilir olan kelimeler saptandı. Daha sonra bu kelimelerin IPA (International Phonetic Alphabet) standartları çerçevesinde fonetik yapısı analiz edildi. Bulgular: Çocuklar tarafından anlamı % 80 ve üzerinde anlamı bilinen 178 kelime saptandı. Bu kelimelerde; kelime başında en çok geçen fonem 23 ile /s/ iken /ʒ/ foneminin hiç kelime başında yer almadığı görüldü. Kelime ortasında /a/ fonemi 20 kez ile en çok, /ɯ/ fonemi ise 9 kez ile en az yer alanlar fonemler olarak saptandı. 15

17 SS-027 ANİ İŞİTME KAYIPLI HASTALARDA İNTRATİMPANİK STEROİD UYGULAMASI SONUÇLARIMIZ Ayşe Çeçen, 19 Mayıs Üniversitesi KBB AD Sevil Açıkgöz, 19 Mayıs Üniversitesi KBB AD Mehmet Koyuncu, 19 Mayıs Üniversitesi KBB AD Amaç: Bu çalışmanın amacı ani işitme kaybı (AİK) tanısı konulan hastalarda intratimpanik steroidlerin (İTS) etkisini değerlendirmekti. İntratimpanik uygulama, kimyasal bir maddenin orta kulağa verilmesi sonucu yuvarlak pencere, oval pencerenin anüler ligamanı, vasküler ve lenfatik yapılar aracılığı ile iç kulağa geçmesini tanımlayan bir işlemdir. Sistemik kullanılan steroidlerin yan etkileri nedeniyle son yıllarda AİK tedavisinde yüksek perilenf ilaç konsantrasyonu oluşturan intratimpanik steroid uygulaması popüler hale gelmiştir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza Şubat Eylül 2015 tarihleri arasında Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı nda ani işitme kaybı tanısıyla tetkik ve tedavi edilen 27 hasta dahil edildi. Hastaların yaş, cinsiyet, ani işitme kaybı üzerinden geçen süre, hangi kulakta ani işitme kaybı meydana geldiği, daha önce ani işitme kaybı gelişip gelişmediği, kronik hastalıklarının olup olmadığı, başvuru öncesi tedavi alıp almadığı gibi bilgileri kaydedildi. Hastaların rutin KBB muayenesi yapıldı. Tüm hastalara supin pozisyonda, baş sağlam kulağa doğru 45 derece dönecek şekilde pozisyon verilerek otomikroskopik görüş altında dış kulak yolunun topikal anestezisinin ardından etkilenen taraf kulak zarı posteroinferior kadranından 27 gauge dental enjektör ile 1 ml metilprednizolon (Depomedrol ) uygulandı. İşlem sonrası hastalara yutkunmamaları ve aynı pozisyonda 45 dakika beklemeleri söylenerek ilacın orta kulakta uzun süre kalması sağlandı. Bu işlem haftada iki gün olmak üzere 2 hafta uygulandı (toplam 4 doz). Bulgular: 27 hasta (18 erkek, 9 kadın) tedaviyi düzenli kullandı ve tedavi sonunda ve 3.ayda olmak üzere hastalara kontrol odyolojik inceleme yapıldı. Tedavi sonrası odyolojik incelemeleri değerlendirilen hastalarda anlamlı düzelmeler saptandı. Sonuç: AİK tedavisinde İTS uygulamasının bütün bu avantajları göz önüne alındığında ilk başvuruda primer tedavi olarak kullanılabileceğini düşünmekteyiz SS-028 BAŞLANGIÇTAN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE DE YENİDOĞAN İŞİTME TARAMA PROGRAMLARI Yusuf Kemaloğlu, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi - Kbb Ad, Amaç: Bu çalışmanın amacı Türkiye de uygulanmakta olan Yenidoğan İşitme Tarama programları (YDİTP) verilerinin incelenmesidir. Gereç-Yöntem: arasında ulusal ve uluslarası literatürde basılan Türkçe ve İngilizce araştırmalar taranarak yayınlanan araştırmalarda bildirilen kapsam, sevk, kaçak ve işitme kayıplı oranları hesaplanmıştır. Bu oranlar hastane türü, tarama metodu ve taranan bebeklerin özelliklerine göre incelenmiştir. Bulgular: Bu çalışmaya; 26 ayrı hastaneden yapılan toplam 34 makale ve ayrıca ülke çapında ve bölgesel veri sunan birer çalışma (toplam 36 makale) dahil edilmiştir. Hastane (9 üniversite ve 17 devlet hastanesi) merkezli olarak veri sunan çalışmalar kapsamında incelenen makalelerde toplam bebek taranmıştır. Bu çalışmaların yarısında tarama sadece otoakustik emisyon cihazıyla gerçekleştirilmiştir. Ortalama sevk oranı %0.6, kaçak oranı %1.49 ve işitme kaybı oranı %0.2 dir. Yayınlarda taramaların kapsam oranları ve risk faktörlerine göre sonuçlar, pek çok çalışmada bildirilmemiştir. Sevk ve işitme kaybı oranları; sadece sağlıklı bebeklerde yapılan taramalarda %0.55 ve %0.17, bebekleri risk faktörüne göre ayırmadan bütün yenidoğanlar üzerinden yapılan yayınlarda %0.42 ve %0.28 yoğun bakım bebeklerindeyse %3.67 ve %1.39 dur. Kaçak oranıysa üniversite hastanelerinde %4.7, devlet eğitim ve araştırma hastanelerinde %0.57 ve diğer devlet hastanelerindeyse %2.56 olarak bildirilmiştir; buna karşın saptanan işitme kaybı oranları, hastane türüne göre, sırasıyla %0.52, %0.12 ve %0.27 dir. Sonuçlar: Evrensel YDİTP ilkeleri ve ulusal mevzuata karşın, ülkemizde pek çok hastanede YDİTP nin risk faktörü temelli yaklaşım esas alınmadan ve sadece otoakustik emsiyon ile gerçekleştirilmesi en büyük sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Buna rağmen, hastanelerin verilerini yayınlamış olmalarıysa, sorunların görülmesi ve geleceğe dönük planlama yapılmasına olanak 16

18 vermesi bağlamında takdire değerdir. SS-029 TİNNİTUSUN YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİNİN ARAŞTIRLMASI Elçin Orçan, Gazi Üniversitesi - Tıp Fakültesi Kbb Ad Odyoloji Bd, Yusuf Kemaloğlu, Gazi Üniversitesi - Tıp Fakültesi Kbb Ad, Bülent Gündüz, Gazi Üniversitesi - Tıp Fakültesi Kbb Ad Odyoloji Bd, Selda Gökmen, Gazi Üniversitesi - Tıp Fakültesi Kbb Ad Odyoloji Bd, Amaç: Yaşam kalitesi sağlığımızla doğrudan ilgilidir. En rahatsız edici otolojik yakınmalardan birisi olan tinnitusun hastaların hayat kalitesini değişik derecelerde etkilediği bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı; tinnitusun hayat kalitesini ne derece etkilediğini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma en az 3 aydır tinnitus yakınması olan yaşları arasındaki 99 birey üzerinde yapılmıştır. Kontrol grubu olarak aynı yaş aralığındaki 70 sağlıklı birey seçilmiştir. Bütün olgulara Kısa Form-36 Yaşam Kalitesi Anketi değerlendirmesi yapılmış ve fiziksel fonksiyon, sosyal fonksiyon, fiziksel sorunlara bağlı rol kısıtlılıkları, emosyonel sorunlara bağlı rol kısıtlılıkları, mental sağlık, enerji/vitalite, ağrı ve sağlığın genel algılanması alt başlıklarındaki skorlar hesaplanmıştır. Bulgular: Tinnitus grubu kontrol grubu ile karşılaştırıldığında; genel sağlık ve sosyal fonksiyon alt başlıklarda tinnitus grubu aleyhine fark bulunmuştur (student-t testi, p< 0,001). Sonuç: Bu çalışma bütün diğer değişkenlerden bağımsız olarak, tinnitus varlığının hayat kalitesini bozduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu bağlamda tinnitusun tanı, tedavi ve rehabilitasyonu için yapılacak işlemlerin, bireylerin yaşam kalitesini, dolayısıyla da fiziksel, psikolojik ve sosyal sağlıklılık halini olumlu yönde etkileyeceğini söylemek mümkündür. 17

19 ORGANİZASYON SEKRETARYASI Kaiki Kongre ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Koşuyolu Mh. Ali Nazime Sk. No: 45 Koşuyolu Kadıköy İstanbul Telefon: +90 (216) Faks: +90 (216) E-posta:

APHAB Memnuniyet Anketi Kullanılarak İşitme Cihazı Memnuniyeti ve Performansının Değerlendirilmesi. Eyüp KARA¹, Ahmet ATA޹, Zahra POLAT².

APHAB Memnuniyet Anketi Kullanılarak İşitme Cihazı Memnuniyeti ve Performansının Değerlendirilmesi. Eyüp KARA¹, Ahmet ATA޹, Zahra POLAT². APHAB Memnuniyet Anketi Kullanılarak İşitme Cihazı Memnuniyeti ve Performansının Değerlendirilmesi Eyüp KARA¹, Ahmet ATA޹, Zahra POLAT² 1 İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi KBB ABD, 2 İstanbul

Detaylı

KULAK BURUN BOĞAZ ve ODYOLOJİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS

KULAK BURUN BOĞAZ ve ODYOLOJİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KULAK BURUN BOĞAZ ve ODYOLOJİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS BİTİRİLEN TEZLER LİSTESİ (-) Ankara-Ocak 2016 KULAK BURUN BOĞAZ VE ODYOLOJİ ANABİLİM DALI YÜKSEK

Detaylı

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ PROJESİ

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ PROJESİ HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ PROJESİ Projenin Adı: İskenderun ve Çevresinde Yaşayan İşitme Engelli Bireylere, Ailelerine ve Öğretmenlere Yönelik Değerlendirme ve Eğitim

Detaylı

OTOAKUSTİK EMİSYONLAR. Mehmet AKŞİT, Ph.D DUYSEL Odyolojik Tanı Merkezi

OTOAKUSTİK EMİSYONLAR. Mehmet AKŞİT, Ph.D DUYSEL Odyolojik Tanı Merkezi OTOAKUSTİK EMİSYONLAR Mehmet AKŞİT, Ph.D Otoakustik Emisyonlar Thomas Gold (1948) Tüylü hücrelerin aktif elemanlar olabileceğini ve bunları aktivasyonundan emisyonların elde edilebileceğini öne sürdü.

Detaylı

Odyolog. Bilimsel yayınlarda «odyoloji» ve «odyolog» kavramlarının kullanımı ilk 1946 yılına dayanır

Odyolog. Bilimsel yayınlarda «odyoloji» ve «odyolog» kavramlarının kullanımı ilk 1946 yılına dayanır ODYOLOJİ NEDİR? Odyoloji İşitme bilimi 1927 de ABD de işitme konuşma ile ilgili meslek sahipleri «American Academy of Speech Correction» adı altında örgütlenmişlerdir Aynı kuruluş 1947 yılında «American

Detaylı

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI ODYOLOJİ VE KONUŞMA SES BOZUKLUKLARI PROGRAMI YÜKSEK LİSANS

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI ODYOLOJİ VE KONUŞMA SES BOZUKLUKLARI PROGRAMI YÜKSEK LİSANS T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI ODYOLOJİ VE KONUŞMA SES BOZUKLUKLARI PROGRAMI YÜKSEK LİSANS BİTİRİLEN TEZLER LİSTESİ (-) Ankara-Ocak 2018 KULAK BURUN BOĞAZ

Detaylı

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü Amaç Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Uyku Bozuklukları Laboratuvarı nda tetkik edilen 86 hastanın klinik ve polisomnografik

Detaylı

Vestibüler Sistem ve Vertigo Prof. Dr. Onur Çelik

Vestibüler Sistem ve Vertigo Prof. Dr. Onur Çelik Vestibüler Sistem ve Vertigo Prof. Dr. Onur Çelik www.onurcelik.com Vestibuler sistem Periferik Otolitik yapılar Utrikulus Sakkulus Semisirküler kanallar Vestibüler ganglion Vestibüler sinir Vestibuler

Detaylı

Timpanogram ve Akustik Immitance Akustik Refleksler

Timpanogram ve Akustik Immitance Akustik Refleksler Timpanogram ve Akustik Refleksler Akustik Immitance ESNEKLİK (COMPLIANCE) Aynı ağırlığın bağlandığı iki yaydan kalın olanın (A) esnemeye karşı direnci yani sertliği (stiffness) daha fazlayken; ince olan

Detaylı

Dr. Murat DAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Ünivetsitesi Acil Tıp AD.

Dr. Murat DAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Ünivetsitesi Acil Tıp AD. Dr. Murat DAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Ünivetsitesi Acil Tıp AD. Giriş-Amaç Travma 40 yaş altındaki populasyonda ölüm sebepleri arasında üst sıralardadır. Genel vücut travması olan hastalarda, kranial yaralanma

Detaylı

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı? İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı? Burcu Zeydan, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Detaylı

ODYOLOJİK BULGULAR: Ne İstemeliyim? Nasıl Yorumlamalıyım?

ODYOLOJİK BULGULAR: Ne İstemeliyim? Nasıl Yorumlamalıyım? ODYOLOJİK BULGULAR: Ne İstemeliyim? Nasıl Yorumlamalıyım? (Kurs no : 21A9-1) Ufuk Derinsu PhD Marmara Üniversitesi Odyoloji Bilim Dalı 36. Ulusal Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Kongresi 7 Kasım

Detaylı

ODYOMETRİ PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

ODYOMETRİ PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ODYOMETRİ PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ODY 1101 FİZİK (2 0 2) 2 AKTS Ölçme ve birim sistemleri, Fiziksel büyüklükler, İş-enerji ve güç, Mekanik enerji, Maddenin özellikleri, Akışkanlar, Durgun elektrik, Elektrik

Detaylı

DÖNEM III KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI

DÖNEM III KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI DÖNEM III KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI Konu: KBB hastalıklarında tanı ve muayene yöntemleri Amaç: Bu dersin sonunda dönem 3 öğrencileri KBB hastalıklarında tanı ve muayene yöntemlerini KBB hastalıklarında

Detaylı

C Seviyesinin Objektif Tanımı

C Seviyesinin Objektif Tanımı C Seviyesinin Objektif Tanımı Odyoloji Tanı Merkezi - İstanbul Objektif Testlerle Belirlenmeye Çalışılan Parametreler Aktif elektrot sayısı Uyarım hızı T/C Seviyesi Güvenli uyarım sınırı Program modu T/C

Detaylı

Temel İşitme Muayenesi. Dr. Şule DOKUR Halk Sağlığı Uzmanı

Temel İşitme Muayenesi. Dr. Şule DOKUR Halk Sağlığı Uzmanı Temel İşitme Muayenesi Dr. Şule DOKUR Halk Sağlığı Uzmanı İşitme Muayenesi İnsan sesi Diyapozon Odyometri kullanılarak yapılır. İnsan sesi ile muayene: Normal insan 6-7 m den fısıltı sesini duyar Fısıltı

Detaylı

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ Erhan Çalışıcı, Birgül Varan, Mahmut Gökdemir, Nimet Cındık, Özge Orbay Başkent Üniversitesi Çocuk Sağ.Has.ABD Göğüs ağrısı, çocukluk ve adölesan

Detaylı

Nöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur.

Nöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur. NÖR 23 NÖROLOJİ Dr. Ali Kemal ERDEMOĞLU /1 Dr. Ersel DAĞ /2 Dr. Yakup TÜRKEL /3 KOD DERS ADI ÖÜ T P KREDİ AKTS NOR 7001 MAKALE SAATİ Nöroloji alanında yabancı dergilerde güncel gelişmelere yönelik yayınlanan

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Parkinson hastalığında Uyku yapısı Eşlik eden uyku bozuklukları Gündüz uykululuk Bektaş Korkmaz, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz

Parkinson hastalığında Uyku yapısı Eşlik eden uyku bozuklukları Gündüz uykululuk Bektaş Korkmaz, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz Parkinson hastalığında Uyku yapısı Eşlik eden uyku bozuklukları Gündüz uykululuk Bektaş Korkmaz, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Klinik

Detaylı

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya... UYKU Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya... Sırça tastan sihirli su içilir, Keskin Sırat koç üstünde geçilir, Açılmayan

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

Dr.Özlem Parlak, Dr.İbrahim Öztura, Dr.Barış Baklan

Dr.Özlem Parlak, Dr.İbrahim Öztura, Dr.Barış Baklan Dr.Özlem Parlak, Dr.İbrahim Öztura, Dr.Barış Baklan Tanı; Dört tanı kriteri Destekleyici tanı kriterleri Eşlik eden özellikler Bu skala; 10 sorudan oluşmaktadır en fazla 40 puan verilmektedir skor sendromun

Detaylı

ODYOLOJİ DE KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR

ODYOLOJİ DE KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR ODYOLOJİ DE KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR Özet: İşitme kaybı tanısının konulması, işitme kayıplı bireylere cihaz uygulanması ve uygun rehabilitatif yaklaşım konusunda yönlendirilmesi açısından Odyoloji biliminin

Detaylı

Periferik Vestibüler Hastalıklar

Periferik Vestibüler Hastalıklar Periferik Vestibüler Hastalıklar Onur Çelik www.onurcelik.com Tıp Fakültesi 5. Sınıf Öğrencileri ve Aile Hekimleri İçin Hazırlanmıştır Vestibüler Sistem Santral Vestibüler nukleuslar Talamus Serebellum

Detaylı

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARI. KBB-007 KBB Ab.D. Burun ve Paranazal Sinüs Hastalıkları Teorik Dersleri

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARI. KBB-007 KBB Ab.D. Burun ve Paranazal Sinüs Hastalıkları Teorik Dersleri KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARI KBB-001: KBB Ab.D. KBB nin temelleri Teorik Dersleri KBB-002: KBB Ab.D. Seminer, Makale ve Olgu tartışması saati KBB-003: KBB Ab.D. KBB

Detaylı

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ Firuz Gachayev 1, Serhat Meriç 1, Yalın İşcan 1, İsmail Cem Sormaz 1, Fatih Tunca 1, Yasemin Giles Şenyürek 1, Tarık

Detaylı

Dr. Halil İbrahim SÜNER, Dr. Özgür KARDEŞ, Dr. Kadir TUFAN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji A.D. Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve

Dr. Halil İbrahim SÜNER, Dr. Özgür KARDEŞ, Dr. Kadir TUFAN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji A.D. Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Dr. Halil İbrahim SÜNER, Dr. Özgür KARDEŞ, Dr. Kadir TUFAN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji A.D. Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Nöroşirürji Kliniği Başkent Üniversitesi

Detaylı

SÜT ÇOCUĞU DÖNEMİ SAĞLIKLI ÇOCUKLARDA MULTİFREKANS TİMPANOMETRİ İLE ORTA KULAK REZONANSI NORMATİF DEĞERLERİMİZ

SÜT ÇOCUĞU DÖNEMİ SAĞLIKLI ÇOCUKLARDA MULTİFREKANS TİMPANOMETRİ İLE ORTA KULAK REZONANSI NORMATİF DEĞERLERİMİZ SÜT ÇOCUĞU DÖNEMİ SAĞLIKLI ÇOCUKLARDA MULTİFREKANS TİMPANOMETRİ İLE ORTA KULAK REZONANSI NORMATİF DEĞERLERİMİZ Neslihan Öztürk, Burçe Ayvazoğlu, Ceren Kılıç, Elif Kübra Öztürk, Halil Okran Orman, Meltem

Detaylı

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20 24 Mayıs 2009 tarihleri arasında Antalya da düzenlenen 45. Ulusal Diyabet Kongresinde

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Banu BAŞ Ünvanı: Arş. Gör. Öğrenim Durumu: Yüksek Lisans Çalıştığı Kurum: Ankara Yıldırım Beyazıt -Sağlık Bilimleri- Odyoloji Bölümü Derece Bölüm/Program

Detaylı

Zeynep Eras, Özlem Konukseven, Fuat Emre Canpolat, Çiğdem Topçu, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen

Zeynep Eras, Özlem Konukseven, Fuat Emre Canpolat, Çiğdem Topçu, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen Zeynep Eras, Özlem Konukseven, Fuat Emre Canpolat, Çiğdem Topçu, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen ZTB Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gelişimsel Pediatri Ünitesi GİRİŞ ÇDDA / preterm doğum

Detaylı

ANİ İŞİTME KAYBINDA OTOAKUSTİK EMİSYONUN YERİ

ANİ İŞİTME KAYBINDA OTOAKUSTİK EMİSYONUN YERİ ANİ İŞİTME KAYBINDA OTOAKUSTİK EMİSYONUN YERİ OTOACOUSTIC EMISSIONS IN PATIENTS WITH SUDDEN IDIOPATIC HEARING LOSS Dr. Fazıl APAYDIN, Dr. Tamer ERDEM, Dr. Yılmaz EGE, Dr. Nasır ORDUBADİ ÖZET: Bu çalışma,

Detaylı

Sağlıklı Gönüllülerde Elektriksel Duyu Eşiği Ölçümü. Dr.Ezgi Tuna Erdoğan İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D.

Sağlıklı Gönüllülerde Elektriksel Duyu Eşiği Ölçümü. Dr.Ezgi Tuna Erdoğan İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D. Sağlıklı Gönüllülerde Elektriksel Duyu Eşiği Ölçümü Dr.Ezgi Tuna Erdoğan İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D. Duyu Fizyolojisi Duyu lifleri A beta A delta C myelinli myelinli myelinsiz İletim hızı hassas

Detaylı

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK Hayatın erken döneminde ebeveyn kaybı veya ihmali gibi

Detaylı

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı BULGULAR Çalışma tarihleri arasında Hastanesi Kliniği nde toplam 512 olgu ile gerçekleştirilmiştir. Olguların yaşları 18 ile 28 arasında değişmekte olup ortalama 21,10±1,61 yıldır. Olguların %66,4 ü (n=340)

Detaylı

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ *Aysun Çakır, *Hanife Köse,*Songül Ovalı Güral, *Acıbadem Kadıköy Hastanesi GİRİŞ

Detaylı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe

Detaylı

UÜ-SK KBB ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

UÜ-SK KBB ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI Rev. No : 03 Rev.Tarihi : 28 Şubat 2012 1 / 5 1. HİZMET KAPSAMI Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, tüm yaş gruplarındaki ayaktan ve yatan hastalara tanı ve tedavi hizmetleri sunmaktadır. Bu hizmet haftada

Detaylı

ODYOLOG TANIM A- GÖREVLER İSTANBUL A 1.1 2015/II

ODYOLOG TANIM A- GÖREVLER İSTANBUL A 1.1 2015/II TANIM İnsanların işitme ve denge kontrolleri ile işitme bozukluğunun önlenmesi için çalışmalar yapan ve ilgili uzman tabibin teşhis ve tedavi için yönlendirilmesine bağlı olarak işitme ve denge bozukluğunun

Detaylı

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD KAFA TRAVMASI VE RADYOLOJİ Hangi hastalara görüntüleme

Detaylı

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Mesut YILDIZ, Sait ALİM, Sedat BATMAZ, Selim DEMİR, Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı

Detaylı

ORTOPEDİK CERRAHİ GİRİŞİMLERLE İLİŞKİLİ İNFEKSİYONLARIN İRDELENMESİ. Dr. Hüsrev DİKTAŞ Girne Asker Hastanesi/KKTC

ORTOPEDİK CERRAHİ GİRİŞİMLERLE İLİŞKİLİ İNFEKSİYONLARIN İRDELENMESİ. Dr. Hüsrev DİKTAŞ Girne Asker Hastanesi/KKTC ORTOPEDİK CERRAHİ GİRİŞİMLERLE İLİŞKİLİ İNFEKSİYONLARIN İRDELENMESİ Dr. Hüsrev DİKTAŞ Girne Asker Hastanesi/KKTC SUNUM PLANI 1. AMAÇ 2. GEREÇ-YÖNTEM 3. BULGULAR-TARTIŞMA 4. SONUÇLAR 2 AMAÇ Hastanemizde

Detaylı

Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir.

Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir. Konuşma gecikmesi Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir. Aylara göre konuşmanın normal gelişimi: 2. ay mırıldanma, yabancılara

Detaylı

SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI

SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI Harika Alpay, Nurdan Yıldız, Neslihan Çiçek Deniz, İbrahim Gökce Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi

Detaylı

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN. BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof Dr Zehra AYCAN zehraaycan67@hotmail.com Büyüme Çocukluk çağı, döllenme anında başlar ve ergenliğin tamamlanmasına kadar devam eder Bu süreçte çocuk hem büyür hem de gelişir

Detaylı

EŞİK İZLEME YÖNTEMİYLE SAĞ BASKIN DENEKLERDE SOL EL VE SAĞ EL BAŞ PARMAK SİNİRİ UYARILABİLİRLİĞİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

EŞİK İZLEME YÖNTEMİYLE SAĞ BASKIN DENEKLERDE SOL EL VE SAĞ EL BAŞ PARMAK SİNİRİ UYARILABİLİRLİĞİNİN KARŞILAŞTIRILMASI EŞİK İZLEME YÖNTEMİYLE SAĞ BASKIN DENEKLERDE SOL EL VE SAĞ EL BAŞ PARMAK SİNİRİ UYARILABİLİRLİĞİNİN KARŞILAŞTIRILMASI İlksen BURAT 1, Senanur PALA 2, Merve KORKMAZ 2, Gülnaz ÖZMEN 2 N.E.Ü. Biyofizik AD

Detaylı

ABR UYGULAMASI. DUYSEL Odyolojik Tanı Merkezi

ABR UYGULAMASI. DUYSEL Odyolojik Tanı Merkezi ABR UYGULAMASI Asuman Alnıaçık Mehmet Akşit, Ph.. İşitsel Uyarılmış Potansiyeller İşitsel sistem içinde akustik uyaran ile üretilip kaydedilen aktivite veya cevaptır. ABR ABR Auditory Brainstem Response

Detaylı

ING101 İngilizce - I (3+0) 3 AKTS: 3. ATA101 Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I (2+0) 2 AKTS: 3

ING101 İngilizce - I (3+0) 3 AKTS: 3. ATA101 Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I (2+0) 2 AKTS: 3 T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ODYOLOJİ BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ BİRİNCİ SINIF I. DÖNEM (GÜZ) TURK101 Türk Dili - I (2+0) 2 AKTS: 3 Dil Nedir, Kültür Nedir? Dil-Kültür İlişkisi, Türkçenin

Detaylı

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ 24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ 23 Eylül - 27 Eylül 1997 Antalya TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ DERNEĞİ Editör Prof. Dr. Asım KAYTAZ 24. ULUSAL OTORİNOLARENGOLOJİ

Detaylı

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) Şermin Yalın Sapmaz Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı

Detaylı

DUYSEL İŞİTME DÜNYASI

DUYSEL İŞİTME DÜNYASI DUYSEL İŞİTME DÜNYASI KLİNİK ODYOLOJİDE MASKELEME YÖNTEMLERİ Klinik odyolojide maskeleme, uygulanması koşullara bağlı olarak değişkenlik gösteren bir yöntemdir. Doğru uygulanmadığında test Dr.Mehmet Akşit,

Detaylı

Periferik Fasiyal Sinir Paralizileri. Doç.Dr. Sarp SARAÇ

Periferik Fasiyal Sinir Paralizileri. Doç.Dr. Sarp SARAÇ Periferik Fasiyal Sinir Paralizileri Doç.Dr. Sarp SARAÇ Anatomi Supranükleer Nükleer İnfranükleer Serebellopontin açı İnternal akustik kanal Labirintin segment Timpanik segment Mastoid segment Ekstrakranial

Detaylı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Omurga-Omurilik Cerrahisi Omurga-Omurilik Cerrahisi BR.HLİ.017 Omurga cerrahisi, omurilik ve sinir kökleri ile bu hassas sinir dokusunu saran/koruyan omurga üzerinde yapılan ameliyatları ve çeşitli girişimleri içerir. Omurga ve

Detaylı

STAJIN ADI: KULAK BURUN BOĞAZ. Tanım ve Amaç

STAJIN ADI: KULAK BURUN BOĞAZ. Tanım ve Amaç Staj süresi: 3 hafta Dönem V Staj sorumlusu: Doç. Dr. Selim S. Erbek STAJIN ADI: KULAK BURUN BOĞAZ Tanım ve Amaç Kulak, burun, nazal geçiş, sinüsler, larinks, ağız boşluğu ile yüz ve boyunda yer alan yapıların

Detaylı

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ DUYGU DÜZCAN KİLİMCİ,GÜRSES ŞAHİN,ŞULE TOPAL,BURÇAK BİLGİN,ŞULE YEŞİL,GÜLŞAH TANYILDIZ,ALİ

Detaylı

ODYOLOJİ DE KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR

ODYOLOJİ DE KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR ODYOLOJİ DE KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR Özet: İşitme kaybı tanısının konulması, işitme kayıplı bireylere cihaz uygulanması ve uygun rehabilitatif yaklaşım konusunda yönlendirilmesi açısından Odyoloji biliminin

Detaylı

IV. YARIYIL

IV. YARIYIL SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU ODYOMETRİ PROGRAMI 4 YARIYILLIK PROGRAM I. YARIYIL TURK 103 Türk Dili ve Türkçe İletişim I 2 0 2 2 TCT 103 Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I 2 0 2 2 İNG 105 İngilizce I

Detaylı

Tiroid Cerrahisinde Nöromonitorizasyonun Rekürren Laringeal Sinir Hasarı Oranına Etkisi

Tiroid Cerrahisinde Nöromonitorizasyonun Rekürren Laringeal Sinir Hasarı Oranına Etkisi Tiroid Cerrahisinde Nöromonitorizasyonun Rekürren Laringeal Sinir Hasarı Oranına Etkisi *Necati Şentürk, *Koray Öcal, *Ahmet Dağ, **İlter Helvacı, **Tamer Akça * M.E.Ü.T.F. Genel Cerrahi A.D. ** M.E.Ü.T.F.

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem VI Ön Hekimlik Boğaz Hastalıkları (Seçmeli) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN

Detaylı

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI Bariatrik ameliyatlar sadece kilo kaybı sağlayarak fiziksel değişim sağlamazlar, asıl önemli olan kilo kaybı sonrası vücudumuz için bu 7 önemli

Detaylı

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Murat Özdemir, Özer Makay, Tevfik Demir*, Berk Göktepe, Kamil Erözkan, Barış Bingül**, Yeşim Ertan**, Hüsnü Buğdaycı***, Gökhan İçöz, Mahir Akyıldız

Detaylı

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması Melis Demirci, Özlem Tünger, Kenan Değerli, Şebnem Şenol, Çiğdem Banu

Detaylı

YENİDOĞAN BEBEKLERİN FARKLI CİHAZLARLA YAPILAN VÜCUT SICAKLIĞI ÖLÇÜM SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ: Ön Çalışma

YENİDOĞAN BEBEKLERİN FARKLI CİHAZLARLA YAPILAN VÜCUT SICAKLIĞI ÖLÇÜM SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ: Ön Çalışma YENİDOĞAN BEBEKLERİN FARKLI CİHAZLARLA YAPILAN VÜCUT SICAKLIĞI ÖLÇÜM SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ: Ön Çalışma AYDIN N 1, DOĞAN P 1, YAMAN R 2, ÇAĞLAYAN S 2. 1 İstanbul Medipol Üniversitesi, SBF, Hemşirelik

Detaylı

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİNDE YATAN HASTALARIN HASTANE HİZMET KALİTESİNİ DEĞERLENDİRMELERİ Bilim Uzmanı İbrahim BARIN Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri AMAÇ Hasta memnuniyeti verilen

Detaylı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Aydın Aytekin Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Rafiye Çiftçiler Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları

Detaylı

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU Ezgi Işıl Turhan 1, Nesrin Uğraş 1, Ömer Yerci 1, Seçil Ak 2, Berrin Tunca 2, Ersin Öztürk

Detaylı

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği 2010-2011 Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği Mehmet Ceyhan, Eda Karadağ Öncel, Selim Badur, Meral Akçay Ciblak, Emre Alhan, Ümit Sızmaz Çelik, Zafer Kurugöl,

Detaylı

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. SERVİKAL DAR KANAL ve MYELOPATİ HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. SERVİKAL DAR KANAL ve MYELOPATİ HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ SERVİKAL DAR KANAL ve MYELOPATİ HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ SERVİKAL MYELOPATİLİ HASTALARIN YAKINMALARI Servikal kanal darlığı, genellikle

Detaylı

Yüz Felci (Fasiyal Palsi)

Yüz Felci (Fasiyal Palsi) Yüz Felci (Fasiyal Palsi) Yüz Felci Ne Demektir: Yüz hareketlerini (dudak, yanak, kaş,göz çevresi) yapmamızı yüz siniri (fasial sinir) aracılığı ile sağlarız. Beyinden gelen hareket emirlerini yüz siniri,

Detaylı

EMG nin Kullanım Alanları ve Uyarılmış Potansiyeller. Uzm Dr Pınar Gelener

EMG nin Kullanım Alanları ve Uyarılmış Potansiyeller. Uzm Dr Pınar Gelener EMG nin Kullanım Alanları ve Uyarılmış Potansiyeller Uzm Dr Pınar Gelener Genel Bilgiler Sinir ve kas hücreleri elektrik üretebilen, dışarıdan elektrik ile uyarılabilen ve elektriği iletebilen dokulardır

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ)

SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ) SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ) Yrd. Doç. Dr. Nilgün ULUTAŞDEMİR *, Öğr. Gör. Habip BALSAK ** * Avrasya Üniversitesi,

Detaylı

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Programı

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Programı KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Programı Programa kabul ön koşulu: Yüksek Lisans : Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji bölümü mezunları, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Detaylı

BİYOİSTATİSTİK. Ödev Çözümleri. Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

BİYOİSTATİSTİK. Ödev Çözümleri. Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH BİYOİSTATİSTİK Ödev Çözümleri Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyoistatistik ve Tıbbi Bilişim AD. Web: www.biyoistatistik.med.ege.edu.tr Ödev 1 Çözümleri 2 1. Bir sonucun

Detaylı

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Kahramanmaraş 1. Biyokimya Günleri Bildiri Konusu: Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Mehmet Aydın DAĞDEVİREN GİRİŞ Fetuin-A, esas olarak karaciğerde

Detaylı

Erol BELGİN Başkent Üniversitesi. 59.Türkiye Milli Pediatri Kongresi 4-8 Kasım 2015, Belek-Antalya

Erol BELGİN Başkent Üniversitesi. 59.Türkiye Milli Pediatri Kongresi 4-8 Kasım 2015, Belek-Antalya Erol BELGİN Başkent Üniversitesi 59.Türkiye Milli Pediatri Kongresi 4-8 Kasım 2015, Belek-Antalya LİSAN (DİL) Kognitif ve perseptif yapıya sahip karmaşık bir sentral sinir sistemi fonksiyonudur. Söylenileni

Detaylı

EK-8 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU OTOAKUSTİK EMİSYON YÖNTEMİ İLE YENİDOĞAN İŞİTMESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Ahmet Derya AYSEV Proje Numarası

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem V Nöroloji Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Erkam KÖMÜRCÜ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Tamamlayıcı Tiroidektomilerde Gama Dedektör Yardımlı Cerrahinin Rolü

Tamamlayıcı Tiroidektomilerde Gama Dedektör Yardımlı Cerrahinin Rolü Tamamlayıcı Tiroidektomilerde Gama Dedektör Yardımlı Cerrahinin Rolü *Hakan Seyit, *Ahmet Dağ, *Tamer Akça, **Emel C Güney, ***M. Ali Sungur, *Suha Aydın * M.E.Ü.T.F. Genel Cerrahi A.D. ** M.E.Ü.T.F. Nükleer

Detaylı

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Dr.Levent Alpay Süreyyapaşa Egitim vearaştırma Hastanesi Mart

Detaylı

Şizofrenide QT ve P Dispersiyonu

Şizofrenide QT ve P Dispersiyonu Şizofrenide QT ve P Dispersiyonu Sema Baykara*, Mücahit Yılmaz**, Murat Baykara*** *Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi AMATEM Kliniği **Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği

Detaylı

YATAN HASTA DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

YATAN HASTA DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hasta Değerlendirme Kurulu Adem Aköl Kalite Konseyi Başkanı Sinan Özyavaş Kalite Koordinatörü 1/5 1. AMAÇ Bu prosedürün

Detaylı

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak Zeliha Korkmaz Dişli 1, Necla Tokgöz 2, Fatma Ceyda Akın Öçalan 3, Mehmet Fa>h Korkmaz 4, Ramazan Bıyıklıoğlu 2 1 Anesteziyoloji Bölümü, Malatya Devlet Hastanesi 2

Detaylı

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ODYOLOJİ BÖLÜMÜ MÜFREDAT PROGRAMI

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ODYOLOJİ BÖLÜMÜ MÜFREDAT PROGRAMI T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ODYOLOJİ BÖLÜMÜ MÜFREDAT PROGRAMI BİRİNCİ SINIF I.DÖNEM (GÜZ) Kodu adı Teorik Uygulama Kredi AKTS ODY101 Anatomi 2 2 3 4 ODY103 Tıbbi Biyoloji ve Genetik

Detaylı

TİP 1 DİYABETİ OLAN İNSÜLİN POMPASI KULLANAN BİREYLERE BAZAL İNSÜLİN DOZ DEĞİŞİKLİĞİ EĞİTİMİ VERMELİ MİYİZ?

TİP 1 DİYABETİ OLAN İNSÜLİN POMPASI KULLANAN BİREYLERE BAZAL İNSÜLİN DOZ DEĞİŞİKLİĞİ EĞİTİMİ VERMELİ MİYİZ? TİP 1 DİYABETİ OLAN İNSÜLİN POMPASI KULLANAN BİREYLERE BAZAL İNSÜLİN DOZ DEĞİŞİKLİĞİ EĞİTİMİ VERMELİ MİYİZ? Sacide Kılıç* Alime Selçuk Tosun** Elif Eliş* *Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Endokrinoloji

Detaylı

Elektrofizyolojik Kayıt Yöntemleri

Elektrofizyolojik Kayıt Yöntemleri Elektrofizyolojik Kayıt Yöntemleri Prof. Dr. Sacit Karamürsel İstanbul Tıp Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı sacit@istanbul.edu.tr Elektriksel aktivitenin kaydında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta

Detaylı

ĠSKENDERUN VE ÇEVRESĠNDE YAġAYAN ĠġĠTME ENGELLĠ BĠREYLERE, AĠLELERĠNE VE ÖĞRETMENLERE YÖNELĠK DEĞERLENDĠRME VE EĞĠTĠM PROJESĠ

ĠSKENDERUN VE ÇEVRESĠNDE YAġAYAN ĠġĠTME ENGELLĠ BĠREYLERE, AĠLELERĠNE VE ÖĞRETMENLERE YÖNELĠK DEĞERLENDĠRME VE EĞĠTĠM PROJESĠ ĠSKENDERUN VE ÇEVRESĠNDE YAġAYAN ĠġĠTME ENGELLĠ BĠREYLERE, AĠLELERĠNE VE ÖĞRETMENLERE YÖNELĠK DEĞERLENDĠRME VE EĞĠTĠM PROJESĠ H. Ü. Engelliler AraĢtırma ve Uygulama Merkezi AÇILIġ GÜNÜ 23 Ocak 2012 Kayıt

Detaylı

N-ASETİL SİSTEİNİN AÇIK KALP CERRAHİSİ SONRASI NÖROKOGNİTİF FONKSİYONLARA ETKİSİ. Uzm.Dr. Canan ÜNLÜ Dr. Fatma UKİL

N-ASETİL SİSTEİNİN AÇIK KALP CERRAHİSİ SONRASI NÖROKOGNİTİF FONKSİYONLARA ETKİSİ. Uzm.Dr. Canan ÜNLÜ Dr. Fatma UKİL N-ASETİL SİSTEİNİN AÇIK KALP CERRAHİSİ SONRASI NÖROKOGNİTİF FONKSİYONLARA ETKİSİ Uzm.Dr. Canan ÜNLÜ Dr. Fatma UKİL N-ASETİL SİSTEİNİN AÇIK KALP CERRAHİSİ SONRASI NÖROKOGNİTİF FONKSİYONLARA ETKİSİ Anestezi

Detaylı

14 Aralık 2012, Antalya

14 Aralık 2012, Antalya Hamilelerde Uyku Bozukluğunun Sorgulanması ve Öyküden Tespit Edilen Huzursuz Bacak Sendromunda Sıklık, Klinik Özellikler ve İlişkili Olabilecek Durumların Araştırılması A Neyal, G Benbir, R Aslan, F Bölükbaşı,

Detaylı

HORLAMA VE TIKAYICI UYKU APNESĠ HASTALIĞI. Prof. Dr. Ali Vefa YÜCETÜRK Celal Bayar Ün. Tıp Fak. KBB AD Öğretim Üyesi

HORLAMA VE TIKAYICI UYKU APNESĠ HASTALIĞI. Prof. Dr. Ali Vefa YÜCETÜRK Celal Bayar Ün. Tıp Fak. KBB AD Öğretim Üyesi HORLAMA VE TIKAYICI UYKU APNESĠ HASTALIĞI Prof. Dr. Ali Vefa YÜCETÜRK Celal Bayar Ün. Tıp Fak. KBB AD Öğretim Üyesi TANIM Horlama ve buna eşlik eden solunum düzensizlikleri ile karakterize klinik tablolardır.

Detaylı

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU Ramazan Gözüküçük 1, Yunus Nas 2, Mustafa GÜÇLÜ 3 1 Hisar Intercontinental Hospital, Enfeksiyon Hastalıkları

Detaylı

IV. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi (02 04 Mayıs 2013 / Ankara) SÖZEL BİLDİRİ LİSTESİ Bildiri

IV. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi (02 04 Mayıs 2013 / Ankara) SÖZEL BİLDİRİ LİSTESİ Bildiri IV. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi (02 04 Mayıs 2013 / Ankara) SÖZEL BİLDİRİ LİSTESİ Bildiri Bildiri Adı Kodu 6 Sağlıkla İlişkili Enfeksiyonlar ve El Hijyeni Konusunda Geçerliliği

Detaylı

1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır.

1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır. RADYOLOJİ STAJINDA ANLATILAN DERS KONULARI 1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır. -Hangi organ incelemesinde

Detaylı

Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın?

Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın? Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın? Dr. Beste Atasoy Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı & Sağlık Bakanlığı-Marmara Üniversitesi Pendik

Detaylı

20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu.

20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu. Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu. Özlem Serenli,

Detaylı

Gebelik ve Trombositopeni

Gebelik ve Trombositopeni Gebelik ve Trombositopeni Prof.Dr. Sermet Sağol EÜTF Kadın Hast. ve Doğum AD Gebelik ve Trombositopeni Kemik iliğinde megakaryosit hücrelerinde üretilir. Günde 35.000-50.000 /ml üretilir. Yaşam süresi

Detaylı

YAPILAN BU YENİ FİYAT DÜZENLEMESİ İLE İŞİTME ENGELLİLERİN MAĞDURİYETİ BİR NEBZE DE OLSA AZALACAKTIR.

YAPILAN BU YENİ FİYAT DÜZENLEMESİ İLE İŞİTME ENGELLİLERİN MAĞDURİYETİ BİR NEBZE DE OLSA AZALACAKTIR. İŞİTME CİHAZI SGK ÖDEMELERİNDE DÜZENLEME YAPILDI YAPILAN BU YENİ FİYAT DÜZENLEMESİ İLE İŞİTME ENGELLİLERİN MAĞDURİYETİ BİR NEBZE DE OLSA AZALACAKTIR. EĞİTİM ÇAĞINDAKİ İŞİTME ENGELLİLERİN ZARURİ İHTİYACI

Detaylı